14
Sovyet Rusya’da Enver Paşa Kazak siyasetçi ve yazar Mustafa Çokay’ın kaleminden Orta Asya ve Sovyet Rusya’da Enver Paşa ve faaliyetleri. Burhan Çağlar I Tarihvemedeniyet.org II 20 Ekim 2012 I University of Toronto, Department of Near and Middle Eastern Civilizations lisansüstü öğrencisi II http://tarihvemedeniyet.org/2012/10/sovyet-rusyada-enver-pasa/ Bu makale Kazak siyasetçi, gazeteci ve yazar Mustafa Çokay tarafından Orta Asya ve Sovyet Rusya’da Enver Paşa” başlığıyla kaleme alınarak, 15 Haziran 1923 tarihli “Orient et Occident” (Doğu-Batı) isimli bir Fransız

tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

Sovyet Rusya’da Enver Paşa

Kazak siyasetçi ve yazar Mustafa Çokay’ın kaleminden Orta Asya ve Sovyet Rusya’da Enver Paşa ve faaliyetleri.

Burhan Çağlar I

Tarihvemedeniyet.org II

20 Ekim 2012

I University of Toronto, Department of Near and Middle Eastern Civilizations lisansüstü öğrencisi II http://tarihvemedeniyet.org/2012/10/sovyet-rusyada-enver-pasa/

Bu makale Kazak siyasetçi, gazeteci ve yazar Mustafa Çokay tarafından “Orta Asya ve Sovyet Rusya’da Enver Paşa” başlığıyla kaleme alınarak, 15 Haziran 1923 tarihli “Orient et Occident” (Doğu-Batı) isimli bir Fransız dergisinde yayımlanmıştır.

Page 2: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

Sovyet Rusya’da Enver Paşa

olşevik gazetelerine, Türkistan ve Afganistan’dan gelen mektuplara göre Enver Paşa, 4

Ağustos 1922 tarihinde Doğu Buhara’nın “Belcuvan” kasabasında vefat etti.BOsmanlı Ordusunun bu başkumandanının zamanında Bolşevik safında yer alması rakiplerini

şaşırtmasına rağmen onlar “Enver Paşa’dan her şey beklenir” diyorlardı. Moskova saflarında iki

yıl süren macerasının ardından bu sefer Türkistanlı muhaliflerin yanında yer alınca yine aynı durum

söz konusu oldu; “Enver’den her şey beklenir!”

***

Kimilerine göre Enver Paşa, Bolşevik desteğini

Orta Asya Müslümanlarının bağımsızlığı uğruna

kullanmak istemekteydi. Pravda gazetesine göre

ise, Cemal Paşa dâhil bir kısım zevat onun bu

hareketini “şöhret düşkünlüğü ve popüler olma

hırsı” olarak değerlendiriyordu. Pravda

gazetesinden örnek veriyorum zira bu ifadelerin

aynını 1922′de Cemal Paşa’yla Avrupa’da

yaptığımız görüşmede kendisinden bizzat

işitmiştim.

Enver Paşa’nın Sovyet Macerası

Orta Asya, Buhara, Türkistan ve kuzey

Kafkasyalıların Enver Paşa’ya bakışları ise

farklıydı. Bolşevik diktasından kurtulma

ümidindeki bu insanlar Paşa’nın kendilerini

kurtaracağı inanıcını taşıyorlardı. Türkistan, Buhara

ve Azerbaycan’da halk, Paşa’nın Balkan

Slavlarından Edirne’yi kurtardığı gibi, Bolşevik

zulümden de kendilerini kurtaracağına körü körüne

inanmıştı. Fakat Paşa, Bolşevik saflarındaki

Enver Paşa’yı Jön Türk hareketi

döneminden beri tanıyanlar onun

karakterindeki bazı çelişkileri ilk bakışta

sezinliyorlardı.

Paşa, Müslüman halkların hürriyeti

adına mücadele ederken, popüler olma

hırsıyla da aslında aklı başında hiçbir

insanın cesaret edemeyeceği maceralara

sürükleniyordu.

Bolşevikler için ise Enver Paşa

saygıdeğer bir dosttu zira kendilerine

çok iyi bir propaganda malzemesi

olabilirdi. Paşa sayesinde Müslüman

halklara yönelik Bolşevik politikaları

rahatça yürütülebilirdi. Mamafih

sonraları Enver Paşa muhalif saflara

geçince onu “İngiliz Hükümeti’nin

kiralık ajanı” ilan ettiler.

Page 3: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

duruşuyla, henüz kendisine beslenen bu inancı görmekten epey uzaktı. Şimdilik, Hindistan’dan

“İngilizleri” çıkartmak veya Bolşevik söylemiyle, “âlem-i İslam köleleştiren, Avrupa

emperyalizminin bu devasa canavarının zehirli dişlerini sökmek” arzusundaki, üçüncü

Enternasyonal ile ittifakını kuvvetlendiriyordu.

Enver Paşa, sadık ve dürüst birer müttefik olduklarını

düşündüğü Bolşeviklere bir hayran edasıyla, güveniyor,

onların asıl maksadını ifşa etmek isteyenlerin çabalarını ise

göz ardı ediyordu. Hâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı

vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken bile,

Bolşevikler onu Türkistan, Hindistan, Kafkasya ve Afganistan

temsilcileri nezdinde, kendi lehlerine etkili bir koz olarak

kullanmanın planı içerisindeydiler.

Doğu Halkları Kongresinde Enver Paşa

Müslüman halk, telgraf vasıtasıyla Paşa’nın gelişinden hemen haberdar olmuş, Bakü tren

istasyonunu hınca hınç doldurmuştu. Paşa, bu mahşeri kalabalık tarafından karşılanıp törenle şehre

götürüldü. Bu sırada bir Azeri ihtiyar heyecandan titreyen sesiyle Enver Paşa’ya seslendi;

Enver Paşa soruya, “Azerbaycan Azerilerin olmalıdır” diye cevap verdi. Bu cümle bütün

kalabalıkta bir anda ağızdan ağıza yayıldı. Durumdan tedirgin olan Bolşevikler böyle “yersiz”

olayları önlemek için konuşmasına fırsat bile vermeden Paşa’yı adeta kalabalıktan kaçırdılar.

Kongrede bile Paşa’nın tebliği sekreteri tarafından okundu.

Enver Paşa’nın Kongre Tebliği

Tebliğin bazı bölümleri üzerinde durmakta fayda var. Sadakat, samimiyet ve teşekkür ifadelerinden

sonra, bir zamanlar Osmanlı ordusunun en yüksek rütbeli kumandanı, Türkiye’nin Dünya Harbi’ne

girişinin esbab-ı mucibesini açıkladı.

“Paşam Paşam, senin ordun Eylül 1918′de Bakü’ye girdi, bizi kurtardı. Ama ondan sonra biz bir

daha seni göremedik. Eylül 1920’de Bakü tekrar Moskof esaretine düştü, şimdi ise sen bizim

düşmanımızla zaferi mi kutluyorsun, bunun izahı nedir ?” dedi.

Page 4: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

“Yoldaşlar” diye başlayan Paşa şöyle devam etti; “Türkiye’nin savaşa girdiği esnada, dünyanın iki

kısma ayrılmış bulunuyordu, birinde kapitalist, emperyalist Çarlık Rusya’sı ve onun müttefikleri,

diğerinde ise emperyalizm ve kapitalizm namına diğerlerinden hiç alt kalır yanı olmayan Almanya

ve müttefikleri bulunmaktaydı. İmhamızdan yana olan Çarlık Rusya’sı, İngiltere ve onun avenesine

karşı mücadeleye girişen biz ise hayatta kalmak uğruna ancak ve ancak Almanya tarafını tutmaya

mecburduk. Evet, Alman kapitalistleri kendi emperyalist hedefleri doğrultusunda kuvvet ve

kudretimizi istismar ettiler fakat istiklalimizi muhafazaya yolunda başka bir ihtimal bizim için

mevcut değildi.” Paşa, sözlerine şöyle devam etti;

Ancak Enver Paşa’nın konuşmasındaki ihtilal

ruhu ve her yeni konuya “yoldaşlar” diyerek

başlaması bile Bolşeviklerin güvenini

kazanmaya yetmedi. Kongrede oturum başkanı,

Paşa’nın tebliğine karşılık ise şöyle dedi.

“ Yoldaşlar, Harb-i umumi esnasında çok

büyük makam, mevki ve mesuliyet sahibi biri

olarak ifade etmeliyim ki Alman

emperyalizmiyle aynı safta savaşmış olmaktan

esef duyuyorum. Kin ve nefretim hiç şüphesiz ki

İngiliz emperyalizmine olduğu kadar, Alman

emperyalizmi için de mevzu bahistir. Emek

vermeden servet edinmek isteyen her kim olursa

olsun, bu kin ve nefreti dahası yok edilmeyi

elbette hak etmektedir. İşte emperyalizme dair

kanaatim ancak bundan ibarettir.” Sovyet

Rusya ile münasebetlerine ilişkin ise Paşa,

şunları söyledi:

“Yoldaşlar, bugünkü Sovyet Rusya o zaman vâr olsaydı ve şimdiki hedefleri doğrultusunda

mücadele etseydi, sizi temin ederim ki bütün gücümüzü sarf ederek muhakkak yanınızda olurduk.”

Ancak Enver Paşa’nın konuşmasındaki

ihtilal ruhu ve her yeni konuya

“yoldaşlar” diyerek başlaması bile

Bolşeviklerin güvenini kazanmaya

yetmedi. Kongrede oturum başkanı,

Paşa’nın tebliğine karşılık ise şöyle dedi;

“Kongremiz daha önce kapitalistler yararına

çalışan, Türk işçi ve köylülerinin

mücadelelerini görmezden gelen, zengin kesim

ve yüksek rütbeli subayları korumak adına işçi

ve emekçi kitlelerini tehlikelere atan kişilerin

söylediklerine dikkat edilmesi gerektiğini

düşünmektedir.

Kongremiz, bu kişileri geçmişteki hatalarının

farkına vararak, yanlışlarını düzeltmeye ve her

şartta halka hizmete hazır olduklarını ispata

davet etmektedir.”

Page 5: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

Enver Paşa daha da ileri giderek, mücadelede sadece kuru bir destek bulma arzusunun değil, aynı

görüşü paylaşıyor olmalarının da kendi ve arkadaşlarını üçüncü Enternasyonal ile ittifaka

yönelttiğini söyledi ve şahsi sosyo-politik programını şöyle açıkladı:

“Biz, kendi kaderimizi kendimiz tayin etmek için, halkın

desteğiyle bu mücadeleye giriştik. Bizimle aynı telakki ve

tefekkür içerisinde olanlarla elbette muhkem ve daimi bağlar

kuracağız, olmayanlara ise muhakkak kendi kaderlerini tayin

etme hakkını tanıyacağız. Hiç şüphesiz ki savaşa karşıyız,

iktidarların halkları yok etmesi ve esaret altına alması

taraflısı ise hiç değiliz. İşte bu minval üzere nihai barışı

sağlamak uğrunda üçüncü Enternasyonal ile aynı safta

yürümekteyiz. Bu hedefte her türlü engel ve müşkülatı

yılmadan göğüsleyeceğiz.”

Görüldüğü gibi Bolşevikler, Türkiye’nin Dünya Harbi’nde

Çarlık Rusya’sına karşı mücadele ettiğini; böylece dolaylıda

olsa Sovyetlerin doğmasına katkı sağlandığını dile getiren Paşa’nın teorisini duymadılar bile.

Paşa’ya teşekkür yerine ise halka olan sadakatini ispat ederek “eski günahlarından arınmasını”

teklif ettiler.

Moskova Yolunda Enver Paşa

Bolşevikler, ancak ve ancak Moskova’da bulunduğu sürece kendilerine faydası dokunabileceğini

düşündükleri Enver Paşa’yı, neredeyse halktan kaçırırcasına Bakü’den Moskova’ya getirdiler. Bakü

İstasyonunda ise yine aynı mahşeri kalabalık, Paşa’yı “Yaşasın Enver” sloganlarıyla uğurladı.

Enver Paşa’nın Moskova’daki hayatı ve faaliyetleri hakkında benim derin bir bilgim olmakla

birlikte Sovyet yöneticilerinden hususi bir ilgi gördüğü, Afganistan ve diğer doğu ülke heyetleri

nezdinde verilen ziyafetlere şeref konuğu olarak katıldığı muhakkak. Hiç şüphesiz ki Paşa, bu süre

zarfında Türkistan, Kafkasya ve Azerbaycan ile olan bağlantılarını da devam ettirmekteydi.

Cemal Paşa

Page 6: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

Paşa’nın Anadolu‘ya dair Planları

Sovyetlerin İngiltere ile ticaret anlaşması

imzaladığı Mart 1921 itibariyle Paşa’nın

Bolşeviklerle ilişkileri bozulmaya başladı.

Paşa anlıyordu ki, Sovyet Rusya, Müslüman

halkı nüfuz alanlarına göre parçalamaya

hazırdır. İşte o anda, Bolşevik hareketine karşı

Türkistan ve Kafkasya da irtibat noktaları

aramaya başladı.

1921′de Yunan saldırısı karışında İsmet Paşa

kumandasındaki Türk ordusunun geri çekilince, Sovyetler bunu, Mustafa Kemal ve taraftarlarının

başarısızlığa uğrayacağı şeklinde yorumladı. Bu durum, eski başkumandan sıfatıyla Enver Paşa’ya

gönüllüleri ve Milli Ordu’dan geriye kalan askerleri bir bayrak altında toplamak, bu suretiyle

işgalcilere karşı mücadeleyi devam ettirmek görevini yüklüyordu.

Paşa’nın Türkistan Macerası

Enver Paşa 1921 yılı sonbahar ve kışını

Türkistan’da geçirdi. Bu uçsuz bucaksız

bölgenin her köşesinde onun tanınıyordu.

Özbek hatta en ücra kazak köylerinde

bile “Edirne Savaşı”, “Trablus

savunması” “Hürriyet Kahramanı”, “Jön

Türklerin lideri” sıfatlarıyla tanınan

Paşa’nın ismini taşıyan çocuklara

rastlamak mümkündü.

Paşa Taşkent’e giderken Buhara’ya da uğradı ve ilk kez Bolşevik zulmüne yakından şahit oldu.

Buhara, Kızıl Ordu komiserlerinin komünist uygulamaları hayata geçirmek adına denemeler yaptığı

adeta bir pilot bölge haline gelmişti.

Buhara Sovyet Cumhuriyeti, başkenti ve pek çok şehriyle Rus

askerlerinin işgalindeydi. Askerleri harcamalar Buhara’nın

kısıtlı bütçesinden karşılanıyor, dahası ülkedeki bütün servet

Semerkant Savunması

Page 7: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

“Yoldaş Lenin’e” veya “minnettar Buharalıların Kremlin’e” şükran nişanesi olarak Moskova’ya

akıyordu.

Bu sırada Enver Paşa’nın beklenmedik gelişi Buharalılar için bir umut ışığı oldu. Onun Moskova

ile olan görüşmelerde arabuluculuk yapabileceği böylece resmiyette kalmış olan bağımsızlık

anlaşmasının hiç olmazsa bir nebze olsa uygulamayabileceği düşüncesi doğmuştu.

Enver Paşa Arabulucu Oluyor

Enver Paşa, bu arabuluculuk görevini kabul etti ve Moskova’ya, Buhara’nın bağımsızlık haklarını

dikkate almasını teklif eden ilk telgrafını gönderdi.

Bu telgrafın Moskova’da ne denli tesirli olduğu

bilinmez ancak Buhara ve bütün Türkistan’da derin

yankılar uyandırdı. Kanaat önderleri ve halk vekilleri

kalabalık kitleler halinde Enver Paşa’yı ziyaret

ediyor, Fergana’dan, Taşkent’ten, Semerkant’tan ve

Enver Paşa’nın Telgrafı şöyleydi;

“Şayet Buhara, Sovyet Rusya himayesinde istiklaline kavuşursa, bizde Müslüman Asya’yı

İngiliz emperyalizminden kurtarma misyonumuzu ifaya daha çabuk muktedir olacağız. Halk

Komiserleri Konseyi’nden Buhara’da işgalci edasındaki Kızıl Orduyu geri çekmesini teklif

ediyorum. Zira buradaki askerleri mevcudiyet, şikâyetleri gün be gün artan Müslüman halkı aç

ve perişan bırakmaktadır. Ayrıca Konsey, aldığı istimlak kararlarını ve gıda maddeleriyle

yüksek kıymete haiz menkul ve sair emtianın memleket haricine sevkine son vermelidir.

Doğu Buhara’da halk Kızıl Orduya karşı ayaklanmakta ve bu başkaldırıların diğer bölgelere

yayılma ihtimali her an artmaktadır. Yönetici mevkiindeki Buhara Komiserleri, Rus askerlerinin

taşkınlıkları karşısında çaresizlik içerisindedir. Genç [jön] Buharalılar arasında ise tepkiler

büyümektedir. Şu durumda, Buhara halkının seçimi ve tasvibiyle, Sovyet Rusya’yla

görüşmelerde temsilcileri olarak; Sovyet Hükümetine Doğu cephesinin ciddi tehlike altında

olduğunu haber veriyor ve Buhara halkına kendi kaderini kendileri tayin etme hakkı tanınmasını

talep ediyorum”

Türkistan Ahalisinin Enver Paşa’ya İnancı

Şubat 1922′de Özbekistan’daki bir arkadaşım gönderdiği mektubunda şöyle yazıyordu:

“Enver Paşa’nın Orta Asya’ya ve ihtiyaçlarına yabancı olması, bunun ise siyasi manada telafisi mümkün olmayan hatalara yol açabileceği yönündeki ikazlarınız bizce birer mübalağadan ibarettir. Zira Paşa’nın buraya gelmesi milli mücadelemizin başarısı uğrunda ciddi bir fırsattır.

Şüphesiz ki bir demokrasi ve cumhuriyetin savunucusu olan Paşamız Rus Kızıl Ordusu’nun himayesinin olmadığı Sovyet yönetim şekline taraftarıdır. Dahası Rusya ile ilişkilerde uyum içerisinde faaliyetine devam etmektedir.

Sizden ricam Enver Paşa’nın siyasi planlarına dair bir şüphe taşımamanızdır. Zira memleketin ahvali ve Sovyet iktidarıyla yıllarca süren birlikteliği Paşaya çok şey öğretmiştir.”

Buhara, Taşkent ve Fergana’dan aldığım hemen hemen bütün mektuplar bu görüş ve düşünceleri yansıtmaktaydı. Hiç kuşku yoktu ki, halkın önderlerine olan güveni tamdı ve sadece kendilerini Bolşevik zulmünden kurtarmakla kalmayacağı, bütün Türkistan’da,

Page 8: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

daha nice beldelerden Paşa’ya hürmet ve minnet mesajları yağıyordu. Bu durum ise Türkistan’daki

Sovyet komiserlerini alarma geçirmeye yetti.

Yanlış “Reçete” Bağdat’tan Döner

Fakat maalesef ki Enver Paşa, Türkistan’a ve ihtiyaçlarına tamamen yabancıydı. Kullanmak istediği

reçete, midesinden rahatsız bir hastaya göz tedavisi uygulamaktan ibaretti. Paşa, mevcut bütün güç

odaklarını istiklal yolunda mukaddes bir ittifak etrafında toplamak yerine, eski Buhara Emiryle

görüşmelere yöneldi.

Bu ise bir yandan bazı kitlelerin ona sırt çevirmesine

sebep olurken, öte yandan Emir yanlılarının etrafına toplanmasına neden oldu. Böylece Paşa bir

anda Buhara Emir’inin adeta veziri haline geldi, bu ise Ruslara karşı mcadele edenleri birbirlerine

düşman iki gruba ayırıyordu.

Ferganalı mücahitler, “Buhara Emir’inin

vezirini” artık tanımazken Paşa aleyhindeki dizginsiz dedikodularda Türkistan çapında yayılıyordu.

Enver Paşa’nın sempatizanı tarafsız çevreler ise bir

anda, onun İngilizlerce satın alındığı, İngiliz

emperyalizminin ajanı olarak Buhara ve hatta

bütün Türkistan’ı İngiliz müstemlekesi (sömürgesi)

haline getirmek maksadıyla Londra’yla işbirliği

yaptığına dair Bolşevik iftiralara kulak asar oldular.

Türkistan Ahalisinin Enver Paşa’ya İnancı

Şubat 1922′de Özbekistan’daki bir arkadaşım gönderdiği mektubunda şöyle yazıyordu:

“Enver Paşa’nın Orta Asya’ya ve ihtiyaçlarına yabancı olması, bunun ise siyasi manada telafisi mümkün olmayan hatalara yol açabileceği yönündeki ikazlarınız bizce birer mübalağadan ibarettir. Zira Paşa’nın buraya gelmesi milli mücadelemizin başarısı uğrunda ciddi bir fırsattır.

Şüphesiz ki bir demokrasi ve cumhuriyetin savunucusu olan Paşamız Rus Kızıl Ordusu’nun himayesinin olmadığı Sovyet yönetim şekline taraftarıdır. Dahası Rusya ile ilişkilerde uyum içerisinde faaliyetine devam etmektedir.

Sizden ricam Enver Paşa’nın siyasi planlarına dair bir şüphe taşımamanızdır. Zira memleketin ahvali ve Sovyet iktidarıyla yıllarca süren birlikteliği Paşaya çok şey öğretmiştir.”

Buhara, Taşkent ve Fergana’dan aldığım hemen hemen bütün mektuplar bu görüş ve düşünceleri yansıtmaktaydı. Hiç kuşku yoktu ki, halkın önderlerine olan güveni tamdı ve sadece kendilerini Bolşevik zulmünden kurtarmakla kalmayacağı, bütün Türkistan’da,

Son Buhara Emiri Âlim Han

Page 9: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

Bu konuda Cemal Paşa bile, Türkistan Milli Mücadelesi ve Enver Paşa önderliğindeki hareket

hakkında konuşurken bana, “bütün bunlar besbelli, İngilizlerin lehine yapılıyor” dedi.

Şöhret Afetmiş!

Enver Paşa’nın dünkü hayranları artık düşman

oluvermişlerdi. Bitmek tükenmek bilmez iradesi ve adeta

fışkıran enerjisiyle onun artık bir bataklığa saplanıp

kaldığını görmek çok acıydı. Bütün bunların başlıca sebebi

ise Paşa’nın Türkistan’ın sosyal durumu, Buhara idaresi ve

Emir’inin meşum rolü hakkında hiç ama hiçbir fikir sahibi

olmamasından ileri geliyordu.

Hâlbuki 1919′da Buhara Emir’ince katledilen, âlim molla

Mahmut Hoca Behbudi, “Buhara’da Emir’in istibdadı son

bulmadıkça Türkistan’daki karanlık dağılmaz” demişti.

Paşa’yı Emir’le yakınlaştıran bir diğer sebep ise aslında bir

nevi Bolşevik provokasyonuydu. Türkistan Sovyet

Rus Komiseri Geppner, Enver Paşa’nın kendileri

için oluşturduğu tehlikeyi sezerek, Buhara halkına

“şayet gerekliyse eski Buhara Emiri ile iktidarının

ihya edileceği” konusunda söz vererek görüşmelere

başladı. Bu görüşmelerde halkı Enver Paşa’ya karşı kışkırttı. Emiri kudret sahibi olarak gören

Enver Paşa ise onun gücünden istifade için Bolşeviklerden önce davranmaya çalıştı.

Seyid Buhara Emiri Âlim Han ve Enver Paşa

İctimai ve dini hayatta köklü reformlar yapılması görüşünü savunan, Türkistan’daki “Cedidçilik” hareketi mensuplarından, Semerkant müftüsü, Molla Mahmut Hoca Behbudi

Page 10: tarihvemedeniyet.orgtarihvemedeniyet.org/documents/Sovyet Rusyada Enver Pasa... · Web viewHâlbuki Paşa, Zinovyev ve Radek ile aynı vagonda Doğu Halklarının Kongresi’ne giderken

Türkistan Dağlarında Son Yolculuk

Ancak, yine de Belcuvan ve Duşanbe civarında binlerce asi her şeye rağmen Paşa’yı desteklemeye

devam etti. Böylece, zamanında Özbek köylüler ve göçebe Kırgızlar arasında bile saygıyla anılan,

Osmanlı Ordusu’nun bu sâbık başkumandanı, Doğu Buhara dağlarında fanatik asi gruplar arasında

bir başına kalmıştı. Ondan maceraperest davranışlar değil, büyük işler bekleniyordu fakat o

Türkistan’ı tanımamanın kurbanı oldu.

Bibliyografya: Mustafa Çokay bu makalesini muhtemelen Rusça yazmış, daha sonra Fransızca ’ya çevrilerek “Orient et Occident” dergisinde yayınlanmıştır. Enver Paşa’nın ise tebliğ ve telgraflarını eski Türkçe hazırladığında ise hiç şüphesizdir. Bu bağlamda dilden dile tercüme karmasını gidermek adına bazı ifadeler yeniden yorumlanmış, bazı bölümler çıkarılarak yazının okunabilirliğini arttırmak maksadıyla sadeleştirmeler, paragraflar arası yer değiştirmeler yapılmıştır. Yazının, birebir tercümesine aşağıdaki bağlantıda mevcuttur. http://www.turksam.org/tr/yazdir211.html Fotoğraflar: Edward A. Allworth, The Modern Uzbeks: From the Fourteenth Century to the Present: A Cultural History, 1990.; İlyas Kara, Basmacılar İsyanı Enver Paşa, İstanbul 2011.; İrfan Ülkü, Türklüğün Son Cephesi KGB Arşivlerinde Enver Paşa, İstanbul 2005.; Murat Bardakçı, “Kemal Bey! Enver Paşa Türkçü veya Turancı değil, İslamcı idi.” Haber Türk, 15 Temmuz 2012. Naci Yengin, Atayurt'tan Anadolu'ya Buhara Emirliği Türkistan ve Enver Paşa, İstanbul 2010.;

Enver Paşa’nın naaşı, ölüm yıldönümü olan 4 Ağustos 1996′da düzenlenen bir devlet töreniyle Tacikistan’dan İstanbul’a nakledilerek Abide-i Hürriyet tepesine defnedildi.