9
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Mü'minler birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve korumada bir vücud gibidirler. Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa diğer organları da bu yüzden ateşler içinde kalır, uyuyamaz." "Mü'min, mü'mine karşı parçaları birbirini bağlayıp sağlamlaştıran bir binanın tuğlaları gibidir." Buyurdu ve (bu bağlılığı göstermek için Rasulullah) Parmaklarını birbirinin arsına geçirip, kenetledi." (Buhari, Müslim) Yüce Allah buyuruyor ki "Tağuta tapınmaktan kaçınıp Allah'a yönelen kimselere müjde vardır. Sen de söz dinleyip en güzeline uyan kullarımı müjdele. Allah'ın hidayete erdirdiği kimseler onlardır. Akıl sahibi olanlar da onlardır." (ez-Zümer: 17) Tağut, tuğyandan (yani azmaktan) türeyen bir kelimedir. Azgınlaşan ve haddini aşan her şey ve herkes tağuttur.

ALLAH'I ANMAK

  • Upload
    can-can

  • View
    224

  • Download
    2

Embed Size (px)

DESCRIPTION

AYETLER VE HADİSLERLE AÇIKLAMALAR

Citation preview

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem

şöyle buyuruyor:"Mü'minler birbirlerini

sevmede,birbirlerine acımada

ve korumada bir vücud gibidirler.

Vücudun herhangi bir organı rahatsız olursa diğer

organları da bu yüzden ateşler içinde kalır,

uyuyamaz.""Mü'min,

mü'mine karşıparçaları birbirini bağlayıp

sağlamlaştıranbir binanın tuğlaları

gibidir." Buyurduve

(bu bağlılığı göstermek için Rasulullah)

Parmaklarını birbirinin arsına geçirip,

kenetledi."(Buhari, Müslim)

Yüce Allah buyuruyor ki"Tağuta tapınmaktan kaçınıp Allah'a yönelen kimselere müjde vardır. Sen de söz dinleyip en güzeline uyan kullarımı müjdele. Allah'ın hidayete erdirdiği kimseler onlardır. Akıl sahibi olanlar da onlardır." (ez-Zümer: 17)Tağut, tuğyandan (yani azmaktan) türeyen bir kelimedir.

Azgınlaşan ve haddini aşan her şey ve herkes tağuttur.

"Tagut" ; halk yığınlarını kendi buyruğu ve hükmüne tabii etme; kendi düşünce ve yasalarına boyun eğdirebilme çabasındadır.

üce Allah buyuruyor ki

Allah'ın indirdiği kitap ile hükmetmeyenler

kafirlerin,fasıkların

zalimlerin ta kendileridir.

( Maide Sûresi, 5/44-45-47)

"Yoksacahiliyye hükmünü mü

istiyorlar?(Maide Sûresi, 5/50)

"Yakinen bilen bir millet için

Allah'tan daha iyi hüküm veren

kimmiş?" (Maide Sûresi, 5/50

Yüce Allah buyuruyor ki

"Hayır,

Rabbin'e andolsun ki,

aralarında geçen meselelerde

senin hükmüne başvurmadıkça

sonra da verdiğin hükme

içlerinde bir şüphe olmaksızın

tam bir teslimiyetle

razı olmadıkça

iman etmiş olmazlar."

(Nisa Sûresi, 4/65)

"Hakkında ihtilafa düştüğünüzherhangi bir şey

artık onun hükmü Allah'ındır.İşte Rabbim olan Allah

ben O'na tevekkül ettim

ve yalnızca O'na dönüp yönelirim."

(Şura Sûresi, 42/10)

"Seninle mücadeleye girişirlere de ki:"Ben bana uyanlarla birlikte tüm varlığım ile

Allah'a teslim oldum.Kendilerine kitap verilenlerle kitapsız müşriklere

"siz de teslim oldunuz mu" diye sor.Eğer teslim olurlarsa doğru yola girmiş olurlar.

Eğer sırt dönerlerse sana düşen sadece duyurmaktır.

Allah kullarını hakkıyla görür."(Ali İmran Sûresi, 3/20)

Kim Allah'ın ayetlerini

inkar edere,

bilsin ki, Allah'ın

hesaplaşması çok çabuktur."

“Onlar Allahı bırakıp hahamlarını,

papazlarını ve Meryemoğlu Mesih’i rabler olarak kabul ettiler. Oysa tek ilahdan başkasına kulluk etmemekle

emrolunmuşlardı.

Ondan başka ilah yoktur.

Allah, koştukları eşlerden münezzehtir.”

(Tevbe:9/31)

Cahiliyye döneminde Hiristiyanlığı din olarak kabul etmiş olan Adiyy’e peygamberin daveti erişince kendisi Şam’a göç etmiş;

Adiyy peygamberimizin yanına girdiğinde-boynunda gümüşten yapılmış bir haç vardı-

Peygamberimiz yukarıdaki (TEVBE-31) ayeti okuyordu.Adiyy bu ayeti işitince.

“Hayır, onlar bilginlerine tapmıyorlardı” dedi.Resulullah:

“Evet, onlar ‘yani bilginler ve papazlar kavimlerine helalı haram,

haramı da helal yaptılar ve kavimleri de bunu kabul edip onlara uydular. Böylece onlara ibadet etmiş oldular” buyurdu.

Bizi anmaktan yüz çevirenve

dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden yüz çevir.”

“İşte onların ulaşabileceği bilgi seviyesi budur.

Şüphesiz Rabb’in yolundan sapanı da iyi

bilir ve O , yola geleni de bilir. (Necm, 53:29-30)

“Onlar sadece şu dünya hayatının görünen yüzünü

bilirler; ahiretten ise tamamen habersizdir

onlar.”

(Rum, 30:7)

“Allah ve ahiret gününe inanan bir milletin babaları,

oğulları, kardeşleri yahut akrabaları da olsa

Allah’a, Rasulü’ne düşmam olanlara dostluk ettiklerini görmezsin...”

(Mücadele, 58:22)

“Allah’a ve Ahiret gününe inanan bir milletin babaları, oğulları kardeşleri, yahut

akrabaları da olsa Allah’a ve elçisine düşman olanlarla dostluk ettiğini

görmezsin. Allah onların kalplerine iman yazmış ve onları kendilerinden bir ruh ile (Kur’an’la) desteklemiştir. Onları, içinde ırmaklar akan cennetlere sokacaktır ve

orada ebedi kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da ondan razı olmuşlardır.

İşte onlar Allah’ın hizbindendir; kuşkusuz başarıya ulaşacak olanlar yalnızca Allah’ın

hizbidir.” (Mücadele, 58:22)

“Hayır,Rabb’in hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme, içlerinden bir burukluk duymadan, tamamen teslim olmadıkça inanmış olmazlar.” (Nisa, 4:65)