Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Yaruı Bizimdir
Cumartesi11
T E M M U Z
1 9 5 9BozRurt
G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T E
Her Gün 4 Sayfa Fi a h 15 Mi l
SA Y I: 1141 YIL : 8.Müdür ve İmtiyaz. Sahibi : CEMAL, TOÖAN
Adres : Asmaltı No, 75, Lefkoş» — Kibna.
Telgraf : "BOZKURT”-P.K . 824-TeL *»81
l>İ7İII|> it»mlılıgı Yer : “BOZKUBT Rasımevl”
Eğitim konusundaki Ankara temasları sona erdiDr . Hü s n ü Fe r i dun B u g ü n A d a y a A v d e t E d i y o rEĞİTİM BAKANIMIZ TEVFİK İLERİ DR. HÜSNÜ FERİDUN
ŞEREFİNE KOKTEYL PARTİ VERDİANKARA, 10 - Bir hafta-
ılanberi Kibri* Türk Maarif Mü dürü Dr. Hüsnü Feridun He Türkiye Maarif Bakanlığı ileri gelen şahsiyetleri arasında yapılmakta olan müzakerelere bu gün son verilmiştir. Kıbrıstaki Türk Maarifinin geliştirilmesi mevzuunda yapılmakta olan müzakerelerde tam bir işbirliğinin sağlandığı açıklanıyor.
Dr. Hüsnü Feridun bugün Maarif Bakanlığı Müsteşarlarından Akif Tuncer ile teknik okullar mevzuunu müzakere et miş ve Kıbnsta ağılacak olan
GOMISÛ
KÖTÜ NİYETRum meslektaşlarımın iyi ge
çinelim, diyorlar, iyi geçinirsek ZUrlh ve Londra andlaşma- lannin ruhuna uygun bir harekette bulunmuş oluruz diyorlar. Ve diyorlar ki bu şekilde hareket ettiğimiz takdirde ZUrlh andlaşmaumn tatbikini kolaylaştırır, cumhuriyetimizin ilaha erken bir zamanda kurulmasını sağlar ve bu suretle refah ve saadete çok daha erken bir zamanda kavuşmuş oluruz.
Bunların hepsi de güzel temenniler, İyi niyet tezahürleri, ümitleniyoruz, mevcut hadiselere rağmen şiddetli tenkldler- den kaçınıyoruz, bu surette İyi niyetimizi ispata çalışıyoruz, fakat çok zaman geçmeden Kum meslek taş lan ınız gene ay nı teranelerle karşımıza çıkmakta, gene tahriklerde bulunmaktadırlar, Niçin teşkll&tlanı- yormuşuz? Teşkll&tsız bir cemiyetin, bir toplumun yaşıyamı yacagım bildiğimiz İçin teşki- velâtlanıyoruz. Bunu anlamamakta veya anlamaz görünmek te ne mftna vardır t
Demokratik esaslara dayanan bir rejime sahip bulunan memleketimizde her cemaat dilediği şekilde teşkilatlanmak hakkına ve yetkisine sahip bulunmaktadır. Bir cemaatin teşkilatlanması, kendi kendini kal kındırmak İçin giriştiği mUca- dele İlk şarttır. Teşkilatsız hiçbir başarı sağlanamayacağı gibi, cemiyetleri İlgilendiren meseleler de gerektiği şekilde hal- ledilemlyeoektlr. işte bunu bildiğimiz İçindir kİ, hızla teşkilatlanıyoruz.
Kapalı hiçbir politikamız yok tur. Bir çok defalar teşkilâtlanmaktaki gayemizi açıkladık. Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilatının kuruluşundan kuşkulanan Kuuı vatandaşlarımız yanlış tefsirlerde bulunmakta, isnatlar ileri sürmektedirler. Gençlik Teşkilatının hangi maksatlar tahtında kurulmakta olduğu gerek liderlerimiz, gerekse ekiblerlmiz tarafından açık o- larak İfade edilmiştir.
Tlirk cemiyetini lktlsaden kalkındırmak, Türk toplumuna şuurlu bir eğitim tatbik etmek ve Türk köylüsünün ihtiyaçlarını Önlemek, Türk gençüğlnl bu davada seferber etmek gayesiyle kurulmakta olan teşkilatlarımız siyasi olmaktan çok uzaktır. Kültürel ve İktisadi a- landa açılan seferberlik bayrağı altında toplanan gengUğlml- zln memlekete faydalı olmak İçin mücadele ettiği hiç bir surette İnkar edilemez.
Bu ada üzerinde yaşıyan cemaatlere dalma İyi niyet ruhu hakim olmalıdır. Kütü niyet zorluklar çıkarmak, ZUrlh and- laşmasım ihlâl etmekten başka bir fayda getirmamektedlr. ZUrlh ruhuna inanmış cemaatlerin bu şekilde hareket etıuesl Ur zarurettir ve bundan kaçınılmamalıdır.
BOZKUBT
Türk Teknik okulları konusunda yeni bir program, çizilmiştir. Dr. Hüsnü Feridun köycülük okulları mevzuunda da özel temaslarda bulunmuştur.
ŞEREFE KOKTEYİL Maarif Bakan Vekilimiz Tev
rü İsmail Soysal, Bakanlık ileri gelenleri, maarlfçiler hazır bulunmuş ve parti çok samimî bir hava içinde sona ermiştir.
MÜDÜR BUGÜN DÖNÜYORBir haftandan beri Türkiye-
de eğijim mevzuunda temas vefik İleri bugün saat 17 de Kıb- tetkiklerde bulunmakta olanrıs Türk Maarif Müdürü Dr. Hüsnü Feridun şerefine bir kokteyl parti vermiştir.
Bu partide Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi Müdü
Kıbrıs Türk Maarif Müdürü Dr. Hüsnü Feridun yarın (bugün) Adaya avdet edecektir,
Ankara temaslarından çok müsbet neticeler alındığı kay
dedilmekte ve Kıbrıs Türk Maarifinin her sahada gelişmesi için Hükümetimizin seferber olduğu bilhassa tebarüz ettirilmektedir.
En kısa bir zamanda Adadaki Türk Maarifi geliştirilecek ve Kıbrısta Türk aydınlan yetiştirilmesi için maddî ve mânevi hiçbir fedakârlıktan kaçınılmayacaktır. Kıbrıstaki Türk Maarifi Anavatandaki Maarifimize paralel olarak gelişmeler kaydedecektir.
Dr. Küçük’ün Dairesinden Tebliğ
Belediye hudutları dahilinde kâin emvali gayri menkule üzerinden Belediyelere ödenmek üzere Hükümet tahsildarları tarafından toplanan verginin vaktinde öden memesi sebebiyle tarhedilen %5 cezadan, Türk vergi mükelleflerinin muaf tutulması hususunun. Zürih anlaşmasında Belediyelerin ayrılması hususundaki ahkâmın kanuniyet kesbetmesi için yapılması gereken Kanun ve Nizamat yapılırken, nazarı itibara alınacağı hakkında Hükümetten tahhüt alınmış olduğu sayın halkımıza bildirilir.
Piskobu Hava okulunda
akşam ziyafetiKıbnsa kısa bir ziyaret
yapmış bulunan Hava Genel Kurmay ikinci Başkanı Hava Mareşali Sir Ed- mund Hudlestone dün akşam P i s k o b u Ha
vacılık okulunda verilen b:r yemekte şeref misafiri olmuştur.
Partiye İngiliz Orta Doğu Hava Kuvvetleri Ba^ko mutanı Hava Mareşali Sir William MacDonald başkanlık etmiştir. Partide b'r çok yüksek rütbeli subaylar hazır bulunmuştur.
» » » » » » » » » » o » » ■? » 3 o o
Reisicumhurun Gençlik Teşkilâtına Cevapları
Türk Gençlik Teşkilâtı merkez başkanı Celâl Hor- dan’ın geçen gün Reisicumhurumuz Sayın Oelâl Bayar'a göndermiş oldukları bağlılık telgrafına Umumî Kâtip Munis Faik Ozansoy vasıtasıyle aşağıdaki cevap gönderilmiştir:
SAYIN CELAL HORDAN,KIBRIS TÜRK GENÇLİK TEŞKİLATI BAŞKANI, I.EFKOŞA - KIBRIS.
Telgrafınız Reisicumhurumuza arz edildi. Mütehassis oldular, izhar olunan temiz duygulara tefekkürlerini ve basanlar dileklerini saygılarımla bildiririm.
Umumî Kâtip MUNİS FAİK OZANSOY
İtalya Başbakanı Türkiyeyi Ziyaret Edecek
TAHKİKAT KOMİTESİ GOŞŞİ İLE VUDAYI ZİYARET ETTİ
ÇOBANLARIN SÜRÜLERİNİ OTLATMASI
m e se le s i gö rü şü ld ü
Dr. Küçük ve Başplskobos Makarios tarafından tayin edilen ve Bay Cemal Müftüzade, Mr. Konto.s, Bay Ahmed Zaim ile Mr. Eliades’ten müteşekkil olan Tahkikat Komitesi 9 Tem muz, Perşembe günü öğleden sonra Lârnaka Kazasına bağlı Goşşı ve Vuda köylerini ziyaret etmiştir,
Goşşi’de Komite, daha ziyade Goşşi çobanlarının sürülerini İcarında bulunan arazide otlattıklarına dair Vasills isimli birisi tarafından yapılan bir çi- kâyeti Muhtar ile bazı köylülerin huzurunda dinlemiştir. Goşşi sakinleri, senelerden beri' sü
rülerini ayni arazide otlattıklarını ve evvelki müstecirlerin buna itiraz etmediklerini iddia etmişlerdir. Komite, bahis konusu arazinin istimalini ilgilen diren geçmişteki usulü öğrenmeği deruhte etmiş ve Goşşi ço banlarının sürülerini muayyen bir mevkide otlatmağa devam
etmeleri hususunda anlaşmaya varılmıştır.
Vuda’da Komjte, Vuda sahası dahilinde bulunan muayyen bir mevkide sürülerini otlatmağa müsaade edilmediğine dair Aradip sakinleri tarafından yapılan bir şikâyeti tahkik etmiştir. Tahkikat neticesinde, şikâyetin bir anlaşmazlık neticesi yapıldığı, Vuda ve Aradip sakinleri arasındaki münasebetlerin iyi olduğu ve bir cema atin diğerini yek diğerinin arazisine girmesine müsaade etmediği meseleslinin bahis konu su olmadığı m,eydana çıkmıştır.
Ayrıca Vuda’nın Türk ve Rum sakinleri arasında vukubu lan bazı ehemmiyetsiz hâdiseler de Komiteye rapor edilmiştir. Komitenin tavsiyesi üzerine, geçmişin unutulması ve iki cemaat arasında dostane münasebetlerin ihyası için iki cemaatin ileri gelen mensupları arasında anlaşmaya varılmıştır.
Türkiye Güzeli Ameri-
kaya hareket etti
İstanbul 10 (Basm-Yayın)
Long Beach şehrinde ya
pılacak olan 1959 Yılı Dün
ya Güzellik müsabakasın
da Türkiyeyi temsil edecek
olan 1958 Türkiye Güzeli
Ezel Olcay bugün saat 17
de uçakla Amerikaya hare
ket etmiştir.
İrak’m İhtilâl Şenliklerine Bir Heyet Gönderiyoruz
Ankara, 10— Bugün res men açıklandığına göre, 14 Temmuzda Bağdadda yapılacak olan İhtilâlin yıl iönümü şenliklerine hükümetimiz de bir heyet gön- lerecetir.
Dışişleri Bakanlığının leri gelen şahsiyetleri bu ıeyette yer alacaklardır, tleyete Bağdad nezdindeki
Büyükelçimiz Fuat Bay- ramoğlu başkanlık edecektir.
14 Temmuz ihtilâl şenlik lerine katılmamız için res
mî davet İrak hükümeti tarafından yapılmış ve bu dâvet müsbet bir şekilde
hükümetimiz tarafından cevaplandırılmıştır.
istişare Komisyonu Başkanlığından,istişare Komisyonuna aza seçilen ve
isimleri Halkın Sesi ve Bozkurt gazetelerinde neşredilen arkadaşların tam adres ve telefon numaralarını en yakın bir zamanda İstişare Komisyonu Başkanlığına bildirmeleri reca olunur.
=*r=
Türk-Yunan müzakere
leri dostluk havası
içinde ceryan ettiAnara 10 (Basm-Yayın)
Türkiye Hariciye Vekâleti Umumî Kâtip, Siyasî işler Yardımcısı Zeki Kuneralp la, Yunan resmî şahsiyetle ri arasındaki müzakereler karşılıklı dostluk ve anlayış havası içinde devam et mektedir
iki memleket temsilcileri arasındaki müzakereler önümüzdeki hafta sona erecek ve bir haftalık aradan sonra Ankarada tekrar başlıyacaktır.
Nafia Bakanı Lârnakayı
izyaret ettiNafia Bakam Antoııios
Yorgacis beraberindeki bir heyetle birlikte dün Lârna. kayı ziyaret etmiş ve Lâr- naka Komiserinin rafaka- tında limanı ve bazı tesisle ri gezerek izahat almıştır. Bakan daha sonra posta ve belediyeyi ds ziyaret etmiş tir.
Lârnaka Rum Belediye Başkanı ile görüşen Ba'kan Rum Belediye Meclisi üyeleriyle de özel surette müzakerelerde bulunmuştur.
Roma 10 — İtalya Dış işleri Bakanı bugün ital- - yan Parlâmentosunda yaptığı bir konuşmada Başbakan ile birlikte gelecek Ey lül ayında Türkiyeyi resmen ziyaret edeceklerini açıklamıştır
Bu ziyaretin Türk-İtal- yan münasebetlerinde mev cut ahengi daha da kuvvet lendireceğini ve Türk—İtalyan dostluğunu taviye edeceğine inanılmaktadır.
İtalyan devlet adamlarının Türkiyeye yapacakları ziyaret esnasında Orta Doğu meselesi ve Akdeniz Savunma Paktı konularının da ele alınacağı ve gerektirdiği bir şekilde inceleneceği tahmin edilmektedir. Batılı çevreler İtalyan Devlet adamlarının Türki
yeye yapacağı bu ziyarete önem vermektedir
ler.
Arçoz Türklerinin Liderlere Bağlılığı
Arçoz Türk Gençlik Teşkilâtı Kıbrıs Türkleri liderleri Dr. Fazıl Küçük İle Rauf Denktaş ve Gençlik Teşkilâtı Başkanı Celâl Hordan’a birer bağlılık telgrafı göndermiştir. Telgrafların metnini aşağıda veriyoruz ;
SAYIN DR. KÜÇÜK, KIBRIS TÜRKLERİ LİDERİ.
Her zaman izinde ve emrinizdeylz. Gösterdiğiniz doğru yoldan ayrılmamaya andlçtlk. Sağ ve var olunuz.
RAUF DENKTAŞ, K.T.K.F. BAŞKANI.
Her zaman izinizde ve emrinlzdeylz. Gösterdiğiniz doğru yoldan ayrılmamaya andlçtlk. Sağ ve var olunuz.
CELAL HORDAN, K.T.G.T. GENEL BAŞKANI.
Kıbrıs Türk gençliğini teşkilâtlandırmak için üzerinize aldığınız büyük vazifeden dolayı minnettarlığımızı bildirir başarılar dileriz. Sağ ve var olunuz.
Arçoz T.G.T. Adına t. BIYIKOGLU
Başkan.
T Ü R K G E N Ç L İ K T E Ş K İ L Â T I A K I N C I L A R K Ö Y Ü N D E
Ankara-Roma uçak
seferleriAnara 10 (Basm-Yayın)
Türk Hava Yollarının Ankara— Roma seferleri 30Temmuzda başlıyacaktır Bu münasebetle gazetecilerden müteşekkil bir davetli topluluğu Türk uçak ları ile Romaya götürülecektir.
Diğer taraftan ingiltere- den iki Viscount uçağı satın alınmasına karar veril miştir. Türk Hava Yolları ile İngiliz Firması arasında bununla ilgili mukavele im zalamıştır.
Kibrisin nüfusu ve
Muhaceret, 1958.1958 de Kibrisin vasatî
nüfusu 547,400 idi. Nüfus 1957 ye nisbetle 10,500 ar tış gösterdi. Bu rakamlar, Kıbrıs Statisti'k Servisi tarafından şimdi yayınlanan “Nüfus ve Muhaceret istatistiklerinin” 1958 sayısın da veriliyor.
1958 de doğumlar, ölümlerden 10,870 ve adaya vasıl olanların sayısı adadan ayrılanlardan 6072 fazla idi. 1950 den beri vasati senevî nüfus artışı yüzde H tur mamafih 1953 - 1954
senelerinde bu ııisbet yüzde 1.7 ye yükseldi. 1955 ve 1956 senelerinde artış nis- beti yüzde 1.4, 1957 de yüz de 1.7 ve 1958 de vüzde 1.9 idi.
Son senelerde göze çarpan hususlardan biri de ölüm ve çocuk ölümü nisbe tinde bir düşüş kaydedilmiştir. 1930 senesi iptidala rında Kıbnsta her bin kişide 17 kişi ölüyordu, halbuki son beş sene zarfında senevî ölüm nisbeti binde 6.5 dir.
Sındırgı Şehitlerini Pazar Günü Saygı İle Anacağız
Cemaatlararası kargaşalıklar esnasında köylerinden kasabaya gitmekte olan Sındırgılı kardeşlerimizin önleri kesilmiş ve silâhlı Eoka çetecileri tarafından vurulmak suretiyle beş kardeşimiz öldürülmüş tü.
BERLİN I< ESTİ VALİNDE: Davld Nlven, ‘‘Hayatıııuıı en güzel günlerinden bir kaçını Türklyede geçirdim” DanimarkalI film yıldızlan Halle Vlrkner ve Hennlng Moritzen de “Ah o
Türk kahvesi” dediler.
Sındırgının bu kahraman çocuklarını Pazar günü saygı ile anacağız. Şehitlerimizin manevî huzurların da saygı duruşunda bulunurken, onların aziz hatıraları önünde her zaman aynı huşu ile eğileceğimizden emin olmalarını istiyoruz.
Yattıkları yer nur olsun. İçimizdedirleı- Her zaman kalbimizde vaşıyacaklar- dır.
Pezmazoglu Türkiyeden
ayrıldıİstanbul, 10 Türk.'ya nez
dindeki Yunanistan Büyükelçisi Pezmazoğhı ile r.şi bugün “Ankara” vapu ru ile memleketimizden ayrılmıştır.
Pezmazoğlu Kıbrıs ihtilâfı sıralarında Türkiye ile Yunanistan arasında bir anlaşma zemini hazırlamak için büyük gayretler sarfet miştir Türk efkârı umıı- miyesi tarafından sevilen bir diplomattır.
Heyeti İdare seçimi böyle yapıldı.
Yıldırım Ekll>| Akıncılar köyü heyeti İdaresi İle.
' ,JL,,1RIM EKİBİNE AİT YAZIMIZ 4 ÜNCÜ SAHIFEM1ZDE,
(Foto - BOZKURT)
( B O Z K C B T )
■AYVA «
.................................................. — — ... .....................................................
AK18LBB:
TÜRKLERDEN ENDİŞEYE LÜZUM YOKKıbrıs Türk toplumunun tuttuğu
yol hn V1011 ve hakikatin, yoludur. Yürüt mefe çalıştığı dâva ise, insanlık ülküsünün her medenî topluma bahşettiği evrensel haklardan ilham ve kuvvet alan bir dâvâdır. Bundan kimsenin kuşkulanmasına en küçük bir sebep bile yoktur. hak, hukuk ve menfaa-tında gözümüz olmadığı gibi, müfrit ve müfsit hareketlerimiz ve teşebbüslerimiz de bulunmamaktadır. Hürriyet istiyoruz, adalet istiyoruz, müsavat istiyoruz. Bunlar olmadıkça, hiç bir toplum veya ulus medenî sayılmaz. Biz bütün bu kutsal mefhumların devamını garanti altına alarak, onların çerçevesi dahilinde sağlayacağımız haklarla kalkınma dâvamızı yürütmek amacındayız. Başkalarının kölesi olmak istemiyen, başkalarına bir yük olmayı küçüklük sayan bir topluma hor gözle, şüphe ve endişe ile bakmak, doğru bir hareket oımasa gerektir.
Biz, ulusların ve toplumlarm kardeşliği kadar, ulusların ve toplumlarm eşitliğini de savunan insanlarız. Rum toplumu ile dostuz dediğimiz zaman, bu sözlerimize samimiyetle inanmışız da söylemişiz mânâsı çıkarılmalıdır. Eşit hak ve hukuk isteriz dediğimiz zaman da insan haklarına bağlılığımız anlaşılmalıdır. Bir taraf istediği gibi çalışıp yükselirken, öte tarafın çalışmalarının sudan sebeblerle torpillenmesi, insan haklan've adalet mefhumu ile kabili telif olmasa gerektir. ^
Gerek Milli Türk Birliği ve Federasyonun başında bulunan liderlerimiz, gerekse Türk Gençlik Teşkilâtı mensuplan, muhtelif vesilelerle Anavatan hükümetimizin çizdiği yoldan yürüdüklerini kesin olarak açıklamışlardır. Ana vatan hükümetimiz, Türkiye Cumhuriyeti kurulalıdanberi “yurtta sulh, cihanda sulh" parolasının bayraktarlığını yapmıştır. Komşularıyle olduğu kadar, es uzak ülkelerle de dostluk bağları
kurmuş; hür dünyayı tehdit eden tehlikeye karşı çelik bir kale gibi ayakta durmuştur. Bugün, Orta Doğunun ve Akdenizin komünist nüfuzu ve komünist istilâsı altına geçmemesini temin eden en önemli kuvvet, hiç şüphe yok ki Türkiyedir. Barış ülküsüne ve insanlık idealine bu dereoe bağlı bulunan bir memleketin, hükümet adamları tarafından çizilen bir politikanın, Kıbrıs Rumlarına bir zarar vereceğine
aklıselim sahibi herhangi bir kimse inanmaz. O halde Türklerin herşeyi ken di arzulama rametme istekleri de yoktur demektir. Türkler, başkalarının arzularına ramolmaktan çok usandıklarından ve çok zararlı çıktıklarından, ar tık buna karşı tedbirler alıp kendi kalkınma davalarını kendileri yürütmek istiyor. Bazı şüpheci Rum liderleri gibi, Bay V. t. Markides in de buna artık inanması ve kendini beyhude yere üzmemesi gerekir.
OSMAN TÜRKAY
CAN SIKAN REKLAMCILIK
Kıbns Radyo Korporasyonu, ticarî bir servis haline getirildi; buna karşı bir satır yazı bile yazmadık. Radyonun bağımsızlığını destekledik, reklam servislerinin ticaret ve iş adamlarına fayda sağlayacağı fikrini savunduk. Hatta bazı tiz sesler, mikrofonun süzgecinden geçtiği halde kulaklarımızı diken gibi tırmaladı; bununla birlikte ağzımızı açıp şikâyet bile etmedik.
Gene de şikâyet etmezdik; eger şu “nasıl” ve “niçinler” beyin zarlarımızı tırmalamasıydı. Reklâm başka ülkeler- de de yapılır ama “seçkin parçaların sahipleri olan ses sanatkârları, ticari müesseselerin oyuncağı haline getirilmezler. Sanatçı, eğer seçkin bir sanatçı ise, yüksek bir duygu, izzetinefis sahibidir. Gidip pespaye yerlere şarkı söylemediği gibi, ne isminin, ne sesinin ve ne de sanatının bir Rum ticaret mues- sesesi tarafından istismar edilmesine tahammül göstermez. Nasıl tahammül
gösterebilir 1Kıbrıs Radyosu, Türkçe yayınla
rındaki reklâm servislerinde öyle bir dil kullanıyor ki adeta Münir Nurettin, Safiye Aylâ, Müzeyyen Senar ve Zeki Müren gibi tanınmış ses sanatkârlarının Bazı Rum müesseselerinin programlan için özel surette angaje edildikleri intibaını vermektedir. Kimbilir belki de bu ses sanatkârlarının bundan haberleri bile yoktur! Türkten Türke kampanyasının hızla devam ettiği bu günlerde, Türk ses sanatkârlannın, Rum müesseseleri için reklâm vesilesi yapılmasına tahammül gösterecek bir Türk dinleyicisi tasavvur edilemez. O halde niçin böyle yapılsın !.
TÜRKÇE EZAN MESELESİ
üc gün evvel bu sütunda yazmış olduğum “Türkçe Kur’an ve Ezan” başlıklı yazıyı, hiç şüphe yok ki, bu yönde büyük bir kampanya açmak gayesiy le yazmamıştım. Sadece bu husuBta içimden geçen bir kaç duygu ve düşünceyi birkaç satırla belirtmek istemiştim. Fakat, o yazı hakikatte bütün Kıbrıs Türkünün duygu ve düşüncesine ter cüman oluyordu. Geçen iki gün zarfında, Adanın her tarafından Türkçe ezanı destekleyen ve aynı konuda yazılar bekleyen bir çok mektuplar aldım.
Evvelki günkü Halkın Sesi’nde Yavuz Amca da aynı konuya dokunmuştur. Acaba bu bir kampanyanın başlangıcı mıdır?
Ulu minarelerimizden yükselen ezan sesleri, kendi muhitimizi aşarak sair unsurun ve ecnebilerin kulaklarına kadar gitmektedir. İşte bunun için ezanın Türkçe okunması kadar, müezzinin de güzel sesli olması gerekmektedir. Hele, Selimiye Camiinin minarelerindeki hoparlörle Lefkoşanm dışına kadar yayılan ezan sesleri, bizi olduğu kadar yabancıları da teshir etmelidir.
• *
EnteresanM ERAKLI
B A H İS L E4 Gün Kendini Unutmuş!
Sabahleyin karısıyla kavga edip işine gitmek üzere
evinden çıkan bir adam kendinin kim olduğunu unutup
memleket memleket gezmeğe başlamış, insan olarak
hepimizi düşündürecek bir mesele!..
Şu son günlerde, lsviçrede vukubulan, daha doğrusu Fransada başlayıp lsviçreye intikal eden bir hâdise, Avrupa umumî efkârında şiddetli akisler uyandırdı. Bu, bir siyasî mesele değil. İktisadî de değil. Tamamiyle İnsanî bir iş. O kadar İnsanî ve o derece de hepmizin başımızdan geçe bilir bir şey, ki her birimizi ayn ayn düşünceye daldırsa, hattâ biraz da ürkutse yeridir.
Galiba esrarengiz konuştuk. Maksadımız, sizi meraklandır mak ve bu yazıyı okumaya sevketmek değil. Hayır; sade ce anlatacağımız vakanın böy le bir başlangıca ihtivacı oldu ğunu inanıyoruz da ondan... Elibet bilirsiniz zaman zaman gazetelere akseder, filân yerde
falan zat hiçbir iz bırakmama casına ortadan kaybolmuştur. Bir müddet a;leai arar, bir za man polia... Lâkin ne cesedi bulunur, ne de herhangi bir cinayete veya kazaya kurban gittijpne dair ipucu elde edilir... Adam, birdenbire ortadan kaybolmuş; sanki yer ya nlmış da yerin dibine girmişti veya göğe çekilmiştir. Yok*- tur vesselâm!. Sonra ne olurr Ailesi onu bulmaktan ünı'dmi keser. Adliye, dosyasını "Halle! idmemiş meseleler” rafına koyar. Umumî efkâr da hâdiseyi unutup gider. Falan zat, madem ki bulunmamıştır, öl
müş saydır...Peki ama bu adam ne ol
du? Cevabı verilmez bir sual.!.Geçenlerde lsviçrede vuku*
bulan hâdise, cevapsız kalan bu suale bir cevap veriyo- gibidir. İşin enterasan utafı da zaten burada; .
Cenevre’den kalkan ekspres te bilet kontrolüne çıkan memur, bir kompartimanda elli yaşlarında, seyrek saçlı, gözlüklü bir adam görerek ondan bilet istiyor. Adam aranıyor, taranıyor, bilet yok. Kontrolün bilet kesmesi lâzım, takat yolcunun üstünden, çıksa çık sa on Rappeıı, yani on İsviçre meteliği çıkıyor. Kim oldu ğunu, nenin nesi olduğunu talıkik icabediyor. Adamın ü- sserinde hüviyetini tesbite medar olacak en ufak bir vesikaya rastlanamıyor. Kendisine: "Sen kimsin?” diye soruyorlar. Sevap ne olsa beğeııüsi*- niz? “Bilmiyorum. Kim olduğumu unuttum!” Lâf! Çocuk lara söyleseniz inanmazlar tabiî. Haydi ilk istasyonda yani Bern’de polise teslim. Ver elini karakola. Sorgu, sual, tahkikat, filân.. Ve lâkin adamcağız bir türlü kim olduğunu söyJiyemiyor. Yalnız, Fransızca ve Almancayı Alzas şivesiy le konuştuğuna bakaraİc aslen Alzaslı olduğunu tahmin ediyorlar. Ora polisine telgraflar, telefonlar gidiyor. Ha
yır, Alzasın hiçbir yerinde polise, bu tipte birinnı kayboldu ğu haber verilmemiş. Eyy, öy leyse kimdir bu adam?
İsviçre polisi, nâçar kalarak adını, sanını, milliyetini, her şeyini unutan bu garip adamı bir akıl hastalıanesine yatıt> mak zorunda kalıyor. Sinir ve ruh doktorları kendisiyle meş gul olmaya başlıyorlar. Kan tahlilleri, refleks muayeneleri, şu bu yapılıyor. Nihayet, has- talıaneye teslim idildiğinin ikincigünü akşamı, muayene odasındaki saat 17.30 u gösterirken, doktorlardan biri adamın başındaki eski bir yara izi ni göstererek sordu:
—Başınızdaki bu yara izi nereden?
Ve bu tek sual, birdenbire meçhul adamın, kimin nesi olduğunu meydana çıkaran muammanın anahtarı vazifesi, ni görüyor.
Joseplı Schrembacher, aslen Alzaslı, fakat FrantanınLyon, şehrinde yerleşip dükkân açmış bir tuhafiyeciymiş. Bir sa bah evinden çıkacağı sırada karısıyla lüzumsuz bir kavga>- ya tutuşmuş. Pür hiddet kapı yı çarpıp sokağa fırlamış... Bundan sonrasını kendisi şöy le anlatıyor:
—İçimde, derhal oradan, evden, hattâ Lyon’dan uzaklaşmaktan başka bir kaygı yok tu. Şöyle deniz kenarına mı olur, yoksa dağlık bir yere mi- Tek açıklık, güzel manzaralı bir yere gideyim de, neresi olursa olsun, diye düşünüyordum. O hızla soluğu Lyon - Perrache istasyonunda almışım. Hemen Cenevreve bir bi
DİLİMİZ VE DİNİMİZTürkçemiz, lıiç şüphesiz,
dünyanın en güzel ve en gem* dillerinden biridir. Biz Türkler, Müslümanlığı düşmanlarımızın silâhlı saldırışla rina karşı bin yıl koruduğumuz ve bu uğurda milyonlarca şehit verdiğimiz halde, ne yazık ki kendi Din kitaplarımız olan Kur’anı Kerimi ana dilimizde şimdiye kadar okuyamadık, anlıyamadık.
Kur’anm Türkçe bir çok ter ciime leri yayınlanmışın Fakat, bunlar da yine Türkçe tercüme sayılamıyacak derecede yabancı kelimelerle dolu dur. O kadar ki, bunların bir sayfasını yüz defa okuduğumuz halde anlamak kabil ol-
mıyor.Bu gün haklı olarak övüne
b:liriz ki Din Kitabımızı hepi mizin anlıyacağı ve severek okuyacağı Öz Türkçeye tercü me ve tefsir etmek bahtiyarlığı vatandaşımız olan bir öğretmene nasip olmuştur.
Necmi Sakıp Bodamyalı- zade tarafından tercüme ve tefsir şeklinde manzum olarak hazırlanan ve bu hafta yayın lanan “MANZUM KURBAN” Türkçemiziıı hak'ki güzelliğini, en yüksek duyguları ve en derin düşünceleri bildirmeğe yetkili olduğunu ispat eder. Dilimizin en medeni milletlerin dili derecesin de güzel, yüksek ve geniş olduğunu bu kitapta ap açık gö rüyor ve seviniyoruz.
İlk okul öğrencilerinin bile okuyup anlıyabileceği temiz ve sade bir Türkçe ile yazılan bu tercümeyi hazırlamak için senelerce çalışmış olan hocamıza tepriklerimizi sunar ve başarılar dileriz. En uygun Türkçe kelimeleri seçmek için özenmiş olan Necmi Sakıp Bodamyalızade’nin bu tercümesini memnunlukla karşılar ve her Türkün ve her Türk ço
cuğunun bu kitabı okumasın,
candan isteriz.Kur’an tercümesinin bütün
camilerimizde ve okullarımız
da okutulmasını özleriz. • maatimizin büyük ve kuçu ,
erkek ve kız, her ferdi kend. Din Kitaplarımızı kendi dil mizde okumalıyız ve anlamam
lıyız.Milli parolamız, bundan
böyle, “Vatandaş, Türkçe konuş, Türkçe Kur’an oku ol
malıdır.. BİR OKUYUCU
Fabrika Fiatını
Güneş Türk
Makarnası almak
için müracaat yeriTel No : 2687’e ve
yahut, Lefkoşada Büyük Han arkasında Kurt Baba Sokağı 28 A ’ya müracaat kâfi
dir.Bakkallara bir ko
laylık olmak üzere, her çeşitten bir miktar sipariş da kabııl edilir. Siparişler Lef- koşa’nııı her hangi bir yerindeki dükkânlara veyahut otomobil yazıhanelerine ııakil ücretsiz gönderilir.
FEVZİ ALİ RIZA Kurt Baba 28 A
Lefkoşa
AVDET ETTİBir müddetten beri ticari
maksatlar için Avrupa’ya gitmiş bulunan HÜSEYİN ŞONYA bugün İstanbul yolu ile Kıbrıs’a avdet etmiştir, hoş geldiniiz deriz.
Yazlık Alman GömlekleriHAZIM REMZİ
HÜRRİYET TÎCARETEVÎNE En iyi Kalite ve Muhtelif Renklerde
YAZLIK GÖMLEKLER’in ÎKÎNCÎ BÜYÜK Partisi Gelmiştir.
Seçmekte acele ediniz.
KETEN, POPLİN ve ÜTÜ İSTEMİYEN Poplin Kumaşlarda
BLUZON CAKET ve SPOR MODELLER
% Ayrıca Çocuklar için de iyi cins Gömlek | ve Bluzonlar ••• .I HÜRRİYET TİCARETE Yİ'4 Lefkoşa.£ Tel: 3364
let aldım. Neden Cenevreye de başka yere değil? Bilmiyorum. Lyon’dan hareket edecek ilk tren Cenevreye gidiyor du. Belki de sebep sadece buy du. Fransa - İsviçre hududunu, sadece Fransa nüfus cüzdanımı göstererek geçebildim. Malûm olduğu üzere iki mem leket arasında vize filân yoktur. Cüzdanımda 3000 Fransız frangı ve hüviyetimi belli etmeğe yarıyacak sürülerle kâ ğıt vardı. Cenevreye vannca
trenden indim. Şehirde maksatsız ve gayesiz dolaştım. Bir ara baktım, ki yine istasyona gelmişim Ne olduğumu anlamadan kendimi tekrar bir ekspreste buldum. Bir müd det sonra kontrol karşıma dikildi. "Hani biletin? Kimsin? Nesin?” derken Bern’de trenden indirildim ve soluğu karakolda aldım. Polis, tam iki gün, benim kim olduğumu öğrenmeğe çalıştı. Hayret edi yordum. Nasıl olurda kendimin kim olduğunu bilmez, so
rulan suallere cevap veremezdim? İmkânı var mıydı böyle bir şeyin?.. Ne çare ki beni de şaşırtan bu hâdise olmuştu: Kim olduğumu hatırlamıyordum bir türlü!. Cebimdeki nü fus tezkeresini, hüviyetimi belirtmeğe yarıyacak sürülerle kâğıdı ve tren parasını rahat rahat ödeyebilmeme yetecek 20 İsviçre frangını ne yapmış tim ben?.. Bilmiyordum. Şim di düşündüğüme göre, Cenev- reden trene bindikten sonra, anlaşılan yırtmış ve vagon penceresinden dışarı atmış ola çaktım.
Uzatmıyalım. İki gün benimle uğraşan polis, hiç bir şey öğrenmiyeceğini anlayınca, beni hastahaneye şevketti Tam iki gün de orada çeşit çe şit doktor tarafından muayene olundum. Bana gayet yumuşak davrandılar. Fevkalâde iyi muamele ettiler. Fakat
soruyorlar. Hafızamı tekrar bulmama yardımiçin sürülerle, Alzas ve Fransa şehrinin adını sayıyorlardı. Ama ben hiç bir şey hatırlamıyordum. Nihayet ikinci gün akşamına doğru bir doktorun dikkatini çekmiş. Başımdaki yara izinin neden olduğunu sordu. Bu su al, hafızamın her tarafının ü- zerine kapanan karanlık perdeyi biraz araladı. Birdenbire bu yaranın, vaktiyle başımdan geçen bir bisiklet kazasından geldiğini hatırladım. 1929 yılında bisikletten düştüm. O zaman bir elektrik mağazasında çalışırdım, kaza neticesinde kafa tasım çatlamıştı.
Bunları tekrar hatırlamam, kendi kendimin kim olduğumu meydana çıkarmam husu sunda da bana yardım etti ka famı zorluyordum. Hatıraları mı kapatan perde yavaş yavaş aralanıyordu. Nihayet ö- nüme kâğıtla kalem uzattılar. Adımı, şanımı, adresimi yazdım.
Joseph Schrembacher rue Clos - Su'phon 28 - Lyon
Karımla kavgam, hiddetle trene binip Cenevreye gelişim hatırıma geldi. Ondan sonra biraz bulanıktı. Doktorlar telefonu açıp derhal Lyon’a sor dular. Dediklerimin doğru olduğu meydana çıkınca, Bern’ deki Fransız konsoloslum dan bir seyahat. 1'*, geçici bir pasaı. bort aldım. Yanıma da sivil bir İsveç memuru kattılar ve ben, tekrar Lyon’a yolladılar
Görüldüğü gibi tuhafiyeci mazısını ve hüviyetini sadece dort gun unutmuş, sonradan
Ukin buna sebep basit bir kavgadan ibarettir. İşte insan olarak hepimiz, ürkütmesi gereken nok ta da burasıdır. Bir tek kiş.'nin b.!.na ğel,„, herle„
GönelMde Seçim.1,., a
Temmu* %
,nı som 8 de J 'P 1. ; Hü«eyı"
y«i J f S » ! , ö » fTerzi Muştala geI.H-«an Ahmet Tilki ve
f Hasaıı kazanmıştır.
Çt e k , « " Ö f * Ht i »v - ' . r - ı s ' . S v e
T a h s i l i Selçuk H Tevfik Ali ile Sanrı
faal üyeliğe seçilmişte.Sekreter
ÖMER HAŞAN
Kaiio r * m Tam irerii pfkosa Mecidiye Sokak
Mn 4 1 Tatlıcı Bay Nıdai
'>IJ“er S r f ktrik
Prensibim süratli• ■ vmarak müşteri.'tıııız ış yap«ıı»iv * , .
memnun etmektir. Bir d r »deneyiniz, memnun kalacaK
siniz. _ t. . tg ü n e ş z iy a k ir a l
Açık Mektupbay m. HAŞAN, Lâmaka
Gönderdiğiniz yazı elimiz»'
geç gelmiş olduğundan ye ha
berin eskimesinden dolayı
neşredilenıenı işti r.Özür dileriz.
Adres DeğiştirmeNecati Özkan Sokağında
ki Şen Bar’ı .Maraton Sokak No 37 ııakleylediğimi savın
müşterilerime bildiririm.
Hüseyin Onbaşı
isim DeğiştirmeBu güne kadar Mustafa
AİKİtıllah, olan ismimi değiş tirib bu günden itibaren ismimin Mustafa Tümer Abdullah, olduğunu, bu isme göre imza koyacağımı umu mun malûmu olmak üzere ilân ederim.
Mustafa Tümer Abdullah Lârnaka
Sayın inşaat Sahipleri
Müjde! Müjde!Lefkoşa’da Evkaf Daire-
si’niıı yaptırmakta olduğu tş Hanının hiliıımum kalıp işlerini yapmakta olan ka- lıbcı Mehmet Keskin, bol miktarda kereste ve en iyi işçilerle çalışmaktadır.
Arzu eden müteahhit ve inşaat sahiplerinin İş Hanına müracaatları bildirilir.
Evkaf Dairesi Leymosun Şûbesinden;
Kiralık DükkânLeymosıında, Çarşı Yo
lunda 26 numaralı dükkân 22 Temmuz, 1950 Çarşamba gün sabah saat 10’da açık artırma ile icar edilecektir.
İsteklilerin ayni gün ve saatte Evkaf Dairesinin Leymosun Şûbesinde hazır bulunmaları duyurulur.
I 00 H *y D W
YILANLARIN ÖCÜİbrahim Zeki BUEDU^
Cumhuriyet gaz.;te«imı. roman anUttğ
tauniıan Yılanların öeunu ıkrnc, defa „kudua O l ıv Burdıır’a bağlı l»ır köyde geçer. Vi2a,-jivün insanıdır: bu olaylar. v,; «na olay, ^
l tır Yaşam ıştır diyorum ,unku romanda u JZ1 “ L ,* * ın a inandıran bir hava var. ^
Kumanın kahramanlan Irazca Ve Oğfc K
Bayramdır. Irazca. yaşlı bir kadındır.Kütün köyü önünde dize tın c« * kadar cesur #tn .ran Kararlı ve irfan sahildir, (ierçek bir köy |J
• % Anıınlu nlu» .. î • *dım. Kara Bayram ve onunla olan olay .em, ^
tfacali, Muhtar, üyeler ye bekçi Mustafa körfin yalansız, yapmacıksız tiplerdir.
Olay kısa çizgilerle şu Köy İhtiyar heyeti Bavraııı’ın evi önündeki boşluğu ihtiyar heyeti a* Sİ ilaeali’v satar. Bayramın evi öiine yeni bir temelleri açılırken kıyamet kopaı I razea, bun* „ *, olmaz. Bu olay, köyü bütüln düşüucesijfe^
tırır Ve Irazca’ııın kesin karam Ie sona erer.
Bu olayın dallandırdığı k..\ problemleri, ^ basit ci/.frilerle o kadar Rİizel un latılm ış y ^ anlatışta yazarın köyün ieiııden yetişmiş olnan^ bıiyük rolü var. Köyün, koy insanının düşüne*^ köylü dilinin cümleleriyle <» kadar güzel veriyor ki!.. Bence romaııuı en sağlam yönü dilidir. Dil,di) olunca, romanın diğer bölümleri, dilin »fiizplKm. den bambaşka bir renk alıyorlar
Komanın yazarı Fakir Baykurt. olay içinej. dığı tipb-ri. tanı tiirkee cümlelerle tanıtıyor biw Tanıtmıyor, belletiyor, öğretiyor, ezberletiyor,». linıııez bir şahsiyetler albümü doğuruyor kafıaıj.
da...
Şahısların hiçbirinin fizik portreleri yok. T* zar, şahıslarını içleriyle yaşatıyor Firik portifn» önemi nedir ki? Irazca. nasıl düşünüyor; Kan Bayvam'ııı yavaşlığı ne yüzdendir?.. Muhtu’a oyunları ve köy meselelerindeki iljri derecesi...Hı- celi’nin davranışlarındaki i<; yön. Haeeli'nin kına Hatice’nin iç dünyası...
Komanın yılan meselesi de iki iğneli bir ger- eek. Birincisi kelimenin gerçek mânası. Yilanlar, köylünün düşmanıdır. Yılan kelimesinin meeu mânasında, köylüye içten kötülük edenler v*r_ Muhtar, tam bir muhtardır. Muhtarla ilgili köy meselelerinin hemen her yönünde bir yılan zdıiri vardır.
Köyü böyle içten anlatan bir eserin um! rıva ul aşmış olmasının elbette birçok m i«< |ileri vat,
dille birleşen ııst.M kompozisyon leknifi,Dil.gerçeklerini içten bilme ve çok az kelimeli efir lerlc bütün bir hayatı çiziverme.
Komanda, hemen her felâketi, derdi, çikji üzüntüyü yavaş yavaş, sakin, sabırlı l»ir davran} la kabul eden Türk köylüsünün ır<*r<;ek iç dünya* m bulmak bizi çok sevindirdi Bu yapmacıkımaı- 1 atmada, taııı bir başarı vardır, »»lavların hepaidt doğrunun doğrusudur. Boş toprak satılmıştır. Evin temelleri kazılmıştır. K\ önüne ev yapımı istemeyiş doğrudur. Muhtar, üveye hırsızlık yapft- ı ır. Kara Bayram, Muhtarın i smi odasında döv» litr....
Yılanların öcü. gerçekti n jriielü bir roman. Okuyucularıma tekrar tavsiye .-derken, Türk köp liisünüıı iç yapısındaki azmi. İstiklâl Savaşmı b- /.anmada birinci vazifeyi gören Irazca Balları hayat görüşünü yaşatan ruh dünyasını övmekte- terim.
Kermia SHELL Benzin St Satıcı: VEDAT HÜSEYİN
24 Saat Servis Yapar
DA î 3 s s s rİ iÂr n İ k a
L*fko»a
Selimiye 0»®».
CUMARTESİ, 10 TEMMUZ, 1080 ( B O U D R 1 )SAVFA S
I** ***-
KIBRIS TÜRK GENÇLİK TEŞKİLATIYILDIRIM EKİBİNİN LEFA'OğA KAZASINI
ZİYARET PROGRAMI
11 Temmuz 1959, Cumartesi
Akaça 8.00 9.80
Periaterona 19.45 10.45
Gazivoren 11.30 12.30
Gemikoııağı 15.30 17.00
Ambelikıı 17.30 19.30
Lefke 19.30 00.00
12 Temmuz 1959 Pazar Sındırgı Şehitler Gününe iştirak edilerek
13 Temmuz, 1959 Pazartesi
7.70 5.009.15 10.30
10.45 12.0012.15 14.3014.30 16.0016.80 13.0018.15 19.3020.00 21.00
21.30 23.00
AlevkayaErenköyMamuraAytotoroYağmuralanGiinebakanSelemaniLimnidiKserovuno
FlaıuAybifanLinuAyyorgiKalohoryoPeristeronari
14 Temmuz Salı8.30 10.00
10.15 11.3011.45 12.3013.00 15.0015.15 17.0017.30 19.00
15 Temmuz, ÇarşambaYukarı Kutrafa 8.00 9.30Angolem 9.45 11.15Petre 11.30 12.30Elye 13.00 15.00Aymarine 16.00 17.00Alifodez 18.00 19.30Orunda 20.00 21.00
16 Temmuz PetrjembeHamit Mandıralar 8.00 9.30Orttköy 10.00 11.30Gönelli 11-45 14.00Kanlıköy 14.15 15.30Ayvâ»ıl 16.00 17.30Şillura 18.00 20.30Deny- 21.00 22.00
D İ K K A T - D İ K K A TBeş senedenberi terzilik sanatım en titiz
bir şekilde yapmaktayım. Terzihanemde en meraklı müşteriyi dahi memnun bırakacak şekilde temiz iş yapılmaktadır. Fiatlarımız, bütün diğer terzilerinkinden çok daha ehven olup, talebelere tenzilât yapılmaktadır.
Takım elbise £4-000Yalnız Pantolon 0,750İş pantolonu 0.500
TALEBELER İÇİN Takım elbise £3,500Yalnız pantolon 0.500
OSMAN M. EMİN
UÇAR DİKİMEVİ Çankaya Sokak No. 5A
Lefkoşa
10 o/o TENZİLÂT(lerek kaliteli eşya sunmak ve gerek ucuz fiat tatbik etmek suretiyle her hususda saym Kıbrıslı ve Türkiyeli halkımızın takdirini kazanmış bulunan j |
A K A R S U G İ Y İ M E V İ29;6.1959 tarihinden 4.7. 1959 tarihine kadar, yalnız bir hafta için, pek sayın halkımızın bu takdiri
ne bir iyi niyet karşılığı olarak, müessesemizdo bulunan bütün eşyaların maktu fiatları üzerinden 10% TENZİLÂT yapılacaktır.
Hepinizin bu yerinde kararımızı takdir ederek istifade edeceğinizden eminiz.
AKARSU GİYİMEVİ Girne Cad. 40 - 42 - Lefkoşa
DERSEV İDHALÂT ACENTESİMODERN ÖRGÜYÜNÜ MAĞAZASININ
SAYIN MÜŞTERİLERİNE BİLDİRİCİ Aşağıdaki çeşitler gösterilen fiatlarda satışa
arzedilmiştir
Highland 4 kat (çift yumak) 150 mil Mammi S kat (tek yumak) 90 milSimU yiin 4 kat 100 gramlık çile) 300 mil Mimose (Makarna) (100 gramlık çile) 325 milOrlon 3 kat (tek yumak) 150 müPerlon 3 kat (tek yumak) 125 mil
★ SOLMAZ. ..........★ PÜRÇÜKLENMEZ.
★ YÜZDE YÜZ YÜN.★ HER ZEVKE UYGUN RENKLER
★ REKABETL1 FIAT.
KIBRISB2\sımnt>zuıEtnos, Atina “Elefteriya” gazetesinde intişar eden bir habere temasla şunları yazmaktadır:
Kıbrısta, Makariosun bazı meselelerde uzlaşmaya varılması için enerjik rol oynama<- sını ve bu arada bazı teklifleri kabul etmekte istekli olmasını beyenmeyen Grivas ile başpis- kobosun aralan açılmıştır. Ha tırlarda olduğu gibi geçenlerde basına bir şikâyette bulunan Grivas adada olup bitenlerden hiç haberdar edilme diğini ve bu gizliliğin İngilizlerle Tiirklere tavizler vermek içn fırsat bilinmemesini ihtar etmiştir. Yine başp:skobos ta<- rafmdan yalanlanan ve yaban cı gazetede intişar eden bir be yanatı da bu iki zat arasındaki münasebetlerin gerginleş meşine daha fazla sebebiyet vermiştir.
Gazete neşrettiği başka bir haberde Yunan Hariciye Vekili Averofun, ta evine kadar giderek Grivası ziyaret ett'ği*- ni ve bu ziyareti müteakip şunları söylediğini Sddia etmektedir:
“Grivas ile daima görüşmek teyim. Bu görüşmem de bunlardan biridir. Bu görüşmemiz esnasında bizi en fazla meşgul eden Grivasın siyasi hayata
atılacağı meseles!dir ki o da gelecek sonbaharda olacaktır.
Eleftfriya, Türk semtinde kanatılan bir mağazayı ele alarak şunları yazmaktadır:
Geçenlerde Türk çarşısında bir dükkânın kapaması için emir verildi. Buna sebeb de bu şahsın Rumlarla alış veriş etmesi mi yoksa başka meselemi pek bilmiyoruz. Dükkânla rın kapatılacağını Dr, Küçük, Makarosla yaptığı müşterek basııy toplantısında açıklamıştı. Bizi düşündüren bir mesele de “Çarşı Murakebe heyeti” diye bilinen gayri kanunî bir teşekkülün hangi kanunlara dayanarak dükkânların kapatılmasını emretmesidir. Türk ve Rum dükkân sahipleri olan hadiseleri önlemeğe çalışırlar. Halbuki bu hadiseler Türklerinin ortaya attığa “Türktejı Tiirke” parolaları ile ylııe meydana çıkmaktadır. Bu parola bir bakımdan da Türklerin Rumlara karşı olan fena hissiyatlarını ortaya koymaktadır. Vaziyet o kadar va himdir ki susayan bir Türk ya kınında bulunan Ruma giderek bir kadeh su bile isteye-, mez. Bu “Türkten Türke” prensibinden ziyade her sahada Rumlardan uzak kalmak siyasetidir. “Bu taktik kime zarar verecekmiş o başka meşedir.
Filelefteros, Atina muha
birine atfen şunları yazmaktadır:
Haber aldığımıza göre adadaki faaliyet ve siyasî gelişme lerden haberdar olunmayan Grivas pek yakında Kıbrıs için hayatı ehemmiyeti haiz tabiiyet, üsler ve ayrı belediye ler meselesindeki kendi görü şünii artık açıklamaktan çe- kinmiyecektir. Bu üç mesele ile ilgili olarak Makarios Tiirklere veya Ingilizlere bun dan böyle hiç bir şekilde tâ
vizlerde bulunmaması için ha ber gönderdiğini söyleyen Gri vas, başpiskobos ile anlaştıkla rından başka herhangi bir ka>
ran imza etmemesini hatırlat maktadır. Kendi görüşünü ka radarın alınmasından evvel ilân edeceğini Grivas sözlerine ilâve etmiştir:
Cyprus Mail, Avrupa İnsan Haklarım Koruma Komitesinin Rum ve Yu nan müracaatlarını ınce- lemeğe karar vermesine temasla şunları yazmaktadır:
İngiliz askeri ve polisleri ta rafından adadaki Rumlara karşı kullanılan şiddetli şikâyet eden Yunan Hükümetinin müracaatlarının inceleneceğ:>- Komite Direktörü tarafından açıklanmıştır. Buna sebebola- rak da Zürilı ve Londra an
laşmalarını mütekakip adada normale dönen halk arasındaki münasebete herhangi bir zarar getirmemek için Ingilte re ve Yunanistan tarafından yapılan yeni müracaata uygun olarak hareket edilmesi gösterilmektedir. Her ne ka>-
dar da Komitenin bu meseleyi müzakere etmekte serbest oldukları açık ise de ada sulhuna yardım olunması için meselenin hiç ele alınmaması kararlaştırılmıştır.
Times of Cyprus, Yunan Anayasa Heyeti Başkam T sat sosun aşağıdaki beya rıatını yayınlamıştır:
Kıbrıs Anayasasının önümüzdeki Eylül ayma kadar ha zır olacağını ümit etmekteyiz. Emrim altında bulunan bütün Anayasa Komitesi üyelerince olduğu kadar Türk Anayasa Komitesi Heyetince de varılan müşterek bir anlaşma m u ç, i b i n c e teati edilen bütün görüş ve fi kirlerin gizli tutulması karar
laştırılmıştır, Grivas ile Makarios arasındaki ayrılığa dair herhangi bir beyanatta bulunacak durumda değilim. “Es- tia” gazetesi sahibine bir EO- KA üyesi tarafından yapıldi1- ğı iddia ed'len hücumla da ilgili hiç bir şey söyliyecek de- ğ’lim, Bütün bu hikâye ve söy lentilerin hakiki mahiyetini bilmek ve ona göre hareket etmek pek kolay b:r şey olma sa gerek,
Gazete neşrettiği başka bir haberde Yunanistan Komo- nist Propogandası yapan ve bi lâhare tutularak askeri mahkemeye sevkedilen Glezos için Kıbrıs Rum Komonistlerinin yaptıkları nümayişe temas etmektedir. Gazeteye göre Rum Komonistleri “Karamanl;s hü kûmeti utansın” “Fasistler utansın” “Amerikan gaye lerine hizmet etmekten Yunan Hükümeti zevk mi alı
yor?” diye bağırmışlardır. Da ha sonra Yunan Hükümetine 40 bin komönist Rum adına rafında Glezos diye bilinen bu azalı komonistin serbest bıra-- gönderilen bir protesto telg- kılmasını ve zaten Yunan Hükümeti için leke teşkil eden mahkemenin durdurulmasını talep etmişlerdir.
SAYIN KIBRIS TÜRK KUNDURACILARINA
M Ü J D EKıbrıs’ta büyük eksikliğini hissederek,
her nevi kunduracı malzemesini pek yakında açılacak olan mağazamızda bulabileceğinizi iftiharla müjdeleriz.
Adrese Dikkat : NEŞET TEMEL Eski Kaloyiro Hanı
No. 13, Lefkoşa. ?
DİKKAT - DİKKATTABELA YAPILIR VE RESİM RENKLENIB BÜYÜLTÜLÜR
Aykasiyano Sokağında No. 18 de açmış olduğum
Atölyede ehven fiatla fotoğraftan istendiği büyüklük
te renkli ve renksiü resim büyültülür ve her türlü tabela
yapılır.
ERTAN ZİHNİ
PAPATYA PAPATYAPAPATYA Tuvalet kâğıtları sıhhî ve yu
muşak olup yalnız 40 mile satılmaktadı-. Bakkalınızdan daima Papatya isteyiniz.
Kibnsta Acenteleri 6 Cumhuriyet sokak
Atatürk Meydanı, , Lefkoşa
W W ^ > W « .> .X < * X « X « X » W ^ X » W {« X * X '< J< M » W lJ ’X
B U L M A C AHazırlayan : M. Ş.
1 2 3 4 5 6 7 8 91 □ □ □ □ □ □ □ □ □
23 □ □ □ □ □ □ □ ■ □
4 □ □ □ □ ■ □ □ □ d
56 □ □ ■ □ □ □ □ □ □
7 □■□□□□a D D 8■□□□□□■■□9 □ □ □ □ □ □ ■ □ □
Soldan Sağu:1. Çok patırdı yapaıı 2.
Bir emir. Zehir 3. Söylenmiş bir fikirden vazgeçip ikinci fikirden evvel getirdiğimiz bir bağ 4. cılız demektir, ermiş olana denir 5 Keskin hat lı görünen. Nota 6. Genişlik Nebatı ıslatma 7. üreyen 8. Ilristiyan hanımı, 9. Bir küfürdür. Bir hayvandır.
Yukarıdan Aşağıya:1. İtimat eden. 2, Tenbelle
şen. Harf okunuşu. 3. Gör
me. Eski Rus kralı. 4. Mik
tarca yetersiz, konyak onun
la içilirse hafifleşir, 5. Bir
millettir, sözlük. 6. Parmak
arasında ezmeden yuvarla
nın. 7. Yukarıya, bir renk. 8.
Harf okunuşu, Tibet rahibi.
9. Okuma yazma bilmiyen,
Abide,
DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ
Soldan Sağa ;1. İş Bankası 2. Ölü, li 3.
Cimrice 4, ile, cin 5. Hakan, ema, fi. At, Bern 7. Nihal, Ak 8. Fa, pu. 9. Tereke, La.
Yukarıdan aşağıya:1, İmtihan, 2, Latife, 3.
böcek, har. 4, Ali, aba 5 Numunelik. 6. —i—«— 7, Alicenap, , 8. Sicim, kul, 9. E-
zan, la,
Alman mamulatından olan
bu bombalardan dört tane
di ve knlumdaydı. Almaııya-
la (ıcstaponun kullandığı
bu bomba lardaıı dört tane
lime geçmişti. Bir tanesini,
her ihtimale karşı, daima
kolumda taşıyordum.
Benim hiddetle söyledi
ğim sözler üzerine, meçhul
dostum ayağa kalkıp elimi
sıktı:
—Buyurun, dedi; yukarı
ya, arkadaşların yanına çıka
lım.
Bir merdivenden çıktık.
Şarkkârî süslenmiş, yerleri
nadide ve kıymetli halılarla
kaplı bir salondan geçtik.
Aynalı bir gardrobutı önün
de durduk. Meçhul dostum
yan tarafta bir düğmeye bas
ti. Gardrobım aynalı kapısı
açıldı.
4rap İttihatçıları Arasında...
Bu, pek eski usulde gizli bir
kapıydı. Bıyık altından gül
mekten kendimi alamadım,
Gardrobun kapısından girdik.
Karşımıza bir kapı daha çık
tı. Bu kapımn kenarındaki bir
zile bastı. Kapı açıldı. İç ta
rafta enine boyuna, pehlivan
yapılı iki Arap belirdi. Bunlar
bedevi kıyafetliydiler. Bizi,
lerle selâmladılar:
— Khlen ve sehlen yâ şeydi!
Büyük bir odaya girdik. Si
gara dumanından her tarafı
sis kaplamıştı âdeta. Büyük
masanın etrafında oniki kişi
oturuyordu. Biz girince ayağa
kalktılar. Arkadaş beni bunla
ra:
— İngiliz Kemal! diye kısa
ca tanıttı.
Aralarında hafif bir mırıltı
geçti.
Gözüm gençten bir zata iliş ti. Bunu, İstanbul’da bir çok
Kız Memur RanıyorBirinci Mağusa Kooperatıi
İktisad Bankası Ltd.’e bir kız memur istenilmektedir. İstekliler en geç 20.7.1959 tarihine kadar Banka Komisyonuna yazılı olarak müracaat etmeleri bildirilir.Maaş ehliyete göre olacaktır.
Daha fazla tafsilât her gün bankanın çalışma saatlerinde Sekreter Kâşif Beyden alına-- bilir.
Birinci Mağusa Kooperatif İktisad Bankası Ltd.
Komisyonu
Kiralık EvAyluka mahallesi, Lısias
sokağı Eskiden Gölek diye maruf mahalledeki 18 Numaralı yeni inşa edilmiş ev kiralıktır. İstekliler ayni yoldaki Bizim Gazino sahibi Bay Enver Mulla Mustafaya müraca at ederek günün herhangi bir saatında evi görebilirler.
TEKALEMİT VE YIKAMA M E R K E Z İ
Asmaaltı 21 No.’lu TEKALEMİT Merkezi bu günden itibaren ALI SIDKFnm çalıştırdığını ilân ederiz.
Otomobillerinizin emniyet ve selâmeti için ALİ SIDKI TEKALEMİT Merkezini mutlaka tercih ediniz.
Temiz iş ve makûl fiat prensibimizdir. Bir defa denemek menfaatiniz icabıdır.
ALI SIDKI TEKALEMİT YIKAMA MERKEZİ
ASMAALTI NO. 21 LEFOŞA
RADY0LİNRADYOLİN
RADYOLİNDişlerinizin sıhhati ve çürümemesi için
daima her yerde RADYOLİN Diş Pastasını ısrarla isteyiniz.
Kılorofelli RADYOLİN Miçanlı RADYOLİN
Dişlerinizi Kar gibi Beyaz yapar ağzınıza eyi bir ıayha verir.
Kıbrıs Acenti :M. KEMAL DENİZ
Lefkoşa.
ÇAĞLAYAN BAR BAHÇESİNDEBU AKŞAMDAN PAZARA KADAR
Her akşam Saat 10.30 da
KIBRISTA İLK DEFA OLARAK
HİNTLİ SUSU VE İAK’danHint ormanlarının en büyük zehirli yılanları ile korkunç
ve esrarengiz gösteriler.
Yılan Tutan KadınlarBiı defa daha görmek fırsatını bulamayacağınız bu entere
san gösterileri muhakkak görünüz, kaçırmayınız.
defalar Siranuş ve Zitta’nın
alemlerinde göı m üştüm.
Biraz oturup hoşbeş ettik
ten sonra, köşede oturan ve is
mini hatırlamadığım kırk bej
yaşlarındaki zat:
—Kemal Bey, dedi. Size kı
saca maksadımızı anlatmak ve
sizin tecrübelerinizden ve tav
siyelerinden istifade etmek is
teriz. Önce burada olup biten
leri burada bırakıp unutacağı
niza ve hiç bir yerde bahsetmi
yeceğinize söz verin...
—Sizin işleriniz beni alâka
dar etmez, dedim. Esasen siz
den ve hâdiselerinizden başka
bir yerde bahsetmekte de be
nim bir menfaatim olamaz. Si
ze, tecrübelerimden bir fayda
umuyorsanız Arap milletinin
saadeti için bu hususta fikir
lerimi söylemek belki müm
kün olur. Burada geçen hâdi
seleri unutacağım tabiîdir. Bu yurun.
— Bir çok tarihî sebeplerle,
bilhassa Ingilizlerin kendi
menfaatlerini ve siyasetlerini
kolay güdebilmeleri için tek
bir millet olması icabeden
Araplar maalesef çeşitli dev
letler halinde parçalanmışlar
dır. Halbuki Araplar bir mil
lettir ve hepsi birleşmelidirler. Bu fikrin tahakkuku bil
hassa İsrail meseleleri ortaya
çıktıktan sonra daha zarurî
olmuştur. Bütün Arapları bir
leştirmek için evvelâ gençlere
Arap milliyetçiliği tohumlan
nı serpmek, onlara cesaret ve
ihtilâlciilik fikirleri telkin etmek lâzımgeldiğine kani ol
duk. Bunun için Arap gençle
rinin kalbine muhtelif düşman
lıklar serpmek lâzımdır. Bu
düşmanlıklar eskiden maale
sef Osmanlı - Türk düşman
lığı idi. Şimdi İngiliz ve Garp
düşmanlığı şeklinde ortaya çık
tığı gibi bizim birleşmemize
mâni olan başka kuvvetler ve
sebepler de var, ki bunların
başında muhtelif Arap Krallık
lan gelmektedir. Arap krallık
aileleri kendi hâkimiyetlerini
devam ettirmek, htirav ve zevklerini gerçekleştirmek için
Arapbirliği fikrini ortadan kal dırmağa ve Arap milliyetçile
rini yok etmeğe çalışmaktadır
lar. Bunun için biz gençlere
Arap milliyetçiliği fikrini aşı
larken aynı zamanda bu ide
alin tahakkukuna mâni olan
krallıklara karşı nefret tohum larını serpme zorundayız. Esa
sen İktisadî ve sosyal şartlar
ve Arap halkının fakirlik ve
sefaleti bizim bu düşüncelerimizin tahakkukuna yardım
edecektir. Biz şimdi bu gayeye
ulaşmak için uğraşıyoruz. Bu
gördüğünüz arkadaşlar muhte
lif Arap memleketleri delege
leıidir. Şimdi burada bulun-
mıyanlar da var. Aramızda
Mısır’dan, Suriye’den, Irak’-
*tan, Ürdün’den, Lübnan’dan
ve diğer Arap devletlerinden
fedaî ve idealist gençler var.
Hepimiz kendi memleketleri
ni ;zde gizli gizli teşkilât kurarak Arap birliğini tesise çalışa
cağız.
(Devamı var)
T E Ş E K K Ü RAfanya Türk Çiftçiler
Birliği menfaatma gösterilmek üzere meccanen bir lilm veren Halk Sinema Şirketine, iki curnal veren K. T.K. Federasyonuna, ve bu maksat için siııemahanesini bütün teçhizatı ile emrimize Amade kılan Vadili İstiklâl Sineması sahibi Esat Beye ve sinema gecemize alâka göstererek iştirak eden kom şu köy kardeşlerimize âleni teşekkürü bir vazife sayarız.
Afanya T.Ç. Birliği İdare Heyeti
H A ÎM I'O ( B O Z K O t l )
B O x k i * 3
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonuna bağlı
Bütün Birinci ve ikinci Küme Kulüplerine.Sayın Baylar,
30 Haziran, 1959 da toplanan Genel Kurul kararlarına uyularak 12 Temmuz, 1959 Pazar günü, ö.e. saat 10.00 da Lefkoşada, Çetinkaya Lokalinde toplanacak olan olağanüstü Genel Kurul Mümessilleri şu konuları görüşecektir. Bilhassa Anayasamızın İdare Kurulu Fasih ile ilgili tadilât tekliflerini ileri sürecek olanların işbu tekliflerini yazılı olarak Federasyon Başkanlığına sunmaları lüzumu belirtilir. ^
1. Anayasanın İdare Kurulu başlığı altındaki beşinci maddeden 12 nci maddeye kadar olan kısmiyle ilgili tadilât tekliflerinin incelenerek karara bağlanmaları;
2. Federasyonumuza bağlanmak arzusunu gösteren bazı kulüblem dilekçelerinin tekrar gözden geç>rilmesi; .
3. Türk Belediyelerine verilecek olan vergilerle ilgili olarak yapılan temasların gözden geçirilip karara bağlanması;
4. Çeşitli meseleler.Saygılarımla,
AHMED SAMİ K.T.F.F. Başkanı
G. Saray’lı Suat, Kulübü İle 2 Senelik Mukavele İmzaladıSTANBULSPOR’LU KALECİ SABIH
KULÜBÜNDE KALDI
K. AYTAÇ, SÖZ HAKKİ İDARECİLERİN, DEDİ
İstanbul — Güıılerdenberi Kadrinin eski kulübü Galatasaray’a döneceğine dair çe§itli söylentiler dolaşmakta idi. Karagümrük kulübünün bu nevi söylentüeriıı a- kabinde tekzip hakkını kullanması ve “Kadri bizim öz malımızdır. Daha bir yıl bir yere gitmesine imkân yoktur” demesine rağmen gene de zihinlere istifhamlar takılmakta ve ‘'Acaba denilmekte idi. ı-
Bu durumda, hakikate yaklaşmak, hâdise’nin mih- rab noktasını teşkil eden Kadri’nin ifadesine müracaat etmekle kabil olacaktı. Şimdi sözü Kadri Aytaç’a bırakıyoruz.
“Ben Karagümrük’iin malıyım. Daha bir yıl Karagümrük takımında futbol oy nayacağım. İki kulübün idare heyeti karşı karşıya gelir ve bir anlaşmaya varırlarsa !.. İşte, d zaman ben de
İstanbul — Transferin do. kuzuncu günü de, millî takımın ve Vefa’nın yurda dönmesi üzerine, transfer hareketleri hızlanmaya başlamış tır. Kulüp idarecilerinin büyük bir kısmı, bu takımlarda bulunan mukavelesi devam eden ve etmeyen futbol e ularla dün görüşmelerde bulunmuşlar, bu arada dedi- kodulu bir transfer hâdisesi de kapanmıştır.
Suat Galatasaray'laMukavele İmzaladı
Transfer ayında isminden en sok bahsedilen futbolcular arasında bulunan Galatasaray sağiçi Suat, İtalya’ya gitmekten vazgeçtiği için dün kulübü ile iki senelik bir mukavele imzalamışın'.
Saat 14.30 da noterde mukavelesini imzalayan Suat buna karşılık Galatasaray’dan 55,000 lira almıştır. Baim Dün Galatasaray’dan
Bonservisini İstedi Bundan bir müddet evvel
Beşiktaş’tı idarecilerle görüşen sağbek Saim, dün kulübüne gelerek bonservisini istemiştir. 1960 senesine kadar Galatasaray’la mukavelesi bulunan bu futbolcu, Beykoz kulübünden almış olduğu 35,000 liralık teklif üzerine bonservisini talep etmiştir.
Galatasaray idare heyeti önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda bn hususta karar alacaktır.Hilmi Dün Galatasaray’h- larla Bir Görü§me YaptıGalatasaray’ın bu sene
transfer etmek istediği futbolculardan biri olan Hilmi, dün Galatasaray umumî kap tanı ile bir görüşme yapmıştır.
Çarşamba akşamı geç vakit seyahatten dönen Hilmi dün sabah Eşfak Aykaç’ın dairesine giderek görüşmede bulunmuştur. 1961 senesine kadar Vefa ile mukavelesi bulunduğunu açıklayan Hilmi’yi almak için GalatasaraylIların Vefa Kulübüne teklif edecekleri şartlar ö- nümiizdeki hafta yapılacak idare heyeti toplantısında kararlaştırdaeaktır. Stanbulspor Kaleci Sabih’le
Mukavelesini Yeniledi İstanbulspor Kulübü dün
kaleci Sabih’le mukavelesini yenilemiş ve diğer taraftan İzmir’li bir futbolcu ile de mukavele imzalamıştır.
Mukavelesini yenileyen kaleci Sabih, iki sene için 25,000 lira almıştır. Stanbul sporluların yeni transfer ettikleri oyuncu, İzmir Yün Mensucat solaçığı Yaşar’dır. Bu futbolcu ile de yapılan mukavele müddeti iki senedir.
İBtanbulgporlular Antere- mana Devam Ediyorİstanhulspor profesyonel
takımına mensup futbolcular, topla ünsiyetlerini kay. betmemek maksadiyle hafta nm muayyen günlerinde 30
ilâ 40 dakikalık çalışmaya tâbi tutulmaktadırlar. Grup grup yapılan bu çalışmalar Cağaloğlu’ndaki İstanbul Li sesi bahçesinde cereyan etmekte ve futbolcular sadece top kontrollarını kaybetmemek için hareketler yapmak tadırlar.
Fenerbahçe ilk maçı
istiyorİstanbul—
Fenerbahçe İdare Heyeti Avrupa şampiyon kulübler turnuasında karşılaşacağı Macar Csepel Vassas takımı ile ilk maçı Budapeştede oynamak istemektedir.
İdare heyeti önümüzdeki günlerde bu mevzuda bir top iaııtı yaparak bu teklifi resmen Macaristan takımına bil direcek tir.
Avrupa şampiyon kulübler turnuası statüsüne göre ilk Karşılaşmanın Istanbulda ya>- pılması gerekmektedir. Buna rağmen sarı-lâcivertli kulüb idarecileri ilk maçın Budapeş tede oynanması için Macar takımı ile anlaşmaya çalışacaklarını söylemişlerdir.
F. Bahçe Ergun ve
Yüksel’i saklıyorİstanbul— Fenerbahçe Trans fer Komitesi son günlerde isimleri transfer dedikoduları
na karışan iki amatör futbol cusunu herhangi bir hadiseye mahal vermemek üzere belli olmayan bir semte götürmüşe tür. Bu futbolcular Galatasara yın transfer etmek üzere teşebbüse geçtiği Ergun ve Yük seldir.
düşünecek ve daha doğrusu söz sahibi olacağım. Şunu da ilâve edeyim ki anlaşmaya varılırsa eski takımım Galatasarayda oynarım."
Kadrinin sözleri bir kat’- iyet ifade etmektedir. Açık bir deyişle daha bir yıl Kadri mukaveleli bulunduğu lva ragümrük’e hizmet edecektir, “İki kulübün idarecileri anlaşırsa” sözüne gelince: Galatasaray’lılar “Biz idealimizdeki takımı kurabilmek için şartlar ne olursa olsun buna hazırız.” Karagümrük ise “Hiçbir şart kabul etmiyoruz Kadri’yi bırakmayacağız” demektedirler.
Dostluk maçıÖnümüzdeki Pazar günu
ö.s. Saat 4 de Yeni Sahada Lârnaka Ateş Spor ile Lefko- şa Şafak Spor A ve B takımları arasında bir dostluk ma1- çı yapılacaktır.
TEŞEKKÜRPek muhterem Zafer Sine
ma Şirketi Müdüriyetine Yeni Cami Ağdelen Kulübü Spor Sandığına 5 lira teben- rüde bulunması Türk spor çevrelerinde memnuniyeti mucip olmuştur. Bu vesile ile Yeni Cami Ağdelen Kulübü Hey‘eti İdaresi Zafer Sinema Şirketine alenen teşekkür etmeği bir vicdan borcu telâkki eder.
Y-A.K. Başkanı M. MÜNİR
TRANSFER HABERLERİ★ Gençlik Gücü’nün eski,
futbolcularından olup, halen Lârnakada Demir Sporda oynamakta olan Vehat, 1 Ağustostan itibaren Lefkoşa>- ya becayiş olmuş olduğundan tekrar eski kulübüne dönecek tir.
★ Demir Spor’un kıymetli futbolcularından Mistik, Lef- koşada işe girebildiği takdirde Gençlik Gücünde oynamayı arzu ettiğini söylemiştir.
Bunun üzerine faaliyete geçen Gençlik Gücü idarecileri, Mıstığa iş aramaya koyulmuş lardır.
★ Ebedî boykot cezasına çarptırılan ve geçenlerde ceza sı bağışlanan Yeşiladalı Akşit, dün Y.A.K. transfer komitesinden Enver Kahveci ile
görüşmüş ve anlaşmaya vararak transferi için mukavele imzalamıştır.
★ Transferin ilk günlerin de gazetelere yüklü bir liste veren Çetin Kayalılar, faaliyetlerine gizlice devam et- etnıekte ve esas transfer bora balarını 31 Temmuzda patlatacaklarını söylemektedirler.
★ Yarşn yapılacak Genel Kurul toplantısında, transfer üzerine tartışmalar yapılması beklenmektedir
★ Geçen akşam seçilen yeni idare heyeti, Çetin Kaya ve Gençlik Gücü tarafından istenilen Gönellili Tuncel’e bonservis vermemeyi kararlaş ıırmıştır:
KELVINATORBÜZ D O L A P L A R I
VASIL 0LMUŞTI1RBeklemekte olduğumuz 1959 modeli Kı VVINATOR buz
dolapları muhtelif renk ve hacimlerde olmak üzere vasıl olmuş ve satışa arzedilmiştir.
KELVINATOR alacağınız en iyi ve garantili buz dolapları olup sîzlere seneler boyunca müşkilât vermeden çalışabilecek yegane makinelerdir.
KELVINATOR FABRİKALARI Kıbrıs Adasına Münhasır yegâne Türk
İthalâtçıları ve Tevziatcıları :
A T A İ K A R D E Ş L E RLEFKOŞA - ATATÜRK MEYDANIMAĞUSA - Prenses Elizabeth Sokak.
TÜRK GENÇLİK TEŞKİLÂTI AKINCILAR KÖYÜNDE
Dr. Fazıl Küçük Akmalar Köyü Tttrk Halkına Bir Mesaj Gönderdi
ticaretin yükselmesini gaye edinen gayrı sıyası bir
Türk Gençlik Teşkilâtının Yıldırım Ekibi dün Lef koşa kazasındaki Matyat, Oğlak- lı, Koçcat, Dizdaı-köy, Dali, Bodamya ve Akıncılar köylerini ziyaret ederek bu köy lerde de Teşkilâtın birer şubesini kurmuştur. Yıldırım Ekibi gittiği her köyde coşkun bir tezahüratla karşılanmıştır. Akşamleyin saat 8 de Akıncılar köyüne uğrayan Ekip bilhassa bu köyde muazzam bir kalabalık tarafından karşılanmıştır.
İlk olarak Akıncılar köyü gençliği adına Mehmet Ali söz almış ve bunu müteakip Ortaokul Müdürü Orhan Seyfi bir konuşma yaparak 80 yıldanberi Kıbrıs Türklerinin çektiği sıkıntıları ve uğradığı haksızlıkları anlatmıştır.
Bundan sonra Yıldu’im Ekibi adma bir konuşma ya paıı Celâl Hordan, Türkten Türke kampanyasının önemini, belirtmiş, çarşaf ve dil meselesi üzerinde durmuş ve Kıbrıs Türklerinin kalkı ııabilmesi için Atatürk dev- rimlerine bir o kadar daha bağlanmasının lüzumuna işa ret etmiştir.
Akıncılar köyünde -yapılan toplantıda,- Dr. Fazıl Ivüçük’iin bir mesajı okunmuştur. Dr. Fazıl bu mesajında aynen şöyle demiştir:
Aziz ve sevgili köylü kardeşlerim, bu akşam temellerini atacağımız Gençlik Teşkilâtı her şeyden ev vel umumî menfaat, Türk halkının refahı, san’atin ve
teşekküldürBuna, bağlanmak,
sevmek hepimizin
bunu vazifesi
sevinci' ın=ı-'**---- , , ıolmalıdır. Bugüne kadar el
birliği, fikir birliği ile kazandığımız siyası zaferin
yanma iktisadı ve ‘ davayı kazanamıyacak o-
lursak hiç bir şey elde et- miveceğimize emin olabilir siniz. Memleket ve vatan namına sîzlerden ricam par ticilik zihniyetine kapılmadan birbirimizin malına incitmeden ve aynı zamanda yanı başımızdaki yabancı unsurların hakkına kat ı- yen tecavüzü düşünmeyerek hepbirlikte, bizden son ra gelecek nesilleri selamet ve refaha götürebilmek için çalışmamızı, 80 bin Türkün kanı ile sulanan bu topraklar bizden beklemek tedir.. Hepinize sevgilerimi bildirir ve muvaffakiyetler
dilerim.
Daha sonra a ç ık oyla idare heyeti seçimine geçilmiş ve aşağıda isimleri yazılı şahıslar idare heyetine seçilmişlerdir :
Mustafa Cemal (Başkan) İsmail Kale (Asbaşkan) Gökçen İsmail (Sekreter)
Faal üyeler:Coşkun Halil İbrahim Mustafa Sıdıka Ramadan Meliha İbrahim Şerife Arif Halide Faik.
BU
Cezayir Meselesi Güvenlik Konseyine Aksettirildi
VAHİM DURUM DÜNYA BARIŞINI İHLÂL EDEN BİR ŞEKİL ALDI
New York 10— Asya—Afrika grubu Cezayir meselesini “vahim” kaydıyle Güvenlik Konseyine aksettirmiş tir. Bu
Satılık Yeni Ev ve ArsaBoğazda Sakarya Arsa
Mevkiinde Sayın Rauf Denktaş Beyin evinin arkasında, 4 odalı sündürme veranda akar suyu ve elektrik teşkilâtı ve ayrıca 60 ağaç fidanı ile satılıktır.
Ayrıca ittisalinde bulunan iki arsa satılıktır, ödemede kolaylıklar olur. Müracaat Fatin Rüştü Zorlu Sokak No. 46 Telefon 6162 veya Avukat Kâtibi Bayan Samiye.
Camlarımız ÇeldiBeklemekte olduğumuz her
boyda 2 milimden 6 milime kadar olan camlarımız vasıl olmuştur.
Kalın kapu ve vitrin camlarımız en iyi kalite olup garantilidir.
Hüseyin H. PARALIK
Yusuf H, PARALIK
İ l â nLefkoşada Necati Özkan
Sokağında kâin olan 9 numa*- ralı otelin idaresini 1 Tem - muzdan itibaren üzerime aldı ğımı, ye mezkûr otelin heı türlü temizliği havi olmak üzere halkımıza açık olduğunu umumun malûmu olmak üzere ilân eylerim.
Emine Ejnrullah
grubun yirmi bir üyesi tarafın dan imza edilen bir memoran dum Konsey Başkanlığına tak dim edilmiştir.
Asya—Afrika Grubu, Ceza yir meselesinin artık dünya barışını tehdit eden bir şekil aldığını ileris ürmekte ve Cezayir halkı için Self-determina tion ile insan haklarının ayak lar altına alındığı belirtilmektedir.
Grup aynı zamanda Cezayirli vatanperverlerle Fransız Hükümeti ve kiliseler tarafın»- dan işkence ve mezalim yapıldığını iddia etmekte ve bazı deliller ve Örnekler göstermek tedir. Grup Cezayir meselesine bir hal çaresi bulunmadığı takdirde dünyanın yeni baştan karışacağını ve buna Batının bir hal çaresi bulama yacağını tebarüz ettirmektedir.
Asya—Afrika grubu tarafın dan Güvenlik Konseyine yapılan müracaatın hangi tarihte tezekkür edileceği ileride tesbit olunacaktır.
Lezizden daha lezzetli
SandviçlerGerçekten iştah açıcı
Aarmite fevkalâde bir şeydir' kadar besleyicidir ki —o seWıJ*
lezzetlendirilmiş, teksif edilmiş Ve o?(rışımı Vitaminlerin hastalığa jûuk», met eden unsurlarından ibaretYeast mam uludur
NOT: Çocuklar okul sandüviı Marmite’ı severler—bir çay kaşı , su Marmite bir fincan içerisin^ veya sütsüz sıcak su ile kanftBtyjJ^ da lezzetli bir meşrubat olur
Üt
m armiteŞİŞELERDE :
2 oz., 4 oz„ 8 oz., 16 oz.
HÇI
.............. ..
CR0SLEY - BREDADOLABLARI
Amerikanın satış rekorunu kırdığı gibi 1958 yaz mevsiminde 450 adet "CROSLEY 15KEDA" Buz dolabı satılmak suretiyle Kıbrısta da rekoı kırmıştır.
★ Her dolap 6 yıl müddetle garantilidir,
★ Kıbrısa idhal edilen Buzdolaplarında oima- yan üstün, teknik ‘ CROSLEY BREDA’ dolaplarında mevcuttur.
★ 42 derece santigratta çalışma hassasiyeti (Full Tropical) dır.
★ Otomatik, içini temizleme cihazı, ev hanımını yarım günlük zor işten kurtarır.
★ SESSİZ ÇALIŞMA
Müessesemiziıı tavsiyesi, bütün çarşıdaki dolapları gördükten sonra “CROSLEY BREDA” dolaplarını görmen izdir. O zaman, sözümüzün doğruluğu kendiliğinden isbat edilmiş olacaktır.
Geçer» yaz mevsiminde hangi markaların kusursuz çalıştığı halkımızın malûmudur Maküı fiatlar. ödemede her türlü kolaylık Aile evlerine kefil siz buz dolabı satılır.
Kıbrıs Acenti FİRMA HARMAN
Mecidiye aokağı No. 3. 5, 7, Tel: 4638
HİÇ Ş A Ş M A Y I N I Z !rahat§u ^ m n m ^ l le? Ş?SirdiŞ niz bir gece uykusu, Akşamlan le siz de basınm?6 UwUİmŞ e hacet yok çünkü artık bundan böy- r a S S f c YASTIK k„rea„,z ;»
KUŞTü ğ ü KUŞTü ğ ü KUŞTÜĞÜ YASTIKİnsanlara sıhhat, Afiyet ve rahat uyku sağlar
unonv*1,)ns Genel Acenti :Hü se y in h . s o n g u r (v a d il i ld
18, îb l ik Pazar, Lef koşa.
»frttoı mm n e ıın i 1 . , ^
b a h a r m ü j d e s i
Şimdi sterilize şişelerde bütün düUnvada içildiği şekilde sunuluyor'