View
75
Download
1
Category
Preview:
Citation preview
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİHUKUK ALANINDA YAPILAN DEVRİMLER
Hazırlayanlar:
Alper YEL
Mine ANILIR
Sinan AYTULU
1
2Hukuk nedir? Hukuk, birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle
olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.
3
Hukuksal Devrimlerin Amacı Atatürk Devrimi ihtilalci bir hareket olduğundan toplumsal
anlamda da ihtilal yapmak Kemalist hareketin öncelikli hedeflerinden biri olmuştur.
Bu bağlamda hukuk alanında yapılan ve bir bütün olarak “Hukuk İnkılabı” olarak nitelendirilebilecek inkılapların temel amacı laik, demokratik, akla ve bilimsel esaslara ve eşitliğe dayalı bir devlet ve toplum sistemi ile yaşam biçimi oluşturmak; bunları korumak ve geliştirmek için gerekli “aklı hür, vicdanı hür” nesilleri yetiştirebilmektir.
4Hukuk Devriminin Nedenleri Milliyet, mezhep, din ve tarikat farklılıklarından dolayı ülkede
hukuk birliğinin sağlanamaması, Halkın evlenme, boşanma ve miras gibi konularda kendi dini
kurallarını uygulamaması Ceza hukukunun şahısların güvenliğini sağlamada yetersiz
kalması ve modern ceza hukukuna uymaması, Mahkemede tek yargıcın(kadı) bulunması, Kadın hakları ile ilgili kanunların yetersiz kalması İktisadi ve ticari hayatı düzenleyen kuralların yetersiz kalması, Müslüman olmayan azınlıkların kişisel hukuk ve aile hukukuna ait
sorunları kendi dini kurallarına göre çözmeleri, Eski hukuk sisteminin çağın gelişmeleri karşısında yetersiz
kalması, Türkiye Cumhuriyeti’nin Batı medeniyetine katılmayı hedeflemesi Devletin laik bir karakter kazanmasının gerekliliği
5
Hukuk Alanında Yapılan Devrimler:
1- Şeriyye Mahkemelerinin Kaldırılması ve Yeni Mahkemeler Teşkilatının Kurulması Kanunu (8 Nisan 1924)
2- Türk Medeni ve Borçlar Kanunu (17 Şubat 1926) 3- Ceza Kanunu (1926) 4- Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu (1927) 5- Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (1929) 6- İcra ve İflas Kanunu (1923) 7- Kara ve Deniz Ticareti Kanunu (1926, 1929) Dini hukuk sisteminden ayrılarak laik çağdaş hukuk
sisteminin uygulanmasına başlanmıştır.
6Medeni Kanunun Kabulü (17 Şubat 1926)
Medeni Kanun: Kişilik haklarının kazanılması, evlenme-boşanma, miras vb. her türlü ilişkileri düzenlemektedir.
Medeni Kanununun getirdiği yenilikler şunlardır: Çok kadınla evlilik yasaklanarak, tek kadınla evlenme şartı
getirildi. Resmi nikah zorunluluğu kondu. Miras bölümünde kadın ve erkeğe eşit haklar getirilidi. Mahkemelerde kadın-erkek şahitliği eşit sayıldı. Boşanma durumunda kadın ve çocuğun hakları güvence altına
alındı. Kadınlara meslek seçme hürriyeti getirildi. Patrikhane ve konsoloslukların mahkeme kurmaları yasaklandı. Patrikhanenin iç işlerinden başka işlerle ilgilenmesi yasaklandı.
7
“Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır” Mustafa Kemal Atatürk
8
İsviçre Medeni Kanunu’nun Kabul Edilmesinin Nedenleri İsviçre Medeni Kanunu’nun Avrupa’daki medeni kanunların
en yenisi olması Demokratik olması Akılcı ve pratik çözümler sunması Avrupa medeni kanunlarının tümünden yararlanılmış olması Aile hukukunun kadın-erkek eşitliğine dayanması
9
20 Ocak 1921 Anayasasının Kapsamı
‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’’ Yasama, yürütme ve yargı yetkisi meclise aittir. TBMM yürütme yetkisini meclis hükümeti aracılığıyla kullanır. Türkiye Devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümeti
TBMM hükümeti adını taşır. TBMM Başkanı aynı zamanda hükümetinde başkanıdır. Şeriat hükümlerini uygulama yetkisi meclise aittir. Vekillik süresi 2 yıldır.
10
1921 Anayasasının Önemi
Anayasada kısa zamanda acil kararlar alarak uygulamak için ‘’Kuvvetler Birliği’’ esasını benimsemiştir.
Meclis Hükümeti sistemi benimsenmiştir. Olağanüstü dönemin anayasası olarak kısa ve özdür. Anayasada en önemli değişiklik Cumhuriyetin İlanı ile
gerçekleşmiştir. Anayasa laik değildir, dini hükümler yer alır. Anayasaya göre tüm kuvvet ve yetkilerin kaynağı halktır. Anayasaya göre meclis tüm güç ve kurumların üstündedir. Meclis halkın tek temsilcisi sıfatıyla bütün güç ve yetkileri
kendinde toplamıştır.
11
1924 Anayasası (20 Nisan 1924)
İlk anayasa henüz sınırları bile belli olmayan, topraklarının önemli bir bölümü işgal altında bulunan, aynı topraklar üzerinde başka bir devletinde Varlığını kısmen koruduğu (Osmanlı Devleti ) yeni bir devletin anayasasıdır. Oysa 1924’lere gelindiğinde Osmanlı Devleti tamamen yıkılmış işgal altındaki topraklar kurtarılmış ve devletin sınırları netleşmiştir.
12 İlk Anayasa Kurtuluş Savaşı göz önüne alınarak
hazırlanmış olduğu için, hızlı bir şekilde inkılaplar yapılarak çağdaş Avrupa’yı yakalamak isteyen Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyaçlarına cevap vermiyordu. Bu durum karşısında başka bir anayasa hazırlanmış ve bu anayasa 20 Nisan 1920’de TBMM Hükümeti tarafında kabul edilmiştir. En uzun ömürlü anayasamızdır.
13
1924 Anayasasının Kapsamı Devletin şekli cumhuriyettir. Devletin dini İslam, dili Türkçe, başkenti Ankara’dır. ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’’ TBMM üyeleri 4 yılda bir seçilir seçme yaşı 18, seçilme yaşı
30’dur. Cumhurbaşkanı meclis içerisinden ,4 yıl için meclis tarafından
seçilir. Aynı kişi üst üste cumhurbaşkanı seçilebilir. Yasama, yürütme, yargı yetkisi meclise aittir. Yargı hakkını millet adına bağımsız mahkemeler kullanacaktır. Seçme ve seçilme hakkı yalnızca erkeklere aittir. Ülkenin illere, ilçelere ve bucaklara ayrılmasına karar
verilmiştir. Kabine sistemi benimsenmiştir. Kişi hak ve özgürlüklerine daha geniş yer verilmiş, herkes
kanun önünde eşit sayılmıştır.
141924 Anayasasında Yapılan Değişiklikler 1928’de ‘’Devletin dini İslam‘dır. ’’ ibaresi kaldırıldı. 1934’te Kadın hakları anayasaya yansıtıldı. 1937’de Atatürk ilkeler anayasaya girdi. 1945’de Anayasanın dili sadeleştirildi. 1952’de Anayasa’nın dili eski şekline çevrildi.
151961 Anayasası 27 Mayıs Devrimi’nin ardından Cemal Gürsel
başkanlığındaki kurucu meclis tarafından hazırlandı. 1961 Anayasasının Özellikleri İki meclisli parlamento (millet meclisi ve Cumhuriyet
Senatosu) sistemini kabul etmiştir. Kuvvetler ayrılığı prensibi getirildi. Yürütme organı Cumhurbaşkanı ve Bakanlar kurulundan
oluşur. Meclis yasaların kabulünde son söze sahiptir. Hukuk devleti ilkesi benimsenmiştir. Sosyal Devlet anlayışı benimsenmiştir. Seçimlerin; serbest eşit gizli tek dereceli genel oy
ilkelerine göre yapılacağı belirtilmiştir. Çoğunlukçu demokrasi anlayışından çoğulcu demokrasi
anlayışına geçildi.
17
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili geniş düzenlemelere yer verilmiştir. Temel hak ve hürriyetlerin hangi hallerde sınırlandırılacağı belirtilmiştir.
Üniversitelere ve TRT’ye özerk statü tanındı. Anayasa mahkemesi kuruldu. DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) kuruldu. Milli Birlik komitesi kuruldu. Millet meclisi ve Cumhuriyet senatosu olmak üzere iki meclisli
sistem oluşturuldu. Kamu çalışanlarına örgütlenme hakkı tanındı.
İki meclisli sistem açıdan 1876 anayasasına benzemektedir. 1961 anayasası temel hak ve özgürlüklere geniş ve ayrıntılı
olarak yer verilmiştir.
181982 Anayasası Türk demokrasisinin üstünden silindir gibi geçen ve
arkasında bir çok tartışma bırakan 12 Eylül 1980 Askeri darbesinden sonra hazırlanan anayasa, danışma meclisi ve Milli Güvenlik Konseyinin onayından geçtikten sonra referanduma sunulmuş ve halktan %92 gibi bir oranla destek bulmuştur.
19
1982 Anayasasının Özellikleri
12 Eylül 1980 askeri darbesi sonucunda hazırlanmıştır. 1982’de yapılan referandum sonucunda hem anayasa hem de
cumhurbaşkanı belirlendi. Kişisel hak ve hürriyetler kısıtlandı Cumhuriyet senatosu kaldırıldı. Milletvekili sayısı 400 olarak belirlendi. (1987’de 450’ye
çıkarıldı.)
20 Milletvekili seçimlerinin 5; cumhurbaşkanlığı seçiminin 7 yılda bir yapılması kabul edildi.
Bir tepki anayasasıdır. Yapılan darbeyi haklı gösterme eğilimindedir. Yürütmeyi güçlendirmeye çalışmıştır. Değişmeyecek hükümleri çoktur. Cumhurbaşkanlığı sembolik olmaktan çıkarıldı.
21SON SÖZ
Türk Devrimi de kendi tarihsel çizgisinde, kendine özgü nitelikleri ve özellikleri olan bir tarihsel olgu olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü Türk Devrimi, egemenlik kavramını, bu kavramı elinde bulunduran Sultan-Halife’den alıp, ulusa vermekle sınırlı kalmamış, bunun yanı sıra, emperyalizme karşı bir bağımsızlık ve Ulusal Kurtuluş Savaşı da vermek zorunda kalmıştır. Yani egemenlik unsurunun, iki boyutu üzerinde de birden fazla cephede savaşılmak zorunda kalınmıştır. Ardından da, kültür değişimi gibi görkemli ve kapsamlı bir proje devreye sokulmuştur ve Türk insanı hak ettiği değere bu devrimlerle kavuşmuştur.
Recommended