4
Yıl: 7 Sayı: 144 1 NİSAN 2014 Kreatif dizayn bölümümüzün bu bölümünde yine birbirinden ilginç tasarımları sizlere sunuyoruz. İlk tasarımımız 12 silindirli bir motor görünümünde Espresso Makinası. 15 bin dolar değerindeki Espresso Veloce adlı bu makinenin egzoz borularından kahveniz akarken sıra dışı bir dene- yim yaşayabilirsiniz. İkinci tasarım ise minimalist bir tasarıma sahip klima. Thibault Faverie isimli tasarımcıya ait bu cihaz ortamı sadece su kullanarak soğutuyor. Klimadan çok daha az elekt- rik tüketen bu tasarım salonunuzda dikkat çekebilir. Son tasarım da yine sıra dışı bir fener. Pille çalışan bu fene- ri çalıştırmak ya da kapatmak için ters istikametlere yatırmanız yeterli. Öğrencilere özgüven, tahammül, karşı görüşlere saygı duy- ma ve hoşgörü kazandırmak amacıyla Pendik Belediyesi ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liselera- rası Münazara Yarışması yoğun katılımla başladı. “Hem Fikir Olmasak da Her Fikir Değer- lidir” sloganıyla düzenlenen münaza- raya Pendik’teki 32 lisenin öğrenci takımları katıldı. Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi Konferans Salonunda ilk eleme sonucu 16 lise yarışmada başa baş mücadelesine devam etti. Tez-antitez şeklinde yürütülen münazara, daha önce yapılan münazaralar- dan farklı olarak konu önceden belirlenip yarışmacıların tartışmasına sunuluyor. Yarışmacılar, kendilerine ayrılan 15 dakikalık süre içinde da herhangi bir cihaz kullanma- dan konularını yarışma jürisine anlatıyor. Her bir okul adına 4 öğrencinin katılım gös- terdiği münazarada 4 jüri üyesi 100 puan üzerinden değerlendirmesini yapıyor. Finali Başkan Şahin de izleyecek Finalin 15 Nisan’da gerçekleştirileceği münazarada elemelerle 16 okulun sayısı 8’e, ardından 4’e düşürülecek. Final ise Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin’in de katılımıyla 4 okul arasında gerçekleşecek. Pendik genelinde düzenlenen liselera- rası münazara yarışmasıyla öğrencilere özgüvenlerini kazandırma, karşı görüşlere saygı duyma, tahammül sınırlarını bilme ve toplumdaki yerini alma gibi alışkanlıkları edindirme gibi alışkanlıkların kazandırılması amaçlanıyor. 32 liseden 16 okul elemeyi geçti Münazaraya devam eden 16 lise şu şekilde sıralanıyor. Pendik Anadolu Lisesi, Gülizar Zeki Obdan Anadolu Lisesi, Alparslan Anadolu Lisesi, Ercan Görür Anadolu Sağlık Meslek Lisesi, Ömer Çam Anadolu İHL, Fatih Anadolu Lisesi, Melek Aknil Kız Teknik ve EML, Tarık Buğra Anadolu Lisesi, Özel Pen- dik Anadolu Sağlık Meslek Lisesi, İTO Ticaret Meslek Lisesi, Kurtköy Çok Programlı Lisesi, Kurtköy Anadolu Lisesi, Kırımlı Fazilet Olcay Anadolu Lisesi, Rauf Denktaş Kız Teknik ve EML, Pendik Nuh Kuşçulu Teknik ve EML, Velibaba Kız Teknik ve EML. Gençler tartışıyor 12 silindirli Espresso Makinası

Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:24

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Pendik Belediyesi Pendik Gündemi Gazetesi Gençlik Eki Sayı:24 01 Nisan 2014

Citation preview

Page 1: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:24

Yıl: 7 Sayı: 144 1 NİSAN 2014

Yeni Meclis’ten ilk toplantı

Kreatif dizayn bölümümüzün bu bölümünde yine birbirinden

ilginç tasarımları sizlere sunuyoruz. İlk tasarımımız 12 silindirli bir motor görünümünde Espresso Makinası. 15 bin dolar değerindeki Espresso Veloce adlı bu makinenin egzoz borularından kahveniz akarken sıra dışı bir dene-yim yaşayabilirsiniz. İkinci tasarım ise minimalist bir tasarıma sahip klima. Thibault Faverie isimli tasarımcıya ait bu cihaz ortamı sadece su kullanarak soğutuyor. Klimadan çok daha az elekt-rik tüketen bu tasarım salonunuzda dikkat çekebilir. Son tasarım da yine sıra dışı bir fener. Pille çalışan bu fene-ri çalıştırmak ya da kapatmak için ters istikametlere yatırmanız yeterli.

Öğrencilere özgüven, tahammül, karşı görüşlere saygı duy-ma ve hoşgörü kazandırmak amacıyla Pendik Belediyesi ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liselera-rası Münazara Yarışması yoğun katılımla başladı.

“Hem Fikir Olmasak da Her Fikir Değer-lidir” sloganıyla düzenlenen münaza-

raya Pendik’teki 32 lisenin öğrenci takımları katıldı. Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi Konferans Salonunda ilk eleme sonucu 16 lise yarışmada başa baş mücadelesine devam etti. Tez-antitez şeklinde yürütülen münazara, daha önce yapılan münazaralar-dan farklı olarak konu önceden belirlenip yarışmacıların tartışmasına sunuluyor. Yarışmacılar, kendilerine ayrılan 15 dakikalık süre içinde da herhangi bir cihaz kullanma-dan konularını yarışma jürisine anlatıyor. Her bir okul adına 4 öğrencinin katılım gös-terdiği münazarada 4 jüri üyesi 100 puan üzerinden değerlendirmesini yapıyor.

Finali Başkan Şahin de izleyecek

Finalin 15 Nisan’da gerçekleştirileceği münazarada elemelerle 16 okulun sayısı 8’e, ardından 4’e düşürülecek. Final ise Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin’in de katılımıyla 4 okul arasında gerçekleşecek. Pendik genelinde düzenlenen liselera-rası münazara yarışmasıyla öğrencilere özgüvenlerini kazandırma, karşı görüşlere saygı duyma, tahammül sınırlarını bilme ve toplumdaki yerini alma gibi alışkanlıkları edindirme gibi alışkanlıkların kazandırılması amaçlanıyor.

32 liseden 16 okul elemeyi geçti

Münazaraya devam eden 16 lise şu şekilde sıralanıyor. Pendik Anadolu Lisesi, Gülizar Zeki Obdan Anadolu Lisesi, Alparslan Anadolu Lisesi, Ercan Görür Anadolu Sağlık Meslek Lisesi, Ömer Çam Anadolu İHL, Fatih Anadolu Lisesi, Melek Aknil Kız Teknik ve EML, Tarık Buğra Anadolu Lisesi, Özel Pen-dik Anadolu Sağlık Meslek Lisesi, İTO Ticaret Meslek Lisesi, Kurtköy Çok Programlı Lisesi, Kurtköy Anadolu Lisesi, Kırımlı Fazilet Olcay Anadolu Lisesi, Rauf Denktaş Kız Teknik ve EML, Pendik Nuh Kuşçulu Teknik ve EML, Velibaba Kız Teknik ve EML.

Gençler tartışıyor

12 silindirli Espresso Makinası

Page 2: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:24

Yıl 2008, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı

ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın koordinasyonun-da, “Türkiye Okuyor Kampanyası” başlatıldı. Türkiye’nin kitap okuma oranları 2008 yılında her altı kişiye bir kitap; bu oran Japonya’da kişi başı 14, İngiltere ve Fransa’da ise 25…

Neden kitap okumak bu kadar önemli? Eğitimin aileden başlayıp, hayat boyu devam ettiğini düşünüyoruz. Ancak kitap okuma oranlarının bu denli düşük çıkması, bireylerin bilgiye duydukları ihtiyacın azlığını göstermek-tedir. Birey eğitim hayatında ve eğitim sonrası çalışma hayatında bilgiye ihtiyaç duymalı, kendini ve mesleğini geliştirmek için araştır-malıdır. Bilginin paradan daha önemli olduğu bir dünyada, gelişmiş ülkelerdeki okuryazarlık oranları ve oranlarla birlikte yükselen gelişmiş-lik seviyeleri arasında büyük bir bağ vardır. İşte bu yüzden mühendis, mimar, doktor, öğrenci, veli, anne ve baba kısacası her birey kitap okumalıdır. Türkiye’nin bilim ve teknolojide ön saflarda yer alması, bilime yön veren bir ülke olması-nın yolu bireylerin bilime olan ilgisi ve bilgiye duyduğu ihtiyaçla şekillenir.

Pendik Okuyor projesi nedir?Pendik’te bu projeyi benimseyen kurum Pendik Belediyesi olur. “Pendik Okuyor” kampanya-sıyla birlikte Belediye Başkanı okul ziyaretlerine başlar. Öğrencilerle bir araya gelmek, onların ihtiyaçlarından, isteklerinden ve taleplerinden haberdar olmak isteyen Dr. Kenan Şahin şehir-deki çoğu okulu ziyaret eder.Pendik Okuyor, Pendik’teki öğrencilerin kitaba heveslendirilmesi üzerinden ilerleyen bir pro-jedir. Ancak proje o denli büyümüştür ki birkaç projeye ev sahipliği yapar. Pendik Okuyor Kitap Okuma Yarışması, Kütüphane Gönüllüleri, Oku-

ma Programları bunlardan sadece bir kısmıdır.

Pendik Okuyor nasıl işliyor?Pazartesi sabahı okuluna giden öğrenci, okuldaki Pendik Okuyor afişleriyle karşılanıyor. Okul Müdürüyle bir araya gelen Dr. Kenan ŞAHİN, İstiklal Marşı’nda tüm okul öğrencileriy-le bir araya geliyor. İstiklal Marşı okunduktan sonra tüm okul öğrencilerine kitap okumanın yararları üzerine kısa bir konuşma yapıyor. Bu konuşmada Dr. Kenan Şahin’e kimi zaman İlçe Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürleri de eşlik ediyor. Öğrencilerden soru sormak isteyenleri cevaplayan Pendik Belediye Başkanı, daha sonra öğretmenler odasına geçiyor. Bu süreçte öğretmenlerin taleplerini dinleyen Başkan, öğ-retmenlerle fikirlerini paylaşıyor. Öğretmenler ve Başkan öğretmenler odasındayken son sınıf öğrencileri konferans salonundaki yerlerini alıyor. Konferans salonunda her öğrenciye klasiklerden oluşan bir kitap ve kimi zaman Kütüphane Gönüllüleri dergisi dağıtılıyor. Öğretmenler odasından sonra konferans salo-nuna inen Başkan öğrencilerle birlikte kırk beş dakikalık bir sohbete başlıyor. Son sınıf öğren-cilerine deneyimlerini, gözlemlerini aktarıyor, öğrencilerin talep ve şikâyetlerini dinliyor. Her yıl değişen hikâyeler eşliğinde öğrencilerle samimi bir sohbet başlıyor.Dr. Kenan ŞAHİN sunumunu kırk dakikada bitirdikten sonra öğrencilerle başlayan mu-habbet o denli ilerler ki, program iki saati aşar. Öğrenciler fikirlerini, Başkan ise deneyimlerini paylaşır.Pendik Okuyor programlarında yer alan öğ-renciler ve Dr. Kenan ŞAHİN arasında geçen bir sohbet şöyledir;Öğrenci: Kitap okumak için vaktimiz yok, vaktimiz olsa kitaplar çok pahalı. Okulla birlikte yürütülmüyor. Bunun için çözümünüz nedir?Dr. Kenan Şahin: Kitaba karşı değer verme-

me gibi bir eksiğimiz var. Mesela bilgisayarına ne kadar ödedin?Öğrenci: 1.500 lira.Dr. Kenan Şahin: Şimdi o bilgisayarla ne kadar vakit geçiriyorsun?Öğrenci: Günlük birkaç saat kadarDr. Kenan Şahin: Biz de zaten gün içinde kitaplarla birkaç saat haşır neşir olmanızı istiyoruz. Bilgisayarın 1500 TL’si karşısında 25 TL’lik kitaplar gayet ucuz kalıyor. Yani internet ortamından da e-kitap okumak mümkün. Ama her şeyden önce bu işi dert edinmek gereki-yor. Eğitimi dert edinen toplumlar ilerlemiştir. Eğitimin en temel ayağı ise okumaktır…

Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, pro-jeyi sadece maddi olarak değil, manevi olarak destekliyor. Başkanla makamında bir araya geldiğimizde, Pendik Okuyor üzerine görüşle-rini belirtmeden önce birkaç kitap tavsiyesinde bulundu. Kitaplığındaki kitaplarını tanıyan bir başkanın, okullarda sunum yaparken neler hissettiğini merak ediyorum. Bu gerçekten çok ilginç, bir belediye başkanısınız ve öğrenciler karşısında onlara sunum yaparak, iletişim kurarak, kimi zaman birebir sohbetlerin içeri-sinde olmanızın tek amacı okuyan bir gençliğin yetişmesi… Pendik Okuyor projesi nasıl başladı bu süreçte neler hissettiniz?‘‘Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüyle bir araya geldiğimiz bir toplantıda, Pendik Okuyor proje-sinden konu açıldı. Okulları bir araya getirilerek kitap okumanın gereklilikleri üzerine seminer veya konferans düzenlemeyi planlıyorlar. Ben de burada ne yapabiliriz diye düşündüm, çalış-ma arkadaşlarımla görüşlerimi paylaştım ve proje temel olarak planlandı. Okulları ziyarete gideceğim ve gençlerle bir araya geleceğim. Bu gerçekten heyecan verici… Ancak endişe-lendiğimiz konularda var. Okullara gittiğimizde bu öğrenciler lise çağı gençler, hareketliler, bizi dinlerle mi? İlgilerini çekebilir miyiz? Acaba gün-demlerini takip edebilir miyiz diye düşündük”

Bunlar haklı endişeler çünkü gençlerin gündemi farklı oluyor ve takip etmesi de güç. Projeye başladınız ve Pendik Okuyor büyüyerek birkaç projeye ev sahipliği yaptı. Bunlardan birisi de Kütüphane Gö-nüllüleri projesi… Bu proje nasıl başladı? “İlk gittiğim okullardan biri İTO Ticaret Meslek Li-sesiydi. Sunumumuzu hazırladık gittik ve sunum çocukların ilgisini çekti. Daha sonra sunumla olmayacak, gençler bu işin içinde olmalı, kütüp-hanelerde gençlerimiz olmalı dedik… Yine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle beraber Kütüphane

Gönüllüleri projesini hayata geçirdik. Kütüphane Gönüllülerine pek çok öğretmeni-miz çok ciddi destek verdi. Bazı okullarımız ve gençler çok sahiplendi. Kütüphane gönüllüleri temelde okumayı seven öğrencilerden oluşan çevrelerine kitap tavsiye eden ve kitaba dair et-kinliklerde bir araya gelecek bir ekip gibi ilerledi. Bizler burada şehrimiz adına bir değişimden öte öğrenciler adına bir değişimi planladık. Kütüphane Gönüllüleri projesine katılan öğren-cilerdeki bu gayretin en çok neye katkısı oldu, kendilerine...”

En iyi nasihat güzel örnektir. Siz kitap okuyan bir belediye başkanı olarak öğrencilere güzel bir örneksiniz. Öğrenci-lerin kitap okumayı sevmesi için attığınız bu büyük adımlar meyvelerini verecektir. Meyvelerinden biri de Pendik’te güzel yazarların yetişmesi olacak. Yazar olmak isteyenlere dair bir projeniz var mıdır?

“Pendik’te yazı ve şiir atölyesi açtık. Daha sonrasında da Türk Edebiyatı öğretmenlerimize yönelik yazı, şiir ve editörlük kursu açtık.”

Projelerinizin hayata geçiş süreçleri ilginç. Umarım sonuçları da bir o kadar kaliteli olur. Peki, bu süreçlerde yaptığınız sunumlarda neler hissettiniz?“Gençlerimiz açısından bir belediye başkanıyla bir araya gelmek ilginçti. Hayallerindeki kişileri, ne olmak istediklerini sorduğumda genel olarak sanatçı, futbolcu, şarkıcı olmak istiyorlar. Bende öğrencilerin sadece çok bilinen mesleklere değil, örneğin belediye başkanlığına veya doktorluğa da ilgi duymalarını istiyorum.Tıp fakültesi mezunu bir belediye başkanı ile karşılaşmak gençler için yeni bir örnek oluştur-mak adına önemli bir adımdı diye düşünüyorum. Elbette bu gençler açısından faydalı olduğu kadar benim açımdan da gençler ne düşünüyor, beklentileri ne, olaylara nasıl bakıyorlar gibi soruları tümüyle yaşayarak cevaplama imkânı elde ettim. Öğrencileri gözlemlemek, gelecek-te şehir halkının ihtiyaçlarını tespit etmekle eşdeğer... Çünkü gelecek yıllarda onlar bu şehrin halkı olacak…”Katıldığımız bir Pendik Okuyor sunumunda Dr. Kenan Şahin’in kullandığı “Bilge Top-lumlar” ifadesi, Pendik Belediye Başkanının gerçekleştirmek istediği toplumu tanımlayan en iyi ifadeydi.

Pendik Okuyor Başladığında Pendik Belediye Başkanı ilk

olarak Pendik İTO Ticaret Meslek Lisesi’nde öğrencilerle bir

araya gelmişti. Pendik Okuyor’un etkilerini öğrenmek için,

okul müdürümüzle bir araya geliyoruz.

Pendik Okuyor’un şehrimizde bu denli bilinir hale gelmesi

Dr. Kenan Şahin’in samimiyetindendir.

Pendik İTO Ticaret Meslek Lisesi

Avni ER;Eğitim, yerel yönetimlerin yılda birkaç kez

hatırladığı bir mevzudur. Ancak Başkanımı-

zın bu konudaki hassasiyeti bizleri gerçek-

ten çok memnun etti. Pendik Belediyesinin

kültürel etkinlikleri bir ilçe düzeyinden çık-

mış durumdadır. Pendik Okuyor kampan-

yası ve Kütüphane Gönüllüleri Pendik’in

dışına taşan programlar. Pendik Belediyesi

bu noktada oluşturduğu fark çok önemli...

Pendik Okuyor’un okulumuza yansıması

çok güzel oldu. 2010 yılında okulumuzdaki

kütüphaneden 300 öğrenci kitap almıştı.

Başkanımızın teşvikleriyle geçen yıl 1200

öğrenci okulumuz kütüphanesinden kitap

almış. Bu yıl da sadece ilk dönemde bu

sayı 1000’i buldu. Bu sayıyı ikinci dönemle

birlikte 2000’e yükseltmeyi hedefliyoruz.

Biz kütüphanemizdeki bu güzel durumu

İstanbul Ticaret Odasıyla da paylaştık.

İTO, belediye başkanımızın verdiği desteği

görünce tek katlı olan kütüphanemizin

ikinci katını da yaptırdı. Bizim öğrencilere

teşviğimizin bundan sonraki aşaması

velilerimize yönelik olacak. Velilerimizle

bir araya gelerek kitap okumaya başladık.

Velilerimizle birlikte kitap okuma saati yap-

tık. Kitaplar sizi on yıl öncesine götürebilir.

Ancak bu gün hiçbir imkan sizi geçmişe

götüremez. Bu yüzden öğrencilerimizin

okuyarak, gelecekte daha engin ufuklara

sahip olacağını düşünüyorum. Pendik

Belediyesine ve Başkanımıza eğitime ve

kitap okumaya verdiği destekten dolayı

teşekkür ederiz.

PENDİK OKUYOR

2

Page 3: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:24

11GÜNDEM01 NİSAN 2014

Klasik giyimin olmazsa olmazları arasında yer alan kravat, hem bağlama şekilleri hem de seçeceğiniz renk ve modelle sizin tarzınızı yansıtacak.

Sevgi emek ister...

1. Şekil

2. Şekil

3. Şekil

4. Şekil

Page 4: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:24

12 GÜNDEM 01 NİSAN 2014

Bu sefer sondan başlayalım. Noktanın kon-duğu yerden… Nihayetinde noktanın kondu-ğu yerde mesele daha iyi anlaşılmıyor mu? Yani sonuçta… Hepimiz meselelerin sonlarını bekleriz. Giriş, gelişme değil de mevzunun can damarı hep sonuç değil midir?“İyi ahlak üzere olmak insan olmanın kirası-dır. Aslında ahlaklı davrandığımızda ekstra bir şey yapmış olmuyor, sadece yaratılışı-mıza, bizden beklenene uygun davranmış oluyoruz.” Peki, herkes insan olmanın kirasını veriyor mu? Bu ne kadar da sorgulanası bir durum değil mi? Kimi zaman üçüncü sayfalarda, filanca sitelerde karşılaştığımız akıl almaz durumların nasıl oluştuğunu çok merak ederim. Bir insan nasıl başka bir insana zarar verebilecek noktaya gelebilir diye düşünüyorum. “İyi huylu olmanın da kötü huylu olmanın da karşılığı sadece ahrette alınmaz. Bu dünyada da karşılığı vardır. İyi huylu insanlar bu dünyada küçük bir cennette yaşarlar, kötü huylu kişiler ise kendi cehennemlerini oluştururlar.”Nasıl mı? Bence bunu merak ediyorum. Bir insan nasıl bir cennet oluşturabilir?“Diyelim ki bir ibadethane yapımında çalışan iki işçi var. Biri sadece yevmiyesini alıyor, gerisiyle ilgilenmiyor. Diğer işçi yevmiyesinin ötesinde büyük bir ibadethane yapmanın psikolojisiyle hareket ediyor. Bu kişi diğerle-rine göre daha büyük bir vizyona sahiptir ve daha mutludur.” Yani sevgi, bir cennet oluşturmak için en güzel öğemidir? Severseniz güzelleşir mi? Peki, iyi insanlar neyi daha çok seviyor ve dünya neden Yunus Emre gibi güzel insan-ların gönülleriyle yüzyıllar boyu hayranlıkla ilgileniyor? Belki de bu hayranlık kendi kalbimizi keşfedemediğimiz için, dünyaya kalbinin enginliklerinden bakan bir kalbe du-yulan hayranlıktır. Oysaki sevmek herkesin doğasında varken, onu kullanamamak…“Sadece nereye gideceğini bilmek yetmez, yol boyu orayı unutmadan yürümek de gerekir. Otobüs mola verdiği zaman uyuyup kalmadan, kulağımız anonsta beklediği-miz gibi bir uyanıklık lazım bize bu dünya yolculuğunda.”Nevzat Tarhan, Yunus Emre’nin bu düşünce-sini açıklarken onun kalbi bir sevgiyle Rabbe bağlılığını, sadece kalbi (duygu) yönüyle incelememiş, ayrıca akıl (fikir) yönüyle de ele almıştır. Yunus Emre’nin aşkını yönlendirir-ken nasıl bir yöntem kullandığını da ifade ediyor Nevzat Tarhan…“Aşk kalbin ürettiği bir enerjidir. Kalbin üret-tiği bu enerjiyi yönetmek için bir mekaniz-maya ihtiyaç vardır. O da akıl cihazıdır.”İşte tam burada kader ve karar ayrımı gün yüzüne çıkıyor. Bizler kaderle belirlenen

dönemeçlere geldiğimizde, kendi aklımızla karar veriyoruz. Yunus Emre tüm dönemeç-lerde tüm karar haklarını hayr üzerine inşa etmiştir. “İnsanın aşkın cefa yönünü yaşamadan zevk-li tarafına geçemeyeceğini bilmesi gerekir.” Sevgi yolunda atılan il adımlar zordur ancak, zamanla bu kendi içinde güzelleşir ve umduğumuzdan da farklı görünür. En başta yaşanılan olumsuzluklar, bizim benimsedi-ğimiz daha önceki tercihlerimizin peşimizi bırakmama durumudur. Oysaki tüm zorluk-lara sevgiyle bakmak, sevgiyle bakıldığında onları bertaraf etmek kolaydır. Nevzat Tarhan bir doktor olarak kitapta sevgi ve nefreti özellikleriyle ayırmış;“Kin duygusu besleyen kişinin en büyük zararı yine kendinedir. İnsana zarar veren beş duygu vardır; kin, nefret, öfke, haset ve düşmanlık. Bu duygular beyinde asit özellikli kimyasalların salgılanmasına yol açar ve vücut hemen savunma pozisyonuna geçer.”Oysaki olumsuzluklara bakış açımızı biraz değiştirirsek çözümü daha kolaydır.“Yaşadıkları olumsuzluklarda kendi hatala-rını görmeye çalışanlar birçok sorunu daha rahat çözerler.Sessizlik içinde kendi kendine kalabilmek, durup düşünmek insana özeleştiri yapma imkânı sağlar, iç hesaplaşmaya yol açar. Böylece özbilinç gelişir.”Bunların hepsi Yunus Emre’de gelişmiştir. Çünkü o Tapduk Emre’nin dergahında geçirdiği yıllarda düşünmeye ve düşünce-sindeki kıymıkları temizlemeye fazlaca vakit bulmuştur.

“İnsanı insan olduğu için değerli buluyor.”Günümüzde insanlar maddi güçleri, sosyal becerileri, IQ seviyeleri, akademik başarıları, akraba ilişkileri ve eş seçimleri gibi konularla ayırt ediliyor. İnsanlara becerilerinden, bilgilerinden veya gücünden dolayı ilgi-saygı duyuluyor. Oysaki Yunus Emre insanı sadece insan olduğu için sever. Tekrar belirtmek gerekir ki meseleler her daim sonuçlarıyla anlaşılır.

Bu gün insanları seyre dalsanız, gördüğü-nüz her şeye bakış açınız “sizi” yansıtır. Yani baktığınız şeyden çok nasıl baktığımız meseleye anlam katıyor. Her birimiz hayata maneviyattan soyutlanarak baksak o zaman Yunus Emre gibi maneviyatı temel alan sevda bilginleri yetişmez.

Bu kitap Yunus Emre’nin sevgisinin tedavi edici özelliklerini işliyor. Umarım hem Yunus Emre’yi hem de birbirimizi anlamak yolunda güzel bir adım olur.Keyifli okumalar.Sevgiyle kalın…

Telefon bataryaları bu teknoloji ile 30 saniyede dolabilecek

Yazıcıdan Bir de İnsansız Uçak Çıkıyor!

Yapay damar devrimi

Yunus Terapi

Prof. Dr. Nevzat TarhanTimaş Yayınları

Yeni geliştirilen nano teknoloji kullanılarak üretilen pille 30 saniye

içinde şarj olabilen cihazlar üretilebile-cek. Geliştirme aşamasındaki teknoloji-nin 2016 yılında hayatımızda yer alması bekleniyor. Geliştirici firmadan yapılan açıklamada bu özel pillerin binlerce kez şarj edilebileceği ifade edildi. The Next Web internet sitesine açıklamada MFE (Multi Function Electrode - Çok Fonksiyonla Elektrod) isminde özel bir materyal geliştirildi. Bunun bir tarafı süper kapasitör, diğer tarafı ise Lityum elektrod gibi davranıyor. 2016 yılında seri üretime geçilmesi planlanıyor.

3D yazıcılar hayatımızdaki her alana girmeye devam ediyor. Sağlıktan

yemeğe kadar farklı alanlarda karşımı-za çıkan bu yazıcıların son marifeti ise insansız hava aracı oldu. Genelde kuş bakışı fotoğraflar ve keşif için üretilen insansız hava araçları, 120 saatte üreti-lirken, Stratasys 900 FDM isimli yazıcı ile bu süre 24 saate indi. 1,5 metre kanat açıklığına 2 kg ağırlığa sahip olan bu insansız hava aracını üreten Univer-sity of Sheffield’daki bilim insanları, bu

hava aracına farklı özellikler eklemek için çalışmalara devam ediyorlar.

Alman Fraunhofer Enstitüsü uzmanları, laboratuvar ortamında

yapay olarak damar üretebilen bir teknoloji geliştirdi. Yapay organlara enerji sağlamak için de kan şart. Bu yöntemde damarların kopyası orga-nik mürekkeple çıkarılıyor. Organik mürekkep incecik tabakalar halinde üst üste basılarak damar özelliğinde üç boyutlu ince silindirler meydana getiriliyor.Yazıcı milimetrik toleransla çalışıyor. Vücudun en ince damarları çok daha hassas bir çalışma gerek-tiriyor. Lazer darbeleriyle binde bir milimetrik ölçüde damar örülebiliyor. Bilim insanları en hızlı şekilde sonuca ulaştıracak hızlı prototipleme yönte-mini kullanıyorlar. Bu yöntemde, dijital görüntü verileri esas alınarak tabaka-lar halinde mikroskopla belirlenmiş malzeme üretiliyor. Yapay damara

nakledilmeden önce insan vücudunda-ki dokulara bağlanabilmesi için çeşitli proteinler ilave ediliyor.Bu nedenle yapay damarların iç kısmı biyo reaktör yardımıyla endotel hücreleriyle kap-lanıyor. Bu işlem, organizmadaki kan dolaşımının aksamaması için yapılıyor.