Upload
khangminh22
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T. C.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV
AVRUPA ve MTV TÜRKİYE
RAMİZ TUNCA TUTKUN
2501070195
TEZ DANIŞMANI
DOÇ. DR. AYŞE KALAY
İSTANBUL 2011
iii
KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV
AVRUPA ve MTV TÜRKİYE
ÖZ
Tematik yayıncılık 1970’lerin sonlarına doğru değişen izleyici kitlesi ve teknolojik
gelişmelerin bir sonucu olarak doğdu. Öncüleri MTV ve CNN olmak üzere, yıllar
içinde her yaş, cinsiyet, ilgi alanı ve mesleki çeşitliliğe göre birbirine ardına tematik
kanallar açılmaya başlamıştır. Bu kanallar arasında MTV, Müzik televizyonu adı ile
1981 yılında yayına hayatına geçtiğinden beri müzik sektörünün gelişiminde ve
sektör olarak yapılanmasında büyük bir rol oynadı ve bu süre içinde pek çok ilke
imza atarak izleyici kitlesi üzerinde büyük bir etkisi olan ikon kanal haline geldi.
Ancak MTV, 1990’ların ortasından itibaren programcılık anlayışında giderek
müzikten uzaklaştı ve müzik dışı programlara kayarak esas amacı olan müzikle
bağlarını kopardı. MTV, Frankfurt Okulu’nun ileri sürdüğü kültür endüstrilerinin
güdümünde kitleleri manipüle etme aracı haline geldi. Frankfurt Okulu, kültür
endüstrilerinin yapay ve anlık mutluluklar sağlayarak kitleleri düşünmekten
uzaklaştırdığını ve bunun iktidarın işine yaradığını savunur. Araştırmada, MTV’nin
ilk yayınından bugüne kadar geçirdiği evreler kültür endüstrileri bağlamında ele
alınmış, MTV’nin kültür endüstrileri ile bağlantısı, MTV Türkiye’nin MTV ağı
içindeki yeri ve durumu, konu ile ilgili gerek çevrim içi ortamda gerekse basılı
ortamdaki kaynaklar taranarak ele alınmıştır. Buna göre MTV kültür endüstrilerinin
bir ürünü iken aracı haline geldiği ve artık resmi olarak müzik televizyonu
çizgisinden uzaklaştığı elde edilen kaynaklar ile tescil edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: MTV, Frankfurt Okulu, kültür endüstrileri, tematik yayıncılık,
tematik kanallar
iv
KÜLTÜR ENDÜSTRİLERİNİN BİR ARACI VE ÜRÜNÜ OLARAK MTV
AVRUPA ve MTV TÜRKİYE
ABSTRACT
Thematic broadcasting debuted towards the end of 1970s as the result of changing
audience and technological developments. Thematic channels, first examples of
which are MTV and CNN, started to debut successively according to various
demographics, gender, hobby and professional diversity and many other factors.
MTV, as the first music-themed channel, has played the biggest role in development
and configuration of music industry and been the biggest influence on music industry
and audience as an icon channel since its launch in 1981, making the firsts of all
times. However, MTV moved away from music programming as from mid-90s and
broke its connection with music in 2000s in its programming approach. MTV started
to become a channel aiming to manipulate large audience under the guidance of
culture industries. Frankfurt School suggests that the culture industries make the
audience stop thinking by providing artificial and spontaneous pleasures and that this
way serve to the pleasure of hegemonia. In this thesis, MTV’s background from the
very beginning to present days has been discussed within the scope of culture
industries, and its relation to culture industries as well the place and status of MTV
Europe and MTV Turkey’s within MTV Networks has been studied by literature
review both through online and pressed material. Accordingly, it has been concluded
that being a product of culture industries once, MTV is now the means of culture
industries and now officially is NOT a music channel anymore.
Keywords: MTV, Frankfurt School, culture industries, thematic broadadcasting,
thematic channels
v
ÖNSÖZ
Her şey bir gün bir kafede tesadüfen açık olan MTV kanalındaki programı görmemle
başlamıştır. Programın adı MADE idi ve bu program Müzik Televizyonu adı altında
yayın yapan bir kanalda, müzik ile hiçbir ilgisi olmayan ve bu araştırma için kafamda
şimşekleri çaktıran program oldu. MTV’nin benim yetişebildiğim dönemini hatırıma
getirdim. MTV o zaman neydi, şimdi ne oldu? Ve bu konuyu derinleştirdikçe,
MTV’deki değişimin salt zamanla ilintilendirilemeyecek kadar derinlerde toplumsal,
ekonomik, sosyal faktörlerde ne denli etkili olduğunu gördüm. MTV ve toplum birbirini
etkileyerek karşılıklı değişmekteydi. Araştırmam derinleştikçe, vardığım sonuçlar beni
zaman zaman dehşete düşürdü. MTV’nin sahip olduğu güç ve bu gücü sürdürme yolları
salt basit bir tema değişiminden ibaret değildi. MTV’nin girdiği her ülkede adeta önüne
gelen her şeyi silip süpüren bir canavar gibi pazarda tek olmak için yaptığı uygulamalar
bu araştırmanın yazım sürecinde hayretimi bir kat daha arttırdı.
Konu Frankfurt Okulu’nun bakış açısıyla ele alınmıştır. Zira MTV’nin geldiği nokta,
Frankfurt Okulu’nun ve başta Adorno’nun işaret ettiği her şeyi kapsamaktadır.
Yayında bulunduğu ülkelerin gençleri üzerinde sonsuz kredi ve güç sahibi olan MTV
acaba hegemonyanın bir kanalı olabilir mi? MTV, Adorno’nun bahsettiği kültür
endüstrileri mi üretmektedir? Yoksa kendisi kültür endüstrilerinin bir ürünü müdür?
Araştırmada ayrıca MTV’nin son durağı olan MTV Türkiye’nin kuruluşuna ve
kapanmasına giden süreçte MTV Türkiye’nin başarısız olma nedenlerine
değinilmiştir. Bu bağlamda MTV’nin dünü ile bugünü arasındaki keskin değişim,
politik, felsefik, sosyolojik ve kültürel bağlamda ele alınmıştır.
Bu konular elbette tarihsel bir geçmiş plan bilgisi ve bazı terimler açıklanmadan
anlaşılamayacaktı. Bu nedenle bu araştırmada, önce genel kavramları açıklama
yoluna gidilmiştir. Başta Gramsci’nin ileri sürdüğü hegemonya nedir? Kitleleri nasıl
etkiler? Kitleleri etkilemek için kitle iletişim araçlarını nasıl kullanır? Kitle iletişim
araçları nedir? Televizyon nedir? Televizyon nasıl işler? Nasıl etkiler? Tematik kanal
vi
olgusu nedir? Bu kavramlar bu araştırmanın politik, felsefi, sosyolojik yönden
desteklenmesine katkıda bulunmuştur.
Bu araştırmanın yazım sürecinde benden desteğini esirgemeyen, her türlü sıkıntımda
bana, bu işi bitireceğime dair güven veren ve bir an önce bitirip aralarına dönmemi
isteyen arkadaşlarıma, araştırmanın yazım süreci boyunca geceler boyu gerek
şarkılarıyla gerekse yazışmalarımızla bana ilham veren ve motive eden manevi abim
Yaşar Günaçgün’e, her telefon ettiğimde beni yönlendiren, benim heyecanımı
paylaşan, “bu konuyu da eklemelisin” diyerek bana fikir veren danışman hocam Doç.
Dr. Ayşe Kalay’a, her zaman yanımda olduğunu hissettiğim, kendi deneyimlerini
bana aktaran ve içimi rahatlatan ablam Beril Çalgan ve eşi Görkem Çalgan’a, tezimi
bitirmemi özellikle bekleyen teyzem Meziyet Zengin ve eşi Muzaffer Zengin’e, beni
hem maddi hem manevi anlamda hep destekleyen babam Salih Zeki Tutkun’a ve şu
an bu tezi başarıyla bitirmiş isem, en büyük mimarı olan annem Semiramis
Şerbetçigil’e çok ama çok teşekkür ederim.
Arın bebek, bu araştırmanın asıl mimarı sensin… Bu araştırma sana ithaf edilmiştir.
vii
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZ .............................................................................................................................. iii
ABSTRACT ............................................................................................................... iv
ÖNSÖZ ....................................................................................................................... v
GİRİŞ .......................................................................................................................... 1
I. Kültür Endüstrisi Kavramı ....................................................................................... 5
A. Tüketim Kültürü, Tüketicilik ve Kültür Endüstrisi ..................................... 8
1. Gerçek Kullanım Değeri-Gözlenen Kullanım Değeri ................. 10
B. Ürün, Emtia Üretimi ve Kültür Endüstrisi ............................................... 11
C. Sanat ve Kültür Endüstrisi ........................................................................ 15
D. Müzik ve Kültür Endüstrisi ...................................................................... 27
1. Müzik Endüstrisi ........................................................................... 28
a. Müziğin Pazarlanması ve Aracıları .................................... 34
(1) Eğilimler ve Genel Konular ................................. 35
i. Değişen Popüler Müzik Dinleyicisi ........... 35
ii. Telif Hakkı ................................................ 37
iii. İnternet Üzerindeki Popüler Müzik ......... 38
(2) Televizyon ........................................................... 39
(3) Kulüpler ............................................................... 40
(4) Konserler ve turneler ........................................... 40
(5) Rock Festivalleri .................................................. 41
(6) Radyo ................................................................... 42
(7) Müzik videoları ................................................... 44
i. Tüketim Nesnesi Olarak Müzik Videoları . 45
(8) Müzik basını ........................................................ 48
(9) Listeler ................................................................. 49
2. Müzik ve Kültür Endüstrileri Arasındaki İlişki ............................ 49
II. TEMATİK YAYINCILIK KAVRAMI ............................................................... 56
A. Televizyon ve Televizyon Yayıncılığı ..................................................... 56
viii
B. Tematik Kanallar ....................................................................................... 60
1. Tematik Kanallar İle İlgili Genel Konular .................................... 70
2. İlk Tematik Yayınlar ..................................................................... 76
a. Dünyada Tematik Yayıncılığın Gelişimi .......................... 76
(1) Dünyada İlk Tematik Kanallar ............................ 77
(2) Tematik Kanal Kategorileri ................................. 79
i. Sinema ve Dizi Kanalları ........................... 80
ii. Belgesel ve Yaşam Tarzı Kanalları ........... 81
iii. Spor Kanalları .......................................... 84
iv. Haber ve İş Kanalları ............................... 86
v. Çocuk ve Gençlik Kanalları ...................... 89
vi. Müzik ve Şov Dünyası Kanalları ............. 91
b. Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimi ....................... 95
(1) Türkiye’de Yayın Yapan Belli Başlı Tematik
Kanallar ..................................................................... 97
(2) RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu)
6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş
ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun .................... 100
i. Genel ve tematik yayın ............................ 101
(3) Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimini
Etkileyen Faktörler .................................................. 101
c. Tematik Yayıncılığın Karşılaştığı Zorluklar ................... 103
(1) AGB Ölçümleri ................................................. 103
(2) Reklam Alamama Sorunu ................................. 104
(3) Sponsor Bulamama Sorunu ............................... 104
(4) Platformlara Ücret Ödeme Sorunu .................... 105
d. Tematik Yayınlara Getirilen Başlıca Eleştiriler .............. 105
III. MTV [Müzik Televizyonu] ............................................................................... 106
A. Genel Bakış ............................................................................................ 107
B. Misyonu ve Vizyonu .............................................................................. 109
C. Dönemleri ............................................................................................... 109
ix
1. 1981-1989 Başlangıç Dönemi ..................................................... 109
2. 1990-1999 Güçlenme Dönemi .................................................... 114
3. 2000-2011 Dönüşüm Dönemi ..................................................... 119
D. İlkler ....................................................................................................... 124
E. VJ’ler ...................................................................................................... 127
F. MTV Logosunun Geçmişi ...................................................................... 130
G. Kanallar .................................................................................................. 131
1. Uluslararası Yayınları ................................................................. 131
2. MTV Amerika ............................................................................. 132
a. MTV1 .............................................................................. 132
b. MTV2 .............................................................................. 132
c. VH1 ................................................................................. 132
d. VH1 Classic .................................................................... 132
3. MTV Avrupa ............................................................................... 133
4. mtvU ............................................................................................ 133
H. Yerelleşme .............................................................................................. 134
I. Değişim .................................................................................................... 135
J. İzleyici Profili .......................................................................................... 141
K. MTV’nin İzleyici Kitlesine Ulaşma Yöntemleri .................................... 144
L. Eleştiriler ................................................................................................ 150
M. MTV Türkiye ......................................................................................... 154
1. Genel Bakış ................................................................................. 154
2. Ekip ............................................................................................. 157
3. Departmanlar ............................................................................... 158
4. MTV Türkiye’de Yayınlanan Yerli Programlara Örnekler ........ 158
5. MTV Türkiye’de Yayınlanan Diğer Programlara Örnekler ........ 159
6. Basında MTV Türkiye ................................................................ 162
SONUÇ ................................................................................................................... 165
KAYNAKÇA .......................................................................................................... 183
EKLER .................................................................................................................... 193
MTV’NİN İLK LOGOSU ........................................................................... 193
MTV LOGOSU (2010 YILINA KADAR KULLANILAN KLASİK LOGO) ... 193
x
MTV’NİN ÇEŞİTLİ LOGOLARI .............................................................. 194
MTV LOGOSU (Yenilenen) ....................................................................... 194
MTV AVRUPA’NIN 1991 YILI MART AYINA AİT YAYIN AKIŞI .... 195
MTV.COM INTERNET SİTESİNDEN ALINAN HAFTALIK YAYIN
AKIŞI ........................................................................................................... 196
MTV AVRUPA 11 EYLÜL 2011 YAYIN AKIŞI ...................................... 207
VH1 KANALINDA YAYINLANAN BAZI PROGRAMLAR ................. 209
MTV, MTV AVRUPA ve MTV TÜRKİYE’NİN DÜNDEN BUGÜNE
VJ’LERİ ...................................................................................................... 210
MTV’DE 1981-1989 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR VE
TÜRLERİ .................................................................................................... 216
MTV’DE 1990-1999 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR VE
TÜRLERİ .................................................................................................... 218
MTV’DE 2000 YILINDAN BERİ YAYINLANAN VEYA YAYININA
SON VERİLEN PROGRAMLAR VE TÜRLERİ ...................................... 223
MTV TÜRKİYE’DE ALTYAZILI YAYINLANAN ORİJİNAL
PROGRAMLAR ......................................................................................... 277
MTV TÜRKİYE’DE YAYINLANAN YERLİ PROGRAMLAR ............. 279
MTV TÜRKİYE RESMİ INTERNET SAYFASI SON GÖRÜNÜM (EYLÜL
2011) ........................................................................................................... 280
xi
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 1: Müzik Videolarının Gerçek Kullanım Değeri ve Gözlenen Kullanım Değeri .. 46
Tablo 2: Tematik kanal izleyici kitlesi dökümü ........................................................ 72
Tablo 3: Türkiye’de yayın yapan başlıca sinema kanalları ........................................ 80
Tablo 4: Türkiye’de yayın yapan başlıca belgesel ve yaşam tarzı temalı kanallar .... 82
Tablo 5: Türkiye’de yayın yapan başlıca spor kanalları ............................................ 85
Tablo 6: Türkiye’de yayın yapan başlıca haber ve iş dünyası kanalları .................... 88
Tablo 7: Türkiye’de yayın yapan başlıca çocuk/gençlik kanalları............................. 90
Tablo 8: Türkiye’de yayın yapan başlıca müzik temalı kanallar ............................... 94
Tablo 9: mtvU Programları ..................................................................................... 134
Tablo 10: MTV’nin yeni izleyici kitlesi ve bu kitleye yönelik programları ........... 149
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1: 8 Avrupa ülkesinde ödemeli TV kanalları izleyici paylarındaki artış ......... 74
Şekil 2: Temalarına göre Tematik TV kanallarının izleyici dökümü ....................... 75
Şekil 3: Marka Geliştirme Sürekliliği Modeli: İzleyici ile İletişim Kurma Yollarının
Çeşitliliği ................................................................................................................. 137
1
GİRİŞ
MTV [Müzik Televizyonu] kurulduğu ilk günden bu yana gerek müzik
sektörünü yeniden şekillendirme ve eğilim yaratmadaki rolü, gerekse izleyici
kitlesine nüfuz edebilme gücü bakımından tartışmasız bir gücün sahibidir.
Araştırmanın konusu MTV’dir, çünkü MTV açılan ilk tematik müzik kanalı
olarak, diğer pek çok müzik kanalının açılmasının önünü açmıştır. Kuruluşundan beri
rakiplerinden bir adım önde olarak, ikonlar yaratarak, müzisyenlerin dünya çapında
üne kavuşmak için tek yol olarak gördüğü kanal olarak bunu nasıl başardığını ve
MTV’yi bu kadar önemli yapan şeyin ne olduğunu incelemek kaçınılmaz olmuştur.
Araştırma, MTV Amerika dışında sadece MTV Avrupa ve MTV Türkiye ile
sınırlandırılmıştır. Bunun iki sebebi vardır: 1) MTV Networks çok geniş bir alanda
yayılmıştır ve tüm ağların tek tek incelenmesi mümkün değildir 2) 1987 yılında
açılan MTV Avrupa, MTV’nin ilk uluslararası kanalı olması nedeniyle; MTV
Türkiye ise MTV’nin en son duraklarından biri olarak yıllar süren çabalar sonucunda
Türkiye’de yayın hayatına başlaması ancak araştırmada değinilen nedenlerle
başarısız olup kapanması nedeniyle önemlidir. Bu kanalların, gelişim süreçleri,
programları ve MTV Amerika ile benzerlik ve farklılıkları ortaya konularak, kültür
endüstrisinin izlerini ne derece taşıdıkları araştırmanın bir diğer konusudur.
Araştırmanın amacı, MTV’nin [Müzik Televizyonu] nasıl zaman içinde
değişerek iktidarın hedef kitle olan gençleri düşünmekten, üretmekten ve sistemi
sorgulamaktan uzaklaştırma amacına hizmet ettiğini göstermek ve özellikle müziğin
direkt hedef kitlesi olan gençleri “kültürel budalalar” haline getirmede nasıl bir
fonksiyonu olduğunu, bu açıdan Frankfurt Okulu’nun öne sürdüğü kültür
endüstrilerinin nasıl hem ürünü hem de aracı haline geldiğini kanıtlamaktır.
MTV, ilk müzik temalı kanal olarak, müzik yoluyla insanlara ulaşmada 30
senedir çok önemli bir yere sahiptir. İmza attığı ilklerle, gerek müzik sektörünün
şekillenmesinde, gerekse izleyici kitle olan gençler arasındaki trendleri belirlemede
2
öncü kanal olmuştur. İlk müzik temalı kanal olarak MTV’nin genç kitle üzerindeki
gücünü ve nüfuzunu kullanma biçimindeki değişmeyi ortaya koymak, kültür
endüstrilerinin potansiyel sonuçlarını göstermek bakımından önemlidir. Ayrıca
şimdiye kadar MTV ile ilgili, MTV’yi her yönüyle ele alan kapsamlı bir çalışma
yapılmamış. Bu çalışma, gerek içeriği, gerek savunulan düşünce ve gerekse dünyanın
son 30 yılına damga vurmuş bir kanalın başlangıcından bugüne kadar geldiği noktayı
ortaya koyması açısından önem teşkil etmektedir.
Araştırmada, ortaya konulan ana düşünce bir kültür endüstrisi ürünü olarak
hayat bulan MTV’nin zamanla yeni kültür endüstrileri yaratan bir araç haline
gelmesidir. MTV’nin kültür endüstrilerinin en güçlü öğelerinden biri ve kültür
endüstrisinin manipüle etmek istediği kitlenin kanalı olduğu göz önünde
bulundurularak, şu alt-hipotezlerden yola çıkılmıştır: Bu süreç nasıl başlamıştır?
Neden bu keskin değişime ihtiyaç duyulmuştur? MTV ağındaki diğer kanallar –
özellikle odak noktası olan MTV Avrupa ve MTV Türkiye- bu değişimi nasıl
yansıtmış ve değişimden nasıl etkilenmiştir? Bu sorular ile şu ana hipotezin
kanıtlanması amaçlanmıştır: “MTV kültür endüstrilerinin bir ürünü müdür? Yoksa
kültür endüstrileri yaratan bir araç mıdır?” Sonuçta varılmak istenen nokta, MTV’nin
başlangıçtaki müzik televizyonu çizgisinden uzaklaşarak, nasıl artık müziğe hizmet
eden bir “görsel radyo” olmaktan çıkıp yanlış yaşam tarzlarını örnek yaşam tarzı
olarak sunan bir televizyon kanalı haline geldiğini, konu ile ilgili arka plan bilgisini
vererek kanıtlamaktır.
Bu bağlamda konu üç kısımda ele alınmıştır: 1) kültür endüstrileri kavramı,
2) tematik yayıncılık 3) MTV Müzik Televizyonun dünü ve bugünü ile MTV
Türkiye’nin kapanmasına giden süreç.
Bu araştırma yazım sürecinde metodoloji kaynak taraması şeklinde yapılmış
olup, gerek çevrim içi gerekse basılı materyallerden konu ile ilgili yerler alınmış,
ayrıca çeşitli gazetelerde çıkan konu ile ilgili haberler de ek olarak verilmiştir. Bu
süreçte MTV kanalı Internet yoluyla ilk dönemleri ve televizyon yoluyla son
dönemleri sık sık takip edilerek, görülen benzerlik ve farklılıklar not alınmıştır. MTV
3
Türkiye ve Internet sitesi araştırmanın yazımı sırasında kapandığı için MTV Türkiye
ile ilgili resmi bir kaynak kalmadığı için medya arşivleri ve MTV Türkiye ile ilgili
makaleler taranmıştır.
Çeşitli engelleyici dış ve iç faktörlerin yanı sıra, aşağıda belirtilen nedenler bu
araştırmanın yazım sürecinde karşılaşılan zorlukları teşkil etmektedir:
- Konu tematik bir kanal ile ilgili olduğu için, tematik kanallar ile ilgili
kaynaklar taranmış, ancak bu konuda yapılmış araştırmalar çok sınırlı
olduğu için, özellikle araştırmanın ikinci kısmını yakından ilgilendiren
tematik kanallar ile ilgili –yerli veya yabancı– çok fazla kaynak
bulunmamaktadır.
- Kaynaklardan bazıları çok pahalı olduğu için erişim mümkün olmamıştır.
Sözgelimi, tematik kanallar ile ilgili yapılan bir araştırma, 3450 Euro
bedelindedir.
- Kaynak taraması sırasında elde edilen bazı kaynakların kaynakçalarına
bakılmış ancak bu kaynakçalarda konuyla ilgili okunması faydalı olabilecek
kaynakların bir kısmına artık baskısı olmadığı için erişme imkanı zor olmuştur.
- MTV’nin geçmişi eski olduğu ve MTV ancak 1995 yılında Internet
ortamına geçtiği için ilk yıllarına ait resmi program içeriklerine erişim zor
olmuştur, konu çok fazla kapsamlıdır ve tüm kanalları ve ağı teker teker
yazmaya imkan olmamıştır.
- Kanal çok eski olduğu için bazı programlara ilişkin bilgilere veya yayın
akışına ulaşılamamış veya net bilgi elde edilememiştir.
- MTV Türkiye kanalı ve internet sitesi kapandığı için, şu anda MTV
Türkiye ile ilgili bilgi alınabilecek resmi bir MTV kaynağı
bulunmamaktadır.
Kültür endüstrileri, MTV bağlamında ele alınması önemli konulardandır. Zira
araştırmanın konusu olduğu üzere, MTV gücünü müziğe hizmet adına değil,
Frankfurt Okulu’nun bahsettiği izleyiciye anlık zevkler yaşatarak, düşünmekten
uzaklaştırma ve bu şekilde iktidarın amacına hizmet etme adına kullanmaktadır. Bu
4
anlamda kültür endüstrilerine hizmet etmektedir. Bu konuda Adorno, Horkheimer,
Benjamin gibi öncü Frankfurt Okulu düşünürlerinin eserleri, makaleleri, yazıları,
MTV’nin kültür endüstrileri yolunda geçirdiği değişimi açıklarken araştırmanın
kuramsal yanını oluşturmuştur. Zira bu kanalın müziği tanıtma amacından sapma
sürecinde işleyen mekanizmaların bilinmesi, MTV’nin 90’lı yılların ikinci yarısından
itibaren geçirdiği keskin değişimin salt biçimsel değil, aynı zamanda ideolojik de
olduğunun daha iyi kavranmasına yardım edecektir.
MTV bir tematik kanal olduğu için, tematik kanal kavramının ve tematik
yayıncılığını ne olduğunun bilinmesi gerekliliğinden hareketle, ikinci tamamen
tematik yayıncılığı dünyada ve Türkiye’deki gelişimine ayrılmıştır. Bu konuda
yapılan araştırmaların çok sınırlı ve yetersiz olması, konu ile ilgili kaynakların da
sınırlı olmasına yol açmış, bu araştırma ile bu alandaki eksiklik ortaya çıkarılırken,
aynı zamanda faydalı bir kaynak derlemesi elde edilmiştir.
Araştırmanın üçüncü kısmı, ilk iki bölümdeki bilgilerin ışığında MTV Müzik
Televizyonunun ilk gününden bugüne aşama aşama, yıl yıl, geçirdiği tüm evrelerin,
yayınlanan programların, MTV ağı içindeki kanalların, özellikle konu başlığında
belirtildiği üzere MTV Avrupa ve MTV Türkiye’nin geçirdiği süreçlerin, MTV’nin
sahip olduğu gücü nasıl ettiğinin, kısaca MTV’ye dair ne varsa her şeyin bir araya
getirildiği, okuyana MTV’nin dünü ile bugünü arasında doğrudan kıyaslama imkanı
sunmaya olacak verecek şekilde derlenmiş ve çok kapsamlı bir MTV dokümanı
meydana getirilmiştir.
Araştırmanın yazım aşaması sırasında MTV Türkiye’nin önce Internet sitesi
kapanmış, en sonunda kanal tümden Türk televizyon tarihinin raflarındaki yerini
almıştır. Bu nedenle MTV Türkiye’nin son bir yılına ait resmi bir MTV Türkiye
kaynağına erişim mümkün olmamıştır.
5
I. KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ KAVRAMI
Özellikle sanayi devriminden sonra, kapitalist üretim tarzının egemen
formasyon haline gelmesiyle birlikte, toplumsal iş bölümü arttı. Tarımın yerine
sanayi ve ticaret egemen olmaya başlamıştır ve tarımla uğraşan nüfusun büyük
kısmı kırsal alanlardan kentlere göç etti. Elbette, sanayileşme ve işçileşme süreci,
işçi hareketlerine de yol açtı. Buna paralel olarak, karar alma süreçleri daha çok
merkezileşmiş ve kitle iletişim teknolojileri ve kitle iletişimi de hızla
yaygınlaşmıştır. Sanayi devrimi ile birlikte ortaya çıkan kitlesel üretimle birlikte
‘kitle’ ve ‘kitle kültürü’ kavramları da tartışılmaya başlandı. 18. yüzyılın sonuna
kadar kitle denilen bu kalabalıkların karşısında, zamanı ve parası olan, boş zaman
etkinlikleri peşinde koşan ve aynı zamanda okur yazar da olan bir burjuva sınıfı
gelişmişti.
Frankfurt Okulu’nun eleştirileri de bu paralelde ortaya çıkmıştır. Kültür
endüstrisi kavramı, başını Adorno ve Horkheimer’ın çektiği Frankfurt Okulu’nun
yaptığı eleştirilerin bir parçası olarak ortaya çıkmıştır. Kültür endüstrileri, egemen
güçlerin iktidarlarını medya üzerinden kitleleri etkileyerek, hakimiyetlerini
sürdürmeleri temeli dayanmaktadır.
Enstitünün kurulduğu dönemde yerine getirdiği misyonu Horkheimer şöyle
özetlemektedir:
Enstitü, üniversitenin içinde tarafsız ve herkese açık bir
kurumdu. Enstitü’nün önemi, dünyanın en önde gelen
ülkelerinin işçi hareketleri ile ilgili olabilecek her şeyin ilk
defa, derli toplu olarak bir araya getirildiği yer
oluşundandı. Asıl önemlisi, kaynaklar bakımından
zenginliğindendi (kongre tutanakları, parti programları,
kuruluş sözleşmeleri, yönetmelikler, gazeteler, dergiler…)
Batı Avrupa’da işçi hareketleri üzerine yazmak, inceleme
yapmak isteyen herkes bize gelmek zorundaydı. Çünkü
6
bütün aradıklarını topluca bulabilecekleri tek yer bizdik.
(Jay, 2001: 35)
Frankfurt okulunun üyeleri pek çok toplumsal konuda araştırma yapmıştır. Bu okula
mensup üyelerin ele aldıkları ve özellikle iletişim araştırmaları alanında çok önemli
olan yaklaşım, giyimlerinden yaşadıkları evlere, yaklaşımlardan birisi de kültür
endüstrileri ve kitle kültürü kavramsallaştırmasıdır. Adorno’nun kültür endüstrisi
kavramı, bugün de kültür ve sanatı, ürünlerini ideoloji ile ilişkilendirerek ve bunun
bireysel ve toplumsal davranışlara etkisini görerek değerlendirme olanağı
vermektedir. Adorno, ‘kitle kültürü’ kavramından vazgeçerek ‘kültür endüstrisi’
kavramını kullanma nedenini; ‘kitle kültürünü’ kitlelerin kendisinin ürettiğiymiş gibi
yorumlanacağı ve popüler sanatın çağdaş formuymuş gibi algılanacağından duyduğu
kaygı sonucu tercih ettiğini dile getirmiş ve kitle kültürünün popüler kültürden farklı
olduğunu ileri sürmüştür (Jay, 2001: 164). Kitle iletişim araçlarının ‘aracı’ olma
işlevi Adorno ve Horkheimer’ın işaret ettiği gibi kültür endüstrilerinin vazgeçilmez
bir aracıdır (Kurt, 2009: 45). Kitle iletişim araçları sayesinde bireyler topluca
harekete geçirilebilmekte ya da belli davranış kalıplarını benimsemeleri
sağlanabilmektedir. Kitle iletişim araçlarının eğlendirici ve dinlendirici niteliği de
önemlidir. Çünkü bu sayede kitlelerin kültür endüstrisinin egemenliği altına
girmeleri de kolaylaşmaktadır (Kurt, 2009: 46).
Kültür Endüstrileri tezini ortaya atan Frankfurt Okulu’nun başını çeken
isimlerden Adorno’nun, faşizm yıllarında Almanya’da yaşaması, daha sonra faşizmi
sert bir şekilde eleştirmesine yol açmıştır. Ayrıca, bu yıllarda Nazilerin kullandıkları
propaganda yöntemleri O’nun “kültür endüstrisi” kavramını oluşturmasına yol
açmıştır. Temel ilgi alanları sanat ve felsefe olan Adorno’ya göre, “aklın ruhundaki”
faaliyetler, toplumsal gerçekliğe egemen olan çizgilerin izlerini taşımaktadır.
Toplumsal olguların kavramlar yardımıyla sınıflandırılması, olayları anlama ve
açıklama anlamına gelmemektedir. Gerçekliğin ne olduğunu belirleyen düşüncedir,
ancak kavramlarla belirlenen düşünce bu çerçevede kavranabilecek şeyleri görür,
bunun dışındakileri göremez. Bu nedenle burada özgür düşünceden söz etme olanağı
kalmamaktadır (Adorno, 1990). Adorno’nun bu savı, sanat ve kültür alanı içinde
7
geçerlidir. Başka bir deyişle O’na göre ideolojiden bağımsız, özgür bir sanattan,
kültürden bahsedilemez. Adorno’nun bu anlayışı, “kültür endüstrisi” kavramı
yardımıyla daha iyi anlaşılabilir.
Adorno ve Horkheimer’e göre kültürün endüstrileşmesinin ve bir tahakküm
aracına dönüşmesinin nedeni Aydınlanma’nın amacından sapmasıdır. Dogma ve
mitlerin ortadan kaldırılması amacıyla yola çıkan Aydınlanma düşüncesi amacından
saparak kendisi bir mite dönüşmüştür (Kurt, 2009: 2).
Kejanlıoğlu kültür endüstrisinin, mutluluk kaynağı olan haz almayı, kültür
ürünlerine belli bir eğlence anlayışına hapsetmesi söz konusu olduğunu söyler. Bu
eğlence anlayışı hazzı mutluluk kaynağı olmaktan çıkarmakta, iş dışı zamanı da “işe
hazırlık süreci” olarak düşünmektedir. Eğlence (entertainment), avutucu eğlenmedir
(amusement). Geç kapitalizmde avutucu eğlenme işin uzantısıdır (Kejanlıoğlu,
2005).
Frankfurt Okulu üyelerinin esas sorunu insanın özgürleşmesi sorunudur.
Bunun için içinde yaşanan tarihsel ve toplumsal gelişmelerin insanların
özgürleşmelerinden çok köleleşmelerine hizmet ettiğini düşünür. Örnekte, iktidarın
gücünü sorgulamayan ve üzerinde kafa bile yormayan ve sadece sunulan yıldızlı
hayatları izleyerek kendini onlarla özdeştiren kitlelerin bu yıldızların hayatları
üzerinden –gerekmeyen derecede- aşırı tüketime yönlendirilmesi bu tanıma
uymaktadır. Kültür alanındaki gelişmeleri analiz etmek ve eleştirmek için kültür
endüstrisi ve kitle kültürü kavramlarını geliştirirler.
Frankfurt okulunun üyeleri karakteristik olarak kültürün kitleleştirici
özelliğine dikkat çekmişlerdir. Böylece de aslında kapitalist toplumun eleştirisini
yaparken, bu toplumlarda kültür ve ideolojinin önemini ve işlevini görerek, kültür ve
ideoloji eleştirisine yönelmişlerdir. Bundan düşüncelerin yıllar sonra günümüzde
MTV kanalıyla vücut bulması, düşüncelerin evrenselliğini göstermektedir. Bu
eleştiriler kültür endüstrileri ve kitle kültürünün manipüle edici gücü, hem de yüksek
kültürün özgürleştirme potansiyeline kadar geniş bir alanı kapsar.
8
Özetle, Çağan’ın işaret ettiği gibi, kültür endüstrisi, kültürün içini boşaltmak
ve bu içi boşaltılmış kültürü evrenselleştirmek ve bununla ilintili olarak kültürel
emperyalizmin oluşmasına sebep olmak gibi zincirleme bir etkiye sahiptir.
A. Tüketim Kültürü, Tüketicilik ve Kültür Endüstrisi
Adorno’nun popüler kültürün üretimine ilişkin oluşturduğu taslak
‘standartlaştırma’ görüngüsü ile başlar. (Slater, 1998: 234) Bu taslağa göre, bu
endüstriler tarafından üretilen kültürel şeyler/mallar kapitalist birim ve kar elde etme
amacına uygun biçimde hazırlanır ve üretilir. Kitlelerin tüketimi için biçimlenip
hazırlanırlar (Çağan, 2003: 183). Kültür Endüstrisinin, hem şeyleri metalaştırdığını,
hem de bu metaları tüketicilere satılmaz sanat eserleri olarak sunduğunu belirten
Alemdar’a göre tüketici bir sanat eseri karşı karşıya olduğunu sanır, ancak gerçekte
tüketicinin arkasında tüketici bile meta olarak satılır (Alemdar, 1994: 202)
Çağan’ın dile getirdiği gerçek, kültür endüstrisinin, anlık zevklerle tüketicinin
yorum yapma yeteneğini ortadan kaldırması, zira bütün gün çalıştırılan zihinlerde
“siz artık biraz dinlenin” diyerek düşünceden uzaklaştırmasıdır. Tabi bu sırada
gerçekleştirilen bir başka manipülasyon da, yoğun bir ürün bombardımanı sunulup,
aynı zamanda gereksiz ihtiyaçlar hayati ihtiyaçlar gibi gösterilerek insanlarda
tüketim olgusunun yerleştirilmesidir. Tüketim baskısı, bireysel gereksemelerinin
sadece endüstri aracılığıyla karşılanabileceği türündeki söylem aracılığıyla değil,
endüstrinin karşılamadığı gereksemelerin karşılanmasının olanaksız olduğu
mesajıyla gerçekleşti (Çağan, 2003: 184). Bu konuda, Alemdar’ın “Kitle iletişim
araçlarının ve kitle eğlence endüstrisinin (kültür endüstrisi) kitlelerin bilincini,
kitlelerin artık direnmeyi bile düşünemez hale gelecek kadar sömürgeleştirdiğine”
(Alemdar, 2010: 138) dair ifadesi bu savı destekler niteliktedir. B ütün bunların
sonucunda kişilerin bireyselleşmesi engellenip, onlara salt tüketici rolü yakıştırılarak,
bu rolün dışına çıkmalarına olanak verilmemiş tüketim ideolojisi onlara kabul
ettirilmiştir (Atiker, 1998: 55).
9
Eğlence üretimine değinen Çağan, kültürde hakim olan güçlerin, insanlara
çok fazla boş zaman bırakmasının sakıncalarından çekinerek “iktidarlarının
sürekliliğini sağlamak için bu boş zamanların yeni çalışma biçimleri kadar sıkıcı
olduğu konusunda halkı ikna etmek durumundalardı” (Çağan, 2003: 185). Çünkü boş
zaman “düşünme”ye neden olabilir ve insanların “düşünmesi” iktidarın devamlılığı
için tehlikeydi. Bunun önüne geçmek için kültür endüstrisi eğlenceyi üretti. Modern
toplumda boş zamanın (bugün ne yapsam acaba?) yerini, eğlence (bugün ne izlesem
acaba?) aldı. Gerçekleşmesi mümkün bütün özgürlüklerin yerini sahte özgürlük
safsataları aldı (Çağan, 2003: 185). Diğer bir boyut, sahte tatminlerle uyuşturulan
kitlenin elbette ki bundan tam bir mutluluk sağlamamasıydı. İnsanlar sürekli
tüketime yönelmeli, tükettikçe yeni mutluluk kaynaklarına yönelmeli ve her bir
tarafları alamadıkları o diğer şeyde kalmalı, böylece tam bir tatmin duygusundan
yoksun bir kısır döngü içinde bırakılmalıydı. Alemdar ve Erdoğan’a göre kültür
endüstrisinde memnuniyet, hiçbir şey hakkında düşünmeme, çekilen acıyı çekildiği
yerde unutma ve "evet" deme anlamındadır. (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 139)
Alemdar ve Erdoğan’da (2010: 276), bu konu şöyle dile getirilir:
“Yaratıcılık için hiçbir alan bırakılmamıştır. Her
şey en küçük ayrıntısına kadar uygun bir şekilde
biçimlendirilmiştir. Kapitalist üretim, tüketicilerin
bedenini ve düşüncesini öyle bir kuşatmıştır ki
kendilerine sunulanların çaresiz kurbanı olurlar”.
Marcuse’ün Tek Boyutlu İnsan’ında belirttiği gibi “modern insanın sıradan
deneyimleri, çalışmanın “tüketici, sersemletici, insanlık dışı bir kölelik haline
geldiği” bir toplumsal dünyada “zahmet, saldırganlık, sefalet ve adaletsizliği”
sürdüren ‘sahte ihtiyaçlar bağlamında resmedilmektedir” (Marcuse, 1964: 4-5’ten
aktaran, Swingewood 1996: 40).
Kültür endüstrisinin tüketim metaları yaratma gücü, sponsorluk kavramının
kurumsallaşmasını sağlamıştır. Buna göre yıldız konumundaki şarkıcılar büyük
firmaların sponsorluğunda albüm, video üretmeye, konserler yapmaya başlamıştır.
10
Böylece popüler müzik yıldızları tüketim ürünlerinin satışımı sağlayan birer araç
olmaya başlamıştır (Çelikcan, 1996: 114). Sponsorlar, kitlelerin kendilerini
yıldızlarla özdeşletirdiği ve onlara benzemek için her şeyi yapacaklarını fark
etmesiyle bu alana hız vermişler ve şarkıcıların kliplerinde kimi açık kimi gizli
şekilde yer alarak kendini o sanatçıyla özdeşleştiren kitleye “mutlaka bu ürünü
almalısın, bak sevdiğin falanca da bu ürünü kullanıyor” mesajı vererek, kitleleri
tüketime yöneltmede ciddi araçlar olmuşlardır. Sonuç olarak, Çelikcan’ın belirttiği
gibi, “müzik videoları ve televizyonlar yoluyla öyle bir ortam oluşmaya başlamıştır
ki, müzik başka ürünlerin tüketimini sağlama ya da artırma yolunda bir ‘mazeret’
olmaya başlamıştır” (Çelikcan, 1996: 115).
Kültür endüstrisinin tüketim ihtiyacı yaratma işlevi, artık aleni şekilde müzik
videolarında kendini göstermektedir. Müzik videolarında bariz şekilde yer alan
ürünler, artık müziği tanıtma amacını aşmış ve adeta müziğin/klibin o ürünü
tanıtmak için yazıldığını/çekildiğini düşündürür hale gelmiştir. Reklam ve müzik
sektörü birbirinin içine geçmiş ve reklamlar ürün tanıtımını müzik videolarına
benzer şekillerde yaparlarken, müzik videoları da özellikle reklamı yapılan ürünün
açık veya gizli teşhiriyle kitleleri tüketime yönlendirmede işlev kazanmıştır.
Yukarıda değinilen konulara paralel olarak, Çağan’ın da belirttiği gibi, “bu
yönüyle kapitalist iktidarın tesisini ve devamlılığını sağlayan kültür endüstrisi, kitle
toplumunda insanların bireyselliklerini yok mertebesine indiren ve bireyselliklere
ancak sistemin işlev görmesine engel olmayacak kadar izin veren bir işleyiş
içindedir” (Çağan, 2003: 187). Bunun anlamı ve bütün konunun özü şudur: “Evet,
sen özgürsün, ancak benim sana izin verdiğim sınırlar ölçüsünde... Evet,
düşünebilirsin, ama ancak benim senin düşünmeni istediğim şeyleri... Şey, bir de
bunu yaparken yanında cips ve içecek ister misin? Bence istersin.”
1. Gerçek Kullanım Değeri-Gözlenen Kullanım Değeri
Bir ürünün gerçek kullanım değeri, o ürünün gerçek amacı –bir ihtiyacı
giderme– doğrultusunda kullanımına işaret eder. Bir gözlüğü gözümüzü güneşten
11
korumak veya daha net görmek için takmamız, o gözlüğün gerçek kullanım amacını
ifade eder. Ne var ki, Çelikcan’ın da ifade ettiği gibi, kültür endüstrisi içindeki
ürünler gözlenen kullanım değeri ile değerlendirilir. Gözlüğün kullanım değeri,
kültür endüstrisi içinde daha havalı ve seksi görünmeyi sağlayan bir araç olduğu için
takılır (Çelikcan, 1996: 118-19). Kültürel ürünler mümkün olduğunca kar etme
amacıyla üretilir ve kültür endüstrisi için önemli olan ürünün sağladığı artı değerdir.
B. Ürün, Emtia Üretimi ve Kültür Endüstrisi
Erdoğan ve Alemdar’ın Öteki Kuram (2010: 226) eserinde belirtildiği üzere:
“Emtia üretimi, emtianın karakterine bağlı olarak
oluşturulan endüstriyel faaliyetlerle yapılır. Kitle
iletişiminin son ürünü soyut içeriktir. Bu içerik ya
doğrudan içeriğin taşıyıcısıyla (örneğin vcd) ve/veya
diğer araçlar silsilesiyle birlikte (örneğin mp3 player gibi
alıcı, okuyucu ve çözücü ile) satın alınır. Dolayısıyla,
kitle iletişimi emtia üreten örgütlü faaliyetleri içerir.”
Çağan’ın tanımından, yukarıdaki anlatılanlara paralel olarak, kültür
endüstrisinde ürünün iktidarın devamlılığını sağlamak için bizzat iktidarın
onayından geçerek ya da bizzat iktidar tarafından kitlelere sunulan tüketim nesneleri
(ki bunun içine sadece mal/emtia değil, eğlence ve sanat ürünleri de girmektedir)
olduğu anlaşılmaktadır. Kapitalist iktidarın yapıtları olduğundan iktidara aykırı ve
karşıt bir doğası yoktur. Böyle olduğu takdirde sansüre uğra. Uyumsuzluğa yer
yoktur. Uymayan aforoz edilir. Tektipleştirilmiş, metalaştırılmış ve şişirilerek
kitlelerin gözünü boyama/hipnotize etme amacı taşır hale gelmiş yapıtlardır:
“Kültür endüstrisi ürünleri belli kurulu formüllere
stereotipleşmiş konumlara, niteliklere ve konulara göre
kurulan böyle bir çerçeve içerisinde üretilen simgesel
yapıtlardır. Ne varolan sosyal kurallardan saparlar, ne
de bu kurallara karşı gelirler. Bu kuralları destekler, bu
12
kurallardan sapan fiilleri ve tutumları sansür ederler.
Kültür endüstrisi ürünleri kendilerini gerçeğin doğrudan
yansıması veya yeniden üretimi olarak sunarlar, a)
statükoyu normalleştirir, b) sosyal ve siyasal düzendeki
eleştirici yansımaları durdururlar. Zaten var olan
koşulları abartarak kopya eder, temize çıkarır ve bütün
eleştiriden, o koşullardan öteye gitmeden yoksun
kalırlar” (Çağan, 2003: 187).
Kültür endüstrisi başlıca iki sürece dayanmaktadır: Kültür ürünlerinin
standartlaşması ve dağıtım tekniklerinin rasyonelleşmesi süreçleri. Kültür ürünlerinin
standartlaşması egemen sistemin yönetimiyle gerçekleşirken, dağıtım tekniklerinin
rasyonelleşmesi doğrudan reklamla ilgilidir (Kurt, 2009: 48). Kitle kültürü, emtiaları
üretir ancak hiçbir emtia yoktur ki bir kitleye yönelik üretilmesin. İşte kültür
endüstrisi emtia üretirken, bir tarafından bu emtiaları kullanacak kitleleri de üretir.
Yani kültür endüstrisinin ikinci ürünü kitle/izleyicidir. “İzleyici-emtiayı” reyting
sisteminden geçerek üretir ve reklamcılara satar.
Kitle kültürü ürünlerinden biri bilgidir. İçerikleri boşaltılmak pahasına
haberlerde ve programlarda bilgi üretilir ve belli bedeller karşılığında satılabilir.
Amaca göre bilgiler kitleleri manipüle etmek için değiştirilerek, çoğu zaman
özellikle haber programlarında kitlenin haline şükretmesi ve “derin konuları” çok
fazla kurcalamaması için acılı dramlar biçiminde verilerek bilgiler üretilir. Bu şekilde
kitlelere ulaştırılan her bilgi o medya kanalı için izlenebilirlik, dolayısıyla kazanç
anlamına gelir. Alemdar ve Erdoğan’ın belirttiği gibi “Reuters, Associated Press ve
Anadolu Ajansı gibi iletişim örgütlerinin son ürünü, televizyonda üretilen “biliş
yönetimi bilmelerinden” çok farklı karakterde olan bilgidir; bu bilgi parayla abone
olan müşteriler için üretilen haber/bilme/bilgidir. Dolayısıyla, materyal olmayan bu
ürün (haber, bilgi), bilgi emekçileri tarafından üretilen bilgi-emtiadır.” (Alemdar ve
Erdoğan, 2010: 89)
13
Medyanın kendisi de bir emtia sayılabilir kültür endüstrisinde. Bir televizyon
kanalının da satın alınabilir bir ticaret değeri vardır. Bu doğrultuda medya yarattığı
izleyici/emtia gibi kendisi de esasında bir üründür.
“Culture Industry Reconsidered” yazısında Adorno, kültür endüstrisinin
ürünlerin emtia olduğunu vurgular. Kültür endüstrisinin eski ve tanıdık olanı, yeni bir
nitelikle bir potada erittiğini belirtir. Bütün dallarında kitlelerin tüketimine uyarlanan
ve büyük ölçüde o tüketimin doğasını belirleyen ürünler üç aşağı beş yukarı bir plana
göre üretilmektedir. Tüketici, kültür endüstrilerinin inanmamızı istediği gibi, “kral”
değil, özne de değil, nesnedir. (Adorno, 1975: 12)
Kültür endüstrisinin düşünselin üretimi konusuna Erdoğan ve Alemdar da şu
şekilde yaklaşmıştır: Özellikle kapitalizmde kitle üretiminin kitle tüketimine
gereksinimiyle birlikte, hem yapay gereksinimlerin yaratıldığını hem de pazarlama
ve mantıksız/aptalca tüketim (ve statü, gösteri, sınıf farkı yaratma) amaçlı düşünsel
içerikler maddeye yüklendiğini belirtir (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 114). Böylece
sözgelimi bir güneş gözlüğü, Beyonce’nin resmi basılı bir tişört, Britney’nin
taktığının aynısı bir saç tokası öyle bir şekilde sunulur ki, kişi için o materyal adeta
statü sembolü ve kendisinin varlık nedeni haline getirilir; öyle ki, kişide “o benim
olmalı, ben de onu kullananlar grubunda yerimi almalıyım, ancak böylece bir gruba
ait olur ve/veya havalı olurum” düşüncesi yaratılır. Bu yükleme ile birlikte, bir
zamanlar sadece bir kullanım aracı olan madde, şimdi insana değer kazandıran araç
olmuştur.
Kültürün endüstrileşmesi ile birlikte alt kültür/üst-seçkin kültür ayrımı da
ortadan kalkmıştır. Böylece sanat ve kültür alanı eleştirelliğini kaybederek, boyun
eğme aracı haline gelmiştir. Emtialaşma ile birlikte sanat ve kültür alanı özerkliğini
kaybetmiştir. Böylece aslında insan özerkliğini kaybederek nesnelleşmiştir. Çünkü
kültür endüstrileri insanların iş dışı zamanını örgütleyerek onların sisteme
yabancılaşmadan yeniden üretim sürecine katılmalarını sağlamaktadır. Böylece iş ve
iş dışı zaman ayrımı ortadan kalkmış iş dışı zaman da iş haline getirilmiştir. Bu
durum, Marksist sistemin yarattığı burjuva kahramanlarının özel yaşamlarının
14
TV’lerde program olarak yayınlanmasını açıklar (Bkz. Ashlee Simpson Show, the
Osbournes Snoop Dogg’s Fatherhood vb.) Böylece kitle iletişim araçları endüstrinin
ve iş dünyasının bir parçası olmuş, sanatsal ve kültürel işlevlerini kaybetmişlerdir.
Çünkü bu araçlar kitlelerde ortak ihtiyaçlar yaratma ve sonra da üretilen kitlesel
ürünlerle bu ihtiyaçları gidererek tüketim yoluyla sistemin yeniden üretimini
sağlamaktadır.
Sistem biçimsel olarak insanlara özgür düşünce ve üretiminin önünü açar gibi
davransa da, aslında içinde yaşadıkları sisteme nasıl görünmez bağlarla bağlı
olduklarına işaret etmektedir. İnsanlar bir yandan seçme serbestisine sahip oldukları
söylenip özgürleştirilirken bir yandan da dışlanma, sistemin dışına itilme ve sahip
olduklarını kaybetme tehdidiyle sıkıştırılmaktadır (Kurt, 2009: 60).
Kapitalist sistemde kişi içine çekildiği çarkın içinde adeta kendi isteğiyle
hapsedilmektedir. Hegemonya, insanların yaşamları için adeta bir kısır döngü yaratır.
Bir yandan gelecek kaygısı yaşayan insanları istedikleri hayat için daha fazla
çalışmaya iterken, bir yandan da onların gerçekten gelecek kaygısı duymalarına yol
açarak, çalışmayı “kendilerinin” istemesini sağlarlar. Bunu Horkheimer Akıl
Tutulması’nda şöyle dile getirir:
“Bu büyük sermaye çağında, bireysel girişimci artık tipik
olmaktan çıkmıştır. Sıradan insan için, çocuklarının ve
mirasçılarının geleceğini planlamak gittikçe
zorlaşmaktadır. Çağdaş bireyin karşısındaki fırsatlar,
atalarının sahip olduğundan daha fazla olabilir ama
önündeki somut olasılıklar çok daha sınırlıdır.
Hesaplarında geleceğin payı iyice azalmıştır. Becerilerini
koruduğu ve şirketine, derneğine ya da sendikasına sıkı
sıkıya sarıldığı sürece büsbütün yok olmayacağını
hissetmektedir. Böylece aklın bireysel öznesi giderek sönen,
söndükçe de balon gibi buruşan bir ego haline gelir.”
(Horkheimer, 2005: 153-154)
15
Yani kişiler uçup giden bir şimdiki zamanın içinde hapsolmuştur. Birey
sadece çalışmak ve hegemonyanın gücünü sürdürmesine yardım etmek için vardır. Bu
durum kültür endüstrilerinin amacına uygun şekilde bireye zihinsel işlevlerini de
kullanmayı da unutturur. Zihinsel işlevleri artık çağın büyük ekonomik ve toplumsal
güçleri tarafından devralınmıştır. Çevresini, yaşamını, hayatını, dünyada ne olup
bittiğini “düşünme” yetisi, yoğun mesai saatleri arasında eriyip gitmiş, çalışmasına
ödül olarak verilen “tatiller”de ise zaten çok fazla yorulan birey içine düştüğü bu kısır
döngüyü düşünemeyecek, düşünmek istemeyecek hale gelmiştir. Gene sistem kendi
devamlılığını sürdürür. Bireyin geleceği kendi hesaplılığına bağlı olmaktan çıkar ve
dev güçler arasındaki ulusal ve uluslararası mücadelenin sonucuna bağımlı hale gelir.
Bireysellik ekonomik temelini yitirir.
Son olarak Adorno, Horkheimer ve Marcuse için, “kitle kültürü, modern
totaliterliğin –modern kapitalizmin somutlaştırıcı eğilimlerine karşı tüm gerçek
muhalefetin silinişinin- temelini oluşturmaktadır” (Swingewood, 1996: 40).
C. Sanat ve Kültür Endüstrisi
“Başarılı bir sanat yapıtı, nesnel çelişkileri sahte bir
uyum içinde çözmeye çalışan değil, uyum fikrini temel
yapısındaki saf ve uyuşmaz çelişkileri kapsayacak şekilde
olumsuz olarak ifade edendir.” Adorno
Sanat en temel biçimiyle insanda güzel duygular uyandırmayı, böylece
insanın duygu ve düşünce dünyasında aydınlanma sağlamayı amaçlayan, bu anlamda
nadir olan ve bir bedel konulmaması gereken bir kavram. Edebiyat, müzik, resim,
heykel, tiyatro, dans, sinema gibi ana başlıklar altında sayılabilecek sanat dallarının
hepsi çıktıkları dönemde insanlara şüphesiz şu anda sunulan amaçları taşımıyorlardı.
Sanatın aydınlatma işlevi özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra hızla makineleşmeye
geçiş ve ardından kapitalizmin ortaya çıkardığı kitle kültürü kavramından sonra
biçim değiştirmiştir. Ticarileştirilerek özünden uzaklaştırılan her şey gibi sanat da
artık merkezileşerek işlevini kaybetmiştir. Kitle kültürü kavramının ortaya
16
çıkmasıyla sanat ürünleri bir tüketim nesnesi haline gelerek özelliğini yitirmiştir.
Öyle ki bir zamanların yıllar öncesinden gelen bir Mona Lisa tablosu bu kültürde
artık salt bir tişört baskısı haline gelmiş, en kutsal değerler günümüzde bir kupa
deseninden başka bir şey ifade etmez hale gelmiştir.
Swingewood’a göre sanat hem çalışma hayatının yabancılaştırıcı etkilerini
iyileştirme, hem de ailenin çözülmesinin ardından toplumsal bütünleşmeyi sağlama
işlevi görmektedir (Swingewood, 1996: 37). Ancak bu nedenle Frankfurt Okulu’nun
Kültür endüstrisi’ne sanat açısından yaklaşımlarını Adorno ve Horkheimer,
Aydınlanma’nın Diyalektiğinde şu şekilde belirtmektedir: “…Kendi özerkliğini
bırakarak, tıpkı sanayi ürünleri gibi pazarlanabilen ve alınıp satılabilen, diğer tüketim
maddeleri arasında yerini almış” bir metadır (Adorno ve Horkheimer, 1995: 143-
167). Swingewood kültür endüstrisinin zorunlu olarak, içinde trajedinin bulunmadığı,
olumsuz unsurlardan arındırılmış ve önceden tasarlanmış bir uyum tarafından
yönetilen idare edilen sanatsal bir biçim yarattığını belirtir. Bu ne demektir? Sanat
eserlerinin özünden uzaklaştırılarak, içi boşaltılarak hegemonya tarafından kitlelere
boş vakit doldurma amacı olarak sunulmasıdır. Nadide ve nadir sanat eseri
kavramının kitle araçlarınca herkes tarafından ulaşılabilir hale gelip insanlardaki
zevk ve estetik duygusunun öldürülmesidir İnsanların bir esere salt sanat olduğu için
değil, hegemonyanın bir statü sembolü olarak göstermesi sonucu gösteriş malzemesi
haline getirilmesidir. Bununla yapılmaya çalışılan Frankfurt Okulu düşüncelerine
paralel olarak insanlara anlık zevkler ve tatminlerle, gerek birbirleriyle yarıştırılarak
dikkatlerinin dağıtılması, düşünmekten uzaklaştırılmasıdır. Sanatın “eleştirel değeri
sermayenin kendini üretmesi için bir araç düzeyine indirgenmiştir” (Alemdar ve
Erdoğan, 2010: 137).
Orijinallik sanat eserinin başat öğesi iken kültür endüstrisinde artık ikinci
plana düşmüştür. Her eserin yedeği, her sanat eserinin bir reprodüksiyonu ve dahası
çeşitlemesi vardır. Artık söz gelimi bir Mona Lisa tablosuna sahip olmak için
herhangi bir röprodüksiyon atölyesine gidebilir, hatta tişört baskısı yaptırabilirsiniz.
Sanatın bu kadar içinin boşaltılması en çok müzikte, özellikle siyahi kesimin müziği
tabir edilen Rap ve Türevleri ile Caz’da kendini göstermiştir. Adorno’ya “Popüler
17
Kültür Hakkında” başlıklı makalesinde, cazın da tıpkı dedektif romanları gibi diğer
basmakalıplaşmış sanat türlerine yaklaştığını söyler.
“Cazda, amatör dinleyici, karmaşık ritmik veya harmonik
formülleri, ne kadar cesaret isteyen bir şey gibi görünse de
temsil ettikleri ve hala ileri sürdükleri şematik olanlarla
değiştirebilir. Kulak biçime ilişkin bilgiden elde edilen
küçük küçük yerine koymalarla hit müziğin güçlükleriyle
başa çıkabilir. Dinleyici karmaşık olanla karşı karşıya
kaldığında aslında sadece temsil ettiği basit kısmı duyar ve
karmaşığı sadece basitin parodistik bir çarpıtılması olarak
kavrar.” (Adorno, 1999)
Kültür Endüstrisinde sanatın alıcısı olan kitleler tamamen manipüle edilmiş
ve sanatın “olumsuzladığı” yabancılaşmış dünya ile aynı konumda ele alınırlar. Sanat
olmayı arzuladığının tümü olamamışsa da, parçası olduğu tek boyutlu topluma
meydan okumak ve “olumsuzlamaktan” başka bir şey yapamaz. (Slater, 1998: 253)
Sanat varolduğu dünyaya eleştirel yaklaşır. Varoluşu sorgular. Varolduğu
dünyanın güzelliklerini ve çirkinliklerini çeşitli araçlar yoluyla insanlara sergileyerek
aydınlanma sağlamayı amaçlar… Ancak kültür endüstrilerinde bu tanım artık
geçerliliğini korumamaktadır.
Horkheimer Akıl Tutulması’nda şöyle der:
“…Sanat yapıtlarını kültürel metalara dönüştürür
bu süreç, tüketimlerini de gerçek niyet ve
amaçlarımızdan kopuk, rasgele, düzensiz bir
duygular dizisine. Sanat, politika ve dinden olduğu
gibi doğruluktan da koparılmıştır.” (Horkheimer,
2005: 81)
18
Adorno’ya göre, kitle sanatı ve kültür satılmak için emtiadır; müşteri kral
değildir (velinimet değildir): Kitleler istediklerini değil, onlara verilmesine karar
verilenleri alır. (Erdoğan ve Alemdar, 2010: 278). Kültür endüstrisinin yaptığı,
insanları TV şovları, popüler müzikler, burjuva kahramanlarla düşünmekten
uzaklaştırarak hegemonyanın gücünü elinde tutmasını sağlamaktır. Adorno, örneğini
pop müzik ve kültür endüstrisi olarak verdiği, teknik olarak yeniden üretilmiş sanatı
küçümsemektedir (Lunn, 1995: 187). O’na göre, kültür endüstrisi, “modern sanayi
toplumunun homojenleşmiş ve rasyonelleşmiş dünyasının düzgün işlemesine
yardımcı olma işlevine sahipti ve bu nedenle vardı. Bu amaçla, kültür endüstrisi,
“vaat ettiğini yerine getirmeyen sahte tatminler dağıtmakta”, insanları
kandırmaktadır.
Kültür endüstrisi kavramının amacının gizlendiği, popülerlik kavramı içinde
üstü kapalı biçimde ifade edilen kendiliğindenlik ve özgür seçim düşüncesini
baltalamayı hedeflediği (Lunn, 1995: 266), Adorno’nun söz konusu kavramla ilgili
olarak altını çizdiği bir başka noktadır. Adorno, bu görüşü ABD’de iken yaşadığı bir
olayla desteklemektedir: Bu olay, ABD’de yapılan ve radyo programı izleyenler
arasında ampirik ve niceliksel bir araştırma ve bu araştırmaya Adorno’nun gösterdiği
şiddetli tepkiden ibarettir. O, bu araştırmaya tepki göstermiştir. Çünkü, bu
araştırmada, halkın görüşlerinin kendiliğinden oluştuğu ve tüketicilerin, üretilen
şeylerin hakemleri olduğu varsayılıyordu. Bu nedenle, araştırma, kabul edilen bu
ticari iddiaları doğrulamaktan başka bir işe yaramıyordu. Oysa, yönlendirilen zevk ve
seçenek biçimini ve artık kendiliğinden deneyim yeteneği bulunmayan, şeyleşmiş,
maniple edilebilir olarak ifade ettiği bilinç üretimini, ancak, eleştirel toplumsal teori
açıklayabilirdi: “İzleyenlerin tepkileri önceden belirlenmişti ve bunlar aygıtın
yumuşak emirlerinin içselleştirilmesiyle oluşuyordu” (Lunn, 1995: 259).
Kültür endüstrisinin ideolojisi öyle güçlüdür ki bilincin yerini uygitsincilik
alır (Adorno, 2003). Bu nedenle Adorno, politika ve ekonomi aracılığıyla kültürün
yönlendirilmesine şiddetle karşı çıkmakta ve “halka yakın”, popülist ve “halk
kültürü” olarak ifade edilen her türlü sanatı küçümsemektedir (Lunn, 1995: 345).
Ancak, O, aynı eleştirileri “kültür tüketicisi”ne de yöneltmektedir. Günümüzde de
19
geçerliliğini koruyan bu eleştiriler, “kültür tüketicisi”nin değerlendirme yönünden
yetersizliğini çok iyi betimlemektedir. Buna göre “kültür tüketicisi”, “kendini feda
etmeyi seven”, “moda olanı izleyen”(2) ve bu nedenle, dün kendinden geçercesine
bağlandığı şeye, o zaman kendinden geçerek bağlandığı için öfke duyan, bu şekilde
kendinden öc alan davranış özelliğine sahiptir. Bu davranış özelliği de, “kültür
tüketicisi”nin sadomazoşistik yönünü ortaya koymaktadır (Lunn, 1995: 159).
Adorno’da sanat, dünün mirası olması nedeniyle özgür değildir. Sanatın ne
olduğu, sanatın tanımlanması, bir zamanlar ne olduğu tarafından yönlendirilmektedir.
Ancak, sanat, “kendini, yalnızca, olmakta olana bağlayarak ve kendini olmaya
uğraştığına ve belki de olabileceğine açık tutarak” kendini meşru kılmaktadır (Slater,
1998: 228).
Horkheimer ise Akıl Tutulması’nda şöyle der:
“Eskiden bir sanat yapıtının amacı, dünyaya ne olduğunu
söylemek, nihai bir yargıda bulunmak olurdu. … Bugünse
şeyleştirilmiş, bir müze parçası haline, starların
performansı için bir vesile veya belli bir zümreye dahilseniz
mutlaka katılmanız gereken bir toplantı aracı haline
getirilmiştir. Ama yapıtla canlı bir ilişki, yapıtın bir anlatım
olarak işlevinin dolaysız, kendiliğinden bir kavranışı söz
konusu değildir artık; yapıtın bütünlüğünü bir zamanlar
doğruluk adını verdiğimiz şeyin bir imgesi olarak duymak,
yaşamak mümkün değildir.” (Horkheimer, 2005: 81)
Frankfurtçulara göre, sanatın eleştirel değeri sermayenin kendini üretmesi
için bir araç düzeyine indirgendi. Kitle iletişim araçları kültürü eleştirel özünden
mahrum ederken daha çok insanın elde etmesini sağladı. (Alemdar ve Erdoğan:
2010: 137) Yani bu dönemde sanat klasik estetik ölçülerde ısrarcı olmak yerine,
rağbette olacak ürünlerle kendini piyasaya sunmuştur (Çağan, 2003: 191).
20
Adorno’ya göre kitle kültürü (popüler kültür) “yüksek sanatın” ya
ticarileşmesine ya da ticarileşmeye şiddetle karşı gelmesine neden olur. Özerk sanat,
pazarın gerekliliklerine rağmen kendi içsel gerekliliklerine sadık kalır. “Sahte yüksek
sanat halkı manipüle etmede en adi ticari sanattan daha sapıktır, çünkü manipüleyi
daha iyi yapar”. (Alemdar ve Erdoğan, 1994; 51).
Sanat sanat içindir ama topluma mal olmuştur. Hiçbir sanatçı yoktur ki
eserini önce toplumun ihtiyaçlarını gidermek için yapmaya başlamış olsun. Her
sanatçı önce kendi tatminini yaşar. Sanat bir tüketim metası olarak ortaya
çıkmamıştır. Bunun en açık örneği Picasso’nun eserlerini parasızlıktan yakması,
Mozart’ın ve diğer büyük bestecilerin, yazarların sefalet içinde ölmesidir. Ne var ki,
kültür endüstrilerinden sonucu olarak sanat bedeli parayla satılabilen bir meta haline
gelmiştir. Mozart’ın eserleri bugün her yerde karşımıza toplu taşıma araçlarında, cep
telefonu melodilerinde, kapı zillerinde, okul teneffüs zilinde karşımıza çıkmakta ve
sanatsal formu bozulmaktadır. Sanatlar büyük opera binalarından beyazcam
ürünlerinin içine düşmüştür. Bu anlamda yüksek kültür işlevini yitirmiş ve tüketim
nesnesi haline gelmiştir. Tüketici açısından sanat bedeli parayla satın alınabilecek bir
boş vakit eğlencesidir.
Adorno bunu şöyle dile getirir:
“Tüketici Toscanini konseri biletine ödediği paraya
gerçekten tapar. Tam tamına, içinde kendini
tanımlamaksızın nesnel bir ölçüt olarak maddeleştirdiği ve
kabul ettiği bir başarı sağlar, bu başarıyı kendi
yaratmıştır.” (Adorno, 1938: 330-1’den aktaran Slater,
1998: 234)
Bu dönemde, yeni dönem sanatları olan sinema ve fotografi popüler kültürün
devamlılığında önemli bir yer teşkil ederken, klasik sanat türleri olan müzik ve
edebiyat, bir yandan popüler akımlara entegre olmaya çalışırken bir yandan kendi
içindeki “sanat için sanat” endişesini de bünyesinde taşımıştır.
21
Adorno, örneğini pop müzik ve kültür endüstrisi olarak verdiği, teknik olarak
yeniden üretilmiş sanatı küçümsemektedir (Lunn, 1995: 187). O’na göre, kültür
endüstrisi, “modern sanayi toplumunun homojenleşmiş ve rasyonelleşmiş dünyasının
düzgün işlemesine yardımcı olma işlevine sahipti ve bu nedenle vardı. Bu amaçla,
kültür endüstrisi, “vaat ettiğini yerine getirmeyen sahte tatminler dağıtmakta”,
insanları kandırmaktadır. Adorno, kültür endüstrisinin, kitlelerin kendiliğinden çıkan
bir kültür sorunu ya da popüler sanatın çağdaş bir formu olmadığının altını çizer.
Kültürel varlıkların kar dürtüsüyle üretilen standartlaştırılmış mallara dönüştüğünü
vurgular (Adorno, 2003).
Horkheimer, gerçek sanatın tüm egemen ekonomik ve siyasal düzenin
değerlerine ve yabancılaşmaya karşı direndiğini dile getirir (Çağan, 2003: 189).
Kendi özgünlüğü ve eleştirel duruşuyla devrimci bir yapısı vardır. Ancak
Frankfurtçulara göre, kültür endüstrilerinin ürünü olan sanat, var olan şeyin kopyası
olduğu ve geniş kitlelere metasıdır. Sözgelimi klasik eserler bile çok sayıda ucuz
baskıları yapılıp satılarak “kendilerinden ayrı bir şey olarak yeniden ortaya çıkarlar
(Swingewood, 1996: 38). Marcuse’un belirttiği gibi, klasik eserlerin yaşa geliş amacı
ve işlevleri değiştirilir; bir zamanlar statükoya karşı durmuşlarsa bile, şimdi bu
çelişki ortadan kaldırılmıştır (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 131). Yani değinildiği
üzere, sanat, şeylere dışarıdan bakma ve eleştirme işlevini kaybedip, eleştirdiği şeyin
bir parçası haline getirilir.
Çağan’ın belirttiği gibi, tamamen bir tüketim evrenine dönüşen günümüz
toplumunda sanatların bir tüketim malzemesi olmadan, saf estetik değerlere bağlı
kalarak üretilmesinin güç olduğu muhakkaktır (Çağan, 2003: 27). Kültür
endüstrilerine dair eleştirileri özellikle Sanat’a yönelen Walter Benjamin’e geçmeden
önce bu bölümü, kısaca Frankfurt Okulu’nun, bu yanlış bütün içinde bir umut, bir
sığınak aradığını, önerdiği sığınağın ise sanat olduğunu; bu sığınağın, burjuva
toplumunun kötü “şimdi”si içinde hakikat olarak var kalan en son yer olduğunu
(Sakar, 2009: 386) ancak kültür endüstrilerinin dolayımından geçen popüler kültür
ve sanatın, yeni dönemde metalaştırılarak; halesini (Benjamin bu kavramı 1939
yılında kaleme aldığı “Mekanik Yeniden Üretim Çağında Sanat Yapıtı” adlı önemli
22
makalesinde kullanmıştır) yitirerek, nicelik ölçütlerle değerlendirmeye tabi tutularak
ve standartlaştırılarak yeni bir biçim kazandığını (Çağan, 2003: 191) söyleyerek
toparlayalım.
Frankfurt Okulu içinde sanata ilişkin düşünceler arasında özellikle sanata
yönelen Benjamin’in Adorno ile taban tabana zıt düşüncelerine geçmeden önce şu
ana kadar tartışılan konuyu özetlemekte yarar var.
Frankfurt Okulu’na göre; Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan tüketim kültürü,
yaşamın tüm katmanlarında etkin olarak rol oynamakta, çoğaltım teknolojilerinin
gelişmesiyle birlikte, sadece mal ve hizmetler değil, müzik, sanat, haberleşme ve
eğlence gibi kültürel etkinlikler de birer tüketim nesnesine dönüşmektedir. Kitle
iletişim araçları, kültür endüstrisinin toplumun bütün katmanlarını içine almasında
ve varlığını sürdürebilmesinde rol oynamaktadır. Kültür Endüstrisi, kültürün
kendisinin bir endüstri ve kültür ürünlerinin de metalar haline geldiğini ifade eder.
Kültür endüstrisi kavramı, gündelik yaşamın sıkıcılığına karşı geçici bir kaçış
olanağı sunması karşısında bireylerin oyalanma ve zihinsel uzaklaşma sürecine
girerek sistemin sürekliliğini sağlamasına destek olduğunu vurgular. Frankfurt
Okulu’nun, başta da Adorno’nun sanata ve özellikle müziğe dair ileri sürdüğü
düşünceler görüldüğü gibi kültür endüstrisini tamamen olumsuz olarak ele alır.
Benjamin sanat yapıtının öncelikle tahta-baskı, gravür ve litografi gibi
tekniklerle yeniden üretildiğinden; fotoğraf ve son olarak sinemanın ise sanat
yapıtlarının etkilerini kökten bir biçimde değişime uğratmanın yanında kendilerine
sanat yöntemleri arasında bağımsız bir yer edinecek düzeye de ulaştıklarından
bahseder. Geleneksel sanat belirli bir zaman ve mekana bağımlı olarak var olurken
(örneğin müze veya galeri ortamı); farklı kopyalama yöntemleriyle çoğaltılmış olan
sanat yapıtı zaman ve mekandan bağımsız bir hale gelir ve sanat tüketicisine kendi
ortamında ulaşabilir. Kısaca, yeniden üretim sanat yapıtını "şimdi ve buradalığı"
özelliğinden yoksun bırakarak sanat yapıtının hakikiliğini ve tarihi varlığını zedeler.
Tarihi varlıkla birlikte son bulan sanat yapıtının otoritesidir de aynı zamanda. Varlığı
son bulan bu otorite Benjamin tarafından atmosfer, aura, kavramı ile adlandırılır.
23
Adorno ile Benjamin arasındaki en temel fark, Adorno’nun Benjamin’in
aksine popüler kültüre son derece olumsuz yaklaşmasıdır. Adorno Amerikan popüler
kültürünü hor görür, popüler kültüre Benjamin’in aksine olumsuz yaklaşır (Alemdar
ve Erdoğan, 1994: 51).
1928 yılındaki yazıları nedeniyle Benjamin’den etkilenen ve esinlenen
Adorno ile Benjamin’in 1930’lara kadar birbirine paralel giden düşünceleri, bu
yıldan itibaren Benjamin’in Adorno’nun vulgar materyalizmin kaba bir türü olarak
gördüğü Brechtçi Marksizmle bağlantı kurması ve kitle iletişim araçları üzerine
pozitif düşünceleri nedeniyle ayrılmaya başlamış ve Adorno Benjamin’in popüler
sanatlar üzerine yaptığı analizleri çürütmeye çalışmıştır (Lunn, 2010: 221).
Benjamin, en önemli yazılarından biri olan “Teknik Olanaklarıyla Yeniden
Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” yazısında, sanatın teknik olanakların getirdiği
değişmelere kendini kapayamayacağını ve sanatın da kendisinin değişime uğradığını,
bu değişimin kaçınılmaz olduğunu savunur ve bu değişime kendimizi hazırlamamız
gerektiğini ileri sürer. Benjamin’e göre:
“Sanatların bütününde artık eskisinden farklı gözlemi ve
işlemeyi gerektiren fiziksel bir yan vardır; bu fiziksel yanın
kendini çağdaş bilimin ve uygulamaların etkisine daha
fazla kapayabilmesi olanaksızdır.” (Benjamin, 1995: 45)
Benjamin’e göre sanatta yeniden üretilebilirlik yeni değildir, çeşitli
dönemlerde çeşitli gruplar (öğrenciler, sanatçılar, üçüncü taraflar) çeşitli nedenlerle
sanatı yeniden üretmiştir. Yeni olan ise sanatın teknik aracılığıyla yeniden
üretilmesidir (Benjamin, 1995: 47).
Sinema Benjamin’e göre insanlara düşünsel olarak dar kalıplardan sıyrılma
imkanı vermekte, insanlara günlük nesnelerin daha önce dikkat etmediği ayrıntılarını
göstererek onları bir serüvene çıkarmakta ve “daha önce hiç düşünülmemiş dev bir
devinim alanı sağlamaktadır”. Gözün göremediği ayrıntılar kameranın objektifi, iniş
24
çıkışlarıyla, akışı hızlandırıp yavaşlatışıyla, büyütüp küçültmesiyle görünür hale
gelir, görsel-bilinçaltı konusunda ancak kamera aracılığıyla bilgi edinebiliriz. Bu da
yeni bir deneyim yaratır. Benjamin bunu şöyle ifade eder (1995: 64):
“Bir zamanlar içkievlerimizin ve büyük kentlerdeki
caddeleri, bürolarımızın ve möbleli odalarımızın, tren
istasyonlarımızın ve fabrikalarımızın arasına umutsuzca
hapsolmuş gibiydik. Daha sonra sinema geldi ve zindandan
oluşma bu dünyayı saniyenin onda biri uzunluğundaki
zaman parçacıklarının dinamitiyle paramparça etti; şimdi
bu dünyanın geniş bir alana dağılmış yıkıntıları arasında
serüvenli yolculuklara çıkmaktayız”.
Benjamin, her ne kadar sanatın teknik olanaklarla üretilebilirliğine olumlu
yaklaşsa da, düşünceleri Adorno’nun düşüncelerine paralel bazı unsurlar taşır: Sanatın
yeniden üretimi, sanatın ana özelliği olan biriciklikten –‘şimdi ve burada’lıktan–
yoksundur. Sanat tekniğin olanaklarıyla çoğaltıldığı vakit, sanat olma amacını yitirir
ve mülkiyet ilişkileri devreye girer. “Hakikilik, teknik yolla üretilen yeniden üretimin
tümüyle dışında kalır” (Benjamin, 1995: 48). Bu da Adorno’nun sanatın tüketim
metası haline geldiği düşüncesini destekleyici bir düşüncedir. Sanat yapıtının teknik
yoldan yeniden üretilebildiği çağda gücünü yitiren yapıtın özel atmosferi olmaktadır.
Adorno bunu daha karamsar şekilde ele alır ve yapıtın özel atmosferinin gücünü
yitirmesiyle yüksek sanatın içinin boşalarak alçak sanata indirgendiğini söyler. Bir
kerelik özelliği giden sanat yapıtı kitlelere mal olur ve gelenekselliği, hakikiliği,
özgünlüğü biter. Bu konuda Benjamin’i Adorno ile paralel doğrultuda olduğu
söylenebilir. Benjamin’e göre bu gelenek sarsıntısının en güçlü ajanı sinemadır.
Sinemanın sanat yapıtlarının ve kişilerin yeniden üretiminde kitlelere mal olarak yıkıcı
ve arındırıcı bir yönü olduğunu savunur (Benjamin, 1995: 50).
İnsanların duyularıyla algılama biçimleri de değişime uğramakta ve bu
nedenle izledikleri bir gün batımım betimi de farklılaşmaktadır. Yani insan bir doğal
nesnenin yeniden üretimini değişen algılarına göre yaptığı betimlemelerle
25
gerçekleştirir. Bu da doğal nesnelerin biriciklik niteliğinin yitmesine neden olur
(Benjamin, 1995: 50-51). Bir sanat yapıtına bakış bu anlamda tekrar tekrar yeniden
üretilebilir. Benjamin bu konuda bir Venüs heykelini örnek verir:
“Bir Venüs heykelinin Yunanlıların bakış açısından yer
aldığı bağlam ile ortaçağ din adamlarının bakış açısından
bulunduğu bağlam arasında fark vardı; birinciler bu
heykeli bir kült konusu yaparken, ikincilere göre aynı
heykel ilençli bir puttu.”
Gene de bu farklı bakış açılarında bile sanat yapıtının ortak noktası yapıtın
biricikliği, yani özel atmosferi idi.
Benjamin’in belirttiğine göre, sanat yapıtlarının biricikliklerini, yani özel
atmosferlerini bulduğu yerler kült ortamıdır. En eski sanat yapıtları önce büyüsel
sonra da dinsel nitelikli törenlerde kullanılmak üzere oluşturulmuştur. Ancak burada
önemli olan nokta ‘sanat yaptının varoluşu ile törensel işlevi arasındaki bağıntının
hiçbir zaman bütünüyle kopmamasıdır’ (Benjamin 1995: 52). Ancak sanat yapıtının
teknik olanaklarla yeniden üretilmesi, sanatı artık sadece kutsal törenlere bağımlı
olmaktan çıkarmış ve yeniden üetilen sanat yapıtı aslının yeniden üretimi olmuştur.
Bir fotoğrafın aynısından çok sayıda basılması ile artık özgün baskı konusu bir
anlam taşımaz hale gelmiştir (Benjamin, 1995: 52).
Sanatın kutsal törenlerden bağımsızlaşması yeni bir değer yaratmıştır, bu da
sergileme değeridir. Buna göre önceleri kült ve ruhani bir yapıt olarak üretilen sanat
eserleri sadece belirli kişilerce görülürken, artık bu ürünlerin sergilenme olanakları
artmıştır. Bunu yapan da Benjamin’e göre sanat ürünlerinin tekniğin olanaklarıyla
yeniden üretimidir. Önceleri kutsal bir törenin, bir büyünün hizmetinde ortaya
çıkarılan bu ürünlerin, sanat yapıtı niteliğinin tanınmasıyla, ağırlık noktası sergileme
değerine odaklanmıştır (Benjamin, 1995: 53). Sergileme en temel anlamında fotoğraf
sanatında gerçekleşme imkanı bulmuştur. Bir nesnenin fotoğraf yoluyla suretinin
tekrar tekrar çoğaltılması mümkün olurken kült değeri fotoğrafta portre olarak
26
varlığını sürdürmeye çalışmıştır. Benjamin’in Atmosfer (Aura) diye adlandırdığı
öğe, “eski fotoğraflarda bir insan yüzünün gelip geçici ifadesinden bizlere son kez el
sallamaktadır.” İnsan yüzü fotoğraftan çekildiği anda, sergileme değeri kült
değerinin önüne geçmiştir. Fotoğrafta sergilenen bir sokak görüntüsü artık salt bir
sokak görüntüsü değil, insanı o sokağın bağlamını çözmeye yönlendiren bir yol
göstericidir. Bu tür fotoğrafların kullanılmasıyla gazetelerde altyazı zorunlu olmuştur
ve bu altyazılar “bir tabloya konan addan çok farklı karakterdedir” (Benjamin, 1995:
54).
Benjamin mekanik yeniden üretimin sanatın "değerini düşürdüğünü"
söylemektedir. sanatın "aura"sının "solmakta oluşu"ndan söz eden Benjamin'e göre;
"Yeniden üretim tekniği, kopyalanan nesneyi gelenek alanından koparır.
yapılan kopyalar tek "asıl"ın yerine geçer. ve röprodüksiyonun, satın alan ya da
dinleyenle onun kendi koşullarında karşı karşıya gelmesine olanak vererek yeniden
üretilen nesneyi harekete geçirir. Bu iki süreç, gelenekte bugünün krizinin (faşizm)
tersi ve insan türünün yenilenmesi anlamını taşıyan muazzam bir sarsıntıya yol açar.
Her iki süreç de günümüzün kitle hareketleriyle yakından bağlantılıdır. En önemli
araçları, filmdir. Filmin toplumsal önemi, (özellikle en olumlu biçimiyle) yıkıcı ve
boşaltıcı yönü yani kültürel mirasın geleneksel değerinin tasfiyesi yönü de dikkate
alınmadan kavranamaz."
Sinema belli zaman parçalarında yaşanan hakiki olumları perdeye çştli
fotoğraf fragmanları halinde yansıtırken izleyiciye müdahale imkanı bırakmaz.
İzleyici –ki aynı zamanda başka bir sanat yapıtının da kitlesidir– sinemada
gördüklerine bir tabloda gördükleri gibi yaklaşamaz. Bir tablo ona bakana
anlamlandırma konusunda sınırsız olanak verir. Tablonun anlamdırması tamamen
bakan kişinin duygu ve düşüncesiyle sınırlıdır. Sinemada ise izleyiciye var olan
hakikiliği takşidi sunulur ve hiçbir yoruma meydan bırakmaz. Sinemanın devingen
yapısı izleyiciye belli bir sahne üzerinden uzun uzun düşünme imkanı vermez.
Çünkü anında bir sonraki sahne gelir (Benjamin, 1995: 66). Yani resim sanatında
etkin olan izleyici sinema karşısında edilgendir. Bu tartışma Benjamin’i katılımcılık
27
konusuna götürür ve Benjamin şu tartışmayı hatırlatır: “Kitleler kendilerini
oyalayacak bir şeyler arar; oysa sanat izleyicisinden kendisini toparlamasını ve
yoğunlaşmasını ister” (Benjamin, 1995: 67). Sanat yapıtının karşısında dikkatini
toparlayıp yoğunlaşan insan, sanat yapıtının içine girer, oyalanan kitle ise sanat
yapıtını içine indirir. Adorno ve Horkheimer’a göre ise bu işte kitlelerin kendisinin
değil, ona bunu yaptıran kapitalist güçlerin parmağı vardır. Bu güç kitlelerin
yoğunlaşmasını değil, oyalanmasını ister. Sanat içi boşaltılarak iktidarların kitleleri
oyalamak için kullandıkları bir tüketim haline getirilir.
D. Müzik ve Kültür Endüstrisi
Müzik kültür endüstrileri tarafında kitleleri ikna etme ve istenilen yöne
çekmede ne kadar etkili olduğu keşfedilene kadar amacı kesinlikle çeşitli işlevlere
sahip bir sanattı. Çağan’ın işaret ettiği gibi, “18. yy.da müzik, tören veya kutlama
amaçları için belli biçimlerde kullanılır veya dini törenlerde ya da prenslerin
malikanelerinde dinlenebilirdi (Çağan, 2003: 192). Müzik o zaman dahi iktidar ve
saygınlığı koruma açısından faydalıydı ve iktidar sistemleri içinde yeri vardı. Ancak
henüz egemen güçlerce kitleleri manipüle etme amacı güdülmüyordu. Burjuvazinin
konser salonlarında müzik toplumsal temsil amacından uzaklaşıp insanların para
ödedikleri bir meta haline geldi. Özerkleşen ve artık “insanları çevreleyen yaşam
pratiğinin dışına çıkan müzik bir sanat haline geldi” (Jusdanis, 1998: 141-148).
İnsanlığın var oluşuyla birlikte gelişim göstererek ilerleyen sanat dallarının
arasında, endüstri için önemli kaynak oluşturmuş dallardan biri de kuşkusuz müziktir.
Hızla gelişen iletişim teknolojisi, bu iletişim aracına büyük ölçüde yardımcı olmuştur.
Müzik endüstrisi var oluşunun gereği olarak tüketicisini oluşturduğu üründen maksimum
kazancı elde edene ve belli bir doygunluk değerine ulaşana değin yenilikçi ürünleri saklı
tutmayı yeğler. Bunun sonucu gerek dünyada gerek Türkiye'de müzik dinleyicisi
birbirinin benzeri ürünlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu şekilde oluşturulan kalıplar
ister istemez sanatçıları kısıtlamakta ve gündeme gelmek isteyen sanatçıları, o dönemin
müzik endüstrisince kabul gören sınırlar çerçevesinde müzik üretmeye yöneltmektedir.
28
Müzik, ilk çağlardan itibaren toplumsal gelişime ve paralel bir seyir izledi.
Toplumsal yaşamdaki sınıfsal ayrışmalar aynen müziğe de yansıdı. Her dönem
politikaların uygulanmasında, kültürün oluşturulmasında büyük önem taşıdı.
Yönetenler açısından da yönetilenler açısından da misyonlar yüklendi. Yönetenler,
sistemin devamını sağlamak için milyonlarca kişiye yasaklarını benimsetmek için ya
da yozlaştırmak, değerlerinden uzaklaştırmak için kullandılar müziği. Ezilenler ise
kederlerini, sevinçlerini, öfkelerini dile getirmek için. Bugün yaşanan karmaşa,
aynen müziğe de yansıyor. Yüzyıllar boyu nasıl olduysa, bugünün ilişki ve çelişkileri
de farklı müzik türlerini ortaya çıkarıyor.
Anonim bir kaynağa göre, Müzikle ilgili ilk kuramları geliştiren Eski
Yunanlılardı. Müzik ve dansın insanların yaşamında önemli bir yer tuttuğu Eski
Yunan'da, şairler lir eşliğinde destanlar söylerdi. Müzik sözcüğü. Eski Yunan'da
sanatın esin tanrıçaları olduğuna inanılan Musalar'ın adından türetilmiştir. Bununla
birlikte o dönemde mousike sözcüğü, Musalar'ın koruması altındaki her sanat ya da
bilim dalı için kullanılan genel bir terimdi*.
Müziğin kültür endüstrilerinin gelişim süreci içinde geçirdiği değişimi
Frankfurt Okulu açısından ele almadan önce müziğe ve müzik sektörüne dair bilgi
vermek yerinde olacaktır. Zira müziğin günümüze gelene kadar nasıl ilerleyip
multimilyar dolarlık bir sektör haline geldiği ve geniş kitlelere nasıl ulaştırıldığı
konumuz dahilindedir.
1. Müzik Endüstrisi
Müzik endüstrisini tarihsel gelişimi bağlamında analiz edebilmek için, Çağan
üç konu üzerine odaklanır: Birincisi teknolojik değişimler, ikincisi pop ekonomisi ve
üçüncüsü yenir bir müzik kültürüdür (Çağan, 2003: 193). Bu konuların
* Ayrıntılı Bilgi için bkz. “Müziğin Başlangıcı”, (Çevrimiçi) http://www.muziktarihcesi.com/muzigin-baslangici.html, 30 Temmuz 2011
29
derinlemesine analizinde, Roy Shuker’in Marketing and Mediating Popular Music:
the European Popular Music Industry adlı makalesi yol gösterici olmuştur.
1995 yılında, Beatles’ın ‘Anthology’ albümü tüm zamanların en hızlı satan
double albümü olarak ABD’de listelere bir numaradan girdi; Sony Music Publishing
Michael Jackson’ın ATV Music Publishing’i ile birleşmek için 500 milyon $’lık bir
anlaşma yaptı ve şirketler birleşerek SONY/ATV Music Publishing adını aldı;
İngiltere’de Oasis, Blur ve Robson&Jerome en yüksek satışları ve ödülleri elde
etmek için rekabet içine girdi. İngiliz Phonographic Industry (BPI) ticari rakamları
1994 yılına ait albüm satışlarını gösteriyordu; buna göre, 1993 yılında pazar yüzde
16.8 büyüdü. Bununla birlikte yirmi beşinci Glastonbury Festivali çok büyük bir
başarı elde etti; öyle ki, Channel Four, 900.000 izleyici ile tavan yaptı. Sony ve
George Michael uzun süren sektör tartışmasında anlaşmaya varmış ve sanatçı iki
yeni şarkı ve bir “En İyiler” albümü yapmak koşuluyla şirketten ayrılmıştır.
Bu etkinlikler ve istatistikler popüler müziğin uluslararası ticari ve kültürel
önemini göstermektedir. Burada kitlesel pazara yönelik ticari kaygılarla üretilen
müzik olarak tanımlanan ve içine rock’n’roll ve pop gibi terimlerle çeşitli alt
gruplara ayrılan türleri alan popüler müzik her yerde karşımızdadır. Popüler müziğe
‘muzak’lar*la alışveriş merkezlerinde, “ghetto blaster’lar** ile sokaklarda, parklarda
ve Walkman stereolarda; film müziklerinde, MTV Avrupa yoluyla müzik
videolarında ve Top of the Pops gibi televizyon programlarında; evde ve işte çalan
radyolarda; ve stadyum konserlerinden eğlence mekanlarına kadar bir dizi “canlı”
Wellington’daki Victoria Üniversitesi, Film, Tiyatro ve Medya Araştırmaları Bölümü’nde Doçent olarak görevini sürdürmektedir. Özellikle Popüler Müzik ve Müziğin ticarileştirilmesi alanında çalışmaları vardır. Bu konuda yazdığı makalelerinden bazıları: (2005) Popular Music. The Key Concepts, (2003) "We are the World": State Music Policy, Cultural Imperialism, and Globalization", (2001) Understanding Popular Music. Bu yazıda konuyla ilgisi bağlamında, “’Pop Music’: Marketing and Mediating Popular Music: The European Popular Music Industry” adlı makalesinden alıntı yapılmıştır. * Çıkış noktası 1930'lar olan, herkese açık yerlerde arka planda çalınan hafif ya da hafifleştirilmiş
müzik. Örn: alışveriş merkezi, asansör, havaalanı gibi kalabalıkların bulunduğu mekanlarda; bazen de telefonda bekleme süreleri boyunca çalan müzik. ** "ghetto blaster" olarak da bilinen boombox’lar 70'lerin ve 80'lerin amerikan filmlerinde omuzlardan inmeyen müzik kutularıydı.
30
eğlence ortamında; ve müzik basını yoluyla maruz kalınmaktadır (Shuker, 1998:
158).
Kültürel anlamda, bu tüketim, insanların günlük yaşamlarında açık şekilde
çok önemli bir yere sahiptir, öyle ki, bazıları için sosyal kimliklerinin oluşmasında
merkezi bir öneme sahiptir. Güvenilir rakamları elde etmek güç olmakla birlikte,
albüm satışlarından, telif haklarından, tur kazançlarından, müzik yayını satışlarından,
müzik aletlerinden ve ses sistemlerinden gelen gelire bakıldığında, ekonomik açıdan
müzik endüstrisinin ürünlerinin diğer tüm kültür endüstrisi ürünlerinden çok daha
büyük bir ağırlığı vardır.
Müzik endüstrisi uluslararası multi-milyar dolarlık bir iştir. Tarihsel olarak,
müzik endüstrisinin merkezi ABD’dir; İngiltere ise Anglo-Amerikan popüler müzik
hegemonyasına kaydadeğer bir sanatsal katkı yapmıştır. Bu Anglo-Amerikan
hakimiyeti, Avrupa Birliği pazarının yeniden onaylanması ve müzik endüstrisinin
ana oyuncuları olarak Japon medya holdinglerinin ortaya çıkmasıyla son yıllarda
azalmıştır (Shuker, 1998, 159).
Çelikcan, müzik endüstrisinin 1970’li yılların sonunda kendini kuşatan
birtakım ekonomik ve teknolojik değişmelerle büyük bir ekonomik krize girdiğini
belirtir (Çelikcan, 1996: 72). 1970’li yıllarda müzik sektörünün içine girdiği krizin ve
gerilemenin nedenleri birkaç başlık altına toplanabilmektedir. Buna göre 1) Müziğe
alternatif olarak gençlerin dikkatini başka yönlere çekecek aktiviteleri ortaya
çıkması; 2) Özellikle kalabalık konserlerin tehlike arz etmesi sonucu müziğin
tehlikesiz ve kalabalık olmayan ortamlara, kulüplere kaydırılması ve/veya müziğe
erişim için daha tehlikesiz alternatiflerin ortaya çıkması; 3) Müziğin daha bireysel
tarafa yönelmesi, özellikle walkman’in piyasaya sürülmesi ile kişiye özel müziğin
istenilen yere taşınır hale gelmesi ve en önemlisi olarak 4) Özel kayıt tekniklerinin
gelişmesi sonucu kopyalama imkanının artması,insanların albüm almak yerine alan
arkadaşlarından kopyalamaya başlaması sayılabilir (Çelikcan, 1996: 73-74). Müzik
sektörü bu açmazdan, ayrıntılarına ilerde değinilecek olan görselliğin ön planda
31
olduğu müzik videolarını ortaya çıkaran sürece girerek ve televizyonun çok geniş
kitlelere masrafsızca erişebilme imkanı sağlayan gücüne başvurarak kurtulmuştur.
Laing, albüm satışları bakımından, 90’lı yıllarda Avrupa Topluluğu’nun
ABD’yi geçtiğini belirtir. Araştırmasına göre, 1990 yılında, AT’nin yirmi üyesinde
satılan kompakt disk ve kasetlerin perakende değeri 8.4 milyon dolar olup bu rakam,
global toplamın %35’ine eşdeğerdir ve 1989 yılı toplamından dörtte bir oranında
daha yüksektir (Laing, 1992: 128).
Güvenilir verilere ulaşmak güç olmakla birlikte, çeşitli kaynaklar müzik
endüstrisinin ürünlerinin ekonomik önemini göstermektedir. Shuker, global seviyede,
1980’lerin başlarındaki azalmadan sonra, CD’lerin popülaritesinin artması ile, dünya
çapında satışların, 1989 yılında 21 milyar-22 milyar dolarlık bir perakende değerine
ulaştığını belirtir. Dünya müzik endüstrisi satışları, daha yavaş bir şekilde olmakla
birlikte, kararlı şekilde artmaya devam etmiştir. Çeşitli formatlarda kaydedilmiş
müzik satışlarının yanı sıra, buna bağlı aktiviteler ve ürünlerden kazanılan hatırı
sayılır bir kazanç da vardır (Shuker, 1998: 160).
1990’ların ortasında, uluslararası plak endüstrisi altı büyük şirketin
hakimiyetindedir: Thorn-EMI (İngiltere temelli); Bertelsmann Music Group
(Almanya); Sony/CBS veya Sony Music Entertainment (Japonya); Time/Warner
(ABD); MCA (Japonya); ve Phillips-Polygram (Hollanda). ‘Orta ölçekli’ şirketler
(Virgin, Motown, Island) giderek büyük şirketlerin çatısı altına girmeye başlamıştır;
küçük müzik şirketleri, yeni yetenekleri ortaya çıkarmaları bakımından önemli olan
bağımsız şirketler ise dağıtım anlaşmaları yoluyla büyük şirketlerle yakın bir ilişki
içindedir.
Büyük şirketlerin her birinin Amerika’da ve Avrupa’da, bunun dışında
Asya’nın, Afrika’nın ve Avustralasya’nın çeşitli kesimlerinde şubeleri vardır.
Dahası, her biri bir dizi plak şirketini bünyesine almıştır: Polydor, Deutsche
Grammaphone, Phonogram ve Decca, Phillips’in, Epic ve Def Jam ise Sony Music
bünyesindedir. Bertelsmann Music Group ise, yirmi yedi ülkede RCA ve Arista gibi
32
çeşitli şirketler yoluyla faaliyet göstermektedir. Bağlı sanatçıları arasında Whitney
Houston, The Grateful Dead, Cowboy Junkies ve Lisa Stansfield bulunmaktadır.
Büyük şirketler tarafından yürütülen pazar kontrolünün derecesini ve pazarda
her birine düşen payı tayin etmek zordur. Çeşitli otoriteler, büyük şirketlerin kayıtlı
popüler müziğin global prodüksiyonu, üretimi ve dağıtımındaki Pazar payının yüzde
80 ila 90 arasında olduğunu belirtmektedir (Burnette 1993; Negus 1993; Wallis ve
Malm 1992, akt: Shuker, 1998, 160) Avrupa’da çok uluslu şirketlerin hakimiyeti
açıktır ve artmaktadır. 1990 yılına ait IFPI rakamları bu oranın pek çok ülkede
yaklaşık yüzde 90 olduğunu belirtmektedir (Avusturya’da yüzde 94, Portekiz’de
yüzde 89, Fransa’da yüzde 83 ve Hollanda’da yüzde 75) (Laing, 1992: 129) 1988
yılından beri, pek çok büyük plak şirketi, yerel plak şirketlerini bünyelerine almak
için ortaklaşa bir çaba içine girmiştir. Örneğin, EMI İngiltere’deki Chrysalis’i (1991
yılında), Danimarka’daki Medley’i (1991), Yunanistan’daki Minos Matsas’ı (1991)
ve İspanya’daki Hispavox’u (1988) bünyesine almıştır. Büyük plak şirketleri aynı
zamanda gelecek vadeden sanatçıları bünyesinde bulunduran bağımsız plak
şirketlerinde büyük hisseler de alır; ki bu geri dönüşümü olabilecek bir yatırımdır:
Oasis’in plak şirketi Creation’ın yüzde 49’u Sony’nin elindedir (Shuker, 1998: 160).
Bu müzik şirketleri değişik boş zaman ve eğlence ortamlarını bünyesinde
toplamayla ilgilenen uluslararası kuruluşların bir parçası olup sektörel ve yerel
donanım ve yazılım sağlar. Örneğin, Bertelsmann’ın temel ilgi alanı basılı medyadır
ancak büyük radyo istasyonlarını, film şirketlerini, ödemeli TV kanallarını ve çeşitli
elektronik ortamlara ilişkin prodüksiyon tesislerini de içermektedir. Shuker’a göre,
bu durum, medya pazarlarının global hakimiyetini ele geçirme savaşının bir
ifadesidir; plak şirketleri hem donanım hem de yazılım pazarlarını kontrol etmeye
çalışmakta ve çabalarını birçok medya ürünü arasında dağıtmaktadır – bu sürece
‘sinerji’ denmekte ve bu süreç ürün bağlantılarının, pazarlama kampanyalarının ve
bunun sonucunda karın en yüksek düzeye çıkmasını sağlamaktadır.
Buradaki hayati nokta, çok çeşitli ilgi alanlarının bu şekilde bir araya
gelmesinin, müzisyenlere ve popüler müzik prodüksiyonunda rol oynayan diğerlerine
33
sunulan fırsatları ve popüler müzik tüketicilerine sunulan ürünlerin doğasını ve
çeşitlerini etkileyip etkilememesi üzerindedir. Popüler müzikte ilgi alanlarının bir
araya gelmesi, yenilik ve çeşitlilik arasındaki ilişkiye ilişkin ilk analizler, plak
endüstrisindeki ilgi alanlarının bir araya gelmesi ve çeşitlilik arasında olumsuz bir
ilişki olduğunu ileri sürmekte ve bunu Pazar döngülerinin döngüsel biçimi ile
ilişkilendirmektedir (Peterson ve Berger 1975; Rothenbuhler ve Dimmick 1982; akt:
Shuker, 1998, 161). Bu analizin dayandığı temel, büyük plak şirketleri tarafından
satılan albümlerin en çok satanlar listesindeki oranlarıdır. En büyük Pazar
konsantrasyonunun olduğu dönemler boyunca, listelerde “en çok satan” çok az
albüm bulunmaktadır. Tersine, bağımsız şirketlerden gelen dikkat çekici rekabetle
birlikte, daha fazla Pazar rekabetinin olduğu dönemlerde, listelerde daha fazla “en
çok satan” albümler bulunmaktadır.
Bu görüşe, yüksek seviyede konsantrasyona yüksek derecede çeşitliliğin eşlik
edeceğini tartışan Burnett (1993) ve Lopes (1992) meydan okumuştur. Benzer
şekilde, Hollanda müzik endüstrisine ilişkin çok yönlü bir analizde, Christianen
(1995; akt. Shuker, 1998: 161) “şu anda çeşitlilik ve yenilikte artışla birlikte
rekabette de artışa tanık olduğumuz döngüsel bir hareket olduğunu” ortaya
koymuştur. Bu analistler, yüksek pazar konsantrasyonunun olduğu bir dönemde
popüler müzikteki yenilik ve çeşitliliğin büyük plak şirketleri tarafından kullanılan
geliştirme ve prodüksiyon sistemine bağlı olduğunu tartışmaktadır. Büyük plak
şirketleri, ‘çok sayıda bağımsız yapımcı ile bağlantılı olan çok bölümlü bir kurumsal
biçim’ temeline dayanan bir açık bir geliştirme ve prodüksiyon sistemi
geliştirmektedir (Lopes, 1992: 70). Negus (1993; akt. Shuker, 1998: 161), büyük bir
plak şirketi tarafından oluşturulan çeşitlilik ve yeniliği açıklamada bir değişken
olarak bir şirket bünyesindeki karar vericilerin sayısının önemine işaret etmektedir.
Bu durumun incelemesi için, eşik bekçiliği süreci, yani belli bir müzik parçası
listelere girmeden önceki filtreleme sürecine daha fazla önem verilmelidir.
Ulusal popüler müzik pazarlarındaki büyük plak şirketlerinin oynadıkları
rolün önemli bir yönü de, ulusal müziğin gücü bakımından yerel ve global arasındaki
olası çatışma sorunudur. Temel konu, uluslararası plak şirketlerinin, yerel sanatçılara
34
karşı kendi sanatçılarını, daha ‘otantik’ yerel popüler müziğe karşı uluslararası
tercihleri ve türleri teşvik etmesi ve sadece global satış potansiyeli olan yerel
yetenekler ortaya çıkarması ve türler meydana getirmesidir. Daha genel bir seviyede,
İngilizce’nin, adeta dilsel emperyalizmin bir biçimi olarak, popüler müziğin dili
olması dikkat çekicidir.
Çağan’ın işaret ettiği gibi, “Müziğin endüstrileşmesi, yalnızca müziğin başına
gelen bir olay değildir. Müziğin bizzat oluşturulduğu sermayesel, teknik ve müziksel
söylemleri bir araya getirir ve karıştırır. Müzik endüstrisi, hangi şarkıcıların,
şarkıların ve yorumların hayat bulacağına karar veren bir iletişim biçimidir” (Çağan,
2003: 196).
Türkiye’de müzik sektörü ise “muasır medeniyetler” seviyesine ulaşmada bir
araç olarak görüldü. Batılılaşma yolunda çok sesli müziğin ve klasik müziğin halkın
genel müzik zevki haline getirilmesi için tedbirler alındı. Enstrümana ve tek sese
dayanan geleneksel müziğin modernleşme yolunda engel teşkil ettiği düşünüldü. Bu
süreç geleneksel Türk müziğinin kısa süre de olsa radyoda yasaklanmasına kadar
uzanan baskıcı bir sürece dönüştü. Bu durum, müziğin gelişmesi için gereken
sermaye, alt yapı ve teknoloji devletin elindeydi ve devlet müziği kültürel
dönüşümün bir aracı olarak görüyordu. Bu nedenle Türkiye’de müzik endüstrileşmek
yerine resmi müzik anlayışının yaygınlaştırılmasına hizmet etti (Çelikcan, 1996: 90).
Bugün Türkiye’de müzik sektörünün hala istenilen hedefe varamadı diyorsak, bunun
nedeni o zamanlardan kalan yanlış devlet politikalarının devam etmesi, telif hakları
dahil hiçbir konuda bir sistem oturtmayı başaramayışımız ve en nihayetinde devletin
bürokrasi denizi içinde yönünü yanlış tayin edip, yanlış limanlara sığınması
sonucunda bir sektör olabilme imkanına geç kavuşmamız olmuştur.
a. Müziğin Pazarlanması ve Aracıları
Sadece sektör ve tüketiciler arasında bulunarak değil aynı zamanda bunları
birbirine bağlayarak da, popüler müziği sektöre ve tüketicilerine açık şekilde sunan
birçok önemli medya formu, kuruluşu ve uygulaması mevcuttur: televizyon,
35
kulüpler; konserler ve turneler; rock festivalleri; radyo; müzik videoları; müzik
yayınları ve listeler. Bütün bu formlar, sanatçı, metin ve tüketici arasında kaçınılmaz
bir bağlantı meydana getirerek müziğe aracılık eder. Bu medyaların popüler müziğin
anlamını tayin etmedeki önemi, müzikteki ritüel, keyif faktörü ve ekonomik
faktörlerin karşılıklı ilişkisinde yatar. Çeşitli şekillerde, her form, izleyici kitlesi
meydana getirmek, bireyin fantezi ve keyif mekanizmasını ateşlemek ve rock
ikonları ile kültürel mitler yaratmak için çalışır. Bu aracılara kısaca değinmek
gerekir:
(1) Eğilimler ve Genel Konular
Popüler müziğin pazarlanması ve tüketiminde üç ana eğilim mevcuttur.
i. Değişen Popüler Müzik Dinleyicisi
“…Oysa şimdi genç olduğunu iddia eden ama bütün
tepkilerinde eskilerden çok daha yetişkin, çok daha
kaşarlanmış olduğunu gördüğümüz bir kuşak var karşımızda
– o asık yüzlü, otoriter ve sarsılmaz gücünü, hiçbir çatışmaya
girmeksizin kendi isteğiyle teslim olmuş, feragat etmiş
olmasından alan bir kuşak.” (Adorno, 2005)
Goodwin’in 1980’lerin sonunda gözlemlediği gibi: “eski” müzik her yaştan
dinleyici için yeniden güncel hale gelmiştir. 1994 ve 1995 boyunca, ‘nostalji rock’,
rock müziğin geçmişini merkeze koyarak ve dinleyicilerinin yüzde 35’i 35 yaş ve
üstü olmak üzere, ayrıca Rolling Stones, Pink Floyd, the Eagles ve Sex Pistols
gruplarının yaptıkları başarılı turneler ile birlikte, popüler müzikte ön planda
kalmaya devam etmiştir. Popüler müziğin geçmişine olan bu sürekli yüksek ilgi hem
yaşını başını almış kişiler hem de gençler arasında çok açık gözlemlenmekle birlikte,
genç dinleyici kitlesi popüler ve akademik medya ile reklam endüstrisi tarafından “X
Kuşağı” olarak şekillendirilmektedir: X Kuşağı, temelde tarz olarak “grunge” ile
ilişkilendirilen, medya konusunda bilinçli gençlik grubu olarak tanımlanabilir.
36
1970’li yılların sonlarında müzikten uzaklaşan, müzik merkezli olmayan bir
gençlik kültürü ortaya çıkmış ve gençlik ilk kez müziğin temel tüketicisi olmaktan
çıkmıştı. Eski müzikseverler, büyümüş ve müziğe ilgilerini sürdürseler de tercihleri
kalabalık stadyum konserlerinden opera salonlarına ve evlerinin konforuna yönelmiş,
yeni nesil müzikten çok görsel imgelere ve televizyona kaymıştır. Müzik endüstrisi
bu kuşağa ürünlerini ancak televizyon yoluyla tanıtabileceğini bilmekteydi.
(Çelikcan, 1996: 74). Bu nedenle yeni nesil için konser programlarını televizyona
taşımak ve eski nesil içinse “oldies goldies*” albümler hazırlamak yoluna gittiler.
Her iki kuşağa ulaşmanın yolu görsel araçlardan geçtiği için, müzikte görselleşme
tek çözüm olarak görülmeye başlamıştır (Çelikcan, 1996: 77).
Müşterek anılarımızın bu şekilde yeniden paketlenmesi/pazarlanması çok
yeni değildir, ancak ölçeği farklıdır ve 1990’lardaki popüler müziğin enerjisine ve
canlılığına ilişkin soru işaretleri meydana getirir. Genellikle 13 ila 24 yaş
aralığındaki yaş kohortunda bulunan gençler eskiden beri ana popüler müzik
tüketicisi olagelmiştir ve gençler boş zaman aktiviteleri için kaydadeğer gelire sahip
ana tüketici grubu olmayı sürdürmektedir. Ancak, popüler müziğin gençlikle
doğrudan bağlantısının artık niceliğinin belirlenmesi gerekir.
‘Materyal anlamda, geleneksel rock tüketicisi, -“isyankar” gençler – artık
merkezi pazar figürü olmaktan çıkmıştır. Popüler müzik pazarı, 1950’lerde ve
1960’ların müziği ile büyüyenleri ve sonrasındakileri de kapsayacak şekilde
genişlemiştir. 1960’lardan günümüze hayatta kalan gözde sanatçılarıyla birlikte
yaşlanan bu eski tüketiciler büyük ölçüde “altın eskiler” radyo formatlarının bu kadar
yaygın olmasını açıklamaktadır ve plak satışlarında, özellikle “arka katalog”
satışlarında giderek artan bir pazar hissesinin sahibi olmaktadır.
* Popüler müziğin nostalji diye tabir edilen türü. Eski, klasikleşmiş ve “hit” olmuş parçaların çeşitli kategorilerde bir albümde derlenip müzikseverlerin beğenisine sunulduğu bu albümler halen çok revaçtadır.
37
ii. Telif Hakkı
Müzik videoları konusunda değinildiği gibi, başlarda müzik videoları yayın
akışını doldurmada bir araçtı ve müzik kanalları ile televizyonlara çift yönlü fayda
sağlamaktaydı. Ancak kablolu yayınların gelişmesi ve seçeneklerin çoğalması
beraberinde müzik sektörü ile televizyon kanalları arasında bir düzenleme
yapılmasını zorunlu kıldı. Kanalların müzik videolarına olan talebi arttı ve bu da
müzik videolarının başlı başına bir pazarlama aracı ve sektör haline gelmesini
sağladı. Müzik videoları salt reklam aracı olmanın ötesine geçerek, videonun
yapımcı firmasının ve o müziği üreten yayın haklarından doğan telif hakkı meselesi
gündeme geldi (Çelikcan, 1996: 88).
Telif hakları konusu, müzik sektörünün merkezinde yer alır. Telif haklarının
temel prensibi, bir kişinin özel olarak kendi eserini kopyalama ve yayınlama
hakkıdır; telif hakkı sahiplerinin, eserlerini çoğaltma veya çoğaltılmasına izin verme
ve dağıtma hakkı vardır. Önemi kültürel öneminde yatmaktadır. Yeni ses kayıt ve
reprodüksiyon teknolojilerinin rolü, fikri mülki haklar, telif hakları ve ses kontrolüne
ilişkin konular ile ilişkilendirilmiştir. Müzik sektörü için, 1990’ların “korkulu
rüyası”, telif haklarına yönelik tehditlerle ortaya çıkmaktadır.
Birim albüm satışlarından gelen gelirin yanı sıra, plak şirketleri, sanatçılar,
şarkı yazarları ve müzik yayıncıları hak satışlarından da gelir elde etmektedir.
Hakların sahipliği ana kaydın, diğer bir deyişle daha sonraki kayıtların üretildiği
orijinal kaydın telif hakkıyla belirlenir. Global müzik endüstrisi artık komoditelerin
üretim ve idaresi ile daha az, hakların idaresi ile daha fazla ilgilenmektedir. Frith’in
(1993) gözlemlediği gibi, ses kaydında ve yeniden üretiminde yeni teknolojilerin
bulunması, kültürün globalleşmesi ile aynı zamana denk gelmiştir ve medya/eğlence
isteği bir araya gelmiş, esas plak satışlarından gelir gelmeye devam ederken,
“haklardan” elde edilen kar da en yüksek düzeye çıkmıştır. “Müzik” sayılan şey,
mülk olarak var olan sabit, sahibi belli bir halden, tanımlanması daha güç bir hale
gelmiştir.
38
Rome Convention ve Berne Convention telif haklarıyla ilgili temel
uluslararası anlaşmalardır. International Federation of the Phonographic Industries
(IFPI – Uluslararası Fonografik Endüstriler Federasyonu) global olarak telif
haklarının uygulanmasını düzenler, çeşitli yerel ve bölgesel ajanslar tarafından
desteklenir. IFPI’ye göre, İngiltere müzik endüstrisi, korsana karşı savaşta, pek çok
baskın ve adli takibatla korsanı 1995 yılı boyunca yüzde 40 azaltarak gelişmiş
ülkelere öncülük etmiştir (Music Week 13 Mayıs 1996). Ancak, telif haklarındaki
uluslararası tek biçimliliği sağlama çabaları çok kısmi bir başarıyla gerçekleşmiştir;
Avrupa Birliği anlaşmalarında ve uygulamalarında bile çok büyük değişiklik
göstermiştir. Telif haklarına yönelik tutumlar kimin çıkarının söz konusu olduğuna
bağlı olarak değişmektedir. Pek çok müzik tüketicisi ve hatta bazı müzisyenler
arasında, telif haklarına karşı, uluslararası kuruluşların bu hakları kendi çıkarları için
kullandığı gerekçesiyle, artan bir düşmanlık görülmektedir. Şirketler aktif olarak
bizzat düzenlemeleri uyumlu hale getirme ve korsanı engellemenin yollarını
aramakta, telif hakları konusuyla özel olarak ilgilenen müzik endüstrisi birlikleri
(özellikle de IFPI) ise, büyük ölçüde endüstri sürecini desteklemektedir. Sonuçta
tehlikede olan pazarın kontrolüdür. Burada söz konusu olan son derece karmaşık
konulardır. Bu konular, müzikte aslında neyin telif hakkının alınabilir olduğuna
ilişkin soruları merkez alır. Bir şarkının, bir kaydın veya bir sesin kontrol hakkı
kimdedir? Ve ‘halkın malı’ denilen şeyin doğası nedir?
iii. İnternet Üzerindeki Popüler Müzik
İnternet popüler müziğin pazarlanmasına ve alımlanmasına önemli bir yeni
boyut katmış, öte yandan telif haklarının güçlendirilmesine ilişkin yeni sorunla
meydana getirmiştir. İnternet üzerinde popüler müzik, İnternet üzerinden satış yapan
müzik marketleri; plak şirketlerinin ve sanatçıların İnternet sitelerini; İnternet
üzerinden yayın yapan müzik yayınlarını; İnternet üzerinden yapılan konserler ve
röportajları; duyuru bültenlerini içerir. Özetle, bunlar popüler müzik
dinleyicisi/tüketicisi, sanatçılar ve müzik endüstrisi arasında bağ kurmanın yeni
yollarını temsil ederler. Bu tür elektronik ticaretin önemine ilişkin pek çok tartışma,
konunun işe ilişkin/ekonomik yönünü vurgulamaktadır: şirketlere ve tüketicilere
39
faydaları; İnternet üzerinden iş yapmakla ilgili engeller ve güçlükler; İnternet
kullanıcılarının demografik özellikleri; İnternetin şirketlere sağladığı fırsatlar. Ancak
aynı zamanda İnternet üzerindeki popüler müziğe ilişkin, popüler müzikle ilgili
çalışmalarda süregelen pek çok tartışma ile ilişkilendirilen önemli kültürel meseleler
vardır.
İnternet müzik endüstrisinde faaliyet gösteren geleneksel aracıları (özellikle
de plak şirketlerini) atlatarak daha büyük tüketici özgürlüğü ve seçim şansı
yaratabilir. Her yeni ortam ve teknolojik biçem, insanların müziği deneyimleme
biçimini değiştirir ve bu durum müzikle bağlantıyı ve müziği tüketme biçimini
etkiler. İnternet olayında, sorulacak soru şudur: tüketici ve ürün ile müziğin
teknolojik olarak aracılanması arasındaki geleneksel ‘mesafe’ kavramlarına ne
olmuştur? Son olarak, fikri mülki hakların doğası ve bunların düzenlenmesi, İnternet
üzerinde açık olan elektronik erişim olasılıkları ve popüler müzik metinlerinde
örnekleme hakkındaki süregelen tartışmalar ile birlikte çok daha keskin bir boyut
kazanmıştır.
(2) Televizyon
Çelikcan televizyonun popüler müziğin tanıtım aracı olma işlevinin,
televizyonların şarkıcıları popüler etmedeki gücünün keşfedilmesi olarak belirtir. Bu
durum, “TRT bünyesindeki sanatçıların piyasaya girmesine, albümler yapmasına ve
bu sefer dışarıdan birer şarkıcı olarak görünmelerini sağladı.” (Çelikcan, 1996: 102)
Televizyonda yayınlanacak müziğin devlet denetiminde olmasının hem
avantajı hem dezavantajı vardır. TRT’nin ilk dönemlerinde, yayınlanacak şarkının
söz ve müziğinden, sanatçının kostümüne, mizansene kadar her konuda uyulması
gereken bir takım kurallar vardı. Sözler, yorum, melodi, kostüm denetleniyordu. Bu
durum beraberinde yayınlanacak müziğin çok iyi olmasını gerektiriyordu. O dönem
yasaklama dönemi olarak görülmekle birlikte aslında şu anki popüler müziğe
baktığımızda öyle bir döneme neredeyse hasret duyulacak bir dönem olduğunu
görebiliriz. Sanatçılar denetimden geçmek için sınavlara, prosedürlere tabi idiler ve
40
bu ortaya gerçekten sözü ve müziğiyle iyi eserler çıkmasını sağlamaktaydı. Ancak
bunun doğrudan sansür olduğuna, sanatçıları ve sanatı kısıtladığına dair tartışmalar
süregelmiştir.
Televizyon popüler müziğin kitlelere ulaşmasının en yaygın ve ekonomik
yoludur. Zira daha önce değinildiği gibi, müzikte 1970’li yıllarda ortaya çıkan kriz,
müziğin görsellikle birleştirildiği mecra olan televizyonun gücünden faydalanılarak
aşılmıştır. Televizyon ve müzik sektörü birbirine karşılıklı fayda sağladıkları bir
ilişki içindedir. Müzik endüstrisi açısından sektör sanatçılarını/yıldızlarını/hit
şarkılarını televizyon sayesinde rahat ve zahmetsiz şekilde tanıtıp satışlarını
arttırırken, televizyon da çok geniş kitlelerin ilgisini çekecek şarkı ve şarkıcılarla
yayın akışını doldurmakta ve reyting dolayısıyla para kazanmaktadır (Çelikcan,
1996: 112).
(3) Kulüpler
Kulüpler sanatçıların düzenli ve sürekli bazda canlı performanslarını
sergileme imkanı buldukları mekanlardır.Bu mekanlar adeta yerel seviyede, gelecek
vadeden müzisyen adayları için bir eğitim ortamı olduğu kadar, artık rüştünü ispat
etmiş müzisyenlere ise sürekli organize bir program imkanı sunarak “rahat” bir
yaşamın anahtarını veren mekanlardır. Kulüpler eğilimleri belirleyebilir veya
popülerleştirebilir. Sanatçıları hayranları ve müzik yapımcıları ile bir araya
getirebilir.
(4) Konserler ve turneler
Birebir konserler ve turneler, sanatçıları ve sanatçıların müziğini potansiyel
fanlar ve müziğiş satın alacak kitle ile bir araya getirir ve bir imaj
oluşturur.1980’lerden 1990’lara kadar, canlı performanslar dinleyicilerin başarılı bir
performansa olan ilgilerini sürdürmenin en iyi yolu ve yeni bir yıldız yaratmanın
temel faktörü olmaya devam etmiştir. Konserler, hem konser veren hem de konser
izleyen için müzik ile ekonominin, ritüelin ve keyfin iç içe geçtiği kompleks kültürel
olgulardır. Canlı uygulanımı temel alan konserler, müzisyenlerin yeteneklerini ,
41
yaratıcılıklarını özgür biçimde sergilemelerine olanak sağlamaktaydı.(Çelikcan,
1996: 77).
Konserler canlı performans ve müzisyenlerin yeteneklerini sergilemek için en
ideal platformken, teknolojik gelişmelerden nasibini almıştır. Öncelikle çok kanallı
kayıt masalarının bulunması, çok varyasyonlu şarkı söyleme tekniği ve efektleri
meydana getirmiş, şarkının bir defada hatasız çalınma zorunluluğunu ortadan
kaldırmışır. Enstrümanların farklı zamanlarda çalınarak daha sonra birleştirilmek
suretiyle müziğin çeşitlendirilme imkanının bulunması, konser performanslarında
değişikliğe yol açmıştır. Zira sahne canlı performans yeri olduğu için teknik şartlarla
üretilen müziğin sahnede yeniden canlı üretimi imkansız olmuş ve “playback” yani
önceden kaydedilmiş sesin sahnede ağız oynatılarak taklit edilmesi yöntemi
geliştirilmiştir. Konsere canlı performans izlemeye gelip hayal kırıklığına uğrayan
kitlenin memnun edilmesi için de konserde ilgiyi canlı performanstan başka yönlere
kaydıracak bir formül bulunması gerekiyordu. Çözüm de bulundu: Konser şovları.
Konserlerde artık ses ve müzikalite önemini yitirdiği için, konserde bu boşluk görsel
şovlar, ışık oyunları ve efektlerle giderilmeye çalışıldı. Canlı müzik, yerini canlı
gösteriye bıraktı (Çelikcan, 1996: 78-79).
Turneler, canlı performanslar gibi promosyon ile ilgilidir; sanatçı radyo ve
TV programlarına çıkar, müzik marketlerde görünür ve genellikle satışı artırmaya
yardım edecek her şeyi yapar.
(5) Rock Festivalleri
Rock festivalleri, popüler müzik mitolojisinde merkezi bir rol oynar.
1960’ların sonlarında, birçok festival, gençlere yönelik rock kültürü kavramını
meydana getirirken, bir taraftan da ticari potansiyeli doğrulamaktaydı. Woodstock
bunlardan en çok bilinenidir. 1980’ler ise politik yönelimli “bilinçlendirme
konserlerinin”, hem maddi olarak hem de ideolojik bir yan taşıyarak başarılı olması
üzerine, müzik festivallerinin yeniden tasdik edilmesine tanık oldu.
42
Konserlerde olduğu gibi, festivaller de, hem ideolojik hem de ekonomik
seviyede faaliyet gösterir. Popüler müzik kişilerini güçlendirir, ikonlar ve mitler
yaratır. Aynı zamanda, sanatçılar, konserlere gidenler ve artık kablolu yayınlar
sayesinde tüm dünya çapındaki dinleyiciler için “ulaşılır” hale gelir. Bu dinleyici
kitlesi, komodite olarak yaratılır.etkinlik başlı başına, şayet öngörülen hedef kitleyi
çekiyorsa, gerek konser alanındaki tüm yiyecek ve hediyelik eşya satışlarıyla, gerek
global hedef kitleye/pazara ulaşan TV yayınlarından gelen gelirle, gerekse “canlı
performans” kayıtları ile, çok önemli bir ticari girişimdir.
(6) Radyo
MTV’nin 1980’lerin ortasındaki kuruluşuna kadar, radyo popüler müziğin
biçimini ve içeriğini tayin etmede tartışmasız en önemli kitle iletişim aracıydı. Radyo
yayınlarının organize edilmesi ve radyonun müzik formatı yaratma uygulamaları,
popüler müziğin “yüzü”nü oluşturmada çok büyük önem taşımıştır.
Radyo istasyonları, çalınan müzik türü, diskjokeylerinin tarzı, haber, yarışma,
reklam ve diğer program türlerinin karmasına göre ayırt edilir. Bu karmada müzik
merkezdedir ve istasyon ve program direktörleri kurallarla belirlenmiş ve
tanımlanabilir ses ve formatı sağlamaktan sorumludur. Bir sanatçının şarkılarının
radyoda çalınması, turneler, konserlere ve buna eşlik eden albüm satışları gibi
aktiviteleri desteklemek için de gereklidir.
Çağan bu konuda şöyle diyor:
“Radyo kültür endüstrisi içinde önemli bir işlev görür, bu
işlev ön seçim denilen süreçle bağlantılıdır. Ön seçim
süreci, belirsiz bir isteme yönelik olarak, sayısız ürünün
ardışık, evreli bir şekilde süzgeçte geçirilmesini ön görür.”
Müzik sektörü için radyo her zaman çok belirleyici olmuştur. İlk kez
piyasaya çıkacak bir albüm önce radyolara dinletilir, nabız yoklanır. Radyolarda bir
grup “müzik profesyoneli disk-jokeyin” onayından geçen şarkı, kitlelere sunulmaya
43
hazırdır. Yoğun şekilde empoze edilerek sürekli çalınır. Radyolar, “radyo dostu”
denilen şarkılara rağbet gösterirken, prodüktörler için de adeta bir ürünün fokus
grubu işlevini görür. Bir şarkının radyoda çok çalması, elbette bir hit olacağı
anlamına gelmez, ancak trend yaratmada radyonun gücü yadsınamaz. Özellikle her
yerde dinleyebilen, müziğin en zahmetsizce dinlenebildiği mecralar olarak radyolar
önemlerini kaybedecek gibi görünmemektedir.
Türkiye’de başlatılan ilk radyo devlet denetiminde resmi bir müzik anlayışını
yaymak istemiş ve bu anlayış dışındaki müzik oluşumlarına kapalı kalmıştır.
Türkiye’de düzenli ilk radyo yayını 1927 yılında İstanbul’da başlamıştır. Telsiz
Telefon Türk Anonim Şirketi (TTTAŞ) adlı özel bi kuruluş tarafından hükümet
izniyle ve denetimiyle başlatılan bu ilk radyo yayını, daha sonra Ankara’da da
sürdürüldü. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Çelikcan, 1996). Batının “muasır medeniyeti”
seviyesi ulaşmak amacıyla Türk müziği 2 seneye yakın bir süre yasaklanmış ve
klasik batı müziği ile kitlelerin “müzik zevklerinin yükseltilmesine” çalışılmıştır.
Halkın klasik müziğe itibar etmeyip Arap müziklerini dinlediği Arap radyolarına
rağbetin artması bu yasağın kaldırılmasında bir etken olabilir. Ancak sonuç ne olursa
olsun, bu yasağın kaldırılmasından itibaren, başta Halk Müziği olmak üzere, farklı
müzik türleri radyolarda kendine yer bulmaya başlamıştır. Radyolar daha çok batı
müziğine ve klasik müziğe yer vermekle birlikte, uzun yıllar halkı yozlaştırdığı
gerekçesiyle yer verilmeyen Türk müziği de radyoda yayınlanmaya, Türk Sanat
Müziği ve Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği gibi türler de radyoda yer bulmaya
başlamıştır. O dönemlerde radyonun amacı müziği satmak değil, halkın müzik
zevkini yönlendirmektir. Bu nedenle yıldızlık kavramı henüz oluşturulmaya gerek
olmayan bir kavramdır. Çelikcan’ın belirttiği gibi, “radyo gibi, şarkıcının da
kendisini beğendirme çabası yoktu”. Ancak “Müzik endüstrisinin gelişmesiyle ve
sinema aracılığıyla, popüler müzikte yıldızlar yaratılmaya başlanınca, radyoda
yetişen çok sayıda sanatçı da popüler müzik alanına girip yıldızlaşmaya başlamıştır.”
(Çelikcan, 1996: 99).
44
(7) Müzik videoları
Konserler ve turneler kısmında değinilen gelişmelerin ortaya çıkardığı bir
gelişme de müzik videoları oldu. İnsanların dikkatleinin müzikten uzaklaştığı bir
dönemde, müzik sektörünün görselliğin önemini kavramasıyla ve kaybettiği kitleyi
televizyon ile geri kazanabileceği bilinciyle, şarkıcıların önce canlı performansları ve
konser görüntüleri, “1980”lerdeki New Pop akımı ile de görselliklerinin ön plana
çıktığı müzik videoları yayınlanmaya başlamıştır. Görselliği temel alan müzik
anlayışı kısa zamanda müziği yeniden gençlerin gündemine getirdi (Çelikcan, 1996:
81).
“Müzik videosu” terimi, farklı farklı ancak gene de birbirleriyle çakışan
birçok anlama sahiptir: MTV vb. müzik kanalları; televizyondaki genel yayın akışı
içindeki ayrı programlar ve kiralanabilen veya satın alınabilen müzik video kasetleri.
Hepsi bir araya getirildiğinde, bunlar popüler müziğin pazarlanmasında çok büyük
bir etki gücüne sahiptir. Bu üç formatın ortak bileşeni, bireysel müzik videosu
klioleridir; bunu geleneksel single standartları izler. Müzik klipleri genellikle
yaklaşık üç dakika uzunluğundadır ve sektörün kendi tabiriyle, albüm satışlarını ve
liste durumunu güçlendiren “promosyona yönelik araç” görevi görürler.
1987 yılında yayına başlayan MTV Avrupa, tüm kıtada 60 milyonu aşkın eve
yayın yapmaktadır. Dili büyük ölçüde İngilizce’dir ancak VJ’ler Avrupa’nın her
kesiminden gelmektedir ve kanal bu süreçteki ulusal farklılıkları yıkarak, açık
biçimde “Avrupalı” zevkleri, tarzları ve konuları yansıtan programcılık meydana
getirme amacındadır.
Müzik videoları 1980’in başlarında televizyon kanallarına ücretsiz
veriliyordu. Bu çift taraflı bir avantajdı. Televizyon endüstrisi yayına koyacak
program bulamadığı için masrafsızca yayın saatlerini müzik videoları ile doldururken
(ki böylece hedef kitleyi kendine çekmekle bir taşla iki kuş vurmaktaydı), müzik
45
sektörü de parçaların tanıtımını rahatlıkla yapabileceği ve böylece satışların
arttırabileceği bir mecra kazanmış oluyordu* (Çelikcan, 1996: 84).
Devir imaj devri olunca, tek başına müziğin geniş kitlelere ulaşmada yeterli
olmayacağı ön görülerek birden bire ortaya çıkan bir kavram olmuştur müzik
klipleri. Müziğin görselle birleşmesi, efektler, imaj, şarkıcı, şarkı kombinasyonu
müziğin tanıtımında çığır açmış, bir sektör haline gelerek bir köşede sessizce kendi
kendine çalan bir radyodan daha fazla dikkat çeker hale gelmiştir. Bununla birlikte
müzik kliplerinin insanları müziği kendi yaratıcılıklarıyla algılama yeteneğinden
yoksun bırakma; cinsellik, şiddet ve cinsel ayrımcılık yapma ve reklam aracı olma
özelliklerinden dolayı eleştirilmektedir (Çağan, 2003: 198).
Türkiye’de müzik video olgusu MTV’den önce de mevcuttur. Ancak bu
müzik videoları daha çok o dönemin müzik programları için çekilen ve bilinen
anlamda video klip niteliği taşımayan, kanalların kendi bütçelerinden ödedikleri,
daha çok stüdyo ortamında çekilerek sanatçı ve şarkıcıyı ön plana çıkaran müzik
videolarıdır. Bugünkü anlamda müzik video sektörünün gelişimi ve kurumsallaşması
1994’ten sonra başlamıştır (Çelikcan, 1996: 110).
i. Tüketim Nesnesi Olarak Müzik Videoları
Önceki bölümde değinilen bir ürünün gerçek kullanım değeri ile gözlenen
kullanım değeri arasındaki farkı müzik videolarına uygulamak mümkündür. Müzik
videoları şarkıcıyı/şarkıyı tanıtmaya yönelik bir tanıtım aracıdır. Bu gerçek kullanım
değeridir, Ancak müzik videoları içerdiği reklam unsurları ve al mesajları itibariyle
hedef kitlenin tüketim ihtiyacına yönelik gerçek kullanım değerinin ötesinde bir
kullanım değeri yüklenir. Bu değerler Tablo 1’de sunulmaktadır:
* Çelikcan’ın Dave Laing’ten aktardığı bilgilere göre, “1984 yılında İngiltere’de 800, Fransa’da 100,
Almanya’da 100, Hollanda’da 35 adet klip çekilmiştir. Amerika’da ise bu sayı 1500’ün üzerindedir.
46
Tablo 1: Müzik Videolarının Gerçek Kullanım Değeri ve Gözlenen
Kullanım Değeri
Müzik videoları
Gerçek kullanım değeri Gözlenen kullanım değeri
1) Şarkıcıyı/şarkıyı tanıtmak
2) Albüme dair fikir vermek
3) Ürün tüketildiği zaman
(şarkıyı dinleyince,
şarkıcıyı görünce, albümü
satın alınca) haz, heyecan
duyulmasını sağlamak
4) Sanatçı sadece müziğin
tanıtılmasında yardımcı
bir araçtır, işlevi
ikincildir.
1) Şarkıcıya satışı garanti
edecek güçlü ve yaratıcı bir
kişilik kazandırmak. Şarkıcı
yıldızlaştırılır ve her şeyin
yaratıcısı olarak gösterilir.
Yıldızın ekonomik ve
toplumsal değeri vardır.
2) Yıldızın kullandığı ürünlerin
reklamı yapılarak
dinleyiciye mesaj vermek,
3) Dinleyiciyi salt müziğin
değil, yıldızın tükettiği her
şeyi tüketmeye
yönlendirmek
Çelikcan, müzik videolarının konumlandırma işlevinden bahseder. Buna göre
müzik videolarında en başta gelen şey izlenim yaratmadır. Bir müzik parçası onlarca
kişinin emeğiyle yaratılır, tanıtım klibi hazırlanır ancak müzik videolarında şarkıcı
tali işlevden alınıp birincil plana yerleştirilir ve yıldızlaştırılır; bu yıldızın sürekli
tanıtımı yapılarak kendini onunla özdeşleştiren ve şarkıcı ne yapsa onu yapmak
isteyecek bir kitle yaratılır ve yıldızın her tükettiği ürünü tüketeceği bilinen bu kitle
için yıldız üzerinden tüketim ihtiyacı yaratılır. Bu konumlandırma yıldızın da
işlevinin gerçek kullanım değerini aşarak gözlenen kullanım değerine –bir tüketim
nesnesi- geçmesine yol açar (Çelikcan, 1996: 123).
Kitlelerin oluşturulması kültür endüstrisinin bir diğer ustalık alanıdır ve
kitlelerin güdülendirilerek istenilen amaç doğrultusunda kullanımını çok iyi örnekler.
Yıldız henüz bir hayran kitlesi oluşturmamışsa bile, çeşitli konser görüntülerinde, en
47
coşkulu kitleler yakın planda çekilerek, şarkıcı çeşitli açılardan görüntülenerek ve
şarkıcı ile kitle arasında “ne kadar sıcak ve coşkulu” bir ilişki ve iletişim olduğu ve
temelde şarkıcının ne kadar çok hayranı olduğu izlenimi yaratılarak, henüz hayran
kitlesini oluşturmayanlara öncelikle ürünü almak değil, bu “coşku dolu kalabalığa
katılma” çağrısı yapılır. Özdeşleşme sağlanmaya çalışır. Böylece “şarkıcı izleyici ile
yakın bir ilişki kurarken, izleyici gözündeki imajını da güçlendirmiş olur” (Çelikcan,
1996: 125). Bundan sonra kitlelere yönelik tüketim hareketi başlatılabilir. Yıldızın
kullandığı ürünlerin yanı sıra, yıldızın yan ürünleri (tişörtler, posterler vb.) ve
günümüzde yıldızların bazı firmalarla işbirliğine giderek bizzat üretiminde ve
satışında rol oynadığı ürünler (örn. Beyonce-Heat Fragrance/Parfüm; Britney Spears-
Curious, Fantasy, In Control, Believe isimli kokular) bu kitlelerin tüketimine
sunulur.
Kitle tüketiminde popüler kültür ürünlerinin manipülasyon aracı olarak
kullanımında en açık yöntemlerden biri, Çelikcan’ın Gow’dan aktardığı üzere, sözde
özdüşünüm (Pseudo-reflexive) (Gow, akt. Çelikcan, 1996: 127-28) Bu yöntem
özellikle popüler kültüre aykırı duran punk, rock, alternatif gibi türlerin, popüler
kültür ürünü/kurbanı olmadıkları, popüler kültüre karşı oldukları izlenimi yaratılarak
kitleleri yanıltma yöntemidir. Bu kesimlerde, bu izlenimi yaratmak için ya konser
görüntülerinden oluşan kliplerle, ya da o videonun, şarkının üretim süreci
yansıtılarak amacın sadece müzik-yıldız-hayran bağlantısı kurmak olduğu izlenimi
yaratılmaya çalışılır (Çelikcan, 1996: 128-129).
Özetleyecek olursak, kitleleri tüketime yönlendirmenin yolu, o kitlenin
kendini ürünle özdeşleştirmesini ve ihtiyacı olmasa bile her türlü ekonomik,
psikolojik, toplumsal yolu kullanarak ihtiyaç yaratma becerisini kullanarak kitleler
için yapay tüketim ihtiyacı sağlamaktan geçer. Bunu keşfeden şirketlerin başarısızlık
payı yok denecek kadar azdır. Kapitalist sistemde ürün satmak için her yol mübahtır.
48
(8) Müzik basını
Müzik basını ekonomik bir emtia olarak müzik satma sürecinde önemli bir rol
oynarken, aynı zamanda müziğe kültürel bir önemle yatırım yapar. Popüler müzik ve
kültür dergileri sadece müziği ele almaz; özellikleri ve içerdikleri reklamlarla bu
dergiler tarz sağlama fonksiyonuna da sahiptir. Aynı zamanda, bu dergiler geleneksel
şekilde tüketiciler olarak hedef kitlenin oluşturulmasına katkı sağlama fonksiyonunu
da yerine getirirler. Ancak, popüler müzik dergilerinin büyük kısmı, sanatçılar ve
müzikleri ile tüketicilerin (hayranların) bunlarla ilişkisine odaklanmaktadır.
Bu dergiler, farklı müzikal estetik anlayışı ve vurgularına, sosyo-kültürel
fonksiyonlarına ve hedef kitlelerine göre net olarak tanımlanabilen birçok kategoriye
ayrılmaktadır.
Müzik basını değerlendirmeleri, plak şirketinin ürünlerini pazarlamasında
önemli bir destek sağlar, plak şirketlerine (ve sanatçılarına) albümleriyle ilgili
eleştirel geri bildirimlerde bulunur. Bu süreçte, müzik basını tanıtım için destekleyici
ifadeler içererek ve radyo istasyonları ve diğer basın kaynaklarına gönderilen basın
kitlerinin bir parçasını oluşturarak promosyon araçları olur. Hem basın hem de
eleştirmenlerin başka bir önemli bir ideolojik bir fonksiyonu da vardır. Basın ve
eleştirmenler ürünün kültürel önemine vurgu yaparak tüketicileri esasında ekonomik
bir komodite satın aldıkları gerçeğinden uzaklaştırmaktadır. Bu durum, müzik basını
ve eleştirmenlerin en azından doğrudan, müzik sektörü içine entegre olmadığı (yani
plak şirketleri tarafından satın alınmadığı) hususu ile desteklenmektedir. Böylece
uzaklaştırma hissi sürdürülürken, sektörün sürekli yeni imajları, tarzları ve ürünleri
satma ihtiyacı da karşılanmış olmaktadır.
Popüler müzik, kulüp konserlerindeki performanslar ve festivaller, radyo ve
müzik videoları ve müzik basınında yer alarak kitlelere yönlendirilir. Bu ortamlar,
tüketici ritüeli ve keyfi ile ekonomiyi birleştirir ve bu süreçte ticari bir ürünü kültürel
bir önemle empoze eder.
49
Alemdar ve Erdoğan, Popüler Kültür ve İletişim adlı eserinde müzik
dergilerinin çoğunlukla gençlere yönelik olduğunu ve bu dergilerin satmak için bol
resimli kapakta “Herkese Bedava PopCard”, “Dev Posterler”, “12 Adet Süper
Çıkartma” gibi taktiklere başvurduğunu belirtiyor. (Erdoğan ve Alemdar, 1994: 26)
(9) Listeler
Listeler çok temel bir rolü vardır: ‘popüler müzik fanları için listeler
komoditelerin sayısallaştırılmış bir dökümü değil, daha çok müziğin ona göre kendi
farklılığını ve diğer formalar göre durumunu ortaya koyduğunu gösteren referans
noktasıdır.’ Listeler, özellikle radyolarda çalınma listeleri üzerindeki etkileri hem de
bilindiği gibi bunları idare etme çabalarına ilişkin tartışmalar yoluyla popüler müziği
hem yansıtır hem de şekillendirir.
2. Müzik ve Kültür Endüstrileri Arasındaki İlişki
Bütün bu bilgiler akılda tutularak, Frankfurt Okulu’nun müziğe kültür
endüstrilerinin bir ürünü ve aracı olarak nasıl yaklaştığına bakılmalıdır. Müzik
konusunda Frankfurt Okulu temsilcilerinden özellikle Adorno’nun düşünceleri ön
plana çıkmaktadır.
Marcuse’ün Tek Boyutlu İnsan eserinde belirttiği gibi günümüzde müzik bile
ticari bir özellik kazanmıştır. Kültür öğelerinin sadece alışveriş değeri önemli hale
gelmekte, bunun dışındaki her şey önemini kaybetmektedir (Kurt, 2009: 45).
Theodor Adorno sanatta, özellikle de müzikte, reklamın ve bunun sonucu
olarak dayatmanın önemini vurgulamaktadır (1975: 13). Genel olarak
düşünüldüğünde, izleyici, reklamı yapılan maddenin üstün gücüne teslim olmakta,
dayatılan malları kendine ait kılarak “ruhsal huzur satın almaya” çalışmaktadır.
Adorno’nun bu değerlendirmesi müzik açısından da geçerlidir. Burada “ruhsal huzur
satın alma” “kişisel zevk” olarak tanımlanmakta ve kişinin, kendisine yutturulan
şeyle özdeşleşmesi sonucu oluşan “pasif bağımlılık”ın reddedildiğini belirtmektedir.
İşte bu kişi, “en rahat ve akıcı” ve tekrarlanan şekerli müzikal çözümlemeler olarak
50
hazırlanan “bir çocuk besini”ni tercih etmekte, aşina olmadığı her şeyi ise, kibirli ve
cahil bir tutumla reddetmektedir. Anlaşıldığı üzere, müzikte de özgür ve bilinçli bir
seçimden bahsetme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü hem ağır, hem de hafif
müzikte çağdaş pazarın değişim değerleri egemen olmuş, müzik, “kolay hazmedilen
bir mutfak nesnesi” halinde servis edilir hale getirilmiştir. Bu servis, müziği şiddetle
istemeyi öğrenmiş kitleye, bu müziği emtia olarak satmak için bazı cazibe artırıcı
unsurlar (star saplantısı, renk efektleri, yorumcunun ihmal edildiği standartlaştırılmış
hit parçalar gibi) eklenerek yapılmıştır (Lunn, 1995: 198-199).
Oskay’ın eserinde (1999) alıntıladığı Adorno’nun 1930’ların sonlarındaki
ünlü incelemesinde belirttiği gibi, 19. Yüzyıldaki genel anlamdaki çalgı, müzik
üretimi, müziğin yeniden üretimi ve dinleyicisinin değişimi müziği yabancılaşmanın
yoğunlaştığı bir toplumsal yaşamın diğer kültür ürünlerinin durumuna indirgemiştir.
Klasik müzik denilen müzikten de önce, pop müziği ve caz müziği türleri özgün
yapıtlar olmaktan çıkmışlardır. Caz müziği bile, tüm spontane bir müzik türü olma
görünümüne karşın, “kuralları oluşmuş bir müziğe” dönmüştür* (Adorno, 2002: 470-
96).
Adorno, Cazın ritmini boş tekrarlar olarak nitelemiş ve bu tekrarlamayı
duygusal edilginlikle birleştirmiştir. Bu tekrarlamalar daha sonraları Adorno
tarafından “köle ritimler” olarak nitelendirilmiştir (Adorno, 2002: 348)
Popüler müzik tartışmasında, sanatın işlevi ve değişimi tartışmasına paralel
düşünceler geliştirilmiştir. Sanatın kültür endüstrilerinden en çok etkilendiği öne
sürülen müzik, özellikle de popüler müzik, Swinge wood’a göre insana statükoyu
“kabullendirmekte”, dinleyenin rolü topyekun bir edilgenliğe dönüşmektedir.
(Swingewood; 1996: 38). Swingewood bunu şöyle ifade etmektedir:
“Yığınla üretilen müzik, herhangi bir negatif işlevi
bulunmayan, kişisellikten uzak, kolektif ve nesneleşmiş bir
* Daha fazla ayrıntı için bkz. Oskay: XIX. yy’dan Günümüze Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri
51
sanat biçimi – gündelik yaşamın bir süsü – haline
gelmiştir.”
Kültür endüstrisi dahilinde popüler müzik şu maddeler altında tartışılabilir:
- Popüler müzik, bizden insana ait şeyleri alıp bize meta olarak
döndürmenin bir biçimidir.
- Müzik endüstrisinin kötü yanı bizimle yaratığımız şey arasına konulan
hile, yalan dolan ve suistimal tabakasıdır.
- Sürekli yeni beğeniler yaratmayı ve insanı yönlendirmeyi amaçlar.
Amacı ne olursa olsun satmaktır. Bunun için imaj da yaratır, ikon da
yaratır, yıldız da yaratır. Dinleyici pasiftir, kendisine sunulanla
yetinmesi beklenir: çoğu zaman yetinir de.
- Yani müzik endüstrisi kapitalisttir, ürünleri kapitalist ürünlerdir ve bu
ideolojiyi devam ettirir (Çağan, 2003: 191-92).
Müziğin manipülasyon aracı haline gelmesi, kitleler üzerindeki ikna edici
gücünün hegemonya tarafından keşfedilmesiyle olmuştur denilebilir. Frith’e göre,
popüler müzik eğlence olmak vasfıyla gençlerin sürekli ilgi odağında olmuş ve bu
ikili ilişki kültür endüstrisinin sürekli merkezinde bir yer tutmuştur. Getirdiği
kazançla, spor veya filmlerden kazanılan paranın çok üzerinde bir endüstri olmuştur.
(Frith, 2000: 93)
Kendine özgü kategoriler oluşturmaktan çok, kesiksiz bir bütün içinde
bulunan müzik kaynaklı alt kültürler ikiye ayrılır. Estetik ya da beğeni kültürü de
denilebilen ve direkt bir politik hedef veya bir muhalif amaç gütmeyen, içine Caz,
klasik, polka, salsa, flemenko gibi türlerin girdiği yaygın tür (bunların radyoda
çalınma cazibesi yoktur), diğeri ise özünde sisteme karşı muhaliflik barındıran punk,
rock, metal gibi türlerin bulunduğu kategoridir (Çağan, 2003: 201-02).
Popüler müzikte açıkça görülen bir diğer özellik Frankfurt Okulu’nun
standartlaşma dediği tekrarlamadır (Çağan, 2003: 202). Lull’a göre popüler müzik
temalarının tekrarlanıp durması sayesinde diğer sanat eserlerinde görülmeyen
52
biçimde, dinleyicilerin bilincine nüfuz etme yeteneği gösterir (Lull, 2000: 15)
Alemdar ve Erdoğan bunu şu şekilde dile getirir: “Aynı parçanın, aynı müziğin
tekrar tekrar çalınması o kadar ileri gitmiştir ki, sadece birkaç cümleyi baştan sona
kadar tekrarlayan ürünlere rastlayabiliriz.” (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 49).
Frankfurt Okulu, bunu da standartlaşma olarak görür.
Sektörden ve popüler müziğin içeriğinden bahsettikten sonra, özel ilgi alanı
müzik olan Adorno’nun görüşlerinden bahsetmek gerekir. Adorno, özellikle bu
konuya yoğunlaştığı 1941 tarihli “On Popular Culture” adlı makalesinde, üç sav ileri
sürer: Birincisi, popüler müziğin standartlaştırılmış olmasıdır. Bu standartlaştırma,
en gene özelliklerden en spesifik unsurlara kadar her yerde kendini gösterir. En basit
örneği, koronun otuz iki bardan oluşması ve aralığın bir oktav ile bir nota ile
sınırlandırılma kuralıdır. Popüler müzik ticari açıdan sömürülüp tüketilen ve nitelikli
müziğin sistemli yapısı aksine mekanik bir müziktir (Çağan, 2003: 205). Bu
mekanizasyon, snatın kökenini gözden saklar, insanlara saldırganlık, kabalık, şiddet
ve egemen kurallara uymayı eker. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 52) Adorno popüler
müziğe tamamen olumsuz yaklaşır. Kitleleri uyutucu, uyuşturucu özelliğiyle bir
manipülasyon aracı olduğunu savunur. Sektör “hit” şarkılar yaratarak, insanları
standartlaştırma ve tek bir türe kanalize etmektedir. Yapılan ortaya yeni bir şey
koymak değil, eskiyi yeniden üreterek, “şurdakini buraya koyarak” yeni bir esermiş
gibi sunmaktır. Bu müzikler yoğun şekilde empoze edilerek bir süre sonra artık
kitleler tarafından yadsınır hale gelir, ki bu Adorno’nun ikinci savına götürür. Bu
ikinci sav, popüler müziğin pasif bir dinleyici kitlesi yaratmasıdır. Bu kitle
dinlediğini anlamlandırmaz, eleştirmez, kendisine verileni kabul eder. Popüler müzik
hayal kurmaya izin vermez, çünkü içinde zaten anlatılmış hayat hikayeleri, çerçevesi
çizilmiş hikayeler vardır ve insanın hayal kurmasının önündeki engeldir bu.
(Adorno, 1999: 73-7) Popüler müzik ayrıca müzik videoları yoluyla
görselleştirilerek dinleyiciden hayal gücü de alınır. Özellikle 1980’lerin sonlarından
beri video müziğin yaygınlaşmasıyla birlikte, imajlarda da saldırgan, şiddet kullanan
vahşiliği görürüz. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 52) Popüler müzikten kaçış yoktur. O
her yerdedir, Dinleyiciyi oyalar, dalgınlığın dünyasına gönderir. Dinleyiciler hiçbir
dikkat istemeyen bir eğlence ile gerçekliğe ilişkin taleplerden uzaklaştırılır.
53
İşin bir diğer yönü, şirketlerin ürün satmak için de bu dikkati dağılmış kitleye
popüler müzik yoluyla seslenmesidir. İmajlar ve video klipler yoluyla insanlarda bir
tüketim duygusu yaratılır. Aslında manipülasyonun temelinde tam da bu vardır.
Adorno’nun üçüncü savı ise popüler müziğin sosyal bir harç (güçlendirici)
olduğudur (Çağan, 2003: 206). Adorno der ki, “Dinleyicilerin bir materyale atfettiği
anlam, her şeyden önce günlük yaşamdaki mekanizmalara ruhsal olarak kendilerini
uydurmalarını sağlayan bir araçtır. Bu kendini uydurma durumu iki farklı şekilde
materyalize olur: genelde müziğe ve popüler müziğe yönelik kitle davranışının iki
ana sosyo-psikolojik türüne yani “ritmik olarak itaatkar” tür ve “duygusal” türe
karşılık gelir.” (Adorno, 1999)
Adorno’nun eleştirisi genel olarak standartlaşma değildir; O,
endüstrileşmeyle gelen standartlaşmadaki “parçaların birbirinin yerini alabilmeleri”
ve “sahte bireyselleşmeyi eleştirir. buradan şunu anlarız: popüler müzikte her
ayrıntının yerine başkası konulabilir. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 38) Adorno’ya
göre bir popüler müzik parçası, özellikle Caz müzik içindeki unsurların, yani
notaların, sözlerin, ritimlerin, akışın yerleri değiştirilerek farklı ve yeni bir şeymiş
gibi sunulabilir. Ortaya çıkarılan bu yeni müzik “nadir/eşsiz” olarak gösterilerek
sahte bireyselleştirme sağlanır (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 39)
Alemdar ve Erdoğan’ın eserinde Adorno’nun standartlaşma savına karşıt
görüşler sunulmuştur. Bu görüşlerden biri, standartlaşmanın katılıkla değil zevk ve
beğeni ile bağlantılı olduğunu iddia eder. Yenilik ve aykırılıktan olduğu kadar
benzerlikten de zevk alınabilir bu görüşe göre. İnsanlar beğendikleri ürünleri alır ve
bu ürünlere yönelir. İnsanlar tekrarlardan hoşlanır. Aynı eserde popüler müzikteki
standartlaşma konusuna karşıt görüşlerden biri olarak tüketim konusuna değinilir.
Buna göre, standartlaşma Adorno’nun savının –“her kaydın sahte bireyselleştirilmiş
yanı, diğer kayıtlarla olan ortak noktalarını ve parça değiştirilebilirliğini kamufle
eder.– aksine, standartlaşma insanların benzer zevklere yöneldiğini ve bir zevk aracı
olabileceğini gösterebilir (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 43-44). Bir ürünü
54
beğendiğimizde hep o ürünü tüketmek isteriz. Bir müziği veya bir sanatçıyı
sevdiğimizde, hep o sanatçının benzer melodilerini dinlemek isteriz. Sözgelimi bir
Serdar Ortaç’ın birbirinden hiçbir farkı olmayan şarkılarının bu kadar rağbet görmesi
ve gerek sanat camiasında gerekse dinleyiciler arasında sürekli şarkıları için
peşinden koşulan kişi olması, gerçekte yenilik ve aykırılıktan çok benzerlik
arandığının göstergesidir. Aranan çoğunlukla yerleşmiş olandır; sunulan yerleşmiş
olanın istismarıdır. Bunu Alemdar ve Erdoğan (1994: 44) şöyle dile getirir:
“Hazır ağlamayı, feleğe kahretmeyi, bir tarafta kadınları
hor görüp, her fırsatta karısını döverken, öte yandan da
kadını tapınak yapmayı kendine zevk edinmiş bir insan
pazarında, en akıllıca iş pazarın arzularına göre üretimde
bulunmaktır. Pazarın özelliklerini ve veya özelliklerinden
bir kaçını değiştirmeye çalışmak yerine, istismar ederek
“yeni” bir şey sunabilirsen köşeyi dönme şansın
değiştirmeye çalışmaktan bin kat daha fazladır.”
Ancak bu görüşe karşıt görüş olarak şunlar ifade edilebilir: Tekrarlamaların
insanları manipüle etmede hipnotik bir rolü olabilir. Lull’a göre, popüler müzik
temalarının tekrarlanıp durması sayesinde, başka hiçbir sanat dalında görülmedik
biçimde, dinleyicinin bilincine nüfuz eder. Şarkılarda bazı unsurların insanların dikkatini
çekmesi sonucu popüler olurlar (Lull, 2000: 15). Çok tekrarlar bir süre sonra insanların
beğenileri haline gelir, insanlar yadsır. Standartlaştırmanın bir yönü de beğeni
yaratmasıdır bu durumda. Şarkılarda nakaratların tekrarlanması insanların hoşuna gider.
bir de şu gerçek var ki, insanlar müzik dinlerken zorlanmayı sevmez, kolay melodiler,
tekerlemeler ve sürekli tekrarlarla dinleyicinin o müziği daha kolay kabullenmesini
sağlar. çünkü derinlemesine düşünmesine gerek kalmaz. Müziği sanat değil salt eğlence
aracı olarak görmeye alıştığı için bundan öte tüm müzikler ona sıkıcı gelir. Adorno'nun
eleştirdiği standartlaşma yaklaşımı da insanların zamanla yüksek sanat dediği türden bu
şekilde insanların bu özellikleri kullanılarak alçak sanata alıştırılmalarıdır. Yani aslında
standartlaşmada tekrarlar insanlar “istediği” ve “beğendiği” için yoktur; insanların
“manipüle edilerek beğeni yaratılması” amacını taşır.
55
Son söz olarak, Alemdar ve Erdoğan’a göre, “kitle halinde üretilen müzik
egemen ideolojiyi yayar. Bu müziği üretim tekniği bu müziğin statükoyla ortaklığını
tasdik eder. Ticari müzik kişinin kapitalizm altındaki yaşama uyum sağlaması
kolaylaştırır”. (Alemdar ve Erdoğan, 1994: 53)
56
II. TEMATİK YAYINCILIK KAVRAMI
Bir önceki bölümde, müzik endüstrisinin 1970’li yıllarda ortaya çıkan krizi
çözmek için çare olarak televizyona yöneldiği açıklanmıştı. Müziğin görsellikle
birleşmesini sağlayarak hedef kitlenin yeniden dikkatini müziğe çeken televizyon
faktörü bu bölümü konusudur. Bu bölümde televizyon ve daha özelinde tematik
yayıncılığın nasıl bir gelişim gösterdiği, tematik yayınlara neden ihtiyaç duyulduğu,
tematik yayının ne olduğu ve neden önemli olduğu bu bölümde irdelenmiştir.
A. Televizyon ve Televizyon Yayıncılığı
21. yüzyılın vazgeçilmez aletlerinden biri olan televizyonun tarihi, 75 yıl
önce, İskoç mucit John Logie Baird’in keşfiyle başlamıştır. Baird, 21. yüzyılda
insanları saatlerce karşısında oturtabilen televizyonun babasıydı*.
Parası olmadığı için ilk televizyonunu bir lavabo ve bir çay tenekesiyle yapan
Baird, bir sonraki denemesinde projeksiyon lambasını bisküvi kutusuyla kaplayıp
basit bir düzenek geliştirmiş ve düzeneğe kullanılmış lenslerle devrelerden tarama
diskler eklemiştir. Baird’in icat ettiği bu düzenek, tahta çubuklar arasına nakış
iğneleri ve balmumuyla tutturulan bir cihaz olarak TV’nin dedesi kabul edilmektedir.
Çalışmalarını bundan sonra da sürdüren mucit, 1925’de hayal ettiği gibi, “Stokey
Bill” adını verdiği ilk ilkel televizyonda görüntü iletimini de gerçekleştirmeyi
başarmıştır.
Baird icadını Kraliyet Enstitüsüne resmi olarak ilk kez 26 Ocak 1926’da
tanıtmıştır. 1928’de ise ilk görüntüler Atlas Okyanusu’nun öbür yakasına, yani
Londra’dan New York’a ulaşmıştır bile. Böylece Baird ilk televizyon istasyonunu
kurar ve BBC için ilk televizyon yayınlarını yapmaya başlar. Hatta ilk TV oyunu da
BBC tarafından yapılan The Man With The Flower in His Mouth’tur.
* Televizyonun İcadı-İcatlar Tarihi”, (Çevrimiçi) http://www.buzlu.org/televizyonun-icadi, 08
Temmuz 2011
57
Baird’in ilk ilkel TV’yi icat ettiği dönemde, BBC gibi yayıncılar radyoya
odaklanmıştır. BBC’nin TV yayıncılığına geçişi, 1929’da sınırlı bir kitleye ulaşan ilk
deneme yayınıyla başlamıştır. Günde iki yayın kuşağında hizmet vermeye başlayan
BBC televizyonu, ilk kuşakta haber, ikinci kuşakta ise müzik yayını vermektedir.
1930’ların ortasında ise televizyon yayınları hem İngiltere’de hem de
Amerika’da az sayıdaki zengin kişilerin evlerinde izlenmeye başlanmıştır. Alıcıların
pahalılığı yüzünden hızlı bir yayılmadan bahsedilemez. Ancak bu dönemde her
şeyini satarak bütün arasını TV alıcısına yatıra bir İngiliz köylüsünün söyledikleri
çok anlamlıdır:
“Hayatım boyunca en büyük hayalim Londra’yı görmek oldu, bunu alınca
artık Londra’ya gitmeme gerek kalmayacak, ne zaman istesem Londra bana
gelecek.”*
Ülkemizde ilk televizyon yayıncılığı İTÜ’nün 1952 yılında İstanbul’da
yaptığı test yayınlarıyla başlamıştır. 1964 yılında TRT’nin resmi olarak kurulması ile
birlikte yeni bir yapılanmaya gidilmiş ve 1968 yılında ülkemizin ilk resmi
televizyonu yayın hayatına başlamıştır. 1970’li yıllarda müzik sektörü kayıt
teknolojisinin gelişmesi, çok kanallı kayıt masalarının kullanılmaya başlaması ve
kaset teknolojisine geçilmesi ile daha geniş kitlelere aha ucuz yollarla erişme imkanı
bulurken, ilk televizyon yayınları da başlamıştır (Çelikcan, 1996: 101). Bu arada
ülkemizde siyah beyaz yayınlar yapılırken ABD’de 1953 yılından itibaren renkli
yayınlar başlamıştır. Resmi devlet kuruluşu olan TRT ilk renkli yayınını 1981 yılını
1982 yılına bağlayan yılbaşı gecesi gerçekleştirmiştir. Ardından değişik programlar
renkli olarak yayınlanırken ilk defa 1984 yılında tüm yayınlar renkli olarak
verilmeye başlamıştır.
Postman’a göre televizyonda söylem büyük oranda görsel imajla yaratılır,
yani televizyon konuşmayı sözcüklerle aktarır (Postman, 2010: 16). Postman’ın ileri
* Televizyonun tarihi hakkında ayrıntılı bilgi için, çevrimiçi adres: http://www.kameraarkasi.org/tv/tarih/baird.html
58
sürdüğü nokta, televizyonun eğlendirici olmasından öte, eğlenmeyi her türlü
deneyimlerimizin temsilinin doğal çerçevesi haline getirmesidir. Yani televizyon
aygıtımız “bizi dünyayla hep yakın ilişkide tutar, ama bunu bize gülümseyen
çehremizin hiç değişmediği bir yüzle yaptırır”. Sorun televizyonun insanlara
eğlendirici temalar sunması değil, bütün temaların eğlence olarak sunulmasıdır ve bu
bambaşka bir sorun oluşturur (Postman, 2010: 101).
Bu sorun bu araştırmanın kapsamında ele alınan konu ile de örtüşmektedir.
İnsanlar giderek daha çok çalışıp daha fazla eğlenmeye ihtiyaç duydukları için en
ekonomik ve kolay eğlenme/dinlenme yolu olarak televizyona muhtaç hale gelmekte
ve bir süre sonra tüm gerçek hayat aktiviteleri televizyona göre şekillenmekte, bütün
gün çalışmaktan yorulan kişinin tek derdi akşam haberlerinden sonra yayınlanacak
diziyi kaçırmamak haline gelmektedir.
Niedzviecki’nin Warhol’den yaptığı alıntı bu konuda önemli bir fikir
vermektedir:
Modern insan önüne çıkan her şeyi yutan bir elektrik
süpürgesi gibidir. Bu insanın nasıl biri olacağını izledikleri
belirler. Televizyon zaten bu işlevi görür. Artık okumanıza
da gerek yok. Kitaplar çöpe, televizyon kalsın! İşte bu
yüzden insanlar, insandan çok plastiğe benziyor; tıka basa
doydular ve böylece inşa edilmeleri tamamlandı. Tıka basa
doysun diye önüne konulanları iade eden insanın ise cevher
sahibi olduğu düşünülebilir. (Andy Warhol, San Francisco
Chronicle, 1966’dan akt. Niedzviecki, 2010: 31)
Televizyonda teknik işlemler ve yaratıcı çalışmalar yapılarak izleyiciler için
yeni bir gerçek yaratılır. Burada önemli olan, aktarılacak görüntünün izleyicinin daha
önceki deneyimleriyle ilişki kurabileceği biçimde yeniden yapılandırılmasıdır. Bir
başka deyişle yaşamdaki gerçek, teknik ve yaratıcı unsurlar kullanılarak, inanılabilir
59
ve izleyiciyi etkileyecek bir biçimde aktarılması televizyonda gerçekliğin yaratılması
olayıdır (Gökçe, 1997: 69).
Parenti, medyanın kamunun gerçeklik algısını etkilediği ve manipüle ettiği
ürkütücü ve yerleşmiş yolları incelerken, medyanın liberaller ve liberal düşünce
tarafından kontrol edildiğine dair yaygın düşünceye karşı çıkar. Parenti medyayı,
kitlelere hizmet ediyor gibi görünürken aslında zenginin ve güçlünün çıkarları için
çalışan bir sistem olan Amerikan Kapitalist sisteminin denetleyici bir kuruluşu olarak
görür (Parenti, 1986).
1970’li yılların sonu ve 1980’li yıllar televizyon endüstrisinde de teknolojik
gelişmelere tanık olmuş ve özellikle video kayıt teknolojisindeki gelişmelere bağlı
olarak kablo televizyon yaygınlaşmıştır. Bu gelişmeler beraberinde çok sayıda
televizyon kanalının yayına başlamasını sağlamış, bunun sonucunda kar amacı
gütmeyen, kamusal yararı gözeten ve yüksek standartlı kamu yayıncılığı gerilemeye
başlamış ve kar amacı güden, kanal çıkarını gözeten ve düşük standartlı özel
televizyon anlayışı gelişmiştir. İzleyici statüsü de değişerek “yurttaş” izleyiciden
“tüketici” izleyiciye dönüşmüştür (Çelikcan, 1996: 83-5).
Tek kanallı dönemde tek kanalın toplumun değişik kesimlerinin
beklentilerine cevap vermesi imkansız denecek kadar zordur. Bu durumdan yola
çıkarak 1989 yılından sonra özel televizyonlar yasadaki boşluktan da yararlanarak
birbiri ardına yayın hayatlarını başlatmıştır.
Kamu yayıncılığı yukarıda bahsedilen çerçevede şekillenirken, diğer yandan
özel televizyonlara ise tematik kanalların yaptıkları hariç olmak üzere haber verme
ve eğlendirme işlevleri kalmıştır. Ancak bu çizgiler çoğu zaman net bir şekilde
çizilememekte, tematik kanallar kamusal yayıncılıkla ilgili amaçları üstlenirken,
kamu yayınları da eğlenceyi bir kamu hizmeti haline getirmektedir (Kırhan, 2007:
15).
60
B. Tematik Kanallar
Üretim arttıkça hedef kitle çeşidi de bir o kadar artmaya başlamıştır.
Kitlelerin büyümesi demek, daha çok ürüne talep olması ve daha çok arzın istenmesi
demektir. Teknolojinin de yardımıyla artık ürünler de kişiye özel üretilmeye
başlamıştır. Bu durumun baş döndürücü bir hızla ilerleyen medya sektörünü de
etkilemesi de kaçınılmaz olmuştur. 1990’lı yıllara gelindiğinde, Türkiye’deki izleyici
dünyada 1980’lerde başlayan bir akımla, yeni bir yayın türü ile tanışmış ve tematik
yayıncılık, haber kanalları ile izler kitlenin gündemine oturmaya başlamıştır. Haberin
dışında sonra başka alanlarda da hızla yayılmaya başlayan tematik yayıncılık kısa
sürede kendine izleyici toplamaya başlamış ve adeta, izleyicide “izleme ve beğeni”
konusunda bir uzmanlaşmanın da önünü açmıştır (Kırhan, 2007: 6). Gelişen teknoloji
ve buna paralel değişen medya anlayışının etkisiyle, televizyon-izleyici, televizyon-
reklam ve program ilişkileri de yeni ve farklı bir boyut kazanmıştır (Çelikcan, 2003:
34).
Tematik yayınların ortaya çıkışını hızlandıran etkenin ne olduğu sorgulanırsa,
kamusal yayıncılıktan özel televizyon yayıncılığına geçiş sürecinde değişen izleyici
profili en doğru cevaplardan biri olacaktır. Zira Çelikcan’ın bahsettiği gibi, “yurttaş
izleyici” benzeşik özelliklere sahipken, “tüketici olarak” izleyici ayrışık özelliklere
sahiptir. Çelikcan (1996: 86) bunu şöyle ifade etmektedir:
“Uydu yayıncılığının sağladığı olanaklarla farklı
demografik kümelere (gençler, çocuklar, kadınlar), farklı
etnik topluluklara (siyahlar, İspanyollar vb.) yönelik ve
değişik temalarda (müzik, film, haber, spor
vb.)uzmanlaşmış yeni kablo televizyon kanalları açılmaya
başlandı”.
Tematik yayıncılık 23984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve
Yayınlar Hakkında Kanun’un 3. maddesinde “Tematik kanal: Haber, belgesel, spor,
müzik ve benzeri türlerde olmak üzere yalnızca belli bir konuda yayın yapan kanal
61
olarak tanımlanır. (Çelik, 1999: 21) Reklam verenin hedef kitleye direk olarak
ulaşmasında önemli rol taşıyan tematik yayıncılık haber kanalları ile izler kitlenin
gündemine oturmayı başarmıştır.
Tematik televizyon kanalları; “belli bir ya da birkaç konuda uzmanlaşmış,
ortak bir beğeniye sahip homojen bir kitleyi hedefleyen televizyon kanalları” olarak
tanımlanabilir (Aksel, 2003: 22). Tek bir konu ile ilgili yayın yapan kanalları kapsar.
Yukarıda da belirtildiği gibi haber kanalları ve müzik kanalları ile izler kitleye
kendini kabul ettirmiş, ardından sinema kanalları, alışveriş kanalları, dizi kanalları vb
izler kitlede yer edinmiştir (Kırhan, 2007: 46).
Tematik kanallar yoluyla izleyiciye değişik izlence türleri sunulmaya çalışılır.
Tematik televizyon kanallarının uzmanlaştığı alanlar; başta haber, müzik, sinema,
spor, eğitim, belgesel, eğlence, kültür-sanat gibi alanlarda olur. Bazı kanallar sadece
bir alanda yayın yaparken, bazıları da bir alana ağırlık verip, uzmanlaştığı alanın
yanında da diğer konulara yer verdikleri görülmektedir. Tematik kanallar genel
izleyici kitlesi yerine özel izleyici gruplarına yönelen ve onların beğenilerine uygun
temalarda yayın yapar (Çelikcan, 2003: 33).
Tematik televizyonları izleyenlerin demografik yapılarını, ortak beğenilerini
bilmek, dolayısıyla neyi tükettiklerini bilmek daha kolay olur. Diğer televizyonlarda
hangi programda, ne zaman, nasıl, hangi yüzdesini yakalayamayacakları müşteri
kitlesini tematik televizyonlarda hazır bulurlar (Güzel, 2007: 107-108). Genel içinde
seçilmiş, ortak özelliklere sahip sınırlı bir hedef kitleye hitap eden tematik kanallar
ortak ilgi alanları ile yayın içeriğini belirler (Çelikcan, 2003: 33).
Genelde temel paket adı altında genel kanallar birkaç film ya da spor kanalı
ile beraber pazarlanmaktadır. Yayıncı firmalar, bu temel pakete ek olarak farklı
ilgilere hitap edebilecek kanalları ayrı ayrı paketlerde satışa sunmaktadırlar. Böylece,
izleyicilere geniş kapsam sunulmakta ve seçme hakkı tanınmaktadır Tematik
kanallar, dijital TV yayıncılığında çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle film ve spor
kanallarına yoğun bir talep vardır. (MEGEP projesi, 2006: 14)
62
Medya sınıflandırmaları koşul, ihtiyaç ve beklentilere göre belirlenmektedir.
Kırhan’a göre kamu ve özel yayıncılığın yetersiz geliyor olması, reklam verenlerin
hedef kitlelerine daha net bir şekilde ulaşmak istemeleri tematik televizyonların
doğmasına sebep olmuştur. Bir başka deyişle; ulusal kanalların yoğun reklam
yayınları, haber programlarının içeriklerinin magazinleşmesi, kanalların izleyici
ölçümlerinden referansla oluşan “talep” fikri üzerinden yayın yapması halkın seçici
olmasına, reklam verenin de hedef kitleye ulaşmasını zorlaştırmasına neden olması
tematik kanalların ortaya çıkış sebeplerindendir (Kırhan, 2007: 33-34).
Tematik yayıncılık, televizyon-izleyici ilişkisi, televizyon-reklam ilişkisi ve
program-reklam ilişkisinde de değişikliklere neden olmuştur. Televizyon-izleyici
ilişkisi bakımından görülen en büyük değişiklik, kamu televizyonculuğunun yarattığı
“vatandaş” izleyicinin yerini “tüketici” izleyiciye bırakması olmuştur. İzleyici artık
“yurttaş” değil “müşteri” olarak konumlandırılır. Çelikcan’ın belirttiği gibi, “Amaç
müşterinin istekleri, beklentileri, özlemleri ve ihtiyaçlarına yanıt vererek izlenme
oranlarını yükseltmek ve böylece daha fazla reklam geliri elde etmektir” (Çelikcan,
2003: 36), ki bu durum, değişim gösteren ikinci olguya yani televizyon-reklam
ilişkisine götürür. Artık ayrışık özelliklere sahip genel izleyici kitlesi yerine küçük
ancak benzeşik izleyici kitlesine ulaşmak daha sorunsuz bir yol olmakta ve
reklamverenlerin tematik kanallar yoluyla bu özel ilgi alanlarına sahip kitlelere
ulaşması daha kolay hale gelmektedir. Reklamverenler benzeşik özelliklere sahip
kitlelere yayın yapan kanallara reklam vererek ürün tanıtımını çok daha kısa yoldan
ve çok daha geniş kitlelere bir seferde etkili şekilde yapabilmektedir. Yapılan bir
araştırmaya göre hedef kitlenin özellikleri ile reklamı en çok yapılan ürünler arasında
yakın bir ilişki vardır (Çelikcan, 2003:37-38).
TV programlarının tüketimi ve izleme alışkanlıklarını değerlendirme
gerekliliği mevcuttur. Çünkü hiçbir pazarda tematik TV izleyicisi halen etkili şekilde
ölçümlenememiştir. Yeni dağıtım ağları yeni izleyici ölçümleme sorunları meydana
getirmektedir
63
Genel TV izleme zamanı büyük ölçüde stabildir. İleri TV pazarında stabil
olan izleme zamanı gelişmekte olan ülkelerde hala büyüme potansiyeline sahiptir.
Genel TV izleme zamanı, diğer dijital eğlence ağları ve hizmetleri nedeniyle artık
baskı altındadır. Tematik TV, büyüyen genel TV tüketiminden daha fazla pazar payı
kazanmaktadır.
Euroconsult medya takip ve araştırma şirketinin tematik kanallara ilişkin
Mediametrie Mediacabsat, Nielsen Media Research, Ofcom gibi büyük araştırma
şirketleri ile birlikte 2007 yılında yaptığı kapsamlı araştırma dünyada tematik
yayıncılığın gelişimine dair sayısal değerler elde edilmesini sağlamıştır. Tematik TV
kanallarının izleyicileri pek çok pazarda sürekli artmaktadır. İzleyici paylarında eski
TV kanallarına göre son on yılda global bir artış kaydedilmiştir. TV sunumlarında
dijital TV'lerin nüfuzu ve çeşitliliği pazarın birincil güdümleyici araçlarıdır. ABD ve
İngiltere gibi öncü pazarlarda tematik izleyicilerin oranı %30'un üzerindedir. Eski
sınırlı kalitede yayın yapan yayıncıların bulunduğu pazarlarda tematik TV'nin etkisi
hızla artabilmekte ve %20'nin üzerine çıkmaktadır. Pek çok TV pazarında şu anda
tematik izleyicilerin oranı %10 ile %20 arasındadır.
Farklı kanal temaları arasındaki izleyicilerin dökümü büyük ölçüde stabil
kalmaktadır. İzleyiciler tematik TV kanalları arasında dağılmaktadır. Yüksek kaliteli
ve özel içerik tematik kanal izleyicisi için başlıca güdümleyicilerdir. Niş veya etnik
kanallarda izleyici oranı düşük ancak bağlı izleyici sayısı yüksektir.
Gerek reklam gelirleri gerekse abonelik ücretleri üzerinde büyük etki
yapmaktadır. İzleyiciler abonelik ücretleri için merkezde bulunan bir anlaşma
faktörüdür. İzleyici paylarındaki artış, reklam gelirleri için potansiyel bir
güdümleyicidir.
Gelecek yıllarda tematik TV izleyicisi temel güdümleyicisi olarak dijital
ödemeli TV aboneliklerindeki çoğalma kriter olacaktır. Ödemeli TV aboneleri
arasında izleyiciler bakımından yavaş bir çoğalma görülmektedir. Tematik TV
izleyici payları ödemeli TV etkisinden harekete geçmektedir.
64
Tematik TV izleyicisine dair 2016 yılına kadarki tahminlere göre, gelecek on
yılda pazarların büyük bölümünde izleyicilerde %10'un üzerinde artış olacaktır.
Özellikle Batı Avrupa ve önde gelen Asya TV pazarlarında güçlü büyüme
beklenmektedir. Tematik TV izleyicisi 2016 yılı itibariyle araştırma yapılan 30
pazarın 20'sinde %33'ün üzerinde olacaktır. 2016 yılı itibariyle ABD ve İngiltere'nin
de içinde bulunduğu beş pazarda Tematik TV izleyicilerinin oranı %50'nin üzerine
çıkacaktır (Euroconsult Raporu: 2007)
Ara dönem zorluklarına rağmen gelir ve karlarda artış olmaktadır. 2006
yılında Tematik TV gelirleri tahmini 56.8 milyon dolardır. Son beş yılda gelirlerde
çift haneli bir büyüme meydana gelmiştir. Yapısal olarak dijital TV aboneliğindeki
büyümeden düşük ol bu büyümenin nedeni abonelik ücreti üzerindeki baskıdır.
ABD’li altı işletme global tematik TV gelirlerinin %57’sini teşkil etmektedir.
Büyüme büyük ölçüde ulusal ve bölgesel tematik TV liderlerine fayda sağlamaktadır.
(Euroconsult Raporu: 2007)
Tematik yayıncılar arasındaki büyük eşitsizliklere rağmen kar marjinlerinde
iyileşme görülmektedir. Uluslararası liderler ölçek ekonomilerinden ve yüksek
marjlardan faydalanmaktadır. 2001-2001 yılındaki güçlü baskıdan sonra son üç yılda
global bir iyileşme meydana gelmiştir. Marjinler, pazardaki kritik bir büyüklüğü
olmayan ulusal kanallar için düşük kalmaya devam etmiştir.
Gelecekteki tematik TV gelirlerine yönelik tehditler mevcuttur. Ödemeli TV
platformları programcılık maliyetlerini çok sıkı şekilde kontrol etmeye devam
edecektir. Rakip olabilecek eğlence ve iletişim hizmetleri TV kullanımı azaltabilir.
Alakart kanalların sunumu, tematik yayıncıların gelirlerini etkileyebilir. VOD veya
PVR gibi yeni hizmetler reklamcılık gelirlerini etkileyebilir. Tematik içerik tematik
kanalların desteği olmadan Google ve Yahoo gibi yeni çevrimiçi operatörler
tarafından kullanıma girebilir. Bu arada korsanlık abonelik, izleyiciler ve içerik
üretimi için genel bir tehdit olmayı sürdürmektedir.
65
Bu tehditlerin üstesinden pozitif pazar güdümleyicileri gelecektir. Dijital TV
abonelikleri birincil büyüme güdümleyicisi olmaya devam edecektir. Çoklu kanal
penetrasyonunda kritik bir boyut, tematik kanallar için verimli bir büyüme döngüsü
sağlayabilecektir. Yeni ortaya çıkan ülkelerdeki dijital platformların çoğalması
tematik TV kanallarına yeni coğrafi pazarlar açmaktadır. IPTV ağlarının ortaya çıkışı
tematik kanallar için yeni kaynaklar sunacaktır. Mobil TV de yeni bir büyüme
güdümleyicisidir. Yüksek çözünürlük orta vadede en gelir yaratabilir. Çevrimiçi
hizmete odaklanarak hizmetlerin çeşitliliğinin arttırılması büyümeye ek bir fayda
sağlayacaktır.
2016 yılı itibariyle tematik pazarının değeri 120 milyar Doların üzerine
çıkacak, gelecek on yılda yıllık birleşik büyüme oranı (CAGR) %8 olacaktır
(Euroconsult Raporu: 2007). Aboneliklerdeki büyüme kısmen abone başına daha az
gelir ile dengelenecektir. Mobil TV tüm tematik TV gelirlerinde sınırlı bir pay teşkil
edecek gibi görünmektedir.
Başarılı tematik iş modellerinin kalbinde marka stratejisi yatar. Dijital TV
dünyasında tematik kanalların ana varlığı marka tanınırlığıdır. Uluslararası liderler,
marka farkındalığını desteklemek için çeşitli stratejilere güvenmektedir. Birkaç
global marka tematik TV’nin pek çok segmentinde reyting yarışında başı
çekmektedir. Gene de, başarılı marka stratejileri küçük yayıncılar tarafından da
yürütülebilir.
Marka farkındalığı oluşturmada dört ana unsur vardır:
- Bir topluluk oluşturmak ve onları eğlendirmek
- MTV Ödüllerinden Moda Partilerine kadar tekrarlayan yüksek profilli ve bir
hedefi olan etkinlikler oluşturmak
- Dağıtım anlaşmaları imzalamak
- Yeni ortaya çıkan hizmetler ve ağlarda erkenden pozisyon almak
Güçlü bir marka dağıtım anlaşmalarının oluşturulmasını kolaylaştırır.
İzleyiciler sıklıkla uluslararası alanda iyi bilinen markaları bağırlarına basarlar.
66
Bedeller açısından daha iyi dağıtım anlaşmaları yerel ödemeli TV platformları ile
müzakere edilebilir. Tanınmayan yerel yayıncılar sıklıkla daha yüksek lansman
bedelleri ile uğraşmak durumunda kalır. Markanın tanınması reklamlardan gelen
geliri çekmek için de ana unsurdur.
Tematik kanalların ve markaların sayısı sürekli artmaktadır. Euroconsult’ın
araştırmasında, ileride değinilecek olan altı tematik kanal ailesi detaylı olarak ele
alınmıştır. Tematik kanallar pek çok pazarda ödemeli TV hizmetlerinin %60’ından
fazlasını temsil etmektedir.
Tematik kanalların sayısındaki global eğilimler şunlardır:
- 2000-2006 periyodunda tematik TV hizmetinde %14’lük bir CAGR ile çok
dinamik bir pazardır
- Tematik TV hizmetlerinde bölgeye özgülük bulunmaktadır
- En çok temsil edilen temalar sinema,belgesel ve spordur.
Tematik markaların sayısına ilişkin global eğilimler ise şunlardır:
- Üst markalardan markalara ve kanallara kadar çeşitlenme ve
uluslararasılaştırma pazarın güdümleyicisidir.
- Üst markalar 2000-2006 arasında %10 CAGR meydana gelmiş, bununla
birlikte yerel TV kanallarının sayısında artış olmuştur.
- On üst markadan dokuzu ABD temellidir. (Kaynak: Euroconsult Raporu:
2007)
TV markaları ve kanalların sayısına ilişkin tahminler şu yöndedir:
- 2016 yılında 1900’e yakın tematik üst marka beklenmektedir
- 2016 yılına kadar tematik kanal sayısının 10.000’i geçmesi beklenmektedir
- Progresif konsolidasyon marka başına çok daha fazla sayıda kanal meydana
getirecektir.
- Yeni ortaya çıkan bölgeler marka ve kanal bakımından en fazla büyümeyi
gösterecek yerlerdir.
- Tüm temalar, kanal ve marka bakımından önemli bir artışa tanık olacaktır
(Kaynak: Euroconsult Raporu: 2007)
67
Dağıtım ağları ve yepyeni hizmetler televizyon değer zincirinde içerik
üreticileri, TV kanalları ve Ödemeli TV dağıtımcılarının sağladığı dönüşümler
meydana getirdi. Bu dönüşümlerden ilki tematik TV paketlerinde oldu. Dijital TV
platformlarının stratejileri şu yönde gelişmiştir:
Dijital TV platformlarının strateji sıralaması pazarın yapısını oluşturmaktadır.
Buna göre Arzlar şu anda tematik kanal sayısını düzinelerle ifade edilen rakamlardan
yüzlerceye varan rakamlara kadar değiştirmektedir. Arz edilen kanalların sayısı ile
abonelikler arasında güçlü bir bağlantı vardır. Kanalların toplam sayısını ulaşılabilir
pazar belirlemektedir.
Tema başına düşen doğru kanal sayısını belirlemek, platformlar için sürekli
bir ayarlama sürecidir. 60 dijital TV platformunun tematik arzına ilişkin bir
değerlendirme yapılmış ve her tema için kanal arzında farklı stratejiler
gözlemlenmiştir.
Ödemeli TV platformlarından destek alan TV kanalları genellikle kendi iç
pazarlarında güçlü konumlara kavuşmaktadır. Mülkiyete haiz kanallar ilk olarak
dijital TV’nin ilk yıllarında ödemeli TV platformları tarafından kullanıma
sunulmuştur. Bu platformlar tarafından kontrol edilen kanallar sinema, spor ve haber
gibi yüksek kaliteli içeriğe odaklanma eğilimindedir. Talebe göre ve izleme başına
ödeme hizmetleri yüksek maliyet anlamına gelmekle birlikte, platformlar için
gelirlerin artmasını sağlamaktadır.
Eski dağıtım ağları büyümeyi kuvvetli şekilde desteklemeye devam
etmektedir. Uydu TV halen dijital TV için önde gelen dağıtım platformudur. Tüm
dünya çapında düzinelerce uydu TV platformu bulunmaktadır. Bu platformların 75
milyonu aşkın aboneyi kapsayan ve hızla çoğalan bir abone tabanı bulunmaktadır.
Uydu yeni kurulan ülkelerde dijital TV’nin tanınması için birincil ağdır.
Operatörlerin çok oyunculu stratejisinin bir parçası olarak kabloluya göre
dijital TV güçlü bir ilerleme göstermektedir. Tüm dünyada dijital kablolu yayının 40
68
milyonu aşkın abonesi vardır. İleri TV pazarlarında, önde gelen kablolu yayın
operatörleri büyük bir istekle dijital hizmetlere yatırım yapmaya başlamıştır.
Telekom operatörleri ile rekabet edebilmek için bir dizi pazarda konsolidasyon
yapılmaktadır. Bununla birlikte kablolu yayın halen pek çok yeni gelişen ülkede
çoğunlukla analogdur.
Yeni dağıtım platformlarındaki içeriğin iletilmesi konusunda IPTV giderek
bir kitle pazar haline gelmektedir. Bir tanıma göre, IPTV, bu sistem için abone olmuş
kullanıcılara dijital televizyon hizmetlerinin dağıtılması için kullanılan bir yapıdır.
Dijital Televizyonun dağıtılması işlemi, geniş bantlı bir bağlantı üzerinden Internet
Protokolü (IP)’nün kullanılması ile gerçekleştirilir. Internet Protokolü’nün
kullanılması, sunulan hizmetin kalitesinin korunması amacıyla, kamu Internet’inin
kullanılmasından daha ziyade, yönetimli bir şebeke üzerinden sağlanmaktadır. IPTV
hizmeti, genellikle, kullanıcı talebine dayalı görüntü-video ile beraber sunulmaktadır.
Ayrıca, web erişimi gibi Internet hizmetlerinin ve Internet Protokolü üzerinden ses
iletiminin (VoIP) de hizmet olarak aynı altyapı üzerinden sunulması mümkündür.
Geniş bantlı penetrasyon kritik bir büyüklüğe ulaştığında IPTV ortaya çıkar. IPTV
pek çok Avrupa ve Asya iç pazarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Çeşitli güçlüklere
rağmen, IPTV tematik kanallar için büyük büyüme fırsatları sağlar.
Tematik TV için artık sabit platformdan hareketli platforma geçiş başlamıştır.
İlk hareketli video akış hizmetleri şu ana kadar sınırlı bir başarıyla karşılaşmıştır.
Mobil TV yayıncılığı için pek çok standart test edilmektedir. S-DMB* hizmetleri
Asya’da halihazırda kullanımda olup, DVB-H** şu anda test aşamasındadır ve
Avrupa’da ticari olarak sunulmuştur. ABD’de mobil yayınlar test edilmiştir ve akış
hizmetlerini izleyebilmektedir. Yeni bir TV izlemek deneyimi, bu uyarlanmış içeriği
* S-DMB (açılımı Uydu – Dijital Çokluortam Yayıncılığı [Satellite - Digital Multimedia Broadcast ] ) karasal bir UMTS ağı için uydu temelli bir bindirmeli ağdır. Çoklu ortam içeriğini mobil cihazlara iletme amaçlı kullanılır. Sistem gerçek zamanlı TV programlarını ve çoklu ortam hizmetlerini ve bunun yanı sıra, gerçek zamanlı olmayan bas ve sakla çoklu ortam hizmetlerini mobil kullanıcılara iletebilmektedir. (kaynak: http://www.telecomabc.com/s/sdmb.html erişim tarihi: 28.08.2011) ** DVB-H (Digital Video Broadcasting-Handheld), mobil cihazlarda dijital televizyon yayınlarının izlenmesine olanak sağlayan yayın teknolojisi (kaynak: http://www.dvb-h.org/ erişim: 28.08.2011)
69
gerektirmektedir. Tematik kanallar için mobil TV’nin değer zincirinin ve iş
modelinin halen tanımlanması gerekliliği mevcuttur.
Karasal hertz TV ağlarının dijitale geçişi çoktan başlamış olmasına rağmen
dijital Karasal Televizyon sınırlı bir pazar olarak çıkmıştır. Güçlendirilmiş sıkıştırma
sayesinde, ülkelerin bölgeleri içinde birkaç düzine TV kanalı yayınlanabilecektir.
Geçmişten bugüne ortaya çıkan hamle servislerinin formatı TV’den daha
fazlasını vaat etmektedir. Kişisel video kaydedicilerin (PVR) gelişimi, temelde TV
kanallarından bağımsız olarak gerçekleşmiştir. PVR’ler yeni bir işlevsellik sunarak
video içeriğini izleme, kaydetme ve saklama imkanı sağlamıştır. Günümüzde Dijital
Eğlence Ev Platformuna doğru bir gidiş görülmektedir. Ayrıca Ağ PVR’leri de kablo
ve IPTV sağlayıcıları tarafından test edilmektedir. TV programı indirme olanağı
veren ve reklamların atlandığı PVR’leri izleyicileri canlı reklamlardan
uzaklaştırdıkça, TV ağları reklamları yeniden entegre edecek yeni yollar arayışına
girmektedir.
İnteraktif TV sadece sınırlı bir gelişme göstermiştir. Sınırlı iş beklentileri
nedeniyle, çok az sayıda yeni interaktif hizmet tanıtılabimektedir. İngiltere’deki Sky
Digital kararlı şekilde artan gelirleriyle en genş aralıktaki hizmetleri sunmaktadır.
Bahis hizmetleri en karlı uygulamalardır. Oyun kanallarının bşarılı olduğu ve
çoğamaya yatkın olduğu da kanıtlanmıştır. Haberler, hava durumu ve tele alışveriş
gibi diğer temalar belli aktörler tarafından geliştirilmektedir.
Bariz pazar potansiyeli sınırlarına rağmen, izleme başına ödeme (PPV)
hizmetleri kararlı bir şekilde artmaya devam etmektedir. PPV konsepti, 10 yılı aşkın
bir süredir PPV hizmetinin verildiği ABD pazarı dışında oldukça yenidir. Uydu TV
platformları, pazarda köşebaşlarını tutmuş durumdadır. Çok az sayıda bağımsız
oyuncu bulunmaktadır. İzleme başına ödeme arzları genellikle spor etkinliklerine,
yeni filmlere, konserlere ve yetişkinlere yönelik programlara odaklanmaktadır. PPV
hizmetleri abonelik istemektedir ancak finansal olarak kendinden destekli değildir.
70
Talebe Göre Video [Video-on-Demand – VOD] izleyicilerin gözde
programlarını kendi istedikleri zaman izlemelerine olanak sağlar. Talebe göre Video
hizmetleri yeni oyuncuların pazara girmesiyle birlikte 2005 yılında itibaren mantar
gibi çoğalmaya başlamıştır. Tematik TV kanalları için strateji kontrollü TV haklarına
bağlıdır. VOD’un canlı veya gerçek zamanlı izleyen kişilerin sayısını önemli ölçüde
azaltması olası değildir.
Kısa vadede TV’ye bakıldığında, TV kanallarının İnternet sitelerinde
programların en önemli bölümlerinin veya haberlerin ücretsiz çevrimiçi verilmesi
halihazırda fazladan reklam geliri yaratmaktadır.
Tematik TV pazarı çoktan yüksek çözünürlüğe adapte olmaya başlamıştır.
HDTV tüm dünyaya yayılma göstermektedir. HD’ye geçen ilk TV kanalları sinema,
spor ve belgesel gibi yüksek kaliteli içeriğe odaklanmaktadır. Doğrudan TV
platformları ve ABD’nin önde gelen markalarının sahibi olduğu kanallar kısa vadede
pazarı güdümleyecektir. Daha sınırlı yatırım kapasitesi sunan niş kanalların daha
ihtiyatlı bir yaklaşımı sürdürmeleri olasıdır. Prim ödemeler konusunda, HD
kanallarının nadirliği abone başına yüksek ücretleri aşmaya olanak verebilir.
1. Tematik Kanallar İle İlgili Genel Konular
Tematik TV pazarı multi-kanal salgınının kablo, uydu ve şimdi de DSL veya
fiber kablolar yoluyla hızla evlere nüfuz etmesinden güç almaktadır. 2001 yılında
Telekom ve medyada yaşanan krizin ardından pazarda bir durgunluk yaşansa da, bu
durum düzelmiş ve 2006 yılında tematik kanallar tüm dünyada 57 milyar dolarlık bir
gelir elde etmiştir. Halen dünyanın en büyük pazarı olmayı sürdüren Amerika’nın
dışında, artık tüm bölgeler TV kanallarına büyüme fırsatları sunmaktadır. Bir yandan
uluslararası liderler ana pazarlarda (CNN, ESPN, MTV, HBO, Discovery, Disney…)
güçlü konumlara ulaşırken, bir yandan pek çok yeni aktör ortaya çıkmakta ve ulusal
ve bölgesel pazardaki mevcut aktörlere meydan okumaktadır.
71
Tematik pazarların her bir altsegmentinde, bazı koşulların getirdiği özel
stratejiler uygulanmaktadır. Bu koşullar arasında:
Pazardaki liderlerin büyüklüğü,
Belli bir kitleye yönelik programcılığın maliyeti ve erişilebilirliği, ve
Kanallar ve dağıtımcılar arasındaki görece müzakere gücü bulunmaktadır.
İzleyici ölçümü Tematik TV yayıncılığında stratejik bir konudur. TV
programı tüketimi ve izleme alışkanlıklarını değerlendirmek gereklidir. Tüm
pazarlarda tematik TV izleyicilerini etkili olarak ölçülmesine ihtiyaç vardır. Yapılan
araştırmaya göre, tematik kanal izleyici kitlesi bir temaya ve o temanın yer aldığı
kanal sayısına bağlıdır. Örneğin Fransa’da 104 tematik TV kanalı vardır ve tümü
birden izleyici payının %11.9’unu (veya sadece ödemeli TV için %37.2’sini)
oluşturur (Kaynak: Euroconsult Raporu, 2007).
Tematik TV kanallarında en popüler temalar haber dramaları ve eğlencedir.
Bunun sonucunda en yüksek izlenme oranına sahip kanallar genel kanallar (bu
kanalların karması olan kanallar), spor kanalları ve film/dizi kanallarıdır. Ödemeli
kanalların bulunduğu ülkelerde tüm izleyicilerin yaklaşık 20 ila 25’i genel ve eğlence
temalı kanallarını, %15 ila 20’si sinema ve çocuk kanallarını, %10 ila %15’i ise spor
ve belgesel kanallarını, %5 kadarı ise müzik ve belgesel kanallarını izlemektedir.
İzleyici açısından önde gelen tematik TV kanalı EuroSport tüm ödemeli-TV
aboneleri arasında izleyicilerin %2.4’ünü toplamaktadır. Kanal bir ödemeli TV’ye
abone olan toplam 16 milyon izleyiciden 383.000’ini elinde bulundurmaktadır.
Histoire veya Mezzo gibi, %0.1’lik bir izleyici payına sahip bazı tematik
kanallar ise ortalama olarak 16.000 civarında kişiye ulaşmaktadır ve bunun
sonucunda izleyici sayısı tematik TV kanalları için düşük olmakta, dolayısıyla
kanalın sıklıkla reklamdan başka finanse edici araçlar bulması gerekmektedir.
72
Yüksek kaliteli ve özel içerik tematik kanal izleyicisi için önemli
güdümleyicilerdir.
Genel olarak, yüksek kaliteli ve özel içerik, izleyici kitlesi için güçlü
güdümleyicilerdir. Verilerin mevcut olduğu ülkelerden alınan örneklere göre en çok
izleyici yaratan temalar spor ve sinemadır. Özellikle sinema kanalları %20’ye yakın
bir izleyici payına ulaşırken, bunu %15 ile spor ve çocuk kanalları izlemektedir.
Bu temalar, içeriklerinin, hakların elde edilmesi bakımından çok pahalı
olabildiği temalardır. Pek çok platformda, bu kanallar farklılaşmayı ve sivrilmeyi
sağlar, bunun sonucunda dağıtım ayrıcalığını güvence altına almak için mücadeleler
başlar.
Tablo 2. Tematik kanal izleyici kitlesi dökümü
Avustralya (2002), Fransa (2006) ve İngiltere’deki (2004) tematik TV kanalları arasında temalarına göre izleyici paylarına örnekler
Avustralya Fransa İngiltere Verilerin alındığı tarih 2002 yılının tamamı Ocak-Haziran 2006 Ekim-Aralık 2004Ödemeli TV penetrasyon oranı
%21 %33 %44
Ödemeli TV izleyici payı
%14 %11.9 %27
Tematik televizyon izleyici kitlesinin dökümü Genel Eğlence* %25 %21 %18 Sinema %19 %15 %18 Çocuk %16 %15 %17 Spor %14 %13 %10 Belgesel** %12 %10 %17 Müzik %4 %5 %7 Haber*** %3 %3 %3 Diğer %7 %19 %11
* Karasal kanal izleyiciliği hariç
** Yaşam tarzı, eğitim ve tele-alışveriş kanalları dahil
*** İş dünyası ve hava/meteoroloji kanalları dahil
Birincil kaynaklar: Mediametrie Mediacabsat, Nielsen Media Research, Ofcom
Cihan derginin aktardığı AC Nielsen'ın Mayıs 2006'da yaptığı bir araştırmaya
göre, ülkemizde ödemeye dayalı platformun abone sayısında pek bir değişiklik
73
olmazken, uydu anteni ile ücretsiz TV seyreden ev sayısı 6 milyonu aşmıştır.
Türkiye'de 17 milyon hane olduğu düşünüldüğünde, ücretsiz çanak uydu anteni ile
erişim penetrasyon oranı yüzde 35'e çıkmıştır. Üstelik bu oran nispeten geliri daha
yüksek olan Batı ve Marmara bölgesinde yüzde 40 oranına yaklaşmış durumdadır.
Son olarak tematik yayıncılık program-reklam ilişkisinde değişikliklere neden
olmuştur. Alışılagelmiş yayıncılıkta reklamlar belli sınırlar ve süreler arasında
yayınlanırken, tematik yayıncılıkta artık adeta programın bütününü kapsayan bir
yapıya bürünmüştür. Tematik yayıncılıkta, Fashion TV ve Disney Channel
kanallarında olduğu gibi, yayın akışında reklam bulunmayan ancak bütün programda
zaten reklam yapılan kanallarda programla reklam arasındaki sınır kaybolmaktadır.
Tematik bir kanaldaki her şey reklam özelliği taşıyabilmektedir (Çelikcan, 2003: 41).
Çelikcan’ın belirttği gibi, “her üç ilişki biçiminde yaşanan değişimin sonucunda
karşımıza çıkan sorunların en önemlisi, reklamın artık reklam olarak değil program
materyali olarak izleyici ile buluşması ve böylece reklamla program arasındaki
sınırın ortadan kalkmasıdır” (Çelikcan, 2003:42).
Hızla gelişen tematik kanal pazarında, güçlü markalar yaratabilme, izleyici
sadakatini sağlayabilme ve çeşitlilik stratejilerini yürütebilme yeteneği uzun süreli
büyümeyi güvence altına almak için zorunluluk haline gelmiştir. Euroconsult’un
raporuna göre, IPTV, talebe göre video ve mobil TV gibi yeni dağıtım ağları
yayıncılık endüstrisinin temellerini değiştirip yeni fırsatlar sunarken, tematik
yayıncılık için de yeni mücadele alanları ortaya çıkarmıştır. Tematik kanallar salt
kendi aralarındaki rekabetle değil aynı zamanda internet üzerinden video hizmetleri
ve diğer eğlence endüstrilerinin yarattığı rekabet ile de baş etmek durumundadır. Bu
durumda tematik kanalların ortaklıklara gitme veya dağıtım ortaklarıyla karşılıklı
çıkar anlaşmaları yapma yolunu izlemektedir.
76
2. İlk Tematik Yayınlar
Bugün medyada giderek tematikleşme eğilimi görülmektedir. Tek kanallı
dönemin sınırlayıcılığının ortadan kalkması ve çeşitliliğin artması ile birlikte, artık
tüm medya türleri herkese aynı yayın çerçevesinden çıkarak, belli grupların, hatta
kişilerin beklentilerine ve isteklerine uygun konularda uzmanlaşmaktadır. (Çelikcan,
2003: 33). Böylece her ilgi alanına yönelik temalı kanallar olgusu, 80li yılların
başında CNN ve MTV gibi kanallarla dünyada ortaya çıktıktan sonra 90lı yılların
ortalarından itibaren Türkiye televizyonlarında kendine yer etmiştir.
a. Dünyada Tematik Yayıncılığın Gelişimi
Tematik televizyonculuk, yayın teknolojilerindeki gelişmelerin bir sonucu
olarak 1980’li yılların başında Amerika Birleşik Devletlerindeki uygulamalarla
ortaya çıkmıştır (Çelikcan, 2003: 34). 1980’li yıllarda Amerika’da ortaya çıkan bu
yayıncılık türü gelişen teknolojinin olanaklarından yararlanarak hızla büyüdü. 1981
yılında MTV’nin yayın hayatına başlaması tematik televizyonculuk uluslararası bir
boyut kazandı.
Çelikcan dünyada tematik kanalların ortaya çıkışını güçlendiren faktörün, bu
yıllarda televizyon yayıncılığının uydu teknolojisinden yararlanarak çok uzun ve
geniş alanlara eskisinden daha ucuz ve etkin biçimde ulaşma olanağı bulmasına
bağlamaktadır:
“Uydu teknolojisinin sağladığı olanaklarla farklı
demografik kümelere (gençler, çocuklar, yaşlılar, kadınlar,
erkekler vb.); farklı etnik topluluklara (siyahlar, İspanyol-
Amerikanlar vb.) yönelik ve değişik temalarda (müzik, haber,
spor, moda vb.) uzmanlaşmış yeni televizyon kanalları yayına
başlamıştır. Uzmanlaşma öylesine güçlendi ki, uyuşturucu
bağımlılarına yönelik The Wellness Channel, golf
tutkunlarına yönelik The Golf Channel, yaşlıların sorunlarına
77
yönelikThe Golden American Network gibi televizyon
kanalları bile yayın hayatına girdi” (Çelikcan, 2003: 34).
Görüldüğü gibi, tematik televizyonculuğun ilk temelleri 80’li yılların başında
uydu teknolojisindeki gelişmelerle atılmıştır. Lewis (1990: 13), 1980 başında
ABD’de ulusal düzeyde yayın yapan üç büyük kablo televizyonunu ilk tematik
kanallara örnek olarak verir: bu kanallar, spor televizyonu ESPN, haber televizyonu
C-Span ve çocuk televizyonu Nickelodeon’dur. Ulusal düzeyde gelişme gösteren
tematik yayıncılık 1 Haziran 1980 yılında yayına başlayan haber kanalı CNN ve
ardından 1981 yılında, ilk müzik temalı kanal olan MTV’nin kurulması ile birlikte
uluslararası bir boyut kazanmıştır.
(1) Dünyada İlk Tematik Kanallar
Haber kanalı CNN ile Müzik kanalı MTV, uluslararası alanda yaygınlaşan ilk
tematik kanallardır.
CNN – HABER KANALI
Dünyada tematik yayıncılığın uluslar arası boyut kazandığı ilk uluslararası
tematik kanal, haber televizyonculuğunun miladı sayılan CNN’in kurulması oldu.
Çok renkli, açık sözlü bir iş adamı olan Robert “Ted” Turner’ın parlak buluşu olan
dünyanın ilk 24 saat haber sunan televizyon kanalı CNN, ilk kez 1 Haziran 1980
tarihinde yayın hayatına başlamıştır. İlk yayınlanan haber akşam 18.00’de merkezi
olan Atlanta, Georgia’dan verilen sivil haklar lideri Vernon Jordan’a yapılan suikast
girişimi haberi olmuştur. CNN, haberlerin sadece gün içinde belli saatlerde verilebilir
olduğu düşüncesini yerle bir etmiştir.
CNN kurulana kadar TV haberleri üç ana kanalın (ABC, CBS ve NBC)
hakimiyeti altındaydı ve geceden geceye 30 dakikalık yayınlar halinde
yapılmaktaydı.
78
Yayına başladığı ilk yıllarda iki milyonun altında evde seyredilen ve Turner’a
büyük para kaybettiren, hatta başharflerine ithafen “Chicken Noodle Network –
Tavuklu Erişte Kanalı” denilen CNN, bugün Amerika’da 89 milyon ve tüm dünyada
160 milyonun üzerinde evde izleniyor. Bunda Turner’ın baskılardan yılmayıp tüm
dünyada kanal için haber büroları açmak ciddi yatırım yapmaya devam etmesinin
payı vardır.
Turner 1983 yılında kısmi hakları ABC kanalında olan Satellite News
Channel’ı satın alarak CNN’in ana rakibini saf dışı bıraktı ve en sonunda tüm
dünyada çapındaki olayları canlı canlı ilk veren kanal olarak isim yapmış ve bütün
temel kanalları ekarte etmiştir. 1981 yılında Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın
öldürülüşünü, Challenger’ın infilakını ilk kez canlı yayınla bildiren CNN’in salt
habercilik anlamında değil aynı zamanda televizyon tarihine de geçmesini sağlayan
habercilik olayı ise ‘1991 Körfez Savaşı’nı canlı olarak aktarma başarısıydı idi.
CNN, ABD’nin Irak’la yaşamaya başladığı krizin ardından teknik hazırlıklarını
aylarca sürdürdüğü bu haberi canlı olarak aktarma başarısını, teknik altyapıların yanı
sıra Iraklı yetkililerle yoğun kulis faaliyetleri sonucunda alabildiği “santrale ve
bağlantılara gerek olmadan yerel güç kaynakları kesik olsa bile çalışabilecek iki
yönlü deniz aşırı bir telefon sistemi kullanma” izni ile gerçekleştirmişti. Haberi ilk
veren kanal ABC olmuştu. Ancak, ABC’nin yayını kısa süre sonra kesilmiş, CNN
hazırladığı teknik altyapı ve önceden aldığı izinler doğrultusunda “anında görüntü”
ile “savaşı canlı olarak aktararak” önceliği yakalamıştır (Rigel, 1991: 176-77). Bu
olaydan sonra kanalın popülaritesi 1990’lı yıllar boyunca artmıştır.
CNN'in 1 Haziran 1980'de açılışından sonra network, erişimini bir dizi
kablolu ve uydu televizyon network'üne (CNN Ana Haber gibi), 12 web sitesine, iki
özel yerel bazlı ağa networks (CNN Havaalanı Network'ü gibi), ve iki radyo
network'üne ulaştı. Network'ün dünya çapında 42 büro ve 900'ün üzerinde iş ortağı
var. CNN dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yabancı-dilden televizyon ağı da
kurmuştur. CNN yeni web sitesi CNN.com'u (daha sonra CNN Interaktif olarak
anılan) 30 Ağustos 1995'de kurmuştur. 1996 yılında, CNN, dört sene sonra America
Online ile birleşecek olan Time Warner ile birleşti.
79
CNN 11 Eylül 2001'de, 11 Eylül saldırılarına dönüşecek haberi ilk patlatan
kanal olmuştur. O sırada canlı yayında Ankor Carol Lin vardı. CNN finans ve idari
işlerden sorumlu başkan yardımcısı Sean Murtagh canlı yayına bağlanan ilk network
çalışanıydı. CNN Amerikan pazarı için daha sonra rekabetten dolayı kapanacak iki
özel haber kanalı açtı: CNNSI 2002'de kapanırken, CNN’nin 9 yıl yayında kaldıktan
sonra Aralık 2004'de kapandı.
CNN Worldwide (Dünya) başkanı Jim Walton'dır. CNN/ABD'nin şu anki
başkanı Jonathan Klein'dır. Kasım 2004'te göreve gelmiştir. 2006'da, sosyal medya
ve kullanıcı-orijinli içeriğe yanıt vererek CNN markası içinde blog'lamadan vatandaş
gazeteciliğine kadar her şeyin etkisini tanıtma ve merkezileştirme inisiyatifleri olan
CNN, CNN Exchange ve CNN iReport'u yayına soktu.
Network'ün Birinci Körfez Savaşı sırasında bölgedeki erişimi hakkında Live
from Baghdad (Bağdat'tan Canlı Yayın) adlı bir televizyon filmi yapılmıştır. Bunun
ve 1990'ların başında diğer çatışma ve krizlerin kaosanması (bunların içinde belki de
en meşhuru Mogadishu Savaşı olmuştur) "CNN etkisi" teriminin oluşumuna yol
açmış, Amerikan hükümetinin karar verme mekanizmasını etkileyen yönlendirici, eş
zamanlı, 24 saat haber erişimi algılanan etkisini doğrulamıştır.
Bir kaynağa göre CNN uluslararası haber erişimine gelince, belki de daha
eski ve büyük haber ve yayın kuruluşuna göre daha genç olmasından dolayı,
BBC'nin yarısının biraz üstünde seyircisiyle halen dünya sıralamasında ikinci
sıradadır. BBC uluslararası perspektiften bakmakla birlikte haber toplama
merkezlerinde yerel gazetecileri kullanmasıyla CNN International'dan değişiklik
göstermektedir.
(2) Tematik Kanal Kategorileri
Tematik yayıncılıkta tüm dünyada başta gelen temalar aşağıda belirtilen
şekildedir:
80
i. Sinema ve Dizi Kanalları
Sinema ve dizi kanalları tematik TV kanalı arzının %24’ünü teşkil
etmektedir. Dijitalizasyon 2000 ve 2006 yılları arasında TV kanallarında %13’lük bir
CAGR’ye olanak vermiştir. Sinema kanalları için çoklamanın (mültipleks) gelişimi
ile büyüme hızlanmıştır. Pek çok yerel ve uluslararası sinema ve dizi kanalı arasında
ABD’den gelen içerikler baskın kalmaya devam etmektedir.
Prim gelirler ve maliyetler sinema ve dizi kanallarının iş modellerini
karakterize etmektedir. İnem ve dizilerin prodüksiyon maliyetleri son yıllarda çok
büyük artış göstermiş ve bu alana tahsis edilmiş tematik kanalların iş modelleri
üzerinde baskıya neden olmuştur. Yeniden iletim ücretleri genellikle sinema ve dizi
kanalı mültiplekslerinin ana gelir kaynağıdır.
Yeni teknolojiler ve hizmetler eski iş modellerine meydan okumaktadır.
Tiyatro gösterimleri, çeşitli pencerelerde filmlerin yayınlanması yoluyla elde edilen
toplam gelirin %50’sinden azını teşkil etmektedir. Talebe göre tüketim hem içerik
üreticileri hem de geçmiş dağıtımcılar için stratejik bir konu olmaya devam
etmektedir. Yüksek çözünürlük sinema ve dizi kanallarının değerini korumanın ve
arttırmanın bir yolu olmaktadır. Ortaya çıkan mobil video hizmetlerine katılım şu ana
kadar sınırlıdır.
Türkiye’de yayın yapan başlıca sinema kanalları Tablo 3’te verilmiştir:
Tablo 3: Türkiye’de yayın yapan başlıca sinema kanalları
Kanal Tür Kaynak Platform
CINE 5 Sinema Ulusal Kablo TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya
TNT Sinema Ulusal Kablo TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya
MGM Sinema Uluslararası Digitürk
DİZİ MAX [DİZİ MAX MORE/ DİZİ MAX HD/DİZİ MAX MORE HD]
Dizi Uluslararası Digitürk
81
COMEDY MAX Dizi Uluslararası Digitürk
FOX LIFE Dizi Uluslararası Digitürk
MOVIE MAX [PREMIER/STARS/FAMILY/FESTIVAL/SPEED/PREMIER 2/STARS 2/ PREMIER HD/STARS HD]
Sinema Uluslararası Digitürk
SALON [1-2-3] Sinema Uluslararası Digitürk
MOVIE [SMART/PLUS/PLUS 2] Sinema Uluslararası D-Smart
SINE GOLD Sinema Uluslararası D-Smart
SINE FEST Sinema Uluslararası D-Smart
SİNEMA TV [1/2/AİLE] Sinema Ulusal D-Smart, Tivibu
SİNE TÜRK Sinema Ulusal D-Smart
YEŞİLÇAM SMART Sinema Ulusal D-Smart
FX Sinema Uluslararası D-Smart, Teledünya
DİZİ SMART Dizi Uluslararası D-Smart
MAX SMART Sinema Uluslararası D-Smart
PLANET PEMBE Dizi Uluslararası D-Smart, Tivibu
PLANET SİNEMA Sinema Uluslararası D-Smart, Tivibu
LOCA Sinema Ulusal D-Smart
ii. Belgesel ve Yaşam Tarzı Kanalları
Belgesel ve yaşam tarzı tematik kanallarında güçlü gelişmeler olmaktadır. Bu
kanallar tematik TV arzının %20’sini temsil etmektedir. sinemalardaki güçlü
performans, yüksek kaliteleri belgesel yapma maliyetlerinin artmasıyla
desteklenmektedir. Bu pazar 2000-2006 yılları arasında TV kanalları arasında
%13’lük bir CAGR ortaya koyan bir pazardır. Çeşitli altsegmentlerde çok fazla
sayıda oyuncu ve yeni ortaya çıkan oyuncu mevcut olsa da, pazarın hakimi
Discovery Ağıdır.
Pazarda belgesel kanalı sayısında büyük bir artış olmakla birlikte bu pazarda,
iki dünya liderininin yani Discovery ve National Geographic’in egemenliği
sürmektedir. Ulusal belgesel kanalları pek çok pazarda ortaya çıkmıştır ve güçlü
rakipler olabilmektedir. Belgesel kanalı pazarında temaları dolduran altsegmentler,
82
eğitim, gezi, sanat ve kültür kanallarıdır. Belgesel kanalları için yeni büyüme
fırsatları mevcuttur.
Yaşam tarzı kanallara bakıldığında;
Büyük gelişme potansiyeli olan bu kanalların sayısı hızla artmaktadır. Çeşitli
arzlar artan sayıda farklı konulara yönelmektedir. Yaşam tarzı programcılık alanında
liderlerden biri Scripps Network’tür. Bu pazarda kazanan iş modeli olarak, büyük
ölçüde uluslararasılaştırma ve hızlı çeşitlendirme gelirleri sayılabilir. Bir diğer karlı
niş tema alışveriş kanallarıdır.
Türkiye’de yayın yapan başlıca belgesel ve yaşam tarzı temalı kanallar Tablo
4’te sunulmuştur:
Tablo 4. Türkiye’de yayın yapan başlıca belgesel ve yaşam tarzı temalı
kanallar
Kanal Tür Kaynak Platform
TRT TURİZM ve BELGESEL Belgesel Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TGRT BELGESEL Belgesel Ulusal Tivibu
YABAN TV Belgesel Ulusal Uydu
İZ TV Belgesel Ulusal Digitürk
DISCOVERY CHANNEL Belgesel Uluslararası D-Smart
ANIMAL PLANET Belgesel Uluslararası D-Smart
DA VINCI LEARNING Belgesel Uluslararası D-Smart
DISCOVERY WORLD Belgesel Uluslararası D-Smart
DISCOVERY SCIENCE Belgesel Uluslararası D-Smart
DISCOVERY TRAVEL & LIVING
Belgesel Uluslararası D-Smart
TRT ÇOCUK/TRT 4 Çocuk, Müzik, Belgesel
Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart
DISCOVERY HD Belgesel Uluslararası D-Smart
83
NATIONAL GEOGRAPHIC [CHANNEL/ADVENTURE/WILD/HD]
Belgesel Uluslararası Digitürk, Tivibu, Teledünya
SCI TECH TV Doğa belgeseli Uluslararası Tivibu, Teledünya
YABAN TV Doğa belgeseli Ulusal Tivibu
THE BIOGRAPHY CHANNEL Biyografi Uluslararası Digitürk
ANIMAUX Belgesel Uluslararası D-Smart, Teledünya
HISTORY CHANNEL Tarih belgeseli Uluslararası Digitürk
ZONE REALITY Belgesel Uluslararası Digitürk
CRIME & INVESTIGATION NETWORK
Belgesel Uluslararası Digitürk
CHASSE & PECHE Belgesel Uluslararası D-Smart
ESCALES Belgesel Uluslararası Teledünya
ENCYCLOPEDIA Belgesel Uluslararası Teledünya
WORLD TRAVEL CHANNEL Gezi/belgesel Uluslararası Digitürk, Tivibu
UNIVERSAL CHANNEL Yaşam Uluslararası D-Smart, Teledünya
WEDDING CHANNEL Yaşam Uluslararası Digitürk
SHOW MAX Yaşam Ulusal Digitürk
SHOW PLUS Yaşam Ulusal Digitürk
TÜRK MAX Yaşam Ulusal Digitürk
E! Yaşam Uluslararası Digitürk
E2 Yaşam Uluslararası Digitürk, Tivibu, Teledünya
FASHION TV Yaşam Uluslararası Digitürk
HOME TV Yaşam Uluslararası Digitürk
FX Yaşam Uluslararası Digitürk
FASHION ONE Yaşam Uluslararası D-Smart, Teledünya
STYLE NETWORK Yaşam Uluslararası D-Smart
AKILLI TV Yaşam Ulusal D-Smart, Tivibu, Teledünya
SHORTS TV Yaşam Uluslararası Tivibu
GINX Yaşam Uluslararası Tivibu
84
LUXE TV Yaşam Uluslararası Tivibu
BODY IN BALANCE TV Yaşam Uluslararası Tivibu
MY ZEN TV Yaşam Uluslararası Tivibu
SHOPPING TV Yaşam Ulusal Kablolu TV, D-Smart, Teledünya
iii. Spor Kanalları
Spor TV kanalları güçlü bir dinamik bir pazardır. Tematik TV kanalları
arzının %16’sını temsil eder. 2000-2006 yılları arasında TV kanalları arzında
%16’lık bir CAGR ile dinamik bir pazardır. Spor TV kanalları pazarında aralarında
Eurosport ve NBA TV gibi devlerin olduğu çok sayıda oyuncu vardır. İlgi alanı spor
olan izleyicilere hitap eder. Spor bu kanallar izleyiciler, reklam gelirleri ve ödemeli
TV platformlarına abonelikler için ana güdümleyicidir.
Spor yayıncılık haklarının maliyetindeki patlama ve karasal yayıncılar ile
dijital TV sunucuları arasındaki güçlü rekabet temel bir stratejik konu olarak TV
hakları güvence altına alma konusunu gündeme getirmiştir. Mobil TV ve Internet,
spor video içeriği için umut vaat edi bir Pazar olmuştur.
Spor TV kanallarının bölümlenmesine bakıldığında, bu kanalların çoğunlukla
hak sahipleri tarafından yayına başlatıldığı görülmektedir. Belli bir lige veya takıma
tahsis edilen spor kanalları da bulunmaktadır. Bazı spor kanalları daha maddi olarak
karşılanabilir spor içeriği ile daha küçük izleyici kitlesini hedefler. Bu kanallar,
sözgelimi golf kanalları gibi altsegment (niş) kanallarıdır.
Bir pazar yapısının koşullarını büyük ölçüde TV haklarının stratejik yönü ve
maliyeti belirlemektedir. Ulusal spor TV kanalları temel olarak ödemeli TV
platformlarından yayın yapar. “Bağımsız” genel spor kanalları, hedef topluluklara
yönelik maddi olarak karşılanabilir spor içeriği peşindedir. Bazı spor kanalları belli
bir lige veya spor takımına tahsis edilmiştir (NBA TV veya Türkiye’de üç büyükler
denilen spor kulüplerinin kanalları olan GS TV, FB TV , BJK TV gibi)
85
Spor kanallarının iş modeli üç hususa dayanmaktadır:
- Yüksek programcılık ve teknik maliyetleri karşılayacak prim fiyatlandırma
modeli
- Yüksek reklam ve ticaret gelirleri
- Coğrafi genişleme ve bölgeye özgü uyarlamalar
Üç lider spor kanalı tüm spor TV arzının kabaca %30’unu temsil etmektedir.
ESPN, Fpx Sport ve EuroSport pazarda lider konumdadır ve güçlü marka isimleri
yaratmıştır.
Gelirleri azamiye çıkarmak ve hak maliyetlerini çıkarabilmek için çoklu
hizmet yaklaşımına gidilmiştir. Bu hizmetler İzleme-başına-Ödemeli Spor kanalları,
Bahis ve skor tahmin kanalları ve Spor siteleridir. Bahis ve skor tahmin, interaktif
hizmetlerin iki ana gelir güdümleyicisidir. Spor İnternet siteleri ise,canlı video içeriği
ve interaktifliği ile izleyicileri ve gelirleri harekete geçirebilmektedir.
Gelecekte büyümeye etki edecek gelişmeler, yüksek çözünürlükte daha geniş
yayın ağlarından mobiliteye kadar bir dizi yeniliği kapsamaktadır. Özellikle spor TV
kanallarının cep telefonlarında kullanıma yönelik içeriği umut vaat etmektedir. Spor
içeriği Yüksek Çözünürlüklü Televizyonda yayınlanmaya çok müsaittir. Yeni iletim
platformlarında teknik açıdan karşılaşılan zorluklar olsa da, uzun vadede bunların
aşılacağı beklenmektedir.
Türkiye’de yayın yapan başlıca spor kanallarından bazıları Tablo 4’te
verilmiştir:
Tablo 5. Türkiye’de yayın yapan başlıca spor kanalları
Kanal Tür Kaynak Platform
TRT 3 Spor Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya
FENERBAHÇE TV Spor Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Teledünya
86
TAY TV Spor Ulusal D-Smart
GALATASARAY TV
Spor Ulusal Digitürk
TJK TV Spor Ulusal Digitürk
EUROSPORT Spor UluslararasıKablolu TV, Digitürk, D- Smart, Tivibu, Teledünya
BJK TV Spor Ulusal Digitürk
TRT SPOR Spor Ulusal Tivibu,
LİG TV Spor Ulusal Digitürk
ESPN AMERICA Spor Uluslararası Digitürk, Tivibu
FOX SPORTS Spor Uluslararası Digitürk
EXTREME SPORTS
Spor Uluslararası Digitürk
NBA TV Spor Uluslararası Digitürk, Teledünya
EPL Spor Uluslararası Digitürk
BS TV Spor Ulusal Digitürk
TARAFTAR Spor Ulusal Digitürk
NTV SPOR Spor Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
AB MOTOEURS Spor Uluslararası D-Smart, Teledünya
EURO FUTBOL Spor Ulusal D-Smart
SPORTS TV Spor Uluslararası D-Smart
YACHT&SAIL Spor Uluslararası Tivibu
MOTORS TV Spor Uluslararası Tivibu
SPOR TİVİ Spor Uluslararası Tivibu
iv. Haber ve İş Kanalları
Haber kanalları temel ödemeli TV paketinin tartışmalı ancak temel bir
öğesidir. Haber TV kanalları tematik TV arzının %12’sini temsil eder. Günde 24 saat
haber hizmetleri ödemeli TV sağlayıcıları için bir zorunluluğu ifade eder. Haber
öğeleri yüksek derecede hassas içeriklerdir. Haber kanalları genel olarak daha yüksek
87
yaş grubundaki izleyicilere yöneliktir. Eski genel ilgi alanı kanalı, haber iletiminde
haber kanalları için hala güçlü bir rakip olmaya devam etmektedir.
Haber ve iş kanalları sayısı giderek artmaktadır. Son on yılda, 2000-2006
yılları arasındaki TV kanalları arzında %10’luk bir CAGR görülmek üzere, dinamik
bir büyüme gözlemlenmiştir. Haberlerin tanıtımında, dikkat çekici ölçüde giriş
bariyerleri nedeniyle görece bir yavaşlama yaşanmıştır. Aşağıda örneklerini
sunacağımız gibi, birkaç marka uluslararası 24/7 haber kanalı pazarının hakimi
konumundadır. Bölgesel markalar şu anda giderek yayılan coğrafi genişlemeye bağlı
olarak ortaya çıkmaktadır. (Kaynak: Euroconsult Araştırma Raporu, 2007)
Geçmişten günümüze uluslararası liderlerden bazıları arasında, 24/7 haber TV
kanalının öncüsü CNN (CNN’e ilk haber kanalı olması nedeniyle detaylı olarak yer
verilmiştir) ve devlete ait önde gelen uluslararası haber servisi olarak İngiliz yayıncı
BBC World sayılabilir.
Bu iki temel kanal dışında, kendi bölgelerinin güçlü liderleri olan yerleşik
veya yeni kurulmuş diğer önemli haber temalı TV kanalları şunlardır:
Fox News: sadece birkaç yıl içinde ABD pazarında öncü bir konum almıştır.
Al Jazeera: uluslararası referans verilen bir Arap haber kanalı olmuştur
Euronews: güçlü bir büyüme stratejisi ile pazara girmiştir
Yerel haberlere olan talep uluslararası kanallar üzerinde yerelleşmesi ve
ulusal kanalların kurulması yönünde bir baskı oluşturmaktadır. Uluslar arası
markalar, izleyici ve marka tanınırlığını iyileştirmek için bölgesel versiyonlarını
kurmak istemektedir. Orta Doğu, son yıllarda haber kanalı kurulmasıiçin bir katalizör
konumuna gelmiştir. Global ve bölgesel liderlerin varlığına rağmen, ulusal olarak
uyarlanmış kanallar da başarılı olmuştur.
İş modelleri kamu-özel sektör rekabetinden etkilenmektedir. Rekabetçi bilgi
ağlarının sürdürülme gerekliliği nedeniyle çok yüksek bir içerik maliyeti
88
oluşmaktadır. Devlet fon yardımı veya medya işletmelerinin desteği kar amacı
gütmeye ağlarına katkı yapmaktadır. Öncü kanallar iyi finansal sonuçlar almaktadır.
Çeşitlendirme konusunda, çevrimiçi ve mobil hizmetler temel büyüme
güdümleyicileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir internet stratejisi olması, haber
kanalları için bir gereklilik haline gelmiştir. Bu kanallar kendilerini mobil hizmetlere
iyi uydurmaktadır. HD’ye geçiş önemli sorunlar meydana getirse de, gelecek birkaç
yıl içinde gelişmiş TV pazarında gerekli hale gelecektir.
Türkiye’de ilki 1996 yılında açılan ilk haber temalı kanal olan NTV’nin
ardından yayına başlayan haber kanallarının bir dökümü Tablo 6’da sunulmuştur:
Tablo 6. Türkiye’de yayın yapan haber ve iş dünyası kanalları
Kanal Tür Kaynak Platform
NTV Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
CNNTÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
HABERTÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
ÜLKE TV Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
SKYTÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
SAMANYOLU HABER Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TRT TÜRK Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, Tivibu
24 TV Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TGRT HABER Haber Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TV NET Haber Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
BUGÜN TV Haber Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
89
TRT HABER Haber Ulusal Tivibu, Teledünya
BLOOMBERG HT Haber UluslararasıKablolu TV, Digitürk, Tivibu, Teledünya
EL CEZİRE [INTERNATIONAL/TÜRK] Haber Uluslararası
Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
EURONEWS Haber Uluslararası Digitürk, Tivibu, Teledünya
TV FİNANS Haber Ulusal Digitürk
A HABER Haber Ulusal Digitürk, D-Smart,
CNBC-e Haber/Finans Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
CNN INTERNATIONAL
Haber/Finans UluslararasıKablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
v. Çocuk ve Gençlik Kanalları
Çocuk kanalları tematik TV kanalları arzının %9’unu temsil etmektedir.
2000-2006 yılları arasında %13’lük CAGR’nın görüldüğü bir pazardır. Bu pazar
çocuklar, ergenler ve aynı zamanda aileler arasında en geniş izleyici kitlesini
toplamak üzere kurulmuştur. Çocuk programları ödemeli TV platformlarında
abonelik güdümleyicisi olarak karşımıza çıkmaktadır. İçerik yüksek yatırım
gerektirmektedir ancak karlılığı da o derece yüksektir. Düşük prodüksiyon
maliyetleri büyük stüdyoların kendi “ev yapımı” içeriklerine dışarıdan kaynak
sağlamayı kolaylaştırmaktadır. Dinamik bir Pazar olarak Asya pazarı bu sektörde
önem kazanmaktadır.
Çocuklara yönelik programcılıkta daha sıkı düzenlemelere gidilmektedir.
Bunun nedeni TV’nin çocukların davranışları üzerindeki etkisine dair giderek artan
kaygılardır. Bunun sonucunda yayıncılar yayın akışlarında sağlık konularını da göz
önüne almaya yönlendirilmektedir.
Pazara yüksek izleyici oranıyla hizmet etmek için çocuk kanalları
çeşitlendirilmektedir. Bu pazar yüksek derecede rekabetçi ve bölümlere ayrılmış olan
ve giderek büyüyen bir pazardır. Mevcut ve yeni ortaya çıkan ağlar arasında okul
90
öncesi programlar da çoğalma göstermektedir. Çocuk TV kanalları sundukları
program çeşitlerini arttırma çabasındadır.
Pazarın hakimleri Nickelodeon, Disney ve Cartoon Network kanallarıdır. Bu
şirketler güçlü ve rakipsiz liderler konumundadır. Pazar liderinin uluslararası
stratejisi, hızla yerel içeriği de dahil etme yoluna gitmektir.Öncü çocuk kanalları,
tartışmasız arşivlerinden ve şirket içi prodüksiyon olanaklardan yararlanmaktadır.
Ancak yüksek derecede uyarlanmış programlarıyla ulusal kanallar da birer ikişer
pazara çıkmaktadır.
Çocuk kanallarının iş modeline bakıldığında, bu kanallar diğer tematik içerik
türlerine kıyasla iyi bir ortalama karlılık ortaya koymaktadır. İlişkili özellikler ve
pazarlar da iş karmasının önemli bileşenlerini oluşturmaktadır.
Türkiye’de yayın yapan başlıca çocuk/gençlik kanalları Tablo 7’de
verilmiştir:
Tablo 7. Türkiye’de yayın yapan başlıca çocuk/gençlik kanalları
Kanal Tür Kaynak Platform
TRT ÇOCUK Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TRT OKUL Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart
YUMURCAK TV Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
CARTOON NETWORK Çocuk/Gençlik UluslararasıDigitürk, D-Smart, Teledünya
DISNEY CHANNEL Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk, Teledünya
DISNEY JUNIOR Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk, Tivibu
DISNEY XD [eski adı JETIX]
Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk
JOJO Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk
NICKELODEON Çocuk/Gençlik UluslararasıKablolu TV, D-Smart, Teledünya
91
BABY TV Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk
BABY FIRST Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk
PLANET ÇOCUK Çocuk/Gençlik Uluslararası Digitürk, D-Smart, Tivibu
MİNİKA Çocuk/Gençlik Ulusal Digitürk, D-Smart
SMART ÇOCUK Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart
KIDS CO Çocuk/Gençlik Uluslararası D-Smart, Teledünya,
BEBEĞİM TV Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart
LULI TV Çocuk/Gençlik Uluslararası D-Smart
KARAMEL TV Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart
MAXI TV Çocuk/Gençlik Ulusal D-Smart, Teledünya
DUCK/BEBE TV Çocuk/Gençlik Ulusal Tivibu, Teledünya
vi. Müzik ve Şov Dünyası Kanalları
Müzik TV kanalları tüm tematik TV kanalları arzının %9’unu temsil
etmektedir. 2000-2006 yılları arasında %16’lık CAGR ile çok dinamik bir pazardır.
MTV Networks şu ana kadar en çok dağıtımı yapılan müzik TV markasıdır.
Müzik kanalları pazarının şekli MTV’nin yayına başladığı 1981 yılından beri
çeşitli mutasyonlar geçirmiştir. Tüketici davranışını takip etmek için müzik türüne
göre kanal çeşitlenmesi artmaktadır. Etnik grup bölümlemesi giderek tür
bölümlemesi ile birleşmektedir. Çeşitlendirme stratejisi genel olarak öncü müzik TV
şirketlerinin izlediği yoldur.
Müzik kanallarının iş modeline bakıldığında, eskiden düşük olan
programcılık maliyetleri son olarak kararlı bir büyüme yaşamıştır. Global gelirlerde
abonelik ücretleri ile reklamların karması etkili olmuştur.
Rekabetçi bir ortamda Viacom liderliğini sürdürmektedir. Müzik kanalı
pazarı tüm dünyada büyük oranda Viacom’un elindedir. Müzik kanalı segmenti
giderek daha rekabetçi bir hale gelmektedir.
92
Müzik dijital satışları, sektörde bir büyüme aracı haline gelmek üzere gibi
görünmektedir. Çevrimiçin ve mobil servisler müzik TV yayıncıları için stratejik
büyüme araçları konumundadır. Talebe göre servisleri hem canlı hem de kayıtlı
müzik içeriğini kapsamaktadır. Yüksek çözünürlük halen müzik TV kanalları için
emekleme aşamasındadır.
Müzik videolarının geniş kitlelere en kolay ve hızlı ulaşma mecrası müzik
televizyonlarıdır. 1981 yılında ilk müzik televizyonu olarak Amerika Birleşik
Devletlerinde yayına başlayan MTV, müzik videolarının ekonomik gücünün
habercisi oldu (Çelikcan, 1996: 136).
Görsel her zaman işitselden daha fazla ilgi çekmektedir. Bir radyonun günün
herhangi bir anında bir kenarda günlük işleri yaparken o işlere müdahale edecek
kadar dikkat çekici bir özelliği olmazken, müziğin görsel olarak sunulması insanların
dikkatlerinin yaptıkları işlerden uzaklaşmasına yol açar. Bu açıdan müzik
televizyonları esas itibariyle televizyondan önce radyonun popüler müziğin
gelişiminde yüklendiği ve Çelikcan’ın (1996: 137) birkaç maddede sıraladığı
işlevleri bir kademe ileri götürmektedir.
Müzik televizyonlarının bir müzik parçasını popülerleştirme, şarkıcıyı
yıldızlaştırma ve geniş kitlelerce kabul edilir/takip edilir/beğenilir hale getirme
yolları dört başlık altında toplanabilir:
1) Sürekli Yayın: Çelikcan’ın belirttiği gibi sürekli yayının amacı,
televizyonun izleyiciye, izleyicinin de televizyona her an ulaşmasını sağlamaktır.
Müzik televizyonu 24 saat süreyle sürekli müzik yayını yapar ve video klipler veya
programlar arasına giren doğrudan reklamlar dışında müzik yayını hiç kesilmez.
Böylece izleyicinin ilgisi sürekli müzik televizyonunda tutulur. Müzik dinlemek
belirli bir zaman dilimi ile sınırlı olmadığı için, sürekli yayın dinleyicinin kanalı her
açıldığında kesintisiz müziğe kaldığı yerden devam etmesini sağlar (Çelikcan, 1996:
139).
93
2) Tekrara Dayalı Yayın: Müzik televizyonunun özelliklerinden biri de
yayının sürekli olduğu kadar tekrara da dayalı olmasıdır. Aynı programın gün içinde
veya başka günlerde tekrar yayınlanmasını ifade ettiği gibi, bir müzik videosunun da
çeşitli zamanlarda tekrar tekrar yayınlanmasını ifade eder. Bir müzik videosu veya
parçasının ne kadar sıklıkla tekrar yayınlanacağını, o müzik parçasının popüler hale
gelip gelmemesi belirler. Tekrar yayınlar sayesinde, izleyici kaçırdığı veya tekrar
izlemek istediği müzik programlarını/videolarını izleme fırsatı bulur. Ayrıca bu
tekrar yayınlar, standartlaşma konusu içinde geçen bir süre sonra izleyicinin
bilinçaltına yerleşme ve kanıksama yoluyla şarkının daha çok dinlenmesini ve
popülerleşmesi de sağlar. Popülerleşen şarkı daha sık tekrar yayınlanır (Çelikcan,
1996: 142-143).
3) Topluluk Oluşturma: Bu konu, daha önce değinilen yıldızlaştırma ve bu
yıldızı takip edecek kitleyi oluşturma konusu ile ilgilidir. Yıldızlar, kültür endüstrisi
içinde çoğu zaman gerçek kullanım değerlerinden sıyrılıp bunun ötesine geçer,
yalnızca müzik ürünlerinin değil, her türlü tüketim ürünlerinin satışında itici bir güç
olur. Ancak hiçbir yıldız, takipçisi/hayranı olmadan yıldızlaşmış olamaz. Zira
yıldızlığın niteliğinde takip edilmek/beğenilmek/taklit edilmek/özenilmek yatar.
Müzik televizyonları yalnızca yıldız üretmekle kalmaz, izleyicileri de hayran
kitlelerine dönüştürür. Bunu yapmak için yıldız/müzik klibi ile hayranlar arasına
köprü vazifesi görecek VJ’lerden yararlanır. VJ’ler sıradan kitleden biri gibidir,
ancak o kitlenin yıldızlara ulaşımında önemli rol üstlenir. Sunulan video kliplere
“canlı yayın” izlenimi kazandırır. İzleyicilere onların dilinden konuşarak –samimi,
senli-benli, müzikteki ustalığı ortaya koymayan, konuşma kurallarına yer yer dikkat
etmeden, doğal sohbet izlenimi yaratarak, gösterişli bir stüdyo yerine, basit, dağınık
ve belirgin bir özelliği olmayan, ışıklandırması, dekorları buna uygun bir mekanda-
bir diyalog kurar. Kısacası, Çelikcan’ın da belirttiği gibi, VJ’ler “müzik televizyonu
izleyicisinin genel bir profilini yansıtacak özellikler taşır” (Çelikcan, 1996: 147).
Böylece bu diyalogu kuran müzik televizyonu izleyiciyi oluşturduğu topluluğa davet
eder. Verilen mesaj “çoğunluk burada, sen nerdesin?”
94
4) Gündem Oluşturma: Müzik televizyonları, video klip yayınlamanın
dışında, sürekli müzik haberleri, konser/etkinlik haberleri, sanatçılara dair
anekdotlar, listeler, albüm haberleri, şarkı/klip/konser yorumları vererek ilgili
kitlenin haberdar olmasını sağlar ve bilgilerini günceller. Zaman zaman bir
sanatçının müzik videosunu “ilk kez” yayınlayarak gündem oluşturmak bir diğer
boyuttur. Gündem oluşturmada da VJ’lerin rolü önemlidir. Zira bütün bu
albüm/konser/klip haberlerini, sanatçıya dair haberleri ve en son bilgileri VJ’lerden
öğreniriz. İzleyici topluluğun gündeminden kopmamak için bütün bu gelişmeleri
izlemek ve ne olup bittiğini öğrenmek zorunda kalır (Çelikcan, 1996: 149).
Türkiye’de yayın yapan başlıca müzik temalı kanallar Tablo 8’de verilmiştir:
Tablo 8. Türkiye’de yayın yapan başlıca müzik temalı kanallar
Kanal Tür Kaynak Platform
POWERTÜRK Müzik Ulusal Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TRT MÜZİK Müzik Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
KRAL TV Müzik Ulusal Kablolu TV, Digitürk, D-Smart, Tivibu, Teledünya
MTV [TÜRKİYE]* Müzik Uluslararası Kablolu TV, D-Smart, Teledünya
NR1 TV Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart, Tivibu, Teledünya
TATLISES TV Müzik Ulusal D-Smart
DREAM [TV/TÜRK] Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart, Teledünya
MMC TÜRK Müzik Ulusal D-Smart
MIXX TV Müzik Ulusal D-Smart
TVT Müzik Ulusal D-Smart
* MTV Türkiye kanalı, 2006 yılında hem kabloluda hem de ödemeli TV platformlarında yayına başlamıştır, ancak Vıacom ile MTV Türkiye’nin dağıtım firması olan Multichannel Developers arasındaki anlaşmazlık neticesinde 2010 yılında İnternet sitesi kapanmış ve kanal önce Digitürk’ten sonra da kablolu TV kanalları arasından çıkarılmıştır, daha sonra D-Smart platformuna taşınan MTV Türkiye Ağustos 2011 tarihinden itibaren yayınına tamamen son vermiş yerine MTV Avrupa kanalı gösterilmeye başlamıştır.
95
GALA TV Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart
VIVA Müzik Ulusal Kablolu TV, D-Smart
GENÇ TV Müzik Ulusal D-Smart
PLUS MÜZİK Müzik Ulusal D-Smart
MEZZO Müzik Uluslararası Digitürk
VH1 Müzik Uluslararası Digitürk
MCM TOP Müzik Uluslararası Digitürk
MCM POP Müzik Uluslararası Tivibu
TÜRK-Ç Müzik Ulusal Tivibu, Teledünya
MUSIC TV Müzik Uluslararası Tivibu
TRACE URBAN Müzik Uluslararası Tivibu
I-CONCERTS Müzik Uluslararası Tivibu
BRAVA Müzik Uluslararası Tivibu
TMB Müzik Uluslararası Teledünya
NATIONAL GEOGRAPHIC MUSIC
Müzik Uluslararası Teledünya
b. Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimi
Türkiye’de tematik televizyonculuk ilk olarak TRT tarafından gündeme
alınarak uygulamaya konuldu. TRT 2 kültür ve sanat temasına ilişkin yayın
yaparken, TRT 3 gençlik ve spor, TRT 4 de eğitim temalarına ilişkin yayınlar
yapmalarına karşın bir kimlik kazanamamışlardı. Gene de atılan bu ilk adımlar
tematik bir kimlik kazanamamıştır (Çelikcan, 2003: 35). Tematik kanal alanındaki
esas gelişme 1994 yılında Star TV tarafından MTV Avrupa’nın yeniden iletimi
yoluyla yaşanmış, kanal birtakım yasal prosedürler nedeniyle kısa süre sonra
kapatılmasına rağmen, tematik yayıncılığın önünü açmıştır (Çelikcan, 2003: 35).
Türkiye’de 1990 yıllarında yasal boşluktan yararlanarak açılmaya başlayan
özel kanallara 1994 yılında tematik bir kanal ilave oldu. Bu kanal Türkiye’nin ilk
müzik temalı kanalı Kral TV (1994) olup önceleri Uzan grubuna ait olan, daha sonra
Doğuş Yayın Grubuna geçen Kral TV, MTV’yi model alarak kesintisiz müzik yayını
96
yapmaya başlamıştır (Kırhan, 2007: 37-38). Türkiye’nin ilk haber temalı kanalı ise
NTV (1996)’dir.
Aksiyon dergisinin yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de haber kanallarının
sayısı artmaktadır. Bu artışta Türkiye’nin istikrarsız yapısı, hızla değişen ekonomik
ve siyasi şartlar, iktidar mücadeleleri önemli faktörlerdir. Haber 7 Genel Yayın
Yönetmeni Sami Bayraktar’a göre, her gün farklı bir gündeme savrulan Türkiye
haber yönünden dinamik bir toplumdur, bu nedenle haber kanallarının artması
şaşırtıcı bir durum değildir. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi
Vedat Demir de şunları kaydetmektedir:
"Haber kanallarının durumu daha çok Türkiye'deki medya-
siyaset-ticaret ilişkileri çerçevesinden değerlendirilmeli.
Çünkü medyayı elinde tutan gruplar aynı zamanda, başka
ekonomik sektörlerde de faaliyette bulunan ticari kuruluş ya
da holdinglerdir."
Cihan Haber Dergisi muhabiri Kamil Maman’ın yaptığı araştırmaya göre,
Türkiye’de tematik yayıncılık, tüm dünyada olduğu gibi ihtiyaçta ortaya çıkmıştır.
Zira ulusal kanal ya da popüler kanal olarak adlandırılan büyük kanalların
programlarının, izleyiciyi reklâm bombardımanına tutması, haber programlarının
magazinleşmesi, büyük kanalların reyting savaşları gibi faktörler izleyiciyi farklı
arayışlara itmiş ve medya sektöründen de değişik isteklerde bulunmaya
yönlendirmiştir. Bunda izleyicinin eğitim durumunun iyileşmesi, artık seçici hale
gelmesi ve çeşitliliğe önem vermesinin payı bulunmaktadır.
Bugün Türkiye’de tematik kanallar genellikle DIGITÜRK ve D-SMART
platformları, kablolu TV/uydu yayınları veya Tivibu/Teledünya gibi internet portalları
aracılığıyla izlenebilmektedir. Kanal dökümleri tablolarına bakıldığında, Türkiye’de
yerli tematik yayıncılığın genelde Haber ve Spor kanalları üzerine yoğunlaştığı
görülür. Haber ve Spor temalı yerli kanalların sayısı, müzik, belgesel/yaşam tarzı,
çocuk/gençlik, sinema kanallarından sayıca çok fazladır. Bunda Türkiye’nin haber
97
açısından sürekli dinamik bir ülke oluşu ve sporun başlıca ilgi alanı olmasının etkili
faktörü olduğu söylenebilir. Genele vurulduğunda 15 adet Türkiye kaynaklı haber
kanalı ve 12 adet Türkiye kaynaklı spor kanalı bulunmakla birlikte bu iki tematik
kanal türünü müzik kanalları takip etmektedir. Türkiye kaynaklı tematik yayın yapan
14 müzik kanalı bulunmaktadır. 11 tane Türkiye kaynaklı belgesel(6)/yaşam tarzı(5)
kanalı olup, en az yerli tematik kanal sayısı, 6 ulusal tematik kanal ile sinema
kanallarıdır. Türkiye’de tematik yayıncılık, RTÜK’ün tematik yayınlara ilişkin
belirlediği esaslara tabidir.
(1) Türkiye’de Yayın Yapan Belli Başlı Tematik Kanallar
Türkiye’nin tematik kanal geçmişi, yukarıda da değinildiği gibi çok eski
değildir. 1995 yılında SATEL isimli bir müzik kanalı deneme yayınına başladıysa da
uzun ömürlü olmamıştır. Türkiye’de ilk tematik kanallar olarak Haber Kanalı NTV
ve Müzik kanalı Kral TV sayılabilir.
NTV – HABER KANALI
1996 yılında Türkiye’nin ilk 24 saat haber anlayışı olan kanalı olarak yayına
başlayan NTV, Ocak 1999’da Doğuş Yayın Grubu bünyesine katıldı. Yakaladığı
başarı ile Türk medya endüstrisini değiştiren NTV, Türkiye’de tematik kanal
dönemini başlattı. NTV, ulusal ve uluslar arası haberler başta olmak üzere, ekonomi,
kültür – sanat, yaşam ve spor konularına odaklanan programlar da yayımlıyor.
KRAL TV – MÜZİK KANALI
Ağustos 1994’te Uzan Grubuna bağlı kurulan Kral TV, deneme yayınlarını
Ağustos 1994’te başlattı. Bir süre paket yayın olarak büyük illerde yayın yapan Kral
TV 1996 yılında düzenli yayına geçti (Çelikcan, 1996, 88). 2008 yılında Doğuş
Yayın Grubu bünyesine katıldı. Türkiye’nin ilk müzik TV kanalı olan Kral TV,
getirdiği yenilikler ve istikrarlı yayın çizgisi ile Türkiye’deki müzik kanallarının
yükselişini tetikledi ve sadece TV dünyasına değil, Türk müzik endüstrisine de yön
verdi.
98
7/24 Türkçe müzik yayını yapan kanal, müzik endüstrisinde görselliğin ve
onu kitlelere taşıyan video klip kavramının da en az müzik kadar önemli olduğunu
vurguladı ve Türkiye’de video odaklı müzik kavramının doğuşuna zemin hazırladı.
Kral TV’nin izleyicisiyle buluşturduğu VJ kavramı, Kral TV ile Türkiye’de popüler
hale geldi.
Kral TV’nin ardından 1995 başında NUMBER ONE TV adlı bir müzik kanalı
yayınlarının bir kısmını MTV Europe’un programlarına, diğer bir kısmını kendi
programlarına ayırarak İstanbul’da deneme yayınına başlamıştır.
CNBC-e – Ekonomi ve eğlence kanalı
Türkiye’nin ilk finans-iş kanalı CNBC-e, hibrid yayın akışıyla da dünyanın en
iyi uygulamalarından biri. CNBC-e, dünyanın bir numaralı ekonomi kanalı CNBC ve
Doğuş Yayın Grubu’nun eğlence kanalı Kanal e’nin işbirliği ile 16 Ekim 2000’de
kuruldu.
CNBC-e’de yayınlar gündüz ve akşam kuşağı olarak ikiye ayrılıyor. Gündüz
kuşağında yayın formatını CNBC Amerika’dan alan kanal, iş dünyasının bilgi
ihtiyacını karşılayan içeriğini uzman kadrosu ve deneyimli muhabirleri ile hazırlıyor.
Ekonomi ve piyasa bilgilerine gerçek zamanlı ulaşma olanağı sağlayan gündüz
kuşağı, piyasaya yön veren profesyonelleri ve bireysel yatırımcıları hedefliyor.
CNBC-e, akşam kuşağında bambaşka bir kimliğe bürünerek bir eğlence
kanalına dönüşüyor. HBO, WB, MGM, Paramount, Buena Vista, Sony Columbia,
Fox gibi TV ve sinema dünyasının devleri ile işbirliği yapan kanal, dünyada izlenme
rekorları kıran ödüllü dizileri, dünyaca ünlü yönetmenlerin filmlerini, önemli
organizasyonları orijinal dillerinde, Türkçe alt yazı ile ekrana getiriyor.
NTV SPOR – Spor Kanalı
Şubat 2010’da karasal yayına geçerek artık her yerden izlenebilen NTV Spor,
17 Mart 2008’de Doğuş Yayın Grubu bünyesinde yayın hayatına başlamıştır. NTV
99
Spor, NTV’nin haber gücünü ve spor yayıncılığındaki birikimini daha geniş bir
zaman dilimi ve spora adanmış bir platformda sporseverlere aktarmak amacıyla
kuruldu.
e2 – Sıradışı eğlence kanalı
Doğuş Yayın Grubu’nun tematik TV kanalı alanında bir diğer atılımı olan e2,
Türk televizyonlarına yeni bir eğlence anlayışı getirme vizyonuyla 4 Aralık 2006’da
kuruldu. NTV ve CNBC-e’nin ardından tematik kanal sayısının arttığı ve rekabetin
yoğunlaştığı bir dönemde yayın hayatına başlayan e2, içeriği ve izleyicisiyle
rakiplerinden ayrışan, sıra dışı, daha niş bir kitleye hitap eden, alışık olmadığımız
karakterleri ekrana getirebilen cesur bir kanal.
Yayın akışında gri bölgeye yerleşmiş anti-kahramanların olduğu bol ödüllü
dizi ve programlara yer veren e2, zekice hazırlanmış içeriğiyle izleyicisini ters
köşeye yatırmak, klişeleri kırmak niyetinde. İzleyicisinin günlük temposunu dikkate
alan e2’de her biri farklı bir içerik sunan 3 ayrı kuşak var:
Gündüz Olunca kuşağı Türkçe dublajla Martha Stewart ve The Ellen
Degeneres Show gibi Amerikan’ın en ünlü şov programlarını, Hava Kararınca, Mad
Men, Dexter ve The Tudors gibi bol ödüllü ve popüler dizileri, Uyku Kaçınca kuşağı
ise The Tonight Show With Jay Leno, Later With Jools Holland ve Conan gibi en
ünlü talk-şov programlarını yayınlıyor.
NBA TV – Türkiye’nin tek basketbol TV kanalı
NBA TV, 1 Ağustos 2004’te Doğuş Yayın Grubu bünyesinde Türkiye’deki
yayınına başlamıştır. NBA TV’de canlı basketbol maçları, NBA’den haberler ve özel
programlar yayımlanıyor. Günde en az bir canlı maçı Türkçe anlatım ve yorumlarla
ekrana getiren NBA TV, dünya basketbolunun en büyük yıldızlarını izleme imkanı
veriyor.
100
TRT MÜZİK – Müzik Kanalı
Devletin resmi televizyonu TRT, tematik kanallar zincirinin son halkası
olarak, 16 Kasım 2009 tarihinde TRT Müzik kanalı yayınına başlamıştır.
Kanalın internet sitesine göre tanımı: TRT Müzik; klip yayıncılığından çok,
kaliteli müzik yayıncılığı konusunda lider olmayı hedeflemiş, eşsiz TRT arşivini
açarak geçmişle bugünün kucaklaşmasına imkan sağlamış, radyo geleneğini
bugünün televizyonlarına taşıyarak izleyiciyi nostalji yolculuğuna çıkarmış,
‘Geçmişten Geleceğe’ uzanan bir kanal olma idealiyle ortaya çıkmış bir tematik
kanaldır.
Türkiye’ye ait müziğin izlerini süren, TSM ve THM ağırlıklı olmak üzere,
Caz’dan, Rock’a, Pop’tan etnik müziklere kadar her türün kaliteli örneğini sunan
TRT Müzik’in hedef kitlesi; orta yaş grubudur. Kanal, bununla birlikte; tüm yaş
grupları içinde müziği talep eden, arayan, bulmaya çalışan ve satın alan gruba yayın
yapmakta olan; “Türkiye’nin Müzik Kanalı”dır
İZ TV
Türkiye’nin ilk tematik belgesel kanalı İZ TV, 2005 yılında, Cüneyt Aral’ın
girişimiyle açıldı. Cüneyt Aral aynı zamanda kanalın Genel yayın yönetmenidir. İZ
TV, Digitürk ve uydudan izlenebiliyor. Sadece belgesel değil; kadın bilgilendirme,
tartışma programları gibi örneklere de yer verilmektedir. Kanal, pahalı yapım
şartlarına sahip olmasına rağmen neredeyse gönüllü çalışmalarla açılmıştır. Estetik
kaygılarının da program seçimlerinde belirleyici olduğunu söyleyen Aral, kendilerini
'bilgi savaşçısı' olarak tanımlamaktadır (Özden, 2006).
(2) RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) 6112 Sayılı Radyo
ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
y) Tematik yayın: Günlük yayın süresinin en az yüzde yetmişini haber,
belgesel, eğitim, ekonomi, kültür, tarih, spor, müzik, sinema, dizi film, pazarlama
101
veya benzeri konularda olmak üzere sadece belli bir türe veya genel izleyici kitlesi
dışında belli bir izleyici kesimini hedef alan programlara ayıran yayını.
i. Genel ve tematik yayın
MADDE 14 – (1) Yayın hizmetlerinde, genel veya tematik içerikli yayın
yapılabilir. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yayın lisansı başvurusu sırasında
yayınlarının türünü Üst Kurula yazılı olarak bildirir. Üst Kurul tarafından bu
kuruluşlara verilecek yayın lisans belgesinde yayının türü açıkça belirtilir.
(2) Yayın hizmetlerinin Üst Kurula bildirilen türde ve seçilen dilde yapılması
zorunludur. Yayın türü talep üzerine Üst Kurulun izniyle değiştirilebilir. Yayın
türünün değiştirilmesine ilişkin şartlar Üst Kurulca belirlenir. Lisans belgesinde
belirtilen türe uygun yayın yapmayan kuruluş yayın lisansı şartlarını ihlâl etmiş
sayılır.
(3) Genel ve tematik içerikli yayın yapan televizyon kuruluşlarının, çocuk
yayınlarında çizgi filmlere yer vermeleri hâlinde, çizgi filmlerin en az yüzde
yirmisinin, diğer çocuk programlarının en az yüzde kırkının Türkçe dilinde üretilmiş
yapım olması ve Türk kültürünü yansıtması zorunludur. Çocuk yayınlarının
yayınlanma saatleri ve sürelerine yönelik istatistiksel veriler ile üretim yerine ilişkin
bilgiler aylık dökümler hâlinde Üst Kurula bildirilir.
(4) Radyo ve televizyon kuruluşları, yayınlarında belirli oran ve saatlerde
Türk halk ve Türk sanat müziği programlarına yer vermek zorundadır. Bu
programların oran ve yayınlanma zamanı ile ilgili esaslar Üst Kurulca belirlenir.
(3) Türkiye’de Tematik Yayıncılığın Gelişimini Etkileyen
Faktörler
Temel başlıklar altında toplanacak olursa, Türkiye’de tematik yayıncılığın
gelişimini etkileyen faktörler şöyle sıralanabilir:
102
- Değişen izleyici profili: 'Bir kültür kanalı' sloganıyla yayına başlayan
Mehtap TV'nin genel yayın yönetmeni Murat Keskin’e göre televizyon izlemeyen
veya her programa dudak bükenlerin arzının sonucunda tematik kanallar son
dönemde artmıştır. Keskin bunu şu şekilde ifa etmektedir: "İzleyici de zamanla
profesyonelleşiyor, eğitim seviyesi yükseldikçe beklentiler de artıyor."
- İnteraktiflik ve çeşitlilik: Technology Channel Kurumsal İlişkiler
Direktörü Ali Fuat Duatepe, tematik kanalların daha interaktif olması ve çeşitliliğinin
fazla olmasından dolayı izleyiciyi gitgide kendisine doğru çektiğini belirtmiştir.
Bu konuda Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Vedat
Demir de tematik kanalların çeşitlilik getirmesinin televizyon yayıncılığının
kalitesinin yükselmesi adına umut vaat ettiğini dile getirmektedir. Demir teknolojinin
gelişmesi ve buna bağlı çeşitliliğin artması hususunda "Karasal vericilere bağlı
önceki teknolojik yapı, sermaye ve gücü elinde tutanlara medya muhtevasını
belirleme ve elinde tutma imkânı veriyordu. Yani gelişen teknolojiler, özellikle uydu
ve buna bağlı dijital teknolojiler, internet ve cep telefonu yayıncılıkta kalite ve
çeşitliliği de artıracak ve bu konuda sesini duyurmada güçlük çekenlerin işini
kolaylaştıracak," demektedir (Cihan Haber Dergisi, 2006).
- Teknolojinin gelişmesi ve bunun sonucunda maliyetlerin düşmesi:
Teknolojideki gelişmeler ve az masraf, çok sayıda kanalın ekranlara inmesini
sağlamıştır. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Vedat Demir’e
göre, daha önce karasal yayıncılık tematik kanallar için riskli ve pahalı bir yatırım
olarak görülmekteydi. “Uydu teknolojilerindeki gelişmeler sebebiyle kablolu
yayınların, dijital platformun hitap ettiği kitlenin arttığını görüyoruz. Yakın gelecekte
de uygulamaya geçecek dijital yayıncılık teknolojileri olduğu söylenebilir." diyen
Demir'e göre ileride frekans sıkıntısı da mesele olmaktan çıkacaktır (Cihan Haber
Dergisi, 2006).
- Reklamverenler açısından avantaj: Her ne kadar bazı kanallar, AGB-
Nielsen ölçümleri neticesinde reklam pastasından büyük pay alamasa da, tematik
103
kanallar reklamverenler açısından avantajlı mecralar olabilmektedir. Business
Channel Genel Yayın Yönetmeni Atilla Yeşilada, bu avanajı şöyle ifade etmektedir:
“Tematik kanallarda çok daha ciddi bir şekilde pazarlama araştırması yapıp o kanalı
kimin izlediğini veya sizin satmak istediğiniz ürün ya da hizmetin hangi izleyici
gurubu tarafından alınabildiğini, izlediği kanalı bularak, çok daha etkin hedefe
yönelik stratejiler geliştirebilirsiniz.” (Cihan Haber Dergisi, 2006)
c. Tematik Yayıncılığın Karşılaştığı Zorluklar
Tematik yayıncılık neredeyse tüm demografilerde kitleye yayın yapmakla
birlikte, geçirdiği süreçte birtakım sorunlarla karşılamıştır ve hala karşılaşmaktadır.
Türkiye’de tematik yayıncılığın karşılaştığı zorlukları aşağıdaki başlıklar altında
toparlamak mümkündür:
(1) AGB Ölçümleri
AGB, Türkiye’deki yayınların reyting ölçümlerini yapan oluşumdur. 2007
yılında Nielsen firması ile birleşmiştir. Türkiye’de TV İzleyici Ölçümü yapmaktadır.
Ölçüm paneli 2500 panel hanesi ile kentli Türkiye nüfusunu temsil etmektedir.
Türkiye'deki televizyon yayınlarının ölçümlerini yapan AGB'de bütün
kanalların izlenme oranları mevcuttur. Yasa gereği kendisi ile anlaşmalı kanalların
reytinglerini açıkladığı halde diğer kanalların reytinglerini “Diğer” kategorisi altında
yayınlamaktadır. Bu nedenle tematik televizyonların büyük kısmı AGB ile anlaşmalı
olmadığı reytingleri bilinmemektedir. Platformların ve devletin desteğini yanında
bulamayan bu kanallar ekranlarda devamlılık şansı bulamamaktadır. Bu durum
tematik yayıncılığın karşılaştığı başka bir zorluğa yani aşağıda açıklandığı gibi,
reklam alma konusunda sorunlara yol açmaktadır.
Technology Channel Kurumsal İlişkiler Direktörü Ali Fuat Duatepe ise
aslında tematik kanalların daha fazla izlenmeye başladığını ama bunun AGB'nin
ölçümüne yansımadığını belirtmektedir. Duatepe bu yüzden tematik kanalların
104
çoğunun medya guruplarının hakimiyeti altında yaşama şansı bulduğunu ya da
sponsor bularak ayakta kalmaya çalıştıklarını söylemektedir.
(2) Reklam Alamama Sorunu
AGB-Nielsen ölçümleri kendisi ile anlaşmalı olmayan kanalların reytinglerini
“Diğer” adı altında yayınladığı için şirket içi kendi yayınlarını yapan kanallar maddi
olarak kendilerini kurtarabilirken, pek çok kanal belirsiz reytingler yüzünden reklam
alamama sıkıntısı yaşamaktadır. Reklam alamama sorunu iki önemli sonuca
götürmektedir: yukarıda değinilen izleyici için temel güdümleyicilerden olan yüksek
kaliteli ve özel içerikte yayın yerine pahalı olmayan, görsel ve teknik açıdan gösteriş
içermeyen yayınlar yapma zorunluluğu ve sponsor bulma sorunu. TVPRO
Televizyon Prodüksiyonları Limitet Şirketi sahiplerinden Cüneyt Aslanoğlu,
televizyoncular olarak AGB'ye muhtaç olduklarını ve çok iyi reklam veren
kuruluşların AGB'nin değerlerini göz önünde tutarak reklam verdiklerini ifade
etmiştir.
(3) Sponsor Bulamama Sorunu
Türkiye’ye ilk tematik belgesel kanalını getiren Coşkun Aral, dünyada
belgeselleri yayınlanmasına rağmen ülkesinin insanları ile çalışmalarını yeterince
paylaşamadığını dile getirmekte ve sponsor bulmanın sorun olduğuna değinmektedir:
"Sponsorlar çok hızlı görsel ve beğenisel getirisi olan programları tercih ediyor."
Gene yukarıda değinilen yüksek yapım maliyetleri gerektiren belgesel yapımları,
sponsor bulamama nedeniyle çok güç şartlar altında yapılmaktadır.
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Vedat Demir’e göre
dünyada tematik kanalların sayısında dünya genelinde son otuz yılda ciddi bir artış
olmasına rağmen, Türkiye’de bu süreç geriden takip ediliyor. Bunun nedenlerine
değinen Demir, en büyük neden olarak bu kanalları besleyecek reklâm pastasının
şimdiye kadar bulunmaması olduğunu belirtmektedir. Bu konuda Demir’e göre
“Reklamveren geçmişte azami seyirciye ulaşacak şekilde yaptığı harcamalarını
105
şimdilerde daha belirli gruplara yönelik planlıyor. Çünkü reklâm maliyetleri çok
pahalı ve hedefi tam olarak tutturmak istiyorlar”.
(4) Platformlara Ücret Ödeme Sorunu
Türkiye hariç birçok yabancı ülkede platformlar kendi bünyelerinde yayın
yapan tematik kanallara belirli bir ücret ödüyor. Ama bu durum Türkiye'de tam tersi
olarak işliyor. Kanallar bu platformlara girebilmek için para ödemek durumunda
kalıyor. Bu durum tematik kanal yöneticilerine göre bu tür kanalların gelişmesinde
ve büyümesinde büyük bir sorun olarak görülüyor.
d. Tematik Yayınlara Getirilen Başlıca Eleştiriler
- Tematik kanalların birbirine dönüşme ihtimali vardır. Eğlence ile haberin bir
arada aktarılması veya haberin içinde magazinin ağırlık kazanması, kanalların
amacını aşan tarzlara kapı açma riskini de arttırmaktadır.
- Hiçbir denetimden geçmeyen özellikle uydu yayıncılığı, şiddet ve cinsellik
içeren, hatta pornografik yayınların da kolaylıkla evlere girmesine zemin
hazırlamaktadır.
- Bu kanalların televizyon yayıncılığının kalitesini artırma ihtimali zayıftır.
- Diğer ulusal kanallarda seviyesiz yayınlar devam ettiği sürece tematik
kanalların yaşama şansı yüksek değildir. Çünkü tematik kanalları besleyecek
unsurlar yoktur.
106
III. MTV [Müzik Televizyonu]
MTV, Music Television, ABD kaynaklı bir müzik ve gençlik kanalıdır;
dünyada 48 ülkede, yerel olarak da 28 ülkede yayın yapmaktadır. Yayınına 1
Ağustos 1981 senesinde başlamıştır. 1987 senesinde ise MTV Europe Avrupa'da
yayın yapmaya başlamıştır. Türkiye'de şu anda MTV Avrupa kablolu TV üzerinden
izlenebilmektedir.
Sadece konser görüntülerinin yer aldığı video kliplerle yayın hayatına
başlayan MTV, bir süre sonra MTV için hazırlanan videolarla da müzik piyasalarının
hareketlenmesine sebep olmuştur. Alt rock ağırlıklı yapan MTV bir süre sonra
benzerlerini üretmeye başlamıştır. Farklı müzik türlerine yönelen müzik kanalları
(1983’te ABD’de CMT [Country Music Television] ve CMC [Cable Music
Television], 1984’te Music Box, 1985’te MTV’nin bir kolu olan VH-1, siyahi
kesime özgü rap kanalı BET [Black Entertainment Television] vb.) yayın hayatına
başlamıştır (Çelikcan, 1996: 87).
Araştırmanın ana konusu olan MTV, yayınladığı video kliplerde ve
programlarda reklamını yaptığı ürünlerle tematik yayıncılıktaki program-reklam
ilişkisini değiştiren kanallardan biri olmuştur. Çelikcan’ın belirttiği gibi, yapılan
araştırmalar MTV’de yayınlanan video kliplerin MTV izleyicilerinin satın alma
kararında etkisi büyüktür. Bunda MTV’nin manipülasyon yapma, ihtiyaç yaratma,
nabız tutma becerisinin yüksekliği yatar. MTV, müzik video klipleri ile bir
albümünün tanıtım ve satışı için etkili bir yol olurken, yıldızlar yaratarak sadece
müzik değil, ürün pazarlaması da yapmakta, programların içerikleri zaman zaman
tümüyle reklam unsurlarıyla dolmaktadır.
MTV Türkiye yerel televizyonu 23 Ekim 2006 tarihinde yayına başlamıştır.
Kanalda Jackass, Dismissed gibi programlar İngilizce ve altyazılı olarak
gösterilmekte olup bunun yanı sıra çekimleri Türkiye'de yapılan yerel programlar da
mevcuttur.
107
A. Genel Bakış
MTV, ilk açıldığında radyo Top 40 mantığı ile müzik videoları
yayınlamaktaydı. Bunlar ilk başlarda konser görüntüleri iken daha sonra MTV için
özel çekilmiş videolar haline geldiler, popülarite kazanmak isteyen şarkıcı ve
yönetmenler bu yola başvuruyorlardı.
MTV’nin geçmişine yönelik, büyük plak şirketleri ve ulusal reklamcılarla
aynı anda ittifak kurma konusunda giderek artan başarılı çabalarına ilişkin üç safha
tanımlanabilir: Birinci safhada (kabaca 1981-1983), görsel olarak çağrışımcı kliplere
olarak ihtiyaç, İngiltere’de yapılan promosyon amaçlı video kliplere vurgu
yapılmasına yol açtı. O zamanın baskın pop formu “New Pop” idi. Bunun sonucu
olarak, bu periyotta MTV ağırlıklı olarak İngiliz sint-pop akını ile tanımlanmaktaydı
(Goodwin, 1992: 132).
O zamanın Programlama Müdür yardımcısı Pittman’a göre, MTV ile
yapmayı amaçladıkları şey, mevcut teknolojileri kullanarak yeni bir form yaratmaktı
(Goodwin, 1992: 133). Bu dönemde MTV’nin programları ağırlıklı olarak “konser
özel programları” ile röportajlar ve müzik ile ilgili filmlerdi.
Bu dönemde MTV tarihine damga vuran gelişmeler şunlardı:
- Performans videoları ve birkaç röportaj ve konser özel programları
- Program bölümlemesi olmadan sürekli “akış”
- New Pop akımı
MTV’nin açılışından itibaren ilk on yedi ayında izleyici ve sektör üzerindeki
etkisi çok düşüktür ve MTV’nin gerçek varlığı, gerek önemsel gerekse toplumsal
büyük bir değişimin yaşandığı 1983 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır
(Goodwin, 1992: 135).
MTV’nin ikinci safhası (1983-1985) hem müzik hem de programcılık
anlamında bir kaymaya tanık oldu. New Pop akımı artık itibar kaybederken MTV
108
Amerika’nın ana banliyölerinden orta batı şehir ve kasabalarına doğru genişledi ve
bu yeni demografik kitlenin rockçı müzik zevkine hitap edecek bir müzik türüne
yönelmesi gerekti. Bu faktörler MTV’nin heavy metal müzik döneminin önünü açtı.
Goodwin’in araştırmasından özetle (1992: 135-136), bu dönemde MTV
tarihine damga vuracak gelişmeler şunlardı:
- MTV altı büyük plak şirketiyle özel anlaşmalar imzalayarak rakiplerine
ekonomik olarak karşı savaş açtı.
- Programcılık anlamında, sürekli “akış” tan özel program slotlarına geçiş
başlamıştır.
- Performans kliplerinin sayısı azaldı.
- Heavy metal
- 1985 Ağustos’unda MTV’yi yaratan Warner-Amex konsorsiyumu MTV
Networks’ü Viacom’a sattı.
MTV’nin üçüncü safhası (1986’dan bugüne) genişleyen bir müzikal kapsamı
ve daha geleneksel bir tele-görsel programcılığa doğru hızlı bir geçişi temsil
etmektedir. Şubat 1985’te heavy metal kliplere son verildiği duyuruldu; bu durum
reytinglerin düşmesine ve ağda krize yol açtı. Üçüncü safha bu krizden doğdu.
Bu döneme damga vuran gelişmeler:
- Heavy metale geri dönüldü
- Bazı “yolu yarılamış” sanatçılar, MTV Networks’ün daha yüksek yaş
grubuna hitap eden video klipler yayınlayan VH1 kanalına geçti.
- Genel müdür Pittman Ağustos 1986’da görevinden ayrılmış ve onun
yokluğu ile bağlantılı iki trend (dar alana yayılmanın azalması ve daha fazla ayrılmış
program slotları) meydana gelmiştir (Goodwin, 1992: 136-37).
Robert Altman’a göre televizyon metninin ses kısmı, temelde günlük yaşamın
“ev içi akışını” bölmek ve dikkatimizi televizyon ekranına yöneltmek için
tasarlanmaktadır.
109
Daha sonraları 92’de MTV Film Ödülleri dağıtılmaya başlandı. Ayrıca her
sene Avustralya'da, Asya'da ve Avrupa'da ayrıca ödül törenleri düzenlenmekte ve
bunlar MTV'nin yerel kanallarında yayınlanmaktadır.
B. Misyonu ve Vizyonu
MTV’nin vizyonu “Daima Genç olmak” ve misyonu “hedef kitlesiyle onların
müzik tutkularını ateşleyecek ve başka hiçbir yerde bulamayacakları yepyeni, onlara
dair ve risk alan eğlence türüyle akıllarını çelecek şekilde iletişime geçmek” olarak
belirtilmektedir (Temporal, 2008: 89). MTV’nin 2004’e kadar izlediği kurumsal
değerler/kişilik özellikleri, “yenilik, interaktiflik, eğlence, mizah, müzik otoritesi,
ilham verici, dost, uyarıcı, tuhaflık katsayısı, günlük dil”dir. Ancak bu marka
değerlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir (Temporal, 2008: 91).
C. Dönemleri
MTV, 3 dönemde ele alınabilir: 1981-1989 [Başlangıç periyodu]; 1990-1999
[Güçlenme Periyodu]; 2000’ler [Dönüşüm Periyodu]
1. 1981-1989 BAŞLANGIÇ DÖNEMİ
MTV’nin başlangıç dönemini en çok video klipler arası kararan ekranlar,
yaratıcı tanıtım spotları ve kendini tanımaya çalışan bir kanal görünümü karakterize
eder. Müzik programları ağırlıkta olmakla birlikte, komedi dizileri, yarışmalar gibi az
sayıda olsa da mevcuttur.
1981
MTV, 1 Ağustos’ta Buggles grubunun “Video Killed the Radio Star” klibi ile
yayınına başlamıştır. Zamanla müzik pazarını yeniden şekillendirdi ve gençlik
kültürünün bir sembolü oldu. MTV’nin ilk VJ’leri Nina Blackwood, Mark Goodman,
Alan Hunter, J.J. Jackson ve Martha Quinn’dir. Kanal ilk yılını 2.1 milyon abonelik
ile bitirdi.
110
MTV’nin tarihine ilişkin, Ayşe Kalay’ın, “Müziğin Görselliği” adlı eserinde
Hürriyet yazarı Ezgi Başaran’ın 13 Ağustos 2006 tarihli ‘Hep Ergen Kalmak İsteyen
Televizyon MTV’ yazısından yaptığı alıntıya göre, MTV 1 Ağustos 1981 tarihinde
gece yarısı saat 12.01’i gösterirken ABD’nin New Jersey kentinde kablolu kanalda
yayına başlamıştır. MTV’de ilk sorun yayınlanacak yeterli klibin olmamasıydı.
Yayını doldurmak için konser kayıtları kullanılıyordu. İkinci sorun kablolu yayının
yeterince yaygın olmamasıydı. Ancak böyle bir kanalın varlığını bilen ve bir yerlerde
izlemiş olan gençler ailelerine baskı yaparak kablolu yayına üye olmalarını
sağladılar. Bu şekilde MTV’nin büyük kitleler tarafından izlenmesi, plak şirketlerinin
sanatçılarına klip çekmek için bütçe ayırmasını sağladı. David Fincher, Michel
Gondry, Spike Jonze ve Steven Soderberg gibi günümüzün ünlü yönetmenleri
piyasaya MTV için klip çekerek atıldı.
Daha az bilinen ikinci video Pat Benatar’ın “You Better Run” şarkısıydı.
Kanal ilk açıldığında, kuzey New Jersey’de tek bir kablo sistemiyle sadece birkaç bin
kişiye yayın yapmaktaydı. Videolar arasındaki geçişlerde görevli video cihazına yeni
bir kaset takana kadar ekran kararmaktaydı.
1982
1 Mart 1982’de "I Want My MTV" reklam kampanyası başlamıştır ve
kampanya çerçevesinde çekilen reklamlarda dönemin ünlü yıldızları Pete
Townshend, Stevie Nicks, Mick Jagger, Adam Ant, Pat Benatar, the Police ve David
Bowie rol aldı. MTV logosu son şeklini aldı ve MTV’nin klasiği olan aya MTV
bayrağı diken astronotlu tanıtım klibi yayınlanmaya başlamıştır ve yıllar boyu
ekranların en uzun süren TV görüntülerinden biri olarak hafızalarda yer etti.
Michael Jackson'ın "Beat It" şarkısı Mart ayında yapılan gala ile dünyaya
tanıtıldı ve kanalın yayınladığı ilk Afro-Amerikan sanatçı video klibi oldu. Aralık
ayında, Jackson 14 dakikalık “Thriller” filmini yayınladı. Herhangi bir plak şirketine
bağlı olmayan gruplara yönelik haftalık bir video yarışması olan “The Basement
111
Tapes” ilk galibi Rail isimli Seattle’lı bir rock 4’lüsüne EMI ile 100.000 Dolarlık bir
anlaşmanın kapısını açtı.
1983
“Billie Jean” renk bariyerini kırdı. O tarihe kadar yapımcılar siyahi artistlerin
müzik videolarını kanalda yayınlamak için yeterince “rock” bulmuyorlardı. Michael
Jackson’ın ikonlaşmış videosu “Billie Jean” (ve ayak parmakları üzeirnde öne
eğildiği sahne) bu düşüncenin kırılmasına yardım etti ve daha sonraları Billy
Ocean’ın “Get Out of My Dreams (And Into My Car)” ve Lionel Richie’nin “All
Night Long"ve Eddie Murphy’nin “Party All The Time” gibi şarkıları gibi siyahi
artistlerin yaptığı, o zamanın ruhunu şekillendiren diğer pek çok müzik videosunun
yayınlanmasına kapı açtı.
1984
"Top 20 Video Countdown" yayına başlamıştır. Eylül’de ilk MTV Video
Music Awards düzenlendi. İlk sunucular Bette Midler ve Dan Aykroyd idi. Her ne
kadar VMA asla Grammy kadar saygın olamasa da, ona isyankar bir rakip olarak
müzik marketine canlılık getiriyordu (Kalay). Kalay’ın eserinde belirttiği gibi
MTV’de yayınlanacak klibin mümkün olduğunca dikkat çekici, değişik olması
gerekiyordu. Örneğin Madonna* Like A Virgin parçası için çektiği klipte gelinlik
* Kellner’ın makalesinin açıkladığı üzere, Madonna’nın ilk olarak Reganizm döneminde doğup, ikonlaşma
sürecine geçmesinde MTV’nin payı büyüktür. Zira Kellner’ın belirttiğine göre, “…ortaya çıkışı MTV’nin moda çılgınlığı, yoğun pazarlama ve promosyon çalışmalarıyla ortak işleyen dramatik imaj üretiminin dorukta olduğu döneme denk düşüyor”du. Madonna ikonlaşma sürecinde günümüzdeki Halkla İlişkiler uygulamalarından bolca yararlanmaktaydı. Bu çalışmalar arasında, ciddi bir promosyon ve imaj çalışmasıyla zamanın ötesince video klipler çekerek adından söz ettirmek, 10’lu yaşlarını süren kızlar için idolleştirilmek (Kellner bu kesime “the Madonna wanna-bes” adını verir) ve “materyalist ve tüketici-yönelimli 1980’ler etosunu cisimleştirmek” (Material Girl) de bulunuyordu. Kellner’e göre, Madonna, kitlesel bir alıcıyı etkilemeye yönelik bilinçli imaj üreten MTV müzik-video yıldızlarının ilklerindendi. MTV, Madonna’yı geniş kitlelere sunarak Madonna’nın ikonlaşmasını sağlarken Madonna da MTV’yi “imaj kültürü” ile tanıştırarak yayıncılığını şekillendirmesini sağladı. Böylece Her iki taraf için de çift yönlü bir başarı elde edilmiştir. Madonna’nın yukarıda değinilen erken dönem 10’lu yaşlarını süren kızlara yönelik video klipleri, “daha sonraları, konserlerindeki ırklararası seks ve multikültürel “aile” imajlarıyla, siyahi, “Hispanic” ve azınlık alıcılara yöneldi. Videoları daha kompleks ve politik oldukça, gay ve lezbiyen, aynı şekilde feminist ve akademik çevrelere de ulaştı” (örneğin, “Like a prayer”, “Express yourself”, “Vogue” vd.) 1984 yılında ilk kez yapılan Video Müzik ödülleri töreninde gelinlikle çıkan ve performansını bu gelinlikle yaparken seyircilere jartiyerini ve külotunu göstererek tarihe geçen Madonna’yı, 1999’da sahneye popo kısmı kesik pantolonla çıkan Prince takip etti.
112
giyerek bekaret konusundaki sıradışı fikirlerini izleyicilerle paylaşmıştı. Bu sene ilk
kez düzenlenen MTV Müzik Ödülleri Gecesi’nde de sahneye aynı gelinlikle çıkmış,
fakat performansı sırasında seyirciye eteğinin altındaki siyah jartiyer ve külotunu
göstererek MTV tarihine geçmişti.(Kalay). İlk VMA’nin en büyük kazananı “Rockit”
şarkısıyla beş ödül kazanan Herbie Hancock olmuş, onu “Thriller” videosu ile üç
ödül kazanan Michael Jackson izlemiştir. “Yılın Videosu”, ”You Might Think”
videoları ile “The Cars adlı gruba gitmiştir; klip özellikle solist Ric Ocasek’in sinek
görünümüne büründüğü sahne ile dikkat çekmekteydi. VMAlar MTV’nin müzik
sektöründe etkili bir güç olmak için ivme kazandığının göstergesiydi. Gene bu sene
MTV, Prince’in “Purple Rain” adlı filminin galasını yayınladı.
1985
MTV, Kuzey Londra’da birlikte yaşayan birbirlerinden çok farklı dört
üniversiteli oda arkadaşının yaşadıklarını anlatan absürd İngiliz sit-com dizisi “The
Young Ones” ile ilk komedi dizisini yayınlamış oldu. Programın başarısı, MTV’yi
aralarında Adam Sandler, Chris Rock, Ben Stiller, Jon Stewart ve Bill Bellamy gibi
komedi oyuncularını desteklemeye itti. MTV Philadelphia’da ve Londra’da
gerçekleşen 17 saatlik Live Aid konserini yayınlayarak güvenli cinselliği teşvik eden
tanıtımlar yayınlayan ilk TV ağı oldu.
1986
İlk izleyici istekleriyle klip yayınlanan program "Dial MTV," yayına girdi.
"Downtown" Julie Brown VJ’leri arasına girdi. MTV, Sağlık ve İnsani Hizmetler
Bakanlığınca oluşturulan uyuşturucu karşıtı “Just Say No” kampanyasını yayınladı.
O yılın sonlarına doğru kanal kendi kamu hizmeti kampanyası olan “Rock Against
Drug” kampanyasını başlattı; bu kampanya izleyicileri sosyal programcılığa
yöneltmek ve bağlamak için atılan pek çok adımın ilk basamağı oldu.
10 Mart 1986’da MTV klasiklerinden olan “120 Minutes” yayına başlamıştır.
120 Minutes, indie, college rock, lo-fi, ceya genel olarak grunge’ın kökenleri olarak
yorumlanabilecek 1980’lerin yeni filizlenen “yer altı” rock sahnesine önemli bir bakş
113
sağlamaktaydı. MTV’nin bir noktada insanların başlangıçta düşündüğünden daha
fazla alana parmak bastığını göstermiştir. Program 2000 yılında sona ermiş, 2001
yılında MTV2’de yeniden yayına başlamış ancak 2003 yılında yayına tamamen son
verilmiştir.
1987
İlklerin yılı oldu: “Week in Rock”, müzik, moda ve pop kültür alanında en
son haberlerin yayınlandığı program olarak yayına başlamıştır ve MTV’nin Haber
bölümü olan MTV News’un doğuşunu müjdeledi. Colin Quinn’in sunumuyla pop
alanında önemsiz bilgilerin yer aldığı “Remote Control” yayına girdi; Adam Sandler
sık sık ekranda görünmeye başlamıştır. MTV Avrupa açıldı ve kıtanın 24 saat müzik
videosu yayınlayan ilk kanalı oldu. MTV, Musician for Life’tan AIDS’e karşı
farkındalık kampanyasını ilk yayınlayan kanal oldu.
1988
Eski Rolling Stone editörü Kurt Loder, MTV News’in baş haber sunuculuğa
getirildi. Kanal oy verenlerin teşvik edilmesine yönelik ilk kampanyalarını yayına
soktu. Kanalın, Telemundo ağında yayınlanan ve sunuculuğunu Daisy Fuentes ile
Eddie Trucco’nun yaptığı, haftada bir saatlik İspanyolca versiyonu “MTV
Internacional” yayına girdi. MTV, Avrupa, Japonya ve Avustralya’daki başlı
şirketleri yoluyla George Michael’ın Faith turnesi için ilk global tanıtımını başlattı.
"Yo! MTV Raps" yayına başlamıştır.
1988 yılında MTV iki klasik programcılık yapısına döndü: Birincisi, her gün
farklı zaman dilimlerinde farklı tür müziklere ayrılmış program uygulaması olan Gün
Bölümlendirme, diğeri ise her gün aynı zaman diliminde aynı programın verildiği
“Program için kesin zaman dilimleri (Stripping)” yapısı. Bu iki kavram MTV’nin
günlük program akışının daha kolay öngörülebilir olmasını sağladı.
114
1989
Madonna'nın "Like a Prayer" videosu kanalda ilk kez yayınlandı. "MTV
Rockumentary" yayına başlamıştır MTV News çerçevesinde yayınlanan Ace ödüllü
seride, R.E.M., Aerosmith, Michael Jackson, Madonna, the B-52's, Bruce
Springsteen ve daha pek çok yıldızın hayatları anlatılmaktaydı. MTV, müziği
1980’lerin olayları ile bağantılandıran bir belgesel olan “Decade” programı ile ilk
Peabody Ödülünü kazandı. Aralarında Cindy Crawford’Un da bulunduğu
sunucularıyla "House of Style" yayına başlamıştır.
Bu sene ilk kez artık MTV’nin kült programlarından biri olan MTV
Unplugged yayınlanmaya başlamıştır. “Akustik”e yeni, havalı, alternatif bir kelime
olarak ortaya çıkan Unplugged konsepti, sanatçılara tamamen doğal ve hiçbir
elektorink alet olmadan parçalarını yorumlama imkanı veriyordu. Unplugged konser
yapan şarkıcılar arasında Nirvana, LL Cool J, Eric Clapton (ki daha sonra bu konser
kayıtları Audio CD olarak çıkartılarak MTV tarihindeki en büyük başarıya imza attı),
Alanis Morissette sayılabilir. Nirvana solisti Kurt Cobain’in Unplugged konseri de
MTV’nin unutulmaz Unplugged konserleri arasındadır.
İkonlar: Madonna, Michael Jackson, Prince, Queen, Duran Duran
2. 1990-1999 GÜÇLENME DÖNEMİ
Seksenler sona erdiğinde, MTV kendini Seattle’lı grunge grupları olan
Nirvana ve Pearl Jam gibi 1990’ların yeni müzik gruplarına ve tarzlarına adapte etti.
Kanal artık salt video yayınlamanın ötesine geçerek Beavis and Butthead, The Real
World, ve Unplugged gibi hit programlara imza attı. Sosyal sorumluluk
kampanyaları bu periyodun dikkat çekici unsurlarındandır.
1990
MTV News’den "Sex in the '90s", Pauly Shore’un başrolünde olduğu komedi
dizisi "Totally Pauly," ve "The Ben Stiller Show" yayına başlamıştır. MTV Avrupa,
İsrail, Çekoslavakya, Polonya ve Kenya’ya ulaştı. MTV Brezilya 24 saat Portekizce
115
yayınına başlamıştır ve Brezilyalı ve uluslar arası sanatçıların müzik videolarına
ağırlık verdi.
1991
“Liquid Television” ile animasyon programları başlamıştır ve “Beavis and
Butt-Head" (1993), "Daria" (1997) ve "Celebrity Deathmatch" (1998) gibi
animasyon dizilere kapı açtı. Nirvana'nın “Smells Like Teen Spirit" videosu ilk kez
gösterildi. Kanalda canlı telefon bağlantılı "Rock Line on MTV" programı başlarken,
"MTV Unplugged" programı LL Cool J, MC Lyte, De La Soul ve A Tribe Called
Quest ile ilk akustik rap konserlerine imza attı. MTV Avrupa Rusya’ya ulaşarak bu
ülkede 24 saat yayın yapan ilk Sovyet dışı kanal oldu. Bu sene dünya çapında canlı
bir AIDS farkındalık kampanyası olan "Respect Yourself, Protect Yourself"
başlatıldı.
1992
Eric Clapton’lı "MTV Unplugged" yayınlandı ve ardından çıkan CD yılın
albümü kategorisinde Grammy ödülünün sahibi oldu ve 10 milyon kopya satarak
platin albüm ödülü aldı. Realite Şov “The Real World” ilk sezonuna başlamıştır.
MTV’nin sinema ödülleri olan MTV Movie Awards verilmeye başlamıştır.
MTV, “Choose or Lose” kampanyasını başlatarak politik bir aktör oldu ve
başkanlık kampanyasının yapıldığı yıl izleyicilerini politika ile ilgilenmeye teşvik
etti. Başkan Adayı Bill Clinton izleyicilerle bir belediye oturumunda izleyicilere
konuşmuştur. Kurt Loder adaylardan Ross Perot ile görüşme yaparken, MTV News
sunucusu Tabitha Soren, Başkan George H.W. Bush ile görüşmüştür. Daha sonra
seçimle ilgili yaptığı haberlerden dolayı Peabody ödülünü alan Soren, Wisconsin’e
giden buharlı bir trende Bush ile pek de sıcak geçmeyen bir görüşme yapmıştır.
Aynı yıl, MTV, Rocked the Vote isimli program çerçevesinde, adayları yeni
nesil seçmenlerle bir araya getirmiş ve yeni kuşak seçmenlerin soru sormaları
sağladı. Rock the Vote, başkan adayı Bill Clinton’ın canlı bir görüşmede MTV
116
kitlesinin sorularını yanıtlamayı seçmesiyle saygın bir nitelik kazanmıştır.
Kritiklerce, Bill Clinton’ın başkan seçilmesinde MTV’nin sağladığı bu forumun çok
etkili olduğu dile getirilmektedir. Aynı teklif götürülen George Bush ile teklifi kabul
etmemiştir.
1992’de Müzik Videoları Üretim Derneği’nin baskısı sonucu, MTV
yönetmenlerin adını vermeye başlamıştır. Sonuçta izleyiciler Spike Jonze, Michel
Gondry ve David Fincher gibi tümü reklam ve müzik videosu yönetmeni olarak yola
başlayıp uzun metrajlı sinema yönetmeni olarak isim yapan ünlüleri tanımaya
başlamıştır. Bunun ardından “sanat videoları” geldi. Bu videolar, kanalı o zamana
kadar dolduran standart “grup performans videoları”ndan veya “grubun şarkısını
etraflarında kızlarla icra ettiği” video kliplere bir veda anlamına geliyordu. Bu sene
Jonze’un Beastie Boys şarkısı “Sabotage”a veya Gondry’nin Foo Fighters için
çektiği sürrealist “Everlong” klipleri konuşuldu. Bu videolar bu kliplerin öncüsü olan
John Landis’in Michael Jackson’a çektiği “Thriller” videosu gibi gibi epik, kısa film
duygusu veren çalışmalardı ve müzik videosunun benzersiz bir sanat formu olduğunu
ve bazen şarkının kendisinden bile daha çok akılda kaldığını kanıtlamaktaydı.
1993
Başkan Bill Clinton "MTV Rock'n'Roll Inaugaral Ball" programına katıldı ve
saksofonuyla şov yaptı. MTV, hoşgörüsüzlüğe karşı, kısmen Los Angeles’ta
başlayan ırkçı ayaklanmadan harekete geçerek “Free Your Mind” başlıklı bir yıl
süren bir kampanya başlattı. Kampanya South Central L.A.’deki isyanlaraı
derinlemesine araştıran 30 dakikalık “Straight From the Hood” programıyla
başlatıldı. MTV Latin Amerika üç farklı bölgeye göre 24 saat İspanyol yayın yaparak
açıldı."Beavis and Butt-Head", "MTV Beach House", "The Jon Stewart Show"
programları başlamıştır.
1994
“The Real World” programının üçüncü sezonunda ilk kez eşcinsel bir konuk
(Pedro Zamora) HIV ile nasıl başa çıktığını kamu ile paylaştı. Sezon sona erdikten
117
kısa süre sonra Zamora hastalığa yakalandı. Kurt Cobain’in ölümüyle MTV’de yas
ilan edildi ve fanlarla bir program yapıldı. Michael Jackson ve Lisa Marie Presley
MTV Video Müzik Ödüllerinde öpüştüler. Led Zeppelin’den Jimmy Page ve Robert
Plant “Unledded” projesi için yeniden bir araya geldi. Bu arada “The Eagles: Hell
Freezes Over” projesi grubun üyeleri olan Glenn Frey, Don Henley, Don Felder, Joe
Walsh ve Timothy B. Schmit’i yeniden bir araya getirdi. Tom Jones, Berlin
Brandenburg Gate’ten canlı yapılan ilk MTV Avrupa Müzik Ödüllerinin açılışında
sunuculuk yaptı.
1995
MTV altıncı ve yedinci uluslararası ağları olan MTV Mandarin (Tayvan, Çin,
Singapur ve Hong Kong’taki Çinli izleyicilere yönelik) ve MTV Güneydoğu Asya
(Endonezya, Hindistan, Filipinler, Hong Kong ve Singapur’daki izleyicilere göe
uyarlanmış 24 saat İngilizce yayın yapan kanal) ağlarına kavuştu. "The Real World",
Londra’ya taşındı. MTV Books, çok satan "Real Real World" ve "MTV's Beavis and
Butt-Head: This Book Sucks" ile yayın hayatına başlamıştır. MTV.com’un açılması
ile kanal dijital çağa geçti.
1996
MTV Productions, MTV Films markası altında "Joe's Apartment" filmi ile
beyaz perdeye giriş yaptı. MTV’nin büyük ilgi gören bir kısa filminden yola çıkan
ilk MTV Films projesinde, pislik içindeki apartman dairesinde hamamböceklerinin
ortasında yaşayan Joe’nun (Jerry O’Donnel) yaşadıkları konu ediliyordu. MTV
Films’in uzun metrajlı filmi "Beavis and Butt-Head Do America" yayınlandı ve tüm
dünyada 70 milyon doları aşkın hasılat yaptı. MTV2 açılarak Amerika kablolu
yayınları arasındaki yerini aldı. Hindistan’da MTV India Hintçe ve İngilizce
dillerinde 24 saat yayına başlamıştır. Gecenin geç saatlerinde aşk, cinsellik ve daha
bir çok konuyu ele alan "Loveline" yayına başlamıştır.
118
1997
MTV stüdyosunu Times Meydanı’na taşıdı ve “Total Request Live” (kısa adı
TRL) isimli kült MTV programının selefi olan “MTV Live” yayına başlamıştır.
Animasyon dizi Daria ile “Headbanger’s Ball” programı yayınlanmaya başlamıştır.
Uluslararası alanda, MTV yerel programları ile Birleşik Krallık ve İrlanda’ya, Kuzey
ülkelerine, İtalya’ya, Almanya’ya ve Avustralya’ya ulaştı. “Live From the 10 Spot”
Rolling Stones ile yayın hayatına başlamıştır. Puff Daddy ve Sting, öldürülen rap
şarkıcısı Notorious B.I.G. anısına Video Müzik Ödüllerinde birlikte “I’ll Be Missing
You” şarkısını söyledi.
1998
Şiddete karşı yapılan "Fight for Your Rights: Take a Stand Against Violence"
kampanyası Emmy Ödülü aldı. MTV Avrupa, UNAIDS ve the World Bank ile
birlikte “Staying Alive” adlı bir belgesel yayınladı; sunuculuğunu George Michael’ın
yaptığı yarım saatlik belgesel, altı farklı ülkeden ve tümü HIV virüsü taşıyan veya
AIDS hastalığına yakalanmış altı gencin deneyimlerine odaklanmaktaydı. Bu sene
“TRL” çılgınlığı başlamıştır. Sunuculuğunu Carson Daly’nin yaptığı program, canlı
stüdyo izleyicilerini, sokaktaki izleyiciler ile röportajları ve İnternet üzerinden gelen
yorumları birleştirdi. Backstreet Boys grubunu “TRL” fanları, pop grubu programa
geldiğinde MTV stüdyosunun dışında Times Meydanı’na akın etti.
1999
“Livin’ La Vida Loca” şarkısı “TRL” listesinin tepesine çıktıktan sonra Ricky
Martin’in popülaritesi bir anda yükseldi. MTV Hits kanalı yayına başlamıştır. MTV
Films "Election", "Varsity Blues" ve "The Wood" ile bu alandaki iddiasını
sağlamlaştırdı. Başrollerinde Reese Witherspoon ve Matthew Broderick’in olduğu
“Election” Oscar ve Altın Küre ödüllerinde çeşitli dallarda aday oldu. Yarışmacıların
İnternet üzerinden katıldığı, müzik bilgi yarışması “WebRIOT’ yayınlanmaya
başlamıştır. “FLY 2K” yarışmasının kazananları Universal Müzik Şirketi grubu 98
Degrees ile birlikte Roma, Paris ve Londra’ya uçuş hakkı kazandı.
119
İkonlar: Vanilla Ice, MC Hammer, Sinead O’Connor, Nirvana, Pearl Jam,
Take That, Spice Girls, Britney Spears, Christina Aguilera, Backstreet Boys, N’sync
3. 2000-2011 DÖNÜŞÜM DÖNEMİ
MTV’nin 90’ların ikinci yarısında başlayan müzikten uzaklaşma süreci hız
kazanmıştır. Realite Şovlar, ünlülerin hayatına odaklanan programlar ve çöpçatanlık
yarışmaları birbirine ardına başlarken, müzik yayınları artık iyice azalmış ve MTV
VJ’siz dönemine girmiştir. Bu dönem MTV’nin logosundan “Music Television”
yazısını atmasıyla Müzik Televizyonu kimliği artık tamamen sona ermiştir.
2000
Britney Spears, Video Müzik Ödüllerinde gerçekleştirdiği "Oops . . . I Did It
Again" performansıyla artık bir “teen-pop” kraliçesi olmadığını gösterdi. Johnny
Knoxville ve Bam Margera’nın akla hayale gelmeyecek akrobatik numaralar ve
tehlikeli gösteriler sergiledikleri haftalık komedi programı “Jackass” başlamıştır. Çok
kısa sürede MTV’nin hitlerinden biri haline gelen program, bünyesinden “Wildboyz”
ve “Viva La Bam” adlı, orijinal Jackass’ten türetilen iki program daha çıkardı. MTV
Fransa’ya, Polonya’ya, Hollanda’ya ve İspanya’ya ulaştı.
2001
Şiddete karşı "Fight for Your Rights: Take a Stand Against Discrimination"
kampanyası başlamıştır ve MTV ilk programda 1998 yılında işlenen eşcinsel
üniversite öğrenisi Matthew Shepard cinayetinin araştırıldığı “Anatomy of a Hate
Crime” filmini yayınladı. 17 saat süreyle MTV yayın akışını boşaltarak nefret
suçlarının kurbanlarının listesini yayınladı. MTV Networks International, Levi's
Jeans ve YouthAIDS ile birlikte, Cape Town, Güney Afrika ve Seattle’da HIV/AIDS
farkındalığını arttırmayı amaçlayaniki Staying Alive konseri düzenledi. Konserde
sahne alanlar arasında Alicia Keys, Missy Elliott ve Dave Matthews gibi isimler
bulunuyordu.
120
2002
"The Osbournes" başlamıştır ve başarılı bir realite şov örneği oldu; program
metal müziğin efsane ismi Ozzy Osborne’un karısı Sharon ve çocukları Kelly ve
Jack ile günlük yaşamları ekrana taşındı. Bu program prime-time Emmy Ödülü
kazandı. MTV Films prodüksiyonu "Jackass: The Movie" tüm dünyada 80 milyon
dolar hasılat yaptı. MTV2, Strokes grubu ile 2 Milyar Dolarlık bir konser dizisi
başlattı. Singapur, Romanya ve Japonya’da ödül törenleri yayınlanmaya başlamıştır.
MTV Video Müzik Ödülleri Latin Amerika Miami’de izleyici ile buluştu. Daha
geniş izleyici kitlesine yönelik MTV Live İsveç’ta yayınlanmaya başlamıştır.
2003
New York’ta yapılan Video Müzik Ödülleri’nde, Madonna şarkısını söyledi
ve Britney Spears ile Christina Aguilera’yı dudaklarından öperek tüm dünyada yankı
uyandırdı. Bu sene, ölmüş, efsanevi rapçi Tupac Shakur’un dönemi ve yaşamının
kendi ağzından anlatıldığı MTV Films prodüksiyonu “Tupac Resurrection”
yayınlandı. Film en iyi belgesel dalında Oscar adayı oldu. Yeni evliler Jessica
Simpson ve Nick Lachey’in realite şovu “Newlyweds” ile Ashlee Simpson'ın müzik
kariyerine başlama sürecini anlatan Ashlee Simpson Show realite şov dizisi
başlamıştır. MTV2’de alternatifrock sahnesine yönelik “Subterrenean” ve Hip-hop
müziğine yönelik “Sucker Free Sunday” programları başlamıştır.
2004
MTV, 2004 yılı başkanlık seçimleri için 20 milyon genç seçmeni oy vermeye
teşvik etmek için “20 Million Loud” kampanyasını başlattı. Hedef beklentileri aştı ve
o sene yaşları 18 ile 30 arasında olan 22 milyon oy vermek için kaydoldu. Kampüste,
mtvU canlı yayın, internet üzerinden yayın ve kablosuz ağ yoluyla yayınına
başlamıştır ve üniversite kesimine yönelik programcılığa odaklandı. Kanalda Bill
Gates, Sting, Jesse Jackson ve Sen. John McCain, R-Ariz gibi ikonların bir
günlüğüne sınıflara girip konuk konuşmacı olarak ders verdiği Emmy Ödüllü “Stand
In” programı yayınlanmaya başlamıştır. Kanal ayrıca Darfur, Sudan’daki soykırıma
121
son verilmesine yönelik bir kampanya başlattı. “Napoleon Dynamit” gişede 36
milyon dolar hasılat yaptı. “Laguna Beach” realite şov dizisi başlamıştır.
2005
MTV, Verizon ve Amp'd Mobile ile mobil dünyaya adım attı. MTV
Overdrive, mtvU Über ve MTV World yayına başlamıştır. "Murderball" en iyi
doküman kategorisinde Oscar adayı oldu ve “Hustle & Flow”, "It's Hard Out Here
for a Pimp" sarkısıyla en iyi özgün şarkı dalında Oscar’ın sahibi oldu. Terence
Howard en iyi erkek oyuncu kategorisinde adaylık kazandı. Bill & Melinda Gates
Foundation ve think MTV ortaklığı sonucu "think: Education" kampanyası
başlatılmış ve liseden mezun olup üniversite, iş hayatı ve vatandaşlık
sorumluluklarına hazırlanma gerekliliğini vurgulamak için tüm MTV platformları
kullanılmıştır.
2005'te ayrıca dadaist komedi programı Wonder Showzen gösterilmiştir.
Programda, susam sokağı, gibi çocuk programlarının formatında kuklalar ve çizgi
filmler kullanılsa da program içeriği oldukça yetişkinlere yöneliktir. Programın
parodileri, kültür, siyaset, din gibi ciddi konuları ele alan kara komedilerdir.
2006
MTV Networks Müzik Grubu, orijinal ve özel programlar, abonelikler ve 18
türde 110.000 sanatçıdan 2 milyonu aşkın şarkıya erişim imkanının bulunduğu dijital
müzik servisi Urge’ü tanıttı. Katrina Kasırgası’nın yaralarını sarmak üzere, MTV
Alternatif bir Spring Break programı düzenledi ve United Way ile ortaklık yaparak
100 öğrenciyi yenin yapılanma çabalarına yardım etmek üzere kasırganın vurduğu
Florida’nın batı kıyılarına gönderdi. Bu sene MTV’nin son durağı MTV Türkiye
açıldı. MTV 25. yaşını kutladı ve izleyicilerm MTV.com’da MTV’nin yayna geçtiği
ilk saati izleme imkanı buldu. Bu kapsamda, MTV’nin ilk tanıtım promoları, ilk 5
VJ’i, ilk video klipleri, ilk reklamları izleme imkanı sundu. MTV.com’a 1981’den
2006’ya kadar her yılın hit videolarından oluşan bir “video güncesi” ekledi. MTV
klasiklerinden realite şov dizisi “the Hills” başlamıştır.
122
2007
Müzik programlarının sayısında ciddi bir azalma oldu. Müzik programı
olarak TRL gibi klasikler ile Video Müzik Programları kaldı ve müzik videoları gece
geç saatlerde veya sabahın erken saatlerinde çoğu kez yayın akışını doldurma amaçlı
yer almaya başlamıştır. “Double Shot at Love with Tile Tequila” realite
şov/yarışması başlamıştır ve Tila Tequila’nın cinsellik dahil hayatının her anı izleyici
ile buluştu. Bu sene birbiri ardına realite şovların başladığı yıl oldu. “Double Shot at
Love with Tila Tequila” gelecekte kendisinden türeyen That’s Amore gibi
programların birbiri ardına yayınlanmaya başlamasını sağladı.
2008
“Double Shot at Love with Tila Tequila” türevi “That’s Amore” başlamıştır
ve bu defa önceki programdan eli boş ayrılan bir adamın aşk arayışı ekranlardan
izleyiciye sunuldu. Paris Hilton’un “My New Boyfriend” adlı realite şov/yarışması
başlamıştır. Klasikleşmiş “Yo! MTV Raps” programı 20. yılını kutladığı özel bir
programla ekrana geldi. MTV’nin 10 yıl içinde klasikleşmiş programlarından TRL
(Total Request Live) görkemli bir kapanış programıyla sona erdi. “Yo! MTV Rap”
türevi “Sucker Free” de bu sene yayınından kalkan müzik programı oldu. 2008
yılında MTV müzik yayını sadece üç saate düştü. 2008 yazında bir VJ’in sunduğu
kalan son “FNMTV” adlı müzik program bloğu yayına geçti, ancak Eylül ayında
yayından kaldırıldı, böylece MTV’nin tarihinde ilk kez hiç “VJ sunuculu” müzik
programı kalmamış oldu. 2008 seçimlerinde başkanlık seçimleri sırasında başkanlık
kampanyasının reklamlarını yayınlamaya başlamıştır. Kanal MTV Music ile müzik
videolarını internet sitesinden yayınlamaya başlamıştır. Internet üzerinden
yayıncılığın ilk adımları atıldı ve MTV New Media bazı programları sadece Internet
üzerinden yayınlayacağını ilan etti.
2009
Snop Dogg’s ikinci realite şovu “Dogg after Dark” başlamıştır. MTV’nin
gelmiş geçmiş bütün videoları, tanıtımları, hatta aralarında ekran kararması olan
videolar Youtube’a yüklendi. MTV’nin son VJ’li müzik programı FNMTV yayından
123
kaldırıldı. Gelen eleştirilerden dolayı MTV, AMTV adını verdiği programla gecenin
geç saatlerinde veya sabah akarşı müzik videoları ve/veya müzik içerikli programlar
yayınlamaya başlamıştır. 15 Haziran 2009’da Michael Jackson’ın ölümünden sonra
MTV bir günlüğüne orijinal video müzik kanalı formatında yayın yaptı. “MTV
Unplugged” bu sefer ekranda değil, Internet sitesi MTV.com üzerinde yeniden
başlamıştır ve Adele, Katy Perry ve Paramore gibi şarkıcı ve grupların Unplugged
performasnları Internet üzerinden yayınlandı. Birbiri ardına Jersey Shore, 16 and
Pregnant, Teen Mom gibi realite şovlar yayınlanmaya başlamıştır. Program
yaklaşımı senaryolu komedi dizilerini içerecek şekilde genişletildi. sacWED MTV
Litvanya, MTV Letonya ve MTV Estonya kapandı.
2010
MTV marka olarak yeniden yapılanmaya gitti ve radikal bir kararla 30 senelik
logosundan “Müzik Televizyonu” yazısını kaldırdı. MTV Filipinler kapandı. Bu
sene, “Gay and Lesbian Alliance Against Defamation*” adlı medya takip ve
araştırma grubunun yaptığı bir araştırmada, 207.5 saatlik prime-time programları
içinde, %42’si gay, biseksüel ve transeksüel insanların hayatlarını yansıtan
programları içermekteydi. Bu zamana kadar sektörde görülen en büyük yüzdeyi
teşkil etmektedir. MTV Türkiye Web sitesi kapandı ve Viacom ile MTV’nin
Türkiye’deki yayınlarının dağıtımını yapan Multichannel Developers arasındaki
anlaşmazlık nedeniyle MTV Türkiye Digitürk’ten çıkartıldı.
2011
MTV’nin hit programı 120 Minutes, temmuz ayından itibaren aylık olarak
MTV2’de yeniden başlamıştır. MTV Unplugged, MTV ve MTV2 kanallarında
yayınlanmaya başlayarak ekranlara döndü ve ilk konuk rapçi Lil Wayne oldu. MTV
30 yaşına bastı ancak geçmiş zamanların ana kanalda kutlama yapmak yerine MTV2
ve VH1 gibi kanallarda kutlama yoluna gitti. Kıdemli İletişim Başkan Yardımcısı * 1985 yılında New York’ta kurulan ve medyadaki LGBT (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transeksüel) imajını takip etmek, düzeltmek ve kötüye kullanımını önlemek için çalışan ve bu kesimden insanların sözcüsü olmayı misyon edinmiş bir medya ve takip kuruluşu. (bilgi için bkz. http://www.glaad.org/about, erişim tarihi: 24.09.2011)
124
Nathaniel Brown bu durumu, “Şu anda biz şu anki izleyicimize odaklandık ve yıl
dönümü kutlamaları şu anki izleyicimize hiçbir şey ifade etmeyeceğini hissediyoruz,
ki çoğu 1981 yılında hayatta bile değildi,” diyerek açıkladı. Kurulduğu günden
bugüne Multi Channel Developers (MCD) Grubu bünyesinde faaliyet gösteren MTV
Türkiye'nin ana yayıncı şirketi Viacom ile olan sözleşmesi bittiği için Türksat
uydusundaki yayını kesildi. Bir süre D-Smart platformunda yayına devam eden MTV
Türkiye Ağustos 2011 tarihinden itibaren tüm yayın faaliyetlerini durdurdu.
2000’li yılların ikonları: Justin Bieber, Katy Perry, Lady Gaga, David Guetta,
Britney Spears, Miley Cyrus, Rihanna, Tokio Hotel
D. İlkler
Televizyon yayınıyla ilgili pek çok kavramın yaratıcısı MTV’dir. Bu
kavramlardan ilki VJ, diğer kavram ise Realite TV’dir. 1992 yılında yayınlanmaya
başlayan, birbirini tanımayan yedi gencin bir evde bir araya getirilerek yaşadıklarının
yayınlandığı Real Life adlı program bu tür programların ilk örneğidir.
MTV daha önce hiç yapılmamış bir şeyi yaparak genç pazarına yönelmiştir.
O zamana kadar hiçbir kanalda gençlere yönelik program yapılmamıştı ve MTV bu
fırsatı kullanarak kanalı kendilerine ait hisseden gençlere seslenmiştir: her şey
onların müziği onların kültürüdür, ailelerinin veya öğretmenlerinin değil… Böylece
pazarda yeni bir segment olarak MTV Generations kavramı ortaya çıkmıştır
(Temporal, 2008: 3).
MTV’nin ilk logolu animasyonlu jenerik reklamı, Neil Armstrong’un aya
inişini canlandıran ve aya inen astronotun elindeki MTV bayrağını aya saplaması ile
“İşte MTV Geldi” anlamındaki sloganı oldu. Animasyonlu MTV reklamları halen
büyük ilgi çekmektedir (Temporal, 2008: 3).
MTV’nin diğer bir önemli marka özelliği, ilk kez 1984 yılında New York,
Radio City Musci Hall’de yapılan yıllık MTV Video Müzik Ödülleri veya VMA’dır.
125
Bu ödüller ile Grammy ödüllerine alternatif yaratılması amaçlanmıştır. Ödül
kazananları seyirciler seçmesi sağlanmış ve böylece kanalın MTV’nin hedef kitlesine
ait olduğu felsefesini güçlendirmiştir. Ayrıca Madonna ‘Like a Virgin” Eurythmics
“Sweet Dreams” ve Michael Jackson “Thriller” performansları bu ödül töreninin ayrı
düşünülemez şov kısmının ilk örnekleri olmuştur (Temporal, 2008: 3).
MTV’nin ilk uluslararası kanalı MTV Avrupa 1 Ağustos 1987 yılında yayına
başlamıştır. Böylece MTV’nin global-yerel eğiliminin temeli de atılmış oldu. MTV
Avrupa’da ilk yayınlanan video klip, başında ve sonunda Sting tarafından
seslendirilen “I want my MTV – MTV’mi istiyorum” sloganı ile birlikte, oldukça
başarı kazanan Dire Straits – Money For Nothing olmuştur.
MTV’nin ilk pazarlama sloganı, “I want my MTV – MTV’mi istiyorum”,
genç izleyicileri üzerinde, kanalın onların ihtiyaçlarını ve ilhamlarını anlayan benzer
düşüncedeki insanlar tarafından meydana getirildiğine dair bir izlenim uyandırmıştır
(Temporal, 2008: 30).
MTV video klip kavramını yaratan ilk tematik müzik kanalıdır. Müzik
videolarının değeri gençlerin yaşamlarında müziğin gücü ve etkisi ile yakından
bağlantılıdır. Gençlerin sevdikleri sanatçıların neler hissettiklerini görmeleri ve
onlara sevdikleri sanatçıdan kendilerine yönelen mesajları almalarına olanak
sağlayarak müziği hedef kitlesi için görsel hale getirmiştir. Müzik videolarının bu
iletişim yönüne odaklanan MTV izleyici etrafında dönen müzik video klipleri
yaratmaya başlamıştır (Temporal, 2008: 101).
MTV, 1930’lu yıllardan bu yana popüler müzik endüstrisinin radyo ile
kurduğu ilişkileri televizyona taşımıştır. Bu doğrultuda MTV müzik endüstrisi değil,
televizyon endüstrisi açısından bir yenilik olma özelliği kazandı (Çelikcan, 1996:
137).
MTV, Real World programıyla yaşam tarzı veya gerçek hayat tarzı
programlara öncülük etmiştir. MTV gençlere ulaşırken, gerek maddi
126
imkansızlıklardan (zira birkaç yıldızı bu şekilde bir eve kapatmak MTV için bile çok
yüksek bir tutardı) gerekse gençler tarafından daha çok ilgi çekeceği düşüncesiyle
geliştirdiği Real World sonrasında pek çok benzeri programa ilham kaynağı
olmuştur. Ünlü yıldızlar yerine kendilerini ifade etmek isteyen Milenyum Çağı
kuşağının hayatlarını TV’den yayınlama fikri MTV için şüphesiz gençlere ulaşmada
daha cazip ve daha ekonomik bir yol olmuştur. Pimp My Ride, Room Raiders ve
Taildaters gibi programlar izleyicinin hayat hakkında kendisiyle bağlantı
kurabileceği ipuçları verirken, Jessica Simpson’lı Newly Weds ve MTV Cribs gibi
programlar da yıldızların dünyasına açılan kapılar olmuştur (Temporal, 2008: 102).
MTV, dijital devrim saydığı MTV Overdrive* ve cep telefonu devi Motorola
ile işbirliği yaparak geliştirdiği ‘Mobile TV’ ile bir başka ilke imza atmıştır, MTV
Network grup başkanı van toffler, izlyicilerinin MTV içeriğine etkileşimde
bulundukları her platformda (televizyon, broadband, radyo, onlin ve şimdi de PC)
bağlanmak istediğini, bunun da eğlence deneyimini bir adım ileriye taşıma vaatlerini
yerine getirmede kendilerine yardımcı olduğunu belirtiyor.
1980’lerin sonu 1990’ların başında, MTV dönemi içinde çığır açan programı
Yo! MTV Raps ile hip-hop kültürünü ön plana çıkarmıştır (Temporal, 2008: 120).
MTV, parayla video klip yayınlatma geleneğini ilk başlatan müzik kanalıdır.
Başlangıçta ücretsiz yayınlanan müzik videoları, kanal sayısı ve rekabet arttıkça
kanal ve müzik sektörü arasında yeni düzenlemeler yapılmasını gündeme getirdi. Bu
müzik videolarının yayın hakları belli ücretler karşılığında belirli kanallara verildi.
MTV büyük müzik şirketleri ile yaptığı anlaşmalar neticesinde video kliplerin
yayınlanması için kanallara belli bir ücret ödenmesi gerekliliğini başlattı.
Çelikcan’ın aktardığına göre, kendiliğinden müzik yapımcılarına ödeme
yapmaya başlayan MTV, rakipleri çoğalmaya başlayınca belli başlı müzik firmaları * MTV Overdrive, MTV içeriğini izleyiciye izleyicinin talep ettiği her yerde (canlı, çevrim içi, kablosuz, talebe göre video ve daha fazlası) sağlama imkanı veren 6 ayrı kanaldan oluşan yeni teknolojisidir ve yakında Video-oyun kültürü de eklenecektir (Temporal, 2008:113-114).
127
ile yaptığı anlaşmalarla o firmaların ürettikleri videoların yayın haklarını kendi
üzerine aldı. Bu anlaşmaya göre, müzik firmaları video kliplerini MTV’ye ücretsiz
verecek, ancak 30 güne kadar yayınlanan klipler için belli bir ücret ödeyecekti. Bu
anlaşma ile MTV bir yandan büyük firmaların video gösterimini kendi tekelin
alırken, diğer yandan da bu ürünlerin ücretsiz dağıtılmasını engellemiş oldu. Böylece
diğer kanallar da yayınlayacakları videolar için ücret ödemeye başlamıştır.
Banliyö genç kültürü ve cadde modası repçilerin başlangıçta kabul
görmemelerine dair isyanlarından ortaya çıkmıştı. Ancak her şey, 1980’lerin
ortalarında RUN DMC grubunun konserlerinde Adidas snikerlerı kullandıklarında
değişti. O zamandan itibaren, moda giderek bnaliyö genç kültürünün etkisi altında
yeni fikirlerin neredeyse MTV’de ilk kez göründüğü andan itibaren tüketildiği
noktaya gitmeye başlamıştır. Bu nedenle MTV, büyük ölçüde kanalında yer verdiği
hiphop grupları yoluyla “banliyö gençliği cadde kültürü”nün büyümesi ile
ilişkilendirilmiştir.
E. VJ’ler
Gerek görsel gerekse sözel olarak VJ’ler radyo DJ’leri ve haber bülteni
sunucularının alışık olunan şekilde MTV metninin sunucularıdır. VJ’ler Altman’ın
tanımladığı rolü (yani tele-görsel ile gündelik hayat akışını bağlama- üstlenerek, hızlı
akış ve MTV’nin zaman zaman oblique imagerysi içinden bir yol açmaya yardım
eder.
Altman’ın (1987: 578-79) tabiriyle, VJ bir ön ses sunar, bu seste konuşmanın
ile izleyicinin bir sonra ekranda görünecek olan görüntüye dikkati çekilir.
Önemli noktalar:
- VJ kavramı, günlük sesler içinde dikkati TV ekranına çekmek ve bir sonraki
ekrana gelecek görüntüyü izleyiciye dostane ve ilgi çekici biçimde sunmak için
ortaya çıkarıldı.
128
- Bunu yaparken komşumuzun kızı ve oğlu bize o haberleri veriyormuş gibi
bir izlenimle VJ imajı yaratıldı.
- Mizah, tonlama, haber içeriği, özdeşleşme, yorumlama ve mizansen ile
sunumlar renklendirildi ve Altman’ın bahsettiği, dikkatin günlük seslerden ekrana
çevrilmesi sağlandı.
- VJ’lerin MTV’deki fonksiyonu MTV’nin YÜZÜ olmalarıdır. MTV’nin
programlardan sorumlu başkan yardımcısı John Sykes bunu şöyle dile getiriyor:
“MTV için bir insani statü yaratmak istememizden başka özel bir amacı yoktu. Ünlü
aramadık, baskıcı veya güç sahibi olmayan kişiler aradık” (Denisoff, 1988: 47)
Pittman da benzer şekilde, VJ’lerin “izleyicinin egolarını yükseltebilen ve
kendileriyle bağlantı kurabilecekleri insan yüzleri olabilecek rehberler” olması
gerektiğini belirtmektedir (Goodwin, 1992: 140).
- VJ’ler gerçekten konuşur, daha doğrudan bir iletişim kanalıdır ve insanları
hayranı oldukları pop starlara “bağlayan” köprülerdir. Bu da VJ bulunmayan müzik
televizyonlarından daha fazla ilgi çekmesini sağlar.
Goodwin VJ’lerin fonksiyonunu özdeşleşme hiyerarşisi olarak tanımlıyor.
Buna göre VJ’ler sıradan olanı, daha halktan olanı, daha bizim gibi olanı temsil
ederken video kliplerdeki rock starlar daha görkemli, bizim gibi olmayanı temsil eder
(Goodwin, 1992: 141).
MTV, VJ seçimini, sadece müzikten anlamayan aynı zamanda MTV’nin
marka değerlerini kendi değerleriyle bütünleştirebilen, iyi ve akıcı konuşabilen, ilgi
çekici ve hayranlık uyandırıcı bir tonda konuşan, modayı ve en son trendleri takip
eden ve giyimiyle ve tarzıyla “rol model” olmaya layık kişiler arasında yapıyor. Öyle
ki bazı VJ’ler fenomen haline gelebiliyor. MTV, bu VJ’leri adeta kültür endüstrisi
tabiriyle “burjuva kahramanları” olarak lanse ediyor, hatta bazılarının gençleri
arkasından sürükleme gücü o kadar fazla oluyor ki , bir VJ’in ünü bütün dünyaya
yayılıp fenomen haline gelmesini sağlıyor. Bu sayede MTV en ulaşılamaz görünen
Doğu Asya ülkelerine, Hindistan’a, Tayland’a, Malezya’ya VJ’ler yoluyla sızarak
kültürel hayatında –birazdan vereceğim VJ örneğinde olduğu gibi– köklü
129
değişikliklere yol açıyor. Bu VJ’lerden biri aşağıda açıklanan VJ Utt’tur (Temporal,
2008: 165-166).
Müziğin hedef kitlelere ulaştırılmasında sunumun izleyici kitlesinin dilinden
anlayan ve onlardan biriymiş izlenimi veren kişiler tarafından yapılması MTV’nin
VJ seçimlerinde gözettiği kriterlerden ikisidir. Kültürlerarası fark nedeniyle VJ
sunumları değişse de, ortak paydada MTV’nin VJ seçmek için belirlediği bazı
kriterler bulunmaktadır. VJ olacak kişi yayında aktif olabilmeli ve hedef kitlesiyle iyi
iletişim kurabilmelidir. Marka kişiliği değerlerini yansıtırken kendi kişiliğini de
ortaya koymalıdır. İlgili, tutkulu, tahmin edilemez, zeki, eğlenceli, risk alan, cesur,
açık ve aklı başında olmak gibi faktörler diğer aranan niteliklerdir. Bu niteliklere
bakıldığında MTV’nin hedef kitlesine ulaşmak için tüm olanaklarını seferber ettiğini
görürüz. Bu düşünceye göre gençler kendi içlerinden birini MTV’de görmekle
markaya sempati duyacak ve izleyeceklerdir.
Görünüş Asya kültüründe önemli bir rol oynuyor, “metroseksüel eğilimi”
hevesle benimseyen genç erkekler arasında bile… Asya kıtasının cazibe merkezi
olan pan-Asyalı görünüşü, Asya’ya özgü siyah renk saçları daha açık renge boyama
trendi ve Batı’daki bronzlaştırıcı ürünlerin karşılığı olarak, Asya ülkelerinde cilt
rengini açma ürünlerine gösterilen yüksek heves ve ilgi ile birleşmiştir. Bu yüzden
MTV Güneydoğu Asya’nın pan-Asyalı VJ’i Utt’un (Taylandlı-tam adı Greg Uttsada
Panichkul) Asyalı pek çok genç kızın “rüyalarını süsleyen erkek” olması şaşırtıcı
değildir. VJ Utt’un hafif boyalı sarı saçları, elektriği, yeşil gözleri, insanı saran
kişiliği, kusursuz konuştuğu Amerikan İngilizcesi ve Tayland dili tam da genç
Asyalılara uymaktadır (Temporal, 2008: 166). Temporal’in bu şekilde özetlediği VJ,
MTV’nin doğu Asyalı gençler üzerinde yaratmak istediği etkinin bir tezahürüdür.
Doğu Asyalı gençler için yaratmış olduğu bu “burjuva kahraman” ile bir kez daha
“siz bu olmalısınız” mesajı vermekte, gene imaj yoluyla gençleri etki altına alarak
kültürel hayatlarını kökten değiştirmekte ve bunda başarılı olmaktadır. Bütün bunları
yaparken müziğe hiç değinilmemesi ayrıca düşündürücü bir noktadır. Buradaki
eleştiri, MTV’nin Müzik Televizyonu adıyla yayınlarını sürdürürken, müzik dışında
130
hemen her konuda programlar yapması ve müziği amaç değil araç haline
getirmesidir.
MTV Türkiye için VJ seçimleri konusunda kanalın kurucusu Esra Güven
Oflaz, bir röportajında şunları kaydetmiştir:
“VJ’leri seçmeden önce gençler arasında araştırma yaptık.
Ve o veriler doğrultusunda hareket ettik. Öncelikle MTV
Türkiye’de ekrana çıkacak VJ’in samimi olması gerekiyor.
İkincisi, çok iyi bir müzik bilgisine sahip olmalılar. Yani
sundukları klip ya da haber konusunda bilgilerinin eksiksiz
olması gerekiyor. Tabii fizik ve diksiyon da çok önemli”.
F. MTV Logosunun Geçmişi
İlk MTV amblemi, bir müzik notası haline getirilmiş olgun bir domatesi tutan
bir elin resmedildiği, kötü bir Polaroid şipşak fotoğraf görüntüsü görseli idi (bkz.
Ekler). Ancak bu logo hiç kullanlmamıştır. 1980 yılı Mayıs’ında MTV’nin kurucusu
olan Bob Pittman, daha sonra MTV’nin ilk Kreaktif Direktörü olacak olan ve o
zamanlarda adı Warner-Amex Satellite Entertainment Company olan ana şirkette
çalışan Fred Seibert’ten, yeni yeni filizlenmekte olan bir kanal için logo
tasarlamasını istedi. Seibert ilk olarak uzun süredir tanıdığı Frank Olinsky’yi ve onun
Manhattan Design’da çalışan ekibini görevlendirdi. Onlara verilen görev, Warner’ın
planladığı pop ve rock temelli kablolu kanala görsel bir kimlik sağlamaktı.
Manhattan Design’ın gönderdiği ve altındaki “the Music Channel” yazısı Polaroid
görselinin kullanılamayacak kadar kötü olduğuna karar veren ekip MTV harfleri
üzerinde oynamaya başlamıştır ve MTV’nin alamet-i farikası olan logoyu ortaya
çıkardılar. ‘M’ harfi olka noktalarından, tahta şeritlerden, kırmızı tuğlalardan, zebra
şeritlerinden ve hatta sarı-siyah damalı Taksi imajından yapılmıştı. Olinsky’nin
özellikle özü aynı ancak biçimi/rengi değiştirilmeye müsait bir logo tasarlanmasını
istemiştir. Günümüze kadar gelen MTV logosu 1982 yılında son şeklini alarak
kullanılmaya başlamıştır.
131
G. Kanallar*
MTV Networks televizyon markası ve hat uzantıları bünyesinde MTV’nin
yanı sıra, MTV2, VH1, mtvU, Nickelodeon, NICK at Nite, SPIKE, Logo, Game
One, Comedy Central, TV Land, CMT, Noggin, MTV Flux, MTV Networks
International, The Digital Suit from MTV Networks, QOOB, Paramount Comedy,
The N, TMF: The Music Factory ile VIVA bulunmaktadır. Bu kanallar dışında,
MTV Networks bünyesinde bulunan diğer eğlence amaçlı kanallar, 365gay.com,
afterellen.com, afterelton.com, Atom Entertainment, Gametrailers.com,
GoCityKids.com, Neopets.com, XFire.com, Y2M.com, ParentsConnect.com, MHD
(Music High Definition) ve Harmonix Music Systems bulunmaktadır. (Temporal,
2008: 120-121).
1. Uluslararası Yayınları
MTV, 2005'te Afrika'da MTV Base isimli kanalı ile yayına başlamış böylece
dünya üzerinde ulaşamadığı hiçbir yer kalmamıştır. Şu anda MTV Kanada, MTV
İngiltere; MTV İrlanda; MTV İspanya; MTV Fransa; MTV Almanya; MTV Avrupa;
MTV Portekiz; MTV Adriyatik; MTV Danimarka; MTV Finlandiya; MTV
İskandinav (kuzey); MTV İtalya; MTV Hollanda; MTV Norveç; MTV Polonya;
MTV Romanya; MTV Baltık; MTV İsveç; MTV Asya; MTV Japonya; MTV Çin;
MTV Kore; MTV Filipinler; MTV Tayvan/Hong Kong; MTV Pakistan; MTV
Hindistan; MTV Latin Amerika; MTV Porto Riko; MTV Brezilya; MTV Avustralya;
MTV Yeni Zelanda ve MTV Rusya isimli kanallarla dünyanın dört bir yanında yayın
yapmaktadır. 2006 senesi içerisinde, MTV yeni kanallar kurarak genişleme yoluna
gitmiş, MTV Ukrayna, MTV Estonya, MTV Litvanya , MTV Letonya ve MTV
Türkiye bu planın dahilinde kurulmuştur.
* Çok fazla sayıda kanal olmasından dolayı, bu bölümde sadece en spesifik kanallara ait kısa bilgiler bulunmaktadır. Tam kanal listesi ve açıklamaları için, bkz. http://mcdepk.com/mtvpartnership/downloads/mtv_global_fact_sheet.pdf , erişim tarihi: 22.09.2011
132
2. MTV Amerika – MTV1/MTV2/VH1/VH1 Classic
a. MTV 1
İlk 24 saat yayın yapan video müzik ağıdır. 1 Ağustos 1981 yılında kurulan
kanalın genelde canlı yayın ortamı, grafik görüntüleri, VJ’leri, müzik özel
programları, belgselleri ile bölümlenmiş program anlayışı, kanalı, bir pop kültür
kuruluşu ve müzikte öncü bir kanal haline getirmektedir. Reklamverenler tarafından
desteklenen kanal, 86.5 milyon haneye ulaşmaktadır. Internet sitesi: www.mtv.com ,
www.mtvnews.com
b. MTV 2
MTV’nin yayına başlamasından tam 15 sene sonra, 1 Ağustos 1996 yılında
kurulan MTV2 24 saat boyunca yeni bir “serbest form”da bir müzik formatı
sunmakta olup 45.4 milyon haneye ulaşmaktadır. Sanatçı ve müzik türü repertarı
geniş olan kanalın interaktif ve yerel programları da bulunmaktadır. Son yıllarda
MTV’nin eski programlarının tekrarları ile yayın akışı dolmaktadır. İnternet sitesi:
www.mtv2.com
c. VH1
VH1 veya Vh1 (1985 ile 1994 yılları arasında VH-1: Video Hits One olarak
yayın yapmıştır) merkezi New York olan bir Amerikan kablolu televizyon ağıdır.
Turner Broadcasting’in kısa ömürlü Cable Müzik Channel isimli kanalının
kapanmasıyla 1 Ocak 1985 yılında yayına başlayan VH1’ın başlangıçtaki amacı,
müzik videoları yayınlayarak MTV’nin başarısını sürdürmekti, ancak hedef kitlesi
biraz daha yaşlı olan müzik severler olmakla birlikte, daha hafif, daha yumuşak
popüler müzik parçaları yayınlamakta, yayın akışında MTV’nin ana dizilerine de yer
vermektedir. Internet sitesi: www.vh1.com
d. VH1 Classic
MTV Network bünyesinde, 8 Mayıs 2000 yılında yayınına başlamıştır.
1970’lerden 90’ların ortalarına kadar geniş bir tür ve sanatçı repertuarıyla müzik
133
yayını yapmakta, VH1 gibi MTV’nin esas dizi ve realite sşovlarından bazılarına
yayınlarında yer vermektedir. Internet sitesi: www.vh1classic.com
3. MTV Avrupa
Yayınlarını müzik ve gençlik programlarına ayırmış olan ve 24 saat yayın
yapan kanal 1 Ağustos 1987 yılında yayınına başlamıştır. Kanal şu anda aralarında
aralarında Macaristan, İsrail, Çek Cumhuriyeti, Türkiye ve Güney Afrika’nın da
olduğu 23 Avrupa bölgesi’nde servis vermektedir. Kanal 2002 yılında yenilenmiş ve
izleyicilere Dance Floor Chart ve World Chart Express gibi programları izleyiciyle
buluşturmuş ve MTV Avrupa’ya tüm Avrupa bölgesi boyunca daha yerel olarak ilgili
bir kanal görünümü vermiştir. Internet sitesi: www.mtv.tv
4. mtvU
mtvU, MTV Network’ün 24 saat üniversitelere yönelik yayın yapan bir
kanalıdır. Önceden CTN: College Television Network olarak bilinen kanal, Ekim
2002’de MTV tarafından satın alındı ve mtvU olarak 20 Ocak 2004’te yeniden yayın
hayatına başlamıştır. Kanalın temel işleyişi ve programları, müzik konusunda yeni
yeni adımlar atmaya başlayan müzik öğrencilerinin hayatlarının yanı sıra müzik
videoları ve okul hayatında olup bitenlere ilişkin dizilere dayanmaktadır.
750’den fazla üniversite kampüsünde ve en üst düzey kablolu yayın
dağıtıcıları sayesinde ulus çapında 700 üniversite topluluğuna yayın yapan kanal
Amerika’da yaklaşık 9 milyon kişiye ulaşmaktadır. mtvU, üniversite kampüslerinin
her köşesinde, öğrencilerin bulunduğu her yerdedir ve olabilecek her şekilde,
televizyon yoluyla, internet üzerinden ve kampüsten öğrencilere ulaşmakta ve
kampüs hayatıyla ilgili her şeyi en küçük ayrıntılarına kadar vermektedir. En iyi
müzisyenleri, film yapımcılarını, yazarları, dijital dünya öncülerini ve aktivistleri
bulma yarışmaları ile öğrencilere yeteneklerini sergileyecekleri bir platform sunar.
Her yıl 500’ün üzerinde etkinliğe (konser, turnuva, canlı yayın) sponsor olur.
134
mtvU, aralarında MTV, MTV2, VH1, Nickelodeon/Nick at Nite, TV Land,
Comedy Central, Spike TV, CMT’nin ve daha bir çok kanalın bulunduğu MTV
Network’ün bir üyesidir.
Tablo 9. mtvU Programları
MÜZİK
PROGRAMLARI
YAYINLANAN
ŞOVLAR
KAMPÜS
PROGRAMLARI
AKTİVİST
PROGRAMLAR
- Backstage Pass - Casting Call - Best Film on Campus - Kültür
- Dean's List - My Shot With… - Best Music on Campus - Ekonomi
- House Band - Professors Strike Back - F Minus - Çevre
- The Freshmen - Spring Break - Film of the Week - Bağışlar
- The Music Blog - Student Bodies - The Feed - Sağlık
- Video Premiere - UConnect - Hope For Haiti Now
- Win - Politika
H. Yerelleşme
MTV’de yürütülen en belirgin politikalardan biri Yerelleşmedir. Nitekim
MTV Networks International’ın Başkanı Bill Roedy şunları ifade etmiştir: "Bizim
işimiz Amerikan kültürünü ihraç etmek değil. MTV kültürü farklı pazarlarda farklı
biçimlerde kendini gösterebilir. Tayvan’da keskin ve dobra, Hindistan’da Bollywood
ve renkli, Brezilya’da canlı ve erotik, Çin’de ise aile değerlerine önem veren bir
MTV vardır..." Ancak nedir yerelleşme? Buna değinmek gereklidir.
Yerelleşme, organizasyonların ülkeden ülkeye var olan öz pazar farklılıklarını
gerçekleştirme ve birey gruplarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere “İletişim Çağı”nda
izlediği eğilimlere bir örnektir. Şirketler günümüzde tüm dünyada aşağı yukarı aynı
zamanda farklı farklı kültürel meseleler ve davranışlar meydana gelirken bunların
tümünü kapsayacak tek bir plan olamayacağının artık son derece farkındadır. Bunun
sırrı, bu farklılıkları analiz edip hayati ve eyleme geçirilebilir pazar geri bildirimleri
olarak kullanılabilecek anlamlı sonuçlar çıkarmaktır. MTV bunu hiç çaba
135
göstermeden gerçekleştiriyor gibi görünmektedir, ancak gerçekte bu çok çalışma ve
beceriyi bir arada gerektiren bir süreçtir (Temporal, 2008: 36).
I. Değişim
MTV metnindeki değişiklikler, personelin değişmesi gibi kurumsal
faktörlerden ve mülkiyet biçimlerindeki değişikliklerden ileri gelmektedir, ki
bunların her biri yayıncılık, reklam ve müzik sektörlerinde işbaşında olan ekonomik
ve sosyal güçlerle yakından ilişkilidir (Goodwin, 1992: 132).
MTV’nin eski başkanı Robert Pittman’a göre, kimsenin göz önüne almadığı
mesele, kimsenin bu yaratıcılığı nasıl devam ettirdiklerini sormamasıdır. Pittman
diyor ki, “Yaratıcı insanları mükemmel bir fikri bırakıp yeni bir fikre geçmeye nasıl
ikna edersiniz? Bizim gün be gün bir kaygımız varsa, o da bu meseledir.” MTV’nin
zorlayıcı gücü, salt değişmek değil, değişimi sürdürmektir.
“Küresel Kapitalizm sürecinde uluslararası iş bölümünün oluşumu, ürünlerin
aracılar vasıtasıyla sınır ötesi hale gelişi ve yerel politikalarla yaygınlık kazanması
MTV’nin de izlediği yol olmuştur, ancak kanal, doğası gereği bu yolda öncü teknik
ve deneyimleriyle yürümüştür (Yağcı, 2008: 208).
Küreselleşme için sözü edilen yerel politikaları geliştirmek, günümüzde pek
çok uluslararası şirket gibi, Viacom’un da başarılı küresel stratejisinin temelini
oluşturmaktadır. Bu stratejilerin özelliği, atipik eğilimler gösterme, özgün çözüm ve
yaklaşımlarla yerel kültüre kendini kabul ettirme, yereli dönüştürürken, belli oranda
değişmeyi göze alabilme esnekliğine sahip olma, olarak sıralanabilir (Fung, 2006:80;
akt. 40: 208-09).
Yağcı MTV’nin değişim süreçlerini incelediği araştırmasında Viacom yerel
bir pazar arayışı içinde şüphesiz baş rakibi Murdoch’un manevralarını yakından
izlemekte ve adımlarını ona göre atmakta olduğunu belirtir. Buna göre, “MTV Çin
sürecinde de olduğu gibi, Türkiye’de sahnede önce Murdoch belirir. Murdoch’un
136
adımı, Viacom için öncü ve yüreklendirici bir adım olarak değerlendirilebilir”
(Yağcı, 2008: 211).
MTV evrimleşme yolunda ilk adımı 1992 yılında ilk kez başlattığı MTV
Video Müzik ödülleriyle attı: bu ödül töreni MTV’nin salt görsel radyo olmaktan
çıkıp ürününü amacı dışında pazarlama ve ileride değinilen Hayal Mühendisliğine ilk
adımı idi aynı zamanda. Amaç salt dinleyici olan ancak sürece katılmayan kitleyi
müziğin içine çekerek müziği onlar için deneyim haline getirmekti ki bu durum hayal
mühendisliğinin açık bir uygulaması olarak görülebilir.
MTV 1997 yılında Almanya’nın VİVA kanalını alarak başladığı yayılma
politikasına İngiltere, İrlanda, İskandinavya, İspanya, Fransa, Hollanda, Polonya,
Romanya ve Portekiz ile devam etti. MTV açılımı tüm Asya’ya, Avustralya’ya,
Kanada’ya Latin Amerika’ya, Rusya’ya, Afrika’ya ve son olarak 2006 yılı itibariyle
Türkiye’ye ulaştı. Bu ülkelerde, kendi öz MTV değerleri korunurken, yerel
farklılıklara göre ülkelerde değişiklikler ve uyarlamalar yoluna gidildi. MTV’nin
özdeğerleri etrafında kültürel uyarlamaları MTV’nin başarısında temel faktördür
(Temporal, 2008: 7-8).
Çelikcan, Levy’den (1987: 120) aktardığı bir alıntıda, 1983 yılında bir
A.C.Nielsen araştırmasından bahseder: Buna göre, bu araştırma MTV’nin
izleyicilerinin %63’ünü hangi albümü satın alacağı konusunda etkilediğini ortaya
koymuş, MTV izleyicilerinin aldğı her 9 albümden 4’ünün satın alınması kararında
MTV’de yayınlanan müzik videosunun etkili olduğunu göstermiştir (Çelikcan, 1996:
136).
Evrimi boyunca, MTV genç izleyicilerle iletişim kurmak için farklı gelişme
evrelerindeki ülkeler ve kültürlerde markayı nasıl yöneteceğini ayarlamak için,
aşağıda gösterilen şekilde bir marka geliştirme sürekliliği modelinden yararlanmıştır
(Temporal, 2008: 145-146).
137
V. 360°’lik MTV
IV. Gençlik Kültürünün Çeşitliliği
III. “Müzik Artı”
II. Müzikte Liderlik
I. Görsel Radyo
Şekil 3 : Marka Geliştirme Sürekliliği Modeli: İzleyici ile İletişim Kurma Yollarının
Çeşitliliği
MTV 164 ülkede 18 dilde yayın yapmak ve tüm dünyada 100 kanalla bir
milyar kişiye ulaşan bir kanal olmak suretiyle uluslararası bir markadır. TRL ve
MTV’nin alamet-i farikası MTV Video Music Awards gibi programlarla müzikteki
trendleri belirlemekte ve gençleri kendi yaratımı olan “en güncel müzikle”
ödüllendirerek, tüm dünyada “bakın dünya bunu dinliyor, siz de bunu dinlemeliniz”
psikolojik dayatmasıyla gençlere sınırlı özgürlük sunmaktadır. Gençlerin bir gruba
ait olma ve kendini güvende hissetme zaaflarını bu şekilde kendi lehine
çevirmektedir. Verilen mesaj ise şudur: Bunlar dünyanın müziği, herkes bunu
dinliyor, sen de dinle bu gruba dahil ol!”
MTV’nin yayılma statejisine bakıldığında adeta önüne çıkan rakibi yiyerek
ortadan kaldıran bir canavar gibi yayıldığı söylense yeridir. MTV markasının değeri,
6.627 milyon ABD Doları olarak hesaplanmıştır. Elindeki maddi güçle, Doğu
138
ülkelerini, Almanya’daki VIVA gibi bu ülkelerin en nüfuzlu kanallarını satın alan
veya Asya kanalı Channel V örneğindeki gibi ekarte eden, maddi gücüyle
reklamverenlerin de desteğini alarak bütün benzer tematik kanalları tekelinde
toplayan MTV’yi her önüne geleni yiyerek beslenen ve giderek büyüyen bir
organizmaya benzetmek mümkündür. Öyle bir güç ki bu, işe en büyük rakiplerini alt
edip, sindirmekle başlayan, daha sonra yavaş yavaş o ülke gençlerini kanına nüfuz
etmekle devam eden ve sonuçta kendi kültürünü ithal etmiyor gibi görünse de, kültür
ithalinin âlâsını yaparak o ülkenin değerlerini kültür endüstrilerinin malzemesini
yapan bir kanal haline gelmiştir MTV (Temporal, 2008: 136). MTV pazarına girmesi
güç olan ülkelerdeki tekniği, o ülkenin benzer tematik kanallarını emerek bünyesine
katmaktır (Temporal, 2008: 144).
Yıllar içinde MTV diğer tüm rakiplerini saf dışı etmeyi başarmıştır. Söz
gelimi, Hollanda’yı ele alalım. MTV Hollanda’da iki rakibini ele geçirmiştir.
Bunlardan biri TMF diğer de the BOX kanallarıdır. TMF, MTV’nin daha Hollandalı
versiyonu idi ve the BOX daha çok kentsel ortama yönelikti ve hiçbir sunucu veya VJ
programı bulunmuyordu. İzleyici günün 24 saati görmek istediklerini seçiyordu.
Ancak bu kanallar artık MTV Network’e aittir (DeWeese, 2005: 50).
Temporal’e göre, MTV’deki değişikliklerin bir kısmı (içeriğe realite
şovlarının eklenmesi ve son yıllarda müzik kliplerine verilen önemin ve vurgunun
azalması gibi) eski sadık MTV izleyicisinin kanala yabancılaşmasına neden
olmuştur. Hatta MTV’nin artık klasik müzik videolarından çok Spring Break ve
MTV Video Music Awards gibi şovlarla ya da Road Rules, Undressed ve Room
Raiders gibi realite şovlarla tanındığı söylenebilir. Temporal’e göre realite şovların
müzik videolarının önüne geçmesinde maliyet faktörü rol oynamış olabilir, ancak
değişimin temel nedeninin bu olması muhtemel değildir. MTV’nin salt müzik
videosu içeriğinin ötesine geçmesinin temelinde yatan neden, MTV’nin hedef
kitlesinin bunu istediğini düşünmesidir (Temporal, 2008: 177). Bu da konuyu,
popüler “halk bunu istiyor, biz de o yüzden bunu yayınlıyoruz” tartışmasına
götürmektedir.
139
Businessweek’in 20 Şubat 2006 tarihli kapak konusu MTV’nin bu “havalı”
halinin sürüp süremeyeceğine dair bir tartışmaydı ve tüm stratejiler ile neler
yapılabileceği ele alınıyordu. Yazıya göre, kanal Ağustos 1981’de yayın hayatına
başladığında cesur ve deneysel görülmüş olabilir ancak yazıya göre günümüzdeki
MTV imparatorluğu, medya oluşumunun ana ürünüdür ve çok miktarda yeni tehdit
ile karşı karşıyadır. Çağımız iPod çağı, ve geniş bantlı bir dünyadır ve çevrim içi
kuşak kendini heyecanlı ve yeni olanla tanımlamaktadır. MTV eskiden olduğu gibi
havalı görünmenin bir numaralı kuralı olmaktan çıkmıştır. Manhattan’dan bir 10.
sınıf öğrencisine göre, MTV’yi öylesine, orada olduğu için izlemekteyiz. Yazının
tartışma konusu, McGrath’ın* imparatorluğunu bu öğrencinin kuşağı ve sonrası için
yeterince havalı ve tutup tutamayacağıdır (Lovry, 2006: 50).
Böylece McGrath, “dijital bir Marshall Planı”nı ilan etmiştir. Artık hizmetleri
yeni geniş bantlı kanallardan, cep telefonlarından ve video oyunlarından dağıtmaya
yönelik bir plandır bu. Ona göre MTV diğer tüm kanallardan daha çok tüketicilerinin
kafasında yer etmiştir ve reklamverenler de MTV’yi bırakmayacaktır. McGrath,
bunların dışında geçen Kasım’dan itibaren başlattığı yeniliklerden ilki medya
danışmanı Michael J. Wolf’u baş operasyon sorumlusu olarak görevlendirmiştir.
Aynı ay, görevler arasına dijital operasyonlar başkanı pozisyonu açmıştır. Ona göre,
Videonun Radyo Yıldızı’nı** Öldürdüğü çağa özlem, bir avuntudur. Kimse artık
eskiden olduğu halinde kalmak istememektedir ve buna kendileri de dahildir.
McGrath’a göre, bu yayın hayatına geçmiş olsalardı, çalacakları ilk şarkı [1980’lerin
ünlü gruplarından] Plimsouls’un ‘Everywhere at Once [Bir Defada Her Yerde]’
olurdu.
MTV’nin içinde bulunduğu kaygan zeminin bir nedeni de genç dinleyicilerin
kendi kendine müzik miksleri yapabildikleri, internet üzerinden ses ve görüntü
dosyalarının paylaşılabildiği ve duraksız video aktarımı yapılabilen bir çağda
* Judy McGrath, MTV Networks Co başkanı ve CEO’su
** Video Killed the Radio Star, MTV’nin yayın hayatına geçtiğinde yayınladığı ilk video kliptir.
140
akıllarının çok çabuk çelinebileceği gerçeğidir (Lovry, 2006: 50). Bu durumda
McGrath’ın bulduğu çözüm, başka kanalları bünyesine katmak ve ortaklıklar
yapmaktır. Bu bağlamda MTV Networks 2005 yılında amatör kısa film Internet sitesi
IFILMCorp.’u ve on milyarlarca sadık takipçisi olan çocuk sitesi Neopets’i
bünyesine kattı. Sinema kanalları ve özel kesimlere hitap eden kanallar da (gay-
lezbiyen temalı Logo gibi) MTV Network bünyesine katıldı.
McGrath’a göre, temel nokta, herkesin kendini güvende hissettiği ve
başarısızlığa uğramaktan korkmayacağı bir alan yaratmaktır. Onu motive eden ilke:
“Gerçekten yaratıcı bir şeyle karşılaştığımızda yapabileceğimiz en akıllıca şey,
kenara çekilmektir”. Bu durum 90’ların başında iki gen yapımcının eni bir fikirle
McGrath’ın kapısını çalmasında vücut buldu. Onların fikrine göre aktörler veya
yazarlar kiralama gerektirmeyen bir drama serisi idi. Fikir yedi kişinin New York’ta
bir dairede birkaç ay geçirmelerini filme alıp günlük yaşamlarından bir dizi yaratmak
ve arka fonda yeni şarkıları çalmaktı. MTV’nin 1992 yılına damgasını vuran Real
World böyle oluştu ve realite TV doğdu (Lovry, 2006: 50).
Viacom, MTV ve Time Warner gibi büyük şirketlere danışmanlık görevinden
bulunan Michael J. Wolf şunları yazmıştır:
“Şirketler artık sadece en büyük stüdyo veya en başarılı TV
kanalı olmakla ilgilenmiyorlardı. Daha fazlası olmak
zorundaydılar. Temalı parklar, kablolu ağlar, radyo,
tüketici ürünleri, kitaplar ve müzik tümüyle potansiyel
imparatorlukları için altın madeni haline geldi. Medya
alanı birleşme çılgına esir oldu. Her yerde olmazsanız…
hiçbir yerde olmazdınız!” (DeWeese, 2005: 39)
MTV Europe ile başlayan bu küresel serüvende, talep edilecek bir marka
olmayı gerektirmek şarttır. Bu nedenle yayıncı, yerel sanatçılar ve sanat olaylarına
sponsor olarak, Avrupa turneleri düzenlenmesini destekleyerek ve MTV Europe
Müzik Ödülleri düzenleyerek kendisini kabul ettirmeye çalışmıştır. MTV Europe’un
141
başkanı ve CEO’su Brent Hansen, tüm Avrupalılara hitap eden bir yayın içeriğinin zor
olacağının bilinciyle şöyle der:
Kanal belirli bir ülkeden çok, hareket özelliği olan genç
insanları hedeflemekteydi, dolayısıyla uluslararası bir tadı
olması gerekiyordu… Kanal her ne kadar kendini
uluslararası gören insanları hedeflese de, izleyici
tarafından bazı ulusları hor gördüğü sanılması tehlikesi az
da olsa vardı…Yayınımız ne kadar ilginç ve değişik olursa
olsun, izleyicilerimizin yaşam tarzlarına uzak
kalabileceğimizi hissettim. Bunu önlemek için onların
gündelik yaşamlarının parçası olmalıydık (aktaran Tungate,
2001: 61)
MTV için de durum böyleydi. Sadece müzik sahnesinde büyük olmak yeterli
değildi, gençleri ilgilendiren her konuda büyük olmak zorundaydı. Böylece
evrimleşme süreci başlamıştır. Arka planda çalan görsel radyo konumundan çıkarak
gençleri her şekilde kapsayan, kavrayan bir yayıncılık ilkesi geliştirdi. MTV’nin
değişimi şüphesiz gençliği değiştirdi, ancak MTV de bunun karşılığında değişti. Bu
bir kısır döngüydü. Zira kuşaklar değiştikçe MTV de bu kuşakların hem ürünü hem
de yaratıcısı oldu.
Görüldüğü üzere, MTV bütün güçlü görünme çabalarına rağmen, ayakta
kalmak için çabalayan bir devden başka bir şey değil. Buradan bakınca kültür
endüstrisi çarkları arasında ezilmemek için her yolun mübah sayan bir zihniyete
büründüğünü söylemek yanlış olmaz.
J. İzleyici Profili
Günümüzün seçkin tüketici grubu, zaman zaman “Y Kuşağı” ve
“Milenyumlular” olarak da adlandırılan ve 1982 ile sonrasında doğmuş olan
Milenyum Kuşağıdır. Temelde bu kuşak, öncüleri sayılan “X Kuşağı”nı takip eder
142
(MTV, normal MTV kanalı ile Y Kuşağına, marka uzantısı olan VH1 kanalı ile X
Kuşağına ve Nickelodeon kanalı ile küçük izleyicilere hitap eder).
Milenyumluların bilgiye erişimleri hiçbir kuşakta görülmediği kadar geniştir
ve tüm dünyayı ve kurumlarını temelinden sarsabilecek güç verir. Bu yaş grubuyla
yapılan araştırmaların ortaya çıkardığına göre, bu yaş grubunun özelliği en çok bilgi
sahibi olan grup olduğu için, toplumun sorunlarına ve adaletsizliğe çözüm
bulunmasında ısrar etmesi, manevi olarak uyumlu olması, temel insan haklarını
savunmaya istekli ve ırkçılıkla, baskıyla mücadele etmeye istekli ve çevreye duyarlı
olmasıdır. Genetik mühendisliği ve biyoteknoloji çerçevesindeki konular, yeni ortaya
çıkan global ekonomide ekonomik adalet, dijital bölünmenin kapanması, Milenyum
Kuşağının sınırsız dünyasında hayati bir rol oynar. Bu kuşağa yüklenen aşırı bilgi,
tüm çatışmaların çözümünün temelinde onların kendilerinden farklı olan insanlara
hoşgörü göstermesi ve kabul etmesinin yattığını fark etmelerini sağlamıştır
(Temporal, 2008: 37).
Milenyum Kuşağı’nın önceki kuşaklarda görülen aşırı isyankarlıktan
uzaklaşıp daha aile, din ve toplumsal konulara odaklanan bir kuşak olduğunu
görülmektedir. Bu kuşağın özellikleri özetlenecek olursa :
- daha küçük aile birimleri ve onlu yaşlarını süren gençler ile aileleri arasında
daha sıcak ilişkiler;
- güvenlik ve çocukların eğitimi gibi konularda artan ailesel takıntılar;
- 10’lu yaşlarını süren gençler arasında negatif sosyal eğilimlerin zayıflaması;
- karşılıklı iletişim için cep telefonlarının ve İnternetin yaygın olarak
kullanılması (Temporal, 2008: 38)
2000’li yılların profili ise bundan çok daha farklılık göstermektedir, 2003 ve
sonrasında doğan kuşak Z Kuşağı olarak adlandırılmaktadır ve MTV’nin programları
bu yönde değişmiştir. Artık Z kuşağı çocukları her şeye kolayca erişim olanağına
sahip ve serbestliği aşırı uçlarda yaşayan bir kesim haline gelirken, MTV’nin bu
143
yönde evrilmesi kaçınılmaz olmuştur. Neşe Mesudoğlu’nun tanımına göre Z
Kuşağı’nın özellikleri şöyle sıralanabilir:
''Z kuşağının olumlu yönleri:
- Daha iyi eğitimli olacaklar.
- Bireysel ve bağımsız olmaları yaratıcılığı artıracak.
- Doğruyu çekinmeden söylemeleri motive edici bir ortam oluşturacak.
- Nesiller arası farklar azalacak.
- Sosyal ve iletişime açık olmaları müşterileri ve birbirlerini kolay
anlamalarını sağlayacak.
- İnternet ile coğrafi sınırları kaldırmaları güvenlerini arttıracak.
- Komplekssiz oldukları için kendilerini rahat ifade edebilecekler.
Z kuşağının olumsuz yönleri:
- Sadakatsiz olmaları şirketleri zorlayacak.
- Azimli ve hırslı olmamaları, kriz dönemlerini olumsuz etkileyecek.
- Hep yükselmek istemeleri nedeniyle ''yıldız savaşları'' yaşanabilir.
- Çabuk vazgeçmeleri nedeniyle şirketlerin yetenekleri tutmaları zorlaşacak.
- Standart işleri yaptırmak zorlaşacak.
- Zaman ve emek gerektiren meslek dalları değer kaybedecek.
- Her şeyi kişiselleştirmek istemeleri, zengin - fakir uçurumu yaratacak.
Adorno, baskıcı toplumda özgürlüğün arsızlık anlamına geldiğini en iyi
gösteren şeyin, gençlerin umursamaz tavırları olduğunu belirtir (Adorno, 2005: 113).
Yeni MTV Kuşağı, Adorno’nun tabiriyle, kimseye bağımlı olmayan, kimseye
kendilerini hiçbir konuda borçlu hissetmeyen, “dünyaya bir şey satmadıkça, ona
metelik de vermeyen” ve yollarına çıkan herkesi “dürtüp itmeye hazır” bir kitledir.
MTV’nin çok iyi yaptığı şeylerde biri de, genç kitle ile kurduğu yakınlık
nedeniyle, neyin heves neyin uzun süren bir eğilim olacağını belirleyebilmesidir.
Hip-hop müzik ve realite TV programları MTV’nin çok geçmeden trend halini
144
alacağını erkenden tahmin ettiği geçici heves örneklerinden birkaçıdır. MTV’nin
kazandırdığı sanal ev hayvanı sitesi olan Neopets de bir diğer örnektir. MTV’nin bir
başarısı varsa, o da geçici hevesleri trendlere dönüştürmesidir (Temporal, 2008: 70).
PB belgeseli Merchant of Cool, MTV’nin “gençliğin dilinden anlama” ve
“trend yaratma bakımından en avantajlı olma” durumunu şöyle açıklıyor: “MTV’nin
potansiyel bir trend olarak işaret ettiği her şey önce müzik videolarında üretilmekte
ve sevdikleri artistlerin video kliplerinde ne giydiğini görmek isteyen izleyen
izleyiciler, bunlara özeneceği için, daha sonra kabul edilmiş bir gençlik trendi haline
dönüşmektedir” (Temporal, 2008: 162; DeWeese, 2005). Bu durumda MTV bir kez
daha kazanan taraftadır; zira reklamverenler spotlarının MTV’de görünmesi için
adeta birbirleriyle yarışır (Temporal, 2008: 162).
K. MTV’nin İzleyici Kitlesine Ulaşma Yöntemleri
-Gençler ne istiyor, ne beğeniyor, ne dinliyor derinlemesine araştır
-Buna göre, “siz busunuz” ideasından hareketle trend yarat
-Gençlerin düşüncelerini birer porsiyon eski iki porsiyon yeni trendlerle
değiştirmeye çalış
-Giderek eskileri at, yenileri sat.
-Gençleri ikna et, kaçamayacakları yere kadar kovala ve kıstır
-Gençleri ikna etmek için her yol mübah, gençleri sadece moda ve çarpık
ilişkilere yönlendirerek düşünmelerini engelle.
-Diğer tüm ülkelerdeki hakim benzeri tematik kanalları da ele geçirerek tekel
ol. Bunu da ‘glokalizasyon’ olarak açıkla.
-360 derece pazarlama “Biz içeriğimizi gezegendeki her yer ve her platforma
taşımak istiyoruz.” (Temporal, 2008: 150)
-Yarışmalar
-Fanları sevdikleri artistlerle buluşturma
-Yeni kuşağın beklentilerine uygun modaları göstererek. MTV Moda VJ’i
Coltrane Curtis diyor ki : “Bir markayı marka olduğu için almayın, sizin hakkında bir
şey söylediği için alın” (Temporal, 2008: 156). Milenyum ve Z Kuşağının ‘bir gruba
145
ait olma ve dış dünyaya ‘ben buyum’ mesajını verme çabasına ne kadar uyuyor değil
mi?
-Sosyal sorumluluk projeleri
-“Nasıl yapmalı?” tarzı programlar. Bir işe başlanırken o işin yolunu
yordamını öğretme amacı taşıyan programlar.
-Müziğin görselleştirilmesi, fanları sevdikleri artistlere yakınlaştırma.
MTV markasını tanıtmak için hiç beklenmedik ortamlarda göze çarpmayan
pazarlama taktiklerinden de yararlanır. Sözgelimi, Boiling Point isimli programda,
yoldan geçen kişilere eşek şakaları yapılır. MTV ekibi kalabalık bir alışveriş
merkezine, bir restoranta veya bir plaja girer, utandırıcı hareketler yapar ve
kargaşaya yol açar; bunda amaç insanların bu rahatsız ediciliğe ne kadar tolerans
göstereceğini görmektir. ‘Kurbanların’ tepkileri şaşırıp eğlenmekten, iğrenmeye ve
öfkeden küplere binmeye kadar değişir. Gerçek anlaşılıp, bu kişilerin MTV
ekibinden olduğu ortaya çıktığında, insanlar bunun şaka olmasına bakıp genellikle
‘içtenlikle’ kabul eder (Temporal, 2008: 163). MTV bu programcılık anlayışıyla
adeta bir evin küçük şımarık çocuğunu akla getirir.
Ve bu şımarık çocuk büyüdükçe teknolojik değişmelere ayak uydurmak için
evrilir. Değişim kaçınılmazdır. Ancak bu değişim zamanla av peşinde bir teknoloji
dönüştüğünde sorun başlar. MTV cep telefonları ve teknolojik gelişmelere cevap
vermiştir ve artık programlarından bazılarını ilk önce cep telefonlarında daha sonra
TV’lerde yayınlamaktadır. İnternet üzerinden video şirketi iFilm’i bünyesine katarak
–ki daha önce değinilen, önüne çıkan bütün güçlükleri yiyip yutan canavar
benzetmesini burada da kullanmak yerinde olacaktır– MTV cep telefonu
kullanıcılarına binlerce video gönderebilecektir. iFilm artık SPIKE internet sitesinin
bir parçasıdır. Esasında, MTV’nin dijital içeriği dağıtmak için cep telefonu
operatörleriyle global olarak 63’ü aşkın ortaklığı ve Game One teklifiyle cep
telefonlarına video oyun sağlama kapasitesi bulunmaktadır. Sonuç olarak, MITV
hızlı adımlarla kitlesel bireyselleştirme işine girmektedir (Temporal, 2008: 229).
146
MTV’nin ünlüler ve izleyiciler arasındaki köprü rolü The Ashley Simpson
Show, Cheyenne, Footballer’s Cribs, MTV Cribs, The Osbournes ve yıldızların
evlerini ve özel yaşamlarını izleyicinin gözleri önüne seren diğer pek çok “yaşam
tarzı” programı yoluyla güçlenmiştir. MTV müzik deneyimini yüceltme işini
izleyiciye artistlere doğrudan ve yakın erişim imkanı sunarak ve kısa süreliğine de
olsa çeşitli yarışmalarla bir yıldızın yaşamını yaşama imkanı vererek bir adım ileriye
taşımıştır (Temporal, 2008: 96).
MTV’nin “Kahramanlarımızı Yaratan Bir Kanal Olduğunu” tartışan bir
araştırmada önce televizyonumuzun hayatımıza girdiğinden beri tüketim
alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiği anlatılmaktadır. Buna göre ürünler artık bize
güzel insanlar yoluyla, güzel arka planlarla ve ürünlere dair öncekinden tamamen
farklı bir görüntü verilerek satılmaktadır. Televizyon ayrıca şirketlere ürünlerini veya
hizmetlerini tanıtmak için birçok farklı yol da sunmaktadır. Bu reklamlarda özellikle
insanoğlunun aklını meşgul eden iki kavram kullanılır: seks ve şiddet (DeWeese,
2005: 20).
Aşağıda Rand Health* kuruluşunun 2004 yılında televizyonda seksin
sonuçları konusunda yapmış olduğu araştırmadan kısa çıkarımlar bulunmaktadır (:
Buna göre:
- Yüksek sıklıkta cinsel aktivite izlemek veya seks hakkında konuşan
insanları görmek cinsel ilişkiye daha erken girme veya daha rasgele ilişkiler yaşama
olasılığına yol açmaktadır.
- Programlar (korunmasız) seksin risklerinden bahsettiğinde, bunun olumlu
bir etkisi olmakta, daha açıkça söylemek gerekirse, erken yaşta cinsel ilişkiye girme
olasılığı azalmaktadır.
- 8-12 yaş arası çocuklar televizyonda çıplaklık görmekten duygusal olarak
olumsuz etkilenebilmektedir. Bu yaşlarda, çocuklar çıplaklığın utanç verici
* Rand Health Corp. Amerika Merkezli bir kar amacı gütmeyen kuruluş olup sağlık, güvenlik, eğitim,
uluslararası ilişkiler, çevre ve daha birçok konuda sorunları ele alıp araştırmalar yapan bir şirkettir.
147
olabileceğini anlamaya başlamaktadır ve televizyonda bu tarz görüntüler görmek
onları rahatsız eden duygulara yol açabilmektedir.
- Ergenler ve genç yetişkinler, televizyondaki “kusursuz” seksi izlediklerinde,
asla ona ulaşamayacaklarını düşünüp kendilerine güvenlerini kaybedebilmektedir.
- Bir diğer sonuç, erkek/kadın rollerinin televizyondaki cinsellikten
etkilenmesidir. Kadınlar erkeklerden 3 kat daha fazla çıplak olarak gösterilmekte,
erkekler cinsellikte hep dominant taraf olarak çizilmektedir (Rand Health, 2004).
Televizyonda şiddet ile yapılan araştırmalarda da, özellikle çocukların ve
gençlerin televizyonda sıkça gördükleri şiddet olaylarını zamanla normal ve
toplumca kabul edilmiş eylemler olduğunu düşündükleri, gelecekte bu eylemleri
taklit etme ve şiddet gösteren yetişkinlere dönüşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu
ortaya çıkmıştır (Rand Health, 2004).
Bütün bu bilgiler göz önünde bulundurularak, bahsedilen konunun MTV ile
bağlantısının şuradan ileri geldiğini söylenebilir: MTV’nin hedef gruplarına yönelik
iletişimlerinde kasti olarak bu tema üzerinden gidilmekte, moda eğilimleri veya
müzik türleri yaratılırken en çabuk etkilenme potansiyeli olan bu kesime cinsellik ve
şiddet üzerinden yaklaşılmaktadır.
Gene aynı araştırmada MTV’nin izleyiciye Hayal Mühendisliği kavramı
yoluyla ulaştığı anlatılmaktadır. Hayal Mühendisliği [Imagineering] terimi, tüketiciyi
akıllarında bir izlenim bırakacak şekilde ele geçiren, kişisel olan ve her zaman
hatırlanan ve tüketiciyi duygusal, fiziksel, zihinsel, hatta ruhsal bakımdan etkileyen
bir deneyim yaratılması olarak ifade edilebilir. Bu terimi ilk ortaya atan The Walt
Disney Corporation olmuştur. Bu şirket ürünleriyle “hayal inşa eden” ilk şirkettir;
açmak gerekirse, şirket her öğesini tüketicinin unutamayacağı bir deneyime
dönüştürmektedir. Parkları ile sizi günlük yaşamdan uzaklaştırırken, filmleriyle sizi
sihirli bir dünyaya taşır. Disney’nin yaptığı her şey, gerçeklikten bir an uzaklaşma
isteğini harekete geçirecek şekilde bir hayal inşası haline dönüştürülmüştür
(DeWeese, 2005: 29). Bu şekilde insanlar, kendilerine beklenmedik yerlere götüren,
beklenmeyeni veren, onları üretim sürecinin dışında tutmayıp, aksine bu sürece dahil
148
eden ve onlara göre uyarlanmış ürünler sunan markaları tercih etmektedir. Zira
günümüzde pazarlamada Tek ve Özel Satış Noktalarından “Benim” Satış
Noktalarıma doğru bir kayma yaşanmaktadır.
Peki MTV bahsedilen Hayal Mühendisliğini nasıl gerçekleştiriyor?
- Gençlerin neyi havalı bulduğunu tespit ederek.
- Gençlerin kendilerine pazarlama yapıldığının farkına varmadığı,
sezdirmeden pazarlama [under the radar marketing] denilen bir tür gerilla pazarlama
yöntemiyle. MTV’de söz gelimi Beyonce Pepsi içtiğini ve kulisinde mutlaka bu
ürünün bulunmasını istediğini bildirdiğinde veya Beyonce’nin klibinde, realite
şovlarında, kulis arkası programlarda bu ürün görüldüğünde, kendini Beyonce ile
özdeşleştiren kitle de ister istemez Pepsi ürünlerine yönelecektir.
- Viral pazarlama. MTV açık şekilde gençlere bir chat sitesine veya web-log
girerek MTV hakkında konuşmaları için para ödediğini kabul etmektedir. Böylece
hem geri bildirimleri hemen almakta, hem de ünlülerden çok kendileri gibi insanların
tanıklığına ikna olacak insanları etkileyebileceğini düşünmektedir.
- Bir program süresi kadar reklam [PLC] ile. MTV tamamıyla promosyon
amaçlı programlar yayınlanmaktadır. MTV video klipler ile artistleri ve artistlere ait
ürünlerin tanıtımı yapmakta, ayrıca yaşam tarzı programlarla da artistlerin yaşamları
promosyon malzemesi yapılmaktadır.
- Yaşam tarzı programları. Artistlerin yanı sıra sıradan insanları konu olan
yaşam tarzı programları, izleyicinin kendisini izlediği kişilere daha yakın
hissetmesine yol açmakta, bağlılık yaratmaktadır.
- Rock ikonları. Rock müzik isyankar kesim ve yukarıda değinilen Uç Kesim
İnsanları [Edges] ile bağantılandılandırılabilir. Her şeye dair şiddet ve nefret içerikli
sözleri ve rock ile rap karışımı müzikleri ile Limp Bizkit bu kategori için rol
modeldir. Kendilerini MTV ile özdeşleştirmek istememekle birlikte, MTV
pençelerini bu türe de geçirip ticarileştirdiği için MTV’ye mahkum kalan gruptur.
- Hip-hop ikonları. Eski Tarz hip-hop kuşağının hoşuna gitmese de, MTV
tarafından ticarileştirildiği için bu tür bol giysiler, tonlarca takı ve yarı çıplak
kadınlarla özdeşleştirilmektedir. İkonu 50 Cent’tir.
149
- MTV müziği segmentlerine ayırmakla birlikte, izleyici kitlesini de kadın ve
erkek olarak cinsiyet segmentlerine de ayırmaktadır [Mooks ve Midriff terimlerini
kullanır] (DeWeese, 2005: 44-45). Midriff’ler, pop müzik dinleyen ve tamamıyla
idolleri gibi olmak isteyen genç kızlardır. İlahları Britney Spears’tır. Genç, sevimli
bir kız olmaktan çıkıp bir seks bombasına dönüşen Britney’nin, fan kitlesi genç
erkekler değil, aksine Britney ve ekibinin çok farkında olduğu üzere, Midriff’lerdir.
Briney Spears, yaptığı her şey ile onu idol olarak gören genç kadın fanlarına
cinselliklerini kullanmanın hayatta istedikleri her şeyi elde etmenin yolunu öğretir.
Mooks’lar ise, idol olarak Jackass’i başlatan adam olan Jimmy Knoxville’i gören,
kaba, gürültücü ve uygunsuz davranışlarda bulunan bir karakterdir. MTV’nin genç
erkekler arasında yaptığı bir araştırma ile bu grubun ucuz mizahı, çılgın mantık dışı
akrobatik becerileri ve iğrenç eylemleri istedikleri sonucuna varılmış ve Tom Green,
Punk’d ve Jackass gibi programlar yaratılmıştır.
Tablo 10. MTV’nin yeni izleyici kitlesi ve bu kitleye yönelik programları
Mook’lar Midriff’ler (Öfkeli) Rock
grubu
Hip-Hop
grubu
Tümüne
yönelik
- Punk’d
- Wild Boyz
- Jackass
- Viva La
Bam
- Newly Weds
- The Ashlee
Simpson Show
- Laguna Beach
- All Access
- Fest for
Ozzfest
- Rockzone
- Bring the
Noise
- Crib
- Pimp My
Ride
- All Eyes
on
- The Lick
- True Life
- Rise and rise
of
- The fabulous
life of
- Real World
Karşımızda gençlerin psikolojilerini çok iyi çözmüş ve bu nedenle
tutacağından kesinlikle emin oldukları ürünleri/eğilimleri/müzikleri yaratan ve her
yönlerini bildikleri için gençleri ele geçirmeleri ve elde tutmaları çok kolay olan ve
bu nedenle başarı garantisi yüksek bir kanal bulunmaktadır.
150
L. Eleştiriler
Yaptığı müzik temelli yayınla popüler kültür üzerinde etkisi olan ve ayrıca
yaptığı programlarla gençlerin ilgisini ve muhafazakar kesimlerin tepkisini çeken bir
kanaldır.
MTV’ye ilk dönemlerinde (1981-1989) gelen eleştirilen başında siyahi kesimi
dışlayan müzik türüne çok ağırlık vermesi ve siyahi kesimden hiçbir müzisyenin ve
müzik türünün kanalda yer bulamamasıydı. Bu konuda açıkça ırkçılık suçlamaları ile
karşı karşıya kaldı. MTV bu iddiaları reddetse de çoğunlukla beyaz kesimin
hakimiyeti altında olan müzik sektörü kurallarını izledi (Goodwin, 1992: 133).
MTV, tıpkı Coca Cola ve McDonald's gibi kapitalizmin ve Amerikan
kültürünün dünyaya empozesinin simgeleri gibi görülmüştür. Her ne kadar bir
yandan ABD ve George Bush karşıtı şarkılara da yer verse, Green Card reklamları da
yayınlaması ile gençleri ABD lehine etkilediği konusunda eleştirilere ve tartışmalara
sebep olmuştur.
İlk senelerinde program akışında siyahlara yer vermemesi sebebi ile ırkçı
olduğu konusunda eleştiriler almıştır; fakat MTV bunu asla kabul etmemekte ve her
zaman siyahlara ve azınlıklara yer verdiklerini belirtmektedir. Şu günlerde hip-hop
tarzının da gayet popüler olması bu konudaki eleştirileri azaltmıştır.
Ayrıca MTV, müzik endüstrisinde "müzik"in önemini azaltıp, yerine
görselliğe dayalı bir estetik koyduğu yönünde eleştiriler almıştır. Ayrıca reality
showlara çok fazla zaman ayırarak müzik yayınını azaltması ve bunun da yalnızca en
popüler olan videoların yayınlanması ile sonuçlanmasından ötürü büyük eleştiriler
almaktadır.
MTV, çocuk ve gençlere kötü rol modelleri sunarak onları evlilik öncesi
cinsellik, şiddet ve uyuşturucu kullanımına özendirdiği yönünde suçlamalarla sıkça
karşılaşmaktadır. Bu sebeple 90ların başından itibaren MTV, karakterlerinin daha
151
sorumlu ve havalı olmalarının okula devam etmeleri, küçük yaşta alkolden uzak
durmaları ve sosyal konularda daha duyarlı olmaları gerekecek şekilde yeniden
düzenlemiştir.
Tüm bunlar bir yana, MTV, konu sansüre geldiğinde olabildiğince "politik
doğru" olmaktadır, müzik videolarında ve şarkı sözlerinde bulunan, seksi, silahları ve
uyuşturucuları çağrıştırabilecek her şeyi silmektedir. Fakat şu da not edilmelidir ki
MTV'nin sansür anlayışı ike RTÜKün sansür anlayışı çelişmektedir, zira MTV için
silah sansürlenmesi gereken bir şeyken eşcinsel birliktelikleri (öpüşme, el ele
tutuşma vs.) herhangi bir problem yaratmamaktadır, RTÜK içinse tam tersi
geçerlidir. Bu nedenle Dirty sanchez, Jackass gibi bazı programlar RTÜK tarafından
yayından kaldırılmıştır.
Getirilen bir eleştiri de MTV Türkiye'nin Digiturk ve kablolu tv üzerinden
yayın yapacak olması ve normal bir parabolik anten ile izlenemeyecek olmasıdır. Bu
konuda eleştiri yapanlar, MTV-A'nın Almanya'da yapmakta olduğu şifresiz yayını
örnek göstermektedir.
MTV yayın hayatı boyunca pek çok kere eleştirilmiştir. Bu eleştirilerden ilki
sadece beyaz sanatçıların kliplerini yayınladığı içindi. Ayşe Kalay’ın, eserinde
Lull’dan aktardığına göre, “1980’lerde MTV bir ‘rock’ imajı oluşturmak için
siyahların müziğine ve siyahların imgelerine yer vermekten kaçınmıştır, ki bu siyah
sanatçıların büyük beyaz izleyici kitlesini kaçıracağı inancına dayalı kasıtlı bir
politikaydı. Ancak 1990’a gelindiğinde MTV rap videolarına yer veriyordur ve en
yüksek izlenme oranına ulaşan saatinde tümüyle rap müziğe ayrılan haftalık bir
program yayınlanıyordu. Hip-hop’un altkültürel tarzları ve rap türü müziğin anlatım
üslubu her türlü ürünü özellikle son moda ve pahalı spor ayakkabılarını ve
aksesuarlarını tanıtan televizyon reklamlarının başvurduğu güçlü araçlar haline
geldi.”
MTV’nin müzik değil imaj satan bir kanal haline geldiği düşüncesi, Kalay’ın
aktardığı üzere, bilinen bazı şarkıcıların şarkı sözlerindeki bazı unsurlarla
152
desteklenmektedir. Kalay’a göre, MTV’nin izlenme oranları arttıkça müzisyenlerin
de kanalla ilgili eleştirileri de önem kazanmaya başlamıştır. Müzisyenlere göre MTV
gerçekten iyi olanı değil, iyi görüneni öne çıkarıyordu. Klibi yayınlanan şarkıları çok
kötü de olsa albümleri çok satıyordu. 1985’te Dire Straits Money for Nothing isimli
şarkısının klibinde ‘MTV’mi İstiyorum’ sloganıyla dalga geçiyordu. (1987 yılında
Elton John MTV Avrupa’nın Amsterdam’dan yayına başlamasına destek oldu.
Yayınlanan ilk klip Dire Straits’in Money for Nothing şarkısının klibiydi). Dead
Kennedys grubu ise MTV Yayını Bitir adlı şarkılarıyla kanalı protesto etti. Red Hot
Chili Peppers ‘Tek ihtiyacımız MTV’ye çıkmak, ne olur bizi MTV’ye çıkarın’
diyordu bir şarkısında. George Michael da 1990’da Freedom adlı şarkısında
MTV’nin gençlere güzel görünmek konusunda baskı oluşturduğunu söylüyordu.
Beck’in ‘MTV Bende Esrar İçme İsteği Uyandırıyor’ adlı şarkısının sözleri şöyledir:
MTV bende kendimi yakma, uydu çanağında grup seks yapma isteği uyandırıyor.
New York Times’ın 19 Ocak 2011 tarihli sayısında* şu haber yer almaktadır:
MTV’nin yeni dizisi “Skins”in üçüncü sezonunda, bir lise öğrencisi erektil
bozukluk haplarından alıyor ve kamera arkadan çekerken sokaklarda çırılçıplak
koşturuyor. Bu çocuğun ‘durumu’ bölüm boyunca gülmece unsuru olarak
kullanılıyor. Bu program ortaokul öğrencileri arasında çok popüler bir program,
bahsedilen oyuncu 17 yaşında.
NewYork Times’a göre, MTV bu programdaki bazı itiraz edilebilir içeriği
düzenlemek için adımlar atmaktadır –ancak bu düzenleme kanalın onlu yaşlardaki
izleyicilere uygun olmadığını düşünmesinden değil, çocuk pornografisi yasasını ihlal
etmekten dolayı ceza alabileceği ihtimalinden çekinmesidir
MTV ve birkaç kanal, yıllardır cinsellik ve şiddet içerikli programlar
konusunda sınırları zorlamaktadır ancak şimdiye kadar 15-19 yaşları arasında
tanınmamış aktörlerden oluşan oyuncu kadrosuna sahip “Skins” kadar ileri gidilen
* Tam haber için, bkz. http://www.nytimes.com/2011/01/20/business/media/20mtv.html , erişim tarihi: 19.09.2011
153
bir program görülmemiştir. Orijinal olarak İngiltere’de yayınlanan dizinin bu
yeniden yapımı, yaşı henüz çok genç olanlar arasındaki cinsellik, mastürbasyon ve
gündelik uyuşturucu kullanımı ile doludur. Aile Televizyonu Kurumuna göre bu
program, çocuklara zorla kabul ettirilen en tehlikeli programdır.
MTV’nin alamet-i farikası programı “Total Request Live”, -10 yıl süren
yayınına son verilmeden önce- popüler talebe göre müzik videoları yayınlamakta, her
öğleden sonra, onlarca genç “TRL” stüdyosunun camından içeri bakabilmek ve hangi
yıldız grubun konuk olduğunu görebilmek için Times Meydanı’na akmaktaydı.
Ancak bir yandan MTV’nin üst düzey yöneticisi Dave Sirulnick TRL’nin demokratik
yaklaşımına ve nasıl bu programın onlu yaşlarını süren izleyicilerini istekleri
doğrultusunda gerçekleştirildiğine vurgu yaparken, The New York Times’dan Ann
Powers gibi –bu araştırmada de ileri sürüldüğü gibi—bazı medya ve müzik
eleştirmenleri aksini düşünmektedir (The Merchants of Cool, PBS Documentary,
2001).
Kanal, aşırı bireyci, tüketici kimlikler oluştururken, toplumsal duyarlıklar
sergilemedeki eksikliği yönünde eleştirilince başta AIDS olmak üzere, Amerika ve
Avrupa’da önemli sorunlar olarak tanımlanan konularla ilgili toplumsal duyarlık
projelerine de ekranlarda yer vermeye başlamıştır. Bu programlar, kanalın yerelleşme
stratejilerinde de ya aynen taşıdığı, ya da yerel versiyonlarının oluşturulduğu
yapımlardır (Yağcı, 2008: 211).
MTV’ye dair yapılan eleştirilerden biri de eğlence ve haz odaklı kitle iletişimi
anlayışının, toplumsal insanlık durumundan çok bireysel insanın doyumunu öne
çıkaran (Erdoğan, 2000) yayıncılık üslubuna uygunluk, özellikle metalaştırılan kadın
bedeni ve kadın erkek ilişkisi temsilleri, dolaşıma girme konusunda belirleyici
görünmesidir (Yağcı, 2008: 210).
MTV Türkiye’nin kurulduğunda “genç ve gençlere yönelik bir kanal
olduğunu”, bu yüzden 30 yaş üstü sanatçıların kliplerini yayınlamayacağını
bildirmesi basında ses getirmiştir. Diğer müzik kanalları (Kral TV, Number One,
154
Dream TV…) özellikle yasaklılar listesindeki Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve
sonrasında Haluk Levent, Funda Arar gibi sanatçıların kliplerini en üst düzeyde
yayınlama kararı alırken, yapımcıların da katıldığı ve tepki gösterdiği bu tartışmada
kriterleri ‘halk mı belirlemeli, kanal mı’, konusu gündeme gelmiştir (Yağcı, 2008:
216). MTV Türkiye bu kararıyla hem diğer müzik kanallarını, hem yapımcıları, hem
de klipleri dönsün dönmesin sanatçıları karşısına almış ve en sonunda kararın “yanlış
anlaşıldığını” bildirerek geri adım atmak zorunda kalmıştır.
Özkök, televizyona karşı yöneltilen eleştirilerin başında, bu kültürün standart
bir yapıya sahip olmasının ve bilinen konu ve tipleri durmadan tekrarlamasının
geldiğini, bu kültürün kendini alt pazara beğendirmek zorunda olduğu için düzeyinin
düşük olduğunu ve kitleleri uyutucu bir özelliği olduğunu belirtir (Özkök, 1982: 191-
192). Özkök bu yazıyı yazdığı sırada MTV henüz emekleme aşamasındadır, ancak
içerik olarak MTV’ye ilişkin eleştirilerin en önemli üç tanesini görmek mümkündür.
M. MTV TÜRKİYE
1. Genel Bakış
Ekim 2006’da MTV Türkiye yayına geçti. MTV Türkiye Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Esra Oflaz Güvenkaya, Türkiye genelinde 6 milyon kişiye
ulaşacak ve 24 saat yayın yapacak olan MTV Türkiye'nin yayın akışında video
klipler, komedi, eğlence programları ve MTV için özel hazırlanmış programlar
olacağını ve yabancı kliplerin yanı sıra yerli kliplere de yer verileceğini söyledi.
Özellikle yeni grupları MTV Türkiye'nin destekleyeceğini söyleyen Güvenkaya,
"Hedefimiz müzik sektöründe 'trend' belirleyici olmak. Öte yandan gençlerin sosyal
ve toplumsal konularda bilinçli olmalarını sağlamak" dedi.
MTV Türkiye yayına geçmesi ile adından söz ettirmeye başlamıştır. Zira
müzik televizyonu başlığı ile yayın yapan kanal, otuz yaş üstü şarkıcıların kliplerini
yayınlamama kararı ile ilk tepkileri çekti. Bu kararın açıklaması olarak, genç bir
kanal olduklarını ve bu nedenle böyle bir karar aldıklarını açıklasalar da, sonrada
155
gelen yoğun tepkiler sonucunda kararlarından döndüler, ancak bu olay MTV Türkiye
ile ilgili ilk olumsuz izlenim oldu.
MTV Türkiye Genel Müdürü Esra Oflaz bu konuda Hürriyet’e yaptığı
açıklamada*, ilk teklifi 1996’da götürdüklerini, Viacom tarafından yürütülen uzun
soluklu araştırmalar sonucunda Türkiye’deki yayın ve reklam piyasasının henüz
hazır olmadığı yanıtını aldıklarını, son dönemde gerçekleşen küresel hamlelerin ve
AB görüşmelerinin Türkiye’ye yönelik “olumlu” imajı pekiştirerek yerel MTV
kurulmasını kolaylaştırdığını belirtmiş, Viacom için genç nüfus ve köklü bir kültürün
iştah kabartıcı olduğunun altını çizmiştir (Hürriyet, Kelebek eki, 30 Ağustos 2006).
MTVI yetkililerinin ifadelerine bakarak, Türkiye’den beklentilerini şöyle
sıralanabilir: (1) Müzik sektöründe “eğilim”i belirlemek, (2) Gençlerin sosyal
konularda bilinçlenmesini sağlamak, (3) Genç Türklerin yüksek kaliteli müzik
programlarına olan büyük iştahını doyurmak, onları tüm ekranlardan farklı
izleyicilerle buluşturmak, (4) Yaratıcılık yönü çok yüksek olan Türkiye’den, bu
yaratıcılığı dünyanın geri kalanına taşımak, (5) MTV Türkiye aracılığıyla Türk
gençliğiyle olan bağları güçlendirmek, (6) Ayrıca bu yeni oluşum ile bölgedeki
Nickelodeon ve VH1 yayınlarını genişletmek, (7) Yeni marka ve tarzları mümkün
olan tüm medya platformlarına tanıtmak için fırsat sunmak, (8) Türkiye’den şarkı
ihracı ve Türkiye’yi küresel anlamda kültürel bir etki merkezi bir olarak dünyanın
geri kalanına yaymak, Türk starlarla yapılan programları, MTV Avrupa’da
yayınlatmak (Yağcı, 2008: 213).
Müzik yazarı ve eleştirmen Tolga Akyıldız, MTV Türkiye’nin ilk açıldığında
bu durumun şöyle değerlendiriyor: “Bakalım MTV Türkiye nasıl olacak? Eğer
tanıtım filmlerinde altını çizdikleri gibi olacaksa, yol doğru değil. Meyhane’de içki
içen Türk gençleri Kiss makyajı yapmış arkadaşlarını anlamıyor eleştiriyorlar.
Manav, Marilyn Manson olmuş, karpuzu bıçaklıyor. Garson genç, şişman İngiliz
* Tüm röportaj için, bkz. HÜRRİYET Gazetesi, KELEBEK eki, çevrim içi adres:
http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4998372_p.asp erişim tarihi: 19.09.2010
156
kızına kafayı takıyor, tam sevişecekler bir de bakıyoruz kızın ve oğlanın göğsünde
MTV logosu. Sonra bir İngiliz bulvar gazetesine manşet olmuşlar Sarah ile Musa
hesabı. Çok direkt olmasa da, bir kültür farkının altını pek de hoş olmayan bir
üslupla çiziyorlar.”
MTV Türkiye’nin yapılanmasına ilişkin UNIQ Derginin yaptığı incelemeye
göre, yurtdışı menşeili olan MTV TÜRKİYE, hem yurtdışındaki yöneticilerin gelip
gitmesi ile hem de MTV Türkiye bünyesindeki yöneticilerin Londra’ya giderek
seminerlere katılması ve MTV’nin bakış açısının iyice sindirilmesi ile temelleri
atılan bir kanal olma hali ile başlamış yayınlarına.
MTV Türkiye, %40 Türkçe, %60 uluslararası sanatçılar olmak üzere çalma
listesi hazırlanıp sunuluyor. Müzik politikası olarak özellikle yapmaya çalıştıkları
şey insanlar ekrana bakmıyorken bile çalan parçaların bütünlük teşkil etmesi.
Örneğin Metallica’dan sonra çalınacak Türkçe parça çok önemli. Piyasadaki
isimlerin birçoğunu format gereği çalamıyorlar. Çünkü yurtdışında belirlenen bazı
kriterler mevcut. Buna göre, videoların içinde strop ışık efektleri ve flash görüntüler
mevcut ise, özellikle panik atak ve epilepsi hastalarının nöbetlerini tetiklememesi
için bu videolar yayınlanamıyor. Bunun yanı sıra şiddet eğilimi ve gençleri olumsuz
davranış ya da alışkanlıklara teşvik edebilecek örneklerin gösterilmesi de yasak. Bir
de sound ve görüntü uyumu, video görüntülerinin 4.5 dakikadan fazla olmaması gibi
kriterler de yurtdışından gelen kuralların dahilinde. Bunların yanı sıra Türkiye’deki
RTÜK kuralları da geçerli. Bütün bu kriterlere uyan sanatçı ve menajer bulup %40
Türkçe oranını bulmaları iki yıl almış.
MTV Türkiye aylarca süren tanıtımlar ve VJ seçimlerinin ardından 23 Ekim
2006 tarihinde, saat 17.30’da ilk olarak Nil Karaibrahimgil’in Peri isimli videosunu
göstererek yayına başlamıştır. Yayına başlamasıyla o güne kadar Türkiye'de yayın
yapan MTV Avrupa yayından kaldırılmıştır, böylece Uydu, Digiturk ve Kablolu
TVde MTV Avrupa'nın bulunduğu yerden yayın yapma imkânı bulmuştur. Kanalda
Jackass, Pimp My Ride, I Bet You Will, Dirty Sanchez, Wild Boyz, Viva la Bam,
Celebrity Deathmatch, Life of Ryan ve I Want A Famous Face gibi programlar
157
Türkçe altyazılı olarak yayınlanmıştır. Kanalda birçok yabancı müziğin yanında
Türkçe müzik de “Just See MTV” adı altında ekrana gelmektedir.
Dünyaca ünlü müzik kanalı MTV Networks International (MTVNI),
Türkiye'de Multi Channel Developers (MCD) ile olan lisans sözleşmesini feshettiğini
açıklamıştır. Türkiye'de faaliyetlerine devam etmek için alternatif yollar arayacağı
belirtilen MTVNI'nın, gerekli olduğu takdirde yasal yollara başvurma olasılığını da
göz önünde bulundurduğu bildirilmiştir.
MTV International ile MTV’yi Türkiye’ye getiren Multichannel Developers
(MCD) Görüntülü A.Ş'nin sahibi Esra Oflaz Güvenkaya arasındaki anlaşmazlık
MTV Türkiye’nin yayınlarının önce Digitürk ve uydudan çıkarılmasına, en son
aşamada internet sitesinin kapanmasına yol açmıştır. MTV Türkiye Temmuz
2011’de aralarında NTV, Kral TV ve CNBC-e gibi kanalların bulunduğu Doğuş
grubuna satıldığı haberleri çıksa da yalanlanmıştır ancak kanalın geleceği halen
belirsizliğini korumaktadır**. MTV Türkiye bir basın açıklaması yapmış, açıklamada
"Viacom International Media Networks ile MCD'nin hem MTV Türkiye hem de
Nickelodeon kanallarıyla ilgili yollarının tamamen ayrıldığı" belirtilmiş ancak
kanalın kapanıp kapanmayacağı konusunda hiçbir bilgi verilmemiştir. Daha sonra bir
süre D-Smart ile Tele Dünya platformları ile kablolu yayından yayınlarına devam
etse de, 30 Ağustos gecesinden itibaren kanalın yerine MTV Avrupa geldi. 31
Ağustos’tan itibaren MTV Türkiye’nin Animex adlı anime kanalına
dönüştürülmüştür.
2. Ekip
Kreatif ekip, 7-8 kişiden oluşuyor. Bunun haricindeki yapı, diğer televizyon
yapıları ile hemen hemen aynı. MTV Türkiye bünyesinde toplamda 80-85 kişi
çalışıyor. Eurosport, Nickelodeon, National Geographic gibi kanalların yayın hakları
** Yeni Aktüel, MTV’de Sular Durulmuyor, http://www.yeniaktuel.com.tr/hft-21000604-110,[email protected]
158
yine MTV’nin bağlı olduğu şirkete ait. MTV Türkiye, Oflaz adı altında bir aile
şirketi… Kanalın CEO’su ve Genel Yayın Yönetmeni ise Esra Oflaz.
3. Departmanlar
MTV’de hali hazırda yürümekte olan 8-10 birim var. Bunların en başında
Prodüksiyon, Programming, Müzik, Production ve İdari İşler departmanları geliyor.
Bunun haricinde Halkla İlişkiler ve Basın-Yayın departmanları var. Bölümler arası
bağlantılar mevcut. Örneğin kanalın Sanatçı İlişkileri ve Müzik Direktörü olan
Hakan Aldemir bir iş bağlandığında, Halkla İlişkiler ve Basın-Yayın departmanı o işi
ilgilendiren herkese mail gönderiyor. Teknik departman da, Operasyon ve IT olarak
kendi içersinde ikiye ayrılıyor. Operasyon, alt yapı ile üst yapıyı birbirine bağlayan
ve yurtdışından gelen malların sisteme aktarılmasını yapı. Teknik Yapı da tüm
MTV’nin tekniğini çalışır hale getiren IT departmanının bir bölümü. IT departmanı
da Web departmanı gibi, internet üzerinden web tabanlı bütün sistemin işleyişini
sağlıyor. Bunun haricinde MTV’nin public ve diğer uyduya çıkışı ve diğer dijital
platformda çalışmasını sağlıyor.
4. MTV Türkiye’de Yayınlanan Yerli Programlara Örnekler
İkilem: Toprak Sergen’in sunduğu tartışma programı.
MTV News: Bir kısım materyali yurtdışından gelen, diğer kısmı da
Türkiye’deki müzik haberlerinin toparlanıp sunulduğu program.
BeniMTV’m: Sanatçıların kendilerini iyi hissettikleri bir mekanda
gerçekleşen ve sonunda konuk sanatçının sevdiği yerli veya yabancı bir parçanın
videosunun yayınlandığı söyleşi programı
MTV eksTRa: Sanatçıları görmeye alışkın olunmayan bir şekilde ve daha
MTV formatı halinde, sohbet, performans ve sanatçıyı ön plana çıkaran bir program.
159
Anime ve Anime Forum: Tamamen MTV bünyesinde çalışan kişilerin özel
beğenisi ile ortaya çıkmış bir program.
Kontra Atak: Konuk sanatçı ile her konuda söyleşi yapılan ve konuk
sanatçının sevdiği parçaların video kliplerinin yayınlandığı program.
Sinema TR: Oyuncu Beste Bereket’in sunduğu sinema dünyasından haberler
programı.
5. MTV Türkiye’de Yayınlanan Diğer Programlara Örnekler
5+TR: Haftanın en iyi beş Türkçe şarkısının geri sayımının yapıldığı listeye
ek olarak, listeye girmeye aday yeni Türkçe şarkılarında yer aldığı liste programı.
ALTERNATIVE NATION: Son yıllarda müzik dünyasının en önemli müzik
tarzlarını birarada bulunduran “alternatif” akımını yakından takip etme imkanı veren
programda, indie-pop' tan hardcore punk'a, rock'tan avant-garde ve deneysel türlere
uzanan çok geniş bir müzik video arşivi sunulmaktadır.
BREAKFAST CLUB: Sabahın erken saatlerinde yayınlanan dünyadan en
yeni yerli ve yabancı müzik videolarının izlenebileceği bir müzik programı.
CHILLOUT ZONE: Klasik trip-hop, laid-back ve ambient-house gibi müzik
tarzlarında videoların örneklerinin izlenebileceği, Massive Attack’tan Morcheeba’ya
ve Orbital’a kadar çok çeşitli gruplara yer verilen müzik programı.
DANCE FLOOR CHART: Avrupa’nın en iyi dans parçalarının geriye
sayımının yayınlandığı programda hard house, commercial house, trance, breakbeat
gibi dans müziğinin farklı türlerine de yer veriliyor.
DORE ve LAME: Hafta içi her gün yayınlanmakta olan Dore ve Lame müzik
kuşaklarında günümüzden videoların yanı sıra klasikleşmiş ve unutulmaz videolar da
160
sunuluyor. Dore müzik kuşağı enerjik ve hareketli parçalara yer verirken; Lame ile
slov şarkıları sunmaktadır.
EURO TOP20: Euro Top 20, hızlı değişen Avrupa müzik dünyasındaki son
trendleri takip etmeye olanak tanıyan, en iyi ve en yeni hit parçaların sıralandığı bir
liste programıdır.
HEADBANGERS BALL: Headbangers Ball, rock, hard rock ve metal
tarzlarından müzik video örneklerine yer verilen bir müzik programı.
HOT STUFF: Cumartesi geceleri yayınlanan en hareketli, renkli, cezbedici
videoların sunulduğu program.
INSOMNIA: Geceden sabahın erken saatlerine dek süren yerli ve yabancı
video akış programı.
JUST SEE MTV: Gün ortasında aralıksız yerli ve yabancı müzik videolarının
sunulduğu müzikseverlere özel bir müzik programı.
MINIROCK: Limp Bizkit’ten Tokio Hotel’e, Korn’dan My Chemical
Romance’e en sevilen rock ve hard rock videoları ekranlara geliyor. Hafta içi her gün
saat 15:00’te yayınlanan Minirock’ta MTV Türkiye izleyicilerinin mtv.com.tr’de yer
alan listeden seçtikleri en sevdikleri beş şarkının videosu geri sayım olarak
sunuluyor. Beş gün boyunca bir numara olan videolar ise Cumartesi 20:30’da
yayınlanan olan Superock programında sunuluyor.
PARTY ZONE: MTV Avrupa’nın en uzun süredir yayınlanan şovudur.
Doğuşu, club kültürünün ortaya çıktığı tarihe uzanan Partyzone; dans müzikte en son
trendleri yansıtmakta ve aynı zamanda bu trendleri yaratma iddiasındadır. Garage,
house, techno, drum and bass, elektronik ve trance tarzlarında eski ve yeni parçaların
videolarına ve özel mix’lere yer verilen çok kapsamlı bir müzik programıdır.
161
SAKİN: MTV Türkiye’nin en sakin müzik kuşağı SAKİN’de Chill Out
tarzının en iyi örnekleri sunulur.
SO 90'S: 90’ların unutulmaz parçalarına yer verilen 1 saatlik bir müzik
programı.
SUPEROCK: Dünyanın listelerinden en iyi rock ve hard rock müzik
videolarını yayınlayarak, Limp Bizkit’ten Marilyn Manson’a, Elvis’ten Korn’a kadar
uzanan geniş bir yıldız yelpazesini ekranlara taşıyan müzik programı.
ŞARKÜTERİ: Müzik dünyasının günümüzde veya geçmişte dünya
listelerinde mutlaka ilk 10 arasında yer almış yıldızlarının videoları MTV Türkiye’de
prime-time’da sunulmaktadır.
THE BASE CHART: MTV’nin en beğenilen sunucularından Trevor
Nelson’ın sunduğu programda; bir taraftan top 10 R&B ve hip hop listeleri ekrana
gelirken, diğer yandan Trevor’ın gelecek haftalarda gece kulüplerinde sık duyulacak
olan en yeni videolardan oluşan seçimlerine, R&B ve hip hop dünyasından en taze
haberler ve dedikodulara, geçmiş yıllara ait videolara ve en gözde ödül törenlerine
yer verilmektedir.
THE LICK SHOT: MTV Türkiye’de R&B dünyasının en iyi isimlerinin
ağırlandığı bir müzik programı. Dünya çapında popülerlik ve beğeni kazanmış R&B
videoları yarım saat boyunca ardı ardına yayınlanır.
THE ROCK CHART: Bon Jovi’den White Stripes’a, Red Hot Chili
Peppers’tan, The Darkness’a haftanın en iyi ve en çok sevilen rock parçalarına geri
sayım yapılan liste programı.
THIS IS THE NEW SH*T: Müzik dünyasında yeni çıkan yerli ve yabancı
video kliplerin yayınlanğı program.
162
TOP 10 AT 10: MTV’de haftanın 5 günü yayınlanan 1 saatlik interaktif ve
temalı bir liste programı. İzleyicilerin katkılarıyla da oluşturulabilecek bu liste
programında, her bölüm için belirlenmiş olan tema doğrultusunda en çok oy alan
videoların geri sayımı yapılıyor.
WORLD CHART EXPRESS: World Chart Express dünyanın farklı
köşelerinden yeni ve farklı türlerdeki müzik örneklerinin sunulduğu program.
6. Basında MTV Türkiye
MTV’nin Esra Oflaz’ın “10 yıllık uğraşının sonucunu almaktan dolayı mutlu
olduğunu belirtti” dediği, ancak ömrü ancak 5 sene süren Türkiye macerası başlarken
yurtdışında olduğu kadar yurtiçinde de ilgiyle karşılanmıştır. Yurtdışında, New York
Times, 11 Aralık 2006 tarihli sayısında MTV Türkiye’nin açılmasını, “Artık Avrupa’ya
Ne Gerek Var? Türkiye’nin Artık Kendi MTV’si Var?”* manşetiyle duyurmuştur.
MTV’nin açılma süreci yurtiçi basında da ilgiyle izlenmiş, Radikal Gazetesi,
18 Mayıs 2006 tarihli sayısında “MTV’nin Eylül’de İzleyicisi ile Buluşacağını”
duyurmuştur. Habere göre MTV Türkiye’nin tanıtımının yapıldığı MTV Taksim
stüdyolarında MTV Türkiye’nin kurucusu Güvenkaya, "Hedefimiz müzik sektöründe
'trend' belirleyici olmak. Öte yandan gençlerin sosyal ve toplumsal konularda bilinçli
olmalarını sağlamak" derken, MTV'nin sahibi Sumner Redstone “MTV Türkiye’nin daha
çok Türkçe müzik, kaliteli lokal yapımlar ve Türk gençliğinin müzik zevkini yansıtırken
Türk kültürüne uygun programları izleyicileriyle buluşturacağını belirtimiş, Türk
izleyicisinin bulunduğu her yere ulaşabilme arzusunu dile getirmiştir.**
* Pfanner, Eric, Who Needs Europe, Anyway? Turkey Has Its Very Own MTV, New York Times, 11.12.2006 http://www.nytimes.com/2006/12/11/business/worldbusiness/11mtv.html?sq=MTV%20Turkey&st=cse&adxnnl=1&scp=1&adxnnlx=1308662829-4HLS8Pr+Dwf8IlHnIZ+wPQ, erişim tarihi: 21 Haziran 2011 ** “MTV Türkiye, Eylül’de İzleyici İle Buluşuyor”, İnternet Baskısı, Kültür/Sanat içinde, 18/05/2006
(Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=187645, 25 Mart 2009
163
Radikal Gazetesinin 24 Temmuz 2006 tarihli sayısı, Eylülde açılacak olan
MTV Türkiye’nin, yayınlarına başlamadan önce, bir ilanla MTV için genç dinamik
VJ’ler aradığını ve bir yarışma başlattığını duyurmuştur.***
MTV Türkiye’nin kurucusu Esra Oflaz Güvenkaya, 30 Ağustos 2006’da
Hürriyet Gazetesi’nden Mevlüt Tezel ile yaptığı söyleşide, “Bayram’da izleyicilere
sürpriz yapacaklarını” söyleyerek Eylül aında test yayınına geçen MTV Türkiye’nin
açılışı için Ekim ayını işaret etmiş ve MTV Türkiye olarak yapmayı planladıkları
icraatları anlatmıştır.****
MTV Türkiye 23 Ekim 2006’da Nil Karaibrahimgil’in “Peri” videosunu
yayınlayarak tam zamanlı yayına geçmiş, Hürriyet Gazetesi, 25 Ekim 2006 tarihli
haberinde MTV’nin yayına başladığını, “Dünyanın en çok izlenen müzik kanalı MTV,
Türkiye'de lokal yayınına önceki gün sürpriz programlarla başladı” şeklinde
duyurmuştur.*****
MTV’nin açılmasına ilişkin yazan müzik yazarı Tolga Akyıldız, “Acaba
MTV Türkiye’li olacak mı?” başlıklı yazısında, MTV Türkiye’nin daha açıldığında
karşılaştığı yaşadığı yayın ve programcılık hatalarından bahsederek temkinli
yaklaşmış, tespitleriyle şu anki süreci adeta öngörmüştür.
MTV 17 Kasım 2006 tarihinde yaptığı lansman ve dünyaca ünlü müzik grubu
Pussycat Dolls konseriyle televizyon dünyasına görkemli bir giriş yapmış, ancak
sonrasında Esra Oflaz Güvenkaya’nın 16 Kasım 2011 tarihli Sabah Gazetesi’nden
Esin Övet’e söylediği “İzleyicimiz çok genç. 30 yaşına kadar olan sanatçılar MTV'de
yer alıyor. Onların yaşı ileri” sözüyle bir anda tepkileri çekmiş ve gelen tepkiler
***“MTV’ye VJ olmanın tam zamanıdır”, 24.07.2006, (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=786858&Date=21.06.2011&CategoryID=113, 21 Haziran 2011 **** Tezel, Mevlüt, “Bayramda Yayındayız”, MTV Türkiye’nin Kurucusu Esra Oflaz ile bir Söyleşi, Hürriyet Gazetesi, Kelebek Eki, 30.08.2006, (Çevrimiçi) http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4998372_p.asp, 20 Eylül 2011 ***** Tezel, Mevlüt, “MTV Türkiye Yayında”, Hürriyet Gazetesi, 25.10.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5310430, 21 Haziran 2011 Akyıldız, Tolga, “MTV Türkiye(li) Olacak mı?”, Hürriyet Gazetesi, 11.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5415885, 21 Haziran 2011
164
üzerine Güvenkaya böyle bir şey söylemediğini belirtse de bu haber MTV Türkiye
için ilk olumsuz izlenimlerin gelişmesine yol açmıştır.
Güvenkaya, 16 Kasım tarihinde Sabah gazetesinde söylediği sözleri, 19
Kasım 2006 yılında Hürriyet gazetesinde “Sanatçılarımızın yaşlarından dolayı
kliplerinin yayınlanmayacağına dair çıkan haberler gerçeği yansıtmamaktadır”
diyerek tekzip etmiştir.
Bu arada programları eleştiri almaya başlayan MTV Türkiye, Milliyet’in 29
Ocak 2004 tarihli sayısının Popüler Kültür ekindeki haberde Fahri Tarhan tarafından
eleştirilmiştir.
MTV’nin Internet sitesinin 2008 yılında kapanması ile birtakım sorunların
olduğu anlaşılmış Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu, bu sorunu “Türkiye MTV’den
Atıldı” başlıklı yazısında kaleme almıştır.
MTV Türkiye iki yılı aşkın bir süre yayın hayatını (Internet sitesi olmadan)
sürdürse de, Eylül 2010’da Digitürk platformundan, Ağustos 2011’de D-Smart ve
kablolu TV platformlarından çıkıp yayınına son vermiştir.
Övet, Esin, “MTV’den Sezen’e ambargo”, Sabah Gazetesi, 16.11.2006, (Çevrimiçi) http://arsiv.sabah.com.tr/2006/11/16/gun110.html, 21 Haziran 2011 “30 Yaş Üstü Tartışması”, Magazin içinde, 19.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5463414, 21 Haziran 2011 “İmajını Beğenmedim, Seni Kovuyorum!”, Milliyet Gazetesi İnternet Baskısı, Popüler Kültür içinde, 27/01/2004 (Çevrimiçi)http://www.milliyet.com.tr/2004/01/29/sanat/san09.html, 25 Mart 2009 Semercioğlu, Cengiz, “Türkiye MTV’den atıldı”, Hürriyet Gazetesi, 28.08.2010, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15655878, 21 Haziran 2011
165
SONUÇ
Kültür endüstrisi hakkında Adorno temel maddeler olarak aşağıdaki görüşleri
öne sürer (Adorno, 2005: 206-207)
- Kültür endüstrisi müşterileri tarafından yönlendirildiğine ve onlara kendi
istedikleri şeyleri sunduğuna yeminle inandırmaya çalışır bizi.
- Kültür endüstrisinin yaptığı, müşterilerinin tepkilerine uyarlanmaktan çok,
onları kalpazanca imal etmektir. Kendisi de onlardan biriymiş gibi davranarak
biçimlendirir müşterilerinin tavırlarını.
- Kültür endüstrisini döndüren çark, öykünmeci gerilemeye, bastırılmış taklit
dürtülerinin istismarına ayarlıdır. Yöntemi, izleyicinin kendisini taklit edişini
öngörmek ve böylece yaratmak istediği anlaşmayı zaten varmış gibi göstermektir.
- Kültürel aygıt bu teknikleri (müzikler, yakın plan görüntü vs.) kullanarak,
sinematik gerilimin doruk noktasında son sürat yaklaşan bir trenin şiddetiyle
saldırmaktadır seyirciye. Ama bütün filmlerin benimsediği ton, büyülemek veya
yemek istediği çocuğu besleyen cadıyı andırır: “Bak ne güzel, ne leziz çorba!
Bayılacaksın!”
- Kültür endüstrisine göre halk sanatının mirası olan özellikler, yine bu
endüstrinin faaliyetleri içinde, şaibeli bir görünüm kazanmaktadır. (Adorno, 2005:
211)
Kitle iletişim araçlarının gelişmesinin kültürel sonucu, Özkök’e göre, kültürel
üretim işletmesi kavramını ortaya çıkarmıştır (Özkök, 1982: 196). Bu kavram ile,
Adorno’nun düşüncelerine paralel olarak kültürel üretimin giderek öteki sanayi
mallarının üretimine benzemesi anlaşılmaktadır.
Televizyon hayatımıza girdiğinden beri, tüketici davranışımızı değiştirmiştir.
Ürünler artık bize güzel insanlar yoluyla, güzel arkaplanlarla ve ürünlere dair
öncekinden tamamen farklı bir görüntü verilerek satılmaktadır. Televizyon ayrıca
şirketlere ürünlerini veya hizmetlerini tanıtmak için birçok farklı yol da sunmaktadır.
166
Bu reklamlarda özellikle insanoğlunun aklını meşgul eden iki kavram kullanılır: seks
ve şiddet (DeWeese, 2005: 20).
MTV’nin ilk kuşak gençleri büyüdü ve rotalarını CNN’e, CNBC-e’ye çevirdi.
Ancak yeni nesil MTV izleyicisi artık çocukluğundan itibaren kaçacak yeri
kalmamasına MTV tarafından yaratılan imaj dünyasında büyüyor. MTV’nin
evrimindeki en büyük pay onların.
MTV, modern teknoloji çapında gençleri peşinden sürükleyerek akla modern
fareli köyün kavalcısını getiriyor. MTV konuda söz edilen, gençliğin kendini bir
gruba ait olma hissiyatını kullanarak gençleri manipüle etmektedir. Yani sizin
yaşamınız bu, ama bu olmalı diyerek gençlerde ait olma hissini aralı ve havuz
başında çılgın partilerle dolu bir hayata yönlendiriyor.
MTV Türkiye’nin başarısızlığındaki nedenler:
-İzleyici genç kitleye mesafeli olma,
-Daha ilk açıldığında “30 yaş üstü şarkıcıların klipleri yayınlanmayacak”
sözüyle, sanatçıları ve büyük bir kitleyi daha baştan karşılarına aldılar.
-MTV başkanının Amerika kültürünü ihraç etmiyoruz, her ülke temel MTV
değerlerine bağlı kalırken kendi kültüründe yayınlar yayınlayacak” derken MTV
Türkiye, MTV Amerika’yı birebir kopyalayarak izleyiciye yeni bir şey sunmadı.
MTV Türkiye özgün bir MTV kanalı olmak yerine MTV Amerika’nın birebir taklidi
oldu ve izleyici bu durumu yadırgadı.
-Müziksever kitlenin erişebileceği hiçbir organizasyonda, festivalde, müzik
etkinliğinde yer almadı. Yayınladıkları tek etkinlik, ABD’den canlı yayınlanan MTV
Video Müzik Awards oldu, ki sonradan ortaya çıkan anlaşmazlıkla bu sene o bile
yayınlanamadı.
-Powertürk, Dream TV, Number One TV, Kral TV gibi diğer müzik
televizyonlarının müzik etkinliklerine sponsor olarak genç kitleye ulaşmada daha
etkili ve aktif olmalarına rağmen. MTV Türkiye’nin kendini konumlandırdığı yerin
bu ülkenin gençlik festivalleri olmaması, kendini açıkça MTV adını kullanarak daha
üstün görmesi, ancak bu stratejinin ters tepmesi.
167
-Özgünlükten uzak olmaları. Yayınlanan her 5 programdan sadece biri yerli
yapım, yayınlanan 5 klipten sadece biri yeri klipti.
-Yeni programlar yayınlamak yerine olanı olduğu gibi sadece altyazı ile-
yayınlamaları ve bu açıdan ilginç ve heyecan verici olmaktan uzak olmaları.
MTV’nin özellikle 90’ların ikinci yarısından itibaren gösterdiği değişim,
hegemonya’nın, kitleleri, belirlediği sınırsız görünen bir avuç seçenek arasında
“seçim sizin, ama bakın herkes bunu dinliyor, bunu dinlemek çok havalı” diyerek
yönlendirdiği ve böylece kitlelere kaşıkla verdiğini kepçeyle geri aldığı süreci
örneklemektedir. Öyle ki, “sizin seçtiğiniz” videolardan oluşan listeleri, esasında
MTV önceden belirlemekte ve sınırsız özgürlük alanı izlenimi verirken aslında belirli
sayıdaki seçenek arasında seçim yapmaya zorlamaktadır ve burada verilen temel
mesaj şudur: “çoğunluk bunu dinliyor, sen de dinle, o çoğunluktan biri ol, aykırı
olma”. İzleyiciler yoğun bir video klip bombardımanına tutularak, seçici zevkten
uzaklaştırılmakta, bir müzik parçasının insanda yaratması öngörülen duygular, hayal
gücü ve imgelem köreltilmektedir. Çünkü söz konusu klipler, o müzik parçasının
tanıtımından çok, izleyiciye “ait olmalarının” beklendiği ve bununla yetinilmesinin
istendiği yaşamlardan kesitler sunmaktadır. Kliplerde zenginlik, şatafat, görkem, son
moda kıyafetler, efektler, yakışıklı oğlanlar, güzel kızlar sunulmakta ve görsellik
müziğin önüne geçmektedir. Kısacası, özellikle MTV’nin izleyicilerin oylarıyla
seçilen listelerde açık bir tezahürü görüldüğü şekilde, tüketicilere geniş bir
yelpazeden seçme şansı veriliyor gibi bir algı oluşturulmakta, ancak bu söylemin
ardından yine egemenler tarafından belirlenmiş ürünler ‘popüler’ veya ‘özgün’
etiketleri altında kitlelere sunulmaktadır.
MTV’de sunulan kliplerde ve programlarda cinselliğin merkeze alınarak
metalaştırıldığı ve son dönem video klip unsurlarının ve klip senaryolarının hep
birbirinin aynı olduğu (mekanlar: gece kulübü, kişiler: eğlenen ve dans eden, öpüşen
kişiler, zaman: öğlen veya gece) görülmektedir ve özellikle son dönem zenci rapçi
video kliplerinin merkezinde genellikle birtakım aksesuarlarla süslenmiş “zenci”
rapçinin etrafındaki yarı çıplak kızlar bulunmaktadır.
168
Viacom’un Sahibi olduğu MTV, gençlere yönelik pazarın imparatoru
durumundadır. Yaklaşık 30 yıl önce yayınlarına başlayan kanal, basit ancak
mükemmel bir ticari konseptten faydalanmıştır—yaratıcı programcılık olarak plak
şirketlerinin promosyona yönelik müzik videolarından. Ancak 1990’ların sonunda,
MTV’nin reytingleri düşmeye başlamıştır. Bu yüzden kanal onlu yaşlarını süren
izleyicisini daha iyi anlamak için büyük çağlı bir araştırma kampanyasına girmiştir.
Kampanyanın mihenk taşı, onlu yaşlarını süren izleyicilerin yaşamlarının derinine
indikleri bir “etnografi araştırması” olmuş ve işe yaramıştır (The Merchants of Cool,
PBS Documentary, 2001).
Robert McChesney’ye göre MTV tümüyle reklam yayınlayan bir kanal
konseptiyle kurulmuştur. Bu reklamlar bazen parası reklamverenlerce ödenmiş özel
reklamlar olabilir, bazen albümlerinin satması ve promosyonu için müziklerinin
MTV’de dönmesini isteyen plak şirketlerinin reklamları olabilir, bazen en son
modayı belirleyen moda devleri, bazen de sizn bilmediğiniz ama stüdyoların parasını
ödediği bir filmin veya şovun tanıtımı olabilir. Kısacası MTV’de her şey reklam ve
tanıtım içindir ve reklam barındırmayan, ticari olmayan hiçbir unsur
bulunmamaktadır. Belgesele göre bu strateji, MTV’nin yayın akışını ucuz ve basit
içerikle doldurmasına yol açmaktadır. Nitekim satışları ürün çeşitliliği arasında ciddi
düşüşe geçen Sprite gibi içecekler MTV’nin programlarına sponsor olarak
satışlarında ciddi artışlar kaydetmiştir. Sprite sponsorluğunda yapılan video müzik
ödüllerinde her tarafta MTV kameraları dolanmış ve Sprite’ın para karşılığı tuttuğu
gençlerle ortamda eğlenen “havalı” insanlar ve parti havası oluşturulmuş, bütün bu
parti ortamı MTV’de naklen yayınlanmıştır. her iki firmaya ciddi kazanç getiren bu
strateji bir süre sonra MTV’nin düşen reytingleriyle aleyhine işlemiştir, zira “havalı”
olmanın ilk kuralı ihlal edilmiştir: “Ekranda pazarlama gösterme!” MTV zor yoldan
da olsa, “havalı olmanın” gökten inen bir kabiliyet olmadığını, gençlere ait olduğunu,
gençlerin de sürekli değiştiğini ve “havalı” görünmeye devam etmek istiyorlarsa,
onların da gençlerle birlikte değişmeleri gerektiğini zor yoldan öğrenmiştir. MTV
Program ve Haberlerinden sorumlu başkan yardımcı Dave Sirulnick, MTV’nin
gençlere daha yakın olmak zorunda olduğunu, onlar hakkında daha fazla şey
bilirlerse, onların kim olduklarını, ne istediklerini, ne istemediklerini bilirlerse, onları
169
daha çok dinler onlarla daha çok konuşurlarsa, daha iyi ve kitlesiyle daha bağlantılı
bir MTV meydana geleceğini dile getirmiştir (Chesney, 2006).
MTV’nin amacından sapması 1994 yılından itibaren doğan grubun
oluşturduğu Milenyum Kuşağının gücünün artmasıyla başlamıştır. Bir döngü
şeklinde Milenyum Kuşağı artık müziği kendilerini ifade etmede araç olarak
görmeye başlarken MTV de bu kuşağa yaşam tarzı sunarak onları neye ait olmalarını
belirleyici rol üstlenmiş, müziği amaçtan çıkarıp araca dönüştürmüştür. Böylece iki
kavram birbirini etkilemiş, değiştirip evrimleştirmiştir.
Kültür endüstrisi sunduğu hazır ürünlerle (örnekte MTV’nin müzik dışı
programları, realite şovları) tüketicinin düşünce gücünü köreltmektedir. Dolayısıyla
tüketiciler özgürce düşünememekte ve kendisine sunulan içerikle özdeşleşmekte ve
böylece endüstri sadece emtialar üretmemekte, aynı zamanda tüketiciyi de kültür
endüstrisinin esas ürünlerinden birisi olarak üretmektedir. Buna direnenler ise sistem
tarafından aforoz edilerek dışlanmaktadır. Dolayısıyla kültür endüstrilerinin ürettiği
ürünlerden zevk alan bir kitle yaratılmış olmaktadır. Böylece birey de bireyselliğini
yitirerek kültür endüstrisinin bir parçası ve ürünü olmaktadır.
MTV için hegemonya konusu önemli bir konudur. MTV keskin değişimi ile
tam da iktidarın -ya da Gramsci’nin kullanmayı tercih ettiği tabirle hegemonyanın
(Fiori, 1989: 223)- istediği amaca, yani kitleleri uyuşturarak ve onlara anlık
mutluluklar yaşatarak düşünmekten uzaklaştırma amacına hizmet eder hale gelmiştir.
Gramsci temelde hegemonya kavramından toplumu yöneten elit bir azınlık
grubun toplumun diğer kesimleri üzerindeki ideolojik ve kültürel kontrolünü anlar
(Yaylagül, 2006: 97). Diğer düşünürler ile ortak payda, hegemonyanın gücü veya
kapitali elinde bulunduran ve diğerlerini baskı altında tutarak, uyuşturarak ve
çalıştırarak gücünü sürdüren kesim olarak ele alınmasıdır. Hegemonya zenginliğini,
gücünü ve konumunu sürdürmek için kitle iletişim araçlarını kullanmaktadır (Boggs,
1976: 39’dan aktaran Lull, 2001: 52) ve bu araçlar sayesinde azınlık çoğunluğun
rızasını sağlamakta ve böylece azınlık (sayıca) çoğunluğun üzerinde kontrol
170
kurmakta (Yaylagül, 2006: 97) ve hegemonyanın düşünceleri rakipsiz ve tek
gerçeklermiş gibi sunulup, kitlelerce yadsınması sağlanmaktadır (McGregor, 2000:
63). Swingewood da baskın sınıfın, hegemonyasını “yönetilen” sınıfın kendi boyun
eğişine ve siyasal kudretsizliğine kendiliğinden ve pasif olarak rıza göstermesini
sağlayacak ölçüde işlettiğini söyler (Swingewood, 1996: 59). Alemdar ve Erdoğan
bunun nedeninin hegemonyayı destekledikleri takdirde bundan kazanç elde
edeceklerine inandırılmaları olduğunu söyler (Alemdar ve Erdoğan, 2010: 132).
Buna göre, kapitali elinde bulunduran güç, böyle bir gücü olmayan kitleleri –iyi
yaşam ve hafta sonu tatili gibi- vaatlerle çalıştırmakta, bir yandan yorulan beynin
sistemi sorgulamasını engellerken, bir yandan verdiği küçük ödüllerle gönül
almaktadır. Böylece kendilerine dağıtılan metaların niceliği ile birlikte kitlenin
acizliği ve güdülme olasılığı adil olmayan bir şekilde artmaktadır (Adorno ve
Horkheimer, 1995: 15). Hegemonya insanları bilerek aptallaştırmaktadır, çünkü
ruhsal doyum payı tanınırsa, amaçlar anlaşılacak, bu defa kitleler karşı taarruza
geçebilecek; boş zamanlarında düşünmeleri ise “hegemonyanın ateşe verilmesine yol
açacaktır” (Adorno, 2005: 135)
Gramsci’nin hegemonya kavramı (ve kuramı) medyaya uygulandığında
görülür ki, medya, okuyuculara/izleyicilere/dinleyicilere egemen sınıfın değerlerini
aktaran bir araçtır. Medya genel olarak egemen yapıya ve egemen değerlere karşı
olan ve bunları tehlikeye atan her türlü olaya karşıdır (Yaylagül, 2006: 101).
Medyada haber değeri olacak olay ve olgular hep egemen sınıfın bakış açısıyla
sunulur. Bireycilik yüceltilir. Yoksullukta ve başarısızlıkta kişiler suçlanır. Kusur
bireylerde aranır. Kitle İletişim Araçları egemen temel değerleri kabul eder ve
sağduyuya uygun olarak yani herkesin bildiği bir dünya tasarımı sunar. Sonuç olarak
medya egemen değerleri aktararak hegemonyayı yeniden üretir (Yaylagül, 2006:
101).
Horkheimer’a göre, insan gelişen teknolojilerin, değişen zamanın bir getirisi
olarak daha geniş seçeneklere sahiptir. Ancak “içten gelen, kendiliğinden
davranışlarımızın yerini, boğazımızı sıkan mekanik zorunluluklara yönelttiğimiz
dikkati dağıtacak her türlü duygu ya da düşünceyi silmemizi gerektiren bir zihniyet
171
almıştır” (Horkheimer, 2005: 124). Kişi esenliğini ve mutluluğunu farkında olmadan
bağımlı olduğu ancak bağımlı olduğunun farkında olmadığı bir sistemde aramakta,
gerisini fazla kurcalamamaktadır. Bu da hem egemen kesime, hem de kurulu sisteme
yaramaktadır.
Sistem baskıyla ve zorla ele geçiremeyeceği kitleleri sinsi ve kurnaz bir
şekilde ihtiyaçları olmayan şeyleri almaya ikna ederek, yarışmalarla, müziklerle ve
TV programlarıyla düşünmekten ve iktidarı sorgulamaktan uzaklaştırarak, burjuva
kahramanlar yaratıp işine yabancılaşan kişilerin kendilerini bunlarla
özdeşleştirmesini sağlayarak ve bu şekilde sistemin kendini yeniden üretmesini
sağlayarak hakimiyet altında tutar. Böylece kitleler hegemonya tarafından “kültürel
budalalar” haline gelir (Horkheimer, 2005: 146).
Son olarak Kant insanların neden kendi aklını kullanmak yerine başka
otoritelerin egemenliği altında yaşadığı konusunda tembelliği ve konformizmi işaret
etmektedir. Bunun yanı sıra, toplumsal baskı mekanizmalarının varlığı da insanın
kendi aklını özgürce kullanması konusunda bir engel oluşturmaktadır.
“Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü. Benim
yerime düşünen kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din
adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar
veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç
gerek kalmaz artık. Para harcayabileceğim sürece
düşünüp düşünmemem de pek o kadar önemli değildir;
bu sıkıcı ve yorucu işten başkaları beni kurtaracaktır
çünkü”. (Kant, 1984: 214)
Bakıldığında MTV tam da hegemonyanın etkilemek istediği kitle üzerinde
güç sahibidir. Gençlik ne kadar köreltilirse, o kadar apolitik ve çevreye duyarsız,
verilenle yetinen, hakkını savunamayan bir toplum ortaya çıkması kaçınılmazdır.
172
Adorno, popüler müziği, birbirine benzeyen, standart ve dinlemek için fazla
bir zihinsel ve fiziksel çaba gerektirmeyen ve dinleyenleri kolayca etki altına alan
ürünler olarak görür. MTV’nin sunduğu müzik trendleri ve yaşam tarzı programları
da bu düşünceyi doğrulayan yapılardır. Yarattıkları ikonların müziklerinin birbirine
benzer olmasının yanı sıra, bu ikonların hayat tarzlarının sunulması ve giyimlerinden
yaşadıkları evlere, bir tüketim toplumu çılgınlığının empoze edilmesine hizmet
etmektedir. Öyle ki bir şarkıcının esas işi olan şarkısı MTV’de ikinci hatta üçüncü
planda kalmaktadır artık. MTV bu prototipleri göstererek bir nevi iktidarın tek
tipleştirme amacına katkıda bulunmakta herkesi aynı şekilde giyinmeye, yaşamaya
ve dinlemeye özendirmekte ve bu yönüyle müzik kanalı temasında uzaklaşmaktadır.
Amacı içi boş ve fabrikasyon ürünü şarkılarla o yaşama erişemeyecek insanları toz
pembe dünyalara götürme, işine yabancılaşmış insanlara anlık zevkler sunmaktır.
Böylece iktidar çaktırmadan yönetme gücünü elinde tutacak, kimse ne yapıyoruz
diye düşünmeyecektir. İktidarın bu gücünü gençleri en çok elde eden kanal olan
MTV’nin üzerinden yapması şaşırtıcı değildir.
Orijinallik sanat eserinin başat öğesi iken kültür endüstrisinde artık ikinci
plana düşmüştür. Her eserin yedeği, her sanat eserinin bir reprodüksiyonu ve dahası
çeşitlemesi vardır. Kültür endüstrilerinde sanatın bu kadar içinin boşaltılması en çok
müzik, özellikle siyahi kesimin müziği tabir edilen Rap ve Türevleri ile Caz müzik
türleri için geçerlidir. MTV’nin bu sürece özellikle Hip-Hop’u kullanımıyla katkı
yaptığı su götürmez bir gerçektir. Bu tür Amerika’nın Harlem bölgesinde isyan
müziği olarak doğmuş ve bugün itibariyle içi boşaltılarak ödül törenlerinde “şarkı
söyleyemeyen” starların “sessiz”liklerini kamufle etmek ve birbirlerine küfretmek
için kullandığı ticari bir meta haline gelmiştir.
MTV’nin müziğin aracılanması ve ikon yaratmadaki gücü yadsınamaz.
Madonna, Michael Jackson ve günümüzde Beyonce gibi ikonlarla, düzenlediği
Unplugged konserlerle, rock festivalleri ve “ikonların” turnelerine sponsor olmasıyla
MTV bu çarkın çok içinde yer alan ve bu anlamda gerçekten trend yaratan bir kanal
görünümündedir. Bu açıdan müzik piyasasına ait araştırma içinde değinilen
mekanizmaları tam olarak sindirmiş bir kanal olarak MTV, başlarda gerçekten müzik
173
sektörünün hizmetinde iken, günümüzde bu özelliğini, özellikle müzik ikonları
yaratmada geri planda bırakmaktadır. Zira artık Madonna gibi ikon çıkaramamakta,
ikon olarak lanse edilen yıldızlar çok çabuk unutulmakta ve müzikten çok yıldızların
yaşam tarzına yoğunlaşan bir kanal görünümünü almaktadır.
MTV Türkiye’de, MTV Amerika’nın birebir kopyası programlarla MTV
Amerika’nın başkanı Roedy’nin “Amerikan kültürünü ihraç etmedikleri, her ülkenin
MTV’nin temel değerlerine bağlı kalmak koşuluyla program içeriklerini yerel kültüre
uyarlayabileceği”ne dair sözünün gerçekleşmediği görülmektedir. Özgün olan beş
program dışında, diğer programların hepsi, ismi bile değiştirilmeye gerek
duyulmadan alt yazılı olarak verilmektedir.
MTV’nin bugünkü gelişimine bakıldığında, Adorno’nun kültür endüstrisi
kavramlarını programlarıyla birebir vücuda getiren bir kanal olduğunu
görülmektedir. Sözgelimi, Made, Dismissed, Jackass gibi programlar müzikten
tamamen uzak bir yaşam tarzı sunan programlardır.
MTV’nin kendi içinde, kanalları arasında ve MTV Amerika, MTV Avrupa ve
MTV Türkiye programları arasında yapılan dokümantasyondan şu sonuçlara
varılmıştır:
- MTV Amerika’da artık Müzik içerikli programlar Realite Şov içerikli
programlardan artık sayıca çok azdır. MTV 2010 yılında yayın akışında müziğe
sadece 3 saat yer vermektedir.
- MTV’nin dönemlerini 3’e ayırdığımızda (1981-1989; 1990-1999; 2000-
2011), ilk dönemlerinde MTV’nin görsel bir radyo olduğunu, 1990 yılında itibaren
özellikle müzik programlarının yanı sıra animasyon dizilerin yayın akışına akışına
alındığını, 2000’li yılların başlarından itibaren müzik programlarının sayısında ciddi
bir düşüş olup yerine yayın akışının her konuda realite şovlarla ve yarışmalarla
doldurulduğunu görmek mümkün.
- MTV Amerika’da Müzik içerikli programlar daha çok Video Müzik Ödül
Törenleri ve gece yarısından sonra yayınlanan video kliplerden ibarettir.
174
- MTV Amerika kanalları arasında MTV2 kanalı daha çok MTV kanalında
yayını sona ermiş programların tekrarlarına yer vermektedir.
- MTV’nin 1990-2000 yılları arasındaki programlarında müzik içerikli
programlar daha fazla sayıda iken (38 tane müzik, 4 tane realite şov), 2000-2011
yılları arasında özellikle realite şovlara doğru ciddi bir kayma gözlemlenmiştir
(sadece 1 tane müzik programı [AMTV] ve 135 tane realite şov/ünlülere ait
program/yarışma)
- 2000-2011 arası yayınlanan programlar arasında 12 tanesi Müzik İçerikli
program, 135 tanesi Realite Şov, 13 tanesi Animasyon ve Çizgi Dizidir.
- Bir haftalık yayın akışına bakıldığında, programların üç reyting sisteminde
değerlendirildiği görülmüştür. Bunlar NR (Herhangi bir reyting kategorisine
girmeyen programlar), TV-PG (Bir aile gözetiminde izlenmesi önerilen programlar)
ve TV-14 (14 yaşından küçük çocuklar için zararlı olabilecek ve mutlaka bir aile
gözetiminde izlenmesi gereken programlar). Buna göre MTV’nin bir haftalık yayın
akışında, NR olarak ölçümlenen 6 program bulunmakta, bunlar da sabahın erken
saatlerinde yayınlanmaktadır.
- Günün önemli bir bölümünün ve en çok izlenen zaman dilimi olan prime-
time’ın yayın akışında genellikle TV-14 ve TV-PG ölçekli programlar yer
almaktadır.
- MTV’nin kendi resmi sitesinde bildirdiği bu ölçümlemeler arasında en
ilginç olanı, 2011 MTV Video Müzik Ödülleri’nin, TV-14 ölçeği ile
derecelendirilmiş olmasıdır.
- MTV Avrupa’da müzik içerikli programların sayısı MTV Amerika’dan bir
hayli sayıda fazladır.
- Program araştırmada ele alınan izleyici gruplarına uyan programlar
yayınlamaktadır (örn., Scarred, Viva La Bam, Jackass gibi programının, Mooks’lara
yönelik bir program olduğu söylenebilir.)
- Kültür endüstrisinde geçen burjuva kahramanlara örnek olarak Justin
Bieber, Katy Perry, Lady Gaga, David Guetta, Britney Spears, Miley Cyrus,
Rihanna, Tokio Hotel ve Beyonce sayılabilir. Bu karakterler şu anda gerek müzik
gerekse yaşam trendlerini etkileme gücü en yüksek grup ve şarkıcılardır. Araştırmada
geçen “Mooks” ve “Midriff”ler için rol model teşkil etmektedir.
175
- 1990’lı yıllarda Müzik içerikli programların sayısı 38’dir.
- MTV Avrupa, MTV Amerika’dan daha fazla sayıda müzik programı
yayınlamaktadır (9 tane Müzik programı, 22 tane Realite Şov [MTV Amerika
kaynaklı], 6 tane Diğer [Animasyon/Çizgi Dizi/Dizi/Haber programı/Oyun])
- MTV Avrupa’da özellikle müzik programları VH1 ve VH Classic
kanallarında toplanmıştır.
- Realite Şovların genel olarak MTV Amerika kaynaklı olduğu
görülmektedir.
- Bu realite şovların genellikle kısa süreli olup birkaç ay sürdükten sonra
erdiği görülmektedir. Birkaç sezon süren Hills, Laguna Beach gibi realite şovlar
dışında şovlar genellikle iki üç aylık zaman dilimlerinde yayınlarına son vermektedir.
Bunda kısmen reytinglerin düşüklüğü kısmen de yayın akışında daha yüksek reyting
alan diğer realite şovlara daha fazla yer açma düşüncesi etkilidir
- MTV Türkiye, Eylül 2010 itibariyle Kablodan ve Digitürk’ten ve 31
Ağustos 2011 tarihinde de D-Smart, Teledünya ve Kablo TV platformlarından
çıkmış ve yasal yayını resmen sona ermiştir.
- Programlarından 31 tanesi yerli yapım, geri kalanı MTV’den alınma altyazı
ile verilen programdır. MTV’nin yayını veya internet sitesi artık mevcut
olmadığından program içeriklerine dair net bilgi bulunmamaktadır.
- MTV Türkiye’nin websitesi bu araştırmanın yazıldığı süre içinde kapalıdır.
- Viacom’un MTV Türkiye’nin orijinal dağıtımcısı Multi Channel Developers
ile düştüğü anlaşmazlık ve yukarıda tahlil edilen nedenlere bağlı olarak Ağustos
2011 itibariyle tamamen kapanmış, MTV Avrupa yayına yeniden geçilmiştir.
- MTV Türkiye’de müzik yayınının %45’i MTV kriterlerine uygun YERLİ,
%55’i YABANCI müziklerden oluşmaktadır.
- MTV Türkiye’de %60 Realite Şov / Eğlence, %40 Müzik yayını
yapılmaktadır.
MTV gençliğin gücünü keşfedip salt müzikle değil yaşamlarının her anlarını
ele geçirme stratejisiyle evrimleşmeye ve müziğin artık amaç değil araç olduğu
kültür endüstrileri yaratmaya başlamıştır. Bunlar arasında realite şovları, çöpçatan
programları, sizin özgür seçiminiz adı altında belli başlı müziklerle yaratılan top 10
176
listeleriyle gençlere kendilerini ifade etme ortamı sağlamış izlenimi vermeye
başlamıştır. Bir avuç seçenekle sınırlı tutulan listelerle gençler “güncel bu, bu sizin
müziğiniz” denilerek gençlerin sözde özgür seçim hakları da MTV’nin belirlediği
seçeneklerle sınırlandırılmıştır. MTV çok ciddi araştırmalar yapmış, gençlerin nasıl
yaşadıklarını, arzularını, ev durumlarını, aile ilişkilerini, özel ilişkilerini yerinde
incelemiş ve bütün bu verileri elde ederek, onlara “onları yansıtan programlarla” hap
etme yoluna giderek bağlanmalarını sağlamıştır. Bu ise gençlerden aldığı bilgileri
kültür endüstrileri ile uyutma kandırmacasından başka bir şey değildir. Zira MTV
programları gençlerin düşünce yapısına hiçbir şey katmamakta sadece “işte busunuz”
diyerek gençleri düşünmekten uzaklaştırma olduğunun açık kanıtıdır. Şayet MTV
gençleri bu kadar düşünüyor olsaydı, müziği kitleleri manipüle edip tüketime
yönlendirmek için kullanmak yerine esas amacı olan hayatlarında bir fikri zenginlik,
Adorno’nun bahsettiği bir yüksek zevk yaratmak için kullanır, müzik televizyonunda
müziği beşinci sıraya atmazdı. Ancak bugünün kapitalist dünyasında bu düşünceler
ütopik ve çoğularına göre fazla idealist hatta gülünç gelmektedir. MTV ve
programlarına baktığımızda hayat sadece aşk, “havuzbaşı partiler” zenginlik, lüks ve
marjinal yaşamlardan oluşmaktadır. Gençler bilgilendirilmek bir yana, hayat
konusunda edinmiş olduğu azıcık düşünsel bilgiden uzaklaştırılmakta, sahte
mutluluklar ve anlık zevkler hayatın gerçeğiymiş gibi sunulmaktadır.
Ancak MTV gençlikle o kadar yakından ilgilenmekte ve gençliği o kadar
yakından takip etmektedir ki, gençlerin ne istediğini, duygularını, korkularını,
arzularını tespit etmekte, bunlar üzerine giderek izleyiciye etkilenmekten
kaçınamayacağı bir deneyim yaşatmaktadır. Yaptığı programlar ile genç kitleyi
avucunun içine almakta, ‘sizin yaşamınız bu, ancak böyle olsa iyi olur’ diyerek
gençlere gösterdikleri rol modellerle ikna etmektedir. Kendinden yana görünen bu
politikaya aldanan gençler, MTV’nin kaşıkla verdiğini uzun vadede kepçeyle geri
aldığını görememekte, direnç gösteremez hale gelmektedir. Kaçamamaktadır.
MTV’nin gençler üzerindeki etkisi ve genç kitleye ulaşma yöntemleri
konusunda New York Üniversitesi’nde Medya, Kültür ve İletişim Profesörü ve aynı
zamanda bir medya eleştirmeni olan Mark Chrispin Miller, bir röportajında MTV’nin
177
ne istediklerini ve ne düşündüklerini iyice anlamak için çocukların ilgilerine kulak
verdiklerini, ve bu şekilde elde ettikleri kitle büyüyünce anca ürün satılacak kitle
olarak yaklaştığını belirtmektedir.
“…İşte önemli ayrım. MTV makinesi gençlere oları mutlu
etmek için kulak vermiyor. Söz gelimi, gençlere yeni müzik
türleri üretmek için kulak vermiyor. MTV makinesinin
konsantre olduğu şey, Viacom’un bu çocuklara yapacağı
satışları nasıl zirveye çıkaracağını bulmaktır.” (Miller, t.y.)
MTV Networks, bünyesinde bulunan Nickelodeon kanalıyla MTV izleyicisini
çocukluklarından ele geçirmekte, bu kanala bağlılık geliştiren çocuklar, büyüme
sürecinde MTV gençleri haline gelmekte, son evrede bu kitlenin VH1 kanalı ile
olgunluk döneminde de markaya bağlılıkları sürdürülmektedir. Sadece bu bilgi bile
MTV’nin bir kişinin tüm hayatını kapsayacak potansiyele ve güce sahip olduğunu
göstermektedir. MTV adeta tekel gibi tüm açıkları doldurmakta insanların
yaşayabileceği her türlü duyguyu daha önceden planlayıp önlerine sunarak kaçacak
hiçbir boşluk bırakmamaktadır.
İnsanları "paran varsa her şey senin ve ancak Beyonce gibi görünürsen ve
yaşarsan mutlu olursun" mesajını veren bir kanal haline geldiğini açıkça gösteren
programlar, sayıca artık müzik programlarından önce gelmekte ve MTV artık müzik
trendlerini değil müziğin de içinde bulunduğu yaşam trendlerini belirleyen ancak
bunu "toz pembe Amerika rüyası" aldatıcılığı ile veren bir kanal olmuştur. Öyle ki,
müzik de Adorno’nun bahsettiği metalaşmadan nasibini alan bir tüketim malzemesi
olarak ikinci hatta üçüncü sıralara gerilemiştir. Bu da adı Müzik Televizyonu olan bir
kanal için ironik bir durumdur.
MTV kültür endüstrisinin yarattığı burjuva kahramanlar olarak şarkıcıları
ikonlaştırarak, müziklerini değil yaşam tarzlarını satmakta ve tüketim toplumunun,
kendi hayatına ve işine yabancılaştırdığı insanlara anlık zevkler yaşatarak,
178
kendilerini onlarla özdeşleştirmesine ve böylece ihtiyacı olmayan ürünleri ihtiyacı
varmış gibi hissettirerek yoğun bir tüketime yönlendirme amacına hizmet etmektedir.
Anlaşıldığı üzere, müzikte de özgür ve bilinçli bir seçimden bahsetme olanağı
bulunmamaktadır. Çünkü hem ağır, hem de hafif müzikte çağdaş pazarın değişim
değerleri egemen olmuş, müzik, “kolay hazmedilen bir mutfak nesnesi” halinde
servis edilir hale getirilmiştir. Bu servis, müziği şiddetle istemeyi öğrenmiş kitleye,
bu müziği emtia olarak satmak için bazı cazibe artırıcı unsurlar (star saplantısı, renk
efektleri, yorumcunun ihmal edildiği standartlaştırılmış hit parçalar gibi) eklenerek
yapılmıştır. Bütün bu listeleri izleyici oylarının seçtiği TRL gibi programlarda
izleyiciye sonsuz seçme hakkı ve özgürlüğü veriliyor gibi görünürken, PBS belgeseli
Merchant of Cool’da, özellikle MTV’nin etik kodları ile ilgili olarak, MTV’nin
programda neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına dair seçimlerinde sıkı olduğu
ancak bir şekilde izleyicinin kontrol kendisindeymiş gibi hissettiğini ve MTV için
önemli olanın bu olduğu anlatılmaktadır.
Yani, insanlara seçme hakkı verilmemekte ve sunulan bütün ürünler yoğun
bir şekilde empoze edilerek kitlelerin bunları kendi istekleriymiş ve seçimleriymiş
gibi hissetmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Şarkı listeleri ile “bak çoğunluk bunu
dinliyor”, “bunu dinlemek seni popülerleştirir” mesajı verilmekte ve fabrikasyon
ürünü şarkılarla insanlara “müzikle uyutma” hizmeti vermektedir.
İnsanları "paran varsa her şey senin ve ancak Beyonce gibi görünürsen ve
yaşarsan mutlu olursun" mesajını veren bir kanal haline geldiğini açıkça gösteren
programlar, sayıca artık müzik programlarından önce gelmekte ve MTV artık müzik
trendlerini değil müziğin de içinde bulunduğu yaşam trendlerini belirleyen ancak
bunu "toz pembe Amerika rüyası" aldatıcılığı ile veren bir kanal olmuştur.
MTV’nin programlarına ve programcılık anlayışına bakıldığında,
Niedzviecki’nin ortaya koyduğu “Dikizleme Kültürü”nün vücut bulduğu bir kanal
görülmektedir. Bu terim, medya araştırmacısı ve yazar Hal Niedzviecki’nin ortaya
attığı bir terimdir. Niedzviecki’nin tanımına göre, “Dikizleme Kültürü” bir realite
179
şovdur; Youtube, Twitter, Flickr, MySpace ve Facebook’tur. Bloglar, chat odaları,
amatör porno siteleri, kendisini Jedi Şövalyesi sanan şişman bir çocuğun virüs gibi
yayılan videosu, eski sevgilisiyle sevişen sarhoş arkadaşınızın cep telefonuyla çekilen
fotoğrafları –elbette hemen çevrimiçi paylaşılır– ve sivil denetimdir”. (Niedzviecki,
2010: 8) Realite programlar da hiç kuşkusuz “Dikizleme Kültürü”nün en bariz vücut
bulma biçimidir. (Niedzviecki, 2010: 12)
Hukuk Profesörü Clay Calvert, “Voyeur Nation” isimli kitabında, realite
şovları ve benzer nitelikli programları tanımlamak için “aracılı röntgencilik” terimini
ortaya atmıştır. Buna göre insanların özel hayatlarına ait görüntü ve bilgiler, kitle
araçları ve internet yoluyla başka insanların beğenisine sunulmaktadır (Calvert,
2004: 23-24)
Niedzviecki, 2001’de yapılan bir psikolojik araştırmanın sonuçlarını
aktarmıştır. Bu araştırma, “realite şovların izleyicileri ile geri kalanları birbirinden
ayıran en önemli fark mevki sahibi olma arzusudur” sonucunu ortaya koymaktadır.
Bu programların izleyicileri kendilerini, “prestij benim için önemlidir” ve “marka
kıyafetler ilgimi çeker” gibi cümlelerle tanımlamıştır. Araştırmacıların tespit ettikleri
bir diğer nokta da şudur: “Realite şovları izleyenler, bir gün ansızın kapılarını
çalacak bir şöhreti yakalayarak mevki kazanabileceklerine inanıyordu. Sıradan
insanlar, bu programlarda kendileri gibi sıradan insanları izliyor ve televizyona
çıkıp ünlü olacaklarının hayalini kuruyordu. Yarışmacıların kötü bir imajı olmasının
zerre kadar önemi yoktu; sonuçta milyonlarca kişi onlarla ilgilendiğine göre bu
insanlar önemliydi.” (Niedzviecki, 2010: 114)
Bütün bu bilgiler göz önüne alınıp MTV yayınları şöyle bir düşünüldüğünde,
MTV’nin burada yaptığının esasında basit bir mantığa dayandığı görülmektedir:
İnsanların, diğer insanların –tercihen kendileriyle özdeşleştirebilecekleri sıradan
insanların- hayatlarını gözetleme isteğini, yapay bir platformda bu şekilde gerçeklik
hissi veren programlarla birleştirmek! Burada MTV’nin ciddi bir insan
manipülasyonu söz konusudur. Niedzviecki’ye göre “Dikizleme Kültürü”nün yaptığı
180
bundan başka bir şey değil: Hayatımız yeniden yorumlanıyor! Ekrandaki yine bizim
hayatımız ama daha eğlenceli, ilgi çekici ve teşhirci.” (Niedzviecki, 2010: 103)
VH1’ın* eski İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve kablolu televizyon için
Flower of Love** gibi programlar üreten Michael Hirschorn, realite şovlarda
yapılanın aslında ilginç sosyal deneyler olduğunu ve insanlar çeşitli kamera
teknikleriyle gördüklerinin gerçekliğine inandırıldığını ve bu programların realite
şovun repertuvarında bulunan bütün teknikler (karlı ev yapımı video, gizli kamera
görüntüleri, fısıltılı konuşmalar (öyle sessiz ki altyazı koymak gerekiyor), belli
belirsiz, yeşilimsi gece çekimler) kullanılarak gerçeğin kendisinden bile daha gerçek
duygusunu verildiğini dile getirmiştir: “Bu programlar gerçek insanlarla ilgilenir.
Ancak bu insanların yarı kurgusal durumlardaki tepkileri kameraya alınır. En
dinamik ve ilgi çekici ortamı nasıl sağlayabiliriz? Biz realite şovlarda aslında ilginç
sosyal deneyler yapıyoruz.”
Yani anlaşılacağı üzere MTV, izleyiciyi manipüle etmek üzere en derin
psikolojik yöntemlerden de yararlanmakta, izleyiciye esas gerçeklik deneyiminin
ekranda oluşturulan gerçeklik olduğuna inandırılmakta ve kurtulamamacasına bir
girdaba çekilmektedir.
Dünya çapında ikon kanal haline gelen ve özellikle bir toplumun geleceğini
derinden etkileyebilecek potansiyele sahip gençler üzerinde çok etkili olan MTV
kanalının bu makale bağlamında tartışacağım diğer örneklerine bakıldığında, aslında
çok şaşırtıcı olmayan sonuçlar elde edilmektedir. Bu kanalların diğer ülkelerdeki
yayına bakarak esasında toplum bilinci adına nerelerde olduğumuz çok net
görülebilmektedir. Sözgelimi 2006 yılında yayına başlayan MTV Türkiye, MTV
Amerika’nın birebir programlarını almış ve geniş açıdan düşünüldüğünde Türk
gençliğini Amerikan rüyasına özendiren programları sunarak bir nevi Amerikan
rüyasına hizmet eden bir kanal olmuştur. Yayınlanan programlar birebir MTV
* VH1, MTV Network bünyesinde bulunan ve müzik klipleri yayınlayan bir kanaldır.
** VH1’da Ocak 2006-Mayıs 2008 arasında yayınlanan bir izdivaç programı
181
Amerika’dan alınmaktadır. Bu örneklerde, Türkiye toplumu, Amerikan gençliğine
benzemeye özendirilmekte ve Adorno’nun bahsettiği kültürel budalalar ortaya
çıkmaktadır. Yaşamı sadece kolay yoldan para kazanma amacından ibaret sanan
grup, ülkenin temel milli değerlerinden uzaklaştırılmakta ve ilk fırsatta kapağı
yurtdışına atıp bu "bolluk bereket" cennetinde yaşama isteği uyandırılmaktadır. Bir
ülkeyi ele geçirmenin en kolay yolu o ülkenin düşünen gençlerini düşünmekten
uzaklaştırmaktan geçer; düşünmeyen gençlik temel milli bilinçten yoksun kalır. Bu
açıdan MTV Türkiye ve genel olarak gençler üzerinde çok etkili olan MTV kanalı
çok tehlikeli sularda yüzmektedir. Zaten televizyonla yaşayan bir toplum olarak, her
şeyden çok çabuk etkilenme potansiyeline sahipken, MTV Türkiye bu kendi
toplumundan uzaklaşma sürecine çok etkili bir şekilde hizmet etmektedir. Örnekler
bunun açık kanıtıdır.
Tematik kanallar içindeki müzik televizyonları bölümünde tartışılan “müzik
televizyonu 24 saat müzik sunar” konusu, özellikle sloganı “Müzik, sadece müzik”
olan MTV-Müzik Televizyonu için bir anlam ifade etmemeye başlamıştır. MTV
görsel radyo olarak tanımlandığı mütevazi başlangıçlardan gençlik kültürü ve
çeşitliliğinin standart taşıyıcısı duruma evrilmiştir. İçinde gençlik kültürüne ait
unsurlar barındıran yaşam tarzı programlarına rağmen, müzik markanın temelinde
bulunmaya devam etmektedir. Müzikten daha başarılı bir görünüm sergileyen yaşam
tarzı programları kaçınılmaz olmuştur, zira müzik tek başına markayı ateşleme
yeterliliği yoktur. MTV’nin izleyiciye bir numaralı faydası kanalda “yeni ne varsa
onu görmek”tir. Bu yüzden görsel radyodan gençlik ültürü ve çeşitliliğine evrilmek
kaçınılmaz olmuştur (Temporal, 2008: 146). Lakin müzik televizyonu adıyla yola
çıkan bir kanalın, sırtını yaşam tarzı programlara dayaması bir çelişki iken, bu yaşam
tarzı programlarla yeni kültür endüstrileri yaratmakta ve yarattığı kültür
endüstrilerinin ürünü olmaktadır. Müzik televizyonu adıyla çıkan bir kanalın, gençlik
kültürünü salt müzikle yansıtacak bir yol bulması gerekmez mi? Müziği ikinci, hatta
üçüncü sıraya atacak kadar önem kazanan yaşam tarzı programları müziğin önüne
geçecekse MTV’nin adındaki müzik ibaresinin bir önemi kalır mı?
182
Bu araştırmanın yazımı sırasında, bu sorulara yanıtlar bulmaya çalışırken bazı
ilginç gelişmeler meydana geldi. Zira MTV’nin başkanının açıkladığı gibi, Müzik
artık MTV kanalının tek ve başlıca dinamiği olmaktan çıkmış ve realite programlara
yönelen MTV 13 Şubat 2010 tarihinden itibaren 20 yıllık logosunda ufak bir
değişikliğe giderek MÜZİK TELEVİZYONU ibaresini kaldırmıştır. Bunu “Stargate
Universe” ve artık yayınına son verilen “Battlestar Galactica” gibi dizilerin yapımcı
şirketi SyFy’ın başkanı Dave Howe, “MTV, ‘müzik televizyonu’ olmanın çok
kısıtlayıcı olduğunun farkına vardı,” şeklinde özetlemiştir. Böylece MTV artık
“müzik kanalı” olmadığını resmen ilan etmekle birlikte, kültür endüstrilerinin bir
ürünü olarak ortaya çıkıp şu an geldiği noktada kültür endüstrilerinin bir aracı olarak
kullanılan bir araç haline geldiğini kanıtlamıştır.
Müzik günümüzde sanat olma, duygulara hitap etme, insanlara yeni bir bakış
açısı kazandırma amacından uzaklaşmış ve bir kafede içilen bir fincan cappucino
biter bitmez “yenisi gelsin” demek gibi, müzik yapıtlarının kavramsal olarak bir
fincan cappucinodan farkı kalmamıştır.
Son söz olarak, Los Angeles’lı yapımcı Tamra Barcinas’ın şu sözleri, bu
endüstrinin kirli yüzünün açık bir kanıtı gibidir: “Realite şovlar artık bir endüstri. Bu
endüstrinin malzemesi ise insanların hayatı, duyguları ve deneyimleri… Malzemeye
her endüstride olduğu gibi yeni bir şekil veriliyor. Ayakkabılara ya da fındık
ezmesine yapılanla bu insanlara yapılanlar arasında fark yok. Biz sadece aldığımız
siparişi yerine ulaştırmakla ilgileniyoruz.” (Niedzviecki, 2010: 118)
Bütün bu veriler göstermektedir ki, MTV gelişimi kültür endüstrilerinin bir
ürünü olarak başlamış, ancak teknolojik, ekonomik, kültürel gelişmelerle kültür
endüstrilerinin bir aracı haline gelmiş ve kültür endüstrilerine teslim olmuştur.
183
KAYNAKÇA
KİTAPLAR
Adorno, Theodor W.: Minima Moralia, Metis Yayınları, 4. Baskı, çev. Orhan Koçak, Ahmet Doğukan, 2005
Adorno, Theodor W., Horkheimer, M.: Aydınlanmanın Diyalektiği, C.1, Kabalcı
Yayınevi, İstanbul 1995 Atiker, Erhan: Modernizm ve Kitle Toplumu, Vadi Yayınları, Ankara, 1998 Benjamin, Walter: “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden
Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı”, Pasajlar, çev. Ahmet Cemal, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 1993
Çağan, Kenan: Popüler Kültür ve Sanat, Altın Küre
Yayınları, 1. Baskı, Haziran 2003 Çelikcan, Peyami: Müziği Seyretmek, Yansıma Yayınları,
Ankara, 1996 Denisoff, R. Serge: Inside MTV, Transaction Publishers, 1988 Erdoğan, İrfan, Alemdar, Korkmaz: Öteki Kuram, Erk Yayınları, Yenilenmiş
3. Baskı, 2010 Erdoğan, İrfan, Alemdar, Korkmaz: Popüler Kültür ve İletişim, Ümit
Yayıncılık, Ankara, 1994 Fiori, G.: Bir Devrimcinin Yaşamı: A. Gramsci,
çev. Kudret Emiroğlu, Ankara, V Yayınları, 1989
Frith, Simon: “Popüler müziğin endüstrileşmesi” Popüler
Müzik ve İletişim içinde, der. J.Lull, çev. Turgut İblağ, Çiviyazıları Yay, İstanbul, 2000
Goodwin, Andrew: Dancing in the Distraction Factory:
Music Television and Popular Culture,
184
Minneapolis, MN, USA: University of Minnesota Press, 1992
Gökçe, Gürol: Televizyon Program Yapımcılığı ve
Yönetmenliği, İstanbul: Der Yayınları, 1997
Horkheimer, Max: Akıl Tutulması, Metis Yayınları, 6. baskı,
çev. Orhan Koçak, 2005 Jay, Martin: Adorno, çev. Ünsal Oskay, Der Yay,
İstanbul, 2001 Jusdanis, Gregor: Gecikmiş Modernlik ve Estetik Kültür-
Milli Edebiyatın İcat Edilişi, çev. Tuncay Birkan, Metis Yayınları, 1998
Kalay, Ayşe: “Kliplerin Varolma Nedeni MTV”, Müziğin
Görselliği içinde, Kalkedon Yay., 2008 Kant, Immanuel: Seçilmiş Yazılar, çev. Nejat Bozkurt,
Remzi Kitabevi, İstanbul 1984. Kejanlıoğlu, Beybin: Frankfurt Okulu'nun Eleştirel Bir
Uğrağı: İletişim ve Medya, Bilim ve Sanat Yayınları, 2005
Korkmaz, Nilüfer, Yaylagül, Levent: “Kitle Kültürü/Popüler Kültür Tartışmaları”,
Medya, Popüler Kültür ve İdeoloji içinde, der. Levent Yaylagül, Nilüfer Korkmaz, Dipnot Yay. 1. Baskı, 2008
Lewis, Lisa: Gender Politics And MTV: Voicing The
Difference, Temple University Press, Phildelphia, 1990
Lull, James: Medya, İletişim, Kültür, çev. Nazife
Güngör, Vadi Yayınları, 1. basım, 2001. Lunn, Eugene: Marksizm ve Modernizm, çev. Yavuz
Alogan, Dipnot Yayınları, Ankara, 2011 McGregor, Craig: Pop Kültür Oluyor, çev. Gürol
Özferendeci, İstanbul, 2. Baskı, 2000 Niedzviecki, Hal: Dikizleme Günlüğü, Ayrıntı Yayınları, 1.
baskı, çev. Gökçe Gündüç, 2010
185
Oskay, Ünsal: “İletişim Sorununun Toplumsal Bir Süreç Olarak Değerlendirilmesi”, XIX. YY’dan Günümüze Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri içinde, Der Yay., 1999
Özkök, Ertuğrul: Sanat, İletişim ve İktidar, Tan Yayıncılık,
1. baskı, Mart 1982 Calvert, Clay: Voyeur Nation: Media Privacy and
Peering in Modern Culture, Westview Press, 2000
Parenti, Michael: Inventing Reality, St. Martin’s Press, New
York, 1986 Postman, Neil: Televizyon: Öldüren Eğlence, Ayrıntı
Yayınları, 3. baskı, çev. Osman Akınhay, 2010
Rigel, Nurdoğan: Elektronik Rönesans-Uydu Yayın ve
Kablolu TV Teknolojisiyle İzlenen Körfez Savaşı, Der Yayınları, İstanbul, 1991
Shuker, Roy: “Marketing and Mediating Popular Music:
the European Popular Music Industry”, The Media: An Introduction içinde, ed. Adam Briggs ve Paul Cobley, Longman Yay., 1998
Slater, Phil: Frankfurt Okulu, çev. Ahmet Özden,
Kabalcı Yay., 1. Baskı, 1998 Swingewood, Alan: Kitle Kültürü Efsanesi, çev. Aykut Kansu,
Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 1996 Temporal, Paul: Branding of MTV-Will Internet Kill the
Video Star?, Wiley Publications, 2008 Yaylagül, Levent: Kitle İletişim Kuramları, Dipnot
Yayınları, 1. baskı, 2006 Yaylagül, Levent: “Frankfurt Okulu’nda ‘Kültür Endüstrileri’
ve ‘Kitle Kültürü’ Yaklaşımı”, Medya, Popüler Kültür ve İdeoloji içinde, der. Levent Yaylagül, Nilüfer Korkmaz, Dipnot Yay. 1. Baskı, 2008
186
MAKALELER/TEZLER:
Adorno, Theodor W.: “Culture Industry Reconsidered”, New German Critique içinde, No. 6 (Sonbahar, 1975), s. 12-19
Aksel, Hakan: “Tematik Yayıncılık Örneği Olarak
Televizyon Haber Kanalları”, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi SBE), İstanbul, 2003
Baykal, Gökalp: “Bir İletişim Aracı Olarak Müzik”, (Çevrimiçi)
http://www.gokalpbaykal.com/makale/biriletisim.htm, 30 Temmuz 2011
Çoban, Barış: “Televizyon ve Tektipleşme”, İstanbul
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Sayı 14, 2002, s. 687-700
Çelik, Hüseyin: “Müzik Televizyonu ve Kral TV Örneği”,
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi SBE), Ankara, 1999
Çelikcan, Peyami: Tematik Yayıncılık ve Reklam, Akdeniz
İletişim, Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi Yayını, Antalya, Sayı 1, 2001
DeWeese, Victoria Jacoba: Does MTV Make Our Heroes?, bitirme
projesi, HvU Fac. Communicatie en Journalistiek, 2005
Dursun, Onur: “MEDYADA (BASINDA) EĞLENCEYLE
SUNULAN İDEOLOJİ Anadolu’da Vakit Gazetesinin Bulmacası Üzerine Bir Analiz”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi içinde, Sayı 37, 2009
Güzel, Meltem: “Televizyon Haberciliğinde Magazinleşme
(Karşılaştırmalı Bir Çalışma)”, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007
Kayıkçı, Murat, “Adorno’nun Kültür Endüstrisi Kavramı
Üzerine”, Üniversite ve Toplum Dergisi içinde, Cilt 7, Sayı 2, Haziran 2007 (Çevrimiçi) http://www.universite-
187
toplum.org/content.php3?id=28, 24 Temmuz 2009
Kırhan, Aylin: “ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN
TEMATİK TELEVİZYON KANAL TERCİHLERİ-Kullanımlar ve Doyumlar Kuramı – Sosyal Öğrenme Kuramı Çerçevesinde Maltepe Üniversitesi’nde Bir Çalışma”, Yüksek Lisans Tezi, T.C. Maltepe Üniversitesi, İstanbul 2007
Kellner, Douglas: “Cultural Studies, Multiculturalism, And
Media Culture”, (Çevrimiçi) http://gseis.ucla.edu/faculty/kellner/papers/SAGEcs.htm, 19.09.2011
Kocakır, Gülçin: MTV Müziğin Tüm Renkleri Burada,
UNİQ Dergi içinde, Kasım 2008 Kurt, Ayşegül Yaman: “Adorno ve Horkheimer’ın Kültür
Endüstrisi Eleştirisi Üzerine Bir İnceleme”, Yüksek Lisans Tezi (Tez Danışmanı: Doç. Dr. Arzu Kihtir), İstanbul, 2009
Maman, Kamil: “Tematik Kanal Patlaması”, Cihan Haber
Dergisi, yıl 5, sayı: 18, (Çevrimiçi) http://www.cihandergi.com/detay.php?id=250&did=18, 06 Ağustos 2011
Marcuse, Herbert: “Art as Form of Reality”, 1972 Özden, Tuba: “Televizyonculukta ‘Tema’ Zamanı”,
AKSİYON Dergisi içinde, Sayı: 610, 2006 (Çevrimiçi) http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-20590-34-televizyonculukta-tema-zamani.html, 1 Eylül 2011.
Sakar, Mümtaz Hakan: “Popüler Müzik ve Müzik Eğitimi”,
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi içinde, cilt 2/8, 2009, s. 385-393 (Çevrimiçi) http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt2/sayi8pdf/sakar_mumtazhakan.pdf, .
Yağcı, Sevgi: “MTV’nin Küreselleşme Serüveninde Yeni Bir Durak-MTV Türkiye”, Gazi
188
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi içinde, s. 203-221, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Basımevi, Ankara, 2008
INTERNET KAYNAKLARI
Akyıldız, Tolga: “MTV Türkiye(li) Olacak mı?”, Hürriyet Gazetesi, 11.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5415885, 21 Haziran 2011
Anonim, “CNN Launches”,http://www.history.com/this-
day-in-history/cnn-launches, (Çevrimiçi) 05 Ağustos 2011
Anonim: CNN’nin Tarihçesi, (Çevrimiçi)
http://www.markalartarihi.com/html/cnn.htm , erişim tarihi: 05 Ağustos 2011
Anonim: “Müziğin Başlangıcı”, (Çevrimiçi)
http://www.muziktarihcesi.com/muzigin-baslangici.html, 30 Temmuz 2011
Anonim: “Televizyonun İcadı-İcatlar Tarihi”,
(Çevrimiçi)http://www.buzlu.org/televizyonun-icadi, 08 Temmuz 2011
Bellafante, Ginia: “Teen Wolf-A Teenager Lerans He’s A
Breed Apart”, New York Times, 03.06.2011, (Çevrimiçi) http://tv.nytimes.com/2011/06/04/arts/television/teen-wolf-on-mtv-with-tyler-posey-review.html?ref=mtvnetworks, 21 Haziran 2011
Çölaşan, Hayri “Televizyonun Tarihi”, (Çevrimiçi)
http://www.kameraarkasi.org/tv/tarih/baird.html, 08 Temmuz 2011
Doğuş Yayın Grubu: Tematik Televizyon Kanalları,
http://www.dogusgrubu.com.tr/web/23-157-1-1/dogus_grubu_-_tr/sektorler/medya/televizyon_kanallari, (Çevrimiçi) 06 Ağustos 2011
Haber Türk Gazetesi: “Ödül Töreninde Skandal”, Magazin Eki
içinde, 06.06.2011, (Çevrimiçi) http://magazin.haberturk.com/dunyadan/hab
189
er/637397-odul-toreninde-skandal-galerivideo, 21 Haziran 2011
Hürriyet Gazetesi: “30 Yaş Üstü Tartışması”, Magazin içinde,
19.11.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5463414, 21 Haziran 2011
Los Angeles Times: “Parents vs. Skin”, Editorial, 22 Ocak 2011
(Çevrimiçi) http://www.latimes.com/news/opinion/editorials/la-ed-mtv-20110122,0,2642216.story, 23.01.2011
Lowry, Tom: “Can MTV Stay Cool?”, Bloomberg
Businessweek içinde, 20.02.2006, (Çevrimiçi)http://www.businessweek.com/magazine/content/06_08/b3972001.htm, 23 Haziran 2011
McChesney, Robert: “MTV's Success with Teenagers”, 20 Şubat
2006,(Çevrimiçi)http://www.writework.com/essay/mtv-s-success-teenagers/q/robert+mcchesney, 16.01.2011
Övet, Esin: “MTV’den Sezen’e ambargo”, Sabah
Gazetesi, 16.11.2006, (Çevrimiçi) http://arsiv.sabah.com.tr/2006/11/16/gun110.html, 21 Haziran 2011
Pfanner, Eric: “Who Needs Europe, Anyway? Turkey Has
Its Very Own MTV”, New York Times, 11.12.2006, (Çevrimiçi) http://www.nytimes.com/2006/12/11/business/worldbusiness/11mtv.html?sq=MTV%20Turkey&st=cse&adxnnl=1&scp=1&adxnnlx=1308662829-4HLS8Pr+Dwf8IlHnIZ+wPQ, 21 Haziran 2011
Radikal Gazetesi: “MTV Türkiye, Eylül’de İzleyici İle
Buluşuyor”, İnternet Baskısı, Kültür/Sanat içinde, 18/05/2006 (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=187645, 25 Mart 2009
190
Radikal Gazetesi: “MTV’ye VJ olmanın tam zamanıdır”, 24.07.2006, (Çevrimiçi) http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=786858&Date=21.06.2011&CategoryID=113, 21 Haziran 2011
Seibert, Fred: “MTV Music Television the Logo”,
(Çevrimiçi) http://fredseibert.com/post/68774160/mtv-music-television-the-logo, 27 Eylül 2011
Semercioğlu, Cengiz: “Türkiye MTV’den atıldı”, Hürriyet
Gazetesi, 28.08.2010, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15655878, 21 Haziran 2011
Tarhan, Fahri: “İmajını Beğenmedim, Seni Kovuyorum!”,
Milliyet Gazetesi İnternet Baskısı, Popüler Kültür içinde, 27/01/2004 (Çevrimiçi) http://www.milliyet.com.tr/2004/01/29/sanat/san09.html, 25 Mart 2009
Tezel, Mevlüt: “MTV Türkiye Yayında”, Hürriyet
Gazetesi, 25.10.2006, (Çevrimiçi) http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=5310430, 21 Haziran 2011
Tezel, Mevlüt: “Bayramda Yayındayız”, MTV Türkiye’nin
Kurucusu Esra Oflaz ile bir Söyleşi, Hürriyet Gazetesi, Kelebek Eki, 30.08.2006, (Çevrimiçi) http://kelebek.hurriyet.com.tr/magazin/4998372_p.asp, 20 Eylül 2011
Logoorange Paris: “MTV Logo”
http://www.logoorange.com/logodesign-M.php, erişim tarihi: 27.09.2011
MTV Amerika Resmi Internet Sitesi: www.mtv.com MTV Avrupa Resmi Internet Sitesi: www.mtv.tv mtvU Resmi İnternet Sitesi: www.mtvu.com vh1 Kanalı Resmi Internet Sitesi: www.vh1.com
191
MTV Basın Bülteni resmi Sitesi: www.mtvpress.com D-Smart Platformu Resmi Internet Sitesi: www.dsmart.com.tr Digiturk Platformu Resmi Internet Sitesi: www.digiturk.com.tr Doğuş Yayın Grubu Resmi Internet Sitesi: www.dogusgrubu.com.tr/web/23-157-1-
1/dogus_grubu_-_tr/sektorler/medya/televizyon_kanallari
Tivibu Platformu Resmi Internet Sitesi: www.tivibu.com.tr/web/tv Teledünya Platformu Resmi Internet Sitesi: www.kablotv.net/teledunya-temel-
paket.html TRT Müzik Resmi Internet Sitesi: www.trt.net.tr/trtmuzik DİĞER KAYNAKLAR Anonim: RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu)
6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun, Beşinci Bölüm, Yayın Hizmeti İçeriği, Kanun No : 6112, Kabul Tarihi : 15/2/2011, Yayımlandığı R.G.: Tarih: 03/03/2011 Sayı: 27863 (Çevrimiçi) http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=5a3cac1e-b6d9-4b23-bc7a-8dcd671fceba, 29 Eylül 2011
Anonim: T.C. M.E.B., MEGEP (Mesleki Eğitim ve
Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi)- Radyo-Televizyon Yapım ve Yayıncılığı-Televizyon Yayıncılığının Temelleri, Ankara, 2006 (Çevrimiçi) http://cygm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/radyotv/moduller/televizyon_yayinciliginin_temelleri.pdf, 20 Haziran 2011
Goodman, Barak, Dretzin, Rachel (PBS): The Merchants of Cool, PBS Belgeseli,
Yayın Tarihi: 27/2/2001, (Çevrimiçi) http://www.pbs.org/wgbh/pages/frontline/video/flv/generic.html?s=frol02p70&continuous=1, 16 Ocak 2011
192
MTV Networks International, Marketing/Communication Department: MTV Gobal Fact Sheet,
http://mcdepk.com/mtvpartnership/downloads/mtv_global_fact_sheet.pdf, erişim tarihi: 22.09.2011
MTV Tam Program Listesi Internet Adresi: tviv.org/MTV/Program_Listing, erişim
tarihi: 23 Eylül 2011 Revillion, Pacome & Rousier, Aline: Thematic TV-Key Economics and
Prospects to 2016 (A Euroconsult Research Report), Mayıs 2007
Rand Health Organization: “Does Watching Sex on Television
Influence Teens’ Sexual Activity?” http://www.rand.org/pubs/research_briefs/RB9068/index1.html, 2004 (Çevrimiçi) 07 Ocak 2011
194
MTV’NİN ÇEŞİTLİ LOGOLARI
MTV’nin ilk dönemlerindeki en dikkat MTV’nin 30 yıl çekici spot olan “aya MTV bayrağı boyunca kullanılan diken astronot” görseli klasik logosunun ilk taslağı
MTV LOGOSU (Yenilenen)
ESKİ LOGO YENİ LOGO
195
MTV AVRUPA’NIN 1991 YILI MART AYINA AİT YAYIN AKIŞI
SAAT PROGRAMIN ADI TÜRÜ
07:00 Awake on the Wild Side Sabah Şovu/Müzik
09:00 Music Videos (Daisy Fuentes) Müzik
12:00 Music Videos (Andrew Daddo) Müzik
15:00 Spring Break’91 Müzik/Özel Etkinlik
16:00 Yo! MTV Raps Müzik
16:30 Totally Pauly Komedi Şov
18:00 Dial MTV Müzik
19:00 MTV’s Half Hour Comedy Hour Komedi Şov
19:30 Hot Seat Müzik
20:00 Prime with Martha Quinn Realite Şov/Haber
22:00 House of Style Realite Şov
23:30 Bootleg MTV Müzik
00:00 120 Minutes Müzik
(Kaynak: Goodwin, Andrew, Dancing in the Distraction Factory: Music Television and Popular Culture, Minneapolis, MN, ABD: University of Minnesota Press, 1992, s. 143)
196
MTV.COM INTERNET SİTESİNDEN ALINAN HAFTALIK YAYIN AKIŞI
[04-10 EYLÜL 2011]
4 Eylül 2011 PAZAR Gününün YAYIN AKIŞI
SAAT ŞOVUN ADI BÖLÜMÜN
BAŞLIĞI DERECELENDİRME
06:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #1
NR
07:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #2
NR
08:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #3
NR
09:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #4
NR
10:00 My Super Sweet 16 Blingest Bash 2 Countdown #5
NR
11:00 Awkward. The Scarlet Eye TV-14
11:30 Awkward. Jenna Lives TV-14
12:00 Awkward. Queen Bee-atches TV-14
12:30 Awkward. Over My Dead Body TV-14
13:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
14:00 The Challenge: Rivals Reunion TV-14
15:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
16:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
17:00 2011 MTV VMA's 2011 MTV VMA's TV-14
19:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
19:30 Cuff'd Episode 1 TV-14
20:00 Jersey Shore Crime And Punishment
TV-14
21:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
197
22:00 Jersey Shore After Hours 401 TV-14
22:30 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
23:00 2011 MTV VMA's 2011 MTV VMA's TV-14
01:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
02:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
03:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
03:30 Death Valley Pilot TV-14
04:00 Cuff'd Episode 1 TV-14
04:30 Rob Dyrdek's Fantasy Factory
Who is Rob Dyrdek?
TV-PG
05:00 Rob Dyrdek's Fantasy Factory
Cheese Ballers! TV-PG
05:30 Rob Dyrdek's Fantasy Factory
Making Moves TV-PG
5 Eylül 2011 PAZARTESİ Gününün YAYIN AKIŞI
06:00 AMTV SUMMER JAMS TV-PG
07:00 AMTV: 10 on Top Countdown
TV-PG
08:00 AMTV TEEN TAKEOVER
TV-PG
08:30 10 on Top TV-PG
09:00 Jersey Shore Crime And Punishment
TV-14
10:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
11:00 Jersey Shore The Great Depression TV-14
12:00 Jersey Shore Kissing Cousins TV-14
13:00 Jersey Shore A Cheesy Situation TV-14
14:00 Jersey Shore GTF - Gym, Tan, FindOut Who Sammi Is Texting
TV-14
198
15:00 Jersey Shore A House Divided TV-14
16:00 Jersey Shore At The End Of The Day
TV-14
17:00 Jersey Shore Going To Italia TV-14
18:00 Jersey Shore Like More Than A Friend
TV-14
19:00 Jersey Shore Twinning TV-14
20:00 Jersey Shore Crime And Punishment
TV-14
21:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
22:00 Ridiculousness
Ep. 102 TV-PG
22:30 Death Valley
Help Us Help You TV-14
23:00 Cuff'd
Episode 2 TV-14
23:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
00:00 Death Valley Help Us Help You TV-14
00:30 Cuff'd Episode 2 TV-14
01:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
02:00 That '70s Show Vanstock TV-PG
02:30 That '70s Show Laurie Moves Out TV-14
03:00 AMTV LATEST AND GREATEST
TV-PG
04:00 AMTV: KILLER COLLABORATIONS
TV-PG
05:00 AMTV ALL NIGHTER TV-PG
6 Eylül 2011 SALI Gününün YAYIN AKIŞI
06:00 AMTV: COMING ATTRACTIONS
TV-PG
07:00 AMTV: 10 on Top Countdown
TV-PG
08:00 AMTV GROUPS THAT ROCK
TV-PG
199
09:00 MADE Pageant - Ariana TV-PG
10:00 MADE Salsa Dancer - Mia TV-PG
11:00 MADE Singer - Kenna TV-PG
12:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
13:00 Awkward. Queen Bee-atches TV-14
13:30 Awkward. Over My Dead Body
TV-14
14:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
15:00 Cuff'd Episode 2 TV-14
15:30 Death Valley Help Us Help You TV-14
16:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
16:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
17:00 That '70s Show Vanstock TV-PG
17:30 That '70s Show Laurie Moves Out TV-14
18:00 That '70s Show Hunting TV-14
18:30 That '70s Show Eric's Stash TV-PG
19:00 Awkward. Queen Bee-atches TV-14
19:30 Awkward. Over My Dead Body
TV-14
20:00 Teen Mom (Season 3) Taking It Up A Notch
TV-PG
21:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
22:00 Teen Mom (Season 3)
Stay With Me TV-PG
23:00 Awkward.
The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
23:30 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
200
00:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
01:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
01:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
02:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
03:00 AMTV: HIP HOP HEAVYWEIGHTS
TV-PG
04:00 AMTV: CLASSIC CLIPS
TV-PG
05:00 AMTV: ALL NIGHTER
TV-PG
05:30 Trick It Out TV-PG
7 Eylül 2011 ÇARŞAMBA Gününün YAYIN AKIŞI
06:00 AMTV LATEST AND GREATEST
TV-PG
07:00 AMTV: 10 on Top Countdown
TV-PG
08:00 AMTV: KILLER COLLABORATIONS
TV-PG
09:00 True Life I'm Going to Skatopia
NR
10:00 True Life I'm Under Peer Pressure
NR
11:00 True Life I'm the Black Sheep NR
12:00 Cuff'd Episode 2 TV-14
12:30 Death Valley Pilot TV-14
13:00 Death Valley Help Us Help You TV-14
13:30 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
14:00 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
14:30 Extreme Cribs NR
15:00 Extreme Cribs NR
201
15:30 Extreme Cribs NR
16:00 Extreme Cribs NR
16:30 Extreme Cribs NR
17:00 That '70s Show Hunting TV-14
17:30 That '70s Show Eric's Stash TV-PG
18:00 That '70s Show Kitty and Eric's Night Out
TV-PG
18:30 That '70s Show Red Gets a Job TV-14
19:00 True Life I'm Moving Back In With My Parents
NR
20:00 Awkward. Over My Dead Body
TV-14
20:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
21:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
22:00 The Challenge: Rivals
The S#!@ They Should Have Shown
TV-14
23:00 Jersey Shore Twinning TV-14
00:00 Jersey Shore Crime And Punishment
TV-14
01:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
02:00 Awkward. Over My Dead Body
TV-14
02:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
03:00 AMTV: BOOTY SHAKE PLAYLIST
TV-PG
04:00 AMTV CLUBLAND TV-PG
05:00 AMTV ALL NIGHTER TV-PG
8 Eylül 2011 PERŞEMBE Gününün YAYIN AKIŞI
06:00 AMTV MUSIC'S FIERCEST FEMALES
TV-PG
202
07:00 AMTV: 10 on Top Countdown
TV-PG
08:00 AMTV LATEST AND GREATEST
TV-PG
09:00 When I Was 17 Wiz Khalifa, Mark Ballas, Elizabeth Berkley
NR
09:30 When I Was 17 Jordan Knight, Shane West, Tristan Wilds
NR
10:00 When I Was 17 Deena Cortese, Jenna Ushkowitz, Patrick Stump
NR
10:30 When I Was 17 Vinny, Sammi, Ronnie
NR
11:00 When I Was 17
Bow Wow, Christopher Mintz-Plasse, Colbie Caillat
NR
11:30 When I Was 17 Big Sean, Kreayshawn, Tyler, The Creator
NR
12:00 Awkward. Over My Dead Body
TV-14
12:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
13:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
14:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
15:00 Jersey Shore Crime And Punishment
TV-14
16:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
17:00 That '70s Show Kitty and Eric's Night Out
TV-PG
17:30 That '70s Show Red Gets a Job TV-14
18:00 That '70s Show Burning Down the House
TV-PG
18:30 That '70s Show The First Time TV-PG
19:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
203
19:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
20:00 Jersey Shore Crime And Punishment
TV-14
21:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
22:00 Jersey Shore
TV-14
23:00 Jersey Shore TV-14
00:00 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
00:30 Death Valley Pilot TV-14
01:00 Death Valley Help Us Help You TV-14
01:30 Cuff'd Episode 2 TV-14
02:00 Jersey Shore TV-14
03:00 AMTV BEST MOVES TV-PG
04:00 AMTV: FIRST IMPRESSIONS
TV-PG
05:00 AMTV ALL NIGHTER TV-PG
9 Eylül 2011 CUMA Gününün YAYIN AKIŞI
06:00 MADE Song House - Kelsie and Jasmine
TV-PG
07:00 MADE Redan Pageant TV-PG
08:00 MADE Fit Mom - Venessa TV-PG
09:00 Parental Control TV-14
09:30 Parental Control TV-14
10:00 Parental Control TV-14
10:30 Parental Control TV-14
11:00 Parental Control TV-14
11:30 Parental Control TV-14
204
12:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
12:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
13:00 Death Valley Pilot TV-14
13:30 Death Valley Help Us Help You TV-14
14:00 The Challenge: Rivals The S#!@ They Should Have Shown
TV-14
15:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
16:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
17:00 That '70s Show Burning Down the House
TV-PG
17:30 That '70s Show The First Time TV-PG
18:00 That '70s Show Afterglow TV-14
18:30 That '70s Show Kiss of Death TV-14
19:00 Death Valley Pilot TV-14
19:30 Death Valley Help Us Help You TV-14
20:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
21:00 Jersey Shore TV-14
22:00
Billy Madison Billy Madison TV-PG
00:00 Ridiculousness Ep. 101 TV-PG
00:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
01:00 Jersey Shore TV-14
02:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
03:00 The Challenge: Rivals The S#!@ They Should Have Shown
TV-14
04:00 Death Valley Pilot TV-14
04:30 Death Valley Help Us Help You TV-14
205
05:00 Cuff'd Episode 1 TV-14
05:30 Cuff'd Episode 2 TV-14
10 Eylül 2011 CUMARTESİ Gününün YAYIN AKIŞI
06:00
Camp'd Out Sports Camp NR
07:00 Extreme Cribs NR
07:30 Extreme Cribs NR
08:00 Extreme Cribs NR
08:30 Extreme Cribs NR
09:00 Teen Mom (Season 3) As Long As We're Together
TV-PG
10:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
11:00
When I Was 17 NR
11:30
10 on Top TV-PG
12:00 Awkward. Over My Dead Body TV-14
12:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
13:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
14:00 Jersey Shore TV-14
15:00 Death Valley Help Us Help You TV-14
15:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
16:00 Billy Madison Billy Madison TV-PG
18:00 Jersey Shore And The Wall Won TV-14
19:00 Jersey Shore TV-14
20:00 Teen Mom (Season 3) Stay With Me TV-PG
206
21:00 Awkward. Over My Dead Body
TV-14
21:30 Awkward. The Adventures of Aunt Ally and the Lil' Bitch
TV-14
22:00 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
22:30 Death Valley Help Us Help You TV-14
23:00 Jersey Shore TV-14
00:00 House of Wax House of Wax TV-14
02:30 Death Valley Pilot TV-14
03:00 Death Valley Help Us Help You TV-14
03:30 Ridiculousness Ep. 102 TV-PG
04:00 Cuff'd Episode 2 TV-14
04:30 Cuff'd Episode 1 TV-14
05:00 Extreme Cribs NR
05:30 Extreme Cribs NR
NR [Not Rated]: Herhangi bir reyting kategorilendirmesi yapılmayan reyting değeri; TV-PG [Parental Guidance Suggested]: Bu program, bazı ailelerin çocukları için uygun bulmayacağı bazı materyaller içerebilir. Program sıklıkla kaba dil, sınırlı şiddet, cinsel diyaloglar ve durumlar içerebilir.; TV-14 [Parents Strongly Cautioned]: Bu program, ailelerin 14 yaşın altındaki çocukları için uygun bulmayacağı materyaller içeriyor olabilir. Bu program sofistike temalar, cinsel içerik, kaba dil ve çok daha yoğun şiddet içeriyor olabilir. (kaynak: http://www.ridgenet.org/wrhs/about/rating.htm)
207
MTV AVRUPA 11 EYLÜL 2011 YAYIN AKIŞI
YAYIN ZAMANI
PROGRAMIN ADI
RESMİ INTERNET SİTESİNDEKİ BÖLÜM TANIMI
06:00 BREAKFAST CLUB
Güne başlamak için sabah kahveniz veya çayınız niyetine izlenebilecek program.
08:00 TOP 10 MTV’nin en iyi 10 parçayı geri sayımla sunduğu liste programı.
09:00 TOP 10
10:00 100 % MTV MTV tarihinde iz bırakmış en büyük ve en sevilen parçaların yayınlandığı program.
12:00 TRIPLE PLAY MTV’nin arşivinden üç parça arka arkaya, mini müzik maratonu.
13:00 TOP 50 COUNTDOWN
En iyi 50 video geri sayımla sunulurken, bütün gün müzik dolu geçmesini sağlıyor.
17:00 AUDRINA Audrina güneşli Palm Springs’te ilk bikini takvim çekimini yapar. Ailesi Mark ve Lynn ile akşam yemeğinde buluşur, Audrina ve kardeşi Maky ev aramaya giderler. Spark ailesi bir aile yemeğine katılmak için OC evinde bir araya gelen Patridge ailesine katılmak üzere uçarlar.
17:30 THE FAMILY CREWS
Aileye verdiği kötü haberlerden sonra, Terry bu kara bulutları dağtmak için evde kapsamlı bir tadilata girişir.
18:00 WHEN I WAS 17 Multi Platin albüm ödüllü Rapçi Ludacris, Rocker, Pete Wentz & the Biggest Loser’s Fitness Guru, Jillian Michaels yaşamlarının 17’sindelerken nasıl olduğunu anlatıyor. Kim Pizza Hut’ta çalış? Kim bu hayattaki en büyük kaybeden olduğunu düşünüyordu? Kim konserlerde gizlice kulise sızardı? Hepsi bu programda.
18:30 I USED TO BE FAT
Evde eğitim alan genç asla sahip olmadığı iki şeye, yani arkadaşlara ve özgüvene kavuşmak için obezlikten kurtulmaya çalışıyor.
208
YAYIN ZAMANI
PROGRAMIN ADI
RESMİ INTERNET SİTESİNDEKİ BÖLÜM TANIMI
19:30 PARIS HILTON'S BRITISH BFF
11 İngiliz kadın ve bir erkek Londra’nın merkezinde bu televizyon şöhretinin yeni en iyi arkadaşı olmak için yarışıyor.
20:30 EVOLUTION OF
Artistlerin geçmiş ve şimdiki müzik dehalarına odaklanan yarım saatlik program.
21:00 16 AND PREGNANT
Jordan ve kız kardeşi, Jordan’ın hamileliğine kadar manken ve en iyi arkadaşlardır. Şimdi onun erkek arkadaşı ve kız kardeşi bir numara olmak için birbirleriyle mücadeleye girişir. Desteğe ihtiyacı olduğu bir zamanda Jordan’ın hayatındaki en önemli kişiler sadece stresine stres katmaktadır.
22:00 HARD TIMES OF RJ BERGER
20. yıldönümlerinden bir gece önce, RJ’in anne babası onu bir düello yemeğine davet eder. RJ annesi ile babası arasında bir tercih yapmaya zorlanır. Bu esnada Miles sağlıklı yaşam için bir amigo kız topluluğuna katılır.
22:30 AWKWARD Jenna alçısını çıkarır ama gömleği de bu esnada yırtılır. Kötü kızlar Sadie ve Lissa Jenna’nın kızların soyunma odasındaki çıplak bir fotoğrafını tüm okula yayınca, Jenna gene tüm dikkatleri üzerinde toplar. Tüm alaylar ve dedikodulara rağmen, bu oyun büyük aşkı Matty’den ve onun en kankası Jake’den bazı şaşırtıcı reaksiyonlara da yol açar.
23:00 FIST OF ZEN Dikbaşlı batılı gençler, güçlü ve biraz bunamış Zen efendisinin belirlediği 10 ağır görevi yerine getirerek bir yandan büyük miktarda nakit para kazanırken bir yandan aydınlanmanın acı dolu bir yolunu keşfederler.
23:30 FIST OF ZEN
00:00 WORLD STAGE MTV tüm dünyayı gezip en iyi canlı sahne performanslarını izleyicilere sunuyor.
01:00 MUSIC MIX Tüm gece müzik.
209
VH1 KANALINDA YAYINLANAN BAZI PROGRAMLAR*
PROGRAM ADI TÜRÜ
Audrina Realite Şov/Dizi
Basketball Wives LA Realite Şov/Dizi
Basketball Wives Season 3 Realite Şov/Dizi
Behind The Music Müzik
Behind The Music Remastered Müzik
Beverly Hills Fabulous Realite Şov
Celebrity Rehab 5 Realite Şov
Don't Forget The Lyrics Yarışma/Müzik
Famous Food Realite Şov
La La's Full Court Life Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
Love & Hip Hop Realite Şov/Dizi
Mob Wives Realite Şov/Dizi
Pop Up Video Müzik
Rock Docs Müzik
Rock 'n' Roll Fantasy Camp 2 Müzik
Saddle Ranch Realite Şov
Saturday Night Live on VH1 Komedi Şov
Single Ladies Dizi
That Metal Show Talk Şov/Müzik
The Greatest Müzik
The T.O. Show Season 3 Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
Ton of Cash Yarışma
Top 20 Video Countdown Müzik
Tough Love Miami Realite Şov/Dizi
* VH1 kanalının tam program listesi için bkz. www.vh1.com , erişim tarihi: 21.09.2011
210
VH1 Big Morning Buzz Live Haber Şov
VH1 News Presents Haber Şov
VH1 Storytellers Müzik/Belgesel
Wedding Wars Realite Şov/Yarışma
Why Am I Still Single? Realite Şov
MTV, MTV AVRUPA ve MTV TÜRKİYE’NİN DÜNDEN
BUGÜNE VJ’LERİ
MTV Amerika’nın Geçmişten Bugüne VJ’leri
KANAL Geçmiş VJ’ler Şu Anki VJ’ler
MTV1 Adam Curry
Adrienne Bailon
Alan Hunter
Alexa Chung
Ananda Lewis
Andrew Daddo
Bill Bellamy
Brian McFayden
Carmen Electra
Carolyne Heldman
Carson Daly
China Kantner
Chris Hardwick
Cipha Sounds
Colin Quinn
Daisy Fuentes
Damien Fahey
Dan Cortese
Daniel Orlowski
Dave Holmes
Dave Kendall
VJ Bulunmamaktadır
211
DJ Clue
Doctor Dré
Downtown Julie Brown
Ed Lover
Fab 5 Freddy
Hilarie Burton
Iann Robinson
Idalis DeLeon
J.J. Jackson
Jim Shearer
Jesse Camp
John Ales
John Norris
John Sencio
Julie Brown
K.K. Holiday
Karen Campbell (VJ)
Karen Duffy
Kari Wührer
Karyn Bryant
Kevin Seal
La La Vasquez
Laura Lifshitz
Lewis Largent
Kennedy
Lyndsey Rodrigues
Matt Pinfield
Mark Goodman+
Maria Sansone
Martha Quinn
Moon Zappa
212
Nadia (Global Groove)
Nina Blackwood
Pauly Shore
Quddus
Rachel Sweet
Raymond Munns
Riki Rachtman
Serena Altschul
Simon Rex
Stephen Colletti
Steve Isaacs
Susie Castillo
Sway
Teck Holmes
Thalia DaCosta
Tim Sommer
Toby Amies
Tyrese
Vanessa Minnillo
MTV2 Abby Gennet
Amanda Diva
Chandler Leonard
Chris Booker
Dirty
Jancee Dunn
Jesse Blaze
Jim Shearer
Kris Kosach
Steph Lova
Todd Richards
Jose Mangin (MTV2.com Headbangers
Ball)
Matt Pinfield (MTV2 Matt Pinfield ile
120 Minutes)
DJ Envy (MTV2 Sucker Free
Countdown)
Angela Yee (MTV2 Sucker Free
Countdown)
mtvU Taiwan Brown Carly Henderson
213
Sara Baiyu Chen
MTV Avrupa’nın Geçmişten Bugüne VJ’leri
VJ’leri Dönemleri Sundukları Programlar
Simone Angel 1991–1998 Party Zone, MTV Dance, Dance Floor
Paul King 1989–1994 MTV News, Morning Mix, Hitlist UK, MTV's Greatest Hits, 120 Minutes
Ray Cokes 1987–1996 Most Wanted, X-Ray Vision, The Big Picture
Pip Dann 1988–1994 Dial MTV, MTV at the Movies, Post Modern, Music Non Stop, European Top 20, XPO
Kristiane Backer 1989–1994 MTV's Coca-Cola Report, European Top 20, Awake on the Wild Side
Rebecca De Ruvo 1991–1995 Awake on the Wild Side, Dial MTV
Steve Blame 1987–1994 MTV News
Chris Salewicz 1987–1994 MTV News
Sophie Bramly 1987–1991 Yo!
Vanessa Warwick 1990–1997 Headbangers Ball
Marijne van der Vlugt
1991–1995 The Pulse With Swatch, Post Modern
Ingo Schmoll 1993–1994 Morning Mix
Davina McCall 1994–1998 Hangin' Out, Hitlist UK, Cinematic, Singled Out
Carolyn Lilipaly 1994–1998 MTV News, MTV News at Night, Hitlist UK
Toby Amies 1995–1999 Alternative Nation, US Top 20, MTV HOT
Lisa I'Anson 1993–1995 MTV News, The Soul of MTV
214
Eden Harel 1995–2002 European Top 20, Select MTV, Dancefloor Chart
Terry Christian 1991 XPO, Morning Mix
John Kearns MTV News
Hugo De Campos 1994–1996 Dial MTV, The End?, Stylissimo
Lars Beckung 2000–2002 mtv:new
Axl Smith
Ulrika Eriksson 1998
MTV News, Hitlist UK, Select MTV, Nordic Top 5, MTV Select, MTV News, MTV:New
Thomas Madvig 1997 Select MTV, MTV News
Maria Guzenina Morning mix
Maiken Wexø 1987–1991 Coca-Cola Report, MTV News, XPO
Marcel Vanthilt 1987–1990
Julie Brown 1988–1989 Club MTV (MTV Amerika’dan yayın)
Enrico Silvestrin 1994–1997 Hangin' Out, Select MTV, Afternoon Mix
Camila Raznovich 1996–1998 MTV Amour, Hangin' Out, MTV Summer Festivals, MTV Beach House
Cat Deeley 1997–2002 Hitlist UK, Stylissimo, MTV News
Julia Valet Superock, MTV Hot
Christian Ulmen MTV Hot
Trevor Nelson The Lick
Becky Griffin Dancefloor Chart
Neil Cole European Top 20, Select MTV, The Fridge
Joanne Colan European Top 20
Kicki Berg European Top 20, Nordic Top 5, MTV Supermercado
Ina Géraldine 2003–2004 Euro Top 20
215
Amelia Hoy 2004–2006 Euro Top 20
Jason Danino-Holt 2006 Switched On
Charlotte Thorstvedt 2006–2009 Euro Top 20
Matthew Bailey 2009–2010 Euro Top 20
MTV Türkiye VJ’leri ve Sundukları Programlar
VJ’ler Dönemleri Sundukları
Program
Alper Etiş 2006-2011 BeniMTV'M
Bertan Horasan Ekim 2007-2008
Beste Bereket 2010-2011 Sinema-TR
Burak Aydoğan 2010
Can Bonomo 2009
Ebru Kuş [VJ Search Bayan Kazananı] 2006-2007
Eyüp Çakmak [VJ Search Bay Kazananı] 2006-2007
Melisa Toros 2011 High Score
Merthan Yalçın 2010
Metehan Çakır 2010-2011 The Rock Chart
Seda Bakan 2007-2008
Selin Akal 2007-2008
Semra Altınel 2010 Kontra Atak
Sevil Uyar 2010 The Rock Chart
Toprak Sergen 2009 İkilem
216
MTV’DE 1981-1989 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR
VE TÜRLERİ
Programlar Yayın Yılı Türü
The Cutting Edge 1983–1987 Müzik
Dial MTV 1986-1996 Müzik
Headbangers Ball 1987–1995 Müzik
Heavy Metal Mania 1985–1987 Müzik
MTV Unplugged 1989–1999, 2001–2002, 2005, 2007, 2009–halen
Müzik
120 Minutes 1986–2000 Müzik
Party Zone 1987-2010 Müzik
Street Party 1989–1992 Müzik
Top 20 Video Countdown
1984–1997 Müzik
We're Dancin' 1982–1983 Müzik
Yo! MTV Raps 1988–1995, 2008 Müzik
The Big Picture 1988 Haber Şov
Fast Forward 1983 Haber Şov
House of Style 1989–2000 Haber Şov
The Week In Rock 1987–1997 Haber Şov
Remote Control 1987–1990 Yarışma
The 1/2 Hour Comedy Hour 1988 Komedi Şov
AL-TV 1984–1999 Komedi Şov
217
Just Say Julie 1989–1992 Komedi Şov
Shorts 1981–halen Komedi Şov
Totally Pauly 1989–1994 Komedi Şov
Way USA 1988 Komedi Şov
Andy Warhol's Fifteen Minutes
1985–1987 Talk Şov
The Monkees 1985–1987 Yeniden yayınlanan program
Monty Python's Flying Circus 1988
Yeniden yayınlanan program
The Young Ones 1987–1988 Yeniden yayınlanan program
Camp MTV 1989 Sezonluk Program
MTV's New Year's Eve 1981–halen Sezonluk Program
MTV Video Music Awards
1984–halen Ödül Töreni
218
MTV’DE 1990-1999 ARASINDA YAYINLANAN PROGRAMLAR
VE TÜRLERİ
Programın Adı Yılı Türü
3 From 1 1993 Müzik
Alternative Nation 1992–1996 Müzik
Amour Mid 90's Müzik
Amp 1997–2001 Müzik
Beat Suite 1999–2000 Müzik
Brand New 1999 Müzik
Club MTV 1985–1992 Müzik
Chillout Zone 1993-2010 Müzik
Dance Floor 1996-1997 Müzik
Dance Floor Chart Show 1996 Müzik
Eye Spy Video 1998 Müzik
The Grind 1992–1997 Müzik
Hangin' with MTV 1992 Müzik
Hot 1996-1997 Müzik
The Hot Zone 1999–2001 Müzik
Lunch with Jesse 1998–2000 Müzik
Making the Video 1999–halen Müzik
MTV Jams 1996–2000 Müzik
MTV Live 1997–1998, 2008–halen Müzik
MTV Dance 1994 Müzik
MTV Unplugged 1989–1999, 2001–2002, 2005, 2007, 2009–halen
Müzik
PostModern MTV 1990 Müzik
The Return of the Rock 1999–2001 Müzik
Rock Block 90’ların başı Müzik
219
Rock Line 1990–1992 Müzik
Say What? 1995–1999 Müzik
Select MTV 1996-? Müzik
So 90's 1997–1999 Müzik
Spankin' New Music 1999–2001 Müzik
The Soul 90’ların başı Müzik
Superock 1995 Müzik
Total Request 1997–1998 Müzik
Total Request Live (TRL) 1998–2008 Müzik
TRL Wannabes 1999–2000 Müzik
12 Angry Viewers 1997–1998 Müzik
Video Clichés 1999 Müzik
MTV XPO 90’ların başı Müzik
Yo! 1996–1999 Müzik
Biorhythm 1998 Haber Şov
Diary 1999–2005 Haber Şov
Like We Care 1992 Haber Şov
MTV News 1515 1998–2000 Haber Şov
MTV Sports 1992–1997 Haber Şov
Sex in the '80s 1990 Haber Şov
Sex in the '90s 1992–1994 Haber Şov
Ultrasound 1998–2001 Haber Şov
UNfiltered 1995 Haber Şov
FANatic 1998–2000 Realite Şov
Global Groove 1999 Realite Şov
The Real World 1992–halen Realite Şov
Road Rules 1995–2004, 2007 Realite Şov
The Blame Game 1998–2000 Yarışma Şov
220
The Cut 1998 Yarışma Şov
Idiot Savants 1996–1997 Yarışma Şov
Lip Service 1992–1995 Yarışma Şov
Sandblast 1994–1996 Yarışma Şov
Say What? Karaoke 1998–2001 Yarışma Şov
Singled Out 1995–1998 Yarışma Şov
Trashed 1994 Yarışma Şov
Turn It Up 1990 Yarışma Şov
webRIOT 1999–2000 Yarışma Şov
Apartment 2F 1997 Komedi Şov
Austin Stories 1997–1998 Komedi Şov
The Ben Stiller Show 1990–1991 Komedi Şov
Buzzkill 1996 Komedi Şov
The Idiot Box 1990–1991 Komedi Şov
The Jenny McCarthy Show
1997 Komedi Şov
Jimmy the Cab Driver 90’ların başı Komedi Şov
Kevin Seal, Sportin' Fool 1990 Komedi Şov
Pirate TV 1990 Komedi Şov
The State 1993–1995 Komedi Şov
Sifl and Olly 1997–1999 Komedi Şov
You Wrote It, You Watch It
1992–1993 Komedi Şov
The Tom Green Show 1999–2000 Komedi Şov
Catwalk 1992–1994 Dizi
Dead at 21 1994 Dizi
Undressed 1999–2002 Dizi
Beavis and Butt-head 1993–1997; 2011 Animasyon
The Brothers Grunt 1994–1995 Animasyon
Cartoon Sushi 1997–1998 Animasyon
221
Celebrity Deathmatch 1998–2002, 2006 Animasyon
Daria 1997-2001 Animasyon
Downtown 1999–2000 Animasyon
The Head 1994–1996 Animasyon
Jean-Claude LeThargic 1994–1995 Animasyon
Liquid Television 1991–1994 Animasyon
The Maxx 1995 Animasyon
Migraine Boy 1996-1997 Animasyon
Stevie and Zoya 90’ların başı Animasyon
Super Adventure Team 1998 Animasyon
Station Zero 1999 Animasyon
The Jon Stewart Show 1993–1994 Talk Şov
Loveline 1996–2000 Talk Şov
Oddville 1997 Talk Şov
Squirt TV 1996 Talk Şov
The Brady Bunch 1995 Yeniden yayınlanan program
Roundhouse 1993 Yeniden yayınlanan program
Rocko's Modern Life 1994–1997 Yeniden yayınlanan program
My So-Called Life 1994–1998 Yeniden yayınlanan program
The Ren and Stimpy Show 1992–1998
Yeniden yayınlanan program
Catwalk 1992–1994 Yeniden yayınlanan program
Joe's Apartment (orijinal kısa film) 1992 MTV Sinema
Destination Anywhere: The Film 1997 MTV Sinema
10 Spot 1996-halen Program Bloku
All Access Week 1999-2002 Sezonluk Program
Fashionably Loud 1997 Sezonluk Program
Isle of MTV 1999 Sezonluk Program
222
MTV's Live and Loud 1993 Sezonluk Program
Motel California 1997 Sezonluk Program
MTV's Summer Share 1998 Sezonluk Program
Springer Break 1998 Sezonluk Program
Spankin' Free Music Week 1999–2005 Sezonluk Program
MTV Europe Music Awards 1994–halen Ödül Töreni
223
MTV’DE 2000 YILINDAN BERİ YAYINLANAN VEYA YAYININA SON VERİLEN PROGRAMLAR VE TÜRLERİ
PROGRAMIN ADI YAYIN YILI TANIMI TÜRÜ YAYINLANDIĞI KANAL
10 on Top 2010-halen
Sunuculuğunu Lenay Dunn’ın yaptığı, her hafta MTV’nin, şu anda hakkında en çok yazı yazılan ve konuşulan “İlk 10” genç ünlünün listesini sunduğu yarım saatlik bir geriye sayım programı. Bu ünlülerin sıralamaları, o hafta konu oldukları haber sayısına, katıldıları etkinliklere, yaptıkları açıklamalara göre izleyiciler tarafından belirleniyor.
Müzik Haber MTV
30 Seconds To Mars Top 50 US Rockstars
2010
Program, Rock grubu 30 Second to Mars’ın sunumuyla kendi favorileri olan 50 Amerikan Rock yıldızını, o dönemler hakkında özel hikayelerle birlikte ekrana getiriyor.
Müzik MTV Avrupa
40 Most Slimmed Down Celebs 2010
Bir zamanlar şişman olan ünlülerin kilo verme süreçleri, bu ünlülerin ağzından anlatılıyor. 40’dan geriye sayımla en çok kilo veren ünlüler listeleniyor.
Realite Şov VH1
MTV's 16 and Pregnant 2009-halen
Dr. Drew bu sene 3. sezonunu yapan programda 10’lu yaşlarında 10 anneyi bir araya getiriyor. Jordan, Jennifer, Danielle, Taylor, Cleondra,
Realite Şov MTV Amerika/ MTV Avrupa
224
Kianna, Kayla, Izabella, Jamie ve Allie, erkek arkadaşları ve aileleri ile bir araya gelip yaşadıkları sorunları tartışıyor.
50 Cent: The Money and The Power 2008-2009
Sokaklarda yaşayıp serserilik yapan 50 Cent, beyaz rapçi Eminem tarafından keşfedildikten sonra 2003 yılında “Get Rich or Try Dying” isimli albümüyle satış rekorları kırıp milyarderler arasına adını yazdırdı. Programda yetenekli olduğunu düşündüğü ve iş dünyasının bir sonraki patronu olacağına inandığı kişileri arıyor. Yarışmacılar 50 Cent’i etkilemeye çalışıyor. Kazanan hem para hem de güç sahibi oluyor.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
8th & Ocean 2006
Miami’nin sıcak South Beach bölgesinin kalbinde, on tane profesyonel model, önünde uzun bir sahil uzanan bir apartmanda birlikte yaşamaktadır ve her biri görkemli ancak çok talepkar bir sektöre girmek üzere kendi uğraşını vermektedir.
Realite Şov MTV Amerika
A Double Shot at Love 2008-2009
12 yakışıklı heteroseksüel erkek ve 12 seksi lezbiyen epik bir cinsiyetler savaşında aşk için mücadele etmektedir-bir farkla. Sadece bir
Realite Şov/Yarışma MTV Avrupa
225
kalbi kazanmaya çalışmak yerine, güzel biseksüel ikizleri elde edeceklerdir.
A Shot At Love With Tila Tequila 2007-2008
Internet ortamında 2 milyonu aşkın arkadaşı olmasına rağmen, “kalbinin sahibini” hala bulamayan Tila Tequila, bu kişiyi bulmak için evinde 16 lezbiyeni ve 16 heteroseksüel erkeği ağırlıyor. Evde çeşitli cinsel deneyimlerle Tila Tequila “doğru olduğunu düşündüğü” kişiyi bulmaya çalışıyor.
Realite Şov/Yarışma MTV Avrupa
Adidas - Making of a Commercial 2010
Adidas markasının pazarlama stratejisi olarak yaptığı ve pop kültür, tasarım, özgünlük bakımından en iyileri merkez alan program.
Realite Şov/Yarışma MTV Avrupa
Adventures In Hollyhood
2007
Mekan olarak Los Angeles’ta geçen Adventures in Hollyhood, kendilerine Three 6 Mafia adını veren Akademi Ödüllü kişiler ve rap şarkıcılarının kendilerini Hollywood aktörleri olarak konumlandırma peşinde yaptıkları yolculuğun izlendiği bir komedi realite dizisi.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika
Aeon Flux 1995 - 2007 Sıra dışı gizli ajan Aeon Flux, MTV izleyicisi ile ilk kez 1991 yılında MTV dizisi Liquid Television içinde
Animasyon MTV Amerika
226
yer verilen kısa bir animasyon dizisinde buluştu. Bu karakter çabucak kült statüsüne kavuştu 1995 yılında MTV, Aeon Flux’u başlı başına bir dizi olarak yarım saatlik epizotlar halinde yayınlamaya başlamıştır.
All Things Rock 2002-2005
Good Charlotte grubunun üyeleri Joel ve Benji’nin sunduğu Rock müzik ağırlıklı geriye sayım programı
Müzik MTV Amerika
The Alli Show 2009
The Alli Show izleyiciyi BMX, Kaykay, Freeski, Snowboard, Wakeskate ve Motokrosun dinamik dünyasına çekiyor ve bu dünyayı bu sporlarda isim yapmış en iyi genç sporcuların gözünden izleyiciye sunuyor.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
AMTV 2009-halen
MTV’de hiç müzik yayını yapılmamasına dair eleştirilerin neticesinde MTV’nin yayına koyduğu, müzik videolarının, müzik haberlerinin, konser ve etkinlik haberlerinin, röportajların yer aldığı 6 saatlik program. Saat gece 3 ile sabah 9 arasında yayınlanıyor.
Müzik MTV Amerika
America's Best Dance Crew 2008-halen MTV, sokaklardaki dans ruhunu 6 sezondur sahnesine taşıyor. Büyük ödül 100.000 Dolar.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
227
The Andy Milonakis Show 2005-2007
New York’ta sürekli olay çıkaran absürd komedi ustası Andy Milonakis, bavulunu toplayıp soluğu Los Angeles’ta alıyor.
Realite Şov/Komedi MTV Amerika
The Ashlee Simpson Show 2004-2005
Bu programda Ashlee Simpson’ın nasıl ablası Jessica’nın havalı kardeşi olmaktan çıkıp multi-platin ödüllü albüm sahibi bir şarkıcı haline geldiği anlatılıyor. Mega-yıldızlığa giden yolda Aslee Simpson’ın yaşadığı her şey gözler önüne seriliyor.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika
Audrina 2011
Eski Hills dizisinin yıldızlarından Audrina Patridge’in başrolünde olduğu ve yeni oyuncularla Audrina’nın yaşamındaki ve kariyerindeki yeni dönüm noktalarına odaklanıyor.
Realite Şov/Dizi MTV Avrupa
Awkward. 2011-halen
Jenna’nın blogu ilk ağızdan sesli olarak anlatılıyor ve bir gencin kişiliğinin oluşumunun ilk yıllarında yaşadıkları ve deneyimli mizahi bir dille anlatılıyor.
Realite Şov/Dizi MTV Avrupa
Baby High 2010
Kentucky’deki Westport okulunda (tam adı Westport Alternatve High School) başlatılan TAPP’ye (20 yaş altı Ebeveynlik Programı) kaydolan dört öğrencinin yaşamını sergileyen bir saatlik realite-şov programı.
Realite Şov MTV Avrupa
228
Bam's Unholy Union 2007-halen Ekranın gözde çifti Bam Margera ve müstakbel karısının evlilik yolunda yaşadıkları gözler önüne seriliyor.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika [MTV 2]
Beat Seekers 2002-2010
Canlı performansların yapıldığı, eğlence ve müzik dünyasından haberlerin verildiği müzik içerikli program.
Müzik MTV Amerika
Beavis and Butt-Head 1993-1996 - 2011
1993 yılında ilk kez seyirciyle buluşan, bütün günlerini bir koltukta oturup MTV klipleri ile dalga geçerek geçiren iki işsiz güçsüz arkadaşın maceraları zamanla bu ikilinin kült statüsüne ulaşmasını sağladı. 1996 yılında sona erdi ancak durdukları yerde ekranın en “çirkin ama havalı” ikilisi olan bu ikili 2011 yılında yeniden döndüler.
Animasyon/Çizgi DiziMTV Amerika [MTV 1]
Behind the Music 2010
MTV’nin kanallarından biri olan VH1’de ekrana gelen müzik programında, o programın konuk sanatçısının ağzından geçmişten bugüne yaşamı anlatılıyor.
Müzik VH1
Bellator Fighting Championships 2011
Bellator, 12 hafta süren, aralarında dünyanın en dinamik dövüşçülerinden bazılarının da bulunduğu sekiz kişinin dövüştüğü turnuvalar halinde dünya klasmanında özel bir Karma Dövüş Sanatları formatı sunuyor.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]
229
Blue Mountain State 2010
Orta batıda bir lisenin gelecek vaat eden üç futbol oyuncusunun futbola, kız arkadaşlarına ve okuldaki yaşadıklarına dair hayatları konu ediliyor.
Realite Şov/Dizi MTV Avrupa
The Big Ten 2006-2008
Sunuculuğunu komedyen Damien Fahey’in yaptığı ve en iyi 10 video kliple, magazin haberleriyle, eğlenceli yorumlarla sabahın erken saatlerinde uyananların güne enerjik bir başlangıç yapmaya davet edildiği bir talk-şov programı.
Müzik MTV Amerika
Britney: For The Record 2008
Dünyanın hakkında en çok konuşulan megastarı Britney Spears’ın 2008 yılındaki dönüşünün tüm ayrıntılarının verildiği realite şov programı.
Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
MTV Amerika/MTV Avrupa
Bromance 2008-2009
The Hills dizisinde de oynayan Brody Jenner’ın kendisi için bir Bromance bulmayı amaçladığı bir realite şov programı. Bromance kelimesi de iki çok yakın arkadaşı kelimenin tam anlamıyla birbirinden ayrılamaz hale getiren çok güçlü bir kardeşlik bağını ifade etmek üzere ortaya atılmış bir kelimedir.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
Brooke Knows Best 2010 10lu yaşlarındaki Brooke’un en iyi arkadaşları Glenn ve Ashley ile müzik süperstarlığına giden yolda
Reaite Şov MTV Avrupa
230
yaşadıkları ve ailesiyle ilişkilerini konu alan dizi formatında bir realite şov programı.
Bully Beatdown 2009-halen
Belalı tipleri kurbanları ile bir ringte bir araya getirildiği bir program. Bu kişilerin karşılarına çıkarılan kişiler de eş değer derecede belalı kişilerdir. Bu güçler savaşı 3. sezon devam etmiştir.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]
The Buried Life 2010-halen
İzleyiciler dört arkadaşın üzerinde “Ölmeden önce yapmak istediği şeyleri” keşfe çıkartılıyor. Programda dört arkadaş (Ben, Jonnie, Duncan ve Dave), ölmeden önce yapmak istedikleri 100 şey listesini tamamlama peşinde tüm ülkeyi gezerlerken kendilerini en inanılmaz ve beklenmedik durumlara sokar.
Realite Şov/Belgesel MTV Amerika
Burnout: The Ultimate Drag Race Challenge
Haziran 2011-Ağustos 2011
The Ultimate Drag Race Challenge, dokuz bölümü, yarım saatlik aksiyon dizisidir. Her bir bölüm eşit kısımlara ayrılmış yarışma, aracı yapma ve yaşam stili kısımlarından oluşur. Phoenix Arizona'daki Universal Technical Institute öğrencilerinden oluşan iki ekip sekiz hafta boyunca dizinin sonunda yarışacakları bir sürükleme arabası
Dizi MTV Amerika
231
yapmak için mücadele eder. Her sezon sonunda kazanan bursun sahibi olur kaybeden araba parçalanır.
Busted 2008-halen
Bu aksiyonlu yarım saatlik realite dizide, MTV gençlerin bazı şeylerde aşırıya kaçtığında ve yasaları çiğnediğinde ne olduğunu göstermektedir. Yaptıkları eylemin sonuçlarını canlı olarak polis tarafından basılmalarından itibaren izleyiciye sunmaktadır.
Realite Şov MTV Amerika
Buzzin' Temmuz 2008-Eylül 2008
Shwayze isimli hip-hop yıldızın sokaklardan keşfedilip müzik sektörü içinde yer etme ve isim yapma yolculuğunun anlatıldığı realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Call to Greatness Nisan 2006-Temmuz 2006
Hayatlarını dünya üzerinde insanın kırabileceği en çılgın rekorları kırmaya adamış bir otobüs dolusu işsiz gencin yolculuğunu konu alan realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Celebrity Bites 2010 Sunuculuğunu VJ Alice Levine'in yaptığı, dünyaca ünlü yıldızlara dair dedikoduların sunulduğu program.
Haber MTV Avrupa
Celebrity Deathmatch 1998-2002 / 2006-2007
Gösteri ve şov dünyasının ünlülerinin animasyonlarının birbirleriyle kıyasıya dövüştürüldüğü bir animasyon
Animasyon MTV Amerika [MTV 1] / MTV Amerika [MTV 2]
232
programı. 6 sezon süren program 1998-2002 yılları arasında MTV
Celebrity Rap Superstar Ağustos 2007-Ekim 2007
Şov dünyasının tüm alanlarından 8 ünlünün sekiz hafta boyunca yanlarında Rap dünyasından koçlarıyla çalışıp Rapstar olmak için mikrofonu ellerine aldıkları bir program.
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
The Challenge [Road Rules: All Stars/ Real World/Road Rules Challenge/ Real World/Road Rules Challenge 2000/ Real World/Road Rules Extreme Challenge/ Battle of the Seasons/ Battle of the Sexes/ The Gauntlet/ The Inferno/ Battle of the Sexes 2/ The Inferno II/ The Gauntlet 2/ Fresh Meat/ The Duel/ The Inferno 3/ The Gauntlet III/ The Island/ The Duel II/ The Ruins/ Fresh Meat II/ Cutthroat/ Rivals/ TBD]
1998-halen
Yirmi altı yarışmacının Yeni Zelanda’ya gidip en ekstrem doğa koşullarında, sınırlarını zorlayarak birbirlerine karşı büyük ödül olan 300.000 doları kazanmak için yarıştığı program. 2012 yılında 22. sezonu yayınlanacaktır.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]
Cheyenne Mayıs 2006–Temmuz 2006
15 yaşındaki Cheyenne Kimball’ın müzik sektörüne girme çabalarının ve Kimball’ın günlük rutin hayatının tüm detayları ile yayınlandığı realite şov programı.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika
The City 2008-2010
Whitney, Roxy, Olivia ve Erin isimli dört genç kızın arkadaşlıkları, ihanetleri, düşmanlıkları, tercihleri ve profesyonel yaşama adım atarken yaşadıklarını konu alan dizi.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
The CollegeHumor Show Şubat 2009-Mart 2009
CollegeHumor.com sitesinin personeli tarafından yazılan ve oynanan komedi dizisi.
Dizi MTV Amerika
233
College Life 2009-halen (belirsiz)
Bir grup öğrencinin etraflarında kamera ile okul yaşamlarını çekmek yerine, kamerayı liseli gençlere vererek kendi kendilerini çekmelerini ve öğrencilik yaşamlarını kendi ağızlarından anlatmalarını konu alan realite şov programı. En son epizodu Şubat 2010'da yayınlanan program şu an yayında değil ancak resmi sitede yayından kaldırıldığına veya yayınına devam edildiğine dair hiçbir bilgi de verilmiyor.
Realite Şov MTV Amerika
The Contenders: AST Dew Tour 2008
2008 AST Dew Tour süresince dünyanın en iyi aksiyon sporları yıldızlarının hayatlarını takip eden bir spor belgesel dizi.
Realite Şov/Belgesel Dizi
MTV Amerika
Crank Yankers Şubat 2007-Mart 2007
2002 yılında Comedy Central kanalında başlayan ve 2007 yılında MTV2 kanalına gelen özel konukların ünlülerin ses verdiği kuklaların kaba telefon şakalarına dayanan gülmece programı.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]
MTV Cribs 2000-halen
Ünlülerin evlerine girilip eşyalarının ve evin tüm detaylarının teşhir edildiği ve ünlülerin hayatlarına dair bilinmeyenlerin anlatıldığı program.
Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV 1]
Cuff'd Ağustos 2011-halen
Genç suçluların yakalanması ile polis karakoluna getirilmesi arasında
Realite Şov/Belgesel Dizi
MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]
234
neler yaşandığına dair yarım saatlik bir belgesel dizi. İzleyici polis arabasının ön koltuğuna oturur ve bütün yol boyunca olanlara tanık olur.
Daddy's Girls Haziran 2009-Eylül 2009
Hip-hop grubu Run-DMC’nin üyelerinden Run’ın kızları Vanessa ve Angela’nın babalarının gözetiminde kameralar önünde büyümelerinin an be an izlendiği ilk sezondan sonra ikinci sezonda kızlar ayaklarının üzerinde durmak için Los Angeles’a taşınıyorlar.
Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
MTV Amerika
Dancelife Ocak 2007-Mart 2007
Hollywood’ta yer edinmeye çalışan dansçıların gerçek dünyası hakkında bilinmeyenlerin ve dansçıların yaşadıkları zorlukların gösterildiği realite şov programı. Başyapımcı Jennifer Lopez.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Daria 1997-2001
1993 yılına Beavis&Butt-Head animasyon dizisindeki yan karakterlerden biri olan Daria zaman içinde kült ikonlardan biri haline gelerek başlı başına bir animasyon dizi kahramanı haline geldi.
Animasyon/Çizgi Dizi MTV Amerika
Date My Mom 2004-2006
Her bölümde farklı bir genç üç farklı anne ile dışarı çıkıp zaman geçirerek kızları hakkında bilgi almaya ve hangi kızın bir randevu için en kolay
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
235
hedef olduğunu keşfetmeye çalışır.
Death Valley 2011-halen
Vampirleri, kurt adamları ve zombileri yakalayan polisleri konu alan bir korku-kara komedi dizisi ve polisler canavarları kovalarken kamera ekibi de adım adım onları peşinde.
Komedi MTV Amerika
Degrassi: The Boiling Point 2010-2011
Sırlar, yalanlar, baştan çıkarmalar, sürprizler hepsi bir araya gelip ısınıyor ve Kaynama Noktası’na varıyor.
Realite Şov/Dizi MTV Avrupa
Diary 2000-2011
Bir artistin kameralar önünde kendi ağzından hayat hikayesini tüm detayları ile öğreniyor. Bu artistin yaşadığı yerlerden, bindiği arabalara kadar hayatının tüm detayları kendi ağzından anlatılıyor.
Realite Şov/Belgesel MTV Amerika
Diary Of Facebook 2011-halen
30 dakikalık programda dünyada fenomen olan Facebook’un kurucusunun ve çalışanlarının ağzından bu büyük fenomenin nasıl idare edildiği, iç dünyası, geri planda neler yaşandığı anlatılıyor.
Realite Şov/Belgesel MTV Amerika
Direct Effect 2000-2006
En fazla istenen 5 rap ve R&B videosu geri sayımla sunuluyor. Program 2006 yılından itibaren Sucker Free adıyla yayınlanmaya başlamıştır.
Müzik MTV Amerika
236
Disaster Date 2009-2011
Artık yeni ilişkiye yelken açmanın zamanının geldiğini hisseden bekarlara yönelik bir eşek şakası programı. Program bu kişinin en iyi arkadaşının ayarladığı bir komedi oyuncusuna bu arkadaşının bir randevuda nefret ettiği her şeyi anlatması, bu ayarlanmış oyuncunun da, kendini yeniden ilişkiye hazır hisseden bekar kişinin randevusunu cehenneme çevirmesi temeline dayanır. Şaka yapılan kişi o randevuda kaldığı her dakika için bir dolar para kazanır.
Realite Şov/Komedi MTV Amerika
Discover And Download 2005-2007
Yepyeni şarkıcıların şarkılarının keşfedildiği ve internet sitesi üzerinden koşulsuz, şartsız indirilebildiği bir program.
Müzik MTV Amerika
Dismissed 2001-2003
Bir düzine kamera önünde iki yakışıklı erkeğin veya iki güzel kızın, karşı cinsten (veya aynı cinsten) bir güzel 'seçici'ye bir gün içinde kendini beğendirmeye çalıştığı yarışma formatında realite şov
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
DJ & The Fro Mayıs 2009-Temmuz 2009
Beavis&Butt-Head’in müzik videolarına yaptığı yorumların benzerinin, DJ& The Fro isimli animasyon karakterler tarafından
Animasyon MTV Amerika
237
Youtube için yapıldığı ve Youtube’dan bulunan en korkunç, en saçma veya en gülünç videoların tiye alındığı, yorumlandığı ve dalga geçildiği bir animasyon program.
Dogg After Dark 2009 Rap şarkıcısı Snoop Dogg’un kendi tarzıyla çeşitli alanlardan ünlüleri konuk ettiği talk-şov programı.
Talk Şov MTV Amerika
Downtown Girls Haziran 2010-Temmuz 2010
Program Glamour.com sitesi blog yazarı Shallon Lestern ile arkadaşlarının (Atlantic Records’ta bir dijital pazarlama gurusu olan Gurj, bir butiği olan Nikki, iddialı bir avukat olan Victoria ve yakında gelin olacak olan Klo) gerçek yaşamlarını an be an ekrandan yansıtıyor.
Realite Şov MTV Amerika
The DUB Magazine Project Temmuz 2011-Ağustos 2011
Gözde ünlüleri otomobillerin dünyasıyla buluşturan program. Ünlülerin bilinmeyen tutkuları, onların bakış açısından veriliyor.
Realite Şov MTV Amerika
The Dudesons Mayıs 2010-Eylül 2011
Dört Finli çocukluk arkadaşı Amerika Rüyasını gerçekleştirmek için Amerika’ya gelir ve geldikleri yerde yaptıklarından daha fazla saçmalık yapar. İzleyici bu dört gencin en aptalca tehlike gösterilerine ve numaralarına tanık olur.
Realite Şov MTV Amerika
238
The Electric Barbarellas 2011
Beş kişiden oluşan ve her biri kendi arzu ve hayallerine sahipken birlikte ortak bir şey yapmaya çalışan kızlar grubunun isim yapmaya çalışırken hem sektörle hem de kendi içlerinde yaşadıkları mücadelelerin ve çatışmaların anlatıldığı bir realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
EMA 1994-halen
Avrupa’daki en popüler video müziklerin ödüllendirildiği program. 2010 yılında İspanya, Madrid’de yapılmıştır.
Müzik MTV Avrupa
Engaged & Underage 2007-2009
18 – 22 yaş arasında olup da evlenmeye karar veren gençlerin bu süreçte yaşadıkları her şeyi, aileleri ile ilişkilerini izleyiciye sunan bir realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Exiled: My Super Sweet 16 2008
16 yaşında, şımarık, zengin, asi, ailelerine başkaldıran çocuklar aileleri tarafından dünyanın öbür ucunda, onların sahip olduklarının onda birine sahip olmayan ailelerin yanına iyi bir hayat eğitimi almaya gönderiliyor.
Realite Şov MTV Amerika
MTV Exposed 2006-2007
Bir kişi potansiyel ilişki yaşayacağı iki kişiyi görünmeyen bir yalan makinesine bağlı olan harekete duyarlı bir araca oturtur ve bu kişiye sorular sorar. Kişilerin verdiği
Realite Şov MTV Amerika
239
yanıtlar yalan makinesinden geçer ve seçici konumdaki kişiye kulaklık yoluyla yalan söyleyip söylemediği anlatılır.
Extreme Cribs 2011-Halen
MTV Cribs serisinin bu defa dünyanın en ilginç evlerine girildiği versiyonu. Bu evler tırmanılarak ulaşılan ağaç evlerden, sürünerek girilen mağara evlere kadar değişiyor ve bu evlerdeki günlük yaşayış dizi formatında bir realite şov programı olarak sunuluyor.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Famous Crime Scene Şubat 2010-Mart 2010
Ünlülerin ölümleri ardındaki sır perdeleri aralanıyor. Haberlerde kısmen anlatılan gerçekler ayrıntılarıyla, tanıklarla ele alınıyor.
Belgesel/Dizi VH1
The Family Crews 2010-2011
Everybody Hates Chris dizisinin babası Terry Crews’un bu dizide gerçek bir aile babası olarak yaşadıkları konu ediliyor.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Fast Inc. 2006-halen
Christian, Todd ve Tater isimli üç arkadaş bağlantılarını, hünerlerini ve karizmalarını kullanarak ünlülere, mankenlere ve milyarderlere istedikleri klasik veya spor arabaları sağlıyor.
Komedi MTV Avrupa
Fist of Zen 2010 Dikbaşlı batılı gençler, güçlü ve biraz bunamış Zen efendisinin belirlediği 10 ağır görevi yerine
Realite Şov/Komedi MTV Amerika/MTV Avrupa
240
getirerek bir yandan büyük miktarda nakit para kazanırken bir yandan aydınlanmanın acı dolu bir yolunu keşfederler.
FNMTV Haziran 2008-Ağustos 2008
MTV’nin hiç müzik yayını yapmadığına yönelik eleştirilere karşı yayınlanmaya başlayan bu yaz müzik programında Pete Wentz sunumuyla konserler, canlı performanslar sunulurken, sanatçılar ve çığlık çığlığa hayranlar bir araya geliyor. İnternet sitesi üzerinden fanların oylarıyla şarkıları çalınacak sanatçılar belirleniyor.
Müzik MTV Amerika/VH1
FNMTV Presents: A Miley-Sized Surprise...New Year's Eve 2009
2009
Televizyon şöhreti Miley Cyrus, 2009 yeni yıl kutlamaları çerçevesinde en büyük hayranlarından birinin evine konuk oluyor, bu şanslı fanın okulunda canlı şarkılar seslendiriyor ve bu kutlama aynı anda Times Meydanı’nda yayınlanıyor.
Müzik MTV Amerika
Footballers Cribs 2006- Futbolcuların yaşadıkları lüks evler ve kullandıkları otomobiller realite şov formatı izleyiciye sunuluyor.
Realite Şov MTV Avrupa
Friday Night Music 2010
MTV’nin Cuma geceleri en büyük festivallerden veya konserlerden performansları ekrana getirdiği konser programı.
Müzik MTV Avrupa
241
From G's To Gents 2008-2009
Ülkenin çeşitli yerlerinden 14 tane işsiz ve başarısız genç adam lüks bir malikanede bir araya getirilir ve aylaklıktan centilmenliğe geçiş süreçleri kameralara kaydedilir. En çok gelişme gösteren büyük para ödülünü alır.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
Funk Flex Full Throttle 2011 Sunuculuğunu hip-hop ikonu Funk Flex’in yaptığı yüksek adrenalinli bir müzik ve araba kültürü turu.
Müzik/Realite Şov MTV Amerika
Fur TV 2008-2009
Üç kirli ve yozlaşmış kuklanın (Mervin, Lapeno ve Fat Ed) hayatlarının sunulduğu programda, bu üç kuklanın yaptığı kaba saba muhabbetler ve davranışlar gülmece unsuru olarak kullanılıyor.
Animasyon MTV Avrupa
Games Ekim 2010-Kasım 2010
MTV’nin video oyun programı. Oyun MTV Avrupa
Get Schooled 2010-halen
Yeni ve iddialı üniversite öğrencilerini mali yardım sürecini yeniden düşünecek ve kolaylaştıracak yenilikçi dijital araçlar bulmaya davet ediliyor. 48 eyaletten öğrencilerin başvuruları değerlendiriliyor ve kazanan 10.000 dolar nakit para ve 100.000 dolar geliştirme bütçesi kazanarak ulusal Get Schooled kampanyasının bir üyesi oluyor.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
242
Gone Too Far Ekim 2009-Aralık 2009
Sunuculuğunu DJ AM’in yaptığı program, bütün ömrü uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ile geçmiş DJ AM’in uyuşturucu bağımlılığının yıkıcı etkilerini göstererek gençleri bu alışkanlıktan uzak tutmak için yaptıklarını gösterirken, bu bağımlılıktan kurtulmak isteyenlere ise yaşamlarını değiştirmek bir kapı açıyor.
Realite Şov/Belgesel MTV Amerika
Good Vibes
Nisan 2011-Ağustos 2011; Eylül 2011-halen
Jersey’li Mondo ve kankası Woodie’nin yazın sonsuza kadar yaşandığı ve bikininin adeta geleneksel kıyafet olduğu California’nın Playa Del Toro bölgesinde en büyük dalgalarda sörf yapma, en çılgın partilere katılma ve en güzel kızların peşinde koşma maceralarının anlatıldığı çizgi dizi.
Animasyon MTV Amerika
The Girls of Hedsor Hall 2009
Davranış bozukluğu olan bir düzine Amerikalı kız, görgü eğitimi ve genel eğitim almak üzere İngiltere’deki Hedsor Hall okuluna gönderilir. En çok gelişme gösteren 100.000 dolarla ayrılır.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
MTV’s The Greatest Hits 1990-1994
MTV’nin ilk VJ’lerinden Paul King’in sunduğu ve 1960’lar, 1970’ler, 1980’lerden klasik videoların yayınlandığı bir saatlik
Müzik MTV Amerika
243
müzik video programı. MTV’nin ikonlaşmış müzik programlarından biri olan program, Paul King’in programı bırakmasıyla sona ermiştir.
The Hard Times of RJ Berger 2010-2011
Kendine özgüvensiz ve okulun popüler olmayan öğrencilerinden biri olan 15 yaşındaki RJ Berger’in bir olay sonucu hiç tanınmazken birden kötü şöhretliler listesine girip tanınır hale gelmesini ve çevresindeki kişilerle ilişkilerini anlatan bir dizi.
Komedi Dizi MTV Amerika
Headbangers Ball
1987-1995 [MTV 1]; 2003-halen [MTV 2]
Heavy Metal dünyanın karanlık dünyasına yolculuk, söyleşiler, performanslar, turlar, turneler ve heavy metale dair her şey.
Müzik MTV Avrupa
High School Stories 2003-halen Lise öğrencilerinin ağzından öğrencilik yaşamları, yaşadıkları maceralar aktarılır.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]
The Hills 2006-2010
2010 yılında 6. sezonuna giren dizi, Los Angeles’ta yaşayan bir grup gencin kişisel yaşamlarını dizi şeklinde sunarken realite televizyon formatını kullanmaktadır.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Hogan Knows Best 2005-2007
Eski ağırsiklet dövüş şampiyonu, yeni realite şov babası Hulk Hogan’ın başrolünde olduğu realite şov. 2010 yılı tekrar olarak VH1 kanalında veriliyor.
Realite Şov VH1
244
Hottest MCs in The Game 2007-2010
Yıllık olarak yapılan ve her yıl o yılın en çok dinlenen, rağbet gören ve istenen 10 rap ve hip-hop yıldızının geri sayımla parçalarının sunulduğu liste müzik programı
Müzik MTV Amerika
Homewrecker Ekim 2005-Aralık 2005
Sunucu Ryan Dunn, kendisine başvurup ona yanlış yapmış olan oda arkadaşından intikam almak isteyen çok kızmış olan diğer oda arkadaşına yardım ediyor ve o kişinin odasını ve eşyalarını çeşitli şekillerde mahvederek intikam alıyorlar. Aynı zamanda Jackass’in orijinal üyelerinden olan program sunucusu Ryan Dunn 2011 yılında trafik kazasında hayatını kaybetmiştir.
Realite Şov MTV Amerika
House of Jazmin Ağustos 2009-Eylül 2009
Program Amerika’nın bir banliyösünde annesi ve küçük kardeşiyle yaşayan, sıradan bir hayatı olan ve modacı olma hayalleri kuran sıradan bir kızın moda dünyasında adım adım yükselişini kameralar önünde sergiliyor.
Realite Şov MTV Amerika
How's Your News? Şubat 2009-Mart 2009
Program, başlangıçta ülkenin engelli kişilere yönelik en eski yatılı kampı olan Camp Jabberwocky’de kampın muhabir olarak görev yapan üyeleriyle gerçekleştirilen bir dizi
Realite Şov/Haber MTV Amerika
245
kısa film olarak başlamış, bu kısa filmler South Park’ın yaratıcıları olan Matt Stone ve Trey Parker’ın dikkatini çekmiştir. Bu program yaptıkları teklifle bu kamp muhabirlerini tüm Amerika çapında bir yolculuğa çıkartarak, bu muhabirlerin çektiklerini bir filme dönüştürme ve böylece engellilere eğitim verirken dikkatleri onlara çekme idealinden ortaya çıkmış bir yapımdır. Program esasında 1999 yılında Arthur Bradford tarafından başlatılan bir projenin devamıdır ve 2003 yılında NBO kanalı için bir de filmi çekilmiştir.
Human Giant 2007-2008 Tantanalı ve neşeli, gürültülü, canlı ve vurucu kısa filmler toplaması.
Komedi dizisi MTV Amerika
I Just Want My Pants Back 2011-halen
Jason Strider ve arkadaşlarının hayatları kız peşinde koşmaktan, seksten, barlara takılmaktan ve serserilik yapmaktan ibarettir. Jason bir gecelik ilişki yaşadığı kıza aşık olur ancak kız onun kalbiyle birlikte pantolonunu da çalmıştır. Dizi Jason’ın pantolonunu –ve tabii kızı– bulmak için yaptıklarını konu alıyor.
Komedi Dizisi MTV Amerika
I Used to Be Fat Aralık 2010-Şubat 2011
Çaresizce okul bitmeden istenmeyen kilolarından kurtulmak isteyen aşırı
Realite Şov/Belgesel MTV Amerika
246
kilolu liselilerin, bir rejim gurusu gözetiminde kilo verme süreçlerinin gösterildiği yeni belgesel dizi.
I'm From Rolling Stone Ocak 2007-Mart 2007
Ellerine Rolling Stones dergisinde yaz boyunca yazı yazmak gibi hayatlarının fırsatı geçmiş altı yazarın, bu fırsatı iyi kullanmak için yaptıkları, birbirleriyle mücadeleleri, çekişmeleri ve teslim tarihine doğru artık iyice kızışan rekabetleri, umutları kameralar önünde yaşanır.
Realite Şov MTV Amerika
If You Really Knew Me Temmuz 2010-Ekim 2010
Lisede belli kalıplarda olduğu düşünülen (inek, uyumsuz, şımarık, züppe, popüler öğrenci) öğrencilerin bir gün boyunca dönüşüm geçirip aslında özlerinde nasıl kişilikler barındırdıklarını gösterme amaçlı realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Is She Really Going Out With Him? 2009-2010
Bu program, pop kültür içinde açıklanmayan son fenomenin arkasında yatan gizemi çözmeyi amaçlıyor: güzel ve masum genç kızlar nasıl olur da bencil, kavruk, her tarafı dövme kaplı bir serserilere aşık olur?
Realite Şov MTV Amerika
Isle of MTV 1999-halen
Her sene değişik festivallerden performanslar ekrana getiriliyor. 2010 yılında Isle of MTV Malta özel programı yapılmıştır.
Dönemlik/Müzik MTV Amerika
247
It's On with Alexa Chung Haziran 2009-Aralık 2009
Program sunuculuğunu Alexa Chung’un yaptığı, en gözde ünlülerin konuk edildiği, gerek popüler gerekse keşfedilmeyi bekleyen sanatçıların canlı performanslarını sergilediği, internette keşfedilen video yıldızlarının konu edildiği ve pop dünyasından en son haberlerin verildiği bir talk şov programıdır.
Talk Şov MTV Amerika
Jackass 2000-2002
Çeşitli tehlikeli, kaba, gülünç, kendilerine zarar verici akrobatik hareketler ve oyunlar yapan dört arkadaşın başrolde olduğu bir realite şov programıdır. MTV'nin ikon haline gelmiş programlarından biri olup, program yayını sona erdikten sonra üyelerin her biri kendi programlarını çekerek Jackass geleneğini sürdürmüştür. [Bkz. Viva La Bam, Homewreckers, Wildboyz]
Realite Şov/Aksiyon Komedi
MTV Amerika [MTV 2]
Jamie Kennedy's Blowin' Up 2006
Jamie Kennedy ve en iyi arkadaşı Stu Stone’un resmen rap yıldızı olma yolunda çıktıkları yolculukta yaşadıklarını konu edinen realite şov programıdır.
Realite Şov/Belgesel/Müzik
MTV Amerika
Jersey Shore 2009-halen Jersey Shore’da yaz tatillerini geçiren sekiz ev arkadaşının hayatlarının dizi şeklinde sunulduğu
Realite Şov/Dizi MTV Amerika [MTV 1]
248
realite şov programı.
Jessica Simpson's: The Price Of Beauty
Mart 2010-Mayıs 2010
Jessica Simpson, en iyi iki arkadaşı Ken Paves and CaCee Cobb ile birlikte farklı kültürlerdeki güzellik anlayışını ve farklı kültürlerdeki kadınların güzellik uğrunda neler yapabildiğini keşfetmek üzere dünyayı dolaşıyor. Programın Tekrarı MTV Avrupa'da yayınlanıyor.
Realite Şov MTV Amerika/VH1
Jonas Brothers: Live & Mobile 2008-halen
Müzik grubu Jonas Brothers’ın kliplerinin, turnelerinin ve hayatlarının realite şov şeklinde sunulduğu program.
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
Juvies Şubat 2007-Mart 2007
Ailelerinin biricik ve “uslu” çocuklarının ilk kez bir suç işleyip karakola götürüldüklerinde neler yaşadığını gösteren realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]
Kaya Ekim 2007-Aralık 2007
İstediği her şeye sahip olan, pahalı arabalara binen, partilerin gözdesi rockstar Kaya’nın müzik dünyası içinde yaşadığı bocalamalar, sıkıntılar ve ödediği bedelleri anlatan realite şov programı.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika [MTV 2]
Kickstart Haziran 2008-Ekim 2008
Avustralya MTV’sinin düzenlediği ulusal müzik grubu çıkarma yarışması.
Müzik/Yarışma MTV Avustralya
249
Laguna Beach: The Real Orange County
2004-2006
Orange County isimli lüks semtte şaşaa ve lüks içinde yaşayan gençlerin hayatlarının dizi formatında sunulduğu realite şov programı. İzleyici bütün bu şatafatlı hayatların ardında neler olup bittiğine, neler yaşandığına tanık olur. Program sonrasında gelen "The Hills" gibi realite şov dizilerini ortaya çıkarmıştır.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Life Of Ryan 2007-2009
Henüz 17 yaşında kaykay dünyasının yıldızı olan, hayal ettiği her şeye sahip olan Ryan Sheckler’ın bütün bu lüks içinde yaşarken aslında herkes gibi bir genç olduğunu, hayatının kızını aradığını anlatan dizi formatında realite şov programı.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Lingerie Football League 2010-halen Lingerie Kupası’nı almak için profesyonel kadınlar arası futbol maçı programı.
Realite Şov/Spor MTV Amerika [MTV 2]
Living Lahaina Nisan 2007-Ağustos 2007
Lahaina isimli zengin bir muhitte tek işleri sörf olan gençlerin hayatlarının dizi formatında sunulduğu realite şov programı.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Liquid Television 1991-1994
MTV’nin kült haline gelmiş tüm animasyon ve çizgi dizilerinin bünyesinde toplandığı ayrı segmentlerden oluşan komple bir
Animasyon/Çizgi Dizi MTV Amerika
250
program.
MTV's Little Talent Show Eylül 2006-Ekim 2006
Yedi tane umutlu genç yeteneğin bir araya getirildiği ve yeteneklerinin teste tabi tutulduğu yarışma-realite şov.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
Lucha Libre USA: Masked Warriors
2010-halen Sert güreşçilerin maskeler takarak güreştiği sert güreş programı.
Aksiyon Spor MTV 2
MADE 2003-halen
Kendine güvensiz, kenarda beklemekten bıkmış, utangaç ve kendini “havalı” bulmayan gençlerin, o “popüler” gruptan biri olmak için yaptıklarının an be an gösterildiği realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]
Making the Band 2002-2009
Yapımcı/Rapçi/Üç Grammy ödüllü Sean “Diddy” Combs’un ülkeyi karış karış gezerek “grup kurmak için” yeni yetenekler aradığı bulduğu yeteneklere koçluk yaptığı program. Sean “Diddy” Combs’un seçtiği yetenekler grup kurmak üzere bir arada yaşamaya başlar ve bu süreçte yaşadıkları an be an kameralara yansır. İlk sezonu ABC televizyonu tarafından yayınlanan program ikinci sezonundan itibaren MTV kanalından yayınlanmaya başlamıştır.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
251
Man and Wife 2007-2011
Aşık olan veya aşk arayan herkes için ilişki kurma ve ilişkiyi güçlendirmeye dair bir şov programı. Herkes için açık ve dürüst bir iletişim onları görevi. Tabi ki iyi bir cinsellik de hayatın nihai ödülü. İlişkilere dair her şeyin, bolca da cinselliğin yer aldığı ve açıkça konuşulduğu bir realite şov/Talk şov programı.
Realite Şov/Talk şov MTV Amerika
Martin 2007-halen
Detroitli radyo programcısı Martin Payne’in (Martin Lawrence) maceralarının anlatıldığı sit-com dizi.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika [MTV 2]
Maui Fever Ocak 2007-Mart 2007
Bütün günlerini güneşlenerek ve geceleri partiler yaparak geçiren, hiçbir kurala bağlı olmadan ve kimseye hesap vermeden yaşayan Maui’li gençlerin hayatları anlatılıyor.
Realite Şov MTV Amerika
The Maxx
Nisan 1995-Haziran 1995; 2009 (İnternet sitesinde)
Bu animasyon dizide, iki dünya arasıda seyahat eden bir adamın hikayesi. Yaşadığımız dünya evsiz ve karton bir kutuda yaşayan Maxx, diğer dünyada ise kahramandır.
Animasyon/Çizgi Dizi MTV.com
Me, Myself & HIV 2010-halen
İki HIV’li gencin HIV’li olduklarını öğrendikten sonra yaşadıkları, test yaptırmaya karar verdikleri andan başlayarak kendi ağızlarından
Realite Şov/Belgesel MTV Avrupa
252
anlatılıyor.
Meet the Barkers 2005-2006
Blink 182 grubunun davulcusu Travis Barker’ın karısı ve üç çocuğuyla günlük hayatının yayınlandığı dizi formatında bir realite şov programı. 2 sezon sürmüştür.
Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
MTV Amerika
Megadrive 2010-belirsiz
Komedyan ve berbat bir sürücü olan Johnny Pemberton’ın dünyanın gördüğü en büyük, en çılgın, en tehlikeli araçlarından bazılarını kullanmayı öğrenmek için ülke çapında bir seyahate çıkıyor.
Realite Şov MTV Avrupa
Morning Mix 1996 VJ Maria Guzenina tarafından müzik videolarının sunulduğu sabah kuşağı liste programı.
Müzik MTV Europe
Moving In 2010
Bir kız veya bir oğlan ve onunla uzun süreli ilişki yaşamak isteyen iki kişi bulunur. İki kişi birbirinden habersiz halde bir hafta sonunu bu birlikte olmak istenilen kişiyle birlikte geçireceklerine inandırılır, sonra burada karşılaşan rakipler birbirlerinin rakibi olduklarını anlayınca mücadeleye girer, bu sırada birlikte olmak istenilen kişinin ailesi de onları evde beklemektedir ve tüm hafta sonu
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
253
ailelerin sıkı kontrolü altında yaşayan bu kişilerden o hafta sonu sona erdiğinde kimin kazanacağına aileler karar verir.
MTV at the Movies 2009-2011 MTV’nin sinema dünyasından en son haberleri ve yeni filmleri ekrana getirdiği sinema programı.
Haber MTV Avrupa
MTV European Top 20 1989 sonu-2009
MTV Avrupa’nın geriye doğru sayımla sunulan en beğenilen 20 videosu. 2009’da sona ermesinden sonra Euro Top 20 isimli bir versiyonu yayına başlamıştır.
Müzik MTV Avrupa
MTV Hit List UK ?-1994 MTV İngiltere’nin değişik VJ’ler tarafından sunulan geriye sayım liste programı.
Müzik MTV İngiltere
MTV Hits 2002-2005
MTV’nin sabah kuşağında yer alan, müzik videolarının yanında, izleyicilerin ileri sürdüğü konu başlıklarının ve ünlülerle ilgili haberlerin yer aldığı sabah programı.
Müzik/Haber Şov MTV Avrupa
MTV Hoods 2010
Dünyaca ünlü yıldızların baba ocağına geri dönüş. Çocukluk arkadaşları, o zaman yaşadıkları, hayalleri, anıları ile çocukluklarını geçirdikleri yerler ekrana getiriliyor.
Realite Şov/Belgesel MTV Avrupa
MTV Live 1997-1998; 2008-halen
Sevilen sanatçıların özel canlı performansları
Realite Şov/Talk Şov MTV Amerika [MTV 1]
MTV's Miss Seventeen Kasım 2005-Aralık 2005
17 genç kızın Seventeen dergisinde staj ve okul bursu almak için
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
254
birbirleriyle yarıştığı bir realite şov programı.
MTV Movie Awards 1992-halen
MTV’nin en beğenilen filmlere ödül vermek için düzenlediği ancak bununla beraber çeşitli skandalların yaşandığı ödül töreni. Bu sene 5 Haziran’da yapılan ödül törenine, ödülü vermeye birlikte çıkan aktrist Mila Kunis ile şarkıcı Justin Timberlake damgasını vurdu. “Birbirlerinin en iyi arkadaşı olduklarını ve bundan fazlası olmadıklarını göstermek için” Justin Timberlake’in aktris Mila Kunis’in göğüslerini avuçlaması, karşılığında Mila Kunis’in de Timberlake’in cinsel organını tutması ödül töreninin önüne geçti.
Ödül Töreni MTV Avrupa
MTV Movie Awards Archive 2011
Geçmişten bugüne MTV’nin Film Ödüllerine damgasını vurmuş olayların ve ödül törenin dair her şeyin yayınlandığı program.
Ödül Töreni Arşiv MTV Avrupa
MTV's Top Pop Group Eylül 2008-Ekim 2008
MTV’nin yeni pop müzik grubu ikonu olacak kişileri keşfetme amacıyla düzenlediği bir yarışma.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
MTV2 Legit 2009 MTV’nin 90’lı yılların başında kısa sürse de kült olmuş programlarının yeniden yayınlandığı program.
Tümü MTV Amerika
255
MTV2 Presents: Converse Band of Ballers
2011-halen Hip-hop ve müziğin yıldızlarını 3’e 3 basketbol maçında buluşturan program.
Realite Şov/Spor MTV Amerika
MTV Push 2011-halen
Tüm dünyada en hit potansiyeli taşıyan yeni yıldız adaylarını tanıtan ve onları bu kadar özel yapan şeyin ne olduğunu açıklayan program.
Realite Şov MTV Avrupa
MTV Soul 2002 VJ Quddus sunumuyla en beğenilen R&B ve soul müzik parçaları sunuluyor.
Müzik MTV
Music Non Stop 1993-1994 VJ Pip Dann sunumuyla müzik videoları.
Müzik MTV Avrupa
My Life As Liz 2010-halen
Liz Lee isimli kahramanın aşkları, deneyimleri, arkadaşlık ilişkileri, okul hayatı gibi hayat yolunda verdiği mücadelelerin anlatıldığı dizi formatında realite şov programı.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
My Own 2006-halen
Programda şanslı bir fan, MTV’nin seçtiği istekli pop star adaylarına sorular sorarak, inceleyerek ve seçerek kendi hayranı olduğu şarkıcıya en çok benzeyen star adayını buluyor.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
My Super Sweet 16 2005-halen
Genellikle Amerika’da, Kanada’da ve İngiltere’de yaşayan ve genellikle onlara çok büyük doğum günü partileri yapan varlıklı ailelerden gelen 10’lu yaşlarındaki gençlerin hayatlarını gösteren realite şov
Realite Şov MTV Amerika [MTV 1]
256
programı.
Newlyweds: Nick and Jessica 2003-2005
Pop Star Jessica Simpson ile eski 98 Degrees grubu üyesi Nick Lachey’in boşanana kadar evliliklerinin her anını kameralar önünde izleyicilere sundukları realite şov dizisi. Türkiye’de de bazı şarkıcılara örnek oluşturmuştur.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
Newport Harbor: The Real Orange County
2007-2008
ABD’nin zengn muhitlerinden Orange County’den 7 arkadaşın hayalleri, umutları, pişmanlıkları, gözyaşları, sevinçleri bu dizi formatında realite şov programında sunuluyor.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika
NEXT 2005-2008
MTV’nin aşk arayışında olan bir izleyicisine 5 randevu ayarlaması ve kişinin bu randevu sırasında sıkılması, sinirlenmesi veya rahatsız olması halinde “NEXT [sonraki]” diyerek bir sonraki flört adayına geçmesi temeline dayanan bir realite şov programı.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
Nick Cannon Presents: Short Circuitz
Nisan 2007-Haziran 2007
Nick Cannon’un başrolünde olduğu ünlüleri müziği, popüler kültürü konu alan komedi dizisi.
Realite Şov/Komedi MTV Amerika [MTV 2]
Nick Cannon Presents: Wild 'N Out 2005-2007 Nick Cannon adını ilk kez duyuran ve daha sonra Short Circuit isimli başka bir dizinin de ortaya
Komedi Dizisi MTV/MV2
257
çıkmasına yol açacak kadar fenomen olan doğaçlama komedi dizisi.
Nicki Minaj|Documentary|My Time Now
2010
Şarkıcı Nicky Minaj’ın kişisel ve mesleki yaşamının anlatıldığı ve fanlarla buluşma imkanının sağlandığı belgesel-realite şov.
Realite Şov/Belgesel/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika
Nitro Circus 2009-halen
Nitro Circus, dünyanı en ünlü serbest stil motokros sürücüsü Travis Pastrana ve hepsi de aksiyon sporlarında en üst seviyede olan kişilerden oluşan ekibini merkez alan televizyon şovu.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika [MTV 2]
Nokia Unwired At Hard Rock Live Temmuz 2005-Aralık 2005
En gözde şarkıcıların canlı seyircili şahne performansları yaptıkları program.
Müzik MTV Amerika
Once Upon A Prom 2007-2008
Tuscana, Alabama’daki Hillcrest Lisesi’nden mezun olacak her biri farklı karakterlere sahip ancak baloya birlikte gidecek bir kız arkadaşları olmayan 40 erkek öğrenciye hayatlarının fırsatı sunulup sürpriz bir ünlüyle mezuniyet balosuna gitme şansı veriliyor.
Realite Şov MTV Amerika
The Osbournes 2002-2005
Karanlıklar Prensi Ozzy Osborne ve ailesinin tüm yaşadıklarının an be an izleyiciye sunulduğu dizi formatında realite şov programı.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika
258
P. Diddy's Starmaker Ağustos 2009-Ekim 2009
Hip-hop şarkıcısı Sean “Diddy” Combs’un araştırıp bulduğu, yıldız olmak isteyen star adaylarının sevinçlerini umutsuzluk ve çaresizliklerini realite şov formatında aktarırken, sahne üzerinde izleyiciyle buluştuklarındaki heyecanları ile yarışma formatını yerine getiren realite şov-yarışma programı.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
Pageant Place Ekim 2007-Kasım 2007
Pageant Place’in genç, güzel ve bikinili güzellik kraliçelerinin lüks ve şaşalı hayatlarının anlatıldığı ve izleyene onlardan biri olma şansının verildiği program.
Yarışma MTV Amerika
The Paper Nisan 2008-Mayıs 2008
Cypress Bay Lisesi’nin ödüllü gazetesi The Circuit’in her biri birbirinden hırslı ve rekabetçi kadrosunun dergiyi çıkarma süreçlerinde yaşadıkları ve ilişkilerinin aktarıldığı realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Parental Control 2005-2010
Çocuklarının flört etmek istediği kişilerden endişe eden ailelerin, ayarlanmış bir kızla veya oğlanla bir araya geldiği ve bu kişilerin, çocukları ile çıkmak için aileleri etkileme çabaları programın ana konusu. Aile ikna olmazsa çocukları
Realite Şov MTV Amerika [MTV 1]
259
eski sevgililerine dönecek ikna olurlarsa seçtikleri bu yeni sevgili ile yola devam edecek.
Paris Hilton's My New BFF
2008-2009 [Amerika]; Ocak 2009-Mart 2009 [İngiltere]; 2009-2011 [Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai
Televizyon şöhreti Paris Hilton’un partilere beraber gideceği “Sonsuza Dek En İyi Arkadaşı”nı aradığı yarışma-realite şov programı.
Realite Şov/Yarışma
MTV Amerika/MTV Avrupa
Paula Abdul's Rah! Cheerleading Bowl
Ocak 2009 Paula Abdul ile Amigo kızların dünyasına bir yolculuk.
Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
MTV Amerika
Peak Season Ekim 2009-Aralık 2009
Dünyanın en güzel manzaraları eşliğinde bir grup gencin aşk, başarı, kalp kırıklıkları ve çatışmalarının anlatıldığı realite şov dizisi.
Realite Şov MTV Kanada/MTV2
The Phone Nisan 2009-Mayıs 2009
Gelen bir telefonla yarışmacıların 50.000 dolar için ortalama olaylardan insani sınırların dışına çıkabilen maceralara kadar değişebilen görevleri yerine getirmeye çalıştıkları korku-aksiyon programı.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
Pimp My Ride 2004-2007
Rap müziğin süperstarı Xzibit’in ve ekibinin kendisine getirilen eski ve hurda arabaları büyük bir maharetle ve şevkle elden geçirip son model
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika/MTV Avrupa
260
arabalara dönüştürdükleri program.
Plain Jane Temmuz 2010-Eylül 2010
Sıradan, silik, kimsenin dikkatini çekmeyen kızların evrim geçirip seksi, kendinden emin kadınlara dönüşümünü anlatan realite dizisi.
Realite Şov MTV Avrupa
MTV Playlibs (Artist Hosted Playlists)
2008
Gözde artistlerin hem söyleşi yapıp hem de kendilerinin favorisi olan parçalardan oluşan bir video listesi sundukları program.
Müzik MTV.com
Popzilla Eylül 2009-Ekim 2009
Kaba şakalara, rahatsız edici yorumlara, rencide edici esprilere, bolca argo dile yer veren yarım saatlik bir animasyon dizi.
Animasyon MTV Amerika
Pranked 2009-2011 MTV’nin Internet üzerinde yayınlanan en ilginç eşek şakalarını yayınladığı yarım saatlik program.
Komedi MTV Amerika [MTV 2]
Prime Time Players 2002-2003 Müzik MTV Amerika
Punk'd 2003-2007
Sunuculuğunu aktör Aston Kutcher’ın yaptığı, dünyaca ünlü yıldızlara en sinir bozucu eşek şakalarının yapıldığı program.
Realite Şov/Ünlülere Ait Programlar
MTV Amerika
Real World [Brooklyn/22 Cancun/Denver/Hollywood/Key West/New Orleans/Sydney/Washington DC/Reunited: Vegas]
1992-halen
Genç erişkinlerin bu süreçte cinsellik, madde kullanımı gibi karşı karşıya oldukları tüm konular, yaşadıkları ve yaşabilecekleri deneyimler, keşfettikleri her şeyin realite şov olarak yayınlandığı
Realite Şov MTV Amerika
261
program. Bu sene 28. sezonuna girecek olan program MTV’nin ilk dönem ve en eski programlarından biri.
The Ride: The Road to the U.S. Army All-American Bowl
2010-2011
US Army All-American Bowl’da yer almak ve Bölüm 1 bursunu almak için mücadele eden sekiz liseli Amerikan Futbolu oyuncusunun gösterdiği çabalar anlatılıyor.
Realite Şov MTV Amerika
Ridiculousness 2011-halen
Rob Dyrdek’in sunuculuğunu yaptığı, canlı yayında stüdyolar ve konuklar ile İnternetten bulunan en ilginç, en komik, en çekici videolara benzersiz yorumların yapıldığı gülmece video-şov programı.
Komedi Şov MTV Amerika
Road Rules 2007: Viewers' Revenge
1995–2004, Ocak 2007-Ekim 2007
Altı tane meteliksiz kişi bir araca bindirilip kaptanları Drew Ball’un gözetiminde bir maceraya gönderiliyor ve karşılaştıkları engeller ile güçlükler an be an izleyiciye sunuluyor.
Realite Şov MTV Amerika
Rob and Big 2006-2008
Hollywood’ta aynı evi paylaşan profesyonel sokak kaykaycısı Rob Dyrdek ile bodyguard’ı Christopher "Big Black" Boykin’in bir gülünç andan diğerine geçtikleri realite şov programı.
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika [MTV 2]
Rob Dyrdek’s Fantasy Factory 2008-halen Profesyonel sokak kaykaycısı Rob Dyrdek ile bodyguardı “Big
Realite Şov/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]
262
Black”in serisinin geliştirilmiş versiyonu.
Rock N Jock Ocak 2010-Ekim 2010
Sunuculuğunu Todd Richards ve Dirty’nin yaptığı dünya üzerindeki en büyük en heyecanlı spor aktivitelerinin ekrana getirildiği program.
Müzik/Spor MTV Amerika [MTV]
Rock The Cradle
Nisan 2008-Mayıs 2008
Müzik dünyasına yeni “süperstarlar” kazandırma amaçlı bir ses ve yetenek yarışması. Aynı zamanda gerek yarışmacıların aileleri gerekse zamanın ünlü yıldızlarının çocukları da programda rockstar bir aileye sahip olmanın ne demek olduğunu anlatacak ve gösterecekler.
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
Rock The Deuce 2007-halen Ünlü bir yıldız veya grubun sunumuyla en sert rock parçaları bir araya getirilip yayınlanıyor.
Müzik MTV Amerika [MTV 2]
Room 401 Temmuz 2007-Ağustos 2007
Tuhaf ve şok edici illüzyon dünyasına yapımcı/aktör Ashton Kutcher öncülüğünde akıllara durgunluk verecek bir serüven. Bu odada görülenler korku ve heyecan sınırlarını zorlamaktadır.
Realite Şov MTV Amerika
Room Raiders 2006-2009
MTV tarafından seçilen bir kişinin, evlerinden filli olarak “kaçırılan” 3 kişinin odasına dalıp bütün eşyalarını, cep telefonlarını, teknolojik araçlarını, bilgisayarlarını
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika/MTV Avrupa
263
inceleyip kurcalayarak hangisi ile flört edebileceğini belirlemesi temeline dayanan bir realite şov programı.
Run's House 2005-2009
6 sezon devam eden programda, Hip-hop artisti Rev Run’ın evine girilip her anları kameralar tarafından kaydediliyor.
Realite Show/Ünlülere Ait Program
MTV Amerika [MTV 2]
Scarred Nisan 2007-Eylül 2007
Çeşitli şekillerde ve boyutlarda yaralanan insanlarının videoları yayınlanır. Bolca kan revanın görüldüğü, kemiklerin kırıldığı, insanların gerçekten acı çektiği programda, tüm yaralanmalar realite şov formatında sunulur.
Realite Şov MTV Amerika
School Of Surf 2009-2010 İki lisenin sörf takımlarının Red Bull Riders Kupası için yarıştığı program.
Realite Şov/Belgesel MTV Amerika [MTV2]
Score 2005-2007
Farklı zevklere sahip iki müzik dahisinin, hayallerinin kızıyla/erkeğiyle bir randevu şansı yakalamak için mücadele ettiği program. Mücadeleyi kazanmak için özellikle bu rüya sevgili için özgün bir şarkı yazmaları gerekiyor.
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
Scream Queens 2008-2010 (devamı belli değil)
10 tane tanınmayan aktris, starlığa giden yol olarak gördükleri Testere filminin en son filminde rol kapabilmek için kıyasıya bir
Realite Şov/Yarışma VH1
264
mücadeleye giriyor. Kızlar en iyi olduklarını kanıtlamak için bir korku kampına gönderilir.
The Seven 2010-2011
Popüler kültüre dair MTV’nin bilmenizi istediği yedi haber sunulur. Bunlar arasında ünlülere dair en son haberler, özel videolar, müzik etkinlikleri ve moda haline gelen en yeni eğilimler vardır.
Haber Şov MTV Amerika
Sex...with Mom and Dad 2008-2009
Dr. Drew’un 20 genci aileleri ile bir araya getirerek tabu olan seks konusunu her yönüyle ele alıp tartışmaya açtığı program.
Talk Şov MTV Amerika
MTV's The Shop Şubat 2006-Nisan 2006
Mary J. Blige, Jennifer Lopez, Destiny’s Child ve daha birçoklarının hitlerinde yapımcı olarak adını yazdıran Cory Rooney’nin müzikten başka bir şeyin konuşulmadığı berber dükkanı, adeta müzik dünyasının nabzını elinde tutan bir buluşma noktası. Gerek yapımcıların insanların ne tür müzikler dinlediğini öğrenmek için geldiği, gerek rap şarkıcılarının kayıtlarının beğenilip beğenilmediğini ilk elden öğrendiği, gerekse ziyaretçilerin yeni neler var öğrenmek için geldiği berber dükkanı realite şov
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
265
formatında izleyiciye sunulmaktadır.
Silent Library 2008-halen
Nakit para ödülü için her şeyi yapabilecek altı arkadaşın, birbirlerine kurayla akla hayale gelmeyecek tehlikeli numaralar yapması temeline dayanan yarışma. Bu yarışmada arkadaş ne yaparsa yapsın sessiz kalmak şart, ucunda dişlerinizin wasabi sosuyla fırçalanması, yüzünüzün tokat makinesine tutulması vs. olsa bile.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]
Skins Ocak 2011-Haziran 2011
Ergenlik dönemine adım atan gençlerin hayatlarını bolca cinsellik, uyuşturucu madde kullanımı, kalp kırıklıkları, bozulan arkadaşlıklar, yeni kurulan ilişkiler, ihanet gibi temalar üzerinden veren dizi formatında realite şov programı.
Realite Şov/Dizi MTV Amerika/MTV Avrupa
Slips 2009-2010
İki sürücü, arabaları için 3 modifikasyon paketi seçer ve dönüştürülmüş arabalar saate karşı yarışır, kazanan iki arabayı birden alır.
Aksiyon/Yarışma MTV Avrupa
Son Of A Gun 2011 Müzik endüstrisinin görünmeyen yüzünde yaşananları göstermeyi amaçlayan realite şov programı.
Realite Şov/Müzik MTV Avrupa
Spring Break 2006-2009 MTV’nin bahar tatili adı altında çeşitli canlı performansları ve
Müzik MTV Avrupa
266
kulislerde artistlerle yapılan röportajları aktardığı eğlence ve parti programı.
Sprite Step Off Ocak 2010-Mart 2010
Hip-hop şarkıcısı Chris “Ludacris” Bridges’ın sunduğu ve ülkenin her yerinden altı ekibin 1.5 milyon dolarlık burs ve ülke çapında şöhret olmak için yarıştığı bir hip-hop yarışması. Ekiplerin yarışmaya hazırlık süreci de realite şov olarak yayınlanmaktadır.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]
The Soul ?-1994 Soul müziğe ayrılan MTV programı. Müzik MTV Avrupa
The State 1993-1995; 2009
Yarım saatlik skeç-komedi dizisi. Daha sonra CBS kanalında özel programlar yapmış ve birkaç sene aralıklarla programlarına devam etmiştir.
Komedi Şov MTV Amerika
Storytellers 1996-2011
Bir saatlik program bir şarkıcının yeni albümü ile birlikte eski albümlerinden de şarkılar seslendirdiği, izleyicilerin şarkıcının şarkı yazma sürecine de tanık olduğu müzik programı.
Müzik VH1
Styl'D 2009-2010
Beş deneyimsiz asistanın ünlüleri stilisti olan 3 tane çok tanınmış, sosyetik stilist için canla başla çalışırken yaşadıklarını ve gerçek hayatlarını (arkadaşlık, aşk, kariyer)
Realite Şov MTV Amerika
267
izleyiciye sunan realite şov programı.
The Substitute Mart 2011-halen
Bir vekil öğretmen bir sınıfa girer ve öğrencileri bilmeleri veya bilmemeleri gereken şeyler konusunda test eder. İşin ucunda 5000 dolar kazanma şansı vardır.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 1]
Subterranean 2007-2011
Underground müziklerin çalındığı ve underground şarkıcılarla röportajların yer aldığı müzik programı.
Müzik MTV Amerika [MTV 2]
Sucker Free 2010-halen
Hip-hop yaşam tarzının, en iyi 10 hip-hop şarkı listesinin, şarkıcılarla röportajların ve şarkıcıların sahne dışındaki hayatlarının izlenebildiği program.
Müzik MTV Amerika [MTV 2]
Taking The Stage 2009-2010
Cincinnati’nin ünlü Kreatif ve Gösteri Sanatlar Okulunun öğrencilerinin yaşamlarının aktarıldığı realite şov programı.
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
Taquita & Kaui Nisan 2007
Making the Band programının seçmelerinde tanışan Taquita ve Kaui, Sean “Diddy” Combs’un yarışmasında seçilmeyince kendi başlarına şov dünyasına girmeye çalışma süreçlerini realite şov formatında yayınlıyor.
Realite Şov MTV Amerika
Teen Cribs 2009-2010 Yukarıda tarif edilen MTV Cribs programının geliştirilmiş ve daha
Realite Şov MTV Amerika
268
çok aşırı lüks evlerde yaşayan varlıklı gençlere yönelik versiyonu.
Teen Mom 2009-halen
Bu sene 3. sezonunu yapan program, yukarıda tarifi yapılan 16 and Mom isimli programın bir nevi devamı niteliğinde; bu program 18’inden önce hamile kalan gençlerin bu defa anne olduklarında yaşadıklarını konu alan bir realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 1]
Teen Wolf Haziran 2011-2012 (Sezon 2 çekiliyor)
Bir gece bir vampir tarafından ısırılan Scott için yepyeni bir hayat başlamıştır. Artık yarı insan yarı vampirdir. Bir yandan kontrolden çıkmasından korktuğu dürtüleriyle başa çıkmaya çalışırken bir yandan da normal hayatını sürdürmeye çalışan Scott iki arada kalmıştır: Hayatı insan olarak mı, yoksa vampir olarak mı daha iyi?
Dizi MTV Amerika
That '70s Show 1998-2006
Programda feminizm, cinsel tutumlar, kuşak çatışması, 1970ler bunalımının ekonomik zorlukları, İşçilerin Amerikan hükümetine karşı güvensizlikleri ve 10lu yaşlarında olan gençler arasında uyuşturucu kullanımı gibi 1970’li yılların sosyal konularının ele alındığı bir dönem dizisi. Fox televizyonunda başlayan ve 8 sezon devam eden dizinin
Dizi MTV Amerika
269
MTV’de tekrar bölümleri yayınlanmaktadır.
That's Amore! Şubat 2008-Nisan 2008
Shot at Love with Tila Tequila programından eli boş dönen Domenico Nesci’nin, umudunu yitirmeyip hayatının aşkını aramaya devam ettiği yarışma-realite şov programı.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika
T.I.'s Road to Redemption Şubat 2009-Nisan 2009
2009 Mart yılında silahlı bir suçtan dolayı 30 yıl ceza alan ancak cezası 1000 saat kamu hizmetine dönüştürülen Grammy ödüllü yıldız T.I.’nın hayatının değişen dönüm noktalarını, başkalarını onun yaptığını yapmamaya teşvik etme çabalarını ve hayatını gözden geçirişini konu alan realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Tiara Girls Nisan 2006-Aralık 2006
Program başarının en büyük kanıtı saydıkları güzellik kraliçesi tacını kazanmak için birbirleriyle kıyasıya bir yarış içine giren hırslı genç kızların yaşadıklarını ve ilişkilerini anlatıyor.
Realite Şov MTV Amerika
Tila Tequila's New Year's Eve Masquerade 2008
2007-2008
2007 yılının son gününde televizyon şöhreti Tila Tequila’nın MTV Stüdyolarında düzenlediği yeni yıl partisi.
Realite Şov/Özel Etkinlik
MTV Amerika
270
There & Back: Ashley Parker AngelOcak 2006-Mart 2006
Bir zamanların ünlü O-Town grubunun üyesi Ashley Parker Angel’ın yeniden üne kavuşma çabaları ve ikinci şansları konu alan dizi formatında realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
TRL 1998-2008
MTV klasiklerinden olan, MTV stüdyolarından yapılan canlı yayını aynı zamanda Times Meydanı’ndan da yayınlanan, o günün yeni şarkıcı adaylarının video kliplerinin izleyicilerin beğenisine (ve oylarına) sunarken, aynı zamanda stüdyodakileri favori şarkıcılarıyla buluşturan, star şarkıcıların canlı performans ve söyleşileri ile katkıda bulundukları müzik programı. MTV’nin içeriği MÜZİK olan nadir yapımlarından biri 2008 yılında 10 yılın geriye sayımı özel programı ile yayından kaldırıldı.
Müzik MTV Amerika
True Life 1998-halen
Her kesimden çeşitli insanların kendi ağızlarından hayat hikayeleri anlatılıyor. Bu kişiler, Irak’ta savaşmış bir asker, kulakları duymayan bir genç, otistik insanlar, hatta Realite Şov mağdurları olabilir. Program 2009 yılında Emmy ödülünü almıştır.
Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV 1/MTV 2]
271
twentyfourseven Aralık 2006
Haftada 7 gün 24 saat birlikte yaşayan, birlikte çalışan bir girişimci, bir rock yıldızı, bir aktör, bir yönetmen, bir albüm yapımcısı, bir oyuncu ve bir Budistin çılgın partilerle, seksi kızlarla, ünlü arkadaşlarla geçirdikleri günlere tanık olunuyor.
Realite Şov MTV Amerika
Two-A-Days 2006-2007
Bu spor-realite şov programında konu, Hoover Buccanners lise futbol takımı üzerindeki kasabaya beşinci galibiyeti getirme baskısı ile sıra futbolcuların her birinin özel yaşamlarında yaşadıkları okulu, kız arkadaşları, aileleri mutlu etme baskısı üzerinde odaklanıyor.
Realite Şov MTV Amerika
MTV's Ultimate Parkour Challenge Mayıs 2010-Haziran 2010
Dünyanın her yerinden atletlerin tehlikeler içeren bir parkurda A noktasından B noktasına belli bir yön olmadan ulaşmaya çalıştığı ve bu sırada uçma, tırmanma, zıplama, sıçrama, atlama gibi çeşitli becerilerini de kullanmak zorunda olduğu para ödüllü ekstrem spor programı.
Yarışma MTV Amerika”
Undressed 1999-2002
Kapalı kapılar ardından “modern” ilişkilerde yaşanan entrikalara bir bakış. Tabuları yıkmayı amaçlayan, cinsellik üzerine kurulu bir dizi. Şu
Dizi MTV Amerika
272
an eski bölümler yayınlanmaktadır.
MTV Unplugged
1989–1999, 2001–2002, 2005, 2007, 2009–halen
MTV’nin klasikleşmiş MÜZİK programlarından. gruplar tamamen akustik olarak izleyicilerin ortasında en sevilen şarkılarını canlı olarak seslendiriyorlar. Programlar DVD ve Ses CD’si olarak da basılıyor.
Müzik MTV Amerika/VH1
Valemont 2009-2010
Zengin ailelerin çocuklarının gittiği Valemont Üniversitesi’ne giden kardeşi cinayete kurban giden Sophie Fields, cinayetin ardındaki gizemi çözmek için bu üniversiteye girer. Dizinin ilk 12 bölümü MTV’den kalan 23 bölümü MTV.com adresinden yayınlanmıştır.
Dizi MTV Amerika/MTV Avrupa/MTV.com
The VBS Show 2009
Alt-kültürlerde yaşanan inanılmaz olayları konu alan haber-realite programı. VBS.tv haber sitesinden videoların yayınlandığı program.
Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV2]
The Vice Guide to Everything 2010-2011
Gezegendeki en ilginç insanları, haberleri, alt-kültürleri ve törenleri ekrana getiren modern çağın absürtlüklerine dair bir dizi.
Realite Şov MTV Amerika
Video Clash 2001-2005
İzleyicilerin oylarıyla bir sonraki yayınlanacak klibin belirlendiği müzik programı. Türkiye’de de çeşitli müzik kanallarında benzer
Müzik MTV Amerika
273
programların öncüsü olmuştur.
Video Music Awards 1984-halen
MTV’nin ilk dönemlerinden beri klasikleşmiş programlarından. O senenin en iyi şarkıcılarının ödül aldığı, en gözde şarkıcıların canlı performans ve şovlarıyla süslenen video müzik ödül töreni.
Müzik MTV Amerika
Viva La Bam 2003-2005
Jackass programının yarattığı programlardan biri. Jackass 2002 yılında sona erdikten sonra, Bam Margera Jackass geleneğini kendi şovunda sürdürdü. Akla hayal sığmayacak tehlikeli gösterilerin, numaraların ve hareketlerin yapıldığı bu realite şov 2005 yılında sona erdi. Program tekrarları yayınlanmaktadır.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 2]
Warren the Ape Haziran 2010-Ağustos 2010
Bir tür “ünlülerin yaşamı konseptini” tiye alma programı. D-sınıfı ünlü bir kuklanın, doktoru Dr. Drew Pinsky yardımıyla yenide Hollywood’un parlak spot ışıkları altına girme çabaları ve bu süreçte etrafındakilerle ilişkilerini konu alan komedi dizisi.
Komedi dizisi MTV Amerika
When I Was 17 2010-halen Bugünün parlayan yıldızlarının 10lu yaşlarındayken nasıl olduğunu, nasıl yaşadıklarını gösteren program.
Realite Şov/Haber MTV Amerika [MTV 1]
274
Ayrıca yıldızlar ve fanlarıyla o zamanın popüler kültürüne nostaljik bir seyahat yapılıyor.
Why Can't I Be You? Temmuz 2006-Ağustos 2006
Bir kişinin 48 saatliğine hayranı olunan bir kişinin hayatını yaşamasına olanak veren realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Wonder Showzen 2005-2006
Kuklalarla gerçek oyuncuların bir araya geldiği, açık saçık esprilerin, politik yorumların ve bolca argonun yer aldığı komedi şov programı. MTV 2’de tekrarları verilmektedir.
Komedi Dizisi MTV Amerika [MTV 2]
Wildboyz 2003-2006
Jackass’in türevlerinden biri. En kaba şakaların, en argo konuşmaların ve tehlikeli oyunların yer aldığı program.
Realite Şov MTV Amerika [MTV 1/ MTV 2]
World of Jenks 2010-halen
Andrew Jenks’in sunumuyla Amerika’nın her köşesinden ilham verici genç, yetenekli ve başarılı olma azmiyle dolu kişilerin hayatlarının sergilendiği dizi.
Realite Şov MTV Amerika
World's Strictest Parents Ekim 2009-Kasım 2009
Farklı ailelerden gelen iki kural tanımaz gencin, kendi ailelerinden çok farklı olan, MTV’nin bulduğu geçici çok otoriter ailelerin sıkı kural ve emirlerine uymaya zorlanırken yaşadıkları dizi formatında realite şov olarak yayınlanıyor. Esasen BBC’nin programı olan realite
Realite Şov MTV Amerika
275
şovun MTV’de ilk sezonunun 7 bölümü yayınlanmıştır.
Worldstage 2010-halen En sevilen yıldızların tüm dünyada yaptığı konserleri evlerin rahatlığına getiren müzik programı.
Müzik MTV Amerika/MTV Avrupa
The X Effect 2007-2008
Ayrılmış eski sevgililerin yeni sevgilileri ile beraber bir hafta sonu geçirmek üzere bir araya getirildiği, yeni sevgililerin bir süre sonra uzaklaştırılıp eski sevgililerin aralarındaki hesapları halledip halletmediklerini gösteren ve geriye dönüş imkanı olabilir mi sorusunun cevabını arayan, bu arada yeni sevgililerin de bu iki eski sevgilinin her hareketini gözetledikleri realite şov programı.
Realite Şov MTV Amerika
Yo! MTV Raps 1988-1995; 2008
Hip-hop’un dar bir alandan çıkıp global bir fenomene dönüşmesini sağlayan, bu zamanın artık iyice yerini sağlamlaştırmış hip-hop yıldızlarını ilk defa ekranda göründüğü, canlı performanslar, konser aktiviteleri ve hip-hop dünyasından haberlerin verildiği MTV’nin bu kült ve klasik programı için 2008 yılında 20. yıl özel programı yapıldı. Bu program realite şovların da ilk örneklerinden kabul
Realite Şov/Müzik MTV Amerika
276
edilmektedir.
Yo Momma 2006-halen
Wilmer Walderrama’nın liderliğinde sokaklarda dolanıp en ilginç ve en komik amatör komedyenlerin arandığı yarışma formatında realite şov programı.
Realite Şov/Yarışma MTV Amerika [MTV 2]
Your Movie Show 2005-2006
Hollywood’u küçük kasabalara taşımayı amaçlayan, o yerel halkın MTV’nin çektiği filmlerde rol aldığı, böylece TV izleyicisine yeni bir sinema deneyimi yaşatmayı amaçlayan program.
Realite Şov MTV Amerika
277
MTV TÜRKİYE’DE ALTYAZILI YAYINLANAN ORİJİNAL PROGRAMLAR
PROGRAMLAR
A DOUBLE SHOT AT LOVE WITH THE IKKI TWINS
ALTERNATIVE NATION
BOILING POINTS
BREAKFAST CLUB
CELEBRITY DEATHMATCH
CHILLOUT ZONE
DANCE FLOOR CHART
DISMISSED
DORE
EURO TOP20
HEADBANGERS BALL
HOGAN KNOWS BEST
HOT STUFF
INSOMNIA
JUST SEE MTV
LAME
MADE
MAKING THE MOVIE MAN AND WIFE
MTV AT THE MOVIES
MTV LIVE
MTV NEWS TURKEY
MTV TR STORIES
MTV TR STORIES (BIORHYTHM)
MTV TR STORIES (DIARY OF)
MTV TR STORIES (MTV ESSENTIAL)
MTV TR STORIES (MTV VAULTS)
MTV TR VIDEOBAR
MTV TR VIDEOBAR (MAKES A VIDEO)
278
MTV TR VIDEOBAR (MAKING THE ALBUM)
MTV TR VIDEOBAR (MAKING THEVIDEO)
MTV TR VIDEOBAR (VIDEOGRAPHY)
MTV UNPLUGGED
MY SUPER SWEET 16
PARIS HILTON’S MY NEW BFF
PARTY ZONE
ROAD RULES
ROB & BIG
SENSELESS
SO 90's
SUPEROCK
THE BASE CHART
THE CITY
THE LICK SHOT
THE ROCK CHART
THIS IS THE NEW SH*T
TOP 10 AT 10
TRUE LIFE
VIVA LA BAM
WILDBOYZ
WORLD CHART EXPRESS
WORLD STAGE
X-EFFECT
279
MTV TÜRKİYE’DE YAYINLANAN YERLİ PROGRAMLAR
PROGRAMLAR
FREE ZONE
FREE FRİDAY
YOUR MTV
MTV TR HAFTA SONU
KONTRA ATAK
BESTMOTİON
MTV @ 46 STUDİOS
FANTASTİK FİLMLER KUŞAĞI
ÜNLÜ HARFLER
MULTİPLAYER
ARTİST SPOT
FİLM FRAGMANLARI
ROCK'N DARK EKSPRES 2010
MTV @ 46 STUDİOS
ONLİNE CHART
MADE TURKİYE
5+TR
TURKCELL ÇALARKEN DİNLET TOP 10
ŞARKÜTERİ
DORE
LAME
BENİMTV'M
İKİLEM
22.00 -05.00
MAKİNG THE VİDEO TR
HİTLİST TR
MTV EKSTRA
MTV TEENS CLUB
MTV ON STAGE
CHAT @ CHAT
ANİME FORUM
PERŞEMBE 21