25
ATATÜRK KÜLTÜR, DiL VE YÜKSEK KURillviU TÜRK KURUMU YAYINLARl VIII. Dizi - 10' TARiHTE TÜRKLER VE KÜRTLER SEMPOZYUMU ANKARA: 09-ro OCAK zor4 SEMPOZYUMA SUNULAN BiLDiRiLER III. Cilt EDiTÖR Prof. Dr. Orhan IGLIÇ SEMP02YUM YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Ahmet KANKAL KURULU Prof. Dr. Mehmet Metin HÜLAGÜ Prof. Dr. Ahmet KANKAL Prof. Dr. Ahmet CiHAN Prof. Dr . Etbem ATNUR Prof. Dr. Erol ÖZVAR Prof. Dr. Ahmet CiHAN Prof. Dr. Ethem ATNUR Prof. Dr. Prof. Dr. Osman Prof. Dr. Altan Prof. Dr. ERDEM Prof. Dr. FAZLIOGLU Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOGLU Prof. Dr. Süleyman Doç. Dr. Mehmet Ali Doç. Dr. AYDOGAN Yrd. Doç. Dr. Aytaç YILDIZ TÜRK KURUMU ANKARA2014

SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

ATATÜRK KÜLTÜR, DiL VE TARİH YÜKSEK KURillviU

TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARl

VIII. Dizi - Sayı 10'

TARiHTE TÜRKLER VE KÜRTLER

SEMPOZYUMU

ANKARA: 09-ro OCAK zor4

SEMPOZYUMA SUNULAN BiLDiRiLER

III. Cilt

EDiTÖR Prof. Dr. Orhan IGLIÇ

SEMP02YUM YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Ahmet KANKAL

BİLİM KURULU Prof. Dr. Mehmet Metin HÜLAGÜ Prof. Dr. Ahmet KANKAL Prof. Dr. Ahmet CiHAN

Prof. Dr. İbrahim Etbem ATNUR Prof. Dr. Erol ÖZVAR Prof. Dr. Ahmet CiHAN Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR Prof. Dr. Mehm~t İNBAŞI Prof. Dr. Osman GÜMÜŞÇÜ Prof. Dr. Altan ÇETİN Prof. Dr. İlhan ERDEM Prof. Dr. İh~an FAZLIOGLU Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOGLU Prof. Dr. Süleyman SEYİ>İ Doç. Dr. Mehmet Ali KİREÇ Çİ Doç. Dr. İsmail AYDOGAN Yrd. Doç. Dr. Aytaç YILDIZ

TÜRK TARİH KURUMU

ANKARA2014

Page 2: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

I

Türkiye'deki Kürt, Zaza Halı-Kilimieri

ve Tarihi M ezar Taşlarının Kaynakları

Dr. MustafaAKSOY ıVJarmarn Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakriltesi, Göztepe/İstanbul

[email protected]

Gelenek ve onun önemli temsilcisi olan damgalar-şekiller, tarihin eski sayfalarının yeni yorumlarla hali hazırda okunınası veya tekrar tekrar dile getirilmesidir. Ancak, bu tekrarlar her zaman aynı şekilde olmayıp bazen sosyo-kültürel değişmenin gereği olarak farklı biçimlerde olabilmektedir.

Geleneğin önemli temsilcileri olan etnografya eserlerinden mezar taşları ve halı-kilimler adeta sosyal bilim araştırmalarında en yalın ve en önemli kaynakları meydana getirider. Çünkü onların yapıcıları halktır. Halk kültürü ise en ez etkileşim sonucu ortaya çıkarlar. Ayrıca halkın geleneği, kültürel dokunun en sık dokun­duğu alan olmakla beraber, son derece muhafazakar bir yapıya da sahiptir.

HALı VE KiLİM SANAT!

Halı sana~ doğduğu coğrafya bugün dahi Tı.irklerin yaşa­dığı alarılardır. Halı hakkında yapılan yüzyıla yaklaşan çalışmaların

önemli bir kısmı halı sanatının dünyaya Tı.irkler tarafından tanıtıl­dığını ortaya koymaktadır. Pazırık halısından önce bulunan ve VI. yy. ait olan halı da Doğu Tı.irkistan'da bulunmuştur. İslam ülkeleri ise halıyı, Selçuklular vasıtasıyla tanımıştır.

Page 3: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

2 MUSTAFA AKSOY

Rus etnograflanndan Miller 1924 yayınlanan "Doğunun Halı Mamülleri" adlı eserinde aynen şunları yazmaktadır:

"Fars dokumalarında hakim olan 'çiçek ve bitki' motifidir. Kafkasya'da arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan höyüklerdeki halı motifleri tamamıyla 14-15 .yy göçebe Tti.rklerin nakışlarıyla aynilik gösterir. Kafkas dokumacılığına Tti.rklerin bu katkısıru görmezden gelemeyiz". Diğer yandan yazar halıcılık tarihi hakkında da şunları yazar: "Halı ve kilimin üreticileri sadece Tti.rk soylarıdır. Bunlardan bazılarıru sayacak olursak: Tti.rkmen, Karakalpak, Özbek, Massaget ve Kırgızlardır. Özellikle göçebe Kırgızlarda halıcılık, göçebelik hayatına ilişkin yaşama ve ihtiyaçlarla sıkı ilişkiler sergiler. Bu konuda 15.yy'da Timurlenk'in sarayını ziyaret etmiş İspanyol gezgin

Clavicho'da bize tanıklık eder"1.

Vambery 1863 yılında Hive, Tahran, Buhara gibi bölgelerde yaptığı seyahader hakkında bilgiler verirken halı ve keçe imalatının Türkmenler tarafindan yapıldığını zikrederek nakışların işlenişini şöyle anlatır: "Bir kadın dakunulması istenen nakışların örneklerini kum üzerine parça parça çizer, işçilerde bu örneğe bakarak halıyı dokurlar"2•

İran kültürü konusunda görüşleri -genelde- dünyaca kabul gören Spiegel, Kremerve Geiger gibi uzmanlar"halıcılığın Perslerde auto­chthon (esas, asıl, otantik, esas yerli) bir şey olmadığını söylerler"3

Pazırık'da bulunan halı bilim adamları tarafindan "Türk Düğümü" olarak bilinen "Gördes Düğümü" ile dokunmuştur. Ayrıca düğümlü halı tekniği ilk defa İç Asya'da kullanılmıştır. Bu nedenle bazı eserlerde düğürnlü halıların Ttirk tarihiyle yakın ilgisi olduğu belirtilir. Sanat tarihçilerinin belirttiğine göre, "İran düğümü" "asimetrik"; "Ttirk düğümü" ise "simetrik" tir. Dolayısıyla Pazırık halısındaki düğümlerin de simetrik olması, bu halının Ttirk halısı olduğu (en azından İran halısı olmadığı) hususunda önemli bir belgedir4

• Diğeryandan halı-kilim sanatın coğrafyası konusunda tartışma yapılmamaktadır. Çüclru bu konudaki buluntularve bilgiler herkesin malumu olduğu üzere ilk tarihi halı örnekleri Altaylardaki Pazırık kurganı ile Doğu Ttirkistan'da bulunmuş olup M .Ö. 5-3. yy.da yapıldıkları tahmin edilmektedir. Ayrıca keçe sanatının vatanı

Page 4: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TüRI<.İYE'DEKİ KÜRT, ZAZA HALI-KİLİMLERİ VE TARİHİ MEZAR TAŞLARI 3

Anadolu değil Asya'dır. Tarihte ilk keçe buluntuları da bugünkü Doğu Türkistan, Moğolistan ve Altaylarda bulunmuştur.

Zaman zaman sanat eserleri bilinçli olarak taraflı veya eksik yorumlanarak, sanat vasıtasıyla suni bir sosyal gerçeklik yaratma hevesine girilir. Örneğin bazı yerli ve yabancı araştırmacılar, bilinçli bir yörılendirme politikası çabası içinde, bilimsel ölçüt ve yöntemi bir yana koyup halı-kilimciliğin "Kürtlere özgü" kadim bir sanat olduğunu yazmaktadır. Oruardan Bender adlı araştırmacı şurıları yazıyor:

"Tanıruruş halı bilginleri de halı ve ki1im dokumacıhğırun Kürtler tarafından icat edildiğini, İranWarla Ttirklerin bu sanatı sonradan Kürtlerden öğrendiklerini öne sürmektedirler... Halı ve kilimin vatanı Zağros yöresidir. İlk dönemlerde Kürtler, Mezopotamya'run sazlık bölgelerinden kesip işledikleri. sazlarla ük dokuma örneklerini yerlere serdiler; ancak atın ehlüeştirümesinden sonra aynı halk yürı­

den yapılmış keçe sanatını yarattı"5.

Bender'in ifadesindeki "atın ehlileştirilmesi ile keçecilik sanatı arasındaki ilişki"yi arılamak mümkün değildir. Ancak atın; Türkler tarafından ehlileştirildiği konusu tarihçiler tarafından kabul edilen bir husustur. Bilindiği gibi at, Asya kökenli bir hayvan olup teker­lekle beraber M . Ö . 1600'larda Asya'dan Mısır'a getirilmiştir'. Türk ve Moğol tarihi hakkındaki çalışmalarıyla tarıın_an Roux, at konu­sunda şurıları söyler:

"Yoğun at yetiştiriciliği en yüksek noktasına Moğolistan'da eriş­miştir. At yetiştiriciliği hemen hemen bütün bozkır ülkelerinde yay­gın bir biçimde yapılmıştır; ancak çöllerde, Batı Sibirya'da, Çin'de, Avrupa'da, Dicle, Fırat ve Nü vadisinde coğrafi şartlar at yetişticicili­ğine müsait olmadığı' için_ bu bölgelerde at çok sonra görillınüştür"7•

Tti.rklerin halı ve kilim sanatını Kürtlerden alma olgusu tarihi bir gerçek olmuş olsaydı, bundan dolayı bir eksiklik duyulması, özel­likle bilimsel gerçeklik adına elbette düşünülemezdi. Çünkü taraf­lar müşterek bir medeniyet içinde yıllardan beri bir arada yaşıyorlar. Fakat burada amatör araştırmacının sorunu, tari\ıin gerçeğini ortaya çıkarmaktan ziyade, olmayan bir olguya·t~ih yaratma çabasıdır.

Page 5: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

4 l\tillSTAFA AKSOY

Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin eski Şam büyükelçile­rinden Eagleton ve benzerlerinin çalışmalarında da benzer anlayış­lar görülür. Eagleton'a göre Ttirk halı-kilirnleriyle darngaları, Kürt halı-kilirnleri ve damgaları olarak ifade edilmiştir8 • Aynı anlayışı

birçok Batılı araştırmacının eserlerinde de görmek mümkündür. Mesela Hopkins, adlı bir araştırmacı, Kerkük ile Kirmanşah ara­sındaki J avanrud bölgesinde göçebe olarak yaşayan J af Kürtlerinj.n kilimleri hakkında yazdığı bir makalede bunların Türk dügtimü kullandığım, Ttirk düğümlerinin ise simetrik olduğunu belirttiği halde, Jaf Kürtlerin dokudukları kimlerin otantik Kürt kilirnleri olarak ifade etmiştir9• Oysa burada cevaplanması gereken asıl soru, Kürtlerin neden Fars düğüm ve şekilleri değil de Ttirk düğümü ve Ttirk damgaları kullanclığıdır. Bu soru cevaplanmadanJafKürtlerin d okudukları kilirnlerin otantik Kürt kilimieri olduğunu ifade etmek mümkün değildir.

Bender, "Ha/ıcı/ık sanatında iki düğüm atma tekniği vardır: Doğıt

Anadolu'da başla1Zgtflan beri halı/ara atılan diiğüme Gördes Düğıimü,

İra11'da dokunan halı/ardakine de Smneh düğümü denir. Bilindiği gibi,

Senneh lran'da bulıman bi1· Kürt yerleşim merkezidir. Senneh düğümü

İran'da yaşayan Kürtler tarafından icat edilmiş ve zamanla halı imal

eden bu ülkenin öbür yörelerine de yayılmıştır'10 diyerek, halıda kullaru­lan düğümler hakkında bilinenlerin aksine farklı bir yaklaşım sunar. Çünkü Bender, Fars düğümü olarak bilinen "senneh" (tek düğüm) ve Tı.irk düğümü oıarak bilinen "Gördes" (çift düğüm) düğümünü Kürtlerin icadı olarak ifade ederek ettikten sonra Doğu Anadolu'da

kullanılan hakim düğümün "Gördes" düğümü olduğunu belirtmiştir.

Bender'in, Kürtlerin her iki düğümü kullandığı ifadesi ger-çeği yansıtmamaktadır. Halı ve kilimler incelendiğinde tarihten beri Fars halılarında sennehltek düğüm; Ttirk ve Kürt halılarında ise Gördes düğümü/çift düğüm kullanıldığı görülecektir. Ayrıca Türklerin ve Kürtlerin halı ve kilimlerinde genellikle hakim unsur, geometrik-simetrik damgalardır. Buna karşılık, Farslar, halı ve kilimlerinde asimetrik damgalar, yani çiçek, bitki, kuş ve benzeri şekilleri kullanmışlardır. Bu konuda Haack da "Kıvrımlı şekiliere ve bitkisel motiflere ileri derecede yer verilmesi İran halılarının

Page 6: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKİYE'DEKi KÜRT,ZAZA HALI-KİLİMLERi VE TARİHİ MEZARTAŞLARI 5

başlıca özelliklerini oluşturur"11 demektedir. Fars halılarında hakim olan bitkisel matillerin yanı sıra, bu halıların minyatür sanatıyla da sıkı ilişkinin olduğunu belirtiliru. Günümüzde ise İran'da yaşayan Türkler ile Kürtler eskiden beri halı-kilimlerinde Türk düğümü olan Gördes düğümünü ve geometrik damgaları kullanmışlar, M.la da kullanmaktadırlar.

Kürtler hakkında, 1953'te saha çalışmalarına dayalı doktora tezi yapan ve özellikle Kafkasya Kürtleri hakkında yaptığı çalışmalarla tarunan Aristava da, "Irak, Türkiye, Suriye ve Kafkasya'da dokunan

Kürt halılarında motif olarak sembolik hayvan figürleri (koçboynuz­

ları, kare şekiller vb.) vardır; geometrik şekiller, battaniye/ere özgıl­

dür'13 diyerek, Kürderin hiçbir zaman Fars şekilleri kullanrnadığına dikkat çeker. Yine Aristova, "göçebe ve yarı göçebe Kürdere ait halılar ile bazı Tıirk, İran ve Irak göçebelerine (örneğin Kaşgaylar, Mşarlar vb )14" ait halılar arasında motifbakımından büyük benzer­likler vardır. Kürt halılarında, salt geometrik öğelerin yanı sıra, hal­kın günlük çalışma hayatını (hayvancılık, tarım, el işleri vb), tabiat olaylarını ve dinsel inanışlarını yansıtan öğeler de yer almaktadır"15

diyerek Kürtlerdeki hakim damgaların geometrik olduğunu belirtir.

Halı-kilim tarihi konusunda çalışan uzmanlar, halı-kilim coğ­rafyasının İran'ın Fars bölgesi ve Türkistan olduğunu kabul eder; ancak, ilk halı-kilim örneklerirıin Türkistan'da bulunması ve üzer­lerindeki damgalar ile halıda kullarıılan düğümlerin çift düğüm, yani Türk düğümü olması, halı-kilimin vatanının Tıirkistan, bu sanatın sahiplerinin de Tıirkler olduğuna işaret etmektedir. Haack da "Güney ve doğu İran halılarının çoğu, İran düğümü ile düğümfen­diğini halde, kuzey doğıı İran'da Horasan bölgesinde dokunan halılarda Gördes düğümü (Türk düğümü) kullanılır'16 demektedir.

Kürtçü görüŞü savunan yazılı kaynakların önemli çoğunluğu "Kürtleri" Farsların biri kolu olarak değerlendirirler. Ancak bura­daki resimlerde de görüldüğü gibi "Kürtler" halı-kilimlerinde Fars düğümü ve damgalarını yani bitki ve havan şekillerini değil de "Tıirk düğümü" ve Tıirk damgalarını kullarunışlardır. Bu husun bir tesadüf olması veya etkileşimle açıklanması mümkün değildir. Eğer tesadüf olsa buı:ıun Tıirkler arasında da olması gerekir. Oysa

Page 7: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

6 MUSTAFA AKSOY

Edirne'den Tuva'ya kadar olan sosyal coğrafyada yaptığımız alan çalışmalarında, hem yazılı hem de etnografık eserlerde Türklerin ve Kürtlerin aynı damgaları kullandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca eski­den olduğu gibi bugün de İran'da bir çok Türk boyu Farslarla bera­ber yaşarnalarına rağmen halı-kilirnlerindeki hakim damgalarıp.

Fars damgaları olmayıp, Ttirk damgalarıdır. Bu makaledeki resim­leriri hiç biri özenle seçilmeyip tesadüfen seçilmişlerdir. Ayrıca bu konuda daha geniş bilgi ve fotoğraf içirı şu escdere bakılabilir17•

Ancak ne enteresandır ki halı-kilimlerdeki simetrik "damga­lar" Ttirk kültürünün hakim olduğu her alanda görülmektedir. Özellikle Sovyetler birliği zamanında Rusların yayınladığı eser­lerde Türkhalklarının halı-kimlerinde çokça tespit edilmiştir. Hatt~

Sibirya'nın en ücra yerlerinde yapılan çalışmalarda aynı damgaları görmek mümkün. Üstelik o damgaları zorlama çizimiere gerek kal­madan o insarıların bilinen tarihi arkeolojilerinde görebilirsiniz.

Koç-KoYUN VE BALBAL M EZAR K ÜLTÜRÜ

Balballar konusunda önemli tartışmalardan birisi balbalın tarifi hakkında olup, burada o tartışmalara girmeden balbalların ortaya çıktığı ve yaşadığı kültürel coğrafyadan hareketle Tunceli'deki bal­ballardan söz edeceğim.

Eski Türk tarihi konusundaki uzmanlığıyla dünyaca tanınan Ögel, "Göktürkler u~numiyetle mezadarının üzerine bir heykel koyar­/ardı. Bu adet sonradan Bulgarlar ve Kumanlarda da devam etmi;!i. Nlezar üze1·ine heykel dikme adetinin mahiyeti henüz daha iyice anla­şılmış değildir. Altay dağlanndaki kwganlann hem dikilmiş ta;lam ve hem de bunlann yanında bazı heykellere rastlamaktayız"18 diyerek balbalların Altay ve Moğolistan coğrafyasına temas eder.

XIII. yüzyılda Moğolistan' a seyahat eden misyoner Rubruk, da balballardan şöyle söz eder: . "Kumarılar, mezarlarının üzerirıe bir tepe yaparlar. Bunun üzerine doğu yönüne dönük ve karnının üze­rinde elinde bir lcise olan heykcl dikerler"19

Aslında bütün araştırmacılar Balbalların kaynağı olarak Orta Asya ve Ttirk kültür coğrafyasına işaret eder. Mesela Nowgorodowa' a

Page 8: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKiYE'DEKi KÜRT, ZA2A HALI-KİLİMLERİ VE TARIHI MEZAR TAŞLARı 7

"Moğolistan'da Eski Sanat" adlı eserinde balbalları" eski Tti.rklerin mezar taşları" olarak ifade edeı-2°.

Koç koyun-heyketleri ile balbalların kadim Türklere ait bir gele­nek olduğu Altaylardaki, koç-koyun ve balbal heyketleri konusun­daki çalışmalarıyla tanınan Borisenka ve Khudyakov, tarafindan "Sibirya Sempozyumu"nda "Sibirya'da Eski Eserler" adlı bildiride şöyle ifade edilmiştir: "İnsan ve hayvanların (koç, koyun, aslan, at)

taştan yontu/muş heykelleri eski Türklerin ana eserlerindendir. Bunun

gibi anıtlar ilk difa 1722'de, D. G. Messerschmidt ve F L Strahlenberg

tarafından Minusinsk bölgesinde bulunmuştur. Ayrıca Strahlenberg

bunlann MinıtSinsk Tatarlarının kültii. olduğunu ifade eder. Çin kay­

naklm-ı da koç, koyun, at ve insan heykel/e,-ini M. Ö. 1000 ila lv!. S.

1000 yıllan arasında ta1·ihlendiTerek bu eserlerin eski Türklere ait oldu­

ğunu belirtirler"21• Ayrıca '~tay Taş .Yapıtları" adlı bir eserde Altaylar bölgesindeki Tti.rklere ait 300 civarındaki balbal ile Moğolistan'daki bazı balballar fotoğraflanarak bunların özellikleri, bulundukları yerler ve müzeler anlatılmışt:ı?.

Bu satırların yazarı da Tuva, Hakasya, Batı Sibirya, Tti.rk Cumhuriyetleri, Ukraya, Moldavya, Romanya ve Makedonya'da yaptığı araştırmalarda çok sayıda koç-koyun ve balbal olarak bili­nen mezar taşlarını görmüş ve onları fotoğraflarla arşivlernişti..f23.

Kumanova müzesinde insan şeklinde yapılmış bir, Üsküp müze­sinde ise üç mezar taşı bulunmaktadır. Kumanova müzesindekinin tarihi belirtilmerniş. Üsküp müzesindekiler ise Vardar bölgesinden getirilmiş olup tanıtım yazılarında "insan biçiminde mezar taşı" (yani çok bilinen adıyla balbal ya da stel-stela yazılmarnıştır) ve M. S. 3. yy. yazıyor. Bunlardan ikisi Prilep şehrinin Dunje ve Kalen köyünde, diğeri ise TikVeş gölünün kuzeyindeki Kavadarci şehri­nin GornaBosh:ava köyünde bulunmuştur. Mezar taşlarını tanıtan yazıda, mezar taşlarının hangi halka ait olduğu belirtilmerniş24•

Ancak yukarıda da ifade edildiği gibi konu hakkında araştırma yapan uzmanlara göre bu tip mezar taşlarının M. Ö. Altaylar ile Kuzey Moğolistan olduğu ve ilk örn_eklerinden günümüze kadar Tti.rk kültür coğrafyasında görüldüğü bilinmekte ve yazılmaktadır.

Page 9: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

8 MUSTAFA AKSOY

Tı.irkiye'de ise eski tarihli balballar Hakkari ile Mardin'de, en yenilerine ise Tunceli ile Erzincan'da tespit edilmiştir.

Hakkari balballan milattan önce 1500, Mardin-K.ızı_\tepe

Girbelli höyüğünde bulunan balballar ise M.Ö. IX. Yüzyıl ola­rak tarihlendirilmiştir. Tunceli Pertek'de ise ölüm tarihleri 1960, 1966, 1968 ve 1969 olan insanların mezarları üzerinde balballar bulurunuştur-'.Aslen Tunceli'nin Nazimiye ilçesinden olan ve ailesi Tunceli merkezinde yaşayan genç araştırmacılardan Yusuf Arslan'da 2011'de yaptığı araştırmal.arda Ovacık ve Pertek'te farklı tarihii yeni balballar tespit etmişti.f26 ••

Erzincan Refahiye ilçesi Eskikonak köyü (söz konusu eserin yazarı bu köyden) ile Kırıktaş köylerinde de çok sayıda balbal tespit edilmişt:J.r27• .

"11 Ağustos 1998 tarihinde Haklciri kent merkezinde, bir rast­lantı sonucu 13 adet taş (dikilitaş) stel bulunmuştur"28• Bu taşlar daha sonra Van müzesine taşınmıştır. Haklciri balbalları hakkında arkeolojik kazılar da yapan Sevin," ... M. Ö. Il. binyılın sonlarına doğru Orta Asya'da görülür. Kuzey batı Çin'de, Altay yöresindeki Xemirxek ırmağı vadisinde ele geçirilmiş antropomorf bir stel bunun en güzel örneğidir" ve Hakkari balbalları M.Ö. XV. Yüzyıl olarak tarihlendirilebifu29der. Dolaysıyla bu taşların kültür coğ­rafyasını Tı.irk dünyasının kültür alanında aramak gerekir. Zaten balballar denince 'akla Tı.irk kültür coğrafyası gelir. İsteyenler bu konuda Rus kaynaklarında daha fazla bilgiye ulaşabilir.

Bilgilerimize göre Tı.irkiye'nin en batısındaki balbal ise Çanakkale'nin Bayrarniçilçesinin Tahtacı köyü olan Koşuburnu'nun eski mezarlığı olan Düzeğrek'te olup üzerindeki tarih 1931'dir.

Koçbaşı damgası adeta Tı.irk kültürün bir mührü gibi Anadolu'dan Altaylar'a kadar olan çeşitli mezar taşlarında ve halı- kilirnlerde varlığını sürdürmektedir. Ayrıca Anadolu'da geleneksel anlayışa göre dokunan halı ve kilimlerdeki hakim damga koçbaşıdır. Mezar taşlarındaki koçbaşı damgası de özellikle Doğu Anadolu mezarla­rında olup, koç heykelinin en son örneklerini de Tunceli ilindeki mezarlıklarda g?rmekteyiz.

Page 10: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKİYE'DEKi KÜRT, ZAZA HALI-KİLİMLERİ VE TARİHİ MEZAR TAŞLAR! 9

Türk halı-kilimlerinin genel karakteristik özelliğini de koçbaşı damgalan oluşturmaktadır. Türkiye'de en önemli koç-koyun hey­kelleri hakkındaki en kapsamlı ve önemli eserin yazarı Çay'a göre de koçbaşı damgalarını Türk hayvan üslubunun en güzel karak­teristik üslubu olarak en yalırl biçimiyle Japonya'dan Anadolu'ya kadar olan Türk mezar taşlarında görmek mümkündür 30

İslam öncesi Ttirklerin kültürü hakkında yaptığı araştırmalarıyla tanın ve çalışmaları birinci kaynak eserler arasında gösterilen Esin de Türklerdeki hayvan üslubu hakkında şunları ifade eder:

"Zoomorfik motiflerden, oturmuş koç heyketleri de Siwet- ulan ve Moğolistan'daki Gök-Türk muhitine has görünmektedir. Bunların bilhassa mezarlarda bulunması, henüz daha anlaşılmamış bir mana

ifade etmiş olsa gerek. Tabgaç mezar taşındaki koçbaşlı ejder tasvi­rini de bu münasebet ile hatırlıyoruz. Siwet-ulan üslubunda, bir çift karşılıklı koç heykeli Kül Tigin külliyesinde, yazılı taşın bulunduğu avlunun girişinde durmakta idi. Bu koç heykelleri, Türk mezarları­nın bir hususiyeti olarak, Türklerin göç ettiği yollar boyunca diziimiş ve Mangışlak'dan geçerekAnadolu'ya kadar uzanrnıştır"31•

Yukarıdaki ifadelere, tarihi kayıt ve arkeolajik bilgilere rağmen bir eserde

"Kürt yerleşim merkezlerinde bulunan mezarlıklarda tannlara

kurban olarak sunulan koyun ve koç mezar taşlarına rastlanılnuş­tır. Erciş, Van, Ahlat, Dersim kentleri ile dolaylarındaki mezar­larda bulunan bu eserlerin bazıları Van Müzesi'ne teslim edilmiş, bir bölümü de okul bahçelerine ya da resmi dairderin giriş kapıla­rına yerleştirilmiştir. Bu tür mezar taşları ile ilgili olarak derinliğine bir inceleme yapılmamıştır. Dersim'in Ovacık ilçesi Kozluca köyü mezarlığında bulunan İl;<i koç mezar taşında, koçların gövdelerinde Güneş tanrısı Şirnig/Şamaş'aait semboller vardır. Şirniği, günümüz­deki Kürtleriri ataları olan Hurrilerin güneş tanrısıydı. Daha son­raki dönemlerde Şamaş32• adını almıştır. Mezar taşlarının üzerinde, güneş sembolünün yanı sıra kılıç, yay, balta, tüfek, karna, makas, ibrik,.süvari, insan tasvirleri, at, geyik, keçi, koç ve koyun gibi hayvan

motifleri de görülmektedir"33

diye yazılırken, Tunceli, Erzincan, Hakkari ve · Mardin'deki insan surerli mezar . taşları yani balballar hakkında hiçbir bilgi

Page 11: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

10 MUSTAFA AKSOY

verilmemiştir. Üstelik Tunceli merkezindeki iki koç başlı mezar taşının üzerinde birer adet de insan büstü varcfıı-34•

Yukarıdaki görüşlerin aslında ciddiye alınır bir tarafi yol25•.

Örneğin koçbaşı heykelindeki "güneş sembolü"ne dikkat edilip, ona önem veren araştırmacının o sembolün başka nerelerde de olduğuna dikkat etmesi gerekmez miydi? Diğer yandan koç başlı heykeller üzerindeki çeşitli şekiliere dikkat eden bir araştırmacı­nın koç başlı heykellerinin en eski örneklerinin neden ~taylar ile Moğolistan'da olduğuna ve neden bu coğrafyalarda çok yaygın olarak kullarııldığına değinmesi ve cevap vermesi gerekmez miydi? Ayrıca Anadolu'daki koçbaşlı heyketleri Hurriler ile Şamaş'la açık­layan yazar Anadolu'daki koç başlı heykellerio l).levi inançlı insan­ların yaşadığı yerlerde daha sık görülmelerine dikkat edip, bunu açıklaması gerekmez miydi?

SoNuç Etnografik eserler üzerindeki damgalar sosyal grupların tarihini

taşıyan şifreler niteliğindedir ve günlük hayatta konuşulan dilden bağımsızdırlar. Bu dil, damgalara dayalı ayrı bir anlatım dili ve ayrı bir iletişim aracıdır. Hatta damgaların dili, alfabe ile ilgili (yazıyla ilgili) olan dilden her zaman önce geJ.ir36• Dolayısıyla Altaylar'dan Van'a, Hakkari'ye ye Edirne'ye kadar olan coğrafyadaki insanların bir iletişim aracı olmadan aynı damgaları yüzyıllardan beri mezar taşlarına, iş ve eğlence yerlerine, halı-kilimlerine işlemeleri bir tesa­düf değildir. Nasıl ki biyolojide DNNlar yani veraset varsa, sosyo­kültürel hayatından DNNları vardır. Bunu da en yalın şekilde bir sosyal grubun inşa ettiği etnografık eserlerde görmek mümkündür. Bu nedenle bir halkın kullandı~ damgalar adeta onların tarihi şifreleri dir.

Türkler, zaman zaman dillerini, alfabelerini, dinlerini, fiziki coğ­rafyalarını, devlerlerini değiştirmişler, ancak damgalarını değiştir­memişlerdir. Fakat tarihi süreç içinde zamanla damgalarına yeni ilaveler yapmışlar. Mesela yeni aileler ve oymaklar meydan gel­dikçe, yeni damgalar da kullanılmaya başlanmıştır. Bu nedenle Türk

Page 12: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜR.KİYE'DEKİ KÜRT, ZAZA HALl-KİLİMLERi VE TARİHİ MEZAR TAŞLARı ll

tarihini ve sosyal coğrafyasını damgalan takip ederek öğrenmek mümkündür.

Türkler ve Kürtlerdeki mezar taşlan ile damgaların ve düğümle­rio meydana getirdiği birliktelik, üzerinde düşünülmesi icap eden ve kökleri oldukça derinlere inen önemli bir bulgudur. Kardeşliğin ve birlikteliğin sırlı kapısı açıldıkça birleştirici bağların, ayrıştırıcı­ların iddialarından daha güçlü olduğu görülecektir. Ve damgaların dili, düğürnlerin sırrı çözüldükçe, çift düğürnün ayrılmaz bir kar­deşliği ifade ettiği daha iyi anlaşılacaktır.

Türkiye'deki sosyal bilimciler genel olarak Türkiye'deki etnog­rafya eserlerini ve onların tarihi kaynaklarını görmezden gelerek Türkiye'nin sosyal yapısı hakkında görüşler ifade etmişlerdir. Oysa bu eserler sosyal grupların tarihi geleneğinden kaynaklanarak, gele­neksel olarak kuşaktan kuşağa aktarılan, tarihi vesikalardır. Ayrıca

bu metinler, resmi kururnlar tarafından yazılmadıkları için de, halkın en yalın duygu ve düşüncelerini ifade ederler. Dolaysıyla etnografya eserleri bir sosyal grubun veya milletin tarihi yazılırken ilk önce başvurulması gereken vesikalar olarak, ilgilileri beklemektedirle27

Ancak bu bekleme süresi uzun olduğunda olumlu sonuçlara ula­şılacağını sanmıyorum. Çünkü sanayileşmenin veya modernizmin getirdiği olumsuz şartlar, bu eserlerin her gün daha çok yok olma­sına neden olmaktadır.

Page 13: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

12 MUSTAFAAKSOY

FoTOGRAFLAR

Fotoğrafi: D iyarbak.tr - Atmatı (Mustafa Aksoy Arşivi)

Fotoğraf2: Bitlis - Canbul (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 14: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRTdYE'DEKi KÜRT, ZAZA HALI-KiLİMLERi VE TAR.İ I-fİ MEZAR TAŞLAR! 13

Fotoğraf3: Erzincan- Alınatı (Mustafa Aksoy Arşivi)

Fotoğraf 4: Diyarbakır - Moldova/Gagauz (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 15: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

14 1\IUSTAFA AKSOY

Fotoğraf S: Hakkari- Tuva/Kızıl {Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 16: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKİYE'DEKt KÜRT, ZAZA IlALl-Ki LİJ\ l LERl VE TARİHl MEZAR TAŞLA RJ 15

Fotoğraf 6: Diyarbakır- Alınatı (Mustafa Aksoy Arşivi)

Fotoğraf 7: Sivas - Bişkek (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 17: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

16 MUSTAFA AKSOY

Fotoğraf 8: Malatya - Bişkek (Mustafa Aksoy Arşivi)

Fotoğraf 9: Sivas - Bükreş (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 18: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKJYE'DEKl KÜRT. ZAZA HALl-leiLiMLERI VE TARÜ-Iİ MEZAR TAŞLAR! 17

Fotoğraf 10: Şanlıurfa - Kırgızistan (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 19: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

18 ~tus·ı:\Fı\o\KSOY

Fotoğraf ll: Elazığ- Moldova (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 20: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKİYE'DEKi KURT, ZAi'.ı\ HALI·KiLİ;\ILERi \'E TARilli ~IF.ZARTAŞLARI 19

Fotoğrafl2: Tunceli - Kazakistan - Tıirkmenistan (Mustafa Aksoy Arşivi)

Fotoğraf B: Tunceli/Ovacık - Hakasya/Minusinsk (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 21: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

ı .,

20 MUSTAFAAKSOY

Fotoğraf14: Kars- Hakasya/Minusinsk (Mustafa Aksoy Arşivi)

Fotoğraf lS: Mardin/Kızıltepe Girbelli Höyüğü M.Ö. 9. Yüzyıl - Hakasyal

Minusinsk (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 22: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKİYE'DEKi KURT, ZAZA HALJ-KiLİl\l LERİ VE TARiHi MEZAR TAŞLARı 21

Fotoğraf16: Hakkari M.Ö. 1500-1200 olarak tarihlendirilen Hakkari balballa­rından biri-Tuva/Kızıl (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 23: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

22 )IUSTAFA AKSOY

t ı

Fotoğraf17: Haklciri- KazakistaniKentav (Mustafa Aksoy Arşivi)

Page 24: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

TÜRKIYE'DEKI KÜR1~ ZAZA 1 lALJ -KİLiwlLERi VE T.\RİH I MEZAR TAŞLARl 23

Fotoğraf18: Tuva Ttirkleri- Eagleton'ın eserinde bahsettiği Kuzey Irak Kürderinde bir dokuma. (MustafaAksoyArşivi}

Page 25: SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D233281/2014/2014_AKSOYM.pdf4 l\tillSTAFA AKSOY Kürt halı-k.ilirnleri konusunda Batılı kaynaklarda uzman olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri'nin

24 :\IUST:\FA AKSOY

Fotoğraf 19: Van -Buhara (Mustafa Aksoy /lrşivi)