AVUSTURYA GÜNLÜĞÜ 79 SAYI - OCAK 2015

Avusturya’da “Teröre Karşı Birlik” Yürüyüşü Sayfa 6’da Emeklilik İçin Gerekli Bilgiler Sayfa 14’te

Türk Bakanlar Viyana’da Sayfa 3 ve 4’te Bir Gurbet Öyküsü Sayfa 17’de Viyana Turizm fuarı Sayfa 18’de

Ausgabe/Sayı

79Jänner/Ocak

2015Gratis/Ücretsizdir

“Sa vaş Yada Kaç”

Birçok dostluk hikayesi duymuş olabilirsiniz ama bu hikayede bir o kadar ilgi çekici Sayfa 7’de

Umut Veren Dostluklar

Wilfried Wallner Pottendorf Kilisesi Papazı

Ahmet Okur Pottendorf Eyüp Cami Başkanı

Nefes alıp veriyoruz, fakat bunun farkındamıyız?

Sayfa 9’da

2 ARALIK 2013

EDİTÖRDENADİL ELMAS

Ausgabe / Sayı 71Dezember/Aralık 2013 Gratis/Ücretsizdir

Impressum/Künye: Medieninhaber/Sahibi F&A Media GmbH Adresse: Karl Farkas Gasse 18 1030 Wien Telefon: +43 (0)1 890 59 84 Fax: +43 (0)1 890 59 84 50 Firmenbuch: FN290195h Handelsgericht Wien www.fa-media.at Herausgeber und Chefredakteur/Yayıncı ve Yazı işleri Müdürü Adil Elmas RedakteurInnen und Fotographen Sara Öztürk, Burak Hucent Grafik & Layout/Tasarım Auflage/Baskı Adedi 20.000 Kontakt/İletişim Avusturya Günlügü - Österreich Journal [email protected] Trotz sorgfältiger inhaltlicher Kontrolle übernehmen wir keine Haftung für die Inhalte der Werbeanzeigen und deren Angebote. Gazetemiz, ilanların içeriğinden sorumlu değildir.

Mit Ihrem Smartphone oder Tablet PC können Sie mittels eingescanntem QR Code die Videos zu den Beiträgen sehen.

iPhone, iPad ve Android işletim sistemli cihazlarınızla QR Kodu'nu okutarak haberlerimizin videolarını izleyebilirsiniz.

Avusturya Günlüğü’ne ve videolarına Facebook adresinden ulaşabilirsiniz:

AVUSTURYA GÜNLÜĞÜ’YLE AİLECE HER PAZAR GÜNÜ

SİYASETTEN KÜLTÜRE, KÜLTÜRDEN SPORA

AVUSTURYA’DA NELER OLUP BİTTİĞİNİ HİÇ KAÇIRMADAN

TAKİP EDEBİLİRSİNİZ.

AVRUPANIN AVAZI10:00 PAZAR TRT AVAZ

Karış karış Avrupa’yı dolaşıyor, haberi evinize taşıyoruz.

AVUSTURYA GÜNLÜĞÜ

11:00 PAZAR KANAL 7 AVRUPA

İle Avusturya’da tüm hafta boyunca olup bitenleri sizlere aktarıyoruz.

AVRUPANIN AVAZI21:30 PAZARTESİ TRT AVAZ

Avrupa’nın Avazı programı pazartesi günlerinizi renklendirmeye devam ediyor.

facebook/avusturyagunlugu

Çocuklarınızın Kanalı!

TRT Çocuk Kanalı “en çok izlenen çocuk kanalı” oldu. Sizler de çocuklarınızın Türkçeyi daha iyi öğrenmesini ve kaliteli programlar izlemesini istiyorsanız, onları TRT Çocuk kanalına yönlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Zira TRT Çocuk, yayın akışında yer verdiği sanatsal ve eğlenceli programların yanı sıra eğitim ve kültür projeleriyle de çocukların gelişimine yardımcı oluyor.

Yeni Yılda Yeni Bir Hükümet

Yeni hükümet görevine başladı. Tekrar SPÖ ve ÖVP koalisyonu kuruldu. Yeni koalisyonda en çok dikkat çeken isim, genç yaşta Dış İşleri Bakanı olan Sebastian Kurz oldu. Diğer dikkat çeken isimler ise Türk kökenli Milletvekili Nurten Yılmaz, Alev Korun ve Aygül Berivan Arslan oldu. 3 milletvekillerimize de görevlerinde başarılar diliyoruz.

Yine burada olacağız!

Yeni yılda sizlerle, Avusturya Günlüğü’nde yeni bölümlerimizle birlikte olmaya devam edeceğiz. Bizlere her konuda yazabilir ve Avusturya Günlüğü Facebook sayfamızdan bütün yayınlanan bölümlerimizi izleyebilirsiniz. Sizler bölümlerimizi paylaştıkça, yapacağımız çekilişlerle sponsorlarımızdan hediyeler kazanmaya devam edeceksiniz...

2013’ veda ederken...

Tüm dünya genelinde 2013’ün iyi geçtiğini söyleyemeyiz. İnşallah 2014’ün tüm dünyaya barış, huzur, sağlık, mutluluk ve merhamet getirmesini temenni ediyorum. Yeni yılda tekrar görüşmek ümidiyle, sağlıcakla kalın....

Ausgabe/Sayı 79Jänner/Ocak 2015Gratis/Ücretsizdir

Impressum/Künye Medieninhaber/Sahibi: F&A Media GmbH Adresse: Karl Farkas Gasse 18, 1030 Wien Telefon: +43 (0)1 890 59 84 Fax: +43 (0)1 890 77 91 Web: www.fa-media.at Firmenbuch: FN290195h Handelsgericht Wien Herausgeber und Chefredakteur/Yayıncı ve Yazı işleri Müdürü: Adil Elmas RedakteurInnen und Fotografen Fedai Çakır, Regaib Yıkılmaz, Adem Çelebi Grafik&Layout/Tasarım F&A Media Auflage/Baskı Adedi: 20.000 Kontakt/İletişim: Avusturya Günlüğü - Österreich Journal [email protected] Trotz sorgfältiger inhaltlicher Kontrolle übernehmen wir keine Haftung für die Inhalte der Werbeanzeigen und deren Angebote. Gazetemiz, ilanların içeriğinden sorumlu değildir.

Adil ElmasYENİ YILA MÜJDELER OLSUN

Sevgili Avusturya Günlüğü okuyucuları,

iyisiyle kötüsüyle koca bir yılı geride bıraktık. Yeni bir yılın ilk ayında sizlerle buluşmanın mutluluğu içindeyiz. 2015 Yılının sizlere başta sağlık, mutluluk ve bol kazançlar getirmesini Allah’tan dilerim.

Avusturya Günlüğü olarak yıllardır sizlerin sesini Avusturya’da ve Türkiye’de duyurmaya çalışıyoruz. Varlığımız sizlerin varlığıyla gerçekleşiyor ve devam ediyor.

Fransa’da yaşanan Terör saldırılarından sonra yaşadığımız bu gurbet topraklarında da ufak tefek çirkin saldırıları sayfalarımızda göreceksiniz. Bir yayın organı olarak açıklamak isteriz ki her türlü teröre, ırkçı saldırılara ve ayrışımlara karşıyız ve kınamaktayız. İslam dininin hoş görü dini olduğunun altını bir kez de biz çizmek isteriz.

Yaşanan bu olaylar gösterdi ki insanlarımızın daha çok iletişime ihtiyacı var. Daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. İşte bu nedenle yeni yıla iki yeni müjde ile giriyoruz.

Bir Radyo oluşumuna girdik. Radyomuzda ulusal kanalların vermediği ama bizler için önem arz eden yerel haberlere yer vereceğiz, zaman zaman amatör ve profesyonel müzisyenlere yer vereceğiz, canlı yayınlarımız konuklarımız olacak. Her işte olduğu gibi bunlar bir anda olmuyor zaman için de ağır aksak taşlar yerli yerine oturuyor. Radyomuzu www.avusturyafm.com adresinden dinleyebilirisniz.

Malumunuz gurbette olmak düğün nişan hatta cenazelerimiz de yalnız kalmak demek, derneklerimiz, vakıflarımız etkinliklerini duyurup izletebilmede sıkıntılar yaşabiliyorlar. İşte bu sıkıntılara bir nebze çare olabilmek için IP TV’mizi de faaliyete geçirmeye karar verdik. İşte www.avusturyagunlugu.tv adresimizden bizlere ulaşabileceksiniz. Yıllardır yaptığımız televizyon programlarımızı arşivden bulup izleme imkanınız da olacak, Her hafta Kanal 7 Avrupa kanalında yayınlan Avusturya günlüğü programımızı da aynı anada seyretme imkanını sağlayacağız.

Gazetemizin bu sayısında Emekli olmak isteyen arkadaşlarımıza rehber niyetinde bir röportajımız var, Son zamanlarda yaşanan olaylara Avusturya hükümetin bakış açısı, MÜSİAD’IN 21. Yılı Kutlamalrı, Yeni çıkan İslam yasası olan tepkilerden tutun da taksiciler odası seçimlerine kadar ve Avusturya’yı ziyaret eden Türk bakanların açıklamalarını bulabileceksiniz. Tüm haberlerimizi 2014 yılında kurduğumuz ve daha aktif hale getirdiğimiz www.avusturyagunlugu.com haber portalımızdan da ulaşabilirsiniz.

Bir sonra ki sayımızda buluşmak üzere sevgi ve sağlıcakla kalın.

Edİtörden

2 Avusturya Günlüğü Ocak 2015HABER

10:30 PAZAR

TRT arşivinden izleyebilirsiniz

TRT arşivinden izleyebilirsiniz

www.avusturyafm.comRadyomuz test yayınlarına başladı

3ÖSTERREICH JOURNALJänner 2015 NACHRICHTEN

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci bir dizi temaslarda bulunmak üzere Avusturya’nın başkenti Viyana’ya geldi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci bir dizi temaslarda bulunmak üzere Avusturya’nın

başkenti Viyana geldi. Cuma namazını kılmak için gittiği ATİB genel merkezinde vatandaşlarla sohbet eden Zeybetci Din hizmetleri Müşaviri Fatih Mehmet Karadaş, Milletvekili Harun Karaca, Başkonsolos Kaan Atay ve Büyükelçi Hasan Göğüş’le Cuma namazını kıldı.

Cuma saatinden sonra Viyana Büyük elçiliğine hareket eden bakan burada Avusturya’da bulunan Türk Ticaret Dernek başkanlarıyla bir arada geldi.

Büyükelçilikteki resepsiyondan sonra UETD Avusturya’nın Wonderde düzenlediği programa katılan Zeybekci, Buradan12.Fikir Sofrası için Lichtenstein Sarayında onuruna verilen resepsiyona hareket etti. Resepsiyon da12.Fikir Sofrası açılış konuşmasını Ahmet Arslan gerçekleştirdi daha sonra ise Bakan Nihat Zeybekci bir konuşma da yaptı.

“Türkiye’nin dünyada Avrupa Birliği (AB) ile gümrük birliği anlaşmasına sahip tek ülke konumunda bulunduğunu söyledi. Zeybekci, ideolojik blokların yıkıldıktan sonra dünyanın

yeni haritasının ideolojik ve siyasi değil, ekonomik olarak çizilmeye başladığını belirterek, ülkeler arasındaki ilişkilerin ekonomik temele dayandığını kaydetti. Normalde Gümrük Birliği’nden her iki tarafın kazançlı çıktığını aktaran Zeybekci, “Ancak Gümrük Birliği içindeki Türkiye’nin hiç oy hakkının bulunmaması, her karara tabi olması, hele hele üçüncü ülkelerle imzalanan serbest ticaret anlaşmalarına doğrudan kapılarını açması ama diğer taraftan bir hak elde edememesi gibi egemen bir devletin kabul etmeyeceği bu yapıyı bizim düzeltmemiz gerekiyor” diye konuştu. Zeybekci, ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında görüşmeleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklık Anlaşması’na (TTIP) da değinerek, “Bu bizim için son derece önemli. Bu basit bir serbest ticaret anlaşması değil. Bu tam anlamıyla ekonomik entegrasyon. Bu entegrasyonun içinde Türkiye’nin de yer alması gerektiğine inanıyoruz. Neden buna inanıyoruz çünkü eğer bizim olmadığımız bir şekilde ABD ve AB bir araya gelirse otomatik olarak biz ABD’ye bütün kapılarımızı açarken, ABD’den bu haklarımızı elde edemiyoruz” ifadelerini kullandı. -

“Dünyanın diğer yerlerini de ihmal etmiyoruz”

Bakan Zeybekci,Türkiye’nin, global bir güç olarak enerji ve ham madde kaynaklarını kontrol ederek yola devam etmek istediğini belirterek, “Türkiye

sizlerinde yaptığı gibi bu coğrafyada tüketim kanalları ve dağıtım ağlarında hakim olarak yola devam etmek istiyor” dedi.Türkiye’nin başka ülkeler gibi askeri değil, ticari üsleri kurduğunu ve desteklediğini vurgulayan Zeybekci, 2003 yılında Türkiye’nin Afrika’da 11 tane büyükelçiliği bulunduğunu ve bugün bu sayının 40’a yükseldiğini anımsattı. Zeybekci, Afrika ile toplam ticaret hacminin de 4 milyar dolardan, 30 milyar dolara ulaştığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Avrupa Birliği’ni çok önemsiyoruz ancak dünyanın diğer yerlerini de ihmal etmiyoruz. İran ile 1 Ocak itibariyle Tercihli Ticaret Anlaşması yürürlüğe girdi ve hedefimiz 35 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmak. Rusya ile 28 milyar dolar olan dış ticaret hacmini de 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye, gelecekle ilgili etken ve aktif bir ekonomi olma yolunda ilerliyor. Türkiye, geleceğiyle ilgili her şeyi bilerek ve planlı bir şekilde devam ettiriyor. Onun için Türkiye’nin şu an yaşadığı sancıların bir çoğu bu sebeplerden kaynaklanıyor.”2002 yılında Türkiye’nin topladığı vergi gelirlerinin yüzde 85’nin faize gittiğini, şu anda bu rakamın yüzde 15 olduğunu aktaran Zeybekci, “Biz buna da isyan ediyoruz. O faizi almak isteyenler, Türkiye’yi edilgen bir şekilde aşağıda tutmak isteyenler herhalde bu amaç ve gayretten dolayı Türkiye’ye sıkıntı yaşatıyor. Biz bu sıkıntılardan mutluyuz. Bunların Türk ekonomisine, sanayisine, birlik ve beraberliğimize çelik etkisi yaratan dış darbeler olarak görüyoruz” dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci Viyana’da

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü


Fikir Sofrası'nın 12. toplantısına onur konuğu olarak AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır Viyana’ya geldi. Toplantısı'nda AB üyelik sürecine toplumun tüm kesimlerinin katılımının sağlanması, AB ve Türk kamuoyunun üyelik konusunda doğru bilgilendirilmesi ve mevcut önyargıların yıkılması amacıyla ekim ayında uygulamaya konan "Yeni Avrupa Birliği İletişim Stratejisi" çerçevesinde AB'ye üyelik yolunda atılacak somut ve kararlı adımlar hakkında konuşma yaptı.

Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bozkır, "Fikir Sofrası"

toplantılarına Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu ve

bunun çok sık aralıklarla yapılması gerektiğini söyledi.Avrupa'dan Türkiye'ye bakıldığında son yıllarda "imaj zedelenmesinin" ortaya çıktığını ve bunun Türkiye'nin hak etmediği bazı kararlar ve anlayışlara neden olduğunu ifade eden Bozkır, "Bu tür algılar konuşarak, tenkitleri dinleyerek, cevap vererek ve gerçekten olgularla algıları birleştirerek çözümlenebilir. O yüzden bugünkü toplantıyı çok önemsiyorum. Çok iyi sonuçlarla ayrılıyoruz Avusturya ile Türkiye arasında 12 milyar dolara varan ticaret ve yatırım ilişkisi bulunmaktadır, Avusturya'da maalesef Türkiye hakkında bazı yanlış algı sahibi insanlar var. Bu kadar dost iki ülke arasında yanlış algı olmasını kabul etmek mümkün değil. Bunun süratle düzeltilmesi lazım. Türkiye'de 7 bin 500 basın kuruluşu var, 280 televizyon var, 5 milyon gazete sirkülasyonu var. Böyle bir ülkede basın hürriyeti olmadığını söylemek haksızlıktır. Bütün gazetelerde en geniş şekilde düşünceler ifade edilmektedir. Hükümet karşıtı olan çok sayıda gazete vardır. Her gün bütün tenkitler dile getirilmektedir. Basın hürriyeti olmadığını söylemek haksızlıktır. Bunun giderilmesi için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz.

Cumhurbaşkanı'nın anayasadan kaynaklanan yetkileri bulunmaktadır ve bunu pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında kullanacağını düşünüyoruz. Başbakanlık sisteminin yeni anayasanın konusu olduğunu ve seçimlerde anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşmaları halinde halkın onaylayacağı yeni bir anayasa yapmayı hedefliyoruz.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmadan Gümrük Birliği'ne üye olmuş tek ülke olduğunu ve birçok ülkenin buna cesaret edemez. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girerek çok cesur bir adım atmıştır., Avrupa'nın ticari devleriyle gümrük bariyerleri olmaksızın karşı karşıya gelmenin kolay bir iş değildir. Biz bunları başarmış durumdayız. Maalesef, Gümrük Birliği ortaya çıkarken bir maddenin olmamasından kaynaklanan bazı sıkıntılar yaşıyoruz. O da

Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır Viyana’da

Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

JETZT LEHRABSCHLUSS NACHHOLEN UND CHANCEN-SCHECK BISZU € 3.000 EINLÖSEN!

Sie haben einen Job und wollen den Lehrabschluss nachholen?Das ist Ihre Chance: Der waff zahlt jetzt 90 % Ihrer Kurskosten und verrechnet direkt mit dem Kursanbieter.

Einlösbar für: das Nachholen Ihres

Lehrabschlusses bis zu € 3.000

eine berufl iche Aus- undWeiterbildung bis zu € 1.000

die gesamte Prüfungsgebühr für den Lehrabschluss

Vereinbaren Sie einen Termin vor Kursanmeldung. Wir beraten Siegerne kostenlos:

(01) 217 48 – 555

www.waff.at acebook.com/waff

Gefördert aus Mitteln desEuropäischen Sozialfonds

Ich hab meinen Lehrabschluss in der Hand!Bachtibeki hat den Lehrabschluss alsEinzelhandelskaufmann nachgeholt.

Beza

hlte

Anz

eige

WAFF_CHANCENSCHECK_AVUSTTURYA_203x136SSP_BACHTIBEKI.indd 1 14.01.15 10:39


Gümrük Birliği'ne üye Türkiye'nin üçüncü ülkelerle anlaşma imzaladığında kapılarını gümrüksüz olarak bu ülke mallarına açmak zorunda kalıyor olmasıdır.

ABD ile AB arasında yürütülmekte olan TTIP anlaşmasının mevcut haliyle Türkiye'ye önemli kayıplar getirecektir. Türkiye, ABD’nin ürünlerine gümrüksüz olarak piyasalarını açmak durumda olacak. Bunu Türkiye'nin üstlenmesi çok zordur. Milli gelirin 0,3'üne tekabül eden bir zarar ortaya çıkacak. Onun için diyoruz ki anlaşmadan memnunuz ama TTIP anlaşmasında Türkiye'nin yer verilmemesi durumunda bundan bir zarar doğacak, bunu uygulayamamak durumunda kalabiliriz.

Müslümanlar Avrupa'nın parçasıdır, Türkiye'nin terörden en fazla zarar görmüş ülkelerden olmasına rağmen demokratikleşme adımlarını atmıştır. Avrupa'da son dönemde ekonomik sıkıntılar ve işsizlikten kaynaklanan geçici bazı radikal görüşlerin ağırlık kazanmıştır. Bunların süratle önlenmesi lazım. Aspirin tedavisiyle önlemeyen bir hastalık antibiyotik tedavisine

geçer. Ancak antibiyotik tedavisinin seviyesinde önlem alınmazsa kemoterapi tedavisi gerekir. Avrupa'nın şu anda buna bu şekilde yaklaşması lazım. Irkçılık olsun radikal görüş olsun, bunlara izin vermememiz lazım. Müslümanlar Avrupa'nın bir parçasıdır. Burada yaşıyorlar, her türlü güvencenin sağlanması lazım. Bunlara ırkçı görüşlerin zarar vermemesini sağlamak bu ülkelerin sorumluluğundadır. Bunu körükleyecek yeni yasalar koymak tehlikelidir. Avusturya'nın başından benzer tecrübeler geçmiştir. Bunun tekerrür etmemesini gerçekten arzu ediyoruz."

Bakan Bozkır, Viyana'da ayrıca, Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komisyonu üyesi Johannes Hahn ile resmi olmayan bir görüşme yaptı. Basına kapalı görüşme ile ilgili bir açıklama yapılmadı.

"Fikir Sofrası" toplantısının açılışında konuşan Fikir Sofrası Platformu Başkanı Ahmet Arslan ise Türkiye'nin AB sürecini Viyana'daki dostlarıyla ele almak istediklerini, Ab sürecini yakından takip edenlerin fikirlerini doğrudan yüksek sesle söylemesine fırsat verdiklerini dile getirdi.

Arslan, platformu birlik, beraberlik ve kardeşlik için kurduklarını belirterek, bu düşüncelerin de Avrupa'da karşılığını bulmalıdır.Siyaseten Avrupa Birliği'ne alınmayan Türkiye, ekonomisiyle Ab sürecinde önemli mesafeler katetmiştir. İş dünyasının talebi Ab üyesi ülkelere vizesiz girebilmek ve daha fazla ticaret yapabilmektir Türkiye'nin Avrupa için önemli bir pazardır.

İş ve finans dünyası temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları başkanlarının katıldığı toplantı basına kapalı yapılmaktadır.

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

Avusturya’da “Teröre Karşİ Bİrlİk” Yürüyüşü

Paris’te ki terör saldırısını kınamak ve protesto etmek için Avusturya’da “Teröre Karşı Birlik” düşüncesi ile miting düzenlendi. Miting Avusturya Federal Hükümeti inisiyatifiyle Viyana Ballhausplatz’da Tüm dinlerin temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşti.

Mitinge katılanlar “Je suis Charlie” saldırıyı kınama konusunda top yekun

dayanışma örneği gösterdi. Konuşmaların yapıldığı alanda aktör Elisabeth Orth ve Peter Matic Federal Hükümet tarafından

ortak bir bildiri okudu. “Avusturya halkı Fransa’da terör de ölenler için yas tutmaktadır, son günlerde aşağılık şiddet sahne olan Fransa’nın bütün insanlarına üzüntümüzü, yasımızı gönderiyoruz “ dedi. Sahneye Dorothee Hartinger, Caroline Peters, Heltau ve Cornelius Obonya, metinler Peter Handke’nin, Arnold

Schoenberg, Ernst Jandl ve diğer yazarlar da dahil olmak üzere Burgtheater’e başka topluluk üyeleri çağrıldı. Mitinge Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Federal Başbakanı Werner Faymann, Başbakan Yardımcısı Mitterlehner ve mevcut Federal Hükümet ve Üçüncü Ulusal Başkanı Norbert Hofer üyeleri de katıldılar.

Ayrıca tüm ulusal partilerin temsilcileri, şehir yöntecileri ile sivil toplum örgütlerinden bir çok temsilci ve Avusturya’da ki tüm inanç toplulukların en yüksek temsilcileri de mitingde yerlerini almışlardı. Katolik Kilisesi’den Kardinal Christoph Schönborn, Protestan

Kilisesinden Piskoposu Michael Bunker, İslam toplumunun Başkanı Dr. Fuat Sanaç, Musevi Cemaati Başkanları da katılanlar arasındaydı. Yine Alevi inanç topluluğunun temsilcisi Rıza Sari, OBR Başkanı Gerhard Weiß, Avusturya ve Serbest Kiliseleri ile Yunan Oriental Kilisesi, Mormonlar, Kıpti Ortodoks Kilisesi temsilcileri ve Suriye Ortodoks topluluğunun Piskopos Emanuel Aydın da katılanlar arasındaydı.

Viyana Devlet Operası koro müziği eşliğinde Fransa, insan ve sivil haklar ilan 1789 Bildirgesi bir alıntısı okunmasının ardından miting bir dakikalık sessizlik saygı duruşu ile son buldu.

Etkinliğe katılan Yeşiller Milletvekili Alev Korun ise her kesimden insanın terör saldırılarını kınamak için eyleme katıldığını işaret ederek, “Hepimize ait olan değerleri savunmak için buradayız”. diyerek konuşmasına şöyle devam etti. “Geçtiğimiz günlerde Paris’te yapılmış olan katliamları kınamak için buradayız. Sizlerin de gördüğü gibi burada her dinden, birçok değişik dillerden, değişik etnik kökenlerden insanlar olarak bir araya geldik. Terörü kınamak için ölmüş olan kişilere


Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü


saygımızı belirtmek için, onların ailelerine taziyelerimizi bildirmek için ve hepimize aynı olan demokratik değerleri savunmak için. Biz toplum olarak bir bütünüz, ırkçılığa, teröre, şiddete ne şekilde olursa olsun hayır diyoruz ve kesin bir hayır bu. Bunun bir ama diye, bir devamı yok. Önümüzdeki günlerde de birliğimizi hiçbir şekilde bozmamaya çalışacağız. Teröre her koşulda hayır diyoruz, ama aynı zamanda da ırkçılığa, ayırımcılığa da hayır.” dedi.

Gazetecilere açıklama yapan Başbakan Faymann, insanların soğuk havaya rağmen kendiliğinden teröre karşı toplandığını ve zor zamanda “Paris”in yanında olduklarını ifade etti.” Konuşması; “Güvenlik güçlerinin Avrupa çapında güvenlik derecesini artırması gerektiği görüşündeyim. Hükümet olarak her zaman güvenlik güçlerinin arkasında olacağız. Bu noktada Avrupa’da yaşayan tüm insanlardan barışa çağrı teröre karşı olan çalışmalara

destek ve özellikle düşmanca tavırlardan kaçınmalarını istiyorum. Düşmanca fikirler aksiyona dönüşürse terör ve şiddeti artırır. Birlik, beraberlik ve dayanışma barışı getirir” diye konuştu.

Yas için Başkanlık Sarayında ve Avusturya’da bayraklar yarıya indirildi.

Pottendorf Kilisesi ve Pottendorf Cami aynı bölgeden olan iki ayrı dini temsil eden ibadet yerleri.

Bir çok dostluk hikayesi duymuş olabilirisiniz ama bu hikayede bir o kadar ilgi çekici.

Pottendorf Kilisesi yaptığı bir kermes için Camii’den yardım istiyorlar. Bu dostluğa giden yolun başlangıcı oluyor. Cami cemaati bu kermese katılıyor ve Kilise için yardım topluyor.

Üç gün süren bu kermes dostluğun tanışmanın da pekişmesine vesile oluyor. Yapılan Türk mutfağından çeşitli yemekler satılıp elde edilen gelir Kiliseye bağışlanıyor. Kültürlerde kaynaşmaya başlıyor. Sonrasında birlerini ziyaretler başlıyor. Önceden alınmış bir randevu ise çok manalı bir güne denk geliyor. Fransa’da yaşanan terör olaylarına. Bu dostluk örneğinin bu bağlam da çok önem arz ettiği bir kez daha anlaşılıyor.

Cami ve zaman zaman da kilisede bir araya gelen bu bölgenin halkı belkide tüm Avrupa’ya dostluk örneği timsali olacaklar. Şimdilik ufak bir insanlar topluluğunun başlattığı bu güzel dostluk gelecek için umut vaat ediyor.

Umut Veren Dostluklar


Prof. Dr. Orhan Kural Viyana Samsunlular Derneğinde “Yaşanılabilir dünya için el ele” adlı konferans verdi.

Konferansa katılım oldukça yoğundu. Prof. Dr. Orhan Kural Viyana’daki

Türklerin konferansa gösterdikleri ilgiden memnun olduğunu, sonuna kadar bu mücadelesine devam edeceğini dile getirdi.

Prof. Dr. Orhan Kural konuşmasında “134 ülkeye gittim. Hemen-hemen 100’e yakın ülke de konferans verdim. Hiç böyle bir ilgi beklemiyordum en sıcak günlerden biri benim için bu gün. Özellikle annemin hastane de olması üzüntülü günler yaşadığım bir dönem burada bu karşılamadan çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum . Böyle bir sevgi beni tekrar hayata bağlar. Yeniden çalışma azmi verir.Teşekkür ederim Samsunlu dostlara.

Anlattığım şeyler zaten olması gereken şeyler. Tüketim toplum içinde

boğulduğumuz günlerde Hayatın içinde bazen unuttuğumuz, aslında detayların çok önemli olduğunu, mutluluğu ufak şeyler de olduğunu anlatmak gerektiğini ve bu arada bizim dışımızdaki varlıkları da korumamamız gerektiğini anlamamız gerekmektedir. Bunların arasında biliyorsunuz ki korumaya muhtaç hayvanlar, aç insanlar var.

Burada kürk giyilmesini çok tuhaf karşıladım. Avusturya gibi bir toplumun bu kadar kürke bağlı olmasını, hala bazı yerlerde sigara içilmesini beni şaşırttı.

Avusturya’ya medeniyetin ve kültürün beşiği olarak kabul edilen bir ülke ve bu şehirden de birçok yönden Türkiye’nin önde olduğunu anladım.Bundan sonra Tayland’a gidiyorum. 23 Ocak ta orada konferanslar vereceğim. İşte ayakta durabildiğim kadar, sesimi duyurabildiğim kadar bu konuda mücadelemi devam edeceğim.” dedi.

Türk iş adamlarından Avni Özkan : “Ben öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğuna çok teşekkür ediyorum, bizim derneğimizi tercih ettikleri için. Bu lokali olağan üstü hazırladıkları için Dernek yönetimine ve üyelerimiz de ayrıca teşekkür ederim.. Sayın hocamız Kocaman’a da derneğimizi onurlandırdığı için sağ olsun, bütün Samsunluların adına sayın Kocaman’a teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.” dedi.

Katılımcılardan arasında kadınların fazla olması da güne ayrı bir anlam katmıştır.

Siaysetci Hanife Anıl hanımefendi de konuşmasında “Bugün çok güzel bir programdı. Yılın ilk çalışma günü olmasına rağmen, aileler bir araya gelip toplandı. Özellikle bütün ailelerin, çoluk çocuğuyla katılmaları anlamlı. Bugünkü konferans diğer konferanslardan daha çok farklı, daha çok samimi bir ortam var. Sohbet ortamında geçti. Hocamızdan güzel bilgiler aldık. Hayata dair bilgilerin yanı sıra özellikle nasıl neşeli, mutlu olabiliriz veya bizleri neler mutsuz eder fikir sahibi olduk.Daha çok hayvan hakları, insan hakları yeşilin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu fark ettik. Tüketimin, aşırı tüketimin bizlere ne kadar zarar verdiğini bir kez daha idrak ettik ve özellikle hayvan haklarıyla ilgili daha çok bilinçlendirildik.Bayanların kürk giymemelerinin zararlarını ve getirdiği sonuçları öğrendik. Sam derneğinin düzenlediği formu kutluyorum. Özellikle Sam derneğini ve bu konuya öncelik eden Başkonsolosluğumuzun bu programların devamını bekliyoruz, teşekkür ederiz sağ olun.” dedi.

Prof. Dr. Orhan Kural

Foto

© Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

Prof. Dr. Orhan Kural Viyana’da Konferans Verdi

Bu aralar “doğru nefes almak” oldukça gündemde. Uzmanlar, nefes alıp vermenin insanlar üzerinde şaşırtıcı pozitif etkilerinin

olduğunu savunuyor ve doğru nefes alıp verme konusunda insanları bilgilendirmeye çalışıyorlar. “Nasılmış nefes almak”, benimde oldukça dikkatimi çekti. Araştırıp okuduğum da çoğu bildiğimiz ama farketmeden yaptığımız şeyler olduğunu gördüm. Bunları sizle paylaşmak istiyorum. Sizde ilginizi çekerse, kitaplardan olsun internetten olsun daha detaylı araştırıp, bilgi edinebilirsiniz.

İnsan vücudunda, en ilkel zamanlarda dahi olan “savaş yada kaç” sistemi‚ vardır . Bu vücudu fiziksel olarak harekete geçiren bir sistemdir. Karşısına vahşi bir hayvan çıkan bir kişi düşünün. Bu durumda kişi ya savaşacak ya da kaçacaktır. Her iki durumda da kişinin göstermesi gereken fiziksel bir performans vardır. O sırada vücutta kalp atışı hızlanır, nefes alış verişi hızlanır, tansiyonu yükselir, terler, titrer. Çok sinirlendiğinizde sizde de olmuştur. Bu durumda, bilinç dışı refleks mekanizmaları harekete geçer. Tüm bu tepkiler aslında bir canlının hayatta kalmak için gösterdiği yaşamsal tepkilerdir. İnsan beyni, yoğun stres

altındayken‚ “savaş yada kaç” proğramını otomatik olarak ayarlar. Gelen bu emirle vücut, ona göre işlevini hemen değiştiriverir. İşte burada önemli olan alarm durumunda olan vücudu, derin nefes alıp vererek sakin moda sokmaktır. Rahatlamasını sağlamaktır.

Sağ elinizin avuç içini mideye, sol elinizi göğsünüze koyun. Nefes aldığınızda sadece mide üzerindeki sağ el hareket edecek şekilde nefesinizi derin ve yavaş bir şekilde alıp vermenizi öneriyorlardı uzmanlar yani diyafram nefesi. Doğru olan ve stresi azaltan nefes.

Bu yoğun stres, zamanla yarış, yetiştirme kaygısı; özellikle de biz kadınları etkilemekte. Biz

kadınlar, annelik iç güdümüzle hareket ederek aşırı koruyucu, kollayıcı,

yardım sever moddayızdır. Gün boyu, çocuklarımız için eşimiz için koşturur

dururuz. Hergün kendimizi en son sıraya koyup, yine erteleriz. Alışkınızdır kendimizi

sürekli ertelemeye. Bu rutin koşuşturmayı tamamen yok edemeyiz fakat bunlarla meşgulken

enerjimizi pozitife çevirebiliriz. Küçük bir motivasyon olarak gün içerisinde, kendimize torpil geçip cok

kısa bir 3 dakikamızı kendimize ayırıp, derin nefes alıp vererek, diyafram nefesi almayı deneyebiliriz.

Herşeyi 3 dakikalığına durdurarak, kendimizi bu yoğunluktan geri çekilerek, “Her şey kontrol altında, sakin ol“ moduna geçirebiliriz kendimizi. İnanmanın gücünü kendimizde keşfederiz

belkide.

Hayatın içindenHazırlayan: Hülya Bitirgen-Çalışkan

[email protected]

Nefes alıp veriyoruz, fakat bunun farkındamıyız?

“Savaş Yada Kaç”

ÇOCUKLUK Affan dedeye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var ne de adım; Bilmiyorum kim olduğumu. Hiç bir şey sorulmasın benden; Haberim yok olan bitenden. Bu bahar havası, bu bahçe; Havuzda su şırıl şırıldır. Uçurtmam bulutlardan yüce, Zıpzıplarım pırıl pırıldır. Ne güzel dönüyor çemberim; Hiç bitmese horoz şekerim!

Cahit Sıtkı TARANCI

ŞİİR KÖŞESİGülmek her zaman mutlu olmak için değildir.Bazen öyle gülmeler vardır ki;en büyük acıları gizlemek içindir.------

Vedalar, gözüyle sevenler içindir,Çünkü gönülden sevenler ayrılmazlar...

Hz. Mevlana

ANLAMLI SÖZLERGenelde insanlar tarafından yanlış bilinen atasözleri ve deyimler:

“Haydan gelen huya gider”

Genelde çaba harcamadan kazanılan bir şeyin kolay kaybedileceği gibi düşünülür, ancak gerçeği Hayy’dan gelen Huy’a gider anlamındadır. Tam anlamı Allah’tan gelen Allah’a gider.

BİLMEDİKLERİMİZ

Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer, ülkedeki dini temsilcilerle görüştü Fischer: "Fikir özgürlüğü, başka bir dine hakaret etmek demek değildir"

Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer'in Hristiyan, Müslüman ve Yahudi dini

temsilcilerle yaklaşık 1,5 saat süren görüşmesinde ortak bir bildiri imzalandığı açıklandı.

Toplantı sonrasında düzenlenen basın mensuplarına konuşan Cumhurbaşkanı Fischer, dini temsilcilerle Fransa'da işlenen cinayetleri kınadıklarını ve kurbanların yakınlarıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti.

Fischer, insanların kutsallarına saygının yasal sorumluluk olduğunu kaydederek, "Fikir özgürlüğü, başka bir dine hakaret etmek demek değildir. Bunun bir ölçüsü vardır. Bu ölçününün aşılmaması lazım. Bir dine hakaret edildi diye insanların öldürülmesi

de doğru değildir" şeklinde konuştu.

Avusturya'da din ve devlet işlerinin ayrı olduğu ancak bunun terörle mücadeleye, işbirliğine ve ortak çalışmaya engel olmadığı vurgulanan bildiride, "Avusturya'daki Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar hukukun üstünlüğüne bağlılıkta, terör ve şiddetin açıkça reddedildiğini dikkate alarak birleşmişlerdir. Şu sözü üstüne basarak söylemek istiyoruz: İncil, Tevrat ve Kuran nefretin değil, sevginin kitaplarıdır" ifadelerine yer verildi.

Bildiride, terörün engellenmesi için polisiye tedbirlerin yanı sıra eğitim ve entegrasyon politikalarına da ağırlık verilmesi gerektiği vurgulandı.

Avusturya İslam Cemaati Başkanı Fuat Sanaç ise insanların din adına öldüğü ve öldürüldüğü bir dönemden geçtiklerini belirterek, buna artık 'dur' demenin zamanının geldiğini söyledi. Birkaç kişinin yaptığı terörün geniş kitlelere mal edilemeyeceğini belirten Sanaç, "Hep birlikte hareket etme kararı aldık. Terörün

dini, imanı ve mezhebi yoktur. Terör insanlık suçudur, herkese zarar veriyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Heinz Fischer'in başkanlığında yapılan toplantıya Katolik Kilisesi Kardinali Christoph Schönborn, Evangelik Kilisesi Piskoposu Michael Bünker, Ortodoks Kilisesi Piskopos vekili Ioannis Nikolitsis, Yahudi Hahambaşı Paul Chaim Eisenberg, İslam Cemaati Başkanı Fuat Sanaç, Avusturya Dünya Kiliseler Başkanı Lothar Pöll, Yardım kuruluşu Caritas Başkanı Michael Landau katıldı. Ayrıca Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ve Devlet Bakanı Josef Ostermayer de basın toplantısında yer aldı.

Terör olaylarının hiçbir dine hizmet etmediğini ve terörün bütün din mensuplarını ayırt etmeden vurduğunu ifade eden Fischer, Fransa'daki terör saldırılarında Hıristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar ve dini olmayanların hayatlarını kaybettiğini, bu nedenle dinler arasında ortaklığın ve işbirliğinin çok önemli olduğunu kaydetti.

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü


SARAYDAN DİNİ KANAAT ÖNDERLERİ İLE ORTAK BİLDİRİ AÇIKLANDI

Sizin desteğiniz – Bizim gücümüz

Türkiye kökenli işletmeciler Avusturya ekonomisinin ve sosyal yapısının önemlidayanaklarındandır. Bizler SWV olarak etnik kökenli girişimcilerin gelişimlerine ve başarılarına büyük önem veriyoruz.

Amacımız:

• Yurt dışında kazanılmış olan mesleki diplomaların tanınması.

• Etnik kökenli girişimcilerin finansal destek olanaklarından geniş kapsamlı yararlanmaları.

• Ticaret odasında ana dilde danışmanlık hizmetinin genişletilmesi.

Hepimizin kazancı ve başarısı için, sizleri 24 – 26 Şubat 2015 tarihleri arası yapılacak olan Ticaret Odası seçimlerinde SWV’yı desteklemeye davet ediyoruz.

Resul Ekrem GönültasVizepräsident des SWV Ö[email protected]

SWV ÖsterreichMariahilfer Straße 32/1

1070 Wien+43 (1) 525 45 - 22

24 – 26 Şubat 2015Ticaret Odası Seçimleri

Anze

ige/İl

andır

Viyana Büyükelçiliği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği Ataşesi Mahmut Musa Karabulutlu emeklilikle ilgili gelişmeleri anlatıyor.

Röportaj: Adil Elmas - Viyana

Yeni yasayla yurt dışında yaşayan ve çalışan vatandaşlarımızın emeklilik ve

sosyal haklarını soru soru sorduk. Sizler için röportajdan daha çok rehber olacağını düşünüyoruz bu yazımızın.

S0RU 1- 3201 sayılı Kanun hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Kanun neyi amaçlamaktadır? “Yurtdışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun”, 22/05/1985 tarihli Resmi Gazete ’de yayımlanarak aynı tarih itibari ile yürürlüğe girmiştir.Kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen sürelerinin borçlanma yoluyla sosyal

güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Burada 4 temel şarttan bahsedebiliriz;1- Türk vatandaşı olmak2- Belirli nitelikte yurtdışı sürelerinin bulunması3- Hizmetlerin veya yurtdışında geçen sürelerin belgelendirilmesi4- Yazılı istekte bulunmak

S0RU 2- 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışında geçen hangi süreler borçlandırılır? Borçlanma kapsamındaki süreler; yurtdışında geçen sigortalılık süreleri, bu süreler arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile ev kadını olarak geçen sürelerdir.

Yurtdışında “ev kadını olarak geçen süreler”, medeni durumlarına bakılmaksızın kadınların, sigortalılık süreleri haricinde yurtdışında bulundukları süreleri ifade eder. Bu süreler işsizlik süresi veya boşta geçen süreler kapsamında değerlendirilmez, borçlanma talebinde bulunanların

yurtdışında ev kadını olarak geçen sürelerinin diledikleri kadarı borçlandırılır.

Dilerseniz bir örnekle durumu ev kadınlığı açısından izah etmeye çalışalım.

1970 doğumlu bir kadın 1980 yılında Avusturya’ya gelmiş olsun ve bu kadının o yıldan bu yana Avusturya’da Türk vatandaşı olarak yaşadığını ve bu sürede de hiç çalışmadığını farzedelim. Bu kadın 1988 yılında 18 yaşını dolduracağından 1988 ile 2014 yılı arasındaki tüm sürelerini belgelemek suretiyle istemesi halinde borçlanabilir.

Örnekten de anlaşılacağı üzere kadınlar sigorlılık süreleri olmasa da yurtdışında bulundukları süreleri borçlanabilmektedirler, erkekler ise sadece sigortalılık sürelerini ve bu sürein arasında veya sonunda herbirinde 1 yıla kadar geçen işsizlik sürelerini borçlanabilmektedirler.

S0RU 3- Borçlanma kapsamında olmayan yurtdışı süreleri hangileridir? Yurtdışında 18 yaşın doldurulmasından


YURTDIŞINDA ÇALIŞANLAR DİKKAT Emeklilik İçin Gerekli Bilgiler

Sosyal Güvenlik Müşavirliği Ataşesi Mahmut Musa Karabulutlu

Adil Elmas

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

önce, Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra geçen süreler borçlandırılmaz.

S0RU 4- Yurtdışında geçen sürelerimin tamamını borçlanmak zorunda mıyım? Kişiler yurtdışında geçen sürelerin tamamını borçlanmak zorunda değiller.Başvuru sahipleri, bu sürelerin tamamını borçlanma isteğinde bulunabilecekleri gibi, bir kısmını ya da aylık bağlamaya yetecek bölümünü borçlanma talebinde de bulunabilirler. Bu konudaki tercihin, başvuru sırasında yazılı olarak belirtilmesi gerekir.Aynı şekilde; sözleşme aylığı olarak bilinen kısmi aylıkların tam aylığa yükseltilmesi için yetecek sürenin borçlandırılması da mümkündür.

S0RU 5- “Türk vatandaşı olmak” şartı neyi ifade eder? Yurtdışı hizmet borçlanmalarında, “Türk vatandaşı olmak” şartının iki durumda yerine getirilmesi zorunlu idi.

1- Borçlanılması istenilen sürelerde ( Çalışılan süre, işsizlik süreleri veya ev kadını olarak geçen sürelerde) ilgilinin Türk vatandaşı olması,

2- Borçlanma talep tarihinde sigortalı veya hak sahibinin yazılı başvuru tarihi itibari ile Türk vatandaşı olması idi.

Fakat 6552 sayılı yasa (torba yasa) ile 3201 sayılı yasada yapılan değişiklikle borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşlarının yanı sıra, sadece talep tarihinde Türk vatandaşı olmamasına rağmen izinle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin kendilerine yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen süreleri borçlanma hakkı verilmiştir.

Yani izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 11/09/2014 tarihinden itibaren yaptıkları borçlanma başvuruları diğer şartların yerine gelmesi şartıyla kabul edilerek borçlanma işlemleri gerçekleştirilecektir.

İzinle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin borçlanma hakkından yararlanabilmeleri için borçlanmak istedikleri sürede Türk vatandaşı olma zorunluluğu bulunduğundan Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra yurtdışında geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadınlığı

süreleri borçlanma kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Örneğin; 2000 yılında Avusturya’da çalışmaya başlayıp 2010 yılında bu ülkenin vatandaşlığına geçmiş bir kişiyi ele alalım bu kişinin 2014 yılında hizmet borçlanması talebinde bulunduğunu düşünelim. Bu kişi Türk vatandaşı olarak geçirdiği 2000-2010 yılları arasındaki 10 senelik süresini borçlanabilecektir.

Özetle, Türk vatandaşlığında geçmeyen süreler borçlandırılmayacaktır.

Yine 6552 sayılı yasa ile 3201 sayılı yasanın 5. Maddesinin 5. Fıkrasına eklenen cümleyle; artık Avusturya’da ilk işe başlama tarihi Türkiye’de ilk işe başlama tarihi olarak kabul edilecektir.

Yani kişinin Türkiye’de hiç çalışma yoksa ya da Avusturya’daki ilk işe başlama tarihi Türkiye’deki sigortalılığının başlangıç tarihinden önce ise bu kişinin aylığa hak kazanıp kazanmadığının tesbiti Avusturya’da ilk işe başlama tarihine göre yapılabilecektir.

SORU 6- Çifte vatandaşlarda durum nasıl?Türk vatandaşlığı ile birlikte yabancı ülke vatandaşlığı devam edenler bakımından bir sorun bulunmamaktadır.

Bu kişiler aynı zamanda türk vatandaşlıklarını kaybetmedikleri için yurtdışında bulundukları veya çalıştıkları süreleri borçlanabilirler.

S0RU 7- Yurtdışı sürelerinin borçlandırılmasında “yazılı istekte bulunmak” şartı nasıl yerine getirilir?Yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılmasına ilişkin yazılı talep, “Yurtdışı Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesi”nin usulüne göre doldurulup imzalandıktan sonra gerekli belgelerle birlikte doğrudan ya da posta yolu ile Kurumun ilgili ünitesine verilmesi halinde yazılı talep gerçekleşmiş olacaktır.

Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi Müşavirliğimizden alınabileceği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumunun www.sgk.gov.tr Internet adresinde bulunan “Yurtdışı/ Form ve Dilekçeler” bölümünden de indirilebilir.

Burada şunu belirtmekte fayda var;

vatandaşlarımız başvurularını şahsen yapabilecekleri gibi posta yoluyla da yapabilmektedir. Yani başvuru için Türkiye’ye gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu konuda maalesef bilgi kirliliği var.

Tekrar etmekte fayda var; Yurtdışı Borçlanma başvuruları posta yoluyla da yapılabilmektedir.

S0RU 8- Avusturya’da geçen sürelerin borçlandırılabilmesi için hangi belgelerin ibraz edilmesi gerekir?-Avusturya sigorta merciinden veya hastalık kasasından alınacak hizmet cetveli ( Versicherungdatenauszug) borçlanmada esas alınan belgelerdir. Bu belgelerde ıslak imza veya ayrı bir onay aranmamaktadır. Bu belge bağımlı çalışan kadın ve erkek için esas alınan belgedir.

- Yurtdışında kendi nam ve hesabına çalışanların bağlı oldukları vergi dairesi, ilgili meslek kuruluşu veya birliklerince verilen hizmet belgelerini ibraz etmeleri gerekmektedir.

Ev kadınları, nüfus dairelerinden alacakları ikamet senetleri ile (Meldezettel-Meldebestaetigung) durumlarını belgeleyebilirler. Bu belgelerin Çalışma Müşavirlikleri veya Ataşelikleri tarafından onaylanması gerekmektedir. Vatandaşlarımızın bu belgeyi tercüme ettirmelerine gerek yoktur. Bunun yanında belgenin yeni tarihli olması gerekmektedir.

İkamet belgesi temin edilemiyorsa yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi veya emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış çizelgesi de, ev kadını olarak geçen sürelerin belgelenmesinde esas alınmaktadır.

S0RU 9- Borçlanma Başvurusu hangi sosyal güvenlik kuruluşuna yapılacaktır?Başvurulacak Kurum kişinin Türkiye’de çalışmasının olup olmamasına ve çalışması varsa en son hangi statüye göre çalışmasının olduğuna göre değişiklik arz etmektedir.

Türkiye’de 4(a) yani eski adıyla SSK, 4(b) yani eski adıyla BAĞKUR a tabii çalışması olanların borçlanma işlemleri başvuru sahibinin Türkiye’de ikametgahının bulunduğu yerdeki Sosyal Güvenlik


Devamı 14. sayfa’da >>

İl Müdürlükleri/ Sosyal Güvenlik Merkezlerince gerçekleştirilecektir.

506 sayılı Kanunun geçici 20`nci maddesine tabi sandıklardan birine tabi çalışması olanların, ilgili sandığa, 4 (c) kapsamında yani eski adıyla emekli sandığına tabii çalışması bulunanların, Ankara’da bulunan Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığına yazılı olarak başvurmaları gerekir.

Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayanların sigortalılık süreleri ile ev kadını olarak geçen sürelerine ait borçlanma işlemleri başvuru sahibinin Türkiye’de ikametgâhının bulunduğu yerdeki Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri/ Sosyal Güvenlik Merkezlerince gerçekleştirilecektir.

Kendilerine veya hak sahiplerine sosyal güvenlik sözleşmesi uygulanmak suretiyle kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma başvuruları ise aylığı bağlayan sosyal güvenlik kuruluşuna yapılması gerekir.

SORU 10- Borçlanma miktarının ödenmesinde bir süre var mı? Varsa, bu sürede ödenmeyen borçlanma bedeline ait yurtdışı süreleri nasıl değerlendirilir? 08/05/2008 tarihinden önce ve sonra olmak üzere burada iki farklı uygulama sözkonnusudur.

08/05/2008 tarihinden önce gerçekleştirilen borçlanmalarda ödeme süresi bulunmamaktadır. Bu tarihten önce işlemini yapan ve henüz borçlarını ödemeyenler diledikleri zaman 3,5 Amerikan Doları üzerinden ödemelerini yapabilirler.

08/05/2008 tarihinden sonra yapılan borçlanma başvurularında tahakkuk ettirilen prim borcunun tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu borç tutarını, ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ etmektedir. Posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih, borcun tebliğ tarihidir.

Tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödenmemesi halinde, borçlanma işlemi geçersiz sayılır. Üç aylık süre içerisinde

borcun bir kısmının ödenmesi halinde ise, ödenen miktara isabet eden süre geçerli sayılır.

SORU 11 - Borçlanmadan vazgeçebilir miyim?Tahakkuk ettirilen borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerden borçlanmalarının iptal edilmesi için başvuruda bulunanların ödedikleri borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir. Ancak, borçlandıkları hizmetler dikkate alınarak aylık bağlanmış olanlar borçlanma talebinden vazgeçemezler ve bunların ödedikleri borçlanma tutarı iade edilmez.

S0RU 12 - Borçlandırılan sürelere göre aylık bağlanması için aranan şartlar nelerdir? Bağlanan aylıklar hangi tarihten başlatılır? Borçlanılan sürelere göre sigorta aylığı bağlanabilmesi için;Yurda kesin dönülmüş olması,Tahakkuk ettirilen borçtan aylık bağlanmasına yetecek en az süre/gün karşılığı kadar ödeme yapılması,

İlgili kanunlara (sosyal güvenlik kanunlarına) göre aylığa hak kazanılmış olması ve Kuruma yazılı başvuruda bulunulması, şarttır.

Buradaki “kesin dönüş” ibaresi, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade etmekte olup, mutlak ifadesi ile yurda giriş yaptıktan sonra bir daha yurtdışına çıkmama durumunda kullanılmamaktadır.

Yukarıda belirtilen şartları yerine getirenlerin aylıkları, yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından başlar.

S0RU 13 – Yurtdışı borçlanma yoluyla bağlanan aylıklar hangi hallerde kesilir?Yurtdışında sigortalılık veya ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı aylığa/ hak kazananların, bu aylıkları; yurtdışında çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya

başladıkları tarihten itibaren kesilir.

SORU 14- Yurtdışı Borçlanma yoluyla aylık bağlananlar Türkiye’de çalışabilirler mi?Yurtdışı borçlanması yapmak suretiyle aylık bağlananlar sosyal güvenlik destek primine tabi olarak Türkiye’de çalışabilmektedirler.

SORU 15 – Daha detaylı bilgileri nerelerden alabilirim? Öncelikle vatandaşlarımız yurtdışı borçlanmaları için aracılık yapmak isteyenlere meslekleri ne olursa olsun kesinlikle itibar etmesinler. Avusturya’da yaşayan vatandaşlarımızdan Yurtdışı Borçlanma işlemleriyle ilgili başvuru veya bilgi talebi olanlar; T.C. Viyana Başkonsolosluğu’nda bulunan Çalışma Müşavirliğimize veya T.C. Salzburg Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşeliğine şahsen (Konsoloslukların çalışma saatleri içerisinde) veya telefonla (haftaiçi14.30-17.00 saatleri arasında) başvurabilirler. En sağlıklı bilgiyi buralardan alacaklardır.

Müşavirliğimizin Tel.: 01/8777181-118veya 01/8760751, Salzburg Ataşeliğimizin Tel.: 0662/424116 şeklindedir.

Avusturya’daki Türk toplumu açısından önemli bir görev ifa ettiğini düşündüğüm gazetenize bu vesile ile teşekkürlerimi ileterek, yayın hayatında başarılar dilerim.


Emeklilik İçin Gerekli Bilgiler (Devamı)

Sizin için yaptıklarımız:

Türk girişimcilere seçilme hakkı

Dönerin Gıda Kodeksine alınması

İşletmecilere HACCP (Tüketici sağlığını koruyucu hijyen uygulamaları) ve Allerjen eğitimi

Wirtschaftskammer Viyana‘da ve SVA‘da Türkçe danışmanlık hizmeti

İstanbul ve Ankara‘ya Ekonomi Heyeti gezisi

Türk İşletmeleri Danışma Kurulu

2015 Wirtschaftskammer seçimlerinde çok sayıda Türk girişimci adaylar

yaptıklarımız:Dönerin Gıda Kodeksine alınması

İşletmecilere HACCP (Tüketici sağlığını koruyucu hijyen uygulamaları) ve Allerjen eğitimi

Wirtschaftskammer Viyana‘da ve SVA‘da Türkçe danışmanlık hizmeti

İstanbul ve Ankara‘ya Ekonomi Heyeti gezisi

2015 Wirtschaftskammer seçimlerinde çok

Eine Initiative des Wirtschaftsbund Wien | 1030 Wien, Lothringerstraße 16/5Tel: 01/512 76 31 | Fax: 01/512 76 31-34 | offi [email protected]

24. - 26. FEBRUAR 2015WB-WIEN LISTE 1

RZ_Anz_203x136_4c_MittelstandsFighter_TUERK.indd 1 20.01.15 12:37

Anze

ige/İl

andır


VİYANA TİCARET ODASI SEÇİMLERİNE START VERİLDİWiener Stadthalle’da Viyana Ticaret odası üyeleri için bir program düzenlendi ve 24-26 Ocak tarihinde yapılacak olan Ticaret odası seçimlerine start verildi.

Başkanlığa yeniden aday olan şu an ki Viyana Ticaret Odası Başkanı Walter Ruck’a destek büyük. Walter Ruck’a destek vermek için salona gelenler arasında ÖVP başkanı ve Avusturya Başbakan yardımcısı Reinhold Mitterlehner, Avusturya Ekonomi Bakanı Hans Jörg Schelling, Avusturya Ticaret Odası başkanı Christoph Leitl, Wirtschaftsbund Viyana başkanı Dr. Alexander Biach ve Wirtschaftsbund Türk İşverenler Başkanı Ergün Kuzugüdenli vardı.

Bir çok destekçisi içerisinde Walter Ruck yeniden seçilmesi halinde yapacaklarını ve seçim programını gazetemize anlattı.“Bizim Türk vatandaşlarımız ve katılımcılarımız için bu seçimler çok önemli, ayriyeten ekonomik durumunun iyileşmesi iyiye gitmesi için de önemli. Haftaya Dış işleri Bakanlığında görüşmemiz var bu konuları ele alacağız. Bizim ekip arkadaşlarımızın için de Türk adaylar

var, Ergün gibi değerli arkadaşlar. Ticaret Odası seçimi çok önemlidir. Çünkü burada çok önemli kararlar alınır. Hükümetimizin ekonomisinin üst düzeyde olması için seçilmemiz gerekmektedir. 24- 26 şubattan sonra birinci olarak seçilen adayı internet sayfamızda görebilirsiniz. Bu seçimlerde oy hakkınızı kullanmanızı istiyoruz. Ben Türk iş adamlarımızın oy haklarını ve seçim haklarını kullanmaları için çağırıyorum. Sizin oylarınız burada çok önemlidir”. dedi.

Türk İşverenler Başkanı Ergün Kuzugüdenli’de gazetemize amaçlarını anlattı; “Çok yoğun, kalabalık bir toplantı oldu, bin kişiyi aşkın üye katıldı..Wirtschaftsburg’ta büyük bir destek var, bu seçimlerden daha güçlü çıkacağız. Viyana Ticaret odası Avusturya’nın en büyük Ticaret odasıdır. 24-26 Şubat seçimlerinden sonra birinci olarak çıkacağız. Sizlerin desteğiniz gerekiyor. Tüm Ticaret odasına üye ve seçimde oy kullanma yetkisi olan iş adamlarını oy vermeye bekliyoruz. Wirtschaftbund’u destekleyen bizi destekleyen işverenlerden burada güçlü çalışmalarını beliyoruz bu güç hepimizin güçü olacaktır. Bürokratik engelleri ortadan kaldırmak

istiyoruz, Vergi sistemini değiştirmek istiyoruz ve önümüzdeki engelleri bir bir ortadan kaldırmak istiyoruz. Onun için bizi desteklemelerini istiyoruz.” dedi.

Viyana Ticaret odası başkanı Walter Ruck

Wiener Neustadt Belediye seçimleri 25 Ocak 2015 pazar günü yapılacak, Türkler sandık başına!

SPÖ Adayı ve Belediye Başkanı Bernhard Müller, Avusturya Sosyal Demokrat Ticaret

Birliği başkan yardımcısı Resul Ekrem Gönültaş ile birlikte Vatandaşlarla bir araya geldi.12 Türk Sivil Toplum örgütünün bir araya gelip ortak aday belirlemesi bu Wiener Neustadt Belediye seçimlerinin kaderini değiştirecektir. Bölge de yaşan Türkleri sandık başına davet eden sivil toplum kuruluşları “ORTAK ADAY” vurgusunu yapıp güç birliği mesajı verdiler.

Birlikte Yaşam Platformu adı altında Birleşen Sivil Toplum Örgütleri seçimler de ortak aday açıklayarak da ciddi bir sınavdan da başarı ile çıkmaya çalışacaklar. Birlikte Yaşam Platformu’nda yer alan Sivil Toplum Kuruluşlarının isimleri şöyle: Avusturya Esnaflar Birliği, İslam Kültür Merkezi ve Bölgedeki Şubeleri, Milli Görüş ve Bölgedeki Şubeleri, ATİB ve Bölgedeki Şubeleri, Havas, UETD Wr. Neustadt, Atatürkçü Düşünce Derneği, Sivaslılar Derneği, Kederliler Derneği, Çifteviler Derneği, Giresunlular Derneği ve Albanische Kultur Verein. Wiener Neustadt Belediye Başkanı Bernhard Müller’nında katıldığı toplantıda SPÖ’den

kesin adaylar şu şekilde açıklandı. Bilal Öztürk, Fahrettin Selikoğlu, Ufuk Can ve Meral Karataş Türklerin kesin adayıdır.Toplantıya katılan Avusturya Esnaflar Birliği Başkanı Fatih Karakoca, UETD Wiener Neustadt Başkanları Erdal Yalçın, Milli Görüş Harun Erciyes, Fatih Camii Başkanı Tuncay Tok’da önemli isimlerdi.Gazetemiz sizler için adaylarla ve destekçilerle ile görüştü.

Avusturya Sosyal Demokrat Ticaret Birliği başkan yardımcısı Resul Ekrem Gönültaş:“ Wiener Neustadt Belediye Başkanının Sayın Benhard Müller’in bu daveti üzerine burada toplandık. Şunu gördük ki Wiener Neustadt’da güzel bir birliktelik oluşmuş. 12 Sene sonra bir araya gelip ve Ortak Türk adaylarla seçime girmek gerçekten önemli bir oluşum.Tüm Türkler 25 Ocakta mutlaka sandığa gitmeliler ve kendilerinden birisi olan arkadaşlarımızı desteklemeliler.” dedi.

SPÖ Adayı ve Belediye Başkanı Bernhard Müller: “Bizler Erkem bey’i de burada görmekten mutluyuz. Sosyal Demokrat Ticaret Birliği Başkan yardımcısıyla birlikte güzel kaliteli çalışma içerinde. Ülkemizde böyle azimli arkadaşların bize katılması güzel. Arkadaşlarımla gurur duyuyorum ve onlara teşekkür ediyorum. Hep birlikte olmaktan mutluyum.” dedi

Bilal Öztürk: “1971 Burdur doğumluyum. 25 Ocaktaki seçimlerden SPÖ’nün encümen ağza sı olarak adayım. 12 senedir bir dernekte sekreterlik yapıyorum. Burada olmaktan aday olmaktan memnunum. Ben sadece seçimlerle alakalı teknik bilgiyi vermek istiyorum. Nasıl oy kullanılır.. 25 Ocakta seçimlerin biz rehber olacak bir kartlar bastık. Herkesin ismi yazıyor. Bu kartları evlere dağıtmaya çalışıyoruz. Kartı eline ulaşmayan ya da beklemek istemeyen seçmenimiz derneklerden, camilerimizden, esnaflardan veya kahvelerden alabilirler. Bunları da seçim günü oy pusulasıyla beraber zarfın içine koydukların da oyunu bizlerin lehine kullanmış oluyor. Hiçbir işaretlemeye mühürlemeye gerek yoktur. SPÖ’den 4 aday var şuanda SPÖ’de 4 adayın olan ismini kartları da aynı zarfın içinde koyabilir O zaman da oylarını bizlere vermiş olursunuz.” dedi.

Meral Karataş: “Wiener Neustadt’da doğdum, burada büyüdüm, öğretmenlik yapıyorum. Uzun yıllar Belediye de çalıştım bu çalışma esnasında Benhard Müller’i ilk amirim olarak tanırım. Yaptığı işler, Türklerle olan çalışmaları seçimlerden seçime değil süreklilik arz etmektedir. Her zamana bizlerin yanındadır. Bu seçimlerin özelliği Wiener Neustadt’da ırkçı partilerinin çok fazla oy topladığı ve SPÖ’nün tek başına tekrar Belediye iktidar olması sallantılı olmasıdır. Bu nedenden dolayı SPÖ’nün yani Benhard Müllerin tekrar tek başına Belediye Başkanı olmasını istiyoruz. Bu Türk halkı menfaatine olacaktır.

Wiener Neustadt Belediye Seçimlerini Türkler belirleyecek


Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü


BİR GURBET ÖYKÜSÜ

İstanbul’da doğum büyümeme rağmen bir yıl memleketim olan Giresun’da ilk okula gitmiştim. Bu eğitim maceram da aklımda kalan anılarımın başın da iki günde bir okulda yakmak için kar kış demeden bir dal odun götürdüğüm, sınıf da sıra arkadaşımın lakabının Patlıcan Halil olduğu, bir de sınıfın en tembeli olup en arka sıra da oturmaya mahkum olduğumdu.

Neden köyde eğitime devam etmem gerektiğini anlayamamam tembelliğimden den dolayımı yoksa hakkeden köyde ki çocuklar benden zekimiydi bilinmez. Çocuklarla tek ortak yanım çoğumuzun babası bazılarımızın anasının da Yurt dışında olduğuydu. Ne garip bir duygudur aslında babanız ananız yaşıyorken onlardan ayrı yaşıyor olmak. Var ile yok arasında bir hayat.

Amerika Birleşik Devletlerinden de yayın yapan o ulusal kanal CNN’e bile konu olmuş bir kasabanın çocuğuymuş meğer ben.New York’un en çok Türk nüfusuna sahip olan kasabası Yağlıdere’den çıkmış bir babanın çocuğuymuşum meğer.

CNN, New York sokakların da röportaj yapıyor ve soruyor.- Türkiye’yi biliyor musunuz?- çat pat bilenler çıkıyor,

- Peki İstanbul’u biliyor musunuz?

Türkiye’ye oranla İstanbul’u bilenler daha fazla elbette. Sanırım bunun nedeni Bizanslara

kadar dayanan bir bilgi de olabilir.

Nüfusunun yoğun oluşuna yada o muhteşem boğaz güzelliğin den dolayı da olabilir. neden ne olursa olsun İstanbul daha çok biliniyor. Oda ne ekranlara ilginç bir istatistik yansıyor, CNN muhabirinin de haber yapma nedeni de bu. Muhabir soruyor.- Yağlıdere’yi duydunuz mu? Nerededir?Bilinirlik anlamında Türkiye’nin de İstanbul’un da önüne. Bazı ABD vatandaşı Türkiye’nin başkenti bile sanıyor

Yağlıdere New York’ta bilinen tanınan bir şehir olmuş bile.Nasıl oluyor da 7 bin kişi nüfusu olan bu kasaba bu kadar tanınıyor buralar da. Malum Kurtuluş savaşı sırasın da bir çok Rum aile Yunanistan’a, Avrupa’ya ve ya ABD’ye göç etmişler. İşte bu Rumlardan bir tanesi yıllar sonra göç ettiği Giresun’a geliyor. Yağlıdere de bir terzi ile arkadaş oluyor. Terzi bu kişiyi misafir ediyor, ağırlıyor, gezdirip, yedirip içiriyor. Sonra giderken tekrar geleceğini söylüyor geldiğinde de terziyi de Amerika’ya götüreceğini belirtiyor.

Belki bu sözler o an söylediğinde duygusallıktan söylenmiş gibi gelebiliyor ama hakkeden de geri gelip bizim terziyi de alıp Amerika’ya

dönüyor. İşte terzi ile birlikte Amerika; bizim kasaba için bir geçim kaynağı, iş alanı, yeni bir vatan oluyor. Tabi başta da New York şehri.

Söylentilere göre New York’ta on binin üzerinde Yağlıderelinin yaşadığı, Amerikan konsolosluğuna giden Yağlıdere nüfusuna kayıtlı kişilerin artık vize için ret yediği, gidenlerin geri gelmediği bahane edildiği ve kasabanın tek bankası olan Ziraat bankasının yurt dışından gelen ticari döviz girdisi dışında kalan en büyük döviz girdisi olan banka şubesi olduğu söylentiler içindedir.

Benim köyde eğitim almak zorunda kalma olayımda işte bu anlattığım hikayenin bir parçasıydı. Her Yağlıdereli Amerika’yı görüyor, yaşamasa da illa bir kere gidiyor mantığı olsa gerek Rahmetli babamda o dönem de Amerika’ya gitmiş iki yıl kadar çalışmış. Benim çocuklarım bura da kaybolup gider deyip tekrar geri döner. Emekli olduğu döküm fabrikasında işe başlar.

Gurbet işte böyle sevdiklerinden ayrı koyan bir şey…Gurbet gidene de arka da kalana da zor olan bir şey…

Avrupa’ya göç’ün 50. yılının kutlandığı şu günler de hadi anlat desen ne anılar ne maceralar vardır gurbetli de. Yada şöyle sonlayalım

“Her gurbetçinin kitap olabilecek bir hikayesi var aslında…”

Fedai Çakır,16 Ocak 2015, İstanbul

Benhard Müller Belediye’nin Wiener Neustadt’tın maddi anlamada sıkıntılı olduğu dönemlerde de Türk toplumuna, camilerine ve derneklerine her zaman bir bütçe ayırmış desteklemiştir. Wiener Neustadt’ın dışında hiçbir parti bütçe ayırmadığı gibi yabancı kökenli bir vatandaşın belediye de memur olarak almıyor bile. O yüzden biz sadece seçim öncesi değil, her zaman yanımızda olan bir Belediye Başkanı istiyoruz. Bütün Türklerin 25 Ocakta oy kullanıp 4 Türk adayı da desteklemelerini rica ediyorum., Ufuk Can, Fahrettin Selikoğlu, Bilal Öztürk ve benim olduğum bu 4 aday SPÖ’den adaydır. Wiener Neustadt’da bu 4 adayın da hangisini seçerseniz SPÖ’ye oy gidecektir, bu şekilde Meclise’e Türk kökenli bir encümen girmesini garantileyebiliriz. Biz burada gerçekten ekip çalışması yapıyoruz. Kimse kimseye karşı oy toplamıyor. Hepimiz de bir ekip olarak yola çıktık ve bu düşünceleri Meclise girdiğimizde de devam edecektir, söz veriyoruz.” dedi.

Fahrettin Selikoğlu: “Bir esnafın toplumdaki rolünü biz biliyoruz, ne kadar toplumda etken olduğunu biz biliyoruz. Bu bağlamda gerek Ticaret Odası seçimleriyle alakalı, gerek ise bölgemizde gerçekleştirilecek Belediye Başkanlığı seçimleriyle alakalı olarak, biz de aktif olarak rol aldık. Bu bağlamda SPÖ’den Benhard Müller listesinden Ufuk Can, Bilal Öztürk ve Meral Karataş hanımefendiyi aday olarak çıkarttık. Avusturya esnaf üyeleri olarak Birlikte Yaşam Platformu diye, oluşturulan bölgemizde 12 sivil toplumunun örgütün içerisinde yer aldığı bir platformun içerisindeyiz. Bu platformda toplumumuzun tamamına yakınını temsil ediyor. Bu bağlamda yaptığınız bu çalışmaların karşılık göresi adına 25 Ocakta gerçekleştirilecek belediye seçimlerinde SPÖ listesinden az önce saydığım Ortak Aday’larımızı desteklemelerini rica ediyorum. Ayalarımıza sahip çıkalım.” dedi.

Ufuk Can: “Wiener Neustadt’da 25 Ocakta Belediye seçimlerine encümen adayıyım. Bilindiği üzere 70 senedir Sosyal Demokratlar Wiener Neustadt’da görev yapmaktadır. Bunu sivil toplum Kuruluşları olarak örgüt olarak gördük. Camilerimize, derneklerimize olan yakınlıklarına hepimiz şahitiz. Bu dostlarımız her etkinliğimiz de, kermesimiz de yanımıza geliyorlar katılıyorlar her zaman bizleri destekliyorlar. Bayramlarımızda, kutsal günlerimzide özel günlerimizde olan insanlar bu arkadaşlar. Behard Müller’den oldukça memnunuz. Bu listenin içerisinde olduğum için çok mutluyum.” dedi.


Avusturya’nın başkenti Viyana her yıl düzenlenen Viyana Turizm Fuarının gözde ülkesi Türkiye oldu.

Avusturya’nın popüler turistik yerlerinden ipuçları

verilerek yarışmalar, spor ve eğlence ağırlıklı faaliyetler, fuarı ziyaret edenlere bir sonraki tatil planlarıiçin özel teklifler sunuldu. Yeni ürünler ve yeni trendlerin tanıtıldığı Fuar alanında; tatil, seyahat ve eğlence amaçlı uluslararası Turizmi geliştirme etkinlikleri gerçekleştirildi.

Çeşitli ülkelerden canlı programlar, performanslar, sinema, gezi, film gösterimleri, çocuklar için oyunlar ve sunumlar düzenlendi. Fuara 700 den fazla katılımcını 70 ülkeden katıldığı açıklandı.

Avusturya'nın Başkentinde her

yıl düzenlenen Turizm fuarı yoğun ilgi görüyor ve ziyaretçi akını devam etmektedir.

Türkiye’nin Viyana Turizm Ataşesi Songül Camgöz’e Fuarın gözdesi Türkiye’yi sorduk:"2013 yılında 528.000 Avusturyalı ülkemizi yani Türkiye’yi ziyaret etti. 2012'ye göre %2.5 artış yaşamıştık. 2014 yılının Kasım ayına kadar bu rakam 495.000 olarak görüldü. Bu rakamın artacağını ve 2010-2013’te ki seviyeleri yakalayacağını düşünüyoruz. 2015 yılı için de 550.000 Avusturyalının Türkiye’yi ziyaret etmesini bekliyoruz.Bu sene geçen sene olduğu gibi 'Home Of' sloganını kullandık. Bu bakanlığımızın bütün dünyada yürüttüğü global bir reklam kampanyasıdır.“Home Of” sloganı ile anlatmak istediğimiz Türkiye topraklarının tarih boyunca bir çok uygarlığa ev sahibi

yaptığı, bu uygarlıkların kurulduğu topraklar olduğunu ve yine burada yaşana halkın, insanımızın misafirperver olduğunu anlatmaktır. Ülkemizdeki turizm çeşitliliğini de göstermek istiyoruz. Ayrıca Otellerimizin kalitesini ve servis kalitemizi göstermek istiyoruz. bu sloganımız ile ön plana konulmak istenen, amaçlanan budur.

Bu sene bu fuara 200 m2 bir stand ile katıldık. Metrekare olarak en büyük alana sahip ülke durumundayız. Standımız da 19 alt katılımcımız var bunlar Türkiye'den, Avusturya'dan ve Almanya'dan katılanlar. Bura da oteller, seyahat acenteleri, Türk hava yolları da bizimle birlikte. Burada bir çok görsel show ile birlikte yeni çekilen Türkiye Filminide duvara yansıtıp gelen Avusturyalı misafirlerimize izletiyoruz.Ebru sanatımız 2014 yılında UNESCO’nun dünya

miras listesine girdi. Ebru sanatımıza yönelik tanıtım çalışmaları yapmaktayız. Türk müziğinden performanslar da sergilemekteyiz." dedi.

Fuarı ziyaret eden Türk gençleri de çok beğenmişler ve standlarıyla gurur duymuşlardı.Ela (Örgenci) : “18 yaşındayım, Viyana’da hukuk okuyorum. Türkiye standını çok beğendim, açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Ülkemizi çok güzel tanıttılar. Türkçe Müzik dinledim, Türk yemeklerinden yedim bunlardan da memnun kaldım açıkçası. Ben buraya Bentur ve Martı Reisen için geldim, tüm uçuşlarımı oradan yaptırıyorum, bana en uygun fiyatları veriyorlar çok alaka gösteriyorlar. Uçak biletleri konusunda her türlü imkanları zorluyorlar örgenci dostu olduklarını söyleyebilirim. O yüzden ben Martı’cıyım. Teşekkürler.” dedi.

Viyana Turizm Fuarının Gözde Ülkesi

TÜRKİYE

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

CENAZE FONUMARTI

Marti Cenaze Fonu bir Marti Reisen kuruluşu olup kayıtlarınızı bütün Marti Reisen şubelerinden yaptırabilirsiniz.

Schönbrunnerstr. 181, 1120 Wien24 Saat Acil Hat:

01 236 0 100marti

Resmi ve kurumsal işlemlerin yapılması Cenaze namazı, yıkama ve kefenleme

Cenazenin Türkiye’de istenilen adrese teslimi Refakatçi uçak biletinin temini

HİZMETLERİMİZ

ÜCRETSİZ KAYIT İMKANI55 Yaşına kadar kayıtlar ücretsizdir. Yıllık katkı payı sabit olup kişi başı sadece €10,- dur.

KAYITÜCRETi

YOK!

Bilgi & Online Kayıt

www.marti-cenazefonu.at

... ‘’matemli anınızda uzanan dost eli ,,,

Anze

ige/İl

andır

Viyana Taksiciler Odası Başkan Adayı: Gökhan Keskin


24-26 Şubat 2015 tarihinde yapılacak olan Viyana Taksiciler Odası seçimlerinde başkanlığa Gökhan Keskin aday oldu. Tanıtım programına Avusturya Sosyal Demokratlar Birliği Başkan Yardımcısı ve Viyana Türk İşveren Başkanı Hasan Aksüz’de Katıldı.

15 Yıldır Ticaret Odasında bulunduğunu belirten Viyana Taksiciler Odası Başkan Adayı Gökhan Keskin gazetemize şu

açıklamaları yaptı:“15 yıldan bu yana Ticaret Odasında görevliyim ve Son 10 yılımı da taksi meslek odamda başkan yardımcısı olarak geçirdim. İnşallah bu seçimlerde arkadaşlarımın desteğiyle başkan olmayı umuyorum. Burada Türk kökenli pek çok taksici arkadaşlarım var onların beni bu zorlu yolda destekleyeceğini düşünüyorum. Amacım onların sesini duyurabilmek ve onların sorunları ile ilgilenebilmektir. Herkese teşekkür ederim ”

Ali Rıza Genç / Taksici: “16 seneden beri taksiciyim diyebilirim. Bu arada Gökhan kardeşimizi destekliyoruz. Sosyal Demokrattan adayı ve kendisine başarılar diliyorum.”.

Ali Kılıç / Taksici: “20 senedir Viyana’da taksi kullanıyorum. 10 senedir taksi işletmeciliği yapıyorum. 10 senedir aynı şekilde Sosyal Demokratlar ve işverenleri ile beraber hareket ediyorum. İnşallah Gökhan abimiz Başkan olur. Onun başkanlığı ile İşlerimiz de güzelleşir. Türk bir Başkanın çıkması bizim için gurur meselesi. Sonuna kadar destekçisiyiz.”

Resul Ekrem Gönültaş / Avusturya Sosyal Demokratlar Birliği Başkan Yardımcısı: “Malumunuz 2015 yılının, 24-26’ncı Şubat arasında yapılacak olan Avusturya genelindeki Ticaret Odası seçimleri Viyana’da da gerçekleştirilecek ve Viyana’da Türkiye kökenli taksici, işletmeci arkadaşlarla bugün bir araya geldik. Liste Başkanımız Gökhan Keskin bey, bu organizesi, gerçekten çok muazzam güzel yoğun bir katılımla gerçekleşti. Önümüzde çok büyük bir imkan ve fırsat var. İlk defa belki Avusturya tarihinde bir Türkiye kökenli Başkan seçebiliriz.” dedi.

Gökhan Keskin Resul Ekrem Gönültaş

Foto

s © Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

Anze

ige/İl

andır


Anze

ige/İl

andır


Fatih Erbakan Viyana’daProf. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, İslam dünyasının küresel bir algı operasyonu ile karşı karşıya olduğunu belirterek, “İslam’ı terör dini, Müslümanları ise terörist ve kafa kesen gaddarlar olarak göstermeye çalışıyorlar” dedi.

Erbakan, Avusturya’nın başkenti Viyana’da uluslarası öğrenci derneği WONDER’de düzenlenen etkinlikte konuştu. İslam dünyasına yönelik küresel tehditlerin artarak devam ettiğini söyleyen Erbakan, siyonizm tarafından yürütülen ırkçı emperyalizmin İslam dünyasına yönelik en büyük tehdidi oluşturduğunu ve İslam’ın, kaba kuvvet ve sömürü düzenine karşı hak ve adaleti öngören adil düzeni savunduğu için tehdit olarak görüldüğünü vurguladı.

İslam dünyasının küresel bir algı operasyonu ile karşı karşıya olduğuna işaret eden Erbakan, “İslam’ı terör dini, Müslümanları ise terörist ve kafa kesen gaddarlar olarak göstermeye çalışıyorlar” diye konuştu.

Erbakan, Avusturalya’da bir kafede gerçekleştirilen baskının dünya siyonizminin alışıldık tiyatrolarından birisi olduğuna dikkati çekerek, “Biz

‘Müslümanları değil radikallerle uğraşıyoruz’ diyerek İslam’a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Dikkat edin haberlerde hep ‘İslamcı teröristler ve Cihatcılar’ gibi kavramı sıklıkla kullanıyorlar. Bir zamanlar El Kaide vardı. Gitti El Kaide, geldi IŞİD. Mossad ve CIA, El Kaide öcüsüyle Irak ve Afganistan’ı işgal ettirdi. Şimdi yeni kukla IŞİD’ı ortaya çıkardılar. Bunlar İslam dünyasını bölmek ve parçalamak için ortaya konulan senaryolardır” diye konuştu.

Erbakan, küresel düzene karşı çıkanların veya çomak sokmak isteyenlerin darbelerle görevden uzaklaştırıldığını savundu.

Gazetecilerin “paralel yapı operasyonlarına” ilişkin bir soru üzerine Erbakan, şunları söyledi:

“Hak ve hukuk çerçevesinde her şeyin yapılması lazım. Kimsenin hakkının yenmemesi lazım. Herkese adil davranılması lazım. Eğer bir kimse sabit ve somut delillere dayalı suç işlemişse o kişi ile ilgili gereken tabiki yapılır. Ama somut bir delil yoksa sabit bur suçu yoksa hiç kimseye bir haksızlık yapılmaması lazım. İnşallah bütün davalarda kısa sürede adalet yerini bulur.”

Saldırı bahane mi oldu? Viyana'da Irkçı saldırı

Viyana İslam Federasyonu’na bağlı Viyana’nın 3. Bölgesinde bulunan Tuna cemiyetinin duvarına sabah saatlerinde birlik ve beraberliği hedef alan yazılı saldırı düzenlendi.

Fransa’da gerçekleşen terör saldırısından hemen sonra Viyana’da ki islami cemiyetler hedef alınıp duvarlarına ırkçı söylemler yazılması insanların aklına bazı kesimler tarafından Terör saldırısını bahane edildiğini düşündürdü. Cemiyet duvarlarına “no to İslam” “İslama hayır” yazan bu çevreler Avusturya’da Müslümanları huzursuz etmeye yönelik bir bir eylem olmuştur.

Cemiyete ilk gelenlerden Viyana İslam Federasyonu Basın Sözcüsü Yakup Geçgel gazetemize bir açıklama yapmıştır. "Sabah saatlerinde olan saldırı dün Paris’teki saldırı baz alınarak cemiyet duvarına ırkçılık söylemleri yazılmış. Saldırı ile ilgili araştırmalarımız yetkili makamlarca araştırmaktayız. Viyana İslam Federasyonu ve Dünya İslam Alimler Birliği Paris’teki olayları şiddetle kınadığını ve İslam ile hiçbir şekilde bağdaşmayacağını dile getirmek isteriz. Toplumsal birlik ve beraberliği etkileyecek her türlü şiddete karşı olduğumuzu tekrar ediyoruz" dedi.

Tuna Camisini de görev yapan İbrahim Altunyaldız’da “Bu zamana kadar böyle bir olayla karşılaşmamıştık. Bizim etraftaki komşularımızla hiçbir şikayetimiz yoktur bu olayın mutlaka dışarıdan birilerinin provokasyon olduğunu düşünüyoruz. Komşular arasında Müslüman ve Hıristiyan arasında bir tartışma, huzursuzluk yaratmak isteyen ırkçı bir kişi bunu yapmış olmalı. Şüphelendiğimiz Herhangi bir kişi yoktur. Bu durum sabah olmuş. Gelip geçeceğini düşünüyoruz. Daha önce hiçbir saldırıya maruz kalmadık ve komşularımızdan da memnunuz. Bu dönemde her zamankinden daha çok yeryüzü insanlığının birlik beraberliğe, barışa ihtiyacı vardır. Müslümanların ve diğer dinlere mensup olan insanların böyle ırkçı olan saldırılara dikkat etmeleri gerekiyor. Provokasyona kanmamamız gerekmektedir" dedi.

Foto

© Av

ustu

rya G

ünlüğ

ü

Fatih Erbakan

HızlıHavale

Havalenizi DenizBank ile yapın, Türkiye’nin81 şehrinde 4.200 noktaya anında ulaşın!

Müsteri Hizmetleri 0800 88 66 00, www.denizbank.at

• DenizBank A.Ş.’nin 739 şubesine göndereceğiniz havaleleri bir saat içinde

Türkiye’de hiçbir ek masraf kesilmedenmemlekete gönderiyoruz.

• Havalelerinizi ister Avusturya genelindeki25 şubemizden, ister internet şubemizüzerinden online yapın, paranızı hesaplı,güvenli ve hızlı bir şekilde memleketeulaştıralım!

Haftaiçi uzun çalışma saatlerimizle hizmetinizdeyiz. Ayrıca Viyana şubelerimiz Cumartesigünleri de açık!

DenizBank bir Sberbank grubu kuruluşudur.

Anze

ige/İl

andır

[email protected]

0681/102 964 65

Hemen alabileceğiniz Nikah, Bebek, Sünnet ve Mevlüt Şekeri çesitlerinin yanı sıra, sipariş üzerine yüzlerce varyasyon hazırlıyabiliriz. Çok uygun fiyatlarla beğendiğiniz şeker çeşidini anında teslim edebiliriz. Bunun için bizi aramanız yeterli.

/viyananikahsekeriFacebook sayfamızı beğenin, modellerimizi ve eğlenceli paylaşımlarımızı takip edin.

Çok Yakında Yeni AmbalajındaSeçkin Marketlerde!

Anze

ige/İl

andır

Documents

AVUSTURYA GÜNLÜĞÜ 79 SAYI - OCAK 2015