Upload
emmy
View
39
Download
3
Embed Size (px)
DESCRIPTION
YASEMİN ŞAHİN 1090320057 TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 3. SINIF – II. ÖĞRETİM. NAZAN BEKİROĞLU. Beni anla, bana vakıf ol, beni oku. Sesim sana ulaşsın, sende çoğalayım, sende yankılanayım, sana bölüneyim. Daha ne isterim, ne olsun daha…. 1957'de Trabzon'da doğdu. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
YASEMİN ŞAHİNYASEMİN ŞAHİN
10903200571090320057
TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİTÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ3. SINIF – II. ÖĞRETİM3. SINIF – II. ÖĞRETİM
NAZAN NAZAN BEKİROĞLUBEKİROĞLUBeni anla, bana vakıf ol, beni oku. Sesim sana ulaşsın, sende çoğalayım, sende
yankılanayım, sana bölüneyim. Daha ne
isterim, ne olsun daha…
1957'de Trabzon'da doğdu. İlk ve orta tahsilini aynı kentte yaptıktan sonra
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1979).
Dört yıl lise öğretmenliği yaptı. Karadeniz Teknik Üniversitesi
Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi
Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak girdi (1985).
Orhan Okay yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar'ın
Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu doktorasını
tamamladı (1987).
Aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Şair
Nigâr Hanım konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995).
1998'den itibaren aynı fakültede açılan Türkçe eğitimi bölümünde
öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan Bekiroğlu 4 mayıs 2001'de profesör oldu. Çeşitli dergilerde çok sayıda bilimsel makale, deneme ve
öyküsü yayınlandı.
ESERLERİESERLERİ
ÖYKÜ: Nun Masalları (Dergâh Yayınları 1997)
ROMAN: İsimle Ateş Arasında (Timaş Yayınları
2002)
İNCELEME-DENEME:
-Şair Nigâr Hanım (İnceleme; İletişim Yayınları 1998)
-Halide Edib Adıvar (İnceleme; Şule Yayınları 1999)
-Mor Mürekkep (Deneme; İyiadam Yayınları 1999)
-Yusuf ile Züleyha (Şark Mesnevîsi, Timaş Yayınları 2000)
-Mavi Lâle (Deneme, İyiadam Yayınları 2001)
-Cümle Kapısı (Deneme, Timaş Yayınları 2003)
NAZAN BEKİROĞLU
HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Herkesin sevdiğini sevmek,almak ötelerden beri zatın hoşlanmadığı hallerdir.Ama iş
Nazan Bekiroğlu'na gelip dayayınca elhamdülillah bu ülkede kalem ve kelam tutanlar var dahası bu güzel kelam ve
kalemlerin peşinden koşanlar var diyorum ve kesime kendimi de
ekliyorum.Okuyucularından kıskandığım bile oluyor Nazan hanımı.Hatta ileri gidip
Trabzondaki edebiyat fakültesi öğrencilerini kıskanıyorum.Mübalağasız bu
böyle.
Kıskanmakta haklısınız ben Nazan Hanım’ın edebiyat fakültesinden öğrencisiyim ve onu tanımak dahası onu yasamak, durusunu sestonunu hatta aynı havayı paylaşmak gurur verici
Nazan Bekiroğlu, tek kelimeyle iştah
kabartıyor. Kattıklarını ve kattıklarından
çıkanları paylaşabilmeyi
diliyorum.
Nazan Bekiroğlu' nu neresinden tutup anlatmaya başlasam bir yanı eksik kalıyor, en iyisi acizâne tavsiyemizi
yapalım ve geri çekilelim.Kesinlikle okunması ve üzerinden
düşünülmesi gerekilen bir kalem... Çiçekleri onunla tanımaya başladım
desem abartmış olmam hani, mimozalar, nilüfer çiçekleri,
sardunya..
Nazan Bekiroğlu, her eserini yani emeğini ısrarla ve de zevkle takip
ettiğim yazarlardan biri. Denemelerinde ve hikâyelerinde
gösterdiği başarıyı İsimle Ateş arasında adlı romanında da yakalamış nev'i şahsına münhasır bir yazar. Üslûbu
deseniz bir anafor misali insanları içine çekiyor, özenle seçtiği, kullandığı her
bir kelime zengin bir alt yapının sinyallerini veriyor
KİTAPLARDAN KİTAPLARDAN İNCİLERİNCİLER
Ve ölümü tadacak olmanın garantisi,tatmayacak olma tahayyülünden ne kadar daha güzel.Bundan sonra
size tehlike yok demek,madem ki
Mecnunsunuz ! (mor mürekkep)
Varlıklarında bunca yok iken, yokluklarında bunca
var olan tanıdıklarını hatırladı teker teker. Ve
böyle bir yığın acıyı bulup çıkardı ömründen.(nun masalları)
Yazı söz.Kitap da söz,kalbe inen.Kitap mürşid.Kitap
hikmet.Kitap açıklayıcı.Kitap
uyarıcı.Kitap çağrı.Kitap yazı.Kitap zikir.Alemler
için.(mor mürekkep)
Ben uydurdum bütün bu hikâyeleri. Ama size şunu söylüyorum ki: Daha yüksekte duran bir gerçeği
işaret etmek için bunca hikâye uydurdum. Demek istediğim. hepsi yalanken anlattıklarımın. anne
kalbinde bir çocuk yokluğunun işaret ettiği acı yalan değildi. Yalan değildi eşi zalim avcı tarafından vurulan turnanın zaruri ölümü. Yalan değildi
kemalin arkasından zevalin geldiği. Olgunlaşan her şeyin sonunda bozulduğu. Bir şey bozulurken
onunla birlikte başka şeylerin de bozulduğu. Yalan değildi devletlerin insanlar gibi. aşkların da
devletler gibi ömürleri olduğu. mahiyeti safiyet olan aşkı en çok karanlıkların boğduğu. Yalan değildi
aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu.
TEŞEKKÜRLETEŞEKKÜRLERR