Tuiç 6-13 Şubat 2014 Yakındoğu Bülteni

@tuicdernek | @tuicyadam | #TUİÇ

6-13 Şubat 2014 tarihlerinde Yakındoğu’daki gelişmeler…

Irak

Irak: Kadın Tutuklular ‘Kötü Muameleye Maruz

Kalıyor’

@tuicdernek @tuicyadam

#TUİÇ

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Irak'la ilgili yeni raporunda ülkedeki binlerce kadının güvenlik güçleri tarafından yasadışı bir şekilde alıkonduğu, işkence ve tacize maruz kaldığı belirtiliyor.HRW, birçok kadının haklarında bir suçlama olmadan aylar hatta yıllar boyunca alıkonduğunu söylüyor. Rapora göre kadınların ifadesini alanlar onları, kadınların karıştığı suçlardan ziyade

erkek akrabalarının faaliyetleri hakkında sorguluyorlar. Hükümet iddiaların 'aşırı abartılı' olduğunu belirtti ama belli sayıda kadına kötü muamele edildiğini kabul etti. İnsan Hakları Bakanlığı'nın bir sözcüsü, güvenlik güçlerinin kadın tutuklulara yönelik kısıtlı sayıda yasadışı davranışın olduğunu söyledi. Sözcü, Irak'ın hapishanelerdeki su istimallere son vermek için hala çalıştığını söyledi.105 sayfalık rapora göre Irak çapındaki hapishanelerde 4500'den fazla kadın mahkûm bulunuyor. Büyük bir çoğunluğu Sünni Müslümanlardan

oluşmakla birlikte HRW'nin kayıt altına aldığı kötü muameleler, tüm etnik gruplardan ve sınıflardan kadınların ortadaki durumdan etkilendiğini ortaya koyuyor. Görüşülen kadınlardan bir çoğu, 'dövüldüğünü, tekmelendiğini, tokatlandığını, baş aşağı asılıp ayaklarına vurulduğunu, vücutlarına elektrik verildiğini, tecavüze uğradığını veya cinsel istismara maruz kaldığını' söyledi. HRW ayrıca Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin ceza yargılama sistemiyle ilgili

daha önce verdiği reform sözlerini tutmadığını da belirtiyor. Irak son bir yıldır büyük bir şiddet dalgasıyla karşı karşıya. Hükümet verilerine göre Ocak ayında 1000’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Bu, son altı yıl içindeki en yüksek aylık ölüm rakamı.

AB: Türkiye- Kuzey Irak İlişkilerinin

İyileşmesi Memnuniyet Verici

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Avrupa Parlamentosu'nda bir soru önergesine verdiği yanıtta Türkiye ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasındaki ilişkilerin iyileşmesinin memnuniyet verici olduğunu bildirdi. Avrupa Parlamentosu'nun Kıbrıs Rum Kesimini temsil eden

sosyalist üyesi Antigoni Papadopulo "Kürtlerden Türkiye'ye petrol Irak'ı böldü" başlıklı soru önergesinde Irak'ın kuzeyinden Türkiye'nin Akdeniz kıyıların ikinci bir petrol hattı bulunduğunu hatırlatırken "Irak Anayasası ırak'ın mineral kaynaklarından elde edilen gelirlerin ülkenin tüm bölgeleri arasında paylaşılmasını öngörüyor ve bu anlaşmalar anayasaya aykırı görünüyor" iddiasında bulundu. ABD'nin de ikinci boru hattına tüm tarafların oybirliğinin aranmasını gerekçe göstererek muhalefet ettiğini öne süren Papadopulo,

"AB Komisyonu'nun Irak Kürdistanı'na yönelik bu açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz, mutabık mısınız?" sorusunu yöneltti. Papadopulo'nun önergesinde şu soru da yer aldı:

“Varsayalım ki Ankara ve Irak Kürdistanı arasındaki uzlaşma Türkiye'nin geleneksel petrol ve doğalgaz piyasalarından Rusya ve İran bağımsızlığını hedefleyen yeni bir jeopolitik durum yaratıyor ve bu kuzey Irak'ta, Erbil'in

başkent olduğu, bağımsız bir devlet oluşturma yönündeki değişmez Kürt emelinin gerçekleşmesinin ve modern Irak'ın hassas siyasi yapısının parçalanmasının yolunu açıyor. Komisyonun böyle bir tahmine karşı görüşü nedir?"AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ise önergeye yanıtında Türkiye'nin Erbil'deki Kürt Bölgesel Yönetimi ile ilişkilerinin son yıllarda iyileşme göstermeye devam ettiğini bildirdi. Ashton AB'nin, Ankara ve Bağdat

arasındaki ilişkilerin de iyileşmesi gerektiğini sürekli vurgularken bu gelişmeyi -AB-Türkiye geniş politika diyalogu çerçevesinde içinde olması durumu dâhil memnuniyetle karşıladığını belirtti.


#TUİÇ


#TUİÇ

Irak’ta Genel Seçimler

Bağdat (AA) Irak Yüksek Seçim Kurulu, 30 Nisan’da yapılması kararlaştırılan parlamento seçimlerinin ertelenmeyeceğini belirtti. Kurul sözcüsü Safa el-Musevi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ‘‘Seçimler tüm illerde planlanan vakitte yapılacak. Enbar ili de dahil seçimlerin ertelenmesi söz konusu değil. Yüksek Seçim Kurulunun gerekli tüm hazırlıkları tamamlaması için önünde yeteri kadar vakit var’’ diye konuştu. Enbar’a bağlı Er-Ramadi ve El Felluce kentleri, bir

ayı aşkın süredir ordu birlikleri ile kendilerini ‘‘Aşiret Devrimcileri’’ olarak tanınan silahlı gruplar arasına çatışmalara sahne oluyor. Irak ordusu, bölgede Irak-Şam Devleti (IŞİD) unsurlarının bulunduğu gerekçe göstererek geniş çaplı operasyonlar düzenliyor. Irak Meclis Başkanı Usame el-Nuceyfi’nin içinde bulunduğu konvoya saldırı düzenlendi.

Kuzey Irak’ta Maaş Krizi

Merkezi Irak hükümetinin 2014 bütçesinin henüz mecliste kabul edilmemesi Kuzey Irak’ta maaş krizine yol açtı. Nakit sıkıntısı yaşayan IKBY, bakanlıklarda çalışan memurlar ile peşmergeler maaşlarını üç aydır ya eksik ya da geç

ödüyor. IKBY Merkez Bankası ve diğer özel bankalar da nakit sıkıntısı çekmeye başladı. Kuzey Irak parlamentosundaki 111 milletvekili de üç aydır maaş alamıyor. Süleymaniye şehrinde bazı memurlar maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Valilik ve adliye çalışanları, dün işbaşı yapmadı. Daha sonra adliye ve valilik önünde ayrı ayrı toplanan memurlar, Süleymaniye-Kerkük yolunu trafiğe kapatarak maaşların

ödenmemesini protesto etti. Zaman zaman vatandaşların da desteklediği memurlar, 2 saat süren eylemden sonra sessizce dağıldı.

Irak’ta Meclis Başkanına Saldırı Düzenlendi


#TUİÇ

Dışişleri Bakanlığı, Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile Atheel Nuceyfi'nin

konvoyuna ve Irak Türkmen Cephesi Selahaddin İl Başkanı Heytem Muhtaroğlu'nun aracına düzenlenen bombalı saldırıyı kınadı. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Irak'ta Musul'dan Erbil'e karayoluyla seyahat etmekte olan Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile Atheel Nuceyfi'nin konvoyuna öğlen saatlerinde, ayrıca Irak Türkmen Cephesi Selahaddin İl Başkanı Heytem Muhtaroğlu'nun aracına

Selahaddin'de bombalı saldırı düzenlendiği üzüntüyle öğrenilmiştir. Usame Nuceyfi, Atheel Nuceyfi ve Heytem Muhtaroğlu'nun bu saldırılardan yara almadan kurtulmaları teselli kaynağıdır. Öte yandan (9 Şubat), Selahaddin'in Tuzhurmatu ilçesinde 6 Şii Türkmen polisin uğradıkları silahlı saldırı sonucunda hayatlarını kaybettikleri öğrenilmiştir. Irak'ın etnik, dini ve mezhep grupları arasında çatışma yaratarak Irak halkının birliğine zarar vermeyi hedefleyen bu saldırıları kınıyor, saldırılarda

hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına, Irak halkına başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Irak'taki istikrarsızlığın sona ermesi, ülkede barış, istikrar ve uzlaşının hâkim olması en samimi temennimizdir. Bu çerçevede, Türkiye Irak'ta uzun bir süredir arzu edilen güvenlik, huzur ve istikrar ortamının teminine yönelik çabaları tüm imkanlarıyla desteklemeyi ve Irak'ın terörizmle mücadelesinde Irak halkıyla

dayanışma içinde olmayı sürdürecektir" denildi. Musul şehrinde yola döşenen bombanın patlamasıyla gerçekleştirilen saldırıdan Nuceyfi yara almadan kurtuldu. Aynı gün Bağdat’ın kuzeyinde bulunan El Kaide kampında ise teröristler, yanlışlıkla kendilerine ait bomba yüklü bir aracı patlattı. Havaya uçan araç 21 teröristin ölümüne, 24 tanesinin de güvenlik gdüçleri tarafından yakalanmasına neden oldu.


#TUİÇ

İsrail Irak’ın Kültür Hazinesine Göz Dikti Amerikan ordusunun, Irak devrik lideri Saddam Hüseyin'in istihbarat bakanlığında bulunan ve el konulan 16. yüzyıldan kalma binlerce eserin haziranda Bağdat'a iade edileceği açıklandı. Irak'taki Yahudi cemaatine ait olduğu iddia edilen, ülkenin işgalden önceki kültürel birikiminden geriye kalan yaklaşık üç bin kitap ile on binlerce İbranice, Arapça ve Yahudi Arapçası

doküman, 2003 yılından bu yana Amerikan ordusunun elindeydi. Aralarında 16. yy'dan kalma bir İncil, Tevrat yazmaları, İbranive okul kitapları ve el yazması dini metinlerin de olduğu bu kültür hazinesinin Irak'a iade kararına karşı büyük bir kampanya yürütülüyor. ABD ve Irak arasında yapılan anlaşmanın da bir parçası olan iadeye sadece "bu eserler bizim hakkımız" diyen İsrail değil, Irak'ın içinde bulunduğu durumu gerekçe gösteren ABDli çevreler de karşı

çıkıyor.Haziran ayında Irak'a teslim edilmesi gereken Irak'a ait eserlerin iadesine karşı New York times başta olmak üzere Amerikan medyasından birçok kesim tepki gösteriyor. Maryland'daki bir arşiv merkezinde bulunan eserlerin kendilerine verilmesini isteyen İsrailli yetkililere, ABD'den olumsuz cevap geldiği belirtilirken, ABD'deki "kurtarma işlemleri" sırasında "milyonlarca dolar vergi parası" harcandığı iddiasıyla kampanya devam ediyor.

Amerika'da Mayıs ayı içinde sergilenecek olan eserlerin geri iadesine karşı olanlar, "Irak'ta bu eserlere sahip çıkacak Yahudi kalmadığı" iddiasında.. Iraklı tarihçiler ise ülkenin ulusal arşivinin geri verilmesi konusunda ısrarlı.ABDli yetkililerin "Irak'ın malı" olan eserleri geri iade etmek zorunda olduklarına dikkat çektiği, ancak Bağdat yönetimi ile "eserlere erişim ve paylaşım" konusunda bir yol bulmak için görüşmelerin sürdüğünü söylediği aktarılıyor.


#TUİÇ

Zana ve Önder Irak’a Gitti

25 Ocak’ta İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile görüşen HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder ve bağımsız milletvekili Leyla Zana, Öcalan’ın Irak

Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’ye yazdığı mektubu vermek için bugün karayolu ile Kuzey Irak’a geçtiler. Zana ve Önder’in yarın Barzani ile görüşüp

Öcalan’ın mektubunu Barzani’ye teslim edecekleri öğrenildi.

Irak Başbakanı Maliki Kalp Krizi Geçirdi

Irak'taki son siyasi süreçte oldukça ağır çalışma temposu ile mesai yapan Maliki'nin Kalp krizi geçirdiği ve hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Anbar, Musul ve Felluce gibi bölgelerdeki Sunni hareketliliğinden dolayı Nuri Maliki'nin bir süredir

sağlık sorunları yaşadığı biliniyordu.

Hamurabi News’in iddiasına göre, Maliki geçirdiği kalp krizi dolayısıyla gizlice Yeşil Bağdat’taki İbni Sina hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan Maliki'nin

sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani de geçtiğimiz yıl geçirdiği beyin kanaması ardından hastaneye

kaldırılmıştı. Henüz görevine dönemeyen Talabani'nin tedavisi devam ediyor.

iran

İran İslam Devrimi’nin 35. yılı ülke genelinde

yürüyüşlerle kutlandı

Ayetullah Humeyni’nin Şah Rıza Pehlevi’ye karşı yaptığı devrimin yıl dönümünde Azadi Meydanı tarihi günlerden birini yaşadı. Tahran’daki törenlere katılan Cumhurbaşkanı Ruhani, yaptığı konuşmada gündeme dair

açıklamalarda da bulundu. Yeni füzelerin denendiğini söyleyen Ruhani, yolsuzlukların üzerine gideceklerini de belirtti. Daha iyi bir idari sistem için vatandaşların yardımına ihtiyaç duyduklarını sözlerine ekledi. İran Savunma Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, iki füze denemesi yapıldığı belirtildi. Açıklamada, bir uzun menzilli balistik füze ile bir laser güdümlü kısa menzili füze denemesi yapıldığı söylendi.Bu füzelerin İsrail’i vurma kapasitesine

sahip olduğu belirtiliyor.

İran 5+1 müzakerelerine güvenmiyor

Yıldönümü dolayısıyla Tahran’daki yürüyüşe katılan İran İslam Cumhuriyeti

Anayasa Koruyucular Konseyi Sekreteri Ayetullah Ahmed Cenneti ABD’nin hain ve düzenbaz olduğunu, dolayısıyla bu müzakerelerden umutlu olmadıklarını söyledi. Yürüyüşlerde halkın “ABD’ye ölüm” şeklinde slogan attıkları görüldü. Bir İran kanalının televizyon programında konuşan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Nükleer Başmüzakerecisi Seyyid Abbas Irakçi, 17 Şubat’ta Viyana’da 5+1 grubuyla yapılacak yeni müzakerelere işaret etti ve ABD’nin yaptırımlarının yanıtsız kalmayacağını, karşı taraf iyi niyet gösterdiği takdirde sorunların daha

kısa sürede çözülebileceğini söyledi.


#TUİÇ

İran’da son 2 haftada 40 idam

İran siyasette kendini toplamaya çalışırken insan hakları ihlallerini

sürdürüyor. İran’da son 2 haftada 40 kişi idam edildi, Ruhani göreve

geldiğinden beri yapılan idamların sayısı 300ü geçti. İdam edilenlerin

arasında siyasi tutuklular ve sanatçılar göze çarpıyor. Ünlü şair Haşim

Şaabani 2011 yılında Allah’ı düşmanı olduğu ve ahlaksızlığı yaydığı

gerekçesiyle tutuklanmıştı, geçtiğimiz günlerde ismi bilinmeyen bir

hapishanede idam edildi.

Türkiye-İran Doğalgaz Problemi

Erdoğan’ın son İran ziyaretinde masaya yatırılan ve kesin çözüme

ulaştırılamayan doğalgaz probleminde kritik süreç başlıyor. Türkiye’nin

doğalgaz fiyatı için indirim talebini karşılamayan İran’la hukuki süreç

başlatılacak. Eğer İran tahkimi kaybederse, doğalgaz fiyatına %20

indirim yapmak zorunda kalacak. Hukuki sürecin yanı sıra Türkiye’nin

Rusya ile de pazarlıkları sürüyor. Türkiye Enerji Bakanı Taner Yıldız,

Ankara ve Tahran ilişkilerinin iyi yönde devam etmesi dileklerini

belirtirken Türkiye’nin İran ile doğalgaz ve petrol alışverişine devam

edeceğini söyledi.


#TUİÇ

Mısır

Eğitim İçin Mısır’da Hapse Atılan Türk Öğrenci Mısır'daki olaylar sırasında gözaltına alınarak cezaevine gönderilen El-Ezher Üniversitesi öğrencisi Niğdeli Emre Gürbüz'ün (19) babası Ali Gürbüz, oğlunu

görmek için gittiği Mısır'ın başkenti Kahire'den Türkiye'ye döndü. Kahire'ye 80 kilometre uzaklıktaki Vadi en-Natrun Cezaevi'ndeki oğlunu ziyaret eden Gürbüz, tarifeli uçakla geldiği Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gürbüz, Mısır’da Türk Dışişleri yetkilileri tarafından üç gün boyunca çok iyi ağırlandığını ifade ederek, "Salı günü Emre'nin yanına giderek görüştük. Oğlumun sıhhati, sağlığı iyi yalnız şu an mahkeme durumu

belli değil"dedi. Mısır makamlarından herhangi bir yetkiliyle görüşemediklerini de kaydeden Gürbüz, oğlunun durumunun Mısır'daki avukatlar tarafından takip edildiğini aktardı."İnşallah oğlum en kısa zamanda serbest bırakılır" diyen Gürbüz, daha sonra memleketi Niğde'ye gitmek üzere havalimanından ayrıldı. El-Ezher Üniversitesi öğrencisi Gürbüz, 20 Kasım 2013'te Ezher Şeyhliği ofisi önündeki olaylar sırasında gözaltına alınmıştı.

Sabahi’nin ‘ Halkın Reisi ‘ Sloganına Tepki

Sabahi ‘nin sürpriz kararla seçimlere aday olmasının ardından taraflar arası atışmalar sert bir şekilde devam ediyor. Sabahi, kendisinin halkın lideri olduğunu vurgulayarak başladığı seçim kampanyasına devrim hareketini katılan tüm grupları ziyaret ederek devam ediyor. Sabahi aynı zamanda askeri makamlara

karşı yaptığı itamlar ile hayli dikkat çekti; Sabahi, askeri birliğin yolsuzluk yaptığını söyledi. Öte yandan buna karşılık yapılan açıklamada; ‘Sabahi, bunca sene dış ülkelerde yaşadı. Fakir halkın hakkında hiçbir şey bilmez.’denildi.


#TUİÇ

Dışişleri’nden Mısır Medyası ve

Yetkililerine Yalanlama

Dışişleri Bakanlığı, Mısır’da bazı medya organlarında Türkiye aleyhinde yer verilen haber ve yorumların haksız ve temelsiz olduğunu bildirdi. Mısır Su

Kaynakları ve Sulama Bakanı Mohamed Abdel-Mottaleb'in Türkiye ile ilgili sözlerinin de temelsiz ithamlardan ibaret olduğu kaydedildi. Dışişleri

Bakanlığı’ndan bazı Mısırlı medya organlarında Türkiye hakkında yer alan iddialara ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Ülkemizin Mısır'da

yaşanan siyasi gelişmeler konusunda esasen kamuoyunca da bilinen, ilkeli ve kardeş Mısır halkının bir bütün olarak esenliğini dikkate alan, Mısır'ın demokrasi

içinde istikrar ve kalkınmasına katkı sunmaya matuf tutumu karşısında, Mısır basınında ülkemiz aleyhinde yer verilen haber ve yorumları, bazı yetkililerce

yapılan açıklamaları üzüntüyle karşılıyoruz.” denildi. Son olarak Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Mohamed Abdel-Mottaleb'in 11 Şubat günü bir Mısır televizyon kanalına verdiği demeç hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi:

“Etiyopya’daki Rönesans Barajı’nın inşası çerçevesinde, gerek Sayın Bakanımızın en son Etiyopya ziyaretine gerek ülkemizin su politikalarına ilişkin

haksız ve temelsiz ithamlarda bulunmasını esefle karşıladık. Bu ithamlar ile Mısır

basınında son dönemde artan ve hayal ürünü olarak nitelendirilebilecek ülkemiz aleyhindeki tüm iddiaları reddediyoruz. Mısır kamuoyunun bu şekilde

asılsız iddiaları içeren açıklama, haber ve yorumlara itibar etmeyeceğine inanıyoruz.” dedi.


#TUİÇ

Mısır Savunma Bakanı Sisi ve Dışişleri Bakanı Fehmi Rusya’da

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mısır Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi ve Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi ile bir araya geldi. Putin, Novo-Ogarevo başkanlık rezidansında Rusya-Mısır 2+2 görüşmelerine katılan bakanları

kabulünde, Sisi'nin Mısır Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmasını "Mısır halkının geleceği adına sorumluluk gerektiren bir karar" olarak

değerlendirdi. Putin, "Şahsım ve Rus halkı adına seçimlerde başarılar diliyorum"

dedi. Putin, Mısır'da cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerinden sonra, iki ülke arasındaki ortak işbirliği mekanizmasının tam olarak oluşturulacağını umut ettiğini dile getirdi. Rus lider, ülkesi ile Mısır arasında ticaret hacminin 3 milyar

dolar olduğunu ifade ederek, yakın gelecekte bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine çıkartmak istediklerini belirtti. Mısır Savunma Bakanı Sisi de Mısır toplumunun tüm bölgeyi etkileyen güvenliğin tesis edilmesi ve kalıcı hale

getirilmesinden yana olduğunu söyledi. Mısır ve bölgedeki karışıklıklara dikkati çeken Sisi, "Mısır ve diğer devletlerdeki terörizmin etkilerine dikkati çekmek

isterim. Bunlar sadece bizim değil tüm bölgede tehlikeli sonuçlar doğuruyor. Bu sorunla başa çıkmak için kolektif güç gerekiyor" ifadelerini kullandı. Sisi, Mısır'ın bu konudaki tavrının değişmediğini hatırlatarak, "Mısır ordusu güç kullanarak güvenliğin tesis edilmesi yolunda başarılı olacaktır" diye konuştu. Sisi, Mısır'ın

yeniden yapılandırılması yolunda ciddi mesafe kaydettiklerini belirtti. Rusya-Mısır 2+2 görüşmelerinin iki ülke ilişkilerine olumlu yansıdığını dile getiren Sisi, Putin'e

kendilerini kabul ettikleri için teşekkür etti.


#TUİÇ

Putin’den Sisi’ye Cumhurbaşkanlığı

Desteği

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mısır Savunma Bakanı Sisi ile gerçekleştirdiği görüşmede Sisi'nin resmi olarak cumhurbaşkanlığı adaylığını

açıklamamasına karşın Sisi’yi desteklediğini belirterek, "Umarım başarılı olursunuz" dedi. Novo Ogaryovo devlet başkanlığı rezidansında gerçekleşen

görüşmede Putin, Sisi'nin Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda bağlarının

güçlenmesini umduklarını belirtti. Putin ayrıca Sisi'ye cumhurbaşkanlığı sürecinde destek olduğunu belirterek, "Sayın Savunma Bakanı'nın

cumhurbaşkanlığına aday olduğunu biliyorum. Bu Mısır halkının kaderini üstlenmek için oldukça sorumluluk gerektiren bir karar. Umarım başarılı

olursunuz" dedi. İlerleyen süreçte işbirliklerinin artmasını istediğini de dile getiren Putin, "Umuyorum ki seçim sonrası prosedürlerin bitmesinin ve önümüzdeki yaz

Parlamento ile hükümetin kurulmasının ardından işbirliğimiz devreye girer" şeklinde konuştu. Şubat ayı başında bir Kuveyt gazetesi tarafından

cumhurbaşkanlığına aday olacağı iddia edilen ve mareşal rütbesine yükseltilen Sisi ise açıklamasında Mısır halkını korumak için gereken her şeyi yapacaklarını

belirterek, "Mısır halkı güvenliğe ihtiyaç duyduğunda onları korumak için gerekeni yaparız. Ordumuz gerçekten bir halk ordusudur. Bu yüzden Ordu her

şeyi yapma kapasitesine sahiptir. Birçok Mısırlı da bunu bilmektedir" şeklinde konuştu. Öte yandan, Mısırlı yetkililerden Sisi'nin aday olduğuna dair ise henüz

resmi bir açıklama yapılmadı.


#TUİÇ

Putin Sisi’ye Türk Turizmini Örnek Gösterdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 2+2 görüşmeleri için Moskova’ya

gelen Mısır Savunma Bakanı Abdülfettah El Sisi ve Dışişleri Bakanı Nebil

Fehmi’yi Novo Ogaryovo’da bulunan devlet başkanlığı rezidansında

kabul etti. Sisi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile sürpriz yaşanan

görüşmede Putin, Türkiye’nin turizm sektörünü örnek gösterdi. Mısır’a

giden turist sayısında düşüş yaşandığını ve bir kısım problemlerin

olduğunu kaydeden Putin, “Mısır’a giden Rus turist sayısında 1 milyon

yakın düşüş yaşandı. Bu rakam 2,3-2,4 milyondan geçen yıl 1,5

milyona kadar geriledi.” dedi. 1 milyon civarındaki Rus turistin

bölgede bulunan diğer ülkeleri tercih ettiğini, Türkiye’ye giden Rus

turist sayısının 4 milyona ulaştığını örnek gösteren Putin, “Biz Mısır’ın

geleneksel pozisyonunu turizm gibi önemli bir sektörde yeniden

kazanmasını ümit ediyoruz.” temennisinde bulundu. Yakın gelecekte

Rusya ve Mısır arasındaki toplam ticaret hacminin 5 milyar doları

yakalamasını beklediklerini ifade eden Putin, “Düşüşün üstesinden

gelmemiz zor olabilir. Ancak en azından 5 milyar doları

yakalayabiliriz.” şeklinde konuştu.


#TUİÇ

Mısır’da Domuz Gribi Salgını Mısır genelinde 342 kişinin, aralık ayından beri görülmeye başlanan domuz gribine yakalandığı ve bunlardan 44'ünün hayatını kaybettiği bildirildi. Sağlık Bakanı Maha er Rabbat, yaptığı basın açıklamasında, "Ülke genelinde 342

kişi, geçen aralık ayında görülmeye başlanan domuz gribine yakalandı ve bunlardan 44'ü hayatını kaybetti" dedi. Bakan Rabbat, domuz gribine yakalananların sayısında geçen yıllara göre fazla bir değişikliğin olmadığını, ancak gribin şiddetinin arttığını kaydetti. Gribin, 22 Şubat'ta ikinci dönem eğitime başlayacak okullara ulaşmasını engellemek için çalışmalarının bulunduğunu dile getiren Rabbat, virüs nedeniyle okulların tatil

edilmesinin beklenmediğini ifade etti. Domuz gribi aşısına da değinen Rabbat, Sağlık Bakanlığının 100 bin adet "Tamiflu" aşı temin ettiğini, bu aşıların eczanelerde de satıldığını ve domuz gribine karşı etkili olduğunu aktardı. Sağlık Bakanı Rabbat, domuz gribinin Mısır'da her yıl ekim ayı ile mart ayı arasında görüldüğünü belirtti.

Avrupa Parlamentosu Mısır’daki Polis Şiddetini Eleştirdi Kahire’deki yetkililer Avrupa Parlamentosunun eleştirisini ve ardından yayınlanan kınama raporunu reddettiler. Gerekçe olarak göstericilerin izinsiz gösteri yapılması olduğu belirtildi. Avrupa parlamentosunun bu çıkışı büyük yankı uyandırdı. Çünkü geçmişte Nahda, Rabia ve Tahrirde demokratik istekleri

için toplanan halka karşı uygulanan aşırı şiddet karşısında hiçbir açıklamada bulunmamıştı.


#TUİÇ

Mısır’da İnsan Hakları İhlalleri Mısır'da insan hakları örgütleri, polis merkezleri ve cezaevlerindeki tutuklulara yönelik insan hakları ihlalleriyle ilgili acil inceleme başlatılması çağrısında bulundu. Mısır'ın önde gelen 16 insan hakları örgütünün ortak imzasıyla

yayımlanan açıklamada, son 6 ay zarfında düzenlenen gösteriler ve özellikle Mübarek rejimine son veren 25 Ocak devriminin üçüncü yıldönümü kutlamaları sırasında gözaltına alınanlara yönelik işkence, cinsel taciz ve kötü muamele iddialarının açıklığa kavuşturulması için derhal inceleme başlatılması talep edildi. Açıklamada, resmi makamların baskıları nedeniyle işkence ve kötü muameleye maruz kalan kişilerin başlarına gelenleri

anlatmaktan çekindikleri ancak bu yöndeki çeşitli vakaların, avukatlar tarafından tespit edildiği belirtildi. Mısır makamlarının, bağımsız kuruluşların, gözaltındaki kişilerin durumuna yönelik inceleme yapmasına ısrarla engel olduğuna dikkat çekilen açıklamada, işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları ifade edilen bu kişilerin acilen sağlık kontrolünden geçirilmesi ve insan hakları örgütlerinin heyetleri tarafından ziyaretlerine izin verilmesi gerektiği

kaydedildi.

Giza Köprüsünde Patlama

Sabah saatlerin Giza Köprüsünde patlatılan bomba korku yarattı. Olay yeri incelemelerinden sonra asıl hedefin bölgeden geçmekte olan emniyet aracı

olduğu belirtildi. 6 kişinin yaralandığı saldırıda, yaralılar bölgedeki en yakın hastaneye kaldırıldı. Saldırı sonrası açıklama yapan meclis başkanı Hazım Babaley ;Saldırıyı kınadığını açıklarken, böyle saldırıların Mısır’ın geleceğine zarar verdiğini söyledi.


#TUİÇ

Sabahi adaylığıyla reislik makamında ilerledi

Kiram partisinin eski başkanı, aynı zamanda 2012’deki

seçimlerde de Mursi karşısına adaylığını koyan ve halkın %40

oyunu almış olan Sabahi ,sürpriz bir kararla Sisi karşısında

adaylığını koydu. Farklı kaynaklardan yapılan açıklamalarda

Sabahi, adaylığını parlamentoda partisinin söz sahibi

olabilmesi için koyduğu söylendi. Çünkü Sabahi’nin %15 veya

%10 gibi bir oy aldığı yaktirde yeni yapılacak anayasada söz

sahibi olacak. Başka bir kaynak ise Sabahi aday oldu; çünkü

Sisi karşısında hiçbir aday olamaz ise seçimler adil

olmayacağı için şeklinde açıklama yaptı. Sabahi adına El

Şarkul Evsat ‘tan yapılan açıklamada kendisinin Temerrüd

hareketinin koruyucusu olduğu ve bu iradeye sahip çıkması

gerektiği için adaylığını açıkladığını söylendi. Ayrıca kimseden

korkmadığı vurgulandı.


#TUİÇ

Suriye

Suriyeli Muhaliflerden Yeni Parti

Suriye'de yaşayan çeşitli etnik grup temsilcileri siyasi parti kurmak

amacıyla Gaziantep'te toplantı düzenledi.

Araplar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (ARAP-

DER) organizasyonunda Suriyeli muhalifler, çeşitli etnik ve inanç grup

temsilcilerinin katılımıyla bir otelde gerçekleştirilen 3 gün

sürecek toplantıda, kurulacak partinin isminin, liderinin ve yol

haritasının belirleneceği bildirildi. Eski Suriye'nin Bağdat Büyükelçisi

Navaf Faris, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyasi olarak

Suriye'de aktif olmaya amaçladıklarını söyledi.

Kendilerini özgürlük mücadelesinden sonrasına hazırladıklarını belirten

Faris, "Hedefimiz Suriyeli vatandaşlarımızın her türlü sıkıntılarına deva

olmak, şifa bulmak, cevap vermek. Mesela gıda yardımında, siyasi

anlamda, manevi açıdan, elimizden ne geliyorsa yardımcı olmak.

Ama asıl hedefimiz ise bir siyasi yapı oluşturmak. Ülkemizi

himaye etmek ve korumak için güçlü bir altyapı, siyasi oluşumu

kurmak" dedi.

ARAP-DER Genel Başkanı Şükrü Kırboğa da Suriye'nin farklı

mezheplerden ve inançlardan olan kişilerin, Suriye'de bir parti

oluşturmak amacıyla buluştuğunu söyledi.


#TUİÇ

‘Cenevre-2 Döneminde Ölümler Arttı’ Suriye'deki iç savaşta ölü ve yaralı sayılarını yakından takip eden Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Cenevre'deki görüşmelerin başlamasından bu yana ülkede ölenlerin sayısının iç savaşın başından beri herhangi bir üç haftalık dönemden daha fazla olduğunu açıkladı. Londra merkezli Gözlemevi, Suriye’deki iç savaşın sonlandırılması için İsviçre’de

düzenlenen Cenevre-2 Konferansı’nın başladığı 22 Ocak’tan bu yana Suriye’de her gün yaklaşık 200 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. SOHR Suriye'deki ölü ve yaralı sayılarını yakından takip ederek dünyaya duyuran tek kurum. Birleşmiş Milletler, Ocak ayında Suriye'deki ölümleri saymayı bıraktığını açıklamıştı. 22 Ocak’tan bu yana ülkede en az 4 bin 959 kişinin öldüğünü belirten SOHR, ölenlerin üçte birinin sivil olduğunu ve aralarında 515 kadın ve çocuk

bulunduğunu bildirdi. SOHR'a göre ölümlerdeki artışın sebebi rejimin müzakere masasında elini kuvvetlendirmek istemesi. Cenevre’de Suriye rejimi ile muhalifler arasındaki görüşmelerin ikinci turu Pazartesi günü başladı. İlk turundan Humus'tan tahliyeler ve insani yardımların ulaştırılması dışında somut bir sonuç alınamayan görüşmelerin ikinci turu gündem ve usül tartışmaları nedeniyle düğümlenmiş durumda. Rejim delegasyonu önce “terör”ün konuşulmasını istiyor, muhalifler ise “geçiş

yönetimi”ni tartışmak istiyor. Gazi Tahir Dahman’ın kaleminden, Cenevre-2: Uluslararası İrade ve Siyasi

Taktikler yazısına ulaşmak için;

http://www.aljazeera.com.tr/gorus/cenevre-2-uluslararasi-irade-ve-siyasi-taktikler


#TUİÇ

ABD'den Rusya'ya Kritik Çağrı Washington, Moskova'nın Suriye'de insani yardım ve Cenevre'de yapıcı görüşmelerin sağlanması amacıyla rejim üzerindeki baskıyı artırmasını talep etti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman ve Rusya Dışişleri Bakan

Yardımcısı Gennady Gattilov'un Cenevre'deki görüşmesinden sonra ABD heyetinin medya biriminden yapılan açıklamada, “ABD ve Rusya Suriye'de benzer amaçlar taşıyor. İstikrarlı, birleşmiş ve aşırı unsurlardan arındırılmış bir Suriye. Terörizmin mıknatısı olan Esed'in görevi terk etmesi Cenevre 2 için tek yoldur” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada Rusya ve uluslararası topluma, insani yardımların abluka altındaki

bölgelere ulaştırılması ve Cenevre-2 görüşmelerinin daha yapıcı geçmesi için rejime daha çok baskı yapması istendi.

Suriyeli Bir Kız Facebook Üyesi Olmaktan Recmedildi Suriye’de aktif olan Irak-Şam İslami Devleti(IŞİD) denen terör örgütü, Fatum El

Casim adlı kızı ‘’Facebook’’ üyesi olma suçundan recmetti. ‘’Ray’ül Yevm’’in haberine göre, Suriyeli muhalif kaynaklar, IŞİD örgütü unsurlarının ilk önce söz konusu genç kızı Er Raka bölgesinde bir şeriat mahkemesine götürdüklerini ve mahkeme yargıcının da Facebook’a üye olmanın zinayla aynı derecede bir günah olduğunu ilan ettiğini ve dolayısıyla bu kız hakkında recmedilme kararı verdiğini belirttiler. IŞİD örgütü bir süredir Suriye’nin kuzeyindeki Er Raka bölgesine istila kurmuş

durumda ve bölge sakinleri hakkında çok sert ve şiddetli hükümler uygulamakta.


#TUİÇ

Esad'dan BM konvoyuna bombalı saldırı

Esad'a bağlı birlikler Humus'a yardım getiren Birleşmiş Milletler

heyetinden oluşan konvoyu bombaladı.

Suriye'nin Humus şehrine incelemelerde bulunmak amacıyla giden

Birleşmiş Milletler Heyetinden oluşan konvoy, Esad'a bağlı milisler

tarafından bombalandı. Humus'a beşeri yardım eşliğinde giren

Birleşmiş Milletler heyetinden oluşan konvoy, Esad'a bağlı şahıslar

tarafından saldırıya uğradı. Yapılan bombalı saldırıda bir takım

Birleşmiş Milletler çalışanları yaralandı. Yaralılara ilk müdahaleyi yöre

halkı yaptı. Bir Takım araçların hasar aldığı saldırıda B.M. çalışanları

vaka bölgesini terk etti.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Valerie Amos, Suriye'de

kuşatma altındaki Humus kentine yardım getiren konvoya yönelik

saldırının kendilerini yıldırmayacağını söyledi. Valerie Amos, "Bu

olaylar, sivillerin ve yardım görevlilerinin Suriye'de karşı karşıya olduğu

tehlikelerin en çarpıcı örneği. BM elinden geleni yapmaya devam

edecek. Fakat güvenlik garantisi isteyeceğiz" dedi.


#TUİÇ

BMGK'da Suriye görüşüldü

BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'nin tüm bölgelerine kesintisiz tam yardım

ulaştırılabilmesi için Avustralya, Ürdün ve Lüksemburg tarafından hazırlanan karar

tasarısı üzerinde görüşmeler başladı. BMGK'daki 15 ülkenin daimi temsilcisi

düzeyinde başlanan ve kapalı gerçekleşen görüşmede tasarıya ilişkin ilk

görüşlerin paylaşıldığı öğrenildi. Daimi temsilcilerin ayrılmasının ardından

görüşmelerin uzmanlar seviyesinde devam ettiği kaydedildi. Fransa'nın BM Daimi

Temsilcisi Gerard Araud, BMGK çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, tasarı

hakkındaki müzakerelerin ne kadar süreceğini henüz bilmediklerini belirterek, tasarının

bir an önce kabul edilmesinden yana olduklarını söyledi. Tasarıda Suriye'deki tüm

bölgelere insani yardım ulaştırılmasının temin edilmesinin istendiğini kaydeden Araud,

insani yardım konusunda Suriye'de uzun süredir önemli bir adım atılamadığını ifade

etti. Ruanda'daki soykırımdan bu yana en büyük insani krizin Suriye'de yaşandığını

vurgulayan Araud, 3 milyon Suriyelinin yardımlara düzenli olarak ulaşamadığını anlattı.

Rusya resmi haber ajansı RIA’ya konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadi

Gatilov, içeriğinde değişiklik yapılmazsa Suriye hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik

Konseyi'ne (BMGK) sunulan karar tasarısını veto edeceklerini açıkladı. Gatilov,

"Tasarının tüm amacı içinde belirtilen bazı taleplerin yerine getirilmemesi durumunda

askeri müdahaleye zemin hazırlamak” dedi. Rusya Suriye’de 3 yıldır süren iç savaşta

Çin ile birlikte Esed yönetimini kınayan ve yaptırım tehdidi içeren üç BM karar

tasarısını veto etti. Öte yandan New York Times gazetesinde aralarında Madeleine

Albright, Morton Abramowitz gibi siyasetçi, diplomat, sanatçı ve din adamları bulunan

51 kişinin imzaladığı, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ve

Rus Hükümeti'ne hitaben tam sayfa yayımlanan mektupta, Suriye'deki insani durum

anlatılarak BMGK karar tasarısına destek verilmesi istendi.

Soçi'deki Kış Olimpiyat Oyunları'nda dostluk ve kardeşlik ortamının oluştuğu ifade

edilen mektupta, sadece bin kilometre uzaklıktaki Suriye'de ise büyük bir insani krizin

yaşandığı vurgulanarak, Putin'den tasarıya destek vererek liderlik sergilemesi istendi.


#TUİÇ

İsrail

Gazze'de İsrail aleyhinde gösteri

Gazze'de gösteri yapan Filistinliler, İsrailli liderlerin Uluslararası Ceza

Mahkemesi'nde yargılanmasını istedi. Filistin Halk Partisi'nin çağrısı

üzerine Birleşmiş Milletler Gazze temsilciliği önünde bir araya gelen

gruplar, İsrail ile Filistin arasındaki barış müzakerelerinin

sonlandırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrailli askeri ve

siyasi yetkilileri, Filistin halkına yönelik işlediği suçlar

nedeniyle yargılaması çağrısında bulundu. Hamas Hareketi Sözcüsü

Sami Ebu Zühri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistin

halkına yönelik işlediği suçlardan dolayı cezalandırılması

gerektiğini, barış müzakerelerinin de İsrail'i, Batı Şeria ve Kudüs'teki

Yahudi yerleşim birimleri faaliyetlerine devam

etmede cesaretlendirdiğini savundu. Fetih Hareketi yöneticilerinden

Faysal Ebu Şehla ise "Uluslararası toplumda doğru kriterlerin

bulunmaması ve uyguladığı çifte standart, İsrail'e, daha fazla suç

işlemesi için imkan tanıyor" değerlendirmesinde bulundu. Halk Partisi

Sözcüsü Talat es-Safedi de "Filistin Baş müzakerecisi Saib

Ureykat'tan İsrail ile yürütülen müzakerelerden çekilmesini, İsrail'in

yargılanması için uluslararası kurumlara başvuru yapılmasını istiyoruz"

diye konuştu.


#TUİÇ

AP Başkanı Schulz İsrail ve Filistin Ziyareti Schulz Abbas’la Biraraya Geldi Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, iki devletli çözüme dayalı Filistin-İsrail barışını desteklediklerini belirtti. Schulz, Ramallah'taki resmi temasları çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la bir araya geldi. Schluz, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, bölgede barışın sağlanması için "oluşan fırsatın" önemine değinerek, "İsrail'in yanı sıra Filistin'e güvenlik ve istikrar

içinde yaşayacak bağımsız bir devlet olma imkanı sunan 2 devletli çözüme dayalı Filistin-İsrail barışını destekliyoruz” dedi. Abbas, barış görüşmeleri çerçevesinde 1967 sınırlarına tabi, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması için gerekli uluslararası kararlara bağlılıklarının ve adil bir şekilde gerçekleştirilecek barışın altını çizdi. Barış görüşmelerinde Avrupa Parlamentosu'nun oynadığı rolün önemine de değinen Abbas, Avrupa'nın Filistin halkına yönelik kesintisiz desteğini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Ramallah'taki resmi temasları çerçevesinde Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah ile bir araya gelen Schulz, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Filistinli gruplar arasında yürütülen uzlaşma görüşmelerinin de Filistin halkının temsil edileceği seçimlerle sonuçlanmasını umduğunu ifade etti. Filistin Başbakanı Hamdallah ise güvenilirliğini yeniden elde edebilmesi açısından Avrupa Birliği'nin ortadoğu barış görüşmelerinde oynayacağı rolün

çok önemli olacağını söyledi. İsrail ile müzakerelerde herhangi bir somut ilerlemeye ulaşılamadığını anlatan Hamdallah, ABD arabuluculuğunda yeniden başlatılan müzakereler için daha önce belirlenen 9 aylık süre tamamlanmadan uzlaşma sağlanmasını umduğunu dile getirdi. AB'nin, Yahudi yerleşim birimlerinde üretilen ürünlere yönelik boykotu genişletmesinden övgüyle söz eden Filistin Başbakanı, "AB'nin attığı bu adım Filistin topraklarında

inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinin hukuksuzluğu konusunda dünyaya açık bir mesajdır" diye konuştu. = >>


#TUİÇ

Schulz’a Knesset’ten Tepki

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz temaslarına Knesset ile devam etti. Knesset'te yaptığı konuşmada,Gazze'ye uygulanan abluka ile İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim politikasını eleştirmişti. Schulz, Filistinli bir gencin, "Niçin bir İsrail vatandaşı günlük 70 litre su kullanırken, Filistinli sadece 17 litre su kullanıyor ?" sorusuna işaret ederek, rakamların doğruluğu hakkında araştırma yapamadığını ancak bundan etkilendiğini söylemişti. Yahudi Evi Partisi ve Likud

Partisi'nden bazı milletvekilleri, Schulz'u protesto ederek salonu terk etmişti

Schulz Peres’le Biraraya geldi

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Filistin’le yürütülen barış müzakerelerinin kaçırılmaması gereken çok büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Schulz'u kabulü öncesi açıklama yapan Peres, Filistin’le yürütülen barış müzakereleri için

“Kerry’nin çabalarına ve ona olan sizin desteğinize minnettarız. Bu, kaçırmamamız gereken çok büyük bir fırsat” dedi.Filistin -İsrail barış görüşmeleri ve İsrail-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin masaya yatırıldığı ziyarette Peres, konuğu Schulz’a, “Niyetimiz barış içinde yaşamak, sadece diplomatik açıdan değil ekonomik olarak da” diye konuştu. Peres, AB’nin barış müzakerelerindeki rolü için de şunları kaydetti :“Hayati bir dönemde barış için devam eden ilginize

teşekkür ediyorum. Müzakere ediyoruz, çünkü anlaşamadıklarımız var. Biz, tüm bu farklılıkların üstesinden gelmek için büyük bir çaba harcıyoruz. Anlaşmaya varmamız halinde AB’nin bize ve Filistinlilere sunduğu özel statüyü memnuniyetle karşılıyoruz. Kerry’nin çabalarına ve ona olan sizin desteğinize minnettarız. Bu, kaçırmamamız gereken çok büyük bir fırsat.”Peres ayrıca Schulz'un İsrail Meclisi Knesset’deki yaptığı konuşması sırasında söylemiş olduğu

“teröristler kendi geleceklerini ve kendi uluslarını yok ediyorlar” sözlerine de destek verdi. =>>


#TUİÇ

Konuk AP Başkanı Schulz da İsrail ve Avrupa Birliği arasında ekonomik, bilimsel ve akademik açıdan işbirliğinin daha da derinleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Schulz, "AB tarafından, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin barış çabalarına destek verdiği sırada barışa verilen desteği artırmak için bölgedeki insanların günlük yaşamlarını geliştirmeye yönelik yoğun bir biçimde yatırım yapıldı” dedi.AB üyesi bazı ülkelerin

son zamanlarda İsrail'e yönelik aldığı ekonomik boykot kararlarının ardından gelen ziyaret, İsrail tarafında oldukça önemle karşılandı.

Danimarka Meclis Başkanı Lykketoft'un Filistin Ziyareti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, resmi ziyaret için Ramallah‘ta

bulunan Danimarka Meclis Başkanı Mogens Lykketoft’a, Filistin-İsrail barış görüşmelerindeki son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Filistin Devlet Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Filistin tarafının 1967 sınırları içinde, başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistindevletinin kurulması için gerekenleri yerine getirdiğini, ancak İsral’in Batı Şeria ve Kudüs‘te yerleşim birimleri inşasıyla ihlalllerine devam ettiğini söyledi. Lykketoft ve beraberindeki heyet, daha sonra Filistin Dışişleri Bakanı Riyad al-Maliki ile bir araya geldi. Görüşmede, ABD‘nin arabuluculuğunda yürütülen Filistin-

İsrail barış görüşmeleri ele alındı. Filistin Dışişleri Bakanı Maliki, İsrail‘in Yahudi devleti şeklinde tanınması ve öne sürdüğü diğer bazı şartların görüşmeleri sabote ettiğini belirtti. Lykketoft da ülkesinin İsrail’in yanı sıra Filistin‘e de güvenlik ve istikrar içinde yaşayacak bağımsız bir devlet olma imkanı sunan 2 devletli çözüme dayalı Filistin-İsrail barışını desteklediğini ifade etti.İsrail-Filistin barış görüşmelerinde somut bir ilerleme katedilmesi için ABD’nin sarfettiği çabayı da desteklediklerine işaret eden

Lykketoft, bölgede barışın sağlanması için şu an önemli bir fırsat olduğunu kaydetti.İsrail ile Filistin arasındaki barış müzakereleri, İsrail‘in Batı Şeria ve Kudüs‘teki yerleşim faaliyetlerini durdurmayı reddetmesi üzerine 2010 yılının ekim ayında kesilmiş, daha sonra ABD‘nin aracılığıyla 2013′ün temmuz ayında yeniden başlamıştı.


#TUİÇ

Netanyahu’nun ABD Ziyareti Öncesi

Konuşulacak Başlıklar Açıklandı

Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi'nin İsrail Meclisi Knesset'te gerçekleştirdiği toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, Netenyahu'nun ABD ziyaretinde ele alınacak konulara ilişkin bilgi verdiği kaydedildi. Açıklamada, ABD ziyaretinde Başkan Barack Obama ile bir araya gelecek Netanyahu'nun başta İran'ın nükleer silah elde etmesinin engellenmesi olmak üzere 4 ana

konuyu gündeme getireceğini söylediği belirtildi.Netanyahu'nun "İran'ın siyasetinde herhangi bir değişiklik olmamıştır. İran, suçsuz insanları öldürmeye, insan haklarını ihlal etmeye ve Suriye'de Esed rejiminin işlediği katliama destek vermeye devam ediyor" sözlerine yer verilen açıklamada, Netanyahu'nun bir kez daha İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçladığı kaydedildi. İsrail Başbakanı'nın ABD ziyaretinde ele alınacak bir diğer konunun Filistin ile

yürütülen müzakereler olduğuna işaret ettiği, müzakerelerin sürdürülmesi konusunda gösterdikleri çabayı devam ettireceklerini ancak Yahudi halkının vatanı üzerindeki tarihi hakları, mevcut problemin gerçekçi bir şekilde çözülmesi, Filistinlilerin "geri dönüş hakkı" şeklinde isimlendirilen meselenin kaldırılması konularında ısrarlı olacaklarını ifade ettiği aktarıldı. Netanyahu'nun ayrıca ABD ziyaretinde başta teknoloji olmak üzere İsrail ekonomisinin desteklenmesi ve İsrail turizminin teşvik edilmesi konularını da gündeme

getireceğini dile getirdiği belirtildi.İsrail ile Filistin arasındaki barış müzakereleri, İsrail'in Batı Şeria ve Kudüs'teki yerleşim faaliyetlerini durdurmayı reddetmesi üzerine 2010 Ekim ayında kesilmiş, daha sonra ABD'nin aracılığıyla 2013 Temmuz ayında yeniden başlamıştı. ABD arabuluculuğunda yürütülen görüşmelerde çözüm bekleyen meselelerin başında "4,5 milyon Filistinli mültecinin durumu, 1967 sınırlarına dönülmesi ve Kudüs'ün statüsü ve paylaşımı" gibi konular yer

alıyor.


#TUİÇ

Davutoğlu: İsrail ile yaklaşım dönemini yaşıyoruz Rus İtar Tass Ajansı'nın bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu "Tazminat ödenmesi ile ilgili görüşmelerde belirgin bir şekilde yaklaşım sağlandı ve büyük yol katedilerek dönüm noktasına gelindi. Görüşmelerin son turunda ülkelerimiz arasındaki anlaşmazlıkların sayısının belirgin bir şekilde azaldığını söyleyebiliriz. Şu an Mavi Marmara olayından bu yana İsrail ile yaklaşım

dönemini yaşıyoruz" dedi. Davutoğlu ayrıca feribotun ele geçirilmesi sonrasında Türkiye'nin taleplerinin hemen hemen büyük bir kısmının yerine getirildiğini, ancak Özgürlük Filosu'nun ele geçirilmesi, tazminat ödenmesi ve Gazze Şeridi'ndeki ambargonun kaldırılmasından oluşan üç madde üzerinde hemen anlaşmaya varılamadığını hatırlattı. "Barack Obama'nın yardımı ile özür dilenmişti. Bizim için bu ödemelerin maddi değer olarak bir önemi yoktur,

önemli olan bu şekilde vatandaşlarımızın haklarının korunmasıdır" diyen Davutoğlu, konunun karmaşıklığını gerekçe göstererek Türk-İsrail ilişkilerinin ne zaman normale dönmesinin beklendiği konusunda zaman vermedi. Şu an, iki ülke arasında ilişkiler en aza indirilmiş bulunuyor.

İsrail'den Gazze'ye yine hava saldırısı İsrail güçleri, Gazze'de 2 farklı noktaya hava saldırısı gerçekleştirdi. İlk saldırı, Gazze'nin orta kesimlerinde bulunan bir elektrik santraline yönelik yapıldı. Saldırı nedeniyle elektrik santralinde ciddi hasar oluşmadı. İkinci saldırı, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na ait bir eğitim kampına düzenlendi. Saldırılarda can kaybı yaşanmadı. Öte yandan, İsrail ordu

sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, hava saldırılarının, Gazze'den füze atılmasına karşılık yapıldığı ve silahlı grupların bulunduğu yerlerin hedef alındığı iddia edildi. Gazze yönetiminden konuya ilişkin henüz açıklama yapılmadı. Öte yandan İsrail gazetelerinden Yedioth Ahronoth'un internet sitesinde yer alan haberde, Gazze'den atılan bir füzenin İsrail'in güneyinde bulunan 'Şair Hencif' yerleşim birimi yakınlarına düştüğü öne sürüldü.


#TUİÇ

İsrail'den Türkiye'ye suçlama

Trakya bölgesindeki müşterilerini ziyaret eden ve isimleri belirtilmeyen

Yahudi işadamları, öğle yemeği için gittikleri restoranda yaşadıkları

olayı yazarak,"Bir balık restoranında siparişlerimizi verdik. Yahudi

olduğumuzu anlayan restoran sahibi, Yahudilere servis

açmayacağını açıkça belirttikten sonra Yahudi dinini aşağılamaya

başladı. Kontrolünü tamamen kaybeden restoran sahibi, elinde

tehlikeli bir aletle üstümüze yürüdü" diye belirttiler.

Arutz Sheva, bahsedilen aletin, döner bıçağı olduğu bilgisine

ulaştıklarını haberde vurguladı. Haber ajansı, şiddetle karşı karşıya

kalan işadamlarının olay yerinden kaçtıklarını belirterek, "Çok şükür

şimdi evimizde ve güvendeyiz" diye yazdıklarına değindi.

Haber ajansı ayrıca, 2010 yılından bu yana kötüye giden İsrail-Türkiye

ilişkileri ile Türkiye'de Yahudi karşıtı söylemlerin rutin haline geldiğini

yazdı.

Aarutz Sheva'nın bağlı olduğu Jewish Press, Ekim 2013 tarihinde MİT

Müsteşarı Hakan Fidan hakkında "Bir sabah arabasında özel bir süprizi

hak eden biri varsa, o da Fidan'dır" diye yazmıştı.


#TUİÇ

Mavi Marmara Son Gelişmeler

İsrail’de yayınlanan Yediot Ahronot gazetesi, Türk ve İsrail

temsilcilerinin Mavi Marmara kurbanlarına tazminat ve bunun

karşılığında Türkiye’de açılan davaların kapatılması konusunda

anlaşmalarına rağmen, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun

sağcılardan gelebilecek tepki nedeniyle anlaşmayı imzalamakta

ayak direttiğini yazdı. Gazete, Başbakan Erdoğan’ın önceki gün

“Gazze ablukası kalkmadan İsrail’le normalleşme olmaz” çıkışının

ardında da bu ayak diretmenin yattığını öne sürdü.

İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi, Davutoğlu’nun

açıklamalarına karşılık, iki ülke arasındaki diplomatik faaliyetlerine

değinerek şunları kaydetti "Kudüs ayrıca Türkiye ile ilişkilerde normalleşmenin büyükelçilerin Tel Aviv ve Ankara'ya sembolik

dönüşlerinin ötesine gitmesini istiyor. İsrail, Türkiye ile diplomatik

diyaloğun yeniden başlamasını, bakanlar düzeydeki toplantılar,

karşılıklı ziyaretler ve diğer adımları da istiyor. İsrail, Türkiye'nin

uluslararası forumlarda İsrail'e karşı harekete geçmeyeceği ve

medyada İsrail'e yönelik nutukları durduracağı taahhüdünde

bulunmasını da bekliyor." Ayrıca Türkiye’nin şartı, Gazze’ye ablukanın

kaldırılmasına değinen İsrail’de yayın yapan ajanslar ablukanın

kaldırılmasını gerçekleşmeyecek bir konu olarak kayda geçti.


#TUİÇ

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan'dan İsrail'in Genişlemesine

Kınama

Suudi Arabistan'ın resmi haber ajansı SPA'da yer alan habere göre, İsrail'in Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimlerinde 558 yeni konut inşa etme kararırına ilişkin,

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu toplantısı ardından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimlerinde yeni konut inşasına

izin verilmesinin "kanunlara ve uluslararası kararlara" aykırı olduğu belirtildi. Karar, Filistin ve İsrail arasında adil bir barış için sarfedilen çabalara zarar

verebileceği ifade edilerek kınandı. İsrail'in Kudüs Belediyesi, 5 Şubat'ta Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimlerinde

558 yeni konut inşasına izin vermiş, karar AB ve Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

Mısır'ın 2 Milyar Dolarlık Silah parasını Suudi

Arabistan Karşılayacak

Rusya, Mısır'a 2 milyar dolarlık silah verecek. Geçen hafta imzalanan

anlaşmaya göre Rusya'ya ödemeyi Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri yapacak. Basında yer alan haberlerde Mısır'ın Rusya'dan hava savunma

sistemleri, saldırı helikopterleri, MiG 29 jetler ve tanksavar sistemler almak istediği belirtilmişti. Interfax, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 3 Temmuz'da

gerçekleşen darbe sonrası orduyu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin desteklediğine dikkat çekti. Çok sayıda körfez ülkesi de yeni Mısır yönetimine 12

milyar dolarlık mali destek ayırdı.


#TUİÇ

Suudi Arabistan'ın En Büyük Kültür ve Miras

Festivali Başladı

Suudi Arabistan'da düzenlenen en büyük kültür ve miras festivali olan "Cenadriye", yarın Kral Abdullah'a vekaleten Veliaht Prens Selman bin Abdülaziz tarafından

açıldı. Festivalde Suudi Arabistan'ın bütün bölgelerinden katılımlar gerçekleşiyor. Bölgeler festival süresince farklı kültür ve gelenekler sergileniyor, ziyaretçilere

kendilerini tanıma imkanı sunuluyor. Festivale son yıllarda Suudi Arabistan haricinde Körfez İşbirliği Konseyi Ülkeleri (KİK) katılırken, diğer Arap ülkeleri ve farklı

dost ülkeler onur konuğu olarak davet ediliyor. Bu yıl ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) onur konuğu. Daha önceki yıllarda da aralarında Türkiye, Güney Kore, Çin

gibi ülkeler onur konuğu olmuştu. Etkinlikler çerçevesinde deve yarışları, konferanslar, tiyatro, çocuklar için programlar, el sanatları, halk şiiri, güzel sanatlar,

eski halk pazarları gibi faaliyetler düzenleniyor. Ayrıca ziyaretçilere bilgi vermek amacıyla rehberler yer alıyor. Festivali takip etmek için değişik ajans, gazete,

televizyon ve radyo istasyonlarından yerli, yabancı çok gazetecinin akredite olduğu belirtildi. Ayrıca festival sosyal ağlardan da yakından takip ediliyor.


#TUİÇ

Medine'de Otel Yangını: 17 ölü

Suudi Arabistan Resmi Haber Ajansı SPA'nın haberine göre, farklı

milletlerden 700 umre ziyaretçisinin kaldığı otelde çıkan yangına

hemen müdahale edildi. Otelin büyük olması ve içerisinde çok

sayıda umre ziyaretçisinin bulunması nedeniyle 17 kişi hayatını

kaybederken, 130 kişinin yaralandığı belirtildi. Medine Valisi

Prens Faysal bin Salman Bin Abdulaziz'in emri üzerine daha

büyük bir felaketin meydana gelmemesi için İşrak el-

Medine otelinin yakınındaki tüm oteller boşaltıldı. Diyanet İşleri

Başkanlığı Medine yetkililerinden Çelebi Akkurt, AA muhabirine

yaptığı açıklamada, Diyanet'in Medine Sorumlusu Nevzat Ünal

başkanlığında oluşturulan bir heyetin, olayın ardından bugün

sabaha kadar, Medine hastanelerini ve morglarını gezdiğini, bu

çerçevede olayda hayatını kaybedenler arasında Türk

vatandaşının bulunmadığının kesinleştirildiğini kaydetti.


#TUİÇ


#TUİÇ

Editör

Halime GÜMÜŞ

Onur BEKTAŞ

Tasarım

Yasin ERDOĞMUŞ

Haberler

Enes Açıkgöz, Yusuf Atay,

Kevser Oğuz, Ceren Çetinkaya, Ahmet Ataş,

Rumeysa Terzioğlu, Fatma Esma Uygun

Documents

Tuiç 6-13 Şubat 2014 Yakındoğu Bülteni