2
Bu efsanenin bir kafigür de "anka", "slmurg", Türkler'in "zümrüdüanka" diye Bunun te- pesinde benzeyen bir yuvada ya- insanlar gibi çok bilgi ve hünerlere sahip ol- kendisine hükümdar ve kahramanl ara ileri sürülmektedi r. motifi edebiyatta da Ferldüddin Attar. eserinde ve slmurga isteyen u " hikmetin uzak ülke" sembolizmi çerçe- vesinde Firdevsl'nin ve binbir gece da konu ele kültüründeki motifinin olarak eski gelene- Zer- kozmoloji göre dünya yedi bölgeye olup bunlardan Hva- ni rat bölgesindeki Elburz (Hara ) yer- yüzünü sabit Bütün kendisine madenierden meydana gelen ve üs- olan Elburz'un kültür kuzeyini çevreleyen silsilesiyle da Kafkas ile anka sl murg motifinin kültüründeki motifinin önemli benzerliklerdir. Öte yandan olarak bahsedilen zümrüt kaya ile efsanesinde Yahova tara- okyanusun derinliklerine lan göbek ben- zerlik de motifinin bir kay- etmektedir. yahudi dini literatüründe Tevrat'taki (Tekvln. 1/ 2) toh u kelimesi yeryüzünü n bir çizgi (kaf) gibi belirtilir 1 2a) Burada kaf kelimesi " hat" gelmektedir ; sürgününü yahudiler. muh- temelen motifini ken- dilerinden unsurlar katarak Arap BiBLiYOGRAFYA : Tab erl , Ch ron ique de Taba ri (t re. H. Zoten - berg), Paris, ts., I, 33; Ya kut . Mu'ce'l- büldii. n, I, 158; IV, 18; Zekeriyya b. Muhammed ei-Kaz- vlni. F. Wüstenfel d ). Le iden 1849, s. 145 , 170; Kesl r . Te{si'l- J<:ur'a n YO suf Abd urrahman B ey rut 1408/1988, IV, 23 6- 237; Siraceddin ib- nO'I-Verdi.lja rfdetü'l-'acii.'ib Mahmud F a- hO ri). Halep 1411 /1991 , s. 12 ; Hak Di ni, VI, 449 4-4495 ; Abdülkadir inan . " Türk ve K ültü ", Rahmeti Arat iç in , A nkara 19 66 , s. 272 -2 77 ; J. Campbell. Orien ta l Mythology , London 1982, s. 40 , 10 5 -107 , 11 2; M. Stre ck-[ A. Miquel], "Kaf", EJ2 (ing.). IV, 400- 402 ; W. L. Re ed. "Mo u nt, Mountain ", /D B, II , 45 2; Diana L. Ec k. "Mou ntains", ER, X, 130-1 34. KAFESOGLU, Halil (1 914-1 984) Türk kültür t arihçisi ve fikir L Ocak 1914 'te Burdur'un Tefenni ilçesin- de ilçenin "Kafesler" aile- sinden Recep. annesi Hatice 1. Dünya Erzurum cephesinde üze- rine dedesi Mehmed da Tefenni ilk mektebini ve Mual- lim Mektebi'ni bitirdi ( 1 93 2). Bir süre Af- yon'da memur olarak görev 1936'- da Ankara Üniversitesi Dil ve Ta- ri h- Fakültesi'nin Hungaroloji, Tarihi ve Türk Dili bölümlerinde yüksek tahsilini ( 1940). fakültede ilmi iken ikinci askerlik hizmetinden terhisinin ar- Asya Türk tarihi ve kültürü konu- doktora yapmak üzere 1943'te Üniversitesi'ne gönderildi. ll. Dünya iyice renimi için A. Alfoldi, Gyula Ne- meth . Louis Ligeti gibi derslerine ancak iki sömestr devam ede- bildi. ve ele geçi- ren Rus kuvvetlerinin elinden birkaç defa kurtulduktan sonra 1945 da yurda döndü. bir müddet Dil ve Fakültesi'nde 1945't e Üniversitesi Edebiyat Fakü lte- Halil K AFES OGLU , Halil si 'nde tarihi tayin edildi. Mükrimin Halil Büyük Selçuklu dair tezle doktor ( 1949). "Harezm- Devleti Tarihi" ile de doçent oldu ( 1 95 3). 1954-1955 Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Erzurum Atatürk Üniversitesi'- nin ilk olan 1962'- de Üniversitesi Edebiyat Fakül- tesi'ne döndü. profesör oldu ve Umumi Türk Tarihi Kürsüsü'nde Zeki Ve- lidi Togan ile Emekli - ye Ocak 1983'e kadar geçen kürsünün yürüttü . 1958, 1968, 1972 Fransa ve ingiltere'de ilmi incelemelerde bulundu. 1965'-i:e Helsin- ger toplanan Avrupa Konseyi devletlerinin "Orta Dereceli Okullarda Ta- rih seminerinde Türkiye'yi tem- sil etti. Kültür ve Kültür kurulu "1 000 Temel Eser" heyetin- de görev 1961-1967 ve 1977-1981 Ansiklopedisi' nin kurulunda 1967-1968'de tanbul Yüksek Okulu müdür- üstlendi. Türkiyat, Tetkik- leri, Tarih Türk Kültürünü enstitüleri ve 1983' ten itibaren rk Tarih Kurumu üyeliklerinde bulundu. 18 1984'- te öldü ve defnedildi. Meslek! sosyal alanlarda da faaliyet gösteren lu Türkiye Muallimler ( 1956-1957). Milliyetçi Sen- genel ( 1 964- 1 968), bul Milliyetçi ( 1 964- 970) görevlerinde bulundu. Ay- kurucu üyesi ve ilk ( 1970- 197 4) olan T ürk Milli ltürü eseri 1978'- de Türkiye Milli Kültür " bü- yük 1982'de Oca- "üstün hizmet 1984'te " kültür büyük ödülü", 1984'te Milli Kültür "Türk milli kültürüne hizmet veril- Selçuklu tarihine dair ar- öncesi Türk tarih ve mede- niyetine yönelen ta- rihiyle Selçuklu ve miyet öncesi rk tarih ve kültürünü de iyi bilmesi Ona göre Türk tarihinin üze- 145

~ KüRŞAT DEMİ RCİ - islamansiklopedisi.info · Taberl, Chronique de Tabari ... Merv'de (Sicistan) doksan yaşlarında vefat eden Kaffal'in günümüzde Özbekistan sınırları

  • Upload
    lequynh

  • View
    219

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Bu efsanenin alakalandırıldığı bir baş­kafigür de Araplar'ın "anka", İranlılar 'ın "slmurg", Türkler'in "zümrüdüanka" diye adlandırdıkları kuştur. Bunun dağın te­pesinde köşke benzeyen bir yuvada ya­şadığı , insanlar gibi düşünüp konuştu­ğu. çok geniş bilgi ve hünerlere sahip ol­duğu . kendisine başvuran hükümdar ve kahramanlara akıl hocalığı yaptığı ileri sürülmektedir.

Kafdağı motifi edebiyatta da kullanılır. Ferldüddin Attar. Mantıku'ı-tayradlı

eserinde Kafdağı'na ve slmurga ulaşmak isteyen kuşların yolculuğun u "hikmetin bulunduğu uzak ülke" sembolizmi çerçe­vesinde işlemiş. Firdevsl'nin Şahname'si

ve binbir gece masallarında da aynı konu ele alınmıştır.

İslam kültüründeki Kafdağı motifinin ağırlıklı olarak eski İran Zerdüştl gelene­ğinden etkilendiği anlaşılmaktadır. Zer­düştllik'teki kozmoloji anlayışına göre dünya yedi bölgeye (Ka rşava r ) ayrılmış

olup bunlardan insanların yaşadığı Hva­nirat bölgesindeki Elburz (Hara) dağı yer­yüzünü sabit tutmaktadır. Bütün dağla­rın kendisine bağlı bulunduğu , değerli

madenierden meydana gelen ve doğa üs­tü varlıkların mekanı olan Elburz'un İran kültür dünyasının kuzeyini çevreleyen dağ silsilesiyle aynı sayılması. Kafdağı'nın da Kafkas dağları ile alakalandırılması. anka kuşuna karşılık slmurg kuşu motifinin bulunması İslam kültüründeki Kafdağı motifinin kaynakları açısından önemli benzerliklerdir. Öte yandan Kafdağı'nın çıkış noktası olarak bahsedilen zümrüt kaya ile İbrani efsanesinde Yahova tara­fından okyanusun derinliklerine daldırı­lan arzın göbek taşı şetiya arasındaki ben­zerlik de Kafdağı motifinin bir diğer kay­nağına işaret etmektedir. Ayrıca yahudi dini literatüründe Tevrat't aki (Tekvln. 1/ 2) tohu ( boş lu k) kelimesi yorumlanı rken

yeryüzünün etrafını boşlu ğ un bir çizgi (kaf) gibi kuşattığı belirtilir ( Haq ıqa 12a) Burada kullanılan İbranice kaf kelimesi "hat" anlamına gelmektedir; dolayısıyla İran sürgününü yaşayan yahudiler. muh­temelen Zerdüşfılik'teki dağ motifini ken­dilerinden birtakım unsurlar katarak Arap yarımadasına taşımışlardır.

BiBLiYOGRAFYA :

Taberl, Chron ique de Taba ri (t re. H. Zoten ­berg), Paris, ts., I, 33; Yakut. Mu'cemü 'l-büldii.n, I, 158 ; IV, 18; Zekeriyya b. Muhammed ei-Kaz­vl ni. 'A cii.'ibü ' l-mal] l üki'it( n ş r. F. Wüstenfeld ).

Le iden 1849, s. 145 , 170 ; İbn Kesl r . Te{sirü ' l­J<:ur'an ( n ş r. YOsuf Abd urrahman e l -Mar'aş l l),

Beyrut 1408/1988, IV, 236-237 ; Siraceddin ib-

nO'I-Verdi.ljarfdetü'l-'acii.'ib (n şr. Mahmu d Fa­hO ri). Halep 1411 /1991 , s. 12; Elmalılı, Hak Din i, VI , 4494-4495 ; Abdülkadir inan . " Türk Boyl a rında Dağ, Ağaç ve Pına r Kültü ", Reşid

Rahmeti A ra t için, A nkara 1966 , s. 272 -277 ;

J . Campbell. Orienta l Mythology , London 1982, s. 40 , 105-107 , 11 2; M. Streck-[A. Miquel], "Kaf", EJ2 ( i ng.). IV, 4 00-402 ; W. L. Reed. "Mo u nt, Mountain ", /DB, II , 452; Diana L. Ec k. "Mountains", ER, X, 130-1 34.

~ KüRŞAT DEM İ RCİ

KAFESOGLU, Halil İbrahim (1 914-1984)

Türk kültür tarihçisi ve fikir adamı. L ~

Ocak 1914 'te Burdur'un Tefenni ilçesin­de doğdu . Babası ilçenin "Kafesler" aile­sinden Recep. annesi Hatice Hanım'dır. Kafesoğlu . babasının 1. Dünya Savaşı'nda

Erzurum cephesinde şehid düşmesi üze­rine dedesi Hacı Mehmed Ağa'nın yanın­da Tefenni ilk mektebini ve İzmir Mual­lim Mektebi'ni bitirdi ( 193 2). Bir süre Af­yon'da memur olarak görev yaptı. 1936'­da girdiği Ankara Üniversitesi Dil ve Ta­ri h- Coğrafya Fakültesi 'nin Hungaroloji , Ortaçağ Tarihi ve Türk Dili bölümlerinde yüksek tahsilini tamamladı ( 1940). Aynı fakültede ilmi yardımcı iken çağrıldığı ikinci askerlik hizmetinden terhisinin ar­dından Asya Türk tarihi ve kültürü konu­larında doktora yapmak üzere 1943'te Budapeşte Üniversitesi'ne gönderildi. ll. Dünya Savaşı'nın iyice şiddetlenmesi öğ­renimi aksattığı için A. Alfoldi, Gyula Ne­meth. Louis Ligeti gibi Türkiyatçılar ' ın

derslerine ancak iki sömestr devam ede­bildi. Savaşı yaşadıktan ve şehri ele geçi­ren Rus kuvvetlerinin elinden birkaç defa kaçıp kurtulduktan sonra 1945 Nisanın­da yurda döndü.

Kısa bir müddet Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde çalışan Kafesoğlu, 1945't e İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakülte-

Halil

İbrahim

Kafesoğlu

KAFESOGLU, Halil İbrahim

si 'nde Ortaçağ tarihi asistanlığına tayin edildi. Mükrimin Halil Yinanç'ın yanında

Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'a dair hazırladığı tezle doktor ( 1949). "Harezm­şahlar Devleti Tarihi" adlı çalışması ile de doçent oldu ( 195 3). 1954-1955 yıllarında Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü başkan­lığı yaptı. Erzurum Atatürk Üniversitesi'­nin ilk hocalarından olan Kafesoğlu 1962'­de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül­tesi'ne döndü. Aynı yıl profesör oldu ve Umumi Türk Tarihi Kürsüsü'nde Zeki Ve­lidi Togan ile çalışmaya başladı. Emekli­ye ayrıldığı Ocak 1983'e kadar adı geçen kürsünün başkanlığını yürüttü .

Kafesoğlu 1958, 1968, 1972 yıllarında Fransa ve ingiltere'de ilmi incelemelerde bulundu. 1965'-i:e Danimarka'nın Helsin­ger şehrinde toplanan Avrupa Konseyi devletlerinin "Orta Dereceli Okullarda Ta­rih Kitapları" seminerinde Türkiye'yi tem­sil etti. Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı ve Kültür Bakanlığı'nda danışma kurulu üyeliği yaptı. " 1 000 Temel Eser" heyetin­de görev aldı. 1961-1967 ve 1977-1981 yıllarında İslam Ansiklopedisi'nin yayın kurulunda çalıştı. 1967-1968'de ayrıca İs­tanbul Yüksek Öğretmen Okulu müdür­lüğünü üstlendi. Türkiyat, İslam Tetkik­leri, Şarkiyat . Tarih Araştırmaları , Türk Kültürünü Araştırma enstitüleri ve 1983'ten itibaren Türk Tarih Kurumu üyeliklerinde bulundu. 18 Ağustos 1984'­te İstanbul'da öldü ve Edirnekapı Şehitli­ği'ne defnedildi.

Meslek! çalışmalarının yanı sıra sosyal alanlarda da faaliyet gösteren Kafesoğ­lu Türkiye Muallimler Birliği başkanlığı ( 1956-1957). Milliyetçi Öğretmenler Sen­dikası genel başkanlığı ( 1964- 1968), İstan­bul Milliyetçi Öğretmenler Birliği başkan­lığı ( 1964- ı 970) görevlerinde bulundu. Ay­dınlar Ocağı'nın kurucu üyesi ve ilk baş­

kanı ( 1970- 197 4) olan Kafesoğlu 'na Türk Milli Kültürü adlı eseri dolayısıyla 1978'­de Türkiye Milli Kültür Vakfı'nın "bü­yük armağan"ı , 1982'de Aydınlar Oca­ğı ' nın "üstün hizmet armağanı" . 1984'te Boğaziçi Yayınevi "kültür büyük ödülü", 1984'te Milli Kültür Vakfı'nca "Türk milli kültürüne hizmet şeref armağanı" veril­miştir.

Selçuklu tarihine dair çalışmaların ar­dından İslam öncesi Türk tarih ve mede­niyetine yönelen Kafesoğlu , Osmanlı ta­rihiyle meşgul olanların Selçuklu ve İsla­miyet öncesi Türk tarih ve kültürünü de iyi bilmesi gerektiği görüşündedir. Ona göre Türk tarihinin başlangıç kısmı üze-

145

KAFESOGLU, Halil İbrahim

rinde çalışanlar da özellikle kültür konu­

larında meseleleri günümüze kadar bir­birine bağlayarak ele almalıdır.

Eserleri . On yedi kitabı ve 300'e yakın

makalesi bulunan Kafesoğlu'nun en önemli çalışması Türk Milli Kültürü

adlı eseridir (Ankara 1977; istanbul 1983. I984, 1986). Türkmilletinin4000yıllıkta­

rihe ve zengin bir kültüre sahip olduğu

görüşünden hareket eden Kafesoğlu bu eserinde kültür ve medeniyet nazariyele­

r ini, göçebelik meselesini, Türkler'in adı ,

soyu, anayurdu ve yayılmalarını. İslam ön­cesinde kurulan Türk devletlerini, bu dev­

letlerin sosyal yapısını, din, iktisat. edebi­yat, kültür, sanat ve düşünce hayatlarını .

ahlak anlayışlarını ve Türk- İslam dönemi Türk kültürünü derinlemesine ele almış­tır. Diğer eserleri de şunlardır: S u lt an

Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu (İstanbul 1953). Selçuk­

lu Ailesinin Menşei Hakkında (İstan­bull955), Harezmşahlar Devleti Tarihi (Ankara 1956, 1984), Türkler ve Mede­niyet (İstanbul 1957), Malazgirt Mey­dan Muharebesi (Erzurum 1959), Türk

Milliyetçiliğinin Meseleleri (Ankara 1966), Selçuklu Tarihi (Ankara 1972, 1992), Sultan Melikşah (Ankara 1973),

Türk Kültür Tarihi (Ankara 1977), Ku­tadgu-Bilig ve Kültür Tarihimizdeki

Yeri (Ankara 1980), Eski Türk Dini (An­kara 1980), Türk-İslam Sentezi (İstan­bul 1985), Bulgarların Kökeni (Ankara

1985, İng. tre. Origins of Bulgars, Ankara I 986), Türk Bozkır Kültürü (Ankara I 987) . Makaleleri. "Doğu Anadolu 'ya İlk Selçuklu Akını (ı O 15-l 02 I) ve Tarihi Ehem­miyeti" , (Fuad Köprülü Armağanı, is­

tanbull953, s. 259-274}; "Türk Tarihinde Moğollar ve Cengiz Meselesi" (TD, V/8

[ı 953 ı. s. ı 05-136); "Selçuklu Tarihinin Meseleleri" (Belleten, XIX/76 [I 955 L s. 463-489); "XII. Asra Kadar Türklerin is­

tanbul Muhasaraları" (İstanbul Enstitüsü Dergisi, lll [İstanbul 1957[, s. I- 16); "Ana­

dolu Selçuklu Devleti Hangi Tarihte Ku­ruldu?" ( TED, X-Xl [I 98 I 1. s. I -28}; "Kalka- . şand'i" (İA, VI, I 34- I 39); "Keykubad, lll.

Alaeddin" (a.e., VI, 662-663); "Kök-Börü"

(a.e., VI. 885-892}; "Mahmud Gaznev'i" ( a.e., VII, .! 73- I 83); "Malazgirt Muharebe­

si " (a.e., VII, 242-248): "Nizamü'l-Mülk" (a.e., IX, 329-333}; "Selçuklular" (a.e., X,

353-4 ı 6}; "Alparslan" (DİA, ll, 526-530; di­

ğer makale ve ansiklopedi maddeleri için b k. TED, XIII 1 I 987[, s. 12-30).

146

BİBLİYOGRAFYA :

Abdülkadir Donuk, ProfDr. ibrahim Ka{esoğ­lu , İstanbul 1989, s. 1-192; a.mlf., "İbrahim Ka­fesoğlu'nun Hayatı ve Eserleri", TED, XIII ( 1987),

s. 1-30; Altan Deliorman. "Kafesoğlu'ndaki İl­ml Titizliğe Dair Birkaç Hatıra ve Müşahede" ,

TKA, XXIII/1-2 (ı 985), s. 29-44; Muharrem Er­gin, "Beklenmeyen Bir Ölüm", a.e., s. 63-70; Orhan F. Köprülü, "Dostum Kafesoğlu" , a.e., s. 71-73. r:ı:ı

ı!!lııı ABDÜLKADiR DoNUK

ı ı KAFFAL, Abdullah b. Ahmed

( J~f ..Mı.>f ıY. .dı!~)

Ebu Bekr Abdullah b. Ahmed b. Abdiilah el-Kaffal el-Mervezl el-H arasani

(ö. 417 /1026)

L Şafii fakihi.

_j

Otuz yaşlarında fıkıh tahsiline yönelme­den önce kilitçilikyaptığından "Kaffal" la­kabıyla anılmış, Muhammed b. Ali el-Kaf­fal'den ayırt edilmesi için kendisine el­Kaffal es-Saglr denmiştir. Merv. Herat, B'ikend ve Buhara'da hadis dinledi. Ebu Zeyd Muhammed b. Ahmed el-Faşan'i el­Mervez'i'den fıkıh öğrendi. Mervez'i ve Ha­m b. Ahmed es-Sicz'i'den hadis rivayet et­ti. Horasan'da Şafii mezhebinin önderli­ğini yaptı. Talebeleri arasında Abdurrah­man b. Muhammed ed-Davud'i, Ebu Sa­Id-i Ebü'l-Hayr, Sinc'i, Merverruz'i ve Rük­nülislam el-Cüveyn'i gibi alimler bulun­maktadır. Zühd ve takva sahibi bir alim olduğu belirtilen Kaffal'in görüşleri baş­ta Horasan ulemasının yazdıkları olmak üzere Şafii fıkıh kaynaklarında rivayet edilmektedir. Fıkıh kitaplarında Kaffal mutlak olarak zikredildiğinde genellikle Abdullah b. A~med kastedilir. 41 O ( 1 O 19) yılında Gazneli Mahmud'un huzurunda önce Şafii mezhebine uygun adab ve er­kanı gözeterek, ardından Ebu Hanife'nin savunduğu bütün ruhsatları cemederek namaz kıldığı, böylece ikisi arasında kıyas yapan sultanı Hanefi mezhebinden dön­dürerek Şafii olmasını sağladığı rivayet edil ir. Şeyh Sadr İbn Abdülkuddus. Kaf­fal'in bu görüşleri için Risfıle ii ı:eddi ta'­ni'l-Kafffıl el-Mervezi'ale'l-İmfım Ebi ljanife adıyla bir eser yazm ıştır. Cema­ziyelahir 4 17' de (Temmuz-Ağustos 1 026) Merv'de (Sicistan) doksan yaşlarında vefat eden Kaffal'in günümüzde Özbekistan sınırları içinde kalan kabri hala ziyaret edilmektedir.

Eserleri. 1. el-Fetfıvfı (yazma nüshaları için b k. Sezgin, ı. 50 I) Süleymaniye Kü~ tüphanesi'ncie (Süleymaniye, nr. 675, vr. ı -222b) ona nisbet edilen Fetfıva'l-Kaf­ffıl adlı kitabın kapağında eser ve müellif

ismi farklı bir hatla yazılmış olup metin­de yazar ismine rastlanamamıştır. Müel­lif, "şeyh" diye zikrettiği hocasına hazır bulunduğu meclislerde sorulan soruları ve cevaplarını tasnife tabi tutmaksızın ya­zıya geçirdiği gibi kendi görüş ve fetvala­rını da aktarmıştır. z. Şer i; u Füru'i (Mu­f:ıammed) İbni'l-ljaddfıd el-Mışri. İb­nü'l-Haddad el-Kinani'nin el-Füru' adlı eserinin şerhidir. 3. Şerl;u't-Tell].iş. İb­nü'l-Kas'ın Şafii fıkhına dair kitabının şer­hidir. Kati b Çelebi son iki eseri yanlışlıkla Muhammed b. Ali el-Kaffal'e nisbet et­miştir (Keşfü ';r.-;r.unun, ı. 4 79; ı ı. 1257).

BİBLİYOGRAFYA :

Ebu Asım ei-Abbadi. Taba~atü'l-fu~aha'i'ş­Şafi'iyye(nşr. G. Vitestam). Leiden 1964, s. 105; İbnü's-Salah . Taba~atü 'l- {u~ahil'i'ş -Şfi{i'iyye (nşr. Muhyiddin Ali Nedb), Beyrut 1413/1992, 1, 496-500, 536; Nevevi, Teh?ib, 1/2, s. 282; İbn Hallikan, Ve{eyat, lll, 46; Zehebi, A'lamü'n-nü­bela', XVII, 405-407; Yafii. Mir'atü 'l-cenan, ll, 382; lll, 24-25, 30-31; Sübk1, Taba~at. V, 53-62; İsnevi. Taba~atü'ş-Şafi'iyye, ll, 298-299; İbn Kadi Şühbe, Taba~atü'ş-Şafi'iyye, ı, 182-183; Keş{ü'?-?Unlın, I, 479; ll, 1257; Brockel­mann, GAL Suppl., 1, 307; Sezgin, GAS, 1, 500-501; Abbas el-Kummi, el-Küna ve'l-el~ab, Bey­rut 1403/1983, lll, 78-79; M. Hasan Heyto, el-ic­tihad ve taba~atü müctehidi eş-Şafi'iyye, Bey­rut 1409/1988, s. 197-198.

L

li] CENGiZ K AL LEK

KAFFAL, Muhammed b. Ali (Jı.iQıf~ .y ~)

Ebu Bekr Muhammed b. All b. İsmall el-Kaffal eş-Şaşl

(ö. 365/976)

Şafii fakihi. _j

15 Şaban291'de (2 Temmuz 904) Şaş'ta (Türkistan) doğdu. Kaffal Iakabı kilitçilik m·esleğinden kaynaklanmakta. aynı la­kapla anılan Abdullah b. Ahmed el-Mer­vez'i'den ayırt edilmesi için el-Kaffal el-Ke­b'ir veya el-Kaffal eş-Şaş'i diye anılmakta­d ır. Genel olarak tefsir, hadis, kelam ve fıkıh usulü eserlerinde Kaffal şeklinde ge­çen alim Muhammed b. Ali'dir. Abdullah b. Ahmed'e nisbetle az geçtiği fıkıh ki­taplarında ise daha çok el-Kaffal eş-Şaş'i olarak zikredilir. Kaffal 309 (921) yılında hadis öğrenimi için Horasan, Irak, Hicaz ve Suriye'ye gitti. İbn Huzeyme. Muham­med b. Cer'ir et-Taber'i, Ebu Arube, İbnü'l­Bagand'i. Hakim en-N'isabur'i, İbn Düreyd ve Ebü'l-Kasım ei-Begav'i gibi alimlerden hadis dinledi. Çeşitli ilimleri tahsil ettik­ten sonra Şaş'a dönerek öğretim faaliye­tinde bulundu ve Şafii fıkhının Mavera­ünnehir'de yayılmasını sağladı. Ebu Ab­dullah el-Hal'im'i, Abdurrahman b. Mu-