39

2010 KPSS SORU VE ÇÖZÜMLER - Memurlar.Net...3 2010 KPSS SORU VE ÇÖZÜMLERİ Dinamik Akademi 1. Kazanılmış yaşantı, bireylerin birbirleriyle ve çevre-siyle etkileşimi sonucu

  • Upload
    others

  • View
    40

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

3

2010 KPSS SORU VE ÇÖZÜMLERİ

Din

amik

Aka

dem

i

1. Kazanılmış yaşantı, bireylerin birbirleriyle ve çevre-

siyle etkileşimi sonucu bireylerde kalıcı izli davranış

değişikliği oluşmasıdır.

Aşağıdakilerden hangisi kazanılmış yaşantıya

uygun bir örnek değildir?

A) Bir yakınını cinayette kaybeden Nevin, gazete-

lerde önce cinayet haberlerini okur.

B) Oğuz, derste öğretmenin verdiği örneği başka

bir problemin çözümünde kullanır.

C) Burak, oynadığı her satranç oyununda model

aldığı satranç ustasının açılış hamlesiyle oyuna

başlar.

D) Fatma, ders arasında sınıf arkadaşlarıyla birlik-

te çektirdiği fotoğraflara bakar.

E) Kemal, izlediği filmden kavga sahnelerini arka-

daşlarına göstererek anlatır.

Çözüm

Soruda kazanılmış yaşantı olarak öğrenmeden

bahsedilmektedir. Cevaplar arasında da bizden öğ-

renme durumu olmayan yani öğrenilmiş bir davra-

nışı ifade etmeyen durum istenmektedir. Bu şekilde

seçeneklere baktığımızda;

A seçeneğinde, yakınını cinayet dolayısıyla kaybe-

den Nevin, cinayet olaylarına karşın bir tutum geliş-

tirmiştir ve önceliğini bu konuya vermektedir.

B seçeneğinde, Oğuz derste öğrendiği bir bilgiyi

başka bir problem çözümüne de transfer edebil-

mektedir.

C seçeneğinde, Burak satranç ustasının açılış

hamlesini kendine model almış ve öğrenerek oyun-

larına yansıtmaktadır.

E seçeneğinde Kemal ise (A seçeneğindeki Ne-

vin’in cinayet haberlerine öncelik vermesi gibi) izle-

diği filmlerdeki kavga sahnelerine önem vermekte,

benimsemekte ve arkadaşlarına anlatmaktadır.

Bu dört seçenekteki durumların hepsi de bir kalıcı

izli davranış değişikliğine işaret etmektedir. Ancak

D seçeneğindeki Fatma’nın ders arasında sınıf ar-

kadaşlarıyla birlikte çektirdiği fotoğraflara bakma-

sında böyle bir durum yoktur.

(Cevap D)

2. Yabancı dilde eğitim veren bir okulda matematik

öğretmenliği yapan Selin Öğretmen’in İngilizcesi

çok iyi değildir. Derslerini İngilizce anlatabilmekte

ama öğrencileri kendi aralarında İngilizce espri yap-

tıklarında onları anlayamamakta ve bundan rahat-

sız olmaktadır. Bu nedenle öğrencileriyle etkili ileti-

şim kurabilmek için yabancı dil kursuna gider.

Selin Öğretmen’in aldığı bu kurs aşağıdakiler-

den hangisinin kapsamında yer alır?

A) Programlı öğretim

B) Mikro öğretim

C) Halk eğitimi

D) İş başında eğitim

E) Hizmet içi eğitim

Çözüm

Selin Öğretmen kendini geliştirmek amacıyla bir

yabancı dil kursuna gitmektedir. Bu da bir yaygın

öğretim uygulamasıdır. Seçeneklere baktığımızda

programlı öğretim, mikro öğretim ve işbaşında eği-

tim seçenekleri olmadığı görülmektedir. Buradaki

en güçlü çeldirici hizmet içi eğitimdir. Ancak uygu-

lamanın hizmet içi eğitim olabilmesi için çalıştığı ku-

rumun çalışanlarının ihtiyaçlarını gidermek amacıy-

la kurumun kendisinin eğitim imkânlarını düzenle-

mesi gerekmektedir. Ancak soruda kurum kendisi

düzenlememekte Selin Öğretmen herkesin kendini

geliştirmek için gittiği kursa gitmektedir. Bundan do-

layı bu kurs Halk eğitimi kapsamında yer alır.

(Cevap C)

3. Öğrencilerin yaratıcı, araştırıcı bireyler olarak

yetişmelerini öngören, okul içi ve dışı faaliyetle-

ri kapsayan ve öğrencilerin toplumsal hayata

uyum sağlamaları üzerinde duran örtük progra-

mın dayandığı temel ilke aşağıdakilerden hangi-

sidir?

A) Eğitim süreci günlük yaşam süreçlerinden farklı

değildir.

B) Eğitim sürecinde konu alanı çok iyi özümlenme-

lidir.

C) Okulun temel işlevi, kültürü etkili bir şekilde yeni

nesillere aktarmaktır.

D) Eğitimin işlevi toplumsal hayatı yeniden düzen-

lemektir.

E) Öğrenci soyut düşünmeli ve zihinsel disiplin

sağlamalıdır.

2010 KPSS Soruları

4

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Örtük programın soruda genel tanımı yapılırken

atlanılan temel nokta örtük programın günlük ya-

şam etkinlikleriyle yani öğrenenin diğer bireylerle

etkileşimleriyle informal şekilde gerçekleştiğidir.

Bundan dolayı örtük programın dayandığı temel ilke

eğitim sürecinin günlük yaşam süreçlerinden farklı

olmamasıdır.

(Cevap A)

4. Yapılandırmacılık yaklaşımına göre hazırlanan bir

eğitim programı geliştirilirken bireyin ilgi ve ihtiyaç-

ları göz önünde bulundurulmuş, okuldaki deneyim-

ler yaşamın kendisi olarak benimsenmiştir.

Buna göre bu eğitim programları hangi eğitim

felsefesini temel almıştır?

A) Yeniden kurmacılık

B) İlerlemecilik

C) Gerçekçilik

D) Daimicilik

E) Esasicilik

Çözüm

Milli Eğitim Bakanlığında, Yeni Program Geliştirme

çalışmalarında da uygulamaya koymaya çalıştığı

yapılandırmacılık yaklaşımı “ilerlemecilik” eğitim fel-

sefesine dayanmaktadır.

İlerlemecilik eğitim felsefesinin temel ilkeleri:

Eğitim aktif ve çocuğun ilgilerine göre olmalıdır.

Öğretimde problem çözme yöntemi esas alın-

malıdır.

Okul yaşama hazırlıktan çok, yaşamın kendisi

olmalıdır.

Öğretmenin görevi yönetmek değil, rehberlik

etmektir.

Okul öğrencileri yarışmaktan çok işbirliğine

özendirmelidir.

Demokratik eğitim ortamı oluşturulmalıdır.

İlkelere baktığımızda yapılandırmacılık yaklaşımın-

da bunları kapsadığı görülmektedir. Daimicilik ve

esasicilikte yaşama hazırlık, yeniden kurmacılıkta

ise toplumsal sorunlar ve toplumun yeniden yapı-

landırılması ön plandadır. Gerçekçilik ise realizm

olarak daimicilik ve esasiciliğin temellerinde yer al-

maktadır.

(Cevap B)

5. Bütün öğrencilerin büyük bir dikkatle katıldıkları

I

Türkçe dersinde Bahar Öğretmen öğrencilerden öğren-

diklerine ilişkin farklı örnekler vermelerini ister. Ayrıca

II

öğrendiklerini kullanarak bir öykünün temel çatısını

III

kurmalarını sağlar.

Yukarıda verilen uygulamada altı çizili öğrenci

davranışları sırasıyla duyuşsal ve bilişsel alanın

hangi düzeyindedir?

I II III

A) Alma

Bilgi Sentez

B) Değer verme Bilgi Sentez

C) Alma Kavrama Uygulama

D) Değer verme Analiz Uygulama

E) Alma Kavrama Sentez

Çözüm

Öğretim hedefleri aşamalı (yatay) olarak bilişsel,

duyuşsal ve psikomotor (devinimsel) alan olmak

üzere 3 alanda sınıflandırılmaktadır. Öncelikle se-

çeneklerde verilen düzeyleri inceleyecek olursak;

Duyuşsal Alan:

Alma: Duyuşsal alanın ilk basamağıdır. Bu basa-

makta öğrencilerin, olayların ve kişilerin farkına va-

rıp varmadıkları önemlidir. Bunun için karşılaşılan

bilgi ve uyarıcıya dikkat etme ve seçici davranma

önemlidir.

Değer Verme: Bu düzeyde davranış, kişi için artık

tutum ve inanç haline gelmiştir. Öğrenen tutum ha-

line getirdiği davranışı değer verdiği için sergiler.

Bilişsel Alan:

Bilgi: Bu düzeyde öğrenilen kuramları, ilkeler vb.

hatırlama, tanıma ve isimlendirme vardır.

Kavrama: Bilgi düzeyinde kazanılan davranış ve

öğrenmeler özümsenerek bu düzeyde yeni anlatım

biçimine çevirme, kendi cümleleriyle açıklama ve

örnekler verme şekline dönüşmektedir.

Uygulama: Bu düzeyde, kuramsal bir bilgiyi, fikir ya

da ilkeyi günlük hayatta herhangi bir alanda yaşa-

ma geçirme ve uygulama önemlidir. Öğrendiklerini

uygulayabilme ve kullanabilme önemlidir.

Analiz: Bu düzeyde, öğrenenlerin etkileşimleri

anlayabilmesi ve analiz edebilmesi gerekmektedir.

Sentez: Bu düzeyde ise öğrenen öğrendiklerine

yeni bilgiler ekleyerek ortaya orijinal bir ürün ortaya

çıkarabilmelidir.

2010 KPSS Soruları

5

Din

amik

Aka

dem

i

Sorudaki durumda öğrenciler önce (I) derse dikkat-

te katılmaktalar (Alma – dersin farkına varıp dikkat

etme) sonra (II) örnekler verilmekte (Kavrama - bil-

dikleriyle ilişkili örneklendirme yapma) ve son olarak

(III) öğrendiklerini kullanarak bir işlem yapmakta

(Uygulama – öğrendiklerini uygulama – kullanma,

ancak yeni orijinal bir ürün ortada yok) söz konusu-

dur. Bundan dolayı doğru seçenek Alma – Kavrama

– Uygulama olarak C seçeneğidir.

(Cevap C)

6. Aşağıdaki davranışlardan hangisinin öğretilme-

sinin ve değerlendirilmesinin en zor olduğu söy-

lenebilir?

A) Kendini topluma hizmet yoluna adama

B) Bir problemin çözümüne ilişkin hipotez kurma

C) Bulgulardan hareketle genellemelere varma

D) Demokratik davranışların toplumsal yaşam üze-

rindeki etkilerini yorumlama

E) Güneş enerjisinin aydınlatma teknolojisinde kul-

lanımına ilişkin deney tasarlama

Çözüm

Soruda öğretilmesi ve değerlendirilmesi en zor olan

davranışı seçerken B, C, D ve E seçeneklerinde bi-

lişsel alandan davranış örnekleri verilirken A seçe-

neğindeki “Kendini topluma hizmet yoluyla adama”

duyuşsal alanın üst düzeyindeki bir davranış türü-

dür. Bundan dolayı bu davranış öğretilmesi ve de-

ğerlendirilmesi açısından oldukça zordur. Diğer

davranışlar ise öğretim etkinlikleriyle buna göre da-

ha kolay öğretilebilir ve değerlendirilebilir.

(Cevap A)

7. Bir eğitim programında, amaçlara ulaşmayı sağla-

yacak konu içeriği genellikle çok geniş olduğu için,

içerik belirlenirken belli ölçütler kullanmak gerek-

mektedir.

Aşağıdakilerden hangisi bu ölçütlerden biri de-

ğildir?

A) Toplumsal fayda

B) Bireysel fayda

C) Gelişim özellikleri

D) Konular arası ilişkilendirme

E) İçeriğin sunulma biçimi

Çözüm

Program geliştirme modelleri göz önüne alınırsa

yapılan ihtiyaç analizlerinden sonra amaçlar belirle-

nir. Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli olan

içerik seçilir, düzenlenir ve daha sonra öğrenme

yaşantıları şekillendirilir. Seçeneklerdeki toplumsal

fayda, bireysel fayda, gelişim özellikleri ve konular

arası ilişkilendirme içerik düzenlemede kullanılan

ölçütlerdenken, içeriğin sunulma biçimi daha sonra-

ki aşamada belirlenmesi gereken bir durumdur.

(Cevap E)

8. Sosyal bilgiler dersinde, teknolojik ürünlerin haya-

tımızda yaptığı değişikliklerle ilgili içerik düzenle-

mesinde, sorgulama merkezli programlama yakla-

şımı kullanılacaktır.

Aşağıdakilerden hangisi bu yaklaşıma uygun

içerik düzenleme aşamasında sorulabilecek bir

soru değildir?

A) Alana ilişkin bilimsel dokümanlara ne kadar sık-

lıkla yönlendirmektedir?

B) Konunun yaşamsal önemi nedir?

C) Ele alınacak konular evrensel nitelikte midir?

D) Okul dışında öğrenilmesi zor olan bilgiler neler-

dir?

E) Birden fazla uzmanlık alanı seçeneği sunmakta

mıdır?

Çözüm

Eğitimde içerik düzenlenmesinde farklı yaklaşımlar

kullanılabilmektedir. Sorgulama Merkezli Program-

lama Yaklaşımında temel nokta içeriğin öğrenci so-

rularına göre ve gereksinimlerine göre düzenlen-

mesidir. Bilginin önemi ve öğrenilmesi açısından A,

B, C ve D seçeneklerinde verilen sorular bu alanı

kapsamaktadır. Ancak uzman olarak yetiştirme ve

uzmanlık alanları daha çok içerik düzenleme yakla-

şımlarından özellikle çekirdek ve piramitsel prog-

ramlama yaklaşımlarını ilgilendirmektedir.

(Cevap E)

2010 KPSS Soruları

6

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

9. Aşağıdakilerden hangisi yeni geliştirilen bir

programa süreklilik kazandırmada önemli değil-

dir?

A) Programın bölgesel farklılık ve ihtiyaçları dikka-

te alması

B) Öğretmenlere programın uygulanmasıyla ilgili

hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim verilmesi

C) Programın öğretmen ve öğrencilerde bilim

okuryazarlığını geliştirmesi

D) Programda dersler arası ilişkilendirmeyi yansı-

tan öğrenme alanları üzerinde durulması

E) Programda ölçme veya değerlendirme amacıyla

sadece sınavların önerilmesi

Çözüm

Geliştirilen bir programın süreklilik özelliğini göste-

rebilmesi için farklılıkları ve ihtiyaçları önemsemesi,

öğretmenlerin eğitilmesi, bilimselliğin ve ilişkilen-

dirmelerin bulunması gerekir. Ölçme - değerlendir-

me olarak sadece sınavların kullanılması ise geliş-

tirmiş programa ket vuracaktır.

(Cevap E)

10. VE 11. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Ömer Öğretmen, teknoloji ve tasarım dersinde öğ-

rencilerinden kendilerine özgü ürünler tasarlamala-

rını ister. Öğrencilerden Mert yeni doğan kardeşin-

den esinlenerek, bebekler her ağladığında kendili-

ğinden sallanan bir beşik tasarlar. Tasarımının rek-

lamını yapmak için bir afiş hazırlar ve ürününü sınıf-

ta arkadaşlarına tanıtır.

10. Bu uygulamayla Ömer Öğretmen, öğrencilerin

öncelikle hangi bilişsel yeterliklerini etkili bi-

çimde kullanmalarını amaçlamıştır?

A) Problem çözme

B) Analitik düşünme

C) Yaratıcı düşünme

D) Eleştirel düşünme

E) Argümantasyon (dayanaklandırma)

Çözüm

Ömer Öğretmen öğrencilerinin kendilerine özgü

ürünler tasarlamalarını isterken bilişsel hedefin sen-

tez düzeyinde bir hedef belirlemiştir. Buradaki ama-

cı da öncelikle öğrencilerinin yaratıcı düşünmelerini

geliştirmektedir.

(Cevap C)

11. Mert’in ürününü tanıtan bir afiş hazırlaması

hangi davranışının en fazla gelişmiş olduğunu

gösterir?

A) Var olan bilgileri yeni bilgileriyle bütünleştirme

B) Öğrenme ürününü paylaşmada görselliğe önem

verme

C) Zihin-kas koordinasyonu gerektiren becerileri

etkili kullanma

D) Kalıcı öğrenme için öğrenilenleri pekiştirme

E) Öğrenme-öğretme sürecine etkin katılmaktan

zevk alma

Çözüm

Mert’in, ürününün tanıtımı için afiş hazırlaması

kendisinin görselliğe daha fazla önem verdiğini gös-

termektedir.

(Cevap B)

12. Ayşe, derste anlatılanları dikkatlice düşünen ve

sezgi yoluyla çok iyi anlayan bir öğrencidir. Öğren-

diklerinin özünü kavrayarak “ne” sorusundan çok,

“nasıl” ve “neden” sorularına yanıt aramaktadır.

Yukarıda verilen örneğe göre, Ayşe’nin hangi

öğrenme stiline sahip olduğu söylenebilir?

A) Uzamsal öğrenme

B) Eklemleme

C) Somut yaşantı

D) Yansıtıcı gözlem

E) Soyut kavramsallaştırma

2010 KPSS Soruları

7

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Yansıtıcı gözlem, düşünce ve olayları dikkatlice

gözlemleyerek farklı görüş açılarından değerlen-

dirme süreci üzerine odaklanır. Kolb bu öğrenme

biçimini benimseyen kişilerin pratik uygulamalar ye-

rine olayın özünü kavrama, doğru nedir, nasıl olu-

şur gibi sorulara yanıt aramaya çalışma; düşünce

ve olayları sezgi yoluyla anlama; fikirlerin oluşma-

sında kendi düşünce ve duygularına güvenme, sa-

bırlı, tarafsız ve dikkatli düşünerek karar verme ko-

nularında başarılı olduklarını belirtmiştir. Yansıtıcı

öğrenme stiline sahip bireyler karar vermeden önce

olayı dikkatlice izleme değişik bakış açılarından gö-

rebilme üzerine odaklanırlar. Karşılaştıkları durum-

ları dikkatlice inceleyip açıklama eğilimindedirler.

Soruda sezgisel denmesi akla soyut kavramsallaş-

tırmayı getirse de derste anlatılanları takip etmesi

özünü kavrayıp, nasıl ve neden sorularına yanıt

aramasından dolayı cevap Yansıtıcı Gözlem ola-

caktır.

(Cevap D)

13. Öğretim sürecinin etkili bir şekilde planlanması

öğretmenin başarısını da önemli derecede etkile-

mektedir.

Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin plan yap-

masının nedenleri sıralandığında, öğretmene

sağlayacağı yarar açısından en son sırada yer

alır?

A) Öğretim programını işevuruk hâle getirme

B) Etkili öğretmen-öğrenci etkileşimi sağlama

C) Öğretim yöntemi ile araç-gereçleri arasında ilişki

kurma

D) Öğretmene düzenli olma alışkanlığı kazandırma

E) Öğretim etkinliklerini etkili değerlendirme

Çözüm

Öğretim sürecinin planlanmasının en önemli amaç-

ları arasında öğretim programına işlerlik kazandır-

ma, öğrencilerin etkinliğini arttırma, öğretim süre-

cindeki etkinlikler ve bu etkinliklerdeki kullanılacak

araç / gereçleri belirleme, değerlendirme sürecine

karar verme olarak sıralanabilir. Öğretmenin düzenli

olma alışkanlığı kazanması ise bu süreç açısından

fazla önem arz etmemektedir.

(Cevap D)

14. Aşağıdaki tabloda öğretim sürecinde kullanılan

çeşitli görsel ders araçlarının, öğrenci sayısına ve

davranış alanlarına göre uygunluk düzeylerine iliş-

kin bilgiler verilmiştir.

Öğrenciler Alanlara Uygunluk Düzeyi

Bireysel / Grup Bilişsel Duyuşsal Psikomotor

Ders

notları I Çok iyi

Kabul

edilebilir İyi

Yazı

tahtası Grup II İyi Zayıf

Tepegöz Grup

Kabul

edilebilir

Kabul

edilebilir

Kabul

edilebilir

Film, TV,

Video Grup / Bireysel İyi Zayıf

Kabul

edilebilir

Grafikler Grup

Kabul

edilebilir Zayıf III

Çalışma

kartları Bireysel

Kabul

edilebilir IV İyi

Buna göre, tabloda boş bırakılan yerlere gelebi-

lecek en uygun ifadeler aşağıdakilerin hangi-

sinde doğru olarak verilmiştir? (Dinamik Akademi)

I II III IV

A) Bireysel

Kabul

edilebilir

Zayıf Zayıf

B) Bireysel Çok iyi İyi Zayıf

C) Grup Kabul

edilebilir

Zayıf İyi

D) Grup Zayıf Kabul

edilebilir

Kabul

edilebilir

E) Bireysel İyi Zayıf Çok iyi

Çözüm

Soru, verilen görsel ders araçlarının benzerlikleri

kullanılarak çözülebileceği gibi verilen

kategorilendirmelerin arasında belirlenerek de çö-

zülebilir. Ders notları için aynı çalışma kartları gibi

bireysel uygundur. Yazı tahtası bilişsel alan için ka-

bul edilebilir, grafikler psikomotor alan için zayıf ve

çalışma kartları da duyuşsal alan için zayıf düzey-

dedir. Bundan dolayı doğru cevap Bireysel – Kabul

edilebilir – Zayıf – Zayıf olarak A seçeneğidir.

(Cevap A)

2010 KPSS Soruları

8

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

15. Bir sosyal bilgiler öğretmeni, yavaş okuyan öğrenci-

lerden oluşan bir sınıfa ders vermektedir. Dersin

başında, daha önceden öğretim programını incele-

yerek hazırlamış olduğu ders notunu sınıfa dağıtır

ve hemen ardından bu nota dayalı olarak soru-

cevap yöntem/tekniği ile ders işler. Ders süresince

etkin katılımın düşük olduğunu fark eder.

Bu durumun temel nedeni aşağıdakilerden han-

gisidir?

A) Öğretmenin, öğrencileri rahatlatıcı bir tutum

içinde olmaması

B) Öğretmenin, dersi planlarken öğrencilerin özel-

liklerini göz önünde bulundurmaması

C) Yavaş okuyan öğrencilere soru-cevap tekniğini

uygulaması

D) Kullanılan ders notunun öğrencilerin öğrenme

ihtiyacını karşılayıcı nitelikte olmaması

E) Hazırlanan ders notuyla kazanımlar arasında

yeterli ilişki bulunmaması

Çözüm

Öğretmenin zaten yavaş okuyan öğrencilere ders

notunu dağıttıktan hemen sonra soru – cevap yön-

temiyle dersi işlemeye başlaması tamamen yanlış

bir uygulamadır. Öğrencilerin soru – cevap etkinli-

ğine katılabilmeleri için öncelikle konu hakkında bil-

gilerinin olması gerekmektedir. Öğrencilerin ders

notuna bağlı olan soru – cevap etkinliğine katılabil-

meleri için öncelikle metni okuyabilmeleri gerekir.

Ancak öğretmen öğrencilerin bireysel özelliklerini

(yavaş okumalarını) göz önünde bulundurmadan

etkinliğe geçmiştir.

(Cevap B)

16. Bireysel öğretim, öğrencilerin düzeylerinin, güdüle-

rinin, önceki deneyimlerinin, öğrenme stillerinin vb.

birbirlerinden çok farklı olduğu durumlarda bireysel

gelişimi sağlamada önerilen bir yöntemdir.

Bu yöntem aşağıdakilerin hangisinden dolayı

eleştirilebilir?

A) Bağımsız öğrenmeyi geliştiren bireyler yetiştir-

mesi

B) Kendi kendini değerlendiren bireyler yetiştirmesi

C) Kendince değişik kaynaklar yaratan bireyler ye-

tiştirmesi

D) Öğrenciler arası etkileşimin minimum düzeyde

olması

E) Her çocuğun başarısının kendi gelişimi içinde

değerlendirilmesi

Çözüm

Bireysel öğretim uygulamalarında bireysel gelişim

ve değerlendirme ön plandadır. Bireye uygun yön-

tem ve teknikler uygulanır. Gelişimi kendi bünye-

sinde değerlendirilir. Bireysel çalışmalar öne çıkar

ve öğretim sürecindeki sosyal etkileşimden uzak-

laşma olur. Bundan dolayı bireysel öğretime yönelti-

len eleştiri öğrenciler arası etkileşimin en az düzey-

de olmasıdır.

(Cevap D)

17. Egemen Öğretmen kimya dersine başlamadan

önce “Siz bir bilim insanı olsaydınız alanınıza ne tür

katkılar getirirdiniz?” diye sorar. Bilim insanlarının

biyografilerini incelemelerini, kendilerine en çarpıcı

gelen buluşunu sınıf arkadaşlarıyla paylaşmalarını

ister. Konuya ilişkin ayrıntılı araştırma ve deneme

yapmaları için öğrencilere iki hafta süre verir. İki

haftanın sonunda ürünün sunulmasını, inceledikleri

bilim insanı özellikleriyle kendi özelliklerinin benzer-

lik gösterip göstermediğini sorgulamalarını söyler.

Yukarıda verilen örnekte hangi öğrenme kavra-

mının basamaklarına uygun ders işlenmiştir?

A) Programlı öğrenme

B) Proje tabanlı öğrenme

C) Beyin temelli öğrenme

D) Tam öğrenme

E) Buluş yoluyla öğrenme

Çözüm

Programlı öğrenme: Konuların ünitelere ayrılma-

sını ve önkoşul öğrenmeler dikkate alınarak belli bir

sıra içinde işlenmesidir. Pekiştireç kullanımını, öğ-

retimin bireyselleştirilmesini, hataların azaltılmasını

ve öğrenenin katılımını içerir.

Proje tabanlı öğrenme: Öğrenenin bir konu hak-

kında araştırma yapmasını, bunun için bir plan ge-

liştirmesini, incelemesini, araştırmasını, uygulama-

sını ve değerlendirme yapmasını içerir.

Beyin temelli öğrenme: Düşünme stillerinin ve

gücünün geliştirilerek üst düzey metabilişsel yorum-

ların yapılmasını içerir.

Tam öğrenme: Her sınıfta bireysel farklılıkların

olduğunu her öğrenciye etkinlikler için gerekli süre-

nin verilmesi durumunda öğrenmelerin gerçekleşe-

bileceğini içerir.

2010 KPSS Soruları

9

Din

amik

Aka

dem

i

Buluş yoluyla öğrenme: Öğrenenlerin deney ve

araştırma yaparak gerekli öğrenmeleri kendisinin

yapılandırmasını içerir.

Soruda öğretmen öğrencilere bir proje ve bu çalış-

ma için gerekli süreyi vermektedir. Öğrenciler önce

bilim adamları ve buluşlarıyla karşılaştırma yaparak

bir sonuca ulaşmaktadırlar. Burada Proje Tabanlı

Öğrenmeye uygun aşamalar verilmiştir.

(Cevap B)

18. Metin Öğretmen beden eğitimi dersinde öğrencileri-

ne “halk danslarını” öğretmektedir. Kazandırmak is-

tediği becerileri önce kendisi kolaydan zora doğru

öğrencilerine gösterir. Her öğrenciye, istenilen be-

ceriyi kazanması için yeterli zaman ve tekrar etme

şansı verir.

Metin Öğretmen hangi öğretim yöntem ya da

tekniğini kullanmıştır?

A) Benzetim

B) Gösterip yaptırma

C) Örnek olay

D) Programlı öğretim

E) Drama

Çözüm

Benzetim: Bir olay, durum, nesne ve etkinliklerin

yapay olarak öğretim ortamlarında tasarlanmasıdır.

Gösterip yaptırma: Öğretmenin bir beceriyi aşama

aşama göstermesi, anlatması ve öğrencilerin öğ-

retmeni izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir dü-

zeye gelene kadar tekrar etmesi şeklinde uygulan-

masıdır.

Örnek olay: Gerçekleri ve sorunları yansıtan özel

bir olayın veya durumun incelenmesidir.

Programlı öğretim: İçeriğin küçük parçalara ayrıla-

rak belirli bir sıra ile bireysel olarak öğretilmesidir.

Drama: Öğrencilere belirli durumlarda nasıl dav-

ranmaları gerektiğini yaparak - yaşayarak öğretil-

mesidir.

Soruda öğretmen öğreteceği hareketleri kolaydan

zora doğru aşamalandırarak öğrencilere göster-

mekte, onlara yeterli tekrar etme şansı tanıyarak

öğrenmelerini sağlamaktadır. Bu da gösterip yap-

tırmaya işaret etmektedir.

(Cevap B)

19. İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersinde Elif Öğ-

retmen depremle ilgili konuyu işlemektedir. Öğren-

cilerinden gönüllü olan üç kişiye bir durum verir ve

canlandırmalarını ister. Daha sonra sınıf içinde öğ-

rencilere deprem tatbikatı yaptırarak dersi tamam-

lar.

Elif Öğretmen bu uygulamada hangi öğretim

yöntem ya da tekniklerinden yararlanmıştır?

A) Beyin fırtınası – Benzetim

B) Örnek olay – Yaratıcı drama

C) Yaratıcı drama – Benzetim

D) Beyin fırtınası – Örnek olay

E) Yaratıcı drama – Beyin fırtınası

Çözüm

Benzetim: Bir olay, durum, nesne ve etkinliklerin

yapay olarak öğretim ortamlarında tasarlanmasıdır.

Örnek olay: Gerçekleri ve sorunları yansıtan özel

bir olayın veya durumun incelenmesidir.

Drama: Öğrencilere belirli durumlarda nasıl dav-

ranmaları gerektiğini yaparak - yaşayarak öğretil-

mesidir.

Öğretmen öğrencilere öncelikle belirli bir durumda

nasıl davranmaları gerektiğini drama ile gerçekleş-

tirmiş daha sonra deprem olayını yapay olarak sını-

fa taşıyarak benzetim uygulanmıştır. Bundan dolayı

doğru cevap Yaratıcı Drama – Benzetim olarak C

seçeneğidir. Durum incelemesi olmadığından örnek

olay, çeşitli fikirlerin oluşumu gerçekleşmediği için

Beyin Fırtınası etkinlikte kullanılmamıştır.

(Cevap C)

20. Dünyada yaşanan ekonomik krizi değerlendirme

amacıyla yapılan bir grup çalışmasında bu durum

farklı bakış açılarından ele alınır. Duruma, eleştirel

açıdan bakıldığı gibi duygusal açıdan da bakılarak

yapıcı yaklaşılır ve yeni çözüm önerileri sunulur.

Çalışmanın sonunda tüm bakış açıları değerlendiri-

lerek bir analiz yapılır ve konuya ilişkin son görüş

bildirilir.

Yukarıda verilen bu süreç aşağıdaki öğretim

yöntem ya da tekniklerinden hangisinin uygu-

landığını gösterir?

A) Beyin fırtınası

B) Altı şapkalı düşünme

C) Konuşma halkası

D) Eleştirel düşünme

E) Düşün-eşleş-paylaş

2010 KPSS Soruları

10

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Duruma grup çatışması olarak farklı bakış açılarının

eleştirel ve duygusal olarak yansıtılarak yeni çözüm

önerilerinin getirilmesi ve analizlerin yapılması Altı

Şapkalı Düşünmeye işaret etmektedir. Doğru cevap

B seçeneğidir.

(Cevap B)

not

Düşün - eşleş - paylaş, sınıfta öğrencilerin bir konu,

soru ya da sorun üzerinde önce bireysel olarak düşün-

meleri, ardından bu düşüncelerini ikişerli ve karşılıklı

olarak tartışmaları ve daha sonra da ikili olarak birlikte

hazırladıkları yanıtlarını tüm öğrencilerle paylaşmaları

biçiminde uygulanan bir tekniktir.

21. Bir öğretmen ilköğretim 7. sınıf öğrencileriyle per-

formans görevlerinin değerlendirilmesini tartışmak

amacıyla sınıfta beşer kişiden oluşan iki grup oluş-

turur. Birinci grup uzman grubunu, ikinci grup ise

öğrenci grubunu oluşturur. Sınıftaki diğer öğrenciler

de dinleyici olarak sürece katılırlar. Her iki grup su-

numunu tamamladıktan sonra dinleyici öğrenciler

soru sorarlar.

Bu öğretmen hangi öğretim yöntem ya da tekni-

ğini kullanmıştır?

A) Münazara B) Kollekyum

C) Forum D) Açık oturum

E) Panel

Çözüm

Münazara: Bir konuda zıt görüşleri savunan iki

farklı grup oluşturulur ve her grup kendi görüşünü

belli zaman içerisinde tarafsız dinleyici grubuna an-

latır.

Kollekyum: Birinci grup uzman kişilerden, ikinci

grup öğrencilerden oluşur. Öğrenci grubu sunumu

yapar ve uzmanlara soru sorar. Sınıftaki diğer din-

leyici öğrencilerde uzman gruba soru sorarak yanıt

alırlar.

Forum: Dinleyici grubun uzman gruba soru sorma-

sı, uzmanların bu soruları yanıtlamasıyla gerçekle-

şir.

Açık oturum: Katılımcıların konu üzerinde çeşitli

defalar söz alarak konuştukları tartışma tekniğidir.

Panel: Konu uzman grubunun konuyu derinlemesi-

ne işlemesidir.

Sorudaki temel nokta uzman ve öğrenci grubu

olmak üzere 2 grubun kurulması ve dinleyici öğren-cilerin soru sormasıdır. Bu da kollekyumu gösterir.

(Cevap B)

22. Öğretmen öğrencilerine aşağıdaki olayı okur ve

öğrencilerine; “Bu durumda siz olsaydınız ne ya-

pardınız?” diye sorar.

“Nergis’in çok önemli bir sınavı var. Sabah saat

9.00’da uyanır ve hazırlanıp sınava gider. Sınıfa

girdiğinde sınavın bitmiş olduğunu ve herkesin

sınıftan çıktığını görür. Tam o anda, bir önceki gece

saatlerin bir saat ileri alındığını ancak kendisinin

saatini ileriye almayı unuttuğunu fark eder.”

Öğretmenin kullandığı öğretim yöntem ya da

tekniği ve öğrencilerde geliştirmeyi amaçladığı

düşünme becerisi aşağıdakilerin hangisinde

doğru olarak verilmiştir?

Yöntem ya da teknik Düşünme becerisi

A) Beyin fırtınası

Yaratıcı düşünme

B) Benzetim Yansıtıcı düşünme

C) Örnek olay Yansıtıcı düşünme

D) Benzetim Problem çözme

E) Örnek olay Yaratıcı düşünme

Çözüm

Örnek olay yöntemi, gerçek hayatta karşılaşılmış

ya da karşılaşılması muhtemel sorun niteliğindeki

olayların ya da durumlara öğrencilerin katılımı ile

çözüm yolları arayarak gerçekleştirilir.

Yansıtıcı düşünme, bireyin öğretme ya da öğren-

me yöntem ve düzeylerine ilişkin olumlu ve olumsuz

durumları ortaya çıkarmak iken, yaratıcı düşünme

ayrıntılı fikirler geliştirme, sorunlara benzersiz ve

kendine özgü çözümler bulmadır.

Öğretmen öğrencilere olabilecek bir olay vermiş ve

çözüm yolları için “Siz olsaydınız ne yapardınız?”

diye sorarak öğrencilerin kendilerine özgü çözümle-

ri ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Bundan dolayı “Ör-

nek olay - Yaratıcı düşünme” olarak doğru cevap E

seçeneğidir.

(Cevap E)

2010 KPSS Soruları

11

Din

amik

Aka

dem

i

23. Öğretmen, sosyal bilgiler dersinde “Bölgelerimizi

Tanıyalım” konusunu işleyecektir. Öğrencilerini ye-

dişerli gruplara ayırır. Grup içinde her üyenin bir

coğrafi bölgeyi seçmesini ister. Her gruptan aynı

bölgeyi alan öğrenciler bir araya gelerek uzmanlık

gruplarını oluştururlar. Öğrenciler 15 dakika bu

gruplarda çalıştıktan sonra ilk gruplarına dönerler

ve her üye öğrendiğini sırayla grup içindeki arka-

daşlarına anlatır.

Bu durumda öğretmenin kullandığı iş birliğine

dayalı öğrenme tekniği ve kullanım amacı aşa-

ğıdakilerin hangisinde doğru eşleştirilmiştir?

Öğrenme tekniği Amaç

A) Takım – oyun –

turnuva

Okul içi ve dışındaki

kaynaklanan yararlanma

B) Karşılıklı

sorgulama

(discussion

group)

Eleştirel ve yaratıcı dü-

şünme becerileri geliştir-

me

C) Takım destekli

bireyselleştirme

Öğrencilere karar verme

ve seçme becerisi ka-

zandırma

D) Öğrenci takımları

– başarı grupları

Gruplar arası yarışmaya

özendirme

E) Ayrılıp–

birleşme (jigsaw)

Öğrencilere birbirlerinden

sorumlu oldukları bilincini

kazandırma

Çözüm

Burada önce işbirliğine dayalı öğrenme grupları

oluşturulmuştur. Daha sonra her üye grubunda so-

rumlu olduğu bölümü için grubundan ayrılmış, ça-

lışmasını yapmış ve kendi grubundaki arkadaşlarını

bilgilendirmek için tekrar grubuyla birleşmiştir. Yani

bir ayrılış – birleşme (jigsaw) uygulanmıştır. Burada

öğrenenlerin birbirlerinin öğrenmelerinden sorumlu

oldukları hissettirilmeye çalışılmıştır.

(Cevap E)

24. VE 25. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Öğretmen derste; “Yer altı zenginlikleri tükendiğin-

de ne olacak?” diye sorar. Öğrencilerden iki dakika

düşünmelerini ister. Sınıfı üç gruba ayırır. Birinci

grup konuyla ilgili düşüncelerini yazar, ikinci grup

afiş hazırlar, üçüncü grup ise konuyla ilgili şarkı sö-

zü yazar ve besteler. Gruplar on dakika sonra ça-

lışmalarını kendi sıralarında bırakarak yer değiştirir

ve çalışmalara birbirlerinin kaldığı yerden devam

ederler. Dersin sonunda çalışmalar tamamlanır ve

öğretmen en beğendiği afişi duvara asar. Şarkıyı

söylemek için zaman kalmadığını düşünerek şarkıyı

söylemelerine gerek olmadığını belirtir. Öğretmen

derse etkin katılımı fark edince her ders aynı yön-

tem ya da tekniği kullanmaya karar verir.

24. Öğretmen derste hangi öğretim yöntem ya da

tekniği kullanmıştır?

A) İstasyon

B) Düşün-eşleş-paylaş

C) Eğitsel oyun

D) Soru-cevap

E) Konuşma halkası

Çözüm

Metindeki anahtar nokta grup çalışması olması ve

her grubun belli bir süre sonunda diğer grubun ça-

lışmasına kaldığı yerden devam etmesidir. Bu bir istasyon çalışmasıdır. İstasyon tekniğinde;

Başlanmış bir işe katkı sağlarlar.

Katılımdan keyif alırlar.

Özel yetenekleri ortaya çıkar.

Bir konuyu çeşitli açılardan derinlemesine dü-

şünmelerini sağlar.

Bir problemin üzerinde düşünüp ürünler oluştu-

ran öğrenciler bir şeyler yapabileceklerini fark

ederler.

Yaratıcılık, iletişim becerisi gelişir.

Birlikte çalışma, birbirini tanıma, kurallara uyma

becerisi gelişir.

(Cevap A)

2010 KPSS Soruları

12

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

25. Bu örnekte, aşağıdaki öğretmen davranışların-

dan hangisi kesinlikle yanlıştır?

A) Grup çalışmalarına az süre vermek

B) Her ders aynı yöntem ya da tekniği kullanmak

C) Gruplara farklı görevler vermek

D) Açık uçlu soru sormak

E) Şarkıyı söyletmek için ders dışında ek süre

vermemek

Çözüm

Öğretim yöntem ve tekniklerinin temel ilkelerinden

birisi de her yöntem ve tekniğin bütün konu, içerik

ve kavramların öğretilmesinde uygun olmadığıdır.

Burada öğretmenin yaptığı yanlış her ders aynı

yöntem ya da tekniği kullanmaya karar vermesidir.

Bundan dolayı doğru cevap B seçeneğidir.

(Cevap B)

26. VE 27. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Bir öğretmen, öğrencilerine “genetiğiyle oynanmış

bitkilerin sağlığımız üzerindeki etkileri” ile ilgili ko-

nuyu anlatır ve öğrencilerini gruplara ayırır. Grup

üyelerinin birbirlerine konuyla ilgili soru sormalarını

ve cevap vermelerini ister. Öğrencilerine “… siz ne-

ler yapardınız?”, “… benzerlik ve farklılıkları neler-

dir?” gibi bazı soru köklerini ipucu olarak vererek

onları konu hakkında daha derin düşünmeye yön-

lendirir. Dersin sonunda grupların çalışmalarını sı-

nıfla paylaşmalarını ister.

26. Bu öğretmenin iş birliğine dayalı öğrenme tek-

niklerinden hangisini uyguladığı söylenebilir?

A) Öğrenci takımları, başarı grupları

B) Ayrılıp-birleşme (jigsaw)

C) Takım destekli bireyselleştirme

D) Karşılıklı sorgulama (discussion group)

E) Takım-oyun-turnuva

Çözüm

Tartışma konusunun seçilmesi, öğrenme ünitesinin

işlenmesi, grup çalışmasının yapılması ve yapılan

çalışmaların sınıfla paylaşılması işbirliğine dayalı

öğretme tekniklerinden Tartışma Grubu (Discussion

Group)’nun uygulandığı söylenebilir. Seçeneklerde bu cevap “Karşılıklı Sorgulama” olarak verilmiştir.

(Cevap D)

27. Aşağıdakilerden hangisi bu öğretmenin iş birli-

ğine dayalı öğrenmeyi kullanmasında en az

öneme sahiptir?

A) Öğrencilere liderlik rolünün ne olduğunu öğret-

mek

B) Öğrencilere bireysel sorumluluk duygusu ka-

zandırmak

C) Öğrencilerin grup sürecinin ne olduğunu anla-

malarını sağlamak

D) Öğrencilere karşılıklı bağımlılık duygusu kazan-

dırmak

E) Öğrencilerin birbirlerini eleştirmelerine fırsat

vermek

Çözüm

İşbirliğine dayalı öğretim yönteminde bireysel so-

rumluluk, grup süreci, bağımlılık duygusu ve eleş-

tirme becerisi önemliyken takım çalışması olarak li-

derlik rolü önemsenmemektedir. Bundan dolayı

doğru cevap A seçeneğidir.

(Cevap A)

28. Kavram haritaları, öğrencilere bilgileri ilişkilendirmek

için uygun yollar sağlar.

Aşağıdakilerden hangisi kavram haritalarının

avantajları arasında yer almaz?

A) Öğretimin her kademesinde kullanılabilmesi

B) Ön bilgilerle yeni kavramların bütünleştirilmesini

sağlaması

C) Kavram yanılgılarını önlemede etkili olması

D) Olguların ve örneklerin somutlaştırılmasında et-

kili olması

E) Dersin her aşamasında farklı amaçla kullanıla-

bilmesi

Çözüm

Kavram haritaları öğretimin her kademesinde öğ-

rencilerle kavramların anlamlarını tartışmada, yanlış

anlamaların ve alternatif kavramların tespit edilme-

sinde ve giderilmesinde öğrencilerin sahip olduğu

bilgilerin kavramlarla bütünleştirilmesinde ve ayrıca

öğretimin değerlendirilmesinde kullanılabilir. Ancak

kavram haritaları olgular ve örneklerin somutlaştı-

rılmasında etkili olarak kullanılamaz. Bundan dolayı

doğru cevap D seçeneğidir.

(Cevap D)

2010 KPSS Soruları

13

Din

amik

Aka

dem

i

29. Aşağıdakilerden hangisi kavram yanılgılarının

hem tespit edilmesinde hem de giderilmesinde

kullanılır?

A) Kavram karikatürleri

B) TGA (Tahmin-Gözlem-Açıklama)

C) İki aşamalı teşhis testleri

D) Tekzip (çürütme) metinleri

E) Mülakatlar

Çözüm

Kavramsal karikatür, öğrencilerin sahip oldukları

yanlış bilgileri ve kavram yanılgılarını ortaya çıkar-

mak ve düzeltmek amacıyla karikatürize edilmiş in-

san, hayvan ve bitki figürlerinden yararlanılmasına

dayalı bir tekniktir.

Soruda kavram yanılgılarının hem tespit edilmesin-

de hem de giderilmesinde kullanılan tekniği sordu-

ğundan doğru cevap A seçeneği Kavram Karikatür-

leridir.

(Cevap A)

30. Bilgisayar destekli öğretimi kullanmanın birçok

yararının yanı sıra bazı sınırlılıkları da bulunmakta-

dır.

Aşağıdaki durumlardan hangisi bu sınırlılıklar-

dan biri değildir?

A) Bilgisayar kullanıcılarına yardımcı olacak yeterli

sayıda uzmanın olmaması

B) Her öğrencinin kendi öğrenme sürecini çeşit-

lendirebilmesi

C) Kullanılan programlarda içerik bilgisinin yeterli

kalitede olmaması

D) Yazılmış programların yalnızca yazılım için seçi-

len bilgisayarla çalışabilir olması

E) Bilgisayar ve hazır paket programlarının pahalı

olması

Çözüm

Bilgisayar destekli öğretimde yeterli uzman olma-

ması, içeriğin yeterli olmaması, özellikli bilgisayar

istemesi ve pahalı olması sınırlık iken, öğrenme sü-

recini çeşitlendirmesi olumlu yönlerindendir.

(Cevap B)

31. Bilgisayar destekli öğretimin amaçlarından biri

gerçek hayattaki olayların kontrollü bir şekilde tem-

sil edilmesinde bilgisayar teknolojilerini kullanmak-

tır.

Bu amaçla dersinde bilgisayar destekli öğretim

programlarından yararlanmak isteyen bir öğ-

retmen için aşağıdakilerden hangisi en uygun-

dur?

A) Alıştırma ve tekrar programları

B) Birebir öğretim programları

C) Problem çözmeye yönelik programlar

D) Benzetim programları

E) Kelime işlemci programlar

Çözüm

Soruda gerçek hayattaki olayların öğretim ortamına

taşınması olarak benzetim tekniği kullanılmaktadır.

Buna en uygun da benzetim programları olacaktır.

(Cevap D)

32. VE 33. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Bir fen ve teknoloji öğretmeni yıl ortasında göreve

başladığı okulda, öğrencilerinin bu dersle ilişkili

günlük yaşam problemlerinin çözümüne ilişkin öz-

yeterlik algılarının çok düşük olduğunu tespit eder.

Bu nedenle öncelikle öğrenci ürün dosyalarını ince-

ler ve öğrencilerle görüşmeler yapar. Bunların so-

nucunda sene başından bu yana dersin ezbere da-

yalı yapılmış olduğunu, öğrenilenlerle günlük yaşam

arasında da bağlantının iyi kurulmadığını öğrenir.

32. Bu öğretmenin öğrencilerdeki öz-yeterlik algısı-

nı yükseltmek için öncelikle aşağıdakilerden

hangisini yapması daha etkili olur?

A) Öğrencilerin ürün dosyalarını ayrıntılı inceleme-

si

B) Bir önceki fen ve teknoloji öğretmeniyle görüş-

mesi

C) Gösteri yönteminin kullanımına ağırlık vermesi

D) Derslerde günlük yaşamdan çok sayıda örnek

vermesi

E) Basit örneklerle öğrencilerde başarılı olma duy-

gusunu geliştirmesi

2010 KPSS Soruları

14

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Sorudaki anahtar kavram “öz-yeterlik”tir. Öğrencile-

rin öz-yeterlik algısını geliştirebilmek için öncelikle

kendilerinin başarabilme duygusunu yaşatmak ge-

rekir. Başarı hazzını alan öğrenci kendisinin yeterli

olabileceğine inanır. Bunun için öğretmen öncelikli

olarak basit örneklerle öğrencilerde başarılı olma

duygusunu geliştirmelidir.

(Cevap E)

33. Aşağıdaki davranışlardan hangisi, öğrencilerin

ezbere dayalı öğrenmelerinde payı büyük olan

önceki öğretmenin sergilemiş olabileceği bir

davranıştır?

A) Ağaç türlerinin işleneceği derse değişik ağaç

yaprağı örnekleri getirmelerini istemek

B) Hidroelektrik santrallerinin çevre üzerindeki

olumsuz etkilerine dair araştırma yapmalarını is-

temek

C) Çernobil kazasının toplumsal etkilerine dair

grup tartışması yaptırmak

D) Yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi konu-

sunda ders kitabından faydalanarak bir ödev

hazırlamalarını istemek

E) Sağlıklı beslenme konusu işlenirken çevrelerin-

deki insanların beslenmeleriyle ilgili gözlem

yaptırmak

Çözüm

Aktif olarak araştırma, inceleme ve tartışma yapıl-

ması öğrencilerde bilginin etkin olarak yapılandırıl-

masını sağlar. Bu süreçlerde öğrenciler etkindir ve

ezberden daha çok konusu ve içeriği özümser ve

yapılandırır. Ancak sadece ders kitabındaki bilgilere

dayanarak bir çalışma yapılması oradaki bilgilerin

ezberlenmesi anlamına gelir.

(Cevap D)

34. Bir öğretmen öğrencilerine verdiği bir metni sırasıy-

la maç haberi, dedikodu ve ninni gibi okumalarını

ister.

Bu etkinlikle öğretmen öğrencilerde aşağıdaki-

lerden hangisinin gerçekleştirilmesinde en az

katkı sağlar?

A) Amaca ulaşmada kendilerine özgü yol belirle-

mede

B) Öğrenilenlerin yaşamlarında ne işe yarayacağı-

nı fark etmede

C) Yaratıcılık yetilerini geliştirmede

D) Mimik ve jestlerini etkili kullanmada

E) Hızlı okuma ve okuduğunu anlama becerilerini

geliştirmede

Çözüm

Bir metnin maç haberi, dedikodu ve ninni gibi

okunması farklı stratejilerin belirlenmesine, öğren-

me stratejilerinin transferine, yaratıcılığa ve mimik-

lere farklı düzeyde katkı sağlarken, burada yapılan

çalışma hızlı okuma ve anlama becerisi için uygun

bir çalışma değildir.

(Cevap E)

35. Öğretmen derste Semra’ya bir soru sorar. Semra

uzun süre soruyu yanıtlayamaz. Diğer öğrencilerin

dikkatlerinin dağıldığını ve durumdan Semra’nın

çok utandığını fark eden öğretmen, bazı ipuçlarıyla

Semra’nın soruyu yanıtlamasını sağlar.

Öğretmenin Semra’ya bu şekilde davranmasının

temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Semra’nın utanma duygusunu bastırma

B) Sınıfta sessizliği ve düzeni sağlama

C) Semra’ya içsel başarı duygusu kazandırma

D) Ders süresini etkili kullanma

E) Semra’nın utanmasından kendini sorumlu tutma

2010 KPSS Soruları

15

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Öğretim uygulamalarında en önemli noktalardan

birisi de öğrencilerin verilen görevleri başarabile-

ceklerini hissetmeleri ve bilmeleridir. Başaramaya-

cağını düşünen öğrenci öğretim sürecinden uzakla-

şır. Semra öncelikli olarak soruyu cevaplayamaya-

cağını düşünür ancak öğretmen Semra’nın karam-

sarlığı yerine başarı duygusunu yaşamasını istediği

için ipuçlarıyla doğru yanıtı buldurur.

(Cevap C)

36. Bir tarih öğretmeni, öğrencilerinin Çanakkale Sava-

şı’nda iki tarafın askerlerinin duygu ve düşüncelerini

anlamalarını amaçlamaktadır.

Aşağıdaki uygulamalardan hangisi öğretmenin

bu amacına en fazla hizmet eder?

A) Öğrenciler kütüphane araştırması yaparlar ve

her iki taraftaki askerî yetkililere ait olan ve sa-

vaş stratejilerini anlatan yazıları araştırırlar.

Buldukları bu yazıları sınıfta paylaşırlar.

B) Öğrenciler ders kitabını okurlar ve her bir tara-

fın, onları savaşa sürükleyen haklı olduklarını

düşündükleri nedenlerine dair bir kompozisyon

yazarlar.

C) Öğretmen savaşan iki tarafa dair öğrencilere

okuma parçaları verip bu metinlere dayalı bir

özet yazmalarını ister.

D) Her öğrenci, konuya ilişkin okuduğu kaynaklara

dayalı olarak, her iki tarafın birer askerinin aile-

lerine o askerin bakış açısından bir mektup ya-

zar. Bu mektupları yüksek sesle sınıf arkadaşla-

rına okur.

E) Öğretmen savaşın gerçekleştiği bölgeye bir

alan gezisi düzenler. Alanda, öğrencilere sava-

şın nasıl yapıldığına ilişkin büyük grup tartışma-

sı yaptırır.

Çözüm

Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın

yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini

doğru olarak anlamasıdır. Öğrencilerin her iki tara-

fın askerlerinin duygu ve düşüncelerini anlamaları-

nın en uygun yolu empati kurmaktır. Bunun içinde

öğrencilerin araştırma yaptıktan sonra askerin bakış

açısıyla mektup yazması amaca en fazla hizmet

edecek uygulamadır.

(Cevap D)

37. Ahmet yavaş öğrenen bir öğrencidir. Öğretmeni

sınıfa bir etkinlik verdiğinde arkadaşlarından sıklıkla

geri kalmakta ve bazen görevini arkadaşlarıyla aynı

anda bitiremediği için ağlamaktadır.

Öğretmenin Ahmet’e yardım etmek için benim-

seyeceği en iyi yol aşağıdakilerden hangisidir?

A) Küçük adımlardan oluşan bir öğrenme süreci

düzenlemek ve her adımdan sonra geribildirim

vermek

B) Ahmet ağladığında arkadaşlarının rahatsız ol-

maması için onu arkadaşlarından uzağa oturt-

mak

C) Ahmet’e yardımcı olması için onu özel eğitim

öğretmenine yönlendirmek

D) Ahmet çalışmaktan çok sıkıldığında bir süreliği-

ne ara vermesine izin vermek

E) Ahmet’i öğrenmeye daha fazla güdülemek için

ona ek ödevler vermek

Çözüm

Ahmet’in bireysel farklılığından dolayı ona özel

bireysel öğretim yöntemi uygulanmalıdır. Programlı

öğretimde de olduğu gibi bu tür uygulamanın en iyi

yolu küçük adımlardan oluşan bir öğrenme süreci

düzenlemek ve her adımdan sonra geribildirim

vermek olacaktır. Böylece kendi bireysel hızında

öğretim etkinliklerini gerçekleştirecek ve öğrenmeyi

sağlayabilecektir.

(Cevap A)

38. Aşağıdakilerden hangisi sözel akıl yürütme

tekniğiyle doğrudan ilgili becerilerden biri de-

ğildir?

A) Okunuşu aynı olan kelimeler arasındaki anlam

farkını görebilme

B) Okunan parçanın ana fikrini bulabilme

C) Bir kez söylenen bir cümleyi ezberden tekrarla-

yabilme

D) Bir düşünceyi açıklayan karışık cümleleri sıraya

koyabilme

E) Bir cümlede yanlış kullanılmış bir kelimeyi bula-

bilme

2010 KPSS Soruları

16

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Akıl yürütme tekniklerinde düşünme, analiz etme ve

yorumlama önemlidir. Sözel akıl yürütme de öğre-

nenin karşılaştığı bir metni ya da bir konuşmayı ir-

delemesi, açıklaması ve eleştirel bir bakış açısıyla

incelemesini içermektedir. Bir kez söylenen bir

cümleyi ezberleme ise sözel öğrenme becerisiyle

ilişkiliyken sözel akıl yürütmeyle ilgili değildir.

(Cevap C)

39. Ayşegül Öğretmen aşağıda sıralanan öğrenme

öğretme etkinliklerinden hangisini yaptığında

“aktif katılım” ilkesine uygun davranmış olur ve

kalıcı öğrenme sağlama olasılığı artar?

A) Tepegözle şekil ve şemaları yansıtıp konuyu

ayrıntılı anlatma

B) Öğrencilerin kitaptaki bilgileri sınıfla paylaşarak

anlatmalarını sağlama

C) Yaptığı gösteri deneyini öğrencilerin dikkatlice

izlemelerini sağlama

D) Konuyu sunarken CD, video vb. görsel mater-

yallerden yararlanma

E) Büyük grup tartışmasının arkasından küçük

grup çalışması yaptırma

Çözüm

Anlatım ve izletim uygulamalarında pasif katılım

görülürken, küçük grup çalışmalarının en temel

özelliklerinden birisi öğrenenlerin sürece aktif olarak

katılmalarıdır.

(Cevap E)

40. Hasan ile Hüseyin saklambaç oynarken okula yurt

dışından yeni gelmiş, Türkçe konuşmakta güçlük

çeken, saklambaç oynamak isteyen fakat çekindiği

için bir köşede sessizce oturan Sibel’in onlara bak-

tığını görürler. Hasan utangaç bir yapıda olduğu

için, Hüseyin Sibel’in yanına gider ve onu oyuna ka-

tılmaya davet eder.

Bu örnekte, çoklu zekâ kuramına göre Hüse-

yin’in hangi zekâ alanı diğer alanlara göre daha

gelişmiştir?

A) Sözel B) Görsel

C) Sosyal D) Bedensel

E) Öze dönük

Çözüm

Sözel zekâ: Okuma, yazma ve konuşma zekâsı

Görsel zekâ: Resim, renk ve şekil zekâsı

Sosyal zekâ: İnsan, ilişki ve uyum zekâsı

Bedensel zekâ: Beden, hareket ve denge zekâsı

Öze dönük zekâ: Ben, karakter ve kişilik zekâsı

Olayda Hüseyin’in sosyal olarak başkalarıyla rahat-

lıkla iletişime geçebildiğini görmekteyiz. Bu da onun

sosyal zekâsının gelişmiş olduğuna işaret etmekte-

dir.

(Cevap C)

41. Öğrencilerin önceki deneyimleri öğrenme-

öğretme sürecinde temel alınır.

Öğretmen, öğrencilerin olaylara farklı yönlerden

bakmalarını sağlamak için onlara rehberlik eder.

Öğrenci örneklerden genellemeleri kendisi

yapar.

Öğrenilenler farklı durumlara uygulanabilir.

Sıralanan bu özellikler aşağıdaki öğretim yön-

tem, teknik ya da stratejilerinin hangisinde orta-

ya çıkar?

A) Sunuş yoluyla öğretim

B) Buluş yoluyla öğretim

C) İş birliğine dayalı öğretim

D) Tam öğrenmeye dayalı öğretim

E) Programlı öğretim

Çözüm

Önceki öğrenmelerin temele alınması, öğretmenin

rehber olarak öğrenenlerin kendilerinin genelleme-

leri bulması ve transfer etmesi buluş yoluyla öğre-

tim stratejisini anlatır. Sunuş yoluyla öğretimde öğ-

retmenin anlatması ve bilgiyi sunması, iş birliğine

dayalı öğretimde grup çalışmaları, tam öğrenmeye

dayalı öğretimde gerekli sürenin tanınarak öğren-

melerin gerçekleşmesi, programlı öğretimde ise içe-

riğin küçük parçalara ayrılarak geribildirimlerle bi-

reysel öğretim yapılması ön plandadır. Bundan do-

layı doğru cevap B seçeneğidir.

(Cevap B)

2010 KPSS Soruları

17

Din

amik

Aka

dem

i

42. Serpil Öğretmen derslerini farklı öğretim yöntemle-

rini kullanarak çok aktif bir şekilde yürütmektedir.

Öğrencileri de derse istekle, etkin bir şekilde katıl-

maktadırlar.

Yukarıda verilen örnekte olduğu gibi etkin öğ-

renmenin uygulandığı bir sınıfta öğrencilerin

öncelikle hangi özelliklerinin gelişmesi bekle-

nir?

A) Ait olma ve güven duyma

B) Özdenetim ve duyarlı olma

C) Kendi öğrenmelerini değerlendirme

D) İş birliği içinde çalışma

E) Argümantasyon (dayanaklandırma) yapma

Çözüm

Aktif öğrenmenin gerçekleştiği bir öğrenme orta-

mında öğrenen kendi öğrenmesinin sorumluluğunu

aldığından bu süreçte öğrencinin özellikle özdene-

tim ve duyarlı olma özelliklerinin gelişmesi beklenir.

Çünkü aktif öğrenmenin gerçekleşmesi için öğrenci

kendi öğrenmelerine karşı sorumlu ve duyarlı olmalı

ve gelişimini takip edebilmelidir.

(Cevap B)

43. Bir öğretim programına öğrenci seçmek için müla-

kat yapılacaktır. Bu mülakata bir genel yetenek tes-

tinden 50 ve daha üstü standart T puanı alanlar

başvurabilecektir. Yetenek testinden elde edilen

puanlar normal dağılım göstermektedir. Bu ön koşul

işlemiyle ilgili olarak,

I. Bağıl ölçüt kullanılmıştır.

II. Adayların % 50’si ön koşulu sağlamaktadır.

III. Soruların en az yarısını doğru cevaplayanlar ön

koşulu sağlamaktadır.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Çözüm

Normal dağılım gösteren yetenek testindeki 50 T

puanı 0 Z puanına eşittir. Bu da dağılımın tam orta

noktasıdır. Katılımcıların yarısı bu noktanın sağın-

da, diğer yarısı da solunda toplanır. Yani burada

yapılan sınıfın yarısının başarılı sayılmasıdır. Bun-

dan dolayı da bağıl ölçüt kullanılmıştır. Puanlamay-

la ilgili net bir bilgi verilmemiştir. I. ve II. ifadeler

doğru olduğundan doğru cevap B seçeneğidir.

(Cevap B)

44. Genel yetenek testinde matematiksel ilişkilerden

yararlanma gücünü ölçmeyi amaçlayan bir araştır-

macı, ilk olarak 80 soruluk bir sınav hazırlamış ve

ön deneme uygulaması yapmıştır. Ön deneme so-

nunda iç tutarlık katsayısını 0,93 olarak hesapla-

mıştır. Sınavın cevaplanmasının çok uzun zaman

aldığını gören araştırmacı, en düşük ayırt ediciliğe

sahip 30 maddeyi sınavdan çıkarmıştır. Kalan 50

maddelik form için 0,85 olarak hesapladığı iç tutar-

lık katsayısını yeterli gören araştırmacı, testini bu

şekliyle kullanmaya karar vermiştir.

Bu araştırmacı ön deneme uygulaması ve de-

vamındaki işlemlerde sınavının hangi özelliğini

artırmıştır?

A) Güvenirliğini

B) Kapsam geçerliğini

C) Kullanışlılığını

D) Objektifliğini

E) Yapı geçerliğini

Çözüm

Araştırmacı yaptığı işlem ile testin uygulama süre-

sini kısaltmıştır. Uygulama süresinin kısa olması da

ölçme aracının kullanışlılığını arttırır.

(Cevap C)

45. Anekdot kayıtlarının güvenirliğini ve geçerliğini

etkileyen aşağıdaki faktörlerden hangisi anek-

dotu yazan kimsenin kişisel yanlılığıyla ilgili de-

ğildir?

A) Olayın karışık ve anlaşılması zor bir ifadeyle

yazılmış olması

B) Olayın yazımı sırasında gerçeğin bazı yönleri-

nin atlanması veya değiştirilmesi

C) Olay kahramanından söz ederken övücü ya da

yerici sözcükler kullanılması

D) Olay sırasında önem verilen davranışların daha

dikkatle gözlenip ayrıntılı olarak yazılması

E) Sadece olumsuz davranışların gözlenip kayde-

dilmesi

Çözüm

Anekdot gibi gözlem kayıtlarında yazan kişinin

kendi görüşlerine yer vermesi, bazı noktaların de-

taylandırılması veya atlanması kişisel yanlılıkla ilgi-

lidir. Ancak olayın karışık ve anlaşılması zor bir ifa-

deyle yazılması kişisel yanlılıkla değil yazım beceri-

leriyle ilgilidir.

(Cevap A)

2010 KPSS Soruları

18

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

46. Osman Öğretmen’in elinde her bir konu için güçlük

ve ayırt edicilikleri belirlenmiş maddeler yer almak-

tadır. Osman Öğretmen uygulayacağı sınavda dört

konudan beşer madde kullanmayı planlamaktadır

ancak ikinci konuyla ilgili elinde yeterli ayırıcılıkta

madde olmadığını görür. Bunun üzerine ikinci ko-

nuya ilişkin sorular yerine, üçüncü konu kazanımla-

rını ölçmek üzere yazılmış ve yüksek ayırt edicilik

sağlayan maddeleri kullanır.

Osman Öğretmen’in bu kararı sınavın güvenirli-

ğini ve geçerliğini nasıl etkilemiştir?

A) Güvenirliği etkilememiş, geçerliği artırmıştır.

B) Güvenirliği artırmış, geçerliği etkilememiştir.

C) Güvenirliği artırmış, geçerliği azaltmıştır.

D) Güvenirliği ve geçerliği azaltmıştır.

E) Güvenirliği azaltmış, geçerliği etkilememiştir.

Çözüm

Osman Öğretmen’in ikinci konudan soru sormama-

sı testin kapsamını düşürdüğünden, kapsam geçer-

liğini yani testin geçerliğini azaltmıştır. Bunun ya-

nında yüksek ayırt edicilikteki soruları sorduğundan

bilen ile bilmeyeni daha iyi ayırt ettiğinden testin

güvenirliğini arttırmıştır.

(Cevap C)

47. Bir öğretmen yıl sonunda, sözlü sınav puanlarını da

dikkate alarak öğrencileri değerlendirmektedir. Öğ-

rencilerin sözlü sınav puanlarını ise her ders so-

nunda sorduğu sorulara verilen cevaplara birer pu-

an vererek elde etmektedir.

Bu öğretmenin, öğrencilere her ders sonundaki

değerlendirmelerin toplamıyla sözlü sınav notu

vermesinin en önemli nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Öğrencileri ders çalışmaya teşvik etmek

B) Öğrenciler arasında rekabet yaratmak

C) Sınavın kapsam geçerliğini artırmaya çalışmak

D) Sınava ilişkin kaygı düzeyini azaltmak

E) Bireyler arası farkları ortaya koymak

Çözüm

Öğretmen her ders sonunda sorulan sorulara veri-

len cevaplarla istenilen her konunun değerlendir-

meye katılmasını sağlamaktadır. Buda bütün içeri-

ğin değerlendirildiği anlamına gelir. Böylece öğret-

men uygulamanın kapsam geçerliğini arttıracaktır.

(Cevap C)

48. Bir öğretmen sınavında yer alan beş maddenin

niteliğini incelemek amacıyla öğrencilerin her bir

maddeden aldıkları puanlar ile testin tümünden al-

dıkları puanlar arasındaki korelasyon katsayısını

hesaplamıştır. Bilenle bilmeyeni en iyi ayırt eden

maddeyi bu şekilde görebileceğini iddia eden öğ-

retmen aşağıdaki katsayıları elde etmiştir.

Maddeler Korelasyon katsayısı

1 0,2

2 0,1

3 0,5

4 0,6

5 0,7

Bu öğretmenin en iyi ayırt edici olduğunu iddia

edeceği madde hangisidir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

Çözüm

Öğretmenin görüşüne göre, bir soruya doğru cevap

verenler aynı zamanda da testten yüksek puan

alanlar olursa, bu o sorunun bilen ile bilmeyeni ayırt

etmede kullanılabilir olması demektir. Korelasyon

katsayısı -1 ile +1 arasında değer alır. Değerin ne-

gatif olması ters ilişki, pozitif olması ise doğru ilişki

olduğu anlamına gelir. Maddeden yüksek puan ala-

nın testten de yüksek puan alabilmesi için doğrusal

yani pozitif bir ilişkinin olması gerekir. Madde ile test

puanı arasında pozitif yüksek korelasyon gösteren

madde en iyi ayırt edici madde olarak görülebilir.

0,6 korelasyon katsayısı ile 4. madde bu öğretme-

nin en iyi ayırt edici olduğunu iddia edebileceği

madde olabilir.

(Cevap D)

49. Öğrencilerin küresel ısınmanın getirdiği tehlikelerle

ilgili ödevlerini inceleyen bir öğretmenin, ölçme so-

nuçlarına karışacak ölçmeciden kaynaklı hata mik-

tarıyla ilgili endişeleri vardır.

Puanlamasına karışacak olan öznelliği azaltmak

isteyen bu öğretmene aşağıdakilerden hangisini

yapması önerilir?

A) Dereceli puanlama anahtarı (rubrik) kullanması

B) Ödevin kapsamını genişletmesi

C) Ödev konularını seçmeli olarak tasarlaması

D) Ödev teslim tarihini öğrencilerle birlikte kararlaş-

tırması

E) Öğrencilerin düzeyine uygun ödev konuları

vermesi

2010 KPSS Soruları

19

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Ölçmeciden kaynaklanan hata türlerinden olan

puanlama öznelliğini azaltmanın etkili yollarından

en önemlileri alan uzmanı başka puanlayıcılarla bir-

likte yapmak ve Dereceli Puanlama Anahtarlarının

(rubriklerin) kullanılmasıdır. Rubriklerin kullanımıyla

yapılan neye ne kadar puan verileceği önceden be-

lirlenebilir. Puanlana esnasında da farklı puanların

verilmesi önlenmiş olur.

(Cevap A)

50. İlköğretim 3. sınıf hayat bilgisi dersine ilişkin

bazı kazanımlar şunlardır:

I. Cumhuriyetimizi korumak, güçlendirmek ve

geliştirmek için yapılması gerekenler hakkında

fikirler üretir.

II. Geçmişten günümüze iletişim teknolojilerinde

meydana gelen değişimi araştırır.

III. Çeşitli ortamlarda liderlerin gruplar ve toplumlar

üzerindeki etkilerini araştırır.

Aşağıdakilerden hangisi bu kazanımlara ulaşıl-

ma derecesini belirlemede kullanılabilecek en

uygun yöntemdir?

A) Sözlü sunum

B) Yazılı yoklama

C) Çoktan seçmeli test

D) Öz değerlendirme

E) Performans görevi

Çözüm

Öğrencilerin aktif olarak sürece katılmaları ve orta-

ya çeşitli öğrenme ürünleri koymaları gerektiğinden

kullanılabilecek en uygun yöntem geçirdikleri süreci

de değerlendirebilme açısından Performans Göre-

vidir.

(Cevap E)

51. Bilişsel davranışların ölçülmesinde, ölçmenin geçer-

liğini artırmak için aynı sürede uygulanan uzun ce-

vaplı yazılı sınavlara göre, kısa cevaplı maddeler-

den oluşan testler tercih edilir.

Bu durumun başlıca nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Kısa cevaplı maddelerin kolayca cevaplanabil-

mesi

B) Kısa cevaplı maddelere verilecek cevabın sınır-

landırılmış olması

C) Kısa cevaplı maddelerin çoktan seçmeli test

maddesi köküne benzemesi

D) Daha çok kısa cevaplı maddeyle kapsamın da-

ha iyi örneklenebilmesi

E) Kısa cevaplı maddelerle her düzeydeki davra-

nışların yoklanabilmesi

Çözüm

Kısa cevaplı testlerin geçerliği arttırmadaki en

önemli nedeni daha fazla soru sorulmasından dola-

yı içerikteki her konudan soru sorulmasına imkân

tanımasıdır. Bu da kapsam geçerliğini arttıracaktır.

Bundan dolayı doğru cevap D seçeneğidir.

(Cevap D

52. Öğretim sürecinde öz değerlendirme ve akran

değerlendirmeye ağırlık veren bir öğretmenin bu

uygulamasının öncelikli nedeni aşağıdakilerden

hangisi olabilir?

A) Değerlendirme sürecinde sorumluluğu öğrenci-

lere vererek iş yükünü hafifletmek istemesi

B) Öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sorumlulukla-

rını üstlenmesini planlaması

C) Değerlendirme sonunda verilen kararların daha

geçerli olmasına çalışması

D) Verdiği notların öğrenciler tarafından beğenil-

memesinden rahatsızlık duyması

E) Değerlendirme sürecinin daha kısa sürede ta-

mamlanması

Çözüm

Öz değerlendirme ve akran değerlendirme yakla-

şımlarında öğrenciler sürece aktif katılım gereksi-

nimi duyarlar, değerlendirme ve eleştirme becerileri

gelişirken kendi öğrenmelerinin de sorumluluklarını

üstlenmiş olurlar.

(Cevap B)

2010 KPSS Soruları

20

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

53. Bir ilköğretim öğretmeni öğrencilerinden yaptıkları

ürünlerini, araştırma raporlarını, ünite testlerini ve

etkinlik raporlarını bir dosyada toplamalarını ve se-

ne sonunda kendisine teslim etmelerini istemiştir.

Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin bu uygu-

lamasının gerekçelerinden biri olamaz?

A) Öğrencilerin kendi gelişimlerini takip etmelerini

sağlamak

B) Velileri öğrencilerde meydana gelen değişim ve

gelişimler açısından bilgilendirmek

C) En iyi dosyayı seçerek öğrenciler arasında re-

kabet ortamı oluşturmak

D) Öğretim sürecini de değerlendirme sürecine

katmak

E) Öğrencilerin farklı özelliklerini ortaya çıkarabil-

mek

Çözüm

Öğretmenin yaptığı uygulama portfolyo çalışması-

dır. Portfolyo, öğrencilerin belirli bir zaman dilimin-

de, belirli bir amaç dahilinde becerilerini, yetenekle-

rini, zayıf ve güçlü yönlerini öğrenme alanları ile

ilişkili olarak göstermiş, çaba ve ilerleme ile gelmiş

oldukları başarı düzeyini yansıtan ürünlerden olu-

şan; çalışma kolleksiyonu, sistemli ve amaçlı olarak

oluşturulan gelişim dosyalarıdır. Portfolyo çalışma-

larında öğrenciler arası yarışma ortamı kurulması

gibi bir durum söz konusu değildir. A, B, D ve E se-

çenekleri portfolyonun özelliklerindendir.

(Cevap C)

54. Bir testten elde edilen puanların standart sap-

ması küçük bulunmuşsa bu testi alan bireyler

hakkında aşağıdaki sonuçlardan hangisine ula-

şılabilir?

A) Ölçülen özellik bakımından birbirlerine benze-

mektedirler.

B) Bu tür testleri almaya alışmışlardır.

C) Testi, verilenden daha kısa sürede cevaplamış-

lardır.

D) Testte yer alan sorular kendi düzeylerine uy-

gundur.

E) Soruları cevaplarken gerçek performanslarını

ortaya koymuşlardır.

Çözüm

Bir testte standart sapmanın düşük olması grubun

homojen olduğunu alınan puanların birbirine yakın

olduğunu göstermektedir. Yani ölçülen özellik ba-

kımından bireyle birbirine benzemektedir denilebilir.

(Cevap A)

55. VE 56. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Altı maddelik bir sınavdan alınan puanlara ait fre-

kans tablosu aşağıda verilmiştir.

Puan Frekans

1 2

2 10

3 5

4 4

5 3

6 2

55. Bu sınav kaç öğrenciye uygulanmıştır?

A) 6 B) 10 C) 21 D) 26 E) 80

Çözüm

Sınavdaki öğrenci sayısını bulabilmek için tablodaki

frekans değerlerini toplamak gerekir.

2 + 10 + 5 + 4 + 3 + 2 26 öğrenciye uygulanmıştır.

(Cevap D)

56. Bu puan dağılımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi doğrudur?

A) Tek modlu simetriktir.

B) Tek modlu sağa çarpıktır.

C) Modu yoktur.

D) Çift modlu simetriktir.

E) Çift modlu sağa çarpıktır.

2010 KPSS Soruları

21

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Dağılımda en çok tekrar edilen puan 2 (10 kere) dir.

Bundan dolayı dağılım tek modludur. Dağılım grafi-

ği oluşturulursa; puanların sol tarafta yığıldığı görü-

lür. Bu da dağılımın sağa çarpık olduğu anlamına

gelir.

1 2 3 4 5 6

2

10

f

P

(Cevap B)

57. – 59. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Aşağıdaki tabloda aynı kapsamı ölçmek üzere ta-

sarlanmış beş farklı test yer almaktadır. Bu testlerin

her biri beşer adet çoktan seçmeli maddeden oluş-

maktadır. Tabloda bu maddelerin güçlük indeksleri

verilmiştir.

Madde güçlük indeksleri

Testler Madde

1

Madde

2

Madde

3

Madde

4

Madde

5

I. 0,4 0,5 0,6 0,5 0,6

II. 0,4 0,8 0,9 0,7 0,3

III. 0,3 0,4 0,5 0,2 0,9

IV. 0,8 0,7 0,6 0,5 0,9

V. 0,2 0,4 0,3 0,1 0,5

57. III. testte yer alan en zor madde hangisidir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

Çözüm

Madde güçlük indeksi 0 ile 1 arasında değer alır.

Madde güçlük indeksi 1’e yaklaştıkça madde kolay-

laşır. 0’a yaklaştıkça madde zorlaşır. Bu açıdan ba-

kıldığında III. testte yer alan en zor madde 0,2

madde güçlük indeksi ile 4. maddedir.

(Cevap D)

58. V. testte madde ayırt edicilik indeksi en yüksek

olması beklenen madde hangisidir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

Çözüm

Bir maddenin madde güçlük indeksinin 0 (çok zor)

ya da 1 (çok kolay) olması o maddenin ayırt edicilik

indeksinin iyi olmadığını gösterir. Çünkü Madde

Güçlük İndeksi’nin 0 olması kimsenin yapamadığı

bir soru, 1 olması ise herkesin yaptığı bir soru oldu-

ğu anlamına gelir. Madde ayırt edicilik indeksi bilen

ile bilmeyeni ayırt etme özelliği olduğundan madde

güçlük indeksinin 0,5 olması gerekir. V. teste de

bundan dolayı Madde ayırt edicilik indeksi en yük-

sek olması beklenen madde 0,5 MGİ ile 5. madde-

dir.

(Cevap E)

59. Yukarıdaki testler içinde en kolay olanı hangisi-

dir?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

Çözüm

En kolay test maddeleri en kolay test olacaktır.

Madde güçlük indeksi 1’e yaklaştıkça madde kolay-

laşacağından madde güçlük indeksleri ortalaması

en yüksek olan test en kolayıdır.

I. Test 0,52

II. Test 0,62

III. Test 0,46

IV. Test 0,70

V. Test 0,30

En kolay test 0,70 ile IV. testtir.

(Cevap D)

60. Bir yükseköğretim programında öğrencilerin genel

notları ara sınavın % 40’ı ile genel sınavın % 60’ı

toplanarak oluşturulmaktadır.

Bu yükseköğretim programında geçme notu 60

olduğuna göre, ara sınavdan 45 puan alan bir

öğrencinin dersi geçmesi için genel sınavdan

en az kaç puan alması gerekir?

A) 65 B) 70 C) 75 D) 80 E) 85

2010 KPSS Soruları

22

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

İşlem formülize edildikten sonra;

4 0

45 10 0

6 0x

10 060

180 + 6x 600

6x 420

x 180

(Cevap B)

61. Bir araştırmacı çocukların yaşa bağlı konuşma

gelişimi örüntüsünü incelemek ister. Bu amaçla iki,

dört ve altı yaşlarından ellişer çocuğu rastgele ör-

nekleme yöntemiyle seçerek toplam 150 çocuktan

tek seferde veri toplar. Daha sonra verileri çözüm-

leyerek farklı yaşlarda dil gelişimine ilişkin genelle-

nebilir sonuçlar ortaya koyar.

Bu araştırmacının kullandığı araştırma yöntemi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Meta-analiz B) Kesitsel

C) Örnek olay D) Nitel

E) İzleme

Çözüm

Araştırmacı araştırma kapsamındaki evrenin tama-

mına ulaşamayacağı için kendine bir örneklem

seçmiş ve bu örneklem üzerinde çalışarak sonuçları

evrene genellemiştir. Evrenden bir kesit üzerinde

çalıştığından dolayı araştırma yöntemi kesitseldir.

(Cevap B)

62. Fiziksel gelişimleri bakımından erkek ve kızların

yaşlara göre boylarındaki artış miktarlarını en iyi

gösteren grafik aşağıdakilerden hangisidir?

(Grafiklerde kesikli çizgiler erkekleri, düz çizgiler

kızları göstermektedir.)

A)

5 10 15 20 25 30

5

10

15

20

25

Boy artış miktarı (cm/yıl)

Yaş

B)

5 10 15 20 25 30

5

10

15

20

25

Boy artış miktarı (cm/yıl)

Yaş

C)

5 10 15 20 25 30

5

10

15

20

25

Boy artış miktarı (cm/yıl)

Yaş

D)

5 10 15 20 25 30

5

10

15

20

25

Boy artış miktarı (cm/yıl)

Yaş

E)

5 10 15 20 25 30

5

10

15

20

25

Boy artış miktarı (cm/yıl)

Yaş

Çözüm

İnsanlarda fiziksel gelişim ve buna bağlı olan boy

artışı bebeklik döneminde (0 – 2 yaş) en hızlıdır. Bu

artış hızında, ergenlik dönemine kadar düşme göz-

lenir. Yani ilk çocukluk dönemindeki fiziksel gelişim

hızı bebeklik dönemine göre azalmaktadır.

Buradan hareketle A, B ve C seçenekleri elenir.

Çünkü bu seçeneklerde verilen boy artış miktarı –

yaş grafiklerinde “boy artış miktarının” yaş arttıkça

arttığı görülmektedir. Burada dikkat edilmesi gere-

ken nokta; artan özellik boy uzunluğu değil, boy ar-

tış miktarıdır.

2010 KPSS Soruları

23

Din

amik

Aka

dem

i

Boy artışı, ergenlik döneminin bitmesine bağlı ola-

rak erkeklerde 20 – 22 yaşlarında, kızlarda ise 18 –

20 yaşlarında durur. Yani boy artış miktarı sıfır olur.

Boy artışının ergenlikten sonra sıfır seviyesine indi-

ği E seçeneğinde açıkça görülmektedir.

(Cevap E)

63. Bebeklikten itibaren ayrı büyütülmüş bir grup yetiş-

kin ikiz üzerinde boylamsal bir araştırma yapılmıştır.

Bu araştırmada ilk çocuklukta tek yumurta ikizlerinin

çift yumurta ikizlerine göre daha benzer davrandık-

ları ancak çocuklar büyüdükçe benzerliğin azaldığı

görülmüştür. Bununla birlikte, yetişkinlikte bu ben-

zerliğin ikizlerin dinsel, siyasal görüşlerinde, ilgi

alanlarında ve eş seçimlerinde daha az; sayısal ve

sözel yeteneklerinde, yürüyüşlerinde, gülüşlerinde

ve ses tonlarında ise daha fazla olduğu gözlenmiş-

tir.

Bu araştırmaya göre aşağıdaki sonuçlardan

hangisine varılamaz?

A) Bazı davranışların gelişiminde çevre, bazıların-

da ise kalıtım baskındır.

B) Davranış gelişiminde çevrenin etkisi yaşa bağlı

olarak artmaktadır.

C) Kalıtım ve çevrenin etkileri bireysel farklılıklara

bağlı olarak değişir.

D) Tek yumurta ikizlerinde gelişimin çeşitli alanla-

rındaki etkileşim, çift yumurta ikizlerinden daha

fazladır.

E) Erim genişliği (ranj) fazla olan özelliklerde çev-

renin etkisi, dar olanlara göre daha fazladır.

Çözüm

İlgi, tutum gibi kişilik özellikleri daha çok çevrenin

etkisiyle belirlenirken yetenek ve fiziksel özellik gibi

kişilik boyutları ise daha çok kalıtımın etkisiyle belir-

lenir.

Ayrıca yaşa bağlı olarak çevrenin gelişim üzerindeki

etkisi artmakta ve yaş ilerledikçe çevrenin etkisine

bağlı olarak ilgilerde değişiklik gözlenmektedir.

Kalıtım ve çevre değişkenlerinden hangisinin geli-

şimi daha fazla etkileyeceği bireysel farklılıklarla be-

lirlenmektedir. Paragrafa baktığımızda tek yumurta

ikizlerinin daha benzer özellikler göstermesi kalıtı-

mın bu ikizlerin gelişiminde daha fazla olduğu gö-

rülmektedir.

Erim genişliği fazla olan özellikler kazanılması için

daha uzun yıllara ihtiyaç olan tutum ve ilgi gibi özel-

liklerdir. Dolayısıyla bu özelliklerin oluşması çok

zaman alır ve çevrenin etkisi fazladır.

Bu soruda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta;

ikizlerin bebeklikten itibaren ayrı büyütüldüğü için

aralarında etkileşim olmayacağıdır.

(Cevap D)

64. Öğretmen: Otomobile başka ne deriz?

Öğrenci: Araba.

Öğretmen: Araba ne işimize yarar?

Öğrenci: Arabaya bineriz.

Öğretmen: Bindiğimiz arabalara “taşıt” deriz.

Öğrenci: Öyleyse otomobil de bir taşıttır.

Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, yuka-

rıdaki soru-cevap tekniğini uygulayan bir öğ-

retmen, öğrencisinde aşağıdaki süreçlerden

hangisinin gelişmesine yardımcı olmaya çalış-

maktadır?

A) Ayırt etme

B) Tümdengelim

C) Özümleme

D) Özelden özele akıl yürütme

E) Toplu monolog

Çözüm

Öğretmen – öğrenci arasındaki diyalog incelendi-

ğinde öğrencinin “araba” kavramından “taşıt” kav-

ramına ulaşması tümdengelime örnektir. Çünkü ta-

şıt kavramı, araba kavramından daha özel bir yapı-

yı işaret eder.

Ancak soru kökü incelendiğinde Piaget’nin bilişsel

gelişim kuramına göre cevap istendiği görülür. Bu

açıdan bakılırsa öğrencinin araba şemasının içine

taşıt kavramını yerleştirerek şemasını genişlettiği

görülmektedir. Bu da Piaget’nin bilişsel gelişim ku-

ramına göre özümlemedir.

(Cevap C)

2010 KPSS Soruları

24

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

65. Dört yaşındaki Beste, babasına “Sana kitap okuya-

yım mı?” der ve bir hafta önce satın alınan masal

kitabının resimlerine bakarak masalı okur gibi anla-

tır. Daha önce annesi birkaç kez okuduğu için ma-

salı ezberleyen Beste, babasına masalı okurken

bazı bölümleri unutur. Babası hatırlattığında, Beste

ezberlediğinden emin, “Sen bu masalı bilmiyorsun.”

diyerek karşı çıkar.

Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Bes-

te’nin babasına karşı çıkmasının altında yatan

bilişsel süreç aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Özelden özele akıl yürütme

B) Uyum kurma

C) Odaktan uzaklaşma

D) Benmerkezci düşünme

E) Aynılık-değişmezlik ilkesi

Çözüm

Beste masalı annesinden dinlemiş ve ezberleyerek

öğrenmiştir. Beste’nin babasının uyarısına karşı

“Sen bu masalı bilmiyorsun.” diyerek itiraz etmesi

onun sadece kendi bildiklerinin doğru olduğunu dü-

şündüğünü göstermektedir. Beste, “Ben bunu böyle

biliyorsam, herkes de böyle biliyordur.” düşüncesin-

dedir. Bu durum Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına

göre işlem öncesi dönemdeki benmerkezci düşün-

meye örnektir.

(Cevap D)

66. Babası bir kâğıda 2 3 yazar ve Banu’ya

sonucun ne olduğunu sorar. Banu bir elinde 2, diğe-

rinde 3 parmağını kaldırıp parmaklarını 1’den baş-

layarak sayar ve sonucun 5 olduğunu söyleyip boş

kutunun içine yazar. Bununla birlikte, farklı sayılarla

birkaç toplama işleminin ardından, babası 2 + 3 ya-

zarak Banu’dan tekrar toplamasını ister. Banu bu

işlemin sonucunu her defasında parmaklarını kulla-

narak hesaplar, aynı sayfada daha önce yaptıkları-

na bakmayı düşünemez.

Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Ba-

nu’nun daha önce yaptığı işlemler için parmak-

larını kullanıp aynı sayfada daha önce yaptıkla-

rına bakmayı düşünememesi, aşağıdaki bilişsel

becerilerden hangisinin tam olarak gelişmediği-

ni gösterir?

A) Özelden özele akıl yürütme

B) Tümevarımsal düşünme

C) Odaktan uzaklaşma

D) Hipotetik düşünme

E) Aynılık-değişmezlik ilkesi

Çözüm

Soruda verilen örnek durum incelendiğinde Ba-

nu’nun bütün toplama işlemlerini parmaklarını kul-

lanarak yaptığı görülmektedir.

Buradan hareketle Banu’nun hep aynı çözüm yolu-

nu kullandığı yani bir tek çözüm yöntemine odak-

landığını söyleyebiliriz. Banu’nun hep aynı çözüm

yolunu kullanıp başka çözüm yollarına başvurmayı

düşünmemesi onun odaktan uzaklaşma becerisinin

gelişmediğini gösterir.

(Cevap C)

67. VE 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Suç ve Ceza romanının kısa özeti: Maddi nedenler-

le üniversite eğitimini yarıda bırakan Raskolnikov iş

bulamaz ve birçok kimseye borçlanır. Vaktinin ço-

ğunu hayal kurarak geçiren Raskolnikov kendisinin

de borçlu olduğu tefeci Ivanovna’yı öldürmeyi aklın-

dan geçirir. Birini öldürmeyi düşündüğü için kendin-

den nefret eden Raskolnikov, insanların düşkünlü-

ğünü kullanıp servet edinen, kendi kardeşi

Lizaveta’yı bile kullanmaktan çekinmeyen ihtiyar bir

kadını öldürmenin, binlerce kişiyi mutlu edecek yü-

ce bir görev olduğunu düşünerek yaşadığı çatışma-

dan kurtulur. Lizaveta’nın dışarıda olduğunu öğren-

diği bir akşam tefecinin evine giden Raskolnikov,

önce yaşlı kadını daha sonra, o sırada eve gelip

olanları gören Lizaveta’yı feci şekilde öldürür. Ya-

şadığı vicdan azabı yüzünden suçunu daha sonra

polise itiraf etse de bu durum Raskolnikov’un zulme

uğrayanları kurtarmak için tefeciyi öldürdüğü gerek-

çesine ters düşer.

67. Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramına göre,

Raskolnikov’un içinde bulunduğu evre ve bu ev-

rede bulunma nedeni aşağıdakilerin hangisinde

doğru eşleştirilmiştir?

Evre Neden

A) İtaat – ceza Lizaveta’ya yaptıklarından

ötürü, Ivanovna’yı cezalandır-

dığından

B) Saf çıkarcı Borçlarından kurtulmak için

Ivanovna’yı öldürdüğünden

C) Kişilerarası

eğilim

Başkalarının yaşadığı sıkıntıla-

rı gidermek için cinayet işledi-

ğinden

D) Kanun-

düzen

İşlediği suçu daha sonra polise

itiraf ettiğinden

E) Evrensel

ahlak

Cinayetlerden sonra vicdan

azabı duyduğundan

2010 KPSS Soruları

25

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Raskolnikov tefeci kadına borçlanmıştır ve zor

günler geçirmektedir. Hayal kurduğu bir gün tefeciyi

öldürmeyi düşünmüştür. Böylece borçlarından kur-

tulabileceğini düşünmüştür. Ancak böyle bir düşün-

ceden dolayı kendinden utanmış ve hemen vaz-

geçmiştir. Ancak borçlarından kurtulmanın başka

yolunu bulamadığı için tefeci kadını öldürme dü-

şüncesini, tüm insanları tefeci kadından kurtarmak

gibi mantıklı bir sebebe bağlamıştır. Fakat

Raskolnikov’u bu düşüncelere iten temel sebep

borçlarından kurtulma isteğidir. Bu açıdan bakıldı-

ğında Raskolnikov’un saf çıkarcı eğilimde olduğu

görülür.

(Cevap B)

68. Raskolnikov’un aşağıdaki savunma mekanizma-

larından hangisini öncelikle kullanarak yaşadığı

çatışmadan bir süreliğine kurtulduğu söylenebi-

lir?

A) Mantığa bürüme

B) Hayal kurma

C) Ödünleme

D) Yüceltme

E) Karşıt tepki oluşturma

Çözüm

Ego, çatışma durumlarından kurtulmak için savun-

ma mekanizmalarına başvurur.

Raskolnikov burada cinayet – borçtan kurtulma

çatışması yaşamış ve cinayetini, insanları

defeciden kurtarmak gibi mantıklı bir sebebe bağ-

lamıştır. Böylece yaşadığı çatışmadan “mantığa bü-

rüme / bahane bulma” savunma mekanizmasını

kullanarak kurtulmuştur.

(Cevap A)

69. Başarı güdüsü; engelleri aşma, çaba harcama, zor

bir görevi en kısa sürede ve en iyi şekilde yapmaya

çalışma olarak tanımlanmaktadır.

Buna göre, çocukların başarı güdüsünü güçlen-

dirmek isteyen anne babalara önerilecek en uy-

gun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Çocuğa bir şey yaptırmanın değil, çocukla bir

şey yapmanın önemli olduğunu bilmeleri

B) Çocuğa başarısızlığın mutsuzluk getireceğini

anlatmaları

C) Çocuğu başarılı olsun olmasın sevmeleri ve bu-

nu ona ifade etmeleri

D) Çocuğu erken yaştan başlayarak davranışları-

nın sorumluluğunu almaya teşvik etmeleri

E) Çocuğa ulaştığı yerin yeterli olmadığını, daha

çok çaba gösterirse daha iyi olabileceğini an-

latmaları

Çözüm

Bireyin kendisine verilen bir görevi yapmaya çalış-

ması ve bu görevi başarmaya güdülenmesi onun bu

görevin sorumluluğunu ne kadar üstlendiğine bağlı-

dır. Buna göre bir bireyin başarı güdüsünü artırmak

için ona aşırı koruyucu tutum yerine, onun kendi ka-

rarlarının ve davranışlarının sorumluluğunu üstlen-

mesine yardımcı olunmalıdır. Bu davranışı kazan-

dırmak için ise çocuğa erken yaşlarda sorumluluk

vermek gerekir.

(Cevap D)

70. Gülce ile annesi oynamaktadır.

Gülce: Anne bana “Kızım ne yapıyorsun?” diye

sor.

Anne: Kızım ne yapıyorsun?

Gülce: Gemi yüzdürüyorum.

Gülce: Şimdi de “Nereye gidiyorsun?” diye sor.

Anne: Nereye gidiyorsun?

Gülce: Anneanneme gidiyorum.

Yukarıdaki karşılıklı konuşmada Gülce’nin dav-

ranışları dil gelişimiyle ilgili aşağıdaki kavram-

lardan hangisiyle açıklanabilir?

A) İçsel konuşma

B) Telgraf konuşması

C) Yansıtıcı konuşma

D) Toplu monolog

E) Benmerkezci dil

2010 KPSS Soruları

26

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Gülce, annesiyle kurduğu diyalogda annesinin

duygu ve düşüncelerini dikkate almadan bu diyalo-

gun kendi söyledikleri çerçevesinde ilerlemesini

sağlamıştır.

Piaget, çocukların okul çağına kadar konuşma

özelliği olarak bireyselci ve kendisi için konuşma

eğiliminin olduğunu ileri sürmüş ve bu durumu

benmerkezci konuşma olarak adlandırmıştır. Ben-

merkezci konuşmada çocuk sadece kendi hakkında

konuşur. Ayrıca Gülce’nin konuşmalarından yaptık-

larını herkesin görmesi ve duyması mesajı da algı-

lanmaktadır. Bu durum da yine benmerkezci dili işa-

ret etmektedir.

(Cevap E)

71. Lise 2. sınıf rehber öğretmeni Işıl Hanım “Ergenler-

de Bağlanma Biçimleri” adlı bir seminere katıldıktan

sonra, öğrencilerinin arkadaşlarına bağlanma biçim-

leriyle sosyal bir etkinliğe birlikte katılma istekleri

arasında ilişki olabileceğini düşünür. Öğrencilerine

sosyometri uygular ve aşağıdaki sosyogramı hazır-

lar. Sosyogramda etkinliğe birlikte gitme isteğini

düz, bunu reddetmeyi ise kesikli çizgilerle gösterir.

Ayrıca çift yönlü ilişkileri ile tek yönlü ilişkileri ise →

ile belirtir.

L

K

M F

T

S

Kaçınmalı bağlanma biçimine sahip olanların

kendilerini ve başkalarını olumsuz gördükleri,

reddedilme korkusuyla yakın ilişkilerden uzak

durdukları düşünüldüğünde, yukarıdaki

sosyogramda bu tanıma uygun öğrenciler aşa-

ğıdakilerden hangisi olabilir?

A) Yalnız F

B) K ve S

C) L ve M

D) M ve T

E) L, M ve T

Çözüm

Soruda verilen sosyogram incelendiğinde F öğren-

cisinin kaçınmalı bağlanma biçimine sahip olduğu

görülmektedir. Çünkü F öğrencisi sosyal etkinliğe

birlikte gitmek için hiç kimseyi seçmemiş hatta ken-

disini seçen M ve L öğrencilerini de seçmemiştir.

(Cevap A)

72. Bebeklerin ilk birkaç ay içindeki tepkilerinin bir

kısmının doğuştan geldiği, bir kısmının da öğrenme

yoluyla sonradan kazanıldığı bilinmektedir.

Bir bebeğin aşağıdaki tepkilerinden hangisinin

öğrenme yoluyla kazanıldığı sonucuna varılabi-

lir?

A) Biberondan emdiği süt çok sıcak olduğunda ağ-

zından püskürtmesi

B) Uzunca bir süre altı ıslak kalınca ağlamaya baş-

laması

C) Elini, ayağını ısırarak seven bir yetişkini görün-

ce ağlamaya başlaması

D) Değiştirilmek için alt bezi açıldığında ellerini,

ayaklarını oynatması

E) Hareket eden bir nesneyi gözleriyle takip etmesi

Çözüm

Organizma tarafından ortaya konulan bir davranışın

öğrenilmiş davranış sayılabilmesi için o davranışla

ilgili bir yaşantı geçirilmiş olması gerekir. Ayrıca

davranışta bir değişiklik olması beklenir.

C seçeneğini incelediğimizde, bebeğin gördüğü ki-

şiye ağlama tepkisi vermesi o kişiyle daha önceden

geçirmiş olduğu yaşantıdan kaynaklanmaktadır.

Bebek canının yanmasıyla o kişiyi eşleştirmiş yani

koşullanmayla öğrenmiştir.

(Cevap C)

73. Aşağıdakilerden hangisi koşulsuz tepki örneği-

dir?

A) Yılan görünce korkma

B) Utanınca yanakların kızarması

C) Komik bir olaya gülme

D) Sıcak havada terleme

E) Oyunda hile yapılmasına öfkelenme

2010 KPSS Soruları

27

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Herhangi bir uyarıcıya karşı doğal ve istem dışı ola-

rak gösterilen tepkiye koşulsuz tepki denir.

D seçeneğinde verilen sıcak havada terleme tepkisi

koşulsuz tepkidir. Çünkü “sıcak” uyarıcısına karşı

verilen terleme tepkisi, istem dışı bir tepkidir. Ancak

güçlü bir çeldirici olan B seçeneğinde verilen örnek-

te, utanmanın öğrenilmiş bir davranış olduğu unu-

tulmamalıdır.

(Cevap D)

74. Caddede karşıdan karşıya geçerken duyduğu bir

korna sesinin hemen ardından kendisini arabanın

altında bulan bir kişi, bu olaydan sonra ne zaman

bir korna sesi duysa kapalı bir mekânda olsa bile

yerinden sıçramaktadır.

Bu kişinin korna sesini duyunca yerinden sıç-

ramasının temelinde davranışçı yaklaşıma göre

aşağıdakilerden hangisi yatmaktadır?

A) Bilinçaltı süreçler

B) Tepkisel koşullanma

C) Ayırt etme

D) Edimsel koşullanma

E) Genelleme

Çözüm

Soruda verilen örnek durumda birey, korna uyarıcı-

sından sonra kötü bir yaşantı olan kazayı geçirmiş-

tir. Bu olay sonunda birey korna sesi ile canının

yanması durumlarını eşleştirmiştir. Daha sonra yine

korna sesi duyduğunda canının yanacağını düşüne-

rek korkması, bireyin tepkisel (klasik) koşullanma

yoluyla öğrendiğini göstermektedir.

(Cevap B)

75. Aşağıdakilerden hangisi koşullu tepki örneği-

dir?

A) Soğuk suya dalınca titreme

B) Ani ve şiddetli bir gürültüde yerinden sıçrama

C) Sıcak bir nesneye değince elini geri çekme

D) Kar yağdığını görünce ürperme

E) Burna toz kaçınca hapşırma

Çözüm

Koşullu tepki belli bir yaşantı sonucunda, daha

önce gösterilmediği bir uyarıcıya karşı gösterilir ha-

le gelmiş olan tepkidir. Koşullu tepki, öğrenilmiş bir

tepkidir.

D seçeneğini incelediğimizde; karın soğuk olduğu

bir yaşantı sonucunda öğrenilir ve “karın görüntüsü”

koşullu uyarıcı haline gelir. Bunun sonucunda sa-

dece soğuğa karşı verdiğimiz “ürperme” tepkisini,

karı görünce de veririz. Yani koşullanma sonucunda

ürperme tepkisi, koşullu tepki haline gelmiştir.

(Cevap D)

76. Şiddetli gürültüden korkan bir çocuk birkaç kez gök

gürlemesinden önce şimşek çıktığına tanık olur.

Daha sonra şimşek çakar çakmaz henüz gök gür-

lemeden korku tepkisi vermeye başlar.

Bir tepkisel koşullama olayını anımsatan bu ör-

nekte (I) gök gürültüsü, (II) şimşekten korkma,

(III) gök gürültüsünden korkma ve (IV) şimşek

çakmasına işaret eden kavramlar aşağıdakilerin

hangisinde doğru sırada verilmiştir?

I II III IV

A) Koşulsuz

uyarıcı

Koşullu

tepki

Koşulsuz

tepki

Koşullu

uyarıcı

B) Koşulsuz

uyarıcı

Koşulsuz

tepki

Koşullu

tepki

Koşullu

uyarıcı

C) Koşullu

uyarıcı

Koşullu

tepki

Koşulsuz

tepki

Koşulsuz

uyarıcı

D) Koşulsuz

tepki

Koşulsuz

uyarıcı

Koşullu

tepki

Koşullu

uyarıcı

E) Koşulsuz

uyarıcı

Koşullu

uyarıcı

Koşulsuz

tepki

Koşullu

tepki

Çözüm

Koşullanma Süreci;

1) Koşulsuz Uyarıcı

(Gürültü)

Koşulsuz Tepki

(Korkma)

2) Nötr Uyarıcı

(Şimşek)

Koşulsuz Uyarıcı

(Gürültü)

+ Koşulsuz Tepki

(Korkma)

Koşullu Uyarıcı

(Şimşek)

3) Koşullu Tepki

(Korkma)

(Cevap A)

2010 KPSS Soruları

28

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

77. Aşağıdakilerden hangisi edimsel koşullanma

kuramına göre bir davranışın kazanılmasına ör-

nek verilebilir?

A) Ödevini yapmadığı için öğretmeninden azar işi-

ten arkadaşını gören bir öğrencinin düzenli ola-

rak ödev yapmaya başlaması

B) Bir öğrencinin 7. ve 8. sınıfta aldığı fen ve tek-

noloji dersinde başarısız olduğu için 9. sınıfta

alacağı fizik ve kimya derslerinde de başarısız

olacağına inanması

C) Türkçe dersinde yazdığı şiir nedeniyle öğretme-

ninden övgü alan bir öğrencinin şiire ilgi duyma-

sı ve şiir yazmaya devam etmesi

D) Geometri dersinden hoşlanan bir öğrencinin

analitik geometri dersine de ilgi duyması

E) Fizik dersinde açığını kapatmak için çok çalışan

bir öğrencinin kimya dersindeki konuları daha

kolay öğrenmesi

Çözüm

Edimsel koşullanmaya göre davranış, ortaya çıkar-

dığı sonuçtan etkilenir. Yani davranışın ortaya çı-

kardığı sonuç olumlu ise davranış pekiştirilmiş olur

ve devam eder.

Sorunun C seçeneğini incelediğimizde, öğrenci şiir

yazmış ve bu davranışından dolayı öğretmeninden

övgü almıştır, yani pekiştirilmiştir. Bu pekiştirme ne-

ticesinde davranış devam etmiştir. Bu durum edim-

sel koşullanmayla bir davranışın kazanılmasına ör-

nektir.

(Cevap C)

78. Öğrencilerinin sınıf tartışmalarına katılmalarını

ancak tartışmaların derste işlenen konuyla sınırlı

kalmasını isteyen bir öğretmen, bu amaçla önce öğ-

rencilerini konuyla ilgili konuşup konuşmadıklarına

bakmaksızın her söz alışlarında, sınıfın çoğunluğu-

nun tartışmalara katıldığını gördükten sonra da sa-

dece işlenen konuyla ilgili bir şeyler söylediklerinde

ödüllendirir.

Öğretmenin öğrencilerin sınıf tartışmalarına ka-

tılmalarını sağlamak için kullandığı teknik aşa-

ğıdakilerden hangisidir?

A) Projektif

B) Model oluşturma

C) Tepkisel koşullanma

D) Alıştırma

E) Kademeli yaklaşma

Çözüm

Öğretmenin öğrencilere olumlu davranışı kazan-

dırmak için yaptığı uygulamayı incelersek; davranışı

küçük parçalara ayırdığını ve her bir parçayı ödül-

lendirerek pekiştirdiğini görürüz.

Örnekte öğretmen, öğrencilerini ilk başta her söz

alışlarında, en sonda ise amaca uygun olarak ko-

nuyla ilgili söz aldıklarında ödüllendirmektedir. Bu

da öğretmenin kademeli yaklaştırma yöntemini uy-

guladığını göstermektedir.

(Cevap E)

79. Anne ve babası sık sık tartışan bir öğrenci, evdeki

huzursuzluk ortamından kaçınmak için dersler bit-

tikten sonra çeşitli bahaneler üreterek okulda kalma

süresini uzatır.

Öğrencinin bu davranışı aşağıdakilerden hangi-

siyle açıklanabilir?

A) Duyarlılaşma

B) Psikolojik tepkisellik

C) Davranışta kontrast

D) Öğrenilmiş çaresizlik

E) Olumsuz pekiştirme

Çözüm

Soruda anlatılan örnek olayda, olumsuz bir durum-

dan kaçınma söz konusudur. Öğrenci okulda kalma

süresini uzatarak evdeki huzursuz ortamdan uzak-

laşmıştır. Yani öğrenci, kendisi için olumsuz olan

uyarıcıyı ortamdan belli süreliğine de olsa kaldır-

mıştır. Bu durum ise olumsuz pekiştirmeye örnektir.

Burada öğrencinin huzurlu olmayı isteme davranışı

olumsuz pekişmiştir.

(Cevap E)

80. “Yıllardır piyango bileti alıyorum. Çevremdeki her-

kese az ya da çok bir ikramiye çıktı. Bana bir kez

olsun amorti bile çıkmadı. Artık bilet almayacağım.”

Örnekteki kişinin kendisine amorti bile çıkmadı-

ğı gerekçesiyle bilet almaktan vazgeçmesi bir

davranışın sürdürülmesinde aşağıdakilerden

hangisinin önemli bir rol oynadığını göstermek-

tedir?

A) Pekiştirme B) Şans

C) Alışkanlık D) Genelleme

E) Ayırt etme

2010 KPSS Soruları

29

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

Anlatılan durumda bireyin piyango bileti alma dav-

ranışı pekişmediği için sönmüştür. Edimsel koşul-

lanmaya göre davranışın devamlılığı, davranış so-

nucunda ortaya çıkan olumlu duruma (pekiştirme)

bağlıdır. Bireyin bilet alma davranışının devam et-

memesi, o davranışın pekiştirilmemesinden kaynak-

lanmaktadır.

(Cevap A)

81. Bir otomobil tamir ustası, çırak olarak işe başlayan

bir genci teşvik etmek amacıyla bir şeyler öğrenmek

için gösterdiği her çabayı aferin diyerek pekiştirmiş

ve başlangıçta her aferin deyişinden sonra çırağın

öğrenme gayretinin biraz daha arttığını gözlemiştir.

Ancak bir süre sonra usta, aferin demesinin çırağı

ilk günlerdeki kadar gayrete getirmediğini fark et-

miştir.

Ustanın övgüsünün çırağı gayrete getirme işle-

vinin bir süre sonra azalmasının nedeni aşağı-

dakilerden hangisidir?

A) Çırak, neyi iyi neyi kötü yaptığını kendisi değer-

lendirebilecek duruma gelmiştir.

B) Çırağın ustasına duyduğu sevgide azalma ol-

muştur.

C) Öğrenme davranışı koşulsuz uyarıcı tarafından

izlenmediği için sönmeye başlamıştır.

D) Uyarıcı ile tepki arasındaki bağlantı kopmuştur.

E) Alışma nedeniyle övgünün pekiştirici değeri

azalmıştır.

Çözüm

Otomobil tamir ustasının, çırağın her çabasına

aferin demesi, bir süre sonra çırağın “aferin”

pekiştirecine alışmasına ve bu pekiştirecin çırak

üzerindeki etkisini yitirmesine neden olur. Bu duru-

ma en uygun ifade E seçeneğinde verilmiştir.

(Cevap E)

82. Bir öğretmen ders sırasında konuşarak sınıfın

düzenini bozan bir öğrencisinin bu davranışını bas-

tırmak için onu sınıftan çıkararak cezalandırmıştır.

Ancak öğretmenin beklentisinin aksine öğrencinin

derste konuşma davranışı artmıştır.

Bu örnek, öğretmenlerin cezayı bir davranış

kontrol tekniği olarak kullanırken aşağıdakiler-

den hangisini dikkate almaları gerektiğine işaret

etmektedir?

A) Birinci tip cezanın daha etkili olabileceği durum-

larda ikinci tip cezanın kullanılmaması gerekti-

ğini

B) Ceza olarak niteledikleri bir eylemin öğrenci için

aslında bir pekiştireç işlevi görüp görmediğini

C) Cezanın yapılan davranışla orantılı olması ge-

rektiğini

D) Nasihat edilmeden uygulanan bir cezanın etki-

sinin sınırlı olabileceğini

E) Uygulanan cezanın şiddetinin her seferinde artı-

rılması gerektiğini

Çözüm

Eğitimde ceza ve pekiştirme işlemleri yapılırken,

öğrenci özellikleri dikkate alınmalıdır. Çünkü öğret-

menler tarafından verilen bazı cezalar, öğrenci için

pekiştireç niteliği taşıyabilir. Verilen örnekte öğrenci

derse ilgisiz olduğu için başka şeylerle ilgilenmek-

tedir. Öğretmenin öğrenciyi dışarı çıkarma davranı-

şı ise zaten derse ilgisi olmayan öğrencinin istediği

bir durumdur ve pekiştirici etki yapar. Dolayısıyla

öğrenci bundan sonra dışarı çıkarılmak için daha

çok konuşacaktır.

(Cevap B)

83. Bir sürücü trafikte kendi aracını sıkıştıran başka bir

araç sürücüsüne korna çalarak küfür etmiştir. Bu sı-

rada araçta bulunan üç yaşındaki kızı bu olaya ta-

nık olmuştur. Daha sonra babasının her korna çalı-

şında kız küfür etmiştir.

Bu örnekte korna sesi küçük kızın küfür etme

davranışını kontrol eden ne tür bir uyarıcıdır?

A) Pekiştirici B) İtici

C) Koşulsuz D) Ayırt edici

E) Özendirici

2010 KPSS Soruları

30

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Küçük kızın küfür etme davranışı, sadece babası

kornaya bastığında ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla

korna uyarıcısı, küçük kızın küfür etme davranışını

kontrol eden ayırt edici uyarıcıdır. (Cevap D)

84. İşine giderken kullandığı yolda tamirat başlaması

nedeniyle bir hafta boyunca daha uzun olan bir

başka yolu kullanmak zorunda olan bir sürücü, ta-

mirat bittiği hâlde uzun yolu kullanmaya devam etti-

ğini fark etmiştir.

Sürücünün uzun yolu kullanmaya devam etmesi

aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A) Duyarlılık kazanma

B) Alışkanlık kazanma (oluşması)

C) İkinci derece koşullanma

D) Gizil öğrenme

E) Olumsuz öğrenme

Çözüm

Bazı davranışların kazanılmasında “tekrar” etkili bir

yöntemdir. Tekrar edilen davranışlar bir süre sonra

bireyde alışkanlığa neden olabilir.

Soruda verilen örnekte de birey, bir hafta boyunca

uzun yolu kullanma davranışını tekrarlamış ve alış-

kanlık kazanmıştır. (Cevap B)

85. Antrenmanlarda son derece gayretli bir şekilde

çalıştığı hâlde teknik direktörü tarafından maçlarda

oynatılmayan bir futbolcu antrenmanlarda giderek

daha az çalışır hâle gelmiş ancak teknik direktörün

kendisini bir maçta oynatmasının ardından antren-

manlarda tekrar aynı gayretle çalışmaya başlamış-

tır.

Yukarıda verilen örneğe dayanarak aşağıdaki

sonuçlardan hangisine varılabilir?

A) Bir davranışın devamının sağlanmasında sürek-

li pekiştirme aralıklı pekiştirmeden daha etkilidir.

B) Sönen bir davranış pekiştirilmese de kendiliğin-

den geri gelebilir.

C) Bir bireyin güdülenme düzeyini artırmak için ön-

ce onu engellemek yaralıdır.

D) Sönmeye yüz tutan bir davranışın yeniden gös-

terilmesi için birkaç kez pekiştirilmesi yeterli

olabilir.

E) Davranışlarının pekiştireçle sonuçlanmaması bi-

reyde olumsuz duyguların oluşmasına yol açar.

Çözüm

Edimsel koşullanmaya göre, bir davranışın devam

etmesi için o davranışın pekiştirilmesi gerekir. Dav-

ranış bir süre yeteri kadar pekiştirilmezse sönme

sürecine girer. Ancak bir süre sonra bu davranış

sönme sürecine girmiş bile olsa (sönmeye yüz tutsa

bile) pekiştirildiğinde tekrar ortaya çıkar.

(Cevap D)

86. Evde istediklerini ağlayarak yaptırabilen bir çocuk,

okula başladıktan sonra kısa bir süre içinde aynı

davranışın işe yaramadığını öğrenir ve okulda iste-

diklerini ağlayarak yaptırmaktan vazgeçer. Buna

karşın evde ağlayarak istediklerini yaptırmaya ça-

lışma sıklığında bir artma görülür.

Çocuğun evde isteklerini ağlayarak yaptırmaya

çalışmasının sıklığındaki artış aşağıdakilerden

hangisiyle açıklanabilir?

A) Davranışta kontrast

B) Sınama-yanılma

C) İkinci derece koşullama

D) Sezgisel öğrenme

E) Psikolojik tepkisellik

Çözüm

Çocuk, evde istediklerini ağlayarak yaptırabilme

davranışını genelleyerek okulda da sürdürmek is-

temiştir. Ancak okulda, ağlayarak istediklerini yaptı-

ramamıştır. Ancak evde istediklerini ağlayarak yap-

tırma davranışı artarak devam etmiştir. Buna göre

ayırt edici uyarıcı tarafından kontrol edilen istedikle-

rini ağlayarak yaptırma davranışı, evde pekiştirilmiş

daha sık sergilenmeye başlamıştır.

Ayırt edici uyaran tarafından kontrol edilen bir dav-

ranışın pekiştirilmesi durumunda davranışta artma,

pekiştirilmemesi durumunda davranışın yapılma

sıklığında azalma görülmesine, davranışta kontrast

denir.

(Cevap A)

2010 KPSS Soruları

31

Din

amik

Aka

dem

i

87. Bir ilköğretim okulunun hentbol takımını çalıştıran

beden eğitimi öğretmeni oyuncuların sürekli olarak

top oynamak istediklerini, dayanıklılıklarını artıracak

diğer çalışmaları yapmaktan kaçındıklarını fark

eder.

Bu beden eğitimi öğretmeninin oyuncularına

dayanıklılık artırma çalışmalarına katılma alış-

kanlığını kazandırmak için başvurabileceği aşa-

ğıdaki yollardan hangisinin en az etkili olması

beklenir?

A) Oyuncularına dayanıklılıklarını artıracak çalış-

maları yaptıkları taktirde top oynamalarına izin

vereceğini söylemesi

B) Dayanıklılık artırmaya yönelik çalışmalara ka-

tılmayanlara normal olarak yapılandan daha

fazla dayanıklılık çalışması yaptırması

C) Oyuncularına dayanıklılık çalışması yapmaları-

nın ileride kendilerine sağlayacağı yararları an-

latması

D) Dayanıklılık artırma çalışmalarını düzenli olarak

yapan oyuncularına daha fazla top oynama izni

vermesi

E) Dayanıklılık artırma çalışmalarına katılmayanları

maçta oynatmayacağını söylemesi

Çözüm

Soruda verilen seçenekleri incelediğimizde A seçe-

neğinde Premack ilkesinin kullanıldığını, D seçene-

ğinde olumlu pekiştirme yapıldığını, E seçeneğinde

ise ikinci tür cezanın uygulandığını görmekteyiz.

B seçeneğinde anlatılan durum eğitim bilimleri

ilkelerine ters düşmekle beraber; C seçeneğinde

verilen “söylemek, nasihat etmek, tavsiyede bulun-

mak” davranış kazandırmada KPSS literatüründeki

genel eğilime göre en etkisiz yöntemdir.

(Cevap C)

88. Aşağıdaki örneklerin hangisinde bir davranışın

ayırt edici uyarıcı tarafından kontrol edilmesi

söz konusudur?

A) Mehmet test usulü yapılan sınavlarda daha ba-

şarılı olmaktadır.

B) Ayşe sinemadan çok tiyatroya gitmeyi tercih

etmektedir.

C) Ali kedilerden çok köpekleri sevmektedir.

D) Ahmet ne zaman fotoğraf çekilecek olsa saçını

düzeltmektedir.

E) Soner erken kalktığında kendisini daha dinç

hissetmektedir.

Çözüm

Organizma tarafından ortaya konulan davranışın

ayırt edici uyarıcı tarafından kontrol edildiğinin en

belirgin göstergesi, davranışın sadece o ayırt edici

uyarıcıya karşı sergilenmesidir.

D seçeneğinde verilen ifadede Ahmet, saçını dü-

zeltme davranışını sadece fotoğraf çekme uyarıcı-

sına karşı sergilemektedir.

(Cevap D)

89. Bir fen ve teknoloji öğretmeni laboratuvar dersi

bitiminde öğrencilerin laboratuvarı temiz bırakmala-

rını istemiş ancak öğrenciler temizlik yapmaktan

hoşlanmadıkları için temizlikten kaçmışlardır. Bu-

nun üzerine öğretmen de temizliği yaptırmak için

masasını temizleyen öğrencilerin bir sonraki tenef-

füse çıkabileceğini söylemiştir.

Bu öğretmen öğrencilerin masaları temizlemele-

rini sağlamak için aşağıdakilerden hangisini kul-

lanmaktadır?

A) Tepkisel davranış

B) Olumsuz pekiştirme

C) Sistematik uzaklaşma

D) Kademeli yaklaşma

E) Premack ilkesi

Çözüm

Fen ve teknoloji öğretmeninin az tercih edilen labo-

ratuarı temizleme davranışını öğrencilere kazan-

dırmak için öğrenciler tarafından daha çok tercih

edilen teneffüse çıkma davranışını pekiştireç olarak

kullanması, onun Premack İlkesi’ni kullandığını gös-

terir.

(Cevap E)

90. Gürültü yapmadan ders dinlemeyi öğrenmelerini

sağlamak amacıyla öğrencilerine sessiz bir bi-

çimde oturdukları her on dakika sonrasında

ödül veren bir ilköğretim 1. sınıf öğretmeni aşa-

ğıdaki pekiştirme tarifelerinden hangisini kul-

lanmaktadır?

A) Sabit oranlı

B) Sürekli

C) Sabit zamanlı

D) Değişken aralıklı

E) Değişken oranlı

2010 KPSS Soruları

32

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Öğretmenin, gürültü yapmadan geçirdikleri “her 10

dakika” için öğrencilerini ödüllendirmesi, sabit za-

manlı / aralıklı pekiştirme tarifesini uyguladığını

göstermektedir. Çünkü pekiştirme işleminin tekrarı-

nın gerçekleşmesi için 10 dakika geçmesi gerek-

mektedir.

(Cevap C)

91. “Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan”

özdeyişi aşağıdaki kuramlardan hangisinin ço-

cukların yeni davranışları nasıl edindiklerine

ilişkin açıklamalarını desteklemektedir?

A) Gestalt öğrenme

B) Sosyal öğrenme

C) Tepkisel koşullama

D) Edimsel koşullama

E) Bilişsel öğrenme

Çözüm

Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan

özdeyişinin sözlük anlamı “Kişi arkadaşlık ettiği

kimseden etkilenir.” olarak açıklanmaktadır.

Kişinin ailesi, arkadaşları veya yakın çevresinden

etkilenerek edindiği davranışlar sosyal öğrenme ile

açıklanır.

(Cevap B)

92. Ablasının tırnağı kesilirken canının yandığına tanık

olan Ali, sıra kendisine geldiğinde tırnağını kestir-

memek için uzun süre direnmiştir.

Canının yanacağını düşünerek Ali’nin tırnağını

kestirmemeye direnmesi aşağıdaki kavramlar-

dan hangisiyle açıklanabilir?

A) II. tip ceza

B) Dolaylı öğrenme

C) Gölgeleme

D) Olumsuz pekiştireç

E) Tepki genellemesi

Çözüm

Ablasının tırnakları kesilirken canının yandığını

görmesi, Ali’nin de kendi canının yanacağını düşü-

nüp korkması dolaylı duygusallıkla açıklanabilecek

bir davranıştır. Dolaylık duygusallık ise dolaylı öğ-

renmenin bir başka çeşididir.

(Cevap B)

93. Bir öğretmen, kızının 23 Nisan törenlerinde okuya-

cağı şiiri daha çabuk öğrenmesine nasıl yardımcı

olabileceğini soran bir anneye, kızına şiiri yüksek

sesle okutmasını ve hata yaptığı zaman hemen ona

yaptığı hatanın ne olduğunu söylemesini tavsiye

eder.

Öğretmen yaptığı bu tavsiyeyle sözel bir mal-

zemenin öğrenilmesini kolaylaştıran aşağıdaki

süreçlerin hangisinden yararlanmasını amaçla-

maktadır?

A) Sonuçlar hakkında bilgi edinme

B) Pekiştirme

C) Parçalara bölerek öğrenme

D) Anlamsal basamaklar dizisi oluşturma

E) Olumlu aktarma

Çözüm

Öğretmenin, öğrencinin annesine yaptığı tavsiye,

Skinner’in ortaya attığı programlı öğretimin ilkele-

rinden olan “anında dönüt – düzeltme” ilkesine da-

yanarak yapılmış bir tavsiyedir.

Öğrenci bu sayede yaptığı davranışın sonucu hak-

kında bilgi edinecek ve anında düzeltme şansını

bulacaktır.

(Cevap A)

94. Öğrencilerinden İstiklal Marşı’nın tüm kıtalarını

ezberlemelerini isteyen bir öğretmenin onlara

tavsiye edebileceği en uygun çalışma stratejisi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Aralıksız çalışma

B) Toplu çalışma

C) Bütün-parça-bütün

D) Parça-bütün-parça

E) Tümdengelim

2010 KPSS Soruları

33

Din

amik

Aka

dem

i

Çözüm

İstiklâl Marşı gibi uzun bir metni ezberleyebilmek

için öncelikle metnin bütününe ilişkin zihinde bir

şema oluşturulmalıdır. Yani metin zihinde anlamlı

bir bütün halinde yer almalıdır. Daha sonra metin

küçük parçalara bölünerek belli bir sıra ile ve ilk

başta zihinde oluşturulan bütünle uyumlu şekilde

ezberlenmelidir. En son olarak parçalar birleştirilip

metnin tamamı okunmalıdır. Yani uzun bir metni

ezberlemede izlenecek yol bütün – parça – bütün

olmalıdır.

(Cevap C)

95. Ders kitaplarında bazı cümlelerin altının çizilmesi

veya koyu ya da italik harflerle yazılması bu cümle-

nin önemli olduğuna işaret etmenin yanı sıra öğre-

nilmesini de kolaylaştırmaktadır.

Ders kitaplarında altı çizilen, koyu ya da italik

harflerle yazılan cümlelerin daha kolay öğrenil-

meleri, öğrenilecek malzemeye ilişkin aşağıdaki

özelliklerden hangisiyle ilgilidir?

A) Kavramsal kategori

B) Çağrışımsal anlam

C) Kavramsal benzerlik

D) Örgütlülük

E) Algısal ayırt edilebilirlik

Çözüm

Bir öğrenme malzemesinin öğrenilmesini kolaylaştı-

ran etkenlerden biri de onun algısal ayırt edilebilirli-

ğinin yüksek olmasıdır. Algısal ayırt edilebilirlik, öğ-

renme malzemesini diğer ögelerden ayrıştırarak

daha kolay algılanmasını sağlayan etkendir. Ders

kitaplarında koyu, italik vb. şekilde diğer öğrenme

malzemelerinden farklı sunulan öğrenme malzeme-

lerinin algısal ayırt edilebilirliği yüksektir.

(Cevap E)

96. Sözel bir içerik, aşağıdakilerden hangisine sa-

hip olursa öğrenilmesi zorlaşır?

A) Çok sayıda çağrışımsal anlam içermesi

B) Algısal ayırt edilebilirliğinin düşük olması

C) Sık kullanılması

D) Birden fazla duyuya hitap etmesi

E) Kavramsal kategoriler hâlinde örgütlenmiş ol-

ması

Çözüm

95. sorunun çözümünde de belirttiğimiz gibi algısal

ayırt edilebilirliğin yüksek olması, öğrenme malze-

mesinin öğrenilmesini kolaylaştırır. Algısal ayırt edi-

lebilirliğin düşük olması ise öğrenme malzemesinin

öğrenilmesini zorlaştırır.

(Cevap B)

97. Öğretmenlerin, genellikle öğrencilerine sınav

öncesinde yoğun bir biçimde çalışma yerine

dönem boyunca günde bir iki saat çalışmalarını

tavsiye etmelerinin temel nedeni aşağıdakiler-

den hangisidir?

A) Aralıklı öğrenme stratejisinin öğrencinin güdü-

lenme düzeyini artırması

B) Toplu öğrenme stratejisinde olumlu aktarmanın

daha güç gerçekleşmesi

C) Toplu öğrenme stratejisinde öğrencinin çalışma

hızını kendi kapasitesine göre düzenlemesinin

mümkün olmaması

D) Aralıklı öğrenme stratejisiyle öğrenilen bilgilerin

daha sağlam ve kalıcı olması

E) Aralıklı öğrenme stratejisinin öğrenciye ne ölçü-

de doğru öğrendiği hakkında dönüt alma olana-

ğı tanıması

Çözüm

Öğrenenin, öğrenmeye ayırdığı zaman, öğrenmeyi

etkileyen faktörlerden biridir. Öğrenmeye ayrılan

zaman, belli aralıklara bölünmüşse aralıklı çalışma,

tek bir zaman dilimine sığdırılmışsa toplu çalışma

adını alır. Soruda öğretmen, öğrencilerine aralıklı

çalışmayı tavsiye etmektedir. Bunun temel sebebi

ise aralıklı öğrenme stratejisiyle öğrenilen bilgilerin

daha kalıcı ve sağlam olmasıdır.

(Cevap D)

2010 KPSS Soruları

34

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

98. Bir İngilizce öğretmeni kelime öğrenmede güçlük

çektiğinden yakınan bir öğrencisine öğrenmesi ge-

reken her kelimeyi geçmişte yaşadığı bir olayla iliş-

kilendirmesini tavsiye eder.

Öğretmen bu tavsiyeyi yaparken öğrencisinin

sözel bir malzemenin öğrenilmesini kolaylaştı-

ran aşağıdaki özelliklerin hangisinden yararla-

nacağını düşünmüştür?

A) Çağrışımsal anlam

B) Kavramsal anlam

C) Kavram kategorileri

D) Çağrışımsal basamaklar

E) Kavramsal benzerlik

Çözüm

Öğrenilecek malzemenin, önceki bilgi birikimiyle

ilgili olması öğrenmeyi kolaylaştırır. Soruda, öğret-

menin tavsiyesi de öğrencilerin İngilizce kelimeleri

önceki yaşantılarıyla ilişkilendirmeleri yönündedir.

Bu durum da öğrenmeyi etkileyen faktörlerden biri

olan anlamsal çağrışım ya da çağrışımsal anlam ile

ilgilidir.

(Cevap A)

99. Okula yeni başlayan Emre derste canı sıkıldığı için

dışarıya çıkmak ister ancak öğretmeni izin vermez.

Bunun üzerine Emre önce ağlama, tepinme gibi

davranışlar sergiler, sonuç alamayınca sırayla has-

tayım, tuvalete gitmem gerek gibi bahaneler öne

sürerek dersten dışarı çıkmaya çalışır ancak başa-

rılı olamaz. Dersin bittiğine işaret eden zil çaldıktan

sonra öğretmeninin “Şimdi dışarı çıkabilirsin.” de-

mesi üzerine Emre zil çalmadan dışarı çıkamaya-

cağını öğrenir.

Emre’nin zil çalmadan dersten çıkamayacağını

öğrenmesi hangi yolla gerçekleşmiştir?

A) İşaret öğrenme

B) Tepkisel koşullama

C) Edimsel koşullama

D) Sosyal öğrenme

E) Gizil öğrenme

Çözüm

Soruda verilen metin incelendiğinde Emre’nin zil

çaldıktan sonra dışarı çıkabileceğini öğrendiği gö-

rülmektedir. Ancak bu öğrenmenin öncesinde Em-

re, bir takımın denemeler yapmış ve bu denemeleri

pekiştirilmediği için tekrar göstermemiştir. Böylece

Emre, zil çalmadan dışarı çıkamayacağını öğren-

miştir. Emre’nin pekiştirilen davranışı öğrenip, pe-

kiştirilmeyen davranışları elemesi edimsel koşul-

lanmaya örnektir.

(Cevap C)

100.Ev işi yaparken bir yandan yüksek sesle ders

çalışan psikoloji öğrencisi kızının söylediklerini işi-

ten bir ev hanımı, birkaç gün sonra izlediği bir ya-

rışma programında sorulan “Tepkisel koşullanma ile

şu isimlerden hangisini eşleştirirsiniz?” sorusuna

doğru yanıt verdiğini fark ederek şaşırmıştır.

Ev hanımının yarışma sorusuna doğru yanıt

vermesi aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabi-

lir?

A) Duyarlılaşma

B) Kendini gerçekleştiren kehanet

C) Algıda seçicilik

D) Kavrama yoluyla öğrenme

E) Gizil öğrenme

Çözüm

Soruda ev hanımının farkında olmadan, bir çaba

sarfetmeden tepkisel koşullanma ile ilgili isimleri öğ-

renmesi söz konusudur. Bu tür öğrenmeler gizil / ör-

tük öğrenmelerdir.

(Cevap E)

2010 KPSS Soruları

35

Din

amik

Aka

dem

i

101.Bir üniversitenin su ürünleri bölümünde öğrenim

gören Pelin aldığı bir derste balık isimlerinin önce

İngilizce karşılıklarını, daha sonra aynı balık isimle-

rinin Latince karşılıklarını öğrenir. Öğretmen derste

balık resimlerinin olduğu slaytları göstererek öğren-

cilerinden balıkların Latince isimlerini söylemelerini

ister. Pelin çoğu balık türünün Latince ismini söyler-

ken bazılarını karıştırır, İngilizce karşılıklarını söy-

ler.

Pelin’in bazı balık türlerinin Latince karşılıklarını

söyleyememesi aşağıdakilerden hangisiyle en

iyi açıklanabilir?

A) Bellek izlerinin bozulması

B) İleri doğru ket vurma

C) Güdüsel unutma

D) Olumsuz aktarma

E) Sırasal bağımlılık

Çözüm

Pelin balık isimlerinin önce İngilizce karşılıklarını,

sonra ise aynı balık isimlerinin Latince karşılıklarını

öğrenmiştir. Öğretmen derste balık isimlerinin La-

tince karşılıklarını sorduğunda Pelin bazı balık isim-

lerinin daha önce öğrendiği İngilizce karşılıklarını

söylemiştir. Yani Pelin’in önceki öğrenmeleri (İngi-

lizce karşılık), sonraki öğrenmelerini (Latince karşı-

lık) unutturmuştur. Bu durum ileri doğru ket vurma

olarak adlandırılır.

(Cevap B)

102.Hacı Bektaş-i Veli’nin “Biz dile ve söze değil, öze

ve hâle bakarız. Özünle, gözünle, sözünle ve işinle

ol.” sözü, insancıl yaklaşıma göre aşağıdaki kav-

ramlardan en çok hangisiyle açıklanabilir?

A) Tutarlılık

B) Empati

C) Kendini gerçekleştirme

D) Başarılı kimlik

E) Psikolojik sağlamlık

Çözüm

Kendini gerçekleştirme insanı bir bütün olarak ele

alır. Kavram tam bir açıklığa henüz kavuşmamış

olmakla birlikte Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin

en üst basamağında yer almıştır. İnsan davranışına

yön veren ana güdü olarak görülmüştür. Rogers,

kendini gerçekleştirme kavramı ile aynı anlama ge-

len 'tam verimlilik' kavramını kullanmıştır. Kendini

gerçekleştirme insancıl psikologlara göre insan dav-

ranışına yön veren temel güdüdür. İnsanı bir bütün

olarak ele almayı gerektirir ve bir süreç olarak ifade

edilmiştir. Yaşam boyu devam eden kendini gerçek-

leştirme süreninde bulunan bireyler çağdaş insanda

bulunması gereken özelliklere sahiptir. Kendini ger-

çekleştirme sürecinde olan bireyler kendisi ve çev-

resindeki insanlar hakkında olumlu düşüncelere sa-

hiptirler, insan değerlerine saygılı ve onları geliştiri-

cidirler, geçmişten çok geleceğe dönüktür ve kim

olacağı konusunda tutarlıdırlar.

(Cevap B)

103.İnsancıl yaklaşıma göre, bireyin içinden ya da

çevreden gelen her türlü uyaranı çarpıtmadan algı-

lamasına, böylelikle kendisini anlayıp tanımasına

“yaşantılara açık olma”, çarpıtarak algılamasına ise

“yaşantılara kapalı olma” denilmektedir.

Buna göre, aşağıdakilerden hangisini söyleyen

bir kişi “yaşantılara kapalı” olarak tanımlanabilir?

A) Canım sıkılınca çarşıya çıkarım.

B) Ben hiçbir şeyden korkmam.

C) Diğer işleri değil de bu işi senin kadar iyi yapa-

mam.

D) Onu gördüğümde öfkeme hâkim olmaya çalışı-

yorum.

E) Çok iyi hazırlansam sınavda kaygılanmayabili-

rim.

Çözüm

“Ben hiçbir şeyden korkmam” diyen kişi karşılaştığı

olayları ve gelebilecek tehlikeleri zararsız olarak ni-

telendirdiğinden, çarpıtarak algılama söz konusu-

dur. Bu ifade gerçekçi ve tutarlı bir anlayış değildir.

Bundan dolayı bu kişi yaşantılara kapalı olarak ta-

nımlanabilir.

(Cevap B)

2010 KPSS Soruları

36

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

104.Bazı anne babalar toplumun ideal kişi kavramını ve

önemli değer yargılarını dikkate alarak çocukları

için bir umu seviyesi saptarlar. Çocuklar da bu bek-

lentilere cevap verebilmek için öz tabiatlarını yad-

sımaya ve bastırmaya çalışırlar.

İnsancıl psikologların bu durumu aşağıdaki ge-

rekçelerden hangisine dayanarak eleştirmeleri

beklenir?

A) İnsanın özü değişebilir.

B) İnsanın özünde sayısız özellikler bulunur.

C) İnsanların özleri birbirinden farklıdır.

D) İnsanın özü aslında iyidir.

E) İnsanın özündeki istenmedik özellikler köreltile-

bilir.

Çözüm

Bireysel farklılıklar dikkate alındığında her bireyi

belirli şekiller içine sokmak yanlış olacaktır. Ailele-

rinde çocuklarının özelliklerini ve isteklerini önem-

semeden istenilen kişi olmalarına karşılık çocukla-

rın gösterdikleri çabalara karşı insancıl psikologların

eleştirilerinin en temel dayanağı insanların özleri

birbirinden farklıdır olur. Bundan dolayı doğru cevap

C seçeneğidir.

(Cevap C)

105.Lise 2. sınıfta fen bilimlerini seçen öğrencilerin

fen ilgisine ilişkin gözlenen aşağıdaki durumlar-

dan hangisi, “İlgiler geçirilen yaşantılarla artar.” il-

kesini kesinlikle destekler?

A) 2. sınıftaki fen ilgisi ve genel başarı puanları

arasındaki korelasyonun, 1. sınıftakinden yük-

sek olması

B) 2. sınıfta fen alanını seçen öğrencilerin 1. sınıf-

taki genel başarı puanlarının, 2. sınıfta fen ala-

nını seçmeyenlerinkinden yüksek olması

C) 2. sınıfta fen alanındaki öğrencilerin 1. ve 2. sı-

nıftaki fen ilgisi ve genel başarı puanları arasın-

daki korelasyonun aynı kalmasına karşın, diğer

alanları seçenlerde düşmesi

D) 2. sınıfta fen alanını seçen öğrencilerin fen

derslerindeki puanlarının, 1. sınıftaki fen dersleri

puanlarından yüksek olması

E) 2. sınıfta fen ilgisi ölçeğinden alınan puanların

1. sınıfta alınanlardan yüksek olması

Çözüm

Soruda “ilgilerin geçirilen yaşantılarla artar” ilkesinin

kesin desteği istendiğinden uygulamada bir ilgi öl-

çeğinin olması gerekir. İlkenin desteklenmesi için

başarının ya da ilgiyle başarı ilişkisinin değil sadece

öğrencilerin ilgilerin zaman geçtikçe artması bekle-

nir.

(Cevap E)

106.Aşağıdaki mesleki gelişim görevlerinden han-

gisi bir kimsenin kendini kabulüyle yakından il-

gilidir?

A) Üst okullara giriş koşullarını inceleme

B) İlgi duyulan meslekleri inceleme

C) Meslek değerleri geliştirme

D) Erişilebilir meslek hedefleri belirleme

E) Meslek hedefleriyle ilgili faaliyetlere yönelme

Çözüm

Mesleki gelişimde kişinin kendini kabulü o meslekle

ilgili neler yapabileceğinin saptanmasıyla mümkün

olabilir. Bundan dolayı erişebilir meslek hedeflerini

belirleme bir kimsenin kendini kabulüyle yakından

ilgilidir. (Cevap D)

107.Fen lisesini bu yıl kazanıp farklı bir ilde öğrenim

görmeye başlayan bir öğrenci sınıf rehber öğretme-

nine “Okulda yeniyim, hiç arkadaşım yok. Oysa

geldiğim yerde pek çok arkadaşım vardı. Burada

herkes yeni ve birbirine yabancı. Halamlarda kalıyo-

rum, evde yaşıtım yok. Kendimi çok yalnız hissedi-

yorum.” der.

Bu sözleri söyleyen bir öğrenciye yapılabilecek

en uygun yardım aşağıdakilerden hangidir?

A) Psikolojik danışma almasını önerme

B) Folklor, müzik gibi ders dışı faaliyetlere yönelt-

me

C) Bir yurda taşınmasını teklif etme

D) Sınıfından onun için arkadaş bulmaya çalışma

E) Zamanla arkadaş edinebileceğini söyleme

Çözüm

Yalnızlıktan kurtulmak isteyen bir kişi için yapılabi-

lecek en uygun öneri sosyal ortamlara girmesidir.

Metinde belirtilen kişi için en uygun sosyal ortam,

yeni arkadaşlıklar edinebileceği folklor, müzik gibi

ders dışı faaliyetlere yönelme olacaktır. (Cevap B)

2010 KPSS Soruları

37

Din

amik

Aka

dem

i

108.Holland’a göre bireyler kişilik tiplerine uygun mes-

lekler seçmektedirler. Holland altı kişilik tipi tanım-

lamaktadır: Gerçekçi, aydın, sosyal, gelenekçi, giri-

şimci ve artistik. Aydın tipler beden güçleri yerine

zihin güçlerini kullanmayı isteyen, esnek düşünceli,

sabırlı, ısrarcı, bilimsel faaliyetlere ilgi duyan, ba-

ğımsız kimselerdir. Sosyal tipler ise başkalarıyla bir

arada bulunmaktan, onlara yardım etmekten, ikna

etmekten, insanları ve duygularını anlamaya çalış-

maktan hoşlanırlar. Her iki tipin de başarma güdüle-

ri yüksektir.

Buna göre, hem aydın hem de sosyal tip özellik-

lerini aşağıdaki meslek üyelerinden hangisinde

görme olasılığı en fazladır?

A) Doktor B) Jeolog

C) Ressam D) Kimyager

E) Muhasebeci

Çözüm

Doktorlar zihinsel olarak daha fazla çalışan, bilimsel

faaliyetleri takip eden, insanlarla iç içe olması gere-

ken, onlara yardım eden ve tedavi konusunda ikna

etmesi gereken meslek grubudur. Doktorların

Holland’ın tanımladığı kişilik tiplerinden hem aydın

hem de sosyal tip özellikleri taşıdığı görülebilir.

(Cevap A)

109. VE 110. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Devletin verdiği yardımlarla kız çocuklarının okula

devamlarının sağlanabildiği bir bölgede yaşayan İl-

köğretim 6. sınıf öğrencisi Hülya, okul rehber öğ-

retmenine, müdür yardımcısının kendisine cinsel

tacizde bulunduğunu anlatır. Rehber öğretmen sa-

yesinde olay yargıya taşınır ve aynı okulda başka

öğrencilerin de tacize uğradıkları saptanır. Bunun

sonucunda Hülya ile aynı sınıfta öğrenim gören ba-

zı kız öğrencileri, aileleri okula göndermez. Bu du-

rumu fark eden rehber öğretmen, diğer velilerde ve

öğrencilerde aynı endişelerin oluşmasını istemez.

Bu amaçla da veliler ve öğrencilerle yapacağı top-

lantılara ilişkin planlar yapar.

109.Rehber öğretmenin velilerle yapacağı görüşme-

ler rehberliğin öncelikle hangi işlevine yönelik-

tir?

A) Önleyici B) Geliştirici

C) Ayarlayıcı D) Tamamlayıcı

E) Uyum sağlayıcı

Çözüm

Rehber öğretmen diğer velilerinde istenmeyen

davranış olan kız öğrencileri okula göndermemele-

rini önlemeye yönelik bir çalışma yapacağından, bu

görüşmeler rehberliğin önleyici işlevine yöneliktir.

(Cevap A)

110.Rehber öğretmenin öğrenciler için planladığı

toplantılar aşağıdaki rehberlik çalışmalarından

hangisiyle açıklanabilir?

A) Duruma alıştırma

B) Vaka incelemesi

C) Vaka konferansı

D) İzleme hizmeti

E) Grup rehberliği

Çözüm

Rehber öğretmen öğrenciler için planladığı toplantı-

ları grup üzerinde uygulayacağından rehberlik ça-

lışmalarından “grup rehberliği” kategorisine girecek-

tir.

(Cevap E)

111.İlköğretim 6. sınıf öğretmeni Rukiye Hanım, sınıfa

bu yıl katılan öğrencisi Kübra’nın ailesinde şiddet

gördüğünü fark eder. Okul çıkışında, Rukiye Hanım

Kübra ile konuşur ve okul rehber öğretmeniyle gö-

rüşmesini ister. Kübra ise bu konuda konuşmak is-

temez ve rehberlik servisine gitmek istemediğini

söyler.

Rukiye Hanım aşağıdakilerden hangisini yapar-

sa gönüllülük ilkesine aykırı davranmadan Küb-

ra’ya yardım etmiş olur?

A) Sıra arkadaşına sorunu anlatır, ondan birlikte

Kübra’yı ikna etmek için yardım isteyebilir.

B) Rehberlik servisine gitmezse ailesiyle konuş-

mak zorunda kalacağını söyleyebilir.

C) Rehber öğretmenden öğrenciyle görüşmesini is-

teyebilir.

D) Kübra’yı rehberlik servisine götürüp rehber öğ-

retmene sorunu anlatabilir.

E) Kübra’yı zorlamaz, sorununu anlatacağı ve reh-

ber öğretmenle görüşmek isteyeceği güne ka-

dar bekler.

2010 KPSS Soruları

38

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

Çözüm

Öğretmenin yaşanılan olayları Kübra’nın sıra arka-

daşına anlatması, onu rehberlik servisine gitmek

zorunda bırakması ya da beklemesi istenilen dav-

ranışlar değildir. Rehberlikte bireyin isteği ve kendi

rızasıyla yardım istemesi önceliklidir. Kendini yar-

dıma kapatan bir bireye zorlasanız da yardım ede-

bilmeniz pek mümkün olmaz. Ya da bireyin bünye-

sinde derin yaralar açar. Bu tür durumlarda rehber

öğretmenlerin sıkıntılı öğrencilere ulaşmaları çok

daha rahat olmaktadır. Bu durumda da öğretmenin

yapacağı en uygun davranış rehber öğretmenden

yardım istemesidir.

(Cevap C)

112.Aşağıdaki sorulardan hangisi bir öğrencinin

duygularından söz etmesini sağlamada en etki-

lidir?

A) Annene karşı hissettiğin bu duyguların sence

kaynağı nedir?

B) Sen bu durum karşısında neler hissediyorsun?

C) Bu duyguların seni nasıl yıprattığının farkında

mısın?

D) Duygularını daha uygun şekilde açıklamanın

yollarını düşündün mü?

E) Nasıl bir haksızlığa uğradığını arkadaşınla tar-

tışmayı denedin mi?

Çözüm

Öğrencinin duygularından söz etmesini sağlamanın

en etkili yolu onu yargılamadan, küçük düşürmeden

ve zor durumda bırakmadan sadece fikirlerini ve

duygularını sormaktan geçer. Bunu yaparken birey

suçluluk hissetmeden rahat bir şekilde özgürce dü-

şüncelerini dile getirebilmelidir. Seçenekler arasın-

daki buna en uygun soru “Sen bu durum karşısında

neler hissediyorsun?” sorusudur. Bundan dolayı

doğru cevap B seçeneğidir.

(Cevap B)

113.İnsancıl yaklaşımı benimseyen öğretmenler,

öğrencilerinde aşağıdakilerden hangisini geliş-

tirmeyi amaçlar?

A) Kendi duygularından çok, başkalarının duygula-

rını anlamayı

B) Sosyal beklentilere uygun davranmayı

C) Mutlu ve başarılı olan kişileri model almayı

D) Kendi duygu ve davranışlarının sorumluluğunu

almayı

E) İçgüdülerine uygun davranmayı

Çözüm

İnsancıl yaklaşımı benimseyen öğretmenler öğren-

cilerinde sorumluluk bilincinin geliştiğini görmek is-

terler. Öğrencilerin kendi duygu ve davranışlarının

sorumluluğunu almayı geliştirmekte bu kapsamda-

dır.

(Cevap D)

114.Babam bana, annem ise ağabeyime düşkündür.

Annem ağabeyime hayrandır. Onunla çok gururla-

nır; oysa benim hiçbir başarıma önem vermez.

Sanki benim varlığımın farkında değil.

Yukarıdaki sözleri söyleyen bir öğrenci, o anda

özellikle aşağıdakilerden hangisini ifade etmeye

çalışmaktadır?

A) Babasının sevgisinden duyduğu mutluluğu

B) Evlat ayırımından duyduğu hoşnutsuzluğu

C) Ağabeyine duyduğu kıskançlığı

D) Evde kendini yalnız ve terk edilmiş hissettiğini

E) Annesinden ilgi ve şefkat görme isteğini

Çözüm

Metindeki olaylardan bahseden bir öğrenci annesi-

nin ağabeyi ile ilgilendiği gibi kendisinin de farkına

varıp ilgilenmesini istemektedir. Durumda baba ilgi-

si hoşnutluğundan, evlat ayırımından, ağabey kıs-

kançlığından ya da yalnız hissetmeden bahsedil-

memektedir. Öğrencinin asıl isteği annesinden ilgi

ve şefkat görmedir. (Cevap E)

2010 KPSS Soruları

39

Din

amik

Aka

dem

i

115.KPSS’ye hazırlanan Filiz ile arkadaşı Nilgün ara-

sında şöyle bir konuşma geçer:

Filiz: Çok çalıştığım hâlde denemelerden hâlâ

istediğim puanları alamıyorum.

Nilgün: Yeterince çalışmıyor olabilir misin?

(I) Filiz: Aslında çok çalışıyorum ancak sınav sıra-

sında hiçbir şey hatırlamıyorum.

Nilgün: Seni anlamadığımı sanma ama sen hep

öyle söyler, sonuçlar açıklandığında da

yüksek puanlar alırsın. (II)

Filiz: Beni anlamak yerine yatıştırmak istiyor-

sun. (III)

Nilgün: Seni çok iyi anlıyorum. (IV)

Bence kendine de fazla yüklenme. (V)

Bu diyalogdaki ifadelerden hangilerinde etkili

bir empatik tepki verilmiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) II ve IV E) IV ve V

Çözüm

Empatik tepki görülebilmesi için bireyin karşı taraf

gibi düşünebilmesi ve onun yerinde kendisi olarak

nasıl bir tepki verebileceğinin aranması gerekir. Di-

yalogda da normalde şikayet eden Filiz kendine

böyle bir şikayet eden olursa ne yapabileceğinin

düşüncesi olarak arkadaşını sakinleştirme olarak

görüyor ve “Beni anlamak yerine yatıştırmak istiyor-

sun” diyerek etkili bir empatik tepki veriyor. Bundan

dolayı doğru cevap C seçeneğidir. (Cevap C)

116.“Rahmetli dedemden hatıra kalan kol saatimi

kaybettim, moralim çok bozuk.” diyen bir öğrenci-

ye verilebilecek aşağıdaki yanıtlardan hangisi

etkili bir empatik tepkiye örnektir?

A) Dedenle arandaki önemli bir bağı kaybetmiş gi-

bisin.

B) Bence bunu kendini derslere vererek unutabilir-

sin.

C) Paniğe kapılmadan önce saati iyice aramalısın.

D) Saati nerede, nasıl kaybettiğini düşünsen iyi

olur.

E) Saatin olmayınca vakti bilemeyeceğine üzülü-

yorsun.

Çözüm

Öğrencinin duygu ve düşüncelerini iyi analiz edip,

kendini onun yerine koyduğun zaman sıkıntının

herhangi bir saatin kaybedilmesinden kaynaklan-

madığı görülebilir. Bundan dolayı “Dedenle aranda-

ki önemli bir bağı kaybetmiş gibisin” etkili bir

empatik tepkiye örnek olacaktır.

(Cevap A)

117.Bir sınıfa uygulanan “Kimdir Bu?” tekniğinin sonuç-

ları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tabloda öğrenci

kendisini seçmişse (+), başkası tarafından seçilmiş-

se (/) ile gösterilmiştir. İncelenen nitelikler bakımın-

dan öğrencinin kendisi ve diğer öğrencilerin değer-

lendirmeleri arasındaki tutarlılık (/+) ise bireyin bağ-

daşım hâli hakkında bilgi vermektedir.

Öğrenciler Sorular

K L M N T R

Sınıfta herkesle şakalaş-

maktan hoşlanan + ///+ +

Arkadaşlarına karşı her

zaman saygılı olan ///+ + + /// +

Sınıftaki en başarılı kişi //+ + / //+ +

Sessizce oturan, kimseyle

konuşmayan ///+ +

Sınıfta arkadaşlarına

zarar veren // ///

Çabuk heyecanlanan ve

telaşlı // /// /+

Tabloya göre aşağıdakilerden hangisi söylene-

mez?

A) N, kendisini şakacı olarak algılasa da, arkadaş-

ları şakalarını zarar verici bulmaktadır.

B) Bağdaşım düzeyi en yüksek olan öğrenci R’dir.

C) Sınıfın en içe kapanık öğrencisi K’dir.

D) En popüler öğrenci T’dir.

E) Arkadaşları L’yi, kendini gördüğünden farklı de-

ğerlendirmektedir.

Çözüm

Bağdaşım düzeyi en yüksek olan öğrenci R değil

K’dır. Bundan dolayı doğru cevap B seçeneğidir.

(Cevap B)

2010 KPSS Soruları

40

???

YAYI

NC

ILIK

D

inam

ik A

kadem

i

118.Rehberlikte bireyin kendisi hakkında bilgi ver-

mesine dayalı, birden fazla türde puan veren

envanterlerin kullanılmasının temel amacı aşa-

ğıdakilerden hangisidir?

A) Öğrencilerin belli derslerdeki başarısızlık neden-

lerini ortaya koymak

B) Öğrencilerin başarı düzeylerini yaşıtlarınınkiyle

karşılaştırmak

C) Öğrencinin gelecekte belli bir alanda ne derece

başarılı olacağını yordamak

D) Öğrencinin çeşitli nitelikleri üzerinde düşünmesi-

ni sağlamak

E) Öğrenciye yapılan rehberlik hizmetlerinin etkisini

değerlendirmek

Çözüm

Birden fazla türde puan veren envanterlerin bireyin

farklı özelliklerini ortaya koymaktadır. Bundan dola-

yı doğru cevap öğrencinin çeşitli nitelikleri üzerinde

düşünmesini sağlamak yani D seçeneğinidir.

(Cevap D)

119. VE 120. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA

GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Lise 1. sınıfların tanıtım ve yönlendirme dersine gi-

ren Gülay Hanım yıl sonunda gruba mesleki ilgi en-

vanteri uygulamış ve 1. sınıftaki not ortalamasına

ve envanter sonucuna göre Meryem’i eşit ağırlık

alanına yönlendirmiştir. Meryem ise en yakın arka-

daşı sayısal bölümü tercih ettiği için ve notları da

yeterli olduğundan sayısal alanı tercih etmiştir. Lise

4. sınıfa geçtiğinde ise yeniden eşit ağırlık alanını

tercih etmiş ve Gülay Hanım’a, yaz tatilinde izlediği

bir filmden sonra bankacı olmanın tam kendisine

göre olduğunu söylemiştir.

119.Buna göre, Meryem’le ilgili aşağıdaki ifadeler-

den hangisi doğrudur?

A) Meryem meslek seçiminde akılcı karar vereme-

diğinden bu kararı onun yerine öğretmeni aile-

siyle birlikte almalıdır.

B) Meryem başlangıçta sosyal ihtiyaçlara dayalı

alan seçerken son sınıfta kendini gerçekleştir-

me ihtiyacını ön planda tutmaktadır.

C) Meryem mesleki açıdan fantezi (hayal) döne-

minde bulunduğundan farklı alanlara ilgi duy-

maktadır.

D) Meryem’in mesleki olgunluk düzeyi düşük oldu-

ğundan özdeşime dayalı alan seçmektedir.

E) Meryem’in kişilik tipleri ayrıştığından lise 4’te

araştırıcı kişilik tipine uygun bir mesleğe yönel-

mektedir.

Çözüm

Meryem, mesleki yönelme konusunda eksiklikleri

bulunmaktadır. Kendi yeterliklerinden daha çok etki-

lenme durumlarından dolayı mesleki yönelimleri

olmaktadır. Bu durumda söylenebilecek en uygun

ifade “Meryem’in mesleki olgunluk düzeyi düşük ol-

duğundan özdeşime dayalı alan seçmektedir.” ola-

caktır.

(Cevap D)

120.Marcia’nın kimlik statüleri düşünüldüğünde,

Meryem’in kimlik statüsü aşağıdakilerden han-

gisi olabilir?

A) İpotekli

B) Askıya alma (moratoryum)

C) Dağınık

D) Ters (zıt)

E) Başarılı

Çözüm

Marcia yaşam alanları ve kimlik şekillenmesinin iki

boyutunu göz önünde bulundurarak dört ayrı kimlik

statüsü tamamlanmıştır:

1. Başarılmış Kimlik Statüsü (Achievement): Yo-

ğun bir araştırmadan sonra yukarıda tanımlanan

yaşam alanlarında kalıcı bağlanmalar yapılmıştır.

2. Askıya Alınmış Kimlik Statüsü (Moratorium):

Yoğun bir araştırma yapılmıştır ama herhangi bir

bağlanma yapılmamıştır.

3. İpotekli Kimlik Statüsü (Foreclosure): Hiçbir

araştırma yapılmadan yakın çevredeki otorite figür-

lerinin (ana-baba, geleneksel beklentiler) birey için

önerdiği ya da planladığı beklentileri karşılayan

bağlanmalar yapılmıştır.

4. Dağınık Kimlik Statüsü (Identity Diffusion):

Ergen yoğun bir araştırma yapmış fakat hiçbir bağ-

lantı gerçekleştirememiştir veya bağlantı yapmak

için hiçbir araştırma yapmamıştır.

Marcia’nın kimlik statülerine göre Meryem farklı ka-

rarlar vermekte, mesleki seçimde savrulmalar ya-

şamakta bundan dolayı dağınık kimlik statüsü gös-

termektedir.

(Cevap C)