2012 Güz Yayın Kataloğlu

E L M A Y A Y I N E V İY A Y I N K A T A L O Ğ U

2012 Güz

Elma ağacından kitap koparın.

Yayınevimiz, 1998 yılında IAT Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti. bünyesinde “Academyplus

Yayınevi” markasıyla faaliyete başladı. 2000 yılında Akademi Ar tı Yayıncılık Matbaacılık İç ve Dış Ticaret AŞ olarak bağımsız bir firmaya dönüştü. 2003 yılından bu yana “ELMA YAYINEVİ” markamızla faaliyetlerimize devam ediyoruz. Elma Yayınevi olarak kişisel gelişim ve iş-yönetim alanında kitaplar

yayımlıyoruz. 2006 yılından itibaren bir diğer markamız “İZGÖREN YAYINLARI” ile de okurlarımızla buluşmaya başladık; anı, yakın tarih ve biyografi alanlarındaki kitaplarımızı bu markamız ile yayımlıyoruz. “ELMA ÇOCUK” markamız ile 2010 yılında, çocuk kişisel gelişim alanında çocuk okurlarımız için de elma yetiştirmeye başladık. Yayın hayatımız boyunca 100’ü aşkın kitabımızı okurlarımızın beğenisine sunduk.

2

GELECEK HAYALİMİZ

Alanımızda Türkiye’nin en saygın ve en güvenilir kurumu olacağız.

HAYAT AMACIMIZ

İnsanlarımızın daha eğitimli, daha girişimci ve daha hoşgörülü olması için çalışacağız.

DEĞERLERİMİZ

• Dürüstlük• İş Kalitesi• Girişimcilik• Hoşgörü• Yurt Sevgisi

İLKELERİMİZDEN

• “Müşteri” için değil, “okur” için kitap yayımlamak• Bilgi üreterek çevremize faydalı olmak• Türkçeye sahip çıkmak• Alıntı yaptığımızda kaynak göstermek• Yazarlarımızın haklarını öncelikle gözetmek

FARKIMIZ

Ağaç dikiyoruz.Her yıl kitaplarımızın basılmasında kullanılan kâğıtlar için kesilen ağaçların yerine yeni fidanlar dikerek doğaya borcumuzu ödemeye çalışıyoruz. Kâğıtların büyük çoğunluğu yurt dışından gelmesine rağmen fidanlarımızı yurdumuza dikerek pozitif ayrımcılık yapıyoruz.

İade garantisi veriyoruz.Kitaplarımız “koşulsuz okur tatmin garantisi”ne sahiptir. Bu, dünyada ilk kez yapılan bir uygulamadır. Kitabımızı satın alan bir okurumuz beğenmediği takdirde başka bir koşula gerek olmadan kitabı yayınevimize iade edebilir ve parasını geri alabilir.

Hata başına bir kitap bizden hediye.Kitaplarımızda hata bulan okurlarımıza hata başına bir kitap hediye ediyoruz.

3

4

A Ğ A Ç D İ K İ Y O R U Z !

18.500 tane dikili ağacımız var.

K İ T A P İ A D E G A R A N T İ S İ

Bursa’daki ormanımızdan görüntüler.

DÜNYADA İLK KEZ KİTAP İADE GARANTİSİKitaplarımızdan birini okudunuz ve beğenmediyseniz, iade edebilir ve ödediğiniz ücreti yayınevimizden geri alabilirsiniz.

5

H A T A Y I B U L , K İ T A P Ö D Ü L Ü N Ü A L !

Kitaplarımızda hata bulan okurlarımıza buldukları her hata için bir kitap hediye ediyoruz.

B A Ğ I Ş L A R I M I Z

Bizden kitap isteyen okullara, cezaevlerine ve kütüphanelere kitap bağışlıyoruz.

6

E L M A Ç O C U KÇ o c u k l a r İ ç i n K i ş i s e l G e l i ş i m K i t a p l a r ı

7

E L M A Ç O C U K

PEZZET TINO

Pezzettino, herkesin kocaman olduğu ve cesaret isteyen, harika işler yaptığı bir dünyada yaşar. Küçüktür, bir “parçacık”tır yalnız-ca. “Herhalde bir başkasının parçasıyım, bir başkasına ait olmalı-yım” diye düşünür ve bir gün, kime ait olduğunu öğrenmek için yola düşer. Küçük bir çocuğun, büyük insanların dünyasındaki bütün özlem-lerini derinden kavrayan bir öykü.

Gülümseyerek büyümeniz dileğiyle.

L E O L I O N N I

Ç E V İ R E N : K E M A L A T A K A Y

1. BasımSayfa Sayısı: 40Ebat: 22x27 cm

OKULÖNCESİ

Eksikl ikler imizdir bizi biz yapan!

8

E L M A Ç O C U K

YEŞİL KUYRUKLU FARE

Bir şehir faresi, huzur içinde yaşayan bir grup tarla faresine konuk olur ve onlara şehirdeki büyük bir kutlamadan söz eder. Tarla fa-releri, anlatılanlara hayran kalırlar. Kendi törenlerini yapmanın ha-yaliyle hazırlıklara girişirler. Başta, keskin, sivri dişli maskeler takıp eğlenmek hoşlarına gider, ancak bir süre sonra gerçekten vahşi hayvanlar olduklarına inanmaya başlarlar.Usta yazar Lionni’den, her yaştan okurda iz bırakacak bir hikâye.



L E O L I O N N I


OKULÖNCESİ

Ya maskelerimiz bir süre sonra gerçeğimiz olursa?

9

E L M A Ç O C U K

KILKUYRUK POPİ - UYKUSUZ HER GECE

Minik Popi, annesi, babası ve altı kardeşiyle birlikte yaşar. Resim yapmayı ve oyun oynamayı çok sever. Geceleri kardeşleri yattık-tan sonra ayı ve parlayan yıldızları seyretmeye ise bayılır. Onlarla hayalinde resimler yapar. Yıldızlardan resim yapmak güzeldir ama ya geç yatmak?Her sabah olduğu gibi yine geç uyanmıştır bizim afacan Popi. Evde yalnız olduğunu fark edince, kardeşlerini aramak için dışarı çıkar. Kendisini bekleyen maceradan habersizdir. Uykusuz Her Gece, bir çocuğun yaşadıklarından deneyim edinme sürecini neşeli bir öykü içinde anlatıyor.


S A L İ M K E S K İ N G Ö Z & Ö Z L E M K O R Ç A K


OKULÖNCESİ

10

KILKUYRUK POPİ - GÜZELLİK TACI

E L M A Ç O C U K

Minik Popi ve en yakın arkadaşı Kırkayak Turti ormanda oyna-maya dalmışlardır. Birden, çalıların arasında parıldayan bir şey görürler. Bu, bir prenses tacıdır. Şaşkınlık içinde tacı incelerler-ken Turti’nin aklına bir fikir gelir : Güzellik yarışması düzenlemek. Böylece taç sahipsiz kalmayacaktır.Kimler katılmaz ki yarışmaya... Kurbağadan file, ördekten dinozora herkes gelir. Peki ama en güzel kimdir?Bakış açısını değiştirmeyi ve çözüm üretmeyi, neşeli karakterlerle anlatan eğlenceli bir öykü.



S A L İ M K E S K İ N G Ö Z & Ö Z L E M K O R Ç A K

OKULÖNCESİ

11

E L M A Ç O C U K

KÜÇÜK BE YA Z UĞUR BÖCEĞİ

Büyükler çoğu zaman hikâyelere inanmazlar, oysa onlar da bir zamanlar annelerinin, babalarının, ninelerinin hikâyeleriyle büyü-müşlerdir. Yaşamı o hikâyeler sayesinde öğrenmişler ve erdemli olma yolunda ilk adımlarını o hikâyelerle atmışlardır. Kitaplarında büyükleri hikâyelere yeniden inandıran Ahmet Şerif İzgören, bu kez hikâyelerini çocuklar için anlatıyor. Çocukların Şerif Amcası; küçük Ahmet’in, Zafer’in, Ayşe’nin hikâyeleri ışığında yardımsever ve hoşgörülü olmanın, yapılan işi sevmenin ve o işin hakkını ver-menin önemini çocuklara aktarıyor bir gün onlar da başkalarının uğur böceği, umudu olabilsinler diye. Çocuklar keyifle okuyacak-sınız!


A H M E T Ş E R İ F İ Z G Ö R E N

R E S İ M L E Y E N : V İ C D A N İ L E R İ

4. BasımSayfa Sayısı: 88Ebat: 16,5x21,5 cm

“Uç uç böcecik,Annen sana terlik pabuç alacak.”

7+

12

AKLINI ARAYAN ÇOCUK

E L M A Ç O C U K

Ailesiyle birlikte mutlu bir şekilde yaşayan küçük Damla’nın ba-şından her gün farklı bir olay geçer ve her günün sonunda fark-lı şeyler öğrenir hayata dair. Arkadaşları da onunla birlikte serü-venlere atılır. Damla ve arkadaşlarının başından geçen öğretici olaylarla örülü bu kitap 7–8 yaş üstü çocuklar için kaleme alın-mış. Kitap, “Dondurmam Kaymak”, “Çevremiz ve Hayvan Dost-larımız” ve “Gönüllü müsün?” gibi 12 hikâyeden oluşuyor ve ço-cuklara öğütler veriyor. Bakalım küçük Damla ve arkadaşları ne-ler yapıyor, yaşadıklarından nasıl dersler çıkarıyorlar? Keyifle oku-nacak bir çocuk kitabı…


Bırakalım çocuklar düzeltsin yanlışlarımızı.


Ö Z D E N A S L A N


7+

13


E L M A Ç O C U K

SAKIZ AĞACI

Yan yana yaşayan genç, yaşlı onlarca kavak ve onların arasında filizlenen küçük bir fidan. Küçük cılız fidan, bir gün büyüyüp ser-pilmeyi, kavaklar gibi uzun olmayı düşlüyor ve kavaklarla arkadaş olmayı bekliyor. Kavaklar ise kendilerinden farklı olan bu fidanın arkadaş olma çabasına bir türlü anlam veremiyorlar. Oysa görü-nüşü onlardan farklı olsa da aynı topraklar yetiştirdi hem kavakları hem de küçük fidanı. Şimdi hep beraber bu küçük fidanın sesine kulak verelim ve onun var olma öyküsünü dinleyelim. Farklı olana saygı, hoşgörü ve dostluğun işlendiği bu sıcacık öyküye misafir olalım.


C E R E N K U R T

R E S İ M L E Y E N : A Y Ş E A K I L L I O Ğ L U

7+

14

E L M A Ç O C U K

KIRMIZI DENİZ YILDIZI

Kocaman ailesiyle denizde yaşayan minik Alaz, büyük bir balıktan gökyüzü diye bir yerin olduğunu öğrendi. O günden sonra bu kırmızı denizyıldızı, gökyüzünü her şeyden çok merak etmeye başladı. Meraklandıkça daha da kızardı ve sorularına cevaplar bul-mak için keşfe çıkmaya karar verdi.Bu yolculukta kimlerle karşılaştı dersiniz? Gökyüzünde ona ben-zeyen birileri vardı, yoksa ait olduğu yer gökyüzü müydü? Yuka-rıdaki bu parlak beşgenler ona göz mü kırpıyordu acaba? Gök-yüzünden aşağıya nasıl düşmüştü? Evin yolunu bulabilecek miydi?Bu meraklı denizyıldızı da hepimizi merakta bıraktı, değil mi? Ge-lin, onun bu keşif yolculuğu sayesinde kendi sorularımıza cevaplar bulalım.


C E R E N K U R T



7+

15

POŞET TO

Poşetto, oyuncak mağazasında yaşayan kendi hâlinde bir naylon poşetçiktir. Bir gün şık bir anne mağazaya gelir. Elinde kızı için seç-tiği oyuncakla mağazadan çıkarken Poşetto da onunla birlikte ilk kez dış dünyaya adım atar. Dışarıda gördüğü kocaman oyuncaklar onu çok şaşırtır. Eve geldiklerinde şaşkınlığı devam eder, çünkü bu evde yaşayan Naylona ve diğer poşet arkadaşlarından Deği-şim Merkezi isimli bir yere gideceklerini öğrenir. İşte Poşetto’nun ilginç ve renkli yolculuğu burada başlar. Bakalım Poşetto, Naylona ve diğerlerini Değişim Merkezi’nde ne-ler bekliyor? Gerçekten değişecekler mi? Geri dönüşüm de neyin nesi, neye dönüşecekler ki? Okuyalım da görelim!


C E R E N K U R T


E L M A Ç O C U K


7+

16

CESUR AKTÖR GERÇEKLER ORMANI’NDA

Cesur için her şey Ayperi öğretmeni ve arkadaşları ile gittiği piknikte başlıyor. Güneşli, pırıl pırıl, temiz bir havada bir köşede dinlenirken başına düşen kıpkırmızı elma onu sihirli bir yolculuğa çıkarıyor. Elma kurdu Kurtçuk, Cesur’u Gerçekler Ormanı’nın pe-risi Füruğ ile tanıştırıyor. Özgürce her istediğine sahip olmak iste-yen Cesur, bu tanışmadan sonra istediği şeylere kavuşuyor, ancak sahip oldukları arttıkça Cesur’un başı derde giriyor. BakalımCesur bu durumdan kurtulabilecek mi? Gerçekler Ormanı, Cesur’a neler sunacak?


D İ L A R A Y A L Ç I N O K U R


E L M A Ç O C U K


7+

17

E L M A Ç O C U K

BALIK ÇORBASI

Düşünen Adam ve Yazan Kadın, balık çorbası tenceresinin başın-da buluşan iki sıkı dost...Adam; masasında ya da bahçesinde oturup düşünmekten hoş-lanıyor, düzenli olmayı tercih ediyor, ineğiyle yaşıyor ve pudinge bayılıyor.Kadın; kitap yazıp onları ciltlemekten keyif alıyor, evinin dağınık olmasını tercih ediyor, uçan fareleri ve kedileri ile yaşıyor, balık çorbasına hayır diyemiyor.Sık sık bir araya gelip balık çorbası içerken uçan düşüncelere kaşık sallıyorlar. Bir gün düşünceler havada kanat çırparken bir düşünce akıllarına konuveriyor. Acaba bu düşüncenin ardından ortaya çıkan iki ilginç çocuğun sırrı ne? Bu gizem nasıl çözülecek?Usta yazar Le Guin’in yarattığı, dostluk ve hoşgörü ile renklenen bu büyülü dünyada keşfe çıkmaya hazır mısınız?


U R S U L A K . L E G U I N

Ç E V İ R E N : K E M A L A T A K A Y R E S İ M L E Y E N : V İ C D A N İ L E R İ


8+

18

E L M A Ç O C U K

VIRGINIA WOOLF: GÖRÜNME YENİN YA Z ARI

Virginia konuşmaya üç yaşında başladı, acaba ilk söylediği söz neydi?Babasının hazinesinde neler vardı?Sessiz sözleri nasıl yakalıyordu?Virginia ne yaptı da birçok kadına örnek oldu?Gizli sözler konuşabilir mi?İngiliz yazar Virginia Woolf ’un yaşamı bu kez sizin için kaleme alındı. Tüm engellere rağmen kitap okumak ve yazmak, Virginia için bir tutkuydu. Çocukluğunun renkli dünyasının size fısıldadıkla-rı eşliğinde yol alırken tüm kalbinizle istediğinizde neler başarabi-leceğinizi görecek, yolunu kaybetmiş gizli sözleri keşfedeceksiniz.


L U I S A A N T O L I N V Í L L O T A

Ç E V İ R E N : K E M A L A T A K A Y R E S İ M L E Y E N : A N T O N I A S A N T O L A Y A


8+

19

ARZ AVUL TEPESİ

E L M A Ç O C U K

Karadeniz; hırçın, dalgalı, neşeli ve gizemli. Karadeniz; görünenden ibaret değildir sadece; bu yüzden merak uyandırır, keşfedilmeyi bekler. Her zaman öğrenilecek yeni bir şey vardır Karadeniz’de. Bu kez Karadeniz’i keşfedenler büyükler değil; Karadeniz’deki sa-hil köylerinden birinde yaşayan dört arkadaş: Ercan, Selçuk, Da-vut ve İbrahim… Arzavul Tepesi’ndeki ışıkları fark edip sırrını öğrenmek için yola düşen dört arkadaşın yol boyunca karşılaştıkları tehlikeleri ve on-ların maceralarını, Arzavul Tepesi’nin sırrını tüm çocuklar zevk ve merakla okuyacak!


M E H M E T E R K A N


4. BasımSayfa Sayısı: 248Ebat: 13x19,5 cm

“Biz ışıkların peşinden değil, Arzavul’un kendini keşfetmeye gidiyorduk.”

9+

20

E L M A Ç O C U K

DÜŞ HIRSIZININ ÇIRAĞI

Uyandığımızda yarım yamalak hatırlasak da yüzümüzü güldüren, şaşırtan, heyecanlandıran düşlerimizi yitirsek, hayat ne kadar tatsız olurdu değil mi?

Tozlu şehrin sakinlerinin, yakın zamana kadar sıklıkla gördükleri güzelim düşlerinin yerinde yeller esiyordu artık. Düşlerini çaldır-dıklarından öylesine emindiler ki! Sonunda düşlerini kötü niyetli birine kaptırdıkları konusunda anlaştılar ve soluğu amansız dedek-tifler Fındıkkıran ve Atom’un bürosunda aldılar. Aldılar almasına ya, Fındıkkıran’ı bir düş hırsızının varlığına inandırmak kolay olmayacaktı.

Tozlu şehre bu tuhaf olayın yaşandığı günlerde ayak basan Kiraz ise kısa sürede, bu şehirdeki tek tuhaflığın kaybolan düşler olmadığını fark edecekti. İnsanların olduğu kadar, dükkânların isimleri de bir acayipti bu şehirde: Mmmm Pastanesi, Derdeçare, Çetinceviz, Ba-yan Lüle, Bay Telaş, Doktor Kuzukulak… Ve tabii ki, olayların akışı ve çözümlenişi de öyle olacaktı…


A H M E T Ö N E L

R E S İ M L E Y E N : S A İ T M U N Z U R


Rüyaların yapıldığı maddeden yapılmayız biz ve uykuyla çev-rilidir küçücük hayatımız…

William Shakespeare

9+

21

E L M A Ç O C U K

KARA OKLAR ÇETESİ

1928 Türkiye’si, savaştan yeni çıkmış bir ülke. Yıllardır okunmayı bekleyen gizemli mektuplar, çözülmesi gereken şifreler, katedilen yollar, tablodaki sır, adadaki manastır, gizli ajanlar ve yerine getiril-mesi gereken esrarengiz bir görev...Erim, yakın arkadaşı Zafer, Nisan ve ikiz kız kardeşleri Sanem, Simin... Kara Oklar Çetesi’yle heyecan ve tehlike dolu, soluk solu-ğa kalacağınız, hiç aklınıza gelmeyecek durumlarla karşılaşacağınız macera dolu bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Sıkı durun! Sonuç hiç de beklediğiniz gibi olmayabilir.





9+

Kitap okumayı sevmeyenler bile bu kitaba bayılacaklar…

Deniz AkbıyıkÖğrenci

22

KIRMIZI BENEKLİ KUTU

“Sihir diye bir şey yoktur” der büyüklerimiz. Oysa çoğumuzun sihrine inandığı bir eşyası vardır. Bize uğur getirdiğine inandığımız, yanımızda olduğunda kendimizi güvende hissettiğimiz, bize arka-daşlık eden, alıp başka diyarlara götüren bir eşya. Belki bir kalem, belki bir oyuncak, belki bir kutu… Evet, bir kutu. Tıpkı Can’ınki gibi, kırmızı benekli, sihirli bir kutu. İnsanın elinde onu her yere götüren sihirli bir kutu olur da, yerin-de durur mu hiç? Can, babaannesinin armağan ettiği kutuyla uzay gemisi HOPTİRİK’e atlayıp başka gezegenlerde yaşam aramaya gidiyor. Deniz altında yeni bir dünya keşfediyor. Denizkızı Alara ve BENTOS’la birlikte köpek balıklarıyla mücadele ediyor. Bu kadar-cık mı? Tabii ki değil. Devamı kitabın sayfaları arasında.




E L M A Ç O C U K


9+

23

E L M A Ç O C U K

ÇORAP AĞACI

Anadolu’nun farklı kasabalarında, farklı yaşamlar süren üç çocuk. Bilgisayarın, cep telefonunun ve hatta televizyonun olmadığı, varlık görmemiş çocukların yokluğu fark etmediği dönemler… Yaşamın yalın, sorunların gerçek olduğu zamanlar. Hasan, Ahmet ve Selime… Üç ayrı dönemin, üç farklı kahramanı. Onlar, yaşamı ve yetişkinlerin dünyasını anlamaya çalışırken farkına varmadan büyüyen bireyler. Yaşadıkları yerler ve yaşam hikâyeleri birbirinden farklı olsa da duyguları, düşünceleri ve değerleri ortak. Düşünen, öğrenen, direnen, vazgeçmeyen çocuklar…


A R Z U S E H İ M



10+

24

ÇIPLAK ZEBRA

Usta elinden çıkan Çıplak Zebra, çizgileri olmayan bir zebranın kendini keşfetme yolculuğuna çıkışını, gerçek çıplaklığın ne oldu-ğunu kavrayışını eğlenceli bir biçimde aktarıyor.

A H M E T Ö N E L


Y A K I N D A


9+

K İ Ş İ S E L G E L İ Ş İ M S E R İ S İ

27

ŞU HORTUMLU DÜNYADA FİL YALNIZ BİR HAY VANDIR

İletişim, Başarı ve Hayat Üzerine


Kim olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Ya ideallerinizi? Yazar, ken-di yaşamından örnekler vererek düşüncelerini okurla paylaşıyor:“Kendime çok değer veriyorum ve bunu yaptığım sürece etrafı-ma da değer verebileceğimi biliyorum. Etrafımdaki her şey ben olduğum için var ve kendimi ne oranda geliştirirsem etrafımı da o oranda anlar ve yararlı olabilirim.Nerede, ne zaman ve nasıl doğacağınızı seçemezsiniz. Nerede ve nasıl öleceğinizi de seçemezsiniz. Ama nerede, nasıl yaşayacağınızı pekâlâ seçebilirsiniz. Yeter ki bunun için çaba gösterin.Değerli bir benliğiniz ve değerli bir hayatınız olsun.‘Kendine değer vermek’le, ‘kendini beğenmek’ arasında dağlar vardır.Değer vermek kendinizle başlar. Kendine değer vermeyenin çev-resine değer vermesi imkânsızdır. O yüzden kendinizle başlayın şaheserlere, siz hayattan keyif aldıkça hayat da farklılaşır. Ancak kendinizi severseniz etrafınızdakileri de sevmeye başlarsınız.”


80. BasımSayfa Sayısı: 240

Kendimi ne zaman kötü hissetsem bu kitabı okuyorum; büyüleyici bir şekilde kendimi iyi hissetmeye ve hayatı sevmeye, varlığımdan mutlu olmaya yeniden başlıyorum. Teşekkürler!

Ceren Demirel

AVCUNUZDAKİ KELEBEK


Yazar, kitabını “Tek bildiğim şey, sizin hayal gücünüzü büyülemek-tir. Öyle bir büyü ki o, kitaba dokunduğunuz anda başka bir dün-yanın kapısını aralar gibi olmalısınız. İnşallah bu kitap başucu kita-bınız olur” diyerek anlatıyor.İzgören, samimi bir dille kendi yaşamından ve gözlemlerinden ör-nekler vererek gelecek hayalinizi, hayat amacınızı, değerlerinizi ve hedeflerinizi düşünmenizi ve bunları kendinize söylemenizi sağlı-yor. Olumlu düşünmenin, yaratıcılığın ve mücadele ruhunun öne-mini vurguluyor. Her bölümün sonunda yer alan hikâyeler, kitap-ta anlatılanları tamamlıyor.Yaşamınıza yön vermek, kendinize bir yol çizmek mi istiyorsu-nuz? Sizi anlayacak biriyle konuşmaya mı ihtiyacınız var? Avcunuz-daki Kelebek’i okurken yazarın sizinle konuştuğunu hissedeceksi-niz. Ders vermeye, kural öğretmeye çalışmayan samimi bir soh-betin içinde bulacaksınız kendinizi. Yayımlandığından bu yana her yaştan okurun ailesiyle birlikte se-verek okuduğu tam bir başucu kitabı.



Kitabı lise son sınıf öğrencime verdim. Ertesi gün yanıma gelip kitabı çok beğendiğini, sayfaları çevirdikçe elinden bırakamadığını söyledi. Hiç kitap okumayan birisine sayenizde kitap okuttum.

Gülay Kalpakçıoğluİstanbul 80. Yıl Lisesi Kimya Öğretmeni

28

29

SÜPERMEN VE UĞUR BÖCEĞİ


Bu kitapta 18 farklı yaşam öyküsüne tanık olacaksınız. Bu öykü-lerin kahramanları her gün yanından geçtiğiniz, aynı otobüse bin-diğiniz kişiler olabilir. Eşinize çiçek aldığınız bir çiçekçi, hastalandı-ğınızda derman aradığınız bir doktor, arabayla yanından geçer-ken tarlada çalıştığını gördüğünüz bir köylü ya da sizin gibi bir ta-mirci, diş hekimi, ev hanımı, banka çalışanı olan sıradan insanlar. Ama önemli bir farkları var bu kahramanların! Onlar gerçek var-lıklar ; yaşadıklarıyla, sevgileriyle, dürüstlükleriyle, yardımseverlikle-riyle, şefkatleriyle… Belki siz de bu kahramanlardan birisiniz ve belki de bu kitap “unutturulmuş” olan toplumsal değerlerimizi hatırlamanıza yardım eder.Yazar, sonsözde “Amacım, sizi bu sıradan ülkedeki olağanüstü insanlarla tanıştırmak. Bu olağanüstü insanların ortak bir özelli-ği var : Hepsinin hayatı çok sıradan. Kafanız karıştı değil mi?” di-yor. Bu kitabı bitirdiğinizde, belki de hayatta nerede durduğunuza veya durmak isteyeceğinize dair bir karar vereceksiniz.



Ülke ikiye bölündü...Süpermen misiniz, yoksa Uğur Böceği mi?Karar sizin.

30

HIDIR KİŞİSEL GELİŞİYORNefes Nefese Bir Kişisel Gerilim Kitabı


Hıdır, kendi hâlinde bir devlet memurudur. Eşi ve akıllı kızı Nisan’dan başka sahip olduğu tek şey, gözü gibi baktığı 1991 model beyaz Şa-hin arabasıdır. Bir gün Ferrari’sini Satan Bilge adlı kitabı keşfeder: “Kararı ver; Doğu felsefesiyle, Amerikan iş bitiriciliğini birleştir. Son-ra gelsin başarı ve mutluluk”. Böylece “kişisel gerilim” yolculuğuna başlar. “Birçok Amerikalı’nın ve Amerikan vatandaşı olmak için can verecek birçok Türk’ün ‘kişisel gelişim’ kitaplarını” okur. Çoğu çok satan, Amerikan kültürünü işleyen bu kitapları okudukça “gelişim” gösterir. Ses tonu, bakışları, davranışları, konuşma tarzı yani “beden dili” hızla değişir. Bu değişim nedeniyle sürekli komik duruma düşer. Ahmet Şerif İzgören, Hıdır’ın yaşadıkları üzerinden, “kişisel geli-şim” başlığıyla yayımlanan kitaplarla dalga geçiyor. Bu kitapların in-sanları kendi benliklerinden uzaklaştırdığını, hayal kırıklığına uğrat-tığını mizahi bir dille anlatıyor. Bireysel başarıyı ve rekabeti temel alan bu zihniyeti, kişisel gelişim uzmanı denilen insanların kendi hayatlarındaki başarısızlıklarını da vurgulayarak eleştiriyor.Bize mutluluk kitabı yazan adamların çoğunun bizim kadar mut-lu olmadığını, pozitif enerji deyip duranların yüzünün belki de hiç gülmediğini vurguluyor.



Bu kitabı zamanında okusaydım, bugün Irak’a, Afganistan’a girmemiş olurduk. Hayat felsefem değişti.

George W. Bush

31

SÜPERMEN TÜRK OLSAYDI PELERİNİNİ ANNESİ BAĞLARDI


“Bu kitabı kişisel gelişmeyin diye yazdım, toplumsal gelişin. Etrafa da gram katkınız olsun.” Ahmet Şerif İzgören, bu kitabında diğer kitaplarından farklı ola-rak okuru toplumsal gelişime davet ediyor. Girişimcilik, iş kalitesi, dürüstlük, yurt sevgisi ve hoşgörü değerlerini vurgularken toplu-ma nasıl daha yararlı olabileceğimizi yaşanmış hikâyeler eşliğinde okura sunuyor. “Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da.” Okurken pelerininizi kendiniz bağlayabildiğiniz sürece gerçek bir Süpermen olabileceğinizi göreceksiniz. Ayaklarınızın yere bastı-ğından emin olun. Gerçekten uçabilirsiniz.



Ahmet Şerif İzgören’in bütün kitaplarını okudum. Bazen gözlerim dolarak, bazen yeni bir şeyler öğrenerek dağarcığıma bir şeyler atabildim. Böyle kitaplar enderdir. Şerif ’i elinizdeki kitaptan dolayı bir kez daha kutluyorum. Yine onun izniyle kitabından birkaç anekdotu konuşmalarımda kullanmak istiyorum. Bu kitaptan güzel şeyler edineceksiniz.

Müjdat Gezen

32

YETENEK DEDİĞİN NEDİR Kİ?

“O zaten süper yeteneklerle donatılmış, bu kadar başarılı olması çok doğal” gibi sözler size de tanıdık gelmiyor mu? Çoğu zaman kendimizi, çevremizde gördüğümüz kişilerin üstün yetenekli ol-duklarına inandırırız ve kendimizin asla onlar kadar başarılı ola-mayacağına. Geoff Colvin, Yetenek Dediğin Nedir ki adlı kitabında yeteneğin fazlaca abartıldığına vurgu yapıyor ve farklı başlıklar altında “bi-linçli tekrar” olgusunu yeniden yorumlayarak emek vermenin, bir iş üzerine yoğunlaşarak çalışmanın başarıyı getireceğini söylüyor. Yeteneği, başarıya ulaşmanın tek koşulu olarak görenlerin ufkunu açacak ve başarıya ulaşmaları yolunda onlara ümit verecek bir kitap…

G E O F F C O L V I N


K İ Ş İ S E L G E L İ Ş İ M S E R İ S İK İ Ş İ S E L G E L İ Ş İ M S E R İ S İ


Geoff Colvin, gerçek yaşam hikâyeleri ve araştırmaları kullanarak yüksek performansa giden yolu açığa çıkarıyor: İç motivasyon ile beslenen amaca yönelik alıştırma. Bu kitap, sizi düşünmeye sevk edip harekete geçmenizi sağlayacak.

Daniel H. PinkAklın Yeni Sınırları adlı kitabın yazarı

33

KELİMENÜPostmodern Yakıştırmalar

K İ Ş İ S E L G E L İ Ş İ M S E R İ S İ Z İ H İ N S E L G Ü L M E C E

Evet, bu kitap özünde ve unvanda bir sözlük (kelimenü); ama ço-ğunlukla dalgacı, hatta bazen pervasız. İşte, birkaç örnek: Çayyaş: Sabahtan akşama kadar çay içen bağımlı kimse.Bacıgard: Nişanlısı veya sözlüsüyle yalnız dışarıya çıkmasına ancak yanlarında birisi olursa izin verilen genç kıza eşlik eden, aşırı ko-rumacı kız kardeş.Kıroselleşme: Görgüsüzlüğün, hödüklüğün tüm dünyaya yayılma-sı, globalleşmesi.Silenci: Trafik ışıklarında duran arabaların camlarını üstünkörü sil-dikten sonra sürücülerden ısrarla ve arsızca para dilenen kimse.Dilozor: Dildeki gelişmelere ayak uyduramadığı için hâlâ Nuh Nebi’den kalma kelimelerle konuşup yazan kimse.Bürokrant: Kamuda çalışan üst düzey görevlinin pozisyonunu kö-tüye kullanarak elde ettiği haksız gelir.Pijama yakalı: Mavi veya beyaz yakalıyken işini kaybedip evde oturmak zorunda kalan kimse.

H A K A N Y A M A N


Tüh! bebek: İki yakaları bir araya zor gelen ve çoğu zaman anne ve babalardan destek almak zorunda kalan, yeni evli çalışan çiftin istemeden yaptığı bebek. Doğum kontrol sürçmesi.

34

OLUMLU SÖZCÜKLER ETKİLİ SONUÇLARYaşamı Değerli Kılmanın ve Coşkuyla Kucaklamanın Basit Yolları


İnsanlara ne söylersek etkili sonuçlar alırız? Pek çok insanın bir-birine özenli davranmayı neredeyse unuttuğu bu çağda, Hal Urban yumuşak bir ses tonuyla söylenen “teşekkürler”, “lütfen” gibi olumlu sözcükler ve içten bir gülümsemenin adeta sihirli bir etki yarattığını ortaya koyuyor. Okulda, ailede, işyerinde, spor et-kinliklerinde kullandığımız teşvik edici, yönlendirici sözlerin istedi-ğimiz sonuçları almamızı sağlayacağını ve ilişkilerimizi güçlendire-ceğini yaşamdan örneklerle anlatıyor. Bu kitap, aileleri bir arada tutmanın, okullardaki şiddeti durdurma-nın, yöneticilerle çalışanlar, kadınlarla erkekler ve takım arkadaş-ları arasındaki iletişimi geliştirmenin etkili yöntemlerini gösteriyor. Yazar bize, olumlu sözcükleri yaşamı değiştirmede nasıl kullana-bileceğimizi hatırlatıyor: “Güzel sözcükler öylesine güçlüdür ki…Dünya bizi üzerken, onlar bizi neşelendirir.En karanlık saatlerimizde bize destek olur.Minnettar olmamız için nedenler sunar.Başkalarının bize güven duyduğunu gösterir.Günlerimize ışık saçar.Hayatımızı zenginleştirir.”

H A L U R B A N

Ç E V İ R E N : D r . B Ü L E N T A K A T


Son derece sezgili ve düşünceli bir insandan o denli sezgi ve düşünce dolu bir kitap. Okuyun ve kendinizi geliştirin.

Robin Sharma Ferrari’sini Satan Bilge’nin Yazarı

35

YABANCI DİL NASIL ÖĞRENİLMEZ?Nasıl Öğrenilir?


Yazar, pek çok insanın kâbusu hâline gelen yabancı dil eğitimi ko-nusunda bizi “yabancı dil bilgisi bilmek = yabancı dil bilmek” ya-nılgısından kurtarıyor. Bu kitap klasik bir dil öğretimi, bir ders ya da alıştırma kitabı değil, herhangi bir dilin nasıl öğrenilmesi ve öğ-retilmesi gerektiğini vurgulayan bir yöntem kitabıdır. Yazar, yaban-cı dil öğrenmek isteyenlerin öncelikle kendilerini tanıyıp kendile-rine uygun yöntemi keşfetmelerini sağlıyor. Yabancı dil eğitimi ve-renlerin de öncelikle okuması gereken bir kitap.Kitabın sonunda bir makalesi yer alan Dr. Hasanbey Ellidokuzoğlu’nun verdiği yüzme örneği de herkesin yabancı dil öğrenme yeteneğine sahip olduğu gerçeğini ortaya koyuyor: “Yüzme öğrenirken ilk basamak, öğrencinin suyun üstünde dura-bilmek gibi doğal bir kabiliyeti olduğunu bilmesidir. Dil öğrenirken bilmemiz gereken, bir dili edinmede doğuştan varolan ve sonra-dan yok olmayan bir kapasitemiz olduğunu bilmektir.”Bu kitap, herhangi bir yabancı dili öğrenmek isteyenlere ve ya-bancı dil öğretmenlerine gereken hayati bilgiler sunuyor.

D r . A L İ I Ş I K


Bu kitabı okuduktan sonra, sırf İngilizce öğrensinler diye çocuklarımı özel okula göndermeme gerek var mı diye düşünmeye başladım.

Mehmet ŞenÖğrenci Velisi

36

ZOR İNSANLARLA ZORLANMADAN BAŞ ETMEKErtelemeci •Terörist• Benim İşim Değil


Yaşam, dikensiz bir gül bahçesi değil. Yaşantımızın her aşamasında bize mutluluk veren güller olabileceği gibi, elimize batan diken-ler de olacak. Önemli olan, o dikenlerle yaralanmadan, elimizde-ki güllerden keyif alabilmek değil mi?Biliyoruz ki bazı insanlarla birlikte yaşamak veya çalışmak diğer-lerinden daha zor olabiliyor. Hepimiz, yaşamımızın en azından bir döneminde, zor bir insanla birlikte yaşamak veya çalışmak zo-runda kalabiliriz.Kitapta yer alan öykülerde, bu zor insanlardan üçüyle tanışıp iş yaşamına dair ipuçlarını yakalayacaksınız.



Yazar, tıpkı Bir İnsan Kaynakları Masalı’nda olduğu gibi, herkesin anlayacağı bir dil kullanarak yazmış öyküleri. Zor insanlarla her yerde karşılaşabiliriz. Kitabı bitirdiğimde, “Evet, sizinle baş edebiliriz” dedim.

Esra Özpınar

37

İYİ Kİ FARKLIYIZEkip Çalışması, Stratejik Planlama ve Farklılıkların Yönetimi


Yazar, bir şirkette stratejik plan hazırlamak üzere bir araya gelmiş olan birbirinden farklı karakterlerin ekip çalışması sırasında yaşa-dıklarını akıcı bir dille anlatıyor. Önsözünde vurguladığı gibi, takım çalışmasının her aşamasında farklılıkların iletişim ve verimlilik açı-sından zorluktan zenginliğe dönüşmesini aktarıyor:“Biliyoruz ki çeşitlilik zenginliktir. Yaratıcılık için, yenilik için, prob-lemlere farklı bakış açılarıyla yaklaşabilmek için, kısaca, küresel pi-yasada başarılı olabilmek için farklı görüşler, farklı düşünceler, fark-lı insanlarla beraber çalışmak gerekiyor.” İyi ki Farklıyız, renkli bir ekibin hikâyesi. Farklılıklar üzerine kurgu-lanmış, özlü sözler ve masallarla harmanlanmış, sürükleyici, güldü-ren, düşündüren bir eser. Aynı zamanda stratejik planlama gibi iş yaşamına dair pek çok bilgi veriyor. Çalışan veya çalışmayan her-kesin merakla okuyacağı bir başucu kitabı.



Önemli olan farklılıkları değil de ortak yanları görebilmek.Anlaşmak çok kolay,Önyargıdan kurtulup hoşgörülü olabilirsek.

38

BEN KİM, KONUŞMAK KİM?


Hayatta var olabilmek için kimliğimizi, kişiliğimizi, fikirlerimizi vb. çevremize aktarmaya çalışırız. Hakan Urgancı, bu kitapta toplu-luk önünde konuşmanın ve beden dilini iyi kullanmanın ipuçla-rını veriyor. İlk bölümde mesleği sunum gerektiren herkes için genel bir anla-tımla sunumda mantığın değil, duygu yaratmanın ve hayalin öne-mi vurgulanıyor. Konuşmanın her aşaması –hazırlık, başlangıç ve sahne– yazarın mesleki birikimleri ve bilimsel araştırmaları ışığın-da eğlenceli bir dille anlatılıyor. İkinci bölümde ise röportaj tekniklerinden seyirci-sunucu ilişkile-rine, gündemi yakalamaktan fark yaratmanın önemine kadar ge-reken her türlü bilgi sunuluyor. Yazar, sunucu ve spiker adayla-rı için sahnede ayakta kalmanın yollarını öğretirken stüdyonun anahtarını da veriyor. Bu kapıyı açıp içeri giren, eğlenerek çok şey öğrenecek.

H A K A N U R G A N C I


Kitabı zevkle okudum; örnekleri, anlatım dili çok akıcı. Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde okuduğum için de bu kitaptan başka tatlar aldım. Sadece sunucu veya spiker adaylarının değil, herkesin bu kitaptan alabileceği bilgiler olduğuna inanıyorum.

Sevilay Altuntaş

39

GELECEĞE YÖN VEREN SÖZLER

Akın Alıcı’nın Geleceğe Yön Veren Sözler adlı sevilen kitabı, göz-den geçirilmiş yeni baskısıyla Elma’da! Yazar, geçmişten geleceğe ışık tutan özlü sözleri derlediği bu kitapla gelişime açık olanlara sesleniyor: “Düşlerdeki bir yaşam düşüncelerde başlar…”

“Bütün görkem başlamaya cüret edebilmektir.”Eugene F. Ware

“Başarısızlık mı? Ben hiç karşılaşmadım kendisiyle. Benim karşılaş-tığım geçici birtakım aksiliklerdi.”Bill Marriott

“Dünle beraber gitti, düne ait ne varsa cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım.”Mevlana Celaleddin-i Rumi

“Nasıl ve ne zaman öleceğinizi seçemezsiniz. Sadece nasıl yaşaya-cağınıza karar verebilirsiniz. Şimdi!”Joan Chandos Baez

“Kendini yönet! O zaman dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.”Platon

A K I N A L I C I



40

DAHA MUTLU YAŞAMAKKalıcı Mutluluğun Sırları


New York Times en çok satanlar listesine girmiş olan Daha Mutlu Yaşamak, merak ettiğimiz bir sorunun yanıtını veriyor : Mutlu ol-mayı öğrenebilir miyiz?Hayata bakışımızda önemli değişiklikler yaratan bu kitabın yaza-rına göre EVET.Peki, ama nasıl? Harvard Üniversitesi’nde pozitif psikoloji ve mut-luluk konusunda dersler veren yazar, önerilerini bizimle paylaşıyor.Bu eseri kişisel çalışma kitabınız olarak düşünün. Her bölümde sunulan mutlulukla ilgili aydınlatıcı bilgileri okuduktan sonra yapa-cağınız basit alıştırmaları günlük yaşamınıza uyguladıkça hayatınızı yeni bir bakış açısıyla görme yeteneği kazanacaksınız. Böylece evde, işyerinde, okulda ve tüm ilişkilerinizde daha mutlu olma şansını yakalayacaksınız. Mutluluğu anlatmak onun resmini yapmaktan daha kolay olsa gerek. Tıpkı yazarın yaptığı gibi: “Kalıcı mutluluğu elde etmek, bize anlamlı gelen bir yere doğru yaptığımız yolculuktan keyif almamızı gerektirir. Mutluluk ne dağın zirvesine ulaşmak, ne de dağın etra-fında amaçsızca dolaşmak gibi bir şeydir ; mutluluk, dağın zirvesine doğru tırmanırken yaşadığımız süreçtir”.

D r . T A L B E N - S H A H A R



Harvard’da verilen en popüler dersin temelini oluşturan etkileyici bir eser. Daha mutlu olabilmek için neler yapabileceğimiz konusunda bize bilimsel gerçekler ışığında yeni görüşler sunan bu güzel kitap, sağduyulu bir yaklaşım ortaya koyuyor.

Martin E. P. SeligmanGerçek Mutluluk adlı kitabın yazarı

41

TEMSİLCİİsteyebilmek İçin İsteği Bilmelisin


Hiç düşündün mü bilmiyorum? Herhangi bir dua veya talebin ol-duğunda nasıl bir mekanizmayı harekete geçiriyorsun? Yani bu ta-lebinden sonra neler oluyor? Hayatımız boyunca bizimle beraber olan, sadık, çalışkan, hiç uyu-mayan ve yorulmayan, sebep sonuç ilişkisini sorgulamayan, sade-ce taleplerimizi, isteklerimizi, arzularımızı yerine getirmeye çalışan, bunları düzenleyen, yaşantımızın şekillenmesinde çok önemli rolü olan bir temsilcinin varlığından bahsetsem…Bildiğimizi zannetmemiz, öğrenmemizin en büyük düşmanıdır. Oysa doğru diye tutunduğumuz bilgilerin bugüne ait olabilece-ğini ve “ben”i bir sonraki doğruya ulaştırmak için araç olduğunu keşfedebilmelidir insan. Gerçekler öğrenilince zannetmeler biter.“Onlar imkânsız olduğunu bilmedikleri için başardılar.”

M U R A T Ç O K Y İ Ğ İ T


“Gerçekte kimdi bu Duhan? Kendisindeki değişimi nasıl fark etmişti? Kaç zamandır tanıyordu kendisini? […] Kendi alnında gördüğü ışık tam olarak ne anlama geliyordu?– İşte o gördüğün ışık senin temsilcindi. Yani varlığının farkında olmadığın, ama her zaman seninle olan yol arkadaşın.”

42

TARİHE GEÇEN HA ZIRCEVAPLAR

Bu kitapta, kendilerini ve dünyayı değiştirme cesaretine sahip kişi-lerin kısa yaşam öyküleriyle zekâlarını yansıtan hazırcevapları bu-lacaksınız.

***Geveze bir adam, bu derece meşgul ve önemli buluşlara imza atan ünlü bilginle kulakları normalden biraz büyükçe olduğu için dalga geçmek ister: “Üstat, kulaklarınız bir insan için fazlaca büyük değil mi?” diye sorar. Galileo yaptığı işten başını kaldırarak adamı süzdük-ten sonra yeniden işine dönerek şu yanıtı verir : “Evet, benim kulak-larım bir insan için biraz fazlaca büyük, ama seninkiler de bir eşek için fazlaca küçük sayılmaz mı?”

***Picasso, bir gece evine dönerken kapıda evine girmeye uğraşan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat kalmadan hırsız kaçar. Derhâl evine giren Picasso, hırsızın resmini çizerek polis merkezine gön-derir. Bir hafta sonra ünlü ressama şu bilgi verilir : “Sayın üstat! Gön-derdiğiniz resim üzerine çoğu sakat olmak üzere yirmi kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır.”

A K I N A L I C I



43

HAYAT TA BAŞARILARHedefe Giden Yolda Engelleri Aşın

Bahadır’ı verdiğim bir eğitimde öğrencim olarak tanıdım, son-ra başka eğitimlerde de beraber bilgilendik. Tanıdıkça gördüm ki; “adam” gibi adam, “baba” gibi baba, “dost” gibi dost. Her şey ol-ması gerektiği gibi onda. İnşallah ülkede Bahadır gibi insanlar ar-tar. Böyle kitaplar da artar. Ellerine sağlık dostum, ben çok seve-rek ve öğrenerek okudum. Dostlukla…

Ahmet Şerif İzgörenEğitmen - Yazar

Hayatın, sadece kendi yaptığımız seçimlerden oluştuğuna inanan biri olarak, başarının da “bireysel bir seçim” olduğuna kesinlikle inanırım. Bu kitap, hayatın içinden, güncel, akılda kalan ve gerçek-lerle yüzleşmemizi sağlayan örnekleri, bir solukta okunacak ka-dar akıcı ve motive edici üslubu ile başarıyı arayanlar için iyi bir yol gösterici olacaktır.

Uğur Gülen Aksigorta AŞ Genel Müdürü

B A H A D I R Z E N G İ N



44

YENİ GÖRGÜ KURALLARI

Eski dönemlerde insanların çadıra girerken mızraklarını dışarıda bırakmaları önemli bir nezaket kuralıymış. O dönemler için bir-birlerine zarar vermeyeceklerini anlatan el sıkışmaları ise, günü-müzde artık tam olarak bu manayı ifade etmese de hâlâ kullanıl-maktadır. Zaman ve şartlar karşısında değişikliğe uğrayan görgü kuralları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu alanda da yerini almıştır. Cep telefonu, internet ortamı başta olmak üzere imaj, beden dili ve empati gibi kavramlarla yeniden şekillenen gör-gü kuralları, eskiden sadece belli bir kesimin uyguladığı sosyetik davranışlar olarak düşünülmekten çıkmış, özellikle bu yeni hâliyle çağımız insanı için vazgeçilmez olmuştur.

Yeni Görgü Kuralları, hitaptan davete, sosyal ilişkilerden giyim-kuşama, ziyaretten telefonda konuşmaya kadar bu değişimi en temel hatlarıyla sunuyor.

A K I N A L I C I



45

26. Kilometre, iş yaşamımızda ve hayatın her alanında yaptığımız ya da yapmak zorunda kaldığımız seçimler üzerine yazılmış sü-rükleyici bir kişisel gelişim romanı.Romanda hayat maratonunda önemli bir aşama olan 26. kilomet-reye ulaşmanın, zorlukların getirdiği çaresizliğe boyun eğmeme-nin ve içimizdeki “biz”i harekete geçiren güzel duyguları yeniden yakalayarak yola devam etmenin önemi vurgulanıyor. Kitabın adı, maratondaki 26. kilometrenin en zorlu etap olmasından geliyor. Önce hayattaki güçlükleri yenmek için yazılmış formüller oku-yacağınızı sansanız da, Cengiz Alkış size farklı bir öykü anlatıyor.

C E N G İ Z A L K I Ş



26. KİLOMETREHayat Maratonunda Kaçıncı Kilometredesiniz?

46

HAYAT SENİ CÜMLE İÇİNDE KULLANDI

“Gitmek istiyorsun. Gidesin var. Gidemiyorsun. Sen gidemesen de için gidiyor gitmek deyince... Her kaçışta kendinden geçiş vardır. İlk olarak hazzı yaşar, kendinden geçersin. Sonra da kaçılacak tek kapı-nın kendinden geçtiğini fark edersin... Unutma ki, nereye kaçarsan kaç, kaçtığın kendinsin. Öyle bir bavulun var ki senin, sen de hep onun içindesin. Hem kimin bavulu geçmişinden daha ağırdır ki?”Hakan Urgancı; hayatla kavgası olanların, istediğini alamayanların, alıp da tatmin olamayanların, mutluluğun sırrına eremeyenlerin, olgunluk çağında hayatta sınıfta kalanların sorularına, “neden” baş-lıklı yazılarla yanıt arıyor. Şimdi derin bir kaba bolca bilgelik koyun, üstüne bir tutam hüzün, bir çilkim empati, göz kararı muziplik ekle-yin. Bu karışımı tanıyorsunuz. Başından, sonunu kestiremeyeceğiniz, merak uyandıran yazılarıyla, Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı, hep başucunuzda olacak. Umarız, hayat sizi güzel bir cümle içinde kul-lanmıştır.

H A K A N U R G A N C I



47

Öğrenmekten zevk alan, heyecan duyan, meraklı, araştırmacı, gözlem yapan, çözümler üretebilen, tüm zekâ alanlarını aktif şe-kilde kullanabilen, sağlıklı, yaratıcı, stressiz, mutlu, çevre ve doğaya önem veren çocuklar yetiştirmek için haydi birlikte açık havaya çıkalım. Çocuklarımızın doğayla ilgili benzersiz deneyimler edin-melerini sağlayalım. Anne-baba olarak çocuğunuzla açık havaya çıkmak istiyor ama nereye gideceğinizi, nereden başlayacağınızı ve ne yapacağınızı bilemiyorsanız, işte bu kitap, size nereden başlayacağınız ve neler yapabileceğiniz konusunda rehber olacak. Siz yeter ki meraklı ve istekli olun.Eğitimci ve danışman Nuran Kansu’nun birikim ve deneyimle-rinden yola çıkarak hazırladığı bu kitapta çocuğunuzun ilgisini doğaya çekecek, kolay uygulanan, eğlenceli ve aynı zamanda tüm zekâ alanlarının kullanılmasını sağlayan etkinlikler bulacaksınız. Bu kitaptaki tüm doğa etkinlikleri okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklara uygun olarak tasarlandı ve hayata geçirildi.

N U R A N K A N S U



ÇOCUĞUMLA DOĞADAYIZÇocuğumun Zekâ Alanlarını Geliştiriyorum

48

Aile ve Evlilik Danışmanı Özgün Kızıldağ’ın kaleme aldığı Çocukları Anlama Kılavuzu, yalnızca anne-babalar için değil, bebeklikten er-genlik dönemine kadar çocuklarla iletişim içinde olan, bir çocuğun gelişim serüvenini merak eden herkes için bir rehber niteliği taşıyor. Her ailenin, öğretmenin, psikolog ve psikolojik danışmanın karşı-laşabileceği durumları hayatın içinden, yaşanmış örneklerle sunan Çocukları Anlama Kılavuzu, benzer bir olay başımıza geldiğinde nasıl davranmamız gerektiğini açıklıyor, içinden çıkılamayacak gibi görünen bazı durumlar için işlevsel önerilerde bulunuyor. Çocuğu-nuzla ilgili kafa karıştıran gözlem ve tespitlerinize içinizi rahatlatacak yaklaşımlarla yanıt verirken, çocuklarımızla birlikte büyüyen bizler için oldukça faydalı bilgiler içeriyor.

U Z M . P S K . Ö Z G Ü N K I Z I L D A Ğ



ÇOCUKLARI ANLAMA KILAVUZUYaşanmış Örnekler, Etkili Yaklaşımlar

49

Eğitmen ve liderlik koçu Vedat Erol, uzun zamandır beklenen bu çok özel çalışmayı, liderlik ve bilge liderlik yolunda aşamaları geçmek isteyen, liderliği anlayıp kendini geliştirmek, iş ve yaşam sonuçlarına bunları aktararak yaşamını zenginleştirmek isteyen çok özel bir insan için kaleme aldı; SENİN İÇİN. Kendini tanımak, öğrenmek, işinin ve yaşamının liderliğini ele alıp yaşam standartlarını yükseltmek için ihtiyacın olan bilgileri ve uygulanabilir yöntemleri bir araya getiren bu kitap, okuyup bitir-dikten sonra kütüphaneye kaldırılacak eserlerden değil. Yazarın önerdiği eylem planları, düşündüren soruları, farkındalık yaratan içeriği ile liderlik yolunda her aşamada elinin altında olacak bir kılavuz.

V E D A T E R O L



LİDERLİK YOLCULUĞUMİşte ve Yaşamda Liderlik

50

İŞE GİDERKENKÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

Oyunun kuralları basit ama zordur. Kendi öykülerimizde haklı çık-mak için, oyunun kurallarını ve çıkış yollarını görmekte zorlanırız. Bir fırsatı değerlendiremeyince “tren kaçtı”, telafi si zor bir hata yapınca da “köprüden önce son çıkışı kaçırdık” deriz. Vardır hep bir mazeretimiz.Başkalarının öykülerinde ise çıkışı daha kolay görürüz. Anlatılan öy-küyü dinlerken aslında biz kendi öykümüzü dinliyoruzdur, farkında olmadan.Günümüz insanının isteklerine ulaşırken uygulayabileceği dü-şünce modellerini ve yöntemlerini aktaran Deneyimsel Tasarım Öğretisi’nin içerdiği bilgilerden esinlenilerek yazılan bu kitap, köp-rüden önce son çıkışı yakalayanların ve tüm iz ve işaretlere rağmen kaçıranların öykülerini anlatıyor. Deneyimsel Tasarım Öğretisi Başarı Psikolojisi eğitmenlerinden oluşan Grup Temiz tarafından kaleme alınan Köprüden Önce Son Çıkış, vazgeçilmez bir başucu kitabı olmaya aday.

G R U P T E M İ Z



51

Hepimiz toplumun bize dayattığı her bakımdan mükemmel olma beklentisine karşılık verebilmek için çırpınıp durur ; daha genç gö-rünmeye, daha fazla para kazanmaya, her zaman mutlu olmaya çalışırız. Oysa “mükemmele” ulaşma arayışı, mutluluğu elde etme yolunda önümüze çıkan bir numaralı engel olabilir.Son yıllarda olumlu psikoloji alanında âdeta yeni bir çığır açan araştırmalardan elde edilen sonuçlar hakkında değerlendirmeler yapan Tal Ben-Shahar, gerçekleşmesi olanaksız hedefl er peşinde koşmayı öngören mükemmeli arama arzumuzu bir tarafa bıraka-rak gerçek anlamda mutluluğu elde etmemiz, manevi zenginlik ve tatmin duygusu içinde yaşayacak şekilde hayatımıza yeni bir yön verebilmemiz için bize tavsiyelerde bulunuyor. Başarısızlık ve ba-şarı kavramları hakkında tutarlı bir düşünce tarzı ortaya koyuyor.

T A L B E N - S H A H A R




MÜKEMMELİ ARAMAKMutluluğun Önündeki Duvar

52


ÜSTÜN DÖKMEN’LE NEHİRDEPsikodrama Sandalında Yolculuk

Hayatın karmaşası içinde kimse kendini dinleyemiyor; derdini tasasını dinlediğimiz hep başkaları oluyor; ama bazen kendine dönmek, eteklerindeki taşları dökmek, hayatının bir muhasebe-sini yapmak gerekir. Bircan Kırlangıç Şimşek; TRT’de hazırladığı Küçük Şeyler adlı programı beğeniyle izlenen, kitapları herkes tarafından sevilen psikolog, yazar, akademisyen Üstün Dökmen’i içsel bir yolculuğa çıkarıyor. Bu kitapta, Üstün Dökmen hem bizlere yaşamını anlatırken ken-dine dönüyor hem de yaşamı örnek oluyor hayatını daha da gü-zelleştirmek ve yeni başlangıçlar yapmak isteyenlere. Yaşamda ne kadar yol aldığını görmek isteyenlere ve kendine dönmek için bir fırsat arayanlara başucu kitabı olacak, keyifl e okuyacaksınız!

B İ R C A N K I R L A N G I Ç Ş İ M Ş E K

“Dünyayı selamlarken kendini de ihmal etmeyen Üstün Dökmen ile psikodrama sandalıyla nehirde yol almaya başlamak, güven ve merak duygusunu el ele saldı yüreğime.”


53

Büyük hedefl er peşinde küçük adımları ertelediğimizde, mükemmel olmayı beklerken iyi olanı kaybettiğimizde hep yerinde duran olma-ya başlıyoruz. İşin püf noktası hemen adım atabileceğimiz kadar kü-çük bir adım belirleyip elimizdeki imkânlarla yola çıkabilmemizde…İnsan yaşamı boyunca bir fotoğraf albümü oluşturur aslında… Öm-rünün sonunda açıp baktığında pek çok karede görür kendini… Yer aldığımız o fotoğrafl arda kendi yüzümüz gülerken birilerinin de yüzünün gülmesine vesile olabiliyorsak ne mutlu bize…Uğur Böceklerimiz iyi niyetle çaba gösterdiler. Hiçbir karşılık bekle-mediler. En azından 180.000’i aşkın kişinin tebessümünde onların isimleri geçti…

Selin Alemdar

A H M E T Ş E R İ F İ Z G Ö R E N & S E L İ N A L E M D A R

R A B İ A K A Y A & G Ö K H A N O K Ç U & M U R A T Ü K E

Y A K I N D A

KÜÇÜK İYİLİK FİKİRLERİTürkiye Uğur Böcekleri

54

Yayınevinizden çıkan kitaplar 21. yüzyıl insanının ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayacak nitelikte. Okuduğum her kitap ufkumu genişletiyor, farklı bakış açılarına sahip olmamı sağlıyor. Tebrikler.Şerife Dayı

Ben, 1986 İzmir doğumluyum. 1996’da annemle babam vefat etti. Okumayı çok istiyordum ve şu an üniversiteden mezun oldum. Fakat takdir edersiniz ki üniversitede hayat şartları daha zor. Sizin eserlerinizle tanışmadan önce kolye yapıp satmaya çalışıyordum. Sonra hayatım değişti. Gerçekten küçük adamlar ve büyük hayalleri olmasa büyük adamlar yaratılmaz. Ben sizin verdiğiniz örneklere baktım. Neden olmasın dedim. Önce bir tekstil mağazasını ikna edip pazarda badi vs. sattım. Yaratıcılık dediniz; çok gözüksün diye koyduğum eski giyilmiş tişörtlerimi müşterinin elinden alamadım, hepsini sattım. Tekstil malı dışında başka malları da pazara götürdüm. Hedef diye bir şey öğrendim sizden (ki en önemli şey bu gerçekten). On bir senedir sahip olamadıklarımla buluşturdu beni. Son olarak tutkuyla bir iş yapacaktım. Yine sizin kahramanlarınız gibi olan bazı insanlara sizin düşüncelerinizi aktardım. Küçük bir kahve evine ortak oldum, hem de sıfır sermaye ile. Bir ocak sığacak kadar yerdi; şimdi 3 katlı, oyun salonu olan bir yere dönüşüyor. Ben, gerçekten sizden cesaret aldım. Hakkınızı ödeyemem. Çünkü Ahmet Şerif İzgören’den önce, ekmeğe sürebileceğim yoğurdu alamıyordum. Samimi söylüyorum; haftada 1 yoğurt, 3 ekmek. Ama şimdi laptop, ayakkabılar vs. Komik ama en çok beni gazlayan, ay pardon motive eden; Avcunuzdaki Kelebek başlıklı konuşmada, öğrencilik hayatınızda parmaklıklardan şişman bir arkadaşınızın nasıl hırsla geçtiğini anlatmanızdı. İnsanoğlu isterse yapabiliyor, dedim. Ve ben de geçerim dedim. Yavaş yavaş geçiyorum engelleri. Ama ayakta sıkı durmam sizdendir. Kendimi tanıyıp kontrol edebiliyorum. Artık korkmuyorum. Melek Yaşar


O K U R L A R D A N

55

Elma Yayınevi’nin bence en önemli özelliği kaliteli kitapları uygun fiyatlarla okuyucu ile buluşturması. Bu arada ayraçları hem eşim hem de ben çok beğenerek okuyup saklıyoruz, hatta paylaşamıyoruz. Türkçeyi koruma ve düzgün kullanma adına yaptığınız bu çalışma için Elma Yayınevi’ni kutluyorum. Deniz Yılankaya

Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır kitabını okudum, bulduğum bir hata karşılığında aynı kitabı istedim. Beğenerek iki günde sıkılmadan bitirdiğim bir kitap olduğu için defalarca okurum, okuturum.Emir Doğan

İnsana insan olduğunu ve insanın ne olduğunu hatırlatan ve bazı sayfalarını gözlerim ıslak, bazılarını ise gülümseyerek çevirdiğim bu harika kitabın (Süpermen ve Uğur Böceği), yazarının çözemediği önemli bir sorunu var : Bitiveriyor! Ama o yazarsa ben de okuyucuyum, onun bulamadığı çözümü ben buldum: Bittiğinde tekrar başlıyorum.Umut Seyhan

Hayatın ne kadar değerli olduğunun farkına varmamı sağladı Avcunuzdaki Kelebek. Meğer ne kadar ufak şeylerden kocaman mutluluklar çıkarılabiliyormuş. Etrafımdaki insanlar tarafından da fark edilen bir değişim yaşadım kitap sayesinde. Gerçekten kişisel gelişimime büyük katkı sağladı. Kitabın bizlere ulaşmasında emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.Ebru Ölmez


56

Sarı Siyah’ı bir arkadaşım tavsiye etti. Ben, bu kadar ilginç bir öykü okumamıştım. Bu kitabı, bu kadar etkili ve sürükleyici kılan, bence yazarların üslubu. Bu kitaptan tüm üniversite arkadaşlarıma söz edeceğim. Teşekkürler. Nebi Atılgan

Olumlu Sözcükler Etkili Sonuçlar harika bir kitap. 4. basımı çıkmış, tebrik ediyorum. Hal Urban, gerçekten de çok emek vermiş. Düzenlemeler ve sizlerin çabası ile iyi bir eser ortaya çıkmış. Zevkle okuduğum kitabın pek çok yerini çizmekten, tekrar başa dönmekten büyük keyif alıyorum. Başucu kitabım olacak büyük ihtimalle.Ayşenur Öztürk

Yabancı Dil Nasıl Öğrenilmez? kitabını bir hafta önce aldım ve tümünü bir günde bitirdim. İngilizceye yeni başlayanlar, belirli bir İngilizce seviyesine sahip olup unutmamak isteyenler gibi, her seviyeden insana çalışma yöntemleri konusunda harika ipuçları veren bir kitap. Bu kitabı okursanız, emin olun, aklınıza takılan bir soru kalmayacak.Yusuf Arslan


O K U R L A R D A N

57

İyi ki Farklıyız’ı hızla, elimden bırakamadan okudum. Harikasınız. Kitaptaki karakterler son derece “iyi”. Bu arada, ben “kötü niyetli, entrikacı” insanlarla da çalıştım. Bu kitap herkese hitap ediyor. Benim gibi 40 yıllık kurum kültürü olan bir şirkette yıllardır çalışmakta olan birine de, genel müdüre de, kariyerinin başlangıcındaki gençlere de, İnsan Kaynakları müdürlerine de, kurumsal hayatın tüm fonksiyonlarına da. Mesajlarınız çok net, yazım diliniz çok sade, okunması keyifli ve mesajlarla dolu bir kitap. Dediğim gibi, harikasınız. Türkçe’ye çevrilmiş pek çok kişisel gelişim kitabı okudum. Kitabınız, rahatlıkla başka dillere çevrilip okunabilecek olan bir kitap. Türk okuyucular ana dillerinde böyle bir yazar olduğu için çok şanslılar.Esra Aslan

Ben bir eğitimci olarak Hakan Urgancı’nın Ben Kim, Konuşmak Kim? kitabını beğendim. Anlatım tarzını anlaşılır buldum. Kanımca, hayata yeni atılacak olanlar için iyi bir rehber. Hakan Bey’in ellerine sağlık, diyorum ve öğrencilerimin ondan daha da faydalanabilmesi için yeni kitaplar bekliyorum. Füreyya Meral


İ Ş V E Y Ö N E T İ M S E R İ S İ

59

DİKKAT! VÜCUDUNUZ KONUŞUYORTürkiye’de Beden Dili, İş Yaşamı ve Renkler


Bu eser, tamamen ülkemize özgü olarak hazırlanmış tek beden dili kitabı. Yazar, kitaptaki bilgileri kullanırken doğallıktan uzaklaşmama-mızı, karşımızdakileri yargılamamamızı özellikle istiyor. Kendi çizdiği karikatürlerle ve mizahi diliyle de farklı bir üslup yaratıyor:“El sıkanları tiplemelerine göre üç ayrı kategoride toplayabiliriz: Süs Köpekleri, Pehlivanlar, İş Bitiriciler.Süs Köpekleri ile el sıkışırken artık daha fazla yaşamak istemedi-ğinizi fark edersiniz. Genelde hanımlarla bu derdi yaşarsınız. Size ellerini verirler, eli alırsınız hiçbir şey hissetmezsiniz, sallayıp geri verirsiniz. Naylon poşet mi salladınız? ‘Amcaya merhaba de kızım’ denilen bir kanişin patisini mi tuttunuz, anlamazsınız. Ülkemizde-ki hanımlarsa aşırı dindar erkeklerin ellerini sıkarken aynı hissi ya-şarlar. Kimi zaman eliniz havada bile kalabilir. Böyle bir durum-da yanındakine dönün ve ‘Siz almaz mıydınız?’ diye sorun. Kendi-sine ve karşısındakine güvensizlik, iletişim kurmama isteği, moti-vasyon düşüklüğünü karşıya vermenin en kolay yolu olarak kabul edilebilir. Profesyonelliğe hiç yakışmadığını rahatça söyleyebilirim.Çözüm, 21 aspirini aynı anda için.”



Bu kitap için keyifli ve etkileyici kelimelerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Farkında olmadığımız bir hayatın bize sunuluşu, demek daha doğru olur.

Prof. Dr. Cihan Akçaboy

60

GELECEĞİN ORGANİZ ASYONUNU YARATMAKŞirketler İçin Bir Değişim ve Yeniden Yapılanma Kılavuzu


Kitapta yeniden yapılanma çalışmasının hem teorisini hem de uy-gulamasını somut olarak izleyeceksiniz. Dünyadan ve Türkiye’den birçok uygulama örneğini de bulacaksınız. Yazar, sorunları tespit etmekle kalmıyor, geleceği belirlemenin yollarını da gösteriyor : “Belki de problem ülkeye olan inancımızı kaybetmemiz, yıllar içinde niteliksiz, dünya standartlarının altında, geleceğe bakma-yan insanlar haline dönüşmemiz, eğitime yatırım yapmamamız, ülke kaynaklarını geliştirmememize rağmen tavşan gibi üreme-miz, organizasyonel yeteneklerimizi geliştirmememiz, dünya ge-lişirken başımızı kuma gömmemiz ve yönetmeyi, ‘devlet bürok-rasisini’ ele geçirmek zannedip popülist politikalar uygulamamız-dır. Belki de ekonomik kriz bir problem değildir, sadece tüm bun-ların bir sonucudur.İnanç görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız başka-larının görmediklerini görebilirsiniz.”



Bu kadar teknik bir kitabı, okuyucuya bu kadar gülümseterek sunmanız çok etkileyici. Tüm kitaplarınızı okumuş biri olarak içtenlikle tebrik ediyorum.

Tural SarıkayaBilgi İşlem Sistemleri Danışmanı

61

İŞ YAŞAMINDA 100 KANGURUSistem Liderliği


Sistem Liderliği, yöneticilik ve liderlik özelliklerinin tek başlarına ye-tersiz kaldığını göstererek bunları birleştiren yeni bir model. Mo-delin tüm adımları “Yüksek Kurumsal Güç”e sahip bir sistem ya-ratmak için oluşturulmuş. Yazar, bu sistemin her adımını, tüm yön-leriyle okurun aklına gelen soruları yanıtlayarak ortaya koyuyor:“İş yaşamında başarı için: DOĞRU KİŞİ + DOĞRU YER + DOĞ-RU ZAMAN formülünün bir araya gelmesi gerekiyor. Coco Chanel (müthiş bir modacı ve iyi bir işletmeci, yani doğru kişi), Paris yakınlarında (doğru yerde), I. Dünya Savaşı sonlarında (doğ-ru zamanda) bir modaevi açıp, savaş nedeniyle fabrikalarda çalış-maya başlayan kadınların, o kat kat etekleriyle rahat edememele-rinden yola çıkarak onlar için pantolonlar üretmeye başlamasaydı Chanel bugün dünyanın en büyük modaevlerinden biri olmazdı.Bill Gates (doğru kişi), 1970’li yılların başı (doğru zaman) Artvin’de (yanlış yer) bilgisayar işine girmeye kalksa bu nokta-ya gelmesi imkânsızdı.Sistem Lideri, tam bir yetenek avcısı olmalı ve doğru kişileri bulup doğru yere, iyi bir zamanlamayla yerleştirmeli.”



Şerif İzgören’in başına geçtiği kurumlarda gerçekleştirdiği mucizeleri bilen biri olduğum için kitabın satır aralarını bile değerlendirmeye çalıştım. İş yaşamıyla ilgili çok değerli bir başucu kitabı.

Atilla OkumuşJumbo AŞ Genel Müdürü

62

BİR İNSAN KAYNAKLARI MASALIİş Yaşamına Dair İpuçları


Kariyerinin başlangıcından bu yana insan kaynakları uygulamala-rının içinde olan Özden Aslan, yaptığı çalışmaları ve iş yaşamı-na dair tecrübelerini kahramanı Ezgi aracılığıyla aktarıyor. Ezgi’nin bir şirketin İnsan Kaynakları Bölümü’nde işe girmesiyle başlayan iş yaşamı deneyimlerini akıcı bir üslupla anlatıyor. Her bölüm so-nunda Ezgi’nin vurgulanan mesajı özetleyen kararları yer alıyor. Bugüne kadar karşılaştığımız ders kitabı gibi kitapların aksine, mo-noton, sıradan bilgiler yerine gerçek olaylardan yola çıkarak ya-şadıklarımızla örtüşen örnek olaylar içeriyor. Yaşanabilecek prob-lemleri ve bunların çözümlerini Ezgi aracılığıyla gösteriyor : “Ezgi o akşam evine dönerken bir karar verdi. İstifa etmeyip ken-disine uygulanan bu psikolojik terörle mücadele edecekti. Çevre-sindeki herkesi de bu olguya karşı bilinçlendirecekti.”Kitabın önemli özelliklerinden biri de yöneticilerimize anlatama-dığımız yanlışlarını yazarın bizim yerimize anlatmış olması.



İnsan Kaynakları sıkıcı bulduğum bir alandı. Kitabı okuduğumda tüm önyargılarımdan ve cehaletimden arındım. Benim gibi alan dışından birinin bile İK’yı kısa sürede ve zevkle kavramasını sağlayan harika bir kitap.

Meltem ÇiçekliAvukat-Antropolog

63

YENİ İŞİMİZ DIŞ TİC ARET


Gerek dış ticarete yeni başlayan, gerekse hâlen dış ticaret yap-makta olan ihracat ve ithalatçılar için hazırlanmış eşsiz bir eser. Dış ticaretle ilgili her soruya ayrıntılı ve uygulamalı olarak yanıt bulabileceğiniz bir başvuru kitabı. Hakan Akın kitabını şöyle özetliyor : “Bir ülkenin kasasına giren gerçek kazanç, o ülkenin elde edeceği döviz gelirleridir, yani tu-rizm ve ihracat gelirleri. Ülkelerin ekonomik açıdan güçlenebil-mesi, refah seviyelerinin yükselebilmesi için sadece tarımsal ve sa-nayi üretiminin artması yetmez. Üretim sonrası elde edilen ürün-lerin yurt dışı pazarlarda satılması şarttır. Bu pazarlama/satış işle-mini gerçekleştirecek olanlar da yetişmiş dış ticaretçilerdir. Bu ki-tapta, ihracat ve ithalat işlemleri sırasında ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü bilgiye ulaşabileceksiniz”.Son yasal düzenlemelere göre güncellenmiş olan kitap, ders ki-taplarının aksine dış ticareti akıcı bir hikâye diliyle anlatıyor.

H A K A N A K I N


Yeni İşimiz Dış Ticaret, mevzuat karmaşasından uzak, yalın aktarımı ve örnekleri ile dış ticarette yol almayı hedefleyenler için yolculukları boyunca ellerinden düşürmeyecekleri son derece yardımcı bir kitap.

Pınar ÖztürkBarmek Dış Ticaret ve Elk. San. AŞ Dış Ticaret Şefi

64

DIŞ TİC ARET TE ALTERNATİF PARA KA Z ANMA YOLLARI


Kitap; transit ticaret, komisyonculuk, temsilcilik ve satın alma acenteliği iş kollarının uluslararası uygulamaları hakkında dış tica-retçilere temel bilgiler veriyor :“Transit ticaret, komisyonculuk, temsilcilik ve satın alma acente-liği alanlarının hiçbirinde ihracat ve ithalat yapılmaz. Hatta, sade-ce transit ticarette mal alım satımı söz konusudur (ihracat ve it-halat işlemi yoktur). Dolayısıyla, bu iş kollarına genel olarak baktı-ğımızda, ticaretin en önemli kurallarından ve belirleyici faktörle-rinden biri olan risk minimuma indirilmiştir. Bu özelliğinden dola-yı, uluslararası ticarete yeni başlayan girişimciler için, komisyoncu-luk, temsilcilik ve satın alma acenteliği işin başında faaliyette bulu-nulacak iş kolları olarak çok uygundur.”Yazar, dış ticaretle uğraşanları alternatif alanları tanıtarak teşvik ediyor. Böylece ülke ekonomisine de katkıda bulunuyor.

H A K A N A K I N


Kişilerin belirli bir sermaye gereksinimi olmaksızın kendi yeteneklerini, çalışma azimlerini ve günün iletişim imkânlarını kullanarak dış ticaret yapmaya başlamasına yardımcı olacak harika ve çok faydalı bir kaynak. Hakan Bey’e verdiği eğitimler ve eğitici yayınları için teşekkür ediyorum.

Serkan ŞahinözMaden Mühendisi / Serkan Petrol AŞ

65

FİNANSÇI OLMAYANLAR İÇİN FİNANS


Bu kitap, finansçı olmasa da herkesin finans konusunu öğrenebile-ceğini gösteren eşsiz bir başlangıç rehberi. Artık finansal işlerinizi yürütmek için rakamlar arasında kaybolmayacaksınız. “Finansçı olmayanlar için finans da ne demek?” diyenlere ceva-ben kaleme alınmış olan bu kitap, iş yaşamınız boyunca ya da ola-sı iş yaşamınızda, size bildiklerini öğretmemeye çalışan, zira çok da önemli bir şey bilmediklerinin anlaşılmasından korkan mevcut ve olası iş arkadaşlarınız da dikkate alınarak hazırlanmıştır. Onla-rın vazgeçilmez olmalarına izin vermeyin.Kitapta temel finansal matematik, temel muhasebe bilgisi, temel finansal analiz, mali piyasalar ve enstrümanlar, teşkilatlanmış piya-sa, borsalar ve bunların birbiriyle etkileşimlerini içeren konuları ana hatlarıyla okuyabilirsiniz. Kolayca anlayarak kendinize yetecek kadar finansçı olabilirsiniz.

D r . H A K A N Ö Z E R O L


Paranın giderek önem kazandığı günümüzde, finansçı olmak için bu işle bizzat uğraşmaya gerek yok. Finans zaten hayatımızın içinde yerini çoktan almış durumda. Herkesin okuması gereken bir kitap.

H. Çağatay Karabıyık

66

PİYASALARI OKUMAKFinansal Piyasalarda Tahmin Yöntemleri


Açık denizlerde göreli olarak özgürce gezinen gemi kaptanları, Marmara Denizi’ne girdiklerinde daha dikkatli davranırlar. Boğaz-lar vardır burada; sığlıklar, kayalık bölgeler, akıntılar, tehlikeler var-dır. Ne kadar tecrübeli ve bilgili olurlarsa olsunlar, açık deniz kap-tanları boğazlara geldiklerinde gergin olurlar ve daha dikkatli yol almaya çalışırlar. Daha da önemlisi, bu suları iyi bilen tecrübeli “kı-lavuz kaptanlar”a ihtiyaç duyarlar. Yanlarında bir “kılavuz” ile ge-çerler boğazlardan.Finansal piyasalarda her şey yolundayken herkes para kazanır. İşler istikrarlıyken ve para kazanılırken yatırımcıların kendilerine olan güvenleri tamdır. Her şeyi biliyor, her şeyden anlıyorlardır. Kendile-rini “yetenekli” olarak görüverirler hemen. Başarılı ve yetenekli ol-duklarını düşündüklerinden kimseye danışmaya gerek görmezler.Peki ya işler sallantıdayken, piyasaların yönü net değilken ne yap-mak lazım? İşte o zaman yatırımcıya bir “kılavuz kaptan” gerekir. Elinizdeki bu küçük kitap, bu iddia ile yazıldı. İçinde matematik ve istatistik barındırmayan, tüm Piyasa Tahmin Yöntemlerini açıklama-ya çalışan bir kılavuz...İyi seyirler...


Yenilenmiş 3. BasımSayfa Sayısı: 160

67

EŞİKALTI BÜYÜCÜLERİDehşet, Ölüm ve Seks Üçgeninde Reklam ve Propaganda


Eşikaltı Büyücüleri, altı yıllık bir araştırma ve çalışma sonucunda seçil-miş reklamlarda yer alan saklanmış imgeleri ortaya çıkarıyor. Kitapta sigara, alkollü içkiler, parfüm, moda, otomobil, cep telefonu sistemleri ve gıda sektörlerinden seçilmiş ve gazete, dergi, televizyon gibi med-ya kanallarıyla yayınlanmış yaklaşık 200 farklı reklam var. Yazar dehşet, ölüm ve seksi simgeleyen çeşitli figürlerin bu reklamlarda ustaca giz-lenmiş olduklarını ortaya koyuyor. Nasıl mı? Suların, bulutların, ağaçla-rın, bardakların, şişelerin arasından göz kırpan kafataslarını, çığlık atan hayaletleri, canavarları ya da çeşitli cinsel öğeleri ve “seks” yazılarını göstererek reklamların ardındaki sır perdesini aralıyor.Bu kadar çok ve bu kadar farklı reklamda bu kadar benzer öğeye rastlamak aklımıza birkaç sorunun takılmasına neden oluyor: Gün-delik hayatımızda her gün gördüğümüz sıradan ürünler, reklamlar ve görüntüler zannettiğimiz kadar masum mu? Her gün milyonlarca kişinin içtiği içeceklerin, giydiği elbiselerin televizyon, dergi ve gazete-lerde gördüğümüz reklamların insanlara ölümü hissettirmesi, insan beyninin en ücra köşelerindeki bazı üstü örtülü mekanizmaları hare-kete geçirmesi mümkün mü? Bilinçaltımıza nasıl sızıldığını, bizi hangi yönlerde motive ettiklerini öğrenmek sizi şoka sokacaktır.



İzgören, bu kitabında reklamların dile getirilmemiş yüzünü ortaya çıkararak Türkiye’de bir ilke imza atıyor.

68

MOKSBaşarıya Giden Yol


MOKS; yani Motivasyon Oluşturma ve Katılım Sağlama ya da Meşe Odunu ve Kızılcık Sopası. Seçim sizin...Ahmet Şerif İzgören bu kitabında her iki uygulama türünde de sonuçların nasıl olabileceğini anlatıyor. Kitapta birçok işyerinden ve fi rmadan gerek iyi gerekse kötü örnek olabilecek gerçek uy-gulamalara yer verilmiş. Kitabı okurken kimi zaman şaşıracak kimi zaman da bu uygulamaları takdir edeceksiniz. En önemlisi, bu ör-neklerden kendinize pay çıkarıp etrafınızda olup bitenleri ve ken-dinizi sorgulayacaksınız.Takım çalışması, planlama, yetenek, güven gibi konularda hiçbir yerde bir arada bulamayacağınız kadar çok fi rma uygulaması içe-riği ile de MOKS dikkat çekiyor.Hatasını kabul etmeyip ceketinin kollarından birinin uzun birinin kısa olmasına “Sizin kol kısa olmasın?” diye bir açıklama getiren fi rma çalışanına da, düğmenizin koptuğunu fark edip elinde düğ-me, iğne ve iplikle yanınıza gelen çalışana da tanık olacak, hem eğ-lenecek hem de düşüneceksiniz.



İnsanın okurken bazen güldüğü bazen inanamadığı bazen de “İşte olması gereken” dediği çok güzel hazırlanmış bir kitap. Şirket uygulamaları ile ilgili çok faydalı bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Emeğinize teşekkürler.

Seçil Dinçel

69

SIFIRA SIFIR, ELDE VAR MOBİNGÇağımızın İş Yaşamı Hastalığı


İş yerinde psikolojik taciz olarak tanımlanan mobing son dönem-de sıkça gündemdeki yerini koruyor. Peki, bu durum böyle gelmiş, böyle mi gidecek? Çağlar Çabuk’a göre, hayır ; yasalar çıkıyor, çalı-şanlar daha da bilinçleniyor ve çözüm arıyorlar. Bu kitapta Çabuk, günümüzün önemli sorunlarından sayılan ve insan hakları ihlali olarak nitelendirilen mobing konusunu ele alıyor ve bize mobing hakkında bilinmesi gerekenleri, mobing mağduru kişilerin anla-tılarına da yer vererek sunuyor. Kendi deyimiyle teorik bilgiler yerine mobingle başa çıkmak için dertlere deva ilkyardım bilgileri de veriyor. Mobing konusunu merak edenler ve buna çözüm arayanlar için rehber niteliğinde bir kitap.

Ç A Ğ L A R Ç A B U K


Sıfıra Sıfır, Elde Var Mobing’i her çalışanın ve her çalıştıranın okuması gerek; en azından kendimizi daha iyi tanıyabilmek, içimize fener tutabilmek, yalnız olmadığımızı anlamak için. Dahası, nasıl mücadele edebileceğimizi öğrenmek için. Üstelik de bir solukta okunan, söyleyeceğini eğip bükmeden söyleyen, keyifl i bir kitap.

Oya BaydarSosyolog, Yazar

70

KÖFTE ÜSTÜ KREM ŞANTİPazarlamanız Çağa Ayak Uyduramıyor mu?


Seth Godin, yeni kitabında aşçılığı deniyor. Tabii, yüzyılın pazarla-ma gurularından birisi mutfağa girip yemek yaparsa ortaya ilginç bir şey çıkar : Mesela “köfte üstü krem şanti” gibi.Siz yine de görüntüye aldanmayın ve kitabın tadına bakın. Seth Godin yeni kitabında pazarlama dünyasındaki yeni tekniklerin na-sıl hızla geliştiğini ve her yeni çıkan uygulamanın bütün sorunları silecek yepyeni bir buluş gibi lanse edildiğini açıklıyor. Oysa yöne-ticiler hangi tekniği, ne zaman ve nerede kullanacakları konusun-da daha çok çalışmalılar. Yoksa sonuç, “köfte üzeri krem şanti” gibi ayrı ayrı hoş olabilecek tatları bilinçsizce bir araya getirip kötü bir karışım yaratmaya benziyor.Keskin dilli, doğrudan ve kısa açıklamalarla sorunun kalbine inen Seth Godin yeni kitabi ile sizi sarsacak.

S E T H G O D I N

Ç E V İ R İ : G Ü R C A N G Ü N A Y & E V R İ M K U R A N


Kitabı okuyana kadar her çıkan yenilikle nasıl baş edeceğimi düşünüyordum. Pazarlama dünyasında bu kadar hızlı değişmeler olurken kendimi yaya kalmış hissediyordum. Seth Godin, işlerin hiç de göründüğü gibi olmadığını anlamama yardımcı oldu.

Onur Kahraman

71

FOREX PİYASASI (2 DVD Ekiyle)Uluslararası Döviz Piyasalarında İnternet Üzerinden İşlem


Uluslararası döviz piyasalarında danışmanlık yapan yazar, Forex piyasası olarak adlandırılan döviz piyasasında edindiği deneyimle-ri herkesin anlayacağı bir dille aktarıyor. Forex piyasası, pek çok kişinin ilgisini çeken, teknoloji çağının yeni tanınan alanlarından biri. Forex Piyasası, Türkiye’de bu konuyla il-gili yazılan ilk kitap.Kitapta “Forex piyasası nedir, nasıl işlem yapılır, kişi bu piyasada kendisini nasıl geliştirir, ondan nasıl faydalanabilir ve para kazana-bilir?” gibi soruların cevabı ayrıntılarıyla veriliyor. Tüm piyasa olay-ları ve terimleri ile birlikte riski ölçme, doğru zamanda doğru iş-lemi yapabilme yöntemleri de açıklanıyor.Yazar, ekonomist olmaya gerek kalmadan anlaşılıp uygulanabile-cek pratik yöntemler sunuyor. Bu piyasada işlem yapmak isteyen-ler için eksiksiz bir rehber.

M U T L U M E Y D A N


Tam bir döviz piyasası rehberi. Alanında ilk Türkçe kitap olması nedeniyle önemli bir eksikliği gideriyor.

Sancar Tanışman

72

MARKADAN PATENTETüm Yönleriyle Sınai Mülkiyet Hakları


Bir markayı yaratmak ve tutundurmak bir kurumun baş etme-si gereken en önemli sorunlardan biridir. Ürününüzü veya hiz-metlerinizi diğerlerinden ayırabilmek, insanların aklında yer ede-bilmek için şirketler gerçekten büyük emek ve para harcıyorlar.Markamızı korumamızın tek yolu onu tescil ettirmektir. Gözü-müz gibi baktığımız markamızı dışarıdan gelen saldırılara karşı ko-rumak sanıldığı kadar zor değil. Önemli birkaç ipucu ile hem pa-tentimizi hem de markamızı koruyabilmek mümkün.Elinizdeki kitapta marka, patent ve tüm sınaî haklar hakkında baş-ka hiçbir yerde bulamayacağınız bilgiler var. “Ürünüm için patent başvurusu mu yapmalıyım, faydalı model mi?”, “Endüstriyel tasa-rımlarımın taklit edilmesini nasıl önlerim?” gibi sorulara yanıt ala-bileceksiniz.Yönetici ve pazarlama bölümü çalışanları için tüm merak ettikle-ri konuları açıklayacak bir rehber.

Z E K E R İ Y A B A Ş T Ü R K


Marka tutundurmak bilgi, tecrübe ve öngörü ile mümkün olabilir. Tecrübe kısmı size ait, ancak bilgi ve bu bilgi yardımıyla öngörüde bulunabilme yeteneğini size Markadan Patente sağlayacak. […]Kitaptan en fazla yararlanacak olanlar da marka vekili olmak isteyenler. Keşke ben sınava girmeden önce basılmış olsaydı.

Banu Akın Marka Vekili ve Danışmanı

73

a

POPÜLER EKONOMİ MASALLARI Atın Atın, Eskimiş Çoraplarınızı Atın


Popüler Ekonomi Masalları, pratik bir ihtiyaca yanıt verir. Günlük hayatımızı, popüler olmuş ekonomiyle ilgili kavram ve olaylarla anlatmaya çalışmak, eğlenceli ve ilgi çekicidir. Çok fazla akademik detaya girmeden hazırlanan bu kitap, meraklılar için iyi bir reh-ber niteliğindedir. Yaklaşık 100 yıllık bir tarihi kapsayan bu çalışma, ülkenin ekonomik ve politik olarak nereden gelip nereye gittiği-ni somut olarak ortaya koymaktadır. 1970’li yılların sonunda tele-vizyonda gösterilen “Atın atın, eskimiş çoraplarınızı atın” reklamı, basit bir reklam gibi gözükse de ifade ettiği değerler, 1980 sonra-sında gündeme gelen tüketim toplumunun habercisi gibidir. Türk-bank İhalesi döneminde yaşananları “Vücut kimyam bozuldu” sö-zünden daha iyi özetleyen bir kavram var mıdır acaba? Böyle birçok söz ve olayın yer aldığı Popüler Ekonomi Masalları ile Türkiye’ye damgasını vurmuş pek çok şey, derlenerek sözlük bi-çiminde okuyucuların ilgisine sunulmuştur.

Ş A F A K A L T U N


“Ekonomi sıkıcıdır. Hele de tarihi çok sıkıcıdır!” diyenlerdenseniz, haklısınız! Ekonomi tarihi gerçekten sıkıcıdır. Ama... Tarihi yazılan ülke eğer Türkiye ve tarihi yazan da iyi bir gözlemci ise bu görüşünüz değişebilir. Benim değişti... Burası Türkiye, her şey olabilir!

Dr. Hakan Özerol Yazar, Ekonomist

74

BÜYÜK OLMA MUHTEŞEM OLBaşarılı İnovasyon Taktikleri


Krizin bütün şiddetiyle yaşandığı bugünlerde inovasyon, yok ol-maktan önceki son çıkış yolu. Böyle bir ortamda, iş dünyasındaki büyük değişimleri ve yenilikleri içinde barındıran inovasyon; ülke-leri ve şirketleri ayakta tutacak tek yol gibi duruyor. Çünkü kriz-ler, uzun vadede yaratıcılığı arttırabilir. Ayrıca biliyoruz ki inovas-yon, ülkeleri tek başına kurtaracak sihirli bir formül değildir. Fa-kat ülke kalkınmasının ve gelişmesinin yegâne araçlarından biridir. Kitapta, birçok başarılı inovasyon örneği bulacaksınız. Bu örnek-ler size ilham verecek. Belki de yepyeni bir buluşu hayata geçi-receksiniz.



Büyük Olma Muhteşem Ol’da krizin olumlu taraflarını görüp hayret ediyoruz. Özellikle ekonomik durgunluk ve gerileme dönemlerinin yaratıcılığa zemin hazırlaması, farklı arayışları körüklemesi yaşanmış birçok örnekle su gibi anlatılıyor. İnsanı motive ediyor, girişimcilik ruhu aşılıyor.

Gülderen Çopur

75

r.

KRİZ GELİYORUM DER!Dünden Bugüne Türkiye’de ve Dünyada Finansal Krizler


Aslında bu kitapta bir tek hikâye tüm detayları ile ve gerçek ve-rilerden yola çıkılarak anlatılıyor. Hikâye evrenseldir : İşler yolunda görünmektedir. Bir işiniz ve düzenli geliriniz vardır. Geleceğe gü-veniniz tamdır ve büyük bir harcama ya da yatırım yapmaya ka-rar verir ve bunu gerçekleştirirsiniz.Derken, sonsuza dek iyi gidecekmiş gibi görünen ekonomik görü-nüm bozulmaya başlar. Kurlar ve faizler yükselişe geçer. Para har-camayı kesersiniz. Herkes, sizin gibi davranmaya başlayınca pazarda alışveriş durur. Her iş yavaşlayınca sizin işiniz de yavaşlar. Patron size zam yapmaz. Korkarsınız ve harcamanızı daha da kısarsınız. Şirketi-niz de işler kötüye gittiğinden masrafları kısmaya başlar ve işgücü-nü azaltma kararı alır. Üç iş arkadaşınız işten çıkarılır, bu bir istatis-tiktir. Ertesi ay siz işten çıkarılırsınız, bu bir felakettir.Bu hikâyeyi, içinde bulunduğumuz dönemin hikâyesi olarak oku-yanlar hem haklılar, hem de haksızlar. Haklılar ; çünkü bugün ülke-miz ve dünyada pek çok insan bu durumda. Haksızlar ; çünkü bu anlatılanlar dünyanın değişik coğrafyalarında, son 400 yılda defa-larca tekrar etmiştir. Kitapta, geçmişte yaşanmış 100 civarında kri-zin izlerini bulacaksınız.



“Krizler çekici kadınlara benzer. Karşınıza çıktıklarında onları hemen tanırsınız; ama tarif etmek güçtür.”

76

DIŞ TİC ARET DESTEKLERİMevzuat Derlemesi


Ülkemizde dış ticaret mevzuatı kapsamında yer alan ihracat des-tekleri uygulamaları, ihraç malı ürünün hammaddesinin teminin-den pazarlamasına, ihracat öncesi kredi temininden satış sonrası kambiyo risklerinin bertaraf edilmesine kadar birçok konuda ih-racatçılarımıza destek olmaktadır. Böylece ülkenin daha kolay ih-racat yapar hâle gelmesini ve ihraç gelirinin artırılmasını hedefle-mektedir. Ancak bu konuda yeterli eğitim ve bilgilendirmenin ya-pılmaması nedeniyle, ihracatçı firmalar bu desteklerden haberdar olamamakta ve dolayısıyla faydalanamamaktadırlar.Başta dış ticaret ile ilgili devlet kurumları olmak üzere, bu alan-da faaliyette bulunan tüm eğitmen ve danışmanların bu destekle-rin özellikle Anadolu’da yerleşik KOBİ’lere tanıtılması konusunda ellerinden gelen çabayı göstermeleri gerektiği düşüncesindeyim.

Hakan Akın

H A K A N A K I N


77

İŞTE MÜLAKAT Yurdum İnsanı İş Görüşmesinde


Mehmet Erkan, genç bir öykücü ve İnsan Kaynakları Uzmanı; Oğuz Erdoğan ise alanında 14 yıllık tecrübeye sahip bir İnsan Kaynakları Direktörü. Bu iki isim bir araya geldi ve hiç denenme-miş bir şey çıkardılar ortaya: İŞte Mülakat.İŞte Mülakat, İnsan Kaynakları’nın gerçeklerini öykü tadında anla-tıyor. Adayıyla, mülakatçısıyla, işvereniyle, işe alımda torpil isteyen siyasisiyle ve daha pek çok karakteriyle kitaptaki her şey bize ait. Yabancı kaynaklı, Türkiye gerçeklerinden uzak iş dünyası kitapla-rından sıkılanların ve farklı bir şeyler okumak isteyenlerin mutla-ka alması gereken bir kitap.

M E H M E T E R K A N & O Ğ U Z E R D O Ğ A N


İş hayatındaki herkesin bir şeyler öğrenebileceği, düşündürürken şaşırtan ve güldüren ilgi çekici bir kitap. Özellikle mülakatlara katılacaklar, İnsan Kaynakları alanında çalışmak isteyenler ve zaten bu bölümde çalışanlar için oldukça öğretici.

Serkan ÇakmakyapanYüksek Lisans Öğrencisi

78

YAŞAMI SINIFA TAŞIMAK (Etkinl ik CD’si i le)Uygulamaya Hazır İlk ve Ortaöğretim Sınıf Rehberlik Etkinlikleri


Bu kitapta sunulan etkinliklerin sınıf ortamında uygulanması, öğ-rencilerin kuramsal bilgiden çok hayatın pratikleri üzerine kafa yormalarına, bağımsız düşünmelerine ve problem çözme yete-neklerini daha fazla geliştirmelerine olanak sağlayacaktır. Öğren-ciler çevrelerinde gördüklerini daha iyi analiz edebilme, diğer in-sanlar tarafından yanlış anlaşılabilen davranışlarını fark edebilme ve bunları düzeltebilme imkânı bulacaklar. Ekteki CD-ROM’da bulunan etkinlikleri, bilgisayar ve projeksiyonla ya da yazıcıdan alacağınız çıktılarla öğrencilere sunabilir, “Microsoft Tag” uygula-ması sayesinde kitaptaki bazı etkinliklerle ilgili animasyonlara cep telefonunuz üzerinden de ulaşabilirsiniz.

B A N U Ö Z D E M İ R


Bu kitabın yönetici, öğretmen, özel eğitimci, psikolojik danışman ve sınıf rehber öğretmenlerine çok yararlı olacağını düşünüyorum. Yazarı kutluyorum ve yeni çalışmalarını bekliyorum.

Ali DöngelMEB Eğitim Müfettişi

79

İMA JINIZI NASIL ALIRSINIZ?İçten Dışa Kişisel İmaj Yönetimi


“Bir imaj danışmanı ne yapar, nasıl yapar? Bunun bana faydası na-sıl olur? Ben kendim bu konuda ne yapabilirim?” diyorsanız… Bu kitap sizin için!İş değiştirdiyseniz, iş kurduysanız, iş arıyorsanız, yeni mezun ol-duysanız, terfi ettiyseniz, yükselmek istiyorsanız… Bu süreçler-de profesyonel izlenimler bırakabilmenin inceliklerini bilmek is-tiyorsanız… Sizin için!Kadınsanız, erkekseniz, gençseniz ya da senelerdir iş hayatının içindeyseniz… Siyasetçiyseniz, siyasetçileri eleştiren bir gazete-ciyseniz… Eşine kıyafetlerini seçmesine yardımcı olmaya çalışır-ken sıkıntı çeken bir ev patroniçesiyseniz… Yöneticinizin imajın-da bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünen bir sağ kolsanız… Sizin için!Renklerin ve kıyafetlerin dilini öğrenmek, doğru mesajları vermek, o sıkış tıkış gardıropta yerden kazanmanın yolunu bulmak, akıl-lı alışverişle bütçede de tasarruf yapmak istiyorsanız… Sizin için!Evde, işte, sokakta, tatilde, davette kendinize yakışanı seçebilmek, her daim kaliteli bir şıklık sergilemek istiyorsanız… Sizin için!“İmaj danışmanının gerçekten sihirli bir değneği mi var?” diye me-rak ediyor ve benim de olsa diyorsanız… Sizin için!

S U N A K A B A D A Y I


80

POZİTİF YÖNETİMİşyerinde Keyifli Ortam Yaratmak


Keyif alarak çalışmak mümkün mü? “Neden olmasın?” diyorsanız bu kitap sizin için. İster çalışan olun ister yönetici, yapabileceğiniz pek çok şey var. Kitaptaki öneriler ve hayata geçirilen uygulama-lar size yol gösterecek ve yepyeni fi kirler, size özgü eğlenceli ça-lışma yöntemleri bulmanızı sağlayacak.Peki, bu kadar kolay mı? “Zamanım yok”, “Yapamam”, “Bizde ol-maz”, “İzin vermezler”, “Bütçe çıkmaz” gibi cümleler dökülüyor mu ağzınızdan? Bu düşünsel engellerle baş ederken pozitif yöne-tim yaklaşımı size ışık tutacak. Yazarın sunduğu bakış açısı her şeyi yeniden görmenizi sağlayacak:Bugün, biz dâhil tüm çalışanlar “pozitif yönetilen” işyerlerinde ol-mayı tercih ediyor. Bu kitapta “Pozitif Yönetim” kavramını alıştığı-mız yönteme ek bir seçenek olarak önünüze çıkartmak istedim.İşimizi keyifl i hâle getirmek, tutkuyla çalışmak, bağlanmak, güçlü yönlerimizin farkına varmak, işimizde yapıcı olmak ve engellerden güçlenerek çıkmak “Pozitif Yönetim”in alt başlıkları. Pozitif yöne-tim kavramlarını, biraz “neden”i ile, bolca “örnek”leri ile okuya-caksınız. Ve umarım sizin de hayatınız değişecek...İşyerinizde bu pozitif etkiyi yaratmak size ve şirketinize ne mi ka-zandıracak? Hem keyif hem de başarı.

İ D İ L T Ü R K M E N O Ğ L U


81

KOÇLUK VE 4. BOYUT


Yazarın da belirttiği gibi yaşam çok zor, iş hayatı ve özel hayat fark etmeksizin sıkıntı ve sorunlar kapıda bekliyor. Çözüm üretmek de çok zor, kendi potansiyelinizin farkına varmak da. Üst düzey yö-neticilerden tutun da dünyaca ünlü sanatçılara kadar herkes bu sorunlarla karşı karşıya. Tarafsız bir aklın gözlemlerine duyulan ih-tiyaç da “koçluk” kavramı ile karşılaştırıyor bizi. Çağlar Çabuk, kitabında koçluk nedir, ne değildir sorusuna bir koç ve koçisinin diyalogları ile yanıt veriyor. Koçluğa dair merak edi-lenler, yanlışlar, doğrular ve bilinmeyenler yazarın yalın ve içten anlatımıyla kitapseverlerle buluşuyor.

Ç A Ğ L A R Ç A B U K


“Yaşam köprüsü zor,Yaşam köprüsü çetin,Kıldan ince yaşam köprüsü,Kılıçtan keskin...Gene de korkmayın ondanEğer adanmış bir koçunuz varsaVe güveniyorsanız ona,Uzatın eliniziSizi o karşıya geçirsin.”Çağlar Çabuk

82

İŞTE ZOR İNSANLARBen Bilirim - Şikâyetim Var - Dost Musun, Düşman Mı?


Özden Aslan, Zor İnsanlarla Zorlanmadan Baş Etmek adlı kitabın-da olduğu gibi, yine üç farklı zor insan tipiyle baş etmenin yolları-nı anlatıyor. Yazar, yaşamın içinden örneklerle zenginleştirdiği anla-tımı ile okuyucuya eğlenceli bir rehber sunuyor. Zor insanları yö-netmeyi öğrenmenin yolu bu kitabı okumaktan geçiyor.

İşte Zor İnsanlar, yarattığı beklentiyi tamamen karşılıyor. Çevre-mizde mutlaka bir Demir, Engin Bilgin, Dr. Hüsnü veya Nurcan vardır. Böyle kişilerle baş etmenin akıl oyunlarıyla dolu yolları bu kitapta. Zaman zaman güldüren, güldürürken de öğreten hari-ka bir kitap.Dinçer Maden

Harikaydı, bir solukta okudum. Öyküler, eğitici ve etkileyici; kendi-nizden bir parça buluyorsunuz. “Bu kişiye böyle davranırsam baş edebilirim” diyorsunuz ve ders çıkarıyorsunuz. Kitap, insanın uf-kunu genişletiyor, bakış açısını yeniliyor.Hüma Oktay



83

Çağlayan Babacan, bu kitabında iletişimde beden dilinin önemine okul, öğretmen ve öğrenci ilişkisi ışığında değiniyor. Öğretmen-ler, öğrencilerle nasıl iletişim kurmalı sorusuna yanıt ararken sı-nıfı etkili kullanmanın yolları ve sorunlu öğrencilerle başa çıkma-nın önemli noktalarına dair ipuçları da veriyor. Yazarın kendi öğ-retmenlik deneyimlerinden ve günlük yaşamdan verdiği eğlence-li ve ilginç örneklerin bulunduğu, başta öğretmenler olmak üzere beden dili ile ilgili olan herkese hitap eden bir kitap çıkıyor ortaya.


ÖĞRETMENLER İÇİN BEDEN DİLİ

Ç A Ğ L A Y A N B A B A C A N


84

DELİK JETONHayatın Kendisi Pazarlama


Pazar büyüyor, pazarlanacak ürünlerin çeşitliliği de. Dolayısıyla farklılaşmak ve bu pazarın içinden sıyrılabilmek büyük önem ka-zanıyor. Pazarlamanın kilit unsuruysa yaratıcılık. Pazarlama ve ya-ratıcılık bir elmanın iki yarısı. Yaratıcı olmadan pazarlama yapabil-mek artık çok zor. Peki ya diğer kilit unsurlar neler? Banu Akın ki-tabında pazarlamanın püf noktalarını keyifl i örneklerle bir eğitim verircesine canlı, renkli ve vurucu bir şekilde anlatıyor. Kilit keli-meler toplanıyor, merak edenler derse buyursun…

B A N U A K I N


85

Umut veren, çözüm üreten, heyecanlandıran, yepyeni fi kirlerle işlenmiş çok özgün bir kitap. Şafak Altun hep okunmaya değer, hep ilkleri dile getiren, gerçek anlamda yenilikçi kişiliğini çok güzelortaya koymuş. Çok da haklı bir noktaya değiniyor : İş yaşamı ör-neklerle beslenir. 3,8 milyar yıldır Ar-Ge yapan ve insanlığın deva-mı için hep en uygun koşulları üreten doğadan daha güzel bir rolmodelimiz olabilir mi?

Ayşen Zamanpur / Silk & Cashmere CEO’su

Şafak Altun, “değer yaratan yenilikçilik”’ kavramını yıllardır yazdığı kitaplarla bize anlatmakta ve iş dünyasına ilham veren ufuklar aç-makta. Şimdi ise doğanın mükemmel tasarımındaki ilmiklere bü-yüteç tutarak, iş dünyasına ilham veren yeniliklerin nasıl doğdu-ğunu anlatıyor. Çok şaşırarak okuduğum Doğanın İnovasyonu, bir iş kitabı olduğu kadar bir doğa kitabı olma özelliğini de taşıyor.

Sinan Öncel / Twigy Yönetim Kurulu Başkanı


DOĞANIN İNOVASYONUİnovasyon İçin Doğadan İlham Al



86

“ ‘Finansı biliyoruz da davranışsalı nasıl oluyor bu işin?’ demeyin lütfen. Öncelikle itiraf ediniz ki gerçekten fi nans ve ekonomiyi biliyorsanız, nasıl olur da her ayın sonunu getiremezsiniz? Na-sıl olur da sırf canınız sıkıldığı için ya da sadece indirimde oldu-ğu için bir çanta satın almış olabilirsiniz? Ya da nasıl olur da kre-di kartı dökümünüzü gördüğünüzde, o güzel gözlerinize inana-mazsınız? Hadi harcarken kendinizi kaybediyorsunuz, ya biriktir-me ve yatırım tarafı? Neden siz hisse senedi aldığınızda borsa düşmeye başlar mesela?” Kitap, insanların fi nansal karar verirken nerede yanlış yaptıkları-nı, akçeli işlerde niçin irrasyonel davrandıklarını açıklarken; bilim insanlarının bulgularına dayanarak, zihinsel muhasebeden batık maliyete kadar birçok konuda günlük yaşamdan örnekler sunu-yor. Hem sokaktan hem de akademisyenlerden...

D R . H A K A N Ö Z E R O L



DAVRANIŞSAL FİNANSBireysel Yatırımcıların Nasıl Davranacakları Belli Olmaz

87

Bugünün iş ortamında, “müşteri velinimetimizdir” deyip çalışan-larınıza bol bol gülümsemeyi öğütlemeniz yeterli değil. Artık rekabetten sıyrılmak, müşterilerin sizi tercih etmelerini, size büt-çelerinden daha fazla pay ayırmalarını ve sadık kalmalarını sağ-lamak için yeni bir şeyler yapmanız, onlara emsalsiz deneyimler yaşatmanız lazım.Girişimcilik ve Müşteri Deneyimi Yönetimi konularında uzman-laşmış eğitmen ve danışman Bora Özkent, elinizdeki kitap ile müşterilerinizin gözünde emsalsiz hâle gelebilmeniz için sizlerle “Müşteri Deneyimi Yönetimi” kavramını paylaşıyor. Müşterilerini-zin zihinlerine ve kalplerine güzel anılar nakşetmenin ne anlama geldiğini örneklerle anlatıyor, bu yolculukta size yardımcı olacak kapsamlı bir hareket planı sunuyor.


EMSALSİZMüşteri Deneyimleri Yaratmak

B O R A Ö Z K E N T


88

Engelli bir kişi ile ilk kez karşılaşacaksınız ya da ilk kez bir iş görüşmesi yapacaksınız veya engelli aday ihtiyacınız için iş pozis-yonları belirlemek istiyorsunuz, ancak hiçbir fi kriniz yok...Dünya nüfusunun %15’ini engelliler oluşturuyor ve ne yazık ki bilinçsiz yaklaşımlar nedeniyle toplumdaki yerlerini boş bıra-kıyorlar. Oysa onlar da çemberin parçası ve onlarla iletişimin 360 derece algılanması gerekiyor. Bu kitap, engellilerle doğru iletişim kurma metotlarını anlatmanın yanı sıra bir engelli ile ilk kez karşılaştığınızda -hangi engel grubundan olursa olsun- neler yapmanız gerektiğini A’dan Z’ye ele alıyor. Karşılaşacağınız soru ya da problemlerinizde hızlıca inceleyebileceğiniz rehber kitap olma niteliğini taşıyor. Eğer siz de engelli iş gücü kaynağına ulaşırken doğru iletişim kurmak ve başarılı sonuçlara kolayca ulaşabilmek istiyorsanız, gelin engellilerle 360 derece iletişim yolculuğuna birlikte çıka-lım.

M E H M E T K I Z I L T A Ş



ENGELLİLERLE 3600 İLETİŞİM

89

Biz eczacılar büyük bir birikime sahibiz ve elimizde çok önemli, değeri ölçülemez bir algı var : GÜVEN.İnsanlar sağlıklarını emanet edecek kadar güveniyorlar bize, say-gı duyuyorlar. Toplumun gözünde ayrı bir yerimiz var. İnsanların yaşam kalitelerini artırmaya yönelik hizmet veren bir mesleğin mensuplarıyız. Elimizde böyle bir güç varken neden bu algıyı daha da sağlamlaştırmayalım? Bizi ayakta tutacak, vazgeçilmez ve sürdürülebilir kılacak olan işte bu algıdır. Tabii biz değişime ayak uydurabilir ve kendimizi yenileyebilirsek.Doğru olan, dünyanın gittiği yeri, sektörün gittiği yolu görüp ona göre strateji belirlemektir. Artık biz eczacıların da farklı disiplin-lerden, farklı kültürlerden, farklı bakış açılarından etkilenmemiz, bunları öğrenip bilgi sahibi olmamız ve meslek hayatımıza bir şekilde entegre etmemiz gerekiyor. Eczanelerimizi artık eski usul eczanelerden çok daha farklı şekilde konumlandırmamız gereki-yor. Sürdürülebilirliğimiz için yegâne unsur bu: DEĞİŞİM.


GELECEĞİN ECZ ANESİNİ TASARLAMAK

E C Z . B E N G Ü Ö Z D E M İ R


90

Eyvah! İş Görüşmesi, sadece iş görüşmelerindeki performansınızı artırmayı değil, daha yüksek profesyonel standartlara ulaşma-nızı hedefl eyen bir kitap. İş hayatında karşılaşabileceğiniz zorlu durumlarda neler yapabileceğinizi, sizin için doğru olan işi nasıl tespit edeceğinizi anlatıyor. Hem de okuyabileceğiz en samimi ve nükteli yaklaşımla. Hakan Yaman ve Ahmet Şerif İzgören’in engin deneyimlerinin bir ürünü olan bu kitapta ayrıca, 180 iş görüşmesi sorusu ve bunlara verilebilecek en doğru yanıtları da bulacaksınız.Çok uzun bir hayat değil dostlarım ve ömrünüzün yarısı neredeyse işinizde geçecek. Gerçekten isteyerek, mutlulukla ve keyif alarak yapacağınız ve yeteneklerinizi katacağınız bir iş seçin. Gerisi çatır çatır gelir. Picasso’nun doktor, Einstein’ın muhasebeci, Mimar Si-nan’ıın manav olduğunu düşünün, neler kaybederdi dünya.Ahmet Şerif İzgören

H A K A N Y A M A N & A H M E T Ş E R İ F İ Z G Ö R E N



E Y VAH! İŞ GÖRÜŞMESİBaşarılı Bir İş Görüşmesi İçin Rehberiniz

91

Dış Ticaret Danışmanı, Eğitmen, Yazar Hakan Akın tarafından hazırlanan bu sözlük, dış ticaret alanında çalışan herkese katkı sağlayacak kapsamlı bir kaynak niteliğinde.

Y A K I N D A

DIŞ TİC ARET SÖZLÜĞÜ

H A K A N A K I N

92


Dikkat Vücudunuz Konuşuyor, hayatınızın her alanında faydalanacağınız çok güzel bilgiler, yıllarca unutmayacağınıza emin olduğum, sizi otobüste herkesin içinde bile güldürecek espriler eşliğinde yazılmış. Beden diliyle ilgili başka kitaplar da okudum. Fakat diğerleri, bana Amerikan tarzı ve yapay geldi. Bu kitapta yazarın en çok vurguladığı şey: Bu bilgileri kullanarak yapaylaşmayın, doğal olun. Sadece bu tavsiyesi bile bir kitaptan alınabilecek güzel bir öğüt ya da artı olarak yeter. Bu, benim fikrim. Okuyun ve siz de kendi fikrinizi edinin.Ayşe Güler

İş Yaşamında 100 Kanguru, özel sektörde yönetici olan, çalışan veya devlet kurumlarında görev yapan herkesin okuması gereken bir kitap.Özcan Kutay

Dış Ticarette Alternatif Para Kazanma Yolları adlı kitapta, özü anlatılmış olan başarılı ve detaylı dış ticaret eğitimini aldıktan sonra bize kalan tek şey dış ticaret şirketimizi kurmaktı. Harun Alperen Ses, Gökhan Türktan

Sanırım bu yayınevinin tüm yazarları, konuları dışında da güler yüzlü insanlar. Bir finans kitabı, bu kadar mı eğlenceli olur. Bir öneri: Piyasaları Okumak adlı kitap, eczanelerde reçeteyle satılmalı. Zira hap yapmışsınız be abicim. Rahatsızlık nüksettiğinde, tedaviye, artırılmış dozlarda devam edilmeli.Hacer Bektaş

O K U R L A R D A N

93


Bir İnsan Kaynakları Masalı, akıcı ve sürükleyici. Bana doğrularımı, yanlışlarımı ve eksiklerimi harika bir dille anlattı. Ezgi'nin hikâyesinin bir masal olmadığını herhâlde en iyi biz İnsan Kaynakları çalışanları biliriz. Ama hikâyemizi masal tadında anlatmak bir maharet işi.Metin Telli

Bir arkadaşımın düğünüydü. Düğünün başlangıcında bir slayt gösterisi yapıldı. Siyah beyaz resimler, dik yakalar, genç insanlar, ellerinde güzel bebekleri… Resimdekiler bizim yaşımızdaydı. Ama o anda, karşı masada oturuyorlardı, onlar anne babaydılar. İşte o an anladım; bir gün, biz orada oturup izlerken kendi kızımızın nikâhını ve resimlerde kendi gençliğimiz geçerken gözümüzün önünden, bizim etrafımızda kendilerini hep çocuk, bizi hep anne baba sananlar olacak. Şimdi iki kızım var, büyümedeler gün be gün… Ve onların gözlerine baktıkça, o günkü hâlimi görüyorum şimdiden. Ve diyorum ki o gün geldiğinde, tıpkı İzgören’in Uçan Halı Babam’da anlattığı gibi ben de kızım için "uçan halı" olacağım. Ve bu, birazdan başlayacak, eve gidip onları kucakladığımda.Sertaç Erdem Şen

Eşikaltı Büyücüleri mükemmel bir kitap. Pahalı deyip almamazlık etmeyin. Son paramı bu kitaba yatırdım, iyi ki de almışım. Bir solukta bitti bile. Bu kitabın devamını bekliyoruz.Nalan Özbek

94

Finansçı Olmayanlar İçin Finans, işletmesinin mali açıdan arka planında olup bitenleri anlamak ve fi nans konusuna aşina olmak isteyenler için çok iyi bir başlangıç kitabı. Tuncay Zararsız

Ufacık bir devlet kuruluşunda yaptıklarınızı ve tüm Bursa çapında yarattığınız etkiyi unutmak mümkün değil. Bunu ekibinizle nasıl başardığınızı Sayın İzgören, Geleceğin Organizasyonunu Yaratmak adlı kitapta çok güzel anlatmışsınız.Rıza Aydın

Hayata dair çıkarılacak çok şey var Bütün Pazarlamacılar Yalancıdır’da!Müşfi k Şeykov

Yeni İşimiz Dış Ticaret, yatarken dahi başucumdan ayırmadığım bir kitap. Firmaların ve girişimci insanların dış ticaret konusunda izleyecekleri yollar, A’dan Z’ye çok iyi tespit edilmiş. Yalın anlatımıyla özellikle genç girişimci insanlar için vazgeçilemeyecek bir kaynak. Hakan Bey’e, bilgi ve birikimini bizlerle paylaştığı için sonsuz teşekkür ederim.Ekin Utkan Özdoğan

Hani derler ya bir oturuşta okudum diye, işte öyle bir kitaptı benim için İŞte Mülakat. İnsan kaynakları, özellikle de işe alım bölümlerinde çalışanlar için mükemmel bilgiler barındıran, hemen hemen her sayfasından kendimize bir pay çıkarabileceğimiz bir eser.Serkan Çakır


O K U R L A R D A N

95

Forex Piyasası gerçekten güzel bir kitap, her şey anlaşılır bir dille anlatılmış. Kitapla birlikte verilen DVD’de de pratik imkânı var. Bence kaçırmamanız gereken bir kitap.Furkan Durmaz

Sizi Dikkat! Vücudunuz Konuşuyor kitabınızla tanıdım. Müthiş bir kitap. Alıp eve gittim, o gece saat üçte bitirdim. Sonra beş kere daha okudum. Diğer kitaplarınızı da ikişer defa okudum. Artık akıllandım; her gün iki bölümü üç-dört defa okuyorum, kitap geç bitiyor.İlker Sağlık

Çalıştığım şirket çok kötü durumdayken Şerif Bey, Genel Müdür olarak geldi. Altı ay sonra inanılmaz bir başarıyı hep beraber yakaladık. Beni etkileyen en önemli özelliği insan ilişkilerindeki başarısı oldu.Emel Çelikkanat


İ Z G Ö R E N Y A Y I N L A R I

97

UÇ AN HALI BABAM


Yazar, babası Erdoğan İzgören’in yaşamıyla birlikte kendi büyüme hikâyesini de anlatıyor:“Bir sabah uyandığımda yastığımın altında plastik tabanca, şerif yıl-dızı ve kemer buldum. Şerif olduğum gündü gerçekten. Beni ma-sallardaki gibi uçurdu, en değerli saatlerini bana ayırdı ve mace-ralar yaşattı bana.Şimdi fark ediyorum, benim babam bir uçan halıydı. Aslan Babam.Seni turna kuşlarına benzetirim baba.Sabah, gün doğarken ikisi, üçü bir araya gelirler ve dans ederek günün gelişini kutlarlar. Hayatı bu kadar sevinçle karşılayan bir turna kuşları vardır, bir de çocuklar. Sen güneşi hep böyle karşıladın ve hayatı hep kutladın. Ağaçlardan, meyvelerden, kitaplardan, insanlardan aldığın zevki çok az insan almıştır. Senden çok fazlasına sahip insanlar etrafta mutsuz, umutsuz dolaşıyorlar. Gençliğini bilmem; ama bizim yanı-mızda hiç umudunu kaybetmedin.”



Kitabınızı bir solukta bitirdim. Çok duygulandım, bir evladın babası için yapabileceği en güzel işi yapmışsınız. Sizi yürekten tebrik ederim.

Yrd. Doç. Dr. Râsih Erkul Celal Bayar Üni. Eğitim Fak. Türkçe Eğitimi Bölüm Bşk.

98

NA ZİK ANNE’DEN DERSLER Bir Cumhuriyet Öğretmeninin Ülke Sevgisi ve Eğitim Üzerine Görüşleri


Nazik Öğretmen’i ve yazdıklarını, İzgören’in önsözüyle tanıyalım:“Bu ülkeyi seven herkesin bu kitabı çok seveceğine eminim.Dili anlamakta gençler biraz zorlanabilir. Bu, Nazik Anne’nin so-rumluluğu değil, 30-40 yıl önce yaşayan, dili kısır politik çekişme-lerle anlaşılmaz hâle getirenlerin suçu. Bugün dünyanın her ül-kesinde insanlar atalarının 100 yıl önce yazdıklarını okur ve an-lar. Bizim gençlerimiz Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yazdığı şaheser-leri okuyamaz hâle getirilmiş; ama hepsi ‘Sex and the City’ dizisi-ni orijinal dilinde hayranlıkla seyrediyor.Nazik Öğretmen 20-30 yıl önce erkek doğsaydı, Komutan ‘Hay-di’ dediğinde, en fazla iki dakika sonra, ülkesi için şehit olacağını bile bile siperden fırlayan özgürlüğümüzü, suyumuzu, toprağımızı borçlu olduğumuz o Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı şehitlerin-den biri olurdu. O, yıllar sonra doğmuş, yine de siperden fırlamış bir Kurtuluş Savaşı gazisi.”

N A Z İ K E R İ K


Ahmet Şerif İzgören’in Önsözüyle

99

KARINC A KIRK OLUNC A


Yazar, kırkına gelmiş bir karınca olarak aşktan mutluluğa, evlilik-ten cinselliğe, hüzünden değişime pek çok konudaki düşünce-lerini paylaşıyor:“Bu yaşlara kadar sahip olunanlara “daha”ları katmayı istiyoruz. Elbette katmayı istediğimiz “daha”ları da ancak değişerek edine-biliyoruz. Sanırım, karşımıza çıkanlar, zamanla bize çok şey sunabi-liyor. Bize sunulanlara karşı sunacaklarımızı sorguladığımız anları-mızdır değişebilmeye duyduğumuz ihtiyacımız. Ruhsal ve düşünsel teknolojimizin kendi tarihimizin gereklerine cevap veremediği anları fark edecek bir zekâmız varsa eğer, bunu yenilemenin çarelerini de arıyoruz. Bunu bazen sevdiklerimizin, bazen kendi tercihlerimizin ışığında yapmaya çalışıyoruz.Aşk ve sevginin altındaki ateşi harlayan, sönmesine engel olan ve bizi değişime götüren sıcaklıklara ulaştıran kaybetme korku-sudur.”

A H M E T N A C A R


Ahmet Nacar, tanıdığım en iyi balkabağından araba yapma ustalarından. Onun yazdıklarına hep çok güldüm ve “Ya, ben bunu nasıl da fark etmemişim?” diye çok söyledim. Kalemi gibi, gözleri de ışıldar. Bence, okumaya çok çok değer. Kırk olmanız dileğiyle...

Ahmet Şerif İzgören

100

BİR TÜRK Z ABİTİNİN ANILARI Muhittin Ergüneş 1917


Şerif İzgören, kitabını şu sözlerle anlatıyor:“Bir insan düşünün, neredeyse yüzyıllık. Padişah Vahdettin zama-nında yaşamış, Atatürk’le göz göze gelmiş, iki metre yakınına ka-dar girmiş, cenazesine katılmış.Ülke tarihinin en önemli eksikliklerinden biri, yakın tarihle ilgi-li neredeyse hiçbir kayıt tutulmamış olması. Muhittin Ergüneş’in hayatından yola çıkarak 1920’lerden bugüne neler olup bittiği-ni, insanların nasıl yaşadığını, gündelik hayatın tarihini de öğren-me şansınız olacak.Kardeşi Hayriye’nin Sırp katliamından kurtuluşu, Kırklareli’ndeki at arabalı Roman vatandaşımızın insanlık dersi, II. Dünya Sava-şı sırasında ülkede askerî ve siyasi alanda yaşananlar çok etkileyi-ci. Aralardaki hikâyeler, örneğin köpeği Cimbo’yla yaşadığı dost-luk her dinleyişimde beni çok heyecanlandırır ; sizin de okurken gözleriniz nemlenecek.İki Türk zabitinin Atatürk’ün emriyle İtalya’da yaptığı operasyon, bu-güne dek ilk defa yayımlanıyor. Bize ballandırılarak anlatılan Mos-sad operasyonlarını gölgede bırakır; okuyunca gururlanacaksınız.”



Doğduğunda Türkiye Cumhuriyeti yoktu. O canlı bir tarih. 6-7 Eylül Olayları, II. Dünya Savaşı, Menemen Vakası, darbeler. Bu ülkenin yakın tarihine tanıklık etmiş. Daha önemlisi subay olduğu için ülkeyi karış karış gezmiş.

101

SARI SİYAH


İki can dostun, kendi duygu ve mizah dolu kalemlerinden çocuk-luklarında yaşadıklarını, ailelerini, dostluklarını, haylazlıklarını, eski-nin değerlerini tüm gerçekleri ile anlattıkları, kahkahalarla okuya-cağınız nostaljik bir kitap. İzgören’den dinleyelim:“Ülkenin daha temiz zamanları. Televizyon evlere daha pek girme-miş. Cumartesi öğleye kadar okul var; insanlar daha çalışkan. He-nüz diziler yok; dostluklar var. Herkes birbirine misafirliğe gidiyor. İzmir nem, bizim lojman çimen kokuyor. En sevdiğim şey ben-zinliklerdeki o keskin petrol kokusu. Bir ablam, bir küçük kız kar-deşim var. Arıları kovalıyor, küçük iğne kutumda çekirge besliyo-rum. Kertenkeleleri kovalıyor, kulağıma sinek kaçar da ‘Büyük İs-kender gibi ölür müyüm?’ diye korkuyorum. Geceleri jaluziyi ara-layıp ‘Uzaylı var mı?’ diye bakıyorum. Bir de annemle babamın ba-kışmalarından doğduğumu zannediyorum. Altı yaşın tüm bilim-selliği üzerimde. Miskin bir yaz akşamı evimize sarı bir şey geldi. Bir insanın hayatı-na gelebilecek en güzel şey: Bir dost. Şimdi yaşım 40. Hâlâ arkadaşız.”

A H M E T N A C A R & A H M E T Ş E R İ F İ Z G Ö R E N


Harika! Bu kitap, hepimizi çocukluk çağına ait hatıralarımıza götürüyor. Okurken çok kahkaha attığımı itiraf etmek istiyorum.

Ayten Başaran

102

FUTBOLUN BUKALEMUNLARITürk Futbol Tarihinde Sansasyonel Transferler


Futbolun Bukalemunları, sıra dışı bir futbol kitabı. 1910’dan bu-güne Türk futbolundaki sansasyonel transferler ; tutku, ihanet, fedakârlık, zirveye çıkış, dibe vuruş belgesel bir film tadında ak-tarılıyor.Refik Osmani’den Talat Paşa’ya, Metin Oktay’dan Lefter’e, Şenol-Birol’dan Baba Recep’e, Rıdvan’dan Tanju’ya, Hasan Vezir’den Sergen’e, Tümer’den Rüştü’ye, Emre’den Mehmet Topuz’a pek çok futbolcunun heyecanlı transfer hikâyesi anlatılıyor.Bir yandan filmi izlerken diğer yandan futbolcuların kaçırılma öy-külerini polisiye roman, taraftarların duygularını hüzünlü bir şiir gibi okuyacaksınız.

T A R K A N K A Y N A R


Futbolun derinliğini ve entelektüel dünyamızdaki izini, sevgili meslektaşımın neredeyse sosyolojik bir tespitle bağdaştırdığı “Bukalemunlar” ile hissettim. Böyle bir kitaptan haberdardım, ama bilge bir spor duruşu ve akıcı bir roman diliyle keyifli bir tarih yolculuğu yapacağımı bilmiyordum. […]Sevgili tribün kardeşim sizi tarih turuna çağırıyor. Bu “renk cümbüşüne” hazır mısınız?

Rıdvan Akar

103

n

k

40’ININ DA KULPU KIRIK 40 TÜRK


Kırk ünlü yabancı karakter Türk olsaydı, ne olurdu?Brad Pitt, “Sarı”; Lost dizisindeki Charlie, “Charlie Dayı” olarak karşımıza çıkardı. Obama zenci açılımı yapar, E. T. camiye müezzin olur, Kedi Kız mahalle baskısıyla büyürdü. Jaws, Adana’dan çıkan delikanlı bir balık muamelesi görürken, Avatarlar kurban edilmek-ten zor kurtulurdu. Okurken gülümseyeceğiniz, gündelik hayatınızda gördüğünüz manzaralara farklı bir gözle bakarak kendinizi eleştirmeden geçe-meyeceğiniz bir mizah kitabı.



“Uzay Yolu, Uzay Yolu.Kader dolu, hasret dolu.Bilsem, gurbete gelmez idim.Hüsran dolu Uzay Yolu.”

104

İLKLERİ GERÇEKLEŞTİREN YENİLİKÇİ PROFESÖROĞUZ MANAS


Türkiye’de bilgisayar ve internet alanında pek çok ilki gerçekleşti-ren Oğuz Manas’ın çalışmalarını ve projelerini örnek bir başarı öy-küsü olarak okuyacağınız bu kitap, herkes için dersler içeren bir kı-lavuz niteliğinde. 1934 yılında İzmir’de dünyaya gelen Oğuz Manas, 1959’da Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde başladığı akademik kariyerini, 1997’de emekli olana kadar aynı üniversitede sürdürdü. Manas, Ege Üniversitesi’nin yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında ziraat, istatis-tik ve bilgisayar bilimleri alanlarında çalışmalar yürüttü. Türkiye’deki pek çok kurumun bilgisayar merkezlerinin kuruluşunda ve bilgisa-yar uygulamalarının geliştirilmesinde danışman olarak katkıda bu-lundu. Yaşamı boyunca sporun pek çok branşıyla aktif olarak ilgilen-di. Türkiye’de ve uluslararası alanda düzenlenen veteran masa teni-si turnuvalarına katılarak aktif spor yaşamını sürdüren Manas, mes-leki alanda da ilklere imza atmaya devam ediyor. Bu kitapta, pek çok neslin hayatını olumlu yönde etkilemiş olan Manas’ın akademik projelerinin yanı sıra, sağlıktan spora, aile ya-şamından özel hayatına kadar pek çok konudaki anılarını ve dene-yimlerini bulabilirsiniz.

T U Ğ B A Y I L D I R I M


Biz ondan çok şey öğrendik, şimdi sıra sizde.

Cem SoysalVestelnet Eski Genel Müdürü

105

CUMHURİYET ’LE BÜYÜYEN KADIN: NERİMAN SAMURÇ AY

Üstün Dökmen ile bizi yolculuğa çıkaran Bircan Kırlangıç Şimşek, bu kez de döneminin farklı bir yüzü olan ünlü psikolog Prof. Dr. Neriman Samurçay’ın yaşamını izlemeye davet ediyor okurlarını. Bu kitapta Neriman Samurçay’ın dilinden sıradışı çocukluğunun, başkaldırışlarının, dostluklarının, mesleğine tutkuyla bağlılığının yanı sıra güncel konularla ilgili görüşlerini de okuyacaksınız.

B İ R C A N K I R L A N G I Ç Ş İ M Ş E K



106

HAYALDEN ÖTEGerçek Bir Mücadele Yolculuğu

Hayalden Öte sıra dışı olduğu için ilgi çekici, yazarının yorumları açı-sından düşündürücü bir özyaşamöyküsü. Bu öykü, büyüğü on bir yaşında iki erkek kardeşin, varsıl bir aile tarafından evlat edinilme-lerinden sonra hayatlarında meydana gelen büyük değişimi anlatı-yor. Çocuklar, İzmir’in en yoksul mahallelerinin birinde sefalet için-de yaşıyorlardır. Onları evlat edinenlerse İzmir’deki Amerikan Kon-solosu ve eşidir. Canını dişine takarak hayata tutunmaya çalışan kü-çük Faik Özyeşil, bir anda varsıl ve şefkatli bir ailenin korunaklı yu-vasında güven içinde yaşayan Faik Byrns’e dönüşmüş, küçük karde-şiyle bu dönüşüme kolayca ayak uydurmuştur. Faik Byrns’ün bun-dan sonraki inişli çıkışlı yaşam serüveni de başlı başına ilginç. Bana daha da ilginç gelen, yazarın, sonradan ulaştığı yürek bağını önceki kan bağından üstün tutmasına karşın yaşamının büyük bir bölümü-nü geçirdiği, ekonomik sistemini beğendiği, yaşama biçimini benim-sediği yeni ülkesi Amerika’da değil, doğduğu ülkenin kültürünü yeğ-leyip burada, Türkiye’de yaşamayı seçmiş olmasıdır.

Prof. Dr. Sevda Şener

F A İ K B Y R N S



Evrenin bir çocuğusun sen, ağaçlar ve yıldızlar kadar ; burada olmaya hakkın var. Ve senin için anlaşılır olsa da olmasa da, kuşkusuz, evren açması gerektiği gibi kat kat açıyor kendini.

Max Ehrmann


107

SARI SİYAH BURSA

Akıl vermesini sever insanoğlu. Bir sürü fikrim de hazırda beklerken üstelik, içimden geçen şu: Herkes bugüne kadar hangi tohumu, hangi fidanı biriktirdiyse eksin bir yerlere. Daha çok güzellik, keyif, tebes-süm dallarda sallansın, gölgesi olsun insanların. Çocuklar ayağını ba-sacak bir karış toprak, çimen bulsunlar, çiçekleri koklasınlar, dalında erik, kiraz görsünler ; varsın dalından düşsünler bir ayva ağacının. Hiç değilse daha sahici, daha elle tutulur olur hayatları. Artık Bursa’dayız Şerif ’imle. Bir sürü yeni arkadaş, yeni site, yeni pay-laşım gruplarımız var; yeni oyunlar içinde yeni kahramanlarız. Bu-günlerden farkımız; elle tutulur, gözle görülür, tadı, tuzu, rengi, kokusu olan şeylerdi yaşadıklarımız. Kendinizi bulacağınız satırlarda, kendi satır aralarınızı yazacaksınız okurken. Gülümseyeceksiniz; sahici, sesli ve içten…Ahmet Nacar

A H M E T N A C A R & A H M E T Ş E R İ F İ Z G Ö R E N

Y A K I N D A

108

Yayınevimizin yeni çıkan eserleri ve diğer faaliyetlerinden haberdar olmak istiyorsanız; ad, soyad, yaş, öğrenim durumu,

meslek, e-posta, telefon ve adres bilgilerinizi“Yeşil Elma Kulübü Üyesi”

başlığı altı[email protected]

adresine gönderiniz.

Kitaplarımızın tamamını www.elmayayinevi.com adresindeki web sitemizden % 25 indirimli olarak sipariş edebilirsiniz.

Elma Yayınevi olarak kitaplarımızda kullandığımız kâğıtlar için kesilen her ağacın yerine yeni fidanlar dikiyoruz.

18.500 tane dikili ağacımız var.

YEŞİL ELMA KULÜBÜ

Documents

2012 Güz Yayın Kataloğlu