289
T. C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV AVRUPA ve MTV TÜRKİYE RAMİZ TUNCA TUTKUN 2501070195 TEZ DANIŞMANI DOÇ. DR. AYŞE KALAY İSTANBUL 2011

istanbul üniversitesi

Embed Size (px)

Citation preview

T. C.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV

AVRUPA ve MTV TÜRKİYE

RAMİZ TUNCA TUTKUN

2501070195

TEZ DANIŞMANI

DOÇ. DR. AYŞE KALAY

İSTANBUL 2011

iii

KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV

AVRUPA ve MTV TÜRKİYE

ÖZ

Tematik yayıncılık 1970’lerin sonlarına doğru değişen izleyici kitlesi ve teknolojik

gelişmelerin bir sonucu olarak doğdu. Öncüleri MTV ve CNN olmak üzere, yıllar

içinde her yaş, cinsiyet, ilgi alanı ve mesleki çeşitliliğe göre birbirine ardına tematik

kanallar açılmaya başlamıştır. Bu kanallar arasında MTV, Müzik televizyonu adı ile

1981 yılında yayına hayatına geçtiğinden beri müzik sektörünün gelişiminde ve

sektör olarak yapılanmasında büyük bir rol oynadı ve bu süre içinde pek çok ilke

imza atarak izleyici kitlesi üzerinde büyük bir etkisi olan ikon kanal haline geldi.

Ancak MTV, 1990’ların ortasından itibaren programcılık anlayışında giderek

müzikten uzaklaştı ve müzik dışı programlara kayarak esas amacı olan müzikle

bağlarını kopardı. MTV, Frankfurt Okulu’nun ileri sürdüğü kültür endüstrilerinin

güdümünde kitleleri manipüle etme aracı haline geldi. Frankfurt Okulu, kültür

endüstrilerinin yapay ve anlık mutluluklar sağlayarak kitleleri düşünmekten

uzaklaştırdığını ve bunun iktidarın işine yaradığını savunur. Araştırmada, MTV’nin

ilk yayınından bugüne kadar geçirdiği evreler kültür endüstrileri bağlamında ele

alınmış, MTV’nin kültür endüstrileri ile bağlantısı, MTV Türkiye’nin MTV ağı

içindeki yeri ve durumu, konu ile ilgili gerek çevrim içi ortamda gerekse basılı

ortamdaki kaynaklar taranarak ele alınmıştır. Buna göre MTV kültür endüstrilerinin

bir ürünü iken aracı haline geldiği ve artık resmi olarak müzik televizyonu

çizgisinden uzaklaştığı elde edilen kaynaklar ile tescil edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: MTV, Frankfurt Okulu, kültür endüstrileri, tematik yayıncılık,

tematik kanallar

iv

KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV

AVRUPA ve MTV TÜRKİYE

ABSTRACT

Thematic broadcasting debuted towards the end of 1970s as the result of changing

audience and technological developments. Thematic channels, first examples of

which are MTV and CNN, started to debut successively according to various

demographics, gender, hobby and professional diversity and many other factors.

MTV, as the first music-themed channel, has played the biggest role in development

and configuration of music industry and been the biggest influence on music industry

and audience as an icon channel since its launch in 1981, making the firsts of all

times. However, MTV moved away from music programming as from mid-90s and

broke its connection with music in 2000s in its programming approach. MTV started

to become a channel aiming to manipulate large audience under the guidance of

culture industries. Frankfurt School suggests that the culture industries make the

audience stop thinking by providing artificial and spontaneous pleasures and that this

way serve to the pleasure of hegemonia. In this thesis, MTV’s background from the

very beginning to present days has been discussed within the scope of culture

industries, and its relation to culture industries as well the place and status of MTV

Europe and MTV Turkey’s within MTV Networks has been studied by literature

review both through online and pressed material. Accordingly, it has been concluded

that being a product of culture industries once, MTV is now the means of culture

industries and now officially is NOT a music channel anymore.

Keywords: MTV, Frankfurt School, culture industries, thematic broadadcasting,

thematic channels

v

ÖNSÖZ

Her şey bir gün bir kafede tesadüfen açık olan MTV kanalındaki programı görmemle

başlamıştır. Programın adı MADE idi ve bu program Müzik Televizyonu adı altında

yayın yapan bir kanalda, müzik ile hiçbir ilgisi olmayan ve bu araştırma için kafamda

şimşekleri çaktıran program oldu. MTV’nin benim yetişebildiğim dönemini hatırıma

getirdim. MTV o zaman neydi, şimdi ne oldu? Ve bu konuyu derinleştirdikçe,

MTV’deki değişimin salt zamanla ilintilendirilemeyecek kadar derinlerde toplumsal,

ekonomik, sosyal faktörlerde ne denli etkili olduğunu gördüm. MTV ve toplum birbirini

etkileyerek karşılıklı değişmekteydi. Araştırmam derinleştikçe, vardığım sonuçlar beni

zaman zaman dehşete düşürdü. MTV’nin sahip olduğu güç ve bu gücü sürdürme yolları

salt basit bir tema değişiminden ibaret değildi. MTV’nin girdiği her ülkede adeta önüne

gelen her şeyi silip süpüren bir canavar gibi pazarda tek olmak için yaptığı uygulamalar

bu araştırmanın yazım sürecinde hayretimi bir kat daha arttırdı.

Konu Frankfurt Okulu’nun bakış açısıyla ele alınmıştır. Zira MTV’nin geldiği nokta,

Frankfurt Okulu’nun ve başta Adorno’nun işaret ettiği her şeyi kapsamaktadır.

Yayında bulunduğu ülkelerin gençleri üzerinde sonsuz kredi ve güç sahibi olan MTV

acaba hegemonyanın bir kanalı olabilir mi? MTV, Adorno’nun bahsettiği kültür

endüstrileri mi üretmektedir? Yoksa kendisi kültür endüstrilerinin bir ürünü müdür?

Araştırmada ayrıca MTV’nin son durağı olan MTV Türkiye’nin kuruluşuna ve

kapanmasına giden süreçte MTV Türkiye’nin başarısız olma nedenlerine

değinilmiştir. Bu bağlamda MTV’nin dünü ile bugünü arasındaki keskin değişim,

politik, felsefik, sosyolojik ve kültürel bağlamda ele alınmıştır.

Bu konular elbette tarihsel bir geçmiş plan bilgisi ve bazı terimler açıklanmadan

anlaşılamayacaktı. Bu nedenle bu araştırmada, önce genel kavramları açıklama

yoluna gidilmiştir. Başta Gramsci’nin ileri sürdüğü hegemonya nedir? Kitleleri nasıl

etkiler? Kitleleri etkilemek için kitle iletişim araçlarını nasıl kullanır? Kitle iletişim

araçları nedir? Televizyon nedir? Televizyon nasıl işler? Nasıl etkiler? Tematik kanal

vi

olgusu nedir? Bu kavramlar bu araştırmanın politik, felsefi, sosyolojik yönden

desteklenmesine katkıda bulunmuştur.

Bu araştırmanın yazım sürecinde benden desteğini esirgemeyen, her türlü sıkıntımda

bana, bu işi bitireceğime dair güven veren ve bir an önce bitirip aralarına dönmemi

isteyen arkadaşlarıma, araştırmanın yazım süreci boyunca geceler boyu gerek

şarkılarıyla gerekse yazışmalarımızla bana ilham veren ve motive eden manevi abim

Yaşar Günaçgün’e, her telefon ettiğimde beni yönlendiren, benim heyecanımı

paylaşan, “bu konuyu da eklemelisin” diyerek bana fikir veren danışman hocam Doç.

Dr. Ayşe Kalay’a, her zaman yanımda olduğunu hissettiğim, kendi deneyimlerini

bana aktaran ve içimi rahatlatan ablam Beril Çalgan ve eşi Görkem Çalgan’a, tezimi

bitirmemi özellikle bekleyen teyzem Meziyet Zengin ve eşi Muzaffer Zengin’e, beni

hem maddi hem manevi anlamda hep destekleyen babam Salih Zeki Tutkun’a ve şu

an bu tezi başarıyla bitirmiş isem, en büyük mimarı olan annem Semiramis

Şerbetçigil’e çok ama çok teşekkür ederim.

Arın bebek, bu araştırmanın asıl mimarı sensin… Bu araştırma sana ithaf edilmiştir.

vii

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZ .............................................................................................................................. iii

ABSTRACT ............................................................................................................... iv

ÖNSÖZ ....................................................................................................................... v

GİRİŞ .......................................................................................................................... 1

I. Kültür Endüstrisi Kavramı ....................................................................................... 5

A. Tüketim Kültürü, Tüketicilik ve Kültür Endüstrisi ..................................... 8

1. Gerçek Kullanım Değeri-Gözlenen Kullanım Değeri ................. 10

B. Ürün, Emtia Üretimi ve Kültür Endüstrisi ............................................... 11

C. Sanat ve Kültür Endüstrisi ........................................................................ 15

D. Müzik ve Kültür Endüstrisi ...................................................................... 27

1. Müzik Endüstrisi ........................................................................... 28

a. Müziğin Pazarlanması ve Aracıları .................................... 34

(1) Eğilimler ve Genel Konular ................................. 35

i. Değişen Popüler Müzik Dinleyicisi ........... 35

ii. Telif Hakkı ................................................ 37

iii. İnternet Üzerindeki Popüler Müzik ......... 38

(2) Televizyon ........................................................... 39

(3) Kulüpler ............................................................... 40

(4) Konserler ve turneler ........................................... 40

(5) Rock Festivalleri .................................................. 41

(6) Radyo ................................................................... 42

(7) Müzik videoları ................................................... 44

i. Tüketim Nesnesi Olarak Müzik Videoları . 45

(8) Müzik basını ........................................................ 48

(9) Listeler ................................................................. 49

2. Müzik ve Kültür Endüstrileri Arasındaki İlişki ............................ 49

II. TEMATİK YAYINCILIK KAVRAMI ............................................................... 56

A. Televizyon ve Televizyon Yayıncılığı ..................................................... 56

viii

B. Tematik Kanallar ....................................................................................... 60

1. Tematik Kanallar İle İlgili Genel Konular .................................... 70

2. İlk Tematik Yayınlar ..................................................................... 76

a. Dünyada Tematik Yayıncılığın Gelişimi .......................... 76

(1) Dünyada İlk Tematik Kanallar ............................ 77

(2) Tematik Kanal Kategorileri ................................. 79

i. Sinema ve Dizi Kanalları ........................... 80

ii. Belgesel ve Yaşam Tarzı Kanalları ........... 81

iii. Spor Kanalları .......................................... 84

iv. Haber ve İş Kanalları ............................... 86

v. Çocuk ve Gençlik Kanalları ...................... 89

vi. Müzik ve Şov Dünyası Kanalları ............. 91

b. Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimi ....................... 95

(1) Türkiye’de Yayın Yapan Belli Başlı Tematik

Kanallar ..................................................................... 97

(2) RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu)

6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş

ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun .................... 100

i. Genel ve tematik yayın ............................ 101

(3) Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimini

Etkileyen Faktörler .................................................. 101

c. Tematik Yayıncılığın Karşılaştığı Zorluklar ................... 103

(1) AGB Ölçümleri ................................................. 103

(2) Reklam Alamama Sorunu ................................. 104

(3) Sponsor Bulamama Sorunu ............................... 104

(4) Platformlara Ücret Ödeme Sorunu .................... 105

d. Tematik Yayınlara Getirilen Başlıca Eleştiriler .............. 105

III. MTV [Müzik Televizyonu] ............................................................................... 106

A. Genel Bakış ............................................................................................ 107

B. Misyonu ve Vizyonu .............................................................................. 109

C. Dönemleri ............................................................................................... 109

ix

1. 1981-1989 Başlangıç Dönemi ..................................................... 109

2. 1990-1999 Güçlenme Dönemi .................................................... 114

3. 2000-2011 Dönüşüm Dönemi ..................................................... 119

D. İlkler ....................................................................................................... 124

E. VJ’ler ...................................................................................................... 127

F. MTV Logosunun Geçmişi ...................................................................... 130

G. Kanallar .................................................................................................. 131

1. Uluslararası Yayınları ................................................................. 131

2. MTV Amerika ............................................................................. 132

a. MTV1 .............................................................................. 132

b. MTV2 .............................................................................. 132

c. VH1 ................................................................................. 132

d. VH1 Classic .................................................................... 132

3. MTV Avrupa ............................................................................... 133

4. mtvU ............................................................................................ 133

H. Yerelleşme .............................................................................................. 134

I. Değişim .................................................................................................... 135

J. İzleyici Profili .......................................................................................... 141

K. MTV’nin İzleyici Kitlesine Ulaşma Yöntemleri .................................... 144

L. Eleştiriler ................................................................................................ 150

M. MTV Türkiye ......................................................................................... 154

1. Genel Bakış ................................................................................. 154

2. Ekip ............................................................................................. 157

3. Departmanlar ............................................................................... 158

4. MTV Türkiye’de Yayınlanan Yerli Programlara Örnekler ........ 158

5. MTV Türkiye’de Yayınlanan Diğer Programlara Örnekler ........ 159

6. Basında MTV Türkiye ................................................................ 162

SONUÇ ................................................................................................................... 165

KAYNAKÇA .......................................................................................................... 183

EKLER .................................................................................................................... 193

MTV’NİN İLK LOGOSU ........................................................................... 193

MTV LOGOSU (2010 YILINA KADAR KULLANILAN KLASİK LOGO) ... 193

x

MTV’NİN ÇEŞİTLİ LOGOLARI .............................................................. 194

MTV LOGOSU (Yenilenen) ....................................................................... 194

MTV AVRUPA’NIN 1991 YILI MART AYINA AİT YAYIN AKIŞI .... 195

MTV.COM INTERNET SİTESİNDEN ALINAN HAFTALIK YAYIN

AKIŞI ........................................................................................................... 196

MTV AVRUPA 11 EYLÜL 2011 YAYIN AKIŞI ...................................... 207

VH1 KANALINDA YAYINLANAN BAZI PROGRAMLAR ................. 209

MTV, MTV AVRUPA ve MTV TÜRKİYE’NİN DÜNDEN BUGÜNE

VJ’LERİ ...................................................................................................... 210

MTV’DE 1981-1989 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR VE

TÜRLERİ .................................................................................................... 216

MTV’DE 1990-1999 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR VE

TÜRLERİ .................................................................................................... 218

MTV’DE 2000 YILINDAN BERİ YAYINLANAN VEYA YAYININA

SON VERİLEN PROGRAMLAR VE TÜRLERİ ...................................... 223

MTV TÜRKİYE’DE ALTYAZILI YAYINLANAN ORİJİNAL

PROGRAMLAR ......................................................................................... 277

MTV TÜRKİYE’DE YAYINLANAN YERLİ PROGRAMLAR ............. 279

MTV TÜRKİYE RESMİ INTERNET SAYFASI SON GÖRÜNÜM (EYLÜL

2011) ........................................................................................................... 280

xi

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Müzik Videolarının Gerçek Kullanım Değeri ve Gözlenen Kullanım Değeri .. 46

Tablo 2: Tematik kanal izleyici kitlesi dökümü ........................................................ 72

Tablo 3: Türkiye’de yayın yapan başlıca sinema kanalları ........................................ 80

Tablo 4: Türkiye’de yayın yapan başlıca belgesel ve yaşam tarzı temalı kanallar .... 82

Tablo 5: Türkiye’de yayın yapan başlıca spor kanalları ............................................ 85

Tablo 6: Türkiye’de yayın yapan başlıca haber ve iş dünyası kanalları .................... 88

Tablo 7: Türkiye’de yayın yapan başlıca çocuk/gençlik kanalları............................. 90

Tablo 8: Türkiye’de yayın yapan başlıca müzik temalı kanallar ............................... 94

Tablo 9: mtvU Programları ..................................................................................... 134

Tablo 10: MTV’nin yeni izleyici kitlesi ve bu kitleye yönelik programları ........... 149

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1: 8 Avrupa ülkesinde ödemeli TV kanalları izleyici paylarındaki artış ......... 74

Şekil 2: Temalarına göre Tematik TV kanallarının izleyici dökümü ....................... 75

Şekil 3: Marka Geliştirme Sürekliliği Modeli: İzleyici ile İletişim Kurma Yollarının

Çeşitliliği ................................................................................................................. 137

1

GİRİŞ

MTV [Müzik Televizyonu] kurulduğu ilk günden bu yana gerek müzik

sektörünü yeniden şekillendirme ve eğilim yaratmadaki rolü, gerekse izleyici

kitlesine nüfuz edebilme gücü bakımından tartışmasız bir gücün sahibidir.

Araştırmanın konusu MTV’dir, çünkü MTV açılan ilk tematik müzik kanalı

olarak, diğer pek çok müzik kanalının açılmasının önünü açmıştır. Kuruluşundan beri

rakiplerinden bir adım önde olarak, ikonlar yaratarak, müzisyenlerin dünya çapında

üne kavuşmak için tek yol olarak gördüğü kanal olarak bunu nasıl başardığını ve

MTV’yi bu kadar önemli yapan şeyin ne olduğunu incelemek kaçınılmaz olmuştur.

Araştırma, MTV Amerika dışında sadece MTV Avrupa ve MTV Türkiye ile

sınırlandırılmıştır. Bunun iki sebebi vardır: 1) MTV Networks çok geniş bir alanda

yayılmıştır ve tüm ağların tek tek incelenmesi mümkün değildir 2) 1987 yılında

açılan MTV Avrupa, MTV’nin ilk uluslararası kanalı olması nedeniyle; MTV

Türkiye ise MTV’nin en son duraklarından biri olarak yıllar süren çabalar sonucunda

Türkiye’de yayın hayatına başlaması ancak araştırmada değinilen nedenlerle

başarısız olup kapanması nedeniyle önemlidir. Bu kanalların, gelişim süreçleri,

programları ve MTV Amerika ile benzerlik ve farklılıkları ortaya konularak, kültür

endüstrisinin izlerini ne derece taşıdıkları araştırmanın bir diğer konusudur.

Araştırmanın amacı, MTV’nin [Müzik Televizyonu] nasıl zaman içinde

değişerek iktidarın hedef kitle olan gençleri düşünmekten, üretmekten ve sistemi

sorgulamaktan uzaklaştırma amacına hizmet ettiğini göstermek ve özellikle müziğin

direkt hedef kitlesi olan gençleri “kültürel budalalar” haline getirmede nasıl bir

fonksiyonu olduğunu, bu açıdan Frankfurt Okulu’nun öne sürdüğü kültür

endüstrilerinin nasıl hem ürünü hem de aracı haline geldiğini kanıtlamaktır.

MTV, ilk müzik temalı kanal olarak, müzik yoluyla insanlara ulaşmada 30

senedir çok önemli bir yere sahiptir. İmza attığı ilklerle, gerek müzik sektörünün

şekillenmesinde, gerekse izleyici kitle olan gençler arasındaki trendleri belirlemede

2

öncü kanal olmuştur. İlk müzik temalı kanal olarak MTV’nin genç kitle üzerindeki

gücünü ve nüfuzunu kullanma biçimindeki değişmeyi ortaya koymak, kültür

endüstrilerinin potansiyel sonuçlarını göstermek bakımından önemlidir. Ayrıca

şimdiye kadar MTV ile ilgili, MTV’yi her yönüyle ele alan kapsamlı bir çalışma

yapılmamış. Bu çalışma, gerek içeriği, gerek savunulan düşünce ve gerekse dünyanın

son 30 yılına damga vurmuş bir kanalın başlangıcından bugüne kadar geldiği noktayı

ortaya koyması açısından önem teşkil etmektedir.

Araştırmada, ortaya konulan ana düşünce bir kültür endüstrisi ürünü olarak

hayat bulan MTV’nin zamanla yeni kültür endüstrileri yaratan bir araç haline

gelmesidir. MTV’nin kültür endüstrilerinin en güçlü öğelerinden biri ve kültür

endüstrisinin manipüle etmek istediği kitlenin kanalı olduğu göz önünde

bulundurularak, şu alt-hipotezlerden yola çıkılmıştır: Bu süreç nasıl başlamıştır?

Neden bu keskin değişime ihtiyaç duyulmuştur? MTV ağındaki diğer kanallar –

özellikle odak noktası olan MTV Avrupa ve MTV Türkiye- bu değişimi nasıl

yansıtmış ve değişimden nasıl etkilenmiştir? Bu sorular ile şu ana hipotezin

kanıtlanması amaçlanmıştır: “MTV kültür endüstrilerinin bir ürünü müdür? Yoksa

kültür endüstrileri yaratan bir araç mıdır?” Sonuçta varılmak istenen nokta, MTV’nin

başlangıçtaki müzik televizyonu çizgisinden uzaklaşarak, nasıl artık müziğe hizmet

eden bir “görsel radyo” olmaktan çıkıp yanlış yaşam tarzlarını örnek yaşam tarzı

olarak sunan bir televizyon kanalı haline geldiğini, konu ile ilgili arka plan bilgisini

vererek kanıtlamaktır.

Bu bağlamda konu üç kısımda ele alınmıştır: 1) kültür endüstrileri kavramı,

2) tematik yayıncılık 3) MTV Müzik Televizyonun dünü ve bugünü ile MTV

Türkiye’nin kapanmasına giden süreç.

Bu araştırma yazım sürecinde metodoloji kaynak taraması şeklinde yapılmış

olup, gerek çevrim içi gerekse basılı materyallerden konu ile ilgili yerler alınmış,

ayrıca çeşitli gazetelerde çıkan konu ile ilgili haberler de ek olarak verilmiştir. Bu

süreçte MTV kanalı Internet yoluyla ilk dönemleri ve televizyon yoluyla son

dönemleri sık sık takip edilerek, görülen benzerlik ve farklılıklar not alınmıştır. MTV

3

Türkiye ve Internet sitesi araştırmanın yazımı sırasında kapandığı için MTV Türkiye

ile ilgili resmi bir kaynak kalmadığı için medya arşivleri ve MTV Türkiye ile ilgili

makaleler taranmıştır.

Çeşitli engelleyici dış ve iç faktörlerin yanı sıra, aşağıda belirtilen nedenler bu

araştırmanın yazım sürecinde karşılaşılan zorlukları teşkil etmektedir:

- Konu tematik bir kanal ile ilgili olduğu için, tematik kanallar ile ilgili

kaynaklar taranmış, ancak bu konuda yapılmış araştırmalar çok sınırlı

olduğu için, özellikle araştırmanın ikinci kısmını yakından ilgilendiren

tematik kanallar ile ilgili –yerli veya yabancı– çok fazla kaynak

bulunmamaktadır.

- Kaynaklardan bazıları çok pahalı olduğu için erişim mümkün olmamıştır.

Sözgelimi, tematik kanallar ile ilgili yapılan bir araştırma, 3450 Euro

bedelindedir.

- Kaynak taraması sırasında elde edilen bazı kaynakların kaynakçalarına

bakılmış ancak bu kaynakçalarda konuyla ilgili okunması faydalı olabilecek

kaynakların bir kısmına artık baskısı olmadığı için erişme imkanı zor olmuştur.

- MTV’nin geçmişi eski olduğu ve MTV ancak 1995 yılında Internet

ortamına geçtiği için ilk yıllarına ait resmi program içeriklerine erişim zor

olmuştur, konu çok fazla kapsamlıdır ve tüm kanalları ve ağı teker teker

yazmaya imkan olmamıştır.

- Kanal çok eski olduğu için bazı programlara ilişkin bilgilere veya yayın

akışına ulaşılamamış veya net bilgi elde edilememiştir.

- MTV Türkiye kanalı ve internet sitesi kapandığı için, şu anda MTV

Türkiye ile ilgili bilgi alınabilecek resmi bir MTV kaynağı

bulunmamaktadır.

Kültür endüstrileri, MTV bağlamında ele alınması önemli konulardandır. Zira

araştırmanın konusu olduğu üzere, MTV gücünü müziğe hizmet adına değil,

Frankfurt Okulu’nun bahsettiği izleyiciye anlık zevkler yaşatarak, düşünmekten

uzaklaştırma ve bu şekilde iktidarın amacına hizmet etme adına kullanmaktadır. Bu

4

anlamda kültür endüstrilerine hizmet etmektedir. Bu konuda Adorno, Horkheimer,

Benjamin gibi öncü Frankfurt Okulu düşünürlerinin eserleri, makaleleri, yazıları,

MTV’nin kültür endüstrileri yolunda geçirdiği değişimi açıklarken araştırmanın

kuramsal yanını oluşturmuştur. Zira bu kanalın müziği tanıtma amacından sapma

sürecinde işleyen mekanizmaların bilinmesi, MTV’nin 90’lı yılların ikinci yarısından

itibaren geçirdiği keskin değişimin salt biçimsel değil, aynı zamanda ideolojik de

olduğunun daha iyi kavranmasına yardım edecektir.

MTV bir tematik kanal olduğu için, tematik kanal kavramının ve tematik

yayıncılığını ne olduğunun bilinmesi gerekliliğinden hareketle, ikinci tamamen

tematik yayıncılığı dünyada ve Türkiye’deki gelişimine ayrılmıştır. Bu konuda

yapılan araştırmaların çok sınırlı ve yetersiz olması, konu ile ilgili kaynakların da

sınırlı olmasına yol açmış, bu araştırma ile bu alandaki eksiklik ortaya çıkarılırken,

aynı zamanda faydalı bir kaynak derlemesi elde edilmiştir.

Araştırmanın üçüncü kısmı, ilk iki bölümdeki bilgilerin ışığında MTV Müzik

Televizyonunun ilk gününden bugüne aşama aşama, yıl yıl, geçirdiği tüm evrelerin,

yayınlanan programların, MTV ağı içindeki kanalların, özellikle konu başlığında

belirtildiği üzere MTV Avrupa ve MTV Türkiye’nin geçirdiği süreçlerin, MTV’nin

sahip olduğu gücü nasıl ettiğinin, kısaca MTV’ye dair ne varsa her şeyin bir araya

getirildiği, okuyana MTV’nin dünü ile bugünü arasında doğrudan kıyaslama imkanı

sunmaya olacak verecek şekilde derlenmiş ve çok kapsamlı bir MTV dokümanı

meydana getirilmiştir.

Araştırmanın yazım aşaması sırasında MTV Türkiye’nin önce Internet sitesi

kapanmış, en sonunda kanal tümden Türk televizyon tarihinin raflarındaki yerini

almıştır. Bu nedenle MTV Türkiye’nin son bir yılına ait resmi bir MTV Türkiye

kaynağına erişim mümkün olmamıştır.

5

I. KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI

Özellikle sanayi devriminden sonra, kapitalist üretim tarzının egemen

formasyon haline gelmesiyle birlikte, toplumsal iş bölümü arttı. Tarımın yerine

sanayi ve ticaret egemen olmaya başlamıştır ve tarımla uğraşan nüfusun büyük

kısmı kırsal alanlardan kentlere göç etti. Elbette, sanayileşme ve işçileşme süreci,

işçi hareketlerine de yol açtı. Buna paralel olarak, karar alma süreçleri daha çok

merkezileşmiş ve kitle iletişim teknolojileri ve kitle iletişimi de hızla

yaygınlaşmıştır. Sanayi devrimi ile birlikte ortaya çıkan kitlesel üretimle birlikte

‘kitle’ ve ‘kitle kültürü’ kavramları da tartışılmaya başlandı. 18. yüzyılın sonuna

kadar kitle denilen bu kalabalıkların karşısında, zamanı ve parası olan, boş zaman

etkinlikleri peşinde koşan ve aynı zamanda okur yazar da olan bir burjuva sınıfı

gelişmişti.

Frankfurt Okulu’nun eleştirileri de bu paralelde ortaya çıkmıştır. Kültür

endüstrisi kavramı, başını Adorno ve Horkheimer’ın çektiği Frankfurt Okulu’nun

yaptığı eleştirilerin bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Kültür endüstrileri, egemen

güçlerin iktidarlarını medya üzerinden kitleleri etkileyerek, hakimiyetlerini

sürdürmeleri temeli dayanmaktadır.

Enstitünün kurulduğu dönemde yerine getirdiği misyonu Horkheimer şöyle

özetlemektedir:

Enstitü, üniversitenin içinde tarafsız ve herkese açık bir

kurumdu. Enstitü’nün önemi, dünyanın en önde gelen

ülkelerinin işçi hareketleri ile ilgili olabilecek her şeyin ilk

defa, derli toplu olarak bir araya getirildiği yer

oluşundandı. Asıl önemlisi, kaynaklar bakımından

zenginliğindendi (kongre tutanakları, parti programları,

kuruluş sözleşmeleri, yönetmelikler, gazeteler, dergiler…)

Batı Avrupa’da işçi hareketleri üzerine yazmak, inceleme

yapmak isteyen herkes bize gelmek zorundaydı. Çünkü

6

bütün aradıklarını topluca bulabilecekleri tek yer bizdik.

(Jay, 2001: 35)

Frankfurt okulunun üyeleri pek çok toplumsal konuda araştırma yapmıştır. Bu okula

mensup üyelerin ele aldıkları ve özellikle iletişim araştırmaları alanında çok önemli

olan yaklaşım, giyimlerinden yaşadıkları evlere, yaklaşımlardan birisi de kültür

endüstrileri ve kitle kültürü kavramsallaştırmasıdır. Adorno’nun kültür endüstrisi

kavramı, bugün de kültür ve sanatı, ürünlerini ideoloji ile ilişkilendirerek ve bunun

bireysel ve toplumsal davranışlara etkisini görerek değerlendirme olanağı

vermektedir. Adorno, ‘kitle kültürü’ kavramından vazgeçerek ‘kültür endüstrisi’

kavramını kullanma nedenini; ‘kitle kültürünü’ kitlelerin kendisinin ürettiğiymiş gibi

yorumlanacağı ve popüler sanatın çağdaş formuymuş gibi algılanacağından duyduğu

kaygı sonucu tercih ettiğini dile getirmiş ve kitle kültürünün popüler kültürden farklı

olduğunu ileri sürmüştür (Jay, 2001: 164). Kitle iletişim araçlarının ‘aracı’ olma

işlevi Adorno ve Horkheimer’ın işaret ettiği gibi kültür endüstrilerinin vazgeçilmez

bir aracıdır (Kurt, 2009: 45). Kitle iletişim araçları sayesinde bireyler topluca

harekete geçirilebilmekte ya da belli davranış kalıplarını benimsemeleri

sağlanabilmektedir. Kitle iletişim araçlarının eğlendirici ve dinlendirici niteliği de

önemlidir. Çünkü bu sayede kitlelerin kültür endüstrisinin egemenliği altına

girmeleri de kolaylaşmaktadır (Kurt, 2009: 46).

Kültür Endüstrileri tezini ortaya atan Frankfurt Okulu’nun başını çeken

isimlerden Adorno’nun, faşizm yıllarında Almanya’da yaşaması, daha sonra faşizmi

sert bir şekilde eleştirmesine yol açmıştır. Ayrıca, bu yıllarda Nazilerin kullandıkları

propaganda yöntemleri O’nun “kültür endüstrisi” kavramını oluşturmasına yol

açmıştır. Temel ilgi alanları sanat ve felsefe olan Adorno’ya göre, “aklın ruhundaki”

faaliyetler, toplumsal gerçekliğe egemen olan çizgilerin izlerini taşımaktadır.

Toplumsal olguların kavramlar yardımıyla sınıflandırılması, olayları anlama ve

açıklama anlamına gelmemektedir. Gerçekliğin ne olduğunu belirleyen düşüncedir,

ancak kavramlarla belirlenen düşünce bu çerçevede kavranabilecek şeyleri görür,

bunun dışındakileri göremez. Bu nedenle burada özgür düşünceden söz etme olanağı

kalmamaktadır (Adorno, 1990). Adorno’nun bu savı, sanat ve kültür alanı içinde

7

geçerlidir. Başka bir deyişle O’na göre ideolojiden bağımsız, özgür bir sanattan,

kültürden bahsedilemez. Adorno’nun bu anlayışı, “kültür endüstrisi” kavramı

yardımıyla daha iyi anlaşılabilir.

Adorno ve Horkheimer’e göre kültürün endüstrileşmesinin ve bir tahakküm

aracına dönüşmesinin nedeni Aydınlanma’nın amacından sapmasıdır. Dogma ve

mitlerin ortadan kaldırılması amacıyla yola çıkan Aydınlanma düşüncesi amacından

saparak kendisi bir mite dönüşmüştür (Kurt, 2009: 2).

Kejanlıoğlu kültür endüstrisinin, mutluluk kaynağı olan haz almayı, kültür

ürünlerine belli bir eğlence anlayışına hapsetmesi söz konusu olduğunu söyler. Bu

eğlence anlayışı hazzı mutluluk kaynağı olmaktan çıkarmakta, iş dışı zamanı da “işe

hazırlık süreci” olarak düşünmektedir. Eğlence (entertainment), avutucu eğlenmedir

(amusement). Geç kapitalizmde avutucu eğlenme işin uzantısıdır (Kejanlıoğlu,

2005).

Frankfurt Okulu üyelerinin esas sorunu insanın özgürleşmesi sorunudur.

Bunun için içinde yaşanan tarihsel ve toplumsal gelişmelerin insanların

özgürleşmelerinden çok köleleşmelerine hizmet ettiğini düşünür. Örnekte, iktidarın

gücünü sorgulamayan ve üzerinde kafa bile yormayan ve sadece sunulan yıldızlı

hayatları izleyerek kendini onlarla özdeştiren kitlelerin bu yıldızların hayatları

üzerinden –gerekmeyen derecede- aşırı tüketime yönlendirilmesi bu tanıma

uymaktadır. Kültür alanındaki gelişmeleri analiz etmek ve eleştirmek için kültür

endüstrisi ve kitle kültürü kavramlarını geliştirirler.

Frankfurt okulunun üyeleri karakteristik olarak kültürün kitleleştirici

özelliğine dikkat çekmişlerdir. Böylece de aslında kapitalist toplumun eleştirisini

yaparken, bu toplumlarda kültür ve ideolojinin önemini ve işlevini görerek, kültür ve

ideoloji eleştirisine yönelmişlerdir. Bundan düşüncelerin yıllar sonra günümüzde

MTV kanalıyla vücut bulması, düşüncelerin evrenselliğini göstermektedir. Bu

eleştiriler kültür endüstrileri ve kitle kültürünün manipüle edici gücü, hem de yüksek

kültürün özgürleştirme potansiyeline kadar geniş bir alanı kapsar.

8

Özetle, Çağan’ın işaret ettiği gibi, kültür endüstrisi, kültürün içini boşaltmak

ve bu içi boşaltılmış kültürü evrenselleştirmek ve bununla ilintili olarak kültürel

emperyalizmin oluşmasına sebep olmak gibi zincirleme bir etkiye sahiptir.

A. Tüketim Kültürü, Tüketicilik ve Kültür Endüstrisi

Adorno’nun popüler kültürün üretimine ilişkin oluşturduğu taslak

‘standartlaştırma’ görüngüsü ile başlar. (Slater, 1998: 234) Bu taslağa göre, bu

endüstriler tarafından üretilen kültürel şeyler/mallar kapitalist birim ve kar elde etme

amacına uygun biçimde hazırlanır ve üretilir. Kitlelerin tüketimi için biçimlenip

hazırlanırlar (Çağan, 2003: 183). Kültür Endüstrisinin, hem şeyleri metalaştırdığını,

hem de bu metaları tüketicilere satılmaz sanat eserleri olarak sunduğunu belirten

Alemdar’a göre tüketici bir sanat eseri karşı karşıya olduğunu sanır, ancak gerçekte

tüketicinin arkasında tüketici bile meta olarak satılır (Alemdar, 1994: 202)

Çağan’ın dile getirdiği gerçek, kültür endüstrisinin, anlık zevklerle tüketicinin

yorum yapma yeteneğini ortadan kaldırması, zira bütün gün çalıştırılan zihinlerde

“siz artık biraz dinlenin” diyerek düşünceden uzaklaştırmasıdır. Tabi bu sırada

gerçekleştirilen bir başka manipülasyon da, yoğun bir ürün bombardımanı sunulup,

aynı zamanda gereksiz ihtiyaçlar hayati ihtiyaçlar gibi gösterilerek insanlarda

tüketim olgusunun yerleştirilmesidir. Tüketim baskısı, bireysel gereksemelerinin

sadece endüstri aracılığıyla karşılanabileceği türündeki söylem aracılığıyla değil,

endüstrinin karşılamadığı gereksemelerin karşılanmasının olanaksız olduğu

mesajıyla gerçekleşti (Çağan, 2003: 184). Bu konuda, Alemdar’ın “Kitle iletişim

araçlarının ve kitle eğlence endüstrisinin (kültür endüstrisi) kitlelerin bilincini,

kitlelerin artık direnmeyi bile düşünemez hale gelecek kadar sömürgeleştirdiğine”

(Alemdar, 2010: 138) dair ifadesi bu savı destekler niteliktedir. B ütün bunların

sonucunda kişilerin bireyselleşmesi engellenip, onlara salt tüketici rolü yakıştırılarak,

bu rolün dışına çıkmalarına olanak verilmemiş tüketim ideolojisi onlara kabul

ettirilmiştir (Atiker, 1998: 55).

9

Eğlence üretimine değinen Çağan, kültürde hakim olan güçlerin, insanlara

çok fazla boş zaman bırakmasının sakıncalarından çekinerek “iktidarlarının

sürekliliğini sağlamak için bu boş zamanların yeni çalışma biçimleri kadar sıkıcı

olduğu konusunda halkı ikna etmek durumundalardı” (Çağan, 2003: 185). Çünkü boş

zaman “düşünme”ye neden olabilir ve insanların “düşünmesi” iktidarın devamlılığı

için tehlikeydi. Bunun önüne geçmek için kültür endüstrisi eğlenceyi üretti. Modern

toplumda boş zamanın (bugün ne yapsam acaba?) yerini, eğlence (bugün ne izlesem

acaba?) aldı. Gerçekleşmesi mümkün bütün özgürlüklerin yerini sahte özgürlük

safsataları aldı (Çağan, 2003: 185). Diğer bir boyut, sahte tatminlerle uyuşturulan

kitlenin elbette ki bundan tam bir mutluluk sağlamamasıydı. İnsanlar sürekli

tüketime yönelmeli, tükettikçe yeni mutluluk kaynaklarına yönelmeli ve her bir

tarafları alamadıkları o diğer şeyde kalmalı, böylece tam bir tatmin duygusundan

yoksun bir kısır döngü içinde bırakılmalıydı. Alemdar ve Erdoğan’a göre kültür

endüstrisinde memnuniyet, hiçbir şey hakkında düşünmeme, çekilen acıyı çekildiği

yerde unutma ve "evet" deme anlamındadır. (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 139)

Alemdar ve Erdoğan’da (2010: 276), bu konu şöyle dile getirilir:

“Yaratıcılık için hiçbir alan bırakılmamıştır. Her

şey en küçük ayrıntısına kadar uygun bir şekilde

biçimlendirilmiştir. Kapitalist üretim, tüketicilerin

bedenini ve düşüncesini öyle bir kuşatmıştır ki

kendilerine sunulanların çaresiz kurbanı olurlar”.

Marcuse’ün Tek Boyutlu İnsan’ında belirttiği gibi “modern insanın sıradan

deneyimleri, çalışmanın “tüketici, sersemletici, insanlık dışı bir kölelik haline

geldiği” bir toplumsal dünyada “zahmet, saldırganlık, sefalet ve adaletsizliği”

sürdüren ‘sahte ihtiyaçlar bağlamında resmedilmektedir” (Marcuse, 1964: 4-5’ten

aktaran, Swingewood 1996: 40).

Kültür endüstrisinin tüketim metaları yaratma gücü, sponsorluk kavramının

kurumsallaşmasını sağlamıştır. Buna göre yıldız konumundaki şarkıcılar büyük

firmaların sponsorluğunda albüm, video üretmeye, konserler yapmaya başlamıştır.

10

Böylece popüler müzik yıldızları tüketim ürünlerinin satışımı sağlayan birer araç

olmaya başlamıştır (Çelikcan, 1996: 114). Sponsorlar, kitlelerin kendilerini

yıldızlarla özdeşletirdiği ve onlara benzemek için her şeyi yapacaklarını fark

etmesiyle bu alana hız vermişler ve şarkıcıların kliplerinde kimi açık kimi gizli

şekilde yer alarak kendini o sanatçıyla özdeşleştiren kitleye “mutlaka bu ürünü

almalısın, bak sevdiğin falanca da bu ürünü kullanıyor” mesajı vererek, kitleleri

tüketime yöneltmede ciddi araçlar olmuşlardır. Sonuç olarak, Çelikcan’ın belirttiği

gibi, “müzik videoları ve televizyonlar yoluyla öyle bir ortam oluşmaya başlamıştır

ki, müzik başka ürünlerin tüketimini sağlama ya da artırma yolunda bir ‘mazeret’

olmaya başlamıştır” (Çelikcan, 1996: 115).

Kültür endüstrisinin tüketim ihtiyacı yaratma işlevi, artık aleni şekilde müzik

videolarında kendini göstermektedir. Müzik videolarında bariz şekilde yer alan

ürünler, artık müziği tanıtma amacını aşmış ve adeta müziğin/klibin o ürünü

tanıtmak için yazıldığını/çekildiğini düşündürür hale gelmiştir. Reklam ve müzik

sektörü birbirinin içine geçmiş ve reklamlar ürün tanıtımını müzik videolarına

benzer şekillerde yaparlarken, müzik videoları da özellikle reklamı yapılan ürünün

açık veya gizli teşhiriyle kitleleri tüketime yönlendirmede işlev kazanmıştır.

Yukarıda değinilen konulara paralel olarak, Çağan’ın da belirttiği gibi, “bu

yönüyle kapitalist iktidarın tesisini ve devamlılığını sağlayan kültür endüstrisi, kitle

toplumunda insanların bireyselliklerini yok mertebesine indiren ve bireyselliklere

ancak sistemin işlev görmesine engel olmayacak kadar izin veren bir işleyiş

içindedir” (Çağan, 2003: 187). Bunun anlamı ve bütün konunun özü şudur: “Evet,

sen özgürsün, ancak benim sana izin verdiğim sınırlar ölçüsünde... Evet,

düşünebilirsin, ama ancak benim senin düşünmeni istediğim şeyleri... Şey, bir de

bunu yaparken yanında cips ve içecek ister misin? Bence istersin.”

1. Gerçek Kullanım Değeri-Gözlenen Kullanım Değeri

Bir ürünün gerçek kullanım değeri, o ürünün gerçek amacı –bir ihtiyacı

giderme– doğrultusunda kullanımına işaret eder. Bir gözlüğü gözümüzü güneşten

11

korumak veya daha net görmek için takmamız, o gözlüğün gerçek kullanım amacını

ifade eder. Ne var ki, Çelikcan’ın da ifade ettiği gibi, kültür endüstrisi içindeki

ürünler gözlenen kullanım değeri ile değerlendirilir. Gözlüğün kullanım değeri,

kültür endüstrisi içinde daha havalı ve seksi görünmeyi sağlayan bir araç olduğu için

takılır (Çelikcan, 1996: 118-19). Kültürel ürünler mümkün olduğunca kar etme

amacıyla üretilir ve kültür endüstrisi için önemli olan ürünün sağladığı artı değerdir.

B. Ürün, Emtia Üretimi ve Kültür Endüstrisi

Erdoğan ve Alemdar’ın Öteki Kuram (2010: 226) eserinde belirtildiği üzere:

“Emtia üretimi, emtianın karakterine bağlı olarak

oluşturulan endüstriyel faaliyetlerle yapılır. Kitle

iletişiminin son ürünü soyut içeriktir. Bu içerik ya

doğrudan içeriğin taşıyıcısıyla (örneğin vcd) ve/veya

diğer araçlar silsilesiyle birlikte (örneğin mp3 player gibi

alıcı, okuyucu ve çözücü ile) satın alınır. Dolayısıyla,

kitle iletişimi emtia üreten örgütlü faaliyetleri içerir.”

Çağan’ın tanımından, yukarıdaki anlatılanlara paralel olarak, kültür

endüstrisinde ürünün iktidarın devamlılığını sağlamak için bizzat iktidarın

onayından geçerek ya da bizzat iktidar tarafından kitlelere sunulan tüketim nesneleri

(ki bunun içine sadece mal/emtia değil, eğlence ve sanat ürünleri de girmektedir)

olduğu anlaşılmaktadır. Kapitalist iktidarın yapıtları olduğundan iktidara aykırı ve

karşıt bir doğası yoktur. Böyle olduğu takdirde sansüre uğra. Uyumsuzluğa yer

yoktur. Uymayan aforoz edilir. Tektipleştirilmiş, metalaştırılmış ve şişirilerek

kitlelerin gözünü boyama/hipnotize etme amacı taşır hale gelmiş yapıtlardır:

“Kültür endüstrisi ürünleri belli kurulu formüllere

stereotipleşmiş konumlara, niteliklere ve konulara göre

kurulan böyle bir çerçeve içerisinde üretilen simgesel

yapıtlardır. Ne varolan sosyal kurallardan saparlar, ne

de bu kurallara karşı gelirler. Bu kuralları destekler, bu

12

kurallardan sapan fiilleri ve tutumları sansür ederler.

Kültür endüstrisi ürünleri kendilerini gerçeğin doğrudan

yansıması veya yeniden üretimi olarak sunarlar, a)

statükoyu normalleştirir, b) sosyal ve siyasal düzendeki

eleştirici yansımaları durdururlar. Zaten var olan

koşulları abartarak kopya eder, temize çıkarır ve bütün

eleştiriden, o koşullardan öteye gitmeden yoksun

kalırlar” (Çağan, 2003: 187).

Kültür endüstrisi başlıca iki sürece dayanmaktadır: Kültür ürünlerinin

standartlaşması ve dağıtım tekniklerinin rasyonelleşmesi süreçleri. Kültür ürünlerinin

standartlaşması egemen sistemin yönetimiyle gerçekleşirken, dağıtım tekniklerinin

rasyonelleşmesi doğrudan reklamla ilgilidir (Kurt, 2009: 48). Kitle kültürü, emtiaları

üretir ancak hiçbir emtia yoktur ki bir kitleye yönelik üretilmesin. İşte kültür

endüstrisi emtia üretirken, bir tarafından bu emtiaları kullanacak kitleleri de üretir.

Yani kültür endüstrisinin ikinci ürünü kitle/izleyicidir. “İzleyici-emtiayı” reyting

sisteminden geçerek üretir ve reklamcılara satar.

Kitle kültürü ürünlerinden biri bilgidir. İçerikleri boşaltılmak pahasına

haberlerde ve programlarda bilgi üretilir ve belli bedeller karşılığında satılabilir.

Amaca göre bilgiler kitleleri manipüle etmek için değiştirilerek, çoğu zaman

özellikle haber programlarında kitlenin haline şükretmesi ve “derin konuları” çok

fazla kurcalamaması için acılı dramlar biçiminde verilerek bilgiler üretilir. Bu şekilde

kitlelere ulaştırılan her bilgi o medya kanalı için izlenebilirlik, dolayısıyla kazanç

anlamına gelir. Alemdar ve Erdoğan’ın belirttiği gibi “Reuters, Associated Press ve

Anadolu Ajansı gibi iletişim örgütlerinin son ürünü, televizyonda üretilen “biliş

yönetimi bilmelerinden” çok farklı karakterde olan bilgidir; bu bilgi parayla abone

olan müşteriler için üretilen haber/bilme/bilgidir. Dolayısıyla, materyal olmayan bu

ürün (haber, bilgi), bilgi emekçileri tarafından üretilen bilgi-emtiadır.” (Alemdar ve

Erdoğan, 2010: 89)

13

Medyanın kendisi de bir emtia sayılabilir kültür endüstrisinde. Bir televizyon

kanalının da satın alınabilir bir ticaret değeri vardır. Bu doğrultuda medya yarattığı

izleyici/emtia gibi kendisi de esasında bir üründür.

“Culture Industry Reconsidered” yazısında Adorno, kültür endüstrisinin

ürünlerin emtia olduğunu vurgular. Kültür endüstrisinin eski ve tanıdık olanı, yeni bir

nitelikle bir potada erittiğini belirtir. Bütün dallarında kitlelerin tüketimine uyarlanan

ve büyük ölçüde o tüketimin doğasını belirleyen ürünler üç aşağı beş yukarı bir plana

göre üretilmektedir. Tüketici, kültür endüstrilerinin inanmamızı istediği gibi, “kral”

değil, özne de değil, nesnedir. (Adorno, 1975: 12)

Kültür endüstrisinin düşünselin üretimi konusuna Erdoğan ve Alemdar da şu

şekilde yaklaşmıştır: Özellikle kapitalizmde kitle üretiminin kitle tüketimine

gereksinimiyle birlikte, hem yapay gereksinimlerin yaratıldığını hem de pazarlama

ve mantıksız/aptalca tüketim (ve statü, gösteri, sınıf farkı yaratma) amaçlı düşünsel

içerikler maddeye yüklendiğini belirtir (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 114). Böylece

sözgelimi bir güneş gözlüğü, Beyonce’nin resmi basılı bir tişört, Britney’nin

taktığının aynısı bir saç tokası öyle bir şekilde sunulur ki, kişi için o materyal adeta

statü sembolü ve kendisinin varlık nedeni haline getirilir; öyle ki, kişide “o benim

olmalı, ben de onu kullananlar grubunda yerimi almalıyım, ancak böylece bir gruba

ait olur ve/veya havalı olurum” düşüncesi yaratılır. Bu yükleme ile birlikte, bir

zamanlar sadece bir kullanım aracı olan madde, şimdi insana değer kazandıran araç

olmuştur.

Kültürün endüstrileşmesi ile birlikte alt kültür/üst-seçkin kültür ayrımı da

ortadan kalkmıştır. Böylece sanat ve kültür alanı eleştirelliğini kaybederek, boyun

eğme aracı haline gelmiştir. Emtialaşma ile birlikte sanat ve kültür alanı özerkliğini

kaybetmiştir. Böylece aslında insan özerkliğini kaybederek nesnelleşmiştir. Çünkü

kültür endüstrileri insanların iş dışı zamanını örgütleyerek onların sisteme

yabancılaşmadan yeniden üretim sürecine katılmalarını sağlamaktadır. Böylece iş ve

iş dışı zaman ayrımı ortadan kalkmış iş dışı zaman da iş haline getirilmiştir. Bu

durum, Marksist sistemin yarattığı burjuva kahramanlarının özel yaşamlarının

14

TV’lerde program olarak yayınlanmasını açıklar (Bkz. Ashlee Simpson Show, the

Osbournes Snoop Dogg’s Fatherhood vb.) Böylece kitle iletişim araçları endüstrinin

ve iş dünyasının bir parçası olmuş, sanatsal ve kültürel işlevlerini kaybetmişlerdir.

Çünkü bu araçlar kitlelerde ortak ihtiyaçlar yaratma ve sonra da üretilen kitlesel

ürünlerle bu ihtiyaçları gidererek tüketim yoluyla sistemin yeniden üretimini

sağlamaktadır.

Sistem biçimsel olarak insanlara özgür düşünce ve üretiminin önünü açar gibi

davransa da, aslında içinde yaşadıkları sisteme nasıl görünmez bağlarla bağlı

olduklarına işaret etmektedir. İnsanlar bir yandan seçme serbestisine sahip oldukları

söylenip özgürleştirilirken bir yandan da dışlanma, sistemin dışına itilme ve sahip

olduklarını kaybetme tehdidiyle sıkıştırılmaktadır (Kurt, 2009: 60).

Kapitalist sistemde kişi içine çekildiği çarkın içinde adeta kendi isteğiyle

hapsedilmektedir. Hegemonya, insanların yaşamları için adeta bir kısır döngü yaratır.

Bir yandan gelecek kaygısı yaşayan insanları istedikleri hayat için daha fazla

çalışmaya iterken, bir yandan da onların gerçekten gelecek kaygısı duymalarına yol

açarak, çalışmayı “kendilerinin” istemesini sağlarlar. Bunu Horkheimer Akıl

Tutulması’nda şöyle dile getirir:

“Bu büyük sermaye çağında, bireysel girişimci artık tipik

olmaktan çıkmıştır. Sıradan insan için, çocuklarının ve

mirasçılarının geleceğini planlamak gittikçe

zorlaşmaktadır. Çağdaş bireyin karşısındaki fırsatlar,

atalarının sahip olduğundan daha fazla olabilir ama

önündeki somut olasılıklar çok daha sınırlıdır.

Hesaplarında geleceğin payı iyice azalmıştır. Becerilerini

koruduğu ve şirketine, derneğine ya da sendikasına sıkı

sıkıya sarıldığı sürece büsbütün yok olmayacağını

hissetmektedir. Böylece aklın bireysel öznesi giderek sönen,

söndükçe de balon gibi buruşan bir ego haline gelir.”

(Horkheimer, 2005: 153-154)

15

Yani kişiler uçup giden bir şimdiki zamanın içinde hapsolmuştur. Birey

sadece çalışmak ve hegemonyanın gücünü sürdürmesine yardım etmek için vardır. Bu

durum kültür endüstrilerinin amacına uygun şekilde bireye zihinsel işlevlerini de

kullanmayı da unutturur. Zihinsel işlevleri artık çağın büyük ekonomik ve toplumsal

güçleri tarafından devralınmıştır. Çevresini, yaşamını, hayatını, dünyada ne olup

bittiğini “düşünme” yetisi, yoğun mesai saatleri arasında eriyip gitmiş, çalışmasına

ödül olarak verilen “tatiller”de ise zaten çok fazla yorulan birey içine düştüğü bu kısır

döngüyü düşünemeyecek, düşünmek istemeyecek hale gelmiştir. Gene sistem kendi

devamlılığını sürdürür. Bireyin geleceği kendi hesaplılığına bağlı olmaktan çıkar ve

dev güçler arasındaki ulusal ve uluslararası mücadelenin sonucuna bağımlı hale gelir.

Bireysellik ekonomik temelini yitirir.

Son olarak Adorno, Horkheimer ve Marcuse için, “kitle kültürü, modern

totaliterliğin –modern kapitalizmin somutlaştırıcı eğilimlerine karşı tüm gerçek

muhalefetin silinişinin- temelini oluşturmaktadır” (Swingewood, 1996: 40).

C. Sanat ve Kültür Endüstrisi

“Başarılı bir sanat yapıtı, nesnel çelişkileri sahte bir

uyum içinde çözmeye çalışan değil, uyum fikrini temel

yapısındaki saf ve uyuşmaz çelişkileri kapsayacak şekilde

olumsuz olarak ifade edendir.” Adorno

Sanat en temel biçimiyle insanda güzel duygular uyandırmayı, böylece

insanın duygu ve düşünce dünyasında aydınlanma sağlamayı amaçlayan, bu anlamda

nadir olan ve bir bedel konulmaması gereken bir kavram. Edebiyat, müzik, resim,

heykel, tiyatro, dans, sinema gibi ana başlıklar altında sayılabilecek sanat dallarının

hepsi çıktıkları dönemde insanlara şüphesiz şu anda sunulan amaçları taşımıyorlardı.

Sanatın aydınlatma işlevi özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra hızla makineleşmeye

geçiş ve ardından kapitalizmin ortaya çıkardığı kitle kültürü kavramından sonra

biçim değiştirmiştir. Ticarileştirilerek özünden uzaklaştırılan her şey gibi sanat da

artık merkezileşerek işlevini kaybetmiştir. Kitle kültürü kavramının ortaya

16

çıkmasıyla sanat ürünleri bir tüketim nesnesi haline gelerek özelliğini yitirmiştir.

Öyle ki bir zamanların yıllar öncesinden gelen bir Mona Lisa tablosu bu kültürde

artık salt bir tişört baskısı haline gelmiş, en kutsal değerler günümüzde bir kupa

deseninden başka bir şey ifade etmez hale gelmiştir.

Swingewood’a göre sanat hem çalışma hayatının yabancılaştırıcı etkilerini

iyileştirme, hem de ailenin çözülmesinin ardından toplumsal bütünleşmeyi sağlama

işlevi görmektedir (Swingewood, 1996: 37). Ancak bu nedenle Frankfurt Okulu’nun

Kültür endüstrisi’ne sanat açısından yaklaşımlarını Adorno ve Horkheimer,

Aydınlanma’nın Diyalektiğinde şu şekilde belirtmektedir: “…Kendi özerkliğini

bırakarak, tıpkı sanayi ürünleri gibi pazarlanabilen ve alınıp satılabilen, diğer tüketim

maddeleri arasında yerini almış” bir metadır (Adorno ve Horkheimer, 1995: 143-

167). Swingewood kültür endüstrisinin zorunlu olarak, içinde trajedinin bulunmadığı,

olumsuz unsurlardan arındırılmış ve önceden tasarlanmış bir uyum tarafından

yönetilen idare edilen sanatsal bir biçim yarattığını belirtir. Bu ne demektir? Sanat

eserlerinin özünden uzaklaştırılarak, içi boşaltılarak hegemonya tarafından kitlelere

boş vakit doldurma amacı olarak sunulmasıdır. Nadide ve nadir sanat eseri

kavramının kitle araçlarınca herkes tarafından ulaşılabilir hale gelip insanlardaki

zevk ve estetik duygusunun öldürülmesidir İnsanların bir esere salt sanat olduğu için

değil, hegemonyanın bir statü sembolü olarak göstermesi sonucu gösteriş malzemesi

haline getirilmesidir. Bununla yapılmaya çalışılan Frankfurt Okulu düşüncelerine

paralel olarak insanlara anlık zevkler ve tatminlerle, gerek birbirleriyle yarıştırılarak

dikkatlerinin dağıtılması, düşünmekten uzaklaştırılmasıdır. Sanatın “eleştirel değeri

sermayenin kendini üretmesi için bir araç düzeyine indirgenmiştir” (Alemdar ve

Erdoğan, 2010: 137).

Orijinallik sanat eserinin başat öğesi iken kültür endüstrisinde artık ikinci

plana düşmüştür. Her eserin yedeği, her sanat eserinin bir reprodüksiyonu ve dahası

çeşitlemesi vardır. Artık söz gelimi bir Mona Lisa tablosuna sahip olmak için

herhangi bir röprodüksiyon atölyesine gidebilir, hatta tişört baskısı yaptırabilirsiniz.

Sanatın bu kadar içinin boşaltılması en çok müzikte, özellikle siyahi kesimin müziği

tabir edilen Rap ve Türevleri ile Caz’da kendini göstermiştir. Adorno’ya “Popüler

17

Kültür Hakkında” başlıklı makalesinde, cazın da tıpkı dedektif romanları gibi diğer

basmakalıplaşmış sanat türlerine yaklaştığını söyler.

“Cazda, amatör dinleyici, karmaşık ritmik veya harmonik

formülleri, ne kadar cesaret isteyen bir şey gibi görünse de

temsil ettikleri ve hala ileri sürdükleri şematik olanlarla

değiştirebilir. Kulak biçime ilişkin bilgiden elde edilen

küçük küçük yerine koymalarla hit müziğin güçlükleriyle

başa çıkabilir. Dinleyici karmaşık olanla karşı karşıya

kaldığında aslında sadece temsil ettiği basit kısmı duyar ve

karmaşığı sadece basitin parodistik bir çarpıtılması olarak

kavrar.” (Adorno, 1999)

Kültür Endüstrisinde sanatın alıcısı olan kitleler tamamen manipüle edilmiş

ve sanatın “olumsuzladığı” yabancılaşmış dünya ile aynı konumda ele alınırlar. Sanat

olmayı arzuladığının tümü olamamışsa da, parçası olduğu tek boyutlu topluma

meydan okumak ve “olumsuzlamaktan” başka bir şey yapamaz. (Slater, 1998: 253)

Sanat varolduğu dünyaya eleştirel yaklaşır. Varoluşu sorgular. Varolduğu

dünyanın güzelliklerini ve çirkinliklerini çeşitli araçlar yoluyla insanlara sergileyerek

aydınlanma sağlamayı amaçlar… Ancak kültür endüstrilerinde bu tanım artık

geçerliliğini korumamaktadır.

Horkheimer Akıl Tutulması’nda şöyle der:

“…Sanat yapıtlarını kültürel metalara dönüştürür

bu süreç, tüketimlerini de gerçek niyet ve

amaçlarımızdan kopuk, rasgele, düzensiz bir

duygular dizisine. Sanat, politika ve dinden olduğu

gibi doğruluktan da koparılmıştır.” (Horkheimer,

2005: 81)

18

Adorno’ya göre, kitle sanatı ve kültür satılmak için emtiadır; müşteri kral

değildir (velinimet değildir): Kitleler istediklerini değil, onlara verilmesine karar

verilenleri alır. (Erdoğan ve Alemdar, 2010: 278). Kültür endüstrisinin yaptığı,

insanları TV şovları, popüler müzikler, burjuva kahramanlarla düşünmekten

uzaklaştırarak hegemonyanın gücünü elinde tutmasını sağlamaktır. Adorno, örneğini

pop müzik ve kültür endüstrisi olarak verdiği, teknik olarak yeniden üretilmiş sanatı

küçümsemektedir (Lunn, 1995: 187). O’na göre, kültür endüstrisi, “modern sanayi

toplumunun homojenleşmiş ve rasyonelleşmiş dünyasının düzgün işlemesine

yardımcı olma işlevine sahipti ve bu nedenle vardı. Bu amaçla, kültür endüstrisi,

“vaat ettiğini yerine getirmeyen sahte tatminler dağıtmakta”, insanları

kandırmaktadır.

Kültür endüstrisi kavramının amacının gizlendiği, popülerlik kavramı içinde

üstü kapalı biçimde ifade edilen kendiliğindenlik ve özgür seçim düşüncesini

baltalamayı hedeflediği (Lunn, 1995: 266), Adorno’nun söz konusu kavramla ilgili

olarak altını çizdiği bir başka noktadır. Adorno, bu görüşü ABD’de iken yaşadığı bir

olayla desteklemektedir: Bu olay, ABD’de yapılan ve radyo programı izleyenler

arasında ampirik ve niceliksel bir araştırma ve bu araştırmaya Adorno’nun gösterdiği

şiddetli tepkiden ibarettir. O, bu araştırmaya tepki göstermiştir. Çünkü, bu

araştırmada, halkın görüşlerinin kendiliğinden oluştuğu ve tüketicilerin, üretilen

şeylerin hakemleri olduğu varsayılıyordu. Bu nedenle, araştırma, kabul edilen bu

ticari iddiaları doğrulamaktan başka bir işe yaramıyordu. Oysa, yönlendirilen zevk ve

seçenek biçimini ve artık kendiliğinden deneyim yeteneği bulunmayan, şeyleşmiş,

maniple edilebilir olarak ifade ettiği bilinç üretimini, ancak, eleştirel toplumsal teori

açıklayabilirdi: “İzleyenlerin tepkileri önceden belirlenmişti ve bunlar aygıtın

yumuşak emirlerinin içselleştirilmesiyle oluşuyordu” (Lunn, 1995: 259).

Kültür endüstrisinin ideolojisi öyle güçlüdür ki bilincin yerini uygitsincilik

alır (Adorno, 2003). Bu nedenle Adorno, politika ve ekonomi aracılığıyla kültürün

yönlendirilmesine şiddetle karşı çıkmakta ve “halka yakın”, popülist ve “halk

kültürü” olarak ifade edilen her türlü sanatı küçümsemektedir (Lunn, 1995: 345).

Ancak, O, aynı eleştirileri “kültür tüketicisi”ne de yöneltmektedir. Günümüzde de

19

geçerliliğini koruyan bu eleştiriler, “kültür tüketicisi”nin değerlendirme yönünden

yetersizliğini çok iyi betimlemektedir. Buna göre “kültür tüketicisi”, “kendini feda

etmeyi seven”, “moda olanı izleyen”(2) ve bu nedenle, dün kendinden geçercesine

bağlandığı şeye, o zaman kendinden geçerek bağlandığı için öfke duyan, bu şekilde

kendinden öc alan davranış özelliğine sahiptir. Bu davranış özelliği de, “kültür

tüketicisi”nin sadomazoşistik yönünü ortaya koymaktadır (Lunn, 1995: 159).

Adorno’da sanat, dünün mirası olması nedeniyle özgür değildir. Sanatın ne

olduğu, sanatın tanımlanması, bir zamanlar ne olduğu tarafından yönlendirilmektedir.

Ancak, sanat, “kendini, yalnızca, olmakta olana bağlayarak ve kendini olmaya

uğraştığına ve belki de olabileceğine açık tutarak” kendini meşru kılmaktadır (Slater,

1998: 228).

Horkheimer ise Akıl Tutulması’nda şöyle der:

“Eskiden bir sanat yapıtının amacı, dünyaya ne olduğunu

söylemek, nihai bir yargıda bulunmak olurdu. … Bugünse

şeyleştirilmiş, bir müze parçası haline, starların

performansı için bir vesile veya belli bir zümreye dahilseniz

mutlaka katılmanız gereken bir toplantı aracı haline

getirilmiştir. Ama yapıtla canlı bir ilişki, yapıtın bir anlatım

olarak işlevinin dolaysız, kendiliğinden bir kavranışı söz

konusu değildir artık; yapıtın bütünlüğünü bir zamanlar

doğruluk adını verdiğimiz şeyin bir imgesi olarak duymak,

yaşamak mümkün değildir.” (Horkheimer, 2005: 81)

Frankfurtçulara göre, sanatın eleştirel değeri sermayenin kendini üretmesi

için bir araç düzeyine indirgendi. Kitle iletişim araçları kültürü eleştirel özünden

mahrum ederken daha çok insanın elde etmesini sağladı. (Alemdar ve Erdoğan:

2010: 137) Yani bu dönemde sanat klasik estetik ölçülerde ısrarcı olmak yerine,

rağbette olacak ürünlerle kendini piyasaya sunmuştur (Çağan, 2003: 191).

20

Adorno’ya göre kitle kültürü (popüler kültür) “yüksek sanatın” ya

ticarileşmesine ya da ticarileşmeye şiddetle karşı gelmesine neden olur. Özerk sanat,

pazarın gerekliliklerine rağmen kendi içsel gerekliliklerine sadık kalır. “Sahte yüksek

sanat halkı manipüle etmede en adi ticari sanattan daha sapıktır, çünkü manipüleyi

daha iyi yapar”. (Alemdar ve Erdoğan, 1994; 51).

Sanat sanat içindir ama topluma mal olmuştur. Hiçbir sanatçı yoktur ki

eserini önce toplumun ihtiyaçlarını gidermek için yapmaya başlamış olsun. Her

sanatçı önce kendi tatminini yaşar. Sanat bir tüketim metası olarak ortaya

çıkmamıştır. Bunun en açık örneği Picasso’nun eserlerini parasızlıktan yakması,

Mozart’ın ve diğer büyük bestecilerin, yazarların sefalet içinde ölmesidir. Ne var ki,

kültür endüstrilerinden sonucu olarak sanat bedeli parayla satılabilen bir meta haline

gelmiştir. Mozart’ın eserleri bugün her yerde karşımıza toplu taşıma araçlarında, cep

telefonu melodilerinde, kapı zillerinde, okul teneffüs zilinde karşımıza çıkmakta ve

sanatsal formu bozulmaktadır. Sanatlar büyük opera binalarından beyazcam

ürünlerinin içine düşmüştür. Bu anlamda yüksek kültür işlevini yitirmiş ve tüketim

nesnesi haline gelmiştir. Tüketici açısından sanat bedeli parayla satın alınabilecek bir

boş vakit eğlencesidir.

Adorno bunu şöyle dile getirir:

“Tüketici Toscanini konseri biletine ödediği paraya

gerçekten tapar. Tam tamına, içinde kendini

tanımlamaksızın nesnel bir ölçüt olarak maddeleştirdiği ve

kabul ettiği bir başarı sağlar, bu başarıyı kendi

yaratmıştır.” (Adorno, 1938: 330-1’den aktaran Slater,

1998: 234)

Bu dönemde, yeni dönem sanatları olan sinema ve fotografi popüler kültürün

devamlılığında önemli bir yer teşkil ederken, klasik sanat türleri olan müzik ve

edebiyat, bir yandan popüler akımlara entegre olmaya çalışırken bir yandan kendi

içindeki “sanat için sanat” endişesini de bünyesinde taşımıştır.

21

Adorno, örneğini pop müzik ve kültür endüstrisi olarak verdiği, teknik olarak

yeniden üretilmiş sanatı küçümsemektedir (Lunn, 1995: 187). O’na göre, kültür

endüstrisi, “modern sanayi toplumunun homojenleşmiş ve rasyonelleşmiş dünyasının

düzgün işlemesine yardımcı olma işlevine sahipti ve bu nedenle vardı. Bu amaçla,

kültür endüstrisi, “vaat ettiğini yerine getirmeyen sahte tatminler dağıtmakta”,

insanları kandırmaktadır. Adorno, kültür endüstrisinin, kitlelerin kendiliğinden çıkan

bir kültür sorunu ya da popüler sanatın çağdaş bir formu olmadığının altını çizer.

Kültürel varlıkların kar dürtüsüyle üretilen standartlaştırılmış mallara dönüştüğünü

vurgular (Adorno, 2003).

Horkheimer, gerçek sanatın tüm egemen ekonomik ve siyasal düzenin

değerlerine ve yabancılaşmaya karşı direndiğini dile getirir (Çağan, 2003: 189).

Kendi özgünlüğü ve eleştirel duruşuyla devrimci bir yapısı vardır. Ancak

Frankfurtçulara göre, kültür endüstrilerinin ürünü olan sanat, var olan şeyin kopyası

olduğu ve geniş kitlelere metasıdır. Sözgelimi klasik eserler bile çok sayıda ucuz

baskıları yapılıp satılarak “kendilerinden ayrı bir şey olarak yeniden ortaya çıkarlar

(Swingewood, 1996: 38). Marcuse’un belirttiği gibi, klasik eserlerin yaşa geliş amacı

ve işlevleri değiştirilir; bir zamanlar statükoya karşı durmuşlarsa bile, şimdi bu

çelişki ortadan kaldırılmıştır (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 131). Yani değinildiği

üzere, sanat, şeylere dışarıdan bakma ve eleştirme işlevini kaybedip, eleştirdiği şeyin

bir parçası haline getirilir.

Çağan’ın belirttiği gibi, tamamen bir tüketim evrenine dönüşen günümüz

toplumunda sanatların bir tüketim malzemesi olmadan, saf estetik değerlere bağlı

kalarak üretilmesinin güç olduğu muhakkaktır (Çağan, 2003: 27). Kültür

endüstrilerine dair eleştirileri özellikle Sanat’a yönelen Walter Benjamin’e geçmeden

önce bu bölümü, kısaca Frankfurt Okulu’nun, bu yanlış bütün içinde bir umut, bir

sığınak aradığını, önerdiği sığınağın ise sanat olduğunu; bu sığınağın, burjuva

toplumunun kötü “şimdi”si içinde hakikat olarak var kalan en son yer olduğunu

(Sakar, 2009: 386) ancak kültür endüstrilerinin dolayımından geçen popüler kültür

ve sanatın, yeni dönemde metalaştırılarak; halesini (Benjamin bu kavramı 1939

yılında kaleme aldığı “Mekanik Yeniden Üretim Çağında Sanat Yapıtı” adlı önemli

22

makalesinde kullanmıştır) yitirerek, nicelik ölçütlerle değerlendirmeye tabi tutularak

ve standartlaştırılarak yeni bir biçim kazandığını (Çağan, 2003: 191) söyleyerek

toparlayalım.

Frankfurt Okulu içinde sanata ilişkin düşünceler arasında özellikle sanata

yönelen Benjamin’in Adorno ile taban tabana zıt düşüncelerine geçmeden önce şu

ana kadar tartışılan konuyu özetlemekte yarar var.

Frankfurt Okulu’na göre; Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan tüketim kültürü,

yaşamın tüm katmanlarında etkin olarak rol oynamakta, çoğaltım teknolojilerinin

gelişmesiyle birlikte, sadece mal ve hizmetler değil, müzik, sanat, haberleşme ve

eğlence gibi kültürel etkinlikler de birer tüketim nesnesine dönüşmektedir. Kitle

iletişim araçları, kültür endüstrisinin toplumun bütün katmanlarını içine almasında

ve varlığını sürdürebilmesinde rol oynamaktadır. Kültür Endüstrisi, kültürün

kendisinin bir endüstri ve kültür ürünlerinin de metalar haline geldiğini ifade eder.

Kültür endüstrisi kavramı, gündelik yaşamın sıkıcılığına karşı geçici bir kaçış

olanağı sunması karşısında bireylerin oyalanma ve zihinsel uzaklaşma sürecine

girerek sistemin sürekliliğini sağlamasına destek olduğunu vurgular. Frankfurt

Okulu’nun, başta da Adorno’nun sanata ve özellikle müziğe dair ileri sürdüğü

düşünceler görüldüğü gibi kültür endüstrisini tamamen olumsuz olarak ele alır.

Benjamin sanat yapıtının öncelikle tahta-baskı, gravür ve litografi gibi

tekniklerle yeniden üretildiğinden; fotoğraf ve son olarak sinemanın ise sanat

yapıtlarının etkilerini kökten bir biçimde değişime uğratmanın yanında kendilerine

sanat yöntemleri arasında bağımsız bir yer edinecek düzeye de ulaştıklarından

bahseder. Geleneksel sanat belirli bir zaman ve mekana bağımlı olarak var olurken

(örneğin müze veya galeri ortamı); farklı kopyalama yöntemleriyle çoğaltılmış olan

sanat yapıtı zaman ve mekandan bağımsız bir hale gelir ve sanat tüketicisine kendi

ortamında ulaşabilir. Kısaca, yeniden üretim sanat yapıtını "şimdi ve buradalığı"

özelliğinden yoksun bırakarak sanat yapıtının hakikiliğini ve tarihi varlığını zedeler.

Tarihi varlıkla birlikte son bulan sanat yapıtının otoritesidir de aynı zamanda. Varlığı

son bulan bu otorite Benjamin tarafından atmosfer, aura, kavramı ile adlandırılır.

23

Adorno ile Benjamin arasındaki en temel fark, Adorno’nun Benjamin’in

aksine popüler kültüre son derece olumsuz yaklaşmasıdır. Adorno Amerikan popüler

kültürünü hor görür, popüler kültüre Benjamin’in aksine olumsuz yaklaşır (Alemdar

ve Erdoğan, 1994: 51).

1928 yılındaki yazıları nedeniyle Benjamin’den etkilenen ve esinlenen

Adorno ile Benjamin’in 1930’lara kadar birbirine paralel giden düşünceleri, bu

yıldan itibaren Benjamin’in Adorno’nun vulgar materyalizmin kaba bir türü olarak

gördüğü Brechtçi Marksizmle bağlantı kurması ve kitle iletişim araçları üzerine

pozitif düşünceleri nedeniyle ayrılmaya başlamış ve Adorno Benjamin’in popüler

sanatlar üzerine yaptığı analizleri çürütmeye çalışmıştır (Lunn, 2010: 221).

Benjamin, en önemli yazılarından biri olan “Teknik Olanaklarıyla Yeniden

Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” yazısında, sanatın teknik olanakların getirdiği

değişmelere kendini kapayamayacağını ve sanatın da kendisinin değişime uğradığını,

bu değişimin kaçınılmaz olduğunu savunur ve bu değişime kendimizi hazırlamamız

gerektiğini ileri sürer. Benjamin’e göre:

“Sanatların bütününde artık eskisinden farklı gözlemi ve

işlemeyi gerektiren fiziksel bir yan vardır; bu fiziksel yanın

kendini çağdaş bilimin ve uygulamaların etkisine daha

fazla kapayabilmesi olanaksızdır.” (Benjamin, 1995: 45)

Benjamin’e göre sanatta yeniden üretilebilirlik yeni değildir, çeşitli

dönemlerde çeşitli gruplar (öğrenciler, sanatçılar, üçüncü taraflar) çeşitli nedenlerle

sanatı yeniden üretmiştir. Yeni olan ise sanatın teknik aracılığıyla yeniden

üretilmesidir (Benjamin, 1995: 47).

Sinema Benjamin’e göre insanlara düşünsel olarak dar kalıplardan sıyrılma

imkanı vermekte, insanlara günlük nesnelerin daha önce dikkat etmediği ayrıntılarını

göstererek onları bir serüvene çıkarmakta ve “daha önce hiç düşünülmemiş dev bir

devinim alanı sağlamaktadır”. Gözün göremediği ayrıntılar kameranın objektifi, iniş

24

çıkışlarıyla, akışı hızlandırıp yavaşlatışıyla, büyütüp küçültmesiyle görünür hale

gelir, görsel-bilinçaltı konusunda ancak kamera aracılığıyla bilgi edinebiliriz. Bu da

yeni bir deneyim yaratır. Benjamin bunu şöyle ifade eder (1995: 64):

“Bir zamanlar içkievlerimizin ve büyük kentlerdeki

caddeleri, bürolarımızın ve möbleli odalarımızın, tren

istasyonlarımızın ve fabrikalarımızın arasına umutsuzca

hapsolmuş gibiydik. Daha sonra sinema geldi ve zindandan

oluşma bu dünyayı saniyenin onda biri uzunluğundaki

zaman parçacıklarının dinamitiyle paramparça etti; şimdi

bu dünyanın geniş bir alana dağılmış yıkıntıları arasında

serüvenli yolculuklara çıkmaktayız”.

Benjamin, her ne kadar sanatın teknik olanaklarla üretilebilirliğine olumlu

yaklaşsa da, düşünceleri Adorno’nun düşüncelerine paralel bazı unsurlar taşır: Sanatın

yeniden üretimi, sanatın ana özelliği olan biriciklikten –‘şimdi ve burada’lıktan–

yoksundur. Sanat tekniğin olanaklarıyla çoğaltıldığı vakit, sanat olma amacını yitirir

ve mülkiyet ilişkileri devreye girer. “Hakikilik, teknik yolla üretilen yeniden üretimin

tümüyle dışında kalır” (Benjamin, 1995: 48). Bu da Adorno’nun sanatın tüketim

metası haline geldiği düşüncesini destekleyici bir düşüncedir. Sanat yapıtının teknik

yoldan yeniden üretilebildiği çağda gücünü yitiren yapıtın özel atmosferi olmaktadır.

Adorno bunu daha karamsar şekilde ele alır ve yapıtın özel atmosferinin gücünü

yitirmesiyle yüksek sanatın içinin boşalarak alçak sanata indirgendiğini söyler. Bir

kerelik özelliği giden sanat yapıtı kitlelere mal olur ve gelenekselliği, hakikiliği,

özgünlüğü biter. Bu konuda Benjamin’i Adorno ile paralel doğrultuda olduğu

söylenebilir. Benjamin’e göre bu gelenek sarsıntısının en güçlü ajanı sinemadır.

Sinemanın sanat yapıtlarının ve kişilerin yeniden üretiminde kitlelere mal olarak yıkıcı

ve arındırıcı bir yönü olduğunu savunur (Benjamin, 1995: 50).

İnsanların duyularıyla algılama biçimleri de değişime uğramakta ve bu

nedenle izledikleri bir gün batımım betimi de farklılaşmaktadır. Yani insan bir doğal

nesnenin yeniden üretimini değişen algılarına göre yaptığı betimlemelerle

25

gerçekleştirir. Bu da doğal nesnelerin biriciklik niteliğinin yitmesine neden olur

(Benjamin, 1995: 50-51). Bir sanat yapıtına bakış bu anlamda tekrar tekrar yeniden

üretilebilir. Benjamin bu konuda bir Venüs heykelini örnek verir:

“Bir Venüs heykelinin Yunanlıların bakış açısından yer

aldığı bağlam ile ortaçağ din adamlarının bakış açısından

bulunduğu bağlam arasında fark vardı; birinciler bu

heykeli bir kült konusu yaparken, ikincilere göre aynı

heykel ilençli bir puttu.”

Gene de bu farklı bakış açılarında bile sanat yapıtının ortak noktası yapıtın

biricikliği, yani özel atmosferi idi.

Benjamin’in belirttiğine göre, sanat yapıtlarının biricikliklerini, yani özel

atmosferlerini bulduğu yerler kült ortamıdır. En eski sanat yapıtları önce büyüsel

sonra da dinsel nitelikli törenlerde kullanılmak üzere oluşturulmuştur. Ancak burada

önemli olan nokta ‘sanat yaptının varoluşu ile törensel işlevi arasındaki bağıntının

hiçbir zaman bütünüyle kopmamasıdır’ (Benjamin 1995: 52). Ancak sanat yapıtının

teknik olanaklarla yeniden üretilmesi, sanatı artık sadece kutsal törenlere bağımlı

olmaktan çıkarmış ve yeniden üetilen sanat yapıtı aslının yeniden üretimi olmuştur.

Bir fotoğrafın aynısından çok sayıda basılması ile artık özgün baskı konusu bir

anlam taşımaz hale gelmiştir (Benjamin, 1995: 52).

Sanatın kutsal törenlerden bağımsızlaşması yeni bir değer yaratmıştır, bu da

sergileme değeridir. Buna göre önceleri kült ve ruhani bir yapıt olarak üretilen sanat

eserleri sadece belirli kişilerce görülürken, artık bu ürünlerin sergilenme olanakları

artmıştır. Bunu yapan da Benjamin’e göre sanat ürünlerinin tekniğin olanaklarıyla

yeniden üretimidir. Önceleri kutsal bir törenin, bir büyünün hizmetinde ortaya

çıkarılan bu ürünlerin, sanat yapıtı niteliğinin tanınmasıyla, ağırlık noktası sergileme

değerine odaklanmıştır (Benjamin, 1995: 53). Sergileme en temel anlamında fotoğraf

sanatında gerçekleşme imkanı bulmuştur. Bir nesnenin fotoğraf yoluyla suretinin

tekrar tekrar çoğaltılması mümkün olurken kült değeri fotoğrafta portre olarak

26

varlığını sürdürmeye çalışmıştır. Benjamin’in Atmosfer (Aura) diye adlandırdığı

öğe, “eski fotoğraflarda bir insan yüzünün gelip geçici ifadesinden bizlere son kez el

sallamaktadır.” İnsan yüzü fotoğraftan çekildiği anda, sergileme değeri kült

değerinin önüne geçmiştir. Fotoğrafta sergilenen bir sokak görüntüsü artık salt bir

sokak görüntüsü değil, insanı o sokağın bağlamını çözmeye yönlendiren bir yol

göstericidir. Bu tür fotoğrafların kullanılmasıyla gazetelerde altyazı zorunlu olmuştur

ve bu altyazılar “bir tabloya konan addan çok farklı karakterdedir” (Benjamin, 1995:

54).

Benjamin mekanik yeniden üretimin sanatın "değerini düşürdüğünü"

söylemektedir. sanatın "aura"sının "solmakta oluşu"ndan söz eden Benjamin'e göre;

"Yeniden üretim tekniği, kopyalanan nesneyi gelenek alanından koparır.

yapılan kopyalar tek "asıl"ın yerine geçer. ve röprodüksiyonun, satın alan ya da

dinleyenle onun kendi koşullarında karşı karşıya gelmesine olanak vererek yeniden

üretilen nesneyi harekete geçirir. Bu iki süreç, gelenekte bugünün krizinin (faşizm)

tersi ve insan türünün yenilenmesi anlamını taşıyan muazzam bir sarsıntıya yol açar.

Her iki süreç de günümüzün kitle hareketleriyle yakından bağlantılıdır. En önemli

araçları, filmdir. Filmin toplumsal önemi, (özellikle en olumlu biçimiyle) yıkıcı ve

boşaltıcı yönü yani kültürel mirasın geleneksel değerinin tasfiyesi yönü de dikkate

alınmadan kavranamaz."

Sinema belli zaman parçalarında yaşanan hakiki olumları perdeye çştli

fotoğraf fragmanları halinde yansıtırken izleyiciye müdahale imkanı bırakmaz.

İzleyici –ki aynı zamanda başka bir sanat yapıtının da kitlesidir– sinemada

gördüklerine bir tabloda gördükleri gibi yaklaşamaz. Bir tablo ona bakana

anlamlandırma konusunda sınırsız olanak verir. Tablonun anlamdırması tamamen

bakan kişinin duygu ve düşüncesiyle sınırlıdır. Sinemada ise izleyiciye var olan

hakikiliği takşidi sunulur ve hiçbir yoruma meydan bırakmaz. Sinemanın devingen

yapısı izleyiciye belli bir sahne üzerinden uzun uzun düşünme imkanı vermez.

Çünkü anında bir sonraki sahne gelir (Benjamin, 1995: 66). Yani resim sanatında

etkin olan izleyici sinema karşısında edilgendir. Bu tartışma Benjamin’i katılımcılık

27

konusuna götürür ve Benjamin şu tartışmayı hatırlatır: “Kitleler kendilerini

oyalayacak bir şeyler arar; oysa sanat izleyicisinden kendisini toparlamasını ve

yoğunlaşmasını ister” (Benjamin, 1995: 67). Sanat yapıtının karşısında dikkatini

toparlayıp yoğunlaşan insan, sanat yapıtının içine girer, oyalanan kitle ise sanat

yapıtını içine indirir. Adorno ve Horkheimer’a göre ise bu işte kitlelerin kendisinin

değil, ona bunu yaptıran kapitalist güçlerin parmağı vardır. Bu güç kitlelerin

yoğunlaşmasını değil, oyalanmasını ister. Sanat içi boşaltılarak iktidarların kitleleri

oyalamak için kullandıkları bir tüketim haline getirilir.

D. Müzik ve Kültür Endüstrisi

Müzik kültür endüstrileri tarafında kitleleri ikna etme ve istenilen yöne

çekmede ne kadar etkili olduğu keşfedilene kadar amacı kesinlikle çeşitli işlevlere

sahip bir sanattı. Çağan’ın işaret ettiği gibi, “18. yy.da müzik, tören veya kutlama

amaçları için belli biçimlerde kullanılır veya dini törenlerde ya da prenslerin

malikanelerinde dinlenebilirdi (Çağan, 2003: 192). Müzik o zaman dahi iktidar ve

saygınlığı koruma açısından faydalıydı ve iktidar sistemleri içinde yeri vardı. Ancak

henüz egemen güçlerce kitleleri manipüle etme amacı güdülmüyordu. Burjuvazinin

konser salonlarında müzik toplumsal temsil amacından uzaklaşıp insanların para

ödedikleri bir meta haline geldi. Özerkleşen ve artık “insanları çevreleyen yaşam

pratiğinin dışına çıkan müzik bir sanat haline geldi” (Jusdanis, 1998: 141-148).

İnsanlığın var oluşuyla birlikte gelişim göstererek ilerleyen sanat dallarının

arasında, endüstri için önemli kaynak oluşturmuş dallardan biri de kuşkusuz müziktir.

Hızla gelişen iletişim teknolojisi, bu iletişim aracına büyük ölçüde yardımcı olmuştur.

Müzik endüstrisi var oluşunun gereği olarak tüketicisini oluşturduğu üründen maksimum

kazancı elde edene ve belli bir doygunluk değerine ulaşana değin yenilikçi ürünleri saklı

tutmayı yeğler. Bunun sonucu gerek dünyada gerek Türkiye'de müzik dinleyicisi

birbirinin benzeri ürünlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu şekilde oluşturulan kalıplar

ister istemez sanatçıları kısıtlamakta ve gündeme gelmek isteyen sanatçıları, o dönemin

müzik endüstrisince kabul gören sınırlar çerçevesinde müzik üretmeye yöneltmektedir.

28

Müzik, ilk çağlardan itibaren toplumsal gelişime ve paralel bir seyir izledi.

Toplumsal yaşamdaki sınıfsal ayrışmalar aynen müziğe de yansıdı. Her dönem

politikaların uygulanmasında, kültürün oluşturulmasında büyük önem taşıdı.

Yönetenler açısından da yönetilenler açısından da misyonlar yüklendi. Yönetenler,

sistemin devamını sağlamak için milyonlarca kişiye yasaklarını benimsetmek için ya

da yozlaştırmak, değerlerinden uzaklaştırmak için kullandılar müziği. Ezilenler ise

kederlerini, sevinçlerini, öfkelerini dile getirmek için. Bugün yaşanan karmaşa,

aynen müziğe de yansıyor. Yüzyıllar boyu nasıl olduysa, bugünün ilişki ve çelişkileri

de farklı müzik türlerini ortaya çıkarıyor.

Anonim bir kaynağa göre, Müzikle ilgili ilk kuramları geliştiren Eski

Yunanlılardı. Müzik ve dansın insanların yaşamında önemli bir yer tuttuğu Eski

Yunan'da, şairler lir eşliğinde destanlar söylerdi. Müzik sözcüğü. Eski Yunan'da

sanatın esin tanrıçaları olduğuna inanılan Musalar'ın adından türetilmiştir. Bununla

birlikte o dönemde mousike sözcüğü, Musalar'ın koruması altındaki her sanat ya da

bilim dalı için kullanılan genel bir terimdi*.

Müziğin kültür endüstrilerinin gelişim süreci içinde geçirdiği değişimi

Frankfurt Okulu açısından ele almadan önce müziğe ve müzik sektörüne dair bilgi

vermek yerinde olacaktır. Zira müziğin günümüze gelene kadar nasıl ilerleyip

multimilyar dolarlık bir sektör haline geldiği ve geniş kitlelere nasıl ulaştırıldığı

konumuz dahilindedir.

1. Müzik Endüstrisi

Müzik endüstrisini tarihsel gelişimi bağlamında analiz edebilmek için, Çağan

üç konu üzerine odaklanır: Birincisi teknolojik değişimler, ikincisi pop ekonomisi ve

üçüncüsü yenir bir müzik kültürüdür (Çağan, 2003: 193). Bu konuların

* Ayrıntılı Bilgi için bkz. “Müziğin Başlangıcı”, (Çevrimiçi) http://www.muziktarihcesi.com/muzigin-baslangici.html, 30 Temmuz 2011

29

derinlemesine analizinde, Roy Shuker’in Marketing and Mediating Popular Music:

the European Popular Music Industry adlı makalesi yol gösterici olmuştur.

1995 yılında, Beatles’ın ‘Anthology’ albümü tüm zamanların en hızlı satan

double albümü olarak ABD’de listelere bir numaradan girdi; Sony Music Publishing

Michael Jackson’ın ATV Music Publishing’i ile birleşmek için 500 milyon $’lık bir

anlaşma yaptı ve şirketler birleşerek SONY/ATV Music Publishing adını aldı;

İngiltere’de Oasis, Blur ve Robson&Jerome en yüksek satışları ve ödülleri elde

etmek için rekabet içine girdi. İngiliz Phonographic Industry (BPI) ticari rakamları

1994 yılına ait albüm satışlarını gösteriyordu; buna göre, 1993 yılında pazar yüzde

16.8 büyüdü. Bununla birlikte yirmi beşinci Glastonbury Festivali çok büyük bir

başarı elde etti; öyle ki, Channel Four, 900.000 izleyici ile tavan yaptı. Sony ve

George Michael uzun süren sektör tartışmasında anlaşmaya varmış ve sanatçı iki

yeni şarkı ve bir “En İyiler” albümü yapmak koşuluyla şirketten ayrılmıştır.

Bu etkinlikler ve istatistikler popüler müziğin uluslararası ticari ve kültürel

önemini göstermektedir. Burada kitlesel pazara yönelik ticari kaygılarla üretilen

müzik olarak tanımlanan ve içine rock’n’roll ve pop gibi terimlerle çeşitli alt

gruplara ayrılan türleri alan popüler müzik her yerde karşımızdadır. Popüler müziğe

‘muzak’lar*la alışveriş merkezlerinde, “ghetto blaster’lar** ile sokaklarda, parklarda

ve Walkman stereolarda; film müziklerinde, MTV Avrupa yoluyla müzik

videolarında ve Top of the Pops gibi televizyon programlarında; evde ve işte çalan

radyolarda; ve stadyum konserlerinden eğlence mekanlarına kadar bir dizi “canlı”

Wellington’daki Victoria Üniversitesi, Film, Tiyatro ve Medya Araştırmaları Bölümü’nde Doçent olarak görevini sürdürmektedir. Özellikle Popüler Müzik ve Müziğin ticarileştirilmesi alanında çalışmaları vardır. Bu konuda yazdığı makalelerinden bazıları: (2005) Popular Music. The Key Concepts, (2003) "We are the World": State Music Policy, Cultural Imperialism, and Globalization", (2001) Understanding Popular Music. Bu yazıda konuyla ilgisi bağlamında, “’Pop Music’: Marketing and Mediating Popular Music: The European Popular Music Industry” adlı makalesinden alıntı yapılmıştır. * Çıkış noktası 1930'lar olan, herkese açık yerlerde arka planda çalınan hafif ya da hafifleştirilmiş

müzik. Örn: alışveriş merkezi, asansör, havaalanı gibi kalabalıkların bulunduğu mekanlarda; bazen de telefonda bekleme süreleri boyunca çalan müzik. ** "ghetto blaster" olarak da bilinen boombox’lar 70'lerin ve 80'lerin amerikan filmlerinde omuzlardan inmeyen müzik kutularıydı.

30

eğlence ortamında; ve müzik basını yoluyla maruz kalınmaktadır (Shuker, 1998:

158).

Kültürel anlamda, bu tüketim, insanların günlük yaşamlarında açık şekilde

çok önemli bir yere sahiptir, öyle ki, bazıları için sosyal kimliklerinin oluşmasında

merkezi bir öneme sahiptir. Güvenilir rakamları elde etmek güç olmakla birlikte,

albüm satışlarından, telif haklarından, tur kazançlarından, müzik yayını satışlarından,

müzik aletlerinden ve ses sistemlerinden gelen gelire bakıldığında, ekonomik açıdan

müzik endüstrisinin ürünlerinin diğer tüm kültür endüstrisi ürünlerinden çok daha

büyük bir ağırlığı vardır.

Müzik endüstrisi uluslararası multi-milyar dolarlık bir iştir. Tarihsel olarak,

müzik endüstrisinin merkezi ABD’dir; İngiltere ise Anglo-Amerikan popüler müzik

hegemonyasına kaydadeğer bir sanatsal katkı yapmıştır. Bu Anglo-Amerikan

hakimiyeti, Avrupa Birliği pazarının yeniden onaylanması ve müzik endüstrisinin

ana oyuncuları olarak Japon medya holdinglerinin ortaya çıkmasıyla son yıllarda

azalmıştır (Shuker, 1998, 159).

Çelikcan, müzik endüstrisinin 1970’li yılların sonunda kendini kuşatan

birtakım ekonomik ve teknolojik değişmelerle büyük bir ekonomik krize girdiğini

belirtir (Çelikcan, 1996: 72). 1970’li yıllarda müzik sektörünün içine girdiği krizin ve

gerilemenin nedenleri birkaç başlık altına toplanabilmektedir. Buna göre 1) Müziğe

alternatif olarak gençlerin dikkatini başka yönlere çekecek aktiviteleri ortaya

çıkması; 2) Özellikle kalabalık konserlerin tehlike arz etmesi sonucu müziğin

tehlikesiz ve kalabalık olmayan ortamlara, kulüplere kaydırılması ve/veya müziğe

erişim için daha tehlikesiz alternatiflerin ortaya çıkması; 3) Müziğin daha bireysel

tarafa yönelmesi, özellikle walkman’in piyasaya sürülmesi ile kişiye özel müziğin

istenilen yere taşınır hale gelmesi ve en önemlisi olarak 4) Özel kayıt tekniklerinin

gelişmesi sonucu kopyalama imkanının artması,insanların albüm almak yerine alan

arkadaşlarından kopyalamaya başlaması sayılabilir (Çelikcan, 1996: 73-74). Müzik

sektörü bu açmazdan, ayrıntılarına ilerde değinilecek olan görselliğin ön planda

31

olduğu müzik videolarını ortaya çıkaran sürece girerek ve televizyonun çok geniş

kitlelere masrafsızca erişebilme imkanı sağlayan gücüne başvurarak kurtulmuştur.

Laing, albüm satışları bakımından, 90’lı yıllarda Avrupa Topluluğu’nun

ABD’yi geçtiğini belirtir. Araştırmasına göre, 1990 yılında, AT’nin yirmi üyesinde

satılan kompakt disk ve kasetlerin perakende değeri 8.4 milyon dolar olup bu rakam,

global toplamın %35’ine eşdeğerdir ve 1989 yılı toplamından dörtte bir oranında

daha yüksektir (Laing, 1992: 128).

Güvenilir verilere ulaşmak güç olmakla birlikte, çeşitli kaynaklar müzik

endüstrisinin ürünlerinin ekonomik önemini göstermektedir. Shuker, global seviyede,

1980’lerin başlarındaki azalmadan sonra, CD’lerin popülaritesinin artması ile, dünya

çapında satışların, 1989 yılında 21 milyar-22 milyar dolarlık bir perakende değerine

ulaştığını belirtir. Dünya müzik endüstrisi satışları, daha yavaş bir şekilde olmakla

birlikte, kararlı şekilde artmaya devam etmiştir. Çeşitli formatlarda kaydedilmiş

müzik satışlarının yanı sıra, buna bağlı aktiviteler ve ürünlerden kazanılan hatırı

sayılır bir kazanç da vardır (Shuker, 1998: 160).

1990’ların ortasında, uluslararası plak endüstrisi altı büyük şirketin

hakimiyetindedir: Thorn-EMI (İngiltere temelli); Bertelsmann Music Group

(Almanya); Sony/CBS veya Sony Music Entertainment (Japonya); Time/Warner

(ABD); MCA (Japonya); ve Phillips-Polygram (Hollanda). ‘Orta ölçekli’ şirketler

(Virgin, Motown, Island) giderek büyük şirketlerin çatısı altına girmeye başlamıştır;

küçük müzik şirketleri, yeni yetenekleri ortaya çıkarmaları bakımından önemli olan

bağımsız şirketler ise dağıtım anlaşmaları yoluyla büyük şirketlerle yakın bir ilişki

içindedir.

Büyük şirketlerin her birinin Amerika’da ve Avrupa’da, bunun dışında

Asya’nın, Afrika’nın ve Avustralasya’nın çeşitli kesimlerinde şubeleri vardır.

Dahası, her biri bir dizi plak şirketini bünyesine almıştır: Polydor, Deutsche

Grammaphone, Phonogram ve Decca, Phillips’in, Epic ve Def Jam ise Sony Music

bünyesindedir. Bertelsmann Music Group ise, yirmi yedi ülkede RCA ve Arista gibi

32

çeşitli şirketler yoluyla faaliyet göstermektedir. Bağlı sanatçıları arasında Whitney

Houston, The Grateful Dead, Cowboy Junkies ve Lisa Stansfield bulunmaktadır.

Büyük şirketler tarafından yürütülen pazar kontrolünün derecesini ve pazarda

her birine düşen payı tayin etmek zordur. Çeşitli otoriteler, büyük şirketlerin kayıtlı

popüler müziğin global prodüksiyonu, üretimi ve dağıtımındaki Pazar payının yüzde

80 ila 90 arasında olduğunu belirtmektedir (Burnette 1993; Negus 1993; Wallis ve

Malm 1992, akt: Shuker, 1998, 160) Avrupa’da çok uluslu şirketlerin hakimiyeti

açıktır ve artmaktadır. 1990 yılına ait IFPI rakamları bu oranın pek çok ülkede

yaklaşık yüzde 90 olduğunu belirtmektedir (Avusturya’da yüzde 94, Portekiz’de

yüzde 89, Fransa’da yüzde 83 ve Hollanda’da yüzde 75) (Laing, 1992: 129) 1988

yılından beri, pek çok büyük plak şirketi, yerel plak şirketlerini bünyelerine almak

için ortaklaşa bir çaba içine girmiştir. Örneğin, EMI İngiltere’deki Chrysalis’i (1991

yılında), Danimarka’daki Medley’i (1991), Yunanistan’daki Minos Matsas’ı (1991)

ve İspanya’daki Hispavox’u (1988) bünyesine almıştır. Büyük plak şirketleri aynı

zamanda gelecek vadeden sanatçıları bünyesinde bulunduran bağımsız plak

şirketlerinde büyük hisseler de alır; ki bu geri dönüşümü olabilecek bir yatırımdır:

Oasis’in plak şirketi Creation’ın yüzde 49’u Sony’nin elindedir (Shuker, 1998: 160).

Bu müzik şirketleri değişik boş zaman ve eğlence ortamlarını bünyesinde

toplamayla ilgilenen uluslararası kuruluşların bir parçası olup sektörel ve yerel

donanım ve yazılım sağlar. Örneğin, Bertelsmann’ın temel ilgi alanı basılı medyadır

ancak büyük radyo istasyonlarını, film şirketlerini, ödemeli TV kanallarını ve çeşitli

elektronik ortamlara ilişkin prodüksiyon tesislerini de içermektedir. Shuker’a göre,

bu durum, medya pazarlarının global hakimiyetini ele geçirme savaşının bir

ifadesidir; plak şirketleri hem donanım hem de yazılım pazarlarını kontrol etmeye

çalışmakta ve çabalarını birçok medya ürünü arasında dağıtmaktadır – bu sürece

‘sinerji’ denmekte ve bu süreç ürün bağlantılarının, pazarlama kampanyalarının ve

bunun sonucunda karın en yüksek düzeye çıkmasını sağlamaktadır.

Buradaki hayati nokta, çok çeşitli ilgi alanlarının bu şekilde bir araya

gelmesinin, müzisyenlere ve popüler müzik prodüksiyonunda rol oynayan diğerlerine

33

sunulan fırsatları ve popüler müzik tüketicilerine sunulan ürünlerin doğasını ve

çeşitlerini etkileyip etkilememesi üzerindedir. Popüler müzikte ilgi alanlarının bir

araya gelmesi, yenilik ve çeşitlilik arasındaki ilişkiye ilişkin ilk analizler, plak

endüstrisindeki ilgi alanlarının bir araya gelmesi ve çeşitlilik arasında olumsuz bir

ilişki olduğunu ileri sürmekte ve bunu Pazar döngülerinin döngüsel biçimi ile

ilişkilendirmektedir (Peterson ve Berger 1975; Rothenbuhler ve Dimmick 1982; akt:

Shuker, 1998, 161). Bu analizin dayandığı temel, büyük plak şirketleri tarafından

satılan albümlerin en çok satanlar listesindeki oranlarıdır. En büyük Pazar

konsantrasyonunun olduğu dönemler boyunca, listelerde “en çok satan” çok az

albüm bulunmaktadır. Tersine, bağımsız şirketlerden gelen dikkat çekici rekabetle

birlikte, daha fazla Pazar rekabetinin olduğu dönemlerde, listelerde daha fazla “en

çok satan” albümler bulunmaktadır.

Bu görüşe, yüksek seviyede konsantrasyona yüksek derecede çeşitliliğin eşlik

edeceğini tartışan Burnett (1993) ve Lopes (1992) meydan okumuştur. Benzer

şekilde, Hollanda müzik endüstrisine ilişkin çok yönlü bir analizde, Christianen

(1995; akt. Shuker, 1998: 161) “şu anda çeşitlilik ve yenilikte artışla birlikte

rekabette de artışa tanık olduğumuz döngüsel bir hareket olduğunu” ortaya

koymuştur. Bu analistler, yüksek pazar konsantrasyonunun olduğu bir dönemde

popüler müzikteki yenilik ve çeşitliliğin büyük plak şirketleri tarafından kullanılan

geliştirme ve prodüksiyon sistemine bağlı olduğunu tartışmaktadır. Büyük plak

şirketleri, ‘çok sayıda bağımsız yapımcı ile bağlantılı olan çok bölümlü bir kurumsal

biçim’ temeline dayanan bir açık bir geliştirme ve prodüksiyon sistemi

geliştirmektedir (Lopes, 1992: 70). Negus (1993; akt. Shuker, 1998: 161), büyük bir

plak şirketi tarafından oluşturulan çeşitlilik ve yeniliği açıklamada bir değişken

olarak bir şirket bünyesindeki karar vericilerin sayısının önemine işaret etmektedir.

Bu durumun incelemesi için, eşik bekçiliği süreci, yani belli bir müzik parçası

listelere girmeden önceki filtreleme sürecine daha fazla önem verilmelidir.

Ulusal popüler müzik pazarlarındaki büyük plak şirketlerinin oynadıkları

rolün önemli bir yönü de, ulusal müziğin gücü bakımından yerel ve global arasındaki

olası çatışma sorunudur. Temel konu, uluslararası plak şirketlerinin, yerel sanatçılara

34

karşı kendi sanatçılarını, daha ‘otantik’ yerel popüler müziğe karşı uluslararası

tercihleri ve türleri teşvik etmesi ve sadece global satış potansiyeli olan yerel

yetenekler ortaya çıkarması ve türler meydana getirmesidir. Daha genel bir seviyede,

İngilizce’nin, adeta dilsel emperyalizmin bir biçimi olarak, popüler müziğin dili

olması dikkat çekicidir.

Çağan’ın işaret ettiği gibi, “Müziğin endüstrileşmesi, yalnızca müziğin başına

gelen bir olay değildir. Müziğin bizzat oluşturulduğu sermayesel, teknik ve müziksel

söylemleri bir araya getirir ve karıştırır. Müzik endüstrisi, hangi şarkıcıların,

şarkıların ve yorumların hayat bulacağına karar veren bir iletişim biçimidir” (Çağan,

2003: 196).

Türkiye’de müzik sektörü ise “muasır medeniyetler” seviyesine ulaşmada bir

araç olarak görüldü. Batılılaşma yolunda çok sesli müziğin ve klasik müziğin halkın

genel müzik zevki haline getirilmesi için tedbirler alındı. Enstrümana ve tek sese

dayanan geleneksel müziğin modernleşme yolunda engel teşkil ettiği düşünüldü. Bu

süreç geleneksel Türk müziğinin kısa süre de olsa radyoda yasaklanmasına kadar

uzanan baskıcı bir sürece dönüştü. Bu durum, müziğin gelişmesi için gereken

sermaye, alt yapı ve teknoloji devletin elindeydi ve devlet müziği kültürel

dönüşümün bir aracı olarak görüyordu. Bu nedenle Türkiye’de müzik endüstrileşmek

yerine resmi müzik anlayışının yaygınlaştırılmasına hizmet etti (Çelikcan, 1996: 90).

Bugün Türkiye’de müzik sektörünün hala istenilen hedefe varamadı diyorsak, bunun

nedeni o zamanlardan kalan yanlış devlet politikalarının devam etmesi, telif hakları

dahil hiçbir konuda bir sistem oturtmayı başaramayışımız ve en nihayetinde devletin

bürokrasi denizi içinde yönünü yanlış tayin edip, yanlış limanlara sığınması

sonucunda bir sektör olabilme imkanına geç kavuşmamız olmuştur.

a. Müziğin Pazarlanması ve Aracıları

Sadece sektör ve tüketiciler arasında bulunarak değil aynı zamanda bunları

birbirine bağlayarak da, popüler müziği sektöre ve tüketicilerine açık şekilde sunan

birçok önemli medya formu, kuruluşu ve uygulaması mevcuttur: televizyon,

35

kulüpler; konserler ve turneler; rock festivalleri; radyo; müzik videoları; müzik

yayınları ve listeler. Bütün bu formlar, sanatçı, metin ve tüketici arasında kaçınılmaz

bir bağlantı meydana getirerek müziğe aracılık eder. Bu medyaların popüler müziğin

anlamını tayin etmedeki önemi, müzikteki ritüel, keyif faktörü ve ekonomik

faktörlerin karşılıklı ilişkisinde yatar. Çeşitli şekillerde, her form, izleyici kitlesi

meydana getirmek, bireyin fantezi ve keyif mekanizmasını ateşlemek ve rock

ikonları ile kültürel mitler yaratmak için çalışır. Bu aracılara kısaca değinmek

gerekir:

(1) Eğilimler ve Genel Konular

Popüler müziğin pazarlanması ve tüketiminde üç ana eğilim mevcuttur.

i. Değişen Popüler Müzik Dinleyicisi

“…Oysa şimdi genç olduğunu iddia eden ama bütün

tepkilerinde eskilerden çok daha yetişkin, çok daha

kaşarlanmış olduğunu gördüğümüz bir kuşak var karşımızda

– o asık yüzlü, otoriter ve sarsılmaz gücünü, hiçbir çatışmaya

girmeksizin kendi isteğiyle teslim olmuş, feragat etmiş

olmasından alan bir kuşak.” (Adorno, 2005)

Goodwin’in 1980’lerin sonunda gözlemlediği gibi: “eski” müzik her yaştan

dinleyici için yeniden güncel hale gelmiştir. 1994 ve 1995 boyunca, ‘nostalji rock’,

rock müziğin geçmişini merkeze koyarak ve dinleyicilerinin yüzde 35’i 35 yaş ve

üstü olmak üzere, ayrıca Rolling Stones, Pink Floyd, the Eagles ve Sex Pistols

gruplarının yaptıkları başarılı turneler ile birlikte, popüler müzikte ön planda

kalmaya devam etmiştir. Popüler müziğin geçmişine olan bu sürekli yüksek ilgi hem

yaşını başını almış kişiler hem de gençler arasında çok açık gözlemlenmekle birlikte,

genç dinleyici kitlesi popüler ve akademik medya ile reklam endüstrisi tarafından “X

Kuşağı” olarak şekillendirilmektedir: X Kuşağı, temelde tarz olarak “grunge” ile

ilişkilendirilen, medya konusunda bilinçli gençlik grubu olarak tanımlanabilir.

36

1970’li yılların sonlarında müzikten uzaklaşan, müzik merkezli olmayan bir

gençlik kültürü ortaya çıkmış ve gençlik ilk kez müziğin temel tüketicisi olmaktan

çıkmıştı. Eski müzikseverler, büyümüş ve müziğe ilgilerini sürdürseler de tercihleri

kalabalık stadyum konserlerinden opera salonlarına ve evlerinin konforuna yönelmiş,

yeni nesil müzikten çok görsel imgelere ve televizyona kaymıştır. Müzik endüstrisi

bu kuşağa ürünlerini ancak televizyon yoluyla tanıtabileceğini bilmekteydi.

(Çelikcan, 1996: 74). Bu nedenle yeni nesil için konser programlarını televizyona

taşımak ve eski nesil içinse “oldies goldies*” albümler hazırlamak yoluna gittiler.

Her iki kuşağa ulaşmanın yolu görsel araçlardan geçtiği için, müzikte görselleşme

tek çözüm olarak görülmeye başlamıştır (Çelikcan, 1996: 77).

Müşterek anılarımızın bu şekilde yeniden paketlenmesi/pazarlanması çok

yeni değildir, ancak ölçeği farklıdır ve 1990’lardaki popüler müziğin enerjisine ve

canlılığına ilişkin soru işaretleri meydana getirir. Genellikle 13 ila 24 yaş

aralığındaki yaş kohortunda bulunan gençler eskiden beri ana popüler müzik

tüketicisi olagelmiştir ve gençler boş zaman aktiviteleri için kaydadeğer gelire sahip

ana tüketici grubu olmayı sürdürmektedir. Ancak, popüler müziğin gençlikle

doğrudan bağlantısının artık niceliğinin belirlenmesi gerekir.

‘Materyal anlamda, geleneksel rock tüketicisi, -“isyankar” gençler – artık

merkezi pazar figürü olmaktan çıkmıştır. Popüler müzik pazarı, 1950’lerde ve

1960’ların müziği ile büyüyenleri ve sonrasındakileri de kapsayacak şekilde

genişlemiştir. 1960’lardan günümüze hayatta kalan gözde sanatçılarıyla birlikte

yaşlanan bu eski tüketiciler büyük ölçüde “altın eskiler” radyo formatlarının bu kadar

yaygın olmasını açıklamaktadır ve plak satışlarında, özellikle “arka katalog”

satışlarında giderek artan bir pazar hissesinin sahibi olmaktadır.

* Popüler müziğin nostalji diye tabir edilen türü. Eski, klasikleşmiş ve “hit” olmuş parçaların çeşitli kategorilerde bir albümde derlenip müzikseverlerin beğenisine sunulduğu bu albümler halen çok revaçtadır.

37

ii. Telif Hakkı

Müzik videoları konusunda değinildiği gibi, başlarda müzik videoları yayın

akışını doldurmada bir araçtı ve müzik kanalları ile televizyonlara çift yönlü fayda

sağlamaktaydı. Ancak kablolu yayınların gelişmesi ve seçeneklerin çoğalması

beraberinde müzik sektörü ile televizyon kanalları arasında bir düzenleme

yapılmasını zorunlu kıldı. Kanalların müzik videolarına olan talebi arttı ve bu da

müzik videolarının başlı başına bir pazarlama aracı ve sektör haline gelmesini

sağladı. Müzik videoları salt reklam aracı olmanın ötesine geçerek, videonun

yapımcı firmasının ve o müziği üreten yayın haklarından doğan telif hakkı meselesi

gündeme geldi (Çelikcan, 1996: 88).

Telif hakları konusu, müzik sektörünün merkezinde yer alır. Telif haklarının

temel prensibi, bir kişinin özel olarak kendi eserini kopyalama ve yayınlama

hakkıdır; telif hakkı sahiplerinin, eserlerini çoğaltma veya çoğaltılmasına izin verme

ve dağıtma hakkı vardır. Önemi kültürel öneminde yatmaktadır. Yeni ses kayıt ve

reprodüksiyon teknolojilerinin rolü, fikri mülki haklar, telif hakları ve ses kontrolüne

ilişkin konular ile ilişkilendirilmiştir. Müzik sektörü için, 1990’ların “korkulu

rüyası”, telif haklarına yönelik tehditlerle ortaya çıkmaktadır.

Birim albüm satışlarından gelen gelirin yanı sıra, plak şirketleri, sanatçılar,

şarkı yazarları ve müzik yayıncıları hak satışlarından da gelir elde etmektedir.

Hakların sahipliği ana kaydın, diğer bir deyişle daha sonraki kayıtların üretildiği

orijinal kaydın telif hakkıyla belirlenir. Global müzik endüstrisi artık komoditelerin

üretim ve idaresi ile daha az, hakların idaresi ile daha fazla ilgilenmektedir. Frith’in

(1993) gözlemlediği gibi, ses kaydında ve yeniden üretiminde yeni teknolojilerin

bulunması, kültürün globalleşmesi ile aynı zamana denk gelmiştir ve medya/eğlence

isteği bir araya gelmiş, esas plak satışlarından gelir gelmeye devam ederken,

“haklardan” elde edilen kar da en yüksek düzeye çıkmıştır. “Müzik” sayılan şey,

mülk olarak var olan sabit, sahibi belli bir halden, tanımlanması daha güç bir hale

gelmiştir.

38

Rome Convention ve Berne Convention telif haklarıyla ilgili temel

uluslararası anlaşmalardır. International Federation of the Phonographic Industries

(IFPI – Uluslararası Fonografik Endüstriler Federasyonu) global olarak telif

haklarının uygulanmasını düzenler, çeşitli yerel ve bölgesel ajanslar tarafından

desteklenir. IFPI’ye göre, İngiltere müzik endüstrisi, korsana karşı savaşta, pek çok

baskın ve adli takibatla korsanı 1995 yılı boyunca yüzde 40 azaltarak gelişmiş

ülkelere öncülük etmiştir (Music Week 13 Mayıs 1996). Ancak, telif haklarındaki

uluslararası tek biçimliliği sağlama çabaları çok kısmi bir başarıyla gerçekleşmiştir;

Avrupa Birliği anlaşmalarında ve uygulamalarında bile çok büyük değişiklik

göstermiştir. Telif haklarına yönelik tutumlar kimin çıkarının söz konusu olduğuna

bağlı olarak değişmektedir. Pek çok müzik tüketicisi ve hatta bazı müzisyenler

arasında, telif haklarına karşı, uluslararası kuruluşların bu hakları kendi çıkarları için

kullandığı gerekçesiyle, artan bir düşmanlık görülmektedir. Şirketler aktif olarak

bizzat düzenlemeleri uyumlu hale getirme ve korsanı engellemenin yollarını

aramakta, telif hakları konusuyla özel olarak ilgilenen müzik endüstrisi birlikleri

(özellikle de IFPI) ise, büyük ölçüde endüstri sürecini desteklemektedir. Sonuçta

tehlikede olan pazarın kontrolüdür. Burada söz konusu olan son derece karmaşık

konulardır. Bu konular, müzikte aslında neyin telif hakkının alınabilir olduğuna

ilişkin soruları merkez alır. Bir şarkının, bir kaydın veya bir sesin kontrol hakkı

kimdedir? Ve ‘halkın malı’ denilen şeyin doğası nedir?

iii. İnternet Üzerindeki Popüler Müzik

İnternet popüler müziğin pazarlanmasına ve alımlanmasına önemli bir yeni

boyut katmış, öte yandan telif haklarının güçlendirilmesine ilişkin yeni sorunla

meydana getirmiştir. İnternet üzerinde popüler müzik, İnternet üzerinden satış yapan

müzik marketleri; plak şirketlerinin ve sanatçıların İnternet sitelerini; İnternet

üzerinden yayın yapan müzik yayınlarını; İnternet üzerinden yapılan konserler ve

röportajları; duyuru bültenlerini içerir. Özetle, bunlar popüler müzik

dinleyicisi/tüketicisi, sanatçılar ve müzik endüstrisi arasında bağ kurmanın yeni

yollarını temsil ederler. Bu tür elektronik ticaretin önemine ilişkin pek çok tartışma,

konunun işe ilişkin/ekonomik yönünü vurgulamaktadır: şirketlere ve tüketicilere

39

faydaları; İnternet üzerinden iş yapmakla ilgili engeller ve güçlükler; İnternet

kullanıcılarının demografik özellikleri; İnternetin şirketlere sağladığı fırsatlar. Ancak

aynı zamanda İnternet üzerindeki popüler müziğe ilişkin, popüler müzikle ilgili

çalışmalarda süregelen pek çok tartışma ile ilişkilendirilen önemli kültürel meseleler

vardır.

İnternet müzik endüstrisinde faaliyet gösteren geleneksel aracıları (özellikle

de plak şirketlerini) atlatarak daha büyük tüketici özgürlüğü ve seçim şansı

yaratabilir. Her yeni ortam ve teknolojik biçem, insanların müziği deneyimleme

biçimini değiştirir ve bu durum müzikle bağlantıyı ve müziği tüketme biçimini

etkiler. İnternet olayında, sorulacak soru şudur: tüketici ve ürün ile müziğin

teknolojik olarak aracılanması arasındaki geleneksel ‘mesafe’ kavramlarına ne

olmuştur? Son olarak, fikri mülki hakların doğası ve bunların düzenlenmesi, İnternet

üzerinde açık olan elektronik erişim olasılıkları ve popüler müzik metinlerinde

örnekleme hakkındaki süregelen tartışmalar ile birlikte çok daha keskin bir boyut

kazanmıştır.

(2) Televizyon

Çelikcan televizyonun popüler müziğin tanıtım aracı olma işlevinin,

televizyonların şarkıcıları popüler etmedeki gücünün keşfedilmesi olarak belirtir. Bu

durum, “TRT bünyesindeki sanatçıların piyasaya girmesine, albümler yapmasına ve

bu sefer dışarıdan birer şarkıcı olarak görünmelerini sağladı.” (Çelikcan, 1996: 102)

Televizyonda yayınlanacak müziğin devlet denetiminde olmasının hem

avantajı hem dezavantajı vardır. TRT’nin ilk dönemlerinde, yayınlanacak şarkının

söz ve müziğinden, sanatçının kostümüne, mizansene kadar her konuda uyulması

gereken bir takım kurallar vardı. Sözler, yorum, melodi, kostüm denetleniyordu. Bu

durum beraberinde yayınlanacak müziğin çok iyi olmasını gerektiriyordu. O dönem

yasaklama dönemi olarak görülmekle birlikte aslında şu anki popüler müziğe

baktığımızda öyle bir döneme neredeyse hasret duyulacak bir dönem olduğunu

görebiliriz. Sanatçılar denetimden geçmek için sınavlara, prosedürlere tabi idiler ve

40

bu ortaya gerçekten sözü ve müziğiyle iyi eserler çıkmasını sağlamaktaydı. Ancak

bunun doğrudan sansür olduğuna, sanatçıları ve sanatı kısıtladığına dair tartışmalar

süregelmiştir.

Televizyon popüler müziğin kitlelere ulaşmasının en yaygın ve ekonomik

yoludur. Zira daha önce değinildiği gibi, müzikte 1970’li yıllarda ortaya çıkan kriz,

müziğin görsellikle birleştirildiği mecra olan televizyonun gücünden faydalanılarak

aşılmıştır. Televizyon ve müzik sektörü birbirine karşılıklı fayda sağladıkları bir

ilişki içindedir. Müzik endüstrisi açısından sektör sanatçılarını/yıldızlarını/hit

şarkılarını televizyon sayesinde rahat ve zahmetsiz şekilde tanıtıp satışlarını

arttırırken, televizyon da çok geniş kitlelerin ilgisini çekecek şarkı ve şarkıcılarla

yayın akışını doldurmakta ve reyting dolayısıyla para kazanmaktadır (Çelikcan,

1996: 112).

(3) Kulüpler

Kulüpler sanatçıların düzenli ve sürekli bazda canlı performanslarını

sergileme imkanı buldukları mekanlardır.Bu mekanlar adeta yerel seviyede, gelecek

vadeden müzisyen adayları için bir eğitim ortamı olduğu kadar, artık rüştünü ispat

etmiş müzisyenlere ise sürekli organize bir program imkanı sunarak “rahat” bir

yaşamın anahtarını veren mekanlardır. Kulüpler eğilimleri belirleyebilir veya

popülerleştirebilir. Sanatçıları hayranları ve müzik yapımcıları ile bir araya

getirebilir.

(4) Konserler ve turneler

Birebir konserler ve turneler, sanatçıları ve sanatçıların müziğini potansiyel

fanlar ve müziğiş satın alacak kitle ile bir araya getirir ve bir imaj

oluşturur.1980’lerden 1990’lara kadar, canlı performanslar dinleyicilerin başarılı bir

performansa olan ilgilerini sürdürmenin en iyi yolu ve yeni bir yıldız yaratmanın

temel faktörü olmaya devam etmiştir. Konserler, hem konser veren hem de konser

izleyen için müzik ile ekonominin, ritüelin ve keyfin iç içe geçtiği kompleks kültürel

olgulardır. Canlı uygulanımı temel alan konserler, müzisyenlerin yeteneklerini ,

41

yaratıcılıklarını özgür biçimde sergilemelerine olanak sağlamaktaydı.(Çelikcan,

1996: 77).

Konserler canlı performans ve müzisyenlerin yeteneklerini sergilemek için en

ideal platformken, teknolojik gelişmelerden nasibini almıştır. Öncelikle çok kanallı

kayıt masalarının bulunması, çok varyasyonlu şarkı söyleme tekniği ve efektleri

meydana getirmiş, şarkının bir defada hatasız çalınma zorunluluğunu ortadan

kaldırmışır. Enstrümanların farklı zamanlarda çalınarak daha sonra birleştirilmek

suretiyle müziğin çeşitlendirilme imkanının bulunması, konser performanslarında

değişikliğe yol açmıştır. Zira sahne canlı performans yeri olduğu için teknik şartlarla

üretilen müziğin sahnede yeniden canlı üretimi imkansız olmuş ve “playback” yani

önceden kaydedilmiş sesin sahnede ağız oynatılarak taklit edilmesi yöntemi

geliştirilmiştir. Konsere canlı performans izlemeye gelip hayal kırıklığına uğrayan

kitlenin memnun edilmesi için de konserde ilgiyi canlı performanstan başka yönlere

kaydıracak bir formül bulunması gerekiyordu. Çözüm de bulundu: Konser şovları.

Konserlerde artık ses ve müzikalite önemini yitirdiği için, konserde bu boşluk görsel

şovlar, ışık oyunları ve efektlerle giderilmeye çalışıldı. Canlı müzik, yerini canlı

gösteriye bıraktı (Çelikcan, 1996: 78-79).

Turneler, canlı performanslar gibi promosyon ile ilgilidir; sanatçı radyo ve

TV programlarına çıkar, müzik marketlerde görünür ve genellikle satışı artırmaya

yardım edecek her şeyi yapar.

(5) Rock Festivalleri

Rock festivalleri, popüler müzik mitolojisinde merkezi bir rol oynar.

1960’ların sonlarında, birçok festival, gençlere yönelik rock kültürü kavramını

meydana getirirken, bir taraftan da ticari potansiyeli doğrulamaktaydı. Woodstock

bunlardan en çok bilinenidir. 1980’ler ise politik yönelimli “bilinçlendirme

konserlerinin”, hem maddi olarak hem de ideolojik bir yan taşıyarak başarılı olması

üzerine, müzik festivallerinin yeniden tasdik edilmesine tanık oldu.

42

Konserlerde olduğu gibi, festivaller de, hem ideolojik hem de ekonomik

seviyede faaliyet gösterir. Popüler müzik kişilerini güçlendirir, ikonlar ve mitler

yaratır. Aynı zamanda, sanatçılar, konserlere gidenler ve artık kablolu yayınlar

sayesinde tüm dünya çapındaki dinleyiciler için “ulaşılır” hale gelir. Bu dinleyici

kitlesi, komodite olarak yaratılır.etkinlik başlı başına, şayet öngörülen hedef kitleyi

çekiyorsa, gerek konser alanındaki tüm yiyecek ve hediyelik eşya satışlarıyla, gerek

global hedef kitleye/pazara ulaşan TV yayınlarından gelen gelirle, gerekse “canlı

performans” kayıtları ile, çok önemli bir ticari girişimdir.

(6) Radyo

MTV’nin 1980’lerin ortasındaki kuruluşuna kadar, radyo popüler müziğin

biçimini ve içeriğini tayin etmede tartışmasız en önemli kitle iletişim aracıydı. Radyo

yayınlarının organize edilmesi ve radyonun müzik formatı yaratma uygulamaları,

popüler müziğin “yüzü”nü oluşturmada çok büyük önem taşımıştır.

Radyo istasyonları, çalınan müzik türü, diskjokeylerinin tarzı, haber, yarışma,

reklam ve diğer program türlerinin karmasına göre ayırt edilir. Bu karmada müzik

merkezdedir ve istasyon ve program direktörleri kurallarla belirlenmiş ve

tanımlanabilir ses ve formatı sağlamaktan sorumludur. Bir sanatçının şarkılarının

radyoda çalınması, turneler, konserlere ve buna eşlik eden albüm satışları gibi

aktiviteleri desteklemek için de gereklidir.

Çağan bu konuda şöyle diyor:

“Radyo kültür endüstrisi içinde önemli bir işlev görür, bu

işlev ön seçim denilen süreçle bağlantılıdır. Ön seçim

süreci, belirsiz bir isteme yönelik olarak, sayısız ürünün

ardışık, evreli bir şekilde süzgeçte geçirilmesini ön görür.”

Müzik sektörü için radyo her zaman çok belirleyici olmuştur. İlk kez

piyasaya çıkacak bir albüm önce radyolara dinletilir, nabız yoklanır. Radyolarda bir

grup “müzik profesyoneli disk-jokeyin” onayından geçen şarkı, kitlelere sunulmaya

43

hazırdır. Yoğun şekilde empoze edilerek sürekli çalınır. Radyolar, “radyo dostu”

denilen şarkılara rağbet gösterirken, prodüktörler için de adeta bir ürünün fokus

grubu işlevini görür. Bir şarkının radyoda çok çalması, elbette bir hit olacağı

anlamına gelmez, ancak trend yaratmada radyonun gücü yadsınamaz. Özellikle her

yerde dinleyebilen, müziğin en zahmetsizce dinlenebildiği mecralar olarak radyolar

önemlerini kaybedecek gibi görünmemektedir.

Türkiye’de başlatılan ilk radyo devlet denetiminde resmi bir müzik anlayışını

yaymak istemiş ve bu anlayış dışındaki müzik oluşumlarına kapalı kalmıştır.

Türkiye’de düzenli ilk radyo yayını 1927 yılında İstanbul’da başlamıştır. Telsiz

Telefon Türk Anonim Şirketi (TTTAŞ) adlı özel bi kuruluş tarafından hükümet

izniyle ve denetimiyle başlatılan bu ilk radyo yayını, daha sonra Ankara’da da

sürdürüldü. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Çelikcan, 1996). Batının “muasır medeniyeti”

seviyesi ulaşmak amacıyla Türk müziği 2 seneye yakın bir süre yasaklanmış ve

klasik batı müziği ile kitlelerin “müzik zevklerinin yükseltilmesine” çalışılmıştır.

Halkın klasik müziğe itibar etmeyip Arap müziklerini dinlediği Arap radyolarına

rağbetin artması bu yasağın kaldırılmasında bir etken olabilir. Ancak sonuç ne olursa

olsun, bu yasağın kaldırılmasından itibaren, başta Halk Müziği olmak üzere, farklı

müzik türleri radyolarda kendine yer bulmaya başlamıştır. Radyolar daha çok batı

müziğine ve klasik müziğe yer vermekle birlikte, uzun yıllar halkı yozlaştırdığı

gerekçesiyle yer verilmeyen Türk müziği de radyoda yayınlanmaya, Türk Sanat

Müziği ve Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği gibi türler de radyoda yer bulmaya

başlamıştır. O dönemlerde radyonun amacı müziği satmak değil, halkın müzik

zevkini yönlendirmektir. Bu nedenle yıldızlık kavramı henüz oluşturulmaya gerek

olmayan bir kavramdır. Çelikcan’ın belirttiği gibi, “radyo gibi, şarkıcının da

kendisini beğendirme çabası yoktu”. Ancak “Müzik endüstrisinin gelişmesiyle ve

sinema aracılığıyla, popüler müzikte yıldızlar yaratılmaya başlanınca, radyoda

yetişen çok sayıda sanatçı da popüler müzik alanına girip yıldızlaşmaya başlamıştır.”

(Çelikcan, 1996: 99).

44

(7) Müzik videoları

Konserler ve turneler kısmında değinilen gelişmelerin ortaya çıkardığı bir

gelişme de müzik videoları oldu. İnsanların dikkatleinin müzikten uzaklaştığı bir

dönemde, müzik sektörünün görselliğin önemini kavramasıyla ve kaybettiği kitleyi

televizyon ile geri kazanabileceği bilinciyle, şarkıcıların önce canlı performansları ve

konser görüntüleri, “1980”lerdeki New Pop akımı ile de görselliklerinin ön plana

çıktığı müzik videoları yayınlanmaya başlamıştır. Görselliği temel alan müzik

anlayışı kısa zamanda müziği yeniden gençlerin gündemine getirdi (Çelikcan, 1996:

81).

“Müzik videosu” terimi, farklı farklı ancak gene de birbirleriyle çakışan

birçok anlama sahiptir: MTV vb. müzik kanalları; televizyondaki genel yayın akışı

içindeki ayrı programlar ve kiralanabilen veya satın alınabilen müzik video kasetleri.

Hepsi bir araya getirildiğinde, bunlar popüler müziğin pazarlanmasında çok büyük

bir etki gücüne sahiptir. Bu üç formatın ortak bileşeni, bireysel müzik videosu

klioleridir; bunu geleneksel single standartları izler. Müzik klipleri genellikle

yaklaşık üç dakika uzunluğundadır ve sektörün kendi tabiriyle, albüm satışlarını ve

liste durumunu güçlendiren “promosyona yönelik araç” görevi görürler.

1987 yılında yayına başlayan MTV Avrupa, tüm kıtada 60 milyonu aşkın eve

yayın yapmaktadır. Dili büyük ölçüde İngilizce’dir ancak VJ’ler Avrupa’nın her

kesiminden gelmektedir ve kanal bu süreçteki ulusal farklılıkları yıkarak, açık

biçimde “Avrupalı” zevkleri, tarzları ve konuları yansıtan programcılık meydana

getirme amacındadır.

Müzik videoları 1980’in başlarında televizyon kanallarına ücretsiz

veriliyordu. Bu çift taraflı bir avantajdı. Televizyon endüstrisi yayına koyacak

program bulamadığı için masrafsızca yayın saatlerini müzik videoları ile doldururken

(ki böylece hedef kitleyi kendine çekmekle bir taşla iki kuş vurmaktaydı), müzik

45

sektörü de parçaların tanıtımını rahatlıkla yapabileceği ve böylece satışların

arttırabileceği bir mecra kazanmış oluyordu* (Çelikcan, 1996: 84).

Devir imaj devri olunca, tek başına müziğin geniş kitlelere ulaşmada yeterli

olmayacağı ön görülerek birden bire ortaya çıkan bir kavram olmuştur müzik

klipleri. Müziğin görselle birleşmesi, efektler, imaj, şarkıcı, şarkı kombinasyonu

müziğin tanıtımında çığır açmış, bir sektör haline gelerek bir köşede sessizce kendi

kendine çalan bir radyodan daha fazla dikkat çeker hale gelmiştir. Bununla birlikte

müzik kliplerinin insanları müziği kendi yaratıcılıklarıyla algılama yeteneğinden

yoksun bırakma; cinsellik, şiddet ve cinsel ayrımcılık yapma ve reklam aracı olma

özelliklerinden dolayı eleştirilmektedir (Çağan, 2003: 198).

Türkiye’de müzik video olgusu MTV’den önce de mevcuttur. Ancak bu

müzik videoları daha çok o dönemin müzik programları için çekilen ve bilinen

anlamda video klip niteliği taşımayan, kanalların kendi bütçelerinden ödedikleri,

daha çok stüdyo ortamında çekilerek sanatçı ve şarkıcıyı ön plana çıkaran müzik

videolarıdır. Bugünkü anlamda müzik video sektörünün gelişimi ve kurumsallaşması

1994’ten sonra başlamıştır (Çelikcan, 1996: 110).

i. Tüketim Nesnesi Olarak Müzik Videoları

Önceki bölümde değinilen bir ürünün gerçek kullanım değeri ile gözlenen

kullanım değeri arasındaki farkı müzik videolarına uygulamak mümkündür. Müzik

videoları şarkıcıyı/şarkıyı tanıtmaya yönelik bir tanıtım aracıdır. Bu gerçek kullanım

değeridir, Ancak müzik videoları içerdiği reklam unsurları ve al mesajları itibariyle

hedef kitlenin tüketim ihtiyacına yönelik gerçek kullanım değerinin ötesinde bir

kullanım değeri yüklenir. Bu değerler Tablo 1’de sunulmaktadır:

* Çelikcan’ın Dave Laing’ten aktardığı bilgilere göre, “1984 yılında İngiltere’de 800, Fransa’da 100,

Almanya’da 100, Hollanda’da 35 adet klip çekilmiştir. Amerika’da ise bu sayı 1500’ün üzerindedir.

46

Tablo 1: Müzik Videolarının Gerçek Kullanım Değeri ve Gözlenen

Kullanım Değeri

Müzik videoları

Gerçek kullanım değeri Gözlenen kullanım değeri

1) Şarkıcıyı/şarkıyı tanıtmak

2) Albüme dair fikir vermek

3) Ürün tüketildiği zaman

(şarkıyı dinleyince,

şarkıcıyı görünce, albümü

satın alınca) haz, heyecan

duyulmasını sağlamak

4) Sanatçı sadece müziğin

tanıtılmasında yardımcı

bir araçtır, işlevi

ikincildir.

1) Şarkıcıya satışı garanti

edecek güçlü ve yaratıcı bir

kişilik kazandırmak. Şarkıcı

yıldızlaştırılır ve her şeyin

yaratıcısı olarak gösterilir.

Yıldızın ekonomik ve

toplumsal değeri vardır.

2) Yıldızın kullandığı ürünlerin

reklamı yapılarak

dinleyiciye mesaj vermek,

3) Dinleyiciyi salt müziğin

değil, yıldızın tükettiği her

şeyi tüketmeye

yönlendirmek

Çelikcan, müzik videolarının konumlandırma işlevinden bahseder. Buna göre

müzik videolarında en başta gelen şey izlenim yaratmadır. Bir müzik parçası onlarca

kişinin emeğiyle yaratılır, tanıtım klibi hazırlanır ancak müzik videolarında şarkıcı

tali işlevden alınıp birincil plana yerleştirilir ve yıldızlaştırılır; bu yıldızın sürekli

tanıtımı yapılarak kendini onunla özdeşleştiren ve şarkıcı ne yapsa onu yapmak

isteyecek bir kitle yaratılır ve yıldızın her tükettiği ürünü tüketeceği bilinen bu kitle

için yıldız üzerinden tüketim ihtiyacı yaratılır. Bu konumlandırma yıldızın da

işlevinin gerçek kullanım değerini aşarak gözlenen kullanım değerine –bir tüketim

nesnesi- geçmesine yol açar (Çelikcan, 1996: 123).

Kitlelerin oluşturulması kültür endüstrisinin bir diğer ustalık alanıdır ve

kitlelerin güdülendirilerek istenilen amaç doğrultusunda kullanımını çok iyi örnekler.

Yıldız henüz bir hayran kitlesi oluşturmamışsa bile, çeşitli konser görüntülerinde, en

47

coşkulu kitleler yakın planda çekilerek, şarkıcı çeşitli açılardan görüntülenerek ve

şarkıcı ile kitle arasında “ne kadar sıcak ve coşkulu” bir ilişki ve iletişim olduğu ve

temelde şarkıcının ne kadar çok hayranı olduğu izlenimi yaratılarak, henüz hayran

kitlesini oluşturmayanlara öncelikle ürünü almak değil, bu “coşku dolu kalabalığa

katılma” çağrısı yapılır. Özdeşleşme sağlanmaya çalışır. Böylece “şarkıcı izleyici ile

yakın bir ilişki kurarken, izleyici gözündeki imajını da güçlendirmiş olur” (Çelikcan,

1996: 125). Bundan sonra kitlelere yönelik tüketim hareketi başlatılabilir. Yıldızın

kullandığı ürünlerin yanı sıra, yıldızın yan ürünleri (tişörtler, posterler vb.) ve

günümüzde yıldızların bazı firmalarla işbirliğine giderek bizzat üretiminde ve

satışında rol oynadığı ürünler (örn. Beyonce-Heat Fragrance/Parfüm; Britney Spears-

Curious, Fantasy, In Control, Believe isimli kokular) bu kitlelerin tüketimine

sunulur.

Kitle tüketiminde popüler kültür ürünlerinin manipülasyon aracı olarak

kullanımında en açık yöntemlerden biri, Çelikcan’ın Gow’dan aktardığı üzere, sözde

özdüşünüm (Pseudo-reflexive) (Gow, akt. Çelikcan, 1996: 127-28) Bu yöntem

özellikle popüler kültüre aykırı duran punk, rock, alternatif gibi türlerin, popüler

kültür ürünü/kurbanı olmadıkları, popüler kültüre karşı oldukları izlenimi yaratılarak

kitleleri yanıltma yöntemidir. Bu kesimlerde, bu izlenimi yaratmak için ya konser

görüntülerinden oluşan kliplerle, ya da o videonun, şarkının üretim süreci

yansıtılarak amacın sadece müzik-yıldız-hayran bağlantısı kurmak olduğu izlenimi

yaratılmaya çalışılır (Çelikcan, 1996: 128-129).

Özetleyecek olursak, kitleleri tüketime yönlendirmenin yolu, o kitlenin

kendini ürünle özdeşleştirmesini ve ihtiyacı olmasa bile her türlü ekonomik,

psikolojik, toplumsal yolu kullanarak ihtiyaç yaratma becerisini kullanarak kitleler

için yapay tüketim ihtiyacı sağlamaktan geçer. Bunu keşfeden şirketlerin başarısızlık

payı yok denecek kadar azdır. Kapitalist sistemde ürün satmak için her yol mübahtır.

48

(8) Müzik basını

Müzik basını ekonomik bir emtia olarak müzik satma sürecinde önemli bir rol

oynarken, aynı zamanda müziğe kültürel bir önemle yatırım yapar. Popüler müzik ve

kültür dergileri sadece müziği ele almaz; özellikleri ve içerdikleri reklamlarla bu

dergiler tarz sağlama fonksiyonuna da sahiptir. Aynı zamanda, bu dergiler geleneksel

şekilde tüketiciler olarak hedef kitlenin oluşturulmasına katkı sağlama fonksiyonunu

da yerine getirirler. Ancak, popüler müzik dergilerinin büyük kısmı, sanatçılar ve

müzikleri ile tüketicilerin (hayranların) bunlarla ilişkisine odaklanmaktadır.

Bu dergiler, farklı müzikal estetik anlayışı ve vurgularına, sosyo-kültürel

fonksiyonlarına ve hedef kitlelerine göre net olarak tanımlanabilen birçok kategoriye

ayrılmaktadır.

Müzik basını değerlendirmeleri, plak şirketinin ürünlerini pazarlamasında

önemli bir destek sağlar, plak şirketlerine (ve sanatçılarına) albümleriyle ilgili

eleştirel geri bildirimlerde bulunur. Bu süreçte, müzik basını tanıtım için destekleyici

ifadeler içererek ve radyo istasyonları ve diğer basın kaynaklarına gönderilen basın

kitlerinin bir parçasını oluşturarak promosyon araçları olur. Hem basın hem de

eleştirmenlerin başka bir önemli bir ideolojik bir fonksiyonu da vardır. Basın ve

eleştirmenler ürünün kültürel önemine vurgu yaparak tüketicileri esasında ekonomik

bir komodite satın aldıkları gerçeğinden uzaklaştırmaktadır. Bu durum, müzik basını

ve eleştirmenlerin en azından doğrudan, müzik sektörü içine entegre olmadığı (yani

plak şirketleri tarafından satın alınmadığı) hususu ile desteklenmektedir. Böylece

uzaklaştırma hissi sürdürülürken, sektörün sürekli yeni imajları, tarzları ve ürünleri

satma ihtiyacı da karşılanmış olmaktadır.

Popüler müzik, kulüp konserlerindeki performanslar ve festivaller, radyo ve

müzik videoları ve müzik basınında yer alarak kitlelere yönlendirilir. Bu ortamlar,

tüketici ritüeli ve keyfi ile ekonomiyi birleştirir ve bu süreçte ticari bir ürünü kültürel

bir önemle empoze eder.

49

Alemdar ve Erdoğan, Popüler Kültür ve İletişim adlı eserinde müzik

dergilerinin çoğunlukla gençlere yönelik olduğunu ve bu dergilerin satmak için bol

resimli kapakta “Herkese Bedava PopCard”, “Dev Posterler”, “12 Adet Süper

Çıkartma” gibi taktiklere başvurduğunu belirtiyor. (Erdoğan ve Alemdar, 1994: 26)

(9) Listeler

Listeler çok temel bir rolü vardır: ‘popüler müzik fanları için listeler

komoditelerin sayısallaştırılmış bir dökümü değil, daha çok müziğin ona göre kendi

farklılığını ve diğer formalar göre durumunu ortaya koyduğunu gösteren referans

noktasıdır.’ Listeler, özellikle radyolarda çalınma listeleri üzerindeki etkileri hem de

bilindiği gibi bunları idare etme çabalarına ilişkin tartışmalar yoluyla popüler müziği

hem yansıtır hem de şekillendirir.

2. Müzik ve Kültür Endüstrileri Arasındaki İlişki

Bütün bu bilgiler akılda tutularak, Frankfurt Okulu’nun müziğe kültür

endüstrilerinin bir ürünü ve aracı olarak nasıl yaklaştığına bakılmalıdır. Müzik

konusunda Frankfurt Okulu temsilcilerinden özellikle Adorno’nun düşünceleri ön

plana çıkmaktadır.

Marcuse’ün Tek Boyutlu İnsan eserinde belirttiği gibi günümüzde müzik bile

ticari bir özellik kazanmıştır. Kültür öğelerinin sadece alışveriş değeri önemli hale

gelmekte, bunun dışındaki her şey önemini kaybetmektedir (Kurt, 2009: 45).

Theodor Adorno sanatta, özellikle de müzikte, reklamın ve bunun sonucu

olarak dayatmanın önemini vurgulamaktadır (1975: 13). Genel olarak

düşünüldüğünde, izleyici, reklamı yapılan maddenin üstün gücüne teslim olmakta,

dayatılan malları kendine ait kılarak “ruhsal huzur satın almaya” çalışmaktadır.

Adorno’nun bu değerlendirmesi müzik açısından da geçerlidir. Burada “ruhsal huzur

satın alma” “kişisel zevk” olarak tanımlanmakta ve kişinin, kendisine yutturulan

şeyle özdeşleşmesi sonucu oluşan “pasif bağımlılık”ın reddedildiğini belirtmektedir.

İşte bu kişi, “en rahat ve akıcı” ve tekrarlanan şekerli müzikal çözümlemeler olarak

50

hazırlanan “bir çocuk besini”ni tercih etmekte, aşina olmadığı her şeyi ise, kibirli ve

cahil bir tutumla reddetmektedir. Anlaşıldığı üzere, müzikte de özgür ve bilinçli bir

seçimden bahsetme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü hem ağır, hem de hafif

müzikte çağdaş pazarın değişim değerleri egemen olmuş, müzik, “kolay hazmedilen

bir mutfak nesnesi” halinde servis edilir hale getirilmiştir. Bu servis, müziği şiddetle

istemeyi öğrenmiş kitleye, bu müziği emtia olarak satmak için bazı cazibe artırıcı

unsurlar (star saplantısı, renk efektleri, yorumcunun ihmal edildiği standartlaştırılmış

hit parçalar gibi) eklenerek yapılmıştır (Lunn, 1995: 198-199).

Oskay’ın eserinde (1999) alıntıladığı Adorno’nun 1930’ların sonlarındaki

ünlü incelemesinde belirttiği gibi, 19. Yüzyıldaki genel anlamdaki çalgı, müzik

üretimi, müziğin yeniden üretimi ve dinleyicisinin değişimi müziği yabancılaşmanın

yoğunlaştığı bir toplumsal yaşamın diğer kültür ürünlerinin durumuna indirgemiştir.

Klasik müzik denilen müzikten de önce, pop müziği ve caz müziği türleri özgün

yapıtlar olmaktan çıkmışlardır. Caz müziği bile, tüm spontane bir müzik türü olma

görünümüne karşın, “kuralları oluşmuş bir müziğe” dönmüştür* (Adorno, 2002: 470-

96).

Adorno, Cazın ritmini boş tekrarlar olarak nitelemiş ve bu tekrarlamayı

duygusal edilginlikle birleştirmiştir. Bu tekrarlamalar daha sonraları Adorno

tarafından “köle ritimler” olarak nitelendirilmiştir (Adorno, 2002: 348)

Popüler müzik tartışmasında, sanatın işlevi ve değişimi tartışmasına paralel

düşünceler geliştirilmiştir. Sanatın kültür endüstrilerinden en çok etkilendiği öne

sürülen müzik, özellikle de popüler müzik, Swinge wood’a göre insana statükoyu

“kabullendirmekte”, dinleyenin rolü topyekun bir edilgenliğe dönüşmektedir.

(Swingewood; 1996: 38). Swingewood bunu şöyle ifade etmektedir:

“Yığınla üretilen müzik, herhangi bir negatif işlevi

bulunmayan, kişisellikten uzak, kolektif ve nesneleşmiş bir

* Daha fazla ayrıntı için bkz. Oskay: XIX. yy’dan Günümüze Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri

51

sanat biçimi – gündelik yaşamın bir süsü – haline

gelmiştir.”

Kültür endüstrisi dahilinde popüler müzik şu maddeler altında tartışılabilir:

- Popüler müzik, bizden insana ait şeyleri alıp bize meta olarak

döndürmenin bir biçimidir.

- Müzik endüstrisinin kötü yanı bizimle yaratığımız şey arasına konulan

hile, yalan dolan ve suistimal tabakasıdır.

- Sürekli yeni beğeniler yaratmayı ve insanı yönlendirmeyi amaçlar.

Amacı ne olursa olsun satmaktır. Bunun için imaj da yaratır, ikon da

yaratır, yıldız da yaratır. Dinleyici pasiftir, kendisine sunulanla

yetinmesi beklenir: çoğu zaman yetinir de.

- Yani müzik endüstrisi kapitalisttir, ürünleri kapitalist ürünlerdir ve bu

ideolojiyi devam ettirir (Çağan, 2003: 191-92).

Müziğin manipülasyon aracı haline gelmesi, kitleler üzerindeki ikna edici

gücünün hegemonya tarafından keşfedilmesiyle olmuştur denilebilir. Frith’e göre,

popüler müzik eğlence olmak vasfıyla gençlerin sürekli ilgi odağında olmuş ve bu

ikili ilişki kültür endüstrisinin sürekli merkezinde bir yer tutmuştur. Getirdiği

kazançla, spor veya filmlerden kazanılan paranın çok üzerinde bir endüstri olmuştur.

(Frith, 2000: 93)

Kendine özgü kategoriler oluşturmaktan çok, kesiksiz bir bütün içinde

bulunan müzik kaynaklı alt kültürler ikiye ayrılır. Estetik ya da beğeni kültürü de

denilebilen ve direkt bir politik hedef veya bir muhalif amaç gütmeyen, içine Caz,

klasik, polka, salsa, flemenko gibi türlerin girdiği yaygın tür (bunların radyoda

çalınma cazibesi yoktur), diğeri ise özünde sisteme karşı muhaliflik barındıran punk,

rock, metal gibi türlerin bulunduğu kategoridir (Çağan, 2003: 201-02).

Popüler müzikte açıkça görülen bir diğer özellik Frankfurt Okulu’nun

standartlaşma dediği tekrarlamadır (Çağan, 2003: 202). Lull’a göre popüler müzik

temalarının tekrarlanıp durması sayesinde diğer sanat eserlerinde görülmeyen

52

biçimde, dinleyicilerin bilincine nüfuz etme yeteneği gösterir (Lull, 2000: 15)

Alemdar ve Erdoğan bunu şu şekilde dile getirir: “Aynı parçanın, aynı müziğin

tekrar tekrar çalınması o kadar ileri gitmiştir ki, sadece birkaç cümleyi baştan sona

kadar tekrarlayan ürünlere rastlayabiliriz.” (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 49).

Frankfurt Okulu, bunu da standartlaşma olarak görür.

Sektörden ve popüler müziğin içeriğinden bahsettikten sonra, özel ilgi alanı

müzik olan Adorno’nun görüşlerinden bahsetmek gerekir. Adorno, özellikle bu

konuya yoğunlaştığı 1941 tarihli “On Popular Culture” adlı makalesinde, üç sav ileri

sürer: Birincisi, popüler müziğin standartlaştırılmış olmasıdır. Bu standartlaştırma,

en gene özelliklerden en spesifik unsurlara kadar her yerde kendini gösterir. En basit

örneği, koronun otuz iki bardan oluşması ve aralığın bir oktav ile bir nota ile

sınırlandırılma kuralıdır. Popüler müzik ticari açıdan sömürülüp tüketilen ve nitelikli

müziğin sistemli yapısı aksine mekanik bir müziktir (Çağan, 2003: 205). Bu

mekanizasyon, snatın kökenini gözden saklar, insanlara saldırganlık, kabalık, şiddet

ve egemen kurallara uymayı eker. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 52) Adorno popüler

müziğe tamamen olumsuz yaklaşır. Kitleleri uyutucu, uyuşturucu özelliğiyle bir

manipülasyon aracı olduğunu savunur. Sektör “hit” şarkılar yaratarak, insanları

standartlaştırma ve tek bir türe kanalize etmektedir. Yapılan ortaya yeni bir şey

koymak değil, eskiyi yeniden üreterek, “şurdakini buraya koyarak” yeni bir esermiş

gibi sunmaktır. Bu müzikler yoğun şekilde empoze edilerek bir süre sonra artık

kitleler tarafından yadsınır hale gelir, ki bu Adorno’nun ikinci savına götürür. Bu

ikinci sav, popüler müziğin pasif bir dinleyici kitlesi yaratmasıdır. Bu kitle

dinlediğini anlamlandırmaz, eleştirmez, kendisine verileni kabul eder. Popüler müzik

hayal kurmaya izin vermez, çünkü içinde zaten anlatılmış hayat hikayeleri, çerçevesi

çizilmiş hikayeler vardır ve insanın hayal kurmasının önündeki engeldir bu.

(Adorno, 1999: 73-7) Popüler müzik ayrıca müzik videoları yoluyla

görselleştirilerek dinleyiciden hayal gücü de alınır. Özellikle 1980’lerin sonlarından

beri video müziğin yaygınlaşmasıyla birlikte, imajlarda da saldırgan, şiddet kullanan

vahşiliği görürüz. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 52) Popüler müzikten kaçış yoktur. O

her yerdedir, Dinleyiciyi oyalar, dalgınlığın dünyasına gönderir. Dinleyiciler hiçbir

dikkat istemeyen bir eğlence ile gerçekliğe ilişkin taleplerden uzaklaştırılır.

53

İşin bir diğer yönü, şirketlerin ürün satmak için de bu dikkati dağılmış kitleye

popüler müzik yoluyla seslenmesidir. İmajlar ve video klipler yoluyla insanlarda bir

tüketim duygusu yaratılır. Aslında manipülasyonun temelinde tam da bu vardır.

Adorno’nun üçüncü savı ise popüler müziğin sosyal bir harç (güçlendirici)

olduğudur (Çağan, 2003: 206). Adorno der ki, “Dinleyicilerin bir materyale atfettiği

anlam, her şeyden önce günlük yaşamdaki mekanizmalara ruhsal olarak kendilerini

uydurmalarını sağlayan bir araçtır. Bu kendini uydurma durumu iki farklı şekilde

materyalize olur: genelde müziğe ve popüler müziğe yönelik kitle davranışının iki

ana sosyo-psikolojik türüne yani “ritmik olarak itaatkar” tür ve “duygusal” türe

karşılık gelir.” (Adorno, 1999)

Adorno’nun eleştirisi genel olarak standartlaşma değildir; O,

endüstrileşmeyle gelen standartlaşmadaki “parçaların birbirinin yerini alabilmeleri”

ve “sahte bireyselleşmeyi eleştirir. buradan şunu anlarız: popüler müzikte her

ayrıntının yerine başkası konulabilir. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 38) Adorno’ya

göre bir popüler müzik parçası, özellikle Caz müzik içindeki unsurların, yani

notaların, sözlerin, ritimlerin, akışın yerleri değiştirilerek farklı ve yeni bir şeymiş

gibi sunulabilir. Ortaya çıkarılan bu yeni müzik “nadir/eşsiz” olarak gösterilerek

sahte bireyselleştirme sağlanır (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 39)

Alemdar ve Erdoğan’ın eserinde Adorno’nun standartlaşma savına karşıt

görüşler sunulmuştur. Bu görüşlerden biri, standartlaşmanın katılıkla değil zevk ve

beğeni ile bağlantılı olduğunu iddia eder. Yenilik ve aykırılıktan olduğu kadar

benzerlikten de zevk alınabilir bu görüşe göre. İnsanlar beğendikleri ürünleri alır ve

bu ürünlere yönelir. İnsanlar tekrarlardan hoşlanır. Aynı eserde popüler müzikteki

standartlaşma konusuna karşıt görüşlerden biri olarak tüketim konusuna değinilir.

Buna göre, standartlaşma Adorno’nun savının –“her kaydın sahte bireyselleştirilmiş

yanı, diğer kayıtlarla olan ortak noktalarını ve parça değiştirilebilirliğini kamufle

eder.– aksine, standartlaşma insanların benzer zevklere yöneldiğini ve bir zevk aracı

olabileceğini gösterebilir (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 43-44). Bir ürünü

54

beğendiğimizde hep o ürünü tüketmek isteriz. Bir müziği veya bir sanatçıyı

sevdiğimizde, hep o sanatçının benzer melodilerini dinlemek isteriz. Sözgelimi bir

Serdar Ortaç’ın birbirinden hiçbir farkı olmayan şarkılarının bu kadar rağbet görmesi

ve gerek sanat camiasında gerekse dinleyiciler arasında sürekli şarkıları için

peşinden koşulan kişi olması, gerçekte yenilik ve aykırılıktan çok benzerlik

arandığının göstergesidir. Aranan çoğunlukla yerleşmiş olandır; sunulan yerleşmiş

olanın istismarıdır. Bunu Alemdar ve Erdoğan (1994: 44) şöyle dile getirir:

“Hazır ağlamayı, feleğe kahretmeyi, bir tarafta kadınları

hor görüp, her fırsatta karısını döverken, öte yandan da

kadını tapınak yapmayı kendine zevk edinmiş bir insan

pazarında, en akıllıca iş pazarın arzularına göre üretimde

bulunmaktır. Pazarın özelliklerini ve veya özelliklerinden

bir kaçını değiştirmeye çalışmak yerine, istismar ederek

“yeni” bir şey sunabilirsen köşeyi dönme şansın

değiştirmeye çalışmaktan bin kat daha fazladır.”

Ancak bu görüşe karşıt görüş olarak şunlar ifade edilebilir: Tekrarlamaların

insanları manipüle etmede hipnotik bir rolü olabilir. Lull’a göre, popüler müzik

temalarının tekrarlanıp durması sayesinde, başka hiçbir sanat dalında görülmedik

biçimde, dinleyicinin bilincine nüfuz eder. Şarkılarda bazı unsurların insanların dikkatini

çekmesi sonucu popüler olurlar (Lull, 2000: 15). Çok tekrarlar bir süre sonra insanların

beğenileri haline gelir, insanlar yadsır. Standartlaştırmanın bir yönü de beğeni

yaratmasıdır bu durumda. Şarkılarda nakaratların tekrarlanması insanların hoşuna gider.

bir de şu gerçek var ki, insanlar müzik dinlerken zorlanmayı sevmez, kolay melodiler,

tekerlemeler ve sürekli tekrarlarla dinleyicinin o müziği daha kolay kabullenmesini

sağlar. çünkü derinlemesine düşünmesine gerek kalmaz. Müziği sanat değil salt eğlence

aracı olarak görmeye alıştığı için bundan öte tüm müzikler ona sıkıcı gelir. Adorno'nun

eleştirdiği standartlaşma yaklaşımı da insanların zamanla yüksek sanat dediği türden bu

şekilde insanların bu özellikleri kullanılarak alçak sanata alıştırılmalarıdır. Yani aslında

standartlaşmada tekrarlar insanlar “istediği” ve “beğendiği” için yoktur; insanların

“manipüle edilerek beğeni yaratılması” amacını taşır.

55

Son söz olarak, Alemdar ve Erdoğan’a göre, “kitle halinde üretilen müzik

egemen ideolojiyi yayar. Bu müziği üretim tekniği bu müziğin statükoyla ortaklığını

tasdik eder. Ticari müzik kişinin kapitalizm altındaki yaşama uyum sağlaması

kolaylaştırır”. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 53)

56

II. TEMATİK YAYINCILIK KAVRAMI

Bir önceki bölümde, müzik endüstrisinin 1970’li yıllarda ortaya çıkan krizi

çözmek için çare olarak televizyona yöneldiği açıklanmıştı. Müziğin görsellikle

birleşmesini sağlayarak hedef kitlenin yeniden dikkatini müziğe çeken televizyon

faktörü bu bölümü konusudur. Bu bölümde televizyon ve daha özelinde tematik

yayıncılığın nasıl bir gelişim gösterdiği, tematik yayınlara neden ihtiyaç duyulduğu,

tematik yayının ne olduğu ve neden önemli olduğu bu bölümde irdelenmiştir.

A. Televizyon ve Televizyon Yayıncılığı

21. yüzyılın vazgeçilmez aletlerinden biri olan televizyonun tarihi, 75 yıl

önce, İskoç mucit John Logie Baird’in keşfiyle başlamıştır. Baird, 21. yüzyılda

insanları saatlerce karşısında oturtabilen televizyonun babasıydı*.

Parası olmadığı için ilk televizyonunu bir lavabo ve bir çay tenekesiyle yapan

Baird, bir sonraki denemesinde projeksiyon lambasını bisküvi kutusuyla kaplayıp

basit bir düzenek geliştirmiş ve düzeneğe kullanılmış lenslerle devrelerden tarama

diskler eklemiştir. Baird’in icat ettiği bu düzenek, tahta çubuklar arasına nakış

iğneleri ve balmumuyla tutturulan bir cihaz olarak TV’nin dedesi kabul edilmektedir.

Çalışmalarını bundan sonra da sürdüren mucit, 1925’de hayal ettiği gibi, “Stokey

Bill” adını verdiği ilk ilkel televizyonda görüntü iletimini de gerçekleştirmeyi

başarmıştır.

Baird icadını Kraliyet Enstitüsüne resmi olarak ilk kez 26 Ocak 1926’da

tanıtmıştır. 1928’de ise ilk görüntüler Atlas Okyanusu’nun öbür yakasına, yani

Londra’dan New York’a ulaşmıştır bile. Böylece Baird ilk televizyon istasyonunu

kurar ve BBC için ilk televizyon yayınlarını yapmaya başlar. Hatta ilk TV oyunu da

BBC tarafından yapılan The Man With The Flower in His Mouth’tur.

* Televizyonun İcadı-İcatlar Tarihi”, (Çevrimiçi) http://www.buzlu.org/televizyonun-icadi, 08

Temmuz 2011

57

Baird’in ilk ilkel TV’yi icat ettiği dönemde, BBC gibi yayıncılar radyoya

odaklanmıştır. BBC’nin TV yayıncılığına geçişi, 1929’da sınırlı bir kitleye ulaşan ilk

deneme yayınıyla başlamıştır. Günde iki yayın kuşağında hizmet vermeye başlayan

BBC televizyonu, ilk kuşakta haber, ikinci kuşakta ise müzik yayını vermektedir.

1930’ların ortasında ise televizyon yayınları hem İngiltere’de hem de

Amerika’da az sayıdaki zengin kişilerin evlerinde izlenmeye başlanmıştır. Alıcıların

pahalılığı yüzünden hızlı bir yayılmadan bahsedilemez. Ancak bu dönemde her

şeyini satarak bütün arasını TV alıcısına yatıra bir İngiliz köylüsünün söyledikleri

çok anlamlıdır:

“Hayatım boyunca en büyük hayalim Londra’yı görmek oldu, bunu alınca

artık Londra’ya gitmeme gerek kalmayacak, ne zaman istesem Londra bana

gelecek.”*

Ülkemizde ilk televizyon yayıncılığı İTÜ’nün 1952 yılında İstanbul’da

yaptığı test yayınlarıyla başlamıştır. 1964 yılında TRT’nin resmi olarak kurulması ile

birlikte yeni bir yapılanmaya gidilmiş ve 1968 yılında ülkemizin ilk resmi

televizyonu yayın hayatına başlamıştır. 1970’li yıllarda müzik sektörü kayıt

teknolojisinin gelişmesi, çok kanallı kayıt masalarının kullanılmaya başlaması ve

kaset teknolojisine geçilmesi ile daha geniş kitlelere aha ucuz yollarla erişme imkanı

bulurken, ilk televizyon yayınları da başlamıştır (Çelikcan, 1996: 101). Bu arada

ülkemizde siyah beyaz yayınlar yapılırken ABD’de 1953 yılından itibaren renkli

yayınlar başlamıştır. Resmi devlet kuruluşu olan TRT ilk renkli yayınını 1981 yılını

1982 yılına bağlayan yılbaşı gecesi gerçekleştirmiştir. Ardından değişik programlar

renkli olarak yayınlanırken ilk defa 1984 yılında tüm yayınlar renkli olarak

verilmeye başlamıştır.

Postman’a göre televizyonda söylem büyük oranda görsel imajla yaratılır,

yani televizyon konuşmayı sözcüklerle aktarır (Postman, 2010: 16). Postman’ın ileri

* Televizyonun tarihi hakkında ayrıntılı bilgi için, çevrimiçi adres: http://www.kameraarkasi.org/tv/tarih/baird.html

58

sürdüğü nokta, televizyonun eğlendirici olmasından öte, eğlenmeyi her türlü

deneyimlerimizin temsilinin doğal çerçevesi haline getirmesidir. Yani televizyon

aygıtımız “bizi dünyayla hep yakın ilişkide tutar, ama bunu bize gülümseyen

çehremizin hiç değişmediği bir yüzle yaptırır”. Sorun televizyonun insanlara

eğlendirici temalar sunması değil, bütün temaların eğlence olarak sunulmasıdır ve bu

bambaşka bir sorun oluşturur (Postman, 2010: 101).

Bu sorun bu araştırmanın kapsamında ele alınan konu ile de örtüşmektedir.

İnsanlar giderek daha çok çalışıp daha fazla eğlenmeye ihtiyaç duydukları için en

ekonomik ve kolay eğlenme/dinlenme yolu olarak televizyona muhtaç hale gelmekte

ve bir süre sonra tüm gerçek hayat aktiviteleri televizyona göre şekillenmekte, bütün

gün çalışmaktan yorulan kişinin tek derdi akşam haberlerinden sonra yayınlanacak

diziyi kaçırmamak haline gelmektedir.

Niedzviecki’nin Warhol’den yaptığı alıntı bu konuda önemli bir fikir

vermektedir:

Modern insan önüne çıkan her şeyi yutan bir elektrik

süpürgesi gibidir. Bu insanın nasıl biri olacağını izledikleri

belirler. Televizyon zaten bu işlevi görür. Artık okumanıza

da gerek yok. Kitaplar çöpe, televizyon kalsın! İşte bu

yüzden insanlar, insandan çok plastiğe benziyor; tıka basa

doydular ve böylece inşa edilmeleri tamamlandı. Tıka basa

doysun diye önüne konulanları iade eden insanın ise cevher

sahibi olduğu düşünülebilir. (Andy Warhol, San Francisco

Chronicle, 1966’dan akt. Niedzviecki, 2010: 31)

Televizyonda teknik işlemler ve yaratıcı çalışmalar yapılarak izleyiciler için

yeni bir gerçek yaratılır. Burada önemli olan, aktarılacak görüntünün izleyicinin daha

önceki deneyimleriyle ilişki kurabileceği biçimde yeniden yapılandırılmasıdır. Bir

başka deyişle yaşamdaki gerçek, teknik ve yaratıcı unsurlar kullanılarak, inanılabilir

59

ve izleyiciyi etkileyecek bir biçimde aktarılması televizyonda gerçekliğin yaratılması

olayıdır (Gökçe, 1997: 69).

Parenti, medyanın kamunun gerçeklik algısını etkilediği ve manipüle ettiği

ürkütücü ve yerleşmiş yolları incelerken, medyanın liberaller ve liberal düşünce

tarafından kontrol edildiğine dair yaygın düşünceye karşı çıkar. Parenti medyayı,

kitlelere hizmet ediyor gibi görünürken aslında zenginin ve güçlünün çıkarları için

çalışan bir sistem olan Amerikan Kapitalist sisteminin denetleyici bir kuruluşu olarak

görür (Parenti, 1986).

1970’li yılların sonu ve 1980’li yıllar televizyon endüstrisinde de teknolojik

gelişmelere tanık olmuş ve özellikle video kayıt teknolojisindeki gelişmelere bağlı

olarak kablo televizyon yaygınlaşmıştır. Bu gelişmeler beraberinde çok sayıda

televizyon kanalının yayına başlamasını sağlamış, bunun sonucunda kar amacı

gütmeyen, kamusal yararı gözeten ve yüksek standartlı kamu yayıncılığı gerilemeye

başlamış ve kar amacı güden, kanal çıkarını gözeten ve düşük standartlı özel

televizyon anlayışı gelişmiştir. İzleyici statüsü de değişerek “yurttaş” izleyiciden

“tüketici” izleyiciye dönüşmüştür (Çelikcan, 1996: 83-5).

Tek kanallı dönemde tek kanalın toplumun değişik kesimlerinin

beklentilerine cevap vermesi imkansız denecek kadar zordur. Bu durumdan yola

çıkarak 1989 yılından sonra özel televizyonlar yasadaki boşluktan da yararlanarak

birbiri ardına yayın hayatlarını başlatmıştır.

Kamu yayıncılığı yukarıda bahsedilen çerçevede şekillenirken, diğer yandan

özel televizyonlara ise tematik kanalların yaptıkları hariç olmak üzere haber verme

ve eğlendirme işlevleri kalmıştır. Ancak bu çizgiler çoğu zaman net bir şekilde

çizilememekte, tematik kanallar kamusal yayıncılıkla ilgili amaçları üstlenirken,

kamu yayınları da eğlenceyi bir kamu hizmeti haline getirmektedir (Kırhan, 2007:

15).

60

B. Tematik Kanallar

Üretim arttıkça hedef kitle çeşidi de bir o kadar artmaya başlamıştır.

Kitlelerin büyümesi demek, daha çok ürüne talep olması ve daha çok arzın istenmesi

demektir. Teknolojinin de yardımıyla artık ürünler de kişiye özel üretilmeye

başlamıştır. Bu durumun baş döndürücü bir hızla ilerleyen medya sektörünü de

etkilemesi de kaçınılmaz olmuştur. 1990’lı yıllara gelindiğinde, Türkiye’deki izleyici

dünyada 1980’lerde başlayan bir akımla, yeni bir yayın türü ile tanışmış ve tematik

yayıncılık, haber kanalları ile izler kitlenin gündemine oturmaya başlamıştır. Haberin

dışında sonra başka alanlarda da hızla yayılmaya başlayan tematik yayıncılık kısa

sürede kendine izleyici toplamaya başlamış ve adeta, izleyicide “izleme ve beğeni”

konusunda bir uzmanlaşmanın da önünü açmıştır (Kırhan, 2007: 6). Gelişen teknoloji

ve buna paralel değişen medya anlayışının etkisiyle, televizyon-izleyici, televizyon-

reklam ve program ilişkileri de yeni ve farklı bir boyut kazanmıştır (Çelikcan, 2003:

34).

Tematik yayınların ortaya çıkışını hızlandıran etkenin ne olduğu sorgulanırsa,

kamusal yayıncılıktan özel televizyon yayıncılığına geçiş sürecinde değişen izleyici

profili en doğru cevaplardan biri olacaktır. Zira Çelikcan’ın bahsettiği gibi, “yurttaş

izleyici” benzeşik özelliklere sahipken, “tüketici olarak” izleyici ayrışık özelliklere

sahiptir. Çelikcan (1996: 86) bunu şöyle ifade etmektedir:

“Uydu yayıncılığının sağladığı olanaklarla farklı

demografik kümelere (gençler, çocuklar, kadınlar), farklı

etnik topluluklara (siyahlar, İspanyollar vb.) yönelik ve

değişik temalarda (müzik, film, haber, spor

vb.)uzmanlaşmış yeni kablo televizyon kanalları açılmaya

başlandı”.

Tematik yayıncılık 23984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve

Yayınlar Hakkında Kanun’un 3. maddesinde “Tematik kanal: Haber, belgesel, spor,

müzik ve benzeri türlerde olmak üzere yalnızca belli bir konuda yayın yapan kanal

61

olarak tanımlanır. (Çelik, 1999: 21) Reklam verenin hedef kitleye direk olarak

ulaşmasında önemli rol taşıyan tematik yayıncılık haber kanalları ile izler kitlenin

gündemine oturmayı başarmıştır.

Tematik televizyon kanalları; “belli bir ya da birkaç konuda uzmanlaşmış,

ortak bir beğeniye sahip homojen bir kitleyi hedefleyen televizyon kanalları” olarak

tanımlanabilir (Aksel, 2003: 22). Tek bir konu ile ilgili yayın yapan kanalları kapsar.

Yukarıda da belirtildiği gibi haber kanalları ve müzik kanalları ile izler kitleye

kendini kabul ettirmiş, ardından sinema kanalları, alışveriş kanalları, dizi kanalları vb

izler kitlede yer edinmiştir (Kırhan, 2007: 46).

Tematik kanallar yoluyla izleyiciye değişik izlence türleri sunulmaya çalışılır.

Tematik televizyon kanallarının uzmanlaştığı alanlar; başta haber, müzik, sinema,

spor, eğitim, belgesel, eğlence, kültür-sanat gibi alanlarda olur. Bazı kanallar sadece

bir alanda yayın yaparken, bazıları da bir alana ağırlık verip, uzmanlaştığı alanın

yanında da diğer konulara yer verdikleri görülmektedir. Tematik kanallar genel

izleyici kitlesi yerine özel izleyici gruplarına yönelen ve onların beğenilerine uygun

temalarda yayın yapar (Çelikcan, 2003: 33).

Tematik televizyonları izleyenlerin demografik yapılarını, ortak beğenilerini

bilmek, dolayısıyla neyi tükettiklerini bilmek daha kolay olur. Diğer televizyonlarda

hangi programda, ne zaman, nasıl, hangi yüzdesini yakalayamayacakları müşteri

kitlesini tematik televizyonlarda hazır bulurlar (Güzel, 2007: 107-108). Genel içinde

seçilmiş, ortak özelliklere sahip sınırlı bir hedef kitleye hitap eden tematik kanallar

ortak ilgi alanları ile yayın içeriğini belirler (Çelikcan, 2003: 33).

Genelde temel paket adı altında genel kanallar birkaç film ya da spor kanalı

ile beraber pazarlanmaktadır. Yayıncı firmalar, bu temel pakete ek olarak farklı

ilgilere hitap edebilecek kanalları ayrı ayrı paketlerde satışa sunmaktadırlar. Böylece,

izleyicilere geniş kapsam sunulmakta ve seçme hakkı tanınmaktadır Tematik

kanallar, dijital TV yayıncılığında çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle film ve spor

kanallarına yoğun bir talep vardır. (MEGEP projesi, 2006: 14)

62

Medya sınıflandırmaları koşul, ihtiyaç ve beklentilere göre belirlenmektedir.

Kırhan’a göre kamu ve özel yayıncılığın yetersiz geliyor olması, reklam verenlerin

hedef kitlelerine daha net bir şekilde ulaşmak istemeleri tematik televizyonların

doğmasına sebep olmuştur. Bir başka deyişle; ulusal kanalların yoğun reklam

yayınları, haber programlarının içeriklerinin magazinleşmesi, kanalların izleyici

ölçümlerinden referansla oluşan “talep” fikri üzerinden yayın yapması halkın seçici

olmasına, reklam verenin de hedef kitleye ulaşmasını zorlaştırmasına neden olması

tematik kanalların ortaya çıkış sebeplerindendir (Kırhan, 2007: 33-34).

Tematik yayıncılık, televizyon-izleyici ilişkisi, televizyon-reklam ilişkisi ve

program-reklam ilişkisinde de değişikliklere neden olmuştur. Televizyon-izleyici

ilişkisi bakımından görülen en büyük değişiklik, kamu televizyonculuğunun yarattığı

“vatandaş” izleyicinin yerini “tüketici” izleyiciye bırakması olmuştur. İzleyici artık

“yurttaş” değil “müşteri” olarak konumlandırılır. Çelikcan’ın belirttiği gibi, “Amaç

müşterinin istekleri, beklentileri, özlemleri ve ihtiyaçlarına yanıt vererek izlenme

oranlarını yükseltmek ve böylece daha fazla reklam geliri elde etmektir” (Çelikcan,

2003: 36), ki bu durum, değişim gösteren ikinci olguya yani televizyon-reklam

ilişkisine götürür. Artık ayrışık özelliklere sahip genel izleyici kitlesi yerine küçük

ancak benzeşik izleyici kitlesine ulaşmak daha sorunsuz bir yol olmakta ve

reklamverenlerin tematik kanallar yoluyla bu özel ilgi alanlarına sahip kitlelere

ulaşması daha kolay hale gelmektedir. Reklamverenler benzeşik özelliklere sahip

kitlelere yayın yapan kanallara reklam vererek ürün tanıtımını çok daha kısa yoldan

ve çok daha geniş kitlelere bir seferde etkili şekilde yapabilmektedir. Yapılan bir

araştırmaya göre hedef kitlenin özellikleri ile reklamı en çok yapılan ürünler arasında

yakın bir ilişki vardır (Çelikcan, 2003:37-38).

TV programlarının tüketimi ve izleme alışkanlıklarını değerlendirme

gerekliliği mevcuttur. Çünkü hiçbir pazarda tematik TV izleyicisi halen etkili şekilde

ölçümlenememiştir. Yeni dağıtım ağları yeni izleyici ölçümleme sorunları meydana

getirmektedir

63

Genel TV izleme zamanı büyük ölçüde stabildir. İleri TV pazarında stabil

olan izleme zamanı gelişmekte olan ülkelerde hala büyüme potansiyeline sahiptir.

Genel TV izleme zamanı, diğer dijital eğlence ağları ve hizmetleri nedeniyle artık

baskı altındadır. Tematik TV, büyüyen genel TV tüketiminden daha fazla pazar payı

kazanmaktadır.

Euroconsult medya takip ve araştırma şirketinin tematik kanallara ilişkin

Mediametrie Mediacabsat, Nielsen Media Research, Ofcom gibi büyük araştırma

şirketleri ile birlikte 2007 yılında yaptığı kapsamlı araştırma dünyada tematik

yayıncılığın gelişimine dair sayısal değerler elde edilmesini sağlamıştır. Tematik TV

kanallarının izleyicileri pek çok pazarda sürekli artmaktadır. İzleyici paylarında eski

TV kanallarına göre son on yılda global bir artış kaydedilmiştir. TV sunumlarında

dijital TV'lerin nüfuzu ve çeşitliliği pazarın birincil güdümleyici araçlarıdır. ABD ve

İngiltere gibi öncü pazarlarda tematik izleyicilerin oranı %30'un üzerindedir. Eski

sınırlı kalitede yayın yapan yayıncıların bulunduğu pazarlarda tematik TV'nin etkisi

hızla artabilmekte ve %20'nin üzerine çıkmaktadır. Pek çok TV pazarında şu anda

tematik izleyicilerin oranı %10 ile %20 arasındadır.

Farklı kanal temaları arasındaki izleyicilerin dökümü büyük ölçüde stabil

kalmaktadır. İzleyiciler tematik TV kanalları arasında dağılmaktadır. Yüksek kaliteli

ve özel içerik tematik kanal izleyicisi için başlıca güdümleyicilerdir. Niş veya etnik

kanallarda izleyici oranı düşük ancak bağlı izleyici sayısı yüksektir.

Gerek reklam gelirleri gerekse abonelik ücretleri üzerinde büyük etki

yapmaktadır. İzleyiciler abonelik ücretleri için merkezde bulunan bir anlaşma

faktörüdür. İzleyici paylarındaki artış, reklam gelirleri için potansiyel bir

güdümleyicidir.

Gelecek yıllarda tematik TV izleyicisi temel güdümleyicisi olarak dijital

ödemeli TV aboneliklerindeki çoğalma kriter olacaktır. Ödemeli TV aboneleri

arasında izleyiciler bakımından yavaş bir çoğalma görülmektedir. Tematik TV

izleyici payları ödemeli TV etkisinden harekete geçmektedir.

64

Tematik TV izleyicisine dair 2016 yılına kadarki tahminlere göre, gelecek on

yılda pazarların büyük bölümünde izleyicilerde %10'un üzerinde artış olacaktır.

Özellikle Batı Avrupa ve önde gelen Asya TV pazarlarında güçlü büyüme

beklenmektedir. Tematik TV izleyicisi 2016 yılı itibariyle araştırma yapılan 30

pazarın 20'sinde %33'ün üzerinde olacaktır. 2016 yılı itibariyle ABD ve İngiltere'nin

de içinde bulunduğu beş pazarda Tematik TV izleyicilerinin oranı %50'nin üzerine

çıkacaktır (Euroconsult Raporu: 2007)

Ara dönem zorluklarına rağmen gelir ve karlarda artış olmaktadır. 2006

yılında Tematik TV gelirleri tahmini 56.8 milyon dolardır. Son beş yılda gelirlerde

çift haneli bir büyüme meydana gelmiştir. Yapısal olarak dijital TV aboneliğindeki

büyümeden düşük ol bu büyümenin nedeni abonelik ücreti üzerindeki baskıdır.

ABD’li altı işletme global tematik TV gelirlerinin %57’sini teşkil etmektedir.

Büyüme büyük ölçüde ulusal ve bölgesel tematik TV liderlerine fayda sağlamaktadır.

(Euroconsult Raporu: 2007)

Tematik yayıncılar arasındaki büyük eşitsizliklere rağmen kar marjinlerinde

iyileşme görülmektedir. Uluslararası liderler ölçek ekonomilerinden ve yüksek

marjlardan faydalanmaktadır. 2001-2001 yılındaki güçlü baskıdan sonra son üç yılda

global bir iyileşme meydana gelmiştir. Marjinler, pazardaki kritik bir büyüklüğü

olmayan ulusal kanallar için düşük kalmaya devam etmiştir.

Gelecekteki tematik TV gelirlerine yönelik tehditler mevcuttur. Ödemeli TV

platformları programcılık maliyetlerini çok sıkı şekilde kontrol etmeye devam

edecektir. Rakip olabilecek eğlence ve iletişim hizmetleri TV kullanımı azaltabilir.

Alakart kanalların sunumu, tematik yayıncıların gelirlerini etkileyebilir. VOD veya

PVR gibi yeni hizmetler reklamcılık gelirlerini etkileyebilir. Tematik içerik tematik

kanalların desteği olmadan Google ve Yahoo gibi yeni çevrimiçi operatörler

tarafından kullanıma girebilir. Bu arada korsanlık abonelik, izleyiciler ve içerik

üretimi için genel bir tehdit olmayı sürdürmektedir.

65

Bu tehditlerin üstesinden pozitif pazar güdümleyicileri gelecektir. Dijital TV

abonelikleri birincil büyüme güdümleyicisi olmaya devam edecektir. Çoklu kanal

penetrasyonunda kritik bir boyut, tematik kanallar için verimli bir büyüme döngüsü

sağlayabilecektir. Yeni ortaya çıkan ülkelerdeki dijital platformların çoğalması

tematik TV kanallarına yeni coğrafi pazarlar açmaktadır. IPTV ağlarının ortaya çıkışı

tematik kanallar için yeni kaynaklar sunacaktır. Mobil TV de yeni bir büyüme

güdümleyicisidir. Yüksek çözünürlük orta vadede en gelir yaratabilir. Çevrimiçi

hizmete odaklanarak hizmetlerin çeşitliliğinin arttırılması büyümeye ek bir fayda

sağlayacaktır.

2016 yılı itibariyle tematik pazarının değeri 120 milyar Doların üzerine

çıkacak, gelecek on yılda yıllık birleşik büyüme oranı (CAGR) %8 olacaktır

(Euroconsult Raporu: 2007). Aboneliklerdeki büyüme kısmen abone başına daha az

gelir ile dengelenecektir. Mobil TV tüm tematik TV gelirlerinde sınırlı bir pay teşkil

edecek gibi görünmektedir.

Başarılı tematik iş modellerinin kalbinde marka stratejisi yatar. Dijital TV

dünyasında tematik kanalların ana varlığı marka tanınırlığıdır. Uluslararası liderler,

marka farkındalığını desteklemek için çeşitli stratejilere güvenmektedir. Birkaç

global marka tematik TV’nin pek çok segmentinde reyting yarışında başı

çekmektedir. Gene de, başarılı marka stratejileri küçük yayıncılar tarafından da

yürütülebilir.

Marka farkındalığı oluşturmada dört ana unsur vardır:

- Bir topluluk oluşturmak ve onları eğlendirmek

- MTV Ödüllerinden Moda Partilerine kadar tekrarlayan yüksek profilli ve bir

hedefi olan etkinlikler oluşturmak

- Dağıtım anlaşmaları imzalamak

- Yeni ortaya çıkan hizmetler ve ağlarda erkenden pozisyon almak

Güçlü bir marka dağıtım anlaşmalarının oluşturulmasını kolaylaştırır.

İzleyiciler sıklıkla uluslararası alanda iyi bilinen markaları bağırlarına basarlar.

66

Bedeller açısından daha iyi dağıtım anlaşmaları yerel ödemeli TV platformları ile

müzakere edilebilir. Tanınmayan yerel yayıncılar sıklıkla daha yüksek lansman

bedelleri ile uğraşmak durumunda kalır. Markanın tanınması reklamlardan gelen

geliri çekmek için de ana unsurdur.

Tematik kanalların ve markaların sayısı sürekli artmaktadır. Euroconsult’ın

araştırmasında, ileride değinilecek olan altı tematik kanal ailesi detaylı olarak ele

alınmıştır. Tematik kanallar pek çok pazarda ödemeli TV hizmetlerinin %60’ından

fazlasını temsil etmektedir.

Tematik kanalların sayısındaki global eğilimler şunlardır:

- 2000-2006 periyodunda tematik TV hizmetinde %14’lük bir CAGR ile çok

dinamik bir pazardır

- Tematik TV hizmetlerinde bölgeye özgülük bulunmaktadır

- En çok temsil edilen temalar sinema,belgesel ve spordur.

Tematik markaların sayısına ilişkin global eğilimler ise şunlardır:

- Üst markalardan markalara ve kanallara kadar çeşitlenme ve

uluslararasılaştırma pazarın güdümleyicisidir.

- Üst markalar 2000-2006 arasında %10 CAGR meydana gelmiş, bununla

birlikte yerel TV kanallarının sayısında artış olmuştur.

- On üst markadan dokuzu ABD temellidir. (Kaynak: Euroconsult Raporu:

2007)

TV markaları ve kanalların sayısına ilişkin tahminler şu yöndedir:

- 2016 yılında 1900’e yakın tematik üst marka beklenmektedir

- 2016 yılına kadar tematik kanal sayısının 10.000’i geçmesi beklenmektedir

- Progresif konsolidasyon marka başına çok daha fazla sayıda kanal meydana

getirecektir.

- Yeni ortaya çıkan bölgeler marka ve kanal bakımından en fazla büyümeyi

gösterecek yerlerdir.

- Tüm temalar, kanal ve marka bakımından önemli bir artışa tanık olacaktır

(Kaynak: Euroconsult Raporu: 2007)

67

Dağıtım ağları ve yepyeni hizmetler televizyon değer zincirinde içerik

üreticileri, TV kanalları ve Ödemeli TV dağıtımcılarının sağladığı dönüşümler

meydana getirdi. Bu dönüşümlerden ilki tematik TV paketlerinde oldu. Dijital TV

platformlarının stratejileri şu yönde gelişmiştir:

Dijital TV platformlarının strateji sıralaması pazarın yapısını oluşturmaktadır.

Buna göre Arzlar şu anda tematik kanal sayısını düzinelerle ifade edilen rakamlardan

yüzlerceye varan rakamlara kadar değiştirmektedir. Arz edilen kanalların sayısı ile

abonelikler arasında güçlü bir bağlantı vardır. Kanalların toplam sayısını ulaşılabilir

pazar belirlemektedir.

Tema başına düşen doğru kanal sayısını belirlemek, platformlar için sürekli

bir ayarlama sürecidir. 60 dijital TV platformunun tematik arzına ilişkin bir

değerlendirme yapılmış ve her tema için kanal arzında farklı stratejiler

gözlemlenmiştir.

Ödemeli TV platformlarından destek alan TV kanalları genellikle kendi iç

pazarlarında güçlü konumlara kavuşmaktadır. Mülkiyete haiz kanallar ilk olarak

dijital TV’nin ilk yıllarında ödemeli TV platformları tarafından kullanıma

sunulmuştur. Bu platformlar tarafından kontrol edilen kanallar sinema, spor ve haber

gibi yüksek kaliteli içeriğe odaklanma eğilimindedir. Talebe göre ve izleme başına

ödeme hizmetleri yüksek maliyet anlamına gelmekle birlikte, platformlar için

gelirlerin artmasını sağlamaktadır.

Eski dağıtım ağları büyümeyi kuvvetli şekilde desteklemeye devam

etmektedir. Uydu TV halen dijital TV için önde gelen dağıtım platformudur. Tüm

dünya çapında düzinelerce uydu TV platformu bulunmaktadır. Bu platformların 75

milyonu aşkın aboneyi kapsayan ve hızla çoğalan bir abone tabanı bulunmaktadır.

Uydu yeni kurulan ülkelerde dijital TV’nin tanınması için birincil ağdır.

Operatörlerin çok oyunculu stratejisinin bir parçası olarak kabloluya göre

dijital TV güçlü bir ilerleme göstermektedir. Tüm dünyada dijital kablolu yayının 40

68

milyonu aşkın abonesi vardır. İleri TV pazarlarında, önde gelen kablolu yayın

operatörleri büyük bir istekle dijital hizmetlere yatırım yapmaya başlamıştır.

Telekom operatörleri ile rekabet edebilmek için bir dizi pazarda konsolidasyon

yapılmaktadır. Bununla birlikte kablolu yayın halen pek çok yeni gelişen ülkede

çoğunlukla analogdur.

Yeni dağıtım platformlarındaki içeriğin iletilmesi konusunda IPTV giderek

bir kitle pazar haline gelmektedir. Bir tanıma göre, IPTV, bu sistem için abone olmuş

kullanıcılara dijital televizyon hizmetlerinin dağıtılması için kullanılan bir yapıdır.

Dijital Televizyonun dağıtılması işlemi, geniş bantlı bir bağlantı üzerinden Internet

Protokolü (IP)’nün kullanılması ile gerçekleştirilir. Internet Protokolü’nün

kullanılması, sunulan hizmetin kalitesinin korunması amacıyla, kamu Internet’inin

kullanılmasından daha ziyade, yönetimli bir şebeke üzerinden sağlanmaktadır. IPTV

hizmeti, genellikle, kullanıcı talebine dayalı görüntü-video ile beraber sunulmaktadır.

Ayrıca, web erişimi gibi Internet hizmetlerinin ve Internet Protokolü üzerinden ses

iletiminin (VoIP) de hizmet olarak aynı altyapı üzerinden sunulması mümkündür.

Geniş bantlı penetrasyon kritik bir büyüklüğe ulaştığında IPTV ortaya çıkar. IPTV

pek çok Avrupa ve Asya iç pazarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Çeşitli güçlüklere

rağmen, IPTV tematik kanallar için büyük büyüme fırsatları sağlar.

Tematik TV için artık sabit platformdan hareketli platforma geçiş başlamıştır.

İlk hareketli video akış hizmetleri şu ana kadar sınırlı bir başarıyla karşılaşmıştır.

Mobil TV yayıncılığı için pek çok standart test edilmektedir. S-DMB* hizmetleri

Asya’da halihazırda kullanımda olup, DVB-H** şu anda test aşamasındadır ve

Avrupa’da ticari olarak sunulmuştur. ABD’de mobil yayınlar test edilmiştir ve akış

hizmetlerini izleyebilmektedir. Yeni bir TV izlemek deneyimi, bu uyarlanmış içeriği

* S-DMB (açılımı Uydu – Dijital Çokluortam Yayıncılığı [Satellite - Digital Multimedia Broadcast ] ) karasal bir UMTS ağı için uydu temelli bir bindirmeli ağdır. Çoklu ortam içeriğini mobil cihazlara iletme amaçlı kullanılır. Sistem gerçek zamanlı TV programlarını ve çoklu ortam hizmetlerini ve bunun yanı sıra, gerçek zamanlı olmayan bas ve sakla çoklu ortam hizmetlerini mobil kullanıcılara iletebilmektedir. (kaynak: http://www.telecomabc.com/s/sdmb.html erişim tarihi: 28.08.2011) ** DVB-H (Digital Video Broadcasting-Handheld), mobil cihazlarda dijital televizyon yayınlarının izlenmesine olanak sağlayan yayın teknolojisi (kaynak: http://www.dvb-h.org/ erişim: 28.08.2011)

69

gerektirmektedir. Tematik kanallar için mobil TV’nin değer zincirinin ve iş

modelinin halen tanımlanması gerekliliği mevcuttur.

Karasal hertz TV ağlarının dijitale geçişi çoktan başlamış olmasına rağmen

dijital Karasal Televizyon sınırlı bir pazar olarak çıkmıştır. Güçlendirilmiş sıkıştırma

sayesinde, ülkelerin bölgeleri içinde birkaç düzine TV kanalı yayınlanabilecektir.

Geçmişten bugüne ortaya çıkan hamle servislerinin formatı TV’den daha

fazlasını vaat etmektedir. Kişisel video kaydedicilerin (PVR) gelişimi, temelde TV

kanallarından bağımsız olarak gerçekleşmiştir. PVR’ler yeni bir işlevsellik sunarak

video içeriğini izleme, kaydetme ve saklama imkanı sağlamıştır. Günümüzde Dijital

Eğlence Ev Platformuna doğru bir gidiş görülmektedir. Ayrıca Ağ PVR’leri de kablo

ve IPTV sağlayıcıları tarafından test edilmektedir. TV programı indirme olanağı

veren ve reklamların atlandığı PVR’leri izleyicileri canlı reklamlardan

uzaklaştırdıkça, TV ağları reklamları yeniden entegre edecek yeni yollar arayışına

girmektedir.

İnteraktif TV sadece sınırlı bir gelişme göstermiştir. Sınırlı iş beklentileri

nedeniyle, çok az sayıda yeni interaktif hizmet tanıtılabimektedir. İngiltere’deki Sky

Digital kararlı şekilde artan gelirleriyle en genş aralıktaki hizmetleri sunmaktadır.

Bahis hizmetleri en karlı uygulamalardır. Oyun kanallarının bşarılı olduğu ve

çoğamaya yatkın olduğu da kanıtlanmıştır. Haberler, hava durumu ve tele alışveriş

gibi diğer temalar belli aktörler tarafından geliştirilmektedir.

Bariz pazar potansiyeli sınırlarına rağmen, izleme başına ödeme (PPV)

hizmetleri kararlı bir şekilde artmaya devam etmektedir. PPV konsepti, 10 yılı aşkın

bir süredir PPV hizmetinin verildiği ABD pazarı dışında oldukça yenidir. Uydu TV

platformları, pazarda köşebaşlarını tutmuş durumdadır. Çok az sayıda bağımsız

oyuncu bulunmaktadır. İzleme başına ödeme arzları genellikle spor etkinliklerine,

yeni filmlere, konserlere ve yetişkinlere yönelik programlara odaklanmaktadır. PPV

hizmetleri abonelik istemektedir ancak finansal olarak kendinden destekli değildir.

70

Talebe Göre Video [Video-on-Demand – VOD] izleyicilerin gözde

programlarını kendi istedikleri zaman izlemelerine olanak sağlar. Talebe göre Video

hizmetleri yeni oyuncuların pazara girmesiyle birlikte 2005 yılında itibaren mantar

gibi çoğalmaya başlamıştır. Tematik TV kanalları için strateji kontrollü TV haklarına

bağlıdır. VOD’un canlı veya gerçek zamanlı izleyen kişilerin sayısını önemli ölçüde

azaltması olası değildir.

Kısa vadede TV’ye bakıldığında, TV kanallarının İnternet sitelerinde

programların en önemli bölümlerinin veya haberlerin ücretsiz çevrimiçi verilmesi

halihazırda fazladan reklam geliri yaratmaktadır.

Tematik TV pazarı çoktan yüksek çözünürlüğe adapte olmaya başlamıştır.

HDTV tüm dünyaya yayılma göstermektedir. HD’ye geçen ilk TV kanalları sinema,

spor ve belgesel gibi yüksek kaliteli içeriğe odaklanmaktadır. Doğrudan TV

platformları ve ABD’nin önde gelen markalarının sahibi olduğu kanallar kısa vadede

pazarı güdümleyecektir. Daha sınırlı yatırım kapasitesi sunan niş kanalların daha

ihtiyatlı bir yaklaşımı sürdürmeleri olasıdır. Prim ödemeler konusunda, HD

kanallarının nadirliği abone başına yüksek ücretleri aşmaya olanak verebilir.

1. Tematik Kanallar İle İlgili Genel Konular

Tematik TV pazarı multi-kanal salgınının kablo, uydu ve şimdi de DSL veya

fiber kablolar yoluyla hızla evlere nüfuz etmesinden güç almaktadır. 2001 yılında

Telekom ve medyada yaşanan krizin ardından pazarda bir durgunluk yaşansa da, bu

durum düzelmiş ve 2006 yılında tematik kanallar tüm dünyada 57 milyar dolarlık bir

gelir elde etmiştir. Halen dünyanın en büyük pazarı olmayı sürdüren Amerika’nın

dışında, artık tüm bölgeler TV kanallarına büyüme fırsatları sunmaktadır. Bir yandan

uluslararası liderler ana pazarlarda (CNN, ESPN, MTV, HBO, Discovery, Disney…)

güçlü konumlara ulaşırken, bir yandan pek çok yeni aktör ortaya çıkmakta ve ulusal

ve bölgesel pazardaki mevcut aktörlere meydan okumaktadır.

71

Tematik pazarların her bir altsegmentinde, bazı koşulların getirdiği özel

stratejiler uygulanmaktadır. Bu koşullar arasında:

Pazardaki liderlerin büyüklüğü,

Belli bir kitleye yönelik programcılığın maliyeti ve erişilebilirliği, ve

Kanallar ve dağıtımcılar arasındaki görece müzakere gücü bulunmaktadır.

İzleyici ölçümü Tematik TV yayıncılığında stratejik bir konudur. TV

programı tüketimi ve izleme alışkanlıklarını değerlendirmek gereklidir. Tüm

pazarlarda tematik TV izleyicilerini etkili olarak ölçülmesine ihtiyaç vardır. Yapılan

araştırmaya göre, tematik kanal izleyici kitlesi bir temaya ve o temanın yer aldığı

kanal sayısına bağlıdır. Örneğin Fransa’da 104 tematik TV kanalı vardır ve tümü

birden izleyici payının %11.9’unu (veya sadece ödemeli TV için %37.2’sini)

oluşturur (Kaynak: Euroconsult Raporu, 2007).

Tematik TV kanallarında en popüler temalar haber dramaları ve eğlencedir.

Bunun sonucunda en yüksek izlenme oranına sahip kanallar genel kanallar (bu

kanalların karması olan kanallar), spor kanalları ve film/dizi kanallarıdır. Ödemeli

kanalların bulunduğu ülkelerde tüm izleyicilerin yaklaşık 20 ila 25’i genel ve eğlence

temalı kanallarını, %15 ila 20’si sinema ve çocuk kanallarını, %10 ila %15’i ise spor

ve belgesel kanallarını, %5 kadarı ise müzik ve belgesel kanallarını izlemektedir.

İzleyici açısından önde gelen tematik TV kanalı EuroSport tüm ödemeli-TV

aboneleri arasında izleyicilerin %2.4’ünü toplamaktadır. Kanal bir ödemeli TV’ye

abone olan toplam 16 milyon izleyiciden 383.000’ini elinde bulundurmaktadır.

Histoire veya Mezzo gibi, %0.1’lik bir izleyici payına sahip bazı tematik

kanallar ise ortalama olarak 16.000 civarında kişiye ulaşmaktadır ve bunun

sonucunda izleyici sayısı tematik TV kanalları için düşük olmakta, dolayısıyla

kanalın sıklıkla reklamdan başka finanse edici araçlar bulması gerekmektedir.

72

Yüksek kaliteli ve özel içerik tematik kanal izleyicisi için önemli

güdümleyicilerdir.

Genel olarak, yüksek kaliteli ve özel içerik, izleyici kitlesi için güçlü

güdümleyicilerdir. Verilerin mevcut olduğu ülkelerden alınan örneklere göre en çok

izleyici yaratan temalar spor ve sinemadır. Özellikle sinema kanalları %20’ye yakın

bir izleyici payına ulaşırken, bunu %15 ile spor ve çocuk kanalları izlemektedir.

Bu temalar, içeriklerinin, hakların elde edilmesi bakımından çok pahalı

olabildiği temalardır. Pek çok platformda, bu kanallar farklılaşmayı ve sivrilmeyi

sağlar, bunun sonucunda dağıtım ayrıcalığını güvence altına almak için mücadeleler

başlar.

Tablo 2. Tematik kanal izleyici kitlesi dökümü

Avustralya (2002), Fransa (2006) ve İngiltere’deki (2004) tematik TV kanalları arasında temalarına göre izleyici paylarına örnekler

Avustralya Fransa İngiltere Verilerin alındığı tarih 2002 yılının tamamı Ocak-Haziran 2006 Ekim-Aralık 2004Ödemeli TV penetrasyon oranı

%21 %33 %44

Ödemeli TV izleyici payı

%14 %11.9 %27

Tematik televizyon izleyici kitlesinin dökümü Genel Eğlence* %25 %21 %18 Sinema %19 %15 %18 Çocuk %16 %15 %17 Spor %14 %13 %10 Belgesel** %12 %10 %17 Müzik %4 %5 %7 Haber*** %3 %3 %3 Diğer %7 %19 %11

* Karasal kanal izleyiciliği hariç

** Yaşam tarzı, eğitim ve tele-alışveriş kanalları dahil

*** İş dünyası ve hava/meteoroloji kanalları dahil

Birincil kaynaklar: Mediametrie Mediacabsat, Nielsen Media Research, Ofcom

Cihan derginin aktardığı AC Nielsen'ın Mayıs 2006'da yaptığı bir araştırmaya

göre, ülkemizde ödemeye dayalı platformun abone sayısında pek bir değişiklik

73

olmazken, uydu anteni ile ücretsiz TV seyreden ev sayısı 6 milyonu aşmıştır.

Türkiye'de 17 milyon hane olduğu düşünüldüğünde, ücretsiz çanak uydu anteni ile

erişim penetrasyon oranı yüzde 35'e çıkmıştır. Üstelik bu oran nispeten geliri daha

yüksek olan Batı ve Marmara bölgesinde yüzde 40 oranına yaklaşmış durumdadır.

Son olarak tematik yayıncılık program-reklam ilişkisinde değişikliklere neden

olmuştur. Alışılagelmiş yayıncılıkta reklamlar belli sınırlar ve süreler arasında

yayınlanırken, tematik yayıncılıkta artık adeta programın bütününü kapsayan bir

yapıya bürünmüştür. Tematik yayıncılıkta, Fashion TV ve Disney Channel

kanallarında olduğu gibi, yayın akışında reklam bulunmayan ancak bütün programda

zaten reklam yapılan kanallarda programla reklam arasındaki sınır kaybolmaktadır.

Tematik bir kanaldaki her şey reklam özelliği taşıyabilmektedir (Çelikcan, 2003: 41).

Çelikcan’ın belirttği gibi, “her üç ilişki biçiminde yaşanan değişimin sonucunda

karşımıza çıkan sorunların en önemlisi, reklamın artık reklam olarak değil program

materyali olarak izleyici ile buluşması ve böylece reklamla program arasındaki

sınırın ortadan kalkmasıdır” (Çelikcan, 2003:42).

Hızla gelişen tematik kanal pazarında, güçlü markalar yaratabilme, izleyici

sadakatini sağlayabilme ve çeşitlilik stratejilerini yürütebilme yeteneği uzun süreli

büyümeyi güvence altına almak için zorunluluk haline gelmiştir. Euroconsult’un

raporuna göre, IPTV, talebe göre video ve mobil TV gibi yeni dağıtım ağları

yayıncılık endüstrisinin temellerini değiştirip yeni fırsatlar sunarken, tematik

yayıncılık için de yeni mücadele alanları ortaya çıkarmıştır. Tematik kanallar salt

kendi aralarındaki rekabetle değil aynı zamanda internet üzerinden video hizmetleri

ve diğer eğlence endüstrilerinin yarattığı rekabet ile de baş etmek durumundadır. Bu

durumda tematik kanalların ortaklıklara gitme veya dağıtım ortaklarıyla karşılıklı

çıkar anlaşmaları yapma yolunu izlemektedir.

76

2. İlk Tematik Yayınlar

Bugün medyada giderek tematikleşme eğilimi görülmektedir. Tek kanallı

dönemin sınırlayıcılığının ortadan kalkması ve çeşitliliğin artması ile birlikte, artık

tüm medya türleri herkese aynı yayın çerçevesinden çıkarak, belli grupların, hatta

kişilerin beklentilerine ve isteklerine uygun konularda uzmanlaşmaktadır. (Çelikcan,

2003: 33). Böylece her ilgi alanına yönelik temalı kanallar olgusu, 80li yılların

başında CNN ve MTV gibi kanallarla dünyada ortaya çıktıktan sonra 90lı yılların

ortalarından itibaren Türkiye televizyonlarında kendine yer etmiştir.

a. Dünyada Tematik Yayıncılığın Gelişimi

Tematik televizyonculuk, yayın teknolojilerindeki gelişmelerin bir sonucu

olarak 1980’li yılların başında Amerika Birleşik Devletlerindeki uygulamalarla

ortaya çıkmıştır (Çelikcan, 2003: 34). 1980’li yıllarda Amerika’da ortaya çıkan bu

yayıncılık türü gelişen teknolojinin olanaklarından yararlanarak hızla büyüdü. 1981

yılında MTV’nin yayın hayatına başlaması tematik televizyonculuk uluslararası bir

boyut kazandı.

Çelikcan dünyada tematik kanalların ortaya çıkışını güçlendiren faktörün, bu

yıllarda televizyon yayıncılığının uydu teknolojisinden yararlanarak çok uzun ve

geniş alanlara eskisinden daha ucuz ve etkin biçimde ulaşma olanağı bulmasına

bağlamaktadır:

“Uydu teknolojisinin sağladığı olanaklarla farklı

demografik kümelere (gençler, çocuklar, yaşlılar, kadınlar,

erkekler vb.); farklı etnik topluluklara (siyahlar, İspanyol-

Amerikanlar vb.) yönelik ve değişik temalarda (müzik, haber,

spor, moda vb.) uzmanlaşmış yeni televizyon kanalları yayına

başlamıştır. Uzmanlaşma öylesine güçlendi ki, uyuşturucu

bağımlılarına yönelik The Wellness Channel, golf

tutkunlarına yönelik The Golf Channel, yaşlıların sorunlarına

77

yönelikThe Golden American Network gibi televizyon

kanalları bile yayın hayatına girdi” (Çelikcan, 2003: 34).

Görüldüğü gibi, tematik televizyonculuğun ilk temelleri 80’li yılların başında

uydu teknolojisindeki gelişmelerle atılmıştır. Lewis (1990: 13), 1980 başında

ABD’de ulusal düzeyde yayın yapan üç büyük kablo televizyonunu ilk tematik

kanallara örnek olarak verir: bu kanallar, spor televizyonu ESPN, haber televizyonu

C-Span ve çocuk televizyonu Nickelodeon’dur. Ulusal düzeyde gelişme gösteren

tematik yayıncılık 1 Haziran 1980 yılında yayına başlayan haber kanalı CNN ve

ardından 1981 yılında, ilk müzik temalı kanal olan MTV’nin kurulması ile birlikte

uluslararası bir boyut kazanmıştır.

(1) Dünyada İlk Tematik Kanallar

Haber kanalı CNN ile Müzik kanalı MTV, uluslararası alanda yaygınlaşan ilk

tematik kanallardır.

CNN – HABER KANALI

Dünyada tematik yayıncılığın uluslar arası boyut kazandığı ilk uluslararası

tematik kanal, haber televizyonculuğunun miladı sayılan CNN’in kurulması oldu.

Çok renkli, açık sözlü bir iş adamı olan Robert “Ted” Turner’ın parlak buluşu olan

dünyanın ilk 24 saat haber sunan televizyon kanalı CNN, ilk kez 1 Haziran 1980

tarihinde yayın hayatına başlamıştır. İlk yayınlanan haber akşam 18.00’de merkezi

olan Atlanta, Georgia’dan verilen sivil haklar lideri Vernon Jordan’a yapılan suikast

girişimi haberi olmuştur. CNN, haberlerin sadece gün içinde belli saatlerde verilebilir

olduğu düşüncesini yerle bir etmiştir.

CNN kurulana kadar TV haberleri üç ana kanalın (ABC, CBS ve NBC)

hakimiyeti altındaydı ve geceden geceye 30 dakikalık yayınlar halinde

yapılmaktaydı.

78

Yayına başladığı ilk yıllarda iki milyonun altında evde seyredilen ve Turner’a

büyük para kaybettiren, hatta başharflerine ithafen “Chicken Noodle Network –

Tavuklu Erişte Kanalı” denilen CNN, bugün Amerika’da 89 milyon ve tüm dünyada

160 milyonun üzerinde evde izleniyor. Bunda Turner’ın baskılardan yılmayıp tüm

dünyada kanal için haber büroları açmak ciddi yatırım yapmaya devam etmesinin

payı vardır.

Turner 1983 yılında kısmi hakları ABC kanalında olan Satellite News

Channel’ı satın alarak CNN’in ana rakibini saf dışı bıraktı ve en sonunda tüm

dünyada çapındaki olayları canlı canlı ilk veren kanal olarak isim yapmış ve bütün

temel kanalları ekarte etmiştir. 1981 yılında Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın

öldürülüşünü, Challenger’ın infilakını ilk kez canlı yayınla bildiren CNN’in salt

habercilik anlamında değil aynı zamanda televizyon tarihine de geçmesini sağlayan

habercilik olayı ise ‘1991 Körfez Savaşı’nı canlı olarak aktarma başarısıydı idi.

CNN, ABD’nin Irak’la yaşamaya başladığı krizin ardından teknik hazırlıklarını

aylarca sürdürdüğü bu haberi canlı olarak aktarma başarısını, teknik altyapıların yanı

sıra Iraklı yetkililerle yoğun kulis faaliyetleri sonucunda alabildiği “santrale ve

bağlantılara gerek olmadan yerel güç kaynakları kesik olsa bile çalışabilecek iki

yönlü deniz aşırı bir telefon sistemi kullanma” izni ile gerçekleştirmişti. Haberi ilk

veren kanal ABC olmuştu. Ancak, ABC’nin yayını kısa süre sonra kesilmiş, CNN

hazırladığı teknik altyapı ve önceden aldığı izinler doğrultusunda “anında görüntü”

ile “savaşı canlı olarak aktararak” önceliği yakalamıştır (Rigel, 1991: 176-77). Bu

olaydan sonra kanalın popülaritesi 1990’lı yıllar boyunca artmıştır.

CNN'in 1 Haziran 1980'de açılışından sonra network, erişimini bir dizi

kablolu ve uydu televizyon network'üne (CNN Ana Haber gibi), 12 web sitesine, iki

özel yerel bazlı ağa networks (CNN Havaalanı Network'ü gibi), ve iki radyo

network'üne ulaştı. Network'ün dünya çapında 42 büro ve 900'ün üzerinde iş ortağı

var. CNN dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yabancı-dilden televizyon ağı da

kurmuştur. CNN yeni web sitesi CNN.com'u (daha sonra CNN Interaktif olarak

anılan) 30 Ağustos 1995'de kurmuştur. 1996 yılında, CNN, dört sene sonra America

Online ile birleşecek olan Time Warner ile birleşti.

79

CNN 11 Eylül 2001'de, 11 Eylül saldırılarına dönüşecek haberi ilk patlatan

kanal olmuştur. O sırada canlı yayında Ankor Carol Lin vardı. CNN finans ve idari

işlerden sorumlu başkan yardımcısı Sean Murtagh canlı yayına bağlanan ilk network

çalışanıydı. CNN Amerikan pazarı için daha sonra rekabetten dolayı kapanacak iki

özel haber kanalı açtı: CNNSI 2002'de kapanırken, CNN’nin 9 yıl yayında kaldıktan

sonra Aralık 2004'de kapandı.

CNN Worldwide (Dünya) başkanı Jim Walton'dır. CNN/ABD'nin şu anki

başkanı Jonathan Klein'dır. Kasım 2004'te göreve gelmiştir. 2006'da, sosyal medya

ve kullanıcı-orijinli içeriğe yanıt vererek CNN markası içinde blog'lamadan vatandaş

gazeteciliğine kadar her şeyin etkisini tanıtma ve merkezileştirme inisiyatifleri olan

CNN, CNN Exchange ve CNN iReport'u yayına soktu.

Network'ün Birinci Körfez Savaşı sırasında bölgedeki erişimi hakkında Live

from Baghdad (Bağdat'tan Canlı Yayın) adlı bir televizyon filmi yapılmıştır. Bunun

ve 1990'ların başında diğer çatışma ve krizlerin kaosanması (bunların içinde belki de

en meşhuru Mogadishu Savaşı olmuştur) "CNN etkisi" teriminin oluşumuna yol

açmış, Amerikan hükümetinin karar verme mekanizmasını etkileyen yönlendirici, eş

zamanlı, 24 saat haber erişimi algılanan etkisini doğrulamıştır.

Bir kaynağa göre CNN uluslararası haber erişimine gelince, belki de daha

eski ve büyük haber ve yayın kuruluşuna göre daha genç olmasından dolayı,

BBC'nin yarısının biraz üstünde seyircisiyle halen dünya sıralamasında ikinci

sıradadır. BBC uluslararası perspektiften bakmakla birlikte haber toplama

merkezlerinde yerel gazetecileri kullanmasıyla CNN International'dan değişiklik

göstermektedir.

(2) Tematik Kanal Kategorileri

Tematik yayıncılıkta tüm dünyada başta gelen temalar aşağıda belirtilen

şekildedir:

80

i. Sinema ve Dizi Kanalları

Sinema ve dizi kanalları tematik TV kanalı arzının %24’ünü teşkil

etmektedir. Dijitalizasyon 2000 ve 2006 yılları arasında TV kanallarında %13’lük bir

CAGR’ye olanak vermiştir. Sinema kanalları için çoklamanın (mültipleks) gelişimi

ile büyüme hızlanmıştır. Pek çok yerel ve uluslararası sinema ve dizi kanalı arasında

ABD’den gelen içerikler baskın kalmaya devam etmektedir.

Prim gelirler ve maliyetler sinema ve dizi kanallarının iş modellerini

karakterize etmektedir. İnem ve dizilerin prodüksiyon maliyetleri son yıllarda çok

büyük artış göstermiş ve bu alana tahsis edilmiş tematik kanalların iş modelleri

üzerinde baskıya neden olmuştur. Yeniden iletim ücretleri genellikle sinema ve dizi

kanalı mültiplekslerinin ana gelir kaynağıdır.

Yeni teknolojiler ve hizmetler eski iş modellerine meydan okumaktadır.

Tiyatro gösterimleri, çeşitli pencerelerde filmlerin yayınlanması yoluyla elde edilen

toplam gelirin %50’sinden azını teşkil etmektedir. Talebe göre tüketim hem içerik

üreticileri hem de geçmiş dağıtımcılar için stratejik bir konu olmaya devam

etmektedir. Yüksek çözünürlük sinema ve dizi kanallarının değerini korumanın ve

arttırmanın bir yolu olmaktadır. Ortaya çıkan mobil video hizmetlerine katılım şu ana

kadar sınırlıdır.

Türkiye’de yayın yapan başlıca sinema kanalları Tablo 3’te verilmiştir:

Tablo 3: Türkiye’de yayın yapan başlıca sinema kanalları

Kanal Tür Kaynak Platform

CINE 5 Sinema Ulusal Kablo TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya

TNT Sinema Ulusal Kablo TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya

MGM Sinema Uluslararası Digitürk

DİZİ MAX [DİZİ MAX MORE/ DİZİ MAX HD/DİZİ MAX MORE HD]

Dizi Uluslararası Digitürk

81

COMEDY MAX Dizi Uluslararası Digitürk

FOX LIFE Dizi Uluslararası Digitürk

MOVIE MAX [PREMIER/STARS/FAMILY/FESTIVAL/SPEED/PREMIER 2/STARS 2/ PREMIER HD/STARS HD]

Sinema Uluslararası Digitürk

SALON [1-2-3] Sinema Uluslararası Digitürk

MOVIE [SMART/PLUS/PLUS 2] Sinema Uluslararası D-Smart

SINE GOLD Sinema Uluslararası D-Smart

SINE FEST Sinema Uluslararası D-Smart

SİNEMA TV [1/2/AİLE] Sinema Ulusal D-Smart, Tivibu

SİNE TÜRK Sinema Ulusal D-Smart

YEŞİLÇAM SMART Sinema Ulusal D-Smart

FX Sinema Uluslararası D-Smart, Teledünya

DİZİ SMART Dizi Uluslararası D-Smart

MAX SMART Sinema Uluslararası D-Smart

PLANET PEMBE Dizi Uluslararası D-Smart, Tivibu

PLANET SİNEMA Sinema Uluslararası D-Smart, Tivibu

LOCA Sinema Ulusal D-Smart

ii. Belgesel ve Yaşam Tarzı Kanalları

Belgesel ve yaşam tarzı tematik kanallarında güçlü gelişmeler olmaktadır. Bu

kanallar tematik TV arzının %20’sini temsil etmektedir. sinemalardaki güçlü

performans, yüksek kaliteleri belgesel yapma maliyetlerinin artmasıyla

desteklenmektedir. Bu pazar 2000-2006 yılları arasında TV kanalları arasında

%13’lük bir CAGR ortaya koyan bir pazardır. Çeşitli altsegmentlerde çok fazla

sayıda oyuncu ve yeni ortaya çıkan oyuncu mevcut olsa da, pazarın hakimi

Discovery Ağıdır.

Pazarda belgesel kanalı sayısında büyük bir artış olmakla birlikte bu pazarda,

iki dünya liderininin yani Discovery ve National Geographic’in egemenliği

sürmektedir. Ulusal belgesel kanalları pek çok pazarda ortaya çıkmıştır ve güçlü

rakipler olabilmektedir. Belgesel kanalı pazarında temaları dolduran altsegmentler,

82

eğitim, gezi, sanat ve kültür kanallarıdır. Belgesel kanalları için yeni büyüme

fırsatları mevcuttur.

Yaşam tarzı kanallara bakıldığında;

Büyük gelişme potansiyeli olan bu kanalların sayısı hızla artmaktadır. Çeşitli

arzlar artan sayıda farklı konulara yönelmektedir. Yaşam tarzı programcılık alanında

liderlerden biri Scripps Network’tür. Bu pazarda kazanan iş modeli olarak, büyük

ölçüde uluslararasılaştırma ve hızlı çeşitlendirme gelirleri sayılabilir. Bir diğer karlı

niş tema alışveriş kanallarıdır.

Türkiye’de yayın yapan başlıca belgesel ve yaşam tarzı temalı kanallar Tablo

4’te sunulmuştur:

Tablo 4. Türkiye’de yayın yapan başlıca belgesel ve yaşam tarzı temalı

kanallar

Kanal Tür Kaynak Platform

TRT TURİZM ve BELGESEL Belgesel Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TGRT BELGESEL Belgesel Ulusal Tivibu

YABAN TV Belgesel Ulusal Uydu

İZ TV Belgesel Ulusal Digitürk

DISCOVERY CHANNEL Belgesel Uluslararası D-Smart

ANIMAL PLANET Belgesel Uluslararası D-Smart

DA VINCI LEARNING Belgesel Uluslararası D-Smart

DISCOVERY WORLD Belgesel Uluslararası D-Smart

DISCOVERY SCIENCE Belgesel Uluslararası D-Smart

DISCOVERY TRAVEL & LIVING

Belgesel Uluslararası D-Smart

TRT ÇOCUK/TRT 4 Çocuk, Müzik, Belgesel

Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart

DISCOVERY HD Belgesel Uluslararası D-Smart

83

NATIONAL GEOGRAPHIC [CHANNEL/ADVENTURE/WILD/HD]

Belgesel Uluslararası Digitürk, Tivibu, Teledünya

SCI TECH TV Doğa belgeseli Uluslararası Tivibu, Teledünya

YABAN TV Doğa belgeseli Ulusal Tivibu

THE BIOGRAPHY CHANNEL Biyografi Uluslararası Digitürk

ANIMAUX Belgesel Uluslararası D-Smart, Teledünya

HISTORY CHANNEL Tarih belgeseli Uluslararası Digitürk

ZONE REALITY Belgesel Uluslararası Digitürk

CRIME & INVESTIGATION NETWORK

Belgesel Uluslararası Digitürk

CHASSE & PECHE Belgesel Uluslararası D-Smart

ESCALES Belgesel Uluslararası Teledünya

ENCYCLOPEDIA Belgesel Uluslararası Teledünya

WORLD TRAVEL CHANNEL Gezi/belgesel Uluslararası Digitürk, Tivibu

UNIVERSAL CHANNEL Yaşam Uluslararası D-Smart, Teledünya

WEDDING CHANNEL Yaşam Uluslararası Digitürk

SHOW MAX Yaşam Ulusal Digitürk

SHOW PLUS Yaşam Ulusal Digitürk

TÜRK MAX Yaşam Ulusal Digitürk

E! Yaşam Uluslararası Digitürk

E2 Yaşam Uluslararası Digitürk, Tivibu, Teledünya

FASHION TV Yaşam Uluslararası Digitürk

HOME TV Yaşam Uluslararası Digitürk

FX Yaşam Uluslararası Digitürk

FASHION ONE Yaşam Uluslararası D-Smart, Teledünya

STYLE NETWORK Yaşam Uluslararası D-Smart

AKILLI TV Yaşam Ulusal D-Smart, Tivibu, Teledünya

SHORTS TV Yaşam Uluslararası Tivibu

GINX Yaşam Uluslararası Tivibu

84

LUXE TV Yaşam Uluslararası Tivibu

BODY IN BALANCE TV Yaşam Uluslararası Tivibu

MY ZEN TV Yaşam Uluslararası Tivibu

SHOPPING TV Yaşam Ulusal Kablolu TV, D-Smart, Teledünya

iii. Spor Kanalları

Spor TV kanalları güçlü bir dinamik bir pazardır. Tematik TV kanalları

arzının %16’sını temsil eder. 2000-2006 yılları arasında TV kanalları arzında

%16’lık bir CAGR ile dinamik bir pazardır. Spor TV kanalları pazarında aralarında

Eurosport ve NBA TV gibi devlerin olduğu çok sayıda oyuncu vardır. İlgi alanı spor

olan izleyicilere hitap eder. Spor bu kanallar izleyiciler, reklam gelirleri ve ödemeli

TV platformlarına abonelikler için ana güdümleyicidir.

Spor yayıncılık haklarının maliyetindeki patlama ve karasal yayıncılar ile

dijital TV sunucuları arasındaki güçlü rekabet temel bir stratejik konu olarak TV

hakları güvence altına alma konusunu gündeme getirmiştir. Mobil TV ve Internet,

spor video içeriği için umut vaat edi bir Pazar olmuştur.

Spor TV kanallarının bölümlenmesine bakıldığında, bu kanalların çoğunlukla

hak sahipleri tarafından yayına başlatıldığı görülmektedir. Belli bir lige veya takıma

tahsis edilen spor kanalları da bulunmaktadır. Bazı spor kanalları daha maddi olarak

karşılanabilir spor içeriği ile daha küçük izleyici kitlesini hedefler. Bu kanallar,

sözgelimi golf kanalları gibi altsegment (niş) kanallarıdır.

Bir pazar yapısının koşullarını büyük ölçüde TV haklarının stratejik yönü ve

maliyeti belirlemektedir. Ulusal spor TV kanalları temel olarak ödemeli TV

platformlarından yayın yapar. “Bağımsız” genel spor kanalları, hedef topluluklara

yönelik maddi olarak karşılanabilir spor içeriği peşindedir. Bazı spor kanalları belli

bir lige veya spor takımına tahsis edilmiştir (NBA TV veya Türkiye’de üç büyükler

denilen spor kulüplerinin kanalları olan GS TV, FB TV , BJK TV gibi)

85

Spor kanallarının iş modeli üç hususa dayanmaktadır:

- Yüksek programcılık ve teknik maliyetleri karşılayacak prim fiyatlandırma

modeli

- Yüksek reklam ve ticaret gelirleri

- Coğrafi genişleme ve bölgeye özgü uyarlamalar

Üç lider spor kanalı tüm spor TV arzının kabaca %30’unu temsil etmektedir.

ESPN, Fpx Sport ve EuroSport pazarda lider konumdadır ve güçlü marka isimleri

yaratmıştır.

Gelirleri azamiye çıkarmak ve hak maliyetlerini çıkarabilmek için çoklu

hizmet yaklaşımına gidilmiştir. Bu hizmetler İzleme-başına-Ödemeli Spor kanalları,

Bahis ve skor tahmin kanalları ve Spor siteleridir. Bahis ve skor tahmin, interaktif

hizmetlerin iki ana gelir güdümleyicisidir. Spor İnternet siteleri ise,canlı video içeriği

ve interaktifliği ile izleyicileri ve gelirleri harekete geçirebilmektedir.

Gelecekte büyümeye etki edecek gelişmeler, yüksek çözünürlükte daha geniş

yayın ağlarından mobiliteye kadar bir dizi yeniliği kapsamaktadır. Özellikle spor TV

kanallarının cep telefonlarında kullanıma yönelik içeriği umut vaat etmektedir. Spor

içeriği Yüksek Çözünürlüklü Televizyonda yayınlanmaya çok müsaittir. Yeni iletim

platformlarında teknik açıdan karşılaşılan zorluklar olsa da, uzun vadede bunların

aşılacağı beklenmektedir.

Türkiye’de yayın yapan başlıca spor kanallarından bazıları Tablo 4’te

verilmiştir:

Tablo 5. Türkiye’de yayın yapan başlıca spor kanalları

Kanal Tür Kaynak Platform

TRT 3 Spor Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya

FENERBAHÇE TV Spor Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya

86

TAY TV Spor Ulusal D-Smart

GALATASARAY TV

Spor Ulusal Digitürk

TJK TV Spor Ulusal Digitürk

EUROSPORT Spor UluslararasıKablolu TV, Digitürk, D- Smart, Tivibu, Teledünya

BJK TV Spor Ulusal Digitürk

TRT SPOR Spor Ulusal Tivibu,

LİG TV Spor Ulusal Digitürk

ESPN AMERICA Spor Uluslararası Digitürk, Tivibu

FOX SPORTS Spor Uluslararası Digitürk

EXTREME SPORTS

Spor Uluslararası Digitürk

NBA TV Spor Uluslararası Digitürk, Teledünya

EPL Spor Uluslararası Digitürk

BS TV Spor Ulusal Digitürk

TARAFTAR Spor Ulusal Digitürk

NTV SPOR Spor Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

AB MOTOEURS Spor Uluslararası D-Smart, Teledünya

EURO FUTBOL Spor Ulusal D-Smart

SPORTS TV Spor Uluslararası D-Smart

YACHT&SAIL Spor Uluslararası Tivibu

MOTORS TV Spor Uluslararası Tivibu

SPOR TİVİ Spor Uluslararası Tivibu

iv. Haber ve İş Kanalları

Haber kanalları temel ödemeli TV paketinin tartışmalı ancak temel bir

öğesidir. Haber TV kanalları tematik TV arzının %12’sini temsil eder. Günde 24 saat

haber hizmetleri ödemeli TV sağlayıcıları için bir zorunluluğu ifade eder. Haber

öğeleri yüksek derecede hassas içeriklerdir. Haber kanalları genel olarak daha yüksek

87

yaş grubundaki izleyicilere yöneliktir. Eski genel ilgi alanı kanalı, haber iletiminde

haber kanalları için hala güçlü bir rakip olmaya devam etmektedir.

Haber ve iş kanalları sayısı giderek artmaktadır. Son on yılda, 2000-2006

yılları arasındaki TV kanalları arzında %10’luk bir CAGR görülmek üzere, dinamik

bir büyüme gözlemlenmiştir. Haberlerin tanıtımında, dikkat çekici ölçüde giriş

bariyerleri nedeniyle görece bir yavaşlama yaşanmıştır. Aşağıda örneklerini

sunacağımız gibi, birkaç marka uluslararası 24/7 haber kanalı pazarının hakimi

konumundadır. Bölgesel markalar şu anda giderek yayılan coğrafi genişlemeye bağlı

olarak ortaya çıkmaktadır. (Kaynak: Euroconsult Araştırma Raporu, 2007)

Geçmişten günümüze uluslararası liderlerden bazıları arasında, 24/7 haber TV

kanalının öncüsü CNN (CNN’e ilk haber kanalı olması nedeniyle detaylı olarak yer

verilmiştir) ve devlete ait önde gelen uluslararası haber servisi olarak İngiliz yayıncı

BBC World sayılabilir.

Bu iki temel kanal dışında, kendi bölgelerinin güçlü liderleri olan yerleşik

veya yeni kurulmuş diğer önemli haber temalı TV kanalları şunlardır:

Fox News: sadece birkaç yıl içinde ABD pazarında öncü bir konum almıştır.

Al Jazeera: uluslararası referans verilen bir Arap haber kanalı olmuştur

Euronews: güçlü bir büyüme stratejisi ile pazara girmiştir

Yerel haberlere olan talep uluslararası kanallar üzerinde yerelleşmesi ve

ulusal kanalların kurulması yönünde bir baskı oluşturmaktadır. Uluslar arası

markalar, izleyici ve marka tanınırlığını iyileştirmek için bölgesel versiyonlarını

kurmak istemektedir. Orta Doğu, son yıllarda haber kanalı kurulmasıiçin bir katalizör

konumuna gelmiştir. Global ve bölgesel liderlerin varlığına rağmen, ulusal olarak

uyarlanmış kanallar da başarılı olmuştur.

İş modelleri kamu-özel sektör rekabetinden etkilenmektedir. Rekabetçi bilgi

ağlarının sürdürülme gerekliliği nedeniyle çok yüksek bir içerik maliyeti

88

oluşmaktadır. Devlet fon yardımı veya medya işletmelerinin desteği kar amacı

gütmeye ağlarına katkı yapmaktadır. Öncü kanallar iyi finansal sonuçlar almaktadır.

Çeşitlendirme konusunda, çevrimiçi ve mobil hizmetler temel büyüme

güdümleyicileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir internet stratejisi olması, haber

kanalları için bir gereklilik haline gelmiştir. Bu kanallar kendilerini mobil hizmetlere

iyi uydurmaktadır. HD’ye geçiş önemli sorunlar meydana getirse de, gelecek birkaç

yıl içinde gelişmiş TV pazarında gerekli hale gelecektir.

Türkiye’de ilki 1996 yılında açılan ilk haber temalı kanal olan NTV’nin

ardından yayına başlayan haber kanallarının bir dökümü Tablo 6’da sunulmuştur:

Tablo 6. Türkiye’de yayın yapan haber ve iş dünyası kanalları

Kanal Tür Kaynak Platform

NTV Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

CNNTÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

HABERTÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

ÜLKE TV Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

SKYTÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

SAMANYOLU HABER Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TRT TÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, Tivibu

24 TV Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TGRT HABER Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TV NET Haber Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

BUGÜN TV Haber Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

89

TRT HABER Haber Ulusal Tivibu, Teledünya

BLOOMBERG HT Haber UluslararasıKablolu TV, Digitürk, Tivibu, Teledünya

EL CEZİRE [INTERNATIONAL/TÜRK] Haber Uluslararası

Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

EURONEWS Haber Uluslararası Digitürk, Tivibu, Teledünya

TV FİNANS Haber Ulusal Digitürk

A HABER Haber Ulusal Digitürk, D-Smart,

CNBC-e Haber/Finans Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

CNN INTERNATIONAL

Haber/Finans UluslararasıKablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

v. Çocuk ve Gençlik Kanalları

Çocuk kanalları tematik TV kanalları arzının %9’unu temsil etmektedir.

2000-2006 yılları arasında %13’lük CAGR’nın görüldüğü bir pazardır. Bu pazar

çocuklar, ergenler ve aynı zamanda aileler arasında en geniş izleyici kitlesini

toplamak üzere kurulmuştur. Çocuk programları ödemeli TV platformlarında

abonelik güdümleyicisi olarak karşımıza çıkmaktadır. İçerik yüksek yatırım

gerektirmektedir ancak karlılığı da o derece yüksektir. Düşük prodüksiyon

maliyetleri büyük stüdyoların kendi “ev yapımı” içeriklerine dışarıdan kaynak

sağlamayı kolaylaştırmaktadır. Dinamik bir Pazar olarak Asya pazarı bu sektörde

önem kazanmaktadır.

Çocuklara yönelik programcılıkta daha sıkı düzenlemelere gidilmektedir.

Bunun nedeni TV’nin çocukların davranışları üzerindeki etkisine dair giderek artan

kaygılardır. Bunun sonucunda yayıncılar yayın akışlarında sağlık konularını da göz

önüne almaya yönlendirilmektedir.

Pazara yüksek izleyici oranıyla hizmet etmek için çocuk kanalları

çeşitlendirilmektedir. Bu pazar yüksek derecede rekabetçi ve bölümlere ayrılmış olan

ve giderek büyüyen bir pazardır. Mevcut ve yeni ortaya çıkan ağlar arasında okul

90

öncesi programlar da çoğalma göstermektedir. Çocuk TV kanalları sundukları

program çeşitlerini arttırma çabasındadır.

Pazarın hakimleri Nickelodeon, Disney ve Cartoon Network kanallarıdır. Bu

şirketler güçlü ve rakipsiz liderler konumundadır. Pazar liderinin uluslararası

stratejisi, hızla yerel içeriği de dahil etme yoluna gitmektir.Öncü çocuk kanalları,

tartışmasız arşivlerinden ve şirket içi prodüksiyon olanaklardan yararlanmaktadır.

Ancak yüksek derecede uyarlanmış programlarıyla ulusal kanallar da birer ikişer

pazara çıkmaktadır.

Çocuk kanallarının iş modeline bakıldığında, bu kanallar diğer tematik içerik

türlerine kıyasla iyi bir ortalama karlılık ortaya koymaktadır. İlişkili özellikler ve

pazarlar da iş karmasının önemli bileşenlerini oluşturmaktadır.

Türkiye’de yayın yapan başlıca çocuk/gençlik kanalları Tablo 7’de

verilmiştir:

Tablo 7. Türkiye’de yayın yapan başlıca çocuk/gençlik kanalları

Kanal Tür Kaynak Platform

TRT ÇOCUK Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TRT OKUL Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart

YUMURCAK TV Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

CARTOON NETWORK Çocuk/Gençlik UluslararasıDigitürk, D-Smart, Teledünya

DISNEY CHANNEL Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk, Teledünya

DISNEY JUNIOR Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk, Tivibu

DISNEY XD [eski adı JETIX]

Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk

JOJO Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk

NICKELODEON Çocuk/Gençlik UluslararasıKablolu TV, D-Smart, Teledünya

91

BABY TV Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk

BABY FIRST Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk

PLANET ÇOCUK Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk, D-Smart, Tivibu

MİNİKA Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart

SMART ÇOCUK Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart

KIDS CO Çocuk/Gençlik Uluslararası D-Smart, Teledünya,

BEBEĞİM TV Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart

LULI TV Çocuk/Gençlik Uluslararası D-Smart

KARAMEL TV Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart

MAXI TV Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart, Teledünya

DUCK/BEBE TV Çocuk/Gençlik Ulusal Tivibu, Teledünya

vi. Müzik ve Şov Dünyası Kanalları

Müzik TV kanalları tüm tematik TV kanalları arzının %9’unu temsil

etmektedir. 2000-2006 yılları arasında %16’lık CAGR ile çok dinamik bir pazardır.

MTV Networks şu ana kadar en çok dağıtımı yapılan müzik TV markasıdır.

Müzik kanalları pazarının şekli MTV’nin yayına başladığı 1981 yılından beri

çeşitli mutasyonlar geçirmiştir. Tüketici davranışını takip etmek için müzik türüne

göre kanal çeşitlenmesi artmaktadır. Etnik grup bölümlemesi giderek tür

bölümlemesi ile birleşmektedir. Çeşitlendirme stratejisi genel olarak öncü müzik TV

şirketlerinin izlediği yoldur.

Müzik kanallarının iş modeline bakıldığında, eskiden düşük olan

programcılık maliyetleri son olarak kararlı bir büyüme yaşamıştır. Global gelirlerde

abonelik ücretleri ile reklamların karması etkili olmuştur.

Rekabetçi bir ortamda Viacom liderliğini sürdürmektedir. Müzik kanalı

pazarı tüm dünyada büyük oranda Viacom’un elindedir. Müzik kanalı segmenti

giderek daha rekabetçi bir hale gelmektedir.

92

Müzik dijital satışları, sektörde bir büyüme aracı haline gelmek üzere gibi

görünmektedir. Çevrimiçin ve mobil servisler müzik TV yayıncıları için stratejik

büyüme araçları konumundadır. Talebe göre servisleri hem canlı hem de kayıtlı

müzik içeriğini kapsamaktadır. Yüksek çözünürlük halen müzik TV kanalları için

emekleme aşamasındadır.

Müzik videolarının geniş kitlelere en kolay ve hızlı ulaşma mecrası müzik

televizyonlarıdır. 1981 yılında ilk müzik televizyonu olarak Amerika Birleşik

Devletlerinde yayına başlayan MTV, müzik videolarının ekonomik gücünün

habercisi oldu (Çelikcan, 1996: 136).

Görsel her zaman işitselden daha fazla ilgi çekmektedir. Bir radyonun günün

herhangi bir anında bir kenarda günlük işleri yaparken o işlere müdahale edecek

kadar dikkat çekici bir özelliği olmazken, müziğin görsel olarak sunulması insanların

dikkatlerinin yaptıkları işlerden uzaklaşmasına yol açar. Bu açıdan müzik

televizyonları esas itibariyle televizyondan önce radyonun popüler müziğin

gelişiminde yüklendiği ve Çelikcan’ın (1996: 137) birkaç maddede sıraladığı

işlevleri bir kademe ileri götürmektedir.

Müzik televizyonlarının bir müzik parçasını popülerleştirme, şarkıcıyı

yıldızlaştırma ve geniş kitlelerce kabul edilir/takip edilir/beğenilir hale getirme

yolları dört başlık altında toplanabilir:

1) Sürekli Yayın: Çelikcan’ın belirttiği gibi sürekli yayının amacı,

televizyonun izleyiciye, izleyicinin de televizyona her an ulaşmasını sağlamaktır.

Müzik televizyonu 24 saat süreyle sürekli müzik yayını yapar ve video klipler veya

programlar arasına giren doğrudan reklamlar dışında müzik yayını hiç kesilmez.

Böylece izleyicinin ilgisi sürekli müzik televizyonunda tutulur. Müzik dinlemek

belirli bir zaman dilimi ile sınırlı olmadığı için, sürekli yayın dinleyicinin kanalı her

açıldığında kesintisiz müziğe kaldığı yerden devam etmesini sağlar (Çelikcan, 1996:

139).

93

2) Tekrara Dayalı Yayın: Müzik televizyonunun özelliklerinden biri de

yayının sürekli olduğu kadar tekrara da dayalı olmasıdır. Aynı programın gün içinde

veya başka günlerde tekrar yayınlanmasını ifade ettiği gibi, bir müzik videosunun da

çeşitli zamanlarda tekrar tekrar yayınlanmasını ifade eder. Bir müzik videosu veya

parçasının ne kadar sıklıkla tekrar yayınlanacağını, o müzik parçasının popüler hale

gelip gelmemesi belirler. Tekrar yayınlar sayesinde, izleyici kaçırdığı veya tekrar

izlemek istediği müzik programlarını/videolarını izleme fırsatı bulur. Ayrıca bu

tekrar yayınlar, standartlaşma konusu içinde geçen bir süre sonra izleyicinin

bilinçaltına yerleşme ve kanıksama yoluyla şarkının daha çok dinlenmesini ve

popülerleşmesi de sağlar. Popülerleşen şarkı daha sık tekrar yayınlanır (Çelikcan,

1996: 142-143).

3) Topluluk Oluşturma: Bu konu, daha önce değinilen yıldızlaştırma ve bu

yıldızı takip edecek kitleyi oluşturma konusu ile ilgilidir. Yıldızlar, kültür endüstrisi

içinde çoğu zaman gerçek kullanım değerlerinden sıyrılıp bunun ötesine geçer,

yalnızca müzik ürünlerinin değil, her türlü tüketim ürünlerinin satışında itici bir güç

olur. Ancak hiçbir yıldız, takipçisi/hayranı olmadan yıldızlaşmış olamaz. Zira

yıldızlığın niteliğinde takip edilmek/beğenilmek/taklit edilmek/özenilmek yatar.

Müzik televizyonları yalnızca yıldız üretmekle kalmaz, izleyicileri de hayran

kitlelerine dönüştürür. Bunu yapmak için yıldız/müzik klibi ile hayranlar arasına

köprü vazifesi görecek VJ’lerden yararlanır. VJ’ler sıradan kitleden biri gibidir,

ancak o kitlenin yıldızlara ulaşımında önemli rol üstlenir. Sunulan video kliplere

“canlı yayın” izlenimi kazandırır. İzleyicilere onların dilinden konuşarak –samimi,

senli-benli, müzikteki ustalığı ortaya koymayan, konuşma kurallarına yer yer dikkat

etmeden, doğal sohbet izlenimi yaratarak, gösterişli bir stüdyo yerine, basit, dağınık

ve belirgin bir özelliği olmayan, ışıklandırması, dekorları buna uygun bir mekanda-

bir diyalog kurar. Kısacası, Çelikcan’ın da belirttiği gibi, VJ’ler “müzik televizyonu

izleyicisinin genel bir profilini yansıtacak özellikler taşır” (Çelikcan, 1996: 147).

Böylece bu diyalogu kuran müzik televizyonu izleyiciyi oluşturduğu topluluğa davet

eder. Verilen mesaj “çoğunluk burada, sen nerdesin?”

94

4) Gündem Oluşturma: Müzik televizyonları, video klip yayınlamanın

dışında, sürekli müzik haberleri, konser/etkinlik haberleri, sanatçılara dair

anekdotlar, listeler, albüm haberleri, şarkı/klip/konser yorumları vererek ilgili

kitlenin haberdar olmasını sağlar ve bilgilerini günceller. Zaman zaman bir

sanatçının müzik videosunu “ilk kez” yayınlayarak gündem oluşturmak bir diğer

boyuttur. Gündem oluşturmada da VJ’lerin rolü önemlidir. Zira bütün bu

albüm/konser/klip haberlerini, sanatçıya dair haberleri ve en son bilgileri VJ’lerden

öğreniriz. İzleyici topluluğun gündeminden kopmamak için bütün bu gelişmeleri

izlemek ve ne olup bittiğini öğrenmek zorunda kalır (Çelikcan, 1996: 149).

Türkiye’de yayın yapan başlıca müzik temalı kanallar Tablo 8’de verilmiştir:

Tablo 8. Türkiye’de yayın yapan başlıca müzik temalı kanallar

Kanal Tür Kaynak Platform

POWERTÜRK Müzik Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TRT MÜZİK Müzik Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

KRAL TV Müzik Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya

MTV [TÜRKİYE]* Müzik Uluslararası Kablolu TV, D-Smart, Teledünya

NR1 TV Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart, Tivibu, Teledünya

TATLISES TV Müzik Ulusal D-Smart

DREAM [TV/TÜRK] Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart, Teledünya

MMC TÜRK Müzik Ulusal D-Smart

MIXX TV Müzik Ulusal D-Smart

TVT Müzik Ulusal D-Smart

* MTV Türkiye kanalı, 2006 yılında hem kabloluda hem de ödemeli TV platformlarında yayına başlamıştır, ancak Vıacom ile MTV Türkiye’nin dağıtım firması olan Multichannel Developers arasındaki anlaşmazlık neticesinde 2010 yılında İnternet sitesi kapanmış ve kanal önce Digitürk’ten sonra da kablolu TV kanalları arasından çıkarılmıştır, daha sonra D-Smart platformuna taşınan MTV Türkiye Ağustos 2011 tarihinden itibaren yayınına tamamen son vermiş yerine MTV Avrupa kanalı gösterilmeye başlamıştır.

95

GALA TV Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart

VIVA Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart

GENÇ TV Müzik Ulusal D-Smart

PLUS MÜZİK Müzik Ulusal D-Smart

MEZZO Müzik Uluslararası Digitürk

VH1 Müzik Uluslararası Digitürk

MCM TOP Müzik Uluslararası Digitürk

MCM POP Müzik Uluslararası Tivibu

TÜRK-Ç Müzik Ulusal Tivibu, Teledünya

MUSIC TV Müzik Uluslararası Tivibu

TRACE URBAN Müzik Uluslararası Tivibu

I-CONCERTS Müzik Uluslararası Tivibu

BRAVA Müzik Uluslararası Tivibu

TMB Müzik Uluslararası Teledünya

NATIONAL GEOGRAPHIC MUSIC

Müzik Uluslararası Teledünya

b. Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimi

Türkiye’de tematik televizyonculuk ilk olarak TRT tarafından gündeme

alınarak uygulamaya konuldu. TRT 2 kültür ve sanat temasına ilişkin yayın

yaparken, TRT 3 gençlik ve spor, TRT 4 de eğitim temalarına ilişkin yayınlar

yapmalarına karşın bir kimlik kazanamamışlardı. Gene de atılan bu ilk adımlar

tematik bir kimlik kazanamamıştır (Çelikcan, 2003: 35). Tematik kanal alanındaki

esas gelişme 1994 yılında Star TV tarafından MTV Avrupa’nın yeniden iletimi

yoluyla yaşanmış, kanal birtakım yasal prosedürler nedeniyle kısa süre sonra

kapatılmasına rağmen, tematik yayıncılığın önünü açmıştır (Çelikcan, 2003: 35).

Türkiye’de 1990 yıllarında yasal boşluktan yararlanarak açılmaya başlayan

özel kanallara 1994 yılında tematik bir kanal ilave oldu. Bu kanal Türkiye’nin ilk

müzik temalı kanalı Kral TV (1994) olup önceleri Uzan grubuna ait olan, daha sonra

Doğuş Yayın Grubuna geçen Kral TV, MTV’yi model alarak kesintisiz müzik yayını

96

yapmaya başlamıştır (Kırhan, 2007: 37-38). Türkiye’nin ilk haber temalı kanalı ise

NTV (1996)’dir.

Aksiyon dergisinin yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de haber kanallarının

sayısı artmaktadır. Bu artışta Türkiye’nin istikrarsız yapısı, hızla değişen ekonomik

ve siyasi şartlar, iktidar mücadeleleri önemli faktörlerdir. Haber 7 Genel Yayın

Yönetmeni Sami Bayraktar’a göre, her gün farklı bir gündeme savrulan Türkiye

haber yönünden dinamik bir toplumdur, bu nedenle haber kanallarının artması

şaşırtıcı bir durum değildir. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi

Vedat Demir de şunları kaydetmektedir:

"Haber kanallarının durumu daha çok Türkiye'deki medya-

siyaset-ticaret ilişkileri çerçevesinden değerlendirilmeli.

Çünkü medyayı elinde tutan gruplar aynı zamanda, başka

ekonomik sektörlerde de faaliyette bulunan ticari kuruluş ya

da holdinglerdir."

Cihan Haber Dergisi muhabiri Kamil Maman’ın yaptığı araştırmaya göre,

Türkiye’de tematik yayıncılık, tüm dünyada olduğu gibi ihtiyaçta ortaya çıkmıştır.

Zira ulusal kanal ya da popüler kanal olarak adlandırılan büyük kanalların

programlarının, izleyiciyi reklâm bombardımanına tutması, haber programlarının

magazinleşmesi, büyük kanalların reyting savaşları gibi faktörler izleyiciyi farklı

arayışlara itmiş ve medya sektöründen de değişik isteklerde bulunmaya

yönlendirmiştir. Bunda izleyicinin eğitim durumunun iyileşmesi, artık seçici hale

gelmesi ve çeşitliliğe önem vermesinin payı bulunmaktadır.

Bugün Türkiye’de tematik kanallar genellikle DIGITÜRK ve D-SMART

platformları, kablolu TV/uydu yayınları veya Tivibu/Teledünya gibi internet portalları

aracılığıyla izlenebilmektedir. Kanal dökümleri tablolarına bakıldığında, Türkiye’de

yerli tematik yayıncılığın genelde Haber ve Spor kanalları üzerine yoğunlaştığı

görülür. Haber ve Spor temalı yerli kanalların sayısı, müzik, belgesel/yaşam tarzı,

çocuk/gençlik, sinema kanallarından sayıca çok fazladır. Bunda Türkiye’nin haber

97

açısından sürekli dinamik bir ülke oluşu ve sporun başlıca ilgi alanı olmasının etkili

faktörü olduğu söylenebilir. Genele vurulduğunda 15 adet Türkiye kaynaklı haber

kanalı ve 12 adet Türkiye kaynaklı spor kanalı bulunmakla birlikte bu iki tematik

kanal türünü müzik kanalları takip etmektedir. Türkiye kaynaklı tematik yayın yapan

14 müzik kanalı bulunmaktadır. 11 tane Türkiye kaynaklı belgesel(6)/yaşam tarzı(5)

kanalı olup, en az yerli tematik kanal sayısı, 6 ulusal tematik kanal ile sinema

kanallarıdır. Türkiye’de tematik yayıncılık, RTÜK’ün tematik yayınlara ilişkin

belirlediği esaslara tabidir.

(1) Türkiye’de Yayın Yapan Belli Başlı Tematik Kanallar

Türkiye’nin tematik kanal geçmişi, yukarıda da değinildiği gibi çok eski

değildir. 1995 yılında SATEL isimli bir müzik kanalı deneme yayınına başladıysa da

uzun ömürlü olmamıştır. Türkiye’de ilk tematik kanallar olarak Haber Kanalı NTV

ve Müzik kanalı Kral TV sayılabilir.

NTV – HABER KANALI

1996 yılında Türkiye’nin ilk 24 saat haber anlayışı olan kanalı olarak yayına

başlayan NTV, Ocak 1999’da Doğuş Yayın Grubu bünyesine katıldı. Yakaladığı

başarı ile Türk medya endüstrisini değiştiren NTV, Türkiye’de tematik kanal

dönemini başlattı. NTV, ulusal ve uluslar arası haberler başta olmak üzere, ekonomi,

kültür – sanat, yaşam ve spor konularına odaklanan programlar da yayımlıyor.

KRAL TV – MÜZİK KANALI

Ağustos 1994’te Uzan Grubuna bağlı kurulan Kral TV, deneme yayınlarını

Ağustos 1994’te başlattı. Bir süre paket yayın olarak büyük illerde yayın yapan Kral

TV 1996 yılında düzenli yayına geçti (Çelikcan, 1996, 88). 2008 yılında Doğuş

Yayın Grubu bünyesine katıldı. Türkiye’nin ilk müzik TV kanalı olan Kral TV,

getirdiği yenilikler ve istikrarlı yayın çizgisi ile Türkiye’deki müzik kanallarının

yükselişini tetikledi ve sadece TV dünyasına değil, Türk müzik endüstrisine de yön

verdi.

98

7/24 Türkçe müzik yayını yapan kanal, müzik endüstrisinde görselliğin ve

onu kitlelere taşıyan video klip kavramının da en az müzik kadar önemli olduğunu

vurguladı ve Türkiye’de video odaklı müzik kavramının doğuşuna zemin hazırladı.

Kral TV’nin izleyicisiyle buluşturduğu VJ kavramı, Kral TV ile Türkiye’de popüler

hale geldi.

Kral TV’nin ardından 1995 başında NUMBER ONE TV adlı bir müzik kanalı

yayınlarının bir kısmını MTV Europe’un programlarına, diğer bir kısmını kendi

programlarına ayırarak İstanbul’da deneme yayınına başlamıştır.

CNBC-e – Ekonomi ve eğlence kanalı

Türkiye’nin ilk finans-iş kanalı CNBC-e, hibrid yayın akışıyla da dünyanın en

iyi uygulamalarından biri. CNBC-e, dünyanın bir numaralı ekonomi kanalı CNBC ve

Doğuş Yayın Grubu’nun eğlence kanalı Kanal e’nin işbirliği ile 16 Ekim 2000’de

kuruldu.

CNBC-e’de yayınlar gündüz ve akşam kuşağı olarak ikiye ayrılıyor. Gündüz

kuşağında yayın formatını CNBC Amerika’dan alan kanal, iş dünyasının bilgi

ihtiyacını karşılayan içeriğini uzman kadrosu ve deneyimli muhabirleri ile hazırlıyor.

Ekonomi ve piyasa bilgilerine gerçek zamanlı ulaşma olanağı sağlayan gündüz

kuşağı, piyasaya yön veren profesyonelleri ve bireysel yatırımcıları hedefliyor.

CNBC-e, akşam kuşağında bambaşka bir kimliğe bürünerek bir eğlence

kanalına dönüşüyor. HBO, WB, MGM, Paramount, Buena Vista, Sony Columbia,

Fox gibi TV ve sinema dünyasının devleri ile işbirliği yapan kanal, dünyada izlenme

rekorları kıran ödüllü dizileri, dünyaca ünlü yönetmenlerin filmlerini, önemli

organizasyonları orijinal dillerinde, Türkçe alt yazı ile ekrana getiriyor.

NTV SPOR – Spor Kanalı

Şubat 2010’da karasal yayına geçerek artık her yerden izlenebilen NTV Spor,

17 Mart 2008’de Doğuş Yayın Grubu bünyesinde yayın hayatına başlamıştır. NTV

99

Spor, NTV’nin haber gücünü ve spor yayıncılığındaki birikimini daha geniş bir

zaman dilimi ve spora adanmış bir platformda sporseverlere aktarmak amacıyla

kuruldu.

e2 – Sıradışı eğlence kanalı

Doğuş Yayın Grubu’nun tematik TV kanalı alanında bir diğer atılımı olan e2,

Türk televizyonlarına yeni bir eğlence anlayışı getirme vizyonuyla 4 Aralık 2006’da

kuruldu. NTV ve CNBC-e’nin ardından tematik kanal sayısının arttığı ve rekabetin

yoğunlaştığı bir dönemde yayın hayatına başlayan e2, içeriği ve izleyicisiyle

rakiplerinden ayrışan, sıra dışı, daha niş bir kitleye hitap eden, alışık olmadığımız

karakterleri ekrana getirebilen cesur bir kanal.

Yayın akışında gri bölgeye yerleşmiş anti-kahramanların olduğu bol ödüllü

dizi ve programlara yer veren e2, zekice hazırlanmış içeriğiyle izleyicisini ters

köşeye yatırmak, klişeleri kırmak niyetinde. İzleyicisinin günlük temposunu dikkate

alan e2’de her biri farklı bir içerik sunan 3 ayrı kuşak var:

Gündüz Olunca kuşağı Türkçe dublajla Martha Stewart ve The Ellen

Degeneres Show gibi Amerikan’ın en ünlü şov programlarını, Hava Kararınca, Mad

Men, Dexter ve The Tudors gibi bol ödüllü ve popüler dizileri, Uyku Kaçınca kuşağı

ise The Tonight Show With Jay Leno, Later With Jools Holland ve Conan gibi en

ünlü talk-şov programlarını yayınlıyor.

NBA TV – Türkiye’nin tek basketbol TV kanalı

NBA TV, 1 Ağustos 2004’te Doğuş Yayın Grubu bünyesinde Türkiye’deki

yayınına başlamıştır. NBA TV’de canlı basketbol maçları, NBA’den haberler ve özel

programlar yayımlanıyor. Günde en az bir canlı maçı Türkçe anlatım ve yorumlarla

ekrana getiren NBA TV, dünya basketbolunun en büyük yıldızlarını izleme imkanı

veriyor.

100

TRT MÜZİK – Müzik Kanalı

Devletin resmi televizyonu TRT, tematik kanallar zincirinin son halkası

olarak, 16 Kasım 2009 tarihinde TRT Müzik kanalı yayınına başlamıştır.

Kanalın internet sitesine göre tanımı: TRT Müzik; klip yayıncılığından çok,

kaliteli müzik yayıncılığı konusunda lider olmayı hedeflemiş, eşsiz TRT arşivini

açarak geçmişle bugünün kucaklaşmasına imkan sağlamış, radyo geleneğini

bugünün televizyonlarına taşıyarak izleyiciyi nostalji yolculuğuna çıkarmış,

‘Geçmişten Geleceğe’ uzanan bir kanal olma idealiyle ortaya çıkmış bir tematik

kanaldır.

Türkiye’ye ait müziğin izlerini süren, TSM ve THM ağırlıklı olmak üzere,

Caz’dan, Rock’a, Pop’tan etnik müziklere kadar her türün kaliteli örneğini sunan

TRT Müzik’in hedef kitlesi; orta yaş grubudur. Kanal, bununla birlikte; tüm yaş

grupları içinde müziği talep eden, arayan, bulmaya çalışan ve satın alan gruba yayın

yapmakta olan; “Türkiye’nin Müzik Kanalı”dır

İZ TV

Türkiye’nin ilk tematik belgesel kanalı İZ TV, 2005 yılında, Cüneyt Aral’ın

girişimiyle açıldı. Cüneyt Aral aynı zamanda kanalın Genel yayın yönetmenidir. İZ

TV, Digitürk ve uydudan izlenebiliyor. Sadece belgesel değil; kadın bilgilendirme,

tartışma programları gibi örneklere de yer verilmektedir. Kanal, pahalı yapım

şartlarına sahip olmasına rağmen neredeyse gönüllü çalışmalarla açılmıştır. Estetik

kaygılarının da program seçimlerinde belirleyici olduğunu söyleyen Aral, kendilerini

'bilgi savaşçısı' olarak tanımlamaktadır (Özden, 2006).

(2) RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) 6112 Sayılı Radyo

ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun

y) Tematik yayın: Günlük yayın süresinin en az yüzde yetmişini haber,

belgesel, eğitim, ekonomi, kültür, tarih, spor, müzik, sinema, dizi film, pazarlama

101

veya benzeri konularda olmak üzere sadece belli bir türe veya genel izleyici kitlesi

dışında belli bir izleyici kesimini hedef alan programlara ayıran yayını.

i. Genel ve tematik yayın

MADDE 14 – (1) Yayın hizmetlerinde, genel veya tematik içerikli yayın

yapılabilir. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayın lisansı başvurusu sırasında

yayınlarının türünü Üst Kurula yazılı olarak bildirir. Üst Kurul tarafından bu

kuruluşlara verilecek yayın lisans belgesinde yayının türü açıkça belirtilir.

(2) Yayın hizmetlerinin Üst Kurula bildirilen türde ve seçilen dilde yapılması

zorunludur. Yayın türü talep üzerine Üst Kurulun izniyle değiştirilebilir. Yayın

türünün değiştirilmesine ilişkin şartlar Üst Kurulca belirlenir. Lisans belgesinde

belirtilen türe uygun yayın yapmayan kuruluş yayın lisansı şartlarını ihlâl etmiş

sayılır.

(3) Genel ve tematik içerikli yayın yapan televizyon kuruluşlarının, çocuk

yayınlarında çizgi filmlere yer vermeleri hâlinde, çizgi filmlerin en az yüzde

yirmisinin, diğer çocuk programlarının en az yüzde kırkının Türkçe dilinde üretilmiş

yapım olması ve Türk kültürünü yansıtması zorunludur. Çocuk yayınlarının

yayınlanma saatleri ve sürelerine yönelik istatistiksel veriler ile üretim yerine ilişkin

bilgiler aylık dökümler hâlinde Üst Kurula bildirilir.

(4) Radyo ve televizyon kuruluşları, yayınlarında belirli oran ve saatlerde

Türk halk ve Türk sanat müziği programlarına yer vermek zorundadır. Bu

programların oran ve yayınlanma zamanı ile ilgili esaslar Üst Kurulca belirlenir.

(3) Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimini Etkileyen

Faktörler

Temel başlıklar altında toplanacak olursa, Türkiye’de tematik yayıncılığın

gelişimini etkileyen faktörler şöyle sıralanabilir:

102

- Değişen izleyici profili: 'Bir kültür kanalı' sloganıyla yayına başlayan

Mehtap TV'nin genel yayın yönetmeni Murat Keskin’e göre televizyon izlemeyen

veya her programa dudak bükenlerin arzının sonucunda tematik kanallar son

dönemde artmıştır. Keskin bunu şu şekilde ifa etmektedir: "İzleyici de zamanla

profesyonelleşiyor, eğitim seviyesi yükseldikçe beklentiler de artıyor."

- İnteraktiflik ve çeşitlilik: Technology Channel Kurumsal İlişkiler

Direktörü Ali Fuat Duatepe, tematik kanalların daha interaktif olması ve çeşitliliğinin

fazla olmasından dolayı izleyiciyi gitgide kendisine doğru çektiğini belirtmiştir.

Bu konuda Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Vedat

Demir de tematik kanalların çeşitlilik getirmesinin televizyon yayıncılığının

kalitesinin yükselmesi adına umut vaat ettiğini dile getirmektedir. Demir teknolojinin

gelişmesi ve buna bağlı çeşitliliğin artması hususunda "Karasal vericilere bağlı

önceki teknolojik yapı, sermaye ve gücü elinde tutanlara medya muhtevasını

belirleme ve elinde tutma imkânı veriyordu. Yani gelişen teknolojiler, özellikle uydu

ve buna bağlı dijital teknolojiler, internet ve cep telefonu yayıncılıkta kalite ve

çeşitliliği de artıracak ve bu konuda sesini duyurmada güçlük çekenlerin işini

kolaylaştıracak," demektedir (Cihan Haber Dergisi, 2006).

- Teknolojinin gelişmesi ve bunun sonucunda maliyetlerin düşmesi:

Teknolojideki gelişmeler ve az masraf, çok sayıda kanalın ekranlara inmesini

sağlamıştır. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Vedat Demir’e

göre, daha önce karasal yayıncılık tematik kanallar için riskli ve pahalı bir yatırım

olarak görülmekteydi. “Uydu teknolojilerindeki gelişmeler sebebiyle kablolu

yayınların, dijital platformun hitap ettiği kitlenin arttığını görüyoruz. Yakın gelecekte

de uygulamaya geçecek dijital yayıncılık teknolojileri olduğu söylenebilir." diyen

Demir'e göre ileride frekans sıkıntısı da mesele olmaktan çıkacaktır (Cihan Haber

Dergisi, 2006).

- Reklamverenler açısından avantaj: Her ne kadar bazı kanallar, AGB-

Nielsen ölçümleri neticesinde reklam pastasından büyük pay alamasa da, tematik

103

kanallar reklamverenler açısından avantajlı mecralar olabilmektedir. Business

Channel Genel Yayın Yönetmeni Atilla Yeşilada, bu avanajı şöyle ifade etmektedir:

“Tematik kanallarda çok daha ciddi bir şekilde pazarlama araştırması yapıp o kanalı

kimin izlediğini veya sizin satmak istediğiniz ürün ya da hizmetin hangi izleyici

gurubu tarafından alınabildiğini, izlediği kanalı bularak, çok daha etkin hedefe

yönelik stratejiler geliştirebilirsiniz.” (Cihan Haber Dergisi, 2006)

c. Tematik Yayıncılığın Karşılaştığı Zorluklar

Tematik yayıncılık neredeyse tüm demografilerde kitleye yayın yapmakla

birlikte, geçirdiği süreçte birtakım sorunlarla karşılamıştır ve hala karşılaşmaktadır.

Türkiye’de tematik yayıncılığın karşılaştığı zorlukları aşağıdaki başlıklar altında

toparlamak mümkündür:

(1) AGB Ölçümleri

AGB, Türkiye’deki yayınların reyting ölçümlerini yapan oluşumdur. 2007

yılında Nielsen firması ile birleşmiştir. Türkiye’de TV İzleyici Ölçümü yapmaktadır.

Ölçüm paneli 2500 panel hanesi ile kentli Türkiye nüfusunu temsil etmektedir.

Türkiye'deki televizyon yayınlarının ölçümlerini yapan AGB'de bütün

kanalların izlenme oranları mevcuttur. Yasa gereği kendisi ile anlaşmalı kanalların

reytinglerini açıkladığı halde diğer kanalların reytinglerini “Diğer” kategorisi altında

yayınlamaktadır. Bu nedenle tematik televizyonların büyük kısmı AGB ile anlaşmalı

olmadığı reytingleri bilinmemektedir. Platformların ve devletin desteğini yanında

bulamayan bu kanallar ekranlarda devamlılık şansı bulamamaktadır. Bu durum

tematik yayıncılığın karşılaştığı başka bir zorluğa yani aşağıda açıklandığı gibi,

reklam alma konusunda sorunlara yol açmaktadır.

Technology Channel Kurumsal İlişkiler Direktörü Ali Fuat Duatepe ise

aslında tematik kanalların daha fazla izlenmeye başladığını ama bunun AGB'nin

ölçümüne yansımadığını belirtmektedir. Duatepe bu yüzden tematik kanalların

104

çoğunun medya guruplarının hakimiyeti altında yaşama şansı bulduğunu ya da

sponsor bularak ayakta kalmaya çalıştıklarını söylemektedir.

(2) Reklam Alamama Sorunu

AGB-Nielsen ölçümleri kendisi ile anlaşmalı olmayan kanalların reytinglerini

“Diğer” adı altında yayınladığı için şirket içi kendi yayınlarını yapan kanallar maddi

olarak kendilerini kurtarabilirken, pek çok kanal belirsiz reytingler yüzünden reklam

alamama sıkıntısı yaşamaktadır. Reklam alamama sorunu iki önemli sonuca

götürmektedir: yukarıda değinilen izleyici için temel güdümleyicilerden olan yüksek

kaliteli ve özel içerikte yayın yerine pahalı olmayan, görsel ve teknik açıdan gösteriş

içermeyen yayınlar yapma zorunluluğu ve sponsor bulma sorunu. TVPRO

Televizyon Prodüksiyonları Limitet Şirketi sahiplerinden Cüneyt Aslanoğlu,

televizyoncular olarak AGB'ye muhtaç olduklarını ve çok iyi reklam veren

kuruluşların AGB'nin değerlerini göz önünde tutarak reklam verdiklerini ifade

etmiştir.

(3) Sponsor Bulamama Sorunu

Türkiye’ye ilk tematik belgesel kanalını getiren Coşkun Aral, dünyada

belgeselleri yayınlanmasına rağmen ülkesinin insanları ile çalışmalarını yeterince

paylaşamadığını dile getirmekte ve sponsor bulmanın sorun olduğuna değinmektedir:

"Sponsorlar çok hızlı görsel ve beğenisel getirisi olan programları tercih ediyor."

Gene yukarıda değinilen yüksek yapım maliyetleri gerektiren belgesel yapımları,

sponsor bulamama nedeniyle çok güç şartlar altında yapılmaktadır.

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Vedat Demir’e göre

dünyada tematik kanalların sayısında dünya genelinde son otuz yılda ciddi bir artış

olmasına rağmen, Türkiye’de bu süreç geriden takip ediliyor. Bunun nedenlerine

değinen Demir, en büyük neden olarak bu kanalları besleyecek reklâm pastasının

şimdiye kadar bulunmaması olduğunu belirtmektedir. Bu konuda Demir’e göre

“Reklamveren geçmişte azami seyirciye ulaşacak şekilde yaptığı harcamalarını

105

şimdilerde daha belirli gruplara yönelik planlıyor. Çünkü reklâm maliyetleri çok

pahalı ve hedefi tam olarak tutturmak istiyorlar”.

(4) Platformlara Ücret Ödeme Sorunu

Türkiye hariç birçok yabancı ülkede platformlar kendi bünyelerinde yayın

yapan tematik kanallara belirli bir ücret ödüyor. Ama bu durum Türkiye'de tam tersi

olarak işliyor. Kanallar bu platformlara girebilmek için para ödemek durumunda

kalıyor. Bu durum tematik kanal yöneticilerine göre bu tür kanalların gelişmesinde

ve büyümesinde büyük bir sorun olarak görülüyor.

d. Tematik Yayınlara Getirilen Başlıca Eleştiriler

- Tematik kanalların birbirine dönüşme ihtimali vardır. Eğlence ile haberin bir

arada aktarılması veya haberin içinde magazinin ağırlık kazanması, kanalların

amacını aşan tarzlara kapı açma riskini de arttırmaktadır.

- Hiçbir denetimden geçmeyen özellikle uydu yayıncılığı, şiddet ve cinsellik

içeren, hatta pornografik yayınların da kolaylıkla evlere girmesine zemin

hazırlamaktadır.

- Bu kanalların televizyon yayıncılığının kalitesini artırma ihtimali zayıftır.

- Diğer ulusal kanallarda seviyesiz yayınlar devam ettiği sürece tematik

kanalların yaşama şansı yüksek değildir. Çünkü tematik kanalları besleyecek

unsurlar yoktur.

106

III. MTV [Müzik Televizyonu]

MTV, Music Television, ABD kaynaklı bir müzik ve gençlik kanalıdır;

dünyada 48 ülkede, yerel olarak da 28 ülkede yayın yapmaktadır. Yayınına 1

Ağustos 1981 senesinde başlamıştır. 1987 senesinde ise MTV Europe Avrupa'da

yayın yapmaya başlamıştır. Türkiye'de şu anda MTV Avrupa kablolu TV üzerinden

izlenebilmektedir.

Sadece konser görüntülerinin yer aldığı video kliplerle yayın hayatına

başlayan MTV, bir süre sonra MTV için hazırlanan videolarla da müzik piyasalarının

hareketlenmesine sebep olmuştur. Alt rock ağırlıklı yapan MTV bir süre sonra

benzerlerini üretmeye başlamıştır. Farklı müzik türlerine yönelen müzik kanalları

(1983’te ABD’de CMT [Country Music Television] ve CMC [Cable Music

Television], 1984’te Music Box, 1985’te MTV’nin bir kolu olan VH-1, siyahi

kesime özgü rap kanalı BET [Black Entertainment Television] vb.) yayın hayatına

başlamıştır (Çelikcan, 1996: 87).

Araştırmanın ana konusu olan MTV, yayınladığı video kliplerde ve

programlarda reklamını yaptığı ürünlerle tematik yayıncılıktaki program-reklam

ilişkisini değiştiren kanallardan biri olmuştur. Çelikcan’ın belirttiği gibi, yapılan

araştırmalar MTV’de yayınlanan video kliplerin MTV izleyicilerinin satın alma

kararında etkisi büyüktür. Bunda MTV’nin manipülasyon yapma, ihtiyaç yaratma,

nabız tutma becerisinin yüksekliği yatar. MTV, müzik video klipleri ile bir

albümünün tanıtım ve satışı için etkili bir yol olurken, yıldızlar yaratarak sadece

müzik değil, ürün pazarlaması da yapmakta, programların içerikleri zaman zaman

tümüyle reklam unsurlarıyla dolmaktadır.

MTV Türkiye yerel televizyonu 23 Ekim 2006 tarihinde yayına başlamıştır.

Kanalda Jackass, Dismissed gibi programlar İngilizce ve altyazılı olarak

gösterilmekte olup bunun yanı sıra çekimleri Türkiye'de yapılan yerel programlar da

mevcuttur.

107

A. Genel Bakış

MTV, ilk açıldığında radyo Top 40 mantığı ile müzik videoları

yayınlamaktaydı. Bunlar ilk başlarda konser görüntüleri iken daha sonra MTV için

özel çekilmiş videolar haline geldiler, popülarite kazanmak isteyen şarkıcı ve

yönetmenler bu yola başvuruyorlardı.

MTV’nin geçmişine yönelik, büyük plak şirketleri ve ulusal reklamcılarla

aynı anda ittifak kurma konusunda giderek artan başarılı çabalarına ilişkin üç safha

tanımlanabilir: Birinci safhada (kabaca 1981-1983), görsel olarak çağrışımcı kliplere

olarak ihtiyaç, İngiltere’de yapılan promosyon amaçlı video kliplere vurgu

yapılmasına yol açtı. O zamanın baskın pop formu “New Pop” idi. Bunun sonucu

olarak, bu periyotta MTV ağırlıklı olarak İngiliz sint-pop akını ile tanımlanmaktaydı

(Goodwin, 1992: 132).

O zamanın Programlama Müdür yardımcısı Pittman’a göre, MTV ile

yapmayı amaçladıkları şey, mevcut teknolojileri kullanarak yeni bir form yaratmaktı

(Goodwin, 1992: 133). Bu dönemde MTV’nin programları ağırlıklı olarak “konser

özel programları” ile röportajlar ve müzik ile ilgili filmlerdi.

Bu dönemde MTV tarihine damga vuran gelişmeler şunlardı:

- Performans videoları ve birkaç röportaj ve konser özel programları

- Program bölümlemesi olmadan sürekli “akış”

- New Pop akımı

MTV’nin açılışından itibaren ilk on yedi ayında izleyici ve sektör üzerindeki

etkisi çok düşüktür ve MTV’nin gerçek varlığı, gerek önemsel gerekse toplumsal

büyük bir değişimin yaşandığı 1983 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır

(Goodwin, 1992: 135).

MTV’nin ikinci safhası (1983-1985) hem müzik hem de programcılık

anlamında bir kaymaya tanık oldu. New Pop akımı artık itibar kaybederken MTV

108

Amerika’nın ana banliyölerinden orta batı şehir ve kasabalarına doğru genişledi ve

bu yeni demografik kitlenin rockçı müzik zevkine hitap edecek bir müzik türüne

yönelmesi gerekti. Bu faktörler MTV’nin heavy metal müzik döneminin önünü açtı.

Goodwin’in araştırmasından özetle (1992: 135-136), bu dönemde MTV

tarihine damga vuracak gelişmeler şunlardı:

- MTV altı büyük plak şirketiyle özel anlaşmalar imzalayarak rakiplerine

ekonomik olarak karşı savaş açtı.

- Programcılık anlamında, sürekli “akış” tan özel program slotlarına geçiş

başlamıştır.

- Performans kliplerinin sayısı azaldı.

- Heavy metal

- 1985 Ağustos’unda MTV’yi yaratan Warner-Amex konsorsiyumu MTV

Networks’ü Viacom’a sattı.

MTV’nin üçüncü safhası (1986’dan bugüne) genişleyen bir müzikal kapsamı

ve daha geleneksel bir tele-görsel programcılığa doğru hızlı bir geçişi temsil

etmektedir. Şubat 1985’te heavy metal kliplere son verildiği duyuruldu; bu durum

reytinglerin düşmesine ve ağda krize yol açtı. Üçüncü safha bu krizden doğdu.

Bu döneme damga vuran gelişmeler:

- Heavy metale geri dönüldü

- Bazı “yolu yarılamış” sanatçılar, MTV Networks’ün daha yüksek yaş

grubuna hitap eden video klipler yayınlayan VH1 kanalına geçti.

- Genel müdür Pittman Ağustos 1986’da görevinden ayrılmış ve onun

yokluğu ile bağlantılı iki trend (dar alana yayılmanın azalması ve daha fazla ayrılmış

program slotları) meydana gelmiştir (Goodwin, 1992: 136-37).

Robert Altman’a göre televizyon metninin ses kısmı, temelde günlük yaşamın

“ev içi akışını” bölmek ve dikkatimizi televizyon ekranına yöneltmek için

tasarlanmaktadır.

109

Daha sonraları 92’de MTV Film Ödülleri dağıtılmaya başlandı. Ayrıca her

sene Avustralya'da, Asya'da ve Avrupa'da ayrıca ödül törenleri düzenlenmekte ve

bunlar MTV'nin yerel kanallarında yayınlanmaktadır.

B. Misyonu ve Vizyonu

MTV’nin vizyonu “Daima Genç olmak” ve misyonu “hedef kitlesiyle onların

müzik tutkularını ateşleyecek ve başka hiçbir yerde bulamayacakları yepyeni, onlara

dair ve risk alan eğlence türüyle akıllarını çelecek şekilde iletişime geçmek” olarak

belirtilmektedir (Temporal, 2008: 89). MTV’nin 2004’e kadar izlediği kurumsal

değerler/kişilik özellikleri, “yenilik, interaktiflik, eğlence, mizah, müzik otoritesi,

ilham verici, dost, uyarıcı, tuhaflık katsayısı, günlük dil”dir. Ancak bu marka

değerlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir (Temporal, 2008: 91).

C. Dönemleri

MTV, 3 dönemde ele alınabilir: 1981-1989 [Başlangıç periyodu]; 1990-1999

[Güçlenme Periyodu]; 2000’ler [Dönüşüm Periyodu]

1. 1981-1989 BAŞLANGIÇ DÖNEMİ

MTV’nin başlangıç dönemini en çok video klipler arası kararan ekranlar,

yaratıcı tanıtım spotları ve kendini tanımaya çalışan bir kanal görünümü karakterize

eder. Müzik programları ağırlıkta olmakla birlikte, komedi dizileri, yarışmalar gibi az

sayıda olsa da mevcuttur.

1981

MTV, 1 Ağustos’ta Buggles grubunun “Video Killed the Radio Star” klibi ile

yayınına başlamıştır. Zamanla müzik pazarını yeniden şekillendirdi ve gençlik

kültürünün bir sembolü oldu. MTV’nin ilk VJ’leri Nina Blackwood, Mark Goodman,

Alan Hunter, J.J. Jackson ve Martha Quinn’dir. Kanal ilk yılını 2.1 milyon abonelik

ile bitirdi.

110

MTV’nin tarihine ilişkin, Ayşe Kalay’ın, “Müziğin Görselliği” adlı eserinde

Hürriyet yazarı Ezgi Başaran’ın 13 Ağustos 2006 tarihli ‘Hep Ergen Kalmak İsteyen

Televizyon MTV’ yazısından yaptığı alıntıya göre, MTV 1 Ağustos 1981 tarihinde

gece yarısı saat 12.01’i gösterirken ABD’nin New Jersey kentinde kablolu kanalda

yayına başlamıştır. MTV’de ilk sorun yayınlanacak yeterli klibin olmamasıydı.

Yayını doldurmak için konser kayıtları kullanılıyordu. İkinci sorun kablolu yayının

yeterince yaygın olmamasıydı. Ancak böyle bir kanalın varlığını bilen ve bir yerlerde

izlemiş olan gençler ailelerine baskı yaparak kablolu yayına üye olmalarını

sağladılar. Bu şekilde MTV’nin büyük kitleler tarafından izlenmesi, plak şirketlerinin

sanatçılarına klip çekmek için bütçe ayırmasını sağladı. David Fincher, Michel

Gondry, Spike Jonze ve Steven Soderberg gibi günümüzün ünlü yönetmenleri

piyasaya MTV için klip çekerek atıldı.

Daha az bilinen ikinci video Pat Benatar’ın “You Better Run” şarkısıydı.

Kanal ilk açıldığında, kuzey New Jersey’de tek bir kablo sistemiyle sadece birkaç bin

kişiye yayın yapmaktaydı. Videolar arasındaki geçişlerde görevli video cihazına yeni

bir kaset takana kadar ekran kararmaktaydı.

1982

1 Mart 1982’de "I Want My MTV" reklam kampanyası başlamıştır ve

kampanya çerçevesinde çekilen reklamlarda dönemin ünlü yıldızları Pete

Townshend, Stevie Nicks, Mick Jagger, Adam Ant, Pat Benatar, the Police ve David

Bowie rol aldı. MTV logosu son şeklini aldı ve MTV’nin klasiği olan aya MTV

bayrağı diken astronotlu tanıtım klibi yayınlanmaya başlamıştır ve yıllar boyu

ekranların en uzun süren TV görüntülerinden biri olarak hafızalarda yer etti.

Michael Jackson'ın "Beat It" şarkısı Mart ayında yapılan gala ile dünyaya

tanıtıldı ve kanalın yayınladığı ilk Afro-Amerikan sanatçı video klibi oldu. Aralık

ayında, Jackson 14 dakikalık “Thriller” filmini yayınladı. Herhangi bir plak şirketine

bağlı olmayan gruplara yönelik haftalık bir video yarışması olan “The Basement

111

Tapes” ilk galibi Rail isimli Seattle’lı bir rock 4’lüsüne EMI ile 100.000 Dolarlık bir

anlaşmanın kapısını açtı.

1983

“Billie Jean” renk bariyerini kırdı. O tarihe kadar yapımcılar siyahi artistlerin

müzik videolarını kanalda yayınlamak için yeterince “rock” bulmuyorlardı. Michael

Jackson’ın ikonlaşmış videosu “Billie Jean” (ve ayak parmakları üzeirnde öne

eğildiği sahne) bu düşüncenin kırılmasına yardım etti ve daha sonraları Billy

Ocean’ın “Get Out of My Dreams (And Into My Car)” ve Lionel Richie’nin “All

Night Long"ve Eddie Murphy’nin “Party All The Time” gibi şarkıları gibi siyahi

artistlerin yaptığı, o zamanın ruhunu şekillendiren diğer pek çok müzik videosunun

yayınlanmasına kapı açtı.

1984

"Top 20 Video Countdown" yayına başlamıştır. Eylül’de ilk MTV Video

Music Awards düzenlendi. İlk sunucular Bette Midler ve Dan Aykroyd idi. Her ne

kadar VMA asla Grammy kadar saygın olamasa da, ona isyankar bir rakip olarak

müzik marketine canlılık getiriyordu (Kalay). Kalay’ın eserinde belirttiği gibi

MTV’de yayınlanacak klibin mümkün olduğunca dikkat çekici, değişik olması

gerekiyordu. Örneğin Madonna* Like A Virgin parçası için çektiği klipte gelinlik

* Kellner’ın makalesinin açıkladığı üzere, Madonna’nın ilk olarak Reganizm döneminde doğup, ikonlaşma

sürecine geçmesinde MTV’nin payı büyüktür. Zira Kellner’ın belirttiğine göre, “…ortaya çıkışı MTV’nin moda çılgınlığı, yoğun pazarlama ve promosyon çalışmalarıyla ortak işleyen dramatik imaj üretiminin dorukta olduğu döneme denk düşüyor”du. Madonna ikonlaşma sürecinde günümüzdeki Halkla İlişkiler uygulamalarından bolca yararlanmaktaydı. Bu çalışmalar arasında, ciddi bir promosyon ve imaj çalışmasıyla zamanın ötesince video klipler çekerek adından söz ettirmek, 10’lu yaşlarını süren kızlar için idolleştirilmek (Kellner bu kesime “the Madonna wanna-bes” adını verir) ve “materyalist ve tüketici-yönelimli 1980’ler etosunu cisimleştirmek” (Material Girl) de bulunuyordu. Kellner’e göre, Madonna, kitlesel bir alıcıyı etkilemeye yönelik bilinçli imaj üreten MTV müzik-video yıldızlarının ilklerindendi. MTV, Madonna’yı geniş kitlelere sunarak Madonna’nın ikonlaşmasını sağlarken Madonna da MTV’yi “imaj kültürü” ile tanıştırarak yayıncılığını şekillendirmesini sağladı. Böylece Her iki taraf için de çift yönlü bir başarı elde edilmiştir. Madonna’nın yukarıda değinilen erken dönem 10’lu yaşlarını süren kızlara yönelik video klipleri, “daha sonraları, konserlerindeki ırklararası seks ve multikültürel “aile” imajlarıyla, siyahi, “Hispanic” ve azınlık alıcılara yöneldi. Videoları daha kompleks ve politik oldukça, gay ve lezbiyen, aynı şekilde feminist ve akademik çevrelere de ulaştı” (örneğin, “Like a prayer”, “Express yourself”, “Vogue” vd.) 1984 yılında ilk kez yapılan Video Müzik ödülleri töreninde gelinlikle çıkan ve performansını bu gelinlikle yaparken seyircilere jartiyerini ve külotunu göstererek tarihe geçen Madonna’yı, 1999’da sahneye popo kısmı kesik pantolonla çıkan Prince takip etti.

112

giyerek bekaret konusundaki sıradışı fikirlerini izleyicilerle paylaşmıştı. Bu sene ilk

kez düzenlenen MTV Müzik Ödülleri Gecesi’nde de sahneye aynı gelinlikle çıkmış,

fakat performansı sırasında seyirciye eteğinin altındaki siyah jartiyer ve külotunu

göstererek MTV tarihine geçmişti.(Kalay). İlk VMA’nin en büyük kazananı “Rockit”

şarkısıyla beş ödül kazanan Herbie Hancock olmuş, onu “Thriller” videosu ile üç

ödül kazanan Michael Jackson izlemiştir. “Yılın Videosu”, ”You Might Think”

videoları ile “The Cars adlı gruba gitmiştir; klip özellikle solist Ric Ocasek’in sinek

görünümüne büründüğü sahne ile dikkat çekmekteydi. VMAlar MTV’nin müzik

sektöründe etkili bir güç olmak için ivme kazandığının göstergesiydi. Gene bu sene

MTV, Prince’in “Purple Rain” adlı filminin galasını yayınladı.

1985

MTV, Kuzey Londra’da birlikte yaşayan birbirlerinden çok farklı dört

üniversiteli oda arkadaşının yaşadıklarını anlatan absürd İngiliz sit-com dizisi “The

Young Ones” ile ilk komedi dizisini yayınlamış oldu. Programın başarısı, MTV’yi

aralarında Adam Sandler, Chris Rock, Ben Stiller, Jon Stewart ve Bill Bellamy gibi

komedi oyuncularını desteklemeye itti. MTV Philadelphia’da ve Londra’da

gerçekleşen 17 saatlik Live Aid konserini yayınlayarak güvenli cinselliği teşvik eden

tanıtımlar yayınlayan ilk TV ağı oldu.

1986

İlk izleyici istekleriyle klip yayınlanan program "Dial MTV," yayına girdi.

"Downtown" Julie Brown VJ’leri arasına girdi. MTV, Sağlık ve İnsani Hizmetler

Bakanlığınca oluşturulan uyuşturucu karşıtı “Just Say No” kampanyasını yayınladı.

O yılın sonlarına doğru kanal kendi kamu hizmeti kampanyası olan “Rock Against

Drug” kampanyasını başlattı; bu kampanya izleyicileri sosyal programcılığa

yöneltmek ve bağlamak için atılan pek çok adımın ilk basamağı oldu.

10 Mart 1986’da MTV klasiklerinden olan “120 Minutes” yayına başlamıştır.

120 Minutes, indie, college rock, lo-fi, ceya genel olarak grunge’ın kökenleri olarak

yorumlanabilecek 1980’lerin yeni filizlenen “yer altı” rock sahnesine önemli bir bakş

113

sağlamaktaydı. MTV’nin bir noktada insanların başlangıçta düşündüğünden daha

fazla alana parmak bastığını göstermiştir. Program 2000 yılında sona ermiş, 2001

yılında MTV2’de yeniden yayına başlamış ancak 2003 yılında yayına tamamen son

verilmiştir.

1987

İlklerin yılı oldu: “Week in Rock”, müzik, moda ve pop kültür alanında en

son haberlerin yayınlandığı program olarak yayına başlamıştır ve MTV’nin Haber

bölümü olan MTV News’un doğuşunu müjdeledi. Colin Quinn’in sunumuyla pop

alanında önemsiz bilgilerin yer aldığı “Remote Control” yayına girdi; Adam Sandler

sık sık ekranda görünmeye başlamıştır. MTV Avrupa açıldı ve kıtanın 24 saat müzik

videosu yayınlayan ilk kanalı oldu. MTV, Musician for Life’tan AIDS’e karşı

farkındalık kampanyasını ilk yayınlayan kanal oldu.

1988

Eski Rolling Stone editörü Kurt Loder, MTV News’in baş haber sunuculuğa

getirildi. Kanal oy verenlerin teşvik edilmesine yönelik ilk kampanyalarını yayına

soktu. Kanalın, Telemundo ağında yayınlanan ve sunuculuğunu Daisy Fuentes ile

Eddie Trucco’nun yaptığı, haftada bir saatlik İspanyolca versiyonu “MTV

Internacional” yayına girdi. MTV, Avrupa, Japonya ve Avustralya’daki başlı

şirketleri yoluyla George Michael’ın Faith turnesi için ilk global tanıtımını başlattı.

"Yo! MTV Raps" yayına başlamıştır.

1988 yılında MTV iki klasik programcılık yapısına döndü: Birincisi, her gün

farklı zaman dilimlerinde farklı tür müziklere ayrılmış program uygulaması olan Gün

Bölümlendirme, diğeri ise her gün aynı zaman diliminde aynı programın verildiği

“Program için kesin zaman dilimleri (Stripping)” yapısı. Bu iki kavram MTV’nin

günlük program akışının daha kolay öngörülebilir olmasını sağladı.

114

1989

Madonna'nın "Like a Prayer" videosu kanalda ilk kez yayınlandı. "MTV

Rockumentary" yayına başlamıştır MTV News çerçevesinde yayınlanan Ace ödüllü

seride, R.E.M., Aerosmith, Michael Jackson, Madonna, the B-52's, Bruce

Springsteen ve daha pek çok yıldızın hayatları anlatılmaktaydı. MTV, müziği

1980’lerin olayları ile bağantılandıran bir belgesel olan “Decade” programı ile ilk

Peabody Ödülünü kazandı. Aralarında Cindy Crawford’Un da bulunduğu

sunucularıyla "House of Style" yayına başlamıştır.

Bu sene ilk kez artık MTV’nin kült programlarından biri olan MTV

Unplugged yayınlanmaya başlamıştır. “Akustik”e yeni, havalı, alternatif bir kelime

olarak ortaya çıkan Unplugged konsepti, sanatçılara tamamen doğal ve hiçbir

elektorink alet olmadan parçalarını yorumlama imkanı veriyordu. Unplugged konser

yapan şarkıcılar arasında Nirvana, LL Cool J, Eric Clapton (ki daha sonra bu konser

kayıtları Audio CD olarak çıkartılarak MTV tarihindeki en büyük başarıya imza attı),

Alanis Morissette sayılabilir. Nirvana solisti Kurt Cobain’in Unplugged konseri de

MTV’nin unutulmaz Unplugged konserleri arasındadır.

İkonlar: Madonna, Michael Jackson, Prince, Queen, Duran Duran

2. 1990-1999 GÜÇLENME DÖNEMİ

Seksenler sona erdiğinde, MTV kendini Seattle’lı grunge grupları olan

Nirvana ve Pearl Jam gibi 1990’ların yeni müzik gruplarına ve tarzlarına adapte etti.

Kanal artık salt video yayınlamanın ötesine geçerek Beavis and Butthead, The Real

World, ve Unplugged gibi hit programlara imza attı. Sosyal sorumluluk

kampanyaları bu periyodun dikkat çekici unsurlarındandır.

1990

MTV News’den "Sex in the '90s", Pauly Shore’un başrolünde olduğu komedi

dizisi "Totally Pauly," ve "The Ben Stiller Show" yayına başlamıştır. MTV Avrupa,

İsrail, Çekoslavakya, Polonya ve Kenya’ya ulaştı. MTV Brezilya 24 saat Portekizce

115

yayınına başlamıştır ve Brezilyalı ve uluslar arası sanatçıların müzik videolarına

ağırlık verdi.

1991

“Liquid Television” ile animasyon programları başlamıştır ve “Beavis and

Butt-Head" (1993), "Daria" (1997) ve "Celebrity Deathmatch" (1998) gibi

animasyon dizilere kapı açtı. Nirvana'nın “Smells Like Teen Spirit" videosu ilk kez

gösterildi. Kanalda canlı telefon bağlantılı "Rock Line on MTV" programı başlarken,

"MTV Unplugged" programı LL Cool J, MC Lyte, De La Soul ve A Tribe Called

Quest ile ilk akustik rap konserlerine imza attı. MTV Avrupa Rusya’ya ulaşarak bu

ülkede 24 saat yayın yapan ilk Sovyet dışı kanal oldu. Bu sene dünya çapında canlı

bir AIDS farkındalık kampanyası olan "Respect Yourself, Protect Yourself"

başlatıldı.

1992

Eric Clapton’lı "MTV Unplugged" yayınlandı ve ardından çıkan CD yılın

albümü kategorisinde Grammy ödülünün sahibi oldu ve 10 milyon kopya satarak

platin albüm ödülü aldı. Realite Şov “The Real World” ilk sezonuna başlamıştır.

MTV’nin sinema ödülleri olan MTV Movie Awards verilmeye başlamıştır.

MTV, “Choose or Lose” kampanyasını başlatarak politik bir aktör oldu ve

başkanlık kampanyasının yapıldığı yıl izleyicilerini politika ile ilgilenmeye teşvik

etti. Başkan Adayı Bill Clinton izleyicilerle bir belediye oturumunda izleyicilere

konuşmuştur. Kurt Loder adaylardan Ross Perot ile görüşme yaparken, MTV News

sunucusu Tabitha Soren, Başkan George H.W. Bush ile görüşmüştür. Daha sonra

seçimle ilgili yaptığı haberlerden dolayı Peabody ödülünü alan Soren, Wisconsin’e

giden buharlı bir trende Bush ile pek de sıcak geçmeyen bir görüşme yapmıştır.

Aynı yıl, MTV, Rocked the Vote isimli program çerçevesinde, adayları yeni

nesil seçmenlerle bir araya getirmiş ve yeni kuşak seçmenlerin soru sormaları

sağladı. Rock the Vote, başkan adayı Bill Clinton’ın canlı bir görüşmede MTV

116

kitlesinin sorularını yanıtlamayı seçmesiyle saygın bir nitelik kazanmıştır.

Kritiklerce, Bill Clinton’ın başkan seçilmesinde MTV’nin sağladığı bu forumun çok

etkili olduğu dile getirilmektedir. Aynı teklif götürülen George Bush ile teklifi kabul

etmemiştir.

1992’de Müzik Videoları Üretim Derneği’nin baskısı sonucu, MTV

yönetmenlerin adını vermeye başlamıştır. Sonuçta izleyiciler Spike Jonze, Michel

Gondry ve David Fincher gibi tümü reklam ve müzik videosu yönetmeni olarak yola

başlayıp uzun metrajlı sinema yönetmeni olarak isim yapan ünlüleri tanımaya

başlamıştır. Bunun ardından “sanat videoları” geldi. Bu videolar, kanalı o zamana

kadar dolduran standart “grup performans videoları”ndan veya “grubun şarkısını

etraflarında kızlarla icra ettiği” video kliplere bir veda anlamına geliyordu. Bu sene

Jonze’un Beastie Boys şarkısı “Sabotage”a veya Gondry’nin Foo Fighters için

çektiği sürrealist “Everlong” klipleri konuşuldu. Bu videolar bu kliplerin öncüsü olan

John Landis’in Michael Jackson’a çektiği “Thriller” videosu gibi gibi epik, kısa film

duygusu veren çalışmalardı ve müzik videosunun benzersiz bir sanat formu olduğunu

ve bazen şarkının kendisinden bile daha çok akılda kaldığını kanıtlamaktaydı.

1993

Başkan Bill Clinton "MTV Rock'n'Roll Inaugaral Ball" programına katıldı ve

saksofonuyla şov yaptı. MTV, hoşgörüsüzlüğe karşı, kısmen Los Angeles’ta

başlayan ırkçı ayaklanmadan harekete geçerek “Free Your Mind” başlıklı bir yıl

süren bir kampanya başlattı. Kampanya South Central L.A.’deki isyanlaraı

derinlemesine araştıran 30 dakikalık “Straight From the Hood” programıyla

başlatıldı. MTV Latin Amerika üç farklı bölgeye göre 24 saat İspanyol yayın yaparak

açıldı."Beavis and Butt-Head", "MTV Beach House", "The Jon Stewart Show"

programları başlamıştır.

1994

“The Real World” programının üçüncü sezonunda ilk kez eşcinsel bir konuk

(Pedro Zamora) HIV ile nasıl başa çıktığını kamu ile paylaştı. Sezon sona erdikten

117

kısa süre sonra Zamora hastalığa yakalandı. Kurt Cobain’in ölümüyle MTV’de yas

ilan edildi ve fanlarla bir program yapıldı. Michael Jackson ve Lisa Marie Presley

MTV Video Müzik Ödüllerinde öpüştüler. Led Zeppelin’den Jimmy Page ve Robert

Plant “Unledded” projesi için yeniden bir araya geldi. Bu arada “The Eagles: Hell

Freezes Over” projesi grubun üyeleri olan Glenn Frey, Don Henley, Don Felder, Joe

Walsh ve Timothy B. Schmit’i yeniden bir araya getirdi. Tom Jones, Berlin

Brandenburg Gate’ten canlı yapılan ilk MTV Avrupa Müzik Ödüllerinin açılışında

sunuculuk yaptı.

1995

MTV altıncı ve yedinci uluslararası ağları olan MTV Mandarin (Tayvan, Çin,

Singapur ve Hong Kong’taki Çinli izleyicilere yönelik) ve MTV Güneydoğu Asya

(Endonezya, Hindistan, Filipinler, Hong Kong ve Singapur’daki izleyicilere göe

uyarlanmış 24 saat İngilizce yayın yapan kanal) ağlarına kavuştu. "The Real World",

Londra’ya taşındı. MTV Books, çok satan "Real Real World" ve "MTV's Beavis and

Butt-Head: This Book Sucks" ile yayın hayatına başlamıştır. MTV.com’un açılması

ile kanal dijital çağa geçti.

1996

MTV Productions, MTV Films markası altında "Joe's Apartment" filmi ile

beyaz perdeye giriş yaptı. MTV’nin büyük ilgi gören bir kısa filminden yola çıkan

ilk MTV Films projesinde, pislik içindeki apartman dairesinde hamamböceklerinin

ortasında yaşayan Joe’nun (Jerry O’Donnel) yaşadıkları konu ediliyordu. MTV

Films’in uzun metrajlı filmi "Beavis and Butt-Head Do America" yayınlandı ve tüm

dünyada 70 milyon doları aşkın hasılat yaptı. MTV2 açılarak Amerika kablolu

yayınları arasındaki yerini aldı. Hindistan’da MTV India Hintçe ve İngilizce

dillerinde 24 saat yayına başlamıştır. Gecenin geç saatlerinde aşk, cinsellik ve daha

bir çok konuyu ele alan "Loveline" yayına başlamıştır.

118

1997

MTV stüdyosunu Times Meydanı’na taşıdı ve “Total Request Live” (kısa adı

TRL) isimli kült MTV programının selefi olan “MTV Live” yayına başlamıştır.

Animasyon dizi Daria ile “Headbanger’s Ball” programı yayınlanmaya başlamıştır.

Uluslararası alanda, MTV yerel programları ile Birleşik Krallık ve İrlanda’ya, Kuzey

ülkelerine, İtalya’ya, Almanya’ya ve Avustralya’ya ulaştı. “Live From the 10 Spot”

Rolling Stones ile yayın hayatına başlamıştır. Puff Daddy ve Sting, öldürülen rap

şarkıcısı Notorious B.I.G. anısına Video Müzik Ödüllerinde birlikte “I’ll Be Missing

You” şarkısını söyledi.

1998

Şiddete karşı yapılan "Fight for Your Rights: Take a Stand Against Violence"

kampanyası Emmy Ödülü aldı. MTV Avrupa, UNAIDS ve the World Bank ile

birlikte “Staying Alive” adlı bir belgesel yayınladı; sunuculuğunu George Michael’ın

yaptığı yarım saatlik belgesel, altı farklı ülkeden ve tümü HIV virüsü taşıyan veya

AIDS hastalığına yakalanmış altı gencin deneyimlerine odaklanmaktaydı. Bu sene

“TRL” çılgınlığı başlamıştır. Sunuculuğunu Carson Daly’nin yaptığı program, canlı

stüdyo izleyicilerini, sokaktaki izleyiciler ile röportajları ve İnternet üzerinden gelen

yorumları birleştirdi. Backstreet Boys grubunu “TRL” fanları, pop grubu programa

geldiğinde MTV stüdyosunun dışında Times Meydanı’na akın etti.

1999

“Livin’ La Vida Loca” şarkısı “TRL” listesinin tepesine çıktıktan sonra Ricky

Martin’in popülaritesi bir anda yükseldi. MTV Hits kanalı yayına başlamıştır. MTV

Films "Election", "Varsity Blues" ve "The Wood" ile bu alandaki iddiasını

sağlamlaştırdı. Başrollerinde Reese Witherspoon ve Matthew Broderick’in olduğu

“Election” Oscar ve Altın Küre ödüllerinde çeşitli dallarda aday oldu. Yarışmacıların

İnternet üzerinden katıldığı, müzik bilgi yarışması “WebRIOT’ yayınlanmaya

başlamıştır. “FLY 2K” yarışmasının kazananları Universal Müzik Şirketi grubu 98

Degrees ile birlikte Roma, Paris ve Londra’ya uçuş hakkı kazandı.

119

İkonlar: Vanilla Ice, MC Hammer, Sinead O’Connor, Nirvana, Pearl Jam,

Take That, Spice Girls, Britney Spears, Christina Aguilera, Backstreet Boys, N’sync

3. 2000-2011 DÖNÜŞÜM DÖNEMİ

MTV’nin 90’ların ikinci yarısında başlayan müzikten uzaklaşma süreci hız

kazanmıştır. Realite Şovlar, ünlülerin hayatına odaklanan programlar ve çöpçatanlık

yarışmaları birbirine ardına başlarken, müzik yayınları artık iyice azalmış ve MTV

VJ’siz dönemine girmiştir. Bu dönem MTV’nin logosundan “Music Television”

yazısını atmasıyla Müzik Televizyonu kimliği artık tamamen sona ermiştir.

2000

Britney Spears, Video Müzik Ödüllerinde gerçekleştirdiği "Oops . . . I Did It

Again" performansıyla artık bir “teen-pop” kraliçesi olmadığını gösterdi. Johnny

Knoxville ve Bam Margera’nın akla hayale gelmeyecek akrobatik numaralar ve

tehlikeli gösteriler sergiledikleri haftalık komedi programı “Jackass” başlamıştır. Çok

kısa sürede MTV’nin hitlerinden biri haline gelen program, bünyesinden “Wildboyz”

ve “Viva La Bam” adlı, orijinal Jackass’ten türetilen iki program daha çıkardı. MTV

Fransa’ya, Polonya’ya, Hollanda’ya ve İspanya’ya ulaştı.

2001

Şiddete karşı "Fight for Your Rights: Take a Stand Against Discrimination"

kampanyası başlamıştır ve MTV ilk programda 1998 yılında işlenen eşcinsel

üniversite öğrenisi Matthew Shepard cinayetinin araştırıldığı “Anatomy of a Hate

Crime” filmini yayınladı. 17 saat süreyle MTV yayın akışını boşaltarak nefret

suçlarının kurbanlarının listesini yayınladı. MTV Networks International, Levi's

Jeans ve YouthAIDS ile birlikte, Cape Town, Güney Afrika ve Seattle’da HIV/AIDS

farkındalığını arttırmayı amaçlayaniki Staying Alive konseri düzenledi. Konserde

sahne alanlar arasında Alicia Keys, Missy Elliott ve Dave Matthews gibi isimler

bulunuyordu.

120

2002

"The Osbournes" başlamıştır ve başarılı bir realite şov örneği oldu; program

metal müziğin efsane ismi Ozzy Osborne’un karısı Sharon ve çocukları Kelly ve

Jack ile günlük yaşamları ekrana taşındı. Bu program prime-time Emmy Ödülü

kazandı. MTV Films prodüksiyonu "Jackass: The Movie" tüm dünyada 80 milyon

dolar hasılat yaptı. MTV2, Strokes grubu ile 2 Milyar Dolarlık bir konser dizisi

başlattı. Singapur, Romanya ve Japonya’da ödül törenleri yayınlanmaya başlamıştır.

MTV Video Müzik Ödülleri Latin Amerika Miami’de izleyici ile buluştu. Daha

geniş izleyici kitlesine yönelik MTV Live İsveç’ta yayınlanmaya başlamıştır.

2003

New York’ta yapılan Video Müzik Ödülleri’nde, Madonna şarkısını söyledi

ve Britney Spears ile Christina Aguilera’yı dudaklarından öperek tüm dünyada yankı

uyandırdı. Bu sene, ölmüş, efsanevi rapçi Tupac Shakur’un dönemi ve yaşamının

kendi ağzından anlatıldığı MTV Films prodüksiyonu “Tupac Resurrection”

yayınlandı. Film en iyi belgesel dalında Oscar adayı oldu. Yeni evliler Jessica

Simpson ve Nick Lachey’in realite şovu “Newlyweds” ile Ashlee Simpson'ın müzik

kariyerine başlama sürecini anlatan Ashlee Simpson Show realite şov dizisi

başlamıştır. MTV2’de alternatifrock sahnesine yönelik “Subterrenean” ve Hip-hop

müziğine yönelik “Sucker Free Sunday” programları başlamıştır.

2004

MTV, 2004 yılı başkanlık seçimleri için 20 milyon genç seçmeni oy vermeye

teşvik etmek için “20 Million Loud” kampanyasını başlattı. Hedef beklentileri aştı ve

o sene yaşları 18 ile 30 arasında olan 22 milyon oy vermek için kaydoldu. Kampüste,

mtvU canlı yayın, internet üzerinden yayın ve kablosuz ağ yoluyla yayınına

başlamıştır ve üniversite kesimine yönelik programcılığa odaklandı. Kanalda Bill

Gates, Sting, Jesse Jackson ve Sen. John McCain, R-Ariz gibi ikonların bir

günlüğüne sınıflara girip konuk konuşmacı olarak ders verdiği Emmy Ödüllü “Stand

In” programı yayınlanmaya başlamıştır. Kanal ayrıca Darfur, Sudan’daki soykırıma

121

son verilmesine yönelik bir kampanya başlattı. “Napoleon Dynamit” gişede 36

milyon dolar hasılat yaptı. “Laguna Beach” realite şov dizisi başlamıştır.

2005

MTV, Verizon ve Amp'd Mobile ile mobil dünyaya adım attı. MTV

Overdrive, mtvU Über ve MTV World yayına başlamıştır. "Murderball" en iyi

doküman kategorisinde Oscar adayı oldu ve “Hustle & Flow”, "It's Hard Out Here

for a Pimp" sarkısıyla en iyi özgün şarkı dalında Oscar’ın sahibi oldu. Terence

Howard en iyi erkek oyuncu kategorisinde adaylık kazandı. Bill & Melinda Gates

Foundation ve think MTV ortaklığı sonucu "think: Education" kampanyası

başlatılmış ve liseden mezun olup üniversite, iş hayatı ve vatandaşlık

sorumluluklarına hazırlanma gerekliliğini vurgulamak için tüm MTV platformları

kullanılmıştır.

2005'te ayrıca dadaist komedi programı Wonder Showzen gösterilmiştir.

Programda, susam sokağı, gibi çocuk programlarının formatında kuklalar ve çizgi

filmler kullanılsa da program içeriği oldukça yetişkinlere yöneliktir. Programın

parodileri, kültür, siyaset, din gibi ciddi konuları ele alan kara komedilerdir.

2006

MTV Networks Müzik Grubu, orijinal ve özel programlar, abonelikler ve 18

türde 110.000 sanatçıdan 2 milyonu aşkın şarkıya erişim imkanının bulunduğu dijital

müzik servisi Urge’ü tanıttı. Katrina Kasırgası’nın yaralarını sarmak üzere, MTV

Alternatif bir Spring Break programı düzenledi ve United Way ile ortaklık yaparak

100 öğrenciyi yenin yapılanma çabalarına yardım etmek üzere kasırganın vurduğu

Florida’nın batı kıyılarına gönderdi. Bu sene MTV’nin son durağı MTV Türkiye

açıldı. MTV 25. yaşını kutladı ve izleyicilerm MTV.com’da MTV’nin yayna geçtiği

ilk saati izleme imkanı buldu. Bu kapsamda, MTV’nin ilk tanıtım promoları, ilk 5

VJ’i, ilk video klipleri, ilk reklamları izleme imkanı sundu. MTV.com’a 1981’den

2006’ya kadar her yılın hit videolarından oluşan bir “video güncesi” ekledi. MTV

klasiklerinden realite şov dizisi “the Hills” başlamıştır.

122

2007

Müzik programlarının sayısında ciddi bir azalma oldu. Müzik programı

olarak TRL gibi klasikler ile Video Müzik Programları kaldı ve müzik videoları gece

geç saatlerde veya sabahın erken saatlerinde çoğu kez yayın akışını doldurma amaçlı

yer almaya başlamıştır. “Double Shot at Love with Tile Tequila” realite

şov/yarışması başlamıştır ve Tila Tequila’nın cinsellik dahil hayatının her anı izleyici

ile buluştu. Bu sene birbiri ardına realite şovların başladığı yıl oldu. “Double Shot at

Love with Tila Tequila” gelecekte kendisinden türeyen That’s Amore gibi

programların birbiri ardına yayınlanmaya başlamasını sağladı.

2008

“Double Shot at Love with Tila Tequila” türevi “That’s Amore” başlamıştır

ve bu defa önceki programdan eli boş ayrılan bir adamın aşk arayışı ekranlardan

izleyiciye sunuldu. Paris Hilton’un “My New Boyfriend” adlı realite şov/yarışması

başlamıştır. Klasikleşmiş “Yo! MTV Raps” programı 20. yılını kutladığı özel bir

programla ekrana geldi. MTV’nin 10 yıl içinde klasikleşmiş programlarından TRL

(Total Request Live) görkemli bir kapanış programıyla sona erdi. “Yo! MTV Rap”

türevi “Sucker Free” de bu sene yayınından kalkan müzik programı oldu. 2008

yılında MTV müzik yayını sadece üç saate düştü. 2008 yazında bir VJ’in sunduğu

kalan son “FNMTV” adlı müzik program bloğu yayına geçti, ancak Eylül ayında

yayından kaldırıldı, böylece MTV’nin tarihinde ilk kez hiç “VJ sunuculu” müzik

programı kalmamış oldu. 2008 seçimlerinde başkanlık seçimleri sırasında başkanlık

kampanyasının reklamlarını yayınlamaya başlamıştır. Kanal MTV Music ile müzik

videolarını internet sitesinden yayınlamaya başlamıştır. Internet üzerinden

yayıncılığın ilk adımları atıldı ve MTV New Media bazı programları sadece Internet

üzerinden yayınlayacağını ilan etti.

2009

Snop Dogg’s ikinci realite şovu “Dogg after Dark” başlamıştır. MTV’nin

gelmiş geçmiş bütün videoları, tanıtımları, hatta aralarında ekran kararması olan

videolar Youtube’a yüklendi. MTV’nin son VJ’li müzik programı FNMTV yayından

123

kaldırıldı. Gelen eleştirilerden dolayı MTV, AMTV adını verdiği programla gecenin

geç saatlerinde veya sabah akarşı müzik videoları ve/veya müzik içerikli programlar

yayınlamaya başlamıştır. 15 Haziran 2009’da Michael Jackson’ın ölümünden sonra

MTV bir günlüğüne orijinal video müzik kanalı formatında yayın yaptı. “MTV

Unplugged” bu sefer ekranda değil, Internet sitesi MTV.com üzerinde yeniden

başlamıştır ve Adele, Katy Perry ve Paramore gibi şarkıcı ve grupların Unplugged

performasnları Internet üzerinden yayınlandı. Birbiri ardına Jersey Shore, 16 and

Pregnant, Teen Mom gibi realite şovlar yayınlanmaya başlamıştır. Program

yaklaşımı senaryolu komedi dizilerini içerecek şekilde genişletildi. sacWED MTV

Litvanya, MTV Letonya ve MTV Estonya kapandı.

2010

MTV marka olarak yeniden yapılanmaya gitti ve radikal bir kararla 30 senelik

logosundan “Müzik Televizyonu” yazısını kaldırdı. MTV Filipinler kapandı. Bu

sene, “Gay and Lesbian Alliance Against Defamation*” adlı medya takip ve

araştırma grubunun yaptığı bir araştırmada, 207.5 saatlik prime-time programları

içinde, %42’si gay, biseksüel ve transeksüel insanların hayatlarını yansıtan

programları içermekteydi. Bu zamana kadar sektörde görülen en büyük yüzdeyi

teşkil etmektedir. MTV Türkiye Web sitesi kapandı ve Viacom ile MTV’nin

Türkiye’deki yayınlarının dağıtımını yapan Multichannel Developers arasındaki

anlaşmazlık nedeniyle MTV Türkiye Digitürk’ten çıkartıldı.

2011

MTV’nin hit programı 120 Minutes, temmuz ayından itibaren aylık olarak

MTV2’de yeniden başlamıştır. MTV Unplugged, MTV ve MTV2 kanallarında

yayınlanmaya başlayarak ekranlara döndü ve ilk konuk rapçi Lil Wayne oldu. MTV

30 yaşına bastı ancak geçmiş zamanların ana kanalda kutlama yapmak yerine MTV2

ve VH1 gibi kanallarda kutlama yoluna gitti. Kıdemli İletişim Başkan Yardımcısı * 1985 yılında New York’ta kurulan ve medyadaki LGBT (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transeksüel) imajını takip etmek, düzeltmek ve kötüye kullanımını önlemek için çalışan ve bu kesimden insanların sözcüsü olmayı misyon edinmiş bir medya ve takip kuruluşu. (bilgi için bkz. http://www.glaad.org/about, erişim tarihi: 24.09.2011)

124

Nathaniel Brown bu durumu, “Şu anda biz şu anki izleyicimize odaklandık ve yıl

dönümü kutlamaları şu anki izleyicimize hiçbir şey ifade etmeyeceğini hissediyoruz,

ki çoğu 1981 yılında hayatta bile değildi,” diyerek açıkladı. Kurulduğu günden

bugüne Multi Channel Developers (MCD) Grubu bünyesinde faaliyet gösteren MTV

Türkiye'nin ana yayıncı şirketi Viacom ile olan sözleşmesi bittiği için Türksat

uydusundaki yayını kesildi. Bir süre D-Smart platformunda yayına devam eden MTV

Türkiye Ağustos 2011 tarihinden itibaren tüm yayın faaliyetlerini durdurdu.

2000’li yılların ikonları: Justin Bieber, Katy Perry, Lady Gaga, David Guetta,

Britney Spears, Miley Cyrus, Rihanna, Tokio Hotel

D. İlkler

Televizyon yayınıyla ilgili pek çok kavramın yaratıcısı MTV’dir. Bu

kavramlardan ilki VJ, diğer kavram ise Realite TV’dir. 1992 yılında yayınlanmaya

başlayan, birbirini tanımayan yedi gencin bir evde bir araya getirilerek yaşadıklarının

yayınlandığı Real Life adlı program bu tür programların ilk örneğidir.

MTV daha önce hiç yapılmamış bir şeyi yaparak genç pazarına yönelmiştir.

O zamana kadar hiçbir kanalda gençlere yönelik program yapılmamıştı ve MTV bu

fırsatı kullanarak kanalı kendilerine ait hisseden gençlere seslenmiştir: her şey

onların müziği onların kültürüdür, ailelerinin veya öğretmenlerinin değil… Böylece

pazarda yeni bir segment olarak MTV Generations kavramı ortaya çıkmıştır

(Temporal, 2008: 3).

MTV’nin ilk logolu animasyonlu jenerik reklamı, Neil Armstrong’un aya

inişini canlandıran ve aya inen astronotun elindeki MTV bayrağını aya saplaması ile

“İşte MTV Geldi” anlamındaki sloganı oldu. Animasyonlu MTV reklamları halen

büyük ilgi çekmektedir (Temporal, 2008: 3).

MTV’nin diğer bir önemli marka özelliği, ilk kez 1984 yılında New York,

Radio City Musci Hall’de yapılan yıllık MTV Video Müzik Ödülleri veya VMA’dır.

125

Bu ödüller ile Grammy ödüllerine alternatif yaratılması amaçlanmıştır. Ödül

kazananları seyirciler seçmesi sağlanmış ve böylece kanalın MTV’nin hedef kitlesine

ait olduğu felsefesini güçlendirmiştir. Ayrıca Madonna ‘Like a Virgin” Eurythmics

“Sweet Dreams” ve Michael Jackson “Thriller” performansları bu ödül töreninin ayrı

düşünülemez şov kısmının ilk örnekleri olmuştur (Temporal, 2008: 3).

MTV’nin ilk uluslararası kanalı MTV Avrupa 1 Ağustos 1987 yılında yayına

başlamıştır. Böylece MTV’nin global-yerel eğiliminin temeli de atılmış oldu. MTV

Avrupa’da ilk yayınlanan video klip, başında ve sonunda Sting tarafından

seslendirilen “I want my MTV – MTV’mi istiyorum” sloganı ile birlikte, oldukça

başarı kazanan Dire Straits – Money For Nothing olmuştur.

MTV’nin ilk pazarlama sloganı, “I want my MTV – MTV’mi istiyorum”,

genç izleyicileri üzerinde, kanalın onların ihtiyaçlarını ve ilhamlarını anlayan benzer

düşüncedeki insanlar tarafından meydana getirildiğine dair bir izlenim uyandırmıştır

(Temporal, 2008: 30).

MTV video klip kavramını yaratan ilk tematik müzik kanalıdır. Müzik

videolarının değeri gençlerin yaşamlarında müziğin gücü ve etkisi ile yakından

bağlantılıdır. Gençlerin sevdikleri sanatçıların neler hissettiklerini görmeleri ve

onlara sevdikleri sanatçıdan kendilerine yönelen mesajları almalarına olanak

sağlayarak müziği hedef kitlesi için görsel hale getirmiştir. Müzik videolarının bu

iletişim yönüne odaklanan MTV izleyici etrafında dönen müzik video klipleri

yaratmaya başlamıştır (Temporal, 2008: 101).

MTV, 1930’lu yıllardan bu yana popüler müzik endüstrisinin radyo ile

kurduğu ilişkileri televizyona taşımıştır. Bu doğrultuda MTV müzik endüstrisi değil,

televizyon endüstrisi açısından bir yenilik olma özelliği kazandı (Çelikcan, 1996:

137).

MTV, Real World programıyla yaşam tarzı veya gerçek hayat tarzı

programlara öncülük etmiştir. MTV gençlere ulaşırken, gerek maddi

126

imkansızlıklardan (zira birkaç yıldızı bu şekilde bir eve kapatmak MTV için bile çok

yüksek bir tutardı) gerekse gençler tarafından daha çok ilgi çekeceği düşüncesiyle

geliştirdiği Real World sonrasında pek çok benzeri programa ilham kaynağı

olmuştur. Ünlü yıldızlar yerine kendilerini ifade etmek isteyen Milenyum Çağı

kuşağının hayatlarını TV’den yayınlama fikri MTV için şüphesiz gençlere ulaşmada

daha cazip ve daha ekonomik bir yol olmuştur. Pimp My Ride, Room Raiders ve

Taildaters gibi programlar izleyicinin hayat hakkında kendisiyle bağlantı

kurabileceği ipuçları verirken, Jessica Simpson’lı Newly Weds ve MTV Cribs gibi

programlar da yıldızların dünyasına açılan kapılar olmuştur (Temporal, 2008: 102).

MTV, dijital devrim saydığı MTV Overdrive* ve cep telefonu devi Motorola

ile işbirliği yaparak geliştirdiği ‘Mobile TV’ ile bir başka ilke imza atmıştır, MTV

Network grup başkanı van toffler, izlyicilerinin MTV içeriğine etkileşimde

bulundukları her platformda (televizyon, broadband, radyo, onlin ve şimdi de PC)

bağlanmak istediğini, bunun da eğlence deneyimini bir adım ileriye taşıma vaatlerini

yerine getirmede kendilerine yardımcı olduğunu belirtiyor.

1980’lerin sonu 1990’ların başında, MTV dönemi içinde çığır açan programı

Yo! MTV Raps ile hip-hop kültürünü ön plana çıkarmıştır (Temporal, 2008: 120).

MTV, parayla video klip yayınlatma geleneğini ilk başlatan müzik kanalıdır.

Başlangıçta ücretsiz yayınlanan müzik videoları, kanal sayısı ve rekabet arttıkça

kanal ve müzik sektörü arasında yeni düzenlemeler yapılmasını gündeme getirdi. Bu

müzik videolarının yayın hakları belli ücretler karşılığında belirli kanallara verildi.

MTV büyük müzik şirketleri ile yaptığı anlaşmalar neticesinde video kliplerin

yayınlanması için kanallara belli bir ücret ödenmesi gerekliliğini başlattı.

Çelikcan’ın aktardığına göre, kendiliğinden müzik yapımcılarına ödeme

yapmaya başlayan MTV, rakipleri çoğalmaya başlayınca belli başlı müzik firmaları * MTV Overdrive, MTV içeriğini izleyiciye izleyicinin talep ettiği her yerde (canlı, çevrim içi, kablosuz, talebe göre video ve daha fazlası) sağlama imkanı veren 6 ayrı kanaldan oluşan yeni teknolojisidir ve yakında Video-oyun kültürü de eklenecektir (Temporal, 2008:113-114).

127

ile yaptığı anlaşmalarla o firmaların ürettikleri videoların yayın haklarını kendi

üzerine aldı. Bu anlaşmaya göre, müzik firmaları video kliplerini MTV’ye ücretsiz

verecek, ancak 30 güne kadar yayınlanan klipler için belli bir ücret ödeyecekti. Bu

anlaşma ile MTV bir yandan büyük firmaların video gösterimini kendi tekelin

alırken, diğer yandan da bu ürünlerin ücretsiz dağıtılmasını engellemiş oldu. Böylece

diğer kanallar da yayınlayacakları videolar için ücret ödemeye başlamıştır.

Banliyö genç kültürü ve cadde modası repçilerin başlangıçta kabul

görmemelerine dair isyanlarından ortaya çıkmıştı. Ancak her şey, 1980’lerin

ortalarında RUN DMC grubunun konserlerinde Adidas snikerlerı kullandıklarında

değişti. O zamandan itibaren, moda giderek bnaliyö genç kültürünün etkisi altında

yeni fikirlerin neredeyse MTV’de ilk kez göründüğü andan itibaren tüketildiği

noktaya gitmeye başlamıştır. Bu nedenle MTV, büyük ölçüde kanalında yer verdiği

hiphop grupları yoluyla “banliyö gençliği cadde kültürü”nün büyümesi ile

ilişkilendirilmiştir.

E. VJ’ler

Gerek görsel gerekse sözel olarak VJ’ler radyo DJ’leri ve haber bülteni

sunucularının alışık olunan şekilde MTV metninin sunucularıdır. VJ’ler Altman’ın

tanımladığı rolü (yani tele-görsel ile gündelik hayat akışını bağlama- üstlenerek, hızlı

akış ve MTV’nin zaman zaman oblique imagerysi içinden bir yol açmaya yardım

eder.

Altman’ın (1987: 578-79) tabiriyle, VJ bir ön ses sunar, bu seste konuşmanın

ile izleyicinin bir sonra ekranda görünecek olan görüntüye dikkati çekilir.

Önemli noktalar:

- VJ kavramı, günlük sesler içinde dikkati TV ekranına çekmek ve bir sonraki

ekrana gelecek görüntüyü izleyiciye dostane ve ilgi çekici biçimde sunmak için

ortaya çıkarıldı.

128

- Bunu yaparken komşumuzun kızı ve oğlu bize o haberleri veriyormuş gibi

bir izlenimle VJ imajı yaratıldı.

- Mizah, tonlama, haber içeriği, özdeşleşme, yorumlama ve mizansen ile

sunumlar renklendirildi ve Altman’ın bahsettiği, dikkatin günlük seslerden ekrana

çevrilmesi sağlandı.

- VJ’lerin MTV’deki fonksiyonu MTV’nin YÜZÜ olmalarıdır. MTV’nin

programlardan sorumlu başkan yardımcısı John Sykes bunu şöyle dile getiriyor:

“MTV için bir insani statü yaratmak istememizden başka özel bir amacı yoktu. Ünlü

aramadık, baskıcı veya güç sahibi olmayan kişiler aradık” (Denisoff, 1988: 47)

Pittman da benzer şekilde, VJ’lerin “izleyicinin egolarını yükseltebilen ve

kendileriyle bağlantı kurabilecekleri insan yüzleri olabilecek rehberler” olması

gerektiğini belirtmektedir (Goodwin, 1992: 140).

- VJ’ler gerçekten konuşur, daha doğrudan bir iletişim kanalıdır ve insanları

hayranı oldukları pop starlara “bağlayan” köprülerdir. Bu da VJ bulunmayan müzik

televizyonlarından daha fazla ilgi çekmesini sağlar.

Goodwin VJ’lerin fonksiyonunu özdeşleşme hiyerarşisi olarak tanımlıyor.

Buna göre VJ’ler sıradan olanı, daha halktan olanı, daha bizim gibi olanı temsil

ederken video kliplerdeki rock starlar daha görkemli, bizim gibi olmayanı temsil eder

(Goodwin, 1992: 141).

MTV, VJ seçimini, sadece müzikten anlamayan aynı zamanda MTV’nin

marka değerlerini kendi değerleriyle bütünleştirebilen, iyi ve akıcı konuşabilen, ilgi

çekici ve hayranlık uyandırıcı bir tonda konuşan, modayı ve en son trendleri takip

eden ve giyimiyle ve tarzıyla “rol model” olmaya layık kişiler arasında yapıyor. Öyle

ki bazı VJ’ler fenomen haline gelebiliyor. MTV, bu VJ’leri adeta kültür endüstrisi

tabiriyle “burjuva kahramanları” olarak lanse ediyor, hatta bazılarının gençleri

arkasından sürükleme gücü o kadar fazla oluyor ki , bir VJ’in ünü bütün dünyaya

yayılıp fenomen haline gelmesini sağlıyor. Bu sayede MTV en ulaşılamaz görünen

Doğu Asya ülkelerine, Hindistan’a, Tayland’a, Malezya’ya VJ’ler yoluyla sızarak

kültürel hayatında –birazdan vereceğim VJ örneğinde olduğu gibi– köklü

129

değişikliklere yol açıyor. Bu VJ’lerden biri aşağıda açıklanan VJ Utt’tur (Temporal,

2008: 165-166).

Müziğin hedef kitlelere ulaştırılmasında sunumun izleyici kitlesinin dilinden

anlayan ve onlardan biriymiş izlenimi veren kişiler tarafından yapılması MTV’nin

VJ seçimlerinde gözettiği kriterlerden ikisidir. Kültürlerarası fark nedeniyle VJ

sunumları değişse de, ortak paydada MTV’nin VJ seçmek için belirlediği bazı

kriterler bulunmaktadır. VJ olacak kişi yayında aktif olabilmeli ve hedef kitlesiyle iyi

iletişim kurabilmelidir. Marka kişiliği değerlerini yansıtırken kendi kişiliğini de

ortaya koymalıdır. İlgili, tutkulu, tahmin edilemez, zeki, eğlenceli, risk alan, cesur,

açık ve aklı başında olmak gibi faktörler diğer aranan niteliklerdir. Bu niteliklere

bakıldığında MTV’nin hedef kitlesine ulaşmak için tüm olanaklarını seferber ettiğini

görürüz. Bu düşünceye göre gençler kendi içlerinden birini MTV’de görmekle

markaya sempati duyacak ve izleyeceklerdir.

Görünüş Asya kültüründe önemli bir rol oynuyor, “metroseksüel eğilimi”

hevesle benimseyen genç erkekler arasında bile… Asya kıtasının cazibe merkezi

olan pan-Asyalı görünüşü, Asya’ya özgü siyah renk saçları daha açık renge boyama

trendi ve Batı’daki bronzlaştırıcı ürünlerin karşılığı olarak, Asya ülkelerinde cilt

rengini açma ürünlerine gösterilen yüksek heves ve ilgi ile birleşmiştir. Bu yüzden

MTV Güneydoğu Asya’nın pan-Asyalı VJ’i Utt’un (Taylandlı-tam adı Greg Uttsada

Panichkul) Asyalı pek çok genç kızın “rüyalarını süsleyen erkek” olması şaşırtıcı

değildir. VJ Utt’un hafif boyalı sarı saçları, elektriği, yeşil gözleri, insanı saran

kişiliği, kusursuz konuştuğu Amerikan İngilizcesi ve Tayland dili tam da genç

Asyalılara uymaktadır (Temporal, 2008: 166). Temporal’in bu şekilde özetlediği VJ,

MTV’nin doğu Asyalı gençler üzerinde yaratmak istediği etkinin bir tezahürüdür.

Doğu Asyalı gençler için yaratmış olduğu bu “burjuva kahraman” ile bir kez daha

“siz bu olmalısınız” mesajı vermekte, gene imaj yoluyla gençleri etki altına alarak

kültürel hayatlarını kökten değiştirmekte ve bunda başarılı olmaktadır. Bütün bunları

yaparken müziğe hiç değinilmemesi ayrıca düşündürücü bir noktadır. Buradaki

eleştiri, MTV’nin Müzik Televizyonu adıyla yayınlarını sürdürürken, müzik dışında

130

hemen her konuda programlar yapması ve müziği amaç değil araç haline

getirmesidir.

MTV Türkiye için VJ seçimleri konusunda kanalın kurucusu Esra Güven

Oflaz, bir röportajında şunları kaydetmiştir:

“VJ’leri seçmeden önce gençler arasında araştırma yaptık.

Ve o veriler doğrultusunda hareket ettik. Öncelikle MTV

Türkiye’de ekrana çıkacak VJ’in samimi olması gerekiyor.

İkincisi, çok iyi bir müzik bilgisine sahip olmalılar. Yani

sundukları klip ya da haber konusunda bilgilerinin eksiksiz

olması gerekiyor. Tabii fizik ve diksiyon da çok önemli”.

F. MTV Logosunun Geçmişi

İlk MTV amblemi, bir müzik notası haline getirilmiş olgun bir domatesi tutan

bir elin resmedildiği, kötü bir Polaroid şipşak fotoğraf görüntüsü görseli idi (bkz.

Ekler). Ancak bu logo hiç kullanlmamıştır. 1980 yılı Mayıs’ında MTV’nin kurucusu

olan Bob Pittman, daha sonra MTV’nin ilk Kreaktif Direktörü olacak olan ve o

zamanlarda adı Warner-Amex Satellite Entertainment Company olan ana şirkette

çalışan Fred Seibert’ten, yeni yeni filizlenmekte olan bir kanal için logo

tasarlamasını istedi. Seibert ilk olarak uzun süredir tanıdığı Frank Olinsky’yi ve onun

Manhattan Design’da çalışan ekibini görevlendirdi. Onlara verilen görev, Warner’ın

planladığı pop ve rock temelli kablolu kanala görsel bir kimlik sağlamaktı.

Manhattan Design’ın gönderdiği ve altındaki “the Music Channel” yazısı Polaroid

görselinin kullanılamayacak kadar kötü olduğuna karar veren ekip MTV harfleri

üzerinde oynamaya başlamıştır ve MTV’nin alamet-i farikası olan logoyu ortaya

çıkardılar. ‘M’ harfi olka noktalarından, tahta şeritlerden, kırmızı tuğlalardan, zebra

şeritlerinden ve hatta sarı-siyah damalı Taksi imajından yapılmıştı. Olinsky’nin

özellikle özü aynı ancak biçimi/rengi değiştirilmeye müsait bir logo tasarlanmasını

istemiştir. Günümüze kadar gelen MTV logosu 1982 yılında son şeklini alarak

kullanılmaya başlamıştır.

131

G. Kanallar*

MTV Networks televizyon markası ve hat uzantıları bünyesinde MTV’nin

yanı sıra, MTV2, VH1, mtvU, Nickelodeon, NICK at Nite, SPIKE, Logo, Game

One, Comedy Central, TV Land, CMT, Noggin, MTV Flux, MTV Networks

International, The Digital Suit from MTV Networks, QOOB, Paramount Comedy,

The N, TMF: The Music Factory ile VIVA bulunmaktadır. Bu kanallar dışında,

MTV Networks bünyesinde bulunan diğer eğlence amaçlı kanallar, 365gay.com,

afterellen.com, afterelton.com, Atom Entertainment, Gametrailers.com,

GoCityKids.com, Neopets.com, XFire.com, Y2M.com, ParentsConnect.com, MHD

(Music High Definition) ve Harmonix Music Systems bulunmaktadır. (Temporal,

2008: 120-121).

1. Uluslararası Yayınları

MTV, 2005'te Afrika'da MTV Base isimli kanalı ile yayına başlamış böylece

dünya üzerinde ulaşamadığı hiçbir yer kalmamıştır. Şu anda MTV Kanada, MTV

İngiltere; MTV İrlanda; MTV İspanya; MTV Fransa; MTV Almanya; MTV Avrupa;

MTV Portekiz; MTV Adriyatik; MTV Danimarka; MTV Finlandiya; MTV

İskandinav (kuzey); MTV İtalya; MTV Hollanda; MTV Norveç; MTV Polonya;

MTV Romanya; MTV Baltık; MTV İsveç; MTV Asya; MTV Japonya; MTV Çin;

MTV Kore; MTV Filipinler; MTV Tayvan/Hong Kong; MTV Pakistan; MTV

Hindistan; MTV Latin Amerika; MTV Porto Riko; MTV Brezilya; MTV Avustralya;

MTV Yeni Zelanda ve MTV Rusya isimli kanallarla dünyanın dört bir yanında yayın

yapmaktadır. 2006 senesi içerisinde, MTV yeni kanallar kurarak genişleme yoluna

gitmiş, MTV Ukrayna, MTV Estonya, MTV Litvanya , MTV Letonya ve MTV

Türkiye bu planın dahilinde kurulmuştur.

* Çok fazla sayıda kanal olmasından dolayı, bu bölümde sadece en spesifik kanallara ait kısa bilgiler bulunmaktadır. Tam kanal listesi ve açıklamaları için, bkz. http://mcdepk.com/mtvpartnership/downloads/mtv_global_fact_sheet.pdf , erişim tarihi: 22.09.2011

132

2. MTV Amerika – MTV1/MTV2/VH1/VH1 Classic

a. MTV 1

İlk 24 saat yayın yapan video müzik ağıdır. 1 Ağustos 1981 yılında kurulan

kanalın genelde canlı yayın ortamı, grafik görüntüleri, VJ’leri, müzik özel

programları, belgselleri ile bölümlenmiş program anlayışı, kanalı, bir pop kültür

kuruluşu ve müzikte öncü bir kanal haline getirmektedir. Reklamverenler tarafından

desteklenen kanal, 86.5 milyon haneye ulaşmaktadır. Internet sitesi: www.mtv.com ,

www.mtvnews.com

b. MTV 2

MTV’nin yayına başlamasından tam 15 sene sonra, 1 Ağustos 1996 yılında

kurulan MTV2 24 saat boyunca yeni bir “serbest form”da bir müzik formatı

sunmakta olup 45.4 milyon haneye ulaşmaktadır. Sanatçı ve müzik türü repertarı

geniş olan kanalın interaktif ve yerel programları da bulunmaktadır. Son yıllarda

MTV’nin eski programlarının tekrarları ile yayın akışı dolmaktadır. İnternet sitesi:

www.mtv2.com

c. VH1

VH1 veya Vh1 (1985 ile 1994 yılları arasında VH-1: Video Hits One olarak

yayın yapmıştır) merkezi New York olan bir Amerikan kablolu televizyon ağıdır.

Turner Broadcasting’in kısa ömürlü Cable Müzik Channel isimli kanalının

kapanmasıyla 1 Ocak 1985 yılında yayına başlayan VH1’ın başlangıçtaki amacı,

müzik videoları yayınlayarak MTV’nin başarısını sürdürmekti, ancak hedef kitlesi

biraz daha yaşlı olan müzik severler olmakla birlikte, daha hafif, daha yumuşak

popüler müzik parçaları yayınlamakta, yayın akışında MTV’nin ana dizilerine de yer

vermektedir. Internet sitesi: www.vh1.com

d. VH1 Classic

MTV Network bünyesinde, 8 Mayıs 2000 yılında yayınına başlamıştır.

1970’lerden 90’ların ortalarına kadar geniş bir tür ve sanatçı repertuarıyla müzik

133

yayını yapmakta, VH1 gibi MTV’nin esas dizi ve realite sşovlarından bazılarına

yayınlarında yer vermektedir. Internet sitesi: www.vh1classic.com

3. MTV Avrupa

Yayınlarını müzik ve gençlik programlarına ayırmış olan ve 24 saat yayın

yapan kanal 1 Ağustos 1987 yılında yayınına başlamıştır. Kanal şu anda aralarında

aralarında Macaristan, İsrail, Çek Cumhuriyeti, Türkiye ve Güney Afrika’nın da

olduğu 23 Avrupa bölgesi’nde servis vermektedir. Kanal 2002 yılında yenilenmiş ve

izleyicilere Dance Floor Chart ve World Chart Express gibi programları izleyiciyle

buluşturmuş ve MTV Avrupa’ya tüm Avrupa bölgesi boyunca daha yerel olarak ilgili

bir kanal görünümü vermiştir. Internet sitesi: www.mtv.tv

4. mtvU

mtvU, MTV Network’ün 24 saat üniversitelere yönelik yayın yapan bir

kanalıdır. Önceden CTN: College Television Network olarak bilinen kanal, Ekim

2002’de MTV tarafından satın alındı ve mtvU olarak 20 Ocak 2004’te yeniden yayın

hayatına başlamıştır. Kanalın temel işleyişi ve programları, müzik konusunda yeni

yeni adımlar atmaya başlayan müzik öğrencilerinin hayatlarının yanı sıra müzik

videoları ve okul hayatında olup bitenlere ilişkin dizilere dayanmaktadır.

750’den fazla üniversite kampüsünde ve en üst düzey kablolu yayın

dağıtıcıları sayesinde ulus çapında 700 üniversite topluluğuna yayın yapan kanal

Amerika’da yaklaşık 9 milyon kişiye ulaşmaktadır. mtvU, üniversite kampüslerinin

her köşesinde, öğrencilerin bulunduğu her yerdedir ve olabilecek her şekilde,

televizyon yoluyla, internet üzerinden ve kampüsten öğrencilere ulaşmakta ve

kampüs hayatıyla ilgili her şeyi en küçük ayrıntılarına kadar vermektedir. En iyi

müzisyenleri, film yapımcılarını, yazarları, dijital dünya öncülerini ve aktivistleri

bulma yarışmaları ile öğrencilere yeteneklerini sergileyecekleri bir platform sunar.

Her yıl 500’ün üzerinde etkinliğe (konser, turnuva, canlı yayın) sponsor olur.

134

mtvU, aralarında MTV, MTV2, VH1, Nickelodeon/Nick at Nite, TV Land,

Comedy Central, Spike TV, CMT’nin ve daha bir çok kanalın bulunduğu MTV

Network’ün bir üyesidir.

Tablo 9. mtvU Programları

MÜZİK

PROGRAMLARI

YAYINLANAN

ŞOVLAR

KAMPÜS

PROGRAMLARI

AKTİVİST

PROGRAMLAR

- Backstage Pass - Casting Call - Best Film on Campus - Kültür

- Dean's List - My Shot With… - Best Music on Campus - Ekonomi

- House Band - Professors Strike Back - F Minus - Çevre

- The Freshmen - Spring Break - Film of the Week - Bağışlar

- The Music Blog - Student Bodies - The Feed - Sağlık

- Video Premiere - UConnect - Hope For Haiti Now

- Win - Politika

H. Yerelleşme

MTV’de yürütülen en belirgin politikalardan biri Yerelleşmedir. Nitekim

MTV Networks International’ın Başkanı Bill Roedy şunları ifade etmiştir: "Bizim

işimiz Amerikan kültürünü ihraç etmek değil. MTV kültürü farklı pazarlarda farklı

biçimlerde kendini gösterebilir. Tayvan’da keskin ve dobra, Hindistan’da Bollywood

ve renkli, Brezilya’da canlı ve erotik, Çin’de ise aile değerlerine önem veren bir

MTV vardır..." Ancak nedir yerelleşme? Buna değinmek gereklidir.

Yerelleşme, organizasyonların ülkeden ülkeye var olan öz pazar farklılıklarını

gerçekleştirme ve birey gruplarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere “İletişim Çağı”nda

izlediği eğilimlere bir örnektir. Şirketler günümüzde tüm dünyada aşağı yukarı aynı

zamanda farklı farklı kültürel meseleler ve davranışlar meydana gelirken bunların

tümünü kapsayacak tek bir plan olamayacağının artık son derece farkındadır. Bunun

sırrı, bu farklılıkları analiz edip hayati ve eyleme geçirilebilir pazar geri bildirimleri

olarak kullanılabilecek anlamlı sonuçlar çıkarmaktır. MTV bunu hiç çaba

135

göstermeden gerçekleştiriyor gibi görünmektedir, ancak gerçekte bu çok çalışma ve

beceriyi bir arada gerektiren bir süreçtir (Temporal, 2008: 36).

I. Değişim

MTV metnindeki değişiklikler, personelin değişmesi gibi kurumsal

faktörlerden ve mülkiyet biçimlerindeki değişikliklerden ileri gelmektedir, ki

bunların her biri yayıncılık, reklam ve müzik sektörlerinde işbaşında olan ekonomik

ve sosyal güçlerle yakından ilişkilidir (Goodwin, 1992: 132).

MTV’nin eski başkanı Robert Pittman’a göre, kimsenin göz önüne almadığı

mesele, kimsenin bu yaratıcılığı nasıl devam ettirdiklerini sormamasıdır. Pittman

diyor ki, “Yaratıcı insanları mükemmel bir fikri bırakıp yeni bir fikre geçmeye nasıl

ikna edersiniz? Bizim gün be gün bir kaygımız varsa, o da bu meseledir.” MTV’nin

zorlayıcı gücü, salt değişmek değil, değişimi sürdürmektir.

“Küresel Kapitalizm sürecinde uluslararası iş bölümünün oluşumu, ürünlerin

aracılar vasıtasıyla sınır ötesi hale gelişi ve yerel politikalarla yaygınlık kazanması

MTV’nin de izlediği yol olmuştur, ancak kanal, doğası gereği bu yolda öncü teknik

ve deneyimleriyle yürümüştür (Yağcı, 2008: 208).

Küreselleşme için sözü edilen yerel politikaları geliştirmek, günümüzde pek

çok uluslararası şirket gibi, Viacom’un da başarılı küresel stratejisinin temelini

oluşturmaktadır. Bu stratejilerin özelliği, atipik eğilimler gösterme, özgün çözüm ve

yaklaşımlarla yerel kültüre kendini kabul ettirme, yereli dönüştürürken, belli oranda

değişmeyi göze alabilme esnekliğine sahip olma, olarak sıralanabilir (Fung, 2006:80;

akt. 40: 208-09).

Yağcı MTV’nin değişim süreçlerini incelediği araştırmasında Viacom yerel

bir pazar arayışı içinde şüphesiz baş rakibi Murdoch’un manevralarını yakından

izlemekte ve adımlarını ona göre atmakta olduğunu belirtir. Buna göre, “MTV Çin

sürecinde de olduğu gibi, Türkiye’de sahnede önce Murdoch belirir. Murdoch’un

136

adımı, Viacom için öncü ve yüreklendirici bir adım olarak değerlendirilebilir”

(Yağcı, 2008: 211).

MTV evrimleşme yolunda ilk adımı 1992 yılında ilk kez başlattığı MTV

Video Müzik ödülleriyle attı: bu ödül töreni MTV’nin salt görsel radyo olmaktan

çıkıp ürününü amacı dışında pazarlama ve ileride değinilen Hayal Mühendisliğine ilk

adımı idi aynı zamanda. Amaç salt dinleyici olan ancak sürece katılmayan kitleyi

müziğin içine çekerek müziği onlar için deneyim haline getirmekti ki bu durum hayal

mühendisliğinin açık bir uygulaması olarak görülebilir.

MTV 1997 yılında Almanya’nın VİVA kanalını alarak başladığı yayılma

politikasına İngiltere, İrlanda, İskandinavya, İspanya, Fransa, Hollanda, Polonya,

Romanya ve Portekiz ile devam etti. MTV açılımı tüm Asya’ya, Avustralya’ya,

Kanada’ya Latin Amerika’ya, Rusya’ya, Afrika’ya ve son olarak 2006 yılı itibariyle

Türkiye’ye ulaştı. Bu ülkelerde, kendi öz MTV değerleri korunurken, yerel

farklılıklara göre ülkelerde değişiklikler ve uyarlamalar yoluna gidildi. MTV’nin

özdeğerleri etrafında kültürel uyarlamaları MTV’nin başarısında temel faktördür

(Temporal, 2008: 7-8).

Çelikcan, Levy’den (1987: 120) aktardığı bir alıntıda, 1983 yılında bir

A.C.Nielsen araştırmasından bahseder: Buna göre, bu araştırma MTV’nin

izleyicilerinin %63’ünü hangi albümü satın alacağı konusunda etkilediğini ortaya

koymuş, MTV izleyicilerinin aldğı her 9 albümden 4’ünün satın alınması kararında

MTV’de yayınlanan müzik videosunun etkili olduğunu göstermiştir (Çelikcan, 1996:

136).

Evrimi boyunca, MTV genç izleyicilerle iletişim kurmak için farklı gelişme

evrelerindeki ülkeler ve kültürlerde markayı nasıl yöneteceğini ayarlamak için,

aşağıda gösterilen şekilde bir marka geliştirme sürekliliği modelinden yararlanmıştır

(Temporal, 2008: 145-146).

137

V. 360°’lik MTV

IV. Gençlik Kültürünün Çeşitliliği

III. “Müzik Artı”

II. Müzikte Liderlik

I. Görsel Radyo

Şekil 3 : Marka Geliştirme Sürekliliği Modeli: İzleyici ile İletişim Kurma Yollarının

Çeşitliliği

MTV 164 ülkede 18 dilde yayın yapmak ve tüm dünyada 100 kanalla bir

milyar kişiye ulaşan bir kanal olmak suretiyle uluslararası bir markadır. TRL ve

MTV’nin alamet-i farikası MTV Video Music Awards gibi programlarla müzikteki

trendleri belirlemekte ve gençleri kendi yaratımı olan “en güncel müzikle”

ödüllendirerek, tüm dünyada “bakın dünya bunu dinliyor, siz de bunu dinlemeliniz”

psikolojik dayatmasıyla gençlere sınırlı özgürlük sunmaktadır. Gençlerin bir gruba

ait olma ve kendini güvende hissetme zaaflarını bu şekilde kendi lehine

çevirmektedir. Verilen mesaj ise şudur: Bunlar dünyanın müziği, herkes bunu

dinliyor, sen de dinle bu gruba dahil ol!”

MTV’nin yayılma statejisine bakıldığında adeta önüne çıkan rakibi yiyerek

ortadan kaldıran bir canavar gibi yayıldığı söylense yeridir. MTV markasının değeri,

6.627 milyon ABD Doları olarak hesaplanmıştır. Elindeki maddi güçle, Doğu

138

ülkelerini, Almanya’daki VIVA gibi bu ülkelerin en nüfuzlu kanallarını satın alan

veya Asya kanalı Channel V örneğindeki gibi ekarte eden, maddi gücüyle

reklamverenlerin de desteğini alarak bütün benzer tematik kanalları tekelinde

toplayan MTV’yi her önüne geleni yiyerek beslenen ve giderek büyüyen bir

organizmaya benzetmek mümkündür. Öyle bir güç ki bu, işe en büyük rakiplerini alt

edip, sindirmekle başlayan, daha sonra yavaş yavaş o ülke gençlerini kanına nüfuz

etmekle devam eden ve sonuçta kendi kültürünü ithal etmiyor gibi görünse de, kültür

ithalinin âlâsını yaparak o ülkenin değerlerini kültür endüstrilerinin malzemesini

yapan bir kanal haline gelmiştir MTV (Temporal, 2008: 136). MTV pazarına girmesi

güç olan ülkelerdeki tekniği, o ülkenin benzer tematik kanallarını emerek bünyesine

katmaktır (Temporal, 2008: 144).

Yıllar içinde MTV diğer tüm rakiplerini saf dışı etmeyi başarmıştır. Söz

gelimi, Hollanda’yı ele alalım. MTV Hollanda’da iki rakibini ele geçirmiştir.

Bunlardan biri TMF diğer de the BOX kanallarıdır. TMF, MTV’nin daha Hollandalı

versiyonu idi ve the BOX daha çok kentsel ortama yönelikti ve hiçbir sunucu veya VJ

programı bulunmuyordu. İzleyici günün 24 saati görmek istediklerini seçiyordu.

Ancak bu kanallar artık MTV Network’e aittir (DeWeese, 2005: 50).

Temporal’e göre, MTV’deki değişikliklerin bir kısmı (içeriğe realite

şovlarının eklenmesi ve son yıllarda müzik kliplerine verilen önemin ve vurgunun

azalması gibi) eski sadık MTV izleyicisinin kanala yabancılaşmasına neden

olmuştur. Hatta MTV’nin artık klasik müzik videolarından çok Spring Break ve

MTV Video Music Awards gibi şovlarla ya da Road Rules, Undressed ve Room

Raiders gibi realite şovlarla tanındığı söylenebilir. Temporal’e göre realite şovların

müzik videolarının önüne geçmesinde maliyet faktörü rol oynamış olabilir, ancak

değişimin temel nedeninin bu olması muhtemel değildir. MTV’nin salt müzik

videosu içeriğinin ötesine geçmesinin temelinde yatan neden, MTV’nin hedef

kitlesinin bunu istediğini düşünmesidir (Temporal, 2008: 177). Bu da konuyu,

popüler “halk bunu istiyor, biz de o yüzden bunu yayınlıyoruz” tartışmasına

götürmektedir.

139

Businessweek’in 20 Şubat 2006 tarihli kapak konusu MTV’nin bu “havalı”

halinin sürüp süremeyeceğine dair bir tartışmaydı ve tüm stratejiler ile neler

yapılabileceği ele alınıyordu. Yazıya göre, kanal Ağustos 1981’de yayın hayatına

başladığında cesur ve deneysel görülmüş olabilir ancak yazıya göre günümüzdeki

MTV imparatorluğu, medya oluşumunun ana ürünüdür ve çok miktarda yeni tehdit

ile karşı karşıyadır. Çağımız iPod çağı, ve geniş bantlı bir dünyadır ve çevrim içi

kuşak kendini heyecanlı ve yeni olanla tanımlamaktadır. MTV eskiden olduğu gibi

havalı görünmenin bir numaralı kuralı olmaktan çıkmıştır. Manhattan’dan bir 10.

sınıf öğrencisine göre, MTV’yi öylesine, orada olduğu için izlemekteyiz. Yazının

tartışma konusu, McGrath’ın* imparatorluğunu bu öğrencinin kuşağı ve sonrası için

yeterince havalı ve tutup tutamayacağıdır (Lovry, 2006: 50).

Böylece McGrath, “dijital bir Marshall Planı”nı ilan etmiştir. Artık hizmetleri

yeni geniş bantlı kanallardan, cep telefonlarından ve video oyunlarından dağıtmaya

yönelik bir plandır bu. Ona göre MTV diğer tüm kanallardan daha çok tüketicilerinin

kafasında yer etmiştir ve reklamverenler de MTV’yi bırakmayacaktır. McGrath,

bunların dışında geçen Kasım’dan itibaren başlattığı yeniliklerden ilki medya

danışmanı Michael J. Wolf’u baş operasyon sorumlusu olarak görevlendirmiştir.

Aynı ay, görevler arasına dijital operasyonlar başkanı pozisyonu açmıştır. Ona göre,

Videonun Radyo Yıldızı’nı** Öldürdüğü çağa özlem, bir avuntudur. Kimse artık

eskiden olduğu halinde kalmak istememektedir ve buna kendileri de dahildir.

McGrath’a göre, bu yayın hayatına geçmiş olsalardı, çalacakları ilk şarkı [1980’lerin

ünlü gruplarından] Plimsouls’un ‘Everywhere at Once [Bir Defada Her Yerde]’

olurdu.

MTV’nin içinde bulunduğu kaygan zeminin bir nedeni de genç dinleyicilerin

kendi kendine müzik miksleri yapabildikleri, internet üzerinden ses ve görüntü

dosyalarının paylaşılabildiği ve duraksız video aktarımı yapılabilen bir çağda

* Judy McGrath, MTV Networks Co başkanı ve CEO’su

** Video Killed the Radio Star, MTV’nin yayın hayatına geçtiğinde yayınladığı ilk video kliptir.

140

akıllarının çok çabuk çelinebileceği gerçeğidir (Lovry, 2006: 50). Bu durumda

McGrath’ın bulduğu çözüm, başka kanalları bünyesine katmak ve ortaklıklar

yapmaktır. Bu bağlamda MTV Networks 2005 yılında amatör kısa film Internet sitesi

IFILMCorp.’u ve on milyarlarca sadık takipçisi olan çocuk sitesi Neopets’i

bünyesine kattı. Sinema kanalları ve özel kesimlere hitap eden kanallar da (gay-

lezbiyen temalı Logo gibi) MTV Network bünyesine katıldı.

McGrath’a göre, temel nokta, herkesin kendini güvende hissettiği ve

başarısızlığa uğramaktan korkmayacağı bir alan yaratmaktır. Onu motive eden ilke:

“Gerçekten yaratıcı bir şeyle karşılaştığımızda yapabileceğimiz en akıllıca şey,

kenara çekilmektir”. Bu durum 90’ların başında iki gen yapımcının eni bir fikirle

McGrath’ın kapısını çalmasında vücut buldu. Onların fikrine göre aktörler veya

yazarlar kiralama gerektirmeyen bir drama serisi idi. Fikir yedi kişinin New York’ta

bir dairede birkaç ay geçirmelerini filme alıp günlük yaşamlarından bir dizi yaratmak

ve arka fonda yeni şarkıları çalmaktı. MTV’nin 1992 yılına damgasını vuran Real

World böyle oluştu ve realite TV doğdu (Lovry, 2006: 50).

Viacom, MTV ve Time Warner gibi büyük şirketlere danışmanlık görevinden

bulunan Michael J. Wolf şunları yazmıştır:

“Şirketler artık sadece en büyük stüdyo veya en başarılı TV

kanalı olmakla ilgilenmiyorlardı. Daha fazlası olmak

zorundaydılar. Temalı parklar, kablolu ağlar, radyo,

tüketici ürünleri, kitaplar ve müzik tümüyle potansiyel

imparatorlukları için altın madeni haline geldi. Medya

alanı birleşme çılgına esir oldu. Her yerde olmazsanız…

hiçbir yerde olmazdınız!” (DeWeese, 2005: 39)

MTV Europe ile başlayan bu küresel serüvende, talep edilecek bir marka

olmayı gerektirmek şarttır. Bu nedenle yayıncı, yerel sanatçılar ve sanat olaylarına

sponsor olarak, Avrupa turneleri düzenlenmesini destekleyerek ve MTV Europe

Müzik Ödülleri düzenleyerek kendisini kabul ettirmeye çalışmıştır. MTV Europe’un

141

başkanı ve CEO’su Brent Hansen, tüm Avrupalılara hitap eden bir yayın içeriğinin zor

olacağının bilinciyle şöyle der:

Kanal belirli bir ülkeden çok, hareket özelliği olan genç

insanları hedeflemekteydi, dolayısıyla uluslararası bir tadı

olması gerekiyordu… Kanal her ne kadar kendini

uluslararası gören insanları hedeflese de, izleyici

tarafından bazı ulusları hor gördüğü sanılması tehlikesi az

da olsa vardı…Yayınımız ne kadar ilginç ve değişik olursa

olsun, izleyicilerimizin yaşam tarzlarına uzak

kalabileceğimizi hissettim. Bunu önlemek için onların

gündelik yaşamlarının parçası olmalıydık (aktaran Tungate,

2001: 61)

MTV için de durum böyleydi. Sadece müzik sahnesinde büyük olmak yeterli

değildi, gençleri ilgilendiren her konuda büyük olmak zorundaydı. Böylece

evrimleşme süreci başlamıştır. Arka planda çalan görsel radyo konumundan çıkarak

gençleri her şekilde kapsayan, kavrayan bir yayıncılık ilkesi geliştirdi. MTV’nin

değişimi şüphesiz gençliği değiştirdi, ancak MTV de bunun karşılığında değişti. Bu

bir kısır döngüydü. Zira kuşaklar değiştikçe MTV de bu kuşakların hem ürünü hem

de yaratıcısı oldu.

Görüldüğü üzere, MTV bütün güçlü görünme çabalarına rağmen, ayakta

kalmak için çabalayan bir devden başka bir şey değil. Buradan bakınca kültür

endüstrisi çarkları arasında ezilmemek için her yolun mübah sayan bir zihniyete

büründüğünü söylemek yanlış olmaz.

J. İzleyici Profili

Günümüzün seçkin tüketici grubu, zaman zaman “Y Kuşağı” ve

“Milenyumlular” olarak da adlandırılan ve 1982 ile sonrasında doğmuş olan

Milenyum Kuşağıdır. Temelde bu kuşak, öncüleri sayılan “X Kuşağı”nı takip eder

142

(MTV, normal MTV kanalı ile Y Kuşağına, marka uzantısı olan VH1 kanalı ile X

Kuşağına ve Nickelodeon kanalı ile küçük izleyicilere hitap eder).

Milenyumluların bilgiye erişimleri hiçbir kuşakta görülmediği kadar geniştir

ve tüm dünyayı ve kurumlarını temelinden sarsabilecek güç verir. Bu yaş grubuyla

yapılan araştırmaların ortaya çıkardığına göre, bu yaş grubunun özelliği en çok bilgi

sahibi olan grup olduğu için, toplumun sorunlarına ve adaletsizliğe çözüm

bulunmasında ısrar etmesi, manevi olarak uyumlu olması, temel insan haklarını

savunmaya istekli ve ırkçılıkla, baskıyla mücadele etmeye istekli ve çevreye duyarlı

olmasıdır. Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji çerçevesindeki konular, yeni ortaya

çıkan global ekonomide ekonomik adalet, dijital bölünmenin kapanması, Milenyum

Kuşağının sınırsız dünyasında hayati bir rol oynar. Bu kuşağa yüklenen aşırı bilgi,

tüm çatışmaların çözümünün temelinde onların kendilerinden farklı olan insanlara

hoşgörü göstermesi ve kabul etmesinin yattığını fark etmelerini sağlamıştır

(Temporal, 2008: 37).

Milenyum Kuşağı’nın önceki kuşaklarda görülen aşırı isyankarlıktan

uzaklaşıp daha aile, din ve toplumsal konulara odaklanan bir kuşak olduğunu

görülmektedir. Bu kuşağın özellikleri özetlenecek olursa :

- daha küçük aile birimleri ve onlu yaşlarını süren gençler ile aileleri arasında

daha sıcak ilişkiler;

- güvenlik ve çocukların eğitimi gibi konularda artan ailesel takıntılar;

- 10’lu yaşlarını süren gençler arasında negatif sosyal eğilimlerin zayıflaması;

- karşılıklı iletişim için cep telefonlarının ve İnternetin yaygın olarak

kullanılması (Temporal, 2008: 38)

2000’li yılların profili ise bundan çok daha farklılık göstermektedir, 2003 ve

sonrasında doğan kuşak Z Kuşağı olarak adlandırılmaktadır ve MTV’nin programları

bu yönde değişmiştir. Artık Z kuşağı çocukları her şeye kolayca erişim olanağına

sahip ve serbestliği aşırı uçlarda yaşayan bir kesim haline gelirken, MTV’nin bu

143

yönde evrilmesi kaçınılmaz olmuştur. Neşe Mesudoğlu’nun tanımına göre Z

Kuşağı’nın özellikleri şöyle sıralanabilir:

''Z kuşağının olumlu yönleri:

- Daha iyi eğitimli olacaklar.

- Bireysel ve bağımsız olmaları yaratıcılığı artıracak.

- Doğruyu çekinmeden söylemeleri motive edici bir ortam oluşturacak.

- Nesiller arası farklar azalacak.

- Sosyal ve iletişime açık olmaları müşterileri ve birbirlerini kolay

anlamalarını sağlayacak.

- İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini arttıracak.

- Komplekssiz oldukları için kendilerini rahat ifade edebilecekler.

Z kuşağının olumsuz yönleri:

- Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak.

- Azimli ve hırslı olmamaları, kriz dönemlerini olumsuz etkileyecek.

- Hep yükselmek istemeleri nedeniyle ''yıldız savaşları'' yaşanabilir.

- Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri tutmaları zorlaşacak.

- Standart işleri yaptırmak zorlaşacak.

- Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek.

- Her şeyi kişiselleştirmek istemeleri, zengin - fakir uçurumu yaratacak.

Adorno, baskıcı toplumda özgürlüğün arsızlık anlamına geldiğini en iyi

gösteren şeyin, gençlerin umursamaz tavırları olduğunu belirtir (Adorno, 2005: 113).

Yeni MTV Kuşağı, Adorno’nun tabiriyle, kimseye bağımlı olmayan, kimseye

kendilerini hiçbir konuda borçlu hissetmeyen, “dünyaya bir şey satmadıkça, ona

metelik de vermeyen” ve yollarına çıkan herkesi “dürtüp itmeye hazır” bir kitledir.

MTV’nin çok iyi yaptığı şeylerde biri de, genç kitle ile kurduğu yakınlık

nedeniyle, neyin heves neyin uzun süren bir eğilim olacağını belirleyebilmesidir.

Hip-hop müzik ve realite TV programları MTV’nin çok geçmeden trend halini

144

alacağını erkenden tahmin ettiği geçici heves örneklerinden birkaçıdır. MTV’nin

kazandırdığı sanal ev hayvanı sitesi olan Neopets de bir diğer örnektir. MTV’nin bir

başarısı varsa, o da geçici hevesleri trendlere dönüştürmesidir (Temporal, 2008: 70).

PB belgeseli Merchant of Cool, MTV’nin “gençliğin dilinden anlama” ve

“trend yaratma bakımından en avantajlı olma” durumunu şöyle açıklıyor: “MTV’nin

potansiyel bir trend olarak işaret ettiği her şey önce müzik videolarında üretilmekte

ve sevdikleri artistlerin video kliplerinde ne giydiğini görmek isteyen izleyen

izleyiciler, bunlara özeneceği için, daha sonra kabul edilmiş bir gençlik trendi haline

dönüşmektedir” (Temporal, 2008: 162; DeWeese, 2005). Bu durumda MTV bir kez

daha kazanan taraftadır; zira reklamverenler spotlarının MTV’de görünmesi için

adeta birbirleriyle yarışır (Temporal, 2008: 162).

K. MTV’nin İzleyici Kitlesine Ulaşma Yöntemleri

-Gençler ne istiyor, ne beğeniyor, ne dinliyor derinlemesine araştır

-Buna göre, “siz busunuz” ideasından hareketle trend yarat

-Gençlerin düşüncelerini birer porsiyon eski iki porsiyon yeni trendlerle

değiştirmeye çalış

-Giderek eskileri at, yenileri sat.

-Gençleri ikna et, kaçamayacakları yere kadar kovala ve kıstır

-Gençleri ikna etmek için her yol mübah, gençleri sadece moda ve çarpık

ilişkilere yönlendirerek düşünmelerini engelle.

-Diğer tüm ülkelerdeki hakim benzeri tematik kanalları da ele geçirerek tekel

ol. Bunu da ‘glokalizasyon’ olarak açıkla.

-360 derece pazarlama “Biz içeriğimizi gezegendeki her yer ve her platforma

taşımak istiyoruz.” (Temporal, 2008: 150)

-Yarışmalar

-Fanları sevdikleri artistlerle buluşturma

-Yeni kuşağın beklentilerine uygun modaları göstererek. MTV Moda VJ’i

Coltrane Curtis diyor ki : “Bir markayı marka olduğu için almayın, sizin hakkında bir

şey söylediği için alın” (Temporal, 2008: 156). Milenyum ve Z Kuşağının ‘bir gruba

145

ait olma ve dış dünyaya ‘ben buyum’ mesajını verme çabasına ne kadar uyuyor değil

mi?

-Sosyal sorumluluk projeleri

-“Nasıl yapmalı?” tarzı programlar. Bir işe başlanırken o işin yolunu

yordamını öğretme amacı taşıyan programlar.

-Müziğin görselleştirilmesi, fanları sevdikleri artistlere yakınlaştırma.

MTV markasını tanıtmak için hiç beklenmedik ortamlarda göze çarpmayan

pazarlama taktiklerinden de yararlanır. Sözgelimi, Boiling Point isimli programda,

yoldan geçen kişilere eşek şakaları yapılır. MTV ekibi kalabalık bir alışveriş

merkezine, bir restoranta veya bir plaja girer, utandırıcı hareketler yapar ve

kargaşaya yol açar; bunda amaç insanların bu rahatsız ediciliğe ne kadar tolerans

göstereceğini görmektir. ‘Kurbanların’ tepkileri şaşırıp eğlenmekten, iğrenmeye ve

öfkeden küplere binmeye kadar değişir. Gerçek anlaşılıp, bu kişilerin MTV

ekibinden olduğu ortaya çıktığında, insanlar bunun şaka olmasına bakıp genellikle

‘içtenlikle’ kabul eder (Temporal, 2008: 163). MTV bu programcılık anlayışıyla

adeta bir evin küçük şımarık çocuğunu akla getirir.

Ve bu şımarık çocuk büyüdükçe teknolojik değişmelere ayak uydurmak için

evrilir. Değişim kaçınılmazdır. Ancak bu değişim zamanla av peşinde bir teknoloji

dönüştüğünde sorun başlar. MTV cep telefonları ve teknolojik gelişmelere cevap

vermiştir ve artık programlarından bazılarını ilk önce cep telefonlarında daha sonra

TV’lerde yayınlamaktadır. İnternet üzerinden video şirketi iFilm’i bünyesine katarak

–ki daha önce değinilen, önüne çıkan bütün güçlükleri yiyip yutan canavar

benzetmesini burada da kullanmak yerinde olacaktır– MTV cep telefonu

kullanıcılarına binlerce video gönderebilecektir. iFilm artık SPIKE internet sitesinin

bir parçasıdır. Esasında, MTV’nin dijital içeriği dağıtmak için cep telefonu

operatörleriyle global olarak 63’ü aşkın ortaklığı ve Game One teklifiyle cep

telefonlarına video oyun sağlama kapasitesi bulunmaktadır. Sonuç olarak, MITV

hızlı adımlarla kitlesel bireyselleştirme işine girmektedir (Temporal, 2008: 229).

146

MTV’nin ünlüler ve izleyiciler arasındaki köprü rolü The Ashley Simpson

Show, Cheyenne, Footballer’s Cribs, MTV Cribs, The Osbournes ve yıldızların

evlerini ve özel yaşamlarını izleyicinin gözleri önüne seren diğer pek çok “yaşam

tarzı” programı yoluyla güçlenmiştir. MTV müzik deneyimini yüceltme işini

izleyiciye artistlere doğrudan ve yakın erişim imkanı sunarak ve kısa süreliğine de

olsa çeşitli yarışmalarla bir yıldızın yaşamını yaşama imkanı vererek bir adım ileriye

taşımıştır (Temporal, 2008: 96).

MTV’nin “Kahramanlarımızı Yaratan Bir Kanal Olduğunu” tartışan bir

araştırmada önce televizyonumuzun hayatımıza girdiğinden beri tüketim

alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiği anlatılmaktadır. Buna göre ürünler artık bize

güzel insanlar yoluyla, güzel arka planlarla ve ürünlere dair öncekinden tamamen

farklı bir görüntü verilerek satılmaktadır. Televizyon ayrıca şirketlere ürünlerini veya

hizmetlerini tanıtmak için birçok farklı yol da sunmaktadır. Bu reklamlarda özellikle

insanoğlunun aklını meşgul eden iki kavram kullanılır: seks ve şiddet (DeWeese,

2005: 20).

Aşağıda Rand Health* kuruluşunun 2004 yılında televizyonda seksin

sonuçları konusunda yapmış olduğu araştırmadan kısa çıkarımlar bulunmaktadır (:

Buna göre:

- Yüksek sıklıkta cinsel aktivite izlemek veya seks hakkında konuşan

insanları görmek cinsel ilişkiye daha erken girme veya daha rasgele ilişkiler yaşama

olasılığına yol açmaktadır.

- Programlar (korunmasız) seksin risklerinden bahsettiğinde, bunun olumlu

bir etkisi olmakta, daha açıkça söylemek gerekirse, erken yaşta cinsel ilişkiye girme

olasılığı azalmaktadır.

- 8-12 yaş arası çocuklar televizyonda çıplaklık görmekten duygusal olarak

olumsuz etkilenebilmektedir. Bu yaşlarda, çocuklar çıplaklığın utanç verici

* Rand Health Corp. Amerika Merkezli bir kar amacı gütmeyen kuruluş olup sağlık, güvenlik, eğitim,

uluslararası ilişkiler, çevre ve daha birçok konuda sorunları ele alıp araştırmalar yapan bir şirkettir.

147

olabileceğini anlamaya başlamaktadır ve televizyonda bu tarz görüntüler görmek

onları rahatsız eden duygulara yol açabilmektedir.

- Ergenler ve genç yetişkinler, televizyondaki “kusursuz” seksi izlediklerinde,

asla ona ulaşamayacaklarını düşünüp kendilerine güvenlerini kaybedebilmektedir.

- Bir diğer sonuç, erkek/kadın rollerinin televizyondaki cinsellikten

etkilenmesidir. Kadınlar erkeklerden 3 kat daha fazla çıplak olarak gösterilmekte,

erkekler cinsellikte hep dominant taraf olarak çizilmektedir (Rand Health, 2004).

Televizyonda şiddet ile yapılan araştırmalarda da, özellikle çocukların ve

gençlerin televizyonda sıkça gördükleri şiddet olaylarını zamanla normal ve

toplumca kabul edilmiş eylemler olduğunu düşündükleri, gelecekte bu eylemleri

taklit etme ve şiddet gösteren yetişkinlere dönüşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu

ortaya çıkmıştır (Rand Health, 2004).

Bütün bu bilgiler göz önünde bulundurularak, bahsedilen konunun MTV ile

bağlantısının şuradan ileri geldiğini söylenebilir: MTV’nin hedef gruplarına yönelik

iletişimlerinde kasti olarak bu tema üzerinden gidilmekte, moda eğilimleri veya

müzik türleri yaratılırken en çabuk etkilenme potansiyeli olan bu kesime cinsellik ve

şiddet üzerinden yaklaşılmaktadır.

Gene aynı araştırmada MTV’nin izleyiciye Hayal Mühendisliği kavramı

yoluyla ulaştığı anlatılmaktadır. Hayal Mühendisliği [Imagineering] terimi, tüketiciyi

akıllarında bir izlenim bırakacak şekilde ele geçiren, kişisel olan ve her zaman

hatırlanan ve tüketiciyi duygusal, fiziksel, zihinsel, hatta ruhsal bakımdan etkileyen

bir deneyim yaratılması olarak ifade edilebilir. Bu terimi ilk ortaya atan The Walt

Disney Corporation olmuştur. Bu şirket ürünleriyle “hayal inşa eden” ilk şirkettir;

açmak gerekirse, şirket her öğesini tüketicinin unutamayacağı bir deneyime

dönüştürmektedir. Parkları ile sizi günlük yaşamdan uzaklaştırırken, filmleriyle sizi

sihirli bir dünyaya taşır. Disney’nin yaptığı her şey, gerçeklikten bir an uzaklaşma

isteğini harekete geçirecek şekilde bir hayal inşası haline dönüştürülmüştür

(DeWeese, 2005: 29). Bu şekilde insanlar, kendilerine beklenmedik yerlere götüren,

beklenmeyeni veren, onları üretim sürecinin dışında tutmayıp, aksine bu sürece dahil

148

eden ve onlara göre uyarlanmış ürünler sunan markaları tercih etmektedir. Zira

günümüzde pazarlamada Tek ve Özel Satış Noktalarından “Benim” Satış

Noktalarıma doğru bir kayma yaşanmaktadır.

Peki MTV bahsedilen Hayal Mühendisliğini nasıl gerçekleştiriyor?

- Gençlerin neyi havalı bulduğunu tespit ederek.

- Gençlerin kendilerine pazarlama yapıldığının farkına varmadığı,

sezdirmeden pazarlama [under the radar marketing] denilen bir tür gerilla pazarlama

yöntemiyle. MTV’de söz gelimi Beyonce Pepsi içtiğini ve kulisinde mutlaka bu

ürünün bulunmasını istediğini bildirdiğinde veya Beyonce’nin klibinde, realite

şovlarında, kulis arkası programlarda bu ürün görüldüğünde, kendini Beyonce ile

özdeşleştiren kitle de ister istemez Pepsi ürünlerine yönelecektir.

- Viral pazarlama. MTV açık şekilde gençlere bir chat sitesine veya web-log

girerek MTV hakkında konuşmaları için para ödediğini kabul etmektedir. Böylece

hem geri bildirimleri hemen almakta, hem de ünlülerden çok kendileri gibi insanların

tanıklığına ikna olacak insanları etkileyebileceğini düşünmektedir.

- Bir program süresi kadar reklam [PLC] ile. MTV tamamıyla promosyon

amaçlı programlar yayınlanmaktadır. MTV video klipler ile artistleri ve artistlere ait

ürünlerin tanıtımı yapmakta, ayrıca yaşam tarzı programlarla da artistlerin yaşamları

promosyon malzemesi yapılmaktadır.

- Yaşam tarzı programları. Artistlerin yanı sıra sıradan insanları konu olan

yaşam tarzı programları, izleyicinin kendisini izlediği kişilere daha yakın

hissetmesine yol açmakta, bağlılık yaratmaktadır.

- Rock ikonları. Rock müzik isyankar kesim ve yukarıda değinilen Uç Kesim

İnsanları [Edges] ile bağantılandılandırılabilir. Her şeye dair şiddet ve nefret içerikli

sözleri ve rock ile rap karışımı müzikleri ile Limp Bizkit bu kategori için rol

modeldir. Kendilerini MTV ile özdeşleştirmek istememekle birlikte, MTV

pençelerini bu türe de geçirip ticarileştirdiği için MTV’ye mahkum kalan gruptur.

- Hip-hop ikonları. Eski Tarz hip-hop kuşağının hoşuna gitmese de, MTV

tarafından ticarileştirildiği için bu tür bol giysiler, tonlarca takı ve yarı çıplak

kadınlarla özdeşleştirilmektedir. İkonu 50 Cent’tir.

149

- MTV müziği segmentlerine ayırmakla birlikte, izleyici kitlesini de kadın ve

erkek olarak cinsiyet segmentlerine de ayırmaktadır [Mooks ve Midriff terimlerini

kullanır] (DeWeese, 2005: 44-45). Midriff’ler, pop müzik dinleyen ve tamamıyla

idolleri gibi olmak isteyen genç kızlardır. İlahları Britney Spears’tır. Genç, sevimli

bir kız olmaktan çıkıp bir seks bombasına dönüşen Britney’nin, fan kitlesi genç

erkekler değil, aksine Britney ve ekibinin çok farkında olduğu üzere, Midriff’lerdir.

Briney Spears, yaptığı her şey ile onu idol olarak gören genç kadın fanlarına

cinselliklerini kullanmanın hayatta istedikleri her şeyi elde etmenin yolunu öğretir.

Mooks’lar ise, idol olarak Jackass’i başlatan adam olan Jimmy Knoxville’i gören,

kaba, gürültücü ve uygunsuz davranışlarda bulunan bir karakterdir. MTV’nin genç

erkekler arasında yaptığı bir araştırma ile bu grubun ucuz mizahı, çılgın mantık dışı

akrobatik becerileri ve iğrenç eylemleri istedikleri sonucuna varılmış ve Tom Green,

Punk’d ve Jackass gibi programlar yaratılmıştır.

Tablo 10. MTV’nin yeni izleyici kitlesi ve bu kitleye yönelik programları

Mook’lar Midriff’ler (Öfkeli) Rock

grubu

Hip-Hop

grubu

Tümüne

yönelik

- Punk’d

- Wild Boyz

- Jackass

- Viva La

Bam

- Newly Weds

- The Ashlee

Simpson Show

- Laguna Beach

- All Access

- Fest for

Ozzfest

- Rockzone

- Bring the

Noise

- Crib

- Pimp My

Ride

- All Eyes

on

- The Lick

- True Life

- Rise and rise

of

- The fabulous

life of

- Real World

Karşımızda gençlerin psikolojilerini çok iyi çözmüş ve bu nedenle

tutacağından kesinlikle emin oldukları ürünleri/eğilimleri/müzikleri yaratan ve her

yönlerini bildikleri için gençleri ele geçirmeleri ve elde tutmaları çok kolay olan ve

bu nedenle başarı garantisi yüksek bir kanal bulunmaktadır.

150

L. Eleştiriler

Yaptığı müzik temelli yayınla popüler kültür üzerinde etkisi olan ve ayrıca

yaptığı programlarla gençlerin ilgisini ve muhafazakar kesimlerin tepkisini çeken bir

kanaldır.

MTV’ye ilk dönemlerinde (1981-1989) gelen eleştirilen başında siyahi kesimi

dışlayan müzik türüne çok ağırlık vermesi ve siyahi kesimden hiçbir müzisyenin ve

müzik türünün kanalda yer bulamamasıydı. Bu konuda açıkça ırkçılık suçlamaları ile

karşı karşıya kaldı. MTV bu iddiaları reddetse de çoğunlukla beyaz kesimin

hakimiyeti altında olan müzik sektörü kurallarını izledi (Goodwin, 1992: 133).

MTV, tıpkı Coca Cola ve McDonald's gibi kapitalizmin ve Amerikan

kültürünün dünyaya empozesinin simgeleri gibi görülmüştür. Her ne kadar bir

yandan ABD ve George Bush karşıtı şarkılara da yer verse, Green Card reklamları da

yayınlaması ile gençleri ABD lehine etkilediği konusunda eleştirilere ve tartışmalara

sebep olmuştur.

İlk senelerinde program akışında siyahlara yer vermemesi sebebi ile ırkçı

olduğu konusunda eleştiriler almıştır; fakat MTV bunu asla kabul etmemekte ve her

zaman siyahlara ve azınlıklara yer verdiklerini belirtmektedir. Şu günlerde hip-hop

tarzının da gayet popüler olması bu konudaki eleştirileri azaltmıştır.

Ayrıca MTV, müzik endüstrisinde "müzik"in önemini azaltıp, yerine

görselliğe dayalı bir estetik koyduğu yönünde eleştiriler almıştır. Ayrıca reality

showlara çok fazla zaman ayırarak müzik yayınını azaltması ve bunun da yalnızca en

popüler olan videoların yayınlanması ile sonuçlanmasından ötürü büyük eleştiriler

almaktadır.

MTV, çocuk ve gençlere kötü rol modelleri sunarak onları evlilik öncesi

cinsellik, şiddet ve uyuşturucu kullanımına özendirdiği yönünde suçlamalarla sıkça

karşılaşmaktadır. Bu sebeple 90ların başından itibaren MTV, karakterlerinin daha

151

sorumlu ve havalı olmalarının okula devam etmeleri, küçük yaşta alkolden uzak

durmaları ve sosyal konularda daha duyarlı olmaları gerekecek şekilde yeniden

düzenlemiştir.

Tüm bunlar bir yana, MTV, konu sansüre geldiğinde olabildiğince "politik

doğru" olmaktadır, müzik videolarında ve şarkı sözlerinde bulunan, seksi, silahları ve

uyuşturucuları çağrıştırabilecek her şeyi silmektedir. Fakat şu da not edilmelidir ki

MTV'nin sansür anlayışı ike RTÜKün sansür anlayışı çelişmektedir, zira MTV için

silah sansürlenmesi gereken bir şeyken eşcinsel birliktelikleri (öpüşme, el ele

tutuşma vs.) herhangi bir problem yaratmamaktadır, RTÜK içinse tam tersi

geçerlidir. Bu nedenle Dirty sanchez, Jackass gibi bazı programlar RTÜK tarafından

yayından kaldırılmıştır.

Getirilen bir eleştiri de MTV Türkiye'nin Digiturk ve kablolu tv üzerinden

yayın yapacak olması ve normal bir parabolik anten ile izlenemeyecek olmasıdır. Bu

konuda eleştiri yapanlar, MTV-A'nın Almanya'da yapmakta olduğu şifresiz yayını

örnek göstermektedir.

MTV yayın hayatı boyunca pek çok kere eleştirilmiştir. Bu eleştirilerden ilki

sadece beyaz sanatçıların kliplerini yayınladığı içindi. Ayşe Kalay’ın, eserinde

Lull’dan aktardığına göre, “1980’lerde MTV bir ‘rock’ imajı oluşturmak için

siyahların müziğine ve siyahların imgelerine yer vermekten kaçınmıştır, ki bu siyah

sanatçıların büyük beyaz izleyici kitlesini kaçıracağı inancına dayalı kasıtlı bir

politikaydı. Ancak 1990’a gelindiğinde MTV rap videolarına yer veriyordur ve en

yüksek izlenme oranına ulaşan saatinde tümüyle rap müziğe ayrılan haftalık bir

program yayınlanıyordu. Hip-hop’un altkültürel tarzları ve rap türü müziğin anlatım

üslubu her türlü ürünü özellikle son moda ve pahalı spor ayakkabılarını ve

aksesuarlarını tanıtan televizyon reklamlarının başvurduğu güçlü araçlar haline

geldi.”

MTV’nin müzik değil imaj satan bir kanal haline geldiği düşüncesi, Kalay’ın

aktardığı üzere, bilinen bazı şarkıcıların şarkı sözlerindeki bazı unsurlarla

152

desteklenmektedir. Kalay’a göre, MTV’nin izlenme oranları arttıkça müzisyenlerin

de kanalla ilgili eleştirileri de önem kazanmaya başlamıştır. Müzisyenlere göre MTV

gerçekten iyi olanı değil, iyi görüneni öne çıkarıyordu. Klibi yayınlanan şarkıları çok

kötü de olsa albümleri çok satıyordu. 1985’te Dire Straits Money for Nothing isimli

şarkısının klibinde ‘MTV’mi İstiyorum’ sloganıyla dalga geçiyordu. (1987 yılında

Elton John MTV Avrupa’nın Amsterdam’dan yayına başlamasına destek oldu.

Yayınlanan ilk klip Dire Straits’in Money for Nothing şarkısının klibiydi). Dead

Kennedys grubu ise MTV Yayını Bitir adlı şarkılarıyla kanalı protesto etti. Red Hot

Chili Peppers ‘Tek ihtiyacımız MTV’ye çıkmak, ne olur bizi MTV’ye çıkarın’

diyordu bir şarkısında. George Michael da 1990’da Freedom adlı şarkısında

MTV’nin gençlere güzel görünmek konusunda baskı oluşturduğunu söylüyordu.

Beck’in ‘MTV Bende Esrar İçme İsteği Uyandırıyor’ adlı şarkısının sözleri şöyledir:

MTV bende kendimi yakma, uydu çanağında grup seks yapma isteği uyandırıyor.

New York Times’ın 19 Ocak 2011 tarihli sayısında* şu haber yer almaktadır:

MTV’nin yeni dizisi “Skins”in üçüncü sezonunda, bir lise öğrencisi erektil

bozukluk haplarından alıyor ve kamera arkadan çekerken sokaklarda çırılçıplak

koşturuyor. Bu çocuğun ‘durumu’ bölüm boyunca gülmece unsuru olarak

kullanılıyor. Bu program ortaokul öğrencileri arasında çok popüler bir program,

bahsedilen oyuncu 17 yaşında.

NewYork Times’a göre, MTV bu programdaki bazı itiraz edilebilir içeriği

düzenlemek için adımlar atmaktadır –ancak bu düzenleme kanalın onlu yaşlardaki

izleyicilere uygun olmadığını düşünmesinden değil, çocuk pornografisi yasasını ihlal

etmekten dolayı ceza alabileceği ihtimalinden çekinmesidir

MTV ve birkaç kanal, yıllardır cinsellik ve şiddet içerikli programlar

konusunda sınırları zorlamaktadır ancak şimdiye kadar 15-19 yaşları arasında

tanınmamış aktörlerden oluşan oyuncu kadrosuna sahip “Skins” kadar ileri gidilen

* Tam haber için, bkz. http://www.nytimes.com/2011/01/20/business/media/20mtv.html , erişim tarihi: 19.09.2011

153

bir program görülmemiştir. Orijinal olarak İngiltere’de yayınlanan dizinin bu

yeniden yapımı, yaşı henüz çok genç olanlar arasındaki cinsellik, mastürbasyon ve

gündelik uyuşturucu kullanımı ile doludur. Aile Televizyonu Kurumuna göre bu

program, çocuklara zorla kabul ettirilen en tehlikeli programdır.

MTV’nin alamet-i farikası programı “Total Request Live”, -10 yıl süren

yayınına son verilmeden önce- popüler talebe göre müzik videoları yayınlamakta, her

öğleden sonra, onlarca genç “TRL” stüdyosunun camından içeri bakabilmek ve hangi

yıldız grubun konuk olduğunu görebilmek için Times Meydanı’na akmaktaydı.

Ancak bir yandan MTV’nin üst düzey yöneticisi Dave Sirulnick TRL’nin demokratik

yaklaşımına ve nasıl bu programın onlu yaşlarını süren izleyicilerini istekleri

doğrultusunda gerçekleştirildiğine vurgu yaparken, The New York Times’dan Ann

Powers gibi –bu araştırmada de ileri sürüldüğü gibi—bazı medya ve müzik

eleştirmenleri aksini düşünmektedir (The Merchants of Cool, PBS Documentary,

2001).

Kanal, aşırı bireyci, tüketici kimlikler oluştururken, toplumsal duyarlıklar

sergilemedeki eksikliği yönünde eleştirilince başta AIDS olmak üzere, Amerika ve

Avrupa’da önemli sorunlar olarak tanımlanan konularla ilgili toplumsal duyarlık

projelerine de ekranlarda yer vermeye başlamıştır. Bu programlar, kanalın yerelleşme

stratejilerinde de ya aynen taşıdığı, ya da yerel versiyonlarının oluşturulduğu

yapımlardır (Yağcı, 2008: 211).

MTV’ye dair yapılan eleştirilerden biri de eğlence ve haz odaklı kitle iletişimi

anlayışının, toplumsal insanlık durumundan çok bireysel insanın doyumunu öne

çıkaran (Erdoğan, 2000) yayıncılık üslubuna uygunluk, özellikle metalaştırılan kadın

bedeni ve kadın erkek ilişkisi temsilleri, dolaşıma girme konusunda belirleyici

görünmesidir (Yağcı, 2008: 210).

MTV Türkiye’nin kurulduğunda “genç ve gençlere yönelik bir kanal

olduğunu”, bu yüzden 30 yaş üstü sanatçıların kliplerini yayınlamayacağını

bildirmesi basında ses getirmiştir. Diğer müzik kanalları (Kral TV, Number One,

154

Dream TV…) özellikle yasaklılar listesindeki Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve

sonrasında Haluk Levent, Funda Arar gibi sanatçıların kliplerini en üst düzeyde

yayınlama kararı alırken, yapımcıların da katıldığı ve tepki gösterdiği bu tartışmada

kriterleri ‘halk mı belirlemeli, kanal mı’, konusu gündeme gelmiştir (Yağcı, 2008:

216). MTV Türkiye bu kararıyla hem diğer müzik kanallarını, hem yapımcıları, hem

de klipleri dönsün dönmesin sanatçıları karşısına almış ve en sonunda kararın “yanlış

anlaşıldığını” bildirerek geri adım atmak zorunda kalmıştır.

Özkök, televizyona karşı yöneltilen eleştirilerin başında, bu kültürün standart

bir yapıya sahip olmasının ve bilinen konu ve tipleri durmadan tekrarlamasının

geldiğini, bu kültürün kendini alt pazara beğendirmek zorunda olduğu için düzeyinin

düşük olduğunu ve kitleleri uyutucu bir özelliği olduğunu belirtir (Özkök, 1982: 191-

192). Özkök bu yazıyı yazdığı sırada MTV henüz emekleme aşamasındadır, ancak

içerik olarak MTV’ye ilişkin eleştirilerin en önemli üç tanesini görmek mümkündür.

M. MTV TÜRKİYE

1. Genel Bakış

Ekim 2006’da MTV Türkiye yayına geçti. MTV Türkiye Yönetim Kurulu

Başkan Yardımcısı Esra Oflaz Güvenkaya, Türkiye genelinde 6 milyon kişiye

ulaşacak ve 24 saat yayın yapacak olan MTV Türkiye'nin yayın akışında video

klipler, komedi, eğlence programları ve MTV için özel hazırlanmış programlar

olacağını ve yabancı kliplerin yanı sıra yerli kliplere de yer verileceğini söyledi.

Özellikle yeni grupları MTV Türkiye'nin destekleyeceğini söyleyen Güvenkaya,

"Hedefimiz müzik sektöründe 'trend' belirleyici olmak. Öte yandan gençlerin sosyal

ve toplumsal konularda bilinçli olmalarını sağlamak" dedi.

MTV Türkiye yayına geçmesi ile adından söz ettirmeye başlamıştır. Zira

müzik televizyonu başlığı ile yayın yapan kanal, otuz yaş üstü şarkıcıların kliplerini

yayınlamama kararı ile ilk tepkileri çekti. Bu kararın açıklaması olarak, genç bir

kanal olduklarını ve bu nedenle böyle bir karar aldıklarını açıklasalar da, sonrada

155

gelen yoğun tepkiler sonucunda kararlarından döndüler, ancak bu olay MTV Türkiye

ile ilgili ilk olumsuz izlenim oldu.

MTV Türkiye Genel Müdürü Esra Oflaz bu konuda Hürriyet’e yaptığı

açıklamada*, ilk teklifi 1996’da götürdüklerini, Viacom tarafından yürütülen uzun

soluklu araştırmalar sonucunda Türkiye’deki yayın ve reklam piyasasının henüz

hazır olmadığı yanıtını aldıklarını, son dönemde gerçekleşen küresel hamlelerin ve

AB görüşmelerinin Türkiye’ye yönelik “olumlu” imajı pekiştirerek yerel MTV

kurulmasını kolaylaştırdığını belirtmiş, Viacom için genç nüfus ve köklü bir kültürün

iştah kabartıcı olduğunun altını çizmiştir (Hürriyet, Kelebek eki, 30 Ağustos 2006).

MTVI yetkililerinin ifadelerine bakarak, Türkiye’den beklentilerini şöyle

sıralanabilir: (1) Müzik sektöründe “eğilim”i belirlemek, (2) Gençlerin sosyal

konularda bilinçlenmesini sağlamak, (3) Genç Türklerin yüksek kaliteli müzik

programlarına olan büyük iştahını doyurmak, onları tüm ekranlardan farklı

izleyicilerle buluşturmak, (4) Yaratıcılık yönü çok yüksek olan Türkiye’den, bu

yaratıcılığı dünyanın geri kalanına taşımak, (5) MTV Türkiye aracılığıyla Türk

gençliğiyle olan bağları güçlendirmek, (6) Ayrıca bu yeni oluşum ile bölgedeki

Nickelodeon ve VH1 yayınlarını genişletmek, (7) Yeni marka ve tarzları mümkün

olan tüm medya platformlarına tanıtmak için fırsat sunmak, (8) Türkiye’den şarkı

ihracı ve Türkiye’yi küresel anlamda kültürel bir etki merkezi bir olarak dünyanın

geri kalanına yaymak, Türk starlarla yapılan programları, MTV Avrupa’da

yayınlatmak (Yağcı, 2008: 213).

Müzik yazarı ve eleştirmen Tolga Akyıldız, MTV Türkiye’nin ilk açıldığında

bu durumun şöyle değerlendiriyor: “Bakalım MTV Türkiye nasıl olacak? Eğer

tanıtım filmlerinde altını çizdikleri gibi olacaksa, yol doğru değil. Meyhane’de içki

içen Türk gençleri Kiss makyajı yapmış arkadaşlarını anlamıyor eleştiriyorlar.

Manav, Marilyn Manson olmuş, karpuzu bıçaklıyor. Garson genç, şişman İngiliz

* Tüm röportaj için, bkz. HÜRRİYET Gazetesi, KELEBEK eki, çevrim içi adres:

http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4998372_p.asp erişim tarihi: 19.09.2010

156

kızına kafayı takıyor, tam sevişecekler bir de bakıyoruz kızın ve oğlanın göğsünde

MTV logosu. Sonra bir İngiliz bulvar gazetesine manşet olmuşlar Sarah ile Musa

hesabı. Çok direkt olmasa da, bir kültür farkının altını pek de hoş olmayan bir

üslupla çiziyorlar.”

MTV Türkiye’nin yapılanmasına ilişkin UNIQ Derginin yaptığı incelemeye

göre, yurtdışı menşeili olan MTV TÜRKİYE, hem yurtdışındaki yöneticilerin gelip

gitmesi ile hem de MTV Türkiye bünyesindeki yöneticilerin Londra’ya giderek

seminerlere katılması ve MTV’nin bakış açısının iyice sindirilmesi ile temelleri

atılan bir kanal olma hali ile başlamış yayınlarına.

MTV Türkiye, %40 Türkçe, %60 uluslararası sanatçılar olmak üzere çalma

listesi hazırlanıp sunuluyor. Müzik politikası olarak özellikle yapmaya çalıştıkları

şey insanlar ekrana bakmıyorken bile çalan parçaların bütünlük teşkil etmesi.

Örneğin Metallica’dan sonra çalınacak Türkçe parça çok önemli. Piyasadaki

isimlerin birçoğunu format gereği çalamıyorlar. Çünkü yurtdışında belirlenen bazı

kriterler mevcut. Buna göre, videoların içinde strop ışık efektleri ve flash görüntüler

mevcut ise, özellikle panik atak ve epilepsi hastalarının nöbetlerini tetiklememesi

için bu videolar yayınlanamıyor. Bunun yanı sıra şiddet eğilimi ve gençleri olumsuz

davranış ya da alışkanlıklara teşvik edebilecek örneklerin gösterilmesi de yasak. Bir

de sound ve görüntü uyumu, video görüntülerinin 4.5 dakikadan fazla olmaması gibi

kriterler de yurtdışından gelen kuralların dahilinde. Bunların yanı sıra Türkiye’deki

RTÜK kuralları da geçerli. Bütün bu kriterlere uyan sanatçı ve menajer bulup %40

Türkçe oranını bulmaları iki yıl almış.

MTV Türkiye aylarca süren tanıtımlar ve VJ seçimlerinin ardından 23 Ekim

2006 tarihinde, saat 17.30’da ilk olarak Nil Karaibrahimgil’in Peri isimli videosunu

göstererek yayına başlamıştır. Yayına başlamasıyla o güne kadar Türkiye'de yayın

yapan MTV Avrupa yayından kaldırılmıştır, böylece Uydu, Digiturk ve Kablolu

TVde MTV Avrupa'nın bulunduğu yerden yayın yapma imkânı bulmuştur. Kanalda

Jackass, Pimp My Ride, I Bet You Will, Dirty Sanchez, Wild Boyz, Viva la Bam,

Celebrity Deathmatch, Life of Ryan ve I Want A Famous Face gibi programlar

157

Türkçe altyazılı olarak yayınlanmıştır. Kanalda birçok yabancı müziğin yanında

Türkçe müzik de “Just See MTV” adı altında ekrana gelmektedir.

Dünyaca ünlü müzik kanalı MTV Networks International (MTVNI),

Türkiye'de Multi Channel Developers (MCD) ile olan lisans sözleşmesini feshettiğini

açıklamıştır. Türkiye'de faaliyetlerine devam etmek için alternatif yollar arayacağı

belirtilen MTVNI'nın, gerekli olduğu takdirde yasal yollara başvurma olasılığını da

göz önünde bulundurduğu bildirilmiştir.

MTV International ile MTV’yi Türkiye’ye getiren Multichannel Developers

(MCD) Görüntülü A.Ş'nin sahibi Esra Oflaz Güvenkaya arasındaki anlaşmazlık

MTV Türkiye’nin yayınlarının önce Digitürk ve uydudan çıkarılmasına, en son

aşamada internet sitesinin kapanmasına yol açmıştır. MTV Türkiye Temmuz

2011’de aralarında NTV, Kral TV ve CNBC-e gibi kanalların bulunduğu Doğuş

grubuna satıldığı haberleri çıksa da yalanlanmıştır ancak kanalın geleceği halen

belirsizliğini korumaktadır**. MTV Türkiye bir basın açıklaması yapmış, açıklamada

"Viacom International Media Networks ile MCD'nin hem MTV Türkiye hem de

Nickelodeon kanallarıyla ilgili yollarının tamamen ayrıldığı" belirtilmiş ancak

kanalın kapanıp kapanmayacağı konusunda hiçbir bilgi verilmemiştir. Daha sonra bir

süre D-Smart ile Tele Dünya platformları ile kablolu yayından yayınlarına devam

etse de, 30 Ağustos gecesinden itibaren kanalın yerine MTV Avrupa geldi. 31

Ağustos’tan itibaren MTV Türkiye’nin Animex adlı anime kanalına

dönüştürülmüştür.

2. Ekip

Kreatif ekip, 7-8 kişiden oluşuyor. Bunun haricindeki yapı, diğer televizyon

yapıları ile hemen hemen aynı. MTV Türkiye bünyesinde toplamda 80-85 kişi

çalışıyor. Eurosport, Nickelodeon, National Geographic gibi kanalların yayın hakları

** Yeni Aktüel, MTV’de Sular Durulmuyor, http://www.yeniaktuel.com.tr/hft-21000604-110,[email protected]

158

yine MTV’nin bağlı olduğu şirkete ait. MTV Türkiye, Oflaz adı altında bir aile

şirketi… Kanalın CEO’su ve Genel Yayın Yönetmeni ise Esra Oflaz.

3. Departmanlar

MTV’de hali hazırda yürümekte olan 8-10 birim var. Bunların en başında

Prodüksiyon, Programming, Müzik, Production ve İdari İşler departmanları geliyor.

Bunun haricinde Halkla İlişkiler ve Basın-Yayın departmanları var. Bölümler arası

bağlantılar mevcut. Örneğin kanalın Sanatçı İlişkileri ve Müzik Direktörü olan

Hakan Aldemir bir iş bağlandığında, Halkla İlişkiler ve Basın-Yayın departmanı o işi

ilgilendiren herkese mail gönderiyor. Teknik departman da, Operasyon ve IT olarak

kendi içersinde ikiye ayrılıyor. Operasyon, alt yapı ile üst yapıyı birbirine bağlayan

ve yurtdışından gelen malların sisteme aktarılmasını yapı. Teknik Yapı da tüm

MTV’nin tekniğini çalışır hale getiren IT departmanının bir bölümü. IT departmanı

da Web departmanı gibi, internet üzerinden web tabanlı bütün sistemin işleyişini

sağlıyor. Bunun haricinde MTV’nin public ve diğer uyduya çıkışı ve diğer dijital

platformda çalışmasını sağlıyor.

4. MTV Türkiye’de Yayınlanan Yerli Programlara Örnekler

İkilem: Toprak Sergen’in sunduğu tartışma programı.

MTV News: Bir kısım materyali yurtdışından gelen, diğer kısmı da

Türkiye’deki müzik haberlerinin toparlanıp sunulduğu program.

BeniMTV’m: Sanatçıların kendilerini iyi hissettikleri bir mekanda

gerçekleşen ve sonunda konuk sanatçının sevdiği yerli veya yabancı bir parçanın

videosunun yayınlandığı söyleşi programı

MTV eksTRa: Sanatçıları görmeye alışkın olunmayan bir şekilde ve daha

MTV formatı halinde, sohbet, performans ve sanatçıyı ön plana çıkaran bir program.

159

Anime ve Anime Forum: Tamamen MTV bünyesinde çalışan kişilerin özel

beğenisi ile ortaya çıkmış bir program.

Kontra Atak: Konuk sanatçı ile her konuda söyleşi yapılan ve konuk

sanatçının sevdiği parçaların video kliplerinin yayınlandığı program.

Sinema TR: Oyuncu Beste Bereket’in sunduğu sinema dünyasından haberler

programı.

5. MTV Türkiye’de Yayınlanan Diğer Programlara Örnekler

5+TR: Haftanın en iyi beş Türkçe şarkısının geri sayımının yapıldığı listeye

ek olarak, listeye girmeye aday yeni Türkçe şarkılarında yer aldığı liste programı.

ALTERNATIVE NATION: Son yıllarda müzik dünyasının en önemli müzik

tarzlarını birarada bulunduran “alternatif” akımını yakından takip etme imkanı veren

programda, indie-pop' tan hardcore punk'a, rock'tan avant-garde ve deneysel türlere

uzanan çok geniş bir müzik video arşivi sunulmaktadır.

BREAKFAST CLUB: Sabahın erken saatlerinde yayınlanan dünyadan en

yeni yerli ve yabancı müzik videolarının izlenebileceği bir müzik programı.

CHILLOUT ZONE: Klasik trip-hop, laid-back ve ambient-house gibi müzik

tarzlarında videoların örneklerinin izlenebileceği, Massive Attack’tan Morcheeba’ya

ve Orbital’a kadar çok çeşitli gruplara yer verilen müzik programı.

DANCE FLOOR CHART: Avrupa’nın en iyi dans parçalarının geriye

sayımının yayınlandığı programda hard house, commercial house, trance, breakbeat

gibi dans müziğinin farklı türlerine de yer veriliyor.

DORE ve LAME: Hafta içi her gün yayınlanmakta olan Dore ve Lame müzik

kuşaklarında günümüzden videoların yanı sıra klasikleşmiş ve unutulmaz videolar da

160

sunuluyor. Dore müzik kuşağı enerjik ve hareketli parçalara yer verirken; Lame ile

slov şarkıları sunmaktadır.

EURO TOP20: Euro Top 20, hızlı değişen Avrupa müzik dünyasındaki son

trendleri takip etmeye olanak tanıyan, en iyi ve en yeni hit parçaların sıralandığı bir

liste programıdır.

HEADBANGERS BALL: Headbangers Ball, rock, hard rock ve metal

tarzlarından müzik video örneklerine yer verilen bir müzik programı.

HOT STUFF: Cumartesi geceleri yayınlanan en hareketli, renkli, cezbedici

videoların sunulduğu program.

INSOMNIA: Geceden sabahın erken saatlerine dek süren yerli ve yabancı

video akış programı.

JUST SEE MTV: Gün ortasında aralıksız yerli ve yabancı müzik videolarının

sunulduğu müzikseverlere özel bir müzik programı.

MINIROCK: Limp Bizkit’ten Tokio Hotel’e, Korn’dan My Chemical

Romance’e en sevilen rock ve hard rock videoları ekranlara geliyor. Hafta içi her gün

saat 15:00’te yayınlanan Minirock’ta MTV Türkiye izleyicilerinin mtv.com.tr’de yer

alan listeden seçtikleri en sevdikleri beş şarkının videosu geri sayım olarak

sunuluyor. Beş gün boyunca bir numara olan videolar ise Cumartesi 20:30’da

yayınlanan olan Superock programında sunuluyor.

PARTY ZONE: MTV Avrupa’nın en uzun süredir yayınlanan şovudur.

Doğuşu, club kültürünün ortaya çıktığı tarihe uzanan Partyzone; dans müzikte en son

trendleri yansıtmakta ve aynı zamanda bu trendleri yaratma iddiasındadır. Garage,

house, techno, drum and bass, elektronik ve trance tarzlarında eski ve yeni parçaların

videolarına ve özel mix’lere yer verilen çok kapsamlı bir müzik programıdır.

161

SAKİN: MTV Türkiye’nin en sakin müzik kuşağı SAKİN’de Chill Out

tarzının en iyi örnekleri sunulur.

SO 90'S: 90’ların unutulmaz parçalarına yer verilen 1 saatlik bir müzik

programı.

SUPEROCK: Dünyanın listelerinden en iyi rock ve hard rock müzik

videolarını yayınlayarak, Limp Bizkit’ten Marilyn Manson’a, Elvis’ten Korn’a kadar

uzanan geniş bir yıldız yelpazesini ekranlara taşıyan müzik programı.

ŞARKÜTERİ: Müzik dünyasının günümüzde veya geçmişte dünya

listelerinde mutlaka ilk 10 arasında yer almış yıldızlarının videoları MTV Türkiye’de

prime-time’da sunulmaktadır.

THE BASE CHART: MTV’nin en beğenilen sunucularından Trevor

Nelson’ın sunduğu programda; bir taraftan top 10 R&B ve hip hop listeleri ekrana

gelirken, diğer yandan Trevor’ın gelecek haftalarda gece kulüplerinde sık duyulacak

olan en yeni videolardan oluşan seçimlerine, R&B ve hip hop dünyasından en taze

haberler ve dedikodulara, geçmiş yıllara ait videolara ve en gözde ödül törenlerine

yer verilmektedir.

THE LICK SHOT: MTV Türkiye’de R&B dünyasının en iyi isimlerinin

ağırlandığı bir müzik programı. Dünya çapında popülerlik ve beğeni kazanmış R&B

videoları yarım saat boyunca ardı ardına yayınlanır.

THE ROCK CHART: Bon Jovi’den White Stripes’a, Red Hot Chili

Peppers’tan, The Darkness’a haftanın en iyi ve en çok sevilen rock parçalarına geri

sayım yapılan liste programı.

THIS IS THE NEW SH*T: Müzik dünyasında yeni çıkan yerli ve yabancı

video kliplerin yayınlanğı program.

162

TOP 10 AT 10: MTV’de haftanın 5 günü yayınlanan 1 saatlik interaktif ve

temalı bir liste programı. İzleyicilerin katkılarıyla da oluşturulabilecek bu liste

programında, her bölüm için belirlenmiş olan tema doğrultusunda en çok oy alan

videoların geri sayımı yapılıyor.

WORLD CHART EXPRESS: World Chart Express dünyanın farklı

köşelerinden yeni ve farklı türlerdeki müzik örneklerinin sunulduğu program.

6. Basında MTV Türkiye

MTV’nin Esra Oflaz’ın “10 yıllık uğraşının sonucunu almaktan dolayı mutlu

olduğunu belirtti” dediği, ancak ömrü ancak 5 sene süren Türkiye macerası başlarken

yurtdışında olduğu kadar yurtiçinde de ilgiyle karşılanmıştır. Yurtdışında, New York

Times, 11 Aralık 2006 tarihli sayısında MTV Türkiye’nin açılmasını, “Artık Avrupa’ya

Ne Gerek Var? Türkiye’nin Artık Kendi MTV’si Var?”* manşetiyle duyurmuştur.

MTV’nin açılma süreci yurtiçi basında da ilgiyle izlenmiş, Radikal Gazetesi,

18 Mayıs 2006 tarihli sayısında “MTV’nin Eylül’de İzleyicisi ile Buluşacağını”

duyurmuştur. Habere göre MTV Türkiye’nin tanıtımının yapıldığı MTV Taksim

stüdyolarında MTV Türkiye’nin kurucusu Güvenkaya, "Hedefimiz müzik sektöründe

'trend' belirleyici olmak. Öte yandan gençlerin sosyal ve toplumsal konularda bilinçli

olmalarını sağlamak" derken, MTV'nin sahibi Sumner Redstone “MTV Türkiye’nin daha

çok Türkçe müzik, kaliteli lokal yapımlar ve Türk gençliğinin müzik zevkini yansıtırken

Türk kültürüne uygun programları izleyicileriyle buluşturacağını belirtimiş, Türk

izleyicisinin bulunduğu her yere ulaşabilme arzusunu dile getirmiştir.**

* Pfanner, Eric, Who Needs Europe, Anyway? Turkey Has Its Very Own MTV, New York Times, 11.12.2006 http://www.nytimes.com/2006/12/11/business/worldbusiness/11mtv.html?sq=MTV%20Turkey&st=cse&adxnnl=1&scp=1&adxnnlx=1308662829-4HLS8Pr+Dwf8IlHnIZ+wPQ, erişim tarihi: 21 Haziran 2011 ** “MTV Türkiye, Eylül’de İzleyici İle Buluşuyor”, İnternet Baskısı, Kültür/Sanat içinde, 18/05/2006

(Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=187645, 25 Mart 2009

163

Radikal Gazetesinin 24 Temmuz 2006 tarihli sayısı, Eylülde açılacak olan

MTV Türkiye’nin, yayınlarına başlamadan önce, bir ilanla MTV için genç dinamik

VJ’ler aradığını ve bir yarışma başlattığını duyurmuştur.***

MTV Türkiye’nin kurucusu Esra Oflaz Güvenkaya, 30 Ağustos 2006’da

Hürriyet Gazetesi’nden Mevlüt Tezel ile yaptığı söyleşide, “Bayram’da izleyicilere

sürpriz yapacaklarını” söyleyerek Eylül aında test yayınına geçen MTV Türkiye’nin

açılışı için Ekim ayını işaret etmiş ve MTV Türkiye olarak yapmayı planladıkları

icraatları anlatmıştır.****

MTV Türkiye 23 Ekim 2006’da Nil Karaibrahimgil’in “Peri” videosunu

yayınlayarak tam zamanlı yayına geçmiş, Hürriyet Gazetesi, 25 Ekim 2006 tarihli

haberinde MTV’nin yayına başladığını, “Dünyanın en çok izlenen müzik kanalı MTV,

Türkiye'de lokal yayınına önceki gün sürpriz programlarla başladı” şeklinde

duyurmuştur.*****

MTV’nin açılmasına ilişkin yazan müzik yazarı Tolga Akyıldız, “Acaba

MTV Türkiye’li olacak mı?” başlıklı yazısında, MTV Türkiye’nin daha açıldığında

karşılaştığı yaşadığı yayın ve programcılık hatalarından bahsederek temkinli

yaklaşmış, tespitleriyle şu anki süreci adeta öngörmüştür.

MTV 17 Kasım 2006 tarihinde yaptığı lansman ve dünyaca ünlü müzik grubu

Pussycat Dolls konseriyle televizyon dünyasına görkemli bir giriş yapmış, ancak

sonrasında Esra Oflaz Güvenkaya’nın 16 Kasım 2011 tarihli Sabah Gazetesi’nden

Esin Övet’e söylediği “İzleyicimiz çok genç. 30 yaşına kadar olan sanatçılar MTV'de

yer alıyor. Onların yaşı ileri” sözüyle bir anda tepkileri çekmiş ve gelen tepkiler

***“MTV’ye VJ olmanın tam zamanıdır”, 24.07.2006, (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=786858&Date=21.06.2011&CategoryID=113, 21 Haziran 2011 **** Tezel, Mevlüt, “Bayramda Yayındayız”, MTV Türkiye’nin Kurucusu Esra Oflaz ile bir Söyleşi, Hürriyet Gazetesi, Kelebek Eki, 30.08.2006, (Çevrimiçi) http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4998372_p.asp, 20 Eylül 2011 ***** Tezel, Mevlüt, “MTV Türkiye Yayında”, Hürriyet Gazetesi, 25.10.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5310430, 21 Haziran 2011 Akyıldız, Tolga, “MTV Türkiye(li) Olacak mı?”, Hürriyet Gazetesi, 11.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5415885, 21 Haziran 2011

164

üzerine Güvenkaya böyle bir şey söylemediğini belirtse de bu haber MTV Türkiye

için ilk olumsuz izlenimlerin gelişmesine yol açmıştır.

Güvenkaya, 16 Kasım tarihinde Sabah gazetesinde söylediği sözleri, 19

Kasım 2006 yılında Hürriyet gazetesinde “Sanatçılarımızın yaşlarından dolayı

kliplerinin yayınlanmayacağına dair çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır”

diyerek tekzip etmiştir.

Bu arada programları eleştiri almaya başlayan MTV Türkiye, Milliyet’in 29

Ocak 2004 tarihli sayısının Popüler Kültür ekindeki haberde Fahri Tarhan tarafından

eleştirilmiştir.

MTV’nin Internet sitesinin 2008 yılında kapanması ile birtakım sorunların

olduğu anlaşılmış Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu, bu sorunu “Türkiye MTV’den

Atıldı” başlıklı yazısında kaleme almıştır.

MTV Türkiye iki yılı aşkın bir süre yayın hayatını (Internet sitesi olmadan)

sürdürse de, Eylül 2010’da Digitürk platformundan, Ağustos 2011’de D-Smart ve

kablolu TV platformlarından çıkıp yayınına son vermiştir.

Övet, Esin, “MTV’den Sezen’e ambargo”, Sabah Gazetesi, 16.11.2006, (Çevrimiçi) http://arsiv.sabah.com.tr/2006/11/16/gun110.html, 21 Haziran 2011 “30 Yaş Üstü Tartışması”, Magazin içinde, 19.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5463414, 21 Haziran 2011 “İmajını Beğenmedim, Seni Kovuyorum!”, Milliyet Gazetesi İnternet Baskısı, Popüler Kültür içinde, 27/01/2004 (Çevrimiçi)http://www.milliyet.com.tr/2004/01/29/sanat/san09.html, 25 Mart 2009 Semercioğlu, Cengiz, “Türkiye MTV’den atıldı”, Hürriyet Gazetesi, 28.08.2010, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15655878, 21 Haziran 2011

165

SONUÇ

Kültür endüstrisi hakkında Adorno temel maddeler olarak aşağıdaki görüşleri

öne sürer (Adorno, 2005: 206-207)

- Kültür endüstrisi müşterileri tarafından yönlendirildiğine ve onlara kendi

istedikleri şeyleri sunduğuna yeminle inandırmaya çalışır bizi.

- Kültür endüstrisinin yaptığı, müşterilerinin tepkilerine uyarlanmaktan çok,

onları kalpazanca imal etmektir. Kendisi de onlardan biriymiş gibi davranarak

biçimlendirir müşterilerinin tavırlarını.

- Kültür endüstrisini döndüren çark, öykünmeci gerilemeye, bastırılmış taklit

dürtülerinin istismarına ayarlıdır. Yöntemi, izleyicinin kendisini taklit edişini

öngörmek ve böylece yaratmak istediği anlaşmayı zaten varmış gibi göstermektir.

- Kültürel aygıt bu teknikleri (müzikler, yakın plan görüntü vs.) kullanarak,

sinematik gerilimin doruk noktasında son sürat yaklaşan bir trenin şiddetiyle

saldırmaktadır seyirciye. Ama bütün filmlerin benimsediği ton, büyülemek veya

yemek istediği çocuğu besleyen cadıyı andırır: “Bak ne güzel, ne leziz çorba!

Bayılacaksın!”

- Kültür endüstrisine göre halk sanatının mirası olan özellikler, yine bu

endüstrinin faaliyetleri içinde, şaibeli bir görünüm kazanmaktadır. (Adorno, 2005:

211)

Kitle iletişim araçlarının gelişmesinin kültürel sonucu, Özkök’e göre, kültürel

üretim işletmesi kavramını ortaya çıkarmıştır (Özkök, 1982: 196). Bu kavram ile,

Adorno’nun düşüncelerine paralel olarak kültürel üretimin giderek öteki sanayi

mallarının üretimine benzemesi anlaşılmaktadır.

Televizyon hayatımıza girdiğinden beri, tüketici davranışımızı değiştirmiştir.

Ürünler artık bize güzel insanlar yoluyla, güzel arkaplanlarla ve ürünlere dair

öncekinden tamamen farklı bir görüntü verilerek satılmaktadır. Televizyon ayrıca

şirketlere ürünlerini veya hizmetlerini tanıtmak için birçok farklı yol da sunmaktadır.

166

Bu reklamlarda özellikle insanoğlunun aklını meşgul eden iki kavram kullanılır: seks

ve şiddet (DeWeese, 2005: 20).

MTV’nin ilk kuşak gençleri büyüdü ve rotalarını CNN’e, CNBC-e’ye çevirdi.

Ancak yeni nesil MTV izleyicisi artık çocukluğundan itibaren kaçacak yeri

kalmamasına MTV tarafından yaratılan imaj dünyasında büyüyor. MTV’nin

evrimindeki en büyük pay onların.

MTV, modern teknoloji çapında gençleri peşinden sürükleyerek akla modern

fareli köyün kavalcısını getiriyor. MTV konuda söz edilen, gençliğin kendini bir

gruba ait olma hissiyatını kullanarak gençleri manipüle etmektedir. Yani sizin

yaşamınız bu, ama bu olmalı diyerek gençlerde ait olma hissini aralı ve havuz

başında çılgın partilerle dolu bir hayata yönlendiriyor.

MTV Türkiye’nin başarısızlığındaki nedenler:

-İzleyici genç kitleye mesafeli olma,

-Daha ilk açıldığında “30 yaş üstü şarkıcıların klipleri yayınlanmayacak”

sözüyle, sanatçıları ve büyük bir kitleyi daha baştan karşılarına aldılar.

-MTV başkanının Amerika kültürünü ihraç etmiyoruz, her ülke temel MTV

değerlerine bağlı kalırken kendi kültüründe yayınlar yayınlayacak” derken MTV

Türkiye, MTV Amerika’yı birebir kopyalayarak izleyiciye yeni bir şey sunmadı.

MTV Türkiye özgün bir MTV kanalı olmak yerine MTV Amerika’nın birebir taklidi

oldu ve izleyici bu durumu yadırgadı.

-Müziksever kitlenin erişebileceği hiçbir organizasyonda, festivalde, müzik

etkinliğinde yer almadı. Yayınladıkları tek etkinlik, ABD’den canlı yayınlanan MTV

Video Müzik Awards oldu, ki sonradan ortaya çıkan anlaşmazlıkla bu sene o bile

yayınlanamadı.

-Powertürk, Dream TV, Number One TV, Kral TV gibi diğer müzik

televizyonlarının müzik etkinliklerine sponsor olarak genç kitleye ulaşmada daha

etkili ve aktif olmalarına rağmen. MTV Türkiye’nin kendini konumlandırdığı yerin

bu ülkenin gençlik festivalleri olmaması, kendini açıkça MTV adını kullanarak daha

üstün görmesi, ancak bu stratejinin ters tepmesi.

167

-Özgünlükten uzak olmaları. Yayınlanan her 5 programdan sadece biri yerli

yapım, yayınlanan 5 klipten sadece biri yeri klipti.

-Yeni programlar yayınlamak yerine olanı olduğu gibi sadece altyazı ile-

yayınlamaları ve bu açıdan ilginç ve heyecan verici olmaktan uzak olmaları.

MTV’nin özellikle 90’ların ikinci yarısından itibaren gösterdiği değişim,

hegemonya’nın, kitleleri, belirlediği sınırsız görünen bir avuç seçenek arasında

“seçim sizin, ama bakın herkes bunu dinliyor, bunu dinlemek çok havalı” diyerek

yönlendirdiği ve böylece kitlelere kaşıkla verdiğini kepçeyle geri aldığı süreci

örneklemektedir. Öyle ki, “sizin seçtiğiniz” videolardan oluşan listeleri, esasında

MTV önceden belirlemekte ve sınırsız özgürlük alanı izlenimi verirken aslında belirli

sayıdaki seçenek arasında seçim yapmaya zorlamaktadır ve burada verilen temel

mesaj şudur: “çoğunluk bunu dinliyor, sen de dinle, o çoğunluktan biri ol, aykırı

olma”. İzleyiciler yoğun bir video klip bombardımanına tutularak, seçici zevkten

uzaklaştırılmakta, bir müzik parçasının insanda yaratması öngörülen duygular, hayal

gücü ve imgelem köreltilmektedir. Çünkü söz konusu klipler, o müzik parçasının

tanıtımından çok, izleyiciye “ait olmalarının” beklendiği ve bununla yetinilmesinin

istendiği yaşamlardan kesitler sunmaktadır. Kliplerde zenginlik, şatafat, görkem, son

moda kıyafetler, efektler, yakışıklı oğlanlar, güzel kızlar sunulmakta ve görsellik

müziğin önüne geçmektedir. Kısacası, özellikle MTV’nin izleyicilerin oylarıyla

seçilen listelerde açık bir tezahürü görüldüğü şekilde, tüketicilere geniş bir

yelpazeden seçme şansı veriliyor gibi bir algı oluşturulmakta, ancak bu söylemin

ardından yine egemenler tarafından belirlenmiş ürünler ‘popüler’ veya ‘özgün’

etiketleri altında kitlelere sunulmaktadır.

MTV’de sunulan kliplerde ve programlarda cinselliğin merkeze alınarak

metalaştırıldığı ve son dönem video klip unsurlarının ve klip senaryolarının hep

birbirinin aynı olduğu (mekanlar: gece kulübü, kişiler: eğlenen ve dans eden, öpüşen

kişiler, zaman: öğlen veya gece) görülmektedir ve özellikle son dönem zenci rapçi

video kliplerinin merkezinde genellikle birtakım aksesuarlarla süslenmiş “zenci”

rapçinin etrafındaki yarı çıplak kızlar bulunmaktadır.

168

Viacom’un Sahibi olduğu MTV, gençlere yönelik pazarın imparatoru

durumundadır. Yaklaşık 30 yıl önce yayınlarına başlayan kanal, basit ancak

mükemmel bir ticari konseptten faydalanmıştır—yaratıcı programcılık olarak plak

şirketlerinin promosyona yönelik müzik videolarından. Ancak 1990’ların sonunda,

MTV’nin reytingleri düşmeye başlamıştır. Bu yüzden kanal onlu yaşlarını süren

izleyicisini daha iyi anlamak için büyük çağlı bir araştırma kampanyasına girmiştir.

Kampanyanın mihenk taşı, onlu yaşlarını süren izleyicilerin yaşamlarının derinine

indikleri bir “etnografi araştırması” olmuş ve işe yaramıştır (The Merchants of Cool,

PBS Documentary, 2001).

Robert McChesney’ye göre MTV tümüyle reklam yayınlayan bir kanal

konseptiyle kurulmuştur. Bu reklamlar bazen parası reklamverenlerce ödenmiş özel

reklamlar olabilir, bazen albümlerinin satması ve promosyonu için müziklerinin

MTV’de dönmesini isteyen plak şirketlerinin reklamları olabilir, bazen en son

modayı belirleyen moda devleri, bazen de sizn bilmediğiniz ama stüdyoların parasını

ödediği bir filmin veya şovun tanıtımı olabilir. Kısacası MTV’de her şey reklam ve

tanıtım içindir ve reklam barındırmayan, ticari olmayan hiçbir unsur

bulunmamaktadır. Belgesele göre bu strateji, MTV’nin yayın akışını ucuz ve basit

içerikle doldurmasına yol açmaktadır. Nitekim satışları ürün çeşitliliği arasında ciddi

düşüşe geçen Sprite gibi içecekler MTV’nin programlarına sponsor olarak

satışlarında ciddi artışlar kaydetmiştir. Sprite sponsorluğunda yapılan video müzik

ödüllerinde her tarafta MTV kameraları dolanmış ve Sprite’ın para karşılığı tuttuğu

gençlerle ortamda eğlenen “havalı” insanlar ve parti havası oluşturulmuş, bütün bu

parti ortamı MTV’de naklen yayınlanmıştır. her iki firmaya ciddi kazanç getiren bu

strateji bir süre sonra MTV’nin düşen reytingleriyle aleyhine işlemiştir, zira “havalı”

olmanın ilk kuralı ihlal edilmiştir: “Ekranda pazarlama gösterme!” MTV zor yoldan

da olsa, “havalı olmanın” gökten inen bir kabiliyet olmadığını, gençlere ait olduğunu,

gençlerin de sürekli değiştiğini ve “havalı” görünmeye devam etmek istiyorlarsa,

onların da gençlerle birlikte değişmeleri gerektiğini zor yoldan öğrenmiştir. MTV

Program ve Haberlerinden sorumlu başkan yardımcı Dave Sirulnick, MTV’nin

gençlere daha yakın olmak zorunda olduğunu, onlar hakkında daha fazla şey

bilirlerse, onların kim olduklarını, ne istediklerini, ne istemediklerini bilirlerse, onları

169

daha çok dinler onlarla daha çok konuşurlarsa, daha iyi ve kitlesiyle daha bağlantılı

bir MTV meydana geleceğini dile getirmiştir (Chesney, 2006).

MTV’nin amacından sapması 1994 yılından itibaren doğan grubun

oluşturduğu Milenyum Kuşağının gücünün artmasıyla başlamıştır. Bir döngü

şeklinde Milenyum Kuşağı artık müziği kendilerini ifade etmede araç olarak

görmeye başlarken MTV de bu kuşağa yaşam tarzı sunarak onları neye ait olmalarını

belirleyici rol üstlenmiş, müziği amaçtan çıkarıp araca dönüştürmüştür. Böylece iki

kavram birbirini etkilemiş, değiştirip evrimleştirmiştir.

Kültür endüstrisi sunduğu hazır ürünlerle (örnekte MTV’nin müzik dışı

programları, realite şovları) tüketicinin düşünce gücünü köreltmektedir. Dolayısıyla

tüketiciler özgürce düşünememekte ve kendisine sunulan içerikle özdeşleşmekte ve

böylece endüstri sadece emtialar üretmemekte, aynı zamanda tüketiciyi de kültür

endüstrisinin esas ürünlerinden birisi olarak üretmektedir. Buna direnenler ise sistem

tarafından aforoz edilerek dışlanmaktadır. Dolayısıyla kültür endüstrilerinin ürettiği

ürünlerden zevk alan bir kitle yaratılmış olmaktadır. Böylece birey de bireyselliğini

yitirerek kültür endüstrisinin bir parçası ve ürünü olmaktadır.

MTV için hegemonya konusu önemli bir konudur. MTV keskin değişimi ile

tam da iktidarın -ya da Gramsci’nin kullanmayı tercih ettiği tabirle hegemonyanın

(Fiori, 1989: 223)- istediği amaca, yani kitleleri uyuşturarak ve onlara anlık

mutluluklar yaşatarak düşünmekten uzaklaştırma amacına hizmet eder hale gelmiştir.

Gramsci temelde hegemonya kavramından toplumu yöneten elit bir azınlık

grubun toplumun diğer kesimleri üzerindeki ideolojik ve kültürel kontrolünü anlar

(Yaylagül, 2006: 97). Diğer düşünürler ile ortak payda, hegemonyanın gücü veya

kapitali elinde bulunduran ve diğerlerini baskı altında tutarak, uyuşturarak ve

çalıştırarak gücünü sürdüren kesim olarak ele alınmasıdır. Hegemonya zenginliğini,

gücünü ve konumunu sürdürmek için kitle iletişim araçlarını kullanmaktadır (Boggs,

1976: 39’dan aktaran Lull, 2001: 52) ve bu araçlar sayesinde azınlık çoğunluğun

rızasını sağlamakta ve böylece azınlık (sayıca) çoğunluğun üzerinde kontrol

170

kurmakta (Yaylagül, 2006: 97) ve hegemonyanın düşünceleri rakipsiz ve tek

gerçeklermiş gibi sunulup, kitlelerce yadsınması sağlanmaktadır (McGregor, 2000:

63). Swingewood da baskın sınıfın, hegemonyasını “yönetilen” sınıfın kendi boyun

eğişine ve siyasal kudretsizliğine kendiliğinden ve pasif olarak rıza göstermesini

sağlayacak ölçüde işlettiğini söyler (Swingewood, 1996: 59). Alemdar ve Erdoğan

bunun nedeninin hegemonyayı destekledikleri takdirde bundan kazanç elde

edeceklerine inandırılmaları olduğunu söyler (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 132).

Buna göre, kapitali elinde bulunduran güç, böyle bir gücü olmayan kitleleri –iyi

yaşam ve hafta sonu tatili gibi- vaatlerle çalıştırmakta, bir yandan yorulan beynin

sistemi sorgulamasını engellerken, bir yandan verdiği küçük ödüllerle gönül

almaktadır. Böylece kendilerine dağıtılan metaların niceliği ile birlikte kitlenin

acizliği ve güdülme olasılığı adil olmayan bir şekilde artmaktadır (Adorno ve

Horkheimer, 1995: 15). Hegemonya insanları bilerek aptallaştırmaktadır, çünkü

ruhsal doyum payı tanınırsa, amaçlar anlaşılacak, bu defa kitleler karşı taarruza

geçebilecek; boş zamanlarında düşünmeleri ise “hegemonyanın ateşe verilmesine yol

açacaktır” (Adorno, 2005: 135)

Gramsci’nin hegemonya kavramı (ve kuramı) medyaya uygulandığında

görülür ki, medya, okuyuculara/izleyicilere/dinleyicilere egemen sınıfın değerlerini

aktaran bir araçtır. Medya genel olarak egemen yapıya ve egemen değerlere karşı

olan ve bunları tehlikeye atan her türlü olaya karşıdır (Yaylagül, 2006: 101).

Medyada haber değeri olacak olay ve olgular hep egemen sınıfın bakış açısıyla

sunulur. Bireycilik yüceltilir. Yoksullukta ve başarısızlıkta kişiler suçlanır. Kusur

bireylerde aranır. Kitle İletişim Araçları egemen temel değerleri kabul eder ve

sağduyuya uygun olarak yani herkesin bildiği bir dünya tasarımı sunar. Sonuç olarak

medya egemen değerleri aktararak hegemonyayı yeniden üretir (Yaylagül, 2006:

101).

Horkheimer’a göre, insan gelişen teknolojilerin, değişen zamanın bir getirisi

olarak daha geniş seçeneklere sahiptir. Ancak “içten gelen, kendiliğinden

davranışlarımızın yerini, boğazımızı sıkan mekanik zorunluluklara yönelttiğimiz

dikkati dağıtacak her türlü duygu ya da düşünceyi silmemizi gerektiren bir zihniyet

171

almıştır” (Horkheimer, 2005: 124). Kişi esenliğini ve mutluluğunu farkında olmadan

bağımlı olduğu ancak bağımlı olduğunun farkında olmadığı bir sistemde aramakta,

gerisini fazla kurcalamamaktadır. Bu da hem egemen kesime, hem de kurulu sisteme

yaramaktadır.

Sistem baskıyla ve zorla ele geçiremeyeceği kitleleri sinsi ve kurnaz bir

şekilde ihtiyaçları olmayan şeyleri almaya ikna ederek, yarışmalarla, müziklerle ve

TV programlarıyla düşünmekten ve iktidarı sorgulamaktan uzaklaştırarak, burjuva

kahramanlar yaratıp işine yabancılaşan kişilerin kendilerini bunlarla

özdeşleştirmesini sağlayarak ve bu şekilde sistemin kendini yeniden üretmesini

sağlayarak hakimiyet altında tutar. Böylece kitleler hegemonya tarafından “kültürel

budalalar” haline gelir (Horkheimer, 2005: 146).

Son olarak Kant insanların neden kendi aklını kullanmak yerine başka

otoritelerin egemenliği altında yaşadığı konusunda tembelliği ve konformizmi işaret

etmektedir. Bunun yanı sıra, toplumsal baskı mekanizmalarının varlığı da insanın

kendi aklını özgürce kullanması konusunda bir engel oluşturmaktadır.

“Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü. Benim

yerime düşünen kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din

adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar

veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç

gerek kalmaz artık. Para harcayabileceğim sürece

düşünüp düşünmemem de pek o kadar önemli değildir;

bu sıkıcı ve yorucu işten başkaları beni kurtaracaktır

çünkü”. (Kant, 1984: 214)

Bakıldığında MTV tam da hegemonyanın etkilemek istediği kitle üzerinde

güç sahibidir. Gençlik ne kadar köreltilirse, o kadar apolitik ve çevreye duyarsız,

verilenle yetinen, hakkını savunamayan bir toplum ortaya çıkması kaçınılmazdır.

172

Adorno, popüler müziği, birbirine benzeyen, standart ve dinlemek için fazla

bir zihinsel ve fiziksel çaba gerektirmeyen ve dinleyenleri kolayca etki altına alan

ürünler olarak görür. MTV’nin sunduğu müzik trendleri ve yaşam tarzı programları

da bu düşünceyi doğrulayan yapılardır. Yarattıkları ikonların müziklerinin birbirine

benzer olmasının yanı sıra, bu ikonların hayat tarzlarının sunulması ve giyimlerinden

yaşadıkları evlere, bir tüketim toplumu çılgınlığının empoze edilmesine hizmet

etmektedir. Öyle ki bir şarkıcının esas işi olan şarkısı MTV’de ikinci hatta üçüncü

planda kalmaktadır artık. MTV bu prototipleri göstererek bir nevi iktidarın tek

tipleştirme amacına katkıda bulunmakta herkesi aynı şekilde giyinmeye, yaşamaya

ve dinlemeye özendirmekte ve bu yönüyle müzik kanalı temasında uzaklaşmaktadır.

Amacı içi boş ve fabrikasyon ürünü şarkılarla o yaşama erişemeyecek insanları toz

pembe dünyalara götürme, işine yabancılaşmış insanlara anlık zevkler sunmaktır.

Böylece iktidar çaktırmadan yönetme gücünü elinde tutacak, kimse ne yapıyoruz

diye düşünmeyecektir. İktidarın bu gücünü gençleri en çok elde eden kanal olan

MTV’nin üzerinden yapması şaşırtıcı değildir.

Orijinallik sanat eserinin başat öğesi iken kültür endüstrisinde artık ikinci

plana düşmüştür. Her eserin yedeği, her sanat eserinin bir reprodüksiyonu ve dahası

çeşitlemesi vardır. Kültür endüstrilerinde sanatın bu kadar içinin boşaltılması en çok

müzik, özellikle siyahi kesimin müziği tabir edilen Rap ve Türevleri ile Caz müzik

türleri için geçerlidir. MTV’nin bu sürece özellikle Hip-Hop’u kullanımıyla katkı

yaptığı su götürmez bir gerçektir. Bu tür Amerika’nın Harlem bölgesinde isyan

müziği olarak doğmuş ve bugün itibariyle içi boşaltılarak ödül törenlerinde “şarkı

söyleyemeyen” starların “sessiz”liklerini kamufle etmek ve birbirlerine küfretmek

için kullandığı ticari bir meta haline gelmiştir.

MTV’nin müziğin aracılanması ve ikon yaratmadaki gücü yadsınamaz.

Madonna, Michael Jackson ve günümüzde Beyonce gibi ikonlarla, düzenlediği

Unplugged konserlerle, rock festivalleri ve “ikonların” turnelerine sponsor olmasıyla

MTV bu çarkın çok içinde yer alan ve bu anlamda gerçekten trend yaratan bir kanal

görünümündedir. Bu açıdan müzik piyasasına ait araştırma içinde değinilen

mekanizmaları tam olarak sindirmiş bir kanal olarak MTV, başlarda gerçekten müzik

173

sektörünün hizmetinde iken, günümüzde bu özelliğini, özellikle müzik ikonları

yaratmada geri planda bırakmaktadır. Zira artık Madonna gibi ikon çıkaramamakta,

ikon olarak lanse edilen yıldızlar çok çabuk unutulmakta ve müzikten çok yıldızların

yaşam tarzına yoğunlaşan bir kanal görünümünü almaktadır.

MTV Türkiye’de, MTV Amerika’nın birebir kopyası programlarla MTV

Amerika’nın başkanı Roedy’nin “Amerikan kültürünü ihraç etmedikleri, her ülkenin

MTV’nin temel değerlerine bağlı kalmak koşuluyla program içeriklerini yerel kültüre

uyarlayabileceği”ne dair sözünün gerçekleşmediği görülmektedir. Özgün olan beş

program dışında, diğer programların hepsi, ismi bile değiştirilmeye gerek

duyulmadan alt yazılı olarak verilmektedir.

MTV’nin bugünkü gelişimine bakıldığında, Adorno’nun kültür endüstrisi

kavramlarını programlarıyla birebir vücuda getiren bir kanal olduğunu

görülmektedir. Sözgelimi, Made, Dismissed, Jackass gibi programlar müzikten

tamamen uzak bir yaşam tarzı sunan programlardır.

MTV’nin kendi içinde, kanalları arasında ve MTV Amerika, MTV Avrupa ve

MTV Türkiye programları arasında yapılan dokümantasyondan şu sonuçlara

varılmıştır:

- MTV Amerika’da artık Müzik içerikli programlar Realite Şov içerikli

programlardan artık sayıca çok azdır. MTV 2010 yılında yayın akışında müziğe

sadece 3 saat yer vermektedir.

- MTV’nin dönemlerini 3’e ayırdığımızda (1981-1989; 1990-1999; 2000-

2011), ilk dönemlerinde MTV’nin görsel bir radyo olduğunu, 1990 yılında itibaren

özellikle müzik programlarının yanı sıra animasyon dizilerin yayın akışına akışına

alındığını, 2000’li yılların başlarından itibaren müzik programlarının sayısında ciddi

bir düşüş olup yerine yayın akışının her konuda realite şovlarla ve yarışmalarla

doldurulduğunu görmek mümkün.

- MTV Amerika’da Müzik içerikli programlar daha çok Video Müzik Ödül

Törenleri ve gece yarısından sonra yayınlanan video kliplerden ibarettir.

174

- MTV Amerika kanalları arasında MTV2 kanalı daha çok MTV kanalında

yayını sona ermiş programların tekrarlarına yer vermektedir.

- MTV’nin 1990-2000 yılları arasındaki programlarında müzik içerikli

programlar daha fazla sayıda iken (38 tane müzik, 4 tane realite şov), 2000-2011

yılları arasında özellikle realite şovlara doğru ciddi bir kayma gözlemlenmiştir

(sadece 1 tane müzik programı [AMTV] ve 135 tane realite şov/ünlülere ait

program/yarışma)

- 2000-2011 arası yayınlanan programlar arasında 12 tanesi Müzik İçerikli

program, 135 tanesi Realite Şov, 13 tanesi Animasyon ve Çizgi Dizidir.

- Bir haftalık yayın akışına bakıldığında, programların üç reyting sisteminde

değerlendirildiği görülmüştür. Bunlar NR (Herhangi bir reyting kategorisine

girmeyen programlar), TV-PG (Bir aile gözetiminde izlenmesi önerilen programlar)

ve TV-14 (14 yaşından küçük çocuklar için zararlı olabilecek ve mutlaka bir aile

gözetiminde izlenmesi gereken programlar). Buna göre MTV’nin bir haftalık yayın

akışında, NR olarak ölçümlenen 6 program bulunmakta, bunlar da sabahın erken

saatlerinde yayınlanmaktadır.

- Günün önemli bir bölümünün ve en çok izlenen zaman dilimi olan prime-

time’ın yayın akışında genellikle TV-14 ve TV-PG ölçekli programlar yer

almaktadır.

- MTV’nin kendi resmi sitesinde bildirdiği bu ölçümlemeler arasında en

ilginç olanı, 2011 MTV Video Müzik Ödülleri’nin, TV-14 ölçeği ile

derecelendirilmiş olmasıdır.

- MTV Avrupa’da müzik içerikli programların sayısı MTV Amerika’dan bir

hayli sayıda fazladır.

- Program araştırmada ele alınan izleyici gruplarına uyan programlar

yayınlamaktadır (örn., Scarred, Viva La Bam, Jackass gibi programının, Mooks’lara

yönelik bir program olduğu söylenebilir.)

- Kültür endüstrisinde geçen burjuva kahramanlara örnek olarak Justin

Bieber, Katy Perry, Lady Gaga, David Guetta, Britney Spears, Miley Cyrus,

Rihanna, Tokio Hotel ve Beyonce sayılabilir. Bu karakterler şu anda gerek müzik

gerekse yaşam trendlerini etkileme gücü en yüksek grup ve şarkıcılardır. Araştırmada

geçen “Mooks” ve “Midriff”ler için rol model teşkil etmektedir.

175

- 1990’lı yıllarda Müzik içerikli programların sayısı 38’dir.

- MTV Avrupa, MTV Amerika’dan daha fazla sayıda müzik programı

yayınlamaktadır (9 tane Müzik programı, 22 tane Realite Şov [MTV Amerika

kaynaklı], 6 tane Diğer [Animasyon/Çizgi Dizi/Dizi/Haber programı/Oyun])

- MTV Avrupa’da özellikle müzik programları VH1 ve VH Classic

kanallarında toplanmıştır.

- Realite Şovların genel olarak MTV Amerika kaynaklı olduğu

görülmektedir.

- Bu realite şovların genellikle kısa süreli olup birkaç ay sürdükten sonra

erdiği görülmektedir. Birkaç sezon süren Hills, Laguna Beach gibi realite şovlar

dışında şovlar genellikle iki üç aylık zaman dilimlerinde yayınlarına son vermektedir.

Bunda kısmen reytinglerin düşüklüğü kısmen de yayın akışında daha yüksek reyting

alan diğer realite şovlara daha fazla yer açma düşüncesi etkilidir

- MTV Türkiye, Eylül 2010 itibariyle Kablodan ve Digitürk’ten ve 31

Ağustos 2011 tarihinde de D-Smart, Teledünya ve Kablo TV platformlarından

çıkmış ve yasal yayını resmen sona ermiştir.

- Programlarından 31 tanesi yerli yapım, geri kalanı MTV’den alınma altyazı

ile verilen programdır. MTV’nin yayını veya internet sitesi artık mevcut

olmadığından program içeriklerine dair net bilgi bulunmamaktadır.

- MTV Türkiye’nin websitesi bu araştırmanın yazıldığı süre içinde kapalıdır.

- Viacom’un MTV Türkiye’nin orijinal dağıtımcısı Multi Channel Developers

ile düştüğü anlaşmazlık ve yukarıda tahlil edilen nedenlere bağlı olarak Ağustos

2011 itibariyle tamamen kapanmış, MTV Avrupa yayına yeniden geçilmiştir.

- MTV Türkiye’de müzik yayınının %45’i MTV kriterlerine uygun YERLİ,

%55’i YABANCI müziklerden oluşmaktadır.

- MTV Türkiye’de %60 Realite Şov / Eğlence, %40 Müzik yayını

yapılmaktadır.

MTV gençliğin gücünü keşfedip salt müzikle değil yaşamlarının her anlarını

ele geçirme stratejisiyle evrimleşmeye ve müziğin artık amaç değil araç olduğu

kültür endüstrileri yaratmaya başlamıştır. Bunlar arasında realite şovları, çöpçatan

programları, sizin özgür seçiminiz adı altında belli başlı müziklerle yaratılan top 10

176

listeleriyle gençlere kendilerini ifade etme ortamı sağlamış izlenimi vermeye

başlamıştır. Bir avuç seçenekle sınırlı tutulan listelerle gençler “güncel bu, bu sizin

müziğiniz” denilerek gençlerin sözde özgür seçim hakları da MTV’nin belirlediği

seçeneklerle sınırlandırılmıştır. MTV çok ciddi araştırmalar yapmış, gençlerin nasıl

yaşadıklarını, arzularını, ev durumlarını, aile ilişkilerini, özel ilişkilerini yerinde

incelemiş ve bütün bu verileri elde ederek, onlara “onları yansıtan programlarla” hap

etme yoluna giderek bağlanmalarını sağlamıştır. Bu ise gençlerden aldığı bilgileri

kültür endüstrileri ile uyutma kandırmacasından başka bir şey değildir. Zira MTV

programları gençlerin düşünce yapısına hiçbir şey katmamakta sadece “işte busunuz”

diyerek gençleri düşünmekten uzaklaştırma olduğunun açık kanıtıdır. Şayet MTV

gençleri bu kadar düşünüyor olsaydı, müziği kitleleri manipüle edip tüketime

yönlendirmek için kullanmak yerine esas amacı olan hayatlarında bir fikri zenginlik,

Adorno’nun bahsettiği bir yüksek zevk yaratmak için kullanır, müzik televizyonunda

müziği beşinci sıraya atmazdı. Ancak bugünün kapitalist dünyasında bu düşünceler

ütopik ve çoğularına göre fazla idealist hatta gülünç gelmektedir. MTV ve

programlarına baktığımızda hayat sadece aşk, “havuzbaşı partiler” zenginlik, lüks ve

marjinal yaşamlardan oluşmaktadır. Gençler bilgilendirilmek bir yana, hayat

konusunda edinmiş olduğu azıcık düşünsel bilgiden uzaklaştırılmakta, sahte

mutluluklar ve anlık zevkler hayatın gerçeğiymiş gibi sunulmaktadır.

Ancak MTV gençlikle o kadar yakından ilgilenmekte ve gençliği o kadar

yakından takip etmektedir ki, gençlerin ne istediğini, duygularını, korkularını,

arzularını tespit etmekte, bunlar üzerine giderek izleyiciye etkilenmekten

kaçınamayacağı bir deneyim yaşatmaktadır. Yaptığı programlar ile genç kitleyi

avucunun içine almakta, ‘sizin yaşamınız bu, ancak böyle olsa iyi olur’ diyerek

gençlere gösterdikleri rol modellerle ikna etmektedir. Kendinden yana görünen bu

politikaya aldanan gençler, MTV’nin kaşıkla verdiğini uzun vadede kepçeyle geri

aldığını görememekte, direnç gösteremez hale gelmektedir. Kaçamamaktadır.

MTV’nin gençler üzerindeki etkisi ve genç kitleye ulaşma yöntemleri

konusunda New York Üniversitesi’nde Medya, Kültür ve İletişim Profesörü ve aynı

zamanda bir medya eleştirmeni olan Mark Chrispin Miller, bir röportajında MTV’nin

177

ne istediklerini ve ne düşündüklerini iyice anlamak için çocukların ilgilerine kulak

verdiklerini, ve bu şekilde elde ettikleri kitle büyüyünce anca ürün satılacak kitle

olarak yaklaştığını belirtmektedir.

“…İşte önemli ayrım. MTV makinesi gençlere oları mutlu

etmek için kulak vermiyor. Söz gelimi, gençlere yeni müzik

türleri üretmek için kulak vermiyor. MTV makinesinin

konsantre olduğu şey, Viacom’un bu çocuklara yapacağı

satışları nasıl zirveye çıkaracağını bulmaktır.” (Miller, t.y.)

MTV Networks, bünyesinde bulunan Nickelodeon kanalıyla MTV izleyicisini

çocukluklarından ele geçirmekte, bu kanala bağlılık geliştiren çocuklar, büyüme

sürecinde MTV gençleri haline gelmekte, son evrede bu kitlenin VH1 kanalı ile

olgunluk döneminde de markaya bağlılıkları sürdürülmektedir. Sadece bu bilgi bile

MTV’nin bir kişinin tüm hayatını kapsayacak potansiyele ve güce sahip olduğunu

göstermektedir. MTV adeta tekel gibi tüm açıkları doldurmakta insanların

yaşayabileceği her türlü duyguyu daha önceden planlayıp önlerine sunarak kaçacak

hiçbir boşluk bırakmamaktadır.

İnsanları "paran varsa her şey senin ve ancak Beyonce gibi görünürsen ve

yaşarsan mutlu olursun" mesajını veren bir kanal haline geldiğini açıkça gösteren

programlar, sayıca artık müzik programlarından önce gelmekte ve MTV artık müzik

trendlerini değil müziğin de içinde bulunduğu yaşam trendlerini belirleyen ancak

bunu "toz pembe Amerika rüyası" aldatıcılığı ile veren bir kanal olmuştur. Öyle ki,

müzik de Adorno’nun bahsettiği metalaşmadan nasibini alan bir tüketim malzemesi

olarak ikinci hatta üçüncü sıralara gerilemiştir. Bu da adı Müzik Televizyonu olan bir

kanal için ironik bir durumdur.

MTV kültür endüstrisinin yarattığı burjuva kahramanlar olarak şarkıcıları

ikonlaştırarak, müziklerini değil yaşam tarzlarını satmakta ve tüketim toplumunun,

kendi hayatına ve işine yabancılaştırdığı insanlara anlık zevkler yaşatarak,

178

kendilerini onlarla özdeşleştirmesine ve böylece ihtiyacı olmayan ürünleri ihtiyacı

varmış gibi hissettirerek yoğun bir tüketime yönlendirme amacına hizmet etmektedir.

Anlaşıldığı üzere, müzikte de özgür ve bilinçli bir seçimden bahsetme olanağı

bulunmamaktadır. Çünkü hem ağır, hem de hafif müzikte çağdaş pazarın değişim

değerleri egemen olmuş, müzik, “kolay hazmedilen bir mutfak nesnesi” halinde

servis edilir hale getirilmiştir. Bu servis, müziği şiddetle istemeyi öğrenmiş kitleye,

bu müziği emtia olarak satmak için bazı cazibe artırıcı unsurlar (star saplantısı, renk

efektleri, yorumcunun ihmal edildiği standartlaştırılmış hit parçalar gibi) eklenerek

yapılmıştır. Bütün bu listeleri izleyici oylarının seçtiği TRL gibi programlarda

izleyiciye sonsuz seçme hakkı ve özgürlüğü veriliyor gibi görünürken, PBS belgeseli

Merchant of Cool’da, özellikle MTV’nin etik kodları ile ilgili olarak, MTV’nin

programda neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına dair seçimlerinde sıkı olduğu

ancak bir şekilde izleyicinin kontrol kendisindeymiş gibi hissettiğini ve MTV için

önemli olanın bu olduğu anlatılmaktadır.

Yani, insanlara seçme hakkı verilmemekte ve sunulan bütün ürünler yoğun

bir şekilde empoze edilerek kitlelerin bunları kendi istekleriymiş ve seçimleriymiş

gibi hissetmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Şarkı listeleri ile “bak çoğunluk bunu

dinliyor”, “bunu dinlemek seni popülerleştirir” mesajı verilmekte ve fabrikasyon

ürünü şarkılarla insanlara “müzikle uyutma” hizmeti vermektedir.

İnsanları "paran varsa her şey senin ve ancak Beyonce gibi görünürsen ve

yaşarsan mutlu olursun" mesajını veren bir kanal haline geldiğini açıkça gösteren

programlar, sayıca artık müzik programlarından önce gelmekte ve MTV artık müzik

trendlerini değil müziğin de içinde bulunduğu yaşam trendlerini belirleyen ancak

bunu "toz pembe Amerika rüyası" aldatıcılığı ile veren bir kanal olmuştur.

MTV’nin programlarına ve programcılık anlayışına bakıldığında,

Niedzviecki’nin ortaya koyduğu “Dikizleme Kültürü”nün vücut bulduğu bir kanal

görülmektedir. Bu terim, medya araştırmacısı ve yazar Hal Niedzviecki’nin ortaya

attığı bir terimdir. Niedzviecki’nin tanımına göre, “Dikizleme Kültürü” bir realite

179

şovdur; Youtube, Twitter, Flickr, MySpace ve Facebook’tur. Bloglar, chat odaları,

amatör porno siteleri, kendisini Jedi Şövalyesi sanan şişman bir çocuğun virüs gibi

yayılan videosu, eski sevgilisiyle sevişen sarhoş arkadaşınızın cep telefonuyla çekilen

fotoğrafları –elbette hemen çevrimiçi paylaşılır– ve sivil denetimdir”. (Niedzviecki,

2010: 8) Realite programlar da hiç kuşkusuz “Dikizleme Kültürü”nün en bariz vücut

bulma biçimidir. (Niedzviecki, 2010: 12)

Hukuk Profesörü Clay Calvert, “Voyeur Nation” isimli kitabında, realite

şovları ve benzer nitelikli programları tanımlamak için “aracılı röntgencilik” terimini

ortaya atmıştır. Buna göre insanların özel hayatlarına ait görüntü ve bilgiler, kitle

araçları ve internet yoluyla başka insanların beğenisine sunulmaktadır (Calvert,

2004: 23-24)

Niedzviecki, 2001’de yapılan bir psikolojik araştırmanın sonuçlarını

aktarmıştır. Bu araştırma, “realite şovların izleyicileri ile geri kalanları birbirinden

ayıran en önemli fark mevki sahibi olma arzusudur” sonucunu ortaya koymaktadır.

Bu programların izleyicileri kendilerini, “prestij benim için önemlidir” ve “marka

kıyafetler ilgimi çeker” gibi cümlelerle tanımlamıştır. Araştırmacıların tespit ettikleri

bir diğer nokta da şudur: “Realite şovları izleyenler, bir gün ansızın kapılarını

çalacak bir şöhreti yakalayarak mevki kazanabileceklerine inanıyordu. Sıradan

insanlar, bu programlarda kendileri gibi sıradan insanları izliyor ve televizyona

çıkıp ünlü olacaklarının hayalini kuruyordu. Yarışmacıların kötü bir imajı olmasının

zerre kadar önemi yoktu; sonuçta milyonlarca kişi onlarla ilgilendiğine göre bu

insanlar önemliydi.” (Niedzviecki, 2010: 114)

Bütün bu bilgiler göz önüne alınıp MTV yayınları şöyle bir düşünüldüğünde,

MTV’nin burada yaptığının esasında basit bir mantığa dayandığı görülmektedir:

İnsanların, diğer insanların –tercihen kendileriyle özdeşleştirebilecekleri sıradan

insanların- hayatlarını gözetleme isteğini, yapay bir platformda bu şekilde gerçeklik

hissi veren programlarla birleştirmek! Burada MTV’nin ciddi bir insan

manipülasyonu söz konusudur. Niedzviecki’ye göre “Dikizleme Kültürü”nün yaptığı

180

bundan başka bir şey değil: Hayatımız yeniden yorumlanıyor! Ekrandaki yine bizim

hayatımız ama daha eğlenceli, ilgi çekici ve teşhirci.” (Niedzviecki, 2010: 103)

VH1’ın* eski İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve kablolu televizyon için

Flower of Love** gibi programlar üreten Michael Hirschorn, realite şovlarda

yapılanın aslında ilginç sosyal deneyler olduğunu ve insanlar çeşitli kamera

teknikleriyle gördüklerinin gerçekliğine inandırıldığını ve bu programların realite

şovun repertuvarında bulunan bütün teknikler (karlı ev yapımı video, gizli kamera

görüntüleri, fısıltılı konuşmalar (öyle sessiz ki altyazı koymak gerekiyor), belli

belirsiz, yeşilimsi gece çekimler) kullanılarak gerçeğin kendisinden bile daha gerçek

duygusunu verildiğini dile getirmiştir: “Bu programlar gerçek insanlarla ilgilenir.

Ancak bu insanların yarı kurgusal durumlardaki tepkileri kameraya alınır. En

dinamik ve ilgi çekici ortamı nasıl sağlayabiliriz? Biz realite şovlarda aslında ilginç

sosyal deneyler yapıyoruz.”

Yani anlaşılacağı üzere MTV, izleyiciyi manipüle etmek üzere en derin

psikolojik yöntemlerden de yararlanmakta, izleyiciye esas gerçeklik deneyiminin

ekranda oluşturulan gerçeklik olduğuna inandırılmakta ve kurtulamamacasına bir

girdaba çekilmektedir.

Dünya çapında ikon kanal haline gelen ve özellikle bir toplumun geleceğini

derinden etkileyebilecek potansiyele sahip gençler üzerinde çok etkili olan MTV

kanalının bu makale bağlamında tartışacağım diğer örneklerine bakıldığında, aslında

çok şaşırtıcı olmayan sonuçlar elde edilmektedir. Bu kanalların diğer ülkelerdeki

yayına bakarak esasında toplum bilinci adına nerelerde olduğumuz çok net

görülebilmektedir. Sözgelimi 2006 yılında yayına başlayan MTV Türkiye, MTV

Amerika’nın birebir programlarını almış ve geniş açıdan düşünüldüğünde Türk

gençliğini Amerikan rüyasına özendiren programları sunarak bir nevi Amerikan

rüyasına hizmet eden bir kanal olmuştur. Yayınlanan programlar birebir MTV

* VH1, MTV Network bünyesinde bulunan ve müzik klipleri yayınlayan bir kanaldır.

** VH1’da Ocak 2006-Mayıs 2008 arasında yayınlanan bir izdivaç programı

181

Amerika’dan alınmaktadır. Bu örneklerde, Türkiye toplumu, Amerikan gençliğine

benzemeye özendirilmekte ve Adorno’nun bahsettiği kültürel budalalar ortaya

çıkmaktadır. Yaşamı sadece kolay yoldan para kazanma amacından ibaret sanan

grup, ülkenin temel milli değerlerinden uzaklaştırılmakta ve ilk fırsatta kapağı

yurtdışına atıp bu "bolluk bereket" cennetinde yaşama isteği uyandırılmaktadır. Bir

ülkeyi ele geçirmenin en kolay yolu o ülkenin düşünen gençlerini düşünmekten

uzaklaştırmaktan geçer; düşünmeyen gençlik temel milli bilinçten yoksun kalır. Bu

açıdan MTV Türkiye ve genel olarak gençler üzerinde çok etkili olan MTV kanalı

çok tehlikeli sularda yüzmektedir. Zaten televizyonla yaşayan bir toplum olarak, her

şeyden çok çabuk etkilenme potansiyeline sahipken, MTV Türkiye bu kendi

toplumundan uzaklaşma sürecine çok etkili bir şekilde hizmet etmektedir. Örnekler

bunun açık kanıtıdır.

Tematik kanallar içindeki müzik televizyonları bölümünde tartışılan “müzik

televizyonu 24 saat müzik sunar” konusu, özellikle sloganı “Müzik, sadece müzik”

olan MTV-Müzik Televizyonu için bir anlam ifade etmemeye başlamıştır. MTV

görsel radyo olarak tanımlandığı mütevazi başlangıçlardan gençlik kültürü ve

çeşitliliğinin standart taşıyıcısı duruma evrilmiştir. İçinde gençlik kültürüne ait

unsurlar barındıran yaşam tarzı programlarına rağmen, müzik markanın temelinde

bulunmaya devam etmektedir. Müzikten daha başarılı bir görünüm sergileyen yaşam

tarzı programları kaçınılmaz olmuştur, zira müzik tek başına markayı ateşleme

yeterliliği yoktur. MTV’nin izleyiciye bir numaralı faydası kanalda “yeni ne varsa

onu görmek”tir. Bu yüzden görsel radyodan gençlik ültürü ve çeşitliliğine evrilmek

kaçınılmaz olmuştur (Temporal, 2008: 146). Lakin müzik televizyonu adıyla yola

çıkan bir kanalın, sırtını yaşam tarzı programlara dayaması bir çelişki iken, bu yaşam

tarzı programlarla yeni kültür endüstrileri yaratmakta ve yarattığı kültür

endüstrilerinin ürünü olmaktadır. Müzik televizyonu adıyla çıkan bir kanalın, gençlik

kültürünü salt müzikle yansıtacak bir yol bulması gerekmez mi? Müziği ikinci, hatta

üçüncü sıraya atacak kadar önem kazanan yaşam tarzı programları müziğin önüne

geçecekse MTV’nin adındaki müzik ibaresinin bir önemi kalır mı?

182

Bu araştırmanın yazımı sırasında, bu sorulara yanıtlar bulmaya çalışırken bazı

ilginç gelişmeler meydana geldi. Zira MTV’nin başkanının açıkladığı gibi, Müzik

artık MTV kanalının tek ve başlıca dinamiği olmaktan çıkmış ve realite programlara

yönelen MTV 13 Şubat 2010 tarihinden itibaren 20 yıllık logosunda ufak bir

değişikliğe giderek MÜZİK TELEVİZYONU ibaresini kaldırmıştır. Bunu “Stargate

Universe” ve artık yayınına son verilen “Battlestar Galactica” gibi dizilerin yapımcı

şirketi SyFy’ın başkanı Dave Howe, “MTV, ‘müzik televizyonu’ olmanın çok

kısıtlayıcı olduğunun farkına vardı,” şeklinde özetlemiştir. Böylece MTV artık

“müzik kanalı” olmadığını resmen ilan etmekle birlikte, kültür endüstrilerinin bir

ürünü olarak ortaya çıkıp şu an geldiği noktada kültür endüstrilerinin bir aracı olarak

kullanılan bir araç haline geldiğini kanıtlamıştır.

Müzik günümüzde sanat olma, duygulara hitap etme, insanlara yeni bir bakış

açısı kazandırma amacından uzaklaşmış ve bir kafede içilen bir fincan cappucino

biter bitmez “yenisi gelsin” demek gibi, müzik yapıtlarının kavramsal olarak bir

fincan cappucinodan farkı kalmamıştır.

Son söz olarak, Los Angeles’lı yapımcı Tamra Barcinas’ın şu sözleri, bu

endüstrinin kirli yüzünün açık bir kanıtı gibidir: “Realite şovlar artık bir endüstri. Bu

endüstrinin malzemesi ise insanların hayatı, duyguları ve deneyimleri… Malzemeye

her endüstride olduğu gibi yeni bir şekil veriliyor. Ayakkabılara ya da fındık

ezmesine yapılanla bu insanlara yapılanlar arasında fark yok. Biz sadece aldığımız

siparişi yerine ulaştırmakla ilgileniyoruz.” (Niedzviecki, 2010: 118)

Bütün bu veriler göstermektedir ki, MTV gelişimi kültür endüstrilerinin bir

ürünü olarak başlamış, ancak teknolojik, ekonomik, kültürel gelişmelerle kültür

endüstrilerinin bir aracı haline gelmiş ve kültür endüstrilerine teslim olmuştur.

183

KAYNAKÇA

KİTAPLAR

Adorno, Theodor W.: Minima Moralia, Metis Yayınları, 4. Baskı, çev. Orhan Koçak, Ahmet Doğukan, 2005

Adorno, Theodor W., Horkheimer, M.: Aydınlanmanın Diyalektiği, C.1, Kabalcı

Yayınevi, İstanbul 1995 Atiker, Erhan: Modernizm ve Kitle Toplumu, Vadi Yayınları, Ankara, 1998 Benjamin, Walter: “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden

Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı”, Pasajlar, çev. Ahmet Cemal, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1993

Çağan, Kenan: Popüler Kültür ve Sanat, Altın Küre

Yayınları, 1. Baskı, Haziran 2003 Çelikcan, Peyami: Müziği Seyretmek, Yansıma Yayınları,

Ankara, 1996 Denisoff, R. Serge: Inside MTV, Transaction Publishers, 1988 Erdoğan, İrfan, Alemdar, Korkmaz: Öteki Kuram, Erk Yayınları, Yenilenmiş

3. Baskı, 2010 Erdoğan, İrfan, Alemdar, Korkmaz: Popüler Kültür ve İletişim, Ümit

Yayıncılık, Ankara, 1994 Fiori, G.: Bir Devrimcinin Yaşamı: A. Gramsci,

çev. Kudret Emiroğlu, Ankara, V Yayınları, 1989

Frith, Simon: “Popüler müziğin endüstrileşmesi” Popüler

Müzik ve İletişim içinde, der. J.Lull, çev. Turgut İblağ, Çiviyazıları Yay, İstanbul, 2000

Goodwin, Andrew: Dancing in the Distraction Factory:

Music Television and Popular Culture,

184

Minneapolis, MN, USA: University of Minnesota Press, 1992

Gökçe, Gürol: Televizyon Program Yapımcılığı ve

Yönetmenliği, İstanbul: Der Yayınları, 1997

Horkheimer, Max: Akıl Tutulması, Metis Yayınları, 6. baskı,

çev. Orhan Koçak, 2005 Jay, Martin: Adorno, çev. Ünsal Oskay, Der Yay,

İstanbul, 2001 Jusdanis, Gregor: Gecikmiş Modernlik ve Estetik Kültür-

Milli Edebiyatın İcat Edilişi, çev. Tuncay Birkan, Metis Yayınları, 1998

Kalay, Ayşe: “Kliplerin Varolma Nedeni MTV”, Müziğin

Görselliği içinde, Kalkedon Yay., 2008 Kant, Immanuel: Seçilmiş Yazılar, çev. Nejat Bozkurt,

Remzi Kitabevi, İstanbul 1984. Kejanlıoğlu, Beybin: Frankfurt Okulu'nun Eleştirel Bir

Uğrağı: İletişim ve Medya, Bilim ve Sanat Yayınları, 2005

Korkmaz, Nilüfer, Yaylagül, Levent: “Kitle Kültürü/Popüler Kültür Tartışmaları”,

Medya, Popüler Kültür ve İdeoloji içinde, der. Levent Yaylagül, Nilüfer Korkmaz, Dipnot Yay. 1. Baskı, 2008

Lewis, Lisa: Gender Politics And MTV: Voicing The

Difference, Temple University Press, Phildelphia, 1990

Lull, James: Medya, İletişim, Kültür, çev. Nazife

Güngör, Vadi Yayınları, 1. basım, 2001. Lunn, Eugene: Marksizm ve Modernizm, çev. Yavuz

Alogan, Dipnot Yayınları, Ankara, 2011 McGregor, Craig: Pop Kültür Oluyor, çev. Gürol

Özferendeci, İstanbul, 2. Baskı, 2000 Niedzviecki, Hal: Dikizleme Günlüğü, Ayrıntı Yayınları, 1.

baskı, çev. Gökçe Gündüç, 2010

185

Oskay, Ünsal: “İletişim Sorununun Toplumsal Bir Süreç Olarak Değerlendirilmesi”, XIX. YY’dan Günümüze Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri içinde, Der Yay., 1999

Özkök, Ertuğrul: Sanat, İletişim ve İktidar, Tan Yayıncılık,

1. baskı, Mart 1982 Calvert, Clay: Voyeur Nation: Media Privacy and

Peering in Modern Culture, Westview Press, 2000

Parenti, Michael: Inventing Reality, St. Martin’s Press, New

York, 1986 Postman, Neil: Televizyon: Öldüren Eğlence, Ayrıntı

Yayınları, 3. baskı, çev. Osman Akınhay, 2010

Rigel, Nurdoğan: Elektronik Rönesans-Uydu Yayın ve

Kablolu TV Teknolojisiyle İzlenen Körfez Savaşı, Der Yayınları, İstanbul, 1991

Shuker, Roy: “Marketing and Mediating Popular Music:

the European Popular Music Industry”, The Media: An Introduction içinde, ed. Adam Briggs ve Paul Cobley, Longman Yay., 1998

Slater, Phil: Frankfurt Okulu, çev. Ahmet Özden,

Kabalcı Yay., 1. Baskı, 1998 Swingewood, Alan: Kitle Kültürü Efsanesi, çev. Aykut Kansu,

Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 1996 Temporal, Paul: Branding of MTV-Will Internet Kill the

Video Star?, Wiley Publications, 2008 Yaylagül, Levent: Kitle İletişim Kuramları, Dipnot

Yayınları, 1. baskı, 2006 Yaylagül, Levent: “Frankfurt Okulu’nda ‘Kültür Endüstrileri’

ve ‘Kitle Kültürü’ Yaklaşımı”, Medya, Popüler Kültür ve İdeoloji içinde, der. Levent Yaylagül, Nilüfer Korkmaz, Dipnot Yay. 1. Baskı, 2008

186

MAKALELER/TEZLER:

Adorno, Theodor W.: “Culture Industry Reconsidered”, New German Critique içinde, No. 6 (Sonbahar, 1975), s. 12-19

Aksel, Hakan: “Tematik Yayıncılık Örneği Olarak

Televizyon Haber Kanalları”, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi SBE), İstanbul, 2003

Baykal, Gökalp: “Bir İletişim Aracı Olarak Müzik”, (Çevrimiçi)

http://www.gokalpbaykal.com/makale/biriletisim.htm, 30 Temmuz 2011

Çoban, Barış: “Televizyon ve Tektipleşme”, İstanbul

Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Sayı 14, 2002, s. 687-700

Çelik, Hüseyin: “Müzik Televizyonu ve Kral TV Örneği”,

(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi SBE), Ankara, 1999

Çelikcan, Peyami: Tematik Yayıncılık ve Reklam, Akdeniz

İletişim, Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi Yayını, Antalya, Sayı 1, 2001

DeWeese, Victoria Jacoba: Does MTV Make Our Heroes?, bitirme

projesi, HvU Fac. Communicatie en Journalistiek, 2005

Dursun, Onur: “MEDYADA (BASINDA) EĞLENCEYLE

SUNULAN İDEOLOJİ Anadolu’da Vakit Gazetesinin Bulmacası Üzerine Bir Analiz”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi içinde, Sayı 37, 2009

Güzel, Meltem: “Televizyon Haberciliğinde Magazinleşme

(Karşılaştırmalı Bir Çalışma)”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007

Kayıkçı, Murat, “Adorno’nun Kültür Endüstrisi Kavramı

Üzerine”, Üniversite ve Toplum Dergisi içinde, Cilt 7, Sayı 2, Haziran 2007 (Çevrimiçi) http://www.universite-

187

toplum.org/content.php3?id=28, 24 Temmuz 2009

Kırhan, Aylin: “ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN

TEMATİK TELEVİZYON KANAL TERCİHLERİ-Kullanımlar ve Doyumlar Kuramı – Sosyal Öğrenme Kuramı Çerçevesinde Maltepe Üniversitesi’nde Bir Çalışma”, Yüksek Lisans Tezi, T.C. Maltepe Üniversitesi, İstanbul 2007

Kellner, Douglas: “Cultural Studies, Multiculturalism, And

Media Culture”, (Çevrimiçi) http://gseis.ucla.edu/faculty/kellner/papers/SAGEcs.htm, 19.09.2011

Kocakır, Gülçin: MTV Müziğin Tüm Renkleri Burada,

UNİQ Dergi içinde, Kasım 2008 Kurt, Ayşegül Yaman: “Adorno ve Horkheimer’ın Kültür

Endüstrisi Eleştirisi Üzerine Bir İnceleme”, Yüksek Lisans Tezi (Tez Danışmanı: Doç. Dr. Arzu Kihtir), İstanbul, 2009

Maman, Kamil: “Tematik Kanal Patlaması”, Cihan Haber

Dergisi, yıl 5, sayı: 18, (Çevrimiçi) http://www.cihandergi.com/detay.php?id=250&did=18, 06 Ağustos 2011

Marcuse, Herbert: “Art as Form of Reality”, 1972 Özden, Tuba: “Televizyonculukta ‘Tema’ Zamanı”,

AKSİYON Dergisi içinde, Sayı: 610, 2006 (Çevrimiçi) http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-20590-34-televizyonculukta-tema-zamani.html, 1 Eylül 2011.

Sakar, Mümtaz Hakan: “Popüler Müzik ve Müzik Eğitimi”,

Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi içinde, cilt 2/8, 2009, s. 385-393 (Çevrimiçi) http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt2/sayi8pdf/sakar_mumtazhakan.pdf, .

Yağcı, Sevgi: “MTV’nin Küreselleşme Serüveninde Yeni Bir Durak-MTV Türkiye”, Gazi

188

Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi içinde, s. 203-221, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2008

INTERNET KAYNAKLARI

Akyıldız, Tolga: “MTV Türkiye(li) Olacak mı?”, Hürriyet Gazetesi, 11.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5415885, 21 Haziran 2011

Anonim, “CNN Launches”,http://www.history.com/this-

day-in-history/cnn-launches, (Çevrimiçi) 05 Ağustos 2011

Anonim: CNN’nin Tarihçesi, (Çevrimiçi)

http://www.markalartarihi.com/html/cnn.htm , erişim tarihi: 05 Ağustos 2011

Anonim: “Müziğin Başlangıcı”, (Çevrimiçi)

http://www.muziktarihcesi.com/muzigin-baslangici.html, 30 Temmuz 2011

Anonim: “Televizyonun İcadı-İcatlar Tarihi”,

(Çevrimiçi)http://www.buzlu.org/televizyonun-icadi, 08 Temmuz 2011

Bellafante, Ginia: “Teen Wolf-A Teenager Lerans He’s A

Breed Apart”, New York Times, 03.06.2011, (Çevrimiçi) http://tv.nytimes.com/2011/06/04/arts/television/teen-wolf-on-mtv-with-tyler-posey-review.html?ref=mtvnetworks, 21 Haziran 2011

Çölaşan, Hayri “Televizyonun Tarihi”, (Çevrimiçi)

http://www.kameraarkasi.org/tv/tarih/baird.html, 08 Temmuz 2011

Doğuş Yayın Grubu: Tematik Televizyon Kanalları,

http://www.dogusgrubu.com.tr/web/23-157-1-1/dogus_grubu_-_tr/sektorler/medya/televizyon_kanallari, (Çevrimiçi) 06 Ağustos 2011

Haber Türk Gazetesi: “Ödül Töreninde Skandal”, Magazin Eki

içinde, 06.06.2011, (Çevrimiçi) http://magazin.haberturk.com/dunyadan/hab

189

er/637397-odul-toreninde-skandal-galerivideo, 21 Haziran 2011

Hürriyet Gazetesi: “30 Yaş Üstü Tartışması”, Magazin içinde,

19.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5463414, 21 Haziran 2011

Los Angeles Times: “Parents vs. Skin”, Editorial, 22 Ocak 2011

(Çevrimiçi) http://www.latimes.com/news/opinion/editorials/la-ed-mtv-20110122,0,2642216.story, 23.01.2011

Lowry, Tom: “Can MTV Stay Cool?”, Bloomberg

Businessweek içinde, 20.02.2006, (Çevrimiçi)http://www.businessweek.com/magazine/content/06_08/b3972001.htm, 23 Haziran 2011

McChesney, Robert: “MTV's Success with Teenagers”, 20 Şubat

2006,(Çevrimiçi)http://www.writework.com/essay/mtv-s-success-teenagers/q/robert+mcchesney, 16.01.2011

Övet, Esin: “MTV’den Sezen’e ambargo”, Sabah

Gazetesi, 16.11.2006, (Çevrimiçi) http://arsiv.sabah.com.tr/2006/11/16/gun110.html, 21 Haziran 2011

Pfanner, Eric: “Who Needs Europe, Anyway? Turkey Has

Its Very Own MTV”, New York Times, 11.12.2006, (Çevrimiçi) http://www.nytimes.com/2006/12/11/business/worldbusiness/11mtv.html?sq=MTV%20Turkey&st=cse&adxnnl=1&scp=1&adxnnlx=1308662829-4HLS8Pr+Dwf8IlHnIZ+wPQ, 21 Haziran 2011

Radikal Gazetesi: “MTV Türkiye, Eylül’de İzleyici İle

Buluşuyor”, İnternet Baskısı, Kültür/Sanat içinde, 18/05/2006 (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=187645, 25 Mart 2009

190

Radikal Gazetesi: “MTV’ye VJ olmanın tam zamanıdır”, 24.07.2006, (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=786858&Date=21.06.2011&CategoryID=113, 21 Haziran 2011

Seibert, Fred: “MTV Music Television the Logo”,

(Çevrimiçi) http://fredseibert.com/post/68774160/mtv-music-television-the-logo, 27 Eylül 2011

Semercioğlu, Cengiz: “Türkiye MTV’den atıldı”, Hürriyet

Gazetesi, 28.08.2010, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15655878, 21 Haziran 2011

Tarhan, Fahri: “İmajını Beğenmedim, Seni Kovuyorum!”,

Milliyet Gazetesi İnternet Baskısı, Popüler Kültür içinde, 27/01/2004 (Çevrimiçi) http://www.milliyet.com.tr/2004/01/29/sanat/san09.html, 25 Mart 2009

Tezel, Mevlüt: “MTV Türkiye Yayında”, Hürriyet

Gazetesi, 25.10.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5310430, 21 Haziran 2011

Tezel, Mevlüt: “Bayramda Yayındayız”, MTV Türkiye’nin

Kurucusu Esra Oflaz ile bir Söyleşi, Hürriyet Gazetesi, Kelebek Eki, 30.08.2006, (Çevrimiçi) http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4998372_p.asp, 20 Eylül 2011

Logoorange Paris: “MTV Logo”

http://www.logoorange.com/logodesign-M.php, erişim tarihi: 27.09.2011

MTV Amerika Resmi Internet Sitesi: www.mtv.com MTV Avrupa Resmi Internet Sitesi: www.mtv.tv mtvU Resmi İnternet Sitesi: www.mtvu.com vh1 Kanalı Resmi Internet Sitesi: www.vh1.com

191

MTV Basın Bülteni resmi Sitesi: www.mtvpress.com D-Smart Platformu Resmi Internet Sitesi: www.dsmart.com.tr Digiturk Platformu Resmi Internet Sitesi: www.digiturk.com.tr Doğuş Yayın Grubu Resmi Internet Sitesi: www.dogusgrubu.com.tr/web/23-157-1-

1/dogus_grubu_-_tr/sektorler/medya/televizyon_kanallari

Tivibu Platformu Resmi Internet Sitesi: www.tivibu.com.tr/web/tv Teledünya Platformu Resmi Internet Sitesi: www.kablotv.net/teledunya-temel-

paket.html TRT Müzik Resmi Internet Sitesi: www.trt.net.tr/trtmuzik DİĞER KAYNAKLAR Anonim: RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu)

6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun, Beşinci Bölüm, Yayın Hizmeti İçeriği, Kanun No : 6112, Kabul Tarihi : 15/2/2011, Yayımlandığı R.G.: Tarih: 03/03/2011 Sayı: 27863 (Çevrimiçi) http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=5a3cac1e-b6d9-4b23-bc7a-8dcd671fceba, 29 Eylül 2011

Anonim: T.C. M.E.B., MEGEP (Mesleki Eğitim ve

Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi)- Radyo-Televizyon Yapım ve Yayıncılığı-Televizyon Yayıncılığının Temelleri, Ankara, 2006 (Çevrimiçi) http://cygm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/radyotv/moduller/televizyon_yayinciliginin_temelleri.pdf, 20 Haziran 2011

Goodman, Barak, Dretzin, Rachel (PBS): The Merchants of Cool, PBS Belgeseli,

Yayın Tarihi: 27/2/2001, (Çevrimiçi) http://www.pbs.org/wgbh/pages/frontline/video/flv/generic.html?s=frol02p70&continuous=1, 16 Ocak 2011

192

MTV Networks International, Marketing/Communication Department: MTV Gobal Fact Sheet,

http://mcdepk.com/mtvpartnership/downloads/mtv_global_fact_sheet.pdf, erişim tarihi: 22.09.2011

MTV Tam Program Listesi Internet Adresi: tviv.org/MTV/Program_Listing, erişim

tarihi: 23 Eylül 2011 Revillion, Pacome & Rousier, Aline: Thematic TV-Key Economics and

Prospects to 2016 (A Euroconsult Research Report), Mayıs 2007

Rand Health Organization: “Does Watching Sex on Television

Influence Teens’ Sexual Activity?” http://www.rand.org/pubs/research_briefs/RB9068/index1.html, 2004 (Çevrimiçi) 07 Ocak 2011

193

EKLER

MTV’NİN İLK LOGOSU

MTV LOGOSU (2010 YILINA KADAR KULLANILAN KLASİK LOGO)

194

MTV’NİN ÇEŞİTLİ LOGOLARI

MTV’nin ilk dönemlerindeki en dikkat MTV’nin 30 yıl çekici spot olan “aya MTV bayrağı boyunca kullanılan diken astronot” görseli klasik logosunun ilk taslağı

MTV LOGOSU (Yenilenen)

ESKİ LOGO YENİ LOGO

195

MTV AVRUPA’NIN 1991 YILI MART AYINA AİT YAYIN AKIŞI

SAAT PROGRAMIN ADI TÜRÜ

07:00 Awake on the Wild Side Sabah Şovu/Müzik

09:00 Music Videos (Daisy Fuentes) Müzik

12:00 Music Videos (Andrew Daddo) Müzik

15:00 Spring Break’91 Müzik/Özel Etkinlik

16:00 Yo! MTV Raps Müzik

16:30 Totally Pauly Komedi Şov

18:00 Dial MTV Müzik

19:00 MTV’s Half Hour Comedy Hour Komedi Şov

19:30 Hot Seat Müzik

20:00 Prime with Martha Quinn Realite Şov/Haber

22:00 House of Style Realite Şov

23:30 Bootleg MTV Müzik

00:00 120 Minutes Müzik

(Kaynak: Goodwin, Andrew, Dancing in the Distraction Factory: Music Television and Popular Culture, Minneapolis, MN, ABD: University of Minnesota Press, 1992, s. 143)

196

MTV.COM INTERNET SİTESİNDEN ALINAN HAFTALIK YAYIN AKIŞI

[04-10 EYLÜL 2011]

4 Eylül 2011 PAZAR Gününün YAYIN AKIŞI

SAAT ŞOVUN ADI BÖLÜMÜN

BAŞLIĞI DERECELENDİRME

06:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #1

NR

07:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #2

NR

08:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #3

NR

09:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #4

NR

10:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #5

NR

11:00 Awkward. The Scarlet Eye TV-14

11:30 Awkward. Jenna Lives TV-14

12:00 Awkward. Queen Bee-atches TV-14

12:30 Awkward. Over My Dead Body TV-14

13:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

14:00 The Challenge: Rivals Reunion TV-14

15:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

16:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

17:00 2011 MTV VMA's 2011 MTV VMA's TV-14

19:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

19:30 Cuff'd Episode 1 TV-14

20:00 Jersey Shore Crime And Punishment

TV-14

21:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

197

22:00 Jersey Shore After Hours 401 TV-14

22:30 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

23:00 2011 MTV VMA's 2011 MTV VMA's TV-14

01:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

02:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

03:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

03:30 Death Valley Pilot TV-14

04:00 Cuff'd Episode 1 TV-14

04:30 Rob Dyrdek's Fantasy Factory

Who is Rob Dyrdek?

TV-PG

05:00 Rob Dyrdek's Fantasy Factory

Cheese Ballers! TV-PG

05:30 Rob Dyrdek's Fantasy Factory

Making Moves TV-PG

5 Eylül 2011 PAZARTESİ Gününün YAYIN AKIŞI

06:00 AMTV SUMMER JAMS TV-PG

07:00 AMTV: 10 on Top Countdown

TV-PG

08:00 AMTV TEEN TAKEOVER

TV-PG

08:30 10 on Top TV-PG

09:00 Jersey Shore Crime And Punishment

TV-14

10:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

11:00 Jersey Shore The Great Depression TV-14

12:00 Jersey Shore Kissing Cousins TV-14

13:00 Jersey Shore A Cheesy Situation TV-14

14:00 Jersey Shore GTF - Gym, Tan, FindOut Who Sammi Is Texting

TV-14

198

15:00 Jersey Shore A House Divided TV-14

16:00 Jersey Shore At The End Of The Day

TV-14

17:00 Jersey Shore Going To Italia TV-14

18:00 Jersey Shore Like More Than A Friend

TV-14

19:00 Jersey Shore Twinning TV-14

20:00 Jersey Shore Crime And Punishment

TV-14

21:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

22:00 Ridiculousness

Ep. 102 TV-PG

22:30 Death Valley

Help Us Help You TV-14

23:00 Cuff'd

Episode 2 TV-14

23:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

00:00 Death Valley Help Us Help You TV-14

00:30 Cuff'd Episode 2 TV-14

01:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

02:00 That '70s Show Vanstock TV-PG

02:30 That '70s Show Laurie Moves Out TV-14

03:00 AMTV LATEST AND GREATEST

TV-PG

04:00 AMTV: KILLER COLLABORATIONS

TV-PG

05:00 AMTV ALL NIGHTER TV-PG

6 Eylül 2011 SALI Gününün YAYIN AKIŞI

06:00 AMTV: COMING ATTRACTIONS

TV-PG

07:00 AMTV: 10 on Top Countdown

TV-PG

08:00 AMTV GROUPS THAT ROCK

TV-PG

199

09:00 MADE Pageant - Ariana TV-PG

10:00 MADE Salsa Dancer - Mia TV-PG

11:00 MADE Singer - Kenna TV-PG

12:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

13:00 Awkward. Queen Bee-atches TV-14

13:30 Awkward. Over My Dead Body

TV-14

14:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

15:00 Cuff'd Episode 2 TV-14

15:30 Death Valley Help Us Help You TV-14

16:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

16:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

17:00 That '70s Show Vanstock TV-PG

17:30 That '70s Show Laurie Moves Out TV-14

18:00 That '70s Show Hunting TV-14

18:30 That '70s Show Eric's Stash TV-PG

19:00 Awkward. Queen Bee-atches TV-14

19:30 Awkward. Over My Dead Body

TV-14

20:00 Teen Mom (Season 3) Taking It Up A Notch

TV-PG

21:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

22:00 Teen Mom (Season 3)

Stay With Me TV-PG

23:00 Awkward.

The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

23:30 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

200

00:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

01:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

01:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

02:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

03:00 AMTV: HIP HOP HEAVYWEIGHTS

TV-PG

04:00 AMTV: CLASSIC CLIPS

TV-PG

05:00 AMTV: ALL NIGHTER

TV-PG

05:30 Trick It Out TV-PG

7 Eylül 2011 ÇARŞAMBA Gününün YAYIN AKIŞI

06:00 AMTV LATEST AND GREATEST

TV-PG

07:00 AMTV: 10 on Top Countdown

TV-PG

08:00 AMTV: KILLER COLLABORATIONS

TV-PG

09:00 True Life I'm Going to Skatopia

NR

10:00 True Life I'm Under Peer Pressure

NR

11:00 True Life I'm the Black Sheep NR

12:00 Cuff'd Episode 2 TV-14

12:30 Death Valley Pilot TV-14

13:00 Death Valley Help Us Help You TV-14

13:30 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

14:00 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

14:30 Extreme Cribs NR

15:00 Extreme Cribs NR

201

15:30 Extreme Cribs NR

16:00 Extreme Cribs NR

16:30 Extreme Cribs NR

17:00 That '70s Show Hunting TV-14

17:30 That '70s Show Eric's Stash TV-PG

18:00 That '70s Show Kitty and Eric's Night Out

TV-PG

18:30 That '70s Show Red Gets a Job TV-14

19:00 True Life I'm Moving Back In With My Parents

NR

20:00 Awkward. Over My Dead Body

TV-14

20:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

21:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

22:00 The Challenge: Rivals

The S#!@ They Should Have Shown

TV-14

23:00 Jersey Shore Twinning TV-14

00:00 Jersey Shore Crime And Punishment

TV-14

01:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

02:00 Awkward. Over My Dead Body

TV-14

02:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

03:00 AMTV: BOOTY SHAKE PLAYLIST

TV-PG

04:00 AMTV CLUBLAND TV-PG

05:00 AMTV ALL NIGHTER TV-PG

8 Eylül 2011 PERŞEMBE Gününün YAYIN AKIŞI

06:00 AMTV MUSIC'S FIERCEST FEMALES

TV-PG

202

07:00 AMTV: 10 on Top Countdown

TV-PG

08:00 AMTV LATEST AND GREATEST

TV-PG

09:00 When I Was 17 Wiz Khalifa, Mark Ballas, Elizabeth Berkley

NR

09:30 When I Was 17 Jordan Knight, Shane West, Tristan Wilds

NR

10:00 When I Was 17 Deena Cortese, Jenna Ushkowitz, Patrick Stump

NR

10:30 When I Was 17 Vinny, Sammi, Ronnie

NR

11:00 When I Was 17

Bow Wow, Christopher Mintz-Plasse, Colbie Caillat

NR

11:30 When I Was 17 Big Sean, Kreayshawn, Tyler, The Creator

NR

12:00 Awkward. Over My Dead Body

TV-14

12:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

13:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

14:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

15:00 Jersey Shore Crime And Punishment

TV-14

16:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

17:00 That '70s Show Kitty and Eric's Night Out

TV-PG

17:30 That '70s Show Red Gets a Job TV-14

18:00 That '70s Show Burning Down the House

TV-PG

18:30 That '70s Show The First Time TV-PG

19:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

203

19:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

20:00 Jersey Shore Crime And Punishment

TV-14

21:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

22:00 Jersey Shore

TV-14

23:00 Jersey Shore TV-14

00:00 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

00:30 Death Valley Pilot TV-14

01:00 Death Valley Help Us Help You TV-14

01:30 Cuff'd Episode 2 TV-14

02:00 Jersey Shore TV-14

03:00 AMTV BEST MOVES TV-PG

04:00 AMTV: FIRST IMPRESSIONS

TV-PG

05:00 AMTV ALL NIGHTER TV-PG

9 Eylül 2011 CUMA Gününün YAYIN AKIŞI

06:00 MADE Song House - Kelsie and Jasmine

TV-PG

07:00 MADE Redan Pageant TV-PG

08:00 MADE Fit Mom - Venessa TV-PG

09:00 Parental Control TV-14

09:30 Parental Control TV-14

10:00 Parental Control TV-14

10:30 Parental Control TV-14

11:00 Parental Control TV-14

11:30 Parental Control TV-14

204

12:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

12:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

13:00 Death Valley Pilot TV-14

13:30 Death Valley Help Us Help You TV-14

14:00 The Challenge: Rivals The S#!@ They Should Have Shown

TV-14

15:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

16:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

17:00 That '70s Show Burning Down the House

TV-PG

17:30 That '70s Show The First Time TV-PG

18:00 That '70s Show Afterglow TV-14

18:30 That '70s Show Kiss of Death TV-14

19:00 Death Valley Pilot TV-14

19:30 Death Valley Help Us Help You TV-14

20:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

21:00 Jersey Shore TV-14

22:00

Billy Madison Billy Madison TV-PG

00:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG

00:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

01:00 Jersey Shore TV-14

02:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

03:00 The Challenge: Rivals The S#!@ They Should Have Shown

TV-14

04:00 Death Valley Pilot TV-14

04:30 Death Valley Help Us Help You TV-14

205

05:00 Cuff'd Episode 1 TV-14

05:30 Cuff'd Episode 2 TV-14

10 Eylül 2011 CUMARTESİ Gününün YAYIN AKIŞI

06:00

Camp'd Out Sports Camp NR

07:00 Extreme Cribs NR

07:30 Extreme Cribs NR

08:00 Extreme Cribs NR

08:30 Extreme Cribs NR

09:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together

TV-PG

10:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

11:00

When I Was 17 NR

11:30

10 on Top TV-PG

12:00 Awkward. Over My Dead Body TV-14

12:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

13:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

14:00 Jersey Shore TV-14

15:00 Death Valley Help Us Help You TV-14

15:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

16:00 Billy Madison Billy Madison TV-PG

18:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14

19:00 Jersey Shore TV-14

20:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG

206

21:00 Awkward. Over My Dead Body

TV-14

21:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch

TV-14

22:00 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

22:30 Death Valley Help Us Help You TV-14

23:00 Jersey Shore TV-14

00:00 House of Wax House of Wax TV-14

02:30 Death Valley Pilot TV-14

03:00 Death Valley Help Us Help You TV-14

03:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG

04:00 Cuff'd Episode 2 TV-14

04:30 Cuff'd Episode 1 TV-14

05:00 Extreme Cribs NR

05:30 Extreme Cribs NR

NR [Not Rated]: Herhangi bir reyting kategorilendirmesi yapılmayan reyting değeri; TV-PG [Parental Guidance Suggested]: Bu program, bazı ailelerin çocukları için uygun bulmayacağı bazı materyaller içerebilir. Program sıklıkla kaba dil, sınırlı şiddet, cinsel diyaloglar ve durumlar içerebilir.; TV-14 [Parents Strongly Cautioned]: Bu program, ailelerin 14 yaşın altındaki çocukları için uygun bulmayacağı materyaller içeriyor olabilir. Bu program sofistike temalar, cinsel içerik, kaba dil ve çok daha yoğun şiddet içeriyor olabilir. (kaynak: http://www.ridgenet.org/wrhs/about/rating.htm)

207

MTV AVRUPA 11 EYLÜL 2011 YAYIN AKIŞI

YAYIN ZAMANI

PROGRAMIN ADI

RESMİ INTERNET SİTESİNDEKİ BÖLÜM TANIMI

06:00 BREAKFAST CLUB

Güne başlamak için sabah kahveniz veya çayınız niyetine izlenebilecek program.

08:00 TOP 10 MTV’nin en iyi 10 parçayı geri sayımla sunduğu liste programı.

09:00 TOP 10

10:00 100 % MTV MTV tarihinde iz bırakmış en büyük ve en sevilen parçaların yayınlandığı program.

12:00 TRIPLE PLAY MTV’nin arşivinden üç parça arka arkaya, mini müzik maratonu.

13:00 TOP 50 COUNTDOWN

En iyi 50 video geri sayımla sunulurken, bütün gün müzik dolu geçmesini sağlıyor.

17:00 AUDRINA Audrina güneşli Palm Springs’te ilk bikini takvim çekimini yapar. Ailesi Mark ve Lynn ile akşam yemeğinde buluşur, Audrina ve kardeşi Maky ev aramaya giderler. Spark ailesi bir aile yemeğine katılmak için OC evinde bir araya gelen Patridge ailesine katılmak üzere uçarlar.

17:30 THE FAMILY CREWS

Aileye verdiği kötü haberlerden sonra, Terry bu kara bulutları dağtmak için evde kapsamlı bir tadilata girişir.

18:00 WHEN I WAS 17 Multi Platin albüm ödüllü Rapçi Ludacris, Rocker, Pete Wentz & the Biggest Loser’s Fitness Guru, Jillian Michaels yaşamlarının 17’sindelerken nasıl olduğunu anlatıyor. Kim Pizza Hut’ta çalış? Kim bu hayattaki en büyük kaybeden olduğunu düşünüyordu? Kim konserlerde gizlice kulise sızardı? Hepsi bu programda.

18:30 I USED TO BE FAT

Evde eğitim alan genç asla sahip olmadığı iki şeye, yani arkadaşlara ve özgüvene kavuşmak için obezlikten kurtulmaya çalışıyor.

208

YAYIN ZAMANI

PROGRAMIN ADI

RESMİ INTERNET SİTESİNDEKİ BÖLÜM TANIMI

19:30 PARIS HILTON'S BRITISH BFF

11 İngiliz kadın ve bir erkek Londra’nın merkezinde bu televizyon şöhretinin yeni en iyi arkadaşı olmak için yarışıyor.

20:30 EVOLUTION OF

Artistlerin geçmiş ve şimdiki müzik dehalarına odaklanan yarım saatlik program.

21:00 16 AND PREGNANT

Jordan ve kız kardeşi, Jordan’ın hamileliğine kadar manken ve en iyi arkadaşlardır. Şimdi onun erkek arkadaşı ve kız kardeşi bir numara olmak için birbirleriyle mücadeleye girişir. Desteğe ihtiyacı olduğu bir zamanda Jordan’ın hayatındaki en önemli kişiler sadece stresine stres katmaktadır.

22:00 HARD TIMES OF RJ BERGER

20. yıldönümlerinden bir gece önce, RJ’in anne babası onu bir düello yemeğine davet eder. RJ annesi ile babası arasında bir tercih yapmaya zorlanır. Bu esnada Miles sağlıklı yaşam için bir amigo kız topluluğuna katılır.

22:30 AWKWARD Jenna alçısını çıkarır ama gömleği de bu esnada yırtılır. Kötü kızlar Sadie ve Lissa Jenna’nın kızların soyunma odasındaki çıplak bir fotoğrafını tüm okula yayınca, Jenna gene tüm dikkatleri üzerinde toplar. Tüm alaylar ve dedikodulara rağmen, bu oyun büyük aşkı Matty’den ve onun en kankası Jake’den bazı şaşırtıcı reaksiyonlara da yol açar.

23:00 FIST OF ZEN Dikbaşlı batılı gençler, güçlü ve biraz bunamış Zen efendisinin belirlediği 10 ağır görevi yerine getirerek bir yandan büyük miktarda nakit para kazanırken bir yandan aydınlanmanın acı dolu bir yolunu keşfederler.

23:30 FIST OF ZEN

00:00 WORLD STAGE MTV tüm dünyayı gezip en iyi canlı sahne performanslarını izleyicilere sunuyor.

01:00 MUSIC MIX Tüm gece müzik.

209

VH1 KANALINDA YAYINLANAN BAZI PROGRAMLAR*

PROGRAM ADI TÜRÜ

Audrina Realite Şov/Dizi

Basketball Wives LA Realite Şov/Dizi

Basketball Wives Season 3 Realite Şov/Dizi

Behind The Music Müzik

Behind The Music Remastered Müzik

Beverly Hills Fabulous Realite Şov

Celebrity Rehab 5 Realite Şov

Don't Forget The Lyrics Yarışma/Müzik

Famous Food Realite Şov

La La's Full Court Life Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

Love & Hip Hop Realite Şov/Dizi

Mob Wives Realite Şov/Dizi

Pop Up Video Müzik

Rock Docs Müzik

Rock 'n' Roll Fantasy Camp 2 Müzik

Saddle Ranch Realite Şov

Saturday Night Live on VH1 Komedi Şov

Single Ladies Dizi

That Metal Show Talk Şov/Müzik

The Greatest Müzik

The T.O. Show Season 3 Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

Ton of Cash Yarışma

Top 20 Video Countdown Müzik

Tough Love Miami Realite Şov/Dizi

* VH1 kanalının tam program listesi için bkz. www.vh1.com , erişim tarihi: 21.09.2011

210

VH1 Big Morning Buzz Live Haber Şov

VH1 News Presents Haber Şov

VH1 Storytellers Müzik/Belgesel

Wedding Wars Realite Şov/Yarışma

Why Am I Still Single? Realite Şov

MTV, MTV AVRUPA ve MTV TÜRKİYE’NİN DÜNDEN

BUGÜNE VJ’LERİ

MTV Amerika’nın Geçmişten Bugüne VJ’leri

KANAL Geçmiş VJ’ler Şu Anki VJ’ler

MTV1 Adam Curry

Adrienne Bailon

Alan Hunter

Alexa Chung

Ananda Lewis

Andrew Daddo

Bill Bellamy

Brian McFayden

Carmen Electra

Carolyne Heldman

Carson Daly

China Kantner

Chris Hardwick

Cipha Sounds

Colin Quinn

Daisy Fuentes

Damien Fahey

Dan Cortese

Daniel Orlowski

Dave Holmes

Dave Kendall

VJ Bulunmamaktadır

211

DJ Clue

Doctor Dré

Downtown Julie Brown

Ed Lover

Fab 5 Freddy

Hilarie Burton

Iann Robinson

Idalis DeLeon

J.J. Jackson

Jim Shearer

Jesse Camp

John Ales

John Norris

John Sencio

Julie Brown

K.K. Holiday

Karen Campbell (VJ)

Karen Duffy

Kari Wührer

Karyn Bryant

Kevin Seal

La La Vasquez

Laura Lifshitz

Lewis Largent

Kennedy

Lyndsey Rodrigues

Matt Pinfield

Mark Goodman+

Maria Sansone

Martha Quinn

Moon Zappa

212

Nadia (Global Groove)

Nina Blackwood

Pauly Shore

Quddus

Rachel Sweet

Raymond Munns

Riki Rachtman

Serena Altschul

Simon Rex

Stephen Colletti

Steve Isaacs

Susie Castillo

Sway

Teck Holmes

Thalia DaCosta

Tim Sommer

Toby Amies

Tyrese

Vanessa Minnillo

MTV2 Abby Gennet

Amanda Diva

Chandler Leonard

Chris Booker

Dirty

Jancee Dunn

Jesse Blaze

Jim Shearer

Kris Kosach

Steph Lova

Todd Richards

Jose Mangin (MTV2.com Headbangers

Ball)

Matt Pinfield (MTV2 Matt Pinfield ile

120 Minutes)

DJ Envy (MTV2 Sucker Free

Countdown)

Angela Yee (MTV2 Sucker Free

Countdown)

mtvU Taiwan Brown Carly Henderson

213

Sara Baiyu Chen

MTV Avrupa’nın Geçmişten Bugüne VJ’leri

VJ’leri Dönemleri Sundukları Programlar

Simone Angel 1991–1998 Party Zone, MTV Dance, Dance Floor

Paul King 1989–1994 MTV News, Morning Mix, Hitlist UK, MTV's Greatest Hits, 120 Minutes

Ray Cokes 1987–1996 Most Wanted, X-Ray Vision, The Big Picture

Pip Dann 1988–1994 Dial MTV, MTV at the Movies, Post Modern, Music Non Stop, European Top 20, XPO

Kristiane Backer 1989–1994 MTV's Coca-Cola Report, European Top 20, Awake on the Wild Side

Rebecca De Ruvo 1991–1995 Awake on the Wild Side, Dial MTV

Steve Blame 1987–1994 MTV News

Chris Salewicz 1987–1994 MTV News

Sophie Bramly 1987–1991 Yo!

Vanessa Warwick 1990–1997 Headbangers Ball

Marijne van der Vlugt

1991–1995 The Pulse With Swatch, Post Modern

Ingo Schmoll 1993–1994 Morning Mix

Davina McCall 1994–1998 Hangin' Out, Hitlist UK, Cinematic, Singled Out

Carolyn Lilipaly 1994–1998 MTV News, MTV News at Night, Hitlist UK

Toby Amies 1995–1999 Alternative Nation, US Top 20, MTV HOT

Lisa I'Anson 1993–1995 MTV News, The Soul of MTV

214

Eden Harel 1995–2002 European Top 20, Select MTV, Dancefloor Chart

Terry Christian 1991 XPO, Morning Mix

John Kearns MTV News

Hugo De Campos 1994–1996 Dial MTV, The End?, Stylissimo

Lars Beckung 2000–2002 mtv:new

Axl Smith

Ulrika Eriksson 1998

MTV News, Hitlist UK, Select MTV, Nordic Top 5, MTV Select, MTV News, MTV:New

Thomas Madvig 1997 Select MTV, MTV News

Maria Guzenina Morning mix

Maiken Wexø 1987–1991 Coca-Cola Report, MTV News, XPO

Marcel Vanthilt 1987–1990

Julie Brown 1988–1989 Club MTV (MTV Amerika’dan yayın)

Enrico Silvestrin 1994–1997 Hangin' Out, Select MTV, Afternoon Mix

Camila Raznovich 1996–1998 MTV Amour, Hangin' Out, MTV Summer Festivals, MTV Beach House

Cat Deeley 1997–2002 Hitlist UK, Stylissimo, MTV News

Julia Valet Superock, MTV Hot

Christian Ulmen MTV Hot

Trevor Nelson The Lick

Becky Griffin Dancefloor Chart

Neil Cole European Top 20, Select MTV, The Fridge

Joanne Colan European Top 20

Kicki Berg European Top 20, Nordic Top 5, MTV Supermercado

Ina Géraldine 2003–2004 Euro Top 20

215

Amelia Hoy 2004–2006 Euro Top 20

Jason Danino-Holt 2006 Switched On

Charlotte Thorstvedt 2006–2009 Euro Top 20

Matthew Bailey 2009–2010 Euro Top 20

MTV Türkiye VJ’leri ve Sundukları Programlar

VJ’ler Dönemleri Sundukları

Program

Alper Etiş 2006-2011 BeniMTV'M

Bertan Horasan Ekim 2007-2008

Beste Bereket 2010-2011 Sinema-TR

Burak Aydoğan 2010

Can Bonomo 2009

Ebru Kuş [VJ Search Bayan Kazananı] 2006-2007

Eyüp Çakmak [VJ Search Bay Kazananı] 2006-2007

Melisa Toros 2011 High Score

Merthan Yalçın 2010

Metehan Çakır 2010-2011 The Rock Chart

Seda Bakan 2007-2008

Selin Akal 2007-2008

Semra Altınel 2010 Kontra Atak

Sevil Uyar 2010 The Rock Chart

Toprak Sergen 2009 İkilem

216

MTV’DE 1981-1989 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR

VE TÜRLERİ

Programlar Yayın Yılı Türü

The Cutting Edge 1983–1987 Müzik

Dial MTV 1986-1996 Müzik

Headbangers Ball 1987–1995 Müzik

Heavy Metal Mania 1985–1987 Müzik

MTV Unplugged 1989–1999, 2001–2002, 2005, 2007, 2009–halen

Müzik

120 Minutes 1986–2000 Müzik

Party Zone 1987-2010 Müzik

Street Party 1989–1992 Müzik

Top 20 Video Countdown

1984–1997 Müzik

We're Dancin' 1982–1983 Müzik

Yo! MTV Raps 1988–1995, 2008 Müzik

The Big Picture 1988 Haber Şov

Fast Forward 1983 Haber Şov

House of Style 1989–2000 Haber Şov

The Week In Rock 1987–1997 Haber Şov

Remote Control 1987–1990 Yarışma

The 1/2 Hour Comedy Hour 1988 Komedi Şov

AL-TV 1984–1999 Komedi Şov

217

Just Say Julie 1989–1992 Komedi Şov

Shorts 1981–halen Komedi Şov

Totally Pauly 1989–1994 Komedi Şov

Way USA 1988 Komedi Şov

Andy Warhol's Fifteen Minutes

1985–1987 Talk Şov

The Monkees 1985–1987 Yeniden yayınlanan program

Monty Python's Flying Circus 1988

Yeniden yayınlanan program

The Young Ones 1987–1988 Yeniden yayınlanan program

Camp MTV 1989 Sezonluk Program

MTV's New Year's Eve 1981–halen Sezonluk Program

MTV Video Music Awards

1984–halen Ödül Töreni

218

MTV’DE 1990-1999 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR

VE TÜRLERİ

Programın Adı Yılı Türü

3 From 1 1993 Müzik

Alternative Nation 1992–1996 Müzik

Amour Mid 90's Müzik

Amp 1997–2001 Müzik

Beat Suite 1999–2000 Müzik

Brand New 1999 Müzik

Club MTV 1985–1992 Müzik

Chillout Zone 1993-2010 Müzik

Dance Floor 1996-1997 Müzik

Dance Floor Chart Show 1996 Müzik

Eye Spy Video 1998 Müzik

The Grind 1992–1997 Müzik

Hangin' with MTV 1992 Müzik

Hot 1996-1997 Müzik

The Hot Zone 1999–2001 Müzik

Lunch with Jesse 1998–2000 Müzik

Making the Video 1999–halen Müzik

MTV Jams 1996–2000 Müzik

MTV Live 1997–1998, 2008–halen Müzik

MTV Dance 1994 Müzik

MTV Unplugged 1989–1999, 2001–2002, 2005, 2007, 2009–halen

Müzik

PostModern MTV 1990 Müzik

The Return of the Rock 1999–2001 Müzik

Rock Block 90’ların başı Müzik

219

Rock Line 1990–1992 Müzik

Say What? 1995–1999 Müzik

Select MTV 1996-? Müzik

So 90's 1997–1999 Müzik

Spankin' New Music 1999–2001 Müzik

The Soul 90’ların başı Müzik

Superock 1995 Müzik

Total Request 1997–1998 Müzik

Total Request Live (TRL) 1998–2008 Müzik

TRL Wannabes 1999–2000 Müzik

12 Angry Viewers 1997–1998 Müzik

Video Clichés 1999 Müzik

MTV XPO 90’ların başı Müzik

Yo! 1996–1999 Müzik

Biorhythm 1998 Haber Şov

Diary 1999–2005 Haber Şov

Like We Care 1992 Haber Şov

MTV News 1515 1998–2000 Haber Şov

MTV Sports 1992–1997 Haber Şov

Sex in the '80s 1990 Haber Şov

Sex in the '90s 1992–1994 Haber Şov

Ultrasound 1998–2001 Haber Şov

UNfiltered 1995 Haber Şov

FANatic 1998–2000 Realite Şov

Global Groove 1999 Realite Şov

The Real World 1992–halen Realite Şov

Road Rules 1995–2004, 2007 Realite Şov

The Blame Game 1998–2000 Yarışma Şov

220

The Cut 1998 Yarışma Şov

Idiot Savants 1996–1997 Yarışma Şov

Lip Service 1992–1995 Yarışma Şov

Sandblast 1994–1996 Yarışma Şov

Say What? Karaoke 1998–2001 Yarışma Şov

Singled Out 1995–1998 Yarışma Şov

Trashed 1994 Yarışma Şov

Turn It Up 1990 Yarışma Şov

webRIOT 1999–2000 Yarışma Şov

Apartment 2F 1997 Komedi Şov

Austin Stories 1997–1998 Komedi Şov

The Ben Stiller Show 1990–1991 Komedi Şov

Buzzkill 1996 Komedi Şov

The Idiot Box 1990–1991 Komedi Şov

The Jenny McCarthy Show

1997 Komedi Şov

Jimmy the Cab Driver 90’ların başı Komedi Şov

Kevin Seal, Sportin' Fool 1990 Komedi Şov

Pirate TV 1990 Komedi Şov

The State 1993–1995 Komedi Şov

Sifl and Olly 1997–1999 Komedi Şov

You Wrote It, You Watch It

1992–1993 Komedi Şov

The Tom Green Show 1999–2000 Komedi Şov

Catwalk 1992–1994 Dizi

Dead at 21 1994 Dizi

Undressed 1999–2002 Dizi

Beavis and Butt-head 1993–1997; 2011 Animasyon

The Brothers Grunt 1994–1995 Animasyon

Cartoon Sushi 1997–1998 Animasyon

221

Celebrity Deathmatch 1998–2002, 2006 Animasyon

Daria 1997-2001 Animasyon

Downtown 1999–2000 Animasyon

The Head 1994–1996 Animasyon

Jean-Claude LeThargic 1994–1995 Animasyon

Liquid Television 1991–1994 Animasyon

The Maxx 1995 Animasyon

Migraine Boy 1996-1997 Animasyon

Stevie and Zoya 90’ların başı Animasyon

Super Adventure Team 1998 Animasyon

Station Zero 1999 Animasyon

The Jon Stewart Show 1993–1994 Talk Şov

Loveline 1996–2000 Talk Şov

Oddville 1997 Talk Şov

Squirt TV 1996 Talk Şov

The Brady Bunch 1995 Yeniden yayınlanan program

Roundhouse 1993 Yeniden yayınlanan program

Rocko's Modern Life 1994–1997 Yeniden yayınlanan program

My So-Called Life 1994–1998 Yeniden yayınlanan program

The Ren and Stimpy Show 1992–1998

Yeniden yayınlanan program

Catwalk 1992–1994 Yeniden yayınlanan program

Joe's Apartment (orijinal kısa film) 1992 MTV Sinema

Destination Anywhere: The Film 1997 MTV Sinema

10 Spot 1996-halen Program Bloku

All Access Week 1999-2002 Sezonluk Program

Fashionably Loud 1997 Sezonluk Program

Isle of MTV 1999 Sezonluk Program

222

MTV's Live and Loud 1993 Sezonluk Program

Motel California 1997 Sezonluk Program

MTV's Summer Share 1998 Sezonluk Program

Springer Break 1998 Sezonluk Program

Spankin' Free Music Week 1999–2005 Sezonluk Program

MTV Europe Music Awards 1994–halen Ödül Töreni

223

MTV’DE 2000 YILINDAN BERİ YAYINLANAN VEYA YAYININA SON VERİLEN PROGRAMLAR VE TÜRLERİ

PROGRAMIN ADI YAYIN YILI TANIMI TÜRÜ YAYINLANDIĞI KANAL

10 on Top 2010-halen

Sunuculuğunu Lenay Dunn’ın yaptığı, her hafta MTV’nin, şu anda hakkında en çok yazı yazılan ve konuşulan “İlk 10” genç ünlünün listesini sunduğu yarım saatlik bir geriye sayım programı. Bu ünlülerin sıralamaları, o hafta konu oldukları haber sayısına, katıldıları etkinliklere, yaptıkları açıklamalara göre izleyiciler tarafından belirleniyor.

Müzik Haber MTV

30 Seconds To Mars Top 50 US Rockstars

2010

Program, Rock grubu 30 Second to Mars’ın sunumuyla kendi favorileri olan 50 Amerikan Rock yıldızını, o dönemler hakkında özel hikayelerle birlikte ekrana getiriyor.

Müzik MTV Avrupa

40 Most Slimmed Down Celebs 2010

Bir zamanlar şişman olan ünlülerin kilo verme süreçleri, bu ünlülerin ağzından anlatılıyor. 40’dan geriye sayımla en çok kilo veren ünlüler listeleniyor.

Realite Şov VH1

MTV's 16 and Pregnant 2009-halen

Dr. Drew bu sene 3. sezonunu yapan programda 10’lu yaşlarında 10 anneyi bir araya getiriyor. Jordan, Jennifer, Danielle, Taylor, Cleondra,

Realite Şov MTV Amerika/ MTV Avrupa

224

Kianna, Kayla, Izabella, Jamie ve Allie, erkek arkadaşları ve aileleri ile bir araya gelip yaşadıkları sorunları tartışıyor.

50 Cent: The Money and The Power 2008-2009

Sokaklarda yaşayıp serserilik yapan 50 Cent, beyaz rapçi Eminem tarafından keşfedildikten sonra 2003 yılında “Get Rich or Try Dying” isimli albümüyle satış rekorları kırıp milyarderler arasına adını yazdırdı. Programda yetenekli olduğunu düşündüğü ve iş dünyasının bir sonraki patronu olacağına inandığı kişileri arıyor. Yarışmacılar 50 Cent’i etkilemeye çalışıyor. Kazanan hem para hem de güç sahibi oluyor.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

8th & Ocean 2006

Miami’nin sıcak South Beach bölgesinin kalbinde, on tane profesyonel model, önünde uzun bir sahil uzanan bir apartmanda birlikte yaşamaktadır ve her biri görkemli ancak çok talepkar bir sektöre girmek üzere kendi uğraşını vermektedir.

Realite Şov MTV Amerika

A Double Shot at Love 2008-2009

12 yakışıklı heteroseksüel erkek ve 12 seksi lezbiyen epik bir cinsiyetler savaşında aşk için mücadele etmektedir-bir farkla. Sadece bir

Realite Şov/Yarışma MTV Avrupa

225

kalbi kazanmaya çalışmak yerine, güzel biseksüel ikizleri elde edeceklerdir.

A Shot At Love With Tila Tequila 2007-2008

Internet ortamında 2 milyonu aşkın arkadaşı olmasına rağmen, “kalbinin sahibini” hala bulamayan Tila Tequila, bu kişiyi bulmak için evinde 16 lezbiyeni ve 16 heteroseksüel erkeği ağırlıyor. Evde çeşitli cinsel deneyimlerle Tila Tequila “doğru olduğunu düşündüğü” kişiyi bulmaya çalışıyor.

Realite Şov/Yarışma MTV Avrupa

Adidas - Making of a Commercial 2010

Adidas markasının pazarlama stratejisi olarak yaptığı ve pop kültür, tasarım, özgünlük bakımından en iyileri merkez alan program.

Realite Şov/Yarışma MTV Avrupa

Adventures In Hollyhood

2007

Mekan olarak Los Angeles’ta geçen Adventures in Hollyhood, kendilerine Three 6 Mafia adını veren Akademi Ödüllü kişiler ve rap şarkıcılarının kendilerini Hollywood aktörleri olarak konumlandırma peşinde yaptıkları yolculuğun izlendiği bir komedi realite dizisi.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika

Aeon Flux 1995 - 2007 Sıra dışı gizli ajan Aeon Flux, MTV izleyicisi ile ilk kez 1991 yılında MTV dizisi Liquid Television içinde

Animasyon MTV Amerika

226

yer verilen kısa bir animasyon dizisinde buluştu. Bu karakter çabucak kült statüsüne kavuştu 1995 yılında MTV, Aeon Flux’u başlı başına bir dizi olarak yarım saatlik epizotlar halinde yayınlamaya başlamıştır.

All Things Rock 2002-2005

Good Charlotte grubunun üyeleri Joel ve Benji’nin sunduğu Rock müzik ağırlıklı geriye sayım programı

Müzik MTV Amerika

The Alli Show 2009

The Alli Show izleyiciyi BMX, Kaykay, Freeski, Snowboard, Wakeskate ve Motokrosun dinamik dünyasına çekiyor ve bu dünyayı bu sporlarda isim yapmış en iyi genç sporcuların gözünden izleyiciye sunuyor.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

AMTV 2009-halen

MTV’de hiç müzik yayını yapılmamasına dair eleştirilerin neticesinde MTV’nin yayına koyduğu, müzik videolarının, müzik haberlerinin, konser ve etkinlik haberlerinin, röportajların yer aldığı 6 saatlik program. Saat gece 3 ile sabah 9 arasında yayınlanıyor.

Müzik MTV Amerika

America's Best Dance Crew 2008-halen MTV, sokaklardaki dans ruhunu 6 sezondur sahnesine taşıyor. Büyük ödül 100.000 Dolar.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

227

The Andy Milonakis Show 2005-2007

New York’ta sürekli olay çıkaran absürd komedi ustası Andy Milonakis, bavulunu toplayıp soluğu Los Angeles’ta alıyor.

Realite Şov/Komedi MTV Amerika

The Ashlee Simpson Show 2004-2005

Bu programda Ashlee Simpson’ın nasıl ablası Jessica’nın havalı kardeşi olmaktan çıkıp multi-platin ödüllü albüm sahibi bir şarkıcı haline geldiği anlatılıyor. Mega-yıldızlığa giden yolda Aslee Simpson’ın yaşadığı her şey gözler önüne seriliyor.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika

Audrina 2011

Eski Hills dizisinin yıldızlarından Audrina Patridge’in başrolünde olduğu ve yeni oyuncularla Audrina’nın yaşamındaki ve kariyerindeki yeni dönüm noktalarına odaklanıyor.

Realite Şov/Dizi MTV Avrupa

Awkward. 2011-halen

Jenna’nın blogu ilk ağızdan sesli olarak anlatılıyor ve bir gencin kişiliğinin oluşumunun ilk yıllarında yaşadıkları ve deneyimli mizahi bir dille anlatılıyor.

Realite Şov/Dizi MTV Avrupa

Baby High 2010

Kentucky’deki Westport okulunda (tam adı Westport Alternatve High School) başlatılan TAPP’ye (20 yaş altı Ebeveynlik Programı) kaydolan dört öğrencinin yaşamını sergileyen bir saatlik realite-şov programı.

Realite Şov MTV Avrupa

228

Bam's Unholy Union 2007-halen Ekranın gözde çifti Bam Margera ve müstakbel karısının evlilik yolunda yaşadıkları gözler önüne seriliyor.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika [MTV 2]

Beat Seekers 2002-2010

Canlı performansların yapıldığı, eğlence ve müzik dünyasından haberlerin verildiği müzik içerikli program.

Müzik MTV Amerika

Beavis and Butt-Head 1993-1996 - 2011

1993 yılında ilk kez seyirciyle buluşan, bütün günlerini bir koltukta oturup MTV klipleri ile dalga geçerek geçiren iki işsiz güçsüz arkadaşın maceraları zamanla bu ikilinin kült statüsüne ulaşmasını sağladı. 1996 yılında sona erdi ancak durdukları yerde ekranın en “çirkin ama havalı” ikilisi olan bu ikili 2011 yılında yeniden döndüler.

Animasyon/Çizgi DiziMTV Amerika [MTV 1]

Behind the Music 2010

MTV’nin kanallarından biri olan VH1’de ekrana gelen müzik programında, o programın konuk sanatçısının ağzından geçmişten bugüne yaşamı anlatılıyor.

Müzik VH1

Bellator Fighting Championships 2011

Bellator, 12 hafta süren, aralarında dünyanın en dinamik dövüşçülerinden bazılarının da bulunduğu sekiz kişinin dövüştüğü turnuvalar halinde dünya klasmanında özel bir Karma Dövüş Sanatları formatı sunuyor.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]

229

Blue Mountain State 2010

Orta batıda bir lisenin gelecek vaat eden üç futbol oyuncusunun futbola, kız arkadaşlarına ve okuldaki yaşadıklarına dair hayatları konu ediliyor.

Realite Şov/Dizi MTV Avrupa

The Big Ten 2006-2008

Sunuculuğunu komedyen Damien Fahey’in yaptığı ve en iyi 10 video kliple, magazin haberleriyle, eğlenceli yorumlarla sabahın erken saatlerinde uyananların güne enerjik bir başlangıç yapmaya davet edildiği bir talk-şov programı.

Müzik MTV Amerika

Britney: For The Record 2008

Dünyanın hakkında en çok konuşulan megastarı Britney Spears’ın 2008 yılındaki dönüşünün tüm ayrıntılarının verildiği realite şov programı.

Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

MTV Amerika/MTV Avrupa

Bromance 2008-2009

The Hills dizisinde de oynayan Brody Jenner’ın kendisi için bir Bromance bulmayı amaçladığı bir realite şov programı. Bromance kelimesi de iki çok yakın arkadaşı kelimenin tam anlamıyla birbirinden ayrılamaz hale getiren çok güçlü bir kardeşlik bağını ifade etmek üzere ortaya atılmış bir kelimedir.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

Brooke Knows Best 2010 10lu yaşlarındaki Brooke’un en iyi arkadaşları Glenn ve Ashley ile müzik süperstarlığına giden yolda

Reaite Şov MTV Avrupa

230

yaşadıkları ve ailesiyle ilişkilerini konu alan dizi formatında bir realite şov programı.

Bully Beatdown 2009-halen

Belalı tipleri kurbanları ile bir ringte bir araya getirildiği bir program. Bu kişilerin karşılarına çıkarılan kişiler de eş değer derecede belalı kişilerdir. Bu güçler savaşı 3. sezon devam etmiştir.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]

The Buried Life 2010-halen

İzleyiciler dört arkadaşın üzerinde “Ölmeden önce yapmak istediği şeyleri” keşfe çıkartılıyor. Programda dört arkadaş (Ben, Jonnie, Duncan ve Dave), ölmeden önce yapmak istedikleri 100 şey listesini tamamlama peşinde tüm ülkeyi gezerlerken kendilerini en inanılmaz ve beklenmedik durumlara sokar.

Realite Şov/Belgesel MTV Amerika

Burnout: The Ultimate Drag Race Challenge

Haziran 2011-Ağustos 2011

The Ultimate Drag Race Challenge, dokuz bölümü, yarım saatlik aksiyon dizisidir. Her bir bölüm eşit kısımlara ayrılmış yarışma, aracı yapma ve yaşam stili kısımlarından oluşur. Phoenix Arizona'daki Universal Technical Institute öğrencilerinden oluşan iki ekip sekiz hafta boyunca dizinin sonunda yarışacakları bir sürükleme arabası

Dizi MTV Amerika

231

yapmak için mücadele eder. Her sezon sonunda kazanan bursun sahibi olur kaybeden araba parçalanır.

Busted 2008-halen

Bu aksiyonlu yarım saatlik realite dizide, MTV gençlerin bazı şeylerde aşırıya kaçtığında ve yasaları çiğnediğinde ne olduğunu göstermektedir. Yaptıkları eylemin sonuçlarını canlı olarak polis tarafından basılmalarından itibaren izleyiciye sunmaktadır.

Realite Şov MTV Amerika

Buzzin' Temmuz 2008-Eylül 2008

Shwayze isimli hip-hop yıldızın sokaklardan keşfedilip müzik sektörü içinde yer etme ve isim yapma yolculuğunun anlatıldığı realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Call to Greatness Nisan 2006-Temmuz 2006

Hayatlarını dünya üzerinde insanın kırabileceği en çılgın rekorları kırmaya adamış bir otobüs dolusu işsiz gencin yolculuğunu konu alan realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Celebrity Bites 2010 Sunuculuğunu VJ Alice Levine'in yaptığı, dünyaca ünlü yıldızlara dair dedikoduların sunulduğu program.

Haber MTV Avrupa

Celebrity Deathmatch 1998-2002 / 2006-2007

Gösteri ve şov dünyasının ünlülerinin animasyonlarının birbirleriyle kıyasıya dövüştürüldüğü bir animasyon

Animasyon MTV Amerika [MTV 1] / MTV Amerika [MTV 2]

232

programı. 6 sezon süren program 1998-2002 yılları arasında MTV

Celebrity Rap Superstar Ağustos 2007-Ekim 2007

Şov dünyasının tüm alanlarından 8 ünlünün sekiz hafta boyunca yanlarında Rap dünyasından koçlarıyla çalışıp Rapstar olmak için mikrofonu ellerine aldıkları bir program.

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

The Challenge [Road Rules: All Stars/ Real World/Road Rules Challenge/ Real World/Road Rules Challenge 2000/ Real World/Road Rules Extreme Challenge/ Battle of the Seasons/ Battle of the Sexes/ The Gauntlet/ The Inferno/ Battle of the Sexes 2/ The Inferno II/ The Gauntlet 2/ Fresh Meat/ The Duel/ The Inferno 3/ The Gauntlet III/ The Island/ The Duel II/ The Ruins/ Fresh Meat II/ Cutthroat/ Rivals/ TBD]

1998-halen

Yirmi altı yarışmacının Yeni Zelanda’ya gidip en ekstrem doğa koşullarında, sınırlarını zorlayarak birbirlerine karşı büyük ödül olan 300.000 doları kazanmak için yarıştığı program. 2012 yılında 22. sezonu yayınlanacaktır.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]

Cheyenne Mayıs 2006–Temmuz 2006

15 yaşındaki Cheyenne Kimball’ın müzik sektörüne girme çabalarının ve Kimball’ın günlük rutin hayatının tüm detayları ile yayınlandığı realite şov programı.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika

The City 2008-2010

Whitney, Roxy, Olivia ve Erin isimli dört genç kızın arkadaşlıkları, ihanetleri, düşmanlıkları, tercihleri ve profesyonel yaşama adım atarken yaşadıklarını konu alan dizi.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

The CollegeHumor Show Şubat 2009-Mart 2009

CollegeHumor.com sitesinin personeli tarafından yazılan ve oynanan komedi dizisi.

Dizi MTV Amerika

233

College Life 2009-halen (belirsiz)

Bir grup öğrencinin etraflarında kamera ile okul yaşamlarını çekmek yerine, kamerayı liseli gençlere vererek kendi kendilerini çekmelerini ve öğrencilik yaşamlarını kendi ağızlarından anlatmalarını konu alan realite şov programı. En son epizodu Şubat 2010'da yayınlanan program şu an yayında değil ancak resmi sitede yayından kaldırıldığına veya yayınına devam edildiğine dair hiçbir bilgi de verilmiyor.

Realite Şov MTV Amerika

The Contenders: AST Dew Tour 2008

2008 AST Dew Tour süresince dünyanın en iyi aksiyon sporları yıldızlarının hayatlarını takip eden bir spor belgesel dizi.

Realite Şov/Belgesel Dizi

MTV Amerika

Crank Yankers Şubat 2007-Mart 2007

2002 yılında Comedy Central kanalında başlayan ve 2007 yılında MTV2 kanalına gelen özel konukların ünlülerin ses verdiği kuklaların kaba telefon şakalarına dayanan gülmece programı.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]

MTV Cribs 2000-halen

Ünlülerin evlerine girilip eşyalarının ve evin tüm detaylarının teşhir edildiği ve ünlülerin hayatlarına dair bilinmeyenlerin anlatıldığı program.

Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV 1]

Cuff'd Ağustos 2011-halen

Genç suçluların yakalanması ile polis karakoluna getirilmesi arasında

Realite Şov/Belgesel Dizi

MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]

234

neler yaşandığına dair yarım saatlik bir belgesel dizi. İzleyici polis arabasının ön koltuğuna oturur ve bütün yol boyunca olanlara tanık olur.

Daddy's Girls Haziran 2009-Eylül 2009

Hip-hop grubu Run-DMC’nin üyelerinden Run’ın kızları Vanessa ve Angela’nın babalarının gözetiminde kameralar önünde büyümelerinin an be an izlendiği ilk sezondan sonra ikinci sezonda kızlar ayaklarının üzerinde durmak için Los Angeles’a taşınıyorlar.

Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

MTV Amerika

Dancelife Ocak 2007-Mart 2007

Hollywood’ta yer edinmeye çalışan dansçıların gerçek dünyası hakkında bilinmeyenlerin ve dansçıların yaşadıkları zorlukların gösterildiği realite şov programı. Başyapımcı Jennifer Lopez.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Daria 1997-2001

1993 yılına Beavis&Butt-Head animasyon dizisindeki yan karakterlerden biri olan Daria zaman içinde kült ikonlardan biri haline gelerek başlı başına bir animasyon dizi kahramanı haline geldi.

Animasyon/Çizgi Dizi MTV Amerika

Date My Mom 2004-2006

Her bölümde farklı bir genç üç farklı anne ile dışarı çıkıp zaman geçirerek kızları hakkında bilgi almaya ve hangi kızın bir randevu için en kolay

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

235

hedef olduğunu keşfetmeye çalışır.

Death Valley 2011-halen

Vampirleri, kurt adamları ve zombileri yakalayan polisleri konu alan bir korku-kara komedi dizisi ve polisler canavarları kovalarken kamera ekibi de adım adım onları peşinde.

Komedi MTV Amerika

Degrassi: The Boiling Point 2010-2011

Sırlar, yalanlar, baştan çıkarmalar, sürprizler hepsi bir araya gelip ısınıyor ve Kaynama Noktası’na varıyor.

Realite Şov/Dizi MTV Avrupa

Diary 2000-2011

Bir artistin kameralar önünde kendi ağzından hayat hikayesini tüm detayları ile öğreniyor. Bu artistin yaşadığı yerlerden, bindiği arabalara kadar hayatının tüm detayları kendi ağzından anlatılıyor.

Realite Şov/Belgesel MTV Amerika

Diary Of Facebook 2011-halen

30 dakikalık programda dünyada fenomen olan Facebook’un kurucusunun ve çalışanlarının ağzından bu büyük fenomenin nasıl idare edildiği, iç dünyası, geri planda neler yaşandığı anlatılıyor.

Realite Şov/Belgesel MTV Amerika

Direct Effect 2000-2006

En fazla istenen 5 rap ve R&B videosu geri sayımla sunuluyor. Program 2006 yılından itibaren Sucker Free adıyla yayınlanmaya başlamıştır.

Müzik MTV Amerika

236

Disaster Date 2009-2011

Artık yeni ilişkiye yelken açmanın zamanının geldiğini hisseden bekarlara yönelik bir eşek şakası programı. Program bu kişinin en iyi arkadaşının ayarladığı bir komedi oyuncusuna bu arkadaşının bir randevuda nefret ettiği her şeyi anlatması, bu ayarlanmış oyuncunun da, kendini yeniden ilişkiye hazır hisseden bekar kişinin randevusunu cehenneme çevirmesi temeline dayanır. Şaka yapılan kişi o randevuda kaldığı her dakika için bir dolar para kazanır.

Realite Şov/Komedi MTV Amerika

Discover And Download 2005-2007

Yepyeni şarkıcıların şarkılarının keşfedildiği ve internet sitesi üzerinden koşulsuz, şartsız indirilebildiği bir program.

Müzik MTV Amerika

Dismissed 2001-2003

Bir düzine kamera önünde iki yakışıklı erkeğin veya iki güzel kızın, karşı cinsten (veya aynı cinsten) bir güzel 'seçici'ye bir gün içinde kendini beğendirmeye çalıştığı yarışma formatında realite şov

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

DJ & The Fro Mayıs 2009-Temmuz 2009

Beavis&Butt-Head’in müzik videolarına yaptığı yorumların benzerinin, DJ& The Fro isimli animasyon karakterler tarafından

Animasyon MTV Amerika

237

Youtube için yapıldığı ve Youtube’dan bulunan en korkunç, en saçma veya en gülünç videoların tiye alındığı, yorumlandığı ve dalga geçildiği bir animasyon program.

Dogg After Dark 2009 Rap şarkıcısı Snoop Dogg’un kendi tarzıyla çeşitli alanlardan ünlüleri konuk ettiği talk-şov programı.

Talk Şov MTV Amerika

Downtown Girls Haziran 2010-Temmuz 2010

Program Glamour.com sitesi blog yazarı Shallon Lestern ile arkadaşlarının (Atlantic Records’ta bir dijital pazarlama gurusu olan Gurj, bir butiği olan Nikki, iddialı bir avukat olan Victoria ve yakında gelin olacak olan Klo) gerçek yaşamlarını an be an ekrandan yansıtıyor.

Realite Şov MTV Amerika

The DUB Magazine Project Temmuz 2011-Ağustos 2011

Gözde ünlüleri otomobillerin dünyasıyla buluşturan program. Ünlülerin bilinmeyen tutkuları, onların bakış açısından veriliyor.

Realite Şov MTV Amerika

The Dudesons Mayıs 2010-Eylül 2011

Dört Finli çocukluk arkadaşı Amerika Rüyasını gerçekleştirmek için Amerika’ya gelir ve geldikleri yerde yaptıklarından daha fazla saçmalık yapar. İzleyici bu dört gencin en aptalca tehlike gösterilerine ve numaralarına tanık olur.

Realite Şov MTV Amerika

238

The Electric Barbarellas 2011

Beş kişiden oluşan ve her biri kendi arzu ve hayallerine sahipken birlikte ortak bir şey yapmaya çalışan kızlar grubunun isim yapmaya çalışırken hem sektörle hem de kendi içlerinde yaşadıkları mücadelelerin ve çatışmaların anlatıldığı bir realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

EMA 1994-halen

Avrupa’daki en popüler video müziklerin ödüllendirildiği program. 2010 yılında İspanya, Madrid’de yapılmıştır.

Müzik MTV Avrupa

Engaged & Underage 2007-2009

18 – 22 yaş arasında olup da evlenmeye karar veren gençlerin bu süreçte yaşadıkları her şeyi, aileleri ile ilişkilerini izleyiciye sunan bir realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Exiled: My Super Sweet 16 2008

16 yaşında, şımarık, zengin, asi, ailelerine başkaldıran çocuklar aileleri tarafından dünyanın öbür ucunda, onların sahip olduklarının onda birine sahip olmayan ailelerin yanına iyi bir hayat eğitimi almaya gönderiliyor.

Realite Şov MTV Amerika

MTV Exposed 2006-2007

Bir kişi potansiyel ilişki yaşayacağı iki kişiyi görünmeyen bir yalan makinesine bağlı olan harekete duyarlı bir araca oturtur ve bu kişiye sorular sorar. Kişilerin verdiği

Realite Şov MTV Amerika

239

yanıtlar yalan makinesinden geçer ve seçici konumdaki kişiye kulaklık yoluyla yalan söyleyip söylemediği anlatılır.

Extreme Cribs 2011-Halen

MTV Cribs serisinin bu defa dünyanın en ilginç evlerine girildiği versiyonu. Bu evler tırmanılarak ulaşılan ağaç evlerden, sürünerek girilen mağara evlere kadar değişiyor ve bu evlerdeki günlük yaşayış dizi formatında bir realite şov programı olarak sunuluyor.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Famous Crime Scene Şubat 2010-Mart 2010

Ünlülerin ölümleri ardındaki sır perdeleri aralanıyor. Haberlerde kısmen anlatılan gerçekler ayrıntılarıyla, tanıklarla ele alınıyor.

Belgesel/Dizi VH1

The Family Crews 2010-2011

Everybody Hates Chris dizisinin babası Terry Crews’un bu dizide gerçek bir aile babası olarak yaşadıkları konu ediliyor.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Fast Inc. 2006-halen

Christian, Todd ve Tater isimli üç arkadaş bağlantılarını, hünerlerini ve karizmalarını kullanarak ünlülere, mankenlere ve milyarderlere istedikleri klasik veya spor arabaları sağlıyor.

Komedi MTV Avrupa

Fist of Zen 2010 Dikbaşlı batılı gençler, güçlü ve biraz bunamış Zen efendisinin belirlediği 10 ağır görevi yerine

Realite Şov/Komedi MTV Amerika/MTV Avrupa

240

getirerek bir yandan büyük miktarda nakit para kazanırken bir yandan aydınlanmanın acı dolu bir yolunu keşfederler.

FNMTV Haziran 2008-Ağustos 2008

MTV’nin hiç müzik yayını yapmadığına yönelik eleştirilere karşı yayınlanmaya başlayan bu yaz müzik programında Pete Wentz sunumuyla konserler, canlı performanslar sunulurken, sanatçılar ve çığlık çığlığa hayranlar bir araya geliyor. İnternet sitesi üzerinden fanların oylarıyla şarkıları çalınacak sanatçılar belirleniyor.

Müzik MTV Amerika/VH1

FNMTV Presents: A Miley-Sized Surprise...New Year's Eve 2009

2009

Televizyon şöhreti Miley Cyrus, 2009 yeni yıl kutlamaları çerçevesinde en büyük hayranlarından birinin evine konuk oluyor, bu şanslı fanın okulunda canlı şarkılar seslendiriyor ve bu kutlama aynı anda Times Meydanı’nda yayınlanıyor.

Müzik MTV Amerika

Footballers Cribs 2006- Futbolcuların yaşadıkları lüks evler ve kullandıkları otomobiller realite şov formatı izleyiciye sunuluyor.

Realite Şov MTV Avrupa

Friday Night Music 2010

MTV’nin Cuma geceleri en büyük festivallerden veya konserlerden performansları ekrana getirdiği konser programı.

Müzik MTV Avrupa

241

From G's To Gents 2008-2009

Ülkenin çeşitli yerlerinden 14 tane işsiz ve başarısız genç adam lüks bir malikanede bir araya getirilir ve aylaklıktan centilmenliğe geçiş süreçleri kameralara kaydedilir. En çok gelişme gösteren büyük para ödülünü alır.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

Funk Flex Full Throttle 2011 Sunuculuğunu hip-hop ikonu Funk Flex’in yaptığı yüksek adrenalinli bir müzik ve araba kültürü turu.

Müzik/Realite Şov MTV Amerika

Fur TV 2008-2009

Üç kirli ve yozlaşmış kuklanın (Mervin, Lapeno ve Fat Ed) hayatlarının sunulduğu programda, bu üç kuklanın yaptığı kaba saba muhabbetler ve davranışlar gülmece unsuru olarak kullanılıyor.

Animasyon MTV Avrupa

Games Ekim 2010-Kasım 2010

MTV’nin video oyun programı. Oyun MTV Avrupa

Get Schooled 2010-halen

Yeni ve iddialı üniversite öğrencilerini mali yardım sürecini yeniden düşünecek ve kolaylaştıracak yenilikçi dijital araçlar bulmaya davet ediliyor. 48 eyaletten öğrencilerin başvuruları değerlendiriliyor ve kazanan 10.000 dolar nakit para ve 100.000 dolar geliştirme bütçesi kazanarak ulusal Get Schooled kampanyasının bir üyesi oluyor.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

242

Gone Too Far Ekim 2009-Aralık 2009

Sunuculuğunu DJ AM’in yaptığı program, bütün ömrü uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ile geçmiş DJ AM’in uyuşturucu bağımlılığının yıkıcı etkilerini göstererek gençleri bu alışkanlıktan uzak tutmak için yaptıklarını gösterirken, bu bağımlılıktan kurtulmak isteyenlere ise yaşamlarını değiştirmek bir kapı açıyor.

Realite Şov/Belgesel MTV Amerika

Good Vibes

Nisan 2011-Ağustos 2011; Eylül 2011-halen

Jersey’li Mondo ve kankası Woodie’nin yazın sonsuza kadar yaşandığı ve bikininin adeta geleneksel kıyafet olduğu California’nın Playa Del Toro bölgesinde en büyük dalgalarda sörf yapma, en çılgın partilere katılma ve en güzel kızların peşinde koşma maceralarının anlatıldığı çizgi dizi.

Animasyon MTV Amerika

The Girls of Hedsor Hall 2009

Davranış bozukluğu olan bir düzine Amerikalı kız, görgü eğitimi ve genel eğitim almak üzere İngiltere’deki Hedsor Hall okuluna gönderilir. En çok gelişme gösteren 100.000 dolarla ayrılır.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

MTV’s The Greatest Hits 1990-1994

MTV’nin ilk VJ’lerinden Paul King’in sunduğu ve 1960’lar, 1970’ler, 1980’lerden klasik videoların yayınlandığı bir saatlik

Müzik MTV Amerika

243

müzik video programı. MTV’nin ikonlaşmış müzik programlarından biri olan program, Paul King’in programı bırakmasıyla sona ermiştir.

The Hard Times of RJ Berger 2010-2011

Kendine özgüvensiz ve okulun popüler olmayan öğrencilerinden biri olan 15 yaşındaki RJ Berger’in bir olay sonucu hiç tanınmazken birden kötü şöhretliler listesine girip tanınır hale gelmesini ve çevresindeki kişilerle ilişkilerini anlatan bir dizi.

Komedi Dizi MTV Amerika

Headbangers Ball

1987-1995 [MTV 1]; 2003-halen [MTV 2]

Heavy Metal dünyanın karanlık dünyasına yolculuk, söyleşiler, performanslar, turlar, turneler ve heavy metale dair her şey.

Müzik MTV Avrupa

High School Stories 2003-halen Lise öğrencilerinin ağzından öğrencilik yaşamları, yaşadıkları maceralar aktarılır.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]

The Hills 2006-2010

2010 yılında 6. sezonuna giren dizi, Los Angeles’ta yaşayan bir grup gencin kişisel yaşamlarını dizi şeklinde sunarken realite televizyon formatını kullanmaktadır.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Hogan Knows Best 2005-2007

Eski ağırsiklet dövüş şampiyonu, yeni realite şov babası Hulk Hogan’ın başrolünde olduğu realite şov. 2010 yılı tekrar olarak VH1 kanalında veriliyor.

Realite Şov VH1

244

Hottest MCs in The Game 2007-2010

Yıllık olarak yapılan ve her yıl o yılın en çok dinlenen, rağbet gören ve istenen 10 rap ve hip-hop yıldızının geri sayımla parçalarının sunulduğu liste müzik programı

Müzik MTV Amerika

Homewrecker Ekim 2005-Aralık 2005

Sunucu Ryan Dunn, kendisine başvurup ona yanlış yapmış olan oda arkadaşından intikam almak isteyen çok kızmış olan diğer oda arkadaşına yardım ediyor ve o kişinin odasını ve eşyalarını çeşitli şekillerde mahvederek intikam alıyorlar. Aynı zamanda Jackass’in orijinal üyelerinden olan program sunucusu Ryan Dunn 2011 yılında trafik kazasında hayatını kaybetmiştir.

Realite Şov MTV Amerika

House of Jazmin Ağustos 2009-Eylül 2009

Program Amerika’nın bir banliyösünde annesi ve küçük kardeşiyle yaşayan, sıradan bir hayatı olan ve modacı olma hayalleri kuran sıradan bir kızın moda dünyasında adım adım yükselişini kameralar önünde sergiliyor.

Realite Şov MTV Amerika

How's Your News? Şubat 2009-Mart 2009

Program, başlangıçta ülkenin engelli kişilere yönelik en eski yatılı kampı olan Camp Jabberwocky’de kampın muhabir olarak görev yapan üyeleriyle gerçekleştirilen bir dizi

Realite Şov/Haber MTV Amerika

245

kısa film olarak başlamış, bu kısa filmler South Park’ın yaratıcıları olan Matt Stone ve Trey Parker’ın dikkatini çekmiştir. Bu program yaptıkları teklifle bu kamp muhabirlerini tüm Amerika çapında bir yolculuğa çıkartarak, bu muhabirlerin çektiklerini bir filme dönüştürme ve böylece engellilere eğitim verirken dikkatleri onlara çekme idealinden ortaya çıkmış bir yapımdır. Program esasında 1999 yılında Arthur Bradford tarafından başlatılan bir projenin devamıdır ve 2003 yılında NBO kanalı için bir de filmi çekilmiştir.

Human Giant 2007-2008 Tantanalı ve neşeli, gürültülü, canlı ve vurucu kısa filmler toplaması.

Komedi dizisi MTV Amerika

I Just Want My Pants Back 2011-halen

Jason Strider ve arkadaşlarının hayatları kız peşinde koşmaktan, seksten, barlara takılmaktan ve serserilik yapmaktan ibarettir. Jason bir gecelik ilişki yaşadığı kıza aşık olur ancak kız onun kalbiyle birlikte pantolonunu da çalmıştır. Dizi Jason’ın pantolonunu –ve tabii kızı– bulmak için yaptıklarını konu alıyor.

Komedi Dizisi MTV Amerika

I Used to Be Fat Aralık 2010-Şubat 2011

Çaresizce okul bitmeden istenmeyen kilolarından kurtulmak isteyen aşırı

Realite Şov/Belgesel MTV Amerika

246

kilolu liselilerin, bir rejim gurusu gözetiminde kilo verme süreçlerinin gösterildiği yeni belgesel dizi.

I'm From Rolling Stone Ocak 2007-Mart 2007

Ellerine Rolling Stones dergisinde yaz boyunca yazı yazmak gibi hayatlarının fırsatı geçmiş altı yazarın, bu fırsatı iyi kullanmak için yaptıkları, birbirleriyle mücadeleleri, çekişmeleri ve teslim tarihine doğru artık iyice kızışan rekabetleri, umutları kameralar önünde yaşanır.

Realite Şov MTV Amerika

If You Really Knew Me Temmuz 2010-Ekim 2010

Lisede belli kalıplarda olduğu düşünülen (inek, uyumsuz, şımarık, züppe, popüler öğrenci) öğrencilerin bir gün boyunca dönüşüm geçirip aslında özlerinde nasıl kişilikler barındırdıklarını gösterme amaçlı realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Is She Really Going Out With Him? 2009-2010

Bu program, pop kültür içinde açıklanmayan son fenomenin arkasında yatan gizemi çözmeyi amaçlıyor: güzel ve masum genç kızlar nasıl olur da bencil, kavruk, her tarafı dövme kaplı bir serserilere aşık olur?

Realite Şov MTV Amerika

Isle of MTV 1999-halen

Her sene değişik festivallerden performanslar ekrana getiriliyor. 2010 yılında Isle of MTV Malta özel programı yapılmıştır.

Dönemlik/Müzik MTV Amerika

247

It's On with Alexa Chung Haziran 2009-Aralık 2009

Program sunuculuğunu Alexa Chung’un yaptığı, en gözde ünlülerin konuk edildiği, gerek popüler gerekse keşfedilmeyi bekleyen sanatçıların canlı performanslarını sergilediği, internette keşfedilen video yıldızlarının konu edildiği ve pop dünyasından en son haberlerin verildiği bir talk şov programıdır.

Talk Şov MTV Amerika

Jackass 2000-2002

Çeşitli tehlikeli, kaba, gülünç, kendilerine zarar verici akrobatik hareketler ve oyunlar yapan dört arkadaşın başrolde olduğu bir realite şov programıdır. MTV'nin ikon haline gelmiş programlarından biri olup, program yayını sona erdikten sonra üyelerin her biri kendi programlarını çekerek Jackass geleneğini sürdürmüştür. [Bkz. Viva La Bam, Homewreckers, Wildboyz]

Realite Şov/Aksiyon Komedi

MTV Amerika [MTV 2]

Jamie Kennedy's Blowin' Up 2006

Jamie Kennedy ve en iyi arkadaşı Stu Stone’un resmen rap yıldızı olma yolunda çıktıkları yolculukta yaşadıklarını konu edinen realite şov programıdır.

Realite Şov/Belgesel/Müzik

MTV Amerika

Jersey Shore 2009-halen Jersey Shore’da yaz tatillerini geçiren sekiz ev arkadaşının hayatlarının dizi şeklinde sunulduğu

Realite Şov/Dizi MTV Amerika [MTV 1]

248

realite şov programı.

Jessica Simpson's: The Price Of Beauty

Mart 2010-Mayıs 2010

Jessica Simpson, en iyi iki arkadaşı Ken Paves and CaCee Cobb ile birlikte farklı kültürlerdeki güzellik anlayışını ve farklı kültürlerdeki kadınların güzellik uğrunda neler yapabildiğini keşfetmek üzere dünyayı dolaşıyor. Programın Tekrarı MTV Avrupa'da yayınlanıyor.

Realite Şov MTV Amerika/VH1

Jonas Brothers: Live & Mobile 2008-halen

Müzik grubu Jonas Brothers’ın kliplerinin, turnelerinin ve hayatlarının realite şov şeklinde sunulduğu program.

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

Juvies Şubat 2007-Mart 2007

Ailelerinin biricik ve “uslu” çocuklarının ilk kez bir suç işleyip karakola götürüldüklerinde neler yaşadığını gösteren realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]

Kaya Ekim 2007-Aralık 2007

İstediği her şeye sahip olan, pahalı arabalara binen, partilerin gözdesi rockstar Kaya’nın müzik dünyası içinde yaşadığı bocalamalar, sıkıntılar ve ödediği bedelleri anlatan realite şov programı.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika [MTV 2]

Kickstart Haziran 2008-Ekim 2008

Avustralya MTV’sinin düzenlediği ulusal müzik grubu çıkarma yarışması.

Müzik/Yarışma MTV Avustralya

249

Laguna Beach: The Real Orange County

2004-2006

Orange County isimli lüks semtte şaşaa ve lüks içinde yaşayan gençlerin hayatlarının dizi formatında sunulduğu realite şov programı. İzleyici bütün bu şatafatlı hayatların ardında neler olup bittiğine, neler yaşandığına tanık olur. Program sonrasında gelen "The Hills" gibi realite şov dizilerini ortaya çıkarmıştır.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Life Of Ryan 2007-2009

Henüz 17 yaşında kaykay dünyasının yıldızı olan, hayal ettiği her şeye sahip olan Ryan Sheckler’ın bütün bu lüks içinde yaşarken aslında herkes gibi bir genç olduğunu, hayatının kızını aradığını anlatan dizi formatında realite şov programı.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Lingerie Football League 2010-halen Lingerie Kupası’nı almak için profesyonel kadınlar arası futbol maçı programı.

Realite Şov/Spor MTV Amerika [MTV 2]

Living Lahaina Nisan 2007-Ağustos 2007

Lahaina isimli zengin bir muhitte tek işleri sörf olan gençlerin hayatlarının dizi formatında sunulduğu realite şov programı.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Liquid Television 1991-1994

MTV’nin kült haline gelmiş tüm animasyon ve çizgi dizilerinin bünyesinde toplandığı ayrı segmentlerden oluşan komple bir

Animasyon/Çizgi Dizi MTV Amerika

250

program.

MTV's Little Talent Show Eylül 2006-Ekim 2006

Yedi tane umutlu genç yeteneğin bir araya getirildiği ve yeteneklerinin teste tabi tutulduğu yarışma-realite şov.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

Lucha Libre USA: Masked Warriors

2010-halen Sert güreşçilerin maskeler takarak güreştiği sert güreş programı.

Aksiyon Spor MTV 2

MADE 2003-halen

Kendine güvensiz, kenarda beklemekten bıkmış, utangaç ve kendini “havalı” bulmayan gençlerin, o “popüler” gruptan biri olmak için yaptıklarının an be an gösterildiği realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]

Making the Band 2002-2009

Yapımcı/Rapçi/Üç Grammy ödüllü Sean “Diddy” Combs’un ülkeyi karış karış gezerek “grup kurmak için” yeni yetenekler aradığı bulduğu yeteneklere koçluk yaptığı program. Sean “Diddy” Combs’un seçtiği yetenekler grup kurmak üzere bir arada yaşamaya başlar ve bu süreçte yaşadıkları an be an kameralara yansır. İlk sezonu ABC televizyonu tarafından yayınlanan program ikinci sezonundan itibaren MTV kanalından yayınlanmaya başlamıştır.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

251

Man and Wife 2007-2011

Aşık olan veya aşk arayan herkes için ilişki kurma ve ilişkiyi güçlendirmeye dair bir şov programı. Herkes için açık ve dürüst bir iletişim onları görevi. Tabi ki iyi bir cinsellik de hayatın nihai ödülü. İlişkilere dair her şeyin, bolca da cinselliğin yer aldığı ve açıkça konuşulduğu bir realite şov/Talk şov programı.

Realite Şov/Talk şov MTV Amerika

Martin 2007-halen

Detroitli radyo programcısı Martin Payne’in (Martin Lawrence) maceralarının anlatıldığı sit-com dizi.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika [MTV 2]

Maui Fever Ocak 2007-Mart 2007

Bütün günlerini güneşlenerek ve geceleri partiler yaparak geçiren, hiçbir kurala bağlı olmadan ve kimseye hesap vermeden yaşayan Maui’li gençlerin hayatları anlatılıyor.

Realite Şov MTV Amerika

The Maxx

Nisan 1995-Haziran 1995; 2009 (İnternet sitesinde)

Bu animasyon dizide, iki dünya arasıda seyahat eden bir adamın hikayesi. Yaşadığımız dünya evsiz ve karton bir kutuda yaşayan Maxx, diğer dünyada ise kahramandır.

Animasyon/Çizgi Dizi MTV.com

Me, Myself & HIV 2010-halen

İki HIV’li gencin HIV’li olduklarını öğrendikten sonra yaşadıkları, test yaptırmaya karar verdikleri andan başlayarak kendi ağızlarından

Realite Şov/Belgesel MTV Avrupa

252

anlatılıyor.

Meet the Barkers 2005-2006

Blink 182 grubunun davulcusu Travis Barker’ın karısı ve üç çocuğuyla günlük hayatının yayınlandığı dizi formatında bir realite şov programı. 2 sezon sürmüştür.

Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

MTV Amerika

Megadrive 2010-belirsiz

Komedyan ve berbat bir sürücü olan Johnny Pemberton’ın dünyanın gördüğü en büyük, en çılgın, en tehlikeli araçlarından bazılarını kullanmayı öğrenmek için ülke çapında bir seyahate çıkıyor.

Realite Şov MTV Avrupa

Morning Mix 1996 VJ Maria Guzenina tarafından müzik videolarının sunulduğu sabah kuşağı liste programı.

Müzik MTV Europe

Moving In 2010

Bir kız veya bir oğlan ve onunla uzun süreli ilişki yaşamak isteyen iki kişi bulunur. İki kişi birbirinden habersiz halde bir hafta sonunu bu birlikte olmak istenilen kişiyle birlikte geçireceklerine inandırılır, sonra burada karşılaşan rakipler birbirlerinin rakibi olduklarını anlayınca mücadeleye girer, bu sırada birlikte olmak istenilen kişinin ailesi de onları evde beklemektedir ve tüm hafta sonu

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

253

ailelerin sıkı kontrolü altında yaşayan bu kişilerden o hafta sonu sona erdiğinde kimin kazanacağına aileler karar verir.

MTV at the Movies 2009-2011 MTV’nin sinema dünyasından en son haberleri ve yeni filmleri ekrana getirdiği sinema programı.

Haber MTV Avrupa

MTV European Top 20 1989 sonu-2009

MTV Avrupa’nın geriye doğru sayımla sunulan en beğenilen 20 videosu. 2009’da sona ermesinden sonra Euro Top 20 isimli bir versiyonu yayına başlamıştır.

Müzik MTV Avrupa

MTV Hit List UK ?-1994 MTV İngiltere’nin değişik VJ’ler tarafından sunulan geriye sayım liste programı.

Müzik MTV İngiltere

MTV Hits 2002-2005

MTV’nin sabah kuşağında yer alan, müzik videolarının yanında, izleyicilerin ileri sürdüğü konu başlıklarının ve ünlülerle ilgili haberlerin yer aldığı sabah programı.

Müzik/Haber Şov MTV Avrupa

MTV Hoods 2010

Dünyaca ünlü yıldızların baba ocağına geri dönüş. Çocukluk arkadaşları, o zaman yaşadıkları, hayalleri, anıları ile çocukluklarını geçirdikleri yerler ekrana getiriliyor.

Realite Şov/Belgesel MTV Avrupa

MTV Live 1997-1998; 2008-halen

Sevilen sanatçıların özel canlı performansları

Realite Şov/Talk Şov MTV Amerika [MTV 1]

MTV's Miss Seventeen Kasım 2005-Aralık 2005

17 genç kızın Seventeen dergisinde staj ve okul bursu almak için

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

254

birbirleriyle yarıştığı bir realite şov programı.

MTV Movie Awards 1992-halen

MTV’nin en beğenilen filmlere ödül vermek için düzenlediği ancak bununla beraber çeşitli skandalların yaşandığı ödül töreni. Bu sene 5 Haziran’da yapılan ödül törenine, ödülü vermeye birlikte çıkan aktrist Mila Kunis ile şarkıcı Justin Timberlake damgasını vurdu. “Birbirlerinin en iyi arkadaşı olduklarını ve bundan fazlası olmadıklarını göstermek için” Justin Timberlake’in aktris Mila Kunis’in göğüslerini avuçlaması, karşılığında Mila Kunis’in de Timberlake’in cinsel organını tutması ödül töreninin önüne geçti.

Ödül Töreni MTV Avrupa

MTV Movie Awards Archive 2011

Geçmişten bugüne MTV’nin Film Ödüllerine damgasını vurmuş olayların ve ödül törenin dair her şeyin yayınlandığı program.

Ödül Töreni Arşiv MTV Avrupa

MTV's Top Pop Group Eylül 2008-Ekim 2008

MTV’nin yeni pop müzik grubu ikonu olacak kişileri keşfetme amacıyla düzenlediği bir yarışma.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

MTV2 Legit 2009 MTV’nin 90’lı yılların başında kısa sürse de kült olmuş programlarının yeniden yayınlandığı program.

Tümü MTV Amerika

255

MTV2 Presents: Converse Band of Ballers

2011-halen Hip-hop ve müziğin yıldızlarını 3’e 3 basketbol maçında buluşturan program.

Realite Şov/Spor MTV Amerika

MTV Push 2011-halen

Tüm dünyada en hit potansiyeli taşıyan yeni yıldız adaylarını tanıtan ve onları bu kadar özel yapan şeyin ne olduğunu açıklayan program.

Realite Şov MTV Avrupa

MTV Soul 2002 VJ Quddus sunumuyla en beğenilen R&B ve soul müzik parçaları sunuluyor.

Müzik MTV

Music Non Stop 1993-1994 VJ Pip Dann sunumuyla müzik videoları.

Müzik MTV Avrupa

My Life As Liz 2010-halen

Liz Lee isimli kahramanın aşkları, deneyimleri, arkadaşlık ilişkileri, okul hayatı gibi hayat yolunda verdiği mücadelelerin anlatıldığı dizi formatında realite şov programı.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

My Own 2006-halen

Programda şanslı bir fan, MTV’nin seçtiği istekli pop star adaylarına sorular sorarak, inceleyerek ve seçerek kendi hayranı olduğu şarkıcıya en çok benzeyen star adayını buluyor.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

My Super Sweet 16 2005-halen

Genellikle Amerika’da, Kanada’da ve İngiltere’de yaşayan ve genellikle onlara çok büyük doğum günü partileri yapan varlıklı ailelerden gelen 10’lu yaşlarındaki gençlerin hayatlarını gösteren realite şov

Realite Şov MTV Amerika [MTV 1]

256

programı.

Newlyweds: Nick and Jessica 2003-2005

Pop Star Jessica Simpson ile eski 98 Degrees grubu üyesi Nick Lachey’in boşanana kadar evliliklerinin her anını kameralar önünde izleyicilere sundukları realite şov dizisi. Türkiye’de de bazı şarkıcılara örnek oluşturmuştur.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

Newport Harbor: The Real Orange County

2007-2008

ABD’nin zengn muhitlerinden Orange County’den 7 arkadaşın hayalleri, umutları, pişmanlıkları, gözyaşları, sevinçleri bu dizi formatında realite şov programında sunuluyor.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika

NEXT 2005-2008

MTV’nin aşk arayışında olan bir izleyicisine 5 randevu ayarlaması ve kişinin bu randevu sırasında sıkılması, sinirlenmesi veya rahatsız olması halinde “NEXT [sonraki]” diyerek bir sonraki flört adayına geçmesi temeline dayanan bir realite şov programı.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

Nick Cannon Presents: Short Circuitz

Nisan 2007-Haziran 2007

Nick Cannon’un başrolünde olduğu ünlüleri müziği, popüler kültürü konu alan komedi dizisi.

Realite Şov/Komedi MTV Amerika [MTV 2]

Nick Cannon Presents: Wild 'N Out 2005-2007 Nick Cannon adını ilk kez duyuran ve daha sonra Short Circuit isimli başka bir dizinin de ortaya

Komedi Dizisi MTV/MV2

257

çıkmasına yol açacak kadar fenomen olan doğaçlama komedi dizisi.

Nicki Minaj|Documentary|My Time Now

2010

Şarkıcı Nicky Minaj’ın kişisel ve mesleki yaşamının anlatıldığı ve fanlarla buluşma imkanının sağlandığı belgesel-realite şov.

Realite Şov/Belgesel/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika

Nitro Circus 2009-halen

Nitro Circus, dünyanı en ünlü serbest stil motokros sürücüsü Travis Pastrana ve hepsi de aksiyon sporlarında en üst seviyede olan kişilerden oluşan ekibini merkez alan televizyon şovu.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika [MTV 2]

Nokia Unwired At Hard Rock Live Temmuz 2005-Aralık 2005

En gözde şarkıcıların canlı seyircili şahne performansları yaptıkları program.

Müzik MTV Amerika

Once Upon A Prom 2007-2008

Tuscana, Alabama’daki Hillcrest Lisesi’nden mezun olacak her biri farklı karakterlere sahip ancak baloya birlikte gidecek bir kız arkadaşları olmayan 40 erkek öğrenciye hayatlarının fırsatı sunulup sürpriz bir ünlüyle mezuniyet balosuna gitme şansı veriliyor.

Realite Şov MTV Amerika

The Osbournes 2002-2005

Karanlıklar Prensi Ozzy Osborne ve ailesinin tüm yaşadıklarının an be an izleyiciye sunulduğu dizi formatında realite şov programı.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika

258

P. Diddy's Starmaker Ağustos 2009-Ekim 2009

Hip-hop şarkıcısı Sean “Diddy” Combs’un araştırıp bulduğu, yıldız olmak isteyen star adaylarının sevinçlerini umutsuzluk ve çaresizliklerini realite şov formatında aktarırken, sahne üzerinde izleyiciyle buluştuklarındaki heyecanları ile yarışma formatını yerine getiren realite şov-yarışma programı.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

Pageant Place Ekim 2007-Kasım 2007

Pageant Place’in genç, güzel ve bikinili güzellik kraliçelerinin lüks ve şaşalı hayatlarının anlatıldığı ve izleyene onlardan biri olma şansının verildiği program.

Yarışma MTV Amerika

The Paper Nisan 2008-Mayıs 2008

Cypress Bay Lisesi’nin ödüllü gazetesi The Circuit’in her biri birbirinden hırslı ve rekabetçi kadrosunun dergiyi çıkarma süreçlerinde yaşadıkları ve ilişkilerinin aktarıldığı realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Parental Control 2005-2010

Çocuklarının flört etmek istediği kişilerden endişe eden ailelerin, ayarlanmış bir kızla veya oğlanla bir araya geldiği ve bu kişilerin, çocukları ile çıkmak için aileleri etkileme çabaları programın ana konusu. Aile ikna olmazsa çocukları

Realite Şov MTV Amerika [MTV 1]

259

eski sevgililerine dönecek ikna olurlarsa seçtikleri bu yeni sevgili ile yola devam edecek.

Paris Hilton's My New BFF

2008-2009 [Amerika]; Ocak 2009-Mart 2009 [İngiltere]; 2009-2011 [Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai

Televizyon şöhreti Paris Hilton’un partilere beraber gideceği “Sonsuza Dek En İyi Arkadaşı”nı aradığı yarışma-realite şov programı.

Realite Şov/Yarışma

MTV Amerika/MTV Avrupa

Paula Abdul's Rah! Cheerleading Bowl

Ocak 2009 Paula Abdul ile Amigo kızların dünyasına bir yolculuk.

Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

MTV Amerika

Peak Season Ekim 2009-Aralık 2009

Dünyanın en güzel manzaraları eşliğinde bir grup gencin aşk, başarı, kalp kırıklıkları ve çatışmalarının anlatıldığı realite şov dizisi.

Realite Şov MTV Kanada/MTV2

The Phone Nisan 2009-Mayıs 2009

Gelen bir telefonla yarışmacıların 50.000 dolar için ortalama olaylardan insani sınırların dışına çıkabilen maceralara kadar değişebilen görevleri yerine getirmeye çalıştıkları korku-aksiyon programı.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

Pimp My Ride 2004-2007

Rap müziğin süperstarı Xzibit’in ve ekibinin kendisine getirilen eski ve hurda arabaları büyük bir maharetle ve şevkle elden geçirip son model

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika/MTV Avrupa

260

arabalara dönüştürdükleri program.

Plain Jane Temmuz 2010-Eylül 2010

Sıradan, silik, kimsenin dikkatini çekmeyen kızların evrim geçirip seksi, kendinden emin kadınlara dönüşümünü anlatan realite dizisi.

Realite Şov MTV Avrupa

MTV Playlibs (Artist Hosted Playlists)

2008

Gözde artistlerin hem söyleşi yapıp hem de kendilerinin favorisi olan parçalardan oluşan bir video listesi sundukları program.

Müzik MTV.com

Popzilla Eylül 2009-Ekim 2009

Kaba şakalara, rahatsız edici yorumlara, rencide edici esprilere, bolca argo dile yer veren yarım saatlik bir animasyon dizi.

Animasyon MTV Amerika

Pranked 2009-2011 MTV’nin Internet üzerinde yayınlanan en ilginç eşek şakalarını yayınladığı yarım saatlik program.

Komedi MTV Amerika [MTV 2]

Prime Time Players 2002-2003 Müzik MTV Amerika

Punk'd 2003-2007

Sunuculuğunu aktör Aston Kutcher’ın yaptığı, dünyaca ünlü yıldızlara en sinir bozucu eşek şakalarının yapıldığı program.

Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar

MTV Amerika

Real World [Brooklyn/22 Cancun/Denver/Hollywood/Key West/New Orleans/Sydney/Washington DC/Reunited: Vegas]

1992-halen

Genç erişkinlerin bu süreçte cinsellik, madde kullanımı gibi karşı karşıya oldukları tüm konular, yaşadıkları ve yaşabilecekleri deneyimler, keşfettikleri her şeyin realite şov olarak yayınlandığı

Realite Şov MTV Amerika

261

program. Bu sene 28. sezonuna girecek olan program MTV’nin ilk dönem ve en eski programlarından biri.

The Ride: The Road to the U.S. Army All-American Bowl

2010-2011

US Army All-American Bowl’da yer almak ve Bölüm 1 bursunu almak için mücadele eden sekiz liseli Amerikan Futbolu oyuncusunun gösterdiği çabalar anlatılıyor.

Realite Şov MTV Amerika

Ridiculousness 2011-halen

Rob Dyrdek’in sunuculuğunu yaptığı, canlı yayında stüdyolar ve konuklar ile İnternetten bulunan en ilginç, en komik, en çekici videolara benzersiz yorumların yapıldığı gülmece video-şov programı.

Komedi Şov MTV Amerika

Road Rules 2007: Viewers' Revenge

1995–2004, Ocak 2007-Ekim 2007

Altı tane meteliksiz kişi bir araca bindirilip kaptanları Drew Ball’un gözetiminde bir maceraya gönderiliyor ve karşılaştıkları engeller ile güçlükler an be an izleyiciye sunuluyor.

Realite Şov MTV Amerika

Rob and Big 2006-2008

Hollywood’ta aynı evi paylaşan profesyonel sokak kaykaycısı Rob Dyrdek ile bodyguard’ı Christopher "Big Black" Boykin’in bir gülünç andan diğerine geçtikleri realite şov programı.

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika [MTV 2]

Rob Dyrdek’s Fantasy Factory 2008-halen Profesyonel sokak kaykaycısı Rob Dyrdek ile bodyguardı “Big

Realite Şov/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]

262

Black”in serisinin geliştirilmiş versiyonu.

Rock N Jock Ocak 2010-Ekim 2010

Sunuculuğunu Todd Richards ve Dirty’nin yaptığı dünya üzerindeki en büyük en heyecanlı spor aktivitelerinin ekrana getirildiği program.

Müzik/Spor MTV Amerika [MTV]

Rock The Cradle

Nisan 2008-Mayıs 2008

Müzik dünyasına yeni “süperstarlar” kazandırma amaçlı bir ses ve yetenek yarışması. Aynı zamanda gerek yarışmacıların aileleri gerekse zamanın ünlü yıldızlarının çocukları da programda rockstar bir aileye sahip olmanın ne demek olduğunu anlatacak ve gösterecekler.

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

Rock The Deuce 2007-halen Ünlü bir yıldız veya grubun sunumuyla en sert rock parçaları bir araya getirilip yayınlanıyor.

Müzik MTV Amerika [MTV 2]

Room 401 Temmuz 2007-Ağustos 2007

Tuhaf ve şok edici illüzyon dünyasına yapımcı/aktör Ashton Kutcher öncülüğünde akıllara durgunluk verecek bir serüven. Bu odada görülenler korku ve heyecan sınırlarını zorlamaktadır.

Realite Şov MTV Amerika

Room Raiders 2006-2009

MTV tarafından seçilen bir kişinin, evlerinden filli olarak “kaçırılan” 3 kişinin odasına dalıp bütün eşyalarını, cep telefonlarını, teknolojik araçlarını, bilgisayarlarını

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika/MTV Avrupa

263

inceleyip kurcalayarak hangisi ile flört edebileceğini belirlemesi temeline dayanan bir realite şov programı.

Run's House 2005-2009

6 sezon devam eden programda, Hip-hop artisti Rev Run’ın evine girilip her anları kameralar tarafından kaydediliyor.

Realite Show/Ünlülere Ait Program

MTV Amerika [MTV 2]

Scarred Nisan 2007-Eylül 2007

Çeşitli şekillerde ve boyutlarda yaralanan insanlarının videoları yayınlanır. Bolca kan revanın görüldüğü, kemiklerin kırıldığı, insanların gerçekten acı çektiği programda, tüm yaralanmalar realite şov formatında sunulur.

Realite Şov MTV Amerika

School Of Surf 2009-2010 İki lisenin sörf takımlarının Red Bull Riders Kupası için yarıştığı program.

Realite Şov/Belgesel MTV Amerika [MTV2]

Score 2005-2007

Farklı zevklere sahip iki müzik dahisinin, hayallerinin kızıyla/erkeğiyle bir randevu şansı yakalamak için mücadele ettiği program. Mücadeleyi kazanmak için özellikle bu rüya sevgili için özgün bir şarkı yazmaları gerekiyor.

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

Scream Queens 2008-2010 (devamı belli değil)

10 tane tanınmayan aktris, starlığa giden yol olarak gördükleri Testere filminin en son filminde rol kapabilmek için kıyasıya bir

Realite Şov/Yarışma VH1

264

mücadeleye giriyor. Kızlar en iyi olduklarını kanıtlamak için bir korku kampına gönderilir.

The Seven 2010-2011

Popüler kültüre dair MTV’nin bilmenizi istediği yedi haber sunulur. Bunlar arasında ünlülere dair en son haberler, özel videolar, müzik etkinlikleri ve moda haline gelen en yeni eğilimler vardır.

Haber Şov MTV Amerika

Sex...with Mom and Dad 2008-2009

Dr. Drew’un 20 genci aileleri ile bir araya getirerek tabu olan seks konusunu her yönüyle ele alıp tartışmaya açtığı program.

Talk Şov MTV Amerika

MTV's The Shop Şubat 2006-Nisan 2006

Mary J. Blige, Jennifer Lopez, Destiny’s Child ve daha birçoklarının hitlerinde yapımcı olarak adını yazdıran Cory Rooney’nin müzikten başka bir şeyin konuşulmadığı berber dükkanı, adeta müzik dünyasının nabzını elinde tutan bir buluşma noktası. Gerek yapımcıların insanların ne tür müzikler dinlediğini öğrenmek için geldiği, gerek rap şarkıcılarının kayıtlarının beğenilip beğenilmediğini ilk elden öğrendiği, gerekse ziyaretçilerin yeni neler var öğrenmek için geldiği berber dükkanı realite şov

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

265

formatında izleyiciye sunulmaktadır.

Silent Library 2008-halen

Nakit para ödülü için her şeyi yapabilecek altı arkadaşın, birbirlerine kurayla akla hayale gelmeyecek tehlikeli numaralar yapması temeline dayanan yarışma. Bu yarışmada arkadaş ne yaparsa yapsın sessiz kalmak şart, ucunda dişlerinizin wasabi sosuyla fırçalanması, yüzünüzün tokat makinesine tutulması vs. olsa bile.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]

Skins Ocak 2011-Haziran 2011

Ergenlik dönemine adım atan gençlerin hayatlarını bolca cinsellik, uyuşturucu madde kullanımı, kalp kırıklıkları, bozulan arkadaşlıklar, yeni kurulan ilişkiler, ihanet gibi temalar üzerinden veren dizi formatında realite şov programı.

Realite Şov/Dizi MTV Amerika/MTV Avrupa

Slips 2009-2010

İki sürücü, arabaları için 3 modifikasyon paketi seçer ve dönüştürülmüş arabalar saate karşı yarışır, kazanan iki arabayı birden alır.

Aksiyon/Yarışma MTV Avrupa

Son Of A Gun 2011 Müzik endüstrisinin görünmeyen yüzünde yaşananları göstermeyi amaçlayan realite şov programı.

Realite Şov/Müzik MTV Avrupa

Spring Break 2006-2009 MTV’nin bahar tatili adı altında çeşitli canlı performansları ve

Müzik MTV Avrupa

266

kulislerde artistlerle yapılan röportajları aktardığı eğlence ve parti programı.

Sprite Step Off Ocak 2010-Mart 2010

Hip-hop şarkıcısı Chris “Ludacris” Bridges’ın sunduğu ve ülkenin her yerinden altı ekibin 1.5 milyon dolarlık burs ve ülke çapında şöhret olmak için yarıştığı bir hip-hop yarışması. Ekiplerin yarışmaya hazırlık süreci de realite şov olarak yayınlanmaktadır.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]

The Soul ?-1994 Soul müziğe ayrılan MTV programı. Müzik MTV Avrupa

The State 1993-1995; 2009

Yarım saatlik skeç-komedi dizisi. Daha sonra CBS kanalında özel programlar yapmış ve birkaç sene aralıklarla programlarına devam etmiştir.

Komedi Şov MTV Amerika

Storytellers 1996-2011

Bir saatlik program bir şarkıcının yeni albümü ile birlikte eski albümlerinden de şarkılar seslendirdiği, izleyicilerin şarkıcının şarkı yazma sürecine de tanık olduğu müzik programı.

Müzik VH1

Styl'D 2009-2010

Beş deneyimsiz asistanın ünlüleri stilisti olan 3 tane çok tanınmış, sosyetik stilist için canla başla çalışırken yaşadıklarını ve gerçek hayatlarını (arkadaşlık, aşk, kariyer)

Realite Şov MTV Amerika

267

izleyiciye sunan realite şov programı.

The Substitute Mart 2011-halen

Bir vekil öğretmen bir sınıfa girer ve öğrencileri bilmeleri veya bilmemeleri gereken şeyler konusunda test eder. İşin ucunda 5000 dolar kazanma şansı vardır.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 1]

Subterranean 2007-2011

Underground müziklerin çalındığı ve underground şarkıcılarla röportajların yer aldığı müzik programı.

Müzik MTV Amerika [MTV 2]

Sucker Free 2010-halen

Hip-hop yaşam tarzının, en iyi 10 hip-hop şarkı listesinin, şarkıcılarla röportajların ve şarkıcıların sahne dışındaki hayatlarının izlenebildiği program.

Müzik MTV Amerika [MTV 2]

Taking The Stage 2009-2010

Cincinnati’nin ünlü Kreatif ve Gösteri Sanatlar Okulunun öğrencilerinin yaşamlarının aktarıldığı realite şov programı.

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

Taquita & Kaui Nisan 2007

Making the Band programının seçmelerinde tanışan Taquita ve Kaui, Sean “Diddy” Combs’un yarışmasında seçilmeyince kendi başlarına şov dünyasına girmeye çalışma süreçlerini realite şov formatında yayınlıyor.

Realite Şov MTV Amerika

Teen Cribs 2009-2010 Yukarıda tarif edilen MTV Cribs programının geliştirilmiş ve daha

Realite Şov MTV Amerika

268

çok aşırı lüks evlerde yaşayan varlıklı gençlere yönelik versiyonu.

Teen Mom 2009-halen

Bu sene 3. sezonunu yapan program, yukarıda tarifi yapılan 16 and Mom isimli programın bir nevi devamı niteliğinde; bu program 18’inden önce hamile kalan gençlerin bu defa anne olduklarında yaşadıklarını konu alan bir realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 1]

Teen Wolf Haziran 2011-2012 (Sezon 2 çekiliyor)

Bir gece bir vampir tarafından ısırılan Scott için yepyeni bir hayat başlamıştır. Artık yarı insan yarı vampirdir. Bir yandan kontrolden çıkmasından korktuğu dürtüleriyle başa çıkmaya çalışırken bir yandan da normal hayatını sürdürmeye çalışan Scott iki arada kalmıştır: Hayatı insan olarak mı, yoksa vampir olarak mı daha iyi?

Dizi MTV Amerika

That '70s Show 1998-2006

Programda feminizm, cinsel tutumlar, kuşak çatışması, 1970ler bunalımının ekonomik zorlukları, İşçilerin Amerikan hükümetine karşı güvensizlikleri ve 10lu yaşlarında olan gençler arasında uyuşturucu kullanımı gibi 1970’li yılların sosyal konularının ele alındığı bir dönem dizisi. Fox televizyonunda başlayan ve 8 sezon devam eden dizinin

Dizi MTV Amerika

269

MTV’de tekrar bölümleri yayınlanmaktadır.

That's Amore! Şubat 2008-Nisan 2008

Shot at Love with Tila Tequila programından eli boş dönen Domenico Nesci’nin, umudunu yitirmeyip hayatının aşkını aramaya devam ettiği yarışma-realite şov programı.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika

T.I.'s Road to Redemption Şubat 2009-Nisan 2009

2009 Mart yılında silahlı bir suçtan dolayı 30 yıl ceza alan ancak cezası 1000 saat kamu hizmetine dönüştürülen Grammy ödüllü yıldız T.I.’nın hayatının değişen dönüm noktalarını, başkalarını onun yaptığını yapmamaya teşvik etme çabalarını ve hayatını gözden geçirişini konu alan realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Tiara Girls Nisan 2006-Aralık 2006

Program başarının en büyük kanıtı saydıkları güzellik kraliçesi tacını kazanmak için birbirleriyle kıyasıya bir yarış içine giren hırslı genç kızların yaşadıklarını ve ilişkilerini anlatıyor.

Realite Şov MTV Amerika

Tila Tequila's New Year's Eve Masquerade 2008

2007-2008

2007 yılının son gününde televizyon şöhreti Tila Tequila’nın MTV Stüdyolarında düzenlediği yeni yıl partisi.

Realite Şov/Özel Etkinlik

MTV Amerika

270

There & Back: Ashley Parker AngelOcak 2006-Mart 2006

Bir zamanların ünlü O-Town grubunun üyesi Ashley Parker Angel’ın yeniden üne kavuşma çabaları ve ikinci şansları konu alan dizi formatında realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

TRL 1998-2008

MTV klasiklerinden olan, MTV stüdyolarından yapılan canlı yayını aynı zamanda Times Meydanı’ndan da yayınlanan, o günün yeni şarkıcı adaylarının video kliplerinin izleyicilerin beğenisine (ve oylarına) sunarken, aynı zamanda stüdyodakileri favori şarkıcılarıyla buluşturan, star şarkıcıların canlı performans ve söyleşileri ile katkıda bulundukları müzik programı. MTV’nin içeriği MÜZİK olan nadir yapımlarından biri 2008 yılında 10 yılın geriye sayımı özel programı ile yayından kaldırıldı.

Müzik MTV Amerika

True Life 1998-halen

Her kesimden çeşitli insanların kendi ağızlarından hayat hikayeleri anlatılıyor. Bu kişiler, Irak’ta savaşmış bir asker, kulakları duymayan bir genç, otistik insanlar, hatta Realite Şov mağdurları olabilir. Program 2009 yılında Emmy ödülünü almıştır.

Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]

271

twentyfourseven Aralık 2006

Haftada 7 gün 24 saat birlikte yaşayan, birlikte çalışan bir girişimci, bir rock yıldızı, bir aktör, bir yönetmen, bir albüm yapımcısı, bir oyuncu ve bir Budistin çılgın partilerle, seksi kızlarla, ünlü arkadaşlarla geçirdikleri günlere tanık olunuyor.

Realite Şov MTV Amerika

Two-A-Days 2006-2007

Bu spor-realite şov programında konu, Hoover Buccanners lise futbol takımı üzerindeki kasabaya beşinci galibiyeti getirme baskısı ile sıra futbolcuların her birinin özel yaşamlarında yaşadıkları okulu, kız arkadaşları, aileleri mutlu etme baskısı üzerinde odaklanıyor.

Realite Şov MTV Amerika

MTV's Ultimate Parkour Challenge Mayıs 2010-Haziran 2010

Dünyanın her yerinden atletlerin tehlikeler içeren bir parkurda A noktasından B noktasına belli bir yön olmadan ulaşmaya çalıştığı ve bu sırada uçma, tırmanma, zıplama, sıçrama, atlama gibi çeşitli becerilerini de kullanmak zorunda olduğu para ödüllü ekstrem spor programı.

Yarışma MTV Amerika”

Undressed 1999-2002

Kapalı kapılar ardından “modern” ilişkilerde yaşanan entrikalara bir bakış. Tabuları yıkmayı amaçlayan, cinsellik üzerine kurulu bir dizi. Şu

Dizi MTV Amerika

272

an eski bölümler yayınlanmaktadır.

MTV Unplugged

1989–1999, 2001–2002, 2005, 2007, 2009–halen

MTV’nin klasikleşmiş MÜZİK programlarından. gruplar tamamen akustik olarak izleyicilerin ortasında en sevilen şarkılarını canlı olarak seslendiriyorlar. Programlar DVD ve Ses CD’si olarak da basılıyor.

Müzik MTV Amerika/VH1

Valemont 2009-2010

Zengin ailelerin çocuklarının gittiği Valemont Üniversitesi’ne giden kardeşi cinayete kurban giden Sophie Fields, cinayetin ardındaki gizemi çözmek için bu üniversiteye girer. Dizinin ilk 12 bölümü MTV’den kalan 23 bölümü MTV.com adresinden yayınlanmıştır.

Dizi MTV Amerika/MTV Avrupa/MTV.com

The VBS Show 2009

Alt-kültürlerde yaşanan inanılmaz olayları konu alan haber-realite programı. VBS.tv haber sitesinden videoların yayınlandığı program.

Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV2]

The Vice Guide to Everything 2010-2011

Gezegendeki en ilginç insanları, haberleri, alt-kültürleri ve törenleri ekrana getiren modern çağın absürtlüklerine dair bir dizi.

Realite Şov MTV Amerika

Video Clash 2001-2005

İzleyicilerin oylarıyla bir sonraki yayınlanacak klibin belirlendiği müzik programı. Türkiye’de de çeşitli müzik kanallarında benzer

Müzik MTV Amerika

273

programların öncüsü olmuştur.

Video Music Awards 1984-halen

MTV’nin ilk dönemlerinden beri klasikleşmiş programlarından. O senenin en iyi şarkıcılarının ödül aldığı, en gözde şarkıcıların canlı performans ve şovlarıyla süslenen video müzik ödül töreni.

Müzik MTV Amerika

Viva La Bam 2003-2005

Jackass programının yarattığı programlardan biri. Jackass 2002 yılında sona erdikten sonra, Bam Margera Jackass geleneğini kendi şovunda sürdürdü. Akla hayal sığmayacak tehlikeli gösterilerin, numaraların ve hareketlerin yapıldığı bu realite şov 2005 yılında sona erdi. Program tekrarları yayınlanmaktadır.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]

Warren the Ape Haziran 2010-Ağustos 2010

Bir tür “ünlülerin yaşamı konseptini” tiye alma programı. D-sınıfı ünlü bir kuklanın, doktoru Dr. Drew Pinsky yardımıyla yenide Hollywood’un parlak spot ışıkları altına girme çabaları ve bu süreçte etrafındakilerle ilişkilerini konu alan komedi dizisi.

Komedi dizisi MTV Amerika

When I Was 17 2010-halen Bugünün parlayan yıldızlarının 10lu yaşlarındayken nasıl olduğunu, nasıl yaşadıklarını gösteren program.

Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV 1]

274

Ayrıca yıldızlar ve fanlarıyla o zamanın popüler kültürüne nostaljik bir seyahat yapılıyor.

Why Can't I Be You? Temmuz 2006-Ağustos 2006

Bir kişinin 48 saatliğine hayranı olunan bir kişinin hayatını yaşamasına olanak veren realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Wonder Showzen 2005-2006

Kuklalarla gerçek oyuncuların bir araya geldiği, açık saçık esprilerin, politik yorumların ve bolca argonun yer aldığı komedi şov programı. MTV 2’de tekrarları verilmektedir.

Komedi Dizisi MTV Amerika [MTV 2]

Wildboyz 2003-2006

Jackass’in türevlerinden biri. En kaba şakaların, en argo konuşmaların ve tehlikeli oyunların yer aldığı program.

Realite Şov MTV Amerika [MTV 1/ MTV 2]

World of Jenks 2010-halen

Andrew Jenks’in sunumuyla Amerika’nın her köşesinden ilham verici genç, yetenekli ve başarılı olma azmiyle dolu kişilerin hayatlarının sergilendiği dizi.

Realite Şov MTV Amerika

World's Strictest Parents Ekim 2009-Kasım 2009

Farklı ailelerden gelen iki kural tanımaz gencin, kendi ailelerinden çok farklı olan, MTV’nin bulduğu geçici çok otoriter ailelerin sıkı kural ve emirlerine uymaya zorlanırken yaşadıkları dizi formatında realite şov olarak yayınlanıyor. Esasen BBC’nin programı olan realite

Realite Şov MTV Amerika

275

şovun MTV’de ilk sezonunun 7 bölümü yayınlanmıştır.

Worldstage 2010-halen En sevilen yıldızların tüm dünyada yaptığı konserleri evlerin rahatlığına getiren müzik programı.

Müzik MTV Amerika/MTV Avrupa

The X Effect 2007-2008

Ayrılmış eski sevgililerin yeni sevgilileri ile beraber bir hafta sonu geçirmek üzere bir araya getirildiği, yeni sevgililerin bir süre sonra uzaklaştırılıp eski sevgililerin aralarındaki hesapları halledip halletmediklerini gösteren ve geriye dönüş imkanı olabilir mi sorusunun cevabını arayan, bu arada yeni sevgililerin de bu iki eski sevgilinin her hareketini gözetledikleri realite şov programı.

Realite Şov MTV Amerika

Yo! MTV Raps 1988-1995; 2008

Hip-hop’un dar bir alandan çıkıp global bir fenomene dönüşmesini sağlayan, bu zamanın artık iyice yerini sağlamlaştırmış hip-hop yıldızlarını ilk defa ekranda göründüğü, canlı performanslar, konser aktiviteleri ve hip-hop dünyasından haberlerin verildiği MTV’nin bu kült ve klasik programı için 2008 yılında 20. yıl özel programı yapıldı. Bu program realite şovların da ilk örneklerinden kabul

Realite Şov/Müzik MTV Amerika

276

edilmektedir.

Yo Momma 2006-halen

Wilmer Walderrama’nın liderliğinde sokaklarda dolanıp en ilginç ve en komik amatör komedyenlerin arandığı yarışma formatında realite şov programı.

Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]

Your Movie Show 2005-2006

Hollywood’u küçük kasabalara taşımayı amaçlayan, o yerel halkın MTV’nin çektiği filmlerde rol aldığı, böylece TV izleyicisine yeni bir sinema deneyimi yaşatmayı amaçlayan program.

Realite Şov MTV Amerika

277

MTV TÜRKİYE’DE ALTYAZILI YAYINLANAN ORİJİNAL PROGRAMLAR

PROGRAMLAR

A DOUBLE SHOT AT LOVE WITH THE IKKI TWINS

ALTERNATIVE NATION

BOILING POINTS

BREAKFAST CLUB

CELEBRITY DEATHMATCH

CHILLOUT ZONE

DANCE FLOOR CHART

DISMISSED

DORE

EURO TOP20

HEADBANGERS BALL

HOGAN KNOWS BEST

HOT STUFF

INSOMNIA

JUST SEE MTV

LAME

MADE

MAKING THE MOVIE MAN AND WIFE

MTV AT THE MOVIES

MTV LIVE

MTV NEWS TURKEY

MTV TR STORIES

MTV TR STORIES (BIORHYTHM)

MTV TR STORIES (DIARY OF)

MTV TR STORIES (MTV ESSENTIAL)

MTV TR STORIES (MTV VAULTS)

MTV TR VIDEOBAR

MTV TR VIDEOBAR (MAKES A VIDEO)

278

MTV TR VIDEOBAR (MAKING THE ALBUM)

MTV TR VIDEOBAR (MAKING THEVIDEO)

MTV TR VIDEOBAR (VIDEOGRAPHY)

MTV UNPLUGGED

MY SUPER SWEET 16

PARIS HILTON’S MY NEW BFF

PARTY ZONE

ROAD RULES

ROB & BIG

SENSELESS

SO 90's

SUPEROCK

THE BASE CHART

THE CITY

THE LICK SHOT

THE ROCK CHART

THIS IS THE NEW SH*T

TOP 10 AT 10

TRUE LIFE

VIVA LA BAM

WILDBOYZ

WORLD CHART EXPRESS

WORLD STAGE

X-EFFECT

279

MTV TÜRKİYE’DE YAYINLANAN YERLİ PROGRAMLAR

PROGRAMLAR

FREE ZONE

FREE FRİDAY

YOUR MTV

MTV TR HAFTA SONU

KONTRA ATAK

BESTMOTİON

MTV @ 46 STUDİOS

FANTASTİK FİLMLER KUŞAĞI

ÜNLÜ HARFLER

MULTİPLAYER

ARTİST SPOT

FİLM FRAGMANLARI

ROCK'N DARK EKSPRES 2010

MTV @ 46 STUDİOS

ONLİNE CHART

MADE TURKİYE

5+TR

TURKCELL ÇALARKEN DİNLET TOP 10

ŞARKÜTERİ

DORE

LAME

BENİMTV'M

İKİLEM

22.00 -05.00

MAKİNG THE VİDEO TR

HİTLİST TR

MTV EKSTRA

MTV TEENS CLUB

MTV ON STAGE

CHAT @ CHAT

ANİME FORUM

PERŞEMBE 21

280

MTV TÜRKİYE RESMİ INTERNET SAYFASI SON GÖRÜNÜM (EYLÜL 2011)