Download doc - hukuk terimleri

Transcript
Page 1: hukuk terimleri

TÜRKÇE - FRANSIZCA

İDARE HUKUKU TERİMLERİ

SÖZLÜĞÜ

Dictionnaire de termes juridiques en droit administratif:

Turc-Français

 

 Kemal Gözler

 

1

Page 2: hukuk terimleri

A

aciliyet: urgenceacz (ödeme güçsüzlüğü): insolvabilitéaçık değerlendirme hatası: erreur manifeste d’appréciationaçık takdir hatası: erreur manifeste de l’appréciationadem-i ifa def’i: exceptio non adempleti contractusadem-i tahsis kararı: décision de désaffectationadem-i temerküz: déconcentrationadlî aşama: phase judiciaireadlî kolluk: police judiciaireadliyeden dolayı devletin sorumsuzluğu ilkesi: principe de l’irresponsabilité de l’etat du

fait de justiceağır hata: faute graveağır kusur: faute lourdeağır ve bariz yetki tecavüzü: irrégularité extrêmement grave et flagranteağır zarar: préjudice graveahde vefa: pacta sunt servandaahlâk dışı nitelik: caractère immoralahlâk düzeni: ordre moralahlâkî düzensizlik: désordre moralahlakîlik denetimi: contrôle de moralitéaidat: redevancesaidatlar (sosyal güvenlik kesintileri): cotisation socialeakdî durum: situation contractuelleakdî geri satın alma: rachat contractuelakdî görevlendirme: investiture contractuelleakdî hükümler: clauses contractuellesakdî ilişki: relation contractuelleakdî nitelik: nature contractuelakdî sorumluluk: responsabilité contractuelleakdî: contractuelâkit: cocontractantaktif idare: administration activealınan mallar: biens de reprisealındı belgesi: récéppisséalt-devir: subdélégationalt-yüklenici: sous-traitantamaç: butamir: supérieur hiérarchiqueamme emlakinin işgaline ilişkin sözleşmeler: contrat comportant du domaine publicâmme menfaati: intéret publicâmme selameti: tranquillité publiqueâmme sükûnu: tranquillité publiqueanayasa hukukunun devamsızlığı: discontinuité du droit constitutionnelanayasal değerde ilke: principe de valeur constitutionnelle

2

Page 3: hukuk terimleri

anayasal kamu hizmetleri: services publics constitutionnelsanıtsal görünüm: perspective monumentaleanlaşma: conventionanormal olarak ağır: anormalement graveanormal ve özel risk: risque spécial et anormalanormal zarar: préjudice anormalapaçık sakatlıklar: irrégularités flagrantes, ara işlemler: actes intermédiairesaraç: moyenaraştırma: enquêtesarazi-i metruke: res communes, res publica,biens affectés à l’usage de tousarızî işbirlikçiler: collaborateurs occasionels arızi yükümlüler: requis occasionnelsasalet: titularisationasıl görevli: titulaireasıl maksat: but principalasil: titulaireaslî formalite: formalité substantielleaslî memuriyet: titularisationaslî usûl kuralları: formalités substantiellesaslî: originaireast, subordonné hiérarchiqueaşırı ve özel bir yararlanma: usage priatif et anormalatama işlemi: acte de nominationatama: nominationav tezkeresi: permis de chasseavans: avancesayakta durma cezası: mettre un élève au piquetaynen tazmin: réparation en natureaynı suçtan dolayı birden fazla ceza verilemez: non bis in idemaynî hak: droit réelayniyet: identitéayrılabilir işlem: acte détachableayrılabilir: détachableazil: révocation

B

bağımsız idarî otoriteler: autorités administratives indépendantesbağımsız: indépendante, bağlayıcı güç: force obligatoirebağlı yetki: compétence liéebağlılık ilkesi: principe de rattachement bakanlık kararı: arrêté ministérielbakanlık: département ministérielbakım işlemleri: acte de soins

3

Page 4: hukuk terimleri

bakiye yetkiler: compétences résiduellesbasın açıklamaları: communiqués à la presse basit çoğunluk: majorité simplebasit değerlendirme hatası: simple erreur d’appréciationbasit emanet: régie simplebasit idarî makamlar: simples autorités administrativesbasit işlemler: actes simplesbasit kusur: faute simple basit sözleşmeler: contrat simplebastırıcı: répressivebaşbakan: premier ministrebaşlangıçtan itibaren: ab initiobatıl: nulbatıl-iptal-butlan: nul-annulation-nullitébayındırlık eseri sahibi: maître de l’ouvragebayındırlık eserleri: ouvrages publicsbayındırlık eserlerinin dokunulmazlığı ilkesi: principe d’intangibilité des ouvrages publicsbayındırlık eserlerinin kullanıcıları: usagers des ouvrages publicsbayındırlık ihaleleri: marchés de travaux publicsbayındırlık işi müteahhitleri: entrepreneurs de travaux puplicsbayındırlık işi: travaux publicsbayındırlık işleri: travaux publicsbayındırlık işlerinin daimî zararlarından dolayı sorumluluk: responsabilité pour dommages

permanents de travaux publicsbayındırlık sözleşmeleri: marchés de travaux publicbedavalık ilkesi: principe de gratuitébedensel zararlar: dommages corporelsbeklenmeyen hâl: cas fortuitbelde: communebelediye başkanı: mairebelediye meclisi: conseil municipalebelediye vergileri iltizam sözleşmeleri: contrats d’affermage des taxes communalesbelediye zabıta memuru: agents de police municipaleBelediyeler Kanunu: Code des communesbelirleyici sebepler: motifs déterminantsbelirsiz hukukî kavramlar: notion juridique indéterminébelirtici: indicativebihakkın sorumluluk: responsabilité de plein droitbihakkın: de plein droitbildirici: declaratifbildirim: déclaration préalablebilgi talebi: demandes de renseignementsbilgilendirmeler: renseignementsbilimsel, teknik ve kültürel kamu kurumları: établissements publics à caratère scientifiques,

technologiques et culturelsbinalar: batiments

4

Page 5: hukuk terimleri

binasız taşınmazlar: immeubles non bâtisbirden çok sebep: pluralité des motifsbirden fazla görevde çalışma yasağı: principe d’interdiction des cumulsbireysel idarî işlem: acte administratif  individuelbireysel işlemler: actes individuelsbireysel makamlar: autorités individuellesbireysel sorumluluk: responsabilité  individuellebireysel: individuelbireyselleştirilebilir: individualisationbirim fiyat: unité de mesurebirinci dereceden: à titre principalbirleşme: cumulbirlikte yaşayan kadın: concubinebirlikte: cumulativebutlan: nullitébütçe: budget

C

cari iş: affaire courantecari işlerin yürütülmesi: expédition des affaires courantescebir: contraintecebrî devir: aliénations forcées; cession forcéecebrî geri satın alma: rachat forcécebrî icra: exécution forcéeCeza dairesi : Chambre criminelleHukuk dairesi: Chambre civileTicaret dairesi: Chambre commercialeceza hakimi: juge pénalceza hukuku anlamında suç: infraction pénalecezaî müeyyideler: sanctions pénalescezaî sorumluluk: responsabilité pénalecezaî şart: pénalitécezalandırıcı, répressivecezalandırıcı. répressivecezaların şahsîliği: personnalité des peinesciddî karışıklıklar: troubles sérieuxcismani zararlar: dommages corporelsCumhurbaşkanı: président de la républiqueCumhurbaşkanlığı: présidence de la république

Ç

5

Page 6: hukuk terimleri

çalışma saatleri: horaires de serviceçekilme: démissionçekişmesiz yargı: juridiction non contentieuseçelişme ilkesi: principe contradictoireçelişme usûlü: procédure contradictoireçevre kolluğu: police de l’environnementçifte etkili: double effetçok ağır sakatlık: irrégularité extrêmement graveçok ağır ve apaçık hukuka aykırılıklar: illégalités particulèrement graves et flagrantesçok ağır ve mazur görülemez sakatlıklar: vices très graves et inexusables

D

daha ağıra dönüştürme yasağı: reformatio in pejusdaimî işbirlikçiler: collaborateurs permanentsdaimî zararlar: dommages permanentsdaimî: permanentdaimîlik: permanencedanışan makam: autorité consultantedanışma görevi: fonction consultativedanışma organı: organisme consultatifdanışma usûlü: procédure consultativedanışma: consultationDanıştay: Conseil d'État dar anlamda fedüprens: fait du prince stricto sensudar anlamda idare hukuku: droit administratif au sens strictedar anlamda kamu görevlisi: agent public au sens strictedar anlamda sözleşme: conventiondar yorum: interpréation strictedava açma süresi: délai de recoursdava yoluyla: par voie d’actiondavranış çizgisi: ligne de conduitedayanılmazlık: irrésistibilitédayanışmalı sorumluluk: responsabilité in solidumdef'i yolu: voie d’exceptiondef'i: exceptiondeğer yargıları: jugements de valeurdeğerlendirme marjı: marge d’appréciation, beurteilungsspielraum (alm.).değerlendirme yetkisi: pouvoir d’appréciationdeğerlerin bilinemezliği: non-cognitivisme des valeursdeğişebilirlilik ilkesi: principe de mutabilitédeğişebilirlilik: mutabilitédeğiştirme: modification

6

Page 7: hukuk terimleri

delil başlangıcı: commencement de preuvedenetim ve yönlendirme yetkisi: pouvoir de contrôle et de directiondenetim: contrôledeniz kamu malları: domaine public maritimedeniz kıyıları: rivage de la merdenizde yardım ve gemi kurtarma: assistance en mer et de sauvetage des naviresdenkleştirici adalet: iustitia commutativaderece ilerlemesi: avancement de gradederece indirmesi: rétrogradationderece: gradederhal uygulama: application immédiatedermeyan edilememezlik: inopposabilitédevam eden durumlar: situations en coursdevam eden durumlara derhal uygulama: application immédiate dans les situations

en coursdevamlı zararlar: dommage permanentdevamlı: permanencedevamlılık ilkesi: principe de continuitédevlet adına: au nom de l’Étatdevlet idaresi: administration d’Étatdevlet idaresinin yerel makamları: autorités locales de l’administrationdevlet tüzel kişiliği: personalité morale de l’Étatdevlet yardımları: subventionsdevlet yolu: voirie nationaledevlet: Etatdevletin devamlılığı: continuité de l’etatdevletin hesabına: pour le compte de l’etatdevletin hukukî fonksiyonları: fonctions juridiques de l’Étatdevletin merkez idaresi: administration centrale de l’Étatdevletin mülkî idaresi: administration territoriale de l’Étatdevletin özel mal statüsünde bulunan taşınmazlarının satımı: ventes d’immeubles du domaine

privé de l’etatdevletin sorumluluğu ilkesi: principe de la responsabilité de l’etatdevletin sorumsuzluğu ilkesi: principe de l’irresponsabilité de l’etatdevletin tabiî görevleri: attributions naturelles de l’etatdevletleştirme: nationalisationdevralan makam: délégatairedevreden makam: délégantdevredilmiş adalet sistemi: système de le justice déléguéedevredilmiş yetki devredilemez: non delegate potestas delegaridışlık: extérioritédıştan doldurulması: recrutement externediğer tarafı da dinle: audi alteram partemdilek: souhaitdinlenilme hakkı: recht auf anhörungdirektifler: talimat, yönerge, directives

7

Page 8: hukuk terimleri

direktiflerin ileri sürülebilirliliği: opposabilité des directivesdisiplin kurulu: conseil de disciplinedisiplin kusuru: faute disciplinairedisiplin rejimi: régime disciplinedisiplin sorumluluğu: responsabilité disciplinairedisiplin soruşturması: enquête disciplinairedisiplin suçu: faute disciplinairedisiplin suçu: faute disciplinairedisiplin usûlü: procédure disciplinairedisiplin yetkisi: pouvoir disciplinairedoğrudan bir işbirliği: collaboration directedoğrudan demokrasi: démocratie directedoğrudan doğruya katılma: participation directedoğrudan kullanım: usage direct publicdoğrudan doğruya: directedoğrudan etki: effets directsdoğrudan illiyet bağı: lien direct de causalitédoğrudan işbirliği: collaboration directedoğrudan kullanım: usage directedoğrudan neden: cause directedoğrudan sonuç: conséquence directedoğrudan zararlar: préjudices immédiatesdokunulmaz: intangibledolandırıcılık: doldolaşım belgesi: titre de circulationdolaylı bir bağlantı: lien indirect” görmüşdolaylı bir şekilde kaynaklanan zararlardan: dommages indirectesdolaylı kamulaştırma teorisi: théorie de l’expropriation indirectedolaylı kamulaştırma: expropriation indirectedolaylı zararlar: préjudices ‘par ricochet’dostane anlaşma: accord amiabledostane anlaşma: accord amiabledostane fesih: résiliation à l’amiabledostane geri satın alma: rachat amiabledosyadaki yazılı belgeler: pièces écrites du dossierdosyanın iletilmesi: communication du dossierdosyayı iletme: communication du dossierdosyayı inceleme: akteneinsichtdosyayı inceleyebilme hakkı: droit à consultation du dossierdönen mallar: biens de retourdurum işlemler: actes-conditionduygusal zarar: préjudice d’affectiondüşünce, yani görüş: avisdüzeltici sistem veya bastırıcı rejim: régime répressifdüzeltme kararları: décisions de régularisation, düzeltme yetkisi: pouvoir de réformation

8

Page 9: hukuk terimleri

düzeltme: régularisation, réformationdüzenleme yapmak amacıyla: zur regelungdüzenleme yetkisi: pouvoir réglementairedüzenleme: régulationdüzenleyici işlem: réglementdüzenleyici işlemler: actes réglementairesdüzenleyici kararnameler: décrets réglementairesdüzenleyici nitelikte: nature réglementairedüzenleyici olmayan işlemler: actes non réglementairesdüzenleyici sirküler: circulaire réglementairedüzenleyici: réglementairedüzenleyici: tanzimî hükümler: clauses réglementairesdüzenleyici: tanzimî, réglementairedüzgünlük: régularitédüzmece atama: nomination pour ordre

E

edinme, iktisap, kazanma: acquisitionehliyetname: certificat de capacitéek masraflar: frais suplémentairesek sebepler: motifs surabandontsel yazısı imza: signature manuscriteelverişlilik ilkesi: principe d’adéquationemanet hâline getirme: mise en regieemanet: régieemeklilik: retraiteemir ve talimat verme yetkisi: pouvoir d’instruc-tion et de commendementemir: injonctionemir: ordreemir: prescriptionemlâk: domaineemredici işlemler: actes impératifs, alm.: befehlende verwaltungsakteemredici işlemler: alm.: befehlende verwaltungsakteemretme iradesi: volonté de commandementen dar anlamda fedüprens: fait du prince strictissimo sensuen dar anlamda kamu görevlisi: agent public au sens le plus stricteen geniş anlamda kamu görevlisi: agent public au sens le plus largeendeksleme: indexationenformel idarî işlemler: actes administratifs informelsesas itibarıyla: à titre principalesas tazminat: indemnité principalesas: principalesbab-ı kasire: motifs surabandontsestetik zararlar: préjudice esthétique

9

Page 10: hukuk terimleri

eş idarî komisyonlar: cap: commissions administratives paritaireseşdeğer: équivalenceeşdeğeriyle tazmin ilkesi: principe de la réparation par équivalenteşitlik ilkesi: principe d’égalitéeşya hukuku: droit des bienseşya idare hukuku: droit administratif des  bienseşya: bienseşyanın tabiatı: nature des chosesetkililik: effectivitéetkisiz işlemler: actes ne faisant pas griefetkisizleştirme teorisi: théorie de neutralisationevleviyetle: a fortiori (Lat.)eylemler: actes matériels

F

faaliyetin yürütülmesindeki zorluk: difficulté d’exercice de l’activitéfaydalanma: fructusfedüprens: fait du princefer’i tazminatlar: indemnités accessoiresfesih: résiliationfevkalade ağır ve apaçık hukuka aykırılıklar: illégalités particulèrement graves et

flagrantesfiil: faitfiilen işlenmiş bir suç: infraction effectivement commisefiilî hata: erreur de faitfiilî hükûmet: gouvernement de faitfiilî memur teorisi: théorie des fonctionnaire de faitfiilî memur: fonctionnaire de faitfiilî sebepler: motifs de faitfiilî tahsis: affectation de faitfiilî yol: voie de faitfiilin maddîliği: matérialité des faitsfiillerin maddî mevcudiyeti veya namevcudiyeti: existence ou l’inexistence matérielle des

faitsfiyat rejimi: régime des prixfiyat: prixfizikî elverişsizliği: inaptitude physiquefiziksel acılar: douleur physique, pretium dolorisfonksiyon gaspı: usurpation des fonctionsfonksiyonel anlamda idare: administration au sens fonctionelleformel tahsis: affectation formelle

G

10

Page 11: hukuk terimleri

ganimet sistemi: spoil system gaye: butgayrimaddi mallar: biens incorporelsgayrimenkul kamu malları: domaine public immobiliergayrimenkul: immobiliergecikme faizi: intérêts moratoiresgecikme faizleri: intérêts moratoiresgeçerlilik: validitégeçersiz; nulgeçersiz-geçersizleştirme-geçersizlik: nul-annulation-nullitégeçersizlik: invaliditégeçersizlik: nullitégeçici el koyma: mise sous séquestregeçici görevliler: agents temporairesgeçici ihraç: exclusion temporairegeçici irat: rente temporairegeçici işgal: occupation temporairegeçici işlemler: actes précairesgeçici olarak görevlendirilme: détachementgeçici: temporaire, occasionnellegeçicilik: précarité ilkesigeçmişe etkili uygulama: application rétroactivegeçmişe etkili: effet rétroactif; ex tunc, pro praeterito (Lat.)gelecekteki zararlar: préjudices futuresgelir elde etme amacı: but lucratifgenel ahlâk: moralité publiquegenel belgeler: documents générauxgenel hukuk ortak hukuk: droit commungenel hüküm: lex generalisgenel hükümleri aşan ayrıcalıklar: prérogatives exorbitantes du droit commungenel hükümleri aşan şartlar: conditions exorbitantes du droit commungenel idare hukuku: droit administratif général, alm: allgemeines verwaltungsrechtgenel idarî kolluk: police administrative généralegenel idarî şartnameler: cahiers des clauses administratives généralesgenel kolluk: umumi zabıtagenel maksat: but généralgenel müdür: directeur géneralgenel nitelik: caractère généragenel sağlık: salubrité publiquegenel statü: statut généralgenel süre: délai de droit commungenel tecrübeler: expérience généralegenel teknik şartnameler: cahiers des clauses techniques généralesgenel yarar: intérêt généralgenel yetki: compétence générale, compétence de droit commun

11

Page 12: hukuk terimleri

geniş anlamda fedüprens: fait du prince au sens largegeniş anlamda idare hukuku: droit administratif au sens largegeniş anlamda kamu görevlisi: agent public au sens largegeniş anlamda: au sens largegerçek kişi: personne physiquegerçek kişiler: personnes physiquesgerçek kişinin bir kamu hizmetinin yürütülmesine katılması: participation du cocontractant à

l’exécution même du service publicgerçekleşmiş zararlar: damnun emergensgerekçe: expression des motifs

motivation, exposé des motifsgerekli: nécessairegereklilik ilkesi: principe de nécessitégeri alınamaz: irrévocablegeri alma: retraitgeri alma: rétrocessiongeri satın alma: rachatgeriye yürümeme ilkesi: principe de non-rétroactivitégıyabında satın alma: achat par défautgönüllü icra: exécution volontairegönüllü işbirlikçiler: collaborateurs bénévolesgörecelilik: relativismegörev ikileşmesi: dédoublement fonctionnelgörev sistemi: système de l’emploigörevden uzaklaştırma: suspensiongörevi şahsen yerine getirme: exercice personelgörevlendirme sözleşmesi: contrat d’habilitationgörevlendirme: investituregörevlerinin ifasından ayrılamaz nitelikte olan kusurları: fautes non détachables de

l’exercice des fonctionsgörünüş teorisi: théorie de l’apparencegörüş: avisgörüşün zamanaşımına uğraması: péremptiongöstergeler demeti: faisceau d’indicesgösteri: attroupement, götürü ücret: redevance forfaitairegötürü ücretlendirme: rémunération forfaitairegötürü: forfaitgözetim ve denetim: surveillancegözlemler: observationsgüncel zararlar: préjudices actuelsgüvenlik: sécuritégüvenlik: surêté et sécurité

12

Page 13: hukuk terimleri

H

hak ihlâli: lésion d’un droithak yaratıcı işlemler: actes créateurs de droits hak yaratıcı olmayan bir karar: décision non créatrice de droitshak yaratıcı olmayan bireysel işlemler: actes individuels non créateurs de droitshak yaratıcı olmayan işlemler: actes non créateurs de droitshak yaratıcı: créateur de droitshak: droithakikî şahıslar: personnes physiqueshakiminin idareye emir vermesi: injonctionhakka dokunan bir tedbir: mesure faisant griefhakkaniyet: équitéhakkın kötüye kullanılması: abus de droithaksız fiilden doğan borçlar: abligatio ex delictohalefiyet davası: action subragatoirehapis: mise aux arrêtsharekete geçme yükümlülüğü: obligation d’agirhata: erreurhava kamu malı: domaine public aérienhayrî işbirliği: collaboration bénévolehazırlık işlemleri: mesures préparatoiresher bir durumu ayrı ayrı: cas par casher nitelikteki avantajlar: avantages de toute natureher olayın özellikleri: circonstances de l’espèceherhangi bir resmî sıfatı olmayan bir kişi: une personne sans titre, ni qualitéhesabına: pour le comptehikmet-i hükûmet: raison d’Étathile: dolhiyerarşi yetkisi: pouvoir hiérarchiquehiyerarşi: hiérarchiehiyerarşik güç: pouvoir hiérarchiquehizmet adem-i merkeziyeti: décentralisation par servicehizmet alımı sözleşmeleri: levazım sözleşmeleri, marchés de fournitureshizmet emirleri: instructions de servicehizmet içi eğitim: formation professionelle au cours de la carrièrehizmet içi emirler: innerdientlishe weisengun (alm)hizmet içi kolluk tedbirleri: mesures de police interne du servicehizmet karşılığında elde edilen hasılat: chiffre d’affaires du servicehizmet konusunda emir ve talimat: ordre de service,hizmet kusuru: faute de servicehizmet malları: biens affectés aux services publicshizmet sağlayan kişiler: fournisseurshizmet şefi: chef de servicehizmet vesilesiyle: à l’occasion du servicehizmet yararına fesih yetkisi: pouvoir de résiliation dans l’intérêt du service

13

Page 14: hukuk terimleri

hizmet yararına fesih: résiliation dans l’intéret du servicehizmet yönünden yerinden yönetim: décentralisation par servicehizmet: prestationhizmet: servicehizmeti görme ödevi: obligation d’assurer le servicehizmetin geç işlemesi: fonctionnement tardive du servicehizmetin hiç işlememesi: absence de fonctionnement du servicehizmetin içinde: dans le servicehizmetin iyi bir şekilde işlemesi: bon fonctionnement du servicehizmetin kötü işlemesi: mauvaise fonctionnement du servicehizmetin normal işleyişi: fonctionnement normal du servicehizmetin organizasyonunda eksiklik: défaut dans l’organisation du servicehizmetin örgütlenmesine ilişkin tedbirler: mesures d’organisation du servicehizmetlerin devam ettirilmesini isteme hakkı: droit au maintien de service publichukuk boşluğu: vide juridiquehukuk devleti: État de droithukuk güvenliği: sécurité juridiquehukuk kuralının ihlâli: violation de la régle de droithukuka aykırı işlemler: actes illégauxhukuka aykırı: illégalhukuka aykırılık: illegalitéhukuka uygunluğunun incelenmesi: appréciation de la légalitéhukuka uygunluk ilkesi: principe de légalitéhukuka uygunluk karinesi: présomption de conformité au droit; privilège du préalablehukuken korunan durum: situation juridiquement protégéehukuken korunan menfaat: intérêt juridiquement protégé4hukukî dayanaklar: visashukukî etkiden bütünüyle mahrum: dépourvu de tout effet juridiquehukukî eylem: action juridiquehukukî faaliyetler: activités juridiqueshukukî güvenlik ilkesi: principe de la securité juridiquehukukî işlem: acte juridiquehukukî sebepler: motifs de droithukukî sonuç: effets de droithukukî sorumluluk: responsabilité civilehukukî tavsif: qualification juridiquehukukî tedbirler: mesures juridiqueshukukîlik denetimi: contrôle de la légalitéhukukîlik ilkesinin sınırları: limites du principe de la légalitéhukukîlik ilkesinin yumuşatılması: assouplissements du principe de légalitéhukukîlik: légalitéhukukun genel ilkeleri: principes généraux du droithuzur: tranquillitéhücre cezası: mise au cellule disciplinairehükmî şahıslar: personnes moraleshükûmet etmek: gouverner

14

Page 15: hukuk terimleri

hükûmet fonksiyonu: fonction gouvernementale, hükûmet tasarrufları: actes de gouvernementhürriyetten mahrum edici: priatives de liberté,

İ

ısdar: promulgationicap ve teklifler: offres et propositionsicra: exécutionicraî işlemler: actes non exécutoiresicraî karar: décision exécutoireicraî karardan sonraki işlemler: actes postérieurs à la décision exécutoireicraî olmayan işlemler: actes non exécutoiresicraî: exécutoireicraîlik özelliği: caractère exécutoireicrası, exécutioniç disiplin: discipline interneiç düzen işlemleri: mesures d’ordes intérieuriç düzen tedbirleri: mésures d’ordre intérieuriç yaşam: vie intérieureiçerik: contenu, negotiumiçtihadî kriter: critère jurisprudentiel”içtihat değişiklikleri: revirements de jurisprudenceiçtihat: jurisprudenceiçtima: cumulidare edilenlere karşı ileri sürülebilir: opposables aux administrésidare etmek: administreridare hukuku: droit administratifidare hukukunun anayasal temelleri: bases constitutionnelles du droit administratifidare hukukunun devamlılığı: continuité du droit administratifidare hukukunun özerkliği: autonomie du droit administratifidare hukukunun uygulama alanı: domaine d’application du droit administratifidare mahkemesi: tribunal administratifidare sabreder: patiens quia aeternaidare: yönetim, administrationidareci-hâkim sistemi: système de l’administrateur-jugeidarenin arızî işbirlikçileri: collaborateurs occasionels de l’administrationidarenin ayrıcalıkları: prérogatives de l’administrationidarenin denetlenmesi: contrôle de l’administrationidarenin eylemleri: fait matériel, agissementsidarenin faaliyetleri: activités de l’administrationidarenin felç olması: paralysie de l’administrationidarenin gönüllü işbirlikçileri: collaborateurs bénévoles de l’administrationidarenin hak ve yetkileri: droits de l’administration: idarî sözleşmelerdeidarenin hareket araçları: moyens d’action de l’administrationidarenin hukuku: droit de l’administration

15

Page 16: hukuk terimleri

idarenin işlemleri: actes de l’administrationidarenin medenî sorumluluğu: responsabilité civile de l’administrationidarenin özel hukuk işlemleri: verwaltungs-privatrechtlicheidarenin özel hukuk sözleşmeleri: contrats de droit privée de l’administrationidarenin sorumluluğu: responsabilité de l’administrationidarenin sözleşmeleri: contrats de l’administrationidarenin yetkileri: pouvoirs de l’administrationidareye karşı ileri sürülebilir: opposables à l’administrationidareyle dıştan işbirliği yapan kişiler: collaborateurs extérieurs à l’administrationidarî aşama: phase administrative: kamulaştırmadaidarî başvuru: recours gracieuxidarî eşya hukuku: droit administratif des biensidarî fonksiyon: fonction administrativeidarî işlem: acte administratif alm: verwaltungsaktidarî işlemin yokluğu: inexistence de l’acte administratifidarî işlemler: actes administratifsidarî işlemlerin etki süresi: durée des effets des actes administratifsidarî işlemlerin etkilerinin sona ermesi: fin des effets de la décisionidarî işlemlerin geri alınması ve ilga edilmesi: retrait et abrogation des actes administratifs,

I: administratifsidarî işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi:principe de non-rétroactivité des actes administratifsidarî işlemlerin hukukî değerinin kaybı: perte de la valeur juridique des actes administratifsidarî işlemlerin sona ermesi: disparition des actes administratifs, extinction des actes

administratifsidarî işlemlerin yürürlüğünün sonu: fin de vigueur des actes administratifsidarî işlemlerin yürürlükten çıkması: sortie de vigueure des actes administratifsidarî kamu hizmetleri: services publics administratifsidarî karar: décision administrativeidarî kararın icrası: exécution des décisions administratifsidarî kararlar: décisions administratifsidarî kolluk: police administrativeidarî makam: autorité administrative,alm: verwaltungsbehördeidarî müeyyideler: sanctions administrativesidarî müeyyideler: sanctions administrativesidarî mülkiyet: propriété administrativeidarî özerklik: autonomie administrativeidarî rejim: régime administratifidarî sorumluluğun özerkliği: autonomie de la responsabilité administrativeidarî sorumluluk: responsabilité administrativeidarî sözleşmeler: contrats administratifsidarî sözleşmelere karşı iptal davası açılamayacağı kuralı: principe de l’irrécevabilité du

recours pour excès du pouvoir contre les contrats administratifsidarî sözleşmelerin akdedilmesi: conclusion des contrats administratifsidarî sözleşmelerin düzenleyici hükümleri: clauses réglementaires des contrats administratifsidarî sözleşmelerin uygulanması: exécution des contrats administratifsidarî teşkilât: organisation administrative

16

Page 17: hukuk terimleri

idarî vesayet: tutelle administrativeidarî yargı: contentieux administratifidarî: administratifiddia: prétentioniflas: failliteihkak-ı haktan imtina: deni de justiceihtar: mises en demeureihtisas ilkesi: principe de spécialitéihtiyarî danışma: consultation facultativeihtiyarî istişare: consultation facultativeihtiyat yükümlülüğü: obligation de réserveihtiyati tedbir: mesure conservatoireikame yetkisi: pouvoir de substitutionikame: substitutioniki-yanlı idarî işlemler: actes administratifs bilatérauxikrah: violenceiktidar devri: délégation de pouvoiriktisadî ve ticarî kamu hizmetleri: services publics industriels et commerciauxiktisap: acquisitionil emlakine ilişkin kolluk yetkileri: pouvoirs de police afférents à la gestion du domaine

départementalil genel meclisi: conseil généralil kurulları: conseils de préfectureil yolu: voirie départmentalil: départmentilân yoluyla yayın: publicité par voie d’affichageilân: affichageilâve maksatlar: buts accessoiresilçe: arrondissementilde hükûmetin temsilcisi: représentant du gouvernement dans le départmentileri sürülebilirlilik: opposabilitéileri sürülemezlik: inopposabilitéilerleme tablosundan silinme: radiation du tableau d’avancementilerleme: avancement des fonctionnairesilga: abrogationilga: abrogationilgililere duyurma: publicitéilgililerin rızasının alınması: acquiescement des intéressésilgilisinin haklarını etkilememe: ne faisant pas griefilgilisinin menfaatlerini etkilememe: ne faisant pas griefilgilisinin menfaatlerini etkilemesi: faisant griefilk işlem: acte initialilk işlemin karşıt işlemi: acte contraire de l’acte initialilkel: originaireilliyet bağı: lien de causalitéiltihakî sözleşmeler: contrats d’adhesion

17

Page 18: hukuk terimleri

iltizam sözleşmeleri: contrats d’affermage iltizam veren: affermaniltizam: affermageimar irtifakları: servitudes d’urbanismeimar planı bakımından durumunu belirten belgelerin: certificats d’urbanismeimkânsız usûller teorisi: théorie des formalités impossiblesimtiyaz işlemi: acte de concessionimtiyaz sahibi veya imtiyazcı: concessionnaireimtiyaz sözleşmesi: contrat de concessionimtiyaz veren: concédanteimtiyaz: concessionimtiyazcı özel kişinin kusurundan dolayı idare mahkemesi tarafından imtiyaz sözleşmesinin

feshi: résiliation aux torts et griefsimtiyazcı özel kişiye sağlanan avantajlar: avantages consentis au concessionnaireimtiyazcı: concessionnaireimtiyazcının kusuru dolayısıyla fesih: résiliation aux torts et griefsimtiyazı veren: concédantimtiyazın düşmesi veya düşürülmesi: déchéance du concessionimtiyazın yenilenmesi: renouvellement de la concessionimza devri: délégation de signatureimza: signatureimzalanmalarından itibaren: dès la signatureindirimler: déductionsinfisahî şart: condition résolutoireinfisahî şarta bağlı tek taraflı işlem: acte unilatéral affecté d’une condition résolutoireinfisahî şartın gerçekleşmesi: réalisation de condition résolutoireinha, propositioninsan emeği sonucu: résultat du travail de l’hommeinsan onuru: dignité de la personne humaineinsan onuruna saygı ilkesine: respect de la dignité de la personne humaineinşaî işlemler (yapıcı veya kurucu işlemler): actes constitutifsintifa hakkı: droit d’usufruitiptal davası: recours en annulation recours pour excès de pouvoiriptal davasına bakan hakim veya mahkeme: juge de l’excès du pouvoiriptal yetkisi: pouvoir d’annulationiptal: annulationirade açıklaması: manifestation de volontéirade işlemi: acte de volontéirade sakatlığı hâlleri: vices de consentementiradelerin uyuşumu: accord des volontésiradî devir: aliénations volontairesirat şeklinde tazminat: indemnisation en renteirat: renteirtifak hakları: droits de servitudeirtikap: concussionisimsiz hürriyetler: libertés innomméés

18

Page 19: hukuk terimleri

isimsiz idarî sözleşmeler: contrats administratifs innomésisimsiz sözleşmeler: contrats innomésismen: nominativementisnat edilebilir: imputableispat yükü: charge de la preuveispat: preuveisteği dışında: ultra petitaistem dışı hata: erreur involontaireistifa: démissionistihkak davası: action en revendicationistikamet kararı: arrêté d’alignementistikamet planı: plân d’alignementistikamet: alignement usûlüistimlak, expropriationistimval: réquisitionistisna getiren hükümler dar yoruma tâbi tutulur: exceptio est strictissima interprétationis istisna: exceptionistisnaî ağırlıkta bir kusur: faute d’une exceptionnelle gravitéistisnaî bir risk: risque exceptionnelleistisnaî hukuk: droit d’exceptionistisnaî hukuk: droit d’exceptionistisnaî memuriyet: =emplois à la discrétion du gouvernementistisnaî nitelikte bir yetki: pouvoir exceptionnelistisnaî yetki: compétence d’exception istişare organı: organe consultatifistişarî usûl, procédure consultativeistişarî: consultatifiş hukuku: droit du travailiş kazası: accident du travailişbirliği: collaborationişgal ruhsatı: permis de stationnementişgal: occupationişgal: réquisitionişgaliye: droits de placeişlem: acteişlemez karar: délibération inopérantişlemin içeriği: contenu de l’acteişlemin konusuna ilişkin hukuka aykırılık: illégalité à l’objet de l’acteişlemin taşıyıcısı: teneur de l’acteişlemin yapıcısı: auteur de l’acteişletme işlemleri: temşiyet tasarrufları, actes de gestionişletme usûlleri: modes de gestionişletme usûllerinin serbestçe belirlenmesi ilkesi: principe de la libre détermination du mode

de gestionişletme usûlü: modes de gestion kavramıişsizlik aylığı: allocation de chômage

19

Page 20: hukuk terimleri

itaat ödevi: devoir d’obéissanceitaat yükümlülüğü: devoir d’obéissanceithalatçılara duyuru: avis aux importateursitiraf: aveuitiraz: exceptionitirazlar, mülahazalar, gözlemler: observationsiyi idare: bonne administrationiyi işletme icapları: impératifs de bonne gestioniyi niyetli: de bonne foiiyilik olsun diye karşılıksız olarak: à titre purement gracieux, izin alma hakları: droit à l’autorisationizin: autorisation izin: ruhsat, autorisation

K

kaba saba hukuka aykırılıklar: illégalités grossièreskabil-i dermeyan, opposablekabul edilmiş risk: risque acceptékabul: acceptationkaçınma yoluyla tarafsızlık: neutralité abstentionkademe ilerlemesi: avancement d’échelonkademe indirmesi: abaissement d’echélonkadroların kurumun içinden doldurulması: recrutement internekadük olma, caducitékaldırma (ilga): abrogationkaldırma: supressionkamu alacakları tahsili: recouvrement des créances publiqueskamu düzeni: ordre publickamu düzeni: ordre publickamu düzenine ilişkin bir def'i: moyen d’ordre publickamu düzeninin bozan tehdidin ağırlığı: gravité de la menace du troublekamu emlâki: domaine publickamu eşyası: biens publicskamu görevi hukuku: droit de la fonction publiquekamu görevi sözleşmesi: contrat de fonction publiquekamu görevi: fonction publiquekamu görevlerine girişti eşitlik ilkesi: principe de l’égale admissibilité aux emplois publicskamu görevlileri: agents publicskamu görevlisi çalıştırma sözleşmeleri: contrat d'engagement d'un agent publickamu görevlisi: agent publickamu gücü ayrıcalıkları: prérogatives de la puissance publiquekamu gücü ayrıcalıkları: prérogatives de puissance publiquekamu gücü faaliyeti: activité de puissance publiquekamu gücü işlemleri: actes de puissance public

20

Page 21: hukuk terimleri

kamu gücü okulu: école de la puissance publiquekamu gücü ölçütü: critère de puissance publiquekamu gücü ölçütünün yeniden doğuşu: renouveau de la puissance publiquekamu gücü tedbiri: (alm): hoheitliche maßnahmekamu gücü yükümlülükleri: sujétions de puissance publiquekamu gücü: puissance publiquekamu güvenliği: âmme emniyeti, âmme asayişi, sécurité publique, sûreté publiquekamu hastanelerinde tedavi gören kişiler: personnes en traitement dans les hopitaux publicskamu hizmeti ekolü: école du service publickamu hizmeti ihtiyaçları: besoins d’un service publickamu hizmeti imtiyazcıları: conscessionnaires de service publickamu hizmeti imtiyazı usûlünün canlanması: renouveau de la technique de la concession de service publickamu hizmeti imtiyazı: concession de service publickamu hizmeti kanunları: lois du service publickamu hizmeti kriteri: critère du service publickamu hizmeti krizi: crise du service publickamu hizmeti ölçütü: critère du service publickamu hizmeti teorisinin krizi: crise de la théorie du service publickamu hizmeti: service publickamu hizmetinden doğrudan doğruya ve bireysel olarak yaralanan kişi: bénéficiaire direct et

individuelkamu hizmetine tahsis: affectation à un service publickamu hizmetine ulaşma hakkı: droit d’accès au service publickamu hizmetinin bizzat yürütülmesi: exécution même d’un service publickamu hizmetinin devri sözleşmesi: contrat de la délégation du service publickamu hizmetinin ifasında işlenilen kusur: faute commise dans l’exécution du service

publickamu hizmetinin kaldırılması: supression des services publicskamu hizmetinin kurulması: création du service publickamu hizmetinin kurulmasını isteme hakları: droit à la création des services publicskamu hizmetinin organizasyonu ve çalışması: organisation et le fonctionnement du service

publickamu hizmetinin sürdürülmesini isteme hakkı: droit au maintien des services publicskamu hizmetinin yürütülme usûlünü: modalité d’exécution du service publickamu hizmetiyle görevli özel kişiler: personnes privées chargées d’un service publiquekamu hizmetleri hukuku: droit des services publicskamu hizmetlerinde değişkenlik ilkesi: mutabilitékamu hizmetlerine tahsis edilmiş kamu malları: domaine public affecté aux services publicskamu hizmetlerinin işletilmesi usûlleri: modes de gestion des services publicskamu hukuku bağı: lien de droit publickamu hukuku durumu: situation de droit publickamu hukuku sözleşmesi: contrat de droit publickamu hukuku tüzel kişileri: personnes morales de droit publickamu hukukunun genel ilkeleri: principes généraux du droit publickamu huzuru: tranquillité publique

21

Page 22: hukuk terimleri

kamu idareleri: administrations publiqueskamu ihalesi: marchés publicskamu istikraz sözleşmeleri: contrats d’emprunt publiquekamu kurumları: établissements publicskamu kurumu ayrı bir kamu tüzel kişiliğine sahiptirkamu kurumu usûlü: procédé de l’établissement publickamu kurumu: établissement publickamu külfetleri karşısında eşitliğin bozulması: rupture de l’égalité devant les charges

publiqueskamu külfetleri karşısında vatandaşların eşitliği ilkesi: égalité des citoyens devant les charges

publiqueskamu malı olmaktan çıkma veya çıkarılma:sortie du domaine publickamu malı oluşturmak: constitution du domaine publickamu malı rejimi: domanialité publickamu malı: domaine publickamu malını haksız işgal eden kişi: occupants sans titrekamu malının işgal izinleri: autorisations d’occupation du domaine publickamu malları kullanan kişiler: utulisateur du domaine publickamu malları sınırlarının tespiti: délimitation du domaine publickamu malları: domaine publickamu malları: domaine publickamu mallarını koruma kolluğu: police de la conservation du domaine publickamu mallarının devredilmezliği ilkesi: principe de l’inaliénabilité du domaine publickamu mallarının haczedilemezliği ilkesi: principe de l’insaissabilité des biens publicskamu mallarının hukukî rejimi: domanialité publiquekamu mallarının özel kişiler tarafından işgaline ilişkin sözleşmelerden: contrats comportant

occupation du domaine publickamu mallarının zamanaşımıyla kazanılamaması: imprescriptibilité du domain publickamu sağlığı: salubrité publiquekamu tüzel kişilerinin özel hukuk tüzel kişilerinden ayrılması sorunukamu tüzel kişilerinin özel mallarının işletilmesine: gestion du domaine privékamu tüzel kişilerinin sorumluluğunun şartları: conditions de la responsabilité des personnes

publiqueskamu tüzel kişilerinin tahkime başvurma yasağı ilkesi: principe interdisant aux personnes

publiques de recourir à l’arbitragekamu tüzel kişisinin yerine: au lieu et place d’une personne publiquekamu yararı amacı: but d’intéret généralkamu yararı gereği: nécessité d’intérêt généralkamu yararı kararı: déclaration d’utilité publiquekamu yararı: intéret public; intéret général; utilité publiquekamu yararına fesih: résiliation dans l’intérêt publickamu yararına tahsis: affectation à l’utilité publiquekamu yararına yabancı bir amaç: but étranger à l’intéret généralkamu yararını bütünüyle: intérêt public dans sa totalitékamu yararının özel bir kategorisi: un catégorie particulière d’intérêt publickamu yönetimi: administration publique

22

Page 23: hukuk terimleri

kamulaştırma: expropriation; expropriation pour cause d’utilité publiquekamunun doğrudan kullanımı: usage directe du publickamunun doğrudan kullanımına tahsis edilmiş kamu malları: domaine public affecté à l’usage

direct publickamusal estetik: esthétique publiquekamusal mallar: domaine publickamusal mülkiyet: propriété publiquekamuya açık yerler: lieux ouverts au publickamuya yararlı dernekler: associations d’utilité publiquekanaat: opinionkanun hükmünde kararnameler: decrets-loi, ordonnanceskanuna aykırı olmamak: intra legemkanuna dayanma: secundum legemkanunî hakikat: verité légalekanunî ve nizamî durum: situation legale et réglementairekanunî ve nizamî: légal ve reglémentairekanunî ve nizamî: statutaire et reglementairekanunla belirlenen idarî sözleşmeler: contrats administratifs par détermination de la loikanunla nitelendirmeler: qualifications textuelleskanunlara uygun: intra legemkanunlardan dolayı idarenin sorumluluğu: responsabilité du fait des loiskanunsuz ceza olmaz: nulla poena sine legeKanunsuz düzenleme yetkisi olmaz: pas de pouvoir réglementaire sans textekanunsuz emir: ordre illégalkanunsuz suç olmaz: nullum crimen sine legeKanunsuz vesayet olmayacağı gibi, kanunun ötesinde de vesayet olmaz: pas de tutelle sans

texte, ni au-delà des texteskanunun çizdiği sınırlar içinde: intra legemkanunun doğrudan ihlâli: violation directe de la loikanunun ihlâli: violation de la loikara kamu malları: domaine public terrestrekarar vermeye gerek olmaması: non lieu à statuerkarar: arrêtékarar: décisionkararname: décretkarayolları suçları: contraventions de voirie routièrekarineler demeti: faisceau de présomptionskariyer sistemi: système de la carrièrekarma işlemler: actes complexes; actes mixteskarma tüzel kişiler: personnes morales mixteskarma yapılı işlem: acte de structure complexekarşı işlem: acte contrairekarşı konulamazlık: irrésistibilitékarşı-imza: contreseingkarşılıklı anlaşma: accord amiablekarşıt işlem: actus contrarius, acte contraire

23

Page 24: hukuk terimleri

kasir sebepler: motifs surabandonts katılmalı sözleşmeler, contrats d’adhesion kaydı altında: sous réservekayırma sistemi: spoil system (ing.)kayırmacılık: favoritismekaymakam: sous-préfetkaza (ilçe): arrondissementkaza: cas fortuitkazanılmış haklar: droits acquis; (lat.) jura quaesitakazanılmış haklara saygı: respect des droits acquiskazanma: acquisitionkaziye-i muhkem, chose jugée, res judicatakeenlemyekün: quasi inexistencekendi kâr ve zararına: à ses risques et profitskendi koyduğun kurala göre davran: legem patere quam facistikendiliğinden işbirliği yapan kimseler: collaborateurs spontanéskendiliğinden işbirliği: collaboration spontanéekendisini bütünüyle görevine adaması: obligation de se consancrer à ses fonctionskesin hükmün ihlâli: violation de la chose jugéekesin hüküm gücü: autorité de chose jugée, (alm.) rechtskraftkesin hüküm gücü: autorité de la chose jugéekesin hüküm: chose jugée, res judicatakesin karar gücü: autorité de chose décidéekesin tarafsızlık: stricte neutralitékesin: certain; définitf, kesine yakın gösterge: indice quasi certainkesinti: abattementkılık değiştirmiş disiplin müeyyideleri: sanctions déguisééskınama: blamekınama: sévères observationskır bekçisi: gardes champêtreskısmî ilga: abrogation partiellekısmî iptal: annulation partiellekısmî zamanlı görevliler: agents à temps  partielkimse kendi davasında hâkim olamaz: nemo debet esse iudex in propria causakimse sorumlu olduğundan daha fazlasına mahkûm edilemez ilkesi: le principe qu’une

personne ne doit jamais être condamnée à payer une somme qu’elle ne doit paskişi bakımından yetki: compétence ratione personaekişi topluluğu: universitates personorum, corporationkişi: personne, kişilere verilen zararlar: dommages aux personneskişilerin menfaatini etkilemeyen: ne faisant pas griefkişilerin menfaatini etkileyen: faisant griefkişilik-dışı: impersonnelkişisel fiiller: faits personnelskişisel kusur: faute personnelle

24

Page 25: hukuk terimleri

kişisel saik: mobile personelkişisel saikler: préoccupations d’ordre privékişisel sorumsuzluk: irresponsabilité personnellekişisel: personelkişiye bağlı: intuitu personae kişiyi göz önünde bulunduran işlemler: mesures prises en considération de la personnekolaylık: facilitationkolejyal makamlar: autorités colégialeskolejyal: collégialkolektif işlemler: actes collectifskolektif kullanım: utilisation collective: kamu mallarınınkolektif sorumluluk: responsabilité collectivekolluk eylemleri: actes matériels, opérations matérielles de police; activités matérielles de

policekolluk izinleri: autorisations de policekolluk makamı: autorité de policekolluk operasyonları: opérations de policekolluk operasyonlarının çok anlamlılığı: polyvalence des opérations de policekolluk personeli: personel de policekolluk tedbiri alma zorunluluğu: obligation de prendre les mesures de policekolluk tedbiri: mesure de policekolluk tedbirinin ağırlığı: gravité de la mesure de policekolluk tedbirlerinin alınmasında basit hata: faute simple dans l’ediction des mesureskolluk tedbirlerinin uygulanmasında ağır hata: faute lourde dans l’exécution des mesures

de policekolluk usûlleri: procédés de policekolluk yetkileri: attributions de policekolluk yetkilerinin genişlemesi: extension des pouvoirs de policekolluk yetkilerinin yarışması: concours des pouvoirs de policekolluk yönetmelikleri: règlements de policekolluk: policekomşuluk zararları: inconvénients du voisinagekomşuluk: mitoyenneté hakkıkonu bakımından yetki: compétence ratione materiaekonu: objetkorporatif devşirme: recrutement corporatifkoruma ve gözetim: droit de garde et de surintendacekoruma: conservationkoşulların değişmesi: changement des circonstanceskoşulların eşitliği teorisi: théorie de l’équivalence des conditionskral kötülük yapmaz: le roi ne peut mal fairekullanıcı adayları: candidats-usagers, candidats à l’usage du service publickullanıcı: usagerkullanıcılar: usagerskullanma: usus (lat)kural-işlem: acte-règle

25

Page 26: hukuk terimleri

kurma: créationkurulsal: collégialkurum üzerindeki denetim: contrôle sur l’établissementkurumun kökeni: origine de l’établissementkusur karineleri: présomptions de fauteskusur: fautekusurdan bağımsız olarak: indépendamment de toute fautekusurların birleşmesi: cumul des fauteskusurlu sorumluluk, kusursuz sorumluluktan önce gelir: la responsabilité pour faute passe

avant la responsabilité sans fautekusurlu sorumluluk: responsabilité pour fautekusurlu: fautifkusursuz sorumluluğun tamamlayıcı: complémentaire subsidiaire niteliğikusursuz sorumluluk: responsabilité sans fautekusurun hizmetten tamamıyla kopuk olmaması: non dépourvu de tout lien avec le

servicekuvvet kullanarak icra: exécution par la forcekuvvet: forceküçük tedbirler: mesures mineures

L

lâiklik ilkesi: principe de laïcitélevazım sözleşmeleri: marché de fournituresliyakat sistemi: merit system (ing.)lüzumundan fazla sebepler: motifs surabandonts

M

maaş: traitement, salairemadden yok olan işlemler: actes matériellement inexistantmaddî anlam: au sens matérielmaddî bütünlük: integrité matériellemaddî doğruluk: axactitudemaddî faaliyetler: activités matériellesmaddî faaliyetlerini: activités matériellesmaddî fiil: fait matérielmaddî içerikleri: consistancemaddî kriter: criterium matérielmaddî mallar: biens corporelsmaddî uygulama operasyonları: opérations matérielles d’exécutionmaddî varlığı: existence matériellemaddî ve dış düzen: ordre matériel et extérieur

26

Page 27: hukuk terimleri

maddî zararlar: dommages matériels; préjudices matérielsmâdûn, subordonné hiérarchiquemafevk: supérieur hiérarchiquemağdur tarafından normal olarak üstlenilen risk: aléa normalement assumé par la

victimemağdurun kusuru: faute de la victimemahallî idareler: collectivités localesmahallî idarelerin serbest idaresi: libre administration des collectivités localesmahallî kamu hizmetleri: services publics lacauxmahiyeti gereği cari işler: affaires courantes par naturemahrum kalınan kazanç: lucrum cessansmahsus park yerleri: stationnements réservésmaksat: butmaksatların çokluğu: pluralité de butsmakul sebep düşüncesi: idée de cause raisonnablemakul süre: délai raisonnablemal dönüşümleri: mutations domanialesmal topluluğu: universitates bonorum, fondation, institutionmal ve hizmetler sağlayan biri: fournisseurmal: biensmala verilen zararlar: dommages aux biensmalın satış değeri: valeur vénale du bienmalî avantajlar: avantages financiersmalî çıkar maksadıyla yetki saptırması: détournement de pouvoir dans l’intérêt financiermalî dengesi: équilibre financiermalî dengesini korunmasını isteme hakkına: droit à l’équilibre financiermalî hükümler: clauses financièresmalî özerklik: autonomie financièremalî sorumluluk: responsabilité pécuniairemaliyet fiyatına: à prix coutantmalvarlığı sorumluluğu: responsabilité patrimonialemanevî acı: douleur morale, pretium affectionismanevi değer: intérêt moralmanevî şahıslar: personnes moralesmanevi zararlar: préjudices moraux manu militarimazur görülemez: inexcusablemecburî danışma: mecburî istişare consultation obligatoiremeccanilik ilkesi: principe de gratuitémedenî sorumluluk: responsabilité civilemedenî vesayet: tutelle civilememur olmayan kamu görevlileri: agents publics non fonctionnairesmemur (ast, mâdûn): subordonné hiérarchiquememurlar: fonctionnairesmemurların değerlendirilmesi: notations des fonctionnairesmemurluğa giriş: entrée dans la fonction publique, recrutementmemurluktan çıkarma: licenciement

27

Page 28: hukuk terimleri

men etme, interdictionmenfaatini etkilemeyen: ne faisant pas griefMerkez Bankası iskonto faiz oranı: taux d’escompte de la Banque centralemerkezî idare yöneticileri: directeurs d’administration centralemerkezî idare: administration centralemeslek hastalığı: maladie professionnellemeslek kuralları: codes de déontologiemeslek kuruluşları: ordres professionels, corporationmeslek yüksek okulları: grandes écolesmeslek: carrièremeslekî ağır kusurlar: faute lourde professionnellemeslekî kusur: faute professionnellemeslekî sıfatla: à titre professionnelmeslekî yetersizlik: insuffisance professionnellemesuliyet, responsabilitémeşru ayrımcılık: discrimination licitemeşru menfaat: intérêt légitimemetin: textemetinsiz vesayet olmaz: pas de tutelle sans textemetrukiyet: désuétudemillete bağlılık ödevi: devoir de loyalisme à l’égard de la nationmillî kamu hizmetleri: services publics nationauxmillî piyango: loterie nationaleminimum denetim: contrôle minimummuhasebe müdürü: chef de comptabilitémuhatap: destinatairemuhtemel zararlar: préjudices éventuelsmukarrerat: délibérationsmutlak eşitlik: égalité absoluemutlak yokluk: inexistence absoluemuvafık mütalaa, avis conformemücbir sebep: force majeurmüeyyide korkusu: crainte de la sanctionmüeyyide yetkisi: pouvoir de sanctionmüeyyide: sanctionmüeyyide-fesih: résiliation-sanctionmüeyyidelendirici: sanctionnnatricemüktesep haklar: droits acquis; (lat.) jura quaesitamülazemet: suppléancemülk-devlet: patrimonialstaatmülkî idare taksimatı: bölümlerimülkî idare: administration territorialemülkiyet devri yoluyla dönüşüm: mutation par transfert de propriétémülkiyet devri: transfert de propriétémülkiyet hakkı: droit de propriétémülkiyete elverişsiz mallar: biens insusceptibles de propriété privée

28

Page 29: hukuk terimleri

mültezim: fermiermüstehcen nitelik: caractére licencieuxmüştak: dérivémüşterek emanet: régie intéresséemüşterek emanetçi: régisseur intéressémüteahhit: entrepreneurmüteselsil sorumluluk: responsabilité in solidummüzakere: délibération

N

nafia eserleri: ouvrages publicsnafia işleri: travaux publicsnagihanî hadise: cas fortuitnakden tazmin: réparation en argentnedensellik bağı: lien de causaliténeden-sonuç ilişkisi: relation de cause à effetnegatif işlemler: actes négatifsnegatif yetkisizlik: incompétence négativenehir kenar sınırlarının belirlenmesine: délimitation du domaine public fluvialnetice-i talep: conclusions,nikahsız kadın: concubinenispî çoğunluk: majorité relativenispî eşitlik: égalité proportionnellenitelendirilmemiş sözleşmeler: contrats non qualifiéesnitelendirme: tavsif, qualification niteliksel kriter: critère qualitatifniteliksiz menfaat: intérêt non qualifiéniyet açıklamaları: déclarations d'intentionniyet: intentionniyetler: intentionsnizasız kaza, juridiction non contentieusenormal bakım eksikliği: défaut d’entretien normalobjektiflik yoluyla tarafsızlık: neutralité-objectivitéolağan riskler: aléas ordinairesolağandışı riskler: aléas extraordinairesolağanüstü bir zarar: un préjudice exceptionnelolağanüstü hâller: circonstances exceptionnellesolağanüstü hâllerde çalışma yükümlülüğü getirilen kişiler: requis occasionnelsolağanüstü şiddet ve yoğunluk: violence et intensité exceptionnellesolağanüstü tehlikeli bayındırlık eserleri: ouvrages publics exceptionnelement dangereuxolağanüstü tehlikeli nitelikte: caractère exceptionnelement dangereuxolayların gerçekliği: réalité des faitsolayların hukukî tavsifi: qualification juridique de faitsolayların hukukî tavsifinde hata: erreur de qualification juridique de faits

29

Page 30: hukuk terimleri

olayların hukukî tavsifinin denetimi: contrôle de la qualification juridique de faitsolayların maddî doğruluğunun denetimi: contrôle de l’exactitude matérielle des faitsolayların maddîliği: matérialité des faitsolayların maddîliğinin denetimi: contrôle de la matérialité des faitsolayların normal seyri: cours normal des chosesoldukça ağır kusur: faute d’une particilère gravitéolumlu: icraî, müspet, positif eylemlerolumsuz: ihmalî, menfi, negatif eylemleronama yetkisi: pouvoir d’approbationonaylanması: approbationoperasyonlar: opérationsoperasyonun temel saiki: mobile principal de l’opérationoranlılık denetimi: contrôle de proportionnalitéoranlılık ilkesi: principe de proportionnalitéoranlılık: proportionnalitéoransızlık: disproportionorantılı: proportionnéeordonanslar: ordonnancesorganik anlam: au sens organiqueorganik anlamda idare: administration au sens organiqueorganik kriter: critère organiqueorta malları: res communes, res publica, biens affectés à l’usage de tousortak hukuk: droit communortak hukuk: droit communortak hukuku aşan kurallar: règles exorbitants du droit communotorite işlemleri: actes d’autorité

Ö

ödeme güçlüğü hâli: cas d’insolvabilitéödemezlik def’i: exceptio non adempleti contractusödenti, redevanceödenti: redevanceölçülülük ilkesi: principe de proportionnalitéölçüsüzlük: inadéquationömür boyu irat: rente viagèreön ayrıcalığı: privilège du préalable= hukuka uygunluk karinesiön işlemler: mesures antérieuresön karar kuralı: règle de la décision préalableön karar: décision péalableön: préalableönemli durum farklılığı: différence appréciable de situationönemli işler: affaires importantesönemsiz işlemler: mesures mineuresöneri: proposition

30

Page 31: hukuk terimleri

öngörülemez: imprévisibleöngörülemezlik tazminatı: indémnité d’imprévisionöngörülemezlik teorisi: théorie de l’imprévision öngörülemezlik: imprévisibilitéöngörülmemiş güçlükler tazminatı: indemnités pour sujétions imprévuesöngörülmemiş güçlükler teorisi: théorie des sujétions imprévuesöngörülmemiş güçlükler: difficultés imprévuesönleyici sistem: régime préventifönleyici: préventifözel anlaşmalar: conventions particulièresözel belgeler: documents particuliersözel bir ağırlıkta ve apaçık kusur: faute manifeste et d’une particulière gravitéözel düzenleme: aménagement spécialözel düzenlemeler: arrangements particuliersözel hukuk akdî durumu: situation contractuelle de droit privéözel hukuk cebrî icra yolları: voies d’exécution forcée du droit privéözel hukuk sorumluluğu: responsabilité de droit communözel hukuk tüzel kişileri: personnes morales de droit privéözel hukuk: droit privé, droit communözel hukuku aşan ayrıcalıklar ve bağımlılıklar: prérogatives et sujétions exorbitantes du droit

communözel hukuku aşan ayrıcalıklar: prérogatives exorbitantes du droit communözel hukuku aşan hukukî rejim: régime juridique exorbitant du droit privéözel hukuku aşan hükümler: clauses exorbitantes du droit communözel hukuku aşan rejim: régime exorbitant du droit communözel hüküm genel hükümleri ilga eder: lex specialis derogat legi generaliözel hüküm: lex specialisözel idare hukuku: droit administratif spécial, (alm.) besonderes verwaltungsrecht;

verwaltungprivatrechtözel idare: administration privéeözel idarî kolluklar: polices administratives spécialesözel idarî şartnameler: cahiers des clauses administratives particulièresözel işgaller: occupations privativesözel işlemler: actes d'espècesözel kanun genel kanunu ilga eder: lex specialis derogat legi generalözel kanun: lex specialisözel kişiler tarafından yürütülen kamu hizmetleri: services publics gérés par des organismes

privésözel kollukların inhisarîliği: exclusivité des polices spécialesözel koşullar: circonstances particulièresözel kullanım: utilisation privativeözel maksat: but particulierözel malları: domaine privéözel malların değerinin altında devredilemeyeceği ilkesi: principe d’incessibilité des biens au-

dessous de leur valeurözel malların haczedilemezliği ilkesi: principe de l’insaisisbilité du domaine privé

31

Page 32: hukuk terimleri

özel mülkiyet: propriété privéözel statü: statut particulierözel tazmin rejimi: régime particulier d’indemnisationözel teknik şartnameler: cahiers des clauses techniques particulièresözel teşebbüs: entreprise privéeözel teşebbüsün yetersizliği: carence de l’initiative privéeözel zarar: préjudice spécialözel: spécial, privé, particulierözelleştirme: privatisationözerk düzenleme yetkisi: pouvoir réglementaire autonomeözerk yönetmelikler: règlements autonomesözerklik ilkesi: principe d’autonomieözgürlük ortamına bırakılan mahkumların: détenus en semi-liberté

P

para cezası: amendepara cezası (mahkeme kararının idare tarafından uygulanmasının müeyyidesi olarak):

astreintpara: redevancesparalel dava yasağı veya def'i: exception de recours parallèleparasal kararlar: décisions pécuniairesparasal müeyyideler: sanctions pécuniairesparayla ölçülebilir: appréciable en argentparayla tazmin ilkesi: principe de la réparation en argentpatlayıcı maddeler: explosifspazarlıklı tek-yanlı işlemler: actes unilatéraux négociéspersonel ortaklığı: communauté des personelsplanlar: plansplüralizm yoluyla tarafsızlık: neutralité pluralismepolis devleti: alm: polizeistaatpolis kudreti: alm: polizeigewaltpolis: police, (alm: polizei)pozitif ayrımcılık: discrimination positiveprojeler: projetsprotesto: mis en demeure

R

reddetme: refusrehin hakkı: hypothèquere'sen: d’officere'sen emekliliğe sevk: mise à la retraite d’officere'sen icra: exécution d’office

32

Page 33: hukuk terimleri

re'sen yer değiştirme: déplacement d’officeresmî sıfatın tamamıyla yokluğu hâli: absence totale d’investiturerızalarının değişimi: échange des consentementsrisk sorumluluğu: responsabilité pour risqueruhsat: permisrücu davası: action récursoirerüçhan hakkı: droit de préférence

S

sadece şekil bakımından hukuka aykırılıklar: illégalités purement formellessaf kişisel kusur: faute purement personnellesağlık alanında acil yardım: services d’aide médicale urgentesağlık amacıyla: but d’hygiènesaha operasyonları: opérations sur le terrainsahipsiz mallar: res nulliussaik: mobilesakatlığın ağırlık derecesi: degré de gravité de l’irrégularitésakatlıklar: irregularitéssalt veya mutlak çoğunluk: majorité absoluesamimiyet: sincéritésarih ilga: abrogation explicitesarih kararlar: décisions explicites, décisions expressessarih: explicite, expressesavunma hakkı: droit de la défensesayılmış yetkiler: compétences énuméréessayman: chef de comptabilitésebebin mevcut olmaması: inexistence des motifsebep ikamesi: substitution de motifssebep: motifsebeplerin çokluğu: pluralité des motifsserbest meslek: profession libéraleserbestlik ilkesi: principe de libertésermaye şeklinde tazminat: indemnisation en capitalsermaye: capitalsert uyarı: sévères observationssıkı bir işbirliği: étroite collaborationsıkıyönetim ilân etme yetkisini yer yönündensınaî ve ticarî kamu hizmetleri: service public industriel et commercialsınaî ve ticarî kamu kurumları: établissement public industriels et commerciauxsınıf (memur hukukunda): corpssınıflandırma: classificationsınır tespiti davası: action en bornagesınırlandırarak (tahdidi olarak), numerus clausussınırlı denetim: contrôle restreint

33

Page 34: hukuk terimleri

sirkülerler: circulairessit alanı: site pittoresquesiyasal maksat: mobile politiquesiyasî nitelik: caractére politiquesiyasî sorumluluk: responsabilité politiquesomut olay işlemleri: actes d'espècessomut olaylarda: en l’espéceson verilmiş faaliyetler: exercices clossona erdirilmemiş faaliyetlere: exercices non clossonraki kanun önceki kanunu ilga eder: lex posterior derogat legi priorisonraki kanun: lex posteriorsonsuza kadar: ad aeternumsorumlu tutulma şartları: conditions d’engagement de la responsabilitésorumluluğun işletilmesi şartları: conditions de mise en oeuvre de la responsabilitésorumluluğun ortaya konulmasının şartları: conditions de mise en jeu de la responsabilitésorumluluğun yükletilmesinin genel şartları: conditions générales d’engagement de la

responsabilitésorumluluk: responsabilitésorumlulukların birleşmesi ilkesi: principe du cumul des responsabilitéssorumlulukların birleşmesi: cumul des responsabilitéssorumlulukların toplanması: cumul de responsabilitésorumluluktan bağışık serbest bir hareket alanı: marge d’action libre en franchise de

responsabilitésorumsuzluk adacıkları: îlots d’irresponsabilitésoruşturma daireleri: chambres d’instructionsoruşturma kurulu: commission d’enquêtesoruşturma: enquêtesoruşturmacı: enquêteursoruşturmanın yerindeliği: opportunité des poursuitessosyal güvenlik tazminatlarının inhisariliği doktrini: forfait de la pensionsosyal hayatın hassas alanları: secteurs sensibles de la vie socialesosyal kamu hizmetleri: services publics sociauxsosyal risk: risque socialsosyal yardım: aide socialesözleşme dışı sorumluluk: responsabilité extracontractuellesözleşme dışı sorumluluk: responsabilité extra-contractuellesözleşme hakimi: juge du contratsözleşme: contratsözleşmeci: cocontractantsözleşmecinin idare karşısında birtakım hakları: droits du cocontractantsözleşmecinin kâr ve zararına: à ses risques et fraissözleşmeciyi seçme serbestisi: liberté du choix du cocontractantsözleşmeden doğan borçlar: abligatio ex contractusözleşmelerin bağlayıcılığı: force obligatoire des contratssözleşmelerin düzenleyici hükümleri: dispositions réglementaires

34

Page 35: hukuk terimleri

sözleşmenin akdedilmesine ilişkin ayrılabilir işlemler: actes détachables relatives à la conclusion du contrat

sözleşmenin bağlayıcılığı: caractère obligatoire des contratssözleşmenin butlanı: nullité du contratsözleşmenin değişmezliği ilkesi: principe d’immutabilité du contratsözleşmenin devri: cession du contratsözleşmenin ekonomisini sarsması, altüst etmesi: bouleversement de l’économie du contratsözleşmenin feshi: résiliation du contratsözleşmenin hakimi: juge du contratsözleşmenin malî dengesi: équilibre financier du contratsözleşmenin özü: substance du contratsözleşmenin sarsılması: bouleversement du contratsözleşmenin uygulanmasına ilişkin ayrılabilir işlemler: actes détachables relatives à

l’exécution du contratsözleşmesel sorumluluk: responsabilité contractuellesözleşmeyle göreve alınanlar: recrutement par contratsözleşmeyle görevlendirme: investiture par contratsözlü karar: décision verbalespesyalite prensibi: principe de spécialitéstajyerler: stagiairesstatüsel: statutairestatüter görevlendirme: investiture statutairestatüter: statutairesu kamu malı: domaine public fluvuialsuç: infraction pénalesuçluların geri verilmesi talepleri: demandes d’extradictionsun’î kamu malları: domaine public artificielsübjektif işlemler: actes subjectifssükût ikrardan gelir: qui ne dit mot consentsükût inkârdan gelir: qui ne dit mot refusesüre: délai, I: 688; duréesürenin dolması: expiration du délaisürücü belgesi: certificat de capacité

Ş

şahsen ifa borcu: obligation d’exécution personelleşans kaybı: perte d’une chanceşart işlem: acte-conditionşart: clauses, condition

şarta bağlı işlemler: décisions conditionnellesşart-işlem: acte-conditionşartlı kararlar: décisions conditionellesşartlı salıverme: libération conditionnelleşartname: cahier de charges

35

Page 36: hukuk terimleri

şartnameyle donatılmış tek taraflı idarî ruhsat: autorisation administrative unilatérale assortie de conditionsşehir konutu: habitation bourgeoise”şekil sakatlığı veya şekil bozukluğu: vice de formeşekil sakatlığı: vice de formeşekil serbestisi: libertés de formeşekil: formeşekilde ve usûlde paralellik: parallélisme des formes et procéduresşeref: honneurşiddet eylemleri: actes de violence

T

tâbi: assujettitabiî kamu malları: domaine public natureltabiî kamu mallarının sınırlarının çizilmesi: délimitation du domaine public natureltahdidi olarak, numerus clausustahdidî olarak: numerus clausustahkim: arbitragetahrip etme: abusustahsis değişikliği: changement d’affectationtahsis değişikliğiyle dönüşüm: mutation par changement d’affectationtahsis kararı: décision d’affectation, décision de classementtahsis: affectationtahsisten çıkarma kararı: décision de désaffectationtakdir yetkisi: compétence discrétionnairetakip yargısı: contetieux des poursuitestaksit: acomptetalep üzerine işbirliği: collaboration sollicitéetali usûl kuralları: formalités non substantiellestali: accessoiretam anlamıyla yok olan işlemler: actes littéralement inexistanttam günlü: à temps complettam ifa: exécution intégraletam ilga: abrogation totaletam tazmin ilkesi: principe de la réparation intégraletam yargı davası: recours de plein contentieuxtamamıyla lütuf işlemleri: actes de pure faveurtamamıyla maddî hatalar: erreurs purement matériellestamamıyla maddi sebepler: causes purement matériellestamamıyla ortadan kaldırır: exonération totaletamamlayıcı: complémentaire, subsidiairetanıyıcı: recognitiftaraf: partemtarafların hak ve borçları: droits et obligations des parties

36

Page 37: hukuk terimleri

tarafların kanunu: loi des partiestarafların karşılıklı hak ve borçları: droits et obligations des partiestarafsızlık ilkesi: principe de neutralitétarafsızlık: impartialitétarih: datetasarrufta bulunma: abusustasfiye memurları: mandataires-liquidateurstaşıma sözleşmeleri: marchés de transporttaşınır mallar: biens mobilerstaşınır: menkul kamu malları: domaine public mobiliertaşınmaz kamu malları: domaine public immobiliertaşınmaz: immobiliertaşra idaresi: administration territorialetaşeron: sous-traitanttâvizî adalet, iustitia commutativatavsif: nitelendirme, qualificationtavsif: qualificationtavsiyeler: recommandationstayin edici amaç: but déterminanttazmin edici: réparatricetazmin edilecek bir zararın: préjudice indemnisabletazminat davası: action en indemnitétazminat hakkı şartları: conditions du droit à réparationtazminat hakkı: droit à indemnitétazminat ödemesi: octroi d’indemnitéstazminat: dommages-intérêtstazminatın miktarını belirtilmesi işi: chiffragetazminatların birleşmemesi ilkesi: principe du non-cumul des indemnisationstazmine elverişsiz mağduriyetler: dommages insusceptibles de réparationtebliğ: notificationtecride koyma: mise à l‘isolementtedbirler: mesurestedvin: codificationtehlike sorumluluğu: responsabilité pour dangertehlikeli araçlar: engins dangereuxtehlikeli şeyler: choses dangeureusestehlikeli yöntemler: méthodes dangereusestek devlet: Etat unitairetek yanlı düzenleyici olmayan işlemler: acte unilatéral non réglementairetek yanlı işlemler: actes unilatérauxteklif: propositiontek-taraflı değişiklik yasağı: immutabilitétek-taraflı değişiklik yetkisi: pouvoir de modification unilatéraletek-taraflı geri satın alma: rachat unilatéraltek-taraflı görevlendirme: investiture unilatéraletek-taraflı: unilatéral

37

Page 38: hukuk terimleri

tek-yanlı idarî işlemler: actes administratifs unilatérauxtelafi edici tazminatlar: dommages-intérêts compensatoirestellal: crieur publictembih: consignetemel faaliyet alanlarıyla az çok ilgili ek faaliyetler: activité connexe de l’activité principale, temenniler: voeuxtemerrüde düşürme: mis en demeuretemerrüde düşürme: mises en demeuretemerrüt faizleri: intérêts moratoirestemlik kararı: arrêté de cessibilitétemlik kararı: arrêté de cessilibilitétersine işlem: acte inversetespit davası: recours en déclarationtespit edici işlemler: décisions recognitivestespit: constatationteşriî yoldan devir: transfert par voie législativeteyit edici işlemler: actes confirmatifstıbbî faaliyet: activité médicaletıbbî işlemler: actes médicauxticaret kanun ve teamüllerine göre işletilme: géres conformément aux lois et usages du

commercetip işlemler: actes typestip sözleşmeler: contrats typestoplanma: cumultoplantı: rassemblementtoplantı ve gösteri: attroupements et rassemblementtutanaklar: constations de faittutulmuş adalet sistemi: système de la justice retenuetürev: dérivétürü kendine özgü işlemler: actes sui generistüzel kişi: personne moraletüzel kişiler: personnes moralestüzel kişilik: personnalité morale

U

uğranılan zararlar: damnum emergensulusal jandarma: gendarmerie nationaleulusal polis: police nationaleuluslararası andlaşmalardan dolayı idarenin sorumluluğu: responsabilité du fait des

conventions internationalesumulmayan hâl: cas fortuitumumî hıfzıssıhha, salubrité publiqueumumî yerler: public places

38

Page 39: hukuk terimleri

usûl sakatlığı: vice de procédureusûl saptırması: détournement de procédureusûl: procédureusûlde paralellik ilkesi: régle du parallélisme des procéduresusûlsüz elkoyma: emprise irrégulièreuyarı: avertissementuygulama tedbirlerinin: mesures d’application, uygulama yönetmelikleri: règlements d’exécution des loisuygulama: applicationuygun görüş: avis conformeuygun illiyet teorisi: théorie de la causalité adéquateuygun: adéquateuygunluk: adéquationuyum ilkesi: principe d’adaptationuyum: adaptationUyuşmazlık Mahkemesi: Tribunal des conflits: uzlaşma: transactionuzmanlık: ihtisas ilkesi: principe de spécialitéuzun süreli kira: bail emphytéotique

Ü

ücret alma hakkı: droit à la redevance droit à la rémunérationücret: ödenti, redevanceücret: prix, salaireücretin geri alınamazlığı: irrévocabilité du prixücretli işbirliği: collaboration rémunéréeüçüncü kişiler için ağır ve özel bir risk: un risque spécial et grave pour les tiersüçüncü kişiler: tiersüçüncü kişinin fiili: fait du tiersün: réputationüniter devlet: Etat unitaireüst kanun alt kanunu ilga eder: lex superior derogat legi inferiorüst makamlara başvuru: recours hiérarchiqueüst: supérieur hiérarchiqueüstün hak: jus eminensüstün nitelikte bir kamu yararı: intérêt général prééminent

V

vali kararı: arrêté du préfetvali: préfet, préfetvarlık: existencevekâlet sözleşmesi: contrat de gérance

39

Page 40: hukuk terimleri

vekalet yoluyla işleten: gérantvekâlet yoluyla işletme: gestion en gérancevekâlet: gérancevekâlet: intérimvekâlet: mandatvekâlet: suppléancevekâleten atama: intérimvekil: gérantvekil: mandatairevergi hukuku: droit fiscalvergi niteliğinde olmayan ödenti: redevance non fiscalevergi: taxe, impôtvergi-benzeri nitelikte bir aidat: redevance de nature parafiscalevergi-benzeri: parafiscalverilen bir hizmetin karşılığı: contrepartie d’un service renduverilmiş yetki: compétence d’attributionvesayet makamı: autorité de tutellevesayet varsayılmaz: la tutelle ne se présume pointvesayet yetkisi: pouvoir de tutellevesayet: tutellevilayet: départmentvirtüel kamu hizmetleri teorisi: théorie des services publics virtuelsvize: visa

Y

yabancılar kolluğu: police des étrangersyangınla mücadele: services de lutte contre l’incendieyanlış yere yapılmış bayındırlık eseri yıkılamaz: ouvrage public mal planté ne se détruit pasyansıyan zararlar: préjudices réfléchisyapma borcu: obligation de faireyararlandırıcı işlemler: acte conférant un avantage, (alm.) begüngstigender verwaltungsaktyararlanıcı: bénéficiaireyararlanıcılar: usagersyararlanma: fructusyararsız usûller teorisi: théorie des formalités inutilesyarar-zarar bilançosu denetimi: contrôle du bilan coût-avantagesyarar-zarar bilançosu: bilan coût-avantagesyardımcılar: auxiliairesyargı faaliyetleri: activités judiciairesyargı faaliyetlerinden dolayı devletin sorumsuz-luğu ilkesi: principe de l’irresponsabilité de

l’etat du fait du justiceyargı fonksiyonu: fonction juridictionyargı işlemi: acte juridictionyargıç yapısı hukuk: droit prétorien

40

Page 41: hukuk terimleri

yargısal: juridictionnelyargısallaşma: juridictionnalisationyargısallaşmış: juridictionnnalisationYargıtay: Cour de cassationyarı-akdî, yarı-düzenleyici, karma bir işlem: acte mixte, mi-réglementaire, mi-contractuelyarı-gizli hukuk: droit demi-secretyarım günlü: à temps partielyasaklama: interdictionyasaklar: interdictionsyasal hükûmet: gouvernement légalyasallık karinesi: présomption de légalitéyasama faaliyetleri: activités législativesyasama fonksiyonu: fonction législativeyasama işlemi: acte législatifyayın: publicationyazılı bildirim: tebliğ, notificationyazılı şekil: forme écriteyedeklik: suppléanceyenilik getirici sirkülerler: circulaires innovatoiresyer bakımından yetki: compétence ratione lociyer harçları: droits de placeyer yönünden yerinden yönetim: décentralisation territorialeyer: territoireyerel kamu hizmetleri: services publics locauxyerel koşullar: circonstances localesyerel uzmanlık ilkesi: principe de spécialité localeyerel yönetimler: collectivités localesyerindelik denetimi: contrôle d’opportunitéyerindelik sorunu: question d’opportunitéyerindelik: opportunitéyerinden yönetim ilkesi: décentralisationyeterli sarahat: précision suffisanteyeterli süre: délai suffisantyetki devralmış kişi, yetkisini devredemez: delegatus non potest delegare yetki devri: délégation de compétence yetki gaspı: usurpation du pouvoiryetki genişliği: tevsi-i mezuniyet, adem-i temerküz, déconcentrationyetki kanunu: loi d’habilitationyetki kuralları: régles de compétenceyetki saptırması: détournement de pouvoiryetki tecavüzü: ≈empiétement de pouvoiryetki: compétence; pouvoiryetkilendirme: habilitationyetkilerin birleşmesi: cumul des compétencesyetkilerin paralelliği ilkesi: régle du parallélisme des compétenceyetkilerini kullanma yükümlülüğü: obligation d’exercer ses compétences

41

Page 42: hukuk terimleri

yetkinin şahsen kullanılması ilkesi: principe d’exercice personnel de la compétenceyetkinin zamanından önce kullanılması: exercice anticipéyetkisizlik: incompétenceyetkiyi devralan: délégataireyetkiyi devreden: délégantyetkiyi terk: dessaisissement de compétenceyılan avcısı: chasseur de vipères diye bilinen Terrier kararıyok gibi olan işlemler: actes quasi inexistantsyok hükmünde olan işlemler: actes nuls et non avenusyok hükmünde sayma: nul en non avenuyok hükmünde: nul et de nul effetyok hükmünde: nul et non avenu, yok hükmünde: nul et sans nul effetyok hükmünde: nulles et de nul effetyokluğun tespiti davası: recours en déclaration d’inexistenceyokluk benzeri: quasi inexistenceyokluk: inexistenceyokluk: inexistenceyoksun kalınan kâr: lucrum cessansyol imtiyazı: concession de voirieyol izinleri: permissions de voirieyorum davası: recours en interprétationyorum: interprétationyönetim bilimi: science administrativeyönetmelikler: réglementyüklenici: entrepreneuryüksek görevler: emplois supérieursyüksek kolluk: haute policeyüksek memur: hauts fonctionnairesyükümlendirici işlemler: acte imposant un charge, (alm: belastender verwaltungsakt)yükümlüler: requisyürürlüğe girme: entrée en vigueuryürürlüğe girme: entrée en vigueuryürütme fonksiyonu: fonction exécutiveyürütmeyi durdurma: sursis à exécution

Z

zaman bakımından yetki: compétence ratione temporiszamanında ifa: exécution ponctuellezarar görenin kusuru: faute de la victimezarar olarak nitelendirilebilme: pouvoir être qualifiée de préjudicezarar veren olay: fait dommageablezarar: préjudicezararın kesinliği şartı: exigence de la certitude du préjudice

42

Page 43: hukuk terimleri

zararın özelliği: spécialité du préjudicezararın tamamı: intégralité du préjudicezararına: à pertezaruret hâli: état de nécessitézımnen yenilenmesi: tacite reconductionzımnî kararlar: décisions implicites, décisions taciteszımnî onama: approbation tacitezımnî ret kararı: décision implicite de rejetzımnî tahsis: affectation tacitezımnî: implicitezilyetlik davaları: actions possessoireszimnî ilga: abrogation implicitezimnî kabûl kararı: décision implicite d’acceptationzorla çalıştırılma: réquisitionzorla çalıştırma: travail forcézorunlu işbirliği: collaboration obligatoirezorunlu kesintiler: prélèvement obligatoirezorunlu usûller: procédures obligatoireszorunlu üyelik: adhésion obligatoire

 

43