56
NAZIM HİKMET RAN

Nazım Hikmet Ran

  • Upload
    umutcan

  • View
    7.775

  • Download
    9

Embed Size (px)

Citation preview

NAZIM HİKMET RAN

NAZIM 108 YAŞINDA

15 OCAK 1902

NAZIM HİKMET RAN• Nâzım Hikmet Ran (d. 20 Kasım

1901, nüfusta kaydı 15 Ocak 1902, Selanik - ö. 3 Haziran 1963, Moskova) Türk şair ve oyun yazarı. Lakabı "Güzel Yüzlü Şair"dir. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin öncülerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır. Eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.

HAYATI

• İlk şiiri ‘Feryad-ı Vatan’'ı 1913'te yazar. Aynı yıl Galatasaray Sultanisi'nde ortaokula başlar. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girer. Daha sonra Kurtuluş Savaşı için Anadolu'ya geçer. Fakat sağlık nedenleri ile bahriyeden ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazörü'nde güverte subayıdır.

HAYATI• Bolu'ya öğretmen olarak atanır.

Daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okur. 1921'de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık olur ve komünizm ile tanışır. 1924'te Moskova’da yayınlanan ilk şiir kitabı ’28 Kanunisani’ sahnelenir. O yıl Türkiye’ye dönerek Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başlar. Dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği’ne gider. 1928’de af kanunundan yararlanır ve Türkiye'ye geri döner.

HAYATI• Bu kez Resimli Ay dergisinde

çalışmaya başladı. 1938’de yirmi sekiz yıl hapis cezasına çarptırılır. 12 sene süren tutukluluktan sonra askere alınacağı ve askerde öldürüleceği endişesiyle 1950 yılında, Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne gitti. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulunca ülke vatandaşlığından çıkarıldı ve Nazım Hikmet, büyük dedesi Mahmut Celaleddin Paşa (Konstantin Borzecki)'nın memleketi olan Polonya vatandaşlığına geçerek ve Borzecki soyadını aldı. Moskova'da 3 Haziran 1963 tarihinde kalp krizinden öldü.

SSCB posta pulunda Nazım Hikmet

Davaları ve Sürgün• 1925 yılından başlamak üzere şiirleri ve yazıları

yüzünden birçok kere yargılandı. 1938 yılında orduyu ayaklanmaya kışkırtmaya çalıştığı gerekçesiyle 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın kaldı. Bursa cezaevinde kaldığı yılları anlatan Mavi Gözlü Dev adlı film 2007 yılında vizyona girmiştir. 1950 yılında bir af yasasıyla salıverildi. Ancak sürekli izlendiği ve çürüğe ayrıldığı halde 48 yaşında yeniden askerlik yapmaya çağrılması ve öldürüleceği yolundaki duyumlar üzerine yurtdışına kaçtı. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi. Sovyetler Birliği'nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da, eşi Vera Tulyakova (Hikmet)ile Moskova'da yaşadı. Memleket dışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa (Paris), Havana, Mısır gibi dünya memleketlerini dolaştı, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı. Budapeşte Radyosu ve Bizim Radyo bunlardan bazılarıdır. Bu konuşmaların bir kısmı bugüne ulaşmıştır.

Ölümü ve Sonrası

• 3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30 geçirdiği kalp krizi sonucunda ölmüştür. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. Ünlü Novo-Deviçye Mezarlığı'nda gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.

Ölümü ve Sonrası

• 2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türk vatandaşlığından çıkarılmalar ile ilgili yeni bir düzenleme yapması durumu belirdi. Yıllardır tartışılmakta olan Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi gözükmesine rağmen Bakanlar Kurulu bu maddenin sadece yaşamakta olanlar için düzenlendiğini ve Nazım Hikmet'i kapsamadığını öne sürerek bu öneriyi reddetti.

Ölümü ve Sonrası

• Şair Nazım Hikmet'in 2008 yılının ilk günlerinde, eşi Piraye'nin torunu Kerem Bengü tarafından, Piraye'nin evrakları arasında, “Dört Güvercin” adında bir şiiri ve 3 adet tamamlanmamış roman taslağı bulundu.

Yeniden vatandaşlığa alınması

• 2009 yılının 5 Ocak Günü "Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığından çıkartılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının yürürlükte kaldırılmasına ilişkin önerge" Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı.

• Nazım'a yeniden Türk vatandaşlığının iade edilmesine ilişkin bir kararname hazırladıklarını ve bu teklifin imzaya açıldığını ifade eden Hükümet Sözcüsü yaptığı açıklamada, 1951 yılında vatandaşlıktan çıkartılan Nazım Hikmet'in yeniden Türk vatandaşı olmasına ilişkin önerinin Bakanlar Kurulu'nca oylanarak kabul edildiğini söyledi.

• Bakanlar Kurulu'nun 05.01.2009 tarihinde aldığı bu karar, 10.01.2009 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı ve Nazım Hikmet, 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı oldu.

Köksal Toptan

OTOBİYOGRAFİSİ

1902'de doğdumdoğduğum şehre dönmedim bir dahageriye dönmeyi sevmemüç yaşında Halep'te paşa torunluğu ettimon dokuzumda Moskova komünist üniversite öğrenciliğikırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğuve on dördümden beri şairlik ederim kimi insanlar otların kimi insan balıkların çeşidini bilir                                                                         ben ayrılıklarınkimi insan ezbere sayar yıldızların adını                                              ben hasretlerin

OTOBİYOGRAFİSİ

hapislerde de yattım büyük otellerde de açlık çektim açlık grevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

OTOBİYOGRAFİSİ

otuzumda asılmamı istedilerkırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini                                                                verdiler deotuz altımda yarım yılda geçtim dört metrekare betonuelli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Prag'dan Havana'ya

OTOBİYOGRAFİSİ

Lenin'i görmedim nöbetini tuttum tabutunun başında 924'te961'de ziyaret ettim anıt kabri kitaplarıdır

OTOBİYOGRAFİSİ

partimden koparmağa yeltendiler beni                                                  sökmediyıkılan putların altında da ezilmedim

OTOBİYOGRAFİSİ

951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

OTOBİYOGRAFİSİ

sevdiğim kadınları deli gibi kıskandımşu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bilealdattım kadınlarımıkonuşmadım arkasından dostlarımın

OTOBİYOGRAFİSİ

içtim ama akşamcı olmadımhep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

OTOBİYOGRAFİSİ

başkasının hesabına utandım yalan söyledimyalan söyledim başkasını üzmemek için                                ama durup dururken de yalan söyledim

OTOBİYOGRAFİSİ

bindim tirene uçağa otomobileçoğunluk binemiyoroperaya gittim                       çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanınçoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri       camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye       ama kahve falına baktırdığım oldu

OTOBİYOGRAFİSİ

yazılarım otuz kırk dilde basılır       Türkiye'mde Türkçemle yasak

OTOBİYOGRAFİSİkansere yakalanmadım dahayakalanmam de şart değilbaşbakan falan olacağım da yokmeraklısı da değilim bu işinbir de harbe girmedimsığınaklara da inmedim gece yarılarıyollara da düşmedim pike yapan uçakların altındaama sevdalandım altmışıma yakınsözün kısası yoldaşlarbugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da                             insanca yaşadım diyebilirimve daha ne kadar yaşarım                  başımdan neler geçer daha                                              kim bilir

(11.9.'61 - Doğu Berlin)

YAPITLARI

• Güneşi İçenlerin Türküsü (1928)835 Satır (1929)Jokond ile Si-Ya-U (1929)Varan 3 (1930)1+1=1 (1930)Sesini Kaybeden Şehir (1931)Benerci Kendini Niçin Öldürdü (1932)Gece Gelen Telgraf (1932)Taranta Babu'ya Mektuplar (1935)Portreler (1935)Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)Saat 21-22 Şiirleri (1965)Kurtuluş Savaşı Destanı (1965)       

YAPITLARI

• İlk Şiirleri (1969)Son Şiirleri (1970)Nâzım Hikmet ve Seçme Şiirleri (1975, hazırlayan: Asım Bezirci)Tüm Eserleri (1975-1980, Cem Yayınevi, 8 kitap, bütün şiirler)Nâzım Hikmet'in Bilinmeyen İki Şiir Defteri (1980, hazırlayan: Kemal Sülker)Nâzım Hikmet Toplu Yapıtları (26 Kitap, Adam Yayınları, 1988-1992)

ŞİİR ÇEVİRİLERİ

• Kleopatra Ve Âşıkları -  Aleksandr Sergeyeviç PUŞKİN

İNGİLİZLERDEN NÂZIM HİKMET

• On Living - Translated by Randy Blasing & Mutlu Konuk

• The Blue-eyed Giant, The Miniature Woman And The Honeysuckle - Translated by Randy Blasing & Mutlu Konuk

• The Japanese Fisherman - Translated by Richard McKane The Walnut Tree - Translated by Gün GENCER

• Things I Didn't Know I Loved - Translated by Randy Blasing & Mutlu Konuk • Today İs Sunday - Translated by Randy Blasing & Mutlu Konuk

BESTELENEN ŞİİRLERİ

• Asker Kaçakları, Grup Yorum - Asker Kaçakları   Ceviz Ağacı, Cem Karaca - Ceviz Ağacı   Güneşi İçenlerin Türküsü, Grup Baran - Güneşi İçenlerin Türküsü   Salkımsöğüt, Grup Baran - Salkımsöğüt   Şeyh Bedrettin Destanı, Ahmet Kaya - Şeyh Bedrettin   Vapur, Zülfü Livaneli, Bir Vapur Geçer      Veda, Grup Yorum - Veda

Sanatsal Gelişmesi– Nâzım Hikmet ilk şiirlerini hece vezniyle yazmakla birlikte, içerik bakımından

hececilerden oldukça uzaktı. Onların bireyci şiirlerinin tuzağına düşmemiş, toplumsal içerikli bir şiire yönelmiş, Tevfik Fikret, Mehmet Emin ve Mehmet Âkif gibi şairlerin yoluna girmişti.

– Giderek şiirinin gelişen içeriğine, hece ölçüsünün dar kalıpları yetmez oldu, yeni biçim arayışlarına yöneldi. Sovyetler Birliği'nde kaldığı ilk yıllarda (1922-1925), bu biçim arayışları doruğuna ulaştı.

– Hece ölçüsünün kalıplarını kırarak, Türkçe'nin zengin ses özelliklerine büyük uyum sağlayan serbest nazma geçti. Bu değişiklikte Mayakovski'nin ve Gelecekçilik'i savunan öbür genç Sovyet şairlerinin etkileri olmuştu.

– "Üç telinde üç sıska bülbül öten / üç telli saz"la çağdaş bir türkü söylenemeyeceğine inanıyordu. Yaşamın gerçeklerinden kaçarak kendi kabuğuna çekilenlerden, sanatsal etkinlikleri yalnızca aydınlara özgü etkinlikler olarak görenlerden, halkı küçümseyenlerden alabildiğine uzaklaşmıştı.

– Türkiye'de 1929'da 835 Satır adlı ilk kitabı yayımlandığında, bu kitaptaki şiirler karşısında, sanat çevreleri önce büyük bir şaşkınlığa düştü. Sonra çağın ünlü yazarlarından umulmadık övgüler geldi. Ahmet Haşim, Yakup Kadri gibi sanatçılar bile şairliğini öven sözler ettiler.

– Nâzım Hikmet, izleyen yapıtlarıyla da etkisini sürdürdü, serbest nazmın benimsenmesini kısa sürede sağladı. 1936'ya değin yayımlanan kitaplarıyla, Cumhuriyet dönemi şiirinin değer yargılarını kökünden sarstı.

Sanatsal Gelişmesi– Şeyh Bedreddin Destanı'nda ise şiirini tam anlamıyla ulusal bir bireşime ulaştırdı.

Divan ve Halk şiiri söyleyişlerini çağdaş bir anlayış içinde eritti. – Başyapıtı olan Memleketimden İnsan Manzaraları'nı 1941'de Bursa Cezaevi'nde

yazmaya başlamıştı. İkinci Meşrutiyet'ten II. Dünya Savaşı sonrasına kadar çok geniş bir zaman diliminin öyküsünü (1908-1959) bu kitapta destanlaştırdı.

– Düzyazı, şiir, senaryo tekniklerinin iç içe kullanıldığı Memleketimden İnsan Manzaraları, bütünüyle şiir, roman, öykü, oyun, senaryo, destan denemeyen yeni bir türün habercisi oldu.

– Nâzım Hikmet cezaevi yıllarında en yüksek noktasına ulaşan verimliliğiyle birbirinden güzel şiirler yazmıştı. Yurt dışına çıktıktan sonra uzun süre ustalığına sığınarak benzer şiirlerle yetindiği, bir aşama yapamadığı izlendi. 1959'dan sonra ise "Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi" şiirleriyle yepyeni bir havaya girerek sanatının üst düzeydeki son ürünlerini verdi.

– 1938'de şairin cezaevine girmesiyle yasaklanıp ortadan kaldırılmış olan Nâzım Hikmet şiiri, Türkiye'de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965'te yeniden ortaya çıkabildi.

– Türk şiirinin en büyük ustalarından biri olan Nâzım Hikmet romanlar, oyunlar da yazmıştı. Toplumcu gerçekçi oyun yazarlığının kuramsal sorunlarına çözümler getirmek amacındaki oyunlarından film, bale, opera uygulamaları yapıldı.

– Ayrıca çeşitli konularda çok sayıda makalesi, eleştiri yazıları da vardır.

MEMLEKETİMİ SEVİYORUM • Memleketimi seviyorum :

Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımımemleketimin şarkıları ve tütünü gibi.

Memleketim :Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,kurşun kubbeler ve fabrika bacalarıbenim o kendi kendinden bile gizleyereksarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.

Memleketim.Memleketim ne kadar geniş :dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana.Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorumve güneyepamuk işleyenlere gitmek içinToroslardan bir kerre olsun geçemedim diye                                                    utanıyorum.

Memleketim :develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,kavak       söğüt              ve kırmızı toprak.

Memleketim.Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven                                                               alabalık              ve onun yarım kiloluğu                          pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla                                           Bolu'nun Abant gölünde yüzer.

MEMLEKETİMİ SEVİYORUM• Memleketim :

Ankara ovasında keçiler :kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması.Yağlı, ağır fındığı Giresun'un.Al yanaklı mis gibi kokan Amasya elması,zeytin        incir             kavunve renk renk                 salkım salkım üzümlerve sonra karasabanve sonra kara sığırve sonra : ileri, güzel, iyi                             her şeyi            hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazırçalışkan, namuslu, yiğit insanlarım                                yarı aç, yarı tok                                                 yarı esir..

Nazım Hikmet

ONUN İÇİN YAZAN ÜNLÜLER • Pablo Neruda (1904-1973) Şilili şair • Howard Fast (1914-199?) A.B.D.'li romancı• Yevgeni Yevtuşenko (d.1933) Sovyet şairi • Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956) • Attilâ İlhan (d.1925) • Arif Damar (d.1925) • Turgut Uyar (1927-1985)• Cemal Süreya (1931-1990) • Gülten Akın (d.1933) • Kemal Özer (d.1933)• Özdemir İnce (d.1936) • Metin Demirtaş (d.1938)• Tristan Tzara (1896-1963) • Louis Aragon (1897-1982)• Philippe Soupault (1897-1990) • Jean-Paul Sartre (1905-1980)• Ahmet Haşim (1885-1933) • Yakup Kadri (1889-1974)• Nurullah Ataç (1898-1957)• Mehmet Ali Aybar (1908-1995)• Abidin Dino (1913-1993)• Mahmut Dikerdem (1916-1993) • Memet Fuat (d.1926)• Selahattin Hilav (d.1928)• Afşar Timuçin (d.1939)

ONUN İÇİN NELER YAZDILAR•

Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)

BİR ŞEY

I

Bir şey ki hava gibi ekmek gibi su gibiLazım insana lazım onsuz yaşanılmıyorAna baba gibi dost gibi yavuklu gibiKalp titremeden göz yaşarmadan anılmıyor.

Bir şey ki gözümüzde memleket kadar azizAşk ettiğimiz kendimize dert ettiğimizAdını çocuklarımıza bellettiğimizBir şey ki artık hasretine dayanılmıyor.

ONUN İÇİN NELER YAZDILAR•

Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)

• II

Bir şey daha var yürekler acısıUtandırır insanı düşündürürÖylesine başka bir kalp ağrısıAlır beni ta Bursa'ya götürür.

Yeşil Bursa'da konuk bir garip kuşOtur denmiş oracıkta oturmuşTa yüreğinden bir türkü tutturmuşNe güzel şey dünyada hür olmak hür.

Benerci Jokond Varan Üç BedrettinHey kahpe felek ne oyunlar ettinEn yavuz evladı bu memleketinNâzım ağbey hapislerde çürür.

ONUN İÇİN NELER YAZDILAR• Attilâ İlhan (d.1925)

MÜJGÂN'A AŞK ŞARKILARI

o akşam da lambamızı söndürmüştük nedîm ilenedîm'den bile kıskandığım sevdiğim ileson şarkılar dağılmıştı mevsim ileyalnız çamlıca'da bir ud yankılanırdı

dünyayı tumturaklı bir yalan sayanlaryalanın dehşetini yaşlandıkça anlarnâzım'ın piraye'yi sevdiği zamanlarölse ölümünden ne suçlar çıkarılırdı

boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardıro demirden şiirler ki sanki tabancalardırumutsuz hangi gününde el atsan ateşe hazırnâzım onları yazarken duvarlar çatırdardı

gördün sessizce buluştuğunu nâzım'la nedîm'inlacivert ıssızlığında yıldızlı bir serviliğinbirinin elinde varidat'ı simavnalı bedreddin'inbirini ağzında gül elinde mey kâsesi vardı

ONUN İÇİN NELER YAZDILAR• Ahmet Haşim (1885-1933)

• "Bu vezin bildiğimiz vezinlerden değil, bu lisan şiirin bizde bugüne kadar kullandığı lisana benzemiyor. Nâzım Hikmet Bey, tarzını kendi icat etmedi, bu biçimde şiirler şimdi dünyanın her tarafında yazılıyor. Nâzım Hikmet Bey bu tarzı anlamış, Türkçeleştirmiş, bu iklimin toprağında tutturabilmiş büyük bir yeni şairimizdir. Bu şiirin eskisine nazaran rüchanı muhakkak. Eskiden şiir bir tek düdükle söylenirdi. Nâzım Hikmet Bey bir tek alet yerine koca bir orkestra takımı vücuda getirmiş."

ONUN İÇİN NELER YAZDILAR• Yakup Kadri (1889-1974)

• "835 Satır Türk şiirindeki, hatta Türk dilindeki inkılabın ilk satırıdır. O, yalnız Türk şiirinde çığır açmış bir edebiyat inkılapçısı değil, hiç görmeğe alışık olmadığımız yepyeni bir şair tipidir."

ONUN İÇİN NELER YAZDILAR• Nurullah Ataç (1898-1957)

• "Herhangi bir eserin güzel olup olmadığını anlamak için elimizde heyecanımızdan başka bir ölçü yoktur. Ben Şeyh Bedreddin Destanı'ndaki manzumeleri heyecandan sarsılarak okudum. Demek ki onlar benim için güzeldir. Bir insan için güzel olanın, daha birçok insanlar için de güzel olması pek muhtemeldir." (28 Kasım 1936 tarihli "Şeyh Bedreddin Dostum" başlıklı yazısından.)

Nazım Hikmet Hatıra Parası

• Nazım Hikmet anısına 5 Nisan 2004 tarihinde hatıra parasının basıldığını biliyor muydunuz? Nominal değeri 15.000.000 TL olan bu madeni para 999 ayar gümüşten, 5000 adet basıldı.