4

No. 75

BU KUPONU KESİP SAKLAYINIZ

Bozkurt GOIMLUK TARAFSIZ TORK GAZETESİDİR

YIL: 1 Jf SAYI: 75 * 23 OQAK ÇARŞAMBA 1952 * F I A T I l j K r .

MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ:

CEMAL TOÖAN

İDARE E V Î :

Asmaaltı No. 75 Posta Kutusu S24

Lefkoşa-Kıbrıs

İNGİLİZ PARAŞÜTÇÜLERİ İSMAİIİYEDE ÖNEMLİ MİKTARDA CEPHANEYİ ELE GEÇİRDİLER

General Erskine Örfi İdare Sahasını ^ Genişletecek

İlhak Nümayişleri Ve Türkiye

irin a 7 Tıirk-Yunan dostluğunu sar ası, sa bilecek bir mahiyet arzeden rdır \ ilhak nümayişTeri gün geçtik.

devanı ieki lur.

n ve

ler.

irk,

ıerler

çe hızını artırmakta ediyor.

_ Bilhassa Atina gençlerinin ,< 19 Ocak günü tertipledikleri

İblr nümayiş esnasında, İngi-liî. bayrağını taşlamaları dikka tt' değer. Atinalı talebelerin, nümayiş esnasında: "İngilte-nye ayıplar olsun" avazeleri ortalığı çınlatmış. Esas cad del lerde yürüyüş yaparak "ilhak, ilhak" diye bağırmışlar, yay-gara atmışlar.

Buradakiler de Atinadakile ri örnek alarak ufak tertip nü mayişleıe başlamış bulunuyor

»ut" ^ 1ar. İlhakı teşvik mahiyetinde * bir t greve inmeler, Lefkoşa ve di-

ğer kaza merkezleri caddele-rinde yürüyüp yapmalar de-vam ediyor.

İlhak meselelerinin vehamet arcetmiye başladığı bu sırada, Kıbrıs ile her bakımdan ilgili bulunan ve bu ada üzerinde her nevi hak talep edebilecek olan Türkiyemizin İngiltere nezdinde kat'i bir teşebbüse geçmesi ve Rum yaygâralarını

jj resmen protesto etmesi icap ediyor. Kıbrıs ile ilgili her me

1 seleyi, Türk Hariciyesinin sü kûnetle ve ciddiyetle takip etmekte olduğiina inanıyoruz. Bunu, Türk Hükümetinin sözcüsü olan "ZAFER" gaze-l i de birkaç defa tekrarla-mıştır. Esasen Türkiye matbu 6tı meseleyi ele almış bulunu, yor. Cumhuriyet, Yeni İstan-bul. Yeni Sabah, Hürriyet, Zafer gibi en çok okunan Tü r k'ye gazeteleri başmakalelerin lli Kıbrıs meselesini incelemi-

V devam ediyorlar. Türkiye matbuatının kat'i olan inancı Nur ki, İngiltere adayı ter .

*. «etmek kararını verdiği an, i] J ^ Hükümeti meseleye mu

kak müdahale edecektir. Vl ' yine şu kanaat hakimdir '» 1 ürkiyenin sözü sorulma-

d ı İngiltere ada hakimiyetini >"> bu devlete terketeniyecek-

1,u m \ 21 milyon Türk ve >lIk»«a rııur.tnver gençlik,

90

Ahmet C. Gazioğlu Kıbrıs davasına gereken öne mi vermekte ve Atinalı tale-belerin taşkınlıkları karşısın-da Yunan dostluğunun sahteli ğini iyice anlamaktadırlar. Bilindiği gibi İstanbul ve An. kara üniversitelileri geçmiş yıllarda, Kıbrıs için, halkm da katıldığı büyük mitingler ter-tıpliyerek Kibrisin Türk oldu ğunu ve Türk kalacağım Yu nanlılara ve Kıbrıı Kumlarına ehemmiyetle hatırlatmışlardır.

A.P. ajansının, Atinada Kıbrıs için yapılan nümayiş hakkında vermiş olduğu bir haberinden öğrenmiş bulunu-yoruz ki, Atinalı üniversiteliler bu nümayişte "Türkler, Kıb-rısa dokunmayın" ibaresi ya-zılı levhalar dolaştırmışlar.

Hiç şüphe yoktur ki, Türk ltre karşı düşmanlık hisleri ta şıdığma şüphe olmıyan böyle ibareler yazılı levhalarla nü-mayişler yapmak, Türk-Yu-nan dostluğu için tehlike yara tabilir.

Türk Hariciyesinin bu mese le hakkında İngiltere ve Yu-nan hükümetleri nezdinde ka t'i teşebbüslere girişeceğini umar, Kıbrıs için Yunanista-nın giriştiği bu dostluk yıkıcı siyaseti resmen protesto etme sini temenni ederiz.

Î H

I

Iran Hükümeti Yeni Elçiyi de Kabul Etmedi

Londra , 22 (R)—tranda verilen ve Londr^ya vasıl olan matbuat haberlerine atfen, Iran hükümeti T a h -rana tayin edilen yeni ingiliz elçisi Robert Han-key'in tayinini kabulden istinkâf etmiştir.

Yenizelos Ankaraya Gidiyor

Atina, 22 (R)—Atinada açıklandığına göre başvekil yardımcılığına ilâveten dışiş leri bakanlığını da üzerine alan Venizelos, Türkiyenin daveti üzerine Pazartesi Ankaraya gidecektir. Genel Savunma konularile iki hükümetin işbirliğiproblem lerinin müzakere edileceği anlaşılmaktadır.

| Ismailiye 22 ( R ) : Bir ordu sözcüsünün bu gün bildirdiği-ne göre İngiliz paraşütçüleri Ismailiyedeki mezarlıkta bir Mısırlıyı öldürmüşler, 13 şü-pheli şahsı sarmışlar ve 20 ton dan fazla cephane bulmuşlar-dır. Zaptedilen harp malzeme si arasında yedi bin atımlık 40 milimetrelik mermiler ile dört tane stengaıı bulunmakta idi. Bu cephane daha önce İr. giliz silâh ambarlarından çalın mı | bulunuyordu.

Dün mezarlar arasında vu-kua gelen savaşlar esnasında arkasından vurulan bir para-şütçü subayı akşam ölmüştür. Buradaki müşavirler, Mısırda ki İngiliz askerlerine komuta eden general Erskinin örfi ida re sahasını genişleteceğini ve muhtemelen Ismailiyenin bü-yük bir kısmını işgal altına a-lacağını sanmaktadırlar.

Bu günkü askerî harekât, bir İngiliz sözcüsü "korkaklar;

vşan deliğine tıkar gibi" Mı sırlıları da o şekilde takip et-tik demiştir.

General Erskinin karargâ-hından bildirildiğine göre İs-mailiyedeki Mısır salâhiyettar makamları dahiliye vekâletin den aldıkları talimata uyarak teharriyat esnasında bir Ka-tolik papazı ile beraber hazır bulunmak üzere bir hoca gön derilmesi hususundaki İngiliz davetini reddetmişlerdir.

İngilizler tarafından ele ge çirilen şüpheli şahıslar askerî

muhafaza altında mezarlığa sevkedilerek mezarlarda bulu-nan çelik cephane sandıkları-nı kamyonlara yükletmeleri emrolunmuştur.

Arap mahallesinde oturan erkeklerin kâffesi esas caddeler den birindeki bir tıkaca so-kulmuşlarsa da kadınlarle ço-cukların evlerinde kalmalarına müsaade edilmiştir.

Amerika, İrana 50 Uzman Daha

Gönderiyor

Türkiyedeki Zelzele Felâketzede-leri ne Hükümet Hertürlü

Yardıma Başladı ZELZELE BÖLGESİNE YAPILMAKTA

OLAN YARDIM DEVAM EDİYOR Ankara 22 (A.A.): Türki

yede Fasin bölgesindeki zelze-le felâketzedelerinin acil ihti-yaçlarını tamamen giderecek

) Washington, 22 (R)—

Devlet bakanlığının bu gün açıkladığına göte gelecek altı ay zarfında Amerika Birleşik „ Devletleri Irana 50 teknisiyen ile idareci daha. gönderecektir. Bu uzmanlar Amerikanın Irana yapacağı 23 milyon 450 bin dolarlık yardım programını tatbik için vazifelendirii-mişlerdir.

Majeste İngiltere Kralı Seyahata Çıkıyor

Londra, 22 (R)—Haşine 1

meap ingiltere Kiral ı A l -tıncı Corç Kıraliçenin refakatile 10 Mart Pazartesi günü sabahı Londradan trenle hareket ederek Ports mouth'a gidecek ve oradan Vanguard zırhlısı ile 1 1 Mart Salı günü Kap 'a mü-teveccihen yola çıkacaktır. Kıt al hazretlerinin 26 Mart-ta Kap 'a muvasalatı mel-huzdur.

Birleşmiş Milletlerdeki israil Temsilcileri

Salonu Terk Ettiler Paris, 22 (R)—Irak hü-

kümetinin dün iki Yahudi-yi idam etmesi üzerine Birleşmiş Milletlerdeki i s -rail temsilcileri salonu terk etmişlerdir. Temsilcilerin komitelerden ayrılmaları yalınız bir gün içindir.

Sus Şehrinde isyan Çıktı

Tunus , 22 (R)—Bu gün Sus şehrinde vukua gelen ayaklanmada bir fransız kumandanı ile on kişi öl-müş 25 kişi de yaralanmış-tır.

Sus şehri Tunusun 100 kilometre güneyinde kain bir şehirdir.

ve felâketzedelerin hepsinin derhal barakalara alınmasını ve ısınmanın kara kış müdde-ti nce devamını sağlıyacak' o-lan mütemmim tedbirlerin hü kûmetçe derhal alındığını müj del iyen Adnan Menderesin, Cumhurbaşkanına cevabi telg rafı Erzurumda büyük bir se-vinç yaratmış ve derin minnet hisleriyle karşılanmıştır. Başba kan Adnan Menderes bu telg .rafında 700 ton maden kömü rünün ve ayrıca 1006 metre mikâbı kerestenin zelzele böl gesine gönderilmekte olduğu, nu, Cumhurbaşkanı Celâl Ba yara bildirmekte idi.

Ayrıca Hasankalede, istas-yonda muvakkat iskân mahal lesi vazifesini gören ısıtılmış vagonlara ilâveten bir lokomo tifle ısıtılmış on vagon daha felâket bölgesine yola çıkarû-

I mıştır.

HAFTANIN KARİKATÜRÜ

Mısır Tiryakisi Mısır tacirleri dahili kargaşalıktan faydalanarak eşya fi-ıtlarmı yükseltmişlerdir. Mısırda bombalar patlarken, tüccardan . . . . . . efendi de keyfinden nargileyi kurul tatmaktadır.

I | i $ I I i i i i I

I İ

•îsoa»: «*.:>:«• ^^mmmmmmmmmmmmmmm

A K İ S L E R İ ftİ •

Uyu Ki Haline... Osman TtIRKAÎ

Uyku güzel şeydir. Rüya görmek ise, hem güzel, | hem de tatlıdır. Fakat, korkunç olan rüyalar vardır İ ki, insanın sinirlerini bozar. Sayıklamaya gelince, o 1 başka âlem.. İlhakçı Rum hemşehrilerimize sorarsanız, I onlar sizi bu hususta daha etraflıca aydınlatır. Uyku' | rüya, sayıklama onların asırlık tecrübelerinin çemte'- 1 tinden geçmiştir elbet. Hele sayıklama!...

Uyku dedim de meşhur eshabı Kehf efsânesi ha- | tınma geldi. Tarsus, canım Tarsus onların beldeleridir. § Tarih ve efsane yeridir. Tarsus, Tor'lar zamanından I kalma eski yapılar, Kleopatra saraylarının yıkıntıları | hep buradadır. Burada, bir de Eshab-ı Kehf efsânesi $ işittim ki, çok hoşuma gitti. Hani bizim Kıbrıs Rum-larının ilhak efsânesine benziyor.

Hikâye şudur: Fıraıun zamanında Mısırda hü-küm sürmekte olan kötü idareden kurtulmak maıksa. dile üç kardeş Anadoluyu, iltica ederler. Tarsusa gelir-in. Burada bir uykuya dalarlar ki, üç yüz sene de-vrim eder. Uyandıkları zaman Hükümeti değişmiş bu. hırlar. Çarşıya çıkarlar, alış veriş edecekler, verdikle-ri parayı kimse almaz. Çünkü hükümet değişmiştir. %

Tekrar uykuya dalarlar, neticede donup taş olurlar | vc oldukları yerde kahrlaı. Yanlarında köpekleri de vardı galiba. O da donup taş olmuştur. Taşa yontul-muş o insan resimleri belki de bir heykeltıraşın eseri, dir. Fakat, bak sen ki efsâne ne diyor!

Kıbrıs Rumlarının ıllıak uykuları belki de üç yüz senelikten fazladır. Rüyası, sayıklaması bol bir uyku... Eshab-ı Kehf de muhakkak rüya görmüş ve sayıkla-.nişta. Ama bu kadar değil!..

Sayın Kirioslar ve Muhterem Makarios ! Uyuyu. nuz ki halinize hayran olalım. Uyuyunuz, rüya görü-nüz, s ayıklayınız; ama, uykunuzdan uyandığınız za-man Kıbrıs göMerinde ay.yıldızlı Türk bayrağını gö-rürsen:z Efbıb-ı Kehf gibi donup taş olmayasınız!

fi

I m

SAYFA 2 Lefkoşa Belediye Azalarımızdan Bay

Hasan Fahri Uzmanın Lefkoşa Komiser-liğine takdim ettiği 19.1.52 tarihli istifa-

namesile şikâyet mektubunu aynen neşrediyoruz

H. Fahri Uzman, Lefkoşa Türk Belediye Azası,

Lefkoşa. 19. 1. 1952.

Lefkoşa Komiserliği Canibi Alisine: Elendim,

Malûm olduğu veçhile ikiseneden beri Lefkoşa Türk cemaatının bir mümessili sıffatıyle Lefkoşa Be-lediye Meclisinde aza bulunuyorum. 8Mayıs 1944 se-nesinde o zamanki "SÖZ" gazetesinde yine Belediye teşekülleri hakkında "BELEDİYE VE BİZ" başlıklı yazımda belirttiğim ve birer kopyasını da komiserliğe vs muhterem Müstemleke Müsteşarlığına takdim etti. ğim zamanki durum ile bu günkü durum arasında mü him denecek hiç bir farkın mevcut olmadığına ve ayni mecliste halâ eski taassup, eski zihniyet ve "Kurnazlı-ğın bu gün de devam etmekte olduğuna hergün bir ve. sile ile şahit oluyoır ve bu memleketteki Türk varlığına Tiirk hissiyatına, Türk izzeti nefsine, Türk tarihine zerre kadar ehemmiyet ve kıymet verilmediğini üzüle-rek görüyoruz. Son zamanlarda üç yüz yetmiş seneden beri BAYRAKTAR namıyle tanınmış olan tarihî ma-halle son senelerde Türk Evkafının orasının güzelleş- ^ mesi ve genişlemesi için bol ve cömertçe bağışta bu-

• lunduğu mühim arazi parçası sayesinde meydana gfel miş" meydanlığı, vaktiyle Tophane mahallesinin isim değiştirilmesinde kullanılan ayni taktiğin tatbiki ile orasının da Elefterios Venizelos ismi verilmek istendi-ğini esefle görüyoruz.

1. Millî hislerin en çok şahlandığı ve titizlendiği bir devirde o mıntakanın Rum muhiti olduğu iddiasiv le ve Türk Belediye azalarını aldatarak Türklerce tari-hî ve milli büyük bir önemi haiz bulunan "BAYRAK-TAR MEYDANINA" Elefterios Venizelos efendinin ismini vermeğe kalkmak, en hafif tabiriyle büyük küs tahlık ve saygısızlık olduğunu bildirir ve şiddetle pro-testo ederiz.

Bu çirkin ve nahoş hadise yalnız Lefkoşa Türkle-rini değil bütün cezire Türklerini hattâ ufukları aşarak 21 milyon öz kardeşlerimizi de öte tarafta dilğir ettiği ne ve edeceğine şüphe edilemez. Rum vatandaşlarımı-zın cezire Türklerine kıymet vermeden kendi Enosis ideallerinin tahakkuku yolunda giriştikleri bu veya bu-na benzer hareketler cesurane mücadelelerinde atılmış ileri hamlelerdendir,ve esefle söyliyebilirik ki hükümeti miz de bu hareketlere imaziayn ediyor "göz yumuyor" ve hergün biraz daha cezireTürklerine yeis, meyusiye-te düşürüyor. Acaba hükümet şımarık Kıbrıs Rumları na bu cüretkârane hareketlerinde sonuna kadar dur demiyecek mi? Sonra Belediye Reisinin Bayraktar Meydanına Elefterios Venizelos isminin 1941 de veril-diğini iddia eden ifadesine de katiyen inanmıyoruz. Eğer hakikaten o meydanlığa bu isim o zamanda veril miş idiyse neden Metaksas meydanına kenulan levha gibi bir levha da oraya konulmadı da ta bugüne kadar beklendi. Bunun için vaktiyle Tophane mahallesinin isim d e ğ i ş t i r i p Ayandrea olmasında

(Devamı 3 üncü sayfada)

BOZKURT 23 OCAK ÇARŞAMBA 1952 TÜRKİYE NOTLARI:

Atatürk'ün Anıt-Kabri Büyük Atatürk'ün Anıt-

Kabrinin inşaatı, bu yılnı son larına doğru yani 10 Kasnıı gününe kadar ikmal edilecek ve Atatük'ün na'şı muhteşem bir törenle Anıt-Kabirdeki ye ıine tevdi edilecektir. Haliha-zırda Anıt-Kabrin idare, mü-ze kısımları kaıbul dairesine ait inşaat bitmiştir.

GEÇEN HAFTA YOLLARDA

Türkiyede Ham Petrol Türkiyeden Raman bölge-

sinde bulunan petrollerin tas fiye olunarak kıymetlendiril-mesi için hızla çalışmalara de vam olunmaktadır. Son bir ka rarla Batmanda yapılmasına başlanmış bulunan tasfiyeha-neler bir kaç aya kadar bitmiş olacaktır. Bu tesisler sayesin-de bu sene en azdan 270 bin ton petrol istihsal edilecektir. Bu arada, külliyetli miktarda benzin, gaz yağı motorin, ma-zot ve asfalt istihsal edileceği-ne şüphe kalmamaktadır.

Türkiyede İthalât İhracat

Son yayınlanana rakamlara göre geçen bir yıl zarfında

'Türkiyede ithalât ihracattan 222 milyon T. lirası fazladır. İthalâtta Almanya 206 milyo r.la birinci mevkii işgal etmek tedir.

Felâketzedelere Yardım

İtalyadaki su baskını felâ-ketzedelerine Türkiye Kızılay genel merkezinden yardım o-larak şu maddeler gönderil-miştir.

Pirinç 2,000 kilo Sabun 5,000 kilo Un 7,000 kilo

Avrupa Turu Bisiklet ile Avrupa turuna

çıkan Türk talebesi Bedrettin Özalp şimdiye kadar 7230 ki-lometre katederek Burüksele varmıştır. Türk talebesi 19 Mayıs 1952 tarihinde Ankara ya varmış bulunacak ve Lo-zandan aldığı,toprak bulunan ufak bir torbayı Cumhur Baş kanı Celâl Bayara sunacaktır.

Geçen lıafta Lefkoşa Trafik Polisi tarafından 260 trafik suçu rapor edilmiştir. 191 da-va mahkeme huzuruna getiril miş ve bunlardan 143 ünde Mahkûmiyet emri verilmiştir. Geriye kalan davalar tehir e-dilmiştir.

Rapor edilen 8 kazadan bi-ri ölümle neticelendi ve diğe-rinde bir kişi yaralandı. Geri ye kalanlarda mala zarar ol-du.

İki ruhsatsız motosiklet sür t me vak'ası, 11 ruhsatsız oto-mobil sürme vak'ası, 25 sürat li nakliye vasıtası sürme vakası 5 bisikletle tek yol gitme va-kası ve 57 ihmalkârane sürüş rapor edilmiştir.

.Büyük ışıklan doğru kısma (dipping) usulüne-riayet edil-mesini temin için bu hafta bü tün otomobillerde şiddetli kontrol yapılacaktır. Daha ev velki bir yazıdan da hatırda kalacağı gibi sağ taraftaki bü yük ışık söndürülmeli, o taraf taki park ışığı yanık kalmalı; sol taraftaki büyük ışık ise aşa ğıya ve yolun kenarına tevcih edilmelidir. Kıbrıstaki yolla-rın gayet dar olmasından do-layı, son zamanlarda tatbik edin yeni çifte "dipping" usu lü de dahil olduğu halde, di-ğer bütün usullere müsaade yoktur.

Otobüs ve kamyon içindeki HER yolcu çin 15 okka şahsı EŞYA VEYA YÜK müstesna otomobillerin damlarında eş-ya taşınması yasak olduğu o-töbüs ve kamyon sahiplerine SON DEFA OLARAK ihtar edilir. 1951 Otomobil Nizam larının bu maddesine aykırı hareket eden sürücüler aleyhi ne kanunî takibat yapılacak-tır.

Iürk işleri Komisyonu Ara Raporu

50 O y Sahipleri Listesi ya mahalle komşu bir bölgeye

Asılacak 5. Bu gibi listeler, köy ve-

ya mahallede göze görünen yerlerde on beş gün asılı kal diktan sonra artık itiraza açık olmıyacaklardı.

6. Bu od beş gün zarfında yapılan itirazlar, kazanın Ko miserîne yapılmalıdır.

7. Komiser veya onun na-mına hareket eden bir kaza müfettişi veya bir Kaza mıifet tış. muavini mahallinde taliki kat yaparak itirazın yerinde olup olmad.ğı hakkında hü-küm verecek ve, eğer müteri-zin oy vermiye hakkı olduğu-nu anlarsa, ismini listeye geçir mesi için muhtara emir vere-cektir.

Seçim Bölgeleri 8. 300 veya daha fazla nü-

eklenerek seçimlere iştirafy te min edilecektir.

Asma Köprü • Istanbulunun Rumeli ve Anadolu kıyılarım birleştire-cek olan büyük Asma Köprü-nün projeleri üzerinde . çalış-malara devam olunmaktadır.,

"Mim"

fusu olan kasaba mahalleri ve ya köyler her bölge için bir Kaza Mümessili seçmek hakkı ile bir veya daha fazla seçim bölgesi teşkil edecektir. Seçim bölgeleri yapılırken aşağıdaki kaide tatbik edilebilir

300 ilâ 500 nüfuslu olan ka saba mahalleleri bir Kaza Mü messili seçmiye hakları olacak tır. 500 ile 1,000 arasında nü-fusu olan köy ve mahalleler iki Kaza Mümessili seçmeğe hakları olacaktır. 1,000 ile 1,500 arasında nüfusu olan köy ve mahalleler üç mümes-sil seçmeğe hakları olacaktır. 1,500 ile 2,000 arasında nüfu su olan köy ve mahallelerin 4 mümessil seçmeğe haklan olacak ve böylelikle devam ede çektir. Bu kasaba mahallesi bir muhtara aynlan saha ola çaktır. Türk muhtarı olmıyan bir mahalle, seçim maksatları için bölge sayılmıyacaktır. 300 den aşağı nüfusu olan köy mahalleler komşu köy veya mahallelerle birleştirilecek bir bölge teşkil edecektir. Bu gibi iki veya üç küçük köy veya mahallenin grup haline kon-ması mümkün olmazsa, 300 den aşağı, nüfusu olan köy ve

Namzetlik Nasıl Konabilir

9. Kaza mümessilliği için namzetliğini koymak istiycn bir kimse, muayyen zaman zar fında, kaldığı köy veya malıal lenin Muhtarını ve Kaza Komiserini yazılı olarak niye tinden haberdar etmekle nam /etliğini koyacaktır. Eğer mu ayyen müddet sonunda nam-zet sayısı köy veya mahalle-nin seçmeğe hakkı olduğu sa yıdan fazla değilse, bu gibi namzedler Komiser tarafından lâyıkıyle seçilmiş Kaza Mü-messilleri ilân edileceklerdir. Seçim için fazla namzed olup ta oy alınması icap ediyorsa Komiser oy alınmasına lini o köy veya mahalleye gön derecektir. Kaza Mümessille-rinin seçimi tek bir hafta için de olması icap etmez. Komiser Dairesinin işine halel gelmiye cek tarzda hattâ bir veya iki ay zarfında olabilir. Seçim böl gelerinin %80 inde seçim için fazla namzet çıkmıyacağı tah min edilir.

10. Seçimler her üç senede bir olacaktır. Seçim senesinin Mayıs ayı iptidasında Kaza Mümessilleri kaza-merkezine tlavet olunup bir Müftü ve muhtelif Komisyonlara aza seçmek için Kaza Komiserinin kontrolü altında oy verecekler dir. O zamana kadar muhtelif heyetlerin azalığı ve Müftülük için icap eden evsafı haiz nam zetler bilinmiş olacak ve bu gibi namzedlerin bir listesi Komiser Dairesinde buluna-caktır. Müftülük ve diğeT Ko misyon azalıkları için namzed liğini koymak niyetinde olan kimseler, seçim gününden en az 15 gün evvel Kaza Kornişe rini bu niyetlerinden haberdar etmelidir.

(Devamı var)

—Bir dakika sizi isterdim, dedi. O zaman kalbim biraz rahatladı ve:

—Buyurun, dedim. —Türkçeyi gayet iyi biliyorsunuz değil mi? —Evet hemşire. —Çok iyi. Şimdi sizden istediğim şudur. Duyduğuma

göre uzun müddetteniberi lıastahaneye girip çıkıyormuşsu-nuz. Binaenaleyh her halde en çok geçen tabir ve cümleler-le aşinalık keSbetmişsinizdir. Bu tabir ve cümleleri bir liste halinde toplayınız. Bir yana İngilizcesini bir yana da Türk-çesini yazın. Yazı makinesiyle olsun. İki kopye yapınız. Bu-gün akşama isterim. Saat altıdan sonra "off-duty" olaca-ğım. Hazır edince villâma getirirsiniz.

Bu seferki şaşkınlığım deminkindçn daha büyüktü. — Kulunuza ne büyük bir şeref bahşediyorsunuz, diye-

cektim. Geçen defaki gibi nazenin hemşirenin gazabma uğ-ramaktan korktuğumdan kendimi tuttum. Muhatabım de-vam etti:

—Villâmı biliyorsunuz herhalde? —Evet, evet Bu kısa cevabı verirken de gayet ciddi îdim. Halim

hemşirenin hoşuna gitmiş olmalı ki can yakan bir tebessüm-l e İv-«

—Hepsi bu kadar. Gidebilirsiniz. Arkadaşınız herhalde

4 :

Yazan: Argun F. KORKUT 63

bekliyor. Bu akşam muhakkak gelmelisiniz, dedi. Bu sefer toyluk ve sıkılganlık sırası bana gelmişti. Kıza-

ra bozara: —Olur, cevabını verdim ve hızla yanından ayrıldım. Seyfi Bey'le yalnız kaldığımı^ zaman ilk sözüm şu oldu: — Bizim kara kız çıka çıka Ermeni çıktı galiba. —Nereden anladınız? —Siz telefonda iken çantasını karıştırıp hüviyet kartına

baktım. Gerçi tam adını göremedimse de gözüme çarpan bir tek isim bana bu zanriı verdi. Kartın üzerinde GÜVEN-Lİ AN yazıyordu.

- Y o k canım. GUVENLIAN düpedüz Ermeni ismi. Eyvah, demek ki kız konuştuklarımızı anlamış hep.

—Tevekkeli değilmiş de yanımıza geldiğinde daima tav rı değişiyor.

Akşama istenilen listeyi hazırlayıp villânın yolunu tut-tum, Kara kız beni kapıdan karşıladı. Üniformayı çıkarmış,

sivil elbise giymişti. Bu, bütün güzellik ve gençliğini canlılık ve parlaklıkla açığa vuruyordu. Nakışlı beyaz ipek bluzu, lâcivet düz eteği ve krep tabanlı kırmızı açık iskarpinleri ile

J f o n d a on sekiz yaşında bir kız hali vardı. Güzel yanaklann-dan zarif kolları ve mevzun bacaklanna kadar vücudunun her yanındaki can yakıcı pembelikle üzerinden gençlik, ta-zelik fışkınyordu. Yüzüne bakmaktan çekindim. Güzlerimi kapıya çevirerek:

—Tünaydın hemşire, dedim. —Tünaydın amma o hemşirelik de nereden çıktı. Bu.

rası benim hususî ikametgâhımdır. Her ikimiz de üniforma-yı çıkarıp sivil giyindik. Binaenaleyh resmiyet ve rütbe far-kını da terketmeliyiz. Bu anda beni ziyarete gelmiş bir misali firimsiniz.

—Af buyurun amma ben yine size hemşire diye hitap etmekte devam edeceğim. Zira adınızı, soyâdınızı bihnivo. rum.

—Bu kadar meraksız olduğunuzu bilmiyordum. Atlım Jones. Elizabeth Jones .

—Teşekkür ederim, Mrs. Jones. O anda aklımdan kendisine sitem etmek, numara yap-

maktan vezgeçmesini ve Ermeni olduğunu bildiğimi söyle-mek geçti, lçerigirip yerleşene kadar beUemegimünasit/ gördü.

MIŞJ

ÇARŞAMBA 1952 >mm» >:•> •:•> <•>

BOZKURT SAYFA 3

n u Divan Şiiri e Bugünkü Şiir

ş i I

bölgeye t ı rakj te

ısıl

iği İçin istiyen

aman zar /a maha l : Kaza u a k niye F J ekle n a m 5 Eğer mu ; ıda nam- I mahal le- |

ı lduğu sa | , bu gibi | a ra f ından ; aza M ü -lklerdir, nzed olup

ediyorsa ılınmasına aileye gön I

[ümessille- • Ola l i j hafta için £ 9 t. Komiser d nelmiye r

• veya iki ' I Seçim böl seçim için

yacağı tah

üç senede senesinin

ula K a z a

merkezine tii ve

i aza

*nin Jer |>f

ıfı haiz ifâm MBpS bu bir lis't .i

e buluna-e diğer Ko ;in namzed tinde olan nünden en ıza Kornişe n haberdar

î. Zeki BURDURLU S

f -iv Daha ilerden bakarsak bu günkü Türk şiirini da-ha çok karışık görürüz. Yahya Kemal Beyatlı, bugün hayattadır. Daha birkaç yıl önce, yaşıyan bir kimse lıüvviyetini gizliyerek Rabia hatun imzasile Divan şa-iri yolunda eserler verdi. Beri tarafta hâlâ aruzla şiir soyliyenler var. Bir tarafta da Halk şiirinin zevk tara. fınıdeğil de nazım şekillerini taklit ederek şiir yaym-Uyanlar"ötülüyor. Hulâsa, zengin ve çok çeşitli bir (alışma. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki bunların en umutlusu, sanat bakımından yeni olanlardır. Şim-di, Türk dilini aruz kalıplarına ustalıkla yerleştiren

I Yalıya Kemal'den bir örnek alalım:

S E S S İ Z G E M İ

I Artık demir almak günü gelmişse zamandan T ' j p j f c f f r ff'ı-frn bir gemi kalkar bu limandan ^flf^F^®^" yokmuş gibi sessizce alır yol

^Sfiffaunaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol ıda kalanlar bu seyahatten elemli

nlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Bifare gönüller! Ne giden son gemidir bu

.Jiicranlı hayatın ne de son matemidir bu Dûnyiada sevilmiş ve seven nafile bekler, Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler. Birçok gidenin her biri memnunki yerinden

f Birçok seneler geçti dönen yok seferinden .

Yatıya K e m a l Beyatlı

İ Sözümüze son vermeden önce bu zamanda eski ta. tzda rubailer yazan Rabia Hatun'dan da iki rüuâî okuyalım:

Bir kâsedir alev dolu gönlüm yana yana Ben tâ senün yanında dahi hasretim sana Yadlar dökende söndüremez ateşimi su Sunsun elinle kanımı, içsem kana kana.

Öfliym sodası gelse de sen hiç gelmesen

t beklerim kıyametedek vuslât istemem am izinle semtini ol semte ermesem

rAşsarn zamanı hasretin encama ermeden.

İ H İ f , . SON

V x 'i İR 1 I i I 5? ;} $ 5S S

| i I

İ ı # s § $ B V » I i V V

I i 8 a

i İ I 8 $ iy

V n 8 i V

I mcmBmttattmmmHmHmcmBmmkk

ANKARA RADYOSU-NUN BU GÜNKÜ

PROGRAMI 7.28 Açıla ve Program 7.30 M.S. Ayan. 7.31 Müzik: 7.45 HABERLER.

ini canlılık pek b lû /u rpinleri ile 'anakların-mc udun uiı [ençlik, ta-Güzlerimi]

K çıktı. Bu. üniforma' rütbe fa i l

iş bir misa

diye hitaj ı b i lmiv

ım. Adn

nara yap imi söy ! t

Şİmünası

Raporu. 8.30 Müzik: 9.00 Günün Programı ve Ka

pamş İ2.1!)-13.|-J Asker Saati. 12.15 M e m l o H e n Selâm. 12.20 Memlekete Selâm. • 12.30 Müzik: Şarkılar. 13.00 M.S. Av »rı ve Haberler 13.15 Müzik: 13.30 öğle Gazetesi. 13.45 Müzik: H.00 Hava Raporu Akşam

Programı ve Kapanış 16.58 Açılış, Program ve M .S,

Ayarı. 17.00 Müzik:

Müzik: Şarkılar 5 Köyün Saati

M.S. Ayarı ve Haberler 15 Tarihten bir Yaprak

19.20 Müzik: »Û.0Q Konuşma. 20.15 Radyo gazetesi

ftrik; KONUŞMA.

BU GÜN DOĞANLARIN

YILDIZ FALI 23 O c a k — B u gün doğan-

lar sevimli olmakla beraber sert bir tabiate maliktirler. Ç a lışmak ve kazanmak için karşı lar ına çıkan f ırsat lardan isti-f ade etmelidirler. İzdivaçların da dikkatli olmalıdırlar. Elle-rine servet geçerse m u h a f a z a , sına i t ina göstermelidirler.

BOZKUKT GAZETESİ

ABONE ŞARTLARI

Bir senelik: 3 Lira Altı Aylık :1 Lira 10 şilin üç Aylık: 15 Şilin Abone bedeli peşindir.

21 .30 Müzik: Şarkılar 22.00 K O N U Ş M A . 22.15 Müzik. 22.45 M.S . Ayarı v t Haber ler 23.00 Program ve Kapar» 15

Hasan Fahrinin, Lefkoşa Komiserine Sunduğu istifanamesi

(İkinci sayfadan kalan) kullanılan ve tatbik edilen ayni taktiğin bu meselede de büyük rol oynadığını görür gibi oluyoruz. Bir kaç senede bir T ü r k gururuna , T ü r k Millî tarihine indirilmek istenen bu gibi çirkin hareketlerinden dola-yı cezire Türk lüğünün ve bilhassa gençliğinin büyük bıı asabiyet ve heyecan içinde bu lunduğunu ve şayet b u gün yeis ve meyusiyet dölayısiyle nahoş bir hadise tekevvün edecek olursa müsebbiblerin mesul olacakla-rını şimdiden müsaadenizle arzetmek isterim.

2. Sonra Arab Ahmed mahallesinde Köşklü Çift-lik ovasında % 9 0 ıTürk olan T ü r k muhi t inde T ü r k mıntakasına, sırf Türkler i rencide etmek ve onlara hareket olsun gayesiyle hiçte telâffuz bile edilemiyen R u m isimlerinin yollarına konulması ve bu gün halâ kalmasında İsrar edilmesi acaba R u m taassubunun R u m garazkârlığının Türk lüğe indirmek istediği bir şamarı daha değilmidir?

Bir Belediye azası bu lunmak sıffatiyle nazikâne bir surette vaktiyle yapılan bu hatanın tamirini istedi-ğim zaman iptida değiştirilmesine muva faka t edilmiş-ken, sonunda iki cematm arasını açmağa teşebbüs edil m eklikle i t t iham olunarak Reis Bey ta raf ından ma lûm ve m a h u t tecavüze uğradığımı da burada zikretmeden geçemiyeceğim. ,

3. Bir şehrin sokak levhalarının yazıları o şehirde kı halkın kimlerden teşekkül ettiğini yabancılara, tu-rislere göstermesi ve bir fikir vermesi bakımından öne mi haiz bir mesele olduğu halde Lef koşada sistematik bir surette eskiden üç lisan üzerine yazılmış bu lunan eski sokak levhalerınm mühim bir kısmının şimdi yal nız ingilizce ve rumca yazıldıklarını da belirtmek iste-rim. Bu husustaki şikâyetimiz ve itirazımız maalesef sudan sebeplerle atlatılıyor ve boğduruluyor . Evet, ba-zı ücra T ü r k mahallelerindeki sokak isimlerine "soka-ğı" yazılıyor isede yanı başında hemen rumcanın yer aldığını görüyoruz. Halbuki diğer taraf taki sokak lev-ha la r ında türkçeye yer verilmiyor. Bu da son derece teessüfümüzü mucip olan belli başlı hal lerden birisıdiı ve hükümet ten reca ederiz eskiden olduğu gibi, yine yol levhalarının üç lisan üzere yazılmasına Belediyeye ih tarda bulunulsun.

4. T ü r k semtinde T ü r k mahallesinde açılan her-hangi bir yola yolu açan ha t ta R u m dehi olsa yolu a-çanın ismi veriliyor ve itiraz o lunmuyor . Lâkin R u m muhi t inde T ü r k ü n açtığı yola "ha t t a açılacağı zaman yola istenilen ismi koyabileceğine kendisine vadedildi-ğı ha lde" bu hak tanınmıyor ve men olunuyor. Bir iki misal verel im:

İplik Pazarı Korku t Efendi mahallesinde t am T ü r k mallarının ve T ü r k semtinin ortasında bir R u m ta ra f ından açılan yola, yolu açanın ismi ' G A L L t O B İ ' ismi veriliyor, ve b u semt T ü r k muhit idir , T ü r k mahal leşidir ve binaenaleyh, R u m ismi verilemez denemi-yor. Halbuki diğer t a r f t a eski T o p h a n e mahallesinde, kendi evimin havalisinden yol açıyoruz ve yol açılaca-ğı zaman d a Belediye Reis vekilinden zamanın komise ri huzurunda açılacak yola istediğimiz ismi verebilece ğimiz bizlere vaad o lunduğu halde, bu hakdan bu gün m a h r u m ediliyoruz, ve Reis Beyin keyfi karariyle Yu nanis tanda ölen bir şairin ismi olan "Drosinis" levhası konulmak isteniyor. Bu da belediyelerde çifte ölçü çif te terazinin kullanıldığına aşikâr bir delil değilmid'.r?

5. Reis Beyin her nedense bir de beni gözünün a l a . mamasıdır . Beni beğenmiyor, haklı haksız bü tün mü-racaat lar ımı bilâkaydüşart da ima reddediyor, ve dai-ben d ı şanda dikip dolduruluyorum da gidip orada gar m a küfür ler savurarak şahsıma hakaret veriyor. Güya gar ediyormuşum. Beni ne mecliste ve nede dışarıda söyletmiyor ve bana da ima gayri nakikâne muamelede bulunuyor , ve ha t t â bir defasında elindeki bastonunu kaldırarak üzerime hücum bile etmekten çekinmediği nı bildirebilirim. Binaenaleyh, hükümet , sayın Reise aza arkadaşlarına karşı daha nazik davranması lüzu-m u n u hatır latmalı ve ekalliyetlerin ekseriyetin zebunu olamıyacağını kendisine i fham etmelidir. İnsanlığın; demokrasinin en yüksek zirvesine çıktığı ve ulaştığı bir zamanda Gigi Harzetleri de yirmi beş otuz senelik istipdatına artık elveda etmeli veya ettirilmelidir.

İşte her gün ve her vesile ile Kııbrıs Türklüğünün varlığının, hissiyatının, izzetinefsinin, millî tarihinin, hırpalandığı ve hakaret gördüğü bir şehir meclisinde Aza bulunmaktan» bulunmamağı tercih ettiğimi ve Belediye Azalığmdan protesto makaramda istifa etti-ğimi bildirinin. Saygılarımla,

1 Hasan Fahri Uman

! • r

t Memleket Haberleri S i 5J5 k ' >> •»:•:*»:•• ••»:• •:«• «

Hafriyat Bafta İngiliz Arkeo-

logları tarafından baş-lanan hafriyat gelecek yaz mevsiminde devam ettirilecektir.

Bay Mirivilli Tanınmış Yunan ede-

biyatçılarından ve "El-liniki İmera" gazetesi muharrirlerinden Bay Strati Mirivilli adamıza gelmiştir. Yunan mu-harririnin Kıbrısta 15 gün kalacağı bildiril-mektedir.

Mr. Clunis Yunanistanda polis

teşkilâtı amirlerinden Mr. Clunis avdet etmiş tir Mr. Clunis Baf Ko-miseri olarak Kıbrısta vazife alacaktır.

Ağapitidis Gitti Yunan iktisat müte-

hassıslarından Bay So-tirios Ağapitidis kilise mallarının kıymetleri hakkında tetkiklerde bulunarak Atinaya ha-reket etmiştir.

Yangın Girne kazasında Ay.

Yorgideki yağ fabrika smda çıkan bir yangın neticesinde 1,200 lira kadar zarar olmuştur. Fabrika 23 bin liraya si gortalı idi.

El Bombası Lefkoşa Cimnas oku

lu talebelerinden An-drea Kupepya isminde Kaymaklılı bir Rum genci ovada bulduğu bir el bombasını bir ta-şa vurarak patlatmış-ve ağır surette yarala-narak ölmüştür.

Tufistik Cemiyet Rumlar tarafından

Kıbrısta Turistik bir cemiyet kurulmasına karar verilmiştir.

Cimnas Okulu Kıbrıs Rumlarmdan

toplanan ianelerden bi-riken para ile Girnede modern bir Cimnas 0-kulunun inşasına yakın da başlanacağı haber verilmekte ve bu mak-sat için 13,000 liranın harcanacağı bildiril-mektedir.

Şikâyet Yenağralı Ali Naci

köylüsü bir kadın tara fmdan üzerine bir el si lâh atıldığını fakat isa bet etmediğini polise ha ber vererek şikâyet et-miştir.

mm msmw®smm «I

Bin Torba Göbre Alman malûmata gö

re çiftçilere yardım maksadile Rum çiftçi-ler birliği tarafından (6X8X8) tipinde bin torba göbrenin 53 şilin-den satılması için terti-bat alınmıştır.

Petrol Lârnaka limanına uğ

rayan "British Drum-mer" vapuru ile bin ton petrol ithal edilmiştir.

Otomobil Kazası Lefkoşa dışında gece

vakti askerî bir otomo bil tarafından Kiryako Hristodulu isminde kah veci bir Rum Lefkoşa hastahanesinde ölmüş-tür.

Buğday İsrail halkının ihti-

yaçları için Kıbrıstan satın alınan 2 bin ton buğdayın Lârnaka li-manından yükletilmesi ne devam olunmaktadır

Belediye Çarşısında Fiatlar

Lefkoşa çarşısında önemli bazı gıda mad-delerinin fiatları şöyle dir Patates 4-4İ k. Kolokas 10-Soğan 5^ k. Pancar 4-4J k. Karnabit 5, 6, 7, k. Böğrülce

(Türkiye) 18-Kuzu eti 9-10 ş. Öküz eti 6-7 ş.

Kardeş Ocağı Sosyal ve Kültürel Kolundan:

KONFERANS 24 Ocak, 1952 Perşembe

akşamı saat 7 de Ocağımız sa lonunda, Kıbrıs Polis Kaza Tahkika t Kolu Şefi M r . F.B. Car te r ta raf ından "Scotland Yard", hakkında bir konferans verilecektir.

FİLM GÖSTERİLECEK

22 Ocak 1952 Çarşamba akşamı (bu gün) saat 7 de Ocağımız salonunda, İstihba-ra t Dairesinden temin edilmiş muhtelif konularda Türkçe ve İngilizce sözlü, terbiyevi ve öğretici bazı filmler gösterile. çektir.

Sayın üyelerin aile ve dost-ları ile iştirakleri özlenir.

Lârnaka Evkaf Dairesinden:

İLÂN Lârnakada Zuhuri Bahçe-

sinde yeni inşa olunan dük-kânların 28 Ocak, 1952 Pa-zartesi ö.e. saat 10 da Lârna-ka Evkaf Dairesinde açık ar-tırma suretiyle icarına baj« 'anacağı ilân olunur.

M A AD TARAFINDAN SA YISAL ORTAMA AKT> •• iTfı

SAYFA 4

Y A B T I N C I B f t S l N D T I N Ö Z E T L E R

BOZKURT

Mim Varoğlu

Amerikanın Yeni Asrı Veniisü

23 OCAK ÇARŞAMBA 1952

Hukuk Talebesi Bir İşçi

Avustralyada l iman işçile-rinden YVilliams Henderson hukuk tahsilini yarıda b ı rak , mağı tercih etmiştir. Genç VVilliams, işçilik hayat ında a vukatlıktan daha çok para ka zanacağından emin olduğunu söylemiştir.

Filâdelfevs Vapuru Battı

Basın haberlerine göre Yu-nan bandıralı 7 bin tonluk, "Filâdelfevs" vapuru Fransa eh i l l e r inde şiddetli bir f ır t ına ya tutularak ikiye bölünmüş ve 10 metrelik derinlikte deni zin dilbine batmıştır.

Olimpiyat Sporları Bu sene Helsinki'de yapıla-

cak olimpiat sporlarına Rus atletleri de iştirak edeceklerdir I l aamaf ih başka milletlerin ctletlerile temas etmemeleri i-çin her gün Rusyadan uçak ile oyun sahasına nakledile-cekler ve bu suretle Almanya-da yalnız oyun saatlerinde bu lunabileceklerdir.

Atom Şehrinde Amerika a tom imali için in-

şa edilen hususî şehirde 180 binden fazla memur , teknisi-y?n Ve işçi çalıştırılmaktadır. Atom şehrinin kurulması için t u milyon sterlin harcanmış-tır.

TU - 4 Uçakları Londradan bildirildiğine gö

re Rus ordusunda T U - 4 ti-pinde ha rp uçağı bulunmak-tadır. Rus iddialarına göre ye ni tip uçaklar Amerikanın D-29 uçaklarına muadil olup uçuş kudretleri 6500 kilometre dir.

Radyo İstasyonları Yunanistanda küçük ölçüde

olmak üzere altı muhalif yer-de radyo yayım stasyonları inşası için Markoni ismindeki İtalyan şirketiyle bir mukave le imzalanmıştır. Bu maksat için Amerikan yardımından 870 bin dolar harcanacaktır .

Rus Askerî Manevraları

Nevyork çevrelerinden ge-len haberlere göre Ural böl gelerinde Ruslar taraf ından ya pılan manevralarda atomik lâhlar kullanılmıştır. M a n e v n l lan , General Zukof idare et' miştir. Bu vesile ile Amerikan kaynaklarından açığa vuruldu ğna göre Rusların elinde 70 k kadar atom bombası bulun-mak tadır.

Ekmek Yiyenler Azalıyor

Amerikada ekmek yiyenli-rin miktarı yüzde 15 nisbetin de azalmıştır. Bu nisfoet İsveç te yüzde yirmi, Almanyada yüzde elliyi bulmuştur.

ingilizler, Portsaidi bombardıman ettiler

Londra : Geçen gün Mısır makamları Kahirede yaptıkla rı açıklamada Port Said Liverpul gemisinin bom-bardıman ettiğini ve bir ara büyük bir savaş halini alan çarpışmalar esnasında 41 İngi liz askerinin öldürüldüğünü bildirmişlerdir. İngilizler, 17 l'brelik toplarla Mısırlılara a -teş açmışlar ve bir çok insanın ölümüne sebebiyet vermişler-dir. Sokaklarda vuku bulan çarpışmalarda İngilizler ha-van toplan kullanmışlardır.

Diğer ta raf tan Kahi rede mu r.zzarrı mitingler yapılmış ve talebeler iki tranvay devirmiş b rd i r . Polis mitingi dağıtmak için gaz bombaları kullanmış t r. Kahiredeki çarpışmalarda 27 kişi yaralanmıştır. H ü k ü -met, bütün memleketteki okul ların kapatılmasını düşünmek tedir.

Mısır dışişleri bakan vekili Ferağ Paşa verdiği beyanat ta Mısıra gönderilecek bütün ya-bancı kuvvetlere karşı şiddet-le mücadele edileceğini bildir miştir.

Gece, lsmailiyede yeniden b'r çarpışma olmuş, İngilizler bu sefer de Centurion tankları i b şehre girmişlerdir. Bu çar p malarda da 2 İngiliz eri öl muş, 15 i de yaralanmıştır. M.arlıların sekiz ölü 17 yara

lı verdikleri bildirilmektedir. İngilizler, ellerinde esir bulu-nan Mısırlı General M o h a m med Abdur rahman R a u f u ser best bırakmışlardır.

Mısır hükümeti , bu gün bü tün memlekette yeniden tehli ke hali ilân etmiştir.

Bir Mısır mebusu mecliste İngiltere ile münasebetlerin ta mamile kesilmesi için bir tak rir vermiştir. Takrir in meclis te kabul edilmesi kuvvetle muhtemeldir .

Mısır hükümeti bu gün Bir leşik Amerika, Fransa, Nor-veç ve Hollândaya verdiği bir notada, bu memleketleri, Sü-veyiş kanalının işletilmesine yardım etmeleri halinde bunu "Gayri dostane bir hareket" sayacağını bildirmiştir.

Mc Cella o kadar büyük şöhrete sahiptir ki bütün kerterin, denizaşırı yerlerde hizmet gören ve Korede çar pışan askerlerin bir numaralı sevgilisi olmuştur. Bunu bilen reklâm kumpanyaları Jrish'in ortalama iki milyondan fazla resmini yaymışlardır. Hiç bir yıldızın resmi bu güne kadar bu kadar çok yayılmadığından Mc Calla bu tenhada bir rekor kırmıştır.

İrish M c Calla adında genç bir yıldız. Yirmi yaşında olan bu genç kız henüz beyaz per-dede görünmemiş olmasına rağmen Amerikanın en güzel kadını olarak int ihap edilmiş, tir. M c Calla 'nın büyük şöh-ret elde etmesine mecmualar , gazeteler, reklâm acentleri, fo toğrafçılar ve ressamlar sebep olmuştur. Amerikanın en bü-yük ressamları İres'in resmini çizebilmek için biri birleriyle yarış etmektedirler. Peki, M c Gregor ve Machamer gibi meş hu r kapak ressamlarının hay-ran oldukları genç kız şimdi Ires M c Calla'dır.

Amazon tipinde, uzun boy-lu, dolgun vücutlu, gür saçlı, fevkalâde mütenasip vücutlü olan M c Calla heykeltıraşlara da ideal bir tip görünmüştür. Bu güne kadar hiç bir model kız M c Calla gibi şöhret elde edememiş, yıldızlar derecesin de muvaffak olamamıştır.

Aslen Teksas'lı olan Ires M c Calla ilk şöhrete bir p lâ j şehrinde kavuşmuştur. Mü-kemmel bir yüzücü olduğun-dan, güzel vucudu ve ahenktar hareketleriyle derhal sanat a-damlarının dikkatini çekmiş, yıldız avcıları onunle alâkadar olmuşlardır. Fakat M c Calla sinema yıldızı olmak isteme-miş, kendisine büyük kazanç-lar getiren modellikte kalmış, bir kapak resmi için 50-100. 000 dolar kıymetinde para al mıştır.

M c Calla o kadar büyük ' şöhrete sahiptir ki bütün as-1 kerlerin, denizaşırı yerlerde hiz, met gören ve Korede çarpışan ' askerlerin bir numaral ı sevgi-lisi olmuştur. Bunu bilen rek- ı

lâm kumpanyalar ı İres'in or-

talama iki milyondan fazla res mini dünyaya yaymışlardır. Hiç bir yıldız resmi bu güne kadar bu kadar çok yayılma-dığından M c Calla bu sahada d a bir rekor kırmıştır.

Amerikalıların kendisine "Rüyalar kızı" ismini verdik-leri M c Calla sanat adamları nın gözünde hakiki bir "Asri Venüs"dür. Çünkü bu sahada kendisine rakip olan Ava Gerdner 'den daha fazla bu ünvana lâyık olduğunu istisna sız bütün Amerikalılar kabul etmişlerdir.

Küçük Fıkralar

Dünyadan Garib Hadiseler

Ebe Charles C. Fİower

Yukarıda resmi görülen Charles Flovver adındaki bu Amerikalı doktor 1800 nüfus-lu Lovilia şehrinde 6000 ço-cuğa ebelik etmiştir.

ÇARE Soğuk bir gündü. Ankara ya

taktı treninde bîr kompartı-manda, İki kadın, dalma oldu-ğu gibi, yine anlaşamamışlardı. Kondüktörü çağırdılar.

Kadınlardan birisi: —Pencereyi açmak İstiyor,

dedi, halbuki hava soğuk. Pen cere açılırsa hasta olurum, ölü-rüm.

Itu seVer öteki atıldı: —Ben üşümüyorum, bilâkis

terliyorum. Pencere kapalı ka-lırsa, boğulurum.

Kondüktör ikisini de dinledik ten soııra:

—Kolay elendim, dedi, pençe reyi evvelâ açınız, biriniz ö.ür, sonra kaparsınız, öbürünüz ö-iür, mesele kalmaz.

ÜZÜNTÜNÜN SEBEBİ

Ahmedin kaynanası havaga-zından zehirlenerek ölmüştü. Bunu haber alan Mehmet, arka daşına rastladığı zaman, ha-raretle ellerine sarılarak:

—Başın sağ olsun kadeşlm, dedi, ne yaparsın, kader böyley miş. Allah gani gani rahmet et sin. Kimbilir, bu hâdise seni ne kadar üzmüştür?

Ahmet yeisle başını sallaya rak cevap verdi:

—Ah, sorma kardeşim, vı\|<'t dan Ilıi gün sonra gelen havaca zı faturasını gördüğüm zaman, beynimden vurulmuş gibi 0|. dum.

TEKLİFSİZLİK Dudakları şişmiş bir haid«

doktora geldi. Doktor bunun bir zehirlenme al&metl oldujfo. nu anlamıştı.

-Kimseyi öptünüz mü? dly(

sordu. - E v e t . —Ne zaman? — Dün gece. —Kaç defa? — Sayısını unuttum. Doktor düştthdü: —Anlaşılıyor, dedi, dudak bg

yasından zehirlenmişsiniz. FV kat tedaviniz İçin rujun mark» sını öğrenmem lâzımdır. Lütfen gidip öğrenin de gelin.

Delikanlı:

—Maalesef bunu yapamam dedi.

—Neden? —Çünkü kendisiyle bunu so-

racak kadar teklifsiz değilim.

MAHKEMEDE Yargıç — On sene hapis y».

tacaksın. Bir diyeceğin var mı?

Suçlu — Evet efendim, karı-ma eve biraz geç döneceğimi haber veriniz.

John Draper J o h n Draper adındaki bıı

İngiliz üç asır görmüştür Jo-hn Draper 1799 da doğmuş ve 1900 de ölmüştür.

ARİF EMİR TAKSİ YAZIHANESİ

TEL. 3819 De Lux Otomobiller

Emre Amadedir

Asmaaltı, LEFKOŞA.

israil Ordu Karması Geliyor

APOEL ve Ç.T.S.B. ta-rafından davet edilmiş olan bu takım Perşembe günü öğleden sonra adamıza vasıl olacaktır.

Bu takım daha evvel gel miş olan ve şporseverler ü-zerinde büyük bir tesir ya-pan Banionions takımından daha kuvvetli ve teknikte daha yüksektirler ve şimdi-ye kadar adamıza böyle kuvvetli takım gelmemiştir. Bunun için bu maçları gör mek sporseverler için bü-yük bir fırsattır ve sporse-verlerin bu maçta hayran olacaklarına eminiz çünkü bu takım Kıbrıs takımların-dan teknikte ve oyunda daha üstündürler ve birçok tecrübeli oyuncuları bulun-maktadır.

^ Lefkoşa Stadında Senenin iki mühim futbol hadisesi

(kCumartesi (26-1-1952)

israil Ordu [[Futbol Takımı

V E 't

Ç ^ - T T * - . J E f c .

Fransız Kralı Ici Clotarie'in 4 oğlu 561 yılında herbiri memleketin hangi kısmını ida re edeceklerini tayin için âmâ Bir gence kura çektirmişler-dir.

Yukarıdaki resimde Kralın 4 oğlundan biri görülmekte-dir.

Lefkoşa Stadında Pazar (27 1-1952)

israil Ordu Futbol Takımı |

VE M

A. P. O. E. L.

Her iki maç saat tam 2 . 4 5 d e

Basıldığı Yer: BOZKURT BASIMEVİ Asmıt Altı No. 15 Lefkoja - Kıbrıs

MAAD TARAFINDAN i

t C G a i i o f l "

tf* t + v Î Î I - <

n Ua Belediye le®®» _

ile a ka<a ve müzakett etmek 1

kabul etmi| oiduğunu ^̂ r voraBo h a t e ^ * sevindinniftir. Ü» s ^ k ' 0

nhinuı sanlı aylalannda v ,

refle yer alan vtfcMK.^

ns Türklerinin kaî'Ue ' •"' ' Bayraktara ismi ile at ' meydan, bilindiği gibi b i -yenin çok haksız bir kara; < Venizelos diye toabd1

ti. Belediyenin bu hato u-. rının, Türk umumi darında t

müthiş bir millî heyetli \> . latmış olduğu ve Kıbrı> Tri, basınının ve çok yerinde şıkâ yellerinin devamlı makaleiet. , le hükümete duyurulmakta at vam ettirildiği bir sırada. Fi • selânsKıbns Valisinin Lci' -

Belediye reisini kabul ede. rek Belediyeyi alâkadar ede: ^ meseleleri münakaşa etmeler Çok manalıdır.

^Mans Kıbrıs Vata Sır '<« Andrew VVright ile, Lefloşa hediye Reisi Derviş uum- ' •• da> Maliyeye ait hanr: , t , t nn förüşülmüj olduğuna jtH he"k bilmı'yomz. Fakat V , Un>uyonız ki, bu ^ 1 ^ httmuun hal umumi

J^evaml, ^

h ü k L * fc C ^ a m a

ı* ec

sisinin Sayın H,

arArf

un kj >C:ıstıfa- •• ladır. Halk, 'onetn

SAL OR m