Serdar sınıf yönetimi

Preview:

Citation preview

ÖĞRENCİLERE ÖDEV VERME VE

DEĞERLENDİRMENİN TEMEL

İLKELERİ

SERDAR ÖZDEMİR

142003065

A) ÖĞRENCİ ÖDEVLERİ

ÖDEV: Öğretim sürecinin en çok kullanılan , aynı zamanda en çok tartışılan unsurlarından biridir.

Öğrenciler tarafından sevilmeyen, ancak öğretmen ve veliler tarafından benimsenen okul yaşamının ögesidir.

ÖDEV ÇEŞİTLERİ:

1.Pratik Yapmaya Dayalı Ödevler:

Yeni kazanılan bilgi ve becerilerin güçlendirmesini sağlamak için yapılan ödevlere denir.

2.Hazırlık Yapmaya Dayalı Ödevler:

Öğrencinin temel ve ayrıntılı konular hakkında önbilgi sağlamak için araştırıp hazırlıklı derse gelmesidir.

3.Geliştirmeye – Genişletmeye Dayalı Ödevler:

Sınıfta yapılan çalışma konularıyla ilgili olarak daha fazla araştırma yapmayı ve bilgiyi geliştirmeye yönelik çalışmaları içermektedir.

(Muljs and Reynolds,2006)

ÖDEVLERİN AMAÇLARI:

Öğrenci başarısını arttırmak.

Sınıfta öğrenilen konuları pekiştirmesini sağlamak.

Bağımsız çalışma becerisini geliştirmek

Gelecek dersler için hazırlık yapmak.

Okul için ayrılan süreyi uzatmak.

Araştırma becerisini geliştirmek.

Ödevlerin Etkili Kullanılması İçin İlkeler

Ödev bir ceza olarak verilmemelidir.

Ödev teşvik edici olmalıdır.

Ödev yanıltıcı ve hayal kırıklığına yol açıcı olmamalıdır. Cooper’e göre hemen hemen bütün çocuklar ödevi başarıyla yapabilmelidir.

Öğrenciler ödevleri bitirmediklerinde bunun olumsuz sonuçlarına katlanmalıdırlar.

B) DEĞERLENDIRME

Klasik tanımıyla:

Gözlem sonuçlarının bir ölçüde veya ölçütler takımıyla kıyaslanıp karara varılmasına denir.

DEĞERLENDIRMENIN AMAÇLARI

Öğretim Etkinliğinin Değerlendirilmesi:

Amaç not vermek değildir.

Öğretmenin öğrenciye kazandırmak istediği kazanımların ne düzeyde gerçekleştiğinin anlaşılmasıdır.

Öğretmenin kendi eksiklerini görmesi ve eksiklerini tamamlamasında yardımcı olur.

Öğrenme Eksiklerinin Saptanması Amacıyla Yapılan (biçimlendirici) Değerlendirme:

Öğrencilerin öğrenme güçlükleri ortaya çıkarmak ve gerekli düzeltmeleri yapmak için kullanılır.

Öğrenme eksikliklerinin saptanması amacıyla tüm davranışların yoklanması gereklidir.(Baykul 1999)

Öğrenci Başarısının Saptanması Amacıyla Yapılan (düzey belirleyici) Değerlendirme:

Öğrenciye not vermek için yapılır.

Bütün davranışları temsil eden az sayıda davranış yoklanır.

Davranışların yeterli kısmını kazanan öğrenciler başarılı, aksi halde başarısız kabul edilir.

Öğrencileri Yöneltme Amacıyla Yapılan (tanılayıcı) Değerlendirme:

Öğrencileri ilgileri –yetenekleri ve diğer özellikleri açısından tanıma için yapılır.

Programa girişte kullanılır.

YAPILANDIRICI YAKLAŞIMA GÖRE

DEĞERLENDIRME

Ezberlenen bilgiler değil yorumlanan bilgiler değerlendirilir.

Öğrencilere düşündürücü sorular sorularak onları araştırmaya problem çözmeye teşvik eder.

Öğrencilerin gelişim özellikleri dikkate alınmalıdır.

Sadece ödevler dikkate alınmaz.

TÜRK EĞITIM SISTEMINDE UYGULANAN

YAPILANDIRMACI PROGRAMDA DEĞERLENDIRME

UYGULAMALARI

Bu programda değerlendirme ile sadece öğrenme ürünü değil ,öğrencilerin öğrenme süreçleri de izlenir.

Yazılı ya da testlerle değil öğrencinin süreç içinde yaptığı etkinliklerle değerlendirilir.

Performans ödevleri ,projeler, portfolyo vb.

ÖĞRENCI ÜRÜN DOSYASI (PORTFOLYO)

Latince portare taşımak

Loglio kağıt sayfası sözcüklerin birleşiminden oluşmuştur.

Bireysel gelişim dosyası sonra,

Ürün seçki dosyası adı verilmiştir.

Öğrencinin çalışmalarını , süreç içindeki gayretini, özgün çalışmalarını yansıtan koleksiyonudur.

Öğrencilerin bir ya da birkaç alandaki çalışmalarını, harcadığı çabayı, geçirdiği evreleri gösteren başarılarının koleksiyonudur.

ETKILI BIR PLANLAMA VE UYGULAMA IÇIN DIKKATE

ALINMASI GEREKEN TEMEL ÖĞRENME VE ÖĞRETME

ILKELERI

Bireye Görelik İlkesi:

Öğrencinin fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimi özellikleri dikkate alınır ve dersin işlenişi bu özelliklere uygun hale getirilir.

Hayatilik ilkesi:

Okulların önemli amaçlarından biride çocukları hayata hazırlamaktır.

J. Dewey ‘in dayandığı temel eğitim ilkesidir.

İlerlemeciliğin temelini oluşturur.

Okulda verilen bilgilerin gerçek hayatta işlevselliği yani işe yararlılığı son derece önemlidir.

Yakından Uzağa İlkesi:

Örnekleri ve olayları önce yakın çevreden başlayarak seçmeli daha sonra ulusal düzeyde en sonda evrensel düzeyde ele alınmalıdır.

Bilinenden Bilinmeyene İlkesi: Önceden bilinenler üzerine yapılandırılacak yeni

bilgiler daha kolay öğrenilir.

Öğrenciye öğretilecek bilgilerin düzenlenmesinde, örneklerin verilmesinde, hem doğal hem de sosyal olarak onun en yakın çevresinden hareket etmelidir.

Somuttan Soyuta İlkesi: Çocuktaki zihin gelişimi somuttan soyuta doğru

olmaktadır.

Özellikle ilkokul öğrencilerinde, gözle görüp, eliyle tuttuğu gerçek eşyalar daha anlamlıdır.

Soyut konuların öğretiminde somut konulardan faydalanılmalıdır.

Açıklık ilkesi:

Öğretim konuları ve öğretmenin kullanacağı yöntem

ve teknikler, ne kadar çok duyu organını etkilerse

öğretimde açıklık da o derece artar.

Bu sebeple, öğretim konularının işlenmesinde

gözlem, deney gibi birçok duyuya hitap eden

yöntemler kullanıldığı takdirde öğrenme

kolaylaşacaktır.

Ekonomiklik İlkesi:

Her türlü eğitim-öğretim faaliyeti en az zaman, en az emek ve enerji sarfedilerek, en yüksek verim elde edilecek şekilde düzenlenmelidir.

Kolaydan Zora, Basitten Karmaşığa İlkesi

Basit konuların başta verilmesi ve öğrencinin onu anlaması öğrencide akademik öz güveni arttırır.

Yaparak Yaşayarak Öğrenme İlkesi:

İşitirim unuturum , görürüm hatırlarım, yaparım öğrenirim.(Çin atasözü)

BENİ

DİNLEDİĞİNİZ

İÇİN

TEŞEKKÜR EDERİM…

Recommended