2
GÜNDEM ÇOCUK DERNEĞİ_BASIN DUYURUSU, 15.06.2006 Biz Yanlış Okuduk / Anladık Değil mi? Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bir ülkenin, sözleşmenin uygulanmasından sorumlu koordinasyon kuruluşunun (SHÇEK) bağlı olduğu bakanlığın, devlet bakanı Nimet Çubukçu’nun Hürriyet Gazetesi’ne söylediklerini biz yanlış okuduk ve yanlış anladık, değil mi? “Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki (SHÇEK) koruma altındaki çocukların değil, mahkemelerin rehabilitasyon için gönderdiği suçlu çocukların kaçtığını belirterek, "Lütfen ikisini birbirine karıştırmayın. En çok da fuhuş yapan kızlarda bu sorun yaşanıyor" dedi. Burada Nimet Çubukçu aslında, çocukları fuhuş yapan çocuklar diyerek etiketlemiyor ve diğer çocuklarla bu çocuklar arasında ayrımcılık yapmıyor, değil mi? Yani bazı çocuklar için “bizim” bazı çocuklar için ise “bizim değil” demiyor, değil mi? Ama biz sanıyoruz ki yanlış anladık… “Çubukçu, son dönemde kamuoyuna yansıyan yurtlardan kaçan çocuklarla ilgili olarak sorularımızı yanıtladı. Suçlu çocukların kuruma gönderilmesinin Ocak 2005’de kabul edilen yasa gereği yeni bir görev olduğunu anımsatan Çubukçu, şunları söyledi:” Nimet Hanım da, söyleşiyi yapan gazeteci de aslında burada “suçlu çocuk yoktur suça itilen çocuk” vardır yaklaşımını biliyor ve aslında sözünü ettikleri çocuk grubunu da “suçlu çocuk” olarak tanımlamıyorlar, değil mi? Acaba biz bunu da mı yanlış anladık? “Çocuk Hakları Kanunu gereği mahkemeler, suçlu çocukları, rehabilitasyon için tedbirli olarak bizim kurumlarımıza gönderebiliyorlar. Basına, "Kayıp" diye yansıyan çocuklar, bizim korumamız altındaki çocuklar değil. Rehabilitasyon amacıyla mahkeme kararıyla gönderilen çocuklar. İkisinin birbirine karıştırılması beni üzüyor”. derken de aslında sayın bakan, Çocuk Koruma Kanunu’ndaki Adalet Bakanlığı ile birlikte kendilerinin üstüne düşen sorumluluğu biliyor da ama biz yine yanlış anlıyoruz, değil mi? ”Bunları alıkoyduğumuz yerlerde, cezaevi koşulları yok. Zaten bu amaçla bize gönderiliyorlar. Buralarda, açık kapı sistemi var. Bu çocukları, koruma altındaki çocuklardan farklı yerlerde tutuyoruz. İstanbul Ağaçlı’da bir yer yaptırdık. Onlara özgü merkezler oluşturuyoruz. Psikolojik destek ve rehabilitasyon için özel çalışmalar yapıyoruz.” Sayın Bakan sözü edilen yerlerde de yine çocukların hakları gözetilerek, çocuk hakları kültürünü benimsemiş personelle çalıştıklarını ve çocukların aslında burada mutlu olduklarını da aslında bu söyleşi aracılığıyla hepimize bildiriyor, değil mi? Yoksa biz mi yine mi yanlış anlıyoruz? “KAÇIP, DÖNÜYORLAR Beyoğlu’nda Ilkadım Ünitesi kurduk. Buraya daha çok fuhuşa sürüklenen kız çocukları getiriliyor. Aynı sorunları burada da yaşıyoruz. Buralar yetiştirme yurdu değil. Bu çocuklar, daha çok geldikten sonra birkaç gün içerisinde kaçıyorlar. En çok da fuhuşa sürüklenen kızlarda bu sorun yaşanıyor. Bazı çocuklar, birkaç gün sonra kendiliğinden geri geliyor. Ancak birkaç ay kalıp rehabilitasyondan çok fayda gören çocuklarımız da oluyor. Sistemi oturtmaya çalışıyoruz”. Sayın Çubukçu çocukların sokakla bu mekânlar arasında tercih yaparken, kendilerini güvende ve iyi hissedecekleri yerleri tercih edeceklerini ve eğer yeniden sokağa dönüyorlarsa, bunun nedenlerini çocuklarda değil de aslında onlardan sorumlu olan tüm yetişkinlerde aramanın doğru bir yaklaşım olduğunu da biliyor ama sadece bu söyleşide belirtmiyor değil mi? Yani Çubukçu aslında her çocuğa, bireysel gereksinimleri doğrultusunda bir hizmet verilmesi gerektiği konusunda uzmanlarla aynı fikirde, değil mi? Bunu da mı biz yanlış anlıyoruz? Çubukçu aslında tüm bu konuşmasında kendisinin de belirttiği Çocuk Koruma Kanunu ile SHÇEK'in hizmet verdiği çocukların “olması gerektiği gibi” sayısının arttığını, ama yasa değişikliğinin hemen ardından ilgili kurumun (SHÇEK) alt yapısını (nitelikli personel, izleme, değerlendirme vb çalışmalar) ne yazık ki henüz geliştirmemiş olduğunun farkında, değil mi? Bir kere daha belirtmek istiyoruz… Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bir ülke ve çocukların haklarının güvence altına alınmasından ilk olarak devlet yükümlü…

15.06.2006 - Çubukçu’yu Yanlış Anlamış Olmak İstiyoruz!

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bir ülkenin, sözleşmenin uygulanmasından sorumlu koordinasyon kuruluşunun (SHÇEK) bağlı olduğu bakanlığın, devlet bakanı Nimet Çubukçu’nun Hürriyet Gazetesi’ne söylediklerini biz yanlış okuduk ve yanlış anladık, değil mi?

Citation preview

Page 1: 15.06.2006 - Çubukçu’yu Yanlış Anlamış Olmak İstiyoruz!

GÜNDEM ÇOCUK DERNEĞİ_BASIN DUYURUSU, 15.06.2006

Biz Yanlış Okuduk / Anladık Değil mi? Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bir ülkenin, sözleşmenin uygulanmasından sorumlu koordinasyon kuruluşunun (SHÇEK) bağlı olduğu bakanlığın, devlet bakanı Nimet Çubukçu’nun Hürriyet Gazetesi’ne söylediklerini biz yanlış okuduk ve yanlış anladık, değil mi? “Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki (SHÇEK) koruma altındaki çocukların değil, mahkemelerin rehabilitasyon için gönderdiği suçlu çocukların kaçtığını belirterek, "Lütfen ikisini birbirine karıştırmayın. En çok da fuhuş yapan kızlarda bu sorun yaşanıyor" dedi. Burada Nimet Çubukçu aslında, çocukları fuhuş yapan çocuklar diyerek etiketlemiyor ve diğer çocuklarla bu çocuklar arasında ayrımcılık yapmıyor, değil mi? Yani bazı çocuklar için “bizim” bazı çocuklar için ise “bizim değil” demiyor, değil mi? Ama biz sanıyoruz ki yanlış anladık… “Çubukçu, son dönemde kamuoyuna yansıyan yurtlardan kaçan çocuklarla ilgili olarak sorularımızı yanıtladı. Suçlu çocukların kuruma gönderilmesinin Ocak 2005’de kabul edilen yasa gereği yeni bir görev olduğunu anımsatan Çubukçu, şunları söyledi:” Nimet Hanım da, söyleşiyi yapan gazeteci de aslında burada “suçlu çocuk yoktur suça itilen çocuk” vardır yaklaşımını biliyor ve aslında sözünü ettikleri çocuk grubunu da “suçlu çocuk” olarak tanımlamıyorlar, değil mi? Acaba biz bunu da mı yanlış anladık? “Çocuk Hakları Kanunu gereği mahkemeler, suçlu çocukları, rehabilitasyon için tedbirli olarak bizim kurumlarımıza gönderebiliyorlar. Basına, "Kayıp" diye yansıyan çocuklar, bizim korumamız altındaki çocuklar değil. Rehabilitasyon amacıyla mahkeme kararıyla gönderilen çocuklar. İkisinin birbirine karıştırılması beni üzüyor”. derken de aslında sayın bakan, Çocuk Koruma Kanunu’ndaki Adalet Bakanlığı ile birlikte kendilerinin üstüne düşen sorumluluğu biliyor da ama biz yine yanlış anlıyoruz, değil mi? ”Bunları alıkoyduğumuz yerlerde, cezaevi koşulları yok. Zaten bu amaçla bize gönderiliyorlar. Buralarda, açık kapı sistemi var. Bu çocukları, koruma altındaki çocuklardan farklı yerlerde tutuyoruz. İstanbul Ağaçlı’da bir yer yaptırdık. Onlara özgü merkezler oluşturuyoruz. Psikolojik destek ve rehabilitasyon için özel çalışmalar yapıyoruz.” Sayın Bakan sözü edilen yerlerde de yine çocukların hakları gözetilerek, çocuk hakları kültürünü benimsemiş personelle çalıştıklarını ve çocukların aslında burada mutlu olduklarını da aslında bu söyleşi aracılığıyla hepimize bildiriyor, değil mi? Yoksa biz mi yine mi yanlış anlıyoruz? “KAÇIP, DÖNÜYORLAR Beyoğlu’nda Ilkadım Ünitesi kurduk. Buraya daha çok fuhuşa sürüklenen kız çocukları getiriliyor. Aynı sorunları burada da yaşıyoruz. Buralar yetiştirme yurdu değil. Bu çocuklar, daha çok geldikten sonra birkaç gün içerisinde kaçıyorlar. En çok da fuhuşa sürüklenen kızlarda bu sorun yaşanıyor. Bazı çocuklar, birkaç gün sonra kendiliğinden geri geliyor. Ancak birkaç ay kalıp rehabilitasyondan çok fayda gören çocuklarımız da oluyor. Sistemi oturtmaya çalışıyoruz”. Sayın Çubukçu çocukların sokakla bu mekânlar arasında tercih yaparken, kendilerini güvende ve iyi hissedecekleri yerleri tercih edeceklerini ve eğer yeniden sokağa dönüyorlarsa, bunun nedenlerini çocuklarda değil de aslında onlardan sorumlu olan tüm yetişkinlerde aramanın doğru bir yaklaşım olduğunu da biliyor ama sadece bu söyleşide belirtmiyor değil mi? Yani Çubukçu aslında her çocuğa, bireysel gereksinimleri doğrultusunda bir hizmet verilmesi gerektiği konusunda uzmanlarla aynı fikirde, değil mi? Bunu da mı biz yanlış anlıyoruz? Çubukçu aslında tüm bu konuşmasında kendisinin de belirttiği Çocuk Koruma Kanunu ile SHÇEK'in hizmet verdiği çocukların “olması gerektiği gibi” sayısının arttığını, ama yasa değişikliğinin hemen ardından ilgili kurumun (SHÇEK) alt yapısını (nitelikli personel, izleme, değerlendirme vb çalışmalar) ne yazık ki henüz geliştirmemiş olduğunun farkında, değil mi? Bir kere daha belirtmek istiyoruz… Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bir ülke ve çocukların haklarının güvence altına alınmasından ilk olarak devlet yükümlü…

Page 2: 15.06.2006 - Çubukçu’yu Yanlış Anlamış Olmak İstiyoruz!

Biz gerçekten de bu söyleşide Sayın Bakanı yanlış anlamış olmak çok istiyoruz…

Gündem Çocuk Çocuk Haklarını Tanıtma, Yaygınlaştırma, Uygulama ve Uygulamaları İzleme Derneği İncesu Cad. No: 10/3 Kolej/ Çankaya Tel: 0312 435 04 97 E-posta: [email protected] Web: www.gundemcocuk.org