Upload
others
View
39
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
2017 FaaliyetRaporu
www.yasarvakfi.org.tr
/yasaregitimvekulturvakfi
/yasaregitimvekulturvakfi
/yasarekvakfi
2017 FaaliyetRaporu
İ Ç İ N D E K İ L E R YAŞAR EĞİTİM ve KÜLTÜR VAKFI İDARE HEYETİ
Selçuk YAŞAR İdare Heyeti Başkanı
Emine Feyhan YAŞAR İdare Heyeti Başkan Yardımcısı
Hakkı Hikmet ALTANİdare Heyeti Üyesi
İdil YİĞİTBAŞIİdare Heyeti Üyesi
Prof. Dr. Recep MERİÇİdare Heyeti Üyesi
Yılmaz GÖKOĞLUİdare Heyeti Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Umur TÜRKERİdare Heyeti Üyesi
Başkan’ın MesajıYaşar Eğitim ve Kültür VakfıEğitim FaaliyetleriEğitim BurslarıYaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Bursiyerleri Bir Araya GeldiKarşılıksız Burs VerildiBursiyerlerimizin DüşünceleriBursiyerlerimize Staj Olanağı SağlandıEğitim YatırımlarıEskişehir / Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Temel Atma Töreni YapıldıKongre ve Sempozyumlar“Otizmde Dil ve Konuşma Üzerine Uygulamalar” Adlı Panel Yaşar Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi“Kültür Mirasımızın Ortaya Çıkarılması ve Korunmasında Sponsorluğun Önemi” Adlı Panel Yaşar Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi “Dünyada ve Türkiye’de Resim Sanatı ve Yeni Sanat Yaklaşımları” Adlı Panel Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü Salon Anadolu’da GerçekleştirildiKültür FaaliyetleriSelçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi Erol Kınalı Resim SergisiGürbüz Doğan Ekşioğlu Resim SergisiDevrim Erbil Resim SergisiOnay Akbaş Resim SergisiHasan Kıran Resim SergisiYaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Çeşme Altınyunus İşbirliği ile Genç Sanatçıların Atölye Çalışmalarına Destek Verdi Işıl Özışık Suluboya SergisiHanefi Yeter Resim ve Heykel SergisiYalçın Gökçebağ Resim SergisiDYO Sanat Ödülleri Ödüllü Eserler SergisiDYO Sanat Ödülleri37. DYO Sanat Ödülleri İlan Edildi37. DYO Sanat Ödülleri’nin Ön Elemesi İstanbul’da ve Nihai Seçimi Çeşme Altın Yunus’ta Yapıldı. Ödül alan eserler belli oldu37. DYO Sanat Ödülleri “Evrende Dönüşüm” Teması İle Sahiplerini BulduDesteklenen Arkeolojik KazılarNysa Antik Kenti Kazı ÇalışmalarıEski Smyrna Antik Kenti Kazı ÇalışmalarıSmyrna Agorası Kazı ÇalışmalarıAtatürk ÇalışmalarıCemal Kutay’a Ait “Ne Buldu, Ne Bıraktı” Adlı Kitabın İkinci Baskısı YapıldıÇeşitli Kurum ve Kuruluşlara Yapılan YardımlarYaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Gelir TablosuYaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Özet Bilançosu (Aktif)Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Özet Bilançosu (Pasif)TeşekkürBasın
4 -6 -8 -9 -10- 11-12-14-16-17-
19-19-
21-
23-
24-24-25-26-27-28-29-30-
31-32-33-34-35-36-37-
38-40-40-41-43-44-47-48-49-50-51-52-53-
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
4
“Hür teşebbüs olarak Atatürk ilkelerinin, O’nun düşünce ve prensiplerinin, kültür ve sanat zenginliklerimizin, nesilden nesile intikalinin sağlanmasına katkıda bulunmak görevimizdir. Bugünün gençliği Atatürk ilkelerini koruyacak, sanat ve kültürümüzü yaşatacak, daha da zenginleştirecektir. Gençlerimiz için ne yapılsa azdır.
”5
Başkanın Mesaj ı
Kurumların, ekonomik olduğu kadar toplum-sal sorumluluğu da olduğuna inanarak 1974 yılında, babam Durmuş Yaşar tarafından ku-rulan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 44 yıldır toplumun eğitim, kültür ve sanat alanlarında gelişimini desteklemeyi, her yıl daha fazla insanın yaşamını iyileştirmeyi ve farklılaştırmayı sürdürüyor.
Ülkemizin kalkınması, toplumun kalkınması ile mümkündür. Kurumların ve bireylerin or-tak sorumluluğu ise bu kalkınmaya destek vermektir. Eğitim, kültür, sanat ve spor, toplu-mun gelişiminde temel unsurlardır. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı olarak bu alanları 44 yıldır destekleyerek önemli bir vazifeyi yerine getirdiğimize inanıyorum.
Her toplumun gelişiminde temel unsur olan eğitim, vakfımızın da ana konularından biri-dir. Eğitim alanında bursların yanı sıra eğitim yatırımları ile milli eğitime katkı sağlamaktayız. Bugüne kadar yaptırdığımız 7 okul bizler için gurur vesilesidir. Ne mutlu bize ki, sekizinci okulumuzun temelini atma gururunu da 2017 yılında yaşadık. Eskişehir’e kazandıracağımız sekizinci okulumuz, Türkiye’nin gıda teknolo-jisi, mutfak sanatları ve gastronomi alanlarında eğitim verecek olan ilk mesleki ve teknik an-adolu lisesi olacak. İyi eğitim almış bireyler ile ülkemizi çok daha iyi yerlere getireceğiz.
2017 yılında Türkiye’de resim sanatında bir gelenek haline gelen, 50 yıldır aralıksız olarak organize edilen Dyo Sanat Ödülleri’nin 37.sini
düzenledik. “Evrende Dönüşüm” temasıyla düzenlenen yarışmaya 463 sanatçı 790 eserle katılım sağladı. Türkiye’nin yanı sıra Yunani-stan ve Özbekistan’dan da sanatçıların katılım göstermesi bizleri mutlu etti. Yarışmaya katılan, ödül alan ve eserleri sergilenmeye değer bulu-nan tüm sanatçılarımızı tebrik ederim.
Kültürel mirasımızın gün ış ığına kavuşturulmasına olan katkımız 2017 yılında da devam etti. Yaklaşık 20 yıldır Aydın’ın Sul-tanhisar ilçesinde bulunan Nysa antik kenti kazılarını, 2015 ve 2016 yıllarından bu yana İzmir Bayraklı Smyrnası ve İzmir Smyrna Agorası kazılarını destekleyerek tarihimizin aydınlatılmasına katkı sağlamak bizleri mutlu ediyor. Ülkemizin önemli değerlerinden olan tarihimizi yeni nesillerle buluşturma hedefimiz doğrultusunda arkeolojiye olan katkımız de-vam edecektir.
Sosyal sorumlulukta idealimi şöyle ifade ede-bilirim: “Toplumun fertleri hayatları boyunca ülkelerine bir şeyler vermeye, kalkınmaya katkıda bulunmaya çalışmalıdır. Hayat bence budur!”
Vakfımızın toplumsal gelişim hedefine ulaşmasında sağladığı destek için tüm paydaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.
Selçuk YAŞAR
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
6
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Türkiye’de gıda,
tarım ve boya sektörünün öncüsü Yaşar
Topluluğu’nun kurucusu Durmuş Yaşar
tarafından 1974 yılında kurulmuştur.
Vakıf, üniversitelerde, yüksek ve orta öğretim
kurumlarında okuyan, yetenekli, çalışkan,
başarılı ancak maddi olanakları kısıtlı olan
öğrencilere tamemen karşılıksız burs
vermektedir. Bugüne kadar 6359 öğrenciye
burs vererek eğitimlerine destek olmuştur.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın diğer amacı
da Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğiyle
eğitim yatırımları yapmaktır. İstanbul
Üniversitesi İşletme Fakültesi Prof.Dr.İsmet
Alkan Yemekhanesi, Ege Üniversitesi Anaokulu,
Selçuk Yaşar Alaybey Ortaokulu, Durmuş Yaşar
İlkokulu, Selçuk Yaşar Boyacılık Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesi, Çeşme/Alaçatı Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı Anadolu Lisesi ve Ek
Binası, Diyarbakır/Kayapınar Yaşar Eğitim ve
Kültür Vakfı İlkokulu ve İzmir / Güzelbahçe Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı Özel Eğitim Uygulama
Merkezi ve İş Uygulama Merkezi amaca yönelik
gerçekleştirilen yatırımlardır. Ayrıca Vakfımız
bu yatırımlara Eskişehir’de bir yenisini ilave
etmiştir. Süt teknolojisi, mutfak sanatları
ve gastronomi alanlarında eğitim verecek
olan 16 derslikli Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi’nin temel atma töreni gerçekleştirilmiş
olup, okulun inşaatının 2018 yılında bitirilmesi
planlanmaktadır.
7
Vakfın eğitime olan katkısı, düzenlenen
sempozyumlar, kongreler ve yürütülen bilimsel
çalışmalarla sürmekte, çeşitli alanlarda bilimsel
çalışmalar yayınlanmaktadır.
Eski bir İzmir evinin restore edilmesiyle
yaşayan bir sanat kurumu haline getirildiği ve
1985 yılında “Türkiye’nin ilk özel resim müzesi”
olarak açılan Selçuk Yaşar Resim Müzesi, 1967
yılında Dyo tarafından düzenlenmeye başlanan
Dyo Resim Yarışması’nı 1993 yılından bu yana
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından iki yılda
bir düzenlenen Dyo Resim Yarışması ödüllü
eserlerine, arkeolojik eserlere ve Yaşar Ailesi’nin
koleksiyonu olan diğer sanat eserlerine de ev
sahipliği yapmaktadır.
Müze’nin alt katındaki Sanat Galerisi 1990
yılında hizmete girmiştir. Galeride yıl boyunca
her biri resim, heykel ve seramik ustaları olarak
nitelenen sanatçıların sergileri düzenlenmekte
olup, söyleşiler yapılmaktadır.
Tarihimizin korunmasına ve kültürel
varlıklarımızın gün ışığına çıkarılmasına destek
veren Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, Aydın’ın
Sultanhisar ilçesinde bulunan Nysa Antik Kenti
kazılarına, İzmir - Bayraklı ilçesinde bulunan
Bayraklı Höyüğü olarakta bilinen Eski Smyrna
Kenti kazılarına ve İzmir ili, Konak ilçesinde
bulunan Smyrna Antik Kenti kazılarına
desteğini sürdürmektedir.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı , Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk’ün kişiliğinin, ilkelerinin ve tarihi
rolünün topluma ve sonraki kuşaklara daha iyi
tanıtılması amacıyla bu amaçla kurulmuş olan
bilim ve araştırma kurumlarının da işbirliğini
sağlayarak araştırmalar ve derlemeler yapmakta,
sempozyumlar, seminerler düzenlemekte,
bunların gerek Türkçe gerekse yabancı dillerde
yayını ve tanıtılması sağlanmaktadır.
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
8
Eğitim Faaliyetleri
Eğitimin ülke kalkınmasına olumlu etkisini
bilen ve bunu bir misyon haline getiren Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı, bu amaçla eğitim
hizmetlerine yardımcı olmak üzere Eğitim
alanında; maddi ihtiyaç sahibi gençlere burs
vermek, yeterli eğitim olanaklarına sahip
olmayan öğrenciler için barınma ve benzeri
ihtiyaçlarını karşılayacak tesisler ve okullar
açmak, çocukların ve gençlerin beden, zihin
ve ahlak bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde
yetiştirilmeleri ve boş zamanlarını en iyi şekilde
değerlendirmeleri için spor tesisleri kurmak ve
ülkenin kültürel gelişmesini hızlandıracak ve
sosyal – ekonomik kalkınmasına da katkıda
bulunacak eğitim öğretim programlarının
hazırlanması ve uygulanması için araştırma ve
incelemelerde bulunmaktadır.
9
Eğit im Burslar ı Bursiyerlerin Yıllara Göre Dağılımı
Kuruluşundan bugüne kadar 6359 öğrencinin
eğitim ve öğretimine burs vererek katkıda
bulunan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İşletme,
İşletme Mühendisliği, İktisat, Turizm İşletmesi,
Kimya Lisans, Kimya Mühendisliği, Endüstri
Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Makine
Mühendisliği, Gıda Mühendisliği, İnşaat
Mühendisliği, Mimarlık, Su Ürünleri, Veterinerlik
bölümlerinde ve ortaöğretim de sadece
Anadolu Meslek Liselerinde eğitim gören,
yetenekli, çalışkan, başarılı, ihtiyaçlı öğrencilere
tamamen karşılıksız burs vermektedir.
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
10
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Bursiyerleri
Bir Araya Geldi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın, bursiyerlerini
tanımak ve onları birbirleriyle kaynaştırmak
amacıyla bir araya getirdiği geleneksel bursiyer
toplantısı 18 Mayıs 2017 tarihinde Selçuk Yaşar
Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde yapıldı.
İzmir’de ikamet eden ve İzmir’deki
üniversitelerde öğrenim görmekte olan 23
bursiyerin bir araya geldiği toplantıda, Yaşar
Topluluğu ve Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı
faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Toplantıda
öğrenciler, Yaşar Topluluğu ve Yaşar Eğitim
ve Kültür Vakfı’nı daha yakından tanıma
imkanı buldu. Daha sonra Selçuk Yaşar
Galerisi’nde açılan, sanatçı Hasan Kıran’ın
“Söylenceler” Sergisi’ni de gezen öğrenciler,
Yaşar Topluluğu’nun Türkiye’ye kazandırdığı,
Türkiye’nin ilk modern ambalajlı süt fabrikası
Pınar Süt A.Ş’yi ziyaret etti.
Pınar Süt yöneticilerinin de hazır bulunduğu
etkinlikte, Pınar ürünleri hakkında bilgi alan
bursiyerler, üretim hatlarını gezdi. Bursiyerlere,
insan kaynakları süreçleri, iş başvurularında
ve mülakatlarda dikkate alınması gereken
konularda açıklamalar yapıldı. Pınar Süt Üretim
Müdürü Baha Yılmaz, kendisinin de bir Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı bursiyeri olduğunu
belirtti. Baha Yılmaz, Yaşar Eğitim ve Kültür
Vakfı’ndan aldığı bursun eğitimi için büyük
destek sağladığını ve Yaşar Topluluğu’nda
çalışma imkanı bulduğunu söyledi.
Bursiyerler; Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı
ile kendilerini Yaşar Topluluğu ailesinin
birer ferdi olarak gördüklerini, kendilerini
destekleyen gruba büyük vefa duyduklarını
belirterek, “Bu proje ile Yaşar Topluluğu’nu ve
Pınar Süt’ü tanıma ve şirket yöneticilerinin
deneyimlerinden faydalanma imkanı bulduk.
Gelecekte ülkemize faydalı olabilmek
için çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde
konuştular.
11
Karşılıksız Burs Verildi
Eğitime katkı misyonuyla, ihtiyaçlı öğrencileri
desteklemek amacıyla 2017 – 2018 eğitim
öğretim yılında 160 öğrenciye Ekim-Haziran
aylarını kapsayan 9 ay karşılıksız burs verildi.
Burs ücretleri yüksek lisans, lisans ve yüksek
okul 480.-TL/9 ay, ortaöğretim ise 190.-TL/9
ay’dır.
Ayrıca, Yaşar Topluluğu şirketleri ve yöneticileri
şartlı bağış ile 19 öğrenciye burs vererek
eğitimlerine katkı yapmış olup, Vakfımız
2017 - 2018 öğretim yılında toplam 179
öğrenciye burs vermiştir.
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
12
Utku DALAN
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
4. Sınıf Öğrencisi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’ndan üniversite
hayatımın ilk yılından beri başarı bursu
alıyorum. Bu beş sene boyunca Yaşar Eğitim
ve Kültür Vakfı gibi eğitim, kültür ve sanat
konularında topluma katkı sağlayan ve Atatürk
ilkelerini benimseyen bir kurumun bursiyeri
olmaktan gurur duydum. Mezun olduktan
sonra da iletişimimizin her zaman güçlü devam
edeceğine eminim.
Ramazan ALAN
Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu
Bilgisayar Programcılığı Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı ile tanışma
fırsatım lise son sınıfta iken başladı. İlk olarak
lisedeki tarih öğretmenim vasıtasıyla burs
imkânlarından haberdar oldum. Daha sonra
başvurum kabul edilince vakfın bir bursiyeri
kabul edildim. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın
düzenlemiş olduğu Resim ve Sanat sergileri
başta olmak üzere çeşitli alanlarda yapılan
organizasyonlar benim öğrenim hayatıma katkı
sağladı. Bursiyer toplantıları vasıtasıyla Yaşar
Holding bünyesinde bulunan firmalara vakıf
tarafından gezi düzenlenip işletmeleri yakından
tanımak bana Yaşar Holding’in bünyesinde
bulundurduğu firmaların sektördeki işleyişi
açısından bilgi sağlamış oldu. Yaşar Eğitim
ve Kültür Vakfı’nın bize sağlamış olduğu bir
diğer fırsat ise Yaşar Holding’in bünyesinde
barındırdığı firmalarda staj yapma imkânıdır.
Eğitim ve öğrenim hayatıma destek veren Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı’na teşekkür ederim.
Gökçe BÜYÜKMETE
Dokuz Eylül Üniversitesi Müzecilik Bölümü
3. Sınıf Öğrencisi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nı 2015’de Müzecilik
bölümüne başladığım zaman yakından
tanıdım. Türkiye’nin ilk özel resim müzesi
olan Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat
Galerisi Türk müzeciliği ve sanatı için büyük
bir atılım olması sebebi ile benim için büyük
bir önem teşkil etmektedir. Türkiye’nin kültürel
mirasının korunması adına bir çok kazıya
ve restorasyona verdikleri katkılarla, bilgiyi
yaymak adına yaptıkları kültür yayınları ile ve
kültür- sanat alanında düzenledikleri bilimsel
sempozyumlar ile, gerek bu alanda çalışan
kişilere ve öğrencilere gerekse halka büyük
katkılar sağladıklarını bizzat deneyimledim.
Kültür ve sanat ile ilgili yaptıkları bilimsel
sempozyumlar ve sergiler, alanımda kendimi
geliştirmeme ve yeni bilgiler edinmeme büyük
katkı sağladı. Kültür- sanat faaliyetleri ve eğitim
alanında yaptıkları çalışmalar ile çağdaş bir
Türkiye’nin oluşması yolunda Yaşar Eğitim ve
Kültür Vakfı çok önemli bir yere sahiptir. Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı’ndan aldığım burs eğitim
hayatıma çok büyük katkılar sağlamaktadır.
Ayrıca kendi misyonları ve ilkeleri ışığında,
manevi olarak da katkılar sağlayarak başarılı
bir müzeci olma yolunda ve çağdaş müzeciliği
Türkiye’de geliştirmek adına bana büyük bir
motivasyon kaynağı olmuşlardır.
Melis KÜÇÜKYAŞAR
Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
4. Sınıf Öğrencisi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı üniversite öğrenimim
boyunca desteğini benden ve daha bir çok
öğrenciden esirgemeyen, gerçekten de kültürel
yönü oldukça gelişmiş bir vakıf. Öyle ki vakıf,
Bursiyerlerimizin Düşünceleri
13
gençleri bir çok kültürel etkinliğe katılmaya ve
hatta yazar, çizer olmaya teşvik etmekte. Verilen
maddi ve manevi destek ile yaşam koşullarımızın
iyileşmesinin yanında mesleki anlamda kendimizi
geliştirebilmemiz için de ellerindeki imkanı bana
ve arkadaşlarıma sunan tüm vakıf üyelerine
sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Necabeddin SİVRİ
Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Hazırlık Öğrencisi
2017-2018 yılında almaya hak kazandığım, bu
sayede kendimi geliştirebilmek ve aileme yardımcı
olmak için kullandığım bu bursu bana veren Yaşar
Eğitim ve Kültür Vakfı’na çok teşekkür ederim.
Bursu kazandıktan sonra ilk düşüncelerim maddi
olarak destekleneceğim ve her şeyin bununla
sınırlı kalacağı idi. Daha sonra farkettim ki sadece
maddi olarak değil aynı zamanda bursiyerlerine
kültürel, akademik, sanatsal anlamda da bir şeyler
katma amacında olan bir vakfın bursiyeriyim.
İlk olarak vakfın düzenlemiş olduğu Setenay
Alpsoy’un resim sergisine katılma fırsatı yakaladım.
Daha önceleri çok fazla bu tarz sanat etkinliklerine
katılma fırsatım ve farkındalığım olmadığı için bu
benim için çok ayrı aynı zamanda öğretici bir
deneyim oldu. Bu sergi sayesinde Vakfın her ayın
ilk perşembesi bir sergi düzenlediğini öğrendim.
Katılabildiğim tüm sergilere katılıp sanatın belki
de en dikkat çekici alanlarından biri olan resim
sanatını daha yakından inceleme ve bu sanatı
icra eden insanların eserlerini canlı görme fırsatı
yakaladım. Tüm bu güzel sanat etkinliklerinin yanı
sıra otizmli çocuklar için düzenlenen paneller
bu konuda ne kadar az bilgiye sahip olduğumu
bana gösterdi ve bu bireylere karşı duyarlılığımı
fazlasıyla arttırdı. Büyük bir bölümünü yabancı dil
eğitimine harcadım. Burslu bir öğrenci olmanın
daha doğrusu bu bursa layık olmak için eğitim
hayatıma verebildiğim tüm motivasyonumu ve
enerjimi harcadım. Sonuç olarak tüm bir yılın
sonunda bana verdiği tüm katkılarla perspektifimi
genişletmemi sağlayan daha duyarlı ve
sorumluluk sahibi bir insan yapan Yaşar Eğitim ve
Kültür Vakfı’na sonsuz teşekkürler.
Derya ÇAKMAK
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği
1. Sınıf Öğrencisi
Tüm eğitim hayatım boyunca ailemin kısıtlı
imkânlarıyla ve kendi gayretimle çabalayarak
geldiğim üniversitede sağlamış olduğunuz
burs sayesinde eğitim hayatıma daha rahat bir
şekilde devam etmekteyim. Yapmış olduğunuz
maddi destek dışında okul hayatımızda da
bizi yalnız bırakmayıp her zaman yanımızda
olduğunuz için teşekkür ederim.
Yakup YILMAZTEKİN
Harran Üniversitesi Veteriner Bölümü
4. Sınıf öğrencisi
Vakfımızdan almış olduğum bursu kendi
kişisel ihtiyaçlarım dışında eğitim ve öğretim
ihtiyaçlarım için daha çok kullandım. Mesleğimi
daha iyi öğrenmek ve kendimi iyi geliştirmek
için kendime ait küçük bir kütüphane
oluşturdum. İstanbul Üniversitesi Veteriner
Fakültesi’nin düzenlemiş olduğu uluslararası
öğrenci kongresine katılma fırsatı buldum.
Bu deneyimle hem kültürel olarak hem de
bilimsel olarak kendime birçok şey kattım.
Öğrenim hayatım bittikten sonra vakfımıza
minnettarlığımı göstermek için vakfımızın
bana uygun göreceği bir alanda çalışmak
isterim. Vakfınızın bir bursiyer üyesi olduğum
için memnuniyetimi dile getirmek istiyorum,
herşey için teşekkür ederim.
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
14
Bursiyerlerimizin Staj Deneyimleri
Yazgı Miray AKANSOYEge Üniversitesi Gıda Mühendisliği
3. Sınıf Öğrencisi
Stajımı İzmir’de bulunan Pınar Entegre Et ve Un Sanayi A.Ş.‘de yaptım. Birçok farklı mühendislerle tanışma fırsatım oldu. Üniversitede edindiğimiz teorik bilgilerin yanı sıra pratik deneyimlerimiz mesleğe başlarken bizlere çok daha faydalı olacaktır. 2017 yılının Ağustos - Eylül aylarında gerçekleştirdiğim stajda her hafta farklı departmanda, farklı çalışanlarla çalışma fırsatı buldum. Çalıştığım insanlar oldukça deneyimli ve mesleğin ahlaki ilkelerine sadık insanlardı. Onlardan mümkün olduğunca meslek hakkında bilgi edinmeye ve kendimi pratik anlamda geliştirmeye çalıştım.Ayrıca birlikte staj yaptığımız arkadaşlarla samimi bir ortam oluşturup zaman zaman bilgi alışverişinde bulunduk.Staj yaptığım dönem için geçirdiğim en verimli dönemlerden biri diyebilirim. Çalışmayı düşündüğüm alanı bu staj deneyiminden sonra netleştirdim. Zaman zaman çok zorlandığım anlara da şahit oldum fakat işin içine gerçekten katıldığımı hissettim ve bu kafamdaki soru işaretlerini de sildi. Kısacası staj dönemim çok keyifli ve eğitici geçti.
Bursiyerlerimize, 2017 yılında geçmiş yıllarda olduğu gibi Yaşar Topluluğu grup şirketlerinde
eğitim gördükleri bölümlere uygun staj olanağı sağlandı.
Bursiyerlerimizin staj yaptıkları grup şirketlerini daha yakından tanımalarını, bursiyerlerimizin
yetenek ve başarılarını gözlemleyerek ve değerlendirmelerine önemli katkıda bulunan bu
uygulama, gelecek yıllarda da özenle sürdürülecektir.
Bursiyerlerimize Staj Olanağı Sağlandı
15
Canan EKİNCİEge Üniversitesi Gıda Mühendisliği
3. Sınıf Öğrencisi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, bana 2017 yaz döneminde kalitede önder kuruluşlardan Pınar Süt Mamulleri Sanayi AŞ’de staj yapma imkânı sağlamıştır. Staj dönemi, iş hayatına atılırken birçok engeli aşmamıza yardımcı olur. Kariyer planlamamızı yaptığımız alanda verimli bir staj dönemi geçirmemiz kendi açımızdan başarılı bir iş hayatının ilk adımı, ülke ekonomisi açısından yetişmiş eleman açığının kapanması için etkili bir yöntemdir. Pınar Süt Mamulleri Sanayi A.Ş. staj döneminde bana birçok deneyim ve beceri kazandırdı. İlerleyen dönemlerde aktif bir şekilde rol alacağım iş hayatında ihtiyacım olacak bilgi, beceri ve deneyimleri tüm yönleriyle burada öğrendim. Ayrıca söz konusu staj sürecinde özel sektörü yakından tanıma fırsatı yakaladım. Mesleğimle ilgili üretim hatlarını yerinde gözlemleyip bunları daha önce öğrendiğim teorik bilgilerle bağdaştırabildim; böylece öğrenilenleri pratiğe dökebildim. Her şeyden önemlisi, iş dünyasının başlı başına bir okul olduğunun farkına vardım; böylelikle, ‘Gıda mühendisi nedir, neler yapar?’ gibi sorulara da doyurucu yanıtlar bulmuş oldum. Şunu da ilave etmeliyim ki meslektaşlarımı tanıdım; onların, işlerini ne kadar keyifle yaptıklarına tanık oldum. Pınar Süt Mamulleri Sanayi A.Ş, kendimi yeniden tanımamı, kariyer planlamamdaki pürüzleri
gidermemi, hangi departmanın hangi işleri, nasıl yaptığını öğrenmemi, iş disiplini edinmemi sağladı.
Pelin OKTAYEge Üniversitesi Gıda Mühendisliği
3. Sınıf Öğrencisi
Pınar Süt Mamulleri A.Ş. bünyesinde yapmak benim için oldukça yararlıydı. Son sınıfta, bitirme tezimi aynı alan üzerinde yapmış olmam stajda öğrendiğim bilgilerle tezimde kolaylık sağladı . Stajım sırasında püskürtücü kurutucu hakkında öğrendiğim detaylar ve bilgiler tez çalışmama katkı sağladı. Staj sırasında öğrendiğim uygulamalı bilgiler ve tecrübeler, teorik bilgileri kolayca öğrenmeme ve sınavlara çalışma sırasında görsellik açısından aklimda kalarak dersleri iyi anlamama yardimci oldu. Ayrıca staj dönemi boyunca işletmenin mühendislerinin bize aktardığı bilgiler ve bizlerle paylaştığı tecrübeler farkli mühendislik bakış açımı geliştirmeme katkı sağladı, derslerimde ve kariyerime yön vermemde oldukça yararlı oldu. Yaşar holding ve ailesine sonsuz teşekkür ederim.
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
Eğitim Yatırımları
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın diğer amacı ise
Milli Eğitim Bakanlığı’nın da işbirliğini sağlayarak
eğitim yatırımları yapmaktır. Kuruluşundan bu
yana geçen sürede Vakıf, İzmir ve Diyarbakır’da
olmak üzere 7 okul, fen ve lisan labaratuvarları,
spor ve kültür tesisleri, kütüphane yaptırarak
toplumun hizmetine sunmuştur.
Karşıyaka Ankara İlköğretim Okulu Durmuş Yaşar Pavyonu (1963)
T. Tuborg A.Ş. 100. Yıl Spor ve Kültür Tesisi (1980)
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Prof. İsmet Alkan Yemekhanesi (1984)
Ege Üniversitesi Anaokulu (1985)
Karşıyaka Alaybey Selçuk Yaşar Ortaokulu (1993)
Durmuş Yaşar İlkokulu (1974 ilk yapım / 1998 ek bina)
Selçuk Yaşar Boyacılık Endüstri Meslek Lisesi (2002) - Türkiye’deki ilk boyacılık meslek lisesidir.
Çeşme / Alaçatı Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Anadolu Lisesi (2005 ilk yapım / 2009 ek bina)
Diyarbakır / Kayapınar Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İlkokulu (2008)
Güzelbahçe Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve İş Uygulama Merkezi (2014)
16
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 8’inci okulun
temelini 5 Aralık 2017 tarihinde Eskişehir’in
Tepebaşı ilçesinde attı. Temel atma töreni,
Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, Yaşar Holding
Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yaşar Eğitim
ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı
Feyhan Yaşar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Bugüne kadar 7 okul yaptırarak milli eğitimin
hizmetine sunan, 6500’e yakın öğrenciye
karşılıksız burs sağlayarak eğitimlerini
destekleyen Vakıf, eğitim alanında katkı
sağlamaya devam ediyor. Gıda teknolojisi,
mutfak sanatları ve gastronomi alanında eğitim
sağlayacak, 5.500.000TL. bütçeyle 9.000m²
arazi üzerinde yaklaşık 2.000 m² taban alana
sahip olacak Gıda Teknolojisi Anadolu Meslek
Lisesi’nde 16 derslik, 5 laboratuvar, 1 süt
atölyesi, 3 branş dersliği ve kütüphane yer
alacak olan okul 2018-2019 eğitim öğretim
yılında açılacak.
Eskişehir / Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Temel Atma Töreni Yapıldı
17
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak yaptığı
konuşmada “Ekonomimizin büyümesinin,
kalkınmamızın ve refah seviyemizin
yükselmesinin temel şartlarından birisi
de nitelikli insan gücü ihtiyacının rahatça
karşılanmasıdır. Nitelikli insan gücünün
karşılanabilmesi ise doğrudan Meslekî ve
Teknik Eğitimin niteliği ile alakalıdır. Bu vesile ile
bu projeyi ilimize kazandırma gayretinde olan
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’na şükranlarımı
sunuyorum. 8 ayda tamamlanması öngörülen
bu okul projesinin ilimiz eğitimine, ekonomisine
nice artı değerler katmasını diliyorum” dedi.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı
Feyhan Yaşar temel atma töreninde yaptığı
konuşmada; “Bizlere düşen görev, kurucuların
vizyonuyla Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nı,
eğitim, kültür ve sanat alanında toplumun
gelişmesine öncülük edecek hale getirmek
ve ekonomik olduğumuz kadar sosyal
sorumluluğumuzun da bilincinde olarak
ülkemiz insanını bulunduğu yerden daha
ileriye götürecek faaliyetlere imza atmaktır.
Yaşar Topluluğu olarak, Türkiye’de gıda, içecek
ve boya sanayiinin öncüsü olma rolümüzle
ülkemize çok sayıda fabrika ve tesis kazandırdık.
Gıda ve tarım alanında eğitime, eğitimli insan
gücüne olan ihtiyacın farkındayız. Bu amaçla,
gıda teknolojisi, mutfak sanatları ve gastronomi
alanında eğitim sağlayacak okulumuzun
temelini hep birlikte atmaktan gururluyuz”
dedi.
18
Kongre ve Sempozyumlar
Vakfımız kuruluş yıllarından başlayarak
ülkemizdeki ve dünyadaki güncel sorunları
bilimsel yönden inceleyen, araştıran ve çözüm
yolları üzerinde duran, sonuçları topluma en
geniş şekilde ulaştırmayı hedef alan yayınlar
yapmakta, toplantılar düzenlemekte, kongreler,
sempozyumlar, yarışmalar organize etmektedir.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın otizm konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediği paneller, katılımcılardan büyük ilgi görüyor. Her yıl farklı konular işlenilen panelde otizmlilerin gelişimine ve sosyal hayata katılımına yönelik bilgi ve deneyimler paylaşılıyor.
Bu y ı l düzenlenen “Ot izm Panel i ”n in konusu “Dil ve Konuşma Üzerine Uygulamalar” oldu. Yaşar Üniversitesi’nde 07 Nisan 2017 tarihinde düzenlenen panelin oturum başkanlığını Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar yaptı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Funda Acarlar, Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlknur Maviş, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Zihinsel Engelliler Eğitimi A.B.D. üyesi Yrd. Doç.Dr. Alev Girli, Uzman Dil ve Konuşma Terapisti İlim Aksu ve ODER Otizm Derneği Başkanı Ergin Güngör’ün konuşmacı olarak katıldığı panele, İzmir’de otizm üzerine eğitim veren okulların öğretmenleri, rehberlik araştırma merkezi çalışanları, liselerin ilgili bölümlerinde eğitim veren ve öğrenim gören öğretmen ve öğrenciler ile otizmli çocukları bulunan aileler katıldı.
“Otizmde Dil ve Konuşma Üzerine
Uygulamalar” Adlı Panel Yaşar Üniversitesi’nde
Gerçekleştirildi
19
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
20
500’den fazla katılımcının olduğu panelde oturum başkanı Selim Yaşar konuşmasında, “Otizmde iletişim kuramamak temel problemdir. Anlama ve iletişim kurma becerilerini geliştirmek çok önemlidir. Burada eğitimcilere ve
500’den fazla katılımcının olduğu panelde oturum başkanı Selim Yaşar konuşmasında, “Otizmde iletişim kuramamak temel problemdir. Anlama ve iletişim kurma becerilerini geliştirmek çok önemlidir. Burada eğitimcilere ve tabii ailelere büyük görev düşüyor. Bunun birstandardı yok. Çocuğunuzu iyi tanımak, terzi örneğinde olduğu gibi,her çocuğu ayrı ayrı ele alıp kişiye özgü uygulamalarla desteklemek gerekir. Eğitimler de ara verilmeden devem ettirilmelidir.”dedi. Selim Yaşar, “Otizmli ailelerin en büyük sorunu, Türkiye’de eğitim terapistinin az olması. Üniversitelerde eğitim terapisti yetiştirmek üzere yeni bölümler açılmalı.”diye konuştu.
“Tanıdan Müdahaleye Erken Dönem Sosyal İletişim Becerileri” konusunda bir sunum yapan Prof. Dr. Funda Acarlar sunumunda, söz-öncesi iletişim becerilerinin öğretimi için son yıllarda yaygın olarak kullanılan, doğal bağlamda öğretime dayanan ve bilimsel dayanaklı bir yöntem olan Milieu Yöntemi’ni anlattı. Sosyal iletişim becerilerinin bebeklerde 8-9. aylardan itibaren amaçlı iletişimin başlaması ile kullanılmaya başlandığına; ortak dikkat, taklit, jestler ve oyunu içeren erken dönem sosyal iletişim becerilerinin dil ediniminin ön koşul becerileri arasında yer aldığına dikkat çekti.
Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. İlknur Maviş, “Erken Çocukluk Döneminde Otizmli Çocukların Dil ve Konuşma Açısından Ayırt Edilmesi ve Değerlendirilmesi” konulu konuşmasında, otizmin dil ve konuşma
anlamında değerlendirilmesinde söz öncesi iletişim niyetlerinin önemine dikkat çekti. Ailelerin çocuklarını iyi izleyip gözlemlemesi gerekiyor.” dedi.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti İlim Aksu ise, otizmli bireylerde konuşma becerisini kazanmak için uyumlu olma, dinleme ve anlama becerilerinin önemli olduğunun altını çizdi. İlim Aksu, “Eğlenceli etkileşimlerle iletişimi başlatmak için fırsatlar sunarak ortak dikkati artırmak önemlidir. Jestler, resimler, sesler ve sözcüklerle konuşmaya liderlik etmek ve dinlemeyi artırmak; basit dille başlayıp geliştirerek, göstererek ve eylemlerle ilişkilendirerek deneyimi artırmak; daha çok fiziksel oyun oynayarak dil ve konuşma yetkinliğini artırmak gereklidir. “ dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Zihinsel Engelliler Eğitimi A.B.D. üyesi Yrd.Doç.Dr.Alev Girli ise sunumunda, taklit ve ortak dikkatin dil gelişimindeki ayırt edici, temel göstergelerden olduğuna dikkat çekerek, teknolojinin güçlü yanlarının bu alanlardaki becerileri arttırmada etkin olarak kullanılabileceğini belirtti. Alev Girli, “Öğrenme ortamının anlaşılabilir, düzenli ve tahmin edilebilir olması dil ve konuşma becerisini artırmada etkilidir.” dedi.
ODER-Otizm Derneği Başkanı Ergin Güngör ise panelde yaptığı konuşmada dil ve konuşma becerisinin kazanılmasının otizmli birey bulunan aileler için ne denli önemli olduğuna dikkat çekerek: “Aileler otizmli çocuklarında en çok konuşmanın özlemini duyarlar. Konuşma başladığında otizmin diğer semptomlarının kaybolacağına inanmak isterler. Otizm, bütünsel bir durumdur. Dil ve konuşma, iletişim becerilerinin gelişiminde önemli etkendir. Otizmde erken teşhisle birlikte ailelerin otizmi yenmek üzere mücadele etmesi, başarıya ulaşmasında etkilidir.” diye konuştu.
Yoğun bir katılımla gerçekleşen panelin sonunda Oturum Başkanı Selim Yaşar panelistlere günün anısına plaket takdim etti.
21
Vakfımızın 02 Mayıs 2017 tarihinde düzenlediği arkeoloji panelinin konusu “Kültür Mirasımızın Ortaya Çıkarılması ve Korunmasında Sponsorluğun Önemi” oldu.
Yaşar Üniversitesi’nde düzenlenen panelin oturum başkanlığını Yaşar Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Meriç yaptı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Musa Kadıoğlu, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Başkanı Prof.Dr. Cumhur Tanrıver, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner ve Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy’un konuşmacı olarak katıldığı panele, üniversitelerin tarih ve arkeoloji bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri ile tarih ve arkeoloji meraklıları katıldı.
Yoğun ilgi gören panelin açılış konuşmasını yapan, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı ve Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Feyhan Yaşar, ‘’1974 yılından bu yana Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı ile eğitim, kültür, sanat ve Atatürk faaliyetleri alanlarında topluma katkı sağlıyoruz. Kültür alanında desteklediğimiz alanlardan biri de arkeoloji. Tarihimize kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Türkiye’nin doğal güzelliklerinin ortaya çıkarılması, yer altında bulunan zenginliklerin ortaya çıkarılması için desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz’’dedi.
Panelin oturum başkanı Prof.Dr. Recep Meriç, sponsorluk ve hayır işlerine destek konularının tarihte de var olduğuna dikkat çektiği konuşmasında, kefil, kefalet hatta bir söz için ant içmek anlamlarına gelen sponsorluk kavramının yıllar içinde gelişerek eğitim için hayırseverlik, hayır için para bağışlama, koruma ve himaye kavramlarının ötesine geçtiğini, kültür ve sanat eserlerine duyarlılık gösterme, faaliyetlere destek olmayı da içerir duruma geldiğinin altını çizdi. Recep Meriç, orta sınıfın ekonomisinin iyileşmesi sonucu tarihi yerlere ilginin artmasının, tarihi kazılara olan destek ve
“Kültür Mirasımızın Ortaya Çıkarılması ve Korunmasında
Sponsorluğun Önemi” Adlı Panel
Yaşar Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
22
sponsorluğun da artmasında etkili olduğunu belirtti.
Panele katılan konuşmacılar; Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, Prof.Dr. Cumhur Tanrıver, Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner ve Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy, Eski Smyrna (İzmir), Teos (İzmir) ve Nysa (Aydın) kazıları hakkında bilgi verirken, bu kazılarda kurumsal destekçiler ile sponsorluk katkısıyla nasıl ilerleme kaydedildiği konularında katılımcıları bilgilendirdi.
Teos antik kentinin sanat ve edebiyat, pozitif bilim, hayırseverlik konularında zengin bir tarihe sahip olduğunun vurgulandığı sunumda, bireylerin ve kurumların destek ve sponsorluğu ile kazı çalışmalarının ilerlediği ve çok değerli buluntulara rastlandığı bilgisi verildi.
Eski Smyrna’nın çok katmanlı ve çok sayıda kültüre ev sahipliği yapan bir şehir olduğunun altının çizildiği sunumlarda, İzmir’in çevresinin tam bir arkeoloji vahası olduğuna dikkat çekildi. Arkeolojide amacın, tarihin yer üstüne çıkarılması olduğu kadar çıkarılan tarihi eserlerin de korunması olduğuna dikkat çekilirken, destek ve sponsorluğun sadece kazı değil, restorasyon ve korumayı da içerdiği belirtildi.
Nysa Antik Kenti kazılarında kullanılan jeofizik tekniğinin çalışmaların aydınlatılması için önemli olduğu belirtilirken bu
tekniğin maliyetinin yüksek olması sebebiyle kullanımının her zaman çok mümkün olmadığının altı çizildi. Bu maliyetlerin karşılanmasında öncelikle devlet desteği ve yanı sıra kurumların destek ve sponsorluğunun çok önemli olduğu vurgulandı.
Konuşmaların sonunda, Teos antik kenti kazılarına bireysel sponsor olan Feyhan Yaşar’a ve Eski Smyrna ve Nysa antik kentleri kazılarına destek veren Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’na teşekkür edilirken, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı Feyhan Yaşar panelistlere panele katılımları ve geçmişimizle geleceğimize ışık tuttukları için teşekkür ederek günün anısına plaket takdim etti.
37. Dyo Sanat Ödülleri sergilerinin yapılacağı 4 ilde, sergi sonrasında “Dünyada ve Türkiye’de Resim Sanatı ve Yeni Sanat Yaklaşımları” konulu paneller düzenleyecek olan Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, panellerden ilkini, Prof. Dr. Zahit Büyükişliyen, Prof. Hayri Esmer, Prof. Rıdvan Coşkun ve sanatçı ve araştırma görevlisi Filiz Piyale’nin konuşmacı olarak katılımıyla Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü Salon Anadolu’da 05 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdi. Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlileri ve öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği panelde resim sanatının gelişimi ve geleceği konuşuldu.
Panelin oturum başkanı Prof. Dr. Zahit Büyükişliyen konuşmasın “Sanatta güncel deniyor, güncel nedir?, sanatta avangart deniyor. Güncel öncümüdür, öncü güncelmidir, çağdaş sanat diyorlar ve bu kavramlar biraz kendi içerisinde karışıyor. Sanatta avangart ve güncellik kavramlarına açıklık getirmek istiyorum. Avangart, Fransızca askeri bir terim olan “öncü birlik” sözcüğünden gelir. Gerek Fransızca’da gerek diğer dillerde kültür, sanat ve politika ile bağlantılı olarak, yenilikçi veya deneysel işler veya kişiler anlamına gelir. Avangart sanat, kültür, gerçeklik tanımları içindeki kabul edilmiş normları sarsıp sınırlarını değiştirmeyi amaç edinir. Bu normlar sosyal reformdan estetik deneyimlerin değişimine kadar çeşitlilik gösterebilir.” diye konuştu.
Prof. Hayri Esmer ise “80’li ve 90’lı yıllardaki kırılma noktalarının öneminden bahsetti. Bu yıllar Türk Resim Sanatında ve sadece
resminde değil birçok alanda bir takım değişmeleri ortaya çıkardı. Bu dönem aslında bugün içinde bulunmuş olduğumuz durumuda tamamlamamıza da olanak verecek içerikler taşıyor. 80’lere geldiğimizde daha çok ekonomik çıkarların ön plana çıkarıldığı gelir seviyesinin yükseltilmesinin asıl amaç edindiği yine refahın arttırılmasının bir anlamda bu tür ideallerin peşinde koşan bir kesimin varlığı yada daha doğrusu serbest piyasa ekonomisinin yarattığı koşulların bir anlamda sonucuydu. Yani biraz konforun, lüksün, özel yaşamın keşfedildiği bir dönem Türkiye’de. Özet olarak, ilginin politikadan toplumsal değerlerden daha çok ekonomik değerlere kaymış olduğu bir dönem.” dedi.
“Sanat ve teknoloji, Yeni nesil estetik algı ve teknoloji, Türkiye’de sanat eğitimi politikaları” konusunda sunum yapan Prof. Rıdvan Coşkun sunumunda “Sanatın teknolojik gelişmelerden etkilenmesi üretim aşamasında hıza dayalı toplumsal yaşamın dinamikleri, sanatçının da el becerisinin önüne geçmiş, düşünsel tematik bir etkinin, gün ile ilişkisinin kurulduğu yeni çağdaş ifade biçimlerinin doğmasını sağlamıştır. Fotografik görüntü, televizyon, projektörle yansıtma, digital fotoğraf, neon ışık, video, led aydınlatma, 3D görüntü, virtual reality, arttırılmış gerçeklik simülasyon ve hologram, nano teknolojik boyalar gibi teknolojik gelişmeler resim sanatı ve bütün sanat disiplinlerini etkileyen en önemli üretim araçları olmuşlardır.” dedi.
23
“Dünyada ve Türkiye’de Resim Sanatı ve Yeni
Sanat Yaklaşımları” Adlı Panel Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre
Kampüsü SalonAnadolu’da Gerçekleştirildi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
24
Vakfın kültür hizmetleri arasında müzeler kurulması, sanat galerileri açılması ve bunların işletilmesi de önemli yer işgal etmekte ve Selçuk Yaşar Resim Müzesi, bu amaca güzel bir örnek oluşturmaktadır.
Yaşar Topluluğu’nun 40. Kuruluş yıldönümü nedeniyle 1985 yılından Haziran ayında ziyaretçilere kapılarını açan Selçuk Yaşar Resim Müzesi, yalnız Türkiye’nin ilk özel resim müzesi olması açısından değil, özel kuruluşların geniş halk kitleleriyle iletişim kurma girişimini başlatmış olması bakımından da önem taşımaktadır.
Türkiye’nin ilk özel resim müzesi hüviyetini koruyan müze, DYO Resim Yarışmaları’nda ödül alan tablolardan ve satın alınan diğer sanat eserlerinden oluşan koleksiyonuyla Türk Resim Sanatı’nda yaklaşık yarım yüzyılın bir panoramasını sunabilecek düzeye erişmiştir.
Müzenin alt katındaki Sanat Galerisi ise 1990 yılında hizmete girmiştir. Galeride yıl boyunca
herbiri resim ve heykel ustaları olarak nitelenen sanatçıların sergileri düzenlenmekte, söyleşiler gerçekleştirilmektedir. Bugüne dek 17 katalog yapılmış, 275 sergi açılmıştır. Selçuk Yaşar Sanat Galerisi 2017 yılında faaliyetlerine Erol Kınalı, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Devrim Erbil, Onay Akbaş, Hasan Kıran, Işıl Özışık, Hanefi Yeter ve Yalçın Gökçebağ’ın resim sergileriyle sürdürmüştür. Uzun yıllardır yaz döneminde Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen sergilerle sanatçı ve sanatseverleri ağırlayan Altın Yunus Sanat Galerileri bu yıl, eserleri Dyo Resim Yarışması’nda ödül alan ve/veya sergilenmeye değer bulunan sanatçılar Birgül
Ergün, Ezgi Eroğlu, Mehmet Emre, Erhan Çelik, Şükran Ulucan, Yunus Emre Dokumacı, Soner Zağıl, Murat Özbakır, Raife Tokyürek, Ezgi Yüksel, Yavuz Ayhan, Baran Kamiloğlu, Hasan Kıran, Semih Çınar, M.Fatih Gök, Coşgu Ateş, Merih Yıldız, Esra İlbeyli, Gülistan Karagüzel, Emrah Akkayüz, M.Sıddık Turan, Tuncay Topçu ve Ahmet Albayrak’ın atölye çalışmalarına ev sahipliği yaptı.
Kültür Faaliyetleri
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın ikinci amacı Bilim, Kültür ve Sanat dallarında yaratıcı, derleyici, koruyucu, tanıtıcı ve teşvik edici, çalışmalar yapmaktır. Bilim ve Sanat dallarında yarışmalar düzenlemek, ödüller vermek, eserler yayımlamaktır.
25
Türk Resim Sanatı’nın ustalarından Erol Kınalı’nın “Dönemden Döneme Resimlerim” adlı Sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 5-28 Ocak 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Sergi açılışına, Yaşar Topluluğu yöneticilerinin yanı sıra, pekçok İzmirli sanatçı ve sanatsever katıldı. Erol Kınalı’nın akrilik ve karışık teknik kullanılan 33 eserden oluşan sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Erol Kınalı, 1944 yılında İskenderun’da doğdu. 1965 – 1968 yılları arasında Gazi Eğitim Enstitüsü’nde resim ve heykel eğitimi gördü ve Resim Bölümü’nden mezun oldu. 1969 - 1975 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı’ndan burslu olarak gittiği Münih Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Prof.Breninnger ile çalıştı. Bu çalışma sonucunda “Meisterschüler”(usta öğrenci) olarak diplomasını aldı. Kültür Bakanlığı’nda, Hacettepe Üniversitesi’nde ve daha sonra, Kız Teknik Yüksek Ögretmen Okulu’nda ögretim görevlisi olarak çalıştı. 1977 – 1982 yıllarında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde ögretim üyesi olarak görev yaptı. Ardından Almanya’ya geri döndü. Bonn şehrinde eğitimci olarak sanatsal çalışmalarına devam etti. 1984 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’nden “Sanatta Yeterlilik” (Doktora) aldı. 1993 yılında Königswinter’de atölye çalısmalarına başladı. Bungertshof Sanat Dernegi Sanat Başkanlığı’nı yürüttü.
Bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında pekçok karma ve kişisel sergiler açan, birçok ödül alan, eserlerinin çoğu koleksiyonerlerin ve devletin koleksiyonlarında bulunan Erol Kınalı, 2013 yılından bu yana yaşamakta olduğu Antalya Kaş’ta resim çalışmalarını sürdürmektedir.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Erol Kınalı Resim Sergisi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
26
Dünyaca ünlü uluslararası grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun “Aklımdan Geçenler” Resim Sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 2 – 28 Şubat 2018 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Sergi açılışına, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mehmet Cemali Dinçer, Bornova Belediye Başkan Vekili Mustafa Akkaya, Yaşar Topluluğu yöneticileri, İzmir iş ve sanat dünyasından çok sayıda sanatsever katıldı.
Gürbüz Doğan Ekşioğlu ’”Sanatçı, farklı duyguları ortaya çıkaran, üretim yapan ve yenilikleri takip eden insandır. ‘’The New Yorker Dergisi’’ için yaptığım çalışmalar bana çok şey kattı. Yurtdışına açılmamda destek oldu‘’ dedi. Ekşioğlu, resimlerinde kullandığı şemsiye temasının ise Karadeniz iklimi, Ordu’nun yağmurlarından esinlenerek ortaya çıktığını söyledi.
“The New Yorker”a kapak tasarlayan yüz elli grafik sanatçısından biri ve içlerinde tek Türk olan, yeteneğe ve yeteneğin eğitimle desteklenmesi gerektiğine inanan Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun son dönemlerde yapmış olduğu mizah ve felsefe kavramlarının yer aldığı birbirinden güzel 42 eseri sanatseverlerle buluştu.
Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ordu’nun Mesudiye ilçesinde doğdu. 2 yıl İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde okuduktan sonra 1975-1979 yılları arasında Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafik Sanatlar Bölümü’nde(Marmara Üniversitesi) okudu ve buradan mezun oldu. 1980 yılında reklam ajansında tasarımcı olarak çalıştı. 1981 yılında Temel Sanat Eğitimi dersi asistanı oldu. 1992 yılında sanatta yeterlilik aldı. “Yardımcı Doçent” kadrosuna atandı. 29 kişisel sergi açan, çok sayıda kültürel sergi ve grup sergilerinde yer alan sanatçının 45 ulusal, 27 uluslararası olmak üzere 72 ödülü bulunmaktadır. Dünyanın en önemli dergilerinden biri olan The New Yorker dergisinde 7, Forbes dergisinde 1 defa kapak çalışmaları yayınlanan Ekşioğlu’nun çalışmaları Türkiye dışında 19 farklı ülkede yayınlanmıştır. 2006 yılında Yeditepe Üniversitesi, Grafik Tasarım Bölümü öğretim kadrosunda görev almaya başlayan Ekşioğlu, halen aynı kurumda yardımcı doçent olarak görev yapmakta ve sanat çalışmalarını İstanbul’da kendi atölyesinde sürdürmektedir.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Gürbüz Doğan Ekşioğlu Resim Sergisi
27
Türk Resim Sanatının yaşayan en büyük ustalarından olan Devrim Erbil’in “İstanbul’dan İzmir’e” isimli sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 3 Mart – 1 Nisan 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Sergi açılışına İzmir iş ve sanat dünyasından katılım yoğun oldu. Yaşar Topluluğu yönetici ve çalışanlarının da katıldığı açılışta, kendine özgü tarzıyla Türk resim sanatında kalıcı iz bırakan Devrim Erbil’in 35 eseri sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Devrim Erbil, 1937 yılında Uşak’da doğdu. 1955’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne girdi. Galeride Halil Dikmen’in, atölyede Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi oldu. 1959’da “Soyutçu 7’ler” grubunu kurdu. İ.G.S. Akademisi Yüksek Resim Bölümü’nü bitirdi. 1962’de Akademiye asistan oldu. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cemal Tollu ve Cevat Dereli atölyelerinde görev aldı. Tülay Tura, Altan Gurman,
Adnan Çoker ve Sarkis’le “Mavi Grup’u kurdu. 1965’de İspanya Hükümeti’nin verdiği sanat bursunu kazanarak gittiği Madrit ve Barcelona’da başladığı meslek araştırma ve incelemelerine Paris ve Londra’da devam etti. 1969’da Türkiye Çağdaş Ressamlar Derneği Başkanlığı görevinde bulundu. 1970 yılında İ.D.G.S. Akademisi’nden doçentlik ünvanı aldı. 1975’de Görsel Sanatçılar Derneği Başkanlığı yaptı. 1979’da İstanbul Resim Heykel Müzesi Müdürlüğü’ne atandı. 1981 yılında İ.D.G.S. Akademisi’nde Profesörlüğe yükseldi. 1985’de M.S.Ü.G.S. Fakültesi Resim Bölümü Başkanı, 1988’de Yıldız Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı, 1990 yılında M.S.Ü.G.S. Fakültesi Dekan Yardımcısı oldu. 2004 yılında M.S.G.S. Üniversitesi’nden emekliye ayrılan sanatçı, Doğuş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı görevine getirildi. Halen aynı üniversite de öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
Devlet Sanatçısı ünvanı ile onurlandırıldı. Balıkesir Belediyesi’nce Devril Erbil Çağdaş Sanat Müzesi açıldı. Uluslararası iki büyük ödülü sahip olan sanatçı, 1966 yılında Tahran Bienali Saray Kraliyet Resim 1. Ödülünü ve 1972 yılında İskenderiye Bienali Resim 2. Ödülünü aldı.
Devrim Erbil, yurt içinde ve dışında yüzlerce sergi açtı ve karma sergilere katıldı. Yurt içinde ve yurt dışında pek çok ödül kazanan sanatçının eserleri resmi kurumlarda ve özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Devrim ErbilResim Sergisi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
28
Uluslararası sanatçı Onay Akbaş’ın “Düşlemler’’ isimli sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 6 – 29 Nisan 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
İlginin yoğun olduğu sergi açılışına, Yaşar Topluluğu yöneticileri ve çalışanlarının yanı sıra, Yaşar Üniversitesi Rektörü Cemali Dinçer ile çok sayıda sanatçı ve sanatsever katıldı.
Paris’teki stüdyosunda 1300’ü aşkın eser yaratan ressam Onay Akbaş eserlerinde, canlı hayalgücüyle tuhaf, renkli ve geometrik karakterler yaratmakta, ironik bir dokunuşla gücün sahnelerini canlandırmaktadır. Kendisini, “sanat tarihinin şımarık çocuğu” olarak tanımlayan Onay Akbaş, sanatını yaşamının bir uzantısı olarak görerek kendini iyi hissetmek ve her yaptığı resimle kişiliğinin yeni bir yönünü keşfetmek için sanata ihtiyaç duyduğunu anlatmaktadır.
Bilincin “Açık Hava Sineması” düşlerimizin, yarı uyur-gezer hallerimizin, zaman-mekan, boyut-düzlem üzerine bıraktığı “İzdüşümlerini-Özdüşümlerini” anlattığı “Düşlemler” sergisinde sanatçının son dönem çalışmalarından oluşan 15 yeni yağlıboya eseri sergilendi.
Onay Akbaş, 1964 yılında Fatsa’da doğdu. 1984-85 yıllarında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü’nde eğitim gördü. 1985 yılında İstanbul’un Maltepe semtinde ilk atölyesini açarak profesyonel
sanat yaşamına atıldı. Burada, sanat çevresi tarafindan “Maltepeli Ressamlar” olarak bilinen oluşumun kuruluşunda yer aldı. 1987 yılında Bandırma Kuş Cenneti Festivali Resim Yarışması’nda ödüle layık görüldü. 1987-1988 yılları arasında İzmir Maltepe Askeri Lisesi’nde bir yıl resim öğretmenliği yaptı. 1988 yılında Paris’e yerleşerek ilk atölyesini açtı. Bugüne kadar birçok ülkede 50’nin üzerinde kişisel sergi düzenleyen sanatçının eserleri çok sayıda karma sergide sergilendi.
Dünyanın birçok özel ve tüzel koleksiyon ve müzelerinde eserleri bulunan, birçok dilde basılmış sergi katalogları yanında çeşitli sanat tarihçileri ve eleştirmenleri tarafından sanatı hakkında İngilizce, Fransızca, Çince ve Türkçe olarak yazılmış dört kapsamlı kitabı bulunmaktadır.
Yaşamını Paris’te sürdürmekte olan sanatçı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülleri 2014 Görsel Sanatlar Ödülü’nün de sahibidir.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Onay AkbaşResim Sergisi
29
Hasan Kıran “Söylenceler’’ isimli baskı resim sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 4 Mayıs – 3 Haziran 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Sergi açılışına Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Feyhan Yaşar ve İdil Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, resim sanatının çok değerli sanatçıları; Fahri Sümer, Zeki Serbest, Bekir Sami Çimen başta olmak üzere çok sayıda sanatçı ve sanatsever katıldı.
Şamanik imgelerin yaratıcı ve mistik bir enerjiyi temsil ettiğine inanan, bu imgeleri kullandığı resimlerinde ilgi çekici ve şamanik etkiyi bir anlatım dili olarak benimseyen Hasan Kıran’ın “Söylenceler” isimli sergisinde ağaç baskı ve ahşap oyma tekniğiyle hazırladığı 22 eseri sergilendi.
Hasan Kıran, Malatya Doğanşehir’de 1966 yılında dünyaya geldi. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. 1995-97 yılları arasında Almanya’da çalışmalarını sürdürdü. 1998 yılında “Sanatsal Yaratımda Nedensellik” konulu tez çalışmasıyla Hacettepe Üniversitesi’nden “Sanatta Yüksek Lisans” derecesini aldı. 2005 yılında Tokyo Devlet Sanat Üniversitesi’nde “Doktora Programı”na girerek “Rotary Eğitim Bursu”nu kazandı. 2008 “Şamanistik İmgeler Üzerine Görsel Önermeler” konulu tez çalışmasıyla, Tokyo Devlet Sanat Üniversitesi’nden “Sanatta Doktora”(Ph.D.) derecesi aldı. Yedisi yurt dışında olmak üzere toplam 27 kişisel sergi açtı. Aralarında, 2008- 2009 Sanat Kurumu “Yılın Sanatçısı Ödülü” (Baskıresim), 33.DYO Resim Yarışması Başarı Ödülü, 1.Uluslararası İstanbul Baskı Bienali Lukas Hahnemühle Özel Ödülü, 5.Hide- Takayama(Japonya) Ağaç Baskı Bienali Juntai-sho (ikincilik) Ödülü, 57. 61. 63. 70 ve 72. Devlet Resim-Heykel Sergisi Başarı Ödülleri olmak üzere, toplam 18 ödül kazandı.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Hasan KıranResim Sergisi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
30
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Çeşme
Altınyunus İşbirliği ile Genç Sanatçıların Atölye
Çalışmalarına Destek Verdi
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı - Çeşme Altınyunus işbirliği ile, 15 Haziran 2017’de başlayan, 6 dönem halinde ve 24 sanatçının katılımıyla planlanan atölye çalışmaları, her dönem farklı sanatçıların katılımıyla 10 Eylül 2017 tarihine kadar Çeşme Altınyunus Sanat Sokağı’nda gerçekleştirildi.
Uzun yıllardır yaz döneminde Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen sergilerle sanatçı ve sanatseverleri ağırlayan Altın Yunus Sanat Galerileri, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da eserleri Dyo Resim Yarışması’nda ödül alan ve/veya sergilenmeye değer bulunan usta sanatçılar Birgül Ergün, Ezgi Eroğlu, Mehmet Emre, Erhan Çelik, Şükran Ulucan, Yunus Emre Dokumacı, Soner Zağıl, Murat Özbakır, Raife Tokyürek, Ezgi Yüksel, Yavuz Ayhan, Baran Kamiloğlu, Hasan Kıran, Semih Çınar, M.Fatih Gök, Coşgu Ateş, Merih Yıldız, Esra İlbeyli, Gülistan Karagüzel, Emrah Akkayüz, M.Sıddık Turan, Tuncay Topçu ve Ahmet Albayrak’ın atölye çalışmalarına ev sahipliği yaptı.
Yapılan etkinlikten çok memnun kaldıklarını belirten sanatçılara, atölye çalışmalarının bitiminde katılım sertifikaları takdim edildi.
31
Suluboya Ustası Işıl Özışık’ın “Türkiye’den İzlenimler” isimli suluboya sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 5 – 28 Ekim 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Sergi açılışına İzmir iş ve sanat dünyasından çok sayıda sanatseverin yanı sıra Yaşar Topluluğu yöneticileri ve çalışanları katıldı. Her türlü malzemeyle resim çalışmalarını sürdürmesine karşın, ülkemizde sulu boya resmin önde gelen sanatçılarından biri olarak tanınan Işıl özışık’ın 33 eseri sergilendi.
Işıl Özışık, 1939 yılında Kırklareli’nde doğdu. Ankara Üniversitesi’nde Arkeoloji eğitimini tamamladı. Sanatla iç içe olan arkeoloji ve sanat tarihi branşlarında Anadolu Medeniyetleri Merkezlerinde çalışmalarda bulundu. 1970 yılında itibaren reklamcılık konusunda “Art Direktör” olarak tasarımlarıyla uğraş verirken resim çalışmalarına yoğunlukla devam etti.
İlk sergisini 1966 yılında Ankara Fransız Kültür Derneği’nde açtı. Bu yıldan günümüze kadar yüzün üzerinde kişisel sergisiyle sanat yaşamına devam etti. Sanatçı, Londra, Paris, Zürih, Allassio (İtalya); ABD’de Washington, Baltimor, Atlanta, Warrenton kentlerinde kişisel sergiler açtı.
Ülkemizde daha çok suluboya sanatçısı olarak tanınan Özışık, çeşitli malzemelerle de çalışmalarını sürdürmektedir. Eserlerini empresyonist (izlenimci) bir anlayışla objenin veya objelerin onda bıraktığı izlenimleri kağıt ve tuval üzerine aktarmaktadır.
Sanatçı yaşamını ABD Washington DC. kentinde sürdürmektedir. Türkiye’de her yıl kişisel sergiler açmakta, fuarlara katılmakta, İstanbul ve Ankara’daki sanat galerilerinde ve kendi düzenlediği atölyelerinde dersler vermektedir.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Işıl Özışık Suluboya Sergisi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
32
Sanatta 50.yılını kutlayan resim ve heykel sanatçısı, ünlü ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi Hanefi Yeter’in “Yetinme” isimli sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 2 - 30 Kasım 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Serginin açılışına İzmirli sanatseverler ile Yaşar Topluluğu yönetici ve çalışanları katıldı. 33’ü resim, 8’i heykel olmak üzere birbirinden değerli 41 eserini sergileyen Hanefi Yeter, serginin açılışını takip eden günde Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi ile Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi son sınıf öğrencileri, öğretmenleri ve sanatseverlerle söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşide genç sanatçılara tavsiyelerde bulunan, hayat tecrübesini ve sanatla ilgili görüşlerini aktaran Hanefi Yeter öğrencilere; “ Eserleriniz beğenilmese de yılmayın. Çok çalışın. Sanatçı olmak, her zaman sanatı düşünmektir. Gerçek bir sanatçı olmak istiyorsanız yılmadan, sanatı düşünün.” dedi.
Hanefi Yeter, 1947 yılında Bayburt ‘ta doğdu. 1967 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Bedri Rahmi Eyüpoğlu Atölyesi’nde eğitime başladı. Eğitimi süresince hocası Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun kişisel atölyesinde çalıştı ve eğitimini tamamladı. 1972 yılında M.E.B’in açtığı imtihanı kazandı. Beş yıllığına yüksek lisans eğitimi için Almanya’ya gönderildi. 1973-78 yıllarında eğitimini Berlin’ de tamamladı. Daha sonra ise 2000 yılında yurda geri döndü.Hanefi Yeter, Doğu Almanya’da ilk kişisel sergi açan Türk asıllı sanatçıdır. Sanatçı, çoğu yurt dışında olmak üzere 90’nın üzerinde kişisel sergi açmış ve birçok karma sergide yer almıştır. Çok sayıda kitapta, kataloglarda, afişlerde ve değişik ülkelerin basın organlarında yer almıştır. Berlin’de 5 Duvar resmi, 2 seramik cephe, 2 mozaik pano, 1 heykel; Darmstadt kentine 3 duvar resmi gerçekleştirmiş olan sanatçının yurt içinde ve yurt dışında yer alan müze ve koleksiyonlarda birçok eseri bulunmaktadır. Berlin’de serbest sanatçı olarak bilinen Yeter, eserlerinde yağlı boyanın yanı sıra yaprak altın ve gümüş gereçler de kullanmaktadır. Eserlerinde sorgulayıcı bir dil kullanmıştır.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Hanefi YeterResim ve Heykel Sergisi
33
Sanatını doğadan bir senfoni olarak tanımlayan Yalçın Gökçebağ’ın resim sergisi Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde 14 – 30 Aralık 2017 tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu.
Sergi açılışına Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Feyhan Yaşar ve İdil Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, İzmir iş dünyasının önde gelen isimleri ile Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen sanatseverler, akademisyenler ve Yaşar Topluluğu yönetici ve çalışanları katılım gösterirken, arkadaşı gazeteci Uğur Dündar da Yalçın Gökçebağ’ı açılışta yalnız bırakmadı.
Resimlerinde rengin bütüne, ince fırça işçiliğinin resme egemen olduğu sanatçının 13 eseri büyük beğeni topladı.
Yalçın Gökçebağ, 15 Aralık 2017 Cuma günü Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi ile Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri, öğretmenleri ve sanatseverlerle söyleşi gerçekleştirdi.
Yalçın Gökçebağ, 1944 yılında Denizli’de doğdu. 1958 yılında İstanbul Çapa Resim Semineri’ne katıldı. 1963 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nden mezun oldu. 1990 yılında ODTÜ Güzel Sanatlar Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Yalçın Gökçebağ on ikisi yurt dışında olmak üzere 50’ye yakın kişisel sergi açtı, çok sayıda karma sergiye katıldı. 6 adet yarışmalı sergide ödül kazanan sanatçının en önemli ödülleri arasında DYO Resim Yarışması Ödülleri ile Devlet Resim ve Heykel başarı ödülleri sayılabilir. Sanatını doğadan bir senfoni olarak yorumlayan Gökçebağ’ın resimlerinde renk bütüne, ışık renge egemendir.
Yalçın Gökçebağ, çalışmalarını Ankara’daki atölyesinde sürdürmektedir.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Yalçın Gökçebağ Resim Sergisi
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
34
Ekim 2016 - Mayıs 2017 döneminde birbirinden değerli sekiz sanatçının eserlerini sanatseverlerle buluşturan Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi, Dyo Sanat Ödülleri’nin ödüllü 45 eserinin sergilendiği daimi sergiyle yaz döneminde de sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Dyo Sanat Ödülleri’nde ödül alan eserlerin yer aldığı sergide, Adem Genç, Asım İşler, Bilal Erdoğan, Cavit Atmaca, Mustafa Ayaz, Nejat Akkan, Umur Türker, Ünsal Toker, Yalçın Gökçebağ gibi Türk Resim Sanatı’nın usta sanatçılarının eserlerinin de aralarında olduğu 45 eser sergilendi.
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve
Sanat Galerisi
Dyo Sanat ÖdülleriÖdüllü Eserler
Sergisi
35
Türkiye’nin ilk boya fabrikası DYO, 50 yıldır Türk resim sanatını ve yetenekli ressamları desteklemektedir. Türkiye’nin sanat geçmişinde önemli izler bırakan DYO Sanat Ödülleri; ilk kez 1967 yılında, DYO’nun kuruluşundan sadece 13 yıl sonra düzenlendi. O tarihten bu yana sanata değer katmayı sürdüren DYO, bu önemli proje ile resim sanatının ülkemizde köklerini güçlü bir şekilde salmasını ve gelecek nesillere miras bırakılmasını amaçladı. Yarım yüzyıla yaklaşan bu süreçte, sanat tarihine ve hafızalara da birbirinden ünlü ressamları ve eserleri ile kazınan DYO Sanat Ödülleri, özel sektörün resim sanatına verdiği en büyük desteklerden biri olarak da bilinmektedir.
DYO Sanat Ödülleri, 1993 yılından sonra ticari faaliyetlerin gölgesinde kalmaması için iki yılda bir Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı
tarafından düzenlenmeye başlandı. İlk yıl yarışma gerçekleştirilmekte, kazanan eserler belirlenmekte ve ödül töreni yapılmakta; ikinci yıl ise ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan eserler yurt içinde çeşitli illerde sergilenmekte ve zaman zaman da yurt dışına açılmaktadır.
DYO Sanat Ödülleri, özel sektör tarafından düzenlenen ilk ve en uzun soluklu yarışma olma özelliğiyle öne çıkmaktadır. Şimdiye kadar sayısız sanatçıya kucak açan yarışmaya, 50 yıllık süreçte 14 bin 440 sanatçı, 24 bin 214 eserle katıldı. 205 sanatçıya ödül verildi ve 2 bin 900 eser, 23 şehirde 143 sergi ile sanatseverlerle buluşturuldu.
Sanat Ödülleri
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
36
Geçmişten günümüze Türk özel sektörünün sanata verdiği desteğin en önemli örneklerinden olan ve bu yıl 37’ncisi düzenlenen DYO Sanat Ödülleri’nde başvurular başladı. Yarışmanın son başvuru tarihi 17 Eylül 2017 olarak belirlendi. Başvuruların ilk kez internet üzerinden kabul edileceği 37. Dyo Sanat Ödülleri’nin seçici kurulunda; Prof.Dr. Şeniz Aksoy, Prof.Dr. Zahit Büyükişliyen, Prof. Neş’e Erdok, Doç. Hasan Kıran, Doç.Dr.Burcu Pelvanoğlu, Yrd.Doç.Dr.Umur Türker ve İhsan Yılmaz yer aldı. Ön eleme, Seçici Kurul tarafından, 21 Eylül 2017 tarihinde online olarak yapıldı, 07 Ekim 2017 tarihinde ise Seçici Kurul ikinci kez toplanarak ön elemeden geçen ve orijinalleri Vakfa teslim edilen eserlerin arasından ödül almaya hak kazanan ve sergilenmeye değer bulunan eserleri belirlendi.
Seçici Kurulu’nda görev alanlar ile birinci derece yakınlarının dışında 18-50 yaş arasında tüm sanatçıların katılımına açık olan 37. Dyo Sanat Ödülleri’ne, yağlıboya, akrilik veya özgün baskıresim tekniğinde eserler kabul edildi ve yarışmaya her sanatçı en fazla üç eseriyle katıldı.
“Evrende Dönüşüm” konulu DYO Sanat Ödülleri’ne katılan eserin daha önce başka bir yarışmaya katılmamış, ödül almamış veya herhangi bir yerde sergilenmemiş ve yayınlanmamış olma şartı aranıyor. Pentür dalında 2 esere eşit 15 bin TL, özgün baskıresim dalında 1 esere eşit 5 bin TL Başarı Ödülü ve plaketinin verileceği DYO Sanat Ödülleri’nde sergilenmeye değer bulunan eserler; 2017 - 2018 yıllarında toplam 6 ilde sergilenecek.
Rh + Art Magazine, Milliyet Sanat, Genç Sanat, Ekonomist, Capital ve Para dergilerine, Hürriyet Cumartesi Eki, Sabah Cumartesi Eki, Habertürk Cumartesi Eki, Yeni Asır, Star, Akşam, Vatan ve Cumhuriyet gazetelerine ilan verilerek yarışma duyuruldu.
37. DYO Sanat Ödülleri
İlan Edildi
37
37. DYO Sanat Ödülleri’ne katılımlar 17 Eylül 2017 tarihinde sona erdi. Yarışmaya toplam 463 sanatçı 790 eser katılım gösterdi. Yarışmaya, bu yıl Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan ve Özbekistan’dan da katılım oldu.
Yarışmanın seçici kurulu; Prof.Dr. Şeniz Aksoy, Prof.Dr. Zahit Büyükişliyen, Prof. Neş’e Erdok, Doç. Hasan Kıran, Doç.Dr.Burcu Pelvanoğlu, Yrd.Doç.Dr.Umur Türker ve İhsan Yılmaz tarafından 21 Eylül 2017 tarihinde İstanbul’da ön elemesi online olarak yapılarak, 157 eser seçildi.
İstanbul’da yapılan ön elemelerde seçilen 157 eser arasından 07 Ekim 2017 tarihinde Çeşme Altın Yunus’taki değerlendirmeler sonrasında 53 çalışma sergilenmeye değer bulunurken pentür dalında ödüller,Sidar Bakı “İsimsiz” adlı eseriMurat Özbakır “Doğa- Beden-Kent I” adlı eseriÖzgün Baskı Dalında ise,Semih Çınar “Atık No.1” adlı eseri ileToplam 3 eser başarı ödülü almıştır.
37. DYO Sanat Ödülleri’nin Ön
Elemesi İstanbul’da ve Nihai Seçimi Çeşme Altın
Yunus’ta Yapıldı. Ödül alan eserler belli
oldu
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
38
37. DYO Sanat Ödülleri “Evrende Dönüşüm”
Teması İle Sahiplerini Buldu
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından gerçekleştirilen Dyo Sanat Ödülleri töreninin 37’ncisi Eskişehir Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Bu yıl pentür dalında Sidar Bakı “İsimsiz” ve Murat Özbakır “Doğa-Beden-Kent I” adlı eserleriyle, özgün baskı dalında Semih Çınar “Atık No.1” adlı eseri ile ödüle layık görüldüler. Ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan 53 eser, 5-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Eskişehir Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Eserler Eskişehir’in ardından İzmir, Bursa, Ankara, Adana ve İstanbul’da sergilenecektir.
Eskişehir Vali Yardımcısı Bekir Şahin Tütüncü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı Nihat Değirmenci ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Adar’ın katıldığı, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı Feyhan Yaşar’ın ev sahipliğinde düzenlenen 37’nci Dyo Sanat Ödülleri ödül töreni geniş bir katılımla Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Ödül törenine Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı, Yaşar Holding İcra Başkanı Mehmet Aktaş, Dyo Boya Fabrikaları Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yiğitbaşı ve Dyo Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran katıldı.
39
1967 yılında Durmuş Yaşar’ın öncülüğünde “Dyo Resim Yarışması” olarak başlayan, 2017 yılında “Dyo Sanat Ödülleri” olarak isim değişikliğiyle yoluna devam eden yarışma 50 yıldır aralıksız sürüyor. Bu yıl teması “Evrende Dönüşüm” olarak belirlenen yarışmaya, Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan ve Özbekistan’dan sanatçılar da katılım gösterdi. 463 sanatçının 790 eserle yarıştığı 37’inci Dyo Sanat Ödülleri’nde ikisi pentür, biri özgün baskı dalında 3 eser ödüle layık görüldü. 463 eser arasından Eskişehir’den yarışmaya katılan; İrfan Dönmez’in “Anı-Bellek 4”, İsmail Özgür Soğancı’nın “Eylül” ve Yunus Yanık’ın “Evren Atölyesi” adlı eserleri de sergilenmeye değer bulundu.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı Feyhan Yaşar törende yaptığı konuşmada; “Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı olarak, ülkemiz kültür ve sanat yaşamını desteklemek, birçok sanatçının kariyerinde bir kilometre taşı olmak, Dyo Sanat Ödülleri ve bizler için bir gurur vesilesidir. Yaşar Topluluğu olarak ülkemiz ekonomisinin gelişiminde rol oynarken Vakfımızın yürüttüğü projelerle de sosyal gelişimi destekleme gayretindeyiz. Dyo Sanat Ödülleri ile 50 yıldır gelişimine şahit olduğumuz Türk resim sanatının biz ve bizler gibi kurumların gayret ve desteğiyle çok daha fazla gelişme göstereceğine inanıyoruz” dedi.
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
1998 yılından bu yana, Aydın – Sultanhisar yöresindeki Ankara Üniversitesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner başkanlığında sürdürülen Nysa antik kenti kazılarına katkıda bulunulmaktadır.
M.Ö. 3. yüzyılda Aydın Sultanhisar’da vadi üzerine inşa edilmiş iki yakalı bir kent olan Nysa, muhteşem alt yapıya sahip stadionu, üç adet köprüsü, tünellerinin yanı sıra kütüphanesi, gymnasionu, hamamları, tiyatrosu, çarşı bazilikası, agorası ve meclis binası ile kentin Roma dönemindeki görkemini ve önemini günümüze yansıtmaktadır.
Nysa 2017 kazı çalışmaları kapsamında, Çarşı Bazilikası - Forum alanında, Dorik Sütunlu Yapı 1 ve 2’de, cadde-sokak sistemine yönelik olarak kentin batı yakasındaki Cadde 1, Cadde 3G ve Cadde 8B’de, Tiyatronun batısındaki tonozlu
alt yapı üzerindeki Erken Bizans Dönemi Kilisesinde yürütülmüştür.
Forum, Çarşı Bazilikası, Kilise, Cadde 1 ve Cadde 3G’de acil onarım ve koruma çalışmaları gerçekleştirilmiş olup, 2017 yılında açığa çıkarılan mozaik taban döşemesinin ve küçük buluntuların konservasyonu ile mimari elemanların onarım, konservasyon ve anastylosis çalışmalarına devam edilmiştir.
2017 yılı kazı ve jeoradar çalışmalarıyla saptanan mimari kalıntılar çizilerek Nysa kent planına işlenmiştir. 2012 yılından bu yana yürüttüğümüz kazılarla açığa çıkarılan yapıların restitüsyonlarına ve ele geçen mimari elemanların, heykeltıraşlık eserlerinin 3D lazer taramayla belgelendirme çalışmalarına devam edilmiştir. Ayrıca “Yerel Halkın Kültürel Mirasın Korunmasına İlişkin Olarak Bilinçlendirilmesi” amacıyla “Nysa Antik Kentinde Çocuk Eğitimi Programı” gerçekleştirilmiştir.
40
Desteklenen Arkeolojik
Kazılar
Kültür ve tarihimizi tanıtma ve koruma
hizmetleri, arkeolojik kazıları destekleme,
bulgularını yayınlama, ulusal ve uluslararası
düzeyde tanıtarak toplumların bilgilerine
sunma görevlerini benimseyen Vakıf arkeolojik
kazılara desteğini sürdürmektedir.
Nysa Antik Kenti Kazı Çalışmaları Nysa Antik Kenti Kazı Çalışmaları
Nysa Antik Kenti Kazı Çalışmaları
41
Eski Smyrna Antik Kenti Kazı ÇalışmalarıEge Üniversitesi adına Prof.Dr. Cumhur Tanrıver tarafından yürütülen İzmir ili, Bayraklı ilçesinde bulunan Bayraklı Höyüğü olarakta bilinen Eski Smyrna kenti kazı ve restorasyon çalışmalarına katkıda bulunulmuştur.
Eski Smyrna 2017 kazı çalışmaları kapsamında, Prehistorik dönem çalışmaları kentin iki noktasında sürdürülmüştür. Smyrna’nın 5000 yıllık geçmişini ortaya koymayı hedefleyen bu çalışmaların ilki kentin batı kenarında 1948 yılında saptanmış olan M.Ö. 3. Binyıl sektörüdür. Bu çalışmalarda alanın klasik dönemlerde yerleşime sahne olmadığı, ele geçen ve önceden soyulmuş olduğu anlaşılan kireç taşından yapılmış bir lahit nedeniyle de olasılıkla M.Ö. 4. yüzyılda mezarlık olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Alanın batı kenarında ana kayanın höyük için bir doğal sınır oluşturduğu saptanmış ve böylece höyükteki ana kaya ilk defa ortaya çıkarılmıştır. Yürütülen çalışmalarda M.Ö. 2. Bin yılın ikinci yarısına ait bir yapının iki temel duvarı ortaya çıkarılmıştır. Bu alandaki çalışmalar 2018 yılında sürdürülecektir.
H açmasında M.Ö. 2. Bin yılın ilk yarısına ait mekanlar, yeni bir fırın, içi toprak sıvalı silolar ve çok miktarda seramik - taş buluntu ele geçirilmiştir.
2017 yılında Eski Smyrna’nın savunma sistemlerini ve sur duvarını anlamaya yönelik
çalışmalar üç noktada sürdürülmüştür. Bu çalışmalarda kentin M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren çok güçlü bir surla korunduğu ve bu surun üç defa çeşitli nedenlerle yıkıldığı ve tekrar yenilendiği anlaşılmıştır. Bu çalışmalarda, sur duvarının ilk aşamasına ait M.Ö. 9. yüzyıl kerpiç duvarı, M.Ö. 8. ve 7. yüzyıl duvarlarının altında ele geçirilmiştir. Kerpiç sur kazılarında surların Savunma sistemleriyle bağlantılı olarak kentin doğu kapısında yürütülen çalışmalarda, surlar arasındaki kavisli kapı girişi ve girişi kaplayan taş taban korunan kısmıyla tamamen ortaya çıkarılmıştır. Bu alanda sur duvarlarında M.Ö. 7. yüzyıl ve M.Ö. 4. yüzyıl inşa evreleri de belirlenmiş, kentin M.Ö. 4. Yüzyılda doğuya doğru büyüdüğü tespit edilmiştir.
2016 yılında başladığımız ve kentin arkaik dönemdeki sivil mimarlık örneklerini anlamayı amaçladığımız proje kapsamında, 2017 yılında önceki yıllarda kazıları yapılmış, ancak kazı çalışmaları tam bitirilmemiş ya da tarihlemelerinde sorunlar bulunan yapılarda aşama aşama kazı, temizlik ve dokümantasyon çalışmaları sürdürülmüştür. Bu çalışmalar sonucunda Smyrna’nın M.Ö. 7 ve 6. Yüzyıl evlerine ilişkin bilgilerimiz tekrar gözden geçirilmiş, bazı evler restorasyon çalışmaları için hazır hale getirilmiş ve kentin arkaik mahallesi olarak adlandırdığımız Athena Tapınağı’nın batısındaki alanın daha düzgün bir görünüme kavuşturulması çalışmalarına başlanmış olmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında 5 alanda sınırlı kazı çalışmaları gerçekleştirilmiş ve M.Ö. 7. yüzyıl sonlarına ait 4, M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen bir ev ortaya çıkarılarak tarihlenmiştir.
Eski Smyrna Antik Kenti Kazı Çalışmaları
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
42
Klasik Dönem Sivil Mimarisine yönelik çalışmalarda ise üç ayrı noktada temizlik kazıları yapılmış ve bu noktalarda yer alan M.Ö. 4. Yüzyıla ait yapı grupları ortaya çıkarılmıştır. Bu yapılardan en güneyde yer alanının kamusal karakterli bir yapı olarak çok muntazam taş blokları ile inşa edildiği görülmektedir. Öte yandan, bu çalışmalarda alanın doğu kenarında kuzey-güney akslı bir yolun da yer aldığı saptanmıştır.
2017 yılında kazı alanının güney kısmında, ören yerinin orta bölümünde T23 plan karesinde 5x5 metre ölçülerinde iki açmada başlayan çalışmalarda, Eski Smyrna’nın klasik dönem kronolojisindeki sorunların çözülmesi hedeflenmiştir. İki açmada yapılan çalışmalarda bir 4. Yüzyıl evine ait doğu batı akslı bir duvar ortaya çıkarılmıştır. Alanın doğu kısmının önceden kazıldığı ve taş - seramik karışımı bir molozla doldurulduğu görülmektedir. Yapılan çalışmalarda arkaik döneme ait yapı kalıntıları saptanamamış olsa da kültür katmanları gözlemlenmiştir. Açmanın en alt seviyesinde Smyrna’nın ilk kolonizasyon dönemine ait yani günümüzden 3000 yıl önceki tabakaya ulaşılmıştır.
Restorasyon ekibimiz kazı evinde yer alan laboratuvarımızda metal, seramik eserlerin onarımını ve koruma çalışmalarını sürdürmüş, bu çalışmalarda onarımı sağlanan yaklaşık 100 eser İzmir Müze Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Öte yandan M.Ö. 4. Yüzyıla ait evlerin duvarlarında da koruma çalışmaları yapılmış ve 11 mekanın taş temelleri iyileştirilmiştir. Eski Smyrna Antik Kenti Kazı Çalışmaları
Eski Smyrna Antik Kenti Athena Tapınağı Sütunları
43
Smyrna Agorası Kazı Çalışmaları
Vakfımız, İzmir Konak ilçesinde bulunan Smyrna Agorası Ören Yeri içindeki 19. Yüzyıl Osmanlı Han yapısının kazı ve restorasyonunda kullanılmak üzere Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Akın Ersoy Başkanlığı’nda yürütülen Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanlığı’na resmi sponsor oldu.
Smyrna Agorası 2017 kazı çalışmaları kapsamında, Agora Kuzey Cadde çalışmalarında Bazilika’nın doğu sonunda 4 myi bulan dolgunun kaldırılmasına önceki yıllarda olduğu gibi devam etmiştir. Çalışmalarda hem cadde seviyesine inmek hem de Bazilika’nın anıtsal kuzeydoğu kapısına ulaşmak amaçlanmaktadır.
Faustina Caddesi çalışmalarında Smyrna Agorası’ndan Kemeraltı’na, antik Limana uzanan cadde üzerinde çalışmalar yürütülmüş ve üst seviyelerde Geç Osmanlı - Erken Cumhuriyet Dönemi yapılarının temellerine ulaşılmıştır.
Bouleuterion Caddesi Kazısı çalışmalarında Agora’nın batı ve güneyinin 10. yüzyıldan itibaren gömüye açıldığını gösteren kiremit mezarlar ve basit mezarlar tespit edilmiştir. Böylece Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerinde bu mevkiye Mezarlıkbaşı adı verilmesinin ilk temel taşlarına ulaşılmış oldu. Bu mezarların
Hıristiyanlara ait çocuk ve yetişkinlere ait oldukları tespit edilmiştir. Bouleuterion Kazısı çalışmalarında Roma Dönemi Bouleuterion yapısının alt yapısını anlamaya dönük kazıları sürdürülmüş ve kazı çalışmaları sonunda Erken Roma Bouleuterionu tespit edilmiştir.Böylece aynı parsel içinde üst üste iki Bouleuterion yapısına ulaşılmış oldu. Erken Bouleuterion’un Smyrna’daki büyük 177/8 depreminde tahrip olması üzerine Geç Bouleuterion’un inşa edildiği anlaşılmıştır.
Osmanli Dönemi Tescilli Yapi Kazısı çalışmalarında yapı içindeki mekanların ortaya çıkarılmasına dönük kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte yapının anıtsal kapısının onarımı gerçekleştirilmiştir.
Smyrna Tiyatrosu Kazısı çalışmalarında sahne binası ile oturma bölümü arasında kalan orkestranın üzerinde kazı çalışmaları sürdürülmüştür. Yaklaşık 5 metrelik dolguda sahne binasının yüksekliğinin altına doğru derinleşerek kazılar devam ettirilmektedir. Sahne Binası üzerinde Geç Osmanlı-Erken Cumhuriyet Dönemi yapılarına ait temeller tespit edilmiştir.
Graffito Konservasyon çalışmaları çerçevesinde antik çağın en büyük kolleksiyonlarından birine sahip olan Agora Bazilikası üzerinde graffitolar yer alan sıvaların sağlamlaştırılması ve kısmi temizlik işleri sürdürülmüştür.
Smyrna Agorası Kazı Çalışmaları Smyrna Agorası Kazı Çalışmaları
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
44
Smyrna Agorası Kazı ÇalışmalarıVakfımız, İzmir Konak ilçesinde bulunan Smyrna Agorası Ören Yeri içindeki 19. Yüzyıl Osmanlı Han yapısının kazı ve restorasyonunda kullanılmak üzere Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Akın Ersoy Başkanlığı’nda yürütülen Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanlığı’na resmi sponsor oldu.
Smyrna Agorası 2017 kazı çalışmaları kapsamında, Agora Kuzey Cadde çalışmalarında Bazilika’nın doğu sonunda 4 myi bulan dolgunun kaldırılmasına önceki yıllarda olduğu gibi devam etmiştir. Çalışmalarda hem cadde seviyesine inmek hem de Bazilika’nın anıtsal kuzeydoğu kapısına ulaşmak amaçlanmaktadır.
Faustina Caddesi çalışmalarında Smyrna Agorası’ndan Kemeraltı’na, antik Limana uzanan cadde üzerinde çalışmalar yürütülmüş ve üst seviyelerde Geç Osmanlı - Erken Cumhuriyet Dönemi yapılarının temellerine ulaşılmıştır.
Bouleuterion Caddesi Kazısı çalışmalarında Agora’nın batı ve güneyinin 10. yüzyıldan itibaren gömüye açıldığını gösteren kiremit mezarlar ve basit mezarlar tespit edilmiştir. Böylece Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerinde bu mevkiye Mezarlıkbaşı adı verilmesinin ilk
temel taşlarına ulaşılmış oldu. Bu mezarların Hıristiyanlara ait çocuk ve yetişkinlere ait oldukları tespit edilmiştir. Bouleuterion Kazısı çalışmalarında Roma Dönemi Bouleuterion yapısının alt yapısını anlamaya dönük kazıları sürdürülmüş ve kazı çalışmaları sonunda Erken Roma Bouleuterionu tespit edilmiştir.Böylece aynı parsel içinde üst üste iki Bouleuterion yapısına ulaşılmış oldu. Erken Bouleuterion’un Smyrna’daki büyük 177/8 depreminde tahrip olması üzerine Geç Bouleuterion’un inşa edildiği anlaşılmıştır.
Osmanli Dönemi Tescilli Yapi Kazısı çalışmalarında yapı içindeki mekanların ortaya çıkarılmasına dönük kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte yapının anıtsal kapısının onarımı gerçekleştirilmiştir.
Smyrna Tiyatrosu Kazısı çalışmalarında sahne binası ile oturma bölümü arasında kalan orkestranın üzerinde kazı çalışmaları sürdürülmüştür. Yaklaşık 5 metrelik dolguda sahne binasının yüksekliğinin altına doğru derinleşerek kazılar devam ettirilmektedir. Sahne Binası üzerinde Geç Osmanlı-Erken Cumhuriyet Dönemi yapılarına ait temeller tespit edilmiştir.
Graffito Konservasyon çalışmaları çerçevesinde antik çağın en büyük kolleksiyonlarından birine sahip olan Agora Bazilikası üzerinde graffitolar yer alan sıvaların sağlamlaştırılması ve kısmi
Atatürk Çalışmaları
45
temizlik işleri sürdürülmüştür.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın ana amaçlarından biri, Atatürk’ün kişiliği, ilkeleri ve tarihi rolünün topluma ve sonraki kuşaklara daha iyi tanıtılması için bu amaçla kurulmuş olan bilim ve araştırma kurumlarının da işbirliğini sağlayarak, araştırmalar derlemeler yapmak ve bunların Türkçe ve yabancı dillerde yayınını ve tanıtılmasını sağlamaktır.
Bu amaçla bir çok araştırmacı yazarın Atatürk ile ilgili eserleri Vakıfça yayımlanmıştır. Vakıf ayrıca “Atatürk” konulu sempozyum, seminer gibi çeşitli bilimsel faaliyetlere destek vermekte, çeşitli öğretim kurumlarına Atatürk köşeleri yaptırmaktadır.
Vakıf, kuruluşundan bir yıl sonra 1975 yılında yeni nesillerin yaratıcısı olan ilkokul öğretmenleri arasında “İlkokul Öğretmenleri Atatürk’ü Nasıl Anlıyor ve Anlatıyorlar” konulu bir yarışma düzenlemiştir. Yarışmaya yurtiçinden ve yurtdışından Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan ilkokul öğretmenleri yüzlerce eserle katılım
göstermiştir. Yarışmaya katılan eserler, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset İlmi Enstitüsü öğretim üyelerinden Prof.Dr.Esat Çam, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Feridun Ergin, Doç.Dr. İlter Turan ve Dr.Akın İlkin’den oluşan Seçici Kurul tarafından değerlendirilmiş, ödül alan eserler bir kitapta toplanarak Vakıf yayınları arasında yerini almıştır.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, 1978 yılında Ege Bölgesi’nde yer alan lise ve dengi okullarda eğitim gören öğrenciler arasında “Size Göre Atatürk İlkeleri Nelerdir? konulu bir yazı yarışması düzenlemiştir. Titizlikle hazırlanan eserler Ege Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Hasan Olalı, Ege Üniversitesi Devrim Tarihi Öğretim Görevlisi Necdet Öklem, Gazeteci – Yazar İsmail Sivri, Gazeteci – Yazat Haluk Cansın, Gazeteci – Yazar Jerfi Yener ve Öğretmen Pakize Yener’den oluşan Seçici
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
46
Kurul tarafından değerlendirilmiştir. Seçici Kurul’un ödüllendirmeye layık gördüğü on eseri yazan gençlere düzenlenen bir törenle kurucumuz Merhum Durmuş Yaşar tarafından ödülleri verilmiş, eserler bir kitapta toplanarak Vakıf yayınları arasında yerini almıştır.
Vakf ımız, Cumhuriyetimizin 75’ inci yıldönümü nedeniyle; Atatürk’ün Hakimiyet-i Milliyesi’nden kalabilmiş son kalem, tarihçi-yazar Cemal Kutay’ın aylar süren araştırma ve çalışmalarının ürünü “Ne Buldu, Ne Bıraktı” adlı eserini gelecek nesillere armağan etmenin de gururunu yaşamıştır. Cemal Kutay’ın bu dev eseri, Vakfın Türk kültürüne verdiği en önemli hizmetlerden biridir.Emekli Hava Korgeneral Sabri Tavazar’ın “Atatürk ve Atatürk İlkerleri” kitapçığı da, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından onbin adet bastırılarak ilkokullara dağıtılmıştır.
Cumhuriyeti hazırlayan koşul larla Cumhuriyetin kuruluş ve gelişme dönemlerinde Ege’nin önemini vurgulayan “Ege Belgeseli”, büyük ilgi görmüş ve beğeni toplamıştır. Her biri 30 dakikalık 4 bölümden oluşan dizi, NTV’de yayınlanmıştır. Dizinin başdanışmanı, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Zafer Toprak, diğer danışmanları ise Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Sabri Yetkin ile arkeolog-araştırmacı Şükrü Tül’dür. İşgal yılları, kurtuluş, mübadele dönemleri, milli iktisat düşüncesinin gelişimi belgeselin büyüteç altına aldığı konulardır. 18 aylık çalışmanın ürünü olan belgeselde, yüze yakın akademisyen, uzman, işadamı, gazeteci yazar, farklı bakış açıları ve en ince ayrıntılarıyla Ege’nin yakın tarihine ışık tutmuşlardır.
Vakfımız, Cumhuriyetimizin 75.yılı sebebiyle TRT 1 İstanbul Televizyonu’nun hazırladığı
“Cumhuriyet’in Altın Yolu” belgeseline maddi destek sağlamıştır. İzmir İl Kültür Müdürlüğü ile işbirliği sonucu 1992 yılında Atatürk Müzesi’nin giriş katı Vakıf tarafından düzenlenerek Atatürk Müzesi’ne bir kitaplık ve galeri alanı kazandırılmış, kitaplık için çok sayıda kitap bağışı sağlanmıştır.
Vakfımız kurulduğu yıldan bu yana Atatürk ile ilgili 12 eser yayınlamıştır.
47
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı’nın ana amaçlarından biri, Atatürk’ün kişiliği, ilkeleri ve tarihi rolünün topluma ve sonraki kuşaklara daha iyi tanıtılması için bu amaçla daha önce kurulmuş olan bilim ve araştırma kurumlarının da iş birliğini sağlayarak, araştırmalar derlemeler yapmak ve bunların Türkçe ve yabancı dillerde yayınını ve tanıtılmasını sağlamaktır.
Bu amaçla çeşitli bilim adamlarının Atatürk ile ilgili eserleri Vakıfça yayımlanmıştır. Vakıf ayrıca Atatürk ile ilgili sempozyum, seminer gibi çeşitli bilimsel faaliyetlere destek vermekte, çeşitli öğretim kurumlarına Atatürk köşeleri yaptırmaktadır.
Vakfımız, Cumhuriyet’imizin 75’inci, yıldönümü vesilesiyle; Atatürk’ün Hakimiyet-i Milliyesi’nden kalabilmiş son kalem, tarihçi-yazar Cemal Kutay’ın aylar süren araştırma ve çalışmalarının ürünü “Ne Buldu, Ne Bıraktı” adlı eserini gelecek nesillere armağan etmenin de gururunu 1998 yılında yaşamıştır. Cemal Kutay’ın bu dev eseri, Vakfın Türk kültürüne verdiği en önemli hizmetlerden biridir.
Ülkemizin kıdemli Türk tarihçisi ve yazarı Cemal Kutay’a ait “Ne Buldu,Ne Bıraktı” isimli kitabın ikinci baskısı, yoğun talep üzerine, 2017 Eylül ayında yapılmıştır.
Bu kitap, Atatürk’ümüzün aramızdan ayrılışının 60’ıncı yılında, O’nun “ne bulduğu” yanında, “ne bıraktığı”nı ve “ne dediği” yanında, O’nun için “ne dediler”i anlatmakta olup, dünyada yarattığı etki ve izlenimlerini okuyucuları ile paylaşmaktadır.
Cemal Kutay’a Ait “Ne Buldu, Ne Bıraktı”
Adlı Kitabın İkinci Baskısı Yapıldı
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
48
Bilgisayar, Kitap ve Oyuncak Yardımı Yapıldıİzmir ili Urla ilçesinde yer alan Türkiye’nin ilk köy tiyatrosu olan Bademler Köyü Halk Kütüphanesi, yaklaşık 65 yıldır okuyucusuna hizmet vermektedir. Kütüphanedeki mevcut kitap sayısı bağışlarla birlikte ortalama 5000 civarında olup, haftada en az 50 çocuk ve 30 yetişkin okuyucusuna hizmet vermektedir. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından, öğrencilerin ve yetişkinlerin yararlanacağını umduğumuz 184 adet kitap ve 3 adet notebook kütüphaneye armağan edilmiştir.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından, daha çok çocuğun kitapla tanışmasını, kitap okumasını ve okullarda kütüphaneleri olması amacıyla yıl içerisinde iki kez düzenlenen “Kitap Kampanyası” çerçevesinde, gönüllü katılım sağlayan Yaşar Topluluğu çalışanlarından ders kitapları, romanlar, hikaye ve üniversiteye hazırlık test kitapları toplandı.
10. Kitap Kampanyası çerçevesinde “Çocuklar Kitap Okusun Diye” kampanyası ile toplanan kitaplar Zonguldak Kozlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne ulaştırıldı.
11. Kitap Kampanyası çerçevesinde ise toplanan kitaplar Tokat Anadolu Lisesi ve Denizli Kıralan İlkokulu‘na ulaştırıldı. Çocukların en temel haklarından olan “oyun hakkı”nı düşünerek kitap kampanyamızı oyuncak kampanyası ile genişleterek Elazığ Yazıbaşı İlkokulu’na çocukların yararlanabileceği yeni ve az kullanılmış oyuncaklar gönderildi.
Boya Yardımı Yapıldı
Manisa Şehzadeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kredi ve Yurtlar Kurumu Manisa Merkez Efendi Yurt Müdürlüğü arasında yapılan işbirliği ile Çavuşoğlu Köyü İlkokulu’na ihata duvarlarının ve dış cephe duvarlarının boyanması için boya yardımı yapıldı.
İzmir ili Bayraklı ilçesinde bulunan 15 derslikli, 35 öğretmeni ve 721 öğrencisi ile eğitime devam eden Durmuş Yaşar İlkokulu’na yağlı boya iç ve dış cephe boya yardımı, İzmir ili Karşıyaka ilçesinde bulunan 24 derslikli, 84 öğretmeni ve 1200 öğrencisi ile eğitime devam eden Selçuk Yaşar Alaybey Ortaokulu’na yağlı boya, iç cephe boya yardımı ve İzmir ili Bayraklı ilçesinde bulunan Mustafa Kemal Anadolu Lisesi bünyesindeki yeni açılan anaokulu için yağlı boya ve iç cephe boyası Vakfımız tarafından yaptırıldı.
Çeşitli Kurum ve Kuruluşlara Yapılan Yardımlar
Tokat Anadolu Lisesi’ne Kitap Yardımı Bademler Köyü Halk Kütüphanesi Elazığ Yazıbaşı İlkokulu Oyuncak Yardımı
49
YAŞAR EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI GELİR TABLOSU
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
50
YAŞAR EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ÖZET BİLANÇOSU (AKTİF)
51
YAŞAR EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI ÖZET BİLANÇOSU (PASİF)
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
52
Teşekkür
53
Basın
Yaşa
r Eğ
itim
ve
Kü
ltü
r V
akfı
2017
Faa
liyet
Rap
oru
54 55