Filename: 507.pdf

Embed Size (px)

Citation preview

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    1/211

    T.C.

    ANKARA NVERSTESSOSYAL BLMLER ENSTTS

    FELSEFE (FELSEFE TARH)

    ANABLM DALI

    BERGSONDA RUH-BEDEN LKS

    Doktora Tezi

    Levent Bayraktar

    Ankara-2003

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    2/211

    T.C.

    ANKARA NVERSTESSOSYAL BLMLER ENSTTS

    FELSEFE (FELSEFE TARH) ANABLM DALI

    BERGSON'DA RUH-BEDEN LKS

    DOKTORA TEZ

    Levent BAYRAKTAR

    Tez Danman

    Prof.Dr. ahin YENEHRLOLU

    Ankara - 2003

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    3/211

    2

    NDEKLER

    KISALTMALAR 34

    NSZ

    GR 6

    BRNC BLM

    I-A-1) Ruh-Beden likisi Problematii 15

    I-A-2) Ruh-Beden likisi Problematii Kapsamnda Yer Alan BazKavramlar

    21

    I-B. Ruh-Beden likisi Problematii Kapsamnda Yer Alan Belli BalFelsefi Yaklamlar

    30

    KNC BLM

    II-A. Bergson'un Psiko-Fiziksel Paralelizm Kuramna Ynelik Deerlendirme

    ve Eletirileri

    54

    II-B. Bergson'da Ruh-Beden likisi Problematii

    II-B. 1) Bergson'un Ruh Anlay 69

    II-B. 2) Bergson'un Madde ve Beden Anlay 98

    II-B. 3) Bergson'da Ruh-Beden likisi Problematii 128

    NC BLM

    III-A. Bergson Felsefesinde Ruh-Beden likisi Problematiinin Yeri 165

    III-B. Bergson'da Ruh-Beden likisi Problematiinin Almlar: nsanProblemi

    180

    SONU 195ZET 204ABSTRACT 205KAYNAKA 206

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    4/211

    3

    KISALTMALAR

    A.g.e. Ad geen eser

    C. Cilt

    S. Say

    s. Sayfa

    t.y. Tarihi yok

    .D.D.V. uurun Dorudan Doruya Verileri

    A.D..K. Ahlakle Dinin ki Kayna

    T.F.W. Time and Free Will

    Ed. Editr

    V.d. Ve dierleri; ve devam

    Haz. Hazrlayan

    ev. eviren

    M.E.B. Milli Eitim Bakanl

    M.S.G.S.B. Milli Eitim Genlik ve Spor Bakanl

    Trans. Translation

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    5/211

    4

    NSZ

    Tarihsel ve kltrel her olgu ve olayn belirli bir geliim ve oluum

    sreci bulunmaktadr. Bir bakma tarih ve kltrn bilinci demek olan felsefe

    de bundan ayr tutulamaz. Dolaysyla bir filozofu veya onun temel

    problematiklerinden birini irdelemek ve incelemek; o filozofu hazrlayan

    birikimi, dnemi, etkileimleri veya bir kelime ile an ruhunu da farketmek

    ve bir dereceye kadar kavrayabilmek demektir.

    Bu almada ruh-beden ilikisi prroblematiinden hareketle

    Bergsonu yeni bir bak ve ele alla deerlendirmek ve onun felsefesi

    iindeki olas balantlar daha belirgin bir duruma getirmek arzulanmaktadr.

    Bu yolla lkemizdeki dnsel ortama bir katk ve deiik bir bak as

    getirilebilmise, bu almann gereklemesi srecindeki btn sknt ve

    zorluklara deecektir.

    Hi phesiz bir eserin tamamlanp ortaya kabilmesi iin baz

    vazgeilmez durum ve koullarn bir arada bulunmas gereklidir. Belki de

    bunlarn en banda zgr ve demokratik bir alma ortam gelmektedir.

    ncelikle bu ortamn salanmasnda ve tez konusunun seilmesi, irdelenip

    incelenmesi ve yazm aamalarnda, karlalan btn glklerde, byk

    yardm ve desteini grdm hocam sayn Prof. Dr. ahin

    YENEHRLOLUna, ve almann oluum aamasnda

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    6/211

    5

    gerekletirdikleri ynlendirme, eletiri ve rehberlik iin tez izleme komitesi

    yelerine teekkr zevkli bir grev saymaktaym.

    Ayrca gerek kaynaklarn temini ve gerekse yorumlanmas

    aamalarnda gr ve nerilerini esirgememi olan sayn Do. Dr. lker

    KTEM ve sayn Yrd. Do. Dr. Erturul R. TURANa ve zor zamanlarda hep

    yanmda olan eim, ailem ve alma arkadalarmla birlikte dostum A. Cemal

    KAYA ya da teekkrlerimi sunarm.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    7/211

    6

    GR

    nsanolu kuvvetli bir olaslkla, kendisini evren ve doa ierisinde,

    bilinli bir varlk olarak fark ettii ilk gnden itibaren, nereden gelip nereye

    gittiini, evrenin ve bu evren iinde kendi varlnn yeri ve anlamnn ne

    olduunu, nasl bir sre ve sonla karlaacan ksacas, kendisini nelerin

    beklediini srekli merak etmitir. Evrende insan zne konumuna ykselten

    de bu ve buna benzer etkinlikler olmutur.

    nsanolu merak ve bilme arzusunu kendi zerine ynlendirdiinde

    ilkin canl evrendeki herhangi bir varlk gibi, doum ve lm arasnda bir

    yaam sreci geirdiini fark eder. Ancak bu fark edi bir bakalam ve

    dnm srecini de beraberinde getirir. Bu kendisini tanma, anlama ve

    anlamlandrma srecidir. Bu sre; doa ve kendisi arasnda nasl ve nereye

    kadar bir iliki ve ortaklk bulunduunu ve nereden sonra, doadan ve doal

    olandan kopup, bakalatn sorgulamay iermektedir.

    leriki blmlerde incelenecei zere; nsanolu akp giden ve

    hereyi deitiren zaman ierisinde kendisini btn bu deime ve oluu

    farkedip anlamlandrmaya alan bir ben olarak yakalamaktadr. Bu

    yakalayta anlk bir algnn tesine geerek, meydana gelen olaylar bir

    oluum sras iinde kavramak ve anlamlandrmak gibi bir yeti ve zellie

    sahiptir. nsanda hafza kiisel bir birikime sahip olmak, gerektiinde bunu

    kullanabilmek ve gelecek kuaklara aktarabilmek olana salamaktadr.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    8/211

    7

    yleyse insan varl sadece an yaayan ve onun bilincine sahip bir varlk

    olmayp, kendisini doadaki dier varlklardan (ve dier insanlardan) ayran,

    benlik, kendilik, bireylik ve kii olmaklk bilincine sahip bir varlktr. Bu

    varlk ayn zamanda fizik evren iinde, bu evrenin yasa ve koullarna bal ve

    uyumlu bir yaam srmesi gerei zerine de bilin sahibidir. Dolaysyla

    ksaca belirtmek gerekirse insanolu hep bir bilin (ruh) ve beden varl

    olduunun farkndadr. Evrende bir tek insan varl lml bir hayata niin

    doduunu, doumdan ncesini ve lmden sonrasn merak edip irdeler,

    gnlk deyimle bunu dert edinir. te bu tr soru ve sorunlar dert edinmesi

    insann felsefe ve metafizik denilen insanlk tarihinin en nemli baarlarndan

    birisini gelitirmesine neden olmutur. nk insanolu kendisine

    dndnde, gndelik kayg ve gereksinimlerin yansra bunlarla pek de

    benzerlikleri bulunmayan bu gn adna felsefi ve metafizik dediimiz soru ve

    sorunlarla da uratn ve bunlara bir cevap bulmak zorunda olduunu

    anlamtr. Bu ayn zamanda onun kendisinin doada bitip, yiten (doup, yok

    olan) herhangi bir varlk olmadn ve olamayacan da kavramas demektir.

    Genelde felsefenin her alannda zelde de metafizikde ortak soru ve

    sorunlardan hareket edilse bile, insanolunun yaratc dehas neredeyse snrsz

    denebilecek eitlilikte farkl ve zengin yaklamlar gelitirebilmitir. Bylece

    daha zengin ve karmak kuramlar, birbirleriyle diyalektik ilikiler a iinde

    ekillenmilerdir. Her kuram kendisine gre ncekilerin eksik ve hatal

    grnen gelerini eletirip deitirerek veya bir st yorum katarak yeni bir

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    9/211

    8

    yap sunagelmitir. Bu ileyi, felsefenin zgn ve dinamik motoru

    durumundadr. Dolaysyla felsefede mucizeye yer yoktur. Onun

    varolabilmesi ve varln koruyabilmesi iin; zgr bir dnce ortamnn

    yarataca dnsel zenginlik ve bu temeller zerine oturan bir gelenek

    yaratmak zorunluluu vardr. Felsefe etkinlii bu gelenek ierisinde yapld

    gibi, felsefeyi renmek, retmek veya bir sorunsal irdelemek de bu dnce

    geleneini dikkate alp olabildiince nfuz etmekle olanakldr. te bu ve

    benzeri gerekelerle bu almann birinci blm, sorunsaln Bergson

    felsefesinde alm olduu yeni biimi daha yakndan fark edip

    betimleyebilmek iin bir hazrlk evresi olacaktr. nk Bergson setiimiz

    sorunsala dair grlerini serimlerken sk sk yukarda deinilen gelenee

    bavurmakta ve hesaplamaktadr. Zaten yeri geldike gsterilmeye

    allaca gibi; Onun konu hakkndaki temel tezleri, kendisinden nce ileri

    srlen iddialarn amazlar ve tutarszlklar zerine kurulmutur. Bylece o,

    deilleme (olumsuzlama) yoluyla belirlemelere ularken Sokratesi yntemi

    kendi ana tayarak, gelenekle de btnlemektedir. Zira pek ok konuda

    tezlerini ncellerinin yadsnmas ve eletirisi ekillendirmektedir.1 Ruh-beden

    ilikisini irdelerken izledii yntem de bundan farkl deildir.

    Bergsonda (1859-1941) ruh-beden ilikisi problematiinin

    irdelendii bu alma nsz, giri ve ayr blmden olumaktadr.

    1 Chavalier, J., Henri Bergson, s. XIII-XIV ve Topu, N., Bergson, s. 9-10 ve Somar, Z., Bergson,s.17-44

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    10/211

    9

    almann birinci blmnde ncelikle ruh-beden ilikisi

    problematii ele alnacak olup, (I-A-1.) burada genel hatlaryla problematiin

    felsefi anlam ele alnp amlanmaya allacaktr. Zira bylelikle sorunsaln

    Bergson felsefesinde alaca biimi daha doru ve net deerlendirebilme

    olana doabilecektir. Bu balamda olmak zere, ad geen problematiin,

    felsefenin etkinlik dairesi iindeki yeri de gndeme gelecektir.

    Ayrca ruh-beden ilikisini herhangi bir filozof veya ekolde irdelemek

    beraberinde o filozof veya ekoln rtl veya ak insan tasarmn da

    irdeleyip sorgulamay gerekli klmaktadr. Bu almann dikkat ekmek ve

    zerine eilmek istedii hususlardan birisi de bu olacaktr.

    Temelde insan varl ve varoluu bilinebilen en karmak, en yetkin

    ve en ok boyuta sahip zellikli bir varlktr. Bu zellii dolaysyla btn

    bilme edimlerinin znesi ve yer yer de nesnesi durumundadr. Konu felsefe

    olduunda ise zaman zaman zne ve nesne ayrm ortadan kalkmakta; insan

    kendi ben inden hareketle, kendini ve insanl bilmeye ve deneyimlemeye

    giriebilmektedir. Bylece bilme edim ve etkinliinin hem znesi hem de

    nesnesi olabilmektedir. te Bergson gibi kimi filozoflar dorudan doruya

    kavranabilen asl gereklik olarak bilincin ve benliin dorudan

    deneyimledii, sreyi, oluu, yaratmay ve devinimi ele geirmenin peine

    dmlerdir. yleyse bu noktada ruh, bilin, ben gibi kavramlarn ncelikle

    genel kullanmlar itibariyle sonra da Bergsonun bunlara ykledii anlam ve

    ieriklerle ele alnmas uygun ve gerekli olacaktr. Bu itibarla bu almann

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    11/211

    10

    I-A-2 blm ruh-beden ilikisi kapsamnda gndeme gelebilecek temel

    kavramlarn irdelenmesine ayrlacaktr.

    Kavramsal zmlemenin ardndan bu kavramlar a ierisinde

    rlm olan belli bal felsefi ekol ve yaklamlar ele alnacaktr. Bu

    balamda I-Bde modern anlamda ruh-beden ilikisi sorunsalnn merkezinde

    bulunan Descartestan itibaren ardllarnn sorunu zme giriimleri ve bu

    giriimler ekseninde oluan balca ekoller irdelenecektir.

    Bu almann ikinci blmnde sorunsaln Bergsonda alm olduu

    yeni biim ve yaklam irdelenecektir. Bu amala ilkin (II-A.) Bergsonun

    eletirerek ve yadsyarak kendi dizgesini kurmasna yardmc olan Psiko-

    fiziksel paralelizm kuram ele alnacaktr. nk Bergsonun ruh-beden

    ilikisi problematiindeki zgn tutumunu daha net ve dorudan

    kavrayabilmek iin kart bulunduu kuram ve yaklamlar tanmak yararl

    olacaktr. Bu aamada Bergson felsefesinin geneline yaygn bulunan nicelik-

    nitelik, i-d, madde-hayat, ruh-beden arasndaki farkllama daha da

    belirginlik kazanacak olup, filozofun yer kaplamayan ruh halleriyle, yer

    kaplayan ve mekanda gerekleen fizik olaylar arasndaki farkll

    temellendirme arzusuna dikkat ekilecektir. Bylece onun felsefesinin ayrc

    zelliklerinden olan, dualist yaklam temellendirme eiliminin gerekelerini

    de bir lye kadar kavrama olana doabilecektir. II-Ada her ne kadar

    Bergsonun ruh tasarm ve kurgusuna yer verilecek olsa da bu konu

    ayrca II-B-Ide zerk bir balk altnda irdelenecektir. nk onun

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    12/211

    11

    ruh-beden ilikisi sorunsalndaki yaklamnn zgnlnn; getirmi olduu

    yeni ve zgn ruh tasarmndan kaynakland sav bu almann omurgasn

    oluturacaktr. Bu itibarla bu blmde; ruh bir tz m dr, ruh, beyinsel ve

    bedensel srelerle tanmlanabilir mi, bu srelere indirgenebilir mi veya

    bunlarn epifenomeni saylabilir mi gibi sorulara cevap aranaca gibi, ruh

    ile hafza ve bilin arasndaki iliki, ruhun beyinsel ve bedensel varoluu

    akn bir doasnn olup olmad, bedensel varoluu aan bir yan varsa

    bunun olas felsefi-metafizik yansmalarnn neler olabilecei irdelenmeye ve

    tartlmaya allacaktr. Ayrca evrensel metafizik planda hayat hamlesi

    (lan vital) ile insan ruhu arasndaki iliki de gndeme gelecektir. nk her

    ikisinde de yaratma, olu, yenilik ve devinim esastr.

    II-B-2 Blmnde Bergsonun madde ve beden konusundaki

    grleri irdelenerek, ruh-beden ilikisini ele almak iin hazrlk blmleri

    tamamlanm olacaktr. Bylelikle madde ve hayat, ruh ve beden kartl ve

    aralarndaki iliki aydnlatlmaya allacaktr. Dolaysyla bu blmde;

    madde ve hayatn kayna, zellik ve nitelikleri, benzer ve farkl ynleri, tabi

    olduklar yasallklar, yaratc-dinamik-evrimsel sre yani hayat hamlesinin

    geliimi ile olan ilikileri sorgulanp serimlenmeye allaca gibi madde ve

    beden tasarm, madde ve Tanr ilikisi, madde ve bilme yetilerinden zeka ile

    olan yaknl da bir problem olarak ele alnp, zerine dikkat ekilecektir.

    Bylece maddi dnya ile evrili olan beden varlnn ontik stats de

    belirlenmeye allacaktr.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    13/211

    12

    Bergsonda ruh-beden ilikisi baln tayan II-B-3 blmnde;

    ruh ve beden arasndaki dayanma ve farkllamaya dikkat ekilerek bu iliki

    betimlenmeye allacaktr. Ayrca bu almann yer yer dikkat ekmeyi

    amalad hususlardan birisi, bu sorunsaln insan anlay balamnda ele

    alnabileceine iaret etmek olacaktr. yle ki; insan ruh ve beden varl

    olarak her iki evrenden de bir paradr. Dier bir deyile her iki evrene de

    aittir. yleyse bu aamada Bergsonun ruhu tzsel bir yap olarak

    tanmlamam olmasndan hareketle, ruhsal varolu iin bedensel varoluun

    anlam ve gerei sorgulanmaldr. Bu blmde bedenin ruhsal varolu iin

    deeri sorgulanarak, ruhun beyinsel ve bedensel varolua indirgenemiyor

    olmas olgusundan hareketle Bergsonun metafizik kurgusunda varlabilecek

    olas sonular irdelenmeye allacaktr.

    Seilen problemin Bergson felsefesi ierisindeki yeri III-A

    blmnde ele alnacaktr. Bergson felsefesi dualitelerden rl ve bunlar

    zerine kurulu bir yap olarak dikkat ekmektedir. almann bu blmnde;

    madde-hayat, ruh-beden dualitelerinin beslendii genel yapya dikkat

    ekilerek irdelenmeye allacaktr. Bu blmde ayrca ruh-beden ilikisi

    problematiinin Bergsonda dizgenin btnyle balant iinde olduu ve

    onun temel problematiklerinden birisini oluturduu sav temellendirilmeye

    allacaktr.

    almann III-B blmnn temel savn, ruh-beden ilikisi

    sorunsaln irdelemenin, herhangi bir filozofun rtl veya ak olabilecek

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    14/211

    13

    olan, insan tasarm ve anlay ile btnletiini ortaya koymak oluturacaktr.

    Bylelikle bu savn Bergson felsefesi zelinde snanmas ve

    temellendirilmesine allacaktr. Bunu yaparken Bergsoncu genel metafizik

    plan ierisinde insan varlnn oluum ve geliim sreci, bu srecin anlam ve

    bilinci oluu, kendi ileyi ve yaratlaryla olan benzerlik ve ilikiler gndeme

    getirilip, sorgulanacaktr. Ayrca bu balamda evrensel-yaratc-dinamik ve

    evrimsel srele insan arasndaki devamllk ve koutluk ilikisine dikkat

    ekilerek, hayat hamlesinin zgr yaratma ve alm srecinde gelinen en son

    ve yetkin nokta (rn) olan insan varlnn bu durumdan karmas gereken

    etik ve estetik sonulara iaret edilmeye allacaktr.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    15/211

    14

    BRNC BLM

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    16/211

    15

    I-A-1

    RuhBeden likisi Problematii

    Felsefe en geni ve kuatc biimiyle varlk, bilgi ve deer alanlar

    zerine tutarl ve sistemli dnme etkinliidir. Bu etkinliin znesi

    insandr. Evrende bir tek insan varl, nereden gelip nereye gittiini,

    neden varolduunu, varoluun ve hayatn kkenini, anlamn ve deerini

    sorgulamakta ve eitli cevaplar vermektedir. sorusunu

    sorarken, dnya nedir ve evren nedir sorularn da st rtk bir biimde

    diyalektik olarak sormaktaym.2 Bu etkinlik insan olmann en ayrc ve en

    belirgin zelliklerindendir. Belki de bu yzden o, dnen hayvan, alet

    yapan ve kullanan hayvan tanmlarnn yan sra metafizik yapan hayvan

    olarak da tanmlanmaktadr. yleyse metafizik kanlmas imkansz sorular

    ve sorunlar alan olarak karmzda durmaktadr. Dolaysyla insan sadece

    evreni ve varl deil, bu evren ve varlk btnl iinde kendi yeri ve

    konumunu da merak edip, incelemektedir. te problemin bundan sonras

    atallamakta ve bu aratrmalarn vardklar sonular eitlenmektedir. nk

    her cevap giriimi belirli bir varlk anlayndan kalkmakta ve bu anlaya

    2 Yeniehirliolu, ahin, Felsefe ve Sanat, s.13

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    17/211

    16

    paralel olarak bir insan kurgulamaktadr. Felsefi binann temeline konulan

    ontolojik dayanaklar binay ekillendirmekte ve ayakta tutmaktadr.

    Dolaysyla bu temel ve dayanaklara bal olarak da felsefe binas insan

    sorununa kadar ykselmektedir.

    nsan sorunu ve tasarm ister rtl, ister ak ve dorudan ele

    alnm olsun varlk, bilgi ve deer alanlarnn zorunlu ve doal bir uzantsn

    oluturur.

    Evrende biricik gereklik olarak ruhu, maddeyi veya ideay kabul

    etmek, yani felsefe binasnn temeline koyduumuz ontolojik kabul ya da

    tercihlerimiz, insan anlaymz etkileyecek hatta belirleyecektir.

    Felsefi bir problem ve konu olarak insan incelemek ilkin onun ontik

    statsn sorgulamak demektir. Bu ise insann nasl bir varlk olduunun

    irdelenmesini gerektirir. Konuya ve probleme daha derinlemesine inildiinde

    insan varlnn evrendeki dier varlklardan hemen ayrlmaya balad

    grlr. O sadece bolukta yer kaplayan, evrendeki dier eyler arasnda

    (bulunan) her hangi bir ey midir? Sorusu gndeme gelmekte ve cevap

    beklenmektedir. Bu soruya evet denilebilse belki problem etrefillemeden

    kapanacak belki de zeri rtlecek ama bir rpda evet de denilemiyor,

    yleyse geriye hayr seenei kalyor ve neredeyse sonsuz olanaklar ve

    olaslklar beliriyor. Hayr insan sadece bolukta yer kaplayan her hangi bir

    ey deildir. yleyse nedir? . Yeniehirlioluna gre; insan olmak

    demek, hem kendini ve hem de iinde bulunulan ortam, dnyay alglayarak

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    18/211

    17

    onu renip deitirmek demektir.3 Felsefi Antropoloji insann nasl bir

    varlk olduunu ve onu sadece var olmak bakmndan deil hangi bakmlardan

    ele alp incelemenin olanakl olduunu yle gsteriyor: nsann bilen, yapp

    eden, deerlerin sesini duyan, tavr taknan, nceden gren ve nceden

    belirleyen, isteyen, zgr hareketleri olan, tarihsel olan, ideletiren, kendisini

    bireye veren, seven, alan, eiten ve eitilen, devlet kuran, inanan, sanat ve

    tekniin yaratcs olan, konuan, biyopsiik bir yapya sahip bir varlk4 oluu

    felsefi antropoloji asndan da incelenmesini hem olanakl hem de zorunlu

    klmaktadr. Yukarda bir ksm saylan insana zg etkinliklerin

    gerekletirilebilmesi iin onun ruhsal ve bedensel yeti ve olanaklara sahip

    olmas gerekmektedir. En bata insann yappeden bir varlk olmas iin,

    onun aktif olmas ve yappettiklerini bilmesi gerekir. Ne yapacan bilmeyen

    bir insan hareket edemez, pasif kalr. Halbuki insan hayat, duraklama, dinme

    tanmayan bir aktr.5 Akp giden zaman ierisinde insan bir yanyla

    olumakta ve ekillenmekle birlikte bir yanyla da olaylara ve yaantlarna bir

    yn vermek durumundadr. Olaylara ve yaantlara yn vermek ise niyet,

    istek, irade ve ideallere baldr. yleyse insan (ayn zamanda) tarihsel bir

    varlk konumunda bulunmaktadr. nk hayvanlar gibi sadece anda

    yaamamakta nnde ekillendirmek zorunda olduu bir hayat bulunmakta ve

    ayrca bu durum zerinde bilin de gelitirilmektedir.

    3

    A.g.e., s.94 Mengolu, Takiyettin, nsan Felsefesi, s.135 A.g.e., s.13

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    19/211

    18

    T. Mengolunun deyiiyle: insann yappetmeleri imdi iinde

    olupbitmez; onlar zamann boyutlarna yaylmlardr. Onlarn bir dn, bir

    yarn vardr; insann nemli yappetmeleri bir kesintisizlik gsterir. Fakat

    bu kesintisizlik kendiliinden meydana gelmez; onu yine insann kendisi, gc

    yettii kadar gerekletirmek zorundadr. nsan dn balad bir ii bugn

    veya yarn srdrr. Hatta uzak bir gelecekte de bu ii izler. Bu, insann

    zamannn boyutlar arasnda bir ba kurmasn, onlar birbirine balamasn

    gerektirir. Bu da ancak bilen bir varln ii olabilir. Bunun iindir ki, insan

    tarihsel bir varlktr.6nsann tarihsel bir varlk olmas, zaman ierisinde bir

    srekliliinin olmasn gerektirir. nsan beden olarak deilse bile benlik ve

    kiilik olarak, zaman ierisinde deimek ve ekillenmekle birlikte, bir

    sreklilik olarak alglamak olanakldr. Bu sreklilii salayan ey insann

    tarihsel bir varlk oluu yani hafza sayesinde ansal yaantlarn tesine geip,

    yaam bir sreklilik olarak alglayabilmesidir.

    nsann her an olgularla ve durumlarla evrili olarak bir hayat

    srmesine ramen bunlara teslim olmamas somut realiteyi zamanda ve

    mekanda aan yeti ve donanmlara sahip olmasyla olas ve olanakldr.

    yleyse insan biyopsiik bir varlk olmak bakmndan ikili bir yapya sahiptir.

    Biyolojik yap beden fenomenleri erevesinde kendini gsterirken bedensel

    olan akn olan yn ise psiik yapy meydana getirmektedir. yleyse insan

    ruh ve beden varl olmak bakmndan da felsefenin konu ve ilgi alanna

    6 A.g.e., s.14

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    20/211

    19

    girmekte, felsefi antropoloji; metafizik, ontoloji, biyoloji, fizyoloji ve

    psikolojiyi ayn problem etrafnda bir araya getirmektedir.

    Ayrca felsefi bir problem olarak ruhbeden ilikisi eitli ekol ve

    yaklamlara gre farkl biimlerde ele alnmaktadr. nk incelenmek

    istenilen iliki felsefenin neredeyse en eski ve en kkl problemlerinden biri

    olan ruh, hayat, canllk, lm, lmden sonraki hayat ve madde, maddesellik,

    beden veya ksaca ruh ile bedenin ilikisidir. Dolaysyla temelde ruh, zihin,

    bilin, benlik ve madde ile beden kavramlarnn farkl biimlerde irdelenmesi

    farkl felsefi ekollerin ekillenmesine neden olmutur.

    Ruhbeden ilikisi sorunsal en genel ifadesini ruhbeden ilikisi

    eklinde bulurken, bu iliki zaman zaman zihinbeden, bilinbeden ve

    hatta bilinbeyin ilikisi biiminde de ifade olunmaktadr.

    Temelde sorun metafiziin ve zelde zihin felsefesinin ura alan

    ierisine girmektedir. Ayrca psikoloji ve teolojiyi de ilgilendiren almlar

    bulunmaktadr. Ancak bu almann ncelikli ilgi odan felsefi ekol ve

    yaklamlarn sorunu nasl alglayp, ele aldklar oluturacaktr.

    Sorun neredeyse felsefe tarihi kadar eski olmakla birlikte baz dnem

    ve filozoflarda yeni ivme ve aamalar kaydedilmitir. Modern Felsefenin

    kurucusu olarak kabul edilen Descartesla beraber ise problem zne ve

    znellik alannn kurgulanmas, epistemolojinin n plana gemesi olgusuna

    ramen neredeyse neminden bir ey yitirmemi hatta yeni gelime ve

    almlara neden olmutur.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    21/211

    20

    Descartesla birlikte ruhbeden veya belki de daha yaygn

    syleniiyle zihinbeden ilikisi sorunsal zlmesi gereken felsefi bir sorun

    olarak filozoflarn nnde bulunmakta devam etmitir. Descartes kendince bir

    zm giriiminde bulunmu ancak bu giriim daha da byk ve etrefil

    sorunlara yol amtr. te bu zm abalar eitli yaklam ve kuramlar

    oluturmu ve temsil etmitir.

    Probleme toparlayc ve kubak bir sadeletirmeyle yaklalacak

    olunursa, yukarda deinilen bak as veya ekolleri (a) Dualist, (b)

    Spiritualist, (c) Panteist, (d) Materyalist olarak snflandrmak olanakldr.

    yleyse imdi, en genel sylenii ile ruhbeden ilikisi

    sorunsalnda yer alan ruh, tin, zihin, bilin, beden ve madde gibi

    felsefi kavramlar irdelemek ve ardndan da bu ilikiler a ierisinde

    ekillenen yukarda saydmz temel felsefi ekol ve yaklamlar incelemek

    Bergsonun ruhbeden ilikisi sorunsal ierisinde nerede konumlandn

    kestirmek asndan gerekli ve yararl olacaktr.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    22/211

    21

    I-A-2

    RuhBeden likisi Problematii Kapsamnda Yer Alan Baz

    Kavramlar

    Ruhbeden ilikisi sorunsal, daha nce de iaret edildii gibi zihin

    beden ve bilinbeden ilikisi eklinde de karmza kmaktadr. Bu deiik

    ele allarn birletikleri nokta ve bu sorunsalla asl ifade edilmek istenen

    husus; insan varl ve varoluunun bireyselznel yaps ile bedensel nesnel

    yaps arasndaki iliki, iletiim ve etkileimi irdelemek ve betimleyebilmektir.

    yleyse imdi burada yaplmas gereken ey; birbirleriyle yakndan ilikili

    olan ve ska eanlaml gibi deerlendirilen ruh, tin, bilin, ben ve zihin gibi

    kavramlar gzden geirmektir. Burada yaanan karkln balca sebebi

    ruh, zihin, bilin ve benlik gibi kavramlarn kesin izgilerle birbirlerinden

    ayrdedilmelerinin zorluudur. ou zaman bu kavramlar birbirlerine ya ok

    yakn anlamlar yklenerek kullanlmakta ya da bu nanslar da gz ard

    edilerek birbirlerinin yerine eanlamlym gibi kullanlmaktadrlar. Hatta

    felsefe szlklerine bile bu ekilleriyle gemektedirler.

    Terminolojik adan belirsizlii bir derece olsun giderebilmek iin bu

    kavramlarn ieriklerinin aydnlatlmas ve olabildiince tanmlanmaya

    allmas yararl olacaktr. Ancak bylelikle ruhbeden ilikisinin gerek

    doas aydnlatlabilecektir.

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    23/211

    22

    imdi burada genel hatlaryla ruh, tin, zihin, bilin, ben,

    beden ve madde kavramlar sonra da birbirleriyle iliki ve balantlar

    serimlenmeye allacaktr.

    Ruh: (Alm. Seele) (Fr. me) (ng. soul) (Lat. anima, animus) (Yun.

    Psykhe) 1- Bedini etkin klan canllk ilkesi, bedenin yaama gc, yaama

    soluu. 2- Doalcanl yaam ilkesi; Aristotoleste bedeni canlandran ilke,

    bedenin entelekhias. 3- Tz olarak: a. lmsz ruh. (Beden yalnzca onun

    tutsak yeri saylr.) b. Usun, dncenin, tinin yeri. c. Yaln, zdeksel olmayan

    tinsel tz. 4- znel ilke olarak: a. Usa kar gnl ve isteme ilkesi b. Bireysel

    kiilik ekirdei. 5- Bilin olaylarnn toplam; benin birlii.7 Grld gibi

    ruh kavram canllk ilkesi, bedenden ayr lmsz tz, tinsel tz,

    kiilik, benlik ve bilin gibi kavramlarla ok yakn anlamlarda

    kullanlmaktadr. Yine baka bir szlkte: Yaam ilkesi,yaam ve dnce

    ilkesi, madde d tz8 olarak tanmlanmaktadr. zetle felsefe tarihinde ruh

    iki ayr amala kullanlmtr: lkin insanlar, hayvanlar ve bitkileri maddesel

    nesneler evreninden ayran canlln aklanmasnda ve ikinci srada da

    bilinliliin yeri olarak.9

    Trkede ruh kavramyla tin kavram yer yer e anlamlym gibi

    kullanlmakta yer yer de kk nanslarla ayrlmaktadr. rnein Bedia Akarsunun

    Felsefe Terimleri Szlnde ruh; me ve soul kavramlaryla karlanrken

    tin; esprit ve spirit kavramlaryla karlanmakta ve nanslandrlmaktadr. Ancak

    7

    Akarsu, Bedia, Felsefe Terimleri Szl, s. 1478 Timuin, Afar, Felsefe Szl, s. 4099 Quinton, Anthony, The Soul, s.393

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    24/211

    23

    bu haliyle bile kavram ruh kavramnn ierik ve armlarna olduka yakn

    kalmaktadr. yle ki: tin (Alm. Geist) (Fr. esprit) (ng. Spirit) (Lat. Spiritus) (Yun.

    Pneuma, nous= soluk, nefes) (es. t. ruh) 1- Evren ilkesi,(.) 2- a. Doal yaam

    ilkesinden ayr olarak, yksek doast, Tanrsal ilke.b. Tanrnn dolaysz yaratc

    etkinlii. 3- a. Dnyann usa uygun dzen ilkesi; b. Zamandan bamsz

    olann, zaman d olann, zamansz olann ilkesi. c. Ruhun uslu yan.10 Bu

    son tanmdan da anlald gibi tin, ruh i ie gemekte ruh, tini de

    kapsamaktadr.

    Ayrca ayn yerde tinin u tanmlarna da yer verilmektedir:

    Yaamdan ayr olarak dnme ve bilin ilkesi. Dnen insann etkinlii;

    dnce ilkesi. zdee, fizik etkinlie ve igdsel etkinlie kart. Kendini

    igdlerin belirlenmiliinden kurtaran, zgr olan, deerlere, anlam

    ieriklerine kendini aan.11 Akarsuya gre tini (spiritus pneuma) ruhtan

    (anima psykhe) ayrmak gerekir. Ruh, organik ve duyusal yaamn ilkesidir.

    (hayvanlarn da ruhundan szedilir) tin ise yalnz insana zg dnme

    yetisidir. Ancak Trkede ruh szc tin yerine de kullanla gelmitir,

    rnein Hristiyanlktaki kutsal ruh (le Saint Esprit).12

    yleyse Akarsuya

    gre tin ve ruh ok yakn kavramlar olmakla birlikte tih, ruhtan insana zg

    dnme yetisi (ruhun iinde yer alsa bile) olmak bakmndan ayrlmakta ve

    nans kazanmaktadr.

    10

    Akarsu, Bedia, A. g. e., s. 17311 A. g. e., s. 173 - 412 A. g. e., s. 174

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    25/211

    24

    Bu almada kullandmz dier felsefe szlnde ise tin

    kavramna yer verilmemekte ve esprit ve spirit kavramlar Trkede

    zihin kavramyla karlanmaktadr. Bylece yer yer ruh, tin ve zihin

    kavramlarnn da birbirlerinin eanlamls gibi tanmlandklarna tank

    olunmaktadr. yle ki: Zihin (fr. esprit; alm. Geist; ing. spirit) ruhun

    dnsellikle ilgili yan. Dnsel gereklik. Zihin hemen hemen ruhun

    eanlamlsdr. Ruh dnsel duygusal btnl karlarken zihin daha ok

    dnsellikle ilgilidir.13

    Anlam karklk ve kargaasn gidermek iin giritiimiz

    kavramlarn tanmlanmas ve ieriklerinin aydnlatlmas abasnda bir

    zorlukla karlatmz burada ifade etmek zorunluluu bulunmaktadr.

    nk her iki felsefe szlnde de mind kavramna bir karlk

    nerilmemektedir. Ruhbeden ilikisi problemi kimi filozoflarca ngilizcede

    soulbody kimi filozoflarca da mindbody eklinde ifade edildii iin biz

    burada soul yerine ruh, spirit yerine tin ve mind yerine de zihin

    szck ve kavramlarn kullanarak, biraz olsun bulankl amaya alacaz.

    Nitekim spiritualism karl olarak tinselcilik kullanlmakta ve yle

    tanmlanmaktadr: tinselcilik (Alm. Spiritualismus) (Fr. spiritualisme) (ng.

    spiritualism): Btn gerekliin znn tin olduunu, her gerek olann tinsel

    olduunu ve cisimsel olann yalnzca tinsel gerekliin bir grn olduunu,

    13 Timuin, Afar, A. g. e., s. 526

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    26/211

    25

    ya da salt bir tasarm olduunu ileri sren fizik tesi reti. (Descartesta)

    zdekten zce ayr bir ruhun bulunduunu ne sren gr.14

    Dolaysyla tin yerine spirit tinselcilik yerine de spiritualism

    kavramlar eletirildiinde zihin yerine de mind karlk gelebilmektedir.

    Aksi halde ruh, tin ve zihin kavramlar arasndaki nans ifade edilememekte

    ve bu da felsefe etkinlii asndan byk sorunlar ve sakncalar

    yaratmaktadr. Aslnda sorun biraz da Franszcadaki esprit kavramnn

    ngilizceye aktarlrken spirit ve mind kavramlarnn eanlamls olarak

    kullanlm olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu durum Larousses French

    English, English French Dictionary (New York 1966) de daha da ak bir

    biimde grlmekte ve ingilizcedeki mind ve spirit kavramlar

    franszcaya esprit olarak aktarlmaktadr. yleyse Trkedeki zihin

    kavramn mind ile, ruhu soul ile, tini de spirit ile elemek ve

    karlamak, kavram karkln bir derece olsun giderecektir.

    Bilin kavram ise Akarsunun szlnde yle ifade edilmektedir:

    Bilin (Alm. Bewusstsein) (Fr. conscience) (ng. consciousness) (Lat.

    conscientia) (Yun. syneidesis = birlikte bilme) (es. t. uur): 1- nsann

    kendisi, yaantlar ve dnya zerindeki bilgisi; ayn zamanda da dnme ve

    kendini tanma yetenei. a. Benle ilgili btn yaantlarn tm olarak bilin;

    her trl iten yaamalar; kendi zerinde bilin. b. Bir ey zerinde bilin;

    14 Akarsu, Bedia, A. g. e., s. 174

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    27/211

    26

    nesnel bilin; dnme, alglama, duyma, isteme, bekleme gibi bir erei olan,

    bireye ynelen (intentional) edimleri olanakl klan (ey).15

    Timuin ise bilin kavramn yle tanmlar: Benin kendi

    durumlar ve kendi edimleri zerine sahip olduu az ok aydnlk bilgi. Bir

    znenin kendi zerine sahip olduu dorudan doruya bilgi.16

    Bilin; zetle znenin kendisi ve yaantlar zerine sahip olduu

    dorudan doruya bilgi olarak tanmlandnda benle de olduka

    yaknlamaktadr. yleyse ben terim ve anlam olarak nasl anlalmaktadr

    sorusu gndeme gelmektedir. Akarsunun Felsefe Terimleri Szlnde

    ben kavram yle tanmlanmaktadr: ben (Alm. Ich) (Fr. moi) (ng.

    myself) (Lat. ego) (es. t. ene): 1- Bilinli bireyin kendini bakalarndan

    ayrmasn dile getiren szck. 2- Bilin edimlerinin taycs. (r.

    Descartesta dnen varlk, dnen tz; Humeda tasarmlar demeti.)17

    Yaplan bu tanm ve verilen rneklerden de anlalaca zere baz

    balamlarda ben, bilin ve ruh eanlaml olarak kullanlabilmektedir.

    nk Descartesn res cogitans yani z dnmek olan tz yer yer bu

    kavramla (ben, bilin ve ruh) karlanmaktadr. Nitekim ayn kavram

    Timuinin Felsefe Szlnde ise yle gemektedir: Bireyselliin temeli

    olan dnen zne. Ben bilginin hem znesi hem de bir nesnesidir. Descartes

    beni felsefesinin k noktasna, en temele yerletirmiti. Ruhbilimin

    15

    Akarsu, Bedia, A. g. e., s. 2216 Timuin, Afar, A. g. e., s. 7517 Akarsu, Bedia, A. g. e., s. 17

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    28/211

    27

    kurucular olarak bilinen ngiliz filozoflar David Hume ve John Stuart Mill

    beni belirgin ruh durumlarnn birbirlerini izleyii olarak tanmlyorlard.18

    Timuin Bergsonun ben anlayna da yer vermekte ve yle demektedir:

    Bergson ben kavramn zaman kavramyla zdeletirdi. Ona gre zaman

    bendir, ben sezdiim srenin kendisiyim, bende sre kendisini

    sezmektedir.19 Dolaysyla bu tanmdan hareketle de anlalmaktadr ki

    Bergsonda ben, bilin, hafza, sre, yaratma, hayat hamlesi gibi

    kavramlar ok yakn ve sk ilikiler a ierisinde bulunmaktadr. yle ki

    yaratma, olu, sre ve devamllk hem evrensel planda hem de insan plannda

    bir gereklik olarak karmza kmaktadr. Dolaysyla Bergsonun insan ve

    zne tasarm da genel metafizik plana paralel ekillenmektedir. leriki

    blmlerde bu genel metafizik plandan insana gei irdelemeye allacaktr.

    imdi beden ve madde kavramlarn da yukardaki kaynaklarda ele

    alndklarekilde inceleyerek ruhbeden ilikisi ve trevlerinden en azndan

    kavramsal ereveleri itibariyle ne anlalmaktadr ona bakalm.

    Beden (Alm. Leib) (Fr. corps) (ng. body) (Lat. corpus) 1- insan

    ruhunu bu dnyadaki yaam srasnda iinde tutsaklayan canl varlk. 2-

    (Aristotoleste) Ruhun etki arac ve aygt. Aristotoleste ruh bedenin

    biimleyici ilkesidir, entelekhelasdr. 3- (Descartesta) Ruhun yan sra

    insann baka bir bamsz kurucu esi. 4- Ruhsal yaamn doal temeli. 5-

    18 Timuin, Afar, A. g. e., s. 5619 A. g. e., s. 56

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    29/211

    28

    Yaamn grnen somut biimi.20 Ayrca canl varlklarn maddesel yan.

    nsann cisimsel yaps. nsan ruhsallna kart olarak insan organizmas21

    olarak da ifade edilmektedir.

    Burada beden kavramyla ilgili olarak bir parantez amak gerekirse;

    ada felsefede Bergsondan da baz etkiler alarak, beden kavramn felsefi

    adan irdeleyen Maurice MerleauPontyye bir iki satr da olsa yer

    verilmelidir. nk bu kavram onun felsefesinde kendine zg bir biimde

    irdelenmekte ve ayrcalk kazanmaktadr. O, bedenim uzamda yan yana

    gelmi organlarn bir toplam deildir benim iin. Bedenim beni dnyaya aan

    ve bana durum aldran eydir22 demektedir. Dolaysyla MerleauPontyde

    sorun btnsellie doru giderek ileri bir aamaya varmaktadr. Artk insan

    varl ruhsal yanyla m yoksa bedensel yanyla m tanmlanmaldr gibi

    sorunlar geride braklarak btnsellik anlay arlk kazanmaktadr.

    Bedenzne (bodysubject) kavramnda zetledii dncesinin

    temel dorultusu, bir yandan ikicilik te yandan maddecilik ve davranlk

    zerinde bir zafer olarak grlr. Ayrca idealizm ve materyalizm arasndaki

    antitezin tesine geerek sorunu farkl bir biimde ortaya koyar.23 Artk ona

    gre bedenin iinde ayr bir ruh veya tinin olmas devam ettirilmesi gereken

    bir problem deildir; zneolarak karma bir varlk betimlenebilir.24 Bylece

    20 Akarsu, Bedia, A. g. e., s. 14-1521 Timuin, Afar, A. g. e., s. 4822

    A. g. e., s. 4823 Copleston, Frederick S. J., A History of Philosophy, s. 39924 A. g. e., s. 399

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    30/211

    29

    ruhbeden, znenesne ayrm bedenzne kavramyla almakta onun

    deyiiyle beden olan ey zne25 olmaktadr.

    Madde (zdek) (Alm. materie) (Fr. matire) (ng. matter) (Lat.

    materia, materies) (Yun. hyle): (yaln anlamyla) insann almasyla bir erek

    uruna biim verdii ya da yararland doal cisimler, nesneler. (Felsefede)

    1- Temel zellii yer kaplama olan varlk (Descartes). 2- (Tin, ruh ve dnn

    kart olarak) Duyularla alglanan cisimleri kuran tz; cisimsel olann

    paralanmaz bozulmaz tz.26 Ayrca doal nesneler dnyas. Mekanik bir

    ktleye sahip olan cisimsel tz,27 biiminde de tanmlanmaktadr.

    Kavramsal ve terminolojik bu belirleme abasnn ardndan, bu

    kavramlar zerine kurulan ruhbeden ilikisi sorunsal kapsamnda yer alan,

    felsefi ekol ve yaklamlar irdelemeye geebiliriz.

    25 A. g. e., s. 39926 Akarsu, Bedia, A. g. e., s. 13827

    Timuin, Afar, A. g. e., s. 347

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    31/211

    30

    I-B

    Ruh-Beden likisi Problematii Kapsamnda Yer Alan Belli Bal

    Felsefi Yaklamlar

    Dualizm; ikicilik (alm. dualismus) (Fr. dualisme) (ng. dualism):

    Birbirinden ayr, birbirinden bamsz, birbirine geri gtrlemeyen, birbirinin

    yannda ya da karsnda bulunan iki ilkenin varln kabul eden gr,28

    eklinde veya birbirinden bamsz ve ayr, ayrca birbirine indirgenemez iki

    farkl gerekliin varolduunu iddia eden btn felsefi grler29 diye

    tanmlanmaktadr. u trleri vardr: 1- (Dinsel grte) iki Tanrnn (biri iyi

    biri kt) var olduunu ne sren anlay (Mani dini). 2- (Tanrbilimde) inan

    ve bilgi, yaratan ve yaratlan kartln savunan gr. 3- (Fizik tesinde)

    varlk ve oluun, idea ve grngnn, beden ve ruhun, ben ve ben-olmayann,

    bilin ve cisimler dnyasnn birbirine kart ilkeler olarak var olduuna

    inanan gr,30

    Bu incelemenin asl ilgi alanna giren dualizm biimi; felsefi-

    metafizik olandr. Ruh ve madde ya da ruh ve beden kartl dncede

    olduka eski bir ikicilik rneidir, bu ikicilik zellikle Descartes Felsefesinde

    nemli bir yer tutar.31

    Descartesa gre birbirinden zce, yapca ayr olan biri sonsuz

    (Tanr), ikisi sonlu (ruh ve cisim) tz vardr. Ruhun znitelii dnme,

    28 Akarsu, Bedia, A.g.e., s.9329

    Angeles, A.Peter, The Harper Collins Dictionary of Philosophy, s.7630 Akarsu, Bedia, A.g.e., s.93-9431 Timuin, Afar, A.g.e., s.271

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    32/211

    31

    cismin ise yer kaplama, uzamdr. Bu iki nitelik de birbiriyle uzlaamaz,

    badaamazlar. Cismin temel niteliinin uzam olmas, doa anlaynda

    Descartes tam mekanist bir fizie vardrmtr; asl gerek hareketlerdir.

    Hareket bir yer deitirmedir, bu da cisimlerin birbirlerine dorudan doruya

    arpmalar ve basnlaryla olur. Bu fizikte doa hareket yasalarna gre

    ileyen bir makineden baka birey deildir ve canl da bu makinenin iinde

    yer alan bir otomattr. Ancak ruhsal olaylarda zce maddeden baka bir tzn

    grnleriyle karlarz. nsann maddi yn olan bedeni ile ruhu

    birbirleriyle nasl iliki kurabiliyorlar? Descartes bu ilikiyi bir birlikte

    alma, bir karlkl etkileme diye aklyorsa da, bu zm iki badamazn

    bir arada bulunabilmesini anlamak iin inandrc olamyor ve kendisinden

    sonraya bir sorun olarak kalyor.32 nk znitelii dnme olan ve

    mekanda yer igal etmeyen, cisimsel olmayan ruh ile, znitelii yaylm olan

    madde veya cismin birbirleriyle ilikisi inandrc bir biimde

    aklanamamaktadr. A.Denkele gre Descartes, dnen ve uzaml varlk

    ikiciliini, yine tam bir genellikle benimsedii mekanizmle biraraya getirmi,

    bylece de tin ile gvde arasndaki ilikiyi bir karlkl nedensel etkileim

    biiminde kavramtr.33 Barette gre Descartes, modern bilim ve felsefenin

    en nemli kurucularndandr. Modern veya yeni bilimi balatmak iin

    gelitirdii ema da, bilinlilikle d dnya arasndaki zel trden bir ayrla

    dayanyordu. Zihin -lme ve hesap yapma gibi, son erei doay kullanmak

    32 Gkberk, Macit, Felsefenin Evrimi, s.53-5433 Denkel, A., Dnceler ve Gerekler I, s.200

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    33/211

    32

    olan- niceliksel amalaryla doay emalatrr, ve ayn zamanda btn

    bunlar yapan bilinlilik, yani insan znesi, doann karsna konmu olur.

    Bunun sonucu olarak, zihinle d dnya arasnda ok arpc bir ikilik ortaya

    kar.34 Descartesla beraber ortaya kan bu durumu ifade etmek iin

    kullanlan ikicilik (Dualism) terimi, zellikle ada zihin felsefesi tarafndan

    Descartesin zihnin cisimsel olmamas doktrinine atfta bulunmak iin

    kullanlmaktadr. Descartesin ortaya koyduu ekliyle bu ben -yani beni

    ben yapan ruh- bedenden tamamyla ayrdr ve beden var olmasa dahi kendisi

    olmaya devam eder. 35 te yandan ikicilik, anlksal (zihinsel) ve zdeksel

    (maddesel) olmak zere, iki tr varlk bulunduunu ne srer. Bu kuramn

    balca sorunu, ayrd varlk trleri arasndaki ilikiyi, onaylanabilir

    ltlerle zememi olmaktr.36 Bunu yeteri kadar inandrc ve baarl bir

    ekilde sonulandramad iin zihin veya beden ya da madde veya ruha

    yaslanan eitli zm giriim ve deneyimlerine yol amtr. Bu zm

    giriimlerinden biri olan idealizm, varln yalnzca anlksal olduunu

    savunan teki bir tutum olarak, fiziksel nitelikleriyle duyumladmz doay

    anla indirgemek sorunu ile kar karya iken () materyalizmin sorunu da,

    idealizminkinin tam tersi ynde, aynsdr. Btn varln maddi (zdeksel)

    34

    Magee, B., Yeni Dn Adamlar, s.10535 Cottingham, J., Descartes Szl, s.130-13136 Denkel, A., Dnceler ve Gerekler I, s.281

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    34/211

    33

    olduunu ne srnden tr, anlksal denilen tm olgunun zdee nasl

    indirgeneceini gsterebilmek zorunda olmasdr.37

    Ayrca, balca kaygs, Descartesn inandrc olarak zemedii

    beden-ruh ilikisi sorunu olan bir dier dnr grubu da occasionalist ler

    (Aranedenciler) dir. Onlara gre bu ilikiyi (ruh-beden ilikisini) kuran

    Tanrdr; gerek neden o dur. nsandaki ruhtan bedene ulaan bir isten ya da

    bedenden ruha iletilen bir uyarm, bunlarn ikisi de bu ilikinin kurulmasnda

    ancak birer ara nedendirler. Bu r sonunda Tanry evrende btn olup-

    bitenlerin tek nedeni yapmtr, yalnz beden ile ruh arasnda deil, tm var

    olanlar arasndaki ilikiyi kuran Tanrdr.38

    Bu gre gre Tanr evrendeki tek etkin varlktr ve sadece ruh ile

    beden arasndaki ilikinin deil evrenin btnnde geerli olan her tr fiziksel

    olayn da dzenleyicisi ve yasa koyucusudur. Bu akmn temsilcilerinden olan

    Malebranche, Descartesn fizik ve hareket tasarmn dahi bu dorultuda

    dnme uratarak, evrende tek etkin varln Tanr olduunu, dolaysyla

    hareketin de mutlak kayna ve nedeninin Tanr olabileceini syler. yle ki:

    Malebranche, Descartesn etkisi altnda, maddi (zdeksel) bir d dnyann

    varln yadsmaz. Descartesa gre maddi cisimler devimi yoktan

    balatamaz. Mekanik yasalarla kendilerine geen devimi yine ayn yasalara

    gre baka cisimlere aktarrlar. Baka bir deyile cisimler, baka cisimlerin

    devinmesine, onlara arparak neden olabilirken saltk anlamda etkin varlklar

    37 A.g.e. s.281-28238 Gkberk, M., Felsefenin Evrimi, s.54

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    35/211

    34

    saylamazlar. Malebranche bu dnceyi tutarlln bozmadan, daha u bir

    noktaya gtrr. Ona gre maddi cisimler saltk anlamda edilgindir. Devimi,

    arparak, baka cisimlere aktarmalar da sz konusu olamaz. stelik yalnzca

    zdeksel/fiziksel tz deil, ayn zamanda tinler de edilgindir. Evrendeki tek

    etkin varlk Tanrdr. Bundan tr de nesneleri devindiren, yalnzca Tanrsal

    istentir.39

    Malebranche dncesinde Tanr evrendeki tm deiimi tek bana

    ynlendirirken belirli bir ekonomi amacyla kimi yasalar koymutur. Evreni

    devindiriini dzenlemek iin koyduu bu yasalara bal kalmas iin bir

    zorunluluk bulunmamasna karn, bunlara kendi de uyar ve onlar tek bana

    uygular. Nedensel iliki iindeymi gibi grnen iki nesne sz konusu

    olduunda, gerekte bunlardan biri brnn devimine neden olmaz, yalnzca,

    Tanrnn kendi koyduu yasalar uyarnca onun bu ikinci nesneyi

    devindirmesine vesile olur; buna ortam hazrlar. kincinin devimine neden

    olmu gibi grnen nesne, gerekte yalnzca bir aranedendir. Devinimin

    gerek nedeni Tanrdr.40

    Bu durum, zihin ile beden arasnda gzlemlendii ne srlen

    nedensel iliki iin de geerlidir. Gerekte ne zihin (anlk) bedende (gvdede)

    ne de beden zihinde bir etki oluturabilir. Hem beden, hem zihin etki

    yapyormu gibi grndkleri yerlerde birer araneden den baka bir ey

    deildirler. Eer zihin, bedende oluan devimin gerek nedeni olsayd, bu

    39 Denkel, A., I, s.21740 A.g.e., s.217-218

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    36/211

    35

    devimi nasl oluturduunu bilirdi. Oysa insanlar, yaptklar eylemleri nasl

    gerekletirdiklerini bilmek bir yana, bu eylemleri, ou kez kendiliinden,

    otomatik bir biimde yaparlar. Demek ki, belirli bir eylemde bulunmay

    istemek, o eylemin ortaya kmasna vesile olmaktan te bir etkinlik

    tamaz. Eylemin gerek nedeni, etkinliini kendi yasalarna gre dzenleyen

    Tanrdr. Buna benzer olarak nesneler de Tanrnn zihni etkilemesine

    araneden olurlar.41

    Aranedencilik bir tr koutuluktur. Koutuluk, tzler arasnda

    etkileim olmadn ve olaylarn her tz alannda, brne kout (paralel)

    olarak gelitiini ne sren kuramdr.42

    Descartes dualizmini amak ve yaratt sorunlar giderebilmek iin

    ortaya atlan nemli zm giriimlerinden birisi olan Spinozann felsefesi

    de bir eit koutuluk felsefesidir. Spinoza yle der: Doay ister uzam

    niteliiyle ister dnce niteliiyle ele alalm, nedenlerin tek bir biimde

    zincirleniini bulacaz, yleki bunlar birbirlerini karlkl olarak izleyen ayn

    eylerdir.43

    Spinoza (1632-1677), Descartesn tz anlayn eletirerekyle bir

    akl yrtme kullanr: Eer Descartes kendi verdii tz tanmn tutarl olarak

    irdeleseydi, tzn birden ok olamayacan grrd. Tz, Descartesn

    tanmnda, kendi bana ve baka her eyden bamsz olarak varolandr.

    41

    A.g.e., s.21842 A.g.e., s.21943 Timuin, A., Felsefe Szl, s.333

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    37/211

    36

    Spinozaya gre de bu bir apak dorudur ve kabul edilmesi zorunlu olan bir

    tanmdr. Ancak bu tanm Descartesn dndklerinden farkl sonular

    iermektedir. nk tz saltk anlamda bamszca sonsuz olmaldr. Sonlu

    olan hibir eyin saltk anlamda bamsz olmasna olanak yoktur. Sonlu

    olmak, snrl olmak olduuna gre, snrl olan herey nasl snrn tesinde

    kalana bamlysa, sonlu olan da kendi dnda kalana bamldr. Bu

    bamllk, en azndan, dnda kalann kendi yerini almamas veya sonsuz

    olmamas anlamndadr. Demek ki tzn, tanmlad gibi olmas iin, snrsz

    ve sonsuz olmas gerekir. Ancak eer tz sonsuzsa bir tek tz varolabilir. Eer

    birden ok tz olsayd bunlar birbirlerini snrlarlard ve hibiri de sonsuz ve

    bamsz olamazd.44 Oysa Descartes, insan varln iki ayr ve farkl tzn

    birlii olarak grr; beden ve ruh. Beden, evrendeki btn fizik nesneler gibi,

    fizik ve mekanik evrenin bir parasdr. Ruh bedene her (noktasnda)

    parasnda balantldr, ancak beyinde bulunan kozalaks bez (pineal gland)

    araclyla bedene etki eder. Dnme, alglama, isteme (irade), duygulanma,

    duyumsama gibi zihinsel (mental) olaylar ruh, kozalaks bez zerinden

    gerekletirir.45 Spinoza ise tz anlaynda teki (monist)dir. Ona gre tek

    tz vardr; buna da Spinoza Tanr der, doa da der. Btn varolanlar Tanrnn

    znden matematik-mantksal bir zorunlulukla tremilerdir; dolaysyla Tanr

    ile yapt zdetirler (tmtanrclk). Tz (Tanr) kendisini birtakm

    znitelikleriyle, birtakm gerekleme dorultularyla aar, gsterir. Bunlardan

    44 Denkel, A., I, s.21645 Angeles, Peter, A., The Harper Collins Dictionary of Philosophy, s.76

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    38/211

    37

    insana ancak cisim ile ruh, tzn bu iki gelime yn aktr. Birbirinden

    yapca ayr olan bu iki znitelik iinde saysz olaylar vardr ve bunlar

    birbirlerine zorunlu balarla baldrlar. Bu anlay ile de Spinoza, iinde

    erekselliin, isten zgrlnn bulunmad mekanist bir dnya grne

    varmtr. Bu grte evren, sk bir matematiksel-mantksal ballklar

    dizgesidir. Beden-ruh ilikisini Spinoza, bunlarn kout altklar savyla

    aklamay denemitir. Bu iki znitelikte olup-biten eyler aslnda tek bir

    tzde getikleri iin, burada birbirine balanrlar, aralarndaki ayrlk burada

    ortadan kalkar.46

    Zihin felsefesinde Spinozann kuram ift Veche Kuram (Double

    Aspect Theory) olarak adlandrlmaktadr. Ortada ruh ve beden olmak zere

    iki ayr varlk olmayp, tek bir varlk vardr. Ve o, bir ynden ruh, teki

    ynden beden gibi alglanmaktadr. Veya ona gre ruh ve beden ayneyin iki

    farkl grnnden baka birey deildir. Bu nedenle de Descartesn iki tz

    kabulne itiraz eder. Ona gre tz tektir ve tz, tek ve sonsuzsa varlnn

    nedeni de kendi kendinden baka bir ey olamaz. nk bir nedeni olsayd,

    varl iin ona baml olmu olurdu. Spinoza u sonuca varyor: Eer tz

    bamsz, sonsuz ve kendi kendine varolan ise, tz ayn zamanda hem doa

    hem de Tanrdr; bunlarla zdetir. Bu da demektir ki Tanr ile Doa da

    zdetir. Grlen, bilinen her ey bu bir tek tzn deiik yanslar,

    kiplikleridir. Descartes hem fiziksel evreni tinsel olandan ayrrken, hem de

    46 Gkberk, M., Felsefenin Evrimi, s.54-55

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    39/211

    38

    bunlarn Tanrdan geldiklerini sylerken, yanlmtr. Ne tin ne de doa

    Tanrdan gelmez; bunlar Tanr ile zdetir. Bylece Descartesn

    yaradancl, Spinoza iin () bir tmtanrclk olarak deiir. Descartes,

    fiziksel tzn zniteliini uzam, tinsel tznkini ise dnce olarak

    belirlerken, Spinozann grne gre bu zellikler, tek tzn sonsuz

    zniteliklerinden bizce anlalr olan yalnzca ikisidir. Nerede uzam varsa,

    orada ayn tzn baka bir nitelii olan dnce de vardr. Nesneler ve tinler

    olarak bildiklerimiz tzn kipliklerinden baka birey deildir.47

    Acaba Spinozann panteist (komutanrc) retisinde insan nereye

    konumlanmakta ve nasl aklanmaktadr? Bu kuram balamnda insan

    aklamak Spinoza iin sorun deildir. nsan Descartesn sand gibi bileik

    bir yaratk deildir. O, tzn bir kiplii olarak, br znitelikleri yan sra,

    uzam ve dnceye de sahiptir. Dolaysyla, iki ayr tzn bileimi sz konusu

    olmadna gre, etkileim de sz konusu deildir. Anlk da, gvde (beden)

    de, ayneyin deiik grnmleridir.48

    Spinozaya gre; dnce ile varlk arasnda tpatp uygunluk vardr.

    nk eylerin dzeni ve balants fikirlerin dzen ve balantsnn ayndr.

    Filozof bu hkme Descartes felsefesinin esasnda bir deiiklik yaparak

    varyor. Modern felsefenin kurucusuna gre ruh ve beden yahut dnce ve

    varlk iki ayr cevherdir. Spinozaya gre ise onlar tek ve sonsuz cevher olan

    Tanrnn iki sfatdr. Cevherin bir sfatnda deiiklik olduu zaman, ayn

    47 Denkel, A., A.g.e., s.21648 A.g.e., s.217

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    40/211

    39

    cevherin teki sfatnda da bir deiiklik olur. Bu deiikliklerden birincisi,

    ikincisinin veya ikincisi birincisinin sebebi deildir. nk onlar ayn

    cevherin sfatlar olduu iin, birindeki deime, tekindeki deimeye

    paraleldir.49

    Bu tarz bir koutuluk (paralelizm), benzer bir anlatmn Spinozann

    zamanda Leibnizde buldu. Leibnize gre ruh ve beden birbiri zerinde

    etkili olmayan iki saat gibidir. Onlarn birbirini etkilemeden ayn saati

    gsteriyor olmalarn salayan ncesel uyumdur.50 Leibniz, aranedenci

    olmayan bu koutuluu Geulinexn saat rneinden* esinlenerek gelitirir;

    Tanry zihin beden elemelerine dorudan kartrmaz. Ona gre, zihin ve

    beden, doalar gerei varlk ve devimleri kout bir biimde srdrrler.

    Tanr, balangtan, onlarn doalarn uyumlu olarak yaratmtr. Zihin ile

    beden arasndaki koutluk, bu nden kurulmu uyum nedeniyledir, iki tz bu

    uyumu srdrerek Tanrnn istencini yerine getirmektedirler.51

    Leibniz ruh ile beden arasndaki ilikiyi, kendi metafizik kuramnn

    ierisinde ele alr. Ayrca bu metafizik bir fizikle de desteklenmektedir.

    49 lken, H.Z., Genel Felsefe Dersleri, s.70-7150 Timuin, A., Felsefe Szl, s.333* Geulinex zihin ile bedenin gerekte birbirini etkilemediklerini, etkinin Tanrdan geldiini nesrerken bunu saat benzetmesiyle anlatr. ki saat dnelim, der. Bunlardan biri zaman gsterirken,br de akrep ve yelkovan sklm olarak, yalnzca saat balarnda gong alsn. Bu iki saate

    bakarak birinin gong almasna brnn neden olduu dnlebilir. nk bu durumda da,nedensel ilikilerde bulunduu ne srlen btn dzenlilik vardr. Oysa gerekte, bu iki saat birbirizerinde etkili olmak yerine, nden, eletirilerek kurulmutur. Zihin ve beden, tpk bu saatler gibiTanrnn batan koyduu ve sonra kendisinin de uyduu yasalara gre deiim geirirler. () Tanristencimizi zgr brakmtr. Fakat o, istencimizin nasl yneleceini nden bilir. Tanr, bu bilgiyleolaylarn meydana geli srasn belirli yasalara balamtr. te bu yasalara uyarak gelien olaylar,

    saat rneinde olduu gibi beden ile zihin arasnda bir nedensel etkileim varm izleniminibrakrlar. (Denkel, A., A.g.e., s.219)51 Denkel, A., A.g.e., s.219,220

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    41/211

    40

    Leibnizin de k noktas Descartesn zmsz olarak brakt

    problemlerdir. Bunlar arasnda ikici tz anlay, uzamn ve hareketin doas,

    mekanizmin olaylar aklay biimi ve ruh ile beden arasndaki ilikinin nasl

    anlalmas gerektii gibi konular ve sorunlar yer almaktadr. yleyse imdi

    burada Leibnizin fizii ve metafizii arasndaki gei ve ilikiye deinmek;

    sorunsaln felsefi dizge ierisindeki yerini grebilmek asndan da yararl

    olabilecektir.

    Leibniz felsefesi ilerde Bergsonda karmza kaca gibi mekanizm

    kart bir felsefe olarak da okunabilir. Nitekim A. Denkel; Leibniz felsefesi

    iinde mekanizmi ykmtr,52 diyor. Leibniz, mekanizme kar, bu

    yaklamn aklayamad olgunun gzleminden yola kar. kici tz kuram

    iin de temel sorunu oluturan bu gzlem, eylem ile ilgilidir. Eylem fiziksel

    bedenin devime gemesi olduuna gre, bunun nedeninin ne olduu,

    etkileimci ve koutu grler arasndaki tartmay balatmt. Ancak

    eylemin nedeni ister tinsel etkinlik, ister Tanr ya da nden kurulu bir ileyi

    uyumu olsun, kesin olan, mekanik bir aklamay kabul etmediidir.53

    Leibniz bir paralelist olarak ruhta olan olaylarla bedende vuku bulan olaylar

    arasnda sk bir balant olduunu kabul eder; fakat balantnn nedensel bir

    balant olduunu sylemek istemez; nk o, ruhla bedenin nedensel olarak

    birbirleriyle etkileimde bulunabilmeleri iin son derece farkl olduklarna

    52 A.g.e., s.22153 A.g.e., s. 221-222

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    42/211

    41

    inanmaktadr.54 yle ise evrende ve insanda devinimin nedeni nedir? Ona

    gre; birinin kolu kendiliinden kalkt lde eylem saylabilir. Kol ona bir

    ey arpt iin devime getiinde ise, bunu zaten eylem saymayz. Leibniz

    yle der: Descartestaki mekanizmin gerektirdii ve fiziksel evren iindeki

    toplam devinim niceliinin korunmas ilkesi aka yanltr. nk, pek ok

    cisim devinimi baka cisimlere aktarmadan duraanla getii gibi, baka bir

    cismin arpmas gerekmeden devime geen pek ok cisim de gzlemlenebilir.

    Mekanizmin aklayamad ve aklanmas gerekende bu olgudur. Leibniz,

    bu amala devime temel olacak bir ilke varsayar. Bu yle bir temel olarak

    dnlmektedir ki, cisimler devimi yitirdiklerinde bunu yitirmeyecekler,

    yeniden devime balarken ise bu temelden tr balayacaklardr. Leibniz, bu

    temeli, cisimlerin devime geme ve -eer devim iindelerse- devimi srdrme

    eilimi olarak tanmlar. Bu eilime verilen ad ise gtr. G, her varlkta,

    her tzde bulunur.55

    Bylece Leibniz, tz olmann zniteliini uzamda deil gte bulur.

    G ayrca bir tek tzde deil, btn tzlerde bulunmaktadr. yle ki,

    Leibnize gre; tzn znitelii Descartesn ne srd gibi uzam deil

    gtr. G, yalnzca bir tze zg deil, her tze zgdr; tz olmann

    zniteliidir. Cisimlerin varl uzama dayanmaz; tam tersine uzamn varl

    cisimlerin var olmasna baldr. Bir cisim olmadan uzam sz konusu olamaz;

    oysa cisimler olmadan da g vardr. Demek ki uzam, bamsz olmak bir

    54 Shaffer, J.A., Bilin, Ruh ve tesi, s.6655 Denkel, A., A.g.e., s.222

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    43/211

    42

    yana, bakalarna indirgenebilir bir niteliktir.56 Bylece Leibniz, g yani

    enerjinin uzamdan daha temel ve baka bir eye indirgenemez bir znitelik

    olduunu sylyor. yleyse artk Descartestaki toplam devinimin evrende

    ayn kalmas ilkesi, yerini evrendeki toplam enerjinin (g) deimemesi

    ilkesine brakmaktadr.

    yle ki, Leibneze gre; g, evrenin mekanik bir ileyie benzer

    bir biimde devinmesinin temeli ve nedenidir. Eer g diye bir ey

    olmasayd, cisimler ya da tzler olmazd. Leibniz bu fiziiyle devingen bir

    evren ngrm olur: Benimsedii gr enerjetizm adyla tannr. Buna

    gre, Descartestaki toplam devinimin evrende ayn kalmas ilkesi, yerini

    evrendeki toplam gcn ya da enerjinin deimemesi ilkesine

    brakmaktadr.57

    Leibnizin evrendeki toplam enerjinin deimezlii yasas bugn de

    geerli olan aktel enerji ile potansiyel enerjinin toplam deimez yasasnn

    kurgulannda nemli bir aama ve gei dnemini oluturur. Nitekim A.

    Cresson bu durumu yle betimler: Descartes, evrene dalm bulunan

    hareket miktarnn kitle x srat = m.v deimez olduunu varsaymt.

    Leibniz, bu formln yanlln ispat iin ok uramad. Kendisine gre

    deimeyen hareket (devim) deil, canl kuvvet (force vive) dir, yani m.v2dir.

    () Bu gn kabul edilmekte olan kanun Robert Meyer tarafndan ortaya

    konmutur. Buna gre aktel enerji ile potansiyel enerjinin toplam

    56 A.g.e., s.22257 A.g.e., s.222

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    44/211

    43

    deimez. Baka bir deyimle, gzle grnen enerjinin toplam ile,

    grnmeyen ve molekler deiimlerle kendini gsteren enerjilerin toplam

    sabittir. Enerji de madde gibidir; kaybolmaz ve yoktan varolmaz. Yalnz bazen

    birekilde, bazen baka birekilde bulunur.58

    Leibniz fiziinin metafizik bir temeli ve arka plan olduu konusuna

    gelince; o, fiziini gzlemler ve aklamalar erevesinde brakmamakta, onu

    kurgusal bir metafizik dizge zerine oturtmaktadr. () Leibniz, paralara

    ayrlabilen, ya da zmlenip baka bireye indirgenebilen eylerin felsefede

    ilke olamayacan ne srer. Uzam, ite bu anlamda bir bileik kavramdr;

    giderek klen paralara ayrlabilir. Dolaysyla da temel bir felsefe ilkesi

    durumunda deildir. Temele konacak gerek bir felsefe ilkesinin tam bir

    yalnlk tamas, hibir anlamda bileiklik iermemesi gerekir. te yandan,

    her varln temel nitelii g olmak gerektiine gre, Leibniz aklayc

    ilkeyi yaln g oda kavramnda bulur. Evrendeki her varln byle

    blnmez g odaklarndan olutuunu ortaya atarak bu odaklara Bruno*nun

    felsefesinde bulduu monad adn verir. Ona gre, evrendeki her nesne

    gerekte bir gler bileimi, biraradaldr. G odaklar ya da monadlar

    sayca sonsuz olup, her biri bir tz olarak, grnen varlklar meydana

    58 Cresson, A., Filozofik Sistemler, s.48* Monad terimini ilk olarak kullanan kii Giordano Bruno (1550-1600) oldu. Bruno eyleringelerini monad ya da minima diye adlandrmt. Bir dominiken rahibi olan ve Romadayaklarak ldrlen Bruno, Ptolemaiosun Aristotelesten kalma evren tablosunu ykarken Copernicusdizgesine gre evren aklamalar yapm, dnyann merkezi de, evresi de bulunmadn, uzayn

    saysz yldzlarla dolu sonsuz bir boluk olduunu bildirmiti. Bu yldzlar evrensel bir gelime ya daevrime boyun emekteydiler. Evren, Tanrnn ta kendisiydi. (Timuin, A., Gottfried WilhelmLeibniz, Metafizik zerine Konuma, s.47)

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    45/211

    44

    getirmek iin bir araya gelirler.59 Bylece Leibnizin monadoloji kuram

    olumu olmaktadr.

    Leibniz, sayca bir sonsuz okluk olan tze monad adn verir.

    Monadlar, bu kendi ilerine kapal birlikler, tinsel niteliktedirler;

    kendilerinde tasarm yetenei bulunan etkin g merkezleridir. Btn

    monadlar ayn bir konuyu, evrenin tmn tasarmladklar iin, bir balant

    iinde birlemi, kendi balarna olmaktan km olurlar. Ancak her monadn

    tasarm aklk ve seiklik bakmndan baka trl olduundan, kendisi de

    teki btn monadlardan baka olur. Bundan dolay bu dnyada birbirine

    tpatp eit iki ey yoktur. Monadlar tasarmlarndaki akla, belirginlie

    gre aralarnda sralanrlar: En yukarda her an evrenin tmn ak olarak

    tasarmlayan Tanr, en aada tasarm bilincinden yoksun madde vardr.

    Geri kalan varlklar bu ikisi arasnda dizilirler. Etkinlik de tasarm aydnl

    ile orantldr; tasarm en aydnlk olan Tanr, dolaysyla en etkin varlktr.

    Birbirlerine alm pencereleri olmayan, bu yzden birbirlerine etkide

    bulunamayan monadlar arasndaki ilikiyi, Tanrnn bir dzeni olan nceden

    kurulmu uyum salar. Beden ile ruh ilikisi de bu uyum iinde gerekleir:

    Beden ile ruh, batan birbirine kout olarak kurulmu iki saat gibi ilerler.60

    Leibnizin monadoloji kuram, spiritalist ve plralist bir yaklam

    beraberinde sunmaktadr. yle ki; Leibnizin tz okuluu bir tinselci

    atomculuk biimini alr. Monadlar nesneleri oluturan birer atom, birer birim

    59 Denkel, A., A.g.e., s.22360 Gkberk, M., Felsefenin Evrimi, s.55

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    46/211

    45

    niteliindedir; ancak, () onlarn uzama sahip olmas dnlemez. Monadlar

    fiziksel deil, metafizik noktalar olarak kavranmaldr; onlarn boyutu yoktur

    ve dolaysyla da madde ddrlar. Monadlar hi deimez, yok edilemezler:

    Onlar tinsel (spiritel) g odaklardr. Monadlarn balca iki yetileri vardr.

    Bunlardan ilki etkinliktir. Etkinlik, monadlardaki, devimi balatabilme

    gcdr. kinci yeti ise, tasarmlamadr. Monadlar birbirlerini etkileyemez;

    ancak her biri tm evreni, yani btn br monadlar tasarmlar. Bu ayn

    zamanda monadlar bir araya getiren, onlarn balantsn kuran ilkedir. Her

    monad evreni ayn aklkta tasarmlayamaz, ayn lde etkinlie de sahip

    deildir.61te bundan dolay da, daha nce de ifade ettiimiz gibi, monadlar

    arasnda, yetkinlik srasna gre bir sradzen meydana gelir. Yine bundan

    dolay en yksek monad, Tanrdr. Onun altnda, bata insan monadlar

    olmak zere, sonsuz sayda monad sralanr. En aa monadlar, rnein talar

    bile yaayan tzlerdir; ancak bu aa tzlerin tasarmlar bulank, etkinlikleri

    de ok dktr. Onlar koma durumundaym gibi yaarlar. () Monadlarn

    sralan tam bir sreklilik gsterir. Yksekten aa doru, monadlar, en ince

    ayrmlara dayanan bir biimde sralanmtr. Leibnizin bu sreklilik ilkesine

    gre doada hibir atlama sz konusu deildir. Monadlar, hibir zaman zde

    olmamalar yan sra, birbirlerinden ok kk farklarla ayrlrlar. Ayrlklar,

    bir derece ayrldr. Dolaysyla evren, bir okluk iinde birlik evrenidir.62

    61 Denkel, A., A.g.e., s.22362 A.g.e., s.224

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    47/211

    46

    Buraya kadar anlatlanlar Leibnizin ruh ile beden arasndaki ilikiyi

    nasl anlayp, aklad ile ilikilendirildiinde, nceden kurulmu uyum

    kuram ile karlalmaktadr. Zira, daha nce de ifade edildii gibi, ona gre;

    monadlarn pencereleri yoktur. Birbirleriyle etkileime giremezler. Bundan

    tr de ruh ile beden arasndaki etkileim, tpk Geulinexin saat rneinde

    olduu gibi, yalnzca bir grntr. Gerekte durum, nceden kurulmu bir

    uyumdan baka birey deildir.63

    Dier bir deyile; monadlar birbirleriyle uyumlu tzlerdir, Tanr

    onlarn aralarndaki uyumu daha balangta dzenlemitir. Leibniz bu uyumu

    ncesel uyum (preestablished harmony) diye adlandrr ve ruh-beden ilikisini

    de bu uyumla aklar. ncesel uyum bize kkel bir karlkll

    duyurmaktadr. yle der Leibniz; ncesel uyum ayn zamanda Tanrnn varln

    gsteren bir kant deeri tar. Leibniz yle der: Bu

    erevede birinci durum Descartes felsefesindeki ruh ve beden ilikisini,

    63 A.g.e., s.224

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    48/211

    47

    ikincisi Malebranchen anlayn, ncs de Leibnizin ncesel uyumunu

    aklar. Leibniz, ncesel uyum kavrayyla hem beden ve ruh ilikisi

    sorununu, hem de tm tzlerin aralarndaki iliki sorununu zmeye alr.

    ncesel uyum buna gre monadlar birbirine balayan ya da bir btnde bir

    araya getiren yasadr.64

    Ruhla beden arasndaki ilikiyi Tanr dzenlemektedir diyen

    Malebranche, Spinoza ve Leibniz, paralelist kuramlarla problemi amay

    denemilerdir. Ruh ve beden arasndaki iliki problematii ile ortaya kan

    sorunlar amaya alan bir dier grup da, daha nce de ifade ettiimiz

    materyalistlerdir. Materyalizm de, btn varln maddi (zdeksel) olduunu

    ne sren teki bir tutumdur.

    lk a materyalizminde (zdekilik) tin ya da anlk, ok ince

    atomlardan oluan bir varlk olarak dnlmekteydi. Modern a

    materyalizminde ise Hobbesla birlikte, tin, beyinde meydana gelen bir

    devinim olarak yorumlanmaya balad. John Toland (1670-1721) bu

    materyalizmi dn vermez bir biimde savunur. Devinimin maddeye dardan

    gelmediini, maddenin zorunlu bir nitelii olarak maddeyle birlikte

    varolduunu temellendirmeye alr. Maddecilik 18. yzylda Fransada, 19.

    yzylda ise Almanyada yaylm ve etkili olmutur. Ancak pek ok

    dnrde maddecilik tam bir tutarllkla savunulmaz. ou kez maddenin en

    yaygn varlk biimi olduu sav yansra etkinlik tamayan ve snrl bir alan

    64 Timuin, A., G.W. Leibniz, A.g.e., s.51-52

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    49/211

    48

    kapsayan maddeden bamsz bir anlksal varlk da onaylanr. Bu son tutum,

    artk maddecilik deil, maddeye belirli bir nem balayan glgeolguculuk,

    yani bir tr ikiciliktir.65

    Glgeolguculua gre anlk ya da tin, beynin ilevi sonucunda

    doan bir yanklanma, bir glgeolgudur. Anlkta olup biten hereyin nedeni,

    beyindeki fiziksel nitelikli olaylardr. te yandan, anlk edilgindir ve hibir

    beyinsel ya da gvdesel olaya neden olamaz. zdekilikle glgeolguculuk

    arasnda gidip gelen bu bir lde belirsiz tutum Hobbesda da gzlemlenir. 66

    Hobbes, anlktan sz ederken, bunu beyin iindeki bir devim olarak dnr.

    Ancak anlksal olaylar, yani bilin durumlarn, deney ierikleri ve anlksal

    ilemleri, devinimin ilinekleri, brakt kimi grntler, etkiler olarak

    yorumlar. Bunlar, ne beyinle ne de onda oluan devimle zdetir. Bunlar

    devim gibi olmayan ve beyinden ayr bir varlk trdr.67 Barett ise

    gerekliin birbirinden kopuk; zne-nesne veya ruh-beden ayrm zerinde

    tasarlanp, kurgulanmasn rahatszlk verici bir durum olarak betimler: Bu

    hi de rahat bir gr deil, nk bir anlamda, bu grle yaamyoruz

    gerekte. Sizi, bir bedene ilitirilmi bir ruh olarak grmyorum. imdi sizinle

    konuurken varlnzn herhangi bir biimde kukulu bir ey olduunu da

    grmyorum. Bu benim karm yoluyla vardm bir ey. Zihinle d

    dnyann bu biimde birbirleriyle kar karya bulunduklarn tasarlamak,

    65

    A.g.e., s.28266 A.g.e., s.28267 A.g.e., s.282

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    50/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    51/211

    50

    ne srlen btn olaylarn, gvdenin durumlarndan etkilenip ondan

    kaynaklandklar gsterilebilir. Sonuta La Mettrie, arada bir tinsel olaylarn

    gvdesel (bedensel) olaylarn sonucu olduunu ne srerse de, bilimsel bir

    hipotez olarak belirgin bir biimde tinsel olaylar merkezi sinir sisteminde

    meydana gelen fiziksel olaylarla zdeletirir.71

    La Mettrie rneinde grld gibi ruh-beden ilikisi probleminde

    ruhu, tini, zihni veya bilinci adna ne dersek diyelim, bedenin veya maddenin

    bir rn ve sonucu saymak btn bir felsefi sistemimizi etkilemekte ve

    yeniden ekillendirmektedir. Hatta bu problemin bir taraf olarak ortaya

    konulmas metafizik ve dini tercih ve kabulleri de etkilemekte veya

    belirlemektedir. Zira La Mettrie, modern ada tanrtanmazl aka

    savunan ilk dnrlerden biri olmutur.72

    Ruhun, bedenin veya beynin bir ilevi ya da rn olarak kabul

    edilmesi ile ruhun bedeni ve beyni akn bir gereklik olarak kabul edilmesi,

    birbirine taban tabana zt iki felsefi ekolden birine mensup olmay doal

    olarak beraberinde getirmektedir. Mesela Diderot, Tanrya balanan pek ok

    insan yetisinin gerekte byle bir varsaym gerektirmediini gstermeye

    alr. rnein ona gre doru ve yanl dncesi (ahlak deerleri),

    duyumlardan kaynaklanr. Canllar Tanrnn yaratt savna kar karken,

    yaamn srdrmekten aciz kalan hantal yaratklar Tanrnn neden

    yarattnn aklamasnn verilemeyeceini vurgular. leri srd evrimci

    71 Denkel, A., I, s.283-28472 A.g.e., s.284

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    52/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    53/211

    52

    durumunda olan bilin, beynin yanstc bir tarzda fonksiyon grmesi olarak

    telakki edilmekte, bylece de i zihni hayat, beyne ait kalba dklm olaylar

    srecinden ibaret birey olarak grlmektedir.75

    75 A.g.e., s.72-73

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    54/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    55/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    56/211

    55

    baka bir duyumdan, bir cehdin baka bir cehitten iki misli daha iddetli

    olduunu sylyor, srf iselden olan ruh halleri arasnda nicelik farklar

    kurmaktan hi ekinmiyorlar; saduyu da bu noktada bir tereddt gstermiyor:

    Mesela ok scak, veya az scaklk duyuyorum, ok veya az kederliyim derken

    ok ve az ayrmnn yer kaplamayan ruh olgular alannda yaplmas

    kimseyi hayrete drmemi grnyor,79 diyor.

    Yer kaplamayan ve mekan paralar gibi llemeyen ruh hallerinin

    azl-okluu veya miktarlar zerine konumak Bergsona hatal grnyor

    ve felsefesinin genel karakteri olan dualizm burada da; yer kaplayan ile

    kaplamayann, mekansal olanla ruhsal olann farkllna dayanyor. Bergson

    bu konuyu ok nemsemekte ve neredeyse her eserinde deiik alardan

    irdelemektedir. Pozitivizm ve materyalizmi eletirirken de yer kaplayanla

    kaplamayan, maddesel olanla ruhsal olan birbirinden ayrt etmeyerek, iki

    farkl realiteyi zde kabul etmelerine yklenmektedir. Oysa ona gre madde

    ve ruh iki ayr ve birbirine indirgenemez realitedir, bu ikisini irdelemek iin

    iki farkl yntem ve bilimsel yaklam gereklidir. Yine ona gre psikolojinin

    imdiye kadar zlenen ve beklenen aamay kaydedememi olmas da, ruh

    olgusunu, madde/fizik bilimlerinin yaklamlaryla incelemeye ve aklamaya

    abalyor olmasndandr. Psiko-fizikilere ynelik itiraz ve eletirilerinin ana

    eksenini de bu husus oluturmaktadr.

    79 A.g.e., s.10

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    57/211

    56

    Bergson, kart olduum paralelizm kuramnn hakkndan kolayca

    gelebilmek iin beyinsel olaylarla zihinsel olaylar arasnda mutlak bir

    edeerlik iddia eden varsaymn kendi kendine dt elikiyi

    gstermeliyim80 diyerek ie balar. Zira eer bunlar paralel deil iseler,

    Bergsonun dedii gibi zihin ile beyin, ruh ile beden, ayr ayr realiteler olarak

    tannacaklardr. Daha sonraki blmlerde ayrntlar ile deinilecei zere

    Bergsona gre beyinsel olaylarla ruhsal olaylar arasnda kesin bir edeerlik

    kabul edilemez nk ruh, bedensel varoluu zamanda ve mekanda akn bir

    varolua sahiptir. Halbuki psiko-fiziksel paralelizm kuramnekillendirenlere

    gre (Fechner ve Delboef gibi) ruh ve beden arasndaki etkileim tek ynl

    olmakta ve ruhsal diye kabul edilen olaylar ve sreler, fiziksel ve maddesel

    sre ve olaylara geri gtrlebilmektedir. Oysa Bergsona gre paralelistlerin

    bir beyin fonksiyonu olarak grdkleri ruhsal olaylar ayr bir gerekliktir. Ona

    gre beyin, bedenimizdeki dier organlar gibi, sinir sistemi gibi bir organdr

    ve ruh ile beyin zde deildir. nk beyinde maddi dnyada olandan ve

    maddi srelerle tanmlanp dile getirilebilir olandan fazla bir ey yoktur.

    Ayrca beyin, znel yanmzn ifadesi olan hayal ve hatralarn da sakland

    yer olamaz. Beyin; insann, gndelik hayatn gereklerine uygun hareketleri

    yapabilmesini salayan bir organdr. Dolaysyla asl yaratc olan ve hayal ve

    hatralarmz saklayan ve bedensel srelerle aklanamayan yetimiz

    hafzadr.

    80 Bergson, H., uur ve Hayat, s.93 ve Mind-Energy, s.61

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    58/211

    57

    Bu noktaya deinmekle Bergson, deneyim alannda kalarak, olgulara

    dayal olarak paralelizm kuramnn geerliliini denetlemek niyetindedir.81

    Hafza olgularnn incelenmesinin bu konuda yeterli malzemeyi vereceini

    dnr. En basit rnekle; herhangi bir nedenden tr beyninde hasar

    olumu kimi hastalarn kuvvetli bir uyaran veya heyecan sonrasnda,

    kaybettikleri sanlan hatralarnn canland grlmtr. Bu tr olaylar,

    hatralarn beyinde depolanp saklanmadn gstermektedir. Buradan

    hareketle, beynin hatralar saklayan bir organ olmad, dolaysyla psikolojik

    hallerin beyin ile belirlenmedii sonucuna ular. En azndan hafzann beyni

    at kesindir. Bunu yle ifade eder: Beyin olaylarn akn ve takn olan

    bir hafza vardr. O halde ruh ile beyin arasndaki eitlik ancak duyusal

    tepkilerde olabilir. nk beyin, tepkiler dndaki yksek, kark, derin zihin

    hayatn ne ierebilir, ne de dourabilir.82

    Bergsona gre ruh-beden ilikisi konusunda byle bir yaklama

    gidilmesinin sebebi, fizikte Galileo ve Keplerle hzlanan byk zihniyet

    devriminin, dikkatlerimizi mekanik ilkelerle aklanabilen bir evren tasarm

    zerinde younlatrmasdr. Olaylarn fizik ve mekanik determinizm yasalar

    erevesinde akland byle bir evrende, ruh ve hayat olaylar da bundan

    nasibini almakta ve fizik evren ile canl veya psikolojik evren arasnda bir snr

    izilememektedir.83 te Bergsona gre ruh-beden ilikisi sorunsalnda

    81

    A.g.e., s.93 ve A.g.e., s.61

    82 Tun, M.., Yaratc Tekamle nsz, s.XXX83 Bergson, H., Ruh ve Beden, s. 84 ve The Soul and The Body, s. 49

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    59/211

    58

    paralelizm teorisinin sanki biricik aklama modeliymi gibi alglanmasnn

    sebebi bu mekanist evren anlaydr. Bu gre gre bilinte beyin hayatnda

    gerekleenlerden ve ruhta da beden hayatnda olup bitenlerden fazlas

    bulunamaz. Bergsonun itiraz ettii nokta da tam burasdr. Buradan hareketle

    hafzann beyinden fazla birey olduunu gstermek iin Madde ve Hafza

    adl eserinin nemli bir blmn beyin hasarlar, unutma, afazi rahatszl ve

    hafza arasndaki ilikinin yaps ve doasn incelemeye ayrmtr.

    Bergson, paralelistlere gre ruh ile beden asl bireyin ayr dillerde

    iki tercmesidir. () Ayrca beyin olaylar zihin olaylarna tamam tamamna

    doru olarak e deerdir84 der ve bu grler kabul edildiinde, insanla

    makina arasnda neredeyse bir farkn kalmayacan dnr. nk insann

    zgrl ve yaratcl elinden alndktan sonra geriye sadece bir otomat

    kalmaktadr.

    Bergsona gre; otomatik hareketlerden hr hareketlere fark edilmez

    bir aamayla geilir; hr hareketleri otomatik hareketlerden ayran da zellikle

    araya giren teessr (ac, keder, duygulanm) duyumlardr; hatta btn

    hareketlerimizin otomatik olmalar bile dnlebilir; kald ki aldklar d

    uyaranlara kar bilinsiz olarak belirli reaksiyonlar da meydana geliyorsa bu,

    yaplacak otomatik reaksiyonlara kar gelmeye imkan vermek iin olsa

    84 A.g.e., s. 84 ve A.g.e., s. 49

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    60/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    61/211

    60

    kartryor. Bylelikle sa duyunun yanlmalarn yalnz bulandrmakla

    kalmyor, bytyor da.86

    Bergsona gre aslnda btn bu olanlarda arlacak birey yoktur,

    nk; nitelii nicelikle, duyumu uyaranla kartrmaya alm olan ilim

    gnn birinde deyleri lt gibi i hallerini de lmeyi aramaya herhalde

    bavuracakt: Psiko-fiziin konusu da bylelikle meydana kt.87 nk, yer

    kaplamayan miktarlardan bahseder olduktan sonra artk bir duyumun

    dierinden daha kuvvetli olabilecei gerekten kabul edilir. Ayrca bu derece

    farknn duyumlarn kendinde bulunduu sanlrsa, birinci duyumun ikinci

    duyumu ne kadar atn ve hatta iddetleri arasnda bir iliki olduunu

    bulmak da ok doal olur. Bu nedenle, bu iddiaya kar, her trl lnn

    sadece birbiri zerine katlabilireylerde mmkn olduunu, yer kaplamayan

    ve birbirine katlamayan ruh halleri arasnda saysal ilikiler aramann yeri

    olmadn sylemek gerekir.88

    Bergsona gre sorun ruh hallerinin ve duyumlarn nitelik veya

    nicelik cinsinden olmalaryla doan bir sorundur ve yeni sorunlarn domasna

    neden olmaktadr. nk duyumu nitelik olarak deil de nicelik diye

    tanmlarsak mekan olaylarndan farklln belirleyemez, onu da matematiksel

    bir olgu gibi tasarlar ve yer kaplayanla kaplamayan veya nitelikle nicelik

    arasndaki ayrm kaybederek, her olgu ve durumda yalnzca mekansal,

    86

    A.g.e., s. 68-69 ve T.F.W., s. 70-7187 A.g.e., s. 69 ve A.g.e., s. 7188 A.g.e., s. 69 ve A.g.e., s. 71

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    62/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    63/211

    62

    paralelistler, ruhsal ve beyinsel olaylar ayn snfta var sayarak, her ikisini de

    bir asln eitli dillerdeki iki tercmesi gibi grrler.91

    Bergsona gre beyin ve bilinci ayn hareket ve ilevin iki farkl dile

    tercmesi olarak anlamak, biyoloji bilgilerimiz de gz nne alndnda,

    olanakszdr. nk ne doada ne de insan bedeninde tek bir grev iin iki

    farkl organ bulunmaktadr. Eer bilin ve beyin farkl grev ve ilevler

    stlenmemi olsalard, ortada iki ayr yap olmazd. Ayrca bilin beynin bir

    ilevi ve etkinlii olsayd, biyolojiden bildiimiz gereksiz ve ilevsiz

    organlarn krelmesi ve yok olmas esasna uyarak, insanda sadece beyin

    kalmal ve bilinten sz edilmemeliydi. Bu fikrini Bergson yle ifade eder:

    Btn fazla organlarn kreldii, yararszlarn da yok olduu biliniyorken,

    bilin denilen ey eer fazla bir organ, faydasz ve etkisiz bir ilev yani beynin

    ikinci bir kopyas olsayd doann bunu oktan ortadan kaldrmas veya

    kreltmesi gerekirdi.92

    Varsayalm ki bilin naslsa bir defa varolmu; fakat yine biliyoruz

    ki, bilin gereksiz, fazla bir etkinlik olsayd ortaya kmasndan bir sre sonra

    alkanlklara dayal eylemlere dnmesi gerekirdi ve btn alkanlklara

    dayal hareketler gibi mekanikleerek bilin d bir hale gelirdi. Bu kuramsal

    aklamalar bir yana () ruhsal olgu ve olaylarn tanklklar gz nne

    91 Bergson, H., Dirilerin Hayaletleri, s. 112 ve Mind-Energy, s. 8892 A.g.e., s. 113 ve A.g.e., s. 89

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    64/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    65/211

    64

    incelikler ve nkteler vardr. Ruhsal hayat ise en ince bir piyesten daha ok

    zengin ve renklidir.94

    Bergsona gre; paralelizm teorisinin beyin ile ruh arasnda iddia

    ettii mutlak edeerlik, olsa olsa her trl karmaklktan uzak ve yalnz

    beynin rn olan, bir dereceye kadar basit durum ve hareketler iin geerli

    olabilir. yleyse beyin, btn ruhu, btn dnceyi belirleyip, kuatamaz. Bu

    durum karsnda dnce veya ruh hi olmazsa ou durumda beyne tabi

    olmayan zerk bir realite/gereklik demektir.95

    zetleyecek olursak ruh, beynin fonksiyonlarna indirgenemeyecek

    olan zerk bir realitedir. Oysa psiko-fiziksel paralelizm kuramnda psikolojik

    srelerin bamszln tanmayp, onlar fizyolojik srelerle aklama ve

    anlamlandrma abas vardr. Bu noktada Bergson, felsefesinin temel

    nermelerinden birisini oluturmaktadr. O da psikolojik olgu ve olaylarn

    ayrca bu alann yasalarnn, fizik olgularla kartrlmamas gereidir. Fizik

    olgularnn ileyi yasalar, ruh ve hayat alan sz konusu olduunda geerli

    olamamaktadr. Hatta mekanizm ve determinizm ilkeleri ruh ve hayat

    olgularn fiziksel gereklie benzeterek anlamaya, tanmaya ve tanmlamaya

    altklar iin bu alana neredeyse tamamen yabanclamaktadrlar. Oysa

    Bergson, ruh ve hayat olaylarnda srenin yaratc etkisinin bir realite

    olduunu ve bu olaylarda tekrarlanma ve geriye dnn sz konusu

    94 Bergson, H., Ruh ve Beden, s. 87 ve The Soul and The Body, s. 5395 A.g.e., s. 88 ve A.g.e., s. 54

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    66/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    67/211

    66

    gtremezlii kabul edilerek, bunlarn niceliksel deil nitelie dayaliddetler

    olduklar sylenir. Bergsonun deyiiyle psiko-fizik bir forml ya olanakldr

    ya da basit bir ruh halinin iddeti saf bir niteliktir.98

    zetleyecek olursak, Bergson, psiko-fiziksel paralelistlerin ruh ile

    beden arasndaki ilikiyi aklarken, ruhu bedenin ya da daha zel olarak

    beynin bir yn olarak grmelerine, her ruhsal olayn fiziksel bir karl

    olduu, fiziksel bir olaya paralel (kout) olduu grlerine kardr. Ona gre

    bilin veya ruhun bir beyne bal olduu itiraz gtrmemekle beraber, bu

    ballktan beynin btn bilin ayrntlarn barndrd veya bilincin bir beyin

    ilevinden baka birey olmad sonucu da karlamaz.99

    Bergson, bu grn desteklemek iin nce ruhsal olaylarn, fiziksel

    sreler gibi llemediini gstermeye alr. Yer kaplayan bir miktarla yer

    kaplamayan bir miktar arasnda ortak olan ne olabilir?100 diye sorar ve ruh

    hallerinin niceliksel olmadn, zamanda ve mekanda llebilen, determine

    olabilen fizik halleri ile ayn olmadn ifade eder. Daha sonra, biyolojiden

    yararlanarak, bilin ile beynin, ruh ile bedenin ayn ey olmayacan tekrar

    vurgular. Zira yle olsa idi, daha nce de ifade ettiimiz gibi, gereksiz ve fazla

    olan yok olurdu der.

    Bergson, bu konudaki itirazlarn glendirmek ve kendi grlerini

    temellendirmek iin daha sonra hafzay inceler ve hafzann beynin bir ilevi

    98

    A.g.e., s. 206 ve A.g.e., s. 22599 Bergson, H., Ruh ve Beden, s. 81-82, The Soul and The Body, s. 46100 Bergson, H., .D.D.V., s. 11

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    68/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    69/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    70/211

    69

    IIB1.

    BERGSON'UN RUH ANLAYII

    Bergson'da ruh; manev yetilerimizin bir araya gelmesinin veya

    bedenimizle iletiim ve etkileim iinde bulunmakla beraber beden

    faaliyetleriyle aklanp, ifade edilemeyen ynmzn genel addr.

    Ruhun en genel tanm, bedene ve onun fonksiyonlarna

    indirgenememekeklinde yaplabilir. Bergson'a gre ruh, beyin fonksiyonlar

    ve bedenin tmyle etkileim iinde bulunmakla beraber, bunlarla ayn ey

    deildir. Hatta ruh varln, beden hayatn akn bir statyle, beden

    hayatndan sonra da devam ettirebilecek bir mahiyete sahiptir. u durumda;

    "Bilin beyini; ruh da bedeni aar. yle ise Ruh ve Bilin iin bedenin lm

    niha son deildir."104

    Bergson'a gre ruhumuzun zn, esasn bilincimiz, bilincimizi

    hafzamz oluturmakta ve hafza sayesinde de benliimiz olumaktadr. "Ruh

    denilince hereyden nce bilin kastedilir."105 Bilincin en belirgin zellii ise

    hafzadr. Bilin, hafza ile kazanlr. Zengin, fakir, kuvvetli, zayf ne ekilde

    olursa olsun bir hafza mevcut deilse bilin de yoktur. Bilinsizlik, gemiten

    hibirey korumamak, kendini her an unutmak ve her an lp yeniden domak

    deil midir ... o halde bilincin ilk anlam, gemiin imdide saklanmas demek

    104

    Bergson, H. "Dirilerin Hayaletleri" s. 118-119105 Bergson, H., Mind-Energy, s. 7

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    71/211

    70

    olan hafzadr denilebilir.106 u halde ruhu ve ilevlerini tanmak iin

    unsurlarn tanmak gerekecektir. Bergson'a gre ruh, psikolojik anlam ve

    ilevleriyle incelendiinde temel katmannn bilin olduu grlr. Ancak

    bilin katman tek bana btn ruhu temsil edemez. nk bilincin varl

    ve salkl ileyii iin ona yardm etmesi gereken bilisel ve tinsel dier

    yetilere de ihtiya vardr. Bunlardan biri ve belki de en nemlisi hafzadr.

    Hafza, hem bilincimize ieriini verir ve hem de "benlik" veya "ben"

    bilincine erimemizi salar. Dolaysyla hafza sadece gemi hatralarmzn

    biriktirilip, yld bir depo olmayp, benliimizi ve kiiliimizi oluturmakta

    olan, ruhumuzun en nemli katmanlarndan birisidir. Hafzann bilin iin ne

    kadar derin ve temel bir anlam olduunu vurgulamak iin Bergson; "bilincin

    ilk anlam, gemiin imdide saklanmas demek olan hafzadr"107 diyor.

    Bilinli bir varlk iin varolmak, srekli bir olu ve yaratma iinde

    olmak demektir. Bu dinamik sre ierisinde hafzadan yoksun olmak demek,

    ben bilincine ve kiilie sahip olmamak demek olacandan, hafza, benlik ve

    kiiliimizin de esasn oluturur. Elbetteki Bergson'un burada ifade ettii ey;

    ruhun bilinten, bilincin de hafzadan ibaret olduu deildir. Ona gre

    bilincimiz, hayata ynelmi bir dikkattir ve asl aktif olan ksm bilincin ok

    snrl bir parasdr. Hafza iin de ayneyi sylemek mmkndr. Yaratc

    olan ve zr olan asl hafzamz kabuk veya yzeysel hafzann altnda yatan

    106

    A.g.e., s. 7-8107 A.g.e., s. 8

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    72/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    73/211

    72

    cevap veren kabuk hafzamz, alkanlklarla almaktan mekaniklemitir.

    Asl yaratc ve zgr olan bunun gerisindeki canl, dinamik, hafzadr.

    Bergson'a gre hafzann bir hatralar deposu veya eski eyalarn

    atld bir ekmece olmad sylenir. Hatralarn saklanmas ve arlmas,

    u veya bu hatrann, ekmecede saklanm birey gibi, hafzada nce saklanp

    sonra karlmas deildir.109 Bergson'un bu fikrine vurgu yaplmasnn sebebi,

    onun, hafzann yaratcl ve canllna vurgu yapmasdr. nk ona gre

    bir eyi hatrlamak, hatralar deposuna girip, gemie gitmek deil,

    hatrlanacak o eyin kendiliinden kopup gelmesi ve imdiki hl ile

    btnlemesi demektir. Peki bu nasl olmaktadr? Dinamik hafza dinamik bir

    bilinle beraberdir. Bilin, ihtiyac olan bilgi ve hatray hafzaya bildirir

    ve hafza da bunlar kullanma sunar yani, bilin seviyesine karr.

    Bylece hatrlama etkinliinde ihtiyacmz olan hatra ve bilgiler en canl

    birliktelikler olarak birbirlerini davet ederler.

    u halde "hafza, alg (perception) dan farkldr. Bergson bu fark

    iyice kavratmak iin ustalkl bir karlatrmaya bavurur: iinde bulunduum

    oday alglyorum; bu duyulardan gelme aktel bir algdr; fakat ben oda

    duvarlarnn arkasnda imdi algladklarmdan baka diereyler olduunu ve

    hatta zenginlii duyumlarm ok aan bir evreni, dnmeye mecbur olmadan

    bile, biliyorum. Sonra, odann eyalaryla bilinmeyen eyler arasnda bir iliki

    olduunu da biliyorum; haldeki tecrbemizle nceden yaadmz eyler

    109 Bergson, H., Creative Evolution, s.7

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    74/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    75/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    76/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    77/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    78/211

  • 7/30/2019 Filename: 507.pdf

    79/211

    78

    psikolojiden ald verileri deerlendirmesi olmutur denilebilir. Yoksa o,

    speklasyona dayal srf rasyonel, yani deneyimsel verilere srtn dnm bir

    ekilde, skolastik zihniyetle metafizik yapyor deildir. O, metafizikle

    bilimleri buluturmu ve olgularla, deneyimle denetlenebilecek yarglara deer

    vermeye almtr. Nitekim, bilin-beyin arasndaki ilikiyi anlamaya

    alrken ve buna paralel olarak mide ve sindirim arasndaki ilikiyi buna

    rnek olarak ileri srerken hep deneyim sahasndan yarglar kartmaktadr.

    Ona gre bilincin en belirgin belirtisi semek ve karar vermektir ve bunlar

    insanda ne kadar ok ortada ise amip gibi ilkel hayvanlarda o oranda

    belirsizdir.

    Bilin gemii korumak ve gelecei tasarlamak demektir.

    Bilin btn canllarda bulunur mu, yoksa sadece insanda m grlr?

    Bergson'a gre hayvanlarn en basitinden en karmana doru hepsinde

    hayatla btnleme ve varln koruyup devam ettirebilme istei ve abas

    vardr. Bu da, derece fark olmakla beraber her canlda bilin olduunu

    gsterir. Hatta bu bilin uyuklama halinde bile olsa, gizil olarak bitkilerde de

    bulunur. Bu dnceyi Bergson'un kendi ifadesi ile syleyecek olursak; "bilin

    semek ve karar vermekten ibaret bir rol oynuyorsa kendiliinden hareket

    etmeyen ve karara ihtiyac olmayan organizmalarda bilince rastlamakpheli

    olacaktr. Fakat dorusunu sylemek gerekirse kendiliinden hareket etmeyen

    hibir canl yok gibidir. Hatta genellikle topraa dikili olarak yaayan bitk