Merhaba SevgiliOkurlar,Hemşeri

dernekleri arasında birçokilke imza atmış olan TokatDutlucalılar Derneğiolarak hemşerilerimizinmemleket özlemini gidere-cek, memleketlerindekihaberleri, yeni gelişmelerionlarla paylaşacak, yerel vedünya gündeminden haber,bilgi paylaşımı ileokuyucularının ufkunugenişletecek yeni bir projeile karşınızdayız. Şu anelinizde tuttuğunuzdergimizin ilk sayısınınheyecanını sizlerlepaylaşıyoruz. Biz bu derneği şehirhayatının kargaşası içindeözümüzü, bizi biz yapan

değerleri unutmayalım diyekurduk. Buradan hareketlebu dergi öncelikle bize bizianlatacak, bizden haberlersunacak. Köyünden çıkıpbüyük şehre gelen ve uyumsağlamaya çalışan sizhemşerilerimizin ufkunugenişletmek amacı ile hersayıda bu güzel coğrafyanıneşsiz bir ili tanıtılacak.Tokat Dutlucalılar olarakbiz sadece Türkiye gene-line değil birçok ülkeye deyerleşmiş durumdayız. Bunedenle önceliklehemşerilerimizin sayıca çokbulunduğu ülkelerdenbaşlayarak her sayıda birülkenin tanıtımınıyapılacak. Bu bilgileri yerelgündem, ülke gündemi vedünyadaki gelişmeler

izleyecek. Değerli okurlar,Bu ilk sayı. Çok dahafazlasıyla dolu dolu, her se-ferinde kendini yenileyereksizlerin desteği ile gücünegüç katarak karşınızaçıkacağız. Tokat DutlucaDerneği, pek çokfaaliyetinde olduğu gibi,hem kendi hem de yurdun-dan çok farklı sebeplerlebüyük şehirlere göç etmiştüm hemşerilerimizin sesiolacak onlara destek verm-eye devam edecektir. Sözveriyoruz: “DEVA devanızolacak”Bu ilk sayı. Kusurları, ek-sikleri vardır elbet.Şimdiden affınızı istiyor,saygı ve sevgilerimizisunuyoruz. Selametle…

Editörden

TuğbaALKAYA

Grafik Tasarım Baturay TARAKCIOĞLU

Yayın KuruluRasim YAĞARSalih SEZGİN

Tuğba ALKAYA

Yayın Türü: Süreli yayınAdres: Merkez Mahallesi Limon Sokak Palaska

arkası No: 3 Kumburgaz Büyükçekmece İstanbul

Tel: 0 533 377 88 56 - 0 538 336 23 55

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Tokat Dutlucalılar Eğitim Kültür Sosyal veYardımlaşma Derneği adına

Başkan Rasim YAĞAR

Genel Yayın YönetmeniTuğba ALKAYA

1

İçindekiler

Plevne KahramanıGazi Osman Paşa

Prof. Dr. MusaTosun

Geleneksel Katmer Şölenimiz

9

26

34

15

2020202020

18181818181818

3232323232

2

Kırım Savaşını Rusya kazanmışolsa da, GaziOsman Paşa askeridehası sayesindePlevne şehrindeyaptığı 145 günlükmuhteşemsavunma ile esirdüştüğünde RusÇar’ından saygıgörmüş ünlü Osmanlı komutanıdır.

DergimizDeva’nın busayısında,Tokatımızınmedar-ıiftiharlarındanİstanbul Üniver-sitesi ÖğretimÜyesi PsikiyatriUzmanı Prof.Dr. MusaTOSUN ile ruhsağlığı üzerineçok keyifli birsöyleşigerçekleştirdik.

Tokat Dutlucalılar Eğitim Kültür SosyalYardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 6. Ge-leneksel Katmer Şöleni’ni Çatalca KabakçaKöyü Piknik Alanı’nda düzenledi.

İlimiz Tokat

Ülke tanıtımı

Tokat,uygarlıkların merkezi olan Anadolu' da, zengindoğal kaynakları, jeostratejik konumu nedeni ile, beyliklerin,devletlerin ve imparatorlukların yaşama ve fetih alanıolmuştur. Orta karadeniz dağlarından güneye, Anadolu'nuniçlerine doğru, değişik rakımlardadizi dizi yaylalar, ovalar, bağ vebahçeler içindeki akarsularıyla,Dünyada benzeri az olan bu cen-net İlimiz, canlı ve zengin tarihininizlerini bugün de yaşatmaktadır.

Cezayir Kuzey Afrika’da yer alan Afrika kıtasının (Sudan’dansonra) en büyük ikinci ülkesidir. Akdeniz kıyısında yer alan ülkenin

komşuları Tunus, Libya,Nijer, Moritanya, Mali, Fasve Batı sahra’dır. Arapçada“adalar” anlamına gelen ElCezayir bir İslam ülkesidir.Sünni Müslümanlar ülkenin%99’unu oluştururken diğer%1’lik kısmı Hıristiyan veMuseviler oluşturuyor.

TeknolojiDireksiyonu havuçtan,

karoseri patatesten ilkFormula 3 arabası, saatte200 kilometre yol ala-biliyor.

Warwick Üniversitesiekibi tamamen yenilebilirmalzemelerden bir F3aracı üretmek amacıylayola çıktı.

Dutluca şubemiz

Değerli dostlarım, si-zlerde takdir eder-siniz ki bizim

derneğimiz de diğer vakıf,dernek ve hayır kuruluşları gibibir gönüllüler kuruluşudur. Bu-ralarda yapılan fedakârlıklarkarşılıksız, saf duygularla yer-ine getirilir. İşinizden vezorunlu hallerinizden artakalan zamanda bu işleriyürütür ve takip edersiniz.Gönüllülük esasına dayandığıiçin, işin içine nefis, beklenti,ayrım, kötü niyet ve çirkinduygular sokulmamaya özengösterilir. Hedefinizde en iy-isini yapmak, mükemmeliyakalamak vardır. Çünkü buişin karşılığı Yüce Mevla’danbeklenir. Ona göre de azamigayret ve fedakârlık gösterilme-lidir.

Biz de dernek yönetimiolarak bu hizmeti ibadet bildikve o düşünceyle vazifemizi yer-ine getirmeye çalıştık. 2006yılından beri aynı şekildedevam ediyoruz.Çalışmalarımızda tekdüşüncemiz ve gayemiz tümDutlucalı kardeşlerimizi tekçatı altında tutmak ve kardeşlikduygularını pekiştirmektir.Çünkü biz hep birlikteDutlucalıyız. Birimiz hepimiz,hepimiz birimiz için anlayışındaolmalıyız. Acılarımızı

paylaşarak azaltacak, sevinçler-imizi de paylaşarakçoğaltacağız. Bize yakışan dabudur. Az zamanda büyükişleri başarmamızın temelindeyatan sebep budur. Biz önceAllah’a sonra sizlere güvenerekyola çıktık ve mahcupolmayacağımıza inanıyoruz.

Dernek vesilesiyle uzaklaryakın oldu. Derneğin yapmışolduğu şölen, festival ve etkin-likler sayesinde bir araya gelenyöre insanlarını birbirleriylebuluşturmaya, bu sayedekardeşlik, hoşgörü ve barışortamını sağlamaya devamediyoruz. Dernek sayesindesosyal dayanışma veyardımlaşma ağı kuruldu.Üniversitede okuyan tümöğrencilere öğrenim bursu,maddi durumu uygun olmayanüyelere düğün, cenaze, hastalıkgibi önemli olaylarda maddi vemanevi destek veriyoruz.Dernek sayesinde üyelerarasında sürekli iletişim ağı ku-ruldu. Hısım, akraba, dost vearkadaşlarımızla bayramlaşmatoplantıları, piknikler sayesindebir araya gelebiliyor, internetsitesi, radyo yayınımızaracılığıyla interaktif olarakhaberleşebiliyoruz. Dernekbünyesinde bulunan telefon ağısayesinde düğün, nişan, cenazegibi haberlerin duyurulması

hizmeti de sağlanmaktadır. Sizlerin desteği ve az za-

manda yaptığımız çalışmalarsayesinde İstanbul’daki Tokatdernekleri arasında üç yıl üstüste en iyi dernek ödülünüaldık. Bu hepimizin vedolayısıyla Dutlucalılarınbaşarısı.

Hizmetlerimiz esnasında ek-siklerimiz mutlaka olmuştur veolacaktır. Ancak sizler de çokiyi bilirsiniz ki değerlidostlarım, bunların hiçbiri kas-ten yapılmış değildir. Bizim ek-siklerimizi, yanlışlarımızı vedoğrularımızı sizler bizlereçeşitli şekillerde ileteceksiniz.Bu iletim aracının başında websitemiz bulunuyordu ama bun-dan sonra elinizdeki dergi ilede aramızdaki iletişimipekiştireceğiz.Bu dergiye yazıyazan ve bizi yalnız bırakmayanSevgili Dostlarımı saygı vehürmetle selamlıyorum. Gereköneri, gerek tebrik ve gerekseeleştirel yaklaşan tümkardeşlerime de bu konularlailgili oldukları için ayırmadanteşekkür ediyorum.

“ÇÜNKÜ BİZ HEP BİRLİKTE

DUTLUCALIYIZ”Bu duygularla hepinizi

saygıyla selamlarım. AllahaEmanet Olunuz.

BaşkandanRasim YAĞAR

Tokat Dutlucalılar Eğitim Kültür Sosyalve Yardımlaşma Derneği Başkanı

3

Ayaktakiler sağdan sola: Rasim YAĞAR (Dernek Başkanı), Mahmut KARAMEŞE(Kumburgaz Sorumlusu), Harun ÇALIŞKAN (Silivri Sorumlusu), MustafaKUMKATAN (Muratçeşme Sorumlusu), Ali DURAN, Recep TURGUT, OrhanKARABULUT, Ali GÜÇLÜ, Sabit ALKAYA, Murat TÜRKER,

Oturanlar sağdan sola: Tuncer DİKİLİTAŞ (Başkan Yardımcısı), Salih SEZGİN(Muhasip), Salih YURTÇU, Eyüp TEMUR, Osman FINDIK, Turan ÇİNPOLAT,Recep ÜLKER, Mustafa DELİBAYIR (Güzelce Sorumlusu), Mehmet AYBULUT,Mustafa TEMUR

Dernek Yönetimi

Tokat Dutlucalılar EğitimKültür Sosyal Yardımlaşma ve

Dayanışma Derneği

4

Arap Baharı olarakadlandırılan KuzeyAfrika ülkelerindeki

yönetim değişiklikleri, Suriye’dekışa dönüştü. Bundan dolayı olsagerek Samyeli, Türkiye’de soğukesmeye başladı. Halbuki dünyakurulalı beri Samyeli sıcak es-erdi! Küresel ısınma, iklimlerindeğişmesi Samyelinin karakterinide etkiledi anlaşılan!Suriye’deki olayların başlangıcıdiğer ülkelere benzese de sonucuonlar kadar kolay alınamadı.Çatışmalar olanca hızıyla devamediyor. Bu durumda İran veRusya’nın önemli ölçüde paylarıolduğunu bilmeyen kalmadı.Muhaliflere desteğin artırılmagayretleri de gözlerdenkaçmıyor. Türkiye sanki olaylarafiilen müdahale etmek zorundabırakılmaya çalışılıyor: ÖnceSuriye hava sahasında bir Türkuçağı düşürülüyor. Arkasından,Suriye yönetimi tarafından mı,muhalifler tarafından mı yoksabaşıboş kalan gruplar tarafındanmı atıldığı belli olmayan toplar,Akçakale’yi vuruyor. Beşvatandaşımızı kaybediyoruz.“Rusya’dan Suriye’ye giden yolcuuçağında askeri malzeme çıktı.”haberleri gelmeye başlıyor.Bütün bunlar Türkiye’yi bir yer-lere doğru sürüklüyor. Tıpkıdoksan sekiz yıl önce Osmanlıdevletini sürüklediği gibi… Olaykısaca şöyle gerçekleşiyordu:Dönemin hükümeti İttihat ve

Terakki Partisi, özellikle de Har-biye Nazırı Enver Paşa, SaitHalim Paşa ve Talat bey,Osmanlı devletinin I. DünyaSavaşı’nda Almanya’nın yanındasavaşa girmesini çok istiyorlardı.Ancak, padişah ve çevresi, birçoksebepten dolayı, bu düşünceyemesafeli duruyordu. Zira sonyüzyılda girilen savaşlardaOsmanlı Devleti yenilmiş vebüyük topraklar kaybetmişti.Şimdi yaraları sarma zamanıydı.Alman hayranlarına göre: SavaşıAlmanya’nın olduğu grupkazanacak. Osmanlı Devleti deittifak grubunda savaşarak yakıntarihinde kaybettiği topraklarıgeri alabilecekti. Osmanlı butartışmaları yaparken İngilizsavaş gemilerinin takibineuğrayan iki Alman savaş gemisiÇanakkale’de Osmanlı Devletinesığındı. Uluslararası hukuka göreOsmanlı Devleti’nin gemilerdekisilahları sökmesi ve personelinide tutuklaması gerekiyordu.Osmanlı Hükümeti ise bu gemi-leri satın aldığını açıkladı.Tayfalarına da fes giydirdi.Osmanlı bayrağı çekilen Gobenadlı Alman gemisinin adı Yavuz;Breslau’nun ki de Midilli olarakdeğiştirildi.Bu arada Almanlarla yapılan itti-fak görüşmeleri hükümetin bazıbakanlarından bile gizlenmiş 2Ağustos 1914’te Türk Almanittifakı imzalanmıştı. Mali du-rumu iyi olmayan Osmanlı De-

vletini Almanya’dan aldığıborçlar iyice köşeye sıkıştırmıştı.Buraya kadar her şey normal.Asıl sorun, bu iki gemininOsmanlı devleti bayrağı altındaRus limanlarını bombalamasıylayaşandı(29-30 Ekim 1914gecesi). Enver Paşa’nın emriyleYavuz ve Midillinin de aralarındabulunduğu Osmanlı donanmasıKaradeniz’e açılarak Odesa veSivastopol gibi Rus limanlarınıtopa tuttu. Rusya bu saldırılarakarşılık verip Kafkas Cephesin-den saldırınca Osmanlı Devletide, otomatikman Almanya’nınyanında savaşa girmiş oldu. YaniEnver Paşa’nın maksadı hasılolmuş oldu. Sonra ne mi oldu?Sonrasını başka bir yazıya havaleedip asıl konumuza dönelim.Osmanlı Devletinin I. DünyaSavaşı’na katılmasını sağlayanoldu bitti ile “Suriyetarafından” Türkiye’ye yapılantacizleri yan yana koyduğumda‘tarih tekerrür mü ediyor?’ bizbu filmi daha önce görmemişmiydik? diye düşünmektenkendimi alamıyorum. AcabaSuriye’nin Enver Paşası kim?Bu tazyikler, amaçlarınaulaşmalarını sağlayacak mı?Türkiye bu gelişmelerden nasıletkilenecek? I.DünyaSavaşı’nda Yunanistan’a yükle-nen rol Suriye’de Türkiye’ye miyüklenmeye çalışılıyor? Bunuzaman gösterecek ve tarihçileryazacaklar.

Tuncer DİKİLİTAŞTokat Dutlucalılar Eğitim Kültür Sosyal veYardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı

TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR?

4

KasabamızKasabamızKasabamızKasabamızKasabamızKasabamızKasabamızKasabamızKasabamızKasabamız

Tokat'ın ilçesi olan Sulusaray'a 6 km uzaklıkta olan Dutlucakasabası geçmişten günümüze kadar çok gelişmese de bazıyenilikler yapılmıştır. İlk önceleri “Pelitli Tekkesi“ köyü olarak

bilinen kasabamız daha sonraları “Malum Seyit Tekkesi” ismini almışve bu isimle civarlarda yaygınlaşmıştır. Kasabamız daha sonradanyapılan değişiklikle “Dutluca” kasabası adını almıştır. Kasabamızdabir tane dahi dut ağacı olmamasına rağmen tamamen tesadüf eseri buisim verilmiştir. Kasabamız 1990 Yılında Belediyelik olmuştur.Kasabada ziyaret edilen yerler yayla, baraj ve Malum Seyit ÖmerHazretlerinin Kabr- i şerifleridir. Kasabanın 3tane camisi ve 2 tane okulu vardır. Kasaba'daşimdiye kadar 3 tane başkan görev yapmıştır. 3mahallesi olan kasabamızda üç muhtarlıkbulunmaktadır. İki tane okulu olmasına rağmeniyi eğitim vermeye çalışır. Kasabanın insanlarıoldukça sıcak kanlı, cana yakın ve misafirper-verdir.

Sulusaray ilçesine bağlı Dutlucakasabasının merkezinde Malum Seyit Camisinin içindebulunmaktadır.Burada yatan zatın adı Seyit Ömer’dir.Türbenin yapılıştarihi 1278’dir.

Seyit Ömer, onuncu yılların sonu, on birinci yılların başında Ho-rasan’dan gelen Alp erenlerden biridir. Yaşadığı yıllarda halkın gön-lünü fetheden, sultanlarla gönül diliyle konuşan, hikmetli sözleriyleetrafına ilim ve irfan ışıkları saçan bir evliyadır.

Seyit Ömer, ‘’Malum ‘’ unvanını aldıktan sonra yaşadığı köyeMalum Seyit köyüdenmiştir. Daha son-radan ismideğiştirilerek ‘’Dutluca ‘’yapılmıştır. HalenSulusaray ilçesinebağlı birkasabadır. SeyitÖmer, Horasan’-dan gelip bölg-eye

yerleştiğinde bir anda halkın sevgilisi olmuş; halkın gönül bağınıgüçlendirerek Anadolu’nun Türkleşip Müslümanlaşmasında önemligörevi üstlenmiştir. Cumhuriyet döneminde tekke ve zaviyelerinkapatılması kanunu çıktıktan sonra kapısı duvarla örülüp ziyareteyasaklanmıştır. Ancak Malum Seyit’in etrafında dönen menkıbeler,gönül insanı olduğunun halk arasında yayılması gittikçe ziyaretçilerinartmasına neden olmuştur.

Malum Seyit tekkesin de üç san-duka bulunmaktadır. Bunlardan biri

Seyit ÖmerEfendiye, birihanımına biri dekızına aittir.Türbede bulunanbir sandık 11.yüzyıla ait olduğusanılan kılıçlarvardır. Seyit Ömer

Efendinin Sancağı türbenin içindedir.Türbeye girince sol tarafta bir secca-denin altında özel bir bölümde SeyitÖmer Efendiye ait olduğu söylenenbazı eşyalar vardır. Türbenin içindebulunan yazılı taşı da Seyit Ömer2 inyazdığı söylenir. Rivayetlere göre Seyit Ömer Efendi ailesiyle birlikteHorasanda çıkıp yerleşmek için Anadolu ‘ya girmiş Anadolu’nundoğusundan batısına doğru cennet toprak güzelliğini seyrede seyre deyurt kurmak için 12. yüzyılın sonları ile 13. yüzyılın başlarında Tokat‘ a kadar uzanmış adını alan caminin Miladi 1278 yılında yapıldığınadair bir hitabe var.Tokat’ ın yüksek dağlarını aşarak şimdiki DutlucaKasabasının bulunduğu yere kadar gelmiş. O yıllarda DutlucaKasabasının olduğu yerlerde bir ağa yaşarmış, sürü sürü koyunlarıvarmış. Tekkenin bulunduğu yer bu ağanın koyunlarının ağılıymış.Seyit Ömer ve hanımı ağılın yanına gelip oturmuşlar.Çoban gelmiş,bakmış ki yaşlı bir adamla bir kadın ağılı yanında oturuyor. Çobanağasının kızacağını düşünerek ihtiyarın yanına gelmiş. Dede buradaoturmak olmaz, burası ağanın ağılı, koyunları yatar, sen kendinebaşka bir yer bul kalk buradan git demiş.

6

DutlucaDutlucaDutluca

Seyit Ömer çobana hiç cevap vermemiş. Çoban ihtiyarınkalmadığını görünce daha kızgın bir şekilde buradan kalk, ağagelirse iyi olmaz kalk. Seyit Ömer Efendi cevap vememiş verme-sine de olan çobana olmuş. Dedeye her kalk dediğinde çobanbiraz daha şişiyormuş. Ne yapacağını şaşıran çoban yarı yürüy-erek , yarı yuvarlanarak koşmuş ağasının yanına ağzı burnunda

göbeği çenesinde ıhlayakonuşmuş. Koş ağa koş seninağılı yaşlı bir koca oturdu.Kalk derim kalkmaz git derimgitmez. Üstelik ne hale koydubeni. Beni bu halimden ağılıdaihtiyardan kurtar, itin köpeğinolayım ağam!

Ağa bir çobana bakmış birde çobanın söylediklerine.Anlayacağını anlamış koşmuşSeyit Ömer’ in yanına. AğamPaşam biz ettik sen etme. Hal-imize acı çobanı affet dile ben-den ne dilersem.

Seyit Ömer tatlı bir şekildeher şey Allah’tandır. Ben kims-eye ilenmedim. Tek dileğim

buraya yurt yuva kurmak. Çoban da tutturdu kalk kalk diye. Ağave çoban Seyit Ömer’den özür dilemiş. Çoban eski haline gelmişAğa da sözünde durarak tekkenin yerini Seyit Ömer’ e ve ailesineteslim etmiş.

NEDEN MALUM SEYİT ?

Gel zaman git zaman Seyit Ömer’in dinindeki dirayeti , fikir-lerindeki isabeti halkın gözünden kaçmamış.Öbek öbek yörehalkı,Seyit Ömer’in feyiz ve ilminden istifade etmek için akınetmiş. Durum Selçuklu sultanlarına kadar iletilmiş. Sultan bir fer-man ile Seyit Ömer’i yörenin kadısı yapmış. Uzun bir süre halkmemnun,devlet memnun zaman akmış gitmiş. Fakat her iyilik bir

yerde, dört elma bir elde durur mu? Yörede fitne fesatçılar fırsatbulur olmuş. Kadı efendinin yaptıklarını defe koyup çalmışlar!Haber edip Selçuklu sultanına ulaştırmışlar. Sultanın Seyit Ömer’egüveni tamdır. Fakat ihbarcıların ardı arkası kesilmez. Sultanda birelçi ile Seyit Ömer’e buyruk göndermiş. Tez yanıma gelsin demiş.Elçi apar topar Seyit Ömer’e buyruğu yetiştirmiş. Sultanınarzusunu bildirmiş. Durumu anlayan Seyit Ömer, küçücük bir kutu-nun yarısını pamukla yarısını da kor ateşle doldurmuş. Elçiye, bunugötür sultana ver , eğer hediyemi kabul etmez ise gelsin boynumuvurdursun diye haber saldırmış. Selçuklu sarayından gelen elçihediyenin ne olduğunu anlamadan alıp götürmüş. Saray halkı adalet-ten sapan Seyit Ömer’i beklerken elçinin elindeki küçük kutuyugörünce meraklanmış. Doğru sultanın yanına gitmişler. Sultan kızgınbir şekilde elçiye, hani Seyit Ömer’i getirecektin bu ne densizlik diyekükremiş. Elçi korkuyla ; padişahım vallahi suç bende değildir. Sizebu kutudaki hediyeyi gönderdi…Hediyemi beğenirse beğensin,beğenmezse gelip boynumu vursun dedi. Sultan ayağa kalkıpsaygıyla hediyeyi almış. Vezirlerinin yanında kutuyu açmış. Negörsün kutunun bir tarafında pamuk, bir tarafında kor ateş yan yanadurmuyor mu? Sultan hiç tereddüt etmeden: MALUM SEYİDİMMALUM diye ağlamış. Hemen bir bölük asker ile bir fermangöndermiş. Seyit Ömer bulunduğu yerin yani MALUM SEYİT’İNen yüksek yerine çıksın. Görebildiği yerleri mızrağı ile işaretlesinhepsi onundur, kim ki bu buyruğuma karşı çıkarsa boynu vurulsun.MALUM SEYİT’İN mekanı o belde olsun. Derler ki emir demiri

keser. Seyit Ömer’in o günden itibaren adıMALUM SEYİTÖMER diye kalmış.Köyün adı da söylenesöylene MALUMSEYİT ÖMERKÖYÜ olmuş.

Kaynak:ALPERENLERCENNETİ TOKAT-M.EMİN ULU –İSTANBUL 2004

7

Modern ve kaliteli yapılarla hizmetinizdeyiz

HAMZA YAĞAR İNŞAAT

Muratçeşme Mahallesi Hünkartepe Cad. Büyükçekmece İstanbul Tel: 0212 863 41 15 GSM: 0 534 760 42 52 - 0 532 221 17 41 - 0 530 781 14 08

Şehir tanıtımı

İlimiz TOKATTokat,uygarlıkların merkezi olan Anadolu' da, zengin doğal

kaynakları, jeostratejik konumu nedeni ile, beyliklerin, devletlerinve imparatorlukların yaşama ve fetih alanı olmuştur. Orta karad-

eniz dağlarından güneye, Anadolu'nun içlerine doğru, değişikrakımlarda dizi dizi yaylalar, ovalar, bağ ve bahçeler içindeki

akarsularıyla, Dünyada benzeri az olan bu cennet İlimiz, canlı vezengin tarihinin izlerini bugün de yaşatmaktadır.

Tokat Merkez olmak üzere, Zile'denReşadiye'ye, Erbaa ve Niksar'dan Ar-tova'ya kadar, ilçe ve köylere yayılmış

sayısız tarihi varlıklarımızın pek çoğu, 5000yıldan bu yana istilalar, savaşlar, depremler vetahribatlarla yok olmuş veya yıkılmışlardır.Yer altında kalanlar gün ışığına çıkarılmayıbeklerken, günümüze kadar oluşan pek çokanıt eser de yeterince korunamamaktadır.Büyük Atatürk'ün "Misak-ı Milli" diyerek,sınırlarını çizdiği engin tarihi değerleriniaraştırmak, ortaya çıkarmak, korumak, yenikuşaklara ve tüm dünyaya tanıtmak,kültürümüzün, yurt sevgimizin bugünü vegeleceği için milli görevimizdir.

Büyük Hitit İmparatorluğu batıdan gelenBalkan kavimleri önünde dağılıp güneydoğuya göçerken, Balkan asıllı Frig kavimleri,500 yıl sürecek uygarlıklarını Anadoluda kur-

maya başlarlar. Sonraları. doğudan güçlü Pers,batıdan Büyük İskender istilası Anadoluyubaştan sona aşar. M.Ö. 4. yüzyılageldiğimizde, bölgenin eski halkı hatti'ler, Hi-tit'ler, Hurri'ler Mitanni'ler, Frig'ler zamaniçinde yeni kavimlerle kaynaşmış, terk ettiklerikentler üzerine, Pers, Helenistik ve Pontuskentleri kurulmaya başlanmıştır. Tokat ilindekiKelkit, Yeşilırmak ve Çekerek nehirleriboyunca kurulu Hitit ve Frig yerleşim alanları,M.Ö. 2500-400 arasında, yüksek düzeydesanat ve kültür yaşamına sahip olmuştur.

M.Ö. 6. yüzyıl ortalarından, 4. yüzyılın so-nuna kadar Pers egemenliğine girenAnadolu'da Tokat ve çevresini yöneten güçlüSatrapları M.Ö. 333 de Büyük İskender'in hızlıve hırslı istilası ile şaşkına dönen mağrur Perskralları teslim olurken, Anadolu'da helenistikçağ başlamaktadır. 300 yıl süren ve sanat

etkinliklerinin zirveye çıktığı bu dönem dahasonra Roma'ya miras kalacaktır.

M. Ö. 1. yüzyılda küçük Asya fethinegireşen roma imparatorları, batıdanbaşlayarak, Anadolu'nun iki önemli yerleşmebölgesi olan, Kayseri Kapadokya'sı ilekuzeyde Tokat'ın (COMANA) merkeziolduğu Pontika Kapadokya'sını ele geçirirler.Ancak yörede güçlü bir devlet kuran Pontuskralları MİTHRİDAT' lar Roma'ya şiddetledirenmişlerdir. M.Ö. 47 de, SEZAR ordularıile Zileye gelir. 5 aat süren savaş sonunda Pon-tus kralı 2. PHARNAKES'i yener. "Geldim,gördüm, yendim." dediği, tarihe mal olansözcüklede Zile'deki başarısını özetler. Tokat(COMANA), Niksar ( NEOCAESAREA),Sulusaray (SEBASTOPOLİS), Zile(ZELA)M.S. 5. yüzyıla kadar birer Roma eyalet şehriolmuşlardır.

9