44
CAMLAR- SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA İLE İLİŞKİSİ KİMYADA ÖZEL KONULAR GİZEM ÖCAL – 2014201089 DERYA ÇAĞLAR – 2014201086 DERYA BÜŞRA ATILGAN –

CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

  • Upload
    hanhi

  • View
    234

  • Download
    5

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA İLE İLİŞKİSİ

KİMYADA ÖZEL KONULAR

GİZEM ÖCAL – 2014201089

DERYA ÇAĞLAR – 2014201086

DERYA BÜŞRA ATILGAN – 2014201007

İZEL İNCE - 2014201098

Page 2: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

CAMLAR – SERAMİKLER- GÖRSEL SANATLARIN KİMYA İLE İLİŞKİSİ

Gizem ÖCAL, Derya ÇAĞLAR, Derya Büşra ATILGAN, İzel İNCE

Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Öğretmenliği

[email protected], [email protected], [email protected], [email protected]

-ÖZET-Cam, silisli kumun ya da potas katılarak yüksek ısıda eritilmesiyle elde edilen sert, saydam ve kırılgan cisimdir. İnsanlığın keşfettiği en eski ürünlerden biridir. Cam, incelendiğinde amorf katı sınıfına girmektedir, yapısını incelediğinde silis olarak adlandırılan kimyasal formülü SiO2

olan silisyum dioksittirdir. Tüm camların yapısında silis bulunur, üretim sürecinde camların yapısına katılan maddelerde değişik özellik gösteren camlar üretilebilir. Bunlar; soda-kireç cam, kurşun camı ve borosilikat camı olarak adlandırılabilir. Cam üretimi biçimlendirme ve işleme olarak ikiye ayrılır, burada biçimlendirme kısmında; üfleme(şişirme), yüzdürme, savurma yöntemleri kullanılırken, işleme basamağında; kesim, teperleme, rodajlama, lamine, asit kurulama yöntemleri kullanılır.

Seramik, bir ya da daha fazla metalin, metal olmayan elementle birleşmesi sonucu oluşan kil, kaolen vb. maddelerin yüksek sıcaklıkta pişirilmesiyle meydana gelir. Seramiklerin bazıları amorf bazıları ise kristal yapıdadır. Seramik malzeme; boşluklu, yarı boşluklu ve boşluksuz seramik malzemeler olarak üçe ayrılır. Seramikler ise geleneksel ve ileri teknoloji olarak ikiye ayrılır.

Kimya alanı bilgilerini derinleştirmede sanatçının tekniğinden faydalanır ve her iki alanda ortak olan noktalardan biri ilham kaynağı olarak doğadaki maddeler ve doğadan yola çıkılarak ulaşılan gerçeklerdir. Kimya çalışmalarında ilerlemeler sanat dünyasına yeni teknikler ve malzemeleri getirmiştir. Sanat, bilim ve teknolojinin var olan kültürel bir noktada birleşmesi ve bilginin bu çeşitli alanlarının birbirlerini etkilemesi ve bu anlamda yapılan denemeler sanatçılar ve bilim adamları için bir ilham kaynağını oluşturur.

ANAHTAR KELİMELER:

Page 3: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Cam, Cam Malzemeler, Seramik, Seramik Malzemeler, Kil, Sanatsal Malzemeler, Görsel Sanatlar

-GİRİŞ-Günümüzde basit kullanıma yönelik araç gereçlerden ileri teknoloji ürünlerine kadar çok geniş alanda camdan faydalanılmaktadır. Cam sanatsal ifade aracı olarak da oldukça çekici ve önemli bir malzemedir. Heykel plastiğinin temel estetik değerleriyle ele alındığında diğer malzemelere oranla çok daha üstün bir kimliğe ve anlatım gücüne sahiptir. Ayrıca diğer malzemelerle birlikte ve pek çok teknikle uygulama olanağının olması, renk kombinasyonlarına açık olması ve günümüz teknolojisindeki olanaklar sayesinde heykel sanatında malzeme olarak kabul edilmiştir. Camla biçimlenmiş her tasarım, izleyeni olumlu, düşsel bir dünyaya götürmektedir. Işıksal dokunun saf, dinamik, heyecanlı özellikleri, insanı alışılagelmiş güzellik algısının dışına taşımaktadır.

Binlerce yıldan beri üretilen seramik, kilin insan eli ile şekillendirilip, pişirilmesi ile yaşamın doğal parçası olmuştur. Seramik, insan-doğa ilişkisi içinde, malzeme, tasarım ve kaynak kullanımı yönünden zamana ve bölgelere göre değişik özellikler taşımasına karşılık genel kuralları bakımından evrensel bir dile sahiptir. Bu evrensel dili oluşturan en önemli unsur seramiğin teknolojisidir. Teknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel etkiler içeren, kimi zaman heykel, kimi zamanda mimari niteliklerle tasarım ve sanat eseri olarak ortaya çıkmıştır. Su, toprak, hava ve ateş; tarih boyunca pek çok önemli uygarlığın malzemesi olmuş, insanlık tarihinin en önemli dönüşümlerine tanıklık etmiş ve yaratıcılıkla bir araya gelerek seramiği oluşturmuştur. Geçmişi neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan seramik malzeme, tarih boyunca sürekli kendini yenilemiş ve hayatın her devresinde farklı bir yapı olarak karşımıza çıkmıştır. Bazen bir kap, bazen bir çömlek, bazen bir takı ya da sanat malzemesi…

Günümüzde seramik sanatı, cam sanatı ile yoğun bir etkileşim ve ilişki içerisindedir. Sanatsal uygulamalarda kullanılması ve bilimsel açıdan değerlendirilmesi, camı disiplinler arası ilişkiler bağlamında özel bir yere koymaktadır.

-CAM-Cam sözlüklerde soğuk bir ifadeyle 'amorf bir nesne' olarak tanımlansa da, elmas kadar parlak, opal kadar ateşli, gökkuşağı kadar renkli, örümcek ağı kadar hafif ve narin ya da 20 ton ağırlığında bir ayna kadar büyük, yumurta kabuğu kadar kırılgan, ya da çelik kadar sert olabilir. Doğrusunu söylemek gerekirse cam 'alışılmadık' bir malzemedir. Camsız bir dünyayı düşünmek bilim ve uygarlığın olmadığı bir dünyayı düşünmekle aynıdır. Günümüzde bilim zamanı ölçmek için kum saati, hastalıklara sebep olduğuna inanılan kötü ruhlardan ya da bakışlardan korunmak için nazarlık kullanmaktan çok ileridedir. Cam, bilim yolculuğunun her adımında ona eşlik etmiştir. Çok eskilerde, deneyler için cam ne idiyse, bugün de aynıdır. Cam araştırmalarda kullanılan kimyasal maddelerin çoğuna karşı dirençlidir. Saydamdır; deneyi yapan kişi, kullandığı test tüpü ya da imbiğin içinde ne olduğunu rahatlıkla

Page 4: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

görebilir. İşlenmesi kolaydır; bir teknisyen, özel bir ihtiyaç için, cam tüpü alevle amaca uygun, kullanılabilir hale getirebilir. Eski dönemlerde laboratuvar malzemeleri kolayca her yerde bulunamıyordu. Zaten mevcut laboratuvar camları da ısıl gerilmelere ve kimyasal maddelere pek de dayanıklı olmayan camdan imal edilmişti. Sonraki dönemlerde cam, içine değişik kimyasallar eklenerek dayanıklı hale getirildi. Fakat bu tür camlar, hızlı ısınma ve soğutmaya maruz kaldıklarında, içlerinde oluşan gerilmeler yüzünden kolayca çatlayıp kırılabiliyordu. İlk malzeme üreticileri bu olumsuz özelliği biraz olsun azaltmak için malzemeyi çok inceltiyorlardı. İnce cam, sıcaklık değişikliklerinde sergilediği kırılganlığını yitiriyor fakat bu defa da ince olduğu için herhangi bir çarpmada dağılıyordu. Bu durum hem malzeme kaybına hem de cam malzeme yardımıyla yürütülen deneyin altüst olmasına neden oluyordu. Laboratuvar da kazara dolaplardan birine yapılacak bir darbe, içindeki cam araçların parçalanıp etrafa yayılmasına yol açıyordu. Tren yollarında sinyal lambaları için ısıl şoka dayanıklı camlar üretildiğinde, bu yeni yöntem laboratuvar cam malzemesine de uyarlandı. 1915'te bu borosilikat camı üretildiğinde çoğu laboratuvar ve araştırmacı, kuvvet kaldıracak kadar kalın ve sıcaklığa dayanıklı bu malzemeyi yaygın olarak kullanmaya başladı. Aynı dönemde ve aynı gelişmenin sonucu olarak, yeni ve bütünüyle bu işe adanmış bir cam endüstrisi doğdu; yeni yöntemlerle borosilikat camı, pişirme kapları ve diğer fırına dayanıklı cam pişirme araçlarında kullanıldı. Daha yakın dönemlerde geliştirilen bir cam türü de % 96 silikat camıdır. Bu cam o döneme kadar sadece saf kuvarsın sahip olduğu, bir dereceye kadar ısıl şoka karşı dayanıklı olma özelliğine sahipti. Bu yeni ürün, borosilikat camının ısıl ve kimyasal işlemlere tutulmasıyla, silis dışındaki tüm parçaların ayrılmasıyla ortaya çıkarılıyordu. Bir ikinci ısıl işlem, camı yoğunlaştırarak boşlukların kapanmasını sağlıyor, böylece cam şeffaf ve gözeneksiz hale geliyordu. Bu cam akkor haline gelene kadar ısıtılıyor ve sonra soğuk suya batırılıyordu. Bu yöntemle yapılmış bir beher, bir buz bloğunun üzerinde uzun süre bırakıldıktan sonra aniden kaynak alevinin önüne konulabiliyordu. % 96 silikat camı 871 ¡C' de kullanılabiliyordu ve daha önceleri yaygın olarak kullanılan saf kuvars laboratuvar camının egemenliğinin sürdüğü çoğu bilimsel iş için kullanılabiliyordu. Toz halindeki camları presleyerek disk haline getirme yöntemi cam endüstrisindeki bir başka gelişmedir. Bu diskler, çeşitli derecelerdeki gözenekli yapılarıyla, her türlü laboratuvar işinde filtre olarak kullanılabiliyorlar. Daha küçük gözenekli olanlar sıvı çözeltilerden bakterileri süzmek için kullanılıyor.

Page 5: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

CAMIN GENEL ÖZELLİKLERİBüyük bir çeşitlilik gösteren cam ürünlerinin hemen hemen bütün sanayi alanlarında, ev ve sanat faaliyetlerinde yeri vardır.

Mekanik ve kimyasal dayanıklılık, su geçirmezlik, estetik ve optik işlevleri vardır.

Optik camın ayrıcalıklı kullanım alanıdır. Saydamlığı sayesinde iç ve dış kısımları arasındaki görsel teması sağlar.

CAMIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ:Fiziksel bakımdan bir katıdır.

Belirli bir erime noktası yoktur.

1)Yoğunluk:

Camların yoğunlukları bileşimlerine giren ana bileşenlerin oranına ve cinsine göre değişik değerler alır.

Cam türlerinin yoğunlukları 2,2 g/cm3 ile 3,0 g/cm3 arasında değişmektedir.

Bazı özel cam türlerinde 8 g/cm3 gibi yoğunluklara ulaşmaktadır.

2)Sertlik:

Mohs sertliğine göre camın sertliği 6-7 arasındadır. Bu düzeydeki sertlik cama iyi bir aşınma direnci kazandırır.

KİMYASAL ÖZELLİKLERİ:Alkali ve toprak alkali bileşiklerinin erime ve bozulmasından oluşan uçucu olmayan inorganik oksitler, kum ve diğer cam yapıcı maddelerden oluşmuştur.

Page 6: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Cam kimyasal açıdan birçok maddeye dayanıklıdır. Yalnızca hidroflorik asit ve bazı alkali çözeltiler camı etkilemektedir.

Hidroflorik asit yüzeylerin matlaştırılması için kullanılır. Su ise uzun sürelerde camı etkiler.

CAMIN TARİHİCamın keşfi tarih sayfalarında kaybolmuştur, fakat 4000 yıl kadar öncesine dayandığı biliniyor. Cam yapımının keşfinde iki ana aşama bulunuyor. İlki, bildiğimiz kumun soda ve kireç ile ısıtılarak yeni bir malzeme, diğer bir deyişle cama dönüşmesidir. Bu yeni malzeme çok sert ve pürüzsüzdür. İkincisi, aynı derecede önemli olan, şeffaf cam elde etmek için kullanılan kimyasal maddelerin hangi oranda katılacağının bulunuşudur. Gerçek camın oluşturulmasının ilk aşaması bir kaza sonucu gerçekleşmiş olmalı, fakat ikincisi, bugün ismi bilinmeyen kimyacıların birçok defa deneyerek buldukları özel oranlarla elde edilmiştir. İlk önceleri cam ürünleri masif kütleler halindeydi, şekilli camlar daha sonra yapıldı. Bu işlem cam nesnenin çamurdan ya da tahtadan bir kalıbını yapıp, eriyik durumdaki camın bu kalıbın etrafına sarılmasından sonra, cam eşya tamamlanınca içindeki tahta ya da çamur kalıbın çıkarılmasıyla son buluyordu. M.Ö. 1200'lerde cam, açık bir kalıbın üstüne bastırılarak yapılıyordu. Yüzyıllarca cam, takıda, mücevherde, yer ve duvar mozaiğinde kullanıldı. Camın kullanım amacının genişlemesi, cam üflemeciliğinin icadıyla gerçekleşti. M.Ö. 20'de bu yeni cam üretme yönteminin kullanılması endüstriyel bir devrim yarattı ve camın lüks malzeme üretiminden işlevsel malzeme üretimine kaymasını sağladı. Pompeii, M.S. 79'da mahvolduğunda, ardında bu devrimle ilgili kanıtlar bıraktı. Üzeri kaplanmış cam ürünlerin kalıntıları cam üretiminin çok gelişkin bir noktada olduğunu ve pencere camının artık iyi kalitede üretilebildiğini gösteriyordu. M.S. 330'lu yıllarda Roma İmparatoru Konstantinapol cam üfleyicilerini Konstantinopolis'e (şimdiki adıyla İstanbul'a) göndermişti. Bizanslı cam işçileri renkli cam ve mozaik üretiminde ustalaşmışlardı; boyalı pencere camları ilk bu dönemde ortaya çıktı. Kaynağı ne olursa olsun cam sanatı Fransa'ya ulaştıktan sonra, kullanmaya başlayanların sayısı oldukça arttı. Ortaçağın karanlık dönemlerinde cam endüstrisi İslam Dünyasında canlandı. Daha sonra Venedikli üreticilerle Avrupa'da tekrar önem kazandı. M.S. 1159'da St. Marcus Katedrali inşa edildiğinde tüm binanın İncili anlatan cam mozaikle kaplanması 250 yıl sürdü. Aynaların cıva ile sırlanması 1369'da gerçekleşti. 1700'lerde Venedik'te 300 cam mozaik üretim atölyesi ve fabrikası mevcutken, 19. Yy da sadece 1 tane kalmıştır. Bu mozaik devrinin kapandığının bir kanıtıdır.

CAMIN YAPISI Birçok sayıdaki kimyasal madde (boraks, soda gibi) sıvı camda, camın sertleşmesi gibi çeşitli özelliklerin cama katılması için kullanılır. Belli bir karakterdeki camın oluşumu camın soğutulma hızına bağlıdır ve atomlar arası ya da atom grupları arasındaki karışık bağ yapılarına ( Kovalent ve iyonik bağlar) ihtiyaç duyar. Bireysel atomlar Ôkristal kafes' diye bilinen düzenli 3 boyutlu diziler meydana getirdiğinde, kristaller oluşur. Fakat cam, sıvı haldeyken soğumaya başladığında, rasgele bir ağ oluşturur. Camın oluşumunda yer alan asıl parçalara, bu durumda ağ oluşturucuları diyebiliriz. İyonlar bu ağın bazı bölgelerine sızarak, ağ yapısını yeniden düzenlerler ve böylece camın iyonlara bağlı olan özellikleri ortaya çıkar. İyonlara ağ düzenleyicileri denmesinin sebebi budur. Camın kimyasal dayanıklılığı, diğer

Page 7: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

bilinen malzemelerden çok daha fazla ve geniş bir yelpazededir. Ayrıca mekanik dayanırlığını da kurşungeçirmez camların varlığı kanıtlar. Kurşungeçirmez camların yapısında polikarbonat vardır ve camın bir santimetre kalınlıkta olması kurşun geçirmemesi için yeterlidir.

CAM KATI MIDIR, YOKSA SIVI MIDIR?Cam bir katıdır. Camın soğutulan ama kristalleştirilmeyen ve fevkalade biçimde yavaşça akan bir sıvı olduğunu duymuş olabilirsiniz. Bu doğru değildir; cam gerçek bir katıdır.Camın bir sıvı olduğu iddiasını desteklemek için genellikle eski kilise pencereleri örnek gösterilir; bu pencerelerdeki cam pencerenin dibinde daha kalındır.Bunun nedeni camın zamanla aşağı akması değil Ortaçağ'daki camcıların her zaman tam olarak tek tip bir cam ta*bakası kalıbı çıkaramamalarıydı. Camcılar tek tip bir kalıp çıkaramadıklarında anlaşılır bir biçimde camın kalın ucunu aşağıya yerleştiriyorlardı.Camın katı mı sıvı mı olduğu konusundaki karışıklık Alman fizikçi Gustav Tammann’m (1861-1938) çalışmasının bir yanlış okumasından kaynaklanmaktadır; Tammann camı incelemiş ve cam katılaşırken onun davranışını tasvir etmişti.Tammann -sözgelimi- metallerdeki düzenli molekül dizisinden farklı olarak camın molekül yapısının düzensiz ve dağınık olduğunu gözlemledi.Bir benzetmede bulunarak camı "donmuş süper soğuk bir sıvıyla" karşılaştırdı. Ama camın bir sıvıya benzediğini söylemek onun bir sıvı olduğu anlamına gelmez.Günümüzde katılar kristal ve amorf olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Cam amorf bir katıdır.

CAM TÜRLERİCamlar kimyasal içerikleri bakımından çeşitlilik gösterirler. Camın bileşiminde periyodik tablodaki birçok element bulunabilir; fakat ticari olarak üretilen çok çeşitteki camlar üç ana gruba ayrılırlar: soda-kireç, kurşun ve borosilikat camı.

Page 8: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

1)SODA –KİREÇ TAŞI:

Soda-kireç camı fiziksel ve kimyasal özelliği bakımından görünür optik ve uygulamaları için çok uygundur. Ayrıca, soda, camın işlenme sıcaklığını düşürdüğü için, maliyeti de azaltır. Sodasız cam saf camdır, saf malzemelerin işlenme sıcaklıkları yüksek olur. O dönemde cam elde etmek için yeterli ateşi yeterli sıcaklığa çıkarmak için odun ya da kömür yeterli değildi. Yani soda olmasa idi camın keşfi bin ya da iki bin yıl ertelenebilirdi. Anadolu'da sodalı camın kullanılması çok eskilere dayanır. Sümer tabletlerinde sodaya naga deniyordu. İlk dönemlerde, soda elde etmek için, soda oranı çok olan uhulu ağacının (Akad dilinde aban u hu li diye geçer) küllerinden ya da Van gölünün sodalı suyundan yararlanılıyordu. Renksiz türleri görünür ışığı çok iyi geçirdiği için pencere camlarında Romalılardan beri kullanılırlar. Pencere camları ilk olarak, merkezkaç etkisi yaratılarak döndürülerek yapılıyordu. Daha sonra üfleme tekniğinin keşfi ile cam, şişirilerek silindir haline getirildikten sonra, silindirin yan yüzeyi kesilerek elde edilen pek de düzgün olmayan pencere camı, diğer tekniğin sağladığı boyutlardan daha büyük oluyordu. Flotal cam dediğimiz cam da sıvı kalay yüzeyinde yüzdürülerek elde ediliyor. Flotal cam tüm diğer camlardan çok daha düzgün bir yüzeye sahiptir. Soda-kireç camının başlıca dezavantajı yüksek ısıl genleşme özelliğine sahip olmasıdır; yani ısıtılınca yapısal olarak genişlerler. Silika ısıtılınca fazla genişlemez; fakat sodanın eklenmesi genleşme özelliğini dramatik bir biçimde artırır; genel olarak, soda ne kadar fazlaysa, sıcaklık değişimlerine karşı camın direnci de o kadar düşüktür. Soğuk günlerde ince belli çay bardağınıza sıcak çay doldururken cam üzerinde ısıl şok yarattığınız için bardağınız çatlayabilir.

2) KURŞUN CAMIKalsiyum oksit yerine kurşun oksit ve sodyum oksitin yerine potasyum oksit kullanılması, kurşun camı olarak bilinen cam türünü oluşturur. % 24 PbO içeren camlar, kristal cam diye bilinen cam türünün içinde yer alırlar. Kurşun camı göreceli yumuşak yapısı nedeniyle işlenebilir ve yüksek kırılma indisine sahiptir. Daha fazla kurşun oksit içeren camlar (%65) radyasyon perdeleme camları olarak kullanılabilirler, çünkü kurşunun, bilindiği gibi gama ışınlarını ve değişik formdaki zararlı radyasyonu emebilme yeteneği vardır.

Flotal cam, diğer camlardan çok daha düzgün bir yüzeye sahiptir. Isıtılması yapısal olarak genişler.

Page 9: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

3)BOROSİLİKAT CAMIBorosilikat camı % 70-80 silika ve %7-13 bor oksitten ve az miktarda alkali (sodyum ve potasyum oksit) ve alüminyum oksitten meydana gelir. Borosilikat camı düşük alkali içeriği ve kimyasal ve ısı şoku dayanıklılığı ile karakterize edilir; bu yüzden, Pyrex diye bildiği cam mutfak malzemelerinde kullanılır. Borosilikat camı suya, asitlere, tuz çözeltilerine, organik maddelere ve halojenlere (klor ve brom) yüksek düzeyde dayanıklılık gösterir. Göreceli olarak alkali çözeltilerine karşı da dayanıklıdır. Sadece hidroflorik asit, yoğun fosforik asit ve güçlü alkalin çözeltileri, yüksek sıcaklıklarda kabın yüzeyinde bozulmaya yol açarlar.

CAM ÜRETİMİ 1)BİÇİMLENDİRME a)Üfleme(Şişirme) Yöntemi b)Dökme-Silindirleme Yöntemi c)Çekme Yöntemi d)Yüzdürme Yöntemi e)Lif Haline Getirme Yöntemi f)Köpük Haline Getirme Yöntemi 2)İŞLEME a)Temperleme b)Rodajlama c)Lamine d)Renklendirme e)Asit ve Kumlama f)Bombeli Temper

Cam üretimi dünyada sayılı cam üreticileri arasında bulunan ülkemizde çok yaygındır. Laboratuvar malzemesi için kullanılan borosilikat camı, küçük atölyeler tarafından Almanya'dan ya da İngiltere'den, hazır, değişik çaplarda borular halinde ithal edilir. Genelde

Nötr borosilikat camı, yüksek sıcaklığa ve kimyasal maddelere dayanıklı, genel olarak tıbbi amaçla kullanılan cam malzemelerinin imal edildiği cam boru üretiminde kullanılır.

Page 10: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Pyrex diye bilinen bu camlar, atölyelerde bu işin ustaları tarafından birleştirilerek satışa sunulur. Paşabahçe'ye bağlı Teknik cam 1968'den bu yana sıcaklığa dayanıklı cam, laboratuvar camı ve diğer birçok cam malzeme üretmektedir. Üretim, yurt içi ihtiyacını karşılamakla birlikte, ihraç edilmektedir. Teknik cam, iki ana tür camdan, nötr borosilikat cam ve sert borosilikat camdan laboratuvar camı üretmektedir. Nötr borosilikat camı, yüksek sıcaklığa ve kimyasal maddelere dayanıklı olması nedeniyle, genel olarak tıbbi amaçla kullanılan cam malzemelerin imal edildiği cam boru üretiminde kullanılır. Sert borosilikat camı, ısıl genleşme kat sayısı düşük olduğu için sıcaklığa dayanıklı, kimyasal maddelere dayanımı yüksek olduğu için, laboratuvar malzemeleri ve teknik ürünlerin yapımında kullanılır. Her iki tür cam da; nicel ve nitel kimyasal analizlerde, mikro analitik ve mikrobiyolojik analizlerde, sulu asidik ve alkalik ortamlarda yürütülen deneylerde kullanılan cam araçlarda ham madde olarak kullanılır. Saf cam, kuvars kumu yüksek sıcaklığa çıkarılarak elde edilir. Kuvarsın erime noktası tüm diğer camlardan daha yüksektir, bu yüzden laboratuvarlarda spektroskopik analizlerde hücreler halinde kullanılır. Laboratuvar araçlarının ve teknik ürünlerin üretiminde cam, son şeklini vermek üzere işleme sıcaklığına kadar ısıtılmaktadır.

1)BİÇİMLENDİRME: Ana maddelerin hazırlanması ve eritme evrelerinden sonra sıra dinlendirilmiş cam hamurun biçimlendirilmesine denir.

A)Üfleme(Şişirme) Yöntemi:Camcılıkta "pipo" denilen uzun içi boş olan çubuğun ucuna alınan maden, bir miktar şişirilerek fıska denilen minik bir top şekline getirilir ve soğuktan çok fazla etkilenip çatlamayacak kadar soğutulur.

Daha sonra yapılacak cam ürününün ağırlık ve boyutları dikkate alınarak fıskanın ucuna tekrar maden alınır.

Alınan maden, kalıp kullanılacaksa kalıptan bir miktar küçük boyutta şişirilip kalıba sokulur. Kalıp içerisinde üflemeye devam edildiğinde kalıbın şekil boy ve desenlerine göre cam elde edilir.

Üfleme ve Üflemede işlem sırası: (1) Erimiş cam hamur kalıba düşürülür; (2) kalıp kapatılır; (3) İlk üfleme adımı; (4) kısmen şekillendirilmiş parça ters çevrilir ve ikinci bir şişirme kalıbına transfer edilir ve (5) son şekle üflenerek şişirilir.

Page 11: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

B)Dökme-Silindirleme Yöntemi: Bu yöntem adından da anlaşılacağı gibi cam hamurunun düzlem bir masaya dökülmesi ve daha sonra bu cam hamurunun üzerinden bir silindir geçirilerek levha haline getirilmesi ile uygulanır Camın kalınlığı masanın iki ucuna yerleştirilen metal çıta belirler. Bu yöntem ile üretilen camların bir yüzü düz diğer yüzü desenli olabileceği gibi her iki yüz desenli veya düz de olabilir.

C)Çekme Yöntemi:Günümüzde kullanılan ve direkt olarak düz levha cam elde etmeye yönelik çekme yöntemlerinin esası, erimiş cam hamuru üzerine yatay durumda bir lama demiri atmak ve demir lamaya aderans ile yapışan cam hamurunu kohezyon kuvvetine bağlı olarak bir perde gibi yukarıya çekmeye dayanır. Çekme yöntemi üç farklı adla anılmaktadır.

1)Fourcault Yöntemi:Bu yöntemde camın yukarı çekilmesi lama demiri ile yapılmaktaydı. Çekilen cam, erimiş cam hamuru üzerinde yüzen ateşe dayanıklı (refrakter) malzemeden yapılmış debitöz denilen ortası yarık bir debi ayarlayıcısı yardımıyla beslenmektedir. Cam levha yukarı doğru yürümekte, iki tarafta bulunan merdaneler birbirlerine ters yönde dönerek buna yardımcı olmaktadır. Isınan merdanelerin içinden su geçirilerek soğumaları sağlanmaktadır. Cam levha 12-15 metre kadar yukarı çekildikten sonra yeteri kadar soğumakta ve katılaşmaktadır. Daha sonra kesiciler yardımıyla standart boyutlarda kesilmektedir.

2)Libbey-Owens Yöntemi: Bu yöntemde Fourcault yönteminde kullanılan debitöz kaldırılmış ve yukarı çekilen cam levhanın kenarlarına birbirine ters doğrultuda dönen ikişer merdane konularak değişiklik yapmışlardır. Böylece cam levhanın sabit kalması sağlanmıştır. Bu yöntemdeki diğer önemli değişiklik 1.5 metre yüksekliğe kadar düşey olarak çekildikten sonra bir merdane yardımıyla 90 o döndürülerek yatay hale getirilmektedir. Cam levhayı 90 o döndüren merdanenin sıcaklığı mümkün olduğunca sabit tutulması gerekmektedir. Sıcaklık düşük olursa levha kopabilmektedir.

3)Pittsburg Yöntemi:Bu yöntem camın düşey olarak çekilmesi ile Fourcault yöntemine, debiözün kaldırılması ile de Libbey-Owens yöntemine benzemektedir. Elde edilen cam üzerinde herhangi bir iz olmamakta ve mükemmel parlaklıkta bir levha cam üretilmektedir.

D)Yüzdürme Yöntemi:1960‟lı yılların sonlarına doğru ilk kez İngiltere de uygulanmaya başlanan bu yöntem ile levha cam üretiminde kullanılan diğer yöntemlere göre daha nitelikli cam üretilebilmiştir. Bu yöntem ile elde edilen levha camlarda yüzeyler birbirine paralel olmakta, cam yüzeyleri çok düzgün ve çok parlak olarak, sonradan herhangi bir parlatma ve benzeri işleme gerek kalmadan, elde edilebilmektedir. Havuz tipi fırında eritilen ana bileşenler buradan yatay olarak çekildikten sonra içinde eritilmiş kalay bulunan ikinci bir havuzdan geçirilir. Erimiş cam

Page 12: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

erimiş kalaydan daha az yoğun olduğu için cam erimiş kalayın üzerinden adeta yüzerek çekilir. Erimiş kalay üzerinden geçtikten sonra cam levha tekrar ısıtılmakta ve standart boyutlarda kesilerek üretim tamamlanmaktadır.

Levha cam üretiminde kullanılan yüzdürme yöntemi

E)Lif Haline Getirme Yöntemi: Camın lif halene getirmesi camın kullanım alanlarını büyük ölçüde genişletmiştir. Özellikle ısı yalıtımında ve ses emilmesinde cam lifleri önemli yararlar sağlamaktadır. Camın lif haline getirilebilmesi için önceden bilye haline getirilmiş olan cam, altında küçük delikler bulunan refakate malzemeden yapılmış bir tekne içine konur. Isıtılarak eritilen cam bilyeler, teknenin altındaki deliklerden ayağıyla doğru akarken büyük bir yüzey gerilimi kazanarak çok incelir ve lif haline gelirler. Soğuyan ve lif haline gelen cam alttaki bir silindir üzerine sarılır. Teknede eriyerek akan ve lif haline gelen cam üzerine basınçlı buhar üflendiğinde cam lifleri birbirine karığı ve adeta pamuk görünümünü alır. Buna “Cam Pamuğu” adı verilir. Savrulan cam pamuğu Gambottan yapılmış bir tambura verilip dağıtıldığında elde edilen malzemeye “Cam Yünü” adı verilir. Cam liflerinin dokumacılıkta kullanılacak şekilde üretilen türüne ise “Cam İpeği” adı verilir.

F)Köpük Haline Getirme Yöntemi:Cam köpük haline getirilmek için saf karbon ile ısıtılarak karbonun gaz çıkarması sağlanır ve cam köpüğü oluşur. Köpük haline gelen camın, yanmazlık, hafiflik, yüksek seviyede ısı tutuculuk ve boyutsal değişiklik gibi önemli özellikleri vardır.

İŞLEME:

Cam ipeği, cam liflerinin dokumacılıkta kullanılacak şekilde üretilen türdür.

Page 13: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Biçimlendirme sonrasında üretilen cam, kullanılacak niteliklere sahip olmayabilir. Aşağıda belirtilen yöntemler ve uygulanan işlemlerle camı kullanılacak alana uygun hale getirilmektedir.

A)Temperleme: Isı ve darbeye dayanıklı hale gelmesi istendiğinde cam teperleme denilen bir prosesden geçirilir. Temperleme prosesi cam panoların özel fırınlarda erime noktasına yakın derecelerde ısıtıldıktan sonra hızla soğutulması esasına dayanır. Fırında cam 700°C‟ye kadar ısıtılır ve hava üflenerek soğutulur. Sıcaklığın azalması ile yüzey büzü- Gür ve sertleşir. Ancak iç kısım sıcak kalır ve yüzeydeki büzülmeye kendini uydurur. Uç kısmın da soğumasıyla camın her iki yüzünde basınç, iç kısımda ise çekme gerilmeleri oluşur. Ani soğutma uygulanarak temperlenme işlemlerinden geçen cam 300°C‟lik bir ısıl Ģoka dayanıklı hale gelmekteyken temperlenmemiş camda 30-50°C‟lik bir ısıl Ģök camın kırılmasına neden olmaktadır. Temperlenmiş camlar sertleştiği için bant rodaj, delme, kesme, lamine vb. uygulamalarla tekrar biçimlendirme yapılamamaktadır.

B)Rodajlama: Camın keskin uçlarına elmas taş ile profil kazandırma işlemidir.

C)Lamine:Kırılmaz cam olarak bilinse de aslında kırılan fakat dağılmayan camdır.

Plaka haline getirilmiş iki plaka camın iki tarafında yapışkanlı bir folyo ile birleştirilmesi ile oluşur.

Otomobillerde kaza anında camın dağılmasını ve muhtemel yaralanmaları engellemek içinde lamine cam tercih edilir.

D)Renklendirme: Şeffaf camlar camın uygulama alanına göre dekoratif bir görüntü oluşturmayacağı için kullanım alanına göre renklendirilebilirler. Baskı ve püskürtmeli olarak boyanan camlar gerektiği durumlarda temperlenir ya da tansiyonsal ısıl işlem uygulanarak boya 28 ile camın iyice tutunması sağlanır. Tansiyonsal ısıl işlemde, giriş sıcaklığı 550°C‟lik fırına gönderilir ve 1,5 saatlik silindirli bant sistemiyle, diğer taraftan 55°C olarak çıkar.

E)Asit ve kumlama: Asit ve kumlama işlemi, cam yüzeyinde aşındırma meydana getirerek dekoratif görüntü verme işlemleridir. Bu görünümün oluşması için cam yüzeyi kâğıt ya da PVC folyo ile kaplanır. Bu folyolar elle ya da özel kesim makinelerinde kesimi yapılarak yapıştırılabilir. Bu folyoların üzerindeki deseni ortaya çıkaracak Şekilde, kumlama yapılmak istenen bölgedekilerin cam yüzeyinden kaldırılması ile ve daha sonra da basınçlı boya tabancalarının nodulların değiştirilerek cam yüzeyine tazyikli hava püskürtmek suretiyle yapılan işleme kumlama diyoruz. Asit işleminde ise cama etki eden tek asit olan HFL kullanılır. Bunda da yukarıda anlatıldığı gibi açıkta kalan bölgeye asit dökerek cam yüzeyi ile reaksiyona girmesi ve o

Page 14: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

bölgede bir aşınma oluşturulması bir yöntemdir. Diğer bir yöntem ise asit kopartma adı verilen işlemdir. Bu işlemde, önce kumlama yapılarak tüm yüzeyi aşındırılan cam üzerine kaynatılarak zamk haline getirilmiş ve bu arada içine bir miktar HFL ilave edilmiş boncuk tutkalının ince bir tabaka halinde sıvanması ve kurumaya bırakılması ile yapılır. Kurudukça yüzey gerilimi sebebiyle cam üstünde zar gibi kalkmalar başlar ve kopartma adı verilen işlem meydana gelmiş olur.

F)Bombeli Temper: Bu işemde temperleme anında ısıl gök uygulanan cam soğutulmadan, belirli redius (çap) oranında bükülür. Temper makinesindeki soğutma bükülme anında uygulanmaktadır. Bir kenarı 230mm'den küçük olan camlar silindirler arasında tutunamayacağından dolayı temperleme ve bombeleme yapılamaz. Son şeklini alan cam malzeme, daha düşük sıcaklıklara soğuduğunda, malzeme içinde bir gerilim oluşur. Böyle bir cam malzemenin kırılma eğilimi vardır.

-SERAMİKLER- Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ yapıları ile ilgilidir.

Seramik; inorganik materyallerin (toprak, kuvars, feldispat gibi) herhangi bir yöntemle şekillendirilip fırınlanması sonucu elde edilen tüm malzemelerdir.

Seramik sürekli kendini yenilemiş ve farklı kültürlerden izler taşıyarak geçmişi günümüze yansıtmıştır. Geçmişten günümüze ulaşma adına bu zorlu yolculuğu tamamlayabilen ölümsüz malzemelerden biri olmuştur.

Seramik, insanlık tarihinin hiçbir döneminde vazgeçilmeyen, ayrıcalıklı ve doğaya saygılı bir buluş olmuştur. İnsanlığın ilk evrelerinden itibaren günlük yaşama girmiş ve bugüne kadar kullanılagelmiştir. Dini idollerden, mimari elemanlarına, ev eşyalarından haberleşme ve uzay teknolojisine kadar insanlığın her adımında seramik ürünler ile karşılaşılır.

Seramik hamurlarının ana maddesi olan kil, su ile plastiklik kazanıp biçimlendirilebilen, kurutulduğunda karşı direnç gösteren, belli ısılarda pişirilerek sertlik kazanan doğal bir maddedir.

Seramik, inorganik materyallerin herhangi bir yöntemle şekillendirilip fırınlanması sonucu elde edilen tüm malzemelerdir. Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir.

Page 15: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

SERAMİĞİN TARİHÇESİSeramik en basit tarifiyle “çok yüksek sıcaklıkta pişirilmiş toprak” demektir. Seramiğin tarihi, uygarlık kadar eski olup bir rivayete göre insan su ihtiyacını karşılayabilmek için çareler ararken yağmurdan ıslanan bir cins toprak bulmuştur. Bu toprak suyu uzun süre muhafaza edebilen, plastik ve ıslanınca şekil alabilen, su geçirgenliği az olan bu malzemenin adı “ Kil” idi. Bu malzemeden yaptığı ve su taşıyan bu kabı yanmakta olan ateşe düşüren insanoğlu bu sayede kilin ateş sönünce seramik çanağa döndüğü keşfetti. İlk seramiğin M.Ö. 6000 yıllarında Anadolu’da üretildiği bilinmektedir. Çatalhöyük’teki kazılarda elde edilen seramik parçaları, aradan geçen 8000 yıl boyunca bozulmadan günümüze ulaşmış, bizlere insanlık tarihi ile ilgili ilk ipuçlarını veren en değerli kaynaklardan biri yine bu seramik kalıntılar olmuştur. Binlerce asır bozulmadan günümüze gelen bu seramikler üzerinde bulunan yazı, resim ve semboller sayesinde geçmiş uygarlıkların yaşam tarzları ve kültürel farklılıkları hakkında bilgi edinilmiştir. İlk çanak çömlek tipi seramiklerin M.Ö. 6000 yıllarında Anadolu’da bulunmasının ardından ilk sırlı seramiğin M.Ö 4000 yıllarında Mısır’da yapıldığı tespit edilmiştir.

Seramik sanatı Anadolu ve Mısır’dan sonra Girit adasına yayılmıştır. Mezopotamya’da M.Ö. 3500 yıllarında Sümerler tarafından pişmiş tuğla ile yapılmış saraylar ve yollar olduğu, yine M.Ö 1200 yıllarında yapılan Babil kulelerinde ve Babil saraylarında pişmiş tuğla kullanıldığı bilinmektedir. Mısır piramitleri iç kısımları tuğla ile örülmüştür. Tuğla Roma uygarlığı döneminde çok büyük gelişme göstermiştir. Hitit, Lidya, Frigya, Urartu ve Roma uygarlıklarının şifreleri, büyük ölçüde seramikler sayesinde çözülmektedir. M.S. 12. yüzyılda İtalya’da Faenza şehrinde, Mayorka adalarında daha ileri teknikler ve teknoloji ile üretimler başlamış, 17. yüzyılda ise çini üretiminde gelişmeler yaşanmıştır. Fransa’da Sevr’de ve Ruen’de, Hollanda’da ve Almanya’da bazı fabrikalar büyük ebatta seramik ürünler üretmeye başlamıştır.

Kimi zaman „keramik‟ biçiminde kullanılan „seramik‟ sözcüğü; genel olarak fırınlanmış kil ‟den yapılan nesneleri; teknik açıdan ise nesnenin biçimlendirilmesinde plastikliği (yoğurulabilirlik) sağlayan kil ile fırınlama

Keramik, eski zamanlarda kullanılan bir kelimedir. Zaman içerisinde seramik olarak dönüşmüştür.

Page 16: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

sırasında parçanın kırılmasını ya da çatlamasını önleyen kuvars ve bu ikisini bağlayan ergitici feldispat karışımından oluşan hamurla yapılan nesneleri niteler. (Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, 1997, 1634)

Seramik malzemelerin temeli, insanoğlunun Neolitik Devir‟ de yerleşik hayata geçmesiyle ve doğa da bulduklarını işlemeye başlamasıyla atılmıştır. Seramiği yavaş yavaş keşfetmeye başlayan ve dayanıklılığı karşısında etkilenen insanoğlu, ona yeni nitelikler kazandırmaya çalışmıştır.

İlk çağdan M.S 9.yüzyıla kadar seramik ürünlere gerekli değer verilmemiştir. Fakat 9.yy dan sonra seramik sanatına daha çok önem verilmiştir. Anadolu’da beylikler döneminde seramik sanatı geleneksel üretimini kap-kacak olarak devam ettirirken, dini ve anıtsal mimari yapılarda da tuğla kullanımı giderek artmıştır.

Anadolu’da köklü bir geçmişi olan seramik kullanım gereçleri ve mimari seramikler, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde süregelen tarihsel akışı ile dünya seramik tarihi içinde ayrıcalıklı yerini almıştır.

Seramik sanatı tarih boyunca farklı uygarlıklara ve değişen yaşam biçimlerine, farklı teknik ve estetik değerlere göre, değişik yönelimlere girerek günümüze kadar ve gelişerek gelmiştir. Bugün seramik sanatı çağın koşullarıyla ve düşünce yapısıyla yeniden biçimlenmekte ve plastik sanatlar içinde kendi kimliğini oluşturmaktadır.

Teknolojik gelişmelerle birlikte değişen kullanım alanlarıyla her zaman insan hayatı içinde çok önemli bir yer kaplayan seramik, malzeme olarak günlük kullanım eşyalarından, yapı seramiklerine ve uzay araçlarının dış yüzeylerini kaplayan ileri teknoloji ürünlerine kadar geniş bir yelpazede ile karşımıza çıkmaktadır.

Varoluşundan beri kille birlikte olan insan, kendi hayatı için çok önemli bir yer edinen bu malzemeye, duygularını, çevresini ve yaşam biçimini aktararak tarihsel bir serüvenin ilk adımlarını atmıştır. Kültürel birikimin izlerini taşıyan arkeolojik seramikler, geçmişle bugün arasında bir köprü görevi kurarken aynı zamanda ilkel insanın bugün için tanımlanan sanatsal yaratımına dair önemli verileri de sergilemektedir.

Bugün, geçmişten gelen güçlü geleneksel etkiye rağmen seramik, sanatsal bir ileti aracı olarak kabul edilmekte ve günümüz sanatında önemli bir etki alanını kapsamaktadır.

Seramik insanların kullandığı en eski gereçlerden biridir. Yüzyıllar boyunca, özellikle kap-kacak yapımında seramiğin üstün niteliğinden yararlanılmıştır. Hammadde bolluğu, kolay işlenebilme, basit imalat, nispeten düşük maliyet, kullanma rahatlığı vb. nedenler ile sertliği, sıcağa dayanıklılığının kırılganlık yanındaki olumlu etkileri kullanım alanlarını önemli kılmaktadır.

Günümüzde Seramik Çalışmaları:Günümüzde seramik sanatı çok yönlü bir yapılanma sergilemektedir. Sanatçılar bireysel tercihleri doğrultusunda hem teknik hem de sanatsal yaklaşım açısından farklı yapıtlar üretmektedir. Günümüz seramiğinde iki temel eğilim dikkat çeker. Birincisi Bernard Leach‟in Endüstri Devrimi yıllarında 1920‟lerde öncülüğünü yaptığı Atölye Çömlekçiliği hareketinin

Page 17: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

devamı niteliğini taşıyan ve bugün hala geleneksel anlayışla kullanıma yönelik, dekoratif formları temel alan eğilim; diğeri ise seramikte fonksiyonu ve dekoratif zihniyeti dışlayarak heykel ve yerleştirme uygulamalarını benimseyen anlayıştır.

Şekil 1:Bernard Leach

Çömlekçilik sanatına getirdiği estetik anlayışla batı seramik sanatının öncüsü sayılan ve geliştirdiği sanatçı-çömlekçi kavramıyla bir ekol yaratan Bernard Leach (1887-1979), uzun süre Japonya „da kalmış ve çamurun topraktan elde edilmesinden kendi yaptığı fırınlarda pişirilmesine kadar bütün üretim sürecini kendisi yürütmüştür.

Seramik Sanatının günümüzdeki yapısına kavuşması yüzyıllarca süren malzeme ve teknolojisinin evrimi sürecinin sonudur. Bu serüvende seramiğin günlük kullanım eşyası olmaktan çıkıp, bir sanat ve mühendislik nesnesi olma yolunda hızla ilerleyişine tanık oluruz.

Günümüz seramik sanatının oluşmasında bir tür gelenekten kopuş, yenilenme ve modern çağa uyum sağlama süreci dikkati çekmektedir. 19. yy.da Endüstri Devrimi’yle gerilemeye başlayan el sanatları önce Arts & Crafts hareketi, ardından da Bauhaus okuluyla yeniden canlandırılmaya çalışılmış ve daha nitelikli hale getirilme çabası güdülmüştür. 19. yy.‟ın sonlarına doğru Batı dünyasının, Uzakdoğu geleneksel seramik yapım tekniklerini öğrenmesiyle Uzakdoğu seramiklerine ilgi artmış ve 1920‟lerden itibaren batılı seramikçiler Çin ve Japon seramiklerinin üretim tekniklerini incelemiş ve bu seramikleri yeniden üretme yolunda adımlar atmışlardır. Giacometti ve Henry Moore gibi ünlülerden etkilenmiş olan bu yeni nesil seramikçiler Britanya’da çağdaş bir stil yaratmışlardır.

Kavramsal Sanatta sıklıkla gördüğümüz düzenlemeler de modern seramik sanatı içerisinde yer almış, birçok sanatçı bu dili kullanarak özgün eserler ortaya koymuşlardır. Özellikle 1960 sonrası görülen seramik düzenlemeler, sanatlar arasındaki ilişkiyi güçlü bir şekilde vurgulamaktadır.

Bernard Leach, Japonya’da çömlekçiliği öğrenip İngiltere’ye dönerek, Uzakdoğu seramiklerinin anlam ve değerini Batı’ya taşımasıyla daha nitelikli, teknik ve estetik yönden zengin ürünlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Page 18: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Şekil 2:Antony Gormley, Avrupa Tarlası, 35000 - Şekil 3 :Antony Gormley, 1100 adet kil Terrakota Figür - figürden oluşan çalışması, 1989

Ryoji Koie, Bernard Dejonghe, Antony Gormley, Piet Stocmans, Clare Twomey, Kenneth Price, Edmund de Waal, gibi sanatçılar yaptıkları etkileyici düzenlemelerle dikkat çekmişlerdir.

Türkiye’de Seramik:Anadolu’da erken dönemde mimarlığa uygulanmış duvar çinileri yaygınlık gösterir. Özellikle 13. yüzyılda seramikçilikte teknik açıdan yetkinliğe ulaşıldı. Özellikle Beylikler ve Osmanlılar döneminde seramikçilikte önemli bir gelişme gözlendi. Bu dönemlerde İznik, Kütahya, Milet, Antalya, Konya, Malatya ve Bursa başlıca seramik yapım merkezleridir. 15. yüzyıla ait mavi-beyaz renkli Osmanlı seramikleri bu dönemin en eski örnekleridir. Günümüzde pek azı Topkapı Sarayı Müzesi’nde, büyük bir çoğunluğu ise dünyanın çeşitli müzelerinde sergilenmekte olan ilk dönem Osmanlı seramik kapları yapımında İznik ve Kütahya’daki atölyeler başlıca sırayı alır. Şakayık, krizantem ve bitki motifleri bu dönem seramiklerinde en çok kullanılan desenlerdir. 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlılarda seramik sanatı doruk noktasına ulaştı. Mimarlıkta çini olarak da geniş bir kullanım alanı bulan bu dönem seramikleri teknik ve estetik olgunlukları bakımından dikkat çekicidir. Astar ve sır altı tekniklerinin uygulandığı bu seramikler, çinilerde olduğu gibi kobalt mavisi, yeşil, firuze, beyaz, siyah ve hafif kabartmalı domates kırmızı renginde olup biçimleri çevreleyen çizgiler genellikle siyahtır. Bu dönemin beğeni toplayan motifleri, gül, lale, narçiçeği, karanfil ve menekşedir. Sırları ve renklerin parlaklığı dikkat çekicidir. 18. yüzyıl sonlarına kadar seramik yapımında İznik başı çekmekteyken, bu yüzyıldan sonra Kütahya ilk sıraya geçti. Kütahya çinileri de sır altı tekniğiyle yapılmış olup, bunlarda çiçekler, stilize edilmiş yaprak motifleri, kuş ve balık desenleri yaygın olarak kullanıldı. Bu yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı seramiklerinde nitelik açısından bir düşüş görülür. Seramikçilikte işçilik eski önemini yitirirken, bu sanata geri bir taşra üslubu egemen olmaya başladı. Geleneksel üslubun geç dönemlerinde Çanakkale önemli bir seramikçilik merkezi durumuna geldi. Namık İsmail’in müdürlük yaptığı dönemde, 1929’da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi bünyesinde kurulan Dekoratif Sanatlar Bölümü ve buna bağlı seramik atölyesi, seramiğin özellikle 1950’lerden soma Türkiye’de çağdaş nitelikte bir sanat dalı olarak gelişip yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Öte yandan bir devlet kuruluşu olan Sümerbank’ın İstanbul ve Kütahya illerini kapsayan bir seramik endüstrisi projesini 1930’lardan sonra geliştirmiş olmasının da bu alanda büyük katkıları oldu. Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulunda seramik çalışmaları başlayıncaya kadar (1957) Güzel Sanatlar Akademisi’nde ve bir ölçüde Gazi Eğitim

Page 19: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Enstitüsü’nde kurulan atölyelerde yapılan çalışmalar, seramikçiliğin gelişiminde önemli bir görev üstlendi.

-SERAMİĞİN ÖZELLİKLERİ- Yüksek sıcaklıklara dayanıklılık, Yüksek kimyasal kararlılık, Sertlikleri, çok sert olabilmeleri, Metallerden hafif olmaları ( % 40 ‘a varan hafiflik), Hammadde kaynağının bol ve metallere göre ucuz olması, Pahalı ve stratejik metallere gerek duyulmaması, Erozyon ve aşınmaya dayanıklı olmaları, Oksitlenmeye dirençli olmaları, Sürtünme katsayısının düşük olması, Basma kuvvetinin yüksek olması.

NOT: İstenmeyen özellik gevrekliktir.

Seramiklerin Fiziksel Özellikler:Geometrik özellikler:

Bu özellik, yapı malzemesi olarak üretilen seramik malzemelerin boyutları ve bu boyutlardaki tolerans değerleri ile ilgilidir. T.S 202’ye göre normal karo fayansların boyutları 150x150x5,5 mm olacaktır. Uzunluk ve genişlikteki tolerans ± % 1 kalınlıktaki tolerans ± % 10 olmalıdır.

Birim ağırlık: Birim ağırlık, 105º C ısıdaki etüvde sabit ağırlığa kadar kurutulmuş bir seramik malzemenin ağırlığının, geometrik yol ile bulunan dış hacmine bölünmesi ile elde edilir. Bu değerlerin hesaplanmasında, delikli olan seramik malzemelerin delik hacimlerinin dış hacimden düşülerek hareket edilmelidir. TS 705’e göre fabrika tuğlaları imal metotları yönünden Sinterleşmemiş tuğlalar ve Klinker tuğlaları olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. Sinterleşmemiş tuğlalar; Dolu, düşey delikli ve yatay delikli olarak üç alt sınıfa ayrılmaktadır.

Hacim ağırlık:

Hacim ağırlığı, 105º C ısıdaki etüvde sabit ağırlığa kadar kurutulmuş malzemenin ağırlığının, malzemenin geometrik yolla bulunmuş hacmine bölünmesi ile bulunur. Aynı hamurdan yapılmış seramik malzemeler içinde delikli olanların hacim ağırlığı dolu oranından küçüktür.

Page 20: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

TS 704’e göre harman tuğlalarında en büyük ortalama hacim ağırlığı, dolu harman tuğlaları için 1,80 kg/dm3 düşey delikli harman tuğlaları için 1,40 kg/dm3olmalıdır.

Su emme:

Su emme özelliği, seramik malzemeler içinde boşluklu olanlar için önem kazanır. Bunların içinde tuğlalar ve kiremitler için bu özellik daha önem kazanır. Su emme oranı seramik malzemenin kullanılma amacını belirleyen bir büyüklüktür. Bu büyüklük malzemenin ne oranda boşluklu oranda olduğunu gösterdiği için aranan fonksiyonu karşılayabilecek bir büyüklükte olmalıdır.

Özgül su emme:

Bir dakika sürede 1 dm2 alanda kapiler olarak emilen su miktarının gr olarak değeridir. Özellikle tuğla duvarlarda harcın suyunu emerek hidratasyon olayını sınırlamaması için tuğlaların özgül su emme değerinin 12-15 gr/dm2 olması istenir.

Dona dayanıklılık:

TS dona dayanıklılık özelliği fayanslar, kiremitler ve fabrika tuğlaları için aranan özelliktir. TS 202’ye göre dona dayanıklılık aranan fayanslar 25 kez uygulanan dondurma ve çözme işlemi sonucunda çatlama, kopma ve parçalanma görülmemesi gerekmektedir. TS 562’ye göre dona dayanıklılık deneylerinin bitiminden en az 24 saat sonra göz ile muayenede hiçbir kiremitte, kullanma sırasında zararlı olabilecek çatlak, kopma, pullanma ve dağılma gibi hasar görülmemelidir. Bir köşesinden tutarak tutularak bir demir parçası ile kiremide vurulması halinde tannan bir ses vermelidir. Dona dayanıklılık deneyi görmüş kiremitler üzerinde yapılacak eğilme deneyi sonunda kırılma yükü değerinin hiç birisi 90 kg’ken, ortalarında ise 150 kg’ken, az olmamalıdır.

Isı iletkenliği:

Seramik malzemelerin ısı iletkenliği, diğer malzemeler için olduğu gibi hacim ağırlıklarının azalması ile küçülür. Bu nedenle, boşluklu seramik malzemelerin ısı iletkenliği boşluksuz seramiklerinden daha küçüktür. Malzemenin boşluklu olmasının yanı sıra, delikli olarak yapılması ısı iletkenliği küçüleceği gibi, deliklerin şaşırma olarak düzenlenmesi de ısı akısının yolunu uzatacağı için ısı iletkenliğini küçültür.

Isı genleşme katsayısı (ısıl genleşme):

Her madde ısınması sonucu genleşir, yani hacmi büyür. “Genleşme; ısı enerjisinin, maddenin atomlarına denge durumları etrafında titreşim yaptırmasından doğar. Birbirinden uzaklaşan atomlar cismin hacminin artmasına sebep olurlar”. Isı genleşme katsayısı, birim uzunluktaki bir cismin, sıcaklığının 1º C arttırılması halinde yaptığı uzama miktarıdır. TS 202’ye göre karo fayansların ısı genleşme katsayısı 5x10-6 – 9x10-6 arasında olmalıdır.

Page 21: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Rengin ışığa dayanımı:

Bilindiği gibi, güneş ışıları zamanla birçok yapı malzemesinin rengini giderir. Bu nedenle, özellikle bitirim malzemelerinde (cephe kaplaması, döşeme kaplamaları), malzeme rengini zamanla güneş ışınlarından dolayı solması, bozulması beklenir.

Seramik malzemeler, genellikle metal oksitlerle renklendirilmiş olduklarından (örneğin; pişmiş toprak kilde doğal olarak demir oksit bulunur) güneş ışınlarına karşı iyi bir dayanın gösterirler.

Seramiklerin Kimyasal Özellikleri:Seramik malzemelerin yapıda kullanılmaları ile ilgili olarak karşılaşabilecekler bazı belirgin kimyasal olaylar ve etkenler vardır. Bunlar:

1) Çiçeklenme ( Effloresans) olayı

2) Seramik Malzemede Kireç ve Manyezi Bulunması

3) Seramik Malzemenin Asit, Alkali ve Deterjanlara Dayanıklılığı

1-Çiçeklenme Olayı:

Çiçeklenme boşluklu seramiklerde–genellikle pişmiş toprak malzemede görülen bir kimyasal olaydır. Çiçeklenme harçta ve pişmiş toprak malzemede bulunan, suda eriyebilen nitelikteki tuzların malzemedeki kılcal boşluklardan hareket ederek yüzeye çıkmaları ve burada suyun buharlaşması sonucu birikmesi olayıdır.

Çiçeklenmeye Sebep Olan Suda Eriyebilen Nitelikteki Tuzların Başlıcaları Şunlardır:

a) Sülfatlar: Na2SO4(Glamber tuzu), CaSO4.2H2O

b) Klorürler, Nitratlar, Karbonatlar

c) Diğer tuzlar: Vanadyum, Manganez, Demir, Molibden ve Krom tuzları

Çiçeklenme, genellikle bir tuğla duvarda önemli bir bozulamaya sebep olmamakla birlikte, sıvalı ya da sıvasız olsun, duvarın görevini bozar. Örneğin iyi pişmemiş tuğlaların yüzeyinde tozlanmaya veya yapraklanma(pullanma) şeklinde dökülür.

Çiçeklenmeyi Doğuran Olaylar:

Çiçeklenme değişik olaylar sonucu meydana gelebilir.

• Malzemenin yanlış depolanması.• Pişmiş toprak malzemenin uygulamasında kullanılan harçtaki bağlayıcı maddede

bulunan serbest kireç, pişmiş toprak malzemede bulunan Na2SO4 ile birleşerek CaSO4, 2H2O meydana getirir. Bu da çiçeklenmeye sebep olur.

• Linyit kömürü ile pişen tuğlalarda, dumanda bulunan kükürtlü gazlar tuğlada Na2SO4(Glamber tuzu) meydana getirir.

Page 22: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Çiçeklenmenin Giderilmesi:

• Çiçeklenme, genellikle suyla yıkanmak ve fırçalanma suretiyle giderilebilir. Ancak, değişik kökenli çiçeklenmelerde çiçeklenmenin giderilmesinde de farklılıklar vardır.

• Tuğlaların veya pişmiş toprak malzemelerin daima kuru yerlere konulması ve depolanması gereklidir.

• Tuğlaların yüzeylerindeki döküntüler HCl asidi ile temizlenerek giderilebilir. • Na2SO4 ‘den oluşan çiçeklenmeler su ile yıkanarak giderilir.• Karbonatlara bağlı olan çiçeklenmeler asitlerle temizlenebilir.

Çiçeklenmelerin, duvarın yapımı sırasında önlenmesi amacı ile alınacak tedbirler:

Zemin sularına karşı duvarları su geçirmez hale getirmek. Duvar ve kaplama malzemesini harç ile yerine yerleştirmeden evvel su ile tamamen

doyacak derecede su içinde bırakmamak. Yeni yapılmış yapı kısımlarını yağmura karşı korumak. Letiyeli çimentoları kullanmamak.

2) Seramik Malzemede Kireç Ve Manyezi Bulunması:

Pişmiş toprak hamurunda bulunan CaCO3 ve MgCO3 kilin pişmesi sırasında CaO ve MgO‘e dönüşür.

CaCO3 CaO+CO2 (Dolomit) MgCO3 MgO+CO2(Dolomit)Bazı hallerde her ikisi beraber bulunur(dolomit). Pişmiş toprak içinde CaO veya MgO olarak bulunan kireç veya manyezi, su ya da nem ile karşılaştığı zaman HİDROKSİT haline dönüşür. Ve bir hacim artması meydana gelerek pişmiş toprak malzemeye zarar verir.

CaO+H2O Ca(OH)2 ve MgO+H2O Mg(OH)2

Meydana gelen hidroksit, büyüklüğüne ve pişmiş toprak malzeme içindeki yerine göre pişmiş toprağın kısmen veya tamamen parçalanmasına sebep olur. TS 562’ye göre oluklu kiremitler(Marsilya tipi kiremit) 2 saat kaynar suda bırakıldıktan sonra sudan çıkarılır ve deneye tabi tutulan 5 kiremit göz ve el ile ölçülmek suretiyle muayene edilir. Patlakların derinliği 1mm duyarlıklı ölçülür.

Yapılan bu muayeneler sonunda:

• Patlaklarının hiçbirinin derinliği 3mm’yi geçmemelidir.• Patlakların kiremit yüzeyinde ölçülen en büyük çaplarının toplamı 12cm’den fazla

olmamalıdır.• Çatlak, kopma vb. gibi diğer hasarlar kiremitlerin kullanılması sırasında zararlı

olabilecek derecede olmamalıdır.

Seramiklerin mekanik özellikleri:

Page 23: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

• Seramikler sert ve gevrek malzemelerdir. Gevrek olmaları, İçyapı kusurları, çentikler, çizikler, mikro çatlaklar ve gerilme yığılmasına sebep olurlar. Çekme etkisinde kolay kırılırlar.

• Basınç mukavemetleri yüksek, çekme mukavemetleri düşüktür. • Seramiklerde kayma direnci çok yüksektir ve kırılgandırlar. Aşındırıcı malzeme

olarak geniş ölçüde kullanılırlar. Zımpara tozu çoğunlukla Al2O3 içerir.1. Gevrek kırılma:

Seramikler sahip oldukları bağ yapıları (kovalent-iyonik) nedeniyle plastik şekil vermeleri kötüdür, gevrek davranış gösterirler. Basma dayanımları çekmeden iyidir. Çünkü üretim esnasında oluşan boşluk ve düzensizlikler çentik etkisi yapar.

Seramik türü malzemeler çok sert olduklarından çekme testi uygulamak zordur. Çünkü çeneler sert malzemeleri tutamaz. Bu nedenle üç noktadan eğme testi uygulanır.

2. Statik yorulma:

Zorlama kimyasal yolla gerçekleşir. Özellikle sıvı ortamda ve oda sıcaklığında görülür. Su molekülü ile Si-O-Si molekülü etkileşerek Si-O-H bağları oluşturmakta ve camın ağ yapısına zarar vermektedir.

3. Sürünme:

Seramiklerin ergime sıcaklıkları yüksek olduğu için sürünme dayanımları yüksektir. Ana mekanizma tane sınırı kaymasıdır.

4. Isıl şok:

Seramikler ısıyı kötü ilettikleri için görülür. Isıl genleşme farklılıkları kırılmalara sebep olur.

5. Viskoz akış:

Camsı seramik yapı T C kristalleşme sıcaklığının altında gibi davranır. Camları yüksek sıcaklıkta gösterdiği viskoz akış nedeniyle oto cam üretimi yapılmaktadır. Te sıcaklığında atomlar arası kuvvetli bağlar oluşmaya başlar, kısmen zayıf bağlı atomlar bağıl hareket ederek ve ısıl büzülmeye ek olarak hacimce azalma olur. T C sıcaklığında atomlar arası kuvvetli bağların oluşumu tamamlanır. Katılaşırken bu tür hacim-sıcaklık değişimi gösteren malzemelere cam denir.

Seramiklerin optik özellikleri:Seramikler genellikle yalıtkan malzemelerdir. Elektriği iletmezler fakat elektrik alanına tepki gösterirler. Kondansatör üretiminde kullanılır. Kilden üretilen refrakter malzemeler yüksek sıcaklığa dayanıklıdır. Ve iyi yalıtım sağlarlar. Bunun için yüksek oranda silis, alüminat ve magnezyum oksit içeren killer kullanılır. Alüminat oranı arttıkça ateşe dayanıklılık artar. Asidik ateş tuğlalarında ana bileşen silis, bazik ateş tuğlalarında magnezyum oksittir.

1. Kırılma indeksi:

Kırılma indeksi büyüdükçe camlar daha parlak görülür.

Page 24: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

2. Yansıma özelliği:

Cama eğik gelen ışınların hepsi kırılmaz, bazıları geri yansır. Burada geliş ve yansıma açıları eşittir.

3. Saydamlık:

Seramiğin bulundurduğu poroziteler tamamen elimine edildiğinde şeffaflık ortaya çıkar.

4. Opaklık:

Şeffaflığın tersidir. Seramik içerisinde gözenek bulunduğu durumlarda yansıma olur ve saçılan ışınlar görüntüyü diğer tarafa yansıtmaz.

5. Renk:

Cam içinde bazı dalga boyunda ışınlar absorblayabilir. Bu nedenle cam renkli görülebilir.

SERAMİĞİN ÜRETİMİSeramikler bir veya birden fazla metalin, metal olmayan element ile birleşmesi sonucu oluşan inorganik bileşiklerdir. Genellikle kayaların dış etkiler altında parçalanması ile oluşan Kil, kaolen ve benzeri maddelerin yüksek sıcaklıkta pişirilmesi ile meydana gelirler. Bu açıdan halk arasında pişmiş toprak esaslı malzeme olarak bilinir. Örneğin, cam, tuğla, kiremit, taş, beton, aşındırıcı tozlar porselen ve refrakter malzemeler bu gruba girer. Kil belirli bir üretim sürecini geçirdikten sonra, sert ve deforme olmayan, bazı özel etkenler dışında hiçbir dış etkiden kolayca etkilenmeyen bir malzeme haline gelir. Seramik malzeme üretiminde, kil hamuruna belirli maddeler katarak, değişik şekillendirme yöntemleriyle, kullanılan hamurun bünyesine uygun bir pişirme ile seramik malzemeye istenilen niteliği kazandırma imkânı vardır.

Bileşiminde değişik türde silikatlar, alüminatlar, su ve bir miktar metal oksitler ile alkali ve toprak alkali bileşikler bulunan bir malzemedir. Bazı seramiklerde iyonsal, kısmen kovalent bağ bulunabilir. Bazıları amorf, bazıları da kristal yapılıdırlar. Çok sert ve gevrektirler. Ergime sıcaklıkları yüksek (silis 1750ºC de alüminat 2050ºC de ergir), ısı ve elektriksel yönden yalıtkandırlar. Silise %6 alüminat katılırsa ergime sıcaklığı 1550ºC’e düşer. Demir oksit ve alkali bileşikler ergime sıcaklığını daha da azaltarak 900ºC’e kadar düşürebilir.

Seramik malzeme üretiminde kilin seramik malzeme haline gelebilmesi için başlıca dört üretim aşamasından geçmesi gerekir. Bunlar,

Hamurun hazırlanması Hamurun şekillendirilmesi Hamurun kurutulması Hamurun pişirilmesi ’dir.

Kaolen (kaolin), alüminyum silikat grubuna ait bir kil mineralidir. Doğada iki türlü oluşur: birincil kaolin yatakları, ikincil kaolin yatakları. Kaolin sahip olduğu kimyasal ve fiziksel özelliklere göre başta seramik ve kâğıt olmak üzere boya, plastik, kauçuk, çimento, cam … sanayinde farklı amaçlarda kullanılmaktadır.

Page 25: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Bu aşamalardan herhangi birindeki bir hata, diğer aşamalardaki işlemler doğru olsa bile, elde edilecek seramik malzemenin niteliğini bozacaktır.

Hamurun hazırlanma safhası, kilin değişik vasıtalarla yataktan veya ocaktan çıkarılmasını, çürütme havuzunda dinlendirilmesini, gerekli maddeler karıştırılmasını, parçalanıp öğütülmesini, inceltilmesini ve gereken miktarda rutubetlendirilmesini kapsar.

Şekillendirme safhasında, kil, ilerde görülecek değişik yöntemlerle, istenilen malzeme biçiminde şekillendirilir.

Kurutma safhası, kil içine katılan ve şekillendirme için gerekli suyun ısı yardımı ile buharlaştırılması amacıyla uygulanır. Böylece, çiğ malzeme pişirilmeye uygun bir niteliğe kavuşur.

Pişirme safhası ise seramik malzemeye esas niteliği kazandıran sonuncu üretim safhasıdır. Bu dört üretim işlemi sonunda, kil, sert, deforme olmayan ve belirli mekanik, fiziksel ve kimyasal niteliklere sahip malzeme haline gelir.

Kilin Meydana Gelişi: Kil tabiatta bol miktarda bulunan minerallerdendir. Fakat saf kil bulmak oldukça zordur. Kilin içerisinde en çok kalker, silis, mika, demir oksit bulunur. Genellikle 0.002mm’den daha küçük taneli malzemeye kil adı verilmektedir. Kil sarımtırak, kırmızımtırak, esmer gibi renklerde bulunur. Bu özelliğini bileşiminde bulunan yanıcı sıvı (alkol, gaz, terebentin, amonyak, aseton vb.) kullanılmışsa da hiç birisi ile bu özellik elde edilmemiştir.

Kohezyon: Bu özellik kil hamuruna kuruduğu zaman kendisine verilmiş olan şekli muhafaza etme kabiliyeti sağlar. Örneğin kum bu özelliğe sahip olmadığı için su ile ıslandıktan sonra kurumaya terk edildiği zaman küçük bir darbe ile kendi kendine dağılır. Kilin kohezyona sahip

Kil, tabiatta bol miktarda bulunan minerallerdendir. Kil sarımtırak, kırmızımtırak, esmer gibi renklerde bulunur. Kilin içerisinde en çok kalker, silis, mika, demir oksit bulunur. Kil, düşük ısı derecesinde bir etüve konulursa sertleşir. Kilde limonit bulunması halinde rengi esmerdir. Kilde demir peroksit bulunması halinde rengi kırmızıdır. Kilde manganez boksit bulunması halinde rengi siyahtır. Kilde organik maddeler bulunması halinde menekşe rengindedir.

Page 26: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

olabilmesi için mutlaka su ile yoğurulması gereklidir. Su dışında kalan diğer sıvılarla kil kohezyon kazanmaz.

Renk: Killer metal oksitlerle karışık bir şekilde bulunduklarından doğal olarak renklenmiş durumdadırlar. Ayrıca organik maddeler de ihtiva eder. Kilin saf olması halinde rengi beyaz olur ve kaolen adını alır. Bunun ötesinde killerin renkleri sarı, pembe, kırmızımsı, mavimsi gri, yeşil ve siyahımsı olabilir. Kilin rengi içinde bulunan maddeler hakkında fikir vermektedir.

Kilde limonit bulunması halinde rengi esmerdir. Kilde demir peroksit bulunması halinde rengi kırmızıdır. Kilde manganez boksit bulunması halinde rengi siyahtır. Kilde organik maddeler bulunması halinde menekşe rengindedir.

Bununla beraber, kilin pişmeden evvelki rengi piştikten sonrada aynı renkte kalacağını göstermez. Çünkü oksitlerin yüksek ısı derecelerinde renkleri değişir.

Rötre: Kil su ile yoğrulup şekillendikten sonra kurumaya terk edilirse şekillendirme sırasında verilmiş olan ölçüleri küçülür. Diğer bir değişle kil hamurunun kuruma sırasında hacmi küçülür. Bu olaya kilin rötre yapması denir. Rötre, kilin kuruması sırasında olduğu gibi pişmesi sırasında da devam eder. Kilin kurumasından meydana gelen rötre, kilin plastisite özelliğine bağlıdır.

Her ne kadar akıcı kil, pişmiş toprak malzeme üretiminde kullanılmasa da, porselen, fayans ve vitrifiye seramik üretiminde döküm yolu ile şekillendirilerek kullanılır. Rötre, plastisiteden sonra en önemli özelliktir. Rutubetli bir kil hamuru kurumaya terk edildiği zaman hacmi küçülür. Belli bir zaman süresi sonucunda kil hamuru katılaşır ve mutlak kuruma haline kadar su kaybı ve hacim küçülmesi devam eder. Bu şekilde kurutulmuş kil hamuru gittikçe yükselen ısıda pişirildiği takdir de, kurutmada olduğu gibi yine hacmini küçültür. Kilin gerek kuruma ve gerekse pişme sırasında yapılmış olduğu rötre, toplam rötredir.

Kilin Pişme Teorisi: Kil, düşük ısı derecesinde bir etüve konulursa sertleşir; önce serbest haldeki suyunu, daha sonra da emdiği suyun önemli bir kısmını kaybederek gittikçe artan bir rötre yapmaya başlar. Etüvün ısı derecesi 200º C yi geçmezse bu olay geriye dönüşebilir. Bu durumda kil soğuduğu zaman öğütülerek pudra haline getirilerek su ile yoğurulursa plastisite gösterebilir.

-SERAMİK MALZEMENİN SINIFLANDIRILMASI-Seramik malzemenin bünye yapısını esas alarak aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.

Page 27: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

I- Boşluklu seramik malzeme:

A) Kaba seramikler1- Pişmiş toprak malzeme:

Tuğla ve Kiremit Taşıyıcı döşeme malzemesi Değişik kaplama malzemesi Dekoratif malzeme Diğer pişmiş toprak malzeme

2- Ateşe dayanıklı malzeme (refrakter malzeme):

B) İnce seramikler - Fayanslar

Adi fayanslar Karo ve Sıhhi tesisat fayansları Kalaylı fayanslar Mozaik fayanslar Plaket fayanslar Bisküvi fayanslar

II-Yarı boşluklu seramik malzemeler:

Kaplama malzemesi Sıhhi tesisat malzemesi

III-Boşluksuz seramik malzemeler:

A) Greler

Karo ve Mozaik greler Sıhhi tesisat greler Kimyasal endüstrisi greler

B) Porselenler

Sıhhi tesisat malzemesi Alçak ve yüksek gerilim izolatörleri Mutfak eşyası Mozaik porselenler Özel porselenler Bisküvi porselenler

I-BOŞLUKLU SERAMİK MALZEMELER:

Page 28: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Boşluklu seramikler, kullanılan kilin çalışma derecesinden daha düşük bir ısı derecesinde pişirildiklerinden boşluklu bir bünyeye sahiptirler. Bu nedenle ısı geçirme, su emme, setlik ve görünüş yönlerinden, ayrıca, ateşe dayanıklı olanları yüksek ısıya dayanıklılık yönünden diğer seramik malzemelerden önemli farklılıklar gösterirler. Bunlar,

Boşluklu olduklarından ısı geçirme kabiliyetleri diğer seramiklere göre daha azdır. Diğer bir değişle ısı tutucuları daha yüksektir.

Su emmeleri, ancak bir sır tabakası ile örtüldükleri zaman önlenebilir. Sırlanmamış olanları veya sırlanmış olanları sırsız yüzleri dile değdirildiğinde, dildeki ıslaklığı emerek dile yapışırlar ve boşluklu oldukları bu yolla anlaşılır.

Sertlikleri azdır. Bir çelik parçasıyla çizilebilirler. Bazılarında (Karo-fayans) çelikle çizme halinde derinliği olan bir çizgi meydana gelir.

Görünüşleri pürüzlü ve toprağımsı bir görünüme sahiptirler.II-YARI BOŞLUKLU SERAMİK MALZEMELER: Yarı boşluklu seramik malzemeler özellikleri yönünden boşluklu seramiklerle boşluksuz seramikler arasında yer alır.

Boşluklu olanların aksine çelikle çizilmezler, bir miktar dile yapışma özelliği gösterirler. Pratikte su geçirmez olarak kabul edilirler. Boşluk oranları % 3-4 dolayındadır. Beyaz, renkli veya opak görünümde olabilirler.

III-BOŞLUKSUZ SERAMİK MALZEMELER: Boşluksuz seramikler, kullanılan kilin camlaşma derecesinde pişirilmiş olduklarından camsı bir bünye yapısına sahiptirler. Bu nedenle ısı geçirme dirençleri düşük, su emmeleri pratik olarak % 0 sertlikleri çelikten fazla ısıya dayanıklılıkları boşluklu seramiklerden (ateşe dayanıklı olanlar hariç) fazladır. Greler ve porselenler olarak ikiye ayrılır.

Bünyesinde boşluk olmadığından ısı depo etme kabiliyetleri zayıftır. Dolayısıyla bu nedenle kullanılmamalıdırlar.

Boşluksuz olduklarından su emmezler. Bu nedenle, ancak dekoratif amaçlarla sırlanırlar. Boşluklu olmadıklarından dile değdirildiği zaman dile yapışmazlar. Buradan boşluksuz oldukları anlaşılır.

Sertlileri fazladır. Bir çelik parçasıyla çizilmeye çalışıldığında çizilmezler. Üzerinde meydana gelen iz çeliğin aşınması ile bıraktığı izdir. Bu nedenle dikkatli olunması gerekir. Mohs sertlikleri 9 civarındadır.

Özellikle kırık yerlerin görünüşü camsı bir görünüştedir. Özgül ağırlıkları ve birim ağırlıkları diğer seramik türlerinden yüksektir.

SERAMİKLERİN GRUPLANDIRILMASI

Gre ve yarı-gre, türünden olan seramik döşeme kaplamaları yapıları nedeniyle suyu ve rutubeti geçirmezler.

Page 29: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

1. Geleneksel Seramikler

Kil, kaolen ve feldispat gibi minerallerin yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi ile elde edilirler. Bileşimlerinde değişik türde silikatlar, alüminatlar ve bunların yanında bir miktar metal oksitler bulunur. Cam, tuğla, kiremit, aşındırıcı tozlar, porselen, taş ve refrakterlerdir.

2. İleri Teknoloji Seramikler

Bu seramikler oksitler, karbürler ve nitrürlerden oluşmaktadır. Yüksek mukavemet, rijitlik ve sertlik, aşınmaya kimyasal etkilere ve yüksek sıcaklığa dayanıklılık, boyutlarda kararlılık gibi üstün özellikleri sebebiyle uçak ve uzay endüstrisinde önemli ölçüde kullanılmaktadırlar.

SERAMİK TÜRLERİEndüstride geniş kullanım alanı sahip seramikler iki gruba ayrılabilir.

1-Camlar: Silikatlar en çok cam üretiminde kullanılırlar. Soda-kireç camı, (Pencere camı) kurşunlu cam, bor-silikat camı ve silis camı.

2- Pişmiş kil ürünleri: Tuğla, kiremit, porselen ve refrakter malzemeler.

SERAMİK SIRLARI: Sır, seramik malzemenin ya doğrudan doğruya yüksek sıcaklıkta kendisinin camlaşması veya seramik malzeme üzerine sürülen metal oksitlerin seramik malzemenin pişme derecesinden daha düşük bir sıcaklıkta camlaşması suretiyle meydana gelen ve seramik malzemeye belirli yeni özellikler kazandıran bir tabakadır. Sırların ilkel maddesi olarak genellikle metal oksitler kullanılır. SiO2, Al2O3, CaO, Na2O, SnO gibi.

Seramik malzemeler şu amaçla sırlanır:

• Su geçiren bir seramik malzemeyi su geçirmez hale getirmek.• Boşluklu veya boşluksuz bir seramik malzemeyi renklendirmek ve iyi bir görünüş

kazandırmak için,• Seramik malzemeyi kir tutmaz ve kolay temizlenir hale getirmek için,

Page 30: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Boşluksuz seramik su geçirmediği için bunların sırlanmaları özellikle son iki amaçla yapılır. Bunun ötesinde, döşeme kaplaması olarak kullanılacak seramik malzemenin ister boşluklu ister boşluksuz olsun, sırlanmaları;

• Sırın aşınma dayanımı zayıf olduğundan• Sır, yürüme emniyetini azalttığından doğru değildir.Seramik ürünler şu şekilde sınıflandırılmaktadır;Geleneksel seramik ürünler: Çanak, çömlek, çini.

Artistik (sanatsal) ürünler: Heykel, mimari panolar, kaplar.

Endüstriyel Ürünler: Kupa, tabak, çanak gibi mutfak ürünleri, vazo, saksı, abajur ayağı gibi dekorasyon ürünleri, sıhhi tesisat- sanitary (klozet, duş eviyesi, lavabo gibi tuvalet ürünleri), fayanslar, karolar, tuğla, kiremit.

Yüksek teknoloji ürünleri: Bilgisayar parçaları, jet ve roketler için duyarlı parçalar, elektrik, elektro dinamik gibi teknoloji gerektiren yapılarda ve hatta tenis raketi gibi özel ürünlerde de seramik kullanılmaktadır.

Türk sanatında seramik de tür olarak şu bölümlere ayrılır:

1- Sırsız çömlek işleri veya sırsız pişmiş toprak işleri2- Sırlı çömlek işleri3- Çini4- PorselenSeramik sanatında kullanılan malzemeler şunlardır: Seramik çamuru, seramik tornası, fırın, sır, ebesuar, sistre, fırça, pistole.

GÖRSEL SANATLAR KİMYA İLİŞKİSİ Sanat, bilim ve teknolojinin var olan kültürel bir noktada birleşmesi ve bilginin bu çeşitli

alanlarının birbirlerini etkilemesi ve bu anlamda yapılan denemeler sanatçılar ve bilim adamları için bir ilham kaynağını oluşturur.

Kimya alanı bilgilerini derinleştirmede sanatçının tekniğinden faydalanır ve her iki alanda ortak olan noktalardan biri ilham kaynağı olarak doğadaki maddeler ve doğadan yola çıkılarak ulaşılan gerçeklerdir.

Sanat ve kimya arasındaki ilişki farklı çıkarlar için de olsa ilk çağlardaki insanların tanınmasından tutarak her iki alanı da kapsayan dokusal yapıya, boya ve pigmentlerin özelliklerine, ateşin ve suyun kullanımı ve dönüşümüne kadar dayandırılabilir.

Page 31: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

Bu nedenle bu iki alanın birbirleri ile ilişki içinde olması her iki alanın ilerlemesi, yenilikçi çözümler bulması anlamında önemlidir. Sadece farklı olan sanatçıdan doğaya karşı estetiksel bir bakış açısı vardır ve gerçeklik istenilen şekillerde ifade edilebilir. Bilim adamında ise gerçekler ve yorumlar kesinlikle mantığa dayalı olmalıdır.

Kimya dünyası için önemli bir buluş olan Periyodik tablonun bulunuşu buna en güzel örneklerden birisidir. Periyodik tablo Mendeleyev’in üretici zekâsının çarpıcı bir ürünüdür. Mendeleyev’in periyodik tabloya koyacak bir tane bile element bulamamasına karşın bu cetveli bulmasının diğer elementlerin başka bilimciler tarafından araştırılıp bulunmasına yol açması düşünmenin ve yorum getirmenin önemini vurgulamaktadır.

Leonardo da Vinci’nin kan dolaşımı hakkında bilgisi olmamasına rağmen, robota eklediği kalp vanaları sayesinde kanın tüketilmek üzere kaslara pompalanmasını sağlamıştır. Leonardo’nun yaptığı bir cisim, 2005 yılında bir İngiliz kalp cerrahına hasar görmüş kalpleri tedavi etmek yolunda yeni yollar keşfetmesi için ilham kaynağı olmuştur.

Bilimde de yeni modeller ve teorileri yaratmak için sanatta olduğu gibi hayal gücü ve

yaratıcılığa ihtiyaç vardır Kimya çalışmalarında ilerlemeler sanat dünyasına yeni teknikler ve malzemeleri

getirmiştir. Örneğin terebentinin yapısal özelliği dolayısıyla bazı boyaları çözme özelliğinin olması ile sanatçılar eserlerinde farklı tekniklere gidebilmişlerdir. Onun dışında serigrafide, fotoğrafçılıkta, yağlı boya resim çalışmalarında ve birçok sanatsal ürünün oluşmasında kimya bilimindeki gelişmelerin önemi büyüktür.

Page 32: CAMLAR-SERAMİKLER, GÖRSEL SANATLARIN KİMYA Web viewTeknolojideki gelişme ve yenilikler sanatsal seramiğe büyük katkılar sağlamaktadır. Seramik malzeme kimi zaman resimsel

-KAYNAKLAR- http://members.comu.edu.tr/skahraman/Varliklar/sic/Cam%20ve%20Seramikler.pdf CAM (1997), Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, İstanbul: Yem Yayınları, , s. 312. 1. Cilt http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Cam

%20%C3%9Cretimi%20Ve%20%C5%9Eekillendirme%20Y%C3%B6ntemleri.pdf Kişi.deu.edu.tr//kamile.tosun/13._Camlar.pdf Dspace.trakya.edu.tr/jspui/bitstream/1/796/1/UMUT%20KANTUR.pdf Blog.aku.edu.tr/evcin/files/2016/10/camseramik.pdf https://isikoptik12.files.wodpress.com/2014/11/camtarihc3a7esi.pdf http://akgunalsaran.com/doc/20-seramikler-1691.pdf http://www.teknolojikarastirmalar.com/e-egitim/yapi_malzemesi/icerik/

seramik.html http://library.cu.edu.tr/tezler/7757.pdf http://www.nkfu.com/seramigin-tarihcesi/ SERAMİK (1997), Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, İstanbul: Yem Yayınları, s. 1634-

1635. 3.Cilt http://muhendis.kafkas.edu.tr/doc/personel-dosyalari/seramikler-eski-605.pdf

http://www.turkseramik.com/index.php?topic=1468,0 http://www.serfed.com/content_files/dergi/seramikinalfabesi/

04_Seramik_Nedir_Kac_Turlu_Seramik_Vardir.pdf http://www.docs-engine.com/pdf/1/seramik-s%C4%B1rlar%C4%B1.html