Upload
herzamanileri
View
951
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
http://fen.istanbul.edu.tr/
Başarıya da yol açması nedeniyle stres günümüz yaşamının insanlara bir armağanı mıdır?
Yoksa bedensel ve ruhsal sağlık sorunlarının en büyük nedenlerinden birimidir?
“STRES” kelime kökeni olarak Latince “estrictia”dan gelmektedir.
17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet, dert, keder, elem gibi anlamlarda kullanılmıştır.
18. ve 19. yüzyıllarda: Kavramın anlamı değişmiş ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır.
19. yüzyıl- 20. yüzyıl: Stres, bedensel ve ruhsal hastalıkların sebebi olarak düşünülmüştür.
Çince’de “stres” kelimesi tehlike ve fırsat kelimelerinin sembollerinin karışımıdır.
Genel anlamda stres, kişinin biyolojik ve psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği tepkidir.
Psikolojide kullanılan stres ise, kişinin stres kaynaklarını nasıl algıladığı ve yorumladığına ilişkin bir tanımlamadır. Stres, kontrol edilebilir bir tepki değildir.
Yaşamda kalmamızı sağlayan, çevrenin değişen koşullarına uyum sağlama becerimizin ortaya konmasında çok önemli bir payı olan stres, kişinin yaşantısal deneyimleri değerlendirmeyi ve başa çıkma yetisini geliştirmeyi sağlar.
Stres bir hastalık değil, herkesin yaşamında ortaya çıkan bir durumdur. Yani stres, insan organizmasının doğal bir tepkisidir.
Verimliliği düşürür. Kararsızlık yaşanabilir. Hayattan zevk almayı engelleyebilir. Duygusal ilişkilerinizden uzaklaştırabilir. Öfke, düşmanlık ve kızgınlığa neden olabilir Değersizlik, güvensizlik gibi duyguları
yaşatabilir.
Organizmada stres yanıtının oluşmasına neden olan etmenler stresörler olarak adlandırılırlar. Stresör, uyum yapma çabası gerektiren, yaşamda değişikliğe yol açan durum ya da olaylar’ şeklinde tanımlanabilir. Fiziksel stresörler Sosyal stresörler Psikolojik stresörler
Solunum sayısı artar Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir Kas gerimi artar Sindirim yavaşlar veya durur Bütün duyumlar artar Stres nedeniyle dengenin bozulması, canlılığı
korumaya yönelik alarm tepkisinin yaşanmasına sebep olur.
Bozulan dengenin yeniden kurulması için yeni duruma uyum sağlanması gerekir
Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik Kaygılı olmak Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık Duygusal olma Öfke
Unutkanlık Konsantrasyonda azalma Kararsızlık Organize olamamak Zihin karışıklığı İlgi azalması Matematik hataların artması Zihinsel durgunluk
Çoğu fiziksel hastalığın nedeni stres, çatışma veya yaygın anksiyete olmasına rağmen bazı hastalıklar bu faktörlerden daha fazla etkilenmektedir.
Kalp Ve Damar Hastalıkları Baş Ağrıları Sindirim Sistemi Hastalıkları Stres Ve Bağışıklık Sistemi Kanser Deri Hastalıkları
Stres, bireyin tehlike algısına karşı verdiği bedensel ve ruhsal tepkilerden oluşur
“Kişileri yaşananlar değil, o yaşananlara bakış açıları rahatsız eder”
Epictetus
Stresin zorlanmalarda insanı, yenileri aramak, çalışmak, yaratmak konusunda
harekete geçirdiği bilinmektedir. Bu anlamıyla stresler bireyi ileriye götürücüdür.
İYİ STRES Mutluluğa neden olan ya da başarıya zemin hazırlayan etkenlerden kaynaklanan stres olumlu olarak nitelendirilebilir ki, buna isteklendirme (motivasyon) de denmektedir. KÖTÜ STRES Sıkıntıya, mutsuzluğa neden olan olaylardan kaynaklanan stres olumsuz olarak nitelendirilebilir ve bireyin güçlerini tüketir.
Stres Eğrisi
Faydalı Stres: Harekete Geçirir
Zararlı Stres : Kişiyi yıpratır.
• Belli bir seviyeye kadar stres gerekli ve faydalıdır. Çünkü organizmanın harekete geçmesini sağlar, ancak belirli bir noktadan sonra Stres zararlı olmaya başlar. Kişiye zarar verir.
• Stres altında olduğunuz her an enerjinizi hem yıkıcı hem de yapıcı kullanma potansiyeline sahipsiniz demektir. Başarılı insanlar streslerini yapıcı enerjiye ve yaratıcı güce dönüştürürler. Pozitif stres öğrenciyi derse hazırlar, sporcuya müsabakayı kazandırır.
Günlük stresler, Gelişimsel stresler Yaşam krizleri
Kişilik yapısını bilen, başka bir deyişle kendini tanıyan bir kişi yaşadığı olayların hangisinin kendisinde stres yaratacağını öngörebilmektedir.
Stres, organizmada fizyolojik anlamda benzer yanıtlara yol açsa da psikolojik anlamda yarattığı yanıt insandan insana değişmektedir.
Kişilik özelliğini bilen bir kişi yaşadığı olayların hangisinin kendisinde stres yaratacağını tahmin edebilmektedir.
Ayrıca, bir insan kişilik özelliğini ne kadar iyi biliyorsa, yaşadığı stresle baş etme gücü de o oranda artmaktadır
Stresle etkin mücadele direkt olarak stres kaynağının tanımının doğru yapılmasına ve doğru reaksiyonun verilmesine bağlıdır.
“Bütün arkadaşlarımı kaybediyorum, hiç kimse artık beni umursamıyor”
“Yoğun çalışıyor olabilirler, kaldı ki iki gün önce beni telefonla aramışlardı”
“Annemler bu hafta telefon etmediler. Her halde evde bir aksilik
var” “İşin doğrusunu öğrenmeden gereksiz endişeye kapılmamalıyım”
“Arkadaşım selam vermediğine göre beni sevmiyor” “Belki de farketmedi, bu günlerde bazı sıkıntıları olabilir”
“İnsan bir işi en iyi şekilde yapmayacaksa hiç başlamasın daha iyi” “İşin iyi sonuçlanmasını ben de isterim ama yanlış giden şeyler
olursa da düzeltmeye gayret ederim”
Çalıştığı birimin kendi ilgi ve uzmanlık alanı dışında olması
İşe uyum sürecinde başvuracağı uzman kişilerin olmaması
Hizmet verdiği hasta sayısının fazla olması ve aşırı iş yükü
İşleri yetiştirmede yaşanılan zaman baskısı Dinlenme zamanlarının az olması
Hizmet verilen hasta profili Mesleki görev yetki ve sorumluluklarının
dışında başka işler yapmaya zorlanılması Aldığı mesleki eğitimle çalışma ortamında
karşılaştığı mesleki uygulamalar, İletişim ve ilişkilerde yaşanılan çatışmalar Vardiya veya nöbet usulü çalışma, çalışma
saatlerinin uzun olması
Uykusuzluk Hasta ve yakınlarının olumsuz davranışları İş riskinin fazla olması ve sağlığı etkilemesi Çalışanların güvenliğinin sağlanamaması
Personel sayısının az olması Ücretlerin azlığı, ek işte çalışma, ücret
eşitsizliği Yetersiz uzman eğitimi ve yönlendirme Çalışanlar arasında destek ve sosyal
ilişkilerin olmaması
Yaşamın her aşamasında olduğu gibi çalışma hayatında da stresten kaçınmak mümkün değildir.
Çalışma ortamında yaşanan stresin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak ise oldukça güçtür.
O halde yapılması gereken şey bu atmosfer altında çalışanların dengesini bozan, sağlığını olumsuz yönde etkileyen stresi en aza indirgemeye çalışmaktır.
Aşırı stresle başa çıkmak ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla, durumu değiştirme ya da duruma verilen tepkileri değiştirmektir. Kısaca, STRESLE BAŞA ÇIKMAK’ tır.
Stres Yönetiminin amacı, stresin bütününden kaçınmak değildir, zaten bu olanaksızdır.
Bedene Yönelik Teknikler : Bedene yönelik teknikler genel sağlığı ve vücut direncini artırıcı, vücut gerilimini azaltıcı etkiye sahiptir.Bunlar:
1) Fiziksel Egzersiz 2) Solunum Egzersizi 3) Gevşeme 4) Meditasyon 5) Biyolojik Geri Bildirim
Zihne Yönelik Teknikler : Strese verilen anlam tamamen zihinsel bir süreçtir. Eğer zihinsel süreçler kontrol altında tutulabilirse stresten etkilenme de azaltılabilecektir.
1) Bilişsel Yeniden Yapılandırma 2) Problem Çözme 3) Zaman Yönetimi
Davranışlara Yönelik Teknikler : 1) Sosyal Becerileri Geliştirme 2) Bazı Davranış Tarzlarını Değiştirme 3) Beslenme Alışkanlıklarını Değiştirme
Stres yaratan bir problemle karşı karşıya olduğumuzda, problemin çözümüne geçmeden önce, kendimizi cesaretlendirelim;
"Dünyanın sonu değil ya!","Her inişin bir çıkışı vardır." gibi cümleler buna yardımcı olabilir.
Problem çözümünde izleyeceğimiz yol; problemi saptama, seçenekleri gözden geçirme, bir çözüm yöntemini seçme, eyleme geçme, sonuçları değerlendirme olmalıdır.
Teşekkürler…