32
NUTUK SAMSUN'A ÇIKTIÐIM GÜN GENEL DURUM VE GÖRÜNÜÞ 1919 yýlý mayýsýnýn l9 uncu günü Samsuna çýktým. Genel durum ve görünüþ: Osmanlý Devletinin içinde bulunduðu topluluk, Genel Savaþta1 yenilmiþ, Osmanlý ordusu her ya nda zedelenmiþ, koþullarý aðýr bir "Ateþkes Anlaþmasý"2 imzalanmýþ. Büyük Savaþýn uzun y s yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve yurdu Genel Savaþa sürükleyenler, kendi baþlarýnýn kaygýsýna düþerek, yurttan kaçmýþlar. Padiþah ve Halife olan Vahdettin, soysuzlaþmýþ, kendini tahtýný koruyabileceðini umduðu alçakça yollar araþtýrmakta. Damat Ferit Paþanýn baþkanlýðýnd suz, korkak, yalnýz padiþahýn isteklerine uymuþ ve onunla birlikte kendilerini koruyabil ecek herhangi bir duruma boyun eðmiþ. Ordunun elinden silâhlarý ve cepanesi alýnmýþ ve alýnmakta... Ýtilâf devletleri, Ateþkes Anlaþmasý hükümlerine uymayý gerekli görmüyorlar. Birer uydurma ne ilâf donanmalarý ve askerleri Ýstanbulda. Adana iline Fransýzlar; Urfa, Maraþ, Antebe Ýngili zler girmiþler. Antalya ile Konyada Ýtalyan birlikleri, Merzifonla Samsunda Ýngiliz as kerleri bulunuyor. Her yanda yabancý devletlerin subay ve memurlarý ve özel adamlarý çalýþmak a. Daha sonra, sözümüze baþlangýç olarak aldýðýmýz tarihten dört gün önce, 15 mayýs l9l9 da Ý uygun bulmasýyla Yunan ordusu Ýzmire çýkarýlýyor. Bundan baþka, yurdun dört bir bucaðýnda Hýristiyan azýnlýklar, gizli, açýk, özel istek ve ama edilmesine, devletin bir an önce çökmesine çalýþýyorlar. Sonradan elde edilen güvenilir bilgi ve belgeler, Ýstanbul Rum Patrikliðinde kurulan M avri Mira Kurulu'nun (belge: 1) illerde çeteler kurmak ve yönetmekle, gösteri toplantýla rý ve propagandalar yaptýrmakla uðraþtýðýný doðruladý. Yunan Kýzýlhaçý, Resmî Göçmenler Komis lu'nun çalýþmalarýný kolaylaþtýrmaya yardým ediyor. Mavri Mira Kurulu'nca yönetilen Rum okull ci örgütleri, yirmi yaþýný aþmýþ gençler de katýlarak, her yerde geliþtiriliyor. Ermeni Patriði Zaven Efendi de, Mavri Mira Kurulu ile düþünce birliði ederek çalýþýyor. Ermen lýðý da tam Rum hazýrlýðý gibi ilerliyor. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz kýyýlarýnda kurulan ve Ýstanbuldaki merkeze baðlý Pontus C yeti kolaylýkla ve baþarýyla çalýþýyor (belge: 2) . DÜÞÜNÜLEN KURTULUÞ YOLLARI Durumun korkunçluðu ve aðýrlýðý karþýsýnda, her yerde, her bölgede birtakým kiþilerce kurtulu nmýþtý. Bu düþünceyle giriþilen çalýþmalar, birtakým örgütler doðurdu. Örneðin: Edirne ve çev adlý bir dernek vardý. Doðuda (belge: 3), Erzurumda ve Elazýðda (belge: 4), genel merkezi Ýs tanbulda olmak üzere Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti3 kurulmuþtu. Trabzon' da Muhafazai Hukuk4 adlý bir dernek bulunduðu gibi Ýstanbulda da, Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti5 vardý. Bu dernek merkezinin gönderdiði delegeler, Of ve Riz e çevresinde þubeler açmýþlardý (belge: 5, 6). Yunanlýlarýn Ýzmire gireceðinin açýk belirtilerini Mayýsýn on üçünden beri gören, Ýzmirde bir verler, ayýn 14/15 inci gecesi, bu acýklý durumu aralarýnda görüþmüþler; bir olupbittiye geld götürmeyen bu giriþin, katma (ilhak) ile sonuçlanmasýný önlemek düþüncesinde birleþmiþler ve ilkesini ortaya atmýþlardýr. Bu ilkenin yayýlmasý için ayný gece Ýzmirde Yahudi Maþatlýðýna n halkça bir gösteri toplantýsý7 yapýlmýþsa da ertesi gün sabahleyin Yunan askerlerinin rýhtý siyle bu toplantýdan umulduðu ölçüde sonuç alýnamamýþtýr. ULUSAL KURULUÞLAR, SÝYASAL AMAÇLARI Bu derneklerin kuruluþ amaçlarý ve siyasal erekleri üzerine kýsaca bilgi vermek uygun olur düþüncesindeyim. Trakya-Paþaeli Cemiyeti'nin ileri gelenlerinden kimisiyle daha Ýstanbulda iken görüþmüþtüm. O nlý Devletinin çökeceðini kesinliðe yakýn bir olabilirlik içinde görüyorlardý. Osmanlý Yurdun acaðý korkusu karþýsýnda Trakyayý, olabilirse Batý Trakya ile birlikte, Ýslâm ve Türk toplulu bütünüyle kurtarmayý düþünüyorlardý. Bu amaca ulaþmak için o zaman akýllarýna gelen tek çýka

Atatürk - Nutuk

  • Upload
    haha

  • View
    99

  • Download
    13

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Atatürk - Nutuk

NUTUK

SAMSUN'A ÇIKTIÐIM GÜN GENEL DURUM VE GÖRÜNÜÞ

1919 yýlý mayýsýnýn l9 uncu günü Samsuna çýktým. Genel durum ve görünüþ:Osmanlý Devletinin içinde bulunduðu topluluk, Genel Savaþta1 yenilmiþ, Osmanlý ordusu her yanda zedelenmiþ, koþullarý aðýr bir "Ateþkes Anlaþmasý"2 imzalanmýþ. Büyük Savaþýn uzun yýs yorgun ve yoksul bir durumda. Ulusu ve yurdu Genel Savaþa sürükleyenler, kendi baþlarýnýn kaygýsýna düþerek, yurttan kaçmýþlar. Padiþah ve Halife olan Vahdettin, soysuzlaþmýþ, kendini tahtýný koruyabileceðini umduðu alçakça yollar araþtýrmakta. Damat Ferit Paþanýn baþkanlýðýndasuz, korkak, yalnýz padiþahýn isteklerine uymuþ ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecek herhangi bir duruma boyun eðmiþ.Ordunun elinden silâhlarý ve cepanesi alýnmýþ ve alýnmakta...Ýtilâf devletleri, Ateþkes Anlaþmasý hükümlerine uymayý gerekli görmüyorlar. Birer uydurma nedilâf donanmalarý ve askerleri Ýstanbulda. Adana iline Fransýzlar; Urfa, Maraþ, Antebe Ýngilizler girmiþler. Antalya ile Konyada Ýtalyan birlikleri, Merzifonla Samsunda Ýngiliz askerleri bulunuyor. Her yanda yabancý devletlerin subay ve memurlarý ve özel adamlarý çalýþmakta. Daha sonra, sözümüze baþlangýç olarak aldýðýmýz tarihten dört gün önce, 15 mayýs l9l9 da Ýt uygun bulmasýyla Yunan ordusu Ýzmire çýkarýlýyor.Bundan baþka, yurdun dört bir bucaðýnda Hýristiyan azýnlýklar, gizli, açýk, özel istek ve amaç edilmesine, devletin bir an önce çökmesine çalýþýyorlar.Sonradan elde edilen güvenilir bilgi ve belgeler, Ýstanbul Rum Patrikliðinde kurulan Mavri Mira Kurulu'nun (belge: 1) illerde çeteler kurmak ve yönetmekle, gösteri toplantýlarý ve propagandalar yaptýrmakla uðraþtýðýný doðruladý. Yunan Kýzýlhaçý, Resmî Göçmenler Komisylu'nun çalýþmalarýný kolaylaþtýrmaya yardým ediyor. Mavri Mira Kurulu'nca yönetilen Rum okullaci örgütleri, yirmi yaþýný aþmýþ gençler de katýlarak, her yerde geliþtiriliyor.Ermeni Patriði Zaven Efendi de, Mavri Mira Kurulu ile düþünce birliði ederek çalýþýyor. Ermenilýðý da tam Rum hazýrlýðý gibi ilerliyor.Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz kýyýlarýnda kurulan ve Ýstanbuldaki merkeze baðlý Pontus Ceyeti kolaylýkla ve baþarýyla çalýþýyor (belge: 2) .

DÜÞÜNÜLEN KURTULUÞ YOLLARI

Durumun korkunçluðu ve aðýrlýðý karþýsýnda, her yerde, her bölgede birtakým kiþilerce kurtuluþnmýþtý. Bu düþünceyle giriþilen çalýþmalar, birtakým örgütler doðurdu. Örneðin: Edirne ve çevradlý bir dernek vardý. Doðuda (belge: 3), Erzurumda ve Elazýðda (belge: 4), genel merkezi Ýstanbulda olmak üzere Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti3 kurulmuþtu. Trabzon'da Muhafazai Hukuk4 adlý bir dernek bulunduðu gibi Ýstanbulda da, Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti5 vardý. Bu dernek merkezinin gönderdiði delegeler, Of ve Rize çevresinde þubeler açmýþlardý (belge: 5, 6).Yunanlýlarýn Ýzmire gireceðinin açýk belirtilerini Mayýsýn on üçünden beri gören, Ýzmirde birtverler, ayýn 14/15 inci gecesi, bu acýklý durumu aralarýnda görüþmüþler; bir olupbittiye geldi götürmeyen bu giriþin, katma (ilhak) ile sonuçlanmasýný önlemek düþüncesinde birleþmiþler ve ilkesini ortaya atmýþlardýr. Bu ilkenin yayýlmasý için ayný gece Ýzmirde Yahudi Maþatlýðýna tn halkça bir gösteri toplantýsý7 yapýlmýþsa da ertesi gün sabahleyin Yunan askerlerinin rýhtýmsiyle bu toplantýdan umulduðu ölçüde sonuç alýnamamýþtýr.

ULUSAL KURULUÞLAR, SÝYASAL AMAÇLARI

Bu derneklerin kuruluþ amaçlarý ve siyasal erekleri üzerine kýsaca bilgi vermek uygun olur düþüncesindeyim.Trakya-Paþaeli Cemiyeti'nin ileri gelenlerinden kimisiyle daha Ýstanbulda iken görüþmüþtüm. Osnlý Devletinin çökeceðini kesinliðe yakýn bir olabilirlik içinde görüyorlardý. Osmanlý Yurdunuacaðý korkusu karþýsýnda Trakyayý, olabilirse Batý Trakya ile birlikte, Ýslâm ve Türk topluluð bütünüyle kurtarmayý düþünüyorlardý. Bu amaca ulaþmak için o zaman akýllarýna gelen tek çýkar

Page 2: Atatürk - Nutuk

, olmazsa Fransanýn yardýmýný saðlamaktý. Bu düþünceyle kimi yabancý devlet adamlarýyla iliþki konuþmak yollarýný da aramýþlardý. Amaçlarýnýn bir Trakya Cumhuriyeti kurmak olduðu anlaþýlýyVilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin kuruluþ amacý da (tüzüklerinin ikinci maesi), doðu illerindeki bütün halkýn dinsel ve siyasal haklarýnýn özgürce geliþimini saðlayacakve töre içi yollara baþvurmak; adý geçen illerdeki müslüman halkýn tarihsel ve ulusal haklarýnektiðinde, uygar toplumlar önünde savunmak; doðu illerinde yapýlan zulüm ve cinayetlerin nedenleriyle etmenleri ve bunlarý yapanlar ve yaptýranlarla ilgili tarafsýzca soruþturma açarak suçlularýn tez günde cezalandýrýlmalarýný istemek; Türklerle azýnlýklar arasýndaki anlaþmazilmesine ve eskisi gibi iyi baðlarýn pekiþtirilmesine çaba göstermek; doðu illerindeki, savaþtan doðma yýkým ve yoksulluðu, hükümet katýnda giriþimlerde bulunarak elden geldiðince giderme arýný aramaktý.Ýstanbuldaki yönetim merkezlerinden verilmiþ olan bu yönerge gereðince, Erzurum þubesi, doðu illerinde Türklerin haklarýný korumakla birlikte, Ermenilerin göçü sýrasýnda yapýlan kötü iþlerilgisi bulunmadýðýný ve Ermeni mallarýnýn, buralara Ruslar girinceye dek korunduðunu; buna kar müslümanlara çok kýyasýya davranýldýðýný ve dahasý, buyruk dýþý olarak göçten alýkonulan kimicularýna yaptýklarý kötülükleri, kanýtlanmýþ belgelerle uygarlýk dünyasýna sunmaya ve bildirmellerine dikilen tutkulu bakýþlarý söndürmek için çalýþmaya karar veriyor (Erzurum Þubesinin Bii).Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin ilk Erzurum Þubesini kuran kiþiler, doðu illerinde yapýlan propagandalarý ve bunlarýn ereklerini, Türklük - Kürtlük - Ermenilik sorunlarýný, bilim, teknik ve tarih bakýmýndan inceleyip araþtýrdýktan sonra, gelecekteki çalýþmalara topluyorlar (Erzurum Þubesi'nin basýlý raporu):

1 - Hiç göç etmemek;2 - Hemen bilim, iktisat, din örgütleri kurmak;3 -Saldýrýya uðrayacak doðu illerinin herhangi bir bucaðýný birlikte savunmak.

Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti'nin Ýstanbuldaki yönetim merkezinin, bilim ve uygarlýk yöntemleriyle amaca ulaþabileceði konusunda çokça iyimser olduðu anlaþýlýyor. Geru yolda çaba göstermekten geri durmuyor. Doðu illerinde Müslüman halkýn haklarýný savunmak içiyi (Le Pays8) adýnda Fransýzca bir gazete yayýmlýyor. Hâdisat9 gazetesinin sahipliðini üzerine alýyor. Bir yandan da Ýtilâf devletleri baþbakanlarýna ve Ýstanbuldaki temsilcilerine birer andýrý10 veriyor. Avrupaya bir kurul yollamaya giriþiyor (belge: 7) .Bu açýklamalardan kolaylýkla anlaþýlacaðýný sanýrým ki, Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Millin kurulmasýna yol açan önemli kaygý ve nedenler, doðu illerinin Ermenistana verileceði sanýsýndayanýyor. Bu sanýnýn da, Doðu illeri nüfusunda Ermenileri çoðunlukta göstermeye ve tarihsel hlar bakýmýndan öncelikli saydýrmaya çalýþanlarýn, bilimsel ve tarihsel belgelerle dünya kamuoyaldatmayý baþarmalarý; bir de Müslüman halkýn Ermenileri toptan öldüren yýrtýcýlar olduðu iftiibi kabul ettirmeleri ile gerçek olabileceði inancý üstün geliyor. Bundan dolayý dernek, ayný gerekçe ve araçlarla donanmýþ olarak tarihsel ve ulusal haklarý savunmaya çalýþýyor.Karadeniz kýyýlarýndaki bölgelerde de, bir Rum Pontus hükümeti kurulacaðý korkusu vardý. MüslüRumlarýn boyunduruðu altýnda býrakmayýp yaþama haklarýný ve varlýklarýný koruma amacýyla, Trabirtakým kiþiler ayrýca bir dernek kurmuþlardý.Merkezi Ýstanbulda olan Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti'nin siyasal erek ve amacý, adýndan anlaþýlmaktadýr. Her halde merkezden ayrýlmak amacýný güdüyor.

YURT ÝÇÝNDE VE ÝSTANBULDA ULUSAL VARLIÐA DÜÞMAN KURULUÞLAR

Kurulmaya baþlayan bu örgütlerden baþka, yurt içinde daha birtakým kuruluþlar ve giriþimler dertaya çýkmýþtý. Özellikle Diyarbakýr (belge: 8, 9), Bitlis, Elazýð illerinde, Ýstanbuldan yöne Teali Cemiyeti11 vardý. Bu derneðin amacý, yabancý devletlerin kanadý altýnda, bir Kürt hükümkurmaktý.Konya ve dolaylarýnda, Ýstanbuldan yönetilen Tealii Ýslâm Cemiyeti12 kurulmasýna çalýþýlýyordn hemen her yanýnda Ýtilâf ve Hürriyet, Sulh ve Selâmet Cemiyetleri13 de vardý.

Page 3: Atatürk - Nutuk

ÝNGÝLÝZ MUHÝPLER CEMÝYETÝ

Ýstanbulda çeþitli amaçlarla gizli ve açýk olmak üzere de, birtakým parti ya da dernek adý alturuluþlar vardý.Ýstanbulda önemli sayýlacak kuruluþlardan biri Ýngiliz Muhipler Cemiyeti14 idi. Bu addan Ýngilizleri sevenlerin kurduklarý bir dernek anlaþýlmasýn. Bence, bu derneði kuranlar, kendi varlýklarýný ve çýkarlarýný sevenler ve kendi varlýklarýyla çýkarlarýnýn dokunulmazlýk çaresin George) Hükümeti aracýlýðýyla Ýngiliz desteðini saðlamakta arayanlardýr. Bu mutsuzlarýn, Ýngietinin, bütünüyle, bir Osmanlý Devleti býrakmak ve korumak isteðinde olup olamayacaðýný bir keikleri üzerinde durmak gerekir.Bu derneðe girenlerin baþýnda Osmanlý Padiþahý ve yeryüzü Halifesi sanýný taþýyan Vahdettin, D Paþa, Dahiliye Nazýrý15 olan Ali Kemal, Âdil ve Mehmet Ali beyler ve Sait Molla bulunuyordu. Dernekte Ýngiliz ulusundan kimi serüvenciler de vardý. Örneðin: Rahip Fru (Frew) gibi. Yapýlan iþlerden ve iþlemlerden anlaþýldýðýna göre, derneðin baþkaný Rahip Fru idi.Bu derneðin iki görünüþü ve niteliði vardý. Biri dýþ görünüþü ve uygarca giriþimlerle Ýngiliz amaða yönelen niteliði idi. Ötekisi, gizli yönü idi. Asýl çalýþma bu yöndeydi. Yurt içinde örgayaklanma ve baþkaldýrmalara yolaçmak, ulusal bilinci iþlemez kýlmak, yabancý devletlerin iþe karýþmalarýný kolaylaþtýrmak gibi hayýnca giriþimler, derneðin bu gizli kolunca yönetilmekteydt Mollanýn, derneðin açýk giriþimlerinde olduðu gibi gizli iþlerinde de ondan daha çok rol oyncektir. Bu dernek için söylediklerim, sýrasý geldikçe yapacaðým açýklamalar ve gerektiðinde gö belgelerle daha iyi anlaþýlacaktýr.

AMERÝKANIN GÜDÜMÜNÜ ÝSTEYENLER

Ýstanbuldaki kadýn erkek birtakým ileri gelen kiþiler de, gerçek kurtuluþu Amerikanýn güdümünüek ve saðlamakta görüyorlardý. Bu kanýda olanlar, düþüncelerinde çok direndiler; tam uygun iþidi görüþlerinin desteklenmesi olduðunu tanýtlamaya çok çalýþtýlar. Bu konuda da, sýrasý gelincar yapacaðým.

ORDUMUZUN DURUMU

Genel durumu belirtmek için ordu birliklerinin nerelerde ve ne durumda olduklarýný açýklamak isterim. Anadoluda, baþlýca iki ordu müfettiþliði kurulmuþtu. Ateþkes Anlaþmasý yapýlýr yapiklerin savaþçý erleri koyverilmiþ, silâh ve cepanesi elinden alýnmýþ; bu birlikler, savaþ gücksun birtakým kadrolar durumuna getirilmiþti.Merkezi Konyada bulunan ikinci Ordu Müfettiþliðine baðlý birliklerin durumu þöyle idi:Bir tümeni (41. Tümen) Konyada ve bir tümeni (23. Tümen) Afyonkarahisarýnda bulunan 12. Kolordu, karargâhýyla Konyada bulunuyordu. Ýzmirde düþman eline düþen 17. Kolordunun, Denizlide bulunan 57. Tümeni de bu kolorduya baðlanmýþtý.Bir tümeni (24. Tümen) Ankarada ve bir tümeni (11. Tümen) Niðdede bulunan 20. Kolordu, karargâhýyla Ankarada idi.Ýzmitte bulunan 1. Tümen, Ýstanbuldaki 25. Kolorduya baðlanmýþtý. Ýstanbul'da da 10. Kafkas Tü vardý.Balýkesir ve Bursa bölgesinde bulunan 61. ve 56. Tümenler, karargâhý Bandýrmada bulunan Ýstanbula baðlý 14. Kolorduyu meydana getiriyorlardý. Bu kolordunun komutaný, Meclisin açýlýþýna dekhmetli Yusuf Ýzzet Paþa idi.Üçüncü Ordu Müfettiþliði, ki müfettiþi bendim, karargâhýmla Samsuna çýkmýþ bulunuyorum. Doðrudtýnda iki kolordu bulunacaktý. Biri, merkezi Sývasta bulunan 3. Kolordu. Komutaný, yanýmda getirdiðim Albay Refet Bey. Bu kolorduya baðlý bir tümenin (5. Kafkas Tümeni) merkezi Amasyada, öteki tümeninin (15. Tümen) merkezi Samsunda idi. Öbürü, merkezi Erzurum'da bulunan 15. Kolordu idi. Komutaný Kâzým Karabekir Paþa idi. Tümenlerinden birinin (9. Tümen) merkezi Erzurumda, komutaný Rüþtü Bey; ötekisinin (3. Tümen) merkezi Trabzon'da idi, komutaný Yarbay Halit Bey idi. Halit bey, Ýstanbula çaðrýlmýþ olduðundan komutanlýktan çekilerek Bayburtta saklen, vekillikle yönetiliyor; kolordunun öbür iki tümeninden 12. Tümen, Hasankale doðusunda sýnýa, 11. Tümen Bayazýtta bulunuyordu.Diyarbakýr bölgesinde bulunan iki tümenli 13. Kolordu baðýmsýzdý, Ýstanbula baðlýydý. Bir tüme) Siirtte, öbür tümeni (5. Tümen) Mardinde idi.

Page 4: Atatürk - Nutuk

MÜFETTÝÞLÝK GÖREVÝMÝN GENÝÞ YETKÝLERÝ

Benim yetkim, bu iki kolorduyu doðrudan doðruya buyruðum ve komutam altýnda bulundurmaktan daha geniþti. Müfettiþlik bölgeme yakýn birliklere de bildirim yapabilecektim. Bu arada bölgemde bulunan ve bölgeme yakýn olan valiliklere de bildirimde bulunabilecektim.Bu yetkiye göre Ankarada bulunan 20. Kolordu ve bunun baðlý olduðu müfettiþlik ile ve Diyarbakýrdaki kolordu ile ve hemen bütün Anadoluda sivil örgütlerin baþýnda bulunan yöneticilerle yilecek ve iliþkiler kurabilecektim.Bu geniþ yetkiyi, beni Ýstanbuldan sürmek ve uzaklaþtýrmak amacýyla Anadoluya gönderenlerin bana nasýl verdiklerine þaþabilirsiniz. Hemen söylemeliyim ki, bana bu yetkiyi onlar bilerek ve anlayarak vermediler. Her ne olursa olsun benim Ýstanbuldan uzaklaþmamý isteyenlerin bulduklarý gerekçe, "Samsun ve bölgesindeki güvensizliði yerinde görüp önlemek için Samsueðin gitmek" idi. Ben, bu iþin baþarýlmasýnýn, üstün yetkili bir görev verilmesine baðlý olduðsürdüm. Bunda hiçbir sakýnca görmediler. O günlerde Genelkurmayda bulunan ve benim amacýmý birereceye kadar sezinleyen kiþilerle görüþtüm. Müfettiþlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili rgeyi17 de ben kendim yazdýrdým. Dahasý, Harbiye Nazýrý18 olan Þakir Paþa bu yönergeyi okudukt sonra imzalamaktan çekinmiþ, mührünü, anlaþýlýr anlaþýlmaz bir biçimde basmýþtýr.

GENEL DURUMA DAR BÝR ÇERÇEVEDEN BAKIÞ

Bu açýklamadan sonra genel durumu, daha dar bir çerçeve içine alarak, çabucak ve kolayca, hep birlikte gözden geçirelim:Düþman devletler Osmanlý Devletine ve ülkesine maddesel ve tinsel bakýmdan saldýrmýþlar; yoketye ve paylaþmaya karar vermiþler. Padiþah ve Halife olan kiþi, hayat ve rahatýný kurtarabilecek çareden baþka bir þey düþünmüyor. Hükümeti de ayný durumda. Farkýnda olmadýðý halde baþsýzanlýk ve belirsizlik içinde, olup bitecekleri bekliyor. Felaketin korkunçluðunu ve aðýrlýðýný ya baþlayanlar, bulunduklarý çevreye ve olaylardan etkilenebilme güçlerine göre kurtuluþ çaressaydýklarý yollara baþvuruyorlar... Ordu, adý var, kendi yok bir durumda. Komutanlar ve subaylar, Genel Savaþýn bunca sýkýntý ve güçlükleriyle yorgun, yurdun parçalanmakta olduðunu gyürekleri kan aðlýyor; gözleri önünde derinleþen karanlýk felâket uçurumunun kýyýsýnda kafalaruluþ yolu aramakta...Burada, pek önemli olan bir noktayý da belirtmeli ve açýklamalýyým. Ulus ve ordu, Padiþah ve Halifenin hayýnlýðýndan haberli olmadýðý gibi, o makama ve o makamda bulunana karþý yüzyýllarýnin ve gelenek baðlarýyla içten baðlý ve uysal. Ulus ve ordu, kurtuluþ yolu düþünürken bu atadan alýþkanlýk dolayýsýyla kendinden önce yüce halifeliðin ve padiþahlýðýn kurtuluþunu ve dokunusiz ve padiþahsýz kurtuluþun anlamýný kavramaya yetenekli deðil... Bu inançla baðdaþmaz görüþ açýða vuracaklarýn vay haline! Hemen dinsiz, vatansýz, hayýn, istenmez olur.Bir baþka önemli noktayý da söylemek gerekir. Kurtuluþ yolu ararken, Ýngiltere, Fransa, Ýtalya gibi büyük devletleri gücendirmemek, temel ilke gibi görülmekteydi. Bu devletlerden yalnýz biriyle bile baþa çýkýlamayacaðý kuruntusu, hemen bütün kafalarda yer etmiþti. Osmanlý Devletianýnda, koskoca Almanya, Avusturya-Macaristan varken hepsini birden yenen, yerlere seren itilâf kuvvetleri karþýsýnda, yeniden onlarla düþmanlýða varabilecek durumlara girmektedaha büyük mantýksýzlýk ve akýlsýzlýk olamazdý.Bu anlayýþta olan yalnýz halk deðildi; özellikle, seçkin denilen insanlar bile böyle düþünüyorÖyleyse, kurtuluþ yolu ararken iki þey söz konusu olmayacaktý. Ýlkin, Ýtilâf devletlerine karþdurumuna girilmeyecekti; sonra da, Padiþah ve Halifeye canla baþla baðlý kalmak temel koþul olacaktý.

DÜÞÜNÜLEN KURTULUÞ YOLLARI

Þimdi baylar, izin verirseniz size bir soru sorayým: Bu durum ve koþullar karþýsýnda kurtuluþ için, nasýl bir karar düþünülebilirdi?Açýkladýðým bilgilere ve gözlem sonuçlarýna göre üç türlü karar ortaya atýlmýþtý:

Page 5: Atatürk - Nutuk

Birincisi, Ýngilterenin koruyuculuðunu19 istemek;Ýkincisi, Amerikanýn güdümünü istemek.Bu iki türlü karara varmýþ olanlar, Osmanlý Devletinin bir bütün olarak kalmasýný düþünenlerdiesinin çeþitli devletler arasýnda paylaþýlmasýndan ise, bu ülkeyi bütün olarak bir devletin kaltýnda bulundurmayý yeðleyenlerdir.Üçüncü karar, bölgesel kurtuluþ yollarýyla ilgilidir. Örneðin: Bazý bölgeler, kendilerinin Osmtinden koparýlacaðý görüþüne karþý ondan ayrýlmamak yollarýna baþvuruyor. Bazý bölgeler de, Os ortadan kaldýrýlacaðýna, Osmanlý ülkesinin paylaþýlacaðýna olupbitti gözüyle bakarak kendi baya çalýþýyorlar.Bu üç türlü kararýn gerekçesi, yapmýþ olduðum açýklamalar arasýnda vardýr.

BENÝM KARARIM

Baylar, ben bu kararlarýn hiçbirini yerinde bulmadým. Çünkü bu kararlarýn dayandýðý bütün kanýntýklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduðumuz o günlerde, Osmanlý Devletinin temerü tükenmiþti. Osmanlý ülkesi bütün bütüne parçalanmýþtý. Ortada bir avuç Türkün barýndýðý bir bunun da paylaþýlmasýný saðlamak için uðraþýlmaktaydý. Osmanlý Devleti, onun baðýmsýzlýðý, panlarýn hepsi kavramý kalmamýþ birtakým anlamsýz sözlerdi.Neyin ve kimin dokunulmazlýðý için kimden ve ne gibi yardým istemek düþünülüyordu ?O halde saðlam ve gerçek karar ne olabilirdi?Baylar, bu durum karþýsýnda bir tek karar vardý. O da ulus egemenliðine dayanan, kýsýntýsýz, kz, baðýmsýz yeni bir Türk Devleti kurmak.Ýþte, daha Ýstanbuldan çýkmadan önce düþündüðümüz ve Samsunda Anadolu topraklarýna ayak basar aya baþladýðýmýz karar, bu karar olmuþtur.

YA BAÐIMSIZLIK YA ÖLÜM

Bu kararýn dayandýðý en saðlam düþünüþ ve mantýk þu idi:Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve þerefli bir ulus olarak yaþamasýdýr. Bu, ancak tam baðýmsýolmakla saðlanabilir. Ne denli zengin ve gönençli olursa olsun, baðýmsýzlýktan yoksun bir ulus, uygar insanlýk karþýsýnda uþak durumunda kalmaktan kendini kurtaramaz.Yabancý bir devletin koruyuculuðunu istemek insanlýk niteliklerinden yoksunluðu, güçsüzlüðü veiksizliði açýða vurmaktan baþka bir þey deðildir. Gerçekten bu aþaðýlýk duruma düþmemiþ olanlarýna yabancý bir yönetici getirmeleri hiç düþünülemez.Oysa, Türkün onuru ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus, tutsak yaþamaktansa lsun, daha iyidir.Öyleyse, ya baðýmsýzlýk, ya ölüm!Ýþte gerçek kurtuluþu isteyenlerin parolasý bu olacaktý.Bir an için, bu kararýn uygulanmasýnda baþarýsýzlýða uðranýlacaðýný düþünelim. Ne olacaktý? TuPeki efendim, öteki kararlara uymakla da sonuç bu olmayacak mýydý?Þu ayrýmla ki, baðýmsýzlýðý için ölümü göze alan ulus, insanlýk onur ve þerefinin gereði olan u düþünerek avunur ve elbette, tutsaklýk zincirini kendi eliyle boynuna geçiren uyuþuk, onursuz bir ulusla karþýlaþtýrýlýnca, dost ve düþman gözündeki yeri çok baþka olur.Sonra, Osmanlý soyunu ve devletini21 sürdürmeðe çalýþmak, elbette Türk ulusuna karþý en büyük s, her türlü özveriye baþvurarak baðýmsýzlýðýný saðlasa da, padiþahlýk sürüp giderse, bu baðýmyurtla, ulusla hiçbir vicdan ve düþünce baðý kalmamýþ bir sürü delinin, devlet ve ulus baðýmsý koruyucusu durumunda bulundurulmasý nasýl uygun görülebilirdi?Halifeliðe gelince, bunun bilim ve tekniðin ýþýða boðduðu gerçek uygarlýk dünyasýnda gülünç sadurumu kalmýþ mýydý?Görülüyor ki, verdiðimiz kararýn uygulanmasýný saðlamak için ulusun daha alýþmadýðý sorunlara iyordu. Kamunun diline düþmesinde büyük sakýncalar bulunacaðý düþünülen noktalarýn söz konusu kesin zorunluk vardý.Osmanlý Hükümetine, Osmanlý Padiþahýna ve Müslümanlarýn halifesine baþ kaldýrmak ve bütün ulusayaklandýrmak gerekiyordu.

Page 6: Atatürk - Nutuk

UYGULAMAYI EVRELERE AYIRMAK VE ADIM ADIM ÝLERLEYEREK AMACA VARMAK

Türk ata yurduna ve Türkün baðýmsýzlýðýna saldýranlar kimler olursa olsun, onlara bütün ulusçakarþý çýkmak ve onlarla savaþmak gerekiyordu. Bu önemli kararýn bütün gereklerini ve isterlerilk gününde açýklamak ve söylemek, elbette yerinde olamazdý. Uygulamayý birtakým evrelere ayýrme olaylardan yararlanarak ulusun duygu ve düþünceleri üzerinde iþlemek ve adým adým ilerleyerek amaca ulaþmaya çalýþmak gerekiyordu. Netekim öyle olmuþtur. Ancak dokuz yýlda yaptýklarýmýz ntýkçý gözüyle düþünülürse, ilk günden bugüne dek izlediðimiz genel gidiþin, ilk kararýn çizdimaçtan hiç ayrýlmamýþ olduðu kendiliðinden anlaþýlýr.Burada, kafalarda yer tutabilecek bazý duraksama düðümlerinin çözülmesini kolaylaþtýrmak için rçeði hep birlikte gözden geçirmeliyiz.Beliren ulusal savaþýn tek amacý, yurdu dýþ saldýrýdan kurtarmak olduðu halde bu savaþýn, baþaulus iradesine dayanan yönetimin bütün ilkelerini ve þekillerini evre evre bugünkü döneme deðigerçekleþtirmesi olaðan ve kaçýnýlmaz bir tarih akýþý idi. Bu kaçýnýlmaz tarih akýþýný, gelenehemen sezinleyen padiþah soyu, ilk andan baþlayarak ulusal savaþýn amansýz bir düþmaný oldu. Bkaçýnýlmaz tarih akýþýný, ilk anda ben de gördüm ve sezinledim. Ama, baþtan sona, bütün evrelen sezgilerimizi ilk anda bütünüyle açýða vurmadýk ve söylemedik. Ýleride olabilecekler üzerineuþmak, giriþtiðimiz gerçek ve maddesel savaþa boþ kuruntular niteliði verebilirdi; dýþ tehlikeyakýn etkileri karþýsýnda üzüntü duyanlar arasýnda ise, geleneklerine, düþünme yeteneklerine, urumlarýna uymayan olabilir deðiþikliklerden ürkeceklerin ilk anda direnmelerine yol açabilirdi. Baþarý için pratik ve güvenilir yol, her evreyi vakti geldikçe uygulamaktý. Ulusun geliþmesi ve yükselmesi için esenlik yolu bu idi. Ben de böyle yaptým. Ancak tuttuðum bu pratik ve güvenilir baþarý yolu; yakýn çalýþma arkadaþým olarak tanýnmýþ kiþilerden kimileriyle araaman görüþlerde, davranýþlarda, yapýlan iþlerde beliren temelli ve ikinci derecede anlaþmazlýk kýrgýnlýklarýn ve sýrasýnda ayrýlýklarýn da nedeni ve açýklamasý olmuþtur. Ulusal savaþa birllculardan kimileri, ulusal hayatýn bugünkü Cumhuriyete ve Cumhuriyet yasalarýna kadar uzayan geliþmelerinde, kendi düþünme ve ruh yeteneklerinin kavrama sýnýrý bittikçe, bana direnme ve karþý çýkmaya baþlamýþlardýr. Bu noktalarý, aydýnlanmanýz için, kamuoyunun aydýnlanmasýna , sýrasý geldikçe, birer birer göstermeye çalýþacaðým.

ULUSAL SIR

Bu son sözlerimi özetlemek gerekirse diyebilirim ki ben, ulusun vicdanýnda ve geleceðinde sezdiðim büyük geliþme yeteneðini, bir ulusal sýr gibi vicdanýmda taþýyarak yavaþ yavaþ bütüa uygulatmak zorundayým.

ORDU ÝLE ÝLÝÞKÝ

Þimdi baylar, ilk iþ olmak üzere bütün orduyla iliþki kurmak gerekli idi.Erzurumda On Beþinci Kolordu Komutanýna 21 mayýs 1919 da yazdýðým bir kapalý telde: "genel durumumuzun almakta olduðu korkunç þekilden pek üzgün olduðumu; ulusa ve yurda borçlu olduðumuz eson vicdan ödevini yakýndan, birleþik çalýþmayla, en iyi yapabileceðimiz kanýsýyla bu son göreul ettiðimi; bir an önce Erzuruma gitmek isteðinde bulunduðumu ama Samsun ve yöresinin durumu, güvensizlik yüzünden kötü bir sonuca varma niteliðinde bulunduðundan, buralarda ister istemez birkaç gün kalmak gerekeceðini" bildirdikten sonra, "beni þimdiden aydýnlatmaya yarayacak bir þey varsa bildirilmesini" rica ettim (belge: 10).Gerçekten, Samsun ve yöresinde Rum çetelerinin Müslüman halka saldýrmasý ve ötedenberi araçsýzan bu bölge yöneticilerinin yabancý devletlerin iþe karýþmalarý yüzünden hiçbir tedbir alamamamu güçleþtirmiþti.Tanýdýðýmýz ve kendisinden büyük çaba umduðumuz bir kiþinin Samsuna mutasarrýf olarak atanmasýiriþmekle birlikte, Üçüncü Kolordu Komutanýný geçici olarak Canik22 mutasarrýflýðýna atadým. Egesel tedbirlerin alýnmasýna ve özellikle halkýn gerçek durum üzerinde aydýnlatýlmasýna ve oraulunan yabancý birlik ve subaylardan çekinmeye yer olmadýðýnýn anlatýlmasýna önem verildi ve h o bölgede ulusal örgütler kurmaya giriþildi.23 mayýs 1919 da Ankara'da bulunan Yirminci Kolordu Komutanýna: "Samsuna geldiðimi ve

Page 7: Atatürk - Nutuk

kendisiyle daha sýký iliþki kurmak istediðimi ve Ýzmir bölgesinden daha kolaylýkla alabileceðiilgileri öðrenmek istediðimi" bildirdim.Bu Kolordunun durumu ile daha Ýstanbulda iken ilgilenmiþtim. Güneyden Ankara bölgesine trenle taþýnmasý söz konusu idi. Bu yer deðiþtirmenin engellendiðini anlamýþ olduðumdan, Ýstanbrýlýþým günlerinde Genelkurmay Baþkaný olan Cevat Paþadan, kolordunun trenle taþýnmasý gecikiran yürüyerek Ankaraya gönderilmesini rica etmiþtim. Bundan dolayý, söz konusu kapalý telyazýmd3: "Yirminci Kolordunun bütün birliklerinin Ankaraya gelmeyi baþarýp baþaramayacaklarýný" sordum. "Canik sancaðý24 üzerine bilgi verdikten sonra bir iki güne deðin Samsundan karargâhýmla, bir süre için Havzaya gideceðimi ve herhalde Samsundan ayrýlmadan önce beni aydýnlatacak bilgileri beklediðimi" yazdým.Yirminci Kolordu Komutanýndan, üç gün sonra, 26 mayýs 1919 da aldýðým karþýlýkta: "Ýzmirden düalamadýklarýný, düþmanýn Manisaya giriþini de telgrafçýlarýn haber verdiðini, kolordunun Ereðln birliklerinin hepsi trenle taþýnamadýðýndan, karadan yürüyüþe baþladýklarýný, ancak, yerin ukaraya ne zaman ulaþacaklarýnýn belli olmadýðýný" bildiriyordu.Kolordu Komutaný yine bu telyazýsýnda: "Afyonkarahisarýnda bulunan 23. Tümenin, er sayýsýnýn p az olduðundan ve orada ellerine geçen erleri bu tümene göndermekte olduklarýndan söz açtýktanonra, Kastamonu ve Kayseri bölgelerindeki güvenliði bozan birtakým olaylar üzerine haberler gelmeye baþladýðýný" bildiriyor ve zaman zaman bilgi vereceðini yazýyordu (belge: 11).27 mayýs 1919 gününde Havzadan, hem Yirminci Kolordu Komutanýndan hem de bu kolordunun baðlý olduðu Konyadaki ordu müfettiþliðinden: "Afyonkarahisarýndaki tümenin güçlendirilmesi içikaynaklardan yararlanýldýðýný ve gücünün artýrýlýp artýrýlamayacaðýný ve bugünkü durumumuza göverilmesinin düþünüldüðünü" sordum (belge: 12, 13).Kolordu Komutaný, 28 mayýs 1919 da sorduðum iþler üzerine bilgi veriyor ve: "Düþman buralara girmeye kalkýþýrsa 23. Tümen, bulunduðu yeri býrakmayacak ve saldýrýya uðrarsa, halktan alacaðý kesimini savunacaktýr" diyordu (belge: 14).Ordu Müfettiþi de, 30 mayýs 1919 da verdiði karþýlýkta: "23. Tümen, Karahisarýn güvenliðini kobirlikte, düþmanýn her türlü ilerleyiþine, her türlü araçla karþý koyacaktýr" diyordu. Bu araçkta olduðunu ve Konyada orduyu destekleyebilecek bir kuvvet hazýrlamaya çalýþýldýðýný; ancak, aha ad ve san konmadýðýný bildiriyordu.Ben, müfettiþliðe yazdýðým telde: "Konyada bir vatan ordusu kurulmakta olduðu üzerine bazý habr yayýlmýþtýr; bunun içyüzü ve örgütü nedir?" demiþtim. Böyle bir soru sormaktaki düþüncem, birmek ve uyarmak idi. Müfettiþliðin verdiði son bilgi, bunun üzerinedir (belge: 15).Kolordu Komutaný bu soruma: "Konyada vatan ordusunun kuruluþundan haberim yok" diye karþýlýk vermiþti.Yirminci Kolordu ve Konyadaki Ordu Müfettiþliði ile iliþki kurmam üzerine aldýðým haberlerden anýklýðý gerektiren noktalarý 1 haziran 1919 da Erzurumda On Beþinci Kolordu ve Samsunda Üçüncrdu ve Diyarbakýrda On Üçüncü Kolordu Komutanlarýna bildirdim (belge: 16).Trakyada bulunan kuvvetleri ve komutanlarýný bilmiyordum. O bölge ile de iliþki kurmak gerekti. Bu düþünceyle, Ýstanbulda, Genelkurmay Baþkaný Cevat Paþadan 16 haziran 1919 da özel þ ile (Cevat Paþa ile ayrýlýþým günü gizli bir þifre kararlaþtýrmýþtýk) Edirnede Kolordu komuta ve Cafer Tayyar Beyin nerede bulunduðunu sordum (belge: 17). Cevat Paþa 17 haziranda karþýlýk verdi. "Cafer Tayyar Beyin Birinci Kolordu Komutaný olarak Edirnede bulunduðunu" ögrendim (belge: 18).Amasyadan 18 haziran 1919 günü, Edirnede Birinci Kolordu Komutaný Cafer Tayyar Beye kapalý telle verdiðim yönergede baþlýca þunlarý bildirdim: "Ulusal baðýmsýzlýðýmýzý boðan ve yurerini hazýrlayan Ýtilâf devletlerinin yaptýklarýný ve Ýstanbul Hükümetinin tutsak ve güçsüz duiyorsunuz.""Ulusun kaderini böyle bir hükümetin eline býrakmak, daðýlmaya boyun eðmektir.""Trakya ve Anadoludaki ulusal örgütleri birleþtirmeye ve ulusun sesini bütün gürlüðüyle dünyayracak güvenilir bir yer olan Sývasta birleþik ve güçlü bir kurul toplamaya karar verilmiþtir.""Trakya-Paþaeli Cemiyeti, yetkili olmamak üzere Ýstanbulda bir kurul bulundurabilir.""Ben Ýstanbulda iken Trakya Cemiyeti üyelerinden kimileriyle görüþmüþtüm. Þimdi zamaný geldi. nlerle gizlice görüþerek hemen örgütler kurunuz ve benim yanýma da delege olarak deðerli bir iki kiþi gönderiniz. Onlar gelinceye deðin, Edirne ili haklarýnýn savunucusu olmak üzere, beni vekil ettiklerini belirten, imzalý bir belgeyi kendi imzanýzla ve kapalý telle bildiriniz.""Baðýmsýzlýða ulaþýncaya deðin, bütün ulusla birlikte, özveriyle çalýþacaðýma kutsal inançlarýAnadoludan hiçbir yere gidemem."Trakyanýn direnme gücünü artýrmak amacýyla bu yönergeye þu bilgileri de ekledim: "Anadolu halkan aþaðý bölünmez bir bütün haline getirildi. Bütün kararlar, bütün komutanlar ve arkadaþlarým

Page 8: Atatürk - Nutuk

alýnýyor. Vali ve mutassarrýflarýn hemen hepsi bizden yanadýr. Anadoludaki ulusal örgütler ilçve bucaklara dek geniþledi. Ýngiliz koruyuculuðu altýnda bir baðýmsýz Kürdistan kurulmasý ile li propaganda ortadan kaldýrýldý ve bu amacý güdenler yola getirildi. Kürtler, Türklerle birlei" (belge:19).­

YUNAN ORDUSUNUN MANÝSA VE AYDIN ÇEVRESÝNE GÝRÝÞÝ

Bu tarihe deðin Yunan ordusunun Manisa ve Aydýn çevrelerine de girdiðini öðrendim. Ama Ýzmirde ve Aydýnda bulunduklarýný bildiðim kuvvetlerin ne durumda olduklarýný gösterir açýk bir bilgiaha hiç bir yerden elde edemiyordum. Doðrudan doðruya bu kuvvetlerin komutanlarýna da bazý emirler yazmýþtým. Bunun üzerine, 29 haziranda, 56. Tümen Komutaný Bekir Sami Beyin, iki güceki tarihi taþýyan, bir kapalý telini aldým.56. Tümene Ýzmirde Hurrem Bey adýnda bir kiþi komuta ediyormuþ. Bu komutan ve Ýzmirdeki iki alayýn kýlýç artýklarý, subaylarýyla birlikte, hemen hepsi tutsak olmuþlar. Yunanlýlar bunlarýerle Mudanyaya götürmüþler. Bekir Sami Bey bu kýlýç artýklarýnýn komutasýný üzerine almak içinBekir Sami Bey 27 haziran 1919 günlü telinde, 22 haziran 1919 günlü iki buyruðumu ancak 27 haziranda Bursaya vardýðýnda alabildiðini söylüyor ve verdiði bilgiler ve yaptýðý açýklamalarl amaçlarý gerçekleþtirecek yeter araçlarý bulamadýðýmdan, tümenimi düzene sokmayý baþarýrsam tler yapýlabileceði kanýsýnda olduðumdan, 21 haziran sabahý Kuladan Bursaya doðru yola çýkmak nda kaldým. Bununla birlikte, birçok engeller olduðu halde, ulusal ayaklanmanýn yurdun kurtarýlmasý için çok gerekli olduðu düþüncesini her yana yaymayý baþardým." diyor. Düþündüklerdoðruluðuna saðlam inancý olduðunu bildiriyor ve bu konuda hemen iþe giriþtiðini; Çinede bulun7. Tümene de buyruk vermekliðimi ve kendisine de buyruk vermeyi sürdürmemi istiyordu (belge: 20).*

ULUSAL ÖRGÜTLER KURULMASI VE ULUSUN UYARILMASI

Bir hafta kadar Samsunda ve 25 mayýstan 12 hazirana dek Havzada kaldýktan sonra Amasyaya gittim. Bu süre içinde bütün yurtta ulusal örgütler kurulmasý gerekliðini bir genelge ile komutanlara ve sivil örgütlerin baþ yöneticilerine bildirdim.Dikkate deðer ki, Ýzmire ve daha sonra Manisaya ve Aydýna düþmanýn giriþi ve yapýlan her türlüe zulüm hakkýnda ulus daha aydýnlanmamýþ ve ulusal varlýðýna vurulan bu korkunç darbeye karþý e sýzýltý göstermemiþti. Ulusun bu haksýz darbe karþýsýnda sessiz ve durgun kalmasý, elbette u iyiye yorumlanamazdý. Bundan dolayý, ulusu uyarýp harekete getirmek gerekli idi. Bu amaçla 28 mayýs 1919 günü, valilere ve baðýmsýz mutasarrýflýklara, Erzurumda On Beþinci Kolordurada Yirminci Kolordu ve Diyarbakýrda On Üçüncü Kolordu Komutanlýklarýna, Konyada Ordu Müfettie genelge ile þu yolda bildirimde bulundum:

Ýzmire ve daha sonra ne yazýk ki Manisaya ve Aydýna düþmanýn giriþi, gelecek tehlikeyi daha açlarak sezdirmiþtir. Yurt bütünlüðümüzün korunmasý için, ulusal tepkilerin daha canlý olarak gö ve sürdürülmesi gereklidir. Ulusal yaþayýþý ve baðýmsýzlýðý bozan düþmanýn yurda giriþi ve yugibi olaylar bütün ulusa kan aðlatmaktadýr. Üzüntüler dindirilemiyor. Ulusun katlanamayacaðý vyanamayacaðý bu olaylarýn hemen önlenmesi, bütün uygar uluslarla, büyük devletlerin adaletindeve etkisinden sabýrsýzlýkla beklendiði yolunda, önümüzdeki hafta içinde ve çeþitli illere göreesi baþlayýp çarþamba gününe dek gerekli iþlemlerin arkasý alýnarak, yapýlacak büyük ve coþkun ulusal gösterilerde bulunulmasý ve bunun köylere varýncaya dek her yerde yapýlmasý ve bütün bevletlerin temsilcileriyle Babýaliye25 etkili telgraflar çekilmesi ve yabancýlarýn bulunduðu yerlerde bunlara da etki yapmakla birlikte, ulusal gösterilerde düzenin son derece korunmasý ve Hýristiyan halka karþý bir saldýrýya ve düþmanlýk gösterisine benzer davranýþlasý çok gereklidir. Sizler bu konularda duyarlý ve etkili bulunduðunuzdan, iþin iyi yönetileceðine ve baþarýlacaðýna tam güvenim vardýr. Sonucun bildirilmesini rica eylerim.

ULUSAL GÖSTERÝ TOPLANTILARI

Page 9: Atatürk - Nutuk

Verdiðim bu yönerge üzerine her yerde gösteri toplantýlarý yapýlmaya baþlandý.Yalnýz sayýlý yerlerde, bazý kuruntular yüzünden, duraksamalar olduðu anlaþýlmýþtýr. Örneðin: du Komutanýnýn Trabzon ile ilgili olarak gönderdiði 9 haziran 1919 günlü kapalý telden (belge: 21): "Gösteri toplantýsý sýrasýnda Rumlarýn uygunsuz davranýþlarda bulunabilecekleri ve hiç yn kötü bir olay çýkabileceði düþünülerek, gösteri toplantýsýna karar verilmiþ iken bu kararýn eriyi düzenleyen kurulun toplantýsýnda Ýstrati ve Polidisin de bulunduðu" anlaþýlýyordu.Trabzon, Karadeniz kýyýsýnda önemli bir merkez olduðundan, orada ulusal giriþimler ve çalýþmal kararsýzca davranýþ ve Yunanlýlara karþý yapýlacak ulusal gösterilerle ilgili görüþmelerde Ýsolidis Efendileri bulundurmak gibi, giriþimin ciddi olmadýðýný gösterecek gevþeklikler, elbette Ýstanbul ve düþmanlar için pek deðerli sayýlacak belirtilerdir.Verdiðim yönergedeki temel düþünceyi kötüye kullanacak kadar ustalýk gösterenler de oldu. Örneopa yeni atanan bir mutasarrýf, orada yapýlan gösterileri kendisi yönetiyor ve gösteri kararlarýný kendisi yazýp halka imza ettirdiðini söylüyor ve bize de bir örneðini gönderiyor. Bu zavallý halka gürültü patýrtý arasinda imza ettirdiði uzun yazýlar içinde þu satýrlar gizleniTürkler ilerleyip geliþemediyse ve Avrupanýn uygarlýk ilkelerini kabul edip sindiremediyse bu, þimdiye deðin iyi bir yönetime kavuþamadýðýndan ileri gelmiþtir. Türk ulusu, ancak kenddiþahýnýn buyruðu ve egemenliði altýnda olmak koþuluyla Avrupanýn gözetim ve denetiminde kurul bir yönetim örgütü ile yaþayabilir." Baylar, Sinop halký adýna Ýtilâf devletleri temsilcilerine verilen 3 haziran 1919 günlü bu andýrýnýn altýndaki imzalara göz gezdirirken müftü vekili efendinin imzasýnýn yanýnbilginize sunduðum satýrlarý yazan ve yazdýran ruhu bulup çýkarmama yaradý. 0 imza, Hürriyet vilâf Fýrkasý ikinci baþkaný olan kiþinin imzasý idi.

ULUSAL GÖSTERÝLERÝN YANKILARI

Her yerde gösteriler yapýlmasý için bildirimler yaptýðým günden üç gün sonra, Harbiye Nazýrýnýgünlü þu telini aldým:

Ýngiltere Olaðanüstü Komserliðinden Babýâliye bildirilip Harbiye Nazýrlýðýna gönderilen nota ö Bugüne deðin gelen raporlardan Üçüncü Kolordu bölgesinde her zaman görülebilecek haydutluk olrýndan baþka bir þey olmadýðý bilinmekle birlikte, son notada ileri sürülen olaylar üzerine özuþturma yapýlarak sonucunun ivedilikle bildirilmesini rica ederim.

31.5.1919 Harbiye Nazýrý Þevket

Örnek

1 - Sývasýn bugünkü durumu ve adý geçen þehirde ya da bu þehrin yakýnýnda çok sayýda toplanmak Ermeni sýðýnýklarýnýn26 esenliði üzerine en son olarak oldukça kaygý verici haberler aldýðýmýdirmekle ün duyarým.2 - Bundan dolayý, askeri komutanýn görev bölgesi içinde bulunan Ermenilerin iyi korunmasý ve gözetilmesi icin elden gelen bütün tedbirlerin alýnmasýný kesin olarak belirten ve herhangi bir þekilde öldürme ya da kötü davranýþ olursa kendisinin doðrudan doðruya sorumlu tutulacaðen bir telin Yüksek Harbiye Nazýrlýðýnca adý geçen komutana ivedilikle çekilmesi yolunda buyruverilmesini yüksek katýnýzdan rica ederim.3 - Bu yönergeye benzer yönergelerin ilgili sivil yöneticilere de ayrýca gönderilmesini rica ederim.4 - Yurt içindeki düzensizlik üzerine yüksek katýnýzýn haklý olarak ne kadar kaygýlý bulunduðum için yüksek katýnýza ayrýca iþbu (..........) uyulacaðý kanýsýndayým. 5 - Söz konusu olan yönergenin gönderilme tarihi üzerine verilecek bilginin beni pek çok sevindireceðini bildiririm.

Sývas vali vekilliðinden aldýðým 2 Haziran 1919 günlü bir telyazýda da: "Bugün Albay Dömanj (D) imzasýyla alýnan telde (Ýzmire Yunanlýlarýn giriþi üzerine Aziziyede Hristiyanlarýn ölümle klduðu öðrenilmiþtir. Bu ise uygun deðildir. Size haber veriyorum ki bu durumlar, müttefik askerlerinin ilinize girmesine sebep olur.) anlamýnda bildirim yapýlmaktadýr ... " denilmekte idi.

Page 10: Atatürk - Nutuk

Gerçekte, ne Sývasta kaygý verici bir durum vardý, ne de Hristiyanlar ölümle korkutulmuþtu. Bunu, ulusça yapýlmaya baþlanýlan gösteri toplantýlarýndan kaygýlanan ve bunu amaçlarýnýn gerçekgel sayan Hristiyan azýnlýklarýn, yabancýlarýn dikkatini çekmek için bile bile yaydýklarý uyduhaberler olarak kabul etmek gerektir (belge: 22, 23, 24). Harbiye Nazýrlýðýnýn nota örneðini ine alan teline verdiðim karþýlýðý olduðu gibi bilginize sunacaðým.

Ýstihbarat 3 Haziran 1919Çok ivedidir.sayi 58

Harbiye Nazýrlýðý Yüksek Katýna

K: 2 Haziran 1919 þifre:Sývas ve çevresinde eskiden beri bulunan Ermenileri ve daha sonra sýðýnanlarý korkutacak hiçbir olay geçmemiþtir. Ne Sývasta, ne de çevresinde kaygý verecek hiçbir durum yoktur. Herkes sessizce kendi iþ ve güçleriyle uðraþmaktadýr. Bunu kesin olarak ilginize sunar ve inanmanýzý derim. Þu duruma göre, Ýngiliz notasýndaki haberlerin nereden çýktýðýný benim bilmem gerekir. Dve Manisaya giriþiyle ilgili acý haber üzerine Müslüman halkýn yaptýðý ve Hýristiyan azýnlýkladüþmanlýk duygusu gütmeyen toplantýlardan kimi kiþilerin ürkmüþ olmalarý düþünülebilir. Ýtilâfmuzun haklarýna ve baðýmsýzlýðýna saygýlý kaldýkça ulus da yurt dokunulmazlýðýnýn kesinliðine n halkýn korkuya düþmesine hiçbir sebep yoktur. Bu konuda devlete karþý her türlü sorumluluðu ir ve buna tam olarak güvenilmesini dilerim. Ama, baðýmsýzlýðý ve ulusal varlýðý yok eden ve uhayatýný tehlikeye düþüren düþmanýn yurda giriþi, cana kýymasý ve her türlü saldýrýlarý gibi, n olaylarýn ve benzerlerinin baþ göstermesine karþý ne ulusun coþkusunu ve iç acýsýný, ne de bdoðan ulusal gösterileri engelleyip durdurmak için kendimde ve hiç kimsede hiçbir güç göremeyem gibi bu yüzden ortaya çýkacak olaylarýn karþýsýnda da sorumluluk yüklenebilecek ne komutan, sivil yönetici, ne de hükümet düþünürüm.

Mustafa Kemal

Bu nota örneðiyle verdiðim karþýlýðýn örneði bütün komutanlara, vali ve mutasarrýflara genelgeldi.O günlerde Ýngiliz Muhipler Cemiyetiyle birlik olarak bütün ulusça Ýngiltereden yardým istenmesinin, bu dernek adýna, Sait Molla imzasýyla bütün belediye baþkanlýklarýna bir telle bildirildiðini ve bu teli etkisiz býrakmak için, ulusu gereði gibi aydýnlatmakla birlikte, hükümet kata baþvurmaktan geri kalmadýðýmý da öðrenmiþsinizdir (belge:25). Bundan baþka, 27 mayýs 1919 güHavas - Royter" adýndaki ajansýn, toplanan Saltanat Þurasý27 ile ilgili olarak verdiði haberler arasýnda: "Bütün üyelerin düþüncesi, Türkiyenin büyük devletlerden birinin yardýmýný saðoplanmýþtýr" haberini yaymasý üzerine Sadrazama: "Ulusun, baðýmsýzlýðýný korumaya kararlý olduuçlara karþý her türlü özveriyi göze aldýðýný ve ulusal vicdaný yansýtmayan haberlerin kaygý v doðurduðunu" yazmakla birlikte, bütün ulusa da bu durumu nasýl bildirdiðimi baþka bir açýklamsýnda söylemiþtim.Sadrazam Ferit Paþanýn Parise, bilinen çaðrýlýþý üzerine, Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisiplantý günlerinde bazý demeçler vermiþtim. Bu konuda düþünce ve davranýþýmýn ne olduðunu açýklgeyi olduðu gibi bilginize sunacaðým:

Þifre HavzaÝvedidir 3.6.1919

Page 11: Atatürk - Nutuk

Kiþiye özel

Samsunda Üçüncü Kolordu Komutaný Refet BeyefendiyeErzurumda On Beþinci Kolordu Komutaný Kâzým Paþa HazretlerineCanik Mutasarrýfý Hamit BeyefendiyeErzurum Valisi Münir BeyefendiyeSývas Vali Vekili Hâkim Hasbi Efendi HazretlerineKastamonu Valisi Ýbrahim BeyefendiyeAnkarada Yirminci Kolordu Komutaný Ali Fuat Paþa HazretlerineKonyada Yýldýrým Birlikleri Müfettiþi Cemal Paþa HazretlerineDiyarbakýrda On Üçüncü Kolordu Komutan Vekili Cevdet BeyefendiyeVan Valisi Haydar Beyefendiye

Fransa siyasal temsilcisi Bay Döfrans'ýn (Defrance) sadrazamlýk yüksek katýna gelerek Osmanlý Devletinin haklarýný konferansta savunmak için Parise gidebileceklerini bildirdiði, Dahiliye Nazýrlýðýnýn resmi bildirimlerinden ve ajans yayýnlarýndan anlaþýlmýþtýr. Ulusumuzun Ýze gösterdiði ulusal tepki ve böylece baðýmsýzlýðý koruma konusunda beliren kesin direniþinin solan bu þerefli durum övülmeðe deðer. Ama, böyle olduðu halde Yunanlýlar Ýzmir iline girmektennulmuþ deðildir. Her halde ulusun, haklarýný bilir ve onu çiðnetmemek için parçalanmaz bir bütrak ölesiye savaþa hazýr olduðunu Ýtilâf devletlerine karþý göstermeye ve tanýtlamaya devam edadý geçen devletlerin ulusumuzu sayar ve haklarýný tanýr olacaklarýna kuþku yoktur.Sadrazam Paþa Hazretlerinin konferansta Osmanlý Devletinin haklarýný savunmak için büyük çaba erecekleri tabiidir. Ancak, ulusça kesin olarak savunulmasý istenilen ve gerekli görülen haklar özellikle iki noktada önem kazanýr. Birincisi, kesin olarak devlet ve ulusun tam baðýmsýzlýðý. Ýkincisi de yurtta çoðunluðun azýnlýklara feda edilmemesidir.Bu konuda, Parise gitmeye hazýrlanan kurulun görüþü ile ulusal vicdanýn kesin isteði arasýnda m bir uygunluk gerekir. Böyle olmazsa ulus, çok güç durumda ve düzeltilemez olupbittiler karþýsýnda kalabilir. Bu kaygýyý doðuran nedenler þunlardýr: Sadrazam Paþa Hazretleri, duyduðumecinde Ermeni özerkliði ilkesini kabul etmiþ olduðunu bildirdi. Bunun sýnýrýný bildirmedi. Bunn, doðu illeri halký elbette üzüntü duydu ve durumun açýklanmasýný istemek zorunda kaldý. Topl Saltanat Þurasýnda da, hemen bütün üyeler, ulusal baðýmsýzlýðýn korunmasýný ve ulus alýnyazýsltay eline býrakýlmasýný istedikleri halde, yalnýz Hükümetin dayandýðý Ýtilâf ve Hürriyet Fýrkdýk Bey Ýngilterenin koruyuculuðunu istemeyi yazýlý olarak önerdi. Geniþ bir Ermenistan özerklve Devletin bir yabancý devlet koruyuculuðunun kabulü konularýnda ulusal istekle bugünkü hükümin görüþü arasýnda uygunluk olmadýðý görülüyor. Sadrazam Paþa Hazretleriyle yanýnda gidecek kuhaklarýný savunmada uyacaklarý ilkeler ve program ulusça bilinmedikçe, yukarýda bilgilerine sunulan noktalarda kaygýlanmaktan geri durulamaz. Bundan dolayý, illerdeki ve illere baðlý yerlerdeki Müdafaai Hukuku Milliye ve Reddi Ýlhak derneklerinin temsilci kurullarýnca ve bu derneklerin kuruluþlarý tamamlanamayan yerlerde de Belediye Kurullarýnca Sadrazam Paþa Hazretlerine ve doðrudan doðruya Padiþah Hazretlerine telyazýlarýyla baþvurularak ulusal baðýmsýzlýðýn tam dokunulmazlýðý ve ulus çoðunluðu haklarýnýn korunmasý ilkesinin ulusun bildirilmeli ve gidecek kurulun buna göre savunma ilkelerini ulusa resmi olarak ve açýkça duyurmasý istenmelidir. Ulusun davranýþý üzerine, gidecek kurulun savunmaya çalýþacaðgerçekten ulusun isteði olduðu Ýtilaf devletlerince bilinecek ve elbette daha çok önemle göz öe tutulacaðý için, kurulun görevi kolaylaþacaktýr. Bu düþüncelerin gerekenlere tezelden ulaþtýildirilmesini, yurdumuzun alýnyazýsý adýna yüce ve yurtsever kiþiliðinizden önemle rica ederimBu telin alýndýðý zamanýn bildirilmesini de rica ederim.Mustafa Kemal

ÝSTANBULA GERi ÇAÐRILIÞIM

Bu tarihten beþ gün sonra, yani 8 haziran 1919 da Harbiye Nazýrýnýn beni Ýstanbula çaðýrdýðýnýarak sormam üzerine kimlerin isteðiyle ve niçin çaðrýldýðýmý, devlet büyüklerinden bir kiþinindaha önce yaptýðým bir açýklama sýrasýnda söylemiþtim. Bu bilgiyi veren devlet büyüðü, Genelkue bulunan Cevat Paþa idi. Bunun üzerine, Ýstanbul ile yapýlmýþ yazýþmalarýn bir kýsmý herkesçeBu yazýþmalar, Erzurumda görevimden çekildiðim güne deðin deðiþik Harbiye Nazýrlarýyla ve doðr saray ile süregelmiþtir.Anadoluya geleli bir ay olmuþtu. Bu süre içinde bütün ordularýn birlikleriyle iliþki ve baðlan

Page 12: Atatürk - Nutuk

aðlanmýþ ve halk elden geldiðince aydýnlatýlarak uyarýlmýþ, ulusça örgütleþme düþüncesi yayýlmomutan kimliði ile yürütülüp yönetilemeyecekti. Yapýlan çaðrýya uymamak ve gitmemekle birlikteal örgütler kurmaya ve ulusal ayaklanmayý yönetmeyi sürdürdüðüme göre, baþ kaldýrýr duruma girdi. Bundan baþka ve özellikle uygulamaya karar verdiðim giriþim ve yürütümlerin köklü ve sert aðýný tasarlamak güç deðildi. Bundan dolayý giriþim ve yürütümlerin bir an önce kiþisel olmak masý ve bütün ulusun birlik ve dayanýþmasýný saðlayacak ve yansýtacak bir kurul adýna yapýlmasi idi.

SIVASTA GENEL BÝR ULUSAL KONGRE TOPLAMA KARARI

Bunun için, 18 haziran 1919 günü Trakyaya verdiðim yönergede iþaret ettiðim bir noktanýn uygulmasýnýn zamaný gelmiþ bulunuyordu. Hatýrýnýzdadýr ki o nokta, Anadolu ve Rumeli ulusal örgütleirleþtirecek, bunlarý bir merkezden yönetmek ve adlarýna iþ görmek üzere, Sývasta genel bir ulal kurultay toplamaktý. Bu amaçla emir subayým Cevat AbbasBeye 21/22 haziran 1919 gecesi Amasyada söyleyip yazdýrdýðým genelgenin baþlýca noktalarý þunlardý:1 - Yurdun bütünlüðü, ulusun baðýmsýzlýðý tehlikededir.2 - Ýstanbuldaki hükümet, üzerine aldýðý sorumluluðun gereklerini yerine getirememektedir. Bu rum ulusumuzu yok olmuþ gibi gösteriyor.3 - Ulusun baðýmsýzlýðýný yine ulusun kesin kararý ve direniþi kurtaracaktýr.4 - Ulusun durumunu ve davranýþýný göz önünde tutmak ve haklarýný dile getirip bütün dünyaya d her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuþ ulusal bir kurulun varlýðý çok gereklidir.5 - Anadolunun her yönden en güvenli yeri olan Sývasta ulusal bir kongrenin tezelden toplanmasý kararlaþtýrýlmýþtýr.6 - Bunun için bütün illerin her sancaðýndan, halkýn güvenini kazanmýþ üç delegenin olabildiðitiþmek üzere hemen yola çýkarýlmasý gerekmektedir.7 - Herhangi bir kötü durumla karþýlaþýlabileceði düþünülerek bu iþ, ulusal bir sýr gibi tutuller gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmelidirler.8 - Doðu illeri adýna 10 temmuzda Erzurumda bir kurultay toplanacaktýr. O güne deðin öteki il delegeleri de Sývasa ulaþabilirlerse Erzurum kongresinin üyeleri de Sývasta yapýlacak genel toplantýya katýlmak üzere yola çýkarlar (belge: 26).

Görüyorsunuz ki bu yazdýrdýklarým, çoktan vermiþ ve dört gün önce Trakyaya bildirmiþ olduðum bnadoluya da genelge ile bildirilmesinden baþka bir þey deðildir. Bu kararýn 21/22 haziran 1919 gecesi, karanlýk bir odada alýnmýþ korkunç ve gizemli28 yeni bir karar olmadýðý kolaylýanlaþýlýr sanýrým.Bu noktanýn aydýnlanmasý için isterseniz küçük bir açýklamada bulunayým.Baylar, o müsvedde iþte þu kaðýtlardýr, dört maddeliktir, içindekileri söyledim. Altýnda benim vardýr. Bir de, görevi dolayýsýyla, kurmay baþkaným bulunan Albay Kâzým Beyin (þimdi Ýzmir va Paþa), kurmaylarýmdan bildirim iþleriyle görevli Hüsrev Beyin (þimdi elçi), askerî makamlara e eden29 emir subayým Muzaffer Beyin ve sivil orunlara þifre eden bir sivil görevlinin imzalarý vardýr. Bundan baþka daha bazý imzalar vardýr.Bu imzalarýn, bu müsveddeye konmasý güzel bir talih ve raslantýdýr.

ADINI SAKLAYAN BÝR TANIDIÐIN AMASYAYA GELMESÝ

Daha Havzada bulunduðum sýrada, Ankarada bulunan Yirminci Kolordu Komutaný Ali Fuat Paþadan bir kapalý tel aldým. Bu tel: "Tanýdýðýnýz bir kiþi kimi arkadaþlarla Ýstanbuldan burayr. Ne yapmalarýný buyuruyorsunuz?" anlamýnda idi. Sanki bir bilmeceyi andýran bu tel, beni hem pek çok ilgilendirdi hem de þaþýrttý. Söz konusu kiþiyi tanýyorum. Benden ne yapacaðýný. Ankaradan arkadaþým olan güvenilir bir komutanýn yanýnda. Tel de kapalý teldir. O halde neden adýný kapalý olarak bile yazdýrmaktan çekiniyor? Epeyce düþündüm. Anlar gibi oldum. Kestirilir ki bilmece çözmekle uðraþacak zamaným yoktu. Ama, Fuat Paþayý yakýndan görmek; bölgeleri,ri, düþünceleri üzerinde görüþmek bence çok istenilir bir þeydi. Bu bilmeceli telin uyandýrdýðsine þu ricada bulundum: "Ankaradan ayrýldýðýmýzý belli etmeyecek biçimde gereken düzenlemelerptýktan sonra ad ve kýlýk deðiþtirerek birkaç gün için ivedilikle yanýma geliniz. Ýstanbuldan arkadaþlarý da birlikte getiriniz."

Page 13: Atatürk - Nutuk

Gerçekten, Fuat Paþa dediðim gibi Havzaya doðru yola çýkar. Ama, bazý zorlayýcý nedenlerden dohemen Havzadan ayrýlýp Amasyaya gitmem gerekmiþti. Fuat Paþa, Havza yolunda durumu anlar ve Amasyaya yönelir. Ýþte böylece 21/22 de Amasyada yanýmda bulunuyor. Adý, kapalý telde bildirilmeyen kiþi de Rauf Bey idi.Ýstanbuldan ayrýlmak üzere, evimden otomobile bineceðim sýrada Rauf Bey oraya gelmiþti. Bineceðim vapurun izleneceðini ve Ýstanbulda iken yakalamadýklarýna göre, belki de Karadenizde batýrýlacaðýmý güvenilir kimselerden iþitmiþ, onu bildirdi. Ben Ýstanbulda kalýp tutuklanmaktan boðulmayý yeðledim ve yola çýktým. Kendisine de, önünde sonunda Ýstanbuldan çýkmak zorunda kam yanýma gelmesini söyledim.Rauf Bey gerçekten Ýstanbuldan çýkmak gereðini duymuþ ve çýkmýþ; ama benim yanýma gelmedi. Ark6. Tümen Komutaný Albay Bekir Sami Beyle buluþmak istemiþ ve Ýzmir savaþboyuna daha yakýn bir yerde daha etkili ve daha yararlý olacaðýný sanarak Bandýrma-Akhisar yoluyla Manisa bölgesine gitmiþ. Gittiði yerde, halkýn içgücünü30 yitik, durumu öldürücü ve korkunç görmüþ. Hemen adýmiþ, Nazilli, Afyonkarahisar üzerinden Aziziye - Sivrihisar yoluyla ve araba ile de Ankaraya Fuat Paþanýn yanýna gelmiþ ve bana baþvurmuþ. Pek güzel ama, adýný saklayarak beni üzanlamý var mýydý ?Öte yandan, Onuncu Kolordu Komutaným olup Samsun Mutasarrýflýðýnda býraktýðým Refet Beyi artýkolordu merkezine göndermek istiyordum. Birkaç kez, gelmesi için emir vermiþtim. Bölgesinde geziye çýkmýþ. Emirlerime bile karþýlýk alamýyordum. En son, o da bir raslantýyla, o gün gel

RAUF VE REFET BEYLERÝN KARARSIZLIÐI

Þimdi imza iþine gelelim: Ben müsveddenin yeni gelen arkadaþlarca da imzalanmasýný istedim. O sýrada Rauf ve Refet Beyler benim odamda, Fuat Paþa baþka bir odada bulunuyorlardý.Rauf Bey, konuk olduðundan bu müsveddeye imza koymak için kendinde bir ilgi ve yetki görmediðini, incelikle söyledi. Bunun bir tarihsel aný deðerinde olduðunu ileri sürerek imza etmesini söyledim. Bunun üzerine imza etti.Refet Bey imzadan çekindi ve böyle bir kongre toplamaktaki amaç ve yararý anlayamadýðýný söyleÝstanbuldan beri yanýmda getirdiðim bu arkadaþýn - tuttuðumuz yola göre- anlaþýlmasý pek kolaybir iþte böyle düþünüþ ve duyuþu bana çok acý geldi. Fuat Paþayý çaðýrttým. Paþa, düþüncemi ant Paþaya Refet Beyin çekinmesi nedenini anlayamadýðýmý söyledim. Fuat Paþa Refet Beyi biraz sýgulayýnca, Refet Bey müsveddeyi eline alarak kendine özgü bir iþaret koydu. Öyle bir iþaret ki bunu bu müsveddede bulmak biraz zordur. Buyurun, merak eden inceleyebilir.Baylar, gereksiz gibi görülebilen bu açýklama, sonraki yýllar ve olaylarla ilgili bazý karanlýk noktalarý aydýnlatmaya yarar düþüncesiyle yapýlmýþtýr.

ÝSTANBULDAKÝ BAZI KÝMSELERE GÖNDERDÝÐÝM MEKTUP

Kongreye çaðrý genelgesi, sivil ve askeri makamlara þifreli olarak gönderildi. Bundan baþka, Ýstanbulda bulunan kimi kiþilere de gönderildi. Ancak, bu kiþilere ayrýca bir de genelge niteliðinde mektup yazdým. Kendilerine mektup yazdýðým kiþiler þunlardý:Abdurrahman Þeref Bey, Reþit Akif Paþa, Ahmet Ýzzet Paþa, Seyit Bey, Halide Edip Haným, Kâra Vasýf Bey, Ferit Bey (Nafia Nazýrý31 idi), Sulh ve Selâmet Fýrkasý32 Baþkaný Ferit Paþa (sonradarbiye Nazýrý oldu), Câmi Bey, Ahmet Rýza Bey.Bu mektupta söylediðim noktalarý özet olarak bildireceðim:1 - Yalnýz mitingler ve gösteriler, büyük amaçlarý hiçbir zaman gerçekleþtiremez.2 - Bunlar ancak doðrudan doðruya ulusun baðrýndan doðan ortak güce dayanýrsa kurtarýcý olur.3 - Aslýnda, acý olan durumu öldürücü biçime sokan en keskin etmen, Ýstanbuldaki karþý akýmlaral erekleri zararlý bir biçimde desteksiz býrakan siyasal ve ulus yararýna aykýrý propagandalardýr. Bunun cezasýný yurdumuzun nasýl çektiðini pek çok görmekteyiz.4 - Artýk Ýstanbul Anadoluya egemen deðil, baðlý olmak zorundadýr.5 - Size düþen özveri pek büyüktür (belge: 27).

*

Page 14: Atatürk - Nutuk

ALÝ KEMAL BEYÝN GENELGESÝ

25 hazirana deðin Amasyada kaldým. Hatýrlarsýnýz ki, o günlerde Dahiliye Nazýrlýðý görevinde bli Kemal Bey, benim görevimden çýkarýldýðým ve artýk benimle hiçbir resmi iþlem yapýlmamasý vemin yerine getirilmemesi konusunda þifre ile bir genelge yayýnlamýþtý.23 haziran 1919 gün ve 84 sayýlý olan bu genelge, dikkate deðer bir anlayýþý gösterir belge ol için, olduðu gibi bilginize sunacaðým:

Dahiliye Nazýrý Ali Kemal Beyin 23.6.1919 gün ve 84 sayýlý þifresinin açýlmýþ örneðidir."Mustafa Kemal Paþa büyük bir asker olmakla birlikte, bugünün siyasasýný o derece bilmediði içolaðanüstü yurtseverlik ve çaba gösterdiði halde, yeni görevinde hiç baþarýlý olamadý. Ýngilizlcisinin isteði ve üstelemesi üzerine görevinden alýndý ve alýndýktan sonra yaptýklarý ve yazd de bu kusurlarýný daha çok açýða vurdu. Reddi Ýlhak dernekleri gibi, Karesi33 ve Aydýn dolaylda Müslüman halký haksýz yere kýrdýrmaktan ve böyle bir durumdan yararlanarak halký haraca keskten baþka bir iþ görmeyen; emirsiz, saygýsýz ve kanunsuz kurulan bazý kurullar için öteden be çektiði tellerle de siyasadaki yanýlmalarý yönetimde de artýrdý. Adý geçenin Ýstanbula getiriHarbiye Nazýrlýðýný ilgilendiren bir görevdir. Ama Dahiliye Nazýrlýðýnýn size kesin buyruðu, a görevinden çýkarýlmýþ olduðunu bilmek, kendisiyle hiçbir resmi iþleme giriþmemek, hükümet iþli hiçbir isteðini yerine getirmemektir. Bu yönergeye uygun iþ görmekle ne gibi sorumluluklarýn ortadan kalkacaðýný anlayacaðýnýzý biliyorum. Bu önemli ve korkulu dakikalarda memur olsualktan olsun, her Osmanlýya34 düþen en büyük ödev, barýþ konferansýnca kaderimiz üzerine kararirken ve beþ yýldýr yaptýðýmýz deliliklerin hesaplarý görülürken artýk aklýmýzý baþýmýza devþi tedbirlice davranýþlara uymak; parti, mezhep, ýrk anlaþmazlýklarýný gözetmeksizin herkesin hatýný, malýný, ýrzýný korumakla uygarlýk dünyasý karþýsýnda bu yurdu bir daha lekelememek deðil

ALÝ KEMAL BEY VE PADÝÞAH

Bu genelgeden ancak Sývasa vardýðým 27 haziran 1919 günü haberim oldu. Ali Kemal Bey, 23 haziran günü bu genelgesiyle düþmanlara ve Padiþaha karþý önemli bir görev yaptýktan sonra 26 haz919 günü Hükümetten çekilmiþtir. Ali Kemal Beyin Sadrazama verdiði resmi çekilme yazýsýndan baaya gidip Padiþaha kendi eliyle verdiði çekilme yazýsý örnekleri ve sözlü olarak bildirdiklerie Padiþahýn ona verdiði karþýlýk hakkýnda çok sonra bilgi edindim.Ali Kemal Bey, çekilme yazýlarýnda, özellikle Padiþaha sunduðunda: "Osmanlý ülkesinin çeþitli inde birden baþgösteren ayaklanma ve kargaþalýk belirtileri üzerine, ayaklanma ateþinin hemen ve yayýlmadan durdurulup söndürülmesi ve yokedilmesi için tedbir almak, yalnýz kendi makamýnilgilendirirken, Padiþahtan gördüðü yakýn ilgiyi ve güveni çekemeyen bazý arkadaþlarýmýn birçoi sürerek ayaklanmanýn geniþlemesine yol açmakta olduklarýndan" söz ettikten sonra; "resmî görinden çekilmekle birlikte özel olarak hizmet edeceðini ve baðlýlýktan ayrýlmayacaðýný" yazýsýnve sözlü olarak da: "Resmî görevden ayrýlmamý fýrsat sayan hasýmlarýmýn saldýrýþlarýndan kulun diye yalvarýlýyor.Padiþah, buna karþlýk: "Beni büsbütün yalnýz býrakmayacaðýna güveniyorum. Baðlýlýðýnýz bana büiþtir. Saray her dakika size açýktýr, Refik Beyle iþbirliði yapmaktan ayrýlmayýnýz" gibi okþaylüyor (belge: 28).Baðlýlýðýndan Padiþahýn büyük umut ve teselliye kapýldýðý Ali Kemali, nazýrlýk görevinde ve Panra, onu bir de asýl gerçek görevi baþýnda görelim,Canýnýz sýkýlmazsa, Sait Mollanýn Rahip Fru'ya yazdýðý mektuplardan birini gözden geçirelim:"Ali Kemal Beye son felaketi üzerine üzüntü duyduðumuzu söyledim. Bu deðerli kiþiyi elde bulunrmak gerek. Bu fýrsatý kaçýrmayalým. Bir armaðan sunmak için en uygun zamandýr.""Ali Kemal Bey dün o kiþi ile görüþmüþ. Basýn iþinde biraz aðýrdan almak gerektiðini söylemiþ.angi bir gidiþten yana çevrilen düþünür ve yazarlarý öncekine aykýrý bir amaca yöneltmek bizdelmaz. Bütün resmi görevliler ulusal ayaklanmayý þimdilik iyi görüyorlar, demiþ. Ali Kemal Beyyönergenize eksiksiz uyacak. Zeynelabidin partisiyle de iþbirliði yapmaya çalýþýyor. Kýsacasý, bulandýrýlacak."Bu mektupta bir çýkma yapýlmýþ, þimdi onu da okuyalým: "Çýkma: Bir kaç kezdir söylemek istediðnutuyorum. Mustafa Kemal Paþaya ve onu tutanlara biraz arka çýkar gibi görünmeli ki kendisi tam güvenle buraya gelebilsin. Bu iþe olaðanüstü önem veriniz. Kendi gazetelerimizle onu destekleyemeyiz."Bu belgeler üzerinde sýrasý gelince, daha çok bilgi veririm. Þimdilik bu kadar yeter.

Page 15: Atatürk - Nutuk

ALÝ GALÝP BEY SIVASTA

Ali Kemal Beyin, Amasyada iken daha duymadýðýmý söylediðim genelgesi, memurlarýn ve halkýn kafarýný gerçekten karýþtýrmýþ. Her yerde eksik olmayan yýkýcý ruhlu kimseler, hemen bana karþý pve çalýþmaya giriþmiþler.Bu yoldaki baltalayýcý gösterilerin ve iþlerin en önemlisi Sývasta düzenlenmeye baþlanmýþ.Ýzin verirseniz bunu kýsaca anlatayým: Dahiliye Nazýrý Ali Kemal Beyin genelge ile verdiði buyruðun tarihi olan 23 haziran günü, Sývasta Ali Galip Bey adýnda bir kiþi, on kadar adamýyla hazýr bulunuyormuþ. Bu kiþi, Ýstanbuldan, Elazýð Valisi olarak gönderilmiþ olan Kurmay Albay A Galiptir. Sözde, ilin ikinci derecede memurlarý olmak üzere, birtakým adamlarý da Ýstanbuldan seçmiþ, yanýnda götürüyor. Ali Galip, yolu üzerinde bulunan Sývasta durmuþ. Özel görevi bulunduðu belli olan Ali Galip, orada hemen kendinden yana etkin kiþiler bulmuþ. Görevini iyi uygulamak için düzen kurmaya baþlamýþ.Dahiliye Nazýrlýðýnýn, beni kötüleyen buyruðu gelir gelmez, çalýþma baþlamýþ. Sývas sokaklarýnaldýrmýþ, zararlý bir adam" olduðum yolunda, duvarlara yaftalar yapýþtýrýlmýþ.Kendisi de bir gün, Sývasta vali bulunan Reþit Paþa merhumun yanýna giderek, Dahiliye Nazýrlýðuyruðundan söz açtýktan sonra, Sývasa gidersem bana karþý nasýl davranacaðýný sormuþ.Reþit Paþa, ne yapýlabileceðinin açýklanmasýný istemiþ. Ali Galip: "Ben senin yerinde olsam hekollarýný baðlar, tutuklarým ve senin de böyle yapman gerekir" demiþ.Reþit Paþa, bu iþin bu denli kolay olacaðýna inanamamýþ; görüþme epey uzamýþ. Görüþmeye katýla halk, verilecek kararý anlamak üzere toplanmýþ.Bugün, haziranýn 27 nci günüdür. Gözlerimizi, yeniden bu noktaya dönmek üzere, bir an için bu adan ayýralým ve Amasyaya çevirelim.

SIVASA GÝDÝÞ

Ayýn yirmibeþinci günü, Sývasta beni kötüleyici birtakým uygunsuz olaylar geçmeye baþladýðýný ziran gecesi yaverim Cevat Abbas Beyi çaðýrdým ve: "Yarýn sabah karanlýkta Amasyadan güneye gideceðiz" dedim. Bu gidiþimiz gizli tutularak hazýrlýk yapýlmasý için emir verdim.Bir yandan da Beþinci Tümen Komutaný ve kurmaylarýmla, gizli olarak, þu tedbiri kararlaþtýrdýkBeþinci Tümen Komutaný tümeninden seçme subay ve erlerle olabildiðince güçlü bir atlý piyade b hemen o geceden baþlayarak çabucak kuracaktý. Ben, 26 haziran sabahý karanlýkta arkadaþlarýmla birlikte otomobil ile Tokata gitmek üzere yola çýkacaktým. Birlik, kurulur kurulmaz, Tokat üzerinden Sývasa doðru gönderilecek ve benimle baðlantý kurulacaktý. Gidiþimiz, hiçbir yeelle bildirilmeyecek ve elden geldiðince Amasyada da açýða vurulmayacaktý.26'da Amasyadan yola çýktým. Tokata varýr varmaz telgrafhaneyi göz altýna aldýrarak benim varýsa ve hiçbir yere bildirilmemesini saðladým. 26/27 gecesini orada geçirdim, 27'de Sývasa doðru yola çýktým. Otomobille Tokattan Sývasa aþaðý yukarý altý saattir.Sývas valisine, Tokattan Sývasa gelmek üzere yola çýktýðýmý bildiren açýk bir tel yazdým. Ýmza" diye attýrmýþtým.Telde, özel bir düþünce ile, yola çýkýþ saatimi bildirmiþtim. Ama bu telin, ayrýlýþýmdan altý mesini ve o zamana deðin hiçbir yoldan Sývasa bilgi verilmemesini saðlayacak tedbirleri aldýrdým.Þimdi baylar, gözlerimizi yeniden Sývasta býraktýðýmýz levhaya çevirelim.Ali Galip Beyle Reþit Paþa arasýnda bana karþý ne gibi bir iþlem yapýlacaðýnýn tartýþýlmasý satýþmanýn kýzýþtýðý bir sýrada, Reþit Paþanýn eline benim Tokattan çekilen telimi verirler. Reþ Galip Beye uzatýr: "Ýþte kendisi geliyor; buyurun, tutuklayýn!" der. Reþit Paþa, telde yazýlýlan yola çýkýþ saatini görünce hemen kendi saatini çýkarýr, bakar; sonra da: "Efendim, geliyor, gelmiþ olacaktýr" der.Bunun üzerine Ali Galip: "Ben tutuklarým dedimse, benim ilim içinde olursa tutuklarým, demek istedim" deyince toplantýda bulunanlarý bir heyecan kaplar. Hep birden: "Haydi öyle ise karþýlamaya gidelim" diyerek toplantýya son verirler.Ancak, þehrin ileri gelenleri ile, halkla ve askerle parlak bir karþýlama hazýrlýðý yapabilmek için biraz zaman kazanmak gerektiðini; oysa, hesapça benim, Sývas þehri kapýlarýna deðin yakl

Page 16: Atatürk - Nutuk

acaðýmý göz önünde bulundurarak beni, þehrin yakýnýnda bulunan Ziraat Nümune Çiftliðinde birazmenin yolunu aramýþlar. Vali Paþa, karargâhýmýn saðlýk baþkaný olup daha önce, gerekli örgütle Sývasa göndermiþ olduðum Talî Beyi çaðýrtarak, bu görevin yapýlmasýný ondan rica etmiþ ve kartirince hemen kendisinin de yanýmýza geleceðini söylemiþ.Gerçekten, tam Nümune Çiftliði yakýnýnda, karþýmýza çýkan bir otomobilin içinden Talî Bey görün indik, çiftliðin avlusunda oturduk. Talî Bey, anlattýðým durumu ayrýntýlarýyla açýkladýktan inin beni burada biraz oyalamak olduðunu söyleyince hemen ayaða kalktým: "Çabuk otomobillere ve Sývasa!" dedim.Bunun nedenini anlatayým. O anda hatýrýma gelen þu idi: Karþýlama töreni yapacaðýz diye Talî Bdatmýþ olabilirler ve gerçekte ters bir düzen yapmak için zaman kazanmak isteyebilirlerdi. Otomobillere binmek üzere iken Sývas yönünden baþka bir otomobil yanýmýza yaklaþtý. Ýçinde Vardý.Reþit Paþa: "Efendim, birkaç dakika daha dinlenmez misiniz?" diye söze baþladý. "Yarým dakika bile dinlenmek istemiyorum. Hemen gideceðiz ve sen benim yanýma gel" dedim.- Efendim, dedi, sizin yanýnýza Rauf Bey binsin; ben arkadaki otomobille de gelirim.- Hayýr, hayýr! dedim, siz buraya...Bu basit tedbirin neden alýndýðý kendiliðinden anlaþýlýr.Sývas þehrine vardýðýmýzda, caddenin iki yaný büyük bir kalabalýk ile dolmuþ, askeri birlikleruþu almýþ bulunuyordu. Otomobillerden indik. Yürüyerek askeri ve halký selamladým.Bu görünüþ, Sývasýn saygýdeðer halkýnýn ve Sývasta bulunan yiðit subay ve erlerimizin bana ne duðunu ve sevgi beslediðini belirten canlý bir tanýk idi.Bundan sonra, doðruca Kolordu Komutanlýðýna gittim ve hemen Ali Galibi ve onun yardakçýsý olduklarýný anladýðým fesatçýlarý getirttim. Onlara ne yaptýðýmý açýklayarak, aslýnda epey yorgunltmediðim ayrýntýlarý uzatmak istemem.Yalnýz bir noktayý belirtmekle yetineceðim.Baylar, bu Ali Galip, karþýlaþtýðý kötü durumdan sonra gizli diyecekleri olduðunu söyleyerek, yin yalnýzca yanýma gelmek istedi. Kabul ettim. Davranýþlarýnýn dýþ yüzüne önem vermemekliðimie, Elazýð valiliðini kabul ederek gelmekten amacýnýn, benim yolumda hizmet etmek olduðunu ve Sývasta kalýþýnýn, benimle buluþup buyruk almak için olduðunu açýklamaya ve bin türlü kanýtlaaya çalýþtý ve sabaha dek oyalayarak baþarý da saðladýðýný saklamayýp söylemeliyim.*

ERZURUMA GÝDÝÞ

Sývasta kurulan örgütler ve yapýlacak iþler üzerine gerekenlere yönerge verdikten sonra, hiç umadan geçen 27/28 gecesinin sabahýnda bir bayram günü, Sývastan Erzuruma doðru yola çýkýldý.Bir haftalýk sýkýntýlý bir otomobil yolculuðundan sonra 3 temmuz 1919 günü, halkýn ve askerin gelen gösterileri arasýnda, Erzuruma varýldý. Ýstanbul Hükümetinden gelebilecek yýkýcý bildiridenetlemek ve durdurmak için haberleþme kanalý olan önemli merkezlerde gereken tedbirlerin alýnmasý için bütün komutanlara, 5 temmuz 1919 tarihinde buyruk verdim (belge:29).Komutan, Vali ve Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti Erzurum Þubesi ile görüþüldi Münir Bey, Ýstanbul Hükümetince görevinden çýkarýlmýþtý. Gitmeyip Erzurumda kalmasýný bildirha Erzurumda bulunuyordu. Bitlis valiliðinden ayrýlýp Ýstanbula gitmek üzere Erzurumdan geçen Mazhar Müfit Bey de Münir Bey gibi Erzurumda beni bekliyordu.

ULUSAL AMAÇ YOLUNDA ORTAYA ATILMAK KARARI

Bu iki vali beyle, On Beþinci Kolordu Komutaný Kâzým Kara Bekir Paþa ve yanýnda bulunan Rauf Bey, eski Ýzmit Mutasarrýfý Süreyya Bey ve karargâhýmdan Kurmay Baþkaný Kâzým Bey ve Kurmay Hy, Doktor Refik Bey arkadaþlarýmla önemli bir görüþme yapmayý uygun gördüm. Kendilerine genel l durumu ve tutulmasý zorunlu olan yolu anlattým.Bu arada en elveriþsiz durumlarý, genel ve kiþisel tehlikeleri, sýrasýna göre nelerin göze alýasý zorunlu olacaðýný açýkladým: "Ulusal amaçlarla ortaya atýlacaklarýn yok edilmesini düþünen Saray, Ýstanbul Hükümeti ve yabancýlardýr. Ama bütün halkýn aldatýlabileceðini ve bize karþý lebileceðini de düþünmek gerektir. Önder olacaklarýn, her ne olursa olsun, tutulan yoldan dönmemeleri, yurtta barýnabilecekleri son noktada, son nefeslerini verinceye deðin amaç uðrunda özveriyi sürdüreceklerine iþin baþýnda karar vermeleri gerekir. Yüreklerinde bu gücü duyma

Page 17: Atatürk - Nutuk

arýn iþe giriþmemeleri çok daha iyi olur. Çünkü, böyle bir durumda hem kendilerini ve hem de usu aldatmýþ olurlar.Bir de, söz konusu görev, resmî makam ve üniformaya sýðýnarak el altýndan yapýlamaz. Böyle bir, bir ölçüye deðin yürüyebilir. Ama, artýk o dönem geçmiþtir. Açýkça ortaya çýkmak ve ulusun hsle baðýrmak ve bütün ulusun, bu sese katýlmasýný saðlamak gerektir.Benim, görevden çýkarýldýðým ve her türlü sonuçla karþý karþýya bulunduðum kuþku götürmez. Bensonuçlarý þimdiden kabul etmektir. Bundan baþka, söz konusu ettiðimiz durumun istediði adam, daha birçok bakýmlardan da, ille ben olabilecekmiþim gibi bir iddia yoktur. Yalnýz, her halde bu yurt çocuklarýndan birinin ortaya atýlmasý zorunlu olmuþtur. Benden baþka bir arkadaþ da düþünülebilir. Yeter ki o arkadaþ, bugünkü durumun gerektirdiði yolda yürümeyi kabul etsin.m.Bu konuþma ve açýklamadan sonra hemen bir karar almak uygun olmayacaðýndan bir süre düþünmek v konuþmalar yapabilmek için görüþmelere son verdiðimi bildirdim.Yeniden toplandýðýmýzda, iþin baþýnda benim bulunmamý istediler ve kendilerinin bana yardýmcý tek olacaklarýný bildirdiler. Yalnýz bir arkadaþ, Münir Bey, önemli özrü dolayýsýyla bir süre sinin eylemli görev almaktan baðýþlanmasýný rica etti. Ben, görünüþte görevden ve askerlikten sonra, þimdiye deðin olduðu gibi, üst komutan imiþim gibi buyruklarýmýn yerine getirilmesinin baþarý için temel koþul olduðunu söyledim. Bu da eksiksiz onaylandýktan sonra toplantýya son vildi.Baylar, Ýstanbulda Genelkurmay Baþkanlýðý katýnda, görevden ayrýlan Cevat Paþa ile göreve baþlzi Paþadan ve Barýþ Hazýrlýklarý Komisyonunda çalýþan Ýsmet Beyden baþlayarak, Erzuruma gelinc her yerde gördüðüm ve karþýlaþtýðým komutan, subay, her türlü devlet adamlarý ve ileri gelen ada, Erzurumda yaptýðým gibi görüþmeler ve anlaþmalar yapmýþtým. Bunun yararýný deðerlendirebi*

ERZURUM KONGRESÝ HAZIRLIKLARI

Erzuruma varýþýmýn ilk günlerinde, Erzurum Kongresinin toplanmasýný saðlamak için gerekli tedbri almakla uðraþmaya önem verildi.Baylar, Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyetinin, 5 mart 1919 günü, bir çalýþma ku meydana getirilerek kurulmuþ olan Erzurum þubesi, Trabzon ile de anlaþarak 1919 yýlý temmuzunun onuncu günü Erzurumda bir Doðu Ýlleri Kongresi toplamaya giriþti. Benim daha Amasyada bulunduðum günlerde, haziran içinde, doðu illerine delege göndermeleri için öneri ve çaðrýbu yolladý. Ýllerden delege getirtilmesi için, o günden baþlayarak benim Erzuruma varýþýma deðe ondan sonra da, bu konuda olaðanüstü çaba gösterdi.Ama, o günlerin koþullarý içinde böyle bir amacýn gerçekleþtirilmesindeki güçlüðün büyüklüðü, n toplanma günü olan 10 temmuz yaklaþtýðý halde illerden gerekli delegeler seçilip gönderilmiydu.Oysa, bu kongrenin toplanmasýný saðlamak artýk pek önemli bir iþ olmuþtu. Bundan dolayý, bizimaðlam tedbirler almamýz gerekti.Ýllerin herbirine açýk bildirimler yapmakla birlikte, bir yandan da kapalý tellerle valilere, komutanlara gereði gibi bildirimler yapýldý. Sonunda, on üç gün gecikme ile yeterince delege toplanabildi.Baylar, ulusal ayaklanmayý ordunun desteklemesi, askerin ve halkýn çalýþmalarýný birbiriyle dünli duruma getirmek, önemli bir konu idi.Trabzondaki tümeni, komutan vekili yönetiyordu. Asýl komutaný Halit Bey Bayburtta gizlenmiþti. Halit Beyi, gizlendiði yerden çýkarmak, iki bakýmdan gerekli idi. Biri ve en önemlisi, Ýstanbula çaðýrýlmanýn ve bu çaðrýya gitmemenin korkulacak, gizlenilecek nitelikte olmadýðýnllikle askerlere göstererek iç gücünü35 yükseltmek gerekiyordu. Bir de, kýyýda önemli bir yer Trabzona dýþarýdan bir saldýrýþ olursa oradaki tümenin baþýnda ateþli bir komutan bulundurmak olacaktý.Bunun için, Halit Beyi Erzuruma getirttim. Ona, kendim özel bir yönerge verdikten sonra, gerektiðinde hemen tümenin baþýna geçmek üzere Maçkada bulunmasý için emir verdirdim.Biz bu iþlerle uðraþýrken, bir yandan da Ýstanbulda Harbiye Nazýrlýðý makamýnda bulunan Ferit Padiþahýn, Ýstanbula dönmemi saðlamak için sürüp giden aldatýcý tellerine de, türlü karþýlýkln yitirmek zorunda bulunuyorduk.Harbiye Nazýrlýðý: "Ýstanbula gel" diyordu. Padiþah: "Önce hava deðiþimi al, Anadoluda bir yertur; ama bir iþe karýþma." diye baþladý. Sonunda, ikisi birlikte: "Ýlle gelmelisin." dedi.

Page 18: Atatürk - Nutuk

RESMÝ GÖREV VE YETKÝLERÝ BIRAKARAK ULUSUN SEVGÝSÝNE, CÖMERTLÝÐÝNE VE YÝÐÝTLÝÐÝNE GÜVENMEK VE BK KARARI

"Gelmem" dedim. En sonra, 8/9 temmuz 1919 gecesi, Sarayla açýlan bir telgraf baþý konuþmasý sýrasýnda, birdenbire perde kapandý ve 8 hazirandan 8 temmuza deðin, bir aydýr süren oyun son buldu. Ýstanbul, o dakikada benim resmî görevime son vermiþ oldu; ben de o dakikada, 8/9 temmuz 1919 gecesi saat 10.50 sonrada36 Harbiye Nazýrlýðýna, saat 11.00 sonrada Padiþaha görevimle birlikte askerlik mesleðinden çekildiðimi bildiren telleri çekmiþ oldum.Durumu, ordulara ve ulusa kendim bildirdim. O günden sonra resmî görev ve yetkiden ayrýlmýþ olarak, yalnýz ulusun sevgisine, cömertliðine ve yiðitliðine güvenerek ve onun bitmez uyar yaratýcý kaynaðýndan37 aydýnlanýp güçlenerek38 vicdanýmýzýn gösterdiði yolda görevimizi yapma.Biz 8/9 temmuz gecesi Ýstanbul ile telgraf baþýnda konuþurken, bunu baþka dinleyenlerin ve bununla ilgilenenlerin de bulunduðunu kestirmek güç deðildir.O günlerde ve ondan sonraki zamanlarda, en hafif deyimiyle bönlüklerini uyanýklýk ve tedbir gibi göstermeye çalýþmýþ olanlar hakkýnda, bir fikir vermiþ olmak için, izin verirseniz, þu i olduðu gibi bilginize sunmak isterim.

140-140Konyadan9 Temmuz 1919Saat: 6Üçüncü Ordu Müfettiþliði Baþyaverliðine

Telgraf ve Posta Genel Müdürü Refik Halit Bey ile Konya Valisi Cemal Bey, 6/7 temmuz gecesi, telgrafla makine baþýnda konuþtular. Konuþmanýn þu yolda geçtiðini öðrendim:"Mustafa Kemal Paþa Hazretleri için gereken iþlem yapýldý. Ýstanbula getirilecek. Cemal Paþa Hazretleri için de iþlem yapýlmak üzeredir."Konya valisi de: "Teþekkür ederim" dediler.Paþa Hazretlerine uygun göreceðiniz biçimde bildirmenizi rica ederim.

Ýkinci Ordu Müfettiþliði Þifre MüdürüHasan

MERSÝNLÝ CEMAL PAÞANIN ÝSTANBULA GÝTMESÝ

Gerçekten, Konyada bulunan Ýkinci Ordu Müfettiþi Cemal Paþanýn on gün süre ile izinli olarak Ýbula gittiðini dört gün önce öðrenmiþ ve þaþmýþtým.Cemal Paþa ile, Samsuna çýktýðýmdan beri, ulusal amaçlarý gerçekleþtirmek için iþbirliði yapmaulusal örgütler kurma konularýnda yazýþmamýz vardý. Kendisinden umut verici, olumlu karþýlýklaBenim ile bu yolda iliþki kurmuþ olan bir komutanýn, kendi kendine, izin alýp Ýstanbula gitmesi akla sýðacak iþ deðildi. Bunun için, 5 temmuz 1919 günlü kapalý tel ile Konyada On Ýkinclordu Komutaný Albay Salâhattin Beye þu iki maddeyi yazdým:

1 - Cemal Paþanýn on gün için Ýstanbula gidiþinin gerçek nedenini açýkça ve tezelden bildirmen2 - Sizin, her ne olursa olsun, oradaki birliklerin baþýndan ayrýlmanýz uygun deðildir. Bu konuda Fuat Paþa ile de haberleþerek olabilecek en kötü davranýþlara karþý tedbir almanýz gerdir. Her gün, durumunuz üzerine kýsa bilgi vermenizi rica ederim.Bu kapalý telin örneðini o gün Ankarada Fuat Paþaya da bildirdim.Salâhattin Beyin Konyadan 6/7 temmuz günü, yani Refik Halit Beyin Konya Valisi Cemal Beyle telgraf baþýnda konuþtuðu sýrada, karþýlýk olarak çektiði kapalý telde: "Cemal Paþa Ýstan

Page 19: Atatürk - Nutuk

iþilerle ve ailesiyle görüþmek üzere on gün süre ile ve kendi isteðiyle izinli olarak Ýstanbultmiþtir." denilmekte idi (belge: 30, 31, 32, 33).Cemal Paþa gitti, ama gelemedi. Kendisini çok zaman sonra Ali Rýza Paþa kabinesinde Harbiye Nazýrý göreceðiz.

KOMUTAYI BIRAKMAMAK BUYRUÐU

Ne yazýk ki, bu durumu bilen ve kendisine birliklerin baþýndan ayrýlmamasý salýk verilen Salâhattin Beyin de bir süre sonra Ýstanbula gittiðini öðrendik. Cemal Paþanýn gösterdiði bu kötü ö 7 temmuz 1919 günü þu genel bildirimi yaptým:

1 - Baðýmsýzlýðýmýzý koruma uðrunda derlenip örgütlenmiþ olan ulusal kuvvetlere hiçbir yönden ulamaz. Devletin ve ulusun alýnyazýsýnda, ulusal irade etmen ve egemendir. Ordu, bu ulusal iradeye baðlý ve onun hizmetindedir.2- Müfettiþ ve komutanlar, herhangi bir nedenle, komutanlýktan çýkarýldýklarýnda, yerlerini alak kiþiler, iþbirliði yapýlacak nitelikte olursa, komutayý býrakacaklar; ama etkili bulunduklarý bölgede kalarak ulusal görevlerini yapmaya devam edeceklerdir. Olmazsa, yani bir ikinci Ýzmir olayýna meydan verebilecek kimseler atanýrsa, komuta hiç býrakýlmayacak ve bütünettiþ ve komutanlarca, güven ve inanýn kalmadýðý ileri sürülerek yapýlan iþleme uyulmayacaktýr3 - Yurdumuzu kolaylýkla ele geçirmek amacýyla, Ýtilâf devletlerince yapýlan baský sonunda, Hüt herhangi bir askeri birliðimizi ve ulusal örgütümuzü daðýtmak için buyruk verirse, kabul edieyecek ve uygulanmayacaktýr.4 - Ýstek ve amacý ulusal baðýmsýzlýðý saðlamak olan Müdafaai Hukuku Milliye ve Reddi ÝIhak cei ile bunlarýn giriþimlerinin bozulup daðýlmasýna yol açacak herhangi bir etkiyi ve karýþmayý , kesin olarak önleyecektir.

5 - Devletin ve ulusun baðýmsýzlýðýný saðlama uðrunda bütün sivil devlet memurlarý, Müdafaai He ve Reddi ÝIhak cemiyetlerinin, ordu gibi, türeye uygun yardýmcýlarýdýr.6 - Yurdun herhangi bir bölgesine saldýran olursa bütün ulus, haklarýný savunmaya hazýr bulunduðundan, bu gibi olaylar çýkýnca iþbirliði için her yer birbirine en kýsa zamanda haber vereresavunmada birlik saðlanacaktýr.

Bu bildirim, Anadolu ve Rumelide bulunan bütün ordu ve kolordu komutanlarýna ve baþka gerekenlere gönderilmiþtir.

REFET BEYÝN ÜÇÜNCÜ KOLORDU KOMUTANLIÐINI BIRAKMASI

Bu genel bildirimden beþ altý gün sonra, Kavak'tan "Üçüncü Kolordu Komutaný Refet" imzalý, 13 uz 1919 da yazýlmýþ bir kapalý tel aldým. Tel þudur:"Ýstanbuldan bir Ýngiliz gemisiyle, Harbiye Dairesi Baþkaný Albay Salâhattin Bey, beni deðiþtirmek üzere geldi. Benim de o gemi ile dönmemi Harbiye Nazýrlýðý emrediyor. Salâhattin Bey, amaca uygun olarak çalýþacak. Genel duruma göre komutayý adý geçene býrakmayý uygun buldum ve Har Nazýrlýðýna görevden çekildiðimi bildirdim. Ayrýca geniþ bilgi veririm. Sývasa doðru yola çýkTümen Komutaný Arif Bey aracýlýðý ile Amasyaya karþýlýk veriniz."Baylar, açýkça söylemeliyim ki, bu tutum ve davranýþý pek beðenmedim. Refet Beyin benimle olanirliði, Ýstanbulca biliniyor. Bu çalýþmalardan yana olan bir kiþi, onu deðiþtirmeye ve hem de liz gemisiyle gelince, hemen düþünülecek þey, bu kiþinin Ýngiliz görüþüne uygun iþ görebileceðasýdýr. Bu yargý, bir saný niteliðinde olsa bile, Refet Beyin komutayý hemen vermemesi, hiç olmazsa bizim de düþüncemizi sormasý gerekirdi.Ýnanýp komutayý verdiðine göre de, hiç olmazsa bir süre yanýndan ayrýlmayýp durumu ve görüþlerbenimsetinceye dek birlikte çalýþmasý ve kendisi ile aramýzda gerekli baðlantýyý kurduktan son uzaklaþmasý doðru olurdu, düþüncesinde bulundum. Bununla birlikte, olupbitti karþýsýnda býrak göre, iki noktada avunç aramakla yetinmek zorunda kaldým. Birincisi, Refet Beyin telindeki: "Salâhattin Bey amaca uygun olarak çalýþacak" cümlesi; öteki de, Refet Beyin hiç olmazsa Ýstanbula gitmemiþ olmasý idi.Bu durum üzerine: "komutanlarýn Ýstanbula gitmek konusunda en küçük bir yanýlmalarýnýn pek pah

Page 20: Atatürk - Nutuk

mal olacaðýný, gene de programýmýzý iyi uygulamaya devam edeceðimizi" bütün komutanlara bildir hemen dikkatlerini çektim. Refet Beye de o gün (14 temmuz 1919): "Salâhattin Beyin kararlarýmýzý iyi uygulayacaðý, buradaki arkadaþlar arasýnda pek çok sevindirici ve güçlendiricir" cümlesini de içine alan bir kapalý tel çektirdim.

14 Temmuz 1919

Amasyada Beþinci Tümen Komutanlýðýna

Refet Beyedir: Aþaðýdaki teli uygun görürseniz Salâhattin Beye ulaþtýrýnýz ve sonucunu bildiriMustafa Kemal

Salâhattin Beyefendiye: Ýstanbulun kapalý çevresinden, ulusun mutlu kucaðýna gelmeniz ve özverili arkadaþlarýnýzýn dayanç39 ve yurtseverlik çevresine girmeniz büyük bir sevinçle karþýlandamacýmýzýn gerçekleþtirilmesi uðrunda gösterilecek ortak çabada Tanrý hepimizi baþarýlý kýlacaden öperim. (Mustafa Kemal)

Üçüncü Ordu Müfettiþliði Kurmay Baþkaný AlbayKâzým

Salâhattin Bey üzerinde ilk kuþkuyu gene, Salâhattin Beyin "amaca uygun çalýþacaðýný" söyleyerenen ve hemen komutayý býrakýp Sývasa doðru uzaklaþan Refet Bey göstermiþ oldu.Refet Beyin Amasyadan çektiði bir tel, yalnýz Salâhattin Bey üzerindeki kuþkuyu deðil, daha birkaç nokta ile ilgili düþünceleri de kapsýyordu. Ýzin verirseniz olduðu gibi bilginize sunayým

Ývedidir. AmasyadanGüvenlikle ilgilidir. 15.7.1919 719

Erzurumda On Beþinci Kolordu KomutanlýðýnaMustafa Kemal Paþa Hazretlerine:Salâhattin Beyi tanýrsýnýz. Birdenbire ürkmemesi gereklidir. Önce Kâzým Paþa, kutlama dolayýsýuþak sözler kullanarak kendisiyle yazýþmaya giriþmelidir. Hamit Beyin görevden çýkarýlmasý koa daha bir þey yok. Ama yerinde býrakýlmasý için gereken yerlere baþvuruldu. Görevden çýkarýlýlarda kalacaðýný pek ummuyorum. Bununla birlikte, gene etki yapýyorum. Benim dönmem için Ýngilizlerin Hükümete baský yapacaklarý kuþku götürmez. Ben, duruma göre, gereken yollara baþvurararalarda kalacaðým. Ýngilizlerden ve buradan geçen Amerikalýlardan anladýðýma göre, Kâzým Paþan tehlikelidir. Her zaman ölçülü davranýlmasýný ve iþlerin iyi yönetilmesini yeniden salýk veriRefet)

5. Tümen Komutaný Arif

Bu telde adý geçen Hamit Bey, Samsun mutasarrýfý idi, Hamit Bey, Samsuna varýþýmýzýn ilk günleRefet Beyin, geçmiþteki dostluðu dolayýsýyla, ortak amaç yolunda sonuna dek bizimle birlikte özveri ile çalýþacak nitelikte bir arkadaþ olduðuna güvendiði için bana salýk verdiði ve benzamlýða ve özel olarak, Genelkurmay Baþkaný Cevat Paþaya yazmam üzerine Samsuna getirebildiðim kiþi idi.Böyle bir kiþinin er geç görevden çýkarýlacaðý kuþku götürür müydü? Ama, Refet Bey: "Yerinde byerlere baþvuruldu." diyor. Nereye? Kimlerin katýna? Kim baþvurdu? Sonra: "Görevden çýkarýlýrsburalarda kalacaðýný pek ummuyorum, bununla birlikte gene etki yapýyorum" diyor. Nereye, Ýstanbula mý gidecek, nasýl? Bu kiþi bugüne deðin bizimle çalýþmýyor muydu?Bu telinde Refet Bey, kendisinin dönmesi için Ýngilizlerin Hükümete baský yapacaklarýný kesin r ve duruma göre gereken yollara baþvurarak buralarda kalacaðýný söylüyor. Oysa durum belli ve yapýlacak iþi ben kendisine 7 temmuz 1919 günlü genel yönergemde bildirdim (Adý geçen yönergen ikinci maddesi). Ondan baþka yapýlacak iþ yoktu.Refet Bey, Ýngilizlerden ve buradan geçen Amerikalýlardan anlamýþ ki: "Kâzým Paþanýn da durumulikelidir." Bu ne demektir? En çok sýký durmalarý gereken arkadaþlarýn, iyilik düþünmeyeceklersbelli olan kimselerin sözleri üzerine tehlike kuruntusu yapmalarý ve bunu inançla söylemeleri neyi gösterir ?

Page 21: Atatürk - Nutuk

Refet Bey, telinin sonunda, bana da ders veriyor: "Her zaman ölçülü davranýlmasýný ve iþlerin i yönetilmesini yeniden salýk veririm" diyor.Buradaki "ölçülü" sözünden, ne anlam çýkabileceðinin yorumlanmasýný anlayýþlý kiþilere býrakýrBana iyi yönetimi salýk veren kiþi, bu öðütlemeyi, benim verdiðim buyruk ve yönergeyi iyi uyguyýp görevi baþýndan ayrýlmadan önce yapmýþ olsaydý daha içten davranmýþ olurdu, sanýrým.

HAMÝT BEYÝN ÝSTANBUL HÜKÜMETÝNCE GÖREVDEN ÇEKÝLMESÝ

Baylar, Hamit Bey, 14 temmuz 1919 günü Samsundan bana þu kýsa teli çekmiþti:"Görevden çýkarýldýðýmý saðlam yerden öðrendim. Þu bir iki gün içinde buyruðun gelmesini beklibula gideceðimi saygý ile bildiririm."Refet Beyin komutayý býrakmýþ olmasýndan üzüntülü iken o gün, önemli bir kesimde özveri ile ça bir arkadaþýn da, sanki olaðan koþullar içinde bulunuyormuþuz gibi, anlaþýlmaz bir düþünüþ gönu öðrendim.Hamit Beye 15 temmuz 1919 günü þöyle bir tel yazýldý:"Kardeþim Hamit Bey, sizin yerinize Ýbrahim Ethem Beyin atandýðýný öðrendik. Refete yazdým ve rak birlikte içeri doðru gelmenizi rica ettim. Bilmem hangi güven düþüncesi, size Ýstanbula gitmek isteðini veriyor. Bundan baþka, biz deðerli arkadaþlarýmýzý Ýstanbuldan Anadoluya çekip ç ve böylece gerçek yurtseverleri dileklerinden yoksun etmemeye çalýþýrken siz, bu davranýþýnýz azýndan, kapalý bir çevreye giriyorsunuz. Biz hiç uygun görmedik. Refetle buluþunuz. Ya Sývas yakýnlarýnda birlikte kalýrsýnýz ya da rahatça bizim yanýmýza gelirsiniz. Kesin cevap bekleri (belge: 34).Beþ gün sonra (20 temmuz 1919) Canik Mutasarrýfý Hamit Beyin Samsundan gelen teli þu idi:Bizansýn artan alçaklýklarý karþýsýnda umutsuzluða düþen ulus, Doðudan bir umut ýþýðý bekliyorBuralarý ve buradakileri öyle düþsel bir biçim ve yaratýlýþta görüyorlar ki acaba bir þey var n de kuþkuya düþüyorum. Ýlgisizliðimden utanýyorum.Gerçekte uyumuyoruz. Bir þey yapmak istiyoruz. Ama bu þeyin biçim ve kuramlarýyla uðraþtýðýmýzollar seçtiðimiz kanýsýndayým. Zaman ve durum, beklemeye elveriþli deðildir. Yurdun durumu dakikadan dakikaya kötüleþiyor. Bunun için sözümüzü kýsa kesip iþleri çabuklaþtýrmak gerekiyor. Bim aklýma gelen þudur:Her yerden ve hep birden Padiþah Hazretlerine tel çekelim. On aydan beri gözü önünde ve çok zaman kendi istek ve hevesince olup biten alçaklýklarla nereye sürüklenmekte olduðunu gören ulusun, ne olursa olsun, kendi kaderine yön vermeye karar verdiðini hatýrlatalým ve kýrk sekiz saat içinde ulusun güvenebileceði bir hükümet kurulmaz ve kurucular meclisinin toplantýya çaðýrýlmasý karar altýna alýnmazsa, ne kendisini ne de hükümetini tanýmadýðýmýzý bildirelim.uk yok, geleneksel boyun kýrmaktan üzüntü duymayan ulus, biz yürüyelim, arkamýzdan gelsin efendim.Beþ gün önce, görevden çýkarýlýrsa Ýstanbula gideceðini bildiren Canik Mutasarrýfýnýn bu telina yazýlmýþ olmakla birlikte, karar ve çalýþma öðütleyen bir nitelikte bulduðunuzu umarým.Mutasarrýf Bey, ulusun bir umut ýþýðý beklediði yerde, acaba bir þey var mý diye kuþkuya düþüyBizi, ne yapmak istediðini bilmeyen, biçim ve kuramlarla uðraþan þaþkýnlar sanýyor. Sözü kýsa ri çabuklaþtýrmak için yapýlacak þeyi de söylüyor. Eðer bundan sonra bütün görüþlerindeki yersrkin bir düþünceyi ortaya koymasaydý iyi ederdi.Baylar, tarih, "geleneksel boyun kýrmaktan üzüntü duymayan ulus, biz yürüyelim, arkamýzdan gelsin" düþünce ve inancýnda bulunanlarýn karþýlaþtýklarý sonuçlar ve cezalarla doludur. Yöneticiikle devlet adamlarýnýn, böyle yanlýþ ve çürük düþüncelere hiç kapýlmamalarý gerekir. Hamit Be bizim Refet Beyle birlikte içerlere çekilmesi konusunda yazdýklarýmýza hiç deðinmiyor.Hamit Beyin bu teline 21 temmuz 1919 günü verdiðimiz bir karþýlýkta þunu söyledik: "Tanrý dileher þey olacaktýr. Yalnýz, ulusun güveneceði bir hükümet kurmak için önce o hükümete destek ol kuvveti yaratmak gerekir. O da, doðu illeri kongresinin ve ondan sonra da Sývas genel kongresinin toplanmasýyla olacaktýr."

REFET BEYLE YAZIÞMALAR

Baylar, Üçüncü Kolordudan, dolayýsýyla Refet ve Salâhattin Beylerden gene söz açmak gerekiyor.dur:

Page 22: Atatürk - Nutuk

Ýngilizler, Sývasa bir tabur gönderecekleri haberini yaydýlar. Olabilecek herþeye karþý, Sývasgelen çeþitli yollar boyunca askerî tedbirler aldýrmak gerekti. Bunun için Amasyada bulunan Beþinci Tümen Komutanlýðýna 18 temmuz 1919 günü yazdýðým bir buyrukta, o sýrada Amasyada bulet Beyle ilgili olarak da þu cümleler vardý: "Duruma Refet Beyin önemle dikkati çekilir. Belki Refet Bey böyle bir durumu göz önünde tutarak þimdilik Amasyada kalmayý daha uygun bulur."Beþinci Tümen Komutanýnýn 19 temmuz 1919 da verdiði karþýlýkta dikkati çeken þu cümleler vardýn Bey daha Samsundadýr. Þimdiye deðin kendisiyle görüþemediðim gibi hiçbir gerçek ve önemli yaapýlmadýðýndan, adý geçenin düþünce ve görüþünün ne yolda olduðunu bilemiyorum. Ama Refet Bey,zlere karþý koyacak kadar atýlganlýk gösteremeyeceðini sezdirmiþti. Refet Bey, 18 temmuz 1919 da Sývasa doðru yola çýktý." (belge:35)Bunun üzerine Refet Beye þu kapalý teli çektirdim:

Þifre l9 Temmuz 1919Kiþiye özeldir.Sayý151

Amasyada Beþinci Tümen KomutanlýðýnaSývasta Üçüncü Ordu Saðlýk MüfettiþiAlbay Ýbrahim Talî Beyefendiye

Refet Beyedir: Salâhattin Beye telimi verdiniz mi? Bu arkadaþýmýzýn kesin görüþlerinin her hal öðrenilmesi ve kararsýzlýk ya da iki yüzlü davranýþ gibi felaket doðuracak bir duruma hiçbir göz yumulmamasý bir yurt ödevi olduðundan bu konuda "evet" ya da "hayýr" diye kendisinden söz alýnmasý ve ona göre bir karar verilmesi çok gereklidir. Sizin býraktýðýnýz yerden baþlamaleri için tek programdýr. Þimdiye deðin hemen bir hafta olduðu halde hiçbir kesin bilgi alýnmamasý ve Ýstanbuldan alýnan bir yazýda, adý geçen için saðlam bir güven gösterilmemesi ve yola e Sadýk Beyle gizli bir görüþmesinden ve dostluðundan söz edilmesi ve yakýnýlmasý bu telimin ysýna yol açmýþtýr. Bunu ve bunun sonuçlarýný özellikle sizin anlamanýz ve çözümlemeniz gerekligi bir halk topluluðunda söyleyeceði yanlýþ ve ulusal amaca aykýrý bir tek sözün bile yapacaðýkiyi ve bunun yaratacaðý durumu þimdiden düþünmek yeter. (Mustafa Kemal)

Üçüncü Ordu Kurmay Baþkaný Albay Kâzým

Yalnýz bu telimize deðil çok þeye karþýlýk olan Refet Beyin þu telini olduðu gibi bilginize su

Güvenlikle ilgili ve Sývastançok ivedidir. 22.7.19191728Erzurumda Üçüncü Ordu Müfettiþliði VekiliKâzým Kara Bekir Paþa Hazretlerine

1 - Mustafa Kemal Paþa Hazretlerine: Telinizi Salâhattin Beyden ayrýldýktan sonra aldýðým içinendisine veremedim. Salâhattin Beyi herkes gibi siz de çok iyi tanýrsýnýz. Kararsýz yaratýlýþlkiþi. Bu bölgede on günden çok kalmamak düþüncesi ile gelmiþ. Az kaldý, komutayý almadan geri Kendisine güven ve inan vererek yurt ödevini hatýrlattým. Yurdunu her halde sever; ama vakitsiz iþ görmeye gelemez. Aþaðý yukarý Vali Reþit Paþadan biraz daha iyi. On Üçüncü Kolordusilâhlardan haberli olduðu gibi, bu iþi düzenlemek için Ýstanbulda da çalýþmýþ ve baþarý göste Cevat Paþa seçmiþ. Bu duruma göre, amaca zararlý olamaz ve hiçbir halk topluluðunda amaca ayktek bir söz söylemez. Tersine, amaca göre, ama sessiz olarak çalýþacaðýna söz verdi. Sadýk Beyisi üzerine verilen bilgiye inanamýyorum. Aslýna bakýlýrsa, aldýðýmýz haberi iyi belgelemeden elli bir program düzenlemeden çalýþmak, kuvvetlerin yitimine yol açýyor. Doðu durumu üzerine b

Page 23: Atatürk - Nutuk

a bilgi verirken, aldýðýmýz siþirme haberlere kapýlmamýþ olsaydýnýz, belki ben daha iyi bir yor ve komutayý býrakmak zorunda kalmazdým. Kendiliðinden karar verecek kiþilerin, gerçek durumu bilmeleri gerektiðini siz de kabul edersiniz. Bunun için, Salâhattin Beyi boþ yere ürkütmek ve "hayýr" dedirtmekle ne çýkacak? Aslýnda, o kaçmaya hazýr. Yerine acaba kim gelecek? Buyruklarýnýzýn kýsa ve açýk olmasýný rica ederim. Salâhattin Bey için olan telinizi zahmet edipaha okuyunuz. Fýrtýna ile baþlayýp yavaþlýkla biten bu telden kesin düþüncenizi çýkaramadým. Blikte, birkaç güne dek Salahattin Bey Samsundan dönüyor. Kendisiyle görüþeceðim. Herhalde onu gun bir yolla amaca göre çalýþtýrmak için gerekli tedbirleri alýyorum.2 - Samsuna çýkarýlan taburun, buradaki Hintli Müslümanlarý deðiþtirmekle birlikte, özellikle a bulunduðunuzu sandýklarý sizlere karþý bir korkutma amacý da güttüklerini, Ýngilizlerle görüBeni Ýstanbula gitmeye kandýrmak için, Kavakta bulunduðum sýrada bir Ýngiliz binbaþýsý geldi. zlere gösterdiðim direnmeden yararlanarak, sizi güçten düþürmek için beni aldýrdýklarýný açýkçki dayanaðýnýz, Kâzým Paþa imiþ; onun için Kâzým Paþa, Ýngilizlerin üstelemesini gerektirecek ermemelidir. Ferit Paþanýn, siz görevden çekilirken, Kâzým Paþayý vekil olarak atamasý, Ýstanblerden kimisinin kötü bir düþüncesi olmadýðýný gösteriyor. Ama Ýngilizlerin üstelemesi karþýsýzlar. Kâzým Paþanýn vekilliðe atanmasý da Salâhattin Beyin Sadýk Bey hesabýna buraya gelmediðilar.3 - Benim Ýstanbula götürülmem için Ýngilizler resmi olarak Ýstanbul Hükümetine baský yapabili benimle Ýngilizlerin arasýnda resmi bir baðlantý var (!). Bu baský artarsa Salâhattin Beyi güç bir durumda býrakmamak için izimi kaybedeceðim.4 - Hamit Beyin deðiþtirilmesi söylentisi henüz gerçekleþmedi. Onun, yerinde býrakýlmasý için Salâhattin Bey (*) gerekse Ýngilizler Ýstanbula baþvurdular. Adý geçenin deðiþtirilmek istenme, Dahiliye Nazýrlýðý ile kavga etmesindendir. Salâhattin Beyin yerine Konyaya Sedat Beyin geldiði de doðru degildir. Her ne kadar bütün komutanlarýn deðiþtirileceðini haber aldýðýmý, asa da Kâzým Paþanýn vekilliðe atanmasý bunun doðru olmadýðýný gösteriyor.(*) Öteki Salâhattin Beydir.5 - Sývas Kongresi ile ilgili olarak Sadrazamlýktan doðruca illere gönderilen 20 temmuz 1919 günlü teli gördünüz mü? Karahisardaki Tümen Komutaný, bu Kongreye delege seçimi için burabildiri yayýnlamýþ. Böyle bir davranýþý uygun buluyor musunuz? Alman barýþý ve Doðudaki sessizumun geliþmesini bekleyerek, bizim de tedbirli bulunmaklýðýmýzý gerektirmiyor mu ? Kendim için hiçbir kaygým olmadýðýný artýk anlamýþsýnýzdýr(!). Yalnýz, kararsýz ve programsýz davranýþlartedbirli olalým ya da hemen iþi açýða vuralým. Ama ikisinden birini yapalým. Sývas Kongresininugün için yararlý olacaðýný umuyor musunuz? Bugünkü duruma göre bu kongrenin Sývasta ve açýk oasýný tehlikeli bulmuyor musunuz? Güney yönlerinden Sývasa gelecek bir baskýn, özellikle bu il halkýnýn kansýzlýðý yüzünden, Anadoluyu ikiye ayýrýr ve pek tehlikeli olur. Bunun için bu ililere deðin, tarafsýzmýþ gibi görünmesi pek çok önemlidir. Bu Kongrenin ille toplanmasý gerekiy, aldýðýnýz haberlere göre delegeler gelebileceklerse, acaba bunun doðuda bir yerde toplanmasý daha uygun olmaz mý?6 - Sývas ve Amasya þehirleri halký pek karýþýk; ilçelerde ve köylerdeki halk, bunlara göre peiyi. Bundan sonra, ona göre çalýþmamý düzenleyeceðim.7 - Ýstanbuldan aldýðým haberde, buradaki ulusal ayaklanmanýn, hiçbir parti ya da hiçbir kiþin özel isteklerini yerine getirmek için olmayýp ulusal kurtuluþ ve baðýmsýzlýðýn saðlanmasý amadirmek üzere, sizin bir bildiri yayýmlayarak Ýngilizleri yatýþtýrmanýz salýk veriliyor. Gereklgörülürse ben bunun, sizin bir bildirinizle deðil, belki Erzurum Kongresinin kararlarý arasýnda yayýmlanmasýnýn uygun olacaðýný sanýyorum.8 - Ajanslar, Millet Meclisi seçimlerinden söz ediyorlar. Bu konuda ne düþünüyorsunuz ? (Refet)

Üçüncü Kolordu Kurmay Baþkaný Zeki

Bu tele verdiðimiz karþýlýðý da olduðu gibi bildirmekle yetineceðim.

Þifre 23.7.1919Subay eliyle çekilmesiÝvedidir.171Sývasta Üçüncü Kolordu Kurmay Baþkaný Zeki BeyeRefet Beyefendiye:

Page 24: Atatürk - Nutuk

1 - Salâhattin Beyle ilgili teli bir daha okumak üzere aradým, ama bulunamýyor. Hatýrladýðýma Salahattin Bey için söz konusu olan þeyler Ýstanbuldan bildirilmiþti. Her alýnan haberi, istenildiði gibi belgelemek kolay olmuyor. Doðu durumu üzerine aldýðýmýz bilgiler aþýrýlýktan uzakla birlikte, bize yanlýþ bir adým attýrmýþ deðildir, kanýsýndayým. Ulusun alýnyazýsý ile ilgalnýz doðu olaylarýnýn geliþimi temeline dayanmakla yetinilmiþ deðildir. Ulusal örgütlere genie canlýlýk vermek; kongrelerle ulusal istekleri ortaya koydurmak; orduyu ulusal örgütlere yardýmcý kýlmak; ulusal amacýn yitimine meydan vermemek için komuta ve silah iþlerinde, bilinen kesin kararý vermekte, yapýldýðýndan baþka türlü ve daha ölçülü davranmak, acaba bugünkürebilir miydi ? Herhalde þimdiki durum herkesi sevindirecek niteliktedir.2 - Kâzým Paþanýn vekil olarak atanmasý pek uygun düþmüþtür. Ýngilizlerin üstelemesini gerektiip ucu vermemeye çalýþýyor. Ama, silah iþinde ve Trabzona yapýlacak bir çýkarmayý önleme konusingen davranamayacaðýmýz açýk bir gerçektir. Oysa, bu nedenler Ýngilizlerin elbette hoþuna gityecektir.3 - Ýngilizler, benim Ýstanbula götürülmem için pek çok üstelediler ve Hükümeti iyiden iyiye ba aldýlar. Hükümet ve Padiþah ile, makine baþýnda günlerce süren konuþmalarda iþin bu yaný pek bildirildi. Bu konuþmalarda neler geçtiði, buluþmamýzda bilginize sunulacaktýr. Ama, meslekten çekilince üsteleme son buldu. Bu duruma göre, sizin için de, görevden çekildikten sonra çok üsteleyeceklerini ummam. Bununla birlikte, iþ tersine de olsa, izinizi kaybetmektense Salâhattin Beyin güç duruma girmesini yeðlerim. Burada Halit Bey için, Hükümet ve Ýngilizl, Kâzým Paþayý çok sýkýþtýrdýlar. Kâzým Paþa, birþey yapýlamayacaðýný söylemekte direndiðindenasa da, tümeninin baþýndadýr.4 - Hamit Bey, son bir teli ile hepimizden daha hýzlý iþ görmek isteðini gösteriyor. Þimdilik yumuþatýldý.5 - Sývas kongresi ile ilgili teli daha görmedim. Gerçekten bazý yerlerde olumlu ve bazý yerlerde de olumsuz aþýrýlýklar görülüyor. Elbette duruma göre verimli iþ görmek için tedbirli isteðindeyim. Herkes için bu kesin ve açýk program, bugün toplantýya baþlayan Erzurum Kongresi görüþmelerinden çýkacaktýr.Sývas Kongresinden pek çok fayda beklerim. Bugün deðil, Sývas Kongresi ilk söz konusu olduðu g bile, her yerden ve özellikle Güneyden bir baskýn gelmesini, çok olasý gördüðümü ve bu nedenlnma tedbirleri alýnmasý için ricada bulunduðumu hatýrlarsýnýz. Bununla birlikte, Erzurum Kongresinin toplantýlarý sýrasýnda, Sývasa gelecek delegelerin sayýsýna ve Erzurum Kongresinin yapacaðý etkilerle doðacak duruma göre daha elveriþli ve güvenli bir yöntem de düþünülür.6 - Ýþleri düzenleme konusundaki, siz kardeþimin görüþleri pek yerindedir. Bununla birlikte, þirlileri de ulusal duygu ve etki altýnda tutmaktan uzak kalýnmayacaðýný umarým.7 - Ulusal ayaklanmanýn amaç ve ereði, kongrece her yere gönderilecek bildirilerle, düþündüðümyayýlacaktýr.8- Millet Meclisi toplanmalýdýr. Ama Ýstanbulda deðil, Anadoluda. Bu konu, kongrede görüþüleceve bunun üzerine iþe giriþilecektir. Hepimiz gözlerinizden öperiz, kardeþim. (Mustafa Kemal)

Üçüncü Ordu Müfettiþliði Kurmay BaþkanýAlbayKâzým

ERZURUMLULARIN DESTEÐÝ

Baylar, ben askerlikten çekilince, bütün Erzurum halkýnýn ve Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuku iye Cemiyetinin Erzurum Þubesinin bana, karþý pek açýk olarak gösterdikleri güven ve yakýnlýðýbýraktýðý unutulmaz izlenimleri burada açýkça anmayý bir ödev sayarým.Derneðin Erzurum Þubesinden aldýðým 10 temmuz 1919 günlü yazýda: "Derneðin baþýna geçmemi ve Çanlýðýný kabul etmemi" öneriyorlar ve birlikte çalýþmak üzere ayýrdýklarý beþ kiþinin adlarýnýBu beþ kiþi: Raif Efendi, Emekli Binbaþý Süleyman Bey, Emekli Binbaþý Kâzým Bey, Albayrak Gaze Müdürü Necati Bey, Dursun Beyoðlu Cevat Bey idi. Söz konusu ettiðim yazýda, Rauf Beyin de Çalurulu Ýkinci Baþkanlýðýna seçildiði bildiriliyordu (belge: 36).O günlerde, Erzurum Þubesi Yönetim Kurulu Baþkaný Raif Efendi ve üye Hacý Hafýz Efendi, Süleymey, Maksut Bey, Mesut Bey, Necati Bey, Ahmet Bey, Kâzým Bey ve yazman Cevat Bey idi.Erzurum Þubesi, Ýstanbuldaki Genel Merkez Baþkanlýðýna ulaþtýrmaya çalýþtýklarý bir telle: "Gedýna söz söyleme yetkisinin bana verildiðinin telle bildirilmesini" de rica ettiler (belge: 37).

Page 25: Atatürk - Nutuk

Bundan baþka, bizim Erzurum Kongresine girmemizi kolaylaþtýrmak için, Kongreye Erzurum delegesi olarak seçilmiþ olan Emekli Binbaþý Kâzým ve Dursun Beyoðlu Cevat Beyler delegelikten kildiler.*

ERZURUM KONGRESÝ

Baylar, bildiðiniz gibi, Erzurum Kongresi 1919 yýlý temmuzunun 23 üncü günü, pek gösteriþsiz, okul salonunda açýldý. Ýlk günü, beni baþkanlýða seçtiler. Kongre üyelerini durum ve bir kertedüþünülenler üzerinde aydýnlatmak için yaptýðým konuþmada:Tarih ve olaylarýn sürükleyiþiyle, gerçekten içine düþtüðümüz kanlý ve kara tehlikeleri görmey kabarýp coþmayacak hiçbir yurtseverin düþünülemeyeceðine iþaret ettim. Ateþkes Anlaþmasý hükürak yapýlan saldýrýlardan ve yurda düþmanlarýn giriþinden söz açtým.Tarihin, bir ulusun varlýðýný ve hakkýný hiçbir zaman tanýmazlýktan gelemeyeceðini, bunun içinumuzu, ulusumuzu, kötüleyici yargýlarýn yüzde yüz deðerden düþeceðini söyledim.Yurt ve ulusun kutsal varlýklarýný kurtarma ve koruma konusunda son sözü söyleyecek ve bunun gereðini yaptýracak gücün, bütün yurda bir elektrik aðý gibi yayýlmýþ olan ulusal akýmdan doðhu olduðunu söyledim.Ýçgücünün artýrýlmasýna yaramak üzere de bütün zulüm görmüþ uluslarýn, ulusal amaçlarýna ulaþmine, elde edilen bazý bilgileri özetledim.Ve ulusun kaderinde sözünü yürütecek bir ulusal iradenin ancak Anadoludan doðabileceðini belirttim ve ulusal iradeye dayanan bir Millet Meclisi meydana getirmesini ve gücünü ulusal iradeden alacak bir hükümetin kurulmasýný ilk çalýþma ereði olarak gösterdim (belge: 38).

ERZURUM KONGRESÝNÝN BÝLDÝRÝSÝ VE KARARLARI

Baylar, Erzurum Kongresi 14 gün sürdü. Çalýþmasýnýn sonucu, düzenlediði tüzük ve bu tüzüðün içuyuran bildiridir.Bu tüzük ve bildiri, o zamanýn ve çevrenin gerektirdiði az önemli düþünceler çýkarýlarak incelrsa birtakým köklü ve geniþ kapsamlý ilkeleri ve kararlarý ortaya koyabiliriz.Ýzin verirseniz bu ilkeleri ve kararlarý, benim daha o zaman nasý1 anladýðýmý açýklayayým:1 - Ulusal sýnýrlar içinde bulunan yurt parçalarý bir bütündür; birbirinden ayrýlamaz (Bildiridde 6;Tüzük, madde 3 ün ayrýntýlarý; Tüzük ve Bildirinin 1 inci maddeleri okunup incelensin).2 - Ne türlü olursa olsun, yabancýlarýn topraklarýmýza girmesine ve iþlerimize karýþmasýna karnlý Hükümetinin daðýlmasý halinde ulus, birlikte direnecek ve savunacaktýr (Tüzük, madde 2 ve ildiri, madde 3).3 - Yurdun ve baðýmsýzlýðýn korunmasýna ve güvenliðinin saðlanmasýna Ýstanbul Hükümetinin gücükleþtirmek için, geçici bir hükümet kurulacaktýr. Bu hükümet üyeleri ulusal kongrece seçilecek. Kongre toplanmamýþsa bu seçimi Temsilciler Kurulu yapacaktýr (Tüzük, madde 4; Bildiri, madde 4).4- Ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kýlmak temel ilkedir (Bildiri, madde 3).5 - Hristiyan azýnlýklara siyasal üstünlük ve toplumsal dengemizi bozacak ayrýcalýklar verilemez (Bildiri, madde 4).6 - Yabancý devletlerin güdümü ve koruyuculuðu kabul olunamaz (Bildiri, madde 7).7 - Millet Meclisinin hemen toplanmasýný ve hükümet iþlerinin Meclis denetiminde yürütülmesiniaðlamak için çalýþýlacaktýr (Bildiri, madde 8).

Bu ilke ve kararlar, türlü türlü yorumlanmýþsa da, temel nitelikleri hiç deðiþtirilmeksizin uynabilmiþtir.Baylar, biz, Kongrede özetlediðim bu kararlarý ve bu ilkeleri saptamaya çalýþýrken, Sadrazam Ferit Paþa da ajanslarla birtakým demeçler yayýmlýyordu. Bu demeçlere "Sadrazamýn ulusu curnal etmesi" dense yeridir. 23 temmuz 1919 günlü ajansla, dünyaya þunu ilân ediyordu: "Anadoluda karýþýklýk çýktý. Anayasaya aykýrý olarak Millet Meclisi adý altýnda toplantýlar yapýlýyor.

Page 26: Atatürk - Nutuk

ve askeri memurlarca yasak edilmesi gerekir."Buna karþý gereken tedbirler alýndý ve Millet Meclisinin toplantýya çaðrýlmasý istendi (belge:Aðustosun yedinci günü kongre toplantýsýný kapatýrken, kongre üyelerine:"Önemli kararlar alýndýðýný ve bütün dünyaya ulusumuzun varlýk ve birliðinin gösterildiðini" sarih, bu Kongremizi çok az görülebilen büyük bir eser olarak yazacaktýr" dedim (belge: 40).Sözlerimin yersiz olmadýðýný zaman ve olaylarýn tanýtladýðý kanýsýndayým, baylar.Erzurum Kongresi, tüzük gereðince, bir Temsilciler Kurulu seçmiþti.Dernekler yasasýna uyularak verilmesi gereken dilekçe yerine Erzurum Valiliði katýna sunulan 24 aðustos 1919 günlü bildiride, Temsilciler Kurulu üyelerinin adlarý ve kimlikleri þöylece gösterilmiþti:

Mustafa Kemal Eski Üçüncü Ordu Müfettiþi, askerliktençekilmiþRauf Bey Eski Bahriye NazýrýRaif Efendi Eski Erzurum MilletvekiliÝzzet Bey Eski Trabzon MilletvekiliServet Bey Eski Trabzon MilletvekiliÞeyh Fevzi Efendi Erzincanda Nakþî ÞeyhiBekir Sami Bey Eski Beyrut ValisiSadullah Efendi Eski Bitlis MilletvekiliHacý Musa Bey Mutki Aþiret Baþkaný

(belge: 41)

Baylar, yeri gelmiþken þunu bilginize sunayým ki bu kiþiler hiçbir zaman bir araya gelip birlikte çalýþmýþ deðillerdir. Bunlardan Ýzzet, Servet ve Hacý Musa Beyler ve Sadullah Efendi helmemiþlerdir. Raif ve Þeyh Fevzi Efendiler, Sývas Kongresine katýlmýþlar ve ondan sonra biri Erzuruma, ötekisi Erzincana dönerek bir daha aramýza katýlmamýþlardýr. Rauf Bey ve Sývas Konesinde aramýza katýlan Bekir Sami Bey, Ýstanbuldaki Millet Meclisine gidinceye dek, bizimle birlikte bulunmuþlardýr.

ERZURUM KONGRESÝNDE GÖRÜLEN DURAKSAMALAR

Baylar, söz arasýnda küçük bir noktaya da dokunmak isterim. Benim, bu Erzurum Kongresine üye olarak girip girmemekliðim düþünülmeðe deðer görüldüðü gibi, Kongreye katýldýktan sonra da baklýðým üzerinde duraksayanlar bulunmuþtur. Bu duraksayanlardan kimilerinin düþüncelerini iyi netlerine ve içtenliklerine yormakla birlikte, baþka birtakým kimselerin bu konuda içtenlikten büsbütün uzak olduklarýna, tersine kötülük amacý güttüklerine daha o zaman kuþkum kalmamcasusu olup her nasýlsa Trabzon ili içinde bir yerden kendini kongreye delege göstertip gelen Ömer Fevzi Bey ve bunun arkadaþlarý gibi. Bu kiþinin hayýnlýðý, sonradan Trabzondaki voradan kaçtýktan sonra Ýstanbuldaki iþleri ve davranýþlarýyla kesin olarak anlaþýlmýþtýr.Kongrenin bitiminden iki üç gün önce baþka bir tartýþma da söz konusu olmaya baþlamýþtý. Bazý , benim Temsilciler Kuruluna girip açýk olarak çalýþmamý sakýncalý görüyorlardý. Düþünceleri þenebilir: "Ulusal giriþim ve çalýþmalarýn bütün anlamýyla ulustan doðduðunu, gerçekten ulusal termek gerekir. Böyle olursa, giriþimler daha güçlenir ve kimsenin kötü yorumuna ve özellikle yabancýlarýn olumsuz düþüncelerine yer kalmaz. Ama, tanýnmýþ ve hele Ýstanbul Hükümetine ve Have Padiþahlýða karþý baþ kaldýran biri durumuna düþmüþ; saldýrý noktasý olan benim gibi bir adl giriþimlerin baþýnda bulunduðu görülürse, çalýþmalarýn ulusal amaçlar yolunda olmaktan çok, gerçekleþtirmek için olduðu kanýsýna yol açýlabilir. Bunun için, Temsilciler Kurulu üyeleri, e baðýmsýz sancaklarýn seçeceði kiþiler olmalýdýr. Ancak böylelikle, ulusal bir güç gösterilebBu düþüncelerin yerinde olup olmadýðýný araþtýracak deðilim. Yalnýz benim de, bu düþüncelere k dayanak noktalarýndan bazýlarýný sayayým: Her þeyden önce ben, ne olursa olsun, kongreye katýalý ve onu yönetmeliydim. Çünkü, zaman geçirmeksizin ulusal iradenin iþler duruma getirilmesini ve ulusun kendi baþýna silâhlý ve edimli olarak tedbirler almaya baþlamasýný saðlamak zorunluðuna inanýyordum. Bu temel ilkeleri benimsetip karara baðlatabilmek için, Kongrede yönetici olarak çalýþmayý ve üyeleri aydýnlatmayý çok gerekli görüyordum. Netekim öyle oldu. Erzuruminin, daha önce açýkladýðým ilke ve kararlarýný herhangi bir temsilciler kurulunun uygulatabileðine benim güvenim olmadýðýný açýkça söylemeliyim. Netekim zaman ve olaylar beni doðrulamýþtý daha Amasyada iken karar verdiðim ve bütün ulusa her türlü araçlarla duyurttuðum Sývas Genel

Page 27: Atatürk - Nutuk

ngresinin toplanmasýný saðlamak; bütün ulusu ve yurdu tek bir kurulla temsil etmek; sonra, yalnýz doðu illerini deðil, yurdun bütün parçalarýný ayný dikkat ve duyarlýkla savunma ve kurrelerini bulmaya çalýþmak gibi iþleri, her hangi bir kurulun baþarabileceði kanýsýnda olmadýðý zorundayým. Çünkü, bende böyle bir kaný bulunsaydý, iþe giriþtiðim güne dek, bu konuda uðraþarýný bekleyerek görevimden çekilmemek yolunu tutardým. Hükümete, Padiþah ve Halifeye karþý baþgerekli görmezdim. Tersine, ben de bazý iki yüzlü ve iki yanlýlar gibi dýþ görünüþü pek parlak olan, o günün ordu müfettiþliðini ve Padiþah Hazretlerinin yaverliði sanýný elden býrakmazdýmGerçi benim açýkça ortaya atýlmamda ve bütün ulusal ve askerî iþlerin baþýna geçmemde, kuþkusudý. Ama o sakýnca, baþarýsýzlýða uðradýðýmda herkesten önce ve herkesten çok en büyük cezaya çy olabilir miydi? Oysa, bütün yurdun ve koskoca bir ulusun ölüm ve dirimi söz konusu olurken, "yurtseverim" diyenlerin kendi sonlarýný düþünmelerine yer var mýdýr?Baylar, ben, kimi arkadaþlarca ileri sürülen düþünce ve kuruntulara uysaydým, iki bakýmdan büycalar doðacaktý. Birincisi, düþüncelerimde, kararlarýmda ve bütün kiþiliðimde yersizlik ve yetik olduðunu açýða vurmak ki bu davranýþ, benim vicdan buyruðu ile üzerime aldýðým görev bakýmýyecek bir yanlýþ olurdu.Baylar, tarih, söz götürmez bir biçimde ortaya koymuþtur ki, büyük iþlerde baþarý için, gücü vsýlmaz bir baþkanýn varlýðý çok gereklidir. Bütün devlet büyüklerinin umutsuzluk ve güçsüzlük aþsýz olarak karanlýklar içinde kaldýðý bir sýrada, "yurtseverim" diyen binbir çeþit kiþinin, lü davranýþ ve inanç gösterdiði kargaþalý bir zamanda danýþmalarla, birçok hatýrlý ve erkli kie uyma zorunluðuna inanmakla; korkusuz, kuþkusuz ve hele sert yürünebilir mi ve en sonunda ulaþýlmasý çok güç olan hedefe varýlabilir mi? Tarihte böylece ereðe ulaþmýþ bir topluluk gr mi? Ýkincisi, baylar, ulus, yurt, siyasa ve ordu yöneticiliðinde hiç bulunmamýþ ve bu alanda deðeri belirmemiþ ve denenmemiþ geliþigüzel kiþilerden, örneðin, Erzincanlý bir Nakþî Þeyhii bir aþiret baþkaný gibi bilisizlerden40 de kurulabilecek herhangi bir temsilciler kuruluna, söz konusu durum ve görev býrakýlabilir miydi? Býrakýldýðýnda "yurdu ve ulusu kurtaracdiðimiz zaman, ulusu ve kendimizi aldatmýþ olmak gibi kötü bir yanýlgýya41 düþmeyecek miydik?sine bir kurula, perde arkasýndan yardým edilebileceði düþünülse bile bu yöntem, güvenilir sayir miydi?Bu söylediklerimin, o günlerde deðilse bile, artýk bugün bütün dünyaca kabul olunabilecek gerçrden olduðuna hiç kuþkum yoktur. Bununla birlikte, ben bu söylediklerimi o günlerden kalma bazý anýlar ve belgelerle burada doðrulamayý, gelecek kuþaklarýn siyasal ve toplumsal eðitimi bakýmýndan ödev sayarým.Bu dakikaya kadar olduðu gibi, bundan sonra da sözünü edeceðim olaylar dolayýsýyla, bu yön kenliðinden aydýnlanmaya baþlayacaktýr.*

Baylar, Erzurum Kongresinin bitiminde, Ferit Paþadan sonra Harbiye Nazýrlýðýna yeni geldiði anlaþýlan bir Nâzým Paþanýn imzasýyla, On Beþinci Kolordu Komutanlýðýna 30 temmuz 1919 günlü þgeldi:"Mustafa Kemal Paþa ile Refet Beyin Hükümet kararlarýna karþý gelmelerinden ötürü hemen yakalak Ýstanbula gönderilmeleri Babýâlice42 uygun görülüp ilgili görevlilere gerekli buyruklar veriiðinden, kolorduca önemle yardým edilmesi ve sonucundan bilgi verilmesi rica olunur".Bu buyruða, Kolordu Komutanlýðýnca gereði gibi karþýlýk verildi. Bu karþýlýðý, öteki komutanlabi gönderterek dikkatlerini çektirdim.Kongre bildirisi, yurt içinde her yere ve yabancý devlet temsilcilerine türlü yollarla bildirildi. Tüzük de komutanlara ve baþka güvenilir orunlara kapalý tel ile bölüm bölüm verilerulunduklarý yerlerde basýlýp, çoðaltýlmasýnýn ve yayýmýnýn saðlanmasýna çalýþýldý. Bu iþ, elbea Sývasta Üçüncü Kolordu Komutaný Salâhattin Beyden aldýðým, 22 aðustos 1919 günlü bir telde: maddelerinin yayýmýný sakýncalý bulduðu, bir kez daha incelenmesi gereði" bildiriliyordu (belge: 42).Ýkinci madde- Birlik olarak savunma ve direnme ilkesinin kabul edildiðine;Dördüncü madde - Geçici hükümet kurulabileceðine iliþkin maddelerdir.

KARAKOL CEMÝYETÝ

Biz, Erzurumda kongre kararlarýnýn her yerde anlaþýlmasýný ve birlikte uygulanmasýný saðlamaya"Karakol Cemiyetinin Teþkilâtý Umumiye Nizamnamesi43" ve "Karakol Cemiyeti Vezaifi Umumiye Talimatnamesi44" diye basýlý birtakým kâðýtlarýn bütün orduya; komutan, subay, herkese daildirildi.

Page 28: Atatürk - Nutuk

Bu yönetmeliði okuyan, bana en yakýn komutanlar bile, bu iþi benim yaptýðýmý sanarak iyiden iye kuþkuya düþmüþler. Benim, bir yandan kongreler toplayýp açýk olarak ulusal ortak çalýþmalar , bir yandan da gizemli ve korkunç bir komite kurmakla uðraþtýðým sanýsýna kapýlmýþlar. Gerçi,e örgütleri yapanlar Ýstanbulda bulunuyorlarmýþ; ama, herþeyi benim adýma yapmakta imiþler.Karakol Cemiyetinin tüzüðüne göre, genel merkez üyeleri ve sayýlarý, toplanma yerleri ve nasýllandýklarý, nasýl seçilip görevlendirildikleri kesin olarak gizli ve saklý tutulur. Bir de, en ufak bir gizi açýða vuran ya da Karakol Cemiyetine tehlike getiren; dahasý, tehlike getirici bir kuþku uyandýran, hemen asýlýr.Yönetmeliðinde de, "bir ulusal ordu"dan söz ediliyor ve: "Bu ordunun baþkomutaný ve genelkurmay baþkaný, ordu, kolordu ve tümen komutanlarý ve kurmaylarý seçilmiþ ve atanmýþ olup gizlisaklý tutulur. Bunlar, görevlerini gizli olarak yaparlar" deniliyor.Baylar, hemen komutanlarý uyardým; bu tüzük ve yönetmelik hükümlerini hiç uygulamamalarý gerek ve bu iþin kaynaðýný araþtýrmakta olduðumu bildirdim.Sývasa varýþýmdan sonra, oraya gelen Kara Vâsýf Beyden anladým ki, bu iþi yapan kendisi ve bazkadaþlarý imiþ.Her halde böyle bir davranýþ doðru deðildi. Herkesi asmakla korkutarak, bilinmeyen bir merkezin, bilinmeyen bir baþkomutanýn, bilinmeyen birtakým komutanlarýn buyruklarýna uymaya zorlamak çok tehlikeli idi. Gerçekten, orduda görevli herkeste hemen bir korku ve birbirlerine karþý güvensizlik baþladý. Örneðin, herhangi bir kolordu komutanýnýn: "Benim komutam aki kolordunun acaba saklý ve gizli komutaný kimdir? Bu gizli komutan acaba ne vakit ve nasýl komutanlýðý ele alacak ve acaba bana karþý nasýl davranacak?" gibi haklý birtakým kurlara kapýlmasý beklenilmez deðildi.Sývasta Kara Vâsýf Beye, gizli merkezin, gizli baþkomutanýn ve gizli genelkurmay baþkanýnýn kier olduðunu sorduðum zaman: "Hepsi siz ve arkadaþlarýnýzdýr." diye karþýlýk vermiþti. Bu, büsbu karþýlýk, elbette akla ve mantýða uygun olamazdý. Çünkü, hiç kimse bana böyle bir düzen ve kaçmýþ ve benden bu iþ için izin almýþ deðildi.Bu derneðin daha sonra, özellikle Ýstanbulda, bu ad altýnda çalýþmasýný sürdürmeye çabaladýðý tle kurulduðu ve sýkýþýnca bize vermek zorunda kaldýklarý bilgilerin doðruluðu ileri sürülemez

BÝR ÝÞ GÖREMEDEN AVRUPADAN DÖNEN FERÝT PAÞAYA ÇEKTÝÐÝM KAPALI TEL

Ýstanbul Hükümetini ulusal giriþimleri önlemekten vazgeçirmek, baþarýyý çabuklaþtýrmaya ve kolarayacaðý için önemliydi. Bu düþünceyle, Ferit Paþanýn elbette hiçbir baþarý saðlamadan hemen kýrýlmýþ bir durumda, Ýstanbula dönüþünden yararlanarak, kendisine 16 aðustos 1919 günü bir kardim. Bu telde baþlýca þu cümleler vardý:Bay Klemanso (Clemenceau) nun yüksek kiþiliðinize45 olan ayrýntýlý karþýlýk yazýlarýný son. günca, Ýstanbula nasýl acý ve üzüntü içinde döndüðünüzü çok iyi anlýyorum ........................................................................................................................bölüþmek ve devletimizi ortadan kaldýrmak düþüncesini bu denli açýk ve onur rak gösteren bir yazý karþýsýnda titremeyecek duygulu bir kiþi düþünemem. Tanrýya binlerce þükki, ulusumuz ruhundaki dayanç ve yiðitlikle tarih boyunca sürüp gelen hayat ve varlýðýný ne alzýsýna býrakacak, ne de böyle cellatça yargýlara kurban edecektir.Þimdi iyice inanýyorum ki, yüksek kiþiliðiniz de bugünkü genel durumu ve devlet ve ulusun gerç yararlarýný üç ay önceki gözlerle görmüyordur.Dokuz aydan beri iþ baþýna gelen hükümetlerin, hep biribirinden daha çok güçsüzlüðe uðramasý v ne yazýk ki, artýk iþ görmez bir kerteye düþmesi, ulusun yüksek onuru karþýsýnda gerçekten pe. Doðrusu þu ki, yurdun ve ulusun kaderi için içeride ve dýþarýda sözü geçer olrnak kuþkusuz uadeye dayanmayý gerektirir.Yaþama hakký ve baðýmsýzlýðý için çalýþan ulusun amacýndaki temizlik ve içtenliðe karþý Ýstanbyolunu tutuyor. Böyle bir davranýþ elbette büyük üzüntüler doðurur. Ulusu, Ýstanbul Hükümetinemeyen davranýþlara sürükleyecek niteliktedir. Çok açýk olarak söyleyeyim ki ulus, her türlü iri kullanabilecek güçtedir. Yapacaklarýný önleyebilecek hiçbir kuvvet yoktur. Ýstanbul Hükümetigiriþtiði olumsuz iþleri hiçbir yerde, hiçbir kimse yürütemeyecektir. Ulus, çizdiði program iç kesin ve bilinçli adýmlarla ereðine doðru yürümektedir. Ýstanbul Hükümetinin þimdiye deðin olleyici davranýþlarýnýn hiçbir yerde hiçbir etki yapmamakta olmasýyla gerçek durumun sizce anlagötürmez.Ýngilizlerin gösterdikleri yolda kurtuluþ çaresi aramak da yersizdir ve sonucu yýkýmdýr. Kaldýi, Ýngilizler de en sonunda gücün ulusta olduðunu anlayarak hiçbir dayanaðý olmayan ve ulus ada hiçbir yere söz veremeyen, verse bile bunu ulusa benimsetemeyecek olan bir hükümetle s

Page 29: Atatürk - Nutuk

onuçlu bir iþe giriþilemeyeceðine inanmýþlardýr.Bütün dilekler þu noktada toplanmýþtýr: Hükümet, türeye uygun46 olan ulusal akýma karþý gelmekek Milli Kuvvetlere dayansýn ve her türlü giriþiminde ulusun isteklerine uysun! Bunun için de, ulusal varlýðý ve iradeyi temsil edecek olan Millet Meclisinin kýsa zamanda toplanmasýný saðlasýn ..........

SIVAS KONGRESÝ HAZIRLIKLARI

Baylar, Sývasta toplanmasýný saðlamaya çalýþtýðýmýz Kongreye her yerden delege seçtirmek ve onelmelerini saðlamak için, Amasyada baþlamýþ olan çalýþma ve yazýþmalar daha sürüp gidiyordu. Br ve her yerde birçok yurtseverler, olaðanüstü çaba gösteriyorlardý. Fakat, yine her yerde olumsuz ve kötüleyici propagandalar ve özellikle Ýstanbul Hükümetinin engelleyici tedbirleri iþi zorlaþtýrýyordu.Bazý yerlerden, hem delege seçmiyorlar, hem de halkýn içgücünü kýracak ve herkesi umutsuzluða ecek karþýlýklar veriyorlardý. Örneðin, Yirminci Kolordu Komutaný adýna Kurmay Baþkaný Ömer Han Ýstanbuldan alýnan bilgileri kapsayan 9 aðustos 1919 günlü kapalý telinde þu maddeler dikkati çeker görüldü:1 - Ýstanbul delege göndermiyor. Orada yapýlan iþleri uygun görmekle birlikte, atýlgan bir duruma girmek istemiyor.2 - Ýstanbuldan delege gönderilemeyecektir. Gönderilmek istenen kiþiler, orada verimli, baþarýlý iþ göreceklerine güvenemediklerinden, boþuna para harcamamak ve yolculuk sýkýntýlarý n yola çýkmýyorlar.(Bilindiði gibi bazý kiþileri özel mektupla da çaðýrmýþtýk)Biz, dört bir bucaktan delege seçtirmek ve göndertmekte karþýlaþýlan güçlükleri yenmeye çalýþý kongre için en güvenilir yer olarak seçtiðimiz Sývasta da bir kaygý ve coþku baþladý.Baylar, burada sýrasý gelmiþken söyleyeyim ki, ben Sývasý gerçekten her yönden güvenilir saymýa birlikte, daha Amasyada iken Sývasa gelen bütün yollar üzerinde uzaktan ve yakýndan her türlü askerî tedbir ve düzeni aldýrmayý da gerekli bulmuþtum.

SIVAS VALÝSÝNÝN KAYGILARI

Sývastaki kaygý ve coþku þöylece anlaþýldý. 20 aðustos günü öðleyin Sivas Valisi Reþit Paþanýnaf baþýna çaðrýldýðým zaman, paþanýn uzun bir teli veriliyordu. O tel þudur:

Erzurumda Mustafa Kemal Paþa HazretlerineÝlkin, sizi rahatsýz ettiðimden dolayý beni baðýþlamanýzý diler, saðlýðýnýzý sorarým. Ne iþ içdiriyor ve açýklýyorum efendim. Görünüþte, Fransýzlara ait kurumlarý teslim etmek, gerçekte budurumu üzerinde incelemeler yapmak için, Cizvit papazlarý ile birlikte önceki gün Ýstanbuldan Sývasa gelerek valilik katýný ziyaret eden Fransýz subaylarýnýn bu ziyaretlerine karþýlýk düh yanlarýna gitmiþtim. Ziyaret ve konuþmanýn sonunda orada bulunan Fransýz binbaþýlarýndan Janrma müfettiþi Bay Brüno (Brunot), biraz özel görüþmek istediðini söyleyerek beni baþka bir oda Söylediði sözleri olduðu gibi aktarýyorum:"Mustafa Kemal Paþa ile Kongre üyelerinin Sývasa gelip burada bir kongre yapacaklarýný iþittim. Bunu Ýstanbuldan gelen Fransýz subaylarý söylediler. Sizinle böylesine dostça konuþur ve kiþiliðinize karþý pek çok saygý beslerken bu iþi benden saklamanýza çok üzüldüm" dedi. Ben de rþýlýðý vererek kendisini inandýrmaya çalýþtýmsa da son söz olarak: "Eðer Mustafa Kemal Paþa S burada kongre toplamaya kalkýþýlýrsa beþ on gün içinde askerlerimizin buralara gireceðini kes olarak biliyorum. Sizin kiþiliðinize beslediðim saygý dolayýsýyla bunu haber veriyorum. Ýnanmazsanýz, iþ olup bittikten sonra inanýrsýnýz. O vakit yurdunuzu uçuruma sürükleyenler arasýna de girmiþ olursunuz" sözlerini söyledi. Dahiliye Nazýrlýðýndan dün aldýðým kapalý tel de, baþk birlikte gene bu kanýyý uyandýracak nitelikte idi. Yeni gelen Fransýz subaylarýndan biri dün Kolordu Komutaný ile uzun uzadýya görüþerek kongre konusunda Komutan Beyefendinin düþünce anlamaya çalýþtýðý gibi, bu sabah da Bay Brüno bana gelerek, alafranga saat üçte, öbür Fransýla birlikte kongre üzerine görüþüleceðini, ama kendisinin aradaki dostluk dolayýsýyla daha öncnimle ayrý görüþmek istediðini bildirdi. Bir süre konuþulduktan sonra sonuç olarak þunu da söy"Ben dünden beri bu iþ üzerinde pek çok düþündüm. Sonunda þuna karar verdim ki, eðer Mustafa Kaþa ile Kongre üyeleri, Sývas Kongresinde Ýtilâf devletlerine karþý kýþkýrtýcý davranýþlarda bonlar için saldýrgan bir dil kullanmazlarsa kongrenin toplanmasýnda hiç bir sakýnca yoktur

Page 30: Atatürk - Nutuk

. Ben kendim General Franþe Despere'ye (Franchet d'Esperey) yazar, Mustafa Kemal Paþa için çýkarýlan tutuklama buyruðunu geri aldýrýr ve kongrenin toplanmasýna engel olunmamasýhiliye Nazýrlýðýndan size buyruk göndertirim. Fakat þu koþulla ki, siz de benden hiçbir þey saayacaksýnýz ve içten dostluðumuzu gözeterek biribirimize karþý hep açýk bir dil kullanacaðýz. grenin toplanacaðý günü öðrenmek gerekir" dedi. Ben de kendisine bu konuda kesin bir þey bilmediðimi ve öðrendiðimde kendisine bildireceðimi ve aradaki dostluk dolayýsýyla hiçbir þeyi saklacaðýmý söyledim. Binbaþýnýn iþgal konusunda dünkü kesin sözlerine karþýn bugünkü yumuþaklýðýnrý kavrayan yüksek görüþlerinize sunmayý ödev bilir ve bu konuda sözü uzatmayý gereksiz sayarýr ki, bunlarýn düþüncesi kongreyi Sývasta toplatmaya yanaþmýþ görünerek, kongrenin yüce üyelerburada toplamak ve el altýndan hazýrlýkta bulunarak bütün arkadaþlarý ele geçirmekten ve hem dburayý iþgal etmeyi olup bittiye getirmekten baþka bir þey deðildir. Dün akþam Dahiliye Nazýrlaldýðým kapalý bir tel de, baþka biçimde yazýlmýþ olmakla birlikte, aþaðý yukarý gene bu niteln her gerçeði, saklý tutulmak ricasýyla sizlerin bilginize sunuyorum. Bundan sonra tutulacak yolun çizilmesi size düþer. Düzenli dolaplý bir tehlikenin bu denli yakýn ve sanki elle tutulacak kadar görünmekte olduðunu bilip dururken, durumu size bildirmemeyi ve sonuç olarak Sývasta kongre toplamaktan vazgeçilmesini önermemeyi vicdanýma sýðdýramadým. Ýþte bunun lerden ve orada bulunan öbür yüksek arkadaþlardan pek çok rica ederim ki, ikinci bir kongrenin toplanmasýna kesin gereklik yoksa vazgeçilsin. Gereklik varsa, dört yandan ele geçirilmesi pek kolay olan Sývasýn toplantý merkezi olmasýndan vazgeçilerek, düþmanýn kolayca gireyeceði Erzurumda ya da uygun görülürse Erzincanda toplanma yoluna gidilmesini yurdun esenliði adýna çok rica ederim. Kolordu Komutaný Salâhattin Beyefendi de bu konudaki görüþlerini rýca Kâzým Paþa Hazretleri aracýlýðýyla size yazacaklardýr. Þimdi yanýmda bulunan eski Sývasili Rasim Bey de eski Erzurum milletvekili Hoca Raif Efendi Hazretlerine bu konudaki bilgi ve düþüncesini kapsayan bir tel çekecektir. Elbette okuduktan sonra Hoca Raif Efendi Hazretlerinin Ilýcadan dönüþünde kendilerine yollamak iyiliðinde bulunursunuz. Ýþte efdim, durum böyledir. Söz götürmez yurtseverliðinize karþý sizi daha çok rahatsýz etmekten çeki karþýlýk olarak göndereceðiniz buyruðunuzu beklerim, efendim. Ýþte Rasim Beyin teli.

Reþit

Bu tele orada verdiðim karþýlýðý, olduðu gibi bilginize sunacaðým. Ertesi gün, Temsilciler Kura da ayný anlamda uzun bir tel çekilerek yatýþtýrmaya ve inandýrmaya çalýþýldý (belge: 43). Ayasbi Efendiye de aracýlý bir tel çekildi (belge: 44). Kolordu Komutanýna da gerektiði gibi yazýldý (belge: 45). Rasim Beye de, gönlünün rahatlamasý için, kendim yazdým (belge: 46).

20 Aðustos 1919 saat: 1 sonra

Sývas Valisi Reþit Paþa Hazretlerine

Verdiðiniz bilgiye ve yüksek görüþlerinize özellikle teþekkürlerimi sunarým. Bay Brüno ve arkadaðý vermek için söylediklerini yüzde yüz kurusýký sayarým. Sývas Kongresinin toplanmasý yeni mayýp aylardan beri dünyaca bilinen bir iþtir. Tuhaftýr ki, Ýstanbulda bulunan yetkili Fransýz siyasa adamlarýnýn da bana gönderdikleri haberler, Anadoluda ulusça giriþilen iþlerin pek haklý ve türeye uygun olduðu ve ulusumuzun istekleri kendilerine açýkça bildirilirse iyi karþýlayacaklarýný ve uygulanmasýný üzerine alacaklarýný gösterir yazýlý bir güvenceyi þimdiden duklarý yolundadýr. Bay Brüno'nun ikinci görüþmede aðýz deðiþtirmesi ve yumuþamasý bizleri kazlsa gerektir. Binbaþý Brüno'nun dediði gibi, Fransýzlarýn beþ on günde Sývasa girmeleri o kadalay bir þey deðildir. Þunu hatýrlamanýz gerekir ki, Ýngilizler bu konuda gözdaðý vermekte dahari giderek Batumdaki askerlerinin Samsuna çýkarýlmasýna karar verdiler ve dahasý, özellikle beni korkutmak için, bir tabur da çýkardýlar. Fakat bu çýkarmaya karþý, ulusun güçlü bir dayanve ateþle karþý koyacaðý gerçeði kendilerince anlaþýldýktan sonra hem kararlarýndan dönmek, hena çýkarmýþ olduklarý askerleriyle birlikte orada bulunan taburu alýp götürmek zorunda kalmýþlas Kongresinde görüþülecek konularda, Erzurum Kongresi Bildirisinden kolayca anlaþýlacaðý üzerlâf devletlerine karþý kýþkýrtmalarda bulunmak gibi amaçlar güden hiçbir yön yoktur. Burada þulginize sunayým ki, ben ne Fransýzlarýn ve ne de herhangi bir yabancý devletin yardýmýna gönülndirecek deðilim. Benim için en büyük barýþma yeri ve yardým kaynaðý ulusumun kucaðýdýr. Kongrliði, zamaný ve toplantý yeri üzerine etki yapacak bir davranýþ, benim kendi kararýmýn çok üsrliði bulunan ulus kararýna baðlýdýr. Yalnýz, düþündüðünüz gibi Fransýzlarýn, kongre üyelerini

Page 31: Atatürk - Nutuk

ster görünerek, sonradan bu üyeleri ele geçirebilmesi bence çok uzak kuruntulardandýr. Bütün bsözlerimi, olduðu gibi Bay Brüno'ya söylemenizde de hiçbir sakýnca görmüyorum. Böylece, ulusum, haklarýný korumak ve baðýmsýzlýðýný savunmak için Erzurum Kongresi Bildirisiyle bütün dünyaykendilerinin Ýstanbuldaki siyasal temsilcilerine de bildirmiþ olduðu temel kararlarý uygulamaktan çekinmeye hiçbir þekilde yer olmadýðý Bay Brüno'ya ve arkadaþlarýna anlatýlmýþ olur.ilmelidir ki, Fransýzlarýn Sývasa girmeye karar vermeleri, kendilerine pek pahalýya mal olabilecek yeni kuvvetlerle ve çok paralarla yeni bir savaþa karar vermelerine baðlýdýr. Bunu Jandarma Binbaþýsý Bay Brüno ile arkadaþlarý düþünseler bile, Fransýz ulusunun böyle bir kabileceði sanýlamaz.Milletvekili Rasim Beyin Raif Efendi Hazretlerine olan telyazýsýný okudum. Korkmaya yer olmadýðýnýn kendilerine lütfen duyurulmasýný rica ederim.Gerek bana ulaþtýrdýðýnýz bilgi ve düþüncelerinizi gerekse Rasim Beyin telyazýsýný Temsilciler olduðu gibi sunacaðým. Bundan dolayý, Sývas Kongresi ile ilgili kesin karar, ancak Temsilciler Kurulunun görüþmeleri sonunda belli olacaktýr. Alýnacak karar elbette size bildirilecektir. Yalnýz bugün için ricam, Brüno'nun gözdaðý verdiðini halka duyurmamanýz, böylece iç günizdir. Saygýlarýmýn kabulünü, Salâhattin ve Refet Beyefendilere de selamýmýn ulaþtýrýlmasýný saygýdeðer Paþa Hazretleri.

Mustafa Kemal

Verilen karþýlýk üzerine Reþit Paþadan alýnan ikinci tel:

Ben anlayabildiðim kadarýný sizlerin bilginize sunmakla vicdan ödevimi yerine getirmiþ oluyorum. Ýstanbuldaki Fransýz siyasa adamlarýnýn görüþlerini ve size verdikleri sözlere güvenilinilemeyeceðini kestiremem. Söz götürmez yurtseverliðiniz açýsýndan yurdun esenliði söz konusu göre, iyice düþünerek gereken yolun tutulmasý sizlerle, yüce kongre üyelerinden orada bulunan saygýdeðer kiþilere düþer. Buyruklarýnýzý yerine getireceðimi bildirir, saygýlarýmý sunarým e

Reþit

Baylar, Diyarbakýr ve Bitlis dolaylarýndaki halký aydýnlatmak düþüncesiyle, oralarda ordu komutaný olarak bulunduðum sýralarda kendileriyle tanýþtýðým birtakým ileri gelen kiþilere özel meyazdým ve Van, Bayazýt çevrelerinde bulunan bazý aþiret baþkanlarýyla da baðlantý ve iliþki kubelge: 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53).

ERZURUMDAN AYRILMA GEREÐÝ

Daha sonra baylar, Aðustos içinde her yerden birtakým delegelerin Sývasa yollandýklarý ve kimilerinin de Sývasa varmaya baþladýklarý anlaþýldý. Sývasa varan delegeler bizim ne zaman yolaaðýmýzý sormaya baþladýlar.Artýk Erzurumdan ayrýlmak gerekiyordu. Ama, þimdiye deðin verdiðim bilgiden anlaþýlmýþtýr ki, ngresi doðu ve batý illerinin ve Trakyanýn, yani bütün yurdun birliðini saðlamak amacýný güdüynun için, bu kongrede doðu illerinin delegeleri bulunmak gerekirdi. Bu illerden Sývas Kongresi için delegeler seçtirmeye kalkýþmak ise yaramaz bir düþünceydi. Erzurum Kongresinde bulunan delegelerin de Sývasa götürülemeyecekleri anlaþýlýyordu. Kaldý ki, geldikleri yerlerdenoðu illerinin haklarýný savunmak için yetki almýþ olan bu delegelerin daha genel bir amaca iliþkin yetkileri de yoktu. Gene bu nedenle, Erzurum Kongresinin Sývas Kongresine doðu illeri adýna bir delege topluluðu göndermeye yetkisi olamayacaðý da açýk bir gerçekti.Yeniden delege seçtirmeye kalkýþmak ne ölçüde iþe yaramaz idiyse, birtakým kuramsal düþünceler içinde sýkýþýp kalmak da o ölçüde iþe yaramazdý.En kolay ve çýkar yol, Vilâyatý Þarkiye Müdafaai Hukuk Cemiyeti Temsilciler Kurulunu Sývasa gökongreye katmaktý.Üyelerden Mutki aþireti baþkanýnýn, Mutki daðlarýndan dýþarý çýkmaktan korktuðunu ben kendim brt milletvekili Sadullah Bey ortada yok.Servet ve Ýzzet Beyler, kongre biter bitmez birer özür bildirerek Trabzona gitmiþ bulunuyorlar.Erzurumda Rauf Bey ve Raif Efendi var. Raif Efendi de özür bildiriyor.Yolumuzda, Erzincanda Þeyh Fevzi Efendiyi bulabileceðiz.

Page 32: Atatürk - Nutuk

Servet ve Ýzzet Beyleri çaðýrdým, gelmediler. Raif Efendiye bizimle gelmesi için rica ettik, kabul etti.Sonunda, Temsilciler Kurulu üyesi olarak, Erzurumdan üç kiþi, Erzincandan bir kiþi ve Sývasta bulduðumuz Bekir Sami Beyle beþ kiþi olduk ve Sývas Kongresini meydana getiren delegelerin belgelerini incelemek gereði duyulduðu zaman ben, orada þöyle bir belge yazdým ve altýný Temsilciler Kurulu mühürü ile mühürledim.

Temsilciler Kurulundan:Mustafa Kemal PaþaRauf BeyBilginlerden Raif EfendiÞeyh Fevzi EfendiBekir Sami Bey

Yukarda adlarý yazýlý kiþiler, Doðu Anadolu adýna Sývas Kongresinde bulunmak üzere Erzurum Konesince görevlendirilmiþlerdir.

Mühür

Baylar, Erzurumdan çýktýðýmýz gün, 29 aðustos 1919'dur.

SIVAS YOLUNDA

Amasyadan Erzuruma gelirken Sývasta küçük bir hikâyeye konu olan olayý unutmamýþsýnýzdýr. Tuharzurumdan Sývasa giderken de buna benzer küçük bir durumla karþýlaþtýk. Erzincandan batýya doða çýktýðýmýz günün sabahý, Erzincan Boðazýna gelir gelmez, birtakým jandarma erlerinin ve suba ve korkulu bir davranýþla otomobillerimizi durdurduklarýný gördük.Durumu açýkladýlar: "Dersim Kürtleri boðazý tutmuþlardýr. Tehlike var. Geçilemez."Bir subay, kuvvet gönderilmesini merkeze yazmýþ. O kuvvet gelince gerekli düzenlemeyi yapacak, haydutlarý püskürtecek ve yolu açacakmýþ...Pek iyi ama, bu haydutlarýn kuvveti nedir; neresini, nasýl tutmuþ; ne kadar kuvvet gelecek, ne zaman gelecek?Bu bilmeceler çözülünceye kadar, geriye, Erzincana dönmek ve kim bilir kaç gün beklemek gerek! Bizim ise iþimiz pek ivediydi. Ben Erzurum ile Sývas arasýndaki yolu belli süre içinde aþýp belli günde Sývasta bulunamazsam; þurada burada, þundan ya da bundan ötürü korktuðum ve bekledi Sývasta ve her yerde duyulursa bozgun baþlayabilir, iþler altüst olabilirdi.O halde karar? Tehlikeyi göze alýp yola devam etmek. Baþka türlü yapamazdýk. Yalnýz küçük bir e yapmayý uygun buldum.Ellerinde hafif makineli tüfekler bulunan özverili arkadaþlarýmýzdan birkaçýný (Þimdi bir alayutaný olan Osman Bey, ki Tufan Bey adýyla tanýnmýþtýr, bunlarýn baþýnda idi.) bir otomobil iledi otomobilimizin önüne geçirdik. Saðdan soldan gelecek, uzaktan