KÜLTÜR TARHİHİ PERFORMANS ÖDEVİ

Preview:

DESCRIPTION

KÜLTÜR TARHİHİ PERFORMANS ÖDEVİ . ZEYNEP MARANGOZ 11/F 497. SARAY. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

KÜLTÜR TARHİHİ PERFORMANS

ÖDEVİ

ZEYNEP MARANGOZ 11/F 497

SARAY  Türk-İslam devletlerinde sarayda hükümdarın resmî

ve özel işlerinden sorumlu, doğrudan hükümdara bağlı birçok görevli bulunurdu. Güvenilir kişiler arasından seçilen bu görevlilerin büyük bir kısmı yüksek rütbeli subaylar olup emirlerinde de hizmetli bir grup yer alırdı. Bunlar içinde en önemlisi "hacipler"di. Haciplerin başında Karahanlılar’da "tayangu" veya "uluğ hacip", Selçuklularda "büyük hacip" unvanlı kişi bulunurdu. Büyük hacip, Selçuklu devlet teşkilatında protokol bakımından sultan ve vezirden sonra üçüncü sırayı alırdı. Sarayın her türlü işinden sorumlu olan büyük hacip, "gulam sistemi"ne göre sarayda yetişmiş yüksek rütbeli subaylar arasından belirlenirdi.

      

Türk-İslam devletlerinde saray 3 kısımdan oluşurdu.

1- Harem (Hükümdar ve ailesinin oturduğu bölüm) 2- Selamlık (devletin idare edildiği

bölüm) 3- Enderun(Memurların yetiştirildiği

okul bölümü) Bu yüzden saray, ordu ve hükümetle

birlikte devletin en önemli üç temel unsurundan birisiydi.

Karahanlılarda saraya Kapu, Selçuklularda Dergâh ya da Bargâh denirdi. . Karahanlılardaki bu anlayış Osmanlılarda da Babıali (yüksek kapı) kelimesi ile devam ettirildi. Sarayın bu şekilde ifade edilmesi halkın nezdinde devlet kapısı olarak kabul edildiğini gösterirken devlet idaresindeki merkezî konumuna da vurgu yapmaktaydı.

Sarayda birçok görevli bulunurdu. Bunların başında ise Hacip bulunurdu. Hacip Sultan

ve Vezirden sonra en yetkili üçüncü görevli idi. Sarayda diğer görevliler ise Hares Emiri (saray güvenlikçisi) , silahtar

(Hükümdarın silahlarını korur) , Abdar(Hükümdarın Temizlik

işleri) , Çaşnigir(Hükümdarın Yiyecek işleri) , Şarabdar(Hükümdarın içecekleri) , Camedar (Hükümdarın

Elbiseleri) Candar (sarayı dışarıdan gelen sadırlara karşı korur) , Alemdar(Bayrak ve sancakları korur

savaşa götürür.) , Emir-i Ahur(Sarayın atlarına bakar) , emir-i Şikar(Hükümdarın av işleri)

    Hükümdar ile halk ve hükümdar ile hükümet arasındaki ilişkileri düzenlemek, haksızlığa uğrayanları Divan-ı Mezalim'e çıkarmak, elçilerin her türlü işiyle ilgilenmek, törenlerde ve toplu kabullerde protokolü düzenlemek de görevleri arasındaydı.

SARAY GÖREVLİLERİ KISACA Hacibü’l-hüccab (Has Hacib): Saray teşkilatının başında bulunan

kişiye verilen ünvanEmir-i Candar: Saray muhafız komutanıKapucubaşı: Sarayın her türlü hizmetinden sorumlu kişiEmir-i Ahur: Atların bakımından sorumlu kişiEmir-i Alem: Devlete ait bayrak ve sancaklardan sorumlu kişiEmir-i Silah: Silahlardan sorumlu görevliCamedar: Hükümdarın kıyafetleriyle ilgilenen görevliŞarabdar: Meşrubatla ilgilenen görevliTaştdar – Abdar: Temizlik işlerinin başındaki görevliÇaşnigir: Yemek işlerini organize eden görevli (Anadolu Selçukluda Emir-i Meclis)Emir-i Şikar: Av organizasyonundan sorumlu görevliDevaddar: Hükümdarın yazı takımlarını muhafaza eden görevliÜstaduddar: Saray harcamalarından sorumlu görevliHavayic Salar: Sarayın aşçısıSerhenk (Çavuş): Seferler ya da saltanat gezileri sırasında hükümdara ait kuvvetlere yol açan görevli (Ayrıca yol boyunca halkın dert, istek ve şikâyetlerini hükümdara iletir.)

HACİBÜ'L-HÜCCAB: Karahanlılarda Ulu Hacib (Buyruk) denmekte idi.

Selçuklularda vezîr ve divan üyeleri ile sultan arasındaki yazışmalar, konuşma ve buluşmalar temin eden araçlara hacib bunların başına da Hacibü'l-Hüccab denirdi. Hacibü'l-Hüccab Osmanl'daki mabeynci başına ve bugünkü Cumhurbaşkanlığı genel sekreterine benzetilebilir. Saray görevlilerinin en büyüğü sayılırdı. Sarayda sultandan sonra en yetkili kişiydi. Devlet idaresinde vezirden sonra gelirlerdi. Anadolu Selçuklularında eski önemlerini kaybetmişlerdir. Hacibler Türk memluklar arasından seçilir ve bir süre eğitimden sonra bu göreve gelirlerdi.

Hacibü'l-Hüccablar dardaki görevlere de tayin edilirlerdi. Valilik ve ordu kumandanlığı da yapanlar vardır. Büyük Selçuklularda Haciblerin bana "Hacib-i Buzurg", "Hacib-i Kebir", "Emir Hacib" dendiği de olmuştur. Anadolu Selçuklularında ise "Melikü'l Hacib", "Emir Hacib" denmekteydi.

EMİR-İ CANDAR: Büyük Selçuklularda saray koruyan

askerlere candar bunların başında bulunanlara da emir-i candar denirdi. Anadolu Selçuklularında da aynı vazifeyi yapan saray görevlileri vardır. Candarlar arasından atabeyliğe kadar yükselenleri ve yüksek görevlere gelenleri olmuştur. Candarlar divanın da muhafazasından sorumlulardı. Hükümdarın idam emirlerini candarlar uygulardı. Ama asıl vazifeleri sultanın ve sarayın güvenliği idi.

EMİR-İ ALEM(ALEMDAR) : Sancak yada bayrak taşıyan ve koruyan

kişi olup, özellikle savaşlarda çok önemli bir fonksiyonları vardır. Öyle ki, sancak tutan kişi güçlü olmalı askerlerin gözünden kaybolmamalıydı.

ERABDAR- HAS: Hükümdarın meşrubatını hazırlar ve

korurdu. Emrinde hademe ve sakiler vardır. İçilecek içkiler sarayın kilerinde korunurdu. Saray kilerine kilerci bakardı. Sarayda arabalarının saklandığı yere de "arabhane" denirdi. Diğer Türk-İslam devletlerinde benzer kurumlar görev yapmaktaydı.

SERHENK VEYA ÇAVUŞ (DURBA): Törenlerde hükümdarın önünden gider ve

yol açarlardı. Günümüzde dahi orduda ve halkımız arasında önden giden ve yol gösterip örnek olan kişilere çavuş denmektedir. Çavuşların ellerinde denekler ve bellerinde de kıymetli taşlarla süslü kemerler vardı. Halktan şikayeti olanlarla ilk muhatap olanlar bu çavuşlardı. Dîvan yazmalarının bir yere götürülmesinde çavuşlardan yararlanılırdı. Törenlerde tebaya "savulun, uzak durun" diye bağırırlardı.

EMİR-İ AHUR (LBA): Mirahur yada imrahor dendiği de

olmuştur. Hükümdarın sarayında bulunan atlara bakan seyislerin ve hademelerin hepsine Emir-i Ahur denilirdi. Anadolu Selçuklular Haçlılar zamanında ahır kontu anlamına gelen "Kont istabl" da demişlerdir. Emir-i ah ur merasimlerde hükümdarın atının dizginlerinden çekerlerdi. Diğer saray görevlilerine nispetle ufak bir memuriyet sayılırdı.

VEKİL-İ HAS : Mutbak, arabhane, gulam vesair

görevlilerinin nazır idi. Saray içerisinde bulundurulması Nizamülmülk'ün tavsiye ettiği görevlilerdendir.

NEDİMLER VEYA MUSAHİPLER : Sarayda devrin seçkin bilgin ve airlerini

bulunduran Selçuklu sultanlar onların ilminden ve sohbetlerinden zevk alırlardı. Hükümdar bu şekilde ilmi seviyenin en zirve bilgilerini saraydan halka dağıtırdı. Sarayda sultan elendiren cüceler, soytarılar, hasekiler, dilsizler ve müzisyenler de bulunmaktaydı.

EMİR-İ HARES : Ceza infaz emri olup, kösleri, alemleri

ve nevbetleri olurdu. Hacibten sonra sarayda en yetkili görevli idi. Yasacnn 20si altın, 20'si gümüş asal 40 hademesi vardı.

EMİR-İ DAD: Bizzat hükümdarın yetkisini de

kullanabilen adalet mevkii idi. Hacibü'l-Hüccablar bazen bu görevi geçici olarak üstlenirlerdi. Vezir de denen bir görevdi. Selçuklu‘larda bu müessesenin devletin kuruluşundan itibaren bulunduğu bilinmektedir.

EMİR-İ DEVAT : Emir-i devatlk bir nevi divan katipliği

olup diviti tayan, muhafaza eden ve gizli evrak yazıp hafız eden kişilerin banda bulunana verilen isimdi. Devattar da denirdi. Sultanın ve vezirin devattar olduğu gibi divanın da ayrıca devattar bulunurdu.

EMİR-İ ÇANGİR: Hükümdarın sofrasına nezaret ederdi.

Sofracı veya garson denilebilecek türden ilerden sorumlu olup hükümdarın yemeklerini öncelikle çangirlerin başı Emir-i Çangir tadardı. Bu bakımdan çok güvenilir kişiler arasından seçilirlerdi. Sultanın hayat bir noktada onun elindeydi. Nitekim Anadolu Selçuklularında II. Gıyaseddin Keyhüsrev Emir-i Çangir Nasreddîn Ali'yi kandırarak babası I. Alaeddin Keykubad' zehirletmiştir. 

EMİR-İ MECLİS : Sultanın özel "bezm" meclislerinde

hizmet yapan görevlilerin banda bulunurdu. Bezmlere yüksek devlet erkan ve hükümdara yakın kişiler katılırdı. Çok önemli devlet ileri bu mecliste görüşülürdü. Bezm meclisleri "bezmhane" ad verilen yerde toplanırdı. Sultanla görüşmeye gelenlere aracılık ederek bir nevî terifatçılık görevi de yaparlardı.

EMİR-İ İKAR: ikar "av" demektir. Hükümdarın av

köpeklerini ve kuların yetiştirenlerin reisine emir-i îkar denirdi. Bu kişiler hükümdarla birlikte ava giderler, av ilerini bizzat organize ederlerdi. Bir nevi spor faaliyeti organize edenlere benzer bir görevleri vardı.

ÜSTADU'D-DAR: Öncelikle saraya ait masraflarla

ilgilenirdi. Yine hükümdarın alıverişleriyle ilgilenir, her türlü evkaf ilerine bakar ve kontrol ederdi.

EMİR-İ MAHFİL: Çeşitli merasimlerde ve Cuma resmi

kabullerinde hükümdara terifatçılık yapardı. Bu terifat sırasında bol yenli özel bir elbise giyer ve büyük bir sark takardı. Merasimden sonra hükümdara yönelik kişi ile bir dua veya telkin cümlesi söylerdi.

HAVAYİC SALAR: Saray açsısı olup yemekler bunun

nezaretinde pişerdi. Bütün saray mutfakta ve kilerindeki görevliler buna bağlıydı. Kilerle beraber saray mutfağının tamamına havayichane denirdi.

SARAY GÖREVLİLERİ(YAY AYRAÇ İÇİNDEKİ İSİMLER KARAHANLILARA AİTTİR.)

hares emîri Devlete ve hükümdara karşı suç işleyenleri

yakalayıp cezalandırır. vekil-i hâss Saraya ait bütün işlerle ilgilenir. silahdâr Hükümdarın silahları ile ilgilenir. abdâr Hükümdarın temizliği ile ilgilenir. çaşnigîr Hükümdarın yiyecekleri ile ilgilenir.

şarabdâr (idişçibaşı) Ziyafetlerde içecekler ile ilgilenir. câmedâr Hükümdar ve ailesinin elbiseleriyle ilgilenir. candar Sarayı korumakla yükümlüdür. alemdâr Savaşlarda bayrak ve sancağı taşır. emîr-i ahur (ilbaşı) Atların bakım ve terbiyesi ile ilgilenir hânsâlâr (aşçı başı) Saray mutfağı ve hükümdarın sofrasıile ilgilenir. emîr-i şikâr Hükümdarın av işlerini tertip ve tanzim eder.

Recommended