74
BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ “Adımız Andımızdır” EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ TÜRK MİLLETİNİNDİR Nisan 2016, Ankara

BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: [email protected] BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ “Adımız Andımızdır”

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ TÜRK MİLLETİNİNDİR

Nisan 2016, Ankara

Page 2: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ www.birlikteturkmilletiyiz.org

e-posta: [email protected]

BTM Yürütme Kurulu

Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr. Abdullah GÜNDOĞDU Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER

Prof. Dr. İskender ÖKSÜZ Prof. Dr. Mustafa ERKAL

Namık Kemal ZEYBEK Sadi SOMUNCUOĞLU

Uluç GÜRKAN Veli KILIÇ

-----------------------------------------

Kitabın hazırlanmasında emeği geçenler

Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr. Abdullah GÜNDOĞDU

Ahmet Zeki BULUNÇ Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER

Emre BAYRAKTAR Sadi SOMUNCUOĞLU

Ümit YALIM

Matsa Basımevi - Ankara - Nisan 2016 Tel: 0 312 395 20 54

Page 3: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

1

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

“Adımız Andımızdır”

TÜRK MİLLETİNE ÇAĞRIMIZ

Bizler; Türk Milletinin egemenliğini, vatanın bütünlüğünü ve Milletin

birliğini tehdit eden çok yönlü ve çok kaynaklı tehlikeler karşısında

“Birlikte Türk Milletiyiz - BTM” adı altında bir araya geldik.

Amacımız; millî varlığımızı hedef alan görüş, eylem ve olaylar

karşısında, Türk Milletini bilgilendirmek ve Türk Milleti adına

hareket edenleri uyarmaktır. Bunun için hukukun ve demokrasinin

bahşettiği bütün imkânları kullanmaya kararlıyız. 1919’da Amasya

Genelgesi ile bütün cihana haykırıldığı gibi, bugün de tekrarlıyoruz:

Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir.

Siyasi iktidar üzerine aldığı sorumluluğun gereğini

yerine getirmemektedir. Milletin istiklâlini, yine

milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

Türk Milleti asırlardır aşiret, kavim, etnisite, mezhep ayrımlarının

üstünde ve ötesinde kimliğinin ve birliğinin şuurunda, insanlığın

şerefli bir üyesidir. Milletimizi ve vatanımızı ilkel varsayımlarla

bölmek, vatanımızı emperyal siyasî emeller uğruna parçalamak

isteyenlere karşı atılacak ilk adım, birliğimizi ve bölünmez

bütünlüğümüzü teyit ve takviye etmektir.

Türk kimliğimizi ve millî birliğimizi inkâr edenlere

varlığımızı bildirmektir.

Son yıllarda yaratılan sis perdesinin gizlediği gerçek şudur: Biz, tek

tek her birimizin sandığından çok daha fazlayız ve birliğimiz ve

bilincimiz sanılandan çok daha sağlamdır.

Page 4: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

2

Tehdit ve tehlikelere karşı hukuk ve demokrasinin desteğinde Türk

Milletini bilgilendirmek, kavram ve söylem birliğini sağlamak için

olayları isimlendirmeye, kavramlaştırmaya özel dikkat

harcayacağız.

Paneller, sempozyumlar, konferanslar düzenleyeceğiz.

Basın bildirileri yayınlayacak, önemli konularda yürüyüşler,

toplantılar yapacağız.

TV’lerde programlar, açık oturumlar düzenleyeceğiz.

Uzmanlara raporlar hazırlatacak, bunları kamuoyuna ve

yetkililere ulaştıracağız.

Her çalışmanın sonunda sorunların çözümü için ne

düşündüğümüzü de açıklayacağız.

Bu çalışma, yurdun her tarafına yayılacak ve katılmak

isteyen her Türk vatanseverine açık olacaktır.

Bize katılın, bu varlık mücadelemizi birlikte yürütelim.

[email protected] - www.birlikteturkmilletiyiz.org

Page 5: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

3

İÇİNDEKİLER

TÜRK MİLLETİNE ÇAĞRIMIZ ............................................... 1

İÇİNDEKİLER ................................................................... 3

SUNUŞ ............................................................................ 4

MİLLETİN EGEMENLİĞİ VE VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ

TEHLİKEDEDİR ................................................................. 7

DÜNYADA YENİ BİR DURUM VARDIR ................................ 15

ULUSAL/MİLLİ DEVLET TEHDİT ALTINDADIR ...................... 17

ADIMIZ "TÜRK"TÜR ........................................................ 20

ÜNİTER DEVLET TEHDİT ALTINDADIR ............................... 22

ULUSAL/MİLLÎ DİLİMİZ .................................................. 27

ANAYASAL TEMELİMİZ .................................................... 29

BÖLÜCÜ TERÖR (PKK / KCK) SORUNU .............................. 30

TARİH BOYUNCA ANADOLU’NUN EGEMENLERİ ................... 34

SIĞINMACI/DEMOGRAFİK YAPI SORUNU ........................... 37

EGE, BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞI VE

PATRİKHANE SORUNU .................................................... 40

KIBRIS UYUŞMAZLIĞI ..................................................... 48

ERMENİ SORUNU............................................................ 55

NE YAPMALI? ................................................................. 58

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ TOPLULUĞU ........................... 60

Page 6: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

4

SUNUŞ

Bugün, Millî/Ulusal kimliğimiz ve Türk Milletini meydana getiren

bütün değerler tartışma konusu haline getirilmiştir. Kimliğimiz

tartışılırsa; egemenlik, istiklâl, anayasa, devlet, sınırlar… tamamı

tartışılır. Bu tartışmayı, Ermeni Diasporası, PKK, emperyal

mihraklar gibi Türk ve Türkiye düşmanları değil, bizzat Türkiye’de

iktidara sahip olanlar açmakta ve desteklemektedir.

“Darbe Anayasası” denilerek anayasamız, “Kemalizm” denilerek

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkeleri tartışılmaktadır. Zaman

zaman da, “Anayasanın her tarafı değişti, ama ruhu kaldı”

denilmek suretiyle asıl amaç itiraf edilmektedir.

“Darbe Anayasasına(!)” göre hazırlanan Partiler Kanunu,

Sendikalar Kanunu, Basın Kanunu, YÖK Kanunu ile kişisel hak ve

hürriyetleri kısıtlayan kanunların tartışılması bunları ilgilendirmiyor.

Hatta 1982’nin bu mirasından mutlu olduklarına dair, güçlü

işaretler vardır. Onların ilgilendikleri tek konu, “millî egemenliğin”

sahibi olan “Türk Milleti” isminin Anayasadan çıkarılmasıdır.

Böylece 1071’den beri asla değişmeyen millî/ulusal ve merkezi

devlet yapısının “çok ortaklı”, bir çeşit federal hale getirilmesi; bazı

parçalarının kantonlar halinde koparılması, geri kalanının da “ortak

vatan” etiketiyle birlikte yönetilmesidir.

Şüphe yok ki, bu bir projedir; sahipleri emperyalistlerdir.

Günümüzde adına, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) denilen, bin yıllık

Haçlı seferlerinin devamıdır. Hedefte; iç dinamikleri çatıştırıp, aynı

milletin evlatları arasında kanlı bir iç kargaşa çıkararak, millî/ulusal

Türk devletini dağıtmak vardır. Bunun delili çoktur: insanlık suçu

sayılan terör örgütlerini siyasetle, silahla ve propaganda ile

destekleme, kanun kaçaklarını ülkelerinde barındırma,

Page 7: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

5

sınırlarımızdaki terör üslerine müdahalemizi engelleme,

yöneticilerimizi terör örgütleriyle anlaşmaya zorlama gibi her yola

başvurulmaktadır.

En sade ve açık olanı da, kendileri ittifaklar kurarak, birlikler

oluşturarak (AB gibi) güçlenirken, bize “etnisite ve mezhep

gruplarına siyasi kimlik ve statü verirseniz, daha da

demokratikleşmiş ve özgürleşmiş olursunuz” baskısını

yapmalarıdır. Sorunun en yakıcı tarafı da, Türk Milletinin etnisite ve

mezheplere göre ayrıştırılmasını, yöneticilerimizin de benimsemiş

olmalarıdır. Bu durumda; Türk Milletine bakışta, haçlılar ve bölücü

terör örgütleriyle görüş birliği hâsıl olmaktadır. Bugün Türkiye’nin,

uçurumun kenarına sürüklenmesinde bu gerçekler yatmaktadır.

Bu bakımdan, esasında tartışılan 1982 Anayasası değildir.

Yapılmak istenen; 1876, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarımızda

titizlikle korunan, Türk Milletinin millî egemenliğini, resmi dilini,

vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü ve Türk vatandaşlarının

eşitliğini ortadan kaldırmaktır. Böylece, devleti ve egemenliği,

sosyal gruplara (etnisite ve mezheplere) göre paylaştırıp, çok

ortaklı yeni bir devlet inşasını amaçlamaktadırlar.

Açıklanan bu tabloya göre, “Devletimizin ülkesi ve milletiyle

bölünmez bütünlüğü” tehlike altındadır. Bu karmaşayı gören,

pusudaki yerli - yabancı bütün fırsatçılar da saldırıya geçmiştir.

Ülkemiz; içeride, asrımızın en kanlı terör örgütlerinden,

emperyalizmin maşası PKK ve onun sözde devlet yapılanması olan

KCK, türevleri ve işbirlikçileri; dışarıda, Ege, Kıbrıs ve Ermeni

meseleleriyle kuşatılmıştır. Emperyalist odakların güdümünde, eş

zamanlı ve uyumlu bir şekilde tırmandırılan bu kuşatma, nüfus

yapımızı bozacak boyutlara ulaşan sığınmacı ve mülteci akınıyla da,

tamamlanmış görülmektedir.

Page 8: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

6

Bu kuşatmanın sorumlusu, hiç şüphe yoktur ki, iktidarın

siyasetidir. Aynı zamanda bu siyaset; ideolojik hesaplarla

Ortadoğu’ya düzen vermek üzere yola çıkıp, Kuzey Afrika’dan

bölgemize kadar uzanan terör ve kanlı savaş bataklığında rol

üstlenmiştir. Böylece ülkemiz, bütün dünyayı endişelendiren

Ortadoğu bataklığının bir parçası haline gelmiştir.

Bu kuşatma ve bataklıktan kurtulmak, en hayati bir mesele olarak

önümüzde durmaktadır. Varlığımızı korumak, yaşatmak ve

güçlendirmek azim ve kararında olduğumuzu bir defa daha ilân

ediyoruz. Bütün dünya bilsin ki, 1919’da Erzurum ve Sivas’ta

toplanan Kongrelerde alınan kararlar, bugün de geçerlidir; “Milli

sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.”

Bu çağrımız, “Uyan, vatana ve millî egemenliğe sahip çık!”

davetidir. Bu hareket, bir sorumluluk hareketidir. Türk Milletinin

bütün duyarlı evlatlarını, aralarındaki ihtilafları erteleyerek, varlık

hukukumuzu savunmaya davet ediyoruz.

Çağrımıza katılın, sayımızı artıralım ve saflarımızı sıklaştıralım.

BİZ HEP BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ.

Page 9: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

7

MİLLETİN EGEMENLİĞİ VE VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ

TEHLİKEDEDİR

İçinde bulunduğumuz durum, “çözüm süreci” adı verilen, halktan

gizlenerek yürütülen, sosyolojik gerçeklere ve millî menfaatlere

aykırı olan bir siyasetin sonucudur. Bu siyasetin her adımı ve

ayrıntısı çok iyi bilinmelidir.

11 Mart 2009’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Kürt meselesi”

konusunda “iyi şeyler olacak” sözü, 1 Ağustos 2009’da Beşir

Atalay’ın Polis Akademisi salonlarında “Kürt Meselesinin Çözümü:

Türkiye Modeline Doğru” çalıştayı, 19 Ekim 2009’da Habur sınır

kapısında kurulan çadır mahkemeleri, Mart 2010’da yabancı bir

devlet temsilcisinin koordinatörlüğünde yapıldığı ortaya çıkan Oslo

görüşmeleri… (Muhtemelen bu görüşme, 2007 yılında MİT

Müsteşarı Emre Taner’in girişimiyle başlayan, daha önce Filistin-

İsrail barışı için çalışmış yabancı bir vakfın koordinasyonunda ilk

toplantısı Oslo’da yapılan temasların bir parçasıydı.) Kamuoyuna

malolan beşinci Oslo müzakerelerinde taraflardan biri olarak, KCK

(Kürdistan Demokratik Konfederalizm / Kürdistan Topluluklar

Birliği) Yürütme Konseyi Üyesi ve PKK Merkez Komitesi üyeleri yer

almıştı… Bu görüşmelerde Başbakanı temsilen Başbakanlık

Müsteşar Yardımcısı ile MİT Müsteşar Yardımcısı, PKK liderleriyle

Türkiye anayasasını ve bölücübaşı Öcalan’ın serbest bırakılması

konusunu görüşmüştür ve bunun için Öcalan’dan bir “yol haritası”

almıştır.

30 Eylül 2012’de iktidar, 4. Olağan Kongresi’nde yeni dönemde

yapılması planlanan işler; “manifesto” adı verilen 63 maddelik bir

yol haritası şeklinde basın mensuplarına dağıtılmıştır. Yol

haritasının bazı maddeleri şunlardır: Şartlar ne olursa olsun

mutlaka yeni bir anayasanın ülkeye kazandırılması (madde 11);

Page 10: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

8

ana dilde kamu hizmetlerine erişim (madde 22); mevzuatta etnik

ayrımcılık algısı yaratan bütün hükümlerin ayıklanması (Madde

32).

26 Eylül 2012 – 30 Ocak 2013 arasında İmralı Cezaevine beş defa

giden “Devlet Heyeti” ile KCK Genel Başkanı idam mahkûmu

Öcalan arasında “İmralı Mutabakatı” adı altında bir yol haritası

üzerinde uzlaşma sağlanır. Bugün de gündemde tutulan

mutabakata “Çözüm süreci” adı verilir. Bu arada, 2013’ün Ocak,

Şubat ve Mart aylarında BDP milletvekilleri, hükûmetin izniyle

defalarca İmralı Cezaevine giderler ve bölücübaşı Öcalan’la

görüşürler. Artık Öcalan’ın nevruz mesajı da hazırdır. Tarih 21 Mart

2013, Diyarbakır meydanında nevruz mesajıyla “silahlı direniş

sürecinden demokratik siyaset sürecine kapı açılmıştır.”

19 Ekim 2011’de Anayasayı değiştirmek üzere “Anayasa Uzlaşma

Komisyonu” kurulur ve çalışmaya başlar. 23 Ağustos 2013’e

gelindiğinde İktidar Partisinin komisyon üyeleri, Anayasanın 66.

Maddesindeki vatandaşlık tanımının şu şekilde değiştirilmesini

ister: “Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye

Cumhuriyeti vatandaşıdır.”

Böylece iktidar, 30 Eylül 2012’de ilan ettiği, “mevzuatta etnik

ayrımcılık algısı yaratan bütün hükümlerin ayıklanması” (32.

madde) taahhüdünü yerine getirmek üzere harekete geçer ve işe

Anayasa’dan başlar. Buna göre artık bugünkü Anayasamızdaki gibi

“Devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk” olmayacaktır.

Renksiz (Kimliksiz), “İmralı Mutabakatı”nın 3. Maddesindeki

ifadesiyle “nötr vatandaşlık”ın tarifi gereğince “Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşı” olacaktır. Artık milletvekilleri de “Büyük Türk milleti

önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” demeyecektir.

Page 11: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

9

Bu değişiklikle, Türk Milletine ait olan egemenliğin kilit taşı

sökülmek ve milli devletin tasfiyesinin yolu açılmak istenmektedir.

Tabii bu tasfiyenin yapılabilmesi için “Türk sorununun” ortaya

çıkmasını önlemek gerekmektedir. Bu maksatla “Türk Milletini”

ikna etmek üzere, 3 Nisan 2013’te, tamamına yakını aynı

zihniyetteki akademisyen, gazeteci, sanatçı ve iş adamlarından

oluşan bir “Âkiller Heyeti” kurulur. Heyet mensupları için ülkenin

çeşitli yerlerinde kapalı salon toplantıları düzenlenir ve âkiller,

katılımcıların tepkili soruları üzerine “’Çözüm süreci’ nedir, bize bu

konuda bir bilgi verilmedi; ama bizler halkın düşüncelerini tespit

etmek üzere göreve başladık” diyeceklerdir. Büyük çoğunluğu

bölücü zihniyetteki 63 isimden oluşan ve yedi bölgede, yedi

Komisyon halinde çalışan âkiller, sonuçta hazırladıkları raporları

ilgililere verirler. Açıklanan raporda, yedi bölgedeki yurttaşlarımızın

tamamının, bölücü terör örgütünün görüşlerine uygun taleplerde

bulundukları iddia edilir. Böylece birçok araştırma ve anket

firmasının çalışmaları ile asla uyuşmayan, hayâlî sonuçlarla

kamuoyu yaratmaya ve halkı ikna etmeye dönük çalışıldığı ortaya

çıkar. Zaten ilk toplantılarda alınan tepkiler üzerine de, daha sonra

yapılan toplantılara, dinleyiciler seçilerek devam edilmiştir.

21 Mart 2014’te Diyarbakır’da yine miting vardır. Kürsüde yine

okunan Öcalan’ın nevruz mesajındaki; “… Bu barış, başta Rojava

olmak üzere tüm bölgede ancak demokratik anayasal çözümlerle

pekişecektir…” söylemiyle “Kürdistan Demokratik Konfederalizm”

hedefi açıkça ilan edilmektedir.

15 Temmuz 2014’te basında “Çözüm Yasası” olarak adlandırılan

“Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin

Güçlendirilmesi” Kanunu yürürlüğe girer. Kanunun adı böyledir

ama 3. maddede “çözüm süreci” için çıkarıldığı açıkça kayıtlıdır:

Page 12: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

10

“Bakanlar Kurulu, çözüm sürecine ilişkin gerekli kararları almaya

yetkilidir.” Ve 2. maddenin b fıkrası da görevlilerin Oslo, İmralı vb.

görüşmelerini yasal garanti altına alır: “Gerekli görülmesi halinde,

yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas,

diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve

bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları

görevlendirir.” PKK/KCK ile İmralı ile Kandil ile yapılan görüşmeler

artık resmiyet kazanmıştır.

Öcalan’ın Rojava dediği, Suriye’nin kuzeyindeki PKK yapılanması

da, Suriye’deki iç karışıklıklardan yararlanarak güçlenmekte, yeni

mevziler edinmektedir. PKK’nın Suriye kolu PYD (Demokratik Birlik

Partisi), onun askerî kanadı da YPG’dir. Çözüm Yasasının garantisi

altında artık iktidar yetkilileri de PYD’nin sözde lideri Salih Müslim

ile rahatça görüşmektedir. Onlar görüşürken, Salih Müslim ve onun

YPG’si de Suriye’nin kuzeyine iyice yerleşmektedir. Önce Suruç’un

karşısındaki Ayn el-Arab (Kobani), Afrin, sonra Ceylanpınar’ın

karşısındaki Re’sül-Ayn, daha sonra Tel Abyad birer birer PYD’nin

eline geçmiştir. Türkiye güneyden, Suriye üzerinden de

kuşatılmaktadır.

Müslüman ülkelerdeki selefî örgütlenmeler içinden şimdi bir de

IŞİD belası çıkarılmış ve Suriye topraklarının önemli bir kısmını

işgal etmiştir. 02 Ekim 2014’te IŞİD, PYD’nin kalbi olan Ayn el-

Arab’ın etrafındaki 350 köyü işgal etmiş, 6 Ekim’de de şehre

sızmıştır. Türkiye’deki PKK’lılar sınırı geçip yoldaşlarına yardım

etmek isterler. Güneydoğu il ve ilçelerinde gösteriler düzenlerler.

Gösteriler tırmanır, HDP eş başkanının açık kışkırtması ile de

şiddete dönüşür ve 6- 8 Ekim arasında 54 kişi öldürülür.

Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere iktidar yetkilileri, 6- 8 Ekim

olaylarına büyük tepki gösterirler. Gösterirler ama PYD’ye yardıma

Page 13: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

11

gidecek olan Barzani güçleri (Peşmerge) 29 Ekim’de Habur’dan

sınırımıza girer; Türkiye makamlarının izni, refakati ve

ağırlamasıyla Türkiye topraklarından geçerek Ayn el-Arab’a gider.

Ayn el-Arab kuşatması ve 6-10 Ekim olayları çözüm süreciyle ilgili

sıkıntılar da ortaya çıkarmıştır. Bir yandan Öcalan, çözüm süreci

konusunda yeni adımlar atması için hükûmete süre vermekte, bir

yandan HDP, “Ayn el-Arab düşerse çözüm süreci biter” demekte,

bir yandan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Cemil Bayık, geri

çektikleri silahlı militanları tekrar Türkiye’ye gönderdiklerini ifade

etmekte; öte yandan Kars’ta ve Yüksekova’da çatışmalar

olmaktadır.

2015’e girilmiştir. HDP heyetleri bir İmralı’ya, bir Kandil’e

gitmekte, çözüm sürecinin devamı için aracılık yaparak iktidarın

temsilcileri ile görüşmektedirler. Yetkililer, çözüm sürecinin devamı

için APO’dan PKK’ya bir çağrı yapmasını istemektedir. Bu, “Silahlı

mücadeleye son verin” çağrısıdır. Ama teröristbaşı Öcalan’ın da

şartı vardır: 10 maddelik demokratikleşme(!) programını

Hükûmetin kabul etmesi. APO’nun bu şartını 17 Şubat 2015’te HDP

Eş Genel Başkanı Demirtaş, iktidarı uyarmaktadır: “Öcalan’ın çağrı

yapması için Hükûmet önce 10 maddelik ev ödevini yapmalı. Onlar

açıklamazsa biz açıklarız.”

Böylece, 28 Şubat 2015’te iki taraf bir araya gelir ve “ev ödevi”

açıklanır. Hem de Dolmabahçe Sarayı’nda. Bütün televizyonların

kameraları heyete dönüktür. HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder

10 maddelik mutabakatı açıklamaktadır:

“Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan’ın temel belirlemesi de

şudur: ‘Bu otuz yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken,

demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari

Page 14: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

12

müştereğin sağlandığı ilkelerde, silahlı mücadeleyi bırakma

temelinde, stratejik ve tarihi karar vermek için PKK’yı bahar

aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum’.”

Bu metin, Başbakan Yardımcısı, İçişleri Bakanı, İktidar Partisinin

Grup Başkanvekili ve Kamu Güvenliği Müsteşarının huzurunda,

televizyon kameralarına, yani bütün Türkiye ve Dünya kamuoyuna

karşı okunur ve bütün Türk Milleti teröristbaşının “şartlarını” dinler.

Mutabakatın birinci maddesi, “demokratik siyaset tanımı ve

içeriği”dir. Yani Hükûmet “demokratik siyâset”ten ne anlıyor, PKK

ne anlıyor? Karşılıklı olarak ilk maddede bunu görüşeceklerdir.

İkinci madde, “demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının

tanımlanması”dır. Yani, “çözüm”ün bir ulusal boyutu, bir de “yerel”

boyutu vardır. Dokuzuncu madde: “Demokratik cumhuriyet, ortak

vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu

demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere

kavuşturulması”dır. İyi de, “ortak vatan”; kimle kim arasında?

Vatanımız zaten bütün T. C. vatandaşlarının ortak vatanı değil

midir? O hâlde Öcalan ve PKK “ortak vatan” derken kiminle kimin

arasında vatanın ortak olmasından bahsedilmektedir? İstedikleri,

“Türkiye; Türklerle Kürtlerin ortak vatanıdır.” yani iki

unsurun/grubun ortak vatanı ibâresinin Anayasa’ya konulması

istenmektedir. Onuncu maddede de, zaten “bütün bu demokratik

hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa”

öngörülmektedir.

17 Mart 2015’te HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş TBMM Grup

Kürsüsünde üstüne basa basa “seni başkan yaptırmayacağız” der

ve bunu üç defa tekrarlar. Seçimler de yaklaşmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Mart’ta Dolmabahçe Mutabakatını

doğru bulmadığını açıklar.

Page 15: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

13

Süreç tekrar sıkıntıya girmiştir. KCK Eş Başkanı Bese Hozat adlı

terör örgütü yöneticisi PKK şartlarında ısrarlıdır: “Bizim şu anda

kongreyi toplama gibi bir gündemimiz yok… PKK, devletin atacağı

adımlar üzerinden kongreyi toplayacaktı. Biz kongreyi gündemden

çıkardık. Kürt sorunu çözülmeden PKK böyle bir kongre yapmaz;

Kürt kimliği tanınmadan, bu temelde anayasa değiştirmeden ve

Kürtlerin statüsünü kabul etmeden böyle bir kongreyi asla

toplayamaz.”

7 Haziran 2015. Genel seçimler yapılır, HDP barajı aşar, AKP %

41’de kalır ve 258 milletvekili çıkarır.

Bu arada, PKK’nın Suriye kolu, PYD batıya doğru ilerlemekte,

Hatay’a ulaşarak bütün güney sınırımızı kuşatmaya çalışmaktadır.

Irak’tan gelen terör destekçisi Peşmerge’nin, PYD’ye yardıma

gitmek üzere Türkiye topraklarından geçişine izin veren Tayyip

Erdoğan, şimdi PYD’nin ilerlemesinden şikâyetçidir: “Tüm dünyaya

sesleniyorum; bedeli ne olursa olsun, Suriye’nin kuzeyinde,

Türkiye’nin güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade

etmeyeceğiz.” (26 Haziran 2015).

PKK liderlerinden Karayılan, üç gün sonra cevap verir: “Eğer onlar

Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz.”

Ve 11 Temmuz 2015’te KCK, ateşkese son verdiğini açıklar. 14

Temmuz’da da “devrimci halk savaşı”nı başlattıklarını ilan ederler.

Terör saldırısı başlamıştır. Çözüm süreci âdeta “şehitler süreci”

hâline gelmiştir.

Page 16: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

14

ACI İTİRAF

Çözüm sürecinin baş mimarı 07 Eylül 2015’te silah stoklanmasına

göz yumulduğunu itiraf etmiştir: “Çözüm sürecini bunlar âdeta

Güneydoğu’da, kısmen Doğu’da kendileri için silah stoklama süreci

olarak değerlendirdiler. Çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar.

Burada, bu süreç içinde güvenlik güçlerimiz tabii, ‘herhangi bir

çatışmaya, şuna buna girmeyelim’ dediler ama daha sonra anladık

ki bu süreç içinde bunlar bunu yaptılar.”

Aslında daha 2010’daki Oslo Görüşmelerinde, Başbakanın özel

temsilcisi olduğunu ifade eden Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı ve

Başbakanlığa bağlı MİT Müsteşar Yardımcısı, PKK/KCK

temsilcilerine, metropolleri bile patlayıcılarla doldurduklarını

bildiklerini söylüyordu. Demek ki iktidar ve ona bağlı birimler,

yıllarca silahlanmaya göz yummuşlardı; “süreç” dedikleri kavram

uğruna.

Israrla, hâlâ süreci bitirmediklerini, “buzdolabına” koyduklarını,

uygun ortam doğunca tekrar süreci başlatacaklarını ifade ediyorlar.

İşin vahim tarafı, süreci kabul eden ve destekleyenlerin iktidar

partisinden ibaret olmamasıdır. Gazeteler, televizyonlar, aydın

etiketiyle takdim edilenler, sürekli çözüm diye ağızlarını açmakta,

çözüm diye ağızlarını kapatmaktadırlar. Birçok kuruluş da aynı

istikamette görüş bildirmektedir. Bu durumda Türkiye, PKK’nın

dayattığı “özerklik, özyönetim, Kürtlerin statüsünün anayasa ile

belirlenmesi” kavramlarının kıskacı altında bütünlüğünü

kaybetmeye ve bölünmeye doğru hızla sürüklenmektedir.

Bu pazarlıkların bir ucunda bulunan aktör, mevcut iktidardır.

Dönemin Başbakanı, 2000’li yılların başında kendisini BOP eş

Page 17: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

15

başkanlarından biri ilan ederek, bu pazarlıkların yalnızca içine

düşülmüş bir çaresizlik nedeniyle yapılmadığını göstermiştir.

Pazarlıkların, tümüyle ya da kısmen, iktidar sahiplerinin ideolojik

ya da şahsi amaçlarına da uygun düştüğü için yürütüldüğü

görülmüştür.

Bu vahim durum karşısında, ülkenin ve milletin birlik ve

bütünlüğünü düşünen insanlar olarak, Amasya Tamiminin üçüncü

maddesinde belirtilen “Milletin istiklalini, yine milletin azim ve

kararı kurtaracaktır” şiarını bugün de yüksek sesle dile

getirmeyi görev biliyoruz. Aynı Tamimin dördüncü maddesinde

belirtilen “Milletin içinde bulunduğu bu duruma göre

harekete geçmek ve haklarını yüksek sesle cihana işittirmek

için her türlü tesir ve denetimden uzak, millî bir heyetin

varlığı” gereğinden hareketle millî bir heyet oluşturmayı zaruri

görüyor ve bunu kamuoyuna ilan ediyoruz.

Yukarıda anlatılan süreç karşısında heyetimiz aşağıdaki hususları

açıklamayı da millî bir görev bilmektedir.

DÜNYADA YENİ BİR DURUM VARDIR

“Tek Dünya Hükûmeti” projesini gerçekleştirmek anlamındaki

küreselleşme ideolojisi, hedeflediği yeni dünya düzeni kurulamadan

çökmüştür. Dünya dengeleri, ulusal/millî devletler temelinde ve

bunların çevresinde bölgeselleşme kapsamında yeniden

kurulmaktadır.

Küreselleşmenin “Tek Dünya Hükûmeti” yaratma projesi, 2008

yılında kurumsal olarak çökmüştür. Çünkü millî menfaatler ön

plandadır. Tüm dünya ülkelerini kapsayan çok taraflı serbest ticaret

Page 18: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

16

görüşmeleri 2006-2008 yılında askıya alınmıştır. 2007 yılında AB-

ABD ekonomik entegrasyonunu ilerletmek amacıyla Transatlantik

Ekonomi Konseyi oluşturulmasını öngören Anlaşma, 13 Şubat 2013

tarihinde “Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP)” adı

verilen görüşmelerin başlamasıyla sonuçlanmıştır. ABD

öncülüğünde Amerika kıtası ülkelerinin Büyük Okyanus’un öteki

yakasında Çin’i dışlayarak giriştikleri Trans-Pasifik Ortaklığı (Trans

Pasifik Partnership –TPP) Anlaşması, Atlantik girişiminin kendi

arkasını sağlama almayı da ihmal etmediğini göstermektedir. Çin

ve Rusya’nın içinde olduğu Şanghay Beşlisi gibi bölgesel

anlaşmaları, etkileri daha sınırlı çok sayıda bölgesel ekonomik

işbirliği ve entegrasyon anlaşmalarını da göz önünde

bulundurduğumuzda, küreselleşen dünyanın artık yerini “düveli

muazzama” liderliğinde “Bölgeler Dünyası”na bıraktığı açıktır.

Ne var ki küreselcilik, yeni denge arayışında en temel dayanak olan

ulusal/millî devlet ve toplum mekanizmalarımızı büyük ölçüde

tahrip etmiş durumdadır. 1980’li yıllardan bu yana sürdürülen,

üretimi ihmal eden büyüme, liberalizasyon, kuralsız özelleştirme

politikaları sonunda, ulusal iktisadi temelimiz aşınmıştır. Hem

küreselcilik hem de bunun yürürlüğe koyduğu BOP, ulusal/millî

devleti, farklılık – azınlık – etnisite – mezhep ayrılıkları temelinde

büyük ölçüde yaralamıştır.

Bugün, dünyanın yeni denge arayışları içinde ortaya çıkmaya

başlamış bulunan güçlüklerle baş edebilmek için, büyük yenilenme

atılımları gerçekleştirmek zorundayız. Bunun için, öncelikle

ulusal/millî varlığımızı güçlendirmek, milli ve üniter devlete

yönelmiş tehditleri bertaraf etmek gerekmektedir.

Page 19: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

17

ULUSAL/MİLLÎ DEVLET TEHDİT ALTINDADIR

Son zamanlarda; ulusal/millî birliğimiz, egemenliğimiz ve Türk

Milleti’nin hukukî yapısının temelini teşkil eden, “bireylerin devlete

Türk vatandaşı olarak bağlanması” düzeni, ağır bir baskı ve saldırı

altındadır. Bu baskı, “Yeni Anayasa” politikası ile birlikte hukuksal

bir tehdide dönüşmüştür.

Önce “Anayasal Vatandaşlık” denen, sonra “Eşit Vatandaşlık” adı

altında ileri sürülen yaklaşım, bu tehdidin siyasetidir. İktidar partisi

bu yaklaşımı ilk olarak 2007 yılında, “renksiz, ideolojisiz, sivil

anayasa” diyerek gündeme getirmiştir. Anayasa’da Atatürk’e yer

olmadığı ilân edilmiştir. İzleyen yıllarda bunun, Anayasadan Türk

vatandaşlığının silinmesi, egemenlik hak ve yetkisinin Türk

Milleti’nden alınması amacıyla hükümlere dönüştürüldüğü

görülmüştür.

Bu düşünceye göre, Anayasa’nın 66. Maddesindeki “Türk

Vatandaşlığı” ifadesi tamamen silinecek veya “Türkiye Cumhuriyeti

Vatandaşlığı” şeklinde yazılacaktır. Bazıları “Türkiye Vatandaşlığı”

önermekte, böyle bir değişikliğin topluma kabul ettirilemeyeceği

hissine kapılanlar ise, “vatandaşı tanımlamayalım, isimsiz

bırakalım” görüşünü ileri sürmektedirler. Böylece milletin adı

değiştirilebileceği veya milletin adı belirtilmeyebileceği gibi,

topluma dünyada mevcut olmayan bir biçimde “Türkiye Milleti!”

gibi, isimler de verilebilecektir. Neticede Anayasadan Türk adının

tamamen çıkarılması amaçlanmaktadır.

Bir milleti anayasadan silmek, kuşkusuz onu tarihten silmeye

yetmez. Ne var ki, ulusların tarihteki varlıkları, egemenlik haklarını

ellerine aldıkları zaman “gerçek” hale gelir. Türk Milleti varlık ve

egemenlik hakkını İstiklâl Savaşıyla büyük bedel ödeyerek devam

Page 20: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

18

ettirmiştir. Ülkesinde egemen ve dünyada bağımsız bir millet

olarak varlığını tüm dünyaya kabul ettirmiştir. Sahibi olduğu milli

varlığından, bu varlıktan doğan egemenlik ve bağımsızlık

haklarından kendi isteğiyle vazgeçebileceğini, bu hakların yok

edilmesine izin verebileceğini düşünmek, akıl ve izan dışıdır.

Kendini ve haddini bilmezlik, Türk Milleti’ni tanımamaktır.

Türk Milletinin kimliğine ve egemenliğine yönelik tehditler her

durumda ortadan kaldırılmak istenmektedir. “Yeni Anayasa”

saldırısı karşısında, Anayasa’nın Devletin egemenliğini ve kimliğini

belirleyen hükümleri;

Devletin kurucusu ve sahibinin Türk Milleti olduğunu ve

Anayasanın, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet

sevgisine emanet ve tevdi edildiğini açıklayan başlangıç

ilkeleri,

Anayasanın değiştirilemez, hatta teklif bile edilemez dediği;

Devletin şekli “Cumhuriyet” diyen 1’inci maddesi,

Cumhuriyetin niteliklerini “demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk

Devleti” olarak belirleyen 2’ maddesi,

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez, tek bir egemenlik

alanından meydana geldiğini ve dilinin Türkçe olduğunu

gösteren 3. Maddesi,

Devletin temel amaç ve görevlerini düzenleyen 5. Maddesi,

Egemenlik hakkının, kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğunu

belirleyen 6. maddesi,

Page 21: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

19

“Herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç,

din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin

kanun önünde eşittir” diyen 10. Maddesi,

“Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında

Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve

öğretilemez” diyen 42. maddesi,

Bireyin siyasal ve hukuki bakımdan “Türk Vatandaşı” olduğunu

tarif eden 66. maddesi,

tam ve sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla savunulacaktır.

Bizim idealimiz, Türk yurttaşlarının kanun önünde eşitliğidir. İnanç

ve etnik çeşitliliğimiz, sosyal ve kültürel değerlerimizdendir. Bu

değerlerimiz, hukuki ve siyasi egemenlik unsuru yapılmadan,

kültürel hayatımızda özgürce yaşanmalı ve saygı görmelidir. Bu

düşüncemizin güvencesi de, bireyin eşit yurttaşlık statüsüne

dayanır. Esasen Anayasamız da bunu emretmektedir. Kanunlar

karşısında yurttaşların eşitliği, aynı zamanda, toplumdaki her çeşit

farklılığın da eşitlenmesi demektir. İnsanlık, millet bütünlüğü

içinde, etnik köken veya inanç gibi farklı özellikleri olan grupların

eşitliğini sağlamak için, bundan başka bir yol bulamamıştır. Bu

bakımdan, yurttaş eşitliğinin güçlendirilmesi ve korunması;

yurttaşın özgürleşmesi, toplum huzur ve güvenliği açısından büyük

önem taşımaktadır. Özgürleşmenin güvencesi de, ulusal ve laik

siyasal rejimin kurucu temeli de, önemli ölçüde bu ilkeye

dayanmaktadır.

Millet olmanın, etnik ve mezhep merkezli bakışı aşmayı

gerektirdiği; canlı bir uzviyet olan millet geliştikçe demokrasinin de

olgunlaştığı; millet ile etnik ırkçılığın asla bağdaşmayacağı gerçeği,

hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Page 22: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

20

ADIMIZ ”TÜRK”TÜR

Tarihimizin başından beri milletimizin adı Türk’tür. Selçuklu ve

Osmanlı dönemlerinde de aynı şekilde adımız Türk idi. Bunun tabii

bir sonucu olarak, Cumhuriyet’in ilan edilmesinden önce

imzalanmış olan Lozan Antlaşmasında Türk adı kullanılmıştır. 115.

maddede “Türk Bayrağı”, 126. maddede “Türk kara ve deniz

askerleri”, 129/6. maddede “Türk Hükûmeti” terimleri geçer.

Türkiye Cumhuriyetinin uluslararası kabulünün belgesi, yani bir

bakıma Türk’ün uluslararası camia tarafından imza altına alınmış

bulunan tapusuna rağmen kendi kendimize Türkiye Cumhuriyeti

Devletinin anayasasından Türk’ü çıkarmak ancak “safdillik”,

“âcizlik”, “gafillik” veya “ideolojik bir amaç”la izah edilebilir. Bu,

aynen nüfus cüzdanımızdan adımızı silmeye benzer.

Bugün kendi ülkemizde bile ulusal/millî adımızın inkâr edilmesi ve

egemenlik haklarımızın elimizden alınması gibi, tehlikeli ve hiçbir

koşulda kabul edilemeyecek çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıya

bulunuyoruz.

Adı destanlar çağına kadar uzanan bir milletin inkârı, tarihe

aykırıdır. İskitlerden, Hunlardan, Göktürklerden başlayan Türk

tarihi Orhun abideleri ile tarihe damgasını vurmuştur. Türkçenin

bilinen ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün yazımını 1077 yılında

bitirip eserini Abbasi halifesine sunan Kâşgarlı Mahmud, el

yazmasının 176-177. sayfalarındaki Türk maddesinde şöyle der:

“Türk Nuh’un (s.a.) oğlunun adı. Nuh’un oğlu Türk’ün oğullarına

yüce Allah tarafından verilmiş bir isimdir…” 11. yüzyılda

Şehname’de Firdevsî Türkleri, efsanevi İran hükümdarı Firîdun’un

oğlu Tur’a bağlar. Şecere şöyledir: Firîdun – Tur - Bîşeng –

Efrâsiyâb – Karahan – Türk hânı… Arap tarihçisi Mes’ûdî’nin

(ölümü: 956) Mürûcu’z-Zeheb başlıklı yapıtına göre Türkler, Nuh

Page 23: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

21

oğlu Yâfes oğlu, Sûbil oğlu Âmûr’dan gelirler. Çin kaynakları çok

daha eskidir. Cou hanedanı tarihi 629’da, Sui hanedanı tarihi

636’da, Tang hanedanı tarihi 1060’ta yazılmıştır. Bu hanedan

tarihlerine göre Türklerin efsanevi atası İ-çi-ni-şi-tu idi. Yağmurlar

yağdırabiliyor, rüzgârlar estirebiliyordu. Onun oğlu da No-tu-lu Şad

idi. Ateş yakarak kabile mensuplarını ısıtmış ve soğuktan

korumuştu. Onu reis tayin ederek ona Türk adını vermişlerdi.

Destanlar dönemini izleyen belgeli çağları görmezden

gelmek, tarihe ve akla aykırıdır. Göktürk / Köktürk olarak

bilinen Türk Kağanlığı, döneminin büyük güçleri olan Çin, Sasani ve

Bizans devletleriyle askerî, ticari ve diplomatik ilişkilerde

bulunmuştur. Türk diline ait bilinen ilk yazılı belgeler, Orhun

Abideleri / Anıtları olarak adı geçen Türkçe yazılı üç büyük taştan

biri 732 tarihinde dikilmiş bulunan Köl Tigin bengü taşı (anıtı),

ikincisi 735’te dikilmiş bulunan Bilge Kağan bengü taşı, üçüncüsü

720-726 arasında dikilmiş bulunan Bilge Tunyukuk bengü taşıdır.

Üç anıttaki Türkçe metinler küçük boy bir kitapta 35 sayfa

tutmaktadır. Bu metinlerde Türk adı tam 76 kez geçer. Bu

anıtlardan sonra adımız, tarih boyunca kesintisiz bir şekilde

kullanılmıştır. Uygurlardan kalan ve 10. yüzyılda yazılmış Budizm’e

ait eserler olan Maytrısimit ve Hüen-tsang biyografisinde bu

eserlerin Tohar dilinden ve Çinceden Türk diline çevrildiği bilgisi;

Karahanlılardan kalan Kutadgu Bilig ve Dîvânu Lugâti’t-Türk…

Sınıflandırmaya konu edilecek kadar büyük ve dal-budak salmış bir

toplumun bilgisi daha o zamanlarda verilmiştir: “Türkler aslında

yirmi boydur (qabîle). … Rum’a yakın boyların (qabâyil) birincisi

Beçenek’tir. Sonra sırasıyla Kıfçak, Oguz, Yemek, Başgırt…”

(Dîvânu Lugâti't-Türk)

Page 24: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

22

ÜNİTER DEVLET TEHDİT ALTINDADIR

Bugün Devletimizin üniter (tekil) yapısı; ülke toprakları üzerinde

birden fazla egemenlik alanı açılması anlamına gelen, özerk

bölgecilik ve federalizm benzeri çok ortaklı yapılanma tehdidi

altındadır.

Bu tehditler, “ortak vatan Türkiye” ve “Kürdistan” olmak üzere iki

parçada kurgulanan PKK/KCK siyaseti ve “demokratik özerklik”

şeklinde özetlenen, HDP/DBP politikası ile “federasyon benzeri”

talebini programlarına yerleştirmiş, diğer siyasi partilerce yürütülen

politikalar aracılığıyla ortaya çıkmıştır.

Egemenliğin ülke toprakları üzerinde parçalara ayrılması,

Güneydoğu illerinde özerklik – özyönetim ilanları yapan ve

Suriye’deki gibi “kantonculuk” denemelerine girişenleri

desteklemek üzere, 26-27 Aralık 2015 tarihinde Demokratik

Toplum Kongresi imzasıyla ilan edilen 14 maddelik bir bildiriyle fiili

bir baskı haline getirilmeye çalışılmıştır.

Bunlar Türkiye’nin özerk bölgelere ayrılmasını; her bölgenin kendi

meclisleriyle yönetilmesini; bu meclislerin bölgede eğitim, sağlık,

ulaştırma, kültür, vb. her konuda genel yetkili olmasını ve merkezi

parlamentoda temsil edilmesini istemektedirler. İlan ettikleri

bildiriye göre her bölgede yerel diller resmi dil olarak kabul

edilmeli; bu meclislere etnik topluluklar ve inanç çevreleri “kendi

kimlikleri” ile katılmalıdırlar. Bölgedeki kaynakların gelirleri

üzerinde ve vergi toplama yetkisinde devir istenmekte, bölgelerin

kendi güvenlik örgütlerini kurmaları talep edilmektedir.

Bu talepler, Türkiye’de federasyon benzeri çok ortaklı bir devlet

yapısından başka bir şey değildir. Ancak bu yapılanma, aynı

Page 25: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

23

zamanda millet tanımında da değişikliği kapsamaktadır. Böylece

etnik kimliklere statü verilerek tek milletli yapıdan çok milletli

yapıya ve vatandaşlığa geçilmesi istenmektedir.

Bu tarihe kadar sadece “yerel yönetimlerin güçlendirilmesi”ni

istediklerini söyleyenler, artık asıl amaçlarının “bölgesel egemenlik”

olduğunu açıklamaktadırlar.

“Yerel demokrasi” istediklerini söyleyenler, gerçekte “yerel iktidar”

peşinde olduklarını ilan etmişlerdir.

Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliğinin çeşitli organları da bu taleplere

destek veren faaliyet ve açıklamalarda bulunmakta, istekleri meşru

yerel isteklermiş gibi sunarak Türkiye’yi baskı altına almaktadır.

Durum bu kadar açık iken, hem İktidar hem Ana Muhalefet Partisi,

resmi belgelerinde “Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik

Şartı”ndaki tüm çekinceleri kaldırmayı vaat ederek, bu taleplere

meşruiyet kazandırmaya çalışmaktadırlar. Bu anlamda;

Devletin ve hükûmetin temsilcisi valilerin, yetkilerinin

azaltılarak etkisizleştirilmesi,

Bölge Kalkınma Ajansları kurulması,

Adem-i merkeziyetçiliğin Hükûmet programına alınması,

Büyükşehir projesinin il sınırlarını kapsayacak şekilde

genişletilmesi ve bu uygulamanın bütün illere

yaygınlaştırılma çalışmaları,

Merkezin yerel yönetimler üzerindeki her türlü tasarruf ve

denetim yetkisinin sınırlandırılması,

Page 26: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

24

İdarenin bütünlüğünün parçalanması,

Devlette yerellik (subsidiarite) ilkesinin benimsenmesi,

konularında endişe verici adımlar atılmış ve atılmaya devam

edilmektedir.

Bu bakımdan “Yeni Anayasa” talebi, ülke ihtiyaçlarına göre bir

Anayasa değişikliği olmayıp; rejimin ve Türk Milletine ait olan

devlet kimliğinin değiştirilmesidir. Devlet kimliğini değiştirmek ise,

Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmak demektir…

Anayasa’nın Başlangıç Bölümünün ilk cümlesi ve 3. maddesinde

yer alan “Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ile bölünmez bir bütündür”

hükmü, devletin toprakları üzerinde, tek egemenlik olacağını

söyler. Başka bir deyişle egemenliğin paylaşılması sonucunu

doğuracak olan özerk bölgelerden ve özyönetimden söz edilemez,

eyaletler kurulamaz; devlet yapısı federasyon benzeri çok ortaklı

bir şekle dönüştürülemez.

“Yeni Anayasa” politikası güdenler, Başlangıç ve 3. madde

değişikliklerinin yanı sıra, Anayasa’nın idareyi düzenleyen 123 ve

127. maddelerine de odaklanmışlardır. Madde 3’te belirtilen “ülkesi

ile bölünmez bütün” ilkesini ete kemiğe büründüren hüküm, madde

123’te yer alan “idarenin bütünlüğü” kuralıdır. Buna göre idare,

kuruluş ve görevleriyle bir bütündür; kanunla kurulur. İdare ancak

iki esasa göre kurulur. Bunlardan biri merkezden yönetimdir.

Ankara’daki merkezi idareyle il-ilçelerdeki mülki idareden oluşur.

Bunların tümü, yani bakanlıklar, valilikler, kaymakamlıklar tek

tüzelkişiliktir; buna devlet tüzelkişiliği denir. Diğer esas, yerinden

yönetim esasıdır. Buna bağlı olanlar özel idare, belediye ve köyler

Page 27: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

25

gibi mahalli idareler ve KİT’ler gibi hizmet idareleridir. Bunların her

birinin kendilerine ait kamu tüzelkişilikleri vardır.

123. maddedeki idarenin bütünlüğü kuralından rahatsız olanlar,

bunu kaldırmayı ve idareyi “ayrılık kuralı”na göre düzenlemeyi,

böylece federasyon benzeri oluşuma gitmeyi hedeflemektedirler.

Bunun anlamı, her türlü kamu hizmetini verecek olan eğitim,

sağlık, ulaştırma vb. kurumların devlet tüzelkişiliğinden çıkarılması,

her birinin ayrı tüzelkişilikler olarak bölgelere devredilebilmesidir.

Ayrılık kuralını sağlamak için AB’nden destek almakta, Anayasaya

idarenin bütünlüğü yerine “subsidiarite” denen yerellik ilkesini

getirmek istemektedirler.

127. madde Mahallî İdareler maddesidir. Burada bu idarelerin

üzerinde Merkezî İdarenin kullandığı denetimi ortadan kaldırmak,

bunun için “etkin denetim ilkesi”ni silmek peşindedirler. Mahallî

idareleri “idari ve mali bakımdan özerktir” diye tanımlamak, bunları

genel yetkili kılmak, aynı şekilde bunların gelirlerini de asıl olarak

“kendilerine ait” sayacak kurallar yerleştirmek niyeti

gütmektedirler.

Bu yönde yapılacak değişikliklerin, Anayasanın Başlangıç ve 3.

maddesindeki ilkelerinin içinin boşaltılması anlamına geldiği, üniter

devleti ortadan kaldırarak Devletin egemenliğinin bölgesel / yerel

iktidar odakları arasında bölüştürecek bir dağılmaya yol açacağı

açıktır.

Bazı ülkelerin, üstelik Batı ülkelerinin federatif yapıda olması

Türkiye’ye örnek gösterilemez. Çünkü bu ülkelerdeki federatif yapı,

tarihî süreç içinde parçadan bütüne (aşağıdan yukarıya) doğru

giden bir gelişmeyi gösterir. Mesela Amerika Birleşik Devletleri,

birbirinden bağımsız 13 devletin 1777’de kendi kararlarıyla

Page 28: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

26

birleşerek bir federal yapı oluşturmalarıyla ortaya çıkmıştır. Bu

sebeple ABD’nin eyaletleri “state” yani “devlet” adını taşır. Kaldı ki,

20. Yüzyıl boyunca ABD’de merkezî hükûmet, eyaletler aleyhine

ciddi derecede güç kazanmıştır. Yani ABD, gittikçe daha merkezî

bir yapıya doğru evrilmektedir.

Bir başka örnek Almanya’dır. Prusya, Bavyera, Saksonya, Baden

gibi soyca Alman 25 bağımsız devletin 1871’de birleşmesi sonucu

Almanya, federatif yapıda kurulmuştur. Bugün ise Almanya üniter

anlayışla güçlü merkezî hükûmet tarafından yönetilen bir sisteme

dönüşmüştür. Burada da parçadan bütüne gidiş vardır.

Türkiye, daha Fatih devrinden beri merkezî bir yapıya

kavuşturulmuştur. Bazen savaş, bazen evlilik vb. yollarla devlete

katılan Anadolu beylikleri, doğrudan merkeze bağlanmış, federal

bölgeler olarak yapılandırılmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti de aynı şekilde daha baştan üniter bir yapıda

kurulmuştur. Türkiye federal bir yapıya yöneldiği takdirde; Amerika

Birleşik Devletleri’nin, Almanya’nın ayrı devletlerden, yani

parçadan bütüne doğru giden federatif yapılarına karşılık,

bütünden parçalanmaya doğru gitmiş olacaktır. Özellikle,

Yugoslavya ve SSCB örneğinde olduğu gibi, etnik gruplara dayanan

federatif devletlerin parçalandığına da dünya, çok yakın tarihlerde

şahit olmuştur; ancak üniter yapıyla başlayıp federatif yapıya

dönüşen ülke görülmemiştir.

Siyaset bilimci Alfred Stepan da şu uyarıda bulunuyor: “Komünizm

sonrası Avrupa, federalizm konusunda dikkatli olmamız gereğini

gösteriyor. Komünist siyasî sisteminde sekiz Avrupalı devlet vardı.

Bunlardan beşi üniter devletti (Macaristan, Polonya, Romanya,

Arnavutluk ve Bulgaristan); üçü federaldi (Sovyetler Birliği,

Page 29: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

27

Yugoslavya ve Çekoslovakya). Mucizeler yılı 1989’dan yedi yıl

sonra, bu beş üniter devletten beşi de hâlâ üniter devlettir; üç

federal devlet 22 devlete bölünmüştür.1”

Günümüz dünya koşullarında ve ülkemizin karşı karşıya olduğu

tehditler göz önünde bulundurulduğunda, ihtiyacımız olan

düzenleme merkeziyetçilik ve idarenin bütünlüğü ilkesi temelinde

yükselmelidir. Etnik ayrılık ve federalizm taleplerini AB’nin yerel

yönetim ilkesiymiş gibi takdim etmek, bir propaganda oyunundan

ibarettir. AB üyesi ülkeler, Yerellik İlkesi (subsidiarite) üniter

yapıya asla ters olmayacak şekilde kendilerine göre yorumladıktan

ve kendi millî yapılarıyla uyumlu hale getirdikten sonra

uygulamaya koymuştur. Yerel yönetimler, günün koşullarına

uygun, ölçülebilir ve merkezin etkin şekilde denetleyebileceği bir

düzenleme ile güçlendirilmelidir. Bu çerçevede, Avrupa Konseyi

tarafından 1994 yılında yeniden yorumlanmış olan Avrupa Yerel

Yönetimler Özerklik Şartı, tüm maddeleri ve çekinceleri bakımından

yeniden değerlendirmeye alınarak, gözden geçirilmelidir.

ULUSAL/MİLLÎ DİLİMİZ

Tarihimiz boyunca milletimizin dili Türkçedir. Selçuklu döneminde

resmi yazı dili olarak Farsça ve Arapça kullanılmışsa da orduda,

sarayda ve günlük hayatın her alanında konuşma dili olarak Türkçe

kullanılmıştır.

1Alfred Stepan, “Modern multi national democracies: transcending a Gellnerian

oxymoron", "The State of the Nation, Ernest Gellner and the Theory of Nationalism, editör:John E. Hall, Cambridge University Press (1998) kitabında, sayfa 227.

Page 30: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

28

Osmanlı devletinde ise Oğuzların Türkçesi yazı dili olmuş,

edebiyatta, ilmi eserlerde ve bütün devlet yazışmalarında

kullanılmıştır. Bütün kanunlar ve resmî evrak Türkçe olarak kaleme

alınmıştır. Örneğin Fâtih’in hatt-ı hümâyûnu “bu kanun, bu kanun-

nâme atam ve dedem kanunudur ve benüm dahi kanunumdur…”

diye başlar. Ya da Kanuni Sultan Süleyman Kanunnâmesi’nde

“Undan ve buğdaydan ve ulafdan, filcümle (bütün) hubûbatdan her

yükden satılmağa gelen (koyunun) ikisinden bir akçe alına… Ve bir

yük tuz ve peynir ve bal gelse altışar akçe alına…” diye yazılmıştır.

19. yüzyıla gelindiğinde devlet hayatındaki gelişmeyle birlikte

anayasa yapma ihtiyacı doğmuş ve ilk Anayasa da Türkçe yazılmış,

1876 yılında kabul edilmiştir. Bu Anayasada devlet dili de gündeme

gelmiştir. 1876 Anayasasının 18. maddesi hem Türkçeyi “resmî dil”

olarak ifade eder, hem de devlet hizmetlerinde çalışabilmek için

Türkçe bilmeyi şart koşar. “Hey’et-i Meb’ûsân” başlığı altında yer

alan 68. maddede kimlerin milletvekili olamayacağı sayılırken,

üçüncü olarak “Türkçe bilmeyenler” belirtilmiştir. “Meclis-i Umûmî”

başlığı altında yer alan 57. maddede Mecliste yapılacak

müzakerelerin dilinin de Türkçe olması gerektiği belirtilir: “Madde

57 – Hey’etlerin müzâkerâtı (müzakereleri) lisân-ı Türkî üzere

cereyan eder…”

İkinci Meşrutiyet’in ilanı üzerine 1909’da Anayasa tekrar ele

alınmış ve bazı maddeleri değiştirilmiştir. Ancak yukarıdaki

maddeler aynen devam etmiştir. 1914, 1916, 1918 yıllarında

yapılan küçük değişikliklerde de yukarıdaki maddelere

dokunulmamıştır.

Cumhuriyet dönemindeki anayasalarımız da Osmanlı geleneğini

devam ettirmiştir.

1924 Anayasasının;

Page 31: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

29

2. maddesine göre “Devletin resmî dili Türkçedir.”

12. maddesine göre de “Türkçe okuyup yazma bilmeyenler

milletvekili seçilemezler.”

1961 Anayasasının;

3. maddesine göre “Resmî dil Türkçedir.”

68. maddesine göre de “Türkçe okuyup yazma

bilmeyenler… milletvekili seçilemezler.”

1982 Anayasasında dil konusu yine üçüncü maddede yer alır:

“Madde 3 – Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir

bütündür. Dili Türkçedir…” Bu maddenin başlığında yine “resmî dil”

terimi kullanılmıştır.

ANAYASAL TEMELİMİZ

Tarihî gerçeklere dayalı olarak Türkiye Cumhuriyeti, bugüne

kadarki bütün anayasalarında egemenliğin kayıtsız şartsız Türk

Milletine ait olduğunu belirterek, vatandaşlık kavramını “Türk”

kelimesiyle ifade etmiş ve ulusal vatandaşlık anlayışına dayalı

millî/ulusal devlet ilkesini benimsemiştir.

1876 Kanun-î Esasisî’nin 18. maddesinde “Devletin resmi dilinin

Türkçe” olduğu ifadesi, 1924 anayasasının 88. maddesinde

“Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından

herkese Türk denir” ifadesi yer almıştır. 1961 Anayasasının 54.

maddesinde ve 1982 Anayasasının 66. maddesinde “Türk devletine

vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” ifadesi yazılıdır.

Demek ki başından beri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına “Türk”

denilmiştir ve bu Anadolu’ya girdiğimizden itibaren başlayan

Türkiye tarihinin tabii bir sonucudur.

Page 32: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

30

Bir başka husus ise şudur: Anayasamızın 10. maddesi, “Herkes

[Vatandaşlar], dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç,

din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun

önünde eşittir.” derken; Almanya anayasası Almanlar, Fransa

anayasası Fransızlar, Yunan anayasası Elenler eşittir demektedir.

Avrupa ülkelerinin birçoğunun anayasalarında da millet adı

belirtilmiştir. Söz gelişi Alman anayasasının başlangıç kısmında ve

ikinci maddesinde “Alman milleti (Das Deutsche Volk)”, sekizinci,

dokuzuncu, on birinci ve on ikinci maddelerinde “bütün Almanlar

(Alle Deutschen)” ifadeleri geçer. Yani “Almanya” değil, “Alman”.

Bilindiği gibi Almancada “Almanya” anlamında “Deutschland”

kullanılır. Aynı şekilde Fransa anayasasında da “Fransız milleti /

halkı (le peuple Français)” ifadesi geçer. Bu ve benzer ülkelerin

hâkim unsuru, içlerinde ne kadar farklı etnik grup bulunsa da tarihî

olarak kendilerini, tek bir millet ve ülkenin sahibi kabul ederler.

BÖLÜCÜ TERÖR (PKK / KCK) SORUNU

Bölücü terörü (PKK) büyüten baş sorumlu, İktidar ve siyasetidir.

Bu kadro ideolojik olarak, Türk Devletini; milliyetçilik, Kemalizm ve

Atatürkçülüğün ürünü olarak adlandırıp, tasfiyesini ve yeniden

yapılandırılmasını öncelikli hedef edinmiştir. Onlara göre toplumun

normalleşmesi, sadece “Cumhuriyetin kötülüklerinden

arınmakla(!)” mümkün olacaktır.

Bu çerçevede öncelikli hedef olarak TSK’nın zayıflatılması

seçilmiştir. Siyasi iktidar, Türkiye’nin “normalleşmesinin askerî

vesayetten kurtulmasıyla” mümkün olacağı hesabıyla 5 Kasım

2007’de ABD Başkanı George W. Bush ile de “Ergenekon”

Page 33: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

31

konusunda anlaşarak, TSK’ya karşı “operasyon” başlatmıştır. Siyasi

İktidar-Cemaat ittifakı, TSK karşıtlığının zirvesini simgelemektedir.

Kumpas davalarıyla TSK itibarsızlaştırılıp, iç tehdit, güvenlik ve

terörle mücadelede yetkileri sınırlandırılarak işlevsizleştirilmiştir.

Bu durum, Türk Devletinin terörle mücadele iradesine ciddi darbe

vurmuştur. Buna karşılık PKK, muhatap alınmak suretiyle

meşrulaşma ve aklanma sürecine girerek güçlenmesini

sürdürmüştür.

İktidar Partisinin yönetici kadroları, Cumhuriyet’in lâiklik

ilkesini, hatta ondan da de önce, egemenliğin Türk Milletine

ait olmasını içine sindirememiştir. Onlara göre Türklük ve Türk

milliyetçiliği en önemli sorundur; Türkiye, Türklükten kurtulmalı,

milliyetçilikten arınmalıdır. Bu temel sorunun aşılabilmesi için de,

devletin Türk Milleti yerine Türkiyelilik esasına göre; siyasi

egemenliğin sadece bir unsuru olan coğrafya (Türkiye/Anadolu

gibi) üzerine yeniden kurulması gerekmektedir. Türklüğe ve Türk

ulus devletine karşı başlatılan bu ideolojik-politik savaş, PKK’nın

güçlenmesinin en temel nedeni olmuştur. Bu durum, öncelikle açık

veya örtülü olarak PKK’nın “meşrulaşmasına”, “haklılık

kazanmasına” yol açmış; PKK cinayetleri ve terörü, Türk Ulus

Devletinin bir sonucu olarak gösterilip, aklanmaya çalışılmıştır.

“Çözüm süreci” veya “barış süreci” olarak adlandırılan dönem

bu sosyolojik, siyasi, ideolojik ve sosyo-psikolojik zeminde

oluşmuştur. 2013’de uygulamaya giren “çözüm süreci”nin iddiası

basittir: “PKK/KCK, ‘Kürt sorunu’nun bir ürünüdür; bu sorun

çözülürse örgüte ihtiyaç kalmaz. PKK/KCK neden değil, sonuçtur.

Cumhuriyet’in etnik gruplar dışlanarak sadece Türklere göre

kurulmasının, günümüze kadar da asimilasyon ve zulüm

yapılmasının ürünüdür.” Görüldüğü gibi “çözüm süreci” açıkça

PKK/KCK’nın, ülkenin bölüşülmesi ve kendi kendini yönetme

Page 34: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

32

iddiasına bağlı olan, özerkleşme/devletleşme taleplerine haklılık

kazandırma ve gereğinin yapılması sürecidir. “Çözüm süreci”

PKK/KCK’nın güçlenmesine tarihî fırsatlar sunmuş; bölücü terör

örgütü PKK’yı övmeyi suç olmaktan çıkarıp açıkça desteklemek,

aydın ve ilerici olmanın kıstasına dönüştürülmüştür. Tam bu sırada

bölücü örgütün cinayetleri tırmandırılıyor, sokakta, pazarda infazlar

yapılıyor, güvenlik güçleri sokakta dolaşamıyor, merkezleri

kurşunlanıyordu. Nitekim HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş da 18

Ekim 2015 günü verdiği bir mülakatta “daha önce de ateşkes

döneminde PKK adına benzer bazı saldırılar oldu. Pazar yerinde,

çarşıda vurulan astsubaylar, uzman çavuşlar oldu. Peki, hükûmet o

saldırılardan sonra 'ben ateşkesi bozdum, Kandil'e uçaklarla 400

hava saldırısı düzenliyorum' dedi mi? Demedi” sözleriyle bu

durumu ikrar etmiştir. Türkiye genelinde rahatça hareket edebilen

ve propaganda yapabilen PKK/KCK, dağa insan devşirme gücünü

zirveye çıkarmış; Ortadoğu bölgesinde de güçlenme imkânı

bulmuştur.

Bütün bunların yanı sıra, AKP yönetiminin demokrasiden

uzaklaşarak otoriterleşmesi, güçler ayrılığının yok edilerek Hukuk

Devletinin askıya alınması; kadrolaşma sorunu, yandaş olmayanın

yükselme şans ve imkânının yok oluşu; Erdoğan’ın başkanlık

ihtirası; kurumlar arası çatışma, güvensizlik ve siyasi kutuplaşma

gibi olumsuzluklar millî ruhu zayıflatıyor; hizipçiliği, partizanlığı,

siyasi kabileci anormalliği besliyor ve beslemeye devam

etmektedir.

Bu ortam, PKK/KCK’nın güçlenmesine hizmet eden bir

başka faktör olmuştur.

PKK, 2003’ten itibaren “bölgeselleşme” sürecini

hızlandırmıştır. Bölücü örgüt, hayalini kurduğu modele, 2010

Page 35: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

33

yılından itibaren daha çok yaklaşmıştır. Bunda başlıca rol sahibi

gelişmeler, Irak’ın işgali ve Arap Baharı adı verilen olaylar ile

özellikle Suriye’de meydana gelen kanlı çatışmaların bölgeye de

yayılmasıdır. Böylece PKK/KCK terörü, çok daha müsait bir ortamı

yakalamış oldu.

ABD’nin 2003 Irak’ı işgali, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ve Irak’ta

federal bir anayasal düzen kurulması, PKK’nın Irak’ta güvenli bir

terör üssü elde etmesini mümkün kılmış; Türkiye’ye yaptığı terör

saldırılarıyla güçlenmesine imkân sağlamıştır. Bu gelişmeler,

bölücü terör örgütüne kendi çabalarıyla asla elde edemeyecekleri

tarihî bir fırsat sunmuştur.

Önceki dönemlerde Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik dış

politikasının temelini, tüm bölge ülkeleriyle ilişkilerin her alanda

geliştirilmesi ve karşılıklı ekonomik yarar oluşturmaktaydı. Türkiye

bölgede katkı sağlayıcı, taraf gözükmeksizin kolaylaştırıcı faktör

olma hedefi doğrultusunda davranıyordu. İktidar, bu politikayı

ortadan kaldırmış, genel olarak Türkiye’nin değil, İhvan-ı Müslimin

denilen bir örgütün menfaatlerine göre şekillenen bir siyaset

çerçevesinde, Ortadoğu’da etkin olmaya odaklanmıştır.

Kuzey Afrika Arap ülkelerinde İhvan siyasetiyle dayanışma

biçiminde başlayan bu politika, iktidar yöneticilerinin heyecanlı

desteklerine karşılık, Batı ülkelerinin bu İhvan’a başlangıçta

verdikleri desteği geri çekmeleri karşısında darboğaza girmiştir. Bu

süreçte Türkiye kaybederken, terör örgütü PKK büyük fırsat elde

etmiştir. Arap Baharı, örgütün konumunu değiştirmiştir. Terör

örgütünün bölge devletleriyle olan ilişkileri artmış, başta ABD

olmak üzere batılı ülkelerle daha açıktan ilişki kurma imkânı elde

etmiş; örgüt bu süreçte bölgeselleşmiştir.

Page 36: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

34

İdeolojik siyaset ve tavizler sonucu, PKK sorunu “iç sorun”

olmaktan çıkmış, “bölgesel sorun” haline gelmiştir. Sorunun

hallinde bu özelliğin akılda tutulması büyük önem taşımaktadır.

TARİH BOYUNCA ANADOLU’NUN EGEMENLERİ

Batılılar –ki biz buna Haçlılar demeliyiz- Türkleri Anadolu’dan

çıkarmak için bin yıldır, her yoldan, [askeri, siyasi, ekonomik gibi]

aralıksız bir şekilde uğraşıyorlar. Bunun son örneği; ABD Başkanı

George W. Bush’un, İkiz Kulelere iki uçağın çarpması üzerine sarf

ettiği, “Haçlı seferlerini başlatıyorum” sözünün arka planında bu

emelin yattığı açıktır. Onlara göre Anadolu’nun sahibi

kendileridir(!), burada egemenlik kurmuşlar ve medeniyetleri

burada yoğrulmuştur. İyi de, bu toprakların Roma ve Doğu

Roma’dan önce de egemenleri vardı. Neden onların sahipliğinden

bahsedilmiyor? Ayrıca, bugün Roma adıyla yaşayan bir millet

olmadığı için varisi de yoktur. Eğer bir varis aranacaksa, bu

coğrafyada zulüm çarkına dönen Doğu Roma’yı yenerek buralarda

hâkim olan ve üstün bir medeniyet inşa eden Türklerden başkası

olamaz.

Doğrudur, ülkelerin sahibi oranın egemen olanıdır. Eğer bir

topluluk, üzerinde yaşadığı coğrafyada devlet kurup hâkimiyet

sağlayamamışsa, statüsü egemen olana tâbi fertler olmaktan

ibaret kalır. Buna göre, Doğu Roma uyruğunda yaşayan ve adı

ister Romalı, ister Ermeni, ister başka bir şey olsun, bunların

konumları hukukî ve siyasî açıdan, dün de bugün de böyledir. Bu

anlamda, Türkler 11. asırda Anadolu’ya gelmeden önce,

egemenliğin Doğu Roma’ya, Abbasilere; daha önce de Hititlere

vesair şehir devletlerine ait olması gibi…

Page 37: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

35

Türklerin Ortadoğu’ya gelişleri Emevi ve Abbasiler döneminde

başlamıştır ve Türkler burada devletler kurmuşlardır. Tolunoğulları

[868-905], İhşidiler [935-969], Zengiler [1127-1259], Erbil Beyliği

[1146-1284] gibi. Milâttan öncesine gidecek olursak karşımıza,

Sümerler, Sakalar/İskitler ve Sabarlar çıkar [M.Ö. 4000’den

itibaren]. Rahmetli Servet Somuncuoğlu’nun Anadolu ve Orta

Asya’daki kaya resimlerinden oluşan büyük albümleri, bunun en

yeni kanıtlarından sayılabilir.

Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olan ve bugün bilgisizce

tartışılan Kürt kökenli vatandaşlarımızın Doğu ve Güney-Doğu

Anadolu’ya gelişleri konusuna da temas etmekte yarar vardır.

Anadolu’ya gelişlerin, küçük topluluklar halinde de olsa 10’uncu

yy’a kadar gittiğini görüyoruz. Nitekim haritacı ve coğrafya bilgini

Arap gezgini İdrisi’ye [12. yy.] göre Kürtler, Anadolu’nun devamı

sayılan Fars eyaletinde dört sancak hâlinde yaşamaktadır. İranlı

coğrafya bilgini İstahri [10. yy.] ve Memlük dönemi tarihçilerinden

Makrizi [14-15. yy.]’ye göre de Kürtler Fars eyaletinde

oturmaktadır. Anadolu’ya aşiretler halinde göçleri ise, 1058’de

kendi arzularıyla Selçuklulara tâbi olmalarıyla başlamış; en yoğun

göçler ise; İdris-i Bitlisi’nin, Osmanlıya biat etmek isteyen kalabalık

aşiret topluluklarının taleplerini Yavuz Sultan Selim’e yazılı olarak

bildirmesi üzerine, 1514 Çaldıran savaşından sonra

gerçekleşmiştir.

Bu durum, bölgeye verilmiş adlardan da belli olmaktadır.

Diyarbakır, Siirt, Mardin, Urfa ve çevresi Hz. Ömer devrinde Arap

Devleti topraklarına katılmış, Yukarı Mezopotamya üç idarî bölgeye

ayrılmıştı. Diyâr-ı Mudar,Diyâr-ı Rabîa, Diyâr-ı Bekr bölgeleri;

Mudar, Rabîa ve Bekr Arap asıllı sülale adlarıyla kurulmuştu. 10.

yüzyılda, Bizans dönemindeki thema adlı idari bölgeler olarak

Mesopotamia, Edessa, Vasprakania vardır; ama başka bir

Page 38: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

36

isimlendirme yapılmamıştır. Anadolu Selçukluları, Karakoyunlu ve

Akkoyunlu dönemlerinde de Diyarbakır ve çevresi, Diyarbekr

olarak geçer.

Doğu Anadolu, Avrupalılarca uzun yıllar Turcomanie (Türkmen

ülkesi) olarak anılmıştır. İlk olarak İç ve Doğu Anadolu için 13.

yüzyılda Marco Polo bu tabiri kullanmıştır. Daha sonra 15.

yüzyıldan 19. yüzyıl başlarına kadar bütün Avrupa coğrafya

literatüründe Doğu Anadolu Turcomanie olarak zikredilir.

Osmanlı dönemine gelince; Çaldıran Savaşından hemen sonra

1515’te Diyarbekir Beğlerbeğiliği kurulur. 16. asırda bölgedeki

beğlerbeğilikler, kuruluş tarihleri ve kuruluş merkezleri itibarıyla

şöyledir: Diyarbekir [1515 – Âmid], Haleb [1516 – Haleb],

Zülkadriye (1522 – Maraş), Erzurum [1533 – Erzurum], Van [1548

– Van], Çıldır [1578 – Çıldır], Kars [1580 – Kars]. Bu

beğlerbeğilikler daha sonra vilâyet adını alır. Vilâyet-i Diyarbekr,

Vilâyet-i Erzurum gibi. 19. yüzyıl başlarında bölgede Maraş,

Diyarbekir, Sivas, Erzurum, Çıldır, Kars ve Van eyaletleri vardır.

Bu dönemde, [Sultan II. Mahmut] coğrafi anlamda Kürdistan

eyaletinden bahsedildiği [13 Aralık 1847] görülmektedir. Bu eyalet,

Muş, Van, Hakkâri, Cizre ve Diyarbakır’ı kapsamaktadır. 1867’den

itibaren bölge yine Van Valiliği, Diyarbekir Vilâyeti adlarını alır. Bu

durum, 1876 ve 1908 yıllarına ait salnâmelerde açıkça görülebilir.

Page 39: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

37

SIĞINMACI / DEMOGRAFİK YAPI SORUNU

İktidarın “Arap Baharı” ve bunun doğal bir parçası olan Suriye

siyaseti, her yönüyle iflas etmiştir. İflasın sonucunda, komşu ve

tabii müttefiklerimizle ilişkilerimiz dibe vurmuş, her alanda

yalnızlaşan ve kuşatılan bir Türkiye ortaya çıkmıştır. Yine bu

siyasetin kaçınılmaz başka bir sonucu olarak ülkemiz, milyonlarla

ifade edilen ve yurdun her tarafına başıboş bir şekilde yayılan,

sığınmacı ve mülteci göçünün istilasına uğramıştır. Kimler olduğu

bilinmeyen sığınmacıların sayısının, bazen gittikleri il ve ilçelerin

nüfuslarını bile aştıkları ifade edilmektedir.

Dünyada bir benzeri daha görülmeyen bu uygulamalar ısrarla

sürdürülmüştür. Pek çok ülkeden (Afrika dâhil) sorunlu kişiler

ülkemize akın etmişlerdir. Arkadan Afganistan, Libya, Irak, Suriye

gibi kanlı iç çatışmaların yaşandığı ülkelerden dalgalar halinde

gelişler olmuştur, olmaktadır, olacaktır.

Denizlerde yaşanan facialarla hayatını kaybedenlerin, sokaklarda

dilenenlerin ve ticaret metaı haline getirilen aç-susuz zavallı

insanların perişan hali, toplum vicdanında büyük bir travma

yaratmaktadır. Bu çok boyutlu sefaletle birlikte, ciddi bir ahlaki ve

güvenlik tehdidi oluşmaktadır. Şu anda sadece Suriye’den

gelenlerin 3 milyona ulaştığı söylenmektedir. Suriye’den ve geri

dönüş anlaşmasıyla AB’den geleceği açıklanan yeni milyonlarla

ülkemizin ne hale geleceğini düşünmek bile istemeyiz.

Üzerinde yeterince durulmasa da ortada, daha şimdiden çok ciddi

bir insanî ve toplumsal sorun vardır. Türkiye’nin dayanma gücünü

çoktan aşan, zaten sancılı olan şehir kültürlerimizi tanınmaz hale

getireceği belli olan yabancı göçler, tam bir milli/ulusal güvenlik

sorunu haline gelmiştir. Türk Milleti huzursuz; bu vahim

Page 40: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

38

sonuçlardan sorumlu olan siyaset erbabının bir kısmı

vurdumduymaz, bir kısmı çaresizdir. Ürkütücü boyutlar kazanan bu

sorunun çözümü için, maalesef herhangi bir adımın atıldığı da

görülmemektedir.

Yıllarca yapılan uyarılara, “100 ülke ile vizeleri kaldırdık”,

“Dünyanın neresinde zulme uğrayan varsa onun yanındayız”, “Açık

kapı siyaseti uyguluyoruz” ve “Büyük ülke olmanın gereğini

yapıyoruz” gibi övünmelerle cevap verilmiştir. Bu böbürlenme gibi

görülen söylemlerin aslında, ideolojik temelli “Arap Baharı”

siyasetinin, demografik yapımızla ilgili uygulama olduğuna dair

yapılan yorumlar doğruluk kazanmaktadır. Bu siyasetin gereği

olarak, sınırlarımız herkese açılırken sadece Irak Türkmenlerine

kapalı tutulmuştur. Sınırlarımıza yığılmış Türkmenlerin gözyaşları

ve feryatlarını yüreğimiz sızlayarak TV ekranlarında seyrettik.

Ekrana konuşan bir Türkmen kocası aynen şöyle diyordu: “Biz de

Türk’üz, Türkiye’ye aitiz. Burada her grubun arkasında bir devlet

var, ama biz yalnızız. Türkmenlerin Allah’tan başka dayanağı

yoktur. Dostum Davutoğlu’na bunları telefonda anlattım,

‘düzelecek’ dedi, ama değişen bir şey olmadı.” Türkiye’den

umudunu kaybeden Türkmenler, Telafer’liler başta olmak üzere

Irak’ın çöllerine ve içlerine dağılıp kaybolmuşlardır. Bu

uygulamanın hukuki, insani ve millÎ izahı yoktur. Sadece ideolojik

hesaplarla izahı yapılabilir.

Sığınmacılarla ilgili olarak tabloya bakıldığında; kamplarda kalanlar

hariç, hiçbirinin kayıtlarının tutulmadığı, denetimlerinin

yapılmadığı, kontrolsüz bir şekilde ülke sathına yayılmaya devam

ettikleri görülmektedir. Dolayısıyla Devletin elinde sağlıklı kayıtlar

yoktur. Uluslararası anlaşma ve sözleşmelere göre bir hak olan

“sığınma talebi kabul edilmediği takdirde sınır dışı edebilme”

hakkının kullanılması da, öyle kolay kolay mümkün değildir.

Page 41: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

39

Önceleri, “Onlar bizim kardeşlerimizdir” ve “Ensar ile muhacirin”

gibi muğlak, hissi, hiçbir hukuki kurala dayanmayan, Türk halkının

dini duygularını istismar etmeye yönelen söylemler, yerini, “…

otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor herhalde, bindirir göndeririz,

hadi güle güle deriz”e bırakmıştır.

Bugün yaşanan bu sürecin devamında; eğitimsiz, sağlıksız, çok zor

şartlar altında büyümüş ve büyük bir ihtimalle sığındığı ülkeye ve

topluma düşman bir neslin yetişme tehlikesi vardır. Yaşanan ağır

şartlarda, dil sorununun yarattığı iletişimsizlik, eğitim alamama, iş

bulamama gibi oldukça karanlık ya da tamamen belirsiz bir gelecek

kaygısı, psikolojik bozukluklara zemin hazırlamaktadır.

Her geçen gün ülkelerine dönüş ümidini kaybeden sığınmacıların,

çok uzak olmayan bir gelecekte, yeni bir etnik sorun kaynağı olma

ihtimali yüksektir. Gelecekten ümidini kaybeden genç kitlelerin;

çetecilik, terör, fuhuş ve uyuşturucu bataklığı gibi karanlık yollara

sapması beklenmelidir. Bir de bunların vatandaş yapılacağına ve

seçmen olarak oy kullanacaklarına dair haberler dikkate

alındığında, milli güvenlik tehdidinin boyutları daha da açık bir

şekilde ortaya çıkmaktadır.

Çare olarak;

1.Suriye politikası, acilen gözden geçirilmelidir.

2.Türk toplumunda, sığınmacıların toptan vatandaş yapılacağına

dair haberler, şimdiden ciddi bir rahatsızlık ve gerginlik

yaratmaktadır. Böyle bir durumun, ülke bütünlüğü ve güvenliği

açısından vahim sonuçlar doğuracağı açık bir hakikattir. Öncelikle

bu hususa açıklık getirilmesi elzemdir; hayati derecede önem

taşımaktadır.

Page 42: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

40

3. Nereden gelmiş olursa olsun, bütün sığınmacılar kayıt altına

alınmalı ve sıkı bir denetime tabi tutulmalıdır.

4. Ülkelerine mutlaka dönecekleri ümidi, canlı tutulmalı ve

güçlendirilmelidir.

5. Bu amaçla, zaman içinde sınırlara yakın yeni yerleşim

birimlerinde toplanmaları için çalışmalar başlatılmalıdır.

6. Ülkelerine dönmeleri için ilgili devletler ve uluslararası kuruluşlar

nezdinde diplomatik girişimler artırılarak sürdürülmelidir.

7.Sığınmacıların insanî açıdan; eğitim, sağlık, iş, aş gibi

ihtiyaçlarını karşılayacak önlemler geliştirilmelidir.

8. Bu konularda Devlet, üniversitelerimiz ve uzmanlar ile iş birliği

yaparak, her türlü siyasî mülâhazadan ve müdahaleden uzak bir

şekilde ve ivedilikle, kısa, orta ve uzun vadeli stratejik

planlar hazırlamalıdır.

EGE, BATI TRAKYA MÜSLÜMAN TÜRK AZINLIĞI VE

PATRİKHANE SORUNU

Ege sorunları genel olarak Yunanistan’dan kaynaklanmaktadır.

Ancak Türkiye, 2004 yılından itibaren siyasi iktidarların

icraatlarından kaynaklanan Ege sorunları ile de karşı karşıya

kalmıştır. Türkiye, bu iktidarların siyasetiyle Yunanistan’a

kuşattırılmış ve Anadolu Yarımadasına kilitlenmiştir.

Bizim kıyılarımızdaki Ege Adalarının hukuksal statüsü, 1923 Lozan

Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması ile belirlenmiştir. Yunanistan

bu statüye karşı çıkarak egemenlik alanını genişletme çabası

içindedir. Kardak Krizi’nde bunu başaramamış, ancak 2003 yılından

sonra topraklarını genişletme cesareti bulmuş ve bazı gelişmeler

kaydetmiştir.

Page 43: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

41

Ege’deki haklarımızın savunulması, öncelikli mücadele alanlarımız

arasında yer almaktadır.

Ege Denizi’ndeki sorunlar, mevcut durum itibarıyla sekiz başlıktan

oluşmaktadır:

1. Türkiye’ye ait ada ve kayalıkların Yunanistan tarafından işgal

ve ilhak edilmesi,

2. Deniz Haydutluğu,

3. Adaların silahlandırılması,

4. Karasuları ve hava sahası,

5. Kıta sahanlığı,

6. Arama ve kurtarma sahaları,

7. Fener Rum Patrikhanesi,

8. Azınlıklar.

Türkiye’ye Ait Ada ve Kayalıkların İşgali: 17 - 30 Mayıs 1913

tarihli Londra Antlaşması’yla Osmanlı devleti Girit üzerindeki

egemenlik haklarını Müttefik Devletlere (Yunanistan, Bulgaristan,

Karadağ, Sırbistan) vermiş, Girit Adası’nın etrafında bulunan adalar

Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde kalmıştır. Girit Adası’nın

egemenliği bu dört devlete verilmiş ve adanın egemenliği paylı

mülkiyet şeklinde düzenlenmiştir. Girit Adasında, Yunanistan’ın tek

başına mülkiyeti söz konusu değildir. Mevcut durum itibarıyla Girit

Adasının aidiyeti tartışmalıdır.

Bu anlaşmayla taraflar, Girit adası dışındaki tüm Osmanlı adalarıyla

Athos Yarımadasının kaderini Almanya, Avusturya, Fransa, İtalya,

Rusya ve Britanya Kralına bırakmışlardı. Bu altı devlet, 13 Şubat

1914 tarihinde Yunanistan Hükûmetine tebliğ edilen karara göre,

Türkiye’ye geri verilmesi gereken Gökçeada (Imbroz), Bozcaada

(Tenedos) ve Meis’in (Castellorizo) dışında bütün Ege Denizi

Page 44: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

42

adalarını Yunanistan’a verdiler. Yunan Hükûmeti buralarda

tahkimat yapmayacak, adaları askerî (kara ve deniz) amaçla

kullanmayacağı konusunda kendilerine ve Türkiye’ye yeterli

garantiyi verecekti. Yunanistan bu yükümlülüğü yerine getirmekten

pek çok kez uzak durmuştur.

Lozan Antlaşması’nın 12. maddesiyle de İmroz (Gökçeada),

Bozcaada ve Tavşan adaları ile Asya (Anadolu) kıyılarından itibaren

3 mil mesafedeki adalar Türkiye’nin egemenliğinde bırakılmıştır.

Yunanistan’a 9 ada verilirken, İtalya’ya 12 ada ve Rodos ile Meis

bırakılmıştır. Türkiye ile İtalya arasında 1929 yılında görüşmelere

başlanmış, 28 Aralık 1932 yılında Anadolu sahilleri ile Meis Adası

arasındaki karasuları sınırını belirleyen Türk-İtalyan Sözleşmesi

imzalanmıştır. Ancak, İkinci Dünya Savaşı sırasında, İtalya’nın

egemenliğinde bulunan 12 ada ile Rodos ve Meis olmak üzere

toplam 14 ada, Mussolini tarafından Almanya’ya verilmiştir. Alman

Ordusu 1941-1943 yılları arasında Doğu Ege Denizi’nde bunları

işgal etmiştir. İkinci Dünya Savaşının ardından düzenlenen 1947

Paris Konferansında 12 Ada, Rodos ve Meis Adası İtalya’dan

alınarak Yunanistan’a devredilmiş, böylece Yunanistan’ın Ege

Denizi’ndeki ada sayısı 23’e çıkmıştır. Ancak, Yunanistan’ın 1932

Türk-İtalyan Sözleşmesinin geçerli olduğunun belirlenmesi isteğine

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), 28 Aralık 1932

düzenlemesinin Milletler Cemiyeti’ne tescil ettirilmemiş ve

yayımlanmamış olduğunu hatırlatarak karşı çıkmış; Yunanistan’ın

isteği Konferans tarafından da reddedilmiştir. Dolayısıyla bu

işlemler sorunludur.

Yunanistan bu adaların dışında 16 ada ve 1 kayalığı Ekim-Kasım

2004’te işgal etmeye başlamış, iktidar 1995 Kardak Krizi’nden

farklı davranıp sessiz kalarak işgalin gerçekleşmesine göz

Page 45: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

43

yummuştur. Bugün Yunanistan’ın işgaline uğrayan kayalık

bölgelerin toplam sayısı 152’ye ulaşmaktadır.

Deniz Haydutluğu: Yunanistan devlet gemisiyle, Türk

karasularında, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 101

ve 102. maddesinde belirtilen Deniz Haydutluğu suçunu

işlemektedir. Yunanistan, deniz haydutluğu suçunu işgal ettiği Türk

Adaları bölgesinde işlediği için iktidar bu olaylara sessiz kalmakta

ve vatandaşlarımızın hakkını korumamaktadır. Yunanistan’ın

işlediği bu suçlar, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargı alanı

içindedir. 14 Nisan 2014 tarihinde Türk Kaptan Mustafa Ateş’in

Türk Karasuları içinde Yunan Sahil Güvenlik Botu’ndan açılan ateşle

öldürülmesi, 30 Mayıs 2014 tarihinde, Bodrum Çatal Ada

yakınlarında, Türk karasularında balık avlayan Türk teknesine ateş

açılması, vatandaşlarımızın İstanköy Adasına götürülerek

tutuklanması bu durumun örnekleridir.

Adaların Silahlandırılması: Yunanistan 1960’lı yılların başında

adaları silahlandırmaya başlamıştır. Türkiye, adaları silahlandırdığı

için Yunanistan’ı ilk defa 29 Haziran 1964’te protesto etmiştir.

Yunanistan, 1964’te Papandreou Hükûmetinin Doğu Ege Adalarını

silahlandırma politikasını ifşa etmiştir. Türkiye, Nisan 1975’te BM

Genel Sekreterliğine gönderdiği bir nota ile Yunanistan’ı, adaları

silahlandırdığı için protesto ederek, güvenliğini tehdit ettiğini

bildirmiştir. Yunanistan, Türkiye’ye yönelik hava harekâtı için,

Limni, Midilli, İstanköy ve Rodos Adası’nda, havaalanları inşa

etmiştir. Türkiye, adaların silahlandırma faaliyetlerinden çok sonra,

1975’te Ege Ordusu’nu kurmuştur.

Adaların silahlandırılması bundan sonra da devam etmiştir. Oysa

Ege adaları silahlandırılmama şartıyla Yunanistan’a devredilmiştir.

Page 46: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

44

Bu şarta uyulmaması, Doğu Ege Bölgesinde bulunan 23 adanın

Yunanistan’a aidiyetini tartışmalı hale getirmiştir.

Karasuları ve Hava Sahası: Yunanistan 1936 yılında tek taraflı

bir kararla karasularını 6 mile çıkarmıştır. 1964 yılında Türkiye’nin

de karasularını 6 mile çıkarmasıyla Ege’de bugünkü durum

meydana gelmiştir. Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma

gayretleri, Türkiye’nin savaş nedeni olarak göreceği anlamına

gelen “casus belli” kararı ile engellenmiştir. Siyasi iktidar, adaların

işgal edilmesi sonrasında, Ege Denizi’ndeki Türk karasularını

anlaşılmaz bir şekilde geriye çekerek 3 mile düşürmüştür. Birleşmiş

Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin (BMDHS) 2. maddesine göre,

bir ülkenin hava sahası, karasularının üzerindeki bölgeyi kapsar

dediği halde; Yunanistan 6 mil karasularının üzerinde 10 millik

Hava Sahası uygulamasını başlatmıştır. Türkiye uluslararası

hukuka ve BMDHS’ye aykırı olan bu durumu tanımadığını ilân etmiş

olmasına rağmen, siyasi iktidar egemenlik haklarımızın ihlâline

seyirci kalmaktadır.

Kıta Sahanlığı: Karşılıklı kıyıdaş ülkeler arasında kıta sahanlığı

sınırları, çeşitli kurallar ve antlaşmalarla düzenlenmektedir.

Türkiye, Ege’nin eşit paylaşımı doğrultusunda Yunanistan ile kıta

sahanlığı konusunu ikili görüşmeler yoluyla çözümlemek

istemektedir. Yunanistan ise, Ege’deki kıta sahanlığı sorununu

Doğu Ege adaları ile Anadolu arasındaki kıta sahanlığının

sınırlandırılması olarak kabul etmektedir. Sorunun çözümüne ilişkin

herhangi bir çabanın olmadığı görülmektedir.

Arama Kurtarma Sahaları: Türk Arama Kurtarma Hattı Ege

Denizi’nin ortasına kadar uzanmaktadır. Ege Denizi’nde, Türk

Arama Kurtarma Sahası ile Yunan Arama Kurtarma Sahası

çakışmaktadır. Sorunun çözümüne ilişkin bir gelişme yoktur.

Page 47: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

45

Fener Rum Patrikhanesi: Fener Rum Patriği Bartholomeos,

“Kutsal Meclis” denilen St. Sinod’a, üyelerin Türk vatandaşı olma

mecburiyetine rağmen, Cumhuriyet tarihinde ilk kez 2004 yılında,

altı yabancı metropoliti göreve başlatmıştır. Bunlar ABD, İngiltere

ve Girit Başpiskoposları ile Rodos, Finlandiya ve Yeni Zelanda

Metropolitleridir. Bunlardan ikisi Yunanistan vatandaşıdır.

Patrikhane bu altı papazdan ikisini, sembolik olarak İznik ve Bursa

Metropoliti olarak atamıştır. Oysa Lozan Antlaşmasına göre

Patrikhane, sadece İstanbul’daki Rumların dini hizmetlerini

yapması gerekirken, çeşitli ülkelerdeki patrikhanelerle hiyerarşik

yönetim ilişkisi kurmuştur. Aynı şekilde Anadolu’daki hiçbir kiliseyle

de yönetim ilişkisi olmayacaktı. Ama Fener Patrikhanesi Lozan

Antlaşmasını çiğnemekten çekinmemiştir. Böylece, bir Ortodoks

devletinin kuruluşu tamamlanmış, ülkemizde bir egemenlik alanı

tesis edilmiştir. Lozan Antlaşmasına aykırı olan bu tavizlerle,

uluslararası planda, Patrikhane’nin Türkiye içinde Metropolitlerinin

olduğu kabul edilmiş; Rum göçmen ailelerinin geri gelmeleri için,

Türk resmi makamları tarafından resmen çağrı yapılmıştır.

Yetkililerin bu ihlallere karşı hiçbir uyarıda bulunmadığı, karşılıklılık

şartına dayanarak Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türklerin

çiğnenen haklarını savunmadığı görülmektedir. Bu siyasetten

cesaret alan Yunanistan Rodos Adası’nda 1972 yılından beri, tam

41 yıldır Müftü atanmasını engellemektedir. Lozan Antlaşmasının

yapıldığı tarihte, Batı Trakya’nın % 82’si Türklere ve vakıflarına ait

iken, bugün bu oran % 21’e düşmüştür. Yunan hükûmeti bu gasp

işini, imar planı değişiklikleri ve Vakıfların mütevelli heyetlerini

görevden alıp, yerine atama yaptığı yöneticilerle gerçekleştirmiştir.

Patrikhane’nin internet sitesinde Batnoz Adası (Patmos)

Patrikliği’nin; Eşek Adası (Agathonision) ve Nergizçik Adası (Arkioi)

ile birlikte etrafındaki küçük adaların da, doğrudan Ekümenik

Patrikliğin yetkisi altında olduğu belirtilmiştir.

Page 48: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

46

Bu emrivakiler, Patrikhane’nin işgalciliğe soyunduğunu açıkça

göstermektedir. Yunanistan’ın Türk adalarını işgal etmesi Megali-

İdea’nın bir uygulaması olup siyasi bir olaydır. Patrikhane’nin siyasi

bir olayın içinde olması Lozan’da varılan mutabakata aykırıdır. Bu

durumda Patrikhane’nin, Lozan Mutabakatına göre, İstanbul’da

ikamet etme hakkını hukuken kaybettiği, ait olduğu Aynoroz’a

taşınması gerektiği söylenebilir. Ya da bu tür Antlaşma dışı

uygulamalara son vermelidir. Ancak bu sürüp giden ihlaller

karşısında hükûmetin 13 yıldır seyirci kaldığı görülmektedir. Bütün

bunlar, bugünkü Hükûmetin önünde önemli bir millî güvenlik

sorunu olarak durmaktadır.

Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının sorunları: AB üyesi

Yunanistan, Lozan Antlaşmasını tanımamaktadır. Halbuki Lozan’a

göre, İstanbul’daki Ortodoks Rumlarla, Batı Trakya’daki Müslüman

Türkler karşılıklılık esasına göre, aynı azınlık haklarına sahiptir.

Lozan’ın bu maddesini dikkate almayan Türkiye, Rum azınlığa

Lozan’ı da aşan haklar tanımaktadır. Bir örnek vermek gerekirse;

2008’de Vakıflar Kanunu değiştirilerek Lozan’daki azınlıkların vakıf

statüsü aleyhimize bozulmuş, Anadolu’daki, hazine ve Vakıflar

Genel Müdürlüğüne intikal eden veya sahipsiz konumdaki binlerce

gayrimenkul, mülkiyet bağlantısı da aranmadan Rum vakıflarına,

hem de onarılarak verilmektedir. Bir örnek daha verelim; Lozan’da,

Anadolu’daki kiliselerle idari ilişki kurmamak ve sadece

İstanbul’daki Rum Ortodoks cemaatin dini hizmetini yapmak

şartıyla varlığı kabul edilen Fener kilisesi ve papazın adı,

Patrikhane ve Ekümenik Patrik olmuş, böylece Türkiye içinde ve

dışındaki kilise ve patrikhanelerin yönetim merkezi konumuna

getirilmiştir. Kısaca, devlet içinde devlet yapılmıştır.

Ama Yunanistan, Lozan’a aykırı olarak Türk azınlığa ağır baskı

uygulamaktadır. Azınlık haklarını büyük çapta ortadan kaldırmakta,

Page 49: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

47

temel insan haklarını bile tanımamaktadır. Türk adının kullanılması

suç sayılmaktadır. Yine, Batı Trakya’da toprakların %82’si

Müslüman Türklere ait iken, kamulaştırma adı altında bugün bu

oran %21’e indirilmiştir. Türk azınlığın vakıflarına, tayinle mütevelli

heyet getirilerek el konulmaktadır. Soydaşlarımız çeşitli

bahanelerle vatandaşlıktan çıkarılmaktadır. Türkiye ise, bu yasa

tanımayan hak ihlallerine karşı ses çıkarmamakta ve Lozan’daki

karşılıklılık kuralını işletmemektedir.

Eğitim-öğretim durumu ise şöyledir:

Yunan Hükûmeti, 150 bin Türk azınlığın yaşadığı Batı

Trakya’da, 2011 yılında 14 okul, 2013 yılında 12 okul olmak üzere

toplam 26 Türk azınlık okulunu kapattı.

6 bin Türk azınlığın yaşadığı Rodos ve İstanköy’de, 1972

yılından itibaren Türkçe eğitimi yasakladı ve 2013 yılında da

toplam 7 Türk Azınlık Okulu’nu kapattı.

Yunan Hükûmeti toplam 33 Türk Azınlık Okulunu kapatırken,

buna karşılık siyasi iktidar, 2013 yılında, 300 Rum azınlığın

yaşadığı Gökçeada’da, 4 Rum öğrenci için Özel Gökçeada Rum

İlkokulu’nu açtı. Öğrencilerden ikisi 2014 yılında ayrıldı, okulun

öğrenci sayısı 2’ye düştü.

Bizde ise iktidar, 2013 yılında Ortodoks Rum Azınlığın

Gökçeada İlk ve ortaokulu ile lisesinin onarımını yaparak öğrenime

açmış, böylece Lozan Antlaşması’nın 40 ve 45. maddesindeki eşit

haklar ve mütekabiliyet ilkelerini ihlâl etmiştir

150 Bin nüfuslu Batı Trakya Türk azınlığının sadece 2 azınlık

ortaokul-lisesine karşılık, 3 bin nüfuslu İstanbul Rum azınlığın 6

ortaokulu ve lisesi vardır.

Türk azınlığın 2005 yılında, İskeçe’de bulunan ortaokul-lisesine

ek bina inşaatı için yaptığı başvuru Yunan Hükûmetince cevapsız

bırakıldı. Buna karşılık ülkemizde, 300 Rum Azınlığın yaşadığı

Gökçeada’da, 7’si Gökçeada’da yaşayan 3’ü de Yunanistan’dan

Page 50: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

48

gelecek toplam 10 Rum öğrenci için, 28 Eylül 2015 de, Özel

Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi’ni açtı.

Yunan Hükûmeti, Kavala’daki Türk camiini kiliseye, İstanköy’deki

Türk camiini alışveriş merkezine, Rodos’taki Türk camiini de

meyhaneye çevirdi. 12 Ada bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız

ibadetlerini serbest bir şekilde yapamıyor. Yöneticiler, bu olaylara

da seyirci kalmaktadır.

KIBRIS UYUŞMAZLIĞI

Kıbrıs Adası bulunduğu coğrafi konumu dolayısıyla siyasi, askerî ve

ekonomik yönlerden olağanüstü stratejik ve jeopolitik öneme sahip

bir adadır. Kıbrıs bu niteliğinden dolayı tarih boyunca bölgede

stratejik çıkarları olan bütün ülkelerin ilgi odağı olmuştur.

Venedik’in egemenliğindeki Kıbrıs Adası’nda halka zulmediliyor ve

Akdeniz’deki ticaret yollarında da korsanlık yapılıyordu. Korsan

devlet egemenliğindeki Kıbrıs, bu haliyle dünya ticareti için ciddi bir

tehdit ve tehlike oluşturuyordu. Osmanlı Devleti bu duruma son

vermek için Kıbrıs’ı 1571’de fethetmiştir. İngiltere, 1878 yılına

gelindiğinde sömürge imparatorluğunun yollarını güven altına

almak için, Akdeniz’de “geçici üsler” formülüne kuvvet vermeye

başlamıştı. İngiltere Mayıs 1878 yılından itibaren Kıbrıs’ı askerî üs

olarak istedi. Kıbrıs Adası’nın Osmanlı Devleti egemenliğinde

kalmak ve geçici olarak yönetiminin İngiltere’ye devredilmesini

öngören 4 Haziran 1878 İttifak Antlaşması ve 1 Temmuz 1878 Ek

Antlaşmayla 12 Temmuz 1878’de Kıbrıs’ın yönetimi, geçici olmak

kaydıyla, İngiltere’ye devredildi.

Page 51: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

49

Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşı’na Almanya yanında savaşa

girmesini bahane eden İngiltere 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs’ı

ilhak ettiğini açıkladı. Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye’nin

Ada’nın egemenliğini İngiltere’ye devretmesiyle Kıbrıs uyuşmazlığı

günümüzdeki sürece uzanan yeni bir boyut kazandı.

Günümüzde Doğu Akdeniz’in ve Kıbrıs Adası’nın stratejik ve

jeopolitik önemi geçmişe oranla daha da artarak çok boyutlu bir

gelişme göstermektedir.

Kıbrıs’ta, özellikle 2013 yılı ortalarından itibaren ABD’nin

yönlendirdiği “gizli diplomasi” tam bir gizlilik ve “karartma” altında

uygulanmaktadır. Bu niteliğiyle “perde gerisinde” sürdürülen Kıbrıs

görüşmelerinin, özellikle Rum basınına sızdırılan bilgiler ışığında

Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Kıbrıs Türk halkı

açısından ağır tehdit ve riskler taşıdığı görülmektedir.

ABD Büyükelçisi Koenig’in, “Çözümün ilgili Birleşmiş Milletler

kararları temelinde tek uluslararası kimliği olan, iki bölgeli, iki

toplumlu bir federasyon oluşturulmasını destekliyoruz” sözleriyle,

istediği çözümün mesajını veriyordu. Şöyle ki; ABD’nin “Kıbrıs’ın,

Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde kaynakları araştırma hakkını

desteklediğini” de ifade etmesiyle Rum tarafının konuyla ilgili tezini

savunduğunu açıklıyordu. Büyükelçi bu sözleriyle görüşme

sürecinde inisiyatifin ABD’de olduğunu da belirtmiş oluyordu.

AB adına Almanya ve Rusya da ABD’nin inisiyatif almasından dolayı

da “rahatsızlığını” ortaya koymuştur. Rusya’nın Güney Kıbrıs Rum

Yönetimi (GKRY) üzerindeki etkisi, Güney Kıbrıs’ta yıldan yıla artan

Rus varlığı (nüfus ve ekonomik), GKRY ile yaptığı askerî anlaşmalar

nedeniyle sağladığı stratejik denge avantajlarıdır. Ayrıca İsrail’in

güvenliği de çok önemli bir unsurdur. Türkiye-İsrail ilişkilerinin dibe

Page 52: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

50

vurmasıyla şekillenen ve Yunanistan boyutunu da kapsayan

İsrail’in yeni Kıbrıs politikasının hedefleri, dikkate alınması gereken

son derece önemli bir faktördür. Doğu Akdeniz’de özellikle Kıbrıs

ve İsrail açıklarında yeni bulunduğu açıklanan hidrokarbon (petrol

ve doğal gaz) yatakları, Kıbrıs uyuşmazlığına çok farklı ve daha

karmaşık bir boyut kazandırmış, “rol paylaşıcılarının” sayısını

artırmıştır. Esasen GKRY, 1990’ların başından itibaren petrol arama

alanlarını belirlemesi, Mısır ve Lübnan ile Münhasır Ekonomik Bölge

Antlaşmaları imzalamasıyla karadaki Kıbrıs Uyuşmazlığını denize de

yaymış ve bu yolla Türkiye’ye uluslararası petrol şirketlerinin

devletleri aracılığıyla baskıları artırmak suretiyle hedeflediği

sonuçlara ulaşma stratejisini uygulamaya koymuştu. Doğu

Akdeniz’de ve Kıbrıs üzerinde Yunanistan-İsrail-GKRY üçlüsünün

oluşturmaya başladığı denge, yapılan askerî mutabakatlar,

gerçekleştirilen ortak askerî tatbikatlar, İsrail-Yunanistan, İsrail-

GKRY, Mısır-GKRY arasındaki üst düzey diplomatik ziyaretler ve bu

üçlü dengeye Mısır’ın da dâhil edilme girişimleri, özellikle

Yunanistan’ın Türkiye ve Kıbrıs hedefleri açısından çok dikkatle

değerlendirilmeli ve başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin

varlığını güçlendirmek olmak üzere gerekli stratejik politikalar

uygulanmalıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,

öncelikle seçim propaganda sürecinde önem verdiğini ifade ettiği

“şeffaflık ve açıklık” ilkesine uyarak görüşmelere/müzakerelere

uyguladığı gizliliğe ve karartmaya son vermeli ve Kıbrıs Türk

halkının ve Türk kamuoyunun, Rum-Yunan kaynaklı basın

haberleriyle oluşmasına olanak vermemelidir.

Rum-Yunan ikilisine göre sözde bir “çözüm” için öncelikle Kıbrıs

uyuşmazlığının bir “işgal sorunu” olduğu anlayışından hareket

ederek “İşgale son vermek suretiyle Kıbrıs’ın toprak, halk ve

Page 53: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

51

ekonomi bölünmüşlüğü kaldırılmalıdır.” Yapılacak anlaşmada

Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü kesinlikle olmamalı,

Türk ordusu adadan tamamen çıkmalıdır. Rum-Yunan ikilisi bu

önkoşul yerine getirilmeden bir anlaşma olamayacağını, herhangi

bir yoruma yer bırakmayacak şekilde açıkça söylüyor. Olası

anlaşma için gerekli gördükleri bir koşul da, Türkiye’den Kuzey

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelip yerleşen, doğup büyüyen,

evlenen, aile kuran, ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamın ayrılmaz

bir parçası olan, eğitimini ve vatani görevini KKTC’de yapan

vatandaşlarımızın Türkiye’ye geri gönderilmesidir.

Türk tarafının temel tezlerinden biri olan iki devletliliği ve iki

kesimliliği fiilen ortadan kaldıracak olan, bütün Rum göçmenlerin

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki eski evlerine geri dönme

hakkının tanınması, Rum tarafının istekleri arasında yer almaktadır.

Sınır düzeltmeleri kapsamında ise Rum tarafına bırakılacak Kuzey

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarına 100 bin Rum’un; Türk

yönetimi altında kalacak bölgeye de 60 bin Rum’un iskân

edilmesini; ayrıca Türk kesimindeki Karpaz ve Koruçam

bölgelerinde, merkeze bağlı iki kantonun kurulmasını da koşul

olarak ileri sürmektedirler.

Rum tarafı taşınmaz mal konusunda ise; Kuzey Kıbrıs Türk

Cumhuriyeti’nde taşınmaz mal bırakmış olan bütün Rumlara

“mülkiyet hakkının” kullanımında ilk söz hakkının verilmesini,

Kıbrıslı Türklerin 42 yıllık kullanımından doğan “mülkiyet

haklarının” ise ikinci derece geçerliliğe sahip olmasını ileri

sürmektedir. Başka bir ifade ile Kıbrıslı Türklerin 42 yıllık

kullanımdan doğan, “mülkiyet” üzerindeki ‘öncelikli’ söz hakkının

ortadan kalkmasını talep etmektedirler. Ayrıca Kıbrıslı Türklerin,

Rum tarafında kalmış olan taşınmaz malları söz konusu dahi

edilmemektedir. Aynı şekilde sürekli olarak Türk bölgesine Rum

Page 54: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

52

nüfus yerleştirilmesi gündemde tutulmakta, hâlbuki güneyden göç

etmek zorunda kalan Türklerle ilgili hiçbir şey söylenmemektedir.

Bilindiği gibi, Londra ve Zürih Antlaşmalarına göre kurulan Kıbrıs

Cumhuriyeti, 1963 yılında anayasa darbesi ile yıkılarak, Türkler

devletten ve ortaklıktan dışlanmıştır. Böylece ortaklığa dayalı

olarak kurulan “Kıbrıs Cumhuriyeti”, hukuk dışı bir yolla Rum

Cumhuriyeti’ne dönüştürülmüş oldu. Şimdi, toplumlararası

görüşmelerle Türkiye ve Kıbrıs Türk toplumu açısında hukuken yok

hükmündeki Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, “Federal Kıbrıs

Cumhuriyeti”ne dönüştürülmek ve bu yapılanmaya Türkleri de

azınlık statüsüyle dâhil etmek suretiyle Kuzey Kıbrıs Türk

Cumhuriyeti’nin tasfiyesine çalışılmaktadır. Kıbrıs’ı bir “Elen”

adasına döndürerek Türklerin yok olmasına yol açacak böyle bir

anlaşmayı, ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ne de Türkiye kabul

edebilir.

Rumlar, olası bir federasyonun, Almanya’daki gibi üniter anlayışla

yönetilen, güçlü bir merkezî hükûmetten ve egemenliği olmayan

“yerel yönetim özerkliğine” sahip eyalet yapısındaki idari

bölgelerden oluşmasını talep etmektedir. Bunun adına da “Temiz

Federasyon-İşlevsel Devlet-Üniter Federasyon” demektedirler.

Yapılacak bir anlaşmanın “iki kesimlilik” ve “iki toplumluluk”

ilkelerini korumak ve anlaşmanın Avrupa Mahkemeleri tarafından

sulandırılmasını, etkisiz hale getirilmesini önlemek amacıyla

saptanacak derogasyonların AB’nin Birincil Hukuku (anlaşmanın

değişmezliği/kalıcılığı) olmasına karşı çıkmaktadırlar.

Kıbrıs Adasının münhasır ekonomik bölgesindeki varlıkların “birlikte

ve eşit söz hakkı” ile yönetimini ve kurulacak Federal Cumhuriyetin

Page 55: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

53

yeni anayasasında belirlenecek kurallar çerçevesinde “adil

paylaşımını” kabul etmemektedirler.

Bu açıklamalara karşı, başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Cumhurbaşkanı olmak üzere hükûmet ve diğer yetkililer tarafından

hiçbir yanıt verilmemesi, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’taki gerçeklere

uymayan, haksız, hâkimiyetçi, tahakkümcü dayatmalarının dış ve

iç kamuoyunda taraftar bulmasına; uluslararası toplum nezdinde

örtülü olarak kabul edilmesine yol açmaktadır. Bu durumu daha da

sıkıntıya sokan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye

yöneticilerinin görüşmelerde ilerleme olduğunu ifade ile sonuçta

referanduma gidileceği şeklindeki açıklamalarıdır.

Türk tarafı çevreyi pembe gözlüklerle izlerken, Rum tarafı kara

gözlüklerle bakıyor. Gerçekte görüşmelerde hangi noktada

bulunulduğunu Rum-Yunan yetkililerinin açıklamaları ve basın

haberleri ortaya koyuyor. Türk tarafının (KKTC ve Türkiye

Cumhuriyeti) koyu bir karartma uyguladığı bir ortamda halk

müzakerelerdeki gerçek gelişmeleri Rum-Yunan basınından

öğrenebiliyor.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs’tan Türk askerinin

çıkartılmasını, elinden alınacak egemenlik hakkı sonunda Kıbrıs

Türk halkının azınlık statüsüne düşürülerek güvencesiz bir şekilde

üniter “Birleşik Kıbrıs Devleti” içinde Rum halkının tahakkümü

altında yaşamaya mahkûm edilmesini ve Türkiye’nin uluslararası

antlaşmalarla Kıbrıs üzerinde kazandığı hak ve statülere son

verilmesini hedef almaktadır.

Kıbrıs’taki mevcut gerçekler ve sürdürülen müzakerelerdeki “zor

konulardaki” açmazlar dikkate alınarak şu temel tezlerimizin

sonuna kadar savunulması kaçınılamaz bir zorunluluktur:

Page 56: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

54

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı Kıbrıs Türk halkının

“kendi geleceğini belirleme” hakkı olan egemen halk (devlet)

statüsünden vazgeçilemez.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen varlığı ve

hukuksal statüsü kabul edilmeden, sürdürülebilir bir uzlaşmaya

ve barışa ulaşılamayacağı kabul edilmelidir.

Nüfus ve toprak dengesi bozularak, adaletsizliğe ve

Türkiye’ye büyük bir göç dalgasına yol açacak uzlaşı olamaz.

AİHM içtihadı gereğince, mülkiyette öncelik hakkını

‘kullanıcıya’ veren bir temelde mülkiyet meselesi

sonuçlandırılmalıdır.

Varılacak bir anlaşmada hakların korunması ve

sürdürülebilmesi için anlaşmaların AB’nin birincil hukuku olarak

kabul edilmesi vazgeçilmezdir.

Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi sulandırılmadan aynen

devam etmelidir.

Türk halkını birey düzeyine ve etnik bir azınlık durumuna

düşürmeyi amaçlayan, Kıbrıs’ta iki eşit egemen halkın varlığını

yok sayan “Kıbrıslı Rumlar” ve “Kıbrıslı Türkler” kavramları

kabul edilemez.

Sürdürülen müzakerelerde bir Yeni Ortaklık Devleti’nin iki ayrı

devletçe kurulacağı kabul edilerek adım atılması en sağlıklı yol

olacaktır. Müzakerelerde Türk ve Rum taraflarının üzerinde

mutabık olacakları ve iki ayrı referanduma sunulacak olan uzlaşma

(anlaşma) belgesi, anlaşma/sözleşme “Foundation Agreement”

değil, 1959-1960 Antlaşmalarında olduğu gibi Birleşmiş Milletler

Sekretaryasınca tescil edilecek devletlerarası bir kuruluş

antlaşması “Foundation Treaty” adını taşımalıdır. Ayrıca, yeni

Ortaklık Devleti’nin anayasası da bir antlaşma yani “Treaty” ile

yapılmalıdır.

Page 57: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

55

Dikkatten kaçırılmaması gereken önemli bir nokta da, Kuzey Kıbrıs

Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin,

müzakerelerde mutabık kalacakları Kuruluş Antlaşmasını bu devlet

adlarıyla imzalamalarının gerekli olduğudur. Bu husus haklarımızın

ve Kıbrıs Türk halkının varlığının korunması açısından vazgeçilemez

bir unsurdur.

Bu şartlar sağlanmadan yapılacak her anlaşma KKTC halkının Rum

Yönetimine azınlık olarak bağlanmasını ve 455 yıllık ata toprağı

olan Kıbrıs’ın Rum Yönetimi üzerinden Yunanistan’a terk edilmesi

sonucunu doğuracaktır.

ERMENİ SORUNU

Ermeni sorunu, tarih boyu Ermenilerin değil, Ermenileri aldatarak

dün Osmanlı’ya, bugün de Cumhuriyet Türkiye’sine karşı

kullananların yarattığı sorundur. Bu sorun, Osmanlı Devleti’nin

1774 Küçük Kaynarca ve 1878 Berlin Antlaşmalarında, Osmanlı

Devletinin Ortodoks Ermenilerle ilgili reformlar yapması, Rusya,

Fransa, İngiltere ve Almanya’nın bunların koruyucusu olarak kabul

edilmesi biçimindeki emperyalist dayatmalara kadar geriye gider.

Emperyalizmin desteğinde 1860’ta başlayan ve 1914 Birinci Dünya

Savaşına kadar süren Ermeni komitacılarının isyanları, savaşla

birlikte [Rusya, Fransa ve İngiltere’nin desteğiyle] yaygın katliam

ve etnik temizliğe dönüşmüştür. Ermenilerin, savaş sırasında

emperyalistlerin cephesinde yer alarak Osmanlı ordularıyla

savaşmaları, askerî depoları ve ikmal kollarını basmaları devlete

ağır zararlar vermiştir. Savaş 1918’de sona ermesine rağmen,

Ermeni çetelerinin yaygın kitle katliamları 1920’ye kadar

sürmüştür. Ermeni birliklerinin Kazım Karabekir komutasındaki

Kolorduyla yaptığı savaşı kaybetmesi üzerine, 1920 Gümrü ve

Page 58: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

56

Moskova, 1921 Kars ve nihayet 1923 Lozan Antlaşmasıyla bugünkü

sınırlar çizilmiş ve barış yapılmıştır.

Bu dönemin özeti şöyle yapılabilir: 1860-1920 arasındaki 60 yıl

boyunca, emperyalistlerin “iki deniz arasında devlet kurduracağız”

vaadiyle aldattığı Ermeni isyancılar hep saldıran, Türkler ise, hep

savunan taraf olmuştur. Ermeni mezaliminin gerçeği, bundan

ibarettir.

Saldırganlığın yeniden uç vermesi, 1973 yılında ASALA terör

örgütünün ortaya çıkmasıyla olmuş, 1973-1985 yıllarında Ermeni

ASALA örgütü batılı ülkelerde görev yapan birçok Türk diplomat ve

memurunu katletmiştir. Ermenistan, SSCB’nin dağılmasıyla birlikte

1988-1993 döneminde Azerbaycan topraklarının %20’sini işgal

etmiş, etnik temizlik için Hocalı’da, bir gece baskınında 613 kadın,

çocuk, yaşlıyı hunharca katletmiş, 1 milyondan fazla Türkü

sürgün/kaçkın etmiştir.

Burada bir özet daha yapacak olursak: 1774 ve 1878’den

günümüze kadar devam eden, 2,5 asırlık kanlı Ermeni saldırı ve

imha eylemleri, “1915 Olayları” söylemine hapsedilemez. Her

şeyden önce bu söylem, 1915-1918 arasındaki meşru bir güvenlik

tasarrufunun gereği olan üç yılı kapsadığından, tarihi süreç içinde

yaşanan acıların bir damlası bile olamaz. Hele 1914’den 1915’e

kadar ki bir yılda ve savaşın sona erdiği 1918’den 1920’ye kadar ki

iki yılda, 2-3 milyon masum Türkün katledildiği gerçeğini ortadan

hiç kaldıramaz. Bu “Haçlı Seferi”nin arkasında, 1774 ve 1878 de

Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya vardı; bugün de ABD’nin

katılımıyla aynı ülkelerin bulunması manidar değil mi? Kardeş

Azerbaycan topraklarının %20’sini, uluslararası hukuka aykırı

olarak işgal eden Ermenistan’ı yola getirmek için AGİT’in kurduğu

MİNSK grubunun eşbaşkanları ABD, Rusya ve Fransa değil mi?

Page 59: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

57

Bütün bu gerçeklere rağmen emperyalist güçlerin güdümündeki

Ermenistan ve diaspora, Türk Milletini soykırımcı göstermek,

tazminat ve toprak almak üzere çeşitli ülke parlamentolarından

kararlar çıkartmak suretiyle saldırganlıklarını siyasal ortamlarda da

sürdürmektedir.

Dünya kamuoyunu kirleten bu zehirli yalan propagandaları, bir

yandan bütün hızıyla devam ederken, öbür yandan da ülkemizde

çeşitli şekillerde destek bulabilmektedir. Özellikle üst düzey bir

kısım bilim ve devlet adamlarının beyanları ile medya yayınları,

maalesef saldırganları ümitlendirmekte ve cesaretlendirmektedir.

Böylece, doğru ve yeterli bilgiden mahrum bırakılan Türk Milleti,

yaşanan faciaların gerçek sorumlularını tanıyamamaktadır. Hâlbuki

tarih boyunca, kutsal vatan topraklarımız üzerinde devlet kurmak

isteyen Ermeniler saldırmış, Türkler ise yaşama haklarını ve

vatanlarını savunmuşlardır. Bu açık gerçek karşısında, katliamcı

da, soykırımcı da, insanlık suçu işleyen de emperyalisler ve onların

maşası olan Ermenilerden başkası olabilir mi?

Bu bakımdan I. Dünya Savaşı’nda da, Hocalı’da da katliam ve

soykırımı yapan Ermeni çeteleridir. Osmanlı Devletini arkadan

vuran katliamcı Ermenilerin, güvenlik gerekçesiyle devletin Suriye

vilayetine sevk ve iskâna (Tehcir) tabi tutulması, savaş hukukuna

göre meşrudur, bir haktır. Bu tarihsel olaylar tersyüz edilerek, Türk

Ulusu ve Türkiye Cumhuriyeti suçlanamaz; çünkü hiçbir haklı

mesnedi yoktur. Bu inkârcı ve iftiracıların amaçları bellidir; bu da,

Doğu Anadolu’muzdan talep ettikleri toprakları elde etmektir. 19

ve 20’inci asırda olduğu gibi.

Diğer yandan Ermenistan, sinsice bir başka çalışmayı da

başlatmıştır. Yöneticilerimizin sadece seyrettiği bu çalışma

şöyledir: Türkiye’nin Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu

Page 60: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

58

Anadolu bölgelerinden her yıl kendilerini “Kripto Ermeni” olarak

tanımlayan Ermeni kökenli Türk vatandaşlarını Ermenistan’a davet

ederek bunları birer Türk düşmanı olarak eğitip yetiştirmekte ve

Türkiye’ye geri göndermektedir. Bunların, PKK/KCK- BDP(DBP) ve

HDP ile işbirlikleri sonucu Diyarbakır, Van gibi illerde sokak isimleri

ve yön levhaları Ermenice-olarak yazılmaya başlanmıştır. Bu arada,

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinin “Murat” köyünün adı, İçişleri

Bakanlığı tarafından “Komilo” olarak değiştirilmiştir.

Bu düşmanlık ve düşmanlığın kapsamı açık olmakla birlikte

iktidarlar, Türkiye’yi savunmak için yapılması gerek işleri ihmal

etmek bir yana, karşılıksız ödünler verme yolunu benimsemiştir.

“Soykırım!” iftirasının emperyalist bir yalan olduğunu söylemek

yerine, konuyu “Türk-Ermeni Uyuşmazlığı” gibi başlıklarla çift

taraflı bir uluslararası sorun gibi gösteren teslimiyetçi bir politika

takip etmektedir. İftiracılara karşı izlenen bu politikaların bir an

önce sona erdirilmesi ve haklarımızın her platformda en etkili

yöntemlerle kararlı bir şekilde savunulup korunması için mücadele

etmek, başlıca görevimiz olmalıdır.

NE YAPMALI?

Türk Milleti asırlardır aşiret, kavim, etnisite, mezhep ayrımlarının

üstünde ve ötesinde kimliğinin ve birliğinin şuurunda, insanlığın

şerefli bir üyesidir. Milletimizi ve vatanımızı ilkel varsayımlarla

bölmek, vatanımızı emperyal siyasî emeller uğruna parçalamak

isteyenlere karşı atılacak ilk adım, birliğimizi ve bölünmez

bütünlüğümüzü teyit ve takviye etmektir.

Türk kimliğimizi ve millî birliğimizi inkâr edenlere varlığımızı

bildirmektir.

Page 61: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

59

Son yıllarda yaratılan sis perdesinin gizlediği gerçek şudur: Biz,

tek tek her birimizin sandığından çok daha fazlayız ve birliğimiz ve

bilincimiz sanılandan çok daha sağlamdır.

Bu açıklamalardaki temeller doğrultusunda yine burada özetlenen

tehdit ve tehlikelere karşı hukuk ve demokrasinin desteğinde Türk

Milletini bilgilendirmek, kavram ve söylem birliği sağlamak için

olayları isimlendirmeye, kavramlaştırmaya özel dikkat

harcayacağız. Paneller, sempozyumlar, konferanslar

düzenleyeceğiz. Basın bildirileri yayınlayacak, önemli konularda

yürüyüşler, toplantılar yapacağız. TV’lerde programlar, açık

oturumlar düzenleyeceğiz. Uzmanlara raporlar hazırlatacak, bunları

kamuoyuna ve yetkililere ulaştıracağız. Her çalışmanın sonunda

sorunların çözümü için ne düşündüğümüzü de açıklayacağız.

Bugün birlik günüdür; Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk

Milletinin egemenliğini savunma günüdür. Bütün vatanseverleri

birlikte harekete davet ediyoruz.

El ele verelim, bu varlık mücadelesini birlikte yürütelim.

BİRLİKTE TÜRK

MİLLETİYİZ-HAREKETİ

ANKARA

İletişim: [email protected] - www.birlikteturkmilletiyiz.org

Page 62: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

60

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ TOPLULUĞU

1. Abdullah CEM, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

2. Abdullah GÜNDOĞDU, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

3. Abdullah HALİLBEYOĞLU, İnşaat Mühendisi

4. Abdullah Nuri SOMUNCUOĞLU, Elektrik - Elektronik Yüksek

Mühendisi, Araştırma Görevlisi

5. Abdurrahman BİÇER, İşletme Mühendisi

6. Abdülkadir SEZGİN, Dr. Öğretim Görevlisi

7. Acar SEVİM, Prof. Dr.

8. Adil YAZAR, (E) Vali

9. Adalet Özkaya, Emekli Öğretmen

10. Adnan Adıvar ÜNAL, (E) Eğitimci, Belediye Başkanı

11. Adnan ÖZTÜRK, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

12. Adnan PELVANLAR, Yazar, Yönetim ve Yatırım Danışmanı

13. Ahmet AKSIN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

14. Ahmet Bican ERCİLASUN, Prof. Dr.

15. Ahmet BURAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

16. Ahmet Çetin ÖZTÜRK,

17. Ahmet ÇOLAK, Prof. Dr.

18. Ahmet ERDEM, (E) Müfettiş

19. Ahmet Haldun TERZİOĞLU, Yazar

20. Ahmet Hamdi ÜNAL, Elektrik Mühendisi

21. Ahmet KOCABAŞ,

22. Ahmet Mucip GÖKÇEN, Prof. Dr.

23. Ahmet SÜMEN, Emekli,

24. Ahmet Ufuk DİLMAÇ, Makine Mühendisi

25. Ahmet UYANIK, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

26. Ahmet VURAL, Avukat

27. Ahmet YANAR, Edebiyat Öğretmeni, Yazar

28. Ahmet Zeki BULUNÇ, (E) KKTC Ankara Büyükelçisi

29. Ahsen OKYAR, Mali Müşavir

30. Ali AKDENİZ, Prof. Dr.

31. Ali ÇELİK, Emekli

Page 63: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

61

32. Ali Duran ŞİMŞEK, Emekli

33. Ali ERDOĞDU, Liman Başkanı

34. Ali Haydar HIZIROĞLU, (E) Genel Müdür

35. Ali İhsan ERDOĞAN – Veteriner Hekim

36. Alper KESKE, Avukat

37. Alperen Uluer YAŞAR

38. Anar SOMUNCUOĞLU, Yrd. Doç. Dr.

39. Arslan BULUT, Gazeteci, Yazar, Hukukçu

40. Atakan MERT

41. Aydın DURMUŞ, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

42. Aydın TAŞ, Gazeteci

43. Aydoğan ERÖZALP, (E) Asker, Bürokrat,

44. Ayhan Baha TUĞSUZ

45. Ayhan DEMİRBAŞ, Prof. Dr.

46. Ayşen KILIÇ, Yrd. Doç. Dr.

47. Aziz BOZATLI, (E) Orman Y. Mühendisi, Bölge Müdürü

48. B. Haluk GÜVENÇ, Prof. Dr.

49. B. Suat ÇAĞLAYAN, Prof. Dr. Eski Kültür Bakanı

50. Bahattin ATİLLA, E. Genel Müdür

51. Bahtiyar ÖZTÜRK, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

52. Batumhan İNAN, Avukat

53. Batur ÇİFTÇİ, Öğrenci

54. Behiç ÇELİK, (E)Vali, Eski Milletvekili

55. Bekir BATI, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

56. Bekir KÖYLÜ, Dr. Öğretim Üyesi

57. Bekir Tümen SOMUNCUOĞLU, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

58. Bilge ERCİLASUN, Prof. Dr.

59. Bilgehan Adsız GÖKDAĞ, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

60. Binali ÖRNEK, İlahiyatçı, (E) Vaiz

61. Birgül AYMAN GÜLER, Prof. Dr. E. Milletvekili

62. Birim AKOĞLU, (E) Öğretim Görevlisi

63. Birol BULUT, Araştırma Görevlisi

64. Burak LÖK, Kimya Mühendisi

65. Burak SARICI, Şair- Yazar

Page 64: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

62

66. Burçin ÖNER, İstatistikçi, Doktora Öğrencisi

67. Bünyamin AKSUNGUR, Sanatçı

68. Büşra YILMAZ

69. Cahit BABACAN, Avukat

70. Canan ARITMAN, Dr. E. Milletvekili

71. Cebrail ŞİMŞEK, Doktor

72. Celal TUNCER, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

73. Celil ASLAN, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

74. Cemalettin GÜRLER,

75. Cemil YILDIZ, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

76. Cengiz ARSLAN, İnş. Müh. Serbest

77. Cengiz SARNIÇ, (E) Yönetici

78. Cihat ŞENOCAK, Eğitimci

79. Cumhur Kocabıyık, (E) Albay,

80. Çağatay TUFAN, Doç. Dr., Öğretim Üyesi

81. Çağlar DOĞAN, Yar. Doç. Dr.

82. Çetin OĞUZ, (E) Albay

83. Davut ÇİZER, Psikolojik Danışman,

84. Davut ÖZMEN,

85. Didem ÖNAL

86. Dilek BOYALIOĞULLARI,

87. Sündüs UZUN, Dr. Ziraat Yüksek Mühendisi

88. Dursun YILDIRIM, Prof. Dr.

89. Edip BAŞER, (E) Orgeneral, Eski Kara Kuvvetleri Komutanı

90. Edip ÖZBAŞ - Avukat, E. Milletvekili

91. Elçin AVCI

92. Elif Gökçe ŞAHİN, Lisans Öğrencisi

93. Emin YURT, Mimar

94. Emine IŞINSU, Yazar, Edebiyatçı

95. Emre BAYRAKTAR, Ortadoğu uzmanı

96. Enis ÖKSÜZ, Prof. Dr. E. Ulaştırma Bakanı

97. Enver SOLAK, (E) Öğretmen,

98. Ercan ÇALIŞKAN, Öğretmen

99. Erdal SARIZEYBEK, (E) Albay, Yazar

Page 65: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

63

100. Erdal TUŞUNEL

101. Erdem AKYÜZ, Avukat,

102. Erdem KOÇ, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

103. Erden ALP, (E). P. Kd. Albay

104. Erdoğan ÖZTÜRK, E. P. Alb.

105. Ergun KARAMUK

106. Ergun POYRAZ, Yazar

107. Erol GÜLER, Sendikacı

108. Ersin AYBAR, Avukat

109. Eşref BAYSAL, (E) Ziraat Y. Mühendisi

110. Ethem Ruhi FIĞLALI, Prof. Dr.

111. Eyüp Salahattin KARAKAŞ, Prof. Dr.

112. Fahrettin GÖZE, Prof. Dr.

113. Fahrettin ÖZTOPRAK

114. Fahrettin Savaş KONAR, (E) Teknik Öğretmen,

115. Faruk ATLI, Uzm. Dr.

116. Fatih DUMAN, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

117. Fatih KİRİŞÇİOĞLU, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

118. Fatma ALBAYRAKTAROĞLU, (E) Sosyal Hizmet Mütehassısı

119. Ferhan ELMALI, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

120. Ferruh BOSTANCI, Öğretim Görevlisi

121. Ferruh SEZGİN, (E) Albay, Yazar

122. Fethi Murat DOĞAN, Öğretim Görevlisi

123. Fevziye Füsun NEMUTLU, Gazeteci

124. Feyzi ERSOY, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

125. Fikret TÜRKMEN, Prof. Dr.

126. Fuat YILMAZER, Araştırmacı, Yazar

127. Füsun DUDURGA

128. Galip YILDIZ, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

129. Gökhan ERYİĞİT, Makine Yük. Mühendisi

130. Görkem GÜMÜŞSOY, Kimya Mühendisi

131. Güçlü DEMİRCİ, Tercüman-Yönetici

132. Güner AKÇA, İnşaat Mühendisi

133. Güneri YILDIZ , (E) Öğretmen

Page 66: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

64

134. Güneş ERKUL, Gazeteci - Yazar

135. Gürbüz MIZRAK Dr. Ziraat Y. Müh., (E) Genel Md.Yd.

136. Gürcan DAĞDAŞ, Eski Devlet Bakanı

137. Hacı KÜÇÜKPAZARCI, Esnaf

138. Hacı Mehmet YILDIZHAN, Biyolog

139. Hakan PAKSOY, Elektrik Müh.

140. Halil KÜTÜK, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

141. Halil Şakir TAŞÇIOĞLU, İnşaat Mühendisi

142. Haluk DURAL, Kimya Yüksek Mühendisi

143. Haluk TOKUÇOĞLU, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

144. Hamit KÖSE - Şehit Aileleri Federasyonu Gn. Bşk.

145. Hamit SARAÇ, Emekli Öğretmen

146. Hanım HALİLOVA, Prof. Dr.

147. Hanifi YEŞİLOĞLU, Ziraat Mühendisi

148. Harun GÜNGÖR, Prof. Dr., Öğretim Üyesi

149. Harun MERAL – Eğitimci

150. Harun ÜLGER, Prof. Dr., Öğretim Üyesi

151. Hasan ÇEKİÇ, Uzman-Yönetici,

152. Hasan İÇBUDAK, Prof. Dr., Öğretim Üyesi

153. Hasan KÖKSAL, Doç. Dr.

154. Hasan KUNDAKÇI, (E) Korgeneral

155. Hasan MACİT, Eski Milletvekili,

156. Hasan ONAT, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

157. Hasan ÖNDER, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

158. Hasan ÖZDEMİR, Kuyumcu

159. Hasan TEMİZ, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

160. Hasan TUNÇ, Prof. Dr.

161. Hasan ÜLKER, Emekli Öğretmen

162. Hatice GÜLENSOY, Ressam

163. Haydar MOHUR, Hekim

164. Hayrani ALTINTAŞ, Prof. Dr.

165. Hayri ÖZTÜRK, Öğretim Görevlisi

166. Hicabi KOÇAK, Araştırmacı-Yazar

167. Hilal BULUT, Araştırma Görevlisi

Page 67: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

65

168. Hüseyin AKBULUT, Araştırmacı – Yazar

169. Hüseyin AKYÜZ, Prof. Dr.

170. Hüseyin DEMİR, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

171. Hüseyin KAYA, İnşaat Mühendisi

172. Hüseyin Gündüz ÖKLEM, Kimya Mühendisi

173. Hüseyin ÖZBEK, Avukat

174. Hüseyin PER, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

175. Hüsnü Yusuf GÖKALP, Prof. Dr. Eski Tarım Bakanı

176. İbrahim ARSLAN, Emekli

177. İbrahim AYDIN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

178. İbrahim CANOĞLU, (E) J. Albay

179. İbrahim Ethem EMRE,

180. İbrahim METİN, Yazar, Yayıncı

181. İbrahim OKUR, Yük. Mak. Müh. Yazar

182. İbrahim ÖZTEK, Prof. Dr.

183. İbrahim SUNGUR, İş adamı

184. İbrahim TELLİOĞLU, Prof. Dr., Öğretim Üyesi

185. İbrahim YILDIRIM, Öğrenci

186. İhsan AVCI , (E) Eğitimci

187. İkbal VURUCU, Öğretim Görevlisi, Yazar

188. İrfan KESKİN, Elektrik Teknisyeni

189. İrfan TETİK, Elektrik-Elektronik Mühendisi

190. İskender ÖKSÜZ, Prof. Dr.

191. İsmail BOZKURT, (E) Milli Eğitim Müdürü

192. İsmail BÖCEK, (E) Büyükelçi

193. İsmail DEDEBAŞ, (E) Öğretmen

194. İsmail DOĞAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

195. İsmail GÖRKEM, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

196. İsmail Hakkı KARGILI, Eytpe Bilim Uzmanı

197. İsmail. AKA, Prof. Dr.

198. İsmet KARTAL, Op. Dr.

199. Kadir TOSUN, E. Genel Müdür Yardımcısı

200. Kamil ERGENEKON, Avukat

201. Kâmile BEKDEMİR

Page 68: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

66

202. Kazım KOPRAMAN, Prof. Dr.

203. Kazım YILMAZ, Makine Mühendisi

204. Kemal AKTAŞ, (E) Bankacı

205. Kemal ARI, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

206. Kemal AYDIN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

207. Kemal BAYRAK, (E) Daire Başkanı

208. Kemal GÜR, (E) Büyükelçi

209. Kemal ÜÇÜNCÜ, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

210. Kemal ÜRKMEZ, (E) Bakan Müşaviri

211. Kenan AYCAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

212. Kenan ERZURUMLU, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

213. Kenan HAS, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

214. Kerim YILMAZ, (E) Hâkim

215. Keriman GÖZALAN

216. Konuralp ERCİLASUN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

217. Közhan YAZGAN, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Bşk.

218. Kudret ALTUN, Prof. Dr., Öğretim Üyesi

219. Kübra Seher ARAS, Lisans Öğrencisi

220. Kürşad Vaiz ÖZER, Müteahhit

221. Kürşat KARACABEY – Avukat

222. Latif Cemal CAN, E. Başbakanlık Müşaviri

223. Leyla KARAHAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

224. Lutfi BAŞ, Prof. Dr.

225. M. Bahadırhan DİNÇASLAN, Gazeteci

226. Mahiye MORGÜL, Müzikolog, Eğitimci, Yazar

227. Mahmut EROĞLU, E Maliye Bak. Daire Bşk.

228. Mahmut SOMUNCUOĞLU, Elektrik Mühendisi

229. Mediha DOĞAN

230. Mehmet ARITMAN, Mimar

231. Mehmet AYDENİZ, Avukat

232. Mehmet Bor, Kanada Türk Dernekleri Fed. Eşbaşkanı

233. Mehmet DEMİRKOL, Gazeteci

234. Mehmet FENDOĞLU, İş Adamı

235. Mehmet IŞIKKAYA, Bankacı – Sosyal Hizmet Uzmanı,

Page 69: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

67

236. Mehmet KILINÇ, Emekli öğretmen

237. Mehmet Nuri YILDIRIM, (E) Büyükelçi

238. Mehmet ÖZDEMİR, Doç. Dr., Öğretim Üyesi

239. Mehmet Recai PERKEL, Emekli Öğretmen

240. Mehmet Ruşen YAŞLIOĞLU, İnşaat Mühendisi

241. Mehmet SÜRÜBAŞI, Dr.

242. Mehmet Zeki MÜFTÜOĞLU, Avukat,

243. Meltem ÇETİN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi,

244. Mesut ERDOĞAN, Avukat,

245. Mesut KAHRATLI, Sendikacı

246. Mete ATEŞ, Doktor

247. Metin DURAN, Emekli

248. Metin KAPTAN, Serbest

249. Metin KARAÖRS, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

250. Metin ÖNEY, Avukat, Eski Milletvekili

251. Metin ÖZTÜRK, Elektronik Yük. Müh.

252. Mevlüt Uluğtekin YILMAZ, Gazeteci Yazar

253. Mithat Kerim ASLAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

254. Muhsin KARAMAN, Avukat

255. Muhsin KOÇ, Araştırmacı-Yazar

256. Murat M. BİNZET, Bilgi İşlem Mühendisi

257. Musa ACARTÜRK

258. Musa Kazım SOMUNCUOĞLU, İşadamı

259. Musa İLHAN, E. Öğretmen, Yazar, TV Programcısı

260. Musa SARICA, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

261. Mustafa ACER, Uçak Mühendisi

262. Mustafa AKSOY, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

263. Mustafa ARGUNŞAH, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

264. Mustafa Bahadır ALTAŞ, Yeminli Mali Müşavir.

265. Mustafa ERKAL, Prof. Dr.

266. Mustafa GÖGER, Emekli Eğitimci,

267. Mustafa KAFALI, Prof. Dr.

268. Mustafa Kemal CERRAHOĞLU, Doç. Dr.

269. Mustafa KUCUR

Page 70: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

68

270. Mustafa Nevruz SINACI, Gazeteci – Yazar,

271. Mustafa ÖNSEL (E) Kur. Albay, Yazar

272. Mustafa ÖZCAN, Dr. Öğretim Üyesi

273. Mustafa ÖZTÜRK, (E) Öğretmen,

274. Mustafa TAŞKIN, Prof. Dr.

275. Mustafa ÜNAL, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

276. Mustafa YILDIRIM, Vali – (E) Anayasa Mah. Üyesi

277. Mustafa YILMAZ, Maden Mühendisi

278. Müfit ÖNER, Araştırmacı –Yazar

279. Müfit ÖZDEŞ, (E) Büyükelçi

280. Mürsel ERDOĞAN– Avukat

281. Müyesser YILDIZ, Gazeteci-Yazar

282. Naciye YILDIZ, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

283. Nafi UYANIK, Stratejist - Analist

284. Namık Kemal ZEYBEK, Eski Kültür Bakanı,

285. Nasrullah UZMAN, Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi

286. Nazmi POLAT, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

287. Necabettin ERGENEKON, E. Kıdemli Jandarma Alb.

288. Necdet ÖZKAYA, (E) MEB Müsteşar Yardımcısı

289. Necmettin NAZLI, Emekli Öğretmen

290. Necmi DEMİR, Uzman

291. Necmi KURT, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

292. Necmi UĞURLU

293. Nevin ÇELİK, (E) Öğretmen

294. Nevzat ÇELEBİ

295. Nevzat ÖZKAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

296. Nihat ERGUN, Serbest

297. Nihat GENÇ, Yazar

298. Nihat YAZILITAŞ, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

299. Numan Nadi YURTYAPAR, İletişim Danışmanı

300. Nurettin TAŞAR – Eğitimci

301. Nurhat HALİSDEMİR, Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi

302. Nuri Aydın KAMA, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

303. Nuri GÜRGÜR, Hukukçu-Yazar

Page 71: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

69

304. Nusret AKYÜREK, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

305. Nusret GÜNER, (E) Oramiral, Eski Donanma Komutanı

306. Oğuz ÖZKAYA, Emekli

307. Oğuz PAKÖZ, Uzm. Doktor.

308. Oktay ATAK, İşçi

309. Orhan KURDOĞLU, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

310. Orhan ÖZBEY, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

311. Osman CEYHAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

312. Osman DIRAÇOĞLU, (E) Vali

313. Osman GÜLMEZ, Sendikacı

314. Osman KAÇMAZ – Emekli Hâkim

315. Osman KEPENEK,

316. Osman SEL, (E) Milli Eğitim Müdürü

317. Osman ÜÇER, Avukat – Şair-Yazar

318. Ömer AKSU, Prof. Dr.

319. Ömer AY, (E) Eğitimci

320. Ömer Lütfi TAŞÇIOĞLU. Dr. (E) Kurmay Albay

321. Ömer TUNCER, Serbest

322. Özer S. ÖZGÜÇ, Orman Yüksek Mühendisi

323. Paşa KULA, Serbest

324. Pehlivan UZUN - Öğretim Görevlisi

325. Ramazan MİRZAOĞLU, Prof. Dr. E. Devlet Bakanı

326. Recep ÇETİN, Prof. Dr.

327. Reşat GENÇ, Prof. Dr.

328. Reyhan ÖZÇİFTÇİ, Serbest

329. Rifat UĞRAR, İnşaat Mühendisi

330. Ruhi ÖZCAN, Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi

331. S. Kaan MAZLUM, Y. Mimar

332. Sabri SÜMER, Prof. Dr.

333. Sadık GÖKCE, Gazeteci

334. Sadık GÜNER, Araştırmacı, Yazar

335. Sadi SOMUNCUOĞLU, Eski Devlet Bakanı,

336. Saffettin YILDIRIM, Eğitimci,

337. Sakin ÖNER, Yd. Doç. Dr.

Page 72: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

70

338. Salim ÖZYÖN, (E) Kültür Müdürü

339. Sami NARTER, Avukat

340. Satılmış BAŞARAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

341. Satılmış ERDAL, (E) Üniversite Genel Sekreteri

342. Satuk Buğrahan BUDAK, Özel sektör

343. Seçil KARATAY, Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi

344. Sedat İŞGÖREN, (E) Albay

345. Selçuk BAHADIR, Elektrik – Elektronik Mühendisi

346. Selçuk HAN, Hamburg

347. Semih BODUR, Yüksek Lisans Öğrencisi

348. Serdar BERTAN – Emekli

349. Serendip ALTINDAL

350. Sergen ÇİRKİN, Arkeolog

351. Serhat DEMİR, Yüksek Lisans Öğrencisi

352. Serkan ŞEN, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

353. Serpil KACAR, (E) Öğretmen,

354. Sevgi KAFALI, E. Öğretim Görevlisi

355. Sevgi ÖZKÜZNE, Eğitimci

356. Sevil SARGIN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

357. Sinan DEMİRTÜRK, Dr.

358. Suat ÖKTEM, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

359. Suat TELATAR – Eğitimci

360. Suzan ÇATALOLUK, Hukukçu, Minyatür Sanatçısı

361. Süha UMAR, (E) Büyükelçi

362. Süleyman AYDIN, (ERÜ)

363. Süleyman KARAHAN, Ziraat Yük. Mühendisi

364. Şerif UZMAN, Mali Müşavir,

365. Şükrü Sina GÜREL, Prof. Dr. Eski Dışişleri Bakanı

366. Şükrü YÜKSEL (E) Müdür

367. Talat GENÇOSMANOĞLU, Emekli Genel Müdür Yardımcısı

368. Talat SARAL, (E) Maliye Bakanlığı Müsteşarı

369. Talat ŞALK, (E) Cumhuriyet Başsavcısı

370. Tamer OLGUN

371. Taner TUNÇ, Yrd. Doç. Öğretim Üyesi

Page 73: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

ADIMIZ ANDIMIZDIR!

71

372. Terken Hacaloğlu GÜPÜR, Yük. Lisans Öğrencisi

373. Tevfik AŞLAMA, Avukat

374. Tuğçe COŞKUN, Öğrenci

375. Tuncer GÜLENSOY, Prof. Dr.

376. Turgay BOSTAN, Prodüktör

377. Turgay TÜFEKÇİOĞLU, Mühendis, Yazar

378. Turgut NEŞELİ, (E) Eğitimci

379. Tülay ÖZÜERMAN, Prof. Dr. Öğretim Üyesi,

380. Türkan HACALOĞLU - (E) Öğretmen-İdareci

381. Türker ERTÜRK,(E ) Tuğamiral, Eski Donanma Komutanı

382. Ufuk TOK, Öğrenci

383. Uğur ONUR, Sigortacı

384. Uluç GÜRKAN, Eski TBMM Başkan Vekili

385. Ünal KILIÇ, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

386. Üzeyir ÇAYCI, Mühendis

387. Vahit TÜRK, Prof. Dr.

388. Vecihi ACUN, İnşaat Yüksek Mühendisi

389. Veli KARA, Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi

390. Veli KILIÇ, Dr. Eğitimci, Eski Talim Terbiye Kur. Üyesi

391. Veli TAŞ, (E) Müfettiş

392. Vural SAVAŞ, Onursal Yargıtay Başsavcısı

393. Yağmur TUNALI, TRT Programcı, yazar

394. Yakup KARASOY, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

395. Yakup TÜRKKAN

396. Yaşar AKAR, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

397. Yavuz HAYKIR, Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi

398. Yavuz KARTALLIOĞLU, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

399. Yavuz Selim DEMİRAĞ, Gazeteci-Yazar

400. Yetkin ARITMAN, Doktor

401. Yıldıray HAKGÜDER, Emekli

402. Yıldırım ÜZÜMCÜOĞLU, İnşaat Mühendisi

403. Yılmaz DİKBAŞ, Mühendis, Yazar

404. Yılmaz TANSU, İnşaat Mühendisi

405. Yunus Emre BALTACI, Diş Teknikeri

Page 74: BİRLİKT TÜRK MİLLTİYİZ - ozelburoistihbarat.com · BİRLİKT TÜRK MİLL TİYİZ e-posta: btmhareketi@gmail.com BTM Yürütme Kurulu Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN Prof. Dr

BİRLİKTE TÜRK MİLLETİYİZ

72

406. Yunus ERİK, İşletmeci

407. Yusuf DEMİR, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

408. Yusuf EKİNCİ, Eski Talim Terbiye Kur Bşk. E. Milletvekili

409. Yücel HACALOĞLU – Gazeteci, Yazar

410. Yüksel ÖNER, Doç. Dr. Öğretim Üyesi

411. Yümni SEZEN, Prof. Dr.

412. Zekeriya TÜMER, Gazeteci

413. Zeki ASLANTÜRK, Prof. Dr. Öğretim Üyesi

414. Zuhal YÜKSEL, Prof. Dr. Öğretim Üyesi