View
430
Download
3
Category
Preview:
Citation preview
İNSANDA LENF DOLAŞIMI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
İnsanda Lenf Dolaşımı
Lenf Sistemi
Bildiğimiz kan dolaşımı sisteminin yanında bir de LENF dolaşımı bulunur. LENF nedir? İçerisinde doku sıvısı küçük proteinler, yağ asitleri ve gliserol
bulunur. Lenf sıvısı içerisinde akyuvarlar da bulunur. Fakat kesinlikle alyuvar bulunmaz.
Lenf sisteminin elemanları lenf damarları,lenf sıvısı ve lenf düğümleridir.
Lenf renksiz bir sıvıdır
Lenf sisteminde sadece toplardamar ve kılcal damarlar vardır
atardamarlar yoktur.
Lenf dolaşımı vücuttan kalbe doğrudur sol köprücük altı
toplardamarından kan dolaşımına katılır.
Lenf Sisteminin Görevleri
Yağ asitleri ve gliserol lenf dolaşımıyla
kana verilir
Lenfositleri üreterek savunmaya
yardımcı olur
Doku sıvısının fazlasının geri emilmesini
ve kana verilmesini sağlar
Doku sıvısına sızan küçük proteinleri alıp
kana verir
Lenf sisteminin düzgün çalışması ödem oluşmasına engel olur.
Lenf Düğümü
Lenf damarlarının birleştiği şişkin
yerlere lenf düğümü denir.
Lenf düğümlerinde akyuvarlar
(lenfosit) üretilir bu akyuvarlar lenf
sıvısındaki mikroorganizmaları yok
eder.
Bademciklerde koltuk altlarında
kasıklarda ve boyunda bulunurlar.
Enfeksiyon durumunda lenf düğümleri şişer(bademcik gibi)
Lenf Sıvısının Kan Dolaşımına Karışması
Vücut altından ve bacaklardan gelen lenf sıvısı ile ince bağırsaktan
emilen yağları içeren lenf sıvısı Peke Sarnıcına gelir buradan göğüs
kanalına geçer. Göğüs kanalından sol köprücük altı toplardamarına
karışır bu nokta lenf sıvısının kana karıştığı noktadır.
Boyun ve vücudun sağ tarafından gelen lenf sıvısı toplanır sağ köprücük
altı toplardamarından kana karışır. Bu şekilde lenf sıvısı sol köprücük altı
toplardamarı ve sağ köprücük altı toplardamarı olmak üzere iki yol ile
kan dolaşımına katılmış olur.
ÖDEM nedir?
Doku sıvısı lenf kılcalları ile alınıp kan dolaşımına verilemezse doku sıvısı birikir ve ÖDEM oluşur. Ödemin oluşmasına sebep olabilecek faktörler şunlardır;
Lenf yolunun tıkanması
Kan proteinlerinin azalması
Kılcal damar geçirgenliğinin artması (daha çok doku sıvısı oluşur)
Kılcal damarlarda basıncın artması
Böbreklerin fazla su ve tuz tutması
Doku sıvısının osmotik basıncının artması
İnsanda Bağışıklık Sistemi
Bağışıklık: Hastalık yapan etkenlere karşı vücudun gösterdiği dirençtir. Bağışıklık bir çeşit savunma mekanizmasıdır. İnsanlarda bağışıklık sisteminin elemanları: dalak , timüs , kemik iliği karaciğer , lenf düğümleri
Dalak: Lenfosit ve Monosit (Granülsüz Akyuvarlar) üretir. Kan depolar.
Kemik İliği: Kırmızı kemik iliği kan hücrelerinden Lökositleri üretir
Timüs: Kemik iliğinde oluşan lenfositler timüs bezinde olgunlaşır.
Karaciğer: Kupfer hücreleri fagositozla bakterileri ve mikroorganizmaları yok eder.
Lenf düğümleri: Lenfositlerin bulunduğu yerdir. Lenf dolaşımındaki metabolik atıklar ve mikroplar burada süzülür bu sırada sertleşip belirgin hale gelirler.
Bağışıklık Sisteminin Elemanları 3 Tanedir;
Lökositler (Akyuvarlar): Mikroorganizmaları sindirerek yok ederler lökositler ayrıca antikor da üretirler.
Makrofajlar: Amipsi hareketlerle mikroorganizmaların yoğunlaştığı bölgelere giderek fagositozla yok ederler.
Antikorlar: Vücuda giren yabancı proteinleri (antijen) etkisiz hale getiren savunma amaçlı protein yapılı maddelerdir.
Özgül Olmayan Savunmalar
Hastalık etkeni olan virüs,mantar,bakteri veya protozoaların vücuda bulaşmasına enfeksiyon denir. Haliyle enfeksiyon sonucunda enfeksiyonel hastalıklar oluşur. Özgül olmayan bağışıklıkta1.Savunma ve 2.Savunma söz konusudur.
1.Savunma: Vücuttaki yapıların doğal tepkisiyle sağlanan savunmadır. Örnek olarak gözyaşının içindeki lizozimlerin mikropları öldürmesi, derinin mikropların girişine izin vermemesi, mukoza tabakasından salgılanan mukusun mikropları öldürmesi ve mukusun atılmasıyla bunların dışarı atılması, ağız yoluyla alınan mikropların mide asitiyle öldürülmesi gibi olaylar 1.savunma kapsamındadır.
2.Savunma: Birinci savunmayı geçen mikroplar 2.savunma ile karşılaşırlar. Bu savunmada fagositoz yapan hücreler makrofajlar, doğal katil hücreler, eozinofiller, yangısal tepki ve antimikrobiyal proteinler görev alır.
Yangısal tepki iltihaplanmadır yaraların iltihaplanması orada bağışıklık tepkisi oluşturur.
Doğal katil hücreler virüs bulaşmış hücreleri veya kanserli hücreleri yok ederler.
Antimikrobiyal proteinler: Lizozim , interferon gibi mikropları etkisiz hale getiren veya yardımcı olan proteinlerdir.
Özgül Savunma
3.Savunmayı lenfositler ve ürettikleri antikorlar gerçekleştirir.Vücuda giren hastalık unsuru maddeler Lenfositler tarafından yabancı madde (antijen) olarak tanımlanır. Lenfositlerin antijenleri etkisiz hale getirmek için ürettiği savunma maddeleri antikorlardır. Antikor ile antijen birleşir ve çökelme olur yani hastalık unsuru yok edilir.
Bu hastalık unsurları bakteri,virüs,parazit,besin,kanser hücresi veya kimyasal madde olabilir.
B ve T Lenfositler
İki çeşit lenfosit bulunmaktadır. B lenfositler kırmızı kemik iliğinde olgunlaşır T lenfositler timüs bezinde olgunlaşır
Humoral (Sıvısal) Bağışıklık: Lenf sıvısında yer alan B lenfositlerin sağladığı bağışıklıktır. B lenfositler farklılaşarak bellek ve plazma hücrelerini oluşturur. Bellek hücreleri antijenle ilk karşılaştıklarında antikor oluştururlar sonra tekrar aynı antijen ile karşılaşırlarsa çok daha hızlı antikor üretebilirler. Plazma hücreleri ise antikor üretir.
Hücresel Bağışıklık: T lenfositler ile sağlanan bağışıklıktır. Antijenlere doğrudan temas ederek yok ederler.
Bağışıklık Çeşitleri
Doğal Bağışıklık: Canlının doğuştan gelen kalıtsal bağışıklık özellikleridir. 1.savunma ve 2.savunmayı sağlayan organlar, yapılar ve hücreler doğal bağışıklık kapsamındadır. Antikor üretimi, gözyaşı, mukus, makrofajlar vb.
Sonradan Kazanılan Bağışıklık: Doğumdan sonra oluşan sonradan edinilen bağışıklıktır. Dışarıdan bir madde alınması veya vücuda hiç girmeyen bir mikrobun girip ona karşı antikor oluşturulması sonradan kazanılan bağışıklığa örnektir.
Sonradan kazanılan bağışıklık aktif ve pasif bağışıklık olmak üzere iki grupta incelenmektedir.
1) Aktif Bağışıklık
Bu bağışıklıkta hastalığın geçirilmesi veya aşı ile zayıflatılmış hastalık mikrobunun alınmasıyla vücudun kendi antikorlarını üretmesi sağlanır.
Hastalığın Geçirilmesiyle Kazanılan Bağışıklıkta; hastalık yapan antijenler vücuda girer lenfositler antikor üretir bu aşama kuluçka dönemi olarak adlandırılır 1017 gün sürer. Bağışıklık sistemi antikorların ve diğer savunma elemanlarının yardımıyla hastalığı yenmeye çalışır ama hastalık belirtileri görülebilir bu duruma birincil bağışık tepki denir. Bu sırada lenfositlerin bir kısmı bellek hücrelerini oluşturur ve hastalık etkeni antijen kaydedilir. Hastalık etkeni ikinci kez vücuda girdiğinde antikorlar çok daha hızlı oluşur ve güçlü bir bağışıklık gösterilir buna ikincil bağışık tepki adı verilir.
İkinci bağışık tepkide antikor miktarı daha yüksek ve daha hızlı tepki verilebiliyor.
İkincil bağışık tepki nedeniyle bazı hastalıklar bir kez geçirildikten sonra tekrar geçirilmez kızamık ve su çiçeği buna örnektir. Bazı hastalıklar için bir kaç yıl bağışıklık kazanılır sonra antikorlar yok edilir tetanoz gibi.
Aşı Yoluyla Kazanılan Bağışıklıkta; ölü veya zayıflatılmış hastalık mikropları önceden sağlıklı bireye enjekte edilir böylece bireyin bünyesinde bu hastalık etkenlerine karşı antikorlar üretilir aşı yoluyla alınan mikroplar zararsızdır hastalığa neden olmaz ama antikorlar oluşur ve bellek hücrelerine kaydedilir daha sonra bu hastalığa yakalanan kişiler hasta olmadan veya çok hafif şekilde atlatırlar. Aşı koruyucu sağlık önlemlerinden biridir. Tifo, kolera, çiçek, kızamık ,çocuk felci gibi pek çok hastalığın aşısı vardır.
2) Pasif Bağışıklık
Pasif bağışıklıkta vücuda hazır antikor direkt olarak serum sıvısı içerisinde verilir. Pasif denmesinin nedeni vücudun kendi ürettiği antikor olmayışıdır . At sığır koyun gibi canlılara hastalığın antijeni verilir ve antikor üretmesi sağlanır sonra bu antikorlar alınır ve serum üretilir insanda hastalık ortaya çıktığında serum verilerek vakit kaybetmeden hastalıkla savaşmasına yardımcı olunur.
Lenf Dolaşımı ve Bağışıklık Sistemi Biyoloji Konu Anlatımı Ali DAĞDELEN
Alerji
Bağışıklık sisteminin çok hassas vermesi alerji oluşmasına neden olur. Alerji oluşmasına neden olan antijenler alerjen olarak adlandırılır. Yumurta, polen, fıstık , bakla vb çok farklı alerjenler olabilmektedir.
Doku ve Organ Nakilleri
Doku ve organ nakillerinde bağışıklık sisteminin kuralları geçerlidir. Aktarılan dokunun antijenleri ile alıcının antikorları arasında çökelme gözlenmemesi gerekir.
Bazen bu riskleri en aza indirmek ve doku uyumu sağlamak için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır. En başarılı doku nakli kan nakillerinde gerçekleşmektedir.
Otoimmün Hastalıklar
Bağışıklık sisteminin kendi vücut hücrelerine saldırması ve bu hücreleri yabancı hücre gibi algılaması durumudur. Otoimmün hastalıkların tedavisinde bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılır.
Recommended