112
En rekabetçi sektör, adaletsiz rekabetin baskısı altında TEMMUZ - EYLÜL 2015 / 11. SAYI PLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİ English version included

PLASFEDDERGİ Sayı 11

Embed Size (px)

DESCRIPTION

PLASFED Plastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi Sayı 11 (Temmuz - Eylül 2015)

Citation preview

En rekabetçi sektör, adaletsiz rekabetin baskısı altında

TEMMUZ - EYLÜL 2015 / 11. SAYIPLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİEnglish version included

PLASFEDDERGİ

3

BAŞKANIN MESAJI

Selçuk AksoyBaşkan

PLASFEDPlastik Sanayicileri Federasyonu

Türkiye özel sektörü son iki yıldır yatırımlar konusunda tereddütlü. Yatırımlarımız artmı-yor. Bu durgunluk plastik sektöründe de kendini gösteriyor. Elbette çok güzel ve başarılı yeni yatırımlar var ancak bir taraftan da rekabet gücünü kaybederek küçülen veya kapanan işlet-melerimiz var. 15 yıldır, 2008 hariç, hiç tek basamağa düşmeyen plastik hammadde tüketim hacmindeki artış 2013 yılından beri aynı seviyede çakılmış görünüyor.

Ülkemizin mevcut makro ekonomik verilerini düşük tasarruf oranımızla birlikte değerlen-dirdiğimizde, yeni bir adımın atılması gerektiği ortaya çıkıyor. Yapısal reformlar bunun bir par-çası. Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik girişimler, sanayimizin dönüşümüne yönelik yeni bir öykü ortaya çıkmalı. Bu öykünün ana hatları aslında belli. Onuncu kalkınma planı ile strateji yanında eylem planı niteliğindeki Yapısal Dönüşüm Programındaki unsurları hepimiz benimsiyoruz.

Türk firmalarının yatırımlar konusunda çekingenliğine birkaç yıldır yabancılar da katılmış durumda. Yabancı yatırım miktarı her geçen yıl bir öncekinden daha az oluyor. İşin ilginç yanı, Türkiye’deki firmaların yurt dışı doğrudan yatırımları artıyor.

İçinde bulunduğumuz coğrafyada plastik sektör yatırımları da hız kesmeden devam edi-yor. Müşterimiz olan ülkeler hızla rakibimiz olma yolunda ilerliyor. Ülkemizde plastik hammad-de üretimini teşvik etmek için ithalatı pahalandırarak ve zorlaştırarak koruma yöntemi uygu-lanıyor. Bu durum mamul üreticilerine ve ihracatçılarına kan kaybettiriyor.

Oysa küresel rekabette başarının ve sürdürülebilir büyümenin yolu işletmelerin girdi ma-liyetlerini iyileştirmekten geçiyor. Mevcut yatırımların korunması ve yenilerin çekilebilmesi için lojistik, işgücü, alt yapı ve enerji maliyetleri ile vergilerin ve bürokrasinin azaltılması şart.

Sizlere bol kazançlı, güzel günler dilerim.

Türkiye Plastik Sektörü Nereye Gidiyor

PLASFEDDERGİ

4

Selçuk GülsünPLASFEDDERGİ

Yayın Kurulu BaşkanıPAGDER Plastik Sanayicileri

Derneği Başkan V.

Sektörümüzün genç yayın organı olan PLASFEDDERGİ nin 11.sayısını da sizlerin takdirle-rine sunmaktan kıvanç duyuyoruz. Bizim hikayemiz sektörün ihtiyaç duyduğu haber dergisi hayaliyle filizlenmiş olup geçen on sayıda beklentilerimizden de hızlı sektör haberciliği dalında referans olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte.

Bu arada referans habercilik iddiamızı pekiştirecek ulusal ve uluslararası bir çok gelişme-leri de beraberinde yaşamaktayız. Dergimize uluslararası kurumlardan gelen ilgi ve birlikte çalışma teklifleri açıkçası bizleri mutlu etmenin yanında daha da fazla sorumluluk yüklemekte. Bu bağlamda erişebilirliğin önemli olduğunun farkındayız. İOS ve ANDROİD uygulamalarımızla her geçen gün daha fazla kişiye ulaşan dergimiz sosyal ağlarda da takipçilerini hızlı bir şekilde arttırmaktadır.

Eylül ayı ile birlikte fuar sezonuna da girmiş bulunuyoruz. Yıl sonuna kadar bir çok önem-li fuarı karşılıyor olacağız. Bunların bazıları bölgesel bazıları ise uluslararası fuar takviminde olan sektörel fuarlar. 09-12 Eylül’de Gaziantep’te GAPLASDER in desteğiyle GAPLAST 2015 ilk defa kapılarını sektör temsilcilerine açacak. Ayrıca Ekim ayı içerisinde Avrasya Ambalaj Fuarı ve de Aralık ayında Plasteurasia fuarını gerçekleştireceğiz. Fuarlar sektörün bir araya geldiği ve ticaret imkanlarını geliştirdiği önemli etkinlikler. Sektörümüz için hayırlı olmasını şimdiden diliyoruz.

Ülkemiz ve de tabiki sektörümüz için belirsizliğin arttığı zor günlerden geçiyoruz. Her ne kadar dinamikleri güçlü ve de sürekli kendini yenileyen ve büyüyen bir sektör olsa da plastik sektörü global ve dahili piyasalardaki ekonomik gerçeklerin dışında kalması tabiki mümkün ol-mamakta. Sektör olarak direkt veya dolaylı olarak 40’a yakın sektöre hizmet etmekteyiz.

Buralardaki gelişmeler de bizleri etkilemekte. İstikrar ve de sürdürülebilir büyüme hepi-miz için önemli. Sanayiciler için istikrarın önemi yatırımların devamı için temel teşkil etmekte-dir. Hammaddede dışa bağımlı üretimin gücüyle mamul üretiminde ticaret fazlası veren sektör için girdi maliyetlerindeki değişimin çok iyi yönetilmesi ve risklerin iyi değerlendirilmesi şart. Kurdaki istikrar ve de büyümedeki süreklilik biz sektör temsilcileri için temel beklentiler. Bu sektör bugüne gelirken cesaret ve girişimciliği en üst noktada inşa etmiş olup korkularını giri-şimcilik aşkıyla bastırmıştır. Sektör olarak temel beklentimizdir ‘istikrar’.

Yeni sayımızda sizlere kapak konusu olarak Haksız Rekabeti işliyor olacağız. Ekonomik rekabetin olduğu bir ortamda haksız rekabet halleri de var olacaktır. Bunu düzenleyecek ve rekabeti sağlayacak, böylece kaliteli ve cazibesi yüksek ürünler elde edilmesini teşvik edecek temel unsur kamu otoritesidir. Bunu da kanun düzenleyici yasalar ile yapmaktadır. Haksız re-kabet sadece buna maruz kalan üreticiyi değil aynı zamanda bu mal veya hizmeti alan tüketi-ciyi de mağdur etmektedir.

Bu konuyu sayfalarımız içinde farklı açılardan değerlendiriyor olacağız. Umuyorum ki il-ginç bulacaksınız. Yine bu sayımızda üye derneklerimizin ve sektörümüzün bu dönemde yap-mış olduğu faaliyetlere de yer veriyor olacağız.

PLASFEDDERGİ 11.sayısını da keyifle okuyacağınızı umuyorum. Ülkemiz için güzel haber-lerin eksik olmadığı, başarılı ve bol kazançlı yarınlar diliyorum.

Saygılarımla,

YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN

PLASFEDDERGİ’den merhaba

PLASFEDDERGİ

6

İÇİNDEKİLER

PLASFEDDERGİPlastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi

e-dergi; www.plasfed.org.tr

• PLASFED Adına İmtiyaz SahibiSelçuk Aksoy

• Yayın Kurulu BaşkanıSelçuk Gülsün - Tisan Mühendislik Plastikleri

• Yayın KuruluBurç Angan - Hür-mak Plastik Makina Ünal Aykun - Semi ElektronikSelahattin Yılmaz - Erka AmbalajHüseyin Semerci - Şenmak MakinaReha Gür - EurotecAhmet Yalçınkaya – Yalçınkaya PlastikYakup Ülçer - Ravago GroupMurat Cansever - EurotecMehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik ÜniversitesiMehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji ÜniversitesiNevzat Artık – Ankara ÜniversitesiNurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi Yusuf Menceloğlu – Sabancı ÜniversitesiAli İbrahim Aydın - Proses DenetimGüralp Özkoç - Kocaeli ÜniversitesiTuncer Yalçınyuva - İstanbul Üniversitesi

• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Selçuk Mutlu

• Editör Mehmet Pala

• Yayın Sorumlusu Erol Türker

• Editoryal Hazırlık Mediaetik İletişim Ajansı

• Grafik TasarımBurak Çetiner – Pusula BasımTel: 90 212 671 8303

• Reklam Koordinatörü Selin Portakal

• İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBULTel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593www.plasfed.org.tr [email protected]

• Baskı Fabrika Basım ve Tic. Ltd. Ştiwww.fabrikabasim.comTel: 0212 294 38 00

Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafiklerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

60

8072

16

Pano: BURPAS eğitime ve sanayiye katkı vermeye devam ediyor

30

Pano: ÇUKUROVAPLASDER sanayicileri işbirliğine çağırdı

Söyleşi: Ömer Kaya Yelten: Plastik mamul üreticileri hammadde verimliliğine odaklanmalı

Pano : BURPAS ve ÇUKUROVAPLASDER haber bülteni yayında

12

31

Pano: Kauçuk Derneği Başkanı Kaya: Üniversitelerdeki projeleri ve tezleri destekliyoruz

Plastik sektörü haksız rekabetle karşı karşıya

Plastik sektörü adil rekabet arıyor

Atlas: Mısır: Yakın coğrafyanın göz ardı edilemeyecek ülkesi

PLASFEDDERGİ

7

88 96

104

70

Söyleşi: Hayalgücü 360 Ajans Başkanı Atasagun: Önemli olan hedefe ulaşmak

Endüstriden: Selçuk MutluPlastik sektörü için verimlilik venitelik rekabeti ön plana çıkıyor

20

Pano: PAGDER’den plastik ürünlerin serbest dolaşımı için dev adım

From the Industry (Eng): Productivity and quality competition come to the fore for plastics sector

Breaking News: News In English

Pano : PAGDER EUROMAP üyelerini Türkiye’ye yatırıma davet etti

28

84

Pano : PAGDER eğitim programlarının ilk bölümünü açıkladıPAGDER, eğitimlere uygulamaboyutunu ekledi

Pano : GAPLASDER, ilk kez kapılarını açtıGAPLASDER Sektöre merhaba dedi

8

Pano: PLASFED stratejik plan hazırlıklarına başladı

46

11

PlaSTK:Derneklerden Mesajlar

38-54

Pano : PAGDER İSO İkinci 500 liste-sini değerlendirdi: Sanayiye öncelik verilmeli

34

Pano: Trento üniversitesi tek kul-lanımlık plastiklerin sağlığa uygun olduğunu açıkladı

22

Görüş: YMM Ali İbrahim AydınTeknik iflas durumunda zarar telafi fonu ve vergisel durumu

PLASFEDDERGİ

8

PANO

PAGDER Eğitim Komitesi Başka-nı Selçuk Gülsün: Teorik yanın-da uygulama ve farklı disiplin-lerde yoğunlaşacağız

PAGDER Eğitim Komitesi Başkanı Selçuk Gülsün, eğitim programlarında bir dizi yenilik yaptıklarını vurguladı. Gülsün, uluslararası say-gın kişilerin konferansları yanında, sağlanan işbirliğiyle teknik eğitimlerde uygulama fırsatı bulunacağını, pazarlama, muhasebe vb. farklı disiplinlerde de eğitim verilmeye başlandığını kaydetti. Selçuk Gülsün, PLASFEDDERGİ’nin sorularını yanıtladı.

-Yeni eğitim programının temel farklılıkları nelerdir?

Biz, plastik sektörünün üye olduğu bir sivil toplum örgütüyüz. Genelde bizim gibi örgütlerin eğitim faaliyetleri teknik konulara odaklanır. Yoğun bir çalışma gerçekleştirdik ve hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Eğitim Komitesi çalışma arkadaşlarımız, Ke-nan Benliler, Ünal Aykun, Tarık Özdemir, Burak Erenoğlu, Yakup Ülçer, Murat Cansever, pro-fesyonel çalışma arkadaşlarımız Genel Sek-reterimiz Selçuk Mutlu, Uzman Yardımcımız Selin Portakal ile verimli ve güzel bir hazırlık yaptık. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bu dönem ilk farklılıklardan biri, teknik eğitimlerin yanı sıra, kişisel gelişim, ihracat-ta işlem akışı, dış pazarda müşteri bulma, İK departmanları için personel değerlendirme, vergi ve ticaret hukukun da özellikli durumlar, kur riskinden korunma, etkin tahsilat vb. farklı disiplinlerde, işletmenin farklı bölümlerinin görev alanlarındaki konulara da eğilmemiz olacak. İhracat prosedürleri, pazar araştırma yöntemleri gibi doğrudan firmalara pozitif katkı verecek, ürün satmalarına, maliyetlerini düşürmelerine, riskten korunmalarına imkan sağlayacak eğitimler söz konusu.

İş insanları gerçekten çok çalışan insan-lardır. Kişisel gelişim konularında da eğitimle-rimiz olacak. Mesela etkin zaman yönetiminin

PAGDER eğitim programı açıklandı, uluslararası nitelikli, üniversite destekli uygulamalı eğitimler başlıyor

PAGDER, eğitimlere uygulama boyutunu ekledi

Sektörüm somut ihtiyaçları göz önünde bulundurularak fayda sağ-lamayı hedefleyen PAGDER eğitim programı devam ediyor. PAGDER, 2015 güz eğitim programı açıklandı. Güz programına ilişkin yapılan sektör duyurusunda, “PAGDER, plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu mesleki, teknik ve kişisel yeterliliğin arttırılmasına yönelik eğitim fa-aliyetlerinin 2015 Güz Dönemine ilişkin olan kısmı belli oldu. PAGDER, yeni dönemde sektörün önde gelen akademisyenleri ve ülkemizde markalaşmış kurumlar ile işbirliği yaparak prensipten pratiğe eğitimler düzenleyecektir. “Uygulamalı Eğitim” konsepti ile sektör sorunlarına somut çözüm önerileri üreten PAGDER, yüksek kalite standartlarında yenilikçi ve tamamlayıcı eğitim modelinin mimarı olma görevini üstlen-miştir” denildi.

Eğitim programına yönelik bir değerlendirme yapan PAGDER Baş-kanı Reha Gür, “2015-2016 dönemi için, PAGDER fark yaratan eğitim programlarında kaliteyi artırarak sektöre hizmete devam edecek. Bu konuda Eğitim Komitesi’ndeki arkadaşlarımız ve profesyonel kad-romuz özverili bir çalışma dönemi geçirdiler” dedi. PAGDER, alanında uzman kişilerin sunum yaptığı, pazarlama, üretim, iş yönetimi, kişisel gelişime yönelik çok sayıda eğitim programı uyguluyor.

PLASFEDDERGİ

9

PANO

iş insanlarımıza, profesyonellerimize yararlı olacağını düşündük, ilgi göreceğini tahmin ediyorum.

“Uygulamalı eğitim”

-İşbirliği ağları genişledi mi?

Evet, eğitim programımızı oluştururken 10’dan fazla kurumla ve çok daha fazla kişiyle görüş alış-verişinde bulunduk. Ciddi bir çalış-mayla programımızı oluşturduk.. Başka yapan kuruluşlar varsa haksızlık etmek istemem ama bizim bildiğimiz kadarıyla bir ilki de hayata ge-çiriyoruz, eğitimlerimize uygulama boyutunu da ekliyoruz. Sektörümüzde teknik eğitimler plastiklerin kullanım yerleri, üretim, enjeksi-yon-ekstrüzyon vb. konularda teorik eğitim-lere yoğunlaşmış olmakla beraber pratikte imkanların yetersizliğinden eğitim vermek mümkün olamıyor.

Yeni dönemde biz bu eksikliği gidermeye çalıştık ve işbirliğimizi yaygınlaştırdık. Böylece geniş laboratuvar imkanlarıyla teorik eğiti-min ardından pratik-uygulama gösterimini de içeren programlar oluşturdu. Dostumuz Ünal Aykun, Semi Elektrik Elektronik Plastik’te bize imkan sağlayan kişilerden biri oldu. Bunun ya-nında, işbirliklerimizi geliştirdik. Dünya plastik sektöründe test ekipmanlarında etkin kurulu-şu Zwick/Roell distrübütörü ile de altyapımızı güçlendirdik. Bu işbirlikleri ve katkılar bize uy-gulama fırsatı sağlayacak.

Bir başka genişlettiğimiz ağımız ise eği-tim kuruluşları ile üniversite işbirlikleri oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) ile işbirliğimizi yoğunlaştırdık Bu üniversitelerimizden destek alıyoruz. Ken-di alanında saygın hocalarımızın bilgilerinden

daha fazla ve etkin yararlanacağız. Doç. Dr. Tuncer Yalçınyuva ve Prof. Dr. Nurseli Uyanık Hocalarımızla işbirliği içindeyiz. Sarpaş Danış-manlık, Polater Eğitim ve Danışmalık, Brigh-tWorks Engineering görüşmeler yaptığımız şirketlerden sadece bir kaçı.

-Altyapı demişken, ücretler ve eğitim salonu konusunda PAGDER’in yaptıkları nelerdir?

Bu konuda, görsel ve işitsel donanımı tamamlanmış, 40 kişinin rahatça eğitim alabi-leceği bir salonu hazırladık. Bulunduğumuz bi-nada ders aralarında her türlü servis imkanına sahibiz. Aynı binada yemek imkanı da var.

Yetkin kurumlardan, yetkin insanlardan eğitim imkanı sunuyoruz. Elbette biz bir sektör sivil toplum örgütüyüz, bu nedenle üyelerimi-ze ve sektör mensuplarımıza uygun maliyet-lerle eğitim vermemiz gerekir. Bunu da ger-çekleştiriyoruz. Şemsiye örgütümüz PLASFED yanında, derneğimizin üye olduğu MAKFED ve EVFED üyelerine de indirim imkanları sağlıyo-ruz. Eğitimlerimiz, özellikle uluslararası saygın kişilerin verdiği eğitimlerimizin çok uygun fi-yatlarla sunulduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

-Uluslararası nitelikli kişilerin verdiği konferans-seminerler devam edecek sanırım?

Kesinlikle devam edecek. Bu konuda ha-zırlıklarımıza da başladık. 2015 güz dönemi programımızı ilan ettik. 2016 için hazırlıkla-rımız da son aşamada. Dr. Chris Rauwendaal bu yıl bahar aylarında çok başarılı bir seminer vermişti. Dünyanın en saygın uzmanlarından biri olan Dr. Rauwendaal ile farklı bir alanda çalışmamız olacak.

Diğer bir uzman da Robin Kent.. Enerji yönetimi alanında dünya ölçeğinde başarılı bir isim. Her iki uzmanın da eğitimi, doğrudan firma maliyetlerine, karlılığına etki eden konu-larda çalışmalar yapıyorlar. Her iki isim de daha önce seminerler vermişti. Tekrara düşmeden farklı alanlarda çalışma yapacağız.

Bunlara ek olarak plastiklerde kullanılan alev geciktiricilere yönelik olarak PINFA Der-neği (Phosphorus, Inorganic & Nitrogen Fla-me Retardants Association) ile bir çalışmamız olacak. Bu çok önemli, çünkü alev geciktirici özellikleri taşıyan plastik ürünler katma değeri yüksek, karlı bir alan olarak görülüyor. Bunun firmalarımızın ürün çeşitliliğine rekabet gücü-ne katkı vereceğini düşünüyoruz.

-Eğitim programını hazırlarken temel vizyonunuz neydi?

Evet, eğitim faaliyetlerimiz için de bir viz-yon hazırlıyoruz, henüz tam yazıya dökmüş değiliz ama temel çerçevesini açıklayabilirim. Sektörümüz ağırlıklı KOBİ’lerden oluşuyor. Hem sahipleri, hem profesyonelleri Türkiye ve yurt dışında rekabet içindeler. Rekabet güçle-rini artırmak, ürün geliştirme imkanlarını etkin kılmayı vizyonumuzun önceliği olarak görüyo-ruz.

Elbette bu bakış açısını PAGDER’in mis-yonundan alıyoruz. Sektörün en etkin kuru-luşlarından olan PAGDER, üyelerinin ve sek-tör mensuplarının gelişimine katkı sağlamak, farkındalık oluşturmak ve Türkiye’nin 2023 hedeflerine paralel, plastik camiasının dış pa-zarlarda rekabetçiliğini artırmak.. Bu misyon çerçevesinde de eğitim faaliyetleri icra etmek.

PLASFEDDERGİ

10

PANO

PAGDER 2015 Güz Dönemi Eğitim Takvimi

36.H

AFTA

EYLÜL 1 Eylül Salı

2 Eylül Çarşamba

3 Eylül Perşembe

4 Eylül Cuma

5 Eylül Cumartesi

6 Eylül Pazar

37.H

AFTA

7 Eylül Pazartesi

8 Eylül Salı

9 Eylül Çarşamba 10.00 - 16.00 Dış Pazarda Müşteri Bulma Teknikleri

10 Eylül Perşembe

11 Eylül Cuma 10.00 - 16.00 Etkin Tahsilat ve Kur Yönetimi Eğitimi

12 Eylül Cumartesi

13 Eylül Pazar

38.H

AFTA

14 Eylül Pazartesi

15 Eylül Salı 10.00 - 17.00 Etkili Zaman Yönetimi

16 Eylül Çarşamba

17 Eylül Perşembe 10.00 - 16.00 İhracatta İşlem Akışı ve Süreç Yönetimi

18 Eylül Cuma

19 Eylül Cumartesi

20 Eylül Pazar

39.H

AFTA

21 Eylül Pazartesi

22 Eylül Salı

23 Eylül Çarşamba KURBAN BAYRAMI AREFESİ

24 Eylül Perşembe KURBAN BAYRAMI 1. GÜN

25 Eylül Cuma KURBAN BAYRAMI 2. GÜN

26 Eylül Cumartesi KURBAN BAYRAMI 3. GÜN

27 Eylül Pazar KURBAN BAYRAMI 4. GÜN

40.H

AFTA

28 Eylül Pazartesi

29 Eylül Salı 10.00 - 16.00 Plastik Enjeksiyon Eğitimi 1. Gün

30 Eylül Çarşamba 10.00 - 16.00 Plastik Enjeksiyon Eğitimi 2. Gün / Uygulama

EKİM 1 Ekim Perşembe

2 Ekim Cuma 14.00 - 17.00 Eximbank Destekleri Kredi ve Sigortalar Seminerleri

3 Ekim Cumartesi

4 Ekim Pazar

41.H

AFTA

5 Ekim Pazartesi

6 Ekim Salı

7 Ekim Çarşamba 10.00 - 16.00 Şirketlerde Tasfiye, Birleşme, Devir, Tür Değişikliği, Bölünme, Kısmi Bölünme ve Hisse Değişimi Eğitimi

8 Ekim Perşembe

9 Ekim Cuma 10.00 - 16.00 Mavi Yaka Personel Değerlendirme ve Yönetimi

10 Ekim Cumartesi

11 Ekim Pazar

42.H

AFTA

12 Ekim Pazartesi

13 Ekim Salı 10.00 - 16.00 İthalatta İşlem Akışı ve Süreç Yönetimi

14 Ekim Çarşamba

15 Ekim Perşembe

16 Ekim Cuma

17 Ekim Cumartesi

18 Ekim Pazar

43.H

AFTA

19 Ekim Pazartesi

20 Ekim Salı 10.00 - 17.00 Problem Çözme Teknikleri 1. Gün

21 Ekim Çarşamba 10.00 - 17.00 Problem Çözme Teknikleri 2. Gün

22 Ekim Perşembe

23 Ekim Cuma

24 Ekim Cumartesi

25 Ekim Pazar

44.H

AFTA

26 Ekim Pazartesi 10.00 - 16.00 Prensipten Pratiğe Polimer Testleri ve Polimerlerde Yapı - Özellik İlişkileri

27 Ekim Salı 10.00 - 13.00 Prensipten Pratiğe Polimer Testleri ve Polimerlerde Yapı - Özellik İlişkileri - (Uygulama)

28 Ekim Çarşamba

29 Ekim Perşembe CUMHURİYET BAYRAMI

30 Ekim Cuma

31 Ekim Cumartesi

KASIM 1 Kasım Pazar

45.H

AFTA

2 Kasım Pazartesi

3 Kasım Salı

4 Kasım Çarşamba 10.00 - 16.00 Ekstrüzyon Prosesi Eğitimi

5 Kasım Perşembe 10.00 - 16.00 Ekstrüzyon Prosesi Eğitimi

6 Kasım Cuma

7 Kasım Cumartesi

8 Kasım Pazar

46.H

AFTA

9 Kasım Pazartesi 10.00 - 16.00 Plastik Enjeksiyon Eğitimi 1. Gün

10 Kasım Salı 10.00 - 16.00 Plastik Enjeksiyon Eğitimi 2. Gün / Uygulama

11 Kasım Çarşamba

12 Kasım Perşembe 10.00 - 17.00 Şirket Türleri İtibariyle Şirket Ortaklarının Yasal

Sorumlulukları, Temel Hatları ile Bilanço Okunması ve Analizi

13 Kasım Cuma

14 Kasım Cumartesi

15 Kasım Pazar

47.H

AFTA

16 Kasım Pazartesi

17 Kasım Salı

18 Kasım Çarşamba 10.00 - 16.00 Ekstrüzyonda Vida Tasarımı ( Tek ve Çift Vidalı Ekstrüderler) ve Masterbatch ve Compounding

Prosesleri

19 Kasım Perşembe 10.00 - 16.00 Temel Polimer Kimyası ve Polimerlerde Kullanılan Katkı Maddeleri

20 Kasım Cuma

21 Kasım Cumartesi

22 Kasım Pazar

48.H

AFTA

23 Kasım Pazartesi

24 Kasım Salı 10.00 - 16.00 Prensipten Pratiğe Polimer Testleri ve Polimerlerde Yapı - Özellik İlişkileri

25 Kasım Çarşamba 10.00 - 13.00 Prensipten Pratiğe Polimer Testleri ve Polimerlerde Yapı - Özellik İlişkileri - (Uygulama)

26 Kasım Perşembe

27 Kasım Cuma 10.00 - 16.00 Dış Ticarette Kullanılan Belgeler

28 Kasım Cumartesi

29 Kasım Pazar

49.H

AFTA

30 Kasım Pazartesi

ARALIK 1 Aralık Salı 10.00 - 16.00 Gümrüklemede İşlem Akışı ve Süreç Yönetimi

2 Aralık Çarşamba

3 Aralık Perşembe

4 Aralık Cuma

5 Aralık Cumartesi

6 Aralık Pazar

50.H

AFTA

7 Aralık Pazartesi 10.00 - 17.00 Döviz Risklerinin Önlenmesi Amacıyla Türev Ürünlerinin Kullanımı ve Vergilendirilmesi

8 Aralık Salı

9 Aralık Çarşamba

10 Aralık Perşembe 09.00 - 17.00 Ekstrüzyonda Karşılaşılan Problemler ve Çözüm Önerileri

11 Aralık Cuma

12 Aralık Cumartesi

13 Aralık Pazar

51.H

AFTA

14 Aralık Pazartesi 10.00 - 16.00 Dış Pazarda Müşteri Bulma Teknikleri

15 Aralık Salı

16 Aralık Çarşamba 10.00 - 17.00 Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Dönem Sonu İşlemleri

17 Aralık Perşembe

18 Aralık Cuma 10.00 - 17.00 Etkili Zaman Yönetimi

19 Aralık Cumartesi

20 Aralık Pazar

52.H

AFTA

21 Aralık Pazartesi

22 Aralık Salı 10.00 - 16.00 Temel Polimer Kimyası ve Polimerlerde Kullanılan Katkı Maddeleri

23 Aralık Çarşamba

24 Aralık Perşembe

25 Aralık Cuma

26 Aralık Cumartesi

27 Aralık Pazar

1.HA

FTA

28 Aralık Pazartesi 10.00 - 16.00 Plastik Enjeksiyon Eğitimi 1. Gün

29 Aralık Salı 10.00 - 16.00 Plastik Enjeksiyon Eğitimi 2. Gün / Uygulama

30 Aralık Çarşamba

31 Aralık Perşembe

2016

PLASFEDDERGİ

11

PANO

dolarlık üretim değeri ile ekonomiye 14 milyar dolarlık katma değer sağlamaktadır. Çok ciddi bir sanayi alanını oluşturan plastik ve kimya sektörü direkt ve indirekt olarak gerek istih-dam gerekse ihracattaki payla önemli bir yere sahiptir” dedi.

Plastik sektörünün petrol ve rafineri sektöründen başlayarak, otomotiv, elektrik-elektronik, tekstil, tarım gibi hemen hemen bütün sanayi sektörlerine ürün verdiğini ve çok geniş bir alanda kullanıldığını hatırlatan Kökoğlu, Gaziantep’te köklü bir plastik sana-yiinin varlığına işaret etti. Gaziantep’in toplam kimya sektörü ihracatından yüzde 4,9, plastik ihracatından ise yüzde 6,5 oranında pay aldı-ğını hatırlatan Kökoğlu, “Gaziantep plastik ve kimya sanayinin geliştiğini ve günden güne ihracatını artırdığını görmekteyiz. 2015 yılın-da ilk 8 ayda kimyasal madde ve ürünlerde Gaziantep 186 milyar dolar ihracatı ile Türkiye ihracatında yüzde 4,27’lik bir orana ulaşmıştır. Plastik ve kauçuk ürünlerinde Gaziantep ilk 8 ayda yüzde Türkiye ihracatında 6,9 bir pay elde etmiştir” dedi.

Kökoğlu, “Gaziantep’te faaliyet gösteren plastik ve kimya sektöründeki üreticiler dün-

plastik ve kimya ürünlerinin gelişimine katkı vermeyi amaçladıklarını vurguladı. Kökoğlu, “Plastik ve kimya sektöründe faaliyet gös-teren sanayicilerimizle birlikte kurduğumuz GAPLASDER kurulduğumuz günden bu yana sektörümüze hizmet etmeye gayret göster-mekteyiz. Bir yandan yaşanan ekonomik so-runlar, bir yandan kurlardaki ve paritelerdeki dalgalanmalar, hammadde fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalar, hammadde tedarik sorunları, nitelikli iş gücü tedariği sorunları, enerji fi-yatındaki yükseklik hem üretim, hem global rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemekte-dir. Tüm bunlara rağmen Türk plastik sektörü AB ülkeleri içerisinde Almanya’dan sonra 2. sırada, Dünyada ise yüzde 2,6 pay ile 7. sıra-

dadır. Diğer taraftan Türkiye plastik sek-törünün 20,3 milyar dolarlık dış ticaret hacmi ile dünya plastik dış ticaret hacmi içinde payı yüzde 1,7’dir. 2014 yılı içinde Türkiye’de 8 milyon ton üze-rinde plastik mamul üretiminde 35 milyar

Plastik sektörü, yeni bir fuarla işbirliği imkanlarını artırdı. Güneydoğu Anadolu bölge-sindeki plastik ve kimya sektörü mensupları-nın buluşma noktası olan GAPLASDER (Güney-doğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği) girişimleriyle başlayan süreç başarıyla tamam-landı ve ilk GAPLAST Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri ve Hammadde Ürünleri Fuarı kapılarını açtı. Sektör mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği Fuar, 9-12 Eylül günleri arasın-da Gaziantep’te gerçekleştirildi. GAPLASDER, Gaziantep Sanayi Odası ve Akort Fuarcılığın işbirliğiyle organize edilen fuar, bölgenin ilk plastik-kimya fuarı olma niteliği taşıyor. GAP-LASDER, plastik sektörünün şemsiye örgütü olan PLASFED’e de üye. İlk kez düzenlenen GAPLAST 2015’te 100 ayrı firma 150’den fazla markasıyla katılımcılara ürünlerini tanıttı.

GAPLASDER Başkanı Murat Kökoğlu, fua-rın açılışında yaptığı konuşmada, fuarın bölge ve Gaziantep için ilk olduğunu hatırlatarak, en-düstri ve ekonomi için son derece önemli olan

GAPLASDER Sektöre merhaba dedi

Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği, Gaziantep Sanayi Odası ve Akort Fuarcılık işbirliğiyle düzenlenen GAPLAST Plastik, Ambalaj, Kimya Teknolo-jileri ve Hammadde Ürünleri Fuarı kapılarını ilk kez açtı. Sektör men-supları 9-12 Eylül günleri arasın-da Gaziantep’te buluştu.

PLASFEDDERGİ

12

PANO

meslek liselerine plastik ve kimya bölümlerinin açılması gerektiğini anlattı.

Nejat Koçer: Gaziantep gelişiyor

Ak Parti Gaziantep Milletvekili ve Gazian-tep Sanayi Odası Eski Başkanı Nejat Koçer de açılışta yaptığı konuşmada, GAPLAST’ın ilk kez kapılarını açtığını ancak metrekare ve fuar işti-rakçisi açısından büyük bir başarı gösterdiğini belirterek, gelecekte de başarılı organizasyon-lar yapılacağının işaretinin verildiğini kaydetti. Gaziantep’in aylık bazda Ankara’yı geçerek en fazla ihracat yapan beşinci şehir olduğunu kaydeden Koçer, ihracatın hem Gaziantep’te, hem de Türkiye genelinde artması için istik-rarın sürmesinin önemine işaret etti. Nejat Koçer, küresel ekonomideki büyüme hızı dü-şüşünün bütün sektörleri zorladığını belirtti.

Konuşmacıların ardından protokol üye-leri açılış kurdelesini kestiler. GAPLAST 2015, plastik, kimya ve ilgili sektörlerde 100 firma ile kapısını açtı. Fuarda, PLASFED ve PLASFED’e üye dernekler de standlar açtılar ve kurumsal temsilci gönderdiler. Fuarda tanıtımı yapılan marka sayısının 150’den fazla olduğu belirtildi.

daha fazla görüş alış verişinde bulunmasının önceliklerinden biri olduğunu kaydetti. Onat-ça, Dernek olarak sanayicilerin dışa açılması, ihracat yapmasına katkı vermenin de öncelik-leri arasında bulunduğunu belirterek bu yönde de başlayan girişimlerin artarak devam edece-ğini kaydetti.

BURPAS Başkanı İlker Biliktü de sunuş yazısında, bültende; BURPAS faaliyetleri, üye firmaların haberleri, sektör yenilikleri, PLAS-FED ve PİLKA kooperatif haberlerinin yer ala-cağını kaydetti.

Biliktü, plastik malzemelerin bütün dün-yada hızla geliştiğini ve plastik sektörünün en hızlı büyüyen sektörlerden biri olduğunu belirttiği sunuş yazısında, buna karşılık haksız saldırılara maruz kalındığını, bültenin plastik malzemelere karşı bu olumsuz yargılarla mü-cadele de edeceğini kaydetti.

Gaziantep Sanayi Odası Başka-nı Konukoğlu: Plastik ve kimya stratejik sektörleri

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Ko-nukoğlu da konuşmasında, plastik ve kimya sektörünün bütün dünyada stratejik konumda olduğunu belirterek, sektöre yeterli desteğin verilmesiyle 2023 ihracat hedeflerine ulaşma-da büyük bir avantaj sağlanacağını kaydetti. Konukoğlu, sektörün öncelikli ihtiyaçlarından biri olan nitelikli eleman sorunun çözümü için

Onatça, bültende yayınlanan sunuş yazısında, derneğin kuruluşundan itibaren faaliyetlerini güçlendirdiklerini ve başta üst örgüt PLASFED olmak üzere kardeş dernek ve diğer paydaşlar-la birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduk-larını kaydetti. Ticari olarak sosyalleşmenin önemine işaret eden Onatça, iş insanlarının

yadaki üretim ciddi bir miktarını yapmaktadır. Hedefimiz dünya üretim ve ihracatında daha fazla pay almak, katma değeri yüksek ürün-ler üretmektir. Bir kg plastik ürünün dünyada ortalama ihracat değeri 4,4 dolarken bu ra-kam Türkiye’de 3 dolardır. Bu durumda biz de Ar&Ge, inovasyon ve daha teknolojik adımlar ile uluslararası marka değerine ulaşıp ürünleri-mizi daha yüksek fiyata satmalıyız. Bunun ger-çekleşmesi için de fuar ve pazarlama teknikleri ön plana çıkmaktadır” diye konuştu.

Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) ve Çukurova Plastik Sana-yicileri Derneği haber bülteni yayınına başladı. Bültenlerin ilk sayısında, yayınların amacına yönelik bilgi verildi ve sektörel-bölgesel ha-berler yayınlandı.

Çukurova Plasder Başkanı Selahattin

BURPAS ve ÇUKUROVA PLASDER haber bülteni yayınına başladı

PLASFEDDERGİ

13

PANO

PLASFEDDERGİ

14

PANO

Öteyandan, Jec Asia 2015 kompozit fuarı ve konferanslarının 20-22 Ekim 2015 tarihle-rinde Singapur’da yapılacağı açıklandı. Dünya toplam kompozit üretiminin yüzde 44’ünü üreten ve kompozit sektöründe yıllık yaklaşık yüzde 8’lik bir büyüme gösteren Asya-Pasifik bölgesine yönelik düzenlenen fuarın, Avrupa ve Asya Pasifik ülkeleri ağırlıklı olan katılımcı-larla gerçekleşeceği bildirildi.

Kompozit Sanayicileri Derneği’ne yeni katılım

Kompozit Sanayicileri Derneği, Erginer Seramik ve Kompozit’in, derneğe katıldığını açıkladı. Dernekten yapılan açıklamada, “Er-giner Seramik ve Kompozit Yönetim Kurulu Başkanı Adil Nalbant Yönetim Kurulumuzun 15 Haziran 2015 tarihinde yapılan 110. Olağan Toplantısında oy birliği ile Kompozit Sanayici-leri Derneği üyeliğine kabul edilmiştir. Erginer Seramik ve Kompozit’in, Kompozit Sanayicileri Derneği’nin gücünü ve etkinliğini daha da art-tıracağına olan inancımızla kendilerine aramı-za hoş geldiniz diyoruz”denildi.

İSO 500 listesindeki kompozit sanayicileri

Bu arada, Kompozit Sanayicileri Derneği, İstanbul Sanayi Odası Birinci ve İkinci büyük 500 büyük sanayi kuruluşu listesine Derneğe üye 7 firmanın girdiğini açıkladı.İsminin açık-

lanmasını istemeyen bir firma dışında, TUSAŞ, KORDSA, Vatan Plastik, Boytek Reçine, Cam Elyaf ve Subor Boru listede yer aldı.

Türk Kompozit 2015 etkinlikleri ve “Türk ve Bölgesel Kompozit Saniyi Teknoloji ve Uy-gulamaları Fuarı” 5-8 Ekim günleri arasında İstanbul’da başarıyla tamamlandı. Kompozit Zirvesi’nin açılış törenine İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz, PLASFED Başkan Ve-kili Hüseyin Semerci, PAGDER Başkanı Reha Gür ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ile sektör temsilcisi ve konuklar katıldı.

Etkinlikler kapsamında, Türkiye dahil 9 ülkeden 60 firma ve kuruluş, 64 ürün sergi alanında son teknoloji ürünlerini ve hizmetle-rini tanıttılar. Yapılan belirlemelerde etkinliği 3 gün içerisinde 92’si yabancı ülkelerden olmak üzere toplam 1393 kişi takip etti. Etkinliğin seminer bölümünde, 3 gün boyunca 25 ayrı oturumda sektör ve ekonomiye ilişkin sunum ve görüş alış-verişi yapıldı.

Etkinliğe ilişkin bir değerlendirme yapan Kampozit Sanayicileri Derneği Başkanı Şekip Avdagiç, etkinliğe ilişkin, “Derneğimizin orga-nizasyonu olan ve ilkini 2013 yılında gerçek-leştirdiğimiz TÜRK KOMPOZİT 2013 Kompozit Zirvesi, bu yıl bir fuara dönüşerek 8 Ekim 2015

tarihlerinde 1. Türk ve Bölgesel Kompozit Sa-nayi, Teknoloji ve Uygulamaları Fuarı adı altın-da, İstanbul Gorrion Hotel’de gerçekleştirdik. 3 gün boyunca, sektörün en önemli firmaları ile buluşma imkanı, en yenilikçi ve yaratıcı ürün-leri inceleyebilme şansı, birbirinden faydalı teknik ve ticari sunumları izleme ve yine 3 gün sürecek demo uygulamalarına katılma fırsatı sunuldu” dedi. Fuar bünyesinde katılımcılar için teknik ve pazarlama sunumlarına imkan sağlandı.

Etkinlik kapsamında, sergi alanında katılımcılara sunulan ürünler, sektörel bazda değerlendirmeye tabi tutularak Türkiye için önemi, projenin, tasarımın, üretim prosesinin özgünlü-ğü gibi kriterler dikkate alı-narak ödüllendirildi. Katılım-cılara ödülleri düzenlenen bir törenle verildi. Etkinlikte ilk kez “Etkinlik Özel Ödülü” kategorisi de açıldı ve ürün ve hiz-metleriyle sektöre katkılarından dolayı bu ödül AVITAS Motorsport’a verildi

Türk Kompozit 2015 “Fuar” kimliğiyle merhaba dedi

Sektörün önemli etkinlikleri arasında bulunan, Türk Kompozit, ge-nişleyerek fuar kimliğini de bünyesine aldı. Etkinlik 8-10 Ekim gün-leri arasında başarıyla tamamlandı.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

EUROTEC_ILAN_SUPERKAHRAMANLAR.pdf 2 03/09/15 15:30

PLASFEDDERGİ

16

PANO

hir Belediye Başkanı’na göstereceğiz. 1000 dönüm üzerine çıkamıyoruz. Ucuz arsa üretip sektöre yer kazandırmak amacımız. Bununla ilgili 1 milyon liranın üzerinde para topladık” dedi.

Bursa otomotiv ve yedek parçalarda Türkiye’nin 1 numarası

İlker Biliktü, Bursa’nın plastik sektörün-de ağırlıklı yerlerden biri tutan ambalaj sek-

töründe gerilerde olmasın rağmen, otomotiv ve yedek parçaya dayalı ve enjeksiyon gibi ürünlerde Türkiye’nin 1 numarası olduğunu vurguladı. Diğer alanlarda da gelişme potan-siyelinin görüldüğünü belirten Biliktü, ambalaj sanayiinin gelişmesi için teknolojik yatırımla-rın önemli unsur olduğunun altını çizdi.

Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Der-neği (BURPAS) Başkanı İlker Biliktü, Bursa’ya plastik sektörüne ara eleman yetiştirecek bir eğitim tesisi kazandırmaya çok yakın olduk-larını açıkladı. İlker Biliktü yaptığı açıklamada, sektörün öncelikli sorunları arasında bulunan kalifiye personel yetiştirilmesine ilişkin çaba harcadıklarını ve bunun için 10 derslikli bir okul kurma projesini başlattıklarını açıkladı. Biliktü, yer bulunması halinde hızla sonuçlandıracak-larını belirterek, “Tophane Endüstri Meslek Li-sesi ile bir çalışmamız var. İl Milli Eğitim Müdü-rü ile görüşmemizde bir plastik okulu açılması talebinde bulunduk. Bununla ilgili 10 derslikli bir yer istiyoruz. Önümüzdeki günlerde bir yer tahsisi yapacaklar. Yerini yaptıktan sonra okul olarak hizmete açılacak. Yerimiz belli olsa, he-def ve bütçe koymak kolay. Hazine bize yer göstersin yapalım diyoruz”

“Eğitime, Bursa plastik sektörü katkı verir”

İlker Biliktü, Bursa’da faaliyet gösteren plastik sanayicilerinin bu konuda elini taşın altına koymaya hazır olduğunu vurgulayarak, okulun ekipman bakımından da desteklenece-ğinin altını çizdi. Biliktü, “Bununla ilgili tesisat ve ekipmanları da veririz. O okulu hocalarıyla Tophane Endüstri Meslek Lisesi’ne devrede-biliriz. Türkiye’de benzer okullar var. Yalova’da Polimer Mühendisliği var. Sorun, yeterli eği-tim göremedikleri için istenen kalifiye eleman yetişmemesi. Bizim tophane Endüstri Meslek Lisesi’nde plastik bölümümüz var. Biz orada 100 bin Euro’luk hibe kredisi kullandık. Uludağ Sanayicileri Derneği olarak orada hibe makine alındı ama sonuç yok. Orada diploma verdiği-miz biri dahi çalışan olarak gelmedi. Sektörü

iyi anlatamamızdan kaynaklanıyor sanırım. Tophane’de 30 civarında öğrenci var. 30 öğ-rencinin işe dönüş oranı sıfır. Liseden mezun olacak öğrencilere 2 yıllık üniversite istiyoruz. Biz ilkokul ve ortaokul mezunlarını çalıştırıyo-ruz. O nedenle sirkülasyon çok oluyor. Artık bizim ilkokuldan başlayarak bu tür eğitimleri vermemiz lazım. Bu okulu Bursa’ya kazandır-dığınızda mezun olan 200 kişiden 20’si sek-töre girse kazanım olur” değerlendirmesinde bulundu.

Sanayi sitesi ku-rulmasıyla ilgili adımlar sıkılaştı

S.S. Plastik Kauçuk Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin (PİLKA) Yönetim kurulu Baş-kanlığını da yürüten İlker Biliktü bu koopera-tifte üye sayısının 200 dolayında olduğunu be-lirterek, yer bulunması halinde bir sanayi sitesi kurmaya hazır olduklarını anlattı. Biliktü, “Önü-müzdeki günlerde İzmir Yolu tarafında küçük sanayi bölgesi kuracağız. 5 tane yer var. 5 yerin kamulaştırılması ile ilgili görüşmelerimiz var. Bizim istediğimiz yer OSB değil. Bizim ala-cağımız yer 1000 dönümlük yer. Bu yerleri ise Büyükşehir Belediyesi kamulaştırma yetkisine sahip. 5 tane yer var. 5 yerden birini Büyükşe-

BURPAS Başkanı İlker Biliktü, Bursa’ya yeni bir eğitim kurumu kazandırmak için çalışmaların son aşamaya geldiğini açıkladı. Bilik-tü, plastik imalatçılarının bir araya geleceği bir sanayi site için de yer arayışını sürdürdüklerini kaydetti.

BURPAS 10 derslikli okul ve sanayi sitesi için çalışıyor

BURPAS’tan eğitime ve sanayiye katkı

PLASFEDDERGİ

17

PANO

yetleri azalttı. Artı fuarlarla ilgili ortak çalışma-larımız oldu. Bununla ilgili KOSGEB destekli fuar organizasyonlarımızı yaptık. Sektördeki kaliteyi artırmak amacıyla elemanların bilgilerini tazele-me eğitimini ücretsiz olarak İstanbul’da verdik.”

BURPAS’ın üye sayısı 100’e çıkacak

Plastik sektörünün ülke çapında örgüt-lenmesinin güçlü bir seviyeye geldiğini ve ge-lişmeye de devam edeceğini belirten İlker Bi-liktü, BURPAS’ın amacının Bursa’daki mevcut plastik üreticilerini aynı çatı altında toplaya-rak, ortak sorunları üst yapılanma olan PLAS-FED ile birlikte, kamu ile işbirliğiyle çözmek olduğunu kaydetti. Daha önce yapılan bir ça-lıştaya ilave olarak, Mart 2015’te Gaziantep’te bir çalıştay yapıldığını kaydeden Biliktü, “Tür-kiye plastik sektörünün sorunları bunlarla ilgili çözüm yollarının ortaya konulduğu çalıştay raporu yayınlandı. Tespit edilen sorunların çözümüne ilişkin çalışmalarımız sürüyor” dedi.

Biliktü, BURPAS’ın üye sayısının genişle-yerek 2015 sonunda 100 dolayına ulaşmasını beklediklerini vurgulayarak, çalışmaların koor-dinasyonunun genişletilmesi için BURPAS’ın genel sekreterlik oluşturacağını da kaydetti. Bursa’da plastik sektöründe faaliyet gös-teren 400 firma olduğunu bildiren Biliktü, BURPAS’ın kurulduktan sonra yoğun bir çalış-ma dönemi geçirdiğini kaydetti. Biliktü, şunları kaydetti:

“PAGDER işbirliğiyle seminerler düzenle-dik. Seminerlerde üreticilere yönelik çalışmalar yapıldı. Ortak alımlar gerçekleştirdik. Ortak Pazar alanı olarak. Bütün üyelerimiz toplu alım gücün-den faydalandırıldı. Bu da önemli ölçüde mali-

İlker Biliktü: Kur artışı risk yarattıBURPAS Başkanı ve PLASFED Yönetim Kurulu Üyesi İlker Biliktü, kur artışının plastik

ve ambalaj sektörü için ek risk ürettiğini söyledi. Son ekonomik gelişmelere yönelik bir de-ğerlendirme yapan Biliktü, “BURPAS olarak her hafta üyelerimizle yaptığımız görüşmeler-le sektörümüzün nabzını tutuyoruz. En önemli şikâyet kur artışından olumsuz etkileniyor olmamız. 2015’in ilk 6 aylık döneminde yaşanan olumsuzluklar maalesef artarak devam ediyor” dedi. Ambalaj sektörünün piyasanın barometresi durumunda olduğunu ifade eden Biliktü, “İşçilik ve enerji gibi girdi maliyetlerini etkileyen konularda iyileştirmeler yapılabil-seydi yılın ikinci yarısında toparlanma olabilirdi. Fakat belirsizliklerin devam ediyor olması o ihtimali de ortadan kaldırdı” görüşünü vurguladı.

BM Güvenlik Konseyi’nin kararından sonra İran ile yeni işbirliklerinin araştırıldığına dikkat çeken Biliktü “Birkaç sene önce İran’da fuara katıldık. Önemli gözlemlerimiz ve te-maslarımız oldu. Petrol zenginliği nedeniyle petrokimya ürünü olan plastik hammaddesini ucuza mal ediyor olması İran için önemli bir avantaj. İran’ın uluslararası ticaret kurallarına göre ekonomisinin işlemeye başlamasıyla birlikte bilhassa plastik alanında orada ortak ya-tırımlar söz konusu olabilir. Bunun karşılığı olarak İranlı firmalar da ülkemizde bu sektörde yatırım yapabilirler. Hammadde gelip ülkemizde işlenebilir ve pazara yakınlık nedeniyle İran için de avantaj olabilir” diye konuştu.

YENİ JENERASYON ENERJİ TASARRUFLU ENJEKSİYON MAKİNELERİ

60 - 2100 Ton ServoTech Serisi

Saraç Plastik Teknolojileri San. ve Tic. A.Ş.

No.1 34920 Sultanbeyli - Istanbul / TurkeyT:+90 216 419 47 32 (pbx) F:+90 216 419 06 [email protected]

Mecidiye Mah. Ağrı Cad. Selçuk Sk.

www.sarac.com

Stoktan Teslim Yeni SRC ServoTechEnjeksiyon Makineleri

PLASFEDDERGİ

18

PANO

GAPLASDER Başkanı Kökoğlu: Polimer ve plastik mühendisleri yetiştirilmeli

GAPLASDER Başkanı Murat Kökoğlu, üniversitelerde plastik ve polimer mühendisliği bölümleri açılması gerektiğini söyledi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Tamer Yılmaz’ı ziyaret eden Kökoğ-lu, sektörün eğitimli personel açığı sorununu gündeme getirdi.

lemeyi planlıyoruz. Kentimizin, bölgemizin ve ülkemizin kalkınması, hizmet çıtasının daha yukarılara çıkması için var gücümüzle çalışma-ya devam edeceğiz” bilgisini verdi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Tamer Yılmaz da, kuruluşundan bu yana ba-şarılı bir süreç izleyen üniversite hakkında bilgi verdi. Öğrenci sayısının 4 bin 500’ ulaştığını anlatan Yılmaz, “Plastik sektörü Gaziantep’te önemli bir sektör. Bu anlamda bu derneğin kurulmuş olması mutluluk verici. Hayırlı uğur-lu olmasını diliyorum. Akademisyenler olarak üniversite sanayi işbirliğini çok önemsiyoruz. Bu anlamda AR-GE ve inovsayon alanında ça-lışmalar yapıyoruz ve bu çalışmaları daha ileri noktaya taşımak için çalışıyoruz. Üniversitele-re çok önemli görevler düşüyor. Sanayicilere daha fazla yaklaşmamız lazım. Bunun farkın-dayız ve bunun için gayret gösteriyoruz. Ga-ziantep sanayi Odası ile çalışıyoruz, Organize Sanayi Bölgesi ile yakın temastayız. İnşallah çok yakın zamanda çalışmalarımızın meyvele-rini alacağız” dedi.

Ziyarete, GAPLASDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Selçuk Yıldırım ve Serkan Ünverdi’nin yanı sıra, Yönetim Kurulu üyeleri, Emre Nakıboğlu ve Salih Bilecen de katıldı.

ve kimya sektöründe önemli bir merkez oldu-ğunun altını çizdi. Kökoğlu, “Üyelerimiz ara-sında sektöründe en büyük kapasiteye sahip firmaların temsilcileri mevcut. Sektörel kü-melenmenin güzel bir örneği olan şehrimizde plastik sektörü dünyadaki üretimin ciddi bir bölümünü yapıyor” diye konuştu.

-Üniversite-sanayi işbirliği

Sanayicilerin, üniversite-sanayi işbirli-ğine büyük önem verdiğini hatırlatan Murat Kökoğlu, “Gaziantep üniversite şehri oldu. Kentimizde şu anda 4 üniversitemiz var. Üni-versitelerimizin mühendislik fakültelerinde, polimer ve plastik mühendisliği bölümlerinin açılmasını istiyoruz. Üniversite ile sanayi bir elmanın iki yarısı gibidir. Yapılan çalışmalarla birbirlerini tamamlıyorlar. Sanayicilerimiz son 10 yılda AR-GE, inovasyon ve teknolojiye daha fazla önem vermeye başladı. Bizler de dernek olarak bu alanda üzerimize ne görev düşüyor-sa yapmaya hazırız. Önümüzdeki günlerde plastik alanında çalıştay ve kongreler düzen-

Güneydoğu Plastik ve Kimya Sanayicileri Derneği (GAPLASDER) Başkanı Murat Kökoğ-lu, üniversitelerin endüstrinin ihtiyaçlarına yönelik eğitim faaliyetlerini yoğunlaştırması gerektiğini söyledi. Murat Kökoğlu, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Hasan Kalyoncu Üni-versitesi (HKÜ) Rektörü Tamer Yılmaz’ı ziyaret etti. Ziyarette, Gaziantep’te 4 üniversite bu-lunduğunu hatırlatan Kökoğlu, bu üniversite-lerde polimer ve plastik mühendisliği bölümle-rinin açılması talebinde bulundu.

Ziyarette, GAPLASDER ve sektör hakkın-da bilgi veren Kökoğlu, “Plastik ve kimya çok ciddi bir sanayi alanını oluşturuyor ve gerek istihdam gerekse ihracatta önemli bir yerde bulunuyor. Kentte böyle bir derneğin eksikli-ğini hissettik ve bu derneği kurarak yola çıktık. Derneğimiz sadece Gaziantep’e değil Güney-doğu Anadolu Bölgesi’ne hizmet edecek” dedi.

Derneğin 17 kurucu üyeyle yola çıktığını ve ilgi sahasındaki bütün sanayicileri kazan-mak için yoğun çaba içinde olduğunu belirten Murat Kökoğlu, Gaziantep ve bölgenin plastik

PLASFEDDERGİ

20

PANO

PAGDER, plastik mamul ve hammaddele-rin çevreye olan katkısını belgelemek ve küresel ölçekte serbest ticarete konu olmasına yönelik girişimlere öncülük ediyor. PAGDER’den yapılan açıklamada, PAGDER ve sektör mensuplarının girişimleriyle; plastik sektörüne yönelik Dünya Ticaret Örgütüne üye Türkiye dahil 17 ülke, çevreye duyarlı ürünlerin serbest ticaretine yönelik müzakerelerde plastik mamul ve ham-maddelerin de serbest ticarete konu olması için önemli bir adım atıldığı duyuruldu.

Açıklamada, Türkiye’nin doğrudan katı-

lımcı olduğu “Dünya Ticaret Örgütü Çevresel Ürünler Anlaşması Müzakereleri”nin hızla iler-lediği kaydedildi. Bu çalışmalara katkı veren Türkiye’nin, kamu otoriteleriyle ortak çalış-malar yürütüldüğü vurgulanarak, PAGDER’in girişimleriyle Ekonomi Bakanlığı, Türkiye’nin hangi ürünlerin müzakere kapsamında olaca-ğına yönelik ürün belirleme çalışmalarına plas-tik hammadde ve plastik mamullerin de dahil edilmesi için harekete geçti.

Plastik mamul ve hammaddeler listeye alınır ve müzakereler başarıyla sonuçlanırsa

PAGDER, Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye 16 ülkeyle birlikte Türkiye’nin de dahil olduğu serbest ticaret müzakerelerine plastik mamul ve hammaddelerin de dahil olması için yürüttüğü gi-rişimler sonuç verdi. “DTÖ Çevresel Ürünler Anlaşması” müzakerelerinde, plastik mamul ve hammaddeleri, çevresel ürün kapsamına alınmasına yönelik öneri masada. Eğer plastik mamul ve hammaddeler çevresel ürün sınıfına alınırsa, DTÖ kapsamında serbest ticareti sözkonusu olabilecek.

Çalışmalara yönelik bir değerlendirme yapan PAGDER Başkanı Reha Gür, “Öncelikle belirtmeliyim ki, PAGDER’in çabalarıyla müzakere masasında, hem ülkemizin hem de sektörümüzün çıkarlarını korumak için bir zemin oluşturulmasından memnuniyet duyuyorum. Bu aşamaya gelinmesi için emeği geçen bütün PAG-DER camiası ve sektör mensuplarına teşekkür ederim. Plastik mamul ve hammaddelerin serbest ticaretinde dev bir adım atıldı. Sonuca da ulaşacağına inanıyorum” dedi.

PAGDER’den plastik ürünlerin serbest ticareti için dev adım

PLASFEDDERGİ

21

PANO

DTV Çevresel Ürünler Anlaşması (EGA) Müzakerelerine katılım gösteren ve olası an-laşmaya taraf ülkeler şöyle:

Müzakereleri başlatan 14 DTÖ üyesi ülke: Avustralya, Kanada, Çin, Tayvan, Kosta Rika, AB, Hong Kong, Japonya, Güney Kore, Yeni Ze-landa, Norveç, İsviçre, Singapur ve ABD

Katılma kararı alan ülkeler: Türkiye İsrail, İzlanda

Plastik mamullerin çevreci ürünler oldu-ğu, muadillerine göre çok daha az enerji ve karbon salınımı ile üretilebildiğini, geri dönü-şümünün defalarca yapılabilmesi nedeniyle çok çevreci ürünler olduğu ortada. DTÖ Çevre-sel Ürünler Anlaşması (EGA) müzakerelerinin isteğimiz doğrultusunda başarıyla tamamla-nacağına inanıyoruz. Bu rekabetten korkma-yan çalışkan Türk plastik sektörü için bir fırsat penceresi olabilir” dedi.

anlaşmaya katılan 16 ülke ve Türkiye, plastik mamul ve hammaddeyi gümrük kısıtlamaları olmaksızın dış ticarete konu edebileceği kay-dedildi.

PAGDER Başkanı Reha Gür: PAGDER olarak katkı vermek-ten mutluyuz

Sürece ilişkin bir değerlendirme yapan PAGDER Başkanı Reha Gür, yakın zamanda yürütülen çabalarla Türkiye’nin pozisyonunu belirlediğini ve 27-31 Temmuz günleri arasın-da taraf ülkelerin masaya oturacağını belirtti. GÜR, yaptığı değerlendirmede, “Öncelikle be-lirtmeliyim ki, PAGDER’in çabalarıyla Müza-kere masasında, hem ülkemizin hem de sek-törümüzün çıkarlarını korumak için bir zemin oluşturulmasından memnuniyet duyuyorum. Bu aşamaya gelinmesi için emeği geçen bü-tün PAGDER camiası ve sektör mensuplarına teşekkür ederim. Plastik mamul ve hammad-delerin serbest ticaretinde dev bir adım atıldı. Sonuca da ulaşacağına inanıyorum. PAGDER olarak bu sürece katkı vermekten mutluyuz.

PLASFEDDERGİ

22

PANO

Trento Üniversitesi: Tek kullanımlık polipropilen ve polisitren sofra gereçleri çevreye uygun

Bilimsel çalışmalar plastikleri aklamaya devam ediyor

İtalya’nın en büyük plastik sofra gereçleri üreticilerini bir araya getiren, “Union Plast” üye grubu Pro.Mo öncülüğün-de yapılan araştırma ile farklı türlerdeki tek kullanımlık sofra gereçlerinin yaşam döngüsü-ne dair bilimsel bir çalışma so-nuçlandı. Trento Üniversitesi Mühendislik Bölümü’nün, ala-nının ünlü danışmanlık firması “QuotaSette”nin teknik deste-ğiyle yürüttüğü çalışma sonu-cunda, alanında lider “SGS” test merkezi de görev aldı. Yapılan analizlerle, farklı türlerdeki sof-ra gereçlerinin çevresel uygun-luk standardı olan “ISO 14044”e uygunluğu onaylandı.

PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Baş-kanı Reha Gür, “İtalya’da yürütü-len bu önemli bilimsel araştırma sonucunda tek kullanımlık sofra gereçlerinin ISO 14044’e uy-gunluğu ve plastiğin güvenirliği bir kez daha ispatlandı. Çalışma-dan çıkarılabilecek temel sonuç, değerlendirilen hiçbir ürün tü-rünün çevresel etkiler açısından yasaklanma ihtiyacının geçerli kılınabileceği hiçbir sonuç sağ-lamadığı” dedi.

pılan ön incelemeden elde edilen sonuçlarla, konunun detay analizinin yapılması için süreç başlatıldı. Danışmanlık şirketi QuotaSette’nin teknik desteği ile farklı türdeki sofra gereç-lerinin yaşam döngüsüne dair karşılaştırmalı kapsamlı bir analiz gerçekleştirildi.

Çok sayıda veri üretilmesi gereken ve aynı zamanda belirsizlikler içeren bir senaryo için-de, analizin doğru yapılabilmesi için, orijinal sonuçlar ve bilimsel bütünlüğüyle ilgili test-lerin ve incelenmesi gereken konuların çok ol-ması nedeniyle, test ve doğrulama hizmetleri için konusunda küresel bir lider konumunda olan SGS ile testler yapıldı. Test ve onay süreci sonunda, tek kullanımlık sofra gereçlerinin ISO 14044’e uygun olduğu kararı verildi.

Plastik dahil tüm farklı sofra gereçleri ve plastik ambalaj sektörü açısından yenilikçi ni-telikte önemli bir araştırma!

Bilimsel verilerin detaylı olarak kamuo-yuyla paylaşıldığını hatırlatan PAGDER Baş-kanı Reha Gür, yapılan çalışmanın kapsamının; mevcut ve olası kullanım ile yaşam döngüsü-

Plastik ürünlerin, gerek üretimi, gerekse geri dönüşüm süreçlerine sokulmasıyla oluşan çevresel döngü içinde, çevreye en az zarar veren ürünler olduğuna dair bilimsel çalışma-lar yayınlanmaya devam ediyor. İtalya’da tek kullanımlık sofra ürünlerine yönelik yapılan bir çalışma, karşılaştırmalı analizlerde dahi polipropilen ve polistren tek kullanımlık sofra ürünlerinin ISO 14044’e uygun olduğunu or-taya koydu.

İtalya’nın plastik sofra gereçleri üretici-lerinin büyük çoğunluğunu bir araya getiren; Unuion Plast’a üye Pro.Mo grubu bilimsel bir çalışma yaptırdı. Sektöre yönelik nesnel bilgi oluşturmayı amaçlayan Pro.Mo grubu, Trento Üniversitesi Mühendislik Fakültesi kanalıyla, alanındaki lider test merkezlerinin kullanıldığı bir bilimsel çalışmayı tamamladı.

Tek kullanımlık sofra gereçleri ISO 14044’e uygun!

2012 yılında Pro.Mo grubu Trento Üniver-sitesi Mühendislik Fakültesi’nin yaşam döngü-sü analizi çerçevesindeki çalışmalarına katkı vermeye başladı. Bu işbirliği kapsamında ya-

PLASFEDDERGİ

23

PANO

mek için Yaşam Döngü Analizi’nin çok etkili bir yöntem olduğunu vurgulayan Reha Gür, ob-jektif ve anlamlı bilgilere ulaşılmasını sağlayan bu araştırmanın sonucu elde edilen analizle-rin, ürünlerin yalnızca çevresel performansını geliştirme açısından değil; aynı zamanda hali-hazırda daha ileri çalışmalar, yeni geliştirme-ler konusunda öngörülen önceki varsayım ile önyargıları da ortadan kaldırabilmek açısından çok büyük önem taşıdığını kaydetti.

sofra gereçlerinin kullanımını azaltma amaçlı CONAI katkılarına bir vergi getirmek veya farklı yaptırımlarda bulunmak uygunsuz görünüyor. Ayrıca, bu çalışmanın çevresel konularla ilgile-nen karar mercileri ve kamu çalışanlarına yar-dımcı olabileceğine; Yaşam Döngü Analizi’nin en etkin araç olmaya devam ederek daha ileri çalışmalar ve değerlendirmeler için önemli bir başlangıç noktası olacağına inanıyoruz” dedi.

Bir ürünün çevresel etkisini değerlendir-

nün sona ermesi senaryolarını içermesi ne-deniyle teknik açıdan çok büyük öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Gür, bu ürünlerin “çev-resel nedenlerle” dışlanamayacağının ortaya çıktığını vurguladı.

PAGDER Başkanı Gür şunları kaydetti:

“Bu araştırma, görünüşten ötesine dikkat etmek gerektiğini hatırlatıyor ve plastik dahil tüm tek kullanımlık farklı sofra gereçleri için ve plastik ambalaj sektörü açısından yenilikçi bir nitelik taşıyor. Çalışmadan çıkarılabilecek temel sonuç, değerlendirilen hiçbir ürün tü-rünün çevresel etkiler açısından yasaklanma ihtiyacının geçerli kılınabileceği hiçbir sonuç sağlamadığı… Bu durum özellikle, genellikle çevresel etkiler açısından olumsuz bir şekilde lanse edilen plastik sofra gereçleri ve bu çalış-manın bulgularına göre adını tamamen temize çıkaran polipropilen (PP) ve polistiren (PS) için de geçerlidir. Daha da önemlisi: eğer bir ürü-nün çevresel etkisi, çevre politikası kararların-da belirleyici bir role sahipse, diğer tek kulla-nımlık ürünlerin lehine olacak şekilde PP ve PS

PLASTEURASIATürkiye

kabin 1426А

Ayrıntılı bilgiler ... sayfasında

KAPASİTESİ 240 KG/SAAT VE DAHA BÜYÜK

TABAKA SAYISI 3-5

KALINLIK FARKLILIĞI 5%

FİLİM GENIŞLİĞİ 1300 6000 ММ

KAPASİTESİ 90 KG/SAAT VE DAHA BÜYÜK

FİLİM GENİŞLİĞİ:

HDPE 800 4200 MM

LDPE 1100 6000 ММ

TABAKA SAYISI 3

TABAKALARIN ORANI 1/8/1’YE KADAR

СаСО3 KATKISI 70%’YE KADAR*

ÇOK TABAKALI EKSTRÜZYON HATLARIRUSYA MALI

ALEKO ABA

ALEKO MULTİLAYER*orta tabakaya

EKİPMANA VERİLEN GARANTİ 3 YILA KADAR

Azov, Rostov Bölgesi, Rusya GüneyTel: 8 863 261 88 88E-mail: [email protected]

PLASFEDDERGİ

24

PANO

2015 ikinci çeyrekte büyüme yüzde 3.8 ile “sürpriz” yaptı

Dış ticaret hacminin küçüldüğü, sanayi üretiminin ise çok parlak olmadığı ikinci çey-rekte Türkiye beklentilerin üzerinde yüzde 3.8 büyüdü. Daha önce yüzde 2.3 olarak açıklanan ilk çeyrek büyümesi yüzde 2.5 olarak revize edildi. 6 aylık büyüme oranı ise yüzde 3.1 ola-rak hesaplanırken, 2014 yılı kişi başına düşen milli geliri de 10 bin 390 olarak açıklandı. Bu dönemde sabit fiyatlarla yatırımlar yüzde 9,7, devletin nihai tüketim harcamaları ise yüzde 7.2 artış gösterdi.

Politika metinlerinde yüzde 4’lük hede-fin korunduğu, ekonomi yönetiminin yüzde 3’ün üzerinde beklediği, piyasaların ise yüzde 3’ün altında kalmasını beklediği 2015’in ikinci çeyreğinde büyüme yüzde 3.8 olurken, ilk yarı büyüme oranı yüzde 3.1 seviyesinde gerçek-leşti. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) 2015 yılı Nisan-Haziran aylarını kapsayan ikinci çeyre-ğe ilişkin büyüme verilerini açıkladı.

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.3 olarak açık-lanan büyüme oranı, dün yayınlanan bültende yüzde 2.5 olarak revize edildi. İkinci çeyrekte

Dış ticaret hacminin küçül-düğü, sanayi üretiminin ise çok parlak olmadığı ikinci çeyrekte Türkiye, tüketim harcamalarının etkisiyle beklentilerin üzerinde yüzde 3.8 büyüdü. Daha önce yüzde 2.3 olarak açıklanan ilk çeyrek büyümesi yüzde 2.5 ola-rak revize edildi. 6 aylık büyüme oranı ise yüzde 3.1 olarak he-saplanırken, 2014 yılı kişi başına düşen milli geliri de 10 bin 390 olarak açıklandı. Bu dönemde sa-bit fiyatlarla yatırımlar yüzde 9,7, devletin nihai tüketim harcama-ları ise yüzde 7.2 artış gösterdi.

ise piyasaların beklentilerinin üzerinde yüzde 3.8’lik büyüme oluştu. Bu rakamlarla birlikte 2015 yılı ilk yarısındaki büyüme oranı yüzde 3.1 olarak hesaplandı. Yılın ikinci çeyreğinde üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla ön-ceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12.6 arta-rak 481 milyar 735 milyon lira oldu.

İnşaat yara sarmaya çalışıyor

Sektörel bazda yapılan değerlendirmede,

tarım sektöründe yüzde 6.7 oranında büyüme gözlenirken, sanayi ve hizmetler sektöründeki büyüme yüzde 4.1 olarak gerçekleşti.

GSYH içindeki payı yüzde 5.9 olan inşaat sektörü yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.8 küçül-menin ardından ikinci çeyrekte yüzde 2 bü-yüdü ve yılın ilk yarısında sektörde yüzde 0.3 küçüldü. Bu dönemde imalat sanayi yüzde 5 büyürken, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 5.1 küçüldü.

Hizmetler sektöründe toptan ve pera-kende ticarette yüzde 2.6, finans ve sigorta faaliyetlerinde ise yüzde 9.1’lik büyüme dik-kat çekti. Mesleki ve bilimsel teknik faaliyetler yüzde 10.2 artarken, bilgi ve iletişim faaliyet-leri yüzde 0.6 geriledi.

Yılık ilk yarısında ise tarım sektörü yüzde 4.2, sanayi yüzde 2.3, hizmetler sektörü yüzde 4.1 büyüdü. Sanayinin alt dallarından imalat sanayinde büyüm yüzde 3.1 olurken, maden-cilik ve taşocakçılığı yüzde 6.4 küçüldü. Aynı dönemde hizmetler sektörünün alt kolların-dan, hanehalklarının işveren olarak faaliyetle-rinde de yüzde 1.5 oranında küçülme yaşandı.

-Kişi başına gelir 417 dolar azaldı

TÜİK 2014 yılına ilişkin kişi başına düşen milli geliri de açıkladı. Buna göre 2014 yılında GSYH cari fiyatlarla yüzde 11.5 artarak 1 trilyon 747 milyar lira, sa-bit fiyatlarla ise yüzde 2.9’luk artışla 126 milyar 128 milyon lira oldu. Kişi başına düşen milli gelir ise 2013 yılına göre 417 dolar azalarak 10 bin 390 dolara geriledi. Kişi başına milli gelir, 2011’de 10 bin 469 dolar, 2012’de 10 bin 409 dolar, 2013’te ise 10 bin 807 dolar seviyesindeydi.

DOLUNAY

PLASFEDDERGİ

26

PANO

Büyümenin itici gücü tüketim oldu

Harcamalar yöntemiyle sabit fiyatlarla yapılan hesaplamalara göre, 2015 yılı ikinci çeyreğinde yaşanan yüzde 3.8’lik büyümeye en önemli katkı tüketim harcamalarından gel-di. 3.8’lik büyümeye yerleşik hane halklarının tüketimi 3.61 puanlık katkı yaparken, devletin nihai tüketim harcamalarının katkısı 0.71 puan oldu.

Toplam yatırımlar büyümeye 2.27 puanlık katkı yaparken, burada kamunun payı yüzde 0.04, özel sektörün payı ise 2.31 puan oldu. Kamuda ise doğrudan yatırım yerine makine teçhizat yatırımlarının öne çıktığı gözlendi. Özel sektörde de makine teçhizat yatırımı 2.09 puan, inşaat yatırımı 0.23 puanlık katkı sağladı.

İkinci çeyrekte büyümenin artış hızını

azaltan en önemli unsur ise -1.9 puanla stok-taki değişim oldu. 2015 yılı ikinci çeyreğinde stoklar, 2014 yılı aynı dönemine göre tüketi-me bağlı olarak azaldı. Bu dönemde dış ticaret hacmindeki gerileme de büyüme hızının azal-masına yol açtı. Büyümeyi ihracattaki azalma 0.58 puan, ithalattaki azalma ise 0.47 puan aşağı çekti.

İlk yarıyı özel sektör yatırımları kurtardı

2015 yılı Ocak-Haziran döneminde GSMH içindeki payı düşük olsa da yerleşik hane-

yüzde 2,2 oranında büyümüştür. Diğer yan-dan, tarım sektörü katma değerinde; baz et-kisi ve olumlu hava koşulları sebebiyle 2015 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dö-nemine göre yüzde 6,7 artış gerçekleşmiştir. Yılın ilk çeyreğinde olduğu gibi yurtiçi talep kaynaklı büyüme söz konusudur. Otomotiv, beyaz eşya üretim satışları ile konut satışları yurt içi üretim ve talebi destekleyen göster-geler olmuştur.

2015 yılı ikinci çeyreğinde toplam yurtiçi talep büyümeye 4,8 yüzde puan katkı yapar-ken; net dış talepteki daralma büyümeyi sınır-landırmıştır. Bu dönemde çevre ülkelerimizde yaşanan jeopolitik gelişmeler ve olumsuz eko-nomik koşullar sonucunda, net dış talep büyü-meye negatif 1,1 yüzde puan katkı yapmıştır. Finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen, yılın ikinci çeyreğinde de büyüme özel sektör talebinin öncülüğünde gerçekleş-miştir. 2015 yılı ikinci çeyreğinde toplam kamu talebinin büyümeye katkısı 0,8 puan olurken, özel tüketim ve özel yatırım harcamalarının büyümeye katkısı ise 5,9 puan olmuştur. Özel sektör makine ve teçhizat yatırımları; 2014 yılı genelinde sergilediği negatif seyrin ardından, 2015 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,5 seviyesinde güçlü bir artış göstererek büyümeye pozitif kat-kı sağlamıştır. Yatırımlarda gözlemlenen bu olumlu gelişme gelecekte oluşacak üretim ve ihracat kapasitesi bakımından da önem taşı-makta, büyümenin kalitesini artırmaktadır.

2009 yılı sonundan itibaren Türkiye eko-nomisinin gösterdiği büyüme performansı işgücü göstergelerine de olumlu yansımıştır.

Küresel konjonktürün dalgalı seyrine rağ-men, kamu borç yükünde ve yapısında sağlan-mış olan iyileşme ile finansal kesimin ve özel sektörün risklerinin iyi yönetimi; makroeko-nomik istikrarı desteklemeye devam etmiş ve Türkiye ekonomisi büyüme eğilimini sürdür-müştür”

halklarının tüketiminde top-lamda yüzde 16.8’lik artış dikkat çekti. Genel tüketim harcamaları yüzde 5.1 artar-ken, devletin nihai tüketim harcaması yüzde 4.9, top-lam yatırımlar yüzde 5.2 artış gösterdi. Devletin harcama-ları içinde maaş ve ücretler yüzde 2, mal ve hizmet alımı ise yüzde 7.4 büyüdü.

İlk yarıda kamunun yatırımı yüzde 3.8 küçülürken, özel sektör yatırımları yüzde 6.9 büyüdü.

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Büyüme olumlu

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2015 ikinci çeyrek büyüme verilerini yazılı bir açıkla-

mayla değerlendirdi. Artış oranının beklentile-ri aştığına işaret eden Yılmaz, mevsim ve tak-vim etkilerinden arındırılmış büyüme hızının ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,3 oranında gerçekleştiğini belirtti. Türkiye ekonomisinin 2009 yıllı son çeyreğinden itibaren sürdürdü-ğü kesintisiz büyüme sürecinin devam ettiğini hatırlatan Yılmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sanayi sektörü (inşaat dâhil) katma de-ğeri 2015 yılı ikinci çeyreğinde olumsuz dış ekonomik koşullara rağmen yüzde 4,1 sevi-yesinde artış göstermiştir. Hizmetler sektörü katma değeri ise 2015 yılı ikinci çeyreğinde

Aralıksız büyüme 22 çeyreğe ulaştı

Çeyrek dönemler itibarıyla büyüme hızları incelendi-ğinde Türkiye’nin 2009 yılı 3’üncü çeyrekteki yüzde 2.8’lik küçülmenin ardından 22 çeyrektir aralıksız büyüme gös-terdiği gözlendi. O dönemden bu yana en yüksek büyüme oranı yüzde 12.4 ile 2011 yılı ilk çeyreğinde gözlenmiş, en düşük büyüme ise yüzde 1.4 ile 2012 yılı son çeyreğinde yaşanmıştı.

PLASFEDDERGİ

28

PANO

PAGDER EUROMAP üyelerini Türkiye’de yatırıma ve daha fazla ürün almaya çağırdı

Avrupa, plastik ve kauçuk makineleri üretici örgütlerinin üye oldu-ğu EUROMAP (European Plastics and Rubber Machinery-Avrupa Plas-tik ve Kauçuk Makineleri Üreticileri Birliği) Genel Kurulu tamamlandı. Genel Kurul öncesi yapılan İcra Kurulu toplantısında, PAGDER, Avrupalı üreticilere Türkiye’deki ekonomik durum ve plastik-kauçuk makine üretimine yönelik bilgi verdi.

PAGDER Başkanı Reha Gür, EUROMAP Genel Kurulunun ardından yaptığı değerlendirmede, Türk plastik ve kauçuk işleme makineleri sektörünün hakettiği başarı seviyesine ulaşması için küresel işbirlikle-rine açık olduğunu, PAGDER’in de buna destek verdiğini belirtti.

Plastik Sanayicileri Derneği PAGDER, Avrupa plastik ve kauçuk makine üreticilerini Türk firmaları ile daha fazla işbirliği yapmaya çağırdı. Avrupa Plastik ve Kauçuk Makineleri Birliği EUROMAP Genel Kurulu tamamlandı. EUROMAP üyesi PAGDER’in Türk plastik işle-me makineleri sektörünü temsil ettiği genel kurul öncesi, İcra Kurulu toplantısında, sektö-re yönelik küresel gelişmeler tartışıldı ve icra kuruluna katılan ülke temsilcileri bilgi verdi.

İcra Kurulu toplantısına sektörü temsilen PAG-DER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu katıldı.

EUROMAP Genel Kurulunda yapılan se-çimlerde, Luciano Anceschi (TRIA SpA) Baş-kanlık, Thorsten Kühmann (VDMA) ise genel sekreterlik görevine tekrar seçildi. Karlheinz Bourbon (KraussMaffei) başkan yardımcılı-ğına, Lilli Rudnick ise muhasip üyeliğe ilk kez seçildiler.

EUROMAP önemli bir organ, iliş-kilerimiz daha da güçlenecek!

EUROMAP’e PAGDER’in katılımını değer-lendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür ise, “PAGDER, Avrupa’nın en önemli maki-ne üreticileri üst yönetimi olan EUROMAP’da güçlü ve etkin bir temsil sergiliyor. PAGDER’in yıllar-dır başarıyla sür-dürdüğü sektör temsili altında, Avrupalı üretici-lerle ilişkilerimiz daha da güçlene-cek” dedi.

Plastik ve kauçuk makine ile bunların ak-sam ve parçaları alanında Türkiye’nin potansi-yelinin aslında çok yüksek olduğunu belirten Reha Gür, “Sektörümüzün bu potansiyeli kul-lanarak hak ettiği başarı seviyesine gelmesi için girişimlerimiz daha fazla artacak. Sektörel tüm diğer önemli kongre ve toplantılar gibi, üyesi bulunduğumuz EUROMAP’a de katıla-rak ülkemiz plastik sektörünün büyüklüğünü,

PLASFEDDERGİ

29

PANO

sahip olduğu potansiyel ile daha da gelişece-ğini anlatıyoruz. Bunların meyvelerini almaya başlayacağız. Katıldığımız bu toplantıda da aynı yöndeki mesajlarımızı Avrupalı üreticilere aktardık. Başta aksam ve parçalar olmak üzere Türkiye’den alımların artması, Avrupalı üreti-cilerin Türkiye’ye daha fazla makine yatırımı yapması gerekliliğini vurguladık, ülkemizi an-lattık. EUROMAP, plastik ve kauçuk makineleri sektöründe AB ile birlikte standartların gelişti-rilmesi için çalışan bir kurum. Son toplantılarda da bu standartlara yönelik teknik değerlendir-meler de yapıldı. Üyelerimizle, sektör mensup-larımızla bu konuda bilgi alışverişini de ayrıca sürdürüyoruz” dedi.

Plastik makine sektörünün uluslararası piyasadaki konu-mu güçlendirilmeli ve makine-de de dışa bağımlılık azaltılmalı!

Türkiye plastik makine sektörünün ulus-lararası piyasalardaki konumunu güçlendir-mek için de PAGDER olarak gereken her türlü işbirliğini yapacaklarını aktaran Reha Gür, “Plastik sektörünün en önemli alt sektörle-rinden birinin makine sektörümüz olduğunun bilincini taşıyoruz. Hammaddede dışa bağımlı durumda olan plastik işleyicilerimizin makine-de de dışa bağımlılığının azalmasını sağlamak temel hedeflerimizdendir. Bunun yolu, sektö-rün tasarım teknoloji ve rekabetçi fiyatlamada her ülkeyle rekabet edebilir hale gelmesini sağlamaktan geçmektedir. Bu amaçla yerli üreticilerimizin sorunlarına çözüm yolları bul-mak önceliklerimizdendir” dedi.

PAGDER, Avrupalı üreticileri Türkiye’yi daha fazla tanımaya çağırdı

EUROMAP Genel Kurulu öncesi yapılan İcra Kurulu toplantısında bir konuşma yapan PAGDER Genel Sekreteri Selçuk Mutlu, Tür-kiye’deki ekonomik ve politik duruma ilişkin bilgi verdi ve seçimlerin ardından oluşan po-litik ortama rağmen ekonominin büyümesini sürdürdüğünü, temel göstergelerin de olumlu seyrettiğini vurguladı.

Selçuk Mutlu, özellikle makine parça ve teçhizat üretiminin Avrupalı üreticiler için yeni bir fırsat kapısı olacağını vurgulayarak, Türkiye’nin bu konuda potansiyelinin daha fazla değerlendirilmesi çağrısını yaptı. Ayrıca,

Avrupalı üreticileri Türkiye’de yatırıma davet etti. Plast Eurasia Fuarı vesilesiyle iş insanla-rını Türkiye’ye davet eden Selçuk Mutlu, Tür-kiye içindeki politik gerginliklerin de ülkenin genel durumunu yansıtmaktan çok uzak oldu-ğunu, lokal ve geçici bir gerginliğin sözkonusu olduğunu belirtti.

EUROMAP icra kurulu ve genel kurul toplantılarında yapılan sunumlarda, 2014 yılı sonu itibariyle plastik ve kauçuk işleme maki-neleri sektöründe ihracatın yüzde 1,6 oranın-da arttığı bilgisi paylaşıldı. Küresel ihracatta Çin’in payının arttığı, İran’ın da sektöre yeni-den girmeye çalıştığı, EUROMAP üyelerinin Brezilya, Çin, Meksika ve Rusya’ya ihracatla-rında kısmi düşüşler görüldüğü bilgisi verildi. Avrupa iç satışlarının ise yüzde 4 arttığı, 2015 yılı sonu itibariyle EUROMAP üyesi üreticilerin ihracatının yüzde 2 oranında artacağının tah-min edildiği vurgulandı.

İcra Kurulunda, Industry 4.0 gündemi çer-çevesinde Euromap 63’ün yerine geçmesi plan-lanan Euromap 77 (Enjeksiyon makinası ile Ana Bilgisayar arasındaki arayüz) standardı ile Euro-

map 67 yerine geçmesi plan-lanan Euromap 78 ve 81 (Enjek-siyon makinası ile Ambalajlama robotu arasın-daki arayüz) s t a n d a r t l a r ı hakkında bilgi paylaşımı da yapıldı.

İcra Kurulu toplantısında, Brezilya ve Hindistan fuarlarına yönelik değerlendirmeler yapıldı ve İran fuarları konusunda gelişmeler ele alındı. PAGDER, Brezilya’nın gümrük tari-felerinin yüksekliği nedeniyle bu ülkeye olan ilgisinin negatif yönlü olarak geliştiğini üyele-re bildirdi.

İşbirliklerinin geliştirilmesi için temaslar

EUROMAP Genel Kurulu nedeniyle ger-çekleşen sosyal etkinliklerde de çalışmalar sürdürüldü. PAGDER Temsilcisi Selçuk Mutlu, sektör açısından önemli olan K2016 fuarıyla ilgili Messe Dusseldorf temsilcileriyle görüştü ve tahsislerin bir önceki fuar ile benzer şekilde gerçekleşeceği bilgisini aldığını aktardı.

EUROMAP’den önemli içerikler!

•EUROMAP Genel Kurulu’nda yapılan seçimlerde, Luciano Anceschi (TRIA SpA) Baş-kanlık, Thorsten Kühmann (VDMA) ise genel sekreterlik görevine devam etmesi kararı alın-dı. Karlheinz Bourbon (KraussMaffei) başkan yardımcılığına, Lilli Rudnick ise muhasip üyeli-ğe ilk kez seçildiler.

•EUROMAP İcra Kurulu ve Genel Kurul toplantılarında yapılan sunumlarda, 2014 yılı sonu itibariyle plastik ve kauçuk işleme maki-neleri sektöründe ihracatın yüzde 1,6 oranın-da arttığı bilgisi paylaşıldı. Küresel ihracatta Çin’in payının arttığı, İran’ın da sektöre yeni-den girmeye çalıştığı, EUROMAP üyelerinin Brezilya, Çin, Meksika ve Rusya’ya ihracatla-rında kısmi düşüşler görüldüğü bilgisi verildi.

PLASFEDDERGİ

30

PANO

ÇukurovaPLASDER: sanayiciler daha fazla işbirliği yapmalı

Akıllı etiketler 31 Aralık 2015’te başlıyor

lendirme hedefi taşıyan ÇukurovaPLASDER firma ziyaretleri devam etti. Bu kapsamda, Ulucan Plastik, EPAŞ Döküm, Aldanmaz Plas-tik, ISIPEN, DAĞLIKAN İnşaat, Çavuşoğulları Geri Dönüşüm, FEYDAŞ Makine, Kavsan Ka-uçuk, ERSO Plastik, Resul Rezistans, Acar Kardeşler, Türkmenler Makine, Sistem Kalıp, Cankay Kalıp, Mufmatik, İlhan Plastik’e ziya-retlerde bulunuldu.

jen bileşenlerini öğrenmek mümkün olacak. Ürün üzerindeki yazılı etiket değiştirilmiş, son kullanma tarihi oynanmış, alerjenlere yer ve-rilmemiş bile olsa, tüketici sistemden doğru bilgiye ulaşabilecek.

Ürünlerle ilgili sağlık uyarıları da verile-bilecek. Örneğin, enerji içeceklerinin alkolle birlikte tüketilmemesi, bebek mamaları için alerjen uyarıları, gıda takviyeleri hakkında “Bu ürün ilaç değildir” veya “Hastalıkların tedavi-sinde kullanılmaz” gibi ifadeler de bulunacak.

Çukurova Plastik Sanayicileri Derneği, üyelerinin ve bölgede faaliyet gösteren plas-tik sanayicilerinin işbirliği ağı kurması ve bir-likte iş yapma kapasitelerinin artırılması için başlattığı çalışmaları sürdürdü. Bu kapsamda “Sektörel Buluşma Kahvaltıları” düzenleyen ÇukurovaPLASDER, Ağustos ayı buluşmasını İbrahim Kamışçı ve TSP Makinenin desteğiyle gerçekleştirdi.

Buluşmada, plastik sektörü mensupları-nın yoğun ilgi gösterdiği buluşmada, bölgede-

Gıda güvenliğine yönelik olarak tasar-lanan akıllı etiket uygulaması ertelemelerin ardından 31 Aralık 2015’te yürürlüğe girecek. Plastik sektörü açısından en önemli alanlar-dan biri olan ambalaj sanayi yeni bir döneme giriyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ta-rafından yapılan açıklamada, gıda güvenliğinin önemli bir parçası olan, ürünlerin doğruluğu ve üretim süreçlerine ilişkin oluşturulan bilgi sistemi uygulamasının başlayacağı kaydedildi.

“Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi” adı verilen ve amacı sahteciliğin, taklit üretimin önüne geçmek, tüketicilerin güvenli gıdaya erişimini sağlamak olan proje, bilgi sistemleri kullanılarak ürünlere yönelik tüketiciye bilgi sunmayı kapsıyor.

Gıda ürünleri gruplarında kademeli olarak devreye girecek uygulama ilk aşamada, takvi-ye gıdalar, bal, enerji içecekleri, siyah çay, bit-

Çukurova Plastik Sanayicile-ri Derneği (ÇukurovaPLASDER) örgütlenme ve sanayicilerin iş-birliği ağını geliştirme yönündeki faaliyetlerini sürdürdü. Ağustos ayı buluşması yanında, çok sayıda firma ziyareti gerçekleştirildi.

ki plastik sanayisinin durumu ve geliştirilmesi için atılabilecek adımlar değerlendirdi, üyeler sohbet etti. Kahvaltıya ÇukurovaPLASDER Başkanı Selahattin Onatça ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.

ÇukurovaPLASDER firma ziya-retlerini sürdürdü

Öteyandan, bölge sanayicilerinin moti-vasyonunu artıran ve sektörü bağlarını güç-

kisel sıvı yağlar ve bebek mamaları için geçerli olacak.

ASD, 31 Aralık tarihinden itibaren 6 grup-taki ürünlerin ambalajlarında biri açık, diğeri kapalı olarak yer alacak iki kod ile çalışacağını duyurdu. Bu kodlardan kapalı olan ürünün güvenilirliği için kullanılacak. Tüketici, kapa-lı ve turuncu renkteki alanda bulunan kodu, internet sitesi, akıllı telefonlar üzerindeki uy-gulamalar, SMS veya telefonlarla erişilen sesli yanıt sistemi ile sorgulayacak. Bu sistemler, verilen koda karşılık gelen ürün hakkında bilgi verecek. Tüketici elindeki ürünün detaylarını öğrenecek, verilen bilgi ile elindeki ürünü kar-şılaştırabilecek.

Tüketiciye verilecek bilgiler, ürünün tü-keticiye ulaşıncaya kadar hangi süreçlerden geçtiğini kapsayacak. Etiketteki kod numara-sını sisteme girerek, ürünün kim tarafından üretildiğini, (ithalse) nereden ithal edildiğini, son kullanma tarihini, içeriğini, (varsa) aler-

PLASFEDDERGİ

31

PANO

Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya: Üniversitelerde projeleri ve tezleri destekliyoruz

Kauçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya, Dernek olarak İstanbul Sanayi Odası ile üniver-siteler arasında kauçuk alanındaki girişimlerin desteklenmesi için çalıştıklarını söyledi. Kaya, yaptığı açıklamada, “Sektörümüzü temsilen Kauçuk Derneği Yönetim Kurulu Üyelerinin müdahil olduğu İstanbul Sanayi Odası ile üni-versitelerde yeni projelerin geliştirilmesi, bi-tirme tezlerinin desteklenmesi için olanaklar sağladık, bunların aktarılması için çalışmaları-mız devam ediyor. İSO Meclisi ve Kauçuk Mes-lek Komitesi’nde temsil edilen sektörümüzün, İSO’nun sanayicilerimiz için sağladığı olanak-lardan maksimum oranda faydalanmalarını sağlamaktayız” dedi. Kaya, üniversite-sanayi işibrilği için örnek olabilecek projelerin bu gi-rişimle ortaya çıkmasını arzu ettiklerinin altını çizdi.

Kauçuk fuarı Kasım ayında, ilk kez düzenlenecek etkinliklerle gerçekleştirilecek

Dernek olarak sektörel etkinlikler ile paydaşlarla birlikte yapılan çalışmalara önem verdiklerinin altını çizen Kaya, bu kapsamda, kauçuk sanayiinin dış ticaret platformunda da temsilini sağlamak için İKMİB (İstanbul Kimye-vi Maddeler ve Mamulleri İhracatçılar Birliği)

ile birlikte çalışmalar yaptıklarını, bu kurum ile birlikte Türkiye’de ilk kez Kauçuk Çalıştayının yapıldığını belirtti. Kaya, “İhracatın artırılması-na yönelik projelerde birlikte yer alınmaktadır. Derneğimiz dış ticaret konularında da sektö-rümüzü temsilen, fikri alınan bir kurumdur, bu sayede üyelerimizin sesini bu alanda da duyurmuş olmaktayız” dedi. Kauçuk Derneği-nin 2009 yılında üye olduğu KSP Kimya Sanayi Sektör Platformunun da en önemli paydaş fa-aliyetlerinden biri olduğunun altını çizdi.

Her yıl, Kauçuk Derneğinin desteğiyle yapılan Kauçuk Fuarının sektör açısından en önemli sürekli faaliyetlerden biri olduğunun altını çizen Kaya, “Sanayide ve ticarette çok önemli yeri olan fuarlar sektörlerin nabzını tu-tan ve gelişmelerini sağlayan faaliyetler ola-rak görülmektedirler. Bu sebepten dolayı Ka-uçuk Derneği, kauçuk sektöründe üstlendiği sorumluluğu yerine getirerek her sene katılımı artan Kauçuk Fuarı’nı Tüyap ile birlikte düzen-lemektedir. Kauçuk 2016, İstanbul 9.Kauçuk Endüstrisi Fuarı bu yıl 24-27 Kasım tarihleri arasında İstanbul-Beylikdüzü’nde düzenle-necektir. Üye firmalarımız indirimli fiyat üze-rinden bu fuara katılabileceklerdir. Fuarımızla eşzamanlı olarak 3.Ulusal Kauçuk Kongresi de düzenlenecektir” dedi.

Nurhan Kaya, sektörün uluslararası et-kinliğini artıracak bir dizi etkinliği, fuar ile bir-likte düzenleyeceklerini ve bunun önemli bir adım olduğunu da belirterek, 2018 RubberCon ve 2024 IRC Uluslararası Kauçuk Konferansı-nın da gelecek planları arasında bulunduğunu anlattı.

Türk kauçuk sektörü diğer ülke-lere göre farklı

Türkiye kauçuk sanayi yapısının diğer ülkelere göre farklı olduğunu ve bunun da bir güçlü yön olarak ortaya çıktığını belirten Nur-han Kaya, bu yapının sağlıklı olarak değerlen-dirilmesi gerektiğini vurguladı. Kaya, “Kauçuk ürünleri imalatı sanayi sektöründe dünya ge-nelinde iç ve dış lastik imalatı açık ara ilk sıra-da yer almaktayken, ülkemizde diğer kauçuk ürünleri imalatı tüm sanayicilere hizmet (Kon-veyör bant, hortum, otomotiv, süspansiyon körükleri, inşaat mesnet grupları) iç dış lastik üretimi ile eşdeğer durumdadır. Ancak lastik üretimindeki dünya markaları dışındaki diğer alanlarda markalaşma konusunda yeterli adım atılamamıştır.

Kauçuk ürünleri imalatı sanayinin, imalat sanayi katma değeri içindeki payı üretimindeki payından çok daha yüksektir” dedi.

Hammaddede yüzde 98 oranında dışa bağımlı olan sektörün bu dezavantaja rağmen ihracatın ithalatı karşılama oranının 2010-2014 5 yıllık ortalamasının yüzde 82 olduğunu hatırlattı. Kaya sektörün güçlendirilmesi yö-nünde adımlara ihtiyaç bulunduğunun altını çizerek, “Ekonomik rekabet tüm dünyada gi-derek artıyor.

Ekonomik pastadan daha fazla pay almak her geçen gün zorlaşmaktadır. Eğitim kalitesi düşük, bilgi birikimi ve arge kapasitesi zayıf, inovasyon ve tasarım gücü yetersiz ülkeleri çok daha zor günler bekliyor” dedi.

PLASFEDDERGİ

32

PANO

Dünya Bankası: Suriyeli mülteciler Türkiye iş piyasasını etkiliyor, çok sayıda şirket kuruyor

Türkiye’nin tarihindeki en büyük göç dalgalarından biri ve son yıllarda Dünya ölçe-ğindeki en önemli yer değiştirme olan Suriye iç savaşından kaçanların çeşitli ülkelere etkisi devam ediyor. Türkiye, resmi sayılara göre 1.8 milyon kişiyle en fazla Suriyeli göçmen kabul eden ülke durumunda. Bu kişilerin önemli bir kısmı iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana Türkiye’de bulunuyor. Göçmenlerin yaklaşık 1.3 milyonu da kamp dışında bulunuyor.

Dünya Bankası, Suriyeli Mültecilerin Tür-kiye iş piyasasına ve ekonomiye olan etkilerine yönelik bir çalışma yayınladı. Çalışmada, Suriyeli mültecilerin büyük kısmı iş piyasası dışında ka-lırken, hem kayıt içi hem de kayıt dışı istihdama girenler ciddi miktarlara ulaştı. Dünya Bankası bu kişilerin; yüzde 1.2-1.4 oranında mevcut işçi-lerin yerine geçtiğini belirledi. Raporda, Dünya Bankası’nın yayınlanan verilerden topladığı bil-gilere göre 2014 yılında yabancılar tarafından kurulan şirketlerin yüzde 26’sının sahibinin ya da büyük hissedarının Suriyeli olduğu bilgisini de verdi.

Dünya Bankası’nın yayınladığı Suriyeli Göçmenlerin Türk İş Piyasasına Etkisi” başlık-lı “çalışma tebliği”nde (policy research wor-king paper) Suriyeli göçmenlerden çalışmaya

hayatına katılanların (işgücüne katılanların) oranlarındaki her bir puanlık artışın, Türkiye genelindeki istihdamda 1.1 ile 1.4 puanlık azalış yaratabildiği tahmin edildi. Kayıt dışı çalışma ve ücret ödenmeme gibi etkiler dikkate alınırsa, bu etkinin mültecilerin yoğun olduğu yerlerde 2.4’e kadar yükselebileceği de ölçüldü.

Raporda, bulguya delil olarak, “Şaşırtıcı biçimde, incelenen dönemde (2011 ve 2014) mülteci gelişlerindeki orta noktası 1.1 puan olan azalış, aynı dönemde Türkiye’deki işsizli-ğin de 1.1 düşmesine neden olduğu görüldü” bilgisi verildi. Raporda, Suriyeli göçmenlerin (iş piyasasına katılmalarıyla) çalışma koşullarında-ki kötüleşmenin onların iş bulma cesaretlerini kırdığı, (gençlerde) okula dönme eğilimi yarat-tığı ve şartları tutanların da emekliliğe kaymış olabilecekleri ihtimalleri de dikkate değer ola-rak sunuldu.

Kayıt dışı çalışmada etki daha fazla

Raporda, Suriyeli mültecilerin, kayıt dışı çalışma, tarım ve yarı zamanlı çalışmada yoğun etki gösterdiği bulgusuna da yer verildi. Rapor-da bu konuda “Suriyeli mültecilerin çalışma izin-leri olmadığı için kayıt dışı çalışmada yoğunlaş-

maları olasıdır. Bu nedenle, kayıt dışı çalışanlara etkilerinin daha fazla dışlama (kayıt dışı çalışan Türk işçinin yerine Suriyeli’nin alınması) olması şaşırtıcı değildir. Bu alanda (kayıt dışı çalışanlar içinde) orta noktası yüzde 5 olan yüksek bir etkiden söz edilebilir. İşgücünün yüzde 40’ının kayıt dışı çalıştığı bir ortamda bu normaldir” de-nildi.

Kayıt dışı çalışanlardan sonra en fazla etkinin tarım işçilerinde görüldüğü belirtilen raporda, bunda, Türklerin yerine Suriyeli kişile-rin alınmasının toplam bu alandaki çalışanların yüzde 4.4’e kadar ulaşabildiği belirtildi.

Detay incelemede, sadece kayıt dışı ve niteliksiz işlerin değil, bazı nitelikli işlerin de uygun Suriyeli kişiler olması halinde Türklerin yerine geçebildiği belirtilen raporda, bunun et-kisinin ise sınırlı olduğu kaydedildi.

Ekonomiye de etkiliyor

Raporda, çeşitli kaynaklardan Suriye-li mültecilere ilişkin derlenen bilgilere de yer verildi. Bu kapsamda, Türkiye’nin Suriye’den gelen 1.8 milyon kişiyle en fazla mülteci kabul eden ülke durumunda olduğu, gelenlerin de yüzde 30’unun kamplarda görüldüğü kaydedil-di. Türkiye’de geçici kimlik uygulamasıyla kişi-lerin hareket imkanı kazandığı ve çeşitli işlerde çalışmak için iş piyasasına girdiği vurgulandı.

Türkiye’nin çeşitli raporlarda mülteciler için 6 milyar Dolar harcadığı, bunun dışında sa-dece 300 milyonunun yurt dışı yardım alındığı bilgisi bulunduğu belirtilen Dünya Bankası çalış-masında, Suriyeli mültecilerin bir kısmının mali kaynak da getirdiği, 2014 yılında Türkiye’de kurulan yabancı sermayeli şirketlerin yüzde 26’sının sahibi ya da büyük hissedarının Suriye-lilerden oluştuğunun bilindiği kaydedildi.

PLASFEDDERGİ

33

PANO

Makine Mühendisleri Odası:

Sanayinin borç kamburu büyüyor

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, ik-tisatçı-yazar Mustafa Sönmez’in katkılarıyla hazırladığı ve sanayinin borç yüküne odakla-nan bir değerlendirme yayınladı. Çalışmada, Merkez Bankası, BDDK, Hazine ve İSO verileri kullanılarak yapılan ekonomik değerlendirme-de, sanayi firmalarının özkaynaklarına göre aşırı ölçüde kredi-borç kullandığı ve artan faiz ile döviz kuru nedeniyle kırılganlıklarının hızla arttığı belirtildi.

Araştırmanın bulguları şu baş-lıklarla ifade edildi;

Türkiye ekonomisi 2013 yılının ikinci ya-rısından itibaren ciddi finansal dalgalanmalar yaşıyor. Sanayi firmaları brüt satış kârlılığını düşürmemek için çabalasalar da, üretilen de-

Makina Mühendisleri Odası, sanayi kuruluşlarına yönelik bir değerlendirme yayınladı. Sana-yinin borç yükünün 375 milyar TL’yi geçtiği belirtilen çalışmada, bu borçların yüzde 30’unun döviz cinsinden olduğuna işaret edildi.

ğerin önemli bir kısmını “faiz” olarak banka-fi-nans sektörüyle paylaşmak zorunda kaldılar.

Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketinin 2014’te öz kaynakları 193 milyar TL iken borç-ları 256 milyar TL olarak saptanmıştır.

Çoğu KOBİ olan ikinci 500 büyük sanayi şirketinin ise özkaynağı 33 milyar TL’ye yakın iken bu firmaların borç stokları 50 milyar TL’ye yakındır.

Dolayısıyla ilk 1.000 sanayi şirketinin öz-kaynakları 226 milyar TL’yi, borçları 306 milyar TL’yi buluyor. Bu da 1.000 sanayi şirketinin borç/özkaynak oranının yüzde 135 olması de-mek ve yüzde 70’lik normların çok üstünde.

Firmalar borçlanıyor

Çalışmada, özellikle büyük firmaların borçlanma eğiliminde olduğu belirtilerek, “Bir-çok büyük firmanın borç/özkaynak oranının yüzde 1000’leri bile bulması, sanayinin önemli bir borç yükü altında olduğunu göstermek-tedir. Sanayi bu borçlanmayı iki kaynaktan yapmaktadır. İçeride banka kaynakları, TL ve dövize endeksli krediler olarak kullanılırken ikinci kaynak, dışarıdan sağlanan döviz kredi-lerinden oluşmaktadır. En büyük 1000 sanayi

firmasının 2014 itibariyle 306 milyar TL’yi bu-lan borçlarının, bu firmaların özkaynaklarının yüzde 135 üstünde olduğu ve normali yüzde 70 kabul edilen oranı katladığı görülmektedir. Bu da sanayi firmaları için önemli bir kur ve faiz baskısı anlamına gelmektedir” denildi.

İlk 1000 firma dışında kalan diğer firma-ların borç yükünün de sanayinin borç stokunu dörtte bir artırmış olması varsayımında, imalat sanayiinin toplam borç yükünün 375 milyar TL olarak tahmin edilebileceği kaydedildi.

Çalışmada şu değerlendirme yapıldı:

“Bu borç stokunun ise yüzde 30’unun döviz kredisi olduğu saptanmıştır ve sanayi firmalarının 112,5 milyar dolarlık dövizle borç yükü olduğu tahmin edilmektedir.

Bu yük, dolar kurundaki her 1 kuruşluk artışın, sanayi için 1 milyar TL’lik kur zararı ol-duğu anlamına da gelmektedir.

Firmaların bu kur ve borç baskısının önü-müzdeki aylarda hızlı bir daralmaya neden ol-ması ve beraberinde sanayi içinde önemli bir iflas, el değiştirme, kapanma gibi yaprak dökü-mü yaşatması muhtemeldir.”

PLASFEDDERGİ

34

PANO

“Üretim ve sanayiye öncelik verilmesi gerektiğini gördük”

PAGDER Başkanı Reha Gür İSO İkinci 500 listesini değerlendirdi:

PAGDER Başkanı Reha Gür, İSO İkinci 500 listesine yönelik analizlerde, üretime ve sana-yiye öncelik verilmesi gerektiğinin gözlendiği-ni kaydetti. İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl yayınlanan ve Türkiye’nin üretimden satışlara göre en büyük sanayi kuruluşlarının sıralandığı ilk 500 listesinin ikinci basamağı olan “İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2014” listesine, 20 plastik sektörü firmasının girdiğini açıklandı. Bir firmanın verilerinin açık-lanmasını istememesi nedeniyle 19 firma verisi

PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği), İSO İkinci 500 listesine plastik sektöründen 20 firma girdiğini açıkladı. İsminin açıklanmasını istemeyen bir firma nedeniyle 19 firma üzerinden yapılan değerlendirmede, 2014 yılında ikinci 500 listesine giren plastik firmalarının satış hasılatlarını yüzde 28, brüt katma değerleri ise yüzde 13 artırdığı belirtildi.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, verilere yönelik yaptı-ğı açıklamada, imalat sanayisindeki güçlüklerin İSO İkinci 500 listesine giren plastik imalatçılarında da gözlendiğini belirterek, “Hızla üretime, sanayiye yönelik önlemler alınması gerekliliğini taşıyan verilerle karşı karşıyayız” dedi.

üzerinden yapılan değerlendirmede, listedeki plastik firmalarının 2014 yılında bir önceki yıla göre üretimden satışları 28, satış hasılatları yüzde 31 brüt katma değerleri yüzde 13 ve öz kaynakları yüzde 8 arttı. Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile Ukrayna’da yaşanan siyasi sorunlar, Avrupa’da ise ekonomik sorunlar ne-deniyle yaşanan dış ticaretteki zorlanmanın işaretleri de verilerde görüldü. Listedeki plastik firmalarının ihracatları yüzde 15 oranında geri-ledi. Çalışan sayısı da yüzde 40 oranında azaldı.

Plastik sanayisi ve genel olarak imalat sanayisi zorlanıyor!

PAGDER Başkanı Reha Gür, verilere yö-nelik yaptığı açıklamada, imalat sanayisindeki güçlüklerin İSO İkinci 500 listesine giren plastik imalatçılarında da gözlendiğini belirterek, “Hız-la üretime, sanayiye yönelik önlemler alınması gerekliliğini taşıyan verilerle karşı karşıyayız” dedi.

Reha Gür yaptığı değerlendirmede; “Fir-malarımızın karlılığında ve çalışan sayısındaki düşüşler ikinci 500 listesinde iyice görünür oldu. Oranlar sektörün geneline bakıldığında bu denli yüksek olmasa da, sektörümüzün kar-lılık sorunu yaşadığını biliyoruz. İhracat pazar-larımızda bir daralma var ama firmalarımız çok yoğun çabalarla bu pazarlardaki varlığını sürdü-rüyor. Genel olarak baktığımızda, plastik sektö-rünün sert rekabete alışkın durumu nedeniyle ayakta kaldığımızı söylemeliyim. Sürdürülebilir rekabet en önemli konularımızdan biri… Rakip-lerimizin ülkeleri, rekabet avantajlarını kaybet-memeleri için kendi firmalarına yoğun destek, teşvik sunuyorlar. Biz de makro ekonomik ola-rak imalat sanayisine olan yaklaşımın derinleş-mesi ve daha fazla destekler nitelikte bir eko-nomik uygulamaya geçilmesini talep ediyoruz.

PLASFEDDERGİ

35

PANO

İkinci 500 listesine giren firmalarımızı ayrıca tebrik ediyorum” dedi.

Temel Göstergeler!

İSO İkinci 500 listesindeki plastik sektö-rü firmalarının toplam üretimi 1,2 milyar dolar olurken, bunun yüzde 28’inin ihraç edildiği kaydedildi. Tutar bazında 34,9 milyar dolar olan 2014 yılı toplam plastik sektörü mamul üretimi-nin yüzde 17,4’ü ikinci 500 listesindeki firmalar tarafından gerçekleştirildi.

Sektörün kıyaslamaları ise -listeye giren firma sayısının her yıl değişmesi nedeniyle- fir-ma başına ortalamalar üzerinden yapıldı. Buna göre, üretimden satışlar dışındaki performans göstergelerinde gerileme görüldü. Net satış hasılatı yüzde 11,4, brüt katma değer yüzde 4,4 düştü. İkinci 500 içindeki firmaların dönem zararları da 2013’e göre arttı.

İSO Sıralamasında İkinci 500 Firma İçine Giren Plastik Firmalarının Firma Başına Ortalama Performans Değişimleri

Plastik Sektöründe İkinci 500’e Giren Firmalar İmalat Sanayi İkinci 500

2013 2014 2014 / 2013 2013 2014 2014 / 2013

Üretimden Satışlar (Milyon TL) 121,4 131,7 8,5 127,3 143,6 12,8

Satış Hasılartı (Milyon TL) 139,8 155,7 11,4 147,2 163,8 11,3

Brüt Katma Değer (Milyon TL) 10,8 10,4 -4,4 29,7 34,6 16,2

Öz kaynak (Milyon TL) 38,4 35,2 -8,5 55,8 65,5 17,4

Aktifler (Milyon TL) 92,1 71,0 -22,9 143,9 164,8 14,5

Dönem Karı (Milyon TL) -0,3 3,5 - 4,4 9,1 106,1

İhracat (Milyon $) 24,2 17,5 -27,8 20,0 18,9 -5,4

Çalışan ( Kişi ) 362,9 183,9 -49,3 445,2 448,9 0,8

2014 YILINDA İSO SIRALAMASINDA İKİNCİ 500 FİRMA İÇİNE GİREN PLASTİK FİRMALARI (ISIC NO : 356) (TL)

İSO 2. 500 sırası Firmalar Üretimden Satışlar Net Satışlar İhracat

(1000 $) Çalışan

9 Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş. 207.932.745 335.745.051 47.547 1.207

24 Roma Plastik San. ve Tic. A.Ş. 203.649.961 214.329.421 58.083 -

35 Eskapet Pet Ürünleri Kimya Gıda Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti. 196.927.853 204.670.393 - -

88 Ünsa Ambalaj San. ve Tic. A.Ş. 180.825.958 181.572.875 67.602 565

143 Sepaş Plastik Kimya İnşaat Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. 164.372.297 215.135.463 - -

211 SAFAŞ Saf Plastik San. ve Tic. A.Ş. 150.017.203 169.790.811 - 110

221 Novaplast Plastik San. ve Tic. A.Ş. 147.988.013 176.778.389 - -

268 Farmamak Ambalaj Maddeleri ve Ambalaj Mak.San Tic. A.Ş. 137.757.608 139.907.353 23.629 190

292 Sanica Isı Sanayi A.Ş. 130.540.349 131.350.184 30.133 403

309 Berke Plastik San. ve Tic. A.Ş. 127.330.939 200.253.992 - -

334 Kompen PVC Yapı ve İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. 123.600.216 150.056.783 - -

360 Ziylan Taban San. ve Tic. A.Ş 117.783.470 123.981.400 - -

384 Subor Boru San. Ve Tic. A.Ş. 112.598.172 148.944.305 23.296 -

391 Sümer Plastik ve Kağıt San. Tic. A.Ş. 110.229.732 112.273.604 13.786 144

406 Sunjüt Suni Jüt San. ve Tic. A.Ş. 107.724.420 124.001.422 43.796 512

412 Işık Plastik Sanayi ve Dış Ticaret Pazarlama A.Ş. 106.214.131 110.903.244 24.736 -

422 Serra Sünger ve Petrol Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. 104.628.610 149.815.035 2.191 245

428 Egeplast Ege Plastik Tic. ve San. A.Ş. 103.978.493 117.930.564 15.292 302

461 Sem Plastik San. ve Tic. A.Ş. 99.081.563 105.799.259 - -

PLASFEDDERGİ

36

PlaSTK PANO

Kompozit Sanayicileri Derneği meslek standardı çalışmalarına devam etti

Kompozit Sanayicileri Derneği, 4. seviye meslek standartlarının belirlenmesine yönelik ilk çalıştayı gerçekleştirdi. Seviye 4 için yeni çalıştaylar da yapılacak. Dernekten yapılan açıklamada, daha önce usta ve operatör sevi-yesi için (Seviye 3) 5 adet Kompozit Ürün Üre-tim Elmanı Meslek Standardı hazırlandığı ve bunların Resmi Gazete’de yayınlanarak Ulusal Meslek Standardı haline geldiği hatırlatıldı.

Ağustos ayında yapılan çalıştayla, usta-başı ve postabaşı seviyesi için (Seviye 4) Kom-pozit Ürün Üretim Elemanı (El Yatırması, Püs-kürtme, RTM, İnfüzyon) Meslek Standardının hazır hale getirildiği kaydedildi. Açıklamada, “Çalıştay Polin firmasının ev sahipliğinde ger-çekleştirilmiştir. Çalıştay Türkiye Kimya, Pet-rol, Lastik ve Plastik Sanayi İsverenleri Sendi-kası (KİPLAS) Uzmanı Sayın Erdem Abaka ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından görevlendirelen Moderatör Sayın Hayrunisa Saldıroğlu’nun önderliğinde Polin firmasının operatör ve uzmanlarının katılımı ile başarıyla tamamlanmıştır.

Seviye 4 için düzenlenecek olan çalış-taylarımız sektörümüze ait tüm meslek grup-ları tamamlanıncaya kadar devam edecektir.

Hazırlanan standartlar, üyelerimizin ve tüm sektörün görüşleri alınıp son şekli verildikten sonra MYK’nın onayına sunulacaktır” denildi.

Gün Birlikte Sağlam Durma Zamanı

Ülke olarak yine zor ve ıstıraplı bir dönemden geçiyoruz. Uzun süren seçim ortamı, istikrarsızlık, hepimizin yüreğini yakan terör olayları ve bu belirsiz ortamda artan kurlar, bozulan dengeler.. Hal böyleyken sağduyu ile davranmaya, ülkemize, işimize, ailelerimize ve işletmelerimize olan sorumluluğumuz ile işlerimize dört elle sarılarak üretime devam etmeliyiz.

Plastik sektörü son yıllarda üretim kapasitesi olarak Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci sıraya yükselmişken şuan ‘bulunduğunuz yerde tutunma, ayakta kalma mücadele-si’ içindeyiz. Sanayici için istikrar şarttır, önünü görebilmesi gerekir. Toplumda söz sahibi herkesin ve özellikle yöneticilerin bu bilinçle ve sorumlukla hareket etmesini bekliyoruz.

Sektörümüz için hammadde ve enerji girdileri çok yüksek olduğundan global piyasa-larda rekabet şansımız kalmıyor. Özellikle hammaddede %85 oranında dışarıya bağımlıyız. Yerli üretim ihtiyacı karşılamaktan çok uzak, hammadde ithalatına getirilen ek vergiler, vergilerdeki artışlar ve ithalattaki uygulama hataları sanayiciyi zora sokuyor. Ülkemizin tek plastik hammadde üreticisi olan Petkim böyle bir süreçte önemli mesuliyetler taşımakta-dır. Uygulayacağı satış politikalarını belirlerken sektöründeki derneklerle bir araya gelerek fikir almalı ve kendi karlılığını korurken sektörün de zarar görmeyeceği politikaları üret-melidir. Bu şekilde sektörün bir bütün olduğunu gören politikalar oluşturmakla herkesin kazanacağı unutulmamalıdır. Sektör olarak uzun vadede bu bağımlılığı azaltacak devlet politikası olarak projelere daha çok teşvik sağlanmasını bekliyoruz.

Ülkemizdeki bu olumsuz gelişmeler yanında dünyada da 2015 yılında küresel ölçekte dış ticaret hacminde görülen daralma var, bu tabloyu değiştirmek için yeni hükümetimi-zin sanayici ve ihracatçıyı destekleyecek önlemler alması gerekiyor. Özellikle sanayici için önemli maliyet unsuru olan enerji fiyatlarında yeni düzenlemelere gidilmeli. Düşük ihracat demek, düşük sanayi üretimi, yüksek işsizlik demektir.

Plastik sektörünün ulaşmayı hedeflediği ihracatı gerçekleştirebilmesinde elbette bölgemizin de büyük katkısı olacaktır. Bu çerçevede hedeflerimize ulaşmada önemli ticari buluşma noktalarından biri olacak 3. PLASTECH Fuarı için derneğimiz PLASFED ve İZFAŞ ile birlikte heyecanla çalışmalarına başlamıştır.

Yaşanılanlardan tüm toplum kesimleri ve tüm sektörler etkilenmektedir. Hatalardan yapılan yanlışlardan ders alarak yolumuza devam etmeliyiz. Geçmişte olduğu gibi büyük bir ulus olduğumuzu unutmadan birlik ve beraberlikle, akılcı, hakkaniyetli ve çözüm odaklı yaklaşımlarla bu girdaptan çıkabileceğimiz inancını taşıyoruz.

Bu vesile ile ülkemize ve sizlere huzurlu, başarılı ve bereketli günler dilerim.

Erol PaksuEge Plastik Sanayicileri Dayanışma

Derneği Başkanı

PLASFEDDERGİ

37

PANO

Malezya ile serbest ticaret yürürlüğe girdi

Türkiye ile Malezya arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması yürürlüğe giriyor. Plastik sektörünü de yakından ilgilendiren gümrük vergisiz ticaret aşamalı olarak uygu-lanmaya başlandı.

PAGDER’den konuya ilişkin yapılan açık-lamada, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya Hükümeti arasında imzalanan Ser-best Ticaret Anlaşması’nın Bakanlar Kurulu tarafından onaylanması ile iki ülke arasındaki gümrük vergisi düzenlemeleri yapılması, dış ticaretteki tarife ve tarife dışı engellerin kaldı-rılması, ekonomik ve ticari işbirliklerinin geliş-tirilmesi hedeflenmektedir.

Söz konusu anlaşma ile sektörümüzü ilgi-lendiren plastik ve polimer ürünlerinin ithala-tında bazı ürünlerde gümrük vergisi sıfırlandı,

bazılarında ise aşamalı olarak uygula-maya girecek” denildi.

Sıfır gümrükle ticarete konu plastik ürünler

PAGDER, 14 ürün dışında kalan plastik mamul ve hammaddelerin Ma-lezya ile dış ticarette sıfır gümrük uy-gulanacağını, 1 Ağustos 2015 itibariyle bu uygulamanın yürürlüğe girdiğini du-yurdu. İstisna durumdaki 14 üründe ise indirimlerin başladığı ve 4 aşamada sı-fırlanacağı duyuruldu. PAGDER, iki ülke arasındaki bütün sanayi ürünlerinin en geç 8 yıl sonunda karşılıklı olarak sıfırla-nacağını açıkladı.

Sıfır gümrük uygulamasından is-tisna durumdaki 14 ürün ve GTİP nu-maraları şöyle:

1-3901.10.10.00 Lineer Polietilen

2-3901.10.90.00 Diğerleri LDPE ve türevleri

3-3901.90.90.00 Diğerleri

4-3902.10.00.00 Polipropilen

5-3902.20.00.00 Polizobütilen

6-3902.90.90.00 Diğerleri

7-3904.21.00.00 Plastfiye edilmemiş PVC

8-3904.22.00.00 Plastfiye edilmiş PVC

9-3904.30.00.00 Vinil klorür vinil asetat kopolimerleri

10-3904.40.00.00 Diğer vinil klorür kopolimerleri

11-3904.50.90.00 Diğerleri

12-3904.61.00.00 PTFE

13-3904.69.90.00 Diğerleri

14-3904.90.00.00 Diğerleri

PLASFEDDERGİ

38

PlaSTK PANO

Tereftalik Asit İthalatı için tarife kontenjanı açıldı

Türkiye’nin, plastik sektörü hammaddeleri arasında bulunan “Tereftalik Asit İthalatında Korunma Önlemi Uygulamasına İlişkin Karar”ı yürürlüğe koymasının ardından, sektöre olan etkiyi hafifletmek amacıyla sıfır gümrüklü 320 bin tonluk tarife kontenjanı açıldığı duyuruldu. PAGDER tarafından yapılan açıklamada, yayınla-nacak yönetmelik kapsamında tarifenin dağıtıla-cağı kaydedildi.

Haziran ayında getirilen bir koruma kararıy-la, tereftalik asit ithalatında iki yıl süre ile korun-ma önlemi olarak ek mali yükümlülükler uygula-nacak; 1 yıl süresince gümrük kıymetinin yüzde 4’ü, ikinci yıl ise gümrük kıymetinin yüzde 3.75’i olarak sanayiciler ek mali yükümlülüklerden et-kilenecek.

Kauçuk Derneği yeni adresinde

Kauçuk Derneği, içerisinde kauçuk ve elos-temer teknolojileri test merkezi de bulunan yeni adresine taşındı. Çalışma alanı genişleyen Kau-çuk Derneği, Giyimkent, İstanbul Ticaret Sarayı içerisinde yeni ofisinde faaliyetine başladı. Ka-uçuk Derneği Başkanı Nurhan Kaya yeni merke-zin, üyelerine yönelik hizmetlerini genişletme imkanı sağlayacağını vurgulayarak, Dernek ola-rak sektörün ihtiyaçlarını karşılama ve temsiline yönelik güçlü çabalarını sürdüreceklerini kay-detti.

E G E P L A S D E R GAPLAST’a katıldı

EGEPLASDER, ilk kez düzenlenen ve sek-töre merhaba diyen GAPLAST Gaziantep Plas-tik, Ambalaj, Kimya Teknolojileri, Hammadde ve Ürünleri Fuarına katıldı. Ortadoğu Fuar Merkezi`nde gerçekleştirilen fuarda, EGEP-LASDER standı açıldı ve dernek üyeleriyle bir-likte Ege bölgesinde faaliyet gösteren plastik sektörü mensuplarıyla fuara katılan sanayiciler arasında işbirliği imkanları arandı. Fuarda EGEP-LASDER Tanıtım Rehberi de dağıtıldı.

Sektördeki herkese kuçak açıyoruz1988 yılında kurulan Kauçuk Derneği sanayiciden öğrenciye, akademisyenden tek-

nisyene ve kauçukla ilgilenen herkese kucak açmış, teknik ve bilimsel anlamda destek ver-miştir. Çıkarttığı yayınları ve verdiği seminerleriyle bir bilgi merkezi olmuştur. Düzenlediği fuarlarla ve sektör toplantılarıyla ticari hayatın gelişimine katkıda bulunmuştur. Sektörün her kesiminin buluşup birbirini tanıdığı, iş birliği ve güç birliği yaptığı bir merkez haline gel-miştir. Bu yönüyle yarattığı sinerjiyle de sektörün gelişimine büyük katkılarda bulunmuş-tur.

Kauçuk Derneği’nin, Türkiye’nin her köşesinden (çok büyük işletmelerden çok küçük işletmelere, geniş bir yelpazede) üyeleri bulunmaktadır.

Kapsamı itibariyle konusunda tek dernek olan Kauçuk Derneği, Dünya’nın pek çok ül-kesinden kauçuk dernekleriyle iletişim ve işbirliği içerisindedir.

1991 yılının Kasım ayında yayın hayatına başlayan Kauçuk Dergisi 23 yıldan beri ya-yınlarını aralıksız sürdürmektedir. Kauçuk Dergisi Türkiye’deki sektörel yayıncılığın en eski ve başarılı örneklerinden birini oluşturmaktadır.

Dergimiz, makine, mamul ve kimyasal üreticisi firmaların kauçuk sektörüne katkıları ve fuarlarda sergilenen son teknolojik gelişmeleri sektöre duyurmaktadır. Ayrıca dergimiz sektörümüzde yer alan firmaların geliştirdikleri yenilikleri ve kendileriyle ilgili haberleri üc-retsiz olarak sektöre duyurabildikleri bir platform oluşturmaktadır. Dergimizde,

İstatistikler,Kauçukla ilgili pratik ve teorik bilgiler,Sektörle ilgili dünyadan ve yurttan haberler,Güncel gelişmeler,

yer almaktadır.

Derneğimiz üniversiteler ile yürüttüğü yakın ilişkiler neticesinde dergimizin hakemli bir dergi olması sağlanmıştır. Bu bağlamda değerli öğretim üyelerimizden “yayın danışma kurulu” oluşturulmuştur. Kauçuk Dergisi 40. sayısı itibariyle hakemli dergi olarak yayınlan-maktadır. Yaklaşık 3000 adet basılan ve Türkiye’de irili ufaklı yüzlerce sanayi kuruluşuna, sivil toplum kuruluşuna, üniversitelere ve kütüphanelere gönderilen dergimizin – birinci sayısından itibaren - her sayısı ayrıca web sitemizden de okuyucuya ulaşmaktadır.

Kauçuk Derneği olarak 2015 yılının önemli gelişmelerinden biri de başarılı çalışmaları-nı yakından takip ettiğimiz, kardeş plastik sektörünün çatı örgütü PLASFED’e üye olmamız oldu. Birlikten kuvvet doğacağına, ulusal ve uluslararası platformlarda hep beraber, sesi-mizin daha güçlü duyurulacağına inanıyoruz. Hep beraber sektörel sorunların çözümünde dayanışma içinde olmanın olumlu sonuçlar vereceğine inancımız tam.

Sektörümüzün bilgi ve iletişim ihtiyacına, hakemli bir dergi yayınlayarak katkı ver-mekten mutluluk duyuyoruz.

Sizlere bol kazançlı, mutlu günler dilerim.

Nurhan KayaKauçuk Derneği Başkanı

PBT PPE POM

PLASFEDDERGİ

40

PlaSTK PANO

Süper Film Genel Müdürü Gültekin’den gençlere tavsiye: Unvan değil, yet-kinliğinizi planlayın

Sanko Holding bünyesinde faaliyet göste-ren Süper Film’in Genel Müdürü Gültekin Savaş-kan, genç mühendis adaylarına uzmanlaşmaya ağırlık vermeleri tavsiyesinde bulundu. Savaş-kan, Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen bir etkinlikte gıda, tekstil, fizik, endüstri, makina, elektrik ve inşaat mühendisliği son sınıf öğrenci-lerine bir seminer verdi. Gültekin Savaşkan, “Üni-versite diplomasını alındıktan sonra unvan plan-laması değil, yetkinlik planlaması yapılmalı” dedi.

Seminere, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Yavuz Coşkun ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Mustafa Bayram da katıldı. Savaşkan seminerin-de, uzmanlaşmanın iş dünyası içindeki önemine

vurgu yaparak, “Önemli olan yetkinlik planı ya-pabilmek. İş başvurusu yapan mühendislere ‘ne olmak istiyorsun’ diye sorduğumda, CEO olmak istediklerini söylüyorlar. Bu yanıta çok şaşırıyo-rum.” dedi. Savaşkan, üniversite eğitimi daha düşük seviyede olan ülkeler tarafından üretilmiş makinelerin Türk firmaları tarafından alınmakta olduğunu belirtti.

Gençlerin eğitim ve uzmanlaşmaya önem vermek yanında, sosyalleşmeyi de ihmal etme-mesi, mümkün olduğunca iletişime açık olması gerektiğini vurgulayarak, “Üniversiteniz öğ-rencisiyim. Doktora yapıyorum, öğretim üye-si mi olacağım? Hayır ama olay öğrenmek ve paylaşmaktır. Hayat hem çok kolay hem de çok zor. Metalurji mühendisiyim, Süper Film’in genel müdürüyüm. Başarılı olmak için çaba gösterin. Sanayiden en az bir kişi ile arkadaşlık, dostluk kurun. Bu komşunuz veya akrabanız olabilir. Hiç olmazsa ayda bir gün görüşün” diye konuştu. Savaşkan, sosyalleşmeye ilişkin olarak ise çalış-ma hayatına atıldıktan sonra işyeri arkadaşları dışında da iletişim kurmaları çağrısında bulundu.

Türk Kompozit 2015’i başarıyla gerçekleştirdik.

Kompozit Sanayicileri Derneği olarak; ilkini 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz

Türkiye’nin Kompozit Etkinliği’nin ikincisini 8-10 Ekim 2015 günleri arasında İstanbul’da

tamamladık. Katılan, katkı veren herkese bir kez daha teşekkür ederim. “2. Türk ve Bölge-

sel Kompozit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları Zirvesi ve Forumu”,“1. Türk ve Bölgesel

Kompozit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları Fuarı” katılımcılarımızın sergilediği ürünlerle,

çeşitli kategoriler altında verdiğimiz ödüllerle ve bilimsel-sektörel bilgilerin sunulduğu 25

ayrı oturumla kelimenin tam anlamıyla dopdolu bir etkinlik oldu.

Dostlarımızla birlikte Türkiye’nin ve dünyanın yükselen bir sektöründe yer almanın ve

güçlerimizi birleştirerek sektörün en güçlü tanıtımını yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Ödül alan firma ve kuruluşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum.

Katılımcılar, yerel ve bölgesel kullanıcılarla bir araya gelmişler, ürünlerini, hizmetlerini

sunma, sağlıklı iş ilişkileri geliştirme şansına sahip olmuşlardır. Etkinliğimiz, yerel ve böl-

gesel kullanıcılara, kompozit üreticilerine, ham madde tedarikçilerine, hizmet servislerine

ulaşabilme, en son teknolojik uygulamalar hakkında bilgi alma fırsatı sunmuştur. Sektörün

profesyonellerine ise iş ve kariyer fırsatları yaratmış, öğrencilere kompozit sektörünün

sunduğu ürün ve hizmetleri tanıma fırsatı vermiştir.

Etkinlik boyunca konuşma fırsatı bulduğum dostlarımız, kompozit sektöründe ikin-

ci kez gerçekleştirilen buluşmayı beğendiklerini vurguladılar. Bu da bizi ayrıca sevindirdi.

Kompozit Sanayicileri Derneği olarak hiçbir özveriden kaçınmadan sektörü bir marka ha-

line getirme doğrultusunda bu güne kadar sürdürdüğümüz çalışmaların bundan böyle de

giderek yoğunlaşacağını belirtmek isterim. Etkinliğimizi her 2 yılda bir giderek artan bir

ivme ile sektörümüzle paylaşacağımızı şimdiden müjdelerim.

Bu etkinlik dizimiz, gelecekte benzerlerini yapacağımız toplantılar ve etkinlikler için

bize güç verdi. Bir kez daha katkı ve katılımlarıyla bizimle birlikte olan dostlarımıza teşekkür

eder, gelecek etkinliklerimize sizleri beklediğimizi şimdiden ifade etmek isterim.

Şekip AvdagiçKompozit Sanayicileri Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

PLASFEDDERGİ

42

PlaSTK PANO

Koçtaş-ÇEVKO işbirliğiyle 66 bin ağaç kurtardı

Çevrenin korunmasına yönelik işbirliği programları yapan ev geliştirme ve yapı mar-ket zinciri Koçtaş, ÇEVKO ile birlikte 2011’den bu yana yürüttüğü “Atık Ambalaj Geri Dönü-şüm Projesi” kapsamında 66 bin 572 ağaca karşılık gelen atık toplandığını duyurdu.

Çevre işbirlikleri hakkında bir açıklama yapan Koçtaş, “Daha Güzel Evler, Daha Güzel Hayatlar” sloganıyla çevreye duyarlı projeler yürüttüklerini duyurdu. Yürüttükleri proje-lerle sektöre yön vermeyi hedeflediğini vur-gulayan Koçtaş, çevre bilincinin şirket politi-kasının merkezine yerleştirdiklerini kaydetti.

Yapılan açıklamada, Koçtaş’ın ÇEVKO Vakfı ile birlikte yürüttüğü ‘Atık Ambalaj Geri

Dönüşüm Projesi’ kapsamında mağazalarına atık kutuları yerleştirildiği, ayrıca projenin başarısı ve etki alanını artırmak için tüm Koç-taş çalışanlarına eğitimler verildiği belirtildi. Proje kapsamında toplanan atık ambalajların geri kazanılmasıyla oluşan faydanın çeşitli karşılıkları duyuruldu. Buna göre, 66 bin 572 ağacın kesilmesi önlendi. Ayrıca 6 binin üze-rinde ailenin yıllık elektrik tüketimine denk gelen bir tasarruf sağlandı. ÇEVKO Vakfı ile yapılan işbirliğiyle 4 futbol sahası büyüklü-ğünde depolama alanı kullanımı kazanılırken, 581 ailenin yıllık su tüketimine denk gelen su tasarrufu gerçekleşti.

Bu arada, Koçtaş’ın Anel Doğa işbirliği ile Koçtaş mağazalarında oluşturduğu elekt-ronik atık toplama noktalarında kullanım süreleri dolmuş tüm elektronik ürünler her-hangi bir ücret talep edilmeden tüketiciden alınarak geri dönüştürülmeye başlandı. Proje kapsamında, ilk altı ayda, 17,10 ton elektronik atığın geri dönüşümü sağlanırken; 39,57 ton tehlikeli atık da imha edildi. Koçtaş’ın, çevre-ye duyarlı yatırımları ve işbirlikleriyle; doğa-nın korunmasına ve çalışmalarına devam et-tiği sürdürülebilir üretim ile ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceği vurgulandı.

Değerli Meslektaşlarım , Sevgili Dostlar,

PLASFEDDERGİ’nin kapak konusu Haksız Rekabet. Herhalde Dünya üzerinde bu ko-nudan en fazla muzdarip durumda olan sektörün mensupları biz plastikçilerdir. Bu, işin sektörel boyutu.

Ötesinde, ulus olarak da herhalde bizim kadar hayatının her aşamasında haksız reka-bete muhatap olan başka ulus da yoktur.

Maalesef bizde haksız rekabete maruz kalma durumu çocuklukta başladığımız eğitim dönemlerimizden başlar ahirete göçtüğümüzde defnedileceğimiz kabir yerlerimizin orga-nize edilmesine kadar, sporda, siyasette, birey olarak devlete karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirme işlevinde de devam ederek, sağlık hizmetinden yararlanmadan kültürel ak-tiviteye ulaşıma kadar her aktivitede karşımıza çıkar.

Bunlara dair birey olarak kendi payımıza düşenleri yapmanın dışında pek fazla eli-mizden gelen yok maalesef. Bu nedenle daha çok sektörel anlamda sorun niteliği taşıyan “Plastik” için “haksız rekabet” konusunu irdelemek bizim için görev anlamı taşıyabilir, sizler için de yaptıklarımızdan haberdar olmanız anlamında faydalı olabilir.

Plastik, ticarileşmeye başladığı 1950 lerden itibaren heryıl ortalama yüzde 6 büyüyen bir pazara sahip olunca, geleneksel malzemeler tarafından pazarlarının elinden kaybolma-sı riski doğup, hakkında hep olumsuz algı oluşturulmak istenen malzeme durumuna gel-miş, aslında Dünya’nın en çevreci ve sağlıklı malzemesi durumundadır.

Olumsuz algı yaratma faaliyetinin temelinde pazar kaybetme korkusu yatmaktadır. Özellikleri ve avantajları nedeniyle yüzyılın malzemesi olarak adlandırılabilen plastik ile dürüstçe rekabet edemeyeceklerinden algı yönetimiyle “haksızca rekabet” eksenine kay-dırmışlar işi.

PAGDER olarak GFK’ya Türkiye genelinde yaptırmış olduğumuz “Algı Araştırması”nın sonuçları, maalesef bu olumsuz algıya yönelik çalışmaların kamuoyunda ne denli etkin ol-duğunu ortaya çıkarmıştır. Çok basit bir örnek olarak araştırma sonucuna göre tüketiciler, “sağlık ve çevre” gerekçesiyle gerekli olduğu durumlarda kağıt bardakları tercih ettiğini açıklarken, bu bardakların iç yüzeyinin plastikle kaplı olduğunu ve geri dönüştürüleme-diğini bilmiyor. Üstelik çay severler, eksik bilgi dahilinde gerçek çay keyfini yaşatamayan, şeffaf olarak üretilmesi mümkün olmayan kağıt bardağı, çayın rengini gösterebilen plastik şeffaf bardağa tercih ediyor. Plastik malzemenin otomotivde, havacılıkta, elektronikte ya-rattığı faydaları burada örneklemiyorum zira araştırma gösteriyor ki plastikle ilgili doğru algıyı oluşturacak yeterli düzeyde bilgiye sahip olunmaması nedeniyle ön yargılar hala devam ediyor.

Biz de PAGDER olarak, araştırma sonuçları ortadayken, sektörün geleceği adına ya-pılması gerekenlere dair yaptığımız çalışmaların sonucunda, sorumlu endüstri yaklaşı-mımızdan hareketle, bilinçlendirme kampanyalarımızın ürünleri olan “Yuvaya Dönüşen Plastikler” projemize ve bu projenin bir alt adımı olan, 6-11 yaş aralığındaki çocuklarımıza plastik malzemesinin değerini ve geri dönüşüm bilincini aşımalayı hedefleyen “Çöps Çetesi Tiyatro Oyunumuza” bu dönemde de ağırlık veriyoruz.

Unutmayınız ki ; Ülkenin geleceği için sorumluluk sahibi sanayiciler, Dünyanın gelece-ği ve sorunsuz bir çevre için plastik ne denli gerekliyse, siz değerli sektör mensuplarımızın, hertürlü sorununuzda yanınızda olan plastik sanayicisinin derneği PAGDER’in bu önemli projelerine desteği de o denli değerli ve önemlidir.

Bu nedenle tekrar hepinizi birlikte çalışmaya ve üretmeye davet ederken, Kurban Bayramınızı en içten duygularımla kutluyorum.

Saygı ve Sevgilerimle,

Reha GürPlastik Sanayicileri Derneği Başkanı

Plastikle rekabet edemeyenler haksız yollara başvuruyor

PLASFEDDERGİ

43

Dünya Bankası, Türkiye’nin 2015 büyü-mesini yüzde 3 olarak tahminini değiştirmez-ken, 2016 ve 2017’ye ilişkin tahminlerini düşü-rerek yüzde 3,5’a çekti.

Dünya Bankası Türkiye ofisi düzenli ola-rak yayınladığı ülke Ekonomi Notu Temmuz sayısında, 2016 için yüzde 3,9 ve 2017 için yüzde 3,7 olan büyüme tahminlerini yüzde 3,5’a indirdi. Bunun nedeni olarak ise küresel finansal ortamın sıkılaşması ve siyasi belirsizlik unsurları sayıldı.

Dünya Bankası 2015 yılı büyüme tah-mininin yüzde 3’te tutulduğu ve cari açığın GSYH’nın yüzde 4,6’sına gerileyeceği tahmin edilirken, kısa vadede döviz kuru üzerindeki ilave baskıların kontrol altına alınabileceği var-sayımıyla, 12-aylık enflasyonun Aralık 2015’e kadar yüzde 7’ye düşmesinin beklendiği kay-dedildi. -Türkiye’ye yönelik notlar

Dünya Bankası, Türkiye ekonomisine iliş-

kin temel bazı uyarılarda da bulundu. TL’nin değer kaybının, petrol fiyatlarındaki artışın etkisini daha da artırdığı, gıda fiyatlarındaki gerilemenin etkisini de sınırladığı kaydedildi. Ancak gelecek dönemde gıda fiyatlarındaki düşüşün enflasyon düşüşüne etkisinin gözle-neceğini, yıllık enflasyonda “zirvenin dönüldü-ğü” öngörüldü. -Merkez Bankası’nın elindeki araçlar azalıyor

Dünya Bankası notunda, Merkez Bankası’nın ortalama fonlama maliyetinin ar-tarken, bankalar arası borç verme oranının, faiz koridorunun üst sınırında olduğu hatırla-tıldı. Buna bağlı yapılan yorumda ise ABD Mer-kez Bankası’nın (FED) faiz artışının ardından yükselen piyasaların para birimleri üzerindeki baskının artabileceği vurgulanarak, “Bu ne-denle, TCMB’nin finansal istikrarı sağlarken destekleyici politikalar için hareket alanı sınır-lanacaktır” denildi.

Dünya Bankası, yeni hükümet girişimle-rinin başarısızlıkla sonuçlanmasının yatırımcı hassasiyetini artıracağı ve tüketici güvenini olumsuz etkileyebileceği, buna karşılık bir hükümet kurulması halinde de özel talepteki artışın büyümeyi destekleyeceği kaydedildi. Dünya Bankası notunda, “2015 yılı ekonomik görünümü 7 Haziran genel seçimleri sonrasın-daki siyasi belirsizliklerin giderilmesine bağ-lı. Yatırımcı güvenini tazelemek, kısa ile orta vadede büyüme için kilit faktördür. Yatırımcı güvenini tazelemek için istikrarlı, kapsayıcı bir hükümetin bir an önce kurulması ve yapısal reformların uygulanmasına bir an önce baş-lanması gerekmektedir.” denildi.

Dünya Bankası notunda, kısa vadeli ser-maye girişlerinin yavaşladığı ancak uzun va-deli sermaye girişlerinin durumunu koruduğu, kısa vadeli sermaye hareketlerinin 5,7 milyar dolarlık kısmının döviz rezervlerinden ve 7,8 milyar dolarının da net hata noksandaki giriş-ten karşılandığı belirtildi.

Dünya Bankası, 2016 ve 2017’de Türkiye’nin büyümesinin yavaşlayabileceğini öngördü

PANO

Ser Rezistans logosunu değiştirdi

Plastik sektöründe faaliyette bulunan Ser Rezistans şirket logosunu yeniledi. Güncel görsel eğilimler çerçevesinde yenilenen şirket logosuyla marka ve şirket bilinirliğine katkı ve-rilmesinin hedeflendiği kaydedildi. Şirket, yeni logosunu kullanmaya başladı. Ser Rezistans Genel Müdürü Erkan Evrenkaya, yeni logoda şirketin geçmişine yönelik izlerin korunduğunu ve yeni bir görsel yaklaşımla iletişim süreçlerine katkı verecek bir tasarımın benimsendiğini an-lattı. Şirket, yakın zamanda internet sitesini de yenileyecek.

TP Electric, üretim portföyüne eklediği faz dönüştürücü (enversör) fişleri tanıttı. Şirketten yeni ürün hakkında yapılan açıklamada, “ Faz dönüştürücü (enversör) fişlerimiz; elektrik mo-torlarındaki faz yönlerinin pratik bir şekilde de-ğiştirilmesini sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.

Fişler özellikle perakende sektöründe ürünlerin sağlıklı bir şekilde bir noktadan diğeri-ne sevk edilmesi için kullanılan soğuk hava ma-kinelerinde (mobil soğutucular) ve faz yönünde değişikliklerin sık yaşandığı motor uy-gulamalarında kullanılmaktadır. IP 44 ve IP 67 koruma seviyesinde 5x16A, 5x32A faz dönüştürücü fiş, duvar fişi ve makine fişi olarak dizayn edilmiştir” denildi.

Şirketin, kuruluşundan bu yana pazar ihtiyaçlarını gözeterek, yurtiçi

ve yurt dışında elektrik sektöründeki değişimleri takip ettiği ve buna uygun yeni ürünleri piyasa-ya sunduğu vurgulandı.

Şirket açıklamasında, yeni ürünle, elektrikli motorların dönüş yönünü kabloları sökmeden değiştirmek için pratik bir çözüm sunulduğu, tüm mobil makinelerde karşılaşılan elektrik bağ-lantısı sorunlarının çözüldüğü, faz güvenliği sağ-landığı ve tornavida ile iki fazın 180 derece çev-rilmesini sağlayarak, motorların dönüş yönünün değiştirilmesini sağlandığı kaydedildi.

TP Electric faz dönüştürücü fişleri tanıttı

PLASFEDDERGİ

44

PANO

Etka-d Otomotiv Dünyanın en hafif otobüs koltuğunu duyurdu

mek istediğini kaydeden Özgat, üç yıl önce ilgi duydukları bu sektörde uçak koltuğu proje-sinde ana plastik tedarikçi olarak çalıştıklarını kaydetti.

Özgat, “Sivil havacılık sektörüne koltuk parçalarından başladık. Yine uçak koltukla-rında kullanılması için yanmaz file ürettik. Bir sonraki hedefimiz iç trim parçaları imal ede-bilmek. Şu an havacılık sektörü toplam şirket ciromuzun yüzde 6’sını oluşturuyor. Yaklaşık bir yıl önce traktör sektörüne de girdik. İç kabın parçası üretmeye başladık.” dedi.

Özgat, ayrıca yalnızca son bir yılda 4 mil-yon Avroluk makine yatırımı yaptıklarını, 50 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini ve üretim-lerinin yüzde 35’ini ihracatın oluşturduğunu açıkladı.

Dünyanın en önemli otobüs markalarına hizmet veren “Bursa merkezli Etka-d Otomo-tiv, çoğunluğu plastik malzemelerden oluşan dünyanın en hafif otobüs koltuğunu ürettiğini duyurdu. Yeni koltuklar, muadillerinin yüzde 40’ı kadar daha hafif olarak imal edildi.

Etka-d, AR-GE süreçleriyle hafif otobük koltuklarını geliştirdiğini belirtti. 1990 yılın-dan bu yana ticari araç oturma grubu, iç trim ve şase plastik parçalarının tasarımını, kalıp imalatını ve ürün imalatını yapan Etka-d, proje çözümleri ve bitmiş ürünleri sunuyor.

Firmadan yapılan açıklamada, 10 uzman ile AR-GE ve inovasyon çalışmaları yürütüldü-ğü belirtildi. Firma, 250’den fazla ürün satışı gerçekleştirdiğini ve patent ve faydalı model toplamının 400’e yakın olduğunu kaydetti.

Etka-d Proje Sorumlusu Nurullah Özgat, basına yaptığı açıklamada, Bursa Eskişehir Bi-lecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) desteği ile 2014 yılında hayata geçirdikleri AR-GE çalışmasında sonuca ulaştıklarını belirterek, “Dünyanın en hafif otobüs koltuğunu ürettik. Projemiz ile otobüs koltuklarında yüzde 40 hafiflik sağla-dık. Bu aynı zamanda yakıt tasarrufu anlamına da geliyor. Anne-çocuk koltuğuna kadar ge-niş bir yelpazeye sahip olan bu koltukları seri olarak imal ediyoruz. Ürünümüzün patentini aldık. Şu an yerli ve yabancı marka birçok oto-büste bu koltuklar kullanılıyor” dedi.

Başka alanlarda da AR-GE çalışmalarının sürdüğünü belirten Özgat, tampon kalıbı üret-tiklerini ve 2 metre 20 santimlik ürünün seri üretimine başladıklarını anlattı.

Mercedes ile de bir koltuk projesini yürüt-tüklerini açıklayan Özgat, tasarımdan kalıba her detayın tamamen Etka-d’ye ait olduğu Ar-Ge çalışmasıyla yerli üretime destek vermeyi hedeflediklerine işaret etti. Özgat, “Normal şartlar altında koltuklar Almanya’dan geli-yordu. Projemiz ile bundan böyle Mercedes otobüslerinde yerli malı koltuklar kullanılacak. Bu aynı zamanda Mercedes için de karlı oldu” dedi.

Sivil havacılık

Şirketin, sivil havacılık alanında da büyü-

Gulf PackaGinG & Polymers show

www.GPPs.ae/PaGder

Abu Dhabi National Exhibition Centre,United Arab Emirates

WHERE THE PACKAGING & POLYMERS INDUSTRY GETS

DOWN TO BUSINESS

don’t miss the region’s most anticipated event.call +971 4 609 1563 or email [email protected]

Quote GPPsPaGder with any enquires.

1 – 3 february 2016

official host silVer sPonsor bronZe sPonsor associate sPonsor orGanised by

knowledGe Partner official media PartnersuPPortinG associations

media Partners

mepwww.mideastplast.com

PLASFEDDERGİ

46

PANO

SEM Plastik’e McDonald’s ödülüProjesi”nin bir uzantısı olduğu, bu uygulama ile hammadde kaynaklarının verimli kullanıl-ması ve sürdürülebilirlik temelli bir üretim benimsendiği kaydedildi. SEM Plastik duyu-rusunda, yeni yaklaşımla üretilen milkshake bardaklarının üretiminde inline sisteme geçiri-lerek enerji kullanımının azaltıldığı, kayıp, atık ve firelerin en aza indirildiği vurgulandı. Yeni yaklaşımla yüzde 48 enerji tasarrufu, yüzde 20 hammade tasarrufu sağladığı ve karbon-dioksit miktarının da yüzde 20 düşürüldüğü belirtildi.

SEM Plastik Genel Müdürü Yavuz Eroğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Öncelikle partnerimiz Mc Donald’s’a global anlamda çev-reye gösterdikleri duyarlılık ve uzun yıllardır devam eden gerçek anlamda ‘kazan-kazan’ prensibine dayanan tedarikçi ilişkileri için te-şekkür ediyoruz. Böyle bir sistemin parçası olmaktan dolayı son derece mutluyuz. SEM Plastik olarak ürünlerimizde; insan sağlığı, hijyen ve çevresel etki değerlendirilmesi yani “sürdürülebilirlik” öncelik kazanıyor. Milkshake bardağında yaptığımız bu yeşil iyileştirmenin global anlamda aldığı takdir de çalışmalarımı-zın ivmesini arttıracak güzel bir motivasyon aracı oldu” dedi.

SEM Plastik, ünlü fast food markası McDonald’s tarafından, kendi tedarikçilerinin çevreci uygulamalarını özendirmek için oluş-turduğu “Global Best of Green 2014” projesi kapsamında ödül alan tek Türk tedarikçi oldu. SEM Plastik’e ödülü, milkshake bardağı kazan-dırdı.

SEM Plastik’ten yapılan açıklamada, “Tek kullanımlık plastikler ve plastik gıda ambalajı üreten SEM Plastik, dünyanın en büyük hava-yolları da dahil birçok ülkedeki müşterilerine inovatif ürünleri ile hizmet sunuyor. Son ola-rak Mc Donald’s “Global Best of Green 2014” projesinde milkshake bardaklarına getirdiği

çevreci yaklaşımla ödül aldı. Türkiye’den sade-ce SEM Plastik’in ödül aldığı Global Best of Gre-en 2014’de başarılı görülen projelerde kriter-ler; çevreye sağlanan katkı ve ekonomik fayda olarak belirlendi. Tüm iş ve üretim süreçlerin-de çevreci bir yaklaşım benimseyen SEM Plas-tik, benzer bir proje ile İstanbul Sanayi Odası tarafından 2013 yılında düzenlenen “Çevre Ödülleri”ne de başvurmuş ve ödül almıştı. Bu-rada oluşturdukları ana verimlilik konseptini, karbon ayak izi daha düşük hammadde tercihi ile bir adım daha geliştirmiş oldu” denildi.

Açıklamada, ödül getiren yaklaşımın, SEM Plastik’in sosyal sorumluluk bilinciyle oluştur-duğu “Termoform Üretimine Enerji Verimliliği

Türk plastik sektörünün şemsiye örgütü Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED, sektör ve plastik sektörüyle ilgili karar alıcıların benimseyeceği, sektöre yön verecek bir stra-tejik plan hazırlıklarını sürdürüyor. Sektörün görüşlerini almak amacıyla bir dizi platform oluşturulacak. Bu çalışmaların 2015 Ekim ayı içinde somutlaşması hedeflendi.

PLASFED, sektör çalışmaları-na yön verecek bir stratejik plan hazırlıklarını sürdürüyor. Yönetim Kurulu, stratejik planın sektör ve bütün karar alıcılar tarafından be-nimsenmesi için çalışacak.

PLASFED Yönetim Kurulu, yaptığı toplan-tıda sektöre ilişkin gelişmeleri ve çalışmaları değerlendirdi. Stratejik plan hazırlıklarının de-ğerlendirildiği toplantıda, oluşturulacak stra-tejilerin sadece sektörün değil, karar alıcıların tamamı tarafından vizyon niteliği taşıması için girişim yapılması kararlaştırıldı. Stratejik planın, sektörün başta vergi uygulamaları ol-

mak üzere hammadde sorunları da odak nok-talarından biri olarak seçildi. Plan ayrıca, ileri polimerler konusunu da temalardan biri olarak belirledi.

Toplantıda örgütlenme faaliyetlerine iliş-kin değerlendirmeler de yapıldı ve yeni katılım talepleri gözden geçirilerek yetkilendirmeler yapıldı.

İşbirliği ağı genişliyor

PLASFED Yönetim Kurulu Toplantısında, sektörün fuar ve benzeri faaliyetleri konu-sunda işbirliklerinin somutlaştırılması, eğitim kurumlarının işbirliği taleplerinin de olumlu karşılanması yönünde karar alındı.

PLASFED, sektöre yön verecek stratejiyi hayata geçiriyor

PLASFEDDERGİ

48

PANO

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederas-yonu (TİSK), OECD tarafından yapılan ve 46 ülkenin AR-GE yatırımları, teknolojik durum ve bunlara dayalı yeni sanayileşme çabalarına yönelik karşılaştırmalı analizini değerlendiren bir rapor yayınladı. OECD çalışmasında, kamu-da AR-GE harcaması, en nitelikli 500 dünya üniversitesindeki payı, bilimsel makale, özel sektörün AR-GE yatırımları, AR-GE yatırımı yanan 500 büyük şirketin içindeki Türk şirket sayısı, üçlü patent başvurusu, ticari markalar, uluslararası ortak buluşlar karşılaştırmaların-da Türkiye ya OECD ortalamasının altında ya da en alttaki 5 ülkeden biri olarak ortaya çık-tı. Üstelik, yeni sanayileşme çabaları içinde, Türkiye’nin bilim, teknoloji, sanayi ve beceriler alanlarındaki küresel pozisyonunun oldukça zayıf kaldığı, rakip ülkelerin aksine Türkiye’de devletin, oyun kurucu ve finansör olarak pasif bir durumda bulunduğu belirtilerek “bilim, tek-noloji ve AR-GE’de ulusal hedeflerle mevcut durum arasında, diğer ülkelerin aksine büyük mesafe bulunduğu, Türkiye’nin sıçrama yap-

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), OECD tarafından yapılan ve 46 ülkenin Ar- Ge yatırımları, teknolojik du-rum ve bunlara dayalı yeni sana-yileşme çabalarına yönelik karşı-laştırmalı analizini değerlendiren bir rapor yayınladı.

maya ihtiyaç duyduğu” kaydedildi. Araştırma-da, ülkelerin AR-GE ve yeni sanayi ortamına yönelik bazı uygulamaları da örnek olarak sı-ralandı.

TİSK, OECD Bilim, Teknoloji ve Sanayinin Görünümü 2014 raporuna dayalı olarak “Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin durumu” başlığını taşıyan bir rapor yayınladı. TİSK çalış-masında, OECD’nin 46 ülke üzerinden yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin teknoloji ve AR-GE açısından son 5 ülke içinde olduğu vurgu-landı.

Türkiye’nin bilim, teknoloji, sanayi ve beceriler alanında zayıf kaldığı ve devletin de hem finansman hem de yönlendirme açı-

sından pasif kaldığı tespitlerine yer verildi. Araştırmada, “Bilim, teknoloji ve AR-GE’de ulusal hedeflerle mevcut durum arasında, di-ğer ülkelerin aksine büyük mesafe bulunduğu, Türkiye’nin sıçrama yapmaya ihtiyaç duydu-ğu” vurgulandı.

Rapora yönelik yapılan TİSK değerlendir-mesinde, bilim, teknoloji ve AR-GE’de mevcut zayıf konumun yanı sıra, diğer ülkelerle farkın da büyük olduğuna işaret edildi. Ülke uygula-malarının örnek olarak sıralandığı çalışmada, Türkiye’nin yapması gerekenlerin başlıkları; sanayiye daha fazla önem ve somut destekler vermesi, AR-GE ve inovasyonda sanayi-üni-versite-kamu işbirliğini devletin oyun kurucu rolüyle geliştirmesi, bilimsel fikirleri ticari-leştirme sistemini kurması, eğitim sistemini reforme etmesi, kadınların eğitim ve çalışma hayatına katılımını sağlaması olarak sıralandı.

Yapılan çalışmalar

OECD raporunda 46 ülkeye yönelik kar-şılaştırmayı içeren ülke görünümleri yer aldı. Buna göre, Bilim, teknoloji, yenilik (inovasyon) ve AR-GE için yapılan gayrisafi yurtiçi harcama

TİSK Raporu: Türkiye’nin bilim-teknolojide gideceği yol uzun

PLASFEDDERGİ

49

PANO

(GERD) oranı 2007-12 döneminde yıllık yüzde 8,2 oranında arttı. Çalışmalarda ve yayınlanan strateji belgesinde otomotiv, makine ve ima-lat teknolojileri, enerji, bilgi ve iletişim tekno-lojileri, su, gıda, savunma, havacılık ve uzay ve sağlık olmak üzere dokuz ulusal öncelik alanı belirlendi ve bu alanlara yönelik teşvik politi-kaları tasarlandı. Türkiye’deki özel sektör AR-GE harcamaları (BERD) 2012 yılında GSYH’nin yüzde 0.42’si oranı ile OECD ortalamasının oldukça altında gerçekleşti. Özel sektör yatı-rımları teknoloji imalatı yerine bilgi hizmetleri-ne yoğunlaştı. Aynı dönemde, üniversitelerin ve AR-GE, yenilik kültürüne sahip personelin geliştirilmesi için destek programları da uygu-landı.

Özel sektörü destekleme yaklaşımı çer-çevesinde, kümelenme, teknoloji transferi ve ticarileşmeye yönelik girişimler desteklendi.

OECD çalışmasında, gayrisafi yurtiçi AR-GE harcaması (GERD), 2007-2012 yılları ara-sında OECD ortalamasının da üzerinde olmak üzere önemli ölçüde arttığı, özel sektörün kriz sonrası düşen harcamalarını hızla artırdığı ve GERD 2012 yılında GSYH’nin yüzde 0.92 dü-zeyine ulaştığı kaydedildi. Bu harcama içinde özel sektörün payının ise 2009’daki yüzde 0.41’den (GSYH’nin yüzde 0.35’i), 2012 yılında yüzde 46.8 (GSYH’nin yüzde 0.43’ü) düzeyine çıktığı kaydedildi.

TİSK, gayrisafi yurtiçi AR-GE harcaması-nın 2013’te GSYH’nin 0.95’ine; bunun içinde de özel sektörün payının yüzde 48.9’a yüksel-diği notunu düştü.

OECD içinde Türkiye’nin duru-mu

Çalışmada, Türkiye’nin OECD araştırması-na konu 46 ülke ile karşılaştırıldığında; inovas-yon yeterliliği ve kapasitesinde kamu AR-GE harcamasında OECD ortalamasının altında, en nitelikli 500 üniversite sıralamasındaki payı bakımından en alttaki 5 ülke içinde bilim-sel makale yayınında en alttaki 5 içinde, özel sektörün AR-GE harcamasında OECD ortala-masının altında, AR-GE yatırımcısı 500 büyük

şirketteki Türk şirket oranı bakımından OECD ortalamasının altında, üçlü patent başvuru-sunda en alttaki 5 ülke içinde, ülke merkezli ticari marka sayısında en alttaki 5 ülke içinde olduğu kaydedildi.

Yenilikçiliğe dayalı girişimcilik (inovatif girişimcilik) alanını ölçmek için oluşturulan endeksin, GSYH’ye oranı şeklinde yapılan karşılaştırmada ise Türkiye’nin risk sermaye-si, genç patent firmaları (yeni buluşa dayalı oluşmuş şirket) alanlarında veri bulunmadığı belirtilirken, girişim yapma kolaylığı açısından da en alttaki 5 ülkeden biri olduğu vurgulandı.

Altyapı, sahip olunan işbirliği ağları (iliş-kiler) ve beceriler sınıflamasında ise sabit genişbant kullanımında, kablosuz genişbant kullanımında ve e devlet uygulamalarında en alttaki 5 ülkeden biri olduğu vurgulandı. Özel sektör tarafından finanse edilen kamu AR-GE yatırımlarında ortalamanın üstünde olan Türkiye, üniversite ve kamu araştırma birim-leri tarafından yapılan patent başvurularında, uluslararası eser yazma ortaklığında ve ulusla-rarası ortak buluşlarda son 5 ülkeden biri ola-rak sınıflandı.

Katkı verecek eleman yetiştire-miyoruz

OECD araştırmasında inovasyona hizmet edecek becerilerin geliştirilmesi-eğitim ala-nında yapılan karşılaştırmada ise Türkiye; yük-seköğretim harcamalarında OECD ortalaması-nın altında kalınırken, yükseköğretim görmüş yetişkinlerin oranı, 15 yaşındaki çocukların bilim performansı, bilim ve mühendislikteki doktora mezuniyeti açısından en alt 5 ülke arasında yer aldı.

Araştırma kapsamında üretilen verilerde, teknolojiye daya-lı bazı ülke performanslarına yönelik sonuçlar elde edildi. Bun-lardan dikkat çeken bazıları şöyle:

-Türkiye’nin yaptığı ihracattan elde edilen katma değerin yurtiçinde kalmayan kısmı 1995’te yüzde 11 iken, 2009’da yüzde 22’ye çıktı. Türkiye, toplam 56 ülke arasında 2009’da 39’uncu sırada yer alıyor ve yurtiçinde kalmayan katma değer oranı 2009 itibariyle ticari rakiplerinin çoğuna göre daha düşük.

-İşgücü verimliliği kriz sonrası bütün ülkelerde düştü. Türkiye hızlı toparlanan ülkeler arasında yer aldı. Ancak yine de 2007-2013 döneminde işgücü verimliliği artışı Türkiye’de de yüzde 0,95’ten 0,27’ye düşerek önemli ölçüde geriledi. Türkiye verimlilik artış hızı OECD ortalamasının altında.

-Türkiye, GSYH’deki AR-GE harcama payını 2023’te yüzde 3’e (AB ortalaması) yükselt-me hedefini yürütüyor ancak mevcut durum ile hedef arasında en fazla fark bulunan ülke durumunda. Buna karşılık, Kore ve İsrail daha 2013’te sırasıyla yüzde 4,36 ve yüzde 4,20 ile AB ortalamasının üstüne geçti.

-Türkiye araştırma kapsamındaki ülkeler içinde özel sektörün AR-GE harcamalarının en düşük olduğu ülkelerden biri, ayrıca özel sektör AR-GE’sine en az kamu desteği veren 11 ülkeden biri.

-Türkiye’de AR-GE ve inovasyon kapasitesi oluşturacak mühendislik, bilim ve sağlık alanlarındaki yükseköğretim öğrencisinin toplam yükseköğretime kayıt yaptıran öğrencile-re oranı açısından Türkiye 37 ülke arasında 36. sırada.

Araştırmada, yeni sanayiye yönelik olarak tavsiye niteliği taşıyan, bazı uygulamalar da sıralandı. Bunlardan bazı başlıklar şöyle:

-Uygun iklimin sağlanması: İşletmelerin inovasyon yapması için, rekabet kuralları uy-gulanması, açık ticaret, becerilerin geliştirilmesinden oluşan çevre koşulları uygun hale ge-tirilmeli.

-Bağlantıların güçlendirilmesi: İnovasyon faaliyeti içinde bulunan işletmeler, üniversi-teler, bireyler, aracılar vb. yapılar arasında ağlar ve bağlantılar güçlendirilmeli.

-Devlet destekleri kaynağı ve genel teknolojilere yönelmeli. İleri aşamadaki rekabetin önüne geçilmemeli.

-Kamu ihaleleri kaldıraç olarak kullanılabilir. Yeni araçlar da geliştirilmeli. -Teknoloji alanındaki yeni girişimler desteklenmeli. -Çokuluslu şirketler çekilmeli. -Sürekli ve etkili değerlendirme mekanizması oluşturulmalı

PLASFEDDERGİ

50

Gayri Safi Yurtiçi AR-GE harcaması (GSYH’nin Yüzdesi olarak)2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 veya mevcut son veri

G Kore 3,21 3,36 3,56 3,74 4,04 4,36 4,36İsrail 4,52 4,4 4,17 3,97 3,97 3,93 3,93Finlandiya 3,47 3,7 3,94 3,9 3,8 3,55 3,55İsveç 3,43 3,7 3,62 3,39 3,39 3,41 3,41Japonya 3,46 3,47 3,36 3,25 3,38 3,35 3,35Tayvan 2,57 2,78 2,94 2,91 3,01 3,06 3,06Danimarka 2,58 2,85 3,16 3 2,98 2,98 2,98Almanya 2,53 2,69 2,82 2,8 2,89 2,98 2,98İsviçre 2,87 2,87 - - - - 2,87Avusturya 2,51 2,67 2,71 2,8 2,77 2,84 2,86ABD 2,63 2,77 2,82 2,74 2,76 2,79 2,79Slovenya 1,45 1,66 1,85 2,1 2,47 2,63 2,63İzlanda 2,68 2,65 2,82 - 2,61 - 2,61OECD 2,25 2,33 2,37 2,34 2,37 2,4 2,4Fransa 2,08 2,12 2,27 2,24 2,25 2,29 2,29Belçika 1,89 1,97 2,03 2,1 2,21 2,24 2,24Avustralya 2,25 2,25 - 2,19 - - 2,19Estonya 1,08 1,28 1,41 1,62 2,37 2,19 2,19Hollanda 1,81 1,77 1,82 1,86 2,03 2,16 2,16Singapur 2,36 2,65 2,18 2,04 2,17 2,04 2,04Çin 1,4 1,47 1,7 1,76 1,84 1,98 1,98AB28 1,76 1,91 2,01 2 2,04 2,07 1,98Çek Cumhuriyeti 1,37 1,3 1,35 1,4 1,64 1,88 1,88İngiltere 1,75 1,75 1,82 1,77 1,78 1,73 1,73Kanada 1,92 1,87 1,92 1,82 1,74 1,69 1,69İrlanda 1,28 1,45 1,69 1,69 1,61 1,66 1,66Norveç 1,59 1,58 1,76 1,68 1,65 1,65 1,65Portekiz 1,17 1,5 1,64 1,59 1,52 1,5 1,5Lüksemburg 1,58 1,66 1,74 1,51 1,43 1,46 1,46İspanya 1,27 1,35 1,39 1,4 1,36 1,3 1,3Macaristan 0,98 1 1,17 1,17 1,22 1,3 1,3İtalya 1,17 1,21 1,26 1,26 1,25 1,27 1,27Yeni Zelanda 1,17 - 1,28 - 1,26 - 1,26Brezilya 1,1 1,11 1,17 1,16 - - 1,16Rusya Federasyonu 1,12 1,04 1,25 1,13 1,09 1,12 1,12Malezya 0,79 0,79 1,01 1,07 1,07 - 1,07Türkiye 0,72 0,73 0,85 0,84 0,86 0,92 0,95 (TÜİK)Litvanya 0,81 0,8 0,84 0,79 0,91 0,9 0,9Polonya 0,57 0,6 0,67 0,74 0,76 0,9 0,9Slovakya 0,46 0,47 0,48 0,63 0,68 0,82 0,82Hindistan 0,76 - - - - - 0,76Güney Afrika 0,92 0,93 0,87 0,76 0,76 - 0,76Arjantin 0,51 0,52 0,6 0,62 0,65 0,74 0,74Yunanistan 0,6 - - - 0,67 0,69 0,69Letonya 0,6 0,62 0,46 0,6 0,7 0,66 0,66Romanya 0,52 0,58 0,47 0,46 0,5 0,49 0,49Kosta Rika 0,36 0,4 0,54 0,48 0,48 - 0,48Mısır 0,26 0,27 0,24 0,4 0,43 - 0,43

Gayri Safi Yurtiçi AR-GE harcaması (GSYH’nin Yüzdesi olarak)2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 veya mevcut son veri

Meksika 0,37 0,4 0,43 0,45 0,43 - 0,43Şili 0,31 0,37 0,35 0,33 0,34 0,35 0,35Kolombiya 0,17 0,18 0,19 0,19 0,18 - 0,18Endonezya - - 0,08 - - - 0,08

PANO

PLASFEDDERGİ

51

Seçilen teknoloji alanlarında görülen teknolojik avantaj, (2009-2011

(Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) çerçevesinde yapılan patent başvurularına dayalı endeks)

Biyo ve nano teknolojiler

Bilgi ve İletişim

Teknolojileri

Çevre ile ilgili teknolojiler

Danimarka 1,97 1,83 0,59

İspanya 1,69 1,19 0,66

Belçika 1,66 0,75 0,69

ABD 1,52 0,71 1,05

Yeni Zelanda 1,47 0,64 0,54

Avustralya 1,43 0,96 0,78

Kanada 1,39 0,98 1,11

İsrail 1,38 0,67 1,15

Hollanda 1,33 0,89 0,84

Brezilya 1,23 0,84 0,37

İrlanda 1,2 0,68 1,1

Meksika 1,19 0,85 0,38

Polonya 1,16 0,82 0,62

Fransa 1,14 1,02 0,8

OECD Ortalaması 1,12 0,89 0,71

İngiltere 1,11 0,84 0,83

Rusya Federasyonu 1,1 0,83 0,73

Seçilen teknoloji alanlarında görülen teknolojik avantaj, (2009-2011

(Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) çerçevesinde yapılan patent başvurularına dayalı endeks)

Biyo ve nano teknolojiler

Bilgi ve İletişim

Teknolojileri

Çevre ile ilgili teknolojiler

İsviçre 1,02 0,68 0,65

Hindistan 1,02 0,65 0,84

AB28 0,93 1,11 0,73

Kore 0,89 1,06 1,26

Macaristan 0,88 1,02 0,68

Avusturya 0,86 1,3 0,58

Norveç 0,78 1,26 0,63

Güney Afrika 0,77 0,86 0,55

İtalya 0,75 0,89 0,48

Çek Cumhuriyeti 0,71 0,98 0,41

İsveç 0,7 0,87 1,02

Finlandiya 0,66 0,91 1,26

Japonya 0,66 1,46 1,11

Almanya 0,62 1,32 0,64

BRIICS 0,6 0,58 1,14

Çin 0,48 0,53 1,26

Türkiye 0,14 0,48 0,35

Firmaların, tasarım ve yenilik-inovasyon çalışmalarına katkı yapmak amacıyla tasar-lanan teşvikler güncellendi. Firma başına 1.4 milyon Dolara kadar çıkabilen teşvikler, uy-gun firmaların Uluslararası rekabetine güç katacak.

Ekonomi Bakanlığı tarafından uzun süredir uygulanan tasarım, markalaşma, inovasyon ve AR-GE’ye yönelik teşviklerde güncellemeye gidildi. Bir süredir yürürlükte bulunan yeni teşvik paketiyle, firmaların mar-kalaşma ve verimli ürünlerle rekabet gücüne katkı yapılması amaçlanıyor.

Firmaların kendi tasarım ve ürünlerini geliştirmesi, inovasyon, yenilik, yenileştirme ve AR-GE süreçlerine katkı vermeyi amaçla-yan teşvik uygulamasında destek miktarları geçmişe göre oldukça artmış durumda.

Ekonomi Bakanlığı tarafından uygula-nan Tasarım ve Ürün Geliştirme Projesi’nde, teşvikler 3 ana başlık altında veriliyor. Bu kapsamda, mühendis, tasarımcı ve modelist istihdamı için firmalara 1 milyon Dolara kadar, yazılım ve tasarımda gerekli olan teçhizat için 250 bine kadar, seyahat masrafları için de

150 bin dolara kadar teşvik verilebilecek. Bir firmanın kullanabileceği toplam teşvik tutarı-nın üst limiti 1,4 milyon Dolar olarak belirlen-di. Firmalar teşviklerden bir defaya mahsus olmak üzere, en fazla 5 yıl süre ile faydalana-bilecekler.

Firmalar için tasarım teşviki 1.4 milyon Dolara kadar çıkabilecek

PANO

PLASFEDDERGİ

52

G20’nin Kasım ayında Antalya’da yapılacak zirve öncesi yeni yaklaşımı belli oldu. Daha önce küresel fi-nans sisteminde istikrar ve ekonomik büyümeye odaklanan G20, Türkiye dönem başkanlığında geliştirdiği “kapsayıcı büyüme” kavramı içinde bu kez istihdam sağlayan büyümeye odaklandı. Bunun içinde de odak noktalardan biri, yeteneklerin geliştirilmesi, gençlerin ve kadınların eğitimi, istihdam yaratan sektörlere daha fazla yatırım yapılması olarak belirlendi.

G20 bakanlar toplantıları ve buna paralel yüksek düzeyli katılıma sahne olan TOBB ev sahipliğindeki B20 toplantısında, istihdam ve büyüme bağlantısının kurulmasına yönelik kararlar dikkat çekti. Özellikle G20 Çalışma Bakanları ile Finans Bakanlarının ortak toplantı yapması, B20 ile L20’nin ortak bildiri yayınlaması ve Finans Bakanlarının sonuç bildirisinde istihdama atıfta bulunması, Kasım ayında yapılacak G20 Liderler Zirvesinin ana senaryosunun belirlendiği anlamına geliyor.

Sonuçları en fazla merak edilen G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında ise gelişmiş ekonomilerin korumacılık konusunda diğer ülkelere yönelik baskısı gözlendi. ABD’nin “korumacı kararları”nın geri çekilmesi yönünde bir çağrı yer alsa da, gelişmiş ülkelerin kur ve korumacı önlemlere ilişkin uyarısı sonuç bildirgesine yansıdı. Finans Bakanları, büyümenin “kapsayıcı” olması ve istihdam yaratması konusundaki görüşü benimsediği, sadece para politikası önlemlerinin büyüme sağlamadığına dair genel çerçeveyi kabul ettiği gözlendi.

G20 Türkiye dönem başkanlığında büyüme ve istihdam bağlantısını dünya gündemine aldı

PANO

PLASFEDDERGİ

53

PLASFEDDERGİ

54

Türkiye’nin dönem başkanlığında G20’nin küresel ekonomi için yeni yaklaşımında deği-şiklik oldu. Daha önce finansal istikrar ve küre-sel ekonomik büyümeye odaklanan G20, yeni bir yaklaşımla “kapsayıcılık” ilkesi içinde büyü-menin istihdam yaratması ve özellikle genç istihdamı konusunu gündemine aldı. Temel unsurları belli olan yeni yaklaşımın, gelecek dönemde G20’nin istihdam yaratan sektörlere daha fazla yatırım yapmasıyla sonuçlanabilir.

Türkiye’nin göç sorununu gün-deme getirme çabalarına kısmi destek

G20 Ankara toplantılarında gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın B20 zirvesinde, gerekse Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Finans Bakanları toplantısında Türkiye’nin üstlendiği Suriyeli göçmen yükünü gündeme taşıma gayretleri sınırlı karşılık gör-dü. Çalışma ve İstihdam Bakanları toplantısın-da, göçmenlerin iş piyasasına entegrasyonu konusunda tek bir madde sonuç bildirgesine yansıdı. Küresel örgütlerin temsilcileri ise de-meçlerle konuyu geçiştirdi.

Ankara’da Eylül ayı içinde yapılan G20 bakanlar toplantıları ile paralel olarak gerçek-leşen B20 toplantısında alınan kararlar, Ka-sım ayında Antalya’da yapılacak G20 Liderler Zirvesinin temel senaryosunu belli etti. Ka-rarlarda büyüme yolunda istihdam sağlayan sektörlerin uyarılması, istihdam konusunda da gençler, yeteneklerin geliştirilmesi ön plana çıktı.

G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları top-lantısı: “Kaliteli iş, becerilere yatırım ve eşitsiz-liğin giderilmesi ana öncelik”

G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları top-lantısında, G20 liderlerine sunulmak üzere hazırlanan politikaları içeren sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildiride, küresel işsizliğin devam ettiği, işgücüne katılım ve verimliliğin de dü-şük hızda seyrettiği tespitine yer verildi. İşsiz-lik ve çalışma hayatı sorunlarının çözümünde, dengeli, sürdürülebilir, kapsayıcı ve iyileştiril-miş yaşam standardına odaklanan bir büyüme önerildi.

Bütünleşik bir büyümenin teşvikinin Ça-lışma ve İstihdam Bakanları tarafından kabul edildiği kaydedilen bildiride, “G20 İstihdam Ça-lışma Grubu” (EWG) kurulmuş olmasının ve bu grubun çalışmalarının önemsendiği kaydedildi.

Yeni bir hedef

Sonuç bildirisinde, 4 başlık altında öneri ve tespitlere yer verildi. Ankara toplantısının belirlediği yeni bir hedef de ilk kez açıklandı. Uluslararası NEET olarak adlandırılan (neither in employment, education nor training-Youth not in education or employment) sınıflamaya yönelik olarak, 2025 yılına kadar “en kırılgan grup” olarak tanımlanan eğitim ve istihdam dışında kalan gençlerin oranının yüzde 15 ora-nında azaltılması hedefi benimsendi.

Sonuç bildirgesinde öne çıkan temel baş-lık ve öneriler şöyle:

Daha kapsayıcı işgücü pazarı

Birçok G20 ülkesi 2008 krizinde düşen işsizliği telafi edemedi. Üretilecek politikalar, istihdamı artırırken iş kalitesini çalışma hak ve hürriyetlerini artırmalı, kayıtdışılıkla mücede-le etmeli. Toplumsal adalet ve sosyal uyumu güçlendiren dezavantajlı gruplara odaklı poli-tikalar geliştirilmeli.

Birçok G20 (Ücret ve cinsiyet) eşitsizliği-nin uzun dönemde devam etme eğilimi, büyü-me hedeflerine zarar veriyor, verimlilik artışını engelliyor, işgücünün gelirdeki payını düşürü-

cü etki ediyor. Ücret belirleme mekanizmaları adil ve iyi hale getirilmeli.

Uluslararası işgücü hareketleri, herkesin yararına olacak şekilde düzenlenmeli. İyi uy-gulamalar paylaşılmalı.

İnsan kaynakları yatırımlarını artırma

Çalışma becerilerinin geliştirilmesi, eği-tim ve istihdam arasındaki bağı güçlendirme-ye yönelik çabalar devam edecek. Kaliteli eği-time sınırlı erişimle mücadele edilmeli. Beceri uyumsuzluğu (iş piyasasındaki ihtiyaca uygun olmayan eğitim) birçok G20 ülkesinin sorunu. İş piyasasına giriş için temel becerileri kazan-dıracak eğitim verilmeli. G20 Beceri Stratejisi yol gösterici olabilir. Gençlerin istihdamına yönelik daha önce belirlenen somut önerilere bağlılık taahhüt edildi.

Gençler için, okuldan işe geçişi kolaylaştı-rıcı, kaliteli istihdam ve çıraklık hizmetleri yo-ğunlaştırılmalı.

Eğitim ve istihdam dışında kalan gençle-rin oranı, 2025 yılına kadar yüzde 15 azaltıl-malı.

Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Herkesin pay aldığı büyü-me yaklaşımı kabul gördü

Türkiye G20 Bakanlar toplantılarının ev sahibi durumunda bu-lunan Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz “kapsayıcılık” yaklaşımı-nın benimsendiğini vurgulayarak, dünyadaki gelişmeden herkesin pay alması gerektiğini, bazı kesimlerin dışında kaldığı bir kalkınma sürecini hiç kimsenin arzu etmediğini söyledi. Bu çerçevede KO-Bİ’lerin sorunlarına özel olarak eğildiklerini belirten yılmaz, G20’nin her gündem maddesinde bu konuya eğildiklerini, bu konunun G20 üyeleri içerisinde geniş bir kabul gördüğünü dile getirdi. Yılmaz, “Bu denli yoğun KOBİ ilgisi G20 gündeminde ilk kez yer almaktadır. Ulus-

lararası platformlarda KOBİ’lerin beklentilerini, şikâyetlerini temsil etmek üzere Uluslararası Ticaret Odası ile beraber Dünya KOBİ Forumu’nu kurduk. Bu da bizim G20 dönem başkanlığı-mızda en önemli yaptığımız çalışmalardan biri oldu. Bu yapı dönem başkanlığımızda dünyaya kazandırdığımız önemli bir yapıdır” dedi. Yılmaz, bu dönemde ayrıca, KOBİ’lerin finansmana erişimini iyileştirmeye yönelik temel ilkeler seti ve KOBİ Finansmanı Ortak Eylem Planı’nı da hazırladıklarını söyledi.

“W20’yi oluşturduk”

G20 tarihinde ilk olarak W20 (Kadın20) denilen bir yapıyı başlattıklarını dile getiren Yıl-maz, bu oluşumun kadınların iş dünyasındaki rolünü ve etkinliğini arttırmayı , kadın girişimci-lere desteği arttırmayı amaçladığını ve G20 ülkelerinin desteğini aldığını söyledi.

PANO

PLASFEDDERGİ

55

Kaliteli işler, gelir kalitesinin yüksel-tilmesi, işgücü piyasasındaki güvensizliğin azaltılması, iyi çalışma koşulları ve sağlığın korunması olmak üzere üç boyuta bağlı olarak geliştirilecek.

İşe girişlere yardım eden kuruluş ve ajansların etkinliği artırılacak. Dünya Kamu İs-tihdam Kurumları Birliği (WAPES) gibi kurum-larla daha etkin çalışılacak.

Yaşlanan nüfusların etkisi göz önünde bulundurularak, yaşlanan nüfusun ihtiyaçları ile gençlerin istihdamı arasında bir bağ kurula-cak, demografik sorunlar araştırılacak.

Etkin izleme ve uygulama

Yeni rapor şablonu ile izleme başlayacak ve gerekliyse politika taahhütleri güncellene-cek. İş sağlığı ve güvenliğini geliştirmek üzere konulan taahhütlere bağlılık vurgulandı. Kadın istihdamının güçlendirilmesi bağlamında, ka-dınların işgücüne katılımının, 2025 yılına kadar yüzde 25 daha artırılması hedefi korunuyor.

Yol haritası

B20 ve L20’nin ortak bildiri yayınlanma-sının memnuniyet yarattığı kaydedilen sonuç bildirisinde, diğer oluşumlarla birlikte bu gru-bun yapıcı rolü teyid edildi ve Kadın 20 - W20 kuruluşunun taahhütlerin izlenmesine ve ye-rine getirilmesine katkı vereceği kabul edildi. ILO, OECD, Dünya Bankası, IMF’nin ürettiği raporların çalışmalara yön verdiği vurgulandı.

B20 ve L20 ortak bildirisi

G20 Ankara bakanlar toplantısında ye-niliklerden biri de özel sektör iş dünyasını kapsayan B20 (Business 20) ve işçi kanadını oluşturan sendikaların örgütlendiği L20 (La-bor 20) oluşumlarının istihdam için ortak bildiri yayınlaması oldu. Ortak bildiride, G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları ile G20 Finans Bakanları toplantılarına kaynaklık eden ana konulara yö-nelik talepler yer aldı.

G20 ülkelerinin mevcut potansiyelleri-ni değişim ve küresel politika koordinasyonu için harekete geçirmeye çağrıldı. Bu çağrının, istihdam, iyi işlerin artırılması ve büyümenin uyarılması başlıkları altında olduğu kaydedildi.

G20 Çalışma ve Maliye Bakanları ortaklı-ğının, istihdam ve büyümeye yönelik mütevazi

önerilerinin yerine gelmediği hatırlatılan ortak bildiride, ivedilikle çözülmesi gereken konular sıralandı.

1-Genç işsizliğiyle kararlılıkla mücadele edilmeli

Gençlerin eğitimden çalışmaya geçişini kolaylaştırmak için; iş yaratma, iş kurmalarının teşviki hedeflenmeli

Eğitim sistemi; teknolojik gelişmeleri kapsayacak şekilde gençlerin yeteneklerini geliştirmek için tasarlanmalı ve (aynı zaman-da) dijital çağı kavramalı, dijital çağın yeni pi-yasa koşulları yaratan-değiştiren unsurlarına uygun yetenekler kazandırması için yeni eği-tim sistemi oluşturulmalı.

Çıraklık ve stajyerlik eğitim sistemi iş piyasasının gereklerine uygun biçimde B20-L20’nin daha önceki raporları doğrultusunda yeniden tasarlanmalı, hükümetler bu raporla-ra uymalı.

Genç istihdamı için iddialı bölgesel ve ulusal hedefler, gerçekçi ve karşılaştırılabilir anahtar performans göstergeleriyle oluştu-rulmalı.

2-İstihdamı teşvik edecek makro ekono-mik politikalar sürdürülmeli

B20 ve L20 iş sağlayan büyümenin desteklenmesine yönelik 2014 hedeflerinin uygulanması konusunda G20 hükümetlerini cesaretlendirmektedir. Burada kritik olan, iş sağlayan reel ekonominin desteklenmesidir. Kamu ve özel sektör yatırımlarının artırılması-

na uygun ulusal planlar yapılmalıdır.

Altyapı yatırımlarına yönelik makro eko-nomik politikalar (geliştirilmeli) ki bu makro ekonomik politikalar aynı zamanda düşük kar-bon ekonomisine geçişi de destekleyecek şe-kilde kurgulanabilir. Özel yatırımları artırmak ve insan kaynaklarına yatırım, özel sektörün iş yaratmasına cesaret verecektir.

İklim değişikliğiyle mücadele aracı olarak da kullanılabilecek şekilde, aktif iş piyasası uy-gulamaları kurgulanabilir, istihdam dostu aktif politikalar ve yeteneklerin geliştirilmesine yö-nelik planlar yapılabilir.

Ücretlerin iyileştirilmesi ve adil asgari ücretin yasal olarak uygulanması için sosyal diyalog ve toplu pazarlık düzeni özendirilmesi sağlanmalı.

KOBİ’lerin, yeni girişimler ve iyi-sürdürü-lebilir işlere giriş için teşviki ve büyümesinin özendirilmesi sağlanmalı. Çok taraflı ticaret desteklenmeli.

3-2014 Bribsane hedefi olan, (iş piyasa-sında) cinsiyet eşitsizliğinin yüzde 25’e ka-dar indirilmesi hedefini gerçekçi kılmak

Cinsiyet eşitliği için yeni bir yaklaşıma ih-tiyaç var. Bu kapsamda hükümetler;

Eğitim ve mesleki eğitimin erken safha-larında cinsiyet eşitliğini gözeten, kilit ekono-mik sektörler olan pozitif bilimler, teknoloji, mühendislik ve matematik sektörlerini içeren ancak bununla sınırlı olmayan konulara odak-lanılmalı.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “KOBİ’ler sahipsiz kalmasın istiyoruz”

B20 Türkiye ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 61 ülkeden bin 100’ü aşkın kayıtlı misafirin etkinliği takip ettiğini belirterek “Dünyanın en büyük iş örgütlerini ve en büyük CEO’larını da bu sa-londa ağırlamanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.

Hisarcıklıoğlu, ”Hem G20’de, hem de B20’de, “KOBİ’ler nasıl büyür”, “büyük şirketlerle nasıl ortaklılar kurar” meselesini, gündemin ana maddesi haline getirdik. Bununla da kalmadık. World SME Forum, yani Dünya KOBİ Forumu adında, KOBİ’lerin sorunlarını sahiplenecek, KOBİ’lerin hamisi olacak uluslararası bir kurum kurduk. B20’nin ön-cülüğünde, dünyanın en büyük iş örgütü ICC ile TOBB’un kurucu olduğu İstanbul merkezli bu yeni kuruluşa, tüm G20 hükümetlerinden, Dünya Bankası’ndan ve OECD’den destek bulduk” diyerek, çalışmaları kapsamında hem Türkiye’yi, hem de B20’yi anlatmak için 5 kıtada 12 bü-yük toplantı organize ettiklerini söyledi.

PANO

PLASFEDDERGİ

56

Kampanya ve farkındalık çalışmalarıyla istihdamda cinsiyet eşitliği tanıtılmalı, ulusal ve küresel çapta tanıtım yapılmalı.

Kadınlar için, yaşam boyu eğitim ve iş fır-satlarını da gözeten kaliteli işler oluşturulmalı.

Kadınların hayat-iş dengesini koruyacak, çocuk ve yaşlı bakımı hizmetlerinin görülebil-diği işler oluşturulması ve bu konudaki yatı-rımların desteklenmesi.

4-Uluslararası Çalışma Konferansının, kayıt dışı ekonominin önlenmesine yönelik önerileri uygulamaya getirilmeli.

5-İş ve işçi (örgütleri) yeni ekonomik ve sosyal politikaların şekillendirilmesinde kilit rol olmalı

İş şartlarının iyileştirilmesinde ve uygu-lamaların etkinleştirilmesinde sosyal diyalog önemli. Adil asgari ücret ve ücretlerin iyileş-tirilmesi için L20 ve B20 ülkeleri sosyal diya-logu destekleme, yasal düzenleme yapmaya çağırır.

Karşılıklı anlayışın geliştirilmesi için yapı-lacak ulusal seminer ve toplantılar, uygulama-ların kalitesinde kilit rol oynar,

İş güvenliği ve sağlığı uygulamalarının güçlendirilmesi, yeni standartların oluşturul-masının desteklenmesi, sosyal tarafların ka-pasitelerinin artırılması için en iyi uygulamalar anlatılmalı.

G20 Finans Bakanları ve Çalış-ma Bakanları ortak kararları

Ortak bakanlar toplantısının ardından alınan kararlara ilişkin bilgi veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem, kapsa-yıcı bir büyüme için daha fazla ve daha iyi işler oluşturulması gerektiğinden hareketle, “G20 Nitelikli İşler Çerçevesi”ni hazırladıklarını ve eşitsizliklerle mücadele için bazı ilkeler ortaya koyduklarını kaydetti.

“İstihdam oluşturarak büyümek için ülke-lerin yapacağı en önemli yatırımın insan kay-naklarına olacağını inanıyoruz” diyen Erdem, bu nedenle, gençlerin niteliklerinin artması ve daha iyi işlerde istihdam edilebilmeleri için G20 Beceriler Stratejisi’ni hazırladıklarını bil-dirdi.

Ayrıca, genç işsizliğiyle ilgili olarak, G20 genelinde eğitimde ve istihdamda yer alma-yan gençlerin oranını 2025 yılına kadar yüzde 15 azaltmayı taahhüt ettiklerini anımsatan Erdem, “Bunu başarabildiğimiz takdirde, G20 genelinde milyonlarca gence eğitim ve istih-dam imkanı sağlamak suretiyle onların iş gücü piyasasından kalıcı olarak dışlanmasını önle-miş olacağız” dedi.

”Göç konusunu ele aldık”

Bunun yanı sıra yıllardır dile getirdikleri ve son günlerde çarpıcı görüntülerle uluslara-rası toplumun dikkatini çeken göç konusunu da iş gücü göçü bağlamında ilk defa ele aldık-larını belirten Erdem, “Dünya nüfusunun hızla yaşlanıyor olduğu ve gelecekteki muhtemel iş gücü açıkları dikkate alındığında iş gücü gö-çünün önümüzdeki yıllarda G20’de daha fazla tartışılacağını düşünüyorum” ifadesine yer verdi.

Başarılı uygulamanın ancak etkin izleme yoluyla sağlanabileceğine inandıklarını vurgu-layan Erdem, şöyle devam etti:

“Buradan yola çıkarak G20’de bugüne kadar istihdam alanında alınan kararların ve verilen taahhütlerin takibini yapmak üzere bir izleme çerçevesi oluşturduk” dedi.

“Ekonomik büyüme istenilen düzeyde değil”

Gidişat ve rakamların ekonomik büyü-menin halen istenilen düzeyde olmadığını ve ihtiyaç duyulan istihdamı oluşturamadığını gösterdiğini ifade eden Erdem, tüm dünya-da ekonomilerin potansiyelinin düştüğünü, iş gücü gelirlerinin milli gelir içindeki payının azalmaya devam ettiğini, eşitsizliklerin ise pek çok ülkede artmaya devam ettiğini belirtti.

Erdem, bu noktada, G20’nin iki farklı kanalı olan finans ve istihdam alanındaki ça-

lışmaların bugünkü toplantı vasıtasıyla ele alınmasının ve müşterek değerlendirmelerin yapılmasının, gelecekteki çalışmaların etkinli-ği açısından önemli bir zemin sağladığını dile getirdi.

Mevcut ekonomik ve istihdam piyasası görünümünü irdelemek suretiyle istihdam ve büyüme bağlantısı ile karşılıklı etkileşimleri-ni derinlemesine ele aldıklarına işaret eden Erdem, “Daha fazla ve kaliteli istihdam oluş-turan, insana rağmen değil, insanla büyüyen ekonomilerin güçlendirilmesi noktasındaki gerekliliği bir kez daha ortaya koyduk” dedi.

-G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısı: Korumacılık büyük ülke-leri tedirgin etti

G20 Türkiye Bakanlar toplantıları kapsa-mında sonuçları en fazla merak edilen Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları top-lantısında, gelişmiş ekonomilerin dediği oldu ve gelişmekte olan ülkelere yönelik koruma-cılık uygulanmaması baskısı kabul ettirildi. Kur savaşları konusunda yapılan uyarının da Çin’e gönderme olduğu genel kabul gördü.

Yayınlanan sonuç bildirgesinde, “Reka-betçi devalüasyonlardan uzak durulacak, para politikaları, merkez bankalarının görev tanım-ları içinde ekonomik aktiviteyi desteklemeye devam edecek mesajı verildi.

Önceki dönemlerdeki kararlardan farklı olarak bu kez, para politikalarına ilave olarak büyümeyi destekleyici politikaların uygulana-bilmesine yeşil ışık yakıldı. Bu karar, istihdam yaratan büyüme yönünde Kasım ayında ya-pılacak Liderler Zirvesinde olumlu bir sonuç çıkabileceği şeklinde yorumlandı.

G20 Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısından çıkan kararlar şöyle:

PANO

PLASFEDDERGİ

57

PLASFEDDERGİ

58

-Rekabetçi devalüasyonlardan uzak du-racağız. Korumacılığın her türlüsüne karşı mücadele edeceğiz. Borçların milli hasılaya oranını sürdürülebilir bir seviyede tutarken yakın dönem ekonomik şartları dikkate alarak büyüme ve istihdam yaratmak için esnek mali politikalar kullanacağız. Bu amaçla verimliliği ve kapsayıcılığı desteklemek için bütçe har-camalarının ve gelirlerin kompozisyonunu da gözden geçireceğiz.

-Başka ülkeleri ya da coğrafyaları da et-kileyebilecek büyüklükte para ve diğer politika değişiklikleri negatif bulaşıcılık etkisi, belir-sizliği azaltmak ve saydamlığı artırmak adına daha önceden ayarlanıp açıkça paylaşılacak.

-ABD’yi, mümkün olan en kısa zamanda 2010 Kota ve Yönetim Reformları’nı onayla-maya çağırıyoruz. Güçlü, sağlam kaynaklı ve kota bazlı bir IMF’yi sürdürmeye olan kararlılı-ğımızı tekrar ediyoruz

-Sınır ötesi mal varlığı dondurma talepleri konusunda olmak üzere terörizmle bağlantılı mal varlıklarının dondurulması ve bilgi payla-şımı gibi konularda işbirliği daha da geliştiri-lecek, para akışlarının şeffaflığını artırmak için yeni usuller üzerinde çalışılacak.

TOBB’un ev sahipliğinde B20 gündem oluşturmaya çalıştı

Türkiye’de yapılan G20 bakanlar top-lantılarının en renkli bölümünü ise TOBB ev

sahipliğinde yapılan B20 toplantısı oluşturdu. Aslında G20 resmi gündeminde bulunmayan ve paralel bir oturum olması gerekirken, gay-ri resmi olarak kapsamı genişletilip büyük bir zirveye dönüştürülen B20 toplantılarından, büyümenin uyarılmasına yönelik talepler ön plana çıktı. IMF, Dünya Bankası, OECD vb. kü-resel örgütlerin destek vermesi ve toplantılar-da konuşmasıyla B20, hem büyümeye yönelik kararlar konusunda bakanlar toplantılarına baskı oluşturması, L20 ile ortak bildirisi yoluy-la, büyümenin uyarılması konusunda bir zemin oluşturdu.

Öte yandan, B20, rutin dışına çıkarak, 19 maddelik bir talepler listesini de Cumhurbaş-kanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Liderler Zirve-sine sunmak üzere” iletti.

B20 zirvesinde alınan ve G20 oluşumuna sunulan 19 maddelik talepler listesi şöyle:

1-DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması-nın onaylanması ve yürürlüğe koyulması

2-Küresel finansal reform gündeminin nihai hale getirilmesi ve onaylanması

3- Kanunlar arasındaki bütünlüğün sağ-lanmasının vurgulanması ve finansal reform gündemindeki danışma sürecinin iyileştiril-mesi

4-G20’nin Şirketlerde Hak Sahipliği Şef-faflığı Prensipleri’nin uygulanması

5- Ortak bir uluslar arası yatırım prensip-leri setinin oluşturulması ve yabancı doğrudan

yatırımın vergilendirilmesine ilişkin daha fazla şeffaflık ve uyumun gözetilmesi

6- G20 büyüme hedefleriyle bağlantılı olarak ülkelere özel altyapı yatırımı stratejile-rinin geliştirilmesi

7- Altyapının menkul değer olarak geliş-tirilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla altyapı yatırım ekosisteminin iyileştirilmesi

8- Özellikle teknik, yönetsel ve girişimci-lik becerilerini dikkate alacak biçimde, beceri açıklarını gidermeye yönelik programların ge-liştirilmesi ve finanse edilmesi

9- İstihdam olanaklarını arttırmak için işgücü piyasalarını daha dinamik ve kapsayıcı yapacak kapsamlı yapısal reformların uygu-lanması

10- Genç istihdamının ve kadınların istih-dama katılım oranlarının arttırılması

11- KOBİ kredi güvenilirliği ile ilgili veri-lerin daha şeffaf ve kolay erişilebilir yapılarak KOBİlere kredi sağlama konusundaki riskleri azaltacak bir takım finansal araçların daha et-kin kullanılabilmesinin sağlanması

12- Politika, düzenleme ve standartların desteklenerek ve uyumlaştırılarak KOBİlerin alternatif finansmana erişiminin genişletilme-si ve derinleştirilmesi

13- KOBİlerin uluslar arası standartlara uyum sağlaması için destek verilmesi ve KOBİ-lerin uluslar arası pazarlara erişimlerinin kapa-site geliştirme ve teknik yardım programlarıyla iyileştirilmesi

14- 5 yıllık küresel geniş bant bağlantısı hedefinin G20 üyesi ülkelerin büyüme stra-tejilerine entegre edilmesi ve KOBİlerin dijital ekonomiye ve inovasyon ekosistemlerine eri-şiminin paydaş işbirliği aracılığıyla iyileştiril-mesi

15- Gelişen dijital ekonomi için küresel ti-caret sisteminin iyileştirilmesi

16- G20 ülkeleri için bir girişimcilik vizesi programı başlatılması

17- Korumacılığın askıya konusundaki taahhütlerin yeniden vurgulanması, özellikle yerelleştirme önlemlerini de içeren ticarete tarife dışı engelleri barındıran mevcut koru-macı önlemlerin geriye çekilmesi

18- Beş yıl içerisinde kamu-özel işbirliği aracılığıyla tüm G20 ülkelerinde gümrük pro-sedürleri ve sınırlar arası geçiş sistemleri için kapsamlı bir dijital ortamın geliştirilmesi ve adapte edilmesi

19- Kamu alımları dijitalleştirilmesi, High Level Reporting Mechanisms (iş omdusman-larının) geliştirilmesi ve kamu alımları prose-dürleri için iş uyumluluk programlarının teşvik edilmesi

B20 oturumunda konuşan işadamı Ali Koç: Çözüm için çok çalışılmalı

İstihdam Eğilimleri ve Ekonomik Büyüme başlıklı oturumda ko-nuşan B20 İstihdam Görev Gücü Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, mevcut sorunlara karşı çok karamsar olma-dığını, ancak çözüm için çok çalışılması gerektiğini söyledi. Ali Koç, dünya ekonomisindeki söz konusu problemleri çözmek üzere G20 ülkelerinin milli gelirini 2018’e kadar yüzde 2 daha artırmayı taah-

hüt ettiğini belirtti ve “B20 ve L20 temsilcileri olarak ortak deklarasyonda G20 hükümetlerini istihdamın güçlendirilmesi, büyümenin canlandırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için G20’nin değişimi tetikleme ve küresel politika koordinatörü olma yolunda sahip olduğu tüm potansiyelini ortaya koymaya davet ettik. Bu yönde 5 konu üzerine vurgu yaptık. Bu konuların 4 tanesi hükümetlere sunduğumuz uygulanabilir öneriler oldu. Bu öneri başlık-larımız ise genç işsizliğinin kararlılıkla ele alınması, istihdamı teşvik eden makro-ekonomik politikaların izlenmesi, 2014 Brisbane Zirvesinde alınan, istihdamda cinsiyet farkını yüzde 25 azaltma hedefinin gerçekleştirilmesi, kayıtlı ekonominin özendirilmesi ve ILO 2015 Ulus-lararası Çalışma Konferansında kayıt dışı ekonomiyle mücadelede benimsenen yeni önerinin benimsenmesi” dedi.

PANO

PLASFEDDERGİ

59

PLASFEDDERGİ

60

Plastiğin de içinde bulunduğu kimya sek-törüne yönelik olarak, yenilikçi fikirleri teşvik etme amacını taşıyan “5. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı” ödüllü proje yarışmasında başvurular başladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi koordi-nasyonunda İKMİB ve AKMİB tarafından açılan yarışmaya 16 Ekim gününe kadar başvuru ya-pılabilecek.

Plastik, kozmetik, boya, ilaç ve eczacılık ürünleri, medikal gibi katma değeri yüksek ürün grupları ile 18 milyar dolarlık ihracatı ger-çekleştiren kimya sektörünün, Ar-Ge ve ino-vasyon kapasitesini yükseltmek, yeni fikirler ile gücünü artırmak amacını taşıyan yarışma beşinci kez düzenleniyor. Yarışma kapsamın-da toplam ödülün 150 bin TL olduğu ve 15 pro-jenin ödüllendirileceği duyuruldu.

Yayınlanan yarışma çağrısında, “5. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı’na İlaç ve Eczacılık Ürünle-ri, Boyalar ve Yapıştırıcılar, Plastik ve Kauçuk, Kozmetik, Sabun ve Temizlik Ürünleri ve Te-mel Kimyasallar olmak üzere 5 farklı katego-ride başvurular alınacak. Her bir kategoride; birinciye 15 bin TL, ikinciye 10 bin TL ve üçün-

cüye 5 bin TL olmak üzere toplamda 150 bin TL ödül verilecek.

Kimya sektörüne değer katacak yeni bir projesi olan ve hayata geçirmek için destek bekleyen tüm girişimcilere açık olan 5. Kim-ya Ar-Ge Proje Pazarı’na başvurular, 16 Ekim 2015 tarihine kadar devam edecek. Etkinlik ile ilgili bilgi almak ve başvuru detaylarını öğren-mek isteyenler www.kimyaargeprojepazari.com sitesini ziyaret edebilir” denildi.

Proje, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonunda, İstanbul Kimye-vi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Ma-

mulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) işbirliğinde yürütülüyor. Projeyle kimya ihracatında katma değerin artırılması, inovasyon kültürünün yay-gınlaştırılması ve üniversite-sanayi işbirliğinin gelişmesine katkı sağlamak hedefler arasında bulunuyor.

İKMİB ev ve mutfak eşya sektö-rünü Güney Amerika pazarı ile tanıştırdı

Öte yandan, pazarlamaya dönük faaliyet-lerini sürdüren İKMİB, ev ve mutfak eşyaları sektörü mensuplarıyla Panama ve Kolombiya pazarına yönelik bir faaliyet gerçekleştirdi. Sektörel ticaret heyetleri faaliyeti kapsamın-da 26 sektör yetkilisi, İKMİB organizasyonuyla Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçı-ları Derneği (EVSİD) işbirliğiyle 6 – 12 Temmuz tarihlerinde Panama ve Kolombiya’da temas-larda bulundu.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Ma-mulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Panama ve Kolombiya’ya düzenledikleri ticaret heyetinin oldukça verimli geçtiğini belirterek, “Güney Amerika kimya sektörü olarak öncelik verdiği-miz pazarlar arasında yer alıyor. Ev ve Mutfak Eşyaları sektöründen firmalarımız Panama ve Kolombiya’da gerçekleştirilen ikili görüşmeler-de her iki ülkenin önemli firma temsilcileriyle bir araya geldiler. Bu görüşmelerin sektörü-müze olan katkısını önümüzdeki dönemde göreceğiz.” dedi.

Kimya sektöründe yenilikçi fikirlere yönelik ödüllü yarışma başladı

PANO

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

9月-FB.pdf 1 2015/7/8 上午 09:14:52

PLASFEDDERGİ

62

Yerli oyuncak sektörü tasarımla canlanacak

benzer uygulamayı Türkiye’de hayata geçire-biliriz” dedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise PAGEV ile yapılan oyuncak sektörü çalışta-yında uygun bir zemin oluştuğunu belirterek, “Bu doğrultuda oyuncak sektöründe tasarım konusunu Tasarım Konseyi bünyesinde ele almaya karar verdik. Toplantımızda, oyuncak sektörünün bu konudaki sorun ve ihtiyaçlarını dinledik. Bakanlık olarak tasarıma yönelik yeni destek mekanizmalarını kısa zamanda hayata geçireceğiz” dedi.

Made in Türkiye etiketli oyun-caklar

Öte yandan, Türkiye’nin son 5 yılda 1,9 milyar dolarlık oyuncak üretimine karşılık, 3,1 milyar dolarlık ithalat yaptığı, anılan dönem-de yapılan oyuncak ithalatının yüzde 58’inin plastik oyuncaklardan oluştuğu kaydedildi. Bu kapsamda, oyuncak sektöründe yerli üretimin artırılması için girişimler yoğunlaştı. PAGEV’in düzenlediği Oyuncak Çalıştayı ile yerli üreti-min artırılmasına yönelik görüşler değerlendi-rildi. Çalıştaya katılan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sektör temsilcileriyle biraraya geldi.

Çalıştayda konuşan PAGEV Başkanı Ya-vuz Eroğlu, yerli oyuncak üretiminin geliştiril-mesinin Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Pla-nına girmesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, oyuncak OSB kurulması yanında, yerli oyuncakların KDV’sinin yüzde 8’e indi-rilmesini, ithal oyuncakların sağlığa uygun-luğunun daha sıkı denetlenmesini, ayrıca bir milli oyuncak günü tespit edilmesini önerdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise, “Oyuncak İhtisas OSB kurmayı planlıyoruz. Ayrıca sektörde önemli bir yer tutan tasarım içinde teşvik planlarımız var. Tasarım ofislerini Ar-Ge merkezleri gibi desteklemeyi hedefliyo-ruz. Bünyesinde tasarım merkezi bulunmayan firmalarda profesyonel tasarım ofislerinden aldıkları yardımı da vergiden düşerek destek olcağız” dedi.

Plastik sektörünün en önemli mamulleri arasında bulunan oyuncaklara ilişkin, yerli üre-timi geliştirme çabaları sürüyor. Bu alanda ta-sarımın ön plana çıktığı bir yaklaşım belirlendi. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da katkı verdiği 12. Türk Tasarım Danışma Konseyinin önemli gündem maddelerinden biri de oyun-cak tasarımı, bunların tercihinin artırılması için çizgi filmlerle desteklenmesi yönündeki giri-şimler oldu. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, bü-tün bakanlık temsilcilerinin katıldığı toplantıda atılmasını bekledikleri adımların altını çizdi.

Toplantıda, çocukların eğitiminde büyük önem taşıyan oyuncakların kültürel değerlerin bir yansıması olduğu hatırlatıldı. Tasarımdan başlayarak üretim süreçlerinin ele alınması gerektiği belirtilen toplantıda, uygun üniversi-telerde oyuncak ve oyuncak tasarımının ek ya da seçmeli dersler altına alınabileceği, oyun-cakların tasarımı için yazılım-donanım, kalıp, numune oyuncak temini, gümrük işlemleri gibi alanlarda teşvik mekanizmaları geliştirilmesi önerildi. PAGEV, üniversitelerin endüstriyel tasarım bölümü öğrencilerinin bitirme tezle-rinin oyuncak tasarımına yönlendirilmesini de önerdi.

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, 12. Türk Tasarım Danışma Konseyi toplantısında yap-tığı sunumda, “Yeni oyuncaklarımızın üretim, tasarım, reklam ve pazarlama konusunda birçok desteğe ihtiyacı var. Ancak bu şekil-de planladığımız üretimi gerçekleştirebiliriz. Oyuncak sektörü dünyada ve Türkiye’de gide-rek büyüyor. Bildiğiniz gibi karakterli ürünler, geleneksel oyuncaklar ve dijital oyuncaklar ar-tık bir bütün olmaya doğru gidiyor. Dünyanın birçok ülkesinde oyuncaklar ve bu oyuncakları oluşturan karakterler özellikle çizgi film des-teği ve çılgın tanıtımlarla çok geniş kitlelere ulaşıyor ve satış rakamları patlıyor. Bizler de

PANO

makinebirlik.com makinetanitimgrubu.com.tr

200 ülkeninfabrikalarında

“Türk Makinesi”çalısıyor. Ya sizin

fabrikanızda?Bugün tüm dünyada 200 ülkenin sanayicilerinin makine tercihi Türkiye iken, ülkemiz sanayicilerinin tercihi

ithal makine. Kusursuz işçilik ve ileri teknolojiyle üretilen yüksek kaliteli Türk Makineleri ile siz de tanışın.

Hem siz kazanın, hem Türkiye kazansın!

MTG dunya A4 AW.pdf 1 4/8/15 2:05 PM

PLASFEDDERGİ

En rekabetçi sektör, adaletsiz rekabetin baskısı altında

dünyada “stratejik olarak önemli” sayılıyor ve en fazla AR-GE yatırımı yapılan alanların ba-şında geliyor.

Türkiye ekonomik faaliyetlerinde yoğunlaşma riski var

TÜİK, yıllık olarak yaptığı Sanayi ve Hiz-met istatistikleri çerçevesinde, sektörlerdeki “yoğunlaşmayı” (tekelleşme) da hesaplıyor. Her yılın Temmuz ya da Ağustos ayında, cari

Hukuki olarak, Türk Ticaret Kanununda tanımlanan haksız rekabet, daha çok teknik yönüyle öne çıksa da, genel ekonomik faali-yetler içinde, üretimdeki standart ve kayıt dı-şılıkla birlikte, adil üretim koşullarını ihlal eden her türlü eylem ve davranış olarak niteleniyor. Plastik sektörü hem hukuki tanımıyla, hem kayıt dışılıkla mücadele kanalıyla hem de sek-törün muadil ürünlerini üretenlerin haksız ve çoğu zaman dayanaksız adil olmayan saldır-gan rekabetine uğruyor. Oysa, plastik bütün

GÜNDEM

64

PLASFEDDERGİ

(tekelleşme, düşük rekabet ortamı) gözlendi. 75 sınıfta yüksek, 107 sınıfta ise orta düzeyde yoğunlaşma belirlendi. 235 sınıfta ise düşük yoğunlaşma hesaplandı. Genel olarak bakıldı-ğında, 525 sınıfın yüzde 34,8’inde rekabetin düşük düzeyde olduğu belirlendi.

Plastik sektörü ekonomik rekabete açık

Buna karşılık, plastik sektörünün bütün

sınıflarında rekabetin yoğun olması dikkat çek-ti. İmalat sanayinin bir kolu olan plastik ham-madde, plastik mamul ve plastik makineler sektöründe yoğunlaşma ölçüldü. Türkiye’ye özgü bir durum olan ve tek petrokimya rafine-risinin varlığından kaynaklanan, plastik ham-maddedeki yüksek yoğunlaşma TÜİK verisine de yansıdı. PETKİM’in ağırlıklı olduğu sektör ve kısmi olarak başta pet hammaddesi olmak üzere imalat görülen Türkiye’de plastik ham-madde üretiminde yoğunlaşma gözlense de

yılda iki önceki yıl verilerinden yoğunlaşma oranı kapsamlı olarak belirleniyor.

NACE sınıflamasının kapsamının iyice yerleşmesinin ardından verilerin sektörel de-taylandırılması arttı. Temmuz 2015’te açıkla-nan 2013 yılı Sanayi ve Hizmet Sektörlerinde Yoğunlaşma verilerinde, imalat sanayinin yüzde 25’inde yüksek yoğunlaşma ölçüldü. Sanayi ve hizmetlerin tamamında incelenen 525 sınıfın 108’inde çok yüksek yoğunlaşma

Plastik sektörü, Türkiye’deki en yoğun rekabetin olduğu sektörlerin başında geliyor. Dünya ölçeğinde de ağır bir rekabet söz konusu. Buna karşılık, son dönemde ağırlaşan biçimde, adaletsiz ve haksız rekabet ile karşı karşıya.

GÜNDEM

65

PLASFEDDERGİGÜNDEM

bütün bu tesislerin toplam üretimi hiç ihracat yapmasalar dahi toplam plastik ham-madde ihtiyacının yüzde 10-15’ini oluşturu-yor. Yani plastik hammaddede, yoğunlaşma gözlense de başta Petkim olmak üzere yerli hammadde üreticilerinin üretim kapasitesinin, Türkiye’nin tüketiminin çok altında kalması nedeniyle, bu yoğunlaşmanın rekabeti bozucu etkisi bulunmuyor.

Plastiğin diğer sınıflarına bakıldığında ise hepsinde çok düşük yoğunlaşma görülü-yor. Sektörde makine üretiminde, sektörün en büyük ilk 4 firmasının cirosunun, toplam sektör cirosuna oranı (CR4) yüzde 36 seviye-sinde oluştu. Torba, çanta, poşet, damacana gibi yoğun üretim olan sınıfta aynı oran yüzde 22,8 olarak gerçekleşti. Levha, tüp ve profilde ise yüzde 20’ler seviyesinde bir oran ölçüldü. İnşaat ve diğer plastik ürünlerde ise oran daha

da düşük olarak gerçekleşti.

TÜİK imalat sanayii yoğunlaşma hesap-lamasına dahil ettiği firmaların cirosu, toplam imalat sanayiinin yüzde 28’ini oluşturuyor.

Sektör tam rekabet içinde ama kayıt dışılık önemli risk

TÜİK verilerine göre plastik mamul ima-latı sektörü tam rekabet içinde çalışıyor. Buna karşılık, kendine özgü nedenlerle, adil olma-yan bir rekabet içinde faaliyetlerini yürütmek zorunda kalıyor.

PLASFED’in yaptığı çalıştaylarda, sektör sorunları arasında özellikle kayıt dışı ya da standart dışı üretimin ağır baskısı gözleniyor. Sektörde, ilk yatırım maliyetinin düşük olması. Göreli olarak diğer imalat sanayii kollarına göre

daha az metrekareli imalathanelerde üretime başlama imkanı nedeniyle çok yoğun girişler yaşanıyor. Üstelik bu yatırımlar, çok düşük katma değerli ürünlere yoğunlaştığı için aynı sınıfta çok sayıda işletme faaliyetini sürdürü-yor. Bu nedenle, ağır rekabet koşulları altında firmaların kayıt dışılığa yönelmesi, standart dışı ürünlerle maliyet avantajı sağlamaya ça-lışması sıkça gözlenen durumlar olarak ortaya çıkıyor.

Türkiye ekonomosindeki kayıt dışılığa ilişkin en güncel veri, Avusturya Viyana Üni-versitesinde yapılan 2013 çalışmasında yer aldı. Bu çalışmanın tamamı kamuoyuna açık-lanmadı ve bu çalışmaya göre Türkiye’de kayıt dışı ekonomi yüzde 27 seviyesinde. İmalat sa-nayiinde ise bu oranın biraz daha düşük oldu-ğu ve yüzde 24’e gerilediği belirtiliyor.

(Plastik sınıfları) Ekomik Faaliyet Sınıflarındaki Yoğunlaşma Düzeyleri 2013 TÜİK

Sınıf Sınıf açıklama CR4 CR8 H- indeksi Yoğunlaşma derecesi

2016 Birincil formda plastik hammaddelerin imalatı 61,19 69,00 0,2922 Yüksek

2896 Plastik ve kauçuk makinelerinin imalatı 36,06 48,88 0,0443 Orta

2222 Plastik torba, çanta, poşet, çuval, kutu, damacana, şişe, makara vb. paketleme malzemelerinin imalatı 22,80 29,59 0,0184 Düşük

2221 Plastik tabaka, levha, tüp ve profil imalatı 20,21 30,12 0,0217 Düşük

2223 Plastik inşaat malzemesi imalatı 14,05 19,15 0,0082 Düşük

2229 Diğer plastik ürünlerin imalatı 10,70 16,78 0,0075 Düşük

CR4: Sektördeki en büyük 4 firmanın cirosunun, sektör cirosuna oranı CR8: Sektördeki en büyük 8 firmanın cirosunun, sektör cirosuna oranıH- indeksi (Herfindahl İndeksi) Sektördeki bütün firmaların toplam ciroya paylarının ağırlıklandırılarak birikimli cirolarının gruplar halinde toplam ciroya oranlanmasıyla hesaplanan 0 ile 1 arasında sıralanması. 1 değeri, sektörde tek bir firmanın olduğu ve tam tekeli ifade eder.

Başta plastik olmak üzere, Türk imalat sanayinde yaşanan re-kabet sorunları, sektörlerin yapısal sorunları olan, finansmana erişim zorlukları, uygun olmayan iş ortamı, nitelikli personel sorunu, ku-rumsallaşma eksikliği ve ölçek ekonomisine ulaşamama ile birleşince Türkiye rekabet gücünde aşınmalar gözlendi.

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Kü-resel Rekabet Endeksi’nde 2015 itibariyle 45. sırada bulunuyor. Bu endeks, inovasyonu da kavrayacak şekilde, iş ortamı ve iş yapma ko-laylığı yanında, ülkelerin ekonomik performanslarıyla yatırım yapıla-bilirliğini, şirketlerine sunduğu iş ortamını sıralıyor. Endekste Türkiye 2014’te 44. sırada bulunuyordu. Son bir yılda gerileme görülmüş olsa da aslında, iş ortamının iyileştirilmesine yönelik girişimlerin ülkele-rin rekabet gücüne katkı verdiğinin de bir ispatı durumunda. Çünkü Türkiye, bu endekste 2013’te 60. sırada bulunurken, göreli olarak iş ortamını kolaylaştırıcı önlemleri ve istikrarlı ortamıyla 16 basamak

birden yükselmişti.

Alt endeksler sıkıntıyı gösteriyor.

144 ülkenin sıralandığı endekste alt endekslerdeki sıralamalar-da ise Türkiye ekonomisinin işletmeler açısından yaşadığı rekabet sıkıntısına benzer bir sorun alanı karşımıza çıkıyor. Türkiye, alt en-dekslerden kurumsal yapıda 144 ülke arasında 56. sırada bulunuyor. Makroekonomik istikrarda, küresel kriz döneminde finans ve kamu maliyesinde başarılı yönetimine rağmen 76. sıraya geriliyor. Yüksek öğrenim ve iş sırasında eğitim alanında 65, ürün piyasalarının etkin-liğinde 43. sırada yer bulabiliyor.

Emek piyasalarının etkinliğinde ise Türkiye 144 ülke arasında 130. sırada yer alarak en zorluk çeken ülkeler arasında görülüyor. Buna karşılık, finansal piyasaların etkinliğinde 51, teknolojik altyapı-

Adil olmayan rekabet, Türkiye’nin rekabet gücünde kayba yol açıyor

66

PLASFEDDERGİGÜNDEM

Ancak, vergi miktarı, toplam girdilerdeki farklılıklar gibi çeşitli metodolojilerle yapılan çalışmalarda, kayıt dışılık hem genel ekonomi, hem de imalat sanayii için yüzde 30 ile yüzde 50 arasında değişen oranlarda hesaplanıyor.

Buna karşılık, vergi denetim imkanlarının bilişim araçlarının katkısıyla artması, ithalat-tan ya da hammadde imalatından başlayarak bütün süreçlerde risk analizlerinin yapılabil-mesi ve teşvik politikaları nedeniyle son 5 yıl içinde kayıt dışılıkta hızlı bir daralmanın göz-lendiği belirtiliyor. Ancak bu veriler, tamamıyla kayıt dışı imalatları hiçbir zaman kavrayama-dığı için de belirli bir oranda sapma taşıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2011 sonrası ya-sal altyapıyı tamamlamasının ardından, diğer kuruluşlardan da veri toplamaya başlamasıyla SGK’ya bildirge vermemiş, diğer kurumlara da faaliyet alanı-ürünleri konusunda yanlış bilgi

vermiş 100 binin üzerinde kayıt dışı “şirket” bulması bu alandaki baskıyı artırıyor.

Türkiye’de, kayıt dışı üretim yanında, ciddi bir kayıt dışı işçi çalıştırma oranı da yıl-lardır sürüyor. Son yıllarda özellikle imalat sanayiinde, işçi çalıştırmaya yönelik teşvikler ve SGK primlerinden indirim teşviklerinden yararlanmak için işçi sayısı koşulları nedeniyle imalat sanayiinde daralmakla birlikte, genel olarak yüzde 34,6 oranında kayıt dışı çalışma TÜİK tarafından ölçüldü. Tarım dışı sektörler-de kayıt dışılık TÜİK verilerine göre yüzde 21,4 seviyesinde bulunuyor. Detayına bakıldığında ise tarım dışı sektörlerde işçilerin kayıt dışılı-ğı yüzde 16 seviyesindeyken, aile fertlerinin yüzde 71’i kayıt dışı olarak görünüyor.

Plastik sektöründe mamullerin standart dışı üretimi ve ithal ürünlerde yeterli denetim

olmaması nedeniyle, AB ile kuralların ağırlaştı-ğı bir dönemde iyi imalat koşullarını sağlayan şirketlerin rekabet gücünü aşındırıyor. Sektör, denetim zorlukları nedeniyle, iyi imalat yapan firmalarla standart dışına çıkmaya eğilimli fir-malar arasındaki maliyet avantajı, fiyatın çok önemli olduğu plastik sektöründe rekabeti bozucu etki yapıyor. Sektör çalıştaylarında, standartlara yönelik denetimlerin artırılması sürekli talepler arasında yer aldı.

İthalatta standart denetimi de sektörün öncelikli talepleri arasında gösterildi. Sektör araştırmalarında, standartlara uygun olmayan plastik mamullerden imal edilmiş ürünlerin, yerli üreticilerin rekabet gücünü azaltması yanında, sağlık tehdidi oluşturduğu vurgulan-dı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın çocukların kullandığı okul malzemelerinde yaptığı de-netimlerde ithal ürünlerde standartlara uy-mayan ciddi sağlık riski taşıyan ürünler tespit edildi.

Türk plastik sektörü hammad-de riski altında

Türk plastik sektörünün en önemli reka-bet gücü kayıpları arasında hammadde ithalat bağımlılığı bulunuyor. Sektörde, son dönemde yoğunlaşan yatırımlara karşılık, rafineriden başlayarak bir zincirin bulunmaması plastik mamul üreticilerini zorluyor. PLASFED hesap-lamalarına göre, sektörün hammadde ithalatı, toplam tüketimin yüzde 90’ları seviyesinde seyrediyor. Az sayıdaki büyük şirketler, doğru-dan ithalat yapma imkanı bulurken, hemen he-

da 58. sırada yer alıyor. Türkiye’nin en üstlerde yer aldığı tek alt gös-terge ise pazarının büyüklüğü. Bu alanda Türkiye 16. sırada bulunu-yor. İş dünyasının gelişmişliğinde ise yine genel sıralaması ile uyumlu bir sırada 43. sırada bulunuyor.

İmalat sanayiinin gücü

Türkiye imalat sanayiinin gelişmiş ülkeler ve kendisine benze-yen ekonomik koşullardaki ülkelerle birlikte üye olduğu OECD için yapılan bir çalışmada da ürünlerin teknolojik seviyesine göre bir re-kabet analizi yapıldı. İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Ozan Saray tarafından yayınlanan “OECD ülkelerinin ileri teknoloji ürünlerindeki rekabet güçlerinin değerlendirilmesi” başlıklı çalışmada, Açıklanmış Karşılıklı Üstünlükler endeksi modeli kullanılarak, Türkiye’nin ileri, orta ve düşük teknolojili ürünlerde OECD içindeki karşılaştırmalı üs-tünlüğü incelendi. Bu hesaplama içinde endeks değerinin 1 olması o alanda ülkelerin avantaj taşıdığı anlamına geliyor.

Ozan Saray yaptığı çalışmada, OECD içinde, yüksek teknolojili

ürünlerde en dezavantajlı ülkelerden biri olduğu belirlendi. Endeks değeri en düşük ülkeler sırasıyla, 0,05 ile Şili olurken, Türkiye, 0,27 ile en düşük üçüncü ülke oldu. Türkiye’nin endeks değerinin son on yılda artmış olmasına rağmen, diğer ülkelerin de endeks değerinin artması nedeniyle sıralamada yükselemedi.

Çalışmada, orta teknolojili ürünlerdeki karşılaştırmalı üstünlük de incelendi. Türkiye, bu grupta da sıralamanın altında kaldı. En dü-şük (dezavantajlı) endeks değeri bu kategoride de 0,08 ile İzlanda, Şili, Yeni Zelanda ve İsrail oldu. Türkiye de 0,87 ile endeks değeri düşük ülkeler arasında yer aldı ve 1’in altında olması nedeniyle deza-vantajlı olarak ölçüldü.

Düşük teknolojili ürünlerde ise orta ve yüksek teknolojili ürün-lerde “en altta” yer alan ülkelerin, endeksin en üstünde bulunması dikkat çekti. Şili, İzlanda, Yeni Zelanda, Avustralya ve Türkiye, düşük teknolojili ürünlerde “karşılaştırmalı üstünlüğü” olan ülkeler olarak sıralandı. Türkiye’nin endeks değeri, 1,76 olarak belirlendi.

67

PLASFEDDERGİGÜNDEM

men tamamı KOBİ’lerden oluşan sektörün bü-yük kısmı ithalat şirketleriyle hammadde elde ediyor. Plastik mamul üreticileri bu nedenle, tedarik zorlukları, stok yönetimini kur riski ile birlikte üstlenmiş oluyor. Üstelik uluslararası alanda rekabet ediyorlarsa, petrol fiyatların-daki gerilemenin gecikmeli yansımasına kar-şılık, yükselmenin hızla hammadde fiyatlarına yansıtılmasından kaynaklı finansman-vade uyumsuzluğunu ek yük olarak taşıyor.

Gümrük uygulamaları ek zorluk yarattı

Türkiye’de hammadde üzerinde güncel sorunlardan biri de gümrük uygulamaları ola-rak ortaya çıktı. Cari açığa yönelik olarak alı-nan makro ihtiyati tedbirler arasında yer alan gümrük vergilerine yönelik plan, plastik ve kimya sektöründe çok yüksek miktarda ithal edilen hammadde nitelikli ürünlerin ithalatı-na ek vergiler konulması şeklinde uygulandı. PLASFED’in ve sektör mensuplarının giri-şimleriyle bir kısmı geri alınsa da hammadde üzerindeki ek maliyetler varlığını sürdürüyor. Yakın dönemde, Ürün Güvenliğine yönelik ikincil mevzuatta yapılan değişiklikler, kısa süre de olsa sektörün hammadde ithalatında olağanüstü ek yük getirmişti. Sektörün, özün-de çok da karmaşık olmayan bir düzenlemenin, doğru yönde yapılması için oldukça önemli bir enerji harcaması gerekti. Sorunun tam olarak çözüldüğü söylenemese de karar alıcıların bu konuda pozitif katkı verme yönünde hareket etmesi dikkat çekici oldu.

Plastiğe yönelik olumsuz söy-lemler

Plastik sektörüne yönelik olarak haksız rekabet ve rekabet gücünü törpüleyen en önemli davranış ise çoğu zaman ticari kaygı-larla yapılan plastik mamullere yönelik çevre, sağlık vb. olumsuz mesajlar olarak ortaya çıktı.

Plastiklerin muadillerine göre çevreye en az zararla üretilen, üretiminde ağaç ve diğer doğal kaynakların tüketilmesini önleyen, üre-timi sırasında daha az su kullanılan ve karbon salınan, hafifliği nedeniyle taşıma, stoklama gibi aşamalarda en az karbon miktarını ortaya çıkaran ürün olmasına karşılık çevre konusun-da en fazla haksız saldırıya uğrayan ürün ola-rak dikkati çekti.

Plastikler, üretim ve kullanım alanındaki çevre etkin özellikleri dışında, defalarca geri dönüştürülmesi ve geri dönüşümü en kolay ürünlerden biri olmasına karşılık, insanların atıkları doğaya terketmesinden kaynaklı soru-

nun nedeniymiş gibi sunulmaya çalışıldı.

Çevre dışında ana olumsuz mesajlar ise sağlık konusunda yüklendi. Başta AB olmak üzere gelişmiş ülkelerin tamamında plastik mamullerin gıda ve diğer sağlık alanlarında kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik res-mi programlar yürütülürken, su ve diğer gıda malzemelerinde plastiklere yönelik Türkiye’de yoğun bir negatif söylem geliştirildi.

Özellikle çok tartışılan BPA ve polisitren ürünlere yönelik olarak yoğun tartışmalara karşılık, Avrupa’da yapılan iki bilimsel çalışma bu konuda somut veri sundu. 21 Ocak 2015’de Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) BPA’ya ilişkin bilimsel görüşünü resmi olarak açıkla-dı ve BPA’nın bebekler dahil günlük kullanım sınırlarının üstünde dahi hiçbir risk grubunda sağlık tehdidi oluşturmadığı görüşünü verdi. Son olarak Trento Üniversitesi Mühendislik Bölümü, alanının ünlü danışmanlık firması “QuotaSette”nin teknik desteğiyle yürüttüğü çalışmanın sonuçlarını Ağustos 2015’te yayın-ladı ve polipropilen ve polistren malzemelerin yiyeceklerde kullanımının uygun şartlar altın-da risk oluşturmadığı ve bu ürünlerin kalite standartlarına uygun olduğu duyurdu.

Plastikler yeterince tanınmıyor

Son tüketiciye ulaşan ürünler yanında, Dünyada üretilen sanayi ürünlerinin hemen

hemen hepsine girdi niteliği taşıyan plastik ve kimya sanayi, bütün ülkeler tarafından strate-jik olarak destekleniyor. Türk plastik sektörü ise gelişmiş ülkelere kıyasla hala düşük olan iç tüketimini artırma yönünde herhangi bir stratejiyle desteklenmiş değil. Plastik ürünle-rin yanında, genelde kimya sanayiinin yalnız bırakılması sonucu, bu ürünler kamuoyunda ve diğer sektörlerde yeterince tanınmıyor ve olası ek avantajlarından yararlanılmıyor. Bu da sektörde ölçek ekonomisini oluşturmayı zor-laştırıyor.

Türkiye’nin yapısal sorunlarından biri olan kayıt dışı ekonomiyle mücadele için oluştu-rulan strateji ve eylem planı, bu alanda yapılacakları belirliyor. Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan stratejide, kayıt dışılık “haksız rekabet unsuru” olarak tanımlanarak şu yorum yapıldı.

“Rekabetçi bir düzenleyici çerçeve, verimlilik artışını da beraberinde getirecektir. Re-kabetin piyasalardaki bu olumlu etkisini sınırlayan her türlü engel, ekonominin potansiyel verimliliğine ulaşmasını ve dolayısıyla potansiyel büyümesini olumsuz etkileyecektir. Kayıt dışı olgusu tam bu nitelikte bir engeldir. Kayıt dışı ekonominin varlığı rekabetçi düzenden beklenen olumlu sonuçların elde edilmesini önlemektedir. Şöyle ki, kayıt dışının var oldu-ğu bir ortamda yeterli verimlilikte çalışmayan firmalara piyasa dışına çıkarak faaliyetlerine son vermelerinin yanı sıra, kayıt dışına çıkarak faaliyetlerine devam etmeleri şansı tanın-maktadır. Bu suretle söz konusu firmalar, kayıt dışına çıkarak elde ettikleri maliyet avan-tajları ile daha verimli ve daha rekabetçi olan ancak kayıt içinde kalmış firmalarla rekabete devam edebilmektedirler. Bunun sonucunda ekonomi zaman içinde ikili bir yapıya bürün-mektedir. Bir tarafta kayıt içinde çalışan ve daha verimli firmalar, diğer tarafta kayıt dışında çalışan daha verimsiz firmalar. Bu kalıcı bölünme, ekonominin daha verimli ve daha fazla zenginlik üreten bir yapıya kavuşmasını önlemektedir. Böylece kayıt dışılık bir ekonominin potansiyel verimliliğine ulaşmasını önleyerek o ülkenin büyüme performansını olumsuz anlamda etkilemektedir”

Kayıt dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi : Rekabet eksikliği verimsizliğe yol açar

68

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Hayalgücü 360 İletişim Ajansı Başkanı Tansel Atasagun:

iletişim vb. hedeflerle örtüştüğü taktirde ba-şarıyı elde ediyorsunuz. Biz en baştan bugüne gururla gösterebileceğimiz işlere imza atmak istedik, müşterilerimizle uzun soluklu ilişkiler kurduk ve bugün bunu başardığımızı memnu-niyetle söyleyebilirim.

-Son dönem sıkça söz edilen “360 derece iletişim” kavramını benimsedi-ğiniz, hatta şirket ismine aldığınız göz-leniyor. Genelde imalat sanayii, özelde plastik sektörü için bu iletişim modeli ne gibi faydalar sağlar, nasıl riskleri vardır?

Her alanda olduğu gibi kavramlar hızla değişiyor. Bunun nedeni ihtiyaçların, verilerin ve iletişim kanallarının değişmesi ve sürekli hareket halinde olması. Artık çizgi üstü-çiz-gi altı gibi kavramlar da geçerliliğini yitirdi. Önemli olan hizmet verdiğiniz kurumun he-define ulaşmasını sağlamak. Bunun için kul-lanacağınız mecralar ve materyaller sınırsız. Durum böyleyken duruma her yönden bakabi-len, kafasını her yönde çalıştırabilen ve çözüm üretenler başarılı oluyorlar.

Hayalgücü 360 bu düşünceden hareket-le dört ajanslık bir yapı kurdu: Kreatif, dijital, etkinlik ve yayın ajansı. Her ajans kendi içinde sadece kendi konusunda daha “dar” işler ya-parken, önüne daha kapsamlı bir iş geldiğinde de diğer ajansın know how’ıyla iş üretebiliyor. Projelere hem dijitalci, hem etkinlikçi, hem de yayıncı kafasıyla bakabiliyor örneğin. Kreatif ajans zaten işin hep başında. Bir dijital ajansı karşısına alıp, ona brief verip, ne yapabilirsiniz, diye sormuyor hal böyle olunca. Böylece hızlı ve bütünlük içinde işler üretilebiliyor.

Müşteriler açısından dağılmamak, son-suz toplantılara girmemek, tekrar tekrar ken-dini anlatmaya çalışmamak ve daha uygun bütçelerle çalışmak gibi olumlu sonuçları var 360 derece hizmetin. Kritik olan yönetim. Bir orkestra şefi gibi olmanız gerekiyor. Zorluğu

Artık günceli takip etmek yetmiyor, ona uyum sağlamanız, hatta o olmanız gerekiyor. Bunun için biz de gençleştik. Tecrübeyi “cin fikirli” taze beyinlerle birleştirdik.

Terzi işi üretim yapmak bizim için önem-li. Müşterimizi iyi dinlemek, anlamak, istek ve hedeflerini doğru tespit etmek gerekiyor. Bunu yaptığınızda işin büyük bir bölümünü aşmış oluyorsunuz zaten. Fikir ile strateji farklı ve doğru olduğu ve pazarlama/kurumsal/iç

-Sayın Atasagun, Hayalgücü 360’tan biraz bahseder misiniz? Hangi anlayış, amaç ve hedeflerle kuruldu?

Hayalgücü bu sene yirminci yılını kutlu-yor. Tasarım atölyesi olarak kurulan ve zaman içinde iletişim ajansına doğru evrilen şirketi-miz, bir sene önce 360 derece hizmet veren bir ajans olma yönünde bir karar aldı; adını ve ajans yapısını değiştirdi. Bu adım daha dinamik ve daha kreatif olma yönünde verilmiş bir ka-rardı.

İletişim kanallarının ve mecraların çeşitlenmesinin ardından, şir-ketlerin ve kurumların iletişim ihtiyaçları da geçmişe kıyasla farklılaştı. Şirket ve diğer kurumlara hatta kişilere yönelik hizmet veren ajanslar da bu yeni yapıya uyum için farklılaşma sürecine girdi. PAGDER’in ba-şarılı Yuvaya Dönüşen Plastikler kampanyasına kurumsal destek ve-ren Hayalgücü 360 İletişim Ajansı Başkanı Tansel Atasagun ile şirketi, yeni iletişim süreçlerini ve yeni medyanın önemli mecralarından sosyal medya ile ilgili görüşlerini konuştuk

Önemli olan hizmet verdiğiniz kurumun hedefine ulaşmasını sağlamak

70

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

besteyi de sizin yapıyor olmanız. -İşe göre de-ğişmekle beraber- uzun soluklu ve karmaşık strateji çalışmalarında iletişim faaliyetleri grift bir yapı arz edebiliyor. Hepsini birbirleriyle iliş-ki içinde tutmak, birlikte güçlü kılmak ve aynı mesajı aynı hedefler için söylettirmek gereki-yor. Bunu yaparken de briefin içinde kalmak.

-Şirketler kaçınılmaz olarak son dönemde özellikle sosyal medyanın da etkisiyle iletişim faaliyetlerine yoğun-laştı. Genel olarak başlarken hangi alan-lara odaklanmaları gerekir?

Globalleşme bir yandan iş ve pazar ola-naklarını genişletti. Ama diğer taraftan reka-bet koşulları zorlaştı. Kurumsallaşamayan fir-malar ayakta durmakta zorlanmakta. İletişimin daha ciddi yapılması gerekliliğini fark edenler tanıtım faaliyetlerine önemli yatırımlar yap-maktalar. Bunu fark edenlerin sayısında el-bette bir artış var. Bu hem pazardaki aktörlerin hem de gelecek öngörüsü yapabilenlerin sayı-sının artmasından kaynaklanıyor. Ama herke-sin “reklam” peşinde koştuğuna bakıp iletişim faaliyetleri yoğunlaştı demek yanlış olur. Zira bir o kadar da hedefsiz harcanan para ve za-man var.

Nihai amacı para kazanmak ve büyümek olan şirketlerle, söylemlerinin yayılmasını ve sosyal amaçlarının gerçekleşmesini isteyen kuruluşlar öncelikle kurumsallaşmalılar. Kendi pazarlama stratejilerini geliştirmeliler. İletişim faaliyetlerinin pazarlama stratejileriyle örtüş-mesine dikkat etmeliler.

İkinci adımda kendilerini çok iyi anlat-maları ve iletişim profesyonellerinin bilgisini birlikte kullanmayı ve onları yönetebilmeyi öğrenmeliler. Sonrasında tutarlı ve dağınık olmayan bir iletişim stratejisi izlemeliler. Boş geçen derste her kafadan ayrı bir ses çıkması müdürü “bu ne gürültü” diye sınıfa getirir ama bayrak töreninde aynı kalabalık ortalığı inle-tir. İletişimde de sırf markam/ürünüm bilinsin

diye yapılan tanıtım eğer dağınıksa, doğru enstrümanları kullanmıyorsa, aynı hedef kitle-ye aynı ve doğru mesajı iletmiyorsa hiç bir işe yaramaz.

-Genel olarak, ülkemiz tanıtım sek-törünü değerlendirebilir misiniz? Önce-likle sorunlar nelerdir?

Kendi içinde de, pazar tarafında da üstü-ne makaleler yazılmış, yazılan, çok tartışılan, hep tartışılan bir konu. Çok çok özetle şunu söyleyebilirim: Hala gelişmekte olan, doğru yere oturması için karşı tarafın da gelişmesi gereken bir sektör. Detayları diğer cevapla-rımda var zaten. Kendi içindeki problemler Türkiye’nin genel problemlerine paralel. Bü-yük sermayeli (global) ajansların tekeli, orta ve ufak ölçekli ajansların ajansla çalışma kültü-rünü bilmeyen orta ve küçük ölçekli firmalarla çalışmaları, emek-ücret adaletsizliği, çalışma etiğindeki sorunlar.

Özellikle bir problemin altını çizmek ge-rekirse, iletişim sektöründe zaman yönetimi çok kötü. Bunun bir nedeni iş istemeyi son ana bırakan ya da gecenin yarısı arayıp sabaha iş isteyen firmalar var. Diğer tarafında gündüz kahvaltı-sosyal medya-oyun-kahve ile oya-lanıp, akşamüstü çalışmaya başlayan yarasa modunda yaşayan çalışanlar. Elbette bir de patronların “çalışma koşullarımız esnektir” cümlesinin arkasına saklanmış “bu pazar izin-lisin” lütufları.

-Firmaların pazarlama zorluklarını aşmakta iletişim nasıl bir çözüm sunar, sizin yaklaşımınız nedir?

İletişimi pazarlamadan ayrı düşünmemek gerekir. Burada klasik anlamda ilan verelim, fuara katılalım gibi bir iletişimden bahsetmiyo-rum sadece. Patrondan müşteri temsilcisine, pazarlama faaliyeti yapan bir kişinin kıyafeti, konuşma tarz ve içeriği, kullanacağı araçlar, memnuniyet ve aidiyet seviyesi (ki bir iç ileti-şim meselesidir) vb hepsi iletişimin konusu-dur. Hepsini ince ince düşünmek gerekir.

Bir başka konu, markanızın vaatlerinizi içerip içermediğidir. İletişimci imaj yaratmaz, müşterinin algısını yönetir. İçi boş, vaatlerini yerine getiremeyen bir markanın tüketici üze-rindeki etkisini ne kadar etkileyebilirsiniz.

Üçüncü konu iletişime yatırım yapılıp ya-pılmaması. Bunu logo üzerinden anlatayım. Yeni bir logo yaptıracak bir şirket –çoğunca ve diğer tüm iletişim kalemlerinde olduğu gibi- az bir bütçeyle hareket etmek ister. Şöyle bakar;

logo alt tarafı minik bir tasarım, ne bir kampan-ya kadar farklı işler içeriyor, ne de bir reklam filmi kadar çetrefilli. Oysa logo yaptığınız ve yapacağınız tüm kampanyaları, tüm filmleri… içinde taşıdığı gibi, çok uzun yıllar boyunca in-sanların sizinle ilgili düşünce, beğeni ve talep-lerini belirliyor. İsminizi okumadan sizi bilme-lerini sağlıyor. Logonuz markanızla müşteriniz arasında duygusal bir bağ oluşturuyor, marka-nızın itibarını, büyüklüğünü ve anlatmak iste-diği değerler konusunda ipuçları veriyor. Yani sadece bir grafik unsur değildir. Yatırımı hak etmiyor mu? İletişim giderleri, bir kriz anında ilk kesilen kalemlerdendir, oysa örneğin bu tip durumlarda tek çıkış noktanızdır.

Pazarlama zorluklarını aşmak için söyle-yeceklerim özetle: Yapabileceklerinizi yapa-cağınızı söyleyin; iletişimi bir bütün olarak ele alın; iletişime yatırım yapın.

-Yuvaya Dönüşen Plastikler kam-panyasının destekçileri arasında bulu-nuyorsunuz. Bu kampanyayı destek-lemeye yönelik kararınızın öyküsünü anlatır mısınız? Kampanya sizin için ne ifade ediyor?

Kampanyayı, Eurotec’in de müşterimiz olması dolayısıyla medya dışında ayrıca takip ediyordum. Heyecan verici ve doğru hedefleri olan bir proje olarak gördüm ve kreatif ajans olarak desteklemeyi ben teklif ettim.

Yuvaya Dönüşen Plastikler başarılı, rüş-tünü ispat etmiş bir proje. Kendi açımızdan, geldiği noktadan daha yukarıya taşımak, ku-rumsallaşmasını ve bütünlüklü iletişim yap-masını sağlamak gerek. Desteklerin artması, yaygınlaşması ve böylece kalıcı olmasının yolu iletişim açısından buradan geçiyor.

71

PLASFEDDERGİ

Dünya tarihi açısından en önemli coğ-rafyalardan biri olan Kuzeydoğu Afrika ve Ortadoğu’nun arasında, Nil nehrinin Akdeniz’e döküldüğü noktada bulunan Mısır, yine tarihi dönemlerinden birini yaşıyor. Yirminci yüzyılın başından itibaren siyasi çalkantılarla şekille-nen ülke, yakın coğrafyamızı yeniden şekillen-dirme sürecinde bulunan Arap Baharının da en fazla etkilenenlerinin başında geliyor. Türki-ye ile Mısır arasında siyasi ilişkiler durgun bir dönemini yaşarken, Mısır siyasetin ötesinde, yine bölgenin dengelerini değiştirebilecek bir haberle dikkat çekti. İtalyan ENI firması, Mısır ekonomik bölgesinde kalan Akdeniz kıyıların-da dünyanın en büyük doğalgaz yatağını keş-fettiğini açıkladı. Bu keşifle birlikte Mısır, zaten önemli olan konumunun ötesine geçti.

Mısır, Süveyş Kanalı, coğrafi konumu, İsrail-Filistin sorunundaki kilit rolü ve Arap ülkeleri arasındaki etkinliği nedeniyle önem taşıyor. Sadece siyasi değil, Arap ülkeleri tara-fından oluşturulan bütün ekonomik yapılar ve ABD-İsrail-Mısır arasındaki “Nitelikli Serbest Bölge” anlaşması, AB ile imzalanan Serbest Ti-caret Anlaşması ile de ekonomik rolü güçlü ko-numda. Ülkenin 85.3 milyon kişilik nüfusuyla Afrika ve Ortadoğu’nun en büyüklerinden biri olması ekonomik açıdan önemini “kaçınılamaz” konuma getiriyor.

-Türkiye ile Mısır arasında ser-best ticaret anlaşması var

Türkiye ile Mısır arasında siyasi sorunlar devam etse de iki ülkenin yürürlüğe giren ser-best ticaret anlaşmasının da katkısıyla ekono-mik ilişkileri devam ediyor. Türkiye lehine ge-lişen iki ülkenin dış ticaretinde, Mısır’ın başta taşımacılık olmak üzere yetkisi dahilinde ve ta-rife dışı engelleri sıklıkla şikayete konu oluyor. Son olarak Mısır hükümeti deniz taşımcılığı ko-nusunda süresi biten bir anlaşmayı yenileme-me kararı alması kamuoyu gündemine yansıdı.

İnsanlık tarihinin en eski kültürlerinden birine ev sahipliği yapan Mısır, dünya tarihinin daima odak noktalarından biri olan coğrafyada kurulu. Bugünkü çağdaş Mısır’ın bünyesinde taşıdığı miras ile, çağdaş Türkiye’nin bünyesinde taşıdığı miras çok uzun bir süre aynı idare oldu. Mısır, 1517 yılında Osmanlı İmparatorluğu içine girdi ve isyanlar, özerk yönetimler, Fransız ve İngiliz işgali dönemlerinde verilen aralarla da olsa 1914 yılına kadar bu birliktelik devam etti. 1517 yılından önceki ta-rihi dönemlerde, bugünkü Mısır’a ev sahipliği yapan coğrafyada Türk varlığı hep oldu. Hatta Kölemen Devletinin Türk kökenleri bugünkü ta-rihin de bir konusu.

Bugünlerde Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler durağan bir dönem-den geçse de ekonomik ilişkiler geçmişe kıyasla olağanüstü boyutta gerilese de devam ediyor. Mısır, Afrika ve Ortadoğu arasındaki konu-mu, Süveyş Kanalı gibi jeo stratejik ve ekonomik olarak çok önemli konumda. 80 milyonu aşan nüfusu, Arap ülkeleri ile işbirliği ve öncü konumu nedeniyle de önemli. Üstelik buna, son dönemde her ne ka-dar işlenebilirliği konusunda net açıklamalar yapılmasa da Dünyanın en büyük doğalgaz rezervinin keşfi haberleri eklendiğinde, hiçbir şekilde göz ardı edilemeyecek bir ülke ortaya çıktı.

Mısır: Yakın coğrafyanın göz ardı edilemeyecek ülkesi

ATLAS

72

PAKPEN

PLASFEDDERGİ

de bulunduğu bir dizi ürüne yönelik istisnalar da yer aldı.

-Plastik sektörü potansiyel avantaj listesinde

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, Mısır ile Türkiye arasında göreli olarak ihmal edile-bilir bir düzeyde dış ticaret söz konusu olsa da Türkiye’nin bu ülkeye ihracat potansiyeli yük-sek. Ekonomi Bakanlığının yaptığı analizlerde, plastik mamuller en fazla ihracat potansiyeli görünen ürünler sıralamasında üst sıralarda bulunuyor. GTİP 3921 (Plastikten diğer lev-ha, yaprak, pelikül, varak ve lamlar) en fazla ihracat potansiyeli bulunan ikinci durumda. Ambalaj GTİP 3923 (Ambalaj için plastik ma-mulleri, tıpa, kapak, kapsül) üçüncü, GTİP 3926 (plastikten diğer eşya) ise dördüncü sırada bulunuyor. Plastik sektörünün ürün verdiği, otomotiv, tekstil ürünleri vb. sektörlerde de yüksek ihracat potansiyeli görülüyor.

-Antik çağlardan bu yana gün-demde bir coğrafya

Mısır, antik çağlardan bu yana Nil nehrinin en bereketli bölümlerinin yer aldığı coğrafya-da yer aldı. Antik Mısır, o döneme kadar arke-ologlar tarafından bilinen ve Dünyanın başka yerlerinde (henüz) rastlanmayan bir kültür ve devlet yapısının yaşandığı coğrafya oldu. Bu kültürün kaynaklarına ilişkin en son bulgu Şanlıurfa’da Göbeklitepe’de ortaya çıksa da, hala Dünya tarihinin ilk üst düzey devlet ve toplum yapısının görüldüğü yer olarak kabul ediliyor.

Çağdaş Mısır, Arap-İslam kültürünün ha-kim olduğu bir yapı olsa da Yunan, Roma ve

Türklere kadar çok sayıda kültürün çeşitli dö-nemlerde yaşadığı bir coğrafyanın mirasçısı durumunda. Üstelik, bugünkü çağdaş Türkiye ile yaklaşık 400 yıl aynı devleti paylaştı.

Mısır, 1517’de Osmanlı İmparatorluğunun bir parçası haline geldi. Sürekli olarak idari yapılanmasında hep ayrıcalıklı, zaman zaman tamamen özerk idareye sahip oldu. Ülke Avrupa’nın endüstri devrimini başlatıp sö-mürge çağına girmesinin ardından da sürekli emperyalizmin ilgisi içinde kaldı. Osmanlı’nın gücünü sürekli kaybettiği yıllar içinde, 1798-1801 Fransız işgalini yaşadı ve sonrasında da özerk bir yapıda Osmanlı içinde kaldı. 1883’te İngiltere’nin işgali altında, özerk ama Osman-lı İmparatorluğu’nun parçası olarak varlığını sürdürdü. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı ile Osmanlı’dan koptu. 1922 yılında Kral Fuad ile bağımsızlığını ilan etti Ancak Süveyş Kanalı’nın stratejik özelliği nedeniyle İngiliz işgali sürdü. İkinci Dünya savaşı sonrası dünya yeniden ya-pılanırken, 1946 yılında Süveyş Kanalı dışında-ki yerlerdeki İngiliz ordusu çekildi. 1952 yılında ise General Necip ve Albay Nasır’ın liderliğin-deki genç subaylar tarafından gerçekleştirilen darbe sonucunda kraliyet son buldu ve 1953 yılında cumhuriyet kuruldu.

Ülke, 1956 yılında Cemal AbdülNasır’ın kazandığı seçimle, serbest seçimle yönetim belirleyen ülkeler arasına katıldı. Nasır, soğuk savaş döneminde Sovyet yanlısı bir tutum izledi ve kendine özgü bir sosyalist ekonomi düzeni kurdu. Bağlantısızlar hareketinin ku-ruluşuna öncülük etti. Bu dönemin en tarihi olayları ise İsrail’in kurulmasıyla Arap devlet-lerinin İsrail’e karşı başlattığı savaşa Mısır’ın öncülük etmesi oldu. Ancak Mısır, 1948’de ve 1967’de diğer bazı Arap müttefikleriyle birlikte İsrail’e karşı sıcak savaşta başarısız oldu.

İki ülke arasındaki serbest ticaret an-laşması mevcut ortamdan ticarete olumsuz etkiyi sınırladı. Mısır-Türkiye STA görüşmeleri 1998 yılında başladı ve 2005 yılında tamam-landı. 27 Aralık 2005 tarihinde de imzalandı ve 2007 yılında yürürlüğe girdi. İki ülke arasında, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi, Yatırımla-rın Karşılıklı Teşviki ve Korunması, Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşmaları ile diğer birçok alanı kapsayan işbirliği anlaşmaları yürürlükte bulunuyor.

Türkiye Mısır STA, Mısır ile GATT, DTÖ ve AB anlaşmalarına paralel olarak tasarlandı. İki ülke arasında, sanayi ürünlerindeki gümrük vergileri, miktar kısıtlamaları ile eş etkili vergi ve önlemlerin kaldırılması; tarım ürünlerinde taviz değişimi ile hayvan ve bitki sağlığı ön-lemleri; hizmetler, yatırımlar ve genel hüküm-ler (iç vergilendirme, yapısal uyum, damping, korunma önlemleri, devlet tekelleri, ödemeler, menşe kuralları, devlet yardımları fikri, sınai ve ticari mülkiyet hakları, kamu ihaleleri, vs.) alanlarında düzenlemeler kapsanıyor.

Serbest Ticaret Anlaşması plas-tik sektörünü ilgilendiriyor

Plastik sektörüne yönelik olarak ürünle-rin büyük çoğunluğu, STA’nın 2. ve 3. listele-rinde yer aldı. Türkiye’de üretimi yoğun olan ürünler de 3 numaralı listede gözlendi. İkinci listedeki ürünler, 1 Ocak 2014 itibariyle vergi ve harçları sıfırlandı. Üçüncü listede ise 1 Ocak 2015 itibariyle, protokolün yapıldığı tarihte-ki oranın yüzde 30’u seviyesinde bulunuyor. Bu listedeki ürünlerin vergi ve harçları 1 Ocak 2016’da yüzde 15 oranına çekilecek ve 1 Ocak 2017 itibariyle sıfırlanacak. Mısır ile yapılan STA çerçevesinde, aralarında plastik ürünlerin

ATLAS

74

PLASFEDDERGİATLAS

1970 yılında Nasır’ın ölümü ile Enver Se-dat Devlet Başkanı olmuş ve 1981 yılında bir suikast sonucu öldürülünceye kadar, sosyalist sayılabilecek ekonomik yapıyı serbestleşme yönünde reforma tabi tuttu. Sedat’ın esas re-formu ise 1973 yılında İsrail’e karşı askeri ba-şarı elde etmesinin ardından 1978’de ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ile anlaşması ve bu ül-keyi tanıması oldu. Bu anlaşmayla 1980’de iki ülke diplomatik ilişki kurdu ve İsrail Sina yarı-madasından tamamen çekildi. Mısır, bu anlaş-mayla Arap ülkelerinin oluşturduğu bütün bir-liklerden dışlandı ve Enver Sedat 1981 yılında bir suikastle öldürüldü. Ülke bu tarihten sonra Hüsnü Mübarek yönetimine girdi ve Mübarek de batı yanlısı tutumunu korudu.

Arap Baharı olarak adlandırılan ve 2009’dan sonra bölgenin tamamen yeniden şekillenmesiyle sonuçlanan süreç 2011 Ocak ayında Hüsnü Mübarek’in gösterilere karşı daha fazla direnemeyerek istifa etmesiyle sonuçlandı. Yapılan ilk başkanlık seçimlerinde İslami kimliği ön planda olan Müslüman Kar-deşlerin adayı Muhammed Mursi başkanlığa seçildi. Ne var ki ülkedeki siyasi çalkantılar durmadı ve Mursi, 30 Haziran 2013 tarihinde karşıtlarının başlattığı protesto gösterileri so-nucunda Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el-Sisi’nin liderliğindeki Mısır Ordusunun dar-besiyle yönetimden uzaklaştırıldı.

Bu dönemden sonra darbeyi protesto eden Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerde du-rağan bir döneme girildi. Bu durağanlık ekono-mik ilişkilere de yansıdı.

-Mısır: Geleceği olan ekonomi

Mısır, Trade Map istatistiklerine göre 2014 yılında 71 milyar dolarlık ithalatla dünya-nın en büyük 35. ithalatçısı, 27 milyar dolarlık ihracatla da dünyanın en büyük 48. ihracatçısı

konumunda. Ülke, zayıf endüstrisine rağmen petrol ihracıyla dikkati çekiyor. Mısır, dış tica-ret açığını ise turizm, Süveyş Kanalı geliri ve hizmet ihracıyla finanse ediyor.

Mısır’ın genel ekonomik yapılanması için-de, ülkede üretim yapmanın bazı avantajlarını barındırıyor. Pek dile getirilmese de genelde Mısır Devleti, daha özelde ise Mısır Ordusu, hemen hemen bütün temel üretim ve hizmet sektöründeki şirketlerle doğrudan organik bağ kurmuş durumda.

Mısır’ı ekonomik açıdan değerli kılan bir diğer unsur ise çevre ülkeler, ABD ve AB ile özel anlaşmaları. Bunlar içinde ABD ve İsrail ile olan QIZ modeli özel önem taşıyor. ABD orta-doğu barışını destekemek üzere “Nitelikli Sa-nayi Bölgesi-Qualified Industrial Zones – QIZ) modelini geliştirdi. Bu modele göre anlaşma-ya dahil edilen ülkede belirli bölgeler, ABD ve İsrail’e gümrüksüz sanayi ürünü satma hakkı kazanacak. Bu modele Mısır yanında Ürdün da-hil edildi. 1999 yılından sonra Ürdün’de bölge-ler faaliyete başladı. 15 bölge kapsama alındı.

Mısır’da da içinde yüzde 11,5 oranında İsrail girdisi bulunması şartıyla bölgeler kuruldu. Bu bölgeler, Nil Merkez Deltası, Süveyş Kanal bölge-si, İskenderiye ve Kahire bölgesinde bulunuyor. Mısır QIZ anlaşması 2004’te yürürlüğe girdi.

Türkiye de 2000’li yılların başında

ABD’den bu türden bir anlaşma talep etmiş ancak reddedilmişti.

Mısır’ın bu yapı dışında çeşitli avantaj sağ-layan anlaşmaları da bulunuyor. Bunlar içinde, Ortadoğu ve Afrika’dan 7 ülke ile (Irak, Libya, Suriye, Lübnan, Ürdün, Fas ve Tunus ile Ser-best Ticaret Anlaşması dikkat çekiyor. 2010 yılında MERCOSUR (Güney Amerika Ülkeleri) ile serbest ticaret anlaşması bulunuyor.

Mısır ayrıca COMESA (Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı - The Common Market for Eastern and Southern Africa), GAFTA (Geniş Arap Serbest Ticaret Bölgesi-Greater Arab Free Trade Area), PAFTA (Birleşik Arap Ser-best Ticaret Bölgesi-Pan Arab Free Trade Area ) üyesi durumunda.

Mısır, bu yapısı ile üretim ve ticaret sap-tırmaları açısından önemli bir konuma gelmiş durumda.

Türkiye’yi ilgilendiren Mısır’ın anlaşma-larının en önemlilerinden biri de Mısır-AB Serbest Ticaret Anlaşması oldu. Bu anlaş-ma 25 Haziran 2001 tarihinde imzalandı ve Türkiye’nin 1964 Anlaşması ile sonrasında yapılan katma protokole benzer biçinde 12 yıl içinde AB ile Mısır arasında serbest ticaret alanı oluşturulmasını düzenledi. Bu anlaşma kapsamında her iki ülke 3, 13 ve 15 yıl içinde kademeli indirimlarla ticaretini tamamen ser-

Mısır Dış TicaretiDış Ticaret Göstergeleri (Milyon Dolar)

2009 2010 2011 2012 2013 2014

İhracat 24.182 26.332 31.582 29.417 28.779 26.812

İthalat 44.912 53.003 62.282 69.866 66.666 71.338

Ticaret Hacmi 69.094 79.335 93.864 99.283 95.445 98.150

Ticaret Dengesi -20.730 -26.671 -30.700 -40.449 -37.887 -44.526

Türkiye-Mısır Dış Ticaret Değerleri (1.000 Dolar)

Yıl İhracat $ / Bin İthalat $ / Bin Hacim $ / Bin Denge $ / Bin

2009 2.618.193 641.552 3.259.745 1.976.641

2010 2.250.577 926.476 3.177.053 1.324.1002011 2.759.311 1.486.725 4.246.036 1.272.5862012 3.679.195 1.342.051 5.021.246 2.337.1442013 3.200.921 1.628.868 4.829.789 1.572.0532014 3.300.940 1.437.260 4.738.201 1.863.680

2014* 1.717.389 876.318 2.593.7072 841.0712015* 1.756.825 785.674 2.542.499 971.151

Kaynak: ITC Trademap

Kaynak: TÜİK *Ocak- Temmuz ayı verileri

75

PLASFEDDERGİATLAS

best bırakacağı ürünlerin listesini oluşturdu. İlk yansıma, tarım ürünlerinin (işlenmiş ya da işlenmemiş) AB’ye serbest satışıyla başladı.

-Dış ticaret partnerleri

Potansiyelinden çok uzak olsa da Türkiye hala Mısır’ın en önemli dış ticaret partnerleri arasında bulunuyor. 2014 yılı sonu itibariyle Mısır’ın en fazla ihracat yaptığı pazarlar İtalya, Suudi Arabistan,Hindistan, Türkiye ve ABD oldu. Mısır’ın en önemli ihraç maddeleri; ham petrol ve petrol ürünleri, kablo ve teller, altın ve gübre olarak sıralandı.

Mısır’ın en fazla ithalat yaptığı ülkeler ise Çin, ABD, Almanya, Kuveyt, İtalya, Rusya, Uk-rayna ve Türkiye olarak dikkat çekti. En fazla ithalat yaptığı ürünler ise petrol yağları ve gazları, buğday, mısır, binek otomobilier ve demir-çelik ürünleri oldu. Mısır dünyanın en büyük buğday ithalatçılarından biri durumun-da. 2014 yılında Türkiye yüzde 5 payla Mısır’ın 8. en büyük tedarikçisi oldu.

Mısır, dış ticaret rejiminde her ne kadar serbest rejimi benimsemiş olsa da mevzuat dışı başta standartlar olmak üzere katı bir ta-rife dışı engel sistemi uyguluyor.

-Ekonomide büyüme perfor-mansı

2011 yılında yaşanan iç karışıklıkların et-kisiyle reel büyüme yüzde 1,8 olarak gerçek-leşti. 2013 yılında ise ekonomi bir miktar to-parlanarak yüzde 2,1 oranında büyüdü. 2014 yılında ise büyüme yüzde 2,2 oldu. 2013-2018 yıllarında ekonomik büyümenin ortalama yüz-de 5,1 olacğı tahmin ediliyor. Bu durumu de-

ğiştirebilecek unsur ise ülkenin siysi istikrarını tam anlamıyla sağlaması ve yeni keşfedilen doğalgaz sahalarının faaliyete alınması olacak.

Mısır halen ciddi sayılabilecek bir petrol ve gaz üreticisi-ihracatçısı durumunda. Mısır 4,4 milyar varillik kanıtlanmış petrol rezervle-ri ile dünyada 27. sırada bulunuyor. Mısır için gelecekte petrol yerine doğal gazın önem ta-şıyacağı tahmin ediliyor. LNG ihraç eden ülke, yeni keşfedilenler dışında önceden 2,2 trilyon metreküplük kanıtlanmış doğalgaz rezervine sahipti.

-Demografik dağılım avantajı

Mısır’ın geniş yüzölçümüne rağmen, nü-fusun Kahire ve Nil etrafında kümelenmesi, özellikle varlıklı ve tüketim yapabilen kesim-lerin Kahire ve Akdeniz kıyısında yaşaması bu ülkede dağıtım kanallarında göreli olarak ko-laylık sağlaması nedeniyle avantaj yaratıyor. Ülkenin yüzde 95’inin bu metropollerde ya-şıyor olması önemli unsur olarak gösteriliyor. Ülkede, yaklaşık 3 milyon kişinin ciddi bir alım gücüne sahip olduğu varsayılıyor.

Mısır’da demografiye ilişkin veriler, Nüfu-sun yüzde 95’inin yüzölçümünün yüzde 5’inde yaşaması, Kahire idari biriminde toplam nü-fusun yüzde 25’inin bulunması olarak dikkat çekiyor.

-Pazar ile ilgili notlar

Mısır, Türkiye ile olan siyasi atmosfer ne-deniyle ticaret devam etse de Türk iş insanla-rının bugünlerde sıkıntı yaşadığı bir pazar ola-rak dikkat çekiyor. Ayrıca çeşitli nedenlerden

dolayı ulaştırma ve gümrük sorunları yaşanı-yor. Bunun dışında ise genel olarak Mısır’da kişisel doğrudan iletişimin önemli olduğu Mısır içinde güvenilir ortaklarla çalışma, garantili ödeme araçları, deneyimli yöneticilerle çalış-mak ve Mısır içinde iyi ilişkiler kurup, kuralları özümseyinceye kadar sabırlı olmak ana tavsi-yeler olarak göze çarpıyor.

-Türkiye-Mısır dış ticareti

Türkiye’nin Mısır’a ihracatı 2014 yılı so-nunda 3,3 milyar Dolar oldu. Mısır’dan ithalat ise 1,4 milyar Dolara çıktı. Mısır’a ihraca önemli sanayi ürünleri; benzin, demir/ çelik yarı ma-muller, inşaat demiri, çimento, pamuklu men-sucat, araba lastiği olarak sıralandı.

Trade Map verilerine göre, Mısır’ın 2014 yılı toplam ithalatı dikkate alındığında; Türkiye’nin demir çelik, kauçuktan yeni dış lastik, pamuklu mensucat-dokuma, sentetik lif demetleri (yüzde 77) alaşımsız çelikten pro-filleri, yer kaplama, halıda pazarda çok güçlü olduğu belirlendi.

Plastik ürünler, Türkiye’nin genel dış ti-caret verileri içinde oldukça alt sıralarda kaldı ve ilk 25 ürün içinde yer almadı. Mısır’ın sente-tik ip ve liflerde yüksek ithalatçı olması dikkat çekti.

Mısır’da sanayi madencilik ile birlikte milli gelirin yüzde 38’ini oluturuyor. Tekstil, kim-ya, gıda işleme, ilaç, çimento ve demir-çelik önemli sanayi alt sektörleri olarak dikkat çe-kiyor. Ülkenin diğer önemli gelir kaynakları ise Turizm ve Süveyş Kanalı gelirlerinden elde ediliyor.

76

PLASFEDDERGİ

MISIR’A SANAYİ ÜRÜNLERİ/HİZMETLER İHRAÇ POTANSİYELİ (Ekonomi Bakanlığı)

Sektör GTİP Potansiyel Ürün

Mısır'ın Toplam İthalatı

2014 (milyon

$)

Türkiye'nin Mısır’a

İhracatı 2014

(milyon $)

Türkiye'nin Toplam

İhracatı 2014 (milyon $)

Dünya İt-halatında

Mısır’ın Payı

2014 (%)

Türkiye'nin Mısır’a

İhracatındaki Değişim

2013-2014 (%)

Mısır’ın Toplam

İthalatındaki Değişim

2013-2014(%)

Türkiye'nin Mısır’a İhra-

catı 2014 Yılı 6 Aylık

Veriler (milyon $)

Türkiye'nin Mısır’a

İhracatı 2015 Yılı 6

Aylık Veriler (milyon $)

M ı s ı r ' ı n 2014 Yılı İthalatında İlk 5 Ülke ve Pazar Payları (%)

M ı s ı r ’ ı n Türkiye'ye ve Rakip Ü l k e l e r e Uyguladığı G ü m r ü k Oranları

Çimento 2523 Çimento 333 36 641 0,9 414 173 24 4,4

BAE (18) Y u n a n i s -tan (17) Hindistan (15) Tür-kiye (13) Güney Kıb-rıs (9)

%0

Plastik & Plastikten Eşya

3921

Plastikten diğer levha, yaprak, pe-likül, varak ve lamlar

146 2,6 420 0,9 -5 - 1 1,2

Çin (24) BE (17) Suudi Arabistan (14) Al-manya (9) Türkiye (5)

T ü r k i -y e : % 0 , %6 , %18

AB:%0 , %13,5 69.094 79.335 93.864 99.283 95.445 98.150 93.864 99.283 95.445 98.150

Arap Ligi: %0 -20.730 -26.671 -30.700 -40.449 -37.887 -44.526 -30.700 -40.449 -37.887 -44.526

Diğer:%10, %30

Ambalaj ürünleri 3923

Ambalaj için plastik mamulleri, tıpa, kapak,

kapsül

93 12,5 816 0,2 9 -10 6,3 7,6

Suudi Ara-bistan (15) Çin (13) T ü r k i y e (11) Al-manya (8) İtalya (7)

T ü r k i y e %3 Arap ligi %0 AB %2,6 Di-ğer %4,6

Plastik & Plastikten Eşya

3926 Plastikten diğer eşya 145 7,2 402 0,3 8 -11 3,7 4

Çin (29) A l m a n y a (13) İtalya (12) Maca-ristan (6) ABD (5)

T ü r k i -ye: %0, % 0 , 7 5 , %3, %0,3, %6

AB: %0, %0,9, %4,5Diğer: %0, %2, %5, %10, %20

Otomotiv Sanayi 4011

Otobüs-kamyon

dış lastiği; yeni

578 28 515 1,3 4 5 36,5 29,3

Çin (18) Ja-ponya (18) T a y l a n d (15) Tür-kiye (13) Endonez-ya (7)

T ü r k i -ye:%1,5

AB:%0Diğer:%10

Kumaş 5209

Pamuk men (de-

nim, renkli ipliklerden, m2>200gr, pa=>%85)

221 37 560 3,6 9 -9 18,9 14,8

Çin (39) T ü r k i y e (30) Pa-kistan (15) Hindistan (7) İsrail (3)

T ü r k i -ye:%6

AB:%4,5Diğer:%10

Hazır giyim 6204

Kadın/kız çocuk için takım, ta-kım elbise,

ceket

142 26 2.419 0,2 4 37 15,4 16,4

İ s p a n y a (38) Çin (31) Al-manya (8) Türkiye (8) BAE (7)

AB %22.5

Arap Ligi %0Türkiye %27Diğer %30

Demir-Çelik inşaat aksamı

7214 Demir/çelik çubuklar 556 234 4.352 0,7 96 399 95,6 118,4

T ü r k i y e (42) Uk-rayna (39) Çin (17) Rusya Fe-derasyonu (1,2) Be-yaz Rusya (0,5)

%0

Demir- Çelik inşaat aksamı

7306

Demir/çe-likten diğer

tüpler, borular, içi boş

profiller

382 31 1.359 14,7 -54 -34 14 18,5

Çin (29) İtalya (14) Fransa (9) Türkiye (8) ABD (7)

T ü r k i -ye:%6

AB:%4,5Diğer:%10

Çelik mutfak eşyası 7323

Demir/çelikten ev

işlerinde kullanılan

eşya ve aksamı

42 47,6 296 0,3 14 43 24,9 19,7

Çin (38) T ü r k i y e (27) İtal-ya (15) Hindistan (5) Güney Kore (5)

A r a p ligi%0 AB % 2 1 , 5 T ü r k i y e %25,8 Di-ğer %28,7

ATLAS

78

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

Ömer Kaya Yelten:

algılamış, yatırım yapmış ve şirket organizas-yonunu da yenilemiş firmalar olduğunu görü-yoruz. Rakiplerine kıyasla bu firmalar çok daha ileri noktadalar.

Verimlilik konusunu tartışırsak, birkaç önemli kriter var: Makine, hammadde ve per-sonel. İyi bir üretim için, iyi bir verimlilik için bu üç faktörün bir arada olması lazım. Firmalar, Çin başta olmak üzere ucuz makine ile yatırıma yö-nelebiliyor. Mevcut üretim-kapasite sorununa ucuz makine ile getirilen çözümlerin, aslında hiç rekabetçi olmadığını insanlar zaman içinde anlayacaklar ve neden pazar kaybettiklerini, neden kar edemediklerini görecekler diye tah-min ediyorum.

Enerji maliyeti çok önemli. Elektrik pahalı desek de, Avrupa-Almanya kadar pahalı değil. Enerji maliyeti oralarda çok iyi realize edildi ve ucuz makineler Avrupa’da bu nedenle yok. Evet

cağını düşünüyorum. Çünkü plastik sektöründe giderek kar marjları düşüyor. Türk üreticisinin düşük karla çalışmayı öğrenmesi gerekiyor.

Pazarda bugün az sayıda firmanın sıyrı-lıp rakiplerine kıyasla ciddi fark yaratabildiğini görüyoruz. Bu firmalara baktığımızda; verimlilik konusunun önemini doğru zamanda anlamış,

-Plastik işleme makineleri sektöründe son eğilimler nelerdir, özellikle verimlilik, otomasyon ya da fiyat konusundaki avan-tajlar mı ön plana çıkıyor?

Bence kesinlikle verimlilik ön planda. Ener-ji verimliliği + makine (üretim miktar) verimliliği. Gelecekte bu iki faktörün daha da önemli ola-

PLM Makine Genel Müdürü Ömer Kaya Yelten, plastik işleme maki-neleri sektöründe son dönemde yeni trendlerin oluştuğunu, ucuzluk-etkinlik alanında yeni yaklaşımların doğduğunu vurguladı. Türkiye’de-ki üreticilerin verimlilik ve özellikle hammadde verimliliği konusunda yeterince dikkatli davranmadığını belirten Yelten, birçok firmanın bu unsurları gözden kaçırması nedeniyle karlılık ve rekabet sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Ömer Kaya Yelten, makine sektörün-deki eğilimler, Çin ve Avrupa üreticilerinin rekabeti ve verimlilik ile ilgili görüşlerini PLASFEDDERGİ’ye anlattı.

Plastik mamul üreticileri verimlilik, özellikle hammadde verimliliğine odaklanmalı

80

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

yerli makine üreticilerini koruyorlar ama sadece bu nedenle değil, verimlilik nedeniyle de ucuz makineler giremiyorlar.

-Çin’de üretim yapan Avrupa firmaları var ama?

Evet, bazı Avrupalı firmaların Çin’de fab-rikaları var. Bu fabrikalarda bazı makineleri uyarlamaya çalıştılar ve hiç de daha ucuza mal olmadı. Belirli bir kalitede makine yapmaya ça-lıştığınızda, küçük bir miktar daha ucuza Çin’de üretiyorsunuz ama hatırı sayılır bir fark oluşmu-yor. O bağlamda, Çin’e gitmenin bir mantığı yok diye düşünmeye başladılar.

Ayrıca, tersine bir eğilim var. Çin’deki fabri-kalar Çin pazarına yöneliyor ya da Çin’den çıkıp kendi ülkelerinde üretim yapmaya başlıyorlar. Burada bir nokta daha var, Çin’de üretime baş-layınca know-how’ı da kaybettiklerini farket-tiler. Bir İngiliz firması biliyorum. İngiltere’de tamamen kapattığı fabrikasını, montaj hattı olarak tekrar açıyor. Çin’den parçaları getirip, İngiltere’de üretip test edecek ve geliştirme yapacak.

-Bu know how kaybı büyük bir sorun mu?

Evet, yoğun bir sorun. Bazı konularda Çin’de üretim yapan firmaların, aynı şehirde 10-15 kopyası çıkıyor. İki yıl firmada çalışan kişi kendi firmasını kuruyor hemen.

-Verimlilik konusuna dönersek, ham-madde ithal olduğu için plastik sektörü açı-sından çok önemli?

Türkiye’deki plastik üreticilerinin yapması gereken en önemli şeylerden biri maliyet op-timizasyonu. Küresel ölçekte rekabet için bu

gerekli. Bunu ucuz ve verimli olmayan makine ile yapmaları çok zor. Optimizasyon için, elektrik tasarrufu tamam ama daha önemli konu ham-madde tasarrufu.

Siz bir boru hattında eksi tolarensla çalı-şabildiğiniz anda tonaj olarak para kazanabili-yorsunuz. Kompaund makinesinde, başka ma-kinede yapamadığınız ürünleri; iki kez geçirerek yaptığınız ürünleri bir kez geçirerek yaptığınız-da para kazanıyorsunuz. Üreticimiz bu konuda ne yazık ki yeterince iyi analiz yapmıyor.

Makineler kağıt üzerinde yazan değerlere bakılarak alınıyor. Gerçekte, ne kadar verimli, kaç kez arıza çıkarıyor, devreye girerken ve çı-karken ne kadar fire veriyor ölçmeden çalışıyor.

Üretici, “Bütün gamı yapıyorum, dakikada 1 metre yapıyorum ve bu makine yarı fiyatına” diye düşünebilir. Ancak, diğer üretici dakikada 6 metre yapıyor.. Bir metre yapan makinenin ba-

şında da bir işçi var, 6 metre yapanın da başında bir işçi var. Verimlilik farkını siz düşünün..

Diğer konu enerji verimliliği.. Genelde çok daha düşük enerji kaybıyla çalışan makineler gelişiyor. Bazı özel alanlarda, daha önce 180 mm’lik ekstrüder ile yapılan üretim miktarı şimdi 75’lik ekstrüder ile sağlanabiliyor. Diğer parçalar, diğer avantajlar hariç, sadece enerji tasarrufu açısından bakıldığında 5 yılda makine maliyetine yakın bir tasarruf anlamına geliyor.

Genel olarak bakarsak, bitmiş ürün ma-liyet hesabında o iş için kullanılan makinenin maliyeti yüzde 2-3 seviyesindedir. Ucuz diye verimsiz makine almaya çalışmak yapabileceği-niz en yanlış şeylerden biri. Çünkü yüzde 2-3’te tasarruf yapmaya çalışıyorsunuz. Hammadde-de daha verimli çalışma sayesinde yüzde 2-3 tasarruf ederseniz, daha az fireyle, daha düşük toleransla çalışırsanız sağladığınız fayda çok daha büyük olur.

-Şirket kökenleri olarak makine sek-törünün müşteri, yabancı imalatçı ve yerli imalatçı yönünü biliyorsunuz. Türkiye’de plastik işleme makineleri sektörünün ge-lişmesi için önerilerden biri, büyük güçlü firmaları Türkiye’de yatırıma ikna etmek, bu görüşü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bazı makine firmaları Türkiye’de üretim yapıyor-yaptırıyor. Ancak bu türden yatırımlar için kritik unsur yıllık satılan makine miktarı. Mesela ekstrüder üretimi çok spesifik bir alan. Diğer makinelere kıyasla çok az üretilir. Yatırım-cı açısından bir makine ile çok büyük kapasite-lere çıkılabilir. Enjeksiyon (makineleri) gibi değil yani. Ekstrüder üretiminde Türkiye’ye kayışı sağlamak.. Başarılır mı, başarılamaz mı, bunun

81

PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ

aksam ve parçalar ürettirmesi önerisi ne kadar gerçekçi?

Elbette bu noktada bir açılım var. Hali ha-

zırda, kısmen de yapıldığını biliyorum. Makine-ciler bu yolu kullanıyorlar. Döküm parçalarında mesela.. Yapan çok sayıda firma var. Almanya kısmen dökümden çıktığı için, Türkiye’de dö-küm yaptıran firmalar olduğunu biliyorum.

Ara sanayiinde hizmet eden firmalar var ve gelişmeye devam edecektir, gelişmeye açık-tır. Tabii bu üretimden bahsediyorsak, daha kü-çük firma ölçeğine geçiyoruz.

Hatta, bu alanda Çin’e göre daha avantaj-lıyız da diyebiliriz. Çünkü Çin hacim arıyor ayrıca Türkiye Avrupa’ya yakın olduğu için hızlı tedarik sağlayabiliyoruz.

-PLM makineden söz edebilir misiniz?

Biz PLM olarak 1994 yılında kurulmuş bir şirketiz. Ekstrüzyon alanında faaliyet gösteri-yoruz, buna yoğunlaştık. İlk başta elektrostatik toz boya makineleriyle başladık.

Plastik sektörü içinde uzun süredir varız. Babam, Türkiye’de ilk plastik ekstrüzyon yapan firmalardan birinin kurucusu ve sahiplerinden di.

Üç ekstrüder markasını temsil ediyoruz. Bu makinelerin beraberinde fabrikaların ih-tiyacı olabilecek çeşitli ilave makine ekipman ve parçaları da temsil ediyoruz. Genel bir profil sağlamaya çalışıyoruz müşterilerimiz için.

Almanya, Avusturya ve İsviçre marka-ları bizde. Ben Alman Lisesi’nden geliyorum. Bir sebebi bu. Diğeri ise plastik makinelerinin kaynağı bu ülkeler. Geçmişten bu yana, Bayer, BASF oralarda oldu ve plastiklerin ilk Avrupa’da keşfedilmesinden dolayı, bu ülkeler hammadde ve makineciliğin gelişmesi, orada çözümlerin aranması ve firmaların doğmasını sağladı.

Bu çizgimizi Çin ayağına rağmen değiştir-memeye karar verdik. İki farklı organizasyon yapmanın doğru olmadığını, sadece kopya ya-pan bir makine sektörünün esasında sorun ola-cağını düşünerek böyle bir karar verdik.

Ben Avrupa makinesi alamayan müşte-rilerime, “Sakın uzak doğu menşeli ucuz maki-neleri alma, yerli makine al, muhatabınız belli, aynı dili konuşuyorsunuz.” diyorum. Çünkü, Çin başta olmak üzere o ülkelerin firmalarıyla ciddi sıkıntılar çıkıyor. Firmaların personel sirkülas-yonları çok fazla. Makine alırken konuştuğunuz kişiyi daha sonra bulamıyorsunuz.

Bu noktada bir parantez açıp şunu vur-gulamakta fayda var: Çin, şu anda küresel an-lamda rekabete yeni yeni giriyor. Çünkü, Çin’de fiyatlar (maliyetler) yükseliyor. Gerçek bir reka-beti bugüne kadar yaşamamışlardı. Avrupa ile Çin yavaş yavaş rekabete başladı.

Ayrıca üreticiler, CE belgesi talep etmeye, sadece kağıt üzerindeki belge ve standardı de-ğil, gerçek manada sorumlulukları ve verimi ta-lep ettiği anda Çin’deki makine fiyatları Avrupa fiyatlarını aşacaktır. Hiçbir makine Avrupa ölçe-ğinde CE belgesini sağlama şansına sahip değil, sağlamıyor. Yapılması gereken testler yapılmı-yor, alınması gereken sorumluluklar alınmıyor. Avrupalı makine üreticisi CE belgesinin arkasını doldurmak zorunda. Aksi takdirde genel müdü-rüyle, patronuyla kesintisiz sorumlu.

-Peki başta OEM olmak üzere makine aksam ve parçalarının Türkiye’de yoğun-laştırılması, makine imalatçılarının burada

için çalışmak gerekli mi değil mi? Tartışılabilir bir konu olarak bakıyorum. Dünyanın en büyük ekstrüder üreticisi firma yılda 600-700 ekstrü-der üretiyor ve bütün dünyaya satıyor. Enjek-siyon ile karşılaştırmak mümkün değil. Sanırım enjeksiyonda 10 bin taneye kadar çıkıyordur.. Adet olarak satış fazla değil. Bu gibi ekonomik nedenlerle her ürün için farklı unsurlar değer-lendirilmelidir. Çünkü yaptığınız şeyi dünya ça-pında yapmak önemli. Türk firmaları bu konuda yoğunlaşarak çalışma yapılmalı.

Bazı işlerde, hacim olabilecek ürünlerde Türkiye’de üretime ikna etmek belki mümkün olur.

Rekabet edilecek, emek harcanacak konu-yu iyi seçmek gerekli. Bu tür alanlara yoğunlaş-mak doğru ama her alanda mümkün değil.

-Makine imalatı açısından Türkiye’nin kendini konumlaması mümkün mü?

Geçmiş yıllarda ekonomik ve sektörel stra-tejik-politik olarak iyi yönetilseydi İtalya ile re-kabet edebilir, Almanya’nın arkasına çıkabilirdi ancak şu anda mesela İtalya’ya baktığımızda oradaki makine üreticileri ciddi sorun içinde.

Çünkü değişen durumlar var ve makine imalatı sektörü (Dünyada) iki farklı unsur etra-fında dönüyor: 1-Almanya ve Almanya gibi tek-nolojiyi üreten ülkeler ile 2-Çin ve Hindistan.. Türkiye olsun, İtalya olsun, ne Çin ne Hindistan gibi maliyetler açısından rekabet edemez. Tür-kiye’deki işçi maliyetleri, neredeyse Almanya işçi maliyetlerine yaklaştı.. Eşdeğer seviyede bir işçi aldığınızda Almanya’dan çok da ucuz değil. Ücret ve ücret üzerindeki yükler toplamda öde-neni yükseltiyor.

82

PLASFEDDERGİGÖRÜŞ

Ali İbrahim AydınYeminli Mali Müşavir

[email protected]

Teknik iflas durumundaki şirketlerde zarar telafi fonu ve vergisel durumu

1.GİRİŞSayın okurlar, bu yazımızı, teknik iflas

halindeki şirketlerin farkında olmaksızın karşı-laşabilecekleri vergi tuzağına ayırdık. Özellikle birden fazla şirketi olan gruplarda faaliyetlerin yoğun olmadığı şirketlerde zararlar oluşabil-mekte ve bu zararlar gerçek veya tüzel kişi his-sedarlar tarafından aktarılan fonlarla finanse edilebilmektedir. Tamamen iyi niyetle yapılan bu fonlama, ilerleyen dönemlerde önemli ver-gisel sorunlar oluşturabilmektedir. Bu sebeple, bu yazımızda bu konuya dikkat çekmek istedik.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesi uyarınca, son yıllık bilançoya göre ser-maye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anla-şıldığında, genel kurulun derhal toplanması ve konuyla ilgili bir karar alması gerekmektedir. Genel kurulun bu konu ile ilgili olarak alabilece-ği iki tür karar olabilir. Bunlar, sermayenin üçte biri ile yetinilmesi veya sermayenin tamamlan-masıdır. Genel kurulun toplanmaması veya bu yönde bir karar alınmaması hallerinde şirket kendiliğinden sona erer.

Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan ifadeler sermayelerinin tamamını kaybetmiş olan şir-ketlerin sermaye artırımına gitmelerine olanak vermemektedir. Sermayenin tamamen kaybe-dilmiş olması, borca batıklık veya teknik iflas olarak adlandırılmaktadır.

Sermayelerini tamamen kaybetmiş olan şirketlerin, diğer bir ifadeyle, teknik iflas halin-deki şirketlerin ne sermaye artırımına gitmele-ri ne de sermaye azaltımı yapmaları mümkün olamamaktadır. Zira borca batık olunması se-bebiyle sermaye artırımı mümkün olamadığı gibi, sermaye azaltımına gidilerek kaybolan sermayenin bilançodan çıkarılması mümkün

değildir.Bu duruma bir çözüm olarak teknik iflas

durumunda olan şirketlerin aynı genel kurul-da hem sermayelerini azaltmaları hem de ye-teri düzeyde artırmalarının mümkün olduğu yönünde bir görüş olsa da bu görüşün hukuki dayanakları tartışmalıdır.

Teknik iflas halindeki şirketler, bu sorunu bertaraf edebilmek bakımından, zarar telafi fonu olarak adlandırılan (sermaye tamamlama fonu) bir fon hesabını kullanmaktadırlar. Borca batıklığın ortadan kaldırılması amacıyla şirket ortaklarınca şirkete aktarılan fon tutarı, bilan-çonun özkaynaklar kalemi içerisinde özel bir fon hesabında takip edilmektedir.

Bu şekilde, teknik iflas durumundan çıkıp sermaye artırımını gerçekleştiren şirketler, ge-nel olarak bu tutarı da sermayeye ilave etmek-tedirler. Ancak, bu fonun sermayeye ilavesinin zorunlu olmadığı ve şirketin mali durumundaki düzelmenin ardından ilgili ortaklara iade edile-bileceği tartışılan bir başka husustur.

Türk Ticaret Kanununun, sermayesini kaybeden şirketlerde zararın telafisi için or-takların şirkete fon aktarmasına olanak verdiği inancındayız. Her ne kadar bu husus Kanunda sarih bir şekilde ifade edilmemişse de zımnen de olsa bu durum tanımlanmıştır. Örneğin, Kanunun 421. maddesinin (2) numaralı fık-rasında, Bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük koyan karar-ların, sermayenin tümünü oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin oybirliğiyle alınacağı hususu düzenlenmiştir. Bu durum, ortaklara böyle bir yükümlülük getirilebileceği anlamına gelmektedir.

Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından

verilen bazı muktezalarda ifade edilen görüş-ler, bu fonların vergilemeye sebep olacağı yö-nündedir. Yine son dönemlerde yapılan vergi incelemelerinde de zararlar sebebiyle aşınan sermayenin tamamlanması için şirket ortakları tarafından konulan zarar telafi fonunun şirket için gelir niteliğinde olduğu iddiasıyla kurumlar vergisi tarhiyatları yapılması istenmektedir. Bunun yanısıra, zarar telafisi için fon aktarıl-masının bir hizmet olduğu iddia edilmekte ve fon aktaran ortağın katma değer vergisi mü-kellefi olması durumuna bağlı olarak katma de-ğer vergisi tarhiyatları da istenmektedir.

Öte yandan, bu konu ile ilgili olarak yar-gıya intikal eden bazı tarhiyatlar bakımından mükellefler aleyhine kararlar verildiği de bilin-mektedir.

Son dönemlerde verilen muktezalarda, sermaye tamamlama fonunun, alan şirket açısından kurum kazancına dahil edilerek ver-gilendirilmesi gerektiği ifade edildiği gibi, aynı zamanda, sermaye tamamlama fonunun, bu fonu koyan şirketler bakımından da iştirak ma-liyeti olarak gösterilemeyeceği, gider kaydedi-lemeyeceği ve zarar olarak dikkate alınamaya-cağı görüşleri de ortaya konulmuştur.

2. İDARENİN GÖRÜŞÜNÜN TEMEL DAYANAKLARI

İdarenin bu konu ile alakalı yaklaşımı üç başlık altında özetlenebilir.

i.Sermaye tamamlama fonunu alan şirke-tin fonu sermayeye ilave etmemesi halinde, bu fon tutarı, alan kurum bünyesinde vergiye tabi gelir olarak değerlendirilmelidir. Zira bu fon bir gelir niteliğindedir ve ilgili mevzuatta bunların vergiden istisna olduğuna dair bir hüküm bu-lunmamaktadır. Şirkete aktarılan fonun ser-mayeye ilave edilmesindeki süre genel olarak

84

PLASFEDDERGİGÖRÜŞ

1 yıl olarak kabul edilmektedir.ii.Sermaye tamamlama fonu adı altında

ödenen tutarlar, iştirak tarafından sermayeye ilave edilmediğinde, bu ödemeyi yapan kurum-lar tarafından iştirakin maliyetine eklenemez. Bu yaklaşımın temel gerekçesi, sermaye ta-mamlama fonu adı altında yapılan ödemenin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. ve Kurumlar Ver-gisi Kanunu’nun 8. maddesinde sayılan gider-ler arasında yer almamasıdır.

iii.Fon aktarılması bir hizmet olarak değer-lendirilmeli ve üzerinden katma değer vergisi hesaplanmalıdır.

3.DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Teknik iflas halindeki şirketlere kaybolan sermayenin tamamlaması amacıyla ortaklarca fon aktarılması, Türk Ticaret Kanunu açısın-dan mümkündür. Kanunun ortaya koyduğu yaklaşım bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şirketlerin içinde bulundukları olumsuzlukları bertaraf ederek mümkünse varlıklarını devam ettirmeleri, mümkün değilse de temerrüde ve iflasa düşmeden ekonomik varlıklarının son-landırılmasının amaçlandığı gözlenmektedir. Bu amaca matuf olmak üzere, ortakların şirket lehine tasarrufta bulunmaları Kanunun cevaz verdiği bir yaklaşımdır. Nitekim yukarıdaki bö-lümde belirtilen düzenlemeler, şirketlerin bu yönde kararlar alabileceğini de göstermekte-dir.

Türk Ticaret Kanunu uyarınca, son yıllık bilançoya göre sermaye ile kanuni yedek ak-çeler toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldı-ğının anlaşılması halinde, genel kurulun derhal toplanması ve sermaye azaltımı veya artırımı yönünde bir karar alması Kanuni bir gereklilik-tir. Teknik iflas halindeki bir şirketin, bu hükmü uygulayabilmek bakımından zarar telafi fonu oluşturması da kamu düzeni açısından olumlu bir yaklaşımdır ve desteklenmelidir. Zira aksi halde sermaye artırımı yapılamamaktadır. Dolayısıyla, şirket ortaklarının şirkete fon ak-tarması şirketin üçüncü kişilere karşı yasal yü-kümlülüklerini yerine getirmesini sağlayacak bir araçtır.

Ekonomik hayat içinde yer alan şirketlerin temerrüde düşmeden borçlarını ödeyebilme-lerine imkân sağlayan bu tür bir ekonomik ara-ca vergisel bir takım yükümlülükler iliştirmek, ekonomik hayata yalnızca olumsuz yönde tesir eder. Kaldı ki, aktarılan bu fonun gelir niteliğin-de olduğuna işaret eden hiç bir hukuki düzen-leme de bulunmamaktadır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 38. maddesine göre, bilanço esasına göre ticari kazanç, hesap döneminin sonundaki ve başındaki öz serma-yeler arasındaki fark üzerinden hesaplanır.

Hesap dönemi içinde ortaklar tarafından işlet-meye ilave edilen değerler bu farktan indirilir, çekilen değerler ise bu farka ilave edilir. Kurum kazancının hesaplanmasında da aynı hükümler geçerlidir.

Konu bu yönüyle değerlendirildiğinde, zararlar sebebiyle sermayede oluşan kaybın ortaklar tarafından telafi edilmesi amacıyla oluşturulan bu fonun, öz sermayeye ortaklar tarafından ilave edilmiş bir değer niteliğinde olduğu da kuşkusuzdur.

Gelir Vergisi Kanununda yer alan bu açık hükme rağmen, vergi mevzuatında bir istisna hükmü bulunmadığı gerekçesiyle sermaye-ye ilave edilmeyen zarar telafi fonunun gelir unsuru olarak değerlendirilmesi ve kurum ka-zancına dâhil edilmesi hukuki gerekçelerden yoksundur.

Zarar telafi fonunun incelemeye konu edilmesi ilk olarak yabancı sermayeli şirketler nezdinde yapılan incelemelerde gündeme gel-miştir. Bu incelemeler sonucunda zarar telafi fonunun gelir addedilmek suretiyle tarhiyata konu edilmesinin temel gerekçeleri şu şekilde özetlenebilir.

i.Yabancı ortaklı şirketlerin yıl içinde yurt dışındaki hissedar şirkete muhtelif adlar altın-da fazladan ödemeler yapılmıştır.

ii.Fazladan yapılan bu ödemeler gider kaydedilmesi sebebiyle yurt içindeki firmada zararlar oluşmuştur.

iii.Bu şekilde oluşan zararlar sebebiyle de daha sonra yurt dışındaki hissedar tarafından fonlama yapılmaktadır.

Yurt dışından yapılan fonlamanın gerek-

çesi yukarıdaki sebeplere dayandırıldığında, zarar telafi fonunun gelir olarak telakki edil-mesi anlamlı görünebilir. Nitekim yapılan tarhi-yatların yargı aşamasında mükellefler aleyhine neticelenmesinin de bu gerekçeye dayandığı düşünülmektedir.

Esasında, yukarıdaki yaklaşım ışığında

yapılan tarhiyatların dayanağı transfer fiyat-landırılması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı gibi gözükmektedir. Kanaatimize göre, inceleme-lerde tarhiyata konu edilen husus, zarar telafi fonunun oluşturulmasından değil, önceki dö-nemlerde hissedarlara fazladan yapılan ve za-rarın doğmasına sebep olan ödemelerden kay-naklanmaktadır. Bu haliyle yapılan tarhiyatın konusu da tamamen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımıdır.

Ancak, incelemenin yapıldığı tarihte yurt dışındaki hissedar şirkete yapılan ödemeler üzerinden tarhiyat imkânını ortadan kaldıran bir süre geçmiş ise, incelemenin geriye götü-rülerek transfer fiyatlandırmasına dayandırıl-ması mümkün olamamaktadır. Maalesef, böyle bir durumda çözüm, hukuki olmasa da, zarar telafi fonunun vergilendirilmesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Yukarıda açıklanan hususlar bir bütün ola-rak değerlendirildiğinde, zarar telafi fonunun başkaca bir gerekçe olmaksızın vergiye tabi bir gelir olarak telakki edilmesini doğru bulmuyo-ruz. Kanaatimize göre, bu fon sermayeye ilave edilsin veya edilmesin, ilgili ortağa iade edilsin veya edilmesin bir gelir unsuru olarak vergiye tabi tutulmamalıdır.

Diğer taraftan, zararın oluşmasına sebep olan unsurlar, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı çerçevesinde tenkidi gerektiriyorsa zaten bu çerçevede tenkit edi-lebilir. Bu yönde bir tespit ve inceleme yapıl-madan, varsayım ve önyargılara bağlı olarak zarar telafi fonunun vergiye tabi tutulmasının hukuki temelden yoksun olduğu inancındayız.

Böyle bir durumla karşılaşıldığında, soru-nun inceleme veya yargı aşamasında çözümü-ne katkıda bulunmak bakımından sermayenin kaybına sebep olan zararların hukuka uygun olduğunu ortaya koymak önem arz edebilir.

85

PLASFEDDERGİ BU BİR İLANDIR

Ekstrüderlerde uzmanlaş-mış “Aleko Extrusion Techno-logy” küresel pazara açıldı. Rus makine imalat şirketi sahibi Aleksei Dokukin, Rusya pazarın-da edindikleri deneyimle, dün-yaya açılmalarının öyküsünü PLASFEDDERGİ’ye anlattı.

Dünya pazarında rekabet edebilecek bir ürünü nasıl or-taya çıkardınız?

Herkes bilir, imalat sanayiinde, kalite ve fiyat doğru orantılıdır. Kalite arttıkça fi-yat da yükselir. Rusya geçmişten bu yana mükemmel mühendisler yetiştiren bir ülke. Uzay ve savunma sanayiinde üretim kapa-sitesi ortada. Polimer malzemeleri işleyen makineler için de mühendislik kapasitesi bunun dışında değil. Rublenin değer kaybıy-la işgücü maliyetleri üst düzey mühendis-lerde 400 dolara kadar düştü. Çin’de ücret-lerin 800 dolar olduğunu düşünürseniz bu anlamlı. Böylece iyi mühendislerle çalıştık ve genel olarak uygun maliyetli makineleri üretebilir hale geldik.

Polimer - plastik işleme makinelerinde Rusya merkez-li firmalar pek bilinmiyor, bu alanda görünüm nedir?

SSCB döneminde, her türlü makine talebini Rusya’daki üreticiler karşılıyordu. Yani Rusya’da yerleşik bir makine üretim deneyimi var. Aleko, çok tabakalı polietilen film üretimini gerçekleştiren ekstrüzyon hatlarında Rusya’nın en büyük tasarımcısı ve üreticisi durumunda. Son dönemde yap-tığımız yatırımlarla da üretim kapasitemizi bir hayli artırdık. Şimdi kalite ve fiyat olarak da eski SSCB dönemini içeren pazarın dışına açılma zamanı geldi. Küresel pazarda kendi-mizi göstermeye hazırız.

Rusya yerel pazarında re-kabet nasıl, makine sektörü korunuyor mu?

Rusya’da polimer işleme makine ve teçhizatı ithalatında gümrük vergisi sıfır-

dır! Almanya, Kanada, Tayvan ya da Çin’de üretilen plastik işleme makinelerinin hepsi Rusya pazarında var. Bu nedenle, Rusya’da iç pazarda ancak rekabetçi ürün sunarak ayakta kalabilirsiniz.

Aleko, çok tabakalı film ekstrüderleri nasıl bir farklılık sağladı?

Aleko’nun A/B/A ve A/B/C tipli üç ta-bakalı filmler üretim hatlarına odaklandığını söylemekle başlayayım. A/B/A makinaları üretiminde rakiplerimizde olmayan özellik-leri taşıdığımızı da gözlüyoruz.

Birkaç özelliği vurgulamak isterim: İlk olarak; Aleko ekstrüzyon hatlarında yüksek oranlı dolgu ve (orta tabakaya kalsit içeren katkı maddesinin yüzde 70’ine kadar eklen-diğinde) ikincil hammadde (Yüzde 100’e ka-dar) eklenerek film üretilmesi mümkün.

İkinci unsur, profesyoneller A/B/A tipli pilenlerde, yalnız dolgu maddesinin ya da ikinci hammadde oranının değil, tabaka kalınlığının da önemli olduğunu bilir. Eks-trüzyon hatlarımızda alıcılar tabaka oranı 1/8/1’ye kadar olan ürünleri üretebilirler. Saf birincil polimerden ibaret olan dış ince tabakalar, filme hoş bir görüntü verirler ve buna ek olarak birincil hammaddenin top-lam hacmi rakip makinelere göre daha azdır.

Üçüncü olarak Aleko olarak biz mükem-mel karıştırma sağlayan vidalar tasarladık. Vidalarımız, hem eriyik akış endeksli bileşen hammaddeleri, hem de ikincil madde içeren karışımları rahatlıkla işleyebilir. Rusya’da üretilen polimerlerde sıklıkla eriyik akış en-deksi seviyesi aynı olmayabiliyor, granül büyüklüğü farklı olabiliyor. Hatlarımızı bu duruma uyumlu hale getirdik ve her kali-tedeki hammadde ile düzenli çalışmasını sağlamaya çalıştık. Bir örnek vereyim, müş-terilerimizden gelen geri bildirimlerde, rakip makinelerde ikincil polimerlerle çalışırken birincil hammaddenin yüzde 30 - 40 oranı-na kadar eklenmesi gerekirken, Aleko hat-larda tamamı ikincil hammaddelerle üretim yapılabildi. Hem eriyiğin homojen dağılma oranının yüksek olduğu polietilen, doğrusal alçak yoğunluklu polietilen, polipropilen ko-

polimerlerinde, hem de diğer işlenmesi zor yüksek teknoloji maddeler ile karıştırıldığı formüllerde çalışmada mükemmel sonuçlar verdi.

Dördüncü olarak, ‘Aleko’ ekstrüzyon hatları, düşük enerji tüketimiyle çalışır. Ör-neğin, Ø 35/45 burgulu A/B/A tipli hatlarda kapasitesi - kalsit olmadan – yüksek yoğun-luklu polietilen için 100 kg/saat’tir. Ø 45/55 burgulu A/B/A tipli hatlarda kapasitesi alçak yoğunluklu polietilen için 180 kg/saat’e ka-dardır. Ø 45/65/45 ve Ø 55/65/55 burgulu A/B/C tipli ekstrüzyon hatlarında ise 320 ve 400 kg/saat’e kadar alçak yoğunluklu poli-etilen filmi üretilir. Böylece, burgularımızın kapasitesi ve karıştırma özellikleri bazı Av-rupa mühendislik göstergelerini bile aşıyor.

Beşinci olarak ‘Aleko’ hatlarında ürün kalınlık farklılığı oranı az (yüzde 4’e kadar) olarak gerçekleşir ‘Polimer Group’ müşteri için ‘Aleko 1700-3RTi-55/65/55’ hattının testlerinde kalınlığı 50mkm alçak yoğunluk-lu polietilen filmi için ürün kalınlığı farklılığı oranı yüzde 2 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte müşterilerimiz isterse bu hatlara ürün kalınlığı kontrol cihazı takılabilir ki test-ler cihaz takılmadan yapıldı. Yani hattın kali-tesiyle bu farklılık oranına eriştik.

Altıncı ve son olarak biz PID -kontrolü– öğrenen sistemler temelinde- kontrol yazı-lımını kendimiz ürettik. Bu çözüm sayesinde sıcaklık farklılıklarını azaltmak ve elektrik tasarrufu sağlamayı başardık.

Bu saydığımız avantajların tamamını, makul bir ürün bedeliyle sunuyoruz ve ra-

“Küresel talebe uygun ekstrüderler üretiyoruz”

86

PLASFEDDERGİBU BİR İLANDIRkiplere karşı üreticiye avantaj kazandırdığı-mıza inanıyoruz.

Bu performanstaki hatla-rın üretimine nasıl eriştiniz?

Plastik işleme makineleriyle ilgili 20 yıldır süren çalışmalarımız var. Polimer işle-me makineleri alanında çok sayıda üreticiyi ziyaret ettim. Çoğunlukla gördüm ki çeşitli makinelerin montaj işleri yapılıyor. Aleko olarak biz mühendislik ve tasarıma odaklan-dık. Böylece, müşterimizin ihtiyaçlarına uy-gun özel hatları geliştirmeye başladık.

Bir müşteri bize gelir, ürününün numu-nesini bize gösterir ve biz makineyi onun ihtiyaçlarına ve isteklerine göre tasarlarız. Ekipman kalitesini temin etmek için birçok alt sistem ve parçayı kendi bünyemizde üretiyoruz. Bu üretimleri de yüksek kaliteli Almanya, Japonya, Rusya makine tezgahla-rında yapıyoruz.

Geçmiş deneyimlerimizden yararla-nıyoruz ve bugünkü teknolojiyi kullanarak geleceği de tasarlamaya çalışıyoruz.

‘Aleko’ olarak sektörümüz-deki bütün gelişmeleri izliyoruz ve mevcut duruma uyum sağla-mak yanında eğilimleri de takip ederek onlara uygun tasarımlar-la yenilikleri hayata geçiriyoruz.

Bu saydığım bütün çabalar, kaliteli bir kaliteli polietilen film üretmek isteyen müşterileri-miz için gerekli unsurlar.

‘Aleko” maki-nelerini nasıl göre-biliriz, fabrikanız nerede ve fuarlara katılacak mısınız?

Rostov bölgesindeki, Azov şehrindeki üretim tesislerimize ilgilenen her-kesi bekliyoruz, potansiyel müşterilerimizi fabrikamı-zı görmeye çağırıyoruz. Ayrıca, 3-6 Aralık günle-rinde İstanbul’da (Tür-kiye) düzenlenecek Plast Eurasia 2015 Fuarı’na katılacağız. Düsseldorf’ta (Alman-ya) düzenlenecek K 2016 Fuarı’nda da ürünlerimizi incele-yebilirsiniz.

87

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER

Enflasyon beklentisinin düşük kalma-sı FED’in faiz artışını erteledi

17 Eylül’de gerçekleştirilen FED toplantı-sında düşük seyreden petrol fiyatları ile doların değerlenmesine bağlı olarak gerileyen ithalat fiyatları gibi sebeplerden dolayı FED’in enflas-yon beklentilerinin düşük kaldığını gördük. Bu nedenle de FED faiz arttırımını erteledi. Ancak, açıklamada dikkat çeken hususlardan biri gele-cek yıla ilişkin enflasyon beklentisinin %1,7’ye çekilmesi ve enflasyon hedefine orta vadede ulaşılmasının vurgulanması oldu. Bu durum, Ekim ayındaki toplantı da dahil bu yıl içinde bir faiz arttırımı söz konusu olur ise bunun önün-de mevcut enflasyonun bir engel olarak kabul edilmeyeceğini işaret ediyor.

Çin ekonomisinde yavaşlama ve geli-şen ülke finans piyasalarında dalgalanma

Çin’deki mevcut tablo kısaca zayıflama gösteren ihracat, üretici fiyatlarında aşağı yön-lü dalgalanma ve imalat sanayinde yavaşlama şeklinde özetlenebilir. Özellikle gelişmekte olan piyasalara yönelik risk algısı bozulmuştur. 2016 beklentileri itibarıyla gelişen piyasaların büyü-me oranları aşağı yönlü revize edilmektedir.

TÜRKİYE EKONOMİK GÖRÜNÜM

Özel tüketim ve yatırım harcamaların-da beklentilerin üzerindeki artışın etkisiy-le ilk yarı büyümesi %3,1

2015 yılının ikinci çeyreğinde büyüme hızı %3,8 olarak açıklandı. Ayrıca birinci çeyrek bü-yümesi de %2,3’ten %2,5’e yükseltildi. İktisadi faaliyet kollarındaki büyüme oranlarına bakıldı-ğında ise dikkat çekici olarak Tarım’ın %6,7 ve Sanayinin %4,1 büyüdüğü görülüyor. Son beş çeyrek oranlarını belirgin bir şekilde aşan ikinci çeyrekteki %3,8’lik büyümenin arkasında iç ta-lebin olduğu söylenebilir.

Harcamalar yöntemiyle bakıldığında ise, özel tüketim ve yatırım harcamalarının belirgin bir etkisi var. GSYİH büyümesine katkı oranı itibarıyla, özel tüketim harcamaları ilk altı ayda %3,4 puan katkı sağladı. Özel yatırım harcama-ları ise ilk altı ayda %1,4 puan katkı sağlamış oldu. Bu durum; 2012’de eksi, 2013 ve 2014’te yalnızca %0,1 puan katkı sağlayan özel yatırım harcamalarının ikinci çeyrekteki %11,4 olarak açıklanan büyüme oranından kaynaklanıyor.

Buna mukabil, net ihracat tarafında %1,2 puan büyümeyi daraltıcı etki söz konusudur. Bunda ithalattaki belirgin azalışa rağmen ih-racattaki gerileme, TL’deki erozyon ve turizm gelirlerindeki %9 kayıp da etkili olmuştur.

Yılsonu büyümesi için soru işaretleri fazla: Ayağını yorganına göre uzatma dö-nemi

Birinci yarıyıl GSYİH verileri, terör faaliyet-lerinin yoğunlaştığı ve siyasi belirsizliğin baş gösterdiği dönemden önceki bir zamanı kap-samaktadır. Dolayısıyla; tekrar seçime gidilen, küresel piyasalarda dalgalanmaların yoğunlaş-tığı ve gelişmekte olan piyasaların sarsılmaya başladığı yılın ikinci yarısı için meydana çıkacak veriler bağlamında çok fazla soru işareti bu-lunmaktadır. Öte yandan kamu yatırımlarının GSYİH katkısı neredeyse 2014 başından bu yana negatif olurken, kamu harcamalarının 2014’te olduğu gibi 2015 ilk yarısında da 0,5 puan ortalama ile pozitif katkı sağlaması kamu maliyesi açısından sıhhatli bir tablo çizmemek-tedir. Sanayi üretiminde Temmuz verileri de bir yavaşlamanın olduğunu işaret etmektedir. Öte yandan ihracat verilerinin Ağustos ayında da gerilemeye devam etmesi ve tüketici güve-ninde Nisan ayından bu yana hızla devam eden sert aşağı iniş iç talebin büyüme desteğini za-yıflatabilir.

Bu bağlamda, yıl sonu büyüme oranın %3’lü seviyelerin altına çekileceğini tahmin etmekteyiz.

Kişi başına milli gelir 10 bin doların al-tına doğru yöneliyor

Bununla birlikte, büyümenin nispeten yavaş seyretmesi ve TL’nin değerindeki hızlı

PLASFED Genel Sekreter Vekili Selçuk Mutlu hazırladığı raporda, sektörün TÜİK takvim ve mevsim etkile-rinden arındırılmış sanayi üretim endeksine göre 2015 ilk 7 ayı sonunda, bir önceki aynı döneme göre üretim artışının yüzde 0,6 oranında gerçekleştiğini belirtti. Yıl sonu üretim artışının aynı veri kapsamında yüzde 0,5 olacağı tahmin edildi. İhracatta ise kur değişim etkisi hissedildi. Raporda, dünya ve Türkiye ekonomisine yö-nelik değerlendirmelere de yer verildi. Türkiye için iç ve dış siyasi-ekonomik risklerin yoğunluğundan dolayı büyümenin baskı altında kaldığı belirtilen raporda, mevcut görünümün firmalar açısından temkinli olunması gerekliliğini ortaya koyduğu kaydedildi.

Raporda, plastik sektöründe 2016’dan başlayarak, verimlilik ve nitelik rekabetinin ön plana çıkacağı kayde-dildi. Plastik sektöründe, Çin dahil bütün üreticilerin fiyat rekabeti şansını yitirmeye başladığına işaret edilerek, ürün çeşitlendirmesinden verimlilğe kadar süreçlerde iyileştirmelere ihtiyaç duyulacağının altı çizildi.

Plastik sektörü için verimlilik ve nitelik rekabeti ön plana çıkıyor

Selçuk MutluPLASFED Genel Sekreter V.PAGDER Genel Sekreteri

88

PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN

düşüş nedeniyle, bu açıklanan GSYİH verileri itibarıyla kişi başına düşen milli gelirde 10 bin doların altına doğru bir yönelimin başladığı göz-lemlenmektedir.

PLASTİK SEKTÖRÜ GÖRÜNÜM

Plastik ve kauçuk ürün imalatı %1,6 arttı

TÜİK’in mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi verilerine göre, plastik ve kauçuk ürün imalatı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,6 art-tı. İlk yedi ayın endeks ortalamaları itibarıyla ise geçen yıl aynı dönemine göre %0,6 artış söz konusu. Geriye dönük on iki aylık endeks ortala-maları dikkate alındığında yılsonunda endekste %0,5 artış beklemekteyiz.

Sektörde ciro %3,7 arttıTÜİK’in mevsim ve takvim etkilerinden

arındırılmış sanayi ciro endeksi verilerine göre, plastik ve kauçuk ürün imalatı cirosu Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,7 arttı. İlk yedi ayın endeks ortalamaları itibarıyla ise geçen yıl aynı dönemine göre %2,2 artış söz konusu. Geriye dönük on iki aylık endeks ortala-maları dikkate alındığında yılsonunda endekste %1,3 artış beklemekteyiz.

İhraç edilen plastik ve kauçuk ürünle-rin üretici fiyatları %15,87 arttı

Ülke sınırları içinde üretimi yapılarak yurt dışına ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurtdışı üretici fiyat endeksi ve-rileri kapsamında, plastik ve kauçuk ürünlerin üretici fiyat endeksi 2015 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %15,87 artış gösterdi. Bununla birlikte 12 aylık ortalamalara bakıldığında ise ihraç edilen plastik ve kauçuk

ürünlerin üretici fiyatları endeksinin %6 civa-rında arttığı görülmektedir.

Plastik Sektöründe Rekabet YüksekTÜİK’in Temmuz 2015’te yayınladığı ve-

rilere göre plastik sektörüne ilişkin 2013 yılı itibarıyla yoğunlaşma düzeyleri açıklandı. Bilin-diği üzere, endüstriyel yoğunlaşma kavramı, il-gili ürün piyasasındaki alıcı ve satıcıların sayı ve büyüklük bakımından dağılımına işaret etmek-tedir. Yoğunlaşma oranı arttıkça pazardaki re-kabet şansı azalmaktadır. Diğer bir deyişle, yo-ğunluk ile rekabet düzeyi arasındaki ilişki ters yönlüdür. Düşük yoğunlaşma oranı rekabetin derecesinin yüksek olduğunu, yüksek ya da çok yüksek yoğunlaşma oranı ise rekabetin düşük olduğunu veya hiç olmadığını göstermektedir. TÜİK’in hesaplamasında sektörünün en büyük 4 girişimcisinin ciroları toplamı (CR4), yine sek-törün toplam ciro değerine bölünmüştür.

Bu minvalde, birincil formda plastik ham-maddelerin imalatında CR4 oranı %61,2 çık-mıştır. 487 girişimci bazında ise yoğunlaşma oranı “yüksek” olup, rekabetin sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Plastik ve kauçuk makine imalatında ise yoğunlaşma düzeyi “orta”dır ve nispeten rekabete açık bir pazarın söz ko-nusu olduğu görülmektedir. Plastik ambalaj sektöründe ise %22,8 CR4 oranı “düşük” bir yoğunlaşmayı işaret etmektedir. Bu durum, plastik ambalajda rekabetin yüksek olduğunu ifade etmektedir. Plastik tabaka, levha, tüp ve profil imalatı, plastik inşaat malzemesi imalatı ve diğer plastik ürün imalatlarında da düşük yoğunlaşma ile yine rekabetin yüksek olduğu görülmektedir.

Sektörde yabancı kontrolü %17,9TÜİK’in Haziran 2015’te yayınladığı verile-

re göre plastik ve kauçuk imalatına ilişkin 2013 yılı itibarıyla yabancı kontrol oranları açıklandı.

Bilindiği üzere, yabancı kontrollü girişim, yurt içinde faaliyet gösteren ancak doğrudan veya dolaylı olarak yurt dışında yerleşik bir birim ta-rafından kontrol edilen girişim olarak tanımla-nıyor. Bu bağlamda, plastik ve kauçuk ürünlerin imalatında yabancı kontrol oranı %17,9 olarak tespit edildi. Bu haliyle, plastik ve kauçuk ima-latı, toplam imalat sektörü içinde 24 alt sektör arasında yabancı kontrolünün en yüksek oldu-ğu 8. sektör oldu.

2016 için sektörde verimliğe ve nitelik rekabetine yönelmek şart

Büyümede ivme kaybı, enflasyon, cari açık, ihracat pazarlarındaki daralma, kur eroz-yonu, dış finansmana erişim güçlüğü, borçlan-ma maliyetlerindeki yükseliş derken plastik sa-nayinin yeni oluşmaya çalışan şartlara adapte olması noktasında, verimlilik ve nitelikli rekabe-te yönelimin daha fazla önem kazanmaya baş-ladığı görülüyor. Her firmanın bu şartlara adap-tasyonu açısından bir oyun planına ihtiyacı var. Bu kırılganlıkları aşabilmek için üretim deseni ve pazar açılımları dahil yapısal düzenlemelere gitmekte fayda görülüyor. Uzmanlar, fiyat re-kabetinin yakın gelecekte Çin için dahi sürdü-rülebilir olmaktan çıkacağını belirtiyorlar. Hatta ABD’nin krizden çıkış senaryosu içinde eğitim, Ar-Ge ve yenilikçilik yatırımlarını daha da art-tırdığını görüyoruz. Verimlilikteki bu artış Çin’in ucuz emeğe dayalı rekabet avantajını dahi or-tadan kaldırmaya başladı. Bu nedenle, sektör şirketlerimizin de verimlilik artışına odaklanma-sı, Ar-Ge faaliyetlerini geliştirerek katma değe-ri yüksek inovatif ürünleri hedeflemeleri ve bu şekilde yeni değerler üreterek yollarına devam etmesi yakın geleceğin nitelik rekabetine yö-nelik dünyasında kaçınılmaz görünüyor.

1. Yılın ilk yarısında plastik mamul ihracatı Türkiye genel ihracat performansından (%8) daha fazla gerilemiştir (%12,9).2. Miktardaki gerilemenin nispeten az olması (%2,3); birim fiyatlarda bir gerileme olduğunu diğer taraftan ise değersel düşüşte pariteden kay-

naklı bir kaybın da söz konusu olduğunu gösteriyor. 3. Geriye dönük 12 aylık rakamlar üzerinden hareket edildiğinde plastik mamul ihracatının bu yılsonunda yaklaşık 1,5-1,6 milyon ton aralığında

görece aynı miktarlarda ihracat gerçekleştirebileceğini, buna mukabil birim fiyatların gerilemesi ve parite etkisine bağlı olarak değer bazında ihracatın 4,5-4,7 milyar dolar bandına çekileceğini söyleyebiliriz.

İHRACAT2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

Plastik Hammadde 344,1 0,59 341,0 -0,9 0,47 -20,2 670,1 1,12 667,0 -0,5 1,00 -10,6

Plastik Mamul 797,2 2,48 778,9 -2,3 2,16 -12,9 1.601,4 4,98 1.583,0 -1,1 4,66 -6,4Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları - 0,07 - - 0,06 -8,6 - 0,14 - - 0,14 -4,2

İTHALAT2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

Plastik Hammadde 3.093,1 5,71 3.143,4 1,6 4,79 -16,1 6.043,4 11,06 6.093,8 0,8 10,14 -8,3

Plastik Mamul 278,6 1,54 296,7 6,5 1,44 -6,5 575,3 3,09 593,4 3,1 2,99 -3,2Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları - 0,29 - - 0,29 1,4 - 0,64 - - 0,64 0,6

Miktar: Bin Ton Değer: Milyar Dolar

Sektör ihracatı paritenin de etkisiyle düşüşte

89

PLASFEDDERGİ

Dünya ihracat ve ithalat rakamları arasındaki fark şu sebeplerden kaynaklanmaktadır:• Bir ülkenin gümrüklerinden çıkışı yapılan malın değerinin karşı ülkedeki gümrüklerden girişi yapılan mal değeriyle aynı olmaması,• Bazı ülkelerde uygulanan veri toplama ve değerlendirme yöntemlerindeki farklılıklar,• Bazı küçük kayıp ve hatalar.

İHRACATİhracat verilerinin analizi hammadde, mamul ile plastik ve kauçuk işleme makinaları olmak üzere üç alt bölümde incelenmektedir. Her bir alt sektör; GTİP ve ülke bazında ayrıca analiz edilmiştir.

DÜNYA TİCARETİ

İHRACAT2013 2014 DEĞİŞİM (%)

Miktar (Milyon Ton)

Değer (Milyar $)

Miktar (Milyon Ton)

Değer (Milyar $) Miktar Değer

Plastik Hammadde 163,8 302,4 165,1 307,0 0,8 1,5

Plastik Mamul N/A 284,7 N/A 294,8 N/A 3,5

Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 25,7 N/A 26,6 N/A 3,6

İTHALAT2013 2014 DEĞİŞİM (%)

Miktar (Milyon Ton)

Değer (Milyar $)

Miktar (Milyon Ton)

Değer (Milyar $) Miktar Değer

Plastik Hammadde 165,2 313,2 168,2 323,7 1,8 3,4

Plastik Mamul 88,4 277,6 63,7 289,1 -27,9 4,1

Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 24,8 N/A 26,0 N/A 5,0

PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

GTİP İTHALAT2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

3901 Etilen polimerleri 49,4 78,8 16,3 -67,0 24,3 -69,2 72,0 110,5 38,9 -46,0 56,0 -49,3

3902 Propilen ve diğer ole-finlerin polimerleri 11,3 17,9 13,6 20,4 18,6 3,9 21,0 34,0 23,4 11,2 34,6 1,9

3903 Stiren polimerleri 12,7 21,4 18,4 44,9 24,8 15,9 24,3 41,6 30,1 23,7 45,1 8,3

3904 Vinil klorür/halojenli diğer olefin polimerleri 9,9 12,7 7,8 -21,2 9,1 -28,3 21,5 27,8 19,5 -9,5 24,2 -12,9

3905Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimer-leri

19,1 21,1 24,0 25,7 22,2 5,2 36,1 41,1 41,0 13,6 42,1 2,5

3906 Akrilik polimerleri 77,3 120,0 82,3 6,5 100,1 -16,6 151,5 229,4 156,4 3,3 209,4 -8,7

3907Poliasetaller, diğer po-lieterler, epoksit-alkid reçineler

94,4 203,3 98,8 4,7 164,8 -18,9 194,9 410,0 199,3 2,2 371,5 -9,4

3908 Poliamidler 6,3 16,4 7,3 15,9 14,9 -9,1 13,0 33,2 14,0 7,4 31,7 -4,5

3909Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar

29,9 51,1 37,9 26,8 46,3 -9,4 66,2 100,2 74,2 12,1 95,4 -4,8

3010 Silikonlar 2,9 10,0 3,0 3,4 9,8 -2,0 5,4 19,4 5,6 3,2 19,1 -1,5

3911Petrol reçineleri, poli-terpenler, polisülfitler vb.

0,2 1,0 0,2 0,0 0,9 -10,0 0,4 1,8 0,4 5,1 1,8 -1,5

3912 Selüloz ve kimyasal türevleri 20,3 27,1 22,1 8,9 26,8 -1,1 43,2 55,8 45,0 4,2 55,5 -0,5

3913Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri

0,1 0,6 0,1 0,0 0,6 0,0 0,2 1,3 0,2 -5,5 1,3 2,4

3914 Polimer esası iyon değiştiriciler 0,0 0,1 0,1 N/A 0,4 300,0 0,1 0,2 0,2 60,7 0,5 171,9

3915 Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar 10,4 9,5 9,0 -13,5 8,0 -15,8 20,2 17,8 18,8 -6,9 16,3 -8,2

TOPLAM 344,1 591,0 341,0 -0,9 471,4 -20,2 670,1 1.124,1 667,0 -0,5 1.004,7 -10,6

Kaynak: ITC

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

90

PLASFEDDERGİ

• Plastik hammadde ihracatının yarısından fazlası 10 ülkeye yapılıyor• 2015 yılının ilk altı ay plastik hammadde ihracatında ilk 10 ülke arasında en büyük sıçrama İran’da: %46,3 yükseliş• 2015 yılının ilk altı ay plastik hammadde ihracatında ilk 10 ülke arasında en büyük kayıp İtalya’da: %54,6 düşüş• 2015 yılının ilk altı ay plastik hammadde ihracatında birim fiyatlar bazında ilk 10 ülke arasında en ucuz Bulgaristan’a, en pahalı İran’a plastik

hammadde ihraç ettik

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ihracatında en az kayıp plastik ambalajda: %-2,0 • 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ihracatında en fazla kayıp plastik profillerde: %-24,9

PLASTİK MAMUL- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

GTİP GTİP Açıklama2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

3916Plastikten monofil, çubuk, profiller-Enine kesiti 1 mm.’yi

96,7 198,6 75,9 -21,5 149,2 -24,9 194,8 407,5 174,0 -10,7 358,1 -12,1

3917Plastikten tüpler, boru-lar, hortumlar; conta, dirsek, rakor

180,4 474,9 156,2 -13,4 381,7 -19,6 351,2 925,1 327,1 -6,9 831,9 -10,1

3918Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları

8,2 19,2 7,6 -7,1 15,0 -21,8 16,6 38,5 16,1 -3,5 34,3 -10,9

3919Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şek.

10,1 70,9 9,2 -8,8 57,6 -18,8 20,9 148,4 20,0 -4,3 135,1 -9,0

3920Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar

148,2 480,6 159,4 7,6 435,4 -9,4 302,1 967,7 313,4 3,7 922,5 -4,7

3921Plastikten diğer lev-halar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar

57,3 202,5 59,3 3,7 179,4 -11,4 120,8 420,2 122,8 1,7 397,0 -5,5

3922Plastikten küvet, duş, lavabo, bide, hela küveti ve donanım.

13,0 64,6 12,4 -4,8 56,5 -12,5 25,7 128,1 25,1 -2,5 120,0 -6,3

3923Eşya taşıma ambalajı için plastik mamulleri, tıpa, kapak, kapsül

134,9 404,5 158,3 17,3 396,5 -2,0 278,4 816,4 301,8 8,4 808,3 -1,0

3924Plastikten sofra, mut-fak ve diğer ev eşyası, tuvalet eşyası

52,9 199,7 54,6 3,3 176,8 -11,5 106,7 395,9 108,5 1,7 373,0 -5,8

3025 Plastikten inşaat malzemesi 60,6 167,6 51,5 -15,1 134,1 -20,0 115,7 326,1 106,6 -7,9 292,6 -10,3

3926 Plastikten diğer eşya 35,0 201,7 34,4 -1,7 182,7 -9,5 68,4 401,8 67,8 -0,9 382,7 -4,8

Toplam 797,2 2.484,9 778,9 -2,3 2.164,8 -12,9 1.601,4 4.975,7 1.583,0 -1,1 4.655,5 -6,4

PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

Sıra Ülke2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. % Pay-Değer Birim Fiyat ($)

1 Almanya 31,7 61,8 31,6 -0,2 44,9 -27,2 9,5 1,4

2 Mısır 26,3 36,5 30,9 17,9 34,3 -6,0 7,3 1,1

3 Rusya 15,0 37,4 16,3 8,7 32,6 -12,9 6,9 2,0

4 İran 6,5 17,7 11,0 68,7 26,0 46,3 5,5 2,4

5 İtalya 35,1 55,9 20,2 -42,4 25,4 -54,6 5,4 1,3

6 Bulgaristan 21,4 23,7 24,3 13,6 17,1 -27,9 3,6 0,7

7 İsrail 10,4 15,6 13,4 28,5 15,8 1,4 3,4 1,2

8 Özbekistan 5,1 12,7 7,6 47,4 15,3 20,7 3,3 2,0

9 Irak 10,2 20,0 8,8 -13,6 15,0 -25,2 3,2 1,7

10 Azerbaycan 7,2 14,0 8,4 16,6 14,1 0,4 3,0 1,7

İlk 10 Ülke Toplam 169,0 295,4 172,6 2,1 240,5 -18,6 51,0 1,3

Genel Toplam 344,1 591,0 341,0 -0,9 471,4 -20,2 100,0 1,4

Kaynak: TÜİK

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

91

PLASFEDDERGİ

PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

Sıra Ülke2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. % Pay-Değer Birim Fiyat ($)

1 Irak 132,5 297,3 116,3 -12,3 240,3 -19,2 11,1 2,1

2 Almanya 33,8 134,5 36,6 8,4 119,8 -10,9 5,5 3,3

3 İngiltere 32,3 111,0 34,7 7,4 104,1 -6,2 4,8 3,0

4 Fransa 24,7 99,4 26,7 8,2 88,9 -10,6 4,1 3,3

5 Azerbaycan 35,0 103,3 29,5 -15,7 84,0 -18,7 3,9 2,8

6 İran 22,0 92,6 21,4 -2,7 76,8 -17,1 3,5 3,6

7 İsrail 21,4 61,8 28,6 33,5 74,6 20,6 3,4 2,6

8 Rusya 33,9 119,9 19,5 -42,5 65,3 -45,5 3,0 3,4

9 Libya 36,2 94,1 26,8 -26,0 63,9 -32,1 3,0 2,4

10 İtalya 21,4 70,6 22,5 5,0 63,7 -9,8 2,9 2,8

İlk 10 Ülke Toplam 393,2 1.184,5 362,5 -7,8 981,3 -17,2 45,3 2,7

Genel Toplam 797,2 2.484,9 778,9 -2,3 2.164,8 -12,9 100,0 2,8

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- GTİP bazında İhracat Milyon $

GTİP GTİP Açıklama 2014 (İlk 6 Ay)

2015 (İlk 6 Ay)

Değişim(%) 2014

2015 (Geriye dönük

12 aylık)Değişim

(%)

847710 Enjeksiyon makinaları 4,6 3,7 -20,0 13,7 12,8 -6,7

847720 Ekstrüzyon makinaları 16,9 14,3 -15,2 29,6 27,0 -8,6

847730 Şişirme makinaları 0,1 0,1 3,4 0,3 0,3 1,4

847740 Termoforming makinaları 5,5 5,6 2,0 11,7 11,8 0,9

847751-59-80 Presler ve diğer makinalar 31,1 30,5 -1,7 63,5 63,0 -0,8

847790 Aksam ve parçalar 11,4 9,3 -18,3 23,0 20,9 -9,1

TOPLAM 69,6 63,6 -8,6 141,8 135,9 -4,2

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ihracatında ilk 10 ülke arasında tek artış İsrail pazarında oldu: %20,6• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ihracatında ilk 10 ülke arasında en büyük kayıp Rusya’da: %45,5 düşüş• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ihracatında birim fiyatlar bazında ilk 10 ülke arasında en ucuz Irak’a, en pahalı İran’a plastik mamul ihraç ettik

• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatında fazla kayıp enjeksiyon makinalarında: %-20,0 azalış • 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatında en fazla artış şişirme makinalarında: %3,4 artış

Kaynak: TÜİK

Kaynak: ITC

ENDÜSTRİDEN

92

PLASFEDDERGİ

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- Ülke bazında ihracat Milyon $Sıra Ülke 2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) % Değ. % Pay-Değer

1 Rusya 11,3 5,5 -50,7 8,7

2 İran 5,2 5,2 -0,4 8,2

3 Belarus 0,2 4,5 1.742,6 7,1

4 Almanya 4,6 3,3 -29,9 5,1

5 Özbekistan 2,3 3,1 37,0 4,9

6 S. Arabistan 2,6 2,7 5,9 4,3

7 Romanya 2,3 2,5 8,6 4,0

8 BAE 2,0 2,2 10,3 3,4

9 Cezayir 1,0 1,8 89,3 2,9

10 Bulgaristan 3,0 1,7 -42,1 2,7

İlk 10 Ülke Toplam 34,5 32,6 -5,3 51,3

Genel Toplam 69,6 63,6 -8,6 100,0

• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatının yarısından fazlası ilk 10 ülkeye yapıldı• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatında Belarus ve Cezayir’e ihracat artışları göze çarparken; Rusya ve Bulgaristan

pazarlarında yarıya yakın kayıp söz konusu

İTHALATİthalat verilerinin analizi hammadde, mamul ile plastik ve kauçuk işleme makinaları olmak üzere üç alt bölümde incelenmektedir. Her bir alt sektör; GTİP ve ülke bazında ayrıca analiz edilmiştir.

PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

GTİP GTİP Açıklama2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

3901 Etilen polimerleri 747,8 1.310,9 812,1 8,6 1.214,8 -7,3 1.498,5 2.617,9 1.562,8 4,3 2.521,9 -3,7

3902 Propilen ve diğer ole-finlerin polimerleri 954,6 1.675,6 955,1 0,1 1.339,2 -20,1 1.898,9 3.314,2 1.899,4 0,0 2.977,8 -10,1

3903 Stiren polimerleri 263,0 547,8 264,6 0,6 413,3 -24,6 476,5 973,7 478,0 0,3 839,2 -13,8

3904 Vinil klorür/halojenli diğer olefin polimerleri 464,3 535,9 418,2 -9,9 411,0 -23,3 892,1 1.021,6 846,0 -5,2 896,7 -12,2

3905Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimer-leri

18,8 56,3 21,6 15,2 52,7 -6,5 35,2 103,1 38,0 8,1 99,5 -3,5

3906 Akrilik polimerleri 97,9 232,2 101,8 4,0 198,5 -14,5 193,5 451,5 197,5 2,0 417,9 -7,4

3907Poliasetaller, diğer po-lieterler, epoksit-alkid reçineler

283,6 665,3 307,6 8,5 598,9 -10,0 545,3 1.280,2 569,3 4,4 1.213,9 -5,2

3908 Poliamidler 48,9 157,1 45,6 -6,8 113,7 -27,6 90,8 288,2 87,5 -3,6 244,8 -15,1

3909Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar

103,8 277,3 106,4 2,5 230,6 -16,8 205,5 534,3 208,0 1,3 487,7 -8,7

3010 Silikonlar 14,5 66,8 14,8 1,7 55,8 -16,4 28,6 127,2 28,8 0,9 116,2 -8,6

3911Petrol reçineleri, poli-terpenler, polisülfitler vb.

14,4 52,5 14,8 2,9 46,5 -11,5 27,6 98,8 28,0 1,5 92,8 -6,1

3912 Selüloz ve kimyasal türevleri 18,0 84,9 19,8 9,8 78,4 -7,6 36,4 165,6 38,2 4,9 159,1 -3,9

3913Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri

2,1 16,0 1,7 -15,9 13,5 -15,9 3,6 28,2 3,3 -9,2 25,7 -9,0

3914 Polimer esası iyon değiştiriciler 2,7 7,2 3,2 18,1 7,9 10,7 5,5 14,3 6,0 8,8 15,1 5,3

3915 Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar 58,5 27,3 56,0 -4,3 18,6 -32,0 105,3 45,4 102,8 -2,4 36,6 -19,2

TOPLAM 3.093,0 5.712,9 3.143,4 1,6 4.793,5 -16,1 6.043,4 11.064,3 6.093,8 0,8 10.144,8 -8,3

Kaynak: TÜİK

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

93

PLASFEDDERGİ

• Plastik hammadde ithalatının %66,4’ünü ilk 10 ülkeden yapıyoruz• 2015 yılının ilk altı ay plastik hammadde ithalatında en büyük pay %14,3 ile Suudi Arabistan’ın• 2015 yılının ilk altı ay plastik hammadde ihracatında ilk 10 ülke arasında geçen yılın aynı dönemine göre en yüksek düşüş Fransa’da: %28 düşüş• 2015 yılının ilk altı ay plastik hammadde ithalatında birim fiyatlar bazında ilk 10 ülke arasında en ucuz İran’dan, en pahalı Almanya’dan plastik

hammadde ithal ettik

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatında bir önceki yılın aynı dönemine göre en fazla artış plastik inşaat malzemesinde: %31,7 • 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatında bir önceki yılın aynı dönemine göre en fazla düşüş plastik sofra, mutfak ve diğer ev eşyalarında: %-15

PLASTİK HAMMADDE- Ülke bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

Sıra Ülke2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. % Pay-Değer Birim Fiyat ($)

1 S. Arabistan 510,8 848,2 494,6 -3,2 683,9 -19,4 14,3 1,42 Almanya 219,0 556,3 216,8 -1,0 462,1 -16,9 9,6 2,1

3 G. Kore 303,0 580,2 266,9 -11,9 446,6 -23,0 9,3 1,7

4 Belçika 186,4 375,2 201,4 8,0 315,5 -15,9 6,6 1,6

5 İran 181,5 298,4 190,5 4,9 253,8 -15,0 5,3 1,3

6 İtalya 116,4 272,9 128,7 10,6 236,1 -13,5 4,9 1,8

7 Fransa 176,7 299,3 157,3 -11,0 215,4 -28,0 4,5 1,48 Hollanda 111,8 255,4 115,3 3,1 209,0 -18,2 4,4 1,89 İspanya 129,9 234,0 131,7 1,4 203,6 -13,0 4,2 1,510 ABD 142,4 218,3 111,0 -22,0 158,1 -27,6 3,3 1,4

İlk 10 Ülke Toplam 2.077,9 3.938,1 2.014,1 -3,1 3.184,2 -19,1 66,4 1,6Genel Toplam 3.093,1 5.713,0 3.143,4 1,6 4.793,5 -16,1 100,0 1,5

PLASTİK MAMUL- GTİP bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

GTİP GTİP Açıklama2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.

3916Plastikten monofil, çubuk, profiller-Enine kesiti 1 mm.’yi

4,6 26,1 5,9 30,0 25,3 -3,3 9,9 51,7 11,3 13,8 50,9 -1,7

3917Plastikten tüpler, boru-lar, hortumlar; conta, dirsek, rakor

11,2 109,0 12,4 11,1 101,4 -6,9 22,7 208,7 24,0 5,5 201,2 -3,6

3918Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları

13,6 36,2 13,5 -0,7 32,0 -11,8 30,7 76,3 30,6 -0,3 72,0 -5,6

3919Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şek.

27,8 173,1 29,1 4,8 159,7 -7,8 55,5 338,8 56,8 2,4 325,4 -4,0

3920Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar

122,9 508,5 130,7 6,3 459,8 -9,6 252,0 1.004,0 259,8 3,1 955,4 -4,8

3921Plastikten diğer lev-halar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar

31,7 134,8 34,2 7,9 131,3 -2,5 65,7 276,9 68,2 3,8 273,4 -1,2

3922Plastikten küvet, duş, lavabo, bide, hela küveti ve donanım.

2,2 24,3 2,6 15,8 26,0 7,0 4,5 49,1 4,8 7,8 50,8 3,5

3923Eşya taşıma ambalajı için plastik mamulleri, tıpa, kapak, kapsül

22,2 123,6 22,3 0,8 107,0 -13,4 45,6 245,9 45,8 0,4 229,4 -6,7

3924Plastikten sofra, mut-fak ve diğer ev eşyası, tuvalet eşyası

6,6 49,4 6,2 -6,1 42,0 -15,0 12,7 93,3 12,3 -3,2 85,9 -7,9

3025 Plastikten inşaat malzemesi 3,3 19,7 4,7 41,5 26,0 31,7 6,5 38,9 7,9 21,3 45,1 16,1

3926 Plastikten diğer eşya 32,6 336,2 35,0 7,5 330,4 -1,7 69,5 702,6 71,9 3,5 696,8 -0,8TOPLAM 278,6 1.540,9 296,7 6,5 1.440,9 -6,5 575,3 3.086,4 593,4 3,1 2.986,4 -3,2

Kaynak: TÜİK

Kaynak: TÜİK

ENDÜSTRİDEN

94

PLASFEDDERGİ

• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ithalatında en fazla artış presler ve diğer makinalar kaleminde: %7,2 • 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ithalatında en fazla düşüş termoforming makinalarında: %-30,2 artış

• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ithalatının %90’ından fazlası ilk 10 ülkeden yapıldı• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ithalatının yarısından fazlası yalnızca Çin ve Almanya’dan yapıldı• 2015 yılının ilk altı ay plastik ve kauçuk işleme makinaları ithalatında Tayland ve Fransa’dan yapılan ithalattaki artış dikkat çekerken; İsviçre ve

Japonya’dan yapılan ithalatta azalışlar söz konusu

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatının dörtte üçünden fazlası ilk 10 ülkeden yapıldı

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatının yarısına yakını ise üç ülkeden yapıldı: Çin, Almanya, İtalya

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatında ilk 10 ülke arasında en büyük artış ABD’de oldu: %4,5

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatında ilk 10 ülke arasında en büyük düşüş G. Kore’de oldu: %-22,4

• 2015 yılının ilk altı ay plastik mamul ithalatında birim fiyatlar bazında ilk 10 ülke arasında en ucuz Yunanistan’dan, en pahalı ABD’den plas-tik mamul ithal ettik

PLASTİK MAMUL- Ülke bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $

Sıra Ülke2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay)

Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. % Pay-Değer Birim Fiyat ($)

1 Çin 75,3 310,2 80,9 7,5 323,0 4,1 22,4 4,02 Almanya 43,3 303,9 45,4 5,0 262,1 -13,8 18,2 5,8

3 İtalya 21,8 129,3 24,3 11,3 120,1 -7,1 8,3 4,9

4 G. Kore 18,9 114,0 15,5 -17,9 88,5 -22,4 6,1 5,7

5 Fransa 11,5 90,1 12,9 12,0 82,0 -9,0 5,7 6,4

6 ABD 6,2 59,6 5,9 -4,1 62,3 4,5 4,3 10,5

7 İngiltere 6,8 61,3 6,6 -3,8 53,9 -12,1 3,7 8,28 Belçika 8,0 43,1 8,9 11,6 40,9 -5,1 2,8 4,69 İspanya 4,5 30,9 6,1 36,2 30,0 -2,7 2,1 4,910 Yunanistan 5,4 21,6 6,9 29,0 23,7 9,6 1,6 3,4

İlk 10 Ülke Toplam 201,7 1.164,0 213,5 5,9 1.086,4 -6,7 75,4 5,1Genel Toplam 278,6 1.540,9 296,7 6,5 1.440,9 -6,5 100,0 4,9

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- GTİP bazında İthalat Milyon $GTİP GTİP Açıklama 2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) Değişim % 2014 2015 (Geriye dönük 12 aylık) Değişim

%847710 Enjeksiyon makinaları 98,7 99,2 0,5 187,3 187,8 0,3847720 Ekstrüzyon makinaları 64,2 63,5 -1,1 173,7 173,0 -0,4847730 Şişirme makinaları 6,9 7,0 1,9 14,3 14,4 0,9

847740 Termoforming maki-naları 7,1 5,0 -30,2 11,9 9,8 -18,0

847751-59-80

Presler ve diğer makinalar 88,9 95,4 7,2 199,9 206,3 3,2

847790 Aksam ve parçalar 23,6 23,6 0,1 53,9 53,9 0,0TOPLAM 289,4 293,6 1,4 641,0 645,2 0,6

Kaynak: TÜİK

Kaynak: TÜİK

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- Ülke bazında ithalat Milyon $ Sıra Ülke 2014 (İlk 6 Ay) 2015 (İlk 6 Ay) % Değ. % Pay-Değer

1 Çin 77,2 78,3 1,4 26,7

2 Almanya 59,5 73,8 24,1 25,2

3 İtalya 39,0 35,8 -8,4 12,2

4 Avusturya 21,8 19,9 -8,7 6,8

5 Tayvan 15,4 18,1 17,5 6,2

6 Japonya 14,0 12,3 -12,0 4,2

7 Tayland 0,2 7,7 4.026,4 2,6

8 İsviçre 9,3 6,6 -29,7 2,2

9 Fransa 3,3 6,4 94,4 2,2

10 ABD 6,5 6,0 -7,1 2,1

İlk 10 Ülke Toplam 246,2 264,8 7,6 90,2

Genel Toplam 289,4 293,6 1,4 100,0

ENDÜSTRİDEN

95

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

In the report prepared by Selcuk Mutlu, PLASFED Acting Secretary General stated that production increa-se in the sector has realized 0,6 percent in the first 7 months of 2015 compared to the same period of former month according to industry production index. Within the scope of the same data, it is predicted that year end production increase would be 0,5 percent. Effects of changes in foreign exchange rates are felt for export as well. In the report, the evaluations aimed at the economy of the world and Turkey is given place. It is noted in the report stating that growth is under pressure due to risks of internal and foreign economic – political risks for Turkey and current Outlook necessitates to be careful in terms of firms.

It is indicated in the report that productivity and quality competition will stand out from 2016. It is pointed out that all producers including China has started to loss their chance of price competition in plastics sector, underlined that improvements are needed in processes from product diversification to productivity.

Productivity and quality competition come to the fore for plastics sector

Selçuk MutluPLASFED Acting Secretary GeneralPAGDER Secretary General

GLOBAL ECONOMIC DEVELOPMENTS

Low inflation expectation delayed in-terest increase of FED

In the FED meeting held in 17 September, we have seen inflation expectations of FED has remained low because of the reasons such as the import prices going down depending on valuation of Dollar and the oil prices displaying low course. Therefore, FED has postponed in-terest increase. However, one of the matters grabbing attention in statement has become drawing inflation expectation of the future year to 1,7% and reaching to inflation target at medium term. This case emphasizes that if interest increase is become possible in this year including the meeting in October, current inflation will not be accepted as an obstacle in front of that.

Slowing down in Chinese economy and fluctuation in finance markets of de-veloping countries

Present picture in China may be summari-zed as the export showing weakness, fluctuati-on towards down in producer prices and slowing down in manufacturing industry. Risk aware-ness towards markets have damaged especially in developing markets. Growth rates of develo-ping markets as of 2016 are revised downward.

ECONOMIC OUTLOOK IN TUR-KEY

First half growth is 3,1 with the ef-fects of expectations in private consump-

tion and investment expendituresGrowth rate for second quarter of 2015

was explained as 3,8%. Furthermore, first quarter’s growth was raised from 2,3% to 2,5%. When growth rates in economic activity branches are looked at, it is seen remarkably that agriculture has grown 6,7% and industry 4,1%. It can be said that behind the growth of 3.8 % in the second quarter exceeding the last five quarter rates, there is internal demand.

Having looked at via expenditures met-hod, private consumption and investment expenditures have an apparent effect. From the point of contribution rate to GDP growth, private consumption expenditures brought a contribution of 3,4% in the first six months. Private investment expenditures provided 1,4% contribution in the first six months. This situation is developed out of the growth rate explained as 11,4% in second half of the pri-vate investment expenditures that provided 0,1% contribution in 2014 and minus in 2012.

On the other hand, effect narrowing growth of 1,2 point is in question at the side of net export. Decline in export in spite of appa-rent decrease in import, erosion in TL and 9% loss in tourism incomes have become efficient for that.

Question Marks are ample for year- end growth: period of cut cloth according to means

First half year- GDP data covers a time before the period that terror activities have intensified and political uncertainty has emer-ged. Thus, there exists many question marks

within the scope of the data to emerge in the second half of the year that election is rene-wed, fluctuations in global markets has con-centrated and developing markets has begun to be shaken. On the other hand, while cont-ribution of public investments to GDP has rea-lized negative since early 2014, positive cont-ribution with average 0.5 point in the first half of 2015 as with that of 2014 of public expen-ditures does not paint a healthy picture. Data July also shows existence of slowing down in industry production. Conversely, continuan-ce of going down in August as well of export data and severe downward trend in consumer confidence keeping on from April may weaken growth support of domestic demand. In this regard, we estimate that year end growth rate will be lowered below levels of 3%.

Per capita income goes toward below

10 thousand Dollars However, it is observed that a tendency

has started towards below 10 thousand Dol-lars in per capita income based on GDP data explained on the occasion of the fast decrea-se in value of TL and relatively slow discourse of growth.

OUTLOOK OF PLASTICS SECTOR

Plastic and rubber product manufac-turing increases 1,6%.

According to industry production index cleared of the effects of season and calendar of TUIK, plastic and rubber product manufac-turing has increased 1,6% in July by compa-

96

PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY

rison with former month. By index averages of first seven months, an increase of 0.6% is seen as per the last period of the same year. Considering twelve month- index averages backwards, we wait an increase of 0,5% at year end index.

Turnover in sector rise 3.7%According to industry production index

cleared of the effects of season and calendar of TUIK, plastic and rubber manufacturing turnover has increased 3,7% in July by com-parison with former month. By index averages of first seven months, an increase of 2.2 % is seen as per the last period of the same year. Considering twelve month- index averages backwards, we wait an increase of 1,3% at year end index.

Producer prices of exported plastic and rubber products soar 15,87%

As part of foreign producer price index data that measures the change in producer prices of the goods exported abroad follo-wing production in country borders, producer price index of the plastic and rubber products has shown an increase of 15,87% in August 2015 when compared to the same months of the former year. However, when examining 12 month averages, it is seen that producer price index of exported plastic and rubber products have increased around 6%.

The competition in Plastics Sector is high

According to the data published in July 2015 by TUIK, concentration levels in plas-tics sector by 2013 have been revealed. As is known, concept industrial concentration re-

fers distribution from the aspect of number and size of purchaser and sellers in related product market. As concentration rate increa-ses, competition chance in market goes down. In other words, the concentration and compe-tition level is reversely related. Low concent-ration rate shows that competition degree is high and high or very high concentration rate also indicates that competition is low or never exists. In calculation of TUIK, sum of turnovers of the largest entrepreneurs of the sector (CR4) is divided into total turnover value of the same sector.

In this manner, CR4 rate has become 61,2 in manufacturing of plastic raw materials in primary form. Concentration rate on the basis of 487 entrepreneurs is high, it is understood that competition is limited. Concentration level in plastic and rubber machine manufacturing is medium and existence of a market relatively open to competition is seen. 22,8 % CR4 in plastic packaging sector points out a low con-centration. This case means high competition in plastic packaging. Again, low concentration and high competition are observed in plastic plate, plate, tube and profile manufacturing , plastic construction material manufacturing and manufacturing of other plastic products.

Foreigner control in the sector is 17,9%

As per the data published in June 2015 by TUIK, foreigner control rates pertaining to plastic and rubber manufacturing has been explained for 2013. As it is known, foreigner controlled initiative is described as the initiati-ve operating at home but controlled by a unit resided abroad directly or indirectly. In this

context, foreigner control rate in manufactu-ring of plastic and rubber products is detected in 17,9%. Under current conditions, plastic and rubber manufacturing is 8th sector that fo-reigner control is the highest among total 24 sub-sectors in manufacturing sector

Tending towards productivity and qu-ality competition is essential for the sector in 2016

While saying momentum loss in growth, inflation, current deficit, narrowing in export markets, currency erosion, difficulty in reac-hing to foreign finance, raising in debiting costs, at the point where plastics industry is adapted to new forming working conditions, it is seen tending towards productivity and quality competition starts to gain more impor-tance. Every firm needs a game place in terms of adaptation to these conditions. In order to overcome these vulnerabilities, referring to structural arrangements including production pattern and getting into market are seen be-neficial. Experts state that prices competition will go out of sustainable situation even for China in the near future. Even in the scena-rio of resolving crisis of USA, we see training, R&D and innovative investments are increased more. This increase in productivity has even initiated to remove competition advantage based on cheap labour. Hence, focusing on productivity increase by our sector companies as well by developing R-D activities and targe-ting high value added innovative products and in this fashion, continuing their ways through producing new values is seen essential in the world aimed at quality competition of the near future.

1. In the first half of the year, plastic product export has decreased (8%) more than general export performance of Turkey (12,9%)2. Relatively low value of the decrease for amount (2,3%) shows that a decrease exists for unit prices, on the other hand, parity based loss

is available at value related decrease. 3. Considering 12 month- values backward, plastic product manufacturing could realize the export at the same amount as of year- end at the

interval of around 1,5-1,6 million tons, on contrary, value based export will be drawn on the band of 4,5-4,7 billion Dollars depending on decrease of prices and parity effect.

EXPORT2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months) 2014 2015 (12 months backward)

Amount Value Amount Change %. value Change % Amount Value Amount Change %. value Change %

Plastic raw material 344,1 0,59 341,0 -0,9 0,47 -20,2 670,1 1,12 667,0 -0,5 1,00 -10,6

Plastic product 797,2 2,48 778,9 -2,3 2,16 -12,9 1.601,4 4,98 1.583,0 -1,1 4,66 -6,4Plastic and Rubber processing machines - 0,07 - - 0,06 -8,6 - 0,14 - - 0,14 -4,2

IMPORT2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months) 2014 2015 (12 months backward)

Amount Value Amount Change %. value Change % Amount Value Amount Change %. value Change %

Plastic raw material 3.093,1 5,71 3.143,4 1,6 4,79 -16,1 6.043,4 11,06 6.093,8 0,8 10,14 -8,3

Plastic product 278,6 1,54 296,7 6,5 1,44 -6,5 575,3 3,09 593,4 3,1 2,99 -3,2Plastic and Rubber processing machines - 0,29 - - 0,29 1,4 - 0,64 - - 0,64 0,6

Amount : thousand ton Value: Billion Dollar

Sector’s export is on the decline with also effect of parity

97

PLASFEDDERGİ

The difference between World export and import figures is arisen from the following reasons: •The value of a good entering in customs of a country is not the same with the value of a good cleared from customs of other country,•The differences in tax collection and evaluation methods applied in some countries,•Some little losses and errors

EXPORTAnalysis of export data is made under tree sub-sections in raw material, product and plastic and rubber processing machines. Each sub-sector is analyzed on the basis of CTSP and country.

World Plastic Trade

EXPORT2013 2014 Increase (%)

Amount (Million Tons)

Value (Billion USD)

Amount (Million Tones)

Value (Billion USD) Amount Value

Plastic Raw Materials 163,8 302,4 165,1 307,0 0,8 1,5

Plastic Products N/A 284,7 N/A 294,8 N/A 3,5

Plastic and Rubber Machines N/A 25,7 N/A 26,6 N/A 3,6

IMPORT2013 2014 Increase (%)

Amount (Million Tons)

Value (Billion USD)

Amount (Million Tones)

Value (Billion USD) Amount Value

Plastic Raw Materials 165,2 313,2 168,2 323,7 1,8 3,4

Plastic Products 88,4 277,6 63,7 289,1 -27,9 4,1

Plastic and Rubber Machines N/A 24,8 N/A 26,0 N/A 5,0

PLASTIC RAW MATERIAL- export as per CTSP AMOUNT: thousand ton / VALUE: Million $

CTSP CTSP Description2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months) 2014 2015 (retrospective 12 months)

Amount Value Amount Change% Value Change% Amount Value Amount Chan-ge% Value Change%

3901 Ethylene polymers 49,4 78,8 16,3 -67,0 24,3 -69,2 72,0 110,5 38,9 -46,0 56,0 -49,3

3902 Propylene and poly-mers of other olefins 11,3 17,9 13,6 20,4 18,6 3,9 21,0 34,0 23,4 11,2 34,6 1,9

3903 Styrene polymers 12,7 21,4 18,4 44,9 24,8 15,9 24,3 41,6 30,1 23,7 45,1 8,3

3904Vinyl chloride/other halogenated olefin polymers

9,9 12,7 7,8 -21,2 9,1 -28,3 21,5 27,8 19,5 -9,5 24,2 -12,9

3905Vinyl acetate/poly-mers of other vinyl esthers

19,1 21,1 24,0 25,7 22,2 5,2 36,1 41,1 41,0 13,6 42,1 2,5

3906 Acrylic polymers 77,3 120,0 82,3 6,5 100,1 -16,6 151,5 229,4 156,4 3,3 209,4 -8,7

3907Polyacetats, other polyethers, epoxy-alkyd resins

94,4 203,3 98,8 4,7 164,8 -18,9 194,9 410,0 199,3 2,2 371,5 -9,4

3908 Polyamides 6,3 16,4 7,3 15,9 14,9 -9,1 13,0 33,2 14,0 7,4 31,7 -4,5

3909Amino resins, pheno-lic resins, polyuret-hanes

29,9 51,1 37,9 26,8 46,3 -9,4 66,2 100,2 74,2 12,1 95,4 -4,8

3010 Silicones 2,9 10,0 3,0 3,4 9,8 -2,0 5,4 19,4 5,6 3,2 19,1 -1,5

3911 Oil resins, polyterpe-nes, polysulphates vb. 0,2 1,0 0,2 0,0 0,9 -10,0 0,4 1,8 0,4 5,1 1,8 -1,5

3912 Cellulose and chemi-cal derivatives 20,3 27,1 22,1 8,9 26,8 -1,1 43,2 55,8 45,0 4,2 55,5 -0,5

3913Natural polymers, modified natural poly-mers, derivatives

0,1 0,6 0,1 0,0 0,6 0,0 0,2 1,3 0,2 -5,5 1,3 2,4

3914 Polymer based ion exchangers 0,0 0,1 0,1 N/A 0,4 300,0 0,1 0,2 0,2 60,7 0,5 171,9

3915 Plastic waste, residue and scraps 10,4 9,5 9,0 -13,5 8,0 -15,8 20,2 17,8 18,8 -6,9 16,3 -8,2

TOPLAM 344,1 591,0 341,0 -0,9 471,4 -20,2 670,1 1.124,1 667,0 -0,5 1.004,7 -10,6

Source: ITC

Source: TURKSTAT

FROM THE INDUSTRY

98

PLASFEDDERGİ

• More than half of plastic raw material import is made to 10 countries• The highest jump among top 10 countries for plastic raw material export in first six months of 2015 is made by Iran: 46,3% rising• The highest loss among top 10 countries for plastic raw material export in first six months of 2015 is made by Italy: 46,3% fall• We have made the cheapest plastic raw material export based on unit prices in the first six months of 2015 to Bulgaria, the most expensive

one to Iran.

PLASTIC PRODUCT- export as per CTSP AMOUNT: Thousand Ton / VALUE: Million $

CTSP CTSP Description2014(First 6 months) 2015 (first 6 months) 2014 2015 (retrospective 12 months)

Amount Value Amount Change% Value Change% Amount Value Amount Chg.% Value Change%

3916Monofilament, rod pro-files from plastics -cross section: 1 mm.

96,7 198,6 75,9 -21,5 149,2 -24,9 194,8 407,5 174,0 -10,7 358,1 -12,1

3917Plastic tubes, pipes, hoses, gasket, elbow, sleeves

180,4 474,9 156,2 -13,4 381,7 -19,6 351,2 925,1 327,1 -6,9 831,9 -10,1

3918Floor coverings from plastics-wall and ceiling coverings

8,2 19,2 7,6 -7,1 15,0 -21,8 16,6 38,5 16,1 -3,5 34,3 -10,9

3919Adhesive plate, sheet, line, lame, etc. From plastics

10,1 70,9 9,2 -8,8 57,6 -18,8 20,9 148,4 20,0 -4,3 135,1 -9,0

3920Other plates, sheets, pellicles and lames from plastics

148,2 480,6 159,4 7,6 435,4 -9,4 302,1 967,7 313,4 3,7 922,5 -4,7

3921Other plates, sheets, pellicles and lames from plastics

57,3 202,5 59,3 3,7 179,4 -11,4 120,8 420,2 122,8 1,7 397,0 -5,5

3922Bathtub, shower, wash-basin, bidets, water clo-set pan and equipment from plastics

13,0 64,6 12,4 -4,8 56,5 -12,5 25,7 128,1 25,1 -2,5 120,0 -6,3

3923Plastic products, tap, lid, capsule for goods carrying package

134,9 404,5 158,3 17,3 396,5 -2,0 278,4 816,4 301,8 8,4 808,3 -1,0

3924Table, kitchen and other household goods, toilet goods from plastics

52,9 199,7 54,6 3,3 176,8 -11,5 106,7 395,9 108,5 1,7 373,0 -5,8

3025 Construction material from plastics 60,6 167,6 51,5 -15,1 134,1 -20,0 115,7 326,1 106,6 -7,9 292,6 -10,3

3926 Other goods from plastics 35,0 201,7 34,4 -1,7 182,7 -9,5 68,4 401,8 67,8 -0,9 382,7 -4,8

TOTAL 797,2 2.484,9 778,9 -2,3 2.164,8 -12,9 1.601,4 4.975,7 1.583,0 -1,1 4.655,5 -6,4

PLASTIC RAW MATERIAL- export as per country AMOUNT: thousand ton / VALUE: Million $

Rank Country2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months)

Value Amount change% Value change% Share- value % Unit price

1 Germany ($) 61,8 31,6 -0,2 44,9 -27,2 9,5 1,4

2 Egypt 26,3 36,5 30,9 17,9 34,3 -6,0 7,3 1,1

3 Russia 15,0 37,4 16,3 8,7 32,6 -12,9 6,9 2,0

4 Iran 6,5 17,7 11,0 68,7 26,0 46,3 5,5 2,4

5 Italy 35,1 55,9 20,2 -42,4 25,4 -54,6 5,4 1,3

6 Bulgaria 21,4 23,7 24,3 13,6 17,1 -27,9 3,6 0,7

7 Israel 10,4 15,6 13,4 28,5 15,8 1,4 3,4 1,2

8 Uzbekistan 5,1 12,7 7,6 47,4 15,3 20,7 3,3 2,0

9 Iraq 10,2 20,0 8,8 -13,6 15,0 -25,2 3,2 1,7

10 Azerbaijan 7,2 14,0 8,4 16,6 14,1 0,4 3,0 1,7

Sum of top 10 country 169,0 295,4 172,6 2,1 240,5 -18,6 51,0 1,3

Grand Total 344,1 591,0 341,0 -0,9 471,4 -20,2 100,0 1,4

Source : TURKSTAT

Source : TURKSTAT

• The least loss for plastic goods export in first months of 2015 is for plastic package: 2-0%• The biggest loss for plastic goods export in first months of 2015 is for plastic profiles: 24-9%

FROM THE INDUSTRY

99

PLASFEDDERGİ

PLASTIC PRODUCT- export as per country AMOUNT: Thousand Ton / VALUE: Million $

Rank Country2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months)

Amount Value Amount change% Value change% Share- value % Unit price

1 Iraq 132,5 297,3 116,3 -12,3 240,3 -19,2 11,1 2,1

2 Germany 33,8 134,5 36,6 8,4 119,8 -10,9 5,5 3,3

3 England 32,3 111,0 34,7 7,4 104,1 -6,2 4,8 3,0

4 France 24,7 99,4 26,7 8,2 88,9 -10,6 4,1 3,3

5 Azerbaijan 35,0 103,3 29,5 -15,7 84,0 -18,7 3,9 2,8

6 Iran 22,0 92,6 21,4 -2,7 76,8 -17,1 3,5 3,6

7 Israel 21,4 61,8 28,6 33,5 74,6 20,6 3,4 2,6

8 Russia 33,9 119,9 19,5 -42,5 65,3 -45,5 3,0 3,4

9 Libya 36,2 94,1 26,8 -26,0 63,9 -32,1 3,0 2,4

10 Italy 21,4 70,6 22,5 5,0 63,7 -9,8 2,9 2,8

Sum of top 10 country 393,2 1.184,5 362,5 -7,8 981,3 -17,2 45,3 2,7

Grand Total 797,2 2.484,9 778,9 -2,3 2.164,8 -12,9 100,0 2,8

PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES- export as per CTSB Million $

CTSB CTSB Description2014

(First 6 months)

2015 (First 6

months)Change

(%) 20142015

(Retrospective 12 months)

Change(%)

847710 Injection machines 4,6 3,7 -20,0 13,7 12,8 -6,7

847720 Extrusion machines 16,9 14,3 -15,2 29,6 27,0 -8,6

847730 Inflating machines 0,1 0,1 3,4 0,3 0,3 1,4

847740 Thermoforming machi-neries 5,5 5,6 2,0 11,7 11,8 0,9

847751-59-80 Presses and other machi-neries 31,1 30,5 -1,7 63,5 63,0 -0,8

847790 Components and parts 11,4 9,3 -18,3 23,0 20,9 -9,1

TOTAL 69,6 63,6 -8,6 141,8 135,9 -4,2

• Only increase in top 10 countries for plastic product export in first six months of 2015 has been in Israel market:20,6%• The biggest loss in top 10 countries for plastic product export in first six months of 2014 is for Russia: 45,5% fall• We have made the cheapest plastic product export based on unit prices in the first six months of 2015 to Iraq, the most expensive one to Iran.

• The biggest loss in export of plastic and rubber processing machines in the first six months of 2015 is for injection machines: -20,0% decrease• The biggest increase in export of plastic and rubber processing machines in the first six months of 2015 is 3,4% increase

Source: TURKSTAT

Source :TURKSTAT

FROM THE INDUSTRY

100

PLASFEDDERGİ

PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES- export as per country Million $Sıra Ülke 2014 (First 6 months) 2015 (First 6 months) Change% Share –Value %

1 Russia 11,3 5,5 -50,7 8,7

2 Iran 5,2 5,2 -0,4 8,2

3 Belarus 0,2 4,5 1.742,6 7,1

4 Germany 4,6 3,3 -29,9 5,1

5 Uzbekistan 2,3 3,1 37,0 4,9

6 S. Arabia 2,6 2,7 5,9 4,3

7 Romania 2,3 2,5 8,6 4,0

8 UAE 2,0 2,2 10,3 3,4

9 Algeria 1,0 1,8 89,3 2,9

10 Bulgaria 3,0 1,7 -42,1 2,7

Sum of Top 10 Country 34,5 32,6 -5,3 51,3

Grand Total 69,6 63,6 -8,6 100,0

• More than half of plastic and rubber processing machines export in the first six months of 2015 was made to top 10 countries.• While export increases are observed for Belarus and Algeria for plastic and rubber processing machines in the first six months of 2015, loss

close to nearly half exists in Russian and Bulgaria markets

IMPORTAnalysis of import data is made under tree sub-sections in raw material, product and plastic and rubber processing machines. Each sub-sector is analysed on the basis of CTSP and country.

PLASTIC RAW MATERIAL- import as per CTSP AMOUNT: Thousand Ton / VALUE: Million $

CTSP CTSP Description2014(First 6 months) 2015 (first 6 months) 2014 2015 (retrospective 12 months)

Amount Value Amount Change% Value Change% Amount Value Amount Chg.% Value Change%

3901 Ethylene polymers 747,8 1.310,9 812,1 8,6 1.214,8 -7,3 1.498,5 2.617,9 1.562,8 4,3 2.521,9 -3,7

3902 Propylene and poly-mers of other olefins 954,6 1.675,6 955,1 0,1 1.339,2 -20,1 1.898,9 3.314,2 1.899,4 0,0 2.977,8 -10,1

3903 Styrene polymers 263,0 547,8 264,6 0,6 413,3 -24,6 476,5 973,7 478,0 0,3 839,2 -13,8

3904Vinyl chloride/other halogenated olefin polymers

464,3 535,9 418,2 -9,9 411,0 -23,3 892,1 1.021,6 846,0 -5,2 896,7 -12,2

3905Vinyl acetate/poly-mers of other vinyl esthers

18,8 56,3 21,6 15,2 52,7 -6,5 35,2 103,1 38,0 8,1 99,5 -3,5

3906 Acrylic polymers 97,9 232,2 101,8 4,0 198,5 -14,5 193,5 451,5 197,5 2,0 417,9 -7,4

3907Polyacetats, other polyethers, epoxy-alkyd resins

283,6 665,3 307,6 8,5 598,9 -10,0 545,3 1.280,2 569,3 4,4 1.213,9 -5,2

3908 Polyamides 48,9 157,1 45,6 -6,8 113,7 -27,6 90,8 288,2 87,5 -3,6 244,8 -15,1

3909Amino resins, pheno-lic resins, polyuret-hanes

103,8 277,3 106,4 2,5 230,6 -16,8 205,5 534,3 208,0 1,3 487,7 -8,7

3010 Silicones 14,5 66,8 14,8 1,7 55,8 -16,4 28,6 127,2 28,8 0,9 116,2 -8,6

3911 Oil resins, polyterpe-nes, polysulphates vb. 14,4 52,5 14,8 2,9 46,5 -11,5 27,6 98,8 28,0 1,5 92,8 -6,1

3912 Cellulose and chemi-cal derivatives 18,0 84,9 19,8 9,8 78,4 -7,6 36,4 165,6 38,2 4,9 159,1 -3,9

3913Natural polymers, modified natural poly-mers, derivatives

2,1 16,0 1,7 -15,9 13,5 -15,9 3,6 28,2 3,3 -9,2 25,7 -9,0

3914 Polymer based ion exchangers 2,7 7,2 3,2 18,1 7,9 10,7 5,5 14,3 6,0 8,8 15,1 5,3

3915 Plastic waste, residue and scraps 58,5 27,3 56,0 -4,3 18,6 -32,0 105,3 45,4 102,8 -2,4 36,6 -19,2

TOTAL 3.093,0 5.712,9 3.143,4 1,6 4.793,5 -16,1 6.043,4 11.064,3 6.093,8 0,8 10.144,8 -8,3Source: TURKSTAT

FROM THE INDUSTRY

101

PLASFEDDERGİ

• We make 64,4% of plastic raw material import to top 10 countries.• The biggest share in plastic raw material import in the first six months of 2015 belongs to Saudi Arabia with 14,3%• The highest fall in plastic raw material import in the first six months of 2015compared to the same period of the last year belongs to France:

28% fall• With regard to plastic raw material import in the first six months of 2015 on the basis of unit prices, we have imported the most expensive

plastic raw material from Germany and the cheapest from Iran.

PLASTIC RAW MATERIAL-import as per country AMOUNT: Thousand Ton / VALUE: Million $

Rank Country2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months)

Amount Value Amount change% Value change% Share- value % Unit price

1 S. Arabia 510,8 848,2 494,6 -3,2 683,9 -19,4 14,3 1,42 Germany 219,0 556,3 216,8 -1,0 462,1 -16,9 9,6 2,13 S. Korea 303,0 580,2 266,9 -11,9 446,6 -23,0 9,3 1,74 Belgium 186,4 375,2 201,4 8,0 315,5 -15,9 6,6 1,6

5 Iran 181,5 298,4 190,5 4,9 253,8 -15,0 5,3 1,3

6 Italy 116,4 272,9 128,7 10,6 236,1 -13,5 4,9 1,8

7 France 176,7 299,3 157,3 -11,0 215,4 -28,0 4,5 1,48 Netherlands 111,8 255,4 115,3 3,1 209,0 -18,2 4,4 1,89 Spain 129,9 234,0 131,7 1,4 203,6 -13,0 4,2 1,510 USA 142,4 218,3 111,0 -22,0 158,1 -27,6 3,3 1,4

Sum of Top 10 Country 2.077,9 3.938,1 2.014,1 -3,1 3.184,2 -19,1 66,4 1,6Grand Total 3.093,1 5.713,0 3.143,4 1,6 4.793,5 -16,1 100,0 1,5

Source: TURKSTAT

Source: TURKSTAT

• The biggest increase in plastic product export for first six months of 2015 compared to the same period of former year belongs to plastic construction material: 3

• The biggest decrease in plastic product export for first six months of 2015 compared to the same period of former year belongs to plastics table, kitchen and other household goods: -15% fall

PLASTIC PRODUCT- import as per CTSPAMOUNT: Thousand Ton / VALUE: Million $

CTSP CTSP Description2014(First 6 months) 2015 (first 6 months) 2014 2015 (retrospective 12 months)

Amount Value Amount Change% Value Change% Amount Value Amount Chg.% Value Change%

3916Monofilament, rod profiles from plastics -cross section: 1 mm.

4,6 26,1 5,9 30,0 25,3 -3,3 9,9 51,7 11,3 13,8 50,9 -1,7

3917Plastic tubes, pipes, hoses, gasket, elbow, sleeves

11,2 109,0 12,4 11,1 101,4 -6,9 22,7 208,7 24,0 5,5 201,2 -3,6

3918Floor coverings from plastics-wall and ceiling coverings

13,6 36,2 13,5 -0,7 32,0 -11,8 30,7 76,3 30,6 -0,3 72,0 -5,6

3919Adhesive plate, sheet, line, lame, etc. From plastics

27,8 173,1 29,1 4,8 159,7 -7,8 55,5 338,8 56,8 2,4 325,4 -4,0

3920Other plates, sheets, pellicles and lames from plastics

122,9 508,5 130,7 6,3 459,8 -9,6 252,0 1.004,0 259,8 3,1 955,4 -4,8

3921Other plates, sheets, pellicles and lames from plastics

31,7 134,8 34,2 7,9 131,3 -2,5 65,7 276,9 68,2 3,8 273,4 -1,2

3922

Bathtub, shower, washbasin, bidets, water closet pan and equipment from plastics

2,2 24,3 2,6 15,8 26,0 7,0 4,5 49,1 4,8 7,8 50,8 3,5

3923Plastic products, tap, lid, capsule for goods carrying package

22,2 123,6 22,3 0,8 107,0 -13,4 45,6 245,9 45,8 0,4 229,4 -6,7

3924Table, kitchen and other household go-ods, toilet goods from plastics

6,6 49,4 6,2 -6,1 42,0 -15,0 12,7 93,3 12,3 -3,2 85,9 -7,9

3025 Construction material from plastics 3,3 19,7 4,7 41,5 26,0 31,7 6,5 38,9 7,9 21,3 45,1 16,1

3926 Other goods from plastics 32,6 336,2 35,0 7,5 330,4 -1,7 69,5 702,6 71,9 3,5 696,8 -0,8

TOTAL 278,6 1.540,9 296,7 6,5 1.440,9 -6,5 575,3 3.086,4 593,4 3,1 2.986,4 -3,2

FROM THE INDUSTRY

102

PLASFEDDERGİ

• The biggest increase in plastic and rubber processing machines import in the first six months of 2015 belongs to item presses and other machines :7,2% increase

• The biggest decrease in plastic and rubber processing machines import in the first six months of 2015 belongs to thermoforming machines: -30,2 decrease

• More than 90% of plastic and rubber processing machines import in the first six month of 2015 is made from top 10 countries.• More than half of plastic and rubber processing machines import in the first six month of 2015 is made from China and Germany.• While the increase in import made from Thailand and France for plastic and rubber processing machines in the first six months of 2015 attracts

attention, the import made from Swiss and Japan has decreased.

• More than three quarters of plastic product import in the first six months of 2015 is made to top 10 countries

• Nearly half of plastic product import in the first six months of 2015 is made from three countries: China, Germany, Italy

• The biggest increase among top 10 countries for plastic product im-port in the first six months of 2015 become for USA: 4,5%

• The biggest decrease among top 10 countries for plastic product import in the first six months of 2015 become for S. Korea: -22,4%

• We have made the cheapest plastic product import on the basis of unit prices in the first six months of 2015 from Greece and the most expensive one from USA.

PLASTIC PRODUCT- import as per country AMOUNT: thousand Ton / VALUE: Million $

Rank Country2014 (first 6 months) 2015 (first 6 months)

Amount Value Amount change% Value change% Share- value % Unit price

1 China 75,3 310,2 80,9 7,5 323,0 4,1 22,4 4,02 Germany 43,3 303,9 45,4 5,0 262,1 -13,8 18,2 5,8

3 Italy 21,8 129,3 24,3 11,3 120,1 -7,1 8,3 4,9

4 S. Korea 18,9 114,0 15,5 -17,9 88,5 -22,4 6,1 5,7

5 France 11,5 90,1 12,9 12,0 82,0 -9,0 5,7 6,4

6 USA 6,2 59,6 5,9 -4,1 62,3 4,5 4,3 10,5

7 England 6,8 61,3 6,6 -3,8 53,9 -12,1 3,7 8,28 Belgium 8,0 43,1 8,9 11,6 40,9 -5,1 2,8 4,69 Spain 4,5 30,9 6,1 36,2 30,0 -2,7 2,1 4,910 Greece 5,4 21,6 6,9 29,0 23,7 9,6 1,6 3,4

Sum of Top 10 Country 201,7 1.164,0 213,5 5,9 1.086,4 -6,7 75,4 5,1Grand Total 278,6 1.540,9 296,7 6,5 1.440,9 -6,5 100,0 4,9

Source: TURKSTAT

Source: TURKSTAT

PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINES- import as per country Million $

Rank Country 2014 (First 6 months)

2015 (First 6 months) Value% Share-value %

1 China 77,2 78,3 1,4 26,7

2 Germany 59,5 73,8 24,1 25,2

3 Italy 39,0 35,8 -8,4 12,2

4 Austria 21,8 19,9 -8,7 6,8

5 Taiwan 15,4 18,1 17,5 6,2

6 Japan 14,0 12,3 -12,0 4,2

7 Thailand 0,2 7,7 4.026,4 2,6

8 Swiss 9,3 6,6 -29,7 2,2

9 France 3,3 6,4 94,4 2,2

10 USA 6,5 6,0 -7,1 2,1

Sum of Top 10 Country 246,2 264,8 7,6 90,2

Grand Total 289,4 293,6 1,4 100,0

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- GTİP bazında İthalat Milyon $CTSP CTSP Description 2014

(First 6 months)2015

(First 6 months)Change

(%) 2014 2015 (Retrospective 12 months)

Change(%)

847710 Injection machines 98,7 99,2 0,5 187,3 187,8 0,3847720 Extrusion machines 64,2 63,5 -1,1 173,7 173,0 -0,4847730 Inflating machines 6,9 7,0 1,9 14,3 14,4 0,9

847740 Thermoforming machi-neries 7,1 5,0 -30,2 11,9 9,8 -18,0

847751-59-80

Presses and other machineries 88,9 95,4 7,2 199,9 206,3 3,2

847790 Components and parts 23,6 23,6 0,1 53,9 53,9 0,0TOTAL 289,4 293,6 1,4 641,0 645,2 0,6

FROM THE INDUSTRY

103

PLASFEDDERGİ

AGENDA (COVER)

The most competitive sector is under the pressure of unfair competition

Plastics sector is among the leading sec-tor where the toughest competition is expe-rienced in Turkey. A grave competition exists across the world. Conversely, it faces with injustice and unfair competition in a getting harder manner recently.

Although the unfair competition described in Turkish Trade Act legally comes to the fore with technical meaning mostly, it is specified as all kinds of acts and behaviours that violate fair production conditions along with black economy and standard in production under general econo-mic activities. In terms of both its legal descrip-tion and the channel of combating against black economy, plastics sector exposes to unjust and mostly baseless unfair aggressive competition of the manufactures that produce equal products of the sector. However, plastics is considered “important strategically” all over the world and among the areas most R&D investment is made.

Concentration risk is available in economic activities of Turkey

TUIK (Turkish Statistical Institute) also cal-culates “concentration” (monopolization) in sec-tor within the framework of Industry and Service statistics made annually. Concentration rate is determined in detail from the former two year data in current year either in July or August each year.

Sectoral detailing of data has increased fol-lowing better recognition of NCE classification scope. In Concentration data on Industry and Service Sectors 2013 revealed in July 2015, high concentration is measured in 25 percent of ma-nufacturing industry. Out of 525 classes exami-ned for whole of industry and services, very high concentration (monopolization and low competi-tion environment) is observed for 108 ones. High concentration is determined for 75 classes and medium concentration for 107 classes. Low con-centration is calculated for 235 classes as well. All in all, it is determined competition is at low level in 34,8 percent of 525 classes.

-Plastics sector is open to eco-nomic competition

On the other hand, extensive competition in all classes of plastics sector attracts attention. Concentration is measured in the sector of plas-tic raw material, plastic product and plastic mac-hine, one of a manufacturing industry branch. High concentration in plastic raw material arisen from existence of single Petro-chemistry refi-nery and a situation peculiar to Turkey has also reflected on TUIK data. Even though concentrati-on is observed in plastic raw material production in Turkey that manufacturing is seen especially in pet raw material partially and the sector PET-KIM displays dominant picture, total production of all plants accounts for 10-15 percent need

BREAKING NEWS

of total plastic raw material need if they do not make any export. In other words, even though concentration is observed, this concentration has no effect to damage competition as produc-tion capacities of domestic raw material manu-facturers especially PETKIM remains quite under consumption of Turkey.

Considering all other classes of plastics, very low concentration is seen for all of them. With regard to machine production in the sector, the ratio of turnover of the biggest first 4 firms of the sector to total sector turnover (CR4) has formed at 36 percent level. The same ratio in the class where extensive production exists such as bag, pocket, nylon bag, demijohn is measured around 20 percent. This ratio has realized lower for construction and other plastic products.

Where the Turkish Plastics Industry is Headed

The private sector in Turkey has been reluc-tant concerning invest-ments for the last two years. Our investments have not been on the increase. This recession also presents itself wit-hin the plastics industry. There are, of course, admirable and enviable new investments, ho-wever there are, on the other hand, downsizing businesses, which are losing their competitive capacity. The increase in plastic raw material con-

sumption volume, which has never regressed to a single digit figure for the past 15 years, has cru-ised over the same level as of the year of 2013.

Plastics industry investments, as well, are continuing without any pause on the geographi-cal segment, which we are a part of. The count-ries, which have been our customers, are swiftly continuing their path to become our competitors. Protectionism is being implemented throughout our country by increasing the price of and aggra-vating import, in order to promote the production of plastic raw material. As a consequence of this circumstance, the goods manufacturers and im-porters are suffering great losses.

However, the path to success and sustai-nable growth within global competition can be ensured by means of improving the input costs of businesses. Minimalization of logistics, work-force, infrastructure and energy costs and taxes and bureaucracy is a must for the preservation of current and attracting of new investments.

Hi from PLASFED JOURNAL

We feel proud to offer 11th issue of PLAS-FED JOURNAL, the youn-gest media organ of our sector to your apprecia-tion. Our history is bur-geoned with the dream of being news magazine sector needs, continue with sure steps for being reference for fast sector journalism.

Meanwhile, we experience many nati-

onal and international developments that will strengthen our claim to be reference journalism.

The interest coming from international institu-tions and the offer to work together makes us happy clearly and brings more responsibility to us. In this regard, we are aware of that accessi-bility is important. Our magazine reaching more persons every passing day with our applications IOS and ANDROID increases its followers in social networks as well. In our new issue, we will deal with Unfair Competition, subject of the cover. In the environment where economic competition is present, unfair competition cases will also be available. The main factor that will arrange that matter and ensure competition, so urge obta-ining quality and attractive products is public authority. It is also realized by law through re-gulatory legislation. Unfair competition does not only behave unjustly towards producer but also victimize the consumer who purchases these go-ods and services.

Those who can-not compete with plastic re-sort to unjust ways

Our valuable collea-gues, Dear friends,

Cover subject of PLASFED Journal is Un-

fair Competition. Possibly members of the sector that are the most suffe-rer from this matter in

the world is we, those engaged in plastics. This is sectoral dimension of job. Beyond that, no other nation who address to unfair competition in all stages of life is present as much as that.

Unfortunately, exposing to unfair compe-tition starts from our education periods at child-hood, continues till organization of our grave places we will be buried when we pass away, the function of executing our liabilities against state in sport, policy as an individual, confronts us at each activity from benefiting from health service to cultural activity, transport. Unluckily, we are not able to do anything except for doing things falling on our share as an individual. Therefore, scrutinizing subject “unfair justice” may bear the meaning of duty for us with respect to “plastic” carrying problem quantity for many sectors and being informed on things we have done would be beneficial for you.

Day is the time of standing stable together

As country, we pass from hard and pa-inful period again. Long lasting election environ-ment, instability, terro-rist acts tearing hearts of all us out and incre-asing currencies at this uncertain environment, damaging balances…

That being the case, we have to act with common sense, susta-in product by jumping in with both feet our work with our responsibility to our country, business, families and enterprises.

While plastics sector has raised second pla-ce following Germany in Europe from the point of production capacity in recent years, now we are in struggle to “keep our position, stay standing”. Stability is essential for industrialist, it should see the future. We expect everyone expert on its field and especially managers act with this awa-reness and responsibility.

Selçuk AksoyChairman / Turkish Plastics Industrialists’ FederationGreetings from PLASFED

Erol PAKSUChairman/EGEPLASDER Aegean Plastic Industrial-ists Solidarity Association

Selçuk GülsünHead of Editorial Board of PLASFEDMAGAZINE Vice President of Turkish Plastics Industrialists’ As-sociation - PAGDER

Reha GürChairmanPAGDER – Plastic Industri-alists’ Association

104

PLASFEDDERGİBREAKING NEWS

As raw material and energy inputs are very high for our sector, our competition chance in global markets is lost. We are foreign dependent 85% for raw material particularly. Additional taxes imposed on raw material import, very far from meeting needs of domestic production; inc-reases in taxes and application errors in import puts industrialists in trouble. PETKIM, only plas-tic raw material producers of our country carries significant responsibilities in such process.

My valuable friends and colleagues

While starting to my words, firstly I con-demn the deplorable terrorism events we have experienced in last days, I wish mercy from God to our martyrs, their relatives and our nation. I believe that every sec-tion will lay emphasis on

this matter sensitively and produce a perma-nent solution.

A new period has been entered as a result of negative conclusion of coalition studies, decision will be given by na-tion again. I wish the result would be favourable for our nation and country.

In the environment that world markets pass complicate days and uncertainties are experi-enced, managing our economy in balanced way gives us consolation. Of course, currency inc-reases affects especially our sector negatively as well as our raw material purchases. However these days have also tomorrows. We trust that Turkish economy overcomes this examination with success. We all see the events experienced in Middle East and at our neighbours. In spite of these negativities occurred at home and abroad we must look at macro balances in economy not at micro balances. Because, in spite of such ne-gative events; lack of any crisis in the economy is an indicator of that. We think Turkish economy will move our country to the future by protecting its macro- economic stability.

COMPOSITES ACTIVITY OF TURKEY IS IN ISTANBUL GORRION HOTEL BETWEEN 8- 9 -10 OCTOBER 2015

Composites Ma-nufacturers Associati-on will realize second Composites Activity of Turkey of the first one held in 2013 in İstanbul between 5-9-10 Octo-ber 2015.

“2nd Turkish and Regional Composites Industry, Technology and Application Summit and Forum”, “1st Turkish

and Regional Composites Industry, Technology and Application Exhibit” or in short, “TURKISH COMPO-

SITES 2015, COMPOSITES SUMMIT will contain the activities containing all composites sector, notably production, processing and application methods special to composites industry.

In particular, raw materials (resins, fib-re and reinforced materials, technical textiles, thermosets, thermoplastics, additives), semi and intermediate products, processing techno-

logies, machines and equipment, consumption materials and services will be presented as part of technical and commercial seminars, product exhibitions, live demos, product promotions and rewards aimed at visitors.

We embrace everyone in the sector

Rubber Associa-tion founded in 1988 has embraced everyone from industrialist to stu-dent, academician, tech-nician and all other ones interested in rubber, given technical and sci-entific support. With the publication it has issued and the seminar given,

it has become information centre. It has made contribution to development of commercial life throughout the exhibitions and sector meetings it has organized. It has become centre where all sections from the sector meets and knows each other, make cooperation and union of forces. The synergy it has created from this aspect has also contributed to development of sector very much.

Rubber Association has members from all corners of Turkey (in a wide spectrum from very large enterprises to very small ones)

Rubber Association, only association from the point of its scope is in contact and cooperati-on with rubber associations from many countries of the World.

PAGDER has disclosed its training prog-ram; applied training supported by uni-versity with international quantity is getting started

PAGDER added application dimension to trainings.

PAGDER that targets providing beneficial by considering concrete needs of the sector conti-nues its training program. Fall training schedule 2015 has been revealed by PAGDER. In sector announcement made related to fall program, the section pertaining to 2015 Fall Semester become definite for the training activities towards incre-asing vocational, technical and personal qualifi-cation needed by plastics sector.

PAGDER will organize trainings from prin-ciple to practice, making cooperation with the branded institutions in our country and the le-ading academicians of the sector in new period. It is said “PAGDER bringing concrete solutions to sector problems with concept “Applied Training” has undertaken the duty of being architect of innovative and complementary training at high quality standards.”

Reha Gur, president of PAGDER who makes an evaluation for the training program said that “PAGDER will sustain to serve the sector by incre-asing quality in difference creating training prog-rams for the period 2015-2016. On this matter, our friends and Professional staff within Training Committee have passed a devoted working peri-od.” PAGDER applies many training program for marketing, production, business management , personal development that the persons expert in their fields make presentation.

Selcuk Gulsun, President of PAGDER Trai-ning Committee: We will concentrate on practice and different disciplines as well theory.

President of PAGDER Training Committee has emphasized they have made a series of in-novation in trainings programs. Gulsun indicated that with cooperation provided, application op-portunity will be present in technical trainings as well as conferences of international esteemed persons, it is started to give trainings in different disciplines such as accounting, marketing, etc. Selcuk Gulsun answered the questions of PLAS-FED HOURNAL.

GAPLASDER said hi to the sector

GAPLAST Plastics, Packaging, Chemistry Technologies and Raw Material Products Exhibi-tion organized in cooperation with Akort Fair Or-ganization Company and Southern east Plastics

and Chemistry Industrialists Association, Gazi-antep Chamber of Industry has opened its doors first time. Sector members have met in Gaziantep between 9-12 September.

Plastics sector has increased its possibili-ties with a new exhibition. The process started with the initiatives of GAPLASDER (Southern East Plastics and Chemistry Industrialists Asso-ciation), meeting point of plastics and chemistry sector members in Southern East Anatolia regi-on has been completed with success and first GAPLAST Plastics, Packaging, Chemistry Tech-nologies and Raw Material Products Exhibition has opened its doors. The exhibition that sector members has showed extensive interest was held in Gaziantep between 9-12 September.

The exhibition organized in cooperation with GAPLASDER, Gaziantep Chamber of In-dustry and Akort Fair Organization Company has the characteristics of being first plastics- che-mistry of the region. GAPLASDER is also member to PLASFED, umbrella organization of plastics sector. 100 separate firms and the brands more than 150 have promoted their products to parti-cipants in firstly organized GAPLAST 2015.

Yusuf ÖzkanChairman/Association of Kayseri Plastics Business Owners (KAYPİDER)

Şekip AVDAGİÇComposites Industrial-ists Association Chair-man, Board of Directors

Nurhan KayaChairmanRubber Association

105

PLASFEDDERGİ

Giant step for free trade of plastics products from PADGER

The attempts conducted by PADGER for including of plastics product and raw materials as well in free trade negotiations that Turkey has also joined along with 16 member countries member to World Trade Organization (WTO) has given result. The offer related to taking plastics products and raw materials under the scope of environmental product is on the table in “WTO Environmental Products Convention” negotiati-ons. If plastics products and raw materials are ta-ken within the environmental product class, free trade within WTO will be possible.

Reha Gur, president of PAGDER who make an assessment for the studies said” firstly, I have to state that with the efforts of PAGDER, plastics is on negotiation table, I am pleased from for-

ming a ground to protect interests of both our country and our sector. I thank you all PAGDER community and sector members who has cont-ributed efforts for reaching this point. A giant step is taken for free trade of plastics products and raw materials. I believe we have also reached conclusion. “

BURPAS is working for the school with 10 classrooms and the industry site

Contribution to training and industry from BURPAS

Ilker Biliktu, President of BURPAS explained that the studies for providing a new education institution to Bursa have come to last stage. Biliktu noted that venue search for an industry site to band plastic manufacturers together con-tinues.

Ilker Biliktu, president of Bursa Plastics and

Packaging Industrialists Association (BURPAS) has disclosed they are very close for providing an education institution to Bursa that will train intermediate staff. In its statement, Ilker Biliktu has made public that they have made effort for training qualified personnel , among the most prioritized problems of the sector and they have started Project to establish a school with 10 classrooms.

Biliktu stating that they will conclude the Project if they find place, added: “We have a study with Tophane Industrial Vocational High School. In our discussion with Director of Provin-cial National Education, we have made a request for opening of a plastics school. We want a site for 10 classrooms. In coming days, they will make a place allocation. School will be opened to ser-vice after making its place. If our place is deter-mined, putting target and budget is easy. We say that treasure show place us and we construct. “

PAGDER EUROMAP made call to its members for investment in Turkey and to purchase more products

General Assembly of EUROMAP (European Plastics and Rubbery Machinery Producers Asso-ciation) that European plastics and rubbery mac-

hines producer organizations are member to it is completed. In the executive board meeting held before the general assembly, PAGDER has infor-med European manufacturers about the latest economic situation and plastic-rubbery machine production in Turkey.

Reha Gur, President of PAGDER stated in the evaluation he has made following the gene-ral assembly that Turkish plastics and rubbery processing machines sector is open to global cooperation in order for sector reaches the suc-cess level it has deserved, PAGDER supports that.

-PAGDER, Plastics Industrialists’ Associ-ation has made a call to European plastics and rubbery machinery producers to make more co-operation with Turkish firms. General Assembly of European Plastics and Rubbery Association, EUROMAP is completed. In the executive board meeting made before the general assembly meeting that PAGDER, member of EUROMAP has represented Turkish plastics processing machi-nery sector, global developments are discussed

for the sector and the country representatives participating in executive board have given in-formation. To executive board meeting, Selcuk Mutlu, Secretary General of PAGDER has atten-ded for representing the sector.

Cukurova PLASDER called industrialists to more cooperation

Cukurova Plastics Industrialists’ Association (Cukurova PLASDER) has continued its activities for developing cooperation network of organi-zation and industrialists. As well as August me-eting, visit is realized to many firms.

Cukurova Plastics Industrialists’ Associati-on has sustained the studies started to increase work making capacities together and to establish cooperation network of the plastics industrialists

who show operation in the region and the mem-bers. In this context, Cukurova PLASDER orga-nizing “Sectoral Meeting Breakfasts” has realized August meeting with the support of Ibrahim Ka-misci and TSP Machinery.

Trento University: single use only poly-propylene and polystyrene table tools are compliant with environment

Scientific studies continue to acquit plastics.

With the research made under the lea-dership of Pro.Mo, member group “Union Plast”,

coming the largest producers of plastics table tools of Italy together, a scientific study related to life cycle of only single use table tools in diffe-rent types is concluded. As a result of the study conducted with the technical support of “Quota-

BREAKING NEWS

106

PLASFEDDERGİ

Sette”, famous consultancy firm of its field, Engi-neering Department of Trento University, “SGS” test centre leader in its field has also taken duty. In the analyses made, conformance of different type table tools to “ISO 14044”, environmental compatibility standard is confirmed.

“Conformance of only single use table tools to ISO 14044 and the safety of plastics is proved once more in the consequence of this important scienti-fic research conducted in Italy. The basic conclusion to be emerged from the study is that any result to validate prohibition need environmentally of any product evaluated could not be provided”,

Reha GUR, chairman of the board of PAGDER (Plastics Industrialists’ Associ-ation) said.

Turkish Composites will say hi with “Exhibition” identity

Turkish Composites among the most signi-ficant activities of the sector has extended and taken fair identity within its body. The activity will open its doors between days 8-10 October.

Turkish Composites 2015 activities and 1st Turkish and Regional Composites Industry Tech-nology and Application Exhibition open its doors in Istanbul between days 5-8 October. Sekip Av-dagic, president of Composites Manufacturers Association talked about the activity: “TURKISH COMPOSITES 2013 we have realized its first one in 2013 and the organization of our association will turn into a an exhibition this year and open its doors on 8 October 2015 under the title of 1st Turkish and Regional Composites Industry, Technology and Application Exhibition in Istan-bul Gorrion Hotel. In the activity to last 3 days, you can have opportunity to meet with the most important firms of the sector, chance of revie-wing the most innovative and creative products, watching technical and commercial presentati-on beneficial from each other and participation in demo applications that will continue 3 days again. I recommend you note our activity you can attend freely on your agenda, allocate these days to our activity from now on”

Nurhan Kaya, president of Rub-ber Association: we support projects and theses in universi-ties

Nurhan Kaya, president of Rubber Associa-tion said as association, they work for supporting the initiatives on supporting the initiatives on rubber between İstanbul chamber of Industry and universities.

In his statement, Kaya said: we have provi-ded opportunities for supporting dissertations, developing new projects in universities with Is-tanbul Chamber of Industry that members of the board of Rubber Association have also involved to represent our sector, studies are continued for transfer of these. We ensure that our sector represented in ISO Assembly and Rubber Voca-

tional Committee benefit at maximum ratio from the possibilities ISO provides for our industria-lists.” Kaya underlined that they desire emergen-ce of the projects to be model for university- in-dustry cooperation with this initiative.

Reha GUR, president of PAGDER evaluates ISO top 500 list:

“We have seen the necessity of giving priority to industry and production”

PAGDER (Plastics Industrialists’ Associati-on) has revealed that 20 firms from plastics sec-tor enters in ISO second 500 list. In the evaluati-on made over 19 firms due to a firms that wants its name is not disclosed, it is stated that sale revenues of the plastics firms entering in second 500 list in 2014 has increased 28 percent, the

gross value ad-ded has soared 13 percent.

Reha Gur, chairman of the board of PAGDER, in his e x p l a n a t i o n made with re-gard to data, stated that the difficulties in manufacturing

industry is also observed in the plastics manu-facturers entering in ISO second 500 list as well, and said “ we are faced with the data bearing the necessity of taking measures for production, in-dustry quickly”

Reha Gur, PAGDER president noted that in the analyses aimed at ISO second 500 list, neces-sity of giving priority to industry and production is observed. It is made public that 20 plastics sec-tor firms have entered in “ISO second 500 Big In-dustry Establishments“, second step of first 500 list that the largest industry establishments are sorted as per from production to sale of Turkey and published every year by Istanbul Chamber of Industry.

In the evaluation made over 19 firms due to a firm that wants its name is not disclosed, sales from production of the plastics firm in the list has increased 28 percent in 2014 compared to for-mer year, sale revenues 31 percent, gross added value 13% and equity 8 percent. Hard sledding signs in foreign trade experienced of Turkey due to economic problems in Europe, the political problems existed in Middle East and Northern Africa are also seen at the data.

INTERVIEW Temel Atasagun, president of Hayalgucu 360 Communication Agency:

The important thing is that he institution you offer service re-aches success

Following diversification of communicati-on channels and mediums, the communication needs of companies and institutions have diffe-rentiated in comparison with the past. Agencies that render services for companies and other ins-titutions and even persons have entered in dif-

ferentiation process for adaptation to this new structure. We have talked with Temel Atasagun, president of Hayalgucu 360 Communication Agency giving institutional support to the cam-paign entitled Plastics transforming to success-ful Home about his opinions on its company, new communication processes and the social media, the most important mediums of new media.

INTERVIEWÖmer Kaya Yelten: Plastic pro-duct manufacturers should concentrate on productivity, especially raw material produc-tivity.

Ömer Kaya Yelten, General Director of PLM Makine emphasized that new trends has formed in plastic processing sector recently, new appro-aches have emerged in dumping- efficiency area.

Yelten stating that the manufacturers in Turkey do not act carefully on productivity and especi-ally raw material productivity, pointed out that many firms, therefore, come up against profita-bility and competition problems due to missing out these factors. Ömer Kaya Yelten mentioned his opinions about the trends in machinery sec-tor, competition of Chinese and European ma-nufacturers and the productivity to PLASFED JOURNAL.

BREAKING NEWS

107

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

150_BASF__BabyButterfly_Turkey_PAGDER.pdf 1 12/06/15 15:56