68

Adana Ticaret Odası Dergisi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Adana Ticaret Odası Dergisi Sayı: 9

Citation preview

Page 1: Adana Ticaret Odası Dergisi
Page 2: Adana Ticaret Odası Dergisi
Page 3: Adana Ticaret Odası Dergisi
Page 4: Adana Ticaret Odası Dergisi

içindekilerkünye

06

28

12

36

05

06

12

16

18

21

22

26

28

30

32

Başkan Ali GizerAdana’yı sınırların ötesine taşımak...

FaaliyetlerimizMoskova ve Paris’te uluslararası pazarlara açıldık

FaaliyetlerimizEkim ayı Meclis toplantımız yapıldı

HaberBakan Yılmaz: Çukurova’nın enerjisini harekete geçirmeliyiz

Faaliyetlerimizİşsizlikle etkin mücadele edilmeli

Meslek Komitelerimizin FaaliyetleriTarım politikaları sektörü kucaklamalı

HaberAcar: Adana, yatırımcılar için önemli avantajlara sahip

FaaliyetlerimizTekerlekli sandalyelerle engellileri sevindiriyoruz

HaberAmaç; aradaki engelleri kaldırmak...

FaaliyetlerimizZiraat Bankası vizyonunu genişletiyor

Faaliyetlerimizİl Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı Kozan’da yapıldı

Hollanda’dan İzlenimlerHuzurun ve dinginliğin ülkesi; Hollanda...

HaberAB farkındalığının artırılması eğitimi

Odamıza yeni üye olan firmalar

Adana Ticaret Odası’nın TarihiAdana Ticaret Odası 118 yıldır hizmet veriyor

Adana Ekonomi RaporuAdana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Eylül Ayı Bülteni

MakaleMehmet Özel

FaaliyetlerimizErdal Erzincan, Bağlama Konçertosu’yla büyüledi...

HaberKambeton, Türkiye’nin en büyük kağıt fabrikasını yapıyor

MakaleSedat Eryürek

MakaleCevdet Naci Gülalp

Gerekli Telefonlar

34

36

42

48

49

52

53

54

56

62

64

Adana Ticaret Odası Adına Sahibi

Yönetim Kurulu BaşkanıAli Gizer

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Mehmet Aka

Haber SorumlusuYusuf Toprak

Yönetim AdresiAbidinpaşa Cad. No: 52

Tel: 0 322 351 39 11 (pbx)Fax: 0 322 351 80 09

web: www.adana-to.org.tre-mail: [email protected]

YapımEterna Medya Grup

Vali Yolu Cad. Menemencioğlu Apt. A Blok K:1 D:1 Seyhan/Adana

Tel: 0 322 459 57 03Fax: 0 322 456 07 99

BaskıGörsel Sanatlar

Reşatbey Mah. Ordu Cad. Özgül Apt. No: 86/C

Seyhan/AdanaTel: 0 322 458 57 33

Reklam Rezervasyon0 322 459 57 03-10

DağıtımSera Dağıtım Ltd. Şti.Tel: 0 322 458 55 56

www.seradagitim.com

Page 5: Adana Ticaret Odası Dergisi

içindekilerkünye

06

28

12

36

05

06

12

16

18

21

22

26

28

30

32

Başkan Ali GizerAdana’yı sınırların ötesine taşımak...

FaaliyetlerimizMoskova ve Paris’te uluslararası pazarlara açıldık

FaaliyetlerimizEkim ayı Meclis toplantımız yapıldı

HaberBakan Yılmaz: Çukurova’nın enerjisini harekete geçirmeliyiz

Faaliyetlerimizİşsizlikle etkin mücadele edilmeli

Meslek Komitelerimizin FaaliyetleriTarım politikaları sektörü kucaklamalı

HaberAcar: Adana, yatırımcılar için önemli avantajlara sahip

FaaliyetlerimizTekerlekli sandalyelerle engellileri sevindiriyoruz

HaberAmaç; aradaki engelleri kaldırmak...

FaaliyetlerimizZiraat Bankası vizyonunu genişletiyor

Faaliyetlerimizİl Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı Kozan’da yapıldı

Hollanda’dan İzlenimlerHuzurun ve dinginliğin ülkesi; Hollanda...

HaberAB farkındalığının artırılması eğitimi

Odamıza yeni üye olan firmalar

Adana Ticaret Odası’nın TarihiAdana Ticaret Odası 118 yıldır hizmet veriyor

Adana Ekonomi RaporuAdana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Eylül Ayı Bülteni

MakaleMehmet Özel

FaaliyetlerimizErdal Erzincan, Bağlama Konçertosu’yla büyüledi...

HaberKambeton, Türkiye’nin en büyük kağıt fabrikasını yapıyor

MakaleSedat Eryürek

MakaleCevdet Naci Gülalp

Gerekli Telefonlar

34

36

42

48

49

52

53

54

56

62

64

Adana Ticaret Odası Adına Sahibi

Yönetim Kurulu BaşkanıAli Gizer

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Mehmet Aka

Haber SorumlusuYusuf Toprak

Yönetim AdresiAbidinpaşa Cad. No: 52

Tel: 0 322 351 39 11 (pbx)Fax: 0 322 351 80 09

web: www.adana-to.org.tre-mail: [email protected]

YapımEterna Medya Grup

Vali Yolu Cad. Menemencioğlu Apt. A Blok K:1 D:1 Seyhan/Adana

Tel: 0 322 459 57 03Fax: 0 322 456 07 99

BaskıGörsel Sanatlar

Reşatbey Mah. Ordu Cad. Özgül Apt. No: 86/C

Seyhan/AdanaTel: 0 322 458 57 33

Reklam Rezervasyon0 322 459 57 03-10

DağıtımSera Dağıtım Ltd. Şti.Tel: 0 322 458 55 56

www.seradagitim.com

Page 6: Adana Ticaret Odası Dergisi

5

Başkan’dan

Odamız, ilimizin ekonomisini güçlendir-mek, yabancı yatırımcıların bölgemize gelme-sini sağlamak, ilimizi tanıtmak, dış dünyayla bağlantı kurmak, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımda olduğu global ekonomide Adana olarak var olmak ve hak ettiğimiz payı almak için Odamız 118 yıldır aralıksız çalışmaktadır.

2012 yılı son çeyreğinde genel bir değer-lendirme yapacak olursak, Adana şüphesiz ekonomik anlamda dünya ile entegre olmuş halde. İhraç ve ithal edilen mal ve hizmet-lerin miktarı, nitelikli iş gücünün dolaşımı, doğrudan yabancı sermaye girişi, ilimizde kurulu yabancı sermayeli şirketler ve yarat-tıkları ekonomik hacim, işletmelerimizin ve işadamlarımızın ülke genelinde ve yurtdışında elde ettikleri başarılar ve hareket kabiliyetleri gibi birçok konuyu göz önüne aldığımızda, Adana’nın Türkiye geneline oranla oldukça iyi seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Ancak geldiğimiz noktada bizim için hedef “dünyayla entegre olmak değil bu entegrasyon içinde ra-kiplerimizden daha çok pay almak” olmalıdır. Bu nedenle çalışmalarımızı artırarak sürdür-meliyiz, sürdürüyoruz...

Bu bağlamda Oda olarak gözümüz kulağı-mız daima dış pazarlara dönük çalışmalarda ve gelişmelerde. Oda olarak hakkımızı ve haklılığımızı savunmak bir meslek örgütü olarak hep öncelikli işlevlerimizden biri. Nite-kim Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’de başlangıçta Ticaret Odaları yer almıyordu. Ancak 2012 yılı Ticaret Odaları Konsey Toplantısında Bakanlar nezdinde bu programda mutlaka Ticaret Odalarının da yer alması gerektiğini ifade ettim ve Odamızın bu ısrarlı girişimleri sonucunda mevzuatta değişiklik yapılarak Ticaret Odaları da Uluslararası Rekabetçilik Programı’na dahil edildi. Geçtiğimiz ay Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayınladığı, Kümelenme Destek Programı Yönetmeliği’nde yine Ticaret Odalarına koordinatör kurum olarak yer verilmemişti, bu konuda da gerekli girişimleri yaptık, inşallah olumlu neticeyi yakında alacağız.

Destek kapsamına Ticaret Odalarını aldırmak elbette bize yetmedi ve gereğini yaptık. Ulusla-rarası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Destek-

lenmesi Programına derhal bir proje hazırla-yarak sunduk ve gerekli onayları aldık. Proje kapsamında 13 gıda imalatçısı firmaya yönelik İhtiyaç Analizi çalışması yaparak firma profil-leri çıkarttık. İhracat yapabilmek için ihtiyaç-ları belirlenmiş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda yurt dışı pazarlama faaliyetlerine ağırlık ve-rilmesi gerektiği ortaya çıkan bu firmalarımız için öncü rolü üstlendik. Bu kapsamda Odamız Ekonomi Bakanlık desteğiyle hem Türkiye için önemli bir gıda ürünleri pazarı olan, hem de komşu ülkeleri nedeniyle çok büyük bir pazara giriş imkanı sunan Rusya’ya yönelik 16-19 Eylül 2012 tarihlerinde Moskova Dünya Gıda Fuarına katılım planladı ve gerçekleştirdi.

Fuar süresince benim gözlemlerime göre firmalarımız çok başarılı iş görüşmeleri yaptı. Bu görüşmelerin karşılıklı ticaret ve kazanç-la sonuçlanacağına inanıyorum. İlk defa bu seviyede bir uluslararası fuara katılan bazı firmalarımız da uluslararası ticareti öğrenme ve kendilerini geliştirme konusunda faydalı tecrübeler edindi. Bu faaliyetimizi taki-ben proje kapsamında en büyük dış ticaret partnerimiz olan Avrupa’ya bir fuar katılımı daha planlandı. Firmalarımız yine Bakanlık desteğiyle 21-24 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen SIAL 2012 Gıda Fuarı’na katılarak, ticari ilişkilerini daha da geliştirme fırsatı elde etti. Her iki fuar kapsamında Oda-mız paydaşı olduğu Avrupa İşletmeler Ağının imkanlarını ve nitelikli personel yapısını kulla-narak işletmelerimize ortak iş yapabilecekleri yabancı işletmelerle birebir görüşme program-ları hazırladı. Bu ajandalar kapsamında her bir işletmemize ayrı ayrı yabancı dil ve dış ticaret teknik bilgisi sağlayarak ikili görüşmelerini gerçekleştirmelerini sağladı. Etkinlikler kap-samında gerçekleştirilen 100’ün üzerinde ikili görüşmenin yanında işletmelerimiz, sektörle-rinde olan son gelişmeleri, işbirliği olanakla-rını, yeni ürün ve üretim tekniklerini görme ve kısaca global sektör vizyonuna erişme şansı yakaladı.

Ülkemizin dış ticaret misyonlarıyla yaptığı-mız görüşmelerde yine dış ticarette karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bilgi edinmenin yanında, gördüğümüz yakın ve sıcak ilginin önümüzdeki dönemde üyelerimizin sorunlarının çözümüne çok olumlu yansıyaca-ğının ışığını aldık.

Ali GizerYönetim Kurulu Başkanı

Adana’yı sınırların ötesine taşımak...

Bahsettiğim bu çalışmalar destek kapsamın-da olmayan bir kurumun, yani Ticaret Odala-rının devlet desteği kapsamına aldırılması ile başladı, başarılı bir proje sunumu ile taçlandı ve inşallah ticari ve ekonomik kazanımları ile ilimize yansıyacak.

Başta bahsettiğim gibi, bu çaba 118 yıldır kurumsal kültürün bir parçası ve devam edecek, inşallah kümelenme yönetmeliğin-de talep ettiğimiz değişikliğin yapılmasının ardından ilimizin önemli ihtiyaçlarından biri olan kümelenme alanında da üyelerimize dönük girişimlerimiz olacak. Bu ay 5-8 Kasım 2012 tarihleri arasında İngiltere’de düzenlenen yine dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olan ve onlarca sektörün tedarikçisi olduğu, Dünya Seyahat Pazarı WTM 2012 Fuarına işletmelerimizin katılımını sağlayacağız. Bu süreç elbette birçok yönden yoğun çalışma gerektiren zor bir süreç ancak Odamız sizden aldığı güç ve enerji ile bu yolda hiç yorulma-dan çalışmaya devam edecek.

Amacımız Odamızı bulunduğu yerden bir adım daha öteye sınırların ötesine taşımak. Böylelikle Adana’yı da geleceğe ve sınırların ötesine taşımak...

Page 7: Adana Ticaret Odası Dergisi

5

Başkan’dan

Odamız, ilimizin ekonomisini güçlendir-mek, yabancı yatırımcıların bölgemize gelme-sini sağlamak, ilimizi tanıtmak, dış dünyayla bağlantı kurmak, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımda olduğu global ekonomide Adana olarak var olmak ve hak ettiğimiz payı almak için Odamız 118 yıldır aralıksız çalışmaktadır.

2012 yılı son çeyreğinde genel bir değer-lendirme yapacak olursak, Adana şüphesiz ekonomik anlamda dünya ile entegre olmuş halde. İhraç ve ithal edilen mal ve hizmet-lerin miktarı, nitelikli iş gücünün dolaşımı, doğrudan yabancı sermaye girişi, ilimizde kurulu yabancı sermayeli şirketler ve yarat-tıkları ekonomik hacim, işletmelerimizin ve işadamlarımızın ülke genelinde ve yurtdışında elde ettikleri başarılar ve hareket kabiliyetleri gibi birçok konuyu göz önüne aldığımızda, Adana’nın Türkiye geneline oranla oldukça iyi seviyede olduğunu söyleyebiliriz. Ancak geldiğimiz noktada bizim için hedef “dünyayla entegre olmak değil bu entegrasyon içinde ra-kiplerimizden daha çok pay almak” olmalıdır. Bu nedenle çalışmalarımızı artırarak sürdür-meliyiz, sürdürüyoruz...

Bu bağlamda Oda olarak gözümüz kulağı-mız daima dış pazarlara dönük çalışmalarda ve gelişmelerde. Oda olarak hakkımızı ve haklılığımızı savunmak bir meslek örgütü olarak hep öncelikli işlevlerimizden biri. Nite-kim Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’de başlangıçta Ticaret Odaları yer almıyordu. Ancak 2012 yılı Ticaret Odaları Konsey Toplantısında Bakanlar nezdinde bu programda mutlaka Ticaret Odalarının da yer alması gerektiğini ifade ettim ve Odamızın bu ısrarlı girişimleri sonucunda mevzuatta değişiklik yapılarak Ticaret Odaları da Uluslararası Rekabetçilik Programı’na dahil edildi. Geçtiğimiz ay Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yayınladığı, Kümelenme Destek Programı Yönetmeliği’nde yine Ticaret Odalarına koordinatör kurum olarak yer verilmemişti, bu konuda da gerekli girişimleri yaptık, inşallah olumlu neticeyi yakında alacağız.

Destek kapsamına Ticaret Odalarını aldırmak elbette bize yetmedi ve gereğini yaptık. Ulusla-rarası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Destek-

lenmesi Programına derhal bir proje hazırla-yarak sunduk ve gerekli onayları aldık. Proje kapsamında 13 gıda imalatçısı firmaya yönelik İhtiyaç Analizi çalışması yaparak firma profil-leri çıkarttık. İhracat yapabilmek için ihtiyaç-ları belirlenmiş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda yurt dışı pazarlama faaliyetlerine ağırlık ve-rilmesi gerektiği ortaya çıkan bu firmalarımız için öncü rolü üstlendik. Bu kapsamda Odamız Ekonomi Bakanlık desteğiyle hem Türkiye için önemli bir gıda ürünleri pazarı olan, hem de komşu ülkeleri nedeniyle çok büyük bir pazara giriş imkanı sunan Rusya’ya yönelik 16-19 Eylül 2012 tarihlerinde Moskova Dünya Gıda Fuarına katılım planladı ve gerçekleştirdi.

Fuar süresince benim gözlemlerime göre firmalarımız çok başarılı iş görüşmeleri yaptı. Bu görüşmelerin karşılıklı ticaret ve kazanç-la sonuçlanacağına inanıyorum. İlk defa bu seviyede bir uluslararası fuara katılan bazı firmalarımız da uluslararası ticareti öğrenme ve kendilerini geliştirme konusunda faydalı tecrübeler edindi. Bu faaliyetimizi taki-ben proje kapsamında en büyük dış ticaret partnerimiz olan Avrupa’ya bir fuar katılımı daha planlandı. Firmalarımız yine Bakanlık desteğiyle 21-24 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen SIAL 2012 Gıda Fuarı’na katılarak, ticari ilişkilerini daha da geliştirme fırsatı elde etti. Her iki fuar kapsamında Oda-mız paydaşı olduğu Avrupa İşletmeler Ağının imkanlarını ve nitelikli personel yapısını kulla-narak işletmelerimize ortak iş yapabilecekleri yabancı işletmelerle birebir görüşme program-ları hazırladı. Bu ajandalar kapsamında her bir işletmemize ayrı ayrı yabancı dil ve dış ticaret teknik bilgisi sağlayarak ikili görüşmelerini gerçekleştirmelerini sağladı. Etkinlikler kap-samında gerçekleştirilen 100’ün üzerinde ikili görüşmenin yanında işletmelerimiz, sektörle-rinde olan son gelişmeleri, işbirliği olanakla-rını, yeni ürün ve üretim tekniklerini görme ve kısaca global sektör vizyonuna erişme şansı yakaladı.

Ülkemizin dış ticaret misyonlarıyla yaptığı-mız görüşmelerde yine dış ticarette karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bilgi edinmenin yanında, gördüğümüz yakın ve sıcak ilginin önümüzdeki dönemde üyelerimizin sorunlarının çözümüne çok olumlu yansıyaca-ğının ışığını aldık.

Ali GizerYönetim Kurulu Başkanı

Adana’yı sınırların ötesine taşımak...

Bahsettiğim bu çalışmalar destek kapsamın-da olmayan bir kurumun, yani Ticaret Odala-rının devlet desteği kapsamına aldırılması ile başladı, başarılı bir proje sunumu ile taçlandı ve inşallah ticari ve ekonomik kazanımları ile ilimize yansıyacak.

Başta bahsettiğim gibi, bu çaba 118 yıldır kurumsal kültürün bir parçası ve devam edecek, inşallah kümelenme yönetmeliğin-de talep ettiğimiz değişikliğin yapılmasının ardından ilimizin önemli ihtiyaçlarından biri olan kümelenme alanında da üyelerimize dönük girişimlerimiz olacak. Bu ay 5-8 Kasım 2012 tarihleri arasında İngiltere’de düzenlenen yine dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olan ve onlarca sektörün tedarikçisi olduğu, Dünya Seyahat Pazarı WTM 2012 Fuarına işletmelerimizin katılımını sağlayacağız. Bu süreç elbette birçok yönden yoğun çalışma gerektiren zor bir süreç ancak Odamız sizden aldığı güç ve enerji ile bu yolda hiç yorulma-dan çalışmaya devam edecek.

Amacımız Odamızı bulunduğu yerden bir adım daha öteye sınırların ötesine taşımak. Böylelikle Adana’yı da geleceğe ve sınırların ötesine taşımak...

Page 8: Adana Ticaret Odası Dergisi

6

Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz

Odamızın, Ekonomi Bakanlığı ile birlikte gıda sektörüne yönelik yürüttüğü organizasyon Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ile Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer başkanlığında gerçekleşti

Moskova ve Paris’te uluslararası pazarlara açıldık

Odamız, Ekonomi Bakanlığı tarafın-dan yürütülen “Uluslararası Reka-betçiliğin Geliştirilmesi’nin Des-

teklenmesi” Tebliği kapsamında hazırladığı “Adana Dış Ticaret Merkezi” isimli projesi ile gıda sektöründe faaliyet gösteren üyele-rimizin uluslararası pazarlarda etkinliğinin artırılması amacıyla dünyanın en önemli iki gıda fuarı olan Moskova World Food ve Paris SIAL Fuarları’na çıkarma yaptı.

İlk durak “World Food Moscow”Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütül-

mekte olan “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi’nin Desteklenmesi” Progra-mı çerçevesinde, 2011 yılı Kasım ayında Odamız tarafından başlatılan “Adana Dış Ticaret Merkezi” isimli projemiz kapsa-mında, Odamız Meclis Başkanımız Behiç

Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz ve gıda sektöründe faaliyet gösteren Odamız Meclis üyelerinin oluşturduğu heyetle Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da dü-zenlenen “World Food Moscow” Uluslararası Gıda Fuarı ile Paris’te düzenlenen Uluslara-rası SİAL Fuarı’na katılım sağlandı.

Adana Dış Ticaret Merkezi isimli projemize katılım sağlayan Köseoğlu Gıda, Adania Şal-gamcılık, G2M Güney Gıda, Güneşer Et Gıda, Pakyürek Tarım, Peysa Gıda, Güneyliler Gıda, Erkan Endüstriyel Gıda, Beta İnşaat Sulama Fidancılık Hayvancılık ve Gıda, Zopeks Ta-rım, Kilikya Şalgam, Erciyes Gıda ve Ada-Mer Gıda firmalarının temsilcileri 3 gün süren Fuar süresince dünyanın dört bir yanında katılım sağlayan yüzlerce firmanın standlarını ziyaret etme ve iş görüşmesi yapma fırsatını yakaladılar.

17 milyon kilometrekareyi aşan yüzöl-çümü, 142 milyonluk nüfusu, 1.5 trilyon dolarlık GSYİH ile dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Rusya Federasyonu, 400 milyar dolarlık ihracatı ve 230 milyar dolarlık ithalatı ile dünya ekonomisine yön veren ülkelerin başında geliyor. Petrol, doğal-gaz, kömür ve çok sayıda stratejik minerali kapsayan doğal kaynak rezervlerine sahip olan Rusya’da, kömür, petrol, gaz, kimyasallar ve metaller ana sanayi dallarını oluştururken; hadde makinelerinden yüksek performanslı uçak ve uzay araçları, radar, füze üretimine ve ileri elektronik parçalara kadar her türlü makine üretimi; gemi inşa sanayi, kara ve demir yolu taşımacılığı ekipmanları, iletişim ekipmanları ve tarım makinaları başlıca sanayi ürünlerini oluşturuyor. Rusya’nın ihracatında Ham Petrol, Petrol Ürünleri ve Doğal Gaz (% 65,2), Demir-Metaller (% 13,5), Kimyasal Maddeler (% 5,5), Makine ve Ekipman (% 5,0) ile yer alırken, ithala-tında Makine-Ekipman (% 43,9), Kimyasal Maddeler (% 12,0), Gıda ve Tarımsal Ürünler (% 11,7), Demirli Metaller (% 6,6) ile sıralan-maktadır. Rusya’nın en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralaması Hollanda (% 13,6), İtalya (% 6,8), Almanya (% 6,3), Ukrayna (%5,8), Türkiye (% 5,14 / 5. sırada) şeklindeyken ithalat sıralaması ise Çin (% 17), Almanya

(% 11,6), Ukrayna (% 6,1), ABD (% 4,86), Japonya (% 4,49), Türkiye (% 2,12) ile 11. sırada yer alıyor. Rusya Federasyonu özellikle yaş sebze–meyve ve diğer gıda ürünleri alanında Türk firmaları için çok önemli bir ihracat pazarı oluştururken, Türk firmaları 2011 yılında Rusya’nın 6 milyar dolarlık gıda ithalatının 1.1 milyar dolarlık bölümünü karşılamış durumda.

Moskova’da her yıl düzenlenen World Food Moscow Gıda Fuarı dünyanın dört bir yanından binlerce firmaya aynı anda erişebil-me imkanı tanımaktadır. Moskova kentinin ortasından geçen Moskova Nehri’nin kıyı-sında bulunan ve 1964 yılında uluslararası fuarlara kapısını açan Moskova Expocenter Fuar alanı, 50.000 metrekareye ulaşan toplam 8 holü ile aynı anda 2000’i aşkın firmaya hizmet verebilmektedir. Bugüne kadar 6000’e yakın uluslararası fuar gerçekleştirilen Expocenter’da düzenlenen “World Food” Gıda Fuarı dünyanın sayılı fuarlarından bir tanesi. Bu yıl düzenlenen fuara 70’i aşkın ül-keden 1.500 firma katılırken toplam ziyaretçi sayısının 50.000’i aştığı belirtildi.

7

Fuar’da en göze çarpan ülke standı Çin Halk Cumhuriyeti’ne aitti. 8 holden bir tanesini tamamen kapatan Çin firmaları gıda sektörünün tüm alanlarında ürettik-leri ürünlerle var olduklarını ispatlamaya çalıştılar. Fuar’da en geniş katılımı sağlayan diğer ülkeler arasında Mısır, A.B.D. , İngilte-re, Almanya, İran, Arjantin yer almaktaydı. Firmalar Deniz Ürünleri, İçecekler, Meyve ve Sebzeler, Et ve Şarküteri Ürünleri, Konserve Ürünler, Yağ ve Soslar, Market Ürünleri ve Şekerlemeler olarak 8 ayrı holde yer aldılar.

160 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın nere-deyse 3’te birine denk gelen Rusya’da düzen-lenen dünyanın en büyük gıda fuarlarından World Food Moscow’a 40’a yakın firmayla katılan Türkiye, en fazla katılım sağlayan ül-kelerden biri oldu. Aralarında Odamız üyesi ve proje katılımcımız Kilikya Şalgamcılığın da yer aldığı 40 Türk firması fuar süresince küresel anlamda ciddi iş birlikleri geliştir-me imkanı buldular. Fuar’da ayrıca Akdeniz İhracatçı Birlikleri Narenciye Tanıtım Grubu ve İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin standları da dikkat çekti.

Odamız Meclis ve Yönetim Kurulu Başkan-ları ile katılımcılarımızdan oluşan heyeti-miz fuar esnasında Moskova Ticaret Ataşe Yardımcısı Murat Nesimoğlu ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundular.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu;

“Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen bu projede başlangıçta Ticaret Odaları yer almıyordu. Ancak 2012 yılı Ticaret Odaları Konsey Toplantısında Bakanlar nezdinde bu

projede mutlaka Ticaret Odalarının da yer alması gerektiğini ifade ettim ve Odamızın bu ısrarlı girişimleri sonucunda mevzuat-ta değişiklik yapılarak Ticaret Odaları da Uluslararası Rekabetçilik Programı’na dahil edilmiştir. Proje kapsamında 13 gıda ima-latçısı firmaya yönelik İhtiyaç Analizi çalış-ması yapılarak firma profilleri çıkartılmış, ihracat yapabilmek için ihtiyaçları belirlen-miş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda yurtdışı pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda Odamız hem Türkiye için önemli bir gıda ürünleri pazarı olan, hem de komşu ülkeleri

Fuara katılan üyelerimiz, bir yandan kendi ürünlerinin tanıtımını yaparken, diğer yandan da sektördeki diğer yenilikleri inceleme fırsatı buldular.

Page 9: Adana Ticaret Odası Dergisi

6

Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz

Odamızın, Ekonomi Bakanlığı ile birlikte gıda sektörüne yönelik yürüttüğü organizasyon Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ile Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer başkanlığında gerçekleşti

Moskova ve Paris’te uluslararası pazarlara açıldık

Odamız, Ekonomi Bakanlığı tarafın-dan yürütülen “Uluslararası Reka-betçiliğin Geliştirilmesi’nin Des-

teklenmesi” Tebliği kapsamında hazırladığı “Adana Dış Ticaret Merkezi” isimli projesi ile gıda sektöründe faaliyet gösteren üyele-rimizin uluslararası pazarlarda etkinliğinin artırılması amacıyla dünyanın en önemli iki gıda fuarı olan Moskova World Food ve Paris SIAL Fuarları’na çıkarma yaptı.

İlk durak “World Food Moscow”Ekonomi Bakanlığı tarafından yürütül-

mekte olan “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi’nin Desteklenmesi” Progra-mı çerçevesinde, 2011 yılı Kasım ayında Odamız tarafından başlatılan “Adana Dış Ticaret Merkezi” isimli projemiz kapsa-mında, Odamız Meclis Başkanımız Behiç

Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz ve gıda sektöründe faaliyet gösteren Odamız Meclis üyelerinin oluşturduğu heyetle Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da dü-zenlenen “World Food Moscow” Uluslararası Gıda Fuarı ile Paris’te düzenlenen Uluslara-rası SİAL Fuarı’na katılım sağlandı.

Adana Dış Ticaret Merkezi isimli projemize katılım sağlayan Köseoğlu Gıda, Adania Şal-gamcılık, G2M Güney Gıda, Güneşer Et Gıda, Pakyürek Tarım, Peysa Gıda, Güneyliler Gıda, Erkan Endüstriyel Gıda, Beta İnşaat Sulama Fidancılık Hayvancılık ve Gıda, Zopeks Ta-rım, Kilikya Şalgam, Erciyes Gıda ve Ada-Mer Gıda firmalarının temsilcileri 3 gün süren Fuar süresince dünyanın dört bir yanında katılım sağlayan yüzlerce firmanın standlarını ziyaret etme ve iş görüşmesi yapma fırsatını yakaladılar.

17 milyon kilometrekareyi aşan yüzöl-çümü, 142 milyonluk nüfusu, 1.5 trilyon dolarlık GSYİH ile dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Rusya Federasyonu, 400 milyar dolarlık ihracatı ve 230 milyar dolarlık ithalatı ile dünya ekonomisine yön veren ülkelerin başında geliyor. Petrol, doğal-gaz, kömür ve çok sayıda stratejik minerali kapsayan doğal kaynak rezervlerine sahip olan Rusya’da, kömür, petrol, gaz, kimyasallar ve metaller ana sanayi dallarını oluştururken; hadde makinelerinden yüksek performanslı uçak ve uzay araçları, radar, füze üretimine ve ileri elektronik parçalara kadar her türlü makine üretimi; gemi inşa sanayi, kara ve demir yolu taşımacılığı ekipmanları, iletişim ekipmanları ve tarım makinaları başlıca sanayi ürünlerini oluşturuyor. Rusya’nın ihracatında Ham Petrol, Petrol Ürünleri ve Doğal Gaz (% 65,2), Demir-Metaller (% 13,5), Kimyasal Maddeler (% 5,5), Makine ve Ekipman (% 5,0) ile yer alırken, ithala-tında Makine-Ekipman (% 43,9), Kimyasal Maddeler (% 12,0), Gıda ve Tarımsal Ürünler (% 11,7), Demirli Metaller (% 6,6) ile sıralan-maktadır. Rusya’nın en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralaması Hollanda (% 13,6), İtalya (% 6,8), Almanya (% 6,3), Ukrayna (%5,8), Türkiye (% 5,14 / 5. sırada) şeklindeyken ithalat sıralaması ise Çin (% 17), Almanya

(% 11,6), Ukrayna (% 6,1), ABD (% 4,86), Japonya (% 4,49), Türkiye (% 2,12) ile 11. sırada yer alıyor. Rusya Federasyonu özellikle yaş sebze–meyve ve diğer gıda ürünleri alanında Türk firmaları için çok önemli bir ihracat pazarı oluştururken, Türk firmaları 2011 yılında Rusya’nın 6 milyar dolarlık gıda ithalatının 1.1 milyar dolarlık bölümünü karşılamış durumda.

Moskova’da her yıl düzenlenen World Food Moscow Gıda Fuarı dünyanın dört bir yanından binlerce firmaya aynı anda erişebil-me imkanı tanımaktadır. Moskova kentinin ortasından geçen Moskova Nehri’nin kıyı-sında bulunan ve 1964 yılında uluslararası fuarlara kapısını açan Moskova Expocenter Fuar alanı, 50.000 metrekareye ulaşan toplam 8 holü ile aynı anda 2000’i aşkın firmaya hizmet verebilmektedir. Bugüne kadar 6000’e yakın uluslararası fuar gerçekleştirilen Expocenter’da düzenlenen “World Food” Gıda Fuarı dünyanın sayılı fuarlarından bir tanesi. Bu yıl düzenlenen fuara 70’i aşkın ül-keden 1.500 firma katılırken toplam ziyaretçi sayısının 50.000’i aştığı belirtildi.

7

Fuar’da en göze çarpan ülke standı Çin Halk Cumhuriyeti’ne aitti. 8 holden bir tanesini tamamen kapatan Çin firmaları gıda sektörünün tüm alanlarında ürettik-leri ürünlerle var olduklarını ispatlamaya çalıştılar. Fuar’da en geniş katılımı sağlayan diğer ülkeler arasında Mısır, A.B.D. , İngilte-re, Almanya, İran, Arjantin yer almaktaydı. Firmalar Deniz Ürünleri, İçecekler, Meyve ve Sebzeler, Et ve Şarküteri Ürünleri, Konserve Ürünler, Yağ ve Soslar, Market Ürünleri ve Şekerlemeler olarak 8 ayrı holde yer aldılar.

160 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın nere-deyse 3’te birine denk gelen Rusya’da düzen-lenen dünyanın en büyük gıda fuarlarından World Food Moscow’a 40’a yakın firmayla katılan Türkiye, en fazla katılım sağlayan ül-kelerden biri oldu. Aralarında Odamız üyesi ve proje katılımcımız Kilikya Şalgamcılığın da yer aldığı 40 Türk firması fuar süresince küresel anlamda ciddi iş birlikleri geliştir-me imkanı buldular. Fuar’da ayrıca Akdeniz İhracatçı Birlikleri Narenciye Tanıtım Grubu ve İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin standları da dikkat çekti.

Odamız Meclis ve Yönetim Kurulu Başkan-ları ile katılımcılarımızdan oluşan heyeti-miz fuar esnasında Moskova Ticaret Ataşe Yardımcısı Murat Nesimoğlu ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundular.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu;

“Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen bu projede başlangıçta Ticaret Odaları yer almıyordu. Ancak 2012 yılı Ticaret Odaları Konsey Toplantısında Bakanlar nezdinde bu

projede mutlaka Ticaret Odalarının da yer alması gerektiğini ifade ettim ve Odamızın bu ısrarlı girişimleri sonucunda mevzuat-ta değişiklik yapılarak Ticaret Odaları da Uluslararası Rekabetçilik Programı’na dahil edilmiştir. Proje kapsamında 13 gıda ima-latçısı firmaya yönelik İhtiyaç Analizi çalış-ması yapılarak firma profilleri çıkartılmış, ihracat yapabilmek için ihtiyaçları belirlen-miş ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda yurtdışı pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda Odamız hem Türkiye için önemli bir gıda ürünleri pazarı olan, hem de komşu ülkeleri

Fuara katılan üyelerimiz, bir yandan kendi ürünlerinin tanıtımını yaparken, diğer yandan da sektördeki diğer yenilikleri inceleme fırsatı buldular.

Page 10: Adana Ticaret Odası Dergisi

Odamızın UR-GE Projesi kapsamın-da Ada-Mer Gıda, Kilikya Şalgam-cılık, Erciyes Gıda, Erkan Endüst-

riyel Gıda, Peysa Gıda, Güneyliler Gıda, G2M Güney Gıda, Güneşer Et ve Odamız Genel Sekreteri Ahmet Nevruz, AB Şefimiz Barış Gökhan Topal ve Dış Ticaret Şefimiz Burçin Teymen’den oluşan heyet 20-25 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen SIAL 2012 Gıda Fuarı’na katıldı. İki yılda bir düzenlenen fuara 101 ülkeden 5 bin 500’ün üstünde firma katılım sağladı. 215 bin met-rekare üzerinde kurulan fuara 185 ülkeden 148 bin ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Sial ile eşzamanlı olarak In-Food 2012-Yarı İşlenmiş Gıdalar, Gıda Katkı Maddeleri ve Outso-urcing Çözümleri Fuarı ile IPA 2012–Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı da düzenlendi.

Üyelerimiz dünya gıda sanayiinin kalbi SIAL Gıda Fuarı’nda

8 9

nedeniyle çok büyük bir pazara giriş imkanı sunan Rusya’ya yönelik bu fuar katılımını gerçekleştirmiştir. Fuar süresince benim gözlemlerime göre firmalarımız çok başarılı iş görüşmeleri yapmıştır. Bu görüşmelerin karşılıklı ticaret ve kazançla sonuçlanaca-ğına inanıyorum. İlk defa bu seviyede bir uluslararası fuara katılan bazı firmalarımız da uluslararası ticareti öğrenme ve kendile-rini geliştirme konusunda faydalı tecrübeler edinmiştir.

Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Yönetim Kurulu Başkanımızın görüşleri-ne aynen katılıyorum. Odamızın bu başarılı etkinliğinin tüm katılımcı firmalar için kazançlı bir iş kapısı aralamasını temenni ediyorum. Ayrıca bu etkinlik süresince üyelerimizin dış ticaret anlamında yaptığı başarılı görüşmelere şahit olmak mutluluk vericidir.”

World Food Moscow Gıda Fuarı’na katı-lan firma temsilcileri de ayrı ayrı yaptıkları konuşmalarda Odamız Meclisi ve Yöne-tim Kurulu’na bu projenin ve etkinliğin gerçekleştirilmesi konusunda gösterdikleri çabadan dolayı teşekkür ettiler.

Üç fuarın birlikte düzenlenmesi katılımcı-larımız açısından üretim, yarı mamul ve bit-miş ürün olarak gıda sanayine tam bir bakış açısı sağlandı. IPA ziyaretçileri gıda madde-lerinin üretimi için malzeme ve ekipmana ulaşırken aynı zamanda teknoloji, makine ve ambalaj malzemelerini de görebilme şansına sahip oldu. IN-FOOD Fuarı ise yarı mamul ürünlere, hammaddelere ve ingrediyenlere ilgi duyan üyelerimiz için önemli bir buluş-ma noktası oldu.

Sial Fuarında 19 ürün sektörü temsil edilmiş ve 101 ülke katılımcılarının yanı sıra Fransa’nın 22 bölgesinden katılım sağlanmış-tır. Fuar kapsamında 150 söyleşi, toplantı ve workshop’tan oluşan konferans program dı-şında Nutrition Agora bölümünde Beslenme ve Sağlık konulu 34 konferans, ayrıca Wine Innovation Forum’da önde gelen şarap üreti-cileri tarafından 32 söyleşi yapılmıştır.

Fuar kapsamında Valencia Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı Ofisi’nin organize ettiği ikili iş birliği görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Odamız Avrupa İşletme-ler Ağı Ofisi’nin eş organizatör sıfatıyla yer aldığı etkinlikte projemize katılan işletme-lerimiz yabancı iş adamları ile çok sayıda masa başı görüşmeleri gerçekleştirme imkanı bulmuşlardır.

Dünyanın, gıda sektörüne yönelik en büyük fuarları arasında gösterilen SIAL Fuarı’na katılan üyelerimiz İspanyol işadamlarıyla bir araya gelerek ikili iş görüşmesi yapma imkanı buldular. Fuar kapsamında forum, konferans ve söyleşiler de yer aldı.

Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz

Page 11: Adana Ticaret Odası Dergisi

Odamızın UR-GE Projesi kapsamın-da Ada-Mer Gıda, Kilikya Şalgam-cılık, Erciyes Gıda, Erkan Endüst-

riyel Gıda, Peysa Gıda, Güneyliler Gıda, G2M Güney Gıda, Güneşer Et ve Odamız Genel Sekreteri Ahmet Nevruz, AB Şefimiz Barış Gökhan Topal ve Dış Ticaret Şefimiz Burçin Teymen’den oluşan heyet 20-25 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te düzenlenen SIAL 2012 Gıda Fuarı’na katıldı. İki yılda bir düzenlenen fuara 101 ülkeden 5 bin 500’ün üstünde firma katılım sağladı. 215 bin met-rekare üzerinde kurulan fuara 185 ülkeden 148 bin ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Sial ile eşzamanlı olarak In-Food 2012-Yarı İşlenmiş Gıdalar, Gıda Katkı Maddeleri ve Outso-urcing Çözümleri Fuarı ile IPA 2012–Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı da düzenlendi.

Üyelerimiz dünya gıda sanayiinin kalbi SIAL Gıda Fuarı’nda

8 9

nedeniyle çok büyük bir pazara giriş imkanı sunan Rusya’ya yönelik bu fuar katılımını gerçekleştirmiştir. Fuar süresince benim gözlemlerime göre firmalarımız çok başarılı iş görüşmeleri yapmıştır. Bu görüşmelerin karşılıklı ticaret ve kazançla sonuçlanaca-ğına inanıyorum. İlk defa bu seviyede bir uluslararası fuara katılan bazı firmalarımız da uluslararası ticareti öğrenme ve kendile-rini geliştirme konusunda faydalı tecrübeler edinmiştir.

Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek de yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Yönetim Kurulu Başkanımızın görüşleri-ne aynen katılıyorum. Odamızın bu başarılı etkinliğinin tüm katılımcı firmalar için kazançlı bir iş kapısı aralamasını temenni ediyorum. Ayrıca bu etkinlik süresince üyelerimizin dış ticaret anlamında yaptığı başarılı görüşmelere şahit olmak mutluluk vericidir.”

World Food Moscow Gıda Fuarı’na katı-lan firma temsilcileri de ayrı ayrı yaptıkları konuşmalarda Odamız Meclisi ve Yöne-tim Kurulu’na bu projenin ve etkinliğin gerçekleştirilmesi konusunda gösterdikleri çabadan dolayı teşekkür ettiler.

Üç fuarın birlikte düzenlenmesi katılımcı-larımız açısından üretim, yarı mamul ve bit-miş ürün olarak gıda sanayine tam bir bakış açısı sağlandı. IPA ziyaretçileri gıda madde-lerinin üretimi için malzeme ve ekipmana ulaşırken aynı zamanda teknoloji, makine ve ambalaj malzemelerini de görebilme şansına sahip oldu. IN-FOOD Fuarı ise yarı mamul ürünlere, hammaddelere ve ingrediyenlere ilgi duyan üyelerimiz için önemli bir buluş-ma noktası oldu.

Sial Fuarında 19 ürün sektörü temsil edilmiş ve 101 ülke katılımcılarının yanı sıra Fransa’nın 22 bölgesinden katılım sağlanmış-tır. Fuar kapsamında 150 söyleşi, toplantı ve workshop’tan oluşan konferans program dı-şında Nutrition Agora bölümünde Beslenme ve Sağlık konulu 34 konferans, ayrıca Wine Innovation Forum’da önde gelen şarap üreti-cileri tarafından 32 söyleşi yapılmıştır.

Fuar kapsamında Valencia Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı Ofisi’nin organize ettiği ikili iş birliği görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Odamız Avrupa İşletme-ler Ağı Ofisi’nin eş organizatör sıfatıyla yer aldığı etkinlikte projemize katılan işletme-lerimiz yabancı iş adamları ile çok sayıda masa başı görüşmeleri gerçekleştirme imkanı bulmuşlardır.

Dünyanın, gıda sektörüne yönelik en büyük fuarları arasında gösterilen SIAL Fuarı’na katılan üyelerimiz İspanyol işadamlarıyla bir araya gelerek ikili iş görüşmesi yapma imkanı buldular. Fuar kapsamında forum, konferans ve söyleşiler de yer aldı.

Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz

Page 12: Adana Ticaret Odası Dergisi

10

Türk Gıda Sektörü, Paris’te gerçekleşen SİAL Gıda Fuarına tam anlamıyla çıkarma yapmış-tır. Başkent Paris yakınındaki Villepinte fuar alanında düzenlenen fuarın açılışını Fransız mevkidaşıyla birlikte yapmak üzere Fransa’ya gelen Türkiye Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, açılış öncesi İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ile birlikte Türk firma-larının stantlarını dolaşarak firma sahiplerine katılım belgesi verdi.

İki yılda bir yapılan Paris Gıda Fuarı’na en büyük katılımı gerçekleştiren ülkelerden birisi olan Türkiye’nin gıda ürünleri, uluslararası piyasalara ulaşmak için büyük bir efor harcadı. Adana firmaları da bölgemize has lezzetlerin ve ürünlerin yanı sıra, uluslararası kalite standart-larında sunulan temel gıda ürünleri ile dünya piyasalarında yeni pazarlara ulaşmaya çalıştı.

Fuarla ilgili düşüncelerini açıklayan katılımcı firmalarımızın ortak görüşleri şu şekilde ol-muştur;

“Avrupa genelinde bir ekonomik kriz söz konusu. Ancak Gıda sanayi diğer sektörler gibi krizden fazla etkilenmedi. Bu bakımdan Sial bizler için hem ürünlerimizin tanıtımı, hem de yeni müşteriler edinilmesi açısından önemli bir buluşma noktası oldu. Burada yeni ürünler ve yeni teknolojileri görüyoruz ve ufkumuz açılıyor. Ziyaretçilerin büyük bir

çoğunluğu satış ve perakende sektöründen. Bu nedenle yaptığımız ikili görüşmelerde iş birliği çıkarma şansımız oldukça yüksek. Ayrıca ziyaretçi profili çok kaliteli. Moskova

Fuarı’nın ardından Paris SIAL Fuarı hem fuar katılımı, hem de ikili görüşmeler gerçekleş-tirme anlamında tecrübelerimizin artması anlamında çok faydalı olmuştur.”

Faaliyetlerimiz

Kurtuluş Mh. Ramazanoğlu Cd.No:15/A Pandora Sokağı (Kare Hobi Yanı) Seyhan/Adana Tel: 322 459 6770www.everlandkids.com.tr

Eğitici, eğlenceli oyuncaklar, kitaplar ve çocuklara özelrengarenk bir dünyayla tanıșmaya hazır mısınız?

Everlandkids Açildi!

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

everland_Fashion Vıp_ilan.pdf 1 10/10/12 2:03 PM

Page 13: Adana Ticaret Odası Dergisi

10

Türk Gıda Sektörü, Paris’te gerçekleşen SİAL Gıda Fuarına tam anlamıyla çıkarma yapmış-tır. Başkent Paris yakınındaki Villepinte fuar alanında düzenlenen fuarın açılışını Fransız mevkidaşıyla birlikte yapmak üzere Fransa’ya gelen Türkiye Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, açılış öncesi İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ile birlikte Türk firma-larının stantlarını dolaşarak firma sahiplerine katılım belgesi verdi.

İki yılda bir yapılan Paris Gıda Fuarı’na en büyük katılımı gerçekleştiren ülkelerden birisi olan Türkiye’nin gıda ürünleri, uluslararası piyasalara ulaşmak için büyük bir efor harcadı. Adana firmaları da bölgemize has lezzetlerin ve ürünlerin yanı sıra, uluslararası kalite standart-larında sunulan temel gıda ürünleri ile dünya piyasalarında yeni pazarlara ulaşmaya çalıştı.

Fuarla ilgili düşüncelerini açıklayan katılımcı firmalarımızın ortak görüşleri şu şekilde ol-muştur;

“Avrupa genelinde bir ekonomik kriz söz konusu. Ancak Gıda sanayi diğer sektörler gibi krizden fazla etkilenmedi. Bu bakımdan Sial bizler için hem ürünlerimizin tanıtımı, hem de yeni müşteriler edinilmesi açısından önemli bir buluşma noktası oldu. Burada yeni ürünler ve yeni teknolojileri görüyoruz ve ufkumuz açılıyor. Ziyaretçilerin büyük bir

çoğunluğu satış ve perakende sektöründen. Bu nedenle yaptığımız ikili görüşmelerde iş birliği çıkarma şansımız oldukça yüksek. Ayrıca ziyaretçi profili çok kaliteli. Moskova

Fuarı’nın ardından Paris SIAL Fuarı hem fuar katılımı, hem de ikili görüşmeler gerçekleş-tirme anlamında tecrübelerimizin artması anlamında çok faydalı olmuştur.”

Faaliyetlerimiz

Kurtuluş Mh. Ramazanoğlu Cd.No:15/A Pandora Sokağı (Kare Hobi Yanı) Seyhan/Adana Tel: 322 459 6770www.everlandkids.com.tr

Eğitici, eğlenceli oyuncaklar, kitaplar ve çocuklara özelrengarenk bir dünyayla tanıșmaya hazır mısınız?

Everlandkids Açildi!

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

everland_Fashion Vıp_ilan.pdf 1 10/10/12 2:03 PM

Page 14: Adana Ticaret Odası Dergisi

13

Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz

İl Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı Kozan’da yapıldı12

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yılda üç kez düzenlenmesi öngörülen “Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı” Kozan’da gerçekleşti. Başkanımız Ali Gizer ve Yönetim Kurulu üyelerimizin de katıldığı toplantıda, Adana ekonomisinin sorunları ve yapılması gerekenler dile getirildi.

Adana İli Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı Kozan Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Ticaret Odası

Toplantı Salonu’nda yapılan toplantının Başkanlık Divanı, Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Kardeşler, Kozan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Yağan, Ceyhan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Selami Köfteci’den oluştu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, toplantının ev sahipli-ğini yapan Kozan Ticaret Borsası ve Kozan Ticaret Odası’na teşekkürlerini sundu.

Dört ayda bir yapılan ve 2009 yılından günü-müze kadar 10. kez düzenlenen bu toplantıların, ülkemizde ve bölgemizde değişen, gelişen durumlar karşısında gerekli değerlendirmelerin yapılması, diğer oda ve borsa yöneticileri ile kaynaşmayı sağlayabilmek, ortak problemlere çözüm arayabil-mek için yapıldığını belirten Şahin Bilgiç, “ Önemli olan, bu toplantıların bölgemiz için, Adana için iyi sonuçlar sağlayacak toplantılar haline getirilmesi, alınan görüş ve kararların icraata geçirilebilmesidir. Sivil toplumun önderleri olarak Adana’da, Adana için en iyi şeylerin yapılması ve hayata geçirilmesi için çok önemli görevlerimiz bulunmaktadır. Bölge için yapılacak bu tür çalışmaları kuşkusuz başkalarından beklememeliyiz. Bölgenin yöneticileri, lokomotifleri

olarak taşın altına kendi elimizi sokmalıyız . Oluş-turulan bu birlikteliğin alınan kararlarla kazanımlar sağlaması açısından bunun büyük önem taşıdığına inanıyorum” dedi.

Daha sonra konuşan Kozan Ticaret Borsası

Meclis Başkanı Mehmet Yağan da, hububat hasadı sonrasında yapılan anız ıslahı konusunda yapılan çalışmalar hakkındaki düşüncelerini anlattı. Yağan, çiftçilerin hububat hasadı sonrası başka bir ürün ekebilmek, toprak işlemeyi kolaylaştırmak, anız sap-larının mibzerin ekici ayaklarını tıkaması sebeplerin-den dolayı anız yaktıklarını söyledi. Anız yakmanın en önemli zararının topraktaki gerekli olan organik maddeleri ve faydalı mikroorganizmaları yok etmesi olduğunu, bu yolla toprakta faydalı olan canlıların da yok edildiğini, bunun da doğanın dengesini bozduğunu ifade eden Mehmet Yağan, “Bununla birlikte anız yakılması atmosferdeki karbondiok-siti artırarak, solunan havayı da kirletmekte, yol kenarlarında yakılan anızları karayollarında görüş mesafesini azaltmakta veya yoldan geçen araçlara sıçrayan kıvılcımlardan dolayı maddi ve ölümcül sonuçlar doğuracak hasarlara sebep olabilmektedir. Ayrıca ormanlara yakın tarım alanlarında yakılan anız ormanlık alanlara zarar verdiği gibi, komşu tarlalarda hasat edilmemiş ürünlere dahi zarar verebilmektedir. Hasat sonrasında yere düşen ürün danelerinden faydalanan kuş, böcek gibi canlılar için besinleri de yok ettiğinden ekosistemin dengesini

de bozmaktadır. Bütün bu nedenlerle anız yakmak yerine sap parçalama makinelerinin kullanılmasını uygun görüyoruz. Bu makinelerle toprağa karışan bitki sapları sayesinde toprağın nem kaybı azalmak-ta, gerekli mikroorganizmalar da korunmaktadır. Bu makinelerin alımı için sağlanan devlet desteğinin de yüzde 50 gibi oranlardan yüzde 70’lere artırılması gerekmektedir” diye konuştu.

Yağan’ın konuşmasının ardından yeniden söz isteyen Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, kendisinin de üyesi olduğu Ulusal Hububat Konseyi’nin bu konuda Tarım Bakanı’na görüş bildirdiklerini, sap parçalama makinesine yüzde 100 hibe verilse de üreticinin sahip olduğu birtakım alışkanlıklardan dolayı vazgeçirilmesinin güç oldu-ğunu ifade etti. Anız yakmanın öncelikle vatandaşı bilinçlendirmek için verilecek eğitimlerde yapılan işin yanlışlığının anlatılmasıyla önlenebileceğini vur-gulayan Bilgiç, bu konuda tüm borsaların bir eğitim seferberliği başlatarak, borsaların olmadığı yerlerde de köy muhtarlıklarının bilinçlendirme çalışmalarıy-la sonuç alınabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Konu hakkında söz alan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Sayar da; anız olayında makinelerin yüzde 100’ü devlet tarafından ödense de bir çözüme ulaşılamayacağını ifade ederek, sorunun dönüm başına harcanan mazot miktarı, harcanan para miktarı olduğunu, anızı yakmayan çiftçiye mazot teşviki verilmesi gibi çözümler getirilebileceğini söyledi.

Kozan Ticaret Odası Meclis Başkanı Hilmi Baysal da konuşmasında; Kozan’ın gelişmekte olan bir sana-yiye sahip olduğunu, bununla birlikte ilçenin tarihi ve turistik değerleriyle de önümüzdeki dönemde iyi bir geleceğe sahip olacağına inandıklarına değindi. Kozan ilçesinin en büyük sıkıntısını bölgede yete-rince yatırımcı olmamasına bağlayan Baysal, Kozan insanının tüm bu olumsuzluklara rağmen yatırım yapmak için çabaladığını ifade etti. Kozan Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetteki işletme sayısının 28 adet, inşaat halindeki işletme sayısının 15 adet ve proje aşamasındaki işletme sayısının da 16 adet olduğunu belirten Baysal, Oda olarak üye sayıları-nın ise 1000’in üzerinde olduğunu kaydetti. Baysal,

Kozan-Kayseri karayolu yapımına değinirken, yol sıkıntısının Kozan’a yatırım yapılmasını engelledi-ğini, turizmin canlandığı şu dönemlerde Kozan’ın bir otele de ihtiyacı olduğunu, turizm konusunda yatırım yapmak isteyenler için Kozan’da bu alanda önemli bir potansiyel bulunduğunu ifade etti.

Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı-mız Ali Gizer de; Kozan Ticaret Odası ve Ticaret Borsası’nın ev sahipliğini yaptığı İl Oda Borsa Müş-terek Toplantısı’nın Kozan’da yapılmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Toplantıda dile getirilen sorunların bireysel değil, herkesin müşterek sorunu olduğunu ve bu şekilde ele alınıp sorunlara hep birlikte çözüm aranması gerektiğini belirten Gi-zer, sorunların üstesinden ancak böyle gelineceğine inandığını söyledi. Gizer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölge olarak verimlilik ve çeşitlilik açısından herkesin gıpta ile baktığı dünyanın en verimli topraklarına sahibiz. Bugün yurtdışından bir yatırım yapılacak olsa konumu ve yapısından dolayı bölge-miz öne çıkmaktadır. Bölgemiz turizm açısından son derece önemli değerle sahiptir. Bölgemizde ticaretin, tarımın, sanayinin önemi tartışılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Ama bunların yanında turizme de yeteri kadar önem verilmesi ge-rekmektedir. Sağlık turizminde de bölge olarak çok önde bir konumdayız. Irak, İran, Ürdün, Suriye gibi Arap ülkeleri başta olmak üzere çeşitli ülkelerden hastaların ülkemize geldiğini bölgemizin giderek bir sağlık merkezi haline de geldiğini görüyoruz. Buna bağlı olarak bölgemize gelen konuklarımız sadece hastane, doktor değil; otel, yeme içme gibi diğer ihtiyaçlarını karşılayacakları mekânlara da ihtiyaç duymaktadır. Bugün dünyada ticaretin şekli değiş-miş, geleneksel olarak bildiğimiz eski usul ticaret yerine, daha bilimsel ve teknolojik koşullarda yapılan ticaret gelmiştir. Bizim de bu koşullara bölge olarak gerektiği ölçüde ayak uydurmamız, müşteri odaklı hizmet verilmesini sağlamamız gerekmektedir. Ta-rımda ise bölge olarak çok verimli topraklara sahip olmamıza rağmen bilimsel ve teknolojik anlamda modern tarımı ancak tarımsal üreticilerimizin ancak yüzde 10’u yapabilmektedir. Teknik tarımla üretimin yapılması gerektiği tüm dünyada kabul edilmiş bir durumken ve hatta Avrupa ülkeleri başta olmak

üzere birçok ülke bunu en iyi şekilde kullanırken, biz bölge olarak bu konuda maalesef çok geri kaldık. Ör-neğin Mısır’da bile 10-15 bin dönüm ekili narenciye bahçelerinin hasadı elle değil makinelerle yapılmak-tadır. Bu açıdan eski köye yeni adetlerin getirilmesi kaçınılmaz bir gerçektir. Öte yandan bölgemizdeki binlerce küçük ve orta ölçekli işletmenin de bir an önce kümelenme çalışmalarıyla bir araya getirilmesi gerekmekte, devletin de bu yöndeki çalışmalara ve projelere daha yoğun olarak destekler uygulaması beklenmektedir.

Ceyhan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Ali Duru da; Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun birçok sorunu da beraberinde getirdiğini ifade ederek, bu konuda TOBB başta olmak üzere tüm oda ve borsaların birçok çalışmalar yaptığını, bunların sonucunda da kanunun bazı maddelerinde birtakım değişiklikler yapıldığını söyledi. Aynı şekilde Çek Yasası’nda yapılan değişiklik sonucunda da çek yazmada patlamaların yaşandığını, fakat gerekli önlemlerin alınmadığını düşündüğünü ifade eden Duru, Merkez Bankası Başkanı’nın bununla ilgili yasal düzenlemeler hazırlandığını söylediğini ama alınacak tedbirlerin geçmişteki tecrübelerden çok da iyi sonuçlar vermeyeceğine inandığını vurguladı. Duru, bankalarla kredi kartı veya çek konusunda sorun yaşamış firmaların bu problemleri kara leke gibi taşıdıklarını, bankalarla veya finansal kuruluş-larla işleri olduğunda yıllar sonra bile zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı.

Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi için yaşa-nılan sıkıntılara da değinen Duru, bölgenin enerji yatırımları için önemli bir merkez olarak görüldüğü-nü ancak kurulum aşamasından sonra çalışmaların çok yavaş ilerlediğini, eldeki arazinin tasarlanan Endüstri Bölgesi için çok yetersiz bir alan olduğunun altını çizdi. Bunun dışında yaklaşık 200.000 dönüm arazinin tarıma elverişli olmayan arazi olduğunun

Page 15: Adana Ticaret Odası Dergisi

13

Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz

İl Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı Kozan’da yapıldı12

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yılda üç kez düzenlenmesi öngörülen “Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı” Kozan’da gerçekleşti. Başkanımız Ali Gizer ve Yönetim Kurulu üyelerimizin de katıldığı toplantıda, Adana ekonomisinin sorunları ve yapılması gerekenler dile getirildi.

Adana İli Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısı Kozan Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Ticaret Odası

Toplantı Salonu’nda yapılan toplantının Başkanlık Divanı, Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Kardeşler, Kozan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Yağan, Ceyhan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Selami Köfteci’den oluştu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, toplantının ev sahipli-ğini yapan Kozan Ticaret Borsası ve Kozan Ticaret Odası’na teşekkürlerini sundu.

Dört ayda bir yapılan ve 2009 yılından günü-müze kadar 10. kez düzenlenen bu toplantıların, ülkemizde ve bölgemizde değişen, gelişen durumlar karşısında gerekli değerlendirmelerin yapılması, diğer oda ve borsa yöneticileri ile kaynaşmayı sağlayabilmek, ortak problemlere çözüm arayabil-mek için yapıldığını belirten Şahin Bilgiç, “ Önemli olan, bu toplantıların bölgemiz için, Adana için iyi sonuçlar sağlayacak toplantılar haline getirilmesi, alınan görüş ve kararların icraata geçirilebilmesidir. Sivil toplumun önderleri olarak Adana’da, Adana için en iyi şeylerin yapılması ve hayata geçirilmesi için çok önemli görevlerimiz bulunmaktadır. Bölge için yapılacak bu tür çalışmaları kuşkusuz başkalarından beklememeliyiz. Bölgenin yöneticileri, lokomotifleri

olarak taşın altına kendi elimizi sokmalıyız . Oluş-turulan bu birlikteliğin alınan kararlarla kazanımlar sağlaması açısından bunun büyük önem taşıdığına inanıyorum” dedi.

Daha sonra konuşan Kozan Ticaret Borsası

Meclis Başkanı Mehmet Yağan da, hububat hasadı sonrasında yapılan anız ıslahı konusunda yapılan çalışmalar hakkındaki düşüncelerini anlattı. Yağan, çiftçilerin hububat hasadı sonrası başka bir ürün ekebilmek, toprak işlemeyi kolaylaştırmak, anız sap-larının mibzerin ekici ayaklarını tıkaması sebeplerin-den dolayı anız yaktıklarını söyledi. Anız yakmanın en önemli zararının topraktaki gerekli olan organik maddeleri ve faydalı mikroorganizmaları yok etmesi olduğunu, bu yolla toprakta faydalı olan canlıların da yok edildiğini, bunun da doğanın dengesini bozduğunu ifade eden Mehmet Yağan, “Bununla birlikte anız yakılması atmosferdeki karbondiok-siti artırarak, solunan havayı da kirletmekte, yol kenarlarında yakılan anızları karayollarında görüş mesafesini azaltmakta veya yoldan geçen araçlara sıçrayan kıvılcımlardan dolayı maddi ve ölümcül sonuçlar doğuracak hasarlara sebep olabilmektedir. Ayrıca ormanlara yakın tarım alanlarında yakılan anız ormanlık alanlara zarar verdiği gibi, komşu tarlalarda hasat edilmemiş ürünlere dahi zarar verebilmektedir. Hasat sonrasında yere düşen ürün danelerinden faydalanan kuş, böcek gibi canlılar için besinleri de yok ettiğinden ekosistemin dengesini

de bozmaktadır. Bütün bu nedenlerle anız yakmak yerine sap parçalama makinelerinin kullanılmasını uygun görüyoruz. Bu makinelerle toprağa karışan bitki sapları sayesinde toprağın nem kaybı azalmak-ta, gerekli mikroorganizmalar da korunmaktadır. Bu makinelerin alımı için sağlanan devlet desteğinin de yüzde 50 gibi oranlardan yüzde 70’lere artırılması gerekmektedir” diye konuştu.

Yağan’ın konuşmasının ardından yeniden söz isteyen Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin Bilgiç, kendisinin de üyesi olduğu Ulusal Hububat Konseyi’nin bu konuda Tarım Bakanı’na görüş bildirdiklerini, sap parçalama makinesine yüzde 100 hibe verilse de üreticinin sahip olduğu birtakım alışkanlıklardan dolayı vazgeçirilmesinin güç oldu-ğunu ifade etti. Anız yakmanın öncelikle vatandaşı bilinçlendirmek için verilecek eğitimlerde yapılan işin yanlışlığının anlatılmasıyla önlenebileceğini vur-gulayan Bilgiç, bu konuda tüm borsaların bir eğitim seferberliği başlatarak, borsaların olmadığı yerlerde de köy muhtarlıklarının bilinçlendirme çalışmalarıy-la sonuç alınabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Konu hakkında söz alan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Sayar da; anız olayında makinelerin yüzde 100’ü devlet tarafından ödense de bir çözüme ulaşılamayacağını ifade ederek, sorunun dönüm başına harcanan mazot miktarı, harcanan para miktarı olduğunu, anızı yakmayan çiftçiye mazot teşviki verilmesi gibi çözümler getirilebileceğini söyledi.

Kozan Ticaret Odası Meclis Başkanı Hilmi Baysal da konuşmasında; Kozan’ın gelişmekte olan bir sana-yiye sahip olduğunu, bununla birlikte ilçenin tarihi ve turistik değerleriyle de önümüzdeki dönemde iyi bir geleceğe sahip olacağına inandıklarına değindi. Kozan ilçesinin en büyük sıkıntısını bölgede yete-rince yatırımcı olmamasına bağlayan Baysal, Kozan insanının tüm bu olumsuzluklara rağmen yatırım yapmak için çabaladığını ifade etti. Kozan Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetteki işletme sayısının 28 adet, inşaat halindeki işletme sayısının 15 adet ve proje aşamasındaki işletme sayısının da 16 adet olduğunu belirten Baysal, Oda olarak üye sayıları-nın ise 1000’in üzerinde olduğunu kaydetti. Baysal,

Kozan-Kayseri karayolu yapımına değinirken, yol sıkıntısının Kozan’a yatırım yapılmasını engelledi-ğini, turizmin canlandığı şu dönemlerde Kozan’ın bir otele de ihtiyacı olduğunu, turizm konusunda yatırım yapmak isteyenler için Kozan’da bu alanda önemli bir potansiyel bulunduğunu ifade etti.

Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı-mız Ali Gizer de; Kozan Ticaret Odası ve Ticaret Borsası’nın ev sahipliğini yaptığı İl Oda Borsa Müş-terek Toplantısı’nın Kozan’da yapılmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Toplantıda dile getirilen sorunların bireysel değil, herkesin müşterek sorunu olduğunu ve bu şekilde ele alınıp sorunlara hep birlikte çözüm aranması gerektiğini belirten Gi-zer, sorunların üstesinden ancak böyle gelineceğine inandığını söyledi. Gizer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölge olarak verimlilik ve çeşitlilik açısından herkesin gıpta ile baktığı dünyanın en verimli topraklarına sahibiz. Bugün yurtdışından bir yatırım yapılacak olsa konumu ve yapısından dolayı bölge-miz öne çıkmaktadır. Bölgemiz turizm açısından son derece önemli değerle sahiptir. Bölgemizde ticaretin, tarımın, sanayinin önemi tartışılmaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Ama bunların yanında turizme de yeteri kadar önem verilmesi ge-rekmektedir. Sağlık turizminde de bölge olarak çok önde bir konumdayız. Irak, İran, Ürdün, Suriye gibi Arap ülkeleri başta olmak üzere çeşitli ülkelerden hastaların ülkemize geldiğini bölgemizin giderek bir sağlık merkezi haline de geldiğini görüyoruz. Buna bağlı olarak bölgemize gelen konuklarımız sadece hastane, doktor değil; otel, yeme içme gibi diğer ihtiyaçlarını karşılayacakları mekânlara da ihtiyaç duymaktadır. Bugün dünyada ticaretin şekli değiş-miş, geleneksel olarak bildiğimiz eski usul ticaret yerine, daha bilimsel ve teknolojik koşullarda yapılan ticaret gelmiştir. Bizim de bu koşullara bölge olarak gerektiği ölçüde ayak uydurmamız, müşteri odaklı hizmet verilmesini sağlamamız gerekmektedir. Ta-rımda ise bölge olarak çok verimli topraklara sahip olmamıza rağmen bilimsel ve teknolojik anlamda modern tarımı ancak tarımsal üreticilerimizin ancak yüzde 10’u yapabilmektedir. Teknik tarımla üretimin yapılması gerektiği tüm dünyada kabul edilmiş bir durumken ve hatta Avrupa ülkeleri başta olmak

üzere birçok ülke bunu en iyi şekilde kullanırken, biz bölge olarak bu konuda maalesef çok geri kaldık. Ör-neğin Mısır’da bile 10-15 bin dönüm ekili narenciye bahçelerinin hasadı elle değil makinelerle yapılmak-tadır. Bu açıdan eski köye yeni adetlerin getirilmesi kaçınılmaz bir gerçektir. Öte yandan bölgemizdeki binlerce küçük ve orta ölçekli işletmenin de bir an önce kümelenme çalışmalarıyla bir araya getirilmesi gerekmekte, devletin de bu yöndeki çalışmalara ve projelere daha yoğun olarak destekler uygulaması beklenmektedir.

Ceyhan Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Ali Duru da; Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun birçok sorunu da beraberinde getirdiğini ifade ederek, bu konuda TOBB başta olmak üzere tüm oda ve borsaların birçok çalışmalar yaptığını, bunların sonucunda da kanunun bazı maddelerinde birtakım değişiklikler yapıldığını söyledi. Aynı şekilde Çek Yasası’nda yapılan değişiklik sonucunda da çek yazmada patlamaların yaşandığını, fakat gerekli önlemlerin alınmadığını düşündüğünü ifade eden Duru, Merkez Bankası Başkanı’nın bununla ilgili yasal düzenlemeler hazırlandığını söylediğini ama alınacak tedbirlerin geçmişteki tecrübelerden çok da iyi sonuçlar vermeyeceğine inandığını vurguladı. Duru, bankalarla kredi kartı veya çek konusunda sorun yaşamış firmaların bu problemleri kara leke gibi taşıdıklarını, bankalarla veya finansal kuruluş-larla işleri olduğunda yıllar sonra bile zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı.

Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi için yaşa-nılan sıkıntılara da değinen Duru, bölgenin enerji yatırımları için önemli bir merkez olarak görüldüğü-nü ancak kurulum aşamasından sonra çalışmaların çok yavaş ilerlediğini, eldeki arazinin tasarlanan Endüstri Bölgesi için çok yetersiz bir alan olduğunun altını çizdi. Bunun dışında yaklaşık 200.000 dönüm arazinin tarıma elverişli olmayan arazi olduğunun

Page 16: Adana Ticaret Odası Dergisi

14

yapılan çalışmalarla ortaya konduğunu, ilgili kurum ve kuruluşlara hatta Başbakan Erdoğan’a kadar iletil-diğini, bu çalışmaların meyvelerinin de yavaş yavaş alındığını, ama halen arazinin küçüklüğü nedeniyle sıkıntılar yaşandığını kaydeden Duru, bunun yanında kurmayı planladıkları tesisler için fazla arazi talep ederek o bölgede arazi kapatmak isteyenlerin, rant elde etmek isteyenlerin de bilindiğini açıkladı.

Ceyhan Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Karagö-

zoğlu da; “Birlikte her zaman rahmet, ayrılıkta azap vardır” diyerek başladığı konuşmasında, bu toplantı-larda bölge milletvekillerini de görmek istediklerini belirtti. Ceyhan’da yüksek miktarda pamuk ekiminin yapıldığını bildiren Karagözoğlu, tüm Çukurova’da Türkiye’nin yüzde 25 pamuğunun ekiminin yapıldığı-nı, 2011 yılında 137.000 dönüme pamuk ekilmişken, 2012 yılında bunun 37.000 dönüm olduğunu söyledi. Pamuğun ülke ekonomisi için çok önemli bir ürün olduğunu, 2023 için 500 milyar dolar hedefe tekstil sektöründe pamuk ithal etmekle ulaşılamayacağının altını çizen Karagözoğlu, Ulusal Pamuk Konseyi’nde de 1 milyon ton pamuk üretilmesi hedefinin kondu-ğunu, bu konuda yeterli desteklemeler verilmezse, yüksek mazot fiyatları ve yüksek üretim maliyetle-riyle bu hedeflere ulaşmada zorlanılacağını söyledi. Pamuğun sadece lif pamuk olarak değil, ekiminden konfeksiyon ürünü olana kadar 16 kat katma değeri yüksek olan yan sanayi için hammadde olduğunu, is-tihdam sağladığı kollar olduğunu anlatan Karagözoğ-lu, “Pamuk, günlük hayatımız içerisinde, doğumdan ölüme kadar küspesiyle, linteriyle, lifiyle, çiğitiyle her alanda kullandığımız bir üründür. Bu açıdan pamu-ğun hükümet tarafından stratejik ürün ilan edilmesi, özellikle mazot desteklemeleri başta olmak üzere des-teklemelerin artırılması, sanayicinin de yerli pamuğu kullanmasını teşvik amacıyla işveren işçi katkı payının azaltılması, yerli pamukta KDV oranı düşürülmesi gibi desteklemelerde bulunulması gerektiğini ifade etti. 1 liralık ekilen pamuğun 15 lira katma değeri olduğunu ifade eden Karagözoğlu lif pamuğun dışarı-dan alımı halinde bu katma değerlerin kaybedildiğini vurguladı. Karagözoğlu, sulama suyu konusuna da

değinirken, Ceyhan Sulama Birliği’nden alınan ra-porlar neticesinde özellikle bazı ilçelerde Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtma sularının sulama suyuna karışması nedeniyle, yosunlaşma ve bundan dolayı da suların kesilme problemleri gibi sorunlar yaşandığını söyledi.

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi

Sürenkök de; Ceyhan Endüstri Bölgesi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana’yı son ziyaretinden sonra gelişmeler olduğunu, konuyla ilgili toplantılar düzenlenip bir eylem planı çıkarıldığını söyledi. Yıl sonuna kadar süre konulup, mülkiyet sorunları gibi birtakım sorunlar çözülebilirse, talepte bulunan firmalara yer tahsisi yapılma aşamasına gelineceğine kaydeden Sürenkök, Adana’nın sorunlarını dile getirdiği konuşmasının ilerleyen bölümlerinde şu görüşlere yer verdi:

“Sanayicilerimizin, mobilyacı sitesinin, metal sa-nayi sitesinin sorunlarını valilik, belediye ve TEDAŞ gibi kurumların üst düzey temsilcilerine aktararak ve birlikte değerlendirerek çözüm yolları aramakta-yız. Bu kapsamda yeni sanayi siteleri kurulması ve kümelenme ile ilgili bir çalışmalar yürütüyoruz. Yeni kurulması planlanan sanayi sitelerinin ayakkabıcılar, mermerciler, matbaacılar ve mobilyacılarla devletin kümelenme teşvikleri alınarak kurulmasını planlı-yoruz. Öte yandan bildiğiniz gibi İnşaat sektörünün sorunları da bulunmaktadır. İmar planlarının durmasıyla ilgili, yeni hava alanı ile ilgili mania prob-lemleri bulunmakta, yaban hayatının korunmasıyla ilgili problemler de tam olarak çözümlenmemiştir. UMEM Projesiyle ilgili çalışmalarımız tarım ve hizmet sektörünün kapsama alınmasıyla gelişerek devam etmektedir. UMEM projesine destek amacıy-la Sanayi Odası’nın önderliğinde 100 kişinin sürekli eğitim göreceği bir Eğitim ve Kariyer Merkezi oluş-turulmuştur. Bu eğitim merkezinden Adana’nın tüm sivil toplum kuruşları yararlanabilecektir. Adana’nın ilk sanayileşen kentlerden biri olması sebebiyle sanayi müzesi çalışmaları yapılmaktadır. Öte yandan Yeni Teşvik Yasası Adana sanayisini de, ticaretini

de olumsuz yönde etkilemiştir. Açıklanan büyüme rakamlarının da çok gerçekçi olmadığını söylemek istiyorum. Hükümet, bu yıl ve gelecek yıl için rakam-ları geriye çekmiştir. Kapasite kullanım oranlarını Türkiye genelinde %74, Adana için ise %55 olup, 2023’teki hedeflenen rakamlara ulaşabilmek için bu kapasite rakamlarının yaklaşık 3 katına çıkması gerektiğinden, devletin 2023 hedeflerini revize etmesi gerekmektedir. Bu hedeflerin bu akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarıyla yakalanmasını ise mümkün görmüyorum. Kişi başı milli hasıla değerinin Ame-rika için 10.000 dolardan 25.000 dolara 45 senede çıktığını, bu işte mucize yaratan Güney Kore’de ise 19 senede bu rakamlara gelindiğini düşünürsek, bizim önümüzdeki sadece 13 senede bu hedeflere ulaşabilmemiz çok zor görünüyor. Türkiye’nin bir diğer büyük sıkıntısı ise 2009 yılında ihracatının yüzde 67’sini Avrupa’da EURO bölgesine yaparken, bu oranın 2011 yılında yüzde 44’lere gerilemiş olma-sıdır. Diğer taraftan Arap baharı yaşanan Cezayir ve Tunus için de ihracatımızda aynı şekilde azalmalar mevcuttur. komşularımız olan Suriye, Irak ve İranla büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlardan ekonomik olarak özellikle bölgemiz büyük oranda etkilenmiştir. Bu açıdan kısa sürede yeni pazarların bulunması gerekmektedir.

Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin

Bilgiç, toplantının son bölümündeki konuşmasında ise soya konusundaki sıkıntıları dile getirdi. Soya fa-sulyesi konusunda yüzde 95 dışa bağımlı olduğumu-zu, dünya fiyatlarının da bu sezon artış gösterdiğini ve bu durumun ülkemizdeki soya fasulyesi yatırımı yapanları olumsuz etkilediğini söyledi. Soya fasulye-sinde Eylül ayında yapılan vergi indiriminin, hasat dönemine denk geldiği için zamanlamasının yanlış olduğunu dile getiren Bilgiç, “Türkiye’deki soya fasul-yesi üretiminin yüzde 75-80’i Adana’da yapıldığı için bu durum en çok Adanalı çiftçileri etkilemektedir. Soya fasulyesi 20 gün içerisinde yüzde 25 oranında değer kaybetmiştir. Bu olumsuzluklar tümüyle vergi indiriminden ve dünya fiyatlarındaki azalmadan kaynaklanmaktadır” diye konuştu.

Faaliyetlerimiz

Page 17: Adana Ticaret Odası Dergisi

14

yapılan çalışmalarla ortaya konduğunu, ilgili kurum ve kuruluşlara hatta Başbakan Erdoğan’a kadar iletil-diğini, bu çalışmaların meyvelerinin de yavaş yavaş alındığını, ama halen arazinin küçüklüğü nedeniyle sıkıntılar yaşandığını kaydeden Duru, bunun yanında kurmayı planladıkları tesisler için fazla arazi talep ederek o bölgede arazi kapatmak isteyenlerin, rant elde etmek isteyenlerin de bilindiğini açıkladı.

Ceyhan Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Karagö-

zoğlu da; “Birlikte her zaman rahmet, ayrılıkta azap vardır” diyerek başladığı konuşmasında, bu toplantı-larda bölge milletvekillerini de görmek istediklerini belirtti. Ceyhan’da yüksek miktarda pamuk ekiminin yapıldığını bildiren Karagözoğlu, tüm Çukurova’da Türkiye’nin yüzde 25 pamuğunun ekiminin yapıldığı-nı, 2011 yılında 137.000 dönüme pamuk ekilmişken, 2012 yılında bunun 37.000 dönüm olduğunu söyledi. Pamuğun ülke ekonomisi için çok önemli bir ürün olduğunu, 2023 için 500 milyar dolar hedefe tekstil sektöründe pamuk ithal etmekle ulaşılamayacağının altını çizen Karagözoğlu, Ulusal Pamuk Konseyi’nde de 1 milyon ton pamuk üretilmesi hedefinin kondu-ğunu, bu konuda yeterli desteklemeler verilmezse, yüksek mazot fiyatları ve yüksek üretim maliyetle-riyle bu hedeflere ulaşmada zorlanılacağını söyledi. Pamuğun sadece lif pamuk olarak değil, ekiminden konfeksiyon ürünü olana kadar 16 kat katma değeri yüksek olan yan sanayi için hammadde olduğunu, is-tihdam sağladığı kollar olduğunu anlatan Karagözoğ-lu, “Pamuk, günlük hayatımız içerisinde, doğumdan ölüme kadar küspesiyle, linteriyle, lifiyle, çiğitiyle her alanda kullandığımız bir üründür. Bu açıdan pamu-ğun hükümet tarafından stratejik ürün ilan edilmesi, özellikle mazot desteklemeleri başta olmak üzere des-teklemelerin artırılması, sanayicinin de yerli pamuğu kullanmasını teşvik amacıyla işveren işçi katkı payının azaltılması, yerli pamukta KDV oranı düşürülmesi gibi desteklemelerde bulunulması gerektiğini ifade etti. 1 liralık ekilen pamuğun 15 lira katma değeri olduğunu ifade eden Karagözoğlu lif pamuğun dışarı-dan alımı halinde bu katma değerlerin kaybedildiğini vurguladı. Karagözoğlu, sulama suyu konusuna da

değinirken, Ceyhan Sulama Birliği’nden alınan ra-porlar neticesinde özellikle bazı ilçelerde Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nin arıtma sularının sulama suyuna karışması nedeniyle, yosunlaşma ve bundan dolayı da suların kesilme problemleri gibi sorunlar yaşandığını söyledi.

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi

Sürenkök de; Ceyhan Endüstri Bölgesi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana’yı son ziyaretinden sonra gelişmeler olduğunu, konuyla ilgili toplantılar düzenlenip bir eylem planı çıkarıldığını söyledi. Yıl sonuna kadar süre konulup, mülkiyet sorunları gibi birtakım sorunlar çözülebilirse, talepte bulunan firmalara yer tahsisi yapılma aşamasına gelineceğine kaydeden Sürenkök, Adana’nın sorunlarını dile getirdiği konuşmasının ilerleyen bölümlerinde şu görüşlere yer verdi:

“Sanayicilerimizin, mobilyacı sitesinin, metal sa-nayi sitesinin sorunlarını valilik, belediye ve TEDAŞ gibi kurumların üst düzey temsilcilerine aktararak ve birlikte değerlendirerek çözüm yolları aramakta-yız. Bu kapsamda yeni sanayi siteleri kurulması ve kümelenme ile ilgili bir çalışmalar yürütüyoruz. Yeni kurulması planlanan sanayi sitelerinin ayakkabıcılar, mermerciler, matbaacılar ve mobilyacılarla devletin kümelenme teşvikleri alınarak kurulmasını planlı-yoruz. Öte yandan bildiğiniz gibi İnşaat sektörünün sorunları da bulunmaktadır. İmar planlarının durmasıyla ilgili, yeni hava alanı ile ilgili mania prob-lemleri bulunmakta, yaban hayatının korunmasıyla ilgili problemler de tam olarak çözümlenmemiştir. UMEM Projesiyle ilgili çalışmalarımız tarım ve hizmet sektörünün kapsama alınmasıyla gelişerek devam etmektedir. UMEM projesine destek amacıy-la Sanayi Odası’nın önderliğinde 100 kişinin sürekli eğitim göreceği bir Eğitim ve Kariyer Merkezi oluş-turulmuştur. Bu eğitim merkezinden Adana’nın tüm sivil toplum kuruşları yararlanabilecektir. Adana’nın ilk sanayileşen kentlerden biri olması sebebiyle sanayi müzesi çalışmaları yapılmaktadır. Öte yandan Yeni Teşvik Yasası Adana sanayisini de, ticaretini

de olumsuz yönde etkilemiştir. Açıklanan büyüme rakamlarının da çok gerçekçi olmadığını söylemek istiyorum. Hükümet, bu yıl ve gelecek yıl için rakam-ları geriye çekmiştir. Kapasite kullanım oranlarını Türkiye genelinde %74, Adana için ise %55 olup, 2023’teki hedeflenen rakamlara ulaşabilmek için bu kapasite rakamlarının yaklaşık 3 katına çıkması gerektiğinden, devletin 2023 hedeflerini revize etmesi gerekmektedir. Bu hedeflerin bu akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarıyla yakalanmasını ise mümkün görmüyorum. Kişi başı milli hasıla değerinin Ame-rika için 10.000 dolardan 25.000 dolara 45 senede çıktığını, bu işte mucize yaratan Güney Kore’de ise 19 senede bu rakamlara gelindiğini düşünürsek, bizim önümüzdeki sadece 13 senede bu hedeflere ulaşabilmemiz çok zor görünüyor. Türkiye’nin bir diğer büyük sıkıntısı ise 2009 yılında ihracatının yüzde 67’sini Avrupa’da EURO bölgesine yaparken, bu oranın 2011 yılında yüzde 44’lere gerilemiş olma-sıdır. Diğer taraftan Arap baharı yaşanan Cezayir ve Tunus için de ihracatımızda aynı şekilde azalmalar mevcuttur. komşularımız olan Suriye, Irak ve İranla büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlardan ekonomik olarak özellikle bölgemiz büyük oranda etkilenmiştir. Bu açıdan kısa sürede yeni pazarların bulunması gerekmektedir.

Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Şahin

Bilgiç, toplantının son bölümündeki konuşmasında ise soya konusundaki sıkıntıları dile getirdi. Soya fa-sulyesi konusunda yüzde 95 dışa bağımlı olduğumu-zu, dünya fiyatlarının da bu sezon artış gösterdiğini ve bu durumun ülkemizdeki soya fasulyesi yatırımı yapanları olumsuz etkilediğini söyledi. Soya fasulye-sinde Eylül ayında yapılan vergi indiriminin, hasat dönemine denk geldiği için zamanlamasının yanlış olduğunu dile getiren Bilgiç, “Türkiye’deki soya fasul-yesi üretiminin yüzde 75-80’i Adana’da yapıldığı için bu durum en çok Adanalı çiftçileri etkilemektedir. Soya fasulyesi 20 gün içerisinde yüzde 25 oranında değer kaybetmiştir. Bu olumsuzluklar tümüyle vergi indiriminden ve dünya fiyatlarındaki azalmadan kaynaklanmaktadır” diye konuştu.

Faaliyetlerimiz

Page 18: Adana Ticaret Odası Dergisi

17

Faaliyetlerimiz

Ekim ayı Meclis toplantımız yapıldı

16

Odamızın Ekim ayı olağan Mec-lis toplantısı, Behiç Pakyürek Başkanlığı’nda gerçekleşti.

Eylül ayı olağan Meclis toplantısı karar tutanağı ve eylül ayı mizanının okunup kabul edilmesinin ardından ATO İç Yönerge Tadil Tasarısı görüşüldü. Görüşmeler sonunda,

Odamızın daha hızlı ve kaliteli hizmet ve-rebilmesine yönelik maddeleri içeren tasarı oybirliğiyle kabul edildi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in tarihi binanın restorasyon çalışmalarına ilişkin bilgi vermesinin ardından, TOBB ta-rafından uygulamaya konulan IPA Türk Malı

Belgesi’nin 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren Odamız tarafından da düzenlenecek olmasıy-la ilgili bilgi verildi. Meclisimizin oybirliğiyle kabul ettiği Türk Malı Belgesi’nin nasıl alına-cağına ilişkin yapılan açıklama şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Avru-pa Toplulukları Komisyonu arasında Katılım

Meclis toplantımızda, daha önce sadece sanayi odaları tarafından verilen Türk Malı Belgesi’nin 1 Kasım 2012’den itibaren Odamız tarafından verilmeye başlandığı açıklandı

Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) projeleri ile ilgili ihale sözleşmeleri kapsamında satın alınan tüm mal ve malzemelerin, ‘Tercihsiz menşe kurallarına göre, Türk menşeli veya Türk menşei kazanmış olduğunu belgelemek üzere, Gümrük Yönetmeliği’nin ‘Tercihsiz menşe kuralları’ ile ilgili madde hükümleri esas alınarak düzenlenen Menşe Şahadet-namesi örnek alınmak suretiyle, halen bu amaçla kullanımda olan ancak Bakanlıkça ihtiyaçları karşılamadığı değerlendirilen ‘Yerli Malı Belgesi’nin yerine, AB Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Merkezi Finans İhale Birimi ile diğer kurumlar tara-fından öngörülen hususlar dikkate alınarak TOBB tarafından ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ (IPA) Kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan Türk Malı Belgesi’nin Tanzim ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar” ile ‘Türk Malı Belgesi’ hazır-lanmıştır. TOBB tarafından bastırılan Türk Malı Belgesi, 1 Kasım 2012 Perşembe günü itibariyle kullanılmaya başlanmıştır. Odala-rımız tarafından, 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren 1 Şubat 2013 tarihine kadar, Yerli Malı Belgesi de kullanılmaya devam edilebi-lecektir. Firmaların taleplerine veya Odaların tercihlerine göre, Yerli Malı Belgesi veya Türk Malı Belgesi düzenlenebilecektir. Geçiş süreci olan 1 Kasım 2012 – 1 Şubat 2013 tarihleri arasında, her iki belgenin de kulla-nılması ile Türk Malı Belgesi kullanımında yaşanabilecek aksaklıklarla ilgili olarak nihai karar AB Bakanlığınca verilmek üzere gerek TOBB gerekse AB Bakanlığı tarafından, firmalarımızı mağdur etmeden aksaklıklara hızlı bir biçimde çözüm bulunabilmesi amaç-lanmaktadır.

1 Kasım 2012 tarihinden itibaren, yürür-lükteki Yerli Malı Belgesi’nin onaylanması sırasında da Katılım Öncesi Yardım Ara-cı (IPA) Kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan Türk Malı Belgesi’nin Tanzim ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar’ın Belge Onayı ile ilgili 9. maddesinin, 8. fıkrasının ilk beş paragrafı ile 9. fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü pa-ragraflarında yer alan onay esnasında ibraz edilebilecek belgelerin belirtildiği hükümler uygulanacaktır. 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren, IPA Fonları İhaleleri için Yerli Malı Belgesi kullanılmayacak, sadece Türk Malı Belgesi kullanılacaktır. Bu tarihten sonra Yerli Malı Belgesi ibraz edilse dahi, ihaleyi açan kurum tarafından kabul edilmeyecektir. Odamızda da bu kapsamda talep eden üyele-rimize –Türk Malı Belgesi TOBB tarafondan belinlenmiş olan 250 TL ücret karşılığında düzenlenebilecektir.”

Üyelerimiz, konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi http://www.tobb.org.tr/DisTicaretMudurlu-gu/Sayfalar/Duyurular.aspx adresli internet sitesinden alabilirler.

Page 19: Adana Ticaret Odası Dergisi

17

Faaliyetlerimiz

Ekim ayı Meclis toplantımız yapıldı

16

Odamızın Ekim ayı olağan Mec-lis toplantısı, Behiç Pakyürek Başkanlığı’nda gerçekleşti.

Eylül ayı olağan Meclis toplantısı karar tutanağı ve eylül ayı mizanının okunup kabul edilmesinin ardından ATO İç Yönerge Tadil Tasarısı görüşüldü. Görüşmeler sonunda,

Odamızın daha hızlı ve kaliteli hizmet ve-rebilmesine yönelik maddeleri içeren tasarı oybirliğiyle kabul edildi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in tarihi binanın restorasyon çalışmalarına ilişkin bilgi vermesinin ardından, TOBB ta-rafından uygulamaya konulan IPA Türk Malı

Belgesi’nin 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren Odamız tarafından da düzenlenecek olmasıy-la ilgili bilgi verildi. Meclisimizin oybirliğiyle kabul ettiği Türk Malı Belgesi’nin nasıl alına-cağına ilişkin yapılan açıklama şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Avru-pa Toplulukları Komisyonu arasında Katılım

Meclis toplantımızda, daha önce sadece sanayi odaları tarafından verilen Türk Malı Belgesi’nin 1 Kasım 2012’den itibaren Odamız tarafından verilmeye başlandığı açıklandı

Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) projeleri ile ilgili ihale sözleşmeleri kapsamında satın alınan tüm mal ve malzemelerin, ‘Tercihsiz menşe kurallarına göre, Türk menşeli veya Türk menşei kazanmış olduğunu belgelemek üzere, Gümrük Yönetmeliği’nin ‘Tercihsiz menşe kuralları’ ile ilgili madde hükümleri esas alınarak düzenlenen Menşe Şahadet-namesi örnek alınmak suretiyle, halen bu amaçla kullanımda olan ancak Bakanlıkça ihtiyaçları karşılamadığı değerlendirilen ‘Yerli Malı Belgesi’nin yerine, AB Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Merkezi Finans İhale Birimi ile diğer kurumlar tara-fından öngörülen hususlar dikkate alınarak TOBB tarafından ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ (IPA) Kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan Türk Malı Belgesi’nin Tanzim ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar” ile ‘Türk Malı Belgesi’ hazır-lanmıştır. TOBB tarafından bastırılan Türk Malı Belgesi, 1 Kasım 2012 Perşembe günü itibariyle kullanılmaya başlanmıştır. Odala-rımız tarafından, 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren 1 Şubat 2013 tarihine kadar, Yerli Malı Belgesi de kullanılmaya devam edilebi-lecektir. Firmaların taleplerine veya Odaların tercihlerine göre, Yerli Malı Belgesi veya Türk Malı Belgesi düzenlenebilecektir. Geçiş süreci olan 1 Kasım 2012 – 1 Şubat 2013 tarihleri arasında, her iki belgenin de kulla-nılması ile Türk Malı Belgesi kullanımında yaşanabilecek aksaklıklarla ilgili olarak nihai karar AB Bakanlığınca verilmek üzere gerek TOBB gerekse AB Bakanlığı tarafından, firmalarımızı mağdur etmeden aksaklıklara hızlı bir biçimde çözüm bulunabilmesi amaç-lanmaktadır.

1 Kasım 2012 tarihinden itibaren, yürür-lükteki Yerli Malı Belgesi’nin onaylanması sırasında da Katılım Öncesi Yardım Ara-cı (IPA) Kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Tarafından Bastırılan Türk Malı Belgesi’nin Tanzim ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslar’ın Belge Onayı ile ilgili 9. maddesinin, 8. fıkrasının ilk beş paragrafı ile 9. fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü pa-ragraflarında yer alan onay esnasında ibraz edilebilecek belgelerin belirtildiği hükümler uygulanacaktır. 1 Şubat 2013 tarihinden itibaren, IPA Fonları İhaleleri için Yerli Malı Belgesi kullanılmayacak, sadece Türk Malı Belgesi kullanılacaktır. Bu tarihten sonra Yerli Malı Belgesi ibraz edilse dahi, ihaleyi açan kurum tarafından kabul edilmeyecektir. Odamızda da bu kapsamda talep eden üyele-rimize –Türk Malı Belgesi TOBB tarafondan belinlenmiş olan 250 TL ücret karşılığında düzenlenebilecektir.”

Üyelerimiz, konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi http://www.tobb.org.tr/DisTicaretMudurlu-gu/Sayfalar/Duyurular.aspx adresli internet sitesinden alabilirler.

Page 20: Adana Ticaret Odası Dergisi

19

Haber Haber

Bakan Yılmaz: Çukurova’nınenerjisini harekete geçirmeliyiz

18

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik anlamda mesafe kaydettiğini belir-

terek, “230 milyar dolarlık bir ekonomiden geçtiğimiz yıl itibariyle 774 milyar dolarlık bir ekonomiye ulaştık” dedi.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nca (TÜRKONFED) düzenlenen 2. Kalkınmada Böl-gesel Dinamikler Sempozyumu’nun 2. Birleşimi Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde düzenlendi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 2. kez Kal-kınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu’na katıldığını ifade ederek, bu sempozyumların sürmesini diledi.

Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik anlamda ve kalkınma konusunda gelişme-ler kaydettiğini söyleyerek, 2002’den önceki 230 milyar dolarlık ekonomik rakamın, 774

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ortaya koyduğu performansla Avrupa’nın en büyük 6. dünyanın da 16. ekonomisi haline geldiğini belirterek, “3 bin 500 lira seviyesinde olan milli gelirimiz 10 bin doları aştı”dedi.

Bakan Yılmaz, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın sunmuş olduğu projelerden 400’ünün desteklendiğini belirterek, “ÇKA, Türkiye’nin pilot ajanslarından biri olarak önemli bir paya sahip” diye konuştu.

milyar dolara ulaştığını anlattı. Yılmaz, “Kişi başına düşen 3 bin 500 liralık gelirden, 10 bin doları aşan bir rakama ulaştık. Küresel krizin etkilerini de dahil ettiğimiz halde 2002-2011 döneminde yıllık ortalama yüzde 5.2 reel büyüme sağladık. Bu önemli bir performans, bununla birlikte satın alma gücü kalitesiyle baktığımızda dünyanın 16. büyük ekonomisi-ne, Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisi haline geldik” dedi.

Yılmaz, bu rakamların önemli bir perfor-mans olduğunu ancak kalkınmanın sadece ekonomik büyümeden ibaret olmadığına vurgu yaparak, “Şüphesiz ekonomik büyüme kalkın-manın çok önemli bir unsuru. Ama tek başına kalkınmanın tamamını izah etmez, resmin bütününü görememek anlamına gelir. Yoksul-luk değerlerine baktığımızda da sevindirici bir gelişme görüyoruz. OECD ülkeleri arasında bir iki istisna hariç hemen tamamında geçtiğimiz 10 yılda yoksulluk arttı, gelir dağılımında

bozulmalar yaşandı. Türkiye bu süreçte daha iyi noktaya gelmiş. Özellikle geçmişte dar ve sabit gelirlilerin sürekli bir şekilde gerilemesine sebep olan enflasyon, fiyat istikrarsızlıkları bu dönemde büyük oranda kontrol altına alınmış durumdadır. Tek haneli enflasyonu olan, tek haneli faizleri olan bir ülke durumuna gelmi-şiz” dedi.

“Günlük 1 doların altında geliri olan insanımız kalmadı”Yoksulluğun uluslararası bazı ölçümlerinin

olduğunu hatırlatan Bakan Yılmaz, özellikle satın alma gücü paritesine göre 1 dolar, 2 dolar 15 sent, 4 dolar 30 sentin altında diye değişik rakamlardan oluşan yoksulluk ölçümlerinin bulunduğunu hatırlattı. Türkiye’de 1 doların altında günlük geliri olan insan sayısının sıfırlandığını vurgulayan Yılmaz, “Dünyada maalesef 1 milyara yakın insan 1 doların altın-da günlük, yaşamını sürdürmek durumunda. 2.15 dolara baktığımız zaman, burada 10 yıl

önce yüzde 3-4’ler civarında iken bugün binde 20’lere gelmiş durumda. Buda aşağı-yukarı sıfırlanmış diyebiliriz. 4.30 doların altında günlük geliri olan insanımızın sayısı ise nüfusumuzun yüzde 30’dan yüzde 4-4’e kadar gerilemiştir. Türkiye bir taraftan eko-nomisini büyütürken, diğer yandan mutlak yoksulluğu azaltmıştır. Fakat nispi yoksulluk dediğimiz bir şey var. Ne kadar gelişirse-niz gelişin o ortalamanın altında, üstünde kalanlar var. Zaten gelişmiş ülkeler giderek mutlak yoksulluğu ölçmüyor, göreli yoksul-luğa bakıyorlar. Göreli yoksullukta halen almamız gereken mesafe var. Büyümeyle birlikte sadece kesimler arası değil, bölgesel arası dengesizlikleri azaltmak için de önemli bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, hükümetin, 2023 hedeflerinin sadece ekonomik kalkınmadan ibaret olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Bütün bunlar için ciddi sektörel ve mekansal politikalara ihtiyacımız var. Sektörel olarak önem verdiğim alanların başında eğitim, adalet, tekno-loji, işgücü piyasaları ve yatırım ortamları geliyor. Bu sahalarda yeni bir takım reform, değişim ve dönüşümlere gereksinim var. Sadece sektörel po-litikalarla da Türkiye’nin bir yere ulaşması müm-kün değil. Aynı zamanda tüm bölgelerimizin enerjisini harekete geçirmek zorundayız. Sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisiyle Türkiye’yi 2023’e taşıyamayız. Adana’nın, Mersin’in, Trabzon’un Ege’nin Trakya’nın; bütün yörelerimi-zin enerjisini harekete geçirmek durumundayız. Ancak bu şekilde ülke bunların bir bileşimi olarak 2023 hedeflerine ulaşabilir. Bu çerçevede kapsayıcı bir kalkınma anlayışından yanayız.”

Bugüne kadar kalkınma ajanlarına 20 bin proje başvurusu yapıldığını, bunların arasından 4 binine destek olunduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, “Burada Çukurova Kalkınma Ajansımız pilot ajanslardan biri olarak önemli bir paya sahip. 400’ün üzerinde proje Çukurova tarafından destekli.

Maddi destek verdiğimiz projenin yanı sıra bu 20 bin projenin 20 bini de çok önemli. Çünkü projeli çalışma tüm bölgelere yayılıyor. Bu projeler belki başka yerlerden destek alacaklar, belki kendilerini geliştirecekler” dedi.

“Ekonomik büyüme için bölgesel politikalar önemli”TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner

ise ekonomide rekabetin önemine vurgu yaparak, rekabet gücü için yine o bölgenin uzun dönemde verimliliğinin, mali ve doğal kaynaklarının nasıl kullanıldığının çok önemli bir temel oluşturduğuna işaret etti. Boyner, “Bölgelerin rekabet gücünün artmasına yönelik stratejiler belirlenirken, aslında bölgelerin insan kaynaklarını, sermaye ve doğal kay-naklarını nasıl daha etkin ve verimli kullanabiliriz sorusu üzerine odaklanıyoruz. Bölge kaynaklarının etkin kullanılması ve bölge kalkınma stratejilerine vizyon sağlanması açısından, önemli sorumluluğun, o bölgede üretim yapan, istihdam sağlayan iş dün-yasında olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

Bölgesel politikaların daha adil ve çevresel olarak sürdürülebilir bir ekonomiye doğru bir büyüme için önemli birer araç haline gelebildiğini kaydeden Boyner, “Bugün bölgesel kalkınma politikaları salt daha zengin bölgede yetişmek yerine, büyüme ve rekabet gücünün arttırılmasına odaklanıyor. Ayrıca bölgesel politikalar sadece geri kalmış bölgelere değil sürdürülebilirlik ve rekabetçi kalabilmek için stratejik olarak tüm bölgelere uygulanıyor. Bununla birlikte ekonomik kalkınmaya sadece kamunun belirlediği politikalar ve sağladığı teşvikler açısından bir yaklaşım da artık çok geçmişte kaldı” şeklinde konuştu.

Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık kamunun farklı katmanları, yerel yönetimler, özel sektör, üni-

versiteler ve iş dünyası temsil örgütlerinin sorumlu-luk aldığı, işbirliğine dayalı bir yaklaşım söz konusu. Biz bu nedenle kalkınma ajanslarını çok önemsi-yoruz. Kamu bu alanda 26 tane kalkınma ajansını kurarak, bölgesel politikaların belirlenmesinde, bölgesel paydaşların katılımına zemin oluşturacak bir platformun temelini attı. Daha önce de altını çizdi-ğimiz gibi ajanslar, kamu ağırlıklı yapıları nedeniyle henüz en verimli olabilecekleri sivil yapıda değiller. Ancak ajanslar deneyim kazandıkça, bölgeler de bu ajansları benimsedikçe, yine bölgelerde yaşayan kişi-lerin, kendi bölgelerinin geleceği hakkında söz sahibi oldukları bilinci arttıkça ve bu yönde örgütlenerek gerekli hazırlıklarını tamamladıkça kamu egemenliği de yavaş yavaş azalacaktır.”

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş da yaptığı konuşmasında Adana’nın her alandaki gelişmeleri-ne değindi. Coş, Adana’nın 2012’de yaptığı ihracat rakamının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9 artış gösterdiğini kaydetti. Coş, Adana’ya yabancı yatırımcılarının ilgisinin de her geçen gün arttığını belirterek, tarımsal anlamda da büyük gelişmelerin yaşandığını söyledi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise Adana’nın geçmişte yaşadığı siyasi çatışmalar nedeniyle hakim olduğu alanlardan yeterince faydalanamadığını ifade etti. Aldırmaz, “Çukurova’nın bölgesel master planını, avantajları ve dezavantajları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin birlikte sahip çıktığı bir plan olmalıdır. Bu bölgesel kalkınma planı bizim için çok önemli” dedi.

Yeni Büyükşehir Belediye Yasası’nın, söz konusu bölge için büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Aldırmaz, Mersin ve Adana’nın bu konuda yapacağı atılımlarla, Çukurova bölgesinin çok daha fazla gelişebileceğini vurguladı.

Page 21: Adana Ticaret Odası Dergisi

19

Haber Haber

Bakan Yılmaz: Çukurova’nınenerjisini harekete geçirmeliyiz

18

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik anlamda mesafe kaydettiğini belir-

terek, “230 milyar dolarlık bir ekonomiden geçtiğimiz yıl itibariyle 774 milyar dolarlık bir ekonomiye ulaştık” dedi.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nca (TÜRKONFED) düzenlenen 2. Kalkınmada Böl-gesel Dinamikler Sempozyumu’nun 2. Birleşimi Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde düzenlendi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 2. kez Kal-kınmada Bölgesel Dinamikler Sempozyumu’na katıldığını ifade ederek, bu sempozyumların sürmesini diledi.

Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik anlamda ve kalkınma konusunda gelişme-ler kaydettiğini söyleyerek, 2002’den önceki 230 milyar dolarlık ekonomik rakamın, 774

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin son 10 yılda ortaya koyduğu performansla Avrupa’nın en büyük 6. dünyanın da 16. ekonomisi haline geldiğini belirterek, “3 bin 500 lira seviyesinde olan milli gelirimiz 10 bin doları aştı”dedi.

Bakan Yılmaz, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın sunmuş olduğu projelerden 400’ünün desteklendiğini belirterek, “ÇKA, Türkiye’nin pilot ajanslarından biri olarak önemli bir paya sahip” diye konuştu.

milyar dolara ulaştığını anlattı. Yılmaz, “Kişi başına düşen 3 bin 500 liralık gelirden, 10 bin doları aşan bir rakama ulaştık. Küresel krizin etkilerini de dahil ettiğimiz halde 2002-2011 döneminde yıllık ortalama yüzde 5.2 reel büyüme sağladık. Bu önemli bir performans, bununla birlikte satın alma gücü kalitesiyle baktığımızda dünyanın 16. büyük ekonomisi-ne, Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisi haline geldik” dedi.

Yılmaz, bu rakamların önemli bir perfor-mans olduğunu ancak kalkınmanın sadece ekonomik büyümeden ibaret olmadığına vurgu yaparak, “Şüphesiz ekonomik büyüme kalkın-manın çok önemli bir unsuru. Ama tek başına kalkınmanın tamamını izah etmez, resmin bütününü görememek anlamına gelir. Yoksul-luk değerlerine baktığımızda da sevindirici bir gelişme görüyoruz. OECD ülkeleri arasında bir iki istisna hariç hemen tamamında geçtiğimiz 10 yılda yoksulluk arttı, gelir dağılımında

bozulmalar yaşandı. Türkiye bu süreçte daha iyi noktaya gelmiş. Özellikle geçmişte dar ve sabit gelirlilerin sürekli bir şekilde gerilemesine sebep olan enflasyon, fiyat istikrarsızlıkları bu dönemde büyük oranda kontrol altına alınmış durumdadır. Tek haneli enflasyonu olan, tek haneli faizleri olan bir ülke durumuna gelmi-şiz” dedi.

“Günlük 1 doların altında geliri olan insanımız kalmadı”Yoksulluğun uluslararası bazı ölçümlerinin

olduğunu hatırlatan Bakan Yılmaz, özellikle satın alma gücü paritesine göre 1 dolar, 2 dolar 15 sent, 4 dolar 30 sentin altında diye değişik rakamlardan oluşan yoksulluk ölçümlerinin bulunduğunu hatırlattı. Türkiye’de 1 doların altında günlük geliri olan insan sayısının sıfırlandığını vurgulayan Yılmaz, “Dünyada maalesef 1 milyara yakın insan 1 doların altın-da günlük, yaşamını sürdürmek durumunda. 2.15 dolara baktığımız zaman, burada 10 yıl

önce yüzde 3-4’ler civarında iken bugün binde 20’lere gelmiş durumda. Buda aşağı-yukarı sıfırlanmış diyebiliriz. 4.30 doların altında günlük geliri olan insanımızın sayısı ise nüfusumuzun yüzde 30’dan yüzde 4-4’e kadar gerilemiştir. Türkiye bir taraftan eko-nomisini büyütürken, diğer yandan mutlak yoksulluğu azaltmıştır. Fakat nispi yoksulluk dediğimiz bir şey var. Ne kadar gelişirse-niz gelişin o ortalamanın altında, üstünde kalanlar var. Zaten gelişmiş ülkeler giderek mutlak yoksulluğu ölçmüyor, göreli yoksul-luğa bakıyorlar. Göreli yoksullukta halen almamız gereken mesafe var. Büyümeyle birlikte sadece kesimler arası değil, bölgesel arası dengesizlikleri azaltmak için de önemli bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, hükümetin, 2023 hedeflerinin sadece ekonomik kalkınmadan ibaret olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Bütün bunlar için ciddi sektörel ve mekansal politikalara ihtiyacımız var. Sektörel olarak önem verdiğim alanların başında eğitim, adalet, tekno-loji, işgücü piyasaları ve yatırım ortamları geliyor. Bu sahalarda yeni bir takım reform, değişim ve dönüşümlere gereksinim var. Sadece sektörel po-litikalarla da Türkiye’nin bir yere ulaşması müm-kün değil. Aynı zamanda tüm bölgelerimizin enerjisini harekete geçirmek zorundayız. Sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisiyle Türkiye’yi 2023’e taşıyamayız. Adana’nın, Mersin’in, Trabzon’un Ege’nin Trakya’nın; bütün yörelerimi-zin enerjisini harekete geçirmek durumundayız. Ancak bu şekilde ülke bunların bir bileşimi olarak 2023 hedeflerine ulaşabilir. Bu çerçevede kapsayıcı bir kalkınma anlayışından yanayız.”

Bugüne kadar kalkınma ajanlarına 20 bin proje başvurusu yapıldığını, bunların arasından 4 binine destek olunduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, “Burada Çukurova Kalkınma Ajansımız pilot ajanslardan biri olarak önemli bir paya sahip. 400’ün üzerinde proje Çukurova tarafından destekli.

Maddi destek verdiğimiz projenin yanı sıra bu 20 bin projenin 20 bini de çok önemli. Çünkü projeli çalışma tüm bölgelere yayılıyor. Bu projeler belki başka yerlerden destek alacaklar, belki kendilerini geliştirecekler” dedi.

“Ekonomik büyüme için bölgesel politikalar önemli”TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner

ise ekonomide rekabetin önemine vurgu yaparak, rekabet gücü için yine o bölgenin uzun dönemde verimliliğinin, mali ve doğal kaynaklarının nasıl kullanıldığının çok önemli bir temel oluşturduğuna işaret etti. Boyner, “Bölgelerin rekabet gücünün artmasına yönelik stratejiler belirlenirken, aslında bölgelerin insan kaynaklarını, sermaye ve doğal kay-naklarını nasıl daha etkin ve verimli kullanabiliriz sorusu üzerine odaklanıyoruz. Bölge kaynaklarının etkin kullanılması ve bölge kalkınma stratejilerine vizyon sağlanması açısından, önemli sorumluluğun, o bölgede üretim yapan, istihdam sağlayan iş dün-yasında olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

Bölgesel politikaların daha adil ve çevresel olarak sürdürülebilir bir ekonomiye doğru bir büyüme için önemli birer araç haline gelebildiğini kaydeden Boyner, “Bugün bölgesel kalkınma politikaları salt daha zengin bölgede yetişmek yerine, büyüme ve rekabet gücünün arttırılmasına odaklanıyor. Ayrıca bölgesel politikalar sadece geri kalmış bölgelere değil sürdürülebilirlik ve rekabetçi kalabilmek için stratejik olarak tüm bölgelere uygulanıyor. Bununla birlikte ekonomik kalkınmaya sadece kamunun belirlediği politikalar ve sağladığı teşvikler açısından bir yaklaşım da artık çok geçmişte kaldı” şeklinde konuştu.

Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık kamunun farklı katmanları, yerel yönetimler, özel sektör, üni-

versiteler ve iş dünyası temsil örgütlerinin sorumlu-luk aldığı, işbirliğine dayalı bir yaklaşım söz konusu. Biz bu nedenle kalkınma ajanslarını çok önemsi-yoruz. Kamu bu alanda 26 tane kalkınma ajansını kurarak, bölgesel politikaların belirlenmesinde, bölgesel paydaşların katılımına zemin oluşturacak bir platformun temelini attı. Daha önce de altını çizdi-ğimiz gibi ajanslar, kamu ağırlıklı yapıları nedeniyle henüz en verimli olabilecekleri sivil yapıda değiller. Ancak ajanslar deneyim kazandıkça, bölgeler de bu ajansları benimsedikçe, yine bölgelerde yaşayan kişi-lerin, kendi bölgelerinin geleceği hakkında söz sahibi oldukları bilinci arttıkça ve bu yönde örgütlenerek gerekli hazırlıklarını tamamladıkça kamu egemenliği de yavaş yavaş azalacaktır.”

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş da yaptığı konuşmasında Adana’nın her alandaki gelişmeleri-ne değindi. Coş, Adana’nın 2012’de yaptığı ihracat rakamının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9 artış gösterdiğini kaydetti. Coş, Adana’ya yabancı yatırımcılarının ilgisinin de her geçen gün arttığını belirterek, tarımsal anlamda da büyük gelişmelerin yaşandığını söyledi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise Adana’nın geçmişte yaşadığı siyasi çatışmalar nedeniyle hakim olduğu alanlardan yeterince faydalanamadığını ifade etti. Aldırmaz, “Çukurova’nın bölgesel master planını, avantajları ve dezavantajları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin birlikte sahip çıktığı bir plan olmalıdır. Bu bölgesel kalkınma planı bizim için çok önemli” dedi.

Yeni Büyükşehir Belediye Yasası’nın, söz konusu bölge için büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Aldırmaz, Mersin ve Adana’nın bu konuda yapacağı atılımlarla, Çukurova bölgesinin çok daha fazla gelişebileceğini vurguladı.

Page 22: Adana Ticaret Odası Dergisi

20

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süley-man Onatça, Türkiye’nin, 2012’nin son çeyreğine, makroekonomik dengelerde, geçmiş yıllara oranla zayıflamış olarak girdiğini belirterek, “Büyüme-nin yavaşlaması da, büyümenin nimetlerinin ne ölçüde adil dağıtıldığı ile ilgili bir sorunu gündeme getiriyor” dedi. Bugün nüfusun yüzde 16.1’inin yoksulluk riski altında olduğunu ve yoksulluk derecesinin bölgeden bölgeye de önemli farklılıklar gösterdiğini söyledi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kalkınma Ajansları Genel Sekreterleri Toplantısı’na katılmak için geldiği Adana’da toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz, Suriye’deki olayların Hatay ve Adana’daki ekonomik gelişmele-re zarar verdiği yönündeki iddiaları değerlendirdi.

Suriye’deki olayların ekonomiye etkilerini takip ettiklerini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:

“Bizim gördüğümüz, Türkiye ekonomisini etkileyecek bir şey söz konusu değil. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü belli. Makro ekonomik rakamlarımıza baktığımız zaman böyle bir etki görmüyoruz. İhracat artarak devam ediyor. Türkiye’nin ihracatı çok çeşitlenmiş bir durumda. Afrika’dan Uzakdoğu’ya çok değişik bölgelere ihracatımız söz konusu. Bir ülkeyle ilgili sıkıntı çıktığı zaman ihracatımız hemen başka pazarlara yönelebiliyor. Bu açıdan bir sorun görmüyoruz. Küçük esnafımızla ilgili bazı sıkıntılar olabilir. Suriye ile daha olumlu şartlardayken gelen giden daha fazla oluyordu. Ama bir taraftan da bu olaylar nedeniyle bir hareketlilik de gerçekleşiyor. İşin iki tarafı da var. Onun da ekonomiye getirdiği bir katkı da söz konusu. Bu bölgelerimizde belli harca-malar, belli faaliyetler yürütülüyor. Asıl bu olaylar bittikten sonra, Suriye’de istikrarlı bir yönetim oluştuktan sonra, Suriye’de de yeniden bir imar fa-aliyeti başlayacak. Bu imar sürecinden de özellikle Türkiye ve bu bölgelerin çok olumlu etkileneceğini düşünüyorum. İster istemez buradaki iş gücümüz, firmalarımız bu imar sürecine dahil olacaklardır. Uzun süreli bir şekilde bu bölgelerimiz için aktivite kaynağı olacaktır.’’

Ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynakBakan Yılmaz, kalkınma ajansları genel

sekreterleri toplantısındaki konuşmasında da, Türkiye genelinde kurulan 26 kalkınma ajansını birbirinden kopuk yapılar gibi düşünmedikle-rini, bir taraftan her ajansın kendi bölgesiyle ilgili çalışmalar, strateji ve planlar yürüttüğünü, bir taraftan da her birinin Türkiye’nin değişik bir bölgesinde çalışan ve belli bir ağın parçası kurumlar olduğunu ifade etti.

Ajansların birbirleriyle etkileşim içinde oldu-ğunu vurgulayan Yılmaz, ‘’Bazı konularda birbi-rine komşu iki ajansın birlikte çalışma yapması gerekebiliyor. Bazen bütün ajansların ortaklaşa yapması gereken konular, ele alması gereken ko-nular, meseleler olabiliyor. Bir ajansımızın çok iyi yaptığı ve diğer ajansımızın örnek alabileceği iyi uygulamalar söz konusu olabiliyor veya yapılan bir hatadan bütün ajanslarımızın dersler çıkarması söz konusu olabiliyor’’ diye konuştu.

Kalkınma Bakanlığı olarak kendilerini ajans-ların kurduğu bu ağın idaresinden sorumlu gördüklerini bildiren Yılmaz, ‘’Bir taraftan sanal bazlı ortamlarda haberleşme sistemleri oluştu-ruyoruz. Ajanslarımızın birbirleriyle iletişim kurmalarını kolaylaştırıyoruz. Diğer taraftan genel sekreterlerimizle zaman zaman bir araya gelerek kim ne yapıyor- Bunu herkesin bilmesi-ni, fikir sahibi olmasını istiyoruz. Tecrübelerini birbirleriyle paylaşmalarını istiyoruz, birbirle-rinden öğrenmelerini arzu ediyoruz’’ dedi.

Kalkınma ajanslarının genelde mali destek programlarıyla ön plana çıktıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Ajanlarımızın esas misyonu, içinde bulunduk-ları bölgeyi çok detaylı bir şekilde analiz etmeleri,

Yılmaz: “Sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisiyle Türkiye’yi 2023’e taşıyamayız. Adana’nın, Mersin’in, Trabzon’un Ege’nin Trakya’nın; bütün yörelerimizin enerjisini harekete geçirmek durumundayız.”

bilgi birikimini toparlamaları, çoğaltmaları ve bu bilgi zemininde de içinde bulundukları bölgede bütün aktörlerle birlikte o yörenin ufkunu çizme-leri, o yöreye özel stratejiler geliştirmeleridir. Bu amaçla 2012 yılını analiz yılı olarak ilan etmiştik ajanslarımız için. Daha fazla analiz, daha fazla çalışma, daha fazla bilgi üretimi... Ajanslardan beklediğimiz en önemli hususlardan bir tanesi bu. Diğer taraftan tabi ajanslarımızın diğer bir misyonu içinde bulundukları bölgeyi yatırımcılara tanıtmak ve daha fazla yatırımcıyı bölgeye çekmek. Küresel sermaye dahil olmak üzere.’’

Ulusal düzeyde 10. planı hazırladıklarını hatırla-tan Bakan Yılmaz, bugüne kadar ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynak aktardıklarını, 500 milyon liralık yerel kaynakla birlikte ajanslara akta-rılan kaynağın 1,7 milyar lirayı bulduğunu bildirdi.

Ajanslar kanalıyla 607 projeye destek sağladık-larını, bin 593 projenin ajanslardan teknik destek aldığını dile getiren Yılmaz, yeni destek mekaniz-maları da geliştirmeye gayret ettiklerini, girişim sermayesi ve faiz desteği gibi daha fazla işletmeye bir takım destekler sunma yönünde çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.

Ajansların yerelde kapasite gelişimine sundukla-rı desteğin çok önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ajanslarımız sayesinde binlerce on binlerce insanımız bugün proje, planlama ve strateji geliş-tirme konusunda kapasite geliştiriyor, fikir sahibi oluyor, proje geliştiriyor. Bu bütün Anadolu’da adeta bir seferberlik şeklinde yürüyen bir çalışma. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda gerek ajansla-rımızda çalışan personelimiz ve onların kapasite-leri, bilgi birikimleri gerekse ajanstan faydalanma doğrultusunda faaliyet gösteren kurumların kapasiteleri çok daha ileri noktalara gelecektir.’’

Haber

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de üyesi olduğu “Adana İl İstihdam ve Mes-leki Eğitim Kurulu” 2012 Yılı 4. Olağan

Toplantısını Adana Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Toplantının açılışında konuşan Kurul Başkanı ve Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, kurulun daha fonksiyonel olarak çalıştırılması gerektiğini belirterek, “Kuruldan daha iyi yararlanabilirsek is-tihdam ve işsizlikle mücadele konusunda daha güzel sonuçlar alınabilecek” dedi.

Özellikle emek arzı ve talebinin buluşturulmasın-da kurula önemli görevli düştüğünü vurgulayan Vali Coş, kurul üyelerinin yılda sadece 4 kez değil her zaman sıkı işbirliği içerisinde bulunmasının yararlı olacağını ifade etti. Coş, işsizlerin iş aradığını, her an çalışmaya hazır olduğunu, işverenlerin ise aradığı işçiyi bulamadığını ifade ettiğine dikkat çekerek, karşılıklı yetersizliğin ortadan kaldırılması ve işsizle-re nitelik kazandırılması gerektiğini kaydetti.

Toplantıya katılan Odamız Avrupa Birliği Şefi ve Adana İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Yürütme Kurulu Üyesi Av. Barış Gökhan Topal, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Yürütme Kurulu ve Denetleme Kurulları adına söz alarak, 2012 yılı 3. çeyrekte

yapılan çalışmaları üzerine bir sunum yaptı. Topal sunumunda bir önceki kurul kararları ve karar gereği ilgili kurumlarca yapılan çalışmalara değindikten sonra, ilimizde istihdama dönük çalışmalar hakkında bilgi verdi. Topal, ilimizde işgücü becerisi edindirme kursları kapsamında toplam 750 kursun açıldığını ve bu kurslara 5470 işsizin katılarak eğitim aldığını ve istihdam piyasasına arz edildiğini bildirdi. Yine TOBB tarafından yürütülmekte olan UMEM projesi kapsamında 16 farklı sektörde 155 kursiyere istihdam garantili kurs verildiğini aktardı. Anılan çalışmaların denetlenmesi hakkında da bilgi veren Topal, kurslara 353 denetim yapılarak eğitimlerin istenen kalitede ve programa uygun yapılmasının sağlandığını ve herhangi bir eksiklik raporlanmadığını belirtti.

Toplantıda söz alan kurul üyesi ve Adana Sanayi

Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök tarafından kurul üyelerine “Adana Sanayisi ve Ekono-misindeki Gelişmeler” konulu bir sunum gerçekleş-tirildi.

Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Yöne-tim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ise istihdamın ilimizin en önemli sorunlarından biri olduğuna değinerek, “Bugün her ne kadar işsizlik oranlarımız

düşmüş gibi görünse de ilimizde işsizlik soru-nu halen ciddi bir sorundur. Biz işveren kesimi olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya gayret ediyoruz. Adana’nın sorunu bizim sorunumuzdur, bunu çözmek için projeler üretiyoruz. Nitekim Kurula sunduğumuz bir raporda; kamu istihda-mının daralmasından eğitim sorunlarına, tarım sektörünün küçülmesinden, göç ve etkilerine kadar konuyu tüm boyutlarıyla ele alan, sorunun tespiti ve çözüm önerilerini içeren 10 ana başlıktan bahsetmiştik. Bugün biz bu rapor doğrultusunda kurum olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Ancak istihdam meselesi çok fazla nedene bağlı bir konu olması nedeniyle uzun vadeli bir çözüm için topye-kün ve bir strateji etrafında çalışmayı gerektiriyor. İstihdam Kurulları bu gayeyi en iyi şekilde yerine getirmemizin aracıdır” dedi.

İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantı-

sına, Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldır-maz, Türkiye İş Kurumu Adana İl Müdürü Haşim Meydan, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muam-mer Çalışkan, Adana Esnaf Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık ve diğer kurum temsilcileri katıldı.

Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, istihdamın ilimizin en önemli sorunlarından biri olduğuna değindi.

21

Faaliyetlerimiz

İşsizlikle etkin mücadele edilmeli

Page 23: Adana Ticaret Odası Dergisi

20

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süley-man Onatça, Türkiye’nin, 2012’nin son çeyreğine, makroekonomik dengelerde, geçmiş yıllara oranla zayıflamış olarak girdiğini belirterek, “Büyüme-nin yavaşlaması da, büyümenin nimetlerinin ne ölçüde adil dağıtıldığı ile ilgili bir sorunu gündeme getiriyor” dedi. Bugün nüfusun yüzde 16.1’inin yoksulluk riski altında olduğunu ve yoksulluk derecesinin bölgeden bölgeye de önemli farklılıklar gösterdiğini söyledi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kalkınma Ajansları Genel Sekreterleri Toplantısı’na katılmak için geldiği Adana’da toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz, Suriye’deki olayların Hatay ve Adana’daki ekonomik gelişmele-re zarar verdiği yönündeki iddiaları değerlendirdi.

Suriye’deki olayların ekonomiye etkilerini takip ettiklerini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:

“Bizim gördüğümüz, Türkiye ekonomisini etkileyecek bir şey söz konusu değil. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü belli. Makro ekonomik rakamlarımıza baktığımız zaman böyle bir etki görmüyoruz. İhracat artarak devam ediyor. Türkiye’nin ihracatı çok çeşitlenmiş bir durumda. Afrika’dan Uzakdoğu’ya çok değişik bölgelere ihracatımız söz konusu. Bir ülkeyle ilgili sıkıntı çıktığı zaman ihracatımız hemen başka pazarlara yönelebiliyor. Bu açıdan bir sorun görmüyoruz. Küçük esnafımızla ilgili bazı sıkıntılar olabilir. Suriye ile daha olumlu şartlardayken gelen giden daha fazla oluyordu. Ama bir taraftan da bu olaylar nedeniyle bir hareketlilik de gerçekleşiyor. İşin iki tarafı da var. Onun da ekonomiye getirdiği bir katkı da söz konusu. Bu bölgelerimizde belli harca-malar, belli faaliyetler yürütülüyor. Asıl bu olaylar bittikten sonra, Suriye’de istikrarlı bir yönetim oluştuktan sonra, Suriye’de de yeniden bir imar fa-aliyeti başlayacak. Bu imar sürecinden de özellikle Türkiye ve bu bölgelerin çok olumlu etkileneceğini düşünüyorum. İster istemez buradaki iş gücümüz, firmalarımız bu imar sürecine dahil olacaklardır. Uzun süreli bir şekilde bu bölgelerimiz için aktivite kaynağı olacaktır.’’

Ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynakBakan Yılmaz, kalkınma ajansları genel

sekreterleri toplantısındaki konuşmasında da, Türkiye genelinde kurulan 26 kalkınma ajansını birbirinden kopuk yapılar gibi düşünmedikle-rini, bir taraftan her ajansın kendi bölgesiyle ilgili çalışmalar, strateji ve planlar yürüttüğünü, bir taraftan da her birinin Türkiye’nin değişik bir bölgesinde çalışan ve belli bir ağın parçası kurumlar olduğunu ifade etti.

Ajansların birbirleriyle etkileşim içinde oldu-ğunu vurgulayan Yılmaz, ‘’Bazı konularda birbi-rine komşu iki ajansın birlikte çalışma yapması gerekebiliyor. Bazen bütün ajansların ortaklaşa yapması gereken konular, ele alması gereken ko-nular, meseleler olabiliyor. Bir ajansımızın çok iyi yaptığı ve diğer ajansımızın örnek alabileceği iyi uygulamalar söz konusu olabiliyor veya yapılan bir hatadan bütün ajanslarımızın dersler çıkarması söz konusu olabiliyor’’ diye konuştu.

Kalkınma Bakanlığı olarak kendilerini ajans-ların kurduğu bu ağın idaresinden sorumlu gördüklerini bildiren Yılmaz, ‘’Bir taraftan sanal bazlı ortamlarda haberleşme sistemleri oluştu-ruyoruz. Ajanslarımızın birbirleriyle iletişim kurmalarını kolaylaştırıyoruz. Diğer taraftan genel sekreterlerimizle zaman zaman bir araya gelerek kim ne yapıyor- Bunu herkesin bilmesi-ni, fikir sahibi olmasını istiyoruz. Tecrübelerini birbirleriyle paylaşmalarını istiyoruz, birbirle-rinden öğrenmelerini arzu ediyoruz’’ dedi.

Kalkınma ajanslarının genelde mali destek programlarıyla ön plana çıktıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Ajanlarımızın esas misyonu, içinde bulunduk-ları bölgeyi çok detaylı bir şekilde analiz etmeleri,

Yılmaz: “Sadece Ankara, İstanbul ve İzmir’in enerjisiyle Türkiye’yi 2023’e taşıyamayız. Adana’nın, Mersin’in, Trabzon’un Ege’nin Trakya’nın; bütün yörelerimizin enerjisini harekete geçirmek durumundayız.”

bilgi birikimini toparlamaları, çoğaltmaları ve bu bilgi zemininde de içinde bulundukları bölgede bütün aktörlerle birlikte o yörenin ufkunu çizme-leri, o yöreye özel stratejiler geliştirmeleridir. Bu amaçla 2012 yılını analiz yılı olarak ilan etmiştik ajanslarımız için. Daha fazla analiz, daha fazla çalışma, daha fazla bilgi üretimi... Ajanslardan beklediğimiz en önemli hususlardan bir tanesi bu. Diğer taraftan tabi ajanslarımızın diğer bir misyonu içinde bulundukları bölgeyi yatırımcılara tanıtmak ve daha fazla yatırımcıyı bölgeye çekmek. Küresel sermaye dahil olmak üzere.’’

Ulusal düzeyde 10. planı hazırladıklarını hatırla-tan Bakan Yılmaz, bugüne kadar ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynak aktardıklarını, 500 milyon liralık yerel kaynakla birlikte ajanslara akta-rılan kaynağın 1,7 milyar lirayı bulduğunu bildirdi.

Ajanslar kanalıyla 607 projeye destek sağladık-larını, bin 593 projenin ajanslardan teknik destek aldığını dile getiren Yılmaz, yeni destek mekaniz-maları da geliştirmeye gayret ettiklerini, girişim sermayesi ve faiz desteği gibi daha fazla işletmeye bir takım destekler sunma yönünde çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.

Ajansların yerelde kapasite gelişimine sundukla-rı desteğin çok önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ajanslarımız sayesinde binlerce on binlerce insanımız bugün proje, planlama ve strateji geliş-tirme konusunda kapasite geliştiriyor, fikir sahibi oluyor, proje geliştiriyor. Bu bütün Anadolu’da adeta bir seferberlik şeklinde yürüyen bir çalışma. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda gerek ajansla-rımızda çalışan personelimiz ve onların kapasite-leri, bilgi birikimleri gerekse ajanstan faydalanma doğrultusunda faaliyet gösteren kurumların kapasiteleri çok daha ileri noktalara gelecektir.’’

Haber

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de üyesi olduğu “Adana İl İstihdam ve Mes-leki Eğitim Kurulu” 2012 Yılı 4. Olağan

Toplantısını Adana Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Toplantının açılışında konuşan Kurul Başkanı ve Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, kurulun daha fonksiyonel olarak çalıştırılması gerektiğini belirterek, “Kuruldan daha iyi yararlanabilirsek is-tihdam ve işsizlikle mücadele konusunda daha güzel sonuçlar alınabilecek” dedi.

Özellikle emek arzı ve talebinin buluşturulmasın-da kurula önemli görevli düştüğünü vurgulayan Vali Coş, kurul üyelerinin yılda sadece 4 kez değil her zaman sıkı işbirliği içerisinde bulunmasının yararlı olacağını ifade etti. Coş, işsizlerin iş aradığını, her an çalışmaya hazır olduğunu, işverenlerin ise aradığı işçiyi bulamadığını ifade ettiğine dikkat çekerek, karşılıklı yetersizliğin ortadan kaldırılması ve işsizle-re nitelik kazandırılması gerektiğini kaydetti.

Toplantıya katılan Odamız Avrupa Birliği Şefi ve Adana İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Yürütme Kurulu Üyesi Av. Barış Gökhan Topal, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Yürütme Kurulu ve Denetleme Kurulları adına söz alarak, 2012 yılı 3. çeyrekte

yapılan çalışmaları üzerine bir sunum yaptı. Topal sunumunda bir önceki kurul kararları ve karar gereği ilgili kurumlarca yapılan çalışmalara değindikten sonra, ilimizde istihdama dönük çalışmalar hakkında bilgi verdi. Topal, ilimizde işgücü becerisi edindirme kursları kapsamında toplam 750 kursun açıldığını ve bu kurslara 5470 işsizin katılarak eğitim aldığını ve istihdam piyasasına arz edildiğini bildirdi. Yine TOBB tarafından yürütülmekte olan UMEM projesi kapsamında 16 farklı sektörde 155 kursiyere istihdam garantili kurs verildiğini aktardı. Anılan çalışmaların denetlenmesi hakkında da bilgi veren Topal, kurslara 353 denetim yapılarak eğitimlerin istenen kalitede ve programa uygun yapılmasının sağlandığını ve herhangi bir eksiklik raporlanmadığını belirtti.

Toplantıda söz alan kurul üyesi ve Adana Sanayi

Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök tarafından kurul üyelerine “Adana Sanayisi ve Ekono-misindeki Gelişmeler” konulu bir sunum gerçekleş-tirildi.

Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Yöne-tim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ise istihdamın ilimizin en önemli sorunlarından biri olduğuna değinerek, “Bugün her ne kadar işsizlik oranlarımız

düşmüş gibi görünse de ilimizde işsizlik soru-nu halen ciddi bir sorundur. Biz işveren kesimi olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya gayret ediyoruz. Adana’nın sorunu bizim sorunumuzdur, bunu çözmek için projeler üretiyoruz. Nitekim Kurula sunduğumuz bir raporda; kamu istihda-mının daralmasından eğitim sorunlarına, tarım sektörünün küçülmesinden, göç ve etkilerine kadar konuyu tüm boyutlarıyla ele alan, sorunun tespiti ve çözüm önerilerini içeren 10 ana başlıktan bahsetmiştik. Bugün biz bu rapor doğrultusunda kurum olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Ancak istihdam meselesi çok fazla nedene bağlı bir konu olması nedeniyle uzun vadeli bir çözüm için topye-kün ve bir strateji etrafında çalışmayı gerektiriyor. İstihdam Kurulları bu gayeyi en iyi şekilde yerine getirmemizin aracıdır” dedi.

İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantı-

sına, Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldır-maz, Türkiye İş Kurumu Adana İl Müdürü Haşim Meydan, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muam-mer Çalışkan, Adana Esnaf Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık ve diğer kurum temsilcileri katıldı.

Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, istihdamın ilimizin en önemli sorunlarından biri olduğuna değindi.

21

Faaliyetlerimiz

İşsizlikle etkin mücadele edilmeli

Page 24: Adana Ticaret Odası Dergisi

HaberHaber

23

Acar: Adana, yatırımcılar için önemli avantajlara sahip

22

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, kısa adı AOSB olan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinin ko-

nuğu olarak katıldığı toplantıda, “Sosyal Güvenlik Reformu’nun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları” konulu konferans verdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, Adana’da verdiği konferansta Sosyal Güvenlik Reformu ile 30 gün prim ödeyen her Türk vatandaşanın sağlık imkanlarından yararlanabilecekleri bir sistem oluşturulduğunu söyledi.

Odamızın yanı sıra Adana Sanayi Odası ve Adana Ticaret Borsası tarafından da desteklenen toplantıda konuşan Fatih Acar, teşvik mevzu-atı konusunda yeni düzenlemelerin sanayici ve işadamlarına çok önemli açılımlar getirdiğini belirterek, bu düzenlemelerden sanayici ve işa-damlarının istenilen düzeyde yararlanamadığını veya haberi olmadığını ifade etti. Bu düzenle-meleri iş adamı ve sanayicilere anlatmak için 14 ilde toplantılar yapılacağını kaydeden Acar, bu toplantıların ilkinin Adana’da gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

SGK iyiye giderse Türkiye iyiye gidecektirAcar, SGK’nın merkezi yönetim bütçesinin

yüzde 40’ından fazlasını temsil eden bir kurum olduğunu söyleyerek, “Kurum Türkiye’nin gözbe-beği bir kurumdur. Bu Kurum eğer iyiye giderse Türkiye iyiye gidecektir. Ama bu kurumda önümüzdeki süreçte sıkıntılar yaşayabileceği-mizi düşünüyorum” diye konuştu. 2008 yılında gerçekleşen Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte Türkiye tarihinin en önemli reformlarından birisinin gerçekleştiğini hatırlatan Acar, reform hakkında sanayici ve işadamlarına bilgi verdi.

Sosyal güvenlik reformu ile birlikte ‘Herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, herkes eşittir’ anlayışı çerçevesinde 30 gün prim ödeyen her Türk vatandaşının sağlık imkânlarından yarar-

lanabildiğini vurgulayan Acar, tek bir emeklilik sigorta sisteminin devreye girdiğini belirtti.

Başkan Acar, reform sonrasında dünyanın gelişmiş ülkelerinden daha kapsamlı bir genel sağlık sigortası sistemine sahip olduğumuzu söyleyerek, sistemin Türkiye’deki 74 milyonu kapsadığını açıkla-dı. Genel sağlık sigortası ile geliri olmayanın primini devletin ödediğini kaydeden Acar, geliri olanın da geliri oranında prim ödeyerek sistemden yararlandı-ğını ifade etti.

2046’da 65 Yaşında Emekli OlunacakSosyal Güvenlik Reformunda bulunan yaş, prim

ödeme gün sayısı, aylık bağlama oranı ve güncelleme kat sayısı parametreleri ile uzun vadede sürdürüle-bilir bir sosyal güvenlik sisteminin temelinin atıl-dığını kaydeden Acar, “Yani 38 yaşında emeklilik, 43 yaşında emeklilik artık yok” diye konuştu. Acar, Avrupa’da emeklilik yaş ortalamasının 65 olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de ise emeklilik yaşının 2036’dan itibaren kademeli olarak 65’e doğru gideceğini, 2046’da da 65 yaşında emekli olunacağını söyledi.

Hollanda ve Fransa’da bugünlerde emeklilik ya-şının 67’ye çıkarılmasının tartışıldığı bilgisini veren Acar, Avrupa’da 83’lerde olan ortalama yaşam süre-sinin Türkiye’de 71’lerde olması nedeniyle 65 yaşında emekliliğe Türkiye’de 2046’da geçileceğini belirtti.

Konuşmasında aylık bağlama oranlarına da değinen Acar, Türkiye’de 2,6 olan bu oranın 2’ye düşürüldüğünü belirtti. Başkan Acar, Sosyal Güvenlik Reformunun yapılmadığı takdirde sosyal güvenlik açığının artarak devam edeceğini söyleyerek, “Bu reformla birlikte artık gayri safi milli hâsıla içerisinde sosyal güvenlik açıklarının her geçen yıl azalarak devam edeceği bir sürece girmiş olduk” diye konuştu. Reform sonrasında kişilerin ne kadar prim ödüyorsa o kadar emekli aylığı alacakları bir sistemin hayata geçirildiğini vurgulayan Acar, geçmişin yanlış uygulamalarının reformla birlikte ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Sosyal güvenlik alanındaki reform sonrasındaki mevcut durumdan bahseden Başkan Acar, ortaya konulan çalışma ve hayata geçirilen projelerin doğal bir sonucuolarak SGK’nın hizmetlerinden mem-nuniyet oranının hizmet alanlar için yüzde 71, paydaşlar için ise yüzde 74,7’ye ulaştığını ifade etti.

Acar: Türkiye’de 18 milyon 514 bin 947 sigortalı varSGK’nın toplam gelirinin 2011 yılında 2007

yılına göre nominal olarak yüzde 118.87’lik artış gösterirken, toplam giderin de yüzde 71.78 oranında arttığını kaydeden Acar, bunun yanında Türkiye’deki çalışma çağındaki nüfus olan 15-64 yaş grubunun da yine aynı dönemlerde yüzde 1.8 oranında artarken, aktif sigortalı sayısının ise, 2010 yılından itibaren yüzde 7.3 seviyesine ulaştığını söy-ledi. Türkiye’de 2008 yılında 15 milyon 41 bin 268 sigortalı olduğunu ve bu rakamın 2012 Haziran ayı sonu itibari ile 18 milyon 514 bin 947’ye ulaştığını vurgulayan Başkan Acar, “Bu artış, çok önemli bir artıştır” diye konuştu.

Hayata geçirilmiş projeler hakkında da bilgiler veren Acar, ‘Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi’ ile SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur tarafından sosyal sigortacılık alanında verilmekte olan hizmet-lerin, entegre bir yapıda ve elektronik ortamda tam otomasyonla sunulacağı, bununla birlikte 2.5 yıllık zaman diliminde tüm eski yazılımların değişti-rileceğini belirtti. Risk Odaklı Denetim Modeli ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Başkan Acar, “Bu model sayesinde sağlık hizmet sunucu-ları başta olmak üzere sosyal güvenlik açısından risk unsuru taşıyan tüm sektörlerin daha etkin ve verimli şekilde denetimleri yapılacak” dedi. Sigortalıların doktora müracaatından reçetelerin kuruma teslim edildiği sürece kadar eczane ve hastaneleri hizmet akış sürecinde ortaya çıkabilecek risklerin belirleneceğini ve denetimlerin yapılaca-ğını söyleyen Acar, klasik denetim anlayışından vazgeçileceğinin altını çizdi. “Şu anda eczane ve hastanelerimizin kalp atışlarını takip ediyoruz” diye konuşan Acar, ne oluyor, ne bitiyor hepsinden haberdar olduklarını dile getirerek, sürdürülebilir bir sağlık sistemini kurmak zorunda olduklarını vurguladı.

Kayıt dışı ile mücadeleyi önemsediklerini de söyleyen Acar, bu noktada da kayıt dışını her ay ve her yıl takip ettiklerini belirtti. SGK olarak da bu ko-

nuda gerekli önlemleri aldıklarını vurgulayan Acar, “Ortaya konulan çalışmaların bir ürünü olarak, 2008 yılından bugüne kadar bir milyon 231 bin 877 işçi kayıt altına alınırken, tescilsiz işyeri sayısı 80 bin 507, tespit edilen sahte sigortalı sayısı da 13 bin 759 olarak belirlendi” diye konuştu.1 Ocaktan itibaren e-reçete dışındaki reçeteyi ödemeye-ceklerinin altını çizen Acar, “Ödemeyeceğimizi şimdiden söyleyeceğiz. Onun için doktorlarımız mutlaka şimdiden şifresini alsın, e-reçete ile reçe-tesini yazmaya başlasın” dedi.

Başkan Acar konuşmasının sonunda Ada-nalıların her zamanki gibi kendisini sıcakkanlı karşılamasından duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, kentin bir yatırımcı için avantajlarına dikkati çekti.

Adana’nın mevcut potansiyelinin değerlendi-rilerek bunun harekete geçirilmesinde sanayici ve işadamlarının tetikleyici bir misyon üstlen-mesi gerektiğini savunan Acar, “Bugünden çok

daha iyi bir Adana’yı hep birlikte ortaya koyalım. İstiyorum ki daha fazla yatırımın yapıldığı, daha fazla istihdamın yaratıldığı bir il olsun Adana. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalım. Hep birlikte kentimizin dinamikleri ile bunu yapmak zorun-dayız” dedi.

SGK Başkanı Fatih Acar‘ın konuşmasının ardından bir sunum yapan SGK Sigorta Prim-leri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, Türk sosyal güvenlik sitemi içerisinde uygulanmakta olan teşvik sistemi ile ilgili konularda işverenlere bilgi vererek, 5084 sayılı Kanunla birlikte 2004 yılından itibaren uygulanmaya başlanan sigorta primlerinin şu anda dokuz ayrı Kanunda ve dokuz ayrı teşvik sistemi halinde uygulandığını dile getirdi. 5 puanlık teşvikin sonuçlarına bakıldı-ğında 2008-2012 yılları arasında bugüne kadar 16 milyar liralık bir tutarın kamu kaynağından özel sektöre aktarıldığını ifade eden Olgaç, bu rakamın istihdamın arttırılması ve teşvik edilmesi için harcandığını kaydetti.

Özürlü istihdam teşvikine bakıldığında ise, özürlü istihdam etme yükümlülüğünün 51 üzerin-de işçi çalıştıran işverenlerde yüzde 3 oranında ol-duğunu belirten Olgaç, bugüne kadar 211 milyon liralık kamu kaynağının özürlülerin istihdamı için özel sektöre aktarıldığını söyledi.

AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü ise konuşmasında, SGK’nın, Türkiye’nin en önemli ve en büyük kurumlarından biri olduğuna dik-kat çekerek, özellikle son zamanlarda hayata ge-çirilen reformlarla birlikte büyük bir değişim ve zihinsel dönüşüm yaşandığını anlattı. Bu değişim ve dönüşümün elektronik sistemin yenilenmesi ve güçlendirilmesi ile beraber sürdürülmesinin şart olduğunu dile getiren Sütçü, sosyal güvenlik alanında karşılaştıkları sorun ve sıkıntıları da dile getirdi. İstihdamın üzerindeki yüklerin azaltılması ve istihdamın arttırılması noktasında teşvik ve-rilmesi önerisini gündeme taşıyan Sütçü, “Tüm teşviklerde şart konulan 6 aylık işsiz olma halinin 3 ay olarakdeğiştirilmesi faydalı olacak. Eğer mevcut sistemde devam edilirse, bu durum işlerimizi zorlaştırır.” dedi.

Page 25: Adana Ticaret Odası Dergisi

HaberHaber

23

Acar: Adana, yatırımcılar için önemli avantajlara sahip

22

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, kısa adı AOSB olan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinin ko-

nuğu olarak katıldığı toplantıda, “Sosyal Güvenlik Reformu’nun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları” konulu konferans verdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, Adana’da verdiği konferansta Sosyal Güvenlik Reformu ile 30 gün prim ödeyen her Türk vatandaşanın sağlık imkanlarından yararlanabilecekleri bir sistem oluşturulduğunu söyledi.

Odamızın yanı sıra Adana Sanayi Odası ve Adana Ticaret Borsası tarafından da desteklenen toplantıda konuşan Fatih Acar, teşvik mevzu-atı konusunda yeni düzenlemelerin sanayici ve işadamlarına çok önemli açılımlar getirdiğini belirterek, bu düzenlemelerden sanayici ve işa-damlarının istenilen düzeyde yararlanamadığını veya haberi olmadığını ifade etti. Bu düzenle-meleri iş adamı ve sanayicilere anlatmak için 14 ilde toplantılar yapılacağını kaydeden Acar, bu toplantıların ilkinin Adana’da gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

SGK iyiye giderse Türkiye iyiye gidecektirAcar, SGK’nın merkezi yönetim bütçesinin

yüzde 40’ından fazlasını temsil eden bir kurum olduğunu söyleyerek, “Kurum Türkiye’nin gözbe-beği bir kurumdur. Bu Kurum eğer iyiye giderse Türkiye iyiye gidecektir. Ama bu kurumda önümüzdeki süreçte sıkıntılar yaşayabileceği-mizi düşünüyorum” diye konuştu. 2008 yılında gerçekleşen Sosyal Güvenlik Reformu ile birlikte Türkiye tarihinin en önemli reformlarından birisinin gerçekleştiğini hatırlatan Acar, reform hakkında sanayici ve işadamlarına bilgi verdi.

Sosyal güvenlik reformu ile birlikte ‘Herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, herkes eşittir’ anlayışı çerçevesinde 30 gün prim ödeyen her Türk vatandaşının sağlık imkânlarından yarar-

lanabildiğini vurgulayan Acar, tek bir emeklilik sigorta sisteminin devreye girdiğini belirtti.

Başkan Acar, reform sonrasında dünyanın gelişmiş ülkelerinden daha kapsamlı bir genel sağlık sigortası sistemine sahip olduğumuzu söyleyerek, sistemin Türkiye’deki 74 milyonu kapsadığını açıkla-dı. Genel sağlık sigortası ile geliri olmayanın primini devletin ödediğini kaydeden Acar, geliri olanın da geliri oranında prim ödeyerek sistemden yararlandı-ğını ifade etti.

2046’da 65 Yaşında Emekli OlunacakSosyal Güvenlik Reformunda bulunan yaş, prim

ödeme gün sayısı, aylık bağlama oranı ve güncelleme kat sayısı parametreleri ile uzun vadede sürdürüle-bilir bir sosyal güvenlik sisteminin temelinin atıl-dığını kaydeden Acar, “Yani 38 yaşında emeklilik, 43 yaşında emeklilik artık yok” diye konuştu. Acar, Avrupa’da emeklilik yaş ortalamasının 65 olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de ise emeklilik yaşının 2036’dan itibaren kademeli olarak 65’e doğru gideceğini, 2046’da da 65 yaşında emekli olunacağını söyledi.

Hollanda ve Fransa’da bugünlerde emeklilik ya-şının 67’ye çıkarılmasının tartışıldığı bilgisini veren Acar, Avrupa’da 83’lerde olan ortalama yaşam süre-sinin Türkiye’de 71’lerde olması nedeniyle 65 yaşında emekliliğe Türkiye’de 2046’da geçileceğini belirtti.

Konuşmasında aylık bağlama oranlarına da değinen Acar, Türkiye’de 2,6 olan bu oranın 2’ye düşürüldüğünü belirtti. Başkan Acar, Sosyal Güvenlik Reformunun yapılmadığı takdirde sosyal güvenlik açığının artarak devam edeceğini söyleyerek, “Bu reformla birlikte artık gayri safi milli hâsıla içerisinde sosyal güvenlik açıklarının her geçen yıl azalarak devam edeceği bir sürece girmiş olduk” diye konuştu. Reform sonrasında kişilerin ne kadar prim ödüyorsa o kadar emekli aylığı alacakları bir sistemin hayata geçirildiğini vurgulayan Acar, geçmişin yanlış uygulamalarının reformla birlikte ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Sosyal güvenlik alanındaki reform sonrasındaki mevcut durumdan bahseden Başkan Acar, ortaya konulan çalışma ve hayata geçirilen projelerin doğal bir sonucuolarak SGK’nın hizmetlerinden mem-nuniyet oranının hizmet alanlar için yüzde 71, paydaşlar için ise yüzde 74,7’ye ulaştığını ifade etti.

Acar: Türkiye’de 18 milyon 514 bin 947 sigortalı varSGK’nın toplam gelirinin 2011 yılında 2007

yılına göre nominal olarak yüzde 118.87’lik artış gösterirken, toplam giderin de yüzde 71.78 oranında arttığını kaydeden Acar, bunun yanında Türkiye’deki çalışma çağındaki nüfus olan 15-64 yaş grubunun da yine aynı dönemlerde yüzde 1.8 oranında artarken, aktif sigortalı sayısının ise, 2010 yılından itibaren yüzde 7.3 seviyesine ulaştığını söy-ledi. Türkiye’de 2008 yılında 15 milyon 41 bin 268 sigortalı olduğunu ve bu rakamın 2012 Haziran ayı sonu itibari ile 18 milyon 514 bin 947’ye ulaştığını vurgulayan Başkan Acar, “Bu artış, çok önemli bir artıştır” diye konuştu.

Hayata geçirilmiş projeler hakkında da bilgiler veren Acar, ‘Sosyal Güvenlik Entegrasyon Projesi’ ile SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur tarafından sosyal sigortacılık alanında verilmekte olan hizmet-lerin, entegre bir yapıda ve elektronik ortamda tam otomasyonla sunulacağı, bununla birlikte 2.5 yıllık zaman diliminde tüm eski yazılımların değişti-rileceğini belirtti. Risk Odaklı Denetim Modeli ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Başkan Acar, “Bu model sayesinde sağlık hizmet sunucu-ları başta olmak üzere sosyal güvenlik açısından risk unsuru taşıyan tüm sektörlerin daha etkin ve verimli şekilde denetimleri yapılacak” dedi. Sigortalıların doktora müracaatından reçetelerin kuruma teslim edildiği sürece kadar eczane ve hastaneleri hizmet akış sürecinde ortaya çıkabilecek risklerin belirleneceğini ve denetimlerin yapılaca-ğını söyleyen Acar, klasik denetim anlayışından vazgeçileceğinin altını çizdi. “Şu anda eczane ve hastanelerimizin kalp atışlarını takip ediyoruz” diye konuşan Acar, ne oluyor, ne bitiyor hepsinden haberdar olduklarını dile getirerek, sürdürülebilir bir sağlık sistemini kurmak zorunda olduklarını vurguladı.

Kayıt dışı ile mücadeleyi önemsediklerini de söyleyen Acar, bu noktada da kayıt dışını her ay ve her yıl takip ettiklerini belirtti. SGK olarak da bu ko-

nuda gerekli önlemleri aldıklarını vurgulayan Acar, “Ortaya konulan çalışmaların bir ürünü olarak, 2008 yılından bugüne kadar bir milyon 231 bin 877 işçi kayıt altına alınırken, tescilsiz işyeri sayısı 80 bin 507, tespit edilen sahte sigortalı sayısı da 13 bin 759 olarak belirlendi” diye konuştu.1 Ocaktan itibaren e-reçete dışındaki reçeteyi ödemeye-ceklerinin altını çizen Acar, “Ödemeyeceğimizi şimdiden söyleyeceğiz. Onun için doktorlarımız mutlaka şimdiden şifresini alsın, e-reçete ile reçe-tesini yazmaya başlasın” dedi.

Başkan Acar konuşmasının sonunda Ada-nalıların her zamanki gibi kendisini sıcakkanlı karşılamasından duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, kentin bir yatırımcı için avantajlarına dikkati çekti.

Adana’nın mevcut potansiyelinin değerlendi-rilerek bunun harekete geçirilmesinde sanayici ve işadamlarının tetikleyici bir misyon üstlen-mesi gerektiğini savunan Acar, “Bugünden çok

daha iyi bir Adana’yı hep birlikte ortaya koyalım. İstiyorum ki daha fazla yatırımın yapıldığı, daha fazla istihdamın yaratıldığı bir il olsun Adana. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalım. Hep birlikte kentimizin dinamikleri ile bunu yapmak zorun-dayız” dedi.

SGK Başkanı Fatih Acar‘ın konuşmasının ardından bir sunum yapan SGK Sigorta Prim-leri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, Türk sosyal güvenlik sitemi içerisinde uygulanmakta olan teşvik sistemi ile ilgili konularda işverenlere bilgi vererek, 5084 sayılı Kanunla birlikte 2004 yılından itibaren uygulanmaya başlanan sigorta primlerinin şu anda dokuz ayrı Kanunda ve dokuz ayrı teşvik sistemi halinde uygulandığını dile getirdi. 5 puanlık teşvikin sonuçlarına bakıldı-ğında 2008-2012 yılları arasında bugüne kadar 16 milyar liralık bir tutarın kamu kaynağından özel sektöre aktarıldığını ifade eden Olgaç, bu rakamın istihdamın arttırılması ve teşvik edilmesi için harcandığını kaydetti.

Özürlü istihdam teşvikine bakıldığında ise, özürlü istihdam etme yükümlülüğünün 51 üzerin-de işçi çalıştıran işverenlerde yüzde 3 oranında ol-duğunu belirten Olgaç, bugüne kadar 211 milyon liralık kamu kaynağının özürlülerin istihdamı için özel sektöre aktarıldığını söyledi.

AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü ise konuşmasında, SGK’nın, Türkiye’nin en önemli ve en büyük kurumlarından biri olduğuna dik-kat çekerek, özellikle son zamanlarda hayata ge-çirilen reformlarla birlikte büyük bir değişim ve zihinsel dönüşüm yaşandığını anlattı. Bu değişim ve dönüşümün elektronik sistemin yenilenmesi ve güçlendirilmesi ile beraber sürdürülmesinin şart olduğunu dile getiren Sütçü, sosyal güvenlik alanında karşılaştıkları sorun ve sıkıntıları da dile getirdi. İstihdamın üzerindeki yüklerin azaltılması ve istihdamın arttırılması noktasında teşvik ve-rilmesi önerisini gündeme taşıyan Sütçü, “Tüm teşviklerde şart konulan 6 aylık işsiz olma halinin 3 ay olarakdeğiştirilmesi faydalı olacak. Eğer mevcut sistemde devam edilirse, bu durum işlerimizi zorlaştırır.” dedi.

Page 26: Adana Ticaret Odası Dergisi

24

Haber

25

Haber

2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın görüşmeleri,

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı. Maliye Bakanı Şimşek, burada yaptığı sunumunda, kriz sonrası dönemde Türkiye ekonomisinin güçlü bir büyüme süreci yaşadığını belirtti. 2010-2011 yıllarında ortalama yüzde 8,8 büyüyen Türkiye ekonomisinin global büyüme liginde üst sıralarda yer aldığını aktaran Şimşek, “Ancak kriz sonrası dönemde büyümenin motoru olan iç talep yüzde 10,3 ile normalin oldukça üzerinde büyümüştür. Yurtiçi tasarruflarımızın yetersiz oluşu ve dış finans-mana erişimin kolaylaşması da cari açığı çok yüksek seviyelere çıkarmıştır.” diye konuştu.

Küresel finansal krizin başlangıcından bu yana yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekono-misinde istikrarın hala sağlanamadığını, gelişmiş ekonomilerde zayıf büyüme ve yüksek işsizlik orta-mı sürerken, Euro Bölgesi kamu borç krizinin bir güven bunalımına dönüştüğünü söyledi. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı bu sorunların küresel görünümü olumsuz yönde etkilediğini anlatan Şimşek, bu nedenle birçok ülke ve uluslararası kuruluşların büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini bildirdi. Küresel büyümenin 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 3,3 ve yüzde 3,6 olmasının tahmin edildiğini aktaran Şimşek, bu oranların kriz öncesi küresel ekonomide görülen yüzde 5-5,5’lik büyüme oranla-rının oldukça altında olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin cari açık gibi önemli bir ekonomik so-runu krize dönüştürmeden yönettiğine işaret eden Şimşek şöyle konuştu:

“Yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uyguladığımız doğru makroekonomik politikalara kontrol altına aldık. 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78.6

Şimşek: Yumuşak iniş süreci başarıyla devam ediyor

İhracat artıyor, ithalat azalıyor

Yeniden değerleme oranları açıklandı

milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açık bu yılına Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilemiştir. Yılın son çeyreğinde, iç talepteki toparlanmaya bağlı olarak cari açıktaki azalma hızının bir miktar ya-vaşlamasını bekliyoruz. Bu çerçevede, cari açığın yıl sonunda 58.7 milyar dolar, milli gelire oran olarak da yüzde 7.3 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Cari açıktaki bu gerileme yüksek seviyelerde seyreden petrol fiyatları ile en büyük ticaret ortağımız AB’nin resesyonda olmasına rağmen gerçekleşmiştir. Bu yıl petrol fiyatları ortalama 112 dolar gibi yüksek bir seviyede seyretmiştir. Dolayısıyla Ağustos ayı itiba-riyle 12 aylık enerji ithalatımız 58.8 milyar dolara yükselmiştir. Nitekim enerji dışı cari açıkta daralma daha belirgin olmuştur. 2011 yılı Ekim ayında 33 milyar dolara yükselerek zirve yapan 12 aylık net enerji dışı cari açık, 2012 yılı Ağustos ayında 7.3 milyar dolarda gerilemiştir.”

Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyonist baskıların da azaldığına dikkat çeken Maliye Bakanı Şimşek, “Geçen yıl sonunda yüzde 10.5’e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç ta-lepteki zayıflama ile birlikte yüzde 7.4’e önümüzdeki yıl ise yüzde 5.3’e gerilemesini bekliyoruz. Ancak başta gıda ve petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselme eğilimi enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaktadır. Enflasyonu tek hanelere indirerek tarihi bir başarıya imza attık. Orta ve uzun vadede hedefimiz, enflasyonun düşük hanelerde gerçekleş-mesidir. Çünkü fiyat istikrarı büyüme potansiyelini artıran önemli bir faktördür” dedi.

2011 yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısı hakkında bilgi veren Şimşek, bütçe giderlerinin 314,6 milyar lira, bütçe gelirlerinin 296,8 milyar lira, bütçe açığı-nın 17.8 milyar lira, faiz dışı fazlanın ise 24,4 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Şimşek, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi yılsonu gerçekleşme tah-minini ise bütçe giderlerinin 362,7 milyar lira, bütçe giderlerinin 329,2 milyar lira, bütçe açığının 33,5 milyar lira, faiz dışı fazlanın 15,5 milyar lira olarak beklediklerini ifade etti.

Maliye Bakanı Şimşek, bu gelişmelere paralel olarak, 2012 yılında ekonominin yüzde 3,2 oranın-da büyümesini öngörüldüğünü bildirdi. Büyüme oran geçen yıl Orta Vadeli Programda (OVP) öngörülen yüzde 4’ün 0,8 puan altında olduğuna işaret eden Şimşek, yaşanan küresel yavaşlama dikkate alındığında bu farkın büyük bir sapma olmadığını ifade etti. Türkiye’nin, cari açık gibi önemli bir ekonomik sorunu krize dönüştürme-den yönettiğini dile getiren Bakan Şimşek, yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uygulanan doğru makro ekonomik politikalarla kontrol altına aldıklarını kaydetti. Bakan Şimşek, 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78,6 milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açığın bu yılın Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilediğini bildirdi.

Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyo-nist baskıların da azaldığını belirten Şimşek, geçen yıl sonunda yüzde 10,5’e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç talepteki za-yıflamayla birlikte yüzde 7,4’e, önümüzdeki yıl ise yüzde 5,3’e gerilemesini beklediklerini bildirdi.

Şimşek, 2013 yılı bütçesinin mali disiplini ve makroekonomik istikrarı korumayı amaçlayan, büyümeyi ve istihdamı destekleyen, toplumsal refahı gözeten, ekonominin verimliliğini ve üret-ken yapısını destekleyen, yatırımları teşvik eden, altyapıya öncelik veren, sağlık, eğitim ve sosyal nitelikli harcamalara ağırlık veren, toplumun yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan bir bütçe olduğunu söyledi.

Maliye Bakanı Şimşek, bütçede, personel giderlerine 97,2 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet primi giderlerine 26.8 milyar lira, mal ve hizmet alımı giderlerine 33,4 milyar lira, faiz giderlerine 53 milyar lira,cari transferlere 151,3 milyar lira, sermaye giderlerine 33,5 milyar lira, sermaye transferlerine 5,1 milyar lira, borç vermeye 11,1 milyar lira, yedek ödeneklere 2.5 milyar lira pay ayrıldığını söyledi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Eylül ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 21 artışla 13 milyar dolara ulaştığını, ithalatın

yüzde 6.4 azalarak 19.8 milyar dolara indiği belirtti. Çağlayan, ihracat artışının birkaç malın ihracatındaki artıştan kaynaklanmadığını kaydederek, “Hem pazar çeşitlendirilmesi hem de ürün çeşitlendirilmesi bu ihracat artışını sağlamıştır. İhracatta pazar ve ürün çe-şitlendirmesi mayası tuttu. İlk dokuz ayda 64 fasılda, yani ürün gruplarının üçte ikisinde ihracat artışımız var” dedi.

Küresel finans krizinin başlangıcından bu yana 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde istikrarın hala sağlanamadığını belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomide belirsizlikler devam ederken Türkiye ekonomisinin yumuşak iniş sürecinin başarıyla devam ettiğini ifade etti.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret verilerini değerlendirdi. Çağlayan, Eylül ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 21 artışla 13 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, ithalatın ise yüzde 6.4 azalarak 19.8 milyar dolara indiği belirtti. Çağlayan, “Dış ticaret açığımız 12 aydır geriliyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bu ay yüz-de 65,6 oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranındaki yükselişin ve dış ticaret açığımızdaki gerilemenin ana sebebi ihracat artışıdır. Geçen yıl Eylül ayında bu oran yüzde 50,7 idi” ifadelerini kullandı.

Ocak-Eylül döneminde 129 ülkeye ya da bölgeye ihracatta artış görüldüğünü ifade eden Çağlayan, “Bu hem bizim Bakanlık olarak çeşitlendirme stratejimi-zin, hem de dinamik girişimcilerimizin çalışmaları-nın açık bir sonucu. Şükürler olsun AB pazarındaki kayıplarımızın daha fazlasını diğer pazarlardan telafi ediyoruz. 2011 yılında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 43.3 iken, 2012 yılının 9 ayında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 38.3’e gerilemiştir. 9 ayda AB ülkelerine ihracatımız geçen yılın aynı dönemi-ne göre yüzde 7.9 azalırken, aynı dönemde Afrika ülkelerine ihracatımız yüzde 33, Asya ülkelerine yüzde 46, Amerika ülkelerine yüzde 22 oranında artış gerçekleşmiştir” değerlendirmesinde bulundu.İhracat artışının birkaç malın ihracatındaki artıştan kaynaklanmadığını kaydeden Çağlayan, “Hem pazar çeşitlendirilmesi hem de ürün çeşitlendirilmesi bu ihracat artışını sağlamıştır. İhracatta pazar ve ürün

çeşitlendirmesi mayası tuttu. Öyle olsa ayakları yere basmayan bir artış olurdu. İlk 9 ayda 64 fasılda, yani ürün gruplarının üçte ikisinde ihracat artışımız var. Yani bir taraftan pazarlarımızı çeşitlendirirken, bir taraftan da yeni ürünlerdeki satışlarımız artıyor. Bundan sonra ise katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve ihracatına yönelmemiz gerekiyor” dedi.

Çağlayan Türkiye’nin geleceğinin sanayide ve üretimde olduğunu anlatarak, sanayi kapasitesini ve üretimini özellikle katma değeri yüksek ürünlerde ve ithalat bağımlılığı yüksek ürünlerde artırmanın önemine değindi. Çağlayan, “Yılın 9 ayı yani 3 çeyreğine ait dış ticaret verileri tamamlanmış oldu. 9 aylık ihracatımız yüzde 13,7 artışla 113 milyar dolara ulaştı. Bu çok ciddi bir oran. Almanya ve Brezilya’nın bu dönemdeki ihracatında yüzde 4’ün üzerinde geri-leme var. ABD’nin ihracatı yüzde 5, Çin’in ihracatın-da yüzde 7 civarında artış var. Türkiye 2012 yılı sona erdiğinde ihracatını en çok artıran ülkelerden biri olacak. İlk iki çeyrekte olduğu gibi üçüncü çeyrekte de ihracatımız göz dolduran performansını sürdürdü. GSYİH verileri açıklandığında büyümenin yine net ihracat yoluyla olduğunu göreceğiz” dedi.

Bakan Çağlayan, son 12 aylık İhracatın 148.5 milyar dolar, ithalatın 235.6 milyar dolar olduğunu hatırlattı. 9 aylık ihracatımızın toplamı 113 milyar dolar, aylık bazda ortalama 12.55 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini açıkladı.

Ekim ayı enflasyon verileri çerçevesinde vergilerin artışında kullanılacak yeniden değerleme oranı 2013 yılında yüzde 7.8

olacak. Vergi Usulü Kanunu’na göre, TÜİK tarafından

açıklanan Ekim ayı Üretici Fiyatları Endeksi’nin (ÜFE) 12 aylık ortalamaları dikkate alınarak belir-lenen yeniden değerleme oranında, çeşitli vergiler, harçlar ve cezalar ile geçici vergi dönemleri itiba-riyle yapılacak değerlemeler esas alınıyor.

Yeniden değerleme oranı doğrultusunda, çevre

temizlik vergisi dışında kalan taşıt vergileri, harçlar, damga vergisi, cezalar ve değerli kağıtlar ile defter tutma hadleri yüzde 7.8 artırılacak.

Bu durumda araçlar için uygulanan motorlu taşıtlar vergisinden, emlak vergisine tabi değerlere ve pasaportlara kadar birçok mal ve hizmette, be-lirlenen oranda vergi artışı olacak. Çevre temizlik vergisi ise yeniden değerleme oranının yarısı kadar ve yüzde 3.9 artırılacak.

Yüzde 7.8’lik artış sonrası yeni yıldan itibaren

1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 480,70 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, 518,2 liraya çıka-

cak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 768,5 liradan 828.4 liraya yükselecek.

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde en düşük trafik cezası 62 TL, en yüksek trafik cezası 18 bin 589 TL olacak. Kırmızı ışıkta geçenler 166 TL, hız sınırını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar 166 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar 343 TL ödeyecek. Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalananlar 700 TL, ikinci kez yakalananlar 877 TL, üçüncü kez yakalananlar bin 407 TL ceza ödeyecek.

Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 112,79 liradan 121,5 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 300 lira olacak. 2013 yılında, 6 aya kadar olan pasaportlar 83,2 TL, 1 yıla kadar olan pasaportlar 121,6 TL, 2 yıl için olan pasaportlar 198,4 TL, 3 yıl için olan pasaportlar 281,57 TL, 3 yıldan fazla süreli olan pasaportlar için 396,7 TL. harç fiyatları uygulanacak. B sınıfı sürücü belgesini yeni yıldan sonra alacaklar yeniden değerlendirme oranı çerçevesinde 21 TL daha fazla ödeyecek. Böylece B sınıfı sürücü belgesi 299,6 TL’ye A sınıfı sürücü belgesi 99,2 TL’ye, F ve H sınıfı sürücü belgesi 99,2 TL’ye, uluslararası sürücü belgesi 199,4 TL’ye, diğer sürücü belgesi 499 TL’ye yükselecek.

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde en düşük trafik cezası 62 TL, en yüksek trafik cezası 18 bin 589 TL olacak. Kırmızı ışıkta geçenler 166 TL, hız sınırını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar 166 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar 343 TL ödeyecek. Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalananlar 700 TL, ikinci kez yakalananlar 877 TL, üçüncü kez yakalananlar bin 407 TL ceza ödeyecek.

Taşıtların yaşları ile ödenecek yıllık vergi tutarı da yeniden değerleme oranı çerçevesinde şöyle olacak: “1300 cm3 ve aşağısı 517 TL, 1301 - 1600 cm3’e kadar 827 TL, 1601 - 1800 cm3’e kadar bin 457 TL.”

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde baş-vuru harçları, “Sulh mahkemelerinde icra tetkik mercilerinde 10,1 TL, Asliye mahkemelerinde idare mahkemelerinde 21,8 TL. olarak uygula-nacak. Damga vergisi 9,4 TL, diğer veriler 20,2 TL olacak.

Söz konusu oran 2012’de yüzde 10.26, 2011’de yüzde 7.7, 2010’da yüzde 2.2, 2009’da yüzde 12, 2008’de yüzde 7.2, 2007’de yüzde 7.8, 2006’da yüzde 8.16, 2005’te yüzde 11.6, 2004’te 28.5 ve 2003’te yüzde 59 olmuştu.

Page 27: Adana Ticaret Odası Dergisi

24

Haber

25

Haber

2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2011 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı’nın görüşmeleri,

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başladı. Maliye Bakanı Şimşek, burada yaptığı sunumunda, kriz sonrası dönemde Türkiye ekonomisinin güçlü bir büyüme süreci yaşadığını belirtti. 2010-2011 yıllarında ortalama yüzde 8,8 büyüyen Türkiye ekonomisinin global büyüme liginde üst sıralarda yer aldığını aktaran Şimşek, “Ancak kriz sonrası dönemde büyümenin motoru olan iç talep yüzde 10,3 ile normalin oldukça üzerinde büyümüştür. Yurtiçi tasarruflarımızın yetersiz oluşu ve dış finans-mana erişimin kolaylaşması da cari açığı çok yüksek seviyelere çıkarmıştır.” diye konuştu.

Küresel finansal krizin başlangıcından bu yana yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekono-misinde istikrarın hala sağlanamadığını, gelişmiş ekonomilerde zayıf büyüme ve yüksek işsizlik orta-mı sürerken, Euro Bölgesi kamu borç krizinin bir güven bunalımına dönüştüğünü söyledi. Gelişmiş ülkelerin yaşadığı bu sorunların küresel görünümü olumsuz yönde etkilediğini anlatan Şimşek, bu nedenle birçok ülke ve uluslararası kuruluşların büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini bildirdi. Küresel büyümenin 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 3,3 ve yüzde 3,6 olmasının tahmin edildiğini aktaran Şimşek, bu oranların kriz öncesi küresel ekonomide görülen yüzde 5-5,5’lik büyüme oranla-rının oldukça altında olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin cari açık gibi önemli bir ekonomik so-runu krize dönüştürmeden yönettiğine işaret eden Şimşek şöyle konuştu:

“Yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uyguladığımız doğru makroekonomik politikalara kontrol altına aldık. 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78.6

Şimşek: Yumuşak iniş süreci başarıyla devam ediyor

İhracat artıyor, ithalat azalıyor

Yeniden değerleme oranları açıklandı

milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açık bu yılına Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilemiştir. Yılın son çeyreğinde, iç talepteki toparlanmaya bağlı olarak cari açıktaki azalma hızının bir miktar ya-vaşlamasını bekliyoruz. Bu çerçevede, cari açığın yıl sonunda 58.7 milyar dolar, milli gelire oran olarak da yüzde 7.3 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Cari açıktaki bu gerileme yüksek seviyelerde seyreden petrol fiyatları ile en büyük ticaret ortağımız AB’nin resesyonda olmasına rağmen gerçekleşmiştir. Bu yıl petrol fiyatları ortalama 112 dolar gibi yüksek bir seviyede seyretmiştir. Dolayısıyla Ağustos ayı itiba-riyle 12 aylık enerji ithalatımız 58.8 milyar dolara yükselmiştir. Nitekim enerji dışı cari açıkta daralma daha belirgin olmuştur. 2011 yılı Ekim ayında 33 milyar dolara yükselerek zirve yapan 12 aylık net enerji dışı cari açık, 2012 yılı Ağustos ayında 7.3 milyar dolarda gerilemiştir.”

Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyonist baskıların da azaldığına dikkat çeken Maliye Bakanı Şimşek, “Geçen yıl sonunda yüzde 10.5’e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç ta-lepteki zayıflama ile birlikte yüzde 7.4’e önümüzdeki yıl ise yüzde 5.3’e gerilemesini bekliyoruz. Ancak başta gıda ve petrol olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselme eğilimi enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaktadır. Enflasyonu tek hanelere indirerek tarihi bir başarıya imza attık. Orta ve uzun vadede hedefimiz, enflasyonun düşük hanelerde gerçekleş-mesidir. Çünkü fiyat istikrarı büyüme potansiyelini artıran önemli bir faktördür” dedi.

2011 yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısı hakkında bilgi veren Şimşek, bütçe giderlerinin 314,6 milyar lira, bütçe gelirlerinin 296,8 milyar lira, bütçe açığı-nın 17.8 milyar lira, faiz dışı fazlanın ise 24,4 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Şimşek, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi yılsonu gerçekleşme tah-minini ise bütçe giderlerinin 362,7 milyar lira, bütçe giderlerinin 329,2 milyar lira, bütçe açığının 33,5 milyar lira, faiz dışı fazlanın 15,5 milyar lira olarak beklediklerini ifade etti.

Maliye Bakanı Şimşek, bu gelişmelere paralel olarak, 2012 yılında ekonominin yüzde 3,2 oranın-da büyümesini öngörüldüğünü bildirdi. Büyüme oran geçen yıl Orta Vadeli Programda (OVP) öngörülen yüzde 4’ün 0,8 puan altında olduğuna işaret eden Şimşek, yaşanan küresel yavaşlama dikkate alındığında bu farkın büyük bir sapma olmadığını ifade etti. Türkiye’nin, cari açık gibi önemli bir ekonomik sorunu krize dönüştürme-den yönettiğini dile getiren Bakan Şimşek, yüksek seviyelere çıkan cari açığı, uygulanan doğru makro ekonomik politikalarla kontrol altına aldıklarını kaydetti. Bakan Şimşek, 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78,6 milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açığın bu yılın Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilediğini bildirdi.

Yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyo-nist baskıların da azaldığını belirten Şimşek, geçen yıl sonunda yüzde 10,5’e yükselen enflasyonun bu yıl sonunda kurdaki istikrar ve iç talepteki za-yıflamayla birlikte yüzde 7,4’e, önümüzdeki yıl ise yüzde 5,3’e gerilemesini beklediklerini bildirdi.

Şimşek, 2013 yılı bütçesinin mali disiplini ve makroekonomik istikrarı korumayı amaçlayan, büyümeyi ve istihdamı destekleyen, toplumsal refahı gözeten, ekonominin verimliliğini ve üret-ken yapısını destekleyen, yatırımları teşvik eden, altyapıya öncelik veren, sağlık, eğitim ve sosyal nitelikli harcamalara ağırlık veren, toplumun yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan bir bütçe olduğunu söyledi.

Maliye Bakanı Şimşek, bütçede, personel giderlerine 97,2 milyar lira, Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet primi giderlerine 26.8 milyar lira, mal ve hizmet alımı giderlerine 33,4 milyar lira, faiz giderlerine 53 milyar lira,cari transferlere 151,3 milyar lira, sermaye giderlerine 33,5 milyar lira, sermaye transferlerine 5,1 milyar lira, borç vermeye 11,1 milyar lira, yedek ödeneklere 2.5 milyar lira pay ayrıldığını söyledi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Eylül ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 21 artışla 13 milyar dolara ulaştığını, ithalatın

yüzde 6.4 azalarak 19.8 milyar dolara indiği belirtti. Çağlayan, ihracat artışının birkaç malın ihracatındaki artıştan kaynaklanmadığını kaydederek, “Hem pazar çeşitlendirilmesi hem de ürün çeşitlendirilmesi bu ihracat artışını sağlamıştır. İhracatta pazar ve ürün çe-şitlendirmesi mayası tuttu. İlk dokuz ayda 64 fasılda, yani ürün gruplarının üçte ikisinde ihracat artışımız var” dedi.

Küresel finans krizinin başlangıcından bu yana 5 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisinde istikrarın hala sağlanamadığını belirten Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonomide belirsizlikler devam ederken Türkiye ekonomisinin yumuşak iniş sürecinin başarıyla devam ettiğini ifade etti.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret verilerini değerlendirdi. Çağlayan, Eylül ayı ihracatının geçen yıla göre yüzde 21 artışla 13 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, ithalatın ise yüzde 6.4 azalarak 19.8 milyar dolara indiği belirtti. Çağlayan, “Dış ticaret açığımız 12 aydır geriliyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı bu ay yüz-de 65,6 oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranındaki yükselişin ve dış ticaret açığımızdaki gerilemenin ana sebebi ihracat artışıdır. Geçen yıl Eylül ayında bu oran yüzde 50,7 idi” ifadelerini kullandı.

Ocak-Eylül döneminde 129 ülkeye ya da bölgeye ihracatta artış görüldüğünü ifade eden Çağlayan, “Bu hem bizim Bakanlık olarak çeşitlendirme stratejimi-zin, hem de dinamik girişimcilerimizin çalışmaları-nın açık bir sonucu. Şükürler olsun AB pazarındaki kayıplarımızın daha fazlasını diğer pazarlardan telafi ediyoruz. 2011 yılında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 43.3 iken, 2012 yılının 9 ayında AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 38.3’e gerilemiştir. 9 ayda AB ülkelerine ihracatımız geçen yılın aynı dönemi-ne göre yüzde 7.9 azalırken, aynı dönemde Afrika ülkelerine ihracatımız yüzde 33, Asya ülkelerine yüzde 46, Amerika ülkelerine yüzde 22 oranında artış gerçekleşmiştir” değerlendirmesinde bulundu.İhracat artışının birkaç malın ihracatındaki artıştan kaynaklanmadığını kaydeden Çağlayan, “Hem pazar çeşitlendirilmesi hem de ürün çeşitlendirilmesi bu ihracat artışını sağlamıştır. İhracatta pazar ve ürün

çeşitlendirmesi mayası tuttu. Öyle olsa ayakları yere basmayan bir artış olurdu. İlk 9 ayda 64 fasılda, yani ürün gruplarının üçte ikisinde ihracat artışımız var. Yani bir taraftan pazarlarımızı çeşitlendirirken, bir taraftan da yeni ürünlerdeki satışlarımız artıyor. Bundan sonra ise katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve ihracatına yönelmemiz gerekiyor” dedi.

Çağlayan Türkiye’nin geleceğinin sanayide ve üretimde olduğunu anlatarak, sanayi kapasitesini ve üretimini özellikle katma değeri yüksek ürünlerde ve ithalat bağımlılığı yüksek ürünlerde artırmanın önemine değindi. Çağlayan, “Yılın 9 ayı yani 3 çeyreğine ait dış ticaret verileri tamamlanmış oldu. 9 aylık ihracatımız yüzde 13,7 artışla 113 milyar dolara ulaştı. Bu çok ciddi bir oran. Almanya ve Brezilya’nın bu dönemdeki ihracatında yüzde 4’ün üzerinde geri-leme var. ABD’nin ihracatı yüzde 5, Çin’in ihracatın-da yüzde 7 civarında artış var. Türkiye 2012 yılı sona erdiğinde ihracatını en çok artıran ülkelerden biri olacak. İlk iki çeyrekte olduğu gibi üçüncü çeyrekte de ihracatımız göz dolduran performansını sürdürdü. GSYİH verileri açıklandığında büyümenin yine net ihracat yoluyla olduğunu göreceğiz” dedi.

Bakan Çağlayan, son 12 aylık İhracatın 148.5 milyar dolar, ithalatın 235.6 milyar dolar olduğunu hatırlattı. 9 aylık ihracatımızın toplamı 113 milyar dolar, aylık bazda ortalama 12.55 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini açıkladı.

Ekim ayı enflasyon verileri çerçevesinde vergilerin artışında kullanılacak yeniden değerleme oranı 2013 yılında yüzde 7.8

olacak. Vergi Usulü Kanunu’na göre, TÜİK tarafından

açıklanan Ekim ayı Üretici Fiyatları Endeksi’nin (ÜFE) 12 aylık ortalamaları dikkate alınarak belir-lenen yeniden değerleme oranında, çeşitli vergiler, harçlar ve cezalar ile geçici vergi dönemleri itiba-riyle yapılacak değerlemeler esas alınıyor.

Yeniden değerleme oranı doğrultusunda, çevre

temizlik vergisi dışında kalan taşıt vergileri, harçlar, damga vergisi, cezalar ve değerli kağıtlar ile defter tutma hadleri yüzde 7.8 artırılacak.

Bu durumda araçlar için uygulanan motorlu taşıtlar vergisinden, emlak vergisine tabi değerlere ve pasaportlara kadar birçok mal ve hizmette, be-lirlenen oranda vergi artışı olacak. Çevre temizlik vergisi ise yeniden değerleme oranının yarısı kadar ve yüzde 3.9 artırılacak.

Yüzde 7.8’lik artış sonrası yeni yıldan itibaren

1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 480,70 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, 518,2 liraya çıka-

cak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 768,5 liradan 828.4 liraya yükselecek.

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde en düşük trafik cezası 62 TL, en yüksek trafik cezası 18 bin 589 TL olacak. Kırmızı ışıkta geçenler 166 TL, hız sınırını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar 166 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar 343 TL ödeyecek. Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalananlar 700 TL, ikinci kez yakalananlar 877 TL, üçüncü kez yakalananlar bin 407 TL ceza ödeyecek.

Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 112,79 liradan 121,5 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 300 lira olacak. 2013 yılında, 6 aya kadar olan pasaportlar 83,2 TL, 1 yıla kadar olan pasaportlar 121,6 TL, 2 yıl için olan pasaportlar 198,4 TL, 3 yıl için olan pasaportlar 281,57 TL, 3 yıldan fazla süreli olan pasaportlar için 396,7 TL. harç fiyatları uygulanacak. B sınıfı sürücü belgesini yeni yıldan sonra alacaklar yeniden değerlendirme oranı çerçevesinde 21 TL daha fazla ödeyecek. Böylece B sınıfı sürücü belgesi 299,6 TL’ye A sınıfı sürücü belgesi 99,2 TL’ye, F ve H sınıfı sürücü belgesi 99,2 TL’ye, uluslararası sürücü belgesi 199,4 TL’ye, diğer sürücü belgesi 499 TL’ye yükselecek.

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde en düşük trafik cezası 62 TL, en yüksek trafik cezası 18 bin 589 TL olacak. Kırmızı ışıkta geçenler 166 TL, hız sınırını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlar 166 TL, yüzde 30’dan fazla aşanlar 343 TL ödeyecek. Alkollü araç kullanırken ilk kez yakalananlar 700 TL, ikinci kez yakalananlar 877 TL, üçüncü kez yakalananlar bin 407 TL ceza ödeyecek.

Taşıtların yaşları ile ödenecek yıllık vergi tutarı da yeniden değerleme oranı çerçevesinde şöyle olacak: “1300 cm3 ve aşağısı 517 TL, 1301 - 1600 cm3’e kadar 827 TL, 1601 - 1800 cm3’e kadar bin 457 TL.”

Yeniden değerleme oranı çerçevesinde baş-vuru harçları, “Sulh mahkemelerinde icra tetkik mercilerinde 10,1 TL, Asliye mahkemelerinde idare mahkemelerinde 21,8 TL. olarak uygula-nacak. Damga vergisi 9,4 TL, diğer veriler 20,2 TL olacak.

Söz konusu oran 2012’de yüzde 10.26, 2011’de yüzde 7.7, 2010’da yüzde 2.2, 2009’da yüzde 12, 2008’de yüzde 7.2, 2007’de yüzde 7.8, 2006’da yüzde 8.16, 2005’te yüzde 11.6, 2004’te 28.5 ve 2003’te yüzde 59 olmuştu.

Page 28: Adana Ticaret Odası Dergisi

27

Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri

26

Meslek Komitesinin çalışma-ları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Adana Ticaret Odası’nın 27 bini aşkın üyesi var. Burada Adana’da ticaret yapan tüm esnaflar temsil edilmekte. Bizim meslek komitemiz de zirai ilaç tacirleri, zirai uçak-çılar ve zirai gübre pazarlamacılarını kapsa-

Tarım politikaları sektörü kucaklamalı

makta. Bu kesimlerin sorunları, sıkıntıları, yapması gereken bir takım prosedürlerle ilgili odalar ve borsalar birliği izninde çözüm önerisi üretmekteyiz. Üyelerimizin daha iyi ticaret yapması, daha kazançlı ticaret yapması konusunda ülkeden ve onlardan yana doğru işler yapmak arzu-sundayız.

Meslek Komitesinde ne gibi sorunlar ele alıyorsunuz?

Daha önce bahsettiğim gibi ismi her ne kadar zirai ilaç tacirleri, zirai gübreciler ve zirai uçakçılar olsa da biz tarımın tüm kesim-leri ile ilgili tüm sorunları komitelerimizle paylaşmaktayız.

Bu sorunlara karşı nasıl çözüm yolları üretiyorsunuz?

Türkiye tarımını sizde gözlemliyorsu-nuzdur. Özellikle Adana deyince en önemli sektör tarımdır diye düşünüyorum. Adana hem tarımsal ürünler açısından önemli hem de Adana sanayisinin tarıma dayalı olması bunun açık bir göstergesi. Organize Sanayi Bölgesi’ne giderseniz oradaki işletmelerin yüzde seksene yakını tarıma dayalı sanayidir. Bundan dolayıdır ki tarımın Adana’da çok büyük önemi ve önceliği vardır.

Sektörde karşılaştığınız önemli sorunlar neler, bu sorunların çözümü için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Kendi sektörümüzle ilgili bölgesel bazda düşünürken hem de Adana kenti olarak dü-şünüyoruz. Bizim sorunlarımız aynı zamanda tüm Türkiye’nin sorunlarını kapsıyor diye düşünüyorum. Tarıma gelince, en önemli sorunumuz ülkemizin özellikle geçmiş hü-kümetleri de kapsayan dönemlerden itibaren bir tarım politikasının olmayışı. Adana’da şu anda tarım üreticisi dar boğaz içerisinde. Ürettikleri hiç bir mahsulü değerince pazar-

layamamakta. Bunun sebebi de girdi mali-yetlerinin çok artmış olması. Kabaca şöyle örnek verebilirim, son 10 yıldır enflasyon genelde tek haneli rakamlarda, buna rağmen tarım girdilerine bakıldığında 2002’den 2012’ye kadar geçen süre zarfında düşünür-sek 10 yıllık bu süreçte en az dört, beş kat artmıştır. Yani yüzde dört yüz, yüzde beş yüz gibi bir orana tekabül ediyor. Fakat üreticinin ürettiği mamul bir buçuk, en fazla iki buçuk kat artmıştır. Bu da üreticinin fakirleşmesi, para kazanamaması demektir. Dört, beş kat sizin girdi maliyetiniz artıyor, ürününüz 10 yıl sonra en fazla iki buçuk kat artıyor, bu bir geriye gidiş demektir. Üretici şaşkın halde, tarım arazisine ne ekeceğini düşünüyor. Bir de Adana çok önemli bir tarım bölgesi. Türkiye’de kışın etrafı dolaşırsanız karsız tek bölge Çukurova’dır. Tarım, aynı zamanda dünyada da çok önem arz eden bir sektör. Biz Adana’da tarlamızda katma değeri yüksek ürün üreteceğimiz yerde üreticiler, “en az girdi maliyeti ile ne üretiriz?” onun hesa-bındalar, bu çok yanlış bir düşünce. Bizim katma değeri yüksek, katma değeri derken Adana’nın pamuk, narenciye gibi geçmişine özgü kendi değerleri var. Bu üretim desenin-den Adana çiftçisi vazgeçmekte, girdisi düşük

olan düşük maliyette ürünleri üretmeye yönelmekte bu da çok doğru bir uygulama değil. Aynı zamanda yine sektörümüzle ilgili sorunlardan şu anda yürütülen dış politika-mızı çok doğru bulmuyorum. Bu yıl sezon başında, nisan-mayıs gibi patates ve soğan üreticileri ürettikleri ürünlerin hasadını ya-pamamışlardır. Bunda ki neden üretim ma-liyetlerinin yüksekliği ve alıcı bulamamala-rından kaynaklanıyor. Yani işi getiriyorsunuz soğan ve patatesi hasat ettiriyorsunuz. Atıyo-rum 30 kuruşa mâl ediyorsunuz işçisi dâhil, ürünü pazara çıkartıyorsunuz yine 30 kuruşa satıyorsunuz, dolayısı ile bunun satmanın bir anlamı yok, tarlada bırakıyorsunuz. Pamuk çok kötü, yıllar öncesinin fiyatında devam ediyor. Üreticinin en büyük sorunu gübre ve mazot fiyatlarındaki artışlar. Üreticinin şöyle bir isteği var; gübreden ziyade mazotta nasıl denizcilik sektörü ÖTV’den muaf mazot kullanıyorsa, tarım üreticisi de ÖTV’den muaf mazot kullanmak istiyor. Şöyle, yine dış siyaset yani çok doğru bulmuyoruz derken şunu söylemeye çalışıyorum. Avrupa’da Euro bölgesinde şu anda süren bir sıkıntı var bildi-ğiniz gibi. Bizim ihraç kapımız genelde Suri-ye kapısı ile, 10-12 ülkeyi kapsayan Ortadoğu kesimi, ürünlerimizi genelde oraya satıyoruz.

Bu savaştan dolayı yönetemediğimiz içine boş yere girdiğimiz Suriye savaşından dolayı, özellikle Adana çiftçisi çok mağdur. Bu ne-denle, acilen komşularımızla daha önce Dış İşleri Bakanımızı’n söylediği gibi “sıfır sorun” çözümüne gitmemiz gerekiyor. Bir de dünya-da az önce patates, soğan örneğini verdiğim gibi bir açlık sorunu var. Milyonlarca insan Afrika’da, uzak doğuda ve benzeri yerlerde açlıktan dolayı ölümle pençeleşiyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi bir ülkede de obezite ile mücadele ediliyor. Burada bir tezatlık var. Oradaki halkın yüzde ellisi obez durumda ve obezite ile mücadele eden bir kurum kurmuş hükümet. Dolayısı ile dünyada gıda eksikliği yok, sadece eşit paylaşım sorunu var. Bir de yine olumsuz bir tablo, Türkiye eskiden ta-rımda kendi kendine yeten ilk 7 ülkeden biri falan derdik. Şu anda bırakın yetmeyi a dan z ye her şeyi yurt dışından almaya çalışıyoruz. Ne için yurt dışından? Daha uygun fiyatla getiriyormuşuz. Her zaman olay o değil görü-yorsunuz İspanya’da, İtalya’da şurada, burada bir takım sıkıntılar oluyor. Böyle durumlarda 75 milyon insanı nasıl doyuracaksınız. Kendi üretimimizi ne olursa olsun devlet politikası yapacaksınız. Üretmek zorundasınız, üret-meden hiç bir şey olmaz. Maliyeti ne olursa olsun üretmek zorundayız.

Günümüzde Adana’nın tarım sektörün-deki konumunu nasıl değerlendiriyorsu-nuz?

Hem tarım sektörü açısından hem de diğer tüm sektörler açısından Adana dibe vurmuş durumda. Ne için dibe vurmuş durumda? Adana gibi bir yer eskiden doğudan, güney doğudan göç alan bir şehir. Göç ne için alı-nır? Burada hizmet varsa, geçim kapısı varsa, yaşam standardı yüksekse, siz göç çekersiniz ama şu anda biz göç veren bir il durumunda-yız. İşsizlikte Şırnak’la birincilik için yarışı-yoruz. En önemlisi de yaşanılır şehir sırala-masında en son 50. sıradaydık. Bu Adana’nın büyük ayıbıdır diye düşünüyorum. Adana’nın eski halini biliyorsunuz; pamuk ağalarını, eski Adana sanayisini bunların hepsi kapandı tüm sanayiler, işletmeler kapandı.

13. Grup Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyemiz Saim İnce, sektörde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini Adana Ticaret Odası Dergisi’ne değerlendirdi.

Page 29: Adana Ticaret Odası Dergisi

27

Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri Meslek Komitelerimizin Faaliyetleri

26

Meslek Komitesinin çalışma-ları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Adana Ticaret Odası’nın 27 bini aşkın üyesi var. Burada Adana’da ticaret yapan tüm esnaflar temsil edilmekte. Bizim meslek komitemiz de zirai ilaç tacirleri, zirai uçak-çılar ve zirai gübre pazarlamacılarını kapsa-

Tarım politikaları sektörü kucaklamalı

makta. Bu kesimlerin sorunları, sıkıntıları, yapması gereken bir takım prosedürlerle ilgili odalar ve borsalar birliği izninde çözüm önerisi üretmekteyiz. Üyelerimizin daha iyi ticaret yapması, daha kazançlı ticaret yapması konusunda ülkeden ve onlardan yana doğru işler yapmak arzu-sundayız.

Meslek Komitesinde ne gibi sorunlar ele alıyorsunuz?

Daha önce bahsettiğim gibi ismi her ne kadar zirai ilaç tacirleri, zirai gübreciler ve zirai uçakçılar olsa da biz tarımın tüm kesim-leri ile ilgili tüm sorunları komitelerimizle paylaşmaktayız.

Bu sorunlara karşı nasıl çözüm yolları üretiyorsunuz?

Türkiye tarımını sizde gözlemliyorsu-nuzdur. Özellikle Adana deyince en önemli sektör tarımdır diye düşünüyorum. Adana hem tarımsal ürünler açısından önemli hem de Adana sanayisinin tarıma dayalı olması bunun açık bir göstergesi. Organize Sanayi Bölgesi’ne giderseniz oradaki işletmelerin yüzde seksene yakını tarıma dayalı sanayidir. Bundan dolayıdır ki tarımın Adana’da çok büyük önemi ve önceliği vardır.

Sektörde karşılaştığınız önemli sorunlar neler, bu sorunların çözümü için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Kendi sektörümüzle ilgili bölgesel bazda düşünürken hem de Adana kenti olarak dü-şünüyoruz. Bizim sorunlarımız aynı zamanda tüm Türkiye’nin sorunlarını kapsıyor diye düşünüyorum. Tarıma gelince, en önemli sorunumuz ülkemizin özellikle geçmiş hü-kümetleri de kapsayan dönemlerden itibaren bir tarım politikasının olmayışı. Adana’da şu anda tarım üreticisi dar boğaz içerisinde. Ürettikleri hiç bir mahsulü değerince pazar-

layamamakta. Bunun sebebi de girdi mali-yetlerinin çok artmış olması. Kabaca şöyle örnek verebilirim, son 10 yıldır enflasyon genelde tek haneli rakamlarda, buna rağmen tarım girdilerine bakıldığında 2002’den 2012’ye kadar geçen süre zarfında düşünür-sek 10 yıllık bu süreçte en az dört, beş kat artmıştır. Yani yüzde dört yüz, yüzde beş yüz gibi bir orana tekabül ediyor. Fakat üreticinin ürettiği mamul bir buçuk, en fazla iki buçuk kat artmıştır. Bu da üreticinin fakirleşmesi, para kazanamaması demektir. Dört, beş kat sizin girdi maliyetiniz artıyor, ürününüz 10 yıl sonra en fazla iki buçuk kat artıyor, bu bir geriye gidiş demektir. Üretici şaşkın halde, tarım arazisine ne ekeceğini düşünüyor. Bir de Adana çok önemli bir tarım bölgesi. Türkiye’de kışın etrafı dolaşırsanız karsız tek bölge Çukurova’dır. Tarım, aynı zamanda dünyada da çok önem arz eden bir sektör. Biz Adana’da tarlamızda katma değeri yüksek ürün üreteceğimiz yerde üreticiler, “en az girdi maliyeti ile ne üretiriz?” onun hesa-bındalar, bu çok yanlış bir düşünce. Bizim katma değeri yüksek, katma değeri derken Adana’nın pamuk, narenciye gibi geçmişine özgü kendi değerleri var. Bu üretim desenin-den Adana çiftçisi vazgeçmekte, girdisi düşük

olan düşük maliyette ürünleri üretmeye yönelmekte bu da çok doğru bir uygulama değil. Aynı zamanda yine sektörümüzle ilgili sorunlardan şu anda yürütülen dış politika-mızı çok doğru bulmuyorum. Bu yıl sezon başında, nisan-mayıs gibi patates ve soğan üreticileri ürettikleri ürünlerin hasadını ya-pamamışlardır. Bunda ki neden üretim ma-liyetlerinin yüksekliği ve alıcı bulamamala-rından kaynaklanıyor. Yani işi getiriyorsunuz soğan ve patatesi hasat ettiriyorsunuz. Atıyo-rum 30 kuruşa mâl ediyorsunuz işçisi dâhil, ürünü pazara çıkartıyorsunuz yine 30 kuruşa satıyorsunuz, dolayısı ile bunun satmanın bir anlamı yok, tarlada bırakıyorsunuz. Pamuk çok kötü, yıllar öncesinin fiyatında devam ediyor. Üreticinin en büyük sorunu gübre ve mazot fiyatlarındaki artışlar. Üreticinin şöyle bir isteği var; gübreden ziyade mazotta nasıl denizcilik sektörü ÖTV’den muaf mazot kullanıyorsa, tarım üreticisi de ÖTV’den muaf mazot kullanmak istiyor. Şöyle, yine dış siyaset yani çok doğru bulmuyoruz derken şunu söylemeye çalışıyorum. Avrupa’da Euro bölgesinde şu anda süren bir sıkıntı var bildi-ğiniz gibi. Bizim ihraç kapımız genelde Suri-ye kapısı ile, 10-12 ülkeyi kapsayan Ortadoğu kesimi, ürünlerimizi genelde oraya satıyoruz.

Bu savaştan dolayı yönetemediğimiz içine boş yere girdiğimiz Suriye savaşından dolayı, özellikle Adana çiftçisi çok mağdur. Bu ne-denle, acilen komşularımızla daha önce Dış İşleri Bakanımızı’n söylediği gibi “sıfır sorun” çözümüne gitmemiz gerekiyor. Bir de dünya-da az önce patates, soğan örneğini verdiğim gibi bir açlık sorunu var. Milyonlarca insan Afrika’da, uzak doğuda ve benzeri yerlerde açlıktan dolayı ölümle pençeleşiyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi bir ülkede de obezite ile mücadele ediliyor. Burada bir tezatlık var. Oradaki halkın yüzde ellisi obez durumda ve obezite ile mücadele eden bir kurum kurmuş hükümet. Dolayısı ile dünyada gıda eksikliği yok, sadece eşit paylaşım sorunu var. Bir de yine olumsuz bir tablo, Türkiye eskiden ta-rımda kendi kendine yeten ilk 7 ülkeden biri falan derdik. Şu anda bırakın yetmeyi a dan z ye her şeyi yurt dışından almaya çalışıyoruz. Ne için yurt dışından? Daha uygun fiyatla getiriyormuşuz. Her zaman olay o değil görü-yorsunuz İspanya’da, İtalya’da şurada, burada bir takım sıkıntılar oluyor. Böyle durumlarda 75 milyon insanı nasıl doyuracaksınız. Kendi üretimimizi ne olursa olsun devlet politikası yapacaksınız. Üretmek zorundasınız, üret-meden hiç bir şey olmaz. Maliyeti ne olursa olsun üretmek zorundayız.

Günümüzde Adana’nın tarım sektörün-deki konumunu nasıl değerlendiriyorsu-nuz?

Hem tarım sektörü açısından hem de diğer tüm sektörler açısından Adana dibe vurmuş durumda. Ne için dibe vurmuş durumda? Adana gibi bir yer eskiden doğudan, güney doğudan göç alan bir şehir. Göç ne için alı-nır? Burada hizmet varsa, geçim kapısı varsa, yaşam standardı yüksekse, siz göç çekersiniz ama şu anda biz göç veren bir il durumunda-yız. İşsizlikte Şırnak’la birincilik için yarışı-yoruz. En önemlisi de yaşanılır şehir sırala-masında en son 50. sıradaydık. Bu Adana’nın büyük ayıbıdır diye düşünüyorum. Adana’nın eski halini biliyorsunuz; pamuk ağalarını, eski Adana sanayisini bunların hepsi kapandı tüm sanayiler, işletmeler kapandı.

13. Grup Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyemiz Saim İnce, sektörde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini Adana Ticaret Odası Dergisi’ne değerlendirdi.

Page 30: Adana Ticaret Odası Dergisi

Faaliyetlerimiz

28

Odamız tarafından yürütülen “Mavi Kapak Kampanyası” kapsamında tekerlekli sandalye

dağıtımımız sürüyor.

Odamız Meclis Salonunda gerçekleşen törende konuşan Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Odalar, Borsalar ve benzeri faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluş-larının sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vermesi gerektiğini belirterek, “Adana Ti-caret Odası olarak bu sorumluluğu, hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalarla en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Bugün verdiğimiz tekerlekli sandalyeler de bunun en güzel örneğidir” diye konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Mavi Kapak Projesi kapsamında 45 adet tekerlekli sandalye dağıtımı gerçekleştir-diklerini belirterek, “Bu kampanyamıza destek olmak amacıyla kapak biriktiren tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Çünkü atıl durumdaki kapaklar, tekerlekli sandalyesi olmadığı için hayata küsme noktasına gelen engelli vatandaşlarımıza önemli bir destek niteliğindedir. Bugün de yine bir engelli vatandaşımızı hep birlikte sevindirmiş olmanın mutluluğunu ve huzurunu yaşıyo-ruz” dedi.

Tekerlekli sandalyelerle engellileri sevindiriyoruz

Bütün mesele, iyi ve büyükgörünmek değil! Gerçekteniyi ve büyük olmaktır.

Beethoven

9 SERİSİ 75”Samsung’un En Büyük LED Televizyonu.Kırmızı Altın Renginde.

ekonomi_75inch_ilan_22x30cm.indd 1 9/17/12 6:11 PM

Page 31: Adana Ticaret Odası Dergisi

Faaliyetlerimiz

28

Odamız tarafından yürütülen “Mavi Kapak Kampanyası” kapsamında tekerlekli sandalye

dağıtımımız sürüyor.

Odamız Meclis Salonunda gerçekleşen törende konuşan Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Odalar, Borsalar ve benzeri faaliyetlerde bulunan sivil toplum kuruluş-larının sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vermesi gerektiğini belirterek, “Adana Ti-caret Odası olarak bu sorumluluğu, hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalarla en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Bugün verdiğimiz tekerlekli sandalyeler de bunun en güzel örneğidir” diye konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Mavi Kapak Projesi kapsamında 45 adet tekerlekli sandalye dağıtımı gerçekleştir-diklerini belirterek, “Bu kampanyamıza destek olmak amacıyla kapak biriktiren tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Çünkü atıl durumdaki kapaklar, tekerlekli sandalyesi olmadığı için hayata küsme noktasına gelen engelli vatandaşlarımıza önemli bir destek niteliğindedir. Bugün de yine bir engelli vatandaşımızı hep birlikte sevindirmiş olmanın mutluluğunu ve huzurunu yaşıyo-ruz” dedi.

Tekerlekli sandalyelerle engellileri sevindiriyoruz

Bütün mesele, iyi ve büyükgörünmek değil! Gerçekteniyi ve büyük olmaktır.

Beethoven

9 SERİSİ 75”Samsung’un En Büyük LED Televizyonu.Kırmızı Altın Renginde.

ekonomi_75inch_ilan_22x30cm.indd 1 9/17/12 6:11 PM

Page 32: Adana Ticaret Odası Dergisi

30

HaberHaber

Koç Holding tarafından 2006 yılından bu yana her yıl farklı bir temanın işlendiği, “Ülkem İçin Kampanyası” bu kez engelli vatandaşlarımızın daha uygun ortamda yaşayabilmeleri hedefine yöneldi.

31

Amaç; aradaki engelleri

kaldırmak ...

2006 yılında ‘Ülkem İçin Projesi’ni baş-latan Koç Holding’in, 2012–2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler

Kalkınma Programı (UNDP) ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Kampanyası”nın Adana bölümü, Cafer Recai Gizer İlköğretim Okulu’nda gerçekleşti.

Seyhan Kaymakamı Ahmet Çınar’ın da katıldığı etkinlikte konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız ve Ülkem İçin Projesi’nin Adana Elçisi olan Ali Gizer, Koç Holding’in ‘Ülkem İçin Projesi’ kapsamında 81 ildeki Koç bayileri olarak, bulundukları kentin sorunlarını tespit

edip, çözümüne yönelik adımlar attıklarına işaret etti. Gizer, “Böylece ülkenin meselele-rine karşı sahiplenici bir yol izlerken, sosyal kalkınmaya da destek veriyoruz” dedi.

Ülkem İçin Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl “Ülkem İçin Kan Veriyorum” kampanyası ile tüm Koç Topluluğu bayileri ve çalışanları olarak Türk Kızılayı’na düzenli kan bağışçısı kazandırdıklarını ifade eden Ali Gizer, 83 bin ünite kan bağışı ile Türk Kızılayı’na, bir kurumca gerçekleştirilen en büyük kan bağışı rakamını ve en yaygın düzenli kan bağışçısı kazanım kampanyasına imza atmış olduk” diye konuştu.

Bu yıl ise, ülkemizin bir başka önemli problemine, son derece hayati bir konu olan engellilerin günlük yaşam odaklanmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Ali Gizer konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan verilere göre ülke nüfusunun yüzde 12,29’u engellidir. Bu oran, son nüfus sayımına göre yaklaşık 8,5 milyon kişiye karşılık gelmektedir. Günlük yaşantımızda, cadde ve sokaklarda çok sayıda engelli kişi ile karşılaşmamamızın nedeni, engelli kişilerin mevcut olmaması değil, bu kişilerin dış mekânlardan yardım almadan faydalanabil-melerinin çoğu durumda olanaksız olması-dır. Fiziki kısıtlamalar nedeniyle de eğitim ve çalışma hayatına katılımları oldukça güçleşmektedir. Ülkemizde kamuoyunun engelli bireylere ilişkin tutumunun da genellikle olumsuz olduğu gözlenmektedir. Buradan hareketle, Ülkem İçin Projesi 2012 - 2013 uygulamasında AYDER ile işbir-liği ile “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” diyerek yolumuza devam ediyoruz. Çünkü “Ülkem varsa ben de varım” diyerek çıktı-ğımız yolda Koç bayileri olarak katkı sağla-yabileceğimiz her konuda üzerimize düşeni yapmayı bir sosyal sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Koç Topluluğu bayileri olarak bizler, bugün burada alacağımız “Engelliliğe Doğru Yaklaşım” eğitimini tüm illerimizde yaymak üzere çalışacağız. Bir yandan da Koç Topluluğu şirketlerinin çalışanları da aynı eğitimi almaya başladılar. Böylece bu konuda doğru bir yaklaşım ve toplumsal bilincin yayılmasını hedefliyoruz. Ayrıca Koç Topluluğu olarak bu konuyu bütünsel bir bakış açısıyla ele alıyor ve faaliyet göster-diğimiz tüm alanlarda işyerlerimizin fiziki şartlarını iyileştirerek engelliler için erişilebi-lir hale getirmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz ve dileğimiz, son derece önemli olan bu konuda desteğin bizimle sınırlı kalmaması, bu bilin-cin ülkemiz geneline yayılmasıdır.”

“Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Kam-panyası” kapsamında ‘Engellilere doğru yaklaşım’ temalı sunum yapan, psikolog Ceren Kurtay, günlük yaşamdaki engellerin kaldırılabilmesine yönelik ayrıntılı bilgilerin yer aldığı uygulamalı eğitim verdi.

Page 33: Adana Ticaret Odası Dergisi

30

HaberHaber

Koç Holding tarafından 2006 yılından bu yana her yıl farklı bir temanın işlendiği, “Ülkem İçin Kampanyası” bu kez engelli vatandaşlarımızın daha uygun ortamda yaşayabilmeleri hedefine yöneldi.

31

Amaç; aradaki engelleri

kaldırmak ...

2006 yılında ‘Ülkem İçin Projesi’ni baş-latan Koç Holding’in, 2012–2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler

Kalkınma Programı (UNDP) ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Kampanyası”nın Adana bölümü, Cafer Recai Gizer İlköğretim Okulu’nda gerçekleşti.

Seyhan Kaymakamı Ahmet Çınar’ın da katıldığı etkinlikte konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız ve Ülkem İçin Projesi’nin Adana Elçisi olan Ali Gizer, Koç Holding’in ‘Ülkem İçin Projesi’ kapsamında 81 ildeki Koç bayileri olarak, bulundukları kentin sorunlarını tespit

edip, çözümüne yönelik adımlar attıklarına işaret etti. Gizer, “Böylece ülkenin meselele-rine karşı sahiplenici bir yol izlerken, sosyal kalkınmaya da destek veriyoruz” dedi.

Ülkem İçin Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl “Ülkem İçin Kan Veriyorum” kampanyası ile tüm Koç Topluluğu bayileri ve çalışanları olarak Türk Kızılayı’na düzenli kan bağışçısı kazandırdıklarını ifade eden Ali Gizer, 83 bin ünite kan bağışı ile Türk Kızılayı’na, bir kurumca gerçekleştirilen en büyük kan bağışı rakamını ve en yaygın düzenli kan bağışçısı kazanım kampanyasına imza atmış olduk” diye konuştu.

Bu yıl ise, ülkemizin bir başka önemli problemine, son derece hayati bir konu olan engellilerin günlük yaşam odaklanmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Ali Gizer konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan verilere göre ülke nüfusunun yüzde 12,29’u engellidir. Bu oran, son nüfus sayımına göre yaklaşık 8,5 milyon kişiye karşılık gelmektedir. Günlük yaşantımızda, cadde ve sokaklarda çok sayıda engelli kişi ile karşılaşmamamızın nedeni, engelli kişilerin mevcut olmaması değil, bu kişilerin dış mekânlardan yardım almadan faydalanabil-melerinin çoğu durumda olanaksız olması-dır. Fiziki kısıtlamalar nedeniyle de eğitim ve çalışma hayatına katılımları oldukça güçleşmektedir. Ülkemizde kamuoyunun engelli bireylere ilişkin tutumunun da genellikle olumsuz olduğu gözlenmektedir. Buradan hareketle, Ülkem İçin Projesi 2012 - 2013 uygulamasında AYDER ile işbir-liği ile “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” diyerek yolumuza devam ediyoruz. Çünkü “Ülkem varsa ben de varım” diyerek çıktı-ğımız yolda Koç bayileri olarak katkı sağla-yabileceğimiz her konuda üzerimize düşeni yapmayı bir sosyal sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Koç Topluluğu bayileri olarak bizler, bugün burada alacağımız “Engelliliğe Doğru Yaklaşım” eğitimini tüm illerimizde yaymak üzere çalışacağız. Bir yandan da Koç Topluluğu şirketlerinin çalışanları da aynı eğitimi almaya başladılar. Böylece bu konuda doğru bir yaklaşım ve toplumsal bilincin yayılmasını hedefliyoruz. Ayrıca Koç Topluluğu olarak bu konuyu bütünsel bir bakış açısıyla ele alıyor ve faaliyet göster-diğimiz tüm alanlarda işyerlerimizin fiziki şartlarını iyileştirerek engelliler için erişilebi-lir hale getirmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz ve dileğimiz, son derece önemli olan bu konuda desteğin bizimle sınırlı kalmaması, bu bilin-cin ülkemiz geneline yayılmasıdır.”

“Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Kam-panyası” kapsamında ‘Engellilere doğru yaklaşım’ temalı sunum yapan, psikolog Ceren Kurtay, günlük yaşamdaki engellerin kaldırılabilmesine yönelik ayrıntılı bilgilerin yer aldığı uygulamalı eğitim verdi.

Page 34: Adana Ticaret Odası Dergisi

Faaliyetlerimiz

Ziraat Bankası, vizyonunu genişletiyor

32

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, bankanın büyük değişim içerisinde olduğunu belirterek,

“Topraktan rafa kadar yaşamın her alanında üretici-nin yanında olmaya özen gösteriyoruz” dedi.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, Pazarlama Genel Müdür Yardım-cısı Ömer Baktır, Çukurova Bölge Koordinatörü Mustafa Hamurcu, Adana 1. Bölge Yöneticisi Murat Kara, Adana 2. Bölge Yöneticisi Ertuğrul İspaha ile birlikte Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in yanı sıra, Başkan Yardımcılarımız Atila Me-nevşe, Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu üyelerimiz Tarkan Kulak, Gürsel Tanrıver’in de hazır bulundu-ğu görüşmede, bankanın bundan sonraki çalışma stratejisi ve üyelerimizin beklentileri ele alındı.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, sadece çiftçiyi ilgilendiren konum-dan çıkarılarak daha geniş bir çerçevede hizmet üretmek için yoğun bir atılım içerisine girdiklerini belirterek, “Şu anda, Türkiye’nin dışında 16 ülkede, 74 ayrı noktada hizmet veriyoruz. Amacımız, sadece çiftçiyle anılmak yerine, üretimin her alanında üreticinin yanında olmak. Müşterilerinin ayağına giden, onların tüm finansal sorunlarının çözümünü sağlayan bir yapıya büründük. Bu başarıyı, sizler gibi hedef kitlemiz olan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyo-ruz. Bu aşamada en büyük destekçimiz, siz ve sizin gibi sivil toplum kuruluşları olacaktır” dedi.

Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Ziraat Bankası’nın son zamanlarda gerçekleştirdiği atılımların sevindi-rici olduğuna işaret ederek, “Ziraat Bankası çiftçi ile sınırlı olarak algılanan çalışmalarını, üretimin her kesimine taşımayı başardı. Ancak en iyi hizmetin ve-rilebilmesi, ekonomiye rantabl kredi desteği sağlana-bilmesi için mutlaka üreten kesimle olan diyaloğu en üst seviyeye çıkarmak gerekiyor. Bankacılık sektörü ile reel sektörün birbirini çok iyi anlaması gerekiyor. Özellikle kredi aşamasında, bankalarla üyelerimiz arasında teminat sorunu yaşanıyor. Bu konuda daha ılımlı yaklaşım sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştular.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek yenilenen vizyonları hakkında bilgiler verdi.

Page 35: Adana Ticaret Odası Dergisi

Faaliyetlerimiz

Ziraat Bankası, vizyonunu genişletiyor

32

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, bankanın büyük değişim içerisinde olduğunu belirterek,

“Topraktan rafa kadar yaşamın her alanında üretici-nin yanında olmaya özen gösteriyoruz” dedi.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, Pazarlama Genel Müdür Yardım-cısı Ömer Baktır, Çukurova Bölge Koordinatörü Mustafa Hamurcu, Adana 1. Bölge Yöneticisi Murat Kara, Adana 2. Bölge Yöneticisi Ertuğrul İspaha ile birlikte Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in yanı sıra, Başkan Yardımcılarımız Atila Me-nevşe, Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu üyelerimiz Tarkan Kulak, Gürsel Tanrıver’in de hazır bulundu-ğu görüşmede, bankanın bundan sonraki çalışma stratejisi ve üyelerimizin beklentileri ele alındı.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, sadece çiftçiyi ilgilendiren konum-dan çıkarılarak daha geniş bir çerçevede hizmet üretmek için yoğun bir atılım içerisine girdiklerini belirterek, “Şu anda, Türkiye’nin dışında 16 ülkede, 74 ayrı noktada hizmet veriyoruz. Amacımız, sadece çiftçiyle anılmak yerine, üretimin her alanında üreticinin yanında olmak. Müşterilerinin ayağına giden, onların tüm finansal sorunlarının çözümünü sağlayan bir yapıya büründük. Bu başarıyı, sizler gibi hedef kitlemiz olan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyo-ruz. Bu aşamada en büyük destekçimiz, siz ve sizin gibi sivil toplum kuruluşları olacaktır” dedi.

Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Ziraat Bankası’nın son zamanlarda gerçekleştirdiği atılımların sevindi-rici olduğuna işaret ederek, “Ziraat Bankası çiftçi ile sınırlı olarak algılanan çalışmalarını, üretimin her kesimine taşımayı başardı. Ancak en iyi hizmetin ve-rilebilmesi, ekonomiye rantabl kredi desteği sağlana-bilmesi için mutlaka üreten kesimle olan diyaloğu en üst seviyeye çıkarmak gerekiyor. Bankacılık sektörü ile reel sektörün birbirini çok iyi anlaması gerekiyor. Özellikle kredi aşamasında, bankalarla üyelerimiz arasında teminat sorunu yaşanıyor. Bu konuda daha ılımlı yaklaşım sergilenmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştular.

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yusuf Dağcan, Yönetim Kurulumuzu ziyaret ederek yenilenen vizyonları hakkında bilgiler verdi.

Page 36: Adana Ticaret Odası Dergisi

34

Haber

Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından, AB-Türkiye ilişkilerinde bilgi ve bilincin artırılması amacıyla Adana’da düzenlenen toplantıya 22 ilin vilayet, oda ve borsa basın danışmanları katıldı.

AB farkındalığının artırılması eğitimi

Ülkemiz ile Hollanda Hükümeti arasındaki ikili işbirliği çerçeve-sinde, “Valiliklerdeki İl Basın ve

Halkla İlişkiler Müdürleri ile İl Ticaret Oda-larındaki Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlu-larının AB Konularında Farkındalıklarının Artırılması” konulu MATRA Fonu projesi kapsamındaki eğitim etkinliği 22 ilden yetkililerin katılımıyla Adana Park Royal Oteli’nde gerçekleştirildi.

Katılımcıların; AB ile ilgili konularda ayrıca AB-Türkiye ilişkilerinde bilgi ve bilincinin arttırılması, AB müzakere süre-cinde bilgi eksikliğinden kaynaklanan yerel medya üzerindeki olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması ile yerel medya algısının olumlu yönde geliştirilebilmesinin sağlanması hedefi

doğrultusunda iki gün süreyle eğitildikleri projenin açılışında konuşan Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanı Pınar Tanlak, AB Bakanlığı’nın 400 kişiden oluşan küçük ancak oldukça dinamik yapısıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğü-nü söyledi.

Etkinlik kapsamında Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, “AB Hibe Programları Kapsamında Proje Destekleri ve İllerde Yürütülen AB Projeleri”, Gazi Üniversitesi İletişim Fakül-tesi Öğretim Üyesi Dr. Aytül Temel, “Medya Etiği ve Yayıncılık İlkeleri”, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdür-lüğü Basın Kartları Şube Müdürü Mehmet Akseki, “Kurumun Tanıtımı ve Basın Kartı Yönetmeliği”, Gazeteci Zeynep Gürcanlı da “Medya İletişimi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

İzmir’den Şanlıurfa’ya kadar uzanan 22 ilimizden 40’ı aşkın katılımcı ile gerçekleş-tirilen ve Odamızı Basın ve Halkla İlişki-ler Müdürümüz Mehmet Aka’nın temsil ettiği eğitimin tamamlanmasının ardından sertifika töreni gerçekleştirildi. Törende katı-lımcılara sertifikalarını veren AB Bakanlığı Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanı Pınar Tanlak, ülkemizin şimdiye kadar ger-çekleştirdiği çalışmalarda AB’ye tam üyelik yolunda önemli aşamaları geride bıraktığını belirterek, bilgilendirme çalışmalarının da katkısıyla bundan sonraki süreci hızlandır-ma kararlılığında olduklarını vurguladı.

Page 37: Adana Ticaret Odası Dergisi

34

Haber

Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından, AB-Türkiye ilişkilerinde bilgi ve bilincin artırılması amacıyla Adana’da düzenlenen toplantıya 22 ilin vilayet, oda ve borsa basın danışmanları katıldı.

AB farkındalığının artırılması eğitimi

Ülkemiz ile Hollanda Hükümeti arasındaki ikili işbirliği çerçeve-sinde, “Valiliklerdeki İl Basın ve

Halkla İlişkiler Müdürleri ile İl Ticaret Oda-larındaki Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlu-larının AB Konularında Farkındalıklarının Artırılması” konulu MATRA Fonu projesi kapsamındaki eğitim etkinliği 22 ilden yetkililerin katılımıyla Adana Park Royal Oteli’nde gerçekleştirildi.

Katılımcıların; AB ile ilgili konularda ayrıca AB-Türkiye ilişkilerinde bilgi ve bilincinin arttırılması, AB müzakere süre-cinde bilgi eksikliğinden kaynaklanan yerel medya üzerindeki olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması ile yerel medya algısının olumlu yönde geliştirilebilmesinin sağlanması hedefi

doğrultusunda iki gün süreyle eğitildikleri projenin açılışında konuşan Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanı Pınar Tanlak, AB Bakanlığı’nın 400 kişiden oluşan küçük ancak oldukça dinamik yapısıyla faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğü-nü söyledi.

Etkinlik kapsamında Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, “AB Hibe Programları Kapsamında Proje Destekleri ve İllerde Yürütülen AB Projeleri”, Gazi Üniversitesi İletişim Fakül-tesi Öğretim Üyesi Dr. Aytül Temel, “Medya Etiği ve Yayıncılık İlkeleri”, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdür-lüğü Basın Kartları Şube Müdürü Mehmet Akseki, “Kurumun Tanıtımı ve Basın Kartı Yönetmeliği”, Gazeteci Zeynep Gürcanlı da “Medya İletişimi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

İzmir’den Şanlıurfa’ya kadar uzanan 22 ilimizden 40’ı aşkın katılımcı ile gerçekleş-tirilen ve Odamızı Basın ve Halkla İlişki-ler Müdürümüz Mehmet Aka’nın temsil ettiği eğitimin tamamlanmasının ardından sertifika töreni gerçekleştirildi. Törende katı-lımcılara sertifikalarını veren AB Bakanlığı Eğitim ve Kurumsal Yapılanma Başkanı Pınar Tanlak, ülkemizin şimdiye kadar ger-çekleştirdiği çalışmalarda AB’ye tam üyelik yolunda önemli aşamaları geride bıraktığını belirterek, bilgilendirme çalışmalarının da katkısıyla bundan sonraki süreci hızlandır-ma kararlılığında olduklarını vurguladı.

Page 38: Adana Ticaret Odası Dergisi

36 37

Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’dan İzlenimler

Bu yazının girişi olmasına karar verdiğim, aslında sonu olması gereken şu sözcükleri Hollanda’dan ayrıldıktan hemen sonra ilk

kez yurtdışına çıkan büyük oğlum söylemişti:

“Baba, sanki oralara hiç gitmedim; bir rüya gör-düm ve uyandım....”

Hollanda’da konaklama için Amsterdam, Rotterdam gibi kalabalık ve büyük şehirler yerine, ünlü Hollandalı resssam Van Gogh’un evinin de yer aldığı, son derece şirin ve neredeyse doğaüstü gü-zellikleri barındıran Eindhoven’in Nuenen köyünü seçmemizin de payı vardı sanırım bu sözcüklerde...

Ev sahibimizin, “Türkiye’den buraya çevreciler

gelse ne yapacaklarını bilemez, hepsi işsiz güçsüz ka-lır” sözleri bile bu ülkede çevreye ve kaliteli yaşama verilen önemi anlatmaya yeter sanırım...

Ülkede aslında küçümsenmeyecek miktardaki fabrikalar ise o kadar doğa ile iç içe yapmışlar ki, bacaları olmasa onları da neredeyse çevreye verilen önemin göstergeleri arasında sayacağız neredeyse...

Trenle birkaç kez katettiğimiz ve tüm büyük kent-lerini de gezdiğimiz Hollanda, yazımızın başlığında yer aldığı gibi huzurun ve dinginliğin yeryüzündeki ender noktalarından birisi adeta...

Bu ülke büyük kentleri haricinde bizim yavaşlatıl-mış ilçe olarak ünlenen Seferihisar’ın epeyce büyük bir kopyası gibi sessiz ve sakin. Sınırları bizim Konya il sınırları kadar olan, ancak nüfus yoğunluğunda önde gelen ülkeler arasında sayılan Hollanda’nın özelikle kırsal kesimlerinde kilometrelerce süren yürüyüşlerimizde bile ancak tek tük insan veya araca rastlamamız bu yoğunluğun büyük kentlerde toplandığına işaret ediyor.

huzurun ve dinginliğin ülkesi; Bataklıktan cennete dönüşen Hollanda...

MEHMET AKA

Konut sıkıntısına alternatif kanal evlerinin başına gelenler...

Başta başkent Amsterdam olmak üzere, büyük kentlerde giderek artan konut sıkıntısı ve buna paralel olarak yükselen konut fiyatları, artan nüfusun kırsal kesim yerine büyük kent-lerde kümelendiğinin göstergesi...

Hollanda deniz seviyesinden alçak bir ülke. Ülke topraklarının çok büyük bir kısmı deniz doldurularak kazanılmış. Dolayısıyla günümüzde özellikle Amsterdam gibi büyük kentlerde konut yapımı için arsa tahsisi veya üretimi imkanı da kalmamış. Amsterdam’da 50-60 metrekarelik konutlarının birkaç milyon Euro’lara kadar yükselmiş olmasının en önemli nedeni belli ki yeni evlerin yapımına imkan tanımayan arsa sıkıntısı.

Konut sıkıntısı dolayısıyla denizlerdeki ömürlerini tamamlayan tekneler, hatta büyük gemiler Amsterdam kanallarına getirilerek ya oldukları gibi, ya da üzerlerine resmen konutlar inşaa edilerek yüzen evlere dönüştürülmüşler. Tıpkı normal evlerde olduğu gibi hep aynı yerde demirli oldukları için bu gemilerin kapı numarası da var ve içleri de ev düzeninde. Pencerelerinde perdeleri, hatta verandaları, bahçeleri bile var...

Amsterdam belediyesinin şu sıralardaki en büyük sorunu da bu yüzen evler. Belediye Meclisi kanallarda kirliliğe yol açtıkları gerekçesiyle sakinlerinden bu tekne evleri gönüllü olarak bo-şaltmalarını istiyor. Ancak yasalar, uzun yıllardır kanallardaki bu tekne evlerde yaşayan, böylelikle bir anlamda kazanılmış hak elde eden sakin-lerin kolluk güçleri vasıtasıyla zorla tahliyesini engelliyor.

Tekne evlerde yaşayanların, belediyenin kendilerini “gönüllü” tahliyeye zorlamak için elektriklerini, sularını, gazlarını bile kesmesine karşın hayatlarından son derece memnun ol-dukları, belediyenin sessiz ve derinden zorlama-sına kararlı bir şekilde direndikleri gözleniyor. “Teknekondu” cuların, elektriksiz, susuz ve doğalgazsız bir ortamda, artısı tüm teknolojik ve medeni imkanlardan yoksun bu teknelerdeki yaşamlarını ve dirençlerini daha uzun yıllar sürdürecekleri de anlaşılıyor...

Tekne evlerinde renk renk çiçeklerin yanında, sebze-meyvelerini bile yetiştiren Hollandalılar’ın, akşamları teknelerinden dışarı uzanan mum ışığı atmosferindeki hoş görün-tülerini izleyince, belediyenin kendileri için yaratmış olduğu alternatif yaşamdan memnun bile olabilirler diye geliyor insanın aklına...

Page 39: Adana Ticaret Odası Dergisi

36 37

Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’dan İzlenimler

Bu yazının girişi olmasına karar verdiğim, aslında sonu olması gereken şu sözcükleri Hollanda’dan ayrıldıktan hemen sonra ilk

kez yurtdışına çıkan büyük oğlum söylemişti:

“Baba, sanki oralara hiç gitmedim; bir rüya gör-düm ve uyandım....”

Hollanda’da konaklama için Amsterdam, Rotterdam gibi kalabalık ve büyük şehirler yerine, ünlü Hollandalı resssam Van Gogh’un evinin de yer aldığı, son derece şirin ve neredeyse doğaüstü gü-zellikleri barındıran Eindhoven’in Nuenen köyünü seçmemizin de payı vardı sanırım bu sözcüklerde...

Ev sahibimizin, “Türkiye’den buraya çevreciler

gelse ne yapacaklarını bilemez, hepsi işsiz güçsüz ka-lır” sözleri bile bu ülkede çevreye ve kaliteli yaşama verilen önemi anlatmaya yeter sanırım...

Ülkede aslında küçümsenmeyecek miktardaki fabrikalar ise o kadar doğa ile iç içe yapmışlar ki, bacaları olmasa onları da neredeyse çevreye verilen önemin göstergeleri arasında sayacağız neredeyse...

Trenle birkaç kez katettiğimiz ve tüm büyük kent-lerini de gezdiğimiz Hollanda, yazımızın başlığında yer aldığı gibi huzurun ve dinginliğin yeryüzündeki ender noktalarından birisi adeta...

Bu ülke büyük kentleri haricinde bizim yavaşlatıl-mış ilçe olarak ünlenen Seferihisar’ın epeyce büyük bir kopyası gibi sessiz ve sakin. Sınırları bizim Konya il sınırları kadar olan, ancak nüfus yoğunluğunda önde gelen ülkeler arasında sayılan Hollanda’nın özelikle kırsal kesimlerinde kilometrelerce süren yürüyüşlerimizde bile ancak tek tük insan veya araca rastlamamız bu yoğunluğun büyük kentlerde toplandığına işaret ediyor.

huzurun ve dinginliğin ülkesi; Bataklıktan cennete dönüşen Hollanda...

MEHMET AKA

Konut sıkıntısına alternatif kanal evlerinin başına gelenler...

Başta başkent Amsterdam olmak üzere, büyük kentlerde giderek artan konut sıkıntısı ve buna paralel olarak yükselen konut fiyatları, artan nüfusun kırsal kesim yerine büyük kent-lerde kümelendiğinin göstergesi...

Hollanda deniz seviyesinden alçak bir ülke. Ülke topraklarının çok büyük bir kısmı deniz doldurularak kazanılmış. Dolayısıyla günümüzde özellikle Amsterdam gibi büyük kentlerde konut yapımı için arsa tahsisi veya üretimi imkanı da kalmamış. Amsterdam’da 50-60 metrekarelik konutlarının birkaç milyon Euro’lara kadar yükselmiş olmasının en önemli nedeni belli ki yeni evlerin yapımına imkan tanımayan arsa sıkıntısı.

Konut sıkıntısı dolayısıyla denizlerdeki ömürlerini tamamlayan tekneler, hatta büyük gemiler Amsterdam kanallarına getirilerek ya oldukları gibi, ya da üzerlerine resmen konutlar inşaa edilerek yüzen evlere dönüştürülmüşler. Tıpkı normal evlerde olduğu gibi hep aynı yerde demirli oldukları için bu gemilerin kapı numarası da var ve içleri de ev düzeninde. Pencerelerinde perdeleri, hatta verandaları, bahçeleri bile var...

Amsterdam belediyesinin şu sıralardaki en büyük sorunu da bu yüzen evler. Belediye Meclisi kanallarda kirliliğe yol açtıkları gerekçesiyle sakinlerinden bu tekne evleri gönüllü olarak bo-şaltmalarını istiyor. Ancak yasalar, uzun yıllardır kanallardaki bu tekne evlerde yaşayan, böylelikle bir anlamda kazanılmış hak elde eden sakin-lerin kolluk güçleri vasıtasıyla zorla tahliyesini engelliyor.

Tekne evlerde yaşayanların, belediyenin kendilerini “gönüllü” tahliyeye zorlamak için elektriklerini, sularını, gazlarını bile kesmesine karşın hayatlarından son derece memnun ol-dukları, belediyenin sessiz ve derinden zorlama-sına kararlı bir şekilde direndikleri gözleniyor. “Teknekondu” cuların, elektriksiz, susuz ve doğalgazsız bir ortamda, artısı tüm teknolojik ve medeni imkanlardan yoksun bu teknelerdeki yaşamlarını ve dirençlerini daha uzun yıllar sürdürecekleri de anlaşılıyor...

Tekne evlerinde renk renk çiçeklerin yanında, sebze-meyvelerini bile yetiştiren Hollandalılar’ın, akşamları teknelerinden dışarı uzanan mum ışığı atmosferindeki hoş görün-tülerini izleyince, belediyenin kendileri için yaratmış olduğu alternatif yaşamdan memnun bile olabilirler diye geliyor insanın aklına...

Page 40: Adana Ticaret Odası Dergisi

3938

Konu konuttan açılmışken, Amsterdam kanal-larında tekne turu yaptığımız sırada rehberimizin anlatımlarından da söz etmek gerekir sanırım.

Geleneksel Amsterdam Evleri ülkedeki tüm kanal-lar boyunca rengarenk uzanıyor. Ancak dikkat çeken mimari özellikleri, bu konutların kapı girişlerinin son derece dar olması...

Bu kapılardan iki kişinin yan yana girebilmesi bile asla mümkün değil. Ülkenin oldukça soğuk bir ikli-me sahip olmasına karşın, konut pencerelerinin geniş olması ise bir başka mimarı özellikleri. Konutların bir diğer çarpıcı benzerliği ise evlerin çatılarından dışarı doğru uzanan çıkıntılardaki kancalar...

Rehberimizin anlatımlarına göre Hollanda’da bugün büyük boyutlara ulaşan arsa sıkıntısı aslında tarihsel dönemde hep varmış ve belediyeler şehirlerde ev yapılabilecek toprak parçası çok az ve değerli oldu-ğundan konut sıkıntısının çözümlenebilmesi için bi-naların taban alanlarını maksimum değerlendirmek istemişler. Bu nedenle merdiven için ayrılan alanlar giderek küçültülmüş, büyük yapanlardan ise yüksek miktarda vergi alınmaya başlanmış. “Merdiven Vergisi” o kadar yükselmiş ki, vatandaşlar yaptıkları merdiven girişlerinden eşyalarını taşıyamadıkların-dan, eşyalarını yukarıdaki katlarda bulunan evlerine çıkartabilmek için her evin çatısından bir kiriş uzatıp üzerine bir de kanca asmışlar.

Bu kancaya makara takıp büyük eşyalarını ancak böyle evlerinin pencerelerinden içeri almaya başla-mışlar. Hatta büyük mobilyalarda kirişin uzunluğu yetmediği zaman taşınan eşya duvara sürtmesin diye de binayı biraz öne eğik yapmakta bulmuşlar çareyi. Bu açıdan Amsterdam evlerinin önemli bölümü, Pisa kulesi kadar olmasa bile öne doğru belirli bir eğim taşıyor...

Hollanda ve Türkler...Hollanda, 170’i aşkın farklı milleti temsil eden

nüfus yapısıyla, bünyesinde belki de dünyanın en çok kültürü barındıran ülkesi konumunda. Başlıca azınlık grupları ise Surinamlılar, Türkler, Faslılar...

Hollanda’daki Türk nüfusu resmi kayıtlara göre 385 bine ulaşmış durumda. Türk nüfusunun yaklaşık 200 bini Hollanda vatandaşı konumunda. Bu ülkede kaçak olarak bulunan Türklerin de hesaba katılmasıy-la Hollanda’daki Türklerin sayısının 420 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ülkede neredeyse her adım başı bir Türk dönercisi/restoranı var. Hollanda’nın irili ufaklı kentlerindeki kasap, manav, market, kuru-temizleme-ci, restorant, terzi, halıcı gibi küçük esnaf ve sanatkar-ların önemli bölümü de Türkler’den oluşuyor.

Öte yandan Anadolu’nun dört bir köşesinden ekmek parası umuduyla Amsterdam’a ve diğer Hol-landa şehirlerine gelen Türkler’in çocuk ve gençler dışındaki önemli kısmı hala uyum sıkıntısı çekiyor. Gençler ve çocuklar bu ülkede ikinci, üçüncü hatta dördüncü kuşaklara ulaştıkları için çok kapalı aile ortamlarında yaşamıyorlarsa; bu ülkeyi artık ilk vatanları gibi görüyor.

1960’larda büyük vaatlerle bu ülkeye davet edilen ve umutlarıyla geldikleri bu ülkede törenlerle ve çiçeklerle karşılanan Türkler; bugün kendilerini sevinçle karşılayanların çocukları ve torunları tara-fından deyim yerindeyse dışlanıyorlar...

Açık açık belli edilmese bile Hollandalılar’ın azımsanmayacak bir bölümünde gizli bir yabancı, özellikle de Türk düşmanlığı, hatta “İslam fobisi” yaşandığı bu ülkede görüştüğümüz Türkler tara-fından sık sık dile getiriliyor. Gelişmiş sivil toplum yapısı, köklü demokrasisi, yüzyıllardır temel hak ve özgürlüklere önem vermesiyle son derece önem kazanan Hollanda’da ırkçılık politikaları yapan parti-lerin giderek yükselmesi, yabancılar arasında olduğu gibi, sağduyulu Hollandalılar arasında bile kaygıyla izleniyor. Bu tür yaklaşımların yanı sıra, giderek zorlaşan yaşam koşullarının etkisiyle Türkiye- Hol-landa arasındaki göç de tersine dönmüş durumda. Son yıllarda Hollanda’nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde hayatın giderek zorlaşması ne-deniyle 650 bin Türk’ün ülkemize geri döndüğünü gösteriyor istatistikler...

Hollanda’da görüştüğümüz çevrelerin ortak görüşü ise, “Türkiye-Hollanda arasındaki ilişkilerin 400. Yılı Münasebeti” ile Cumhurbaşkanı Abdul-lah Gül ile TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu ve aralarında Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de yer aldığı çok sayıda Oda ve Borsa yönetimlerin-

den işadamları ile birlikte geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen Hollanda ziyaretinin giderek yükselen ırkçı söylemlerin önüne geçmiş ve Hollanda-Türk toplumuna büyük bir moral kazandırmış olması.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi için, Hollanda Kraliyet Ailesi tarafından özel olarak Lale Bahçesi de tahsis edilen ziyaretin hemen ardından Hol-landa’daki ırkçı koalisyon iktidarının dağılması da Türk diplomasisinin önemli bir başarısı olarak değerlendiriliyor.

Marjinallerin en sevdiği ülke...Hollanda birçok sebeple özgürlükler ülkesi ola-

rak tanınıyor. Hollanda’nındünyanın en fazla turist çeken ülkelerinden birisi olmasında bu yöndeki algılar çok güçlü.

Oysa, Hollanda bizim Adana’daki, “Akıllı Do-kunuş” yerine uzun yıllar önce “Akıllı Polis, Akıllı Vatandaş” kavramıyla tanışmış...

Hollanda 14. yüzyıldan itibaren ticaret sayesinde gelişmeye ve büyümeye başladıktan sonra önemli bir denizcilik ve ticaret ülkesi olmuş, 17. yüzyıldan itibaren ise bir yandan ticaret, diğer yandan da sömürgecilik politikalarıyla giderek zenginleşmiştir. “Altın Çağ” olarak kabul edilen 17. yüzyıl başlarında Hollanda, dünyanın en varlıklı ülkelerinden biri haline gelmiş, Amsterdam’dan Baltık Denizi’ne, Kuzey Amerika’ya ve Afrika’ya düzenlenen gemi seferleri ile dünya çapında bir ticaret ağının temelleri oluşturulmuştur.

Hollanda gemileri, “Altın Çağ” olarak adlandırılan 16. ve 17. yüzyıllarda Amerika’da, Güney Afrika’da, Uzak Asya’da, Okyanusya’da uzun yıllarca hüküm sürmüş. Kendilerinden yüzölçümü ve nüfus bakı-mından onlarca kat büyük devletleri koloni edinmiş, yeni şehirler, ülkeler yaratmışlar. İngiltere, İspanya, Fransa’dan sonra dünyada sömürgeleşme yarışındaki dördüncü ülke olmayı başaran Hollanda’ya bu pas-tadan Karayipler, Güney Amerika’nın kuzey kıyıları ve ABD’nin Doğu sahilindeki bazı şehirler düşmüş... Adını Hollanda’nın Zeeland eyaletinden alan Yeni

Zelanda, İngiliz işgalinden önceki ismi “New Amster-dam” olan “New York” bunların en ünlüleri...

18. ve 19. yüzyıllarda İngiltere ve Fransa’ya karşı

girilen savaşlar nedeniyle Amsterdam’ın refah düze-yinde de gerilemeler yaşanmış. Buna rağmen 1815’te Hollanda Krallığı’nın kurulmasıyla tekrar düzelme başlamıştır. 19. yüzyılın sonları Amsterdam için nere-deyse ikinci bir Altın Çağ haline gelmiş. Endüstriyel devrimin Amsterdam’a ulaşması ayrıca şehri Ren Nehri’ne ve Kuzey Denizi’ne bağlayan su kanallarının yapılmasıyla, Amsterdam’ın tüm Avrupa’yla ve dün-yayla olan bağlarını artırmış.

I. Dünya Savaşı’na katılmayan Hollanda için II. Dünya Savaşı tam bir felaket olmuş. 10 Mayıs 1940’ta Almanlar aniden bomba yağdırmaya başlamış, 5 gün süren çatışmanın ardından Hollanda’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra ülkede ekonomik ve sosyal denge unsuru olan Yahudileri ölüm kamplarına sürmüşler. Yaklaşık 105 bin Yahudi toplama kamplarına kapa-tılmış, bunlardan ancak 5 bini savaş sonrasında sağ olarak kurtulmayı başarabilmiş. Hollanda, Avrupa’daki

diğer birçok ülke gibi, II. Dünya Savaşı’ndan büyük bir yıkımla çıkmış.

Hollanda hastalığıHollanda’da savaş sonrası durum iyiye giderken

1959 yılında ekonomik göstergeler aniden kötüleşme-ye başlamıştır. Oysa o yıl Hollanda’ya ait karasularında önemli ölçüde doğal gaz yatakları bulunduğundan bu oluşumun ekonomiye olumlu katkı sağlayacağı bekleniyordu. Bu paradoksal durumu inceleyen ekonomistler ekonomik kötüleşmeye ülkede bulunan zengin doğal gaz yataklarının neden olduğunu keşfettiler. Bu beklenmedik durum 1977 yılında The Economist dergisi tarafından “Hollanda Hastalığı” olarak adlandırıldı. “Hollanda Hastalığı” bir ülkede yalnız doğal kaynakların keşfi ile değil, başka birçok nedenle ortaya çıkabilir. Bu hastalığın temel özelliği bir ülkeye, her ne nedenle olursa olsun, çok fazla döviz girişidir. Aşırı döviz girişi ülke parasının değerlenme-sine neden olmakta, değerli para ise o ülke sanayisinin diğer ülkelere oranla rekabet gücünü yitirmesine yol açmaktadır. Böylece zengin doğal kaynaklar keşfedi-len bir ülkenin sanayisi giderek zayıflayabilmektedir.

Hollanda ekonomisi ve sömürgecilik...

Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’dan İzlenimler

Hollanda’da başta uyuşturucu olmak üzere turistlere cazip gelen tüm özgürlükler; hadi alanı bü-yüterek söyleyeyim; yaklaşık bir kilometre çapında bir bölgeye hapsedilmiş durumda...

Uyuşturucu kullanılan cafelerin ve eşcinselle-rin uğrak yeri olan mekanların, red light denilen genelevlerin, seks müzesi, sex shop gibi cinsellikle ilgili gösteri merkezlerinin tümünün içerisinde yer aldığı bu bölge, yüzlerce mobese tarafından sıkı bir şekilde izleniyor.

Bölgede polis göremiyorsunuz ama her mobese’yi bir polis olarak kabul edebilirsiniz. “Bunca özgürlüğe” karşın söz konusu bölgede hemen hiçbir olaya rastlanmamasının nedenini de ancak mobeseleri görünce kavrıyorsunuz.

Böylelikle ülkenin yerlisi ve bu ülkeye gelen tüm marjinalleri bir kilometrekarelik bölgede “özgürleş-tiren” Hollanda Hükümeti, “Akıllı bir dokunuşla” kamu huzurunu bozabilecek nitelikteki bu tür yerlerin tüm ülkeye yayılmasını önlemeyi başarmış. Küçük bir alanda yaratılan, “Yalancı Özgürlük-ler Dünyası” ile güvenlikten önemli bir tasarruf sağlanırken, toplum huzurunun da en üst seviyeye ulaşmasına gayret gösterilmiş...

Aslında Hollanda yönetiminin “Akıllı Doku-nuşları” sadece bunlarla da sınırlı değil. Tedavisi

Page 41: Adana Ticaret Odası Dergisi

3938

Konu konuttan açılmışken, Amsterdam kanal-larında tekne turu yaptığımız sırada rehberimizin anlatımlarından da söz etmek gerekir sanırım.

Geleneksel Amsterdam Evleri ülkedeki tüm kanal-lar boyunca rengarenk uzanıyor. Ancak dikkat çeken mimari özellikleri, bu konutların kapı girişlerinin son derece dar olması...

Bu kapılardan iki kişinin yan yana girebilmesi bile asla mümkün değil. Ülkenin oldukça soğuk bir ikli-me sahip olmasına karşın, konut pencerelerinin geniş olması ise bir başka mimarı özellikleri. Konutların bir diğer çarpıcı benzerliği ise evlerin çatılarından dışarı doğru uzanan çıkıntılardaki kancalar...

Rehberimizin anlatımlarına göre Hollanda’da bugün büyük boyutlara ulaşan arsa sıkıntısı aslında tarihsel dönemde hep varmış ve belediyeler şehirlerde ev yapılabilecek toprak parçası çok az ve değerli oldu-ğundan konut sıkıntısının çözümlenebilmesi için bi-naların taban alanlarını maksimum değerlendirmek istemişler. Bu nedenle merdiven için ayrılan alanlar giderek küçültülmüş, büyük yapanlardan ise yüksek miktarda vergi alınmaya başlanmış. “Merdiven Vergisi” o kadar yükselmiş ki, vatandaşlar yaptıkları merdiven girişlerinden eşyalarını taşıyamadıkların-dan, eşyalarını yukarıdaki katlarda bulunan evlerine çıkartabilmek için her evin çatısından bir kiriş uzatıp üzerine bir de kanca asmışlar.

Bu kancaya makara takıp büyük eşyalarını ancak böyle evlerinin pencerelerinden içeri almaya başla-mışlar. Hatta büyük mobilyalarda kirişin uzunluğu yetmediği zaman taşınan eşya duvara sürtmesin diye de binayı biraz öne eğik yapmakta bulmuşlar çareyi. Bu açıdan Amsterdam evlerinin önemli bölümü, Pisa kulesi kadar olmasa bile öne doğru belirli bir eğim taşıyor...

Hollanda ve Türkler...Hollanda, 170’i aşkın farklı milleti temsil eden

nüfus yapısıyla, bünyesinde belki de dünyanın en çok kültürü barındıran ülkesi konumunda. Başlıca azınlık grupları ise Surinamlılar, Türkler, Faslılar...

Hollanda’daki Türk nüfusu resmi kayıtlara göre 385 bine ulaşmış durumda. Türk nüfusunun yaklaşık 200 bini Hollanda vatandaşı konumunda. Bu ülkede kaçak olarak bulunan Türklerin de hesaba katılmasıy-la Hollanda’daki Türklerin sayısının 420 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ülkede neredeyse her adım başı bir Türk dönercisi/restoranı var. Hollanda’nın irili ufaklı kentlerindeki kasap, manav, market, kuru-temizleme-ci, restorant, terzi, halıcı gibi küçük esnaf ve sanatkar-ların önemli bölümü de Türkler’den oluşuyor.

Öte yandan Anadolu’nun dört bir köşesinden ekmek parası umuduyla Amsterdam’a ve diğer Hol-landa şehirlerine gelen Türkler’in çocuk ve gençler dışındaki önemli kısmı hala uyum sıkıntısı çekiyor. Gençler ve çocuklar bu ülkede ikinci, üçüncü hatta dördüncü kuşaklara ulaştıkları için çok kapalı aile ortamlarında yaşamıyorlarsa; bu ülkeyi artık ilk vatanları gibi görüyor.

1960’larda büyük vaatlerle bu ülkeye davet edilen ve umutlarıyla geldikleri bu ülkede törenlerle ve çiçeklerle karşılanan Türkler; bugün kendilerini sevinçle karşılayanların çocukları ve torunları tara-fından deyim yerindeyse dışlanıyorlar...

Açık açık belli edilmese bile Hollandalılar’ın azımsanmayacak bir bölümünde gizli bir yabancı, özellikle de Türk düşmanlığı, hatta “İslam fobisi” yaşandığı bu ülkede görüştüğümüz Türkler tara-fından sık sık dile getiriliyor. Gelişmiş sivil toplum yapısı, köklü demokrasisi, yüzyıllardır temel hak ve özgürlüklere önem vermesiyle son derece önem kazanan Hollanda’da ırkçılık politikaları yapan parti-lerin giderek yükselmesi, yabancılar arasında olduğu gibi, sağduyulu Hollandalılar arasında bile kaygıyla izleniyor. Bu tür yaklaşımların yanı sıra, giderek zorlaşan yaşam koşullarının etkisiyle Türkiye- Hol-landa arasındaki göç de tersine dönmüş durumda. Son yıllarda Hollanda’nın da aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde hayatın giderek zorlaşması ne-deniyle 650 bin Türk’ün ülkemize geri döndüğünü gösteriyor istatistikler...

Hollanda’da görüştüğümüz çevrelerin ortak görüşü ise, “Türkiye-Hollanda arasındaki ilişkilerin 400. Yılı Münasebeti” ile Cumhurbaşkanı Abdul-lah Gül ile TOBB Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu ve aralarında Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de yer aldığı çok sayıda Oda ve Borsa yönetimlerin-

den işadamları ile birlikte geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleşen Hollanda ziyaretinin giderek yükselen ırkçı söylemlerin önüne geçmiş ve Hollanda-Türk toplumuna büyük bir moral kazandırmış olması.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi için, Hollanda Kraliyet Ailesi tarafından özel olarak Lale Bahçesi de tahsis edilen ziyaretin hemen ardından Hol-landa’daki ırkçı koalisyon iktidarının dağılması da Türk diplomasisinin önemli bir başarısı olarak değerlendiriliyor.

Marjinallerin en sevdiği ülke...Hollanda birçok sebeple özgürlükler ülkesi ola-

rak tanınıyor. Hollanda’nındünyanın en fazla turist çeken ülkelerinden birisi olmasında bu yöndeki algılar çok güçlü.

Oysa, Hollanda bizim Adana’daki, “Akıllı Do-kunuş” yerine uzun yıllar önce “Akıllı Polis, Akıllı Vatandaş” kavramıyla tanışmış...

Hollanda 14. yüzyıldan itibaren ticaret sayesinde gelişmeye ve büyümeye başladıktan sonra önemli bir denizcilik ve ticaret ülkesi olmuş, 17. yüzyıldan itibaren ise bir yandan ticaret, diğer yandan da sömürgecilik politikalarıyla giderek zenginleşmiştir. “Altın Çağ” olarak kabul edilen 17. yüzyıl başlarında Hollanda, dünyanın en varlıklı ülkelerinden biri haline gelmiş, Amsterdam’dan Baltık Denizi’ne, Kuzey Amerika’ya ve Afrika’ya düzenlenen gemi seferleri ile dünya çapında bir ticaret ağının temelleri oluşturulmuştur.

Hollanda gemileri, “Altın Çağ” olarak adlandırılan 16. ve 17. yüzyıllarda Amerika’da, Güney Afrika’da, Uzak Asya’da, Okyanusya’da uzun yıllarca hüküm sürmüş. Kendilerinden yüzölçümü ve nüfus bakı-mından onlarca kat büyük devletleri koloni edinmiş, yeni şehirler, ülkeler yaratmışlar. İngiltere, İspanya, Fransa’dan sonra dünyada sömürgeleşme yarışındaki dördüncü ülke olmayı başaran Hollanda’ya bu pas-tadan Karayipler, Güney Amerika’nın kuzey kıyıları ve ABD’nin Doğu sahilindeki bazı şehirler düşmüş... Adını Hollanda’nın Zeeland eyaletinden alan Yeni

Zelanda, İngiliz işgalinden önceki ismi “New Amster-dam” olan “New York” bunların en ünlüleri...

18. ve 19. yüzyıllarda İngiltere ve Fransa’ya karşı

girilen savaşlar nedeniyle Amsterdam’ın refah düze-yinde de gerilemeler yaşanmış. Buna rağmen 1815’te Hollanda Krallığı’nın kurulmasıyla tekrar düzelme başlamıştır. 19. yüzyılın sonları Amsterdam için nere-deyse ikinci bir Altın Çağ haline gelmiş. Endüstriyel devrimin Amsterdam’a ulaşması ayrıca şehri Ren Nehri’ne ve Kuzey Denizi’ne bağlayan su kanallarının yapılmasıyla, Amsterdam’ın tüm Avrupa’yla ve dün-yayla olan bağlarını artırmış.

I. Dünya Savaşı’na katılmayan Hollanda için II. Dünya Savaşı tam bir felaket olmuş. 10 Mayıs 1940’ta Almanlar aniden bomba yağdırmaya başlamış, 5 gün süren çatışmanın ardından Hollanda’nın kontrolünü ele geçirdikten sonra ülkede ekonomik ve sosyal denge unsuru olan Yahudileri ölüm kamplarına sürmüşler. Yaklaşık 105 bin Yahudi toplama kamplarına kapa-tılmış, bunlardan ancak 5 bini savaş sonrasında sağ olarak kurtulmayı başarabilmiş. Hollanda, Avrupa’daki

diğer birçok ülke gibi, II. Dünya Savaşı’ndan büyük bir yıkımla çıkmış.

Hollanda hastalığıHollanda’da savaş sonrası durum iyiye giderken

1959 yılında ekonomik göstergeler aniden kötüleşme-ye başlamıştır. Oysa o yıl Hollanda’ya ait karasularında önemli ölçüde doğal gaz yatakları bulunduğundan bu oluşumun ekonomiye olumlu katkı sağlayacağı bekleniyordu. Bu paradoksal durumu inceleyen ekonomistler ekonomik kötüleşmeye ülkede bulunan zengin doğal gaz yataklarının neden olduğunu keşfettiler. Bu beklenmedik durum 1977 yılında The Economist dergisi tarafından “Hollanda Hastalığı” olarak adlandırıldı. “Hollanda Hastalığı” bir ülkede yalnız doğal kaynakların keşfi ile değil, başka birçok nedenle ortaya çıkabilir. Bu hastalığın temel özelliği bir ülkeye, her ne nedenle olursa olsun, çok fazla döviz girişidir. Aşırı döviz girişi ülke parasının değerlenme-sine neden olmakta, değerli para ise o ülke sanayisinin diğer ülkelere oranla rekabet gücünü yitirmesine yol açmaktadır. Böylece zengin doğal kaynaklar keşfedi-len bir ülkenin sanayisi giderek zayıflayabilmektedir.

Hollanda ekonomisi ve sömürgecilik...

Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’dan İzlenimler

Hollanda’da başta uyuşturucu olmak üzere turistlere cazip gelen tüm özgürlükler; hadi alanı bü-yüterek söyleyeyim; yaklaşık bir kilometre çapında bir bölgeye hapsedilmiş durumda...

Uyuşturucu kullanılan cafelerin ve eşcinselle-rin uğrak yeri olan mekanların, red light denilen genelevlerin, seks müzesi, sex shop gibi cinsellikle ilgili gösteri merkezlerinin tümünün içerisinde yer aldığı bu bölge, yüzlerce mobese tarafından sıkı bir şekilde izleniyor.

Bölgede polis göremiyorsunuz ama her mobese’yi bir polis olarak kabul edebilirsiniz. “Bunca özgürlüğe” karşın söz konusu bölgede hemen hiçbir olaya rastlanmamasının nedenini de ancak mobeseleri görünce kavrıyorsunuz.

Böylelikle ülkenin yerlisi ve bu ülkeye gelen tüm marjinalleri bir kilometrekarelik bölgede “özgürleş-tiren” Hollanda Hükümeti, “Akıllı bir dokunuşla” kamu huzurunu bozabilecek nitelikteki bu tür yerlerin tüm ülkeye yayılmasını önlemeyi başarmış. Küçük bir alanda yaratılan, “Yalancı Özgürlük-ler Dünyası” ile güvenlikten önemli bir tasarruf sağlanırken, toplum huzurunun da en üst seviyeye ulaşmasına gayret gösterilmiş...

Aslında Hollanda yönetiminin “Akıllı Doku-nuşları” sadece bunlarla da sınırlı değil. Tedavisi

Page 42: Adana Ticaret Odası Dergisi

40 41

mümkün görülmeyen uyuşturucu müdavimlerine oluşturulan belirli merkezlerde ihtiyaçları oranında uyuşturucu madde sağlık görevlileri nezaretinde ücretsiz olarak veriliyor. Sistemde kayıtlı bulunan bu kişilere geçinebilecekleri bir miktarda aylık maaş da bağlanarak, uyuşturu temini ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmek için suç işlemeleri ve topluma zarar verecek/huzursuzluk yaratacak olaylardan uzak durmaları sağlanıyor. Yani Hollanda Hükümeti ülkedeki tüm uyuşturucu müdavimlerini kayıt altına almakla kalmamış, onların yaşayabilecekleri ekonomik sıkıntılarını da çözüme kavuşturmuş.

Gelelim tekrar “Özgürlükler Hapishanesi’ne... Bu bölgede sentetik olanlar hariç birçok uyuşturucu-nun kullanılması serbest. Alışkanlık yaratan eroin tarzı maddelerin satılması ise kesinlikle yasaklan-mış. Hafif uyuşturucularının satıldığı, kapılarında yeşil-beyaz “coffee shop” yazan dükkanlarda normal kafelerde olan içeceklerin menüsü dışında bir de uyuşturucu menüsü var. Uyuşturucu müdavimleri bunları bu cafelerde tüttürebiliyorlar. Zaten bu böl-geye girdiğinizin en önemli habercisi havaya yayılan farklı bir koku....

Bu arada “coffee shop” larda marijuana dahil birçok uyuşturucu kullanılıyor ama sigara yasak!

Çünkü kapalı alanlarda sigara içme yasağı ülke-mizden önce Hollanda’da uygulanmaya başlanmış. Yani neredeyse her türlü uyuşturucunun içilebildiği “coffee shop”larda bile uygulanan sigara yasağı, Hollandalılar’ın soğuk mizah anlayışının önemli göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir belki...

“Red Light District” yani bilindik adıyla Kırmızı Fener Sokağı, Amsterdam’ın çok ziyaret edilen mekanlarından. Genelevlerin bulunduğu bu semt günümüzde bir fuhuş ortamından çok turistlerin aileleriyle gezi yaptıkları bir tur alanına dönüşmüş...

Hayat kadınları vitrinlerinin bulunduğu apart-manların üst katlarında çocuklu aileler yaşıyor. Düşünüldüğünün aksine, sürekli polis kontrolünde olması nedeniyle; “Red Light District” yürüyüşleri Amsterdam’ın en güvenli ve en bilinen turistik aktivitelerinden biri.

Bisiklet cenneti..Hollanda dümdüz bir ülke olmasının da önem-

li katkısıyla adeta bir bisiklet cennetine dönüş-müş. “7’sinden 80’ine”, öğretmeninden başbaka-

nına kadar herkes işe, okula, gezmeye bisikletle gidiyor. Bisikletlere ayrı yollar tahsis edilmiş ve trafik ışıkları konulmuş. Binlerce bisikletin yer aldığı park istasyonlarında yer bulamayacağınız gibi, bisikletinizi bağlayacak boş bir direk, boş bir ağaç veya uygun bir kanal tırabzanı bulmak bile mümkün değil. Üstelik park istasyonların-

Hollanda 17 milyona bile ulaşmayan nüfu-suna karşılık, ticari hacmi son derece büyük bir ülke. Dünyanın en fazla ihracat yapan ilk on ülkesinden biri konumunda bulunan Hol-landa dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahip. Hollanda’da işsizlik oranı Ekim 2011 itibarı ile %4.8. Bu AB ülkeleri arasındaki en düşük oran olarak kabul ediliyor.

Rotterdam Limanı, dünyada Shanghay’dan sonra ikinci büyük liman. Geçen yıl sadece bu limandan, 504 milyar dolarlık ihracat ve 454 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirilmiş. 504 milyar dolarlık ihracatın tamamı kendi üre-timleri değil. Bu miktarın yaklaşık yarısı olan 250 milyar dolarlık bölümü, başta Çin olmak üzere yurtdışından alıp, Avrupa pazarlarına satışı yapılan ürünlerden oluşuyor.

Hollanda’nın tıpkı konut üretiminde yaşadığı sıkıntılar gibi, kendi ülkesinde yatırım harcaması yapacağı alan da kalma-mış. Sanayileşme, şehirleşme, modernleşme

Hollanda ekonomisi ve Türkiye...anlamında yapılabilecek olanlar zaten yapılmış. Bu açıdan büyüme trendlerinin yükselmesi mümkün değil. Türkiye ise bir bakıma yolun başında. Dolayısıyla Hollandalıların Türkiye’de yatırım yapmalarının önü açık. Türkiye Hol-landa için ayrıca, Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerine açılan bir kapı durumunda. Geçen yıl Hollanda’dan Türkiye’ye 16 milyon dolarlık yatırım yapılmış. Türkiye’de 2 bine yakın Hollandalı firma bulunuyor. Hollanda-Türkiye ticari hacmi 7 milyar dolar. Yaklaşık 3 milyar dolar ihracatımız, 4 milyar dolar da ithalatımız var..

Öte yandan yaşamlarını bu ülkede sürdüren Türklerin, günümüzdeki Hollanda ekonomi-sindeki varlığı ise tartışılmaz bir gerçek olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 50 yıllık süreçte bu ülkenin ticari ve ekonomik hayatına ciddi ya-tırımları olan Türkler, bu ülkede kurdukları 18 bin dolayındaki işletmede yaklaşık bir milyon kişiye istihdam sağlamış ve 2 milyar dolarlık ticari hacme ulaşmışlar.

daki binlerce bisikletten yüzde 40’ı sahipsizmiş. Belediyeler yılda birkaç kez bu parklardaki bisik-letleri taramadan geçiriyor ve sahipsiz olanlarını ayırarak imha ediyormuş. Buna rağmen bisiklet hırsızlığı da büyük boyutlardaymış.

Anlatılanlara göre buna hırsızlık değil de, “Yer değiştirme” demek daha uygun olur sanırım. Çünkü, “o andaki ulaşım ihtiyacı için” bisikleti alan kişiler, gitmek istediği yere yakın bir noktada tekrar bırakıyormuş bisikleti...

Hollanda’nın dünyanın en büyük bisiklet üre-ticilerinden biri olduğunu da burada vurgulamak gerekir sanırım. Bu ülkede bisikletin her türlüsü-nü, akla hayale gelmeyecek aksesuvarlı olanlarını bulabilmek mümkün... Ancak bisikletleri kendi insanlarının standartlarına göre yapıldığından neredeyse bizimkilerin iki katı boyutunda oldu-ğunu da ekleyelim.

Hollanda’da ortalama boy erkeklerde 1.84, bayanlarda ise 1.71. Hollandalılar’ın bu boy ortalamasıyla dünyanın en uzun halkı unvanını elinde bulundurduklarını da vurgulamak gerekir sanırım. Ancak istatistikler dışarıdan gelen göç-menlerle yapılan evliliklerin de etkisiyle boy orta-lamasının giderek düştüğüne işaret ediyormuş.

Yapılan araştırmalar, ülkede siyahlarla yapılan evliliklerin giderek artması yüzünden önümüz-deki 50 yıllık süreçte beyaz nüfusun giderek çikolata rengine dönüşeceğini de vurguluyor. Torunlarımız ya da onların çocukları 2100’lü yıl-larda Hollanda’ya gittiklerinde siyahi bir nüfusla karşılaşabilirler yani...

Kanallar ve müzeler...Az önce de belirttiğimiz gibi Hollanda’nın

önemli bölümü su seviyesinin altında ve konut sıkıntısının ana nedeni arsa sıkıntısından kaynak-lanıyor. Hatta Amsterdam Uluslararası Havaalanı Schiphol bile deniz seviyesinin 4,5 metre altında.

Efsaneye göre, bu ülkenin ilk yerlileri Avrupa’da barınacak yer bulamayınca 12. yüzyılda sadece bataklık olan ve kimsenin yaşamadığı bugünkü Hollanda topraklarına gelerek, Amstel Nehri kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurmuşlar Amsterdam’ı...

Büyümek ve tarımsal ürünler yetiştirmek için toprağa ihtiyaçları bulunduğundan tarihsel süreçte tüm ülkeyi örümcek ağı misali drenaj kanallarıyla sarmışlar. Topraktaki fazla suyun sürekli olarak bu kanallarla toplanarak denizlere boşaltılması sonucunda deniz seviyesi altındaki kara parçaları, tarım yapılacak, şehirler kurulacak toprak parçalarına dönüştürülmüş. Öyle ki su ile savaş günümüzde bile ülkenin en önemli sorun-larından. Deniz seviyesinin altında bulunan yer-leşim alanlarının olası doğal afetler sırasında su altında kalmaması için ülkenin denize bakan tüm kıyılarının önlerine çelik ve betondan bariyerlerle setler yapılmış. Kanallarda toplanan su, dev pom-palar aracılığıyla sürekli denize aktarılıyor.

Nüfus: 16,716.000.Nüfus içerisindeki göçmen sayısı: 3.3 milyon.Hollanda’daki Türk kökenlilerin sayısı: 384,000Nüfus artış oranı: %0.49 Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus, 78.96 yıl. (Erkeklerde: 76.39, kadınlarda: 81.67 yıl)Nüfusun etnik dağılımı: Hollandalı %91, Faslı, Türk ve diğer %9Din: Roma Katolikleri %31, Protestan %21, Müslüman %4.4, diğer %3.6, inançsız %40Dil: FlemenkçeOkur yazar oranı: %99.

Nüfus Bilgileri

GSYİH: 571 milyar Euro. (Dünyada 16. sırada)GSYİH Büyüme hızı: 2008 % 2,0; 2009 % -4,0; 2010 % 1.İhracat: 479 milyar dolar (2010),İthalat: 422 milyar dolarDış ticaret Hacmi: 902 milyar dolar.Dış ticaret fazlası: 57 milyar dolar.Kişi başına milli gelir: 34,580 Euro (Dünyada 10. sırada)Faal İşgücü: 7,5 milyon (2010)İşgücü: 7,9 milyon (2010)İşsizlik oranı: % 4.8 (2011)İşgücünün sektörlere göre dağılımı: Hizmet % 75, sanayi % 22, tarım ve hayvancılık % 3.Aylık asgari ücret: 1.160 EuroEnflasyon oranı: 2008 % 2,5; 2009 % 1,2, 2010 % 1,3KDV oranı: En düşük % 6, en yüksek % 19

Ekonomik veriler

Ülkenin resmi tam adı: Hollanda KrallığıYönetim biçimi: Meşruti KrallıkDevlet Başkanı: Kraliçe Beatrix (Tahta çıkış tarihi: 30 Nisan 1980)Başkent: Amsterdam – Den Haag (Hollanda’nın başkenti bilindiği üzere Ams-terdam, ancak hükümet merkezi, parlamento, bakanlıklar, büyükelçilikler Den Haag (Lahey) şehrinde. Den-Haag, Uluslararası Ceza Mah-kemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’na da ev sahipliği yapıyor.İdari bölümler: 12 bölge; Drenthe, Flevoland, Friesland, Gelderland, Groningen, Limburg, Noord-Brabant, Noord-Holland, Overijssel,

Utrecht, Zeeland, Zuid-HollandBağımlı toprakları: Aruba, Hollanda AntilleriBağımsızlık günü: 1579 (İspanya’dan)Milli bayram: Kraliçe günü, 30 NisanAnayasa: 1814; bir çok kez yenilenmiştir, son düzenlenme tarihi 17 Şubat 1983Yüzölçümü: 41,526 km²Sınırları: toplam: 1,027 kmSınır komşuları: Belçika 450 km, Almanya 577 kmSahil şeridi: 451 kmDeniz seviyesinden yüksekliği: En alçak noktası: Prins Alexanderpolder -7 m; en yüksek noktası: Vaalserberg 322 m

Yönetim

Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’dan İzlenimler

Muhteşem kanal ağı ile sarmalanan Amsterdam’ın yüzölçümü 219 kilometrekare ve ortalama nüfusu da 750 bin dolayında. Şehir tümüyle denize akan ırmakların oluşturduğu ha-vuzlara çakılan 500 kazık üzerinde inşa edilmiş. Amsterdam’da, birbirini kesen kanallar ve bunları birbirine bağlayan 1281 adet köprü var.

Hollanda aynı zamanda bir müzeler ülkesi.Sanırım bizim Adana’da da son yıllarda sayıları hızla artan müzeleri kuranlar Hollanda örneğini incelemişler. Çünkü bu ülkede hemen her konuda bir müze var. Bu müzeler arasında, gerek kendine özgü fırça darbeleri, gerekse intiharla sonuçlanan yaşam öyküsü nedeniyle dünyaca tanınan “Kula-ğını kesen ressam” Van Gogh’un tamamı orijinal 200 tablosundan ve çizimlerinden oluşan en geniş koleksiyonun bulunduğu Van Gogh Müzesi ön plana çıkıyor.

Ülkedeki hemen her şehirde “Modern Sanat Müzeleri” de bulunuyor. Ancak bunlara girmeden önce son derece iyi düşünülmesi gerekiyor, çünkü aradığınızı bulamayabilirsiniz. Girmek için 100 Euroya yakın ücret ödedikten sonra çıktığınızda neye uğradığınızın şaşkınlığı altında kendinize gülebilirsiniz. Benden söylemesi...

Renk renk laleler...Yeldeğirmenleri, peynir çeşitleri, tahtadan

yapılmış ayakkabıları, bisikletleri, futbol takım-ları, su kanalları, uyuşturucu serbestliği, “Red Light District” hiç kuşkusuz laleler gelir Hollanda denince ilk olarak akla...

Hollanda’daki lalelerin öyküsü 1593 yılında Carolus Clusius adlı botanikçinin Hollanda’da-ki Leiden Üniversitesi’nin botanik bahçesinin müdürü olmasıyla başlıyor. Daha önce Prag ve Viyana’da tıbbi bitkileriyle çeşitli çalışmalar yaparak ün salan Clusius’a o dönemde Kanuni Sultan Süleyman’ın büyükelçisi De Busbecq tarafından, ilk lale soğanları hediye ediliyor. O da Avusturya’da tanıştığı laleleri daha sonra Hollanda’ya götürüyor ve Hollanda’da yazdı-ğı kitapta ilk kez lalelerden bahsediliyor. Bu kitabın ve soğanının çoğaltılmasıyla birlikte Lale, Hollanda’da hızla imrenilen lüks bir eşya ve statü göstergesi haline geliyor ve çok değişik renk ve çeşitte üretilmeye başlanıyor. Laleler Amsterdam’da çiçek pazarında ve hediyelik eşya dükkanlarında soğan olarak bulunuyor ve biz dahil Hollanda’ya giden Türkler’in azımsanmaya-cak bir bölümü, bir dönemi “Lale Devri” olarak

da adlandırılan; Sibel Canlı, Mazhar Fuat Özkan’lı parçalarda içimize cız ettiren eski Osmanlı şimdi Hollanda lalelerinin tekrar ülkemize dönmesi için katkı sağlamaya çalışıyor...

Page 43: Adana Ticaret Odası Dergisi

40 41

mümkün görülmeyen uyuşturucu müdavimlerine oluşturulan belirli merkezlerde ihtiyaçları oranında uyuşturucu madde sağlık görevlileri nezaretinde ücretsiz olarak veriliyor. Sistemde kayıtlı bulunan bu kişilere geçinebilecekleri bir miktarda aylık maaş da bağlanarak, uyuşturu temini ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmek için suç işlemeleri ve topluma zarar verecek/huzursuzluk yaratacak olaylardan uzak durmaları sağlanıyor. Yani Hollanda Hükümeti ülkedeki tüm uyuşturucu müdavimlerini kayıt altına almakla kalmamış, onların yaşayabilecekleri ekonomik sıkıntılarını da çözüme kavuşturmuş.

Gelelim tekrar “Özgürlükler Hapishanesi’ne... Bu bölgede sentetik olanlar hariç birçok uyuşturucu-nun kullanılması serbest. Alışkanlık yaratan eroin tarzı maddelerin satılması ise kesinlikle yasaklan-mış. Hafif uyuşturucularının satıldığı, kapılarında yeşil-beyaz “coffee shop” yazan dükkanlarda normal kafelerde olan içeceklerin menüsü dışında bir de uyuşturucu menüsü var. Uyuşturucu müdavimleri bunları bu cafelerde tüttürebiliyorlar. Zaten bu böl-geye girdiğinizin en önemli habercisi havaya yayılan farklı bir koku....

Bu arada “coffee shop” larda marijuana dahil birçok uyuşturucu kullanılıyor ama sigara yasak!

Çünkü kapalı alanlarda sigara içme yasağı ülke-mizden önce Hollanda’da uygulanmaya başlanmış. Yani neredeyse her türlü uyuşturucunun içilebildiği “coffee shop”larda bile uygulanan sigara yasağı, Hollandalılar’ın soğuk mizah anlayışının önemli göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir belki...

“Red Light District” yani bilindik adıyla Kırmızı Fener Sokağı, Amsterdam’ın çok ziyaret edilen mekanlarından. Genelevlerin bulunduğu bu semt günümüzde bir fuhuş ortamından çok turistlerin aileleriyle gezi yaptıkları bir tur alanına dönüşmüş...

Hayat kadınları vitrinlerinin bulunduğu apart-manların üst katlarında çocuklu aileler yaşıyor. Düşünüldüğünün aksine, sürekli polis kontrolünde olması nedeniyle; “Red Light District” yürüyüşleri Amsterdam’ın en güvenli ve en bilinen turistik aktivitelerinden biri.

Bisiklet cenneti..Hollanda dümdüz bir ülke olmasının da önem-

li katkısıyla adeta bir bisiklet cennetine dönüş-müş. “7’sinden 80’ine”, öğretmeninden başbaka-

nına kadar herkes işe, okula, gezmeye bisikletle gidiyor. Bisikletlere ayrı yollar tahsis edilmiş ve trafik ışıkları konulmuş. Binlerce bisikletin yer aldığı park istasyonlarında yer bulamayacağınız gibi, bisikletinizi bağlayacak boş bir direk, boş bir ağaç veya uygun bir kanal tırabzanı bulmak bile mümkün değil. Üstelik park istasyonların-

Hollanda 17 milyona bile ulaşmayan nüfu-suna karşılık, ticari hacmi son derece büyük bir ülke. Dünyanın en fazla ihracat yapan ilk on ülkesinden biri konumunda bulunan Hol-landa dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahip. Hollanda’da işsizlik oranı Ekim 2011 itibarı ile %4.8. Bu AB ülkeleri arasındaki en düşük oran olarak kabul ediliyor.

Rotterdam Limanı, dünyada Shanghay’dan sonra ikinci büyük liman. Geçen yıl sadece bu limandan, 504 milyar dolarlık ihracat ve 454 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirilmiş. 504 milyar dolarlık ihracatın tamamı kendi üre-timleri değil. Bu miktarın yaklaşık yarısı olan 250 milyar dolarlık bölümü, başta Çin olmak üzere yurtdışından alıp, Avrupa pazarlarına satışı yapılan ürünlerden oluşuyor.

Hollanda’nın tıpkı konut üretiminde yaşadığı sıkıntılar gibi, kendi ülkesinde yatırım harcaması yapacağı alan da kalma-mış. Sanayileşme, şehirleşme, modernleşme

Hollanda ekonomisi ve Türkiye...anlamında yapılabilecek olanlar zaten yapılmış. Bu açıdan büyüme trendlerinin yükselmesi mümkün değil. Türkiye ise bir bakıma yolun başında. Dolayısıyla Hollandalıların Türkiye’de yatırım yapmalarının önü açık. Türkiye Hol-landa için ayrıca, Ortadoğu ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerine açılan bir kapı durumunda. Geçen yıl Hollanda’dan Türkiye’ye 16 milyon dolarlık yatırım yapılmış. Türkiye’de 2 bine yakın Hollandalı firma bulunuyor. Hollanda-Türkiye ticari hacmi 7 milyar dolar. Yaklaşık 3 milyar dolar ihracatımız, 4 milyar dolar da ithalatımız var..

Öte yandan yaşamlarını bu ülkede sürdüren Türklerin, günümüzdeki Hollanda ekonomi-sindeki varlığı ise tartışılmaz bir gerçek olarak kabul ediliyor. Yaklaşık 50 yıllık süreçte bu ülkenin ticari ve ekonomik hayatına ciddi ya-tırımları olan Türkler, bu ülkede kurdukları 18 bin dolayındaki işletmede yaklaşık bir milyon kişiye istihdam sağlamış ve 2 milyar dolarlık ticari hacme ulaşmışlar.

daki binlerce bisikletten yüzde 40’ı sahipsizmiş. Belediyeler yılda birkaç kez bu parklardaki bisik-letleri taramadan geçiriyor ve sahipsiz olanlarını ayırarak imha ediyormuş. Buna rağmen bisiklet hırsızlığı da büyük boyutlardaymış.

Anlatılanlara göre buna hırsızlık değil de, “Yer değiştirme” demek daha uygun olur sanırım. Çünkü, “o andaki ulaşım ihtiyacı için” bisikleti alan kişiler, gitmek istediği yere yakın bir noktada tekrar bırakıyormuş bisikleti...

Hollanda’nın dünyanın en büyük bisiklet üre-ticilerinden biri olduğunu da burada vurgulamak gerekir sanırım. Bu ülkede bisikletin her türlüsü-nü, akla hayale gelmeyecek aksesuvarlı olanlarını bulabilmek mümkün... Ancak bisikletleri kendi insanlarının standartlarına göre yapıldığından neredeyse bizimkilerin iki katı boyutunda oldu-ğunu da ekleyelim.

Hollanda’da ortalama boy erkeklerde 1.84, bayanlarda ise 1.71. Hollandalılar’ın bu boy ortalamasıyla dünyanın en uzun halkı unvanını elinde bulundurduklarını da vurgulamak gerekir sanırım. Ancak istatistikler dışarıdan gelen göç-menlerle yapılan evliliklerin de etkisiyle boy orta-lamasının giderek düştüğüne işaret ediyormuş.

Yapılan araştırmalar, ülkede siyahlarla yapılan evliliklerin giderek artması yüzünden önümüz-deki 50 yıllık süreçte beyaz nüfusun giderek çikolata rengine dönüşeceğini de vurguluyor. Torunlarımız ya da onların çocukları 2100’lü yıl-larda Hollanda’ya gittiklerinde siyahi bir nüfusla karşılaşabilirler yani...

Kanallar ve müzeler...Az önce de belirttiğimiz gibi Hollanda’nın

önemli bölümü su seviyesinin altında ve konut sıkıntısının ana nedeni arsa sıkıntısından kaynak-lanıyor. Hatta Amsterdam Uluslararası Havaalanı Schiphol bile deniz seviyesinin 4,5 metre altında.

Efsaneye göre, bu ülkenin ilk yerlileri Avrupa’da barınacak yer bulamayınca 12. yüzyılda sadece bataklık olan ve kimsenin yaşamadığı bugünkü Hollanda topraklarına gelerek, Amstel Nehri kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurmuşlar Amsterdam’ı...

Büyümek ve tarımsal ürünler yetiştirmek için toprağa ihtiyaçları bulunduğundan tarihsel süreçte tüm ülkeyi örümcek ağı misali drenaj kanallarıyla sarmışlar. Topraktaki fazla suyun sürekli olarak bu kanallarla toplanarak denizlere boşaltılması sonucunda deniz seviyesi altındaki kara parçaları, tarım yapılacak, şehirler kurulacak toprak parçalarına dönüştürülmüş. Öyle ki su ile savaş günümüzde bile ülkenin en önemli sorun-larından. Deniz seviyesinin altında bulunan yer-leşim alanlarının olası doğal afetler sırasında su altında kalmaması için ülkenin denize bakan tüm kıyılarının önlerine çelik ve betondan bariyerlerle setler yapılmış. Kanallarda toplanan su, dev pom-palar aracılığıyla sürekli denize aktarılıyor.

Nüfus: 16,716.000.Nüfus içerisindeki göçmen sayısı: 3.3 milyon.Hollanda’daki Türk kökenlilerin sayısı: 384,000Nüfus artış oranı: %0.49 Ortalama hayat süresi: Toplam nüfus, 78.96 yıl. (Erkeklerde: 76.39, kadınlarda: 81.67 yıl)Nüfusun etnik dağılımı: Hollandalı %91, Faslı, Türk ve diğer %9Din: Roma Katolikleri %31, Protestan %21, Müslüman %4.4, diğer %3.6, inançsız %40Dil: FlemenkçeOkur yazar oranı: %99.

Nüfus Bilgileri

GSYİH: 571 milyar Euro. (Dünyada 16. sırada)GSYİH Büyüme hızı: 2008 % 2,0; 2009 % -4,0; 2010 % 1.İhracat: 479 milyar dolar (2010),İthalat: 422 milyar dolarDış ticaret Hacmi: 902 milyar dolar.Dış ticaret fazlası: 57 milyar dolar.Kişi başına milli gelir: 34,580 Euro (Dünyada 10. sırada)Faal İşgücü: 7,5 milyon (2010)İşgücü: 7,9 milyon (2010)İşsizlik oranı: % 4.8 (2011)İşgücünün sektörlere göre dağılımı: Hizmet % 75, sanayi % 22, tarım ve hayvancılık % 3.Aylık asgari ücret: 1.160 EuroEnflasyon oranı: 2008 % 2,5; 2009 % 1,2, 2010 % 1,3KDV oranı: En düşük % 6, en yüksek % 19

Ekonomik veriler

Ülkenin resmi tam adı: Hollanda KrallığıYönetim biçimi: Meşruti KrallıkDevlet Başkanı: Kraliçe Beatrix (Tahta çıkış tarihi: 30 Nisan 1980)Başkent: Amsterdam – Den Haag (Hollanda’nın başkenti bilindiği üzere Ams-terdam, ancak hükümet merkezi, parlamento, bakanlıklar, büyükelçilikler Den Haag (Lahey) şehrinde. Den-Haag, Uluslararası Ceza Mah-kemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’na da ev sahipliği yapıyor.İdari bölümler: 12 bölge; Drenthe, Flevoland, Friesland, Gelderland, Groningen, Limburg, Noord-Brabant, Noord-Holland, Overijssel,

Utrecht, Zeeland, Zuid-HollandBağımlı toprakları: Aruba, Hollanda AntilleriBağımsızlık günü: 1579 (İspanya’dan)Milli bayram: Kraliçe günü, 30 NisanAnayasa: 1814; bir çok kez yenilenmiştir, son düzenlenme tarihi 17 Şubat 1983Yüzölçümü: 41,526 km²Sınırları: toplam: 1,027 kmSınır komşuları: Belçika 450 km, Almanya 577 kmSahil şeridi: 451 kmDeniz seviyesinden yüksekliği: En alçak noktası: Prins Alexanderpolder -7 m; en yüksek noktası: Vaalserberg 322 m

Yönetim

Hollanda’dan İzlenimler Hollanda’dan İzlenimler

Muhteşem kanal ağı ile sarmalanan Amsterdam’ın yüzölçümü 219 kilometrekare ve ortalama nüfusu da 750 bin dolayında. Şehir tümüyle denize akan ırmakların oluşturduğu ha-vuzlara çakılan 500 kazık üzerinde inşa edilmiş. Amsterdam’da, birbirini kesen kanallar ve bunları birbirine bağlayan 1281 adet köprü var.

Hollanda aynı zamanda bir müzeler ülkesi.Sanırım bizim Adana’da da son yıllarda sayıları hızla artan müzeleri kuranlar Hollanda örneğini incelemişler. Çünkü bu ülkede hemen her konuda bir müze var. Bu müzeler arasında, gerek kendine özgü fırça darbeleri, gerekse intiharla sonuçlanan yaşam öyküsü nedeniyle dünyaca tanınan “Kula-ğını kesen ressam” Van Gogh’un tamamı orijinal 200 tablosundan ve çizimlerinden oluşan en geniş koleksiyonun bulunduğu Van Gogh Müzesi ön plana çıkıyor.

Ülkedeki hemen her şehirde “Modern Sanat Müzeleri” de bulunuyor. Ancak bunlara girmeden önce son derece iyi düşünülmesi gerekiyor, çünkü aradığınızı bulamayabilirsiniz. Girmek için 100 Euroya yakın ücret ödedikten sonra çıktığınızda neye uğradığınızın şaşkınlığı altında kendinize gülebilirsiniz. Benden söylemesi...

Renk renk laleler...Yeldeğirmenleri, peynir çeşitleri, tahtadan

yapılmış ayakkabıları, bisikletleri, futbol takım-ları, su kanalları, uyuşturucu serbestliği, “Red Light District” hiç kuşkusuz laleler gelir Hollanda denince ilk olarak akla...

Hollanda’daki lalelerin öyküsü 1593 yılında Carolus Clusius adlı botanikçinin Hollanda’da-ki Leiden Üniversitesi’nin botanik bahçesinin müdürü olmasıyla başlıyor. Daha önce Prag ve Viyana’da tıbbi bitkileriyle çeşitli çalışmalar yaparak ün salan Clusius’a o dönemde Kanuni Sultan Süleyman’ın büyükelçisi De Busbecq tarafından, ilk lale soğanları hediye ediliyor. O da Avusturya’da tanıştığı laleleri daha sonra Hollanda’ya götürüyor ve Hollanda’da yazdı-ğı kitapta ilk kez lalelerden bahsediliyor. Bu kitabın ve soğanının çoğaltılmasıyla birlikte Lale, Hollanda’da hızla imrenilen lüks bir eşya ve statü göstergesi haline geliyor ve çok değişik renk ve çeşitte üretilmeye başlanıyor. Laleler Amsterdam’da çiçek pazarında ve hediyelik eşya dükkanlarında soğan olarak bulunuyor ve biz dahil Hollanda’ya giden Türkler’in azımsanmaya-cak bir bölümü, bir dönemi “Lale Devri” olarak

da adlandırılan; Sibel Canlı, Mazhar Fuat Özkan’lı parçalarda içimize cız ettiren eski Osmanlı şimdi Hollanda lalelerinin tekrar ülkemize dönmesi için katkı sağlamaya çalışıyor...

Page 44: Adana Ticaret Odası Dergisi

42

Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu

2012 Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat %6,6 ithalat %-3,4 değişim gösterdi.

43

İhracatçı Birlikleri ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri doğrultusunda Adana ili ihracatı 2012 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı

ayına göre %6,6 artış kaydetmiş ve 138 milyon dolar ihracat gerçekleşmiştir. İthalat ise 2012 yılı Temmuz ayında %3,7 azalış kaydetmiş ve 250 milyon dolara gerilemiştir. Adana ihracatının ithalatı karşılama

Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Eylül Ayı Bülteni

oranı ise 2011 yılı Temmuz ayında %50 iken 2012 yılı Temmuz ayında %55,4’e yükselmiştir. 2012 yılı Temmuz ayı 12 aylık toplamda ise ihracat %14,8 ar-tış gerçekleşmiş olup aynı dönemde ithalat ise %0,4 artış gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2011 yılı Temmuz ayı 12 aylık periyotta %54,7 iken, 2012 yılı aynı dönemde %62,8’e yükselmiştir.

2012 Eylül ayında doğalgaz tüketiminde bir önceki aya göre %4,4, geçen yılın aynı ayına göre %4,6 artış gerçekleşmiştir.

2012 yılı eylül ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %36,5 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %20,2 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %8,6 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı eylül ayında %4 artış gerçekleşmişti.

2012 yılı eylül ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %27 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı aynı dönemde %27 artış gerçekleşmişti. Eylül ayı 12 aylık toplam-lara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %25 artış gerçekleşmiştir.

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

2012 yılı eylül ayında Hacı Sabancı Orga-nize Sanayi Bölgesinde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %4,6 artış gerçek-leşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %14,5 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayında bir önceki aya göre değişim ora-nında ise %4,4 artış gerçekleşmiş olup, 2011 yılı eylül ayında %9 artış gerçekleşmişti.

2012 yılı eylül ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,01 azalış gerçeklemiş olup 2011 yılı aynı dönem-de %1,8 artış gerçekleşmişti.

Eylül ayı 12 aylık toplamlara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 artış gerçekleşmiştir.

2012 Eylül ayında elektrik tüketiminde bir önceki aya göre %8,6 geçen yılın aynı ayına göre %36,5 artış gerçekleşmiştir.Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

*Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre İç Ticaret Müdürlüğümüzce düzenlenmiştir.

Page 45: Adana Ticaret Odası Dergisi

42

Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu

2012 Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat %6,6 ithalat %-3,4 değişim gösterdi.

43

İhracatçı Birlikleri ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri doğrultusunda Adana ili ihracatı 2012 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı

ayına göre %6,6 artış kaydetmiş ve 138 milyon dolar ihracat gerçekleşmiştir. İthalat ise 2012 yılı Temmuz ayında %3,7 azalış kaydetmiş ve 250 milyon dolara gerilemiştir. Adana ihracatının ithalatı karşılama

Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Eylül Ayı Bülteni

oranı ise 2011 yılı Temmuz ayında %50 iken 2012 yılı Temmuz ayında %55,4’e yükselmiştir. 2012 yılı Temmuz ayı 12 aylık toplamda ise ihracat %14,8 ar-tış gerçekleşmiş olup aynı dönemde ithalat ise %0,4 artış gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2011 yılı Temmuz ayı 12 aylık periyotta %54,7 iken, 2012 yılı aynı dönemde %62,8’e yükselmiştir.

2012 Eylül ayında doğalgaz tüketiminde bir önceki aya göre %4,4, geçen yılın aynı ayına göre %4,6 artış gerçekleşmiştir.

2012 yılı eylül ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %36,5 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %20,2 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %8,6 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı eylül ayında %4 artış gerçekleşmişti.

2012 yılı eylül ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %27 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı aynı dönemde %27 artış gerçekleşmişti. Eylül ayı 12 aylık toplam-lara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %25 artış gerçekleşmiştir.

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

2012 yılı eylül ayında Hacı Sabancı Orga-nize Sanayi Bölgesinde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %4,6 artış gerçek-leşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %14,5 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı eylül ayında bir önceki aya göre değişim ora-nında ise %4,4 artış gerçekleşmiş olup, 2011 yılı eylül ayında %9 artış gerçekleşmişti.

2012 yılı eylül ayı kümülatif toplamda ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,01 azalış gerçeklemiş olup 2011 yılı aynı dönem-de %1,8 artış gerçekleşmişti.

Eylül ayı 12 aylık toplamlara bakıldığında 2012 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %3 artış gerçekleşmiştir.

2012 Eylül ayında elektrik tüketiminde bir önceki aya göre %8,6 geçen yılın aynı ayına göre %36,5 artış gerçekleşmiştir.Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

*Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre İç Ticaret Müdürlüğümüzce düzenlenmiştir.

Page 46: Adana Ticaret Odası Dergisi

44 45

Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu

2012 yılı eylül ayında toplam üye sayısı 27.503 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında %0,5 artış gerçekleşmiştir. Ağustos ayı üye sayısı 27.354 idi. Açılan-Kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2012 eylül ayında 210 firma açılmış olup, 61 firma kapanmıştır. 2011 yılı eylül ayında ise 178 firma açılmış iken 62 firma kapanmıştı. Buna göre 2012 eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında %18 artış, kapanan firma sayısında da %1,6 azalış gerçekleşmiştir.

2011 eylül ayında ise açılan firma sayısında %31,7, kapanan firma sayısında ise %10,6 artış gerçekleşmişti.

Ocak-eylül kümülatif toplamda ise 2012 yılında açılan firma sayısında %15,2 azalış kapanan firma sayısında %1,6 artış gerçekleşmiştir.

2012 Eylül ayı üye sayısı 27.503’e ulaştı.

2012 haziran ayında Adana ili nakdi krediler toplamı 15 milyar 578 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, bu kredilerin %30,4’ü kamu bankaları, %69,6’ı özel banka kredilerinden oluşmuştur. Türkiye’de kullanılan Nakdi kredilerinin ise %1,9’u Adana ilinde kullanılmış olup ille-re göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 7. sırada yer almıştır. 2011 haziran ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 12 milyar 998 milyon TL olup iller sıralamasında yine 7’inci sıradaydı.

2012 Haziran ayında Adana ilinde kullanılan nakdi kredi toplamı 15 milyar 578 milyon TL oldu.

Kaynak : T.C. Merkez Bankası

2012 ağustos ayında Adana ili protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre %34,6 bir

2012 ağustos ayında Adana ili protesto edi-len senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre %33, bir önceki aya göre de %1 artış gerçekleşmiş ve 8 milyon 164 bin TL tutarında senet ağustos ayında protesto edilmiştir.

İller sıralamasında ise 2012 ağustos ayında 13’üncü sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı %1,33’ tür.

2011 yılı ağustos ayında ise Adana ili protesto edilen senet tutarı 6 milyon 123 bin TL olup iller sıralamasında 10’uncu sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise %1,55 idi. 2012 yılı ağustos ayı kümülatif toplamda ise 61 milyon 820 bin TL senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine gore %34,7 artış gerçekleşmiştir.

2012 Ağustos ayında Adana ilinde 8 milyon164 bin TL tutarında 1.047 adet senet protesto edildi.

önceki aya göre ise %5,1 artış gerçekleşmiş ve 1.047 adet senet ağustos ayı içerisinde protesto edilmiştir.

İller sıralamasında ise 2012 ağustos itibariyle protesto edilen senet sayısında 11’inci sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet-ler arasındaki payı %1,06’dır. 2011 yılı ağustos ayında ise iller sıralamasında 9’uncu sırada ve Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %0,93’ idi.

2012 yılı ağustos ayı kümülatif toplamda 7.151 adet senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,9 artış gerçekleşmiştir.

Page 47: Adana Ticaret Odası Dergisi

44 45

Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu

2012 yılı eylül ayında toplam üye sayısı 27.503 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında %0,5 artış gerçekleşmiştir. Ağustos ayı üye sayısı 27.354 idi. Açılan-Kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2012 eylül ayında 210 firma açılmış olup, 61 firma kapanmıştır. 2011 yılı eylül ayında ise 178 firma açılmış iken 62 firma kapanmıştı. Buna göre 2012 eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında %18 artış, kapanan firma sayısında da %1,6 azalış gerçekleşmiştir.

2011 eylül ayında ise açılan firma sayısında %31,7, kapanan firma sayısında ise %10,6 artış gerçekleşmişti.

Ocak-eylül kümülatif toplamda ise 2012 yılında açılan firma sayısında %15,2 azalış kapanan firma sayısında %1,6 artış gerçekleşmiştir.

2012 Eylül ayı üye sayısı 27.503’e ulaştı.

2012 haziran ayında Adana ili nakdi krediler toplamı 15 milyar 578 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, bu kredilerin %30,4’ü kamu bankaları, %69,6’ı özel banka kredilerinden oluşmuştur. Türkiye’de kullanılan Nakdi kredilerinin ise %1,9’u Adana ilinde kullanılmış olup ille-re göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 7. sırada yer almıştır. 2011 haziran ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 12 milyar 998 milyon TL olup iller sıralamasında yine 7’inci sıradaydı.

2012 Haziran ayında Adana ilinde kullanılan nakdi kredi toplamı 15 milyar 578 milyon TL oldu.

Kaynak : T.C. Merkez Bankası

2012 ağustos ayında Adana ili protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre %34,6 bir

2012 ağustos ayında Adana ili protesto edi-len senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre %33, bir önceki aya göre de %1 artış gerçekleşmiş ve 8 milyon 164 bin TL tutarında senet ağustos ayında protesto edilmiştir.

İller sıralamasında ise 2012 ağustos ayında 13’üncü sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı %1,33’ tür.

2011 yılı ağustos ayında ise Adana ili protesto edilen senet tutarı 6 milyon 123 bin TL olup iller sıralamasında 10’uncu sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise %1,55 idi. 2012 yılı ağustos ayı kümülatif toplamda ise 61 milyon 820 bin TL senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine gore %34,7 artış gerçekleşmiştir.

2012 Ağustos ayında Adana ilinde 8 milyon164 bin TL tutarında 1.047 adet senet protesto edildi.

önceki aya göre ise %5,1 artış gerçekleşmiş ve 1.047 adet senet ağustos ayı içerisinde protesto edilmiştir.

İller sıralamasında ise 2012 ağustos itibariyle protesto edilen senet sayısında 11’inci sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet-ler arasındaki payı %1,06’dır. 2011 yılı ağustos ayında ise iller sıralamasında 9’uncu sırada ve Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %0,93’ idi.

2012 yılı ağustos ayı kümülatif toplamda 7.151 adet senet protesto edilmiş olup bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,9 artış gerçekleşmiştir.

Page 48: Adana Ticaret Odası Dergisi

46

Adana Ekonomi Raporu

Adana-Mersin istatistiki bölge sınıflamasına göre aylık enflasyon oranı 2012 Eylül ayında %0,53 artış gerçekleşti.

İstatistiki bölge sınıflamasına göre TR62 bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2012 eylül ayı itibariyle aylık %0,53, bir önceki yılın aynı döneminde (yıllık) ise %9,16 değişim göstermiştir. 2011 yılı eylül ayında ise aylık %0,71, yıllık %6,63

değişim göstermişti. 26 istatistiki bölge sınıflamasına göre de Adana-Mersin bölgesi 2012 yılı eylül ayı aylık %0,53 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler sıralamasında 26’ıncı sırada yer almış olup, 2011 eylül ayında ise %0,71 değişim oranı ile 15’inci

sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 istatistiki bölge arasında 2012 yılı eylül ayında Adana-Mersin bölgesi yıllık %9,16 artış oranı ile 10’uncu sırada yer almış olup, 2011 yılı eylül ayında ise yıllık %6,63 artış ile 15’inci sırada yer almıştı.

2012 Temmuz ayında Adana iline toplam 8 adet 20 milyon TL sabit yatırımlı yatırım teşviki açılmıştır.

2012 Ağustos ayında Adana ili bütçe açığı -630 milyon 807 bin TL oldu.

Ekonomi Bakanlığınca yapılan çalışmada teşvik istatistiklerinde düzenleme yapılmış ve genel toplama göre veriler derlenerek açıklanmaya başlanmıştır. Buna göre 2012 yılı ocak-temmuz

toplamında Adana iline toplam 2 milyar 220 milyon TL tutarında 41 adet belge düzenlenmiş ve öngörülen istihdam 1.022 kişidir. 2011 yılında ise 1 milyar 243 milyon TL tutarında sabit yatırımlı 64 adet teşvik açılmış ve öngörülen istihdam 2.834 kişi idi.

Resmi Gazete de yayınlanan 2012 temmuz ayı yatırım teşvik verilerine göre sektörel bazda Adana iline ima-

lattan 4 hizmetler sektöründen 2, enerji ve madencilik sektörlerinden de 1’er adet olmak üzere toplam 20 milyon 307 bin TL sabit yatırımlı 8 adet teşvik veril-miş olup öngörülen istihdam 132 kişidir.

2012 Ağustos ayı konsolide bütçe tahsilat tahak-kuk oranında Adana ili %38,42 ile iller sıralama-sında 78’inci sırada yer almaktadır. 2011 yılı aynı dönemde ise %38,57 tahsilat tahakkuk oranı ile 77’ inci sıradaydı.

Adana ili genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2012 ağustos ayında %0,72 ile 10’uncu sırada yer

almış olup, 2011 yılı aynı ayında %0,75 tahakkuk pay ile yine 10’uncu sıradaydı.

Ağustos 2012 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 1 milyar 587 milyon TL iken, toplam gider 2 milyar 39 milyon TL olup, gelir gider dengesi –630 milyon 807 bin TL olarak gerçekleşmiştir. Ağustos 2011’de bütçe dengesi ise –539 milyon 933 bin TL idi.

Kaynak : T.C. Maliye Bakanlığı

Page 49: Adana Ticaret Odası Dergisi

46

Adana Ekonomi Raporu

Adana-Mersin istatistiki bölge sınıflamasına göre aylık enflasyon oranı 2012 Eylül ayında %0,53 artış gerçekleşti.

İstatistiki bölge sınıflamasına göre TR62 bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2012 eylül ayı itibariyle aylık %0,53, bir önceki yılın aynı döneminde (yıllık) ise %9,16 değişim göstermiştir. 2011 yılı eylül ayında ise aylık %0,71, yıllık %6,63

değişim göstermişti. 26 istatistiki bölge sınıflamasına göre de Adana-Mersin bölgesi 2012 yılı eylül ayı aylık %0,53 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler sıralamasında 26’ıncı sırada yer almış olup, 2011 eylül ayında ise %0,71 değişim oranı ile 15’inci

sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 istatistiki bölge arasında 2012 yılı eylül ayında Adana-Mersin bölgesi yıllık %9,16 artış oranı ile 10’uncu sırada yer almış olup, 2011 yılı eylül ayında ise yıllık %6,63 artış ile 15’inci sırada yer almıştı.

2012 Temmuz ayında Adana iline toplam 8 adet 20 milyon TL sabit yatırımlı yatırım teşviki açılmıştır.

2012 Ağustos ayında Adana ili bütçe açığı -630 milyon 807 bin TL oldu.

Ekonomi Bakanlığınca yapılan çalışmada teşvik istatistiklerinde düzenleme yapılmış ve genel toplama göre veriler derlenerek açıklanmaya başlanmıştır. Buna göre 2012 yılı ocak-temmuz

toplamında Adana iline toplam 2 milyar 220 milyon TL tutarında 41 adet belge düzenlenmiş ve öngörülen istihdam 1.022 kişidir. 2011 yılında ise 1 milyar 243 milyon TL tutarında sabit yatırımlı 64 adet teşvik açılmış ve öngörülen istihdam 2.834 kişi idi.

Resmi Gazete de yayınlanan 2012 temmuz ayı yatırım teşvik verilerine göre sektörel bazda Adana iline ima-

lattan 4 hizmetler sektöründen 2, enerji ve madencilik sektörlerinden de 1’er adet olmak üzere toplam 20 milyon 307 bin TL sabit yatırımlı 8 adet teşvik veril-miş olup öngörülen istihdam 132 kişidir.

2012 Ağustos ayı konsolide bütçe tahsilat tahak-kuk oranında Adana ili %38,42 ile iller sıralama-sında 78’inci sırada yer almaktadır. 2011 yılı aynı dönemde ise %38,57 tahsilat tahakkuk oranı ile 77’ inci sıradaydı.

Adana ili genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2012 ağustos ayında %0,72 ile 10’uncu sırada yer

almış olup, 2011 yılı aynı ayında %0,75 tahakkuk pay ile yine 10’uncu sıradaydı.

Ağustos 2012 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 1 milyar 587 milyon TL iken, toplam gider 2 milyar 39 milyon TL olup, gelir gider dengesi –630 milyon 807 bin TL olarak gerçekleşmiştir. Ağustos 2011’de bütçe dengesi ise –539 milyon 933 bin TL idi.

Kaynak : T.C. Maliye Bakanlığı

Page 50: Adana Ticaret Odası Dergisi

Türk Halk Müziği’nin önemli ses-lerinden ve bağlama ustası Erdal Erzincan, Odamızın sponsorluğunda

12 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO) konserin-de, Cüneyt Özdemir’in kaleme aldığı bağlama konçertosunu seslendirdi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen ve Şef Artun Hoinic’in yönettiği konser yaklaşık 1 saat

Erdal Erzincan, Bağlama Konçertosu’yla büyüledi…

sürdü. 65 kişiden oluşan ÇDSO eşliğinde bir-birinden güzel eserlerini seslendiren Erzincan izleyiciden tam not aldı. Konçertonun ardın-dan geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Neşet Ertaş ile Pir Sultan Abdal’dan türküler de ses-lendiren Erzincan, bağlama resitali de sundu. Dinleyenlerin büyük beğenisini kazanan Erzin-can, dakikalarca ayakta alkışlandı. Seyircilerin alkışlarına eğilip selam vererek karşılayan Erzincan, ÇDSO yönetimince verilen çiçeği de orkestrada görevli kadın sanatçıya sundu.

Klasik müziği yaygınlaştırmak için çalıştıklarını belirten ÇDSO Müdürü Okan Urşan, “ÇDSO olarak önceki yıllarda ‘Senfoni ile İlahiler’ konseri düzenlemiştik. Yeniliklerle çok sesli evrensel müziği daha fazla tanıtmayı istiyoruz” dedi.

Bu sezon ‘Adana’da Her Hafta Senfoni Var’ sloganıyla yola çıktıklarını kaydeden Müdür Urşan, şunları kaydetti:

“2012-2013 sezonunda 33 haftada 70 konser vereceğiz. Konserlerimize marka olmuş yerli ve yabancı 78 solist ile 33 şef katılacak. Hedefimiz, çok sesli evrensel müziği, Türk ve yabancı motifleri halkımı-za tanıtmak, sevdirmek ve çok sesli düşü-nebilmeyi aşılamak. Bu dönem ilgi çekecek bir konser programı hazırladık. Yeni yıl, 29 Ekim ve 5 Ocak Adana’nın Kurtuluş Günü vereceğimiz konserlerle gündeme geleceğiz. Kasım ayı içinde de ülkemizi Almanya’da vereceğimiz konserlerle temsil edeceğiz. Müzik tutkunlarını ve halkımızı konserlerimize bekliyoruz.”

48

Makale Faaliyetlerimiz

Yönetim uzmanları, günümüzde orga-nizasyonlarının ömürlerinin kısaldığı konusunda görüş birliğinde. Son

yıllarda yapılan araştırmalara göre, bir şirketin yaşam döngüsü ortalama 12 yıl. Günümüzde şirketlerin birçoğunun kendi yaptıkları işin etrafında genişlediğini görebiliyoruz.

2000’li yıllarda şirketlerin birçoğu belirli veya somut bir büyüklüğe ulaşmadan yeni coğrafyalara girmeyi tercih etmiyor. Bu yöntem karışık süreçleri nedeniyle çok az tercih edili-yor. Büyük organizasyonlar ise genellikle yurt dışında birleşme ya da satın alma yöntemle-riyle yer ediniyorlar. Ben, bunlar dışında da şirketlerin başka seçenekleri de olabileceğine inanıyorum.

Sadece pazarlamacılar değil, sadece bireyler de değil, organizasyonlar da kendi güncel SWOT tablolarına daha

sık odaklanmalı ve stratejik planlarını da buna paralel bir şekilde kurgulamalıdır. Bu kurguda, en önemli başlıklardan birisi de, neler yapmaya başlayacağına karar vermek kadar, daha etkili olmak adına “neleri bırakacaklarına” da karar vermek.

Konfüçyüs, çevresindekilere bir şey öğret-menin en iyi yolunun, bunu örneklerle göster-mek olduğunu biliyordu. Bu yüzden, bir gün sınıfın tam karşısına geçip eline bir vazo aldı ve tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde ise bir elma vardı.

Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içine bıraktıktan sonra, vazoyu yerine koydu ve şöyle dedi:

“Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, onu yiyebilir.”

Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ancak başaramı-yordu:

“Elimi çıkaramıyo-

rum!”

Konfüçyüs:“Elmayı sıkı sıkı

tutmaktan geçme-diğin sürece, elini

çıkarman mümkün olmayacaktır” dedi.

Çocuk elmayı elinden bı-

rakmak istemiyordu. Ama sonunda bırakmak zorunda kaldı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu. Konfüçyüs, vazoyu ters çevirdi ve elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!

Fakat bu, göründüğü kadar basit bir şey de-ğil!. Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, oldukça zor bir iştir, hatta onu bırakabilmek de gerçek bir beceridir.

“Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman da buna son vermelisiniz. İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz” dedi.

Şirketler kendi büyüme stratejilerini sürekli irdelemeli ve farklı pek çok büyüme stratejisi uygulamaktan kaçınmalıdır. Şirketlerin, kendi özgün büyüklüklerine göre belli başlı birkaç büyüme stratejisine odaklanması, “sağlıklı bir büyüme” adına çok daha daha etkili oluyor.

Böylesine bir “büyüme ve değişim” yolcu-luğu içinde olan organizasyonlar, sadece ürün ve hizmetleri bakımından değil, aynı zamanda alışkanları adına da neleri “bırakabilecekleri” üzerine güçlü bir şekilde odaklanmalıdır.

Kendi içinde değişimi yaşayan markaların, pazardaki değişimlere liderlik etmesi çok daha kolay bir hale gelecektir.

Bir organizasyon için “büyüme ve değişim” öncelikle planlamada, daha sonra da alınan her aksiyonun tek bir aksiyon değil, uzun vadeli bir değişim yolculuğunun bir kilo-metre taşı olduğu anlayışı ile yola çıkmakla sağlanabiliyor. Böylesine bir değişim için de, şirketlerin ve o şirketlerin yönetimlerinin “2013 model bir yönetim tarzı” ortaya koyma kadına, kendilerine katma değer sunmaya-cak operasyonları artık geride bırakmaları gerekiyor.

Bırakabilmek...Kendi içinde değişimi yaşayan markaların, pazardaki değişimlere liderlik etmesi çok daha kolay bir hale gelecektir.

Mehmet Özel / Danışman

49

Page 51: Adana Ticaret Odası Dergisi

Türk Halk Müziği’nin önemli ses-lerinden ve bağlama ustası Erdal Erzincan, Odamızın sponsorluğunda

12 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası (ÇDSO) konserin-de, Cüneyt Özdemir’in kaleme aldığı bağlama konçertosunu seslendirdi.

Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen ve Şef Artun Hoinic’in yönettiği konser yaklaşık 1 saat

Erdal Erzincan, Bağlama Konçertosu’yla büyüledi…

sürdü. 65 kişiden oluşan ÇDSO eşliğinde bir-birinden güzel eserlerini seslendiren Erzincan izleyiciden tam not aldı. Konçertonun ardın-dan geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Neşet Ertaş ile Pir Sultan Abdal’dan türküler de ses-lendiren Erzincan, bağlama resitali de sundu. Dinleyenlerin büyük beğenisini kazanan Erzin-can, dakikalarca ayakta alkışlandı. Seyircilerin alkışlarına eğilip selam vererek karşılayan Erzincan, ÇDSO yönetimince verilen çiçeği de orkestrada görevli kadın sanatçıya sundu.

Klasik müziği yaygınlaştırmak için çalıştıklarını belirten ÇDSO Müdürü Okan Urşan, “ÇDSO olarak önceki yıllarda ‘Senfoni ile İlahiler’ konseri düzenlemiştik. Yeniliklerle çok sesli evrensel müziği daha fazla tanıtmayı istiyoruz” dedi.

Bu sezon ‘Adana’da Her Hafta Senfoni Var’ sloganıyla yola çıktıklarını kaydeden Müdür Urşan, şunları kaydetti:

“2012-2013 sezonunda 33 haftada 70 konser vereceğiz. Konserlerimize marka olmuş yerli ve yabancı 78 solist ile 33 şef katılacak. Hedefimiz, çok sesli evrensel müziği, Türk ve yabancı motifleri halkımı-za tanıtmak, sevdirmek ve çok sesli düşü-nebilmeyi aşılamak. Bu dönem ilgi çekecek bir konser programı hazırladık. Yeni yıl, 29 Ekim ve 5 Ocak Adana’nın Kurtuluş Günü vereceğimiz konserlerle gündeme geleceğiz. Kasım ayı içinde de ülkemizi Almanya’da vereceğimiz konserlerle temsil edeceğiz. Müzik tutkunlarını ve halkımızı konserlerimize bekliyoruz.”

48

Makale Faaliyetlerimiz

Yönetim uzmanları, günümüzde orga-nizasyonlarının ömürlerinin kısaldığı konusunda görüş birliğinde. Son

yıllarda yapılan araştırmalara göre, bir şirketin yaşam döngüsü ortalama 12 yıl. Günümüzde şirketlerin birçoğunun kendi yaptıkları işin etrafında genişlediğini görebiliyoruz.

2000’li yıllarda şirketlerin birçoğu belirli veya somut bir büyüklüğe ulaşmadan yeni coğrafyalara girmeyi tercih etmiyor. Bu yöntem karışık süreçleri nedeniyle çok az tercih edili-yor. Büyük organizasyonlar ise genellikle yurt dışında birleşme ya da satın alma yöntemle-riyle yer ediniyorlar. Ben, bunlar dışında da şirketlerin başka seçenekleri de olabileceğine inanıyorum.

Sadece pazarlamacılar değil, sadece bireyler de değil, organizasyonlar da kendi güncel SWOT tablolarına daha

sık odaklanmalı ve stratejik planlarını da buna paralel bir şekilde kurgulamalıdır. Bu kurguda, en önemli başlıklardan birisi de, neler yapmaya başlayacağına karar vermek kadar, daha etkili olmak adına “neleri bırakacaklarına” da karar vermek.

Konfüçyüs, çevresindekilere bir şey öğret-menin en iyi yolunun, bunu örneklerle göster-mek olduğunu biliyordu. Bu yüzden, bir gün sınıfın tam karşısına geçip eline bir vazo aldı ve tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde ise bir elma vardı.

Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içine bıraktıktan sonra, vazoyu yerine koydu ve şöyle dedi:

“Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, onu yiyebilir.”

Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ancak başaramı-yordu:

“Elimi çıkaramıyo-

rum!”

Konfüçyüs:“Elmayı sıkı sıkı

tutmaktan geçme-diğin sürece, elini

çıkarman mümkün olmayacaktır” dedi.

Çocuk elmayı elinden bı-

rakmak istemiyordu. Ama sonunda bırakmak zorunda kaldı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu. Konfüçyüs, vazoyu ters çevirdi ve elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!

Fakat bu, göründüğü kadar basit bir şey de-ğil!. Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, oldukça zor bir iştir, hatta onu bırakabilmek de gerçek bir beceridir.

“Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman da buna son vermelisiniz. İşte, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz” dedi.

Şirketler kendi büyüme stratejilerini sürekli irdelemeli ve farklı pek çok büyüme stratejisi uygulamaktan kaçınmalıdır. Şirketlerin, kendi özgün büyüklüklerine göre belli başlı birkaç büyüme stratejisine odaklanması, “sağlıklı bir büyüme” adına çok daha daha etkili oluyor.

Böylesine bir “büyüme ve değişim” yolcu-luğu içinde olan organizasyonlar, sadece ürün ve hizmetleri bakımından değil, aynı zamanda alışkanları adına da neleri “bırakabilecekleri” üzerine güçlü bir şekilde odaklanmalıdır.

Kendi içinde değişimi yaşayan markaların, pazardaki değişimlere liderlik etmesi çok daha kolay bir hale gelecektir.

Bir organizasyon için “büyüme ve değişim” öncelikle planlamada, daha sonra da alınan her aksiyonun tek bir aksiyon değil, uzun vadeli bir değişim yolculuğunun bir kilo-metre taşı olduğu anlayışı ile yola çıkmakla sağlanabiliyor. Böylesine bir değişim için de, şirketlerin ve o şirketlerin yönetimlerinin “2013 model bir yönetim tarzı” ortaya koyma kadına, kendilerine katma değer sunmaya-cak operasyonları artık geride bırakmaları gerekiyor.

Bırakabilmek...Kendi içinde değişimi yaşayan markaların, pazardaki değişimlere liderlik etmesi çok daha kolay bir hale gelecektir.

Mehmet Özel / Danışman

49

Page 52: Adana Ticaret Odası Dergisi

50

Haber

Radikal Gazetesi, Turkish Bank, Nuffic, TEAG, studentenquiry.org, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB, İstanbul

Büyükşehir Belediyesi, network yurtdışı eğitim,

Türkiye’de pazara sunduğu yüksek tek-nolojili ürünleri ve satış sonrası hizmet kalitesiyle tüketicilerinin beğenisini

kazanan Vaillant’ın Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Grosser ve Vaillant Group Türkiye Servis Direktörü Aykut Babila, Adana Hiltonsa’da düzenlenen bir toplantıda Adana’da-ki Tüketici Club üyeleriyle bir araya geldiler.

Toplantıda Vaillant yöneticileri, tüketicilerin ürünler ve hizmetler hakkındaki görüş ve öneri-lerini dinleyerek yeni hizmetler hakkında onları bilgilendirdi. Tavsiyeleri sonucu ödül almaya hak kazanan Tüketici Club üyeleri teşekkür plaketleriyle ödüllendirildi. Vaillant Tüketici Club üyeleri , Vaillant ürünlerini tavsiye ederek yeni müşteri kazanılmasını sağladıklarında puan kazanıyor. Her tavsiyede alınan ve biriken pu-anlarla, üyeler bir birinden değerli armağanların yer aldığı Tüketici Club Ödül Kataloğu’ndan cumhuriyet altınından elektrikli ev eşyalarına, yurtdışı seyahatlerinden bakım sözleşmelerine kadar çeşitli armağanlara sahip oluyorlar.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Vaillant’ın Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Gros-ser, tüketicilerin Vaillant ailesinin bir parçası olduğunu ve bu birlikteliği sağlamlaştırmak için

Edu Fairs Turkey, Yurtdışı Eğitim Fuarları Adana’da yapıldı

Vaillant üst yönetimi, ‘Tüketici Club’ üyeleriyle buluştu

alternatif yurtdışı eğitim gibi kurum ve kuruluş-ların desteğiyle düzenlenen Edu Fairs Turkey, Yurt Dışı Eğitim Fuarları Adana Hiltonsa’da gerçekleşti. Başta Amerika Birleşik Devletleri,

Kanada, Avustralya, İngiltere, Malta olmak üzere çok sayıda ülkeden üniversite ve dil okullarının stand açarak öğrencilere tanıtımlarını gerçekleş-tirdikleri fuar büyük ilgi gördü.

Öğrenciler ve velileri, Yurtdışı Eğim Fuarları’nda; üniversite lisans, üniversite hazır-lık, yüksek lisans, üniversite transfer, doktora, dil okulları, yaz okulları, sertifika, diploma, staj, lise eğitimi ve burslu yurtdışı eğitim konula-rında, üniversite ve kolej temsilcilerinden bilgi alabilme imkanını elde etti.

UNESCO verilerine göre dünya genelinde 3 milyonun üzerinde öğrenci kendi ülkesi dışında başka bir ülkede eğitim görüyor. Tahminlere göre 2020 yılında yıllık yabancı öğrenci sayısının 8 milyonu geçmesi bekleniyor. Türkiye’den de çok ciddi sayıda öğrenci yurtdışında eğitimi tercih ediyor. Yurtdışında eğitim yapan Türk öğrenci sayısı yılda 100 bine ulaşıyor.

Vaillant Tüketici Club çatısı altında pek çok et-kinlik ve sürprizler hazırladıklarını dile getirdi. Tüketicilerin isteklerini değerlendirip ölçümler yaparak sürekli kendilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekleyen Grosser Vaillant’ın yüzde yüz müşteri memnuni-yetini öncelikli hedef olarak gördüğünü, Vaillant Tüketici Club’ın da bu amaçla 1994 yılından

bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Grosser, kulübün amacını; tüketiciyle Vaillant’ın daha çok kaynaşması, tüketici problemlerinin anında çözülmesi, tüketici haklarının Vaillant bünyesinde korunması, tüketiciye verilen hiz-metlerin daha iyi analiz edilebilmesi, tüketicinin Vaillant’ın satış sonrası hizmet organizasyonun-dan en iyi şekilde yararlanması olarak ifade etti.

Page 53: Adana Ticaret Odası Dergisi

50

Haber

Radikal Gazetesi, Turkish Bank, Nuffic, TEAG, studentenquiry.org, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB, İstanbul

Büyükşehir Belediyesi, network yurtdışı eğitim,

Türkiye’de pazara sunduğu yüksek tek-nolojili ürünleri ve satış sonrası hizmet kalitesiyle tüketicilerinin beğenisini

kazanan Vaillant’ın Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Grosser ve Vaillant Group Türkiye Servis Direktörü Aykut Babila, Adana Hiltonsa’da düzenlenen bir toplantıda Adana’da-ki Tüketici Club üyeleriyle bir araya geldiler.

Toplantıda Vaillant yöneticileri, tüketicilerin ürünler ve hizmetler hakkındaki görüş ve öneri-lerini dinleyerek yeni hizmetler hakkında onları bilgilendirdi. Tavsiyeleri sonucu ödül almaya hak kazanan Tüketici Club üyeleri teşekkür plaketleriyle ödüllendirildi. Vaillant Tüketici Club üyeleri , Vaillant ürünlerini tavsiye ederek yeni müşteri kazanılmasını sağladıklarında puan kazanıyor. Her tavsiyede alınan ve biriken pu-anlarla, üyeler bir birinden değerli armağanların yer aldığı Tüketici Club Ödül Kataloğu’ndan cumhuriyet altınından elektrikli ev eşyalarına, yurtdışı seyahatlerinden bakım sözleşmelerine kadar çeşitli armağanlara sahip oluyorlar.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Vaillant’ın Türkiye Country Manager’ı Christoph M. Gros-ser, tüketicilerin Vaillant ailesinin bir parçası olduğunu ve bu birlikteliği sağlamlaştırmak için

Edu Fairs Turkey, Yurtdışı Eğitim Fuarları Adana’da yapıldı

Vaillant üst yönetimi, ‘Tüketici Club’ üyeleriyle buluştu

alternatif yurtdışı eğitim gibi kurum ve kuruluş-ların desteğiyle düzenlenen Edu Fairs Turkey, Yurt Dışı Eğitim Fuarları Adana Hiltonsa’da gerçekleşti. Başta Amerika Birleşik Devletleri,

Kanada, Avustralya, İngiltere, Malta olmak üzere çok sayıda ülkeden üniversite ve dil okullarının stand açarak öğrencilere tanıtımlarını gerçekleş-tirdikleri fuar büyük ilgi gördü.

Öğrenciler ve velileri, Yurtdışı Eğim Fuarları’nda; üniversite lisans, üniversite hazır-lık, yüksek lisans, üniversite transfer, doktora, dil okulları, yaz okulları, sertifika, diploma, staj, lise eğitimi ve burslu yurtdışı eğitim konula-rında, üniversite ve kolej temsilcilerinden bilgi alabilme imkanını elde etti.

UNESCO verilerine göre dünya genelinde 3 milyonun üzerinde öğrenci kendi ülkesi dışında başka bir ülkede eğitim görüyor. Tahminlere göre 2020 yılında yıllık yabancı öğrenci sayısının 8 milyonu geçmesi bekleniyor. Türkiye’den de çok ciddi sayıda öğrenci yurtdışında eğitimi tercih ediyor. Yurtdışında eğitim yapan Türk öğrenci sayısı yılda 100 bine ulaşıyor.

Vaillant Tüketici Club çatısı altında pek çok et-kinlik ve sürprizler hazırladıklarını dile getirdi. Tüketicilerin isteklerini değerlendirip ölçümler yaparak sürekli kendilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekleyen Grosser Vaillant’ın yüzde yüz müşteri memnuni-yetini öncelikli hedef olarak gördüğünü, Vaillant Tüketici Club’ın da bu amaçla 1994 yılından

bu yana faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Grosser, kulübün amacını; tüketiciyle Vaillant’ın daha çok kaynaşması, tüketici problemlerinin anında çözülmesi, tüketici haklarının Vaillant bünyesinde korunması, tüketiciye verilen hiz-metlerin daha iyi analiz edilebilmesi, tüketicinin Vaillant’ın satış sonrası hizmet organizasyonun-dan en iyi şekilde yararlanması olarak ifade etti.

Page 54: Adana Ticaret Odası Dergisi

Makale

53

Haber

Kambeton, Türkiye’nin en büyük kağıt fabrikasını yapıyor

52

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde Kipaş Holding tarafından yaptı-rılan Kağıt Fabrikası’nın kapasite

bakımından,Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın ise 4. büyük fabrikası olacağı bildirildi. Yapılmakta olan bina, bölgenin en yüksek prefabrik binası olması özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Fabrikanın inşaat çalışmalarını yürüten Adana’da kurulu Kambeton’un Genel Müdürü Muhittin Şahin, Kambeton olarak, Kahramanma-raş Türkoğlu’nda yapımına başlanan Kipaş Kağıt Fabrikası’nın inşaatına, Şubat ayından bu yana hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.

Kipaş Kağıt Fabrikası tamamlandığında, kapa-site bakımından Türkiye’nin en büyük, Avrupa-nın ise 4. büyük tesisi olacağını belirten Şahin, ‘’350 milyon Euro yatırım bedelli tesisin, inşaat ve prefabrik işleri Kambeton taahhüdünde olup 2012 yılı sonunda tamamlanması planlanmakta-dır. Fabrika ilk etapta 500, daha sonrasında 1000 kişiye istihdam sağlayacak.

Tesisin, yılda 470 bin ton kağıt üretimi yapacağını ifade eden Şahin, ‘’60.000 metrekare kapalı alan ve toplamda 300.000 metrekareye kurulacak olan tesis, kağıt fabrikası binası, hamur hazırlama binası, mamül ambarı ve arıtma tesisi gibi bölümlerden oluşmakta. Eylül 2013’te üretime geçmesi planlanan tesis 28 metre yüksekliğiyle, bölgedeki en yüksek prefabrik bina olma özelliğine sahip’’ diye konuştu.

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yaptırılan fabrikanın prefabrik inşaatını Adana’da kurulu Kambeton firması yapıyor. Kambeton Genel Müdürü Şahin: “fabrikanın prefabrik inşaatını 9 ay gibi kısa bir sürede tamamlayacağız’’dedi.

Şahin, şirket olarak prekast ve prefabrik alanında faaliyet gösterdiklerini vurgulayarak, Sanayi Yapıları, Cephe Panelleri, Köprü Kirişleri, Elektrik Direkleri, Trafo Köşkleri, Altyapı Elemanları, Çevre Koruma Ürünleri, Çevre Düzenleme Ürünleri, Kent Mobilya-ları gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’daki yatırımcı-ların çözüm ortağı olmaya devam ettiklerini vurguladı.

DUYURUBelediyelerce; cadde, sokak adları ile kapı numaraları değiştirilen firmalar, Müdürlüğümüzdeki adres kayıtlarının düzeltilmesi için,

mevcut adresin belediye tarafından değiştirildiğine dair ilgili belediyeden alacakları yazı (değiştirilen adresin eski ve yeni halinin

yer aldığı) ile başvurmaları halinde, Ticaret Sicili Tüzüğündeki hükümler çerçevesinde herhangi bir harç veya ücret alınmaksızın söz konusu

değişikliğin tescil ve ilanı yapılabilmektedir.

Üyelerimize önemle duyurulur.

Adana Ticaret Sicili Müdürlüğü

Bilindiği üzere Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda tutulması ve tasdik edilmesi gereken defterlerin açılış

tasdiki ve devamında kapanış tasdikinin yapılma-sı zorunluluğu getirilmiştir.

Bu makalemde Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda tutulması ve tasdik edilmesi gereken defterler ile Vergi Mevzuatı bakımından açılış tasdiki yapılması ve tutulması gereken zorunlu defterlerin hangileri olduğu ve para cezaları hakkında bilgi vermeye çalışacağım.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesin-de, tutulması ve açılış tasdiki yapılması gereken; ticari defterlerin neler olduğunu ifade edilmiş olup, bu madde hükmüne göre; ister tüzel kişi isterse gerçek kişi olsun bütün tacirlerin yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini faaliyet döneminin ilk ayından önceki ay sonuna kadar, yeni kurulan şirketlerde ise kullanılmaya başlan-madan önce açılış tasdikinin yapılmasını hükme bağlamıştır.

Vergi mevzuatı açısından tutulması zorunlu yasal defterler ve bu defterlerin tasdikine ilişkin hükümler ise vergi usul kanununun 220-226’ncı maddelerinde yer almaktadır. Bu maddelerin hükümlerine göre tüzel kişilerin ve birinci sınıf tabi gerçek kişilerin yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini ikinci sınıfa tabi gerçek kişilerin işletme defterini faaliyet döneminin ilk ayından önceki ay sonuna kadar, yeni kurulan şirketlerde ise kullanılmaya başlanmadan önce açılış tasdikinin yapılması gerektiğini hükme bağlamıştır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 220-226’ncı maddeleri bir arada değerlendirildiğinde Yeni Ticaret Kanunu’nda yer alan defteri kebirin açılış

Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde defter tasdikleri

Sedat EryürekVergi ve Mali Hukuk Uzmanı

tasdiki yaptırılması hükmü Vergi Usul Kanunu hükmünde yer almamaktadır. Defteri kebirin açılış tasdiki hükmü Vergi Usul Kanunu’nda yer almadığından ve Eski Türk Ticaret Kanunu’nda da tasdik ettirilmemesi nedeni ile küçük bir meblağ para cezası öngörüldüğünden ayrıca bu para cezası uygulanmadığı için genellikle tacirler defteri kebirin açılış tasdiki yaptırma-maktaydılar. Ancak her ne kadar defteri kebirin açılış tasdiki hükmü Vergi Usul Kanunu’nda yer almasa da Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alması ve aynı kanunun 562 maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası öngörmesi sebebi ile defteri kebirin artık tüzel kişilerin ve birinci sınıf tabi gerçek kişilerin yaptırması gerekmektedir.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesine istinaden; Ticari yaşamımıza tüzel kişilere ait olmak üzere yeni ticari defterler eklenmiş olup bu defterleri şu şekilde sıralamak mümkündür; pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteridir. Yeni ticari defterlerin tüzel kişiler tarafından açılış tasdiklerinin yaptırmaları gerekmektedir. açılış tasdiki yaptırmayan tüzel kişiler yeni TTK’nın 562 maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası uygulanacaktır.

Eski Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Ka-nunu hükümlerinde yer alan işletme defteri Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer almamıştır. Bu nedenle 2013 yılında işletme esasına tabi olan gerçek kişilerin işletme defteri mi yoksa yevmiye defteri mi tutacakları belirsiz olup bu belirsiz-liğin Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ortaklaşa çıkaracakları tebliğ ile ortadan kaldırılacağı kanaatindeyim.

Ticari defterlerin kapanış tasdikleri yine Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesinde düzenlenmiş olup bu düzenlemeye göre yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterlerinin

kullanıldığı yıldan sonraki yeni yılın en geç mart ayı sonuna kadar kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmektedir. Kapanış tasdiki yaptırmayan ta-cirlere, yeni TTK’nın 562. maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası uygulanacaktır.

Açık hesap, çek, senet v.b ödeme yöntemleri ile çalışan tacirlerin ileride çıkabilecek borç alacak uyuşmazlılarında yevmiye defterleri ile yönetim kurulu karar defterlerini kapanış tasdiki yaptırmaları, hukuki olarak lehlerine delil ve ispat belgesi olarak kullanabilmeleri açısından da önemlidir. Ayrıca Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alamasa da envanter defterinin de kapanış tasdikinin yaptırılmasının kendi yararlarına olacağı kanaatindeyim.

Sonuç itibari ile tacirlerin 4.000,00 TL para cezası ile karşı karşıya kalmamaları için yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterinin açılış tasdik-lerini yaptırmaları ayrıca yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterinin kapanışlarını da yaptırmaları gerekmektedir.

Page 55: Adana Ticaret Odası Dergisi

Makale

53

Haber

Kambeton, Türkiye’nin en büyük kağıt fabrikasını yapıyor

52

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde Kipaş Holding tarafından yaptı-rılan Kağıt Fabrikası’nın kapasite

bakımından,Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın ise 4. büyük fabrikası olacağı bildirildi. Yapılmakta olan bina, bölgenin en yüksek prefabrik binası olması özelliğiyle de dikkat çekiyor.

Fabrikanın inşaat çalışmalarını yürüten Adana’da kurulu Kambeton’un Genel Müdürü Muhittin Şahin, Kambeton olarak, Kahramanma-raş Türkoğlu’nda yapımına başlanan Kipaş Kağıt Fabrikası’nın inşaatına, Şubat ayından bu yana hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.

Kipaş Kağıt Fabrikası tamamlandığında, kapa-site bakımından Türkiye’nin en büyük, Avrupa-nın ise 4. büyük tesisi olacağını belirten Şahin, ‘’350 milyon Euro yatırım bedelli tesisin, inşaat ve prefabrik işleri Kambeton taahhüdünde olup 2012 yılı sonunda tamamlanması planlanmakta-dır. Fabrika ilk etapta 500, daha sonrasında 1000 kişiye istihdam sağlayacak.

Tesisin, yılda 470 bin ton kağıt üretimi yapacağını ifade eden Şahin, ‘’60.000 metrekare kapalı alan ve toplamda 300.000 metrekareye kurulacak olan tesis, kağıt fabrikası binası, hamur hazırlama binası, mamül ambarı ve arıtma tesisi gibi bölümlerden oluşmakta. Eylül 2013’te üretime geçmesi planlanan tesis 28 metre yüksekliğiyle, bölgedeki en yüksek prefabrik bina olma özelliğine sahip’’ diye konuştu.

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yaptırılan fabrikanın prefabrik inşaatını Adana’da kurulu Kambeton firması yapıyor. Kambeton Genel Müdürü Şahin: “fabrikanın prefabrik inşaatını 9 ay gibi kısa bir sürede tamamlayacağız’’dedi.

Şahin, şirket olarak prekast ve prefabrik alanında faaliyet gösterdiklerini vurgulayarak, Sanayi Yapıları, Cephe Panelleri, Köprü Kirişleri, Elektrik Direkleri, Trafo Köşkleri, Altyapı Elemanları, Çevre Koruma Ürünleri, Çevre Düzenleme Ürünleri, Kent Mobilya-ları gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’daki yatırımcı-ların çözüm ortağı olmaya devam ettiklerini vurguladı.

DUYURUBelediyelerce; cadde, sokak adları ile kapı numaraları değiştirilen firmalar, Müdürlüğümüzdeki adres kayıtlarının düzeltilmesi için,

mevcut adresin belediye tarafından değiştirildiğine dair ilgili belediyeden alacakları yazı (değiştirilen adresin eski ve yeni halinin

yer aldığı) ile başvurmaları halinde, Ticaret Sicili Tüzüğündeki hükümler çerçevesinde herhangi bir harç veya ücret alınmaksızın söz konusu

değişikliğin tescil ve ilanı yapılabilmektedir.

Üyelerimize önemle duyurulur.

Adana Ticaret Sicili Müdürlüğü

Bilindiği üzere Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda tutulması ve tasdik edilmesi gereken defterlerin açılış

tasdiki ve devamında kapanış tasdikinin yapılma-sı zorunluluğu getirilmiştir.

Bu makalemde Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri doğrultusunda tutulması ve tasdik edilmesi gereken defterler ile Vergi Mevzuatı bakımından açılış tasdiki yapılması ve tutulması gereken zorunlu defterlerin hangileri olduğu ve para cezaları hakkında bilgi vermeye çalışacağım.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesin-de, tutulması ve açılış tasdiki yapılması gereken; ticari defterlerin neler olduğunu ifade edilmiş olup, bu madde hükmüne göre; ister tüzel kişi isterse gerçek kişi olsun bütün tacirlerin yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini faaliyet döneminin ilk ayından önceki ay sonuna kadar, yeni kurulan şirketlerde ise kullanılmaya başlan-madan önce açılış tasdikinin yapılmasını hükme bağlamıştır.

Vergi mevzuatı açısından tutulması zorunlu yasal defterler ve bu defterlerin tasdikine ilişkin hükümler ise vergi usul kanununun 220-226’ncı maddelerinde yer almaktadır. Bu maddelerin hükümlerine göre tüzel kişilerin ve birinci sınıf tabi gerçek kişilerin yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini ikinci sınıfa tabi gerçek kişilerin işletme defterini faaliyet döneminin ilk ayından önceki ay sonuna kadar, yeni kurulan şirketlerde ise kullanılmaya başlanmadan önce açılış tasdikinin yapılması gerektiğini hükme bağlamıştır.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 220-226’ncı maddeleri bir arada değerlendirildiğinde Yeni Ticaret Kanunu’nda yer alan defteri kebirin açılış

Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde defter tasdikleri

Sedat EryürekVergi ve Mali Hukuk Uzmanı

tasdiki yaptırılması hükmü Vergi Usul Kanunu hükmünde yer almamaktadır. Defteri kebirin açılış tasdiki hükmü Vergi Usul Kanunu’nda yer almadığından ve Eski Türk Ticaret Kanunu’nda da tasdik ettirilmemesi nedeni ile küçük bir meblağ para cezası öngörüldüğünden ayrıca bu para cezası uygulanmadığı için genellikle tacirler defteri kebirin açılış tasdiki yaptırma-maktaydılar. Ancak her ne kadar defteri kebirin açılış tasdiki hükmü Vergi Usul Kanunu’nda yer almasa da Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alması ve aynı kanunun 562 maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası öngörmesi sebebi ile defteri kebirin artık tüzel kişilerin ve birinci sınıf tabi gerçek kişilerin yaptırması gerekmektedir.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesine istinaden; Ticari yaşamımıza tüzel kişilere ait olmak üzere yeni ticari defterler eklenmiş olup bu defterleri şu şekilde sıralamak mümkündür; pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteridir. Yeni ticari defterlerin tüzel kişiler tarafından açılış tasdiklerinin yaptırmaları gerekmektedir. açılış tasdiki yaptırmayan tüzel kişiler yeni TTK’nın 562 maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası uygulanacaktır.

Eski Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Ka-nunu hükümlerinde yer alan işletme defteri Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer almamıştır. Bu nedenle 2013 yılında işletme esasına tabi olan gerçek kişilerin işletme defteri mi yoksa yevmiye defteri mi tutacakları belirsiz olup bu belirsiz-liğin Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ortaklaşa çıkaracakları tebliğ ile ortadan kaldırılacağı kanaatindeyim.

Ticari defterlerin kapanış tasdikleri yine Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesinde düzenlenmiş olup bu düzenlemeye göre yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterlerinin

kullanıldığı yıldan sonraki yeni yılın en geç mart ayı sonuna kadar kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmektedir. Kapanış tasdiki yaptırmayan ta-cirlere, yeni TTK’nın 562. maddesine istinaden 4.000,00-TL para cezası uygulanacaktır.

Açık hesap, çek, senet v.b ödeme yöntemleri ile çalışan tacirlerin ileride çıkabilecek borç alacak uyuşmazlılarında yevmiye defterleri ile yönetim kurulu karar defterlerini kapanış tasdiki yaptırmaları, hukuki olarak lehlerine delil ve ispat belgesi olarak kullanabilmeleri açısından da önemlidir. Ayrıca Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alamasa da envanter defterinin de kapanış tasdikinin yaptırılmasının kendi yararlarına olacağı kanaatindeyim.

Sonuç itibari ile tacirlerin 4.000,00 TL para cezası ile karşı karşıya kalmamaları için yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterini pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterinin açılış tasdik-lerini yaptırmaları ayrıca yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterinin kapanışlarını da yaptırmaları gerekmektedir.

Page 56: Adana Ticaret Odası Dergisi

54

Adana’da 15 yıl evvel kurulmuş olan bir Vakfın sessiz sedasız yaptıklarından ve bugünkü durumundan bahsetmek isterim. Pek çok kişinin bilmediği ilginç bir öyküden...

Makale

Türk-Amerikan Derneği’ni (TAD) ve ça-lışmalarını şehrimizde bilenler çoktur. 1954 yılında Ankara’daki benzer isimli

derneğin Adana şubesi olarak faaliyete başlayan bu dernek, 2. Dünya savaşından sonra uygula-nan Marshall Planı ve Türk-Amerikan ilişki-lerinin yoğun olarak başlamasından sonra, iki ülke insanlarının birbirlerini tanımada yardımcı olunması amacı ile kurulmuştu. İncirlik’te inşa edilen askeri üs o yıllarda yapılmıştı. Dernek, şehrimize gelen bu yabancıların bizleri daha iyi tanıması ve dostluk bağlarını kuvvetlendirmesi için kurulmuştu. Gelen Amerikalılara Türkçe, Adana’da arzu edenlere İngilizce dersleri veri-yordu. O tarihte Adana’da Amerikan Konsolos-luğu yoktu.

Zamanla Dernek sosyal işlevini yitirdi. İngi-lizce eğitimine ağırlık verdi. Ankara ve İzmir’de ayni isimdeki Derneğe dışarıdan yapılan maddi katkılar Adana’daki Derneğe asla yapılmadı. Hatta 1980’li yıllardan itibaren partner yabancı üyeler dernekten ayrıldılar, ilgi göstermez oldular.

Dernek 1985 yılında kendi imkanlarıyla Reşatbey Mahallesinde satın aldığı binayı restore ederek İngilizce eğitim faaliyetlerine devam etti. Önceleri dernek üyeleri ve yakınlarına verilen yabancı dil kursları 1990’lı yıllarda gerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın, gerekse Maliye Bakanlığı’nın müdahalesiyle yasal olarak bu iki bakanlığın kontrolüne girdi. Milli Eğitim Bakanlığı, yasa gereği tüm özel eğitim kurumları ve kursları denetliyor ve izne tabi tutuyordu. Maliye ise, Derneklerin ücret karşılığı yaptık-ları çeşitli hizmetleri “İktisadi İşletme” olarak niteliyor ve Kurumlar Vergisi hükümlerine tabi olmasını istiyordu. Dernekler Yasasının hüküm-leri ise zaten uygulanıyordu.

Adana Lisan Eğitimi Vakfı’nın Faaliyetleri

Adana halkına İngilizce lisanı eğitimini hizmet olarak ilke edinmiş olan üyeler, mali ve hukuki sorunların doğurabileceği, gelecekte olabilecek ihtimalleri de düşünerek 1997 yılında aldıkları bir ka-rarla “Adana Lisan Eğitimi Vakfı” adı altında bir Vakıf kurdular. Dernek tüm mal varlığını kurucu sıfatıyla bu vakfa bağışladı. Bu suretle mevcut eğitim kurumu, yasaların koruyacağı şekilde sonsuza dek sürecek bir Vakfın şemsiyesi altına girdi, hukuken ammenin (halkın) malı oldu. Artık T.A.D. Adana halkına mal edilmiştir.

Geçen son 15 yıl içinde, ilgili vakıf “dernek iktisadi işletmesi”nin gelirleri ve biriken paraların getirisiyle hizmetini genişletmek için Kuzey Adana’da Güzelyalı Mahallesinde aynı amacı sürdürecek bir “İngilizce Kursu” için bina inşa etti. Bu yerin çok yakında faaliyete geçeceğini ve halkımıza İngiliz-ce öğretimi için yardımcı olacağını müjdelemek isterim. Bu bina da yasal olarak “Adana Lisan Eğitimi Vakfı”na aittir. Yabancı dil eğitimi vermesi şartıyla TAD’a kira ücreti alınmadan tahsis edilmiştir. Esasen biriken paralar zaten derneğin katkılarıyla oluşmuştu.

Vakıf-Dernek paslaşmasının şöyle faydala-rı oldu. Binalara ait mülkiyet vakfa ait olup

tapuda o şekilde tescil edilmiştir. Kimse buna kolay kolay dokunamaz. Dernek 58 yıllık tecrübesi ile İngilizce eğitimindeki başarısını bünyesindeki “İktisadi İşletme” organizasyo-nunu başarı ile devam ettirebilmektedir. Artık T.A.D. İngilizce eğitiminde bir marka olmuş-tur. Bu işletme kar amacı gütmediği için, kurs ücretlerini 8 yıldır sabit tutmuş ve her kesimin rahatlıkla ödeyeceği seviyede muhafaza ede-bilmiştir. 10 yıl evvelsine göre öğrenci sayısı yaklaşık 250 civarında iken bu rakam son 2 yılda 900 ve üstüne çıkabilmiştir. Mevcut bina fiziki olarak yetmediği için, Kuzey Adana’da bir ek bina yapılması ihtiyacı doğmuştur. Vakfın iyi yönetilen mal varlığı sayesinde bu ihtiyacın gerçekleşmesi mümkün olmuştur.

Temennimiz, TAD’ın her iki şubesinin de başarılarını devam ettirerek, “Adana Lisan Eğitimi Vakfı” aracılığıyla, önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde, gelişen Adana’mıza yeni bir eğitim kurumu daha hediye etmesidir. Bu İngilizce dil kursu olabileceği gibi, özel okul da olabilir. Çünkü bu ve bundan sonraki-ler hiçbir şahsın malı değil, Adana halkının malıdır...

Cevdet Naci Gülalp

Page 57: Adana Ticaret Odası Dergisi

54

Adana’da 15 yıl evvel kurulmuş olan bir Vakfın sessiz sedasız yaptıklarından ve bugünkü durumundan bahsetmek isterim. Pek çok kişinin bilmediği ilginç bir öyküden...

Makale

Türk-Amerikan Derneği’ni (TAD) ve ça-lışmalarını şehrimizde bilenler çoktur. 1954 yılında Ankara’daki benzer isimli

derneğin Adana şubesi olarak faaliyete başlayan bu dernek, 2. Dünya savaşından sonra uygula-nan Marshall Planı ve Türk-Amerikan ilişki-lerinin yoğun olarak başlamasından sonra, iki ülke insanlarının birbirlerini tanımada yardımcı olunması amacı ile kurulmuştu. İncirlik’te inşa edilen askeri üs o yıllarda yapılmıştı. Dernek, şehrimize gelen bu yabancıların bizleri daha iyi tanıması ve dostluk bağlarını kuvvetlendirmesi için kurulmuştu. Gelen Amerikalılara Türkçe, Adana’da arzu edenlere İngilizce dersleri veri-yordu. O tarihte Adana’da Amerikan Konsolos-luğu yoktu.

Zamanla Dernek sosyal işlevini yitirdi. İngi-lizce eğitimine ağırlık verdi. Ankara ve İzmir’de ayni isimdeki Derneğe dışarıdan yapılan maddi katkılar Adana’daki Derneğe asla yapılmadı. Hatta 1980’li yıllardan itibaren partner yabancı üyeler dernekten ayrıldılar, ilgi göstermez oldular.

Dernek 1985 yılında kendi imkanlarıyla Reşatbey Mahallesinde satın aldığı binayı restore ederek İngilizce eğitim faaliyetlerine devam etti. Önceleri dernek üyeleri ve yakınlarına verilen yabancı dil kursları 1990’lı yıllarda gerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın, gerekse Maliye Bakanlığı’nın müdahalesiyle yasal olarak bu iki bakanlığın kontrolüne girdi. Milli Eğitim Bakanlığı, yasa gereği tüm özel eğitim kurumları ve kursları denetliyor ve izne tabi tutuyordu. Maliye ise, Derneklerin ücret karşılığı yaptık-ları çeşitli hizmetleri “İktisadi İşletme” olarak niteliyor ve Kurumlar Vergisi hükümlerine tabi olmasını istiyordu. Dernekler Yasasının hüküm-leri ise zaten uygulanıyordu.

Adana Lisan Eğitimi Vakfı’nın Faaliyetleri

Adana halkına İngilizce lisanı eğitimini hizmet olarak ilke edinmiş olan üyeler, mali ve hukuki sorunların doğurabileceği, gelecekte olabilecek ihtimalleri de düşünerek 1997 yılında aldıkları bir ka-rarla “Adana Lisan Eğitimi Vakfı” adı altında bir Vakıf kurdular. Dernek tüm mal varlığını kurucu sıfatıyla bu vakfa bağışladı. Bu suretle mevcut eğitim kurumu, yasaların koruyacağı şekilde sonsuza dek sürecek bir Vakfın şemsiyesi altına girdi, hukuken ammenin (halkın) malı oldu. Artık T.A.D. Adana halkına mal edilmiştir.

Geçen son 15 yıl içinde, ilgili vakıf “dernek iktisadi işletmesi”nin gelirleri ve biriken paraların getirisiyle hizmetini genişletmek için Kuzey Adana’da Güzelyalı Mahallesinde aynı amacı sürdürecek bir “İngilizce Kursu” için bina inşa etti. Bu yerin çok yakında faaliyete geçeceğini ve halkımıza İngiliz-ce öğretimi için yardımcı olacağını müjdelemek isterim. Bu bina da yasal olarak “Adana Lisan Eğitimi Vakfı”na aittir. Yabancı dil eğitimi vermesi şartıyla TAD’a kira ücreti alınmadan tahsis edilmiştir. Esasen biriken paralar zaten derneğin katkılarıyla oluşmuştu.

Vakıf-Dernek paslaşmasının şöyle faydala-rı oldu. Binalara ait mülkiyet vakfa ait olup

tapuda o şekilde tescil edilmiştir. Kimse buna kolay kolay dokunamaz. Dernek 58 yıllık tecrübesi ile İngilizce eğitimindeki başarısını bünyesindeki “İktisadi İşletme” organizasyo-nunu başarı ile devam ettirebilmektedir. Artık T.A.D. İngilizce eğitiminde bir marka olmuş-tur. Bu işletme kar amacı gütmediği için, kurs ücretlerini 8 yıldır sabit tutmuş ve her kesimin rahatlıkla ödeyeceği seviyede muhafaza ede-bilmiştir. 10 yıl evvelsine göre öğrenci sayısı yaklaşık 250 civarında iken bu rakam son 2 yılda 900 ve üstüne çıkabilmiştir. Mevcut bina fiziki olarak yetmediği için, Kuzey Adana’da bir ek bina yapılması ihtiyacı doğmuştur. Vakfın iyi yönetilen mal varlığı sayesinde bu ihtiyacın gerçekleşmesi mümkün olmuştur.

Temennimiz, TAD’ın her iki şubesinin de başarılarını devam ettirerek, “Adana Lisan Eğitimi Vakfı” aracılığıyla, önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde, gelişen Adana’mıza yeni bir eğitim kurumu daha hediye etmesidir. Bu İngilizce dil kursu olabileceği gibi, özel okul da olabilir. Çünkü bu ve bundan sonraki-ler hiçbir şahsın malı değil, Adana halkının malıdır...

Cevdet Naci Gülalp

Page 58: Adana Ticaret Odası Dergisi

5756

Ünvanı / Adresi Sermayesi

Odamıza üye olan yeni firmalar

Ünvanı / Adresi Sermayesi

Boğaziçikent İnşaat Gayrimenkul Değerleme Emlak Hizmetleri ve Otomotiv Sanayi Ticaret Limited ŞirketiKurtuluş Mah. Karaisalı Bulvarı Yeni Valilik Karşısı Altuğ Apt. No:108 K:1 D:1 Seyhan/Adana

İntelli Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Pizza House Adana Optimum ŞubesiHacı Sabancı Bl. Optimum AVM No:28 K:2 Dükkan No:23 Yüreğir/Adana

İntelli Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Kolcuoğlu Adana Optimum ŞubesiHacı Sabancı Bl. Optimum AVM No:28 K:2 Dükkan No:32 Yüreğir/Adana

Yüksekkaya Nakliye Taahhüt Komisyon - Ömer YüksekkayaDede Korkut Mah. 833 Sok. 8/1 Yüreğir/Adana

Güney Marina Restoran İşletmeleri - Turan OktarKarslı Köyü Güney Marina Restoran Çukurova/Adana

SBC Temizlik Hizmetleri Yemekçilik Turizm Taşımacılık Ticaret Limited ŞirketiYeşilyurt Mah. 71219 Sok. Çavuşoğlu Apt. Altı Seyhan/Adana

Noro İnşaat Taahhüt Turizm Nakliyat Dış Ticaret Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mah. Atatürk Cad. Gökçe Rezidans K:3 D:16 Seyhan/Adana

Ankur Yapı Cam Mozaik Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret - Necdet KuruBüyük Dikili Mah. Özel Harekat Polis Tesisleri Karşısı Seyhan/Adana

Altın Oran Yapı Denetim Ltd.Şti.Reşatbey Mah. Cumhuriyet Cad. No:31 Sutek Apt. K:1 D:2 Seyhan/Adana

Torun Emlak Tarım Ürünleri - Aysun ÇakıtYeni Mah. Çatalan Cad. No:8 Çukurova/Adana

NGE İthalat İhracat Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mah. Fuzuli Cad. Galleria İş Merkezi No:14-Z211 Seyhan/Adana

Nurak Treyler Damper Metal Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiOnur Mah. 45101 Sok. No:17/C Seyhan/Adana

Aisha Ayakkabı ve Çanta - Ayşecan UrluCemalpaşa Mah. Vali Yolu 11/D Seyhan/Adana

Saylar Yapı Dekorasyon İnşaat Taahhüt Nakliyat Turizm Emlakçılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiYeşiloba Mah. 46012 Sok. No:6 Seyhan/Adana

Anahtarcım - Serkan YalçınkayaFatih Mah. Mücahitler Cad. No:301/C Seyhan/Adana

Haspak Tarım Ürünleri Ticaret-Ebubekir Sıddık ÇetinReşatbey Mh. 62003 Sk. Bağdaş Ap. K:1 D:1 Seyhan/Adana

Kocaer Haddecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiAdana-Ceyhan E-5 Karayolu 14.Km Sarıçam/Adana

Terranova Modern Tarımcılık Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiEmek Mah. 41010 Sok. No:28/1 Seyhan/Adana

500000

-

-

10000

50000

50000

1000000

50000

10000

1000

20000

1200000

400

250000

10000

4400

-

-

Tuncay Kimya - Tuncay AkbudakAydınlar Mah. 49002 Sok. No:22/B Seyhan/Adana

ADS Özel Güvenlik Hizmetleri Limited ŞirketiCemalpaşa Mh. Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi No:66 Seyhan/Adana

Pozantı İpekyolu Otoyol Hizmet Tesisleri Yemekçilik Turizm Gıda Taşımacılık ve Kargo İnş. Emlak Teks. Tarım San.Tic. Ltd.Şti.Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu Üzeri Şambayadı Mevkii 5. Km Mola Tesisleri Çukurova/Adana

Ayşe ŞimşekÇ.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Zemin Kat N:z12/2 Sarıçam/Adana

Mustafa ÖzÇ.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Zemin Kat Nz12/5 Sarıçam/Adana

Elif Tuğçe AksunÇ.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Bodrum Kat N:b/5 Sarıçam/Adana

Atasun Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi Adana İnönü Caddesi ŞubesiÇınarlı Mah. İnönü Cad. No:16/A Seyhan/Adana

Mensis Pharma İlaç Medikal Kozmetik Gıda Özel Sağlık Hizmetleri İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited ŞirketiGüzelyalı Mah. 81029 Sok. Savaş Apt. No:4/B Çukurova/Adana

Nefes AVM Giyim - Fatih AdıgüzelTellidere Mah. Mücahitler Cad. No:202/A Seyhan/Adana

Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği İktisadi İşletmesiYıldırım Beyazıt Mah. 3477 Sok. No:55 Sarıçam/Adana

CMZ Maden Ticaret ve Sanayi Anonim ŞirketiCemalpaşa Mh. Cevat Yurdakul Cd. Oğuz Ayhan Ap. K:3 D:6 Merkez/Adana

Yüksel Tel Örgü ve Beton Çit Direkleri Ticareti Yüksel AkmutÖzgür Mh. Girne Bl. No:191/A Yüreğir/Adana

Ortak Nokta İnteraktif Ajans Hizmet-Semra CanbolatYeşilevler Gürselpaşa Mh. Toki Konutları Dg2b K:8 D:17 Seyhan/Adana

Toros Kumaş Apre Boya Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiHacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi İsmet Atlı Cad. No:14 Yüreğir/Adana

Mutlu ÖzkirişciMahfesığmaz Mah. 79101 Sok. No:9 Akkılıç Apt. Zemin Kat Çukurova/Adana

BS Mağazacılık Kırtasiye Kafe Oyuncak Hediyelik Eşya Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mh. Gazipaşa Bl. No:45 Gen Plaza Kat:6 D:14 Seyhan/Adana

ABDK Tarım Turizm İnşaat Lojistik Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mh. 63002 Sk. Tek Ap. No:5/32 Seyhan/Adana

Sarıgül Laser CNC Plazma Saç İşleme Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiOnur Mah. Tekel Cad. No:39/B Seyhan/Adana

Kocadağ Dayanıklı Tük. Mal. Elektronik Elektrik Mob. İnş. Yapı Malz. Tekstil İletişim Tem. Hizm. Rek. ve Tic. Ltd. Şti.Reşatbey Mah.62003 Sok. Raziye Mucur İş Merkezi No:21 Seyhan/Adana

NT-Kaan İnşaat Telekomünikasyon Enerji Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketiİnönü Cd. Arslanoğlu İşmerkezi Kat:5 No:28 Seyhan/Adana

Aslan Dağıtım - Tekin VuranDağlıoğlu Mh. 14001 Sk. No:41/A Seyhan/Adana

Esenliler Tekstil İnşaat Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.Hürriyet Mah. Saydam Cad. No:205/A Seyhan/Adana

Turkuaz Duş Kabinleri - İpek Zeynep YılmazKarayolu Mah. D-400 Bulvarı No:4 Yüreğir/Adana

60000

30000

60000

10000

10000

10000

-

200000

10000

15000

500000

4500

25000

750000

4000

100000

100000

500000

100000

500000

5000

25000

20000

Page 59: Adana Ticaret Odası Dergisi

5756

Ünvanı / Adresi Sermayesi

Odamıza üye olan yeni firmalar

Ünvanı / Adresi Sermayesi

Boğaziçikent İnşaat Gayrimenkul Değerleme Emlak Hizmetleri ve Otomotiv Sanayi Ticaret Limited ŞirketiKurtuluş Mah. Karaisalı Bulvarı Yeni Valilik Karşısı Altuğ Apt. No:108 K:1 D:1 Seyhan/Adana

İntelli Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Pizza House Adana Optimum ŞubesiHacı Sabancı Bl. Optimum AVM No:28 K:2 Dükkan No:23 Yüreğir/Adana

İntelli Gıda Restoran Cafe İşletmeciliği Sanayi Ticaret Limited Şirketi Kolcuoğlu Adana Optimum ŞubesiHacı Sabancı Bl. Optimum AVM No:28 K:2 Dükkan No:32 Yüreğir/Adana

Yüksekkaya Nakliye Taahhüt Komisyon - Ömer YüksekkayaDede Korkut Mah. 833 Sok. 8/1 Yüreğir/Adana

Güney Marina Restoran İşletmeleri - Turan OktarKarslı Köyü Güney Marina Restoran Çukurova/Adana

SBC Temizlik Hizmetleri Yemekçilik Turizm Taşımacılık Ticaret Limited ŞirketiYeşilyurt Mah. 71219 Sok. Çavuşoğlu Apt. Altı Seyhan/Adana

Noro İnşaat Taahhüt Turizm Nakliyat Dış Ticaret Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mah. Atatürk Cad. Gökçe Rezidans K:3 D:16 Seyhan/Adana

Ankur Yapı Cam Mozaik Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret - Necdet KuruBüyük Dikili Mah. Özel Harekat Polis Tesisleri Karşısı Seyhan/Adana

Altın Oran Yapı Denetim Ltd.Şti.Reşatbey Mah. Cumhuriyet Cad. No:31 Sutek Apt. K:1 D:2 Seyhan/Adana

Torun Emlak Tarım Ürünleri - Aysun ÇakıtYeni Mah. Çatalan Cad. No:8 Çukurova/Adana

NGE İthalat İhracat Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mah. Fuzuli Cad. Galleria İş Merkezi No:14-Z211 Seyhan/Adana

Nurak Treyler Damper Metal Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiOnur Mah. 45101 Sok. No:17/C Seyhan/Adana

Aisha Ayakkabı ve Çanta - Ayşecan UrluCemalpaşa Mah. Vali Yolu 11/D Seyhan/Adana

Saylar Yapı Dekorasyon İnşaat Taahhüt Nakliyat Turizm Emlakçılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiYeşiloba Mah. 46012 Sok. No:6 Seyhan/Adana

Anahtarcım - Serkan YalçınkayaFatih Mah. Mücahitler Cad. No:301/C Seyhan/Adana

Haspak Tarım Ürünleri Ticaret-Ebubekir Sıddık ÇetinReşatbey Mh. 62003 Sk. Bağdaş Ap. K:1 D:1 Seyhan/Adana

Kocaer Haddecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiAdana-Ceyhan E-5 Karayolu 14.Km Sarıçam/Adana

Terranova Modern Tarımcılık Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiEmek Mah. 41010 Sok. No:28/1 Seyhan/Adana

500000

-

-

10000

50000

50000

1000000

50000

10000

1000

20000

1200000

400

250000

10000

4400

-

-

Tuncay Kimya - Tuncay AkbudakAydınlar Mah. 49002 Sok. No:22/B Seyhan/Adana

ADS Özel Güvenlik Hizmetleri Limited ŞirketiCemalpaşa Mh. Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi No:66 Seyhan/Adana

Pozantı İpekyolu Otoyol Hizmet Tesisleri Yemekçilik Turizm Gıda Taşımacılık ve Kargo İnş. Emlak Teks. Tarım San.Tic. Ltd.Şti.Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu Üzeri Şambayadı Mevkii 5. Km Mola Tesisleri Çukurova/Adana

Ayşe ŞimşekÇ.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Zemin Kat N:z12/2 Sarıçam/Adana

Mustafa ÖzÇ.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Zemin Kat Nz12/5 Sarıçam/Adana

Elif Tuğçe AksunÇ.Ü. Balcalı Kampüsü Ç.Teknokent Binası A/Blk Bodrum Kat N:b/5 Sarıçam/Adana

Atasun Optik Perakende Ticaret Anonim Şirketi Adana İnönü Caddesi ŞubesiÇınarlı Mah. İnönü Cad. No:16/A Seyhan/Adana

Mensis Pharma İlaç Medikal Kozmetik Gıda Özel Sağlık Hizmetleri İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited ŞirketiGüzelyalı Mah. 81029 Sok. Savaş Apt. No:4/B Çukurova/Adana

Nefes AVM Giyim - Fatih AdıgüzelTellidere Mah. Mücahitler Cad. No:202/A Seyhan/Adana

Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği İktisadi İşletmesiYıldırım Beyazıt Mah. 3477 Sok. No:55 Sarıçam/Adana

CMZ Maden Ticaret ve Sanayi Anonim ŞirketiCemalpaşa Mh. Cevat Yurdakul Cd. Oğuz Ayhan Ap. K:3 D:6 Merkez/Adana

Yüksel Tel Örgü ve Beton Çit Direkleri Ticareti Yüksel AkmutÖzgür Mh. Girne Bl. No:191/A Yüreğir/Adana

Ortak Nokta İnteraktif Ajans Hizmet-Semra CanbolatYeşilevler Gürselpaşa Mh. Toki Konutları Dg2b K:8 D:17 Seyhan/Adana

Toros Kumaş Apre Boya Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiHacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi İsmet Atlı Cad. No:14 Yüreğir/Adana

Mutlu ÖzkirişciMahfesığmaz Mah. 79101 Sok. No:9 Akkılıç Apt. Zemin Kat Çukurova/Adana

BS Mağazacılık Kırtasiye Kafe Oyuncak Hediyelik Eşya Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mh. Gazipaşa Bl. No:45 Gen Plaza Kat:6 D:14 Seyhan/Adana

ABDK Tarım Turizm İnşaat Lojistik Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiCemalpaşa Mh. 63002 Sk. Tek Ap. No:5/32 Seyhan/Adana

Sarıgül Laser CNC Plazma Saç İşleme Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiOnur Mah. Tekel Cad. No:39/B Seyhan/Adana

Kocadağ Dayanıklı Tük. Mal. Elektronik Elektrik Mob. İnş. Yapı Malz. Tekstil İletişim Tem. Hizm. Rek. ve Tic. Ltd. Şti.Reşatbey Mah.62003 Sok. Raziye Mucur İş Merkezi No:21 Seyhan/Adana

NT-Kaan İnşaat Telekomünikasyon Enerji Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketiİnönü Cd. Arslanoğlu İşmerkezi Kat:5 No:28 Seyhan/Adana

Aslan Dağıtım - Tekin VuranDağlıoğlu Mh. 14001 Sk. No:41/A Seyhan/Adana

Esenliler Tekstil İnşaat Gıda Bilişim Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.Hürriyet Mah. Saydam Cad. No:205/A Seyhan/Adana

Turkuaz Duş Kabinleri - İpek Zeynep YılmazKarayolu Mah. D-400 Bulvarı No:4 Yüreğir/Adana

60000

30000

60000

10000

10000

10000

-

200000

10000

15000

500000

4500

25000

750000

4000

100000

100000

500000

100000

500000

5000

25000

20000

Page 60: Adana Ticaret Odası Dergisi

5958

Ünvanı / Adresi Ünvanı / AdresiSermayesi SermayesiEfe Kuyumculuk - Tumuçin SerinTepebağ Mah. Çakmak Cad. Hilal Han İş Merkezi Bodrum Kat No:33 Seyhan/Adana

Sitil Yapı Denetim Limited ŞirketiYeni Baraj Mh. Bülent Angın Bl. 6,5 Durak 68054 Sk. No:2 Seyhan/Adana

Esra Özçete Sanayi ve Otomotiv Ürünleri - Esra ÖzçeteBelediye Evleri Mh. 84150 Sk. No:42 Çukurova/Adana

Harun Karaman Kafe Kebap ve Döner Salonu - Harun KaramanBehçeşehir Mah. 86049 Sok. No:2/B Seyhan/Adana

Oral Kardeşler Gıda Sağlık Tekstil İnşaat Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi Baraj Yolu ŞubesiYeni Baraj Mah. 68030 Sok. No:3/A Seyhan/Adana

Öz Çukurova Madencilik-Mahmut KepirCemalpaşa mh. Fuzuli cd. Galeria İşmerkezi No:14/1006 Kapı No:152 Seyhan/Adana

Mehmet GençReşatbey Mh.Türkkuşu Cd. Nahit Bey Ap. A Blok No:17/A Seyhan/Adana

Emel YeniçeriÇınarlı Mh. Dr. Ali Menteşoğlu Cd. Esra Ap. No:30/B Seyhan/Adana

Ömer Yavuz GörgenMahfesığmaz Mah. Kenan Evren Bulvarı 79156 Sok. Özfer Apt. Altı 82/A Çukurova/Adana

İsmail Şener DoğanYeşiloba Mah. 46003 Sok. Adana İş Merkezi No:1/155 Seyhan/Adana İbrahim Savaş-Savaş Tarım Ürünleri TicaretSarı Yakup Mh. Türkocağı Sk. No:43/C Seyhan/Adana

Akdeniz Kabin Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiOnur Mh. 45124 Sk. No:14 Seyhan/Adana

Tellgraph İletişim Araştırma Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi Adana ŞubesiYeni Baraj Mah. Hacı Ömer Sabancı Cad. Güner Han Apt. K:1 D:1 Seyhan/Adana

Esafilkef ÖzkanYeşiloba Mh. Ata Kaportacılar Sitesi 46007 Sk. 1. Blok No:36 Seyhan/Adana

Ömer Özkan-Seymen Kimya Dış TicaretYeşiloba Mh. Ata Kaportacılar Sitesi 46007 Sk. 1. Blok No:36 Seyhan/Adana

Metin ÖzşahinGüzelyalı Mh. Uğur Mumcu Bl. İkizay Sitesi D Blok K:1 No:4 Çukurova/Adana

BİM Birleşik Mağazalar Anonim Şirketi Halkkent /Adana Şubesi2000 Evler Mah. Bülent Ecevit Bulvarı No:75/1C-A Seyhan/Adana

Ahmet Demir - Misis Petrol Ürünleri TicaretiCeyhan Yolu 25. Km. Misisi Kavşağı Yüreğir/Adana

Yılmaz Yıldırım Usta - Yılmaz YıldırımBeyazevler Mah. 80027 Sok Bayram Oğlu Apt. No:alt Çukurova/Adana

Ece Dekor-Mehmet SaldamlıToros Mh. Ptt Cd. Yelmiz Ap. Altı Türk Telekom Karşısı Çukurova/Adana

İdea İşitme Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiCemalpaşa Mah. Gazipaşa Bulvarı Üçler Apt. No:54 K:1 D:1 Seyhan/Adana

Mesut Karakan Bilgisayar-Mesut KarakanYenibaraj Mh. 68048 Sk. Seyhan Ap. No:3/A Seyhan/Adana

Usta Metal - Ali ÖzdemirEsentepe Mah. Dilek Atalı Cad. No:60 Sarıçam/Adana

25000

20000

499

1000

-

50000

20000

20000

20000

20000

20000

100000

25000

1000000

1000000

5000

-

10000

5000

50000

-

10000

2000

Bülent Doğan Otomotiv Dayanıklı Tüketim Malları Mobilya Nakliyat Tekstil Emlak Tarım Gıda Kimyevi Madde İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti.Yeşiloba Mah. Oto Galericiler Sitesi Dağlı Foçi Karşısı No:71 Seyhan/Adana

DBD İletişim Teknolojileri E-Ticaret Reklam İthalat İhracat ve Ticaret Limited ŞirketiKarslılar Mah. 82058 Sok. No:7/1 Çukurova/Adana

Özkaya Reklam-Cumali ÖzkanFevzipaşa Mh. 48238 Sk. No:2/A Seyhan/Adana

Biofarma Medikal Teknolojiler-Kemal ÖterCemalpaşa Mh. 63005 Sk. No:7 Uçar Ap. K:1 D:1 Seyhan/Adana

Mevsim Büfe- Refik OğuzAlidede Mh. Saydam Cd. No:149 Seyhan/Adana

Elmas ÖztürkCumhuriyet Mh. Süleyman Vahit Cd. No:27 Yüreğir/Adana

Çapanoğlu Tarım Ürünleri-Veli ÇapanoğluCemalpaşa Mh. Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi No:50 Seyhan/Adana Merkez/Adana

Merve Ulusal Medya Merkezi-Ömer ÇamFuzuli Cd. Galeria İş Merkezi B Blok No:137 Seyhan/Adana

Yusuf PVC Alüminyum Doğrama İmalatı- Nuri ÇetinkayaBeyceli Mh. Yıldırım Beyazıt Cd. No:212/A Sarıçam/Adana Sarıçam/Adana

Adan Kimya ve Endüstriyel Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited ŞirketiAdana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi OSB Magarsus Cd. No:6/B Sarıçam/Adana

MES Mutfak Ekipmanları Sanayi ve Servis Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiHuzurevleri Mah. 77130 Sok. Lila Apt.Altı No:2/B Çukurova/Adana

Ökmen Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi / 1 ŞubesiLevent Mah. Girne Bulvarı No:260/A Yüreğir/Adana

Sınırlı Sorumlu Karsantı Konut ve Yapı KooperatifiSinanpaşa Mh. İnönü Cd. No:10 Aladağ/Adana

BLG Yönetim Danışmanlık İnsan Kaynakları Hizmetleri Emlak ve Gayrimenkul İşleri-Hasan SelekoğluToros Mah. Ali Sepici Bul. Site 8 Apt. B Blok Zemin Kat Çukurova/Adana

Mustafa Aydın - Mustafa Aydın Nakliyat KomisyonculuğuSarıyakup Mah. 23048 Sok. No:42/B Seyhan/Adana

Cuma BozdağYurt Mah. Alparslan Türkeş Bulvarı No:152 Çukurova/Adana

Dönerci Hasan Usta-Hasan KızılfelhanBuruk Cumhuriyet Mh. 396Sk No:8 Sarıçam/Adana

Ahsen Panel Kollektör Güneş Enerjisi İmalatı Metal Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiYeşiloba Mh. 46004 Sk. No:2 Seyhan/Adana Seyhan/Adana

Karmen Ofis Sistemleri-Necmi ÇelikGüzelevler Mh. 2006 Sk. No:3 Yüreğir/Adana

Ertem Tarım Ürünleri Ticaret- Nusrettin ErtemYeşilyurt Mh. Karaafat Cd. No:32/A Seyhan/Adana

İncirlik Otoyol Hizmet Tesisleri Gıda ve Turizm Ticaret Limited Şirketiİncirlik D Tipi Park Alanı 93+200 Km. Otoyol Üzeri İncirlik Sarıçam/Adana

Al-Star Turizm İnşaat Tekstil Otomotiv Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi/Adana ŞubesiYeni Mah.Öğretmenler Bl. M-1 Merkez Adana A.V.M. No:15/79 Seyhan/Adana

Özhan Kardeşler Gıda Temizlik Dağıtım Ticaret Limited Şirketi-Gülbahçesi ŞubesiGülbahçesi Mh.13002 Sk. No:18/A Seyhan/Adana

200000

30000

20000

500

4500

20000

50000

40000

495

200000

-

-

700

10000

10000

20000

1000

200000

20000

4400

50000

-

-

Page 61: Adana Ticaret Odası Dergisi

5958

Ünvanı / Adresi Ünvanı / AdresiSermayesi SermayesiEfe Kuyumculuk - Tumuçin SerinTepebağ Mah. Çakmak Cad. Hilal Han İş Merkezi Bodrum Kat No:33 Seyhan/Adana

Sitil Yapı Denetim Limited ŞirketiYeni Baraj Mh. Bülent Angın Bl. 6,5 Durak 68054 Sk. No:2 Seyhan/Adana

Esra Özçete Sanayi ve Otomotiv Ürünleri - Esra ÖzçeteBelediye Evleri Mh. 84150 Sk. No:42 Çukurova/Adana

Harun Karaman Kafe Kebap ve Döner Salonu - Harun KaramanBehçeşehir Mah. 86049 Sok. No:2/B Seyhan/Adana

Oral Kardeşler Gıda Sağlık Tekstil İnşaat Dayanıklı Tüketim Malları Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi Baraj Yolu ŞubesiYeni Baraj Mah. 68030 Sok. No:3/A Seyhan/Adana

Öz Çukurova Madencilik-Mahmut KepirCemalpaşa mh. Fuzuli cd. Galeria İşmerkezi No:14/1006 Kapı No:152 Seyhan/Adana

Mehmet GençReşatbey Mh.Türkkuşu Cd. Nahit Bey Ap. A Blok No:17/A Seyhan/Adana

Emel YeniçeriÇınarlı Mh. Dr. Ali Menteşoğlu Cd. Esra Ap. No:30/B Seyhan/Adana

Ömer Yavuz GörgenMahfesığmaz Mah. Kenan Evren Bulvarı 79156 Sok. Özfer Apt. Altı 82/A Çukurova/Adana

İsmail Şener DoğanYeşiloba Mah. 46003 Sok. Adana İş Merkezi No:1/155 Seyhan/Adana İbrahim Savaş-Savaş Tarım Ürünleri TicaretSarı Yakup Mh. Türkocağı Sk. No:43/C Seyhan/Adana

Akdeniz Kabin Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiOnur Mh. 45124 Sk. No:14 Seyhan/Adana

Tellgraph İletişim Araştırma Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi Adana ŞubesiYeni Baraj Mah. Hacı Ömer Sabancı Cad. Güner Han Apt. K:1 D:1 Seyhan/Adana

Esafilkef ÖzkanYeşiloba Mh. Ata Kaportacılar Sitesi 46007 Sk. 1. Blok No:36 Seyhan/Adana

Ömer Özkan-Seymen Kimya Dış TicaretYeşiloba Mh. Ata Kaportacılar Sitesi 46007 Sk. 1. Blok No:36 Seyhan/Adana

Metin ÖzşahinGüzelyalı Mh. Uğur Mumcu Bl. İkizay Sitesi D Blok K:1 No:4 Çukurova/Adana

BİM Birleşik Mağazalar Anonim Şirketi Halkkent /Adana Şubesi2000 Evler Mah. Bülent Ecevit Bulvarı No:75/1C-A Seyhan/Adana

Ahmet Demir - Misis Petrol Ürünleri TicaretiCeyhan Yolu 25. Km. Misisi Kavşağı Yüreğir/Adana

Yılmaz Yıldırım Usta - Yılmaz YıldırımBeyazevler Mah. 80027 Sok Bayram Oğlu Apt. No:alt Çukurova/Adana

Ece Dekor-Mehmet SaldamlıToros Mh. Ptt Cd. Yelmiz Ap. Altı Türk Telekom Karşısı Çukurova/Adana

İdea İşitme Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiCemalpaşa Mah. Gazipaşa Bulvarı Üçler Apt. No:54 K:1 D:1 Seyhan/Adana

Mesut Karakan Bilgisayar-Mesut KarakanYenibaraj Mh. 68048 Sk. Seyhan Ap. No:3/A Seyhan/Adana

Usta Metal - Ali ÖzdemirEsentepe Mah. Dilek Atalı Cad. No:60 Sarıçam/Adana

25000

20000

499

1000

-

50000

20000

20000

20000

20000

20000

100000

25000

1000000

1000000

5000

-

10000

5000

50000

-

10000

2000

Bülent Doğan Otomotiv Dayanıklı Tüketim Malları Mobilya Nakliyat Tekstil Emlak Tarım Gıda Kimyevi Madde İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti.Yeşiloba Mah. Oto Galericiler Sitesi Dağlı Foçi Karşısı No:71 Seyhan/Adana

DBD İletişim Teknolojileri E-Ticaret Reklam İthalat İhracat ve Ticaret Limited ŞirketiKarslılar Mah. 82058 Sok. No:7/1 Çukurova/Adana

Özkaya Reklam-Cumali ÖzkanFevzipaşa Mh. 48238 Sk. No:2/A Seyhan/Adana

Biofarma Medikal Teknolojiler-Kemal ÖterCemalpaşa Mh. 63005 Sk. No:7 Uçar Ap. K:1 D:1 Seyhan/Adana

Mevsim Büfe- Refik OğuzAlidede Mh. Saydam Cd. No:149 Seyhan/Adana

Elmas ÖztürkCumhuriyet Mh. Süleyman Vahit Cd. No:27 Yüreğir/Adana

Çapanoğlu Tarım Ürünleri-Veli ÇapanoğluCemalpaşa Mh. Fuzuli Cd. Galeria İş Merkezi No:50 Seyhan/Adana Merkez/Adana

Merve Ulusal Medya Merkezi-Ömer ÇamFuzuli Cd. Galeria İş Merkezi B Blok No:137 Seyhan/Adana

Yusuf PVC Alüminyum Doğrama İmalatı- Nuri ÇetinkayaBeyceli Mh. Yıldırım Beyazıt Cd. No:212/A Sarıçam/Adana Sarıçam/Adana

Adan Kimya ve Endüstriyel Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited ŞirketiAdana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi OSB Magarsus Cd. No:6/B Sarıçam/Adana

MES Mutfak Ekipmanları Sanayi ve Servis Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiHuzurevleri Mah. 77130 Sok. Lila Apt.Altı No:2/B Çukurova/Adana

Ökmen Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi / 1 ŞubesiLevent Mah. Girne Bulvarı No:260/A Yüreğir/Adana

Sınırlı Sorumlu Karsantı Konut ve Yapı KooperatifiSinanpaşa Mh. İnönü Cd. No:10 Aladağ/Adana

BLG Yönetim Danışmanlık İnsan Kaynakları Hizmetleri Emlak ve Gayrimenkul İşleri-Hasan SelekoğluToros Mah. Ali Sepici Bul. Site 8 Apt. B Blok Zemin Kat Çukurova/Adana

Mustafa Aydın - Mustafa Aydın Nakliyat KomisyonculuğuSarıyakup Mah. 23048 Sok. No:42/B Seyhan/Adana

Cuma BozdağYurt Mah. Alparslan Türkeş Bulvarı No:152 Çukurova/Adana

Dönerci Hasan Usta-Hasan KızılfelhanBuruk Cumhuriyet Mh. 396Sk No:8 Sarıçam/Adana

Ahsen Panel Kollektör Güneş Enerjisi İmalatı Metal Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiYeşiloba Mh. 46004 Sk. No:2 Seyhan/Adana Seyhan/Adana

Karmen Ofis Sistemleri-Necmi ÇelikGüzelevler Mh. 2006 Sk. No:3 Yüreğir/Adana

Ertem Tarım Ürünleri Ticaret- Nusrettin ErtemYeşilyurt Mh. Karaafat Cd. No:32/A Seyhan/Adana

İncirlik Otoyol Hizmet Tesisleri Gıda ve Turizm Ticaret Limited Şirketiİncirlik D Tipi Park Alanı 93+200 Km. Otoyol Üzeri İncirlik Sarıçam/Adana

Al-Star Turizm İnşaat Tekstil Otomotiv Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi/Adana ŞubesiYeni Mah.Öğretmenler Bl. M-1 Merkez Adana A.V.M. No:15/79 Seyhan/Adana

Özhan Kardeşler Gıda Temizlik Dağıtım Ticaret Limited Şirketi-Gülbahçesi ŞubesiGülbahçesi Mh.13002 Sk. No:18/A Seyhan/Adana

200000

30000

20000

500

4500

20000

50000

40000

495

200000

-

-

700

10000

10000

20000

1000

200000

20000

4400

50000

-

-

Page 62: Adana Ticaret Odası Dergisi

60 61

Ünvanı / Adresi SermayesiE.S.İ.S. Seramik Güler Yapı Grubu - Suat GülerKarataş Cad. Akdeniz Mah. No:335/A Yüreğir/Adana

Pronet Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi Adana ŞubesiÇınarlı Mah. Atatürk Cad. No:1 Sabancı İş Merkezi 4.Kat Seyhan/Adana

Oknal Sınai Tıbbi Gazlar Gıda Petrol Taşımacılık Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiYeşiloba Mh. Metal Sanayi Sitesi No:27 Seyhan/Adana

Bey Mühendislik İnşaat Taahhüt - Mustafa Yoldaş ÖzdemirGazipaşa Mah. Borsa Cad. No:36 Seyhan/Adana

SRP Elektrik Elektronik Danışmanlık ve Taahhüt-Mümtaz Barış CingizReşatbey Mh. 62023 Sk. Samanyolu Ap. Güney Cephe Altı Zemin Kat 2/B Seyhan/Adana

Deluck Global Ticaret - Lucky Chıleba AjokuMeydan Mah. 39045 Sok. No:17 Seyhan/Adana

Feray-Feray Butik-Feray GönenGüzelyalı Mh. Uğur Mumcu Bl. Duygu Sitesi No:9/A Çukurova/Adana

İkiz Döner-Güldane ÖzdemirYeşiltepe Mh. 2828 Sk. No:4/A Sarıçam/Adana

Hatice Yıldız-Özel İnşaat ve Müteahhitlik İşleriGüzelyalı Mh. 2042 Sk. No:12 Yüreğir/Adana

Devran Kuyumculuk - Yusuf Ziya DikReşatbey Mah. 62001 Sok. Gazi Apt. Altı No:13/C Seyhan/Adana

Özlem KademBeyazevler Mh. 80033 Sk. Erki Ap. Altı No:15/A Çukurova/Adana

Çağrı İnşaat Tekstil Plastik Orman Ürünleri Sanayi Taahhüt Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi/İkinci ŞubesiMahfesığmaz Mah.Turgut Özal Bulv.Akın Apt. 2.Kat No:2 Çukurova/Adana

Hasan ZeybelH.Sabancı Org.San.Bölgesi Atatürk Cad.No:5 Bilici Yatırım A.Ş. İçi Sarıçam/Adana

SE Sulama ve Otomasyon Sistemleri - Sabit Emre OrtatepeBahçelievler Mah. Doğankent Akdeniz Cad. No:80/A Çukurova/Adana

28 Nolu Türk Telekom Bayii - Mustafa YelToros Mah. Barış Manço Bulvarı Başman Sitesi A Blok No:11/J Çukurova/Adana

Özinci Narenciye Sulama Sistemleri Tarım Gıda Hayvancılık Kuyumculuk İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiHasan Şaş Cad. Havutlu Mah. 4559 Sok. 4559 Sok. No:14 Zemin Kat Yüreğir/Adana

Çapa Kozmetik Ürünleri Tekstil Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi/1. ŞubesiGüzelevler Mh. Akasya Sk. No:8/A Yüreğir/Adana

Kenan AtışÇınarlı Mh. 61003 Sk. Özdolap İşhanı No:3/A Seyhan/Adana

Akansa Makina İnşaat Taahhüt Tekstil İthalat İhracat Ticaret Limited ŞirketiYeşiloba Mah. 46087 Sok. C Blok D:14 Seyhan/Adana

Uzer Basın Dağıtım İnşaat Kuyumculuk Ticaret ve Sanayi Limited ŞirketiYenidoğan Mh. Ceyhan Yolu Üzeri Büyük Toptancılar Çarşısı Sitesi 2078 Sk. 20. Blok No:17/A Yüreğir/Adana

Yusuf GöktaşBahçeşehir Mah. 86049 Sok. No:2/A Seyhan/Adana

Ada Profesyonel Apartman ve Site Yöneticiliği Bakım Onarım Temizlik - Mehmet BingölToros Mah. 78119 Sok. No:1/3 Fatih Sit. B Blok Altı Çukurova/Adana

Erteknik-Şeyho ErgülKarasoku Mh. Kızılay Cd. Namık Yarman İşhanı Kat:3 No:301 Seyhan/Adana

5000

-

-

50000

10000

490

40000

4500

10000

10000

10000

10000

450

100000

20000

200000

-

50000

200000

10000

10000

5000

50000

Ünvanı / Adresi SermayesiKenan Aslan-Aslan AyakkabıSarıyakup Mh. Alidede Sk. No:15 K:3 Seyhan/Adana

Özdekor Hafriyat Nakliye Yapı Malzemeleri İnşaat Taahhüt Hizmetleri İthalat İhracat Sanayi ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti.Yıldırım Beyazıt Mh. Kozan Cd. No:699/A D:1 Sarıçam/Adana

Poligon Yapı Denetim Limited ŞirketiPınar Mh. 74157 Sk. No:11 Seyhan/Adana

Erol Kundura Çanta Deri Tekstil Tarım Ürn. Hayvancılık Gıda Kırtasiye İnş. Nak. Tamirat Otomotiv İml. İth. İhr. Pzr. Tic. ve San.Ltd.Şti. 1. Şub.Yeşiloba Mh. 46037 Sk. Yeni Metal Sanayi Sitesi No:4/H Seyhan/Adana

Gülcüler Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi Adana ŞubesiReşatbey Mh. Cumhuriyet Cd. Ener Ap. A Blok No:36 K:2/4 Seyhan/Adana

Arısis Bilgisayar ve Elektronik Teknolojileri Yedek Parça Toptancılığı ve Onarım Merkezi-Hamza ArıkanTellidere Mh. Mücahitler Cd. No:160/C Seyhan/Adana

Turaz Yaş Sebze Meyve Narenciye İnşaat Tekstil Turizm Nakliye Petrol Gıda Ticaret İthalat İhracat Limited ŞirketiUlucami Mh. Önal Ap. 23 Sk. No:17 Kat:4 Seyhan/Adana

Inspego Uluslararası Etüd Gözetim ve Onay Hizmetleri Limited ŞirketiKurtuluş Mah. Ziyapaşa Bulvarı Saray Apt. No:42 K:1 D:3 Seyhan/Adana

NZM Tekstil-Nazmi YılmazKocavezir Mh. 32027 Sk. No:3/A Seyhan/Adana

Armasan Metal Enerji Elektrik İnşaat İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi/Adana ŞubesiYeşiloba Mh. Öğretmenler Bl. 46118 Sk. No:1/1 Seyhan/Adana

Aura Kozmetik Ayakkabı Tekstil Turizm Ticaret ve Sanayi Limited ŞirketiSinanpaşa Mah. Hacı Sabancı Bulvarı No:28 Z-M 36 Nolu Dükkan Yüreğir/Adana

V2 Ajans - Volkan ManganCumhuriyet Mah. Vahit Cad. No:148/B Yüreğir/Adana

Hakan Selami AtılKadıköy Mh. 163 Sk. No:7 Akan Atıl Çiftliği Kadıköy Yüreğir/Adana

Halil Oğulları İnşaat Taahhüt PVC Elektrik Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Belediye Evleri ŞubesiBelediye Evleri Mh. Zahit Akdağ Bl. No:8/A Selçuklu Ap. Altı Çukurova/Adana

Özil Petrol Makina İnşaat Yedek Parça Mobilya Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited ŞirketiÇınarlı Mah. Ziyapaşa Bulvarı İsotlar İş Hanı K:1 D:4 Seyhan/Adana

Nargilecioğlu Doğal Kaynak Suları Meşrubat Gıda Madencilik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi-Adana ŞubesiHuzurevleri Mh. 77132 Sk. Hüseyin Erip Akay Sitesi A Blok Parsel No:25-26-27-28 Çukurova/Adana

Hamit ErgünYeni Mh. Atatürk Cd. Belediye Pasajı K:1 No:1 Karataş/Adana

Abdulhamit DuganToros Mh. 78121 Sk. No:7/B Gökçenbay Sitesi B Blok Altı Çukurova/Adana

MŞ Ak Konfeksiyon Tekstil İnşaat Gıda Nakliyat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiAlidede Mah. 29014 Sok. No:31 Seyhan/Adana

Gençlik Halı Yıkama Kırtasiye İletişim-Meral BoğaAkkapı Mh. Şeyh Cemil Cd. No:113/A-B Seyhan/Adana

Osert Ar-Ge Makine Tarım Tasarım Eğitim Danışmanlık Medikal Belgelendirme ve Sertifika Hiz. Gıda İnş.Hafr.Nak.Hayv. San. ve Tic.Ltd.Şti.Çukurova Üniversitesi Kampüsü Alper Akınoğlu Bulvarı Teknokent Zemin Kat No:19/A Z 12/4 Nolu Ofis 01130 Yüreğir/Adana

Osman YılmazFevzipaşa Mh. T. Cemal Beriker Bl. Merkez Otogar No:13/A Seyhan/Adana

Ada Ser Otomotiv Nakliye İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Turizm Gıda Üretim ve Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi/Real ŞubesiYeşiloba Mh. Öğretmenler Bl. No:2 Seyhan/Adana

100000

100000

50000

-

100000

15000

100000

5000

50000

20000

100000

10000

100000

-

50000

100000

10000

10000

300000

49999

10000

30000

45000

Page 63: Adana Ticaret Odası Dergisi

60 61

Ünvanı / Adresi SermayesiE.S.İ.S. Seramik Güler Yapı Grubu - Suat GülerKarataş Cad. Akdeniz Mah. No:335/A Yüreğir/Adana

Pronet Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi Adana ŞubesiÇınarlı Mah. Atatürk Cad. No:1 Sabancı İş Merkezi 4.Kat Seyhan/Adana

Oknal Sınai Tıbbi Gazlar Gıda Petrol Taşımacılık Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Adana ŞubesiYeşiloba Mh. Metal Sanayi Sitesi No:27 Seyhan/Adana

Bey Mühendislik İnşaat Taahhüt - Mustafa Yoldaş ÖzdemirGazipaşa Mah. Borsa Cad. No:36 Seyhan/Adana

SRP Elektrik Elektronik Danışmanlık ve Taahhüt-Mümtaz Barış CingizReşatbey Mh. 62023 Sk. Samanyolu Ap. Güney Cephe Altı Zemin Kat 2/B Seyhan/Adana

Deluck Global Ticaret - Lucky Chıleba AjokuMeydan Mah. 39045 Sok. No:17 Seyhan/Adana

Feray-Feray Butik-Feray GönenGüzelyalı Mh. Uğur Mumcu Bl. Duygu Sitesi No:9/A Çukurova/Adana

İkiz Döner-Güldane ÖzdemirYeşiltepe Mh. 2828 Sk. No:4/A Sarıçam/Adana

Hatice Yıldız-Özel İnşaat ve Müteahhitlik İşleriGüzelyalı Mh. 2042 Sk. No:12 Yüreğir/Adana

Devran Kuyumculuk - Yusuf Ziya DikReşatbey Mah. 62001 Sok. Gazi Apt. Altı No:13/C Seyhan/Adana

Özlem KademBeyazevler Mh. 80033 Sk. Erki Ap. Altı No:15/A Çukurova/Adana

Çağrı İnşaat Tekstil Plastik Orman Ürünleri Sanayi Taahhüt Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi/İkinci ŞubesiMahfesığmaz Mah.Turgut Özal Bulv.Akın Apt. 2.Kat No:2 Çukurova/Adana

Hasan ZeybelH.Sabancı Org.San.Bölgesi Atatürk Cad.No:5 Bilici Yatırım A.Ş. İçi Sarıçam/Adana

SE Sulama ve Otomasyon Sistemleri - Sabit Emre OrtatepeBahçelievler Mah. Doğankent Akdeniz Cad. No:80/A Çukurova/Adana

28 Nolu Türk Telekom Bayii - Mustafa YelToros Mah. Barış Manço Bulvarı Başman Sitesi A Blok No:11/J Çukurova/Adana

Özinci Narenciye Sulama Sistemleri Tarım Gıda Hayvancılık Kuyumculuk İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiHasan Şaş Cad. Havutlu Mah. 4559 Sok. 4559 Sok. No:14 Zemin Kat Yüreğir/Adana

Çapa Kozmetik Ürünleri Tekstil Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi/1. ŞubesiGüzelevler Mh. Akasya Sk. No:8/A Yüreğir/Adana

Kenan AtışÇınarlı Mh. 61003 Sk. Özdolap İşhanı No:3/A Seyhan/Adana

Akansa Makina İnşaat Taahhüt Tekstil İthalat İhracat Ticaret Limited ŞirketiYeşiloba Mah. 46087 Sok. C Blok D:14 Seyhan/Adana

Uzer Basın Dağıtım İnşaat Kuyumculuk Ticaret ve Sanayi Limited ŞirketiYenidoğan Mh. Ceyhan Yolu Üzeri Büyük Toptancılar Çarşısı Sitesi 2078 Sk. 20. Blok No:17/A Yüreğir/Adana

Yusuf GöktaşBahçeşehir Mah. 86049 Sok. No:2/A Seyhan/Adana

Ada Profesyonel Apartman ve Site Yöneticiliği Bakım Onarım Temizlik - Mehmet BingölToros Mah. 78119 Sok. No:1/3 Fatih Sit. B Blok Altı Çukurova/Adana

Erteknik-Şeyho ErgülKarasoku Mh. Kızılay Cd. Namık Yarman İşhanı Kat:3 No:301 Seyhan/Adana

5000

-

-

50000

10000

490

40000

4500

10000

10000

10000

10000

450

100000

20000

200000

-

50000

200000

10000

10000

5000

50000

Ünvanı / Adresi SermayesiKenan Aslan-Aslan AyakkabıSarıyakup Mh. Alidede Sk. No:15 K:3 Seyhan/Adana

Özdekor Hafriyat Nakliye Yapı Malzemeleri İnşaat Taahhüt Hizmetleri İthalat İhracat Sanayi ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti.Yıldırım Beyazıt Mh. Kozan Cd. No:699/A D:1 Sarıçam/Adana

Poligon Yapı Denetim Limited ŞirketiPınar Mh. 74157 Sk. No:11 Seyhan/Adana

Erol Kundura Çanta Deri Tekstil Tarım Ürn. Hayvancılık Gıda Kırtasiye İnş. Nak. Tamirat Otomotiv İml. İth. İhr. Pzr. Tic. ve San.Ltd.Şti. 1. Şub.Yeşiloba Mh. 46037 Sk. Yeni Metal Sanayi Sitesi No:4/H Seyhan/Adana

Gülcüler Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi Adana ŞubesiReşatbey Mh. Cumhuriyet Cd. Ener Ap. A Blok No:36 K:2/4 Seyhan/Adana

Arısis Bilgisayar ve Elektronik Teknolojileri Yedek Parça Toptancılığı ve Onarım Merkezi-Hamza ArıkanTellidere Mh. Mücahitler Cd. No:160/C Seyhan/Adana

Turaz Yaş Sebze Meyve Narenciye İnşaat Tekstil Turizm Nakliye Petrol Gıda Ticaret İthalat İhracat Limited ŞirketiUlucami Mh. Önal Ap. 23 Sk. No:17 Kat:4 Seyhan/Adana

Inspego Uluslararası Etüd Gözetim ve Onay Hizmetleri Limited ŞirketiKurtuluş Mah. Ziyapaşa Bulvarı Saray Apt. No:42 K:1 D:3 Seyhan/Adana

NZM Tekstil-Nazmi YılmazKocavezir Mh. 32027 Sk. No:3/A Seyhan/Adana

Armasan Metal Enerji Elektrik İnşaat İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi/Adana ŞubesiYeşiloba Mh. Öğretmenler Bl. 46118 Sk. No:1/1 Seyhan/Adana

Aura Kozmetik Ayakkabı Tekstil Turizm Ticaret ve Sanayi Limited ŞirketiSinanpaşa Mah. Hacı Sabancı Bulvarı No:28 Z-M 36 Nolu Dükkan Yüreğir/Adana

V2 Ajans - Volkan ManganCumhuriyet Mah. Vahit Cad. No:148/B Yüreğir/Adana

Hakan Selami AtılKadıköy Mh. 163 Sk. No:7 Akan Atıl Çiftliği Kadıköy Yüreğir/Adana

Halil Oğulları İnşaat Taahhüt PVC Elektrik Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Belediye Evleri ŞubesiBelediye Evleri Mh. Zahit Akdağ Bl. No:8/A Selçuklu Ap. Altı Çukurova/Adana

Özil Petrol Makina İnşaat Yedek Parça Mobilya Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited ŞirketiÇınarlı Mah. Ziyapaşa Bulvarı İsotlar İş Hanı K:1 D:4 Seyhan/Adana

Nargilecioğlu Doğal Kaynak Suları Meşrubat Gıda Madencilik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi-Adana ŞubesiHuzurevleri Mh. 77132 Sk. Hüseyin Erip Akay Sitesi A Blok Parsel No:25-26-27-28 Çukurova/Adana

Hamit ErgünYeni Mh. Atatürk Cd. Belediye Pasajı K:1 No:1 Karataş/Adana

Abdulhamit DuganToros Mh. 78121 Sk. No:7/B Gökçenbay Sitesi B Blok Altı Çukurova/Adana

MŞ Ak Konfeksiyon Tekstil İnşaat Gıda Nakliyat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited ŞirketiAlidede Mah. 29014 Sok. No:31 Seyhan/Adana

Gençlik Halı Yıkama Kırtasiye İletişim-Meral BoğaAkkapı Mh. Şeyh Cemil Cd. No:113/A-B Seyhan/Adana

Osert Ar-Ge Makine Tarım Tasarım Eğitim Danışmanlık Medikal Belgelendirme ve Sertifika Hiz. Gıda İnş.Hafr.Nak.Hayv. San. ve Tic.Ltd.Şti.Çukurova Üniversitesi Kampüsü Alper Akınoğlu Bulvarı Teknokent Zemin Kat No:19/A Z 12/4 Nolu Ofis 01130 Yüreğir/Adana

Osman YılmazFevzipaşa Mh. T. Cemal Beriker Bl. Merkez Otogar No:13/A Seyhan/Adana

Ada Ser Otomotiv Nakliye İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Turizm Gıda Üretim ve Pazarlama Sanayi Ticaret Limited Şirketi/Real ŞubesiYeşiloba Mh. Öğretmenler Bl. No:2 Seyhan/Adana

100000

100000

50000

-

100000

15000

100000

5000

50000

20000

100000

10000

100000

-

50000

100000

10000

10000

300000

49999

10000

30000

45000

Page 64: Adana Ticaret Odası Dergisi

• Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

• İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

• Odamızın 45 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağ-lantılar kurma fırsatı,

• İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

• ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması,

• Adana Ticaret Odası Dergisi’ne üc-retsiz abonelik,

• Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri,

• ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

• Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

• Eğitim ve seminerlerde indirimler,

• İlk kez dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini arttırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

• İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporları-nın hazırlanması,

• Yurtdışına yapacağınız ticari gezi-lerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

• Avrupa Birliği uyum sürecinde sek-törünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabi-leceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilen-dirmelerine erişim olanağı,

• Üyelerin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

• Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vade-li kredi imkanlarından faydalanma olanağı,

• Üyelerimize vergi avantajı sağla-yan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar,

• Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATO-SEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı,

• ATO üyesi kimliği ile ülke gene-linde birçok otelde özel indirimler,

• Sanayi sicil belgesi almayı kolay-laştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihaleler-de avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

• Ve daha birçok avantajdan fayda-lanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.

Adana Ticaret Odası üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar

Adana Ticaret Odası 118 yıldır hizmet veriyor

62

Adana Ticaret Odası’nın Tarihi Faaliyetlerimiz

63

Adana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile daha çok,

pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuştur.

1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabilmiştir.

Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin bas-kıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyetlerine ara vermek durumunda kal-mıştır. 1909 - 1911 yıllarında Odamız, Ziraat Odası’nı da bünyesine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı altında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalış-malarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler ya-pılmıştır. 1914 yılında patlayan birinci Dünya Savaşı süresince, Oda faaliyetleri kısıtlanmış ve harp içinde şartların elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldırarak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sanayi Odaları” olarak değiş-tirmiştir. Odamız da buna uyarak “Adana Ticaret ve Sanayi Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır.

I. Dünya savaşının aleyhimize sonuçlanması üzerine Adana’nın Aralık 1918’ de işgal edilmiş olduğunu görüyoruz. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevlerinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fransız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır.

5 Ocak 1922’ de yapılan Ankara anlaşmasıyla Fransız İşgali son bulmuş ve Adana Türkler’e tes-lim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Ermeniler, Adana’yı terk ederken Odanın bütün belgelerini yakmışlardır.

27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dö-nem başlamıştır. Bu kanun ile, Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, Ticaret ve Sanayi erbabının Odalara kayıt mecburiyeti konulmuş-tur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkarıp, bölgesel bir hüviyet kazandırmış olmasıdır.

11 Ocak 1943 tarihinde kabul olunan 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu

kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesinin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sa-nayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vererek, Meslek Grupları, Oda meclisini ve İdare kurulunu ihdas etmiştir. Ayrıca, bu ku-ruluşlarda Ticaret Bakanlığını temsilen bir Genel Sekreter ve gereğinde Genel Sekreter Yardımcısı bulundurmayı kabul etmiştir.

8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı “Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği” ka-nununun 4355 sayılı kanun ve bu kanuna ilişkin tüzüğü tatbikattan kaldırmış, Oda ve Borsalara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik etrafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır.

54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, görülen lüzum üzerine uzun çalışmalar netice-sinde değiştirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.

Page 65: Adana Ticaret Odası Dergisi

• Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

• İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

• Odamızın 45 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağ-lantılar kurma fırsatı,

• İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

• ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması,

• Adana Ticaret Odası Dergisi’ne üc-retsiz abonelik,

• Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri,

• ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

• Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

• Eğitim ve seminerlerde indirimler,

• İlk kez dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini arttırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

• İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporları-nın hazırlanması,

• Yurtdışına yapacağınız ticari gezi-lerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

• Avrupa Birliği uyum sürecinde sek-törünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabi-leceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilen-dirmelerine erişim olanağı,

• Üyelerin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

• Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vade-li kredi imkanlarından faydalanma olanağı,

• Üyelerimize vergi avantajı sağla-yan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar,

• Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATO-SEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı,

• ATO üyesi kimliği ile ülke gene-linde birçok otelde özel indirimler,

• Sanayi sicil belgesi almayı kolay-laştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihaleler-de avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

• Ve daha birçok avantajdan fayda-lanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.

Adana Ticaret Odası üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar

Adana Ticaret Odası 118 yıldır hizmet veriyor

62

Adana Ticaret Odası’nın Tarihi Faaliyetlerimiz

63

Adana Ticaret Odası, 1894 yılında, pamuk ticaretinin dışarıya yönelik olması ve biraz da dış alıcıların baskısı ile daha çok,

pamuk ticaretinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve denetlemek üzere Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın emri ile kurulmuştur.

1894 - 1909 yılları arasında çok dar bir alanda, kısıtlı imkânlarla çalışabilmiştir.

Odamız 1909 yılında, savaşlar ve dış güçlerin bas-kıları sonucu felce uğrayan ekonomik hayatla birlikte, bir süre faaliyetlerine ara vermek durumunda kal-mıştır. 1909 - 1911 yıllarında Odamız, Ziraat Odası’nı da bünyesine alarak “Ticaret ve Ziraat Odası” adı altında çalışmaya başlamıştır. Ticaret Odası, 1911 yılında Ziraat Odası’ndan ayrılmıştır. Bu arada çalış-malarının ağırlık merkezi olan pamuk ticaretinde ve özellikle, pamuk ihracatında yeni düzenlemeler ya-pılmıştır. 1914 yılında patlayan birinci Dünya Savaşı süresince, Oda faaliyetleri kısıtlanmış ve harp içinde şartların elverişli olmaması nedeniyle Oda seçimleri yapılamamış bu arada, Ticaret Bakanlığı, mevcut nizamnameyi yürürlükten kaldırarak, Odaların ünvanlarını, “Ticaret ve Sanayi Odaları” olarak değiş-tirmiştir. Odamız da buna uyarak “Adana Ticaret ve Sanayi Odası” ünvanını kullanmaya başlamıştır.

I. Dünya savaşının aleyhimize sonuçlanması üzerine Adana’nın Aralık 1918’ de işgal edilmiş olduğunu görüyoruz. Gerek Fransızlar’ın ve gerekse Ermeniler’in baskısı altında kalan Odamızın Türk asıllı yöneticileri görevlerinden ayrılmış ve yönetim kadrosuna Fransız idaresi tarafından Ermeni asıllı tacirler atanmıştır.

5 Ocak 1922’ de yapılan Ankara anlaşmasıyla Fransız İşgali son bulmuş ve Adana Türkler’e tes-lim edilmiştir. Fransız idaresi zamanında, Odanın mutlak hakimi olan Ermeniler, Adana’yı terk ederken Odanın bütün belgelerini yakmışlardır.

27 Eylül 1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dö-nem başlamıştır. Bu kanun ile, Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, Ticaret ve Sanayi erbabının Odalara kayıt mecburiyeti konulmuş-tur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkarıp, bölgesel bir hüviyet kazandırmış olmasıdır.

11 Ocak 1943 tarihinde kabul olunan 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu

kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesinin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sa-nayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vererek, Meslek Grupları, Oda meclisini ve İdare kurulunu ihdas etmiştir. Ayrıca, bu ku-ruluşlarda Ticaret Bakanlığını temsilen bir Genel Sekreter ve gereğinde Genel Sekreter Yardımcısı bulundurmayı kabul etmiştir.

8 Mart 1950 tarihinde kabul edilen 5590 sayılı “Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ve Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği” ka-nununun 4355 sayılı kanun ve bu kanuna ilişkin tüzüğü tatbikattan kaldırmış, Oda ve Borsalara yepyeni bir biçim vererek, bir birlik etrafında teşkilatlanmalarına imkân sağlamıştır.

54 yıl boyunca yürürlükte kalan bu kanun, görülen lüzum üzerine uzun çalışmalar netice-sinde değiştirilmiş ve 1 Haziran 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 Sayılı “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu” ile Odalar ve Borsaların kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları çağın gereklerine göre yeniden düzenlenmiştir.

Page 66: Adana Ticaret Odası Dergisi

Belediyeler Telefon

Kültür Sanat Merkezleri Telefon

Sinemalar Telefon

Kütüphaneler Telefon

Cumhuriyet Savcılığı 352 09 00Adana Barosu 351 21 21Bölge İdari Mahkemesi 454 36 94Devlet Güvenlik Mahkemesi 459 41 24-25Adli Tıp 453 09 06

Büyükşehir Belediyesi 454 36 04Çukurova Belediyesi 239 64 64 Seyhan Belediyesi 432 74 74Yüreğir Belediyesi 428 18 10Sarıçam Belediyesi 341 41 09

Devlet Tiyatrosu 352 33 55Senfoni Orkestrası 453 68 74

Ariplex Cemalpaşa 458 34 06Ariplex Reşatbey 457 81 43Metropol 233 27 00Cinebonus M1 Tepe 271 02 62Metro 454 69 96

Müzeler Telefon

Spor Rehberi Telefon

Adana İl Halk Kütüphanesi 352 32 90Çağdaş Çocuk Kütüphanesi 457 70 38Mehmet Sabancı Çocuk Kütüphanesi 323 16 08100.Yıl Çocuk Kütüphanesi 332 80 00

Adana Arkeoloji Müzesi 454 35 55Etnografya Müzesi 454 38 56Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi 359 78 66Misis Mozaik Müzesi 454 38 55

Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü 234 11 55Adana Yelken İhtisas Su Sporları Kulübü 232 79 91Çukurova Sualtı İhtisas ve Su Sporları 459 93 85Aqualand Mavisu 324 11 40Kürek İhtisas Su Sporları Kulübü 458 44 80Atlı Spor Kulübü 323 66 23

64

Valilik 458 83 27-458 83 30Valilik Özel Kalem 458 83 27Büyükşehir Belediye Başk. 454 38 886. Kolordu Komutanlığı 322 83 67-68Seyhan Kaymakamlığı 352 65 95Yüreğir Kaymakamlığı 323 12 83Sarıçam Kaymakamlığı 391 76 00Çukurova Kaymakamlığı 248 08 81Karaisalı Kaymakamlığı 551 20 14Çukurova Üniversitesi 338 60 84-88Emniyet Müd. Santral 435 31 95İl Milli Eğitim Müdürlüğü 458 83 73İl Sağlık Müdürlüğü 458 84 06Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü 346 21 72Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü 225 98 18Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü 458 84 25Tapu Kadastro Müdürlüğü 453 34 45Tarım İl Müdürlüğü 322 46 11TCDD 6. Bölge Müdürlüğü 453 69 14İl Defterdarlığı 458 83 26Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü 363 46 40SGK İl Müdürlüğü 363 01 91Bağ-Kur İl Müdürlüğü 351 89 00İl Sivil Savunma Müdürlüğü 227 28 54 İl Turizm Müdürlüğü 363 14 48İl Çevre Müdürlüğü 459 00 75-76Çalışma Bölge Müdürlüğü 359 91 72Gençlik ve Spor Müdürlüğü 453 90 58Adana Orman Bölge Müdürlüğü 457 06 36Adana Müftülüğü 352 64 75Seyhan Müftülüğü 352 64 76Yüreğir Müftülüğü 321 96 69Sarıçam Müftülüğü 341 15 12Çukurova Müftülüğü 235 07 93Meteoroloji-Danışma 435 91 74Karayolları-Danışma 235 06 85

Sağlık İl Müdürlüğü 458 84 06Sıtma Enstütüsü Müdürlüğü 454 35 91-453 47 22Kızılay Kan Merkezi 454 26 08Çukurova Ünv. Balcalı Hastanesi 338 60 60Adana Devlet Hastanesi 321 57 52Seyhan Devlet Hastanesi 247 26 60Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi 432 60 61Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi (TOKİ) 355 01 01Göğüs Hastanesi 227 20 06Ruh Sağlığı Hastanesi 239 33 98Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi 225 93 29Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi 431 60 01-365 49 50Asker Hastanesi 227 23 38Karşıyaka Dispanseri 321 36 26

Resmi Daireler Telefon

Hastaneler Telefon

Özel Hastaneler Telefon

Odalar ve Sivil Toplum Örgütleri Telefon

Adana Hastanesi 459 22 22Başkent Hastanesi 327 27 27Başkent Hastanesi (Seyhan) 458 68 68Başkent Hastanesi (Güzelyalı) 235 80 80Can Hastanesi 458 58 00Ortadoğu Hastanesi 454 44 30Acıbadem 455 44 44Ortapedia 432 77 77Metropark 455 25 50

Ticaret Odası 351 39 11Sanayi Odası 436 63 63Ticaret Borsası 453 70 34Seyhan Ziraat Odası 454 01 16Yüreğir Ziraat Odası 321 05 10

Adliye Telefon

Tabipler Odası 458 00 08Eczacılar Odası 458 10 40Diş Hekimleri Odası 457 24 67Çiftçiler Birliği Bşk. 352 78 59Esnaf ve Sanat Odası 365 10 10Müteahhitler Birliği 226 55 11Mimarlar Odası 454 17 95Adana Serb. Muh. Mali Müş. Odası 232 38 00Adana Yeminli Mali Müş. Odası 454 60 42Elektrik Müh. Odası 458 38 38Kimya Müh. Odası 458 29 78Makine Müh. Odası 232 64 20Harita Müh. Odası 456 01 69Jeoloji Müh. Odası 459 39 59Ziraat Müh. Odası 453 28 17İnşaat Müh. Odası 459 84 00Orman Müh. Odası 457 06 37Jeofizik Müh. Odası 459 61 71Maden Müh. Odası 459 97 60Şehir Planlama Müh. Odası 454 39 70Peyzaj Mim. Odası 459 08 32Çevre Müh. Odası 338 60 84Fırıncılar Odası 363 61 14Veteriner Hekimleri Odası 352 31 40Şoförler ve Otomobilciler Odası 435 37 07Atatürkçü Düşünce Derneği 459 47 81ATOSEV 232 59 12Türk Eğitim Vakfı 457 33 99AFAD 458 55 75TEMA 459 44 11

Ger

ekli

Tel

efon

lar

Page 67: Adana Ticaret Odası Dergisi

Belediyeler Telefon

Kültür Sanat Merkezleri Telefon

Sinemalar Telefon

Kütüphaneler Telefon

Cumhuriyet Savcılığı 352 09 00Adana Barosu 351 21 21Bölge İdari Mahkemesi 454 36 94Devlet Güvenlik Mahkemesi 459 41 24-25Adli Tıp 453 09 06

Büyükşehir Belediyesi 454 36 04Çukurova Belediyesi 239 64 64 Seyhan Belediyesi 432 74 74Yüreğir Belediyesi 428 18 10Sarıçam Belediyesi 341 41 09

Devlet Tiyatrosu 352 33 55Senfoni Orkestrası 453 68 74

Ariplex Cemalpaşa 458 34 06Ariplex Reşatbey 457 81 43Metropol 233 27 00Cinebonus M1 Tepe 271 02 62Metro 454 69 96

Müzeler Telefon

Spor Rehberi Telefon

Adana İl Halk Kütüphanesi 352 32 90Çağdaş Çocuk Kütüphanesi 457 70 38Mehmet Sabancı Çocuk Kütüphanesi 323 16 08100.Yıl Çocuk Kütüphanesi 332 80 00

Adana Arkeoloji Müzesi 454 35 55Etnografya Müzesi 454 38 56Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi 359 78 66Misis Mozaik Müzesi 454 38 55

Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü 234 11 55Adana Yelken İhtisas Su Sporları Kulübü 232 79 91Çukurova Sualtı İhtisas ve Su Sporları 459 93 85Aqualand Mavisu 324 11 40Kürek İhtisas Su Sporları Kulübü 458 44 80Atlı Spor Kulübü 323 66 23

64

Valilik 458 83 27-458 83 30Valilik Özel Kalem 458 83 27Büyükşehir Belediye Başk. 454 38 886. Kolordu Komutanlığı 322 83 67-68Seyhan Kaymakamlığı 352 65 95Yüreğir Kaymakamlığı 323 12 83Sarıçam Kaymakamlığı 391 76 00Çukurova Kaymakamlığı 248 08 81Karaisalı Kaymakamlığı 551 20 14Çukurova Üniversitesi 338 60 84-88Emniyet Müd. Santral 435 31 95İl Milli Eğitim Müdürlüğü 458 83 73İl Sağlık Müdürlüğü 458 84 06Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü 346 21 72Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü 225 98 18Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü 458 84 25Tapu Kadastro Müdürlüğü 453 34 45Tarım İl Müdürlüğü 322 46 11TCDD 6. Bölge Müdürlüğü 453 69 14İl Defterdarlığı 458 83 26Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü 363 46 40SGK İl Müdürlüğü 363 01 91Bağ-Kur İl Müdürlüğü 351 89 00İl Sivil Savunma Müdürlüğü 227 28 54 İl Turizm Müdürlüğü 363 14 48İl Çevre Müdürlüğü 459 00 75-76Çalışma Bölge Müdürlüğü 359 91 72Gençlik ve Spor Müdürlüğü 453 90 58Adana Orman Bölge Müdürlüğü 457 06 36Adana Müftülüğü 352 64 75Seyhan Müftülüğü 352 64 76Yüreğir Müftülüğü 321 96 69Sarıçam Müftülüğü 341 15 12Çukurova Müftülüğü 235 07 93Meteoroloji-Danışma 435 91 74Karayolları-Danışma 235 06 85

Sağlık İl Müdürlüğü 458 84 06Sıtma Enstütüsü Müdürlüğü 454 35 91-453 47 22Kızılay Kan Merkezi 454 26 08Çukurova Ünv. Balcalı Hastanesi 338 60 60Adana Devlet Hastanesi 321 57 52Seyhan Devlet Hastanesi 247 26 60Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi 432 60 61Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi (TOKİ) 355 01 01Göğüs Hastanesi 227 20 06Ruh Sağlığı Hastanesi 239 33 98Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi 225 93 29Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi 431 60 01-365 49 50Asker Hastanesi 227 23 38Karşıyaka Dispanseri 321 36 26

Resmi Daireler Telefon

Hastaneler Telefon

Özel Hastaneler Telefon

Odalar ve Sivil Toplum Örgütleri Telefon

Adana Hastanesi 459 22 22Başkent Hastanesi 327 27 27Başkent Hastanesi (Seyhan) 458 68 68Başkent Hastanesi (Güzelyalı) 235 80 80Can Hastanesi 458 58 00Ortadoğu Hastanesi 454 44 30Acıbadem 455 44 44Ortapedia 432 77 77Metropark 455 25 50

Ticaret Odası 351 39 11Sanayi Odası 436 63 63Ticaret Borsası 453 70 34Seyhan Ziraat Odası 454 01 16Yüreğir Ziraat Odası 321 05 10

Adliye Telefon

Tabipler Odası 458 00 08Eczacılar Odası 458 10 40Diş Hekimleri Odası 457 24 67Çiftçiler Birliği Bşk. 352 78 59Esnaf ve Sanat Odası 365 10 10Müteahhitler Birliği 226 55 11Mimarlar Odası 454 17 95Adana Serb. Muh. Mali Müş. Odası 232 38 00Adana Yeminli Mali Müş. Odası 454 60 42Elektrik Müh. Odası 458 38 38Kimya Müh. Odası 458 29 78Makine Müh. Odası 232 64 20Harita Müh. Odası 456 01 69Jeoloji Müh. Odası 459 39 59Ziraat Müh. Odası 453 28 17İnşaat Müh. Odası 459 84 00Orman Müh. Odası 457 06 37Jeofizik Müh. Odası 459 61 71Maden Müh. Odası 459 97 60Şehir Planlama Müh. Odası 454 39 70Peyzaj Mim. Odası 459 08 32Çevre Müh. Odası 338 60 84Fırıncılar Odası 363 61 14Veteriner Hekimleri Odası 352 31 40Şoförler ve Otomobilciler Odası 435 37 07Atatürkçü Düşünce Derneği 459 47 81ATOSEV 232 59 12Türk Eğitim Vakfı 457 33 99AFAD 458 55 75TEMA 459 44 11

Ger

ekli

Tel

efon

lar

Page 68: Adana Ticaret Odası Dergisi