Upload
suleyman-demirel
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
DAVID LACHAPELLE’İN FOTOĞRAFLARINDA YENİDENÜRETİM1
Öğr. Gör. Ece ÇALIŞ2 – Arş. Gör. Murat KARA3
ÖZET
Günümüz toplumunda nesneler tarafından kontrol edilen “erk”in boyunduruğu altında biçimlenen yaşamlar artık popüler kültürün birer parçası durumuna gelmiştir. Bireylerin her alanda bilgili ve bilgiye dayalı yapıya egemen olmaya başladığı bir dönemde artık sanata toplumsal gerçekliği yansıtmak değil, bu gerçeğe yön vermek düşmektedir. Postmodern dönem içerisinde sanat yapıtları aracılığı ile gerçekliğe yön verilmesi, özellikle çoksesli bir bakış açısı ile oluşturulmaktadır. Bu noktada devreye yazınsal alanda geniş bir kullanımı olan metinlerarasılık kavramı girmektedir. Metinlerarasılık kavramının verilerinin yazınsal alan dışında kalan sanatsal biçimlerde kullanıma sokulması ile metinlerarasılık kavramının yerine göstergelerarasılık kavramı kullanılmaya başlanmıştır. Göstergelerarasılık kavramı bir sanatın izlerinin bir başka sanatın somut varlığında görülmesi, bir başka deyişle değişik sanatsal biçimler arasındaki alışverişler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu alışverişler postmodern dönem içerisinde başta resim olmak üzere birçok sanatsal biçimde (müzik, sinema, video-klip, fotoğraf vb.) sıklıkla kullanılmaktadır.
Bu çalışmada, fotoğraflarında postmodernitenin aşırılığını ve anlam krizini eleştirel bir dille yansıtan, popüler kültür ve bu kültür içinde anlamını yitiren klişeleri en abartılı biçimde yansıtarak, izleyiciye ironik ve eleştirel bir yaklaşım sunan David Lachapelle’in, resim sanatına ait yapıtları fotoğraflar aracılığıyla nasıl yenidenürettiğine değinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Göstergelerarasılık, Yenidenüretim, Fotoğraf, David LaChapelle.
1 Yakın Doğu Üniversitesi, 7. Uluslararası Fotoğraf Günleri Kapsamında sunularak tam metin olarak basılmış bildiri (29 Nisan 2011). 2 Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Bölümü, Öğretim Elemanı. 3 Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, Öğretim Elemanı.
2
1. YENİDENÜRETİM
J. Kristeva yenidenyazma kavramını, “bildirişime yönelik bir sözü önceki ya
da eşsüremli öteki sözcelerle ilişkilendirerek, dili yeniden düzenleyen dilbilim-‐
ötesi bir aygıt” olarak tanımlamaktadır. Bu doğrultuda metnin yerine getirdiği
işlev gösterenleri yeniden dağıtmak, yeni bir metin üretmektir
(Aktulum:2000:41). Öte yandan yenidenyazmak, “bir yazarın başka bir yazara ait
bir metni, bir gönderge metnini, bir alt-‐metni yenidenyazması, onu yeni bir
durumda, yeni işlevlerle, yeni ereklerle dönüştürmesi işlemi” olarak
tanımlanmaktadır. Littré yenidenyazmayı, önceden yazılmış bir şeyi yeniden ele
almak biçiminde tanımlarken; Bergez ise bir yazarın metninin önceki durumunu
gözden geçirmesi olarak ele tanımlamaktadır (Dupriez, 1984:389’dan akt.
Aktulum, 2011:149). Çağdaş yazın tanımlamalarında sıklıkla başvurulan
yenidenyazma işlemi bir metne yeni bir bakış açısı ile bakma olanağı
sağlamaktadır. Buna göre yeniden yazmak “yalnızca bir metnin ardışık
durumlarını değil, aynı zamanda özet, her türden çoğaltma ve olduğu gibi aktarma
olgularını da kapsar” (Aktulum, 2011:149). Genel bir anlatım ile yenidenyazma
“bir dönüştürme, yeni anlam olanakları yaratma” işlemidir. Bu bildiride
metinlerarası alışveriş işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan “yenidenyazma”
kavramına karşılık olarak “yenidenüretim” kavramı kullanılacaktır.
Yazınsal alanda gerçekleşen bu dönüşüm işlemlerine günümüz
postmodern dönem içerisindeki diğer sanat yapıtlarında da rastlanmakta,
yenidenyazılan metinler gibi yenidenüretilen sanat yapıtları da ortaya
çıkmaktadır. Bu yenidenüretme işlemi aynı sanatsal biçimler arasında (resim-‐
resim, müzik-‐müzik, sinema-‐sinema vb.) olabileceği gibi farklı sanatsal biçimler
arasında da (resim-‐fotoğraf, fotoğraf-‐sinema, roman-‐sinema vb.) olmaktadır.
Örneğin Leonardo da Vinci’nin The Last Supper’ı çizgi-‐romana, Otomatik Portakal
Filmi birçok video-‐klibe, daha önceki müzik yapıtları günümüz müziklerine esin
kaynağı olmuştur.
Tıpkı diğer sanat disiplinlerinde olduğu gibi fotoğraf sanatı da farklı
sanatsal biçimlerden sıklıkla alıntı yapmakta, daha önceden yapılmış olan sanat
yapıtlarını yeniden üretmektedir. Teknolojinin ilerlemesiyle bir çoğaltım aracı
durumuna gelen fotoğraf artık diğer sanatsal biçimlerin verilerinden sıklıkla
3
yararlanmakta, yapıtlara göndermeler yaparak onları yenidenüretmektedir. Bu
yenidenüretim işlemi ise farklı dönüştürüm yöntemleri (parodi, pastiş, aşırma,
kolaj vb.) ile gerçekleştirilmektedir. Fotoğraf alanında Gerard Rancinan, Mike
Diver ve Pedro Aguilar gibi David LaChapelle’in de dönüştürüm işlemlerine
başvurarak yapıtları yenidenürettiği, yeni bir anlam/söylem yarattığı
görülmektedir.
2. DAVID LACHAPELLE’İN FOTOĞRAFLARINDA
YENİDENÜRETİM
David LaChapelle’in yenidenüretim yöntemi ile yarattığı fotoğraflara
geçmeden önce böyle bir yönteme neden başvurduğunu daha iyi anlayabilmek
için sanat yaşantısına nasıl başladığına ve içinde bulunduğu koşullara değinmek
gerekmektedir. Çünkü LaChapelle’nin eleştiren/sorgulayan tavrının nasıl ortaya
çıktığını, bu sorgulamalarını/eleştirilerini ise sanat tarihine mal olmuş yapıtlar
üzerinden nasıl gerçekleştirdiğini anlayabilmek ancak bu yolla olasıdır.
Sanat yaşantısına pop-‐art akımının ünlü sanatçısı Andy Warhol’la
tanışması ile başlayan David LaChapelle, fotoğraf kariyerine yine Warhol
sayesinde başlamıştır. Warhol’un beğeni ve desteği ile dönemin en önemli popüler
kültür dergilerinden birisi olan Interview dergisinde profesyonel fotoğrafçı olarak
çalışmaya başlayarak, zamanla kendi sanatsal stilinin temellerini oluşturmaya
koyulur. Interview’de çalıştığı dönem içerisinde zamanın en ünlü yüzlerinin
fotoğraflarını çekmeye başlar. Magazin dergileri için çalıştığı zamanlarda
LaChapelle’in amacı Amerika’nın saplantılarını ve baskıcı tutumunu olabildiğince
en geniş izleyici kitlesine gösterebilmek ve bunları sözü edilen basılı yayınlar
aracılığı ile belgeleyebilmek olmuştur (Davidlachapelle, 2011).
David Lachapelle postmodernitenin aşırılığını ve anlam krizini göstermek için
fotoğraflar yaratmaktadır. Fotoğraflarında yapay bir biçimde ayrıntılandırılmış
kurgular eşliğinde popüler kültür ve bu kültür içerisindeki anlamın yitirilişini ironik ve
eleştirel bir biçimde sunmaktadır. Materyalist bir bakış açısına sahip olan günümüz
insanlarının paranın ve imajın belirleyiciliğine kapılarak kendilerine özgü özelliklerini
nasıl yitirdiklerini, kişiliksizleştiklerini eleştiren LaChapelle’e göre bu abartılı
yaşamlar gerçek dışıdır (Küçüksubaşı, 2011). Bu bağlamda günümüzün gerçeklik ve
4
sanallık yanılsamasını sorgulayan LaChapell’in fotoğrafları çözümlenirken postmodern
bir bakış açısının verilerini kullanmak yerinde olacaktır. Bu bakış açısı ile
LaChapelle’in göstergelerarasılık bağlamında ele alacağımız yapıtları, klasik dönem
resim sanatının önemli ressamlarına olan hayranlığı nedeniyle yenidenürettiği yapıtlar
olacaktır. LaChapelle’in yenidenüretim yöntemi ile alıntıladığı yapıtlar arasında
Michelangelo’nun Sistine Şapeli freskoları, yine Michelangelo’nun The Piéta (1498–
1499) adlı yapıtı, Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği (The Last Supper -
1498), Andy Warhol’un Marlyn’i ve Hamburger’i, Frida Kahlo’nun Self Portrait
(1940)’i, Théodore Géricault’ın Medusa’nın Salı (The Raft of the Medusa - 1818-
1819), Sandro Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu’nu (The Birt of Venus – ca. 1486)
yapıtları yer almaktadır. Sözü edilen bu yapıtlar biçimsel ve içeriksel olarak
dönüştürülerek LaChapelle tarafından yenidenüretilmiştir. Biçimsel anlamda yapılan
dönüştürümlere bakıldığında gönderge yapıtın ana yapısının çok fazla bozulmadığı,
biçimin neredeyse olduğu gibi taklit edildiği ancak başka unsurların da yapıta eklendiği
görülürken, içeriksel dönüştürümlere bakıldığında ise yenidenüretilen yapıtlara bir
amaç doğrultusunda gönderge yapıtlardan farklı anlamlar yüklendiği görülür.
Yapıtlardaki biçimsel ve içeriksel dönüştürüm işlemleri metinlerarasılık/
göstergelerarasılık bağlamında kullanılan parodi (yansılama)4, pastiş5 ve kolaj6
tekniklerine uygun bir biçimde gerçekleştirilmiştir. Bu yöntemler aracılığı ile
LaChapelle kültür ve bu kültür içinde anlamını yitirmiş klişeleri en abartılı biçimde
yansıtarak ironik ve eleştirel bir yaklaşım sunmaktadır. LaChapelle aynı zamanda
Rönesans, sanat tarihi, sinema, İncil, pornografi ve yeni küresel pop kültürü gibi çeşitli
kaynakları referans alırken, çağımızla yüzleşmemiz için bize ayna tutmaktadır
(ohlalaparis, t.y.).
LaChapelle, Michelangelo’nun Sistine Şapeli freskolarından ve Thédore
Géricault’un “Medusa’nın Salı” (The Raft of Medusa-1819) adlı yapıtından yola
çıkarak ürettiği “Deluge” adlı fotoğrafında, gönderge yapıtların biçimsel kurgusunu
çok fazla bozmadan, içeriğini 21. yüzyıla uyarlamıştır. Gönderge yapıtlardan
4 Yansılama: Genelde alayı, taklidi içeren yansılama; “ele aldığı yapıtın, zayıf yanlarını ortaya koymak, saldırıda bulunmak, onu gülünç duruma düşürmek, basit bir yapıya yüce bir tarzı uygulamak ya da tam tersine ciddi bir yapıtın gülünç taklidini yapmak gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıkan” bir alıntı biçimidir (Yamaner, 2007:30, 31). 5 Öykünme: Biçemi taklit eder, ancak yergisel bir işlevden uzaktır. Öte yandan hem yansılama hem öykünme eğlendirme ereğinde olduklarından oyunsal bir düzende yer alırlar. 6 Kolaj, plastik sanatlarda buluntu nesnelerin (gazete kağıdı, afiş, kumaş, fotoğraf vb.) bir pano ya da tuval üzerinde kullanılmasına, resim dışı unsurları bir araya toplayarak montajlamaya dayanan kolaj yönteminin geniş bir kullanım alanı vardır (Aktulum, 2000:222-223).
5
Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ndeki “Yaratılış” temalı freskolarına bakıldığında
evrenin, insanın yaradılışının ve Tufan gibi dini olayların ele alındığı görülür.
Medusa’nın Salı’nda ise 1816’da Mauritania sahillerinde parçalanan/batan bir Fransız
savaş gemisinin ardından kaptanın, yolcuları ve mürettebatı ölüme terk edişinin
betimlendiği görülür. Gericault, döneminin güncel bir trajedisi olan ve unutturulmaya
çalışılan bu olayı dramatik yorumu ile resmederek anımsanmasını sağlamıştır (Kargın,
2010).
Resim 1. David LaChapelle, “Deluge”, 2007
Resim 2. Michelangelo, Sistine Şapeli Freskolarından Bir Kesit
LaChapelle ise bu çalışmasında freskolardaki Tufan betimlemesini ve batan
savaş gemisini ele alırken, kullanmış olduğu imgelerle 21. yüzyıldaki beyazların çöp
kültürüne göndermeler yapmaktadır. LaChapelle tüketim kültürünü bir tufana
benzettiği yapıtında figürleri durağan bir biçimde göstermeye çalışarak, tufanın
ortasında kalan insanların bilinçsizliğine vurgu yapmaktadır (Vargı, 2009).
Resim 3. Gericault “Medusa’nın Salı”,1819 Resim4. LaChapelle, “Deluge” adlı fotoğraftan bir kesit
6
Biçimsel ve anlamsal açıdan bakıldığında “Deluge” fotoğrafı ile gönderge
yapıtlar arasında biçimsel olarak bir benzerlik söz konusu iken, anlamsal olarak
ayrımlar göze çarpar. Fotoğraf, tüketim toplumunun iyilik ve empati gibi evrensel
değerlerinin çöküşünü ele alarak anlamsal açıdan gönderge yapıtlardan ayrılmaktadır.
LaChapelle, bu fotoğrafı ile bizlere adapte olduğumuz tüketim temelli yaşam tarzı
sonucunda karşılaşacağımız tehlikelerin uyarısını yapmaktadır. Bunu yaparken de
markaların sembollerini (Burger King, Gucci, Starbucks, Nike) yapıta ekleyerek
anlam ayrışıklığını pekiştirmektedir (refmuseum, 2009).
Resim 7. Andy Warhol, Marilyn Resim 8. David LaChapelle , Amanda as Warhol's Marilyn, 2002
LaChapelle, bir başka fotoğrafında Andy Warhol’un Marilyn yapıtına
gönderme yaparak, 20. yüzyılın ikonlaşmış figürü olan Marilyn Monroe’yu
betimlemektedir. Fotoğrafçı özellikle Amerika’da insanlara hala yabancı ve korkunç
gelen transeksüel dili, cinsiyet değişimini, plastik cerrahiyi ve estetik ameliyatları,
muhafazakar kesimin önyargılarından kurtarmak amacıyla bir transeksüel olan
Amanda Leopre'yı güzel bir biçimde ve çarpıcı renk kullanımıyla fotoğraflayarak
insanları bu bakış açısından uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Bunu da güzelliğin ve
cinselliğin ikonu durumuna gelen Marilyn yapıtına gönderme yaparak istenilmeyeni
istenilen üzerinden göstermeye çalışmaktadır (Goren, 2010). Öte yandan Warhol’un
Marilyn yapıtını gördüğünde oldukça etkilendiğini dile getiren LaChapelle
yenidenürettiği bu fotoğrafta, Warhol’a olan saygınlığını da dile getirmektedir.
7
Resim 9. Sandro Botticelli, Venus and Mars, ca. 1483
Resim 8. David LaChapelle , the Rape of Africa
Boticelli’nin “Venüs ve Mars” adlı yapıtına göndermeler yaparak
yenidenürettiği “The Rape of Africa” adlı fotoğrafında ise LaChapelle, Batı’nın
tüketim çılgınlığının ve bu çılgınlığın Afrika’daki yansımalarının bir eleştirisini
yapmaktadır. Rönesans resim sanatının genlişmesine öncülük eden ve konusunu
mitolojiden alan gönderge yapıtta, Roma Tanrıları Venüs ile Mars güzellik ve
kahramanlık alegorisi içinde resmedilirken, LaChapelle’in yenidenürettiği bu
fotoğrafta, dünyaca ünlü topmodel Naomi Campbell Afrika’lı Venüs olarak ele
alınmıştır. Campbell’in buradaki şıklığı ve yabancıl alımı Afrika kadınının
nesnelleştirilmiş bir halidir. Öte yandan fotoğrafa işgal ve yağma teması altında, çocuk
asker görüntülerinin ve yasadışı altın-elmas madenciliğinin de dahil edildiği
görülmektedir (designboom, 2010).
8
SONUÇ
LaChapelle’in yenidenürettiği fotoğraflarda sanat tarihinin başyapıtlarının
izlerine sıklıkla rastlanmaktadır. Fotoğrafçının bu yapıtları seçmesi, yapıtlara olan
saygınlığının bir göstergesidir. Postmodern dönem içerisinde sanat yapıtının
anlamlandırılma sürecinde izleyicinin aktif olarak yer alması, izleyicinin belli bir
donanıma sahip olmasını gerektirir. Dolayısıyla, gönderge yapıtların izleyici
tarafından anımsanması amaçlanırken, dünyada varolan toplumsal sorunlara ve
olaylara dikkat çekilmektedir. LaChapelle’in biçimsel ve anlamsal dönüştürüm
işlemlerine başvurarak yenidenürettiği yapıtlara bakıldığında genel olarak toplumun
yıkıcı takıntılarıyla birlikte kutlama kültürünün ve materyalizmin bir eleştirisinin
yapıldığı söylenebilir. Oldukça renkli, eğlenceli ve estetik kaygıların gözetildiği, sanat
tarihinin bilinen yapıtlarına yapılan göndermelerin, pop kültürüne ilişkin imgelerin ve
ünlü isimlerin yer aldığı fotoğrafların amacı güzel ve tanıdık görüntüler aracılığı ile
izleyicinin dikkatini çekerek onu, verilmek istenilen asıl iletiye yönlendirmektir. Bir
yandan cinsellik, para, kurgulanmış mekanlar, yapaylaştırılmış insan figürleri ile renkli
bir görsel patlama yaratılırken, diğer yandan yüzeysellik ve içi boşaltılmış kavramlar
izleyici ile göz teması kurmaktadır. Böylece Baudrillard vari bir bakış açısıyla sunulan
gerçeklik ile sanallık yanılsaması oldukça renkli ve eğlenceli bir biçimde fotoğraflar
aracılığıyla dile getirilmektedir.
9
KAYNAKÇA
Kitap
AKTULUM, (2011). Metinlerarasılık//Göstergelerarasılık, Kanguru
Yayınları, Ankara.
AKTULUM, (2000). Metinlerarası İlişkiler, Öteki Yayınevi, Ankara.
YAMANER, G. (2007). Postmodernizm ve Sanat, Algı Yayıncılık, Ankara.
İnternet
DESIGNBOOM, (2010). David Lachapelle: The Rape Of Africa, Erişim: 09.04.2010. http://www.designboom.com/weblog/cat/10/view/10192/david-lachapelle-the-rape-of-africa.html
GOREN, N., (2010). Post On Pop, Erişim: 29.03.2011. http://www.davidlachapelle.com/exhibitions/2010-07-13_tel-aviv-museum-of-art/
GUYHEPNER, (t.y.). David LaChapelle – After Pop, Erişim: 07.04.2011. http://www.guyhepner.com/pieces/david-lachapelle-after-pop-amanda-lepore-as-andy-warhol-s-liz
KARGIN, N., (2010). Bir Hazin Öykü ve Bir Başyapıt Medusa’nın Salı, Erişim: 01.04.2010. http://www.indigodergisi.com/56/nursel.htm
KÜÇÜKSUBAŞI, B., (2011). Kurgulanmış Dünyaların Cilalanmış İmajları, Erişim: 29.03.2011. http://www.artimetre.com/2011/01/07/paul-kasmin-gallery -ve -david-lachapelle-akaretlerde/
REFMUSEUM (2009). David LaChapelle- Géricault- Michelangelo, Erişim: 04.04.2011. http://www.refmuseum.com/david-lachapelle-gericault-michelangelo/
VARGI, E., (2009). David Lachapelle, Erişim:01.04.2011, http://www.fotografya.gen.tr/ cnd/index.php?id=395,0,0,1,0,0
OHLALAPARIS, (2006). David Lachapelle-Heaven To Hell, Erişim: 01.04.2011. http://www.ohlalaparis.com/ohlalaparis/david_lachapelle/