Upload
others
View
7
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
AGREGALARIN DOĞAL RADYOAKTİVİTE ÖZELLİKLERİ
Fazile PEHLİVANOĞLU
Danışman
Doç. Dr. Şemsettin KILINÇARSLAN
YÜKSEK LİSANS TEZİ
YAPI EĞİTİMİ ANABİLİM DALI
ISPARTA - 2014
© 2014 [Fazile PEHLİVANOĞLU]
TAAHHÜTNAME
Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm
literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim.
Fazile PEHLİVANOĞLU
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER ............................................................................................... i
ÖZET ............................................................................................................. ii
ABSTRACT ................................................................................................... iii
TEŞEKKÜR ................................................................................................... iv
ŞEKİLLER DİZİNİ ........................................................................................ v
ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................... vi
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ..................................................... vii
1. GİRİŞ ......................................................................................................... 1
1.1. Radyoaktivite ..................................................................................... 3
1.2. Radyoaktivite Bozunma Türleri .......................................................... 5
1.2.1.Alfa parçacığı ............................................................................. 5
1.2.2.Beta parçacığı ............................................................................. 6
1.2.3.Gama ışınları .............................................................................. 7
1.3. Radyoaktif Ölçü Birimleri .................................................................. 8
1.4. Bazı Radyoaktif Elementler ve Özellikleri .......................................... 10
1.4.1. Uranyum.................................................................................... 10
1.4.2. Toryum ...................................................................................... 10
1.4.3. Potasyum ................................................................................... 11
1.4.4. Radyum ..................................................................................... 11
1.4.5. Dış kaynaktan oluşan radon ....................................................... 12
1.5. Radyasyon ışınlanmasının biyolojik etkileri........................................ 12
2. KAYNAK ÖZETLERİ ............................................................................... 14
3. MATERYAL VE YÖNTEM....................................................................... 20
3.1. Materyal ............................................................................................ 20
3.1.1. Andezit ( Fonolit) ......................................................................... 20
3.1.2. Olivin ........................................................................................... 21
3.1.3. Barit ............................................................................................. 22
3.1.4. Agrega ......................................................................................... 22
3.1.5. Kaynaklanmış Tüf ........................................................................ 24
3.1.6. Pomza .......................................................................................... 25
3.2. Yöntem................................................................................................ 26
3.2.1. Örneklerin hazırlanması. .............................................................. 26
3.2.2. Malzemelerin birim ağırlık, özgül ağırlık ve su emmeleri
belirlenmesi................................................................................... 29
3.2.3. Gama spektroskopi ile radyoaktivite tayini .................................. 29
3.2.4. Röntgen Difraktometer Sistemi .................................................... 35
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA .......................................... 37
5. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................... 54
KAYNAKLAR ............................................................................................... 56
ÖZGEÇMİŞ.................................................................................................... 63
ii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
AGREGALARIN DOĞAL RADYOAKTİVİTE ÖZELLİKLERİ
Fazile PEHLİVANOĞLU
Süleyman Demirel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Yapı Eğitimi Anabilim Dalı
Danışman: Doç. Dr. Şemsettin KILINÇARSLAN
Bu tez çalışmasında inşaatlarda kullanılan agregaların doğal radyoaktivite tayininin
test edilmesi amaçlanmıştır. Doğal radyoaktivite ölçümü için Isparta yöresine ait
agrega çeşitlerinden barit, olivin, kaynaklanmış tüf, agrega, pomza, fonolit (andezit)
temin edilmiştir.
Malzemeler radyoaktivite tayini deneylerinde kullanılabilmek üzere önce öğütülmüş,
toz haline getirilmiştir. Sonrasında Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsünde
doğal radyoaktivite ölçümleri gama spektroskopik yöntem ile gerçekleştirilmiştir.
Isparta bölgesinden elde edilen ve agrega olarak kullanılabilecek malzemelerin doğal
radyoaktiflik dereceleri belirlenmiş, radyoaktiflik derecesi standartlarda belirtilen
değerler ile karşılaştırılmış, sonuçlar mukayese edilmiştir.
Sonuç olarak barit, olivin, agrega malzemelerinde doğal radyasyon seviyeleri limit
değerlerin çok altında çıkmaksından dolayı iç mekanlarda kullanımının uygun
olduğu belirlenmiştir. Andezit, pomza, kaynaklanmış tüf malzemelerinin ise doğal
radyasyon seviyeleri limit değerlerin biraz üzerinde bulunmuştur. Bu sebepten, bu
malzemelerin iç mekanlarda kullanımının uygun olmadığı, fakat dış mekanlarda
kullanımının uygun olduğu düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Agrega, Doğal Radyoaktivite tayini, Gama Spektroskopik
yöntem, XRD- analizi.
2014, 63 sayfa
iii
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
DETERMINATION OF NATURAL RADIOACTIVITY OF AGGREGATES
Fazile PEHLİVANOĞLU
Süleyman Demirel University
Graduate School of Applied and Natural Sciences
Department of Construction Education
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Şemsettin KILINÇARSLAN
In this study, determinations of natural radioactivity in aggregates used for
construction were examined. As varieties of the aggregate of the region of Isparta;
barite, olivine, tuff, aggregate, pumice and phonolite (andesite) for the measurement
of natural radioactivity was obtained.
Materials was ground before be used in to determination of radioactivity and
chemical analysis experiments. Of the powderized materials, by gamma-
spectroscopic method was carried out measurements of natural radioactivity in the
Institute of Nuclear Sciences, Ege University. Degrees of natural radioactivity of
materials that can be used as aggregate obtained from Isparta region were
determined. The degree of radioactivity were compared with the values specified in
the standards, the results were compared.
As a result, natural radiation levels of barite, olivine and aggregate were determined
to be appropriate to use inside buildings because of materials were far below the
limit values. On the other hand, the natural radiation levels of andesite, pumice and
tuff have been found slightly above the limit value. Therefore, of these materials are
not suitable to use inside of buildings, but is thought to be appropriate for use in the
outside of buildings.
Keywords: Aggregate, Natural Radioactivity Determination, Gamma spectroscopic
method, XRD-Analysis.
2014, 63 pages
iv
TEŞEKKÜR
Bu araştırma için beni yönlendiren, karşılaştığım zorlukları bilgi ve tecrübesi ile
aşmamda yardımcı olan değerli Danışman Hocam Doç. Dr. Şemsettin
KILINÇARSLAN’a teşekkürlerimi sunarım.
Deneylerin gerçekleştirilmesine imkan sağlayan Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler
Enstitüsü’ Öğretim görevlisi Doç. Dr. Aysun Uğur GÖRGÜN ve Prof. Dr. Şule
AYTAŞ’ a teşekkür ederim. Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü’ de
radyasyon sayım laboratuvar’ında örnek analizler için cihaz ve aletleri kullanmama
yardımcı olan Doç. Dr. Berkay CAMGÖZ’ teşekkür ederim.
Bu çalışmanın gerçekleşmesinde 2984-YL-11 nolu proje ile maddi destek sağlayan
Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeler (BAP) Yönetim Birimi
Başkanlığı’na teşekkür ederim.
Tezimin her aşamasında beni yalnız bırakmayan ablam Havva Ece
PEHLİVANOĞLU ve aileme sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım.
Fazile PEHLİVANOĞLU
ISPARTA, 2014
v
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa
Şekil 1.1. Dünya genelinde doğal ve yapay radyasyon kaynaklarından alınan
dozların oranları ............................................................................ 5
Şekil 1.2. Radyasyon türlerinin giricilik özellikleri .......................................... 8
Şekil 3.1 Isparta ilinden elde edilen malzemelerin ocakları............................. 27
Şekil 3.2. Malzemelerin çene kırıcı ile toz haline getirilmesi işlemi................. 28
Şekil 3.3 Toz haline getirilen malzemelerin elenmesi işlemi ........................... 28
Şekil 3.4. Kapların kapak kenarlarına silikon yapıştırma işlemi ....................... 32
Şekil 3.5. Hava almaması için kapların kapak kenarlarına silikon sürme
işleminin bitmiş hali ....................................................................... 32
Şekil 3.6. Radyasyon sayım laboratuvarı ........................................................ 33
Şekil 3.7. Radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması .................................... 34
Şekil 3.8. Sintilasyon dedektörü ...................................................................... 35
Şekil 3.9. XRD cihazı ..................................................................................... 36
Şekil 4.1. Agregaya ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması ....... 38
Şekil 4.2. Andezite ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması. ....... 38
Şekil 4.3. Barite ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması ............. 39
Şekil 4.4. Kaynaklanmış tüfe ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe
aktarılması ....................................................................................... 39
Şekil 4.5. Olivine ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması .......... 40
Şekil 4.6. Pomzaya ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması ........ 40
Şekil 4.7. Potasyum sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması .................... 42
Şekil 4.8. Toryum sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması ....................... 43
Şekil 4.9. Uranyum sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması ..................... 43
Şekil 4.10. Radyum eş değer sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması ....... 45
Şekil 4.11. Harici radyasyon riski sonuçlarının limit değer ile
karşılaştırılması............................................................................. 46
Şekil 4.12. Agreganın XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması .............. 47
Şekil 4.13. Andezitin XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması ................ 48
Şekil 4.14. Baritin XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması ..................... 49
Şekil 4.15. Kaynaklanmış tüfün XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması 50
Şekil 4.16. Olivinin XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması ................... 51
Şekil 4.17. Pomzanın XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması ................ 52
vi
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa
Çizelge 1.1. Radyoaktivite birimleri verileri .................................................... 9
Çizelge 3.1. Malzemelerin kullanım miktarı verileri ........................................ 32
Çizelge 4.1. Numunelerin yoğunluklar, özgül ağırlıkları ve su emme sonuçları 37
Çizelge 4.2 Avrupa birliği ülkelerinde bazı yapı malzemelerinin için tipik ve
maksimum radyoaktivite konsantrasyonları .................................. 41
Çizelge 4.3. Malzemerin K, U, Th aktivite sonuçları ....................................... 41
Çizelge 4.4. Malzemelerin Radyum eş değer verileri ....................................... 44
Çizelge 4.5. Malzemelerin harici radyasyon riski sonuçları ............................. 45
vii
SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ
Bq Becquerel
C İntegral sabiti
Cİ Curie
CK K derişimi (Özgül aktivite)
CTh Th derişimi (Özgül aktivite)
CU U derişimi (Özgül aktivite)
DNA Deoksiribo Nükleik Asit
HPGe Yüksek Saflıkta Germanyum
K Potasyum
MCA Çok Kanallı Analizör
MDA Minimum Dedekte Edilebilir Aktivite
Mev Mega elektron volt
mSv Mili Sievert
NaI(Tl) Talyum aktive edilmiş sodyum iyodür dedektör
SI Uluslar arası Birimler Sistemi
TAEK Türkiye Atom Enerjileri Kurumu
Th Toryum
U Uranyun
UNSCEAR United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic
Radiations.
α Alfa
β Beta
δ Gama
XRD X-ray diffraction
1
1. GİRİŞ
Günümüz inşaatlarda, bir kısmı doğal olarak elde edilen, bir kısmı da yapay olarak
üretilmekte olan pek çok yapı malzemesi kullanılmaktadır. Bu malzemelerin yapıda
en uygun yerde kullanabilmek için, malzemenin fiziksel, kimyasal ve mekanik
özelliklerini, hammaddenin üretilme yöntemlerini bilmek gerekir.
Mineral kökenli, 100 mm’ye kadar çeşitli boyutlarda tanelerden oluşan kum, çakıl
veya kırmataş gibi malzemelere agrega denir (Özkul vd. 1999). Agrega; değişik
kökenli çakıl veya kum gibi doğal ve cüruf gibi yapay malzemelerden üretilen ve her
iki malzemeler için kullanılan ortak bir terimdir. Yerkabuğunun ana bileşeni olan ve
kökenlerine göre magmatik, metamorfik ve sedimanter olmak üzere başlıca üç grupta
toplanan kayaçların değişik türleri günümüzde inşaat sanayisinin en büyük
hammaddesi olan agregalar yaygın bir biçimde kullanılmaktadır (White, 1992;
Akbulut vd., 2006).
İnsanlar, uzay ve güneşten gelen kozmik ışınlar, yer kabuğunda bulunan
radyoizotoplar, yapı malzemeleri, su ve gıdalar gibi doğal kaynaklar ışınlanmaya
maruz kalmaktadırlar. Ayrıca tıp, endüstri, enerji üretimi, hayvancılık ve tarım gibi
pek çok alanda yapay kaynaklar nedeniyle de doz alımı gerçekleşmektedir. Dünya
genelinde kişi başına yaklaşık 2,8 mSv (mili sievert) yıllık doza maruz kalınma
seviyesi, yaşam standartları, yaşanılan ortamlar fiziksel özellikleri ve çoğrafı şartlara
göre değişiklik gösterebilmektedir.
Maruz kalınan doğal radyasyon düzeylerinin büyüklüğünü belirleyen birçok neden
vardır. Yaşanılan yer, bu yerin toprak yapısı, barınılan binalarda kullanılan
malzemeler, mevsimler, kutuplara olan uzaklık ve hava şartları bu nedenlerden
bazılarıdır. Yağmur, kar, alçak basınç, yüksek basınç ve rüzgâr yönü gibi etkenler de
doğal radyasyon düzeylerinin büyüklüğünü belirler. İnsanlar; yaşamları boyunca
uzay ve güneşten gelen kozmik ışınlar, yerküredeki toprak, kaya ve su
kaynaklarından ışınlanmaktadır. Bunların yanı sıra enerji üretimi, tıp, endüstri,
araştırma, tarım, hayvancılık gibi pek çok alanda kullanılan kaynaklar nedeni ile de
bir doza maruz kalmaktadırlar (Değerlier, 2007; Bakkal, 2012).
2
Çevresel şartların sonucu olarak ufalanan kayalar, çok küçük parçalar halinde
yağmur ve yer altı suları ile toprağa karışırlar. Benzer şekilde havada serbest halde
bulunan radyoaktif maddelerde yağmur aracılığıyla deniz ve yer altı sularına
karışırlar. Bunun yanı sıra yeraltı su yataklarında bulunan kaya ve topraktaki
potasyum, uranyum, toryum ve radyum (Ra) gibi radyoaktif maddelerde, yer altı
sularına karışırlar. Bu şekilde topraktaki aktivitenin artmasına neden olurlar. Bu
radyo izotopların konsantrasyonları bulunan bölgeye göre farklılıklar gösterse de
topraktaki, dolayısı ile yapı malzemelerindeki 40
K (Potasyum) ın aktivite
konsantrasyonu değeri 238
U (Uranyum) ve 232
Th (Toryum) den daha yüksek
miktarlarda değişir (Değerlier, 2007; Bektaşoğlu, 2009; Mavi, 2010).
Isparta ili, Akdeniz Bölgesinin batı bölümünün iç kesiminde yer alır. Göller
Bölgesi’nin merkezi konumundadır. İl, 300 20’ ve 310 33’ doğu boylamları ile 370
18’ ve 380 30’ kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. Isparta ili, Akdeniz iklimi
ile Orta Anadolu iklimi arasındaki geçiş bölgesinde yer almaktadır. Bu sebeple il
sınırları içinde her iki iklim özellikleri de görülür. Ancak, Akdeniz kıyılarında
görülen sıcaklık ve yağış, karasal iklimini özelliği olan düşük yağış bölgede tam
olarak görülmez. Meteorolojik yöntemlerle yapılan araştırmalarda Isparta’ nın iklim
yapısı, soğuk-yarı kara iklim tipi olarak belirlenmiştir. İlin ortalama yıllık yağış
toplamı 551.8 kg/m2’dir. Yağışların büyük kısmı kış ve bahar aylarında (%72.69)
olmaktadır. Yaz ve sonbahar ayları ise oldukça kurak (toplam yağışın %29.31)
geçmektedir. Isparta bitki coğrafyası açısından Akdeniz ve İran-Turan bölgelerinin
kesişim yerinde bulunan farklı ekolojik koşullara sahiptir. Bitki örtüsünü primer
olduğu lokaliteler diğer yörelerden daha fazladır. Küçük yüzölçümüne rağmen
floristik açıdan oldukça zengindir. Bilim dünyasına 40 civarında taksonun tanımı
Isparta’da yetişen bitkilerden yapılmıştır.
Isparta’nın yüksek ve engebeli olan topraklarının, kuzey doğuda ve doğuda Sultan
Dağları, Beyşehir Gölü ve Dedegöl Dağlarının güney uzantıları, güneyde Antalya
Havzasının yüksek kesimleri, batıda ve güneybatıda Karakuş Dağları, Söğüt Dağları,
Burdur Gölü, Ağlasun ve Bucak yaylaları ile doğal sınırları oluşmuştur. Isparta’nın
rakımı ortalama 1050 metredir. Isparta’ nın yeryüzü şekillerinin %68.4’ü dağlar
%16.8’i ovalar ve %14.8’i platolardan oluşmaktadır. Toprakların %74’ü tarıma
elverişlidir. İlin yüzölçümünün %7.5 göllerle kaplıdır. İldeki dağlar Torosların
3
uzantısı durumundadır. Antalya Körfezinin kara içine sokulan girintisine paralel
olarak, körfezin doğusundan ve batısından başlayarak bu dağlar, kuzeye doğru
giderek birbirine yaklaşır ve Göller Bölgesinin kuzeyinde birleşir. Isparta’nın
sınırları içerisindeki dağlar Sultan, Karakuş, Kuyucak, Dedegöl, Davraz, Barla,
Kapıdağı ve Akdağdır (Özçelik ve Serdaroğlu, 2001; Durgun, 2006).
Yapı malzemeleri taş ve topraktan üretildikleri için düşük oranda radyoaktivite
içerebilirler. Yeryüzündeki radyonüklidlerin yaydığı gama ışınları nedeniyle tüm
vücut radyasyona maruz kalır. Buda insanların bina içinde de bina dışında olduğu
gibi radyasyona maruz kalmasına neden olmaktadır. Bölgenin toprağına, taşına ve
yapı malzemesine göre maruz kalınan radyasyon dozu değişebilmektedir. İnsanlar
zamanlarının %80’nini bina içinde geçirmelerinden dolayı bina malzemelerindeki
doğal radyonüklid konsantrasyonunun tayin edilmesi önemlidir. Bina içindeki dış
doz oranlarının artışı bina malzemelerindeki yüksek aktiviteli radyonüklidlerden
kaynaklanabilir (K.Kovler vd., 2002; Dayanıklı, 2004 ). Bu tez çalışmasında, Isparta
yöresinde inşaatlarda kullanılan agrega türlerinin doğal radyo aktivite seviyelerinin
tesbit ederek bunun insan sağlığı açısından kullanabilirliğinin sınır değerleri ile
karşılaştırılması amaçlanmıştır.
1.1. Radyoaktivite
Radyoaktivite, kararsız atom çekirdeklerinin kendiliğinden parçalanması sırasında
çevreye radyasyon yayma olayıdır. Buna bağlı olarak, saniyede bir adet parçalanma
gösteren radyoaktif madde miktarı radyoaktivite olarak Becquerel (Bq)
kullanılmaktadır.
Radyoaktivite, 1896 da Becquerel tarafından bulunmuştur. Bu buluşta, 1895 yılında
keşfedilmiş olan X-ışınlarının büyük rolü olmuştur. Becquerel, uranyumun bazı
tuzlarının kendiliğinden, girici radyasyonları yayınladığını görmüş ve bu olaya
radyoaktivite adı verilmiştir (Yülek, 1992).
İnsanlar, doğal ve çevre, yapay radyasyon olmak üzere iki tip radyasyon etkisinde
yasamak zorundadırlar. Yer kabuğundaki radyoaktif elementlerin yaydıkları
4
radyasyonlar ve uzayın boşluklarından gelen kozmik radyasyonlar, doğal
radyasyonun oluşumuna neden olmaktadır (Özemre vd., 2000).
Ağır elementlerin çoğu radyoaktif özelliklere sahiptir. Doğada mevcut bulunan
kararsız elementler kararlı yapıya geçmeye çalışırken, hiçbir dış müdahale olmadan,
sahip oldukları fazla enerjilerini çekirdeklerinden dışarı salarlar. Böyle elementlere
doğal radyoaktif elementler, bunların enerji salma olayına da doğal radyoaktivite
denir (Togay, 2002).
Uzaydan, güneşten ve dünyada doğal olarak oluşan radyoaktif elementlerden, sürekli
iyonlaştırıcı radyasyonun etkisinde kalınmaktadır. Doğal radyoaktif maddeler
vücudumuzda, soluduğumuz havada ve yediğimiz yiyeceklerde her zaman
bulunmaktadır. Endüstri ve tıp alanında kullanılan X- ışınları ile radyoaktif maddeler
diğer iyonlaştırıcı radyasyon kaynaklarıdır. İyonlaştırıcı radyasyonlara, duman
detektörleri, televizyon setleri gibi bazı tüketim maddeleri ile nükleer güç
santrallerini de eklenebilir. Bu ürünlerin çalışmaları iyonlaştırıcı radyasyonlara
bağlıdır fakat yapıları nedeni ile yayınlanan radyasyon doğal çevre radyasyondan çok
küçüktür ve zor ölçülebilir (Lamarch, 1977).
Doğada kararlı olarak bulunan izotoplar da yapay yollarla kararsız (radyoaktif) hale
getirilebilirler. Radyoaktif hale gelen çekirdek parçalanmaya uğrar. Bu olay yapay
radyoaktivite olarak adlandırılır (Togay, 2002). Curie’ler doğal olarak bulunan
radyum ve polonyum elementlerinin de radyoaktif olduğunu göstermişler ve 1934 de
Curie ve Juliot önceleri kararlı olan elementleri radyoaktif hale getirmenin mümkün
olduğunu keşfetmişlerdir (Yülek, 1992). Fisyon olayının keşfinden sonra pek çok
yapay radyoaktif madde üretmiştir. Radyoaktif olarak bilinen atomların çekirdeği
kararsız olduklarından radyoaktivite özelliğine sahiptirler. Kararsız çekirdekler
parçalanır ve parçalanma sonucu yeni bir çekirdek hasıl olur. Atom çekirdeklerinde
ki bu değişikler sonucu radyasyon yayınlanır. Atomun uğradığı bu değişikliğe
bozunma olayı adı verilir. İlk bozunma sonucu oluşan yeni atoma 1. ürün (daughter
product) denir. 1. Ürün de kararsız bir atom olabilir ve parçalanarak radyasyon
yayınlar ve yeni bir atoma dönüşürse buna da 2.ürün denir. Sonuç olarak bir kararsız
atom, kararlı atom haline gelinceye kadar bir seri dönüşüme uğrar. Böylece meydana
gelen seriye bozunma serisi veya bozunma zinciri denir ( Yülek, 1992).
5
Radyasyon kaynakları ise kozmik ışınlar, yer kabuğunda bulunan radyonüklidler, su
ve kimi gıdalar gibi doğal veya tamamen yapay olabilmektedir. Dünya genelinde
yapay radyasyon kaynaklarından alınan doz toplam maruz kalınan dozun yaklaşık
%15 ini, doğal radyasyon kaynaklarından alınan doz ise % 85 ini oluşturmaktadır
(dünya genelinde doğal radyasyon nedeniyle kişi başı yıllık maruz kalınan doz 2,4
mSv civarındadır. Doğal radyasyon kaynaklarından dolayı canlı organizmaların
maruz kaldığı radyasyon dozları içerisinde radonun payı ise % 49 ile ilk sırada
gelmektedir (TAEK 2008a). Şekil 1,1. ’de doğal ve yapay radyasyon kaynaklarının
oranı verilmiştir.
Şekil 1.1. Dünya genelinde doğal ve yapay radyasyon kaynaklarından alınan dozların
oranları.
1.2. Radyoaktif Bozunma Türleri
Kararsız çekirdekler kararlı hale geçerken ışımalar yapmaktadırlar. Bu ışımalar α, β,
γ ışımalarıdır.
1.2.1. Alfa parçacığı
Yörüngesel elektronları olmayan bir helyum çekirdeği demek olan alfa parçacığı iki
proton ve iki nötrondan oluşur ve artı iki elektrik yüküne sahiptir (+2). Alfa
parçacıkları genellikle atom numaraları 82’den büyük olan radyonüklitlerin nükleer
bozunmalarından ortaya çıkarlar. Uranyum, radyum ve toryum ihtiva eden
6
maddelerden yayınlanan alfa parçacıkları kolayca ölçülebilir. Bir çekirdeğin alfa
parçacığı yayınlanması ile çekirdek 2 proton ve 2 nötronunu kaybeder. Örnek olarak
bir 226
Ra atomundan alfaların çıkışı;
(1.1)
denklemiyle gösterilebilir. Burada Ra radyumu, Rn Radonu, He Helyum, Q Enerjiyi
temsil etmektedir. Buradaki Q enerji terimi son derece önemlidir. Açığa çıkan
enerjilerinin hemen hemen tamamı alfa parçacığı tarafından kinetik enerji olarak
taşınır. Alfanın kinetik enerjisi onu çeşitli maddelere nüfuz ediciliğini belirler ve bu
enerji meydana gelebilecek biyolojik hasarın sebebidir.
Alfa parçacıkları oldukça ağır ve çift elektrik yüküne sahip olduklarından madde ile
şiddetli bir tarzda etkileşir ve yolları boyunca birim uzaklıkta çok sayıda iyonların
oluşumuna sebep olurlar. Sonuçta çok uzak mesafelere gidemezler ve cihazlarla
ölçülmeleri çok zordur. Özel cihaz ve örnek hazırlama teknikleri gerekir. 5 Mev
enerjili bir alfa parçacığı havada ancak 3.6 cm gidebilir ve normal bir kağıdın arka
tarafına geçemez. Giricilikleri az olduğundan fazla tehlikeli değildirler. Ancak canlı
dokularda birikim meydana gelirse diğer tür radyasyonlardan daha tehlikeli olurlar.
Çünkü küçük hacimli bir doku kısmında çok miktarda enerji depolanmış olur
(Karpuzcu, 2007).
1.2.2. Beta parçacığı
Her bir elementte atomun kararlılığı için optimum bir nötron/proton oranı vardır.
Optimum orana sahip çekirdekler genellikle kararlıdırlar ve kendiliklerinden
bozunmaya uğrama ihtimalleri oldukça zayıftır. Nötron/proton oranı optimumdan
saptığı ölçüde çekirdeğin kararlılığı azalır ve söz konusu atomun belirli bir zaman
bozunma ihtimali artar.
Beta parçacıkları (β), bozunma olayları sırasında radyoaktif atomların
çekirdeklerinden kendiliğinden yayınlanan elektronlardır. Elektronlarla aynı
kütleleye sahiptirler (5.49 x 10 -4
), pozitif veya negatif yüklü olabilirler. Pozitif yüklü
betaya pozitron denilir ve negatif yüklü betaya negatron veya sadece beta parçacığı
7
denilen negatif yüklü kardeşinden daha seyrek rastlanır. Her bir elementte atomun
kararlılığı için optimum bir nötron/proton oranı vardır.
Beta parçacıkları veya pozitronlar doğal ve yapay çok sayıdaki radyonükleklitden
yayınlanırlar ve çeşitli cihazlarla kolayca ölçülebilirler. Beta’lar alfalara nazaran
daha giricidirler. Fakat bu giricilikleri x ve Gama ışınlarına kıyasla daha azdır.
Giricilikleri kinetik enerjileri ile artar (Karpuzcu, 2007).
1.2.3. Gama ışınları
Gama ışınları atom çekirdeği kaynaklı ışınlardır. Çekirdek bir alfa veya bir beta
bozunumuna uğradıktan sonra genellikle kararlı bir duruma geçemez. Çekirdeğin
fazla kalan enerjisi bir elektromanyetik dalga şeklinde salınır. Gama ışınlarının enerji
aralığı 0,1 - 10 Mev (megaelektronvolt) olup çekirdek durumları arasındaki enerji
farkı mertebesindedir ve bu 100 ile fm (frekans modülasyonu) dalga boyu aralığına
karşılık gelir. 104 Gama ışınları nükleer radyoaktif bozunmaya uğrayan çekirdeklerde
ve reaksiyonlar sonucu oluşan uyarılmış durumda bulunan çekirdeklerin taban enerji
durumlarına geçmesi sırasında, çift oluşumu ile meydana gelen pozitronun bir
elektronla birleşip yok olması sonucunda, yüklü parçacıkların (e-) ani hızlandırılması
veya durdurulması sonucunda oluşabilmektedir.
Alfa ve beta parçacıklarına göre gama ve x- ışınlarının iyonlaşmaya sebep olma
etkileri daha azken, madde içine nufüs etme kabiliyetleri çok daha fazladır. Ayrıca
gama ve x- ışınları madde içerisinden geçerken üstel bir fonksiyon şeklinde bir şiddet
azalmasına uğrarlar. Sadece belli bir kısmı, birkaç santimetre kalınlığındaki kurşun
tuğlalarda durdurulabilmektedir. Elektrik ve manyetik alanda yüksüz olduklarından
dolayı sapma gösterebilir.
Gama ışınları salt enerjiden oluşan elektromanyetik ışınlardır. Bu ışınlar dışında
endüstride kullanılan X-ışınları da vardır. X-ışınları (röntgen ışınları), X-ışını
tüplerinde elektriksel olarak üretilirler. Endüstride kullanılan gama ışınları ise 192
Ir
(iridyum), 60
Co (kobalt) v.b. izotopların bozunması sonucunda elde edilirler. X ve
gama ışınlarının ayrımı gerçekte tarihseldir ve bu iki ışınım türünün özellikleri
arasında üretim ve oluşum şekli dışında hiç bir fark yoktur. Radyasyonun ses, ısı, ışık
8
etkileri yoktur, gözle görülemezler, duyulamazlar, hissedilemezler yani hiçbir duyu
organımızla algılayamayacağımız bir tehlikedir. Yüksek enerjileri, nüfuz etme
kapasiteleri ve iyonlaştırma özelliklerinden dolayı kolaylıkla canlı organizmalara
nüfuz edip, organizmaları oluşturan hücrelere zarar verebilirler (Yılmaz, 2011).
Rasyon türlerinin giricilik özellikleri Şekil 1.2.’ de gösterilmiştir.
Şekil 1.2. Radyasyon türlerinin giriclik özellikleri (Gümüş, 2011).
1.3. Radyoaktif Ölçü Birimleri
İyonlaştırıcı radyasyonlarla yapılan çalışmalarda oluşacak zararlı biyolojik etkileri
belirleyebilmek radyasyon miktarının bilinmesine bağlıdır. Bu amaçla geliştirilecek
ölçüm yöntemleri için her şeyden önce radyasyon dozunu ölçecek bir takım
birimlerin tanımlarının yapılması gerekir (ICRP, 1996; Gümüş, 2011).
Aktivite; radyoaktif maddenin belirli bir zaman aralığındaki bozunma miktarıdır.
Aktivite Birimi Becquerel (Bq)'dir. Becquerel (Bq) = bir saniyedeki bozunma sayısı,
(s -1
) Eski Birim Curie (Ci)'dir. 1 Ci = 3.7 x 10 10
Bq veya 1 Bq = 2.703 x 10 -11
Ci. 1
Bq küçük bir değerdir.
Işınlama Birimi, Özel Birim, Röntgen (R); normal hava şartlarında havanın 1
kg'ında 2.58x10 -4 C (Coulomb)' luk elektrik yükü değerinde pozitif ve negatif
9
iyonlar oluşturan x ve gama ışını miktarıdır. 1 R = 2.58x10-4
C / kg
(Coulomb/kilogram) 1 C/kg = 3.88x103 R.
Soğurulmuş Doz; birim kütle başına depolanan enerjinin ölçüsüdür. Her tür
radyasyona uygulanabilir Birimi; Gray (Gy) = 1 Joule/kg. Eski birim rad = 0.01 1 Gy
yüksek bir doz değeridir. Radyoterapide tedavi dozları 50-60 Gy civarındadır. Klasik
radyolojik tetkiklerde alınan doz 0.001Gy'den küçüktür. Yıllık doğal radyasyondan
kaynaklanan doz düzeyi yaklaşık 0.0024 Gy'dir.
Eşdeğer Doz; vücutta toplanan enerjinin ifadesidir. Düşük doz düzeylerinde
radyasyonun tipine ve enerjisine göre biyolojik hasarlarını da içeren bir kavramdır.
Birimi; Sievert (Sv) = 1 Joule/kg. Radyasyon korunmasında kullanılan bir birimdir.
Eski birim rem = 0.01 Sv. 1 Sv yüksek bir doz değeridir. X ışınları, gamma ışınları
ve beta ışınları için 1 Gy = 1 Sv' dir.
Etkin Doz; doku veya organların aldığı dozun tüm vucut için yüklediği riski ifade
etmek için kullanılan bir kavramdır. Birimi Sievert' tir. Dünya genelinde doğal
radyasyon kaynakları nedeniyle alınan yıllık etkin doz 2.4 mSv'dir. Tıp alanında
çalışan radyasyon görevlilerinin aldıkları dozun yıllık ortalaması 1 - 5 mSv
civarındadır. Çernobil nedeniyle Türk Halkının aldığı kişisel doz ortalaması 0.5
mSv'dir (TAEK, 2009). Çizelge 1.1.’ de birimlerin birbiriyle ilişkisi verilmiştir
(Hızarcı, 2011).
Çizelge 1.1. Radyoaktivite birimleri verileri (Hızarcı, 2011)
Terim Birimi
Dönüşüm Eski Yeni
Aktivite
CURİE (Cİ): saniyede 3.7x1010
parçalanma gösteren radyoaktif
madde miktarının aktivitesidir.
Becquerel (Bq); saniyede 1
parçalanma gösteren
birmaddenin aktivitesidir.
1Cİ=
3.7X1010 Bq
1 Cİ= 37 GBq
Işınlanma
Röntgen (ar); normal hava şartlarında
(00C VE 760 mm Hg basıncı) havanın
1 kg’ ında 2.58 x10 -4 Coulomb’luk
elektrik yükü değerinde (+) ve(-)
iyonlar oluşturan X veya γ
radyasyonu miktarıdır.
Coulomb/kilogram (C/kg);
normal hava şartlarında havanın
1kg’ında Coulomb’luk elektrik
yükü değerinde (+) ve (-)
iyonlar oluşturan X veya g
radyasyonu miktarıdır.
1C/kg= 3876
R
1R= 2.58x10-4
C/kg
10
Çizelge 1.1 Radyoaktivite birimleri verileri (Hızarcı, 2011) (Devam)
1.4. Bazı Radyoaktif Elementler ve Özellikleri
1.4.1. Uranyum
Tabiatta hiçbir zaman serbest olarak bulunmayan uranyum, ancak çaşitli elementlerle
birleşerek uranyum minerallerini meydana getirir. Az miktarda da olsa hemen her tip
kayaç içerisinde ve sularda bulunabilen uranyum en kolay birleşmesi oksijenle olur.
Yeraltı su tablasının üstünde, satıh ve satha yakın yerlerdeki mevcut oksidasyon
şartlarında +6 değerlikli uranyum içeren ikincil uranyum mineralleri kolayca
eriyebilirler (sudaki pH değerinin artmasıyla) ve uranil iyonları halinde solüsyona
geçerek yeraltı suları vasıtasıyla uzun mesafelere taşınırlar. Uranyum doğada +4
değerlikli (birincil uranyum mineralleri olup suda erimezler) ve +6 değerlikli (ikincil
uranyum mineralleri olup suda erirler) olarak bulunurlar. Uygun şartlarda +4
değerlikli olan uranyum mineralleri, +6 değerlikli uranyum minerallerine dönüşürler.
1.4.2. Toryum
Toryum doğada kendi başına var olan ve varlığı diğer bir radyoaktif elementin
varlığına bağımlı olmayan radyoaktif elementlerden biridir.
Bilindiği üzere, bazı elementler doğada yalnızca tek bir izotoptan oluşmuşken,
bazıları iki ya da daha fazla sayıdaki izotopun farklı oranlarda bir araya gelmesinden
oluşmuşlardır. Örneğin, doğada bulunan uranyum elementi, esas olarak % 99,276
oranında 238
U izotopu ile % 0,7196 oranında 235
U’ den oluşmuştur. Toryum elementi
Soğurulmuş
Doz
radiation absorbed doz (rad);
ışınlanan maddenin 1 kg’ına 10-2
Joule’lük enerji veren radyasyon
miktarıdır.
Gray (Gy); ışınlanan maddenin
1 kg’ına 1 Joule’lük enerji
veren
radyasyon miktarıdır.
1Gy= 100rad
1rad= 0.01 Gy
Doz Eşdeğeri
röntgen equivalent man (rem); 1
Röntegenlik X veya g ışını ile aynı
biyolojik etkiyi oluşturan her hangi
bir radyasyon
miktarıdır.
Sievert (Sv); 1 Gy’lik X ve g
ışını ile aynı biyolojik etkiyi
meydana getiren herhangi bir
radyasyon
miktarıdır.
1Sv= 100 rem
1rem= 0.01Sv
11
ise doğada % 100 olarak yalnızca 232
Th izotopu şeklinde bulunmaktadır. Bu da,
toryumun uranyumdan olan en önemli farklarından ve de avantajlarından birini
oluşturmaktadır.
232Th izotopu her şeyden önce radyoaktif özellik gösteren bir izotoptur ve yaklaşık
14 milyar (1,39 x 1010) yıl kadar olan bir yarı-ömre sahiptir. 235
U’ in yarı ömrü
yaklaşık 713 milyon (7,13 x 108) yıl, 238
U’ in ise 4,5 milyar (4,51 x 109) yıldır.
238U’in
235U’den çok daha uzun bir yarı ömre sahip olması, bugün
238U’in
235U’e
oranla doğada çok daha fazla bulunmasının tek nedenidir (Ünak, 2007).
1.4.3. Potasyum
Potasyum kütle numarası 39, 40, 41 olan, üç izotopa sahip olup, 1A grubu alkali
metal ailesinin yüksek reaksiyonlu bir üyesidir. Sadece 40
K radyoaktiftir ve 1,3.109
yıl yarı ömre sahiptir. Potasyum yasam için vazgeçilmez olduğundan, 40
K tüm
yasayan ve vaktiyle yaşamış şeylerde bulunmaktadır.
Doğal potasyumun küçük bir kısmı (% 0,12) radyoaktif 40
K dır. 40
K’ın bozunması,
1,461 MeV’lik gama çıkısına neden olur. 40
K’ın bozunumu sonucunda oluşan ürün
çekirdek kararlıdır. Yer kabuğunun % 2,6’ sını oluşturması nedeni ile potasyum
önemli bir elementtir. Boşluğu yaklaşık olarak 0,012 olan radyoaktif potasyumun
yarı ömrü 1,26. 109 yıl ve spesifik aktivitesi 3,3 Bq/g’ dır. Bunun anlamı 40
K’ın her
türlü koşulda konsantrasyonu sabittir ve gram başına saniyede 3,3 gama ışınımı
yayınlar (Kahveci,1993; Günoğlu, 2008).
1.4.4. Radyum
Radyum ilk olarak 1898 Marie, Pierre Curie tarafından bulunmuştur. Radyum α, β, γ
ışınları yayar. Berilyum ile karıştırıldığı zaman nötron üretir. Radyumun bütün
izotopları radyoaktiftir. 226
U ailesi elemanı olup, toprakta, kayalarda, yapı
malzemelerinde, su ve gıda maddelerinde bulunmakta ve oldukça geniş bir dağılım
göstermektedir. 10 ton uranyum minerali içerisinde 1 g radyum bulunmaktadır.
Uranyumun radyoaktif parçalanması sonucunda ve radyum klorür tuzunun elektrolizi
ile elde edilebilir. Atom numarası 88’dir. Kütle numarası 213’den 230’a kadar, yarı
12
ömrü ise 10 −3 saniyeden 1620 yıla kadar değişen yapay ve doğal 14 radyoaktif
izotopu olduğu bilinmektedir. 223
Ra, 224
Ra, 226
Ra ve 228
Ra radyumun doğal
izotoplarıdır (Çelebi, 1995; Günoğlu, 2008).
1.4.5. Dış kaynaktan oluşan radon
Radon, uranyumun bozunumu sonucu oluşan radyumdan gelen ve doğada bulunan
tek radyoaktif gazdır. Radon binalara; toprak, binanın civarı veya altındaki kayalar,
inşaat malzemeleri, su kaynakları, doğal gaz ve dışarıdaki hava gibi farklı
kaynaklardan girer (Çelebi, 2007).
İnşaat malzemeleri, dış radyasyon kaynaklarına karşı bir koruyucu olmasına rağmen,
ev içlerinde bir radyasyon kaynağı gibi davranırlar. İnşaat malzemelerinde doğal
olarak bulunan 226
Ra'un varlığı, bina içlerinde gama radyasyon dozlarının ve radon
konsantrasyonunun artmasının en büyük nedenidir. Özellikle fosfat kayaların, inşaat
malzemesi olarak kullanılması, gama radyasyon dozlarını arttırmaktadır. Ev içi
ışınlanmalar, dış havadaki ışınlanmalar ile karşılaştırıldığında inşaat malzemelerinin
etkisinin doz oranlarını %40 - %50 artırdığı görülmüştür (UNSCEAR, 1988; Çelebi,
2007).
1.5. Radyasyon Işınlanmasının Biyolojik Etkileri
Radyasyon, tüm zehirli unsurlar içinde üzerinde en çok çalışılan konulardan biridir.
Kansere neden olan kimyasallardan farklı olarak dokunulmamasına, tadılmamasına
veya koklanmamasına rağmen kolayca tanımlanabilir ve miktarı ölçülebilir. Madde
içerisinden geçen radyasyonun fiziği kolayca anlaşılır ve bu da farklı miktardaki
radyasyon ışınlanmasının insan üzerindeki etkilerinin bilimsel olarak incelenmesine
olanak tanır.
İyonlaştırıcı radyasyon enerjisi, içinden geçtiği maddenin atomuna aktarılır. Su,
vücutta en çok bulunan moleküldür ve oldukça kolay iyonlaşır. Radyasyonla normal
olmayan kimyasal reaktiflik kazanır. Bu su molekülleri, insanın doku hücrelerindeki
deoksiribonükleik asit (DNA) moleküllerinin yakınında bulunursa hücrelerin üretim
13
merkezi olan DNA’lar zarar görebilir. Radyasyonla hasar gören hücrede üç farklı
sonuç ortaya çıkabilir.
a) Hücre başarılı bir şekilde kendi kendini onarır.
b) Kendi kendini onaramaz ve ölür.
c) Kendi kendini onaramaz ve ölmez
Uzun dönem etkilerin olasılığı üçüncü durum ile ifade edilebilir, hasar hücrenin
kanserleşmesine neden olabilir. Ayrıca hasar gören hücreler yumurta ve sperm
hücresi gibi üreme hücreleri ise DNA hasarı genetik bozukluklarla sonuçlanabilir.
Burada özetlenen iki potansiyel durum, radyasyon sağlığı ile uğraşan bilim
insanlarının temel ilgi alanıdır.
İnsanların iyonlaştırıcı radyasyona maruz kaldıklarında oluşabilecek etkiler ise şu
şekilde sınıflandırılmıştır:
Erken etkiler; radyasyona maruz kalınır kalınmaz oluşan etkilerdir ve deterministik
(belirli) etkiler olarak adlandırılır. Gecikmiş etkiler; etkileri yıllar sonra açığa çıkar
ve stokastik (olası) etkiler olarak adlandırılır.
Deterministik etkiyle sonuçlanan radyasyon ışınlanmasının eşik doz seviyesi,
insanlar için yaklaşık 250 mSv civarındadır. Bu eşik dozun üstünde, doz miktarlarına
bağlı olarak farklı biyolojik reaksiyonlar oluşmaktadır. Doz miktarı arttıkça etkilerin
şiddeti de artmaktadır. Neyse ki yüksek dozda radyasyon ışınlanması olan kazalar
oldukça azdır ve yüksek dozda radyasyon almış kişiler için tıbbi tedavi imkanları
oldukça gelişmiştir ve gelişmeye de devam etmektedir.
Stokastik etkilerin kesin olarak oluşması söz konusu değildir, fakat ışınlanma miktarı
arttıkça oluşum olasılığı da artmaktadır. Stokastik etkilerin en önemli çeşidi
kanserdir (lösemi-kan kanseri). Teorik olarak üreme hücreleri ışınlamaya maruz
kaldığında genetik bozukluklar olabilir. Ancak, Hiroşima, Nagasaki ve Çernobil’de
meydana gelen olaylar sonrası hayatta kalan insanlar üzerinde yapılan çalışmalarda
herhangi bir genetik bozukluk gözlenmemiştir (TAEK, 2010).
14
2. KAYNAK ÖZETLERİ
Yapılan literatür taramasında; yapı malzemeleri üzerinde radyoaktivite tayini ile ilgili
birçok çalışma tespit edilmiştir.
Uğur (1992), tez çalışmasında İzmir’ de konut inşaatlarında kullanılan 15 ayrı tür
çimento, 27 tuğla ve 7 kiremit örneğindeki 40
K, 226
Ra, 232
Th konsantrasyonları, gama
spektrometresi kullanarak bulmuştur. Çimento numunelerinin 40
K 97,68-558,02
Bq/kg arasında, 226
Ra 32,25-182,77 Bq/kg arasında, 232
Th 13,05-90,42 Bq/kg
arasında bulunmuştur. Tuğla numunelerinin 40
K 360,38-985,85 Bq/kg arasında, 226
Ra
43,41-144,54 Bq/kg arasında, 232
Th 18,83-47,69 Bq/kg arasında bulunmuştur.
Kiremit numunelerinin 40
K 559,93-836,93 Bq/kg arasında, 226
Ra 75,69-152,46 Bq/kg
arasında, 232
Th 15,14--59,16 Bq/kg arasında bulunmuştur.
Mustapha vd. (1997), çalışmalarında Kenya’da doğal yapı malzemeleri üzerine
NaI(TI) dedektörlü gama spektrometresi kullanarak aktivite konsantrasyonları 50-
1500 Bq/kg 40
K için, 5-200 Bq/kg 226
Ra için ve 5-300 Bq/kg 232
Th için bulmuşlardır.
Zaidi vd. (1999), çalışmalarında Rawalpindi / İslamabad bölgesinden toplanan yapı
malzemeleri gama-ray spektrometresi kullanılarak doğal radyonüklitlerin 232
Th, 238
U,
ve 40
K için analiz edilmiştir. Aktivite konsantrasyonları 40
K için 103-971 Bq/kg
aralığında, 238
U için 5-59 Bq/kg aralığında ve 232
Th için 7-96 Bq/kg aralığında
bulunmuştur.
Stoulos vd. (2003), Yunanistan’ da yapı malzemeleri ile ilgili yapılan araştırmada
HPGe dedektölü gama spektrometresi kullanılmıştır. Aktivite konsantrasyonları
226Ra için 11-92 Bq/kg arasında,
232Th için 12-95 Bq/kg arasında ve
238U için 13-79
Bq/kg arasında bulunmuştur.
Türkmen (2003), çalışmasında Limra, Denizli Traverten, Bucak Traverten ve Ege
Bej ticari tanımı ile bilinen mermerlerinde saptanan doğal radyonüklit aktivite
konsantrasyonları ve Raeq aktiviteleri verilmiştir. Dört karbonatlı kayacın Gama
Spektrometrik Analizi sonucu saptanan Raeq aktivitesi 15 ile 8 arasında değişmekte
15
olup, bina materyalleri için öngörülen 370 Bq/kg değerinin çok altında kaldığı tespit
edilmiştir.
Tzortzis vd. (2003), Kıbrıs'ta inşaat sektöründe kullanılmakta olan ithal doğal
granitler üzerine yapılan çalışmada HPGe dedektörü gama spektrometresi
kullanılarak aktivite konsantrasyonları 40
K için 50-1606 Bq/kg aralığında, 238
U için
1-558 Bq/kg aralığında ve 232
Th için 1-906 Bq/kg aralığında bulunmuştur.
Dayanıklı (2004), tarafından yapılan çalışmada Manisa beldesinden alınan ve
inşaatlarda kullanılan 41 adet kum, çakıl ve taş kırması örneklerinde NaI(Tl)
dedektörü kullanılarak 40
K aktivite konsantrasyonu maksimum 1711,41Bq/kg olarak
ölçülmüştür ve 15 örnekte de 40
K aktivitesi dedekte edilememiştir. 238
U aktivitesi ise
maksimum 1556,10Bq/kg olarak ölçülürken Bir örnekte de dedekte edilememiştir.
232Th aktivite konsantrasyonu maksimum 142,48Bq/kg olarak ölçülmüş ve 29
örnekte de 232
Th aktivite konsantrasyonu dedekte edilememiştir. Çimento
örneğindeki 40
K aktivite konsantrasyonu 249,79-348,17Bq/kg aralığında. 238
U
aktivitesi 55,64-86,71 Bq/kg aralığında. 232
Th aktivitesi ise İki örnekte dedekte
edilemedi ve dedekte edilen örnekte 232
Th aktivitesi 7,2Bq/kg dır. 5 adet tuğla
örneğindeki 40
K aktivite konsantrasyonu 381,79-724,9Bq/kg aralığında. 238
U
aktivitesi 13,81-70,91 Bq/kg aralığında. 232
Th aktivite konsantrasyonu da 9,89-22,25
Bq/kg aralığında tespit edilmiştir. Kum, çakıl ve kum tası için Raeq = 945,7 Bq/kg
Çimento için Raeq = 99,3 Bq/kg Tuğla için Raeq = 108 Bq/kg elde edilmiştir.
Flores vd. (2005), çalışmalarında Küba’ da yapılan bazı yapı malzemelerin doğal
radyoaktivite ölçümü HPGe dedektörlü gama spektrometresi kullanılarak tespit
edilmiştir. 40
K, 226
Ra ve 232
Th aktivite konsatrasyon sonuçlerı sırası ile; 47-2511
Bq/kg, 9-71 Bq/kg ve 2-38 Bq/kg aralığında bulunmuştur.
Nour Khalifa (2005), Hindistan’a ait inşaat malzemelerinden mermer, alçı, çimento,
kireçtaşı, granit, tuğla ve seramik üzerinde gama spektroskopi ölçümleri kullanarak
radyoaktivite içeriklerini test etmiştir. Buna göre sonuçlarda en yüksek radyoaktivite
değeri 226
Ra için 205 ± 83 Bq/kg olarak mermer örneklerinde, 232
Th için 118 ± 14
Bq/kg olarak granit örneklerinde, 40
K için (8.7 ± 3.9) x 102 Bq/kg olarak mermer
örneklerinde olduğu saptanmıştır.
16
Özger (2005), tez çalışmasında Adana’nın Pozantı, Ceyhan ve Yumurtalık ilçeleri ve
civarlarından alınan toprak örneklerinin analizlerini yapmış ve toprak içinde bulunan
doğal radyonüklit konsantrasyonları tayin edilmiştir. Germanyum dedektörü (Hyper
Pure Germanium Detector) kullanılarak yapılmıstır. 238
U’in ortalama aktivite
konsantrasyonu 10,25 Bq/kg olmakla birlikte, 2,813 ile 13,68 Bq/kg değerleri
arasında değişmektedir. 232
Th’nin aktivite konsantrasyonu ise 14,46 Bq/kg olmakla
birlikte, 3,55 Bq/kg ile 25,91 Bq/kg değerleri arasında değişmektedir. 40
K aktivite
konsantrasyonu 66,81 Bq/kg ile 403,58 Bq/kg değerleri arasında değişmekle birlikte
ortalama 213,68 Bq/kg’ dır.
Büyükuslu (2007), farklı çevresel özelliklere sahip dört noktada alınan doğal ortam
radyasyonu ölçümlerinde ilk göze çarpan, bina içindeki radyasyonun değerlerinin
diğerlerine göre yüksek olmasıdır. Bunun sebebinin de büyük ölçüde radon gazı ve
binalarda kullanılan teknolojik araçların yaydığı radyasyon olduğu söylenebilir. Baz
istasyonu ölçüm sonuçlarından görüldüğü üzere; baz istasyonunun hemen
yakınındaki ölçüm değerlerine göre, 50 m uzağındaki ölçüm değerleri daha fazla
olmuştur. Olması gereken de budur. Antiocheia Pisidia Antik Kenti’ndeki ölçüm
sonuçları bu çalışmadaki Yalvaç ve çevresine ait en düşük olarak ölçülen değerlerdir.
Tüm bu sonuçlara bakıldığında doğal ortam radyasyonu ölçümleri yılın aylarına göre
değişim gösterebildiği gibi, aynı günün değişik saatlerinde de farklılık
gösterebilmektedir. Ölçümlerde kullanılan Geiger-Mueller LND712 Dedektörü’nün
normal doğal ortam radyasyonu değerleri 10–30 cm aralığı baz alındığında, bina içi
ve kısmen bina dışı hariç, tüm ölçülen değerler yaklaşık olması gereken doğal ortam
radyasyonu değerleri arasında yer almaktadır. Doğal radyasyon düzeyinin
büyüklüğünü belirleyen birçok neden vardır. Yaşanılan yer, bu yerin toprak yapısı,
barınılan binalarda kullanılan malzemeler, mevsimler, kutuplara olan uzaklık ve hava
şartları bu nedenlerden bazılarıdır. Yağmur, kar, alçak 56 basınç, yüksek basınç ve
rüzgar yönü gibi etkenler de doğal radyasyon düzeyinin büyüklüğünü belirler.
Yalvaç ve yöresinde ölçülen radyasyon dozunun yasam süresince yıllık alınması
gereken doz limitleri içinde olduğu ve radyasyon açısından herhangi bir tehlike arz
etmediği tespit edilmiştir.
Krstić vd. (2007), Güneydoğu Avrupa’dan (Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan)
ithal edilen ve Sırbıstan’da kullanılan önemli yapı malzemeleri (alçı, seramik,
17
mermer, granit vb.) üzerine yapılan çalışmalada HPGe dedektörlü gama
spektrometresi kullanılarak 226
Ra, 232
Th ve 40
K aktivite konsantrasyonları
incelenmiştir. Bu değerler aralarında karşılaştırılmıştır.
Günoğlu (2008), çalışma kapsamında Afyonkarahisar yöresinden 5 çeşit mermer
numunesi araştırılmıştır. NAI(tl) gama spektroskopi sistemi kullanılmıştır. 40
K
aktivitesi 351,755- 106,264 Bq/kg değerleri arasında. 238
U aktivitesi 195,726- 38,883
Bq/kg değerleri arasındadır. 232
Th aktivitesi 47,814- 32,165 Bq/kg değerleri
arasındadır. Eskişehir yöresinden 8 çeşit mermer numunesi 40
K aktivitesi 296,636
Bq/kg -168,282 değerleri arasındadır. 238
U aktivitesi 138,987 Bq/kg-29,924 Bq/kg
değerleri arasındadır. 232
Th aktivitesi 60,322 Bq/kg-18,084 Bq/kg değerleri
arasındadır. Denizli yöresinden 6 çeşit mermer numunesi 40
K aktivitesi 392,523
Bq/kg-35,661 Bq/kg değerleri arasındadır. 238
U (Ra) aktivitesi 177,511 Bq/kg-
42,594Bq/ kg değerleri arasındadır. 232
Th aktivitesi 82,470 Bq/kg-39,908 Bq/kg
değerleri arasındadır. Burdur yöresinden 3 çeşit mermer numunesi 40
K aktivitesi
166,199 Bq/kg-78,590 Bq/kg değerleri arasındadır. 238
U aktivitesi 70,362 Bq/kg-
35,991 Bq/kg değerleri arasındadır. 232
Th aktivitesi 58,369Bq/kg - 42,922Bq/kg
değerleri arasındadır ve Uşak yöresinden 1 çeşit mermer numunesi 40
K aktivitesinin
değeri 304,809 Bq/kg, 238
U aktivitesinin değeri 70,535 Bq/kg ve 232
Th aktivitesinin
değeri 62,059 Bq/kg’dır.
Faheem vd. (2008), Pakistan-Punjab eyaleti bölgelerinden alınan toprak ve yapı
malzemesi örneklerinde doğal radyoaktivite nedeniyle oluşabilecek radyolojik
tehlikelerin değerlendirilmesine yönelik bir çalışmada bulunmuşlardır. Buna göre;
HPGe dedektörlü gama spektrometresi kullanılarak aktivite konsantrasyonları 226
Ra
için 20±9 ile 43±17 Bq/kg aralığında, 232
Th için 29±8 ile 53±9 Bq/kg aralığında ve
40K için 98±38 ile 621±189 Bq/kg aralığında bulunmuştur. Ortalama radyum eşdeğer
aktivitesi 69±25 ile 165±32 Bq/kg aralığında bulunmuştur.
Turhan (2008), çalışmasında 22 farklı çimento tipi üzerinde hammadde, klinker ve
son ürün hallerinde HPGe dedektörlü gama spektrometresi kullanılarak doğal
radyoaktivite seviyerini belirlemiştir. Aktivite konsantrasyonları 226
Ra için 12.5 ±
0.3 ile 162.5 ± 1.7 Bq/kg arasında, 232
Th için 6.7 ± 0.3 ile 124.9 ± 2.5 Bq/kg
arasında, 40
K için 64.4 ± 2.3 ile 679.3 ± 18.2 Bq/kg arasında bulunmuştur.
18
Mavi (2010), Ispartadaki bazı yapı malzemelerinde doğal radyoaktivite tayini isimli
tez çalışmasında NaI (TI) dedektörü kullanılmıştır. 15 farklı yapı malzemesinin 40
K
226Ra ve
232Th aktivite konsantirasyonları hesaplanmıştır. Tezde yapılan çalışmalar
bu malzemelerin ana kaynağı olan yer altı kaynaklı kayaç vb maddelerin doğal
radyoaktivitesi ölçülerek neden sonuç ilişkisi kurulması anlamında önemli bir
çalışmadır. Bu noktadan sonra bu malzemelerin hammadesi olabilecek toprak, kayaç
vb maddelerin doğal radyoaktivitelerinin ölçülmesi daha da önem kazanmaktadır.
Gezer (2011), bu çalışmanın amacı, Mersin ve Bandırma Gübre fabrikalarından
temin edilen fosfojips örneklerindeki 226
Ra, 232
Th ve 40
K radyonüklitlerinin aktivite
derişimlerini, gama spektrometrik teknik kullanarak ölçmek ve incelenen fosfojips
örneklerinin yapı katkı ham maddesi olarak kullanılmasından kaynaklanan radyolojik
riskleri değerlendirmiştir. Fosfojips örneklerinde ölçülen ve her bir gübre fabrikası
226Ra,
232Th ve
40K’ın aktivite derişimlerinin ortalama değerleri, sırasıyla Mersin
Gübre Fabrikası (MGF) için 250,8 Bq/kg, 14,6 Bq/kg ve 10,1 Bq/kg ve Bandırma
Gübre Fabrikası (BGF) için 826,6 Bq/kg, 9,0 Bq/kg ve 8,6 Bq/kg olarak
bulunmuştur.
Günoğlu vd. (2011), çalışmalarında Muğla ilinden çıkarılan 4 farklı çeşit mermer
örneklerinin aktivite konsantrasyonları ölçülmüştür. Mermer numunelerinde 238
U,
232Th ve
40K aktivite ölçümleri Canberra 3” X 3” NaI(Tl) dedektör kullanılmıştır.
Ölçülen aktivite değerler 238
U aktivitesi için 22,141 - 88,580 değerleri arasında, 232
Th
aktivitesi için 31,977- 52,998 değerleri arasında, 40
K aktivitesi için 66,880 - 357,684
değerleri arasında ölçülmüştür. 40
K aktivitesi için bütün mermer numunelerin ölçümü
limit değerlerin altındadır. 238
U aktivitesi için 3 çeşit mermer numunesinde limit
değerin üzerinde çıkmıştır. 232
Th aktivitesi için 2 çeşit nmermer numunesi çok azda
olsa limit değerin üzerinde çıkmıştır.
Hassan vd. (2011), Japonyada yaygın olarak kullanılan yapı malzemelerinden olarak
farklı çeşit granitlerin δ- ray spektroskopi ile 226
Ra, 232
Th, 40
K radyonüklit
konsantrasyonları ve radyum eş değerleri belirlenmiştir. Sınır değerleri ile
karşılaştırılmıştır. İnceledikleri granit örnekleri arasından sadece 5 tane Japon graniti
ve 1 tane çin graniti inşaatlarda kullanılabilir radyum eşdeğer 370 Bq/kg sınırı
aşmamasından dolayı inşaatlarda kullanılabilir oldukları sonucuna ulaşmışlardır.
19
Bakkal (2012), bu çalışmada Kilis ili toprak örneklerinin radyonüklit
konsantrasyonları radyum eşdeğeri (Raeq), 6,70 ile 26,19 Bq/kg arasında değişir ve
ortalama Raeq değeri 15,80 Bq/kg’dır. Bu çalışmada Raeq’nun hesaplanan ortalama
41 değeri tavsiye edilen maksimum değer olan 370 Bq/kg’dan daha düşüktür.
Zuhur ve Yazıcı (2012), çalışmalarında Gaziantep ilinde yapı malzemesi olarak
kullanılan kum, tuğla, çimento, kireç, alçı ve fayans örneklerinde 226
Ra, 232
Th ve 40
K
radyonüklidlerinin radyoaktivite konsantrasyonları çok kanallı analizöre bağlı, kuyu
tipi NaI(Tl) dedektörü kullanılarak tayin etmişlerdir. Raeq (Bq/kg) değerleri 12,98-
164,75 arasında bulunmuştur. Hex değerleri 0,04-0,44 arasında bulunmuştur.
Mohammed (2012), çalışmasında Ninova bölgesinde kapalı alandaki radon ve
radyum seviyelerini ölçmüştür. Sıvı sintilasyon dedektörü kullanılmıştır, 20 mermer
ve 10 adet granit örneği içindeki doğal radyonüklit konsantrasyonu ölçülmüştür.
Mermer örneklerinde radyoaktivite konsantrasyonu 238
U için 0.8’den 52 Bq/kg, 232
Th
için 0.2’den 39 Bq/kg ve 226
Ra için 14 Bq/kg’den 122 Bq/kg arasında değişmektedir.
Diğer taraftan granit örneklerinde ise bu değerler 238
U için 14- 382 Bq/kg, 232
Th için
10- 200 Bq/kg, 226
Ra için 18-175 Bq/kg ve arasında değişmektedir.
20
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
Bu araştırmada; Isparta bölgesine ait en çok kullanılan agrega çeşitlerinden normal
(kırmataş) agregası, andezit (fonolit), pomza (pomza), olivin, barit ve kövke
örneklerinde radyoaktivite seviyeleri araştırılmıştır.
3.1.1. Andezit (Fonolit)
And dağlarında yaygın olarak bulunduğu için adını buradan alan andezit, dokusu
granite benzeyen diyoritin bir yüzey kayacıdır. Andezitlere doğada diğer kayaçlara
oranla daha fazla rastlanır. Arazide lav akıntıları şeklinde görülür (Kibici, 2005;
Uzun, 2011). Bu taşlarda ortalama silis miktarı % 60’dır. Andezitin bileşimindeki
feldispat hornblent, biyotit ve ojit mineralleri mikrolitik veya tamamen şekilsiz
“camsı” bir hamur içindedirler (Köktürk, 1997, Özkan, 2008).
Asit yağmurları, rüzgarlar, güneş ışınları, kar, don ve buzlanma gibi dış etkenler ile
meteolojik şartlar karşısında andezit taşı kimyasal bileşimi ve fiziksel özellikleri
gereği yapısında ve görüşünde herhangi bir değişim olmayarak diğer dekoratif taşlar
ve yapay malzemeler arasında andezit taşının tercih edilmesindeki farkı ortaya
koymaktır. Kaymaz yüzey özelliği, dondan, buzlanmadan ve ısı farklarından
etkilenmeyen yapısı ile yaya kaldırımı, garaj girişleri, bina ve duvar cephelerinde
kaplama taşı, barbekü, şömine, ıslak mekanlarda havuz ve çevresi için kullanılmakta
olan andezit doğada bulunan ender taşlardandır. Andezit madeni; yapılarında cephe
kaplama malzemesi olarak kullanılmasıyla, yazın güneş ışınlarını içine alarak
absorbe etmesiyle serin tutar, kışın ise yapıdan yayımlanan ısının dış ortama
çıkmasına müsaade etmeyerek diğer dekoratif amaçlı kullanılan malzemelerden bir
adım öne çıkmaktır. Andezit; işlendiği ilk günden itibaren yüzyıllar boyunca
solmayan renklerin, aşınmaya ve yapısında bozunmaya uğramaması ve en önemli
özelliği bakım ve temizlik gerektirmemesi ile bu amaçla kullanılan malzemeler
karşısında farkını ortaya koymaktadır. Andezit diğer doğal taşlara ve yapay
malzemelere göre maliyet açısından da daha ekonomiktir (Yükselhan, 2011).
21
3.1.2. Olivin
Olivin genel bir terim olarak Fosterit (Mg2SiO4) ve Fayalit (Fe2SiO4)'in katı çözelti
karışımlarını içeren orta silikat grubunu anlatmakla beraber % 85 fosterit içeren
mineralleri tanımlamak için kullanılır.
Olivin madenciliği diğer minerallerle karşılaştırıldığında oldukça yeni sayılır. Olivin
madeni son 20-25 yıldan beri Avrupa ve dünyanın gelişmiş ülkelerinin demir çelik,
döküm sektöründe gerek kimyasal gerek fiziksel özellikleri bakımında oldukça
önemli bir mineral durumuna gelmiştir.
Olivin gerek dünyadaki gelişmiş ülkelerin sağlık ve çevre konusundaki, iş ve çevre
sağlığı yönünden risk altına girmesini önlemek amacıyla düzenledikleri yasalar ile
serbest silis içeren mineral ve hammaddelerin kullanımını yasaklama yoluna
gitmeleri gerekse olivinin alternatifi olan madenlerden daha ekonomik olması
nedeniyle olivin tüketimi hızla artmaya başlamıştır. Ülkemizde de 2009 yılında
serbest silis içeren mineral ve hammaddelerin kullanılması sağlık bakanlığı
tarafından yasaklanmıştır. Olivin madeni bünyesinde serbest silis ihtiva etmez.
Olivin genellikle yeşil ve koyu yeşil renkte olup, oldukça sert bir mineraldir. Sertliği
6.5-7 (Mohs Sertlik ölçeği), yoğunluğu ise Fe (demir) oranına göre 3.22 gr/cm3 -
4.40 g/cm3 arasındadır. Olivinler özellikle Magnezyumlu olivinler, çoğunlukla
ultrabazik kayaçlar içerisinde bulunurlar. Olivinler ultra bazik magmada ilk
kristalleşen minerallerdir. Ultrabazik kayaçlar içersinde en fazla olivin dünitler
içerisinde bulunur. Dünit içerisinde olivin miktarı %95-99 arasındadır. Dünitler genel
olarak kütleler halinde bulunur.
Genel olarak sanayide kullanılan olivinlerde MgO (magnezyum oksit) miktarının %
46 nın üzerinde Toplam Fe oksitlerin miktarınında % 7-8 den fazla olmaması
istenmektedir. Ayrıca SiO2 (Silisyum oksit) miktarının % 38-42 arasında, diğer metal
oksitlerin toplamının %3 den az ve kızdırma kaybının da % 2 yi geçmemesi
istenmektedir (Eryas, 2010).
22
3.1.3. Barit
Kimyasal bileşimi BaSO4 (baryum sülfat) şeklinde olup, % 65,70 BaO (baryum
oksit), % 34,30 SO3 (kükürt trioksit) içerir. Baryum (Ba) oranı ise % 58,8 dir (Ayan,
1979). Beyaz, opak veya yarı şeffaf görünümlüdür. İçerdiği demirden dolayı kırmızı
ve kahverengi, karbonlu maddelerden dolayı siyah, sarı, kırmızı ve mavi renklerde
görülebilir. Metalik olmayan minerallerin en ağır olanıdır. Özgül ağırlığı 4,5 gr/cm3,
sertliği 2,3–2,5 arasındadır (Türkiye Barit Envanteri, 1976, Kılınçarslan vd., 2011).
Baritin ilk kullanılışı özgül ağırlığı ve beyaz özelliğinden dolayı boya, kağıt ve çam
endüstrilerinde olmuştur. 1926 yılından sonra baritin petrol ve tabiî gaz aramalarında
kullanılmaya başlamasından itibaren barite olan istek hızla artmıştır. Barit esas
olarak petrol sondajlarında çamurun ağırlaştırılmasında kullanılır. Bu çamur sondaj
sırasında katedîlen formasyonlara ait kalıntıların yukarı çıkarılmasına, matkap ve
tijlerin yağlanmasına, sondaj deliği duvarlarının sağlamlaşmasına ve petrol beklenen
seviyelere yaklaşıldığında basınçlı gaz gelişimini dengelemeye yarar. Sondaj çamuru
ayrıca kuyu derinleştikçe tijlerin artan ağırlığına karşı bir denge yaratmaktadır.
Baritin özgül ağirlığınm 4,5 oluşu, yumuşak oluşu aşındırıcı olamaması, suda
erimemesi ve fiyatının oldukça ucuz olması bu amaç için kullanılan ideal malzeme
olmasını sağlamaktadır. Dünyada kullanılan baritin % 80'i petrol endüstrisinde
tüketilmektedir. Petrol sondajlarında sarfedilen baritin miktarı geçilen
formasyonların geçirgenliği ve rastlanan gaz basıncı ile ilişkilidir. Örneğin
A.B.D.'nin güneyindeki petrol havzalarında 3000 m, derinlikte bir sondaj için 40 ton
barit, Kuzey denizinde 1000-2000 metrelik bir tabiî gaz sondajı için 200-350 ton,
iran'da yüksek gaz basıncına sahip petrol bölgelerinde 350 m. derinlik için 100 ton
barit tüketilmektedir. Barit katkı maddesi olarak kâğıt, tual, yer muşambası, lastik ve
ebonit sanayiinde kullanılmaktadır. Cam endüstrisinde parlaklığı arttırmak, mercek
ve TV tüpleri üretiminde, plastik sanayiinde plastiğe matlık verebilmek için tarım
ilaçları üretiminde de inert made olarak barit kuşanılmaktadır (Ayan, 1979).
3.1.4. Agrega
Agrega; değişik kökenli çakıl veya kum gibi doğal ve cüruf gibi yapay
malzemelerden üretilen ve her iki malzemeler için kullanılan ortak bir terimdir.
23
Yerkabuğunun ana bileşeni olan ve kökenlerine göre magmatik, metamorfik ve
sedimanter olmak üzere başlıca üç grupta toplanan kayaçların değişik türleri
günümüzde inşaat sanayisinin en büyük hammaddesi olan agregalar yaygın bir
biçimde kullanılmaktadır (White, 1992; Akbulut vd., 2006).
Kaynaklarına göre, doğal ve yapay olmak üzere ikiye, özgül ağırlık veya birim
ağırlıklarına göre normal, hafif ve ağır agregalar olmak üzere üçe, tane
büyüklüklerine göre ise ince ve iri agrega olmak üzere iki sınıfa ayrılırlar.
Yoğunluğu 2000 ile 3000 kg/m3 arasında olan agregalar normal agrega, yoğunluğu
2000 kg/m3’den küçük olanlar hafif agrega, yoğunluğu 3000 kg/m
3 den büyük olan
agregalarda ağır agrega şeklinde tanımlanır.
Tane büyüklüğü 4 mm’den küçük olan agregalar “ince agrega”, tane büyüklüğü 4
mm’den büyük olan agregalar ise “iri agrega” olarak tanımlanır.
Elde Ediliş Şekillerine Göre Agregalar
-Doğal Agregalar; Taş ocaklarından, nehirlerden, denizlerden, buzul, teraslardan ve
göllerden elde edilen kırılmış veya kırılmamış yoğun yapılı agregadır. Bu agrega
grupları içinde en yaygın kullanılan akarsu yatağından elde edilen agregalardır.
Dere agregaları: Akarsu yataklarındaki agrega ocakları en çok rastlanan ve en fazla
arzu edilen kaynaklardır.
Deniz Agregası: Deniz ve göllerden elde edilen agregaların içinde tuz bulunduğu gibi
su canlılarının kabukları da bulunmaktadır. Bunlar tekdüze taneli genellikle ince
malzemelerdir. Tuzların agrega veya harç içerisinde aşırı miktarda bulunması
çatlamaya ve parçalanmaya neden olur.
Teras Agregası: Yamaç birikintileri dik ve yüksek yamaçlardan kayan ve kopan kaya
parçalarının dipte birikmesiyle meydana gelir. Bu tip agregada, derecelenme pekiyi
olmaz, agrega şeklen köşeli tane yapısı gösterir. Kırma ve eleme işlemlerinden sonra
beton agregası olarak kullanılabilir.
-Yapay Agregalar: Yapay agregaların bir diğer adı da sanayi ürünü agregalarıdır.
İkinci bir işlem sonucu beton yapımında kullanılır hale getirilebilir. Bunlar yüksek
fırın curufu, uçucu kül veya yüksek fırın curuf kumu sanayi ürünü olan kırılmış veya
kırılmamış yoğun yapılı agregalardır. Yapısal, fiziksel ve şekilsel değişiklikler
24
gösterir. Özel amaçlar için ihtiyaç duyulduklarından, kullanılma yerleri sınırlıdır
(Ünlü ve Öztürk, 2012).
3.1.5. Kaynaklanmış tüf
Tüfler tarihi dönemlerden bu zamana kadar yapı taşı olarak kullanılmaktadır. Tüfler
oluşumu ve jeolojik birleşiminden dolayı hafiftir. Tüflerin yerinde işlenmesi
kolaydır. Bulundukları ortamdan çıkarıldıktan sonra zamanla daha sert ve dayanımlı
bir özellik kazanmaktadır. Tüfler Isparta ve civarında yaygın olarak yapı taşı
şeklinde kullanılmaktadır. Son yıllarda çimento katkı malzemesi olarak da
kullanılmaktadır. Ispartada yöresinde kaynaklanmış tüfe kövke denilmektedir.
Kaynaklanmış tüfler porfiritik dokuda olup, fenokristalleri sanidin, oligoklaz,
piroksen, amfibol ve opak minerallerden oluşmaktadır. Fenokristallerin içinde
bulunduğu matris amorf maddelerden oluşmakta olup, bazen de yer yer mikrolitler
dikkati çekmektedir. Bunların içerisinde anklav olarak volkanik kayaç, serpantinit ve
kireçtaşları bulunmaktadır. Yine kaynaklanmış tüflerin içerisinde %15 oranında
zeolitler yer almaktadır. Bunlar kayacın oluşumundan sonra plajiyoklazları ornatarak
gaz kabarcıkları alanlarına dolmuş bulunan amigdaloidal tabir edilen mineralleri de
içermektedir. Söz konusu zeolitler katyon değiştirme özellikleri nedeniyle, yapı taşı
olarak kullanıldığında binanın nem içeriğini düzenlemektedir. Ayrıca kaynaklanmış
tüfler Göltaş çimento fabrikası tarafından tras olarak değerlendirilmekte ve üretilen
çimentoya puzolanik etki yaparak çimentonun kalitesini arttırmakta ve çimentonun
dış etkilerle korozyonunu engellemektedir (Bilgin vd., 1990).
Kaynaklanmış tüf özelliğindeki birimler Isparta ili güneyindeki Isparta çay vadisi sağ
ve sol yamaçları başta olmak üzere; Gölcük Krater Gölü ve civarnda farklı ve
kalınlıklarda gözlenir. Gölcük volkanizmasına bağlı farklı evrelerde gelişmiş olan
tüfler farklı kalınlık ve özellikler sunarlar. Tutturulmamış tüf, pomza ve
kaynaklanmış tüf özelliğindeki piroklastikler genellikle bej, kirli sarı renklerdedir
(Yalçın ve Özçelik, 2006).
25
3.1.6. Pomza
Pomza, volkanik faaliyetler sonucu oluşan gözenekli, doğal kökenli hafif bir kayaç
türü olup en fazla inşaat sektöründe yapı malzemesi olarak değişik amaçlarla üretilen
hafif betonun elde edilmesinde agrega olarak kullanılmaktadır (Ceylan, 2005; Şahin
vd., 2007).
Pomza oluşumu sırasında bünyedeki gazların ani olarak bünyeyi terk etmesi ve ani
soğuma nedeniyle, makro ölçekten mikro ölçeğe kadar sayısız gözenek içerir
(Gündüz vd., 1998; Binici vd., 2010). Gözenekler arası genelde bağlantısız boşluklu
olduğundan hafif, suda uzun süre yüzebilen, permeabilitesi düşük ve yalıtımı oldukça
yüksektir. Kimyasal olarak % 75’e varan silis içeriği bulunabilmektedir. Kayacın
içerdiği SiO2 (Silisyum oksit) oranı, kayaca abrasif özellik kazandırmaktadır. Al2O3
(Alüminyum Oksit) bileşimi ise ateş ve ısıya yüksek dayanım özelliği kazandırır
(Binici vd., 2010).
Pomza, birbirine bağlantısız boşluklu, süngerimsi, silikat esaslı, fiziksel ve kimyasal
etkenlere karşı dayanıklı, birim hacim ağırlığı 1 gr/cm3’ten küçük, gözenekli, camsı,
asidik ve bazik karakterli volkanik faaliyetler sonucu oluşmuş magmatik (volkanik)
bir kayaçtır. Magmanın yeryüzünde veya yeryüzüne oldukça yakın derinliklerde
katılaşması sonucu oluşmuşlardır. Köpük veya sünger şeklinde bol miktarda gaz
boşluğu içerirler. Boşluklar genellikle birbirleri ile bağlantılı değildir ve bu yüzden
suya atıldığı zaman dibe batmazlar. Bileşimleri asit-ortaç bir bileşime sahiptir ve hiç
veya çok az miktarda kristal suyu içerirler. Bu özelliklerinden dolayı ısıtıldıklarında
genleşmezler (Ünal vd., 2008, Demir vd., 2011).
Pomza, hammadde olarak birçok endüstriyel alanda kullanılmaktadır. Kullanımı,
endüstriyel amacına göre ya ana hammadde olarak veya katkı malzemesi
biçimindedir. En yaygın kulanım alanı inşaat sektörüdür. Düşük birim hacim ağırlığı,
yüksek ses ve ısı izolasyonu, iklimlendirme özelliği, kolay sıva tutması, mükemmel
akustik özelliği, deprem yük ve davranışları karşısındaki elastikiyeti ve
alternatiflerine göre daha ekonomik oluşu gibi üstün özelliklerinden dolayı inşaat ve
yapı sektöründe geniş bir kullanım alanı bulmaktadır (Gündüz vd., 2005, Başpınar
vd., 2006).
26
Türkiye, pomza rezervleri açısından oldukça önemli bir potansiyele sahiptir.
Araştırılmış alanlarda yaklaşık 3 milyar m3 pomza rezervi olduğu tahmin
edilmektedir. Pomza rezervlerinin İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde
yoğunlaşmış olmasına karşılık, Akdeniz ve Ege bölgelerinde de pomza rezervlerine
rastlanılmakta ve üretim faaliyetleri yapılmaktadır. Dünya pomza rezervleri
bakımından önemli bir yere sahip olan Türkiye, 10'a varan birim hacim ağırlığı, renk
ve doku kalitesine sahip pomza türleri ile oldukça yüksek dış pazar şansına sahiptir
(Gündüz vd., 2001).
3.2. Yöntem
3.2.1. Örneklerin hazırlanması
Tez sürecinde öncelikle Isparta yöresine özel olan halk arasında kövke taşı diye
adlandırılan kaynaklanmış tüfler Isparta Sav yolundan, pomza Isparta Gölcük
bölgesinden, Isparta Bölgesi’nin önemli agrega ihtiyacını karşılayan Isparta-Atabey
kum çakıl ocağından kalker kökenli agrega, Isparta-Sütçüler-Ayvalıpınar olivin
maden tesislerinden olivin, andezit Isparta Direkli köyü ocaklarından, barit madeni
ise Isparta ilinin Şarkîkaraağaç ilçesinden temin edilmiştir. Şekil 3.1 Isparta ilinden
elde edilen malzemelerin ocakları gösterilmiştir.
27
Şekil 3.1. Isparta ilinden elde edilen malzemelerin ocakları
28
Temin edilen malzemeler radyoaktivite tayini ve kimyasal analiz deneylerinde
kullanılabilmek üzere Süleyman Demirel Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü
laboratuarlarında 160 mikron metre elek altında olacak incelikte öğütülmüştür (Şekil
3.2 ve Şekil 3.3). Öğütülme işlemi öncesinde malzemelerin neminden kurtulması
amacıyla etüvde 110 0C’ de 24 saat bekletilerek kurutulmuştur.
Şekil 3.2. Malzemelerin çene kırıcı ile toz haline getirilmesi işlemi
Şekil 3.3. Toz haline getirilen malzemelerin elenmesi işlemi
29
3.2.2 Malzemelerin birim ağırlık, özgül ağırlık ve su emmeleri belirlenmesi
Agrega, olivin, andezit, pomza, kaynaklanmış tüf, barit malzemlerinden alınan
numunelerin öncelikle fiziksel özellikleri belirlenmiştir. Bunun için Süleyman
Demirel Üniversitesi Doğal ve Endüstriyel Yapı malzemeleri Araştırma ve
Uygulama Merkezin’de birim ağırlık deneyi TS 3529’a göre, özgül ağırlık deneyi ve
su emme deneyleri TSE 1097’e göre gerçekleştirilmiştir.
3.2.3. Gama spektroskopi ile radyoaktivite tayini
Gama spektroskopi yöntemi, çok çeşitli analiz işlemleri arasında, tercih edilen ve
örnek içindeki radyoaktif elementler tarafından yayımlanan gama ışınımlarını
enerjilerine göre ayıran bir yöntemdir.
Herhangi bir doğal örnek içinde, genelde potasyum, toryum ve uranyum
radyoelementleri değişik konsantrasyonlarda bir arada bulunur. Bu nedenle alınan
yüksek enerji gama spektrumunda bu radyoelementlerin her biri için seçilen
fotopiklere, diğer elementlerden katkılar gelmektedir. Uranyum, toryum ve potasyum
tayini yapmak için spektrumlarda gama enerjilerine karşılık gelen enerji aralıkları
(kanallar) belirlenir. Seçilen enerji aralığına düşen net sayımı, dolayısı ile örnek
konsantrasyonunu hesaplamak için o enerji aralığına diğer radyoelementlerden gelen
gama ışınlarının etkisinin çıkarılması gerekir.
Potasyum kanalına sistemin bulunduğu odadaki ortamdan potasyum kanalına gelen
katkılar % 65 civarında, toryum ve uranyumdan gelen katkılar ise % 15–20
arasındadır. Potasyum kanalındaki sayımlar doğrudan konsantrasyon hesabında
doğrudan kullanılmaz çünkü öncelikle diğer radyonüklidlerden gelen katkıların
çıkarılması gerekir.
Potasyum, uranyum, toryum konsantrasyonlarını saptamak için seçilen kanallardaki
katkıları uygun faktörlerle çıkarmak gerekir. Bu katkı oranlarını geometriye ve
spektrometrenin çeşitli ayarlarına göre veren faktörlere Sıyırma (Stripping) Oranları
denir. Net sayımlardan, % K, eU(ppm) (milyonda bir), eTh(ppm) olarak
konsantrasyonu hesaplamayı sağlayan faktörlere de Duyarlılık (Sensitivite)
30
Faktörleri denir. Seçilen enerji kanallarına düşen toplam sayımlardan art-ortam
sayımları çıkartılarak düzeltilmiş net sayımlar aşağıdaki gibidir.
(3.1)
(3.2)
(3.3)
(3.4)
(3.5)
(3.6)
Burada α, β ve γ sıyırma faktörleri, Thnet Toryum net sayımı’nı, Unet Uranyum net
sayımı’nı ifade etmektedir.
Standart konsantrasyonlar bilindiğine göre, spektrometrede seçilen enerji aralıklarına
ve geometriye ait duyarlılık faktörleri ise aşağıdaki gibidir:
(3.7)
Burada K1, K2 ve K3 duyarlılık faktörlerini temsil etmektedir.
Spektrometrenin sıyırma ve duyarlılık faktörleri de göz önüne alınarak, örneklerdeki
konsantrasyonlara aşağıdaki eşitliklerle geçilir.
(3.8)
(3.9)
(3.10)
Burada, eTh(ppm), eU(ppm) ve %K, aktivite konsantrasyonlarıdır
Çalışmada incelenen örneklerdeki eU(ppm), eTh(ppm) ve %K konsantrasyonları ile
1 ppm 238
U aktivitesi 0,34 pCi/g (12,58 Bq/kg), 1 ppm 232
Th aktivitesi 0,11 pCi/g
31
(4,07 Bq/kg), % 1 K aktivitesi 8 pCi/g (296 Bq/kg) dönüşümleri esas alınarak
aktivite değerleri bulunabilir (Saç, 2008).
Radyum eşdeğer aktivite (Raeq )
Radyum eşdeğer aktivitesi, risk indeksinde geniş bir şekilde kullanır. Beretka ve
Mathew (1985) tarafından verilen bağıntı aracılığıyla hesaplanır.
Ra (eq)=C (Ra) + 1.43 C (Th) + 0.077 C (K) (3.11)
Burada, CRa, CTh ve CK sırasıyla, 226
Ra, 232
Th ve 40
K'nın Bq/kg biriminde aktivite
konsantrasyonlarıdır (Bakkal, 2012).
Harici radyasyon riski (Hex ):
Harici radyasyon riski Hex şu eşitliktrn hesaplanır. (Beretka ve Mathew, 1985) :
(3.12)
Burada, CRa, CTh ve CK sırasıyla, 226Ra, 232Th ve 40K'nın Bq/kg biriminde
aktivite konsantrasyonlarıdır (Bakkal, 2012).
Radyasyon zararının önemsiz olabilmesi için Hex‘in değeri 1’ den küçük olmalıdır.
Bu deney için; toz haline getirilen malzemeler hava almayacak kapların içerisine
konularak Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsüne getirildi. Getirilen örnekler,
burada deney için özel yapılmış silindirik polietilen kaplara yerleştirilmiştir. Çizelge
3.1.’de verilen gramlarda alınarak uranyum, toryum ve potasyum ölçümleri
sağlanabilmesi amacı ve hava geçirmemesi için kapların kapak kenarlarına da silikon
sürülmüştür (Şekil 3.4 ve Şekil 3.5). Numuneler 45 gün boyunca oda sıcaklığında
bekletilmiştir. Bu süreyi tamamlayan örneklerde doğal radyoaktivite ölçümleri gama
spektroskopik yöntemi ile radyasyon sayım laboratuarın da gerçekleştirilmiştir (Şekil
3.6).
32
Çizelge 3.1. Malzemerin kullanım miktarı verileri
Şekil 3.4. Silindirik polietilen kapların kapak kenarlarına silikon yapıştırma işlemi
Şekil 3.5. Hava almaması için silindirik polietilen kapların kapak kenarlarına
silikon sürme işleminin bitmiş hali
Ürün Miktar (Gr)
Andezit 100
Pomza 100
Olivin 100
Barit 100
Agrega 100
Kaynaklanmış Tüf 100
33
Şekil 3.6. Radyasyon sayım laboratuvarı
Bu çalışmada Tennellec 3” X 3” inch NaI(Tl) sintilasyon dedektörü kullanılarak
ölçümler yapılmıştır. Sistem; dedektör, fotoçoğaltıcı tüp, tüp ayağı ve ön yükseltici,
Ortec – 456 yüksek voltaj kaynağı, Tennellec PCA II 8196 bilgisayar programlı çok
kanallı analizör (MCA) kartından oluşmaktadır (Şekil 3.7.).
Dedektör, 60 cm yüsekliğinde, 30 cm çapında silindirik yapıdadır (Şekil 3.8.).
Örneğin yerleştirildiği odacığın tüm yüzeyleri 7,5 cm kalınlığında kurşun ile
zırhlanmıştır. Bu zırhlama, bina yapı malzemesinden ve çevreden gelebilecek
radyasyonu minimuma indirmek için kullanılmıştır.
34
Şekil 3.7. Radyasyon ölçümülerinin grafiğe aktarılması
Çalışmada 40
K konsantrasyonları 1.46 MeV enerjili gama pikinden, 226
Ra
konsantrasyonları 214
Bi (bizmut)ün 1.76 MeV enerjili gama pikinden ve 232
Th
konsantrasyonları 206
Tl (talyum)nın 2.61 MeV enerjili gama pikinden yararlanılarak
tayin edilmiştir.
Projede standartlar, örnekler ve art ortam sayımları 7200 saniye (2 saat) süre
alınmıştır. Bu süre radyonüklidlere ait piklerin verimli olarak tayin edileceği
minimum süre olarak bulunmuştur. Her örnekteki radyoaktivitenin belirlenmesi için
sayımlar en az üç kez tekrar edilmiştir. Bu çalışmada % 52’ lik potasyum, 118 ppm‟
lik uranyum ve 600 ppm‟ lik toryum standartlar kullanılmıştır.
35
Şekil 3.8. Sintilasyon dedektör
3.2.3 Röntgen Difraktometer Sistemi
Bu analizler, Süleyman Demirel Üniversitesi Jeotermal Enerji, Yeraltısuyu ve
Mineral Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleştirilmiştir.
Malzemelerin hangi minerallerden oluştuğunu belirlemek amacı ile yapılmıştır.
Analizlerde kullanılan cihazın modeli PW3040/60 X’Pert PRO’dır. Numuneye
gönderilen belirli dalga boyundaki (monokromatik) x-ışınlarının, numune atom
düzlemlerinden difraksiyonu ile faz karakterizasyonu yapmaya yönelik bir tekniktir.
Malzeme karakterizasyon cihazları arasında belki de en önemli cihazlardan biri olan
xdr ile malzemede faz tayini yapmanın yanısıra atom düzlemleri arasındaki mesafeyi
etkileyen deformasyon, katı eriyik, kristalinite gibi her durumu da karakterize etmek
mümkündür.
36
Cihaz 2.4 Kw gücündedir.
Bakır X ışını tüpüne sahiptir.
Maksimum 60 KV ve 50 mA' de çalıştırılmaktadır.
ø, 2ø ve 2ø//ø taramalar yapılır
Toz ve rijit örneklerin kalitatif, kantitatif analizleri ve kristal yapı tanımlanması
yapılmaktadır. Her analiz için en az 10 gram numune gerekmektedir. Bu yüzden
numuneler 100 mikron altı öğütülmüş numuneler kullanılmıştır.
Şekil 3.9. XRD cihazı
37
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Bu çalışma kapsamında agrega, olivin, andezit, pomza, kaynaklanmış tüf, barit
ağırlık deneyi ve su emme deneyleri TSE 1097’e göre uygulanalarak elde edilen
sonuçlar çizelge 4.1.‘de verilmiştir.
Çizelge 4.1. Numunelerin yoğunluklar, özgül ağırlıkları ve su emme sonuçları
Numuneler
Kuru Numunenin
Yoğunluğu (g/cm
3)
Katı Kısmın
Özgül Ağırlığı (g/cm
3)
Su Emme
Oranı (Hacimce) %
Kaynaklanmış
Tüf 1,38 2,36 27
Andezit 2.36 2,49 2.4
Barit 2.54-2.86 4,1 1
Normal Agrega 1.50-1.77 2,6 5.05
Olivin 2,3 3.4 2
Pomza 0,85 2.45 11.05
Bu çalışma kapsamında agrega, olivin, andezit, pomza, kaynaklanmış tüf, barit
malzemlerinden alınan numunelerde doğal radyoaktivite ölçümleri gama
spektroskopik yöntemle yapılmıştır. Malzemelerin doğal radyoaktivite ölçümlerinin
grafiksel sonuçları şekil 4.1-2-3-4-5-6‘ da verilmiştir.
38
Şekil 4.1. Agregaya ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması
Şekil 4.2 Andezite ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması
39
Şekil 4.3. Barite ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması
Şekil 4.4. Kaynaklanmış tüfe ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması
40
Şekil 4.5. Olivine ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması
Şekil 4.6. Pomzaya ait doğal radyasyon ölçümlerinin grafiğe aktarılması
41
Avrupa birliği ülkelerinde bazı yapı malzemelerinin için tipik ve maksimum
radyoaktivite konsantrasyonları Çizelge 4.2.’de verilmiştir.
Çizelge 4.2. Avrupa birliği ülkelerinde bazı yapı malzemelerinin için tipik ve
maksimum radyoaktivite konsantrasyonları (Onargan ve Kaya 2005.).
Malzeme Türü
Tipik Aktivite
Konsantrasyonu
Bq/ kg
Maksimum Aktivite
Konsantrasyonu
Bq/ kg
En Çok Kullanılan Yapı Malzemeleri
226Ra
232Th
40K
226Ra
232Th
40K
Beton 40 30 400 240 190 1600
Havalı Hafif Beton 60 40 430 2600 190 1600
Kil (Kırmızı) Tuğla 50 50 670 200 200 2000
Kum-Kireç Tuğla 10 10 330 25 30 700
Doğal Yapı Taşları 60 60 240 500 310 4000
Doğal Jips 10 10 80 70 100 200
Malzemelerin 40
K, 238
U (Ra) ve 232
Th aktiviteleri tayin edilmiştir ve sonuçları
Çizelge 4.3.‘de verilmiştir.
Çizelge 4.3. Malzemerin K, U, Th aktivite sonuçları
Numune adı K (Bq/kg) Th(Bq/kg) U(Bq/kg)
Agrega 31 - 19
Andezit 1294 156 101
Barit 107 5 -
Kaynaklanmış Tüf 1193 173 124
Olivin - 3 -
Pomza 1166 145 93
Bu çalışmada 40
K aktivitesi 31-1294 Bq/kg değerleri arasında, bir numunede dedekte
edilememiştir. 238
U aktivitesi 19-124 Bq/kg değerleri arasında, iki numunede dedekte
edilememiştir. 232
Th aktivitesi 2- 173 Bq/kg değerleri arasında, bir numunede dedekte
edilememiştir. Andezit, kaynaklanmış tüf, pomza numunelerinde bulunan aktivite
değerleri çizelge 4.2.‘deki doğal yapı taşların maksimum aktivite konsantrasyonunun
altında kalmıştır. Agrege, barit, olivin numunelerinde bulunan aktivite değerleri
42
çizelge 4.2.‘deki doğal yapı taşların tipik aktivite konsantrasyonunun altında
kalmıştır.
Her malzeme için elde edilen ortalama değerler ve limit değerleri raporlarına göre
ortalama konsantrasyon değerleri 40
K için 500 Bq/kg, 238
U ve 232
Th için 50 Bq/kg dır
(UNSCEAR 2000) ile karşılaştırılması aşağıdaki grafiklerde görülmektedir.
Olivin malzemesinde 40
K Bq/kg aktivitesi dedekte edilememiştir. Andezit,
kaynaklanmış tüf, pomza limit değerlerin üzerinde bulunmuştur (Şekil 4.7.).
Şekil. 4.7. Potasyum sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması
Agrega malzemesinde 232
Th Bq/kg aktivitesi dedekte edilememiştir. Andezit,
kaynaklanmış tüf, pomza limit değerlerin üzerinde bulunmuştur (Şekil 4.8.).
0
500
1000
AGREGA ANDEZİT BARİT K.TÜF OLİVİN POMZA
K (Bq/kg)
AGREGA
ANDEZİT
BARİT
K.TÜF
OLİVİN
POMZA
43
Şekil. 4.8. Toryum sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması
Olivin ve barit malzemesinde 238
U Bq/kg aktivitesi dedekte edilememiştir. Andezit,
kaynaklanmış tüf, pomza limit değerinin üzerinde bulunmuştur.
Şekil. 4.9. Uranyum sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması
0
50
100
150
AGREGA ANDEZİT BARİT K.TÜF OLİVİN POMZA
Th(Bq/kg)
AGREGA
ANDEZİT
BARİT
K.TÜF
OLİVİN
POMZA
0
50
100
AGREGA ANDEZİT BARİT K.TÜF OLİVİN POMZA
U(Bq/kg)
AGREGA
ANDEZİT
BARİT
K.TÜF
OLİVİN
POMZA
44
Raeq en küçük değer 4,29 Bq/kg maksimum değer 463,25 Bq/kg tespit edilmiştir
(Çizelge 4.4.). Ra, K, Th, içeren yapı malzemelerinin spesifik aktivitelerini
karşılaştırmak için radyum eşdeğer aktivitesi (Raeq) adı verilen ortak bir indeks
kullanılmaktadır. OECD-NEA (The Nuclear Energy Agency ‘NEA’ is a specialised
agency within the Organisation for Economic Co-operation and Development
‘OECD’ ) tarafından 1979 yılında yayımlanan raporda, ev ve işyeri binalarında kalıcı
olarak kullanılmak amacıyla üretilen malzemelere yönelik Raeq aktivite derişimi 370
Bq/kg, müsaade edilen en büyük değeri olarak belirlenmiştir (TAEK, 2009). Andezit,
kövke, pomza bu değerin üstünde kalmıştır. Andezit, kövke, pomza Raeq değerleri
endüstriyel ürünlerin limit değerleri olan 370-740 Bq/kg’ın içinde kalmıştır
(UNSCEAR, 2000). Andezit, kaynaklanmış tüf, pomza, agrega, olivin ve barit’e ait
Raeq değerleri Şekil 4.10. ‘da karşılaştırılmıştır.
Çizelge 4.4. Malzemelerin Radyum eş değer sonuçları
Numune Adı Req (Bq/kg)
Agrega 21,38
Andezit 423,71
Barit 15,38
Kaynaklanmış Tüf 463,25
Olivin 4,29
Pomza 390,13
45
Şekil 4.10. Radyum eş değer sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması
Andezit, kaynaklanmış tüf, pomza, agrega, olivin ve barit’e ait harici radyasyon riski
(Hex) sonuçları Çizelge 4.5.‘de verilmiştir.
Çizelge 4.5. Malzemelerin harici radyasyon riski sonuçları
Numune Adı Hex
Agrega 0,057
Andezit 1,14
Barit 0,041
Kaynaklanmış Tüf 1,28
Olivin 0,011
Pomza 1,04
Numunelerden elde edilen Hex değerlerinin sonuçları agrega, barit, olivin
malzemelerinin 1 değerinin çok altında çıkmıştır. Pomza malzemesi 1 değerini çok
az geçmiştir. Andezit ve kaynaklanmış tüf malzemeleri ‘1’ değerini geçmiştir.
Andezit, kaynaklanmış tüf, pomza, agrega, olivin ve barit’e ait harici radyasyon riski
(Hex) sonuçları Grafikte karşılarştırılmıştır (Şekil 4.11).
0
370
740
AGREGA ANDEZİT BARİT K.TÜF OLİVİN POMZA
Ra eq (Bq/kg)
AGREGA
ANDEZİT
BARİT
K.TÜF
OLİVİN
POMZA
46
Şekil 4.11. Harici radyasyon riski sonuçlarının limit değer ile karşılaştırılması
Bu çalışma kapsamında agrega, olivin, andezit, pomza, kaynaklanmış tüf, barit
malzemlerinden alınan numunelerde XRD analizlerinin sonuçlerı Şekil 4.12-13-14-
15-16-17‘ da verilmiştir.
0,0
1,0
AGREGA ANDEZİT BARİT K.TÜF OLİVİN POMZA
H ex
AGREGA
ANDEZİT
BARİT
K.TÜF
OLİVİN
POMZA
47
Şekil 4.12. Agreganın XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması
48
Şekil 4.13. Andezitin XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması
49
Şekil 4.14. Baritin XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması
50
Şekil 4.15. Kaynaklanmış tüf XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması
51
Şekil 4.16. Olivinin XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması
52
Şekil 4.17. Pomzanın XRD analizi sonuçlarının grafiğe aktarılması
53
Şekil 4.12-13-14-15-16-17 incelendiğinde, Agrega malzemesinin içerisinde kalsit ve
düşük bir miktarda kuvars, Andezit malzemesinin içerisinde sanidin, ojit, andezin,
labrador, manyetit ve albit, Barit malzemesinin içerisinde barit ve kalsit,
Kaynaklanmış tüf malzemesinin içerisinde ortoklas, ojit, albit, anortit, labrador,
Olivin malzemesinin içerisinde lizardit, forsterit, enstatit, manyetit, Pomza
malzemesinin içerisinde sanidin, andezin, albit, ojit, biyotit bulunduğu belirlenmiştir.
54
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Binalarda kullanılan yapı malzemeleri radyoaktivite içerebilecekleri için insanlar
bina dışında olduğu gibi bina içinde de radyasyona maruz kalabilmektedirler. İnsan
sağlığı açısından binalarda kullanılan yapı malzemelerinin doğal radyoaktivite
oranlarının belirlenmesi önem teşkil etmektedir. Bu sebepten, bu tez çalışmasında
inşaatlarda kullanılan agregaların doğal radyoaktivite tayini test edilmesi
amaçlanmıştır. Doğal radyoaktivite ölçümü için Isparta yöresine ait agrega
çeşitlerinden barit, olivin, kövke (kaynaklanmış tüfler), agrega, pomza, fonolit
(andezit) incelenmiştir.
Andezit malzemesinin XRD analizlerinin sonuçlarında içerisinde sanidin, ojit,
andezin, labrador, manyetit ve albit bulumuştur. Bu malzemelerin doğal
radyoaktivite tayini potasyum için 1294 Bq/kg, toryum için 156 Bq/kg ve uranyum
için 101 Bq/kg konsantrasyon değerleri elde edilmiş ve bu değerler kabul edilebilir
ortalama konsantrasyon değerleri (40
K için 500 Bq/kg, 238
U ve 232
Th için 50 Bq/kg,)‘
nin üzerınde kalmıştır.
Olivin malzemesinin XRD analizlerinin sonuçlarında içerisinde lizardit, forsterit,
enstatit ve manyetit bulunmuştur. Doğal radyoaktivite seviyelerinin ölçümünde ise
potasyum ve uranyum dedekte edilememiştir. Konsantrasyon değeri toryum için 3
Bq/kg bulunmuştur. Elde edilen bu bulgulardan olivin malzemesinin konsantrasyon
değerlerini oldukça düşük çıkmıştır ve bu sebepten insan sağlığı açısından gayet
uygun olduğu görülmüştür.
Barit malzemesinin doğal radyoaktivite tayini sonuçları; potasyum için 107 Bq/kg,
toryum için 5 Bq/kg olarak tespit edilirken ve uranyum için dedekte edilememiştir
XRD analizleri sonuçlarında ise barit ve kalsit bulunmuştur. Barit malzemesinin elde
edilmiş olan radyoaktivite sonuçlarına göre binalarda kullanım için uygun olduğu
anlaşılmıştır.
Agrega malzemesinin Raeq aktivitesi analizi sonucu 21,38 Bq/kg olarak bulunmuş; ev
ve işyeri binalarında kalıcı olarak kullanılmak amacıyla üretilen malzemelere yönelik
sınır değeri (Raeq aktivite: 370 Bq/kg)’nin çok altında kaldığı tespit edilmiştir. XRD
55
analizi sonucunda ise, içerisinde kalsit ve düşük bir miktarda kuvars bulunmuştur.
Elde edilen bu neticelere göre agrega malzemesinin bina için kullanımı uygun
bulunmuştur. Ayrıca bu değerler diğer kaynaklardan elde edilen sonuçlar ile
karşılaştırıldığında; farklı bölgelerden temin edilen malzemelerde yapılan araştırma
sonuçlarına göre düşük çıkmıştır.
Kaynaklanmış tüf malzemesi için yapılan analiz sonucunda Raeq 463,25 Bq/kg olarak
bulunmuş ve limit değerin üzerinde olduğu görülmüştür. İçerisinde XRD analiz
sonucunda ortoklas, ojit, albit, anortit, labrador tespit edilmiştir. Yapı malzemeri için
limit değerinin üzerinde olduğu görülmüş fakat endüstriyel malzemlerin limit
değerinin (740 Bq/kg) altında kalmıştır.
Pomza malzemesinin içerisinde sanidin, andezin, albit, ojit, biyotit bulunduğu XRD
analizi sonucunda belirlenmiştir. Bu malzemenin doğal radyoaktivite tayini sonucu
konsantrasyon değerleri potasyum için 1193 Bq/kg, toryum için 173 Bq/kg ve
uranyum için 124 Bq/kg olarak bulunmuş ve limit değerlerin üzerinde olduğu
görülmüştür.
Elde edilen bulgular neticesinde, Isparta bölgesinde temin edilen barit, olivin, agrega
malzemelerinde doğal radyasyon seviyeleri limit değerlerin çok altında çıkmıştır. Bu
malzemelerin iç mekanlarda kullanımının uygun olduğu belirlenmiştir. Andezit,
pomza, kövke malzemelerinin ise doğal radyasyon seviyeleri limit değerlerinin biraz
üzerinde bulunmuştur. Bu sebepten, bu malzemlerin iç mekanlarda kullanımının
uygun olmadığı, fakat dış mekanlarda kullanımının uygun olduğu düşünülmektedir.
İnsan sağlığı açısından binalarda kullanılan bütün yapı malzemelerin radyoaktivite
seviyelerinin ölçülmesi gerekmektedir. Yapı malzemelerinin kullanımı için
radyoaktivite tayinin Türkiye standartları getirilmelidir.
56
KAYNAKLAR
Akbulut, H., Çatin, S., Gürer, C., 2006. Afyonkarahisar Bölgesinden Elde Edilen Bir
Volkanik Agreganın Aşınma Özelliklerinin Belirlenmesi. Yapı Teknolojileri
Elektronik Dergisi, (1), 37-42.
Akkurt, İ., Mavi, B., Akyildirim, H., Kılınçarslan, Ş., Başyiğit, C., 2007.
Investigation of radiation Shielding Properties of Some Building Materials,
American Institute of Physics, 978, 533
Ayan. M., 1979. Dünyada Barit ve Geleceği, Jeoloji Mühendisliği, 59-64, Ankara.
Bakkal. S., 2012. Kilis İli Toprak Örneklerinde 238
U, 232
TH, 40
K ve 137
CS
Radyoaktivite Konsantrasyonlarının Belirlenmesi. Kilis 7 Aralık Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 57s, Kilis.
Balanlı, A., Vural, S, M., Taygun, G, T., Yapı Ürünlerindeki Radonun Yapı
Biyolojisi Açısından İrdelenmesi. Erişim Tarihi: 15/04/2011.
http://www.yapkat.com/images/Malzeme/Dosya/98018825054149663507938
38.pdf
Başpınar. E., Gündüz. L., 2006. İnşaat Endüstrisinde Kullanılan Pomza
Agregalarının Mineralojik ve Petrografik Özellikleri. IV. Ulusal Kırmataş
Sempozyumu, İstanbul.
Bektaşoğlu, M., Sağlık Fiziği Ders Notu. Erişim Tarihi:26.02.2009.
http/www.fizik.sakarya.edu.tr/mehmetb/saglik_fizigi.htm.
Beratka, J., Mathew, P., 1985. Natural Radioactivity of Australian Building
Materials, İndustrial Wastes and By-Product. Health. Phys. 48, 87-95.
Bilgin, A., Küseoglu, M., Özkan, G.,1990. Isparta-Gölcük Yöresi Kayaçlarının
Mineraloji, Petrografi ve Jeokimyası, Doğa, Türk Mühendislik ve Çevre
Bilimleri Dergisi, 14/2, 342 - 36I, Ankara.
Binici, H., Sevinç, A.H., Durgun, M.Y., 2010. Barit, Bazaltik Pomza, Kolemanit ve
Yüksek Fırın Cürufu Katkılı Betonların Özellikleri. KSÜ Mühendislik
Bilimleri Dergisi, 13(01), 1-14.
Brookins, D. G., (1990), The Indoor Radon Problem. Columbia University Press,
New York.
Büyükuslu, H., 2007. Isparta’nınYalvaç İlçesi ve Çevresinin Doğal Fon (Backgound)
Radyasyon Düzeylerinin Araştırılması. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans, 59s, Isparta.
Ceylan, H., 2005. Farklı Pomza Agrega Türlerinden Elde Edilen Hafif Betonun
Sıcaklık Etkisindeki Karakteristiği. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 201s, Isparta.
57
Çelebi, N., 1995, Çevresel Örneklerde Uranyum, Radyum ve Radon Ölçüm
Tekniklerinin Geliştirilmesi, İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Doktora Tezi, 95s, İstanbul.
Çelebi, N., 2007. Konutlarda Radon Konsantrasyon Değerlerinin Yapı Biyolojisi
Açısından İncelenmesi. VIII. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi, 397-402.
Demir. İ., Başpınar. M. S., Görhan. G., Kahraman. E., Akyol. O., 2011. Pomza
Agregalı Hafif Beton Isıl Özelliklerine Polistiren Köpük ve Uçucu Kül
Katkısının Etkileri, X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi, 911-916,
İzmir.
Dilaver, A. T., Çifter, C., Altay, T., 2002. Türkiye’deki İçme ve Kullanma Sularının
Radyoaktivite Yönünden Kalitesinin Belirlenmesi, Hidrolojide İzotop
Tekniklerinin Kullanılması Sempozyumu, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Teknik Araştırma ve Kalite
Kontrol Dairesi Başkanlığı, 301- 318, Adana.
Dayanıklı, Ş.A., 2004. Manisa İlinde Kullanılan Bina Materyallerinde Radyoaktivite
Tayini. Celal Bayar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi, 31s, Manisa.
Değerlier, M., 2007. Adana İli ve Çevresinin Çevresel Doğal Radyoaktivitesinin
Saptanması ve Doğal Radyasyonların Yıllık Etkin Doz Eşdeğerinin
Bulunması. Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi,
175s, Adana
Durgun, A., 2006. Bölgesel Kalkınmada Turizimin Önemi Isparta Örneği. Süleyman
Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 172s,
Isparta.
Ekmekyapar, T., Örüng, İ., 1993. İnşaat Malzeme Bilgisi. Atatürk Üniversitesi.
Ziraat Fakültesi, Ders Yayınları, 145, Erzurum.
Erdoğan, T., Y., 2010. Beton. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yayıncılık, 3, 757s.
Ankara.
Eryas, 2011. Olivin nedir. Erişim Tarihi: 12.04.11. http://www.eryas.com/
Faheem, M., Mujahid, S.A., Matiullah, 2008. Assessment of Radiological Hazards
Due to The Natural Radioactivity in Soil and Building Material Samples
Collected from Six Districts of The Puntaj Province-Pakistan. Radiation
Measurements. 43, 1443-1447.
Flores, O. B., Estada, A. M., Zerquera, J. T., 2005. Natural Radioactivity in Some
Building Materials in Cuba and Their Contribution to The İndoor Gamma
Dose Rate. Radiation Protection Dosimetry, 113 (2), 218-222.
Gezer. F., 2011. Fosfojips’in Doğal Radyoaktifliğinin Belirlenmesi, Çukurova
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 77s, Adana
58
Gümüş, H., 2011. Samsun İli ve Çevresi Gama Radyasyonu Düzeyinin Belirlenmesi
Çalışmaları. Samsun Sempozyumu, 1-16.
Gündüz, L., Sarıışık, A., Davraz, M., Uğur, İ., Çankıran, O., 1998. Pomza
Teknolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Yayını, 285. Isparta.
Gündüz, L., Rota, A., Hüseyin, A., 2001. Türkiye ve Dünyadaki Pomza
Oluşumlarının Malzeme Karakteristiği Analizi. 4. Endüstriyel Hammaddeler
Sempozyumu, 18-19 Ekim, 175-188, İzmir.
Gündüz L., Şapcı N., Davraz M., 2005. Pomza Madenciliği, Endüstrisi ve Türkiye
Açısından Önemi (Gelişen Yeni Bir Sektör), Türkiye 19. Uluslararası
Madencilik Kongresi ve Fuarı, 09-12 Haziran, 397-407, İzmir,
Güner, M., S., Süme, V., 2001. Yapı Malzemesi ve Beton. Bakanlar Matbaacılık,
336s. İstanbul.
Günoğlu, K., 2008. Afyonkarahisar Yöresi Mermerlerinde Doğal Radyoaktivite
Tayini. Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans
Tezi, 73s, Afyon.
Günoğlu, K., Mavi, B., Akkurt, İ., 2011. Bazı Mermer Örneklerinde Doğal
Radyoaktivite. E-Journal of New World Sciences Academy, 1A0243, 6(4),
1351-1358.
Hızarcı, S., 2011. Radyasyon Kaynakları ve Radyasyondan Korunma. Erişim Tarihi:
17.05.2011.http://www.cygm.gov.tr/CYGM/Files/Guncelbelgeler/Radyasyon
_olcum_sunum.pdf
Hassan, N. M., Hosoda, M., Iwaoka, K., Sorımachı, A., Janık, M., Kranrod, C.,
Sahoo, S. K., Shıkawa, T., Yonehara, H., Fukushı, M., Tokonamı, S., 2011.
Simultaneous Measurement of Radon and Thoron Released from Building .
Materials Used in Japan. Progress in Nuclear Scıence And Technology, 404-
407, Japan
ICRP (International Commission on Radiological Protection Publication), 1996.
Age-Dependent Doses to Members of The Public from İntake of
Radionuclides. Part 5. Compilation of İngestion and İnhalation Dose
Coefficients, Pergamon Press, 72, Oxford.
International Commission for Radiation Protection, 1977. Recommendations of the
Internal Commission on Radiological Protection. Pergamon Press, ICRP
Publication 26, Oxford.
Kahveci, M., 1993. İzmir Çevresinde Yetiştirilen Patateslerde Radyoaktivite Tayini,
Ege Üniversitesi, Nükleer Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.
Karpuzcu, M., 2007. Çevre Kirlenmesi ve Kontrolü. Kubbealtı, 280s, İstanbul.
59
Kılınçarslan, Ş., Başyiğit, C., Akkurt, İ., 2007. Barit Agregalı Ağır Betonların
Radyasyon Zırhlama Amacıyla Kullanımının Araştırılması. Gazi Üniversitesi
Mühendialik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 22, 2, 393-399.
Kılınçarslan, Ş., Sancar, S., Uzun, İ., 2011. Barit Agregalı Ağır Betonların
Betonarmede Kullanılabilirliği, 6th International Advanced Technologies
Symposium (IATS’11), 87-91, Elazığ.
Kovler, K., Haquin, G. Manasherov, V., Ne’eman, E., Lavi, N., 2002. Natural
Radionuclides in Building Materials Available in Israel. Building and
Environment, 37, 531-537.
Krstić, D., Nikezić, D., Stevanović, N., Vučić, D., 2007. Radioactivity of Some
Domestic and İmported Building Materials from South Eastern Europe.
Radiatoin Measurements, 42(10), 1731-1736.
Kürkçüoğlu, M., E., Haner, B., Yılmaz, A., Toroğlu, İ., 2009. Karaelmas Yerleşkesi
Merkez Kütüphanesi Radon Ölçümleri. Süleyman Demiel Üniversitesi Fen
Dergisi (E-Dergi), 4(2), 177-188.
Lamarch John, R., 1977. Introduction to Nuclear Engineering, Addison-Wesley
Publishing Company.
Mavi, B., 2010. Isparta’daki Bazı Yapı Malzemelerinde Doğal Radyoaktivite Tayini.
Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, 92s,
Isparta.
Mohammed, W. M., 2012. Ninova (Irak) Bölgesindeki Yapı Malzemeleri için
Kullanılan Ticari Mermer ve Granit Kayaçlarında Doğal Radyasyon Seviyesi,
65. Türkiye Jeoloji Kurultayı, 2-6 Nisan, Ankara
Mustapha, A. O., Narayana, D. G. S., Patel, J. P., Otwoma, D., 1997. Natural
Radioactivity in Some Building Materials in Kenya and the Contributions to
the Indoor External Doses. Radition Protection Dosimetry, 71(1), 65-69.
Nour Khalifa, A., 2005. Measurement of Natural Radioactivity in Building Materials
in Qena City, Upper Egypt. Journal of Environmental Radioactivity, 83(1),
91-99.
Onargan.T., Kaya. E., 2005. Doğal ve Yapay Radyasyon Işımalarına Karşı
Geçirimsiz ve Düşük Radyoaktiveli Doğal Kompoze Plaka Üretimi ve
Mühendislik Özelliklerinin Araştırılması. Mehmet Kemal Dedeman
Araştırma ve Geliştirme Proje Yarışması, 28, İzmir
Örüng, İ., Karama, S., 1994. Erzurum İlinde Üretilen ve Tarımsal Yapılarda Yaygın
Olarak Kullanılan Briketlerin Fiziksel ve Mekanik Özellikleri Üzerine Bir
Araştırma. Atataürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ders Yayınları, 25(3), 380-
389.
60
Özçelik, H., Serdaroğlu, H., 2001. Isparta Florasına Genel Bakış, Isparta’nın Dünü
Bugüne Yarın Sempozyumu ӀӀ, C:ӀӀ, 16-17 Mayıs, Süleyman Demirel
Üniversitesi Basımevi, 161, Isparta.
Özemre, A.Y., Bayülken, A., Gençay, S., 2000. 50 Soruda Türkiye’nin Nükleer
Enerji Sorunu. Kaknüs Yayınları.
Özger, A.G., 2005. Ceyhan, Yumurtalık ve Pozantı Bölgelerinin Doğal
Radyoaktivite Düzeylerinin Belirlenmesi. Çukurova Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 93s, Adana
Özkahraman, H.T., Işık, E.C., 2003. Isparta Kaynaklanmış Tüflerinin Kaplama Taşı
Olarak Kullanılmasının Önemi ve Uygun Yapıştırma Harcı Üretimi, IV.
Mermer Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 201-211, Afyon.
Özkan, Ş., 2008. Kimyasal Etkilere Dayanıklı Çimento Üretimi Üzerine Bir
Araştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek
Lisans, 90s, Isparta
Özkul, H., Taşdemir, M.A., Tokyay, M., Uyan, M., 1999. Meslek Liselerine Her
Yönüyle Beton. Tankaya Matbaası, 121s, İstanbul.
Saç, M.M., 2008. Toplumda En Çok Tüketilen Gıda Ürünlerinin Radyoaktivite
Konsantrasyonlarının ve Doz Seviyelerinin Belirlenmesi. 2005 NBE 001,
31s.
Stoulos, S., Manolopoulou, M., Papastefanou, C., 2003. Assessment of Natural
Radiation Exposure and Radon Exhalation from Building Materials in
Greece. Journal of Environmental Radioactivity, 69 (3), 225-240.
Şahin, S., Karaman, S., Örüng, İ., 2007. Atık PVC Katkılı Hafif Betonların
Özellikleri ve Tarımsal Yapılarda Kullanım Olanakları. Tekirdağ Ziraat
Fakültesi Dergisi, 4 (2), 137-144.
Togay, Y.E., 2002. Radyasyon ve Biz. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Yayınları,
37s. Ankara.
Turhan, A., 2008. Borlamanın Paslanmaz Çeliğin Radyasyon Zırhlanma Özelliğine
Etkisinin Araştırılması. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Yüksek Lisansi, 71s, Isparta.
Turhan, Ş., 2008. Assessment of The Natural Radioactivity and Radiological
Hazards in Turkish Cement and Its Raw Materials. Journal of Environmental
Radioactivity, 99 (2), 404-414.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) 2008. Unite19.pdf. Erişim Tarihi:
13.04.2011. http://www.taek.gov.tr/bilgi/bilgi_maddeler/dogalrad.html#radon
61
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), 2009. Türkiye’de Kullanılan Yapı
Malzemelerindeki Doğal Radyoaktiviteden Kaynaklanan Radyasyon
Dozunun Değerlendirilmesi. 2008-7, 24.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), 2009. Radyasyon Birimleri. Erişim Tarihi:
15.11.2012. http://www.taek.gov.tr/bilgi-kosesi/183-radyasyon-insan-ve-
cevre/radyasyon-ve-radyoaktivite/497-radyasyon-birimleri.html
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) 2010. Nükleer Güvenlik. Erişim Tarihi:
16.01.11. http://www.taek.gov.tr/nukleer-guvenlik/nukleer-enerji-ve-
reaktorler/166-gunumuzde-nukleer-enerji-rapor/440-bolum-06-radyasyondan-
korunma.html
Türkiye Barit Envanteri, 1976. Maden Teknik Araştırma Genel Müdürlüğü Enstitüsü
Yayınları, 163, Ankara.
Türkmen, F., Kun, N., Yaprak, G., 2003. Ülkemizde Üretilen ve Amerika- Uzak
Doğu Pazarlarında İlgi Gören Bazı Doğal Taşların Radyoaktivite Özellikleri.
Türkiye IV. Mermer Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 75-84.
Tzortzis, M., Tsertos, H., Christofides, S., Christodoulides, G., 2003. Gamma
Radiation Measurements and Dose Rates in Commercially-Used Natural
Tiling Rocks (Granites). Journal of Environmental Radioactivity, 70 (3), 223-
235 (13).
Uğur, A., 1992. İzmir’de Konut İnşaatlarında Kullanılan Çimento, Tuğla ve
Kiremitlerde Radyonüklid İçeriğinin Saptanması. Ege Üniversitesi, Fen
Enstitüsü, Yüksek Lisans, 57s, İzmir.
United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation
(UNSCEAR), 1988. Sources, Effects and Risks of Ionizing Radiation.
UNSCEAR, United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic
Radiation, 2000. Sources, Effects and Risks of Ionizing Radiation. Report to
the General Assembly with Annex B: Exposures from Natural Sources of
Radiation, United Nations, New York.
Uzun, İ., 2011. Andezitin Asfalt Betonunda Agrega Olarak Kullanılabilirliğinin
Araştırılması. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Yüksek Lisans, 61s, Isparta.
Ünak, T., 2007. Nükleer Teknolojinin Parlayan Yıldızı Toryum, Türkiye’nin Toryum
Potansiyeli ve Stratejik Önemi. Stratejik Araştırmalar, 9, 157-179.
Ünal, O., Ergün, A., Uygunoğlu, T., Kürklü, G., 2008. Hafif Agregalı Elemanların
Fiziko Mekanik Özelliklerinin Araştırılması ve Modellenmesi, Proje No:
109M391, TÜBİTAK Projesi.
62
Ünlü, Ö., Öztürk, M., 2012. Beton Teknolojileri Ders Notu, Erişim Tarihi;
12.11.12.http://www.teknolojikarastirmalar.com/eegitim/yapi_malzemesi/icer
ik/anasayfa.html
Varol, S., 2011. Yeraltı Sularında Toplam Alfa ve Beta Radyoaktivitesi. Mühendislik
Bilimleri ve Tasarım Dergisi, 1 (3), 101-106.
Vural, S.M., 2004. Yapı İçi Hava Niteliği Risk Süreci Modeli Belirlenmesi,
Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.
Yalçın, A., Özçelik., 2006. Kövke Taşının (Isparta) Mühendislik Özellikleri ve Yapı
Taşı Olarak Kullanılabilirliği. VIII. Bölgesel Kaya Mekaniği Sempozyumu,
325-328, İstanbul.
Yılmaz, E., 2011. Radyasyondan Korunma HDM Kalite Kontrol Teknolojileri -EY
HDM Kalite Kontrol Teknolojileri Hizmetleri Ltd.
http://www.hdm.com.tr/kalite/documents/Radyasyondan_korunma.pdf.Erişim
Tarihi : 01/05/2011.
Yükselhan, 2011. Andezit Hakkında. Erişim Tarihi; 15.05.2011.
http://www.yukselhan.com/nedenandezit.html
Yülek, G., 1992. Radyasyon Fiziği ve Radyasyondan Korunma. Sek Yayınları, 14,
198, Ankara.
Zaidi, J.H., Arif, M., Ahmad, S., Fatima, I., Qureshi, I.H., 1999. Determination of
Natural Radioactivity in Building Materials Used in The
Rawalpindi/Islamabad Area By Γ-Ray Spectrometry and İnstrumental
Neutron Activation Analysis. Applied Radition and Isotopes, 51 (5), 559-
564.
Zararsız, S., 2005. Uranyum. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Teknoloji Dairesi,
http://www.taek.gov.tr
Zuhur, S., Yazıcı, A.N., 2012. Gaziantep İlinde Kullanılan Bazı Yapı
Malzemelerinin Doğal Radyoaktivite Tayini, VI. Lüminesans ve Dozimetri
Kongresi, 11-13 Eylül, İzmir.
Wadden, R.A., and Scheff, P.A., 1983. Indoor Air Pollution/Characterization,
Prediction and Control. John Wiley&Sons, Inc., USA.
White, M., 1992. Bituminous Mixes and Flexible Pavements an Introduction.
BACMI publication, 22-23, England.
63
ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Fazile PEHLİVANOĞLU Doğum Yeri ve Yılı : İzmir, 1984 Medeni Hali : Bekar Yabancı Dili : İngilizce E-posta : [email protected] Eğitim Durumu Lise : Çınarlı Teknik Lisesi, 2002 Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi,
Yapı Öğretmenliği Mesleki Deneyim Tesco Kipa A.Ş 2003-2005 Şimşek Ambalaj LTD ŞTİ. 2012-2012 Setatek İnşaat LTD ŞTİ 2012-…….. (halen) Yayınları SDÜ BAP Araştırma projesi “Agregaların Doğal Radyoaktivite Tayini”. Proje No:
2984-YL-11.
TÜBİTAK BİDEB-2209 Destekli “Yangına Dayanıklı Olivin Katkılı Beton Üretimi
Araştırılması”
Kılınçarslan Ş., Pehlivanoğlu, H.E., Pehlivanoğlu, F., Seven, A., Molla, T. 2010.
High-Temperature Fire Resistance For Concrete Using Sustainable Building.
International Symposium on Sustainable Development, June 8-9, Sarajevo.
Taranmış Fotoğraf
(3.5cm x 3cm)