Upload
dodan
View
227
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
ŞEHRiSTANT
la beraber Ehl-i sünnet'in, müslümanların din ve dünya işlerini yürütecek bir kimseyi devlet başkanlığına seçmelerinin farz olduğu şeklindeki görüşünü aktarmış. imametin şartları üzerinde durmuş, belirlenme şekli hakkındaki farklı görüşleri sıralayarak Şla'nın imarnet telakkisini eleştirmiştir ( a.g.e., s. 4 78-496).
Müteahhirin dönemi Eş'ariyye'sinde
Şehristani, kelam konularına felsefi yaklaşımlarıyla Gazzall'yi takip eden ilk kelamcı diye görülmektedir (İzmirli, s. 213). Nihayetü '1-i]fdam adlı eserinde Sünni kelamının hemen bütün konularını Eş'ariyye
mezhebine göre ortaya koymuş ve Eş'ariyye'yi diğer mezheplere karşı savunmuştur. Eş' ari için "şeyhimiz" ifadesini kullanmıştır (s. ı ı. 72). Muhammed Tand, Şehristanl'nin bu eserinde Eş'arl'nin akldesini esas almakla beraber yer yer onu eleştirdiğini ve felsefi telakkilere yer verdiğini kaydeder (İA, XI, 395) Macid Fahri, Şehristanl'nin kelamcılığının yeni bilgiler kazandırmaktan çok meseleleri sunmadaki kapsayıcılığı ve mantıki' tutarlılığında belirginleştiğine işaret eder (A History, s. 2 ı 7). İbn Sina'yı mantık, tabliyyat ve ilahiyyat konularında yedi noktada eleştirdiği Muşara'atü'l-felôsife'sinde üsiObu, analitik yaklaşımları ve kullandığı terimler, onun zamanının felsefi birikimine derin vukufunu göstermektedir ( el-Muşara'a: Struggling with The Philosopher, neşredenlerin
girişi , s. 7- ı 4). Şehristanl'nin özellikle elMilel'de Şla hakkında olumlu ifadeler kullanması , müsamahalı bir tavır takınması ve Ehl-i beyt'e sempati duyması kendi döneminden itibaren Şla'ya, hatta İsmailiyye'ye temayül ettiği şeklinde yorumlanmıştır (Steigerwald. s. 262-273; EJ2 [İng . ]. IX, 2 ı 6). Ancak İbn Teymiyye onun eserlerinde bu iddiaları haklı çıkaracak bulgulara rastlanamadığını belirtmektedir (Minhacü's-sünne, l ll , 209).
BiBLiYOGRAFYA :
Tehanevi. Keşşaf(nşr Lutfl Abdülbedl') , Kahire 1382, ll , 118-119; Şehristanl, ei-Milel (Kilan)). 1, 82-83, 94-95, 97-99; ll, 126; a.mlf .. Nihayetü'likdam fi 'ilmi'l-kelam (nşr. A Guillaume). London 1934, tür.yer. ; a.mlf., Muşara'atü'l-felasife (Naslrüddln-i TOsl, Muşari'u'l-muşari' [n ş r. Hasan Muizzl[ içinde). Kum 1405, s. 1-127, tür.yer.; a.mlf., ei-Muşara'a: Struggling with The Philosopher: A Refutation of Avicenna 's Metaphysics (nşr. ve tre. W Madel ung- T Mayer). London-New York 2001, neşredenlerin girişi, s. 7 -14; İbn Sina, en-Necat, Kahire 1357/ 1938, s. 102-104; İbn Teymiyye, Minhacü 's-sünne, Bulak 1322, lll , 209; Majid Fakhry, A History of lslamic Philosophy, London 1983, s. 217; İsmail Hakkı İzmirli, islam'da Felsefe Akımları (haz. N. Ahmet özalp), İstanbul 1995, s. 213; Aygün Akyol, Müsaraatü'I-Felasife 'ye Göre Şehristanf'nin Felsefi Görüşleri
470
(yüksek lisans tezi. 2003), AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 8-10, 35-43, 92-96; D. Steigerwald, "Al-Shahrastani's Contribution to Medieval Islamic Thought", Reason and lnspiration in Islam: Theology, Philosoph and Mysticism in Muslim Thought: Essays in HonourofHermann Landolt (ed. T Lawson), London-New York 2005, s. 262-273; Muhammed Tanci. "Şehristiiru", iA, Xl, 393-396; O. Monnot. "al-mıahrast:anl", El2 (Ing.), IX, 214-216. ı:;t;:ı
M MUSTAFA SiNANOGLU
r ı
ŞEHRİST ANi, Hibetüddin ( ~lı'...ı~f 0-!~'~)
Ebu Cevad Hibetüddln Seyyid Muhammed All b. Hüseyn
ei-Abid b. Muhsin ei-Hüseyni eş-Şehristani
(1884-1967)
Irak'ın Şii müctehidlerinden,
L ıslahatçı, siyasetçi ve şair.
_j
Z3 Receb 1301 (19 Mayıs 1884) tarihinde Samerra'da doğdu. Babası Hüseyin eiAbid fıkıh alimi, annesi Meryem eş-Şehristani şairdi. Şehristani nisbesi anne tarafından gelmektedir. Anne ve babasının nesebinin İmam Zeyd b. Ali vasıtasıyla Hz. Ali'ye ulaştığı belirtilmektedir. Hüseyin eiAbid, hacası Mirza Muhammed Hasan eşŞirazl'nin 131 z (1895) yılında vefatı üzerine Samerra'dan ayrılarak memleketi olan Kerbela'ya döndü. Şehristani eğitimini babasından aldı. Babasının 1319' da ( ı 90 I ) ölümünden sonra Kerbela'dan Necef'e gitti. Burada müctehidlerden Muhammed ei-İrevani, Habibullah er-Reşti, Seyyid Muhammed Kazım ei-Yezdi, Şeyhüşşeria Fethullah ei-İsfahanl ve özellikle Ah und Molla diye bilinen Muhammed Kazım ei-Horasanl'nin derslerine katıldı: belagat, mantık, felsefe, astronomi, usulü'd-din ve fıkıh alanlarında birikim sahibi oldu ve müctehid (ayetullah) unvanını aldı. Tabiat bilimlerinde de kendini yetiştirdi ve modern bilimlerin en son verilerini dikkate alarak yorumlar yapmaya başladı. Bu sırada kaleme aldığı el-Hey'e ve'l-İslam adlı eseri takdirle karşılandı.
Şehristani 1911 yılında Necef'te el-'İlm adıyla ilk aylık dergiyi çıkarmaya başladı. İstibdadı eleştiren. meşveret prensibini ve fikir hürriyetini savunan dergi birçok düşüncenin tartışıldığı entelektüel bir ortam oluşturdu. Şehristani ve arkadaşlarının yazıları sayesinde bid'atlarla mücadelenin ve ıslah çizgisindeki faaliyetlerin ortaya konulduğu bir yayın haline geldi. Ancak derginin neşir hayatı fazla sürmedi ve Z 1 . sayıdan sonra kapandı. Şehristanl'nin bid'at diye nitelediği hususların başında çeşitli
bölgelerden Necef ve Kerbela gibi kutsal mekaniara cenazelerin getirilip defnedilmesi ve 1 O Muharrem'de Hz. Hüseyin'in şehadeti dolayısıyla Şiiler'in yaptığı matem merasimleri gelmekteydi. Şehristani her iki uygulamanın da haram olduğunu açıkça belirtti ve bunlara şiddetle karşı çıktı. Ayrıca cuma namazının adil bir imamm arkasında kılınmasının Şiiler için gerekli olduğunu belirterek buna uyulmamasını tenkit etti. İran'daki anayasa hareketlerinin ateşli bir taraftarı olarak Necef'te bu hareketle ilgili tartışmalara dergisinde yer verdi. 191 Z'de başlayıp iki yıldan fazla süren seyahatinde Suriye, Lübnan, Mısır, Mekke, Medine, Arabistan, Yemen ve Hindistan'ın bazı şehirlerini gezdi; aralardaki toplulukları ve ilmi çevreleri yakından tanıma fırsatı buldu. Necef'e döndüğünde müslüman toplurnların durumu, ilmi faaliyetleri ve hürriyetlerini kazanma mücadeleleri gibi konularda öğrencilerini ve çevresini bilgilendirdi ve halkı bilinçlendirmeye çalıştı.
L Dünya Savaşı'nda bazı alimlerle birlikte Necef çevresindeki Irak aşiretlerini İngiliz işgaline karşı direnmeye teşvik eden Şehristanl, Şuaybe'de İngilizler'le mücadele eden kuwetlerin arasına katıldı. Daha sonra bu mücadeleyi el-ljaybe fi'şŞu'aybe adlı eserinde anlatacaktır. İngilizler'in 1917'de Bağdat'ı ele geçirmesinin ardından Kerbela'ya yerleşti ve mücadelesine burada devam etti. 19ZO'de Bağdat'ta İngiliz siyasi hakimi Sir Wilson ile görüşerek ülkenin bağımsızlığa kavuşmasını isteyen Irak heyetinde yer aldı. Bu isteklere olumlu cevap verilmeyince halk İngilizler'e karşı Rümeyse'de ayaklandı; istilacı kuwetler Kerbela, Hille ve Necef'ten çıkarıldı. Ancak İngiliz güçleri Kerbela'yı tekrar ele geçirip buradaki mukavemeti idare eden Şehristanl'yi ve arkadaşlarını hapse attı. Hille'de dokuz ay hapiste kalan Şehristanl. tahliye edildikten sonra Kerbela'ya dönerek ilmi çalışmalarına ve siyasi faaliyeth~rine devam etti. 1921 Ekiminde Abdurrahman en-Nakib'in ikinci hükümetinde Maarif vekili oldu. Bu sırada İngilizler'i ve onlara taraftar olanları uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak başmüsteşar Satı' ei-Husri ile gerginlikler yaşanması ve diğer bazı gerekçelerle 19ZZ yılı Ağustosunda istifa edip Kerbela'ya döndü. Şer'! mahkemelerin yeniden kurulmasıyla 19Z3-1934 yılları arasında Ca'feri Temyiz Mahkemesi başkanlığına getirildi. Görevinin son zamanlarında gözlerini kaybetti. 1934-1935 yılilarında Bağdat milletvekili olarak Irak Parlamentosu'na girdi. Parlamento-
nun dağılmasının ardından 1940'lı yıllarda Kazımiye havze-i ilmiyyesine çekilip kendi kitaplarını vakfettiği Mektebetü'l-Cevadeyn adıyla bir kütüphane kurdu. 1955'te iran'ı ziyaret etti, ulema ve devlet adamlarından büyük ilgi gördü. 7 Şubat 1967 tarihinde Bağdat'ta vefat etti ve Mektebetü'l-Cevadeyn'de defnedildi.
Eserleri. Şehristanl'nin çoğu Arapça, bir kısmı Farsça olan 350'ye yakın çalışmasından bazıları şunlardır: el-MuJ:ıit ii teisiri'l-Kur'ani'l-Kerim (yazma nüshasının ailesinde bulunduğu sanı lmaktadır) ; Mevahibü'l-meşahid ii uşuli'l-'alfa' id (manzum bir risaledir [Tahran 1343J); Tevf:ıidü ehli't-tevf:ıid ii cemi'i kelimeti'l-müslimin 'ala 'a]fideh (Irak Maarif Vekaleti"nin okullarda okutulmasına karar verd i ği
bir ça lışması olup [Bağdat I 3431 Seyyid Sadık Han tarafından Farsça'ya çevrilmiştir [baskı yeri yok, 13521): el-Ma'aritü'l'aliye (tevhid. di nin gerekliliği ve Kur'an'ın kazı hakkındadır [Bağdat 1935[) ; et-Tenebbüh ii J:ıurmeti't-teşebbüh (erkeklerle kadınların kıyafetleriyle birbirine benzerneye çalışmalarının sakıncalarına dairdir [Bağdat 1340J); ljatarü'l-etyun (baskı yeri yok, 1324/ 1906); et-Te?,kire li-Ali Muf:ıammed el-J:].ayyire (Bağdat 1340) ; Minhacü'l-J:ıac (Ali b. Zeynelabid!n"in hacdaki uygulamalarını anlatan rivayetine göre hazırlanmış bir rehberdir [Bağdat 1342J); el-Hey'e ve'l-İslam (Bağdat 1910; Necef 1961; nşr. Seyyid Ahmed el-Hüseyn! [Necef 19651) : Feyzü'l-bdri (felsefenin esaslarıyla ilgili bir risaledir [Bağdad 13431): NehQ.atü'l-Ijüseyn (Beyrut, ts.; nşr. Ali el-Hakan!, Kerbela 1388/1969). Şehristani ayrıca Nadr b. Şümeyl'in Risale fi'l-J:ıuruii'l-'Arabiyye adlı eserini Ki tab ii teşrif:ıi'l-J:ıurat adıyla neşretmiştir (ei'İim,ll/3 [Bağdat 1329J, s 128-133) (el-'İlm dergisinde çok sayıda makalesi bulunan Şehristan!'n in eserlerinin geniş bir listesi için bk. Mu.AU, XV, 264-266)
Mehemmed Hüseyin Şehriyar
BİBLİYOGRAFYA :
Hibetüddin eş-Şehristan1. el-Hey'e ue'l-İslam, Necef 1965, Ahmed el-Hüseyni'nin girişi, s. 3-16; a.mlf .. Nehçlatü'l-fjüseyn, Kerbela 1388/1969, Ali el-Hakani'nin girişi, s. 34-35; Serkis, Mu'cem, ll, 1154-1155; M. Mehdi es-Sebzevari. Hibetüddfn eş-Şehristanf, Bağdad 1930; Molla Ali Viiiz-i Hıyaban1. Kitab-ı 'Ulema-yi Mu'aşırfn, Tahran 1946, s. 201-211; Tebr1z1, Reyl).anetü'l-edeb, VI, 350-352; Ali el-Hakan1. Şu'ara'ü'l-Garf eui'n-Nece{iyy.at, Necef 1956, X, 65-94; Hanbaba Müşar, Mü'ellifin-i Kütüb-i Çapi-yi Farsf ve 'Arabf, Tahran 1342 hş . , IV, 282-285; Ca'fer el-Halil1. Hake?a 'ara{tühüm, Bağdad 1968, ll, 195-212; K. Avvad. Mu'cemü'l-mü'elli{ine'l-'lrakıyyfn, Bağdad
1969, lll, 438-441; Aga Büzürg-i Tahran1, e?-~erta ila teşanf{i'ş-Şta, Beyrut 1403/1983, ll, 99, 214, 481; lll , 130, 486; IV, 229; V, 8; VI, 378; Vlll, 87; X, 44, 189; XVI, 105, 405; a.mlf .. Tabakatü a'lami'ş-Şta: Nukaba'ü'l-beşer fi'l-karni'r-rabi' 'aşer, Meşhed 1404, IV, 1413-1418; A'yanü'ş-Şta, X, 261; M. Hadi el-Emini, Mu'cemü ricali'l-fikrue'ledeb {i'n-Necef f:ıilale elf 'am, Necef 1413/ 1992, ll, 761-762; Ömer Rıza Kehhale. Mu'cemü'l-mü'elli{in, Beyrut 1414/1993, lll, 502; Mu'cemü (abakiW'l-mütekellimfn, Kum 1426/1384, V, 330-331, 450-455; Nilsır Bakır1. "Şerlı-i J:Ial ve Aşar-i Ayetullah ei-'U~ma Seyyid Hibetü'd-d!n J:Iüseyn!, Şehristan!", Miş kat, sy. 31, Meşhed 1991, s. 105-1 08; W. Ende, "al-Shahrastanl, Sayyid Mulıammad", EJ2 (ing.). IX, 216-217; Ali el-Kasım1, "eş-Şehristan!, Ebu Cevad Mulıamrned 'Ali b . . J:Iüseyin", Mu.AU, XV, 263-266.
Iii MusTAFA Öz
f 0
A ~ ŞEHRIY AR, Mehemmed Hüseyin
()4.-*'~~)
(ö. 1988)
L Azerbaycan ve Fars edebiyatı şairi. _j
Tebriz'de dünyaya geldi. Doğumuyla ilgili olarak 1905-1908 yılları arasında farklı tarihler verilir. Dava vekili olan babası ismail MGsevl (Mirza Ağa Hoşginabil güzel sanatlara meraklı kültürlü bir kimse idi. Mehemmed Hüseyin önceleri "Behcet", daha sonra "Şehriyar" mahlasını kullanmıştır. 1906'da başlayan iran Meşrutiyeti hareketinin Tebriz'de yol açtığı sosyal, siyasal ve ekonomik çalkantılar yüzünden ailesi 1909'da Hoşginab köyüne göç etti. ilk öğrenimine Hoşginab civarındaki Kayışkurşak köyünde Ahund Molla ibrahim'in yanında aldığı Farsça dersleriyle başladı. 1912'de ailesi Tebriz'e dönünce tahsiline Medrese-i Müttehide ve Füyı1zat gibi mekteplerde devam ederek Medrese-i Ta!ibiyye'den mezun oldu. Bu okulda Farsça'sını geliştirdi; Arap dili ve edebiyatı okudu. Bir yandan da özel olarak Fransızca dersleri alıyordu. Farsça ilk şiirleri bu sırada Tebriz'de Muhammediye Mektebi'nin Edeb adlı dergisinde çıktı ( 1920). Lise tah-
SEHRiYAR, Mehemmed Hüseyin
silini Tahran'da Darülfünun adlı okulda tamamlayarak ( 1921-1923) Tıp Fakültesi'ne girdi. Öğrenciliğinde şair Ferruh-i Yezdi'nin kıraathanesinde edebi muhit içinde yer edinmeye başladı. Farsça ilk şiir kitabı Şada-yı ljuda 1929'da Tahran'da yayımlandı. Meliküşşuara Bahar kitaba yazdığı önsözde -bazı edebiyatçılar abartılı bulsa da- onu sadece iran'ın değil bütün Şark'ın gelecekte övüneceği bir şair olarak takdim etti. Aynı yıl şarkıcı Muçul Pervane'nin ölümü üzerine yazdığı "Mesnevi-i RGh-i Pervane" büyük ilgiyle karşılandı. Bu tarihten itibaren Farsça şiir kitapları ardarda basılmaya başladı.
Fakültede ders verdiği Süreyya adlı bir kızla yaşadığı aşk macerası yüzünden son sınıfta bitirme sınaviarına katılamadı. Aynı kıza talip olan, iran sarayına yakın bir aileye mensup Çırağ Ali Han Pehlevi ile Vezir Abdülhüseyin Timurtaş'ın müdahalesi yüzünden hapsedildikten sonra Nlşabur'a sürgün edildi ( 1929) . 1932-1934 yıllarında Nlşabur ve Horasan'ın bazı şehir
lerinde noter idarelerinde görev yaptı. Ardından döndüğü Tahran'da çeşitli işlerde çalıştı; daha sonra bir bankada muhasebeci olarak yıllarca görev yaptı. 1935'te babasının vefatıyla kısa bir müddet için Tebriz' e döndü. 1942-1943 yıllarında ruhsal bunalım geçirmeye başlayan ve dört yıl kadar münzevi bir hayat yaşayan Şehri
yar 1946'da annesinin Tahran'a gelip kendisine destek vermesi sayesinde bunalımdan kurtuldu. Bu sırada annesinin, yazdığı şiirleri anlamadığım söylemesi üzerine Azeri Türkçesi'yle şiir yazmaya başladı. "Heyder Baba'ya Salam" adlı şiirini 1950'de kaleme aldı; şiir büyük ilgiyle karşılandığından 1951'deTahran'dabasıldı.1952'deannesi vefat edince yeniden büyük sarsıntı geçirdi ve dostları onu Tebriz'e dönmesi için ikna etti. 1953'te halasının kızı Azize ile evlendi. 1954-1969 yıllarında Tebriz'de yaşadı. Burada "Heyder Baba'ya Salam"ın ikinci bölümünü 1967'de yayımladı.
1968'de bilhassa şair Bulud Karaçorlu Sehend'in ısrarlı davetiyle Tahran'a gitti. iran'da cereyan eden sosyal ve siyasal olaylarla ilgili şiirler yazmaya başladı. 1973'te Tahran'a yerleşti. 1977'de eşinin aniden vefatı şairi yeniden bunalıma sürükledi. 1979 İran islam Devrimi ve şahlığın yıkılması şairin ümitlerini canlandırdı; yeni dönemi heyecan ve sevinçle karşıladı. Azerbaycan Türkleri'nin Tahran'daki kültür hayatına önemli katkılarda bulundu. Doktor Cevad Hey' et ve arkadaşlarının çıkardığı Farsça-Türkçe Varlık (Varlıq) dergisinde yeni şiirleri çıktı; şiirleri ve sanatı hakkın-
47~