466

türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

  • Upload
    lythu

  • View
    268

  • Download
    10

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları
Page 2: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

İSTANBUL TİCARET ODASI Yayın No: 2000-33

« • TÜRKİYE'DE YAPAY İSTİHDAM

VE

İSTİHDAM POLİTİKALARI

HAZIRLAYAN

PROF. DR. NUSRET EKİN

İSTANBUL-2000

Page 3: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu eserin tüm teklif hakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir.

İTO'nun ve yazarının ismi kaydedilmek koşuluyla yayından alıntı yapmak mümkündür. Ancak, İTO'nun yazılı izni olmadan yayının tamamı veya bir bölümü, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, ticari amaçlarla kullanılamaz.

Bu kitapta öne sürülen fikirler eserin yazarına aittir. İstanbul Ticaret Odası'nın görüşlerini yansıtmaz.

EYLÜL 2000 İstanbul

ISBN 975-512-480-2

İTO yayınları için aynntılı bilgi İTO Ticari Dokümantasyon Şubesi'nden edinilebilir.

Tel. : (212) 455 63 29

Faks : (212) 513 88 27 - 520 10 27 / 373

E. Posta: dokümantasyon @ tr-ito.com

BASKI

MEGAAJANS REKLAMCILIK MATBAACILIK FUAR HİZM. LTD. ŞTİ.

Tel.: (212) 519 24 41 Tel - Faks : (212) 519 42 43

Page 4: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ÖNSÖZ

20. yüzyılın sonlarında başlayan "modern çağ" ve hemen ardından gelen "sanayi çağ ı " süreci hızlı bir teknolojik devr ime dönüşerek günümüzde sürmekte olan "bilgi çağı"nın temellerini oluşturmuştur.

Yalnızca gelişmiş ülkeleri değil ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeleri de içine alan bu değişim ve gelişim beraberinde ne yazık ki bir türlü çözümlenemeyen ve ülkeleri aciz durumda bırakan işsizlik sorununu büyütmüştür.

Bilgi ve teknolojiye dayalı yeni ekonomide sanayi dönemi işlerinden farklı olarak yoğun bilgi ve yetenek gibi vasıflar gerektirdiğinden iş arayan işçilerin vasıfları aranan vasıflara uygun olamadığından işsizlik kaçınılmaz hale gelmektedir.

Ülkemizde ise, geleneksel işsizlik türlerinin yanısıra yeni yüzyılın doğurduğu işsizlik sorunu ortaya çıkmıştır. Ülkemizde yaşanan en karakter­istik istihdam ise kayıtdışı istihdamdır. Geneüikle kadınlar, yabancı kaçak işçiler, çocuk işçiler, sakatlar ve ikinci iş arayanların ağırlıklı olduğu bu istihdam şekli bir yapay istihdam görüntüsü oluşturmaktadır.

Prof.Dr. Nusret Ekin tarafından hazırlanan çalışmada Yapay İstihdam Türkiye 'deki ve Dünyadaki işsizlik ve istihdam politikaları ışığında ince­lenerek yaşanan sorunlar somut bir şekilde gözler önüne serilmekte ve istih dam politikaları hakkında bir fikir vermektedir.

Bu değerH çahşma için kendisine teşekkür eder üyelerimiz ve ilgililere yararlı olmasını dilerim.

Prof. Dr. İsmail Özaslan

Genel Sekreter

Page 5: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları
Page 6: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

SUNUŞ

İşsizlik, dün olduğu gibi bugün de gelişme seviyesi farklı olan

hemen tüm toplumlarm en önemli ortak sorununu oluşturmaktadır.

Gerek bireysel düzeyde, gerek toplumsal olarak işsizliği

tartışabiliriz ve bu olguyu değişik boyutları ile ekonomik başarının bir

kriteri veya adeta insanlığın bir onur sorunu olarak da değerlendirebiliriz.

Gerçekten, işsizlik çalışma hayatının adeta özünü oluşturmaktadır.

Diğer bir deyişle, özgürlüğü artırmak, yoksulluğu yok etmek günümüz

toplumlarının vazgeçilmez temel iki hedefi haline gelmiştir. Hatta bunu tek

hedefe de indirebiliriz. İşsizliğin ve yoksulluğun ortadan kalkışı, adeta tüm

sosyal sorunları büyük ölçüde çözen "sihirli bir anahtara" dönüşmektedir.

Batı toplumlarında, İL Dünya Savaşı sonrası yaşanan '.'Altın

Çağdın peşinden, küreselleşme süreciyle birlikte, bir yandan istihdam

sorunlarının arttığını, diğer yandan da standart - dışı değişik istihdam

biçimlerinin hızla genişlediğini görüyoruz. Bu süreçte rekabet gücü ve

kalite, istihdam somnlarmm çözümünde temel iki faktör konumuna

gelmiştir. Araştırmacılar, "ömürboyu istihdamın sona erdiğine" ve

"istihdam yaratmadan büyümeye" işaret ederken, esnek emek piyasaları

ekonominin tümünde ve çalışma hayatında yeni sorunlar gündeme

getirmektedir.

Batı toplumları, günümüzde istihdam sorunlarında şaşırtıcı bir

ikilem yaşamakta, bir yandan yeterli ölçüde "yeni ekonomi"ye

dönüşememekten doğan "geleneksel istihdam sorunlarıyla" uğraşırken,

Page 7: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

diğer yandan yeni çağın bilgi işçileri yetersizliğini yaşamaktadırlar.

Böylece, geleneksel işsizliğin üstüne bir de "göçmen bilgi işçisi" gereği

binmektedir.

Gelişen ülkeler ise, öteden beri yaşadıkları fakirlik ve işsizlik

sorunlarını derinleştiren yeni problemlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Bir

yandan, fakirliğin istihdam sorunları ile birleşerek yaşandığı üretkenliği ve

geliri düşük tarım sektörleri; diğer yandan, örgütlenmemiş ve gittikçe

büyüyen kentsel kayıt - dışı istihdam, bu toplumların değişmez kaderi gibi

gözükmektedir.

Bu ülkelerde işsizlik dönüşerek kendini fakirlik, üretken olmayan,

iş ve gelir paylaştıran istihdam biçimleri olarak ortaya koymaktadır. Ayrıca,

küresel dünyanın- getirdiği rekabet ortamı, özelleştirme eğilimleri ve

gelişmiş bilgisayar teknolojileri bu toplumlarda işsizlik oranlarına süreklilik

kazandırmaktadır.

Böylece, bu ülkelerde istihdam sorunları iki kademeli ortaya

çıkmakta, daha sanayi toplumuna geçmeden, onun geleneksel

dönüşümünden doğan işsizlik sorunlarını çözmeden, katlamalı olarak bilgi

çağının çok yönlü istihdam sorunlarını yaşamaktadırlar.

Türkiye, istihdam ve işsizlik sorunları açısından tüm bu

tartışmaların ortasmdadır. Planlı dönemde geçen yaklaşık 40 yıla rağmen,

Türkiye 'de ne işsizliğin miktar ve niteliği, ne de üstesinden nasıl

gelineceğine yönelik istihdam politikaları ve istihdam sorunlarının geleceği

yeterli açıklıkla ortaya konulamamıştır.

Page 8: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bilindiği gibi günümüzde hem gelişmiş Batı ekonomilerinde, hem

de geUşme halindeki ülkelerde işsizlik yaygındır. Fakat yüksek olan bu iki

işsizlik tipinde çok önemli nitelik farkları vardır. Birincisinde, esasen

insanlar üretken istihdamda ve örgütlü sektörlerde çalışırken, ortaya çıkan

bir teknolojik veya ekonomik faktör nedeni ile işlerini kaybetmelerine

mukabil, ikincisinde yani gelişen ülkelerde, kentleşen nüfusun hayatlarının

hiçbir döneminde gelişmiş ülkelerdeki gibi formel, üretken bir modern

sektör istihdamına sahip olamadıkları gözlenmektedir.

Onlar böyle örgütlü, formel, insan onuruna yakışır, güvenli,

çalışma ve yaşam standartları nispeten yüksek bir ücretli ve üretken

istihdam için "kayıt - dışı istihdam"da adeta sabır ve özlemle

beklemektedirler. Böylece gelişmişlerdekilere "endüstri toplumu işsizleri",

gelişmekte olanlardakilere ise, "yapay istihdamdakiler" veya "geleneksel

işsizler" demek gerekir.

Birinin istihdamdaki temel niteliği, "üretken ist ihdam" ve bunun

kaybedilmesi iken; diğerininki ise, "gehr yaratıcı değil, gelir paylaştırıcı",

üretken olmayan veya üretkenliği sınırlı bir istihdamda yapay olarak çalışır

gözükmesidir. Hiç kuşkusuz, istisnai olarak kayıt - dışı sektördeki çalışma

ve yaşam koşulları bazen formel sektördeki koşulların üstüne de çıkabilir.

Ne var ki, bütün bu istisnalar sektörün geçici ve sağlıksız niteliğini

değiştirmeye yetmemektedir.

Sonuçta, gelişen ülkelerde bütün işsizlik tartışmaları geleneksel

sektördeki yapısal insangücü fazlalıkları ile, modem sektörlerdeki kayıt -

dışı istihdamın gelişmesinde düğümlenmekte, formel sektörlerde KİT'lerde

çalışan "gizli işsizler" de bu kayıplara eşlik etmektedir. Bu bakış açısından,

Page 9: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

temel kalkınma stratejisi, istihdamm değil, üretken istihdamm artırılması

olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kuşkusuz, bütün bu dönüşümler olurken, bir de bütün bu

tartışmalara yeni çağın bilgi işçileri girmekte, gelişmiş ülkelerde endüstri

toplumu işgücü fazlalıkları ve açıkları birarada yaşanmaktadır.

Gelişenlerde ise, gelenekselden endüstri toplumuna geçilmeden

katlamalı biçimde post - endüstriyel bilgi işçisi açıkları ile

karşılaşılmaktadır. Çok nadir hallerde, gelişen ülkelerde bazen endüstri

toplumunun işsizlik sorunlarıyla boğuşulurken, Hindistan vb. ülke

örneklerinde gördüğümüz gibi bilgi işçisi fazlalıkları ile de karşılaşılmakta,

bu ülkeler göçmen bilgi işçisi kaynağı oluşturmaktadırlar.

Bu çalışma, değişik tarihlerde tarafımızdan yapılan "Gelişen

Ülkelerde ve Türkiye'de İşsizlik (1971)", "Gelişen Ülkelerde ve Türkiye'de

Bir İstihdam Pohtikası Olarak Küçük Ölçekli İşyerlerinin Teşviki (1994)"

ve "Kayıt - dışı Ekonomi ve Kayıt - dışı İstihdam (1995)" konulu

araştımıalarm bir devamı niteliğindedir.

İstanbul Ticaret Odası 'nın böyle canlı, heyecan verici ve

belirsizlikle dolu bir konuyu tekrar gündeme getirmesini teşekkürle

karşılamak gerekir. Özellikle bu alandaki çalışmaları bir sistem bütünlüğü

içinde ele almamıza olanak sağlayan Yönetim Kumlu 'na , ve onun değerli

Genel Sekreteri Sayın Prof Dr. İsmail ÖZASLAN ile yardımcıları Sayın Dr.

Renan B A Y K A N ve Sayın Dr. Cengiz ERSUN'a , gösterdikleri ilgi ve

desteklerden dolayı en içten teşekkürlerimi sunarım.

Page 10: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Diğer bir teşekkürüm ise, eşim Ceyhan EKİN 'e ve BöKimümüz

Araştıraıa Görevhlerinden Süleyman ÖZDEMÎR ve Yrd. Doç. Dr. Tekin

AKGEYİK'edi r .

Eserin Türk bilim hayatma ve işgücü politikalarma yeni boyutlar

getirmesi, insan onumnun, demokrasinin ve gelir dağ ıhmmm temel taşmı

oluşturan istihdamm genişlemesine katkıda bulunması en içten dileğimdir.

Suadiye, Haziran 2000 Dr. Nusret Ekin

Page 11: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları
Page 12: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

İÇİNDEKİLER

S U N U Ş . 5 İ Ç İ N D E K İ L E R 11 T A B L O L A R L İ S T E S İ 19 G İ R İ Ş 23

A. REKABET G Ü C Ü VE HANTAL İŞLETMELER 25 B. T Ü R K İ Y E ' D E İŞSİZLİĞİN KRİTİK SORUNLARI 27 C. T Ü R K İ Y E ' D E İŞSİZLİĞİN Ü Ç BOYUTLU G Ö R Ü N Ü Ş Ü 29 D. GENEL PERSPEKTİFLER 33

L İ S S İ Z L İ Ğ İ N A R T A N Ö N E M İ 35

A. İŞSİZLİK ÇAĞINA GİRERKEN 35 B. GELECEĞİN ÇALIŞMA DÜNYASI VE İŞSİZLİK 38 C. YÜKSEK TEKNOLOJİ , YÜKSEK Ü C R E T POLİTİKASI 40

II. G E L İ Ş M E T R E N D L E R İ . 42

A. K Ü R E S E L L E Ş M E VE ARTAN İŞSİZLİK 42 1. "Yüksek-Yüksek" ve "Alçak-Alçak" Ekonomiler 42 2. "Ucuzluk" ve "Kalite" Arayıcı 45 3. Kaybolan "Alt Basamaklar" 47 4. Bütünselci-Yetkin-Esnek-Çok İşlevli Çalınma 49

B. "İŞ YARATMADAN B Ü Y Ü M E " 50 1. "Göçmen işçiler" den Yüksek işsizliğe 50 2. Sermayenin Sınırsız Dolaşımı 52 3. "Ya Yukarı, Ya Dışarı" 54

Ç. EĞİTİM, TEKNOLOJİK GELİŞME V E İSTİHDAM 56 1. Teknoloji - Verimlilik - İstihdam 56 2. Yeni Teknoloji ve Yeni İstihdam 58 3. "Bilici Toplumu" ve "Bilj^i İşçileri" 61

a. Bolluk ve Kıtlık Birarada: Artan Bilgi İşçisi Talebi 65 b. "Yeni Çağın Vasıflı Göçmenlerine Kapılar Açık" 69 c. "Çalışanlar Herşeyi Bilmek Zorunda" 72 d. "Farklı Olan Kazanır" 74

Page 13: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

D. E N F L A S Y O N VE İŞSİZLİK İLİŞKİSİ 75 E. BİRLİKTE GİDEN İŞSİZLİK VE YOKSULLUK 76

1. Artan İssizlik ve Yoksulluk 76 2. Yoksulluk, Gelecek Korkusu ve Kaybolan Óz^üiiükler 77 3. Nüfus Artıcı ve Direnen Yoksulluk 80 4. Dünya Gelirinin Paylarımı : Az Nüfus, Çok Pay 82 5. Yoksulluğu Azaltma Stratejileri 84 6. Büyüyen Ekonomi, Daha da Bozulan Gelir Dağılımı 89 7. Küreselleşme, ''Asya Krizi'' ve Artan Yoksulluk 91 8. Yoksulluğa Savaş : 21. Asra Doğru 21 Temel Hedef. 94

IIL K Ü R E S E L L E Ş M E SÜRECİNDE DÜNYADA İŞSİZLİK 97

A. DÜNYA N Ü F U S U N D A VE İŞGÜCÜNDE GENEL EĞİLİMLER 97 1. Nüfusta Yaşanan Gelişmeler 99

a. Gelişmiş Ülkelerde 99 b. Avrupa Birliği 'nde 100 c. Gelişmekte Olan Ülkelerde 102

2. Nüfusun Eğitim Durumu 103 3. Değişen Îşj^ücü Yapıları 106

a. Gelişmiş Ülkelerde 109 b. AB ve A B ' n e Aday Ülkelerde 111 c. Gelişmekte Olan Ülkelerde 116

4. İşgücüne Katılma Oranlarında Yükseliş Trendleri 119 a. Gelişmiş Ülkelerde 119 b. Avrupa Birligi 'nde 121

5. İstihdamın Sektörel Dağılımı 121 a. Gelişmiş Ülkelerde 122 b. AB ve A B ' n e Aday Ülkelerde 124 c. Gelişmekte Olan Ülkelerde 127

B. İŞSİZLİKTE YENİ BOYUTLAR 128 1. işsizliği Belirleme Yöntemleri 128 2. Genel Eğilimler 131

a. 1929 Dünya Buhram'ndan Günümüze 131 b. Uzun Süreli İşsizlik ve Yoksulluk 132

3. İşsizlik Çıkmazı 134 a. Rekabet Gücü ve İstihdam Artışı 134 b. Hızlı İşgücü - Zayıf İstihdam 136

Page 14: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

c. Artan İşsizlik - Yükselen Borsa 139 d. Yeni İşsizlik Kültürü 140 e. İşsizliğin Yapısal Boyutları 141 f. Genç İşsizliği : Bir Dünya Sorunu 144

Kadın İstihdamında Yaşanan Sorunlar 145 4. ''Yeni Ekonomi' : Gerçeklemen Rüyalar 146 5. Rekabet, Büyüme ve İstihdam 149

a. "Hızlı Dünya - Yavaş Avrupa"..., 149 b. Rekabetgücü, Yasal Yükler ve İstihdam 151 c. Avrupa'da Gerçek Refah Devleti ve İşsizlik. 153

6. Bölgelere ve Ülkelere Göre İssizlik 154 a. Bat ı 'da İşsizlik 154

aa) A B ' d e İşsizlik 154 bb) Gelişmiş Ülkelerde İşsizlik 161 cc) Doğu Avrupa'ya Kayan İstihdam 166 dd) Japonya : "Sonu Gelen Ömür Boyu İst ihdam" 172

b. Gelişen Ülkelerde İşsizlik 173 aa) Kır ve Kent Yoksulluğu 173 bb) İşsizlikle Mücadele : "Yoksullukla Savaş" 177 cc) Yapıyı Yansıtmayan İşsizlik Oranları 180 dd) Çin ' in İşsizlikle Mücadelesi 182 ee) Çin 'de Artan Kentsel Yoksulluk 184 ff) Ölçülmesi Zor İşsizlik, Yaşanan Yoksulluk: Tunus 186

7. issizliğin Nedenleri 187 a. Yüksek İşçilik Maliyetleri 187 b. "Kayıt - Dışı Çalışma Hayatı 'nın Genişlemesi 188 c. Diğer Nedenler 189

IV. T Ü R K İ Y E DE İŞSİZLİK.... ...................... 192

A. GENEL EĞİLİMLER 192 1. Türkiye'de Ekonomik Büyüme 192

a. "Yerinde Sayan Ekonomi" : , 192 b. Üretemeyen Sanayi, Düşen Katma Değer 195 c. ÇaRa Uymayan Tutarsız Politikalar 196 d. Bilim ve Teknoloji Yeteneği 197 e. "Çağ Yarışçıları" ve "Çağ Direnişçileri" 198 f. 23 Yıllık Vizyon 199

2. Farklı Yaklaşımlar 201 13

Page 15: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

3. "Yapay İst ihdam" 202 B. T Ü R K İ Y E ' D E İŞGÜCÜ VE İŞSİZLİK 206

1. Nüfusta Olumlu Gelinmeler 206 2. Yılda 1 Milyon Arm. 209 3. İ^^ücünün Yapısı 210

a. İşgücüne Katıhm Oranı 213 b. İşgücünün Sektörel Dağılımı 214 c. İşgücünün Meslek, Kır-Kent-Bölge ve Cinsiyet Dağıhmı. . 217 d. İşgücünün Eğitim Durumu 221

4. Türkiye de hsizlik 223 a. İşsizliğin Tanımı 223 b. İşsizliği Yansıtmayan Oranlar 227 c. İşsizliğin Özellikleri 229 d. İşsizlik - Eğitim İlişkisi 233 e. Yaş Grupları ve İşsizlik 239

5. Iş ve Uçi Bulma mn Etkinliği 237 C. T Ü R K İ Y E ' D E İŞSİZLİĞİ D O Ğ U R A N NEDENLER 242

1.Tarımda İssizlik 242 2. Kentsel Kayıt-Dışı Sektörde İşsizlik 244

a. Kayıt - Dışı İstihdamın Niteüği 244 b. Kent Yoksulları ve Genişleyen Kayıt - Dışı 247 c. Süreklilik Kazanan Kayıt - Dışı 249 d. Endüstri İlişkilerine Olumsuz Etkiler 250 e. Yavaş Büyüyen Formel - Hızlı Kayıt - Dışı 253 f. Kayıt - Dışı İstihdamının Yapısı ve Özellikleri 256

aa) Çocuk İşçiler. 256 i- "Ucuz işçilik" ve çocuk istihdamı 259 ii- Çocuk işçilikler ilgili araştırmalar 262

bb) Yabancı Kaçak İşçiler 265 i- Kaçak yabancı işçi istihdamının boyutları 265 ii- Kaçak işçi istihdamının niteliği 268 iii- Kaçak yabancı işçilerle mücadele 270

g. Kayıt - Dışı İstihdamın Artış Nedenleri 271 aa) Vergi ve Fon Yükleri 271 bb) Sosyal Güvenlikten Uzaklaşma. 244

h. Kayıt - Dışı İstihdamı Daraltma Arayışları». 275 3. Formel Sektörde İşsizlik 277

a. Yoğun İşten Çıkarmalar 277

Page 16: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b. îmalat Sanayinde Zayıf Gelişme 280 c. Yok Edilemiyen Ayrım ve Kadın İşsizliği... 281 d. "Asya Krizi" ve İşsizlik 283 e. Depremin Getirdiği İlave İşsizlik 287 f. Formelde Açık İşsizlik 288

D. Y O K S U L L U Ğ A D Ö N Ü Ş E N İŞSİZLİK 289 1. Yoksulluk ve Yoksunluk 289 2. Yoksulluk Sınırı : Bir Doların Altında Yalayanlar 291 3. Artan Kayıt - Dm Yoksulluk 294 4. Genişleyen Gelir Uçurumu 296 5. Türkiye Boyutuyla Yoksulluk - İşsizlik İlişkisi 297

a. Tarım Destekleri ve Geçim Ekonomisi 298 b. Kente Göçü ve Yoksulluğu Önleyen Politikalar 299 c. Kaynak Aktarımı ve Yaşatılan Eksik İstihdam Yapıları 301 d. Sosyal Refah Devletiyle Bütünleşen Küreselleşme 302 e. Yoksulluğa Dönüşen ' T a p a y İst ihdam" 304

6. Düşük Sosyal Standartlar 306 7. Yükseltilmesi Gerekli Yaşam Kalitesi 308

E. GB^NİN GETİRDİĞİ İLAVE İŞSİZLİK 309 R TÜRKİYE^DE İŞSİZLİK ÜZERİNE GENEL BİR

D E Ğ E R L E N D İ R M E 312

V. İ S T İ H D A M POLİTİKALARI 316

A. BATIDA İSTİHDAM POLİTİKALARI 316 7. Karmaşık İlişkiler : Küreselleşme, Rekabet Gücü ve İstihdam... 318 2. ''Üretken İstihdamı" Artırma Tartışmaları... 319

a. Rekabet Gücü : İşsizliği Önlemenin Etkin Yolu 322 b. Büyüme ve İstihdam 324 c. "Esneklik" ve "İstihdam Edilebilirlik" 326

3. 'Atipik I Standart - Dışı İstihdam'' 328 a. Genişleyen Kadın İşgücü ve Atipik İstihdam 328 b. Artan Kısmi - Geçici - Bağımsız İşler 332 c. A B ' d e Kısmi Çalışmanın Korunması 334

4. AB'nin İstihdama Bakışı 335 5. Hollanda M odeU : "Laleler Açarken' 337 6. Kısmi Süreli Çalışma ve "istihdam Mucizesi" 339 7. İngiltere de "İşsizlikProgramı' 341

Page 17: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

8. Alman ''Üçlü Uzlama' Modeli 345 9. Fransa da Daha "Kısa İş Haftası 350 10. Diğer İstihdam Politikaları 352

B. "SOSYAL AVRUPA" ZİRVELERİ 354 1. Kopenhag Zirvesi 354 2. Lüksemkur^ "istihdam Zirvesi" 357

a. Klavuz İlkeler 358 aa) Yeni Girişimcilik Kültürü 358 bb) Uzun Süreli ve Genç İşsizliği 359 cc) Uyarlanabilirliği Geliştirmek. 360 dd) Fırsat Eşitliği Politikaları 361

b. "Ortak İstihdam Raporu" 361 c. "Avrupa İstihdam Raporu" 362 d. Köln Avrupa Yürüyüşü 363

3. Floransa "XXI Asır Konferansı" 364 4. Lizbon Zirvesi" Modernleşen Sosyal Model 366 5. "Yeni Ekonomi" ve İşsizlik 367 6. İstihdam. Edilebilir İşgücü 370

C. T Ü R K İ Y E ' D E İSTİHDAM POLİTİKALARI 371 1. Önerilerin Çokluğu ve Gelişimi 371 2. Planlı Dönemde İstihdam Politikaları 372 3. İşsizlikten Sorumlu Bakanlığın Yaklaşımları 377 4. "KİK" Projesi 379 5. "işgücü Uyum Projesi" ; 382 6. "İstihdamın Artan Ümidi" KOBİler 382

a. Küçük İşyerlerinin Artan Önemi 382 b. İstihdamda KOBİ' ler in Yüksek Payı 384 c. Küçük İşyerleri ve İstihdam Pohtikaları 384

aa) K O B T Destek Projesi 387 bb) KOSGEB' in Kuruluşu ve Çalışmaları 389

7. İş Piyasasının Yeniden Yapılandırılması 390 8. istihdam Politikalarına Diğer Yaklaşımlar 393

a. Yeni Çağın Yeni İstihdam Sorunları 393 aa) Geleneksel İşçi Fazlası - Bilgi İşçisi Açığı 393 bb) İstihdamı Teşvik Çalışmaları 394

b. İstihdamı Daraltıcı Faktörlerin Önlenmesi 396 c. Emek kullanımını Artırıcı Öneriler 397 d. Rekabet Gücü - İhracat ve Büyüme 400

Page 18: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

D. T Ü R K İ Y E ' D E ÎŞSÎZLÎK SİGORTASI 403 1. ''Sistemi Bütünleyen Bir Adım' 403 2. Yasamn Temel Düzenlemeleri 405

G E N E L D E Ğ E R L E N D İ R M E VE SONUÇ 412

A. Ö N E ÇIKAN ÖZELLİKLER 412 1. Israr Èden "Geleneksel İşçi' İşsizliği 412 2. Etkisiz İstihdam Politikaları 414 3. Başarılı Gelişenler : Güney Asya - Pasifik - Doğu Avrupa 415 4. Sağlıklı Çözüm : Rekabet Gücü - İhraç Ekonomisi - KOBVler.. 416 5. Türkiye de İşsizlik : Kırsal ve Kentsel Yoksullar 417 6. Yapıyı Yansıtmayan Oranlar 419 7. Hızlı Nüfus - Yavaş Ekonomi 420 8. Türkiye'de İşsizliğin Yapısı 422 9. Şişmanlatılmış Sağlıksız KİT İstihdamı 425 10. İş Yaratmayan Politikalar 426

B. SONUÇ : BİRİSİ BİTMEDEN YENİSİ - FAZLALAR VE AÇIK­LAR 428

K A Y N A K Ç A 434

Page 19: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları
Page 20: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No:

T A B L O 1 - BAZI Ü L K E L E R D E Y O K S U L L U K D Ü Z E Y L E R İ , (%) 84

T A B L O 2 - B Ö L G E L E R VE GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE G Ö R E DÜNYA NÜFUSU. . 99

T A B L O 3 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R D E NÜFUS 100

TABLO 4 - AB Ü L K E L E R İ N D E NÜFUS 101

T A B L O 5 - G E L İ Ş M E K T E O L A N Ü L K E L E R D E N Ü F U S 103

T A B L O 6 - DÜNYADA OKUR - YAZAR OLMAYANLAR, (%) 104

T A B L O 7 - A B ' N E ADAY OLAN BAZI Ü L K E L E R D E EĞİTİM, (%) 106

T A B L O 8 - B Ö L G E L E R E VE GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE G Ö R E İ Ş G Ü C Ü N Ü N YAPISI 109

T A B L O 9 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R D E İ Ş G Ü C Ü N Ü N YAPISI 111

T A B L O 10 - AB Ü L K E L E R İ N D E İ Ş G Ü C Ü N Ü N YAPISI 113

T A B L O 11 - A B ' N E ADAY OLAN BAZI Ü L K E L E R D E İ Ş G Ü C Ü N Ü N YAPISI 115

T A B L O 12 - G E L İ Ş M E K T E OLAN BAZI Ü L K E L E R D E İ Ş G Ü C Ü N Ü N YAPISI 118

T A B L O 13 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R İ N İ Ş G Ü C Ü N E KATILMA O R A N L A R I , 1990 - 97, (%) 120

T A B L O 14 - B Ö L G E L E R E VE GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE G Ö R E İSTİHDAMIN S E K T Ö R E L

DAĞILIMI 122

TABLO 15 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R D E S E K T Ö R L E R E G Ö R E İSTİHDAM, (%) 124

T A B L O 16 - AB Ü L K E L E R İ N D E S E K T Ö R L E R E G Ö R E İSTİHDAM, (%) 125

T A B L O 17 - A B ' N E ADAY OLAN BAZI Ü L K E L E R D E S E K T Ö R L E R E G Ö R E İ S T İ H D A M 126

T A B L O 18 - G E L İ Ş M E K T E OLAN BAZI Ü L K E L E R D E S E K T Ö R L E R E G Ö R E İ S T İ H D A M 127

T A B L O 19 - AVRUPA'DA İŞSİZLİK O R A N L A R I (EYLÜL 1999), (%) 155

T A B L O 20 - AB Ü L K E L E R İ N D E İŞSİZLİK O R A N L A R I , (%) 157

T A B L O 21 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R D E İŞSİZLİK O R A N L A R I , (%) 159

T A B L O 22 - Ü L K E L E R E G Ö R E İŞSİZLİK ORANI, 1991 - 98, (%) 163

T A B L O 23 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R D E İŞSİZLİK O R A N L A R I , (%) 164

T A B L O 24 - A B ' N E ADAY DOĞU AVRUPA Ü L K E L E R İ N D E İŞSİZLİK O R A N L A R I , (%) 169

T A B L O 25 - G E L İ Ş M E K T E OLAN Ü L K E L E R D E İŞSİZLİK O R A N L A R I , (%) 181

T A B L O 26 - B Ö L G E L E R İ N NÜFUSU VE YILLIK NÜFUS ARTIŞ HIZI 208

T A B L O 27 - İ Ş G Ü C Ü N E KATILMA ORANI, (%) 213

TABLO 28 - İSTİHDAMIN S E K T Ö R L E R E G Ö R E DAĞILIMI 215

TABLO 29 - İSTİHDAMIN İKTİSADİ FAALİYET K O L L A R I N A G Ö R E D A Ğ I L I M I 216

T A B L O 30 - İSTİHDAMIN İŞTEKİ STATÜYE G Ö R E DAĞILIMI 218

T A B L O 31 - İSTİHDAM EDİLENLERİN EĞİTİM D U R U M L A R I N A G Ö R E DAĞILIMI, (%) 223

T A B L O 32 - YURTİÇİ İŞGÜCÜ PİYASASINDA GELİŞMELER, (15 + YAŞ), BİN KİŞİ 228

T A B L O 33 - T Ü R K İ Y E ' D E İSTİHDAM VE İŞSİZLİK 231

T A B L O 34 - İŞSİZLERİN EĞİTİM D U R U M L A R I N A G Ö R E DAĞILIMI, (%) 234

T A B L O 35 - İŞSİZLERİN YAŞ G R U P L A R I N A G Ö R E DAĞILIMI, (%) 237

T A B L O 36 - İŞ A R A D I K L A R I K A N A L A G Ö R E İŞSİZLER 238

T A B L O 37 - İŞSİZLERDEN İİBK'NA B A Ş V U R A N L A R VE İŞE Y E R L E Ş T İ R İ L E N L E R 241

T A B L O 38 - İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM, BİN KİŞİ 278

Page 21: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 39 - İŞYERİ SAYISI VE İŞYERİ ENDEKSİ 2 7 9

TABLO 40 - ÇALIŞAN İŞÇİ SAYISI VE ENDEKSİ 2 9 3

TABLO 41 - A B ' N E ADAY Ü L K E L E R D E Y O K S U L L U K SINIRI, (%) 2 9 6

T A B L O 42 - GELİŞMİŞ Ü L K E L E R D E GSYİH B Ü Y Ü M E TAHMİNLERİ , (%) 3 2 5

T A B L O 43 - BAZI AB Ü L K E L E R İ N D E GSYİH B Ü Y Ü M E TAHMİNLERİ , (%) 3 2 6

Page 22: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Yüzyıla,

Bin yıla girerken

Aileme armağan...

Page 23: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları
Page 24: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

GİRİŞ

Günümüz toplumlarmm en önemli temel sorununun işsizlik ve

istihdam politikaları olduğuna hiç kuşku yoktur. Özellikle bilgi çağının

değişen teknolojik ve ekonomik yapıları içinde ve küreselleşme süreci ile

işsizlik hemen bütün toplumlarda hızla yayılmakta ve ekonomilerin en

dikkat çekici sorunlarından biri haline gelmektedir.

Aslında, 1990'h yıllardan itibaren en azından 100 ülke, yabancı

seraıaye ve uluslararası ticaretle ilgili düzenlemesini değiştirerek dünya

pazarlarına girerken, dünya üretimi son 50 yılda 3 trilyondan 30 trilyon

Dolar'a çıkarak 10 katı artmış, kişi başına gelir 3'e katlanmıştır.

Ancak, dünya üretiminin % 77'si sanayileşmiş 25 ülke tarafından

gerçekleştirilmekte, sadece üretimde ABD'nin payı % 27'ye ulaşmaktadır.

1960'da en zengin ile en yoksul arasında Te 30 olan gelir farkı, 1990'da

60'a, 1997'de 74'e çıkmış bulunmaktadır. "Üretim alanlarında yaşanan

olumsuzluklar bu endişeleri daha da körüklemektedir. Dünya üretiminin

tümünü neredeyse topu topu 10 çokuluslu şirket yönlendirmektedi r \"

Bazı yazarlar, eşitsizlik ve yoksulluğun dünyanın temel sorunu

olduğu noktası üzerinde durmakta ve yoksulluğun nedeni olarak da özellikle

işsizHği göstemıektedirler. Böylece, işsizlik ve yoksulluk ilişkisi sadece

' Oruç, Y. ; "Küreselleşme Tekelleşme Getirdi"; Müliyet, 31.07.1999; s. 20.

Page 25: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

gelişen dünyada değil, çok gelişmiş sanayi toplumlarmda da ortaya

çücmaktadır".

Bu gelişmelerin doğal sonucu olarak, kaba bir rakamla 6 milyar

civarmdaki dünya nüfusu içinde işgücü bugün 3 milyar, işsiz sayısı ise

1 milyara varmakta ve 2010 yılında dünya işgücünün 3,5 milyar olması

beklenmektedir. Günümüzün nüfus artışı verileri dikkate alındığında hem

dünya nüfusu, hem dünya işgücü yılda yaklaşık 100 milyon artmakta, buna

karşıhk küreselleşme sürecinde yılda sadece 50 milyonluk bir istihdam

yaratılabilmektedir.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne göre, "küresel düzeyde mali

kuruluşların, yoksullar için yeni iş olanaklarının yaratılmasına çok az dildcat

ettikleri ve önerdikleri birçok programın işsizliğin artmasına neden olduğu"

görülmektedir.

Genel Sekretere göre, yoksul ülkelerde 450 milyon genç, okul ve iş

olanaklarından yoksun bulunmakta, 1999'da yaşanan krizlerle milyonlarca

insan işsiz kalmakta ve düşük ücretle çok uzun süreli çalışmak zorunda

bırakılmaktadır.

Bilgi toplumunun ekonomideki yansıması şeklinde ortaya çıkan

küreselleşme, beraberinde 1 milyara yaklaşan işsizUği genelde iki nedenden

dolayı ortaya çıkarmaktadır; bunlardan birincisi ileri teknoloji, ikincisi ise

rekabet baskıları nedeni ile sermayenin ve çokuluslu işletmelerin üretiminin

daha ucuz yapılabildiği bölgelere doğru kaymasıdır.

" Feldstein, M.; "Reducing Poverty, Not Inequality"; Public Interest, Issue-137; Fall 1999; p. 35.

Page 26: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

A. REKABET GÜCÜ VE HANTAL IŞLETMELER

Konunun en dramatik boyutları özellikle Avrupa 'da

yaşanmaktadır. Bugün her 10 Avrupalı 'dan en az biri işsiz konumundadır .

Bu oran ABD'n in iki katma ulaşmaktadır. Son 20 yılda işsiz erkek sayısı 3,

işsiz kadın sayısı ise 4 katı artmıştır. Ayrıca, Avrupalı işçiler işlerini

kaybettikten sonra yeni iş bulmakta Amerikalı lar 'dan daha fazla

zorlanmaktadır. Nitekim, Batı Avrupa 'daki işsizlerin yarısı, yeni bir iş

bulmada bir yıldan uzun bir zaman beklemektedir .

Bazı araştıraıalara göre, "beşikten mezara istihdam" artık tarihe

karışmıştır. "Avrupa 'nın yüksek maliyetli refah devletinin istihdamı

boğduğu"na da önemle işaret edilmektedir. İleri sürüldüğüne göre, sorunun

özünde "rekabet gücünü kaybetmiş hantal işletmeler" yatmaktadır.

Çözüm ne olacaktır? Genelde bazı hükümetlerin, partilerin ve

sendikaların önerilen "esneklik politikalarına" ve "atipik, standart - dışı

ist ihdam" modellerine direndikleri gözlenmektedir. Bütün karşı koymalara

rağmen, bu yönde önemli adımlar atılmaktadır. Bu çerçevede, işsizliği

ortadan kaldırmaya dönük olarak çeşitH tedbirler geliştirilmektedir. Çalışma

saatlerinin azaltılması, işlerin esnekleştirilip çeşitlendirilmesi,

"kuralsızlaştımia", rekabet gücünün artırılması, hizmet sektörlerinde beyin

gücünü kullanacak "bilgi işçilerinin" genişletilmesi. . . önerilen çözümlerden

bazılarıdır.

Öte yandan, istihdam yaratmak amacıyla Avrupa 'da farklı

modeller geliştirilmektedir. Sözgelimi, Hollanda 'da "kısmi süreli" ve

"geçici istihdam" temeline dayalı bu nitelikli bir programla işsizlik

Page 27: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

oranlarında gerileme sağlanmıştır. İspanya'da toplam işgücünün % 4ri,

Fransa 'da ise % 26 's ı standart - dışı istihdamda çalışmaktadır. En dikkat

çekici sorunlardan birinin Alman modelinde ortaya çıktığı gözlenmektedir.

Bu ülke kısa zaman sürelerinde göçmen işçilere kucak açan

"işgücü fazlalığı^'ndan, sürekli ve yüksek bir işsizliğe geçmiş

bulunmaktadır. Bu dönüşümün nedenleri arasında; katı kurallarla

belirlenmiş çalışma koşulları, verimlilikteki yetersiz artışlar, vergi yükünün

ağırlığı, şirketlerin Almanya dışına kayması. Doğu Almanya ile birleşmenin

getirdiği ağır ilave yükler ve sosyal güvenlik sistemi temel faktörler olarak

sıralanmaktadır.

Bugün ise, Almanya 'nın yüksek işsizlik oranları devam ederken,

bilgi işçisi açıklarıyla karşılaştığı ve nitehği tamamen farklı yeniden göçmen

işçi sorunlarıyla yüzyüze kaldığı görülmektedir.

Gerçekte, teknolojik ve ekonomik dönüşümün beraberinde

getirdiği hizmet ekonomileri de Batı toplumunda işgücü yapısına dikkat

çekici etkiler yapmış, bir yandan kadın istihdamı artarken, diğer yandan

kısmi süreli, bağımsız ve geçici istihdam biçimleri hızla genişlemiştir.

Benzer şekilde esnekleşen emek piyasalarında "çağrı üzerine çalışma, evde

çalışma, ikinci işte çalışma, tele çalışma, işçi kiralama vb ." çok sayıda atipik

istihdam biçimleri uygulanmaya başlanmıştır.

Avrupa 'da yaşanan düşük enflasyon, yüksek işsizlik modeline

karşılık, ABD'n in küresel istihdam krizini, ekonomisinin bazı

özelliklerinden ötürü nispeten daha yumuşak geçirdiği, buna karşılık "Asya

Krizinden" önce Pasifik modellerinin istihdamda çok daha başarılı olduğu

gözlenmektedir. Bu dönemde "Pasifik Kaplanları" grubundaki Güneydoğu

Page 28: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Asya ülkelerinde işsizliğin % l ' l e re kadar düştüğü saptanmakta, ayrıca bu

toplumlarda ekonomik büyüme oranları % 5 Terin üzerine çıkmaktadır.

Afrika, Asya ve Latin Amerika'nın gelişme halindeki ülkelerinde"

ise, geleneksel yapısal işsizliklere küresel rekabetin getirdiği ilave işsizlik

de katılmakta, böylece işsizlik sorunları katlamalı bir şekilde yoksulluk ve

kitlesel sefalete dönüşmektedir.

B. TÜRKIYE'DE IŞSIZLIĞIN KRITIK

SORUNLARı

Ülkemize gelince, verilerin yetersiz ve sınırlı olması nedeni ile

ülkemizde işsizlik araştırmaları yapmak oldukça zordur. Bat ı 'da endüstri

toplumlarında kullanılan kavramlar Türkiye 'de işsizlik sorununun

anlaşılmasına yetmemektedir. Çünkü Türkiye 'nin temel sorunu, işsizlik

sigortasının belirli bir süreden itibaren sadece sigortah işçiler için geçerli

olduğu bir emek piyasasında, geniş bir tarım kesimiyle, kentlerde gittikçe

artan kayıt - dışı sektörleriyle Batı 'dakinden farklı olarak işsizliğin,

"çahşmanm" zıddı olan "çalışmama ve işsiz kalma" olarak ortaya

çıkmamasıdır. İşsizlik, "istihdamda işsizliğin", yani çalışır gözükürken

aslında işsiz olanların belirlenmesi sorununa dönüşmektedir.

Aşağıdaki sorular, örneğin, nasıl değerlendirilecektir? Tarım

sektöründe yoğun kış koşullan altında bir insan nasıl çalışmaya devam

edebilir? Sınırlı bir işsizlik sigortasının olduğu ve halen yürürlüğe ginnediği

bir emek piyasasında bir insan nasıl işsiz kalabilir? Kentleşen nüfus barınma

ihtiyacı için "gecekondulaşırken", acaba geçim gereksinimi için "gecekondu

istihdama" mı yönelecektir? Böylece ortaya çıkan "kayıt - dışı istihdam",

Page 29: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"kayıt - dışı" ekononominin bir parçasını mı oluşturmaktadır? Yüksek nüfus

artış oranlan ve yavaş seyreden büyüme oranlarıyla Türkiye resmi işsizlik

oranları açısından OECD ve AB'nin nasıl altında kalabilir? Geleneksel tarım

ve kentsel kayıt - dışı ve kentsel formel istihdam içindeki KİT'ler işsizlik

sorunlarını bir istihdam sorununa mı dönüştürmektedir? Acaba Türkiye'de

işsizlik yerine "işportacılar" ve "yoksullar" mı artmaktadır?

Böyle bir yaklaşım içinde sorun işsizliğin araştırılmasından ziyade,

istihdamın incelenmesine yönelmektir. Açık işsizlik kavramları büyük

ölçüde yerini, "emek arzı fazlalığı", "eksik ist ihdam" yaklaşımlarına

terketmektedir.

Aslında 40 yıla yaklaşan süredir planlı dönemde sarf edilen

gayretlere rağmen ülkemizdeki işsizliğin, diğer bir değişle üretken bir

şekilde değerlendirilemeyen insangücü kaynaklarının ne zaman, ne de

üretkenlik açısından yeterli bir değerlendirilmesi yapılamamış, bu kayıpların

büyüklük itibariyle genişliği ve niteliği yeterli açıklıkla ortaya

konulamamıştır.

Türkiye'de işsizlik sorununun boyutlarını tespit etmede ortaya

çıkan bir diğer güçlük, işgücü piyasasına ilişkin verilerin birden fazla

kaynak tarafından ve genellikle farklı yaklaşımlarla hazırlanmasıdır. Bu

kaynaklar arasında; DİE 'n in yürüttüğü genel nüfus sayımları, sanayi sayım

ve anketleri, tarım sayımları, madencilik istatistikleri, DPT 'n in çalışnıaları

ve İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun yayınları ile, 1988 yılından sonra 6 ayda

bir DİE tarafından düzenlenen "Hane Halkı İşgücü Anketleri" ön planda

gelmektedir.

Page 30: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işsizlik konusundaki bu belirsizlikler, resmi istatistiklere dayalı

olarak "Avrupa 'dan daha iyiyiz" tarzındaki öğünmelere dahi neden

olmaktadır. Hatta bu işsizlik oranları uluslararası kaynaklarda da yer

almaktadır. Örneğin OECD tarafından yapılan bir çahşmada, Türkiye 'deki

resmi işsiz oranının AB ve OECD ülkelerine göre daha iyi olduğu

belirtilmektedir,

OECD 97 raporuna göre, Türkiye 'de 1984 - 94 yılları arasında % 8

olan işsizlik oranı, 1995'de % 7,5'a, 1996'da ise % 6,5'a inmiştir. Oysa

O E C D ülkelerinde bu oran 1996'da % 7,5 ve AB ülkelerinde ise % 11,3

olarak kaydedilmiştir. Bu yaklaşımlar ve tartışmalar da bizi Türkiye 'de

işsizlik konusuna yeniden eleştirici bir açıdan bakmaya zorlamaktadır.

C. TÜRKIYE'DE IŞSIZLIĞIN ÜÇ BOYUTLU GÖRÜNÜŞÜ

Her şeyden önce işsizliğin Türkiye 'de Batı 'dakinden farklı bir

şekilde gruplandırılması zorunludur. Bunlardan ilki geleneksel tarım

sektörü'dür. Burada işgücünün önemli bir kısmı, esas itibariyle aile

işletmelerine dayalı üretim yapan, küçük ölçekli, kadın istihdam eden,

yoğun şekilde "ücretsiz aile yardımcıları" kullanan, mevsimlik

dalgalanmalara tabi bir istihdam yapısı içinde bulunmaktadır. Bu işgücünde

önemli oranda "fazlalık" mevcuttur ve bu fazlalık "kaldırı lamaz"

niteliktedir. "Görülemez ve görülebilir eksik istihdam" büyük bir yoğunluğa

varmaktadır.

Page 31: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ikinci olarak, kentsel kayıt - dışı istihdamdan bahsedilebilir.

% 4'lere varan yüksek kentleşme oranıyla kısa zaman sürelerinde kentlere

dolan ve formel sektörlerde iş bulamayan işgücü, kayıt - dışı sektörlere

kaymaktadır. Burada istihdamın yapısında esas itibariyle beş grup insanın

çalıştığı gözlenmektedir. Bunlar, kentlere yeni gelen vasıfsız işgücü,

çocuklar, kadınlar, "ikinci işte çalışanlar" ve "yabancı kaçak" işçilerdir.

Bu sektörde, modem istihdam olanağı bulamayan kentli nüfusun

kayıt - dışı istihdama kayması ve marjinal sektörde adeta çalışır gözükerek

kendisinin ve ailesinin geçimini sağlayacak istikrarsız, düşük gelirli işlerde

faaliyet göstermesi söz konusudur. Kentleşen nüfus, ne sanayi, ne de hizmet

sektörlerinde, üretken ve sürekli gelir getiren formel sektör iş imkanlarına

kavuşamamıştır.

Böylece, Türkiye 'de işgücünün önemli bir kısmının istihdamı esas

itibariyle "kayıt - dışı ekonomide", "kayıt - dışı ist ihdam" olarak ortaya

çıkmaktadır. Bu işçiler kayıt - dışı işçi istihdamının önemli bir parçasını

teşkil ederken, kayıt - dışı sektör işçiliğini yaygınlaştırmakta, formel sektör

işçilerinin çalışma koşullarını ve ücretlerini düşümıekte ve "endüstri

ilişkileri"nden kaçış süreçlerini hızlandırmaktadır.

Kayıt - dışı işçiler, üzerinde anlaştıkları ücretleri almakta dahi

zorlanmakta, hastalık, iş kazası hallerinde güvenceleri bulunmamakta, çok

düşük ücretlerle uzun iş süreleri ile çalışmaktadırlar. Esasen yoğun işsizlik

sorunları ile başbaşa olan ülkemizde kentleşen işgücü, kayıt - dışı

sektörlerde yaşam olanakları ararken, miktarları her yıl artan "yabancı kaçak

işçiler"in ortaya çıkışı ile daha da ağırlaşan istihdam sorunlarıyla başbaşa

kalmaktadır.

Page 32: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye'de kayıt - dışı istihdamın özelUkle 1980'U yıllarda

hızlandığı, bunun da temelde kırsal kesimlerden büyük kentlere yaşanan

göçlerin artmasından kaynaklandığı saptanmıştır. Bu istihdamın bojmtlarım

belirlemeye yönelik çeşitli araştırmalar kayıt - dışı işçi istihdamının kentsel

alanlarda % 50'1er civarında olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu oranların bilhassa 1990'h yıllarda Türkiye'de hızla artan

"yabancı kaçak işçi" istihdamı ile daha da önem kazandığı görülmektedir.

Özellikle, Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelen işçiler

kaçak olarak inşaat, dokuma, dericilik ve otelcilik işlerinde çahşmaktadırlar.

Bu işçilerin bir kısmı kayıt - dışı sektörlerde bağımh veya

bağımsız olarak çalışırken, bir kısmı ise, formel hatta örgütlü sektörlerde iş

imkanları bulabilmektedir. Böyle bir yapı içinde hangi sektörde çalışırsa

çalışsınlar, SSK 'nm ve kamu maliyesinin ciddi ölçülere varan prim ve vergi

kayıpları ortaya çıkmaktadır.

Yabancı kaçak işçiliğin denetimi konusunda çok farklı devlet

organlarının görevli olduğu gözlenmekte, fakat etkin bir denetim

yapılamadığından yabancı kaçak işçilik özellikle büyük şehirlerde hızla

genişlemektedir. Son tahminlere göre, yabancı kaçak işçilerin sayısı

milyonlara vamıaktadır.

Nihayet, kent istihdamın yarısına ulaşan bir formel sektör

istihdamı sözkonusudur. Bu formel istihdam iş yasalarına, sigorta ve vergi

mevzuatına dayanmakta, ayrıca bu sektörde örgütlenme ve toplu pazarlık

uygulamaları gözlenmektedir.

Page 33: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Temelde değişim süreçlerine bakıldığmda, tarım işgücünün mutlak

miktarı aynı kalmak üzere, genelde bu sektördeki fazlalıklar hızla

kentleşmeyle tarım - dışı sektörlere yönelmekte, kentlerde, tıpkı tarıma

benzer şekilde sanayi sektöründe bir artış görülmeden, bu kentleşen nüfus

hizmet sektörlerinde kayıt - dışı istihdam biçimlerini hızla genişletmektedir.

Burada üçüncü boyut olarak önemle ortaya çıkan husus, "fornıel

istihdam yapılarında kayıt - dışı istihdam uygulamalarıdır." Bunların çok

çeşitli biçimlerde ortaya çıktığını görüyoruz. Örneğin bunlar, kayıt altına

aimmayan geçici, mevsimlik, süresi belirli hizmet akdiyle çalışanlar; sigorta

ve iş yasası yükümlülükleri çeşitli şekillerde eksik gösterilenler veya hiç

gösterilmeyenler olarak sayılabilir.

Kuşkusuz istihdam sorunları açısından esas önemli olan KİT' lerde

ve diğer kamu kuruluşlarında siyasi nedenle ve diğer çok sayıda sebeple

ortaya çıkan istihdam fazlalıklarıdır. Formel yapılardaki bu işçiler "gizli

işsiz" niteliği taşımaktadır.

Page 34: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

D. GENEL PERSPEKTIFLER

Aslında, günümüzde gelir dağılımındaki bozukluklar bir yandan

gelir dağılımını düzenleyen politikaların yetersizliğinden doğduğu kadar,

diğer yandan üretken istihdam yerine gelişme sürecinde yapay, geleneksel

tarım ve kentsel kayıt - dışı istihdam biçimlerinin yaygınlığından da ortaya

çıkmakta, böylece temelde yetersiz gelişmeye bağlı istihdam politikaları

kötü gelir dağılımının ve yoksulluğun temel unsurlarını oluşturmaktadır.

Gerçekten, bir ülkede işgücü ve istihdam analizleri, o ülkenin

ulusal veya bireysel gayri safı milli hasılasının • seviyesi hususunda fikir

verebileceği gibi, o ülkede ulusal gelirin büyüklüğü ve dağılımı, yine o

ülkedeki ekonomik büyümenin ve istihdam yapılarının çok sayıda

özelliklerine de ışık tutabilir.

Bir ölçüde yaratılan gelirin büyüklüğü o ülkede istihdamın yapısını

belirleyen en önemli stratejik faktör olmaktadır. Yetersiz bir büyüme, artan

nüfus ile birlikte kırsal ve kentsel kesimde yapay istihdam genişlemesini ve

yoksulluğu da beraberinde getirmektedir.

Türkiye'de istihdamın geliştirilmesi amacıyla yatırımların teşvik

edilmesi, teşebbüs gücünün geliştirilmesi, küçük ve orta ölçekli

teşebbüslerin desteklenmesi, nitelikli işgücü yetiştirilmesi, işgücü

piyasasında istihdamın gelişmesini olumsuz şekilde etkileyen aksaklıkların

giderilmesi, planlı dönemin temel istihdam politikaları olarak belirlenmiştir.

Buna karşılık, yüksek yıllık nüfus artış oranları karşısmda mevcut

sanayileşme politikaları ve gelişme hızları dikkate alınacak olursa,

Page 35: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye 'nin daha uzun yıllar işsizlik sorunlarının baskısı altında kalacağı

söylenebilir. Nüfusun net artış oranlarının bütün kentlerde gelir artışı ve

eğitimdeki gelişmelere rağmen nispi yüksekliğini koruması, artan iç ve dış

borçlar, gelişmeyi tehdit eden finansman açıkları, yurtdışına göç

imkanlarının hemen tamamen ortadan kalkması ve yüksek seviyede devam

eden enflasyon, geleceğe bağlı istihdam ümitlerini büyük ölçüde

zayıflatmaktadır.

Sonuç itibariyle, Türkiye 'de işsizlik ve istihdam politikalarının

tartışılması bütün gayretlere rağmen hala belirsizliğini koruyan ilginç bir

araştırma alanı niteliğini taşımaktadır. Bir yandan işsizliğin yapısal

özellikleri ve büyüklüğü, diğer yandan takip edilecek istihdam politikaları

konusunda resmi organlarda, politik ve bilimsel çevrelerde yeterli bir

bütünlüğün olmadığı görülmektedir.

Özellikle, işgücünün kentsel marjinal sektörlere kayışı ile Türk

toplumunda istihdam sorunlarının kayıt - dışı istihdam nitehği kazandığı,

Gümrük Birliği 'nin ilave bazı istihdam sorunlarını gündeme getirdiği

gözlenmektedir. Kuşkusuz üzerinde durulması gereken husus, günümüzde

KOBİ ' ler in "istihdamın artan ümidi" haline gelmeleridir.

Bu çalışma esas itibariyle bir alan araştırmasını öngörmemektedir.

Temelde işsizlik konusunda Türkiye 'de resmi, özel ve bilimsel yayınlara

konu olan tüm araştırma, istatistik, rapor, yayın ve değerlendirmeler gözden

geçirilerek bunlardan temel eğilimler bulunmaya ve Türkiye 'de işsizliğin

özellikleri ile, bu konuda takip edilecek istihdam politikaları belirlenmeye

çalışılmıştır.

Page 36: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

I. İŞSİZLİĞİN A R T A N ÖNEMİ

A. IŞSIZLIK ÇAĞıNA GIRERKEN

U Ç Ö ' n ü n son yayınladığı "Dünya İstihdam Rapom"na . göre,

işsizlik evrensel bir sorun olarak ortaya çıkmakta, "Dünya'da çahşabilir

nüfusun % 30'u, Türkiye 'de ise % 27's i , yani 6 milyon kişi işsiz durumda"

bulunmaktadır^.

"Toplam dünya işgücünün 1 / 3 'ü işsiz konumdadır. 800 milyon

insanın, işsizlik nedeni ile ekonomik ve politik sınırların ötesine taşmaya

hazır olduğu bildirilmektedir. Çin ' in, göçe hazır 300 milyon işçisinin olduğu

ifade edilmektedir. Şayet bu toplum disiplin altında tutulmazsa, 2000' ler in

başında dünya yeni bir Kavimler Göçü 'nün dehşetini yaşayabilecektir"^."

"Görünen, Dünya 'nm işsizlik çağma girmekte olduğudur.

Küreselleşmenin galiba en büyük zaafı bu olsa gerek. A B ' d e istihdam

kaybı, işsizliğin yayılması, şirketlerin küçülerek büyümeleri , dış ülkelere

yatırım, Amerikan yatırım sermayesinin dışa kaçışıyla kendini gösteren

küreselleşme, dünya ekonomisinde gelecek döneme ilişkin bazı olumsuz

sinyallere yol açmaktad ı r \ "

^ Şener, N.; "2000'e Göçerek Gireceğiz"; Milliyet] 29.12.1996; s. 2.

^ Alpay, Ş.; "100 Milyon Olmayacağız"; Milliyet] 16.04.1997; s. 20.

Page 37: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Gerçekten de, OECD tarafından yapılan hesaplamalara göre, ABD,

Kanada, Japonya, Avrupa ülkeleri, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi

geleneksel sanayileşmiş ülkelerde 1970'lere nazaran işsizlerin sayısının üçe

katlandığı gözlenmektedir. Japonya'da işsizlik % 4,5 oranla II. Dünya

Savaşı sonrasının en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Böylece işsiz sayısı

1998'in Kasım ayında 2,9 milyona yükselmiştir.

E. Lee 'ye göre, küreselleşme beraberinde daha küçük bir hükümet,

kamu harcamalarının azalması, daha düşük vergiler, yeniden dağıtım

tedbirlerine yönelik daha zayıf bir siyasi destek, piyasaların daha geniş bir

kuralsızlaştırılması, özellikle emek piyasasındaki yeni yapılanmaları

getirmektedir.

Buna mukabil, küreselleşme beraberinde eşitsizliğin daha da

büyümesini ve "kaybedenlerin" daha fazla desteklenmesi gereğini

doğuımaktadır. Böyle bir yapı, işten çıkarılmış işçilerin yeniden eğitimi,

emek piyasalarıyla yeniden bütünleştirilmesi ve böylece fakirliğin bertaraf

edilmesini zorunlu kılmaktadır.

İleri sürüldüğüne göre, emek piyasasında korunması gereken

gruplar için özel bazı kurallara da ihtiyaç vardır. Bütün bu tedbirler,

küreselleşme sürecinde sosyal dengenin sağlanması açısından alınması

gereken önlemlerdir. Kuşkusuz, küreselleşme süreci beraberinde böyle bir

çıkmazı da getirecektir. Bu koşullar altında sosyal hedeflerin yaratılmasında

bir yandan maliyetleri düşüren, diğer yandan teşvikleri artıran tedbirlere

' Ibid.; s. 20.

Page 38: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yönelmek gerekir. Örneğin, pasif emek piyasası yerine, aktif emek piyasası

tedbirleri öngörülmelidir^.

"Bugün, Batı medeniyeti ülkelerinin çok daha üstün olduğu ve

dünyanın geri kalan bölümünün büyük oranda koloni yönetiminde kaldığı

70 öncesine göre, çok daha açık biçimde uluslararası rasyonel iş bölümünün

önemli olduğu globalleşen ve aynı zamanda bölgeselleşen bir ekonomi

içerisinde yaşamaktayız. Buna rağmen, XX. yüzyılın sonunda Batı, hala

büyük oranda diğer tarafa karşı durmaktadır. İstihdam açısından, ufukta

yaratıcı teklifler gözükmemektedir. Eski yaklaşımlar, reçeteler tekrar

yaşanmaktadır. Bu anlamda daha hızlı ekonomik büyüme, işgücü

piyasalarının daha fazla esnekleştirilmesi, ücretlerin düşürülmesi ve sosyal

güvenlik haklarınan daraltılması yönünde hareket edilmesi, bu eski

reçetelerin örnekleridir."

Ancak, bu önlemlerin etkinliğine günümüzde kimse

inanmamaktadır. Özellikle vasıfsız işgücünün ücretlerinin düşürülmesi

yönünde gelişen politikalar, 1960Tarda göçmen işçilerin davet edildiği

^ Lee, E.; "Globalization and Employment: Is Anxiety Justified?"; International Labour Review, Vol: 135; No: 5; p. 496; & Ayrıca bkz. Emmerij, L.; "The Employment Problem and the International Economy"; International Labour Review, Vol: 133; No: 4; p. 449 - 466; & Wiedemeyer - Beywl - Helmstadter, M. - W. - W.; "Employment Promotion Companies in Eastern Germany: Emergency Measures or a Basis for Structural Reform?"; International Labour Review\ Vol: 132; No: 5 - 6; p. 605 - 6 2 1 ; & Greenaway - Milner, D. - C ; "The World Trade System and the Uruguay Round: Global Employment Implications"; International Labour Review; Vol: 134; No: 4 - 5; p. 497 - 519; & Centre to Economic Policy Research; "Causes of the Rise in Unemployment"; Unemployment: Choices for Europe; Monitoring European Integration - 5; April 1995; Luxemburg; p. 31 - 57.

Page 39: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dönemde olduğu gibi, Avrupa 'nm gelişme ve yeni teknolojileri benimseme

eğilimini engellemektedir.

B. GELECEĞIN ÇALıŞMA DÜNYASı VE IŞSIZLIK

Geleceğin çalışma dünyası ile ilgili olarak yapılmış ve sosyal

tarafların katıldığı bir ortamda tartışılmış bir çalışmada, işsizlik ve tam

istihdam temel sorun sahalarını oluşturmuştur. Bunun yanında küresel

rekabet, bilgi toplumunun doğuşu, kadınların emek piyasasına girişi, uzun

dönemli işsizliğin sürekliliği, toplumdan dışlanmış gurupların ortaya çıkışı

değişik tartışmalara neden olmuştur. Bu nedenle, çahşma hayatının geleceği

Avrupa Sosyal Modeli 'nin sürekliliği açısından temel sorunu

oluşturmaktadır.

Avrupa, Tek Para Birimi (ECU) ile bütünleşmiş ve üye ülkeler

ulusal istihdam politikaları ile birbirine yaklaşmaya başlamıştır. Bu arada,

yeni üyelerle AB 'n in genişlemesi yaşanmaktadır. Aşağıda temel tartışma

noktaları görülmektedir. Genişlemiş ve bütünleşmiş bir Avrupa, daha güçlü

olacak mıdır ve bütünleştirilmiş bir toplum yaratmaya gücü yetecek midir^?

İki kademeli toplum yaratılması korkulacak bir durum mudur?

Ücretli çalışma, sosyal bütünleşmenin temeli midir? Sosyal katılım için

diğer bir kabul edilir şekil var mıdır? İşsizlik ve sosyal dışlanmayla

' Townsend, P.; ''The Future World of Work''; "http://europa.eu.int/comm/dg05/jobs/forum98/en/texts/worklen.htm"; 24.04.2000; p. 1.

Page 40: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

mücadele için halen geçerli politikalar mevcut mudur? Böylece, işsizleri

tekrar işe döndürüp, cinsiyet açığmı kapatacak etkin tedbirler var mıdu*?

Dışlanma ile mücadele edebilecek kabul edilebilir ilave tedbirler var mıdır?

Herşeyden önce, geleneksel çalışma kavramı artık eski anlamını

sürdürmemektedir. Yeni çok yönlü iş kavramı ortaya çıkmaktadır. Değişen

çalışma dünyasında tam istihdama yeni manalar verilmektedir. Avrupa

Birliği 'nde işsizlik nispeten yüksektir. Toplum yaşlanmakta ve gelir

dağılımı artan bir biçimde bozulmaktadır.

Bununla birlikte, istikrara yönelik iktisat politikaları sürekli bir

büyüme sağlamakta, emek piyasaları yeni biçimli işlere uyum sağlamakta,

yeni ürünler ve yeni sektörler, artan küreselleşme, kutuplaşma ve örgütsel

olarak merkez dışına kayma çerçevesi içinde yeni sektörler ve yeni ürünler

ortaya çıkmaktadır.

İktisaden faal nüfus açısından gelirin ve işin yeniden dağılımına

yönelik özel politikalar olarak; yeni çalışma biçimleri, işsizlik yardımları,

ömür boyu eğitim ve öğrenim, ücretli çalışmanın tanınması, etnik ayrımlara

karşı mücadele, özürlü nüfusa iş fırsatları sağlanması, cinsiyet ve vasıf

açıklarının kapatılması sayılabilir.

Amsterdam Antlaşması, Avrupa istihdam stratejilerine yeni bir

çerçeve sağlamaktadır. Ulusal istihdam politikalarının birbirine

yaklaşmasmdaki gelişmeler, artan bir biçimde yerel gelişmelere yönelik

istihdam artışları, bu çerçevenin temel unsurları olmuştur. Vergilendirme

sisteminde önemli reformlar yapılmıştır ve kamu harcamalarının istihdam

yaratıcı ve Avrupa ekonomik ve sosyal modelini devam ettirici ve geliştirici

yapıda olması amaçlanmıştır.

Page 41: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Böylece, tam istihdam, kabul edilebilir çalışma koşulları ve

elverişli sosyal koruma sağlanmak istenmiştir. Avrupa Yapısal Fonu, bu

reformların gerçekleştirilmesinde anahtar rol oynamaktadır. Bu alandaki

başarı, halihazır örgütsel değişiklikleri gerektirmektedir. Avrupa Para

Birliği 'nin tamamlanması . Tek Pazar ' ın gerçekleşmesi. Birliğin genişlemesi

ve ortak istihdam hedefleri yaratılması konusunda yeni fırsatlar

doğuracaktır .

C. YÜKSEK TEKNOLOJI, YÜKSEK ÜCRET POLITIKASı

Aslında ortada istihdamı artırmaya yönelik karmaşık, birbiriyle

çelişkili, bazı şeyleri düzeltirken bazı şeyleri de bozan, tutarsız çok sayıda

öneri mevcuttur.

Gerçekten, Batı 'da görülen bu gelişime karşın, örneğin Singapur

hükümeti yüksek teknoloji kullanımını desteklemek için ücretlerde büyük

bir artış kararı almıştır.

"Singapur hükümetinin bu eğilimini izleyemeyen Batı, gelişmeyi

yavaşlattığı gibi, dünyanın diğer kısmının çıkarlarına da karşı hareket etmiş

olmaktadır. Batı, dünya ticaretinin liberalize edilmesi, tekellerin ve

ikamenin kaldırılması yönünde dünyayı zorlamaktadır. Bu süreç içerisinde.

Güney ve Doğu ülkeleri, önemli ekonomik ve sosyal zorluklarla

karşılaşmaktadır. Ancak, tüm bu güçlüklere rağmen, her fırsatta Batı

piyasalarına ulaşma ve ihracat yapma başarısını da göstermektedirler."

' l b id . ;p . 3.

Page 42: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Günümüzde eski reçetelerin tekrar yeni ekonomiye uydurulmaya

çalışıldığmı görüyoruz. Daha ileri bir büyüme, daha fazla emek piyasası

esnekliği, kaçınılmaz bir şekilde ücretlerin ve sosyal güvenlik yardımlarının

düşürülmesi ve benzeri teklifler."

"Buna benzer tekliflerin monotonluğu insanı yormaktadır. Kaldı

ki, bu tedbirlerin başarı derecesinde de ciddi kuşkular mevcuttur. Özellikle

vasıfsız işgücünün ücret ve maaşlarını kontrol ve hatta düşürme, 1960'larda

göçmen işçilerin Avrupa 'ya davet edilişi dalgasında görüleceği gibi,

gelişmeyi sağlayacağı yerde, yeni teknolojileri ve büyümenin hızlanmasını

yavaşlatacaktır. Teknoloji ve bilim açısından bakıldığında, bu tip

yaklaşımlar geriye gidici niteliktedir. Singapur hükümetinin yaptığı gibi,

yüksek teknolojinin uygulanmasını hızlandırmak için gerçekte ücretleri

keskin bir biçimde artırmak gereklidir. Batı, dünyanın geri kalan kısmının

ticaretini serbestleştirmesini, teşvikleri ve yardımları kaldırmasını talep

etmiştir. Güney ' in Ve Doğu 'nun birçok ülkesi, bu reçeteyi takip etmiş, fakat

beraberinde ekonomik ve sosyal sonuçlarına da katlanmaya devam

etmiştir^."

Emmerij; "The Employment Problem and the International Economy"; op.cit.; p. 466.

Page 43: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

I I . GELİŞME TRENDLERİ

A. KÜRESELLEŞME VE ARTAN IŞSIZLIK

1. '^Yüksek - Yüksek^^ ve "Alçak - Alçak^^ Ekonomiler

Bilindiği gibi 'TL Dünya Savaşı sonrası dönemde tüm dünyada

yaklaşık 30 yıl kadar süren ve "altm çağ" olarak tanımlanan, benzeri

görülmemiş uzun süreli bir büyüme ve istikrar dönemi yaşanmıştır. "Bu

dönemdeki ekonomik politikalar, buna bağlı olarak ortaya çıkan sosyal

refah devleti anlayışı ve egemen üretim sisteminin (Fordist sistem) uyumlu

birlikteliği, sosyo - ekonomik açıdan sağlanan bu istikrarlı büyümenin en

temel nedenini oluşturmuştur."

'T970 ' l i yıllara gelindiğinde ilk önce gehşmiş ülkelerde başlayıp

kısa sürede tüm dünyayı sarsan ve ne kadar süreceği önceden tahmin

edilemeyen yeni bir ekonomik kriz içine girilmiştir. Verimlilik gerilemiş ve

ekonomik büyüme hızı yavaşlamış, kar oranlan düşmüş, sabit kur esasına

dayalı uluslararası.para sistemi çökmüş, fiyat istikrarı bozulmuş, enflasyon

ve işsizlik hızla artmıştır. Savaş sonrası dönemin en önemli enerji kaynağı

olan petrol fiyatlarındaki hızlı artışlar ise krizi derinleştirmiştir"^^.

1980 sonrası dönemde, Keynesci ekonomi politikalarının yerini

hızla neo - liberal ekonomi politikalarının alması ve özelleştirmenin

yaygınlaşması. Doğu Bloku ülkelerinde ortaya çıkan yapısal değişmeler, bu

Sapancalı, F.; "1980 Sonrası Ekonomik Gelişmelerin İşgücü ve İstihdama Etkisi"; TTa/fif/-/^; Ocak 1998; Cilt: 4; S: 3; s. 131-159.

Page 44: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dönemin belirgin özelliklerini şekillendirmiştir. Bu gelişmelerin başmda

küreselleşme gelmektedir. Asimda küreselleşmenin hızlanmasmı olanaklı

kılan faktörler, hiç kuşkusuz "bilgi çağının" getirdiği teknolojik

yeniliklerdir. Böyle bir gelişme kaçınılmaz olarak "rekabet edebilirlik"

kavramını tartışılır bir konu olarak gündemin başına oturtmuştur.

Ülke ve dünya ticaretinde rekabet edebilirlik kavramı ise,

beraberinde maliyet, verimlilik, kalite tartışmalarını sürüklemiştir. Bunun

yanında çağın koşullarına uygun üretim yapabilme açısından yeni üretim ve

yönetim modelleri, esnek ve yalın üretim vb. çağdaş üretim ve yönetim

teknikleri tartışılır olmuştur.

Bu sürecin en önemli sonuçları, işgücü ve insangücü alanlarında

görülmektedir. Nitekim bu dönemin en önemli sorun alanı olarak hızla artan

işsizlik, küreselleşmenin bir sonucu olarak ön plana çıkmaktadır.

Dönüşümlerin doğal bir sonucu olarak işgücünün yapısında değişim

görülmekte ve bilgi toplumları adeta hizmet sektörü toplumuna

dönüşmektedir. 'Özellikle hizmet sektörleri içinde ticaret, turizm, fmans,

yönetim, sigortacılık, sağlık, eğitim, hukuk gibi sosyal ve bireysel hizmet

sektörlerinde adeta bir istihdam patlaması yaşanmaktadır^ ^

Böyle bir perspektif açısından gelişmiş Batı ekonomilerine

bakıldığında, bugün iki alternatifin varlığı görülmektedir. Birincisi, işçi

ücretlerinin, sosyal yardımların ve işsizliğin tümünün birden yüksek olduğu,

"yüksek - yüksek ekonomiler", ikincisi ise, her üçünün de düşük olduğu.

Ibid.;s.l31 - 159.

Page 45: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"alçak - alçak ekonomiler". Yüksek - yüksek ekonomilere en iyi örnek,

Almanya; alçak - alçak içinse, A B D ve İngiltere" verilebilir.

İleri sürüldüğüne göre, bu iki sistem içinde en iyisi "yüksek -

alçak" sistemdir. Yani yüksek ücret, yüksek sosyal yardım ve yüksek

büyüme hızı. Buna mukabil düşük enflasyon, düşük yoksulluk ve düşük

işsizlik. Her ikisinin de iyi taraflarını birleştiren bir sistemin henüz

günümüzde görülemediği de açıktır .

Küreselleşmeye yöneltilen en önemli itirazların başında kuşkusuz '

beraberinde getirdiği işsizlik gelmektedir. Günümüzün fütüristleri, esas

itibariyle siyasi sosyal ve ekonomik yapısal değişmelere dikkat çekerken,

J-. Rifldn'in "Çalışmanın Sonu" (The End of Work) adlı eserinde, insanlığın

artık geri dönülmek bir "işsizlik çağma" girdiği öne sürülmektedir.

"Özellikle ileri teknolojinin insangücünün yerine geçmesiyle,

enformasyon çağında iki ayrı kutup oluştuğunu söyleyen Rifkin'e göre,

"ileri teknolojiye dayalı küresel ekonomiyi yöneten enformasyon seçkini

azınlıkla yer değiştiren ve fazla iş imkanı olmayan çoğunluk arasındaki

uçurum derinleşecektir'"^."

' Tamer, M.; "Yüksek - Yüksek mi İyi, Alçak - Alçak mı?"; Milliyet; s. 6. 12 .

" Örneğin bkz. Strassner, R.; Political Challanges İn a Changing World' München; 1995.

14

^ Aktar, C ; "İşsizlik Sigortamız.Dayanışma mı?"; Milliyet; 09.02.1996; s. 20.

Page 46: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

2. "Ucuzluk''ve "Kalite''Arayışı

"Bilgi toplumunun bir bakıma e k d n o m i d ^ i yansıması şeklinde

algılanan globalleşme, dünyadaki bütün ekonomileri yeni bir sürecin

içerisine soktu. Bu süreç için en büyük ozşllik, toplumların giderek

sermayenin, emeğin ve hizmetin mobilitesine doğru yönelmesidir. Bu

çerçeve içinde, sınırların artık yavaş yavaş kalktığa bir ortamda, dünyadaki

şirketler ister istemez globalleşme ile birlikte daha ucuz ve daha kaliteli

emeği nerede bulursa oraya gidecek bir yapı arzetmeye başladı. Bu da

uluslararası rekabetin globalleşmeyle beraber meydana getirdiği bir

durumdur."

"Şu anda dünyada aşağı yukarı 300 milyon kişi, doğduğu yerden

çok uzaklarda ve politik sınırlar dışında çalışmak zorundadır. Dünya

Bankası 'nm bir araştırmasına göre, 1 milyara yakın bir işsiz sayısına giden

bir dünya vardır." "İşsizlik dünyada iki sebepten dolayı meydana gelmiştir.

Bunlardan bir tanesi, yüksek teknoloji ve otomasyondur; üretim artık

giderek emek - yoğun sanayilerden makine ve sermayeye (high - tech

sermayelere) doğru gitmektedir. İkincisi, uluslararası rekabetin giderek

acımasız hale gelmesi ve hatayı affetmez bir yapı arzetmesi yüzünden ucuz

emeğin bulunduğu yerlere doğru, sermaye ve yatırım akışkanlığının

sağlanmasıdır."

"Fakat, formül henüz bulunmuş değil. İnsanların çalışma saatleri

azaltılarak, işler çeşitlendirilerek, insanları makineden ve sanayiden koparıp

Page 47: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

hizmet sektörlerinde beyin gücünü kullanacağı işlerde yoğunlaştırarak yeni

meslekler önerilmektedir^-^."

Konunun en dramatik boyutları kuşkusuz Avrupa'da

gözlenmektedir. Gerçekten, "bugün her 10 Batı Avrupalı 'dan l'i işsiz.

Sözkonusu oran ABD'dekinin iki katıdır. Ayrıca Avrupah işçiler, işlerini

kaybettikten sonra yeni iş bulmakta da Amerikalılar'dan daha fazla

zorlanmaktadırlar. *

Küresel dünyanın getirdiği bu kronik işsizlik, krizi. Batı

toplumlarında çalışanların davranışlarında köklü değişikliklere de . neden

olmuştur. Gerçekten "işsizlik ve işsizlik korkusu, Fransa 'da kendine özgü

bir yaşam biçimi yaratmaktadır. Küçük şehirlerdeki işsiz bireyler, bir çeşit

işbirliği ağı oluşturan mal ve hizmetleri tercih ediyorlar. Genç profesyonel

kadınlar, işe döndüklerinde bürolarının başka meslektaşları tarafından

sahiplenildiğini görmektense, çocuklarının bakımları için dahi izin

almamayı yeğliyorlar. Bir zamanlar işten atılmayı önlemek ve sonrasında da

başka bir işe geçmek için fırsat kollayan yöneticiler, günümüzde işten ayrı

kalınacak zaman diliminin meslek yaşantılarının sonu olacağını

düşünüyorlar^^."

Bazı yöneticilere göre, "Avrupa'da bu istihdam yapısı daha uzun

yıllar sürecek gözükmektedir". Ayrıca "Avrupalı sendikaların ve sol

partilerin önerilen yüksek bir esneklik oranı ve Avrupa'dakinden çok daha

Oğuz, Ş.; "Dünya'da İşsizlik"; Türk HenkelDergisi\ Mayıs 1996; s. 11.

Özkan, A. E.; "Batı Avrupa, İşsizlerini İşten Çıkarıyor"; MESSİşveren; Şubat 1998; S: 699; s. 13.

Page 48: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

az işgüvencesi olan ABD tipi emek piyasalarma şiddetle muhalefet ettikleri"

de gözlenmektedir.

Bu gelişmelerin sonucu olarak, "Hollanda'da her iki işçiden biri,

İspanya'da toplam işgücünün % 41'i part - time, ya da geçici bir işte

çalışmaktadır. Fransa'da ise, 10 yıl önce % 14 olan toplam işgücü içindeki

kısmi çalışma ve geçici işçi oranı, bugün % 26'ya ulaşmış bulunmaktadır^' ' ."

Kısmi çalışma yanında özellikle Batı Avrupa ülkelerinde "evde

çalışmanın" gittikçe yaygınlaştığı gözlenmektedir. A B D ' d e de reklam

piyasalarında evde çalışmanın son yıllarda büyük bir yükseliş kaydettiği

bel i r t i lmektedir ' l

3. Kaybolan "Alt Basamaklar^'

İleri sürüldüğüne göre, "Emek, dünya genelinde üretime biçim

veren değerler sistemindeki yerini kaybetmek üzere görülüyor. 1950'li

yıllarda imal edilen ürünlerin maliyet tablosunda emek % 55' l ik bir oran

teşkil ederken, bu oran bugün % 11 'lere düşmüştür'^."

Başka bir ifade ile, esas itibariyle Avrupa 'da artık emeğin "out",

sermayenin "in" olduğu görüşleri yaygınlaşmıştır. Son yıllarda karşımıza

Roth, T.; "Avrupa'da Beşikten Mezara İstihdam Tarih Oluyor"; The Wall Street Journal; 01.07.1996; s. 6.

Hellenbarger, S.; "İşlerini Evden Yürütenler Disiplini Elden Bn^akmıyor"; The Wall Street Journal, 03.09 A991\ s. 3.

''^ Türk Henkel Dergisi; "Entellektüel Sermaye ve Kronik İşsizlik"; Ocak 1998; S: 156; s. 6.

Page 49: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

çıkan en kritik paradoks, "azalan işçiler ve yükselen karlar" olmuştur.

Bunun anlamı, ileri sürüldüğüne göre, "basit bir çalışan olmakla yetinmeyip,

aynı zamanda bir hissedar olmanın tam zamanı" olduğudur. Bazı

ekonomistlere göre; "Avrupanın esnek olmayan emek piyasalarında emek

maliyeti yüksektir, ancak sermaye maliyeti giderek düşmektedir.

Dolayısıyla emeğin yerini sermaye alması eğilimindedir." Bunun anlamı ise,

işsizliğin artmaya devam edeceğidir.

Şirketlerin küçülme girişimleri kitlesel işten çıkarmaları

beraberinde getirmekte, bu eğilimler yüksek işsizliğin başlıca nedenini

oluşturmaktadır. Özellikle işsizlik oranlarının son 7 yıl içinde, yani 1990Tı

yıllardan bu yana Almanya, Fransa ve İtalya yanında daha birçok Avrupa

ülkesinde tek haneliden çift haneliye yükseldiğine ve işgücünün artık

verimli bir faktör almaktan çıktığına işaret edilmektedir"^.

Ayrıca, vasıflı işçilerin işlerini robot, esnek mekanik teknolojisi ve

otomatik envanter idare sistemleri daraUırken, "beyaz yakalılar ise

planlama, sipariş girdi sistemleri, sözcük işlemcisi gibi yazılımlar tarafından

demode konuma gelmişlerdir."

Gerçekten günümüzde bilgisayar entegreli üretim dönemi,

şirketlerin emek cephesinde köklü değişimler yapmaktadır. "Örneğin

dünyanın en büyükleri arasında yer alan bazı şirketler son birkaç yılda

üretim ve ciro açısından 3 - 4 kat büyüme sergilerken, bünyelerinde

barındırdıkları işgücü % 25 oranında azalmıştır".

Friedheim, R. B., "Avrupada Artık Emek 'Out' Sermaye Tn' "; The Wall Strees Journak 25.08.1997; s. 7.

Page 50: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. Bütünselci - Yetkin - Esnek - Çok İşlevli Çalışma

Böyle bir sonuç, sanayi devriminin mavi yakalı işçisinden farklı

olarak, üretim ve yönetimin tüm kurallarının değiştiğini ve yeni

teknolojilerin yeni bir işçi tipini ortaya çıkardığını ifade etmektedir. "Eski

işbölümü yöntemlerinin yerini daha bütünselci yaklaşımlar, güçlendirilmiş

çok işlevli ekip perfonnansları ve bilgi paylaşımı almıştır. Bir işyerinin en

önemli varlığı konumuna "Entellektüel Sermaye" gelmiştir. Bu entellektüel

sermaye, çalışanlara çok daha yenilikçi olmalarını sağlayan yetkinlikler

toplamından oluşmaktadır.

Çalışanlar yanlızca belirli bir ihtisas sahibi olmakla beraber

yaşamları boyunca öğrenir durumda olmak ve iş stratejilerini anlamak

zorundadırlar. Bir şirkette çalışan kişiler yalnızca bir işlev ya da görevin

yerine getirilmesinden sorumlu olmak yerine, birbirleriyle uyum içinde ve

yetkin olarak çalışan, esnek, çok işlevli ve doğal iş disiplinine sahip bir

bütün oluşturmalıdır. Artık pazarlama, tasarım ve imalat sorumluları,

sorunları birlikte ele almakta ve üst düzey yöneticisi de onları ustalıkla

yönlendirme görevini icra etmektedir."

Bu dönüşümlerin sonucu olarak "emeğin maruz kaldığı kriz

durumu, işsizlikten değil işsiz kalma potansiyelinden kaynaklanmaktadır.

Sanayi piyasalarının tarihinde ilk defa herhangi bir beceriden yoksun

kişilerin önündeki tehlike "döngüsel" değil, kronik bir işsizlik kalma

potansiyehdir."

Page 51: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"Bir başka değişle, merdivenin en alt basamakları yok olmaktadır

ve korumacı önlemler ve makro ekonomik simülasyon çabaları bu durumu

değiştirme konusunda tümüyle yetersiz kalmaktadır. Gelişmiş becerilere

sahip kişiler için iş piyasaları yeniden düzenlenecektir. Ancak, eğitimsiz ve

herhangi bir becereyi sahip olmayanları oldukça karanlık günler

beklemektedir. Bu tür insanların istihdam edileceği kadar basit ve tekrara

dayalı işler ise, yazılım teknolojileri tarafından çok kısa süre içinde

devralınacak işlerin başında gelmektedir^ ^"

B. ''IŞ YARATMADAN BÜYÜME''

1. Göçmen îşçiler'' den Yüksek İşsizliğe

Büyümenin istihdam yaratmadaki etkileri özellikle Boltho ve Giyn

tarafından incelenmiştir. Bu yazarlara göre, "iş yaratmadan büyüme"

(jobless growth) kavramı yerine, büyümeyle istihdam arasındaki ilişki

günümüzde hala güçlü bulunmaktadır. Bu yazarlara göre, "son on yılda

ülkelerin büyüme hızındaki her yüzde birlik gelişrheye göre, istihdam

rakamlarında da ona uygun bir gelişme kaydedilmiştir^^." Böylece,

büyümenin istihdam yaratma üstündeki etkileri bilimsel olarak devam

ettiğine göre, "1973 'den bu yana dünya ekonomisinde büyüme hızlarının

düşmesi, günümüzde işsizliğin temel nedeni olacaktır."

Türk Henkel Dergisi; "Entellektüel Sermaye ve Kronik İşsizlik"; op.cit.; s. 8.

Lee, E.; "Overview"; International Labour Review\ Vol: 134* No- 4 - 5* p 443.

Page 52: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Aslında küresel ekonomideki yeni değişmeleri anlayabilmek için

bu gelişmelerden önceki dönemin özelliklerine kısaca bakmakta yarar

vardır. Bu dönem, gelişmiş ekonomilerde 1950 - 70 yıllarında başlamıştır.

Bu dönemde hem üretim, hem de tüketim yılda % 5 oranında artmıştır. -Bu

dönemde ayrıca, sürekli bir tam istihdama yakın gelişme yaşanmıştır.

Hatta bu ülkelerde sadece tam istihdamla yetinilmemiş, aşırı

istihdamla da karşılaşılmış, Fransa ve Almanya örneklerinde de görüldüğü

gibi, toplam işgücünün % lO'una yakın kısmı, göçmen işçilerce

karşılanmıştır. Bu altın çağda, dünya ticaretinin büyük bir hızla arttığını da

görüyoruz. İmalat sanayii ticareti yılda % 10 oranında çok hızla gelişmiştir.

Gelişen ülkelerin birçoğu da dünya çapında gelişen bu refahtan pay almıştır.

Fakat, 1973 yılından itibaren OECD ülkelerinde ve dünyadaki

GSMH'daki artış hızı yarıya inmiştir. Sonuç itibariyle, 1980Terden sonra,

endüstri ülkelerinin birçoğu, özellikle Batı Avrupa, altın çağda

düşünülemeyecek ölçüde yüksek bir işsizliğin içine girmiştir. Benzer

şekilde, dünya ticaretindeki gelişme de dikkati çekecek bir şekilde

yavaşlamıştır.

1980Terde ve 1990Tı yılların başmda OECD ülkelerinde

hükümetler serbest piyasa prensiplerine göre işleyen yeni bir ekonomik

sistem yaratmak istemişlerdir. Bu sistemin uygulanmasında

"kuralsızlaştırma" (deregulation) ve özelleştirmeye yönelik geniş bir hareket

başlamıştır. Emek piyasası esnekliğini artırmak amacıyla refah devleti ve

Page 53: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ücret pazarlıkları gibi altın çağın düzenlemelerine karşı bir "aşmdınna"

politikası takip edilmeye başlanmıştır^^

Fakat bütün bu tedbirlerin başarıları sınırlı kalmıştır. Aslında,

tarihsel açıdan bakıldığında, ucuz işçiliğe dayalı göçmen işçi politikası,

gerçekten Avrupa 'nın bilgi çağını yakalamasında gecikmeye neden

olmuştur. Avrupa, bu geçiş döneminin sıkıntılarını hızla artan işsizlikle

ödemek zorunda kalmıştır.

Diğer yandan. Kanada örneğinde görüldüğü gibi, emek

piyasalarında iş bulmaktan korkan gençler, okulda daha uzun kalmakta,

nispeten yaşlı çalışanlar, çalışma hayatından çekilmektedir. Böylece, işsizlik

emek piyasasının tüm boyutlarını etkilemektedir^"^.

2. Sermayenin Sınırsız Dolaşımı

Buna karşılık, bazı yazarlar ise, büyüme hızının düşmesi

nedenlerini araştırmıştır. Bu nedenler arasında, ulusal ve uluslararası alanda

ilk petrol krizinden bu yana ortaya çıkan çok sayıda faktöre işaret

edilmektedir. Boltho ve Giyn'a göre, dünya ekonomisinin büyüyen bir

biçimde birbirlerine bağlanması, birçok ülkenin bağımsız bir pohtika

uygulamasını güçleştirmiştir.

Singh, A.; "Global Economic Changes, Skills and International Competetiveness"; International Labour Review, Vol: 133; No: 2; p. 170.

Laver, R.; "Less Work Ahead"; Maclean's; Vol: 112; Issue: 17; 04.26.1999; p. 49.

Page 54: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

özel l ikle ülkeler, mali politikalarda bağımsız hareket etme

güçlerini kaybetmişlerdir. Ayrıca, gelişen ve geçiş hahnde olan

ekonomilerdeki değişme de, Batı ekonomilerinin yavaşlamasına katkıda

bulunmuştur. Bir ölçüde bu durum "Bretton Woods Sisteminin" çöküşünün

sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

İstihdam üzerine etki yapan çok önemli bir faktör, birçok yazarın

da işaret ettiği gibi, dünya ekonomisinin daha büyük ölçüde bütünleşmesi

veya küreselleşmeyidir. Uluslararası ticaretin hızlı büyümesinde ve dünya

çapmda ticaretin serbestleştirilmesinde belli başlı üç anahtar faktör rol

oynamıştır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Dolaysız yabancı yatırımların

akışında ve küreselleşmiş üretim sisteminin büyümesinde çokuluslu

şirketlerin önemli bir rolü söz konusudur.

Özellikle sermayenin sınırsız serbest dolaşımı, küreselleşmeyle

bağlı olarak işsizliğin belirli ülkeler ve bölgelerde yoğunlaşmasına neden

olmaktadır. Bilhassa bir malın ucuz emek nedeni ile her parçasının ayrı

ülkede "uluslararası taşeronlaşma" yoluyla üretilmesi, beraberinde bir

ülkeden veya bölgeden diğerine kayan istihdam sorunlarını da

getirmektedir. Örneğin Avrupa'da işsizliğin her geçen gün artan bir sorun

oluşunu uluslararası taşeronlaşmaya bağlayan görüşler yaygmdır^^.

Diğer yandan, yabancı paraların hudutlar arasında serbestçe

akışıyla ortaya çıkan fınans piyasalarının bütünleşmesindeki artış da diğer

önemli bir faktörü oluşturmaktadır. Bu gelişmeler değişik boyutta sonuçlar

yaratmıştır. Bir yandan serbest ticaretin ve yatırımların daha etkin bir

Cumhuriyet Ekonomi; "İşsizlik de Sınırları Aşıyor"; Cumhuriyet, 26.05.1997; s. 1.

Page 55: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

şekilde dağılımından doğan kazançların daha büyük bir dünya ekonomisine

yol açmasının yarattığı refah ile birlikte, diğer yandan ulusal politikaların

uygulanmasının getirdiği yeni ekonomik ve sosyal düzenleme problemleri

ortaya çıkmıştır.

3. ''Ya Yukarı, Ya Dışarı''

Küreselleşmenin beraberinde getirdiği yoğun ekonomik rekabetin

sonucu olarak ülkeler aracında ortaya çıkan eşitsizlik, çeşitli bilimsel

incelemelerin de konusu olmuştur. Özellikle, artan uluslararası rekabetin

beraberinde getirdiği yeni koşullar, dikkatlerin "eşitlik"ten, "verimlilik ve

rekabet edebilirlik^' kavramlarına kaymasına yol açmış ve bunun sonucu

olarak iddia edildiğine göre eşitlikçi politikaların "altın çağı" da sona

ermiştir^^.

Bu dönüşümlerin en önemli sonucu, eşitsizliğin ve gelir

dağılımının bozulması yanında, işsizliğin özellikle düşük vasıflı işlerde hızla

yaygmlaşmasıdır. Gerçekten "her l$ ' l ık satış için şirketlerin ihtiyaç

duyduğu çalışan sayısı azalmaktadır." "Bilginin hükümran olduğu yeni iş

dünyasının yönetiminde "ya yukarı, ya da dışarı" yaklaşımı geçerli

olmaktadır^^ "

Bu yapının' istihdam ve gelir dağılımı üzerine olumsuz etkileri

yanında olumlu yönlerine de değinenler olmuştur. Bu görüşlere göre, "Siber

Lee; "Overview"; op.cit.; p. 444.

Türk Henkel Dergisi; "Entellektüel Sermaye ve Kronik İşsizlik"; op.cit.; s. 9.

Page 56: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

- uzayda sınırları sonsuzluğa açık yepyeni bir diyar oluşmaktadır. Bu yeni

oluşumda hiç kimse bir başkası için çalışmak zorunda değildir."

"Aşağılayıcı işlerin son bulduğu, iş dünyasının gerektirdiği bilgi

kaynaklarında gezinmek ve analizler gerçekleştirmek, yaratıcı sunumlar

ortaya koymak, eleştiriyel gözle okumalar yapmak, etkili ve ikna edici

yazılar kaleme almak, bilgi malzemeleri derlemek ve bu malzemelerden

görüşleri destekleyecek şekilde yararlanabilmek gibi temel becerilerin daha

önce hiç olmadığı kadar" ön plana çıkma ihtimalinin mevcut bulunduğu ileri

sürülmektedir." .

-'^Ibid.; s. 10.

Page 57: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

C. EĞITIM, TEKNOLOJIK GELIŞME VE ISTIHDAM

1. Teknoloji - Verimlilik - İstihdam

Teknik gelişmeler, özellikle bilgi ve iletişim teknolojisindeki

yayılma ve bu gelişmelerin istihdam üzerine etkileri, küreselleşme sürecinde

istihdam sorununun tartışılmasına yeni boyutlar getirmiştir. Bu alandaki

teknolojik gelişmelerin etkileri, beUi başlı üç boyutta karşımıza çıkmaktadır:

İlk olarak, en basit anlamda, eski tarihlerden bu yana gelen bir korku söz

konusudur. Buna göre, yeni teknolojiler hızla iş fırsatlarını ortadan

kaldımıakta ve "çalışmanın sonu"nu getirmektedir.

Özellikle, yeni teknolojik değişmeler daha yüksek vasıf talep

etmekte, düşük vasıflı işçilere olan talebi büyük ölçüde azaltmaktadır.

Genelde bu teknolojik faktörün, vasıflı ve vasıfsız işler arasındaki ücret

farklılıklarının büyümesinin ve işsizliğin düşük vasıflı işçiler arasında hızla

artışının temel nedeni olduğu da iddia edilmektedir.

Teknolojik değişmenin istihdam üzerine etkileriyle ilgili ikinci bir

boyut ise, teknoloji - verimlilik ve istihdam ilişkilerinde karşımıza

çıkmaktadır. Bilindiği gibi, teknolojik gelişme verimliliği yükseltmekte ve

belirli bir üretim seviyesindeki emek talebini azaltmaktadır. Fakat, aynı

zamanda bu gelişme maliyetleri düşürmekte ve bu düşme sadece o

teknolojinin uygulandığı faaliyet dalında değil, bütün endüstrilerde ortaya

çıkmaktadır. Bu nedenle yeni teknolojilerin uygulanması, üretimin daha

yüksek oranda artışı yoluyla, piyasaları hızla genişletmektedir. Bu iki yönlü

Page 58: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

etkinin bir sonucu olarak, teknolojik gelişme ya iş tahrip etmekte, yahut da

ekonomide bir bütün olarak yeni işler yaratmaktadır.

Teknolojinin istihdam üzerine etkileri ile ilgili bir başka bo3aıtu

ise, küreselleşmeyle ilgilidir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi,

küreselleşme sürecinde üretimin hızla gelişmesinde anahtar faktör rolü

oynamaktadır.

İletişim maliyetlerindeki keskin düşüşler yanında, ulaşım

maliyetlerindeki paralel şekilde ortaya çıkan inişler, üretim sisteminin düşük

maliyetli bölgelere yeniden kayması yoluyla üretim maliyetlerinin asgariye

indirilmesini mümkün kılmaktadır. Böyle bir gelişme ise, yabancı direkt

yatırımların gelişen ülkelere kaymasına yol açmaktadır.

Bu gelişmeler benzer şekilde bilgi girme, üretme ve kompütür

programlama gibi faaliyetlerin, uluslararası boyutta gelişme halindeki

ülkelere kaydırılmasını mümkün kılmaktadır. Böyle bir eğilim, gelişmiş

ülkeler ile ilgili işlerin, bu ülkelerden gelişmemiş ülkelere doğru ihraç

edilme "korkusunu" yaratmaktadır.

Ayrıca bu korkuya, daha önce ticari olmayan hizmet

sektörlerindeki işlerin güvenli oluşu inancının, bu gelişmelerle ve çalışma

hayatında ortaya çıkan yeni oluşumlarla sarsılması, artık ticaret

sektöründeki işlerin de ihraç edilebileceği endişesi ilave olmuştur. Böylece

değişik yazarlar istihdam ve teknoloji ilişkisinin değişik boyutlarına değinen

araştırmalar yapmışlardır.

Genelde temel düşünce yeni teknolojilerin iş imkanlarını

daraltacağı istikametindedir. Özellikle işaret edildiğine göre, teknolojik

Page 59: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

gelişmelerin dolaylı bir biçimde istihdama etkilerini dikkate almak daha

önemlidir. Gerçekten, bilgi ve iletişim teknolojisindeki devrim yaratan

gelişmelerin ekonomi çapındaki etkileri, daha büyüktür.

2. Yeni Teknoloji ve Yeni istihdam

Bazı yazarların da ifade ettikleri gibi, yeni teknolojiler, yeni

piyasalar ve yeni istihdam fırsatları yaratma yoluyla daha yüksek büyüme

ve istihdama neden olacaktır. Bu koşullar altında yeni teknolojiler; yatırımın

artması yoluyla büyümenin yükselmesine, emek verimliliğinin fazlalaşması

yoluyla üretimin daha hızlı artışına, böylece üretimin daha da hızlı

büyümesi yoluyla istihdamda net artışlara yol açmak suretiyle olumlu bir

döngü yaratacaklardır.

Yeni dijital çağın, işsizhğin geleceğini belirlemede iyimser ve

kötümser senaryolar yarattığı görülmektedir. Aslında, yeni çağın işsizliği

artıracağı yolunda kötümser öngörülerde bulunmak yanlıştır. Çünkü,

A B D ' d e dijital ekonomi, tüm dünyadaki internet siteleri ve elektronik

ticaretin çok büyük bir kısmı bu ülkede gerçekleştiği halde, işsizlik nispeten

düşük oranlarda bulunurken, elektronik sitelerin ve elektronik ticaretin

nispeten düşük olduğu AB ülkelerinde ortalama işsizlik oranlan % lO'larm

üzerine çıkmaktadır^^.

Akgeyik, T.; "Dijital Devrim ve İşsizliğin Geleceği"; Otomasyon Dergisi Nisan 2000; Sayı: 200004; s. 110.

Page 60: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Kuşkusuz burada en önemli boyut, gelişme halindeki ülkeler

açısmdan ortaya çıkmaktadır. Esasen yoğun istihdam sorunları yaşayan bu

ülkelerde fazla nüfus ve gelir dağılımı sorunları yeni bilgi çağının

gelişmeleri ışığı altında ekonomik, sosyal, siyasi tartışmaların en önemli

konusu olarak ele alınıp, büyüme politikaları buna uygun bir biçimde

geliştirilmediği taktirde, sosyal uyuşmazlıkların daha da artması

beklenmelidir"^^.

Özellikle Güney Asya ülkelerinin dikkati çekici başarılarının, son

on yılda böyle bir olumlu dönüşüm sonucu ortaya çıktığı iddia edilmektedir.

Bu ülkeler, iletişim altyapılarına büyük yatırımlar yapmış ve böylece bilgi

ve iletişim teknolojilerinde hızh bir gelişme ortaya çıkmıştır. Benzer

şekilde, bu ülkelerin ihracattaki başarıları, üretimdeki paylarının artması,

bilgi ve iletişim alanında mal ve hizmet ihraç etmeleri yoluyla kendisini

göstermektedir.

Ortaya çıkan bu yeni koşullar altında, dünya ticaretinin en dinamik

sektörlerinde hızla büyüyen ihracat, direkt olarak ihraç endüstrilerinde,

dolaylı olarak ekonominin geri kalan kısımlarında çok yönlü yarattığı

etkilerle, çok sayıda yeni iş imkanını ortaya çıkaracaktır. Bu ülkeler, yeni

teknolojilerin vasıf boyutunu da büyük bir önemle dikkate almaktadırlar.

Kuşkusuz, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler,

işgücünün önemli bir kısmının "vasıfsız" veya "yanhş vasıflı" ve "yeniden

eğitilmesi mümkün olmayan" gruplara dönüşmesine de yol açmıştır.

Böylece, 1990'1ar döneminde iş yaratma politikaları, temel olarak yeni

Nun, J.; "The End of Work and the 'Marginal Mass' Thesis"; Latin American Perspectives; Vol: 27; Issue: 1; Jan. 2000; p. 20.

Page 61: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işgücü ihtiyaçlarının dışında kalan bu işgücünün, vasıf seviyesinin

yükseltilmesini zorunlu kılmıştır.

Appelbaum ve Schettkat, teknoloji - verimlilik - istihdam

ilişkilerini incelemiştir'^ ^ Onların görüşüne göre, endüstri ülkelerindeki

halihazır istihdam probleminin arkasında yatan temel faktör, yükselen

verimlilik ve daha hızlı büyüme arasındaki döngünün ortadan kalkışıdır. Bu

kırılma, özellikle kitle tüketimine olan talepteki gelir esneldiğinin düşüşü,

diğer bir ifadeyle talep daralması nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Böyle bir gehşme, işsizhğin genişlemesi nedeni olarak gelişen

ülkelerle ticari ilişkilerin artışından veya yeni teknolojilerin

uygulanmasından çok daha önemlidir. Kuşkusuz bu durumda, teknoloji

aleyhtarlığı politikaları yerine, bilgi ve iletişim teknolojisindeki yeni

gelişmelerin desteklenmesi daha isabetli bir yaklaşım olacaktır.

Güçlü yeni teknolojiler, dünyanın farklı kısımlarında değişik

sonuçlar vermektedir. Örneğin en ilginç alan olarak Doğu Asya ülkelerinde,

yüksek üretim artışı, verimhiik büyümesi ve tam istihdam bir arada

gitmektedir. Buna mukabil Avrupa 'da, üretim artışı beraberinde yeni

istihdam fırsatları yaratmamaktadır ve bu büyüme iş yaratma yerine, işlerin

sayısını azaltmaktadır. Örneğin, Pirelli, lastik sektöründe devrim niteliği

taşıyan yeni bir teknoloji uygulayarak İtalya'nın Milano kentinde işçisiz

çalışacak bir fabrika kurmuştur. Tamamen rabotlarm çalıştığı fabrikada

üretim bilgisayarlarla kontrol edilmekte, . sadece 4 teknisyen görev

almaktadır.

Lee; "Overview"; op.cit.; p. 448.

Page 62: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Fabrikanm planlamadan satm almaya, üretimden araştırma

geliştirmeye kadar tüm faaliyetlerinin "on line" yönetileceği ve bunu

sağlamak için "e - Pirelli" projesi oluşturduğu belirtilmiştir. Pirelli bu

nitelikte dünyada 5 fabrika k u m a y a hazırlanmaktadır. Aslında geleneksel

olarak bir fabrikada 500 işçi çalışmakta, 5 kıtada toplam 87 fabrikada 40 bin

işçi istihdam edilmektedir.

"Afrika ve bir ölçüde Latin Amerika 'da yüksek seviyede işsizlik

ve eksik istihdam geçerli bulunmaktadır. Özellikle, bilgi teknolojisine dayalı

ekonomilere geçişin, vasıfsız el işçilerinin ücret ve istihdam koşullarına

olumsuz etkileri gözlenmektedir. Bundan dolayı, dünya istihdam stratejisi,

uzun dönemli çözüm olarak yoğun eğitim programlarına yönelmekle

kalmamalı , aynı zamanda toplumda vasıfsız işçilere yönelik iş yaratma

programlarına da eğilmelidir'^"."

3. ''Bilgi Toplumu''ve ''Bilgiİşçileri''

Sanayi - Ötesi Çağ, Post - Modern Çağ, Bilgi Çağı gibi çeşitli

kavramlarla ifade edilen, fakat öz itibariyle yeni teknolojiler ve iletişimdeki

göz kamaştıran gelişmelerin sonucunda karşımıza dikilen içinde

yaşadığımız yeni çağda, bilgi en önemli stratejik unsur olarak karşımıza

çıkmaktadır. Bilgi toplumu yeni bir işçi kavramını da gündeme getirmiştir.

Freeman - Soete - Efendioğlu, C. - L. - U.; "Diffusion and the Employment Effects of Information and Communication Technology"; International Labour Review; Vol: 134; No: 4 - 5; p. 602; & Ayrıca bkz. Sen, A.; "Employment, Institutions and Technology: Some Policy Issues"; International-Labour Review; Vol: 135; No: 3 - 4; p. 445 - 471.

Page 63: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bilginin kullanılması ve geliştirilmesi olarak vasıflandırılabilecek

işlerde çalışan kişiler için "Bilgi İşçisi" (Knowledge Worker) tabiri

kullanılmaktadır. Örneğin, günümüzde herhangi bir planlama, tasarım,

araştırma, analiz, organizasyon, depolama, programlama, dağıtım,

pazarlama gibi görevlerden birisini yerine getiren bir işçi bilgi işçisi olabilir.

Yine, bilginin aktarılmasına ve alınıp - satılmasına herhangi bir şekilde

katkıda bulunan veya bilgiyi kendi işinde etkin olarak kullanan bir kişi,

günümüz dünyasında bilgi işçisi olarak adlandırılmaktadır.

1996'dan sonra karşımıza çıkan bir kavram olan bilgi işçisi,

programcılar, sistem analistleri, teknik yazarlar, akademisyenler,

araştırmacılar ve benzerleri gibi çok sayıda enformasyon teknolojisi

sahasında çalışan kişiyi de içerir. Bu kavram, ayrıca, bilgi teknolojisi alanı

dışında kalan insanları da içermektedir, mesela avukatlar, öğretmenler, her

çeşit bilimadamları ve her çeşit öğrenci"^^.

Bilgi işçisi kavramının iyi anlaşılabilmesi, için onun sanayi işçisi

ile karşılaştırılması gerekir. Bu yeni işçi türü, geçmişin "mavi yakalı" ve

"beyaz yakalı" işçisinin yerini almaktadır. Bilgi işçisinin yaptığı işte kalite,

elde edilen ürün miktarından daha önemlidir, bilgi işçisi özerktir, sürekli bir

öğrenme atmosferi içindedir ve "kısılması gereken bir maliyet" olarak

görülmekten ziyade üretim sürecinin önemli bir unsurudur.

Sahip oldukları eğitim ve deneyimler sonucu olarak, işletmelerde

"karar verenler" genelde onlardır. Bilgi işçileri bilgiyi alır, onu özümser, ne

Özdemir, S.; "Yeni Çağm Değişen İşçi Tipi: Bilgi İşçileri"; (Yaymlanmamış Makale); İstanbul; 2000; s. 1.

Page 64: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yapılacağına karar verir ve bu kararı uygular. Onlar, yeni iş hayatının

motorlarıdır.

Bilgi işçisi, geleceğin iş ' i için bugünden bir "bilgi bir ikimine"

sahip olandır. Bilgi işçisi, sürekli olarak öğrenir ve bilgisini yeniler. Eğitimli

bir işçi, bilgi işçisi anlamına gelmez. Yani, kalifiye, yarı - kalifiye,

teknisyen, müdür veya yönetici olabilir bir insan, ama bu onun bilgi işçisi

olduğu anlamına gelmez. Kim tünelin sonundaki ışığı görüyorsa, odur bilgi

işçisi. Sayıları çok olmayabilir, fakat bazen çok az sayıda olmaları bile bir

işletme için yeter de artar bile. İşletmeye dinamizm kazandırırlar"^"^.

Bazı yazarlar ise, bu işçilere "altın yakalı" (gold collar)

demektedir. Bunlar özellikle problem çözme kabiliyetleri, yaratıcılıkları,

zekaları, ve yetenekleri nedeniyle istihdam edilmektedir. Bu kavramlar,

endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçen dünyamızda, işgücünün

yapısal değişim biçimlerini de açık bir biçimde göstermektedir. "Mavi

yakalı", "beyaz yakalı", "bembe yakalı" derken, şimdi de "altın yakalı"

işçilerden bahsedilmektedir'^\

Bilgi işçisi, bir işletmenin ekonomik, mali faaliyetlerinin

yönetiminde anahtar rol oynamaktadır. Bilgi işçisi, el emeğinden çok öte,

bilgi, kavram ve fikirleri uygulayan vasıflı eleman demektir. Bu tip çalışan,

mühendis, analist, muhasebeci, planlamacı, kontrol elemanı ve benzeri

farklı örgüt seviyelerinde çalışmaktadır. Onların bir örgüt içindeki

'"ibid., S . 2 - 3 .

Kelley, R. E.; "Managing The New Workforce"; Machine Design; May 10, 1990; p. 109.

Page 65: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

etkilerinin aerecesi sorumluluklarının niteliğine bağlıdır. Bilgi

teknolojilerinin artışı, bilgi işçilerini beraberinde getirmiştir"^^.

Bilgi işçileri, bilgiyi kullanan, yorumlayan, ileten insanlardır.

Bilgisayar kullanımı (okur - yazarlığı), böyle bir görevi etkin ve uygun bir

biçimde yürütmek için vazgeçilmezdir. Bilgi işçisi, ya bilgiyi kullanır veya

bilgiyi sağlar. Kuşkusuz bu bilginin ortaya çıkması bilgi teknolojilerine

bağlıdır. Böyle bir bilginin avantajları, hızlı, güvenilir olması,

saklanabilmesi, iletilebilmesi, karmaşayı azaltması, analiz esnekliği

getirmesi, erişilebilir olmasıdır.

İşçilerin bilgisayar kullanımındaki becerisi, küreselleşen ve

gittikçe rekabete açık dünya piyasalarında şirketi başarılı bir duruma sokar.

Küresel olarak bilgisayar gerekli rekabet avantajlarının kazanılmasında

vazgeçilmez bir araçtır"^^.

Günümüz toplumunda her alanda olduğu gibi, istihdam alanında

da hızlı bir şekilde değişim yaşanmaktadır. Fordist - Taylorist yapılarla iki

asır üretim yapan endüstri toplumunda, sanayi sektöründe mal ve hizmet

üreten, genelde yarı - vasıflı mavi yakalıların egemen olduğu istihdam

yapılarının hızla değiştiğini görüyoruz. Gerçekten, işgücünün % 70 ' ine

tırmanan "bilgi toplumu"nun hizmet ekonomilerinde, "bilgi işçileri"nin de

hızla yükselişine şahit oluyoruz.

Rahman, M.; "Knowledge Workers' Use of Support Software in Saudi Arabia"; Information & Management; Issue: 25; North - Holland* 1993' n 304. • '

Ibid.; p. 305.

Page 66: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Böyle bir yapıda "bilgi üreticileri (bilimadamı, mühendis, doktor,

istatistikçi, araştırma uzmanları, hukukçu vb.), bilgi taşıyıcıları

(öğretmenler, profesyonel iletişim işçileri, kütüphaneciler vb.), bilgi

işlemcileri (idari işler ve sekreterlik vb.), altyapı personeli (makina

operatörleri, bakım personeli vb.) biçiminde yaygın bir bilgi işçisinin

istihdam edildiği ve bunların hizmet sektörü ekonomileri içindeki oranının

hızla yükseldiği gözlenmektedir^^."

a. Bolluk ve Kıtlık Birarada: Artan Bilgi İşçisi Talebi

Özellikle ABDMe son 30 yılın en düşük işsizlik oranları

işverenlerin yeterli sayıda işçi bulmasını zorlaştırırken, ortaya çıkan temel

sorunun, uygun vasıflarda yetiştirilmiş işçi bulmada ortaya çıktığı

anlaşılmaktadır. Özellikle hızlı teknolojik değişmeler, devam eden

küreselleşme, çok iyi yetişmiş bilgili tüketici ve satıcılar, yoğun rekabet,

ekonomileri belirleyen temel özellikler haline gelmiştir. Bu gelişim

sonucunda temel sorun, sayısal olarak değil, özellikle nitelik açısından işçi

bulmaktaki güçlüklerin ortaya çıkışıdır.

Özellikle, günümüzde bütün Batı toplumlarında, işgücünde

bulunan işçiler ve işgücüne yeni katılan genç çalışanlar açısından en ciddi

sorun, davranış, bilgi ve vasıl itibariyle bilgi teknolojisine dönüşmüş

ekonomide hızla ortaya çıkan işlere uygun işçiler olmayışlarıdır.

Tanrıverdi, H.; "Yerel ve Küresel Boyutlarıyla İstihdam"; Mercek Dergisi; S: 6; Nisan 1997; s. 23.

Page 67: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Ekonomideki bütün bu değişim ve gelişimlere karşıhk ist ihdamm

yeterli ölçüde artmayışı, bu açıdan akla iki temel sorunu getirmektedir.

"Acaba emek talebi mi azalmaktadır, yoksa istenen vasıflarda işçi temin

etmede bir yetersizlik mi vardır"^'^?"

Diğer bir deyişle, eğer işsizler yeterli vasıflarla donatılmış bilgi

işçileri olsaydı, acaba işsizlik oranları bu yükseklikte devam edip gidecek

miydi? Kuşkusuz, vasıf seviyeleri bir ölçüde çağa uymayan bilgi ve beceri

ile donatılmış iş'çilerin, bilgi çağının emek piyasalarında istihdama

sokulmasında güçlükler yaşanırken, diğer yandan ilginç bir çelişki olarak,

bilgi işçisi sunumunda büyük yetersizliklerle karşılaşılmakta ve Kara

Avrupa 's ında yurtdışından bilgi göçüne olanak verecek uygulamalar hızla

genişlemektedir.

Gerçekten, adeta yüksek işsizlik oranlarıyla bilgi işçisi açıkları

birarada gitmekte ve günümüzde böyle bir dikkati çekici ilginç çelişki

yaşanmaktadır. 1960'lardan itibaren geleneksel sanayi devriminin getirdiği

emek piyasalarında, işgücü açıkları milyonlara varan Türk işçileri tarafından

karşılanırken, 2000' lerde yepyeni başka açıklar ortaya çıkmış, bu açıklar

artık geleneksel mavi yakalı Türk, İtalyan, Yunan, İspanyol, Yugoslav

işçilerin yerine bilgi çağının vasıflarına sahip Hintli işçiler tarafından

karşılanmak durumunda kalınmıştır. Bu çelişki aslında, bilgi çağının bütün

dönüşümlerini açıkça göstermektedir.

Özellikle, bilgi teknolojisi nedeniyle A BD ekonomisinde GSYİH

1995 - 98 arasında % 11,7 oranında artmıştır. Bu sektör, toplam GSYİH

Cooper - Madigan, J. C. - K.; "Is Labor Demand Weakening or Is There A Shortage of Workers?"; Business Week, Issue: 3652; 10.25.99; p. 35.

Page 68: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

büyümesine % 35 oranmda katkıda bulunmaktadır. Bu nitelikli bir

teknolojik gelişme, yüksek vasıflı, iyi eğitim görmüş işçilere gereksinme

göstermektedir. A B D ' d e yapılan araştırmalara göre, 2020 'ye kadar,

Amerika 'daki büyüyen mesleklerin % 40 ' ı orta ve yüksek seviyeli dil bilgisi

talep edecektir. Büyüyen işlerin % 35' i orta ve yüksek seviyeli matematik

bilgisi gerektirecektir. Büyüyen işlerin % 33 'ü problem çözme ve ileri

seviyede analitik düşünme vasıflarına sahip olanlara ihtiyaç duyacaktır.

Yapılan bir araştırmaya göre, "işgünlerini enformasyon ve fikirler

dünyasında geçiren insanların sayısı her geçen gün artmaktadır. Stanford

Üniversitesi 'nde endüstri mühendisliği ve endüstri yönetimi profesörü olan

Stephen R. Barley' in yaptığı hesaplara göre, genel olarak alındığında, işleri

nesneler üstünde 'çalışmaya (tarım işçileri, operatörler ve düz işçiler,

zanaatçılar) ya da meslek gerektirmeyen hizmetler vermeye (otel ve lokanta

işçileri, dağıtım işçileri, mağaza tezgahtarları, ev hizmetçileri, berberler ve

güzellik uzmanları, sağlık müstahdemleri vb.) dayanan kişilerin Amerikan

işgücü içindeki payı yüzyılın sonunda yarıdan daha fazla bir oranda düşmüş

olacak, yanı I900 'de yüzde 83 olan düzeyden tahminen yüzde 41 ' e inmiş

olacak; buna karşılık büyük ölçüde enformasyon alanında (satış, yönetim ve

idare, mesleki ve teknik ya da kırtasiye işlerinde) çalışan ve 1900'de

işgücünün yüzde 17'sini oluşturan kesimin oranı, yeni yüzyıla girildiğinde

yüzde 59 'a ulaşacaktır"^^."

Stewart, T. A.;.(çev. EIhüseyni, N.); Entelektüel Sermaye: Kuruluşların Yeni Zenginliği; İstanbul; 1997; s. 44. & Hoffman, C ; "Bilgi İşçilerinin Performansını Değerlendirmek İçin Beş Yöntem"; Power Dergisi Özel Eki Harvard Business Review; Temmuz 1998; s. 1 4 - 2 1 .

Page 69: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Diğer yandan, XXL asırda her işçinin beiU başh 8 temel vasıfta

yetişmiş olması beklenmektedir. Bu vasıflar; yazma, dinleme, gözlemleme,

uygulamalı matematik, yazılı bilgileri okuma ve anlama yeteneği,

uygulamalı teknoloji, bilgiyi anlama ve kullanma, ekip çalışması"^' olarak

sıralanmaktadır.

Bir yazarın deyişiyle, gelecek, "kendisini ona hazırlayanlara ait

olacaktır." Bu sloganla ortaya çıkan "Bilgi İşçileri İstihdam Servisi"

özellikle işverenlerin ihtiyacına en iyi biçimde cevap verecek beş ana dalda

bilgi işçisi ihtiyacını karşılamaktadır. Bunlar; dış kaynak kullanımı

(outsourcing), çağrı üzerine çalışma, sözleşmeli danışman, kolejlerden

eleman bulma, geçici eleman bulma hizmetleridir. Böylece, işgücünün

yapısal dönüşümüne uygun olarak, işçi bulma hizmetleri de değişim

göstermektedir.

Günümüzde işverenler, gittikçe "bilgiyle yönetilen örgütleri"

yürütmek zorunda kalmaktadırlar. Bu da kuşkusuz beraberinde bilgi

işçilerini getimektedir. Basit olarak ifade etmek gerekirse, bilgi işçileri üç

alanda bilgi teknolojilerini kullanmak zorundadırlar. Bunlardan birincisi,

verilerin toplanması; ikincisi, bilginin analiz edilmesi ve hesaplanması;

nihayet sonuncusu, bilginin iletilmesidir.

Günümüzde çalışanlar, gittikçe keskin bir biçimde eğitimli, vasıflı

ve vasıfsız işçiler olarak birbirinden ayrılmaktadır. İkinci gurup işçiler için

geleceğin, özellikle küresel bir ekonomide, hiç de aydınlık olmadığı

anlaşılmaktadır. Vasıfsız işçiler, sadece kendi ülkelerinde değil, gelişen

Judy, R. W.; "Labor Forecast: Gray Skies, Worker Drought Continues"; HR Magazine; Vol: 44; Issue: 11; Nov. 1999; p. 22.

Page 70: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ülkelerdeki düşük ücretli işçiler de dahil olmak üzere, bütün dünyadaki

vasıfsız işçilerin rekabeti altında kalacaklardır.

b. 'Yeni Çağın Vasıflı Göçmenlerine Kapılar Açık''

Ekonominin bu sıcaklığı karşısında, birçok insanın daha önce

çalışmamasına mukabil emek piyasasına girmesi, işverenlerin işgücü içinde

yer almayan yeni istihdam kaynaklarına yönelmesi söz konusu olabilir. Bu

şahıslar kimler olabilir? Herşeyden önce, "Silikon Vadisi"ndeki (Silicon

Valley) göçmenler bu arada sayılabilir. Gerçekten günümüzde 115,000

bilgisayar programcısı, mühendis, bil imadamı sağlanan vizeyle Vadi 'de

çalışmaktadır. ABD Kongresi, bu limiti 2000 yılında 195,000'e

yükseltmiştir.

Bu göçmenlerin başında Hintli bilimadamları gelmektedir. Bunun

dışında, vasıfsız göçmen işçiler, bulaşıkçılık yapanlar, bahçıvanlar, yapı

işleri, ev temizliği vs. işlerde çalışanlar olarak sıralanmaktadır. Lokantalar

1,4 milyon göçmen işçi istihdam etmekte, bu da işkolundaki toplam yerli

işçinin % 14'ünü oluşturmaktadır.

İleri sürüldüğüne göre, bu işkolunda 2 milyon yeni iş açılacaktır.

Bu da ancak göç yoluyla karşılanabilmektedir. Bunun dışında şu anda

A B D ' d e 6 milyon yasadışı göçmen bulunduğu tahmin edilmektedir. Diğer

bir kaynak olarak, ev dışında çalışmaya başlayan kadınlar gösterilmektedir.

Bunun dışında gençler ve yaşlılar diğer bir potansiyel kaynak

oluşturmaktadır. Böylece, Amerikan ekonomisi % 4'1er civarındaki

Page 71: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işsizliğine rağmen, aynı zamanda yaşanan altın çağda bazı sektörlerde

işgücü açıklarıyla da karşılaşabilmektedir"^^.

Tüm sektörlerde yüksek işsizlikle karşılaşılmasma rağmen, bilgi

teknolojisi sektörlerinde emek piyasası koşullarının sıkı olduğu

gözlenmektedir. A B D ' d e yapılan araştırmalara göre, 1993'den bu yana, bu

sektörde 1 milyondan fazla yeni iş yaratılmıştır ve bu işlerin ücretleri

ekonominin geri kalan sektörlerindeki ücretlerden % 75 daha yüksektir.

Bilgi teknolojisi işçilerinde işsizlik oranları elektrik mühendisleri,

bilgisayar uzmanları ve programcıları dahil olmak üzere % 2 'nin altındadır

ve birçok bölgede işverenler bu vasıflarda eleman açıklarını doldurma

sıkıntısı içindedirler. Aslında, ekonominin bütününde bilgi işçilerine olan

güçlü talep, ekonominin çağa açılmadaki gerçek başarısını da

göstermektedir. Bilgisayar uzmanı, sistem analisti ve programcısı

talebindeki artışın geçici olduğunu düşünmek yanlıştır. Gerçekten, bilgi

teknolojisine yapılan yatırımlar 1992'den bu yana sürekli artmıştır"^"^

Yeni bilgi teknolojileri işletmenin faaliyetlerini "arz zinciri

yönetiminden" (supply chain management) "insan kaynakları yönetimine"

ve oradan da "pazarlama stratejilerine" doğru değiştinnektedir. A B D ' d e

ticaret bakanlığı raporlarına göre, ülke çapında en azından, bu yeni sistemin

yaratılması için gelecek 10 yılda 1,3 milyon yeni bilgi işçisine ihtiyaç

olacaktır. Sistemin işletilmesinde de ayrıca bilgi işçisi ihtiyacı doğacaktır.

- Church - Marchant - Rivera - Baron - Pitt - Fowler - Gill, G. J. - V. - E. -M. - H. - D.; "To Work We Go"; Time; Vol: 155; Issue: 19; 05.08.2000; p. 25.

Page 72: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu nedenle, bilgi işçisi ihtiyacı nedeniyle bu yıl çok sayıda vasıflı işçi vizesi

verilmiştir. 1999 yılından bu yana, 115.000 vize verilmiştir".

Clinton yönetimi, başlangıçta, artan sayıda H İ B vizesi vermiş,

göçmen işçiler yoluyla Amerikan işçileri üzerinde negatif etkisi olacağı

düşüncesiyle bu vizeyi kullanmakta tereddüt etmiştir. Kaliforniya

Üniversi te 's inde yapılan bir araştırmaya göre, bilgi işçisi göçünün ekonomi

üzerinde olumlu etkiler yarattığı tespit edilmiştir.

Son 20 yılda SiHkon Vadisi 'nde yapılan ayrıntılı araştııınalar, yeni

iş ve refah yaratma bakımından bu göçün çok önemli etkileri olduğunu

göstermiştir. Bölgeye getirdiği vasıf, yaratıcılık, sermaye ve küresel

pazarlarla bölgenin bütünleştirilmesi yoluyla çok olumlu etkiler 44

yaratmıştır .

Günümüzde Vadi 'de göçmenler, bilimsel ve mühendislik

işgücünün en azından üçte birini oluşturmaktadır ve yüksek yönetim

pozisyonlarında çalışmaktadırlar. Zaman içinde bilgi teknolojilerindeki

istihdam fırsatları daha fazla Amerikalı öğrenciyi bu vasıfları elde etmeye

teşvik etmektedir. Böylece Amerikan yönetimi çok sayıda eğitim firsatı

yaratmaktadır. Ayrıca, bilgi sektöründe bir çok şirket, bilgi teknolojisi

kaynaklı işler için kendi elemanlarını yetiştimıek üzere çok sayıda

programlar yürütmektedirler.

Tyson, L. D.; "Open the Gates Wide to High - Skill Immigrants"; Business Week; Issue: 3636; 07.05.99; p. 16.

Ibid; p. 16.

Page 73: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Silikon Vadisi örneği, Amerikalılar ve göçmen işçiler için daha

yüksek gelirler ve daha fazla iş fırsatları gibi olumlu sonuçların canlı bir

örneğidir'^^

Bu duruma işaretle, P. Peters verdiği bir konferansta şöyle

demektedir: "30 yıldır Silikon Vadisi 'nde yaşayan talihlilerden biri olarak

bizim oralarda yaş ortalaması çok düşüktür. Yanınızdan geçen 19 yaşındaki

çocuk pekala bir milyarder olabilir. Ama sanayi toplumunun

milyarderlerinin aksine etrafında etten duvarlar gibi bodyguardlar .

göremezsiniz. Silikon Vadisi 'nde hergün 64 yeni milyoner doğmaktadır"^^'."

c. ''Çalışanlar Herşeyi Bilmek Zorunda"

Günümüzde dikkati çeken çok önemli bir gelişme ise, Avrupa 'nın

haHhazırda yoğun işsizlik baskılarına rağmen yeniden göçmen işçi alımını

başlatmasıdır. Bu da, çağm çok önemli dikkati çeken bir çelişkisidir.

Özellikle Almanya, günümüzde mavi yakalı, yarı vasıflı işçi yerine, bilgi

teknolojisine dayah sektörler için bilgisayar uzmanı aramaktadır. Özellikle

"Yeni Ekonomide.", ABD'n in gerisinde kalmamak için, büyüyen işgücü

açıklarını karşılamak amacıyla, ülke dışından eleman ithal etme olanaklarını

araştırmaktadır.

"Başbakan Schröder ' in bu amaçla gündeme getirdiği öneri, belirli

sayıda yabancı bilgisayar uzmanına "özel çalışma vizesi" verilmesini

' ' l b i d ; p . 17.

Tamer, M.; "Tom Peters'in Gözüyle Yeni Ekonomide Hayat"; Milliyet; 03.06.2000; s. 7.

Page 74: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

öngörüyor. Bilgi teknolojisi sektörlerinden gelen talep, en az 30 bin

bilgisayar uzmanmnı ithalini gerektirirken, Schröder ilk partide 10 bin özel

vize verilmesini kabul etmiştir. Bilgi teknolojisi ile ilgili sektörlerdeki

toplam uzman eleman açığmm ise, bu yıl 75 bini, iki yıl içinde 350 bini

bulacağı tahmin ediliyor"^^."

Böylece, 1960Tarda işgücü açıkları yüzünden Türk işçilerini ve

Güney Avmpa işçilerini istihdam eden Almanya 'nın, günümüzde yüksek

işsizlik oranlarına rağmen yeni ekonomiyi yakalayabilmek için bilgi

işçilerine yönelmesi, ilginç bir tartışma hahne gelmektedir. Bu yeni oluşum

Almanya 'da sendikal örgütlerden büyük direnişle karşılaşmakta ve Alman

toplumunun "Yeşil Kart ve özel vize"ye karşı olduğu ileri sürülmektedir.

Özellikle Almanya 'da iş arayan ve şu an işsiz olan 30 bin

bilgisayar uzmanı bulunduğuna da ayrıca işaret edilmektedir. Yapılan diğer

araştırmalarda, bilgi işçisi açığının Almanya ile sınırlı kalmadığını, Avrupa

çapında bu açığın 1999'da 850 bine vardığı anlaşılmaktadır.

Bu nedenle ortaya çıkan üretim kaybının 110 milyar Euro 'ya

vardığı, 2003 yılı için ise, eleman açığının 1,2 milyonu bulacağı, yıllık

üretim kaybının 100 milyar Euro 'ya varacağı belirtilmektedir. Kuşkusuz, bu

bilgi işçileri açığının kapatılmasında özellikle Hindistan ve Doğu Avrupa

önemli bir paya sahip bulunmaktadır"^^.

Ulagay, O.; "Almanya 'Bilgi İşçisi' Arıyor"; Milliyet; 21.03.2000; s. 22.

Ibid; s. 22.

Page 75: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

d. Tarklj Olan Kazanıl

CISCO Systems tarafmdan yaptırılan, Çek Cumhuriyeti , Mısır,

Macaristan, İsrail, Ürdün, Polonya, Romanya, Rusya, Suudi Arabistan, G.

Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye'yi kapsayan bir araştırmada, G.

Afrika ve Rusya 'dan sonra Türkiye'nin en çok bilgi işçisi açığı yaşayacak

ülke olduğu belirlenmiştir. İleri sürüldüğüne göre, "Türkiye 'de internet ve

net - work alanında 2000 yılında yaklaşık 5,500 kişilik yetişmiş eleman

sıkıntısı yaşanırken, bu sayının 2003 yılında 20,500 seviyesine çıkacağı"

hesaplanmaktadır.

Kuşkusuz, işsizlik sorunun çözümünde ve istihdam politikalarının

belirlenmesinde "değişen çağın aranan yeni bilgi işçisi tipi"nin büyük bir

önemle gözönünde bulundurulması, bir zorunluluk olarak ortaya

çıkmaktadır.

Yönetim danışmanlarından T. Peters 'e göre, bütün dünyada beyaz

yakalı ofis çalışanlarının yarıdan fazlası işlerini kaybedecektir. Çünkü,

çağımızda "farklı olan kazanacaktır." "Kendini markalaştıran, profesyonel

bir hizmet şirketi gibi hareket eden, hayranlık uyandıran projelerle

uğraşanlara" istihdam kapıları sonuna kadar açık olacaktır.

Böylece yeni çağ, göçmen işçi konusunda ciddi sorunları olan

Almanya 'y ı , bunca tecrübeden sonra çağın getirdiği zorluklarla yeniden az

gelişmiş bir Asya ülkesine, Hindistan' ın yetiştirdiği yazılımcılara özel vize

uygulamak zorunda bırakmıştır.

Page 76: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

D. ENFLASYON VE IŞSIZLIK ILIŞKISI

Birçok ülke için çalışanların enflasyondan ve işsizlikten ne yönde

etkilendikleriyle ilgili dikkati çekici araştınnalar. yapılmıştır. Eşitsizlik ve

konjonktürel dalgalanmaların beraberinde getirdiği enflasyon ve işsizliğin

karşılıklı ilişkileri de incelenmiştir. Özellikle büyüme ve işsizlik oranlarının

düşmesi, gelir dağılımını düzeltmekte, eşitsizlikleri azaltmaktadır"^^.

A B D ' d e enflasyonun % 4,3'lere düşmesi, bir yandan "işsizliğin

doğal oranı" (natural rate of unemployment) tartışmalarını gündeme

getirirken, diğer yandan "işsizliğin enflasyonu hızlandırmayan oranı" (non -

accelerating inflation rate of unemployment - NAIRU) üzerinde durulan

önemli bir konu olmuştur. Bazı ekonomistlere göre, iki üç yıl zarfında

yüksek enflasyon, yüksek işsizlik ve yüksek faiz haddi riskiyle

karşılaşılması olasılığı vardır^^.

Buna mukabil, bazı çalışma ekonomistleri, işsizliğin doğal

oranının % 5'1er civarında olduğunu, bu nedenle enflasyon üzerindeki

etkilerinin oldukça sınırlı bulunduğunu vurgulamaktadırlar. Kuşkusuz bu

çerçevede, işsizUğin doğal oranı konusunda da çok farklı görüşlere

rastlanmaktadır. Aslında bu kavram 30 yıl önce ortaya çıkmıştır. Bazı

Dimelis, - Livada, S.A.; "Inequality and Business Cycles in the U.S. and European Union Countries"; International Advances in Economic Research; Vol: 5; Issue: 3; Aug. 1999; p. 321.

Coy, P.; "When is the Jobless Rate Too Low?"; Business Week; Issue: 3653; 11.01.1999; p. 170.

Page 77: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yazarlar ise, iki kavram arasmda temelde bir fark olmadığını

vurgulamaktadırlar' ' .

E. BIRLIKTE GIDEN IŞSIZLIK VE YOKSULLUK

1. Artan İşsizlik ve Yoksulluk

Çağımızda işsizlik artışıyla yoksulluk artışı arasında güçlü bir

ilişki görülmektedir. Gelişen ülkelerde istihdam sorunlarından ziyade

yoksulluk sorunu çok daha önemli bir problem olarak dile getirilirken,

birçok ülkede istihdam sorunlarının yoksulluğa ve yoksunluğa dönüştüğüne

işaret edilmektedir.

Benzer eğilimler gelişmiş ülkelerde de gözlenmektedir. Örneğin,

A B D ' d e yapılan araştırmalar, ekonominin hızlı gelişmesinden, sağlıklı

büyümesinden en fazla yararlananların ekonominin dibinde olan çalışanların

olduğu vurgulanmaktadır. Özellikle, düşük işsizlik oranları, sosyal yapının

en altındaki gelir guruplarına çok önemli katkılar sağlamaktadır. Gerçekten,

1992 yılından bu yana, özellikle en fakir siyah ailelerde dikkati çekici gelir

artışları kaydedilmiştir.

Özellikle verimlilik artışını hızlandıran yeni ekonomi, bütün

sektörlerde ortaya çıkardığı güçlü işgücü talebiyle, sıkı bir emek piyasası

yaratarak yoksulluğa önemli etkiler yapmaktadır. Sonuçta, bir yandan

Ibid.;p. 171.

Page 78: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Kongre tarafindan asgari ücretin yükseltilmesi, diğer yandan emek

piyasasmdaki sıkışıklıklar, % lO'luk en düşük ücreti 1999'un yarısında 5,91

dolara yükseltmiştir. Sıkışık emek piyasası, sadece yüksek ücret değil, fakat

iş güvenliği ve fazla çalışmayla kazanılacak gelir fırsatları anlamına da

gelmektedir. Böylece, genelde yaşam seviyesi dikkati çekici şekilde

yükselmektedir.

Gerçekte günümüzde ABD'de yoksullukla mücadele ile ilgili

birçok yol olmasına rağmen, bu mücadelede en önemli faktörün işsizlik

oranım % 4 'ün altına düşümıek olduğuna işaret edilmektedir''".

2 . Yoksulluk, Gelecek Korkusu ve Kaybolan Özgürlükler

Dünya Bankası 'na göre, yoksulluk; açlık, konutsuzluk, hasta olup

doktoru görememek, okula gidememek, okumasını ve uygun bir şekilde

konuşmasını bilmemek, herhangi bir işi olmamak, gelecekten korkmak

demektir. Yoksulluk aynı zamanda, temiz olmayan suların getirdiği

hastahkla bir çocuğun kaybedilmesi, güçsüzlük ve özgürlüğün yetersiz

oluşu demektir.

Bu ifadeye göre, yoksulluğun çok farklı çeşitleri vardır. Bir

ülkeden diğer bir ülkeye, zamanın akışıyla bu kavram değişebilir. Genelde

yoksulluk, msanm uzaklaşmak istediği, kaçmak istediği bir durumu ifade

eder. Bu kaçış ve böylece yoksulun değişen dünyası, bireye yeterli yiyecek,

Bernstein - Palmer - Mcbride - Rocks - Woellert, A. - A. T. - M. -- D. - L.; "Poverty in America"; Business Week; Issue: 3651; 10.18.99; p. 160.

Page 79: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

elverişli konut, eğitim ve sağlık olanakları, şiddetten korunma ve toplumda

söz hakkı getirecektir.

Yoksulluğu belirtecek çok sayıda gösterge vardır. Gelir ve tüketim

seviyesi, sosyal göstergeler, gittikçe artan risklerle karşılaşma olasılığı gibi.

Genelde yoksulluğu ölçmenin yolu, gelir ve tüketim seviyesine

dayanmaktadır. Eğer bir şahsın geliri onun temel ihtiyaçlarını karşılayacak

seviyenin altına düşüyorsa, o şahıs yoksul kabul edilir.

Bu asgari seviye, genelde "yoksulluk sınırı" (Poverty line) diye

isimlendirilir. Bundan dolayı yoksulluk sınırı, temel ihtiyaçları karşılayacak

faktörlerin neler olduğu, zaman içinde ve toplumdan topluma değişir. Her

toplumun bu sınırı onun gelişme seviyesine, toplumsal normlara ve

değerlere uygun bir yükseklikte olmalıdır. Tüketim ve gelir ile ilgili bilgiler

hanehalkı anketleri ile elde edilir. Böylece şahıslara tüketim alışkanlıkları ve

gelirinin kaynakları sorulur.

Dünyada »yoksulluğun durumu incelenecek olursa. Dünya Bankası

1993 yılında günde 1 - 2 dolar sınırını kullanmıştır. Yapılan hesaba göre,

1998'de dünya çapında 1,2 milyar insan 1 doların altında tüketmektedir. 2,8

milyar insan ise günde 2 doların altında yaşamlarını sürdürmeye

çalışmaktadır, bunların % 24 'ü gelişen ülkelerin nüfusudur. Bu rakamlar,

aslında tahmin edilenlere nazaran daha düşüktür. Fakat ne olursa olsun, bu

rakamlar insanların çektikleri sıkıntıların ne büyüklükte olduğunu ve

yapılması gereken ne kadar çok şey olduğunu göstermektedir.

"Gelir yoksulluğunu" ölçmede önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Yoksulluğun diğer boyutlarını belirlemede yeni gayretler sarfedilmesine

gerek vardır. Özellikle, yoksulluğun gelir dışı boyutlarını belirlemede

Page 80: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bilhassa eğitim, sağlık, altyapıyla ilgili

mukayese edilebilir kaliteli sosyal göstergeler elde edilmeye çalışılmaktadır.

Bu faktörlere diğer yeni göstergelerin de ilave edilmesi gerekir. Bunlar

arasında; riskler, sosyal dışlanma vs. sayılabilir'"'^.

Herşeyden evvel, günde 1 dolardan daha az geliri olan nüfus

miktarı 1990'lara kadar artmasına rağmen, 1990Tarın ortasına doğru,

dikkati çekecek şel<:ilde azalmıştır. Aynı durum, günde 2 doların altındaki

gelir ile geçinen nüfus için de doğrudur. Ne var ki, küresel finansman

krizinden sonra bu rakam tekrar yükselmiştir. Elde edilen sonuçları şöyle

özetleyebiliriz:

• Doğu Asya 'daki , büyük bir olasılıkla Çin 'deki , yoksul halkın

sayısındaki azalıştan dolayı, rakamda bir düşme ortaya

çıkmıştır,

• Güney Asya 'da 1990 boyomca yoksulluk zayıf bir biçimde

azalmış, fakat fakirlerin mutlak sayısını azaltacak derecede

yeterli olmamıştır. Böylece, 1987'den bu yana, gerçek

rakamlarda bir artış gözlenmiştir,

• Afrika'da, oranın azalmasına rağmen, mutlak rakam artmıştır.

Yapılan yeni tahminlere göre Afrika, günde 1 doların altında

yaşayan en geniş bölge olarak dikkati çekmektedir,

World Bank; ''Income Poverty''; http://www.worldbank.org/poverty; 24.04.2000; p. 1 - 24.

Page 81: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Dönem boyunca Latin Amerika 'daki yoksullarm oranı, kabaca

aynı kalmıştır, fakat mutlak sayı artmıştır,

• Eski Sovyet Bloku ülkelerinde hem oran olarak, hem de sayı

olarak yoksulluk dikkati çekecek şekilde genişlemiştir'''^.

Bu araştırmada, sosyal göstergeler olarak yaşam ümidi, çocuk ve

anne ölümleri, kötü beslenme, ilkokul eğitimi, temiz su ve sağlık hizmetleri

sayılmıştır. Ayrıca sistemle ilgili 4 probleme de işaret edilmiş, insan

yaşamını olumsuz etkileyen faktörler olarak belirtilmiştir. Bunlar; rüşvet,

şiddet, güçsüzlük ve güvensiz geçimdir^^.

3. Nüfus Artışı ve Direnen Yoksulluk

Son 25 senede yaşam seviyesinin hızla yükseldiği gözlenmektedir.

Birey başına gelir artışı, gelişen dünyada yılda ortalama % 1,3'dür. Fakat,

bunun yanında nüfus da hızla artmaktadır. 1970'lerdeki, 2,9 milyardan

2000' lerde 6 milyara yükselmiştir. Bunların çoğu yoksulluk içinde

doğmuştur. Aşırı derecede yoksul ekonomik koşullar içinde, yani günde l

dolardan daha az gelirle yaşayan dünya nüfusu, 1987'nin % 28 oranından

1994'de % 24 'e düşmüştür.

Bu konu için bkz. Milanovic, B.; Income, Inequality and Poverty During the Transition from Planned Economy to Liberal Economy; World Bank Press: Regional and Sectoral Studies; Washington, D. C ; 1998.

55 World Bank; "Income Poverty"; op.cit.; p. 1 - 24.

Page 82: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Ortalama gelirdeki artışa, sosyal göstergelerdeki gelişmeler eştik

etmiştir. 1970 - 75 dönemindeki bin canlı doğmııdan, 104 ölü çocuk oranı

1996'da 59 'a düşmüştür. Ortalama yaşam ümidi 1970'den bu yana her yıl 4

ay uzamaktadır. Gıda üretimi nüfus artışını aşmıştır. İlköğretime kayıt

sayılarında hızlı gelişme gözlenmektedir. Yetişkinlerdeki okur - yazar oranı

% 46 'dan % 70 'e çıkmıştır. Cinsiyet farklılıkları daralmış, ortaokullarda kız

öğrencilerin erkeklere oranı 1980'de % 70 'den 1993'de % 82 'ye çıkmıştır.

Gelişen bölgelerin hemen birçoğunda bebek ve çocuk ölüm oranlan keskin

bir biçimde azalmıştır.

Bu gelişmeler yoksulluğu hafifletmektedir. Buna rağmen, küresel

görünüş büyük bölgesel farklılıklar göstermektedir. Yoksulluk, Avrupa ve

Orta Asya 'da hızla azalırken, Latin Amerika 'da ve Sahara - altı Afrikasında

yükselmeye devam etmektedir. Dünyanın en fazla yoksul insanının yaşadığı

Asya 'da , yoksulluk son 20 senede dikkati çekecek derecede azalmış, fakat

son krizler bu gelişmeyi yavaşlatmıştır. Bütün bu gelişmelere rağmen.

Güney Asya 'da her 10 aileden 4 'ü , yani 500 milyon insan yoksulluk

içindedir'^^^

World Bank; ''Goal of Halving Poverty by 2015 Attainable but Difficult, Proggress Uneven: World Development Indicators 2000''; http:// wbln0018.worldbank.org/news/pressrelease.nst7 73fa6c5a2d50a67852565e200692a79/ 9e3690275d97314852568c000693c25?OpenDocument; 22.04.2000; p. 1 - 5.

Page 83: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. Dünya Gelirinin Paylaşımı: Az NüfuSj Çok Pay

Dünya çapında gelir dağılımı ile ilgili yapılan hesaplamalara göre,

"AB'n in dünya nüfusundaki payı % 2, dünya hasılasından aldığı pay % 26,

ABD'n in nüfus payı % 4,6, hasıladan aldığı pay ise % 25'dir . Japonya 'nın

nüfus payı % 2,2, hasıladan aldığı pay % 16, Almanya 'nın nüfus payı % 1,4,

hasıladan aldığı % 7,7, Türkiye 'nin nüfus payı % 1,1, hasıladan aldığı pay,

% 0,7'dir."

Bir diğer hesaba göre, dünya nüfusunun sadece % 8,8'ini oluşturan

ABD, AB ve Japonya, dünya gelirinin % 66's ına sahip bulunmakta, dünya

nüfusunun % 91,2'sini oluşturan diğer ülkeler ise, toplam gelirden sadece %

30 pay almaktadır. Bu gelir bölüşümü tablosu, küreselleşme sürecinin

toplumsal boyutunu ve sosyal devlet tartışmalarını önemle gündeme

getirmektedir""^.

Özellikle Dünya Bankası uzmanları, enflasyonla bölüşüm arasında

güçlü ilişkiler bulunduğuna işaret etmektedirler. İleri sürüldüğüne göre,

yüksek enflasyonu önlemeye yönelik makro ekonomik tedbirler, yoksul

kesimin gelirlerini daha hızlı artırmakta ve bölüşümü olumlu yönde

etkilemektedir. Dünya Bankası uzmanlarının 80 ülkede 1960 - 2000 yılları

arasındaki dönemi kapsayan araştırmalarına göre, "en yoksul kesimlerin

geliri, sözkonusu dönemde ortalama gelir artışıyla aynı oranda artmış

bulunmaktadır. Kırk yıllık dönemi ikiye böldüğümüzde 1960 - 1980

dönemi ile 1980 - 2000 dönemi arasında önemli fark görülmemekte,

küreselleşmenin gelir dağılımını bozduğu iddiası doğrulanmamaktadır.

Page 84: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Gelir düşüşlerinin yaşandığı krizlerden tüm kişiler aynı oranda

etkilenmemektedir. Örneğin % 20' l ik bir gelir kaybı, zaten zor koşullardaki

en yoksul kesim için daha sancılı sonuçlar doğurabilmektedir. Dışa açılan ve

küresel ekonomiye uyum sağlayan ekonomiler daha hızlı büyümekte ve en

yoksul kesim de bu büyümeden aynı oranda payını almaktadır. Eğitim

harcamalarındaki artış, ekonomik büyümeyi .arttırmakta, fakat gelir

dağılımına belirgin bir etki yapmamaktadır. Kamu harcamalarının

yükselmesi, ekonomik büyümeyi belirgin bir biçimde düşürmekte ve en

yoksul kesim de bu düşüşten zarar görmektedir ." Böylece, gelir dağılımını

düzeltmenin en güvenilir yolu olarak, özellikle enflasyonu düzeltmenin

gereği vurgulanmaktadır.

Aşağıdaki tabloya göre, ulusal düzeyde yoksulluğun en yoğun

olduğu ülke olarak Sri Lanka, Bangladeş ve Hindistan gözükmektedir. En az

yoksul olan ülkelerin ise Çin, Uganda olduğu anlaşılmaktadır. Uluslararası

yoksulluk düzeyi bakımından ise, l Dolar sınırında Nijerya, Hindistan,

Uganda en önde gelen ülkeler olarak sıralanmakta, Fas ve Tayland ise en

düşük oranlar vermektedir. 2 Dolar düzeyinde ise, Nijerya, Hindistan,

Pakistan en yoksul ülkeler olarak dikkati çekmektedir.

57 Bila, F.; "Dünya Gelirinin Paylaşımı"; M Î H / J ^ ^ ; 30.01.2000; s. 16.

'' TESEV; 'Kent Yoksulluğu Seminerr ne sunulan şu tebliğlere bkz. "Kent Yoksulluğu ve Modernité", "Kayıt - dışı Nitelikli Kentliler", "Kent Yoksulluğu, Türkiye Örnekleri, Sorunlar ve Uygulamalar", "Kent Yoksulluğu ve İstanbul: Görgül Çözümlemeler"; İstanbul: Divan Oteli; 4 Şubat 2000.

Page 85: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

T A B L O 1 - B A Z Ì Ü L K E L E R D E Y O K S U L L U K D Ü Z E Y L E R I , ( % )

Ulusal Yoksulluk Düzeyi Uluslararası Yoksulluk Düzeyi

Baz Yıl Kır Kent Toplam Baz Yıl 1 Dolar^ IDolar^^^^ Bangladeş 1 9 9 6 3 9 , 8 1 4 , 3 3 5 , 6 1 9 9 6 2 9 , 1

Çin 1 9 9 8 4 , 6 2 4 , 6 1 9 9 8 1 8 , 5 5 3 , 7

Endonezya 1 9 9 8 2 2 , 0 1 7 , 8 2 0 , 3 1 9 9 9 1 5 , 2 6 6 , 1

Etiyopya - - - - 1 9 9 5 3 1 , 3 7 6 , 4

Fas 1 9 9 9 2 7 , 2 1 2 , 0 1 9 , 0 1 9 9 1 2 7 , 5

Hindistan 1 9 9 4 3 6 , 7 3 0 , 5 3 5 , 0 1 9 9 7 4 4 , 2 8 6 , 2

Meksika 1 9 8 8 - - 1 0 , 1 1 9 9 5 1 7 , 9 4 2 , 5

Nijerya 1 9 9 3 3 6 , 4 3 0 , 4 3 4 , 1 1 9 9 7 7 0 , 2 9 0 , 8

Pakistan 1 9 9 1 3 6 , 9 2 8 , 0 3 4 , 0 1 9 9 6 3 1 , 0 8 4 , 7

Sri Lanka 1 9 9 1 3 8 , 1 2 8 , 4 3 5 , 3 1 9 9 5 6 , 6 4 5 , 4

Venezuela 1 9 8 9 - - 3 1 , 3 1 9 9 6 1 4 , 7 3 6 , 4

Tayland 1 9 9 2 1 5 , 5 1 0 , 2 1 3 , 1 1 9 9 8 2 2 8 , 2

Uganda 1 9 9 3 - - 5 , 0 1 9 9 2 3 6 , 7 7 7 , 2

Venezuela . 1 9 8 9 - - 3 1 , 3 1 9 9 6 1 4 , 7 3 6 , 4

Zinibadwe 1 9 9 1 . 3 1 , 0 1 0 , 0 2 5 , 5 1 9 9 1 3 6 , 0 6 4 , 2

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http.7/www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000. p. 62 - 65. * Günde 1 Dolar ' in Altında Yaşayan Nüfus

Günde 2 Dolar 'm Altında Yaşayan Nüfus

5. Yoksulluğu Azaltma Stratejileri

Dünya Bankası çalışmalarına göre, gelişen ülkelerde yoksulluğu

azaltma stratejileri çerçevesinde temelde üç sorun söz konusudur. Bunlar;

Page 86: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

a. Yoksulluğun yapısmm anlaşılması:

Bu saflıada, kimlerin yoksul olduğu, nerede yaşadıkları,

geçimlerinin kaynakları incelenmelidir. Yoksulluk çok boyutlu bir

kavramdır. Gelirin düşüklüğünden, kötü sağlık koşullarına, eğitimin

düşüklüğüne ve diğer maddi boyutu olmayan kavramlardan cinsiyet ayrımı,

güvensizlik, güçsüzlük ve sosyal dışlanmaya kadar çok sayıda kavramı

içermektedir.

b. Yoksulluğa en fazla etki yapan kamunun yönlendirilmesi:

Yoksulluğun yapısının anlaşılması ve etkileyen faktörlerin

bilinmesi, kamu hareketinin yoksulluk hedefine doğru somut bir şekilde

yönlendirilmesine olanak sağlayacaktır. Bu arada, tarımsal gelişme, yerel

altyapılar, özel sektörün gelişimi, iş yaratılması, güvensizliğin azaltılması,

programın etkinleştirilmesinde önemlidir. Burada anahtar unsur, yoksulluğa

en çok etki yapabilecek kamu müdahalesinin seçilmesidir.

c. Ortaya çıkan göstergeleri seçmek ve takip etmek:

Sonuçlar,, tahmin edilen hedeflere uyulmuş mudur soaısuna cevap

oluşturacaktır. Böyle bir durumda, gerekirse politika ve programlar, duruma

göre yeniden düzenlenecektir''^.

Yeni çağa dönerken, yoksulluğa karşı mücadele kaygı verici bir

görüntü yansıtmaktadır. Özellikle Çin ve diğer Doğu Asya ülkelerinde

dikkati çekici bir gelişme yaşanmasına rağmen, gelişen ülkelerin birçoğunda

World Bank; ''Overview of Poverty Reduction Strategies''; http://www.worldbank.org/poverty; 24.04.2000; p. 1 - 2 .

Page 87: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yoksulluk ısrar etmektedir. Bazı ülkeler, ısrarlı politikalarla ve içte büyük

bir uyuşmazlık olmadıkça, büyümede ve yoksulluğu azaltmada başarı

kaydetmişlerdir. Buna rağmen, gelişmenin hızı gelecek 15 yılda fakirlerin

yaşam biçimini geliştirmek için çok yetersizdir.

Aynı zamanda, zenginle fakir arasındaki açıklık büyüktür ve

gittikçe artmaktadır. Bu farklar, sadece gelirde değil, eğitim, sağlık ve

benzeri alanlarda da gözükmektedir. Dünya Bankası 'nm çalışmalarına göre,

bu gidiş durdurulmadıkça 2015 ' te nüfusun yarıya yaklaşan kısmı, günde 1

dolardan az olmak.üzere aşırı bir yoksulluk içinde yaşayacaktır. Yoksulluğu

azaltmanın zorlukları gerçekten insanın gözünü korkutmaktadır. Gelecek 25

yılda, dünya nüfusunun 2 milyar artması hesaplanmaktadır. Bunların çoğu,

gelişen dünyada ortaya çıkacaktır.

Gelişmiş dünyanın gayretleri ve bu ülkelerin kendi çabaları

olmadıkça, bu insanların çoğu hayatları boyunca yoksullukta kalacaktır. Bu

gayretler yanında özellikle ulusal hükümetler, "Dünya Bankası",

"Uluslararası Para Fonu", "Birleşmiş Milletler" organları, bölgesel gelişme

bankaları, hükümet dışı sivil örgütler ve dini kuruluşlar bu çerçevede çaba

göstermektedirler.

Özellikle Eylül 1999'da Dünya Bankası ve IMF, "ağır borç yükü

altında olan fakir ülkeler girişimini" başlatarak, daha geniş, daha derin, daha

çabuk bir şekilde borç sorunlarını çözme gayretine girmişlerdir.

Page 88: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu konuda esas olarak şu prensipler ileri sürülmektedir:

• Gelişme, esas itibariyle toplumsal bir dönüşüm olduğu için

zaman almaktadır,

• Gelişme sürecine geniş açıyla, buna karşılık yoksulluğa çok

boyutlu bir bakış açısıyla bakılmalıdır,

• Hızlı büyüme, yoksulluğun sürekli düşürülmesi için esastır.

Fakirlerin gittikçe artan ölçüde bu sürece katılmaları gerekir,

• Gelişmenin yönü, stratejileri, hedefleri ve yoksulluğun

azaltılması konusunda ülkenin bir tercihi olmalıdır. Bu

dumm, sürdürülebilir bir kalkınma için çok önemlidir,

• Toplumun bir bütün olarak geliştirilmesi, birbirine yakın bir

biçimde çahşması, sürüp giden işbirliği, programların

rasyonelleştirilmesi, üyelerin kendi güçlerine göre bu sürece

katılmaları gereklidir,

• Gelişmenin olumlu sonuçları açıkça görünür olmalıdır.

Bu hedefler çerçevesinde 1995 "Kopenhag Deklarasyonu", 1996

"Gelişmeye Yardım Komitesi 'nin Yayınladığı Stratejiler", 1996 "Dünya

Bankası - IMF Yıllık Toplantısı", 1999 "Cologne Zirvesi", 1999 "Dünya

Bankası - IMF Yıllık Toplantısı" bu gelişmenin temel taşlandı/^^\

60 Ibid.; p. 3 - 5 .

Page 89: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Yoksulluğu azaltma stratejilerinde şu sorunlar temel nitelikte

gözükmektedir:

• Ülkeler niçin yoksulluğu azaltma stratejileri oluşturmak

zorundadır?

• Yoksulluğu azaltma stratejileri fakirlere nasıl yardım

edebilir?

• Yoksulluğu azaltma stratejileri ile "kapsamlı gelişme

çerçevesi" (comprehensive development framework - CDF)

arasında nasıl bir ilişki vardır?

• Yoksulluğu azaltma stratejisi nasıl olmalıdır?

• Yoksulluğu azaltma stratejileri "ağır borç yükü ahmdaki

fakir ülkeler girişimini" ne yönde etkileyecektir. Çok düzeyli

örgütlerin ve verici ülkelerin rolü nedir?

• Dünya Bankası ve IMF, yoksulluğu azaltma stratejilerinde

nasıl bir rol oynamaktadır?

• Hangi ülkeler yoksulluğu azaltma stratejilerinden

yararlanacaktır?

• İleriye dönük yeni adımlar hangileridir^*?

IMF Survey; "IMF Under the Leadership of Michel Camdessus"; Feb. 2000; p. 2 - 8 . & World Bank; "Overview of Poverty Reduction Strategies"; op.cit.; p. 6.

Page 90: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

2000 yılının Haziran ayında Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası,

IMF ve OECD tarafından "Hepimiz İçin Daha İyi Bir Dünya" (A Better

World for All) isimli ortak bir rapor yayınlanmıştır. Bu rapora göre, eğer

gelişen ve endüstri ülkeleri destek verecek olurlarsa, 2015 yılında dünyada

yoksulluk daha da azalacaktır. Rapora göre başarıdaki en önemli güçlükler

arasında elverişsiz politikalar, insan hakları ihlalleri, uyuşmazlıklar, doğal

afetler, HIV / AİDS, gelir eşitsizliği, eğitim-, sağlık hizmetlerindeki

yetersizlik, kadın ve erkek arasındaki fırsat eşitsizliği sayılmaktadır.

Ayrıca rapora göre, küresel pazarların dışında kalış, borç yükleri,

gelişme yardımlarının azalması, başarıları zayıflatmaktadır. Ekonomik

gelişme, sorunları büyük ölçüde çözecektir. Temel sosyal hizmetlere daha

fazla yatırım yapılmalıdır. Ayrıca ticarete, teknolojiye, bilgiye daha fazla

açılım, fakirlikle savaşta başarı getirecektir^^.

6. Büyüyen Ekonomi^ Daha da Bozulan Gelir Dağılımı

Kuşkusuz burada dikkati çeken başka bir ilginç nokta vardır. XXL

asra yönelmiş ABD ekonomisi, serbest piyasa, artan gelir, düşük enflasyon

ve işsizlik gibi ekonomik göstergelerin çok başarılı sonuçlar vermesine

rağmen, gelir dağılımının daha da bozulmasını önleyememiştir. Gelir

farkları büyümek suretiyle, toplumda ikili bir gelir yapısı ortaya

çıkmaktadır. Özellikle gelir dağılımının yakın tarihte daha fazla bozulduğu

dikkati çekmektedir.

IMF Survey; "Industrial Developing Countries Must act Rapidly to Reduce World Poverty Significantly by 2005"; Vol: 29; No: 13; July 3,2000;p.209.

Page 91: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu artan gelir eşitsizliğinin nedenleri konusunda değişik

tartışmalar yapılmıştır. Gelir dağılımındaki farklılığın artması, yüksek

vasıflı ve iyi eğitilmiş işçiler lehine işleyen ekonomideki teknolojik

gelişmelerin bir sonucu mudur? Yoksa, başka faktörlere mi dayanmaktadır.

Aslında, zenginle fakir arasındaki farklar artmakla, orta sınıf küçülmekle

birlikte kaybolmamış ve yavaş bir artış göstermiştir^\

Kuşkusuz, günümüzdeki yoksulluğu sadece gelişme halindeki

Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin bir sosyo - ekonomik sorunu

olarak değerlendirmemek gerekir. Günümüzde Batı Avrupa 'nın refah

toplumlarında, işsizlik yanında, çok sayıda kaynaktan beslenen yoğun bir

yoksulluk vardır. Benzer şekilde, yeni ekonomiye rağmen halen A B D ' d e

yoksulluk ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Özellikle, kent yoksulları, getto

yoksulluğu, çalışan fakirler, tek ebeveynli ailelerdeki yoksulluk dikkati

çekmektedir^"^.

Aslında, hem yoksulluğun ortaya çıkışında, hem de yoksulluğun

azaltılmasında en önemli etkenin işsizlik ve istihdam politikaları olduğuna

hiç kuşku yoktur. A B D örneğinde gördüğümüz gibi, artan işsizlik

yoksulluğu derinleştinnekte, büyüyen ekonomi ve düşük enflasyonla ortaya

çıkan istihdam genişlemesi yoksulluğu yavaşlatmaktadır.

Ryscavage, P.; Income Inequality in America: An Analysis of Trends; New York: M. E. Sharpe PubUshing; 1999; p. 23; & Ayrıca bkz. Neill, J. (ed.); Poverty and Inequality: The Political Economy of Redistribution; Michigan: W.,E. Upjohn Institute for Employment Research; 1997; & Worth, R.; Poverty; California: Lucent Books; 1997; & Alcock, P.; Understanding Poverty; Second Edition; London: MacMillan Press; 1997.

EI I wood, D. T.; Poor Support: Poverty in the American Family USA* BasicBooks; 1988; p. 83 - 85.

Page 92: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

7 . Küreselleşme^ "Asya KrizV' ve Artan Yoksulluk

"BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı" (UNCTAD) tarafından

hazırlanan bir Rapor 'da, küreselleşme ile ortaya çıkan yedi sorun şöyle

sıralanmaktadır:

• "Dünya ekonomisi çok yavaş büyüyor ve yoksulluk

giderilemiyor,

• Kuzey ve Güney yarım küre arasındaki gelir dağıhmı farkı

artıyor,

• Orta direğin gehr durumu gittikçe bozuluyor,

• Dünya genelinde rant gelirleri büyüyor,

• Bu d u m m istihdamı artırıcı reel yatırımları engelliyor,

• Global işsizlik artıyor, iş güvencesi yapısal dönüşüme uğruyor,

• Ücret düzeyleri arasındaki eşitsizlik artıyor'^\"

Bu değerlendirmeler günümüz dünyasının, küreselleşmenin

beraberinde getirdiği nimet ve külfetleri paylaşmak zorunda olduğunu

göstermektedir. Büyüme ve gelir artışları ile bir yandan bazı ülke ve

bölgelerde refah artarken, diğerlerinde gelir dağılımı bozulmakta, işsizlik ve

sefalet büyümektedir.

Milliyet; "Globalizmin Yedi Günahı"; 03.10.1997; s. 9.

Page 93: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Gerçekten, "bu yüzyılın başında dünyada en zengin ve fakir

arasındaki gelir farkı 15 kat mertebesindeydi. Bu fark günümüzde 100

katma çıkmıştır." Ayrıca "zengin - yoksul ayrışmasının yarattığı sorunlar

giderek artıyor. Bugün kürede 1.3 milyar insan göçebe, işsiz, yoksul. Tıpkı

tarihteki kabile göçleri gibi potansiyel bir tehlike oluşturuyorlar. Düne kadar

fakirlerin sorunu olan yoksulluk, bugün zenginlerin de sorunu haline

gelmiştir."

Dünya nüfusunun % 6'sımn 'zenginliğin % 80'nini kontrol ettiği

dünyada, radikal akımların filizlenmesi zaten süpriz değildir. Bu bakış

açısından, işsizliği, dar kalıplarından gelir dağılımının ve fakirliğin daha

geniş ufuklarına taşımak daha gerçekçi olacaktır^^.

Buna ilave olarak, değişik kökenlerden doğan sürekli krizler de bu

farkı derinleştirmektedir. 1982'de Latin Amerika 'da, 1994 - 95 'de

Meksika 'da, 1998'de Uzak Doğu 'da yaşanan ekonomik krizler bunun tipik

örnekleridir.

Özellikle yakın tarihlere kadar mucize gelişme olarak ve başarılı

istihdam örnekleri biçiminde değerlendirilen Asya ülkelerinde 1998'le

birlikte dikkat çekici krizlerin yaşandığı gözlenmektedir. Endonezya 'da

yaşanan ekonomik kriz, işsizlik ve protestolar, hızla diğer Asya ülkelerine

yayılmıştır. Bunlardan bir diğeri, toplumsal ve siyasi krizleri beraberinde

getiren Tayland olmuştur. Endonezya, "son 10 yıldaki olumlu gelişmelere

karşın, yoksulluğun ve işsizliğin hatırı sayılır boyutlarda olduğu Dünya 'nm

dördüncü en kalabalık ülkesidir".

66

Oğuz, Ş.; "Refah, Refaha Karşı"; Milliyet, 16.03.1998; s. 9.

Page 94: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Benzer gelişmeler işsizliğin hızla arttığı Güney Kore 'de

görülmekte, sendika - hükümet ilişkileri gerginleşirken, öğrenci gösterileri

hızla yaygınlaşmaktadır. "Tayland ve Malezya 'nın ise, daralmanın ilk

kurbanı olarak ülkelerindeki göçmen işçileri seçmeleri ve onları ülkelerine

geri göndermeye yönelmeleri, krizin etkilerinin bu işçilerin ana vatanı olan

Pakistan, Bangladeş, ve Srilanka gibi yoksul ülkelere yansımasını gündeme

getirmektedir.

Aslında Tayvan'daki depremlere ve Asya krizinin etkilerine

rağmen, 1999 Temmuz'unda işsizlik sadece % 0.11 oranında artarak % 3.22

oranına yükselmiştir. Kaldı ki, bu ülkede sayılara 300 bine ulaşan Tayland,

Filipinler, Endonezya ve Malezya'lı işçi bulunmaktadır.

XXI. yüzyıla yönelirken, 1999'da Taiwan emek piyasasında köklü

reformlar yapılmakta ve yeni politiklar benimsenmektedir. Bunlar arasında;

• Yeni iş fırsatlarmm yaratılması ve istihdamın önündeki

güçlüklerin kaldırılması,

• İnsan kaynaklarının kalitesinin yükseltilmesi ve insan

kaynaklarının endüstrilerarası transferinin gerçekleştirilmesi,

• Emek piyasalarında bilgi verme hizmetlerinin

güçlendirilmesi,

• İş güvencesinin refah programları ve gerçekleştirilecek yasal

düzenlemelerle sağlanması,

• Sosyal sigorta ve refah sistemlerinde istihdam hedeflerine

uygun düzenlemeler yapılması, sayılabilir.

Page 95: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bölgede kurtarıcı rol oynayabilecek Japonya'nın ise, kendine özgü

ciddi ekonomik sorunları bulunduğundan, bu ülkenin Asya krizini

önleyecek tedbirlere yönelmesi mümkün görülmemektedir. İş talebi

düşüklüğü yanında, dış ticaret fazlasının sürekli büyümesi, ekonomiyi

etkileme paketlerinin başarısız sonuçları, Japonya'nın olumlu etkilerini

sınırlamaktadır.

Doğu Asya 'da ortaya çıkan bu krizlerin XX. yüzyılın başında

Avrupa 'da yaşanan ekonomik ve siyasi krizlere benzediğine dikkati çeken

P. Drucker, Asya ülkelerinin 195'0'den bu yana son derece hızlı bir

sanayileşme ve kentleşme süreci yaşadıklarını, bu gelişmenin etkilerinin

yeni yeni ortaya çıktığına işaret etmektedir.

"Drucker ' in büyük korkusu, çeşitli Asya ülkelerinde işsizliğe

sürüklenen ve Çin'dekilerin de hesaba katılması ile sayıları 200 milyona

yaklaşabilecek olan yersiz yurtsuz köylülerin, yeni bir köylü isyanı başlatma

olasılığıdır^^."

8. Yoksulluğa Savaş : "21. Asra Doğru 21 Temel Hedef •

1996'da OECD bünyesinde "Gelişmeye Yardım Komitesi" 6 altın

anahtar belirlemiştir:

• 2015 yılma kadar, aşırı yoksulluk içinde olan insanların

sayısı yarıyarıya azaltılacaktır.

67 Ulagay, O.; "Asya, Yeni Şoklara Gebe"; Milliyet, 17.05.1998; s. 11.

Page 96: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• 2015 'e kadar, bütün ülkelerde ilkokul eğitimi

gerçekleştirilecektir,

• 2005 yılma kadar, ilk ve ortaokullarda cinsiyete dayalı

farklar kaldırılacak, kadınları güçlendirecek ve eşitliği

artıracak gelişmeler kaydedilecektir,

• 2015 yılma kadar, annelerin ölüm oranı 3 / 4 ve 5 yaşındaki

küçük çocuklar ve bebeklerdeki ölüm oranı ise 2 / 3 oranında

azaltılacaktır,

• 2015 'e kadar, bütün nüfus için sağlık hizmetleri

sağlanacaktır,

• 2005 yılma kadar, ulusal sürdürülebilir kalkınma

stratejilerinin uygulanmasıyla, halihazır çevre

kaynaklarındaki kayıplar 2015 yılma kadar ulusal ve küresel

olarak geri kazanılacaktır.

Böylece, 2015 'e kadar, günde 1 dolardan daha aza yaşayan

nüfusun yarısı yoksulluk çizgisinin üzerine çıkartılacaktır. Ve 1993'ün 1,3

milyarından, 2015 ' in 900 milyonuna inecek şekilde, dünya yoksullarının

Dram % 30 'dan % 15'e indirilecektir.

Böyle bir hedefin yaratılması, büyümenin bir fonksiyonudur. Eğer

ekonominin büyümesi oranında kişisel gelirler de artacak olursa, yoksulluk

sınırının altında daha az insan olacaktır. Bu hedefin gerçekleştirilmesi,

büyümeye ve gelir dağılımına bağlı gözükmektedir. Özellikle Hindistan ve

Page 97: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Çin, öngörüldüğü şekilde ekonomide büyümeyi gerçekleştirmiş ve

yoksulluğu nisbeten azaltmıştu'.

Bu hedeflerin yaratılmasmda, özellikle dikkati çekici politikalar

şunlardır: Ekonomik büyümenin hızlandırılması, gelir ve zenginliğin

dağılımındaki düzelme, sosyal gelişmenin hızlandırılması bu arada

sayılabilir^^.

2000 yılının Şubat ayında Bangkok' ta toplanan B M Ticaret ve

Kalkınma Konferansı 'nda, yoksul ülkelerin küreselleşme ve serbesl

ticaretten fayda sağlamadıkları, bu ülkelerde yoksulluğun, eşitsizliğin bu

süreç içinde daha da arttığı ileri sürülmüştür. Konferans tarafından

hazırlanan Rapor 'da, 197rierde yoksul ülke kategorisine giren ülke sayısı

25 iken, bu sayının günümüzde 48 'e çıktığı kaydedilmiştir.

Rapor 'a göre, bu dönem içinde sadece Bostwana 'nın bir üst

düzeye yükseldiği behrtilmektedir. Bu guruptaki ülkelerden 33 'ü Afrika'da,

9'u Asya 'da , 5'i Pasifik bölgesinde ve sadece l ' i Latin Amer ika 'da

bulunmaktadır.

World Bank; "Understanding Poverty"; op.cit. p. 6. & Ayrıca bkz. World Bank; "Goal of Halving Poverty by 2015 ..."; op.cit.; p. I vd. & Farklı görüşler için bkz. ''Poverty''; http://www.glpbalissues.org/TradeRelated/Poverty.asp; 24.04.2000; p. 1 -

Page 98: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ı ı ı . K Ü R E S E L L E Ş M E S Ü R E C I N D E D Ü N Y A D A I Ş S I Z L I K

A. DÜNYA NÜFUSUNDA VE İŞGÜCÜNDE GENEL EĞİLİMLER

Nüfusun büyüklüğünün, büyüme hızmm ve yaş itibariyle

dağılışmm bilinmesi, o ülkede halkm refah seviyesinin, ekonominin üretken

kapasitesinin belirlenmesi ve gelecekte ortaya çücan ihtiyaçlarm tespki

açısmdan çok önemHdir.

Bu bakımdan, çok yönlü bir ilgi alanı olarak, gerçekçi nüfus

analizleri yapılmak zorundadır.

• Genelde nüfus sayımlarıyla ortaya konan bu bilgiler, bize

1970'lerden itibaren küresel nüfus artış oranlarının hızlı bir

biçimde azaldığını göstermektedir,

• Ayrıca, her yıl nüfusa ilave olan insan sayısı da, özellikle

1990'lardan itibaren yavaşça azalmaya başlamıştır,

• XXI. asrın ilk 10 yılında dünya nüfusunun % 1,1 artması ve

nüfusa yılda 70 milyon insan ilave olması beklenmektedir^''^

Böylece, 1980'lerde 4,4 milyar olan dünya nüfusu, 1998'de

5,8 milyar iken, 2015 'de ise 7,1 milyara çıkacaktır,

• 1980 - 98 döneminde % 1,6 olan ortalama nüfus artışı oranı,

1998 - 2015 döneminde % 1,1'e inecektir,

Page 99: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

En fazla nüfus artışı, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde

ortaya çıkacak, bu gurubun nüfus aitışı 1980 ile 1998

arasında 3,6 milyardan 5,0 milyara çıkacak ve 2015 'de 6,1

milyar olacaktır,

Yüksek gelirli ülkelerde bu artış 789 milyondan 928 milyona

çıkacak, Para Birliği 'nin geçerli olduğu AB ülkelerinde nüfus

artışı sadece 12 milyona yakın bir rakamda kalacaktır.

'' İTO; Ekonomik Rapon İstanbul; Eylül 1999; s. 43.

Page 100: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

T A B L O 2 - B Ö L G E L E R E V E G E L İ Ş M İ Ş L İ K S E V İ Y E S İ N E G Ö R E D Ü N Y A N Ü F U S U

Toplam Nüfus (Milyon) Artış

Oranı, (%)

65 +

NÜfU!

Yaş

5, % )

1980 1998 2015 1980

1998

1998

2015 1998 2015

Düşük Gelirli Ülkeler 2 , 5 2 6 , 6 3 , 5 3 6 , 4 4 , 4 3 6 , 2 1 , 9 1 , 3 5 , 0 5 , 9

Orta Gelirli Ülkeler 1 , 1 1 4 , 4 1 , 4 7 4 , 4 1 , 7 4 8 , 3 1 , 6 1 , 0 6 , 6 7 , 7

Düşük & Orta Gelirli Ülkeler 3 , 6 4 1 , 0 5 , 0 1 0 , 8 6 , 1 8 4 , 5 1 , 8 1 , 2 5 , 5 6 , 4

Yüksek Gelirli Ülkeler 7 8 9 , 1 8 8 5 , 8 9 2 8 , 4 0 , 6 0 , 3 1 4 , 1 1 8 , 0

Avrupa Para Birliği Ülkeleri 2 7 5 , 9 2 9 1 , 1 2 8 6 , 5 0 , 3 - 0 , 1 1 5 , 8 1 9 , 6

DÜNYA 4 , 4 3 0 , 2 5 , 8 9 6 , 6 7 , 1 1 2 , 9 1 , 6 1,1 6 , 8 7 , 9

Kaynak: Worid Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 40.

1. Nüfusta Yaşanan Gelişmeler

a. Gelişmiş Ülkelerde

• Gelişmiş ülkelerde nüfus artışmm, İsrail 'in özel koşulları

bir tarafa bırakılacak olursa, 1980 - 98 döneminde % l ' l e r

civarında olduğu, 1998 - 2015 döneminde ise, % l ' ler in

altına düştüğü gözlenmektedir,

• Özellikle İsviçre, Japonya, Rusya 'da nüfusun azalması

beklenmektedir,

• Artıştaki bu düşüşe ilaveten, ülkelerin hemen hepsinde

2015 yılında 65 + yaş gurubunun toplam nüfus içerisinde

payı da dikkati çekecek şekilde artacaktır.

Page 101: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Toplam Nüfus (Milyon) Artış Oranı, (%) 65 + Yaş

Nüfus, (%)

1980 1998 2015 1980-98 1998-2015 1998 2015 ABD 2 2 7 , 2 2 7 0 , 3 3 0 4 , 9 1 , 0 0 , 7 1 2 , 3 1 5 , 1

Avustralya 1 4 , 7 1 8 , 8 2 1 , 5 1 , 4 0 , 8 1 1 , 8 1 5 , 2

israil 3 , 9 6 , 0 7 , 6 2 , 4 1 , 4 9 , 3 1 0 , 7

isviçre 6 , 3 7 , 1 7 , 0 0 , 7 - 0 , 1 1 4 , 9 2 0 , 8

Japonya 1 1 6 , 8 1 2 6 , 4 1 2 4 , 4 0 , 4 - 0 , 1 1 6 , 0 2 4 , 7

Kanada 2 4 , 6 3 0 , 3 3 3 , 7 1 , 2 0 , 6 1 2 , 3 1 5 , 9

Norveç 4 , 1 4 , 4 4 , 7 0 , 4 0 , 3 1 5 , 6 1 8 , 1

Rusya 1 3 9 , 0 1 4 6 , 9 1 3 7 , 6 0 , 3 - 0 , 4 1 2 , 2 1 3 , 4

Yeni Zelanda 3 , 1 3 , 8 4 , 1 1 ,1 0 , 5 1 1 , 6 1 4 , 8

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000, ' 'http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 3 8 - 4 1 .

b. Avrupa Birligi'nde

• Dünya Bankası verilerine göre, 15 AB üyesinin en fazla

nüfuslu ülkesi, 78 milyonla Almanya, 61 milyonla Fransa,

59 milyonla İngiltere ve 54 milyonla İtalya'dır,

• En düşük nüfuslu ülkeler ise, bilindiği gibi, Lüksemburg,

İrlanda ve Finlandiya'dır,

• 1980 - 98 döneminde tüm ülkelerde nüfus artışı % l ' i n

altındadır,

• En düşük olarak (% 0,1) İtalya ve Portekiz belirlenmiştir.

Page 102: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• 1998 - 2015 döneminde tahmin edilen artış oranlarının

önemli bir kısmı azalan nüfus oranları vermektedir.

• Bunlar arasında Almanya, Avusturya, İspanya, İsveç,

İtalya, Portekiz, Yunanistan dikkati çekmektedir.

• Bu dönemde 65 + yaş gurubu nüfusun birçok AB ülkesinde

% 5 oranında artacağı hesaplanmaktadır.

TABLO 4 - AB ÜLKELERİNE NÜFUS

Toplam Nüfus (Milyon) Artış Oranı, (%) 65 -H Yaş Nüfus,

(%)

1980 1998 2015 1980-98 1998-2015 1998 2015

Almanya 7 8 , 3 8 2 , 0 7 8 , 7 0 , 3 - 0 , 2 1 5 , 7 2 0 , 3

Avusturya 7 , 6 8 , 1 8 , 0 0 , 4 - 0 , 1 1 4 , 9 1 9 , 2

Belçika 9 , 8 1 0 , 2 1 0 , 2 0 , 2 0 , 0 1 6 , 2 1 9 , 5

Danimarka 5 , 1 5 , 3 5 , 3 0 , 2 0 , 0 1 4 , 7 1 9 , 0

Finlandiya 4 , 8 5 , 2 5 , 3 0 , 4 0 , 1 1 4 , 5 2 0 , 2

Fransa 5 3 , 9 5 8 , 8 6 1 , 1 0 , 5 0 , 2 1 5 , 5 1 8 , 1

Hollanda 1 4 , 2 1 5 , 7 1 6 , 3 0 , 6 0 , 2 1 3 , 5 1 7 , 9

İngiltere 5 6 , 3 5 9 , 1 5 9 , 2 0 , 3 0 , 0 1 5 , 8 1 1 8 , 9

İrlanda 3 , 4 3 , 7 4 , 1 0 , 5 0 , 6 1 1 , 4 1 3 , 5

İspanya 3 7 , 4 3 9 , 4 3 8 , 1 0 , 3 - 0 , 2 1 6 , 3 1 8 , 8

İsveç 8 , 3 8 , 9 8 , 6 0 , 4 - 0 , 1 1 7 , 2 2 2 , 0

İtalya 5 6 , 4 5 7 , 6 5 4 , 4 0 , 1 - 0 , 3 1 7 , 0 2 2 , 5

Lüksemburg - - - - - - -

Portekiz 9 , 8 1 0 , 0 9 , 8 0 , 1 - 0 , 1 1 6 , 1 1 6 , 8

Yunanistan 9 , 6 1 0 , 5 1 0 , 3 0 , 5 - 0 , 1 1 6 , 9 2 1 , 0

"http://www.woi-ldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 3 8 - 4 1 .

Page 103: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

c. Gelişmekte Olan Ülkelerde

Gelişmekte olan ülkelerde ise;

En kalabahk ülkenin 1,2 milyarla Çin olduğu, bunu 1 milyara

yakm nüfusla Hindistan, 203 milyonla Endonezya ve

sırasıyla Pakistan ve Nijerya'nın takip ettiği gözlenmektedir.

Bu ülkelerde 1980 - 2015 döneminde nüfusun iki kattan fazla

artacağı hesaplanmaktadır.

Artış oranları Suriye ve Irak' ta % 3 'ün üzerinde, Nijerya,

Etiyopya, Pakistan, İran 'da % 2,5'ların üzerinde, Meksika

hariç diğerlerin hepsinde % 2'lerin üzerindedir.

2015 yılma kadarki dönemde Nijerya, Pakistan, Suriye,

Etiyopya, Irak'ta bu oranların % 2'lerin üzerinde olacağı,

diğerlerinde ise % 2'lerin altına ineceği tahmin edilmektedir,

65 + yaş gurubunda 2015 yılma kadar % l ' l e r civarında bir

artış beklenmektedir.

Page 104: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 5 - GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE NÜFUS

Toplam Nüfus (Milyon) Artış Oranı, (%) 65 + Yaş m fus, (%)

1980 1998 2015 1980-98 1998-2015 1998 2015

Bangladeş 8 6 , 7 « 1 2 5 , 6 1 6 1 , 8 2 , 1 1 ,5 3 , 3 4 , 0

Etiyopya 3 7 , 7 6 1 , 3 8 7 , 6 2 , 7 2 , 1 2 , 7 2 , 0

Fas 1 9 , 4 2 7 , 8 3 5 , 3 2 , 0 1 , 4 4 , 3 5 , 2

Hindistan 6 8 7 , 3 9 7 9 , 7 1 , 2 2 4 , 4 2 , 0 1 , 3 4 , 7 5 , 7

Irak 1 3 , 0 2 2 , 3 3 1 , 3 3 , 0 2 , 0 3 , 1 4 , 2

İran 3 9 , 1 6 1 , 9 8 2 , 1 2 , 6 1 ,7 4 , 6 5 , 0

Meksika 6 7 , 6 9 5 , 8 1 2 0 , 8 1 , 9 1 , 4 4 , 4 6 , 0

Nijerya 7 1 , 1 1 2 0 , 8 1 8 4 , 7 2 , 9 2 , 5 2 , 5 2 , 8

Pakistan 8 2 , 7 1 3 1 , 6 1 9 4 , 6 2 , 6 2 , 3 3 , 2 3 . 8

Suriye 8 , 7 1 5 , 3 2 1 , 8 3 , 1 2 , 1 3 , 0 3 , 5

Tunus 6 , 4 9 , 3 1 1 , 5 2 , 1 1 , 2 5 , 6 6 , 5

Çin 9 8 1 , 2 1 , 2 3 8 , 6 1 , 3 8 8 , 5 1 , 3 0 , 7 6 , 7 8 , 9

Endonezya 1 4 8 , 3 2 0 3 , 7 2 5 0 , 5 1 , 8 1 , 2 4 , 5 6 , 0

Güney Kore 3 8 , 1 4 6 , 4 5 1 , 1 1 ,1 0 , 6 6 , 3 1 0 , 8

Malezya 1 3 , 8 2 2 , 2 2 9 , 2 1 , 6 0 , 8 4 , 0 6 , 0

Tayland 4 6 , 7 . 6 1 , 2 7 1 , 0 1 , 5 0 , 9 5 , 3 7 , 9

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p.

3 8 - 4 1 .

2. Nüfusun Eğitim Durumu

• 1998 yılında Dünya Bankası verilerine göre, tüm dünyada

bütün erkek nüfusun % 18'i ve kadın nüfusun % 32'si

okur - yazar değildir,

Page 105: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1 5 - 2 4 yaş gurubundaki erkek gençlerde bu oran % 11'e, genç kadınlarda % 19'a yükselmektedir,

Esas çarpıcı olan taraf, düşük gelirli ülkelerde bu oranların 1998 yılında erkekler için % 22, kadınlar için % 41 oluşudur,

Orta ve düşük gelirli ülkeler birarada ele alındığı zaman, bu oran erkeklerde % 18 ve kadınlarda % 33 olmaktadır.

Yüksek gelirli guruplarda ve Avrupa Para Birliği 'ne dahil ülkelerde ne toplam nüfus içinde ne de gençler arasında okur - yazar olmayanların bulunmadığı anlaşılmaktadır.

TABLO 6 - DÜNYADA OKUR - YAZAR OLMAYANLAR (%)

Okunia-Yazma

Bilmeyen Yetişkin (15 +

Yaş)

Okuma-Yazma

Bilmeyen Genç (15 -

24 Yaş)

Erkek Kadın Erkek Kadın

1998 7 5 m

Düşük Gelirli Ülkeler 22 4 1 1 4 . 2 4

Orta Gelirli Ülkeler Î O 1 5 5 8

Düşük & Orta Gelirli Ülkeler 1 8 3 3 1 1 1 9

Doğu Asya &. Pasifik 9 2 2 2 5

Avrupa & Merkezi Asya 2 5 1 2

Latin Amerika & Karayipler 1 I 1 3 7 6

Orta Doğu & Kuzey Afrika 2 6 4 8 1 3 2 5

Güney Asya 3 5 5 9 2 4 4 2

DÜNYA 1 8 3 2 1 1 1 9

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000-

"http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people h tm" ; 24.04.2000; p. 84.

Page 106: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

AB'ye aday ülkeler açısından nüfusun eğitim durumuna

baktığımız zaman, Dünya Bankası verilerine göre, 1998

yılında okuma - yazma bilmeyen yetişkin nüfusun

kadınlarda sadece Romanya 'da % 3, Bulgaristan'da % 2,

Litvanya ve Macaristan 'da % 1 olduğu, buna mukabil ,

Türkiye 'de bu oranın % 25' lere yükseldiği görülmektedir,

Erkeklerde ise, Bulgaristan, Macaristan, Romanya 'daki %

1 oranına karşılık, Türkiye 'de okuma - yazma bilmeyen

yetişkin erkeklerin oranı % 7'ye çıkmaktadır.

Okuma - yazma bilmeyen genç yaş gurubunda ise, Türkiye

yine bütün aday ülkeler arasında (erkeklerde % 2,

kadınlarda % 7) en eğitimsiz ülkeyi temsil etmektedir,

1997 verilerine göre, bütün aday ülkelerde eğitim süresi ise

Türkiye 'den daha yüksektir^^\

Eğitim - istihdam ilişkisi için bkz. Uyanık, Y . ; "Neoklasik İktisat Teorisinde Eğitim - İstihdam İlişkisi"; Kamu - İş Dergisi, C: 5; S: 2; Ocak 2000; s. 99 -106.

Page 107: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 7 - AB'NE ADAY OLAN BAZI ÜLKELERDE EĞİTİM (%)

Okuma-Yazma

Bilmeyen Yetişkin

(15 +Yaş)

Okuma-Yazma

Bilmeyen Genç (15

- 24 Yaş)

Ortalama Eğitim

Süresi

Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın

J998 1998 1997

Bulgaristan 1 2 0 1 12 12

Çek Cumh. - - - 13 13

Estonya - - - - 12 13

Letonya 0 0 0 0 12 13

Litvanya 0 1 0 0 - -

Macaristan 1 1 0 0 13 13

Polonya 0 0 0 0 13 13

Romanya 1 3 1 0 12 12

Slovenya 0 0 0 0 - -

TÜRKİYE 7 25 2 7 11 9

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000\ "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people .htm"; 24.04.2000; p. 8 2 - 8 5 .

3. Değişen İşgücü Yapıları

İşgücünün yapısını incelerken, karşımıza çıkan en önemli kavram,

1 5 - 6 4 yaş gurubu nüfusudur. Bu nüfus gurubu, potansiyel olarak iktisaden

faal nüfus sayılmaktadır. Toplam işgücü, belidi bir süre zarfında mal ve

hizmetlerin üretimi için arzedilen bütün emek arzını ifade etmektedir. Bu

kavram, işsizleri ve istihdamdakileri içermektedir.

Page 108: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Silahlı kuvvetler, mevsimlik ve kısmi - süreli işçiler gibi guruplar

için sözkonusu olan ulusal uygulamalar, bir ülkeden diğerine değişmektedir.

Bununla birlikte, işgücü, silahlı kuvvetleri, işsizleri, ilk defa iş arayanları

kavramaktadır.

Dünya işgücünün yapısına baktığımızda;

• 1980'lerde 15 + 65 yaş gurubunun 2,5 milyar olan

büyüklüğünün, 1998'de 3,7 milyara çıktığı görülmektedir.

Kuşkusuz bunun temel nedeni, hızlı nüfus artışıdır. Buna

bağlı olarak, dünya işgücü de 1980'lerde 2 milyardan

1998'de 2,8 milyara yükselmiştir ve 2010 yılında bu

işgücünün 3,3 milyar olması beklenmektedir.

1998 - 2010 döneminde dünya işgücünün yılda, % 1,9

oranında artması hesaplanmaktadır.

Bu değişim eğilimleri içinde, işgücündeki kadınların oranı

artarken, 1 0 - 1 4 yaş gurubundaki. çocukların oranının hızla

azahnası beklenmektedir.

Düşük ve orta gelirU ülkelerde 1998'de 15 + 64 yaş

gurubunda 3,1 milyar insan bulunmaktadır,

1998'de 2,4 milyar olan dünya işgücü, 2,9 milyara çıkacaktır.

İşgücünün büyüme hızları 1980 - 98 döneminde % 2 iken,

2010 yılma kadar % 1,6'ya düşecektir.

Bu gurup ülkelerde, kadın oranlarında zayıf bir artış, çocuk

oranlarında hızlı bir düşme mevcuttur,

107

Page 109: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Yüksek gelir gurubundaki ülkelerde ise, 600 milyona yakm

çalışma çağı nüfus bulunmaktadır. 1980'de 357 milyon olan

işgücü, 2010 'da 90 milyon artarak, 447 milyona varacaktır,

Yüksek gelir gurubundaki ülkelerde kadın oranlarında bir

artış gözlenmekte ve 10 - 14 yaş arası çocukların çalışması

söz konusu bulunmamaktadır.

Page 110: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 8 - BÖLGELERE VE GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE GÖRE İŞGÜCÜNÜN YAPISI

15-64 Yaş

Nüfus İŞGÜCÜ

(milyon) Toplam (milyon) Yıllık Büyüme

Oranı, (%)

Kadın

İşgücü, (%)

10-N Yaş,

(%)

1980 1998 1980 1998 2 0 1 0 1980

1998

1998

2 0 1 0 1980 1998 1980 1998

Düşük Gelirli

Ülkeler 1.433 2 ,172 1,214 1,771 2 ,156 2,1 1,6 40 ,0 40 ,6 27 17

Orta Gelirli

Ülkeler 657 936 4 6 4 646 7 8 0 1,8 1,6 37,5 38,6 10 5

Düşük &

Orta Gelirli

Ülkeler

2 ,090 3,107 1,679 2 ,416 2 ,936 2,0 1,6 39,3 40,1 23 13

Yüksek

Gelirli

Ülkeler

505 594 357 4 3 0 4 4 7 1,0 0,3 38 ,4 42 ,9 0 0

Avrupa Para

Birliği

Ülkeleri

178 197 119 135 134 0,7 0 36,7 41,1 1 0

DÜNYA 2,595 3,701 2 ,035 2 ,846 3 ,384 1,9 1,4 39,1 40 ,5 20 12

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000, "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 48.

a. Gelişmiş Ülkelerde

Gelişmiş ülkelerin 15 + 64 yaş arasmdaki nüfusmıun çok hızlı

olmamak kaydıyla arttığı gözlenmektedir, Bmia paralel olarak, son 20 yılda

örneğin A B D ' d e toplam işgücü 30 milyon civarında artarken, önümüzdeki

10 yılda bu işgücünün 150 milyonlara çıkması beklenmektedir.

• Zengin ülkelerin hemen tümünde 1980 - 98 döneminde

işgücü artmıştır.

Page 111: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

önümüzdek i 10 yılda, 2010' lara kadar, İsrail 'in, İsviçre'nin,

Rusya'nın, Yeni Zelanda'nın işgücünün artmayacağı, hatta

Japonya 'da işgücünün azalacağı tahmin edilmektedir,

1980 - 98 dönemine nazaran, 1998 - 2010 döneminde bütün

ülkelerde işgücü artış oranlarının azalacağı, İsviçre 'de hiçbir

işgücü artışının olmayacağı bir noktaya gelineceği,

Japonya 'da ise işgücünün daha da daralacağı anlaşılmaktadır.

Bu ülkelerin tümünde, kadın işgücü % 5 - 10 oranında artma

gösterecektir,

En ilginç sonuç, 10 - 14 yaş gurubunda bu ülkelerin

hiçbirinde çocuk işçi çahşmamasıdır.

Page 112: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

15-64 Yaş

Nüfus İŞGÜCÜ

(milyon) Toplam (milyon) Yıllık Büyüme

Oranı, (%)

Kat

İşgücı

im

l, (%)

10-14 Yaş,

'c)

1980 1998 1980 1998 2010 1980-98 98-2010 1980 1998 1980 1998

A B D 151 178 109 138 153 1,3 0,9 41,0 45,7 0 0

A v u s t r a l y a 10 13 7 10 11 1,9 0,9 36,8 43,3 0 0

İsrail 2 4 1 3 3 3,2 2,3 33,7 40,6 0 0

İsviçre 4 5 3 4 4 1,3 0,0 36,7 40,2 0 0

J a p o n y a 79 87 59 68 66 1,0 -0,3 37,9 41,2 0 0

K a n a d a 17 21 12 16 18 1,6 0,6 39,5 44,5 0 0

N o r v e ç 3 3 9 2 2 0,9 0,2 40,5 46,1 0 0

R u s y a 95 101 76 78 79 0,1 0,1 49,4 48,9 0 0

Yeni Z e l a n d a 2 2 1 9 2 2,1 0,5 34,3 44,6 0 0

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000, "http://www,worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 4 6 - 4 9 .

b. AB ve AB'ne Aday Ülkelerde

Çalışma çağı nüfusun (15 + 64 yaş gurubu) en büyük olduğu ülke

Almanya'dır . Bunu sırasıyla İtalya, Fransa, İngiltere, İspanya takip

etmektedir. İşgücü olarak bakıldığında ise;

• Bütün gelişmiş ekonomilerde, 1980 - 98 döneminde

işgücünün arttığını tespit ediyoruz,

• 2010 yılma doğru bu artışın duraklama eğilimine gireceği

anlaşılmaktadır.

Page 113: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

İşgücündeki büyüme hızları önümüzdeki 10 yılda azalmaya

devam edecek, Almanya, Finlandiya, Hollanda, İsveç ve

İtalya'da hatta daha da daralacaktır.

Yine AB ülkelerinde, kadınların işgücüne katılma oranının

yükseldiği, özellikle İsveç ve Finlandiya'da çok yüksek

oranlara çıktığı gözlenmektedir.

İçinde bulunduğumuz yıllarda, bu ülkelerin tümünde hemen

hemen hiç çocuk işçi bulunmamaktadır.

Page 114: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

15-64 Yaş

Nüfus

(milyon) Toplam (milyon) Yıllık

Büyüme

Oram, (%)

Kadın işgücü,

(%)

10-14 Yaş,

(%)

1980 1998 1980 1998 2010 1980

1998

1998

2010

1980 1998 1980 1998

A l m a n y a 52 56 38 41 40 0,5 -0,2 40,1 42,1 0 0 A v u s t u r y a 5 . 5 3 ' 4 4 0,6 0,0 40,5 40,3 0 0

Belç ika 6 7 4 4 4 0,3 0,1 33,9 40,6 0 0

D a n i m a r k a 3 4 3 3 3 0,5 -0,5 44,0 46,4 0 0 F i n l a n d i y a 3 3 2 3 2 0,5 -0,5 46,5 47,9 0 0

F r a n s a 34 39 24 26 27 0,6 0,3 40,1 44,8 0 0

H o l l a n d a 9 11 6 7 7 1,5 -0,1 31,5 40,2 0 0

İngi i tere 36 38 27 30 30 0,5 0,0 38,9 43,7 0 0

i r landa 2 2 1 2 2 1,0 1,4 28,1 33,9 1 0

İspanya 23 27 14 17 17 1,3 0,1 28,3 36,7 0 0

İsveç 5 6 4 5 5 0,7 -0,3 43,8 47,9 0 0

i ta lya 36 39 23 25 25 0,6 -0,3 32,9 38,2 2 0 L ü k s e m b u r g - - - - - - - - - - -

Portek iz 6 7 5 5 5 0,5 0,1 38,7 43,8 8 1

Y u n a n i s t a n 6 7 4 5 5 1,0 0,2 27,9 37,4 5 0

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 46 -49.

• A B ' y e tam aday ülkeler arasında 1 5 - 6 4 yaş gurubu nüfusu en

geniş ülke, 41 milyonla Türkiye'dir. Onu Polonya ve Romanya

takip etmektedir. Bu ülkeler dışında diğerlerinin işgücü

nispeten çok küçüktür,

Page 115: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

2010 yılma yönelik yapılan tahminlerde, aday ülkelerin hemen

hiçbirinde işgücü artmazken, Türkiye 'de işgücünün 30

milyondan 37 milyona çıkması beklenmektedir,

1980 - 98 ve 1 9 9 8 - 2 0 1 0 dönemi tahminlerinde, Türkiye hariç

tüm aday ülkelerin işgücü artışları % l ' in altındadır.

Türkiye 'de de dikkati çekecek şekilde büyüme oranlarının

azaldığı gözlenmektedir,

Letonya, Estonya, Litvanya'da kadın işgücü oranları çok

yüksektir.

Çocuk işgücü, aday ülkelerin hemen tümünde tamimiyle

bertaraf edilmiştir. Türkiye 'de dikkati çekici bir biçimde % 9

oranlarında çocuk işgücünün varlığı tesbit edilmiştir.

Page 116: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 11 - AB'NE ADAY OLAN BAZİ ÜLKELERDE İŞGÜCÜNÜN YAPISI

15-64 Yaş

Nüfus

IŞGUCU

(milyon) Toplam (milyon) Yıllık

Büyüme

Oranı, (%)

Kadın işgücü,

(%)

10-14 Yaş,

(%)

1980 1998 1980 1998 2010 1980

1998

1998.

2010 1980 1998 1980 1998

Bulgaristan 6 6 5 4 4 -0,5 -0,7 45,3 48,2 0 0

Çek Cumh. 6 7 5 6 6 0,4 -0,4 47,1 47,4 0 0

Estonya 1 1 1 1 1 -0,1 -0,1 50,6 49,0 0 0

Letonya 2 2 1 1 1 -0,4 -0,3 50,8 50,3 0 0

Litvanya 2 2 2 2 2 0,3 0,2 49,7 48,0 0 0

Macaristan 7 7 5 5 5 -0,3 -0,6 43,3 44,6 0 0

Polonya 23 26 19 20 20 0,4 0,2 45,3 46,2 0 0

Homanya 14 15 11 11 11 -0,2 0,1 45,8 44,5 0 0

Slovakya 3 4 2 3 3 0,9 0,4 45,3 47,8 0 0

Slovenya 1 1 1 1 1 0,2 -0,1 45,8 46,5 0 0

TÜRKİYE 25 41 19 30, 37 2,6 1,8 35,5 37,0 21 9

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000;

"http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 46

49.

Page 117: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1992 Yılı Avrupa İşgücü

Avrupa : 198,2 Birliği Milyon Türkiye : 20,2 Milyon

Diğerleri : 137,5 Milyon

TOPLAM : 355,9 Milyon

2030 Yılı Avrupa İşgücü (Durağan)

Avrupa : 189,9 Birliği Milyon Türkiye : 33,9 Milyon

Diğerleri : 149,6 Milyon

TOPLAM : 373,4 Milyon

Kaynak: 1. United Nation; World Population Prospects (1992 Revision). 2. World Bank; World Development Report-1994. Kaynak: VII. 5 Yıllık Plan

C. Gelişmekte Olan Ülkelerde

Bu gurup ülkeler içinde;

• Çok büyük nüfuslu Çin 'de, çalışma çağındaki nüfusun 837

milyona çıktığı ve 1980'lerde 540 milyon olan toplam

işgücünün, artış oranı hızla düşerek 2010 yıllarında 820

milyona çıkacağı hesaplanmaktadır,

* Benzer şekilde, Hindistan'ın da günümüzde 600 milyona

yaklaşan çalışma çağındaki nüfusunun 430 milyonunu toplam

işgücü oluşturmakta, yavaşlayan bir artış eğilimiyle bu

işgücünün 2010' larda 546 milyona çıkması beklenmektedir.

Page 118: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Genelde gelişmekte olan ülkelerde 1 5 - 6 4 yaş gurubunun ve

toplam işgücünün nisbeten daha yüksek oranlarda artması

beklenmektedir. Bu ülkelerdeki işgücündeki büyüme oranları,

1980 - 98 döneminde % 3'lere yaklaşırken, önümüzdeki 10

yılda, büyüme oranlarının nispi yüksekliğini devam ettimıesi

beklenmektedir,

Bu ülkelerde kadın oranları nispeten düşük, % 20'1er oranında bulunmakta,

çok fakir olanlarda % 40' lara çıkmakta, çocuk işçi (10 - 14 yaş) oranları da

% 20 - 40 arasında değişmektedir. Bu oran Etiyopya'da % 42 'ye , Çin 'de %

30'a , Bangladeş ' te % 29a, Tayland 'da % 25 'e ulaşmaktadır.

Page 119: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

15-64 Yaş Nüfus İŞGÜCÜ

(müyon)) Toplam (milyon Yıllık Büyüme Oranı, (%)

Kadın kgücü. (%)

10-14 Yaş, (%)

1980 1998 1980 1998 2010 1980

1S 98

1998

2010

1980 1998 1980 1998

Bangladeş 44 .71 41 64 83 2,5 • 2,2 42,3 42,3 35 29 Etiyopya 20 3i 17 26 34 2,4 2,1 42,3 40,9 46 42

Fas 10 17 7 11 15 2,4 2,5 33,5 34,7 21 3 Hindistan 394 595 302 431 546 2,0 2,0 33,7 32,1 21 13

Irak 7 12 4 6 9 3,0 2,9 17,3 19,0 11 3 İran 20 36 12 19 28 2,6 3,4 20,4 25,9 14 3

Meksika 35 59 22 38 51 3,0 2,4 26,9 32,6 9 6 Nijerya 36 64 29 48 67 2,8 2,7 36,2 36,3 29 25

Pakistan 44 72 29 49 72 2,9 3,3 22,7 27,7 23 16 Suriye 4 8 2 5 7 3,7 3,7 23,5 26,5 14 4 Tunus 3 6 2 4 5 2,9 2,2 28,9 31,2 6 0

Çin 586 837 540 743 822 1,8 0,8 43,2 45,2 30 9 Endonezya 83 130 58 98 124 2,9 2,0 35,2 40,4 13 9

G. Kore 24 33 16 23 27 2,2 1,1 38,7 41,0 0 0 Malezya 8 14 5 - 9 13 3,1 2,7 33,7 37,5 8 3 Tayland 2, 42 24 37 42 2,3 1,2 47,4 46,3 25 14

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000, "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000- p 46 -49.

Page 120: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. İşgücüne Katılma Oranlarında Yükseliş Trendleri

a. Gelişmiş Ülkelerde

• İşgücüne katılma oranları bütün gelişmiş sanayi

toplnmlarmda oldukça yüksektir. Bu oranlar, işgücünün yaş

yapısına, eğitim düzeyine, ortalama ömüre bağlı olarak

bazı ülkelerde % 80'lerin dahi üzerine çıkmaktadır. Buna

örnek olarak, % 84 oranı ile İsviçre'yi ve Norveç ' i

verebiliriz,

• Gelişmiş ülkelerde bu oranların genelde % 75 ' in de

üzerinde olduğu gözlenmektedir,

• 1995 - 97 döneminde aşağıdaki tablodan da görüleceği

üzere, çok gelişmiş Batı toplumlarında, katılma oranlarının

daha da arttığı anlaşılmaktadır.

Page 121: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 13 - GELİŞMİŞ ÜLKELERİN İŞGÜCÜNE KATILMA ORANLARİ, 1990 - 97

İşgücüne Katılma Oranı

1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997

ABD (1) 78,7 78,4 78,8 78,7 79,0 79,2 79,3 79,6

Almanya (5) 69,1 71,6 71,5 71,4 71,3 71,2 71,4 71,1 Avustralya (3) 73,8 73,3 73,3 72,8 73,3 74,5 74,7 73,5 Avusturya (3) - - - - 69,2 69,4 68,4 68,4 Finlandiya (5) 77,8 76,4 74,6 73,8 73,2 73,6 73,8 73,2 Fransa (3) 66,5 66,5 66,8 67,0 67,0 67,2 67,8 67,5 ingiltere (2) 79,1 78,7 78,0 77,5 77,4 77,2 77,3 77,4 ispanya (4) 61,5 61,5 61,3 61,5 61,8 61,9 62,4 62,7 isveç (7) 86,0 85,3 83,5 81,5 80,5 80,8 80,6 79,7 isviçre (3) - 84,9 84,8 84,7 83,7 83,5 84,1 84,1 italya (4) 60,2 59,9 60,0 58,6 58,2 58,2 58,3 58,3 Japonya (3) 74,3 75,2 75,9 76,1 76,4 76,6 77,3 78,0 Kanada (3) 77,9 77,3 76,5 76,3 76,1 75,7 75,9 76,0 Norveç (6) 79,8 78,5 78,2 77,8 78,2 78,9 80,8 82,2 Portekiz (4) 74,3 75,2 72,3 71,7 72,1 71,6 72,6 -Türkiye (3) 56,6 55,9 55,0 53,7 53,9 53,3 52,9 50,0 Yeni Zelanda (3) 74,1 74,1 73,8 73,9 74,9 75,7 76,9 76,6

Kaynak: DPT; "İstihdam ve İşsizUk Alt Komisyonu İçin Hazırlanan Rapor"; VIIL Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara; Ocak 2000; s. 17.

1. 16 ve daha yukarı yaştaki nüfus 2. 18 ve daha yukarı yaştaki nüfus 3. 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus 4. 14 ve daha yukarı yaştaki nüfus 5. 15 - 74 yaş* arasındaki nüfus 6. 16 - 74 yaş arasındaki nüfus 7. 16 - 64 yaş arasındaki nüfus

Page 122: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b. Avrupa Birliği'nde

• Yukarıdaki tabloya göz atıldığında, AB ülkelerinde katılma

oranları, temelde çok gelişmiş Batı toplumlarına nazaran

zayıf da olsa daha düşük bulunmaktadır,

• En yüksek oranlara özellikle İsveç (% 79), İngiltere,

Finlandiya'da rastlanmaktadır,

AB ülkelerinde de 1995 - 97 döneminde işgücüne katılma

oranlarında nispi bir artış gözlenmiştir.

En düşük oranlara esas itibariyle Güney Avrupa

ülkelerinde rastlanmaktadır.

5 . İstihdumm Sektörel Dağılımı

• İstihdamın sektörlere göre dağılımına baktığımız zaman, Çin ve

Flindistan dışında, düşük geUrli ülkelerde 1980'de erkek işgücünün %

64 'ünün ve kadın işgücünün % 73 'ünün tarımda, buna mukabil erkeklerin %

12'sinin, kadınların % 8'inin sanayide; erkeklerin % 24 'ünün, kadınların ise

% 19'unun ise hizmet sektörlerinde çalıştığı belirlenmiştir,

• Orta gelir gurubundaki ülkelerde ise, tarımdaki erkek işgücünün

oranı % 33 'e , kadınlarda % 31 'e , sanayi sektöründe erkek işgücü % 33 'e ,

kadınlarda % 25 'e , hizmet sektörlerinde erkeklerde % 34 'e , kadınlarda %

45 ' e vamıaktadır.

Page 123: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 14 - BÖLGELERE VE GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNE GÖRE İSTİHDAMIN SEKTÖRLE DAĞILIMI, (%)

Tarım Sanayi Hizmetler

Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın

1992 1992 1992 1992 1992 1992

1997 1997 1997 1997 1997 1997

Düşük Gelirli Ülkeler (Çin ve Hindistan Hariç) *

64 73 12 8 24 19

Orta Gelirli Ülkeler * 33 31 33 25 34 45

Ust - Orta Gelirli Ülkeler 24 22 30 15 46 62

Avrupa & Merkezi Asya * 26 26 43 31 31 43

Latin Amerika & Karayipler 22 13 28 13 50 74

Orta Doğu & Kuzey Afrika 39 47 25 14 37 40

Güney Asya * 64 83 14 10 23 8

Zengin Ülkeler 5 3 37 16 58 81

Avrupa Para Birliği 6 5 41 • 18 53 77

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 52. * Veriler 1980 yılma aittir.

a. Gelişmiş Ülkelerde

• 1992 - 97 döneminde, yüksek gelirli ülkelerde, tarım sektöründe

çalışan erkek işgücünün oranı % 5'e, kadın işgücünün oranı % 3'e inmekte,

sanayi sektöründe bu oranlar % 37, % 16 olarak belirlenmekte, hizmet

sektörlerinde ise, bu oranlar erkekler için % 58, kadınlar için % S l ' e

çıkmaktadır.

• Böyle bir dönüşümün beraberinde getirdiği şudur: Gelişme

süreciyle birlikte, tarım sektöründe hem erkek, hem kadın çalışan oranları

Page 124: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

hızla % 5'e hatta daha altına inmekte, sanayi sektöründe erkekler kadınların

iki katı olmak üzere (% 35 - 40 oranlarında erkek, % 15 - 20 oranlarında

kadın) çalışmakta, hizmet sektörlerinde ise, kadın oranları % 80'lerin

üzerine çıkarken, ^erkeklerde bu oran % 60' lara vamıaktadır. İşgücünün

yapısındaki bu değişmeler, gelişme sürecinin sektörler itibariyle tipik bir

dönüşümünü yansıtmaktadır.

Page 125: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 15 - BAZI GELİŞMİŞ ÜLKELERDE SEKTÖRLERE GÖRE İSTİHDAM, (%)

Tarım Sanayi Hizmetler Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın

1992-97 1992-97 1992-97 1992-97 1992-97 1992-97 ABD 4 2 34 13 63 85

Avustralya 6 4 31 11 63 85 İsrail 3 1 38 14 58 84

İsviçre 5 4 35 15- 59 82

Japonya 5 6 39 24 55 69 Kanada 5 2 32 12 63 86 Norveç 7 3 35 10 59 87

Y. Zelanda 11 6 33 13 56 81

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000, ' 'http: / /www. worldbank.org/data/wdi2000/people. htm' ' ; 24.04.2000; p. 5 0 - 5 3 .

b. AB ve AB'ne Aday Ülkelerde

• 1992 - 97 döneminde Yunanistan, İrlanda, Portekiz 'de t a n m

sektöründe erkek ve kadm oranları % lO'larm üzerindedir,

• Sanayi sektöründe ise, erkek oranları % 40 ' lara yaklaşmakta,

kadm oranları % 15 - 20 oranında seyretmektedir,

• Hizmetler sektörü ise, genelde erkeklerin % 50 - 60

oranında, kadınların % 70 - 80 oranında çalıştığı kesimdir.

Hatta, İsveç' te bu oran kadınlar için % 87 'ye çıkmaktadır.

Page 126: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 16 - AB ÜLKELERİNDE SEKTÖRLERE GÖRE İSTİHDAM, (%)

Tarım Sanayi Hizmetler

Erkek Kadm Erkek Kadm Erkek Kadm

1992-

97

1992-

97

1992-

97

1992-

97

1992-

97

1992-97

Almanya 3 3 46 19 51 79

Avusturya 6 8 42 14 52 78

Belçika 3 2 41 16 56 81

Danimarka 5 2 36 15 58 83

Finlandiya 9 5 39 14 52 81

Fransa 6 4 37 15 57 81

Hollanda 4 3 32 10 62 85

İngiltere 3 1 38 13 59 86

İrlanda 15 3 34 15 49 79

İspanya 10 6 39 "^14 52 80

İsveç 4 1 39 12 57 87

İtalya 7 7 38 22 55 72

Lüksemburg - - - - - -

Portekiz 12 16 40 21 48 64

Yunanistan 18 23 28 13 54 64

Kaynak: World Bank; ^Yorld Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.ht m"; 24.04.2000; p. 5 0 - 5 3 .

AB 'ye aday ülkelerde tarım sektörü oranları, erkeklerde

Romanya ve Türkiye, kadınlarda ise yine aynı ülkeler

Türkiye ve Romanya olmak üzere oldukça yüksektir,

Page 127: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Diğerlerinde bu oranlar % 10 ile 20'1er civarındadır,

• Çek Cumhuriyeti 'nde her iki oranın da % lO'larm altında

olduğu gözlenmektedir,

• Sanayi sektörü istihdamı, erkeklerde % 40 - 50, kadınlarda

% 20 - 25 oranında bulunmaktadır,

• Hizmet sektörü oranları ise, erkeklerde % 4 0 - 5 0 , kadınlarda

Kuzey ülkelerinde % 60'1ar civarında. Güney 'de (Romanya

ve Türkiye) ise % 20'1er dolayında bulunmaktadır.

TABLO 17 - AB',NE ADAY OLAN BAZI tJLKELERDE SEKTÖRLERE GÖRE İSTİ HDAM, (%)

Tarım Sanayi Hizmetler Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın

1992-97 1992-97 1992-97 1992-97 1992-97 1992-97 Çek Cum. 7 4 50 29 43 66 Estonya 16 8 39 27 44 65 Letonya 23 18 33 20 44 62 Litvanya 23 18 35 21 42 61

Macaristan 11 5 40 25 50 • 71 Polonya 21 20 41 21 38 59

Romanya 35 43 36 24 29 33 Slovakya 11 6 49 28 41 67 Slovenya 12 13 49 31 38 57

TÜRKİYE 30 65 29 13 41 21

Kaynak: Worid Bank; World Development Indicators 2000; "lîttp://www.worldban]c.org/dataywdi2000/people.iıtm" ; 24.04.2000; p. 5 0 - 5 3 .

Page 128: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

c. Gelişmekte Olan Ülkelerde

• Tablonun analizinden anlaşılacağı üzere, Afrika ve Asya

ülkelerinde tarım sektöründe kadınların payı yüksek bulunmaktadır.

• Buna mukabil, Kuzey Afrika, Latin Amerika ve Karayipler gibi

bölgenin daha yüksek gelirli ülkelerinde, hizmet sektörleri daha fazla

kadm çalıştırmaktadır. Genelde, kadınlar bütün dünya ülkelerinde sanayi

sektöründe düşük oranda bulunmaktadır.

TABLO 18 - GELİŞMEKTE OLAN BAZI ÜLKELERDE SEKTÖRLERE GÖRE İSTİHDAM, (%)

Tarım Sanayi Hizmetler

Erkek Kadın Erkek Kadın Erkek Kadın

1992-97

1992-97

1992-97 1992-97

1992-97

1992-97

Bangladeş 54 78 11 8 34 11

Endonezya 41 42 21 16 39 42

Etiyopya 89 88 2 2 9 11

Fas 4 3 33 46 63 51

G. Kore 10 13 38 21 52 66

Kazakistan 48 49 12 7 31 38

Malezya 19 14 36 30 46 56

Meksika 30 13 , 24 19 46 68

Pakistan 44 67 20 11 36 22

Suriye 23 54 28 8 49 58

Tayland 49 52 22 17 29 32

Tunus L

22 20 32 40 44 38

Kaynak: Indicators

World Bank; World Development 2000;

"http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.ht m"; 24.04.2000; p. 5 0 - 5 3 .

Page 129: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Hizmet sektörlerinde kadm oranlarmm yükselmesinde birçok

neden vardır. Bazı hizmet sektörü işleri, örneğin hemşirelik, ofis işleri,

sosyal hizmetler vb. kadm meslekleri olarak kabul edilmekte, özellikle

günümüzde kısmi süreli istihdamın genişlemesi, esnek çalışma biçimleri,

bilgi sektörlerinin büyümesi kadm istihdamını hızlandırmaktadır.

Genel olarak bakıldığında, gelişme süreci ile birlikte, tarımdan sanayi ve hizmet sektörlerine bir transfer yaşanmaktadır. Gelişmenin daha ileri safhalarında ise, tarım sektöründen geçişler devam ederken, sanayi sektöründeki duraklamayla birlikte hizmet sektörlerinin % 60' lara yükseldiği, böylece gelir ve istihdam açısından hizmet sektörlerinin belirleyici temel sektörler haline dönüştüğü anlaşılmaktadır. Bu yapısal dönüşümlere bakarak, bir ülkenin gelişme seviyesini kolaylıkla anlamak mümkündür.

B. İŞSİZLİKTE YENİ BOYUTLAR

1. İşsizliği Belirleme Yöntemleri

U Ç Ö (ILO), işsizliği, "işi olmayan fakat iş için elverişli olup iş

arayan iktisaden faal nüfus" olarak ifade etmektedir. Ayrıca bu kavrama,

işlerini kaybeden veya gönüllü olarak işlerini terkeden insanlar da dahildir.

Herhangi bir zamanda, bazı işçiler geçici olarak işsiz kalmaktadır. Çünkü,

işverenler ihtiyaçlarına uygun bir işçi aramakta, işçiler de daha iyi işleri

bulmaya çalışmaktadırlar.

Böyle bir işsizlik, esas itibariyle "friksiyonel - arizi işsizlik"

(frictional unemployment) olarak isimlendirilmektedir. Bu nitelikte bir

işsizlik, emek piyasasının normal bir süreci olarak kabul edilmektedir.

Page 130: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Zaman içinde işsizlikteki değişmeler, emek arz ve talebindeki

değişiklikleri ifade eder. Bazen şaşırtıcı bir biçimde, düşük işsizlik oranı

yaygın bir yoksulluğu gizleyebilir, bazen ise, yiiksek bir işsizlik, yüksek bir

gelişme seviyesiyle birlikte ortaya çıkabilir ve çok düşük bir yoksulluk

sözkonusu olabilir.

İşsizliğin var oluğu veya sosyal refah yardımlarının olmadığı bir

ülkede, insanlar kayıt - dışı sektörlerde çalışarak yaşamlarını sürdürmeye

çalışmaktadırlar. Buna mukabil, güvenliklerin çok iyi geliştiği ülkelerde,

işçiler kendilerine uygun ve arzu ettikleri bir iş için bekleyebilmektedirler.

Kuşkusuz yüksek ve süreklilik kazanmış bir işsizlik, kaynakların etkin

dağılımını önemli ölçüde olumsuz yönde etkilemektedir.

UÇÖ'nün işsizlik tarifi birçok ülkede işsizliği ölçmede yetersiz

kalmaktadır. Örneğin, ülkelerin çoğunda özellikle tarım sektöründe,

istihdam ve işsizliği ölçmede ciddi güçlükler vardır. Özellikle, mevsimlik

dalgalanmalar tarımdaki işsizliği büyük ölçüde etkilemektedir.

Ayrıca, kayıt - dışı sektör istihdamının ölçülmesinde, kayıt - dışı

faaliyetlerin takip edilememesi ve kayıt sisteminin olmayışı nedeniyle

rakamsal olarak belirlenmesinde sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bütün

dünyada, işsizlik istatistik verileri, işgücü örnekleme araştırmalarından,

genel hanehalkı örnekleme incelemelerinden, sosyal güvenlik

istatistiklerinden, iş ve işçi bulma kurumu verilerinden, resmi tahminlerden

ve bütün bu kaynaklardan elde edilmiş bilgilerin birlikte

değerlendirilmesinden sağlanmaktadır. İşgücü araştımiaları bu konuda en

önemli kaynak rolü oynamakta, özellikle, ilk defa iş arayanlar diğer işsizlik

Page 131: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

istatistiklerinin hiçbiriyle ölçülemediğinden, bu guruba girenleri bu yolla

daha sağlıklı bir biçimde belirlemek mümkün olmaktadır.

Bu araştırmalarda, uluslararası sözleşmelere uygun işsizlik tarifleri

kullanıldığından, uluslararası açıdan bu istatistikler daha kullanışlıdır. Buna

karşılık, iş ve işçi bulma kaynaklarından ve sosyal güvenlik sistemlerinden

elde edilen verilerden daha farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Özellikle,

istihdam ofısleriyle sosyal güvenlik programlarının birarada çalıştıkları

hallerde sağlıklı sonuçlar alınabilmektedir. Buna mukabil , işsizlik

kayıtlarının serbest olduğu, iş ve işçi bulma hizmetlerinin belirli bölgeler

için sözkonusu olduğu hallerde, iş bulma bürolarının istatistikleri işsizliği

göstermede yetersizdir kalmaktadır.

Uzun süreli işsizliği belirlemede de ciddi güçlükler vardır.

Özellikle, işsizlik süresi kısa olup, bu kısa sürede issiz olan şahıs işsizlik

yardımlarından yararlandığı taktirde, bu işsizlik önemsenmeyecektir. Buna

mukabil, işsizlik süresi uzadıkça, bir işsizin telcrar bir iş bulması gittikçe

güçleşmeye başlamaktadır.

İşgücünün ücretsiz aile yardımcısı statüsünde çahşanlar gurubunda

kadm oranlarının yüksek olduğu ülkelerde, kadınlar arasında uzun süreli

işsizlik düşüktür. Bu tip kadınlar, emek piyasası dışında erkeklerden daha

fazla iş bulma olanağına sahiptirler. Bunlar, işgücü dışında kalmak suretiyle

işsizler gurubunun da dışında kalabilirlerler^'.

' World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 57.

Page 132: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

2. Genel Eğilimler

a. 7929 Dünya Buhranlından Günümüze

Aslında 1929 buhranından bu yana son 70 yılda istihdamın

gelişmesi açısından gelişmiş Batı toplumlarında birbiriyle zıt istikamette

gelişme gösteren üç dönem yaşanmıştır. Birinci dönem, büyük buhranın

getirdiği işsizlik felaketiyle başlayıp, II. Dünya Savaşı 'yla sonuçlanan 15

yıllık yavaş gelişme dönemidir. Savaş sonrasında ise, ikinci safha olarak

çoğu ülkede tam istihdama yaklaşılan 20 - 25 yıllık bir hızlı gelişme dönemi

kaydedilmiştir.

Nihayet üçüncü ve son dönemde, birinci petrol kriziyle başlayan

ve ikinci krizle hızlanan ve günümüze kadar uzanan hızlı bir işsizlik artışı

dönemi gözlenmektedir^^.

Gerçekten de 1950 ile 1964 arasında endüstriyel üretim artmış ve

endüstriyel istihdam da genişlemiştir. 1963 - 64 ile 1971 - 72 arasında

endüstriyel üretim dikkati çekici bir biçimde yükselirken, endüstriyel

istihdam eski seviyesini muhafaza etmiş ve 1963'1er düzeyinde kalmıştır.

1972 ile 80 arasında endüstriyel üretim 30 puan artarken, endüstriyel

istihdam aşağı yukarı 8 puan düşmüştür.

Böylece 1960'ların başıyla sonu arasındaki dönem, işsizliğin

artmadan büyümesi dönemi, 1970'1er ise istihdamın daralması dönemi

- Kutal - Ekin, M. -N.; Türkiye'de İşsizlik Sigortası Uygulaması:, İstanbul; 1993; s. 19 (Çoğaltma).

Page 133: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olarak ifade edilebilir. Bu gelişmelere uygun olarak 1960'larda endüstride

artan bir yoğunlulc yaşanmış ve küçük işyerlerinin sayısı ve üretimdeki

payları düşmüştür^"^. Ayrıca küçük firmalarda büyük ölçüde

rasyonalizasyona gitmek büyük firmalara nazaran daha güç olduğundan,

istihdam daralması daha çok büyüklerde yaşanmıştır.

Gerçekten küçük işyerlerinde otomasyon ve diğer kayan bant

sistemlerinin uygulanması daha güçtür. Günümüzde büyük firmalarda artan

ölçüde üretimlerini rasyonalleştirme ve emekten tasarruf edici teknolojilere

daha fazla yatırım yapılması eğilimi, görünebilir bir gelecekte, ekonomide

önemli ölçüde iş yaratma potansiyelinin esas itibariyle hızla büyüyen,

yeniliklere açık, küçük ve orta ölçekli işyerlerinden doğabileceğini

düşündürmektedir.

ö. Uzun Süreli İşsizlik ve Yoksulluk

A B D ' d e resmi istatistiklere göre, son 20 senede gelir dağılımı

artan ölçüde eşitsiz bir hale gelmiştir. Böyle bir gelişme karşısında, basında,

politikacılar ve bilimadamları arasında genelde artan gelir dağılımı

bozukluğunun, yeni dağılım politikaları gerektirdiği vurgulanmaktadır. Bazı

yazarlara göre, eşitsizliğin artışı bir sorun değildir ve bunu azaltmaya

yönelik politikalar yanlıştır. Buradaki temel politika, eşitsizUği değil,

yoksulluğu azaltma politikaları olmalıdır^"*^.

Rothwell - Zegveld, R. - W.; Innovation and the Small and Medium Sized Firms; Boston; 1982; p. 117.

" Feldstein; "Reducing Poverty, Not Inequality"; op.cit.; p. 33.

Page 134: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Gerçekten, ileri sürüldüğüne göre, örneğin ABD'dek i çok uzun

süreli işsizlik yoksulluk yaratmaktadır. Uzun süren işsizlik sonucu işgücü

dışında kalan nüfus işsiz olarak adlandırılmak yerine, "işgücü dışında

kalanlar" şeklinde ifade edilmekte, böylece uzun süreli istihdam dışında

kalanlar yoksulluğun kaynağını oluşturmaktadır.

Günümüzdeki uzun süreli işsizlik, "büyük depresyon"

zamanındaki işsizlikten önemli ölçüde farklıdır. Ayrıca, günümüzdeki uzun

süreli işsizlik, konjonktürel işsizlikten de değişik bir nitelik taşımaktadır.

ABD'dek i işsizliğin Avrupa 'daki işsizhkten de farklı olduğu görülmektedir.

A B ' d e işsizlik gerileme döneminde yükselirken, iyileşme döneminde de

düşmemektedir.

Konjonktürel işsizlik uzun süreli işsizliğe dönüşmekte, özellikle

AB'dek i işsizlik yardımları ve refah ödemeleri işsizlik üzerinde olumsuz

etkiler yapmaktadır. Özellikle 1980'lerde Amerika İşsizlik Sigortası

sisteminde yapılan reform.la bu yardımın bireysel gelir vergisi içinde ele

alınması, bu ülkede işsizlik oranlarının düşmesinde önemli bir rol

oynamıştır^\

Geleneksel olarak işsizliğin maliyeti, kaybedilmiş üretim veya

ulusal gelir olarak düşünülmektedir. Bu yaklaşım, "Okun Yasası" olarak

Ibid.; p. 34; & Ayrıca bkz. Murat, S.; "Avrupa BirHği Ülkelerinde ve Türkiye'de İşgücünün Yapısı"; Prof, Dr, NusretEkin'e Armağan, Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s. 303 - 352.

Page 135: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bilinmekte, işsizlikte % 1 artışm üretimde % 3 oranmda bir düşmeye yol

açacağı ifade edilmektedir^^.

Aslında, işsizliğin bu maliyetini hesaplamaya çok ciddi itirazlar

yapılmış, işsizlikten doğan maddi kayıplar yanında, özellikle işsizliğin

yarattığı moral ve vasıf kayıplarına önemle işaret edilmiştir.

3. işsizlik Çıkmazı

a. Rekabet Gücü ve İstihdam Artışı

Günümüzde Batı toplumlarının en öncelikli sosyal sorunu,

işsizlikle mücadele, yeni iş olanakları yaratılması ve diğer deyişle istihdam

sorunlarıdır. Pekçok gelişmiş ülkede ekonomik büyüme, otomatik olarak

daha fazla iş yaratmamakta ve işsizlik ısrarlı bir biçimde yüksek seviyesini

muhafaza etmektedir.

Böylece gelişmiş Batılı ülkelerin en önemli çıkmazı,"" bir yandan

güç durumda olanlara iş ve gelir sağlarken, diğer yandan küresel ekonomide

rekabet edebilir olmaktır. Burada özellikle üç temel sorun üzerinde

durulmaktadır:

a) Yaşam ve çalışma koşullarının geliştirilmesi, acaba bir

potansiyel iş yaratma yolu mudur?

' Douglas - Wall, S. - H. J.; "The Revealed Cost of Unemployment"; Review of Federal Reserve Bank of Saint Louis; Vol: 82; Issue: 2; March / April 2000; p. 1.

Page 136: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b) İstihdam ve çahşma l<coşullanmn İcahtesi nasıl geliştirilecektir?

c) Geri kalmış bölgeler ve gruplar için daha elverişli istihdam

koşulları nasıl yaratılacaktır?

Bu bakış açısı içinde, hizmet sektörlerinde yeni ve alternatif

İstihdam alanlarının bulunmaya çalışılması, artan esneklik ve eğitim,

çalışma ve sağlıkta yeni olanaklar, iş yaratma gayretlerine sosyal aktörlerin

katılımını sağlama, sosyal bir ekonomide iş yaratma potansiyellerinin

araştırılması ve daha aktif bir toplum yaratılması en başta gelmektedir^^.

P. Gregg, İngiltere'de işsizliğin nisbeten düşük oluşu ile ilgili

yaptığı bir açıklamada, "daha fazla istihdam yaratıyoruz, ancak yoksulluğa

ve ücret eşitsizliğine birçok Kıta Avrupası ülkesinin maruz kaldığından daha

fazla maruz kalıyoruz" demektedir. Gregg, "yarattığımız istihdam,

fertlerinden zaten birisinin çalıştığı' ailelere gidiyor. Ancak, İngiltere 'de 5

aileden birinde hala hiç kimsenin işi yok", değerlemesini yapmaktadır.

Bütün bunlara rağmen, ileri sürüldüğüne göre, "İngiltere, zayıf büyüme ve

yüksek enflasyondan zarar gören birçok Avrupalı komşusundan daha iyi

şeyler yapmaktadır."

Ekonomist G. Nerb, "İngiltere'deki ekonomik canlanma,

Almanya 'dan en az 2 ya da 3 yıl daha ileride" değerlendirmesinde

bulunmaktadır. İngiltere'nin bu durumuna mukabil, Almanya 'n ın işsizlik

somnunun, birçok uzmanın korktuğuna karşın, geçici durumda olduğu

söylenmektedir. Yayınlanan rapora göre, "nitehkli, aynı şirkette daha uzun

European Foundation; "A Programme for 1997 - 2000: Facing up to the Challenges of European Society - A Summary"; Dublin; 1996; p. 2.

Page 137: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

süre çalışmış, yaptıkları değişikliklere daha iyi uyum sağlayan işçi

potansiyeli nedeniyle. Alman şirketlerinin hala geniş bir "iç esneklik"ten

faydalandıkları" vurgulanmaktadır. Aslında, "Almanya 'da hükümetin 2000

yıhna kadar işsizliği yarı yarıya indireceği yolundaki vaadini yerine

getirmesini zaten kimse beklememektedir^^."

b. Hızlı İşgücü - Zayıf İstihdam

AB'deki işsizliğin köklü bir şekilde azaltılabilmesi için, bazı emek

piyasası reformlarına ihtiyaç olduğu ileri sürülmektedir. Gerçekten,

1970'lerden bu yana Avrupa 'da istihdam, işgücündeki artışa nazaran çok

zayıf bir gehşme izlemiştir. İşgücü, 1970 - 95 döneminde % 22 oranında

artarken, istihdam sadece % 11 oranında genişlemiştir. Hatta, özel sektör

istihdamı, daha da düşük seviyede, sadece % 5 oranında büyümüştür.

Bunun sonucu olarak, bu dönemde işsizlerin sayısı hızla

yükselmiştir. Böylece, 1970'lerde % 2 olan işsizlik, 1997'lerde % 12 'ye

çıkmıştır. İşsizlik en düşük olarak İngiltere'de, en yüksek olarak ise, % 22

oranı ile İspanya'da karşımıza çıkmaktadır. 2000 yılma kadar ortaya çıkan

gelişmeler, Avmpa ülkelerinin çoğunda işsizliğin zayıf bir azalma

gösterdiğini ortaya koymuştur.

A B ' d e yüksek işsizlik ve düşük iş yaratma hızı, ciddi tartışmalara

neden olmuştur. AB'deki emek piyasası programlarına harcanan para,

Avrupa G S M H ' s m m % 3,5'una varmakta, bu paranın 1 / 3'ü, işbaşında

Rolnvedder, C , "Kohl Ya işsizliği Düşürecek, Ya da 'işinden' Olacak"; The Wall Street Journal, 31.3.1997; s. 1.

Page 138: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

eğitim, seyyaliyet ve işe yerleştirme gibi aktif emek piyasası tedbirlerine

giderken, geri kalanı ise, işsizlik sigortası tarzındaki pasif emek piyasası

önlemlerine aktarılmaktadır.

Emek piyasası esnekliğini sağlamada Almanya, Fransa ve

İspanya 'da "belirli süreli hizmet akdi" gibi uygulamalar geliştirilirken,

Fransa ve Finlandiya'da vardiyalı çalışma konusundaki kurallar

yumuşatılmış, Fransa 'da işten çıkarılma konusundaki uygulamalar

genişletilmiştir.

İşsizlik yardımlarının azaltılması konusunda da dikkati çekici

tedbirler alınmıştır. Bu emek piyasası tedbirlerinin Avrupa 'daki yüksek

işsizliği azaltmada oldukça zayıf etkileri olmuştur. Aslında, bu tedbirler

istihdam politikalarında kısmi bir iyileşmeyi öngörmektedir.

Avrupa 'da işsizliğin nedenleri arasında, makro - ekonomik

politikaların bazı etkileri olmakla birlikte, esas nedenlerin emek piyasasının

katılığından doğduğu ileri sürülmektedir. Özellikle, iş güvencesiyle ilgili

tedbirlerin, önemi gittikçe kaybolan sektörlerde yüksek ücretlerin olumsuz

etkilerinden bahsedilmektedir. Bütün bu faktörler, işsizlerin yeni bir iş

arama cesaretlerini kırarken, işverenlerde de yeni istihdam sağlamada

isteksizliğe neden olmaktadır.

Ayrıca, kıdemle ilgili diğer katı kurallar da iş yaratmaya mani

olmakta, işsizliğin uzamasına neden olmaktadır. Bu tedbirler arasında,

1994'te asgari ücretin azaltılması ve dondurulması girişimleri sayılabilir.

1984'te İspanya, belirli süreli hizmet akitleriyle daha büyük bir ücret

esnekliği yaratmaya çalışmıştır.

Page 139: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1990'ların başlarında İsveç, işsizlerin tekrar emek piyasasına

girişleri ile ilgili bir programı yürürlüğe koymuştur. Özellikle bu prograin,

sosyal yardımların azaltılmasını ve yeni bazı eğitim programlarını

öngörmektedir. IMF, AB 'de işsizliğin azaltılması için birbiriyle tutarlı bazı

programlar önermiştir. Burada, daha geniş temelli emek piyasası reformları

düşünülmektedir.

Aslında, pasif şekilde gehr desteği sağlayıcı tedbirler yerine,

"negatif gelir vergileri", istihdam artışını daha fazla teşvik edecektir. Buna

ilaveten, bordrodan kesilen vergilerin kaldırılması, iş güvencesi ile ilgili

yasal korumaların azaltılması, ücret katılığının gevşetilmesi, eğitimle ilgili

tedbirlerin artırılması öngörülmüştür^^.

"Rekor düzeye ulaşan işsizliği azaltma sorunuyla karşı karşıya

kalan Alman hükümeti, muhalefet ve iş dünyasmm temsilcileri, geçen yıl

başlarmda başarısızlıkla sonuçlanan "iş ittifakı" konusunda yeniden

görüşmelere başlanmasını istediklerini açıkladılar. İstihdam yaratma

yönünde çaba göstermek üzere, görüşme masasına yeniden oturma

konusundaki bu isteklilik, politikacıların, sendika liderlerinin ve şirket

yöneticilerinin tek başına ekonomik büyümenin insanları işlerine

döndürmek için yeterli olamadığını anlamalarının ardından" gelmiştir.

Coe - Snower, D. T. - D. J.; "European Job Growth Hinges on Deeper Labor Market Reform"; /MF^i^/wj ; 16.12.1996; p. 398. & Washington Economic Reports; Is the Welfare State Raising the Unemployment Rate? 14.M.]994;p.3.

Page 140: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1997'nin başlarında işsiz sayısının 4,5 milyon gibi bir rekor

düzeye çıkması, bmıun beraberinde toplumsal huzursuzluklar getimıesi

olasılığı, böyle bir girişimin temel nedenini oluşturaıuştur.

c. Artan İşsizlik - Yükselen Borsa

A B ' d e dikkati çeken bir başka ilginç gehşme ise, Avrupa 'da artan

işsizliğin borsaya prim yaptımiasıdır. Gerçekten bu görüşlere göre, işçiyi

çıkannakla özdeşleşen "Yeniden Yapılanma Programı", şirket karlarını

artırmaktadır. Örneğin, Almanya 'da hisse senetleri piyasası her yıl rekorlar

kırarak % 12 oranında artarken, işsizlik oranı ise, Savaş sonrası dönemde

rekor bir seviyede artarak % 12'ye yükselmiştir. Benzer şekilde, Fransa 'da

hisse senetleri % 13,5 artarken, bu ülkede işsizlik % 12,7'ye çıkmıştır.

"Sadece Almanya ve Fransa'daki değil, diğer birçok Avrupa

ülkesindeki hisse senedi piyasaları yükselirken, işsizlik seviyeleri nasıl

artıyor? İşçiler sıkıntı çekerken, hissedarlar niçin kar ediyorlar?" Gerçekte,

"artan sayıda Avrupa şirketi, çalıştırdığı işçilerin sayısınca insanları işten

çıkararak, ya da yurtdışında düşük maliyetli ülkelerde yeni fabrikalar inşa

ederek indirime gittiği için, işsizlik oranları daha da yükselebilir. Ancak,

şirketlerin gelirleri de bu durumdan daha fazla yarar sağlayabilir." Benzer

şekilde, aynı dönemde İsviçre hisse senetlerinin % 13,2, İtalya hisse

senetlerinin % 18,3 ve Hollanda hisse senetlerinin % 11 kar ettiği

gözlenmiştir.

Sonuç itibariyle, Almanya'da Schröder'den, İtalya'da D'Alema'ya,

İngiltere'de Blair'den, Fransa'da Jospin'e, İsveç'deki sosyal demokratlara,

İspanya Başbakanı J.M. Aznar'dan, J. Chirac'a kadar birçok siyasetçi, 2000

Page 141: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yılma kadar işsizliği tümüyle ortadan kaldıracaklarını vadederek iktidara

geldiler. Ne var ki işsizliği çözmeye yönelik bu siyasi vaadlerin hiçbirisi

gerçekleşmedi. Almanya'da 4,5 milyon, Fransa'da ise 3 milyon işsiz

mevcuttur. İşsizliğin sürüp gitmesi sadece H. Kohl'ü Almanya'da iktidardan

etmiştir.

d. Yeni işsizlik Kültürü

Bu durum, A B ülkelerinde işsizliği zaman içinde bir yaşam biçimi

haline getirmekte, adeta bir "işsizlik kültürü" oluşturmaktadır. 20 milyonu

aşan işsizlik rakamları birçok ülkede büyük protesto ve eylemlere neden

olmakta ve bu gösteriler halkın çoğunluğu tarafından da desteklenmektedir.

Örneğin Fransa 'da çocuğuna bakmak için çalışmaya ara vermek

isteyen kadınlar bir daha işlerine dönememekten korkmakta, dinlenmek

veya yeni bir iş aramak için işinden ayrılan yöneticiler, tekrar iş

bulamayacaklarından çekinmektedirler.

Benzer eğilimler İngiltere, İspanya ve Almanya 'da ortaya

çıkmakta, çocuklu çiftler evlenmekten vazgeçmekte, işsizlik sigortasından

aldığı parayla yeniden üniversiteye gidenlere rastlanmaktadır. Toplumdaki

işsizlik baskısı kendi kültümnü yaratırken, işsiz kavramını da yeniden

tanımlamaktadır. Örneğin İtalya'da resmen işsiz görünen pekçok insan

aslında çalışmakta, birçok Alman işçi, doğru işte çalışmıyorsa, kendini işsiz

Page 142: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kabul etmektedir. Buna karşılık, Fransa 'da iş imkanları mevcuttur fakat

bunu yapacak bilgi ve beceriye sahip işçileri bulmak oldukça zordur ..80

AB'de işsizliği çözmede temel uzlaşım noktası, "istihdamı

pahalılandıran yasa ve alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiği

doğrultusunda"dır. "Geçmişte Avrupa'nın istihdama ilişkin itina dolu

yaklaşımı asgari ücret, işten çıkarılmaya karşı önlemler, cömert hastalık ve

işsizlik fonları gibi çalışan yoksul kesimi korumaya yönelik çok sayıda öğe

81

İle bezenmişti

e. İşsizliğin Yapısal Boyutları

Günümüzde Avrupa'da işsizliğin özellikle yapısal dört boyutu ilgi

çekmektedir:

• "Bunlardan birincisi, işsizliğin uzun süre devam etmesidir.

Gerçekten, Avrupa'daki işsizlerin % 40'ı bir seneden uzun

süredir işsizdir. Buna mukabil, bu oran ABD'de % 11

civarındadır. Diğer bir deyişle, Avrupa'da çalışan bir insan bir

defa işsiz kalırsa, onun tekrar istihdama dönmesi oldukça

zordur,

• İşsizliğin esas itibariyle gençlerde ortaya çıktığını görüyoruz.

Örneğin İspanya'da 24 yaşın altındaki işgücünün yarısından

Milliyet; "AB'de Kabus Günleri"; 31.01.1998; s. 21.

Türk Henkel Dergisi; 'Avrupa'da İşsizlik Politikaları"; S: 148; Mayıs 1997; s. 8.

Page 143: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

çoğu işsiz durumdadır. İtalya ve Fransa'da ise, bu oran %

25'leri aşmaktadır. Böylece, işsiz gençler hızla, uzun süredir

işsiz olan gruplara katılmaktadır,

• İşsizliğin esas itibariyle vasıfsız işçilerde yoğunlaştığı

görülmektedir. Yeni teknoloji çağında vasıfsız işgücüne ihtiyaç

hızla daralmaktadır,

• Sonuncusu ise, Avrupa'daki işsizliğin coğrafi dağılımının

dengesizliğidir. İşsizlik belirli yöre ve şehirlerde çok daha

yoğundur ve bu da işsizlikten kurtulmayı çok daha güç

kılmaktadır."

Gerçekten AB'de işsizlik, ülkelerin herbirinde bölgesel olarak

büyük farklar taşımaktadır. 1999 yılında yapılan araştırmalara göre,

özellikle İtalya ve İspanya'da bölgesel farklar dikkati çekmektedir. Örneğin,

İspanya'nın Güney'inde işsizlik % 30'lara çıkarken, Kuzey'de % lO'lara

inmekte, benzer şekilde İtalya'da Kuzey ile Güney arasında % 5 ile % 22

arasında işsizlik oranları belirlenmektedir. Bu arada AB'de "Ekonomik ve

Parasal Birliğin" bölgesel işsizlik farklarına ne gibi etkileri olabileceği 82

tartışılmaktadır .

Avrupa'daki işsizlik ümitsiz gibi görünmekteyse de bazı ülkeler

istihdamda daha başarılı örnekler sergilemektedir. Bunlardan birincisi

İngiltere ise, ikincisi Hollanda'dır. "Şu anda Hollanda'da işsizlik oranı %

6,2'dir ki, bu oran 1983'deki oranın hemen hemen yarısına tekabül

^- IMF Survey; "Entry into EMU Heightens Need to Adress Effectiveness of Adjustment Mechanism"; 07.06.1999; p. 181 - 183.

Page 144: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

etmektedir. Hoilanda'daki işsizlik refomıu yalnızca istikrarlı ve uzun vadeli

olması açısından değil, aynı zamanda çok düşük oranda toplumsal çelişki

yaratması" yönünden de başarılı bir örnek oluşturmaktadır ^.

Hollanda'nın başarısının temelinde uzlaşımcılığm yattığı ileri

sürülmektedir. Araştırmacıların ileri sürdüğüne göre, "Hollanda ABD'nin

esnekliğiyle, Almanya'nın güvenlik ilkesinin sentezini oluştumiaya

çalışmıştır. Örneğin, part - time çalışanlara aynı iş için daha düşük ücret

ödeyerek, part - t ime iş imkanlarını artırmıştır".

Fransa, işsizlik pohtikalarmm uygulanmasında farklı bir yol

izlemektedir. "Robien Yasası" olarak bilinen uygulamayla, şirketlerin part -

time eleman çalıştırmaları halinde, şirketlerin sosyal güvenlik

yükümlülüklerinin bir bölümünün 7 yıllık bir süre için kaldırıldığı

görülmektedir. Benzer şekilde, 39 saatlik iş haftasının 35 saate indirilmesi

de bir istihdam politikası olarak düşünülmüştür.

İspanya'da da başarısız bazı politikalar uygulanmıştır. İspanya'da

bir işçinin işten çıkarılması halinde, şirkette çalıştığı yıl sayısı 45 günlük

maaşıyla çarpılarak bir tazminat ödenmektedir. Part - t ime istihdamı

geliştirmeye yönelik önlemler sonucunda bu nitelikteki istihdam İspanya'da

hızla genişlemiştir. Bu ülkede şu anda çalışanların % 30'u part - t ime

niteliklidir.

Aslında tüm Avrupa'da istihdam politikalarında çözülemeyen,

dikkati çekici çelişkiler mevcuttur. Bu çelişkilerin önemli bir kısmı ise,

Türk Henkel Dergisi; 'Avrupa'da İşsizlik Politikaları"; op. cit; s. 9,

Page 145: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

hükümetlerin ve siyasi partilerin "popülist poli t ikalarmdan"

kaynaklanmaktadır^"^.

f. Genç İşsizliği: Bir Dünya Sorunu

Yapılan araştırmalar, bütün dünyada genç işçilerin işsizlikten iki

kat daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Uluslararası Çalışma

Örgütü 'nün Rapor'uria göre, genç işçiler, dünyanın bütün ülkelerinde yaşlı

işçiler gibi işsizlikten çok fazla etkilenmektedir. Yapılan araştırmalara göre,

ülkelerin çoğunda genç işçilerin emek piyasalarma girmesi konusundaki

büyük gayretlere rağmen, genç işçilerin işsizliği artmaktadır. 1 5 - 2 4 yaş

gurubundaki genç işçileri hedef alan tercihli işçi alma politikalarının esas

itibariyle başarısız kaldığı gözlenmektedir.

Gençlerin işsizliğini çözmede en etkin istihdam politikası olarak,

tüm ekonomide istihdamın artırılmasından söz edilmektedir. Belirtildiğine

göre, en fazla ümit veren politika, talep yaratan ekonomik büyüme,

KOBİ ' ler in geliştirilmesi ve dikkatli seçilmiş eğitim politikalarıdır.

Birçok defa belirtildiği gibi, daha büyük ücret esnekhği, genç

insanların istihdamını teşvik edecektir. Fakat, U Ç Ö ' n ü n raporunda

belirtildiği gibi, son yıllarda ülkelerin çoğunda genç işçilerin ücretlerinde

düşme olmasına • rağmen, gençlerde işsizlik oranlarında bir azalma

olmamıştır. Böylece, bazı ülkelerde gençler arasında işsizlik, özellikle çok

önemli bir sorun haline gelmiştir.

' ^ Ibid . ; s. 12.

Page 146: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Genç yaştaki bir işçi için işsizliğin uzun süre devam etmesi,

vasıflarm kaybmdan, moral ve psikolojik olumsuz etkilerden dolayı, zaman

içmde iş bulmayı daha da güçleştirmektedir. Özellikle genç işçilerde erken

bir işsizlik, onların gelecekteki verimli çalışma kapasitelerini de olumsuz

etkilemektedir. İş bulmadaki güçlükler, genç işçinin gençlikten çıkıp aile

kunnasma da mani olmakta, toplum ve demokratik siyasi sistemden

gençlerin yabancılaşmalarına ve böylece sosyal uyumsuzlukların artmasına

neden olmaktadır.

Günümüzde özeUikle Kanada, son iki yılda genç işsizliğini

azaltmada büyük bir başarı gösteraıiştir. 1998'de 1 5 - 2 4 yaşındaki

gençlerin istihdamı % 6,3 artmış, 2000 'de bu artış % 4 oranında olmuştur.

Bunun sonucu olarak gençlerdeki işsizlik oranı .1997'nin % 16,7'sinden,

Mart 2000 tarihinin % 13'üne düşmüştür^\

g. Kadın İstihdamında Yaşanan Sorunlar

Kadınlar, bütün tarihsel gelişim süresince, erkeklerle eşit istihdam

fırsatları ve geUr olanakları elde etme mücadelesi vennişlerdir. Buna

rağmen, dört "gelir kazanan aile"den üçünde erkek çalışan, kadından daha

fazla gelir elde etmektedir. Yoksulluk içinde yaşayan kadınların sayısı daha

fazladır. Geleneksel olmayan mesleklerde, kadm için iş fırsatları çok fazla

olmakla birlikte, kadınların birçoğu için yönetici pozisyonuna geçmek,

sorumluluk taşıyan işlerde çalışmak güçlükler taşımaktadır.

Worklife Report, 2000; 'Youth Unemployment: A Universal Problem"; Vol: 12; Issue: 3; p. 6 - 7 .

Page 147: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Çalışma hayatından bilgi çağına geçişle birlikte özellikle kısmi

süreli çalışan kadınlar için iş fırsatları hızla artarken, aynı zamanda hemen

ülkelerin çoğunda kadınlar arasında işsizlik oranlarının erkeklere nazaran

nispeten daha yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Halbuki, gelişen dünyada

ise, özellikle kadınların ücretsiz aile yardımcısı olarak çalışması, kadm o A

istihdamının yoksulluk özelliğini daha da fazla vurgulamaktadır .

4. ^'Yeni EkonomV^: Gerçekleşen Rüyalar

ABD ekonomisinin son yıllardaki başarısı dikkati çekici özellikler

taşımaktadır. 1998'de 30 yıldan sonra enflasyon ve işsizlik en düşük

seviyeye inmiştir, işsizlik oranı % 5'lerin altına inerken, enflasyon da

sürekli düşme göstermiştir. Bu düşük işsizlik ve düşük enflasyona nasıl

ulaşılmıştır?

Emek piyasası ile ilgili 4 faktörün enflasyon ve işsizliğin

azalmasında rol oynadığı söylenmektedir; ilk olarak, son yıllarda ortaya

çıkan demografik trendler üzerinde durulmaktadır. Özellikle işgücünün yaş

yapısının değişmesi, işsizlik oranlarını etkilemektedir. Geleneksel olarak

gençlerin işsizlik oranlarının daha yüksek oluşu, son yıllardaki oranlarda

düşmeyi etkileyen önemli faktörlerden biri olmuştur.

Dikkati çeken ikinci önemli faktör, bu ülkede 1947 ile 1998 yılları

arasında hapishanelerde bulunan nüfustaki artıştır. 1970'de bin yetişkinden

2'si mahkum bulunurken, 1998'de bu sayı bin kişide 9'a yükselmiştir.

Worklife Report, 2000; "Employment Challenges Facing Women"; Vol: 12; Issue: 3; p. 10.

Page 148: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1985'den itibaren, hapishanede bulunan nüfusun sayısı katlanmıştır. Haziran

1998'de hapishanede bulunan mahkum ve tutukluların oranı işgücünün %

2,3 'üne yükselmiştir. Bu durumda olan insanlar, işsizhk oranları içinde

gözükmemektedir. Yapılan hesaplara göre, 1980'lerden bu yana, bu şekilde

işsizlik oranlarındaki düşmenin % 1 ve % 2 oranında olduğu ifade

edilmektedir.

Üçüncü olarak, emek piyasası fonksiyonlarmdaki değişme,

bugünkü düşük işsizliğe neden olan bir başka faktördür. Özellikle iki

gelişme, işçilerin uygun işe yerleştirilmesine olanak sağlamıştır. Bunlar;

1993 yılında işsizlik sigortası sisteminin etkisini artırmak amacıyla,

eyaletlerde iş bulma ve yeniden işe yerleştirme hizmetleridir.

Son olarak, çalışanlar arasında iş güvensizliğinin artması, ücret

artış eğilimlerini zayıflatmıştır. Özellikle ABD'de sendikaların zayıflaması,

çalışanlar arasında güvensizhği artırmıştır. 1970'lerde % 24,6 olan

sendikalaşma oram 1998'lerde % 9,6 oranına düşmüştür^^.

Gerçekten, A B D ekonomisi en uzun genişlemeyi günümüzde

yaşamaktadır. Ekonominin makro ekonomik başarısı, özellikle son 5 yılda

hesaplanandan ve tahmin edilenden çok daha iyidir. 5 yıl önce 1995'lerde

işsizliğin % 6'ların altına düşmesinin enflasyonist eğilimleri hızlandıracağı

ileri sümlürken, son 2 yılda işsizlik oranları % 5'in ahma düştüğü halde,

enflasyon oranları da düşmeye devam etmiştir. Yine 5 yıl önce ekonominin

büyüme hızının % 2 - 2,5 arasında olması düşünülürken, son 3 yılda

Katz - Krueger, L. F. - A. B.; "New Trend in Unemployment?"; Brookings Review; Vol: 17; Issue: 4; Fall 1999; p. 4 - 5.

Page 149: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ekonomi ortalama % 4 oranmda büyümüştür. Bu arada verimliliğin de yılda

ortalama % 2 oranında arttığı gözlenmektedir.

Bu gelişmeler kuşkusuz "yeni ekonominin" (new economy)

sonucudur. Zamanın geçişiyle genişleme devam etmekte, teknolojik

yenilikler ve küreselleşme daha iyi bir ekonomik büyüme yaratmaktadır.

Böylece verimlilik, artarken, gelişme daha da hızlanmakta, değişen koşullara

daha büyük esnekliklerin yaratılması dönüşümleri hızlandırmaktadır. Bütün

bu gelişmelerden, kuşkusuz enflasyon ve işsizlik oranlarının birlikte

düşmesi gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır^^.

Bununla birlikte, çok hızla gelişen Amerikan ekonomisinde işsizlik

oranlarını şaşırtıcı biçimde yüksek bulan yazarlar da vardır. Ekim 1999'da

işsizlik oranı % 4,1 olarak ilan edilmiştir. Bu bakış açısına göre, bu oranın

arkasında çok sayıda iş arayan genç, işinden ayrılmış nispeten yaşlı işçiler,

iş değiştiren işsizler vardır. Aslında bunlara "cesaretleri kırıldığı için"

işgücünü terkeden işçileri de ilave etmek lazımdır. Zamanla işsizlik

süresinin uzadığı da görülmektedir. 1990'larda bu süre 9 haftaya çıkmıştır,

1998'de ise hızla gelişen bir ekonomide bu sürenin hala 7 hafta olduğu

görülmektedir^^.

Federal Merkez Bankası uzmanlarına göre, ekonominin, bu

gidişiyle işgücü talebine emek arzının yeterli ölçüde cevap vermesi mümkün

görülmemektedir. Üretimin sürdürülebilmesi için, işverenlerin bir

Tyson, L. D.; "Old Economic Logic in the New Economy"; California Management Review, Vol: 41; Issue: 4; Summer 1999; p. 12.

Page 150: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

diğerinden işgücü alımına girmesi, ücretleri artıracak, üretim yavaşlarken

enflasyon yükselecek, sonuçta "güzel günlere veda edilecektir^^.

Clinton, özellikle bu gelişmelere işaretle, "bilgisayar ve internetin

toplumu yoksulluktan kurtarma konusunda insanlık tarihinde hiç olmadığı

kadar hızlı hareket etmemizi sağladığına inanıyorum. Yeni ekonominin

gücünü, dünyanın her yanındaki insanların rüyalarını gerçekleştiraıeleri için

kullanabileceğimize de inanıyorum" demek suretiyle vurgulamıştır^ \

5. Rekabetj Büyüme ve İstihdam

a. "Hızlı Dünya - Yavaş Avrupa"

Avrupa ekonomilerinin sürekli büyümesini, uluslararası rekabete

elverişli bir yapıya sahip olmasını ve istihdam sorunlarını çözecek

milyonlarca yeni iş yaratmasını gerçekleştimıek için 1993 yılı sonunda bir

"Beyaz Rapor" (White Paper) hazırlanmıştı. Bu raporun amacı XXI. yüzyıla

doğru istihdam, rekabet ve büyüme alanlarında Avrupa Birliği 'nin temel

sorunlarını vurgulamaktır. Avrupa Konseyi, Haziran 1993 Kopenhag

toplantısında Avrupa Komisyonu 'nu yukarıda belirttiğimiz alanlarda orta

dönemli stratejileri kavrayan bir Beyaz Rapor hazırlamaya davet etmiştir.

Bleakley ~ Ferris - Fuhrer, H. - A. - J.; "In a Booming Economy, Unemployment Has Remained Surprisingly High"; Regional Review; Vol: 9; Issue: 2; 1999 - 4th Quarter; p. 3.

"^ Church - Marchant - Rivera; "To Work We Go"; op.cit.; p. 23.

Çonkar, Y.; "Yeni Ekonomi Beyaz Saray'da"; Milliyet; 06.04.2000; s. 11.

Page 151: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Böylece 'hazırlanan raporda özellikle son 20 yılda Avrupa

ekonomisinin büyüme hızının yılda % 4' ten % 2,5Tara gerilemiş olduğuna,

işsizlik oranlarının sürekh arttığına, yatırım oranlarının % 5 Tere indiğine ve

ABD ve Japonya 'ya nazaran Avrupa 'nın rekabet kabiliyetinin azaldığına

işaret edilmektedir. Burada temel unsuru, "Avrupa 'nın değişmesine rağmen,

dünyanın Avrupa 'dan daha hızlı değiştiği" hususu oluşturmaktadır. Rapor

özet olarak aşağıdaki noktalara değinmektedir;

• En son teknolojik yenilikleri kullanan yeni rakipler ortaya

çıkmıştır,

• Komünizmin sona ermesi ekonomik büyüme için yeni bir

potansiyel yaratmıştır. Fakat Avrupa bu yeni dinamizmden

yeterli ölçüde yararlanamamıştır,

• Nüfus gittikçe yaşlanmış ve aile yapısı değişmiştir,

• Yeni endüstri devrimi, teknolojilerde, iş ve mesleklerde köklü

değişmelere neden olmuştur,

• Ekonomiler artan ölçüde bilgi temeline dayanmakta,

enformasyon teknolojisi başarının belirleyicisi haline

gelmektedir^^.

1970'in başlarından itibaren Toplulukta işsizlik, 1980'lerin ikinci

yarısı hariç sürekli artmıştır. Bugün Avrupa 'da 20 milyona yakın işsiz

Commission of the European Communities; Growth, Competitiveness, Employment, The Challenges Ways Forward Into The IVst Century (White Paper); Brussels; Dec. 1993; p. 3.

Page 152: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bulunmaktadır. Son 20 yılda refah % 80 artmış, buna mukabil istihdam

seviyesi sadece % 9 yükselmiştir.

b. Rekabetgücü, Yasal Yükler ve İstihdam

Bu eğilimleri tersine çevirmek için, yüzyılın başından itibaren

AB'n in çok sayıda iş yaratması gerekmektedir. Bu çerçeve içinde ele alman

konular arasında işgücünden doğan yasal yükler gelmektedir. Bu yükler,

temelde vergiler ve zorunlu sosyal güvenlik katkılarından oluşmaktadır.

Günümüzde bu yüklerin topluluk GSMH's ın ın % 4 0 ' m a ulaştığı

görülmektedir.

1970 - 91 döneminde bu yasal yükler Toplulukta % 34' ten % 40 ' a

çıkmıştır. Buna mukabil bu yükler aynı dönemde A B D ' d e % 30 ' l ann

altında nispeten sabit kalmıştır. Japonya'da ise bu yükler, 1980'den itibaren

artmış, fakat G S M H ' n m oranı olarak % 31'1er civarında sabitleşmiştır. Bu

oranlar Avrupa Birjiği 'nden % 10 - 15 daha düşülctür.

Bu yükler Avrupa ülkeleri arasında da değişmektedir. Özellikle

Danimarka, Hollanda, Belçika ve Fransa 'da bu yüklerin oranı % 45'1er

civarındadır. Buna mukabil İngiltere, 1980'lerden itibaren bu yükleri

Topluluk ortalamasının dikkati çekecek derecede altında tutmuştur.

Burada akla gelen soru gittikçe artan yasal yüklerin son 20 senede

ekonomik büyümenin yavaşlamasında bir rolü olup olmadığı hususudur. Bu

nedenle üye ülkelerden çoğu GSMH'n in oranı olarak yasal yükleri

azaltmayı veya dondurmayı karar altına almıştır.

Page 153: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

üzer inde durulan diğer bir sorun ise, yasal yüklerin büyüme,

rekabet kabiliyeti ve istihdam üzerindeki etkileridir. Firaıalar için bu yapı,

işe alma ve yatırım kararlarını kısmen etkilemektedir. Özellikle talebin

durgun olduğu dönemlerde yasal yükler üretim maliyetlerini artırmaktadır.

Burada karşımıza temelde "ücret - dışı işçilik maliyetleri"nin azaltılması

sorunu çıkmaktadır. Bu nitelikteki gelişmelerin aktif istihdam politikalarıyla

koordine edilmesi gereğine de işaret edilmektedir.

Bazı üye ülkelerde zorunlu yükler esas itibariyle gelir

vergilerinden doğmakta, sosyal güvenlik payları daha düşük bir rol

oynamaktadır. Bu dumm Danimarka, İngiltere ve İrlanda için geçerlidir.

Buna mukabil, Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde durum tamamen

tersinedir. Gelir vergileri düşük, sosyal güvenlik harcamaları yüksektir.

Toplulukta ortalama olarak sosyal güvenlik katkılarının 2 / 3 'ü

işverenlerden, gerisi ise işçilerden toplanmaktadır. Hatta bazı Topluluk

ülkelerinde, örneğin Belçika ve Fransa 'da işveren katkı payı daha da

yükselerek toplam giderlerin 3 / 4 'üne varmaktadır.

Diğer taraftan IMF tarafından yapılan araştırmalara göre, bir

zamanlar bütün Dünya'da çok başarılı bir "modem refah devleti" olarak

bilmen İsveç'te, çağa uymayan emek piyasası politikası, gittikçe düşen

verimliliğin ve yüksek ücret enflasyonunun temel nedenlerinden biri

ohnuştur. Bu ikizden 1990 - 93 döneminde G S M H % 7 oranında azalmıştır.

Ayrıca aynı dönemde İsveç'de işsizlik oranı % 2.5'dan % 13'e yükselmiş ve

hükümet borçları % 16 oranında artmıştır. Bütün bu olumsuzluklar İsveç'i

emek piyasası kurumlarını yeniden yapılandırmaya yöneltmiştir.

Page 154: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

c. Avrupa'da Gerçek Refah Devleti ve İşsizlik

Birçok ekonomist, Avrupa 'yı yüksek işsizlik oranları, sıkı ücret

yasaları ve cömert refah devleti ile suçlamaktadır. Bu görüşlere göre, A B D

daha düşük hükümet korumaları, daha yüksek gelir eşitsizliği ve % 4 işsizlik

oranıyla yeni binyila girmiştir. Buna mukabil, Fransa 'da işsizlerin oranı %

10,6, İ talya'da % 11,1, İspanya'da % 15'dir.

Galbright tarafından ileri sürüldüğüne göre, ulusal işsizlik oranları,

zengin ve daha eşitlikçi Avrupa ülkelerinde sistematik olarak daha düşüktür.

Bu ülkelerde ücretler yüksek ve sosyal refah sistemleri güçlüdür^^

Gerçekten, bu iddiaya göre, işsizlik Kuzey ' in zenginlerinde daha

düşük, Güney ' in fakirlerinde daha yüksektir. Galbright 'a göre, Avrupa 'n ın

fakir ülkeleri kendi başlarına gerekli değişiklikleri yapamazlar. Bir "kıta

ekonomisi" olarak Avrupa, bir "kıta tam istihdam politikası" takip etmelidir.

"Gelir transferlerini hükümetlere değil, bireylere yapmalı ve kıta

seviyesinde gerçekleştimıelidir. Avrupa, gerçek bir Avrupa refah devleti

yaratmalı ve emeklilik programlarını, düşük ücretleri ve asgari ücreti

artırmalıdır." "MukayeseU olarak, başarılı ABD sosyal demokrasi politikası,

bu ülkede bir sosyal model uygulamıştır. Bu model, sadece düşük işsizliğe

değil, Avrupa 'ya nazaran daha az eşitsizliğe yol açmıştır." Ayrıca Avrupa,

bir vergi refomıu da yapmalıdır^"^.

Wilson Quarterly; "Europe's Jobless Blues"; Vol: 24; Issue: 2; Spring 2000; p. 104.

' ' Ibid. ; p. 105.

Page 155: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

6. Bölgelere ve Ülkelere Göre İşsizlik

a. Batı'da İşsizlik

aa) AB'de İ ş s i z l i k

• Batı Avrupa 'da işsizliğin en çarpıcı boyutunu enflasyon

oranlarının nispeten çok düşük olmasına rağmen, işsizlik oranlarının

yüksekliği oluşturmaktadır. Takip eden tablodan da görüleceği üzere,

Avrupa Birliği 'ne aday ülkeler ve diğer Avrupa ülkeleri ile ilgili

istatistiklerde;

• 1999 yılı için en yüksek oranlara Hırvatistan (% 18,9), İspanya

(% 17,0), Slovakya (% 17)'da rastlanmaktadır,

• % 10'un üzerinde işsizliğe sahip olan ülkeler arasında ise

Romanya, Polonya, İtalya, Fransa, Finlandiya, Estonya, Belçika, Çek

Cumhuriyeti ve Almanya sayılabilir,

• Buna mukabil en düşük oranlara, İsviçre (% 2,8), Norveç (%

3,5), Kıbrıs (% 3,4)'ta rastlanmaktadır. Genelde dikkati çeken düşük

oranlar Portekiz, Hollanda, Danimarka, Avusturya 'da bulunmaktadır.

• 1997 - 99 dönemi ile ilgili tablodan şu sonuçlar çıkmaktadır.

1997'de en yüksek işsizlik oranına İspanya'da rastlanmakta, bunu

sırasıyla Hırvatistan, Slovenya, Bulgaristan, Slovakya izlemektedir,

• Buna mukabil, en düşük oranlar Ukrayna, Güney Kıbrıs, Norveç

ve Avusturya 'da bulunmaktadır,

Page 156: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• 1999 Eylül verilerine göre, Avmpa 'da Hırvatistan, İspanya,

Slovakya işsizliğin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almakta, buna

mukabil İsviçre (% 7,8), Norveç, Güney Kıbrıs, Avusturya, Danimarka,

Ukrayna çok' düşük işsizlik oranlarına sahip ülkeler olarak

sıralanmaktadır.

TABLO 19-AVRUPA'DA İŞSİZLİK ORANLARI (EYLÜL 1999), (%)

Almanya Avusturya Belçika Bulgaristan Çek Cumhuriyeti Danimarka Estonya Finlandiya Fransa Güney Kıbrıs Hırvatistan Hollanda İngiltere İspanya İsveç İsviçre İtalya * Letonya Macaristan Malta Norveç Polonya Portekiz Romanya Slovakya Cum. Slovenya Türkiye Ukranya Yunanistan

97 1998 1999

11.4 11.1 11.0 4.4 4.7 4.4 12.9 12.7 12.3 13.7 12.2 -5.2 7.5 10.0 5.6 5.1 4.4 9.7 9.6 11.0 12.6 11.4 10.6 12.5 11.8 11.4 3.4 3.3 3.4 17.5 18.0 18.9 6.6 5.2 4.8 6.9 6.3 6.2

20.8 18.8 17.0 8.0 6.5 5.5 5.2 3.9 2.8 12.2 12.3 12.2 7.0 9.2 8.0 10.0 9.0 9.0 5.0 5.1 5.1 4.1 3.2 3.5 11.5 10.0 11.8 6.8 5.0 4.5 8.9 10.3 11.5 13.0 14.0 17.0 15.2 7.9 7.8 5.9 6.4 7.3 2.3 3.7 4.0 10.3 10.1 9.8

Kaynak: TİSK; Avrupa'da Sosyal Politikanın Panoraması, İşveren Dergisi Eki; Eylül 1999.

Page 157: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Avrupa dışındaki gelişmiş ülkelerin 2000 yılı ilk çeyreğine ait

oranlar, dikkati çekecek derecede düşük oranlar vermektedir.

Bu oranlar, A B D ' d e % 3,9'a, Japonya 'da % 4,9 'a, Avustralya

ve Kanada 'da ise % 6,8'e varmaktadır,

Buna mukabil, Avrupa Birliği ülkelerinde, aynı döneme ait

oranlar hala nispi yüksekliğini korumakla beraber, İspanya

baş ta -o lmak üzere, İtalya, Fransa, Belçika ve Almanya 'da

dikkati çekecek derecede % 10'1ar civarında işsizlik oranlarına

rastlanmaktadır,

1999'da ve yavaşça azalma eğihmiyle 2000 ' in Mart ayında

keskin bir biçimde düşük oranlar özellikle Hollanda,

Avusturya, İsveç, Danimarka ve İngiltere'de bulunmaktadır,

Tablodaki AB ülkelerinin ortalama işsizlik oranları 1999'un %

10,2'sinden 2000' in % 9,4'üne düşme göstermektedir.

Sonuç itibariyle bakıldığında, Avrupa dışındaki gelişmiş

ülkelerde işsizlik oranları, Avrupa 'ya nazaran düşüktür,

özellikle bu düşük oranlar içinde ABD % 3,9 gibi fevkalade

dikkati çekici bir oran sergilemektedir,

Buna mukabil, Avrupa 'nın Orta ve Güney ülkelerinde oranlar

% lO'lara doğru tırmanırken. Kuzey ülkelerinde % 5'lere

doğru inmektedir.

• Tümüyle bakıldığında, bu oranların hala nispi yüksekliğim

koruduğu anlaşılmaktadır,

9

Page 158: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 20 - GELİŞMİŞ ÜLKELERDE İŞSİZLİK ORANLARI, (% )

ülkeler 1999 2000*

ABD 4,3 3,9 Avustralya 7,5 6,8 Japonya 4,8 4,9 Kanada 8,2 6,8 Eııro - 1 1 10,2 9,4

Almanya 10,6 9,6 Avusturya 4,5 3,3

Belçika 11,3 10,5 Danimarka 5,9 5,3

Fransa 11,4 10,0 Hollanda 3,6 2,8 İngiltere 6,3 . 5,5 ispanya 16,6 14,9

isveç 5,4 5,1 isviçre 2,9 2,1 italya 11,7 11,2

Kaynak: Economist; "Economic Indicators"; Vol: 355; Issue: 8170; 05.13.2000; p. 104. * 2000 yılı ile ilgili oranlar, genel olarak Mart ve Nisan aylarına aittir.

• 2000 yılları Mart - Nisan aylarına ait verilere göre, A B

ülkelerinde 2000 yıllarına girildiğinde % lO'larm üzerinde ve

% 3'lerin altında değişik ülkelerde işsizlik oranları

gözlenmektedir.

Dünya Bankası verilerine göre derlenen aşağıdaki tabloya

bakıldığında;

Page 159: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1994 - 97 döneminde İspanya, Finlandiya, Fransa, İtalya,

İrlanda işsizliğin en yüksek, Norveç, Avusturya, Danimarka ise

en düşük olduğu ülkeler olarak sıralanmaktadır,

AB ülkelerinde genelde erkeklerin kadınlardan daha uzun

süreli işsiz kaldığı anlaşılmaktadır.

Özellikle İtalya, Belçika, İrlanda, Yunanistan, Portekiz,

İspanya gibi ülkelerde, işsizlerden yarıdan fazlasının uzun

süreli işsiz oldukları görülmektedir.

Ancak, AB 'ye dahil ülkelerin çoğunda, eğitim düzeyine göre

işsizlere bakıldığında, özellikle 1990 - 97 dönemindeki

verilere göre, ilk ve ortaokul eğitim düzeyine sahip işsizlerin

oranlarının daha yüksek olduğu tespit edilmektedir.

Page 160: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işsizlik, (%) Vzıın Süreli işsizlik, (%) Eğitim

Düzeyine Göre, (%)

Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam ilkokul Ortaokul Diğer

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

Almanya 8,9 10,9 9,8 44,5 5L7 47,8 23,1 59,4 13,6

Avusturya 5,3 5,2 5,3 28,9 28,4 28,7 37,2 57,8 5,0

. Belçika 7,1 11,5 9,0 59,4 61,5 60,5 - - -

Danimarka 4,5 6,4 5,4 26,3 27,9 27,2 35,0 46,7 16,8

Finlandiya 13,8 15,1 14,4 33,9 28,9 31,4 40,0 50,2 10,0

Fransa 10,8 14,2 12,3 39,1 43,3 41,2 - - -

Hollanda 4,4 7,0 5,5 49,9 48,5 49,1 30,1 33,6 15,5

ingiltere 8,1 . 5,8 7,1 44,9 27,8 38,6 - 43,6 10,3

İrlandü .10,3 10,3 10,3 63,3 46,9 57,0 63,4 25,5 10,8

ispanya 15,8 28,3 20,6 49,9 60,4 55,5 55,9 17,8 18,8

İsveç 8,3 7,5 7,9 31,8 26,9 29,6 31,0 53,2 9,1

İtalya 9,7 16,9 12,5 66,5 66,2 66,3 60,2 31,7 6,4

Lüksemburg - - - - - - - - -

Portekiz 6,6 8,5 7,5 53,4 57,7 55,6 73,6 15,9 5,8

Yunanistan 6,2 14,8 9,6 45,8 62,2 55,7 35,2 40,5 23,2

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 5 4 - 5 7 .

"Avrupa Sanayi ve İşveren Konfederasyonları Birliği" (UNICE)

aynı noktaya değinerek, özellikle Avrupa 'da daha çok istihdam yaratılması

sorununu aşağıdaki şekilde değerlendirmektedir: "Avrupa, yüksek oranlı ve

diğer gelişmiş ülkelere göre ağırlıklı olarak yapısal nitelik taşıyan işsizlik

oranını acilen aşağı çekmek zorundadır. Tersine çevrilmesi gereken iki uzun

Page 161: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dönemli eğilim vardır: Aktif işgücü oranındaki azalma ve toplam vergi

yükündeki artış. İşgücü piyasalarının katılığının yanısıra, hızla gelişen bilgi

teknolojisinin neden olduğu nitelikh işgücü açığı hem işsizlik sorununa,

hem de doldurulamayan boş iş alanlarının ortaya çıkmasına yol açmıştır.

İşgücü talep ve arzını birlikte geliştirecek olan işgücü piyasalarının

reformuna ilişkin bütünsel bir yaklaşım bu çerçevede önem

kazanmaktadır^^."

UNICE, daha çok istihdam yaratılması hedefi yanında, girişimci

mhunun ve yeniliklerin geliştirilmesi, iç pazarın potansiyelinin artırılması,

E M U ' n u n sağladığı yararların genişletilmesi, hukuki düzenlemelerin ve

vergilendirmenin yükünün azaltılması, nitelikli ekonomik büyüme yoluyla

sürekli gelişmenin sağlanması ve belki bunların içinde en önemlisi olarak,

bilgiye ve öğrenmeye dayalı bir toplumun geliştirilmesini talep etmektedir.

Özellikle yeni teknolojiler ve elektronik ticaret, hem Tek Pazar,

hem de küresel pazarda büyük değişikliklere yol açacaktır. Böylece,

"Elektronik Avrupa"ya doğru hızlı bir dönüşüm yaşanacaktır. Bu alandaki

gelişme, Avrupa 'nın geleceğindeki rekabet gücünü ve iş yaratma

potansiyelini belirleyecektir. Bu çerçevede;

• Sınırsız bir elektronik ticaret ortamının yaratılması.

TİSK; "UNICE'nin Ekonomik ve Yapısal Reforma İlişkin Eylem Planı"; İşveren Dergisi Eki; C: XXXVnT; S: 8; Mayıs 2000; s. 1.

Page 162: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• özel l ikle KOBİ' ler in yeni teknolojilere ulaşma ve kullanma

maliyetinin azaltılması,

• Telekomünikasyonun tamamen serbestleştirilmesi,

• AB'n in rekabet gücünün artırılması için elektronik teknoloji

olanaklarının kullanılması^^ talep edilmektedir.

bb) Gelişmiş Ülkelerde İ ş s i z l i k

Batı ülkelerinin 1991 - 98 dönemindeki işsizlik oranları

incelendiğinde, bazı temel eğilimler belirlemekteyiz;

• Batı ülkelerinde 9 r i e r d e Kanada, Yeni Zelanda, İtalya ve

İspanya % lO'larm üzerinde bir işsizlik sergilerken, bu

dönemde İsviçre, İsveç ve Japonya'nın dikkati çekecek

derecede düşük (% 2'1er civarında) bir işsizliğe sahip olduğunu

görüyoruz,

• 1998'lere gelindiğinde, İtalya ve İspanya dışında bütün

gelişmiş ülkelerde işsizlik oranlarının düştüğü, buna mukabil ,

bu iki Avrupa ülkesinde yükseldiği gözlenmektedir.

96 Ibid.; p. 5.

Page 163: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Asrın sonuna doğru, gelişmiş Batı ülkelerinde en düşük

işsizliklerin Norveç, Japonya ve A B D ' d e kaydedildiği

anlaşılmaktadır.

Buna mukabil, yüksek işsizlik oranları, özellikle Rusya 'da

gözlenmektedir.

Page 164: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 22 - ÜLKELERE GÖRE İŞSİZLİK ORANLARI, 1991 - 98, (%)

işsizlik O r a n ı

1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998

ABD(l) 6,6 7,3 6,9 6,0 5,5 5,4 4,9 4,5

Almanya (5) •5,5 5,8 7,9 8,4 8,1 8,8 9,8 9,3

Avustralya (3) 9,4 10,7 10,9 9,7 8,6 8,5 8,6 8,1

Avusturya (3) 3,5 3,6 4,2 3,6 3,7 4,1 4,2 -

Finlandiya (5) 7,5 13,0 17,7 18,2 17,1 16,1 12,9 11,3

Fransa (3) 9,4 10,2 11,6 12,3 11,6 12,3 12,5 11,8

İngiltere (2) 7,9 9,4 10,3 9,3 8,6 8,0 6,8 6,3

ispanya (4) 16,0 18,1 22,4 23,8 22,6 21,9 20,6 -

İsveç (7) 2,7 4,8 8,2 8,0 7,7 8,0 8,0 6,5

İsviçre (3) 1,2 2,7 3,8 3,8 3,5 3,9 4,2 -

İtalya (4) 10,8 11,4 10,5 11,5 12,0 12,0 12,1 12,2

Japonya (3) 2,1 2,2 2,5 2,9 3,1 3,4 3,4 4,1

Kanada (3) 10,2 11,2 11,2 10,3 9,5 9,7 9,2 8,3

Norveç (6) 5,5 5,9 6,0 5,4 4,9 4,8 4,1 3,2

Portekiz (4) 4,1 4,1 5,5 6,8 7,1 7,2 6,7 5,0

Türkiye (3) •7,9 8,1 7,7 8,2 6,9 6,1 6,4 6,4

Y. Zelanda (3) 10,2 10,3 9,4 8,1 6,3 6,1 6,6 7,4

Kaynak: DPT; 'Tstilıdam ve İşsizlil^ Alt Komisyonu îçin Hazırlanan Rapor"; VIIL Beş Yıllık Kalkınma Planı; Anl^ara; Ocal^ 2000; s. 18.

1) 16 ve daha yukarı yaştaki nüfus 2) 8 ve daha yukarı yaştaki nüfus 3) 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus 4) 14 ve daha yukarı yaştaki nüfus 5) 15 - 74 yaş arasındaki nüfus 6) 16 - 74 yaş arasındaki nüfus 7) 1 6 - 6 4 yaş arasındaki nüfus

Page 165: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işsizlik,

(%)

Uzun Süreli işsizlik,

(%)

Eğitim

Düzeyine Göre, (%)

Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam ilkokul Ortaokul Diğer

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

ABD 4,9 5,0 4,9 9,4 8,0 8,7 - 37,2 39,2

Avustralya 8,6 8,1 8,4 33,1 27,5 30,8 55,1 30,5 11,3

İsrail 6,8 8,8 7,7 - - - 23,6 44,3 31,2

isviçre 4,3 3,9 4,1 25,5 32,8 28,5 - - -

Japonya 3,4 3,4 3,4 28,8 11,8 21,8 22,8 53,6 23,7

Kanada 9,2 9,2 9,2 14,5 10,2 12,5 33,9 30,5 35,6

Norveç 4,0 4,3 4,1 13,0 7,7 10,6 25,8 55,9 15,1

Rusya 9,6 9,0 11,3 29,5 36,8 32,8 19,4 72,3 8,3

Y. Zelanda 6,6 6,7 6,7 22,2 16,1 19,5 - - -

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 54 -57.

OECD'n in 1999 İstihdam Raporu 'na göre;

• Gelecek 2 yıl zarfında, OECD ülkelerinde işsizlikle ilgili

olarak zayıf bir gelişmenin yaşanacağı ifade edilmektedir,

• 1999 ve 2000 yıllarında ortalama işsizliğin işgücünün % 7'si

oranıûda olup 35 milyon insanın işsiz bulunacağı

hesaplanmaktadır,

Page 166: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Kara Avrupası , Kanada ve Avustralya 'da, işsizlikte küçük bir

düşme, buna mukabil İngiltere, ABD ve Japonya 'da zayıf bir

yükselme dikkati çekmektedir.

OECD ülkelerinde değişik boyutlarıyla istihdamın yapısına

bakacak olursak, OECD ülkelerinin en ciddi sorununun fakir, uzun süreli

işsiz ve düşük ücretli ailelerden gelen genç işsizliği olduğu görülmektedir.

Böyle bir durumu önlemede en önemli politika, gençlerin mesleki ve örgün

eğitimlerini daha dengeli geliştirecek temel eğitim reformlarıdır.

Kısmi süreli istihdama gelince, OECD ülkelerinin çoğunda kısmi

süreli istihdamın toplam istihdam içindeki payı artmaktadır. Bu istihdam,

ortalama % 14,3'e varmakta, en yüksek oran Hollanda (% 30), Avusturya,

İsviçre ve İngiltere'de görülmektedir. OECD'n in 1994 iş araştırmalarına

göre, daha yüksek istihdam elde etmenin bir yolu olarak kısmi süreli

istihdam teşvik edilmektedir.

Ülkeden ülkeye farklar göstermekle birlikte, kısmi süreli saat

ücreti, tam süreli saat ücretinin % 55' i ile 90 ' ı arasında değişmektedir.

Genelde kısmi süreli işçilerin eğitimi, tam süreli işçilerden daha düşüktür.

Ülkelerin çoğunda kısmi süreli işle çalışan erkeklerin bir kısmı tam süreli

bir işte çalışmayı arzu etmekte, buna mukabil, kadınların çoğu kısmi süreli

çalışmayı tercih etmektedir.

Daha fazla yetişkin, özellikle kısmi süreli çalışan kadınlar, tek

ebeveynli olarak yaşamakta, gelirleri ve eğitimleri daha düşük bulunmakta

ve onlar böylece işgücünün çalışma standartlarının gerisinde kalmaktadırlar.

Bu standartları yükseltme hususunda sendikalar yoğun bir çalışma içindedir.

Page 167: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Sonuç itibariyle, OECD ülkeleri daha fazla iş yaratma konusunda,

emek piyasası refomıları açısından birbirinden farklı iki yaklaşım

sergilemektedir: Bunlardan birincisi, kuralsızlaştırılmış emek piyasaları

yaratılmasıdır. Diğeri ise, işçi ile işveren arasındaki güveni güçlendiren ve

uzun dönemli ilişkileri sağlıklı bir yapıya sokacak yaklaşımdır.

Böyle bir yaklaşımda, yoğun bir eğitim ve çalışanların yaratıcı ve

yönetimin etkin gücünden yararlanma sözkonusudur. Sosyal açıdan çok

daha tercih edilen bu yaklaşımın, ekonomik boyutunda da güçlü destekler

vardır^^.

cc) Doğu Avrupa 'ya Kayan İstihdam

1990'ların başında Rusya'nın çöküşü, Orta ve Doğu Avrupa 'da

birçok ülkenin sosyalist toplum yapılarından modern kapitalist ekonomilere

dönüşüne tanıklık etmiştir. Bu geçiş, esas itibariyle ekonomik bir dönüşüm

değildir. Sistem, dönüşümde beraberinde yeni bir siyasi sistem ve sosyal

düzen de getirmektedir. Bu geçiş sürecinde, merkezi planlamanın ortadan

kalkışından sonra ve ekonomilerin serbestleştirilmesi hareketiyle birlikte,

üretimde keskin bir düşüş yaşanmış ve kriz beklendiğinden daha derin ve

uzun olmuştur.

Ne var ki, ekonomik iyileşme 1990'ların sonlarına doğru ortaya

çıkmaya başlamış, fakat bu gelişme daha henüz toplumların yapısına bir

refah artışı biçiminde yansımamıştır. Böyle bir dönüşümün gerçekleşmesi,

TUAC; ''OECD Employment Outlook: TUAC Evaluation''; "http://www.tiiac.org/piiblicat/publicat.htm"; June 1999; p. 6.

Page 168: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

büyük ölçüde sürekli büyüme, yükselen yatuım ve artan verimliliğe bağlı

gözükmektedir.

Bazı yazarlara göre, Ortja ve Doğu Avrupa 'da büyümenin temelde

iki koşulu vardır: Bunlardan birincisi, başarılı bir ekonomik istikrardır.

Enflasyon % 50'lerin altına düşürülmedikçe, büyümenin gerçekleştirilmesi

mümkün gözükmemektedir. İkinci faktör ise, yapısal reformlardır.

Bir yandan özelleştirıiıenin hızlanması, diğer yandan piyasa

ekonomilerine uygun kurumsal ı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde günümüzde işsizlik oranları % 10 - 20

arasında bulunmaktadır. Bu grup| ülkelerde kadınların işgücünden ayrılması

nedeniyle, işgücüne katılma oranlarında nispi bir düşüş gözlenmektedir.

Özellikle, hizmet sektörlerinde j kısmi bir istihdam artışı söz konusudur.

Verimliliğin artışıyla, yeni yaratılmış işlerin sayısında da bir genişleme

ortaya çıkmaktadır.

Bölgedeki iş yaratma

kurları, esnek emek piyasası,

politikalarında, rekabetgücü olan döviz

juygun bir yasal düzen öngörülmektedir.

Ayrıca, bu toplumlarda eşitlikçi ücret yapıları ve endüstri toplumlarındaki I

sistemlerin dışında uygulanan teşvik sistemleri değişime uğramaktadır ' .

AB 'de dikkati çeken d ğer çok önemli bir gelişme ise, üretimin ve

istihdamın AB üyesi olmajyan komşu Doğu Avrupa ülkelerine

kaydırılmasıdır. Doğu Avrupa 'da Demirperde 'nin kalkmasından bu yana

geçen 10 yıl içinde, AB üyelerinde ve potansiyel üyelerinde de işsizliğin %

Allen, M.; "European Transition Economies Confront Social Issues"; IMF Swrvey; 10.02.1997; p. 35. I

Page 169: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

lO'un üzerinde olduğunu görüyoruz. Bu oran, Batı Avrupa 'da artarken,

Doğu Avrupa 'da değişmemekte, hatta düşmektedir.

Dünya Bankası, Dünya Gelişme Göstergeleri 2000 'e göre;

• 1994 - 97 döneminde, A B ' y e aday ülkelerin işsizlik

oranlarındaki gelişmelerle ilgili aşağıdaki tablo ele alındığında,

AB 'ye aday ülkeler arasında işsizlik oranlarının en yüksek

olduğu ülkenin, % 14 oranıyla Letonya olduğu görülmektedir,

• Bunu % 13 ile Bulgaristan ve % 11 ile Slovakya ve Polonya

izlemektedir,

• Çek .Cumhuriyeti ve Romanya 'dan sonra Türkiye işsizlik

oranının en düşük olduğu ülke olarak gözükmektedir,

• Gene tabloya göre, en uzun süreli işsizliğin Letonya,

Bulgaristan, Slovenya ve Macaristan'a ait olduğu görülmekte,

işsizhk oranlarının ise, özellikle ortaokul mezunlarında dikkati

çekecek şekilde yüksek olduğu anlaşılmaktadır.

Page 170: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 24 - AB'NE ADAY DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNDE İŞSİZLİK ORANLARI, (%)

İşsizlik, (%) Uzun Süreli İşsizlik, (%) Eğitim

Düzeyine Göre, (%)

Kadın Erkek Toplam Kadm Erkek Toplam İlkokul Ortaokul Diğer

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

Bulgaristan 14,2 14,1 13,7 59,4 61,7 60,4 - 52,7 7,3

Çek Cumh. 3,8 5,8 4,7 31,3 29,9 30,5 33,3 63,7 3,1

Estonya 10,7 9,2 10,0 - - - 22,0 45,7 32,9

Letonya 14,3 14,6 14,4 63,1 63,0 63,0 - 72,2 7,9

Litvanya 6,6 6,9 6,7 - - 37,5 37,8 24,7

Macaristan 9,5 7,7 8,7 52,6 49,2 51,3 41,1 56,1 2,8

Polonya 9,5 13,2 11,2 33,5 41,9 38,0 23,9 71,5 4,6

Romanya 5,7 6,4 6,0 44,1 50, i 47,0 23,9 69,0 5,9

Slovakya 10,8 12,5 11,6 49,2 52,5 50,3 - 67,5 3,3

Slovenya 7,0 7,3 7,1 61,1 50,0 55,1 31,9 69,0 4,3

TÜRKİYE 6,0 7,4 6,4 38,1 49,0 41,6 - - -

Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000; "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 54 -57.

Kuşkusuz, "Orta Avrupa istihdam yaratmaktadır. Yeni hizmet

alanlarının ortaya çıkması, girişimci küçük ölçekli sektörler, yabancı

yatırımlar milyonlarca yeni iş yaratmaktadır. Tabii bu işlerin birçoğu düşük

ücredi ve güvencesi olmayan işlerdir. Ayrıca, bu tip işler Batı AvrupaTılarm

yapmak istemeyecekleri ve hükümetlerin yasal olarak yasakladığı işler

Page 171: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olabilir. Ancak, birçok Avrupa ülkesi insanı için bu işler gerçek bir gelir

kaynağı oluşturmaktadır^^."

Aslında, başlangıç yıllarında, sistem dönüşümü sonucu. Doğu

Avrupa ülkelerinde işsizUk % 15 Terin üzerine çıkarken, politikacılar ve

uzmanlar bu ekonomilerin ve genç demokrasilerin bu baskıya

dayanamayacağı konusunda endişe duyuyorlardı: Günümüzde ise işsizlik

endişeleri yerini, cari işlemler dengesi ve kur rejimi tartışmalarına

bırakmıştır. Sosyalist ekonomiden gelen yapısal bozukluklar, bu

toplumlarda işsizliğin ekonominin önemli bir sorunu olma açısından devam

edecek nitelikte olduğu izlenimini verse de, "Doğu Avrupa Boğaları"nın

kaydettiği dikkati çekici gelişmeler, istihdam sorununun önemini bir ölçüde

azaltmış gözükmektedir.

Bilindiği gibi, 1989 yılma Polonya siyasi demokrasiyi ve serbest

piyasa ekonomisini kabul eden ilk dağılan Sovyetler Birliği ülkesi olmuştur.

Başlangıçta durgun ekonomi, enflasyon baskıları, geniş borçlar ve etkinliği

olmayan bir piyasa, hükümetlerin en ciddi sorunu haline gelmiştir.. Gayri

Safı Milli Hasıla, sadece % 0,2 oranında büyüme ile durgun bir yapı

göstermekte, tüketici fiyatları % 250 artmaktadır. 1990 - 91 döneminde

ulusal gelir % 20 ojanmda azalırken, işsizliğin hızla yükseldiği görülmüştür.

îlk üç yılda dönüşüm nedeniyle devlet ve kooperatif sektörlerde

4,6 milyon iş kaybı olmuştur. Buna karşılık, özel sektörde 2,6 milyon yeni iş

yaratılmıştır. 1998'e kadar istihdam artmış, işsizlik hızla azalmış, yerel

ücretler artmış ve enflasyon % 1 İTere düşmüştür.

' ' Michaels, D.; "Doğu Avrupa'da İstihdamla Eşitsizlik Birlikte Büyüyor"; The Wall Street Journal; 21.04.1997; s. 7.

Page 172: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Günümüzde, modem piyasa el<:onomisinin ortaya çüaşıyla,

Polonya yeni bir ekonomik yapıya, güçlü bir özel sektöre ve şirketlere,

vasıflar ve bölgelerarasmda işgücünün yeniden dağılımını gerçekleştirerek

çağdaş yapılara doğru yönelmiştir^^^.

Buna mukabil, Çek Cumhuriyeti 'nde işsizliğin % 3,5'in altına

indiğini görüyoruz. Bu ülkede, turizm ve diğer hizmetler, sanayideki

işsizhği emerken, ülkeye Ukrayna ve eski Sovyet Cumhuriyetleri 'nden

gelen "konuk işçiler" dikkati çekmektedir. Özellikle, bu bölgedeki altyapı

yatırımları, dönüşüm sonucu ortaya çıkan işsizlere geniş istihdam olanakları

sağlamaktadır. Özellikle yollar, telefon hatları, konutlar, istihdam artışını

hızlandıran temel faktörler olmaktadır^^^

Gerçekten, çokuluslu şirketlerle ilgili bir ilginç örnek Almanya 'da

görülmekte, bazı çokuluslu Alman şirketleri hızla anavatanı terkederek ülke

- dışı yatırımlara özellikle yakınlığı dolayısıyla bazı Doğu Avrupa ülkelerine

yönelmektedir. Gerçekten, 1992'de Siemens' in Almanya dışı faaliyet oram

% 53 iken, bu oranın 2000 yılında % 70 'e çıktığı görülmektedir. Ayrıca, bu

şirkette 2 yıl sonra grup içindeki yabancı personel sayısının, Alman

personeli geçmesi beklenmektedir. Genel Müdür 'ün belirttiğine göre,

"Almanya 'da saati 46 marka çahşan işçinin yaptığı işi, Doğu Avrupa 'da

saati 4 - 5 marka yaptırabiliyorsak, kimse bizi aksine zorlayamaz.

Almanya 'da bir işçinin saat ücreti olan 46 mark ile Çin 'de 50 işçi

çalıştırabilirsiniz" demektedir.

'^^ Socha - Weisberg, M. W. - Y.; "Poland in Transition: Labor Market Data Collection"; Monthly Labor Review; Vol: 122; Issue: 9; Sep. 1999; p. 9.

Ibid.; p. 7.

Page 173: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dd) Japonya : ''Sonu Gelen Ömür Boyu İstihdam''

Japonya 'da 1991-1998 döneminde yavaş da olsa işsizlik

oranlarmm tırmanmaya başladığı gözlemlenmekteir. Son 7 yılda işsizliğin 2

kat artarak 1998 yılında % 4 , r i e r e çıktığı anlaşılmaktadır. 1999'da işsizlik

bu ülkede % 4,8, 2000 yılının ilk 4 ayında % 4,9 'a yükselmiştir.

Bilindiği gibi, 1950'lerden bu yana, Japon emek piyasasında

dikkati çeken birkaç özellik mevcuttur. Bunların arasında en önemlisi "ömür

boyu istihdam" (life t ime employment) 'dır . Büyük firmalar, doğrudan

doğruya mezuniyet sonrası aldıkları işçiyi emeklilik yaşma kadar eğitmekte

ve istihdam etmektedir. 60 yaşma kadar sürecek bu istihdam garantisi, yazılı

olmamakla beraber güvenceye alınmıştır ve bütün çalışanların aşağı yukarı

üçte biri bu şekilde istihdam edilmektedir.

Japon sisteminin ikinci özeUiği, kıdeme dayalı oluşudur. Ücretler

de bu ömür boyu istihdam garantisine dayalı olarak kıdem esasıyla

artmaktadır. Son bir özellik olarak, Japonya 'da zayıf işyeri

sendikacılığından bahsedebiliriz. İkinci Dünya Savaşı 'ndan sonra

"Amerikan tipi" meslek sendikacılığını geliştirme gayretleri başarılı

olmamıştır ve esas itibariyle sendikalar şirket ve işyeri seviyesinde

kalmıştır. Fakat özellikle son 10 senede ortaya çıkan zayıf ekonomik

gelişme, sistemi bir tartışma ortamına taşımıştır.

Gerçekten, 1992 ile 1997 arasında, Japon ekonomisi % 1 oranında

gelişmiş ve dikkati çekici bir durgunluk ortaya çıkmıştır. İstihdam hacmi,

1992 yılından daha fazla değildir ve yılda % 1 daralma yaşanmaktadır. Part

- time işçiler toplam istihdamdaki paylarını artırmaktadır. Bunların oranı

Page 174: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1998'de % 24 'e çıkmıştır. Ve işsizlik oram, 1992'deki % 2,2 oramndan

1998'de ikiye katlanarak % 4,8 'e yükselmiştir. Bu gelişmeler, Japonya

dışındaki ülkeler için şaşırtıcı olmayabilir, fakat bu ülkede çok olumsuz

sonuçlar yaratmıştır.

Japon ekonomisi çok hızla büyürken ömür boyu istihdam

uygulanabilir bir tercih olarak gözükmüştür. Fakat, yavaş büyüyen bir

ekonomide ve durgunlukta, işçi çıkarmama politikası istihdam artışını çok

yavaşlatmıştır. Ayrıca, büyüme yıllarında ilk giren işçiler ortalama ücretleri

düşürürken, yeni alman işçilerin azalması, ortalama ücretleri hızla

artırmıştır.

Böylece, büyük şirketler güven ve kıdeme dayalı sisteme bir

ahematif bulmakta zorlanmaya başlamıştır. İleri sürüldüğüne göre, gelecek

10 yılda mevcut sistem bertaraf edilmekten ziyade, değişime uğrayacaktır.

Böylece, ekonomik büyümenin duraklaması, Japon ömür boyu istihdam

sistemini köklü bir biçimde derinden etkilemeye başlamıştır^^^.

b. Gelişen Ülkelerde İşsizlik

aa) Kır ve Kent Yoksulluğu

Gelişme halindeki ülkelerde kırsal kesimde m o d e m tarım

tekniklerine geçiş, kentleşmeyi daha da hızlandırmış bulunmaktadır.

Kentlere geçen bu nüfusun çok az kısmı modem sektörde düzenli ve örgütlü

Lincoln, E. J.; "Job Security in Japan is Lifetime Employment on the Way Out?"; Brookings Review; Vol: 17; Issue: 4; Fall 1999; p. 45.

Page 175: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bir işe ]<:avuşabilmel<:te, buna karşılılc geniş yığmlar ya işsizler ordusuna

İcatılmaicta veya marjinal sektörlerdeki geçici, güvensiz ve süreksiz işlerde

geçimlerini kazanmaya çalışmaktadırlar.

İleri sürüldüğüne göre, günümüzde "gelişmekte olan ülkelerde iki

seçenek vardır; Ya kentsel aşırı işsizliğe ve sonuçlarına razı olacaklar, ya da

kırsal eksik istihdamın devamını sağlayacak politikaları sürdüreceklerdir."

"Günümüzde Latin Amerika ülkelerinde kentsel işsizlik ve sefaletin

getirdiği insanlık dışı uygulamalar dikkat çekicidir."

"Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler, kentlere yığılan, düzenli

geliri olmayan, sürekli bir iş için bekleyen yığınlar ile, kırsal bölgelerde de

geleneksel üretim yapısı içinde gizlenmiş çok fazla birşey üretmeyen,

dolayısıyla yeterli bir geliri olmayan büyük bir kitlenin yarattığı problemler

girdabında boğulmaktadır*^^."

Özellikle 1990Tı yıllarda işsizlik ve yoksulluk, gelişme halindeki

ülkelerde ciddi sosyal ve siyasi sorunlar yaratarak, olumsuz bir gelişme

göstenniştir. Afrika ve Latin Amerika 'nın birçok ülkesinde düzenli ücretle

çalışılan örgütlenmiş sektörün durgunlaşması veya daralması, çok sayıda

insanı örgütlenmemiş sektörlerde geçici, "ücretsiz aile işçisi" ve bağımsız

çalışan insanlar biçiminde çalışmaya yöneltmiştir.

Gelişen ülkelerde işgücünün istihdam ve işsizliğini yeterh ölçüde

ölçmede ciddi sorunlar vardır. Bir defa Batı ülkeleri için geçerli kavramlar

bu ülkelerin istihdam ve işsizlik sorunlarını belirleme ve ölçmede yeterli

Baştaymaz, T. "GeHşmekte Olan Ülkelerdeki Açmaz, Aşırı İşsizlik veya Kırsal Kesim İstihdamı"; Mercek Dergisi, Nisan 1998; s. 21.

Page 176: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olmamakta, ayrıca kadın, çocuk ve yaşlı gibi belirli nüfus gruplarmm

iktisadi faaliyetlere katkı derecelerini ölçmede de üstesinden gelinmesi zor

sorunlar mevcut bulunmaktadır.

Gelişme halindeki ülkelerde istihdam, düzenlenmiş çalışma ve

ücret koşullan aitmda geçen tam gün çalışma olarak düşünülemez. İşsizliğin

de böylece bir işi beklerken geçen bir dönem olduğu söylenemez.

Geleneksel işgücü yaklaşımı, insanları çalışmakta olan, işsiz ve iktisaden

faal olmayan şeklinde ayırmaktadır. Gelişen toplumlarda bu kavramları

birbirinden ayıran kesin ve belirli ölçüler yoktur. Gelişen ülkelerle ilgili

olarak yapılan analizlerde dikkati çeken diğer bir zorluk ise, bu ülkelerin

ekonomik açıdan çeşitliliğidir^

Petrol ihraç eden ülkeler bir tarafa bırakılacak olursa, bu ülkeleri

gelişme seviyelerine göre belirli gruplara ayırmada da güçlükler mevcuttur.

Bu ülkelerin ortak özellikleri arasında kişi başına gelirin çok düşük ve okur

- yazarlık düzeyinin çok sınırlı olduğu söylenebilir. Çoğu Afrika'da yer alan

104 Ekin, N.; İşsizlik Sigortası: Teorik Boyutları ve Dünya Uygulamaları, İsanbul; 1994; s. 10. & Bu konu ile ilgili bazı yayınlar için bkz. Rauch, J. E.; "Economic Development, Urban Underemployment and Lıcome Inequality"; Canadian Journal of Economics; No: 1993; p. 201 - 217. & Tipple, A. G.; "Shelter as Workplace: A Review of Home - based Enterprise in Developing Countries"; International Labour Review; Vol: 132; No: 4; 1993; p. 521 - 538. & Gupta, M. R.; "Rural - Urban Migration: Informal Sector and Development Policies"; Journal of Development Economies; No: 41; 1993; p. 137-151. & Rauch, J. E.; "Modeling the Informal Sector Formally"; Journal of Development Economics; No: 35; 1991; p. 33 - 47. & Sanyal, B.; "Organizing the Self - Employment: The Politics of the Urban Informal Sector"; International Labour Review; Vol: 130; No: 1; 1991; p. 39 - 56. & Mazumdar, D.; "Analysis of Dual Labor Market in LDC's"; IIRA; 4th World Congress; 6 - 1 0 Sep 1976; p. 1 - 21. & Feige, E. L.; The Underground Economies; New York; 1989.

Page 177: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bu ülkeleri "yoksul ve orta gelir" grubundaki ülkeler olarak ayırmak

mümkündür. Orta gelir grubundaki ülkelerde ise, yeni sanayileşen ülkeler,

yarı sanayileşmiş ülkeler, ya da hızla gelişen mamul madde ihracatçıları

sayılabilir.

Bu ülkelerin gayri safı yurtiçi hasıla ve bunun sektörler itibariyle

dağılışları yanında, nüfusun kırsal ve kentsel kesimler itibariyle

bölünüşünde, nihayet toplam istihdamın sektörler yapısında dikkat çekici

farklar gözlenmektedir.

Özellikle bu ülkelerde "istihdam edilenler" ve "işsizler"

biçimininde yapılacak bir işgücü ayırımı yaklaşımı karşısında açık seçik bu

kategorilerden birine, ya da diğerine girmeyen çok sayıda insan olacaktır.

İşgücünde bulunanların bir çoğu tam - günden gözle görülür ölçülerde az

çalışma anlamında "görülebilir eksik istihdam" da bulunmaktadır.

Buna karşıhk, diğer bazı gruplar ise, tam - gün çalıştıkları halde

geçime yetecek gelirden daha az kazanmaktadırlar. "İş aramayan işsizler"

veya "gönüllü aylaklar", geniş kesimleri oluşturmaktadırlar.

İnsangücü kaynaklarının israfının yeterli bir açıklıkla ortaya

konulabilmesi için, sektörler itibariyle bu toplumlarda ayrıntılı bir istihdam

analizi yapma gereği mevcuttur. Gelişmekte olan ülkelerin toplam

nüfusunun ortalama olarak % 60' ı ilkel koşullarda üretim yapan tarım

sektöründe toplanmıştır. Afrika'nın düşük gelir gruplu ülkelerinde bu oran

% 80'lere çıkmaktadır. Bu ülkelerde sanayi kesiminin oranı % 8'e,

hizmetler sektörü ise, sadece % 11'e ulaşmaktadır.

Page 178: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bb) İ ş s i z l i k l e Mücadele : ''Yoksullukla Savaş''

Az gelişmiş ülkelerde işsizlikle mücadele kavramı, yoksullukla

savaş anlamına gelmektedir. Nüfusun bÜ3mk kesiminin yoksulluk sınırının

altında yaşamını sürdürdüğü, kentleşen nüfusun ise, esas itibariyle

örgütlenmemiş sektörlerde çalışıp kentlerin sefalet mahallelerinde yaşadığı

görülmektedir. Hızlı nüfus artışı, genellikle ülkenin bir büyük şehrine göç,

beraberinde sağlıksız kentleşme, çevre kirliliği ve sefalet mahalleleriyle

bütünleşen bir yapî getirmektedir

Haziran 1999'da Köln 'de toplanan 8Ter grubu hderleri, fakir

ülkelerin yoksulluk ve borçtan kurtarılması ve krizden çıkışı için işbirliği

çağrısında bulunmuşlardır.

Benzer şekilde "Uluslararası Para Fonu - I M F " ve "Dünya

Bankası" da 1999 yıllık toplantısında özellikle gelişen ülkelerin

karşılaştıkları kriz, dış borçlar ve küresel dünya ticaretinin getirdiği

somnlara yönelik bir gündemle toplanmıştır.

IMF Başkanına göre, "küresel dünyanın sorunlarını çözmek için

işbirliği şarttır." İkinci olarak "ekonomik reformların gerektirdiği hallerde

eğer yavaş hareket edersek daima krizi bekleyen risklerle karşılaşırız"

demiştir.

Toplantıda esas itibariyle sürekli bir gelişmenin 7 cephesine

önemle işaret edilmiştir. Bunlar, aşırı yoksulluğun önlenmesi, ilkokul

i 05 DPT; Dünya Çalışma Raporu I, Ankara; 1991; s. 5.

Page 179: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

eğitimi, cinsiyet aynmcı l ığmm berteraf edilmesi, bebek ve çocuk ölümleri,

anne ölümleri, koruyucu hekimlik ve çevrenin korunmasıdır^

Diğer yandan, son yıllarda Dünya Bankası 'nm küresel büyümenin

gelişen ülkelerde beraberinde getireceği istihdam sorunlarına dikkati çektiği

ve bu alanda dört anahtar konu seçtiği gözlenmektedir:

• Tüm dünya ülkeleri, özellikle fakir ülkeler insangücü eğitimi

ve sağlığına yatırım yapma yoluyla verimlilik artışı

sağlamalıdırlar,

• Ülkeler arasında bütünleşmelerin artırılması tüm ülkelere yarar

sağlayacaktır,

• Birçok ülkede yanhş yönlendirilen çalışma hayatı, işsizhğin,

kayıt - dışı istihdamın ve kırsal kesim istihdamının artmasına

neden olmaktadır,

• Küreselleşmenin beraberinde getireceği dönüşümün çalışanlar

üzerindeki olumsuzlukları bertaraf edilmelidir.

Benzeri bir uyarı da "Uluslararası Çalışma Örgütü"nden (UÇÖ)

gelmiştir. UÇÖ, 1998 yılında Asya 'da ortaya çıkan ekonomik krizin

"dalgalar halinde kitlesel işsizliğe ve sosyal huzursuzluğa yol açtığını

belirtmiştir. "Kriz, ilk olarak ortaya çıktığı Tayland'da, 1 milyon insanın

işini kaybetmesine yol açmıştır. U Ç Ö ' n ü n belirttiğine göre, "çalışanlar" ve

' ^ IMF Survey; İ999 Annual Meetings; Vol: 28; No: 19; 11.10.1999; p. 305 ve devamı. & IMF Survey; Cologne Economic Summit; Vol: 28; No: 13; July 1999; p. 209 ve devamı.

Page 180: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

özellikle kadınlar, çocuklar ve kaçak çalışan yabancı göçmenler için

güvence temin edilmeksizin işten çıkarmalar, Asya toplumlarında gerginliği

artırmıştır.

Aslında, dünya işgücü, nüfus artışına bağlı olarak son yıllarda

hızla artmaktadır. 1995 yılında 2,5 milyar olan dünya işgücü 2025 yılında

3.6 milyarı geçecektir. Günümüzde 2.5 milyarlık dünya işgücünün "400

milyonu yüksek gelir düzeyinde, 700 milyonu orta gelir düzeyinde ve 1.4

milyarı da düşük gelir düzeyinde bulunmaktadır" ' ,107

"Burada dikkati çeken nokta, dünya işgücünün yarısından

fazlasının, yıllık geliri 695 Dolar'dan aşağı olan düşük gelir düzeyine sahip

ülkelerde bulunması ve bu nüfusun 1 / 2'sinin de işsiz olmasıdır'^^".

Gelişen ülkelerde işsizliğin önlenmesinde temel değişkenin

ekonominin daha hızlı büyümesi olduğuna hiç kuşku yoktur. "Elimizdeki

kanıtlar ekonomik büyüme için birinci şartın yatırım yapmak olduğunu

göstemıektedir. Özellikle insangücüne dönük yatırım önemli bir rol

oynamaktadır."

Ayrıca bu yatırımların verimli yatırımlar olması şarttır. Üretim

artışı sadece girdilerin çoğalması ile ilgili değildir. Aynı zamanda bu

girdilere şekil veren teknoloji ve çalışanların verimliliğiyle de alakalıdır'*^^.

' ^ Çelik, Y.; Global İşsizlik ve Ekonomik Büyüme"; MESS İşveren Dergisi; Şubat 1998; S: 699; s. 5.

Oğuz, Ş.; "Bu Uçurum Hepimizi YutSif'; Milliyet; 12.01.1998; s. 7.

' ' Çelik; "Global İşsizlik ve Ekonomik Büyüme"; op.cit.; s. 5.

Page 181: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

cc) Yapıyı Yansıtmayan İ ş s i z l i k Oranları

Birleşmiş Milletler ' in 2000 yılıyla ilgili olarak eldeki mevcut

verileri, gelişme halindeki ülkelerdeki işsizlik sorunlarını yeterli açıklıkla

ortaya koymamaktadır. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, örneğin

1994 - 97 döneminde, işsizlerin oranı Bangladeş ' te % 2,5, Suriye 'de % 3,9,

Pakistan 'da % 5,4, Endonezya 'da % 4,0 olarak çök düşük oranlar verirken,

Fas ' ta bu işsizlik oranının % 17,8'e çıktığı gözlenmektedir.

İşsizlik oranlarında inandırıcı olmayan bu dalgalanmalar, büyük

ölçüde bu ülkelerde kayıp insangücü kaynaklarını geniş tarım sektöründe ve

kentsel kayıt - dışı sektörlerde belirleyecek yeterli istatistiklerin

bulunmamasından kaynaklanmakta, veriler güvenilir bir nitelik

taşımamaktadır. Bu ülkelerde esas itibariyle işsizliğin yerini yoksulluğun

aldığına hiç kuşku yoktur.

Page 182: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 25 - GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE İŞSİZLİK ORANLARI, (%)

işsizlik, (%) Uzun Süreli işsizlik^

(%)

Eğitim

Düzeyine Göre, (%)

Kadm Erkek Toplam Kadm Erkek Toplam İlkokul Ortaokul Diğer

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

1994

1997

Bangladeş 2,7 2,3 2,5 - - - 47,4 28,4 -

Endonezya 3,3 5,1 4,0 - - - - - -

Etiyopya - - - - - - 27,5 38,3 3,3

Fas 15,8 23,0 17,8 - - - - - -

G. Kore 2,8 2,3 2,6 3,5 0,9 2,5 14,0 55,4 23,4

Hindistan - - - - - - 38,1 27,3

Meksika 2,9 ' 4,7 3,5 2,1 2,6 2,3 16,3 40,9 17,0

Pakistan 4,1 13,7 5,4 - - - 25,0 13,9 9,8

Suriye - 3,8 3,9 - - - - - -

Tayiand 0,9 0,9 0,9 - - - 63,3 11,3 20,5

Tunus - - - - - - - 26,1 1,7

Kaynak: World Banlc; World Development Indicators 2000; "lıttp://www.worldbanl^.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 54 -57,

XXL asra dönüldükten sonra yapılan değerlendirmelerde, hızla

dönüşüm çağında, özellikle Afrika ülkelerinin 1960'dan önceki kölelik

döneminden daha kötü koşullar içinde bulunduğu belirlenmiştir. Dünya

Bankas ı 'nm Afrika Raporu 'na göre, bu kıtadaki 48 ülkenin ekonomisi

biraraya toplandığında dahi, tek başına Belçika ekonomisinin büyüklüğüne

ulaşamamaktadır. 'Temelde bu kıtanın siyasi ve ekonomik refomıları

gerçekleştirememesi, insan kaynaklarını harekete geçirememesi ve

Page 183: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yoksulluğu bertaraf edememesi, en önemli temel sorunlar olarak

sayılmaktadır.

Dünya üretiminin sadece % l ' in i ve dünya ticaretinin % 2'sini

Afrika'nın gerçekleştirdiği belirtilmektedir. Evlerin % 80' inde elektrik

olmadığı, 35 milyon kişinin AİDS hastası olduğu, yolların % 84 'ünün

asfaltsız olduğu, 1000 kişiye 10 telefon düştüğü özellikle ifade edilmektedir.

Nüfusun 2 / 3 'ünün içecek su bulamadığı, kadınların eğitiminin 40 yılda

sadece 1 yıl artabildiği açıklanmaktadır.

Böyle bir ekonomik yapıda istihdam sorunlarının hiçbir zaman

işsizlik anlamına kavuşamayacağı, kendini esas itibariyle yoksulluk

biçiminde ortaya koyacağına kuşku yoktur.

dd) Çin'in İ ş s i z l i k l e Mücadelesi

Çin ekonomisinin 1 9 9 r d e n sonra çok yüksek bir büyüme

dönemine girdiği görülmektedir. 1991 - 1995 arasında ortalama büyüme

hızının % 12'ye çıktığını, özellikle 1992, 1994 yularında ekonomik

büyümenin sırasıyla % 14,2 ve % 13,5'e sıçradığını görüyoruz.

Ekonomideki yatırımların artışı, mülkiyetle ilgili gelişmeler, büyüme

bölgeleri, borsanın tesisi, enflasyonun çok hızlı artışına neden olmuştur.

Tüketici fiyatları 1994'de bir önceki yıla nazaran % 21 'den, aynı yılın

sonlarına doğru % 27 'ye çıkmıştır.

1995'den itibaren ekonomiyi soğutma konusunda tedbirler

alınmıştır ve bÜ3mme yavaşlatılmıştır. GSMH'n in büyümesi 1995'lerde %

10,5'e düşürülmüş ve sosyal mallardaki tüketici fiyat artışı % 11,8'e

Page 184: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

indirilmiştir. 1996'da büyüme daha da yavaşlatılmış ve tüketici fiyatları %

6,1 'e indirilmiştir.

Böylece ekonomide "yüksek büyüme ve düşük enflasyon devri"

yaşanmaya başlanmıştır. 1997'de büyüme hızı % 8,8'e düşürülmüştür. Bu

gelişmeler, Çin ekonomisini deflasyon tehdidi ahma sokmuştur. Büyümenin

yavaşlatılması daha da devam etmiş, 1998'de % 7'ye indirilmiştir.

Endüstrinin büyüme oranı ise, % 7,9 olarak belirlenmiştir. Ve bu düşüş

trendi hala devam etmektedir.

Bu gelişme çerçevesinde, işsizlik Çin 'de gittikçe artan bir sorun

haline gelmiştir. Çin 'de işsizlik, kendini kentsel ve kırsal kesimde

"görülemez eksik istihdam" biçiminde ortaya koymuş ve böylece yaygın bir

eksik istihdam yapısıyla karşılaşılmıştır. Kuşkusuz, ekonomik gelişme

görülemez eksik istihdamı bir ölçüde görülebilir hale de getirmiştir.

Bugün Çin ' in temel özelliğini yüksek büyüme hızı ve düşük

enflasyon oluşturmaktadır. Çin 'de işsizlik sorunlarının önemini artıran

faktör, kısa dönemli toplam talebin yetersizliğinden doğan bir işsizlik

olmayışıdır. İşsizUğin temelleri ashnda ekonomik yapıdan ve siyasi

rejimden gelmektedir.

Çin ' in çok büyük nüfusu, tek başına istihdam için büyük bir baskı

oluşturmaktadır. Yapılan tahminlere göre, Çin ' in 1995'deki emek arzı

709,000,000'a varmaktadır. Bu rakam, dünya işgücünün % 26'sını

oluşturmaktadır. Böylece Çin, dünya kaynaklarının % 3,4'ünü kullanarak,

dünya emek arzının dörtte birine iş fırsatı yaratmaya çalışmaktadır. Bu

istihdam yapısı, Çin ' in 2020 'de O nüfus artışı modeline erişmesine kadar

değişmeyecektir. 1,2 milyar nüfusun % 70' i tarım sektöründe çalışmaktadır.

Page 185: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1990 yılından bu yana, yılda 5 milyon tarım işçisinin istihdam için şehirlere

göç ettiği hesaplanmaktadır.

İstatistiklere göre, Çin 'de kentsel alanlarda 22 milyon fazla işgücü

işe yerleştirilmeyi beklemekte, toplam işgücünün beşte biri kamu

kuruluşlarında ve koUektif işletmelerde çalışmaktadır. Uzmanların yaptıkları

tahminlere göre, kentsel işsiz nüfus, 1998'de 13 - 15 milyona ulaşmakta,

böylece işsizlik oranı % 7 - 8'e varmaktadır.

Buna ilaveten, kırsal kesimlerde 150 - 220 milyona varan, yeniden

yerleşmeyi bekleyen fazla işgücü bulunmaktadır. Bu istihdam durumu

karşısında, Çin ' in temel stratejisi, ekonomik büyümeyi hızlandırmak,

değişik sektörlerde gelişmeyi sağlamak, ekonominin tümünde kamu

mülkiyetinin egemenliği sürerken, iş fırsatları yaratmaya gayret etmektir'^"^

ee) Çin'de Artan Kentsel Yoksulluk

Sonuç itibariyle, Çin 'de piyasa ekonomisine geçişle ortaya çıkan

reformlar, beraberinde kentsel yoksulluğu da getirmiştir. Bu, adeta Çin

büyümesinin bir istenmeyen sonucu olarak değerlendirilebilir. Gerçekten,

Çin 'de 20 yıl süren piyasa ekonomisine geçişle ilgili reformlar, başarılı bir

özel sektör tarafından harekete geçirilmiş gelir yaratma fırsatları, Çin ' i bir

bütün olarak daha zengin yapmıştır.

' Huang, F.; "The Current Economic Situation and Trends in China: With a Discussion on Employment - Related Issues in the Process of Industrialization"; Journal of Asian Economics; Vol: 10; Issue: 2; Summer 1999; p. 287.

Page 186: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Piyasa etidnliğiyle eşitlik kavramına dayalı reformlar, gelir

açıklığının büyümesine ve işsizliğe neden olmuştur. Bu iki temel faktör,

geniş bir kentsel fakir gurubunun ortaya çıkmasına yol açmıştır. Kentsel

yoksulluğun bir geçiş dönemi sorunu olmaktan çıkarak, süresinin gittikçe

uzaması , giderek ilgileri üzerinde toplamaya başlamıştır. Böylece Çin 'de

kentsel yoksulluk, işsizlik ve gelir eşitsizliği gittikçe daha fazla tartışılan

temel konular haline dönüşmüştür^' ^

Aslında, son yıllarda Çin 'de piyasa sistemi bir dönüşüm

yaşamaktadır. Piyasa reformları ikili bir yapı göstermekte, bir yandan daha

fazla refaha sahip bir Çin yaratmak suretiyle ekonomi büyük bir canlılık

kazanırken, Çin halkına daha iyi yaşam koşulları hazırlanmakta, fakat diğer

yandan istenmeyen sorunlar ortaya çıkmaktadır. Özellikle, gelir

eşitsizhğinin genişlemesi, işsizliğin artışı, Çin ' in karşılaştığı iki önemh

problemdir ve bu gelişme kentsel yoksulluğa neden olmuştur.

Çin 'deki kentsel yoksulluk, diğer gelişen ülkelerden yapı itibariyle

farklıdır. Bu yoksulluk, kırsal - kentsel göç ve sık ortaya çıkan ekonomik

krizlerle karakterize olmaktadır. Özellikle, geçmişte "garanti edilmiş temel

ihtiyaçlara dayalı kentsel yoksulluk" kavramı, piyasa reformlarıyla ortaya

çıkan gelir farklılıkları yoluyla daha da büyümüştür. Temel ihtiyaçları

karşılamaya yönelik tam istihdam prensibine dayalı eşitlikçi politikaların

piyasa reformlarıyla terkedilmesi, piyasa sistemine dönüşün kaçınılmaz bir

sosyal maliyeti olarak değerlendirilmektedir.

' ' ' Qian - Wong,-Z. - T.; "The Rising Urban Poverty: A Dilemma of Market Reforms in China"; Journal of Contemporary China, Vol: 9; Issue: 23; March 2000; p. 1 1 3 - 114.

Page 187: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Çin lıükümeti, bu ısrarla sürüp giden kentsel yoksulluğu önlemek

için bazı tedbirler almaktadır. Özellikle, vergi reformları, istihdam ve sosyal

yardım politikaları, kentsel yoksulluğu azaltmaya yönelmektedir. Kuşkusuz,

ekonomik büyümeden doğan fırsatlar, Çin hükümetine kentsel yoksulluğun

daha fazla artmasını önleme açısından elverişli mali olanaklar

sağlamaktadır '

ff) Ölçülmesi Zor İ ş s i z l i k , Yaşanan Yoksulluk : Tunus

Diğer yandan, Tunus ' ta son 20 yıldır işsizlik en yüksek oranlar

arasında bulunmaktadır. Tunus ' ta temel problemlerden bir tanesi, işsizliğin

ölçülmesinde kullanılacak kriterlerdir. Bu kriterler zaman içinde hızla

değişmektedir. Tunus ' ta işgücü araştınnalarına dayanarak, 1989'da resmi

tahmin olarak % 15,3 oranında işsizlik hesaplanmıştır. Resmi olmayan

incelemelere göre, işsizhk oranı % 17'ye vamıaktadır.

Bu ülkede, özellikle diğer gelişme halindeki ülkelerde olduğu gibi,

işsizliği ölçmede ciddi sorunlar vardır. Bir yandan bağımsız çalışma ve aile

içinde çalışma çok yaygın bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, "geçerli

ücret haddinden çalışma kavramı" anlamını kaybetmektedir. Kadınların

önemli bir kısmı ailesinin tarım işletmesinde çalışırken, diğer yandan ev

işlerini görmekte, ayrıca işsizlikle kayıt - dışı sektörde çahşma arasındaki

farklar belirsiz hale gelmektedir.

Ibid.;p. 121.

Page 188: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Benzer şekilde, lise mezunu bir gencin, fomıel sektörlerde iş

ararken kayıt - dışı sektörlerde çalışmayı reddetmesinin işsizlik mi yoksa

isteğe bağlı olarak işsiz kalma mı sayılacağı belirsizleşmektedir. Bu

nedenle, gelişen ülkelerde işsizliğin ölçümünde ülkelerarası mukayesede

kullanılmak veya belirli bir ülkede zamanla ortaya çıkan gelişmeleri

belirlemek üzere, aynı kavramların kullanılmasında zorunluluk vardır.

Bu ülkede de büyük ölçüde yoksulluk ve işsizlik kavramları

birbirine karışmakta, yaygın işsizlik, işgücünün sektör ve statü dağılımı,

kayıtdışı ve üretken olmayan sektörlerin yaygınlığı sorunları, işsizlikten çok

yoksulluğu gündeme getiraıektedir^

7 . İşsizliğin Nedenleri

a. Yüksek İşçilik Maliyetleri

Genelde yüksek ücret - dışı işçilik maliyetlerinin istihdam artışına

olumsuz etkileri olduğu, emek yerine kapital tercihini hızlandırdığı,

özellikle küçük işyerleri istihdamına olumsuz etkiler yaptığı bilinmektedir.

Yetersiz talep karşısında firmalar ilk önce maliyetlerini düşürmek için işçi

çıkarma yoluna gitmekte, böylece "emek bir ayarlama değişkeni" haline

gelmektedir.

Rama, M.; "How Bad is Unemployment in Tunisia? Assessing Labor Market Efficiency in a Developing Country"; The World Bank Research Observer; Washington; Vol: 13; Issue: l ;Feb. 1998; p. 59 - 69.

Page 189: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Aslında işsizlikteki yükselme bir yandan sosyal güvenlik

sisteminde yasal katkıları artırma zorunluluğu doğurmakta, buna mukabil

katkıda bulunanların sayısını azaltmaktadır. Böylece işçi maliyetleri tekrar

artmakta, sonuçta ortaya bir kısır döngü çıkmaktadır.

Ayrıca, işçilerini çıkaran bir firma kendi maliyetlerini düşürmekle

birlikte, işsizlikten doğan maliyetleri aynı endüstride, fakat işçilerini

kolaylıkla çıkaramayan diğer firmalara transfer etmektedir.

b. 'Kayıt - Dışı Çalışma Hayatisinin Genişlemesi

Emek - yoğun firmalarda emek maliyetlerinin ve sosyal güvenlik

giderlerinin yüksekliğinden dolayı işçi çıkarma veya "alt işveren"

uygulamaları, "kayıt - dışı istihdam"a geçme eğilimlerini yaygın bir hale

sokmaktadır. Kayıt - dışı ekonominin ülkeden ülkeye büyüklüğü ve tahmin

metotlarmdaki değişmelere rağmen. Batı Avrupa'da G S M H ' n m % 5 ile %

20'si arasında bulunduğu hesaplanmıştır. Eğer bu oran % 10 olarak tahmin

edilecek olursa, G S M H ' d a yasal yüklerden doğacak kayıplar % 5 civarında

olacaktır '

Böylece emek üzerindeki yüklerin azaltılması ve yapılan hilelere

karşı daha sıkı bir kontrol, ekonominin sağlıklı hale gelmesine büyük ölçüde

katkıda bulunacaktır.

Commission of the European Communities; Growth, Competitiveness, Employment...; op.cit.; p. 168.

Page 190: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

c. Diğer Nedenler

İstihdam açısmdan bütün bu olumsuz gelişmeleri başka faktörlere

bağlayan görüşler de vardır. Bu görüşlere göre, bir yandan emek fiyatının

arttığı, ücrete ilave olarak diğer sosyal yardımların ve bürüt işçilik giderlerin

yükseldiği ifade edilmektedir. Ayrıca, istihdamın hizmetler sektörüne

kayısıyla verimliliğinin düştüğü, kamu giderlerinin ve sosyal güvenlik

harcamalarının büyük miktarlara vardığı, endüstride üretim kapasitesinin

düştüğü, istikrar tedbirlerinin enflasyonla mücadelede başarılı olurken,

ekonomileri durgunluğa sürüklediği de iddia edilmektedir^

Başka görüşlere göre ise;

• Tarihsel olarak çok yüksek ve hızla artan gerçek enerji

maliyetleri reel gelirlerde hızlı bir düşmeye yol açmıştır,

• Yüksek seviyeli enflasyon, tüketicilerin satmalma gücünü ve

talebini düşürmüştür,

• Karların azalması, jmksek faiz oranları ve yüksek işçilik

maliyeti enflasyonu, genelde yatırımların azalmasına neden

olmuştur.

• Yatırımların genişlemeden ziyade rasyonalizasyona kayışı,

yüksek seviyede iş kayıplarına neden olmuştur. Tekstil,

' Ekin, N.; Gelişen Ülkelerde ve Türkiye'de Bir İstihdam Politikası Olarak Küçük Ölçekli İşyerlerinin Teşviki; İstanbul; 1993; s. 8.

Page 191: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ayakkabı yapımı gibi emek - yoğun sahalarda yoğun iş

kayıpları ortaya çıkmıştır,

• Anti - enflasyonist hükümet politikalarının etkisiyle talepteki

büyüme azalmıştır. Teknolojik değişmelerde azalan eğilimler,

yeni teknolojilere az yatırım yapılması, başka bölgelerde yeni

pazarların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Diğer yandan, günümüzde endüstri toplumlarının birçoğunda,

işsizlik sorunlarının en dikkati çeken cephesini düşük vasıflı işçiler için

istihdam firsatlarmm daralması oluşturmaktadır. Genelde, ticaretin

küreselleşmesinin ve teknolojik değişmelerin talep yapısını değiştirmesinin

veya bunların her ikisinin birarada ortaya çıkmasının böyle bir sonucu

yarattığı söylenmektedir.

A B D ' d e vasıfsız işçilerin nispi ücretleri düşerken, Avrupa 'da

düşük vasıflı işçiler arasında uzun süreli işsizliğin arttığı görülmektedir.

Böylece problem kendisini, düşük vasıflı işçilerin gelirlerinin yükseltilmesi

ve gene düşük vasıflı işçiler için yeni iş fırsatlarının yaratılması biçiminde

ortaya koymaktadır.

Sorunun bu yeni boyutuyla ilgili bazı yeni araştırmalar da

yapılmıştır. Özellikle bu araştırmalar, düşük vasıflı işçilerin uzun dönemli

yüksek işsizlik oranlarıyla ilgili bulunmaktadır.

Bazı yazarlar, uzun dönemli işsizliği önlemeye yönelik iş

fırsatlarının yaratılması için vergilerle finanse edilmiş kamu harcama

programlarının genişletilmesini ileri sünnektedirler. Bu politikalar esas

itibariyle ticarete açık sektörlerde büyük hacimli iş yaratma politikalarına

Page 192: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yöneliktir. Bu görüşlere göre, en büyük iş yaratma olanakları hizmet

sektörlerindedir.

Diğer bir görüş ise, uzun dönemli işsizHğin azaltılmasında işsizlik

sigortası sistemlerinde reform yapılmasını öngörmektedir. Bu görüş

sahiplerine göre, ülkelerin çoğunda halihazır işsizlik sigortası uygulamaları

işsizliğin artışında rol oynamaktadır^

Bu yaklaşımlara göre, halihazır uygulama iş aramayı teşvik

etmemekte, iş arama süresini uzatmakta, ücretler üzerinde dikey artışa

yönelik etki yapmakta, işçiler açısından işten çıkarılma riskini artırmakta ve

işyerlerinin daha yüksek "işçi devri" oranlarına sahip olmasına neden

olmaktadır. İşsizlik sigortası uygulamasında yapılacak reformlar, işsizlik

artışını azaltacak ve istihdamın genişlemesine ve enflasyon yaratmadan ve

ilave maliyetler getimıeden işsizliğin daralmasına neden olabilecektir.

Böylece 1990Tarın başında "basitleştirilmiş sayılarla 100 kişiden

lO'unun işsiz olduğu, bu 10 kişiden 5'inin genç, 3 'ünün ise kadm olduğu"

yeni bir istihdam yapısı ortya çıkmıştır'

' Ekin, N.; İşsizlik Sigortası...; op.cit.; s. 59.

' ^ DPT; Dünya Çalışma Raporu I; op.cit.; s. 69.

Page 193: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ı V - T Ü R K I Y E ' D E I Ş S I Z L I K

A. GENEL EĞİLİMLER

1. Türkiye^de Ekonomik Büyüme

a. "Yerinde Sayan Ekonomi"

Dünya Bankası verilerine göre, 1965 - 1998 döneminde

Türkiye 'nin yılda % 4,3' lük bir büyüme kaydettiği ileri sürülmektedir. Bu

dönemde en yüksek büyüme hızıyla Çin (% 8,6) en önde giderken, bunu

Güney Kore, Tayland ve Endonezya takip etmektedir. Japonya, Brezilya ve

Türkiye 'nin ise, aynı büyüme hızıyla 7 'nci oldukları belirlenmiştir.

1965'de Türkiye ekonomisi kadar bir büyüklüğe sahip olan Çin,

1998'de Türkiye ekonomisinin 4,5 katını geçerken, ulusal gelirini 15, kişi

başına gelirini ise 8,8 katı artırmıştır. Türkiye bu dönemde ekonomisini 4 ' e

katlamış, fakat hızlı nüfus artışı nedeniyle, kişi başına gelirini sadece 2

katma çıkarabilmiştir. Ortalama % 4,3' lük büyüme hızmm % 2,2'si nüfus

artışına gitmiştir.

Son 7 yılda ise, GSMH'n in 178 milyardan 199 milyar dolara, kişi

başına gelirin 3,000'den 3,075 dolara, büyüme hızmm % 8,1'den 1994'de

Asya Krizi nedeniyle % - 6,1, 1999'da ise kriz ve deprem nedeniyle % -

2 'ye düştüğü görülmektedir. Aynı dönemde enflasyonun % 60'1ar dolayında

olduğu, ithalatın 30 milyardan 40 milyara, ihracatın ise 15 milyardan 26

milyara çıktığı, dış ticaret açığının 15 milyarlar civarında değişmediği, iç ve

dış borçların katlamalı bir biçimde arttığı gözlenmektedir.

Page 194: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1998 yılında ise, Güney Kore % 13, Malezya % 11, Rusya ve

Hong Kong % 9 dolayında bir büyüme hızını gösterirken, Türk ekonomisi

buna ayak uyduramamış ve Türkiye 1999'da 1 yıl gecikmeyle küçülmüştür.

Devletin altyapı yatırımları aksarken, özel kesimde de yatırım eğilimleri

hızla düşmüş, toplam sabit sermaye yatırımlarındaki gerileme % 16'yı

bulmuştur.

Teknolojik gelişmeyle, ekonomik büyüme arasında dünyada güçlü

ilişkiler kurulurken, Türkiye 'nin enflasyon ve faiz çıkmazıyla boğuştuğu ve

uluslararası rekabet gücünün gittikçe düştüğü ve uygulanan döviz kuruyla

rekabet gücünü daha da kaybettiği a n l a ş ı l m a k t a d ı r ' 1 9 9 9 İSO anket

çalışmalarına göre, küçük boy işletmelerde çalışanların % 15,3'ü, orta boy

işletmelerdekilerin % 8,7'si, büyük işyerlerindekilerin % 7,3'ü işten

çıkarılmıştır.

Sonuç itibariyle, bu yılda çalışanların toplam olarak % 7,9'u işsiz

İcalmıştır. Gene aynı yılın ilk yarısında, işyerlerinin üretimlerim yarı yarıya,

ikinci yarısında ise % 37 oranmda düşürdükleri anlaşılmaktadır. 2000

rakamlarına göre ise, bu oranlar hızla artmıştır.

Ayrıca, özellikle Yunanistan' la yapılan mukayeselerde, son 7 yılda

Yunanistan halkının refahının reel olarak % 70 oranında artarken,

Türkiye 'de aynı dönemde kişi başına gelirin 1999 yılında 2.878 dolara

düştüğü ifade edilmektedir. "Türk halkı geçen 7 yıl boyunca fakirlikten

kurtulamadı, fakir idi fakir kaldı. Komşusu Yunan halkı 7 yıl önce Türk

Ulagay, O; "Neden Küçüldük"; Milliyet; 04.04.2000, s. 21; & Ayrıca bkz. Alkin, E.; "Hızh Nüfus Artışı, İşsizlik ve Gelir Dağılımı"; Prof. Dr. Nusret Ekin'e Armağan; Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s. 285 - 290.

Page 195: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

halkından 2,3 kat zengindi. 7 yıl sonra 4,2 kat daha zengin hale geldi '

değerlemesi yapılmaktadır.

Yapılan hesaplamalara göre, 2020 yılında Türkiye 'nin % 10

büyüme hızına sahip olması, buna mukabil Yunanistan ' ın kalkınma hızının

% 4' lerde olması halinde dahi, Türkiye, Yunanistan' ın fert başına milli

gelirini yakalayamamaktadır'^^

Ayrıca, açıklanan son rakamlara göre, rekabet gücü açısından

değerlendirmesi yapılan 47 ülke arasında, 1998'de 33 'üncü, 1999'da 37

'nci sırada olan Türkiye, 2000 'de 42 'nci sıraya düşmüş bulunmaktadır.

Rekabet gücünün belirlenmesinde 290 kritere göre yapılan değerlendirmede,

Türkiye 'nin olumsuz ekonomik göstergeleri yüzünden, aşağı doğru kaydığı

gözlenmektedir. ABD, Singapur ve Finlandiya'nın ise ilk başlarda

sıralandığı gözlenmektedir.

Yeni yüzyılın başında Türkiye'nin temel sorunu, küreselleşmenin

getirdiği büyüme sorunları ile artan işsizlik, yüksek enflasyon ve bozuk gelir

dağılımı yapısından yeni istikrar programlarıyla nasıl bir çıkış

gerçekleştireceği hususudur. Burada temel dönüşümün, dünya ve ABD'dek i

teknolojik gelişmelerle uyumlu bir büyüme stratejisi olması zorunludur.

Uras, G.; "Kalkınamıyoruz"; Milliyet, 05.04.2000; s. 5.

Page 196: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b. "Üretemeyen Sanayi, Düşen Katma Değer''

İSO'nun 500 büyük sanayi kuruluşuyla ilgili 2000 yılı raporu,

Türkiye ekonomisindeki yapısal bozuklukları açıklıkla ortaya koymaktadır.

Bu rapora göre, sanayi kuruluşlarından 113 büyük firma zarar etmiş,

diğerleri faiz gelirleri ve varlık satışlarıyla, diğer bir deyişle "faaliyet dışı"

gelirleriyle ayakta kalabilmişlerdir. 500 büyük kuruluşun toplam satışı bir

A B D şirketi olan GM'n in ancak % 6 5 ' ne ulaşabilmektedir. Küresel

dönüşümde ekonominin üretimiyle, katma değeriyle, "üretemeyen sanayi"

ile küçüldüğü belirtilmiştir.

Umutların enflasyonun düşmesine bağlandığı, dış kaynaklı yatırım

ve istihdam sorunlarının aşılmasının düşünüldüğü bir ortamda, dış ticaret

açığının hızla tırmandığı da gözlenmektedir.

Gerçekten özel sektör 1992 yılında 100 birim katma değer

üretirken, bu rakam 1999'da 92.7 'ye düşmüştür. Kamu sektörü de aynı

dönemde 100 birim katma değerden, 1999 yılında 59.7 birime inmiştir.

Böylece Türkiye sanayiinde, katma değer düşme eğilimine girmekte ve

girişimcinin özellikle son iki yılda üretimden para kazanamadığı

anlaşılmaktadır^^ ^

Uras, G.; "İstikrar Avukatları, Düzenin Bekçileri"; Milliyet, 03.04.2000; s. 5.

Uras, G.; "Sanayide Geriye Gidiyoruz"; Milliyet, 27.07.2000; s. 5.

Page 197: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

c. Çağa Uymayan Tutarsız Politikalar

Türkiye 'nin tarımda ve sanayide yaşadığı temel yapısal sorunların

küresel dönüşümlerle daha da ağırlaşacağı gözlenmektedir. Rekabet

gücünün yüksehilmesi, verimliliğin artırılması, bilgi çağının teknolojilerine

geçişin sağlanmasıyla gerçekleşecek, fakat, kuşkusuz çağa uymayan tutarsız

politikalarla istihdam sorunları daha da yoğunlaşabilecektir'^^. Bu

tartışmada öne çıkan birkaç nokta arasında şunlar belirtilebilir;

• 'Teknoloj i üretme ve özümseme kapasitesini gehştiremeyen

ülkelerin, XXI. yüzyılda başarılı • olma ve toplumsal refahı

artırma şansları yoktur.

Türkiye 'nin de çabalarını öncelikle bu alanda

yoğunlaştırması gerekmektedir,

XXI. yüzyılda başarıyı yakalamanın en önemli unsumnun,

bilgili ve hünerli insan olduğu, artık herkesin bildiği bir

husustur. O halde, Türkiye 'nin de insana yatırım konusunda

bir sıçrama yapması, eğitim alanında çağ atlaması şarttır,

Türkiye kendi insanının bilgi ve hüner düzeyini yükseltecek

bir atılımın ötesinde, bu nitelikteki insanları için bir çekim

merkezi haline gelmeyi de hedeflemeli, XXI. yüzyılda

değerin tek yaratıcısı haline gelen bilgili ve vasıflı insanın

yaşamak ve çalışmak isteyeceği ortamın yaratılması, bu tür

122 Ulagay, O.; "Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz - 1"; Milliyet; 09.05.2000; s. 21

Page 198: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

insanların çalışacakları yüksek katma değerli, bilgi • yoğun

sektörlerde gelişmenin özendirilmesi temel hedef

o lmahdı r ' ^ \

Böyle bir atılım sürecinde küçük girişimciler, özel girişimciler ve

çokuluslu yerli ve yabancı girişimciler stratejik rol oynayacaktır.

Başka yazarlar ise, sağlam bir fınans piyasasının oluşturulmasını,

rekabete dayalı mal ve hizmet piyasalarının kurulup işletilmesini, "yeni

ekonominin" beraberinde getirdiği iletişim ağının içinde yer almak

gerektiğini vurgulamaktadırlar.

d. Bilim ve Tel<noloji Yeteneği

24 Haziran 2000 tarihinde "The Economist Dergisi"nde

yayınlanan, dünyada "bilim ve teknoloji yeteneğini" gösteren bir haritada

dünyamız üç bölüme ayrılmıştır: a. teknoloji üretenler, b. teknolojiyi

kullananlar, c. ikisinin de dışında kalanlar. Bir başka deyişle Türkiye yeni

teknoloji üretmemekte, kullanmamakta ve bunların dışında kalmaktadır.

Diğer yandan, The Economist ' in 10 Haziran 2000 tarihli Türkiye

ekinde Türkiye, Yunanistan, İspanya ve Portekiz ile mukayese edilmiş,

1957'den 65 'e kadar aynı seviyede olan bu dört ülkeden Türkiye 3000

123 Ulagay, O.; "Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz - 2"; 06.06.2000; s. 21.

Page 199: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dolarda kalırkan, Portekiz ve Yunanistan' ın 10 bin dolarları yakaladığı,

İspanya'nın ise 16 bin dolarları aştığı belirlenmiştir*""^.

Dünya Rekabet Yıllığı 2000 Raporu'nda, Türkiye 'nin 42 'nciliğe

gerilemesinin temel faktörleri arasında, sanayide verimliliğin çok düşük

olduğuna işaret edilmektedir. Ayrıca, tarımda verimlilik de çok düşük

bulunmaktadır. Türkiye, tarımda verimlilik sıralamasında ise 40 'mcı

sıradadır. AR - GE harcamaları çok sınırlıdır.

Aynı durum, eğitim harcamaları için de geçerlidir. Türkiye 'nin

2000' lerde 3,000 doların altında bir ülke olmaktan çıkarak, enflasyonu, gelir

dağılımı ve işsizlik oranlarıyla çağı yakalayabilmesi için bütün bu

sıralamaları değiştirmesi gerekhdir*^\

e. ''Çağ Yarışçıları" ve "Çağ Direnişçilerr'

Bu verilere mukabil, 2000 ve 2001 yılları için ilk üç aylık

gelişmeler dikkate alınarak, özellikle enflasyon ve mali açıklar konusunda

başarılı sonuçlar ahndığı vurgulanmaktadır. IMF ile imzalanan Stand - by

Anlaşması çerçevesinde enflasyonun ve faiz oranlarının hızla düştüğü ve

ekonominin yeniden olumlu bir eğilim içine girdiği ifade edilmektedir. Bu

tahminlere göre, büyümenin 2000 'de % 5,6, 2001 'de % 5,2; TÜFE'n in aynı

'"" Cemal, H.; "Dünya Teknoloji Haritasının Neresindeyiz T;Milliyet 26.07.200; s. 23.

'-^ Ulagay, O.; "Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz - 3"; Mi///y^^; 11.06.2000; s. 21. & Ayrıca küreselleşme ve Türkiye tartışmasına farklı bir bakış için bkz. Güvenç, N.; Küreselleşme ve Türkiye; İstanbul; 1999.

Page 200: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yıllar için % 44,3 ve % 18; işsizlik oranının ise % 7 ve % 6,3 olacağı

hesaplanmıştır.

2000 yılında sanayi üretiminin tekrar yükselişe geçtiği, geçen yıl

gerileyen sanayi üretiminin, bu yılın aynı döneminde dikkati çekecek

şekilde arttığı ifade edilmektedir. Özellikle, bulaşık ve çamaşır makinasmda

üretimin hızla arttığı hesaplanmaktadır. Yine 2000 ' in başlarında oto

satışlarında çarpıcı gelişı^eler kaydedilmiştir.

Ekonominin yeniden yükselişe geçmesinde uzlaşmacı koalisyon

hükümetinin önemli rolü olduğuna özellikle değinilmektedir. Kuşkusuz

hızla büyüyen bir ekonomi, enflasyon ve işsizliği düşürerek sosyal

gelişmeyi hızlandıracağı gibi, toplumda demokrasinin daha sağlam temeller

üzerinde hızla gelişmesine de olanak sağlayacaktır.

Günümüzde hemen hemen bütün dünyada, hızla dönüşen çağı

yakalama amacıyla ekonomik refonnlar yapılmakta, "Macaristan reform

yolunda hızla ilerlerken, Çin piyasa ekonomisine geçmenin yollarını

aramakta, Latin Amerika 'da rüşvetle savaş sürdürülmekte, Mısır 'da özel

sektörü geliştirici atılımlar" yapılmaktadır'"^.

f. 23 Yıllık Vizyon

Asrın başında. Cumhuriyetin 100 'üncü yılına göre yapılan

hesaplamalar, özellikle Sekizinci 5 Yıllık Planda, 23 yıllık Türkiye Projesi

'-^^ Economic Reform Today; "CIPE at 15 Years: Lessons Learned"; No: 4; 1999.

Page 201: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

biçiminde ortaya konmuştur. Bu Plan 'm temel hedefleri arasmda, dünyanm

ilk 10 ekonomisi araşma girilmesi, bilgi çağmm yakalanması, bilgi

toplumuna ulaşılması ve AB 'ye tam üyelik sıralanmaktadır. Kişi başına

gelirin 3,000 dolar düzeyinden, 20,000 dolar seviyesine çıkarılması

öngörülmektedir.

Sekizinci 5 Yıllık Plan döneminde (2001 - 2005) yıllık büyüme %

6,7 oranında öngörülmüştür. "Bu hedefler arasmda Türkiye 'nin 2010 'da

bölgesel güç, 2020 'de küresel güç olması hedeflenmektedir." Ekonomik

istikrar programının 3 yıl sonunda tek haneli enflasyon rakamına ulaşması,

diğer ekonomik göstergelerin Maastricht Kriterleri düzeyinde

gerçekleştirmesi öngörülmektedir. Demokratikleşme, insan hakları ve sosyal

toplum ilkeleri açısından ayrıca Kopenhag Kriterleri 'nin gerçekleştirilmesi

de söz konusudur.

Cumhuriyetin 100 'üncü yıldönümünde Türkiye 'nin 1,9 trilyon

dolarlık milli geliri ile dünyanın ilk 10 ülkesi arasına gireceği, dış ticaret

hacminin milli gelirin % 65' ine çıkacağı, her yıl büyüme hızının % 7'lere

ulaşacağı, nüfus artış hızının ortalama 1,1'e düşeceği, kentsel nüfus oranının

% 90'lara çıkacağı, yatırım harcamalarının G S M H içindeki payının % 27 'ye

yükseleceği, kamu yatırımlarının toplam yatırım içindeki payının % lO'a

ineceği, enerji talebinin her yıl % 10 artacağı, tarım, sanayi ve hizmet

sektörlerinin toplam katma değer içindeki paylarının, % 5, % 30 ve % 65

olacağı tahmin edilmektedir.

Böylece Türkiye, 2023 yılında 83,6 milyon nüfuslu ve İtalya -

Fransa büyüklüğünde bir ekonomi haline gelecektir. Zorunlu temel eğitim

12 yıla çıkarılacaktır. Plan döneminde ise, kamu açıklarının azaltılması.

Page 202: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

özelleştimıenin hızlandırılması, yüksek katma değerli sanayi ve hizmet

sektörlerinin geliştirilmesi öngörülmektedir.

Bu perspektifler içinde, bazı siyasi partilerin de 2023' lere yönelik

vizyon geliştirdiği gözlenmektedir. Bu görüşlere göre ise, kamu

yönetiminde bütünsel kalite yönetim uygulanacak, bakanlık sayısı

azaltılacak, "elektronik devlet" (e - devlet) oluştumlacaktır. Kişi başına gelir

20,000 dolar, ihracat 600 milyar dolar, işsizlik oranı % 1, enflasyon oranı %

3, sanal ortamda her seviyede eğitim, dünya finans merkezi olarak İstanbul

ve AB 'ye tam üye bir Türkiye öngörülmektedir.

2 . Farklı Yaklaşımlar

Cumhuriyet döneminde Türkiye 'de işsizliğin önemini ve

özelliklerini belirleyen altı döneme özellikle işaret etmek gerekir:

• Bunlardan birincisi, 1950'li yılları takiben başlayan iç göç

olayıdır. Buna siyasi nedenlerden dolayı yurt dışından 3aırt

içine göç olayı da ilave olmuştur. Bu dönemde başlayan hızh

kenfleşme ve nüfus artışı, işsizlik sorunlarının daha da gözle

görülür bir hale gelmesine neden olmuştur,

® 1960'İl yıllarda yurt - dışı göç olgusuyla planh dönemin

başlaması, ülkemizde istihdam sorunlarının yoğun bir şekilde

tartışılmasına yol açmıştır,

• 1970'h yıllarda ise, bir yandan dünya enerji krizi, diğer yandan

içte Türk ekonomisinin durgunluğu, dış açık ve borçların hızla

Page 203: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yükselmesi, dışa yeni göç imkanlarının ortadan kalkması, hatta

gittikçe hızlanan yurda dönüş eğilimleri istihdam sorunlarını

ağırlaştırmıştır,

1980Teri takiben ortaya çıkan temel iktisadi politika tercihleri,

yakın tarihte hızlanan özelleştirme eğilimleri ve Gümrük

Birliği son on yılda istihdam sorunlarını tekrar ön plana

çıkarmıştır,

• Nihayet 8 Eylül 1999 tarihinde kabul edilen 4447 sayılı Yasa

ile İşsizlik Sigortası'nm yürürlüğe girmesi, istihdam ve işsizlik

sorunlarının tartışılmasında ve çözümünde çok önemli bir

aşamayı oluşturmuştur,

• 1990'ların ortalarından itibaren Batı ekonomilerinde, özellikle

ABD ve AB emek piyasalarında "bilgi işçisi" açıkları ve

"göçrnen bilgi işçileri" tartışmaları hızlanmıştır. Böylece

Türkiye 'de, bilgi çağının istihdam sorunları, geleneksel işsizlik

tartışmalarına yeni boyutlar getimıiş ve Türkiye 'nin işsizlik

sorunlarını katlamalı bir hale sokmuştur.

3. ''Yapayistihdam''

Türkiye'de, planlamanın ilk döneminde, uzun yıllar yaygın şekilde

l<:ullanılan 1,5 milyonu bulan işsiz sayısını planlamanın makro seviyede

yaptığı emek arz ve talebi arasındaki bir "fark" olarak değerlendirmek ve

buna işsizlik yerine, "emek arzı fazlalığı" olarak bakmak gerekir.

Page 204: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Diğer bir deyişle, bu rakamı, endüstri toplumlarında gördüğümüz

şekilde, istihdam dışında kalan ve işsizlik yardımlarından yararlanan "açık

işsizler" olarak değerlendirmemek ve bir makro analiz ve hesaplama sonucu

ortaya çıkan bir "fazlalık" olarak ele almak icabeder. Aslında, son yıllarda

"Hane Halkı İşgücü Anketi" yoluyla elde edilen işsizlik oranları da

Türkiye'de istihdam sorunlarına yeterli açıklığı getirmede başarılı

olamamıştır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi ikinci sorun ise, bu kaybın daima

istihdam - dışı koşulları içinde ortaya çıkmasının gerekli olmadığıdır. Tarım

- dışı modem kesimlerde dahi uzun yıllar işsizlik sigortasının mevcut

olmayışı, emek piyasası kurumlarının ülkenin tüm emek piyasalarını

kavrayarak işsizlik sigortasıyla organik bağlar kurmak suretiyle çalışmayışı,

ülkemizde işsizlik sorununu açık ve görülebilir bir işsizlik nitehğinden

uzaklaştırarak bir istihdam yapısı sorununa dönüştürmüştür.

Böylece işsizlik istihdam içinde şekiller almak suretiyle kendini

düşük gelir, yoksulluk, çalıştığı halde asgari gelirden yoksun ve ülkenin

milli gelirine katkı yapmayan "yapay istihdam" biçimleri şeklinde ortaya

koymuştur.

Türkiye 'de istihdam sorunlarını geleneksel sektörden m o d e m

kesime taşıyan iki önemli dinamik faktörü de istihdam analizlerinde önemle

dikkate almak gerekir. Bunlardan birincisi hızlı kentleşme, ikincisi ise

eğitimin yayılmasıdır. Ne var ki, bu iki temel faktör sosyal yapı

değişmesinde önemli itici güç olarak rol oynarken, modern sektörde

istihdam fırsatlarının yeterh ölçüde gelişmemesi, bir vandan "sağlıksız bir

kentleşmeye", hatta "kasabalaşmaya" yol açarken, diğer yandan geleneksel

Page 205: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

sektöm adeta taklit eden bir istihdam yapısı hizmet sektörlerinde oluşmaya

başlamıştır.

Böylece, büyük kentlerde sanayi ve hizmet sektörlerinde ücret

mukabili örgütlenmiş bir şekilde çalışanlar yanında, hızla büyüyen

gecekondularda barınan ve örgütlenmemiş sektörlerde çalışan ikili bir yapı

ortaya çıkmaktadır. Bu ikinci kesim, bazı büyük kentlerde birincisinden de

daha büyük boyutlara vamıaktadır.

Hatta bazı görüşlere göre, devlet bürokrasisi ve kadroları, özellikle

Türkiye gibi gelişme halinde olan ülkelerde . yapay olarak istihdamı

artırmanın, üretken olmayan istihdam yaratmanın bir yoludur. İleri

sürüldüğüne göre, Türkiye 'de "2 milyon devlet memumnun yaklaşık 300

bini odacı, çaycı ve müstahdemdir. Her genel müdüre ya da daire müdürüne,

üst düzey bürokrata birkaç tane odacı, çaycı ve hademe düşmektedir'^^.

Bunun doğal sonucu olarak hizmet kesimlerinde istihdam hızla

genişlediği halde, milli gehrdeki artış bu genişleme kadar büyük

olmamaktadır.

İşsizlik sorunları özellikle hizmet kesimlerinde ve tarımda kendini

düşük gelir, yoksulluk, kararsız, geçici, mevsimlik, kısa süreli çahşma, gizli

işsizlik, eksik istihdam ve "istihdamda işsizlik" biçiminde ortaya

koymaktadır. Böylece hizmet kesimlerinde üretim işlevinden çok, gelir

dağılımı fonksiyonu önem kazanan örgütlenmemiş bir kesim oluşmaktadır.

Araptarlı, A.; "2 Milyon Devlet Memurunun 300 Bini Odacı, Çaycı, Hademe"; MESSİşveren Dergisi, Ekim 1997; S: 695; s. 13

Page 206: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye açısmdan yapılacak değerlendirmede, kalkınma stratejileri

olarak Türkiye "bilgi çağma" yönelecek olursa, bilgi işçisi talebi hızla

artarken, esasen geleneksel sektörlerde ve kentlerde kayıt - dışı istihdam ve

yoksulluk biçiminde yeni istihdam olanakları bekleyen vasıfsız ve

yarı - vasıflı işçilerin istihdam ümitleri daha da belirsiz hale gelecektir.

Bunun anlamı, Türkiye 'de işsizliğin yapısal olarak yapay istihdam

ve yoksulluk biçiminde daha uzun bir süre devam edeceğidir. Özellikle

kırsal kesimlerden hızla kentlere doluşacak vasıfsız insanlar, bu yapay

istihdamı tarım ve hizmetler sektörü biçiminde olmaktan çıkararak,

kentlerde genişleyen kayıt - dışı yapay istihdam biçimleri şeklinde tek

sektörlü bir modele de dönüştürebilecektir.

Page 207: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

B. TÜRKİYE 'DE İŞGÜCÜ VE İŞSİZLİK

1. Nüfusta Olumlu Gelişmeler

Türkiye açısından dikkati çekici bir gelişme de, 1980Tİ yıllarda %

2Terin üzerinde olan nüfus artış hızının, 2000Tere doğru giderek

azalmasıdır. Gerçekten, 1995 - 96 yılları arasındaki nüfus artış hızının % 1,7

olarak gerçekleştiği görülmekte, 1999 - 2000 arasında bu oranın % 1,5 Tere

indiği ifade edilmektedir. Aynı dönem içinde kentlerin büyüme oranı % 3,5

düzeyinde gerçekleşmiştir.

"BM Nüfus Fonu'na (UNFPA)" göre, Türkiye'nin nüfusu 2025

yılında 87.9 milyona ulaşacaktır. "Satın Alma Gücü Paritesine" göre ise,

Türkiye'nin kişi başına geliri 6.470 Dolar'a varmaktadır. Nüfus artışındaki

bu düşmeyi, Türkiye'deki istihdam sorunları açısından olumlu bir gelişme

olarak değerlendirmek gerekir.

Bu gelişme trendleri içinde, bir yazara göre, Türkiye 'de 2050 yılı

civarında nüfus arjtışmm durması beklenmektedir. Hatta, ileri sürüldüğüne

göre, günümüzde nüfus artış hızları 1,5'lerin altına dahi düşmüş

gözükmektedir. Bunun anlamı, Türkiye'nin 95 - 100 milyon arasında bir 128

nüfusa ulaşıp, orada duraklayacağıdır .

Aslında, bu nüfus artış trendleri, birçok yazarın beklentilerinin

dışında gerçekleşmiştir. Bu yeni nüfus artış eğilimini A B ile bütünleşme ve

'"^ TÜSİAD Türkiye'nin Fırsat Penceresi; Demografik Dönüşüm ve İzdüşümleri İstanbul; 1999; s. 58 ve devamı.

Page 208: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye 'nin gelecekteld istilıdam ve işsizlik sorunları açısından önemle

değerlendirmek gerekir.

Dünya Bankası kaynaklarına göre, Avrupa Birliği 'ne farklı

statülerde aday olan ülkelere baktığımızda, 1998 yılma göre, en kalabalık

ülkenin 63,5 milyon nüfus ile Türkiye, bunu takiben 38 milyonla Polonya,

22 milyonla Romanya olduğu, bu ülkelerin 2015 yılında nüfus artışlarının

Türkiye 'de 77,9'a, Polonya 'da aşağı yukarı hiç artmayarak 38,9 milyona,

Romanya 'da azalarak 21,3 milyona ineceği anlaşılmaktadır. 1980 - 98

döneminde, aday ülkelerden Bulgaristan, Estonya, Letonya, Macaris tan 'da

nüfus azalmış ve geri kalan ülkelerin hepsinde nüfus artış oranları % l ' i n

altında kalmıştır.

Benzer eğilimler, 1998 - 2015 dönemi için de geçerlidir. Bu

dönemde Slovakya 'nm % 0,1'lik ve Polonya'nın sabit kalan nüfusu dışında,

tüm aday ülkelerin nüfusu azalacaktır. Bunun bir istisnası olarak

Türkiye 'nin 1980 - 98 döneminde nüfusunun % 2 arttığı görülmekte, 1998

- 2015 döneminde ise yine Türkiye nüfusunun artış oranının artması devam

ederek % 1,1'e çıkacağı tahmin edilmektedir. 65 yaştan yukarı nüfusta ise,

Türkiye 'de % l ' ler , onun dışındaki aday ülkelerde % 3'1er üzerinde bir artış

olacaktır.

Buna mukabil . Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre,

1990'larda % 2,17'ye çıkan nüfus artış hızı, sürekli ve dikkati çekici

azalmalar göstererek 1995'de 1,75'e, 1996'da 1,68'e, 1997'de 1,64'e ve

1998'de 1,60'a düşmüştür. 1998 yılında Türkiye nüfusu yaklaşık 1 milyon

kişi artarak 63,7 milyona yükselmiş, fakat nüfus artış hızı hızla gerileyerek

% 1,6'ya kadar inmiştir.

Page 209: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"Dünyada en çok nüfusu olan ülkeler arasında 15. sırada" yer alan

Türkiye, halen genç bir nüfus yapısına sahiptir, 1 5 - 6 4 yaş gurubunun

toplam nüfus içindeki payı, 1998 yılında % 64,2 'ye varmaktadır.

Sosyo - ekonomik gelişmelerden kaynaklanan kırsal kesimden

kentlere yönelik göçler ve ülke içinde coğrafi bölgeler arasında iç göç

hareketleri önemli boyutlardadır. Bu süreç devam etmektedir. Karadeniz

Bölgesi nüfus kaybederken, Marmara, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz

Bölgeleri önemli ölçüde nüfus çekmektedir.

Ayrıca, 1990 yılında % 59 olan il ve ilçe merkezlerinde yerleşik

nüfusun, toplam nüfus içindeki payı, 1997 yılında % 64,7 'ye

yükselmiştir'"^.

TABLO 26 - 6ÖLGELERÎN NÜFUSU VE YILLIK NÜFUS ARTIŞ HIZI

BÖLGELER 1990 1997 Nüfus Artış Hızı (1990 - 97), %

Marmara Bölgesi 13,295,607 16,186,673 21,7

Ege Bölgesi 7,594,977 8,452,087 11,3

Akdeniz Bölgesi 7,026,489 8,058,31 1 14,7

İç Anadolu Bölgesi 9,913,306 10,580,657 6,7

Karadeniz Bölgesi 8,186,984 7,843,966 -3,6

D. Anadolu Bölgesi 5,346,208 5,614,907 5,0

Güneydoğu A, Bölgesi 5,159464 6,128,973 18,8

TOPLAM 56,473,035 62,810,574 11,2

Kaynak: İTO; Ekonomik Rapor; İstanbul; 1999; s. 33.

129 i ÎTO; Ekonomik Rapor; op.cit.; s. 33.

Page 210: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

2. Yılda 1 Milyon Artış

Nisan 1999 Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçlarına göre ise,

Türkiye 'de kurumsal olmayan sivil nüfus 1998 Nisan dönemine göre 1

milyon 34 bin kişilik bir artışla, 64,409 milyon kişiye yükselmiştir. Yine

aynı anket sonuçlarına göre, 1999'da toplam nüfusun % 5 6 ' 4 ' ü kentsel

yerlerde yaşamaktadır.

DPT 'n in Sekizinci 5 Yıllık Plan çalışmalarına göre, nüfus artış

hızı, % 1,58 olarak belirtilmiştir. Hızla azalan nüfus artış eğilimleri

sonucunda, 2010 yılında Türkiye'nin nüfusunun % 15 artarak 74,1 milyona

ulaşması beklenmektedir.

Batı ülkeleriyle yapılan mukayesede, Türkiye 'nin yaş gurupları

itibariyle nüfusunun, diğer Batı ülkelerinden farklı bir biçimde önemli

değişiklikler gösterdiği anlaşılmaktadır. İlkönce, genelde Batı ülkelerinde O

- 14 yaş gurubunun toplam nüfus içindeki payı % 15 - 19 arasında iken,

Türkiye 'de bu oran % 30,5'dir.

1 4 - 4 5 yaş gurubu oranları, genelde Batı toplumlarında % 40 - 43

civarında iken, sadece Türkiye 'de bu oran % 50 'den fazladır. 45 - 64 yaş

gurubunda ise, bütün Batı ülkelerinde oran % 20 - 25 civarında bulunmakta,

Türkiye 'de ise sadece % 14,3'e varmaktadır. 65 + yaş gurubunda ise, bütün

gelişmiş Batı toplumlarında % 15 - 17 iken, Türkiye 'de bu oranın % 5,2

olduğu anlaşılmaktadır.

Page 211: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

3. İşgücünün Yapısı

' Tü rk iye 'de çalışan nüfusun yarısına yakınının tarım sektöründe

çalışması dikkati çekici bir özelliğini oluşturmaktadır. Sanayi sektörünün

payı fevkalade sınırlıdır ve 1990 - 95 döneminde bu sektörde istılıdam artışı

çok yavaştır, hatta imalat sanayiinde istihdam artışı kaydedilmemiştir .

Toplam işgücünde bağımlı çahşanlarm oranı % 30'lara vannaktadır . Gene

aynı dönemde, bu oran hemen hemen hiç değişmemiştir. İşgücünün

yarısından fazlasını bağımsız çalışanlarla, ücretsiz aile işçileri

oluşturmaktadır."

Ayrıca, çalışanların mesleki ve genel eğitim düzeyleri de çok

düşüktür. "İşgücü piyasasının diğer bir yapısal sorunu, kayıt - dışı

istihdamın ulaştığı büyüklüktür. Sosyal güvenlik kuruluşlarına kayıth

olanların toplam istihdam içindeki payı % 53 civarındadır. İstihdam

edilenlerin % 46,9 'u kayıtsız olarak çalışmakta, kadınlarda kayıtsız olarak

çalışanların oranı daha da yüksek" bulunmaktadır*'^^.

Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye 'de işsizlik, kentlerde

yaşayan eğitim düzeyi düşük gençleri etkilemektedir. Bu işsizliğin diğer bir

özelliğini ise, uzun süreli oluşu teşkil etmektedir. Özellikle emek piyasası

faktörleri, "eksik istihdam" ve "kayıt - dışı istihdam"ın artışını

hızlandınnakta ve emek piyasası kurumlarının tüm iş piyasasını

kavramaktaki yetersizliği, işsizlik sorununun belirlenmesini

130 i İTO; Ekonomik Rapor; op.cit.; s. 18; & Ayrıca bkz. Tanrıverdi; "Yerel ve Küresel Boyutlarıyla İstihdam"; op.cit.; s. 16 - 27; & Koç, Y.; "Türkiye'de İşgücünün Yapısı ve Ücretliler"; Mercek Dergisi, S: 6; Nisan J997;s. 4 4 - 5 6 .

Page 212: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

güçleştirmektedir. Gerçekten, 1990 - 95 döneminde iş arayanlarm % 65' inin 131 İ.Î.B.K.'mia başvurmadıkları anlaşılmaktadır'

İstihdam politikalarına yönelik olarak ise, "kayıt - dışı istihdamın

ilk aşamada kent kesiminde ve istihdam daralmalarına yol açmayacak bir

yaklaşımla kayıt altına alınmasına yönelik önlemlerin geliştirilmesi, işsizlik

sigortasının etkinUğinin artırılması, İ.İ.B.K.'nun bilgi sisteminin, örgütsel

yapısının ve fmans kaynaklarının geliştirilmesi, mesleğe yönlendirme,

hazırlama hizmetlerinin ve genel olarak okul - dışı mesleki eğitim

olanaklarının genişletilmesi, bir bütün olarak örgün ve yaygın mesleki

eğitim sisteminin işgücü piyasası politikalarıyla ilişkilendirilerek

etkinleştirilmesi" öngörülmüştür*^".

"Ülkemizde sanayileşmede arzu edilen düzeye gelinememesi ve

yatırım yetersizliği nedeniyle tarım toplumu olma niteliği korunmaktadır.

Türkiye, henüz gelişmiş ülkeler gibi bir ücretliler toplumu olamamıştır ."

Gerçekten, OECD ülkelerinde toplam işgücü içinde, ücretli istihdamının

payı % 80 ' i aştığı halde, Türkiye 'de bu oran sadece % 41 'dir.

Türkiye 'de açık işsizlikten daha da önemli olarak, düşük katma

değerle çalışan ve düşük gelir elde eden bir "eksik istihdam sorunu" ile

karşılaşılmaktadır. Bu eksik istihdam yapısını, kuşkusuz kayıt - dışı sektör

Gök, F.; "Eğitim PoHtikalan"; İktisat Dergisi, S: 364; Şubat 1997; s. 18.

" 'Tbid. ;s . 19.

Page 213: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

boyutlarıyla yeniden değerlendirmek gereklidir. Kentlerde işsizliğin kırsal

kesimden daha yoğun olduğu da anlaşılmaktadır'"^^

Özilhan T.; "Toplam Kalite Kültürü ve İstihdam"; Mercek Dergisi; S: 6; Nisan 1997; s. 4.

Page 214: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

a. İşgücüne Katılım Oranı

Nisan 1999 Hanehallcı İşgücü Anketi Sonuçlarına göre, toplam

işgücü 23.779.000 kişiye varmaktadır. Türkiye 'de bu dönemde işgücüne

katılma oranı 15 ve daha yukarı yaştakiler için %I 51,8 olarak

gerçekleşmiştir. Bu sonuçlara göre. Nisan 1998 sonuçlarına nazaran

işgücüne katılma oranı erkeklerde % 74,5 'den %73,5 'e düşmüş, kadınlarda

ise % 28,5 'den % 31,1 'e yükselmiştir.

TABLO 27 - İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI, (% )

Nisan 1998 Ekim 1998 Nisan 1999

Türkiye 50,0 51,3 51,8

Erkek 72,7 74,5 73,5

Kadın 27,7 28,5 31,1

Kaynak; DİE; Hanehalkı İşgücü Anketi; Nisan 1999; Ankara; s i l .

Dikkati çeken çok önemh başka bir gösterge ise. Batı toplumlarına

nazaran, Türkiye 'de işgücüne katılma oranının çok düşük oluşudur.

Page 215: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b. İşgücünün Sektörel Dağılımı

Türkiye 'nin sektör oranları, tarımda diğer ülkelerin erkeklerde 2

katı, kadınlarda 3 - 4 katıdır. Sanayi sektörü oranları erkeklerde ve

kadınlarda düşük bulunmakta, benzer oranlara hizmet sektöründe de

rastlanmaktadır. Özellikle hizmet sektörü kadm oranları oldukça düşüktür.

İşgücünün iktisadi faaliyet kollarına göre dağılımını 1992 - 99

döneminde aşağıdaki tablodan daha da ayrıntılı bir biçimde görmek

mümkündür;

• Toplam istihdam zayıf bir biçimde artarken, tarım işgücü

temelde kararlılığım 10 milyon işgücü olarak korumuş, sanayi

istihdamı gene aynı dönemde 4,5 milyonlar civarında süreklilik

gösterirken, hizmetler istihdamı aşağı yukarı 1 milyon

civarında artmıştır,

• Ortalama olarak baktığımızda. Nisan 1999 Hanehalkı İşgücü

Anketi Sonuçları 'na göre, tarım sektörü % 45,8 gibi hala çok

yüksek bir orana ulaşırken, sanayi sektörünün oranı % 20,5 'de

kalmakta, hizmet sektörü istihdamı sadece % 3 3,7 'ye

varmaktadır. İşgücünün sektörel dağılım, Türkiye 'nin gelişme

seviyesini ve istihdamın yapısmı açık bir biçimde ortaya

koymaktadır.

İşgücünün iktisadi faaliyet kollarına dayalı dağılımı da uyumlu

sonuçlar vermekte, tarım sektöründeki iktisadi faaliyetlerde

toplam işgücünün % 45,6'sı çalışırken, imalat sanayiinde.

Page 216: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

sırasıyla % 14,1 toptan ve perakende ticaret, % 13,3 toplum

hizmetleri oranları ile karşılaşılmaktadır,

• Sonuçta, işgücünün sektör, iktisadi faaliyet kolları ve statü

dağılımı üstüste bindiğinde ve birarada incelendiğinde istihdam

bakımından kırsal kesimin genişliğini ve kentsel kesimlerde

formel sektörler yanında kayıt - dışı sektörlerin büyüklüğünü

açık bir biçimde görmek mümkün olmaktadır.

TABLO 2*8 - İSTİHDAMIN SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI *

YIL TOPLAM İstihdam

Tarım, %

Sanayi, %

Hizmetler, %

1992 19,958 8,913 (44,7) 4,640 (23,2) 6,405 (32,1) 1993 19,907 8,643 (43,4) 4,452 (22,4) 6,812 (34,2) 1994 20,396 9,023 (44,2) 4,473 (21,9) 6,900 (33,8) 1995 21,377 10,226 (47,8) 4,417 (20,7) 6,734 (31,5) 1996 21,698 9,962 (45,9) 4,734 (21,8) 7,002 (32,3) 1997 20,815 8,219(39,5) 5,213 (25,0) 7,383 (35,5) 1998 21,958 9,534 (43,4) 4 ,912(22,4) 7 ,512(34,2)

1 1999 (Nisan) 22,049 10,096 (45,8) 4,521 (20,5) 7,434 (33,7)

* (12 + Yaş, Erkek + Kadın, Bin Kişi) Kavimk: DİE; Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları, Nisan 1999, Ankara; 2(XXI.

Page 217: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 29 - İSTİHDAMIN İKTİSADI FAALİYET KOLLARINA GÖRE DAĞILIMI **

1997* 1998* 1999*

İKTİSADİ FAALİYETLER 21.201 21.230 22.049

1. Tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık 9607 9230 10049

2. Maden ve taş ocağı 145 138 134

3. İmalat 3081 3382 3117

4. Elektrik, gaz. ve su 118 123 78

5. İnşaat 1230 1235 1192

6. Toptan ve parekende ticaret, lokanta ve oteller 2770 2878 2944

7. Ulaştırma, depolama ve haberleşme 845 962 863

8. Mali kurumlar, sigorta, 494 507 520

9. Toplum hizmetleri sosyal ve kişisel hizmetler 2911 2975 3107

Kaynak: TİSK; "İstatistik"; İşveren Dergisi; Cilt: 37; Sayı: 11; Ağustos 1999; s. 32; & DİE; Hanehalkı işgücü Anketi Sonuçları; Nisan 1999; Ankara; 2000. * Veriler Nisan aylarına aittir.

(12 + Yaş, Erkek + Kadın, Bin Kişi)

İşyerlerinin ve çalışan işçinin kamu ve özel sektör itibariyle

dağılımına baktığımızda ise, 1993 - 1997 döneminde toplam işyerlerinin %

112 oranında artmasına karşılık, kamu işyerlerinin oranı % 76,9 'a düşmüş,

özel işyerlerinin oranı % 119'a yükselmiştir. Benzer şekilde, aynı dönemde

toDİam işçi sayısı % 112'ye çıkarken, kamu sektöründe % 67 'ye düşmüş,

özel sektör çalışanları % 130'a yükselmiştir.

Page 218: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Nisan 1999 Hanehalkı îşgücü Anketi sonuçlarına göre, tarımın

toplam istihdam içindeki payı % 42 'den tekrar % 45 ' e yükselmekte,

sanayinin payı ise % 23 'den % 20 'ye , hizmet sektörünün payı % 34 'den %

33 'e gerilemektedir. Büyük bir olasılıkla, tarım sektörünün tekrar

yükselmesi, büyümenin yavaşlaması ve ortaya çıkan ekonomik krizlerle

ilgili olmaktadır.

Böylece, sonuçta 1999 Nisan 'mda Türkiye 'de 10 milyon 96 bin

kişi tarım sektöründe istihdam edilmekte olup, bunların % 59,3 'ü (5 milyon

983 bin kişi) ücretsiz aile işçilerini oluşturmaktadır. Tarımdaki ücretsiz aile

işçilerinin % 72,7'§i ise (4 milyon 348 bin kişi) kadm işgücüdür.

c. İşgücünün Meslel<, Kır - Kent - Böige ve Cinsiyet Dağılımı

Mevcut istatistiklere göre, Türkiye 'de istihdam edilenlerin

mesleğine göre dağıhmma baktığımız zaman, 1970 - 1990 döneminde

kadınlarda esas mesleğin tarım ve tarımla ilgili meslekler olduğu

gözlenmektedir. Bu mesleklerde çalışan kadınların oranı yavaşça azalmakla

birlikte % 82'lere varmaktadır.

Erkeklerde ise en önemli mesleğin, yine tarımla ilgili meslekler

olduğu, zaman içinde bu meslekte çalışanların oranının % 53' lerden %

37' lere indiği görülmektedir. Buna mukabil, tarım dışı üretim faaliyetlerinde

çalışanların oranı, % l l ' l e r d e n % 34' lere çıkmıştır. Hizmet işleri, ticaret ve

Page 219: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

satış meslekleri % 8 oranına varmaktadır. Özellikle ilmi ve teknik eleman

oranlarının % 6Tara kadar düştüğü gözlenmektedir^

Türkiye'de işgücünün statü dağılımındaki değişmelere baktığımız

zaman, yine Nisan 1999 anketi sonuçlanna göre, 22 milyona varan toplam

istihdamm 9 milyonu, yani % 41, F i ücret ve maaşlı, 6,4 milyonu (% 29,4)

bağımsız çalışan ve 6,5 milyonu da (% 29,5) ücretsiz aile işçisi olmak üzere

bölündüpnü görüyoruz. İstihdamın statü dağılışı da sektör dağılışmm

yapısal özelliklerini güçlendiren sonuçlar vermektedir.

TABLO 30 - İSTİHDAMIN İŞTEKİ STATÜYE GÖRE DAĞILIMI *

YIL

TOPLAM

istihdam

Ücretli ve Maaşlı Çalışan, %

Kendi Hesabına

Çalışan ve İşveren, %

Ücretsiz

Aile İşçisi,%

1992 19,958 7,838 % 39,3 6,234 %31,2 5,886 % 29,5 1993 19,905 8,187 %41,1 5,853 % 29,4 5,865 % 29,5 1994 20,39§ 8,361 % 41,0 6,244 % 30,6 5,793 % 28.4 1995 21,378 8,296 % 38,8 6,634 %31 ,0 6,446 % 30,2 1996 21,698 9,015 %41,5 6,454 % 29,8 6,229 % 28,7 1997 20,815 9,734 % 46,8 6,500 %31,2 4,581 % 22,0 1998 21,958 9,565 % 43,6 6,626 % 30,2 5,767 % 26,2 1999

(Nisan) 22,049 9,044 % 41,0 6,482 % 29,4 6,523 % 29,5

Kaynak: DİE; Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları, Nisan 1999 Ankara 2000 * (12 + Yaş, Erkek + Kadın, Bin Kişi)

134 Dikbayır, G.; Gelir ve Doğurganlık; Ankara; Ekim 1999; s. 31.

Page 220: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Yıllar itibariyle istihdamın statü dağılımına baktığımızda,

1992'den bu yana son 8 yılda yaklaşık 2,091 milyon istihdam artışının 1,2

milyonu ücret ve maaşların artışına, 248 bini bağımsız çalışanlara, 637 bini

ücretsiz aile işçilerine gitmiş, sonuçta bu geçen sürede ücretsiz aile

işçilerinin oranı aynı kalırken, ücretli ve maaşlıların oranının yavaş bir

şekilde arttığı gözlenmiştir.

Sektörler* kır - kent ve statü dağılımları birarada ele alındığında,

Türkiye 'de istihdamın yapısı daha behrgin ve şeffaf hale gelmektedir;

• Bu verilere göre, kentsel tarımda ücretli kadm hemen hiç

yoktur, erkeklerin oranı ise çok düşüktür,

• Kentlerde, erkeklerde kendi hesabına çalışanlar, kadınlarda

ücretsiz aile işçileri yüksektir,

• Kentsel sanayi sektöründe, kadm ve erkek ücretleri yüksektir,

ücretsiz aile işçiliği kadm ve erkeklerde çok sınırlıdır,

• Kentlerde kendi hesabına çalışanlar içinde kadm oranları %

21 Tere varmaktadır,

• Hizmetler sektöründe ise, kentsel kesimde ücretli kadınlar %

80Tere çıkmakta, erkeklerde kayıt - dışı sektör yapılarından

dolayı, ücretli ve kendi hesabına çalışanlar % 40 Tara

yaklaşmaktadır,

Kırsal kesime baktığımızda, tarımda kadmlann % 9 0 ' m m

ücretsiz aile işçisi olarak çalıştığı, erkeklerin % 57 oranmda

kendi hesabına, % 40 Tara yakm ücretsiz aile işçisi olarak

Page 221: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

istihdam edildiği, sanayide ücretli çalışma oranları yükselirken,

ücretsiz aile işçiliği oranlarının hızla düştüğü, hizmet

sektörlerinde kadınlarda ücretli çalışanların, erkeklerde ücretli

çalışanlarla kendi hesabına çalışanların arttığı belirlenmektedir.

Bütün bu yapılar, kırsal kesimde aile işletmelerinin, kentsel

kesimde kayıt - dışı istihdamının büyüklüğünü gözler önüne

sermektedir,

Gerçekten, ücretsiz aile işçileri tarım sektörünün genişliğini ve

aile işletmelerini ifade ederken, kentlerde ise bağımsız çalışan

esnaf-yanındaki aile işçilerinin yüksekliği anlamına gelmekte,

benzer şekilde, kendi hesabına çahşanlarm yüksekliği, tarım

sektöründeki bağımsız çalışmayı ve kentsel kesimdeki kayıt -

dışı sektör istihdamını ifade etmektedir.

Gelişme süreciyle toplam işgücü içinde bağımsız çalışanlarla

ücretsiz aile işçileri hızla daralırken, ücret ve maaşlılar toplam

işgücünün % 90Tarına ulaşacak şekilde büyümektedir.

Sonuç itibariyle, ücretli ve maaşlı çalışanların toplam istihdam

içindeki payı, Türkiye dışındaki tüm.Batı ülkelerinde % 70 ' in

üzerinde bulunmakta ve esas itibariyle çoğu ülkede

Türkiye'nin iki katma ulaşmaktadır.

Kendi hesabına ve işveren olarak çalışanların oranı ve ücretsiz

aile işçilerinin oranı, Türkiye 'de % 50' lere varırken, diğer Batı

ülkelerinde % 10 - 15 oranına inmektedir. Özellikle, sadece

Page 222: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ücretsiz aile yardımcıları dikkate alındığında, oran % 3 Terin de

altına, düşmektedir.

İstihdamla ilgili özellikleri bölgelere göre düzenleyen

istatistiklere göre, kentsel kesimde en düşük kadm oranlarma

Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu 'da rastlanmakta, en

yüksek oranlar ise, Karadeniz Bölgesi 'nde karşımıza

çıkmaktadır.

Kentlerdeki erkek nüfusta ise, yine Karadeniz Bölgesi en

yüksek oranları oluşturmaktadır.

Kırsal kesime gelince, kadınların yine Güneydoğu Anadolu 'da

% 44 oranında çalıştığı gözlenmekte, erkeklerde bu oranlar

hemen bölgelerin tümünde % 80'lere yükselmektedir.

d. İşgücünün Eğitim Durumu

• Nisan 1999 Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları 'na göre, 12 ve

daha yukarı yaştaki nüfusun % 85' i okuma - yazma bilmekte,

okur - yazar oranı erkeklerde % 94 iken, kadınlarda % 77 'ye

düşmektedir,

• "Okur - yazar olmayan erkeklerin 12 ve daha yukarı yaştaki

kentsel nüfus içinde oranı % 3,7, kırsal erkek nüfus içindeki

oranı ise % 8,7 olarak gözlenirken, buna karşılık okur - yazar

olmayan kadınların, 12 ve daha yukarı yaştaki kentsel kadın

Page 223: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

nüfusu içindeki oranı % 18,7, kırsal kadın nüfusu içindeki

oranı ise % 30,rdir'^V'

Türkiye'de eğitimli kişilerin işgücüne katılma oranının hem

erkeklerde hem de kadınlarda daha yüksek olduğu

görülmektedir. Özellikle, yüksekokul ve fakülte mezunlarında

bu oran erkeklerde % 84,7, kadınlarda % 78,1'dir. İşgücüne

katılma oranı, okur - yazar olmayanlarda % 3l 'e düşmektedir,

Konuya eğitim ve istihdam ilişkisi açısından baktığımızda,

"Türkiye genelinde istihdam edilenlerin % 9,7'sini okur -

yazar olmayanlar, % 3,6'sim ise, okur - yazar olup da bir okul

bitirmeyenlerin oluşturduğu ve bu her iki gurubun % 26,2'sinin

tanm sektöründe olduğu, ücretsiz aile işçileri arasında bunların

oranının % 23'e vardığı hesaplanmıştır,

İstihdamın yarıdan fazlasını yani % 55,9'unu ilkokul mezunları

oluşturmakta, % 13'ünü lise ve dengi meslek okulu mezunları

teşkil etmektedir. Yüksekokul ve fakülte mezunlarının toplam

istihdam içindeki payı ise, sadece % 7,3'dür.

DPT; "İstihdam ve İşsizlik Alt Komisyonu İçin Hazırlanan Rapor - Taslak 1"; VIIL Beş Yıllık Kalkınma Planı; Ankara; 12.01.2000; s. 9.

Page 224: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 31 - İSTİHDAM EDİLENLERİN EĞİTİM DURUMLARINA GÖRE DAĞILIMI, (%)

Eğitim Düzeyi 1980 1991 1992 1993 1994 1995

(NİSAN)

Okur - Yazar Olmayan 14.8 14.5 12.3 10.5 10.8 10.5

Okur - Yazar Olup İlkokulu Bitirmeyen 7.4 6.9 6.6 6.4 6.2 6.6

İlkokul 56.2 57.9 57.8 59.4 58.5 56.8

Ortaokul 6.8 6.5 7.1 6.9 7.2 8.2

Ortaokul Dengi Meslek Okulu 0.4 0.3 0.4 0.5 0.3 0.5

Lise 6.2 6.1 6.3 8 8.2 8.5

Lise Dengi Meslek Okulu 3.1 2.6 2.7 2.6 2.8 3.2

Fakülte - Yüksekokul 5 4.9 5 5.6 6 5.8

Kaynak: Schulze, N.; "Türkiye 'de İşgücü Piyasası, İşsizlik ve İstihdam

^o\itik?i\m{'; İktisat Dergisi; S: 364; Şubat 1997; s. 14.

4, Türkiye'de İşsizlik

a. İşsizliğin Tanımı

Türkiye 'de ekonomik ve sosyal özelliklerden dolayı bir işsizlik

t ammmm ortaya konulmasında çok ciddi güçlüklerle karşılaşılmıştır. İktisat

ve Çalışma Ekonomisi literatüründe, gelişen ülkelerde işsizlik yapısını

belirlemek üzere 50'Iilerin üzerinde kavram geliştirilmiştir. Her kavram

Page 225: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yapısal özelliğin \>ir başka boyutunu ifade etmektedir. Uygulanan Hane

Halkı İşgücü Anketinde ise, U Ç Ö ' n u n geliştirdiği bir işsizlik tanımı söz

konusudur. Buna göre bir kişinin işsiz sayılabilmesi için şu özellikleri sahip

ohııası gerekmektedir:

"Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kar karşılığı,

yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiçbir işte çahşmamış ve böyle bir iş

İle bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son altı ay içinde iş

arama kanallarından en az birini kullanmış ve 15 gün içinde işbaşı

yapabilecek durumda olan 12 ve daha yukarı yaştaki tüm kişiler işsiz nüfiısa

dahildirler.

Ayrıca, iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya

da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla

bekleyenlerden, 15 gün içinde işbaşı yapabilecek kişiler de işsiz nüfus

kapsamına dahildirler*-^^."

İşsizlik kavramı yanında, diğer bir önemli kavram "eksik

istihdam"dır. Özellikle Türkiye 'de işsizlik analizlerinde bu kavramın

önemle yer aldığını, "toplam atıl ist ihdam" içinde ölçüldüğü

gözlenmektedir. Aslında bu kavram, "istihdamda işsiz olanları" ifade

etmektedir.

Türkiye 'de "Hanehalkı İşgücü Anket i 'nde kullanılan "eksik

ist ihdam" kavramı ise;

DİE; Hane Halkı İşgücü Anketi - Nisan 1999; www.dpt.org.tr; 12.07.2000; s. 3. & Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Bulutay, T.; Employment, Unemployment and Wages in Turkey; Ankara; 1995; p. 24.

Page 226: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

a) Ekonomik nedenlerle 40 saatten az çalışanlar ve bu süreden

daha fazla çalışmaya müsait olanlar,

b) Mevcut işindeki gelir azhğı nedeniyle iş arayanlar,

c) Esas mesleğinde çalışmadığı için iş arayanlar, olmak üzere 3

boyutta ele alınmaktadır.

Türkiye, Birinci 5 Yıllık Kalkınma Planı 'ndan bu yana, 5 yıl arayla

tekrarlanan "Genel Nüfus Sayımlan" ve 1966 tarihinden itibaren uygulanan

"Hanehalkı İşgücü Anketleri" sonuçlarıyla, iktisaden faal nüfus hakkında

sınırlı da olsa bilgi toplamaktadır. Ne var ki, sistemin uluslararası istatistik

bilgilerin, BM ve U Ç Ö ' n ü n istatistik standartları doğrultusunda, uluslararası

mukayeselere elverişli bir hale getirilmesi için yeni seriler oluşturulmuştur.

Böylece, Ekim 1988'den itibaren, her yılın Nisan ve Ekim aylarında HİA

yayınlanmaya başlamıştır. Ekim 1994'den itibaren ise, anket uygulamasının

kapsamı genişletilmiştir.

Özellikle, UÇÖ'nün düzenlediği "13 . Çalışma İstatistikçileri

Konferansı"nda benimsenen temel kavram ve tanımların, HİA 'da da

kullanıldığı gözlenmektedir.

Burada esas itibariyle kavramların kullanılmasında, çalışma

çağındaki nüfusun işgücü ve işgücüne dahil olmayanlar biçiminde ikiye

ayrıldığını, işgücünün ise, istihdam edilenlere işsizlerin ilave edilmesi ile

bulunacak büyüklük olarak değerlendirildiğini görüyoruz.

Kullanılan kavramlar arasında, "hanehalkı", "kurumsal olmayan

sivil nüfus", "işgücüne katılma oranı", "ist ihdam" (işbaşında olanlar,

Page 227: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işbaşında olmayanlar), "işsiz", "işsizlik oranı", "eksik ist ihdam" (görülebilir

eksik istihdam, diğer), "kentsel kesim", "kırsal kesim", "referans dönemi"

sıralanabihr.

DÎE tarafından belirtildiği gibi, "Batı Avrupa ülkelerinde işsizlik

sigortası, kişiye geçimini sürdürebileceği bir yaşam düzeyi sağlamaktadır.

İşsizlik sigortasının olmadığı ya da kişiye işsiz kaldığı dönemde geçimini

sürdürecek düzeyde maddi katkının sağlanamadığı ülkelerde işsiz kalmak

bir lükstür. O nedenle, getireceği gelire ya da elde edeceği ücretin düzeyine

bakmaksızın kişi bulduğu işte çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu da

istihdamı artırıp, işsizliği aşağıya çekmektedir. Ancak sorun, istihdam edilen

kitlenin içerisinde varlığını sürdürmektedir. Ekonominin yeterli istihdam

yaratamadığı ülkelerde, kişiler buldukları işte, işin niteliğine ve elde

edecekleri gelir ya da ücrete fazla aldırmaksızm çalışmak zorunda

kalmaktadırlar''^^."

Türkiye 'nin İşsizlik Sigortasını kabul etmesine rağmen, bir yandan

Sigorta 'nm 1 Haziran 2000 'den itibaren yürürlüğe girmesi, diğer yandan

sınırlı gelir olanakları sağlaması ve kapsamının fevkalade sınırlı olması

nedeniyle, Türkiye 'de emek piyasaları üzerindeki etkilerinin günümüzde

ortaya çıktığını söylemek zordur. Bu nedenle. Batı emek piyasalarındaki

yaklaşımlara uygun düşecek kavramlar yerine, halen yoğun bir biçimde

eksik istihdam kavramından yararlanmak gerekli görülmektedir.

' ^ DİE; Hane Halkı İşgücü Anketi - Nisan 1999; op.cit.; s. 3.

Page 228: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

; ; . w/ Yansıtmayan Oranlar

3 . v . Z i i . . . 5 Yıllık Kalkınma Planı, "İstihdam, İşsizlik Alt

K c p ^ " • -.ıziiianan Rapor 'a göre, Türkiye 'nin 1998 yılı Hane

Hall i !• - '1(^11 sonuçlarına göre, % 6,5'lik bir işsizlik oranına sahip

o!t .ı ' oy la Avrupa ülkelerine göre sayısal olarak daha iyi

d h i . . ı ifade edilmektedir.

^ör\\ "^ancak, Türkiye'deki asıl sorun, insanların

',ck -os>a! bir güvencesi olmadığı için. işin niteliğine

^ıiii^ak'; bir işte düşük veriraülıkle çalışmak

^ \Vh ' ^ ' ^nclartlard:) ^a l rn - i an

Page 229: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 32 - YURTİÇİ İŞGÜCÜ PİYASASINDA GELİŞMELER, (15 + YAŞ) BİN KİŞİ

1995 1996 1997 1998 1999(1) 2000 (2) Sivil İşgücü 21 907 22 236 21 899 22513 23 247 23 466 Sivil İstihdam 20 394 20 894 20 505 21 084 21 546 21 786

Tarım 9 538 9 379 8 584 8 918 9 709 9 200 Sanayi 3 111 3 327 3 529 3 536 3 284 3 626

Hizmetler 7 745 8 188 8 392 8 630 8 553 8 960 İşsiz 1 513 1 342 1 394 1 429 1 701 1 680 İşsizlik Oranı (yüzde) 6,9 6,0 6,4 6,3 7,3 7,2 Eksik İstihdam 1 474 1 401 1 237 1 324 1 601 1 650 Eksik İstih. Oranı (yüzde)

6,7 6,3 5,6 5,9 6,9 7,0

İşsizlik+Eksik İstihdam Nedeniyle Atıl İşgücü Oranı (yüzde) 13,6 12,3 12,0 12,2 14,2 14,2

Kaynak: DİE, DPT.

(1) Nisan 1998 Hanehall:! İşgücü Anketi Geçici Sonuçlan

(2) Tahmin

Türldye'de işsizlik konusunda veriler gerçekten çok belirsiz ve

smulıdn*. Bundan dolayı, gerçeği yansıtan işsizhk rakam ve oranlarına

ulaşma, ayrıca sağlıklı işsizlik araştırmaları ve uluslararası kıyaslamalar

yapma olanağı da yoktur. Resmi kurumların istatistikleri de çok farklı

işsizlik rakamları ortaya koymaktadır.

İİBK, Kuruma kayıtlı işsizleri belirlerken, DİE ise Hane Halkı

İşgücü Anketleri ile işsizlik rakam ve oranlarına ulaşmaya çalışmaktadır.

Buna karşılık, DPT, emek arzı ve talebine göre "işgücü fazlasını"

bulmaktadır. Görüldüğü gibi, resmi kurumlar arasında ortak bir kriter

Page 230: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

gerekçekleştirilememiştir. Sonuçta işsizlik, "istihdamda işsizlik"in, yani

çalışır gözükürken işsiz olanların belirlenmesi sorununa dönüşmüştür ^ .

Böylece, ülkemizde % 14Ter civarında gözüken işsizlik oranınm

inandırıcı olmadığı açıktır. Bu oranın, AB'deki işsizlik oranlarından çok

daha fazl^ olduğu ve ülkemizde milyonluk kitlelerin şu veya bu şekilde açık

işsiz ve eksik istihdamda bulunduğu tahmin edilmektedir.

DİE 'n in Temmuz 2000 tarihinde 1.7 milyon olarak açıkladığı

resmi işsizlik rakamlarına bir itiraz da Petrol İş Sendikası 'ndan gelmiştir.

Onların yayınladıkları yıllıkta yaptıkları tahmine göre, Türkiye 'de işsizlik 4

milyon 75 bin kişiye çıkmıştır. Bu rakama eksik istihdamın da ilavesiyle,

işsiz sayısı 5.7 milyona ve işsizhk oranı da % 2 1 , 9 'a yükselmektedir.

Özellikle DİE verilerinin gerçeği yansıtmaktan çok uzak olduğu

vurgulanmaktadır ' .

c. İşsizliğin Özellikleri

Bir yazar, "işsiz sayısı iki türlü artar; çalışma çağma gelenler iş

bulamaz, ve bir işte çalışanlar işini kaybeder. İkisi de kötüdür. Ama en

kötüsü işi olanın işini kaybetmesidir" demektedir. Kuşkusuz bir de işsizlere

geleneksel sektörlerden modern sektöre gelip kentlerde iş arayan, tarihsel

dönüşümün beraberinde getirdiği, sektör değiştiren geniş yığınları ilave

etmek gerekir.

' ^ Ekin; İşsizlik Sigortası...; op.cit.; s. 15.

^^'^ Milliyet; "1.7 Milyon Kişi Resmen İşsiz"; 02.08.200; s. 4.

Page 231: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Gerçekten ülkemizde 1999 yılı Nisan a y m a ait DİE i s t i h d a m

istatistikleri Türkiye 'de 22 milyon çalışandan sadece 9 m i l y o n u n u n ücret -

maaş karşılığı çalıştığını, 13 milyonun ise kendi hesabına y a da ücretsiz aile

işçisi olarak istihdam edildiğini göstermektedir.

9 milyon insan hala tarımda bulunmakta, sanayide çalışanlar 5

milyona varmakta, hizmet sektörlerinde çalışanlar ise 7.7 milyona

ulaşmaktadır. Bunların da önemli kısmı kayıt-dışı istihdamda

çalışmaktadır''^^. İşgücünün tüm bu özellikleri, bir ölçüde Türkiye 'de

işsizlik sorunlarının boyutlarını belirlemektedir.

Dikkati çeken önemli noktalardan biri bazı hallerde aynı yılı

gösteren işsizlik ve istihdam rakamlarının bir diğer tablodaki rakam ve

oranları tutmamasıdır. Bu durum rakam ve oranlara olan güvenilirliği

azaltmaktadır.

' ^ Uras, G.; "İşsiz Sayısı Artıyor"; Milliyet, 21.07.2000; s. 5.

Page 232: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Nisan 1998 Ekim 1998 Nisan 1999

İSTİHDAM (Bin Kişi)

Türkiye 21 .230 21 .958 22 .049

Kent 9.803 9 .935 9 .756

Kır 11.427 12.023 12.293

İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI (%)

Türkiye 47.5 48 .5 48 .7

Kent 39.8 40 .3 39.8

Kır 57.9 59.3 60.3

İŞSİZLİK ORANI (%)

Türkiye 6.4 6.2 7.3

Eğitimli Genç* 27.9 27.5 25.9

Kent 9.9 10.0 11.7

Eğitimli Genç* 30.2 28 .8 28 .9

Kır 3.2 2.8 3.4

Eğitimli Genç* 23.1 24 .8 20 .0

EKSİK İSTİHDAM ORANI (%)

Türkiye 6.0 5.7 6.9

Kent 7.0 5.9 7.6

Kır 5.1 5.6 6.3

ATIL İŞGÜCÜ ORANI 12.4 11.9 14.2

Kaynak: TİSK; "İstatistik"; İşveren Dergisi, Cilt: 37; Sayı: 11; Ağustos 1999; s.-32. * 15 - 24 yaş gurubu içinde, lise ve daha yüksek eğitimli olanlar.

Benzer sonuçlar, Nisan 1999 Hanehalkı İşgücü Anketi

Sonuçları 'nda da gözlenmektedir. Bu sonuçlara göre,

• Hala Türkiye 'de kır istihdamı kent istihdamından yüksektir,

Page 233: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• işgücüne katılma oranları bakımından kentlerin dikkati çekici

derecede düşük olduğu gözlenmekte, k ı r 'da % 60 olan oran,

kent ' te % 39,8 'e düşmektedir,

• İşsizlik oranlarına baktığımızda, 1 5 - 2 4 yaş gurubu içinde lise

ve daha yüksek eğitimi olanlar arasında eğitimli genç işsizhği

% 2 5 , 9 ' a varmaktadır,

• Türkiye geneli için ise işsizlik oranı % 7,3 olarak bulunmuştur,

• Türkiye genelinde eksik istihdam oranı % 6,9 olarak

belirlenmekte, bu oranın kentlerde kırsal kesime nazaran daha

yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Böylece, toplam atıl işgücü

oranı, % 14,2'lere varmaktadır,

• İşsizlik ve eksik istihdam rakamlarında dalgalı gelişmeler

gözlenmekte, toplam atıl işgücü oranları, zaman içinde dikkati

çekici biçimde artmaktadır. Bu rakam ve oranların analizi,

ülkemizde istihdamın gelişimi konusunda sınırlı bilgiler

vemıekte ve sağlıklı işsizlik analizlerini güçleştinnektedir,

• İşsizliğin artışında, teırxelde nüfus artışıyla yatırım artışı

arasındaki nispi dengesizliğin belirleyici faktör olduğu

vurgulanmakta, 1995'te % 33 olan özel kesimdeki yatırımların,

1996'da % 6'ya indiği gömlmekte ve. bu oranların daha sonraki

yıllarda değişik nedenlerle daha da düştüğü anlaşılmaktadır. Bu

nitelikleriyle Türkiye, gerçekten yatırım eğilimi zayıf ülkeler

arasında yer almaktadır.

Page 234: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• ileri sürülen görüşlere göre, "istihdam düzeyi ekonomüc

dalgalanmalardan az etkilenmektedir." "Yeni iş yaratmanm

yetersizliği, mevcut işlerin kaybmda çok daha belirleyici bir

faktördür. Bu nedenle sanayileşmiş ülkelerden farklı olarak

işsizler arasında işini kaybedenler değil, emek piyasasına yeni

giren gençler ağırlık teşkil etmektedir".

d. İşsizlik - Eğitim İlişkisi

Eğitim - işsizlik iUşkisine gelince;

® Nisan 1999 döneminde okur - yazar olmayanlarda işsizlik

oranı % 2 ,1 , okur - yazar olup bir okul bitirmeyenlerde %

4,5'dir. Buna mukabil, lise ve" dengi meslek okulu

mezunlarında işsizlik oranı şaşırtıcı bir biçimde % 15'e

yükselmektedir,

• Türkiye'de işsizlerin % 55'inin ilkokul mezunu olduğu,

böylece kentlerde her iki işsizden birinin sadece ilkokulu

bitirdiği anlaşılmaktadır,

• Ayrıca, meslek okulu ve üniversite mezunlarında da yoğun bir

işsizlik görülmekte, bu da mezunların yeterli nitelik ve beceri

kazanmadan okullarını bitirdiğini ifade etmektedir,

• Diğer yandan, 1 5 - 2 4 yaş grubunda bulunan yaklaşık her 5

gençten birinin işsiz olduğu anlaşılmakta ve kentsel işgücü

Page 235: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

piyasasının önemli bir özelliğini, kayıt - dışı istihdamın

genişliği oluşturmaktadır,

Formel sektördeki ekonomik nedenlere dayalı istihdam

dalgalanmaları da işsizlik artışı yerine kayıt - dışı istihdamın

genişlemesine yol açmaktadır'"^'.

TABLO 34 - İŞSİZLERİN EĞİTİM DURUMLARINA GÖRE DAĞILIMI, (% )

Okur - Yazar Orta Dengi Lise Dengi Yüksek Okul

ve YIL Okur- Olup Bir Okul ilkokul Ortaokul Meslek Okulu Lise Meslek

Yazar Bitirmeyen Okulu Fakülte

Olmayan

1990 8.1 4.9 51.5 10.4 0.7 15.1 4 .9 4 .2

1991 4.1 3.7 54.8 11.6 0.6 14.3 5.6 4.3

1992 4 .2 4 .4 52 .4 10.6 0.6 16.7 5.8 5

1993 3.3 3.7 53.9 11.1 0.6 18 4 .3 5.2

1994 3.9 4 51.5 11.6 0.8 17.8 5.4 5.1

1995 3.8 3 49 .3 13.7 0.8 17.9 7.1 4 .4

(Nisan)

Kaynak: Schulze. N.; 'Türk iye 'de İşgücü Piyasası, İşsizlik ve İstihdam Politikaları"; İktisat Dergisi; S: 364; Şubat 1997; s. 15.

TİSK; Küresel Eğilimler ve Türk Çalışma Hayatı; Ankara; 1997; s. 27.

Page 236: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye 'de istihdam ve işsizlikle ilgili bir araştırmada ortaya

konulan verileri aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür;

Toplam işsizler içinde 1 5 - 2 4 yaş grubunun payı % 48,

bekarların payı % 53, aile reisi olmayanların payı % Tl 'd i r ,

Aynı araştırmaya göre işsizlerin % 55' i ilkokul, % 15'i hse

mezunudur. İşsizlerde yaş grubu arttıkça eğitimsiz olanların

oranı da yükselmektedir,

"İşsizler arasında ilk kez iş arayanların oranı % 42 gibi yüksek

bir paydır.

İşini kaybedenlerin oranı % 36'dır. Ancak, bunların % 66's ı

geçici bir işte çahşıp da işsiz kalanlardır.

Toplam işsiz içinde işten atılanların oranı azdır.

En yüksek işsizlik oranı % 16 ile inşaat, % 8 ile imalat

sektöründedir,

İşsizlerin % 43 'ü bir yıldan uzun süre işsizdir,

Türkiye 'de işsizlerin çoğu kentli, genç, bekar ve ilk kez iş

arayan işsiz özelliklerini taşımaktadır'"^"."

Bukıtay, T.; "Türkiye'de İstihdam, İşsizlik ve Ücretler"; TÜBA Bülteni; 13.01.1997.

Page 237: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

e. Yaş Gurupları ve İşsizlik

1 2 - 1 4 yaş gurubunda hala dikkati çekecek oranda işsizlik

vardır. Ashnda, A B ' d e ve A B ' y e aday ülkelerin hiçbirisinde bu

yaş gurubu istihdama dahil olmadığı için, bu yaş gurubunun

işsizhği de söz konusu değildir,

1 5 - 1 9 yaş gurubu gençlerde % 20'lerin üzerinde bir işsizlik

yaşanmaktadır. 20 - 24, 25 - 34 yaş guruplarında işsizlik

artarak devam etmektedir,

35 - 54 yaş gurubunda işsizlik oranları nispi bir düşme

göstermektedir. İş bulma ümidini yitirmiş ileri yaştakilerin

"cesaretleri kırılmış işçiler" veya "iş aramayan işsizler"

gurubuna katılmaları mümkündür,

55 üstü yaş guruplarında işsizlik oranları yine keskin bir

biçimde % 3'lere doğru düşmektedir.

Page 238: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

YIL 12-14 15-19 20-24 25-34 35-54 55+

1990 6.5 26.5 25.1 22.8 15.8 3.3

1991 5.3 24.6 25.8 24.4 17.0 2.9

1992 4.2 22.8 28.3 24.6 17.4 2.8

1993 3.7 22.4 27.8 26.1 17.2 2.8

1994 3.4 23.5 26.0 25.2 19.5 2.4

1995 (Nisan) 2.8 22.9 25.7 25.8 19.8 2.9

Kaynak: Sciıulze, N.; 'Türk iye 'de İşgücü Piyasası, İşsizlik ve İstihdam Politikaları"; İktisat Dergisi; S: 364; Şubat 1997; s. 15.

5. İş ve İşçi Bulma^nın Etkinliği

Türkiye 'de değişik nedenlerden dolayı, İş ve İşçi Bulma

Kurumu 'nun emek piyasalarının düzenlenmesindeki etkinliğinin son derece

sınırlı olduğu bilinmektedir. İşsizlerin ancak % 20's i iş bulmak amacıyla

Kurum'a başvururken, bunların sadece % lO'u bir işe

yerleştirilebilmektedir.

Page 239: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 36 - İŞ ARADIKLARI KANALA GÖRE İŞSİZLER

İş Aranılan Kanal Kanalı Kullanan İşsiz Sayısı

(bin kişi)

Kullanılan Kanala Göre

İşsizlerin Toplam İşsizlere

Oranı (% )

Bizzat Kendisi . 1378 48.8 Eş, Dost 1027 36.2

İş ve İşçi Bulma Kurumu 235 8.3 Gazete İlanı 77 2.7

İşçi Simsar Ve Aracıları 24 . 0.85 Kendi İşyerini Kurmak

Amacıyla Girişim

19 0.67

Diğer 15 0.53 İşçi Bulduğu İçin Kanal

Kullanmayanlar

50 1.7

Kaynak: Sciıulze, N.; "Türkiye 'de İşgücü Piyasası, İşsizlik ve İstihdam Politikaları"; İktisat Dergisi; S: 364; Şubat 1997; s. 18.

Yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere, toplam işsizlerin % 8 5'i

bizzat kendi olanakları ve eş - dost yardımlarıyla iş aramakta. Kurum'a iş

aramak için başvuranların oranı sadece % 8.3'e varmaktadır. Diğer iş arama

biçimleri ise, fevkalade sınırlı bulunmaktadır.

Bu oranların da gösterdiği gibi, ülkemizde emek piyasalarının

düzenlenmesinde İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun etkinliği aşırı derecede

sınırlı kalmaktadır. Özellikle, özel sektörde bu etkinlik daha belirgin bir

şekilde azalmaktadır.

Page 240: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1994 - 1999 döneminde Türkiye 'de İş ve İşçi Bulma Kurumu 'na

başvuranlar ve işe yerleştirilenlerle ilgili verilere gelince,

• 1994'de başvuranlarm sayısı 362 binden 1999'da 435 bine

çıkmıştır. Erkek başvuru sayıları artarken, kadm başvuru

sahiplerinin dikkati çekici derecede azaldığı görülmektedir,

• Buna mukabil, 1994'de 251 bin açık iş arzına mukabil ,

1999'da bu rakamın 224 bine düştüğü gözlenmektedir.

Rakamın küçülmesinde, Asya krizinin ve zelzelenin olumsuz

etkilen söylenebilir,

• Erkek işçi talebi her iki yılda da aynı iken, kadm işçi talebinin

yarıyarıya düştüğü görülmektedir.

• İşe yerleştirilenlerin miktarı yıllar itibariyle azalırken, bu

azalmanın her sektörde de ortaya çıktığı gözlenmektedir,

• Kayıtlı işsizlerin miktarı 1994'de 469 bin kişi iken, zayıf bir

artışla 1999'da 487 bin kişiye çıkmıştır,

• Yurtdışına göndermede ise, dikkati çekici bir düşme

görülmekte, 1994'de 61 bin kişinin gönderilmesine mukabil ,

1999'da sadece 17 bin kişinin yurtdışına gönderildiği

anlaşılmaktadır,

^ Yine 1999 HİA sonuçlarına göre. Nisan 1999'da eksik

istihdam % 6,9 olarak tahmin edilmiştir. Kentsel yerlerde eksik

istihdam oranı % 7,6, kırsal yerlerde ise % 6,3 olarak

hesaplanmıştır,

Page 241: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Cinsiyet açısından balcıldığmda, ]<:entsel yerlerde erkeklerde %

8,2, kadınlarda % 4,8; kırsal yerlerde erkeklerde % 9,3,

kadınlarda % 1,5 eksik istihdam bulunmuştur,

• Eğitimli gençlerde bu oran, Türkiye genelinde % 9,6 'ya

varmaktadır.

Page 242: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 37 - İŞSİZLERDEN İİBK'NA BAŞVURANLAR VE İŞE YERLEŞTİRİLENLER

1994 1995 1996 1997 1998 1999

Başvuranlar'

Toplam 362,666 335,787 411,170 468,070 430,407 435,193

Erkek 242,495 207,879 292,104 359,832 332,868 348,769

Kadm 120,171 127,908 119,066 108,238 97,539 86,424

Alınan Açık İşler

Toplam 251,017 272,707 267,060 238,539 235,360 224,444

Erkek 172,830 179,335 187,195 183,922 184,824 181,631

Kadın 78,187 93,372 79,865 54,617 50,536 42,813

İşe Yerleştirilenler

Toplam 242,466 264,111 243,280 220,615 218,354 201,942

Kamu 143,255 171,812 129,949 136,114 143,939 122,942

Özel 99,211 92,299 113,331 84,501 74,415 79,000

Kayıtlı İşsizler

Toplam 469,345 401,292 416,795 463,323 465,235 487,525

Erkek 382,242 324,682 341,775 382,087 386,016 413,790

Kadın 87,103 76,610 75,020 81,236 79,219 73,735

Yurt Dısma Gönderme

Toplam 61,145 59,483 40,697 33,321 25,907 17,475

Erkek 60,884 59,142 40,541 33,283 25,879 17,447

Kadm 261 341 156 38 28 28

Kaynak: İİBK; İş ve İşçi Bulma Kurumu İstatistikleri; Ocak 2000.

Page 243: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye yoğun istilıdam sorunları yaşarken, bir yandan da

yurtdışına sayıları sınırlı da olsa, işçi yollama olanağı bulmuştur. 1999

yılında, yurtdışındaki 36 ülkeye 17, 475 işçi çalışmak üzere gönderilmiştir.

Bu yurtdışı istihdam olanakları içinde en fazla işçi alan ülke, 5,000 işçi ile

Suudi Arabistan, 2,300 işçi ile Almanya, 2,200 işçi ile Rusya, 1,500 işçiyle

Türkmenistan, Kazakistan, İsrail gelmekte, bunları diğer ülkeler takip

etmektedir. Kuşkusuz, Kurum kanalıyla yurtdışına gönderilen bu işçilerin

Türkiye 'deki istihdam sorunları açısından dikkati çekecek bir önemi yoktur.

C. TÜRKİYE'DE İŞSİZLİĞİ DOĞURAN NEDENLER

L Tarımda işsizlik

Tarım sektörünün GSYİH içindeki payı 1960'lı yıllarda % 40 ve

1990 yılında % 17.5 iken, bu oran son yıllarda % 15 seviyesine düşmüştür.

Buna karşılık, tarımın sivil istihdamdaki payı ise, % 44.7 ile ağırhğım

sürdürmektedir. Böylece, tarımın ekonomideki önemi azalırken, nüfusun

önemli bir kısmı geçimini tarımla sağlamaya devam etmektedir.

Toplam işgücünün % 45' lere varan kısmının geleneksel tarım

sektöründe yer aldığı ülkemizde, esas itibariyle aile işletmelerine dayalı

üretim yapan, küçük ölçekli, kadm istihdam eden, yoğun şekilde "ücretsiz

aile yardımcıları" kullanan, mevsimlik dalgalanmalara tabi bir istihdam

Page 244: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

hüküm sürhıektedir''^"^. Bu işgücünde önemli oranda "fazlalık" mevcuttur ve

bu fazlalık "kaldırı lamaz" niteliktedir.

"Görülebilir ve görülemez eksik istihdam" büyük bir yoğunluğa

varmaktadır. Esasen Türkiye 'de planlı dönemde istihdam yapısına genel

olarak bakıldığında, zaman içinde yapısal değişme süreciyle, gelir ve

istihdamın sektörel dağılımı arasında tersine ilişkilerin geliştiği

gözlenmektedir.

Tarımda gözlenen bu nüfus yoğunluğu bu sektördeki işletme

yapılarını ve dolayısıyla istihdamı olumsuz yönde etkilemektedir. Nitekim,

"1980 Genel Tarım Sayımı" sonuçlarına göre 3.5 milyon civarında olan

tarımsal işletme sayısı, 1991 yılında 4.1 milyona ulaşmıştır. Bu işletmelerin

% 99 'u 50 hektarın altında bulunmaktadır. 1980 yılında 5 hektarın altında

bulunan işletmelerin toplam işletmeler içindeki payı % 61.1 iken, bu oran

1991 yılında % 65.4 'e yükselmiştir. Böyle bir sonuç, tarım sektöründe

büyük ölçüde gizli işsizliğin hüküm sürdüğünü ifade etmektedir. Ayrıca, bu

sektörde ücretler de diğer sektörlere nazaran daha düşüktür

Bu sektördeki açık işsizlik oranı ise, veri yetersizUği nedeni ile

sağlıklı bir şekilde ölçülememektedir. Buna karşılık, DİE 'nin Hane Halkı

İşgücü Anketi sonuçlarına göre, bu sektörde 1994 yılında % 5.1 olan açık

işsizlik oranı, 1995 yılında % 4.4 'e gerilemiştir. Bu gerileme, 1996 yılında

da devam ederek % 3.8'e ve nihayet 1997 yılında da % 3.2'ye düşmüştür.

' ^ Ertürk, Y.; Patterns of Child Labour in Rural Turkey, Ankara; 1994; p. 28.

DPT; VIL Beş Yıllık Kalkınma Planı 1998 Yıh Programı; Ankara; 1997; s.

Page 245: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ö t e yandan son yıllarda tarım sektöründe yaşanan değişim süreci

içinde genelde t anm işgücünün mutlak miktarının aynı kaldığı, buna karşılık

bu se]<tördeki fazlalıkların hızlı kentleşmeyle tarım - dışı sektörlere

yöneldiği, kentlerde, tıpkı tarıma benzer şekilde sanayi sektöründe bir artış

görülmeden, bu kentleşen nüfusun, hizmet sektörlerinde kayıt - dışı istihdam

biçimlerini genişletmekte olduğu gözlenmektedir ' '^\

2. Kentsel Kayıt - Dışı Sektörde İşsizlik

a. Kayıt - Dışı İstihdamın Niteliği

Türkiye 'de istihdamın çok önemli bir özelliğini kayıt - dışı

istihdamm genişliği oluşturmaktadır. Toplam işgücü içinde tarım

sel<:törünün oranının yüksekliği ve bu sektörde esas itibariyle üretimin

"ücretsiz aile işçisi" tarafından sürdürülmesi ve çalışma ilişkilerinin hiçbir iş

ve sosyal güvenlik yasasına tabi olmaması, buradaki istihdamın niteliğini

belirleyen önemli unsurlardır. Özellikle tarım sektöründe ücretsiz aile

yardımcısmm kayıtsız olma niteliği dikkati çekici bir tartışma alanı

oluşturmaktadır.

Kayıt - dışı istihdamının büyüklüğünü tespite dönük çeşitli

araştırma ve hesaplamalar yapılmıştır. Bu araştırmalardan birine göre, 1995

yılında tarım - dışı sektörlerde kayıt - dışı çalışan işçi sayısı 1.6 milyona

Ekin, N.; Kayıtdışı Ekonomi ve Kayıt - Dışı İstihdam; İstanbul; 1995; s. 73.

Page 246: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

varmakta ve son 10 yıllık dönemde kayıt - dışı çalışan oranı hızla azalmış

bulunmaktadır''^^.

Başka bir araştırmaya göre ise, "kayıt - dışı kesimin (UÇÖ

tanımına paralel olarak) kendi hesabma çalışanlar, ücretsiz aile işçileri ve 4

veya 6 'dan az işçi çalıştıran işverenlerin toplamından oluştuğu", "kayıt ~ dışı

istihdamın toplam'kent istihdamının ilgili dönemlerde yaklaşık % 26'sını ,

toplam tarım - dışı istihdamın ise % 16'sim oluşturduğu" ifade

edilmektedir'^^.

Bir diğer araştırmada da, "Ekim 1994 döneminde Hane Halkı

İşgücü Anketi verilerine göre, kayıt - dışı istihdam 960.000 kişi olarak

belirlenmiş ve bu rakamın toplam istihdamın % 4.6'sını oluşturduğu tesbit

edilmiştir".

Ancak 960 bin kişinin yaklaşık yarısı aslında bir sosyal güvenlik

kumlusuna kayıtlı olmakla beraber belli bir işyerinde sabit olmamaları,

düzensiz çalışmaları, evde çalışmaları veya pazaryeri faaliyetleri içinde

olmaları nedeni ile kayıt - dışı sayılmışlardır. Aynı araştırmacının bir ah

çalışmasında ise " 1 - 4 kişi işçi çahştıran işletmelerin yaklaşık % 38' inin

kayıt - dışı çalıştığı" saptaması yapılmıştır.

1996 yılında yapılan bir DPT çalışmasında ise, ücretli / ücretsiz

çalışan karşılaştırmasına dayanılarak kayıt - dışı istihdamın büyüklüğü

hesaplanmıştır. Bu araştırmada "toplam kayıt - dışı çalışanlar toplara

Yavan, Z. A.; Türkiye'de İşsizlik; Yapısal ve Yapısal Olmayan Özellikler; İstanbul; 1997; s. 43.

Ibıd.,;s.45.

Page 247: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

istihdamın % 18'ini oluştururken, tarım kesimi dışarı tutulduğunda, kayıt -

dışı istihdam oranı % 40 'a ulaşmaktadır"'"^^.

Bazı yazarlar ise, 4 milyona varan miktarlardan bahsetmektedirler.

Bu istihdam içinde özellikle kadm ve çocuk işçilerinin büyük bir yer tuttuğu

anlaşılmaktadır.

"10 - 14 yaş grubu çocukların çalışma oranı 1980'li yıllarda % 20

iken, bu oran günümüzde % 24 'e çıkmıştır. Birçok ülkede bu oran ortadan

kalkarken, Türkiye arttığı ender ülkelerden biridir." Bu artışın temelde

kayıt - dışı çocuk istihdamı olduğuna kuşku yoktur. Üzerinde önemle

durulması gereken bir diğer husus da kayıt - dışı istihdamın kayıt - dışı

ekonomi içinde gerçekleşmesinin gerekmediğidir.

Gerçekten günümüz Türkiye'sinde, esas itibariyle kayıt - dışı

İstihdam kayıt - dışı ekonomik sektörlerde ortaya çıkarken, ayrıca fomiel

selrtörlerde de zaman zaman kayıt - dışı istihdam biçimlerine

rastlanmaktadır.

Böylece kayıt - dışı istihdam kayıt - dışı ekonominin tümünde,

ayrıca formel ekonominin bir kısmında geçerli olmak üzere ekonominin tüm

selctörlerine yayılmaktadır. Burada gelir düşüklüğü ve yoksulluk ile

istihdam sorunları adeta içice geçmektedir. Kayıt - dışı istihdamın

hızlanmasında bir diğer önemli faktör, ah işveren uygulamasının ülkemizde

" ' l b i d . ; s . 4 7 .

Page 248: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

gittikçe yaygıniaşmasıdır. Standart - dışı, atipik istilıdam biçimleri de bu tip

korumasız kayıt - dışı istihdamın yaygınlaşmasını hızlandırmıştır'"^'^

b. Kent Yoksulları ve Genişleyen Kayıt - Dışı

Teksif Sendikası 'nm 1999 yılında yaptığı bir araştırmaya göre ise,

"Türk Sanayiinde çalışan kadm işçilerin % 5 T, çocuk işçilerin % 90'ı

telcstilde istihdam edilmektedir." Bu sektörde çalışan 2 milyon işçiden

sadece 500 bini kayıtlı, buna mukabil 1.5 milyonu kayıt - dışı sektörlerde

bulunmaktadır.

Aslında "milyonlarca işsizi, simitçisi, milli piyango satıcısı,

işportacısı ve tek başına bir mesleği olmayan memuru ve de her şeyden

önemlisi, "ne iş olursa yaparım"cısı, çağm gerektirdiği bilgi, beceri ve

donanımdan yoksun insanlarıyla, ülkemizin 2000Ti yılları kucaklaması ve

globalleşmenin getirdiği rekabetçi toplum modelleri arasında yerini alması

son derece zordur."

Ayrıca mevcut veriler bu çarpıklığın giderek daha da derinleştiğini

göstermektedir. Nitekim, birçok kaynak Türkiye 'de kayıt - dışı sektörün,

yani vergi vermeden ve sosyal güvenlik sistemine dahil olmadan

çalışanların toplam sayısının 10.5 milyon kişiye ulaştığı-, tespitini

yapmaktadır.

TESEV - UNDP; Yoksulluğu Önleme Stratejileri; op.cit.; s. 175.

Page 249: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ileri sürüldüğüne göre, "eğitimli her üç gençten birinin işsiz kalıp

kayıt - dışı çalışmak zorunda olduğu Türkiye'de, bu niteUkli çalışmanın

devlete 1 günlük zararı 7.7 trilyona" varmaktadır.

Hatta "kayıt - dışı ekonomi içinde önemli bir yer tutan kayıt - dışı

işgücü, devletin ekonomiyi düzeltmede bulduğu çözümler işe yaramadığı

sürece güçleniyor. Kayıt - dışı çalışan kesime enflasyon baskısı altında

ezilen toplumun emniyet sübabı olarak bakılıyor."

Kentleşme süreci ile kentin varoşlarına yerleşen kitleler bir çığ gibi

büyürken, bu kişiler kayıt - dışı ekonominin en yoğun olduğu işlerde

çalışmaktadırlar. "İşportacılık yapıyor, çiçek satıyor, fal bakıyor, kağıt

topluyor, oto park kahyalığı yapıyorlar. Boğaz tokluğuna çalışıyor, günlük

kazanıp günlük yaşıyorlar."

"Kayıt - dışı işgücünün en yoğun olduğu İstanbul 'a her yıl 500.000

kişi göç ediyor. 200.000' i işini sokakta buluyor. İstanbul 'a gelenlerin ilk

uğradığı yerler Eminönü, Aksaray ve Beyazıt'tır. Burada hemşerilerinin

yardmiı ile bir tezgah açabiiirlerse işportacılık, açamazlarsa hırsızlık,

uyuşturucu satıcılığı, yankesicilik gibi kirli işlere mahkum bulunuyorlar."

"Sokak ekonomisinin en faal işkolu işportacılık, sadece Eminönü

ilçesinde sayıları 40,000 'e ulaşan işportacılar, polis ve belediye

yetkililerince "memleket gerçeği" olarak kabullenilmiş bulunmaktadır ."

Böylece birçok kişinin bir han odasında birlikte yaşamlarını sürdürmeleri ile

Page 250: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

başlayan barınma ve işportacılık, çalışmayı bir yaşam kültürü haline

dönüştürmektedir '

c. Süreklilik Kazanan Kayıt - Dışı

Çağımızda gelişen dünyada ve Türkiye 'de kayıt - dışı istihdam

gittikçe daha büyük bir kesimin çalışma ve gelir elde etme biçimi olmaya

başlamıştır. Bu istihdam, geçici, katlanılan bir fedakarlık değil, bir çalışma

ve yaşama biçimi olma özelliğinin giderek süreklilik kazandığı bir yapıya

dönüşmüştür.

Özellikle, gelişen dünyada hızla artan nüfus ve kentleşme, formel

sektör istihdamının sınırlı büyümesi, istikrarsız - güvensiz - düşük ücretli

sektörlerde çalışmayı ve gelir elde etmeyi milyonluk yığınların bir kaderi

haline getirmiştir.

Böylece, uzun yıllar formel sektörlere geçmek için bir "bekleme

odası" olarak düşünülen bu sektör, artık kentsel istihdamın yapısal bir

özelliği haline gelmiş ve geniş kitlelere büyük ölçüde, üretime katkı

yapmadan, "geliri paylaştıran istihdam biçimleri" içinde yaşama ve çalışma

olanağı sağlamıştır.

Sonuçta, gecekondulaşma ile bütünleşen ve onun özelliklerine çok

benzeyen bir istihdam yapısı ortaya çıkmıştır. Türkiye 'de kayıt - dışı

ekonominin genişlemesiyle kayıt ~ dışı istihdam da toplam işgücünün %

50's ine varan bir büyüklüğe ulaşmıştır. Belki bunların hepsinden de önemli

'' ^ Yücebıyık, Ş.; "Toplumun Sigortası Seyyarlar^ Milliyet; 14.01.1998; s. 7.

Page 251: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olarak, kentsel kayıt - dışı istihdam, formel ve kayıt - dışı sektörler

arasındaki haksız rekabetin de temel kaynağını oluşturmuştur.

Esas itibariyle günümüzde, gelişen ülkelerin ve Türkiye 'nin en

önemli istihdam sorunları kayıt - dışı sektörde ortaya çıkmakta, kentleşen

nüfusun giderek daha büyük bir kısmı düzensiz, yasal korumadan uzak,

örgütsüz ve üretkenliği düşük alanlarda çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu

süreçte bağımlı çalışan işçilerin yerine, kırsal kesimi taklit edercesine

bağımsız veya ücretsiz aile işçisi olarak çalışma yaygınlaşmaktadır.

Aslında, kayıt - dışı sektörün bazı özellikleri, zaman zaman bu

sektörü geleneksel kırsal kesim istihdam biçimlerine yaklaştırmakta, aile

işletmelerinin kayıt - dışı istihdamdaki yaygınlığı, göç yoluyla kırsal

kesimden gelen kentsel yığınlarda nüfus artış hızlarının düşmesini

ertelemekte ve geciktiraıektedir. Kuşkusuz, bu nüfus artışına bağlı emek

piyasası özellikleri, sonuçta kayıt - dışı sektörün daha da hızlı bir biçimde

büyümesine neden olmaktadır.

d. Endüstri llişl<ilerine Olumsuz Etkiler

Dikkati çeken bir diğer faktör ise, formel sektördeki sınırlı bir

endüstri ilişkileri uygulaması ve belirli orandaki örgütlenme ve toplu

pazarlık süreçlerinin, özellikle bunlara ilaveten ekonomik krizlerin,

durgunluk ve hatta ekonomik küçülmenin beraberinde getirdiği ilave

istihdam somnlarıdır.

İleri sürüldüğüne göre, ülkemizde mevcut 5 milyon kaçak işçi

yanında hızlı bir "endüstri ilişkilerinden kaçış" eğilimi yaşanmaktadır.

Page 252: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1980'lerde 2 milyonu aşan sendikalı işçi sayısı 1999'da 900 bine düşmüş

bulunmaktadır. Kaldı ki bu işçilerin 700 binini de kamu sektöm işçileri

oluştumıaktadır'^^'. Nihayet, enflasyona karşı yeterli biçimde korunamamış

reel ücret gehrleri yüzünden, fomıel sektördeki istihdama ilave iş biçiminde

kayıt - dışı sektöre uzanan istihdam talepleri gelmektedir.

Böylece, ortaya çıkan çok sayıda karmaşık yoğun faktörlerin etkisi

ile ülkemizde "paralel faaliyetler" olarak isimlendirilen, esas itibariyle kayıt

- dışı sektörde bulunan iktisadi faaliyetlerin ve istihdam biçimlerinin

genişleÎTr^esi olayı yaşanmaktadır. Tüm bunların sonucu olarak, Türkiye 'de

formel sektör istihdamının nisbi bir kararlılık göstermesine karşılık, kayıt -

dışı sektör istihdamı beklenen ve olması gerekenden daha hızlı bir biçimde

artmaktadır.

Türkiye 'de fomıel istihdamda çalışanların, ikinci gelir getiren bir

ek iş boyutu ile, yaygın bir kayıt - dışı sektör istihdamında çalışması olayı

ile de karşılaşıyomz. Bu istihdam yapısı, büyük ölçüde formel sektördeki

istihdam sorunlarının çalışanlar üzerindeki olumsuz etkilerini hafifleten bir

gelişim olduğu kadar, ayrıca enflasyonun beraberinde getirdiği gelir

kayıplarını tamamlayan önemli bir faktör rolü de oynamaktadır.

Gerçekten kentsel yapıda, istihdam dalgalanmalarından doğan

güçlükleri en fazla hisseden toplumsal kesim, bağımlı çalışanlardır.

"Başkasına bağlı olarak çalışma yanında, gelirlerinin en önemli kaynağım

teşkil eden ücretlerin belirli sürelerde sabit kalması ve gelişen olumsuz

Demir, F.; "Kayıtdışı İşçilik Bitmeli"; Milliyet; 03.08.1999; s. 22.

Page 253: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ekonomik koşullar nedeniyle giderek yetersizleşmesi, bu kesimin en temel

sorununu teşkil etmektedir'^"."

Örneğin, Eğitim, Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası 'nca

yapılan bir araştırmaya göre, öğretmenlerin % 70'inin ek bir işte çalıştığı

tespit edilmiştir. Şubat 1998'de yayınlanan rapora göre, öğretmenlerin %

49'unun kirada oturduğu anlaşılmaktadır.

Gelişmiş sanayi toplumlarında da benzer nitelikte sorunlarla

karşılaşmak mümkündür. Fakat, bu toplumlarda kurulu bulunan iş

güvencesi, aktif emek piyasası politikaları, işsizlik sigortası, kıdem

tazminatı gibi kurumlar, sorunun önemini azaltırken, gelişme halindeki

toplumlarda ve Türkiye 'de bağımlı çalışanlar gelirdeki değişmelere karşı

çok daha güvencesiz bulunmaktadır. Bu gelir kayıplarına karşı resmi ve

kalıcı çözümler bulunamaması karşısında, kendi sorunlarına bizzat kendileri

bazı çözümler üretmekte ve ilave bir işte yasadışı çalışmaktadırlar.

Özellikle, gelir yetersizliği ve gelirlerdeki reel düşmeler karşısında

bağımlı çalışanların kendiliklerinden bazı ek işler oluşturdukları

bilinmektedir. Kaldı ki "ilave işçi" (additional workers) nitehği taşıyan

çocuk, kadm v e ' yaşlıların aile bütçesine katkı amacıyla, durgunluk

dönemlerinde emek piyasasına katıldıkları da görülmektedir. Çocuklar,

eğitimlerinin aksaması pahasına da olsa, gelir getirici işlere eğilim

göstermek zorunda kalmaktadır. Kuşkusuz, bu kesimlerin ilave gelir

Dülgeroğlu - Aytaç - Baştaymaz, E. - M. - T.; Kentlerde Yaşayan Ücretli Kesimin Telafi Edici ve Tamamlayıcı Gelir Kaynakları: Bursa Örneği; İstanbul; 1993; s. 1.

Page 254: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

getirmesi l<:onusmıda istilıdam fırsatları aramaları, temelde kayıt - dışı sektör

yapısı içinde ortaya çıkmaktadır.

Bu nitelikteki çalışmalar, bağımlı çalışanların fonnel sektördeki

kendi esas işlerindeki çalışmalarının kalitesini ve verimliliğini de

düşürmekte, bu sektörde işe devamsızlığın, geç gelmelerin ve iş kazalarının

yoğunluğunun artmasına neden olmaktadır. "Bu sorunların başlangıcı, ana

gelir gurubunu oluşturan ücretlilerin satmalına güçlerinin aşırı derecede

düşmesi, hızlı nüfus artışı ve üretken istihdam alanlarındaki

yetersizliklerdir' ."

Nihayet, küreselleşme ve Gümrük Birliği ile artan rekabetin

beraberinde getirdiği "insan emeği üzerinden kirli rekabet" eğilimlerinin

kayıt - dışı sektöre yönelme istikametinde ortaya koyduğu gelişmeler

mevcuttur''''^.

e. Yavaş Büyüyen Formel - Hızlı Kayıt - Dışı

Ülkemizde genelde kayıt - dışı sektörün hızla genişlemesi yönünde

çok sayıda faktörün rol oynadığı gözlenmektedir. Özellikle, kırsal kesimden

kentlere yaşanan hızlı göç, nüfus artış oranlarının yüksekliği, Türk

ekonomisinde 1980 sonrası açılmalara rağmen kentleşen işgücüne üretken iş

sağlamada yetersiz kalma bu arada sayılabilir. Son yıllarda yaşanan

Ibid.; s. 2.

'''' Tannverdi; "Yerel ve Küresel Boyutlanyia İstihdam"; op.cit.; s. 16 - 18; & Ayrıca bkz. Friedrich Ebert Vakfı; Gümrük Birliği'nin Türk İşgücü Piyasası Üzerindeki Muhtemel Etkileri, İstanbul; 1996. & Suiçmez, H.; Gümrük Birliği'nde Rekabet ve İstihdam; Ankara; 1996.

Page 255: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ekonomik krizler ve 5 Nisan tedbirlerinin getirdiği yeni yaklaşımlar ve

kısıtlamalar zaman zaman formel sektör istihdamının genişleme şöyle

dursun, hatta daha da daralması sonucunu doğurmuştur.

Bu değişim sonucunda kentleşen nüfus, sanayi sektöründe

istihdam olanakları bulamadığı sürece, kayıt - dışı sektörlere transfer olarak

üretken olmayan marjinal sektörde adeta çalışır gözükerek kendisinin ve

ailesinin geçimini sağlayacak istikrarsız, düşük gelirli işlerde çalışmak

zorunda kalmıştır. Böylece kentleşen nüfus, ne sanayi sektöründe, ne de

hizmet sektörlerinde üretken ve sürekli gelir getiren formel sektör iş

imkanlarına kavuşamamıştır. Üstelik, tasarrufların yatırım yerine spekülatif

gelir getiren alanlara kaydırılması, üretken olmayan istihdam biçimlerini

daha da yaygmlaştırmıştır.

Sonuçta .çok hızlı ve sağlıksız bir biçimde büyüyen büyük

kentlerde, denetim mekanizmalarının da yetersizliği nedeniyle, bazen

yasadışı bir karakter taşıyan kayıt - dışı istihdam çeşitlenerek genişlemiştir.

Yüksek enflasyon karşısında gelirlerin reel gücünü kaybetmesi, gelir

dağılımının gittikçe bozulması, fornıel sektör işçilerinin ek iş olarak kayıt -

dışı sektörlerde iş olanakları aramasına da neden olmuştur. Özellikle komşu

ülkelerden gelen yasadışı göçlerin de büyük boyutlara varması ile, suç

niteliği taşıyan kayıt - dışı sektör faaliyetleri hızlanmış, böylece "yeraltı

ekonomisi" de genişlemiştir^' '\

Kentlerde temelde aile gelirlerinin düşüklüğünden, genellikle yasal

sınırların altında yaygın bir çocuk istihdamı ve sömürüsü görülmekte.

155 Ekin; Kayıt - dışı Ekonomi ve Kayıt - dışı İstihdam; op.cit.; s. 7 3 .

Page 256: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kadınların, emeklilerin, kaçak işçilerin, genç, sakat ve eski hükümlü işçilerin

kayıt - dışı işlerde fevkalade düşük ücret ve gelir koşulları ile istihdam

olanakları aradıkları gözlenmektedir.

Öte yandan, sınırlı bir sosyal sigorta ' sistemi, üstelik oldukça

yüksek primleri ile, kayıt - dışı sektörün gelişmesine önemli katkılar

yapmıştır. Bu çok değişik kaynaktan gelen faktöre, yeterli bir vergi

reformunun yapılamamasını, endüstri ilişkilerinden kaçış eğilimi sonucunda

işyerlerinin bölünmesi, küçültülmesi, alt - işverene verilmesi süreçlerini

ilave edebiliriz. Nihayet, küreselleşme ve Gümrük BirUği ile artan rekabetin

beraberinde getirdiği haksız rekabet eğilimlerinin, kayıt - dışı sektöre

yönelme istikametinde ortaya koyduğu gelişmeleri de bu arada sayabiliriz.

Gümrük Birliği acaba kayıt - dışı sektörlerin artışına mı, yoksa bu

sektörlerin zaman içinde formel sektörlere dönüşmesine mi yol açacaktır?

Rekabet gücünün ucuz emek yoluyla sağlanmaya çalışılması, kuşkusuz,

özellikle çocuk işgücü yoluyla bu sektörün büyümesini hızlandıracak, buna

mukabil uluslararası ticarette "ucuz emeğin" ve "kirli rekabetin" bertaraf

edilmesine yönelik tedbirler ve ihraç ekonomisinde daha hızlı büyüme

sürecinde ortaya çıkacak üretken iş fırsatları, hızla gelişecek yabancı

sermaye yatırımları, vergi yasaları, teftiş ve kontrol mekanizmaları yoluyla

bu sektör sağlıksız ve kirli bir rekabetin bir aleti olmaktan çıkarılarak zaman

içinde daralacaktır.

Page 257: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

f. Kayıt - Dışı İstihdamının Yapısı ve Özelliklen

İleri sürüldüğüne göre, l:ayıt - dışı sektör, gelişen ülkelerde

istihdamın önemli bir kaynağıdır. Özellikle, sosyal güvenlik sisteminin

kapsam ve karşıladığı riskler bakımından yeterli seviyede bulunmadığı

ülkelerde bu sektör, adeta yaşamı sürdürmeyi sağlayan bir sosyal güvenlik

fonksiyonu göraıekte ve işsizlere, düşük ücretli İcamu sektörü çalışanlarına,

düşük emekli maaşı alanlara, gelirlerini yükseltme konusunda bir kaynak

rolü de oynamaktadır.

Kayıt - dışı sektör istihdamının çalışanlar bakımından bazı

özellikler taşıdığı bilinmektedir. Bu istihdamın yapısında özellikle marjinal

nüfus grupları önemli bir yoğunluğa sahiptir. Kayıt - dışı sektör

istihdammdaki önemleri açısından özellikle çocuk işçilerle, yabancı kaçak

işçiler üzerinde önemle durmak gerekir:

aa) Çocuk İşçiler

Kayıt - dışı sektör istihdamının belirgin özelliklerinden birisini

yoğun bir biçimde çocuk işçilerin istihdamı oluştumıaktadır. Çocukların

Türkiye 'nin değişik bölgelerinde çalışma biçimlerinde ve çalıştıkları

sektörde önemli farklar gözlenmektedir. Diğer ilgi çekici nokta ise, çocuk

işçinin sadece kayıt - dışı sektörün değil, fornıel sektörün de önemli bir

sorunu oluşudur. Bir genelleme yapacak olursak gerçek şudur ki, zamanın

Page 258: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

geçişi ile hemen tüm selctörlerde çocuk ve genç işçinin istihdamı

yaygınlaşmaktadır^

Turizm sektöründe, bankalarda, diğer hizmet selctörlerinde stajyer

ve çırak adı altında, hatta birçok işyerinde asgari ücretin bile ödenmediği

yoğun bir çocuk ve genç istihdamı ile karşılaşılmalctadır. Özellilde 1 - 9 işçi

çahştıran çok küçük işyerlerinde çok sayıda kaçak işçi yanında, çocuk

işçinin de çalıştırıldığı gözlenmektedir. Kayıt - dışı sektör istihdam

biçimlerinden olan eve iş vermelerde, evin işyeri olarak kullanılmasında ve

diğer mikro işyerlerinde çocuk işçiler okula gitmeden ailelerine katkıda

bulunmak için çalışmaktadırlar^'^^.

Çalışan çocuk sorununun temelinde ailenin ekonomik durumu çok

önemli rol oynamaktadır. Kırsal kesimde ücretsiz aile yardımcısı olarak

yoğun biçimde tarım üretimine katkıda bulunan çocuk, kentlerde ve formel

sektörlerde çırak, stajyer, kaçak işçi biçimlerinde istihdam imkanı bulmakta,

temelde kayıt - dışı sektörler çocuk işçinin istihdamı için çok daha elverişli

işyerlerini oluşturmaktadır.

Özellikle kayıt - dışı sektörlerin aile işletmeleri niteliği taşıması,

çok küçük üretim birimleri olması ve işyerlerinin herhangi bir kayda tabi

olmadan üretim faaliyetlerinde bulunması, bu işyerlerinde aile üretimine

katkıda bulunmak üzere yoğun bir biçimde çocuk işçi istihdamına olanak

sağlamaktadır. Bu çocukların küçük bir kısmı eğitim ve çalışmayı bir arada

156 Bequele - Boyden, A. - J.; Combating Child Labour, Geneva; 1988; p. 24.

'' ^ Çocuk istihdamı ile ilgili olarak bkz. Baştaymaz, T.; "Çocuk Emeğinin Kullanımı Engellenebilir mi? IPEC Projesine Eleştirel Bir Bakış"; Prof, Dr, NusretEkin'e Armağan; Ankara: TÜHÎS Yayını; 2000; s. 291 - 302.

Page 259: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yürütürken, çok daha büyük kısmı her seviyede formel eğitimi terkederek

aile bütçesine katkıda bulunmak için ücretsiz aile yardımcısı olarak yoğun

bir şekilde üretken olmayan işlerde istihdam edilmektedir.

Günümüz Türkiye'sinde ayakkabı boyacılığı, yollarda araba camı

silme, gazete ve su satıcılığı ve benzeri marjinal işlerde yoğun çocuk

"istihdamı ile karşılaşılmaktadır. Tüm bu koşullar altında çocuk işçiler hiçbir

yasal güvenceden ve sosyal güvenlik sisteminin korumasından

yararlanamadan, eğitim yaşlarında yoğun bir şekilde ucuz işçi olarak

çalıştırılmaktadır.

Yakın tarihlerde 240 bin sigortalının çalıştığı Ankara bölgesinde

40 - 50 bin sayısına ulaşan çocuk işçi çalıştığı tesbit . edilmiştir. Diğer

yandan "1.190.000 işçinin çalıştığı İstanbul bölgesinde 1 - 9 işçi çahştıran

işyerlerindeki işçi sayısının 360 bin olduğu ve bu işyerlerinde çocuk işçinin

önemli bir ağırlığı bulunduğu düşünülürse, tahmini olarak İstanbul 'da 300 -

400 bine yakın bir çocuk işçinin varlığı hesaplanmaktadır. Bu nedenle

Türkiye 'de 3.650.000 tahmini rakamlarla çocuk işçiliği vardır. Dünyada da

100 - 200 milyon arasında bir çocuk işçihği rakamı tesbit edilmiştir'^"^^

denilmektedir.

IPEC program yöneticisi Gabrielle Stoskov'a göre, "çocuk işçinin

en yoğun olduğu bölgeler, genellikle Asya ülkeleridir. Asya ülkelerinde

toplam işgücünün % 11'nin çocuklardan oluştuğu tesbit edilmiştir.

Afrika'da bu oran toplam işgücünün % 20'sine, Latin Amerika ülkelerinde

% 26 's ına varmaktadır.

TURK - IŞ; Deri işkolunda Çalışan Çocukların Eğitim Semineri, İstanbul 1995; s. 13.

Page 260: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Benzer şekilde İtalya'da deri sektöründe 10 binlerce çocuğun

çalıştığı, İspanya 'da tarım alanlarında yüzbinin üzerinde çalışan çocuk

bulunduğu, İngiltere'de 1985 yılında yapılan bir araştıramaya göre, çalışan

çocukların % 40' ının yasa - dışı olarak istihdam edildiği belirlenmiştir."

A B D ' d e ise, genelde tarım kesiminde göçmen aile çocuklarının çalıştırıldığı

anlaşılmaktadır.

Çocuk işçilerin çok küçük yaşlarda, hatta 6 - 7 yaşlarında çalışma

hayatına girdikleri, günde 1 2 - 1 6 saat, haftada 100 saat olmak üzere çok

uzun süre çalıştıkları, hatta maden ocaklarında ağır fiziksel koşullar altında

istihdam edildikleri, tehlikeli koşullarda sokaklarda fevkalade düşük

ücretlerle çalıştıkları, taşıyabileceklerinden daha fazla sorumluluk altına

sokuldukları, zorunlu çalışma, cinsel tacize hedef teşkil ettikleri ve aile

korumasından yoksun bulundukları ifade edilmiştir.

i- ^Ucu^ı isçilikve çocuk istihdamı

Kuşkusuz çocuk çalıştırılmasının temelinde ülkemiz açısından esas

tayin edici unsuru, hızlı nüfus artışı, işsizliğin büyüklüğü ve emek

piyasasında yoksul ailelerin geçim için gelir sağlamada çocuklarını eğitim

yerine, çok küçük yaşlarda çalışmaya teşvik etmeleri gelmektedir. Yasaların

tüm koruyucu önlemlerine, özellikle işçi sendikalarının bu alanda

sarfettikleri uğraşlara rağmen, geleneksel olarak tarımda. Sanayi

Devrimi 'nden bu yana sanayi tesisleri ve özellikle hizmet sektörlerinde

yoğun bir çocuk işçi istihdamı ve istismarı ile karşılaşılmaktadır.

Page 261: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Aslında Türkiye 'de çalışan çocukların baba mesleklerine

bakıldığında, bunların esas itibariyle işçi veya işsiz çocukları olduğu

görülmekte, babanın toplumsal üretime katılmadığı bir aşamada, çocuk

emeğinin devreye girdiği gözlenmektedir. Bu da "ilave işçiler" hipotezini

haklı çıkaracak bir biçimde, babanın işsizliğinin çocuğu emek piyasalarına

girmeye zorladığı sonucunu vermektedir. Kuşkusuz çocuk bunu, en hızlı

yoldan içine girmenin kolay olduğu kayıt - dışı sektörlerde yapmaktadır.

Konuyla ilgili çeşitli araştırmalar da bu görüşleri doğrulayan sonuçlar ortaya

koymaktadır.

Nitekim, Bursa bölgesinde 1982 yılında yapılan bir araştınnada,

çalışan çocukların yetiştirilmesi için çıraklık sisteminin uygulanması

önerilmiştir. O tarihlerde ülkemizde 600 bin civarında çalışan çocuk

bulunduğu hesaplanmakta, 1 2 - 1 8 yaş grubunda çalışan çocukların sadece

% 40 'n ın okula devam etme olanağı bulunduğu belirtilmektedir.

Bu araştırma bulgularına göre, formel sektörlerde çocuk işçi

çalışmasının kendini çıraklık biçiminde ortaya koyduğu da görülmektedir.

Çalışan çocukların ortalama aile yapısı oldukça geniş aileye dayanmakta,

geçim yükünün paylaşılması çocuğu çalışmaya zorlamaktadır. Bu çocuklar

gehelde çalışma hayatında bir meslek öğrenmemekte ve marjinal

mesleklerde çalışmaktadır.

Uzun çalışma süreleri, çocuk çalışmasının bir diğer özelliğini

oluştumıakta, çocuk işçilere çok düşük ücretler ödendiği saptanmakta,

Page 262: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

çocuk istihdamında temelde yasal hükümlere uyulmadığı tesbit edilmiş

bulunmaktadır'^^.

U Ç Ö ' y e göre, günümüz dünyasında 5 - 1 4 yaş gurubunda yaklaşık

250 milyon çocuğun çalıştığı tahmin edilmektedir. Çocuk işçiliği sorunu,

özellikle küreselleşen dünya ekonomisinde ucuz işçilik olarak gelişen

ülkelerde yaygın bir uygulama alanı bulmaktadır. Ülkeler ve firmalar

arasındaki yoğun rekabet, artan işçilik maliyetleri, istihdam üzerinden alman

sigorta, vergi ve diğer fon yükleri, bir yandan kayıt - dışı ekonomiyi teşvik

ederken, diğer yandan işçi emeği üzerinden "kirli rekabetin" de kaynağını

oluşturmaktadır.

Türkiye 'nin nüfus yapısına bakıldığında genç bir nüfusa sahip

olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten, Türkiye nüfusunun % 30,5' ini 14 ve

daha küçük yaştakiler oluşturmakta, böyle bir genç nüfusun bir ekonomik ve

sosyal güç haline .gelmesi için, sağlıklı gehşmesi ve iyi eğitilmiş olması

zorunlu bulunmaktadır. Son yıllarda Türkiye 'de çocuk işçiliği konusunda

ayrıntılı araştırmalar yürütülmüştür.

Hanehalkı İşgücü Anketi de 1994 yılında çocuk işgücüyle ilgili

ayrı bir anket uygulamıştır. Bu anket sonuçlarına göre, 6 - 1 4 yaş

gurubundaki 12 milyona yakm çocuğun % 87'si bir öğrenim kurumuna

devam etmektedir. Öğrenim kurumlarına devam etmeyen çocukların %

32's i ev içinde ve dışında bir işte çalışmakta, okula devam eden çocukların

ise % 4 'ü bir işte çalışırken, % 22 's i ev işlerinde çalışmaktadır. Çalışan

Lordoğlu, K.; "12 - 18 Yaş Arası Çalışan Çocuklar İçin Bölgesel Bir Analiz Örneği: Bursa"; Sosyal Siyaset Dergisi] S: 32 - 33; İstanbul; 1983; s. 352.

Page 263: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

çocukların % 78 ' i tarım sektöründe, % 11 'i sanayi kesiminde bulunmakta ve

bunların % 63,5 'u aile bütçesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

ü- Çocuk isçilikle ilgili araştırmalar

İstanbul 'da deri işkolu ile ilgili olarak yapılan çocuk işçilerle ilgili

bir araştırmada ise, çocuğun aile gelirine katkı yapma yanında, bir meslek

ve zanaatı öğrenme amacıyla formel çıraklık kurumları dışında

çalıştırıldıkları anlaşılmaktadır. Bu işkolunda yoğun bir çocuk işçi istihdamı

görülmekte, bu işçilerin hepsinin sigortasız kaçak işçi olarak çalıştıkları

belirlenmektedir.

Bu araştırmaya göre kundura, deri ve konfeksiyon atölyelerinde

günde 1 3 - 1 4 saat çahşıldığı, çalışma şartlarının çok kötü olduğu, dökük

yıkık han odalarında, susuz, havasız işyerlerinde üretim yapıldığı, çalışan

çocukların küçük yaşta uçucu maddelerle çalıştıkları, alkol ve tiner

kullanmaktan doğan bazı kötü alışkanlıklar elde ettikleri ifade edilmiştir ' . J 6 0

Ankara 'da yapılan başka bir araştırma ile ortaya konulan sonuçlara

göre de, çocuk işçilerin günde 10 saat çalıştıkları, % 15'inin hiçbir sosyal

güvenlik kuruluşu ile bağı olmadığı, % 3 O'unun sigortasız çalıştığı tespit

edilmiştir '^' .

Çocuk işçilerle ilgili TİSK - IPEC projesinin bir parçası olarak

TİSK' in yürüttüğü çalışmalar sonucunda, çocuk işçilerin çalışma alanlarının

TÜRK - İŞ; Deri İşkolunda Çalışan Çocukların Eğitim Semineri; op.cit.; s.

' " Ibid.; s. 37.

Page 264: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

öncelikle küçük işyerleri olduğu ve bu işyerlerinde çocuk işçilerin hiçbir

yasal çerçeveye uyulmadan, sosyal güvenceden yoksun olarak yoğun bir

şekilde istihdam edildiği belirlenmiştir.

"İzlenen ekonomi politikalarmm organize sektör açısmdan adeta

istihdamı cezalandırıcı bir nitelik taşıdığı, kayıt - dışı sektörün giderek

arttığı, çocuk işçiliğinin sanayie getirilen özellikle sosyal amaçh fonlardan

kaçmak için genellikle küçük ölçekli işletmelerce kullanıldığı"

bi ldir i lmektedir '^l

"Çocuk .işçiliği istismarının öncelikle kayıt - dışı sektörde

görüldüğü ülkemizde, organize sanayi sektörü üzerine getirilen çeşitli

mükellefiyetler ve esnek olmayan mevzuatın varlığının kayıt - dışı sektörün

büyümesine neden olduğu bildirilmiştir. Ayrıca ücret yapısının bozukluğu,

S S K ' n m finansmanına sadece işçi - işverenin katılması ve sosyal amaçlı

fonların büyüklüğü gibi unsurların da son yıllarda kayıt - dışı sektörün

büyümesine ivme kazandırdığı" ^" vurgulanmıştır.

TİSK' in 486 işyerini ve 954 bin çalışanı kapsayan bu araştırma

sonucundan elde ettiği verilere göre, bu işyerlerinde 276 bin çocuk olduğu

ve bunların sayısının toplam çalışanların % 3'üne yaklaştığı belirtilmiştir.

Formel sektörde çalışan bu çocuk işçilerin % 94 'ünün meslek lisesi

öğrencisi, % 2.9 'unun çırak, % 2.6'sının ise işçi olduğu belirlenmiştir.

Ayrıca bu çocuk işçilerin % 25' inin kız, % 75'inin erkek olduğu

anlaşılmaktadır.

162 TİSK; Türkiye'de Çocuk İşgücü, Ankara; 1994; s. 10 - 11.

Ibid.; s. 1 0 - 1 1 .

Page 265: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TİSK tarafından düzenlenen bir toplantıda belirtilen bir diğer

önemli husus ise, kayıt - dışı sektörlerde çalışmayı eğitime tercih ederek

para kazanma olgusunun, gelecekte eğitim yoluyla kazanılabilecek daha

yüksek istihdam olanağını daha baştan önlediği ifade edilmiştir. Ayrıca

eğitim eksikliği yanısıra, bilhassa kayıt - dışı sektör denilen düzensiz gelir

ve düzensiz çahşma ile nitelendirilen işlerde bu çocukların çalışmalarının

mesleki eğitim ve iş disiplininden uzaklaşmalarına neden olacağı ve

gelecekte iş disiplini gerektiren formel sektördeki çalışmaları zorlaştıracağı

ifade edilmiştir.

Çocukların esas istihdam biçiminin kayıt - dışı istihdam olduğu ve

bu sektörde herhangi bir mesleki eğitimin yer almadığı, düzensiz bir

istihdam biçimi özelliği olan bu sektörün bazen yasadışı işlere de kaydığı

ifade edilmiştir '

Sosyal güvenlik hakları açısından çocuklara baktığımızda kapsam

yönünden çocuklar, bir hizmet akdine bağlı olarak çalışan çocuklar, kaçak

olarak çalıştırılan çocuklar, yasak işlerde çalıştırılan çocuklar, çıraklar,

işverenin yanında çahşan çocuklar, öğrenciler ve kursiyerler başlıkları

ahmda ayrı, ayrı incelenmektedir. Sonuç olarak ' T ü r k sosyal güvenlik

sistemi içinde özellikle çocuklar ve çocuk çalışanlar için çıkarılmış bir

mevzuat ve oluşturulmuş bir sosyal güvenlik programı olmadığı"

belirtilmiştir^

Baştaymaz, T.; "Formel ve Kayıt - dışı Sektörde Çalışan Çocuklar ve Sanayiye Etkileri"; Türkiye'de Çocuk İşgücü; Ekim 1994; s. 83 vd.

Alper, Y.; "Çocuk İşçilerin Sosyal Güvenlik Hakları"; Türkiye'de Çocuk işgücü; Ekim, 1994, s. 61 vd.

Page 266: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Çocuk işçilerin sorunlarını belirtmeye yönelik olarak bu proje

çerçevesinde İstanbul 'da ayakkabı, İzmir 'de deri, Ankara 'da ağaç, .

Antalya 'da hizmet, Samsun ve Adana 'da otomotiv. Bursa 'da tekstil,

Iconfeksiyon sektörlerinin seçildiği de ifade edilmiştir.

Genelde gelişen dünyada çalışan çocuk, iş hayatı için ucuz emek

potansiyeli olarak görülmektedir. Eğer üretim aile bireyleri ile yapılıyorsa,

çocuğa ödenen bir ücret de sözkonusu değildir. Bu çalışmanın "boğaz

tokluğuna" olduğuna hiç kuşku yoktur. Çalışma hayatına erken atılmadan

dolayı fiziksel ve ruhsal dengesizlikler yanında, küçük yaşta çalışan

çocuğun daha çok iş kazası yapma ve meslek hastalığına tutulma ihtimali de

vardır. Aslında kayıt - dışı sektörlerde çocuk istismarı genelde ailenin

çocuğu istismarı olarak da ortaya çıkmaktadır.

bb) Yabancı Kaçak İşçiler

i- Kaçak yabana isçi istihdamının boyutları

Türkiye'nin, kendi emek arzı ve talebi arasındaki dengesizlikten

doğan yüksek hacimli ve kronik hale gelmiş istihdam sorunlarına ilaveten,

son yıllarda emek piyasalarında çok ciddi boyutlara ulaşan bir "yabancı

kaçak işçi" sorunuyla da karşılaştığını görüyoruz.

Özellikle komşu ülkelerde yaşanan gelişmeler sonucu olarak bavul

ticareti yapmak, çalışmak vb. amaçlarla gelen yabancıların sayısında hızlı

artışlar gözlenmiştir. Bir yandan Sovyetler Birliği, Balkanlar ve Doğu

Avrupa 'daki gelişmeler, diğer yandan İran 'da dini - siyasi bir rejimin

Page 267: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kurulması, Irak ve Suriye'de yaşanan siyasi krizler, nihayet Kafkaslar 'da

ortaya çıkan bölgesel çatışmalar Balkanlardan, Kafkaslardan ve Orta -

Doğu 'dan çok sayıda insanın Türkiye 'ye yasal ve yasadışı yollardan

gelmesine yol açmıştır.

"Türkiye 'ye yasal yollardan gelerek kalan yabancıların bir ücret

karşılığında çalışmaları konusunda yürürlükte mevcut önemli yasaklamalar

bulunmaktadır. Yasadışı yollardan gelen yabancılar, yürürlükteki mevzuatı

birçok yönüyle ihlal etmektedirler. 1990'lı yıllara kadar etkisi sınırlı olan

yabancı kaçak işçilik olgusu, özellikle 1989 ve 1990'lı yıllarda işgücü

maliyetindeki artışın ve Sovyetler Birliği ile, Orta ve Güney Avrupa

ülkelerinde meydana gelen dönüşümün ardından hızla yaygınlaşmıştır"'^^.

Yabancı kaçak işçilerin istihdamı esas itibariyle kayıt - dışı

ekonomide kayıt - dışı istihdam olarak ortaya çıkmaktadır. Yabancı kaçak

işçiler kayıt - dışı işçi istihdamının önemli bir parçasını teşkil ederken,

kayıt - dışı sektör işçiliğini yaygmlaştıraıakta, yerli işçilerin çahşma

koşullarını ve ücretlerini düşürmekte ve sendikasızlaştırma süreçlerini

hızlandırmaktadır.

Türkiye 'de yabancıların çalışmasına yönelik oldukça ayrıntılı

mevzuat bulunmasına rağmen, özellikle çevre ülkelerdeki siyasi ve

ekonomik krizler, ^deta Türk emek piyasalarını işsizlik baskılarına rağmen

bazı işçiler açısından cazip bir hale dönüştürmüştür.

Koç, Y.; "Türkiye'de Yabancı Kaçak İşçilik"; (Yayınlanmamış Makale). Şubat 1995; s. 2;

Page 268: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Aslında yabancı kaçak işçilerin bir kısmı belli bir miktar parayı

biriktirdikten sonra ülkelerine geri dönmeyi amaçlamakta, çok ağır çalışma

koşullarına rıza göstermektedirler. "Çalışmaları yasadışı olduğu için

sendikaya üye olmaları olanaklı değildir. Yasadışı ve kaçak olarak

çalıştıkları için sürekli polis ve sımrdışı edilme korkusuyla yaşamakta,

seyahat giderlerini bile karşılayamama tehdidi ile karşı karşıya

bulunmaktadırlar. Kaçak olarak çalıştıkları için yasalar önünde işçi

sayılmamakta ve yürürlükteki yasalardan yararlanamamaktadırlar"^^^.

Kaçak yabancı işçiler, üzerinde anlaştıkları ücreti almada dahi

zorlanmakta, hastalık, iş kazası hallerinde güvenceleri bulunmamakta, çok

düşük ücretlerle uzun iş süreleri ile çalışmaktadırlar. Esasen yoğun işsizlik

sorunları ile başbaşa olan ülkemizde kentleşen işgücü, kayıt - dışı

sektörlerde yaşam olanakları ararken, miktarları her yıl artan kaçak yabancı

işçilerin ortaya çıkışı ile daha da ağırlaşan istihdam sorunlarıyla başbaşa

kalmaktadırlar.

Bu kaçak yabancı işçilerin bir kısmı kayıt - dışı sektörlerde

bağımlı veya bağımsız olarak çalışırken, bir kısmı ise, formel hatta örgütlü

sektörlerde iş imkanları bulabilmektedir. Böyle bir yapı içinde hangi

sektörde çalışırsa çalışsınlar SSK 'nm ve kamu maliyesinin ciddi ölçülere

varan prim ve vergi kayıpları ortaya çıkmaktadır.

Yabancı kaçak işçilik konusunda değişik alternatifler

olabilmektedir. Bazı işçiler ülkemize yasadışı yollardan girmekte, bir kısmı

yasal yollardan girerek yurt içinde kalış sürelerini yasadışı bir biçimde

Ibid.; s. 9.

Page 269: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

uzatarak çalışmakta, nihayet bazıları ise, yasal yollarla girerek yasal kalış

süreleri içinde yasadışı çalışmaktadırlar.

Yasad ı ş ı . işçiliğin denetimi konusunda çok farklı devlet

organlarının görevli olduğu gözlenmekte, fakat etkin bir denetim

yapılamadığından yabancı kaçak işçilik özellikle büyük şehirlerde hızla

genişlemektedir. 1994 yılı başında yapılan tahminlere göre yabancı kaçak

işçilerin sayısı milyonlara varmaktadır.

Kaçak işçilerle ilgili olarak yapılan bir araştırmada da belirtildiği

gibi, özellikle 1989 yılından itibaren 1985 100 kabul edilerek hesaplanan

reel işgücü maliyeti endeksinin 1993'lerde 128'e çıkması, kaçak yabancı

işçi çalıştırmayı hızlandıran önemli etkenlerden biri olmuştur. Ayrıca İSO

tarafından yapılan bir araştırmada 500 büyük firmada net katma değer payı

içindeki işgücü maliyet oranının 1993 yılında hızla yükselmesi, işverenlerin

yabancı kaçak işçi istihdamına yönelmelerinin temel nedenlerinden biri

olarak değerlendirilmektedir

ii- Kaçak isçi istihdamının niteliği

Bir taraftan komşu ülkeler eski Sovyet Cumhuriyetlerinden, diğer

taraftan Doğu - Avrupa ülkelerinden, özellikle Romanya, Moldovya'dan,

hatta Filipinler 'den gelerek Türkiye 'de ev işlerinde ve hizmet sektörlerinde

çok sayıda işçinin çalıştığı tespit edilmiştir. Filipinli işçilerin özellikle

Ibid.;s. 8.

Page 270: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dokuma sanayiinde çalıştıkları gözlenmiştir. Bazı kaynaklara göre Romen

işçilerin bilhassa inşaat sektöründe çalıştıkları anlaşılmaktadır.

1993 yılı başlarında yapılan bir diğer tahmine göre, Türkiye 'de

çoğu İranlı olmak üzere yaklaşık 2 milyon yabancı- kaçak işçi vardır.

Bunların bir kısmının ülkemize sahte vizelerle girdiği beyan edilmiştir. Bazı

denizcilik işletmelerinde Ukraynalı, Endonezyalı işçilerin ve Doğu

Karadeniz 'de Rus .işçilerin çay fabrikalarında çalıştığı ifade edilmiştir. Bir

diğer iddiaya göre, "Bulgar, Romen ve Polonyalı işçiler turist vizesi ile

gelmekte ve kaçak olarak inşaat, dokuma, dericilik ve otel işyerlerinde

istihdam edilmektedir. İnşaatlarda genellikle Romen işçiler çalışmaktadır."

1994 yılında ise Romanya, Bulgaristan, Rusya ve Azerbaycan 'dan

gelen yabancı kaçak işçilere Cezayir, Filistin ve bazı Orta - Doğu

ülkelerinden, hatta Afrika'nın bazı ülkelerinden sayıları gittikçe artan

yabancı kaçak işçinin ilave olduğu bu araştırmada özellikle

vurgulanmaktadır. Bu kaçak işçilerin hizmetler, inşaat, tekstil, metal ve

plastik işkollarında yaygın bir biçimde istihdam edildikleri belirtilmektedir.

Bu konuda yapılmış bir inceleme dışında elimizde resmi ve

bilimsel verilere dayanan başka bir araştırma bulunmamaktadır. Hatta kamu

organlarının bile .bu konudaki bilgileri sınırlıdır. Bu son gelişmelerle

ülkemizin adeta bir "kaçak işçi cenneti - emek piyasası"na dönüştüğü

anlaşılmaktadır.

Page 271: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

İÜ- Kaçak yabancı isçilerle mücadele

Özellikle 2000 yılı Mart ayında İçişleri Bakanlığı bilhassa

İstanbul 'da çalışan kaçak yabancı uyruklu işçilerin sınırdışı edilmesiyle

ilgili özel bir talimat hazırlamıştır. Bu talimata göre, izinsiz çalışanların

yakalanması için özel ekipler oluşturulacak ve kaçak çalışan yabancılar, vize

sürelerine bakılmaksızın sınırdışı edilecektir.

Bakanlığın bu talimatı, esasında Sanayi Odası Başkanı 'nm

"İstanbul 'da 700 bin yabancı kaçak işçi vardır" iddiaları üzerine

başlatılmıştır. Talimata göre, Çalışma Bakanlığı görevlilerince incelenecek

defter kayıtlarından yararlanılacak, ayrıca, SSK Bölge Müdürlüğü İşçi

Kontrol Ekipleri, çalışanların sigorta kayıtlarını araştıracak, Maliye

Bakanlığı 'na bağlı vergi denetmenleri ve vergi kontrolörleri de vergi

kaçakçılığı yönünden denetim yapacaktır.

Bu tip yasadışı çalışanlara "İş Kanunu", "Türkiye 'de Türk

Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun",

"Yabancıların Türkiye 'de İkamet ve Seyahatları Hakkında Yasa"

uygulanacaktır. Araştırma sonuçlarına göre, özellikle Sovyetler Birliği 'nin

dağılmasıyla Gürcistan, Moldova, Ukrayna, Rusya, Romanya, Bulgaristan

gibi ülkelerden gelen kaçak erkek işçiler, ucuz işgücü olarak birçok sektörde

istihdam edilirken, kadm işçiler yaşlı ve çocuk bakımı, küçük tekstil

atölyelerinde, ev hizmetlerinde çalıştırılmaktadırlar.

Teksif Sendikası, yaptığı bir araştırmada, Trakya 'da tekstil

fabrikalarında çalışan her 20 işçiden 3 'ünün Romanya ' l ı kaçak işçi

olduğunu açıklamıştır. Bu kaynağa göre, bölgede 200 bin kaçak işçi

Page 272: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bulunmaktadır. Genelde kaçak işçilerin Türk işçilerin yarı ücretine, hiçbir

sosyal yük getirmeden çalıştıkları ifade edilmektedir.

g. Kayıt - Dışı İstihdamın Artış Nedenleri

aa) Vergi ve Fon Yükleri

Kayıt - dışı sektörün genişlemesini etkileyen faktörlerin başında

formel sektördeki istihdamın genişleme hızı çok önemli bir unsur olarak yer

almaktadır. Türkiye 'de yıllar itibariyle formel sektördeki istihdam artışına

baktığımızda, genelde bu artışın oldukça zayıf bir eğilim taşıdığını

görüyoruz. Örneğin formel sektörde işe alınma ve işten çıkarılma oranları

dikkate alındığında 1993'de % 22 olan işe alınma oranına karşılık, işten

ayrılma oranları % 21 'e ulaşmıştır.

T İSK 'e bağlı işyerlerinde örneğin 1993 yılında bazı işkollarında

istihdamın sabit kaldığı, bazılarında ise gerilediği, sonuçta ise istihdamın

tüm işkollarında çok zayıf bir biçimde arttığı tespit edilmiştir. 1993 yılında

yüksek büyüme hızına bağlı olarak istihdam yavaşça artarken, 1994 krizi ile

istihdam artışı yerini tekrar dikkati çekici bir azalışa terketmiştir^^^.

Fon kesintilerinin doğal bir sonucu olarak özellikle 10 ve daha

fazla işçi çalıştırılması esasının getirilmesiyle SSK istatistiklerine göre 10 -

24 işçi çalıştıran işyerleri sayısında önemli azalmalar olmuştur.

' ' TİSK; "1993 Yılı Çalışma İstatistikleri ve İşgücü Maliyeti (IV)"; İşveren Dergisi; C: XXXIII; S: 3; Aralık 1994; s. 22.

Page 273: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"Mevcut sistem, toplu iş sözleşmesi düzenine bağlı, sigortalı işçi

çalıştıran, tüm yasal düzenlemeleri yerine getiren işverenleri adeta

cezalandırmakta, kaçak işçi çalıştıran kayıt - dışı sektörü teşvik etmektedir."

İleri sürüldüğüne göre, ülkemizde işverenin istihdama bağlı yasal

yükümlülükleri, örneğin SSK primi, işveren payı, fon ödemeleri, kıdem ve

ihbar tazminatları,, toplam işgücü maliyetleri içinde çok büyük bir paya

sahip olmakta, örneğin 1992 yılında ülkemizde bu payın % 23 olduğu, diğer

ülkelerde ise % 3'e kadar düştüğü belirtilmektedir. Gerçekten, Türkiye 'de %

23 olan bu yükümlülük, Uzak - doğu ülkelerinde % 9.7'ye, sanayileşmiş

ülkelerde ise % 17.8'e varmaktadır.

"Kaldı ki bugün Batı ülkelerinin gündeminde, sanayide işveren

yükümlülüklerinin, genel olarak üretime bağlı olmayan yan ödemelerin

azaltılarak istihdam, verimlilik ve yatırım artışının teşviki vardır. Bu

kapsamda sosyal sigorta işveren prim oranlarında indirim yapılması da

sıklıkla görülen bir uygulamadır'^^."

TİSK tarafından yapılan hesaplamalara göre, işverenin istihdam

oluştururken sarfettiği paranın yaklaşık 2 / 3'niin üretim ve verimlilikle

bağlantısı o lmayan giderlere ödendiği belirtilmektedir.

Tüm bu Endüstri İlişkileri Sistemi'ne bağlı olarak ortaya çıkan

ücret sorunlarının adeta bir "istihdam vergisine" dönüştüğünü, bütün

sektörlerde örgütlü, toplu pazarlıklı formel sektör istihdamını artırma yerine,

tersine bir eğilimin yaşandığını, formel sektör istihdamından kaçış yoluyla

Ibid.;s. 23.

Page 274: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kayıt - dışı ekonominin ve istilıdamm lıızla büyüdüğünü ileri süren

görüşlerle karşılaşılmaktadır.

Formel sektörde işçi istihdamını etkileyen önemli diğer bir faktör

vergi yükleridir. Konuya bu açıdan baktığımızda OECD ortalamasında

ortalama vergi gelirlerinin % 3 O'unu, AB ortalamasında % 26 ' s im oluşturan

gelir vergisi, Türkiye 'de % 28.7 'ye, Portekiz 'de % 17.8'e, Fransa 'da %

13.5'a, Avusturya 'da % 21.9 'a, Yunanistan 'da ise, % 12.5'e düşmektedir.

Sonuç olarak bir değerlendirme yapılacak olursa, ülkemizde

yaşanan yüksek enflasyon ve hızlı kentleşme, vergilendirilmeyen bazı

rantların oluşmasına yol açmakta, döviz alış - verişinden ve benzeri

faaliyetlerden oluşan gelirler tespit edilerek vergilendirilmemektedir.

Böylece kayıt - dışı ekonomi hızla büyümekte, çalışanlar dışındaki grupları

kapsayacak ciddi bir vergi reformuna ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. Temmuz

1998'de çıkarılan Vergi Reformu Yasası bunu bir ölçüde karşılayacak

nitelikte gözükmektedir

"Ancak ülkemizde vergi ile ilgili her yeni düzenleme kayıtlı

sektöre ilave yükler getirmekte ve bu durum fazla işçi çalıştırmayı adeta

cezalandırarak, kayıt - dışı sektöre geçişi özendirmektedir. Devletin kayıt -

dışı sektörden vergi toplayamaması da büyük vergi kayıplarına neden

olmaktadır". ' ' ' ' Vergi yükleri ile ilgili bu tartışmalara Kasım 1999'da

gerçekleştirilen "Deprem Vergisi" ile ilgili yeni tartışmaları da ilave

edebiliriz.

Ibid.; s. 26. & Ayrıca Bkz. Özçehk - İş Sendikası; Kayıtdışı Ekonomi ve İstihdam, Ankara; 1994.

Page 275: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bh) Sosyal Güvenlikten Uzaklaşma

Kayıt - dışı istihdamın fevl^alade önemli olan sosyal sigortalar

boyutmia baktığımızda, örneğin üst kademe kamu yöneticileri 1993 yılı

sonu itibariyle Kurum'a bildirilen 3.976.000 sigortahya karşı, 4 milyon

kaçak işçinin mevcut olduğunu açıklamışlardır. Bu kaçak istihdamın,"

çalışanları Kuruma hiç bildirmemekle veya bir işyerinde çalışmamakla

beraber, sırf sosyal güvenlik yardımlarından istifade için bildirilenlerle

ortaya ç ı k t ı ğ ı n ı " i f a d e etmişlerdir.

Aslında yüksek para cezalarına, teftiş teşkilatının tarama ve

denetimlerine ve bu konuda alman çok sayıda tedbire rağmen, sigorta

alanında kayıt - dışı istihdam yoluyla ortaya çıkan kayıplar formel

bildirgelerin iki katma ulaşmaktadır. "Ülkemizin içinde bulunduğu sosyal ve

ekonomik çıkmazlar sonucu istihdam seviyesindeki düşüklük, çaresizlik

içinde bu insanların sosyal güvenlik haklarından vazgeçmelerine, bazı

işyerlerinin de bu çaresizliği bile bile onları istismar etmelerine neden

olmaktadır." ' '^

Yazıcı, A.; "Kayıtdışı Sektör ve Sosyal Sigortalar Kurumu", Türk - İş Dergisi, Kasım 1994, s. 38.

Ibid.; s. 38. & Ayrıca Bkz. Ekin - Alper - Akgeyik, N. - Y. - T.; TOr^ Sosyal Güvenlik Sistemi'nde Arayışlar: Özelleştirme ve Yeniden Yapılanma, İstanbul; 1999; s. 146 ve devamı.

Page 276: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

h. Kayıt - Dışı İstihdamı Daraltma Arayışları

Kayıt - dışı istihdamm daraltılması açısından yeni çıkarılan 4447

Sayılı Sosyal Güvenlik Reformu Yasas ı 'nm önemli etkileri olabileceği ileri

sürülmüştür. Temelde bu reform yasasının, kayıtlı işçi sayısını aşan

kayıt - dışı istihdamın daraltılmasına yönelik olması gerekliliği

savunulmuştur.

İleri sürüldüğüne göre, reform yasasında öngörülen emekli olma

yaşı ve prim ödeme gün sayılarının artırılması, büyük bir ihtimalle

kayıt - dışı işçilerin sayısını daha da artıracaktır. Gerçekte, ülkemizde

sosyal güvenlik sistemi zorunlu bir sigorta sistemi öngörmekte, işçiler işe

alınmalarıyla kendiliğinden otomatik olarak sigortalı olmaktadırlar

'Teks i f Sendikası 'nm yaptığı bir araştırmaya göre, İstanbul

Merter 'de çalışan 60 bine yakın tekstil işçisinden sadece 4 binin sigortalı

olduğu görülmektedir. Öz - İplik İş Sendikası 'nm Gaziantep' te örgütlendiği

bir fabrikada çalışan işçilerinin ayda sadece 8 günlük sigorta primlerinin

yatırıldığı" tespit edilmiştir. İleri sürüldüğüne göre, bu örneklerin

benzerlerine, gıda, metal, toprak - seramik - tuğla, ulaştıraıa, madencilik

gibi birçok sektörde rastlamak mümkündür.

"1980' l i yıllardan bu yana istihdamda meydana gelen artışlara

karşın kaçak işçi çalıştıran kayıt - dışı sektörün acımasız ve yoğun haksız

' " Demir, F.; "Kayıtdışı İşçiliğin Önlenmesine İlişkin Hukuki Öneriler ve Bir Eleştiri Yazısı Üzerine"; Tekstil İşveren Dergisi, S: 244, Nisan 2000; s. 27 -33.

Page 277: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

rekabeti karşısında, kayıtlı sektörün ya tasfiye edilmiş ya da kayıt - dışı

sektöre iltica etmiş olduğu" anlaşılmaktadır '^\

Aslında bu süreç, endüstri ilişkilerinden kaçışla başlamakta,

sendikasızlaştırılan işyerleri zamanla iş ve sigorta yasalarının da dışına

çıkartılarak kayıt - dışı sektöre ilave olmaktadır.

Kayıt - dışı istihdamı önlemek amacıyla. Sosyal Sigortalar

Kanuı j i 'nda , Sendikalar Kanunu 'nda ve mali alanda çok sayıda önlem

almabilir '^^

Bu istihdam temelde hem işçiye hem de işverene yapılacak

önlenmesi gereken çağdaş bir ayıp olarak ortaya çıkmaktadır. Bir yandan

çalışan, sosyal güvenceden yoksun, standartları düşük bir işte düşük ücretle

çalışma zorunda bırakılırken, diğer yandan küresel iç ve dış rekabete açık

birçok sektörde, işverenler açısından haksız ve kirli rekabet çok ciddi bir

ekonomik sorun olarak gündeme gelmektedir. Böylece genişleyen kayıt -

dışı istihdam, beraberinde artan ekonomik ve sosyal sorunlarla birlikte

büyümektedir.

'^^Ibid.;s. 2 7 - 3 3 .

' ^ Ibid.; s. 27 ve devamı.

Page 278: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

3. Formel Sektörde İşsizlik

Türkiye 'de kent çalışanının yarısına ulaşan bir formel sektör

istihdamı söz konusudur. Bu formel istihdam iş yasalarına, sigorta ve vergi

mevzuatına dayanmakta, ayrıca bu sektörde örgütlenme ve toplu pazarlık

uygulamaları gözlenmektedir.

Kentsel formel sektörde, 1997 yılı itibariyle sivil işgücü 10,325

(bin), sivil istihdam ise 9,444 (bin) kişi olarak öngörülmüştür. Buna göre,

işsizlerin miktarının 881 (bin) kişiye, işsizlik oranının ise % 8,5'e ulaştığı

hesaplanmıştır. Açık işsize ilaveten, 629 bin (% 6,1) eksik istihdama tabi

olarak atıl bir şekilde bulunan işgücü vardır. îkisi birlikte toplandığında,

kentsel formel sektörde 1,5 milyon civarında ve % 14,6 oranına ulaşan bir

"Atıl İşgücü" ile karşılaşıyoruz.

a. Yoğun İşten Çıkarmalar

Ülkemizde formel sektörün yoğun bir istihdam sorunu ile başbaşa

olduğu gözlenmektedir. Örneğin 1997'de formel istihdamdan çıkarılanların

sayısının 500 bin kişiyi geçtiği tespit edilmiştir. Bu çıkarmaların önemli bir

bölümü iş yasasının 13. Maddesi çerçevesinde yapılmaktadır.

Petrol - İş ' in bir araştırmasına göre ise, 1997 yılında sendikalaşma

nedeni ile işten atılanların oranı % 25,5 'e vamıaktadır. Yani her dört işçiden

birinin sendikalaşma gerekçesiyle işten çıkarıldığı ileri sürülmektedir.

Page 279: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1996 yılında işten çıkarılanlarla birlikte son iki yılda işten

çıkarılanların sayısının 1,2 milyona ulaştığı iddia edilmektedir. İşten

çıkarılanların sadece 50,000'i kamu sektöründe, esas büyük kısmının özel

sektörde çalıştığı belirlenmiştir.

Benzer şekilde, Türkiye 'de formel istihdamı etkileyen faktörlerden

biri olarak özel sektör istihdamının 1993 - 97 döneminde arttığı, kamu

işyerleri sayısının ise azaldığı görülmektedir. İmalat sanayiinde bu dönemde

işyeri sayısı endeksi toplamda 112'ye çıkarken özel sektörde 119'a

yükselmiş, buna mukabil kamuda 76.9 'a düşmüştür. Bu dönemdeki çahşan

işçi sayısı endeksinin ise 1993'ün 100'ünden 1997'nin 112'sine, özelde

130'a yükseldiği, kamuda ise 67 'ye düştüğü görülmektedir.

TABLO 38 - İŞYERİ SAYISI VE İŞYERİ ENDEKSİ

1993 1994 1995 1996 1997

Toplam 2623 2675 2707 •2827 2963

Özel 2228 2294 2348 2520 2659

Devlet 395 381 359 307 304

1993 1994 1995 1996 1997

Toplam 100 101.9 103.2 107.7 112.6

Özel 100 102.9 105.3 113.1 119,3

Devlet 100 96.4 90.8 11.1 76.9

Kaynak: Sezen - Sürücü, M. - S.; "1993-97 Arasında İmalat Sanayiinde İstihdam ve Ücretler"; DİSK-AR; Şubat 1998; Sayı: 22; s. 11.

Page 280: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1993 1994 1995 1996 1997

Toplam 513.109 520.656 498.902 537.964 577.153

Özel 365.761 379.485 380.045 428.274 478.093 •

Devlet 147.348 141.171 118.857 109.630 99.066

1993 1994 1995 1996 1997

Toplam 100- 101.4 97.3 104.8 112.4

Özel 100 103.7 103.9 117.0 130.7

Devlet 100 95.8 80.6 74.4 67.2

Kaynak: Sezen - Sürücü, M. - S.; 'T993-97 Arasmda İmalat Sanayiinde İstihdam ve Ücretler"; DİSK-AR, Şubat 1998; Sayı: 22; s. 11.

Bu durum, son 5 yıllık dönemde imalat sanayii istihdamının yavaş

bir seyirle arttığını buna karşılık, çok çeşitli faktörlerle kamudan özel

selctöre kaymaların hız kazandığını ifade etmektedir. Böyle bir yapısal

dönüşümde özelleştirmenin de dikkati çekici etkileri olmaktadır '

Öte yandan formel sektörde ücret değişmeleri ile istihdam, emek

piyasası esnekhği, ücret - verimlilik - istihdam ihşkileri, verimlilik artışı,

sektörlerin büyümle kalıpları ile istihdam ve emek yoğunluğu arasmdaki

ilişkiler ve benzeri alanlarda çeşitli araştırmaların yapıldığı gözlenmektedir.

'" ^ Sezen - Sürücü, M. - S.; "1993 - 97 Arasında İmalat Sanayiinde İstihdam ve Ücreder"; DİSK-AR- Şubat 1998; S: 22; s. 11.

Page 281: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b. İmalat Sanayiinde Zayıf Gelişme

Ülkemizde imalat sanayii ile ilgili bir araştırmada, imalat

sanayiindeki istihdam artışının çok zayıf bir gelişme seyrettiği, "ücretlerin

düştüğü dönemlerde yatırımların azalarak istihdamın yükselmemesine

neden olduğu" ileri sürülmektedir. Bu araştırmaya göre, "Türkiye

ekonomisinin ikinci önemli yapısal özelliği, verimlilik gibi reel

değişkenlerden bağımsız bir ücret döngüsünün varlığıdır". Bu döngü

öncelikle politik gelişmelerden kaynaklanmaktadır^

İleri sürüldüğüne göre, "Türk imalat sanayiinde istihdam artışına

etki yapan diğer bir faktör ise, bu sektörde 1980Tİ yıllarda uygulanan

büyüme kalıbıdır". "Bilindiği gibi kalıcı bir istihdam artışı için yatırım ve

verimlilikte artışa dayalı bir büyüme gereklidir. Dinamik, yoğun büyüme

kalıbı, böyle bir büyüme kalıbını temsil etmektedir."

Sonuç olarak gerek büyüme kalıplarının, gerekse sermaye emek

oranının incelenmesi, ücretlerin düştüğü dönemlerde emek kullanımının

arttığı, ücretlerin sabit kaldığı ya da arttığı dönemlerde emek kullanımının

azaldığını göstermektedir. Ancak, ücretlerin düştüğü ya da sabit kaldığı

dönemlerde emek katsayısı düşerken, sermaye katsayısının da düşmeye

devam etmesi kısıtlı istihdam artışının en önemli

nedenidir" ^ ^denilmektedir.

Yentürk, N.; Türk İmalat Sanayiinde Ücretler, İstihdam ve Birikim; Ankara; 1997; s. 46.

Ibid.; s. 50.

Page 282: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Formel sektör işsizliği açısmdan diklcati çekici bir diğer unsur,

yaygm bir genç işsizliği sorunudur. Nitekim Çalışma Bakanlığı verilerine

göre; Türkiye 'de »24 yaşın altındaki gençlerin yarısı işsizdir. Yapılan

araştırmalara göre, Türkiye 'de üniversite mezunlarının da ciddi bir işsizlik

sorunu ile karşı karşıya olduğu ifade edilmektedir. Özellikle kentlerdeki

eğitimli işsiz gençlerin oranı Nisan 1997 itibariyle bir önceki yıla göre

artarak % 31,1 'e çıkmıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse, kentlerde 1 5 - 2 4

yaş grubu içinde lise ve daha yüksek eğitimli olan her üç kişiden birinin

işsiz olduğu anlaşılmaktadır.

c. Yok Edilemiyen Ayırım ve Kadın İşsizliği

Gelişme süreciyle kadm işgücü ve istihdam ilişkilerinde ilginç

boyutlar ortaya çıkmaktadır. Genelde kadm işgücüne katılma oranları

yükselirken, kadm istihdamı genişlemektedir. Kadm istihdamı, atipik bir

nitelik göstermektedir. Kısmi süreli çalışan kadınların toplam işgücü

içindeki payı hızla artmaktadır. Kadınların daha ziyade hizmet sektörlerinde

ve beyaz yakalı işlerde çalıştığı gözlenmektedir.

Bu değişmeler ne olursa olsun, "kadının toplumdaki ikinci

konumu, emek piyasasında da sürmüş, kadm işgücü öncelikle geleneksel

rollerini yerine getirme yükümlülüğü olan, ücreti aile için temel gelir

kaynağı niteliği taşımadığı için düşük tutulmasında sakınca görülmeyen,

düşük statülü ve düşük ücretli işleri kolayca kabul edebilen bir işgücü

gurubu olarak ele alınmıştır.

Page 283: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Başlangıçta kadınların işgücü piyasasındaki ikinci konumlarının

gerekçesi olarak sahip oldukları eğitimsel nitehklerin ve mesleksel

becerilerin düşük olması gösterilmişse de, zaman içinde kadm işgücünün

niteliği arttığı halde, piyasadaki konumu değişmemiştir'^^."

Bütün gelişmelere rağmen, toplumsal cinsiyet ayırımının emek

piyasalarına yansımasında;

Bazı işlerin kadm işi - erkek işi olarak ayrımlaştırıldığı

görülmekte; örneğin eğitim, sağlık, dokuma gibi kadınların

geleneksel rollerine uygun işlerde kadm istihdamı sürmektedir,

İşyerlerinde yönetsel ve denetsel görevlerin kadınlara kapalı

olduğu görülmektedir.

Kadınlar genel olarak ortalama erkek ücretlerinin dörtte üçü ile

yarısı arasında ücret almaktadır.

Kadınların esas itibariyle gelirleri aile bütçesine katkı olarak

algılanmakta ve kadınlar genellikle kısmi süreli, eve götürülen

veya evde yapılan işlerde çalışmaktadırlar,

1999 HİA sonuçlarına göre, üst kademe yöneticiler meslek

gurubunda istihdam edilen erkeklerin oranı % 91 'e , kadınların

oranı ise sadece % 8,9'a varmaktadır. Bu gurup içindeki

erkeklerin % 54'ü ücretli, % 44,9 'u işveren iken, aynı

guruptaki kadınların % 90,9 'u ücretlidir.

DPT; "İstihdam ve İşsizlik Alt Komisyonu İçin Hazırlanan Rapor - Taslak 1"; op.cit.; s. 12.

Page 284: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• işgücü içinde toplam çalışan ücretsiz aile yardımcılarının üçte

biri erkek, üçte ikiden fazlası kadındır. Diğer bir hesaplamayla,

toplam erkek işgücünün sadece % 12,4'ü, kadınların ise %

60,9 'u ücretsiz aile yardımcısıdır,

• Türkiye 'de yükseköğrenim mezunu işgücünün % 64 'ü erkek,

% 36's ı kadındır. Bu guruptaki kadın ve erkeklerin her ikisinin

de işgücüne katılma oranları yüksektir.

Sonuç itibariyle, kadınların eğitim düzeyi yükseldikçe, işgücüne

katılmaları artmakta, düşük eğitimli kadınlar arasında ise, kırsal kesimde

nispeten düşük olan işgücüne katılma, kentlere geçişle birlikte hızla

yükselmektedir.

d. ''Asya Krizi'' ve İşsizlik

1998 yıllında Asya ülkelerinde başlayıp, Rusya yoluyla Türkiye'ye

yönelen ekonomik krizin ülkemizde formel sektörde çok ciddi istihdam

sorunlarına yol açtığı gözlenmiştir.

Bazı kaynaklara göre, "1999 yılında dünya ekonomisi yeni bir

toparlanma dönemine girmekte ve Asya krizinin kötü günleri geride

kalmaktadır. Hong Kong, Güney Kore, Malezya ve Endonezya'da

GSMH'nin küçülmesinin yavaşlayacağı, Singapur ve Tayland'ın O'm

Page 285: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

üzerinde büyüyeceği, Çin'de ki büyümenin de % 6'm altma düşmeyeceği

tahmin edilmektedir. ^ *"

Asya krizinin etkilerinin ABD'de giderek daha fazla hissedildiği

Boeing Şirketinin 48 bin eleman çıkardığı ifade edilmektedir. Ayrıca,

Volvo'nun 9 bin, Deutsche Bank'm 5,5 bin ve E X O N M O B İ L evlilihğinin

9 bin işçiyi işinden ettiği anlaşılmaktadır.

Türkiye 'de ekonomik kriz özellikle tekstil, deri ve otomotiv

sektörlerinde etikili olmaktadır. Teksil sekörü bu açıdan toplam ihracat

içindeki % 37'lik, istihdamda % 21'lik, G S M H içindeki % 10,4'lük payı ile

hali hazırda en ciddi sorunların yaşandığı sektördür.

Krizin yol açtığı istihdam daralmasına karşı sosyal taraflar "sosyal

zirve" toplanmasını talep etmektedirler. Bu konudaki değerlendirmelere

göre, "işverenlerin kriz karşısında en kolay seçimi işçi çıkarmaktır. İleri

sürüldüğüne göre, "Hükümet, banka ve finans kuruluşları krize girdiği

zaman teşvik yasaları çıkardı. Son Vergi Kanunu ile bankalara 900

trilyonluk avantaj sağlandı. Stopaj indirimi yoluyla Menkul Kıymetler

Borsası 'na 700 trilyon ve Altın Borsası'na 332 trilyonluk olanaklar sağlandı.

Emeğe herhangi bir şey sağlanmadı" . Bir Konfederasyon Başkam'na göre,

"Krizin yükü hep çalışana çıkarılıyor krize devletin müdehalesi şarttır".

"Asya krizinin, beraberinde işçiyi koruyan mevzuatın yetersizliği

tartışmasını da çalışma hayatının gündemine soktuğu gözlenmektedir.

Ukıgay; O.; "Dünya Ekonomisi Krizin Neresinde"; Milliyet; 06.12.1998; s. 11.

Page 286: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Sendikal çevrelere göre, 158 Sayılı Sözleşme yıllar önce onaylanmasına

rağmen iç hukukta bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılmamıştır 182

Krizin beraberinde getirdiği finansman sorunlarının "Anadolu

Kaplanları" olarak bilinen KOBÎ'leri derinden etkilediği ve bu şirketlerin

elektrik borç ve* vergilerini yatırmaktan kaçındıkları gözlenmektedir.

KOBİ'ler yatırımları düşürüp, işçi çıkarmakta, vardiya sayısını azaltmakta

ve sattığı ürünün parasını tahsil edememektedirler.

Kriz nedeniyle bazı fabrikaların "yarı fiyatına satılık hale geldiği

ve birçoğunun elektrik, sigorta ve işçi ücretine çalışıp günü kurtardığı"

gözlenmektedir. "Yaralı Anadolu Kap lan la r ın ın krizin derinleşmesinden

korktukları gözlenmektedir. Örneğin, G. Antep'de 110 bin kişilik sanayi

istihdamının % lO'unu oluşturan 11 bin kişi bir ay içinde işten çıkarılırken,

gece vardiyaları tamamen kaldırılmış ve elektrik tüketimi % 30 azalmıştır.

Tekstilin en yoğun olduğu illerden biri olan Denizli 'de de benzeri

bir krizle karşılaşılmıştır. Denizli 'de fabrikalar % 60 - 70 kapasite ile

çalışmakta ve kriz nedeniyle 10 bine yakın insanın işsiz kaldığı

kaydedilmektedir. *Bu krizin banka faiz yükleri ile derinleştiği ve borsada

işlem yapan tekstil kuruluşlarının % 41 değer kaybettikleri gözlenmektedir.

İşçi Konfederasyonlarına parelel olarak işverenlerin de krizin

getirdiği istihdam sorunlarına çözüm bulmak üzere sosyal zirve talebinde

bulundukları gözlenmektedir. Meslek örgütleri de yeterli önlemler almasa

işten çıkarmaların giderek artacağını "bugün gelinen noktada işletmelerin

ayakta kalmak için işçi çıkarmaya başladığını, Ankara'da başta tekstil.

Özsever, A.; "Krize Karşı Sosyal Zirve"; Milliyet; 07.12.1998; s. 6.

Page 287: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

konfeksiyon ve inşaat olmak üzere işçi çıkarmalarm yaygmlaşt ığmı" ifade

etmektedirler.

Birçok sektördeki bu krize "Laleli krizi de eşlik etmekte,

milyarlarca dolara ulaşan bavul ticareti yerini kapanan dükkanlara terk

etmektedir. Çok çeşitli nedenlerle başta Rusya olmak üzere Ukrayna,

Romanya ve Bulgaristan uyruklularm Laleli'den uzaklaştıkları

anlaşılmaktadır.

Krizin njedeninin sadece Asya Krizi değil, aynı zaman da

uygulanan yanlış politikaların olduğu ve rant ekonomisine dayalı faiz

politikalarının krizde önemli bir neden teşkil ettiği ileri sürülmektedir. Bu

gelişmeler sonucunda kapanan bazı işyerlerinde çalışanların eylem

yaptıkları ve kapatma kararlarını protesto ettikleri gözlenmektedir.

Bütün bu gelişmeler karşısında başta tekstil olmak üzere sanayide

ortaya çıkan krize karşı çeşitli önlemler üzerinde durulmuştur. Hükümet

çevrelerine göre, 1998'den itibaren istikrar programı uygulama çalışmaları iç

talebi daraltırken, dış dünyadan talebin de birden bire düşmesi reel sektörde

finansman sorunları ile birarada giden bir ekonomik krize neden olmuştur.

Fakat hükümet alacağı tedbirlerle bu krizin üstesinden gelmeyi

amaçlamaktadır.

Asya Krizi ile ilgili bütün bu tartışmalar 1999 yılı ile birlikte

geride kalmış, 2000 yılının ilk 6 ayında özellikle bazı sektörlerde kapasite

oranları yükselmiş, imalat sanayii üretimi dikkati çekecek şekilde artmıştır.

Bu hızlanma, özellikle otomotiv sanayiinde açıkça gözlenmektedir.

Page 288: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Aslında tekrarlanan krizler, Türkiye'de mevcut yaygın işsizliği

biraz daha açığa çıkarmakta ve politikacıların, planlamacıların dikkatini

çekmektedir. Kriz dışında örneğin 1999'un başında G. Antep 'de Tarım

Kredi Kooperatifi 'ne asgari ücretle çalışmak üzere alınacak 1011 kişilik

kadroya Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 60 bin kişinin müracaat etmesi,

Türkiye 'de işsizlik sorununun ne denli yoğun ve önemli olduğunu bize

açıkça gösteraıektedir.

e. Depremin Getirdiği İlave İşsizlik

1999 Ağustos ve Kasım aylarında birçok ili ve bölgeyi kapsayacak

biçimde ortaya çıkan büyük deprem afeti, esasen çok yoğun istihdam

sorunları olan Türkiye'nin işsizlik sorunlarının boyutlarını derinleştirmiştir.

Depremin, önemli bir kısmı formel sektörlerde gerçekleşen dramatik

sonuçları, yüzbinlerce insanın işsiz kalmasına yol açmıştır.

Gerçekten, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleri sonucu 140

bin kişinin işsiz ve 150 bin ailenin evsiz kalarak ayda lOO'e milyon liralık

deprem yardımı ile geçinmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır. Böylece peşpeşe

ortaya çıkan deprem felaketlerinin de Türkiye'de mevcut yoğun istihdam

sorunlarını daha da ağırlaştırdığı ifade edilmektedir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından belirtildiğine göre,

"45 saniyelik deprem sonucu 11 bin işyeri yıkılmış, 139 bin kişi işsiz

kalmış, 9 bin işyeri az hasar gönnüş ve hiç çalışamayacak hale gelmiştir.

SSK'nm prim kaybı ve zararı 78 Trilyon TL'ye çıkmış. Bağ - Kur'un kaybı

Page 289: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ise, 15 Trilyona ulaşmıştır". Deprem sonucu işsiz kalanların ancak 2000'li

yılların sonuna doğru tekrar iş bulmaları ümit edilmektedir.

Böylece depreme bağlı olarak ortaya çıkan ölüm, hastalık ve

sakatlıklara, ağır Icış koşullarının da eklenmesiyle yoksullukla ve işsizlikle

bütünleşen çok ciddi sosyal sorunlar ortaya çıkmıştır.

f. Formelde Açık İşsizlik

Ülkemizde uluslararası mali piyasalardaki dalgalanma ve iç

talepteki durgunlukla ortaya çıkan ekonomik kriz, "100 bini sendikalı olmak

üzere toplam 300 bin kişinin işten çıkarılmasına yol açmıştır". Bir de buna

depremin ve ekonomik tedbirlerin getirdiği işsizliği ilave etmek gerekir.

Kuşkusuz bu işsizler esas itibariyle Batı emek piyasalarında görülen

biçimde formel sektör açık işsizlerine benzemektedir.

Ne var ki, bunlar esas itibariyle zaman' içinde iş bulma ve gelir

elde etme şanslarını formel sektörleri zorladıktan sonra kayıt - dışı sektörde

arayacaklardır. Kriz nedeniyle inşaat sektöründe işini kaybeden 100 bin

işçiye, tekstil, demir - çelik, deri, ulaşım, ayakkabı ve otomotiv

sektörlerinde 200 bin kişinin depremden gelen 140 bin kişinin ilave olduğu

ileri sürülmektedir.

Aslında işten çıkarma sorununu belirsiz hale sokan faktörlerden

çok önemli biri de kayıt - dışı sektörlerdeki işten çıkamıalarm

Page 290: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

belirlenemesidir. Bu durum işini İcaybeden net işçi sayısmm açıl<: bir

biçimde lıesaplanmasmı güçleştirmel^tedir ~

Böylece yapısal istihdam sorunlarına bir de formel sektörlerdeki

açık işsizlik sorunları ilave olmaktadır. Sonuç itibariyle, küreselleşme

süreçlerinde yapısal özelliklerinden ve özelleştirmeden doğan istihdam

sorunlarına, ekonomik krizlerle depremlerden gelen istihdam sorunları da

eklenmekte, ekonominin tüm sektörlerinde işsizlik değişik oranlarda en

önemli sorun haline dönüşmektedir. Ayrıca, şaşırtıcı bir biçimde Sanayi

Devrimi işsizlerine. Bilgi Çağı işgücü açıkları da ilave olmaktadır.

D. YOKSULLUĞA DÖNÜŞEN IŞSIZLIK

1. Yoksulluk ve Yoksunluk

"Yoksulluk bir büyük yoksunluktur; rahat, huzur, onur, özgürlük

ve katılımdan yoksunluk..." "Yoksulluk sorununun bugünden çözülmeye

başlanmaması halinde uluslararası toplumun belirlediği barış, istikrar, insan

hakları, çevrenin korunması gibi iddialı hedeflerden hiçbirinin küresel

toplumun sunacağı fırsat ve nimetlerden yoksun olacağı bir dünyada

gerçekleşmesi" mümkün değildir.

"... yoksulluk yalnızca yiyecek bir kap yemekten, başını sokacak

bir yerden, ya da hayatını kazanma imkanından yoksun olmak değildir."

"Yoksulluk aynı zamanda zengin ya da yoksul tüm ülkelerde milyonlarca

'' ^ Türk, E.; ^'300 Bin Kişi İşsiz Kaldı"; Milliyet; 21.01.1999; s. 8.

Page 291: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

insanın kalkınmanın nimetlerinden pay almaması, dışlanması ve

marjinalleşmesidir. Yoksulluk kutuplaşmadır"'^"^.

İşsizlik ve yoksulluk bütün dünyada birarada giden, birbiriyle

ilişkili en önemli toplumsal iki sorundur. Gerçekten, "yoksulluk B M

tarafından dünyadaki en önemli 12 genel sorundan biri olarak kabul

edilmiştir. Bu çerçevede BM, 1996 yılını "Uluslararası Yoksulluğun Yok

Edilmesi Yıl ı" (International Year for the Eradication of Poverty) olarak

ilan etmiştir."

"Yoksulluk bir ülkenin gelişmişlik seviyesiyle yakından ilişkilidir.

İstisna olan ülkeler haricinde genel olarak azgelişmiş ülkelerde yoksulluk

oranı, nüfusun % 40 - 80 arasında, gelişmekte olan ülkelerde ise % 40 ve

ahmdadır".

Birleşmiş Milletler Örgütü 'nün yoksullukla ilgili raporunda,

yoksulluk yapısal ve geçici olarak ikiye ayrılmaktadır. Yapısal yoksulluğun

kaynağı olarak, ülkenin sosyo - ekonomik ve politik yapısı ve kurumları, bu

Icurumlarm ve yapıların uzun dönemde oluşumları ve yapısal yoksulluğun

kuşaktan kuşağa geçtiği belirtilmekte, geçici yoksulluğun ise, dönemsel

faktörlerden (mevsimlik işsizlik, enflasyon gibi nedenlerden) kaynaklandığı

ve kısa dönemde oluştuğu'^^'" ifade edilmektedir.

184 Oğuz, S.; "Yoksulluk"; Milliyet; 01.08.1998; s. 9. & Gönenç, M.; "Part -Time Çalışma Hakkında Avrupa Sözleşmesi"; Basisen Dergisi; Haziran 1998; S: 60; s! 35

' ^ Dansuk, E.; Türkiye'de Yoksulluğun Ölçülmesi ve Sosyo - Ekonomik Yapılarla İlişkisi; Ankara: 1997; s. 1.

Page 292: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Uluslararası örgütlerde genellikle yoksulluk, beslenme ve gıda

harcamaları biçiminde ele alınırken, Türkiye 'de farklı bir kavramsal çerçeve

içine oturtulmaktadır. Genelde Türkiye 'de gelir dağılımından ziyade,

toplumsal değişim açısından kalkınma ve üretim artışı temel sorunlar olarak

algılanmış, yoksulluk sorununa fazla değinilmemiştir. Gelir dağılımı ise,

esas itibariyle fonksiyonel gelirin bölüşümü olarak incelenmiştir^

Dünya Bankası araştırmalarına göre, Türkiye gelişen ülkelerde

olduğu gibi, bir yoksulluk sorunuyla karşı karşıya değildir. Bununla beraber,

bu ülkede çok önemli gelişmeler kaydedilmesine rağmen, yaşam standartları

ve ekonomik fırsatlar açısından ülkedeki yoksulları tümüyle bertaraf edecek

bir gelişme görülmemiştir. Veriler, ülkede kentlerle kırsal kesim arasında ve

bölgesel açıdan dikkati çekici farklar olduğunu göstermektedir.

2. Yoksulluk Sınırı: Bir Doların Altında Yaşayanlar

Türkiye 'de özellikle ekonomik geUşmeye katılmada güçlük çeken

belirli gurupların yoksulluktan etkilendiği anlaşılmaktadır. Aslında, bu

ülkede eğitim, istihdam ve gelir fırsatları yoksulluk riskini belirleyen temel

faktörlerdir.

İncelemeye alman 1987 ile 1994 arasında, Türkiye 'de ücretli

istihdamın sayısı 1,5 milyon artmıştır. Bununla birlikte, ücretli istihdam

artışının olumlu etkileri ulusal seviyede işsizlerin sayısındaki artışla

Ibid., s. V.

Page 293: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dengelenmiştir. Bunun anlamı, emek piyasasının Türk yoksullarına yardım

etmekte yetersiz kalışıdır '^ '

Dünya Bankası verilerine göre, fakirliğin tespiti için genelde

"günde 1 $" standardı kullanılmaktadır. Yoksulluğun ölçümüyle ilgili

tartışmalara girmeden, kuşkusuz ülke içinde de yoksulluğun ölçülmesi

konusunda önemli farklar olacağına işaret etmek gerekir. Örneğin, kentsel

kesimlerde kırsal kesimlere göre yaşam maliyetleri kuşkusuz daha

yüksektir. Bu açıdan, kentsel yoksulluk sınırı, kırsal yoksulluk sınırına

nazaran daha yüksek olmalıdır.

Diğer yandan bazı ülkelerde, kentsel yoksulluğun kırsal

yoksulluğu geçtiği de iddia edilmektedir. Diğer bir önemli tartışma alanı ise,

hanehalkı yaşam standardının ölçülmesinde ortaya çıkmaktadır.

Yoksulluğun ölçülmesinde çok sayıdaki somna rağmen, "Dünya Bankası

Gelişme Araştırmaları Kurulu", yoksulluğu ölçme metodları geliştimiiştir.

AB 'ye aday 13 ülke arasında ulusal yoksulluk düzeyi olarak en

başta gelen ülkenin 1994 baz yılı verilerine göre Polonya olduğu ve bunu

Romanya 'nın takip ettiği belirlenmiştir. Uluslararası yoksulluk düzeyi

olarak ise, 1 Dolar sınırında yine Rusya ve Polonya'nın, 2 Dolar sınırında

ise, Romanya, Rusya, Türkiye ve Estonya 'nm dikkati çeken ülkeler olduğu

belirlenmiştir. 2 Dolar düzeyinde Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve

Slovenya 'nm yoksulluktan en uzak ülkeler olduğu anlaşılmaktadır.

World Bank; Turkey: Economic Reforms, Living Standards and Social Welfare Study; Jan. 2000; p. 47.

Page 294: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 40 - AB'NE ADAY ÜLKELERDE YOKSULLUK SINIRL (%)

Ulusal Yoksulluk Düzeyi Uluslararası Yoksulluk

Düzeyi

Baz

Yıl

Kır Kent Toplam Baz

Yıl

/

Dolar*

2

Dolar**

Bulgaristan - - - - 1 9 9 5 2 7 ,8

Çek Cumh. - - - - 1 9 9 3 2 2

Estonya 1 9 9 5 14,7 6 ,8 8 ,9 1 9 9 5 4 , 9 17,7

Letonya - - - - 1 9 9 8 2 8 ,3

Litvanya - - - 1 9 9 6 2 7 ,8

Macaristan 1 9 9 3 - - 8,6 1 9 9 3 2 4

Polonya 1 9 9 3 - - 2 3 , 8 1 9 9 3 5 ,4 10,5

Romanya 1 9 9 4 2 7 , 9 2 0 , 4 2 1 , 5 1 9 9 4 2 ,8 2 7 , 5

Slovakya - - - - 1 9 9 2 2 2

Slovenya - - - - 1 9 9 3 2 2

T Ü R K I Y E - - - - 1 9 9 4 2 , 4 18 ,0

* Günde 1 Dolar ' ın Aitmda Yaşayan Nüfus ** Günde 2 Dola r 'm Altında Yaşayan Nüfus Kaynak: World Bank; World Development Indicators 2000, "http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm"; 24.04.2000; p. 62 - 65.

Page 295: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

3. Artan Kayıt - Dışı Yoksulluk

Türkiye'de işsizliğin önemli bir özelliği de istihdam sorununun bir

yoksulluk sorununa dönüşme eğilimidir. Bu nedenle istihdam sorunları ile

birlikte ve karmaşık bir yapı içinde gelişen gelir dağıhmı ve yoksulluk

sorunlarını da önemle dikkate almak gerekir. Tarihsel gelişme sürecinde

esasen bozuk olan istihdam yapılarının, küreselleşme ile daha da

keskinleştiği ileri sürülmektedir.

Böyle bir yapı içinde belirtildiğine göre, "ihtiyaç ve sefalet kucak

kucağa gitmekte, gelir adaletsizliğinin en yoğun yaşandığı kent olan

İstanbul 'da en düşük gelirli aileye 700 dolar, en yüksek gelirli aileye 10

milyon dolar düştüğü hesaplanmaktadır". "Dünya üzerinde 1.1 milyon insan

ise mutlak yoksulluk sınırının altında yaşamasını devam ettirmeye

çalışmakta ve dünya yoksullarının % 8'i (8.8 milyon) ne yazıkki Türkiye 'de

bulunmaktadır"

Gerçekten ülkemizde birçok yazar işsizlik artışı ile gelir dağılımı

bozukluğunun birarada gittiğine sürekli değinmektedir. İleri sürüldüğüne

göre, "ülkemizde nüfusun en yoksul % 20'sinin milli gelirden aldığı pay %

5, en zengin % 20 ' l ik kesimin aldığı pay ise, % 55'tir. Yoksul ile zengin

arasında 11 kat fark vardır. Türkiye dünya gelir dağılımının en bozuk

olduğu beş ülkeden biridir." "5 milyon işsiz var. Devletin resmi

rakamlarına, yani DİE 'n in verilerine göre 9.3 milyon insan açlık sınırında

yaşıyor"

188 Oğuz; "Bu Uçurum Hepimizi Yutar"; op.cit.; s. 7.

89 "

Ozsever, A.; "Amirime Arz ederim"; Milliyet; 12.01.1998; s. 6.

Page 296: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu değerlendirmeler uluslararası kuruluşların raporları ile de

tekrarlanmaktadır. Nitekim BM'nin 2000 "İnsani Gelişme Raporu"na göre,

Türkiye bu endekste 184 ülke arasında 85 inci sırada yer almaktadır. "G - 10

ülkelerinin dünya. üretimindeki payı % 68, nüfusları ise, sadece dünya

nüfusunun % 12'si, Türkiye'nin dünya üretimi içindeki payı % 0.7,

nüfusumuz % l'dir."

Türkiye 'de her 1,000 kişiye 254 telefon, 53 cep telefonu, 286 TV,

23 bilgisayar ve 0,73 internet hattı düşmektedir. A B ' y e aday ülkeler

arasında eğitim, sağlık ve gelişmişlik göstergeleri bakımından en geride

olan ülkenin Türkiye olduğu anlaşılmaktadır.

Yaşam beklentisi, eğitim, kişi başına miUi gelir vb. gibi temel

faktörler dikkate ahnarak hazırlanan listede, başı Kanada, Norveç, A B D ,

Japonya ve Belçika çekmektedir. 1997 Raporu ile karşılaştırıldığında,

zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum daha da derinleşmiştir. Hem ülke

içinde, hem ülkeler arasında gelir dağılımı daha da bozulmakta ve yoksulluk

artmaktadır.

Değişik nedenlerle, özellikle işsizlik ve düşük ücret yüzünden

zengin ülkelerde 100 milyon insanın asgari geçim düzeyinin altına itildiği

söylenmektedir. 37 milyon insan da işsizler ordusuna katılmıştır. "Rapora

göre, gelişmekte olan ülkelerde nüfusun % 25' i hala yoksuldur ve bunların

1,3 milyarı günde 1 Dolar 'm altında bir gelirle yaşamaktadır." Özellikle

Güney - Doğu Asya ile Pasifik dışındaki ülkelerde yoksulluk

genişlemektedir.

Page 297: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. Genişleyen Gelir Uçurumu

Ülkemizde gelir dağılımı ile ilgili oldukça eski tarihlere giden

değişik araştırmalar yapılmıştır. Ne varki ülkemizde en son gelir dağılımı

araştınnası 1994 yılında DİE tarafından gerçekleştirilmiştir. Aşağıdaki

tablodan da görüleceği gibi, "1994 yılında en fakir % 20Tik nüfus dilimi

milli gelirin % 4,9 'unu alırken, en zengin % 20Tik nüfus dilimi ise milli

gelirin % 54,9 'unu paylaşmaktadır.

TABLO 41 - TÜRKİYE'DE GELİR DAĞILIMI, KİŞİSEL GELİR DAĞILIMI ÇALIŞMALARI VE SONUÇLARI

Birinci ikinci Üçüncü Dördüncü Beşinci

% 20 Nüfus % 20 Nüfus % 20 Nüfus % 20 Nüfus % 20 Nüfus 1994 DİE (1996) Garibanlar Fakirler Alt ortadirek Üst ortadirek Zenginler

1) Türkiye 4.9 8.6 12.6- 19.0 54.9 2) Kentsel 4.8 8.2 11.9 17.9 57.2 3) Kırsal 5.8 10.1 14.8 21.8 47.7 1987 DİE (1990) 5.2 9.6 14.1 21.2 49.9 1986 TÜSİAD(1987) 3.9 8.4 12.6 19.2 55.9 1978/1979

DİE kentseK 1992) 6.3 12.0 13.0 21.0 47.7

1973/1979 DİE kırsa! (1979) 3.5 11.1 14.4 18.7 52.2 1973 DPT (1976) 3.5 8.0 12.5 19.5 56.5 1968 Bukıtay Timur, Ersel

(1971) 3.0 7.0 10.0 20.0 60.0

1963 T. Çavuşoğlu;

Y. Hamurdan (1966) 4.5 8.5 11.5 18.5 57.0

Bilemiyoruz; Milliyet; 18.07.2000; s. 5

Page 298: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Diğer bir hesaplamaya göre, nüfusmı % 80' i toplam ulusal gelirin

% 43 'ünü alırken, % 20' l ik nüfus grubu ise tek-başına toplam gelirin %

57'sini paylaşmaktadır'^^.

Gelir dağılımının bu bozuk yapısı son günlerde üzerinde tartışılan

ve çok önemli bir konu olan "Farklı Türkiye" tartışmalarını gündeme

getirmiştir. Bir yazara göre, "gelir dağılımı adaletsizUği Türkiye 'nin 3/1'ini

isviçre yaparken, 3/2'sini Bangladeş olmaya mahkum etmiştir '^ ' .

Bir başka yazar ise, Türkiye 'yi gelir dağılımı açısından "biri

kabaca 10, diğeri 55 milyonluk ve aralarmda dağlar kadar fark olan iki

toplum olarak" değerlendirmektedir. "Bugün bizim 10 milyonluk kitlenin

eriştiği düzeyin Danimarka 'ya yaklaştığı, buna mukabil 55 milyonun ise,

Bangladeş nomılarından daha fazla ileriye gidemediği belirtilmektedir'^^.

5. Türkiye Boyutuyla Yoksulluk - İşsizlik İlişkisi

Yoksulluk sorununa, temelde Türkiye boyutuyla baktığımızda ve

işsizUkle ilgisi açısından incelediğimizde, özellikle istihdam iUşkileri

açısından tarım kesimi istihdamıyla kentsel kayıt - dışı istihdamın

yoksulluğun sınırlarını belirleyen önemli iki alan olduğunu belirtebiliriz.

'"^ Uras, G.; "1994'ten Bu Yana Gehr Dağdımnıdal^i Değişimi Bilemiyoruz"; Milliyet; 18.07.2000; s. 5.

Heper, D.; "İki Türkiye ve Gerçekler"; Milliyet; 21.07.2000; s. 16.

Toker, M.; "İkinci Türkiye Türklerin Çelişkisi"; Milliyet; 21.07.2000; s. 20.

Page 299: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

a. Tarım Destekleri ve Geçim Ekonomisi

Türkiye 'de yoksullukla ilgili bir çalışmanın da ortaya koyduğu

gibi, genelde tarım üretimi farklı modeller içinde ortaya çıkmakta, büyük

toprak mülkiyetine dayalı üretim yanında, küçük toprak mülkiyetine dayalı

pazar için üretim ve geçim ekonomisine dayalı üretim dikkati çekmektedir.

"Yoksulluk açısından bunun anlamı, topraksızlaşan köylü, ya göç

edip kentin en alt tabakası olacak, ya da emeğinin her türlü kullanım

biçimini deneyerek köyde tutunmaya çalışacaktır. Tarımsal yapının bu

çözülüşü, hemen her kapitalist ülkenin gelişiminde görülmüştür. Bu

çözülüşün genel biçimi şöyledir: Küçük toprak mülkiyeti çözülür, topraklar

toplulaşmaya başlar, topraksızlaşan köylüler kentlerde, sanayi ve hizmet

üretiminin emek pazarını oluştururlar'^"^."

"Günümüzde bile, küçük toprak mülkiyetli kesim tarım nüfusunun

% 60 'mı oluşturmakta, toprakların ise % 20'sini elinde bulundurmaktadır.

Ücretsiz aile işçiliğinin küçük topraklı nüfusun oranına yaklaşık olması,

küçük üreticinin yaygınlığını göstermektedir. Bu oran, tarım nüfusu içinde

% 64'dür ."

Gelişen üretim süreçleri içinde bu tip köylülüğün sonuçta

yoksulluğa dönüştüğü gözlenmektedir. "Bu durumda Türkiye'nin, aslında

kentlerinde büyük göçlere tanık olması gerekirdi. Fakat bu göç, devletin

tarıma, üretim ve üretim dışı destekleriyle yavaşlatılmaktadır. Çünkü, kent

bu göçü alabilecek üretim yapısından uzaktır. Tarımsal destekler bu

' ^ Dansuk; Türkiye'e Yoksulluğun Ölçülmesi...; op.cit.; s. 20.

Page 300: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

anlamda devletin köylülere ödediği bir nevi zorunlu ikamet payıdır. Bu pay,

tarımsal kesimde geçim ekonomisinin kronik bir yaşam tarzı olarak

üremesine ve devam etmesine katkıda bulunmaktadır'^"^."

"Devlet, tarımsal desteklerle köylüyü desteklemekle birlikte, düşük

gelirli yaşamı üretmektedir. Devletin desteği, bir anlamda, yoksulluk

sigortası işlevi görmektedir. Ayrıca, bu desteklerin aslan payı, yine büyük

topraklılara gittiğinden, tarımsal yapı içindeki gelir eşitsizliği daha da

artmaktadır. Devletin tarımı destekleme politikası kısa vadede oluşabilecek

yoksulluğu önlemekte, fakat uzun vadede yoksulluğu üretmektedir.

Destekleme sonucunda çiftçi daima "gerçek Pazar koşullarının" dışında

kalmaktadır. Tarımda yeralan bu tür üreticiler, gerçek bir üretici değil,

genellikle geçimlik üretim seviyesinde üretim yapmaktadırlar '^^"

b. Kente Göçü ve Yoksulluğu Önleyen Politikalar

Özellikle, 2000 yıh ortalarına doğru IMF' in de dikkati çektiği bu

konu, Türk toplumunun tarıma yönelik temel sorunlarının ayrıntılı bir

biçimde tartışılmasına yol açmıştır. Gerçekten, açıkça da ifade edildiğine

göre, Türkiye 'de tarım ürünlerinin kalitesi kötü, maliyeti yüksek olmasına

rağmen, dünya fiyatlarının üzerinde üretilmekte ve satın alınmaktadır.

Aslında birçok ülke, tarım ürünlerini bizden daha ucuza pazarlamaya

hazırdır.

Ibid.; s. 20.

Ibid.; s. 2 1 - 2 2 .

Page 301: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Ne var ki, Türkiye tarım ürünlerine, örneğin buğday, pancar,

patates, tütün, çaya dünya fiyatlarının üzerinde bir destekleme fiyatı

uygulamaktadır. Aslında dünyanın birçok ülkesinde, tarım ürünlerinde

destekleme vardır. "Ancak, Türkiye'deki uygulamanın şekli yanlış, kapsamı

hatalıdır. Zamanla politik nedenlerle üretimi desteklenmemesi gereken

ürünler, desteklenmekte, kalite ve miktar faktörü dild<:ate al ınmaz"

olmaktadır.

"Türkiye 'de tarım üretiminin desteklenmesinin bir başka önemi

vardır. Başka ülkelerde bu kesimdeki nüfus % 10 dolayında iken,

Türkiye 'de % 40 dolayındadır. Bu nüfus, geliri düşük nüfustur, bu nüfusun

sosyal bakımdan desteklenmesi gerekiyor. Bu bakımdan, ürün destekleme

politikasının sadece ekonomik hedefi yok, sosyal hedefi de vardır^^^."

Ne var ki, bu destekleme politikalarının ciddi bir biçimde gözden

geçirilmesi zamanı gelmiştir. Tarım ürünlerine dünya fiyatını vermek doğru

gözükse bile, böyle bir uygulamanın tarım ürünlerinde büyük bir düşme,

yoksullukta artma ve kentlere göçte büyük bir hızlanma yaratacağı açıktır.

Bu nedenle, köylü nüfusun "bir yıl içinde hayat tarzını, yaşam ve üretim

biçimini değiştirmenin imkanı yoktur."

2000 yılı buğday taban fiyatları uygulaması beraberinde yoğun

tartışmaları da getirmiştir. Ege köylüleri, köylerinin boşaldığını, herkesin

büyük şehirlere gitmek zorunda kaldığını özellikle belirtmektedirler.

' ^ Uras, G.; "Cottarelli'nin Derdi Başka, Çiftçininki Başka"; Milliyet; 31.05.2000; s. 5.

Page 302: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Ayrıca, TÜSİAD tarafından yayınlanan "Tarım Politikalarında

Yeni Dengi Arayışları" isimli çalışma da bu sorunlara dikkati çekmektedir.

TÜSİAD tarafından ileri sürüldüğüne göre, 1999'da Ziraat Bankas ı 'nm

görev zararları 12 milyar doları bulmakta, bu miktar Türkiye 'deki devlet

borçlarının yarısını oluşturmaktadır. İleri sürüldüğüne göre, "tarım kesimini

destekleyelim hedefiyle yola çıkarak ülkenin tümüyle fakirleşmesine neden

olacak politikalar yürütülmesi" anlamsızdır.

c. Kaynak Aktarımı ve Yaşatılan Eksik İstihdam Yapıları

Gerçekten, örneğin 2000 yılı programına göre, tarım sektörü

GSYİH'n in sadece % 13,5'unu sağlamakta, sanayi sektörü % 29, hizmetler

ise % 57,5 'unu üretmektedir.

İleri sürüldüğüne göre, bu kaynak aktarımının sadece % 13'ü

gerçek üreticinin cebine girmektedir. Burada özellikle ilginç bir çelişki

ortaya çıkmaktadır. Yapılan hesaplara göre, "dünya fiyatlarına göre daha

pahalı olan gıda maddeleri nedeniyle, tüketici olarak bizlerin cebinden her

yıl 8,3 milyar dolar daha fazla para çıkmaktadır. Dahası, bu parayı

halkımızın en yoksul % 20' l ik kesimi en fazla ödemektedir. Çünkü, en

üstteki % 20' l ik gelir gurubu, gıda için aylık gelirin % 30 'unu ayırırken, en

dar gelirli gumbun ayhk gelirinin % 55 - 60 ' ı gıdaya gitmektedir''^^."

'" ^ Tamer, M.; "Tüketicinin Cebinden Tanma Yılda 11,5 Milyar Dolar"; Milliyet; 31.05.2000; s. 7.

Page 303: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

özel l ikle fındık ve tütün gibi, ihtiyaç fazlası olduğu halde yüksek

fiyatla alman ürünler, stoklarda birikmekte, bozulmakta, finansman ve stok

maliyetlerini artırmakta ve bu ürünler bazen yakılarak tahrip edilmektedir.

Sonuç itibariyle, tarımdaki dağınık destekleme politikaları

kaynakların fakir köylüye aktarılmasına olanak vermezken, tarımda yoksul

nüfusun kayıt - dışı ve yoksul bir biçimde birikmesine, aynı zamanda

kentlerdeki tüketicinin, özellikle yoksul kesimin daha çok miktarda pahalı

tarım ürünü tüketmesine yol açmaktadır. Yılda 11,5 milyar dolara varan bu

kaynak aktarımı, .kırsal kesim istihdam sorunlarını, eksik istihdam ve

yoksulluk biçiminde tutan önemli bir süreç olarak rol oynamaktadır.

d. Sosyal Refah Devletiyle Bütünleşen Küreselleşme

Küresel politikaları sosyal refah devletiyle bütünleştirecek insan

boyutlu tarihsel arayışlar son yıllarda yoğunlaşmıştır. F. Gonzales ' in 1996

N e w York toplantısı ertesinde hazırladığı "Paris Deklarasyonu" ile başlayan

gelişmeler içinde Seattle Zirvesi 'nde, Davos ' ta Clinton ve Blair "Üçüncü

Yol" politikalarıyla gelişmenin insan boyutunun vurgulanması gereği

üzerinde durmuşlardır.

Gelir dağılımındaki farklar, bazı ülkeleri 200 - 300 dolarlık

fakirler gurubuna, bazılarını da 20,000 - 30,000 dolarlık zenginler gurubuna

katmıştır ve bu aralığın gittikçe arttığı da iddia edilmektedir. 3,000 dolarlık

Türkiye, ekonomisinin büyüklüğü itibariyle her ne kadar gelişmiş 20 ' lere

dahil edilmişse de, enflasyonu, büyümesi ve işsizlik sorunlarıyla da sürekli

Page 304: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Batı komşularıyla mukayese edilmekte ve yetersiz büyümesi önemle

vurgulanmaktadır.

Özellikle, ' İ T O ' n m İstanbul Araştırması", sosyal çarpıklığı ve 10

milyonluk kenti kuşatan kentsel yoksulluğu sergilerken, TESEV 2000

yılının Şubat ayında, kent yoksulluğu ile ilgili ilginç bir toplantı yapmıştır.

İleri sürüldüğüne göre, kentleşmeyle "kır yoksulluğunun ağırlığı göreli

olarak azalırken, kent yoksulluğunun önemi artmaktadır. Bu bir anlamda,

yoksulluğun kentleşmesidir."

Kent yoksulluğu, "mal ve hizmet üretiminin bireysel ve toplu

tüketimin ve toplumsal ilişkilerin kırdan çok farklı olduğu kent ortamında,

yoksulluk, konut, yabancılaşma, dışlanmışlık, yalnızlık, terkedilmişlik,

sokak çocukları, madde bağımlılığı, genç ve çocuk suçluluğu, müzmin

işsizhk vb. sorunlara eklemlenerek yeni anlamlar kazanması" demektedir.

"Hem Türkiye 'de hem diğer ülkelerde, sorunun zaman içerisinde

azalmadığı, tersine mekansal eşitsizlik, konutsuzluk vb. dışlayıcı eğilimler

nedeniyle kentlerin yaşam kalitesini ve yaşanabilirliğini tehdit eden

boyutlara eriştiği görülebilmektedir." "Kent yoksulluğu, kentsel emek

pazarında cinsiyete, yaşa, eğitim ve kökene dayalı parçalanma ve giriş

engelleriyle doğrudan ilgihdir. Bu yolla pekişerek yeniden

üret i lmektedir '^ l"

Gerçekten TESEV Raporu 'na göre, İstanbul kentinin yoksul

kesimleri, kentin genelde Kuzey ' inde kümelenmekte, E - 5 Karayolunun

' TESEV; ''Kent Yoksulluğu SeminerruQ sunulan şu tebliğlere bkz. "Kent Yoksulluğu ve Modernité" ... op.cit.

Page 305: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Güneyi 'yle salıil arasında sanayiciler, büyült toptancılar, büyülc sermayeyi

gerektiren perakende ticaret yoğunlaşmaktadır.

Genelde göç edenlerin eğitim düzeyi ile kentte yerleşme bölgeleri

arasında farklar gözlenmektedir. "Eğitim ve gelir düzeyi yüksek kesimler,

göçle gelenlerden kaliteli kesimi alıyorlar, kır yoksulları ise, esnek, örgütsüz

kısımlara gitmektedir." Bu araştırmaya göre, sendikasız, sigortasız çalışma

% 90Tara varmaktadır

e. Yoksulluğa Dönüşen 'Yapay İstihdam''

Yoksulluğa dönüşen yapay istihdamın diğer bir kaynağı ise,

kayıt - dışı istihdamdır. DPT 'de yapılan bir uzmanlık tezinde de temelde

aynı noktalardan hareketle, Türkiye 'de yoksulluğun belirlenmesinde kayıt -

dışı ekonomi ve çahşma biçimlerinin önemine değinilmiştir. Bu çalışmada,

özellikle kayıt - dışı ekonomiyle gelir dağılımı dengesi arasındaki ilişkilere

işaret edilmiş, kayıt - dışı ekonominin genel özellikleri açıklanmıştır.

Kayıt - dışı çalışma açısından bakıldığında, kayıtlı işletmelere ve

çalışanlara karşı haksız rekabet, kayıt - dışı istihdam açısından baktığımızda

ise, çalışanların yaşam ve çalışma standartlarının düşmesi, çalışanların her

türlü güvenceden yoksun olması ve büyük ölçüde yoksulluğa maruz

kalması, temel faktörler olarak sıralanabilir.

Tersini düşünenler açısından ise, "kayıt - dışı üretimde ucuz emek

kullanıldığından dolayı oluşan düşük maliyetli üretim, enflasyonun

^"^"^ Milliyet; "Yolun Öteki Yakası"; 17.03.2000; s. 2.

Page 306: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

artmamasına da etkendir. Sektörün bu özelliği aynı zamanda istüıdam

yaratabilme kapasitesini artırabilmektedir. Özellikle ev içinde atıl kalan

işgücünü, temelde kadın emeğini üretime çeker." Kuşkusuz burada

konumuz açısından önemli olan, kayıt - dışı ekonominin kayıt - dışı

istihdam boyutuyla büyüklüğünün belirlenmesidir.

Bu araştırmada, istihdam açısından belirtildiğine göre, "... 1990'da

işgücünün sadece % 48 ' i kayıth, % 52'si kayıt - dışıdır. Bu kayıt - dışı

kesimin % 82'si • tarımdadır. Yoksulluğun yaklaşık % 60' ının tarımda

olduğu düşünülürse, bu sonuç şaşırtıcı değildir. Kentte kayıt - dışı çalışan

kesim % 18, mutlak yoksulluk ise, % 9,29'dur. Kentte ve kırda yoksulluk ve

kayıt - dışı çalışan oranlarının birbirine bu kadar yakınlığı bir rastlantı

değildir. Kayıt - dışı ekonomi ve düşük gelirli yaşam arasındaki bu ilişki,

yoksulluğu giderici politikalar açısından, bu ekonominin tedricen en alt

düzeye indirilmesini gerektirmektedir. Politik öğeleri de hesaba katılırsa,

kayıt - dışı ekonomi, hem ekonomik, hem de politik yoksulluğu

pekiştirmektedir. Diğer yandan, yoksulluk da kayıt dışı ekonominin

devam etmesini sağlamaktadır^^^ "

Yoksulluğun azaltılmasına yönelik politikalar arasında, özellikle

gelir dağılımı dengesizliğini azaltıcı, ulusal geliri artırıcı, ekonomik

büyümeyi sağlayıcı, insan kaynaklarını geliştirici vb. dolaylı politikalar

yanında çok sayıda öneri yapılmaktadır.

Dansuk.; Türkiye'de Yoksulluğun Ölçülmesi...; op.cit., s. 27.

Page 307: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

6. Düşük Sosyal Standartlar

BM İnsani Gelişme Raporu 'na gore, kadmlarm statüsüne göre

yapılan düzenlemede, Türkiye 58. sırada yer almaktadır. Toplumun karar

mekanizmalarında kadının yeri açısından ise, Türkiye 82. sıradadır. Raporun

diğer ilginç özellikleri arasında; tarım ürünlerinin son 10 yılda % 45

oranında gerilediği, sanayileşmiş ülkelerin yoksul ülkelerden yaptıkları

ithalatta küresel ortalamanın % 30 'u üzerinden gümrük vergisi

uyguladıkları, yabancı sermaye ve yatırımların 2 / 3'sinin 8 ülkede

yoğunlaştığı, dünya nüfusunun % 20'sini oluşturan ülkelerin küresel

gelirdeki paylarının 20 yılda yarı yarıya düşerek % l,re gerilediği tespit

edilmiştir^^'.

Aynı rapora göre ömür beklentisi, okul kayıt oranları, okur -

yazarlık oranları, temel ihtiyaçlar, ulaşım / yaşam standartları ölçülerine

göre Türkiye 175 ülke arasında 74. sırada yer almaktadır. Raporda değinilen

diğer önemli bir konu kadınların yoksulluğudur. Türkiye 'de rapora göre

sadece % 34 'ü ücret karşılığı çalışmakta olan kadınların, % 86'sının sosyal

güvencesi bulunmamaktadır. Kırsal kesimde tapulu arazilerin sadece % 8'i,

kentlerde ise % 12'si kadınlara aittir. Gene rapora göre, Türkiye 'de

kadmlarm % 31 'i okuma - yazma bilmemektedir^^^.

Öte yandan Haziran 1997'de "TESEV" ile "BM Kalkınma

Vakfı"nın birlikte düzenledikleri "Yoksulluk Zirvesi"nde, dünyada her gün

68 bin insanın günde 1 Dolar'dan daha azla geçinmek zorunda olan yoksul

201

202

ikiz, O.; "Yoksulluğun Dönüşü"; Milliyet; 13.06.1997; s. 4.

Milliyet; "Türkiye Gelişiyor Ama"; 02.05.1998; s. 9.

Page 308: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kitleye katıldığı, gelişme halindeki ülkelerde 1 - 3 milyar nüfusun tam bir

yoksulluk içinde bulunduğu ifade edilmiştir. Türkiye'nin 1960'dan bu yana

kişi başına reel geliri % 3 - 6 oranında artırmasına rağmen, nüfusun %

14,2'sinin yoksulluk sınırının altında olduğu belirtilmektedir.

İleri sürüldüğüne göre, Türkiye'de nüfusun en zengin % 20'si

toplam gelirin % 55'ini alırken, geri kalan % 80'i % 45 ile yetinmektedir.

1987'de zengin ile fakir arasındaki fark 9,6 iken, bugün 11,2 kata çıkmıştır.

Türkiye'de her 7 kişiden birinin sağlıklı beslenemeyecek kadar yoksul

olduğu ileri sürülmektedir"^'^.

Bu zirvede esas itibariyle yoksulluğu önleme stratejileri ele

alınmıştır. Bu çerçevede ulusal ve uluslararası perspektiflere değinildikten

sonra, ekonomik gelişme politikaları tartışılmış, daha sonra sosyal gelişme

politikaları üzerinde durulmuştur. Bu arada özellikle eğitim, sağlık, sosyal

güvenlik, kadm ve yoksulluk, kır ve kent, yerel yönetimler vb. konular

araştırılmıştır. Ayrıca KOBİTerin gelişmedeki rolü, turizmin gelişmeye

katkısı ve gelir dağılımı konuları tartışılmıştır.

Bu çerçevede özellikle Türkiye 'de istihdam ve sosyal güvenlik

sorunlarının ele alınıp incelendiği de gözlenmektedir. İşsizlik konusunda

belirtilen en önemli güçlüğün istatistiki verilerin son derece güvenilmez

olduğudur.

İleri sürüldüğüne göre, "devletin kendi belgeleri arasında önemli

uyumsuzluklar bulunmakta ve eksik istihdam gibi yeni tanımlarda da

Durukan - Türk, N. - M.; "Her Üç Kişiden Biri Aç"; Milliyet; 30.05.1997; s. 13.

Page 309: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

işsizliğin gerçek boyutları sanki bir miktar düşük gösterilmeye

çalışılmaktadır. İstatistikler incelediğinde Türkiye 'de hem işsizliğin, hem de

eksik istihdamın % 6.3'1er dolayında olduğu gözlenmektedir. Dolayısıyla

işsizlik+eksik istihdam olarak toplam % 13'lik bir oran buluyoruz,

istatistikler bize bu oranın önceki yıllara göre düştüğünü söylemektedir"^*^"^.

7 . Yükseltilmesi Gerekli Yaşam Kalitesi

Dünya Bankası 'nin 17 Mayıs 2000 tarihinde tam şekli verilen

"Türkiye Ekonomik Reformlar, Yaşam Standardı ve Sosyal Haklar

Çalışması" adlı Raporu sosyal güvenlik, eğitim, sağlık ve vergi gibi

alanlarda devletin fakirlere aktarım yapmadığını ileri sürmektedir.

Türkiye 'de işsizliğin de azaltılamadığı belirtilen raporda bölgeler arasında

artan eşitsizliğe, okuma - yazma bilmeyenlerin % 20 'ye varan oranına ve

cinsiyet ayrımına değinilmektedir.

Özellikle gelir dağılımndaki eşitsizhğin herkes için eğitim fırsatı

yaratılana kadar gerçek anlamda düzelmeyeceği de vurgulanmaktadır.

UNICEF ' in hazırladığı "Türkiye 'de Bölgelerin Gehşmesi 2000"

başlıklı raporda ise ülkemizde yaşam kalitesinin düşük ve yoksulluk sınırı

altındaki nüfusun oranının yüksek olduğu hesaplanmıştır. Bu rapora göre,

"2000' l i yıllarda Türkiye 'de hala halkın % 31,3 'ünün sağlıkh tuvaleti, %

26,2'sinin sağlıklı içme suyu, 7 - 1 3 yaş grubundaki kız çocuklarının %

31,2'sinin, aynı yaştaki erkek çocukların % 21,2'sinin okula kayıth

TESEV - UNDP; Yoksulluğu Önleme Stratejileri; op.cit.; s. 174.

Page 310: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olmadığı" belirlemiiiştir. Ayrıca, Türkiye 'de yoksulluk sınırının altında

yaşayan nüfusun oranının da % 14,2'ye vardığı ifade edilmektedir.

25 adet yaşam kalitesi göstergesine dayanılarak hazırlanan haritada

ise, Ege ve Marmara Bölgelerinin iyi, Karadeniz, Akdeniz ve Orta Anadolu

Bölgelerinin orta. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin ise, yavaş

gelişim gösterdiği belirtilmiştir"^\

E. GB'NİN GETİRDİĞİ İLAVE İŞSİZLİK

Konuya Gümrük Birliği boyutuyla yaklaştığımızda ise, benzer

olumsuzlukların ybğun bir biçimde Türkiye 'nin gündemine geleceği ve

mevcut istihdam sorunlarının bu bütünleşme ile daha da ağırlaşacağı iddia

edilmektedir. İleri sürülen görüşlere göre, "GB kısa dönemde işsizliği

artıracaktır. Türk işgücü piyasası üzerindeki mevcut baskılarda bir azalma

olmayacaktır. GB işgücünün serbest dolaşımını beraberinde

getirmemektedir. Özellikle, KOBİ' ler in dış rekabete dayanma güçlen

kalmayacak ve piyasadan silineceklerdir. Dolayısıyla, istihdam olumsuz

etkilenecektir, küçülen, kapanan veya maliyetlerini azaltmak isteyen

işletmelerin artması, işsizhği besleyecektir. İstihdam açısından sermaye

hareketlerinden çok, teknolojik değişim iş kaybına yol açabilecektir. GB

sürecinde rekabet baskısı altına girildikçe, sanayiinin modernizasyonuna

paralel olarak da belli ölçülerde iş kaybına uğranılacaktır. Dış rekabete

açılan sanayinin faturası emeğe yüklenecektir."

Milliyet; "Yokluğun Rengi: Kınnızı"; 27.07.2000; s. 8.

Page 311: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Diğer bir görüşe göre ise, ihracat ve sermaye yatırımları belli bir

süre sonra istikrarlı bir ekonomik büyüme sürecini, beraberinde getirecek, bu

da istihdamı geUştirecektir. Kesin birşey söylemek zor olsa da, GB ile

yaşanacak seraıaye hareketleri sayesinde, Türkiye 'de yeni iş sahaları

yaratılmış olacaktır.

"Bu arada Türk emek piyasası, GB nedeniyle bir dizi açık uçlu

sorular ve gelişme eğilimleri ile karşı karşıyadır. Buna ömek olarak, ilk

anda şu tür sorular akla gelmektedir: Haksız rekabet yaratan ve özellikle

sendikaların hedefi haline gelecek olan kayıt - dışı ekonominin kayıt altına

alınması, istihdam açısından ne gibi sonuçlar doğurabilecektir? Yeni durum

karşısında Türkiye 'de izlenen aktif ve pasif emek piyasası araçları nitelik ve

nicelik olarak nasıl somutlaştırılacaktır^^^?"

Bu çerçeve içinde, "GB ile birlikte, kısa, orta ve uzun dönemde

Türk işgücü piyasasında olumsuz ve olumlu etkilerin ortaya çıkması

beklenmektedir. Bu etkilerin başında işsizlik ve istihdam sorunları

gelmektedir." "Rekabet gücünün artırılması kısa dönemli politikalardan çok,

uzun dönemli hedefleri öngören makro ekonomik politikalarla sağlanmak

durumundadır. Bu bağlamda, Türk çalışma mevzuatında sorun yaratıcı

uygulamaların gözden geçirilmesi, verimlilik - ücret ve mesleki eğitim

ıHşkisı, ücretin yapısı, sosyal güvenlik reformu, sosyal diyalogun etkili hale

getirilmesi, çalışma hayatında yeni isühdam türlerinin mevzuatımıza

kazandırılması gibi politikaların uygulanması" üzerinde durulmaktadır.

Duymaz, î.; "GB'nin Türk İşgücü Piyasası Üzerindeki Muhtemel Etkileri"; Friedrich Ebert Vakfi; 16.03.1996 Toplantısı; s. 2 vd.; (Yaymlanmaımş Açıklama)

Page 312: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"işgücü piyasasının yeterince organize olmaması, sağlıklı ve

güvenilir istatistiki verilerin yetersizliği, hızlı nüfus artışı, sağlıksız

kentleşme ve aşırı göç, yatırım yetersizlikleri ve işgücünün vasıf yetersizliği

gibi nedenler işgücü piyasasına" GB kapsamında yeni sorunlar

getirmektedir^^''.

Bu durumun, özellikle sanayi sektömnde çalışan fımıalarm

Topluluk firmalarıyla mukayese edildiğinde rekabet gücünün daha zayıf

olmasından doğması beklenmektedir. Böylece, Gümrük Birliği direkt olarak

bir yandan bazı Türk firmalarının bu rekabete dayanamayıp üretimden

çekilmesine yol açarken, diğer yandan rekabet gücünü artırmak isteyen bazı

Türk fimıalarmm verimliliklerini yükseltmek amacıyla ileri teknolojilere

yönelmeleri sonucu, bu sektördeki istihdamın daha da daralması olasıdır.

"Gümrük Birliği 'nin özellikle sanayi sektöründeki istihdam

üzerinde beklenen olumsuz etkilerinin yanısıra, toplam istihdam üzerinde

muhtemel olumlu etkileri de görülebilir. A B ' n e tam üyeliğin bir aşaması

olarak kabul ettiğimiz Gümrük Birliği ile gerekli ortamı sağladığımız

takdirde, gerek AB pazarına girmeye çahşan Uzak Doğu ülkelerinden,

gerekse Topluluk' tan gelecek yabancı sermaye miktarında bir artış

olabileceği beklenmektedir. Böyle bir artış gerçekleştiği takdirde,

Türkiye 'ye gelecek yabancı sermayenin muhtemel etkilerinden birisi,

istihdamdaki artış olacaktır. Ancak, gelen yabancı seımayenin neden

olabileceği istihdam artışının. Gümrük Birliği sonucu meydana gelebilecek

istihdam azalışını karşılayabilmesi, Türkiye 'ye yapılacak yatırımların

Bircan, 1.; "GB'nin Türle İşgücü Piyasası Üzerindeki Muhtemel Etkileri"; Friedrich Ebert Vakfi; 16.03.1996 Toplantısı; s. 16; (Yayınlanmamış Tebliğ)

Page 313: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

portföy yatırımlarından ziyade, seraıaye stoğunu artırıcı yatırımlar olmasına

bağhdı r -^ l "

Gerçekten, Gümrük Birliği 'nin ilk dört yılının ekonometrik

analizini yapan çalışmalara göre. Gümrük Birliği 'nin makine, taşıt gibi

sektörleri olumsuz, buna mukabil tekstil ve deri sanayiini olumlu

etkilediğini, Türk ekonomisi üzerindeki etkilerinin ise belirsiz olduğunu

göstermiştir.

1997 Lüksemburg zirvesinden sonra GB ile ilgili istihdam

analizlerinde belirsizlikler daha da yoğunlaşmış, nevarki Aralık 1999

Helsinki zirvesine doğru iyimser yaklaşımlar yeniden hızlanmış ve zirvede

Türkiye aday ülke olarak ilan edilmiştir.

F. TÜRKİYE'DE İŞSİZLİK ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME

1990 - 98 döneminde Türkiye 'de nüfus, işgücü ve istihdam

rakamlarındaki gelişmelere baktığımızda, bu dönemde nüfusun 55

milyondan 63,6 milyona çıktığı görülmektedir. 12 + yaş gurubu nüfus, 47,9

milyona, işgücü ise aynı dönemde 20,8 milyondan 23 milyona çıkmıştır.

İstihdamın ise, 19,1 milyondan 21,5 milyona çıkarak 2,4 milyon arttığı,

eksik istihdamın hemen hemen aynı kaldığı, işsizlik ve eksik istihdam

oranlarının yavaşça düştüğü görülmektedir.

20cs j ^ p ^ . Küreselleşme, Bölgesel Entegrasyonlar ve Türkiye; Ankara; 1995; s. 87.

Page 314: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu gelişmelerde dikkati çeken en önemli hususlardan bir tanesi,

aynı dönem zarfında işgücüne katılma oranlarının % 53 'den % 4 8 ' e

azalmasıdır. İşgücüne katılma oranlarının azalması, bir yandan işsizlik

oranlarındaki yükselmeyi gizlerken, diğer yandan yapısal dönüşümün ne

yönde işgücünden ayrılmayı caydırıcı etkiler yaptığı konusunda kuşkular

yaratmaktadır. Bu durumun, genelde kadm katılma oranlarının kentleşmeyle

azaldığı yorumuyla değerlendirildiği görülmektedir.

Yapılan bir araştırmada, istihdamın sektörel tahmini ile sektörel

dağılımındaki değişmelerle işsizlik oranlarındaki değişmeler hesaplanmaya

çalışılmıştır. Bu araştırmaya göre, 2025 yılma kadar tarımın payının %

12'ye ineceği, sanayinin payının % 30 'a çıkacağı ve hizmet sektörlerinin %

58' l ik bir paya sahip olacağı hesaplanmaktadır"^ 209

1995 - 2000 döneminde Türkiye 'de işsizhğin gehşimine

baktığımızda, sivil işgücünün 21,9 milyondan 23,4 milyona çıktığını

görüyoruz. Bu işgücünün, sivil istihdam olarak görünüşü genelde tarım

sektörünün mutlak rakam olarak 9,5 milyondan 9,2 milyona inmesine ve

sanayi kesiminin 3,6'ya çıkmasına mukabil, hizmetler sektörü istihdamının

7,7 milyondan 8,9 milyona çıkmasıyla oluştuğu anlaşılmaktadır. Diğer bir

deyişle, işgücünün istihdam yapısı, tarımda yavaşça azalırken, sanayi ve

özellikle hizmet sektörlerindeki istihdamın artışıyla kendini ortaya

koymaktadır.

Hanehalkı İşgücü Anketi Sonuçları 'na göre, işsizlerin miktarı 1,5

milyondan 1,6 milyona çıkmıştır. Böylece, işsizlik oranı bu dönem zarfında

- " TÜSİAD; Türkiye'nin Fırsat.Penceresi, Demografik Dönüşüm ve İzdüşümleri; op.cit.; s. 164.

Page 315: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

6,9'dan 7,2'ye yükselmiştir. Eksik istihdam da 1,4 milyondan 1,6 milyona

çıl<:mış, oran olarak da % 6,7'den % 7'ye ulaşmıştır. 2000 yılı için yapılan

tahminler böylece % 14,2 oranında bir atıl işgücü oranı vermektedir. Bu atıl

işgücü oranı, işsizlerin, eksik istihdamdakilerle birarada toplanmasından

oluşmaktadır.

Sekizinci 5 Yıllık Kalkınma Planı, İstihdam ve İşsizlik Alt

Komisyonu için hazırlanan raporda ele alman OECD ve A B ülkeleri içinde

en yüksek nüfus artışının Türkiye 'de olduğu gözlenmektedir. En düşük

nüfus artışı, % 0,03 olarak İsveç'te bulunmaktadır. Genelde A v m p a

ülkelerinde 45 - 64 yaş gurubu nüfusunun toplam nüfus içindeki oranı, yani

tecrübeli, vasıflı ve üretken nüfusun oranı % 23 - 24 ' lere varırken,

ülkemizde bu oran % 14 olarak görülmektedir.

65 + yaş gurubu. Batı ülkelerinde temelde % 16 - 17'1er oranında

iken, çok sayıda faktöre bağlı olarak, ülkemizde bu oran sadece % 5'lere

varmaktadır. Bu da Batı toplumları içinde, Türkiye 'nin genç nüfuslu bir

ülke oluşunu göstermektedir.

Sekizinci' Beş Yıllık Plan hazırlık çalışmalarında, Türkiye 'de

işsizlik oranının düşük çıkması temel olarak iki nedene bağlanmşıtır.

Bunlar;

"a) Sosyal güvenceden yoksun kişilerin hayatlarını idame

ettirebilmeleri için, işin niteliğine ve ücretine bakmaksızın buldukları işlerde

düşük verimlilikle çalışmaları,

b) Kırsal yerlerde istihdam edilenlerin çoğunluğunun tarım

sektöründe düşük verimlilikle çalışmasıdır."

Page 316: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Sekizinci Plan çalışmalarında ileri sürüldüğüne göre;

• "Türkiye 'de işsizlik esas itibariyle kentsel yerlerde

yaşanmaktadır. İşsizlik oranı kentsel yerlerde % 11,7 iken,

kırsal yerlerde bu oran % 3,4 gibi düşük bir değerdir,

• Kadınların işsizlik oranı, kentsel ile kırsal yerler arasında

büyük bir farklılık arzetmektedir. Kentsel yerlerdeki

kadınlarda işsizlik % 16,6 gibi yüksek bir değer iken, kırsal

yerlerde bu oran sadece % 2,1'dir,

• Kentsel ve kırsal yerlerdeki erkekler arasında işsizlik oranı,

kadınlardaki kadar büyük olmasa da bir farklılık

sözkonusudur. Kentsel yerlerde oran % 10,5 iken, kırsal

yerlerde % 4, 3'dür,

• Türkiye 'de işsizlerde gözlenen diğer bir olgu ise, işsizlerin %

3 O'unu ilk defa iş arayanların oluşturmasıdır,

• İşsizlik oranı, eğitimli gençlerde daha da ciddi boyutlara

ulaşmaktadır. Son yıllarda bunda bir düşme gözlenmesine

rağmen, bu guruptaki işsizlik oranı hala çok yüksektir,

• 1 5 - 2 4 yaş gurubunda yer alan lise ve daha üstü eğitimli

gençlerde işsizlik oranı % 25,9 olup, bu oran erkeklerde %

24,5, kadınlarda ise % 27,9'dur. Görüleceği üzere, eğitimli

kadınlarda oran daha yüksektir."

Page 317: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

V . I S T I H D A M P O L I T I K A L A R ı

A. BATıLDA ISTIHDAM POLITIKALARı

İkinci Dünya Savaşı 'ndan bu yana, gelişmiş ülkelerin çoğunda

işsizliğin azaltılması politikası hükümet programlarımn çok önemli bir

kısmını oluşturmuştur. ABD tam istihdam politikasını arasıra uygulamaya

çalışırken. Batı Avrupa 'nın hükümetleri işsizliği azaltmaya yönelik istihdam

politikalarına özel bir ilgi gösteiınişlerdir. Bu politikalar, takip edilen

programlarla birlikte yürütülmüştür.

Bunlar arasında; toplam talebi artırmaya yönelik mali ve parasal

politikalar, işsizlere direkt yapılacak ödemeler, iş bulma hizmetleri,

işgücünü azaltma politikaları, iş hayatında esnekliği artırma tedbirleri,

haftalık iş saatlerinin azaltılması, erken emekliliğin teşviki, endüstriyel

seyyal iydi artırmaya yönelik politikalar, endüstrileri yüksek işsizlik

bölgelerine kurma girişimleri, aktif emek piyasası tedbirleri, bunlar arasında

emek piyasası mobilitesini artırma programları, eğitim ve yeniden eğitim, iş

yeri eğitim programlarının sürdürülmesi, özellikle iş göremez ve yaşlı

insanlarla ve istihdamı zor nüfusun teşvikiyle ilgili işveren teşvikleri, kar

getinneyen ve kamu sektörlerinde iş yaratma politikaları bu arada

sayılabilir.

İkinci Dünya Savaşı 'ndan bu yana, 1970'lerin ortalarına kadar,

Avrupa politikalarının başarılı olduğu ve işsizlik oranlarının % 2 - 3

civarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna mukabil, küresel dönüşümün

daha açık bir biçimde hissedilmesiyle koşullar Avrupa 'nın aleyhine dönmüş.

Page 318: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Avrupa 'da oranlar % lO'lara doğru çıkarken, A B D ' d e % 4' lere kadar

inmiştir.

Batı ülkelerinde istihdam politikaları konusunda bazı kuruluşların

girişimlerde bulunduğunu görüyoruz. Bunlar arasında, OECD ve EC

(Avrupa Komisyonu), ileri sürüldüğüne göre nisbeten muhafazakar

bulunmaktadır. A B D ' d e iş paylaşma, çalışma sürelerinin azaltılması, sosyal

hizmetlerin genişletilmesi, bordro vergilerinin azaltılması ve çevreye zarar

veren ürünlere uygulanan ek vergiler, kamu yatırımları, ulaşım, enerji,

telekomünikasyon, iletişim ve çevre konularında kamu yatırımları gibi

nisbeten ilerici girişimler yapılmıştır.

Benzer şekilde, yeni liberal stratejiler çerçevesinde işsizlik

yardımlarının azaltılması, iş güvenliği tedbirleriyle işi koruyucu önlemlerin

azaltılması bu arada sayılabilir. Buna mukabil, çok ilerici istihdam

politikaları, Orta Avrupa 'nın seçimle işbaşına gelen sol hükümetlerinde

görülmüştür. Esas olarak Avrupa Para Birliği ülkeleri olan Fransa, İtalya ve

Almanya gibi ülkelerde bu politikalar uygulanmıştır.

Özellikle yüksek işsizlik ve muhafazakar ekonomik politikaların

yarattığı tatminsizlikler, onların siyasi başarılarına temel olmuştur. Böylece,

orta ve düşük gelirli ailelerde vergi indirimleri, faiz hadlerinin azaltılması, iş

yaratmaya yönelik kamu yatırımları öngörülmüştür. Bütün bu girişimler,

A B D ' y e nazaran AB istihdam politikalarının çok daha ilerici bir nitelik

taşıdığını göstermektedir'^'*^.

Rose, N. E.; "Jobs for Whom? Employment Policy in the United States and Western Europe"; Journal of Economic Issues, Vol: 33; Issue: 2; June 1999; p. 4 5 3 - 4 5 8 .

Page 319: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1. Karmaşık ilişkiler : Küreselleşme^ Rekabet Gücü ve İstihdam

A v m p a ' d a ortaya çıkan çok önemli bir çelişki, küreselleşmenin

getirdiği rekabet gücü tartışmalarıyla, Avrupa 'da uzun bir geleneğe sahip

olan refah devletinin, sosyal demokrasinin ve geleneksel sosyal politikaların

bağdaştırılmasıdır. Özellikle, bu çelişki açık bir biçimde İngiltere, Fransa ve

Almanya 'da yaşanmaktadır.

Sosyal demokratların şirketler üzerindeki vergileri artırması,

sosyal harcamaları azaltma teklifleri çok ciddi tartışmalar doğurmuştur. Bu

tartışma ortamında, özellikle Blair ' in çerçevesini oluşturduğu "Üçüncü Yol"

(Third Way) çok önemli bir yer almaktadır.

Gerçekten, küreselleşme sürecinde sosyal maliyetlerin düşürülmesi

ve toplumun rekabete açık bir hale getirilmesi konusunda Avrupa liderleri

yoğun bir tartışma içindedir. 1999 yazında Schroeder, Tony Blair ile bir

Ortak Deklarasyon ilan ederek, üçüncü yol stratejilerini uygulayacağını

ifade etmiştir. Bu yaklaşım, kendi deyimiyle "yeni orta" (neuemitte) 'dir.

Ayrıca, 1999 yılında Alman Başbakanı, Blair ile birlikte Bili Clinton'un ve

diğer üçüncü dalga uygulayıcılarının katıldığı Florensa 'da bir toplantı

düzenlemişlerdir.

Günümüzde yoksulluğu temelde dünya ekonomisinin

küreselleşmesine bağlayan görüşler yaygındır. Bu yaklaşımlar,

küreselleşmeyi ve ulusal ekonomilerin birbirine bağlanmasını, uluslararası

ticaretin ve mali piyasaların bütünleşmesini, bilgisayar networklarmm

ortaya çıkışını, gelişmekte olan ülkelerin artan iç ve dış borçlarının birçok

sn

Page 320: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ülkede siyasi istikrarsızlıkların, yoksulluk ve işsizlik artışının temel nedeni

olarak değerlendirmiştir.

Özellikle, makro ekonomik reformların uluslararasılaşması, ucuz

emek ekonomisi, çokuluslu şirketlerin ortaya çıkışı ve küresel tekeller, mali

istikrarsızlıklar ve bunların sonucunda ortaya çıkan küresel ekonomik

krizler, küreselleşmenin doğal sonuçlarıdır. Bu çerçevede, IMF ve Dünya

Bankası reforaıları, küresel çerçevede yoğun bir biçimde

eleştirilmektedir^^ \

Buna ilaveten, ücretlerden, endüstri ilişkilerinden, çalışma

sürelerinden ve hizmet sektörlerinden gelen çok sayıda sorun vardır.

Yazarların ileri sürdüğüne göre, ücretleri düşürmeden çalışma sürelerini

azaltmak, sosyal yardımları düşürmeden emeklilik yaşını indirmek, işçi

maliyetlerini daha da artıracaktır. Böylece, üretimde teknoloji yoğunluğu

daha da fazlalaşacak veya şirketlerin Doğu Avrupa 'ya kayışı güçlenecektir.

2. "Üretken İstihdamı'' Artırma Tartışmaları

Küreselleşme, ticaretin serbestleştirilmesi, teknik değişmeler,

özellikle vasıfsız işçiler üzerine yarattığı etkiler yoluyla istihdam üzerinde

olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle c istihdam politikaları,

uluslararası ticaretten makro - ekonomik politikalara kadar geniş bir

^'' Kazuo, T. (ed..); Globalization and the Challenges of Poverty Alleviation; Tokyo: FASID Pubhshing; 1998; p. 15 vd. & Ayrıca bkz. Chossudovsky, M.; (çev. Domaniç, N.); Yoksulluğun Küreselleşmesi: IMF ve Dünya Bankası Reformlarmm İçyüzü; İstanbul; 1999.

Page 321: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

perspektif içinde, emek piyasasma etkileri yönünden bu yeni gelişmelerle

incelenmelidir.

Özellikle'artan talep ve büyüyen bir ekonomi, "üretken ist ihdam"

firsatlarmm yaratılmasmda en önemli faktörler olarak gözükmektedir.

Ayrıca, ekonominin istikrarlı bir yapıya kavuşması, yabancı yatırımlar için

sağlıklı bir temel oluşturmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojisindeki yeni

gelişmelerin uygulanması, buna uygun vasıf seviyelerinin işgücüne

kazandırılması, gelişmeyi hızlandıracak ve işsizliği daraltacaktır,

denilmektedir^

İstihdam politikaları, tarihsel gelişimi boyunca birçok ülkede farkh

boyutta ortaya çıkan iktisat politikalarının temel sorunu olarak birbirinden

ayrı bir biçimde köklü şekilde tartışılmıştır. İktisat teorisinde konuyu teorik

bir çerçeveye oturtmaya çalışan bilimadamı sayısı kadar istihdam

politikasıyla ilgili farklı yaklaşımlar mevcuttur. Böylece, istihdam

politikaları gerçekten iktisat biliminin en fazla ilgi çeken, üzerinde en çok

tartışılan konularından biri olmuştur.

Örneğin A B D ' d e büyük depresyondan bu yana, farklı zamanlarda

işsizlikle mücadelede özellikle liberal reforaılar çerçevesinde ele ahnan belli

başlı üç farklı yaklaşım olmuştur. 1930'larda işsizlikle mücadeleye yönelik

"Yeni Düzen" (New Deal) stratejileri yanında, yeterli iş yaratı lamamasmdan

ortaya çıkan işsizlik stratejileri tartışılmış, nihayet istihdam firsatlarmm

çalışan nüfus için yeniden dağılımını öngören yaklaşımlar ön plana

çıkmıştır. XX. asrın bu tartışmalarına ilaveten önümüzdeki bilgi çağının

Lee; "Overview"; op.cit.; p. 450.

Page 322: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ortaya çıkaracağı istihdam sorunları da birbiri ile çelişkili dikkati çekici

farklı görüşlerin konusu olmakta devam etmektedir"

Örneğin, bazı yazarlarca ileri sürüldüğüne göre, Almanya Üçüncü

Yol 'u başarıyla yürütemez. Çünkü, Almanya Clinton ve Blair ' in yönetime

geldikleri ülkelerden farklı bir durumdadır. Clinton - Blair ikilisine göre,

endüstri - ötesi kapitalizmde bilgi ve eğitim en önemli unsurlardır. Onlara

nazaran Almanya Bugün farklı bir konumdadır. Almanya 'n ın hala endüstri -

ötesi dönüşümü yeterli derece başaramadığı düşünülmektedir"^'^. Bu

nedenle, Almanya yeni ekonomiye geçmek için "göçmen bilgi işçilerine"

başvurmak zomnda kalmıştır.

Kanada 'da ise, iş yaratmanın daha etkin bir yolu olarak bu ülkede

istihdam koşullarını ve fırsatlarını artırma metodlarmm yeterli olmadığı,

bunun yerine daha düşük vergiler, daha yaygın bir iletişim ağı, gelişmiş bir

eğitim ve internet bağlantılarının iş yaratmada daha önemli vasıtalar olacağı

ileri sürülmektedir"^'^.

"' Harvey, P. L.; "Liberal Strategies for Combating Joblessness in the Twentieth Century"; Journal of Economic Issues; Vol: 33; Issue: 2; June 1999; p. 497.

Judis, J. B.; "Middle of Nowhere"; New Republic; Vol: 221; Issue: 22; 11.29.1999; p. 16.

"' ^ Janigan, M.; "Better Ways to Create Jobs"; Maclean's; Vol: 113; Issue: 20; 05.15.2000; p. 30.

Page 323: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

a. Rekabet Gücü : İşsizliği Önlemenin Etkin Yolu

Günümüzde istihdam somnlarmm analizi açısmdan üzerinde

ısrarla durulan bir diğer konu rekabet gücüdür. Bu konu Avrupa bilim

çevrelerinde çok önemli bir tartışma alanı yaratmaktadır. Özellikle

Avrupa 'nın issizlik sorununu çözmede ve böylece toplumsal refahı

yaratmada dünyanın diğer ülkelerine nazaran rekabet gücü konusuna daha

da büyük önem vermesi gerektiği vurgulanmıştır.

Buradaki temel sorun, rekabet gücünün arttırılması Avrupada

istihdam sorununa^bir çözüm getirecektir midir, yoksa Avrupa refah modeli

için bir tehdit mi oluşturacaktır ikilemidir.

Kuşkusuz rekabet gücü kavramının tarifinde de çok farklı

yaklaşımlar söz konusudur. Bazı ekonomistler bu kavramı Avrupa'nın dünya

pazarlarındaki payını kaybetmesi anlamına kullanırken, diğer yazarlar

Avrupa'nın dünya pazarlarına o derece büyük ölçüde bağlı olmadığina işaret

ederek kavramın büyütüldüğü kadar önemli olmadığını vurgulamaktadırlar.

Aslında rekabet gücü ve bu gücün istihdama etkileri çok geniş bir

alanı kapsayan tartışmaları gündeme getirmektedir. Gerçekten rekabet gücü

ile istihdam arasında çok sıkı bir bağ mevcuttur. Burada temel sorun bu

ilişkilerin duruma göre olumu veya olumsuz oluşudur. Yaygın kanı ilişkinin

olumlu olduğu istikametindedir. Gerçekten ileri sürüldüğüne göre, işsizliğe

karşı en etkin çözüm canlı, uyum gücü olan ve rekabet gücüne sahip bir

Page 324: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ekonomidir. Böyle bir ekonomi yatırımları, büyümeyi ve istihdamı teşvik

edecektir^

Üzerinde durulan diğer çok önemli bir konu ise, Avmpa 'n ın

rekabet gücünün arttırılması ve bu yolla istihdam ve büyüme yaratılması

için nelerin yapılabileceği tartışmasıdır. Özellikle de istihdam

politikalarında Avrupa'nın rekabet gücünün arttırılmasına duyulan ihtiyaç

şiddetle vurgulanmaktadır. Burada üzerinde önemle durulan husus işçi

haklarının azaltılmasından ziyade, istihdam yaratmanın önündeki gereksiz

güçlüklerin kaldırılmasıdır.

Bu amaçla AB 'de makro ekonomik düzeyde ki politikaların hedefi

istihdam, büyüme ve rekabet gücü önündeki güçlüklerin üstesinden gelmeye

dönük çeşitli tedbirlerin uygulamaya konulmasıdır. Bir yandan "Tek

Pazarın" gerçekleştirilmesi ve bu pazarın Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini

A B ' n m genişlemesi yoluyla kuşatması, ekonomik ve parasal birlik, mal ve

hizmetlerde artan rekabet, özellikle petrol ve elektrik gibi monopollerin

kaldırılması, bu alanda neler yapılabileceğinin önemli örneklerini

oluşturmaktadır.

"'^ O'Sullivan, T.; "The Search For Competitiveness and in Its Implications for Employment"; The Search for Competitiveness and Its Implications for Employment, (Ed. by James Wickham); First IIRA European Regional Industrial Relations Congress; 1997; p. 223 - 229.

Page 325: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

b. Büyüme ve İstihdam

Bazı çevrelerce ileri sürüldüğüne göre, daha hızlı bir büyüme

otomatik olarak daha büyük bir istihdama dönüşmeyecektir. Nitekim,

geçmiş, tecrübelerin de ortaya koyduğu gibi, daha fazla kapital yatırımları

yoluyla A B ' d e ortaya çıkan büyüme, esas itibariyle istihdam edilen

insanların şirketlere daha pahalı gelmelerine neden olmuştur.

Bu nedenle Avrupa 'da ortaya çıkan büyüme mevcut işleri koruma

yerine, iş arayan insanların sayısını artırmıştır. Sonuçta A v m p a ' d a bazı

yerleşmiş hakların azaltılması tartışmaları başlamıştır.

Burada temel sorun iş yaratma önündeki birçok güçlüğün artık

ortadan kaldırılması zamanının geldiğidir. Örneğin, daha fazla kısmi süreli

çalışma, daha fazla iş imkanı yaratacaktır. Böyle bir uygulamanın Avrupa

istihdamında çalışma imkanlarını genişletecek çok sayıda örneği verilebilir.

Ayrıca kısmi süreli işlerin işyerinin rekabet gücünü artırdığı da ileri

sürülmektedir^^

Kuşkusuz, temelde istihdam seviyesini tayin eden faktör, büyüme

hızıdır. Gelişmiş Batı toplumları içinde en yüksek büyüme hızlarıyla ABD,

en düşük işsizlik seviyesine ulaşmıştır. Gerçekten 2 0 0 0 yıllarında en yüksek

büküme 5 oranıyla bu ülkede kaydedilmiş, bunu sırası ile Kanada ve

Trampe, N.; "The Search for Competitiveness and Its Implications for Employment in the Twenty - First Century"; The Search for Competitiveness and Its Implications for Employment, (Ed. by James Wickham); First IIRA European Regional Industrial Relations Congress; 1997; p. 6.

Page 326: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Avustralya takip etmiştir, Japonya 'nm büyüme hızı nispeten düşük

kalmıştır.

2001 yılma yönelik tahminlerde ABD, Avustralya, Kanada 'da

nispi bir düşüş yaşanacağı tahmin edilirken, Japonya 'da buna mukabil bir

artma eğilimi gözlenecektir. AB ülkelerinde ise, en yüksek büyüme hızları

% 4,1 ile îsveç ve % 4 oranı ile İspanya'da kaydedilmiştir. En düşük oran

ise Danimarka 'da (% 2,1) tespit edilmiştir. 10 Avrupa ülkesinde 2000

yılında büyüme hızmm 3,3 olacağı belirlenmektedir.

Genelde 2001 yılma dair tahminler, büyüme hızlarında çok zayıf

bir düşme göstermekte ve Avrupa ortalaması 3,1'e gerilemektedir. Gerçekte,

Avrupa 'nın asrın başında nispeten yüksek büyüme hızlarıyla istihdam

sorunlarını zaman içinde hafifletmeye başladığı gözlenmektedir.

Günümüzde çarpıcı sorun, hala önemini koruyan bilgi işçileri eksikliğinde

kendini göstermektedir.

TABLO 42 - GELİŞMİŞ ÜLKFI FRDE GSYİH BÜYÜME TAHMİNLERİ, (% )

2000 200J

ABD 5,0 3,2

Avustralya 4,2 3,7

İsviçre 2,7 2,4

Japonya 1,4 2,0

Kanada 4,3 3,2

Kaynak: Economist, "Economic Indicators"; Vol: 355; Issue: 8170; 05.13.2000; p. 104.

Page 327: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

TABLO 43 - BAZI AB ÜLKELERİNDE GSYÎH BÜYÜME TAHMİNLERİ, (%)

2000 2001

Almanya 2,8 2,8

Avusturya 3,0 2,8

Belçika 3,5 3,1

Danimarka 2,1 2,3

Fransa 3,7 3,3

Hollanda 3,8 3,4

İngiltere 3,1 2,7

İspanya 4,0 3,7

İsveç 4,1 3,5

İtalya 2,7 2,7

Euro -10 3,3 3,1

Kaynak: Economist\ "Economic Indicators"; Vol: 355; Issue: 8170;

05.13.2000; p. 104.

c. 'Esneklik" ve İstihdam Edilebilirlik"

Genelde kısmi süreli çalışmaya karşı çok sayıda karşıt görüş ortaya

konmaktadır. Bu işlerin aynı kariyer imkanlarını sağlamadığı, kısmi süreli

çalışanların esas itibariyle kadınlar olduğu, ekseriye bu işlerin düşük ücretli

Page 328: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

sektörlerde ortaya çıktığı, kısmi süreli çalışanların sendika üyesi olmaya çok

fazla ilgi göstermedikleri ileri sürülmüştür.

Ancak rekabet gücünü artırma iddialarına ilaveten kısmi süreli

işler için ileri sürülen bir görüşe göre, kısmi süreli işler genç işçilerin emek

piyasalarına başlangıçta gimielerinin bir yolu gibi gözükmektedir. Aksi

halde bu gruplar belki de hiç bir zaman böyle bir işe başlayamacaklardır.

Ayrıca kısmi süreli işler aile ve iş hayatını bütünleştirmekte ve bazı işçiler

için emekliliğe hazırlanmanın bir yolu olarak değerlendirilmektedir.

6 Haziran 1997'de UNICE, CEEP ve ETUC arasında tam süreli

işlere nazaran kısmi süreli işlerde çalışanlar için bir ayırım yapılmamasını

öngören bir sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme, işçiler ve işverenlerin her

ikisi için Avrupa'nın ihtiyacı olan daha esnek bir emek piyasasının ortaya

çılaşma yol açmış ve işsiz kitlelere emek piyasalarına geçme olanağı

yaratmıştır.

Bu gelişmeye karşılık AB ülkelerinin bazılarında istihdamın

korunması ile ilgili ayrıntılı kurallar mevcuttur. Örneğin uzun ihbar süreleri,

yülcsek kıdem tazminatı, işten çıkarmalara idari müdahaleler bu arada

sayılabilir.

Bazı yazarlara göre, bu kural ve uygulamalar, şirketleri yeni iş

olanakları yaratmak yerine, makineye yatırım yapmağa yöneltecektir. Böyle

bir iddia çerçevesinde işlerin korunmasına çalışmaktan ziyade, istihdamı

arttıracak tedbirler geliştirilmehdir. İleri sürüldüğüne göre, aslında

insanların çoğu ömür, boyu sürecek bir iş yerine, iş değişiklikleri ile kendi

yaşam standartlarını yükseltmeyi arzulamaktadırlar.

Page 329: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

örneğin Danimarka 'da istihdamm korunmasmm nispeten düşük, iş

değiştirme eğilimlerinin yüksek olduğu, buna karşılık sosyal güvenlik

sisteminin herkesi kavradığı bir düzende istihdam seviyesi daha da

yükselmiş ve istikrarlı çalışma koşulları ile eş zamanlı olarak ortaya

çıkmıştır. Danimarka bu niteliği ile dünyanın en yüksek istihdam seviyesine

sahip ülkesi olarak gözükmektedir.

Diğer yandan eğitim sistemi de insanların "istihdam

edilebilirliğini" arttıran önemli bir faktördür. Bugün Avrupa ülkelerinde

kaynakların çok önemli bir kısmı eğitime gitmekte ve bu yatırımlar

işsizlerin istihdam edilebilirliğini artırmaktadır. Bu nedenle etkin eğitim

sistemleri özellikle Avrupa istihdam politikalarında önemle vurgulanmakta,

işsizliğin vasıf kaybına neden olacağına da işaret edilmektedir^

3. "Atipik/Standart - Dışı İstihdam

a. Genişleyen Kadın İşgücü ve Atipik İstihdam

Dünya'da ortaya çıkan değişimin boyutları arasında, üretimin ve

istihdamın hizmet ekonomilerine geçişi yanında başka faktörler de

sıralanabilir. Bunlar arasında, ekonomik ve teknolojik yapıda meydana

gelen değişmeler, özellikle II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik oluşumlar,

"küreselleşmenin hızlanması, üretim modelindeki değişmeler ve teknolojik

gelişmeler sayılabilir. İstihdamın sektörel dağılımındaki gelişmeler yanında

' " l b i d . ; p . 1-8.

Page 330: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"standart - dışı" çalışmanın yaygınlaşması da, tüm çalışma yaşamını

etkileyen önemli bir faktör olmuştur."

İşgücünün yapısındaki gelişmelere baktığımızda ise, kadın

işgücünün büyümesi, genç işgücünün artan önemi, işgücünün vasıf

düzeyindeki gelişmeler, diğer evrensel faktörler olarak sıralanabilir.

Değişimin temel unsurları arasında hiç kuşkusuz ileri teknolojiler

başta gelmekte, küreselleşmeye bağlı dış rekabet ve bunun sonucu olarak

üretim sürecinde ve çalışma hayatında yeni arayışlar beklenmektedir.

Gerçekten ortaya çıkan bu oluşumların etkisiyle Batı 'da iktisadi, siyasi ve

sosyal çevre koşullarında keskin bir dönüşüm yaşanmaktadır.

OECD raporlarına göre. Savaş sonrası dönemde belirgin bir

durgunluğun arkasından uzun bir süre bir iktisadi genişleme yaşanmış ve bu

dönem tekrar keskin bir durgunlukla kendini ortaya koymuştur. Böylece,

ekonomik faaliyetlerde dikkati çekici konjonktürel dalgalanmalar tespit

edilmiştir. Siyasi açıdan ise, özellikle Avrupa 'da önemh gelişmeler

gözlenmiştir. Doğu Avrupa ülkeleri, piyasa ekonomisine geçmeye

çalışırken, Batı Avrupa 'da AB entegrasyonu ile çok sıkı bir iktisadi

bütünleşme gerçekleştirilmiştir.

OECD ve bazı yazarlar ortaya çıkan diğer bir yapısal değişime

dikkati çekmektedir. Bat ı 'da hizmet sektörleri istihdamı kısa zaman

sürelerinde % 60'ların üzerine çıkarken, işgücünün meslek yapısında da

dinamik bir oluşum yaşanmıştır. Bu yapısal değişimde karşımıza çıkan diğer

çok önemli bir faktör, "standart - dışı istihdam" biçimlerinin hızla

genişlemesidir. Toplam işgücünde "kısmi süreli", "bağımsız çalışma" ve

"geçici istihdam" biçimleri ülkelerin birçoğunda keskin bir şekilde artmıştır.

Page 331: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bazı yazarlar ise, mal ve hizmetlerde ortaya çıkan ve gittikçe

hızlanan küresel rekabete ve bunun sonucu olarak işletmelerin rekabet

kabiliyetlerinin artırılmasına dikkati çekmektedirler. Bu yazarlara göre,

böyle bir küreselleşme ve rekabet daha iyi motive edilmiş ve yüksek

seviyede eğitilmiş bir işgücü talep etmektedir^

Diğer yandan 1970Ter işgücünde kadın oranlarının hızlı bir şekilde

artışına tanıklık etmiştir. Nisbeten daha düşük seviyelerde olmak üzere

kadın işgücü oranları 1980Terde de artmaya devam etmiştir. OECD ülkeleri

arasında en yüksek kadın oranlarına Kuzey Avrupa ülkeleri, Kuzey Amerika

ve İngiltere'de rastlanmaktadır. İşgücünün yapısındaki böyle bir değişimin

çok değişik boyutlu tartışmaları gündeme getirdiği görülmektedir^ ..220

Gerçek şudur ki, kadınlar endüstri toplumlarında toplam işgücünün

daha büyük bir kısmını oluşturmaya başlamıştır. Kadın işgücünün artışı ile

çalışanların daha düşük ücret aldığı, sosyal yardımlardan daha az

yararlandığı, iş güvencesinin daha zayıf olduğu iddia edilmektedir.

Kadınların genelde sendikal örgütlenmeye karşı daha gevşek olan

tutumundan dolayı böyle bir gelişmenin sendikaların üye kaybında önemli

bir etken olduğu da ileri sürülmektedir^^'.

219

220

Davis, E.; "Trade Unionism in the Future"; IRRA; 9th World Congress, Sydney; 1992; p. 3.

Kadın işgücü ile ilgili olarak bkz. Erdut, Z.; "Avrupa Birliği'nde Çalışan Kadınların Hakları"; Prof, Dr, Nusret Ekince Armağan; Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s. 353 - 3 7 4 .

Ekin, N.; "Değişim ve Sendikaların Geleceği"; Mercek Dergisi; S: 2; Nisan 1996; s. 25.

Page 332: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Yaygın bir biçimde kabul edilen görüşe göre, Avrupa 'da firmaların

kurumsal katılıklardan doğan yapısı, onların piyasa koşullarına uymalarını

geniş ölçüde önlemektedir. Bu katı kurallar, bilgi teknolojilerinin getirdiği

yeni fırsatları kullanmada ve Avrupa ekonomilerinin uluslararası rekabetini

önlemede en önemli güçlüklerdir. Bu uyumsuzluk bir geçiş somnu olmaktan

ziyade, bir yapısal problem olarak değerlendirilmektedir.

Karşı görüşe göre, böyle bir ekonomik kriz sadece kurumsal

katılıklara bağlanamaz. Bu katılıklar, "Fordist üretim modelleri"nin

beraberinde getirdiği yönetim ve örgüt yapılarının da bir sonucudur.

1990'ların başlarında kurumsal katılıkların ekonomik sonuçları ile, farklı

görüşler arasındaki uyuşmazlıklar daha henüz çözülebilmiş değildir.

Ayrıca, işgücünün yapısında ve davranış biçimlerinde de paralel

değişmeler kaydedilmiştir. Kadınların ve yüksek tahsil göraıüşlerin daha

büyük oranda işgücüne katılması, işgücünün yapısında ve davranışında

benzer bir değişmeyi de beraberinde getirmiştir. Sendikalaşmadaki

yavaşlamaya rağmen, işçi - işveren ilişkileri yeni bir denge yaratmış ve

beklenen aşırı . "sendikasızlaşma ve kuralsızlaşma" Avrupa 'da

gerçekleşmemiştir"^".

Dikkati çeken diğer bir değişme ise, "atipik" (atypical) istihdamın

artışıdır. Son 15 yılda emek piyasası esnekliğinin genişlemesinde değişik

istihdam biçimlerinin uygulanması, Avrupa iş hukukunda ve uygulamasında

en önemli değişiklik olarak karşımıza çıkmıştır.

' Treu, T.; "Labour Flexibility in Europe"; International Labour Review; Vol: 131; No: 4 - 5 ; p. 498.

Page 333: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1970Tere kadar AB 'n in birçok ülkesinde istihdam koşuUarmı

belirleyen temel yasal düzen, süresi belirsiz tam süreli istihdamı

öngörmektedir. Belirli süreli hizmet akitleri ülkelerinin çoğunda yasal

koruma altında uygulanmaktadır. "Kısmi süreli" (part - time) istihdam çok

hudutlu bulunmakta ve dolaylı sosyal güvenlik maliyetleri yüzünden bu tip

istihdam teşvik edilmemektedir^^^^.

b. Artan Kısmi - Geçici - Bağımsız İşler

Günümüzde, geçici biçimdeki istihdam şekilleri hızla artmaya

başlamıştır. Bu yüzden. Batı Avrupa 'da "geçici çahşma, sürekli çalışmayı

tehdit eden veya tamamlayan bir çalışma mıdır?" tartışmaları başlamıştır^^"^.

İstihdamın yapısındaki bu değişmelerden en fazla yararlanan genç

işçiler ve kadınlar, buna mukabil, en fazla zarar görenler ise, mavi yakalı el

işçileri olmuştur. Ayrıca, ekonominin hizmet sektörlerine kayması, kadm

işgücünün büyümesi, kısmi süreli istihdamı hızla genişletmiştir.

"Çalışma hayatında "esneklik" (labour flexibility) Avrupa 'da

tartışma gündemine esas itibariyle 1973 petrol krizini takip eden dönemde,

1970 ortalarında girmiştir. Krizin nedenleri bilinmekle beraber, çözüm

önerileri konusunda önemli farklar gözlenmektedir."

Ibid.; p. 509.

Bronstein, A. S.; "Temporary Work in Western Europe: Threat or Complement to Permanent Employment?"; International Labour Review; Vol: 130; No: 3; p. 291 vd.

Page 334: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Gerçekten, AB ülkelerinde 1970Terde ortaya çücan krizin bir

sonucu olarak sendikalar dikkati çekici bir güç kaybına uğramışlar ve

çalışma ilişkilerinde savunmacı bir tutuma girmişlerdir. Çok yüksek

seviyedeki işsizlik, sendikaların bu güç kaybının temel nedenini

oluşturaıuştur. Aynı zamanda ekonominin merkez - dışına yönelmesi

eğilimi ve "üçüncü sektör" (tertiary sector)'ün artan önemi, bütün gelişmiş

ülkelerde yapısal bir değişmeye neden olmuştur.

"Sayısal esneklik" (numerical flexibility) veya "dış esneklik"

(external flexibility), işverenin işgücünün büyüklüğünü tayin etme iktidarını

belirleyen bir kavramdır ve çalışma esnekliğinin en tartışmalı şeklini

oluşturmaktadır^^^.

Burada karşımıza iş güvencesi ile ilgili tartışmalar çıkmaktadır.

İşverenin işçi alma konusundaki özgürlüğü, çok sayıdaki ülkede önemli bir

tartışma konusudur. Özellikle İtalya'da katı bir "işçi devşirme" sistemi

mevcuttur. Ülkelerin çoğunda işverenler işçi devşirmede belirli meslek

kategorilerinde istihdam etmek istedikleri işçilerin sayısını, işçi bulma

bürolarına vermek suretiyle işçilerini boş işler için seçebilmektedirler.

Ayrıca, işverenin işçi seçiminde, fiziksel veya sosyal yönden özürlü olan

guruplar için de yasal kotalar mevcuttur.

Diğer yandan, işten çıkamialar da Avrupa 'da geniş tartışmalara

neden olmaktadır. Avrupa çalışma ilişkileri sistemi, toplu sözleşme ve

yasalar yoluyla işten çıkarmalara karşı koruyucu kurumlar getirmiştir. Bu

sistem, A B D ' d e uygulanan işçi çıkarmadaki serbesti sistemindan tamamiyle

Treu; "Labour Flexibility in Europe"; op.cit.; p. 498.

Page 335: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

farklıdır. Bilindiği gibi Japonya'da ise, "ömür - boyu istihdam" uygulaması

sözkonusudur. 1990'ların başlarındaki kuralsızlaştırma ve esneklik

tartışmaları Avrupa sistemini çok az değiştirebilmiştir.

c. AB'de Kısmi Çalışman m Korunması

AB'de kısmi süreli istihdamın yaygınlaşmasıyla Haziran 1997

tarihinde bağıtlanan çerçeve sözleşme Konseye sunulmuş ve bağlayıcı bir

yönerge niteği kazanmıştır. Bu sözleşme esas itibariyle genel ilkeleri ve

asgari koşulları belirleyen bir çerçeve niteUğindedir. Sözleşmede genelde

istihdam koşulları düzenlenmekte, sosyal güvenlikle ilgili konular üye

devletlere bırakılmaktadır.

Sözleşmede kısmi süreli çalışanlar aleyhinde ayrımcılığın ortadan

kaldırılması, bu çalışmanın kalitesinin yükseltilmesi, gönüllülük esası

çerçevesinde geliştirilmesi ve ortaya konulan esnekliğin tarafların

ihtiyaçlarına uyum göstermesi öngürülmüştür. İleri sürüldüğüne göre, bu

sözleşme iki açıdan önem taşımaktadır. "İlk olarak sosyal tarafların AB

çapında bağıtladıkları bir sözleşme ile tüm AB ülkelerini kapsayan çalışma

koşullarını düzenleyebilecekleri görülmektedir.. Bu da AB'nin sosyal

boyutunun oluşturulmasında sosyal tarafların önemli bir rol

oynayabileceğini ortaya koymaktadır. İkincisi, AB çapında sosyal taraflar

arasındaki diyalogun somut sonuçlar vermeye başladığı görülmektedir"^^^.

Gönenç; "Part - Time Çalışma Hakkında Avrupa Sözleşmesi"; op.cit.; s. 35.

Page 336: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. AB'nin İstihdama Bakışı

İş yaratma açısmdan bakılacak olursa, Amsterdam'da Antlaşmanın

gözden geçirilmesi ve 1997'de Lüksemburg 'da yapılan "İstihdam Zirvesi",

beraberinde bir "Avrupa İstihdam Stratejisi" doğurmuştur. Bu strateji,

insanları tekrar çalışmaya geri döndürmeyi ve istihdamın standartlarını

yükseltmeyi hedeflemektedir. Bu strateji 4 temele dayanmaktadır. Bunlar da

AB'n in 4 temel tercihidir:

• İstihdam edilebilirlik,

• Girişimcilik,

• Uyum,

• Eşit fırsatlar.

Bu dört temel tercih, ulusal seviyede alınacak kararlardır.

Tartışmalarla aşağıdan yukarı doğru, uygulanması öngörülmüş siyasi

ideolojiler tarafından zorunlu hale getirilmemiş tercihlerdir. Avrupa

Komisyonu, konuyla ilgili esas aktörleri, yani ulusal ve yerel otoriteleri,

özel sektör temsilcileri, ekonomistleri ve diğer uzmanları biraraya getirerek,

diğer üye ülkelerdeki tecrübeleri mukayese ederek bir karar oluşturmaktadır.

Daha sonra, takip eden yılda bu tercihler "Lizbon İstihdam, Ekonomik

Reform ve Sosyal Birlik Zirvesi"nde tartışılmıştır. Böylece, bir ölçüde, yeni

ekonominin temelleri atılmaya çalışılmıştır.

İstihdam hedefi, Avrupa 'da "Refah Devleti"nin ayrılmaz bir

parçasıdır. Refah devleti. Batı demokrasilerinin ve XX. asrın en büyük

Page 337: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

oluşumlarından bir tanesidir. Böylece, sınıf farkları bertaraf edilmiş, sosyal

bütünleşme sağlanmıştır. Ayrıca, sosyal devlet, ekonomik büyümeyle sosyal

adaleti bütünleştirmiş ve "Avrupa Sosyal Modeli"nin temelini

oluşturmuştur.

Buradaki temel sorun, Avrupa 'nın emeklilik sistemiyle, iş

güvenliği ve sosyal diyaloguyla, ABD seviyesinde bir istihdam düzeyine

ulaşması ve böylece Avrupa Sosyal Modelinin yürümeyi sürdürmesidir. Bir

başka sorun ise, ileri teknoloji veya düşük ücretli ülkelerle A B refah

sisteminin birarada devam ettirilmesidir.

Herşeyden önce, sosyal koruma sisteminin ekonomik başarı

üzerinde olumlu etkileri vardır. Bu açıdan, sosyal koruma bir yük olmaktan

ziyade, verimliliği artırıcı bir faktör olarak, bireye sağladığı güvenlikle

ekonomik değişikliği, sosyal ve siyasi açıdan kabul edilebilir hale

getirmektedir.

İkinci olarak, sosyal adalet faktörü üzerinde durulabilir. Ekonomik

gelişme daima otomatik olarak herkese yarar sağlamaz. Tamamen kendi

işleyişine bırakılmış piyasa temeline dayalı gelir dağılımı, Avrupa 'daki

ailelerin % 40 'mı yoksulluk sınırının altına itmiştir. Vergi ve sosyal koruma

sistemi sayesinde, Avrupa nüfusunun dörtte birini oluşturan 100 milyon

insan, böyle bir tehlikeden uzaklaştırılmıştır.

Böylece, Avrupa 'da yoksulluk Avrupa ailelerinin % 17 - 18'ine

düşecek kadar azaltılmıştır. Avrupa Sosyal Modeli, yaşam standartlarını

geliştirmede ve fırsatları dağıtmada çok başarılı olmuştur. Bütün güçlüklere

rağmen, bu sistem devam ettirilmeli ve geliştirilmelidir.

Page 338: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

AB'n in günümüzde İcarşılaştığı en önemli problem, nüfusun

yaşlanmasıdn\ 2025 'de 60 yaşmı geçmiş 37 milyon ilave kişi emekli

olacaktır.

Böylece, nüfusun üçte biri, yani 113 milyon insan emekli olacaktır.

Kuşkusuz, bununla artan sağlık ve emeklilik maliyetlerinden dolayı her

Avmpa hükümeti ilgilenmelidir. Diğer yandan, çalışan faal nüfus ve vergi

ödeyenler ve okula devam eden gençler azalacaktır.

Bütün bu tartışmalar yanında kuşkusuz AB sosyal koruma

sistemini modemleştirmehdir . Bu nedenle. Temmuz 1999'da AB "Sosyal

K o m m a Sisteminin Modernleştirilmesi Stratejileri" adı altında bir çalışma

yapmıştır^^''.

5. Hollanda Modeli: ''Laleler Açarken^^

Hollanda, günümüzde ilginç ve hızlı bir dönüşüm yaşamaktadır.

Aslında, "Batı Avmpa ülkelerinin çoğunda olduğu gibi, HoUanda'daki

ekonomik politikalar da uzun zamandır hastalıklı idi. Yüksek ücretler, bol

keseden dağıtılan sosyal yardımlar ve yüksek oranh vergiler, girişimciliği

nefes alamaz hale getirmiştir. Hükümet, sanatçıları, depolara konulacak

eserler yaratmaları için para ödedi. Alıcı çıkmadığı için depoya konan eser

sayısının 200 bini aştığı oldu. Rahatsızlıkları genellikle çalışmaya engel

olmadığı halde çok sayıda işçi özürlü ödeneğinden yararlandı."

Prodi, R.; ' A New Economy and a New Policy: the Role of the European Union"; (Speech to iht Conference on Progressive Governance in the 21st Century); Florence, 20 Nov. 1999; p. 8.

Page 339: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"Ancak, geçen yıl Hollanda, tahmini olarak % 2 .7 'hk bir

büyümeyle Batı Avrupa 'nın en yüksek büyüme oranını gerçekleştirdi. % 6.6

ile de en düşük işsizlik oranına sahip oldu. Avrupa 'nın zayıf noktalarından

biri olan istihdam yaratma konusunda da gelişme kaydederek, sosyal

maliyetleri düşürmeye başladı. Uzun süredir izlenen ve işçi sendikalarmca

da kabul gören ılımlı ücret politikası, ülkenin rekabet gücünü büyük oranda

artırdı. İyi eğitimli, birden çok dil bilen işgücü sayesinde Schiphol

Havaalanı 'ndaki yeni bürolar, Hollanda'yı Avrupa 'daki üstleri olarak seçen

yabancı şirketlerle doluyor. Hollanda şirketleri de "Bahardaki Ualeler" gibi

açıyor. Hükümet, serbestleştinneyi benimseyerek, kuaför salonundan,

bisiklet onarım dükkanına kadar her türlü iş kurmayı kolaylaştırdı ve ilk

olarak dükkanların çoğuna pazar günleri akşam 18:00'den sonra açık kalma 1 .228 , ,

izm verdi

Hollanda istihdam sorunlarını çözmede kısmi çalışmaya bir ölçüde

ağırlık vermiş görünmektedir. Özellikle kısmi çahşmada kadınlar arasında

yaygın bir uygulama gözlenmekte, kısmi kadın çalışması Hollanda 'da %

69 'a varaıaktadır. Gerçekten tüm çalışanlar açısından bakıldığında 1995

yılında en yüksek kısmi çalışma % 38' le Hollanda'da, en düşük oran ise %

5 ile Yunanistan 'da karşımıza çıkmaktadır^^^.

Bu gelişmeler, ileri sürüldüğüne göre, Avrupa 'nın da izlemesi

gereken bir "Hollanda Modeli"nin ortaya çıktığını göstermektedir.

"Hollanda örneğini savunanlar, ekonomiyi serbestleştirerek ve refah

Ingrassia, U.; "Sosyal Güvenlikte 'Uale Devri'nin Sonu"; The Wallstreet Journal; 13.01.1997; s. 2.

Dünya; "AB İşsizliğe Çareyi Part - time'de Arıyor"; 25.09.1997.

Page 340: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

devletini parçalamaktan ziyade yeniden düzenleyerek, HoUanda'nm eski

Avrupa modeliyle, daha liberal İngihz ve Amerikan yaklaşımı arasında bir

orta yol bulduğunu" belirtiyorlar.

6. Kısmi Süreli Çalışma ve "İstihdam Mucizesi''

Bazı yazarlara göre ise, bu başarı abartılmamalıdır. Bu politikalar

sayesinde iş yaratıldığını kabul edenler, Hoilanda'daki işlerin % 37'sinin

yarım günlük işler olduğuna dikkati çekmektedirler. "Hükümetin, işverenler

üzerindeki ücret - dışı yardım yükünü hafiflettiğini ve ücretlerdeki ılımlı

artışın işe yaradığını kabul ediyorlar. Ancak, uluslararası ölçütlere göre,

emeğin maliyetinin hala yüksek olduğunu belirtiyorlar^"^^."

Diğer yandan ileri sürüldüğüne göre işsizlikle mücadelede

"istihdam mucizesi" yaratan örnek ülke Hollanda'dır. AB ülkeleri arasında

en yüksek işsizlik oranına sahip iken, bu oranı yarı yarıya indirerek

işsizlikle mücadelede başarılı ülkelerin arasında Hollanda gelmektedir.

1982 yılında işçi - işveren sendikaları ve hükümet arasında

imzalanan "Wassnaar Sözleşmesi" ile "iş için birlik" amacına yönelik bir

anlaşma gerçekleştirilmiştir. Anlaşmaya göre, "İşçi sendikaları daha fazla

çalışmasına rağmen ücretlerdeki düşüşü, işveren sendikaları da part - time

çalışmanın artmasını kabul etmişlerdir. Hükümet ise, part - time çalışmanın

teşvik edilmesini, sanayi politikasının verimli bir şekilde uygulanmasını ve

anlaşma sonrası zarar gören çalışanların sosyal desteğini sağlamıştır."

Ingrassia; "Sosyal Güvenlikte 'Lale Devri'nin Sonu"; op.cit.; s. 2.

Page 341: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

özel l ik le . 1980Tİ yıllardan sonra part - time oranı % 5'den % 25 ' e

ulaşmıştır. Kadınlarda ise bu oran % 15'ten % 67 'ye çıkmıştır. "Erkeklerin

oranı Hollanda 'da % 17'ye ulaşırken, AB ülkelerinde bu oran ortalama %

5'tir. Hol landa 'da part - t ime çalışanların % 35 ' i haftada 10 saatten daha az

çalışmaktadır. Bu çalışmaya göre teşvik edilen bir diğer konu ise, yaşı

ilerlemiş ve sağlık sorunu olanlar için erken emeklilik uygulamasıdır".

Hollanda mucizesinin temelinde yatan hedef "işi daha ucuz ve

etkileyici yapmak, işsizliğin çekiciliğini ise ortadan kaldımıaktır." Diğer bir

değişle çalışmak "işsizler için daha çekici bir hale getirilmiştir". "Uzun

süreli işsizlerin istihdamında işverenin ödediği asgari ücretlerde hiçbir

kesinti yapılmamakta ve hatta ücretin belirli bir bölümü devlet tarafından

karşılanmaktadır."

"Ancak Wassnaar başarısı, Hollanda'nın 'modem ve esnek bir

sosyal devlet' olduğunu bir kez daha kanıtlamasında yatmaktadır. Toplumda

sosyal bir dışlanma olmadan ve fakirlik artmadan istihdamdaki artış

sağlanmıştır"^^'.

Diğer bir değişle, "Hollanda Mucizesi" "Avmpanm üzerinde

titrediği sosyal refah sisteminden koca parçalar koparmadan rekabet gücünü

arttırabileceğine işaret etmesi" açısından dikkat çekicidir. Ancak diğer

Avmpa ülkeleri Hollanda modelini taklide hazırlanırken, HoUanda'hlar

kendi mucizelerini tartışmaya başlamışlardır.

Kurt, D.; "Hollanda'da 'İstihdam Lale'leri Halen Açıyor mu?"; MESS İşveren ; S: 655; Ekim 1995; s. 6.

Page 342: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Aslında bazı yazarlara göre, bu başarı gecikmiş Hollanda

büyümesinin bir ölçüde arayı kapatması ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca

Hollanda başarısının ardındaki "ulusal uzlaşma çok nadir rastlanan bir

durumdur. Bunun başka Avrupa ülkesinde tekrarı adeta imkansızdır.

Böylece Wassnaar anlaşması işsizlikle mücadele konusunda boş vaatler

yerine somut adımlar içeren bir devrim yaratmıştır. Anlaşmaya göre, işçiler

iş olanaklarının arttırılması adına yüksek ücret artışından vazgeçmişlerdir.

"Varılan anlaşma her ne kadar hemen sonuç vemıediyse de işe

yaramıştır. Hol landa 'da istihdam imalat, hizmet ve piyasaya endeksli diğer

sektörlerde kişi başına düşen çalışma saati bağlamında 1984 - 1995 yılları

arasında % 18 oranında artırmıştır. Bu sonuç aynı dönem içinde istihdamı %

13 oranında gerileyen Almanya ve % 14 oranında Fransa 'nın yüzünü

kızartmaya yetiyordu. Hollanda'nın istihdam artışı yine aynı dönemde %

3.3'lik bir artış kaydeden serbest piyasaların öncüsü ABD'y i de geride

bırakmıştır""^".

7 . İngiltere'de "İşsizlikProgramı''

Bir nesil önce Avrupa 'nın "hasta adamı" olarak anılan İngiltere,

günümüzde Avrupa 'nın diğer ülkeleri için model haline gelmiş bir ülkedir

artık. Bir ölçüde buna da "İngiliz mucizesi" denmektedir.

İngiliz ekonomisi konusunda kuşkusuz iyimser ve kötümserler

bulunmaktadır. İyimserlere göre, bugün İngiliz ekonomisi ABD, Japonya ve

Bois, M.; "Lalelerin Diyarî Tatlı Rüyasından Erken Uyandı"; The Wall Street Journal] 27.10.1997; s. 1 - 2.

Page 343: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Almanya 'n ın arkasından dünyanın dördüncü büyük ekonomisidir. Bu

değerlendirmelere göre, İngiliz ekonomisi Çin 'den daha fazla "direkt

yabancı yatırımları" (foreign direct investment) cezbetmekte ve İngiltere 'nin

işsizlik oranı, Fransa ve Almanya 'dan çok daha düşük olarak % 5,9'lara

varmaktadır. Ayrıca, İngiltere'nin kamu finansman durumu Avrupa

ülkelerinin birçoğundan daha iyi bir durum göstermektedir.

Buna karşılık, kötümserlere göre, ortalama bir İngiliz bir

Alman 'dan daha düşük verimli ve daha az zengindir. İngiliz eğitim

sistemine de bu açıdan tenkitler yöneltilmekte ve Alman işçisinin eğitiminin

daha yüksek olduğuna işaret edilmektedir. İngiliz ekonomisinin bugünkü

durumunu hem bir zafer, hem de bir başarısızlık olarak değerlendirenler,

sadece işsizlik oranları açısından İngiltere'nin nispi başarısına işaret

etmektedirler. Gerçekten bu ülke, hem istihdam hem de işgücüne katılma

oranında Avrupa 'nın diğer bÜ3âik ülkelerinden daha iyi durumdadır""^"^.

İngiltere'de 5 milyon yetişkin ve 2 milyon çocuk, işsiz, işgöremez

ya da yahıız yaşayan fertlerden oluşan bir aile ortamı içinde, herhangi bir

sosyal gelir olmaksızın yaşamaktadır. 45 - 64 yaş gurubundaki 5 erkekten

birisi çalışmamaktadır. 40 yaşlarında iş bulamayan bir kimsenin tekrar iş

hayatına dönmesi büyük ölçüde mümkün değildir. Son yirmi yılda, ülkede

işsizhk oranları düşük bulunurken, İngiltere'nin büyük şehirlerinde 500 bin

işgücü kaybı olmuş, buna mukabil ülkenin geri kalan kısmında 1,7 milyon

yeni iş yaratılmıştır.

Economist; ' A British Miracle?"; Vol: 354; Issue: 8163; 03.25.2000; p. 57 59.

Page 344: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu verilerin de ortaya Icoyduğu gibi, bazı yazarlar İngiltere 'de

refah politikalarını çağa uygun bulmamaktadır. Özellikle, "ücretli bir

istihdamın herşeye çare olacağı" görüşüne dayanan hükümetin refah

politikalarını çağdaş bulmamaktadırlar^'^'^.

2000 yılı bütçesinde, İngiliz hükümeti geleneksel "Beveridge

Refah Devleti"nden uzaklaşarak, özellikle vergi ve sosyal yardım sistemine

yeni uygulamalar getirerek yoksullukla mücadeleyi ön plana almış

gözükmektedir. İleri sürüldüğüne göre, XXI. yüzyılda, yoksullukla

mücadelede bu yaklaşım en geçerli olan yöntem olarak gözükmektedir~'^\

Sürekli bir işsizlik sorunu ile karşı karşıya bulunan İngiltere 'de

İşçi Partisi iktidarı ülkenin 12 bölgesinde 1998 Nisan'mda kapsamlı bir

işsizlik programı uygulamaya başlamıştır. 5 yıllık bir sürede uygulamaya

geçirilmesi öngörülen programın mali bilançosunun 5 milyar dolar olduğu

kaydedilmektedir. Bu projeye göre, "6 aydan daha uzun süreli işsiz olan

gençlere 4 ayrı seçenek sunulmaktadır; haftalık 60 Sterlinli sübvansiyonlu

bir iş, ağaç dikme gibi çevre korumasına dönük çalışma, gönüllü sektörlerde

ücretli çalışma ya da tüm günü kapsayan bir eğitim programı"

"Bu seçeneklerin gençlere verdiği mesaj sosyal yardımlara

dayanarak işsiz otumıamn artık seçenekler arasında yer almayacağı

Hirsch, D.; "Do the Workless Have to be Idle?"; New Statesman, Vol: 128; Issue: 4446; 07.26.1999; p. 22.

Hirsch, D.; "The End is Nigh for the Beveridge Welfare State"; New Statesman; Vol: 129; Issue: 4479; 03.27.2000; p. 8.

Page 345: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

gerçeğidir. Zira kendilerine sunulan işleri kabul etmeyen gençler işsizlik

parası hakkını yitireceklerdir"""^^.

İngiltere'de uygulamaya konulan programın temel hedefi % 6 olan

işsizlik oranı içinde en yüksek paya sahip genç işsizlerin sayısını

azaltmaktır. Nitekim bu ülkede yapılan bir araştırmaya göre, genç işsizlerin

oranı % lO'lara ulaşmaktadır. Ayrıca, yaşı 25 ' in altında olupda 6 aydır işsiz

olanların sayısı 250 bindir.

Yeni program genç işsizlerin öncelikli olarak istihdam olanağı

bulmasına yönelik çeşitli öneriler getirmektedir. Bunlar arasında;

• özel sektörde genç işsizleri istihdam eden firmalara aldıkları her

genç işçi başına haftada 60 Sterlin devlet desteğinin sağlanması,

• genç işsizlerin çevreyle ilgili faaliyet gösteren gruplara

katılmaları veya,

• gönüllü çalışma gruplarından birine dahil olmaları ya da,

• tam gün eğitim^ programlarından birine kaydolmaları.

Öte yandan program 25 yaşın üzerindeki işsizleri istihdam eden

işletmelere işçi başına haftada 75 Sterlin ödemeyi öngörmektedir. Ancak bu

ödemenin gerçekleşebilmesi için teklif edilen işin en az iki yıllık olması

gerekmektedir.

Özkan; "Batı Avrupa İşsizlerini İşten Çıkarıyor"; op.cit.; s. 5.

Page 346: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Programın bir diğer yönü de bu ]<:onuda işbirliğine yanaşmayan

işsizlerin çeşitli yaptırımlarla cezalandırılmasıdır. Buna göre, bu kişilere

yapılan işsizlik, kira, sağlık yardımları, gösterilen işe gitmemeleri halinde %

50 azaltılacaktır.

15 pilot bölgede uygulamaya girmesi beklenen işsizlik programına

çeşitli eleştiriler getirilmektedir. İlk olarak uzmanlara göre programın en

büyük eksiği yeni iş alanları açmamasıdır. Böylece, işverenlere sadece

ihtiyaçlarını devletten fon aktararak kapatma hakkı tanınmaktadır.

îkinci bir eleştiri ise, bazı kötü niyetli işverenlerin ortaya

çıkabileceği noktasındadır. Bu işverenler mevcut çalışanları çıkararak

devletin yardımını alacak nitelikteki kişileri istihdam etmeye

yöneleceklerdir.

Nihayet bir diğer eleştiri konusu da yıllardır işsiz olan kişilerin

çalışma yaşamına nasıl entegre edileceğine ilişkindir. Çünkü program bu

konuda her hangi bir şey getirmemektedir"^ .

8. Alman "Üçlü Uzlaşma'^Modeli

II. Dünya Savaşı sonrasında Almanya'nın yarattığı kalkınma

mucizesinin belirleyici öğelerinden birisi de, "Alman model i" diye

adlandırılan piyasa ekonomisi olmuştur. "Bu modelde işverenlerin, işçilerin

ve hükümetin aralarında bir üçlü uzlaşma geleneği oluşturarak sistemin daha

iyi işlemesini sağladıkları, ekonomide yüksek verimlilik ile yeterh

237 T İTO Gazetesi; "işsizlik"; 18.07.1997; s. 4.

Page 347: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

istihdamın birlikte sağlandığı, sosyal refahın istikrarlı olarak artırılabildiği

gözlemlendi."

"Kurumsallaşmanın olumlu yönlerinin vurgulandığı "Alman

modeli", diğer ülkelere örnek gösterildi. Bugün gelinen noktada ise. Alman

modeli çok ciddi bir sınavdan geçiyor. Yeni teknolojilerin ve küreselleşme

olgusunun üretim süreçlerini ve rekabet koşullarını büyük ölçüde

değiştirdiği, esnekliğin her alanda büyük bir önem kazandığı dünyada, katı

kurallarla tanımlanan Alman modeli zorlanıyor."

"Alman firmaları, uluslararası rekabete ayak uydurmak için ülke

içinde yaptıkları yatırımı ve yarattıkları istihdamı sınırlarken, Almanya'da

işsizlik oranı % lO'u buluyor. Büyüme hızı düşüyor, sosyal devletin bazı

yükleri taşınamaz hale geliyor. Bu ortamda Alman modelinin belirleyici

özelliğini oluşturan "üçlü uzlaşma" geleneği de sarsıntı geçiriyor."

Aslında, Almanya 'nın 1950'lerden bu yana GSMH'dek i % 8'lik

artışla, % 3'lere düşen işsizhği, 1963 - 1973 döneminde % 0,9'lara düşerek,

tüm ülkelerden daha düşük bir seviyeye inmiştir. 1970'1er )mksek bir

verimlilikle geçmiş, 1990'lardan itibaren Alman işçileri yüksek ücret, düşük

çalışma saatleri ve yaygın sosyal yardımlardan faydalanmıştır. Birçok

yazara göre, Almanya böylece "etkinlikten fedakarlık etmeden eşitliğin

artırılabilinir olup olmama" sualine canlı bir cevaptır^^^

Buna rağmen günümüzde bu ülkede işsizlik % lO'ları geçmekte,

toplumda tatminsizlik artmaktadır. Özellikle Doğu Almanya ile birleşme,

beraberinde çok sayıda işsizi de getirmiştir. Aslında, işsizlik birleşmeden

^38

Judis; "Middle of Nowhere"; op.cit.; p. 15.

Page 348: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

önce başlamıştır. A B D ' d e 1991 ile 1998 arasında 13 milyon yeni iş

yaratırken, Almanya 'da gerçekte 2,6 milyon iş kaybedilmiştir. Aslında

Almanya, istihdama elverişli nüfus açısından A B D ' d e n ve diğer Avrupa

ülkelerinden daha düşük bir orana sahiptir.

İleri sürüldüğüne göre, Maastricht Antlaşması, getirdiği Euro para

birimi ile Alman ekonomisini sıkıntılı bir hale sokmuştur. Böylece,

Almanya sıkı bir para politikası takip etmek, yatırımları yavaşlatmak

zorunda kalmıştır. Kuşkusuz, düşük faiz hadleri, büyümeyi ve istihdamı

hızlandıracaktır. Para politikaları, Almanya 'da iş kayıplarını açıklamaya

yetmemektedir.

Gerçekten, faiz hadleri Almanya 'da A B D ' y e nazaran düşük

olduğu halde, bu dönemde A B D ' d e 6 milyon iş yaratılmasına mukabil ,

Almanya 1 milyon iş kaybetmiştir. Almanya 'da iş fırsatlarının büyümesi

büyük ölçüde yapısal faktörlerden kaynaklanmaktadır. Almanya 'n ın gerçek

ekonomik problemi, hizmet sektörleri olarak özetlenmektedir. Yeni

teknolojilerin Alman sanayiini daha etkin yapması sonucu, daha az işçi

talebi ortaya çıkmıştır.

Buna mukabil . Doğu ve Batı Almanya 'da 1970 - 90 arasında

sadece 5,6 milyon iş yaratılabilmiş. Birleştirilmiş Almanya 'da ise, 1

milyondan az iş yaratılabilmiştir, buna mukabil imalat sanayiinde 3 milyon

iş kaybedilmiştir. Halen Almanya, hizmet sektörü işçilerinin en az olduğu

ülke durumundadır. A B D ' d e çok sayıda yeni hizmet sektörü işleri yeni

Page 349: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

firmalarca yaratılmaktadır. Fakat, Almanya 'da yeni bir işin başlatılması çok

guçtur .

Alman modelini zorlayan gelişmelerin başlıcaları arasında;

• Almanya'nın istihdamı artırma olanaklarını başta hizmetler

sektöründe olmak üzere, ABD'de olduğu gibi hızla

geliştirememesi,

• Almanya'nın katı kurallarla belirlenmiş çalışma koşulları, ülke

ve bölge bazındaki toplu sözleşmeler, yeni teknolojilerin

gerektirdiği esnekliğin sağlanamaması,

• Almanya'da ücretlerin eriştiği düzeyin dünya rekabetindeki

koşullara uymaması ,

• Ücretler, rakip ülkelerden daha hızlı yükselirken, verimlilik

artışının yetersiz kalması,

• Vergi yükünün ağırlığı,

• Global düşünen şirketlerin Almanya dışında yatırım yapması,

• Almanya'nın birleşmesinin getirdiği ilave yükler ve nüfusun

giderek yaşlanmasının sosyal güvenlik sistemine getirdiği

sorunlar, sayılmaktadır^"^^.

' ' ^ Ib id . ; s. 16.

^^^^^ Milliyet; "Alman Modeli Smavdan Geçiyor"; 02.06.1996; s.

Page 350: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Ayrıca, "ülkeye bir yandan İngiltere, İrlanda, Portekiz gibi AB'ye

üye ülke vatandaşları hukuki koruma altında çalışma için akın ederken,

diğer yandan eski Doğu Bloku ülkelerinden kaçak işçiler sızmaktadır.

Almanya'nın iş piyasası mozaiğinde Alman işçileri ile birlikte çoğunluğu

Türk olan 30 yıllık misafir işçiler işsiz kalmakta, buna karşın yasal ve yasa -

dışı yabancı işçiler istihdama katılmaktadır^"^'."

"Bir yandan İngiltere'den ülkeye 20 bin kişi çalışmak amacıyla

gelirken, diğer yandan Alman işverenler de İngiltere'ye yerleşmektedir.

Ülkede kalan işverenler ise, katı istihdam kurallarını dolanmak eğilimine

girmektedir. Gerçekleştirilen yoğun denetimlere rağmen kayıt - dışı

istihdam artmaktadır. Sonuçta, Almanya'nın istihdamı düzenleyen katı

kuralları, istihdamı daraltmakta başlıca etken haline dönüşmektedir."

Bu çerçevede iş güvencesi kavramı yerine "istihdam edilebilme

güvencesi" kavramının daha fazla benimsendiği iddia edilmektedir. "Zira

globalleşme kadar teknolojik gelişmeler de iş piyasasını etkilemektedir.

Artık, boşu boşuna iş güvencesiyle oyalanmak yerine, bireyleri iş bulabilir

hale getirmek önem kazanmaktadır. Aksi halde, alt yapıları olmayan bir işin

güvencesini vaat etmekten öteye gidilmeyecekür""^"" denilmektedir.

Özkan, A. E.; "Rekabet Gücümüz Nasıl Hantallaştırı 1 iyor?"; ME^S^/^v^r^n S: 689; Nisan 1997; s. 8.

Ibid.; s. 8.

Page 351: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

9. Fransa'da Daha ''Kısa İş Haftası''

1997 yılının sonlarında Fransa 'da siyasi liderlere güvenini

İcaybeden işsiz kitlelerin protesto ve yürüyüşleri yoğunlaşmıştır. Bu

göstericiler iş bulma ümidinden ziyade, yıl sonu işsizlik primi talep etmeye

başlamışlardır.

İleri sürüldüğüne göre, resmi kayıtlarda toplam işgücünün

% 12.4'ü olarak gösterilen Fransa 'da işsizlik oranı, aslında bunun iki katma

ulaşmaktadır. Gerçekten stajyer, erken emekli, devlet tarafından finanse

edilen özel sektör çalışanları ile "kısmi işsizlerin" söz konusu kayıtlarda yer

almadığı belirtilmektedir.

Yaygın görüşlere göre, "Fransız ekonomisini açmak ve

serbestleştirmek, bunun yanında şirket dostu bir vergi ortamı yaratmak,

sürekli bir istihdamın en önemli araçlarıdır. Bu ülkede istihdam

politikalarına yönelmenin önemli bir siyasi boyutu da ortaya çıkmaktadır.

Başbakan Jospin 'nin önümüzdeki üç yıl içinde 350.000 kişilik yeni istihdam

yaratmak amacına dönük projeleri özellikle dikkat çekmektedir"^'^^

Bu projelerden en fazla tartışma yaratanı, kuşkusuz çalışma

sürelerinde indirim yapmayı amaçlayan programdır. Fransa'da 1997'nin

sonlarına doğru Sosyalist Başbakan yaptığı açıklamada 2000 yılma kadar

haftada 35 saat çalışma uygulamasının getirileceğini ifade etmiştir.

Başbakan haftalık^ çahşma saatlerinin kısıtlamasını amaçlayan ön taslağın

243 The Wall Street Journal; "Fransa'da İşsizler Kan Ağlıyor"; 12.01.1998, s. 3.

Page 352: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

parlementoda tartışmaya açılacağını da belirtmiştir. Bu taslakta

hükümetlerin şirketlere sağlamayı planladığı yardımlar gösterilmektedir.

Taslak esas itibariyle 10 ve daha fazla çalışanı olan şirketleri

kapsamaktadır. Planın uygulamaya konulması ile ilgili "somut adamları"

içeren ikinci bir taslak 1999 yılında parlementoya sunulmuştur.

Çalışma saatlerinin azahılması maaşlarda bir kesintiye gitmeden

gerçekleştirilecektir. Hedefe ücretlerin kontrollü arttırımı ile ulaşılması

düşünülmektedir. Hali hazırda Fransa'da 39 saat uygulaması geçerli

bulunmaktadır. Başbakan "35 saate geçişi mümkün olan en iyi koşullar

altında gerçekleştirmek istiyoruz" demiştir.

İşverenler hükümetin bu yaklaşımına şiddete karşı çıkmaktadırlar.

"İdeolojinin mantığa galip geldiğini" ve "Fransa 'nın çağın gehşmelerine

uygun düşmeyen bir yaklaşım içinde olduğunu" belirtmektedirler. Başbakan

Jospin 'e göre, "devlet bir yandan 35, hatta 32 saat uygulamasına hızlı geçiş

yapan işletmeler üzerindeki işgücü maliyetini hafifletmek için gereken

fmansal yardımlarda bulunurken, bir yandan da istihdam yaratmak suretiyle

üzerine düşen rolü yerine getirecektir."

Bu istihdam yaklaşımı işçi sendikaları tarafından içtenlikle

benimsenirken, özellikle işveren sendikaları liderleri ve uzmanlar sosyalist

hükümetin yanlış çözümler ürettiğini belirtmekte, haftada sadece 35 saat

çalışma zorunluluğunun gerçekçi olmadığına, maliyetleri yükselteceğine ve

çok sayıda işletmenin kapanmasına yol açacağına dikkati çekmektedirler.

Page 353: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Fakat genelde Fransız halkı bu planı onaylamakla beraber, planın işsizlik

sorunlarına çözüm getireceğine kuşkuyla bakmaktadırlar""^"^.

10. Diğer İstihdam Politikaları

Günümüz Avrupasmda dikkati çeken en önemli gelişmelerden biri

de istihdam dışında tüm göstergelerin olumlu bir seyir takip etmesidir.

Gerçekten ileri sürüldüğüne göre, "kriz kurbanı Asya kaplanları tahtı

Avrupa'ya kaptırmıştır" ve yeniden yapılanma sürecini tamamlayan

Avrupalı şirketler yükselişe geçmiş, karlar her sektörde artmaya başlamıştır.

1995 ve 1996'da yeniden yapılanma sürecine giren Avrupa'h şirketler 1997

yılından itibaren doların da değer kazanması ile birlikte büyümede bir hızlı

dönemi başlatmıştır"^^

Özellikle 1999 yılındaki veriler Avrupa ekonomilerinin tekrar

büyüme yoluna girdiğini göstermektedir. Bir yandan tüketim eğilimleri

hızlanırken, diğer yandan ihracatta gözle görülen bir büyüme

yaşanmaktadır. Para poHtikalarmdaki disiplinin beraberinde getirdiği sıkı

ulusal bütçelerin uygulamaya konulmasının büyümeyi daha da

hızlandıracağı tahmin edilmektedir.

1999 yılında Avrupa ekonomileri büyük bir ihtimalle son 10 yılın

ortalama büjöime oranlarının üzerine çıkacaktır. Aslında bürokrasi, emek

piyasalarını kısıtlayıcı kurallar ve ticari teşviklere getirilen engeller, Avrupa

^-^^ The Wall Street Journal; "Fransa Daha Az Çahşmaya Hazırlanıyor"; 20.10.1997; s. 2.

Lavin, D.; "Hasat Zamanı"; The Wall Street Journal; 10.11.1997; s. 1.

Page 354: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

şirketlerinin büyüme fırsatlarmı engellemektedir. Ülkeden ülkeye değişen

faktörler, verimlilik kaybma neden olmaktadır.

Almanya 'da vergi reformu tartışmaları, İ talya 'da kamu

lıarcamalanm kontrol altına alma çabaları ve Fransa 'da özelleştirmeye karşı

duyulan reaksiyonlar ve çalışma saatlerini azaltma çabaları bazı örnekler

olarak sayılabilir. Fakat bütün bu karmaşaya rağmen genelde 1998'den

itibaren Avrupa 'da büyüme oranlarının nispeten yükseldiğini ve işsizliğin

yavaşta olsa azaldığını, en azından artmadığını söylemek mümkündür^"^^'. Bu

eğilimleri aşağıdaki tablodan açıkça görebiliriz.

Tekrar büyüme eğilimine giren ekonomi yanında yürürlüğe giren

para birliği. Uzak Doğu'daki krize rağmen borsaların yükselişi, Avrupa

ekonomilerinde belirgin bir canlılığın yaşanmasına neden olmuştur. Para

birliğinin getirdiği mali yükümlülükler ve ekonomik disiplin, şirketlerin

küresel rekabete uyum çabaları, bu canlılığı dalıa da hızlandırmıştır.

Tüm bu gelişmelere rağmen paradoksal olarak işsizlik oranlarında

belirgin bir düşme gözlenmemektedir. İşsizlik oranlarındaki bu direnme

A v m p a Sosyal Refah devletlerinin yargılanmasına neden olmakta ve

"cömert Sosyal Devlet" anlayışı ciddi bir biçimde gözden geçirilmektedir.

Diğer yandan AB'de işsizlere dönük ulusal düzeyde bazı projelerin

uygulanması teşvik edilmektedir. Örneğin İspanya 'da işsizlik yardımı için

öngörülen koşullar zorlaştırılırken, yardım süresi kısaltılmaktadır.

Almanya 'da ise "İşsizlik yardımı alanlara talep formunda yapılan tanımlara

Bray, N.; "Avrupa Yeniden Büyüme Trendinde"; The Wall Street Journal; 27.10.1997; s. 7.

Page 355: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

uymayan iş teKİifme olanak veren yasa geçtiğimiz Ocak aynıda yürürlükten

kaldırılmıştır. İ talya'da başbakan Prodi 'nin Zeytin Ağacı Komisyonu'nca

hazırlanan hükümet programında erken emekliliğe karşı önlemler öncelikli

konu olarak yer almaktadır"^'*^.

"Avrupanın en düşük işsizlik oranına sahip ülkesi Hol landa 'da

başlayan dalgalanmanın "domino etkisi" ile tüm kıtaya yayıldığı

gözlenmektedir. Hükümetler artık istihdam ettiği' işsizleri bordrolarından

çıkarıyor. İşsizlerin asıl işvereni konumundaki devlet işsizlerini gerçek iş

piyasasına kazandırıyor"^"^^.

B. ''SOSYAL AVRUPA'' ZİRVELERİ

1. Kopenhag Zirvesi

0 6 - 1 2 Mart 1995 tarihleri arasında "Toplumsal Kalkınma İçin

Dünya Zirvesi" Kopenhag 'da toplanmıştır. Bu Zirve 'de 2000'U yıllara

doğru dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal sorunlar

tartışılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, 3 bölümden oluşan bir deklarasyon

ve 5 bölümden oluşan bir eylem stratejisi benimsenmiştir. Tiirkiye'nin de

içinde bulunduğu tüm hükümetler bu deklarasyonu ve genel konulara ilişkin

10 taahhüdü imzalamışlardır.

247

248

Özkan; "Batı Avrupa İşsizlerini İşten Çıkarıyor"; op.cit.; s. 13.

Ibid.; s. 13.

Page 356: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Deklarasyon'un baş kısmında "yoksulluk, işsizlik ve toplumsal

dışlanma" bütün ülkeleri içine alan en önemli sosyal sorunlar olarak

sıralanmıştır. Özellikle vurgulanan, insanların yaşamlarındaki belirsizlik ve

güvensizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Bu deklarasyonda, özellikle "1990

New York Dünya Çocuk", "1992 Rio de Janerio Çevre ve Kalkınma",

"1993 Viyana Dünya İnsan Hakları", "1994 Barbados Sürdürülebilir

Kalkınma", "1994 Kahire Nüfus ve Kalkınma Konferanslarına" da

değinilmiştir.

Bu Konferans' ta "süratle ilerleyen değişim sürecinin yambaşmda

yoksulluğun, işsizliğin ve toplumsal çözülmenin yoğunlaştığı bir süreç

yaşandığına" işaret edilmektedir. Mutlak yoksulluk koşulları içinde yaşayan

kadınların sayısının erkeklerden fazla olduğuna değinilmekte ve mevcut

koşulların kadınlar ve çocuklar için ağır sonuçlar yarattığı belirtilmektedir.

Özellikle kadınların yoksulluk, toplumsal çözülme, işsizlik, çevrenin

Icötüleşmesi ve savaşların sonuçları gibi sorunlardan erkeklerden daha fazla

etkilendikleri iddia edilmektedir.

İnsanların güvenliklerinin kaybına yol açan yoksulluğun, üretken

istihdam yokluğunun ve toplumsal çözülmenin insan onuruna bir saldırı

olduğu belirtilmekte, insan kaynaklarından yeterli ölçüde yararlanılmadığı

ısrarla tekrarlanmaktadır.

Taahhütler arasında ise, "tam istihdamı, ekonomik ve toplumsal

politikalarımızın temel önceliği olarak belirlemeyi ve bütün kadm ve

erkeklerin özgürce üretken istihdam ve iş seçmeleri yoluyla sağlam ve

Page 357: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

sürekli geçinme olanakları yaratabilmelerini sağlamayı taahhüt ediyoruz"

denilmektedir""^^.

Zirve Toplantıs ı 'nm Eylem Programı 'nm birinci bölümünde,

"toplumsal kalkınma için güçlendirilmiş bir çevreden", ikinci bölümde,

"yoksulluğun ortadan kaldırılmasından", nihayet üçünde bölümde, "üretken

istihdamın genişletilmesi ve istihdamın artırılmasından" bahsedilmektedir.

Özellikle, yoksulluğun ortadan kaldırılmasıyla ilgili bölümde,

yoksulluğun değişik görünümleri ve nedenleri olduğuna ısrarla

değinilmekte, kırsal kesimde ve kentlerdeki yoksulluk bilhassa

vurgulanmaktadır. İstihdamla ilgili bölümde, "yoksullukla mücadelede ve

toplumsal bütünleşmenin geliştirilmesinde tam, yeterli, uygun ve adil

istihdam etkili bir yöntemdir" değerlendirilmesi yapılmaktadır.

Temel olarak toplumsal sorunların ve yoksulluğun önlenmesinde,

istihdam politikalarına ağırlık verilmesi vurgulanmakta, eğitim, öğretim, işçi

- işveren ihşkileri, çalışma koşullarıyla istihdamın kalitesinin yükseltilmesi,

özel guruplar için istihdam olanaklarının geliştirilmesi, çalışma ve

istihdamın daha geniş bir çerçevede anlaşılması ifade edilmektedir. Nihayet

dördüncü bölümde toplumsal bütünleşmeden, beşinci bölümde uygulama ve

izlemeden bahsedilmektedir^^^.

249 Türk Harb - İş Sendikası; Kopenhag Toplumsal Kalkınma Deklarasyonu ve Eylem Programı; Ankara; Ekim 1995; s. 23. Ayrıca bkz. Köstekli, Ş.İ. "Avrupa Birliği İstihdam Stratejisi"; (Yayınlanmamış Makale); İstanbul-2000.

' " Ibid.; s. 88 vd.

Page 358: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu çerçevede, özellikle büyük miktarlara ulaşan dış yardımların bu

ekonomileri ağır bir borç yükü altına sokarak, gelişmelerini sınırladığı

önemle belirtilmiştir. Böylece, borç anlaşmalarının üçüncü dünyaya ne

derece yardımcı olduğu tartışmaları başlamıştır. Sonuçta, üçüncü dünya

ülkelerinin azgelişmişlikten kurtulmalarının yolu olarak, kendi gayretleri

üzerinde durulmuş, ne var ki, iç politikalar, ekonomik milliyetçilik, diğer

devletçilik şekilleri, ekonomilerin hızlı kalkınmasını önlemiştir. Aslında

sanayileşmiş Bat ı 'nm yardımlarıyla, gelişen ülkelerin çoğu başarılı bir

şekilde serbest piyasa ekonomisine, siyasi çoğulculuğa ve yeni çağın

ufuklarına doğru hızlı bir değişme gösterememiştir"^'.

2. Lüksemburg "İstihdam Zirvesi

Kasım 1997 tarihinde Lüksemburg 'da yapılan "İstihdam

Zirvesi"nin öncesinde Avrupa Komisyonu esasta üç belgeden oluşan bir

paket kabul etmiştir. Bu belgelerden birincisi "üye devletlerin istihdam

politikaları için "Klavuz İlkeler 1998", İkincisi "Ortak İstihdam Raporu

1997" ve nihayet "Avmpa 'da İstihdam Rapom 1997" dir.

"Bu üçlü paketin amacı zirvede tartışılmak üzere devlet

başkanlarına sağlam analiz ve politika rehberliği sağlamaktır. Üye

devletlerin istihdam pholitikaları için Klavuz İlkeler 1998 adlı belge

Avmpa 'dak i istihdam hakkında ciddi ilerleme kaydedilecekse üye

KazLio, T. (ed.); Globalization and the Challenges of Poverty Alleviation; op.cit.; p. 12. & Ayrıca bkz. Bandow - Vasquez, D. - I. (ed.); Perpetuating Poverty: The World Bank, the IMF, and the Developing World; Washington, D.C.: CATO Institute Publishing; 1994.

Page 359: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

devletlerce izlenmesi Komisyon tarafmdan gerekli kilit politika, tedbir ve

hedefleri teklif etmektedir.

Üye devletlerce sunulan çok yıllı programlara dayanan Ortak

İstihdam Raporu, ulusal istihdam politikaları hakkında malzeme ve esas

olarak makro düzeyde üye devletlerce başlatılan başarılı istihdam

tedbirlerinden örnekler sunmakta ve bu bilgilerin AB açısından

paylaşılmasını hedeflemektedir. Üçüncü belge olan Avrupa 'da İstihdam

Raporu 1997 ise, işgücü piyasası hakkında analiz ve veriler vermektedir"""^^.

a. Klavuz İlkeler

Klavuz İlkeler 1998 Raporu Ortak İstihdam Raporu 1997'de

gösterilen dört ana eylem alanı çerçevesinde geliştirilmiştir. Bunlar

"Girişimcilik", "İstihdam Edilebilirlik", "Uyarlanabilirlik" ve "Fırsat

Eşitliğidir".

aa) Yeni Girişimcilik Kültürü

Temelde işletme kurmayı ve yönetmeyi kolaylaştırmaya yönelik

bu tedbirler KOBİ ' le r üzerindeki idari yüklerin gözde geçirilmesi ve

basitleştirilmesini öngörmektedir. Böylece ilave bir işçi istihdamının

işletmelere getireceği sabit maliyetler önemli ölçüde azaltılmaya

çalışılmakta, serbest çalışma tercihi yapan küçük işletmecilerin önündeki

Güncel Avrupa; "İstihdam Zirvesi"; Eylül - Ekim 1997; S: 7 - 8; s. 9.

Page 360: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

sosyal güvenlik engelleri kaldırılmakta ve serbest çalışmayı kolaylaştıracak

tedbirler alınmaktadır.

Bu çerçevede ayrıca risk sermayesi piyasalarını geliştirmek,

böylece KOBİTerin finansmanla ilgili özel gereksinimleri karşılanmak

istenmektedir. Bu amaçla ikincil bir sennaye piyasasının kurulması

hedeflenmektedir. Nihayet vergileme sistemini istihdam için daha elverişli

bir hale getirmeye yönelinmekte, bu amaçla 2000 yılma kadar işgücü

üzerindeki vergi yükünü azaltmak amaçlanmaktadır.

bb) Uzun Süreli v e Genç İ ş s i z l i ğ i

Yetişkin işsizlerin işsiz kalma süresi 12 aya ulaşmadan her işsiz

yetişkine eğitim, yeniden eğitim, çalışma pratiği veya başka bir tedbir

biçiminde firsat sunulması sağlanmaktadır. Diğer yandan işsiz kalma süresi

6 aya ulaşmadan her işsiz gence böyle bir başlangıç firsatı temm

edilmektedir.

Sonuçta 5 yıl içinde genç işsizlik oranının yarı yarıya azaltılması

hesaplanmaktadır. Önemli bir kesimi uzun süreli işsiz olan özürlülerin

istihdam durumunun da böylece iyileştirilmesi hedeflenmekte ve okul

hayatından çalışma hayatına geçiş kolaylaştırılmaktadır.

İleri sürüldüğüne göre, üye devletler eğitim sisteminden erken

ayrılan geçlerin sayısını 5 yıl içinde yarı yarıya azaltmalıdır. Genç insanlar

çıraklık eğitimi yoluyla istihdama uygun becerilerle donatılmalıdır.

Page 361: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu çerçevede üzerinde durulan bir diğer konu ise, pasif

tedbirlerden aktif tedbirlere geçiştir. Bu amaçla özellikle sosyal yardım ve

eğitim sistemleri istihdam edilebilirliği aktif biçimde desteklemelidir.

Aslında gelir desteğinden ziyade istihdam edilebilirlik tedbirleri

öngörülmelidir. Bu yolla 5 yıl içinde kendilerine eğitim imkanı sunulan

işsizlerin sayısı % lO'dan % 25Terin üstüne doğru çıkarılmalıdır. Ücret -

dışı emek maliyetlerinde indirimler yoluyla düşük vasıflı işçilerin istihdam

maliyeti azaltılmaya gayret edilmelidir. Sosyal taraflar eğitim, çalışma

pratiği, stajyerlik ve diğer istihdam edilebilir tedbirleri için bir çerçeve

anlaşmayı bir an önce sonuçlandırmalı ve ılımlı ücret artış modellerini

sürdürmelidirler.

cc) Uyarlanabllirliği Geliştirmek

Herşeyden evvel iş örgütleri modemleştirilmelidir. Sosyal taraflar

işletmeleri üretken ve rekabetti kılmak ve esneklik ile güvenlik arasında

gerekli dengeyi kurmak amacıyla uygun düzeylerde çalışma sürelerinde

indirim, iş örgütlenmesi, esnek çalışma ve diğer konularda müzakereler

sürdürmelidir. İstihdam biçimlerinin gittikçe çeşitlendiği diklcate alınarak

standart olmayan çalışanlara daha büyük güvenlik ve mesleki statü

verilmeli, kısaca çalışma yaparken kariyer ilerlemesi ve sosyal güvenlik

korumasından yararlanmalıdırlar. İşletmelerde uyarlanabllirliği desteklemek

için beşeri kaynaklara dönük yatırımların önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Page 362: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dd) Fırsat E ş i t l i ğ i Politikaları

Herşeyden önce cinsiyet ayrımını gidermek, kadınların daha fazla

istihdamını aktif biçimde desteklemek, istihdam oranları arasındaki

eşitsizliği azaltmak için gayretler sarf edilmelidir. Ayrıca, pohtika ve aile

hayatını bağdaştıracak politikalar öngörülmelidir. Kariyer kesintileri, analık

izni, yarım çalışma politikaları, kadınlar açısından büyük önem

taşımaktadır. Kadınların emek piyasasına girmesini desteklemek için

çocuklarla ilgili yeterli ölçüde kaliteli bakım hizmetleri sağlanmalıdır.

Kadınların çalışma hayatına geri dönüşünü sağlayacak tedbir

geliştirilmelidir. Bir süre ayrı kaldıktan sonra ücretli işgücüne geri dönmeyi

düşünen kadınlara özel bir önem verilmelidir"^''^.

b. "Ortak İstihdam Raporu"

1997 Ortak İstihdam Raporu'nda ise, üye devletlerin istihdam

politikaları üzerinde daha fazla bilgi verilmekte, üye devletlerin istihdam

açısından değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu raporda daha kapsamlı bir

stratejiye ihtiyaç olduğu vurgulandıktan sonra, üç ana konuda ilerlemenin

hızlandırılması çağrısı yapılmaktadır:

• "Kaynakların statik emek piyasası tedbirlerinden aktif

tedbirlere kaydırılması.

Ibid.; s. 11.

Page 363: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Uzun süreli işsizlere yardım etmeye yönelik eylemlerin

geliştirilmesi,

• Birlik içinde istihdam ve katılım oranını iyileştirmenin bir yolu

olarak fırsat eşitliğini geliştirmek" öngörülmektedir.

c. "Avrupa İstihdam Raporu"

"Avrupa 'da İstihdam Raporu 1997 ise, birbiriyle bağlantılı ve

örtülü iki grup konuyu içermektedir." Bunlar: "yüzyılın bitimine doğru

Birlik önünde duran istihdamla ilgili politika görevleri ve ekonomik ve

parasal birliğe geçişin yarattığı sorunlardır. Rapor temel problem olarak

istihdam yaratılmasını tespit etmekte ve daha sonra ele alınması gereken ana

yapısal sorunları analiz etmektedir; beceri açığı, özel grupların sorunları,

esnekliğin geliştirilmesi, fizibilite ve gücün iyileştirilmesi, bireylerin

kapasitelerine göre ayarlanma yapılması", bu arada sayılabilir.

Rapor 1996'dan itibaren ortaya çıkan ekonomik canlanma, düşük

enflasyon, ılımlı ücret artışları çerçevesi içinde istihdamda zayıf da olsa bir

gelişme olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca, kısmi süreli çalışma

eğilimlerinde de artışlar gözlenmektedir. Gerçekten 1996'da yaratılan iş

fırsatlarının hemen yarısı kısmi süreli işlerden oluşmakta ve çalışanların %

17'si kısmi süreU çahşmaktadır.

Özellikle bu oranın kadın, genç ve özürlü gruplarda yüksek olduğu

anlaşılmaktadır. Rapora göre, işsizlikle mücadelede daha fazla istihdam

Page 364: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

fırsatı yaratılmasına ihtiyaç vardır. Bunun için de emek piyasasının ve

kurumların yapısı ve işleyişi modemleştirilmelidir.

"Rapora .göre temel politikanın görevi işsizlikle uğraşmanın iki

yönlü bir iş olduğunun kabul edilmesinde yatmaktadır. Yeterli fakat

istikrarlı bir büyüme oranı oluşturmak ve işsizlerin emek piyasasının

ihtiyaçların uygun şekilde becerilerini sürekli olarak güncelleştirme

olanaklarına erişmesini sağlayarak onların istihdam edilebilirliğini artırmak

gerekli bulunmaktadır"^^"^.

d. Köln Avrupa Yürüyüşü

1999 yazında Köln (Cologne), Avrupa Birliği ve G8Ter

toplantısına ev sahipliği yapmıştır. Üç hafta süreyle Cologne 'de dünya

liderleri toplanarak yeni liberal stratejileri, bu politikalarla ilgili güçlükleri,

zengin ile fakir ülkeler arasındaki artan farkları ve nihayet güçlü ile güçsüz

arasındaki farkları bertaraf etmek için alınabilecek tedbirleri tartıştılar.

Bu iki toplantı, küreselleşme sürecinin ve yeni liberal politikaların

beraberinde getirdiği sorunlara dikkati çekmek isteyen "Sosyal Avrupa İçin

Mücadele", "Avrupa Yürüyüşü" eylemini de gündeme getimiiştir. Bu

yürüyüşü düzenleyenler, sendikacılar, siyasi partiler ve işsizliklerin

oluşturduğu faaliyet gurupları olmuştur.

Avrupa Yürüyüşü eylemini yaratan faktörlerin başında, Avrupa 'da

20 milyonu aşan işsiz ve 50 milyona varan yoksulluk sınırının altında

'-''Ibid.; s. 12.

Page 365: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yaşayan insanların varlığı gelmektedir. Böylece, sırasıyla Amsterdam,

Lüksemburg, Cardiff, Viyana ve Cologne 'de düzenlenen Avrupa Birliği

Zirveleri 'nde ortaya çıkan eğilimleri değerlendirmek üzere birlikte hareket

eden bir eylem ortaya çıkmıştır^^^.

3. Floransa ''XXI. Asır Konferansı''

20 Kasım 1999'daki Floransa Toplantısı 'nda, A v m p a Komisyonu

Başkanı R. Prodi, özellikle AB 'n in karşılaştığı somnları iki kategoride

toplamaktadır. Bunlar;

• ekonomik ve sosyal sorunlar,

• jeopolitik sorunlar,

Sosyal açıdan bakıldığında, A B D ' d e yapısal değişmeler

derinlemesine ve genişlemesine ortaya çıkmaktadır. Yaşam ümidi sürekli

artarken, doğum oranları düşmektedir. Diğer bir deyişle, nüfus yaşlanmakta

ve işgücü daralmaktadır. Bunun yanında endüstri, küreselleşmenin

somnlarıyla karşılaşmakta ve hızla değişen dünya piyasalarının rekabet

baskısı altında kalmaktadır.

Avmpa, yeni işler yaratmak için rekabet edebilirliğini ve

etkinliğini artırarak, ekonomik büyüme yapmak zomndadır. Fakat, aynı

zamanda insanlar toplumsal yaşam biçimini kommak zomndadır. Bunun

Mathers, A.; "Euromarch: The Struggle for a Social Europe"; Capital & Class; Issue: 68; Summer 1999; p. 15 - 17.

Page 366: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

anlamı da, "Avmpa Sosyal Modeli"dir. Bu model, sosyal adaleti, el<:onomil^

büyümeyle birarada yürütme anlamına gelmelctedir.

Günümüzde, telcnolojiler ve emek piyasası Avmpa eğitim

sistemiyle birlikte değişmektedir. Aynı zamanda, A v m p a nüfusu

yaşlanmakta ve bizim refah sistemimiz, en kısa zamanda gözden

geçirilmelidir. Burada temel somn, refah devleti ile emek piyasalarını

birarada yürüterek, iş yaratma becerisidir. Bir yandan verimliliği artırma,

aynı zamanda Avmpa Sosyal Model i 'n i sürdürme ve modemleşt imie gereği

vardır. ABD son 5 - 10 yıl içerisinde iş yaratmada çok başarılı olmuştur.

Düşük enflasyon, yüksek büyüme ve düşük işsizlik. Bu nasıl ortaya

çıkmıştır?

Prodi 'ye göre, temel neden ABD'n in tek Pazar ve tek para

birimine bir asır önce sahip oluşudur. Avmpa bunu sadece son 10 yılda

yaratabilmiştir. Önümüzdeki 1 0 - 2 0 yıl zarfında Avrupa, Tek Pazar ' ın ve

Tek Para Birimi 'nin bütün faydalarından yararlanacaktır^^^.

İkinci olarak, A v m p a ' d a hizmet sektörleri geridir. Eğer bugün

ABD seviyesinde bir hizmet sektörüne sahip olunabilseydi, 30 milyon ilave

iş gücüne sahip olunacaktı. Bu halen Avrupa 'daki işsiz sayısını iki katıdır.

Diğer dikkati çeken bir fark, AB ve ABD'dek i kadm işçi sayısıdır. Bu fark,

21 milyona vamıaktadır. Burada da, Avmpa ABD'n in gerisinde

kalmaktadır. Böylece, Amerika 'nın A v m p a ' y a karşı üstünlüğü iki kattır^^"^.

Prodi, R.; ' A New Economy and a New Policy: the Role of the European Union"; op.cit.; p. 5.

Ibid.; p. 6.

Page 367: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. Lizbon Zirvesi: Modernleşen Sosyal Model

23 - 24 Mart 2000 tarihinde Lizbon 'da toplanan AB Zirvesi, esas

itibariyle istihdam, ekonomik reform ve sosyal uyuma dayalı olarak küresel

çağın gereklerine uygun düşecek yeniliklere ve reformlara yönelmiş,

gelecek 10 yılı kapsayan bir stratejik hedef belirlemiştir. Lizbon Zirvesi 'nde

özellikle aktif bir istihdam politikasının geliştirilmesi üzerinde durulmuş ve

bu bağlamda 4 temel alanda gayret gösterilmesi önerilmiştir;

• "Özellikle Avrupa çapında bir iş veri tabanı ve öğrenme

fırsatları içeren istihdam hizmetleri sunulması yoluyla istihdam

edilme şansının artırılması ve nitelik açıklarının kapatılması;

işsiz insanların nitelik açıklarını kapatmasına yardımcı olacak

özel programların gehştirilmesi;

• Avrupa sosyal modelinin bir temel unsuru olarak yaşam boyu

öğrenmeye, sosyal taraflar arasındaki yenilik ve yaşam boyu

öğrenme anlaşmalarını teşvik ederek, yaşam boyu öğrenme ile

çalışma süresinin esnek belirlenmesi ve iş rotasyonu arasındaki

tamamlayıcılıktan yararlanarak ve ilerlemede çok başarılı olan

firmalar için bir Avrupa ödülü koyarak, daha fazla öncelik

verilmesi;

• Büyük kıtlık çekilen hizmet ve kişisel hizmet alanlarında

istihdamın artırılması;

Page 368: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Mesleki bölücülüğün azaltılması ve iş yaşamıyla aile

yaşamının bağdaştırılmasmm kolaylaştırılması da dahil olmak

üzere, fırsat eşitliğinin her yönüyle geliştirilmesi"^'^."

İstihdamda bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde, Avrupa 'ya yeni

ufuklar açacak çok önemli kararların alındığı gözlenmektedir. 2010 yıllarına

kadar ortalama % 3 büyüme hızıyla 20 milyon yeni iş yaratmayı amaçlayan

AB, elektronik ticaret, internet kullanımı, okulların internete bağlanması,

kamu hizmetlerinde internet, patent düzenlemesi, Avrupa çapında bir

elektronik bilgi ağı, girişimcinin özendirilmesi, yüksek teknolojinin teşviki,

KOBİ ' ler in teşviki, hizmet sektörlerine geçişin önündeki engellerin

kaldırılması, altyapı hizmetlerinde liberalleşme, çalışanların vergi yükünün

hafifletilmesi. Ar - ge, bilgi teknolojileri ve insan kaynakları vb. alanlarda

çok sayıda refonnu öngörmüştür"^^^.

5. ''Yeni Ekonomi'' ve İşsizlik

Temelde Lizbon Zirvesi 'nde Avrupa 'da işsizlik sorununa köklü

çözümler getirmenin yolu olarak, "yeni ekonomide" başarılı olma gereği

üzerinde durulmuş, A B D ' d e ortaya çıkan ekonomik mucizenin A B ' d e

tekrarlanması temel tartışma alanlarından birini oluşturmuştur. Bu

reformların temelinde, esas itibariyle bilgi çağma uygun dönüşümler söz

konusudur.

' TİSK; "Avrupa Konseyi: Lizbon Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı Sonuç Bildirisi - İstihdam, Ekonomik Reform ve Sosyal Uyum Kararları"; İşveren Dergisi Eki; C: XXXVIII; S: 7; Nisan 2000; s. 10.

Page 369: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Tüm okuUarm 200rde, tüm öğretmenlerin 2002'de, tüm bireylerin

2005'de internete bağlanması, internetin ucuzlatılması, emek piyasalarında

esnekliği sağlayacak düzenlemeler, "AB vatandaşlarına bilgi teknolojisi

alanındaki bilgi ve beceri düzeylerini düzenleyen bir BT (pasaportu)

verilmesi, verimlilik artışları öngörülmektedir. Avrupa Birliği 'nin çağı

sıçramasında, internete dayalı yeni ekonomi ağırlıklı bir model

öngörülmektedir"^^.

2000'lerin başında Lizbon Zirvesi'nde., AB işsizlik ve sosyal

dışlanmayla (unemployment and social exculision) ilgili yeni bir atak yapma

gereği duymuştur. 1980'lerde başlayan gayretler, 1990'larda büyüme,

rekabet gücü ve istihdamla ilgili Beyaz Kitap'larla devam etmiş ve istihdam

sorunlarının çözümü, yeni bakış açılarına oturtulmaya çalışılmıştır. Bu

yaklaşıma göre, büyüme gerekli fakat yetersizdir; yapısal reformlar

zorunludur fakat yetersizdir ve bütün politikalar arasında bir işbirliği

yaratılmak suretiyle iş olanakları artırılabilir.

1997 Amsterdam Antlaşması 'nm ardından A B ' d e A B D

seviyesinde veya istihdam sorunlarında iyi durumda bulunan bir üye ülke

seviyesinde istihdam yapısına kavuşmak için, 30 milyon yeni işin

yaratılmasına gerek olduğu hesaplanmıştır. Eğer emek piyasası koşulları

elverişli olursa, bugün işsiz olarak kaydedilen insanların iki katı kadar

işgücünün emek piyasasına gireceği hesaplanmıştır. Bu potansiyelin

karşılanması halinde, yaşam standartları % 15 daha artacaktır. Eğer fakir

ailelere yeterli yardım yapılabilse, eşitsizlik ve yoksulluk sorunu önemli

Ulagay, O.; 'AB'nin Ufku"; Milliyet; 28.03.2000; s. 22. 260 Ulagay, O.; "AB'nin Gündemi 'Yeni Ekonomi'"; Milliyet; 23.03.2000; s. 22.

Page 370: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ölçüde azalacaktır. Bütün bunlara rağmen, iş fırsatlarının artırılmasında

başarılı olunamamıştır"^ ^

Aslında, bölgelerarasmda da dengesizlikler vardır. İstihdam

oranları % 40 Tarla 80 Ter arasında değişmektedir. İstihdamın yetersizliğinde

cinsiyet dengesizliklerinin de önemli payı vardır. 25 ile 55 yaşları arasmdaki

insanların istihdam oranları A B D ' d e n farklı değildir.

Buna mukabil, A B ' d e çalışma yaşındaki kadınların yarısı

istihdamdadır. Aslında, A B D ' d e çalışma hayatına katılan kadm işgücünün

oranı üçte ikiden daha fazladır. Elverişli işler arasında da dengesizlik

görülmektedir. Hizmet sektörleri A B D ' d e % 55 oranında iken, bu oran

Avrupa 'da % 4 0 ' d ı r .

İstihdam sorunlarının çözümünde, emek piyasası reformları çok

önemli olmakla beraber, büyümenin de hızlandırılması gerekmektedir.

A B D ' d e her yıl verimlilik artışını karşılamak için en azından % 2 büyüme

hızına gerek vardır. Bunun yanında, ABD seviyesinde veya istihdamda

durumu en iyi olan üye seviyesinde bir istihdam yaratılması için birkaç yıl,

yılda % 3 oranında bir büyüme gerekli gözükmektedir.

Böylece, 23 - 24 Mart 2000 'de Lizbon 'da toplanan AB

Zirvesi 'nde, uzun dönemli rekabet gücü olan bilgi toplumuna dayalı bir

ekonominin Avrupa 'da kurulması düşünülmüştür. Aslında, "Avrupa Sosyal

Modeli", esas itibariyle rekabet gücü ve bütünleşme gibi temel iki hedefe

bağlı gözükmektedir.

Diamantopoulbu, A.; "Europe Must Get to Work"; People Management, Vol: 6; Issue: 5; 03.02.2000; p. 32.

Page 371: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

özel l ikle küreselleşen dünya rekabeti artırmakta, sosyal ve

ekonomik değişme yeni bir çalışma, aile ve sosyal bir hayat yaratmaktadır.

Lizbon Zirvesi 'nin amacı, bilgi toplumunun talep ettiği ve yarattığı fırsatları

dikkate alarak sağlıklı bir büyüme, sosyal ve ekonomik politikaların

güçlendirilmesi ve bütünleştirilmesi hedeflerini ortaya koymaktadır. Bunun

da temeli işsizliğin ve sosyal dışlamanın bertaraf edilmesidir^^".

6. İstihdam Edilebilir İşgücü

Avrupa 'da girişimciliğin özendirilmesi ve yaygınlaştırılması

amacıyla UNICE tarafından yayınlanan 1999 Raporunda, özellikle

"istihdam edilebilir işgücü sağlamak" üzerinde durulmakta ve buna

erişebilmek için "rekabetçi işgücü maliyetlerine ulaşmak", "yüksek nitelikli

işgücü kullanmak" "esneklik yaklaşımının benimsenmesi" ve çalışmanın

daha fazla ödüllendirilmesi" faktörleri üzerinde durulmaktadır.

Gerçekten halihazırda A B D ' d e yaşam standartları Avrupa 'dan %

50 yüksek, işsizlik % 50 azdır. Küresel bir ekonomik yarışta özellikle

"istihdam edilebilir bir işgücüne" ulaşmak en önemli stratejik faktörlerden

biri olarak değerlendirilmektedir"^^^.

' ' ' l b i d . ; p . 33.

T ÜSÎAD - TİSK; Avrupa'da Girişimciliğin Özendirilmesi ve Yaygınlaştırılması; İstanbul; Mart 2000; s. 4 1 - 4 9 .

Page 372: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

C. TÜRKIYE'DE ISTIHDAM POLITIKALARı

1. Önerilerin Çokluğu ve Gelişimi

Türkiye 'de işsizliği önleme yolundaki istihdam politikalarma

bakacak olursak, bu konuda Türkiye'nin hemen herşeyi tartıştığmı, buna

mukabil çok a z m i etkin bir biçimde uygulamaya soktuğunu görüyoruz.

Ne var ki bütün bu çabalara rağmen, ne Türkiye 'de işsizliğin

miktarı ve niteliği belirlenebilmiş, ne de bu konuda takip edilecek politikalar

yeterli ve bilimsel bir açıklıkla ortaya konulabilmiştir. Gerçekte Türkiye 'de

istihdam politikaları, başarılı bir planlamacının ve iktisat politikacısının

nüfus planlamasıyla yürütebileceği, çağdaş gelişmeleri dikkate alan büyüme

stratejilerine bağlı gözükmektedir.

Aslında istihdam politikasında seçenekler de gittikçe azalmaya

başlamıştır ve kitlesel işsizlik sorununun çözümünde özel istihdam

programlarının başarıları da dünya tecrübelerine göre sınırlı gözükmektedir.

İstihdam politikalarıyla ilgili gelişmeler açısından, özellikle

1981'den sonra hükümette, basın ve kamuoyunda istihdamı ar tmnakla ilgili

önemli tartışmalar yapılmıştır. Bunlar arasında yurt - dışı göçün petrol

üreten Arap ülkelerine doğru daha da hızlandırılması, yurt - dışı

müteahhitlik hizmetlerinin geliştirilmesi, kürtajla ilgili kavramlar ve

tartışmalar, sanayinin üretim kapasitesinin arttırılması, "Roosevelt Planı"

benzeri öneriler, küçük ve orta ölçekli sanayinin teşviki, gemi inşaat sanayii

gibi emek yoğun sanayilere öncelik verilmesi, inşaat sektörünün yeniden

canlandırılması, zorunlu eğitim sürecinin uzatılması, gençlere yeni iş

Page 373: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

imkanlarının sağlanması, emekli yaşının düşürülmesi, emekli olmayı

kolaylaştırıcı önlemler alınması, emeklilerin tekrar iş piyasalarına

girmelerinin önlenmesi, çalışanlara istihdam güvencesinin sağlanması, o

tarihlerde yürürlükte olan işten çıkarma yasağının kaldırılması talepleri

sıralanabilir.

Ayrıca esnek çalışma saatleri, kısmî ve esnek çalışmanın iş

yasalarınca güvence altına alınması, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası gibi

önerilerin yanısıra, daha önceki yıllarda "köye ulaşım projesi", "köye

istihdam projesi", iş ve işçi bulma kurumunun yeniden örgütlenmesi, geçici

iş olanaklarının arttırılması, kısa çahşmanm düzenlenmesi önerileriyle de

karşılaşıyoruz.

İş ve İşçi Bulma Kurumu, yüksek öğrenim görmüş gençlerin ilk

önce yurt - içi istihdamına, bu gerçekleşmediği takdirde 4 aylık beklemeden

sonra yurt - dışı istihdamına öncelikler getiraıiş, beyin göçüne yol açmamak

için yurt - dışı istihdam açısından tahditler koymuştur.

2. Planlı Dönemde İstihdam Politikaları

"Türkiye 'de istihdamın genişletilmesi, kendi başına bağımsız bir

amaç olarak gündeme gelmemiştir. Yeterli düzeyde istihdam artışının

sağlanması, genel anlamda ekonomik büyümenin ve özel olarak da

Page 374: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yatırımların bir bağımlı değişkeni sayılmıştır. Kalkınma Planları 'nda

benimsenen genel yaklaşım da bu yönde olmuştur^^"^."

Planlı kalkınma döneminde her 5 yıllık planda istihdam

politikalarıyla ilgili olmak üzere çok sayıda önerinin sıralandığını .. .. 265

görüyoruz.

Özellikle planh dönemin başlangıcından itibaren;

a. Hızlı nüfus artışı,

b. Tarıma açılacak yeni alanların sınıra gelmesi,

c. Kırsal kesimden kentlere başlayan hızlı şehirleşme,

d. Tarım sektöründe makinalaşma,

e. Sanayi sektöründe yeterli gelişmenin gerçekleşmemesi, buna

mukabil teknolojik gelişmenin hızlanması işsizlik sorununu

daha planlamanın başlangıç yıllarında Türkiye 'nin en önemli

problemi haline getirmiştir.

Tekrar ifade etmek gerekirse, 35 yılı aşan bir süredir planlı

dönemde sarf edilen gayretlere rağmen, ülkemizde işsizhğin, daha doğru bir

deyimle üretken bir şekilde değerlendirilemeyen insangücü kaynaklarının,

ne zaman, ne de üretkenlik açısından yeterli bir değerlendirilmesi

' " Schulze, N.; "Türkiye'de îşgücü Piyasası, İşsizhk ve İstihdam Politikaları"; İktisat Dergisi, S: 364; Şubat 1997; s. 10.

Önal, N.; İstihdam; Ankara; 1993; s. 75.

Page 375: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yapılamamış, bu kayıpların büyüklük itibariyle genişliği ve niteliği yeterli

açıklıkla ortaya konulamamıştır"^^.

Planlı dönemde yaşanan ikinci sorun ise, bu kaybın daima Batı'da

gördüğümüz şekilde istihdam - dışı koşullar içinde ortaya çıkmasının gerekli

olmadığıdır. Tarım - dışı modem kesimlerde dahi, emek piyasası

kurumlarının bu sektördeki tüm emek piyasalarını kavrayarak işsizlik

sigortasıyla organik bağlar kurmak suretiyle çalışmayışı, gerçekten

ülkemizde işsizlik sorununu açık ve görülür bir işsizlik niteliğinden

uzaklaştırarak bir "istihdam yapısı sorununa" dönüştürmüştür.

Konumuz açısından istihdam politikalarına bakacak olursak, L

Plan'da "emeğin değerlendirilmesi esasına dayanan tarım - dışı çalışmaların

arttırılması", "özellikle inşaat sektöründe insangücü yoğunluğuna dayanan

teknolojilerin uygulanması" öngörülmüştür.

II. Beş Yıllık Plan'da ise, tarımda el sanatlarının geliştirilmesi

yanında, "maliyeti artırmaksızın işgücü yoğunluğu yüksek, sermaye tasarruf

edici ve istihdam yaratıcı" söktörlere öncelik verilmesi düşünülmüştür.

III. Beş Yıllık Plan'da "üretimde maliyet ve kalite yönlerinden dış

rekabetin önemli olduğu alanlarda" en ileri teknolojilerin kullanılması teklif

edilmiştir.

Böylece "I. Plan'da istihdam kalkınma hızından sonra ikinci

derecede ve sosyal bir hedef olarak ele alınırken, II. Plan'da da bağımsız bir

hedef olma özelliğini kazanamamış ve ekonomik büyümenin fonksiyonu

Ekin; Gelişen Ülkelerde ve Türkiye'de Bir İstihdam Politikası Olarak Küçük Ölçekli İşyerlerinin Teşviki; op.cit.; s. 61.

Page 376: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olarak görülmüş, III. Plan'da ise, sanayileşme ana hedef olarak aimmış,

istihdama kısa dönemli yaklaşım bırakılarak istihdamın uzun dönem içinde

çözüleceği" düşünülmüştür."''^

IV. Plan'da, girişim yeteneği olan "orta nitelikli teknik

insangücünün yetiştirilmesi için özel programlar, kurumlaşmalar ve

özendirmeler" sözkonusu edilmiştir.

V. Beş Yıllık Plan'da, istihdam sorunlarıyla ilgih tartışmaların

plan içinde daha büyük bir yoğunluk kazandığı gözlenmektedir. Burada çok

sayıda istihdam pojitikası önerisi yanında, özellikle küçük işyerlerinin teşvik

edilmesiyle ilgili temel politikaların ilk defa bu plan döneminde ele alındığı

ve vurgulandığı gözlenmektedir. İlk defa bir devlet bakanının özellikle

istihdam sorunlarıyla ilgilenmesi, bu plan döneminde istihdam

politikalarının daha ayrıntılı bir şekilde yoğunluk kazanmasının temel

nedeni olmuştur.

Dönemin istihdam politikasının ilkeleri Icüçük teşebbüslerin

önceliğine ve teknolojik yenilikleri takibeden sanayii yapısına

dayanmaktadır. "İstihdamın bir amaç değil bir araç olduğu bilinecek ve

devlet istihdam değil, sağlıklı bir istihdam ortamı yaratacaktır. Bu ortam

Türk ekonomisinin ve sağlıklı bir istihdam hayatının temel elementi olan

küçük teşebbüsler için uygulanacaktır.""^^ Bu hedefin gerçekleştirilmesi

amacıyla küçük teşebbüsün tabi olduğu ruhsat" ve işletme mevzuatının

basitleştirilmesi düşünülmüştür.

- ^ Önal; İstihdam; op.cit.; s. 78.

' ' Devlet Bakanlığı; İşsizlikle Mücadele; Ankara; 1986; s. 3.

Page 377: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1990 - 94 dönemini kavrayan VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı

döneminde "hızlı, dengeli ve istikrarlı bir kalkınma süreci içinde gelir

dağılımını iyileştirmek, işsizliği ve yöresel gelişmişlik farklarını azaltmak,

planın başlıca amaçları arasında kabul edilmiştir." Buna ilave olarak, "genel

hedefler doğrultusunda yatırımların teşvik edilmesi, müteşebbis ruhunun ve

teşebbüs gücünün geliştirilmesi, küçük ve orta ölçekli teşebbüslerin

desteklenmesi", "küçük ve orta ölçekli teşebbüslerin geliştirilmesi için ise,

mevzuatta ve uygulamada karşılaşılan güçlüklerin ortadan kaldırılması ve

bu teşebbüslerin gelişmesinin desteklenmesi" önerilmiştir.

Nihayet, VII. Plan döneminde ise, kentlerdeki eğitimli gençlerde

işsizlik oranının % 30.2 'ye vardığı, "yurtdışına işçi göçünün, Türk

müteahhitlik firmalarının faaliyetlerini yoğunlaştırdığı Orta - Doğu, Kuzey

Afrika ve eski Sovyet Cumhuriyetlerine yöneldiğinden" söz edilmektedir.

İlave olarak, "işgücü piyasasında esnekliğin artırılmasını dildcate

alacak, yaygınlaşmaya başlayan yeni çalışma biçimlerini düzenleyecek, ülke

şartları ve uluslararası standartlara uygun bir mevzuat oluşturma çabalarının

sonuçlandırılamadığı" ifade edilmekte ve ücretliler içinde kayıt - dışı

kesimde çalışmanın yaygınlığı, çalışma ilişkilerini olumsuz yönde

etkilemektedir, değerlemesi yapılmaktadır"^^.

2 6 9 j3p^. vn^ Beş Yıllık Kalkınma Planı Stratejisi; AnkM^ 1995; s. 10; & DPT; İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi; Ankara; 1995; s. 34 vd.

Page 378: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

3. İşsizlikten Sorumlu Bakanlığm Yaklaşımları

îst ihdam sorunlarıyla ilgili bir devlet bakanının

görevlendirilmesini müteakip, devlet bakanlığında bakanlıklar arası

koordinasyonun sağlanması ve politikaların oluşturulması amacıyla 1985

tarihinde Milli Eğitim, Tarım, Orman ve Köy İşleri, Çalışma ve Sosyal

Güvenlik, Milli Savunma, Sanayii ve Ticaret, Maliye ve Gümrük

Bakanlıkları yanında. Hazine ve Dış Ticaret, DPT, Başbakanlık Sosyal ve

Kültürel İşler Başkanlığı 'ndan oluşan "İstihdamı Geliştirme Yüksek

Koordinasyon Kurulu" teşkil edilmiştir.

Bu çerçevede 1985 yılından itibaren çok sayıda "Beceri

Kazandırma Programlan" uygulanmıştır. Bunlar arasında, "konfeksiyon,

halıcılık, el sanatları, dokumacılık, elektronik araçların montajı gibi

alanlarda, hem maliyeti düşüraıek, hem de ekonomide tam gün çalışma

taleplerinin azaltmak için evde çalışmanın teşvik edilmesi" gibi çahşmalar

yer almaktadır.

Ayrıca gençler için "daktilo, steno, gümrük ve ihracat mevzuatı ,

muhasebe, turizm" gibi orta öğrenim vasıflarında eğitim olanaklarının

genişletilmesi teklif edilmiştir. Buna ilave olarak er ve erbaşlara mesleki

vasıf kazandınna programları ile, 865 kurstan mezun olan 24 bin kursiyere

sertifika verilmiştir. Bir başka projede ise, televizyonda turizm eğitimi

başlatılmış ve çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenen beceri geliştiraıe

amaçlı meslek eğitim programlarında kullanılmak üzere "eğitim setleri"

hazırlanmıştır

Page 379: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ikinci olarak "kendi işini kurmak ve kurulan işini genişletmek

isteyen küçük ve orta ölçekli teşebbüslere çok yönlü destek sağlanması"

girişimleri başlatılmıştır. Bu amaçla ilk önce 1986 yılında "İş Vakfı"

kurulmuş, bu vakıf çerçevesinde "Teşebbüs Destekleme Ajansı" (TDA)

uygulaması başlatılmıştır.

Bakanlık, işsizlikle mücadelede uzun vadede alınacak tedbirler

yanında, kısa ve orta vadede alınabilecek tedbirlerle ilgili çok sayıda proje

geliştirmiştir. Bunlar arasında:

a. Çalışma hayatına ilişkin mevzuat düzenlemeleri,

b. Atıl kapasitelerin harekete geçirilmesi,

c. İşletmecilik problemleri olan kuruluşlara yardım,

d. Geri kalmış yörelerde emek yoğun endüstrilere girdi sağlayan

yatırımların yapılması,

e. Güç durumdaki işçi şirketlerinin rehabilitasyonu,

f. Turizmde ev pansiyonculuğu,

g. İşsizlepn beceri kazanma yoluyla iş kurmaları,

h. Ev üretiminin teşviki,

1. Yatırım projelerinin hızlandırılması yoluyla erken istihdam

sağlanması,

i. Kamu kuruluşlarında verimliliğin arttırılması.

Page 380: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

j . ileri teknolojinin teşviki,

k. Kuruluşlara pazarlama desteği verilmesi,

1. Aile planlaması,

m. Tasarrufun teşviki,

n. Küçük ve orta büyüklükteki teşebbüslere çok yönlü destek

sağlanması ve diğer projeler sayılabilir"^^

Askerlik hizmetinin kısaltılması veya uzatılarak bir kısmının

sosyal ve ekonomik alt yapıların geliştirilmesinde kullanılması yolunda da

ilginç tartışma ve öneriler de yapılmıştır.

4. ''KİIC Projesi

Ülkemizde yeni istihdam imkanları yaratmaya yönelik olarak

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve İş ve Bulma Kurumu 'nun birlikte

yürüttükleri "Soydaş Entegrasyon Projesi" (SEP) kapsamında "ICendi İşini

Kumia" (KİK) Projesi 'nin geliştirildiğini görüyoruz. Gerçekten Türkiye

özellikle 1980'H yıllarda "gerek kamu kesimi, gerekse kamu - dışı

kumluşlar tarafından birçok küçük ölçekli kalkınma, ya da girişimci

destekleme programı yürürlüğe koymuştur".

"İş Vakfı" ve buna bağlı kuruluşlarca yürütülen çalışmaları, "İİBK

tarafından Erzurum'un Oltu ilçesinde yürütülen ve oldukça başarılı sonuçlar

"^ Devlet Bakanlığı; İşsizlikle Mücadele; op.cit.; s. 23 ve devamı.

Page 381: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

alman Oltu Taşı İşletmeciliği gibi projeleri yine İ İBK'nun UNICEF ile

birlikte yürüttüğü* "Genç Kız ve Kadınların Mesleki Oryantasyonu ve

İstihdamı Projesi" kapsamında yapılan çalışmaları ve Türkiye Kalkınma

Vakfı 'nm Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'nun bazı bölgelerinde yürüttüğü

kırsal kalkınma faaliyetlerini sayabiliriz".^^^

Özellikle 1989 yılında yaklaşık 320 bin soydaşımızın

Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulması, bu soydaşların Türk toplumuna

sosyo - ekonomik ve kültürel açıdan entegrasyonu amacıyla KİK Projesi 'nin

başlatılmasına neden olmuştur. Bu proje çerçevesinde 10 bin vasıfsız

soydaşın mesleki eğitimden geçirilerek istihdamı, 25 bin vasıflı soydaşın

doğrudan istihdamı ve 35 bin soydaşın ise oryantasyon kurslarından

geçirilmesi hedeflenmiştir.

Gerçekten 1991 tarihinden itibaren bir yıllık dönemde sanayi,

hizmet ve tarım sektörlerinde ve çeşitli dallarda 365 KİK projesi

hazırlanmış ve bu projelerde toplam 3.620 soydaş kendi işlerinde istihdam

edilmiştir.

"KİK modelinde amaç kendi işlerini kurmak isteyen ve belli bir

beceri ve deneyime sahip olan kişiler için piyasa ekonomisi koşullarında az

bir sermaye ile pazarın gereksinim duyduğu, özellikle emek yoğun

işkollarında kendi kendini finanse edebilen küçük işletme modellerinin

oluşturulmasıdır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için öncelikle gerekli pazar

araştırmaları yapılmakta, bunun ardından da fizibilite ve örgütlenme

Balamiz, A.; "îstilıdamın Geliştirilmesinde Küçük Ölçekli Kendi İşini Kurma Projeleri Modeli"; / / . îstihdam Haftası Tehliğleri\ 1992 (ÎÎBK); Ankara; 1992; s. 37.

Page 382: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

çalışmalarına geçilmektedir. Uygun bulunan projelere mali destek

sağlanmakta ve proje çerçevesinde bir araya getirilen gruba yerleştirilen bir

şirket modeli ile ticari kimlik kazandırılmaktadır"."'^"

Genelde KÎK Modelinin en çarpıcı özelliğini, küçük ölçekli

işyerleri oluşları teşkil etmektedir. Gerçekten KİK projelerinde işletmelerin

% 50's i 10 kişiden az, % 50'si ise, 1 0 - 2 5 kişi istihdam eden işyeri

büyüklüklerine sahiptir. Bugüne kadar gerçekleştirilen 365 KİK projesinden

herhangi bir nedenle kapanan işyeri olmamıştır.

Bazı değerlendirmelere göre, "SEP kapsammda kendi işini kurma

konusunda yürütülen başarılı çalışmalar KİK modelinin istihdam

olanaklarının arttırılması ve işsizlik sorununun giderilmesinde geçerli ve

gerçekçi bir seçenek olabileceğini ortaya koymuştur. Bu modelin büyük

sermayenin pek rağbet etmediği Doğu ve Güney - Doğu Bölgesi 'nde

özellikle emek yoğun üretim dallarında yaygınlaştırılması"nın hem işsizlik

sorunlarına, hem de geniş nüfus kesimlerinin kentlere yönelmesine mani

olarak bölgesel dengesizlikleri önleyeceği ileri sürülmüştür.

Hatta bu modehn Asya 'daki Türk Devletleri 'nde bir kalkınma ve

istihdam projesi olarak uygulanabileceği de iddia edilmiştir."^"^

Ibid.; s. 39.

Page 383: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

5. "İşgücü Uyum Projesi''

Türkiye 'de özelleştirme nedeni ile bu sürecin bireyler üzerindeki

olumsuz etkilerini gidermek amacıyla "İşgücü Uyum Projesi ( İUP)" 1994

yılında başlatılmıştır.

Dünya Bankasının desteği ile Hazine Müsteşarlığının, İş ve İşçi

Bulma Kurumu, KOSGEB ve TOBB ile ortaklaşa yürüttüğü bu proje 30

Haziran 1998'de sona ermiştir. Projenin amacı özelleştirme faaliyetleri

sonucu işsiz kalan işsizlere destek sağlamaktır. Özellikle Pet - Las ile Sümer

Holding' in özelleştirmesi sonucu toplam 3937 kişinin işsiz kaldığı, bu

işçilerden 3236'sının İUP 'nm tanıtılması amacıyla düzenlenen bilgilendirme

toplantılarına katıldığı anlaşılmıştır.Bu projeye iç ve dış fmansal desteğin

18.3 milyon dolara ulaştığı bildirilmektedir"^"^.

6. "İstihdamm Artan Ümidi" KOBİ'ler

a. Küçük İşyerlerinin Artan Önemi

KOBİ' ler le istihdam arasındaki ilişkinin incelenmesi, gerek teori

gerekse uygulama açısından gerçekten ilginç bir araştırma alanı

oluşturmaktadır. Küçük işyerlerinin bir yandan ekonomik gelişmeye ve

üretim artışına yaptığı katkılar, diğer yandan ekonomide yarattıkları yıllık

net istihdam artışları, bu işletmelerin çağdaş büyüme hedeflerine uygun

kuruluşlar olarak değerlendirilmesine yol açmıştır.

274 Milliyet; "İşsizlere Destek Projesi Bitiyor"; 25.05.1998; s. 9.

Page 384: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu nitelikleriyle gerek gelişmiş, gerekse gelişme halindeki

ülkelerde, küçük ve orta ölçekli işyerleri kalkmma hedeflerini

belirleyenlerin ve politikacüarm dikkatini yoğun bir biçimde üzerine

çekmiştir. Ortaya koyduğu ilginç tartışma alanlarıyla küçük işyerlerinin

istihdam hedeflerine katkısı son yıllarda Batı'da ve özellikle A B D ' d e çok

sayıda araştırmanın ve yayının da konusu olmuştur.

Zaman içinde küçük işyerlerinin oranında ve istihdamda ki

paylarında dikkati çeken gelişmeler, temelde bazı faktörlere bağlı olarak

ortaya çıkmaktadır. Diğer bir deyişle, hem halihazırda küçük işyerleri

ekonomi ve istihdamda çok önemli paylara sahip bulunmakta, hem de

zaman içinde bu payların nispi önemi artmaktadır. Böyle bir sonucun ortaya

çıkmasında, kapanan ve daralan işyerlerinin neden olduğu iş kayıplarına

nazaran, açılan ve büyüyen işyerleri, dolayısıyla küçük işyerlerinin net yeni

istihdam artışına katkıları daha büyük oluyor demektir.

Her ne kadar kapanmalar büyüklere nazaran küçüklerde daha

fazlaysa da, yeni açılma ve gelişmeler küçüklerde yine daha çoktur. Buna

mukabil, büyüklerde daralmalar daha yaygın görülmekte ve toplam

istihdama olumsuz etkileri daha bÜ3âık olmaktadır.

Örneğin, AB 'de 1973 - 80 döneminde imalat sanayiinde istihdam

3.2 milyon azalmıştır. Aynı zamanda 500 'den fazla işçi çahştıran

işyerlerinde işgücü 3.6 milyon daralmıştır. Buna mukabil, küçük

işyerlerinde istihdam ya mevcut seviyesini muhafaza etmiş veya artmıştır.

Özellikle ileri derecede endüstrileşmiş bölgelerde kömür

madenleri, çelik, gemi yapımı, tekstil gibi iktisadi geleceği sınırh olan

işkollarında, esas itibariyle büjmk işyerlerinin kapanması veya daralması,

Page 385: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

böyle bir sonucun ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Küçük işyerleri

özellikle Avrupa perspektifiyle bakılacak olursa, endüstrideki istihdamın

düşük olduğu, az nüfus yoğunluğu bulunan, fert başına gayri safı milli

hasılanın düşük, işsizhğin yüksek olduğu bölgelerde yoğunlaşmaktadır"

Öte yandan, İstanbul Sanayi Odası tarafından yapılan araştırmalara

göre, istihdam açısında ilk 500 firmanın, ikinci 250Tik firmaya nazaran

daha yavaş istihdam artışı yarattığı belirlenmiştir. Böylece Türkiye 'de

küçüklere nazaran büyüklerin daha yavaş büyüdüğü anlaşılmaktadır.

Nitekim, 1993 - 96 döneminde ilk 500 firmada istihdam daralırken, aynı

dönemde ikinci 250 ' l ik firmada bu oran % 24 genişlemiştir.

b. İstihdamda KOBİlerin Yüi<sei< Payı

Küçük işyerlerinin Türkiye ekonomisinde ve imalat sanayiinde,

işyeri sayısı, üretirn, yaratılan katma değer ve istihdam açısından dünyadaki

örneklerine benzer şekilde çok önemli bir paya sahip olduğunu görüyoruz.

Aslında Batı 'daki örneklerine benzer şekilde, Türkiye 'de küçük işyerlerinin

zaman içinde yıllar itibariyle önemindeki değişmeleri ortaya koyacak yeterli

istatistikler mevcut değildir. Özellikle işyeri ve istihdam sayılarındaki net ve

brüt artışları, zaman içindeki değişmeleri ve küçük işyerlerinin istihdama

etkilerini yeterli bir açıklıkla takip edemiyoruz.

" •' Korte, W. B.; "Small and Medium - Sized Establishments in Western Europe"; New Firms and Regional Development in Europe; (Ed. Keeble -Weger, D. - C ) ; London; 1986; p. 49.

Page 386: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Elimizde "1985 Genel Sanayii ve İşyerleri Sayım Sonuç l a r ı ndan

başka tüm sanayii kesimini kavrayan yeterli istatistikler mevcut olmadığı

gibi, küçük işyerlerinin ayrı ayrı sektörler yıllar itibariyle işyerleri sayısı ve

istihdamdaki değişmeler açısından incelemeye elverişli veriler de fevkalade

sınırlı bulunmaktadır. Ayrıca işyeri büyüklüklerini belirleyen kriterlerde de

Batı ülkelerinde kullanılan sınıflandınnalardan önemli farklar olduğu

gözlenmektedir.

"Türkiye genelinde 1 - 1 0 0 arasında işçi çalıştıran işyerlerinin

oranı % 9 9 . l ' e varmaktadır. Sadece 1 - 1 9 işçi çalıştıran küçük işyerleri

dikkate alındığında bu oran % 96.8 'e ulaşmaktadır. Küçük ve orta ölçekli

işyerleri toplam istihdamın % 41' ini , üretimin % 26 's ım sağlamakta ve

katma değerin ise ;% 24 'ünü yaratmaktadır.^''^

Ülkemizde 1985 Genel Sanayii ve İşyerleri S ayımı 'na göre

işyerleri sayısı 889.544'e varmaktadır. Bu işyerleri içerisinde 1 - 9 işçi

çalıştıran küçük imalat işyerlerinin sayısı 183 bine, yani toplam işyeri

sayısının % 20 's ine ulaşmaktadır. Kuşkusuz sadece imalat sanayii için söz

konusu olan bu oran, özellikle ticaret ve diğer hizmet sektörleri dikkate

alındığında hızla büyümektedir.

"Ekonomik hayat içerisinde küçük teşebbüslerin sayısal

büyüklüğü, istihdam konusunda küçük teşebbüslerin önemini de

artırmaktadır." Bu önemi gösterme açısından 1 - 49 işçi çalıştıran işyerlerini

küçük imalat işyeri olarak kabul edecek olursak, bu işyerlerinin sayısı 1985

Ekin, N.; Küçük İşyerlerinde Endüstri İlişkileri; Ankara; 1993; s. 47.

Page 387: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yılında 191 bine yükselmekte, toplam imalat sanayii içinde bu işyerilerinin

payı % 45.6 'ya varmaktadır."''^

Türkiye imalat sanayii için geçerli olan bu verileri ISO üyesi

işyerleriyle ilgili 1989 yılı imalat sanayii anket sonuçları da

desteklemektedir. Nitekim ISO verilerine göre, küçük ve orta ölçekli

işyerlerinin toplam işyerleri içindeki payı % 88'e , ücretle çalışanların oranı

% 31 'e , bunların toplam üretimdeki payı % 25'e ve katma değerdeki payı ise

% 17'ye varmaktadır. Diğer yandan Çalışma Bakanlığı istatistikleri de

yukarıdaki eğilimler doğrultusunda sonuçlar vermektedir.

Bu verilere göre, Türkiye 'de toplam işyerlerinin % 87'si lO'dan az

işçi çalıştıran işyerlerinden oluşmakta, eğer 49 'dan az işçi çalıştıran işyerleri

dikkate alınacak olursa bu oran % 97 'ye çıkmaktadır. Buna mukabil lO'dan

az işçi çalıştıran işyerleri toplam istihdamın sadece % 23 'ünü sağlamakta,

49 'dan az işçi çalıştıran işyerleri dikkate alındığı hallerde bu oran % 45 ' e

yükselmektedir.

Kuşkusuz küçük işyerlerinin toplam istihdamdaki payına nazaran

toplam üretim ve katma değerdeki paylarının % 10 oranında daha düşük

oluşu, bir yandan bu işyerlerinde verimliliğin daha düşük olmasını akla

getirebileceği gibi, teknolojik farklılıkları, küçük işyerlerinin bakım, tamirat,

belirli parçaların yapılması ve benzeri gibi daha emek yoğun işlerde ve iş

kollarında faaliyet göstermekte oluşlarını da düşündürebilir.

277 j^prp . jgfu^^ı^j^. İstihdam Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara; 1989; s. 13.

Page 388: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye 'de küçük işyerlerinin sayısındaki değişmeleri belirleyen

çok sayıda faktör .mevcuttur. Bu faktörler arasında sosyal mevzuatta söz

konusu olan belirli büyüklüklere dayalı düzenlemelerin de bu değişmeler

üze r ind . çok önemli etkileri olduğu gözlenmektedir. Bu faktörler ve

bunların özellikle Türk İmalat Sanayii'ndeki işyerlerinin büyüklükleri

üzerine etkileri, ayrı bir araştırmanın konusu olacak kadar çok boyutludur.

Burada önemle vurgulanması gereken husus, gerçekten dünyada

örnekleri görüldüğü gibi, küçük işyerlerinin işyeri ve istihdam açısından

halihazırda Türk ekonomisi içinde çok önemli bir paya sahip olmalarıdır.

Türkiye Odalar Birliği eski Başkanı 'mn da bir açıklamasında

belirttiği gibi, küçük işyerleri yeterli desteğe kavuşturulmadığı takdirde,

"ihracatta yeterli artış sağlanamayacağı gibi, üretimin ve istihdamın ülke

düzeyinde dengeli dağılımda küçük ve orta ölçekli işletmelerin" büyük

önemi gözden kaçmış olacaktır. Aslında küçük işletmeler bulundukları

bölgedeki nüfusa istihdam olanakları vermek suretiyle dengeli büyümeye,

girişimciliğin jmrt sathına yayılmasına da önemli katkılar yapmaktadırlar.

c. Küçük İşyerleri ve İstihdam Politikaları

aa) KOBT Destek Projesi

İşsizlikle mücadelede V. plan döneminde geliştirilen en önemli

projelerden bir tanesi, "Küçük ve Orta Büyüklükteki Teşebbüslere (KOBT)

Çok Yönlü Destek Sağlanması Projesi"dir. Burada amaç küçük işletmelere

Page 389: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

mali, teknik, hukuki, pazarlama yönlerinden yardım sağlayarak bunların

istihdam yaratmalarını teşvik etmektedir.

Böyle bir projenin kabul edilmesinde temel amaç, küçük

işletmelerin ekonomik dalgalanmalara daha istikrarh bir şekilde karşı

koyması, daha kolaylıkla ürün değiştirme ve yeni şartlara uyumun

gerçekleştirilmesi, yerel ihtiyaçlara daha hızla intibak etmeleri ve daha az

yatırımla kurulabilmeleridir.

"KOBT yaklaşık 50 kişinin çalıştığı kuruluşlara verilecek addır.

Bu proje grubundan amaç, bölgesel ihtiyaçlara yönelik olarak devletin bir

kısım katkılarıyla istihdam yaratıcı teşebbüslerin çok yönlü

desteklenmesidir.""^^

Bu proje çerçevesinde esnaf ve sanatkâra verilen kredinin bir

yardım sandığı görünümünden çıkarılarak projeye dayalı, kontrolü ve

projenin ihtiyaç göstereceği diğer teknik, mevzuatla ilgili, satmalma ve

pazarlama kurumlarını kapayan yardımlarla birlikte yapılmasıdır.

Bu gelişmeler içinde yeni teknoloji alanında kendi işini kurmak

isteyenlere teknik eğitim, uzman eleman, mevzuat, finansman, işyeri,

pazarlama gibi çeşitli destekler sağlayacak, istihdam ve teknolojik

gelişmeye katkıda bulunacak Ankara ve İstanbul 'da pilot uygulamalarına

geçilmiştir.

Başlangıçta aUı öncelikli konuda destek sağlayan "Teşebbüs

Destekleme Ajansı" (TDA) zamanla destek alanlarını genişletmeyi

Devlet Bakanlığı; İşsizlikle Mücadele; op.cit.; s. 149 ve devamı.

Page 390: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

amaçlamaktadır. TDA yaptığı muhtelif anlaşmalarla müteşebbislere

bilgisayar kullanım zamanı, düşük faizli kredi imkanı, işyeri desteği,

yönetim teknikleri alanında para desteği, danışmanlık ve tavsiye desteği gibi

çok yönlü destek sağlamış, yaklaşık 130 müteşebbisin kendi işini kuraıasma

veya genişletmesine ortam hazırlamıştır.

bb) KOSGEB'in Kuruluşu ve Çalışmaları

Ülkemizde küçük teşebbüslerin gelişmesi için elverişli fiziki

imkan yaratmakta finansman, teknik yardım, danışmanlık ve eğitim desteği

verme gibi faaliyetlerde 1980Terden sonra önemli adımlar atılmıştır. Sanayi

ve Ticaret Bakanlığı 'nca küçük sanayi sitelerinin yapılması çalışmaları

hızlandırılmış ve yaygınlaştırılmış, finansman desteği mekanizması

iyileştirilmiş, 1983 tarihinde "Küçük Sanayi Geliştirme Teşkilatı"

(KÜSGET) tarafından verilen hizmetler arttırılmış ve 1986 yılında

yürürlüğe konulan 3308 sayıh "Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu" ile

vasıflı işgücü yetiştirme konusunda hızlı girişimler başlatılmıştır.

Tüm bu faaliyetlere rağmen küçük teşebbüsün geliştirilmesinde

istenilen seviyeye ulaşılamamıştır. O tarihlerde ileri sürüldüğüne göre her

şeyden önce girişim ruhunu geliştirecek ve potansiyel teşebbüs güçlerini

harekete geçirmeye elverişli bir ortam yaratacak, bu çerçevede küçük

teşebbüsün önündeki bürokratik engelleri kaldıracak, her türlü destek ve

teşvikleri artımıak ve KÜSGET ' i etkin bir hukuki yapıya kavuşturmak,

kuruluşlar arasında etkili bir işbirliği sağlamak gerekli görülmüştür. İşte bu

eğilimler sonucunda 1990 yılında "Küçük ve Orta Ölçekli Sanayii

Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı" " K O S G E B " , doğmuştur.

Page 391: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bugün KOSGEB KOBİ'lere gerçekten çok yönlü büyük destek sağlamakta

ve üretim - istihdam artışma hizmet etmektedir.

7 . îş Piyasasının Yeniden Yapılandırılması

İstihdam politikaları açısından özellikle 1998 yılında üzerinde

durulan çok önemli bir konuyu, iş piyasalarının yeniden düzenlenmesi ve

özelleştirilmesi teşkil etmiştir. Aslında bu tartışma U Ç Ö sözleşmeleriyle

ilgili olarak uzun yıllar uluslararası seviyede de yapılmaktadır. Tarihsel

olarak baktığımızda 1919 tarihU 2 sayılı "İşsizlik Hakkında Sözleşme"nin

devletçi düzenlemeler getirdiğini görüyoruz.

Bu sözleşmeyi takiben 1933 tarihli 34 sayılı "Ücretli İstihdam

Büroları Hakkında Sözleşme" kabul edilmiştir. Bunu 1948 tarihli 88 sayılı

"İş ve İşçi Bulma Servisi Kurulması hakkındaki Sözleşme"yle, 1949 tarihli

ve 96 sayılı "Ücretli İstihdam Büroları Sözleşmesi" takip etmiştir.

Emek piyasasının örgütlenmesi ile ilgih bu sözleşmelerin

ekonomik durgunluk ve işsizhğin arttığı yıllarda çıkarıldığı, genelde devlet

monopolünün benimsendiği görülmektedir "Bunun gerekçeleri ise, emeğin

bir meta olmadığı, bir insan hakkı olarak çalışma hakkının kullanımının bir

ticaret amacı haline getirilmemesi, bu suretle iş arayanların istismarına

yönelik uygulamaların önlenmesidir"^^^.

' " AlpagLit, G. "İstilıdam Büroları Konusunda Uluslararası Alandaki Gelişmeler"; TÜHİS Dergisi; Mayıs 1998; C: 14; S: 6; s. 12.

Page 392: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Nihayet U Ç Ö ' n ü n 1997 tarih ve 181 sayılı "Özel İstihdam

Büroları Sözleşmesi"ni kabul ettiğini görüyoruz. Bu sözleşmenin 96 sayıh

Sözleşme'nin emek piyasasının ihtiyaçlarına cevap vermemesi nedeniyle ve

üye ülkelerde özel istihdam büroları alanında yaşanan fiili gelişmelerden

dolayı çıkarıldığı ifade edilmektedir. 181 sayılı Sözleşme'nin temel esasları

arasında;

• özel istihdam bürolarının kurulmasının serbest bırakıldığı,

• özel istihdam bürosu faaliyetinin işçiler bakımından ücretsiz

olması gerektiği,

• işçilerin ve iş arayanların korunması,

• özel istihdam bürolarının yasal statüye kavuşturulması,

• kamu ve özel arasındaki işbirliğinin sağlanması bulunmaktadır.

AB işbulma hizmetlerinin özelleştirilmesini özellikle

küreselleşmenin beraberinde getirdiği yoğun işsizlik açısından

değerlendimıektedir. Gerçekten Avrupa 'da uzun süreli işsizliğin kronik bir

hale gelmesi, iş yasaları yanında emek piyasası örgütlerinin de yeniden

yapılandırılmasına neden olmaktadır. Artan emeklilik tartışmaları, atipik

istihdam biçimlerinin hızla yayılması, emek piyasası örgütlerinin de

esnekleştirilmesini gündeme getimiiştir.

A B ' d e ortaya çıkan bu eğilimler yoğun istihdam sorunları ile karşı

karşıya bulunan Türkiye açısından da geçerlidir. Uzun yıllar İş ve İşçi

Bulma Kurumu 'nun iş bulma hizmetlerinde ve diğer aktif emek piyasası

Page 393: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

faaliyetlerinde yetersiz kalması, değişen dünya koşullarında ülkemizde de iş

bulma hizmetlerinin özelleştirilmesini önemli bir tartışma alanı haline

getimiiştir.

Genelde Türkiye 'nin 181 sayılı Sözleşme'yi onaylaması ve

yasalarında bu sözleşmeye ters düşen hükümleri bertaraf etmesi yoluyla

emek piyasası kummlarmm çağın gereklerine uygun hale getirilmesi 280

vurgulanmaktadır

Aslında Eylül 1999'da çıkarılan İşsizlik Sigortası da getirdiği yeni

görev ve fonksiyonlarla K u m m ' u n yeniden yapılandırılmasını zomnlu

kılmaktadır^^'.

' ^ Ibid.; s. 24. 281

Pirler, B.; "İşsizliğin Azaltılmasında Önemli Aşama: İşgücü Piyasalarının Etkinleştirilmesi"; İşveren Dergisi, C: XXXVIII; S: 7; Nisan 2000; s. 4; & Ayrıca bkz. TİSK; "Türkiye'de îş ve İşçi Bulma Hizmetlerinin Çağdaş Bir Yapıya Kavuşturulması ve İstihdam Büroları"; İşveren Dergisi, C: XXXVIII; S: 7; Nisan 2000; s. 5 - 8 ; & Kenar; N.; "Özel İstihdam Bürolarının Faaliyete Geçmesini Teminen Bir Yasal Düzenlemeye İhtiyaç Vardır"; İşveren Dergisi, C: XXXVIII; S: 7; Nisan 2000; s. 9 - 11; & Bircan, İ.; "Türkiye'de İstihdam Sorunu, İşKur Yasası ve Özel İstihdam Büroları"; İşveren Dergisi, C: XXXVIII; S: 7; Nisan 2000; s. 12 - 14.

Page 394: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

8. İstihdam Politikalarına Diğer Yaklaşımlar

a. Yeni Çağın Yeni Istifıdam Sorunları

aa) Geleneksel İşçi Fazlası - Bilgi İşçisi Açığı

Birçok yazar, özellikle işsizliğin büyüklüğüyle, işsizlerin eğitniı

düzeyi ve niteliği arasmda anlamlı bir ilişki kumıaktadır. İleri sürüldüğüne

göre, genelde işsizlik, işgücünün arzu edilen nitelikte olmamasından

kaynaklanmaktadır. Bu ifade özellikle günümüzde doğrudur. Bilgi çağında,

teknoloji ve ekonomi bilgi işçisi talep ederken, genelde emek piyasasında

mevcut yarı - vasıflı sanayi ve hizmet sektörü işçilerinin işsizliği uzamalcta

ve bu nitelikteki işçiler arasındaki, işsizlik süreklilik kazanmaktadır.

Kısa zaman sürelerinde, bu nitelikteki işçileri yeniden eğitip bilgi

işçisi haline dönüştünnek mümkün olamadığı için, eski tipteki işçiler

arasında yoğun işsizlik devam ederken, bilgi işçisi yetersizliği bir

ekonomide aynı anda yaşanabilmektedir.

Ülkemizde "katma değer oranı yüksek bilgi ve teknoloji ağırlıklı

üretim süreçlerinde girişilecek yeni çabalar, daha nitelikli belirli özellikleri

olan eğitimli bir emek gerektirecektir. Bu özelliklere sahip emeğin meydana

getirilmesinde eğitim en önemli unsurdur. Ancak, eğitim konusuna sadece

mesleki bilgiyi artıracak bir anlayışla değil, bireyleri çok yönlü ve

Page 395: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

derinliğine düşünebilen, yeniliklere açık ve uyumlu kişiler yetiştiraıe

bakışıyla yaklaşmak gerekmektedir"^"."

Diğer bir deyişle, burada söz konusu olan herhangi bir eğitimin

artırılması yoluyla insan kaynaklarının geliştirilmesi değildir. Ülkenin

teknolojik ve ekonomik büyüme doğrultuları belirlenmeden yapılacak böyle

bir eğitim, bir yandan aydın işsizhğine ve eksik istihdama yol açarken, bir

ölçüde beyin göçü olayının yaşanması da olasıdır. Böylece, eğitime yapılan

yatırımlar hem gelişmeye hizmet etmeyecek, hem de pahalı bir biçimde

yetiştirilmiş insangücünün çok ciddi istihdam sorunlarını beraberinde

getirecektir.

Burada yapılması gereken, yeni çağm bilgi, iletişim ve ulaşım

teknolojilerindeki mesleklerde bilgi işçisi ve üst seviyeli bilgi uzmanı

yetiştirmektir. Böyle bir insangücü eğitimi hem ekonominin gelişme hızını

artıracak, hem de istihdam sorunlarına sağlıklı, üretken, gelir artırıcı

çözümler bulacaktn*.

bb) İstihdamı Teşvik Çalışmaları

İşsizlik sorunun temel çözümünün ekonominin nüfus artışıyla

büyüyen işgücünü, tam olarak istihdam edecek tasarruf ve yatırım hacmine

ulaşmasına bağlı olduğu açıktır. Ancak uzun dönemde sağlanabilecek böyle

bir gelişmenin yanısıra, istihdamı kısa ve orta dönemde arttıracak işgücü

Yaprak, Ş.; "istihdam Sorununun Çözümünde İnsangücü Faktörü"; Tekstil İşveren Dergisi; S: 244, Nisan 2000; s. 35.

Page 396: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

piyasasına yönelik doğrudan önlem ve teşvikler de bu arada alınmak

zomndadır.

Ülkemizde gerek kalkınma planlarında, gerek hükümet

programlarında işsizlik sorunlarına yönelik çok sayıda öneri sözkonusu

edilmiştir. Önerilerin özellikle 1980 başlarında yoğunlaştığını biliyoruz.

Körfez krizinin ekonomiye getirdiği durgunluk, 1990 başlarında tekrar

dikkatlerin işsizlik sorunlarına yönelmesine yol açmıştır. Daha sonraki

yıllarda ortaya çıkan özelleştinne eğilimleri ise, "İşsizlik Sigortası Kanun

Tasarısı"nı güncel hale sokmuş,"^^^daha sonra 1999 Eylül ayında bu Tasarı

yasalaşmıştır.

İstihdamı teşvik taslağı hazırlıkları çerçevesinde bir çalışma grubu

da oluşturulmuştur. Bu çalışmalar sırasında belirlenen fikirlere göre, Türk

ekonomisinin istihdam yaratma olanağı vardır, ancak nüfus artışı yaratılan

istihdamdan fazladır. Türkiye 'de işsizlik genelde "vasıfsız işçi" fazlalığı

şeklindedir.

O halde eğitim, işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunacaktır.

Hatalı insangücü ve eğitim politikaları çok sayıda aydın işsizliğine yol

açmaktadır. Askerlik süresince meslek eğitim yapılabilir, gençlere bilgi ve

beceri kazandırılabilir.

Firma - içi eğitim konusunda sanayiciye verilecek küçük teşvikler,

emeğin vasıf seviyesini hızla yükseltecektir. Verimli - üretken tesislerde

istihdam yaratıcı, büyümeyi teşvik edici önlemler alınabilir. Örneğin belli

işçi sayısından sonra SSK primleri azaltılabilir, vergiler indirilebilir.

Kutal - Ekin; Türkiye'de İşsizlik Sigortası Uygulaması; op.cit.

Page 397: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

istihdamın arttırılmasını önleyici bir etki yapan ve işletmelerin

yüklerini fazlalaştıran, istihdamı pahalı hale sokan fonlar kaldırılabilir.

Özellikle emek yoğun konularda ihracatın artması için gerekli teşvikler

sağlanmalıdır.

Tüketici talepleri "ucuz ve kalite" sizden, "pahalı ve kaliteli"ye

kaymaktadır. O halde üretimde kaliteye özen gösterilmelidir. Devletçe

yapılacak bazı sübvansiyonlar istihdamı arttırıp vergi gelirlerini

yükselteceği için bütçeye ek yükler getirmeyecektir. Mesleki eğitim ve

beceri kursları gibi istihdamı artırıcı eğitim politikaları devam ettirilmelidir.

Atipik çalışma olanakları için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Özellikle "kısmi süreh" çalışma, "iş paylaşma", "ödünç iş ilişkisi", "eve iş

verme", "esnek çalışma" ve benzeri atipik çalışmalara yönelik sigorta

hakları ve iş yasasında da buna uygun düşecek düzenlemeler yapılmalıdır.

Bu arada bir yandan işletmelerde istihdamı azaltıcı veya istihdamın

yeterli ölçüde artmasını önleyici faktörler bertaraf edilmeli, diğer yandan

emek kullanımını ve istihdamı genişletici tedbirlerin uygulanması

hazırlandırılmalıdır

Aslında Türkiye 'de küçük ve orta ölçekli işletmeler gereğince

desteklenmemektedir. İstihdam yaratılmasına büyük katkısı olan KOBİ'lere

yeterli destek ve teşvik hızla sağlanmalıdır.

b. İstihdamı Daraltıcı Faktörlerin Önlenmesi

"Çoğu çalıştırılan işçi sayısıyla hesaplanan fon ödemeleri, yatırım

ve istihdam artışını sınırlamaktadır. Nitekim fon kesintileri için başlangıç

Page 398: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kriteri olan 10 ve daha fazla işçi çalıştırma esasının getirilmesinden sonra,

1 0 - 2 4 işçi çalıştıran işyerlerinin sayısında önemh azalmalar olduğu SSK

istatistiklerinden de açıkça görülmüştür"."^''^

Aynı şekilde istihdam etmede uygulanan bürokratik süreçler de

işletmelere işçi alımını caydırıcı niteliktedir. Devlet sosyal güvenliğin

finansmanına katılmalı, sosyal tarafların SSK prim yükleri azaltılmalıdır.

Toplu pazarlıkta "seyyanen ücret zam sistemleri" işgücü maliyetini

artırmakta, işçi alımlarını yavaşlatmakta, teknoloji tercihini hızlandırmakta

ve taşeron uygulamasını teşvik etmektedir. Ayrıca kamu kesiminde değişik

statülerde çalışan personelin istihdamından doğan çok sayıda sorun da

dikkati çekmektedir. " '

c. Emek Kullanımını Artırıcı Öneriler

Öncelikle hükümetin teşvik politikasının ruhunu radikal bir şekilde

değiştirerek devlet garantili ve düşük faizli krediler vererek veya doğrudan

sübvansiyonlar uygulayarak küçük ve orta ölçekli yeni işletmeler

kurulmasını teşvik etmesi istenmektedir.

Diğer yandan "maliyet ve kârlılık sorunlarına çözüm getirmek

amacıyla basit, açık, anlaşılabilir idari ve hukuki bir çerçevenin

yaratılması", sermayenin kârlılığının sağlanması için yeni telaıolojilerle

ilgili teşvikler geliştirilmesi, kamu alımlarının KOBİ'lere açılması, özel

İstihdam çahşmalarıyla ilgih yayınlanmamış TİSK Raporu.

İstihdam çalışmalarıyla ilgili yayınlanmamış Maliye Bakanlığı Raporu.

Page 399: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

girişimciliğin desteklenmesi, yan sanayinin vergi indirim destekleriyle

geliştirilmesi, mesleki eğitim, ihracat teşvikleri bu arada sayılmaktadır.

İlaveten asgari ücretin çok hızlı yükseltilmemesi, kıdem tazminatı

fonunun bir an önce oluşturulması, iş yasalarında toplu işçi çıkarımıyla ilgih

sınırlamaların kaldırılması, SSK primlerinin küçük işyerlerinde düşük

tutulması, küçük işyerlerinin endüstri ilişkileri sisteminin dışına çıkarılması

ve benzeri görüşler yer almaktadır.

TİSK Raporu'na göre ise, "Bat ı 'da imalat sanayiinde kaybedilen

bir kişilik istihdama karşılık hizmet sektörlerinde 1 - 6 kişilik yeni istihdam

imkanları çıkmaktadır. Bu yüzden özellikle hizmet sektörlerinde emek

yoğun işletmeler teşvik edilmelidir. Kaldı ki yapılan hesaplara göre küçük

işletmelerde bir kişilik istihdam yaratmanın maliyeti, büyük sanayi ve devlet

yatırımlarına oranla 1 / 3 oranı kadardır."

Dolayısıyla küçük işyerleri daha küçük yatırımlarla daha büyük

istihdam yaratmaktadır. "Küçük işletmeler kredi teşviklerinden

yararlandırılmalıdır. Bugün ülkemizde istihdam payı % 45.6 olan küçük ve

orta ölçekli işletmelerin genel kredi hacmi içindeki payı % 3.5'dir."^^''

Küçük işletmelerce yapılan küçük yatırımlar vergi indiriminden

yararlandırılmalıdır. İşe yeni başlayan girişimcilere yüklenen peşin vergi ile

girişimcilik ruhunun gelişmesine engel olunmamalıdır. Nihayet işgücü

maliyetini aşırı düzeyde arttıran fon ödemeleri istihdama olumsuz etkiler

yapmaktadır.

286

287

İstihdam çalışmalarıyla ilgili yayınlanmamış GÎAD Raporu.

İstihdam Çalışmalarıyla ilgili yayınlanmamış TİSK Raporu

Page 400: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfedarasyonu'na göre ise,

Türkiye 'de küçük işletmeler kuruluşlarının ilk beş yılında % 80' i

hayatiyetini koruyamayarak faaliyetine son vermektedir. îlk önce bu

nitelikteki işyerlerine etkin bir kredi sistemi içinde finansman desteği

sağlanmalıdır.

Ayrıca küçük işletmelerce yapılan küçük yatırımların vergi

teşvikleriyle yatırım indiriminden yararlandırılması, istihdamın vergi

teşvikiyle özendirilmesi, yani her bir kişilik istihdarn için belirli oranda

vergi indirim sisteminin getirilmesi ve peşin vergi sisteminden vazgeçilmesi

istenmektedir.

Bu tartışmaların bir sonucu olarak TBBM tarafından Temmuz

1998'de kabul edilen vergi refomıu yasasına eklenen geçici bir madde ile,

Türkiye'de kayıt - dışı işsizliği önleme konusunda önemli bir adım atılmıştır.

TOBB, T Ü R K - İş ve TÎSK'm "Ekonomik ve Sosyal Konsey 'de"

vardıkları bir uzlaşma üzerine "sigortasız işçi çalıştıran şirketlerin SSK'ya

başvurarak işçilerini sigortalı yapmaları halinde primlerin yarısı 1 yıl

süreyle devletçe ödenecektir. Maliye bakanlığı da bu işçilerin maaşlarından

kesilecek stopajı 3 yıl süreyle erteleyecektir" hükmü getirilmiştir.

Erteleme her yılın vergisinin 1 yıl süreyle ertelenmesi biçiminde

olacaktır. Böylece ' işveren maliyeye yatırması gereken stopajı 1 yıl süreyle

sıfır faizli kaynak olarak kullanabilecektir." Bu geçici maddeye göre, işçileri

sigortaya kaydettiren işverenler aynı zamanda 3 yıl süreyle tasarrufu teşvik

fonundan muaf tutulacaktır. Sigortasız işçi çalıştıran işverenler yasanın

yayınlanmasından sonra 5 aylık süre içinde başvurmaları halinde bu

olanaktan yararlanacaklardır.

Page 401: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

d. Rekabet Gücü - İhracat ve Büyüme

TİSK Mart 2000 'de yaptığı bir çalışmada, Türkiye 'de işsizliğin

nedenleri arasında:

Kronik hale gelen kamu finansman dengesizliklerinin neden

olduğu istikrarsızlık; rant ekonomisi koşullarının ekonomiyi yatırım ve

üretimden uzaklaştırması; kalkınma modelinin rekabet gücüne dayalı bir

ihracat modeline oturtulmaması; sosyal politikaların istihdam artışını ve

rekabet gücünü göz önüne almadan düzenlenmesi; çalışma yaşamında

yeterli esnekliğin olmaması; vergi yükünün büyük ölçüde kayıtlı sektörde

bulunması; bilgi ve teknoloji üretiminin yetersizhği ve ülkedeki insan

kaynaklarının yeterli biçimde eğitilmemiş olması; işgücü piyasalarının

şeffaf hale getirilemeyişi; işçi bulma hizmetlerinin kamu tekelinde başarısız

bir biçimde sürdürülmesi; hızlı nüfus artışını sıralamıştır.

"Ülkemizde işletmeler üzerinde vergilerin yanısıra, sosyal amaçla

getirilmiş ve çalışma hayatını ilgilendiren pekçok yükümlülük vardır.

Bunlar; üretim yapma ve işçi çalıştırma maliyetini önemli ölçüde artırmakta;

işletmelerin canlılığını kaybetmesine ve küçülmesine, yatırım yapma

şevkinin kırılarak rant ekonomisinin özendirilmesine, kayıt - dışı sektömn

giderek genişlemesine, hızla değişen ekonomik şartlara uyum esnekliğinin

kazamlamamasma, taşeron uygulamasının ve kaçak işçi çalıştırılmasının

teşvik edilmesine, işgücü maliyetlerindeki artışın satış fiyatına yansıması

nedeniyle enflasyonist eğilimlerin güçlenmesine, işletmelerin iç ve dış

Page 402: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

pazarlardaki rekabet imkanlarının azalmasına, yabancı seraıaye girişinin

engellenmesine vb. neden olmaktadır^^^."

Türkiye 'de işsizlik sorununa çözüm getirmek amacıyla, TİSK

özellikle bu sorunların üzerine önemle ve büyük bir ciddiyetle gidilmesi

gereğine işaret etmektedir. Özellikle prodüktif istihdamın artırılmasını ve

işsizliğin önlenmesini temel amaçlardan biri olarak" dikkate alınması

gereğine işaret edilmekte, işsizhkle mücadele politikalarının diğer ekonomik

ve sosyal politikalarla bir bütünlük içinde olması zorunluluğuna işaret

edilmektedir.

Bu istihdam politikaları arasında, aşağıdaki önlemlere gerek

görülmektedir:

• İstihdam artışına yönelim makro - ekonomik politikaların

izlenmesi,

• Rekabet gücü yüksek bir ekonomik yapı oluşturulması,

• Ücret politikasının verimlilik artışlarını esas alması,

• Toplu iş sözleşmelerinin esnek hükümler taşıması,

• İstihdama bağlı yüklerin gözden geçirilmesi,

• İş hukukumuzda esnekliğin sağlanması,

• Kamuda prodüktif istihdama önem verilmesi,

TİSK; İşsizlik Sigortası, Aktif İstihdam Politikaları ve Özel istihdam Büroları; Ankara; Mart 2000; s. 98.

Page 403: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• Bürokratik sistemin çağdaşlaştırılması,

• Küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi,

• İşgücü piyasasının etkin olarak izlenmesi,

• İnsangücü kaynaklarının geliştirilmesine ve teknolojik

gelişmelere önem verilmesi,

• Tarım sektöründe verimliliğin artırılması,

• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanl ığı 'nm yeniden

yapılandırılarak "İstihdam Bakanlığı"na dönüştürülmesi,

• Hızlı nüfus artışının önlenmesi"^^.

TİSK ayrıca, standart - dışı istihdam biçimlerinin yasal bir

dayanağa kavuşturulmasını, "aralıklı çalışma", kısmi çalışma, çalışılan saate

göre ücret ödenmesi gibi düzenlemelerin getirilmesini, ücret - dışı işgücü

maliyetlerinin azaltılmasını, KOBİ' ler in desteklenmesini, kamuda bir

personel reformu yapılmasını, tarım sektöründe üretim ve verimliliğin teşvik

edilmesini talep etmektedir.

İlaveten, insangücü kaynaklarına yatırım yapılmasını, rekabet

gücünün ve istihdamın artırılmasını, yaşam boyu eğitime önem verilmesini

gerekli görmektedir. Ayrıca, yeni teknolojilere yönelinmesini. Ar - Ge

Page 404: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

faaliyetlerinin teşvik edilmesini, İş ve İşçi Bulma Kurumu 'nun yeniden

yapılanmasmı, nüfus artış h ızmm düşürülmesini^^^ istemektedir.

Dünya'da işsizlikle mücadele konusunda uygulanan tedbirler

arasında ise, işgücü maliyetlerinin düşük tutulması, ücretlerin belirlenmesi

sürecinin merkez - dışı olmasını, asgari ücretin genç işgücü için düşük

tutulması, ücret - dışı işgücü maliyetlerinin azaltılması, standart - dışı

istihdam türlerinin teşvik edilmesi, çalışma saatlerinin esnek olarak

düzenlenmesi, sosyal düzenlemelerin gözden geçirilmesi, işletmelere

yönelik teşviklerin uygulamaya konması, yeni teknolojilere. Ar - Ge

faaliyetlerine ve eğitime ilişkin yatırımların artırılması, işgücü piyasası

politikalarının etkinleştirilmesi sözkonusu edilerek, bütün bu politikalar

Türkiye açısından tartışılmaktadır^^'.

D. TÜRKIYE'DE IŞSIZLIK SIGORTASı

1. ''Sistemi Bütünleyen Bir Adım

1999 Ağustos ayında Türkiye 'de sosyal güvenlik reformu

çerçevesinde kamu oyunda, meslek örgütlerinde, parlementoda yoğun bir

tartışma yaşanmış, sonuçta 8 Eylül 1999 tarihinde kabul edilen bir yasa ile

sosyal güvenlik kuruluşlarıyla ilgili çok sayıda yasada dikkati çekici

TİSK; Küresel Eğilimler ve Türk Çalışma Hayatı; op.cit.; s. 33.

Page 405: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Bu yasanm bir reform yasası olup

olmadığı, niteliği, düzenleme tekniği de yoğun eleştirin konusu olmuştur^^^.

Aslında yasal düzenleme "İşsizlik Sigortası Kanunu" olarak çıkmış

olmakla birlikte, bu yasa içinde "sosyal güvenlikle ilgili 5 ayrı yasada çeşitli

değişiklikler yapılmış, ayrıca İş Kanunu, Çalışanların Tasarrufa Teşvik

Edilmesi Kanunu, Genel Kadro ve Usul Hakkındaki Kanun ve

kararnamenin bazı hükümleri değiştirilmiştir. Bu nedenle yapılan yasal

düzenlemeye sosyal güvenlik reformu adı verilmiştir"

Sonuç itibariyle 8.9.1999 tarihinde kabul edilen 4447 sayılı kanun

çok sayıda kanunda yeniden düzenleme getirmiştir. Bu karmaşık yasanın

esas itibariyle 46 - 55. maddelerini kavrayan VII. bölümü İşsizlik Sigortası

ile ilgili hükümleri içermektedir.

Ekin - Alper - Akgeyik, N. - Y. - T.; Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Arayışlar: Özelleştirme ve Yeniden Yapılanma; op.cit.; s. 177 ve devamı. & Ayrıca bkz. Arıcı, K.; "4447 Sayılı Kanunla Sosyal Sigortalar Kanununda Yapılan Değişiklikler"; Kamu - İş Dergisi; C: V; S: 2; Ocak 2000; s. 17 - 27. & Pürsünlerli, E.; "Türkiye'nin İşsizlik Sigortası Sistemi ve Değerlendirmesi"; İşveren Dergisi; C: XXXVIII; S: 5; Şubat 2000; s. 24 - 2 6 .

""^ Kutal, M.; "Türkiye'de İşsizlik Sigortasının Yasal Çerçevesi ve Karşılaşılması Olası Bazı Sorunlar"; Basisen Dergisi; S: 62; Kasım 1999; s. 18. & Ayrıca Bkz. Sakar, M.; "İşsizlik Sigortası Kanununun Getirdiği Yeni Yükümlülükler"; Mercek Dergisi; Yıl: 4, S: 16; Ekim 1999; s. 21 - 28. & Alper, Y.; "4447 Sayılı Kanunla Gelen Sürpriz: İşsizlik Sigortası"; İşveren Dergisi; C: 38, S: 1; Ekim 1999; s. 6 - 9. & Centel, T.; "İşsizlik Sigortası Kanununa İlişkin Genel Değerlendirme"; Mercek Dergisi; Yıl: 4, S: 16; Ekim 1999; s. 4 - 1 3 . & Kılıçdaroğlu, K.; "Sosyal Güvenlik Sistemindeki Son Değişiklikler"; M^rc^Â:/>^rg/^/; Yıl: 4; S: 16; Ekim 1999; s. 21 - 28. & Tuncay, C ; "4447 Sayılı Kanunun Getirdiği Yeni Haklar"; Mercek Dergisi; Yıl: 4; S: 16; Ekim 1999; s. 2 9 - 4 1 . & TİSK; İşsizlik Sigortası, Aktif İstihdam Politikaları ve Özel İstihdam Büroları; op.cit.

Page 406: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Yasanın bir diğer ilginç özelliği 1.6.2000 tarihinde yürürlüğe

girecek olmasıdır. Bu niteliği ile işsizlik sigortası yasasının kabulünün şu

anda emek piyasaları üzerinde her hangi bir etkisi söz konusu değildir.

Kaldı ki, yasa yürürlüğe girdikten ancak uzun bir süre sonra etkileri sınırlı

da olsa ortaya çıkabilecektir.

Ne varki, yasanın kabulü beraberinde ciddi bir biçimde kıdem

tazminatı, iş güvencesi, İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun yeniden

yapılandırılması gibi sorunları da getirmiştir.

Aslında yasanın kabulü, tartışılabilir düzenlemelerine rağmen,

Türk Sosyal Güvenlik Sistemi'ninin yarım asrı geçen bir süre zarfında

ortaya çıkardığı çok önemli bir boşluğunu doldurmuş, Batı 'da ortaya çıkan

çağdaş korumalarla uyumlu çok önemli bir at ıhm olarak ortaya çıkmıştır.

2 . Yasanın Temel Düzenlemeleri

Yasanın getirdiği temel düzenlemeleri kısaca aşağıdaki şekilde

sıralayabiliriz:

Yasa esas itibariyle 506 sayılı yasanın 2. maddesinde

belirtilen sigortalıları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.

Sigortanın kapsamına Türkiye ile karşıhklılık esasına

dayanan anlaşmaları bulunan yabancı işçiler de dahil

edilmiştir,

İşsizhk sigortası zorunluluk ilkesine göre düzenlenmiştir.

Sigorta kapsamına işçi çalışmaya başladığı tarihten itibaren

Page 407: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

girmekte, halen çalışmakta olan işçiler ise, kapsama yasanın

yürürlüğe girdiği 1.6.2000 tarihinden itibaren alınmaktadır,

• İşsizlik ödeneğine hak kazanma koşulları iş ilişkisinin belirli

nedenlerle sona ermesine, yani 51 . maddede öngörülen

nedenlerden biriyle sona ermesine bağlı bulunmaktadır.

Burada karşımıza 5 neden çıkmaktadır. Bunlar bildirimli

fesih, bildirimsiz fesih, belirli süreli hizmet sözleşmesinin

süresinin bitimi, işyerinin kapanması, el değiştirmesi, işin ve

işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle işsiz kalınması,

özelleştirme uygulamaları gibi nedenlerdir,

• İş ilişkisinin yukarıda sıralanan nedenlerle sona ermesi

yanında sigortalının işsizlik ödeneklerinden yararlanabilmesi

için belirli bir süre çalışması ve prim ödemiş olması da

gereklidir,

• Bazj istisnalar olmakla-birlikte. Sigortalının kuruma hizmet

sözleşmesinin fesh edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde

başvuruda bulunup kaydını yaptırması zorunludur.

İşsize işsizlik sigortası çerçevesinde işsizlik ödeneği

verilmesi söz konusudur. Temelde bu ödenek son 4 aylık

prime esas kazancın % 50'sidir. Bu ödenek yetişkin işçilere

ödenecek asgari ücretin net tutarını da geçemeyecektir.

Ödeneğe hak kazanmak için son 120 gün prim ödeyerek

çalışmış olmak ve ayrıca son 3 yıl içinde en az 600 gün

çalışıp prim ödemek gerekmektedir. Sigortalı işsize bu

Page 408: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

durumda 180 gün, 900 gün çalışana 240 gün, 1080 gün

çalışana 300 gün ödenek verilecektir.

Sigortalının işsizlik döneminde hastalanması halinde,

ödenmesi gereken geçici işgöremezlik ödeneğinin miktarının

işsizlik ödeneğinden fazla olamayacağı düzenlemesi

getirilmiştir. "Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödendiği

dönemde hastalık, analık ve işsizlik sigortasına ait primler

sigortalı tarafından ödenmeyecektir. Geçici işgöremezlik

dışında sigortalı işsize ait hastalık ve analık sigortaları

primleri sigortalı tarafından değil. Fon tarafından

ödenecektir.

Bazı nedenlerin ortaya çıkması halinde sigortalının işsizlik

ödeneği kesilmektedir. Bu hak düşürücü nedenler arasında

aşağıdaki unsurlar sayılabihr; sigortalı işsizin "gelir getirici

bir işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik

kuruluşundan gelir veya aylık aldığının tespit edilmesi, bu

aylık derhal kesileceği gibi Kurum tarafından önerilen uygun

bir işi haklı bir nedene dayanmaksızın red etmek de aynı

sonucu doğuracaktır".

Ayrıca Kurum tarafından önerilen eğitimi haklı bir nedeni

olmaksızın reddeden, eğitime devam etmeyen, çağrılara

Page 409: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

uymayan, istenilen bilgi ve belgeleri vermeyen işsizin de

ödeneği kesilecektir^^"^,

İşsizlik sigortasıyla ilgili her türlü hizmetleri ve işlemleri İş

ve İşçi Bulma Kurumu'nun yürütmesi öngörülmüştür. Ayrıca

yasaya göre, Kurum'un sigortalı işsizlere yeni bir iş bulma

hizmetleri de üstlenmesi sözkonusudur,

Diğer yandan teknolojik nedenlerle işsiz kalanlara yeni

meslek edindirme ve mesleki geliştirme kursları düzenlemesi

ve bu konuyla ilgili aktif emek politikalarının yürütülmesi de

Kurum'un görevleri arasında sayılmıştır. İşsizlik sigortası

prirı;ıleri olarak sigortalının aylık brüt kazancı üzerinden % 2

sigortalı, % 2 devlet, % 3 oranında ise, işveren prim ödemesi

söz konusudur. İşverenler bu nedenle sigortalı işçinin

ücretinden bir kesinti yapamayacaklardır. Ayrıca işçinin

sigortalılığının sona ermesi halinde kesilen sigorta primlerin

kendisine iadesi mümkün olamaycaktır.

Primlerin toplanmasında SSK 'nm yetki ve zorunluluğu

mevcuttur. Kurum topladığı primleri Fon 'a aktarmakla

yükümlüdür,

Yasa işsizlik sigortası ile ilgili görev ve hizmetlerin

yürütülmesi, mali kaynak sağlanması, bu kaynakların

Kutal,; "Türkiye'de İşsizlik Sigortasının Yasal Çerçevesi ve Karşılaşılması Olası Bazı Sorunlar"; op.cit, s. 22.

Page 410: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

değerlendirmesi ve gerekli ödemelerin gerçekleştirilmesi

amacıyla bir Fon kurulmasını öngörmüştür,

• Yasanın temel özelliği arasında, prime dayalı zorunlu bir

sigorta dalı olması, kapsamının SSK Yasasına göre

belirlenmiş bulunması, hak kazanma ve yararlanmanın

sınırlandırılması, ülke düzeyinde tüm işyerlerinde yürürlüğe

girmesi sayılabihr,

• Yasanın uygulanmasında karşılaşılması olası sorunlar

arasında ise, iş yasaları kapsamı dışında kalanların durumu,

derhal fesih hallerinde sigortaya başvuru ve ödenekten

yararlanmanın hak kazanma bakımından bekleme süresi söz

konusu edilmektedir^^^.

Yasanın esas dikkati çeken özelliklerinden biri, toplumdaki

istihdam sorunlarını işletmenin üzerinden kaldırıp, toplumun sosyal politika

örgütlerinin üzerine aktarmasıdır. Gerçekten doğru olanı da budur.

Ayrıca, 1 Haziran 2000 'den itibaren yürürlüğe girecek olan İşsizlik

Sigortası Fonu 'nda yılda yaklaşık 1 katrilyon lirahk bir birikim olacağı, bu

fon yönetiminde hükümet ağırlıklı bir yapı bulunduğu ve kaynağı nasıl

değerlendirileceğinin belirsiz olduğu vurgulanmaktadır. Özellikle fon

-' ^ Ibid.; s. 26. & Bkz. TÜHİS Dergisi; "İşsizlik Sigortası Yasalaştı"; C: 15; S: 5; Ağustos 1999; s. 47 - 50.

Page 411: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

yönetimindeki kötü tecrübeler, esas itibariyle İşsizlik Fonu yönetimi

açısmdan da ciddi kuşkular yaratmaktadır^^^.

Kuşkusuz bir yandan yasanın sosyal güvenlik sistemi içinde olup

da belirli bir süre prim ödeyen, diğer bir değişle esasen sosyal güvenlik

sistemi içinde bulunan ve belirli nedenlerle işsiz kalanlara yönelik olması,

diğer yandan ise, yürürlüğe 2000 yılı ortalarında girmesi etkilerini

zayıflatmaktadır. Gerçekten sigorta yasasının kabulünün Türkiye 'de emek

piyasası ve işsizlik sorunları üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı ve uzun

dönemde ortaya çıkabileceği söylenebilir.

Bununla birlikte, "4447 sayılı yasa, ülkemizde işsizlik sigortasının

kurulması ve emeklilik sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması

konusunda ileri adım atmıştır. Buna karşılık, 4447 sayılı yasa, sosyal

sigortaların örgütsel olarak yeniden yapılanması için gerekli reform

beklentilerine yanıt verebilmiş değildir. Özellikle fon işletmeciliği ve idari

özerklik konularında hiçbir ileri adımın atıldığı görülmemektedir. Bu

bakımdan, 4447 sayılı yasanın sosyal güvenlik alanında yapılması beklenen

reformların ilk ayağı olarak nitelendirilmesi daha doğru olur"^^.

Günümüzde işsizlik sigortasının yasalaşması çalışanlara uzun

dönemli bir güven hissi vermektedir. Buna karşılık, işverenlerce istihdam

gücencesinin kaldırılması, işçilerce kıdem ve ihbar tazminatlarının

korunması boyutlu tartışmaları beraberinde getiraıektedir. Hiç şüphe yoktur

296 Özsever, A.; "îşsizHk Fonu'nda Nema Tehlikesi"; Milliyet; 30.05.2000; s. 11.

Centel, T.; "İşsizlik Sigortası Kanunu'na Eleştirel Yaklaşım"; TÜHÎS Dergisi; C: XXVI; S: 2; Mayıs 2000; s. 5.

Page 412: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

ki işsizlik sigortasının yasalaşması AB adaylığı ertesinde Türkiye 'de

çalışma standartlarının yükseltilmesinde çok önemli bir adım olarak ortaya

çıkmış bulunmaktadır.

Aslında, Birleşmiş MiUetler'in tüm İnsani Kalkınma Raporlarında

dile getirildiği gibi, 1994 yılı Raporu'ndaki şu satırlar da konunun önemini

çarpıcı bir biçimde gözler önüne semıektedir: "İnsanlar günlük

yaşamlarında güvence içinde olmadıkları sürece Dünya asla barış içinde

yaşayamayacaktır. Gelecekte, ülkeler arasındaki uyuşmazlık ve

çatışmalardan çok, aynı ülke içinde uyuşmazlıklar ve çatışmalar söz konusu

olabilecektir. Bu uyuşmazlıkların kökeninde ise yoksulluk ve her geçen gün

daha da belirginleşen sosyo - ekonomik farklılıklar yatmaktadır^^^."

'" ^ Güzel, A.; "4447 Sayılı Kanuna Göre İşsizlik Sigortası"; Prof. Dr, Nusret Ekin'e Armağan; Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s. 844.

Page 413: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

G E N E L D E Ğ E R L E N D I R M E V E S O N U Ç

A. ÖNE ÇıKAN ÖZELLIKLER

1. Israr Eden ''Geleneksel İşçi'' İşsizliği

XXI. yüzyılın eşiğinde Dünya'nm 11. bir "Endüstriyel Devr im"

yaşadığı ve bunun da bilgi toplumunun oluşumuna yol açacak bir süreç

başlattığı ifade edilmektedir. "Geleceğin bilgi toplumu, insanları yetenek ve

yeterliliğiyle farklı kılmaktadır. Bilginin ve teknolojinin artan hızına ayak

uyduramayan, uğraşlarını böyle bir gelişme çerçevesinde geliştiremeyen

insanların en önemli sorununun işsizlik olmaya devam edeceği açıktır."

Günümüzde istihdam sorununa artan ilginin temel nedenlerinden

biri, son 20 yılda dünyanın önemli bir kısmında istihdam koşullarının

gittikçe bozulmasıdır. Endüstri toplumlarında Savaş sonrası dönemde

ulaşılan tam istihdam, 1970Terden sonra nihayete ermiştir. O t a f i h t enbu

yana, işsizlik oranlarında sürekli bir artış gözlenmiştir. Sorunu daha da

vahimleştiren, işsizliğin yüksek seviyesini ısrarla sürdürmesi ve görünürde

bu sorunu çözecek etkin tedbirlerin olmayışıdır.

Bu durumun nedenleri ve muhtemel çözümleri konusunda

politikacılar ve akademisyenler arasında ciddi görüş ayrılıkları

gözlenmektedir. Ayrıca, küreselleşme ve teknolojik değişmenin, işsizliğin

azaltılması üzerindeki etkileri de yeni endişeler doğurmaktadır. Gittikçe

artan bedbinlik, "çalışmanın sonu" kehanetine yol açacak bir altyapı

oluşturmaktadır.

Page 414: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

AB'deki son veriler dikkate almdığnıda işsizlik düzeyinin endişe

verici derecede yüksek olmaya devam ederek, % 10,8'e ulaştığı ve AB

işgücünün % 5'ten fazlasının en az 1 yıldan beri işsiz olduğu görülmektedir.

Geleneksel tarım ve sanayi sektörleri sürekli daralırken, hizmet sektörü her

yıl 1 ile 1,5 milyon iş imkanı yaratmaktadır.

lO'dan az işçi çahştıran KOBİ ' le r büyük firmalara göre iki kat

daha fazla işçi almaktadır. Birlik içinde gençler arasındaki ortalama işsizlik

oranı halen % 20' lerin üzerindedir. Ayrıca kadınlar arasında işsizlik, erkek

oranlarına nazaran % 3 daha yüksektir'^^.

1997'nin son ayında Lüksemburg 'da toplanan AB İstihdam

Zirvesi'nde, 15 üye ülke tarihinde ilk kez sayıları 18 milyonu aşan işsizhğe

dikkati çekmiştir. AB ülkeleri arasında halen günümüzde en fazla işsiz

İspanya 'da bulunmaktadır. Bu ülkede işgücünün % 19'u işsiz

konumundadır.

AB içinde İspanya'yı % 13 ile Finlandiya, % 13,6 ile Fransa, %

12,1 ile İtalya ve % 10 ile İrlanda izlemektedir. İşsizliğin en az olduğu ülke

Lüksemburg 'da ise, işgücünün sadece % 3,7'si işsizdir. Bu ülkeyi % 4,5 ile

Avusturya, % 5,6 ile Hollanda izlemektedir. En uzun süreli işsizhk

sıralamasında ise, İtalya ilk sıralarda yer almaktadır.

Güncel Avrupa; "1998 İçin Ana Hatları"; Kasım - Aralık 1997; S: 9 - 10; s. 7.

Page 415: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

2. Etkisiz İstihdam Politikaları

Bu yüksek oranlar AB ülkelerinde istihdama dönük projelerin ön

plana çıkmasma yol açmaktadır. AB ülkelerinde uygulamaya konulan bu

projelerin temel özellikleri şöyle özetlenebilir;

• Geçici ve düzensiz istihdam olanaklarının yaratılması. Bunlar

arasında kısa, kısmi, mevsimlik ve belirli süreli iş ilişkileri

sayılabilir,

• Eğitim politikaları; Mesleki eğitim, yeniden eğitim, insan

kaynaklarının geliştirilmesine dönük eğitim biçimleri bu arada

sayılabilir,

• Erken emekliliği teşvik programları yoluyla genç işçilere iş

yaratılmağa çalışılması, emek piyasası kurumlarının yeniden

yapılandırılması ve işsizlere yönelik danışmanlık hizmetlerinin

sağlanması,

• Emek piyasasının esnekleştirilmesi ve kısmi süreli işlerin

teşvik edilmesi,

• Kendi hesabına çalışmak isteyenlere kamu yardımlarının

sağlanarak istihdam yaratılması.

Bu dönemde, gelişen dünyanın da önemli bir işsizlik sorunu ile

karşılaştığı gözlenmektedir. Nitekim, daha önce merkezi planlamaya sahip

Doğu ve Orta Avrupa ekonomilerinde 1990Tardan bu yana kitlesel bir

işsizlik ortaya çıkmıştır.

Page 416: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

3. Başarılı Gelişenler : Güney Asya - Pasifik - Doğu Avrupa

Gelişen ülkelerin büyük bir kısmında, istihdam sorunları yakın

tarihlere kadar uluslararası borç krizi, yapısal uyum ve istikrar

tartışmalarının gölgesi altında kalmıştır. Latin Amerika 'nın yavaş yavaş

ekonomik düzelmeye yönelmesi, ayrıca. Doğu ve Güney - Doğu Asya

ekonomilerinin hızla küreselleşen dünya ekonomisinden etkilenerek,

krizlerle karşılaşmalarına rağmen, durumlarını nispeten düzelttikleri

görülmüştür. Bu ekonomiler, ilaveten dikkatlerini küreselleşme sürecindeki

optimal ekonomi ve istihdam politikalarına kaydırmışlardır.

Dünya çapında işsizliğin artışını analiz etme konusunda çok sayıda

faktör ileri sürülmektedir. Endüstrileşmiş ülkelerde süreklilik kazanan

işsizliğin açıklaması, genelde emek piyasası örgütleriyle ilgih olarak

yapılmaktadır. Bu görüşe göre, emek piyasasının sıkıhğı, bu konuda etkili

olmaktadır. Özellikle asgari ücret, iş güvenliği yasaları, ücret - dışı emek

maliyetlerinin yüksekliği, yüksek işsizlik yardımları işsizliğin temel

nedenleri olarak değerlendirilmektedir.

Bu görüşler kuşkusuz herkesçe kabul edilmemiştir. Bu görüşleri

tenkit edenlere göre, büyümenin yavaşlamasını talep yetersizliği, telmolojik

değişme, vasıf uyumsuzluğu ve uluslararası rekabetin hızla artışı

etkilemiştir. Bu yaklaşımlara göre, tedavi çareleri de bir yazardan diğerine

göre önemli ölçüde değişmektedir. Bir kısım görüşler, "emek piyasasının

kuralsızlaşt ınlmasma" (labour market deregulation) önem verirken, diğerleri

uluslararası seviyede mikro ve makro . ekonomik politikalara

yönelmektedirler.

Page 417: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

4. Sağlıklı Çözüm : Rekabet Gücü - İhraç Ekonomisi -KOBİ'ler

Küreselleşen ve bölgesel bütünleşmeler içinde olan günümüz

dünyasmda Gümrük Birliği, KOBİ' ler , ihracat, rekabet dizisinde ister bu

süreçler yoluyla istihdam sorunlarmm çözülmesi veya tersine mevcut

istihdam sorunlarmm bu süreçler yoluyla öneminin artarak daha da

genişlemesi perspektiflerinden bakılsm, üretken istihdamı genişleten daha

yüksek büyüme hızlarından daha etkin bir çözüm görülmemektedir. Bunun

da günümüzdeki anlamı, dış ekonomik ilişkilere yönelmiş sağlılıklı büyüyen

bir ihraç ekonomisidir.

Dünya tecrübeleri, ekonominin ihracata dayalı yapısının

küreselleşen dünyamızda daha yüksek bir büyümeyi sağladığı ve sürekli

"üretken istihdam" yarattığını göstermektedir. O halde, ekonomideki üretim

birimlerinin niteliği de bu amaçlara hizmet edecek özellikte olmalıdır.

Bunun anlamı, tüm ekonomide, özellikle hizmet sektörlerinde

rekabet kabiliyetine sahip işletmelerin teşvikidir. Bu işletmeler, yeniliklere

açık, yüksek teknoloji kullanan, vasıflı işçi istihdam eden, dünya

piyasalarındaki gelişmelere ve tüketici taleplerine duyarlı, ihraç ürünleri

üreten ve pazarlayan, bilgi çağmm taleplerini karşılayabilecek yenilikçi

üretim birimleri olmak zorundadırlar. Böylece rekabete dayalı bir işletme

modelinin;

• dinamik ve değişen ihraç pazarlarının taleplerine hızla cevap

verdiği ve yeni talep potansiyeli yarattığı.

Page 418: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

• ülkede yeni ve net iş imkanları ve istihdam sağladığı,

® bu yolla büyümeyi sürekli hale getirdiği gözlenmektedir.

Ayrıca, bu süreçte KOBİTerin, yeni ve net iş fırsatları yaratmada

en önemli faktör olduğu ortaya konulmuştur. Kuşkusuz, bunların başarıları

toplam maliyet içinde işçilik maliyetlerinin düşürülmesine, böylece

KOBİTerin rekabet edebihr hale getirilmesine bağhdır. Burada karşımıza,

yaşam ve çalışma koşullarının seviyesi düşürülmeden, toplam işçilik

maliyetlerinin azaltılması somnu gelmektedir. Diğer bir ifade ile, "sosyal

damping"e ve "kirli rekabete" kaymadan, KOBİTerin rekabet sorununu

çözme olanağı büyük ölçüde karşılanmış olmalıdır.

İhracatta başarının diğer çok önemli bir koşulu ise, tüketici

tercihlerine uygun kaliteli mal üretmektir. Küreselleşme, fiyat yanında

tüketici tercihi ve kaliteyle de birleşmelidir. Ancak bu koşullarda ister Tek

Pazar 'da, ister ise, dünya pazarlarına açılmada başarı söz konusudur.

Bilindiği • gibi, günümüzde bütün dünyada "Fordist - Taylorist" üretim

modellerinden, "yalın üretim" veya "bütünsel kalite" biçiminde yeni üretim

ve yönetim tekniklerine hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır.

5, Türkiye'de İşsizlik : Kırsal ve Kentsel Yoksullar

İşsizlik somnu Türkiye açısından çok daha kamiaşık ve belirsiz bir

nitelik kazanmaktadır. Türkiye 'de işsizlikle ilgili analizlerde karşımıza

çıkan temel somn, işsizliğin nitelik değiştirerek bir istihdam somnuna

dönüşmesidir. Diğer bir deyişle, az gehşmiş bir emek piyasasında, kırsal

Page 419: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kesimde geniş aile düzeni içinde, kentlerde ise, kayıt - dışı istihdam

biçimlerinde hiçbir yasal yükümlülük ve kayıt içine girmeyen sektörlerde

"işsizliğin, üretken olmayan istihdam biçimlerinin artışı" şeklinde ortaya

çıkmasıdır.

Deyim yerindeyse, Türkiye 'de ekonominin yeterli

gelişmemesinden doğan yapısal işsizlik, kendini bu kesimde yoksulluk ve

kentsel kesimde kayıt - dışı istihdamın genişlemesi biçiminde ortaya

koymaktadır.

Bir başka değişle, bu koşullarda işsizlik kavramı yerini yoksulluğa

terk edecektir. Bu istihdamın niteliği üretim ' yönünden ziyade, gelir

paylaştıran bir istihdam oluşundan etkilenmektedir.

Üretim artmadan böyle bir istihdamın genişlemesi, aslında

yoksulluğun daha da derinleşmesi anlamına gelecektir. Tarım sektörünün ve

kentsel marjinal sektörün özelliği geniş aile düzeninin geleneksel ve modern

sektörlerde varlığını sürdürmesi, böyle bir istihdam biçiminin ortaya

çıkışma ve varlığını sürdürmesine imkan sağlayacaktır. Böylece, işsizliğin

değil kırsal kesimlerde yoksulluğun, kentsel kesimde seyyar satıcıların

sayısı artacaktır ve "hantal KİT'lerdeki gizli işsizlik sorunları" da bunlara

eşlik edecektir.

İstihdam sorununa dönüşen işsizlik beraberinde karmaşık bir

istihdam yapısı da getirmektedir. Her türlü koruma ve yasal düzenden

mahrum böyle bir çalışmanın hızla çocuk nüfusa, kadınlara, yabancı kaçak

işçilere, formel sektörde çalışan düşük gelirli gruplara yayılma olasılığı

güçlüdür. Böylece istikrarsız, güvencesiz, kısa süreli, düşük ücretli, üretken

Page 420: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

olmayan, kısmi, mevsimlik, geçici, belirli süreli vb. istihdam biçimleri

yaygınlaşacaktır.

6. Yapıyı Yansıtmayan Oranlar

II. Dünya Savaşı 'ndan bu yana işsizlik sigortasının olmadığı, aile

işletmelerine dayalı tarım ve kentsel marjinal sektörleri ile dikkati çeken

gelişme halindeki ülkelerin insangücü kayıplarının hesaplanması için halen

yeterli ve rasyonel bir yöntem bulunamamıştır.

Bu bakımdan, "Hane Halkı İşgücü Anketi"ne dayanılarak

yürütülen Türkiye 'deki işsizlik araştırmaları, ya Türkiye 'nin gereksiz

öğünmelerine neden olacak derecede düşük işsizlik oranları vermekte, ya da

işsizlik olayı gerçek boyutları ile bir türlü hesaplanıp ortaya

konulamamaktadır.

İşsizlik sorununda diğer bir problem, işsizliğin büyüklüğünü tesbit

etmede karşımıza çıkmaktadır. Planlı dönemde sarfedilen büyük çabalara

rağmen Türkiye 'de işsizliğin, kayıt - dışı istihdamın ve formeV istihdamın

yapısının yeteri açıklıkla ortaya konduğu söylenemez. DİE' inin 1997

verilerinin ortaya koyduğu % 5.9 düzeyindeki işsizlik hiçbir inandırıcılığı

olmayan ve Türkiye'deki işsizliğin yapısını aksettirmeyen bir oran olarak

gözükmektedir. % 6 civarındaki bu işsizlik OECD ve A B ortalamalarından

düşüktür. Hayret edilecek bir biçimde İspanya'nın % 20' lere ulaşan işsizliği

yanında, Türkiye'de resmi veriler bu oranın 1 / 3 düzeyinde bir işsizlik

vermektedir.

Page 421: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu durumda işsizlik problemi açısmdan iki temel sorunun söz

konusu olduğu söylenebilir. Eldeki veriler daha da geliştirilerek Türkiye 'de

istihdamm yapısı yeterli açıklıkla ortaya konulmalı, ayrıca buna uygun

istihdam politikaları geliştirilmelidir. Türkiye 'nin bu her iki alanda da ciddi

eksiklikleri mevcuttur.

Bugünkü yaklaşımı ile U Ç O normlarına uygun tarifler yapan DİE,

Hane Halkı İşgücü Anketi, DPT çalışmaları ile İş ve İşçi Bulma Kurumu

istatistikleri, istihdam sorununun boyutlarını yeterli açıklıkla ortaya

koymaktan uzaktır. Bilindiği gibi böyle yaklaşımlar kabaca % 7 oranında bir

"işsizlik" ve % 7 oranında bir "eksik istihdam" ile % 14'lere yaklaşan bir

"atıl işgücü" ortaya koymaktadır.

Öte yandan ileri sürüldüğüne göre, Türkiye 'ye politik ve ekonomik

istikrarsızlık ile yüksek enflasyondan dolayı yabancı semıaye girmediği için

böylece Türkiye küreselleşmenin olumsuz sonuçlarından korunmuş

bulunmaktadır. Bunun anlamı küreselleşmeyle daha da bütünleşecek

Türkiye 'nin potansiyel istihdam sorunlarının daha artmasıdır"^^^.

7 . Hızlı Nüfus - Yavaş Ekonomi

Aslında ülkemizde bir yandan gelişme halindeki ülkelere özgü bir

nüfus artışı yaşanırken, ayrıca uzun yıllar devam eden kamu finansman

dengesizliklerinin neden olduğu ekonomik büyüme istikrarsızlıkları, yüksek

""^ Milliyet; "Globalizmin Yedi Günahı"; op.cit.; s. 9.

Page 422: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

kamu açıkları, borçlamna bir "rant ekonomisi"nin gelişmesine neden

olmuştur.

"Ekonomik yapı üretiminden uzaklaşmış, büyüme, yatırım, ihracat

artışı yerine iç ve dış borçlanma ile finanse edilen tüketime dayandırılmıştır.

Rekabet gücünü esas alaiı bir kalkınma modeli uygulanamamıştır. Sanayide

ciddi bir yatırım boşluğunun oluşması, ekonominin üretim yaratma

kapasitesini sınırlandırmıştır".

Bu durum, Türkiye 'de işgücünün sektörel dağılımına da

yansımaktadır. Herşeyden evvel ekonominin yarısının tarım ağırlıklı oluşu,

bu sektörde karmaşık istihdam problemlerini gündeme getirmektedir. Bu

istihdam problemi "gizli işsizlikten" ziyade, "eksik istihdam" karakterlidir.

Özellikle "görülebilir eksik istihdam" tarım sektöründeki işsizlik

sorunlarının niteliğini belirlemekte, tarım sektöründe "fazlalık" ve

"kaldırılamamazlık" bir arada varlığını sürdümıektedir.

Başka bir ifade ile, tarım sektöründe işgücü fazlalığı vardır. Ancak

bu fazlalık kaldırıldığı taktirde tarım sektöründe üretimin düşmesi

kaçınılmazdır. Tarım üretiminin mevsimlik, geçici istihdam karakteri,

üretimin aile işletmeleri niteliği, yoğun yardımcı aile çalışması, kadm ve

çocuk istihdamı, tarım sektöründeki istihdam sorunlarını kannaşık bir

yapıya sokmaktadır.

Basitleştirilmiş bir ifade ile, tarım sektörünün eksik istihdam

yapısına, kentsel sektörün marjinal sektör istihdam yapısı adeta ilave

olmakta, bu iki kesim birarada Türkiye'de insan kaynakları kaybının

boyutlarını belirlemektedir.

Page 423: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Bu nedenle, Türkiye 'de istihdam somnlarmm daha iyi anlaşılması

açısından kırsal eksik istihdam ile kentsel kayıt - dışı sektör istihdamının

daha iyi analiz edilmesi gerekir. Çünkü, bu iki sektör Türkiye 'de toplam

istihdamın 2 / 3'sini oluşturmaktadır.

Dikkati çeken bir diğer özellik ise, hizmet sektörleri istihdamının

nispi genişliğidir. Bu sektör sağlıklı bir endüstri ötesi toplum veya bilgi

toplumu biçiminde büyümekten ziyade, kayıt - dışı marjinal sektörlerin

kentlere yığdığı istihdam somnlarım yansıtan üretken olmayan bir sektöre

dönüşmektedir.

İleri sürüldüğüne göre, "mevcut işsizlere, Gümrük Birliği sonucu

rekabet şansı zayıf kimya, tarıma dayalı endüstri' ürünleri, orman ürünleri,

üretiminde bilgi yoğunluğu fazla, üçüncü sanayi devrimi ürünleriyle

rekabete zorlanacak sektörlerden sayılan otomotiv, beyaz eşya, elektronik

gibi sektörlerdeki bazı firmaların yaşama şansını yitirmesi veya küçülmesi

sonucu istihdamın daralmasıyla yeni işsizler de eklenecektir. Bu dumm,

çalışma yaşamında yeni somnlara, endüstri ilişkilerinde gerginliklere yol

açacaktır"^^^'.

8. Türkiye'de İşsizliğin Yapısı

Bu perspektiften Türkiye 'de istihdamın yapısına ve işsizliğin

boyutlarına topluca bakacak olursak şu sonuçlara ulaşmak mümkündür:

Ekin; İşsizhk Sigortası...; op.cit.; s. 15.

Page 424: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

"Türkiye 'de marjinal işlerde çalışanlarm % 57'si lıaftada 16

saatin aitmda, % 31' i ise 35 saatin aitmda çalışmal^tadır",

"Bu grup içinde yer alanlarm % 63 'ü kadmdır. % 99 'u ise yeni

bir iş aramadıklarmı beyan etmişlerdir. Dolayısıyla kadın

işgücünün marjinal çalışmayı bir çalışma biçimi olarak

kabullendiği anlaşılmaktadır",

Türkiye 'de istatistikler, toplam işsizlerin % 42's inin bir yıldan

uzun süreli işsiz olduklarını göstemıektedir. "Bu grubun 1 /

4 'ünü 3 yıldan uzun süreli iş arayanlar oluşturmaktadır. 6

aydan uzun bir süredir iş arayanların % 65'i ise kadındır".

Uzun süreli iş arayanların aşağı yukarı yarısını ilk kez iş

arayanlar oluşturmakta ve bunlar içinde de gençler önemli bir

yer tutmaktadır. Bunun sonucu olarak Türkiye 'de uzun süreli

bir genç işsizliği ortaya çıkmaktadır,

"İşsiz kalman sürelerin uzaması, iş bulma ümidini yitirmiş,

fakat işbaşı yapmaya hazır bir umutsuzlar ordusu"nun ortaya

çıkmasına yol açmaktadır.

Ayrıca "iş aramadıkları için işgücüne girmeyen, dolayısıyla

işsizhk oranları içinde yer almayan bir grup 300,000'e yakın

insanı kapsamaktadır. Bu grubun büyük kısmını mesleki

nitelikten yoksun bu nedenle iş bulma ümidini yitirmiş olanlar"

oluştumıaktadır.

Page 425: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Türkiye 'de işsizliğin niteliği tartışmalarmda yapısal bir diğer

özellik, işsizliğin bir genç işsizliği olarak ortaya çıkmasıdır.

Verilere göre Türkiye 'de işsizlerin % 48,7'sini 14 - 25 yaş

grubundaki gençler oluşturmaktadır. İş ve İşçi Bulma Kurumu

istatistiklerinde bu oran % 50,8 'e varmaktadır. Özellikle

gençler arasında eğitimli gençlerin oram 1997'de % 29,4 'e

çıkmıştır,

Eğitimli gençler arasında eksik istilıdamdakilerin oranı da

yükselmekte, bu oranın 1996'da % 6 'ya çıktığı

belirlenmektedir,

"Özellikle kentsel alanlarda eğitimli genç kadm işgücünün

işsiz kalma eğiliminin erkeklerin oldukça üstünde olduğu

görülmektedir. Eğitimli genç işsizlerin payı kentlerde % 28,8

ilçen, kadınların oranı % 33,9'dur",

Türkiye 'de işsizlerin vasıf ve eğitim düzeylerine bakıldığında

% 48,7 ile ilkokul mezunlarının en büyük grubu oluşturduğu

görülmektedir. İşsizlik oranları orta okulda % 41,6 lisede

% 17,5'e çıkmaktadır.

Eğitim durumlarına sektörler itibariyle bakıldığında ise,

"tarımın en düşük eğitim düzeyine sahip olduğu

anlaşılmaktadır. Tarımda % 31'l ik bir kesim okuma-yazma

bilmemekte, bu oran sanayide % 5'e, hizmetlerde ise - % 2'ye

düşmektedir.

Page 426: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Sektörler itibariyle ilkokul mezunlarmnı oranı yükselmekte,

ortaokul mezunlarının oranı düşmekte, lise mezunlarının oram

tarım ve sanayide düşerken, hizmet sektörlerinde yükselme

göstermektedir,

İşsizliğin yapısı bakımından önemle üzerinde durulması

gereken başka bir konu ise, kayıt - dışı istihdamın varlığıdır.

"Türkiye ekonomisi içindeki payı % SOTere ulaşan kayıt - dışı

ekonomi 6,7 milyonluk bir istihdam kapasitesine sahiptir",

Türkiye tarımdaki istihdamın yapısını yeterli derecede

bilmediği gibi, kentsel istihdamın önemli bir bölümünü

oluşturan kayıt - dışı istihdamın da büyüklüğü ve niteliğini

bilmemektedir. Bu nedenle bütün oran ve analizler bir

belirsizlik altındadır.

Belirli gruplara uygulanacak işlemler ile işsizlik oranları ya

çok düşük kalmakta, ya da çok yükseklere çıkabilmektedir^^".

9. Şişmanlatılmış Sağlıksız KÎTİstihdamı

Türkiye'de gerek kentsel tarım sektörü, gerek örgütlenmemiş kayıt

- dışı sektörlerde istihdamın yapısı "gözenekleşmiş" bir özellik göstemıekte,

"görülebilir ve görülemez" eksik istihdam biçimleri bu yapıda yoğun bir

Serter, N.; "1998'e Girerken İşsizHk ve Eğitim İlişkisi"; Mercek Dergisi; Ocak 1998; s. 45 -54 .

Page 427: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

şekilde yer almaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak, aldatıcı ve suni

yapılar içinde istihdam genişlediği halde, üretim artmamaktadır.

Gehşen ülkelerde ve Türkiye'de formel sektörlerdeki KİT'lerin

istihdamı da bu yapıları bozmaktadır. Politik yaklaşımlarla KİT'lerde

üretken olmayan eksik istihdam özellikle "gizli işsizlik" biçimleri hiç bir

verimlilik ve üretim artışı olmadan gelişmekte, şirketlerde artan istihdam

tüm çalışanların motivasyonlarını etkilemek suretiyle ciddi verimlilik ve

üretim sorunları yaratmaktadır.

Özellikle bu yoğun gizli işsizlikle "şişmanlatılmış ve

hantallaştırılmış" istihdam yapısına bir de güçlü sendikacılık ve toplu

pazarlık süreçleri ilave olduğu zaman, sistemin fmansal çöküşü daha da

hızlanmaktadır. Kuşkusuz politik tercihleri güçlü, sun'i istihdam artışlarına

yönelik bu KİT . kuruluşları, en büjâik darbeyi dışa açılmış küresel

rekabetten almaktadır. Sonuçta ister korumalı KİT'lerin fmansal iflası, ister

özelleştirmenin ortaya çıkaracağı istihdam sorunlarıyla Türkiye'de formel

kamu emek piyasalarında ciddi istihdam sorunları yaşanmaktadır.

10. iş Yaratmayan Politikalar

Aslında ülkemizde çarpık işsizlik yapısının en önemli nedeninin

uygulanan sosyal politikalar olduğu görülmektedir. Özellikle "sosyal

politikaların maliyetinin sürekli olarak kayıtlı sektöre yüklenmesi, devletin

vergi, sigorta, fon şeklindeki istihdam vergilerinin ağırhğı ve toplu sözleşme

sisteminin işletmelerin yatırım ihtiyaçlarını gözetmemesi gibi gerekçelerle

istihdamın kayıt - dışına yöneldiği" belirlenmektedir.

Page 428: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

MESS Haziran 1999 bülteninde "işsiz sayısmı azaltmak mı

istiyorsmıuz işte 10 emir" başlığı altında işsizliği azaltmaya yönelik çok

sayıda öneriyi sıralamıştır. Bunlar genelde bürokrasiyi azaltmaya,

yatırımları hızlandırmaya, sosyal güvenlik yüklerini indirmeye, enflasyonu

düşümieye, vergileri azaltmaya, mali engelleri kaldırmağa yönelik

tedbirlerdir.

TİSK' in "İstihdam ve İşsizlik Raporu"nda, "temelde bu gelişmenin

sendikal sistemden kaçışa neden olduğu ve Türkiye 'de kayıt - dışı

istihdamın 2,7 milyon dolayında bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca aynı

raporda, Türkiye yatırım eğiliminin zayıf olduğu ülkeler arasında

sayılmaktadır." "Türkiye 'de açık işsizlik kadar, düşük katma değer ve düşük

gelir biçiminde kendini gösteren eksik istihdam sorununun da ciddi

boyutlarda olduğu belirtilen TİSK Raporu 'nda, işsizhğin özellikle son 10

yılda etkisini giderek artırdığı" belirtilmektedir.

TİSK, sonuç itibariyle yaptığı değerlendirmede;

• İşsizlik sigortasının, bir işte sigortalı olarak çalışırken işini

kaybedenlere istihdam olanağı sağladığını, buna karşılık hiç iş

bulamamış veya bulmuş olsa bile sigortalı olarak çalışmamış

kişilere yarar sağlamayan bir sigorta dalı olduğuna işaretle, bu

işsizlik sigortasının kendi içinde bir kısır döngü yaratarak

sürekli sigortalı işçilere öncelik tanıyacağına ve istihdam

fırsatları yaratacağına işaret etmektedir,

• Özellikle işsizlik sigortasının yeni bir "kara delik" olmaması

için gerekli tedbirlerin alınması gereğine işaret etmektedir.

Page 429: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Emek piyasasmm yeniden düzenlenerek, iş ve işçi bulma

fonksiyonlarmm yeniden yapılandırılması zorunluluğu

üzerinde durmaktadır.

Yeni işyerleri açılmadan işsizlik sorunun çözülemeyeceğine

önemle işaret etmektedir.

Özellikle, "işsizlik sigortası için ayrılan kaynakların, işsizlik

sorununun çözümünde anahtar olan yeni yatırımların yapılması

için gerekli finansman imkanlarını sınırladığına"

değinilmektedir ve kıdem tazminatını gündeme getirmektedir.

Nihayet son olarak, işsizlik sorunuyla etkin bir mücadelenin

aktif istihdam politikalarından geçtiğine işaret edilmektedir'^^^'.

B. SONUÇ : BIRISI BITMEDEN YENISI -FAZLALAR VE AÇıKLAR

Günümüzün küreselleşen dünyasında değişen teknolojinin temel

karakteristiği, bilgi teloıolojisi olmasıdır. Bilgi devriminin beraberinde

getirdiği bu "akıllı makinalar", sanayi devriminden farklı olarak insanın

dimağ gücünü taklit ederek, insan yaşamının her boyutunda hayal edilmesi

güç yeni olanakla!- sağlamaktadır. Bu akıllı makinalar adeta teknolojiye,

siyasete, ekonomiye, bütün sosyo - kültürel hayata damgasını vurmakta,

çağın bütün üretim ve yönetim ilişkilerini değiştirmektedir.

TİSK; İşsizhk Sigortası, Aktif İstihdam Politikaları ve Özel İstihdam Büroları; op.cit. s. 108-110 .

Page 430: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Kuşkusuz, Fordist - Taylorist dönemin üretim ve yönetim

biçimleri, bu yeni teknolojilerle tümüyle değişmekte, geleneksel süresi

belirsiz hizmet akdiyle çalışan mavi yakalı işçi tipi ve bunu çalıştıran

işveren tipi arasındaki tüm ilişkiler köklü biçimde değişmektedir. Bilgi

çağının yeni bir işçi tipini gündeme getirdiğini görüyoruz. Bu işçi tipi, kısmi

süreli esnek çahşan, bireysel hizmet akdiyle istihdam edilen, vasıfları çok

yüksek bir işçidir. Kadın olması olasılığı güçlüdür.

Böylece, ortaya Fordist - Taylorist dönemin "sanayi işçisi" tipine

karşı yeni çağın "bilgi işçisi" çıkmaktadır. Bilgi sektörleri hızla gelişirken,

özellikle hizmet sektörlerinde hızla artan toplam işgücünün önemli bir

kısmını bilgi işçileri oluşturmaya başlamakta, bunların içinde part - t ime

çalışmaya başlayar) kadınlar önemli bir yer tutmaktadır.

Bunun yanında, gene çağın hızla bÜ3myen iletişim ve ulaşım

telmolojilerine dayalı sektörlerinde yoğun bir bilgi işçisi istihdamı ile

karşılaşılmaktadır. Böylece, istihdam açısından bakıldığında yoğun bir bilgi

işçisi talebine karşılık, geleneksel işçi tipinde eritilmesi gittikçe güçleşen bir

fazlalık ortaya çıkmaktadır. Zaman, bu fazlalığın eritilmesine de olanak

vermemekte, böylece geleneksel işsizlerin yüksek oranı süreklilik

kazanırken, bilgi işçilerindeki yetersizlik, hükümetleri, yöneticileri kısa

zamanda yeni bilgi işçisi bulma çaresizliği içinde bırakmaktadır"^*^"^.

Dünya Bankası Başkanının ifadesine göre, "6 milyarlık

gezegenimizde, 4,8 milyar insan sürekli bir biçimde gelişen ekonomilerde

yaşamaktadır. 3 milyar kişi, günde l dolardan az kazanmakta" ve yakın bir

^ " Rahman; "Knowledge Workers' Use of Support Software in Saudi Arabia"; op.cit.; p. 303 - 3 1 1.

Page 431: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

dönemde dünya nüfusunun 8 milyara çıkacağı hesaplanmaktadır. Bütün bu

göstergeler, yakın gelecekte dünyada yoksulluğun, bozuk gelir dağılımı ve

işsizlik sorununun özellikle gelişen dünyada sürüp gideceğini

göstermektedir.

Aslında, gelişmiş Batı ekonomilerinin temel sorunu, eski dönemin

yarı vasıflı işçilerini yeni bilgi çağmm işçilerine dönüştürmekte karşılaştığı

güçlükle, geleneksel işçi tipinde ortaya çıkan ve süreklilik kazanan

işsizlikle, bilgi çağmm talep ettiği bilgi işçilerini yeterli ölçüde

sağlayamamaktan doğan işgücü açıklarıdır. Görülebilir bir gelecekte,

geleneksel işsizlikle bilgi işçileri açığı birarada gidecek gözükmektedir.

Hindistan' ın dil bilen, iyi yetişmiş yazılımcıları, bu gereksinmeyi

karşılamada çok önemh bir potansiyel olarak gözükmekte, böylece yeni

bilgi çağı yeni göçmen işçi boyutları getirmektedir. Bu, Silikon vadisi kadar,

AB için de geçerli bir oluşumdur.

Buna mukabil, gelişen dünya küreselleşmenin getirdiği ve yapısal

işsizlik sorunlarına ilave olarak ortaya çıkan istihdam yapılarıyla ortaya

çıkan yoksulluk, kötü gelir dağılımı ve geleneksel işsizlik sorunlarıyla

yaşayacak gözükmektedir. Bunun istisnası olarak, Pasifik ülkelerinin ve

Doğu Avrupa 'nın hızla büyüyen bilgi ekonomileri, istihdam sorunlarını

henüz köklü bir biçimde çözmemekle birlikte önemli ölçüde yavaşlatmış

gözükmektedir. Türkiye 'ye baktığımız zaman ise, özellikle geleneksel

işsizlik tartışmaları bir süre daha artarak devam edecek gözükmektedir.

Gerçekten, Türkiye henüz sanayi devrimi aşamasına tümüyle

yapısal olarak dönüşemediğinden, nüfus ve işgücü yapıları, köylü - esnaf

karakterinden tümüyle kurtulamamıştır. Ülkemizde hala işgücünün %

Page 432: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

40 Tan aşan kısmı kırsal kesimde çalışmakta, kentlerdeki nüfusun ve

işgücünün önemli bir kısmı bağımsız çalışan kayıt - dışı kesimlerden

oluşmaktadır. Ücretsiz aile yardımcıları oranının, tarımda ve kentlerde

yüksekliği de bu yapıları destekleyen önemli göstergelerdir.

Böylece, tümüyle bakıldığında, toplumun işgücü yapısı itibariyle

% 70Tere yaklaşan bölümünün kırsal kesim köylüleri ile kentsel esnaf ve

bağımsız çalışanlarından oluştuğunu gözlemek mümkündür. Bu yapıları

işsizlikle ilişkili hale getirerek, bu istihdam biçimlerinin üretkenliği az,

üretimden ziyade gelir dağıtımı fonksiyonu yüksek istihdam şekillerin

olduğunu söylemek gerçekçi olacaktır.

Basit bir ifadeyle, Türkiye 'de gerçek istihdam sorunlarının

büyüklüğünü kırsal eksik istihdamla, kentsel yoksulluk ve kayıt - dışı

istihdamda aramak gerekir. Böylece temel somn, Batılı anlamda bir açık

işsizlikten çok, dönüşümleri itibariyle kendini bir "yapay istihdam ve

yoksulluk" somnu biçiminde ortaya koymaktadır. Bu niteliğiyle, bilgi

çağma doğm açılan bir Türkiye 'de, istihdam yapıları bir yandan bu

geleneksel dönüşümlerin sıkıntılı modelleri biçiminde ortaya çıkarken, diğer

yandan yeterli eğitim politikalarıyla desteklenmediği taktirde, kronikleşen

istihdam sorunlarına bilgi işçisi açıklarından doğan yetersizlikler de ilave

olacaktır.

Böyle bakıldığında, Türkiye 'de istihdam somnlarmm iki katlı

biçimde ortaya çıkacağı görülebilir. Bir yandan yakın gelecekte, kentlere

doluşması beklenen 10 milyonluk kırsal kesim nüfusuna, 5 milyonluk

işgücüne ilaveten, kayıt - dışı sektörlerdeki istihdamı üretken formel sektör

istihdamına dönüştürmek, nihayet, tüm bu yapıları bilgi çağının yabancı dil

Page 433: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

bilen, bilgisayar kullanan, yüksek uzmanlığa sahip, yeni becerilerle

donatılmış bilgi işçileriyle zenginleştirmek, Türkiye 'de istihdam

somnlarmm geleceğini belirleyen dönüşümler olacaktır. Türkiye 'de

işsizliğin temel kaynakları olarak;

a) Bir yandan geleneksel tarım sektöründe nispeten yüksek

destekleme fiyatlarıyla yapay biçimde yaşatılmaya çalışılan

eksik istihdam, emek arzı fazlalığı, yoksulluk ve işsizlik

sorunları,

b) Kentsel kesimde formel sektör istihdamını aşan yapay

istihdam, yoksulluk, üretken olmayan istihdam biçimlerinde

kayıt - dışı sektörlerde birikmiş ve formel sektör istihdamını

aşan kayıt - dışı istihdam biçimleri,

c) Nihayet, özelleştirmeyle büyük ölçüde ortadan kalkması

beklenen formel sektörlerdeki kamu kuruluşlarında yapay bir

biçimde genişlemiş bulunan, gizli işsizlik niteliği taşıyan,

üretken olmayan istihdam yapıları sayılabilir.

Bunları altalta sıraladığımız zaman, çok fazla doğruluğu

saptanmamış tahminlerle Türkiye 'de istihdam sorunlarının, diğer bir deyişle

üretken istihdamda çalışmayanların % 40' lar oranına, yani 10 milyona

yaklaşacağı hesaplanabilir. Basit bir yaklaşımla, bu % 4 0 ' m % 20 's i kırsal

kesimden, % 20's i kentsel kesimden gelmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye'de işsizlik sorununun sosyal yapıdan

kaynaklanan "sabırlı" bir niteliği vardır. Toplumsal değerler, üretim yapısı,

geniş aile düzeni, üretimin sektör, statü ve diğer faktörler itibariyle dağılışı,

Page 434: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

geleneksel ve kayıt - dışı istihdamın niteliği, bu yapıyı destekleyen temel

unsurlardır.

Bu durumun doğal bir sonucu olarak, Türkiye'de işsizlik Batı 'dan

farklı olarak geçici bir nitelik taşımamakta, gelişme süreçlerinin yapısal bir

sorunu özelliğine sahip bulunmaktadır. Gene Batı'dan farklı olarak

Türkiye'de hayatlarının hiçbir döneminde ücretli ve formel istihdama

kavuşamamış geniş kitlelerin yoksulluk içinde sabırlı bekleyişi söz

konusudur. İşgücünün bu niteliğinden dolayı istihdam politikalarında

eğitimin önemli bir yeri olduğunu özellikle vurgulamak gerekir.

Aslında Türkiye'nin bu şansı iyi kullanarak daha özgür, onurlu,

çağdaş ve mutlu bir toplum için istihdam yapılarını kısa zaman sürelerinde

hızla iyileştirecek refomıları yapması gerekir. Öyle görülüyor ki günümüzde

bunun en sağlıklı yolu, özel istihdam projeleri yapmak yerine, çağdaş

teknolojilerle ihracata yönelik yatırımların ve üretimin teşvikinden

geçmektedir.

Özellikle bilgi, iletişim ve ulaşım teknolojilerine dayalı, ihracata

yönelik üretim yapan KOBİ'lerin teşviki, istihdamda göz kamaştıran

mesafeler alınmasına olanak sağlayacaktır.

Page 435: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

K A Y N A K L A R

> Akgeyik, T.; "Dijital Devrim ve İşsizliğin Geleceği"; Otomasyon

Dergisi, Nisan 2000; Sayı: 200004; s. 109 - 110.

> Aktar, C ; "İşsizlik Sigortamız Dayanışma mı?" ; Milliyet,

09.02.1996; s. 2 1 .

> Alcock, P.; Understanding Poverty; Second Edition; London;

1997.

> Alkin, E.; "Hızlı Nüfus Artışı, İşsizlik ve Gelir Dağılımı"; Prof.

Dr. Nusret Ekin'e Armağan, Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s.

285 - 290.

> Ailen, M.; "European Transition Economies Confront Social

Issues"; IMF Survey; 10.02.1997.

> Alpagut, G. "İstihdam Büroları Konusunda Uluslararası

Alandaki Gelişmeler"; TÜHİS Dergisi; Mayıs 1998; C: 14; S: 6.

> Alpay, Ş.; "100 Milyon Olmayacağız"; Milliyet; 16.04.1997; s.

21 .

> Alpay, Ş.; "Avrupa Türkiye'nin Kadrini Bilmiyor"; Milliyet;

20.01.1997; s. 2 i .

> Alper, Y.; "4447 Sayılı Kanunla Gelen Sürpriz: İşsizlik

Sigortası"; İşveren Dergisi; C: 38, S: 1; Ekim 1999.

Page 436: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Alper, Y.; "Çocuk işçilerin Sosyal Güvenlik Hakları";

Türkiye^de Çocuk İşgücü; Ekim 1994.

> Araptarlı, A.; "2 Milyon Devlet Memurunun 300 Bini Odacı,

Çaycı, Hademe"; MESS İşveren Dergisi; Ekim 1997; S: 695.

> Arıcı, K.; "4447 Sayılı Kanunla Sosyal Sigortalar Kanununda

Yapılan Değişiklikler"; Kamu - İş Dergisi; C: V; S. 2; Ocak

2000; s. 1 7 - 2 7 .

> Balamiz, A.; "İstihdamın Gehştirilmesinde Küçük Ölçekli Kendi

îşini Kurma Projeleri Modeli"; / / . İstihdam Haftası Tebliğleri,

1992 (İİBK); Ankara; 1992.

> Bandow - Vasquez, D. - 1. (ed.); Perpetuating Poverty: The

World Banky the IMF^ and the Developing World; Washington,

D.C.: CATO Institute Pubhshing; 1994.

> Baştaymaz, T. "Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Açmaz: Aşırı

İşsizlik veya Kırsal Kesim İstihdamı"; Mercek Dergisi, Nisan

1998.

> Baştaymaz, T.; "Çocuk Emeğinin Kullanımı Engellenebilir mi?

IPEC Projesine Eleştirel Bir Bakış"; Prof Dr. Nusret Ekin'e

Armağan; Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s. 291 - 302.

> Baştaymaz, T.; "Formel ve Kayıt dışı Sektörde Çalışan

Çocuklar ve Sanayiye Etkileri"; Türkiye'de Çocuk İşgücü; Ekim

1994.

Page 437: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Bernstein - Palmer - Mcbride - Rocks - Woellert, A. - A. T. -

M. - D. - L.; "Poverty in America"; Business Week; Issue:

3651; 10.18.1999: p. 1 5 6 - 162.

> Bequele - Boyden, A. J.; Combating Child Labour, Geneva;

1988; p. 24.

> Bila, F.; "Dünya Gelirinin Paylaşımı"; Milliyet, 30.01.2000; s.

16.

> Bircan, İ.; "GB'n in Türk İşgücü Piyasası Üzerindeki Muhtemel

Etkileri"; Friedrich Ebert Vakfı; 16.03.1996 Toplantısı;

(Yayınlanmamış Tebliğ).

> Bircan, İ.; "Türkiye 'de İstihdam Sorunu, İş - Kur Yasası ve Özel

İstihdam Büroları"; İşveren Dergisi; C: XXXVIII ; S: 7; Nisan

2000; s." 1 2 - 1 4 .

> Bleakley - Ferris - Fuhrer, H. - A. - J.; "In a Booming

Economy, Unemployment Has Remained Surprisingly High";

Regional Review; Vol: 9; Issue: 2; 1999 - 4th Quarter; p. 2 - 3.

> Bois, M.; "Lalelerin Diyarı Tatlı Rüyasından Erken Uyandı" ;

The Wall Street Journal; 27.10.1997.

> Milanovic, B.; Income, Inequality and Poverty During the

Transition from Planned Economy to Liberal Economy; World

Bank: Regional and Sectoral Studies; Washingtori, D. C ; 1998.

Page 438: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Bray, N.; "Avrupa Yeniden Büyüme Trendinde"; The Wall

Street Journal; 27.10.1997.

> Bronstein, A. S.; "Temporary Work in Western Europe: Threat

or Complement to Permanent Employment?"; International

Labour Review; Vol: 130; No: 3.

> Bulutay, T.; "Türkiye'de İstihdam, İşsizlik ve Ücretler"; TİJBA

Bülteni; 13.01.1997.

> Bulutay, T.; Employment, Unemployment and Wages in

Turkey; Ankara; 1995.

> Büyükuslu, A. R.; "Global Esneklik Çerç.evesinde İşsizlik,

Avrupa 'da İstihdam ve İşgücü Pazarı Sorunları"; İktisat Dergisi;

Ağustos - Eylül 1997.

> Cemal, H.; "Dünya Teknoloji Haritasının Neresindeyiz?";

Milliyet; 26.07.2000; s.23.

> Centel, T.; "İş Yasalarının İstihdam Üzerindeki Etkisi"; Mercek

Dergisi, S: 6; Nisan 1997.

> Centel, T.; "İşsizlik Sigortası Kanunu 'na Eleştirel Yaklaşım";

TÜHİS Dergisi; C: XXVI; S: 2; Mayıs 2000; s. 1 - 6.

> Centel, T.; "İşsizlik Sigortası Kanununa İlişkin Genel

Değerlendimie"; Mercek Dergisi; Yıl: 4, S: 16; Ekim 1999; s. 4 -

13.

Page 439: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> CEPR (Centre to Economic Policy Research); "Causes of the

Rise in Unemployment"; Unemployment: Choices for Europe,

Monitoring European Integration - 5; April 1995; Luxemburg; p.

3 1 - 5 7

> Chossudovsky, M.; (çev. Domaniç, N.); Yoksulluğun

Küreselleşmesi: IMF ve Dünya Bankası Reformlarının İçyüzü,

İstanbul; 1999.

> Church - Marchant - Rivera - Baron - Pitt - Fowler - Gill, G. J.

- V. - E. ^ M. - H. - D. - D.; "To Work W e Go"; Time, Vol:

155; Issue: 19; 05.08.2000; p. 23 - 25.

> Coe - Snower, D. T. - D. J.; "European Job Growth Hinges on

Deeper Labor Market Reform"; IMF Survey, 16.12.1996.

> Commission of the European Communities; Growthy

Competitiveness^ Employment: The Challenges Ways Forward

Into The 21'st Century (White Paper); Brussels; Dec. 1993.

> Cooper - Madigan, J . C. - K.; "Is Labor Demand Weakening or

Is There A Shortage of Workers?"; Business Week\ Issue: 3652;

10.25.1999; p. 3 5 - 3 6 .

> Coy, P.; "When is the Jobless Rate Too Low?"; Business Week,

Issue: 3653; 11.01.1999; p. 1 7 0 - 1 7 1 .

> Cumhuriyet Ekonomi; "İşsizlik de Smırları Aşıyor";

Cumhuriyet, 26.05.1997.

Page 440: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Çalışma Hayatı

İstatistikleri-1999; Ankara; Mayıs 2000.

> Çelik, Y.; "Global İşsizlik ve Ekonomik Büyüme"; MESS

İşveren Gazetesi; Şubat 1998; S: 699.

> Çonkar, Y.; "Yeni Ekonomi Beyaz Saray 'da"; Milliyet;

06.04.2000; s. 11.

> Dansuk, E.; Türkiye'de Yoksulluğun Ölçülmesi ve Sosyo -

Ekonomik Yapılarla İlişkisi; DPT Yayın No: 2472; Ankara;

1997.

> Davis, E.; "Trade Unionism in the Future"; IRRA; 9^^' World

Congress; Sydney; 1992.

> Demir, F.; "Kayıtdışı İşçilik BitmeH"; Milliyet; 03.08.1999.

> Demir, F.; "Kayıtdışı İşçiliğin Önlenmesine İlişkin Hukuki

Öneriler ve Bir Eleştiri Yazısı Üzerine"; Tekstil İşveren Dergisi;

S: 244, Nisan 2000; s. 2 7 - 3 3 .

> Demirkan, M.; "İstihdam Politikalarına Eleştirel Bir Yaklaşım";

Mercek Dergisi; S: 6; Nisan 1997.

> Devlet Bakanhğı; İşsizlikle Mücadele; Ankara; 1986.

> Diamantopoulou, A.; "Europe Must Get to Work"; People

Management; Vol: 6; Issue: 5; 03.02.2000; p. 31 - 33.

Page 441: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> DIE; Hane Halkı İşgücü Anketi - Nisan 1999, Ankara;

1999.

> Dikbayır, G.; Gelir ve Doğurganlık, Ankara; Ekim 1999.

> Dimelis - Livada, S. - A.; "Inequality and Business Cycles in

the U.S. and European Union Countries"; International

Advances in Economic Research; Vol: 5; Issue: 3; Aug. 1999;

p. 3 2 1 ^ 3 3 8 .

> Douglas - Wall, S. - H. J.; "The Revealed Cost of

Unemployment"; Review of Federal Reserve Bank of Saint

Louis; Vol: 82; Issue: 2; March / April 2000; p. 1 - 10.

> DPT; "istihdam ve İşsizlik Alt Komisyonu İçin Hazırlanan

Rapor - Taslak 1"; VIIL Beş Yıllık Kalkınma Planı; Ankara;

12.01.2000.

> DPT; Dünya Çalışma Raporu I; Ankara; 1991.

> DPT; İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi; Ankara; 1995.

> DPT; İstihdam: İstihdam Özel İhtisas Komisyonu Raporu;

Ankara; 1989.

> DPT; Küreselleşme, Bölgesel Entegrasyonlar ve Türkiye;

Ankara; 1995.

> DPT; Temel Ekonomik Göstergeler, Mart 2000; Ankara.

Page 442: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> DPT; VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996 - 2000); Ankara;

1995.

> DPT; VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı 1998 Yılı Programı;

Ankara; 1997.

> DPT; VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Stratejisi; Ankara; 1995.

> Durukan - Türk, N. - M.; "Her Üç Kişiden Biri Aç" ; Milliyet;

30.05.1997.

> Duymaz, İ.; "GB'n in Türk İşgücü Piyasası Üzerindeki Muhtemel

Etkileri"; Friedrich Ebert Vakfı; 16.03.1996 Toplantısı;

(Yayınlanmamış Açıklama).

> Dülgeroğlu - Aytaç - Baştaymaz, E. - M. - T.; Kentlerde

Yaşayan Ücretli Kesimin Telafi Edici ve Tamamlayıcı Gelir

Kaynakları: Bursa Örneği; İstanbul; 1993.

> Dünya; "AB İşsizliğe Çareyi Part - t ime 'de Arıyor"; 25.09.1997.

> Economic Reform Today; "CİPE at 15 Years: Lessons

Learned"; No: 4; 1999.

> Economist; "A British Miracle?"; Vol: 354; Issue: 8163;

03.25.2000; p. 57 - 59.

> Economist; "Economic Indicators"; Vol: 355; Issue: 8170;

05.13.2000; p. 104.

Page 443: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Ekin - Alper - Akgeyik, N. - Y. - T.; Türk Sosyal Güvenlik

Sistemlinde Arayışlar: Özelleştirme ve Yeniden Yapılanma,

Ìstanbul; 1999.

> Ekin, N.; "Küreselleşme, Gümrük Birliği: Türk Endüstri

İlişkileri Üzerine Olası Etkileri"; Friedrich Ebert Vakfı; İstanbul;

1997; s. 1 - 20; (Yayınlanmamış Tebliğ).

> Ekin, N.; "2000Tİ Yıllara Doğru Çalışma Hayatı, Sorunlar -

Öneriler"; TÜHİSDergisi, C: 13; S: 5;-Mayıs 1995; s. 1 - 11.

> Ekin, N.; "Değişim ve Sendikaların Geleceği"; Mercek Dergisi',

S: 2; Nisan 1996; s. 1 8 - 2 5 .

> Ekin, N.; "Küreselleşme ve Çalışma Yaşamında Dönüşüm";

Friedrick Ebert Vakfı; İstanbul; 1997; s. 1 - 25; (Yayınlanmamış

Tebliğ).

> Ekin, N.; "Küreselleşme ve Endüstri İlişkilerinde Yeni

Boyutlar"; Mercek Dergisi, S: 1; Ocak 1996; s. 12 - 15.

> Ekin, N.; Büyüme - İhracat - İstihdam Boyutlarıyla Küçük

İşyerleri ve Sosyal Koruma, İstanbul; 1994.

> Ekin, N.; Gelişen Ülkelerde ve Türkiye'de Bir İstihdam

Politikası Olarak Küçük Ölçekli İşyerlerinin Teşviki', İstanbul;

1993.

> Ekin, N.; Gelişen Ülkelerde ve Türkiye'de İşsizlik, Sermet

Matbaası; İstanbul; 1971.

Page 444: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Ekin, N.; İşsizlik Sigortası (Teorik Boyutları ve Dünya

Uygulamaları), İstanbul; 1994.

> Ekin, N.; Kayıtdışı Ekonomi ve Kayıt - dışı İstihdam; İstanbul;

1995.

> Ekin, N.; Küçük İşyerlerinde Endüstri İlişkileri; Ankara; 1993.

> Ekin, N.; Küresel Bilgi Çağında Eğitim - Verimlilik - İstihdam;

İstanbul; 1997.

> Ekin, N.; Küreselleşme ve Gümrük Birliği: Çalışma Yaşamında

Dönüşüm: Çelişkiler ve Fırsatlar; Yenilenmiş 2. Baskı;

İstanbul; 1999.

> EUwood, D. T.; Poor Suport: Poverty in the American Family;

USA: BasicBooks; 1988.

> Emmeri j , L.; "The Employment Problem and the International

Economy"; International Labour Review; Vol: 133; No: 4; p.

449 - 466.

> Erdut, Z.; "Avrupa Birliği 'nde Çalışan Kadınların Hakları";

Prof. Dr. Nusret Ekin'e Armağan; Ankara: TÜHİS Yayını;

2000; s. 353 - 374.

> Ertürk, Y.; Patterns of Child Labour in Rural Turkey; Ankara;

1994.

Page 445: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> European Foundation; "A Programme for 1997 - 2000: Facing

up to tlie Ciiallenges of European Society - A Summary";

Dublin; 1996,

> Feige, E. L.; The Underground Economies; New Yorlc; 1989.

> Feldstein, M.; "Reducing Poverty, Not Inequality"; Public

Interest; Issue: 137; Fall 1999; p. 3 3 - 4 1 .

> Freeman - Soete - Efendioğlu, C. - L. - U.; "Diffusion and the

Employment Effects of Information and Communicat ion

Tçchnoİogy"; International Labour Review; Vol: 134; No: 4 - 5 .

> Friedheim, R. B., "Avrupada Artık Emek 'Out ' , Sermaye Tn ' ";

The Wall Street Journal; 25.08.1997.

> Friedrich Ebert Vakfı; Gümrük Birliği^nin Türk İşgücü

Piyasası Üzerindeki Muhtemel Etkileri; İstanbul; 1996.

> Gök, F.; "Eğitim Politikaları"; İktisat Dergisi; S: 364; Şubat

1997.

> Greenaway - Milner, D. - C.; "The World Trade System and the

Uruguay Round: Global Employment Implications";

International Labour Review; Vol: 134; No: 4 - 5; p. 497 - 519.

> Gupta, .M. R.; "Rural - Urban Migration: Informal Sector and

Development Policies"; Journal of Development Economies;

No: 4 1 ; 1993; p. 1 3 7 - 151.

Page 446: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Güncel Avrupa; "1998 îçin Ana Hatları"; Kasım - Aralık 1997;

S: 9 - 10.

> Güncel Avrupa; "İstihdam Zirvesi"; Eylül - Ekim 1997; S: 7 - 8.

> Günenç, M.; "Part - Time Çalışma Hakkında Avrupa

Sözleşmesi"; Basisen Dergisi; Haziran 1998; S: 60.

> Güvenç, N.; Küreselleşme ve Türkiye; İstanbul; 1999.

> Güzel, A.; "4447 Sayılı Kanuna Göre İşsizlik Sigortası"; Prof.

Dr. Nusret Ekin'e Armağan; Ankara: TÜHİS Yayını; 2000; s.

8 1 7 - 8 4 4 .

> Harvey, P. L.; "Liberal Strategies for Combating Joblessness in

the Twentieth Century"; Journal of Economic Issues; Vol: 33 ;

Issue: 2; June 1999; p. 497 - 504.

> Hellenbarger, S.; "İşlerini Evden Yürütenler Disiplini Elden

Bırakmıyor"; The Wall Street Journal; 03.09.1997.

> Heper, D.; "îki Türkiye ve Gerçekler"; Milliyet; 21.07.2000;

S .16.

> Hirsch, D.; "Do the Workless Have to be Idle?"; New

Statesman; Vol: 128; Issue: 4446; 07.26.99; p. 22 - 23 .

> Hirsch, D.; "The End is Nigh for the Beveridge Welfare State";

New Statesman; Vol: 129; Issue: 4479; 03.27.2000; p . 8.

Page 447: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Hoffman, C ; "Bilgi İşçilerinin Performansmı Değerlendirmek

İçin Beş Yöntem"; Power Dergisi Özel Eki : Harvard Business

Review; Temmuz 1998; s. 1 4 - 2 1 .

> Huang, F.; "The Current Economic Situation and Trends in

China: With a Discussion on Employment - Related Issues in the

Process of Industrialization"; Journal of Asian Economics, Vol:

10; Issue: 2; Summer 1999; p. 279 - 289.

> IMF Survey, " IMF Under the Leadership of Michel

Camdessus"; Peb . 2000; p. 2 - 8.

> IMF Survey, 1999 Annual Meetings; Vol: 28; No: 19;

11.10.1999.

> IMF Survey, Cologne Economic Summit; Vol: 28; No: 13; July

1999.

> IMF Survey, Entry into EMU Heightens Need to Adress

Effectivness of Adjustment Mechanism; 07.06.1999.

> IMF Survey; " Industrial developing Countries Must Act

Rapidly to Reduce World Poverty Significantly by 2015"

Vol: 29; No: 13; July 3, 2000; p. 209.

> Ingrassia, L.; "Sosyal Güvenlikte 'Lale Devri 'nin Sonu"; The

Wall Street Journal, 13.01.1997.

> İkiz, O.; "Yoksulluğun Dönüşü"; Milliyet; 13.06.1997.

Page 448: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> İTO Gazetesi, "İşsizlik"; 18.07.1997.

> İTO; Ekonomik Rapor, İstanbul; Eylül 1999.

> Janigan, M.; "Better Ways to Create Jobs"; Maclean's, Vol: 113;

Issue: 20; 05.15.2000; p. 28 - 30.

> Judis, J. B. ; "Middle of Nowhere"; New Republic, Vol: 2 2 1 ;

Issue: 22; 11.29.1999; p. 1 4 - 1 6 .

> Judy, R. W.; "Labor Forecast: Gray Skies, Worker Drought

Continues"; HR Magazine, Vol: 44; Issue: 11; Nov. 1999; p. 18

- 2 6 .

> Kamu - İş; Türk Çalışma Hayatı ye Ekonomisi İle İlgili

Tablolar, Ankara; 1999.

> Katz - Krueger, L. F. - A. B. ; "New Trend in Unemployment?" ;

Brookings Review; Vol: 17; Issue: 4; Fall 1999; p. 4 - 8.

> Kazuo, T. (ed.); Globalization and the Challenges of Poverty

Alleviation, Tokyo: FASID Publishing; 1998.

> Kelley, R. E.; "Managing The New Workforce"; Machine

Design, May 10, 1990; p. 109 - 112.

Page 449: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Kenar; N.; "Özel İstihdam Bürolarmm Faaliyete Geçmesini

Teminen Bir Yasal Düzenlemeye İhtiyaç Vardır"; İşveren

Dergisi; C: XXXVIII ; S: 7; Nisan 2000; s. 9 - 11.

> Kıhçdaroğlu, K.; "Sosyal Güvenlik Sistemindeki Son

Değişiklikler"; Mercek; Yıl: 4; S: 16; Ekim 1999; s. 21 - 28.

> Koç, Y.; "Türkiye 'de Yabanci Kaçak İşçilik"; Şubat 1995;

(Yaymlanmamış Makale).

> Koç, Y,; "Türkiye 'de İşgücünün Yapısı ve Ücretliler"; Mercek;

S: 6; Nisan 1997; s. 44 - 56.

> Koç, Y.; "Türkiye 'de İşsizlik"; Türk - İş Dergisi; S: 321 ; Şubat

1997.

> Korte, W. B. ; "Small and Medium - Sized Establishments in

Western Europe"; New Firms and Regional Development in

Europe; (Eds. Keeble - Weger, D. - C.); London; 1986.

> Köstekli, İ.Ş.; "Avrupa Birliği İstihdam Stratejisi";

(Yayınlanmamış Makale); İstanbul; 2000; s. 1-4.

> Kurt, D.; "Hollanda 'da 'İstihdam Lale'leri Halen Açıyor mu?" ;

MESS İşveren; S: 655; Ekim 1995. .

> Kutal - Ekin, M. - N.; Türkiye^de İşsizlik Sigortası Uygulaması;

İstanbul; 1993; (Çoğaltma).

Page 450: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Kutal, M.; "Türkiye'de İşsizlik Sigortasının Yasal Çerçevesi ve

Karşılaşılması Olası Bazı Sorunlar"; Basisen Dergisi; S: 62;

Kasım 1999.

> Laver, R.; "Less Work Ahead"; Maclean's; Vol: 112; Issue: 17;

04.26.1999; p. 4 8 - 4 9 .

> Lavin, D.; "Hasat Zamanı"; The Wall Street Journal;

10.11.1997.

> Lee, E.; "Globalization and Employment: Is Anxiety Justified?";

International Labour Review; Vol: 135; No: 5.

> Lee, E.; "Overview"; International Labour Review; Vol: 134;

No: 4 - 5 .

> Lincoln, E. J.; "Job Security in Japan is Lifetime Employment on

the Way Out?"; Brookings Review; Vol: 17; Issue: 4; Fall 1999;

p. 4 4 - 4 5 .

> Lordoğlu, K.; "12 - 18 Yaş Arası Çalışan Çocuklar İçin Bölgesel

Bir Analiz Örneği: Bursa"; Sosyal Siyaset Dergisi; S: 32 - 33;

İstanbul; 1983.

> Mathers, A.; "Euromarch: The Struggle for a Social Europe";

Capital & Class; Issue: 68; Summer 1999; p. 15 - 20.

> Mazumdar, D.; "Analysis of Dual Labor Market in L D C ' s " ;

IIRA; 4'' World Congress; 06 - 10 Sep 1976; p. 1 - 2 1 .

Page 451: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Michaels, D.; "Doğu Avrupa 'da İstihdamla Eşitsizlik Birlikte

Büyüyor"; The Wall Street Journal, 21.04.1997.

> Milliyet; "1,7 Milyon Kişi Resmen İşsiz"; 02.08.2000; s.4.

> Milliyet; "İşsizlere Destek Projesi Bitiyor"; 25.05.1998.

> Milliyet; "Globalizmin Yedi Günahı"; 03.10.1997.

> Milliyet; "Yaratıcı İşçinin Çağı"; İş Yaşamı Eki; 12.03.2000; s.

1.

> Milliyet; "Yokluğun Rengi: Kıraıızı"; 27.07.2000; s.8.

> Milliyet; "Yolun Öteki Yakası"; 17.03.2000; s. 2.

> Murat, S.; "Avrupa Birliği Ülkelerinde ve Türkiye 'de İşgücünün

Yapısı"; Prof. Dr. Nusret Ekin'e Armağan; Ankara: TÜHİS

Yayını;-2000; s. 303 - 352.

> Neill, J. (ed.); Poverty and Inequality: The Political Economy

of Redistribution; Michigan: W. E. Upjohn Institute for

Employment Research; 1997.

> Nun, J.; "The End of Work and the 'Marginal Mass ' Thesis";

Latin American Perspectives; Vol: 27; Issue: 1; Jan. 2000; p. 6 -

32.

Page 452: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> O'Sullivan, T.; "The Search For Competitiveness and Its

Implications for Employment"; The Search for Competitiveness

and Its Implications for Employment; (Ed. by James Wickham);

First IIRA European Regional Industrial Relations Congress;

1997; p. 223 - 229.

> Oğuz, S.; "Yoksulluk"; Milliyet; 01.08,1998.

> Oğuz, Ş.; "Dünya 'da İşsizlik"; Türk Henkel Dergisi; Mayıs

1996.

> Oğuz, Ş.; "İşsizlik Binyilı"; MESS İşveren Gazetesi, S: 685;

Aralık 1996.

> Oğuz, Ş.; "Refah, Refaha Karşı"; Milliyet; 16.03.1998.

> Oruç, Y.; "Küreselleşme Tekelleşme Getirdi"; Milliyet;

31.07.199.

> Önal, N.; İstihdam; Ankara; 1993.

> Özçelik - İş Sendikası; Kayıtdışı Ekonomi ve İstihdam; Ankara;

1994.

> Özdemir, S.; "Yeni Çağın Değişen İşçi Tipi: Bilgi İşçileri";

(Yayınlanmamış Makale) İstanbul; 2000; s. 1 - 5;.

> Özilhan T.; "Toplam Kalite Kültürü ve İstihdam"; Mercek; S: 6;

Nisan 1997.

Page 453: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Özkan, A. E.; "Rekabet Gücümüz Nasıl Hantallaştınlıyor?";

MESS İşveren Gazetesi, S: 689; Nisan 1997.

> Özkan, Ahmet Emin; "Batı Avrupa, İşsizlerini İşten Çıkarıyor";

MESS İşveren Gazetesi, Şubat 1998; S: 699.

> Özsever, A.; "İşsizlik Fonu 'nda Nema Tehlikesi"; Milliyet,

30.05.2000; s. 11.

> Özsever, A.; "İşverenin İkili Kriz Oyunu"; Milliyet, 14.12.1998.

> Özsever, A.; "Krize Karşı Sosyal Zirve"; Milliyet, 07.12.1998.

> Pirler, B.; "İşsizliğin Azahılmasında Önemli Aşama: İşgücü

Piyasalarının Etkinleştirilmesi"; İşveren Dergisi; C: XXXVIII ;

S: 7; Nisan 2000; s. 4.

> "Poverty";

http://www.globalissues.org/TradeRelated/Poverty.asp;

24.04.2000; p. 1 - 2 1 .

> Prodi, R.; "A New Economy and a New Policy: the Role of the

European Union"; (Speech to the Conference on Progressive

Governance in the 21st Century); Florence, 20 Nov. 1999; p. 1

> Pürsünlerli, E.; "Türkiye 'nin İşsizlik Sigortası Sistemi ve

Değerlendirmesi"; İşveren Dergisi; C: XXXVIII ; S: 5; Şubat

2000; s. 24 - 26.

Page 454: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Qian - Wong, Z. - T.; "The Rising Urban Poverty: A Di lemma

of Market Reforms in China"; Journal of Contemporary China;

Vol: 9; Issue: 23 ; March 2000; p. 113 - 125.

> Rahman, M.; "Knowledge Workers ' Use of Support Software in

Saudi Arabia"; Information & Management; Issue: 25; North-

Holland; 1993; p. 3 0 3 - 3 1 1 .

> Rama, M.; "How Bad is Unemployment in Tunisia? Assessing

Labor Market Efficiency in a Developing Country"; The World

Bank Research Observer; Washington; Vol: 13; Issue: 1; Feb.

1998; p. 5 9 - 7 7 .

> Rauch, J. E.; "Economic Development, Urban

Underemployment and Income Inequality"; Canadian Journal

of Economics; No: 1993; p. 201 - 217.

> Rauch, J. E.; "Modeling the Informal Sector Formally"; Journal

of Dev dopment Economics; No: 35; 1991; p. 33 - 47.

> Roliwedder, C ; "Kohl Ya İşsizliği Düşürecek, Ya da ' İş inden'

Olacak"; The Wall Street Journal; 31.03.1997.

> Rose, N. E.; "Jobs for Whom? Employment Policy in the United

States and Western Europe"; Journal of Economic Issues; Vol:

33; Issue: 2; June 1999; p. 453 - 460.

> Roth, T.; "Avrupa 'da Beşikten Mezara İstihdam Tarih Oluyor";

The Wall Street Journal; 01.07.1996.

Page 455: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Rothwell - Zegveld, R. - W.; Innovation and the Small and

Medium Sized Firms; Boston; 1982.

> Ryscavage, P.; Income Inequality in America: An Analysis of

Trends; New York; M. E. Sharpe Publishing; 1999.

> Sanyal, B.; "Organizing the Self - Employment: The Politics of

the Urban Informal Sector"; International Labour Review; Vol:

130; No: 1; 1991; p. 39 - 56.

> Sapancali, F.; "1980 Sonrası Ekonomik Gelişmelerin İşgücü ve

İstihdama Etkisi"; Kamu - İş Dergisi; Ocak 1998; Cilt: 4; S: 3;

s. 131 - 159.

> Schulze, N.; "Türkiye 'de İşgücü Piyasası, işsizlik ve İstihdam

Vo\\i\\<idXdiXi''; İktisat Dergisi; S: 364; Şubat 1997.

> Sen, A.; "Employment, Institutions and Technology: Some

Policy Issues"; International Labour Review; Vol: 135; No: 3 -

4; p. 4 4 5 - 4 7 1 .

> Serter, N.; "1998 'e Girerken İşsizlik ve Eğitim İUşkisi"; Mercek;

Ocak 1998; s. 45 - 54.

> Serter, N.; Genel Olarak ve Türkiye Açısından İstihdam ve

Gelişme; İstanbul; 1993.

> Seviğ, V.; "Kayıtdışı Ekonominin Boyutları"; Yeni Yüzyıl ;

20,02.1995.

Page 456: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Sezen - Sürücü, M. - S.; "1993 - 97 Arasında imalat Sanayiinde

İstihdam ve Ücretler"; DİSK-AR, Şubat 1998; S: 22.

> Singh, A.; "Global Economic Changes, Skills and International

Competetiveness"; International Labour Review; Vol: 133; No:

2.

> Socha - Weisberg, M.W.Y.; "Poland in Transition: Labor

Market Data Collection"; Monthly Labor Review; Vol: 122;

Issue: 9; Sep. 1999; p. 9 - 22.

> Stewart, T. A.; (çev. EIhüseyni, N.) ; Entelektüel Sermaye:

Kuruluşların Yeni Zenginliği; İstanbul; 1997.

> Strassner, R.; Political Challanges in a Changing World;

München; 1995.

> Suiçmez, H.; Gümrük Birliği'nde Rekabet ve İstihdam; Ankara;

1996.

> Sakar, M.; "İşsizlik Sigortası Kanununun Getirdiği Yeni

Yükümlülükler"; Mercek; Yıl: 4, S: 16; Ekim 1999; s. 21 - 28.

> Şener, N. ; "2000 'e Göçerek Gireceğiz"; Milliyet; 29.12.1996.

> Şener, N. ; "Türkiye 'nin Yarısı Yoksul"; Milliyet; 15.04.1997.

> Tamer, M.; "Tom Peters ' in Gözüyle Yeni Ekonomide Hayat";

Milliyet; 03.06.2000; s. 7.

Page 457: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Tamer, M.; "Tüketicinin Cebinden Tarıma Yılda 11,5 Milyar

Dolar"; Milliyet; 31.05.2000; s. 7.

> Tanrıverdi, H.; "Yerel ve Küresel Boyutlarıyla İstihdam";

Mercek; S: 6; Nisan 1997.

> TESEV. - UNDP; Yoksulluğu Önleme Stratejileri; İstanbul;

1998.

> TESEV; Kent Yoksulluğu Semineri; İstanbul; 4 Şubat 2000.

> The Wall Street Journal; "Fransa Daha Az Çalışmaya

Hazırlanıyor"; 20.10.1997.

> The Wall Street Journal; "Fransa 'da İşsizler Kan Ağlıyor";

12.01.1998.

> Tipple, A. G.; "Shelter as Workplace: A Review of Home -

based Enterprise in Developing Countries"; International

Labour Review; Vol: 132; No: 4; 1993; p. 521 - 538.

> TİSK; "1993 Yılı Çalışma İstatistikleri ve İşgücü Maliyeti (IV)";

İşveren Dergisi; C: XXXIII; S: 3; Aralık 1994.

> TİSK; "Avrupa'da Sosyal Politikanın Panaroması"; İşveren

Dergisi Eki; Eylül 1999.

> TİSK; "Avrupa Konseyi: Lizbon Devlet ve Hükümet Başkanları

Toplantısı Sonuç Bildirisi - İstihdam, Ekonomik Reform ve

Page 458: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

Sosyal Uyum Kararları"; İşveren Dergisi Eki; C: XXXVIII ; S: 7;

Nisan 2000; s. 1 - 12.

> TİSK; "İstatistik"; İşveren Dergisi; Cilt: 37; Sayı: 11; Ağustos

1999.

> TİSK; İşsizUk Sigortası, Aktif İstihdam Politikaları ve Özel

İstihdam Büroları; Ankara; Mart 2000.

> TİSK; "Türkiye 'de İş ve İşçi Bulma Hizmetlerinin Çağdaş Bir

Yapıya.Kavuşturulması ve İstihdam Büroları"; İşveren Dergisi;

C: XXXVIII ; S: 7; Nisan 2000; s. 5 - 8.

> TİSK; "UNICE'n in Ekonomik ve Yapısal Reforaıa İlişkin Eylem

Planı"; İşveren Dergisi Eki; C: XXXVIII ; S: 8; Mayıs 2000; s. 1

- 4 .

> TİSK; Küresel Eğilimler ve Türk Çalışma Hayatı; Ankara;

1997.

> TİSK; Türkiye'de Çocuk İşgücü; Ankara; 1994.

> Toker, M.; "İkinci Türkiye Türklerin Çelişkisi"; Milliyet;

21.07.2000; s. 20

> Townsend, P.; "The Future World of Work";

http://europa.eu.int/comm/dg05/jobs/forum98/en/texts/worklen

.htm; 24.04.2000; p. 1 - 2 6 .

Page 459: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Trampe, N.; ' T h e Search for Competitiveness and Its

Implications for Employment in the Twenty - First Century";

The Search for Competitiveness and Its Implications for

Employment, (Ed. by Wickham, J.); First IIRA European

Regional Industrial Relations Congress; 1997.

> Treu, T.; "Labour Flexibility in Europe"; International Labour

ReviewiYol: 131; No: 4 - 5 .

> T UAC; "OECD Employment Outlook: T U A C Evaluation";

http://www.tuac.org/publicat/publicat.htm; June 1999; p. 1 - 7 .

> Tuncay, C ; "4447 Sayılı Kanunun Getirdiği Yeni Haklar";

Mercek;Y± 4; S: 16; Ekim 1999; s. 29 - 4 1 .

> TÜHÎS Dergisi; "İşsizlik Sigortası Yasalaştı"; C: 15; S: 5;

Ağustos 1999; s. 47 - 50.

> TÜRK - ÎŞ; Deri İşkolunda Çalışan Çocukların Eğitim

Semineri; İstanbul; 1995.

> Türk Harb - İş Sendikası; Kopenhag Toplumsal Kalkınma

Deklarasyonu ve Eylem Programı; Ankara; Ekim 1995.

> Türk Henkel Dergisi; "Avrupa'da İşsizlik Politikaları"; S: 148;

Mayıs 1997.

> Türk Henkel Dergisi; "Entellektüel Sermaye ve Kronik

İşsizlik"; Ocak 1998; S: 156.

Page 460: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Türk, E.; "300 Bin Kişi İşsiz Kaldı"; Milliyet; 21.01.1999.

> TÜSİAD; Türkiye'nin Fırsat Penceresi, Demografik Dönüşüm

ve İzdüşümleri; İstanbul; Ocak 1999.

> TÜSİAD; TİSK; Avrupa 'da Girişimciliğin Özendirilmesi ve

Yaygınlaştırılması; Ystanbul; Mart 2000.

> Tyson, L. D.; "Old Economic Logic in the New Economy";

California Management Review; Voh 4 1 ; Issue: 4; Summer

1999; p. 8 - 16.

> Tyson, L. D.; "Open the Gates Wide to High - Skill

Immigrants"; Business Week; Issue: 3636; 07/05/99; p. 16 - 17.

> Ulagay, O.; "AB'n in Gündemi 'Yeni Ekonomi ' " ; Milliyet;

23.03.2000; s. 22.

> Ulagay, O.; "AB'n in Ufku"; Milliyet; 28.03.2000; s. 22.

> Ulagay; O.; "Almanya 'Bilgi İşçisi ' Arıyor"; Milliyet;

21.03.2000; s. 22.

> Lllagay, O.; "Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz - 1"; Milliyet;

09.05.2000; s. 2 1 .

> Ulagay, O.; "Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz - 2" ; Milliyet;

06.06.2000; s. 2 1 .

Page 461: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Ulagay, O.; "Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz - 3"; Milliyet,

11.05.2000; s. 21.

> Ulagay, O; "Neden Küçüldük"; Milliyet, 04.04.2000, s. 21.

> Ulugay, O.; "Asya, Yeni Şoklara Gebe"; Milliyet, 17.05.1998.

> Ulugay; O.; "Dünya Ekonomisi Krizin Neresinde"; Milliyet;

06.12.1998.

> Uras, G.; "1994'ten Bu Yana Gelir Dağılımındaki Değişimi

Bilemiyoruz"; MıY/ıye^; 18.07.2000; $.5.

> Uras, G.; "Cottarelli'nin Derdi Başka, Çiftçininki Başka";

Milliyet; 31.05.2000; s. 5.

> Uras, G.; "İstikrar Avukatları, Düzenin Bekçileri"; Milliyet;

03.04.2000; s. 5.

> Uras, G.; "İşsiz Sayısı Artıyor"; Milliyet; 21.07.2000; s. 5.

> Uras, G.; "Kalkınamıyoruz"; Milliyet, 05.04.2000; s. 5.

> Uras, G.; "Sanayide Geriye Gidiyoruz"; Milliyet; 27.07.2000;

s. 5.

> Uyanık, Y.; "Neoklasik İktisat Teorisinde Eğitim - İstihdam

İlişkisi"; Kamu - İş Dergisi, C: 5; S: 2; Ocak 2000; s. 99 -

106.

Page 462: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> Washington Economic Reports; Is the Welfare State Raising the

Unemployment Rate?, 14.11.1994.

> Wiedemeyer - Beywl - Helmstadter, M. - W. - W.; "Employment

Promotion Companies in Eastern Germany: Emergency

Measures or a Basis for Structural Reform?"; International

Labour Review; Vol: 132; No: 5 - 6; p. 605 - 621 ;

> Wilson-Quarterly; "Europe 's Jobless Blues"; Vol: 24; Issue: 2;

Spring 2000; p. 104 - 105.

> Worklife Report, 2000; "Employment Challenges Facing

Women" ; Vol: 12; Issue: 3; p. 1 0 - 11.

> Worklife Report, 2000; "Youth Unemployment: A Universal

Problem"; Vol: 12; Issue: 3; p. 6 - 7.

> World Bank; "Goal of Halving Poverty by 2015 Attainable but

Difficult, Proggress Uneven: World Development Indicators

2000";

"http://wbln0018.worldbank.org/news/pressrelease.nsf/673fa6c5

a2d50a67852565e200692a79/49e3690275d97314852568c00069

3c25?OpenDocument"; 22.04.2000; p. 1 - 5.

> World Bank; "Income Poverty";

"http://www.worldbank.org/poverty"; 24.04.2000; p . 1 - 24.

Page 463: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

> World Bank; "Overview of Poverty Reduction Strategies";

littp://www.worldbank.org/poverty; 24.04.2000; p. 1 - 1 1 .

> World Bank; "Understanding Poverty";

"http://www.worldbank.org/poverty" ; 24.04.2000, p. 1 - 7 .

> World Bank; Turkey: Economic Reforms, Living Standards

and Social Welfare Study; Report No: 20029-TU; Jan. 27, 2000;

> World Bank; World Development Indicators 2000;

"http://www.worldbank.org/data/wdi2000/people.htm";

24.04.2000.

> Worth, R.; Poverty; California; Lucent Books; 1997.

> Yaprak, Ş.; "İstihdam Sorununun Çözümünde İnsangücü

Faktörü"; Tekstil İşveren Dergisi; S: 244, Nisan 2000; s. 34 -

35.

> Yavan, Z. A.; Türkiye^de İşsizlik: Yapısal ve Yapısal Olmayan

Özellikler; İstanbul; 1997.

> Yazıcı, A.; "Kayıtdışı Sektör ve Sosyal Sigortalar Kurumu",

Türk - İş Dergisi, Kasım 1994.

> Yentürk, N.; Türk İmalat Sanayiinde Ücretler, İstihdam ve

Birikim; Ankara; 1997.

> Yücebıyık, Ş.; "Toplumun Sigortası Seyyarlar"; Milliyet;

14.01.1998.

Page 464: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1 9 9 9 Y I L I O D A Y A Y I N L A R I

1 9 9 9 / 1 Y e m v e Gübre S a n a y i 1999/2 Türkiye'de Balıkçılık ve Su Ürünleri Üretim Potansiyeli 1 9 9 9 / 3 Yurtiçi Endüstriyel v e Sektörel F u a r l a r T a k v i m i 1999/4 1999-2000 Calendar of Industrial and Trade Fairs in Turkey 1 9 9 9 / 5 Gürcistan Ülke P r o f i l i M e v z u a t v e Türk Girişimcileri 1999/6 Yurtdışı İndirimli Oteller Katalogu (1999) 1 9 9 9 / 7 Yurtiçi İndirimli O t e l l e r K a t a l o g u ( 1 9 9 9 ) 1999/8 İndirim Sağlayan Sağlık Kuruluşları Rehberi (1999) 1 9 9 9 / 9 S o r u l a r l a A v r u p a Birliği v e Türkiye İlişkilerinde E U R O 1999/10 Ulusal Kuruluşlar Rehberi 1 9 9 9 / 1 1 Başarılı Satış İçin T e m e l Satıcı Davranışları 1999/12 1998 Yılı İstanbul Küçük Sanayi Kapasite Kullanım Araştırması 1 9 9 9 / 1 3 K u v e y t Ülke Etüdü 1999/14 Sorularla Dış Ticarette Standardizasyon Mevzuatı 1 9 9 9 / 1 5 T a r i f e l i Uçuşlar R e h b e r i 1999/16 Yatırım Destekleri Konusunda Soru ve Cevaplar 1 9 9 9 / 1 7 A B M e r m e r Ürünleri Piyasası Araştırması 1999/18 1998 Yılı Sektörler İtibariyle Ankete Dayalı Ekonomik Durum Analizi 1 9 9 9 / 1 9 S o r u l a r l a Y a t T u r i z m i v e T u r i z m İşletmeciliği E l Kitabı 1999/20 Sorularla Turizm Teşvik Mevzuatı El Kitabı 1 9 9 9 / 2 1 T i c a r e t S i c i l i Tüzüğü 1999/22 Etiyopya Ülke Etüdü 1 9 9 9 / 2 3 N a t u r a l R e s o u r c e s o f T u r k e y ( V o l u m e II) W e s t e r n R e g i o n s 1999/24 Birleşik Arap Emirlikleri Ülke Etüdü 1 9 9 9 / 2 5 S o r u l a r l a D a n i m a r k a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/26 Sorularla Rusya Federasyonu Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 2 7 S o r u l a r l a B e y a z R u s y a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/28 Sorularla Azerbaycan Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 2 9 S o r u l a r l a HırvatistanYabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/30 Sorularla RomanyaYabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 3 1 S o r u l a r l a Özbekistan Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/32 Sorularla Bosna Hersek Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 3 3 S o r u l a r l a M a c a r i s t a n Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/34 Sorularla Almanya Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 3 5 S o r u l a r l a F r a n s a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/36 Sorularla Birleşik Krallık Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 3 7 S o r u l a r l a İtalya Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/38 Sorularla Belçika Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 3 9 S o r u l a r l a İsrail Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1999/40 Sorularla KKTC Yabancı Sermaye Mevzuatı 1 9 9 9 / 4 1 A B ' n i n KOBİ'lere Uyguladığı K r e d i v e D e s t e k Programları 1999/42 Rakamlarla Türkiye Ekonomisi 1 9 9 9 / 4 3 T u r k e y m F i g u r e s 1999/44 Makedonya Ülke Etüdü 1 9 9 9 / 4 5 İstanbul'un E k o n o m i k v e S o s y a l Göstergeleri 1999/46 Social and Economic Indicators of İstanbul 1 9 9 9 / 4 7 Küreselleşme v e Gümrük Birliği 1999/48 Fildişi Sahili Ülke Etüdü 1 9 9 9 / 4 9 Türk Gıda Mevzuatı R e h b e r i 1999/50 Karadeniz limanlarının Bölgesel Ticaretin Gelişmesindeki Önemi ve İşlevi 1 9 9 9 / 5 1 K a t a r Ülke Etüdü 1999/52 Türkiye'de Yapıların Yalıtımı ve Yalıtım Sanayiinin Durumu 1 9 9 9 / 5 3 Türk K o n f e k s i y o n Y a n S a n a y i i v e İsrail'e İhracat Olanakları 1999/54 Başarılı İhracatçılar Kitabı OTEX 98 1 9 9 9 / 5 5 Norveç Ülke Etüdü v e Seçilmiş M a l Grupları İtibariyle P a z a r Olanakları 1999/56 Türkiye'de İçme Suyu Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri 1 9 9 9 / 5 7 Türkiye'nin E n e r j i Sektöründe Özeleştirme Politikaları, Özelleştirmenin Y a s a l v e E k o n o m i k

Boyutları 1999/58 Avrupa Birliği EURO ve Türkiye 1 9 9 9 / 5 9 Uluslararası Kuruluşlar v e Türkiye'deki T e m a s Noktaları R e h b e r i 1999/60 Ulusal Eğitimde Özel Okulların Yeri ve Sorunları Paneli 1 9 9 9 / 6 1 Dünya'da v e Türkiye'de O t o g a z Kullanımı, Standartları v e Uygulamaları 1999/62 Türkiye'de Tarımsal Destekleme ve Taban Fiyatları Politikası

Page 465: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları

1 9 9 9 / 6 3 Türkiye'de S u Ürünleri Sektörü v e A v r u p a Birliği i le E n t e g r a s y o n u 1 9 9 9 / 6 4 M e k s i k a Ülke Etüdü 1 9 9 9 / 6 5 Başarılı V e r g i Mükellefleri'98 1 9 9 9 / 6 6 E k o n o m i k R a p o r 1 9 9 9 / 6 7 E c o n o m i c R e p o r t 1 9 9 9 / 6 8 Basında P r o m o s y o n u n T icaret K e s i m i n e Etkileri 1 9 9 9 / 6 9 Türk S o s y a l Güvenlik S i s t e m i n ' d e Arayışlar: Özelleştirme v e Y e n i d e n Yapılanma 1 9 9 9 / 7 0 Dünyada v e Türkiye'de Ekoloj ik Tarım Ürünleri Üretimi, İhracatı v e Geliştirme Olanakları 1 9 9 9 / 7 1 KOBİ'lerde K a l i t e Geliştirme Süreci v e U y g u l a m a Önerileri 1 9 9 9 / 7 2 S o r u l a r l a E t i y o p y a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 7 3 1 9 9 5 - 1 9 9 9 Yayın D u y u r u K a t a l o g u 1 9 9 9 / 7 4 H ind is tan Bisküvi v e Şekerleme İhracat P a z a r Araştırması 1 9 9 9 / 7 5 K a n a d a Zeytinyağı P a z a r Araştırması 1 9 9 9 / 7 6 M a c a r i s t a n v e Çek C u m h u r i y e t i Ayakkabı İhracat P a z a r Araştırması 1 9 9 9 / 7 7 Türkiye 2 0 1 0 G l o b a l H e d e f l e r v e Sektörel S t r a t e j i l e r 1 9 9 9 / 7 8 U m m a n Ülke Etüdü 1 9 9 9 / 7 9 S o r u l a r l a B i n a l a r d a E n e r j i n i n E t k i n Kullanımı 1 9 9 9 / 8 0 İstanbul Halkının Sorunları 1 9 9 9 / 8 1 S o r u l a r l a K a t a r Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 2 S o r u l a r l a B A E Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 3 S o r u l a r l a M e k s i k a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 4 S o r u l a r l a M a k e d o n y a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 5 S o r u l a r l a Norveç Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 6 Soru la r l a Çek C u m h u r i y e t i Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 7 S o r u l a r l a U m m a n Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 8 Soru la r l a K a n a d a Yabancı S e r m a y e Mevzuatı 1 9 9 9 / 8 9 S o r u l a r l a H i n d i s t a n Yabancı S e r m a y e Mevzuatı

2 0 0 0 Y I L I O D A Y A Y I N L A R I

2 0 0 0 / 1 Yurtiçi Endüstri v e Sektörel F u a r l a r T a k v i m i ( 2 0 0 0 - 2 0 0 1 ) 2 0 0 0 / 2 C a l e n d e r Of Industr ial a n d T r a d e Fa i rs in T u r k e y 2 0 0 0 / 3 B r e z i l y a O t o m o t i v Y a n S a n a y i i P a z a r Araştırması 2 0 0 0 / 4 Türkiye'de Şirket Kültürü v e İş Prensip ler i 2 0 0 0 / 5 İsveç Dondurulmuş S e b z e v e M e y v e İhracat P a z a r Araştırması 2 0 0 0 / 6 2 0 0 0 Yılı Yurtiçi İndirimli Ote l l e r K a t a l o g u 2 0 0 0 / 7 2 0 0 0 Yılı Yurtdışı İndirimli O t e l l e r K a t a l o g u 2 0 0 0 / 8 2 0 0 0 Yılı İndirimli Sağlık Kuruluşları R e h b e r i 2 0 0 0 / 9 İş Dünyası I n t e r n e t R e h b e r i 2 0 0 0 / 1 0 1 9 9 9 Yılı İstanbul küçük S a n a y i K a p a s i t e Kullanım Araştırması 2 0 0 0 / 1 1 1 9 9 9 Yılı Sektörler İtibariyle A n k e t e Dayalı E k o n o m i k D u r u m A n a l i z i 2 0 0 0 / 1 2 Doğu A n a d o l u Kış Olimpiyatları 2 0 0 0 / 1 3 T u r k e y T h e L a n d o f B u s i n e s s O p p o r t u n i t i e s 2 0 0 0 / 1 4 İTO T a h k i m Uzlaştırma v e H a k e m Bilirkişilik Yönetmeliği (İngilizce) 2 0 0 0 / 1 5 İTO T a h k i m Uzlaştırma v e H a k e m Bilirkişilik Yönetmeliği (Türkçe) 2 0 0 0 / 1 6 Soru la r l a Bağ-Kur R e h b e r i 2 0 0 0 / 1 7 R a k a m l a r l a Türkiye E k o n o m i s i 2 0 0 0 / 1 8 T u r k e y in F i g u r e s 2 0 0 0 / 1 9 S o r u l a r l a S o s y a l Güvenlik R e h b e r i 2 0 0 0 / 2 0 İstanbul'un E k o n o m i k v e S o s y a l Göstergeleri (İngilizce) 2 0 0 0 / 2 1 İstanbul'un E k o n o m i k v e S o s y a l Göstergeleri (Türkçe) 2 0 0 0 / 2 2 D a h i l d e İşleme Rej imi v e Teksti l Sektörüne Etkileri 2 0 0 0 / 2 3 Karayolları T r a f i k K a n u n u 2 0 0 0 / 2 4 Tesci l v e Sürücü Be lges i İşlemleri 2 0 0 0 / 2 5 Y e n i V e r g i S i s t e m i n i n Değerlendirilmesi 2 0 0 0 / 2 6 Özel H a s t a n e l e r 2 0 0 0 / 2 7 Sınır T i c a r e t i n i n Türkiye E k o n o m i s i n e E t k i l e r i 2 0 0 0 / 2 8 İstanbul T icare t Odası Yayınları 2 0 0 0 / 2 9 İnternette T i c a r e t v e H u k u k s a l S o r u n l a r 2 0 0 0 / 3 0 S u r i y e Ülke Etüdü 2 0 0 0 / 3 1 Doğu A n a d o l u P r o j e s i v e Bölgesel K a l k m m a P a n e l i 2 0 0 0 / 3 2 Dünya'da v e Türkiye'de E v d e Çalışma v e E v e İş V e r m e 2 0 0 0 / 3 3 Türkiye'de Y a p a y İstihdam v e İstihdam Politikaları 2 0 0 0 / 3 4 İstanbul: Bölgesel F i n a n s v e H i z m e t M e r k e z i 2 0 0 0 / 3 5 C e z a y i r Ülke Etüdü

Page 466: türkiye'de yapay istihdam ve istihdam politikaları