25
EKONOMİDE NEDENSEL AÇIKLAMALAR VE MODELLER Dinçer Çevik Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Felsefe Bölümü, Doktora Öğrencisi 11 Haziran 2016, ODTÜ

EKONOMİDE NEDENSEL AÇIKLAMALAR VE MODELLER

  • Upload
    mugla

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

EKONOMİDE NEDENSEL AÇIKLAMALAR VE MODELLER

Dinçer ÇevikMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Felsefe Bölümü,

Doktora Öğrencisi11 Haziran 2016, ODTÜ

İyi bir bilimsel açıklama nedir?• Hempel-Oppenheim’ın Dedüktif-Nomolojik (Hempel & Oppenheim, 1948;

Hempel, 1965) modeline göre de iyi bir bilimsel açıklama öncüllerinden en az birinin bir doğa yasası olduğu ve dedüktif bir argüman formudur.

• Birçok felsefeci klasik açıklama biçimine bağlı kalarak yasaların açıklamalardaki varlığının “olmazsa olmaz” (sine qua non) olduğunu iddia etmiştir. Bu görüşe göre bilimin nihai amacı doğayı yöneten yasa ve genellemeleri ortaya çıkarmaktır.

• Bilimsel açıklamalarla ilgili tartışmalar günümüzde evrilerek günümüzde çok farklı bir noktaya gelmiş olsa da iyi bir bilimsel açıklamanın önermelerinin en azından birinde doğa yasası bulundurması gerektiğine ilişkin sezgiler halen bilimsel açıklamayla ilgili önemli tartşma alanlarından birini oluşturmakatdır.(Psillos,2007,s.85)

Kesin Bilimler ve Özel Bilimler

• Bilim insanları ve bilim felsefecileri arasındaki yaygın kanıya göre özel bilimlerde açıklama veren argümanların temel prensipleri olarak genellemeler olsa bile bu genellemeler Fizik ve Kimya’nın bazı alanlarında bulunan yasalardan bilgi kuramsal olarak temel olarak farklıdır. Fiziğin ve Kimya’nın belirli bölümlerinde bulunan yasalar ile özel bilimlerin yasa-olmayan genellemeleri arasındaki temel farklılık şudur: Fiziğin genellemeleri ya istisnasızdır (exceptionless) ya da değişmeyen olasılıklar (invariant probabilities) tanımlar, bilimlerdeki genellemelerde bu iki özelliği de rastlamak güçtür.

• Eğer bir disiplin “uygun” doğa yasalarına sahip değilse, ya da en azından yeterli bir şekilde yine de yasa olarak tanımlanabilecek yasa benzeri genellemelere sahip değilse bilimin temel amaçlarından biri olan açıklama işlevini yerine getiremeyeceği için bilim olarak adlandırılması Biyoloji, Psikoloji, Sosyoloji, Ekonomi vb. birçok özel bilim için bir problem oluşturacaktır.

Kesin Bilimler ve Özel Bilimler• Özel bilimler ile temel bilimler arasındaki bu fark başarılı bilimsel

açıklamaların yasa ya da yasa benzeri genellemelere ihtiyacı olduğu teziyle beraber düşünüldüğünde özel bilimlerin başarılı açıklamalar veremediği ve böylelikle “gerçek” bilim olmadığı sonucu çıkacaktır.

• Ancak günümüzde özel bilimler pratiğine ve bu bilimlerin felsefelerinin durumuna baktığımızda yukarıdaki sonuca varmak için aceleci davranmış oluruz.

• Çünkü, özel bilimlerin ekonominin en azından zaman zaman nedensel açıklamalar verebildiğini düşünürüz ve ekonomi de bu anlamda bir istisna değildir.

Özel bilimleri sahiden açıklayıcı olduklarını kavramamıza olanak verecek bir açıklama hesabı verebilmek için önümüzde iki

olasılık duruyor görünmektedir:

1. Özel bilimlerin kendine has yasaları olduğunu ve böylelikle başarılı bilimsel açıklamalar verebildiğini olduğunu iddia ederek Fizik ile diğer bilimler arasındaki farkı reddederiz,

2. Başarılı bilimsel açıklamaların yasalara başvurarak ya da an azından temel bilimlerde bulunanlara benzer yasa-benzeri genellemelere başvurmanın başarılı bilimsel açıklama zorunluluğunu reddedebiliriz

1. Seçeneği seçmek• Mutlak yasalara (strict laws) ek olarak ceteris paribus yasalar

olduğunu ve bunların özel bilimlerde katı yasaların işlevine benzer bir şekilde iş gördüğünü iddia ederek 1. Seçeneği seçen felsefeciler vardır Fodor (1991), Pietroski&Rey (1995), Lipton (1999), Silverberg (1996). Bu seçeneğin seçiminde ise şu iki problem ortaya çıkar:

• a) Ceteris Paribus açıklamaların önerme olarak ele alınıp alınamayacağı tartışmalıdır

• b) Ceteris Paribus açıklamalar önermeler olarak ele alınsalar bile yasa ya da yasa-benzeri önermeler olarak sayılacakları tartışma konusudur ( Bknz., Schiffer, 1991; Woodward, 2000, 2001, 2002; Earman&Roberts; 1999; Earman, Roberts&Smith, 2002; Mitchell, 2002; Kowalenko; 2009; Rupert, 2008)

2. Seçeneği Seçmek• 2. seçenek meşru bir bilim olabilmek için yasalara ihtiyaç olmadığını, özel

bilimlerin pekala yasasız olabileceğini çünkü başarılı bilimsel açıklamanın yasalara atıf yapmasına gerek olmadığını söylemektir. Örneğin Van Fraassen, (1980), Giere, (1999); Carwright, (1983) gibi bazı bilim felsefecileri ise bilimsel açıklamalarda doğa yasaları ya da doğa yazası benzeri genellemelerin zorunlu olduğu fikrine karşı çıkmaktadır.

• 2. seçenek büyük ölçüde başlangıcı Patric Suppes’in “A Comparison of the Meaning and Uses of Models in Mathematics and the Empirical Sciences” (1960) makalesine götürülebilecek olan bilimsel teorilen semantik mi yoksa sentaktik mi ele alınacağına dair tartışmanın sonucu oluşmuştur. Bilimsel teorilerin semantic olarak ele alınması gerektiğini savunanlar bilimsel teorilerin model koleksiyonu ile tanımlanabileceğini iddia ederler. (Van Fraassen, (1980), Giere, (1999))

Ekonominin durumu:• Bilimsel açıklama tartışmasını özel bilimler içinde bile farklı bir pozisyonu

olan ekonomi için ise durum fazlasıyla karışıktır. Ekonomi ders kitaplarında ya da makalelerinde “yasa” olarak adlandırılan onlarca önerme bulabiliriz. (Wikipedia’da 22 tane ekonomi “yasası” olduğu yazılıdır.) Öte yandan, ekonomi tarihi ekonomistlerin yasa olarak niteledikleri önermelerin yanlışlanmalarının tarihidir.

• Bilimsel teorilerin aksiyomatik olarak mı yoksa semantik olarak mı ele alınması gerektiğine dair görece modern tartışmalara paralel olarak ikinci ve yeni dönemde “model” fikrinin ekonomik metodolojide daha merkezi bir yer almaya başladığını görürüzBu anlamda modeller diğer bilimlerin olduğu gibi ekonominin de en temel amaçları olan açıklama ve öndeyi meselelerini merkeze alarak temsil (representation), idealizasyon (idealization), soyutlama (abstraction) ve yakınsama (approximation) gibi meseleleri ele alırken tartışmaların odak noktası haline gelmiştir.

Ekonomik Modelden Ne anlamalıyız?

• “Model karmaşık bir sistemin temel özelliklerinin temel birkaç ilişkiyle temsil edildiği formel bir çerçevedir” (Samuelson ve Nordhaus, 1998)

• “Model ya da teori bir dizi basitleştirme yapar ve bu basitleştirmelerden insanların nasıl davranacağını çıkarsar. Model gerçekliğin planlı bir basitleştirilmesidir.” (Begg, Fischer, ve DornBusch, 2000)

• Modeller, çoğunlukla grafikler, matematiksel denklemler

olabileceği gibi Phillips makinesi gibi fiziksel temsiller, ya da Von Thünen’nin coğrafi arazi kullanım modeli şeklinde de olabilir.

Philips Modeli, MONIAC (Monetary National Income Analogue Computer) (1949)

Matematiksel Modeller

• Matematiksel modeller içsel (endogenous) ve dışsal (exogenous) değişkenler içerir. Dışsal değişkenlerim modelin dışında belirlenir ve içsel değişkenlerle asimetrik bir ilişkileri vardır. Dışsal değişkenler içsel olanları evrensel davranış varsayımlarıyla (ekonomik bireylerin tercihlerini yaparken tam bir şekilde rasyonel kabul edilmesi türünden varsayımlar) etkileyebiliyorken içsel değişkenler dışsal değişkenleri herhangi bir şekilde etkileyemezler. Bu anlamda dışsal değişkenler “verili” olanlardır ve “başlangıç koşullarını” (initial conditions) temsil ederler.

Modeller ve Bilimsel Açıklama

• Ekonomik Modeller açıklama verir:• Robert Sugden’ın (2002, 2009, 2013) temsilcisi olduğu kurgucu pozisyon

(fictionalists) ekonomik modellerin kurgusal yapılar olduğunu ve bu yapılar sayesinde ekonomik fenomenlerle ilgili çıkarımlar yapabildiğimizi iddia etmektedir.

• Cartwright ve Mäki (Cartwright; 1989, 1999, 2009, Mäki; 1992,1994,2004, 2005, 2009a, 2009b, 2011) temsilcisi olduğu izolasyonistler ise modellerin soyut olarak doğru olduğunu ancak doğru olanı temsil etmediklerini, müdahale olmadığında neyin doğru olabileceğini gösterdiklerini iddia etmektedir.

• Cartwright ve Mäki’nin izolasyonu merkezi kavramları olarak ele alırlar ancak İzolasyon sürecinde ilişkin tamamyiyle aynı tezleri savunmazlar.

Modeller ve Bilimsel Açıklama• Ekonomik modeller kendi başlarına açıklama vermez:• Anna Alexandrova; “ Modeller açık formüllerdir” • Dan Hausman; “Modeller kavramsal keşiflerdir”• Till-Grüne Yanoff; “Modeller model hipotezler kurar”

Hausman’ın modellerle ilgili görüşlerini aksiyomatik olarak mı yoksa semantik olarak mı ele alınması gerektiğine tartışmalar

bağlamında geliştirir.

• Modeller:• Yüklemlerin, kavramların, ya da

sistemlerin tanımları • Önem arz etmeyen bir şekilde

doğrudurlar ya da ne doğru ne de yanlış değildirler

• Amaç kavramsal keşiftir.• Matematiksel ya da kavramsal

olarak incelenebilir, test edilebilir değildir.

• Varsayımlardan oluşur

• Teoriler (Tanımlar, açıklamalar, öndeyiler)

• Yasa benzeri iddialardan oluşur.• Doğru ya da yanlıştır.• Amaç dünyaya ilişkin iddia

türetebilmektir.• Empirik olarak incelenebilir, test

edilebilirdir. • İddialardan oluşur.

Ekonomik modeller açıklama vermez:

• Hausman’a göre teorik ekonomi pratiği (1992, s.221) “kavramsal keşif” ile yürür.

• Modelin dünyası ile gerçek dünya arasındaki ilişkiyi ele almaksızın kavramsal keşif modelin içsel özelliklerinin araştırılmasıdır.

• Hausman’ın modelleri kavramsal keşifler olarak ele alması modellerin açıklamada ne tür bir işlevi olduğu ile ilgili tartışmaları çözmez. Hausman’ın yaptığı sorunu modeller+teorik hipotezler şeklinde yeniden formüle etmektir.

Anna Alexandrova: Ekonomik Modeller Açıklayıcı Değillerdir

• Açık Formül :• Açık Formül ile Alexandrova şunu kastetmektedir:• “ (C1,C2,...CN) gibi bazı özellikleri içeren X gibi bir durumda , belli bir

özellik Ö belli bir D davranışına neden olur” (Alexandrova, 2008, s.392)• Model C’leri, Ö’leri ve B’leri belirler. X değişkeni serbest değişkendir ve

dünya hakkında herhangi bir iddiada bulunabilmek için karşılanmalıdır (doldurulmalıdır). 3 basamakta modelden açıklamaya geçilir:

• 1.Açık formülü belirleme• 2.Nedensel bir hipoteze varabilmek amacıyla X’i belirleme• 3. Nedensel hipotezi deneysel olarak doğrulama (Alexandrova,2008,

s.400)

Till-Grüne Yanoff:Model Hipotezler

• Modeller olasılıksal sonuçları sınayarak önceden zorunlulukla doğru olduğu düşünülen “Zorunlulukla, ayrımcılık ırkçı tercihlerin sonucudur” türünden model iddiaların doğru olup olmadığını sınarlar.

• Örneğin Schelling’in 1978 tarihli ırksal ayrımcılık modeli ayrımcılığın zorunlulukla ırksal tercihlerin sonucu olmadığını gösteren bir model geliştirmiştir.

• Ancak Grüne-Yanoff’un olasılık hipotezleri görüşü , modellerin nasıl açıklama verebileceğini değil modellerle nasıl öğrenebileceğimizi gösterir.

Robert Sugden: Güvenilirlik (Credibility) Hesabı

• Ekonomik modellerin gerçeğe benzeyen ama olgu karşıtı dünyalar olduğunu iddia eder. Sugden’a göre genel şema şu şekildedir:

• 1.Model dünyada D düzenliliğine F faktörü neden olmaktadır• 2.D düzenliliği gerçek dünyada iş görmektedir• 3.D düzenliliği gerçek dünyada meydana gelmektedir 4.Bu nedenle, Gerçek dünyada D düzenliliğine F faktörünün etki ettiğine inanmak için neden vardır.

Sugden ve Kurgu dünyalar• Sugden’s göre modeller paralel gerçekliklerdir ve ona göre bu

paralel gerçeklikler arasında benzer indüktif çıkarımlar yardımıyla modelin sonucunun gerçek dünyada da geçerli olup olmadığını sorgulayabiliriz.

• Sugden’ın modelinin betimleyici düzeyde tatmin edici olduğu söylenebilse de modellerin nedensel açıklama vermede başvurduğu yolun “korelasyon nedensellik” ima eder varsayımı üzerine kurulu olduğu için normatif düzeyde tatmin edici değildir.

İzolasyonistler: Cartwright ve Mäki

• İzolasyonist pozisyon çıkış noktasını Galileo’nin düşünce deneylerinden alır.

• İzolasyoncular’a göre ekonomistler ekonomik fenomeni açıklarken ve yorumlarken tıpkı Galileo’nin düşünce deneylerinde yaptığı gibi muhtemel diğer nedenlerden asıl fonksiyonu olan nedeni izole etmek için basitleştirmeler(simplification) ve idealleştirmeler (idealization) yapar.

• Ekonomideki bazı idealizasyon örnekleri: tam bilgi, sıfır taşıma masrafı, tam istihdam, mükemmel bir şekilde bölünebilen ürün vb.

Temsil ve Açıklama

• Temsilin (representation) doğası son dönemde bilim felsefesinin en önemli gündem maddelerinden biridir; McMullin (1985), Laymon (1987), Nowak (1992), Weisberg (2007), Bas C. van Fraassen (2008)Strevens (2008), Bokulich (2009, 2011), Giere (2010), Suárez (2010), and Vorms (2011).

• Ekonomi felsefesinde ise Mäki (2009), and Morrison (2009), Sugden (2000, 2009, 2011a), (Cartwright 1989, 2007) modellerin hedef fenomeni belli bir uygunluk düzeyinde temsil ettiği ölçüde açıklayıcı olduğu genel fikrinde uzlaşıyor görünmektedirler.

Ekonomik modeller ve açıklama arasındaki ilişkiyi analiz etmek için genel bir çerçeve:

• Tercihler, beklentiler, tüketiciler, firmalar ve bunların arasındaki ilişkilerden oluşan bir seviyede genel-geçer yasalara ulaşmak çok mümkün görünmemektedir.

• Bu nedenle model temelli açıklamaların son ürün olarak değil bir süreç olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

• “Bağlamcılık” tezi (“contextualism”, Reiss, 2008, 2012, Kincaid, 2004).) • Ekonomik modeller, açıklamalar, politika tavsiyeleri mükemmel olmayan koşullarda

üretilmekte olduğundan sonuçlarının da mükemmel olamayacağını kabul etmeliyiz. Ekonomide eğilimlerden, bağlam bağımlı özel düzenliliklerden ve muhtemel sonuçlardan bahsedebiliriz. Bu noktadan hareketle iki sonuca varabiliriz:

• 1) Ekonomik modellerle verilen açıklama meselesi önemli ölçüde pragmatik bir meseledir. Farklı pazarlar, farklı sosyal ortamlar, zaman periyotları farklı modeller gerektirir bu anlamda ekonomistler evrensel bir model arayışına girmek yerine model havuzlarını genişletirler.

• 2) Ekonomi eski modelleri yenilerle değiştirerek değil, model sayısını yatay bir şekilde yatay bir şekilde ilerler.

Jim Woodward ve değişmeyen olasılıklar

• Jim Woodward’a göre nedensellik belli müdahaleler altında değişkenler arasındaki ilişkilerin değişmemesi durumudur.

• Örneğin para arzı ile fiyat seviyesi arasındaki ilişki hükümetin müdahalelerine rağmen sabit kalmalıdır, ancak bu durumda bir nedensellik ilişkisinden bahsedebiliriz.

“Ekonomik Modellerin Doğal Seçilimi”

• 1.Ekonomik modellerin original modelden türetilen model ailesi olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. (M1+M2+M3+….Mn).

• 2.Açıklanacak ekonomik fenomen (explanandum) her bir dışsal değişkenin bir değeri olacak şekilde evrensel genellemeler ( örneğin davranış varsayımları) yardımıyla başarılı bir şekilde her bir içsel değişkene dışsal değişken denk geldiğinde, yani yalnızca içsel ve dışsal değişkenler mantıksal eşleştiğinde (exegonous, ya da “verili” değerle) açıklamanın başarısından bahsedebiliriz.

• 3.Modelin başlangıç koşullarıyla içsel değişkenleri arasındaki bu mantıksal ilişkinin değişmeyen olasılık gösterdiğini görebilmek için aynı işlemi model ailesinin diğer üyeleri için de yapılır

• 4.“Ya böyle olsaydı?” (What if questions) soruları birinci model (M1) tarafından sağlanan açıklamanın modifikasyonlarını temsil eder. Tüm bu süreçte içsel ve dışsal değişkenler arasında değişmeyen ilişkilerin sabit olup olmadığı araştırılır ve model ailesinin her bir üyesi muhtemel açıklama adaylarını verir. Muhtemel açıklamalar arasında seçim yapmak için açıklamayı destekleyen kanıt ararız.