>back-up<

e-magazIne

etkinlikler teknoloji seyahatdanışmanlar sinema kitap

Mayıs 2014-Sayı 4

>etkinlik>festival

19. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ9 Mayıs–5 Haziran Çeşitli Mekânlar

İki senede bir gerçekleştirilen Tiyatro Festivali’yle hasret gidermek isteyenler bu yıl da farklı sahneler üzerinden temalar ve konsept oyunlar çerçevesinde kültürlerarası bir rüzgâra kapılacak.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

Yurt dışından 7, Türkiye’den 35 tiyatro, dans ve performans topluluğu; 100’e yakın gösterisini 13 farklı adres üzerinden sanatseverlerle buluşturuyor bu yıl. 19. İstanbul Tiyatro Festivali programında yer alan 33 yerli yapım, Türkiye prömiyeri yaparken; bu projelerden üçü İstanbul Tiyatro Festivali’nin ortak yapımcılığında sahnelenecek.

Festival kapsamında ayrıca, ünlü konukların ve uzmanların katıldığı söyleşi, panel, gösteri, film ve belgesel gösterimleriyle atölye çalışmalarını da takibe almakta fayda var. 2014, William Shakespeare’in 450. doğum yılı olması nedeniyle tiyatro camiası için hareketli bir yıl. Shakespeare’in doğum günü elbette festival programında da geniş bir yerle kutlanıyor.

Festival kapsamında, Shakespeare oyunlarıyla ünlü çağdaş topluluk Propeller Theatre Company’yi British Council’ın üç yıl sürecek Shakespeare Programı kapsamında ilk kez İstanbul’da ağırlıyoruz. 1990’lı yıllarda erkek oyunculardan oluşan bir kadroyla kurulan ve sadece Shakespeare oyunlarına odaklanan topluluk, festival kapsamında ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ ve ‘Yanlışlıklar Komedyası’ oyunlarıyla

toplam beş gösteri gerçekleştirecek. Her iki oyunu da topluluğun aynı zamanda sanat yönetmeni olan, festivalin Onur Ödülü’nü alacak Edward Hall sahneye koyuyor. Shakespeare oyunlarının yerli uyarlamaları da festival programında harika bir denge oluşturuyor. Altıdan Sonra Tiyatro, Oyunbaz, Bakırköy Belediye Tiyatroları gibi topluluklar bu uyarlamalar için takibe alınası.

Bu yıl Polonya pek çok etkinlik ve festivalde ismi sıklıkla telaffuz edilen bir ülke; sebebi Polonya ile Türkiye arası diplomatik bağların tam 600 yıl önce kurulmuş olması. 19. İstanbul Tiyatro Festivali, bu diplomatik bağların kutlamalarına adanan kültür programı çerçevesinde dört gösterinin ev sahibi…

Polonya tiyatrosunun genç ve yenilikçi yönetmenlerinden Grzegorz Jarzyna ile Polonya edebiyatının ödüllü yazarı Dorota Maslowska’nın etkileyici romanından uyarlanan ‘Ne Yaptıysak Nafile’ oyunu; işte bu iki ismi bir kenara not edin deriz. Festival süresi uzun; programsa kalabalık ve nitelikli.

>etkinlik>KONSER

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

AEROSMITH14 Mayıs 18.00 İTÜ Stadyum, Maslak, İstanbul

Bu ay İstanbul’a ilk kez gelen Aerosmith ile hard rock’ın yüksek enerjili babalarını canlı izleme fırsatı yakalıyoruz.

Topluluk Türkiye’deki bu ilk konserinde, hem herkesin çok iyi bildiği ünlü parçalarını hem de 11 yıl aradan sonra tamamen yeni şarkılardan oluşan ilk stüdyo albümleri ‘Music From Another Dimension’dan şarkıları seslendirecek. Rolling Stone dergisinin ‘Tüm Zamanların En Büyük 100 Sanatçısı’ listesinde yer alan Aerosmith, 66,5 milyonu ABD sınırları içinde olmak üzere 150 milyonluk albüm satışıyla gelmiş geçmiş en fazla albüm satan Amerikalı rock grubu oldu. Dört Grammy ödüllü Aerosmith; Steven Tyler, Joe Perry, Tom Hamilton, Joey Kramer ve Brad Whitford’tan oluşan efsanevi kadrosuyla sahnede.

CHILL-OUT FESTİVAL25 Mayıs 12.00 Life Park, Bahçeköy, Sarıyer, İstanbulŞehirde baharın gelişini erguvanlardan, lalelerden ve tabii ki Chill-Out Festival’den anlamak mümkün. Bu seneki festival programıysa bize sorarsanız gelmiş geçmişler arasında en güçlüsü!

>etkinlik>festival

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

Bu sene Chill-Out ekibi öyle bir ‘line up’ kotarmış ki birkaç isim saymakla geçiştiremedik; her biri kendi janrına has özel isimlerden oluşan bir program mevzu bahis. Goldfrapp, Mulatu Astatke, Brandt Brauer Frick, Da Lata, Jaqee, Nôze&Ornette, Boogie Belgique, Baba Zula, Bob Moses, DJ setiyle Django Django, Ten Walls, Kadebostan, Robot Koch, Cantanca, Yakuza, Barış K, Ahu, Oceanvs Orientalis, Jazztrover, O-Bee...

2006’dan bu yana pazar gününün miskinliğine ve bahar atmosferine yakışır bir festival nasıl olurun yanıtını veren Chill-Out Festival İstanbul, 8 senede kalitesi ve özgün atmosferiyle müzikseverler için bir

klasik haline geldi. Geçtiğimiz yıl 15 bin müzikseveri bir araya getiren Chill-Out Festival, İstanbul’un en büyük ormanlık alanında ve doğanın tam ortasında yer alan Life Park’ı dev bir festival kasabasına dönüştürüyor; haliyle biraz değişiyor. Chill-Out Festival İstanbul, birbirinden farklı 4 sahnede 20’den fazla müzisyen ve grubu dinleyecek olan festival katılımcılarına, 12 saat boyunca çok çeşitli sanatsal ve kültürel aktiviteleri de deneyimleme imkânı sunarak bugüne kadar alışılagelmiş kendi standartlarını da başka bir boyuta taşıyor.

>etkinlik>konser

JUSTIN TIMBERLAKE26 Mayıs 18.00 İTÜ Stadyum, Maslak, İstanbul

Dünya Turnesi kapsamında İTÜ Stadyumu sahnesine çıkacak olan Justin Timberlake, Türkiye’deki ilk solo performansıyla hayranları için özel bir deneyim vadediyor.

En son Amerika Müzik Ödülleri gecesinde kazandığı ‘En Sevilen Pop’/‘Erkek Rock Sanatçısı’ ödülleri dahil üç ödülle evine dönen Timberlake, GQ dergisi tarafından da ‘Yılın Erkeği’ seçildi. 20/20 Experience turnesinin, aynı adı taşıyan 4 milyonluk albümüyse yılın en çok satılanı oldu. Albüm son 5 yılın en iyi çıkış yapan erkek sanatçısı, hatta son 5 yılın Amerika tarihindeki en iyi dijital çıkışı olarak kabul ediliyor. Albüm Amerika dahil üç ülkede daha platinyum seviyesine yükseldi. Dünya genelinde yakaladığı satış grafiğiyle listelerin ön sırasına oturan ‘The 20/20 Experience World Tour’ ve ‘The 20/20 Experience – 2 of 2’ya müzik marketler üzerinden ulaşan Timberlake hayranları şimdi bu ses getiren şovu canlı bir şekilde izleyebilecek. Dünya Turnesi’nin resmi hashtag’iyse #JT2020TOUR.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

>etkinlik>KONSER

PINK MARTINI22 Mayıs 20.30/Congresium Ankara, Çankaya, Ankara23 Mayıs 20.00/İş Sanat Kültür Merkezi, 4. Levent, İstanbul25 Mayıs 20.30/İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu, İzmir

Pink Martini, yeni albümleri ‘Dream A Little Dream’ akabinde çıktıkları ‘Get Happy’nin Avrupa turnesi kapsamında üç kentlik bir mini Türkiye turnesini de ihmal etmiyor.

Pink Martini, müzik takipçilerinin yakından tanıdığı bir grup. Sıcak, kucaklayıcı, mutluluk aşısı kıvamındaki tarzıyla Akdeniz ülkelerinin favorilerinden. ‘Sympathique’, ‘Hang on Little Tomato’, Türkiye’deki çıkış albümleri denebilecek ’Hey Eugene!’, ‘Splendor in the Grass’, ‘Joy to the World’, ‘1969’ ve ‘A Retrospective’ albümleriyle Türkiye’de ciddi bir hayran kitlesine sahip; her albümleriyle altın ve platin plak kazanmaları da cabası. 18 aylık uzun ve maceralı ‘Get Happy’ kayıtlarının yolculuğuna Phyllis Diller’ın vefat etmeden önce yapmış olduğu son kayıt ‘Smile’ şarkısıyla başlayan grup, Avustralya’nın ünlü kabare divası Meow Meow, 90’lardan beri Fransız

müzik sahnesinin sevilen ismi olan Philippe Katerine, radyo superstarı Ari Shapiro, sıcakkanlı kardeşler The Von Trapps ve muhteşem bir performansla Rufus Wainwright’ın albümlerine konuk olmasıyla bu yeni albümde de Pink Martini farkını ortaya koyuyor. Grup, Türkiye konserlerinde sıklıkla seslendirdikleri ‘Üsküdar’ şarkısını da albüme ekleyerek bu parçaya ne kadar güvendiklerini de gösteriyor.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

>etkinlik>KONSER

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

OI VA VOI24 Mayıs 22.00/Hayal Kahvesi Performans, Konak, İzmir25 Mayıs 22.00/Hayal Kahvesi Görükle, Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü, Bursa27 Mayıs 22.00/Hayal Kahvesi Adana, Merkez, Adana28 Mayıs 22.00/Hayal Kahvesi Mersin, Marina, Yenişehir, Mersin29 Mayıs 21.30/Hayal Kahvesi Gaziantep, Merkez, Gaziantep30, 31 Mayıs 21.00/Beyoğlu Hayal Kahvesi, Taksim, İstanbul

Londralı altı genç müzisyenin kimlik arayışlarının dahiyane sonucu olarak ortaya çıkan Oi Va Voi, Hayal Kahvesi Shining Stars kapsamında altı kenti kapsayan bir Türkiye turnesiyle Hayal Kahvesi sahnelerinde... İsimlerini Yidiş kökenli “Aman Tanrım!” ünleminden alan İngiliz topluluk Oi Va Voi ile Türkiye’deki dinleyiciler arasından kurulan uzun süreli bağ, Hayal Kahvesi Shining Stars kapsamında İstanbul’un ardından, Bursa, Adana, Mersin, Gaziantep ve İzmir’e de taşınıyor. 90’lı yılların sonunda kurulan grup, kendilerine Avrupa dışında da ün kazandıran ‘Refugee’ adlı şarkılarını 2003 yılından yayınladıkları ‘Laughter Through Tears’ albümünde seslendirmişti. Yahudi göçmeni ailelerin çocuklarından

oluşan grup, müziğiyle drum’n bass, ska, trip hop, soul ve geleneksel Balkan tınıları arasında güçlü bir füzyon ortaya koydu. Oi Va Voi’un, sınırları olmayan, kültürlerarası bir dünyada onlarla aynı dili konuşmayanların bile rahatlıkla anlayabileceği hislerle yazdıklarını ifade etmiş oldukları çalışmalardan ‘Every Time’, ‘Yuri’ ve ‘Yesterday’s Mistakes’ gibi şarkıları ise sayısız coğrafyada ezberlenmiş durumda...

>etkinlik>FESTiVAL

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

15. ULUSLARARASI BODRUM DANS FESTİVALİ20-25 Mayıs Çeşitli Mekânlar, Bodrum, Muğla

Avrupa’nın önemli dans festivalleri arasında yer alan Uluslararası Bodrum Dans Festivali, birçok farklı ülkeden dans gruplarını ve kültürleri bir araya getirmeye bu yıl da devam ediyor.

28 farklı ülkeden gelen 33 genç gönüllünün emeğiyle, gönüllülük esasına göre düzenlenen nadir organizasyonlardan biri bu dans festivali. Avrupa ve Avrupa’ya komşu ülkelerin hazırladığı festival; Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu–UNESCO tarafından dünya kültürlerini buluşturan özelliğinden ötürü son üç yıldır Unesco logosu kullanım hakkı verilerek Bodrum Dans Festivali

Uluslararası Kültürel Etkinlikler listesine dahil edildi.

Dans gösterilerinin yanı sıra dans ve fotoğraf yarışmaları, sokak gösterileri, festival yürüyüşü ve tematik dans partileriyle dolu bir programı var bu sene festivalin. Bu sene de performanslarıyla dansçılar Bodrum Kalesi ve Antik Tiyatro’yu mesken tutacak.

>etkinlik>FESTiVAL

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

17. ULUSLARARASI ANKARA CAZ FESTİVALİ7 Mayıs-15 Haziran Çeşitli Mekânlar

CerModern, If Performance Hall, Samm’s Bistro ve daha pek çok mekân, şehrin köklü festivallerinden Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında iyi müziğe boğuluyor.

Ece Göksü ve Neşet Ruacan ikilisi; geçen yıl başlattıkları gitar&vokal duo projelerini ilk kez Janusz Szprot Trio ile buluşturan Şirin Soysal ve Bora Çeliker; Polonya caz sahnesinin usta yorumcusu Aga Zaryan; Hollanda’nın en iyi müzik okullarından Rotterdam Codarts Academy of Music çıkışlı enerjik bir isim

Ntjam Rosie; George Benson’dan aldığı ilham ve desteğin hakkını veren Torsten Goods; Arif Mardin’in son keşiflerinden ipeksi bir tenor vokal ve usta bir gitarist olan yıldız isim Raul Midón ve daha pek çok önemli isimle Ankaralılar sıkı bir festivale hazır olsun!

>etkinlik

GELECEK AYLARDA NELER VAR?%100 Fest6, 7 Haziran/KüçükÇiftlik Park

One Love Festival 1314, 15 Haziran/Parkorman

Minipax Festival21 Haziran 12.00/Suma Beach

Tori Amos22 Haziran 18.00/KüçükÇiftlik Park

Andre Rieu27-29 Kasım/Sinan Erdem Spor Salonu, Ülker Sports Arena

KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız etkinlik harcamalarının

%25’i hesabınıza geri yatsın!Nasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

>Teknoloji

TWITTER’IN DEVLERİTwitter’da bir profilin ölçütü gayet basit; takipçi sayısının kaç olduğu. Bu noktada en başarılı kişilerse tabii ki şov dünyasının dev isimleri. Rakamlar ve sıralamalar gün geçmiyor ki değişmesin; elimizden geldiğince yayına yakın bir zamanda güncellesek de sıralamalarda olmasa da takipçi sayısındaki artışın altını çiziyoruz! twittercounter.com adresinden derlediğimiz Twitter’ın top 20 listesini paylaşırken ünlülerin profillerini markajımıza almayı da ihmal etmedik!

20) Adele: 19.711.152 takipçiSadece 204 tweet’le Adele’in resmi sayfası bu rakama ulaşmış. Gayet sıcak ve birinci tekilden bir konuşma dili var kendisinin. Arkadaşlarının videolarını paylaşıyor, Grammy’ye gidemediği için ne kadar üzgün olduğundan dem vuruyor, kadına yönelik şiddet karşıtı kampanyaları paylaşıyor…

19) Kim Kardashian: 20.000.862 takipçiKim Kardashian gerçek bir Twitter insanı. 17 bine yakın tweet atmış kendisi. Şu sıralar favori hashtag’i #KUWTK. Kendisine epey bir soru yağıyor; o da sıkılmaksızın yanıtlıyor… O ya da PR ajansı; yine de etkileyici bir performans!

18) Demi Lovato: 21.258.896 takipçiYeni albümünü taze çıkaran genç şarkıcının Twitter hesabına bu durum tabii ki yansıyor. Bu arada gerçek bir hayvan tutkunu olan bu ünlü ismin profili tavşancık ve domuzcukların sevimli fotoğraflarıyla dolu! Konserlerinden de görkemli anları es geçmiyor tabii.

17) Pink: 22.701.836 takipçiPink, Oscar performansından kareler,

özlü sözlerden retweet’ler, kuliste yeni tanıştığı insanlara sevgi dolu mesajlarla aktif bir kullanıcı. Twitter’da da o sıcak ve sevimli havasını aynen koruyor. Bu arada Oscar’ı Cate Blanchett’in almış olmasına da epey sevinmiş; bizden çıtlatması.

16) Oprah Winfrey: 23.455.185 takipçiAmerikan televizyon tarihinin en önemli isimlerinden olan Oprah Winfrey, ciddi bir RT trafiğine sahip. Programında pek çok sosyal handikaba değindiği için ABD’li TV izleyicisi de bu ibret öyküleri için kendisinden epey dem vuruyor.

15) Shakira: 23.342.585 takipçiShakira biz bu satırları yazarken 25 Mart’ta piyasaya sürülecek yeni albümünün tanıtımıyla fena halde meşguldü. Albüm, videolar, konserler derken bu dalganın devam edeceği aşikâr. Bir de #TeamShakira diye bir hashtag var; bu NBC’deki bir yarışma programının adı olsa da Twitter’da fan’ların Shakira sevgisini haykırdığı bir platforma dönüşmüş.

14) Cristiano Ronaldo: 24.868.940 takipçiAktif futbol dünyasının en ünlü ismi

Ronaldo, bu ününü Twitter’da da devam ettiriyor. Tweet’lerin ana temasıysa tabii ki futbol. Hayran sorularını yanıtlamaktan da geri kalmıyor.

13) Jennifer Lopez: 26.891.627 takipçiYeni single’ının promosyonuna adanmış bir JLo sayfası hüküm sürüyor. Meslektaşlarına göre bu profilin daha resmi bir duruşu olduğunu da belirtelim; aslında hafif bir tutarsızlık da var. Bazı paylaşımlar üst bir kurumsal dille konulurken arada nadir de olsa samimi bazı ifadelere de rastlanıyor. Kim bilir belki de hesabı birden fazla kişi yönetiyordur.

12) Ellen Degeneres: 27.803.224 takipçiKomedyen ve talk şovcu Ellen DeGeneres, son Oscar törenini de sunan kişi. Kendisi tabii ki Twitter’ın şaka dozu yüksek isimlerinden. Bu arada komik videolar için ava çıkıyor; Twitter’ın klasikleşen çarşamba şakalarını ya da nostaljik perşembe paylaşımlarını ihmal etmiyor!

11) Twitter: 29.445.463 takipçiSosyal medyanın en popüler figürlerinden biri de bizzat sosyal medyanın kendisi.

Twitter’ın resmi hesabı ciddi bir takipçi kitlesine sahip. Belli ki burayı sadece profesyoneller yakın markaja almamış. Aslında sadece sosyal medyaya değil web geneline meraklı olanlar için besleyici bir kaynak. Web’in dönüm noktası uygulamaları, Twitter dünyasına dair ilginç araştırmalar, istatistikler derken müptelası olmanız mümkün.

10) Justin Timberlake: 31.057.996 takipçiJustin Timberlake, takipçi grafiği sürekli yükselişte olan bir başka hesap. Hayvanların kafeslere kapatılmamasına ilişki kampanyalar, müzik dünyasının tarihinden sıra dışı paylaşımlar, hayran yazışmaları ve hashtag kampanyalarıyla dolu aktif bir profili var kendisinin.

09) Instagram: 31.775.417 takipçiInstagram’da paylaşımlarının en çok yönlendirildiği sosyal medya kanalı olan Twitter’ın takipçileri, aplikasyonun Twitter profilini de epey rağbet ediyor. Harika bir foto-blog olan Instagram blog’undan satırbaşları profilin başrolüne otursa da popüler hashtag’ler, IOS güncellemelerine dair yorumlar vs.

ile teknoloji meraklılarını geniş bir yelpazeden yakalama gayreti de var.

08) Rihanna: 34.529.938 takipçiGeçen aylarda Vogue’un kapak kızı olan Rihanna’nın basından ve katıldığı programlardan haberler, yeni single duyuruları, Instagram fotoğraflarıyla dolu bir hesabı var.

07) Britney Spears: 36.802.550 takipçiHastane ziyaretleri gibi sosyal sorumluluk projelerinden fotoğraflar,

billboard’lardan başarı grafikleri, yağmurlu bir günde atılan tembel bir tweet, parti hazırlık fotoğraflarıyla Britney Spears, hayatından pek çok enstantane paylaşıyor.

06) Taylor Swift: 39.305.668 takipçiŞarkıcı ve söz yazarı Taylor Swift, oldukça kişisel bir hesaba sahip. Öyle ki kardeşinin doğum gününü kutladığı esprili bir tweet’iyle Huffington Post’a bile haber olabiliyor. Sıkı bir Instagram kullanıcısı olan Swift, buradan da ciddi bir

fotoğraf paylaşım trafiği yaratıyor. Öyle ki bazı cümlelerini Instagram fotoğrafıyla tamamlama gibi hoş kullanımları da var. Oldukça başarılı!

05) YouTube: 40.778.083 takipçiDünyanın bir numaralı video portalı Youtube, Twitter’daki takipçi sayısıyla da göz dolduruyor. Haberler, müzik, favori Youtube kanallarından paylaşımlar ve trendlerle sosyal medya nasıl kullanılır anlamında okul niteliğinde bir hesap. Üstelik besleyici! Tavsiyemizdir...

04) Barack Obama: 42.339.531 takipçiTwitter top 20’ye giren, üstüne üstlük bir de en üst sıralardan giren yegâne siyasetçi Barack Obama. Tabii ki ABD Başkanı’nın hesabı, ünlülerden daha farklı. Resmi bir hesap olduğu ve resmi bir dille profesyoneller tarafından yönetildiği gayet belli. Sağlık sigortası, iklim değişikliği, verdiği söyleşiler son dönemlerde vizöre takılan tweet’leri arasında.

03) Lady Gaga: 41.414.459 takipçiAz bilinen moda kavramlarının karşılıkları, bağış kampanyaları, yer aldığı

yayınlar&programlardan paylaşımlar, hayran paylaşımlarına dair retweet’ler ile dinamik bir profili var bu ünlü ismin.

02) Justin Bieber: 50.553.940 takipçi“Stüdyo, hep faal” gibi anlık durum ve his bildirimleri, bol selfie, bir önceki performansa göndermeler, vine videolarıyla Justin Bieber, sıcak ve anlık, dolayısıyla bir hayli kişisel bir hesap yönetiyor.

01) Katy Perry: 51.617.479 takipçiKaty Perry’nin söz konusu konser gibi duyuruları olduğunda resmi, onun haricinde ise gayet kişisel tatta ilerleyen bir hesabı var. Gelecek performanslardan bilet duyularına da komik fotoğraflara da yer veriyor bu ünlü isim. En sevdiği parçaları paylaşıyor, özlü sözler yazıyor, modifiye edilmiş fotoğraflara bayılıyor.

KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız sinema bileti harcamalarının

%25’i hesabınıza geri yatsın!Nasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Kötü KomşularSenarist: Andrew J. Cohen, Brendan O’BrienYönetmen: Nicholas StollerOyuncular: Seth Rogen, Rose Byrne, Zac Efron, Dave Franco, Halston SageSüre: 96’Gösterim tarihi: 9 Mayıs

Seth Rogen, Zac Efron ve Rose Byrne isimlerinin yanına sakınımsız hayatlardan kesitler ve aksiliklerle bezeli ABD stili komediyi ekleyin; eğlenceli bulanları hayal kırıklığına uğratmayacak bir iş ‘Kötü Komşular’.

Jim Carrey’li ‘Yes Man’, Jason Segel’lı ‘The Muppets’, Russell Brand’li ‘Get Him To The Greek’ gibi nice yeni stil ABD komedi filminin yazarı; ‘Forgetting Sarah Marshall’ın yönetmeni olan bir isim Nicholas Stoller. Neighbors’da yeni doğmuş bebekleri olan bir çiftin, yanlarındaki parti evi kıvamında yaşayan komşularıyla karşılıklı birbirlerine çektirdikleri konu edinilmiş.

>sinema

DüşmanSenarist: Javier Gullón, José Saramago (roman) Yönetmen: Denis Villeneuve Oyuncular: Jake Gyllenhaal, Mélanie Laurent, Sarah Gadon, Isabella Rossellini, Joshua Peace, Tim PostSüre: 90’Gösterim tarihi: 16 Mayıs

Gerilim sularında yüzen ‘Enemy’, ülkemizde de ciddi okur kitlesine sahip Nobel ödüllü Portekizli yazar José Saramago’nun kitabından uyarlanmış. Bakalım bu film, bir başka Saramago uyarlaması olan ‘Blindless’ın yakaladığı başarıya ulaşacak mı?

Filmde bir adam, filmde gördüğü ve kendisine çok benzeyen bir adamı aramaya başlıyor. IMDB dedikodularına göre yönetmen rolü ilk olarak Javier Bardem’e teklif etmiş; ancak ünlü oyuncu karakterin kendisine uymadığını söylemiş. Eleştirmenlere bakılırsa bu rol seçiminin sonucu hiç de fena çıkmamış; keza Jake Gyllenhaal’ın performansı için eleştirmen cephesinde epey iyi yorumlar dönüyor. Hatta filmin genel gidişinden ziyade Gyllenhaal’ın güçlü performansı sayesinde filmin notunun yukarıya çekildiği görülüyor.

Ocak Ayının İki YüzüSenarist: Hossein Amini, Patricia Highsmith (roman) Yönetmen: Hossein Amini Oyuncular: Kirsten Dunst, Viggo Mortensen, Oscar Isaac, Yiğit Özşener, Daisy Bevan, Ozan TaşSüre: 96’Gösterim tarihi:16 Mayıs

Henüz eleştirmen yorumlarının da gelmediği ‘The Two Faces of January’, izleyicinin bu ay merakla beklediği yapımlar sıralamasında.

Gizem ve gerilim ikilisini harmanlayan ‘The Two Faces of January’, Yunanistan’dan Türkiye’ye uzanan çekim mekânları, Kapalı Çarşı’daki dramatik finali ve Türkiye’den tanıdık oyuncularıyla dikkat çeken bir yapım. Gelelim filmin konusuna…

Sene 1962. Kahramanlarsa örnek bir Amerikalı çift olan Chester MacFarland, eşi Colette ve çiftin Atina seyahatleri esnasında ikiliye Akropolis’i gezdiren tur rehberi Rydal. Colette’nin güzelliği ve Chester’ın zenginliğinden etkilenen Rydal, çiftin akşam yemeği davetini kabul eder. Rydal otele gittiğinde durumun dışardan göründüğü gibi olmadığını fark edecektir. Chester, baygın yatan bir adamı sürüklemek için kendisinden yardım isteyince Rydal bu Amerikalı çiftin sakladığı karanlık sırlara doğru çekilir.

The Railway ManSenarist: Simon Kinberg, Jane Goldman (hikâye), Simon Kinberg (hikâye), Matthew Vaughn (hikâye)Yönetmen: Bryan SingerOyuncular: Patrick Stewart, Ian McKellen, Hugh Jackman, Jennifer Lawrence, Michael Fassbender, Peter Dinklage, Evan Peters, Anna Paquin, Ellen Page, Halle Berry Süre: 90’Gösterim tarihi: 23 Mayıs

İzleyicinin çok sevip, eleştirmenlerin orta şekerli bulduğu filmlerden biri ‘The Railway Man’. Kadro güçlü, konuysa otobiyografik bir çoksatandan uyarlama. Dikkate almakta fayda var.

Colin Firth’i bu epik hikâyenin odağındaki Eric Lomax rolüyle izliyoruz. 2. Dünya Savaşı sırasında, Japonya’daki bir esir çalışma kampında mahkum olan Eric, bu acı dolu zamandan yıllar sonra güzel sevgilisi Patti’yle beraber yaşadığı işkencelerin sorumlularından biri olan tercümanın hâlâ hayatta olduğunu öğrenir. Şimdi bizzat kendi insan hakkı için geçmişinin karanlık aktörleriyle karşı karşıya gelmesi gerekmektedir. 2. Dünya Savaşı’nın kuytularından bir gerçeği aydınlatan film, işkence konusunu masaya bir kez daha yatırırken ‘The Bridge on the River Kwai’ gibi klasiklerin gölgesini de üzerinde hissettiriyor. Savaş ve savaştan sonrası kısmıyla ilgilenenleri her koşulda tatmin edecek güçte bir yapım.

X-Men: Geçmiş Günler Gelecek

X-Men fenomeni, zamanda yolculuk gibi tüm zamanların en sevilen konseptlerinden biriyle geri dönüyor. House MD’nin birkaç sezonunun yanı sıra ‘Usual Suspects’ ve pek çok X-Men filminin yönetmeni olan, ayrıca prodüktör kimliğiyle de epey bir iş çıkaran Bryan Singer bu filmin de yönetmen koltuğundaki isim.

Serinin bu ayağında Wolverine, insanlar ve mutantlar için büyük bir felakete yol açacak durumu engelleyerek tarihi değiştirmek üzere geçmişe gider. İki farklı zamansal periyot arasındaki savaş sahneleriyle film aksiyonseverler tarafından merakla beklenmekte. Orijinal X-Men üçlemesindeki karakterlerin de aralarda devreye girerek her birinin gençlik dönemiyle sırt sırta savaş verdiği sıra dışı bir yapım. Geçmişi değiştirerek geleceği kurtarma üzerine yeni bir epik savaş örneği de denebilir.

Senarist: Simon Kinberg, Jane Goldman (hikâye), Simon Kinberg (hikâye), Matthew Vaughn (hikâye) Yönetmen: Bryan SingerOyuncular: Patrick Stewart, Ian McKellen, Hugh Jackman, Jennifer Lawrence, Michael Fassbender, Peter Dinklage, Evan Peters, Anna Paquin, Ellen Page, Halle BerryGösterim tarihi:23 Mayıs

Sinema keyfinin İstanbul, Ankara, Bursa ve Eskişehir garantörü Başka Sinema programı kapsamında salonların öne çıkan filmlerine kısaca bakıyoruz:

2 Mayıs’ta Başka Sinema salonlarından izlenebilecek olan ‘Jimmy P’/‘Düş ve Gerçek’, Arnaud Desplechin’in yönettiği psikolojik bir dram. Benicio Del Toro hayranlarının özellikle dikkatine!

9 Mayıs itibarıyla izlenebilecek olan ‘Philomena’/‘Umudun Peşinde’, Judi Demch ve Steve Coogan gibi iki heyecan verici ismi bir araya getirmesiyle merak uyandırıyor. Yönetmen koltuğundaki Stephen Frears’ın filmografisiyse ‘Dirty Pretty Things’, ‘The Queen’ gibi nitelikli işlerle dolu. Bu biyografik yapımı, İngiliz stilini sevenler kaçırmamalı.

16 Mayıs’ta iki film giriyor Başka Sinema salonlarına. 2013 yapımı ‘How I Live Now’/‘Seninle Yaşıyorum’, İngiltere kırsalındaki akrabalarının yanına giden ABD’li bir kızın aşk ve mücadele çatışması arasındaki hayat kesitine ayna tutuyor. Aynı gün izlenebilecek olan ‘Frank’te ise müzisyen olma yolundaki Jon’un, gizemli biri olan Frank önderliğinde eksantrik bir pop grubuna katılması anlatılıyor.

23 Mayıs haftasının Başka Sinema filmi ‘Abuse of Weakness’/‘Zayıflığın Esareti’nde Isabelle Huppert, Kool Shen ve Laurence Ursino rol alıyor. 30 Mayıs’ta izleyici vizörüne girecek olan ‘The Congress’/‘Son Şans’, Robin Wright ve Harvey Keitel gibi usta oyuncuların seslendirdiği özgün bir animasyon. Yönetmen Ari Folman’ı ‘Waltz with Bashir’/‘Beşir’le Vals’ten hatırlamanız mümkün.

Başka Sinema Mayıs Filmleri

>back-up danIsmanlarI>stil ve alIsveris

10 Yeme-İçme ModasıBack-Up Stil ve Alışveriş Danışmanı Tülin Kermen

Yeme içme dünyasında neler konuşuluyor, neler moda bir bakışta öğrenmek istiyorsanız okumaya devam edin.

1. Bu ara en ama en moda olan şey kahve... Özellikle de ‘single origin’ denen, tek bir bölgeden gelen, kahve çekirdekleri karıştırılmadan hazırlanan kahveleri denemek. Cihangir ve Beyoğlu çevresinde çok sayıda kahveci açıldı ancak siz de benim gibi evde kendi kahvenizi yapmak istiyorsanız, Bebek’teki Cup Of Joy’a uğrayın. Japonya’nın ünlü kahve markası Hario’nun birçok aletini orada bulabilirsiniz. Biraz daha ileri gidip kendi harmanınızı h a z ı r l a m a k i s t i y o r s a n ı z d a http://www.kahveniyarat.com a d r e s i n i ziyaret etmenizi öneririm.

2. Raw food’ denen, yani çiğ olarak hazırlanan yemekler çok moda. Hatta workshoplar yapılmaya bile başlandı. Bu adresi hemen takibe alın:

https://www.facebook.com/inrawwetrust 3. Kinoa modası, hem güçlü bir protein

olması hem de glüten içermemesi nedeniyle bu sene de salatalarda devam ediyor. All Sports Cafe’ninki hâlâ favorim.

4. Yabancı peynirler yerine Anadolu peynirlerini yemek moda. Karaman’da mağaralarda bekletilerek yapılan obruk peyniri ya da Çorum’un Kargı tulumu ilk sıralarda geliyor. Kadıköy Balık Pazarı’ndaki Altınoluk isimli dükkanda bunların da dışında çok sayıda Anadolu peynirini bulmak mümkün.

5. Bu yaz rose yerine beyaz şarap moda olacak gibi görünüyor. Henüz çok yeni, Allure serisini herkesten önce keşfedin.

6. Şarabı ayaklı kadehler yerine, İspanyolların kullandığı kısacık bardaklarda içmek moda; özellikle de kırmızı şarabı.

7. Yemek yemek bir süredir lezzetten öte nasıl bir deneyim yaşatıldığı ile

. . .

değerlendiriliyor. Bu deneyimi başarılı şekilde tasarlayan iki adres; Akaretler’deki Gile Restaurant ve Alaçatı’daki Alancha.

8. Restoranlarda olduğu gibi evlerle de artık masa örtüsü kullanılmamaya başlandı. İlla bir şey isteniyorsa Amerikan servisi ya da runner tercih ediliyor. Zara Home’un yeni sezonuna mutlaka göz atmalısınız; hepsini almak istedim.

9. Emaye tabak, fincan her şey çok moda. İstanbul’da Bomonti Antika Pazarı’nda nefis şeyler oluyor. Onun dışında da yurt dışına her gittiğimde http://www.falconenamelware.com adresinden birkaç parça almadan dönmüyorum.

10. Yurt dışı yerine Anadolu’ya seyahat etmek ve oradaki tatları keşfetmek moda; Gaziantep, Diyarbakır, Mardin mutfağı özellikle... Yurt dışına gitmek istiyorsanız da İspanya’nın kuzeyi, San Sebastian derim. Bölgede çok sayıda ünlü restoran var. Zaten yıllardır İspanyol şarapları da pek bir konuşuluyor.

>TUlin ile Morhipo sıklıgı Morhipo’nun en trend ürünlerini Tülin Kermen sizin için kombinliyor.

..

.

)

Linklere tıklayarak ürün hakkında daha fazla bilgi

alabilirsiniz.

Koton Gömlek, Network Pardesü, Lalapuna

Kolye, Beymen Çanta,

Converse Lifestyle Ayakkabı

Linklere tıklayarak ürün hakkında daha

fazla bilgi alabilirsiniz.

Lalapuna Elbise

Network Ceket

People by Fabrika Çizme

Linklere tıklayarak ürün hakkında daha fazla bilgi

alabilirsiniz.

Adidas ORIGINALS Rüzgarlık

Lalapuna Etek

Network Ayakkabı

Beymen Sırt Çantası

Linklere tıklayarak ürün hakkında daha fazla

bilgi alabilirsiniz.

Network Ceket

Network Elbise

Network Ayakkabı

Linklere tıklayarak

ürün hakkında daha

fazla bilgi alabilirsiniz.

Lalapuna Elbise

Lalapuna Kolye

Beymen Omuz Çantası

Linklere tıklayarak ürün hakkında

daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Levi’s Jean Gömlek

Lalapuna Etek

Beymen El Çantası

>back-up danIsmanlarI>saglIklI Beslenme

YAZ AYLARINA HAZIRLIK Back-Up Sağlıklı Beslenme Danışmanı Cansu TektunalıYılın 4. ayının içindeyiz... Kış aylarını geride bıraktıktan sonra yokuş aşağı geçiyor sanki günler. Zaman akıp giderken siz kendi bedeninizi ne kadar sorguluyorsunuz?Hipokrat’ın söylediği bir söz vardır; ‘Yedikleriniz ilacınız olsun.’ diye… Gerçekten de birçok kronik sağlık problemini yediğimiz gıdalarla engelleyebiliriz. Bu söyleyiş, zayıf olduğumuz ya da değişim

için hazır olmadığımız zamanlarda bir kulağımızdan girip diğerinden çıkabilir. Ancak uzun vadede hayatımızı kaliteli yaşayabilmek adına çok önemlidir.

Günlerin uzaması ve güneşin yüzünü göstermesiyle açık havada daha fazla zaman geçirerek iştahınızı engelleyebileceğinizi biliyor musunuz? Yapılan çalışmalar,

.

)

güneşli havalarda yapılan egzersizlerin yağ yakımını önemli ölçüde artırdığını ve psikolojik sağlığı olumlu etkilediğini göstermiştir. Ayrıca; hareket eden bir vücutta baharda ortaya çıkan halsizlik, yorgunluk, uyku hali gibi belirtiler çok daha az görülmüştür.

Egzersizi, iyi gıdalarla desteklediğinizde, maksimum faydasını da görmüş olacaksınız. Çünkü sanılanın aksine, spor yapmak tek başına kısa süreli kilo kontrolü sağlar. İşin püf noktası yediklerinizdir.

Yaza yaklaşırken bedeninizi doğru beslediğinizde hem görüntünüz hem de ruh haliniz bundan olumlu etkilenecektir. Bunun için;• Mevsiminde olan tüm meyve ve sebzeler,

günlük menünüzde yer vermeniz gereken besinlerdir.

• Güne hafif de olsa kahvaltıyla başlayın.• Öğlen ve akşam yemeklerini atlamadan,

masaya oturup yeme alışkanlığı kazanın.• Strese girdiğinizde veya bir şeye

sinirlendiğinizde, yemek yerine ortamınızı değiştirin; hava alın.

• Tokluk sağlamak için her öğünde protein kaynaklarına yer verin. Sebze yemeği yanında yoğurt veya salatanın yanında bir miktar yağsız et/tavuk/balık, yağsız peynirli makarna, menemen, yulaflı meyveli yoğurt alternatif olabilir. İnek sütüne intoleransı olanlar; soya bazlı bitkisel proteinden zengin tofuyu, yumurtayı, keçi peynirini kullanabilir. Buğday glütenine intoleransı olanlar; bulgura benzer yapısıyla dikkat çeken, popüler besinlerden olan bol lifli kinoayı yemeklerde kullanabilir.

• Sebze yemeği veya salata yapmak istemiyorsanız, sebze sularını deneyin. Böylece detoks da yapmış olacaksınız.

• Öğlen yemeğini fazla kaçırdığınızı düşünüyorsanız, akşam öğününde 1 kâse yoğurt ve haşlanmış karnabahar, brokoli, kabak gibi sebzeleri baharatla birlikte tüketebilirsiniz.

• Haftanın 2 günü akşam öğününde fırın ya da ızgarada pişmiş balık + salata yiyin.

• Çoğumuz için pazar günü, mükellef kahvaltı günüdür. Reçel, bal, kaymak, kakao kreması dışındaki ana kahvaltılıklar daha masumdur. Diğer öğünlerde enerji alımında aşırıya kaçmamak adına sebze çorbası içebilirsiniz; hem sindirimi hızlandırır hem de metabolizmayı…

İŞTE SİZE BİR PAZAR DETOKSU TARİFİ• 1/3 demet ıspanak• 1/2 orta boy kereviz (saplarıyla birlikte)• 2 adet kabak• 1/3 karnabahar• 2-3 dal pırasa• 1/3 orta boy beyaz lahana• 1 havuç• Bol dereotu ve maydanoz• Karabiber, pul biber, zencefil• 1 tatlı kaşığı tuz ve 1 limon suyu

Sebzeleri kare kare doğrayıp 1,5 l civarı su ekleyin. En son baharat ve limonunu ekleyin. 1 tatlı kaşığı zeytinyağını piştikten sonra üzerine ekleyin.

Sağlıklı Beslenme Danışmanlığı Hizmeti hafta içi her gün mesai saatleri içerisinde 09.30–18.30 arası verilir. Telefonda hizmet süresi her seferde 15 dk. ile sınırlıdır.

>back-up danIsmanlarI>LEZZET

YAZA MERHABA!Back-Up Lezzet Danışmanı Şef Ceyda Baza

.

Bütün bir kış ağır yemekler ve hamur işleri ile donattığımız sofralarımıza, yaz ile birlikte artık daha hafif lezzetlerle misafir olma vaktimiz geldi de geçiyor bile. Hem yaz sıcaklarında daha sağlıklı ve hafif beslenmek hem de renkli yaz sofralarına daha da renk getirmesini sağlamak adına birbirinden lezzetli salatalarla kendinizi ödüllendirebilirsiniz..

Yaz mevsimi de bizim ona ilgimizin farkında… Daha da fazla göz kamaştırmak için elinden geleni yapıyor… Begonvillere en güzel rengini veriyor, mehtabı pırıl

pırıl parlatıyor, denizden yaydığı mis gibi iyot kokusunu bizden esirgemiyor, ılık rüzgârıyla şarkılar söylüyor. Aslında yaza daha da aşık olmamız için harika fırsatlar veriyor. Böyle bir mevsimde başka hangi aşk bizi koşulsuz mutlu ediyor dersiniz? Unutulmaz yaz sofraları olabilir mi? Bize hoş sohbet için ilham veren yaz sofralarından geriye mutlu bakan gözlerimiz ve dostlarımızla attığımız tatlı kahkahalarımız kalıyor. Buna en güzel şekilde eşlik edenler, sohbetleri daha da keyifli hale getirenler ise yaz sofraları…

Metabolizmayı Hızlandıran Salata6-7 yaprak taze tere5-6 yaprak roka1 adet orta boy acı sivri biber1 küçük beyaz soğan5-6 dilim doğranmış greyfurt3 çorba kaşığı ‘light’ ton balığıYarım tatlı kaşığı biberiyeYarım tatlı kaşığı toz zencefil1 çorba kaşığı rendelenmiş turp 1 tatlı kaşığı limon suyuYarım tatlı kaşığı öğütülmüş tere tohumu

Yeşillikleri iri parçalar halinde doğrayın. Rendelenmiş turp, doğranmış sivri biber, soğan ve küp küp doğranmış greyfurtu bu malzemeye karıştırın. Üzerine toz zencefil, tere tohumu ve limon suyu dökün. Ton balıklarını isterseniz üzerine koyun, isterseniz içine katın. Bir öğün yerine bu salatayı yiyebilirsiniz. Yanına mutlaka bir karbonhidrat istiyorsanız o zaman 2-3 adet kepekli grisini veya 3-4 adet kepekli tuzsuz bisküvi ya da ince bir dilim kızarmış çavdar ekmeğini tercih edin.

Pazı Bulgur Salatası4-5 adet doğranmış pazı yaprağı (Pazı yoksa ıspanak da olur…)2 su bardağı köftelik bulgur1 su bardağı sıcak su1 bardak kuru fasulye (haşlanmış)2 yemek kaşığı kurutulmuş domates (küp küp doğranmış)4-5 dal doğranmış taze soğan (Ben evde olmadığı için pırasa koydum!)Yarım su bardağı yeşil zeytin (dilimlenmiş)ZeytinyağıTuzKarabiber

Köftelik bulguru geniş ve yayvan bir kaba alıp üzerine sıcak suyu dökün. Hafif karıştırıp üzerini kapatın ve 20 dakika bekletin. 20 dakika sonunda kalan malzemeleri ekleyip iyice karıştırın. Yağını, tuzunu ve biberini ilave edin.

Karnabahar Salatası1 adet orta boy karnabahar (yıkanmış ve koçanlarına ayrılmış)1 limon (kabuklarıyla dilimlenmiş)2 havuç (yıkanmış ve kabukları soyulup halka halka doğranmış)2 kırmızıbiber (doğranmış)2 yeşilbiber (doğranmış)4-5 dal taze soğan (doğranmış)Kornişon turşu (doğranmış)Yarım demet dereotu (ince kıyılmış)Yarım demet maydanoz (ince kıyılmış)Arzuya göre konserve mısırSos için malzemeler:1,5 limonun suyuYarım çay bardağı zeytinyağıTuz

Karnabaharı ve limon dilimlerini bir tencerede hafif yumuşayana kadar haşlayın. Havuçları da aynı suda hafif diri kalacak şekilde haşlayın. Sularını süzüp biraz soğuyunca karnabaharları mümkün olduğunca küçük koçanlara ayırın. Kalan malzemeleri ekleyip harmanlayın ve sosla servis yapın.

Zeytin Piyazı1 su bardağı kırmızıbiberli yeşil zeytin turşusu1/4 su bardağı ceviz1/4 su bardağı yeşil soğanYarım su bardağı maydanoz2 diş sarımsak1 tatlı kaşığı nar pekmezi (Ben nar ekşili sos kullandım.)Arzuya göre nar taneleri

Zeytinleri, cevizi, maydanozu, soğanı ayrı ayrı bıçakla kıyın. Sarımsağı dövün. Hepsini karıştırıp servis tabağına alın. Nar ekşisini döküp tuzunu ayarlayın.

Lezzet Danışmanlığı Hizmeti hafta içi her gün mesai saatleri içerisinde 10.00–17.30 arasında verilir.

>back-up danIsmanlarI>Psikolojik rehberlik

İD-EGO-SUPEREGOBack-Up Psikolojik Rehberlik Danışmanı Çağlar Kahraman20. yüzyılın ortalarında, özellikle Birinci Dünya Savaşı döneminde insanların vicdan duygusunu sorgulayan Freud, davranışlarımızı gelişim teorisi ekseninde inceleyerek, bilinci 3 ruhsal kategoriye

ayırmıştır. • İd• Ego• SuperegoFreud’a göre toplum içerisinde durum

.

ve davranışlarımız bu 3 ruhsal duruma göre şekillenir. Karar verme ve yargılama yeteneklerimizin bu 3 ruhsal aşamanın gelişimine bağlı olarak oluştuğunu savunan Freud, bu 3 soyut kavramın güdülerimizle ve toplumdan edindiğimiz, sonradan öğrendiğimiz bilgilerle şekillendiğini söylemektedir.

İd, en yalın tabirle ilkel benliktir. İhtiyaçlara göre şekillenen, durdurulamayan yanımızdır. İçgüdülerimizi kapsamaktadır. Mantıkla ve gerçeklikle çakışmaktadır, tamamen kuralsızlık hâkimdir. Sadece haz ilkesine dayalıdır. Cinsellik, açlık, saldırganlık ide örnektir. Freud idi içimizdeki şımarık çocuk olarak tanımlamaktadır. İd, istediklerinin mantıklı olup olmadığını sorgulamadan, uygulanabilirliğini düşünmeden sadece ister.

İd her zaman zevke yönelir. İdin duyduğu ihtiyaçlar karşılanamazsa ya da ertelenirse strese gireriz, karşılandığı zaman tatmin oluruz. Yapmaktan kaçındığınız işleri gözden geçirdiğiniz zaman bunların hepsinin aslında size zevk vermeyen işler olduğunu fark edebilirsiniz. Buna karşın, çok istediğimiz bir şeyi yapmak için ise müthiş bir heves ve istekle hareket ederiz. Bu davranışlarımız tamamen ide

uygun davranışlardır.

Ego, bilincin orta aşaması olarak tanımlanabilir. İdin istekleri ile çevre arasında bir denge kurmaya çalışır. İd haz ilkesi ile çalışırken, ego gerçeklik ilkesi ile çalışır. Superego ve İd arasındaki köprüyü kurup mantıklı bir çözüm bulmaya çalışır.

Ego bunu yaparken zaman zaman “bastırma”, “mantığa bürüme”, “yansıtma”, “yüceltme” gibi bazı savunma mekanizmaları uygular. (Bu savunma mekanizmalarına da gelecek ay değineceğiz.)

Süperego, bu sistemdeki son parçadır. Ahlak ve toplum normlarına göre şekillenir. Çocukluk döneminde aile tarafından verilen kuralların içsel temsilcisidir. En idealini ve en mükemmelini uygulamaya çalışır. Toplumun ahlak değerleri ile değerlendirerek davranışın uygunluğunu belirler.

İstekleri bastırmak konusunda çok katıdır. Gerektiğinde açlıktan ölmenin bile topluma ayıp olmasından daha doğru olduğunu savunur. Egoyu gerçek amaçlardan ziyade toplumsal değerlere göre, ahlaki değerlere göre şekillendirmeyi hedefler.

Bir örnekle bu sistemi açıklamak gerekirse: Topluca gittiğiniz bir yemekte yemek servisine daha 1 saat vardır ve çok acıkmışsınızdır. İd size “Bana yemek ver!” der en kaba haliyle. Süperego ise “Burada yalnız değilsin, arkadaşlarınla birlikte geldin, herkesle birlikte yemek yemen lazım, yoksa çok ayıp olur.” der. Ego ise iki tarafı da dinledikten sonra mantıklı bir çözüm bulmaya çalışır. “Çok açsın, 1 saat daha beklersen eğer bu senin için hiç iyi olmayacak, çaktırmadan dışarı çık, açlığı bastıracak ufak bir şey ye ve kimseye belli etmeden geri gel” der.

Süperegonun çok gelişmiş olduğu ve egoyu bastırdığı bireyler, öğrendiği kurallara, ahlak kavramına ve normlara çok bağlı hareket edeceğinden, her şeyi “ayıp olur” şeklinde değerlendirir ve daha içe kapanık bir karakter oluşturur. İsteklerini dile getirmekten çekinir, inisiyatif alamaz, ikili ilişkilerinde “karşı tarafa rahatsızlık vermemek adına” kendini geriye çeker, güçlü ilişkiler kuramaz.

Yaptığı çoğu şeyi değerlendirirken kendisine kızar, kaygı ve stres yaşar. Sürekli bir suçluluk duygusu içerisindedir. Örnek olarak karşı cinse duyduğu ilgiyi göstermek isterken bir yandan da onu

rahatsız ederim, ayıp olur düşüncesiyle kendisini uzaklaştırır ve bir ilişkiye başlayamaz. Ya da daha basit bir örnekle oturduğu bir kafede garsona seslenme konusunda endişeleri vardır, eğer garsona seslenirse yan masadaki kişilerin rahatsız olacağını düşünerek siparişini garson masasına gelene kadar erteler, bastırır ve aç bekler.

Süperegonun gelişmediği ya da az geliştiği durumlarda ise kişi çok bencilce hareket eder, çevresindekilerin duygu ve düşüncelerine saygı duymaz, ilkel benliğinin ihtiyaçlarını daha ön plana çıkartır. Eğer canı yemek yemek istiyorsa yemek yer, çevreye aldırış etmez. Yanında aç birisinin olması umurunda değildir. Ya da canı o sırada yüksek sesle müzik dinlemek istiyorsa çevresindekilerin bundan rahatsız olacağını umursamaz, dilediği gibi müziğini dinler.

Sağlıklı bir gelişim için bu dengenin korunması gerekmektedir. Süperego gelişiminin temelleri ailede atıldığı için ailelerin hangi kuralların ne katılıkta olması gerektiğini çocuklarına doğru bir biçimde aktarmaları, çocukların gelecek yaşantılarındaki karakterini şekillendireceği için büyük önem taşımaktadır.

>back-up danIsmanlarI>eglence

MIYABI SUSHI&JAPANESE GRILL BAR

Back-Up Eğlence Danışmanı Richie Varon.

Miyabi Sushi, benim en beğendiğim suşi duraklarından... Akatlar’da açılan mekân, mutfağı ile olduğu kadar modern ve şık dekorasyonu ile de dikkat çekiyor. Japon mutfağının gizemli ve eksantrik tatlarının bir arada bulunduğu mekânın menüsünde; teppan ocağında susam yağı soslu ‘dumpling’den tako ve ‘suziki carpaccio’ya, sebze ve deniz ürünlü Çin böreğinden kızgın yağda kızartılmış acılı sarımsak soslu jumbo karidese, şefin binbir çeşit lezzetli ‘roll’larından noodle çeşitleri ve ‘tempura’ya birçok lezzeti bulmak mümkün… Renkli sunumlar eşliğinde masaya servis edilen lezzetlerin fiyatı da oldukça uygun!

Miyabi, benim de 2000 yılında Mori Sushi’den tanıdığım Yüksel Akkök’ün yeni restoranı. Benim suşi idolüm! Bana İstanbul’da ilk suşiyi tattıran adam… Mori’den sonra hep farklı Japon suşi restoranlarında karşımıza çıktı. Anlaşılan bu sefer tüm deneyimlerinin meyvelerini topluyor! Şahsen gittim, denedim, bayıldım.

)

FENIXNispetiye Caddesi’nde eski GQ’nun yerine açıldı. Restoranın içi New York’un loft tarzı restoranlarına benziyor. Yüksek ve ferah tavanlı... Girişi ve bahçesinde ise Uzakdoğu havası var, aynı zamanda mutfağı da Uzakdoğu mutfağı. Yeni açılmasına rağmen çok gözde... Aldığım duyumlara göre Bird’den tanıdığımız Aliye Turagay ve işletmeci Metin Fadıllıoğlu ortaklığında Doğuş Holding’in kanatları altındaymış… Müziklerinin ve mutfağının çok iyi olduğu kulağıma gelen iyi haberler arasında; mutlaka deneyin.

HILLSIDE BEJEtiler Alkent Sitesi’nde, Hillside City Club’ın içinde dünya mutfağından örnekler sunmakta... Akşamüstü bar bölümü hareketli, tavsiye ederim! Geniş bir pizza menüsü var. Hafta sonları 10.00-15.00 saatleri arasında ‘brunch’ sizleri bekliyor. İster yemek yer ve sohbet eder, ister maç seyreder ve içkinizi yudumlarsınız.

Cuma akşamları canlı müziğiyle Zeynep Önkaya sahnede. Cumartesi günleri ise 17.00-20.00 saatleri arasında “Happy Hour” var. Sigara içilebilen açıkhava mekân herkes için çok keyifli... Ayrıca özel davetler, galalar ve partiler yapılıyor. DJ Akif Mehmet Aslan partilerde çalıyor…

Teras ve balkona evcil hayvan alınıyor. Her türlü kıyafetle rahatlıkla gelinebilecek güzel ve hoş bir mekân; mutlaka deneyin!

>back-up TRAVEL

HAYALLER ÜLKESİ AMERİKADünyanın dört bir yanından yüzyıllar boyunca insanları kendine çeken uçsuz bucaksız topraklar… Hayaller ülkesi Amerika!

New YorkAmerika; sanatıyla, kültürüyle, teknolojisiyle, gece hayatıyla “anlatmakla olmaz yaşanır” denilebilecek bir ülke... Stratejik

konumu, politik, ekonomik ve askeri gücü, etnik zenginliği, kültür politikaları, eğitim ve kariyer alanında sunduğu zengin imkânları, şehirleri, müzeleri, alışveriş merkezleri ve daha bir sürü özelliğiyle arzu, heyecan ve merak uyandıran bir ülke oldu Amerika… New York’ta dünyaca ünlü Özgürlük Anıtı’nı, Central Park’ı, Brooklyn Köprüsü’nü, Time Square’i ve

alışveriş cenneti 5. Cadde’yi (5 th Avenue) görmeden dönmeyin! Ayrıca ünlü caddesi Soho’da ve Çin Mahallesi’nde gezintiye çıkmayı unutmamak gerekir!

Niagara ŞelaleleriDünyanın en büyük şelalelerinden olan ve Amerika-Kanada sınırında bulanan, muhteşem görselliği ile Niagara Şelaleleri görenleri büyülemekte...

Niagara Falls (Niagara Şelaleleri), ABD’nin New York eyaletinde bulunan Buffalo şehrinin Kanada ile buluştuğu yerde bulunur. İki ülke arasında adeta sudan bir sınır oluşturan bu muhteşem şelaleler her yıl milyonlarca turisti bünyesine çekmeyi başarmış bir doğa harikasıdır. Asaletle taşıdığı ihtişamı, doğanın gücü karşısında insanın ne kadar da aciz olduğunu bir kez daha anlamasına sebep olacak nitelikte karşı konulamaz bir kuvvete sahiptir.

Niagara Şelaleleri’ne vardığınızda yapılabilecek ilk ve en güzel şey manzaraya hâkim ideal bir nokta bulup bu görsel şöleni seyretmek olacaktır. Sınır bölgesi olması sebebiyle kolayca Kanada’ya da geçerek uluslararası bir yolculuğu yürüyerek gerçekleştirme şansını değerlendirebilir ya da Niagara Nehri üzerinde seferler düzenleyen özel teknelerden biriyle gezebilirsiniz. Yine parkın içinde bulunan müzeleri ya da hediyelik eşya mağazalarını gezinize dahil ederek tatilinizi daha da keyifli hale getirebilirsiniz. Geziniz sırasında State Park’ın hizmetleri arasında yer alan servislerden yararlanarak oldukça büyük olan bu alanı yorulmadan gezebilirsiniz.

Washington D.C.Washington D.C., New York turistlerinin kolaylıkla gidebileceği dünyanın en önemli başkentlerinden biridir...

Washington D.C.’ye yolu düşenler, sınırsız yeşil alanları, düzenli şehir yapısı ve insan kalabalığıyla benzerlerinden biraz daha farklı olduğunu düşünebilirler.

New York’tan gelen ünlü müzikallerden tiyatrolara, açık hava konserlerinden küçük latin-reggae-jazz kulüplerine kadar pek çok seçenek Amerikalıların

deyimiyle “D.C.”de sizleri bekliyor olacak. Hızlı yaşamı sevenlere tavsiyemiz Georgetown’ı ve Adams Morgan’ı görmeden gitmemeleri. Bunların yanı sıra ülkenin önde gelen saygın üniversitelerini de bünyesinde barındıran Washington D.C., akademik açıdan da ayrı bir çekiciliğe sahiptir.

Potomac Nehri’nin ikiye ayırdığı Washington D.C.: Capitol Hill, Beyaz Saray, Senato Binaları, diğer idari birimler, FBI, NASA ve The National Mall’u içeren DownTown; eğlence ve alışveriş merkezlerinin yer aldığı Georgetown ve Adams Morgan; geniş parkları ile ünlü Rosslyn gibi bölgelerden oluşmaktadır. Potomac Nehri üzerindeki küçük Theodore Roosevelt Adası, Roosevelt’in anıtına ev sahipliği yapar.

HAYALLER ÜLKESİ AMERİKA7 Gece 8 Gün, Kişi Başı 1999 USD’den İtibaren…Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.

New York&Niagara&Washington D.C.&Phildalephia

>back-up TRAVEL

KOH SAMUIKoh Samui adası hakkında söylenebilecek ilk şey hiç şüphesiz dünya üzerindeki en güzel adalardan bir tanesi olmasıdır. Hiçbir ada bu kadar güzel ve etkileyici olmamıştır.

Samui adası Tayland Körfezi’ndedir. Karaya yaklaşık 15 km mesafede bulunmaktadır. Tayland’ın en canlı ve en güzel adalarından bir tanesi olan Samui, tüm doğal yapısını ve güzelliklerini korumayı başarmıştır. Samui, misafirlerini gece ve gündüz birbirinden farklı etkinliklerle ağırlarken cennette tatil yapıyor hissi uyandırıyor.

Samui adası balayı turlarında çok tercih ediliyor...Samui adası balayı turlarında en çok tercih edilen bölgeler arasında yer alıyor. Balayı çiftlerine özel otellerde

farklı konseptlerle sunulan hizmetler, bu cennet adayı unutulmaz kılıyor. Dünyanın birçok yerinden her sene binlerce turisti ağırlayan Koh Samui adasında deniz, kum ve güneş haricinde yapılabilecek birçok alternatif var. Jeep Safari, Cable Riding, Lamai ve Chaweng’te muhteşem zaman geçirebilirsiniz. Ve tabii ki Koh Samui’de dünyanın buluştuğu ‘Full Moon Partyl’er…

Samui’de evler palmiye ağaçlarının boyunu geçemiyor…Koh Samui’yi diğer Uzakdoğu adalarından ayıran en büyük özelliklerden bir tanesi de “hiçbir taş yapının boyu palmiye ağaçlarının boylarını geçemez” kuralının bölgede çok kati bir halde geçerli olmasıdır. Bu özelliği ile Samui adası tüm doğallığını korumayı başarmıştır.

KOH SAMUI TURU5 Gece 6 Gün, Kişi Başı 1340 avro’dan İtibaren…

Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.

>Kitap Tel Dolaptaki Karpuz

Paris’inden 70’lerin Kıbrıs’ına, dost meclislerinden Çengelköy muhabbetlerine, aşklardan ayrılıklara, yollara ve yolculuklara... Anadolu’nun geleneksel tatlarına dair ‘lezzet’ kitaplarıyla tanınan Artun Ünsal, bu kez anılarıyla çıkıyor okurunun karşısına. Elinde ‘eski hallerinden’ yıpranmış bir bavul, siyah beyaz fotoğrafların içinden bakıyor hayata; tel dolaplı bir mutfağı, limon çiçeklerinin kokusunu ya da bir günbatımını hatırlayarak. İstanbul’da doğan; Paris ve Ankara’da geçirdiği uzun eğitim hayatından sonra gazetecilik ve akademisyenlik arasında yıllarını geçiren; çok gezen, çok okuyan, çok yazan bu usta kalem, mutfağın kültüründen tarihine ufuk açan yüzlerce metinden sonra anlarıyla da zihinleri açıyor.

Mevzubahis yemekse, yemek kültürüyse, hele hele bunu söze dökmekse bu konuda gurme, önolog ve yemek yazarı Artun Ünsal gibi tarih ve sosyolojiye meraklısı bir isim bulmak kolay değil. Başka konularda da yazılar yazan, yemekle özdeşleşse de çerçevesi geniş biri olan Ünsal’ın bu sefer sepetinden neler çıkarıp önümüze serdiğine bakalım.

1950’lerin Kadıköy’ünden Afganistan’ına, 60’ların

Artun ÜnsalYapı Kredi Yayınları

Sıfırdan BaşlamakBenim Hikâyem

n’ roll hayata, sakınımsız yaşamaya, hayattan zevk almaya, parasızlığı, paçozluğa ve paraya dair övgüyü hak eden izlenimler, hisler, anlarla dolu. Sigara paketleri, otel kartvizitleri, minik kâğıt parçaları... İnsan yazmak isterse araçlar sonsuzdur. Bu gitar dehası da elinin altındaki her kâğıt parçasına bir şeyler karalamayı, yaşamın bıraktığı izleri günlükler, şarkı sözleri, mektuplar ve küçük notlar halinde yazıya dökmeyi, yazmadıklarını da röportajlarında seslendirmeyi adet edinmiş. ‘Sıfırdan Başlamak’ bu çok parçalı yapbozun birleştirilmesiyle ortaya çıkan gerçek bir hayat hikâyesi… Sadece kendisinin anlatabileceği türden bir hikâye; fazlasıyla dürüst ve saf. Önce yokluk sonra bolluk ve şöhretle başa çıkmak zorunda kalmış bir müzik dâhisinin telaşlı, meraklı, yaratıcı ve çelişkilerle dolu zihnine yolculuk. Bu özel kitabı, Avi Pardo’nun çevirisiyle okumak ise diğer bir güzel havadis.Observer’ın “İçten ve büyüleyici.” dediği kitap NME dergisinin ‘2013 En İyi Müzik Kitapları’ seçkisinde de yerini aldı. Jimi’nin kardeşi Leon Hendrix; “Jimi ilk kez kendi cümleleriyle; saf ve sansürsüz. Okurken kafamın içinde sesini duyabiliyorum.” diyerek satırların, okuru Hendrix’e ne kadar yakınlaştırdığının müjdesini veriyor.

Jimi HendrixDomingo Yayınevi

Jimi Hendrix’in katışıksız dünyasına karışmak isteyenler, rock tarihine iz bırakan bu öncü ismin hayata dair notlarını kendi kaleminden okuyabilir.Rock müziğe bulaşanlar için 27 garip bir rakamdır. Bu yaşta hayatını kaybetse de bu kısa hayat deneyiminde üretkenlik ve yetenekleriyle zamansız bir noktada asılı kalmış isim listesi, müziğin güçlü örnekleriyle dolu olması açısından çarpıcıdır. Gitar efsanesi Jimi Hendrix, 27 yaşında hayata veda eden rock yıldızlarından biri. Her satırı kendisine ait olan bu otobiyografik kitap ise rock

Bay Daldry’nin Tuhaf İstanbul Yolculuğu

İstanbul’u arşınlayan iki dost, tanıştıkları her insanla, girdikleri her sokakla birlikte, parçalarını tek tek birleştirmeleri gereken bir yapbozun içinde bulurlar kendilerini.

Romanları kırk dile çevrilen usta bir anlatıcı olan Marc Levy; bu kez mutluluğun peşinden giderken hiç ummadıkları gerçeklerle karşılaşan insanların dokunaklı, sıcak, aşk, dostluk ve cesaret yüklü yolculuklarını kaleme almış. Kökleri İzmir’e dayanan 1963 Fransa doğumlu Levy, Amerika ve Fransa’da mimarlık alanındaki kariyeri sırasında kırklı yaşlarına gelirken oğluna anlattığı hikâyeleri kâğıda dökmeye karar vererek yazmaya başlamış. Dünya çapında büyük başarı elde eden kitap, aylarca çoksatar listelerinin başından inmeyerek otuza yakın dile çevrilirken yazarın diğer eserleri de bu başarıdan payını alarak ilgiyle karşılandı.

Londra, 1950’ler, parfümcülükle hayatını kazanan Alice ile aksi ve münzevi kapı komşusu Daldry... Bu iki isim bir kehanetin peşine düşüp zamanın kalın bir sisle perdelediği, sırlarla örülü bir geçmişin saklı olduğu büyülü İstanbul yollarına düştüğünde, çıktıkları bu yolcuğun giderek tuhaflaşacağından haberleri yoktur. Egzotik kokuların ardından

Marc LevyCan Yayınları

>back-up’ladIklarImIzÜyemiz, Ürgüp’te balona binmek istediğini ileterek, ilgili firmalarla iletişime geçmemizi ve rezervasyon yaptırmamızı istedi.

Üyemiz, kız isteme merasiminde kahvesine fazlaca tuz koyduklarını ve bunun ne anlama geldiğini sordu. Üyemize, geleneklere göre damadın sabrının ölçülmesi için yapıldığı iletildi.

Üyemiz, şehir dışında olduğunu için evlilik yıldönümlerinde kendisi adına eşine sürpriz yapılmasını istedi. Uçaktan indiği saate göre organizasyonun yapılmasını talep eden üyemizin yıldönümü için önerdiğimiz hediyelerden seçtikleri alındı ve Q Team ile organizasyon gerçekleştirildi.

Üyemiz, yurt dışından gelen misafirlerinin pul koleksiyonu olduğunu ileterek, İstanbul’da pul satan sıralı dükkânlar ya da herhangi bir sokak olup olmadığını öğrenmek istedi.

>back-up’lInIn ajandasI

1 MayısHafta sonu tatili için Back-Up’tan

az yakan ve otomatik vites bir kiralık araç iste!

5 Mayısİstanbul’daki

Hıdırellez programlarını Back-Up’tan

öğren …

2 MayısBack-Up market

alışverişini yapsın ve eve teslimatını

gerçekleştirsin .

10 NisanYeni laptop almalı ...

Back-Up’ın teknoloji uzmanı, marka ve özellikleri

karşılaştırsın ve beni bilgilendirsin!

MAYIS 2

014

13 MayısBack-Up

hediyemi ve papatyaları

anneme iletsin .

15 MayısYeğenime 19

Mayıs’ta nasıl bir hediye almalıyım?

Stil ve Alışveriş Danışmanı’na sor…

20 MayısBack-Up

tişörtlerimi evden alsın ve kuru temizlemeye götürsün .

29 MayısKuzenim ziyarete

gelecek. Back-Up, kuzenimi

havaalanından alsın ve evime

ulaştırsın!

17 MayısBack-Up

19 Mayıs’ta arkadaşlarımla

yapacağım Anıtkabir gezisini organize etsin…

12 MayısBack-Up

yarın annemi özel şoförlü

araç ile evinden alsın

6 MayısAnneler Günü yemeği için

Back-Up uygun restoranları araştırsın ve

rezervasyon yapsın .