489
3. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu 3. International Mediterranean Symposium BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI THE BOOK OF ABSTRACTS EDİTÖR Prof. Dr. Bekezhan AKHAN - Prof. Dr. Durmuş Ali ARSLAN Prof. Dr. Galib SAYILOV Yardımcı Editör Gülten ARSLAN

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu

3. International Mediterranean Symposium

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI

THE BOOK OF ABSTRACTS

EDİTÖR

Prof. Dr. Bekezhan AKHAN - Prof. Dr. Durmuş Ali ARSLAN

Prof. Dr. Galib SAYILOV

Yardımcı Editör

Gülten ARSLAN

Page 2: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

1

3. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu

3. International Mediterranean Symposium

BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI THE BOOK OF ABSTRACTS

Editör: Prof. Dr. Bekezhan AKHAN - Prof. Dr. Durmuş Ali ARSLAN

Prof. Dr. Galib SAYILOV

Editör Yardımcısı: Gülten ARSLAN

Kapak Tasarımı: Prof. Dr. D. Ali ARSLAN

Mizanpaj-Ofset Hazırlık: Prof. Dr. D. Ali ARSLAN

© D. Ali ARSLAN - Mer Ak Yayınları

2019 – Mersin

ISBN: 978-605-80349-8-3

D. Ali ARSLAN

Mer-Ak Mersin Akademi Yayınları Adres: Çiftlikköy Mahallesi, 34. Cadde, Nisa 1 Evleri, No: 35, 6/12,

Yenişehir/MERSİN

Tel: 0532 270 81 45 / 0553 666 06 06

Not: Bölümlerin her türlü idari, akademik ve hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.

Page 3: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

2

Önsöz

Çok Değerli Bilim İnsanları, Kıymetli Araştırmacılar ve Değerli Dostlarımız,

Her yıl periyodik olarak, Mersin Üniversitesi ve Mer-Ak Mersin Akademi Danışmanlık iş

birliğinde, düzenlenen sempozyumlarımızın üçüncüsü, “3. Uluslararası Mersin

Sempozyumu” ve “3. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu”, 31 Ekim - 2 Kasım

2019 tarihlerinde gerçekleştirilecek.

“1. Uluslararası Mersin Sempozyumu” ve “1. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu’nu,

1-3 Kasım 2018 tarihlerinde” ve “2. Uluslararası Mersin Sempozyumu ve

2. Uluslararası Akdeniz Sempozyumu’nu, 23-25 Mayıs 2019 tarihlerinde Mersin’de,

Mersin Üniversitesi ve Mer-Ak Mersin Akademi Danışmanlık iş birliğinde, başarı ile

gerçekleştirdik.

Sempozyumlarımızda yurt dışı ve yurt içinden katılan toplam 1800’e yakın bilim insanı ve

araştırmacı, 1000’e yakın bildiri sundu. Başta ülkemizden olmak üzere, yurt dışından da

özellikle akraba topluluklardan, Balkanlardan ve dünyanın öteki ülkelerinden (20’den fazla

ülke) katılan bilim insanı-araştırmacının ortak aklı, emek ve çabalarının sonucunda,

toplamda 30 cildi aşan devasa bir akademik külliyat ortaya çıktı.

İlaveten, yazarlarımızın talepleri üzerine, sempozyum bildirilerinden 7 Uluslararası Basılı

Kitap yayınladık. Bu kitaplarımıza şu an, dünyanın dört yanından ulaşabilmektedir:

1. Akademik Araştırmalar: Sosyal Bilimler 1

2. Akademik Araştırmalar: Sosyal Bilimler 2

3. Akademik Araştırmalar: Sosyal Bilimler 3

4. Akademik Araştırmalar: Sosyal Bilimler 4

5. Akademik Araştırmalar: Sosyal Bilimler 5

6. Akademik Araştırmalar: Bilim Teknoloji 1

7. Akademik Araştırmalar: Sağlık-Toplum-Bilim 1

8. Akademik Araştırmalar: Sağlık-Toplum-Bilim 2

9. Akademik Araştırmalar: Sağlık-Toplum-Bilim 3

Bildiri ve katılımları ile sempozyumlarımıza katkı veren herkese gönülden teşekkür ederiz.

Page 4: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

3

Ticari kaygıdan uzak olarak gerçekleştirilen Sempozyumlarımız dünyada ve akraba

topluluklarda kabul gören, ilim-irfan ve gönül köprüsüne dönüşmüş bulunmaktadır. Yine

aynı ruhla, 31 Ekim - 2 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz ve etkin bir akademik

katılım beklediğimiz “3. Uluslararası Mersin Sempozyumu” ve “3. Uluslararası

Akdeniz Sempozyumu”, 31 Ekim - 2 Kasım 2019 tarihlerinde, sizlerin katılımları ile

gerçekleştirilecektir.

Önceki sempozyumlarımızda olduğu gibi multidisipliner bir bakış açısı ile

gerçekleştireceğimiz bu bilgi şölenlerimizde de, çevreden ekonomiye, sağlıktan nükleer

enerjiye, tarımdan sanayiye ve ticarete, güzel sanatlardan tarih ve arkeolojiye, sosyolojik

yapıdan spor ve sanata, doğa bilimlerinden mühendisliğe her türlü toplumsal, kültürel,

teknik, bilimsel, ekonomik ve çevresel konuların bilimsel bir ortamda tartışılıp, kayıt altına

alınması hedeflenmektedir.

Sağlık ve Tıbbi Bilimler, Sanayi, Sosyal, Beşerî ve İdarî Bilimler, Sosyoloji, Ekonomi ve

Ticaret, Eğitim Bilimleri, Fen ve Matematik Bilimleri, Güzel Sanatlar, Hukuk, İlahiyat/Din

Bilimleri, Lojistik, Mimarlık Planlama ve Tasarım, Mühendislik, Ormancılık, Spor

Bilimleri, Su Ürünleri, Turizm, Tarım, Gıda ve Hayvancılık, Tarih ve Sanat Tarihi,

Veterinerlik, Yerbilimleri ve Madencilik” alanlarında, her konuda bilimsel araştırma-

derleme çalışması ile sempozyumlara katılmak mümkündür.

Bildiri konularının yalnızca Mersin ve Akdeniz ile ilgili olma zorunluluğu yoktur. Bildiriler

dijital, matbu, sözlü, görsel-işitsel ortamlarda yayınlanacaktır. Tam metinlerin ISBN

No’lu Bildiri Özetleri Kitabında, ISBN No’lu Bildiri Tam Metinleri Kitabında,

Tematik kitaplarda, Akademik dergilerde yayınlanması planlanmaktadır.

Mersin Üniversitesi’nin ev sahipliği yapacağı sempozyumumuza, kamu kurum ve

kuruluşları ile belediyelerimizin yanı sıra, bölgemizin önemli sivil toplum kuruluşlarının da

katkı yapması beklenmektedir. Sahip olduğunuz her türlü bilimsel bilgi birikimini, Mersin’in

eşsiz tarihsel, doğal, toplumsal ve kültürel ortamında gerçekleştirilecek bilgi şöleninde

paylaşabilmek ümidiyle, katkı ve katılımlarınızı bekliyoruz.

Prof. Dr. D. Ali ARSLAN

(Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı)

Page 5: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

4

Page 6: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

5

ONUR KURULU / HONORARY BOARD

Ali İhsan SU (Mersin Valisi)

Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN (Türk Dil Kurumu Başkanı)

Prof. Dr. Bekezhan A. AKHAN (President of Baishev University - KAZAKİSTAN)

Prof. Dr. Polina FEDOTOVA (President of Dagestan State Pedagogical University -

Rektör Mahaçkale Devlet Pedagoji Üniversitesi Dağıstan – Rusya)

Prof. Dr. Olga İvanovna ARTYOMENKO (Rusya)

Prof. Dr. Galib SAYILOV (Azerbaycan Türk Coğrafyası Bilimler Akademiyası)

Nejat KEVSEROĞLU (Türkmeneli Dergisi Başyazarı)

Page 7: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

6

SEMPOZYUM ORTAKLARIMIZ

T.C. Mersin Üniversitesi

T.C. Mersin Valiliği

Türk Dünyası İlimler Akademiyası (Bakü, Azerbaycan)

Dagestan State Pedagogical University (Dağıstan – Rusya)

University of Turkmenistan, Academy of Sciences (Türkmenistan)

Baishev University (Kazakistan)

Mer-Ak Mersin Akademi Danışmanlık

DERGİLER:

1. İNSAN Dünya İnsan Bilimleri Dergisi (HUMAN World Journal of Human

Sciences)

2. BENGİ Dünya Yörük-Türkmen Araştırmaları Dergisi (BENGİ World Journal of

Yörük-Türkmen Studies)

3. DÜMAD Dünya Multidisipliner Araştırmalar Dergisi (WOJMUR World Journal

of Multidisipliner Research)

4. DÜSTAD Dünya Sağlık ve Tabiat Bilimleri Dergisi (WOJHENS World Journal of

Health & Natural Sciences)

Page 8: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

7

DAVETLİ ULUSLARARASI KATILIMCILARIMIZ

Prof. Dr. Bekezhan A. AKHAN KAZAKİSTAN

Prof. Dr. Galib SAYILOV AZERBAYCAN

Prof. Dr. Polina Yanovna FEDOTOVA DAĞISTAN – RUSYA

Prof. Dr. Olga İvanovna ARTYOMENKO RUSYA

Prof. Dr. Seyfeddin RIZASOY AZERBAYCAN

Doç. Dr. Zümrüd MANSİMOVA İBRAHİM KIZI AZERBAYCAN

Prof. Dr. Redzeb SKRİJELJ MAKEDONYA

Prof. Dr. Hacıyev Eldar NABİYEVİÇ DAĞISTAN – RUSYA

Assoc. Prof. Dr. Kakajan JANİBEKOV TÜRKMENİSTAN

Aýlar SAPARMYRADOVA TÜRKMENİSTAN

Gülcemal GUMMANOVA TÜRKMENİSTAN

Bekçayeva Myahrijemal KAKYŞEVNA TÜRKMENİSTAN

Gurbangul GUZUCHYEWA TÜRKMENİSTAN

Assoc. Prof. Anzorova Svetlana PETROVNA RUSYA

Prof. Dr. Radik GALILULIN Tataristan - Russia

Assoc. Prof. Muhtar MIROV KAZAKİSTAN

Prof. Dr. Abay DUSENBAYEV KAZAKİSTAN

Prof. Dr. Ramazan GAFAROV AZERBAYCAN

Mehpare RIZAYEVA AZERBAYCAN

Reyhan SAYILOVA AZERBAYCAN

Assoc. Prof. Dr. Selim BEZERAJ KOSOVA

Assoc. Prof. Dr. Aynur KHUZHAKHMETOV BAŞKURDİSTAN - RUSYA

Dr. Ali TOPÇUK ALMANYA

Nejat KEVSEROĞLU IRAK

Hüseyin BEYOĞLU IRAK

İbrahim ALBAYRAK İSVİÇRE

Sarbast MOSLEM MACARİSTAN

Page 9: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

8

DÜZENLEME KURULU / ORGANIZATION COMMITTEE

Prof. Dr. D. Ali ARSLAN (Sempozyum Genel Koordinatörü - Chairman of

Organizing Committee)

Doç. Dr. Mehmet Özgür TÜRKMENOĞLU

Prof. Dr. Bekezhan A. AKHAN

Prof. Dr. Galib SAYILOV

Prof. Dr. Olga İvanovna ARTYOMENKO

Prof. Dr. Polina Yanovna FEDOTOVA

Prof. Dr. Radik GALILULIN

Prof. Dr. Yunus YILDIRIM

Assoc. Prof. Dr. Zümrüd MANSİMOVA

Prof. Dr. Redzeb SKRİJELJ

Prof. Dr. Hacıyev Eldar NABİYEVİÇ

Assoc. Prof. Dr. Kakajan JANİBEKOV

Assoc. Prof. Anzorova Svetlana PETROVNA

Assoc. Prof. Muhtar MIROV

Assoc. Prof. Dr. Selim BEZERAJ

Assoc. Prof. Dr. Aynur KHUZHAKHMETOV

Doç. Dr. Müjdat AVCI

Dr. Öğr. Üyesi İnci KESİLMİŞ

Dr. Ali TOPÇUK

Gülten ARSLAN

Nejat KEVSEROĞLU

Sarbast MOSLEM

Fırat KAYIRAN

Halil ÇAKIR

Melih KESİLMİŞ

Page 10: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

9

INTERNATIONAL SCIENTIFIC COMMITTEE

COUNTRY

Prof. Dr. Galib Sayılov Azerbaijan

Prof. Dr. Bekezhan Akhan Kazakhstan

Prof. Dr. Olga İvanovna Artyomenko Russia

Prof. Dr. Polina Yanovna FEDOTOVA Dagesstan – Russia

Assoc. Prof. Dr. Aynur KHUZHAKHMETOV Dagesstan – Russia

Prof. Dr. Ebulfez Amaonoğlu Guliyev Azerbaijan

Prof. Dr. Seyfeddin Rzasoy Azerbaijan

Prof. Dr. Ramazan Qafarov Azerbaijan

Prof. Dr. Rasim Fayaz Oğlu HAŞİMOV Azerbaijan

Prof. Dr. Ardian Muhaj Albania

Prof. Dr. Azamat Akhtyamov Bashkortostan

Prof. Dr. Xin Luo China

Assoc. Prof. Dr. Erkin Arız China

Prof. Dr. Hacıyev Eldar Nabiyeviç Dagestan

Prof. Dr. Polina Yanovna FEDOTOVA Dagestan

Prof. Dr. İbrahim Sirkeci England

Prof. Dr. Emzar Makaradze Georgia

Dr. Ali Topçuk Germany

Assoc. Prof. Hossein Khoshbaten İran

Prof. Dr. Takashi Osawa Japan

Assist. Prof. Dr. Ercan Ömirbayev Kazakhstan

Assoc. Prof. Roza Zh. Kurmankulova Kazakhstan

Assoc. Prof. Muhtar Mırov Kazakhstan

Anara A. Karagulova Kazakhstan

Prof. Dr. Eshiev Asylbek Kirghizstan

Prof. Dr. Kadırali Konkobayev Kirghizstan

Assist. Prof. Dr. Nurdin Useyev Kirghizstan

Assoc. Prof. Dr. Ergin Jable Kosovo

Assoc. Prof. Dr. Selim Bezeraj Kosovo

Prof. Dr. Numan Aruç Macedonia

Page 11: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

10

Prof. Dr. Luvsandorj Bold Mongolia

Assoc. Prof. Tahseeen FATIMA Pakistan

Prof. Dr. Samila Kurdamiyeva Russia

Prof. Dr. Olga İvanovna ARTYOMENKO Russia

Assoc. Prof. Anzorova Svetlana Petrovna Russia

Prof. Dr. Redzeb Skrijelj Serbia

Prof. Dr. Mingazova Leyla İhsan Kızı Tatarstan

Prof. Dr. Radik GALIULLIN Tatarstan - Russia

Aizat MAKHMUTOV Tatarstan - Russia

Assoc. Prof. Dr. Kakajan Janibekov Turkmenistan

Prof. Dr. Yampol'skii Alexander Leonidovich Ukraine

Prof. Dr. Glenn Muschert United States of America

Page 12: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

11

BİLİM KURULU - SCIENTIFIC COMMITTEE

COUNTRY

Prof. Dr. Galib SAYILOV Azerbaijan

Prof. Dr. Ebulfez Amaonoğlu GULİYEV Azerbaijan

Prof. Dr. Seyfeddin RZASOY Azerbaijan

Prof. Dr. Ramazan QAFAROV Azerbaijan

Assoc. Prof. Dr. Zümrüd MANSİMOVA Azerbaijan

Assoc. Prof. Dr. Könül HACIYEVA Azerbaijan

Prof. Dr. Azamat AKHTYAMOV Bashkortostan

Assoc. Prof. Dr. Aynur KHUZHAKHMETOV Bashkortostan

Assoc. Prof. Dr. Rif AXMADİEV Bashkortostan

Prof. Dr. Xin LUO China

Assoc. Prof. Dr. Erkin ARIZ China

Prof. Dr. Hacıyev Eldar NABİYEVİÇ Dagestan

Prof. Dr. İbrahim SİRKECİ England

Prof. Dr. Emzar MAKARADZE Georgia

Dr. Ali TOPÇUK Germany

Sarbast MOSLEM Hungary

Dr. Muhammed KERKÜKLÜ Iraq

Nejat KEVSEROĞLU Iraq

Assoc. Prof. Hossein KHOSHBATEN İran

Prof. Dr. Takashi OSAWA Japan

Prof. Dr. Bekezhan AKHAN Kazakhstan

Assoc. Prof. Roza Zh. Kurmankulova Kazakhstan

Assoc. Prof. Muhtar MIROV Kazakhstan

Anara A. KARAGULOVA Kazakhstan

Assist. Prof. Dr. Ercan ÖMİRBAYEV Kazakhstan

Prof. Dr. Eshiev ASYLBEK Kirghizstan

Prof. Dr. Kadırali KONKOBAYEV Kirghizstan

Assist. Prof. Dr. Nurdin USEYEV Kirghizstan

Assoc. Prof. Dr. Ergin JABLE Kosovo

Assoc. Prof. Dr. Selim BEZERAJ Kosovo

Page 13: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

12

Prof. Dr. Numan ARUÇ Macedonia

Prof. Dr. Luvsandorj BOLD Mongolia

Prof. Dr. Samila KURDAMİYEVA Russia

Assoc. Prof. Anzorova Svetlana PETROVNA Russia

Prof. Dr. Radik GALILULIN Tataristan - Russia

Prof. Dr. Redzeb SKRİJELJ Serbia

İbrahim ALBAYRAK Switzerland

Prof. Dr. Mingazova Leyla İhsan KIZI Tatarstan

Assoc. Prof. Dr. Guzaliya KHAZİYEVA Tatarstan

Assoc. Prof. Dr. Kakajan JANİBEKOV Turkmenistan

Prof. Dr. Yampol'skii Alexander LEONİDOVİCH Ukraine

Prof. Dr. Glenn MUSCHERT United States of America

Doç. Dr. Müjdat AVCI Türkiye

Prof. Dr. D. Ali ARSLAN Türkiye

Prof. Dr. Hasan BAHAR Türkiye

Prof. Dr. Salim CÖHÇE Türkiye

Prof. Dr. Ali ÇAĞLAR Türkiye

Dr. Öğr. Demet Öztürk ÇELİK Türkiye

Prof. Dr. Ahmet DAĞTEKİN Türkiye

Prof. Dr. Mustafa Musa DİRLİK Türkiye

Prof. Dr. Gülfem ERGÜN Türkiye

Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN Türkiye

Prof. Dr. Gülten Eren GÜMÜŞTEKİN Türkiye

Prof. Dr. Ebru KAFKAS Türkiye

Prof. Dr. Salih KAFKAS Türkiye

Dr. Öğr. Üyesi İnci KESİLMİŞ Türkiye

Prof. Dr. Faruk KOCACIK Türkiye

Prof. Dr. Suat KOLUKIRIK Türkiye

Prof. Dr. Ahmet Hakan ÖZTÜRK Türkiye

Prof. Dr. Günşah ŞAHİN Türkiye

Prof. Dr. Bekir ŞİŞMAN Türkiye

Doç. Dr. Turhan TOROS Türkiye

Prof. Dr. Hayati TÜFEKÇİOĞLU Türkiye

Page 14: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

13

Doç. Dr. Mehmet Özgür TÜRKMENOĞLU Türkiye

Prof. Dr. Asım YAPICI Türkiye

Prof. Dr. Yunus YILDIRIM Türkiye

Doç. Dr. İrfan YILDIRIM Türkiye

Page 15: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

14

DANIŞMA VE HAKEM KURULU – ADVISERY BOARD

Soy isim İsim

AÇIKALIN Doç. Dr. Neriman

AKÖZ Prof. Dr. Alaattin

AKKOL Dr. Öğr. Üyesi Mümtaz Levent

ALBAYRAK Dr. Öğr. Üyesi Mustafa

ALBUZ Prof. Dr. Aytekin

ALGÜL Prof. Dr. Öztekin

ALTAN Prof. Dr. Cemal

ARSLAN Gülten

ARSLAN Prof. Dr. D. Ali

ATEŞ Prof. İsmail

ATILGAN Doç. Dr. Kalender Özcan

ATTAR Dr. Öğr. Üyesi Günnur Ertong

AVCI Doç. Dr. Müjdat

AYDIN Prof. Dr. Mustafa

AZMAN Prof. Dr. Ayşe

BABAHAN Dr. Öğr. Üyesi Ali

BAHADIR Doç. Dr. Ziynet

BAHAR Prof. Dr. Hasan

BAL Prof. Dr. Hüseyin

BİRKÖK Doç. Dr. Cüneyt

BOZYER Dr. Öğretim Üyesi Ünal

BULDUM Dr. Öğretim Üyesi Berat Barış

CİRHİNLİOĞLU Prof. Dr. Zafer

COŞKUN Doç. Dr. İbrahim

CÖHÇE Prof. Dr. Salim

ÇAĞLAR Prof. Dr. Ali

ÇELİK Prof. Dr. Emine Babaoğlan

ÇELİK Dr. Öğr. Üyesi Ejder

DAĞTEKİN Prof. Dr. Ahmet

DAĞADUR Prof. Dr. İlhan

Page 16: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

15

DEĞİRMEN Prof. Dr. Süleyman

DEMİR Doç. Dr. Alpaslan

DEMİR Dr. Öğr. Üyesi Bünyamin

DEMİRCİ Doç. Dr. Nevzat

DİRLİK Prof. Dr. Mustafa Musa

DOKAK Prof. Hüsnü

DÖNMEZ Prof. Dr. Süleyman

DUMAN BAY Doç. Dr. Betül

ERDEM Prof. Dr. Cumhur

ERDEM Dr. Öğr. Üyesi Meziyet Sema

ERDOĞAN Prof. Dr. Türkan

ERGENE Prof. Dr. Serap

ERGÜN Prof. Dr. Gülfem

ERJEM Prof. Dr. Yaşar

ERKUL Prof. Dr. Hüseyin

ERTAN Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin

GENÇ Prof. Dr. Salih Zeki

GÖKÇE Doç. Dr. Mustafa

GÖKHAN Prof. Dr. İlyas

GÜLBEYAZ Doç. Kürşad

GÜLSEVİN Prof. Dr. Gürer

GÜMÜŞTEKİN Prof. Dr. Gülten Eren

GÜZEL Prof. Dr. Abdurrahman

IŞIK Dr. Öğr. Üyesi Meryem Türkan

KAÇMAZOĞLU Prof. Dr. Hacı Bayram

KAFKAS Prof. Dr. Ebru

KAFKAS Prof. Dr. Salih

KARA Prof. Dr. İlker Fatih

KARATAŞ Doç. Dr. Mehmet

KESİLMİŞ Dr. Öğr. Üyesi İnci

KESİLMİŞ Melih

KURT Prof. Dr. Şener

KOLUKIRIK Prof. Dr. Suat

Page 17: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

16

KOCA Prof. Dr. Emine

KOCACIK Prof. Dr. Faruk

KÖSE Prof. Dr. Osman

KÖZLEME Doç. Dr. Arif Olgun

KUMBUR Prof. Dr. Halil

MAZLUM Doç. Dr. Ahmet

MEŞE Doç. Dr. İlknur

MEŞE Ertuğrul

MUMYAKMAZ Doç. Dr. Alper

PINAR Öğr. Gör. Kasım

POLAT Doç. Dr. Ferihan

REŞİDOĞLU Prof. Dr. Hanlar

ODABAŞ Dr. Öğretim Üyesi Sevim

ÖMÜRGÖNÜLŞEN Prof. Dr. Uğur

ÖTGÜN Prof. Cebrail

ÖZBOLAT Doç. Dr. Abdullah

ÖZDEMİR Prof. Dr. Soner Mehmet

ÖZEN Prof. Dr. Recep

ÖZTÜRK Prof. Dr. Ahmet Hakan

ÖZYURT Prof. Dr. Mustafa

SAĞIR Doç. Dr. Adem

SALMAN Dr. Öğr. Üyesi

SAYAR Prof. Dr. Sedat

SAYINCI Doç. Dr. Bahadır

ŞAHİN Prof. Dr. Günşah

ŞİŞMAN Prof. Dr. Bekir

TAŞ Prof. Dr. Kenan Ziya

TOPAKKAYA Prof. Arslan

TOPSES Doç. Dr. Devrim

TUNCER Prof. Dr. Barbaros

TÜFEKÇİOĞLU Prof. Dr. Hayati

TÜRKMENOĞLU Doç. Dr. Mehmet Özgür

ULUOCAK Prof. Dr. Şeref

Page 18: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

17

USLU Doç. Dr. Fatih

UYGUN Doç. Dr. Kalender

UYSAL Doç. Dr. Arzu

UYSAL Doç. Dr. Yücel

ÜNAL Dr. Öğr. Üyesi Recep

ÜREDİ Doç. Dr. Lütfi

ÜZEL Asiye

VURAL Prof. Dr. Feyzan Göher

WAKAMATSU Doç. Dr. Hirokhi

YAPALAK Dr. Öğr. Üyesi Suat

YAPICI Prof. Dr. Asım

YAVAŞOĞLU Dr. Öğr. Üyesi Ahu Sumbas

YETGİN Doç. Dr. Zeki

YILDIRIM Prof. Dr. Yunus

YILDIRIM Doç. Dr. Murat

YILDIRIM Doç. Dr. İrfan

YILDIZ Prof. Dr. Mete

YILDIZ Dr. Öğretim Üyesi Ali

YILMAZ Doç. Dr. Mualla

YOLDAŞ Prof. Dr. Yunus

YOLDAŞ Doç. Dr. Özlem BECERİK

YORULMAZ Prof. Dr. Şerife

YÖRÜK Prof. Dr. Doğan

YÜRÜDÜR Prof. Dr. Eren

Page 19: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

18

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU

3. International Mersin Symposium - 3. International

Mediterranean Symposium

(31 Ekim - 2 Kasım 2019 - October 31 – November 2, 2019)

SEMPOZYUM PROGRAMI / SYMPOSIUM PROGRAM

31 Ekim 2019

8:30 KAYIT

9:00 AÇILIŞ – PROTOKOL KONUŞMALARI

10:00 AÇILIŞ OTURUMLARI

12:00 – 13:00 ÖĞLE ARASI

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU AÇILIŞ OTURUMU:

Svetlana ANZOROVA (Rusya)

Hüseyin Kerim BEGOĞLU (Irak)

Redžep (Recep) ŠKRIJELJ (Sırbistan)

Seyfeddin RZASOY (Azerbaycan)

Zümrüd MANSİMOVA (Azerbaycan)

Tooba Pervaiz BANDAY (Pakistan)

Asım YAPICI (Türkiye)

Muhtar MIROV (Kazakistan)

Eldar HACİYEV (Dağıstan)

Asiye TÜRKAN (Almanya)

Aýlar SAPARMYRADOVA (Türkmenistan)

Gurbangul GUZUCHYEWA (Türkmenistan)

Bekçayeva M. KAKYŞEVNA (Türkmenistan)

Page 20: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

19

GENEL PROGRAM 31 Ekim 2019 1 Kasım 2019 2 Kasım 2019

1. Oturum

31 Ekim 2019 / 13:00-14:30

5. Oturum

1 Kasım 2019 / 8:30-10:00

11. Oturum

2 Kasım 2019 / 8:30-10:00

2. Oturum

31 Ekim 2019 / 14:45-16:15

6. Oturum

1 Kasım 2019 / 10:15-11:45

12. Oturum

2 Kasım 2019 / 10:15-11:45

3. Oturum

31 Ekim 2019 / 16:30-18:00

ÖĞLE ARASI: 12:00 – 13:00

ÖĞLE ARASI: 12:00 – 13:00

4. Oturum

31 Ekim 2019 / 18:00-19:30

7. Oturum

1 Kasım 2019 / 13:00-14:30

13. Oturum

2 Kasım 2019 / 13:00-14:30

8. Oturum

1 Kasım 2019 / 14:45-16:15

14. Oturum

2 Kasım 2019 / 14:45-16:15

9. Oturum

1 Kasım 2019 / 16:30-18:00

15. Oturum

2 Kasım 2019 / 16:30-18:00

10. Oturum

1 Kasım 2019 / 18:00-19:30

16. Oturum

2 Kasım 2019 / 18:00-19:30

SALONLAR:

MERSİN – ADANA – HATAY – ANTALYA – KAHRAMANMARAŞ

E-posta: [email protected]

Sempozyum Mekânı: Olbios Marina Resort Hotel, Mersin.

Sempozyum Web Adresi:

https://akdenizsempozyumu.mersinakademi.com.tr/

Page 21: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

20

Page 22: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

21

İÇİNDEKİLER Sayfa

ÖNSÖZ

İÇİNDEKİLER

Государственная языковая образовательная политика: российский

Olga ARTEMENKO (Артеменко Ольга Ивановна)

28 ŞUBAT SÜRECİNDEN 15 TEMMUZ KANLI DARBE GİRİŞİMİNE

TÜRKİYE’DE MEDYA SİYASET İLİŞKİSİNİN SOSYOLOJİK ANALİZİ

D. Ali ARSLAN – Bilal İŞLİ

IMPORTANCE OF CURVE FITTING AND INTERPOLATION IN

SCIENCES AND ENGINEERING

Shanza BEHRAM

YAPAY ZEKÂ TEKNOLOJİSİNİN MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK

ALANINDA KULLANILABİLİRLİĞİ

Hüseyin Fırat KAYIRAN - Evin YANANER - Aysu SARI

SİLİFKE’DE MUZ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÖNEMLİ SORUNLAR

Aşkın BAHAR - Levent SON

SİLİFKE’DE KIŞLIK PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİ ARTTIRMAK İÇİN

YAPILABİLECEK UYGULAMALAR

Aşkın BAHAR - Levent SON

SİLİFKE’DE KEÇİBOYNUZUNUN MEVCUT DURUMU,

DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖNEMİ

Aşkın BAHAR

OBEZ KADINLARIN EGZERSİZE KATILIM VE ÇALIŞMA DURUMUNA

GÖRE ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİ

Burcu ÖZCAN - Rabia YILDIZ - İnci KESİLMİŞ - Turhan TOROS

EGZERSİZ YAPAN VE YAPMAYAN OBEZ KADINLARIN YAŞAM

DOYUMU

Burcu ÖZCAN - Turhan TOROS

KÂĞIT–KARTON AMBALAJLARIN OPTİK ÖZELLİKLERİ

Gülnur Mertoğlu ELMAS - Gamze ÇINAR

ATIK KÂĞIT-KARTON ATIKLARININ TOPLANMASINDA ORMAN

FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN YAKLAŞIMI

Gülnur Mertoğlu ELMAS - Uğur Kaan KAPTAN

KİTİN VE KİTOSANIN KÂĞIT MALZEMEDE KULLANIMI

Gülnur Mertoğlu ELMAS

KOAH ALEVLENMELERİ ÜZERİNE SAYISAL BİR BAKIŞ

Ahmet ÇİZMECİOĞLU

İSTANBUL OTEL YÖNETİCİLERİNİN ATIK KÂĞIT GERİ

DÖNÜŞÜMÜNE ETKİSİ

Sultan Bekiroğlu ÖZTÜRK - Gülnur Mertoğlu ELMAS - Yagshymyrat

YAGSHİYEV

İSTANBUL ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA İŞ SAĞLIĞI

VE GÜVENLİĞİ ALGISININ İNCELENMESİ

Sultan Bekiroğlu ÖZTÜRK - Haktan ELBİR

EVALUATING PUBLIC BUS TRANSPORT SUPPLY QUALITY BY

USING PAIRWISE COMPARISON SCALE

Page 23: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

22

Sarbast MOSLEM - Szabolcs DULEBA - Karzan ISMAEL

PANAMA VE TÜRK BAYRAKLI GEMİLERİN, GEMİ SİCİLİNE KAYIT

ÜCRETLERİ VE YILLIK ÖDENEN ÜCRETLER BAKIMINDAN

İNCELENMESİ

Bekir DEVECİ

DOKUSUZ YÜZEYLERİN HAVA GEÇİRGENLİĞİNİN POROZİTE İLE

İLİŞKİLENDİRİLEREK TAHMİNLENMESİ

Seval UYANIK - Dilan Canan ÇELİKEL - Mehmet MERKEPÇİ

DOKUSUZ YÜZEYLERİN İNŞAAT ALANINDA KULLANIMI İÇİN

MUKAVEMET ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Dilan Canan ÇELİKEL - Seval UYANIK

MERSİN İLİNDE BURSA SİYAHI İNCİR YETİŞTİRİLME OLANAKLARI

Cengiz TÜRKAY - Nesrin Aktepe TANGU - Hasan ÇELEN

HASTANELERİN PASİF YANGIN GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Gülendam ÇELİK - Zehra YILDIZ

OTO TAMİRHANELERİNDE ÇALIŞANLARIN MARUZ KALDIĞI

RİSKLERİN ANALİZİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLER

Oğuz Can TAŞYÜREK - Gülendam ÇELİK - Zehra YILDIZ

SOSYAL MEDYADA YALAN HABER OLGUSU VE İLETİŞİM

FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN YALAN HABERE YAKLAŞIMI

Aslıhan Ardıç ÇOBANER

DİJİTAL ÇAĞDA SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ DEĞİŞEN ANLAMI

Aslıhan Ardıç ÇOBANER

TÜRKİYE’DE 11. KALKINMA PLANI ÇERÇEVESİNDE MEDYA

POLİTİKALARININ ANALİZİ

Aslıhan Ardıç ÇOBANER

“KARABUĞDAY”, AKDENİZ TARIMINA YENİ BİR ALTERNATİF

Ahmet GÜNEŞ - Hasan KOÇ - Şaban IŞIK

KOMEDİ SİNEMASINDA POSTMODERN ANLATI: ‘PEK YAKINDA’

FİLMİNİN ANALİZİ

Yaşar YİĞİT

MARKETING COMMUNICATIONS FOR SPECIAL ISSUES: PRIVATE

CHOICE IN HIGHER EDUCATION

Azad QASIM - Shan F. RAHEEM

DOLAYSIZ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ ARGE

HARCAMALARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: OECD ÜLKELERİ ÖRNEĞİ

Betül Altay TOPCU

TÜRK KÜLTÜRÜNÜN TAŞ SEMBOLLERİ: KIZ KALELERİ

Ateş AHMEDLİ

BÖLGESEL, YEREL EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK AÇISINDAN

TARIMSAL TURİZM

Birgül UYAN

İKİ AŞAMALI VERİ ZARFLAMA ANALİZİ ARACILIĞIYLA

TÜRKİYE’DEKİ HAVALİMANLARININ PERFORMANSLARININ

İNCELENMESİ

Emre KOÇAK - Hasan BAL

Page 24: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

23

İNCESU İLE KAYSERİ ARASINDAKİ BÖLGE TOPRAKLARINDAKİ

AĞIR METALLERİN KÖKENİ VE ALANSAL DAĞILIMLARININ

BELİRLENMESİ

Sezen YALÇIN - Mehmet Ali KURT - Onur GÜVEN – Nazım GÖREN –

Cüneyt GÜLER – Ümit YILDIRIM

BULANIK DOĞRUSAL PROGRAMLAMAYA DAYALI

SINIFLANDIRMA YÖNTEMİ

Zülal TÜZÜNER - Hasan BAL

KİMYONLA (CUMINUM CYMINUM) ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ ULVA LİNZA

METANOLİK EKSTRAKTININ ANTİBAKTERİYEL PERFORMANSI

Elif A. ERDOĞAN - Nahit Soner BÖREKÇİ - Deniz AYAS

ENTEROMORPHA SP. METANOLİK EKSTRAKTI KATILMIŞ JELATİN

BAZLI FİLMİN ANTİMİKROBİYAL ÖZELLİKLERİ

Elif A. ERDOĞAN - Nahit Soner BÖREKÇİ - Deniz AYAS

FİNANSALLAŞMA SÜRECİNDE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ’ NÜN

HALKA AÇILMASI

Şenol KANDEMİR - Canol KANDEMİR

POSTMODERN FOTOĞRAFTA KİŞİSEL TARİHİN YENİDEN ÜRETİMİ:

GİLLİAN WEARİNG’İN ALBÜM SERİSİ

Onur TATAR

ALMANYA’DA YAŞAYAN GURBETÇİ TÜRK GENÇLERİNİN DİNİ VE

KÜLTÜREL PROBLEMLERİ VE BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Ali TOPCUK

EFFECTS OF CLASSICAL MUSIC ON PEPPER (CAPSICUM ANNUUM L.)

PLANT GROWTH AT YOUNG PLANT STAGE

Boran İKİZ - H. Yıldız DAŞGAN

SILICON ALLEVIATE SALT STRESS EFFECTS OF ONION (ALLIUM

CEPA L.) AT LEAFY-GREEN STAGE

Boran İKİZ - Oğuzhan YILMAZ - H. Yıldız DAŞGAN

EGZERSİZ YAPAN VE YAPMAYAN OBEZ KADINLARIN YAŞAM

DOYUMU

Burcu ÖZCAN - Turhan TOROS

OBEZ KADINLARIN EGZERSİZE KATILIM VE ÇALIŞMA DURUMUNA

GÖRE ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİ

Burcu ÖZCAN - Rabia YILDIZ - İnci KESİLMİŞ - Turhan TOROS

MERSİN İLİNDE BURSA SİYAHI İNCİR YETİŞTİRİLME OLANAKLARI

Cengiz TÜRKAY - Nesrin AKTEPE TANGU - Hasan ÇELEN

SOSYAL MEDYADA EŞİK BEKÇİLİĞİ: MART 2019 YEREL SEÇİMLERİ

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Nurettin GÜZ - Ceren YEGEN - B. Oğuz AYDIN

SOSYAL MEDYADA KANAAT ÖNDERLİĞİ VE SPOR BİLİMLERİ

FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ: FUTBOL ÖZELİNDE BİR

DEĞERLENDİRME

Nurettin GÜZ - Ceren YEGEN

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN STREPTOCOCCUS

PNEUMONİAE SUŞLARİNİN ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE DİRENCİ

Çiğdem ARABACI

Page 25: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

24

ENFEKSİYON VE KOLONİZE ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN

STREPTOCOCCUS AGALACTİAE SUŞLARININ SEROTİPLERİNİN

BELİRLENMESİ

Çiğdem ARABACI - Funda BABACAN

DOKUSUZ YÜZEYLERİN İNŞAAT ALANINDA KULLANIMI İÇİN

MUKAVEMET ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Dilan Canan ÇELİKEL - Seval UYANIK

DOKUSUZ YÜZEYLERİN HAVA GEÇİRGENLİĞİNİN POROZİTE İLE

İLİŞKİLENDİRİLEREK TAHMİNLENMESİ

Dilan Canan ÇELİKEL - Seval UYANIK - Mehmet MERKEPÇİ

MATLAB SİMULİNK ORTAMINDA KULLANILABİLEN ARDUİNO

TEMELLİ KONTROL DENEY SETİ TASARIMI

Erdal BATAN - Ercan KÖSE

UV IŞINLAMA UYGULAMASININ TAZE MEYVE VE SEBZE

MUHAFAZA KALİTESİNE ETKİSİ

Ayşe Tülin ÖZ

UV-C UYGULAMASININ TAZE KESİLMİŞ SİYAH’ TURP KALİTESİNE

ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

Ayşe Tülin ÖZ - Büşra ERYOL

UV-C UYGULAMASININ ‘VEZİR’TURP KALİTESİNE ETKİSİNİN

BELİRLENMESİ

Ayşe Tülin ÖZ - Büşra ERYOL

UV-C UYGULAMASININ TAZE KESİLMİŞ TURP KALİTESİNE

ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

Ayşe Tülin ÖZ - Büşra ERYOL

AZERBAYCAN MERASİM (TÖREN) FOLKLORUNDA ECDAD (ATA )

KÜLTÜ KONUSU

Zümrüt İbrahim Kızı MENSİMOVA

DÜNYA MİTOLOJİSİNDE ISLIKLA İLGİLİ İNANIŞLAR FONUNDA

ISLIK DİLİ FENOMENİ

Günel MEMMEDOVA

SUBKRONİK 1800 MHz ELEKTROMANYETİK ALAN UYGULANMIŞ

SIÇANLARIN TESTİS DOKUSUNDA GRP78 EKSPRESYONUNUN

İNCELENMESİ

Dilek ÖZULUS TÜZÜN - Savaş AKTAŞ

YENİ BİR LİDERLİK PARADİGMASI DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİĞİN

BOYUTLARI: KAVRAMSAL BİR İNCELEME

Duygu HIDIROĞLU

MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA İRADÎ TARAF DEĞİŞİKLİĞİYLE İLGİLİ

GÜNCEL SORUNLAR

Efe DIRENİSA

LABİRENT ÇÖZEN ROBOT

Erdal BATAN - Ercan KÖSE

EĞİTİM BİLİMLERİ VE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME ALANINDA

GELİŞTİRİLEN/UYARLANAN ÖLÇEKLERİN ÖLÇME DEĞİŞMEZLİĞİ

AÇISINDAN İNCELENMESİ

Hüseyin SELVİ

HATAY MUTFAĞINA SURİYE GÖÇÜNÜN ETKİSİ

Mehmet Salih ÇAYIR - Nuray GÜZELER

Page 26: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

25

HATAY İLİNDE ÜRETİLEN SURİYE PEYNİRLERİ

Mehmet Salih ÇAYIR - Nuray GÜZELER - Firuza KOBOYEVA

CEMAL ŞAKAR’IN “PENCERE” HİKÂYE KİTABINDA HALKBİLİMİ

UNSURLARI

Metin EREN

CEMAL ŞAKAR’IN “PORTAKAL BAHÇELERİ” HİKÂYE KİTABINDA

HALKBİLİMİ UNSURLARI

Metin EREN

DAĞ 2 FİLMİ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Mustafa GÜNGÖR - Meral SERARSLAN

BAZI BETON ÖRNEKLERİNDE MİXED MOD I-II (ÇEKME-KESME)

KIRILMA ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Altuğhan BEBEK - Nazife ERARSLAN - Seyhan KORKMAZER

FARKLI TÜR ÇİMENTO İÇEREN BETON NUMUNELERİN KIRILMA

TOKLUĞU DEĞERLERİNİN VE ÇATLAKLANMA ÖZELLİKLERİNİN

ARAŞTIRILMASI

Altuğhan BEBEK - Nazife ERARSLAN

REKREASYONEL ETKİNLİKLERİ İÇEREN YEREL FAALİYETLERİN

KIRSAL TURİZME ETKİSİ: KIRIKHAN KAVUN FESTİVALİ ÖRNEĞİ

Nihat DEMİRTAŞ - Aysel Derya ERKEN - Ayşe TÖRE

ÖRGÜTSEL KARİYER YÖNETİMİ İLE ÖRGÜTSEL BAĞLILIK

ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Oya KORKMAZ

DERMATOFİTLERİN OLUŞTURDUĞU YÜZEYEL MANTAR

ENFEKSİYONLARI

Rabiye ALTINBAŞ

ÜNİVERSİTE OKUNAN ŞEHRE AİDİYET ÖLÇEĞİ GELİŞTİRME:

ANKARA ÖRNEĞİ

Rana ALAN - Serhat GÜLER

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ KADINLARIN MAKYAJ YAPMAYA İLİŞKİN

GÖRÜŞLERİ

Rana ALAN

BAZI SÜS BİTKİLERİNDE SAPTANAN COLLETOTRİCHUM TÜRLERİ

Aysun UYSAL - Şener KURT

BEYAZ ÇÜRÜKLÜK HASTALIĞI ETMENİ SCLEROTİNİA

SCLEROTİORUM’A KARŞI İSTİLACI AİLANTHUS ALTİSSİMA

AĞAÇLARININ FARKLI KISIMLARINDAN İZOLE EDİLEN EPİFİTİK

VE ENDOFİTİK ANTAGONİST BAKTERİYEL İZOLATLARIN İN VİTRO

BİYOKONTROL POTANSİYELLERİNİN BELİRLENMESİ

Merve KARA - Soner SOYLU - İlhan ÜREMİŞ - Şener KURT - Aysun

UYSAL - E. Mine SOYLU

LİMONDA ANTRAKNOZ HASTALIĞI ETMENİ COLLETOTRİCHUM

GLOEOSPORİOİDES’ E KARŞI İN VİTRO FUNGİSİT DENEMELERİ

Aysun UYSAL - Şener KURT

MERSİN İLİNDEKİ KİVİ (ACTİNİDİA CHİNENSİS PLANCH.) ÜRETİM

ALANLARINDA TESPİT EDİLEN KÖK HASTALIKLARI

Aysun UYSAL - Şener KURT - E. Mine SOYLU - Soner SOYLU - Merve

KARA

Page 27: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

26

AEROBİK TEST PROTOKOLLERİNE GÖRE ENERJİ TÜKETİMİ VE

EPOK DEĞERLERİNİN DİZ VE KALÇA PİK TORK VE KAS FİBRİL TİPİ

KESTİRİMİ İLE İLİŞKİSİ

Uğur CAN - Leyla SARAÇ - Gökhan UMUTLU - Nasuh Evrim ACAR -

Yağmur ARINLI

DİLEKÇE ÜCRETLERİNİ ELEŞTİREN II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ BİR

KÖŞE YAZISI

Mehmet AYKANAT

TANZİMAT’TAN CUMHURİYET’E İŞ HUKUKU DÜZENLEMELERİ

Mehmet AYKANAT

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÇOCUKLARA YÖNELİK SOSYAL HİZMET

KURUMLARI

Mehmet AYKANAT

YENİ NESİL EĞLENCE SEKTÖRÜ OLARAK ÇEVRİM-İÇİ YAYINCILIK:

BİR ÖLÇEK GELİŞTİRME ÇALIŞMASI

Mehmet Aykut ERK - Sunay FIRAT - Mert SEYHAN

OPİYAT BAĞIMLILIĞINDA AGONİST VEYA ANTAGONİST TEDAVİSİ

GÖREN BİREYLERİN TEDAVİYE YÖNELİK ALGILARININ

İNCELENMESİ

Mehmet Aykut ERK - Sunay FIRAT

RHO-KİNAZ İNHİBİTÖRÜ H-1152’NİN 3T3-L1 PREADİPOSİTLERİNİN

DİFERENSİYASYONU ÜZERİNE ETKİSİ

A. Sencer YURTSEVER - Kansu BÜYÜKAFŞAR

TROMBİN, LİZOFOSFATİDİK ASİT VE C3 EKZOENZİMİN 3T3-L1

PREADİPOSİTLERİNDE RHOA AKTİVASYONU ÜZERİNE ETKİSİ

A. Sencer YURTSEVER - Kansu BÜYÜKAFŞAR

SİLİFKE ÇELTİK ALANLARINDA BEYAZ UÇ NEMATODU

(APHELENCHOIDES BESSEYI CHRISTIE, 1942)’NUN TESPİTİ

Adem ÖZARSLANDAN

SİLİFKE ÇİLEK ÜRETİM ALANLARINDA ÇİLEK YAPRAK

NEMATODU (APHELENCHOIDES FRAGARIAE) (NEMATA:

APHELENCHIDA)’NUN TESPİTİ

Adem ÖZARSLANDAN

BİR KÖPEKTE HEPATOİD BEZ KARSİNOMU

Ahmet AYDOĞAN

BİR KÖPEKTE KUTANÖZ HİSTİYOSİTOM OLGUSU

Ahmet AYDOĞAN

KÖPEKLERDE GÖRÜLEN KUTANÖZ PARANEOPLASTİK

SENDROMLAR

Ahmet AYDOĞAN

VETERİNER HEKİMLİĞİNDE KANSER-APOPTOZİS İLİŞKİSİ

Ahmet AYDOĞAN

MAGTIMGULI’NIN ŞİİR DİLİ TÜRKMENCE’NİN TARİHİNİ

ARAŞTIRILMASINDA ÖNEMLİ KAYNAKTIR

Tagandurdi BEKCAYEV

TÜRKMENİSTAN'IN KÜLTÜREL MİRASININ YENİLİKÇİ BİLİMSEL

ARAŞTIRMA TEKNOLOJİSİ

Bekçayeva Myahrijemal KAKYŞEVNA - Bekiyeva Ceren ESEN

MUHAMMEDOVNA

Page 28: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

27

DÜZLEM İÇİ ANİZOTROPİLİ İNCE FİLMLERDE SPİN DALGA ARALIĞI

VE SIÇRAMA ALANI

Bengü KAPLAN

İNCE FERROMANYETİK FİLMLERİN NANO BOYUTLU DOMAİN

YAPISINDA İKİNCİ DERECE YÜZEY ANİZOTROPİSİ

Bengü KAPLAN

SALDA GÖLÜ (BURDUR) GÜNEY BÖLGESİNİN BİYOJEOKİMYASAL

ANOMALİLERİNİN İNCELENMESİ

Betül COŞKUN ÖNAL - Zeynep ÖZDEMİR

MİTOLOJİDE BİR TEHDİT UNSURU: DEMİR

Birsel Abiha ÇAĞLAR

YETİŞKİN BİREYLERDE OBEZİTE DURUMUNUN YEME DAVRANIŞI

VE FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Derya Selda SINAR - Nurhan Büşra DEMİREZEN - İrfan YILDIRIM

METABOLİK SENDROM

Nurhan Büşra DEMİREZEN - İrfan YILDIRIM

MİKROPLASTİKLERİN ÇEVRESEL ETKİLERİ: MEVCUT DURUM

ANALİZİ VE GELECEK PERSPEKTİFİ

Ceyhun AKARSU - Habibe Elif Gülşen AKBAY - Halil KUMBUR

SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVAALANI SU YÖNETİMİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ: ADANA HAVAALANI SU AYAK İZİ

RAPORUNUN OLUŞTURULMASI

Ceyhun AKARSU - Habibe Elif Gülşen AKBAY - Halil KUMBUR

DENİM KUMAŞLARDA ELASTİKİYETİN ATKI ÇEKMESİNE

ETKİSİNİN DENEYSEL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Deniz CİVAN YİĞİT - Füsun DOBA KADEM

SEDANTER ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE BEDEN KİTLE İNDEKSİ

İLE STATİK DENGE ARASINDAKİ İLİŞKİ

Abdurrahman DEMİR - Ali İlhan BARUT - Derya Selda SINAR

KAATSU BANT İLE OLUŞAN KAN KISITLAMASININ SPOR

PERFORMANSINA ETKİSİ

Derya Selda SINAR - İrfan YILDIRIM

KAHRAMANMARAŞ İLİ COLEOPTERA (INSECTA) FAUNASINA

KATKILAR

Sakine Serap AVGIN - Elif GÖMLEK

TÜRKİYE VE SEÇİLİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE GENÇ

İŞSİZLİĞİNE İLİŞKİN SOSYAL POLİTİKA ÖNLEMLERİNİN

KARŞILAŞTIRILMASI

Erhan GÜLCAN - Burak KULAKSIZ

TÜRKİYE VE SEÇİLİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ İŞGÜCÜ

PİYASALARINDA TOPLUMSAL CİNSİYET DURUMU VE BU DURUMU

ÖNLEMEYE YÖNELİK POLİTİKALAR

Erhan GÜLCAN - Hilal KAYTAK

DENİZCİLİK MESLEĞİNDE CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE KADIN

DENİZCİLERİMİZ

Esin YALÇIN

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE LİDER TARIMSAL KREDİ KURULUŞU:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI

Esra KADANALI - Emine KAYA

Page 29: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

28

KIRSAL KALKINMADA TARIM KREDİLERİNİN ROLÜ: MERSİN İLİ

ÖRNEĞİ

Esra KADANALI - Emine KAYA

FARKINDALIK EĞİTİMLERİNİN ARTAN ÖNEMİ

Fatma İNCE

KURUMSAL RİSK YÖNETİM SÜRECİ

Fatma İNCE

ZAMAN YÖNETİMİ, BOŞ ZAMAN, FİZİKSEL AKTİVİTE VE SAĞLIK

Fatma KÜÇÜKKESKİN - İrfan YILDIRIM

İHRACAT VE İTHALAT PERFORMANSI İLE TÜRK HAZIR GİYİM

SEKTÖRÜ’NE BAKIŞ

Gamze KILIÇ - Füsun DOBA KADEM

DİİTAL BASKILI KUMAŞLARDA ARD İŞLEMLERİN SEÇİLMİŞ

ÖZELLİKLERE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Şehpal ÖZDEMİR - Füsun DOBA KADEM

MANYETİK MULTİ FAZLAR: MANYETİK VE MANYETOKALORİK

ÖZELLİKLER

Gönül AKÇA

ADLİ BİLİMLERDE SES/GÖRÜNTÜ KAYDI İNCELEMERİNDE KAYIT

İYİLEŞTİRME VE GÖRÜNTÜ KAYITLARININ GÜRÜLTÜDEN

ARINDIRILMASI

Aysun COŞKUN - Gözde Nur KÜTÜKCÜ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN MUTLULUK DÜZEYİNE ETKİLEYEN

FAKTÖRLER: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Gülşen KIRAL - Merve MAŞA

İŞ ANALİZİ VE MESLEK TANIMLAMASI YETERSİZLİĞİ

BAĞLAMINDA ENGELLİ BİREYLERİN İSTİHDAM SORUNU

Hasan Ejder TEMİZ - Aslıhan TOYOĞLU

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA ENGELLİLERE YÖNELİK STRATEJİLER:

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI

Hasan Ejder TEMİZ - Aslıhan TOYOĞLU

DOĞU AKDENİZ’DE CHROMODORIS ANNULATA (ELİOT, 1904), İÇİN

YENİ BİR BÖLGE KAYDI

Hayri Ertuğrul ÇETE - R. Serap ERGENE

İSTİLACI TÜRLER VE ASLAN BALIĞI (PTEROİS) ÖRNEĞİ

Hayri Ertuğrul ÇETE - R. Serap ERGENE

CİNSEL TACİZ İLE İŞ DOYUMU VE İŞTEN AYRILMA

NİYETİ İLİŞKİLERİ

Hilal ÖZ - Gürkan AKDAĞ

İŞ GÜCÜ PİYASASINDA HİZMET SEKTÖRÜNDE ESTETİK EMEK VE

KADIN

Hüseyin Mualla YÜCEOL - İlknur ERDOĞAN

VOLEYBOLCULARDA ALGILANAN LİDERLİK DAVRANIŞINDA,

HEDEF YÖNELİMİNDE, MOTİVASYONEL İKLİMDE VE YAŞAM

DOYUMUNDA SPORCUNUN YAŞI BELİRLEYİCİ UNSUR MUDUR?

Zarife TAŞTAN - İnci KESİLMİŞ - Turhan TOROS

SVC VE STATCOM CİHAZLARININ DİNAMİK MODELLERİNİN

GERİLİM KARARLILIĞI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Kadir ABACI

Page 30: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

29

YÜKSEK GERİLİM DOĞRU AKIM SİSTEMLERİNİN ŞEBEKEYE

ENTEGRASYONU İÇİN MODÜLER ÇOK KATMANLI

DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİN İNCELENMESİ

Kadir ABACI - Volkan YAMAÇLI

EGZERSİZDE ELEKTİRO KAS STİMULASYON VE TÜM VÜCUT

ELEKTİRO KAS STİMULASYON KULLANIM VE ETKİLERİ

Kamil Boğaç İSKENDER - İrfan YILDIRIM

KAYAN KİPLİ KONTROL YÖNTEMİ İLE KONTROL EDİLEN

ANAHTARLAMALI ÇİFT YÖNLÜ DC-DC BUCK-BOOST

DÖNÜŞTÜRÜCÜ TASARIMI

Kemal KAYA - Yakup HAMEŞ

NESNELERİN İNTERNETİNDE GÜVENLİ İLETİM MİMARİSİNİN

ENDÜSTRİYEL SAHA UYGULAMASI

Kemal KAYA - Mustafa KARA

ELEKTİF İNGUİNAL HERNİ AMELİYATI SONRASI HASTALARIN

BENLİK SAYGISI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Kezban KORAŞ SÖZEN

KARACİĞER TRANSPLANTASYONU GERÇEKLEŞTİRİLEN

HASTALARDA AİLE VE SOSYAL DESTEĞİN; ANKSİYETE-

DEPRESYON DÜZEYİNE ETKİSİ

Kezban KORAŞ SÖZEN - Neziha KARABULUT

DİABETTE ALFA-TOKOFEROLÜN KALP DOKUSU ÜZERİNE ETKİSİ

Leyla BAHAR - Mehmet GÜL

İLKOKUL 4. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ORTAOKUL KAVRAMINA

YÖNELİK METAFORİK ALGILARI

Firdevs GÜNDOĞAN ÖNDERÖZ - Lütfi ÜREDİ

KODLAMA EĞİTİMİNE YÖNELİK SINIF ÖĞRETMENLERİNİN

GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

Yasemin ÇAKICI - Lütfi ÜREDİ

THE PECULIARITIES OF COGNITIVE LINGUISTIC

Muhtar O. MIROV

ORTAOKUL YÖNETİCİLERİNİN BAKIŞ AÇISINDAN

OKULLARINDAKİ AKRAN ZORBALIĞININ İNCELENMESİ

Mehmet SALDIRANER - Sıddıka GİZİR

AKADEMİSYENLERİN İŞ TATMİN DÜZEYLERİNİN DEMOGRAFİK

ÖZELLİKLERE GÖRE İNCELENMESİ

Mehmet ŞAHİN - Beyza ERER

KADIN GİRİŞİMCİLERİNİN UYGULADIKLARI REKABET

STRATEJİLERİ İLE İŞLETME PERFORMANSI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

ANALİZİ: KONYA İLİ ÖRNEĞİ

Beyza ERER - Mehmet ŞAHİN

VOLEYBOLCULARDA ALGILANAN LİDERLİK DAVRANIŞINDA,

HEDEF YÖNELİMİNDE, MOTİVASYONEL İKLİMDE VE YAŞAM

DOYUMUNDA SPORCUNUN SPOR DENEYİMİ BELİRLEYİCİ UNSUR

MUDUR?

Zarife TAŞTAN - Mehmet Melih KESİLMİŞ - Turhan TOROS

KİŞİLER ARASI İLETİŞİMDE SÖZSÜZ İLETİŞİM UNSURLARININ

İŞGÖREN MOTİVASYONUNA ETKİSİ: YİYECEK VE İÇECEK

İŞLETMELERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

Page 31: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

30

Fatih ÖZDEMİR - Musa PİRÇEK

SELEKSİYONLA ELDE EDİLMİŞ MUZ TİPLERİNİN

PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ

Mustafa ÜNLÜ - Hasan PINAR - Mustafa BİRCAN

GOLGİ-COX YÖNTEMİNİN SİNİRBİLİM ARAŞTIRMALARINDA

KULLANIMI

Nail Can ÖZTÜRK

AKILCI İLAÇ KULLANIMI EĞİTİMİ İLE İLGİLİ TIP FAKÜLTESİ

DÖNEM 6 ÖĞRENCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ

R. Nalan TİFTİK - İsmail ÜN - Kansu BÜYÜKAFŞAR

TÜRKİYE'DE TARIMSAL MÜCADELE İLAÇLARININ KULLANIMININ

DEĞERLENDİRİLMESİ: ADANA İLİ ÖRNEĞİ

Elif Şeyma DEMİR - Nermin Merve YALÇINKAYA - Nuriye SAY

LİDER OLUNUR MU, DOĞULUR MU? LİDERLİK TEORİLERİ

ÇERÇEVESİNDE KAVRAMSAL BİR BAKIŞ

Neşe GENÇ - Yunus YILDIRIM - Nejla Ezgi MÜFTÜOĞLU

ULUSLARARASI SPOR ORGANİZASYONLARININ ÜLKE İMAJINA

ETKİLERİ

Neşe GENÇ - Yunus YILDIRIM

ANKARA/BEYPAZARI İLÇESİNE YÖNELİK TURİSTİK

ZİYARETLERİN YEREL HALK ÖZELİNDE BÜTÜNCÜL BAKIŞ

AÇISIYLA DEĞERLENDİRİLMESİ

Nihat DEMİRTAŞ

MERSİN ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN AKTİF

İŞGÜCÜ PROGRAMLARI BAĞLAMINDA KADIN İSTİHDAMINI

ARTTIRMAYA YÖNELİK FAALİYETLERİ

Nurcan TEMİZ - Ahmet TURNA

BİLGİ TOPLUMU GÖSTERGELERİ

Nurcan TEMİZ – Rabia DAL

MİKROPLASTİK ATIKLARIN TATLI SU ORTAMINDA TAŞINIMININ

MODELLENMESİ

Olcay GÜLÇİÇEK UYSAL

PETROL KİRLİLİĞİ GİDERİMİNDE TERMOFİLİK BAKTERİLERİN

KULLANIMI

Olcay GÜLÇİÇEK UYSAL

KEDİ VE KÖPEKLERİN BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI VE ÖNEMİ

Olga BÜYÜKLEBLEBİCİ

İBNİ SİNA’DAN GÜNÜMÜZE BİLİM IŞIĞI: TARİH BİLGİSİ ÜZERİNE

BİR ARAŞTIRMA

Oya ÖGENLER - Selda OKUYAZ

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ HİJYEN VE BESLENME

ALIŞKANLIKLARI

Seçkin AKSU - Ekrem ORAL - Selda OKUYAZ - Oya ÖGENLER

OBEZİTE, EGZERSİZ, ALTERNATİF DİYET

Rabia UYSAL - Nevzat DEMİRCİ - İrfan YILDIRIM

SPORCULARIN DOPİNGE YÖNELİK TUTUMLARI

Rabia YILDIZ - Turhan TOROS - İnci KESİLMİŞ

ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİNDE ‘’AHŞAP’’ SANATI VE

TEKNİKLERİ

Page 32: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

31

Salih GEZEN

SELÇUKLU SANATI'NDA İKONOGRAFİ VE PLASTİK ETKİLERİ

ÜZERİNE YORUMLANMASI

Salih GEZEN - Berna COŞKUN ONAN

ORTAÖĞRETİM OKULLARINDAKİ KADIN YÖNETİCİLERİN

KARŞILAŞTIKLARI ZORLUKLARLA BAŞ ETMEDE İHTİYAÇ

DUYDUKLARI SOSYAL DESTEĞİN İNCELENMESİ

Salime FIRAT - Sıddıka GİZİR

PORTEKİZ VE TÜRKİYE ŞARAP ROTALARI KARŞILAŞTIRMASI

Seda OYAN - Gürkan AKDAĞ

GEBELİKTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI: EBELİK

UYGULAMALARININ GELİŞTİRİLMESİ

Sevgi PALAMUT - Mine YURDAKUL

4857 SAYILI İŞ KANUNUNA GÖRE FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA

SÜRELERLE ÇALIŞMA

Sevgi DURSUN ATEŞ

İŞ HUKUKU KAPSAMINDA EBEVEYN İZİNLERİ

Sevgi DURSUN ATEŞ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ANNE-BABA TUTUMLARI İLE

BENLİK SAYGISI ARASINDAKİ İLİŞKİDE PSİKOLOJİK DOĞUM

SIRASININ ARACI ROLÜNÜN İNCELENMESİ

Şehriban SİM - Burhan ÇAPRİ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KİŞİLERARASI BAĞIMLILIK

EĞİLİMLERİNİN CİNSİYET, YAŞ, FAKÜLTE VE GELİR

DEĞİŞKENLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ

Şehriban SİM - Burhan ÇAPRİ

BALTALIK İŞLETMECİLİĞİNİN KALDIRILMASININ ORMAN

KÖYLÜSÜNÜN SOSYOEKONOMİK YAPISI ÜZERİNE ETKİLERİ:

İSTANBUL ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

Tuncay AKGÜN - Abbas ŞAHİN - Ali Ayhan KUL - Gülçin ÖZER - Sultan

BEKİROĞLU

DEİZME BİR CEVAP OLARAK MU'TEZİLE'DE PEYGAMBERLİK

DÜŞÜNCESİ: KĀDÎ ABDÜLCEBBÂR ÖRNEĞİ

Yusuf OKŞAR

HARİCİ DÜŞÜNCE BAĞLAMINDA KÖKTENCİLİK PROBLEMİ ve

KUR’AN ALGISI

Necmettin ÇALIŞKAN - Yusuf OKŞAR

SALMAN MÜMTAZ: AZERBAYCAN FOLKLORUNUN FEDAİSİ

Tahir ORUCOV

BOYANMIŞ DOKUMA KUMAŞLARDA GÜMÜŞ ELYAF İÇERİĞİNİN

SÜRTÜNME HASLIĞINA ETKİSİ

Zehra KAYNAR TAŞCI - Nihat ÇELİK

MERSİN İLİNDE MEFV GEN MUTASYON SIKLIĞI

Zuhal ALTINTAŞ - Nazan ERAS

SABİT SICAKLIKTA BAKIRIN ASİDİK ORTAMLARDAKİ

ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA AZİTROMİSİN SÜLFATIN

ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Güray KILINÇÇEKER - Rahime ELÇİ

Page 33: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

32

SABİT SICAKLIKTA YUMUŞAK ÇELİĞİN ASİDİK ORTAMLARDAKİ

ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA AZİTROMİSİN SÜLFATIN

ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Güray KILINÇÇEKER - Rahime ELÇİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR MALZEMELERİN MEKÂN İÇERİSİNDE

KULLANIMI

Adnan TEPECİK - Aysu SARI

FİZİKSEL AKTİVİTE, AKTİF OLMAYAN İNSANLARDA ÖLÜM RİSKİNİ

AZALTABİLİR Mİ?

Nevzat DEMİRCİ - Pervin DEMİRCİ - Rabia UYSAL

YÜZME TEKNİKLERİNİN ÖĞRETİMİNDE MATERYAL KULLANARAK

YAPILAN KARA ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ

Hüseyin KÖKTEBİR - Nevzat DEMİRCİ - Pervin DEMİRCİ

OKUL TEMELLİ MÜDAHALELERİN OBEZİTEDE SÜRDÜRÜLEBİLİR

UZUN SÜRELİ KİLO YÖNETİMİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ,

KOMPLİKASYONLARI VE STRATEJİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Nevzat DEMİRCİ - Pervin DEMİRCİ - Hüseyin KÖKTEBİR

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN MEYVECİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ

Levent SON - Aşkın BAHAR

MUT YÖRESİNDE MEYVECİLİK

Levent SON - Aşkın BAHAR

ALTERNATİF TURİZM KAPSAMINDA GÜVERCİN KÜLTÜRÜNÜN

İNCELENMESİ: İSKENDERUN ÖRNEĞİ

Nihat Demirtaş - Yasin ANALAYATALAY

BİR KÖPEKTE OSTEOSARKOM

Ahmet AYDOĞAN - Mehmet HALIGÜR

BİR KÖPEKTE MİKSOSARKOM

Ahmet AYDOĞAN - Mehmet HALIGÜR

YUMUŞAK ÇELİĞİN SODYUM SÜLFATLI ORTAMLARDAKİ

ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞINA METİL ORANJIN İNHİBİSYON

ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Güray KILINÇÇEKER - Sema ÇELİK

ÜNİVERSİTELER ARASI BADMİNTON MÜSABAKALARINA

KATILAN SPORCULARIN EMPATİ BECERİ DÜZEYLERİNİN

ÖLÇÜLMESİ

Necla Ezgi MÜFTÜOĞLU - Yunus YILDIRIM

YAŞLI YETİŞKİNLERDE EGZERSİZ UYGULAMALARI VE

PROGRAMLARINA UYUM SÜRECİ

Nevzat DEMİRCİ - Pervin DEMİRCİ - Rabia UYSAL

MERSİN’DE 4 FARKLI LOKASYONDAN TOPLANAN AKASMA

(CLEMATİS VİTALBA) BİTKİSİNİN ANTİOKSİDAN AKTİVİTE VE

TOPLAM FENOLİK MADDE İÇERİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Rıdvan ARSLAN - Ali TEKİN - Serap BALIK

OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA ALGISAL MOTOR GELİŞİMİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

İnci KESİLMİŞ

Page 34: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

33

Page 35: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

34

Государственная языковая образовательная политика: российский

Olga ARTEMENKO

Артеменко Ольга Ивановна,

директор Научно-исследовательского центра

национальных проблем образования

Федерального института развития образования,

член Совета по межнациональным отношениям

при Президенте Российской Федерации,

член-корреспондент Российской академии

естественных наук (отделение геополитики)

опыт

В постсоветский период, нацеленный на поиск путей более динамичного развития

России, актуальной и проблемной стала реализация языковой образовательной

политики в условиях федеративного устройства государства. Такое устройство

предусматривает разграничение предметов ведения Российской Федерации,

предметов совместного ведения Российской Федерации и субъектов Российской

Федерации и полномочий субъектов Российской Федерации. При этом, при

разграничении полномочий, до настоящего времени, отсутствуют законодательные

нормы координации, обеспечивающей создание и реализацию условий сохранения и

развития языков из числа языков народов России. Несмотря на то, что с 1993 года

Конституция Российской Федерации установила право на сохранение родных языков,

из числа языков народов России, на создание условий для их изучения и развития, в

реальной практике, по объективным причинам, не наблюдаются эффективные

тенденция создания условий развития родных языков. Потеря методической школы и

замена ее технологиями при подготовке учителей, отсутствие нового поколения

учебников, школьных словарей, инновационных методик по родным языкам

свидетельствуют именно об этом.

Изменения, которые происходят в реализации государственной языковой

образовательной политики, являются процессами не случайными, они определяются

Page 36: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

35

объективными факторы модернизации общества, становлением нового уклада и

образа жизни, формированием определенного типа личности.

Анализ прошедшего и настоящего позволяет понять тенденций развития современной

школьной языковой образовательной политики.

Разработка языковой политики, в период социалистического строительства

российского государства, основывалась на принципах зависимости закономерностей

развития языка от законов развития общества, используя сравнительно-исторический

подход. Такой подход, за весь советский период, сужая сферы функционирования

родного языка, позволил создать и развивать литературные языки и в той или иной

степени сохранять диалекты. В системе образования после 30-х годов ХХ века были

созданы минимальные условия для сохранения родных языков. Однако, при этом,

количество исчезнувших языков было тоже минимальным. По некоторым источникам

за весь советский период исчезло только 2 языка (убыхский и керикский языки), по

другим, 7 языков (в Прибалтике ятвяжский, прусский, на юге России скифский и

хазарский, в Сибири коттский, камасинский, койбальский). В сохранении языков в

советское время в большей степени положительную роль играли наука, культура и

СМИ, а не школа. Следует отметить, что в это время к учебникам, школьным словарям

по родным языкам народов России были разработаны единые требования, а учебники

по русскому языку разрабатывались с учетом языковой среды: для учащихся,

носителей абхазо-адыгских, тюркских, финно-угорских, монгольских языков.

Методические материалы к этим учебникам разрабатывались с учетом уровня

владения русским языком (для владеющих и не владеющих).

В настоящее время, анализируя постсоветский период развития России, можно

выделить три этапа реализации государственной языковой общеобразовательной

политики.

Первый этап с 1992 года по 2007 год. В 90-е года начинается этап строительства в

России гражданского общества и демократического государства. Система

образования и школа с родным языком изучения становится не только объектом, но и

субъектом получая заказ и от государства, и от родителей законных представителей

учащихся, и представителей общественности. Для удовлетворения полисубъектного

социального заказа в 1992 году принимается новый закон РФ «Об образовании». В

результате чего все школы становятся одним типом - общеобразовательным

Page 37: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

36

учреждением. Исчезают такие типы школ, как сельская, национальная, но при этом во

все школы, без исключения, вводится компоненты содержания образования:

федеральный, региональный (национально-региональный) и школьный. В этих

условиях стала развиваться школа с изучением родного языка и предметов

гуманитарного цикла (с расширением в содержании образования места национальной

культуры), которые в основном преподавались на русском языке. Издание учебников

по школьным предметам на родных языках было экономически не выгодным для

издательств. Именно этот процесс стимулировал разрушение школы с обучением на

родном не русском языке. Можно говорить о принципиально новом этапе развития

этой модели школы, особенно в республиках Российской Федерации. Главная черта

этого этапа – динамично растущее количество языков изучения в школе и расширение

роли национальной культуры в школьном содержании гуманитарного образования.

На национально-региональный компонент отводилось до 30% учебной нагрузки.

Общим результатом введения компонента стало увеличение количества языков

обучения с 21 в 1989 году до 31 в 1993 году. Число изучаемых языков в школах в

качестве предмета увеличилось с 44 до 68. К 2007 году число изучаемых языков

увеличилось до 89, а из них на 29 языках велось обучение, используя материалы

разработанные учителями. Поворот в школьной системе образования к культурным

потребностям этносов напоминает ситуацию 30-х годов ХХ века, с той лишь

существенной разницей, что за истекший семидесятилетний советский период

модернизация глубоко изменила облик самих этносов, характер их образовательных

потребностей и культурно-творческих возможностей.

Поскольку все вопросы, связанные с реализацией национально-регионального

компонента были полностью переданы в компетенцию субъектов федерации, в

школах появились учебники по предметам гуманитарного цикла, содержание которых

было направлено на достижение самостоятельных политических целей. Даже

учебники русского языка, которые издавались в республиках, использовались для

максимальной передачи этнической культуры одного, не русского народа. В

Республике Башкортостан башкирского народа, в Республики Татарстан татарского

народа и т.д. Такой компонентный подход приводил к рассогласованию целей и

содержания образования, к разрушению единого образовательного и

цивилизационного пространства России. Нужно отметить, что с 2005 года в рамках

национально-регионального компонента в ряде субъектов Российской Федерации в

Page 38: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

37

школах стали вводить обязательное изучение государственного языка республики за

счет сокращения часов на изучение русского языка, что вызвало недовольство со

стороны родителей обучающихся.

Для снятия негативных явлений 1 декабря 2007 г. вступил в силу Федеральный закон

№ ЗО9-ФЗ. Можно говорить о втором этапе реализации языковой образовательной

политики, который начался с декабря 2007 года и длился до декабря 2012 год. Закон

ввел новый принцип структурирования содержания образования, через основную

образовательную программу удалив все компоненты. Снятие компонентного

принципа структурирования содержания образования не означало, что меняется

представление о целях образования, предполагающее более полное развитие

способностей личности, необходимых и ей, и обществу.

Закон ввел разработку для каждой школы основной образовательной программы и для

удовлетворения этнокультурных образовательных потребностей установил

разработку программы этнокультурной направленности.

Данный подход предполагал интеграцию этнокультурной составляющей в

содержание обязательной части основной образовательной программы ее

гуманитарного блока, транслирующего ценности российской и общечеловеческой

культуры. Кроме того, этнокультурная составляющая содержания гуманитарного

образования могла быть представлена и в части основной образовательной

программы, формируемой участниками образовательного процесса в соответствии с

их запросами, направленными на удовлетворение этнокультурных образовательных

потребностей. В соответствии с этим законом школа должна была разрабатывать

основную образовательную программу этнокультурной направленности. В рамках

нового законодательства предполагалось, что изучение родных языков, связанное с

максимально полным удовлетворением соответствующих культурных потребностей,

будет реализовано в части основной образовательной программы, формируемой

участниками образовательного процесса и только по их желанию и выбору. Однако

во многих школах республик стали заставлять всех обучающихся в обязательном

порядке изучать государственный язык республики, хотя такого понятия в законе «Об

образовании» не было.

В декабре 2012 году выходит новая редакция федерального закона «Об образовании

в Российской Федерации» и начинается третий этап реализации языковой

Page 39: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

38

образовательной политики. В соответствии с 14 статьей данного закона в языковом

блоке системы общего образования необходимо было использовать следующие

понятия: «государственный язык РФ» «государственный язык республики РФ»,

«родной язык, из числа языков народов России». Однако, во всех ведомственных

нормативных актах, которые выходили в 2013, 2014 годах использовались старые

понятия, такие как: «русский не родной», «русский и родной», «русский как

иностранный». Разработанные в эти годы Федеральные государственные

образовательные стандарты общего образования не предусматривали изучение таких

предметов как «Государственный язык РФ», «Родной язык (русский)». Изучение

таких предметов как «Государственный язык республики» и «Родной язык» были

включены. При этом изучение предмета «Родной язык» предусматривалось в

обязательной части основной образовательной программы. Все эти нюансы не

удовлетворяли образовательные потребности населения ряда республик Российской

Федерации. Русскоязычное население утверждало, что выделяемое количество часов

на изучение русского языка значительно меньше, чем в школах федеральных городов

(Москвы, Санкт-Петербурга, Севастополя). За счет часов русского языка увеличивали

количество часов на изучение государственного языка республики, заставляя его

изучать всех учащихся независимо от их этнической принадлежности. Другая часть

населения, желала качественно изучать свой литературный родной нерусский язык,

также проявляла недовольство образовательным процессом. Такая ситуация

приводила к многочисленным обращениям к Президенту Российской Федерации. В

целях изменения ситуации в августе 2018 года был принят федеральный закон №317

– ФЗ. В соответствии с законом, «родители и законные представители обучающихся

свободно выбирают как язык образования, так и язык изучения в статусе или родного,

в том числе русского языка, или государственного языка субъекта-республики

Российской Федерации. Родители пишут заявление на изучение их детьми языка при

приеме (переводе) на обучение образовательным программам дошкольного,

начального общего и основного общего образования». В этих изменениях, впервые в

истории, русский язык законодательно закреплен в статусе родного языка. В

Российской Федерации, в соответствии с Конституцией Российской Федерации,

русский язык для всех без исключения может быть или государственным языком

Российской Федерации, или родным языком для всех, кто его таковым считает.

Именно по этой причине русский язык законодательно закреплен в статусе родного

языка.

Page 40: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

39

Реализация новых положений закона, задача непростая, так как для изучения нового

самостоятельного учебного предмета «Родной язык (русский)» требуется разработка

новых Федеральных государственных образовательных стандартов. Необходимо

разработать примерные рабочие программы, учебники для нового предмета.

Очевидно, что новый предмет должен быть направлен на углубленное изучение

русского языка, подготовку к сдаче единого государственного экзамена, содержать

лингвокультурологическую составляющую, обеспечивающую сохранение русской

культурной доминанты. Введение нового предмета в учебный процесс должен создать

для обучающихся условия выбора между русским языком (родным) или

государственным языком Российской Федерации.

Для улучшения ситуации изучения языков из числа языков народов России Указом

Президента Российской Федерации в 2019 году создан Фонд сохранения и изучения

родных языков народов Российской Федерации.

Особо нужно отметить, что за весь постсоветский период, к сожалению, так и не

удалось создать полноценную диалогическую школу с обучением на родном языке.

Школу, которая бы формировала с одной стороны, полноценного современного

гражданина России, а с другой, носителя качественного родного языка и культуры.

Предполагаем, что новые изменения в образовательном законодательстве позволят

это сделать.

Page 41: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

40

28 ŞUBAT SÜRECİNDEN 15 TEMMUZ KANLI DARBE GİRİŞİMİNE

TÜRKİYE’DE MEDYA SİYASET İLİŞKİSİNİN SOSYOLOJİK ANALİZİ

Prof. Dr. D. Ali ARSLAN 1

Bilal İŞLİ 2

ÖZET 3

Medya, başlangıçta bir kitle iletişim olgusu olarak ortaya çıkmış olmakla beraber,

müteakip süreçte son derece hızlı bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Bu süreç içinde son

derece etkili bir eğitim ve sosyalizasyon aracı olma özelliğine de sahip olmuştur. Aynı

süreçte medya, kültürel üretim sürecinin de ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu

yönleriyle kitle iletişim araçları kitleleri eğlendirmek, onların hoşça vakit geçirmelerini

sağlamanın çok daha ötesinde görevler icra etmeye başlamıştır.

Son günlerde sıkça vurgulandığı üzere semboller, işaretler, sayılar, sözcükler ve

resimlerden ya da bunların bileşkesinden oluşan iletiler, yalnızca mesaj taşımazlar. Aynı

zamanda taşıdıkları mesajlar ile insanların dünyasını yeniden şekillendirip yorumlar, ona

yeni boyutlar kazandırır. Bu niteliği ise medyaya toplumun yapısını, kurulu düzenini ve

bireyler arasında cereyan eden toplumsal ilişkileri yeniden yaratma, yeniden şekillendirme,

yeniden üretme ve yorumlama gücüne ve yeteneğine de kazandırır.

Bunun da ötesinde medya, bireylerin siyasi tutum ve davranışlarını, özellikle de oy

verirken siyasi tercihlerini, çok ciddi boyutlarda etkilemeyebilecek bir güce sahiptir.

1

Mersin Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji bölümü öğretim üyesi. Sosyolog ve Siyaset Bilimci.

Adres: Mersin Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji bölümü, Çiftlikköy Kampusu,

33343-Mersin / TÜRKİYE,

Tel: (0324) 361 00 01/ 148 13, Faks: (0324) 361 00 46, GSM: 0553 666 06 06,

E-posta: [email protected] ve [email protected] 2 Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Mersin Üniversitesi. [email protected] 3 - Bu çalışma, Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyoloji Anabilim dalında Prof. Dr. D. Ali

ARSLAN’ın danışmanlığında, Bilal İŞLİ tarafında hazırlanan “Üçüncü Bin Yılda Türkiye’de Medya Siyaset

İlişkisinin Sosyolojik Analizi” isimli yüksek lisans tezi temel alınarak hazırlanmıştır.

- Bu çalışma, Prof. Dr. D. Ali ARSLAN’ın yürütücülüğünde gerçekleştirilen ve Mersin Üniversitesi Bilimsel

Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen 2017-2-TP2-2618 Numaralı "Üçüncü Bin Yılda Türkiye’de

Medya Siyaset İlişkisinin Sosyolojik Analizi / Sociological Analysis Of The Media And Politics Relations In

Turkey Within The Third Millenium" isimli projeden faydalanılmıştır. Desteklerinden dolayı Mersin

Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ne teşekkür ederiz.

Page 42: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

41

Yalnızca bireylerin siyasi yönelimlerini etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda, siyasi karar

verme mekanizması, siyasi liderler ve hükümet üzerinde de çok etkin bir baskı gücü

oluşturabilir. Bun gücü ve toplumsal yaşamda oynadığı çok önemli roller sebebiyle,

politikacılar ve siyasi partiler, medya ile olan ilişkilerine ayrı bir önem ve öncelik atfederler.

Medya ile onun siyasi ve toplumsal çevresi arasında, karşılıklı bağımlılık esasına

dayalı sembiyotik bir ilişki vardır. Özellikle politik gücü ellerinde bulunduran siyasi elitler,

en azından potansiyel olarak, medya üzerinde büyük bir baskı oluşturabilme ve medyayı

kontrol altında tutabilme gücüne sahiptirler. Bu yüzden medya ile siyaset arasında kurulu

olan bu “al gülüm, ver gülüm” ilişkisi, özellikle iktidardaki siyasi elitler ile medya arasında

daha bir kolaylıkla gözlemlenebilir.

Bu çalışmada, medya ile siyaset arasındaki ilişkinin boyutları, Türkiye özelinde ele

alınmıştır. Çalışmada özellikle 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a giden süreçte Türkiye’de medya

siyaset ilişkisi sosyolojik boyutlarıyla incelendi.

Anahtar Sözcükler: Medya, Siyaset, Türkiye’de Medya-Siyaset İlişkisi, Medyanın

Ekonomi Politiği, Medya-Demokrasi, 28 Şubat Süreci, 15 Temmuz Kanlı Darbe Girişimi.

Page 43: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

42

Sociological Analysis of the Media Politics Relations in Turkey from 28th February to

15 July Coup

ABSTRACT

The media is one of the most important institutions in society. It provides the greatest

communication opportunities to the people and plays a very substantial role in the production

and social distribution of knowledge. The term of media contains various kind of disclosures:

television, radio, press (includes newspapers, journals and magazines) are the most

influential mass media apparatus.

As stressed in recently media recreates, reshapes, reproduces and interprets the

existing social forms, relations and order. They are not only the tools of entertainment but

also one of the most effective ways of influencing and changing attitudes and behaviour in

individuals. The symbols, gestures, numbers, words, pictures, signs not only carry messages,

but also they create and interpret the human world.

The relation between the media and politics (especially governmental elites) has a

reciprocal character. The media supports political parties for two reasons: economic ties and

ideological ties or both. The media may support political parties in several ways. In a very

basic situation, it may support a political party as the creator of public opinion by

broadcasting its voice, policies and ideology. It may also serve a political party by attacking

and being the opposing voice to combatant political parties. Also, political or government

elites need the support of the media in the formation of popular majorities and to be

successful in the decision making process.

It was aimed to make sociological analysis of the structure and dimensions of the

media-politics relations in Turkey in this study. Especially this relation was examined in the

period from 28th February to 15 July Coup in Turkey.

Key words: Media, Politics, Media-Politics Relations in Turkey, Economy Politics of the

Media, Media and Democracy, 28th February Process, 15 July Coup in Turkey.

Page 44: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

43

IMPORTANCE OF CURVE FITTING AND INTERPOLATION IN SCIENCES

AND ENGINEERING

Shanza BEHRAM

ÖZET

In this project we systematically compared different numerical methods as curve

fitting and observed that splines is better for a large data as compared to Lagrange and

newton’s methods. We also find out the missing values from a data and compare them. We

also found that higher order regression polynomial gives better curve fitting as compared to

lower order regression polynomials. The comparison of our user defined MATLAB

functions and MATLAB built-in functions shows good agreement which shows the

capability of our own developed algorithm and functions.

Page 45: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

44

IMPORTANCE OF CURVE FITTING AND INTERPOLATION IN SCIENCES

AND ENGINEERING

ABSTRACT

This work demonstrate the importance of curve fitting in science and engineering

using linear least-squares regression, polynomial regression, Lagrange interpolation

polynomials and Newton’s interpolating polynomials for different types of experimental

data points available in literature. The importance and efficiency of these numerical schemes

systematically studied in this project. We also developed the algorithms and compared our

user defined MATLAB functions with built-in MATLAB functions for clear understanding

of these numerical schemes for curve fitting. The comparison of these numerical methods in

terms of computational time, stability and accuracy are also discussed in this project in

detail.The objective is to find out how we prevent and find out the missing values from a

large data value problem and to find the best fit for a large number of data points, and then

an idea of this thesis is to implement the curve fitting methods, including least square

polynomial, cubic splines and to develop a better understanding for these methods. By using

these methods, problems in scientific fields with a large data can be solved in a better way.

Page 46: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

45

YAPAY ZEKÂ TEKNOLOJİSİNİN MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK ALANINDA

KULLANILABİLİRLİĞİ

Hüseyin Fırat KAYIRAN

Evin YANANER

Aysu SARI

ÖZET

Yapılan bu çalışmada yapay zeka teknolojisinin mühendislik ve mimarlık alanı ve

insan sağlığı açısından kullanılabilirliği açısından yapay zekâ bilim insanlarında bir merak

uyandırmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden biri insanlığın yüzyıllardır cansız varlıkları

harekete geçirme isteğidir. Yapay zeka kısaca bir bilgisayar bilimi olarak adlandırılabilir.

Yapay zeka; insan gibi davranışlar sergileme başta olmak üzere, insanın yapabildiği bir çok

yeteneğe sahip yazılımsal ve donanımsal sistemlerden oluşmaktadır. Başka bir deyişle yapay

zeka; bilgisayarların insanlar gibi düşünmesine olanak sağlar. Buradan ortaya çıkan sonuç,

yapay zekanın asıl amacının insan beyni gibi hareket edebilme olaylarının sistematik bir

şekilde gerçekleştirilebilir olmasıdır.

Bu konuya herkesin ilgisi olmasına rağmen çoğu kişinin bu konuda yeterli bir bilgisi

olmadığı aşikardır. Dünyada ve ülkemizde bilgisayarlar ve akıllı telefonlar yaşamımızın

vazgeçilmez parçalarıdır. İnsan beyni bu teknoloji ile sürekli etkileşim halindedir. Yapay

zeka insanlık ve dünya geçmişinin en büyük mühendislik çalışmalarından bir tanesidir.

Mühendislik alanında yapay zeka NASA uzay araçları, İHA’lar (insansız hava sahası

araçları), askeri araçlar ve uzay sanayi başta olmak üzere tercih edilirken, mimarlık

alanındaki yapay zeka çalışmalarının genel amaçlan insan tasarımcıyı destekleyen, tasarım

sürecini simüle ederek ve son nokta olarak tasarımcının yerini alabilecek sistemlerin

yaratılabilmesi amaçlanmaktadır. Mimarlık alanında ise; görsellik yapay zekanın mimarlık

üzerindeki etkileri arasındadır. Tasarım aşamasındaki malzemenin veya yapının önceden

kişiye bilgi vermesi, mimarın tasarım aşamasındaki fikirlerini bilgisayara aktarması ve bunu

görselde sunması hem kullanıcı hem yüklenici arasında iyi bir bağ kurduğunu ortaya

koymaktadır. Teknoloji her meslek grubunda etkili olduğu gibi mimari alanda tasarımların

ortaya çıkması açısından önemli bir yere sahiptir. İnsan sağlığı için önemli olan diyetisyenlik

Page 47: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

46

mesleğinde yapay zekanın önemli olduğu merak uyandırmaktadır. Beslenme ve diyetin

oldukça önemli olduğu sağlıklı insan yaşamında, obezitenin önüne geçilebilmesi,

vitaminlerin kontrolü, kalp ve damar sağlığı, meme kanseri gibi erken teşhisi oldukça önemli

olan kanser vakaalarının zamanında tespiti için yapay zekanın kullanılabilirliği gün geçtikçe

artış göstermektedir.

İnsan beynindeki bilgilerin bilgisayar ortamına aktarılarak daha sonra bu verilerin

yardımı ile çok kısa bir sürede tasarımın ortaya çıkması yapay zekanın en önemli

göstergesidir. Tasarlanan mekanların dış mekan görümü, iç mekan görünümü ve mekan

içerisinde hareket hissiyatı kullanılan bilgisayar programları aracılığıyla oluşturulmaktadır.

Geleceğe yön veren yapıların yapay zeka teknolojisi kullanılarak oluşturulması ve şehirlerin

planlamaları yapılırken bilgi verilerinin bilgisayar ortamına aktarılarak geleceğe uygun

tasarımları yapay zeka teknolojisi ile keşfedilmektedir. Gelişen dünya teknolojisinde

ilerlemenin yapay zeka ile daha hızlı olacağı sonucu ortaya çıkarılmaktadır. Yapay zeka

bilimsel bir araştırmayı çok daha verimli hale getiren bir araç ve bilimsel araştırmaların

hızını misli şekilde artıracak potansiyele sahip olduğu aşikardır.

Anahtar Kelimeler Yapay zeka, algoritma, makine Mühendisliği ve mekanik, İç mimarlık

ve tasarım, diyetisyen, beslenme ve diyet, kanser taraması.

Page 48: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

47

USABILITY OF ARTIFICIAL INTELLIGENCE TECHNOLOGY IN

ENGINEERING AND ARCHITECTURE

ABSTRACT

In this study, artificial intelligence arouses curiosity among scientists in terms of the

usability of artificial intelligence technology in terms of engineering and architecture and

human health. One of the main reasons for this is humanity's desire to mobilize inanimate

beings for centuries. Artificial intelligence can be briefly called a computer science.

Artificial intelligence; It consists of software and hardware systems that have many abilities

that human beings can do. In other words, artificial intelligence; allows computers to think

like people. The result is that the main purpose of artificial intelligence is the systematic

realization of events such as the human brain.

Although everyone is interested in this issue, it is clear that most people do not have

enough knowledge about it. Computers and smartphones are indispensable parts of our lives

in the world and in our country. The human brain is in constant interaction with this

technology. Artificial intelligence is one of the greatest engineering studies of humanity and

world history. In the field of engineering, artificial intelligence is preferred mainly for NASA

spacecraft, UAVs, unmanned airspace vehicles, military vehicles and space industry. It is

aimed to create systems that can receive. In the field of architecture; visuality is among the

effects of artificial intelligence on architecture. The fact that the material or structure in the

design stage gives information to the person in advance, the transfer of the ideas of the

architect to the computer and presenting it visually reveals a good connection between both

the user and the contractor. Technology is effective in every profession and has an important

place in terms of the emergence of designs in the architectural field. It arouses curiosity that

artificial intelligence is important in the profession of dietician which is important for human

health. In healthy human life, where nutrition and diet are very important, the availability of

artificial intelligence is increasing day by day in order to prevent obesity, control of vitamins,

cardiovascular health, and early detection of cancer cases which are very important for early

detection of breast cancer.

The most important indicator of artificial intelligence is the transfer of the

information in the human brain to the computer environment and the emergence of the

design in a very short time with the help of these data. The exterior view of the designed

spaces is created by means of computer programs that use the interior view and the sense of

Page 49: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

48

movement within the space. Artificial intelligence technology is used to create the structures

that shape the future by using artificial intelligence technology and to transfer the

information data to the computer environment while planning the cities. It is revealed that

progress in the developing world technology will be faster with artificial intelligence. It is

evident that artificial intelligence is a tool that makes a scientific research much more

efficient and has the potential to increase the speed of scientific research.

Key Words: Artificial intelligence, algorithm, mechanical engineering and mechanics,

interior architecture and design, dietitian, nutrition and diet, cancer screening.

Page 50: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

49

SİLİFKE’DE MUZ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÖNEMLİ SORUNLAR

Aşkın BAHAR

Levent SON

ÖZET

Muz Dünya üzerinde en fazla üretilen ve bilinen meyvedir. Dünyada tropik iklime

sahip bölgelerde açıkta ve örtü altında yetiştiriciliği yapılmaktadır. Türkiye’de ise Akdeniz

Bölgesinde ve özellikle de Mersin ilinde en fazla yetiştiriciliği yapılmaktadır. Mersin İlinde

ise yetiştiricilik sırasıyla Anamur, Bozyazı, Erdemli ve Silifke ilçelerinde sera içerisinde

yoğunlaşmıştır. Türkiye'de muz fiyatları ithalattan alınan vergi nedeniyle yüksektir. Muz

yetiştiriciliği bölgede yetiştirilen diğer ürünlerle karşılaştırıldığında işçilik ve bakım

masrafları yönünden avantajları bulunmaktadır. Bunun yanında özellikle son yıllarda

verilen hibe krediler ve destekler nedeniyle yörede muz serası çok hızlı bir oranda artış

göstermiştir. Silifke Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre 2015 yılında 15 dekar olan

alan, 2018 sonunda 3050 dekara ulaşmıştır.

Silifke’de muz seralarının artmasıyla özellikle uygun olmayan alanlara muz seraları

kurulmaya başlamıştır. Yerel rüzgârların Silifke’de çok etkili olması muz seraları için en

büyük tehlike niteliğindedir. Ayrıca yeni kurulan alanların tuz ve taban suyunun yüksek

olması yetiştiricilik açısından diğer önemli bir sorundur. Dövizdeki yükselişe bağlı olarak

sera kurum maliyetlerinin artması en önemli ekonomik sorundan bir tanesidir. Ayrıca

üretimin bu hızla artışının devam etmesi durumunda birkaç yıl içerisinde arz talep

dengesinde arz artışı nedeniyle pazarlama, paketleme ve depolama konularında ihtiyaçların

ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Dünya genelinde son yıllarda yayılmaya başlayan Panama hastalığının (Fusarium

oxysporum) TR4 ırkı tropik ülkeler gibi Türkiye içinde tehlike riski içermektedir. Bu

çalışmada son yıllarda Silifke’de çok hızlı artan serada muz yetiştiriciliğinde mevcut ve

ortaya çıkabilecek sorunlar ele alınarak çözüm önerileri sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler Muz, rüzgâr, sera, fusarium, Silifke.

Page 51: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

50

IMPORTANT PROBLEMS FOR BANANA CULTIVATION IN SILIFKE

ABSTRACT

Banana is the most produced and known fruit on the World. It is cultivated in open

and under greenhouse conditions in regions with tropical climate in the World. Bananas are

grown in very large quantities in the Mediterranean region and especially in Mersin province

in Turkey. Banana cultivation is concentrated in greenhouse in Anamur, Bozyazı, Erdemli

and Silifke districts respectively in Mersin Province. Banana prices are high because of taxes

on imports in Turkey. Banana cultivation has advantages in terms of labor and maintenance

costs compared to other products grown in the region. In addition, banana greenhouse has

increased rapidly in the region, especially due to the grant loans and supports in recent years.

According to Silifke Agriculture and Forestry Directorate data, the banana cultivation area

which was 15 decares in 2015, reached to 3050 decares at the end of 2018.

Banana greenhouses have started to be constructed especially in unsuitable areasi

wth the increase of banana greenhouses in Silifke region. The fact that local winds are very

effective in Silifke is the biggest danger for banana greenhouses. In addition, high salt and

ground water of the newly cultivated areas is another important problem in terms of banana

cultivation. The increase in greenhouse construction costs due to the increase in foreign

exchange is one of the most important economic problems for banana cultivation. In

addition, if production continues to increase rapidly, it will cause needs in marketing,

packaging and storage issues due to the increase in supply and supply balance within a few

years.

Panama disease wich is started to spread across the world (Fusarium oxysporum

TR4), contains the risk of danger for Turkey such as tropical countries in recent years. In

this study, the problems that are present and may arise in banana cultivation which has been

developing very fast in recent years are discussed and solutions are presented for Silifke

region.

Key Words: Banana, wind, greenhouse, fusarium, Silifke.

Page 52: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

51

SİLİFKE’DE KIŞLIK PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİ ARTTIRMAK İÇİN

YAPILABİLECEK UYGULAMALAR

Aşkın BAHAR

Levent SON

ÖZET

Akdeniz Bölgesi sahip olduğu ekolojik üstünlüklerden dolayı Türkiye’de seracılığın

en yaygın olduğu alan durumundadır. Özellikle Silifke ve yöresinde yüksek gelir getirmesi

nedeniyle sera sayısı artış göstermiştir. Silifke yöresinde genelde plastik seralarda sebze

olarak domates ve hıyar yetiştirilmektedir. Patlıcan yetiştiriciliği yok denecek kadar azdır.

Yapılan seralar genelde ucuz olması nedeniyle teknolojisi düşük olup, plastik örtü ile

kaplıdır.

Kışlık patlıcan yetiştiriciliğinde modern seraların ve yetiştiricilik sistemlerinin

kullanılması verim ve kaliteyi arttırmaktadır. Bu çalışmada kışlık patlıcan çeşitlerinin verim

ve kalitesi için polikarbon örtülerin kullanılması önerilmiştir. Polikarbon sera örtü

malzemesi plastik örtüye göre sera içerisindeki ışık ve sıcaklık yayılmasını daha iyi sağlar.

Son yıllarda Türkiye’de solucan gübresi üretimi ve kullanılması artış göstermektedir. Bu

organik gübre verim ve kaliteyi arttırır ve ayrıca insan sağlığı açısından mineral gübre, ilaç

ve hormon gibi kimyasal kullanımını azaltır. Solucan gübresi toprağın doğal dengesini

bozmadan, sürekli iyileşme sağlayacak materyallerden birisidir. Organik bir materyal olan

solucan gübresi, toprak özelliklerini iyileştirici etkisinin yanında bitkilere besin maddeleri

sağladığından, organik yetiştiricilik yapılan bütün alanlara uygulanabilmektedir.

Bu çalışmanın sonucunda, organik solucan gübresinin ve polikarbon seraların kışlık

patlıcan yetiştiriciliğine etkileri üretici ve araştırıcılarla paylaşılacaktır. Mineral gübre, ilaç

ve hormon gibi kimyasalların kullanımının azaltılmasına, insan sağlığına zarar vermeyen

organik yetiştiriciliğin artmasına katkı sağlanmış olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Patlıcan, polikarbon, solucan gübresi, sera, organik.

Page 53: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

52

APPLICATIONS TO IMPROVE WINTER EGGPLANT GROWING IN SILIFKE

ABSTRACT

The Mediterranean Region is the area where greenhouse cultivation is the most

widespread due to its ecological advantages in Turkey. The number of greenhouses has

increased due to its high income especially in Silifke and its region. Usually tomatoes and

cucumbers are grown as vegetables in plastic greenhouses in Silifke region. Eggplant

cultivation is almost non-existent. The greenhouses are generally inexpensive because of

their low technology and are covered with plastic covers.

The use of modern greenhouses systems in winter eggplant cultivation increases

yield and quality. In this study, it was suggested to use polycarbonate covers for the yield

and quality of winter eggplant varieties. Polycarbonate greenhouse cover material provides

better light and heat dissipation in the greenhouse than plastic cover. The vermicompost

production and use shows increase recent years in Turkey. This organic fertilizer improves

yield and quality and also it reduces the use of chemicals such as mineral fertilizers,

pesticides and hormones in terms of human health. Vermicompost is one of the materials

that will provide continuous improvement without disturbing the natural balance of the soil

and which is an organic material, can be applied to all areas where organic farming is

provided since it provides nutrients to the plants as well as to improve soil properties.

As a result of this work, the effects of organic vermicompost and polycarbonate

greenhouses on winter eggplant cultivation will be shared with the farmers and researchers.

The use of chemicals such as mineral fertilizers, pesticides and plant hormones will be

reduced and organic farming will not contribute to human health.

Key Words: Eggplant, polycarbonate, vermicompost, greenhouse, organic.

Page 54: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

53

SİLİFKE’DE KEÇİBOYNUZUNUN MEVCUT DURUMU,

DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖNEMİ

Aşkın BAHAR

ÖZET

Keçiboynuzu 300-400 yıl süre ile yaşayabilen, derine giden kökleriyle sıcağa ve

kuraklığa adapte olmuş, erozyonu önleyen yaprağını dökmeyen yeşil bir bitkidir. Soğuktan

ve don olayından ise çok çabuk zarar gören bir yapısı vardır. Bundan dolayı ekoloji seçen

bir bitki olarak bilinir.

Türkiye keçiboynuzunun anavatanın içerisinde yer almaktadır. Keçiboynuzu

Türkiye’de Akdeniz Bölgesi sahil kuşağında sınırlı bir alanda yetişmektedir. Silifke Türkiye

İstatistik Kurumunun son verilerine göre en fazla alan ve üretimin olduğu yöredir. Özellikle

ilçede kırsal alanlarda hayvancılıkla birlikte insanların geçim kaynaklarından biridir.

Silifke’deki Keçiboynuzu ağaçları gelişimlerinin ilk yıllarında budanarak tek gövdeli hale

getirilmektedir. Böylelikle ağaçlar yayvan, 10-15 m yüksekliğinde ve çapında taç

oluşturabilmektedir. Yörede tozlanma-döllenme sorunu olmayıp, ağaçlar ortalama 8 yaşında

meyve vermeye başlarlar. Verim çağına gelmiş, gelişmiş bir ağaçtan 200-300 Kg’a kadar

meyve alınabilmektedir. Meyveler yörede yerel şartlarda kurutulmuş çerez ve pekmez olarak

kullanılmaktadır. Meyveler içeriğindeki kompozisyondan dolayı özellikle gıda endüstrisinde

(dondurma, pasta, kek ve şekerli ürünlerde) E 410 ismi ile katkı olarak kullanılmaktadır.

Ayrıca gıda endüstrisinin haricinde kozmetik, boya, tekstil, petrol, deri, film ve ilaç

sanayisinde de kullanılmaktadır. Sağlık açısından ise; obeziteyi, kanseri, sindirim

hastalıklarını, kalp, damar hastalıklarını, kolestrolü önlediği, kandaki şeker oranını

düzenlediği tespit edilmiştir. Bütün bu özelliklerinden dolayı Tarım ve Orman Bakanlığı

eylem planı hazırlayarak (2006-2015) bölgede orman sahasında keçiboynuzu dikimleri

yapmış ve halen bu dikimlere devam etmektedir.

Çalışmada Silifke’de keçiboynuzunun durumu diğer ilçelerle karşılaştırılarak,

meyvelerinin kullanım alanları değerlendirilmiştir. Özellikle bitkinin gelecekte yörede daha

da değer kazanabilmesi için yapılması gerekenler açıklanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Keçiboynuzu, bahçe, sağlık, endüstri, orman.

Page 55: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

54

POTENTIAL, PROCESSING AND IMPORTANCE OF CAROB IN SILIFKE

ABSTRACT

Carob is a evergreen plant that can live for 300-400 years, adapted to hot and dry

area with its roots going deep and prevents to erosion. It has a structure that is damaged very

quickly from cold and frost. It is therefore known as a plant that chooses ecology.

Turkey is located in the origin area of carob. Carob is grown in a limited area of the

coastline in the Mediterranean region in Turkey. Silifke is the region where most of the area

and production in Turkey according to the latest data of Turkish Statistical Institute. It is one

of the livelihoods of people with livestock especially in rural areas in the district. Carob trees

are pruned in the first years of their development and made into a single trunk in Silifke.

Thus trees can form a splay, 10-15 m high and diameter. There is no pollination-fertilization

problem in the region and trees start to give fruit at the avarage age of 8 years. The yield of

carob can reach 200-300 Kg from an advanced tree that has reached the age of yield. Fruits

are used as dried snacks and molasses under local conditions in the region. It is used as an

additive under the name E 410 especially in the food industry (ice cream, pastry, cake and

sugar products) due to the composition of the fruits.

It is also used in cosmetics, paint, textile, petroleum, leather, film and

pharmaceutical industries in addition to the food industry. In terms of health; obesity, cancer,

digestive diseases, heart, vascular diseases, cholesterol is. prevented, blood sugar was

regulated. Because of all these features, the Ministry of Agriculture and Forestry has

prepared an action plan (2006-2015) and made carob plantings in the forest area in the region

and still continues these plantings.

The situation of carob in Silifke was compared with other districts and the usage

areas of the fruits were evaluated in this study. Specifically, the things that should be done

are explained for the plant to gain more value in the region in the future.

Key Words: Carob, orchard, health, industry, forest.

Page 56: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

55

OBEZ KADINLARIN EGZERSİZE KATILIM VE ÇALIŞMA DURUMUNA GÖRE

ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİ

Burcu ÖZCAN

Rabia YILDIZ

İnci KESİLMİŞ

Turhan TOROS

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, obez kadınlarda egzersize katılım ve çalışma durumuna göre

öz yeterlik düzeylerinin belirlenmesi ve aynı zamanda BKİ ile olan korelasyonun

incelenmesidir. Araştırmaya 21 yaş ve üzeri (X=28,47±03,96) haftada en az 1 saat, 3 gün, 4

ay düzenli egzersiz yapan 75 obez (BKI 30 ve üzeri) kadın ve egzersiz yapmayan 58 obez

kadın olmak üzere 133 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Sherer ve

arkadaşları (1982) tarafından geliştirilen ve Türkçe’ye uyarlaması Yıldırım ve İlhan (2010)

tarafından yapılan “Genel Öz Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. İstatistiksel analizde puanların

normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek için Kolmogorov-Smirnov testi

kullanılmıştır. Ayrıca betimsel istatistikler, bağımsız örneklem t testi, çift yönlü Anova testi,

Pearson Korelasyon Katsayısı uygulanmıştır. Egzersiz yapan ve yapmayan kadınların öz

yeterlik ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir (

t=1,39;p>0,05).

Yapılan varyans analiz sonucunda yaş kategorisi ile egzersiz yapıp yapmama

etkileşiminin öz yeterliğin başlama alt boyutu üzerine (F=4,86, p <0,05), öz yeterlik yılmama

alt boyutu üzerine (F=3,88, p <0,05) olan etkileri istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

Ayrıca egzersiz yapma ve çalışma durumu değişkenlerinin, obez kadınların öz yeterlik

başlama alt boyutu üzerindeki ortak etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu

belirlenmiştir (F=4,16, p <0,05). BKI ile öz yeterliğin üç alt boyutu arasında yapılan

istatistiksel analiz sonucu korelasyon gözlenmemiştir.

Buradan hareketle egzersize katılımın öz yeterlik üzerinde olumlu etki gösterdiği

sonucuna ulaşılabilir.

Anahtar Kelimeler: Obezite, BKİ, Egzersiz, Yaş, Öz Yeterlik.

Page 57: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

56

SELF-EFFICACY LEVELS OF OBESE WOMEN ACCORDING TO TRAINING

AND WORKING STATUS

ABSTRACT

The aim of this study was to determine self-efficacy levels in obese women according

to exercise participation and working status and also to investigate the correlation with BMI.

The sample of this study consisted 75 obese women (BKI 30 and over) who exercised

regularly for at least 1 hour 3 days a week for 4 months and 58 obese women who did not

exercise, The total number of obese women who voluntarily participated in this research was

133 (aged 21 and older (X = 28.47 ± 03.96)). The “General Self-efficacy Scale” developed

by Sherer et al (1982) and adapted to Turkish by Yıldırım and Ilhan (2010) was used as a

data collection tool. For statistical analysis, Kolmogorov-Smirnov test was used to determine

whether the scores show normal distribution. In addition, descriptive statistics, independent

sample t test, two way Anova test, Pearson Correlation Coefficient were applied. There was

no statistically significant difference between the mean self-efficacy of women according to

exercise participation (t = 1.39; p> 0.05).

As a result of the analysis of variance, the interaction between age category and

exercise participation was on the "beginning sub-dimension" of self-efficacy (F = 4.86, p

<0.05), and on the self-efficacy "persistence sub-dimension" (F = 3.88, p <0). , 05) were

found to be statistically significant. In addition, the effect of exercise and working status

variables on the self-efficacy beginning sub-dimension of obese women was found to be

statistically significant (F = 4.16, p <0.05). There was no correlation between the BMI and

the three sub-dimensions of self-efficacy.

Thus, it can be concluded that participation in the exercise has a positive effect on

self-efficacy.

Key Words: Obesity, BMI, Exercise, age, Self-Efficacy.

Page 58: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

57

EGZERSİZ YAPAN VE YAPMAYAN OBEZ KADINLARIN YAŞAM DOYUMU

Burcu ÖZCAN

Turhan TOROS

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, egzersiz yapan ve yapmayan obez kadınların yaşam doyumu

düzeylerinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini, 21 yaş ve üstü Mersin iline bağlı,

merkez ilçelerde haftada en az 1 saat, 3 gün, 4 ay düzenli egzersiz yapan 75 obez (BKI 30

ve üzeri) kadın ve egzersiz yapmayan 58 obez kadın olmak üzere 133 obez kadın gönüllü

olarak oluşturmaktadır. Araştırma grubunun yaş ortalaması 28,47±03,96 ve BKI ortalaması

32,02±01,28’dir.

Veri toplama araçları olarak, Diener ve arkadaşları (1985) tarafından geliştirilen ve

Türkçe’ye uyarlaması Yetim (1991) tarafından yapılan Yaşam Doyumu Ölçeği

kullanılmıştır. Veri analizinde puanların normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek

için Kolmogorov-Smirnov testi kullanılmıştır. Ayrıca betimsel istatistikler, bağımsız

örneklem t testi ve çift yönlü Anova testi uygulanmıştır.

Araştırma bulgularına göre, yapılan t testi sonucunda egzersiz yapan kadınlarla

yapmayan kadınların yaşam doyum ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark

vardır (t=6,24;p<0,05). Egzersiz yapan kadınlardan yaş aralığı ve çalışma durumu

değişkenlerine göre yaşam doyum ortalamaları incelendiğinde yapılan varyans analizi

sonucunda yaş kategorisi ile egzersiz yapıp yapmama etkileşiminin yaşam doyumu üzerine

istatistiksel olarak anlamlılığa neden olmadığı saptanmıştır (Fyaş=0,58, p >0,05; Fçalışma=

F=0,30, p >0,05). Bu bilgiler ışığında, çalışma grubundaki egzersiz yapan obez kadınların

yaşam doyumu özelliklerinin daha iyi olduğu söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Obezite, Egzersiz, Yaşam Doyumu, Çalışma durumu.

Page 59: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

58

LIFE SATISFACTION OF OBESE WOMEN WITH AND WITHOUT EXERCISE

ABSTRACT

The aim of this study was to investigate the life satisfaction levels of obese women

with and without exercise. The sample of the study consists of 21 years of age and older and

live in Mersin, 75 obese women (BKI 30 and over) who exercise regularly for at least 1 hour,

3 days, 4 months and 58 obese women who do not participate sports activities. The mean

age of the study group was 28.47 ± 03.96yr. and the mean BMI was 32.02 ± 01.28. Data

were collected via the Life Satisfaction Scale, which was developed by Diener et al. (1985)

and adapted to Turkish by Yetim (1991).

For the statistical analysis, Kolmogorov-Smirnov test was used to determine whether

the scores show normal distribution. Also, descriptive statistics, independent sample t test

and two-way Anova test were applied.

According to the findings of the study, there was a statistically significant difference

between the mean satisfaction levels of two groups (t=6,24; p<0,05). As a result of the

analysis of variance, it was found that the interaction between age category and whether or

not to exercise did not cause statistical significance on life satisfaction (Fage=0,58, p >0,05;

Fwork= F=0,30, p >0,05). In the light of this information, it can be said that obese women

exercising in the study group had better life satisfaction characteristics.

Key Words: Obesity, Exercise, Life Satisfaction, Working.

Page 60: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

59

KÂĞIT–KARTON AMBALAJLARIN OPTİK ÖZELLİKLERİ

Gülnur Mertoğlu ELMAS

Gamze ÇINAR

ÖZET

Kâğıt-kartonların albenisi geliştirmede optik beyazlatıcı kimyasallarının kullanımı

kâğıt endüstrisi pazarında ticari hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaktadır. Kağıt kalitesini

belirleyen optik özelliklerinin önemli testleri CIE Beyazlığı (W) ve ISO parlaklığı ile

belirlenmektedir. Bu testler yüksek kalitede olduğu saptanan kâğıt ürünlerinin iyi bir fiyatlı

pazara sahip olmasına ve aynı zamanda ekonomik olarak yüksek katma değerli birim

fiyatının belirlenmesine olanak sağlamaktadır.

Kâğıdın görünüşünü doğrudan etkileyen başlıca yüzey işlemleri ve renklendirme

proseslerdir. Bu proseslerin her biri ayrı ayrı ya da her iki proses birlikte de uygulanabilir.

Kâğıt yüzeyinin tutkallama (sizing) ve kuşe (dağılan kaplama olarak sıvanması) işlemleri ile

kağıt ve kartonların beyazlık, parlaklık ve yüzey düzgünlüğü artmaktadır. Kâğıt-karton

ambalaj üretiminde hammadde olarak kullanılan kağıdın optik özelliklerinin

iyileştirilmesinde floresans beyazlatıcı kimyasalları etkili olan malzemeler arasına

girmektedir. Kâğıt-karton ambalaj ürünlerinin optik özellikleri D65/10o ışık kaynağının CIE

L*, a*, b*, floresans, CIE beyazlık, ISO parlaklık, sarılık indekslerine uygun olarak test

edilmiştir.

Lahmacun, pide ve pizza benzeri hazır gıda ambalajlarının alt malzeme hammaddesi

olarak kağıt ve karton kullanılmaktadır. Sizing yüzey ve kuşe ile son işlemleri tamamlanmış

kağıt-karton gıda ambalajların kullanılmasının yanı sıra son işlemleri uygulanmamış baz

kağıt-karton ambalajlar da kullanılmaktadır. Kâğıt karton gıda ambalajların en çarpıcı optik

özelliklerinden biri olan R457 parlaklıklarının en yüksek (69,97) olduğu gözlenmiştir. R457

floresans parlaklık dağılımının R457 parlaklık dağılımından oldukça farklı homojen bir

dağılıma sahip olduğu izlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: kâğıt-karton ambalaj, optik özellikler, CIE beyazlık, ISO parlaklık.

Page 61: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

60

OPTICAL PROPERTIES OF PAPER AND PAPERBOARD PACKAGINGS

ABSTRACT

The use of optical whitening chemicals to improve the appeal of paper and cardboard

contributes to the achievement of its commercial goals in the paper industry market.

Important tests of the optical properties that contribute to paper quality are determined by

CIE Whiteness (W) and ISO brightness. These tests allow the paper products found to be of

high quality to have a good-priced market and also to determine the economically high

value-added unit price.

The appearance of the paper is directly influenced by surface treatments and coloring

processes. Each one of these proseses can be applied seperately or both. With the sizing and

dispersion coating process are increased paper surface, the whiteness, brightness and

smoothness of the paper and cardboard. Fluorescence whitening chemicals are among the

materials that are effective in improving the optical properties of the paper used as raw

material in the production of paper and cardboard packages. The optical properties of paper

and cardboard packaging products were tested in accordance with the CIE L *, a *, b *,.

Fluorescence, CIE whiteness, ISO brightness, yellowness indexes of the D65/10o light source.

Paper and cardboard are used as the raw material of the ready-made food packages

like Lahmacun, pita and pizza. The use of paper and cardboard food packages that have been

finished with sizing surface and glossy coating, as well as base paper and cardboard packages

that have not been finished are also used. One of the most striking optical properties of paper

cardboard food packaging was that the highest R457 brightness (69.97) had. It was observed

that the R457 fluorescence distribution of had a homogeneous distribution which was quite

different from that of the R457 brightness.

Key Words: Paper-paperboard packaging, optical properties, CIE whiteness, ISO

brightness.

Page 62: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

61

ATIK KÂĞIT-KARTON ATIKLARININ TOPLANMASINDA ORMAN

FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN YAKLAŞIMI

Gülnur Mertoğlu ELMAS

Uğur Kaan KAPTAN

ÖZET

Kâğıt hamuru, elde edildiği odun hammaddesine ve kullanılan üretim prosesin

sürecine bağlı olarak ekonomik katma değeri oldukça yüksek bir kâğıt üretim

hammaddesidir. Kâğıt-karton ve ambalajı atıklarının son kullanıcıdan toplanarak ekonomik

katma değeri yüksek olan yeniden üretilen kâğıda dönüştürülerek ormanların ve kağıt

hammaddesinin sürdürülebilir olmasına ve aynı zamanda çevre korunmasına olanak

sağlamaktadır. Kâğıt-karton ve kompozit ambalaj atıkları kaynaklarının kullanımı ile verimi

ve kalitesi yüksek geri dönüşümlü kağıt-karton üretmek amacıyla atık kağıt karton ve

ambalaj atıkları toplama faaliyetlerinin etkin bir şekilde yapılmasını etkileyen bir çok

parametreler bulunmaktadır.

Tüketicilerin (cinsiyeti, yaşı, eğitim durumu, aylık geliri, medeni hali gibi) gibi

demografik özelliklerinin çevre duyarlılığını ve kâğıt ve karton atıklarının geri dönüştürmek

üzere kaynağından ayrı toplama prosesine olan etkisi oldukça önemlidir. Atık kâğıt-karton

ve ambalajlarını toplama prosesini sosyo ekonomik parametrelerle etkisi ölçülmeye

çalışılmıştır.

Bu nedenle, “Kâğıt-karton ambalaj atıklarının toplanmasında İstanbul Üniversitesi

Cerrahpaşa Orman Fakültesi öğrencilerinin yaklaşımı” adlı araştırma çalışması ile geri

dönüşüm ve geri dönüşebilen atıklar hakkında Orman Fakültesinde okuyan öğrencilere

uygulanan anket ile çevre duyarlılığı, atık bilinci, demografik özelliklerinin ölçülmesi ve

değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Deneklerin atık bilinçlerinin yüksek olduğu görülmekle

beraber uygulama kısmında zayıflıklar mevcuttur. Deneklerin % 85’i kamuoyunun yeteri

kadar atık konusunda bilgilendirilmediğini düşünmekte ve atıkları ayrı toplama konusunda

sürekliliğin olmadığı çarpıcı olarak tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Atık kağıt-karton, geri kazanılmış kağıt, sosyo ekonomik karakteristik.

Page 63: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

62

APPROACH OF STUDENTS OF FOREST FACULTY IN COLLECTING WASTE

PAPER-CARDBOARD WASTE

ABSTRACT

Raw material for packaging consists of paper, board and its composites are the vast

majority pulp cellulose. Cellulose from wood is produced as primary fiber and also, wastes

are produced as a seconder fibre. Cellulose from wood is produced as primary fiber and also,

waste paper and board and its composites are produced as a recycled pulp. Paper and board

paper only produced from virgin pulp causing the destruction of forests, while recycled from

the waste papers to seconder fibre pulp provides sustainable forests and reduction

environmental pollution. Recycled paper made from waste paper is made to reuse papers or

other products that has market as a valuable raw material all over the world.

There are a lot of parameters to provide effective collecting activity of packaging of

paper, board and its composites for high-quality recycled paper. The parameters are related

to awareness levels demographic and socio-economic characteristics and environmental

protection for consumers. In 2019, therefore, a research study which called “Approach of

Istanbul University Cerrahpaşa Forestry Faculty students in the collection of paper-

cardboard packaging wastes” was aimed. Waste paper and board collecting activity were

evaluated by guestionnaire under the parameters above the average in terms of the level of

income of a neighborhood.

Key Words: Waste paper-board, recovered paper, socio economic characteristic.

Page 64: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

63

KİTİN VE KİTOSANIN KÂĞIT MALZEMEDE KULLANIMI

Gülnur Mertoğlu ELMAS

ÖZET

Kitin ve modifiye edilmesiyle üretilen kitosan doğal yenilenebilir bir polimerlerinin

kâğıt-karton yüzey işlemi kaplamasında kullanımı ile ilgili bir derleme çalışmasıdır.

Selülozun yapısına benzeyen kitin ve kitosanın kimyasal ve mekanik işlemlerle çok

kapsamlı yapısal yenilikçi özellikler kazandırılır. Sınırlı ve zor çözünürlüğü devasa

özelliklerini sınırlamasına rağmen, biyolojik bozunması ve toksik olmayan biyolojik

yapısının antimikrobiyal aktivite kabiliyetinin yanısıra bağışıklık kabiliyetine de sahip

olduğunu gösterir. Başlıca medikal alanda olmak üzere çok farklı endüstri alanlarında

kullanabilecek önemli bir malzemedir. Selüloz, protein ve lipid gibi farklı kaynaklı

yenilenebilir doğal biyopolimerde kaplama malzemesi ve kâğıt malzemesinde ise çevre

dostu olarak kullanılmaktadır. Kitosanın; kâğıt ambalaj alt materyalinde toksik bileşenlerini

engelleyen bariyer tabakası olarak kullanılmaktadır,

Kâğıt baskı işlemlerinde öne çıkan gloss özelliklerini geliştirmekte, oksijen, azot,

karbondioksit, hava geçirgenlikleri, suya ve yağa karşı bariyer özelliklerinin

geliştirilmesinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda, gerilme uzaması, çekme dayanımı gibi

mekanik özelliklerinin gelişimine de katkı sağlamaktadır.

Kazeinle kaplama tabakası kombinasyonlarında yüzey özelliklerinin geliştirilmesi,

laktik asit karışımlı kaplamalarında ise anti mikrobiyel yeteğinin artması sağlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kâğıt, kitosan, ambalaj, kaplama tabakası, bariyer.

Page 65: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

64

OPTICAL PROPERTIES OF PAPER AND PAPERBOARD PACKAGINGS

ABSTRACT

This is a review of the use of chitin and its modified chitosan natural renewable

polymers in paper-cardboard surface treatment. Chemical and mechanical processes of chitin

and chitosan, which are similar to the structure of cellulose, give some comprehensive

structural innovative properties. Although its limited and difficult solubility limits its

colossal properties, it shows that its biological degradation and non-toxic biological structure

possesses antimicrobial activity capability as well as immune ability. It is an important

material that can be used in many different industrial areas, mainly in the medical field. It is

used environmentally friendly in coating and paper material in renewable natural biopolymer

of different origin such as cellulose, protein and lipid.

Chitosan; is used as barrier layer which prevents toxic components in paper

packaging substrate; To improve It is used to develop barrier properties against oxygen,

nitrogen, carbon dioxide, air permeability, water and oil; To improve the gloss properties of

paper printing processes; It also contributes to the development of mechanical properties

such as tensile elongation, tensile strength; It improves surface properties in casein and

coating layer combinations. It also has anti-microbial ability in coating processes with lactic

acid mixture.

Key Words: paper, chitosan, packaging, coating layer, barrier.

Page 66: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

65

KOAH ALEVLENMELERİ ÜZERİNE SAYISAL BİR BAKIŞ

Ahmet ÇİZMECİOĞLU

ÖZET

Kronik obstriktif akciğer hastalığı (KOAH) hava akışının sınırlanması ile karakterize

ciddi bir hastalıktır. Anlamlı morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. WHO’ ya göre hastalık

dünyada en mortal 4. hastalıktır. Hastalık akut alevlenmeler ile seyreder. Bu alevlenmeler

progresyonunu hızlandırır ve genellikle solunum yolları enfeksiyonları ile birlikte olur.

Bu çalışma kötüleşen prognoza değişik açıdan bir sunuş yapmaktadır. Özel bir

hastanenin 3. derece yoğun bakımında tedavi gören ileri evre KOAH’ lı 22 hasta ile

değerlendirme yapıldı. Cinsiyet, yaş, CRP seviyeleri ve hastanede kalış süreleri not edildi.

Sonuçlar KOAH progresyonun önemini desteklemekte idi.

Anahtar Kelimeler: KOAH, alevlenme, progresyon.

Page 67: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

66

A NUMERICAL VIEW ON COPD EXACERBATIONS

ABSTRACT

Chronic obstructive pulmonary disease (COPD) is a serious respiratory disease

characterized by airflow limitation. It is associated with significant morbidity and mortality.

According to WHO, COPD is the 4th mortal disease over all the World. The disease

progresses with acute exacerbations. These exacerbations make the progression faster and

usually come up with respiratory way enfections.

This study presents a different point of view to the worsening progress. We have studied

on 44 advance COPD patients undergoing treatment in a 3rd degree ICU of a private hospital.

Their genders, ages, CRP levels and hospitalization days were noted.

The results were supported the importance of COPD progression.

Key Words: COPD, exacerbation, progression.

Page 68: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

67

İSTANBUL OTEL YÖNETİCİLERİNİN ATIK KÂĞIT GERİ DÖNÜŞÜMÜNE

ETKİSİ

Sultan Bekiroğlu ÖZTÜRK

Gülnur Mertoğlu ELMAS

Yagshymyrat YAGSHİYEV

ÖZET

Değerlendirilebilir atık kâğıt, geri dönüşüm döngüsü sonucunda önemli bir

hammaddeye dönüşmektedir. Bu dönüşüm ile orman kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi

desteklenmekte, enerji ve su tüketimi azalmakta, yeni istihdam olanakları yaratılmakta ve

çevre kirliliği indirgenmektedir. Bununla birlikte sağlıklı geri dönüşüm için tüm bireylerin

katkı yapması gerekmektedir.

Bu çalışmanın amacı, İstanbul otel yöneticilerinin atık kâğıt geri dönüştürme sürecini

etkileyen özelliklerini belirlemek ve gerçekleştirilen atık kâğıt geri dönüşümünün yarattığı

fayda düzeyini tahmin etmektir. 70 denekten elde edilen anket verisi, yüzde-frekans

tablolama tekniği ve ki kare bağımsızlık testi ile istatistiki olarak değerlendirilmiştir. Sonuç

olarak, İstanbul otel yöneticilerinin çoğunluğunun atık kâğıt geri dönüşümüne duyarlı

olduğu ve bu duyarlılık sayesinde yaratılan toplam fayda düzeyinin Türkiye kâğıt ithalatının

yaklaşık %3’ne eşit olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Atık kâğıt, Geri dönüşüm, Sürdürülebilirlik, İstanbul.

Page 69: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

68

THE EFFECT OF ISTANBUL’S HOTEL MANAGERS ON WASTE PAPER

RECYCLING

ABSTRACT

Recyclable waste paper becomes an important raw material as a result of the

recycling cycle. With this transformation, sustainable management of forest resources is

supported, energy and water consumption is reduced, new employment opportunities are

created and environmental pollution is reduced. However, all individuals should contribute

to healthy recycling.

The aim of this study is to determine the characteristics of Istanbul hotel managers

affecting the waste paper recycling process and to estimate the level of contribution of waste

paper recycling to the national economy. The questionnaire data obtained from 70

respondents were evaluated statistically by using percentage-frequency tabulation technique

and Chi-square independence test. As a result, the majority of Istanbul's hotel managers are

sensitive to recycling waste paper and total benefit created by this sensitivity is

approximately 3% of Turkey's total imports of paper.

Key Words: Waste paper; Recycling; Sustainability; Istanbul.

Page 70: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

69

İSTANBUL ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA İŞ SAĞLIĞI VE

GÜVENLİĞİ ALGISININ İNCELENMESİ

Sultan Bekiroğlu ÖZTÜRK

Haktan ELBİR

ÖZET

Günümüzde işgücünün devamlılığı önemli bir sorun olarak kabul edilmekte ve

işletmeler işgücünden kesintisiz faydalanmak için özel çaba göstermektedir. Çalışma ortamı

bakımından sektörlerin tamamı eşit koşullara sahip değildir. Örneğin ormancılık “kirli, zor

ve tehlikeli sektör” grubuna girmekte ve iş sağlığı ve güvenliği bakımından çok sayıda

önlemin alınmasını gerektirmektedir. Ancak bu konuda başarılı olmak için ilgili işgücünün

“İş Sağlığı ve Güvenliği” algısı yüksek olmalıdır.

Bu araştırmada İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü çalışanlarının “İş Sağlığı ve

Güvenliği” algısı saptanmış ve bu algı düzeyini artıracak önlemler belirlenmiştir. Bu amaç

için araştırma alanında rastgele seçilen 38 mühendis, 61 memur ve 106 işçi olmak üzere

toplam 205 deneğe 2019 yılının ilk 8 ayında 49 sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Anket

verisi betimsel analiz teknikleri ve ki kare bağımsızlık testi ile değerlendirilmiştir.

Sonuç olarak İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünde mühendis, memur ve işçi olarak

çalışanların demografik-sosyoekonomik özellikleri ile iş sağlığı ve güvenliği algı düzeyleri

bakımından farklılıkları ortaya konulmuştur. İstatistiki analizler için SPSS 17.0 paket

programı ve Excel 2010 ofis programı kullanılmış, analiz sonuçları %95 güven düzeyine

göre değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İş güvenliği, Algı, Ormancılık, İstanbul.

Page 71: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

70

INVESTIGATION OF OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY PERCEPTION

IN ISTANBUL FOREST REGIONAL DIRECTORATE

ABSTRACT

Today, the continuity of the workforce is accepted as an important problem and

enterprises make special efforts to benefit from the workforce continuously. Not all sectors

have equal conditions in terms of working environment. For example, forestry belongs to

the “dirty, difficult and dangerous sector” group and requires many measures to be taken in

terms of occupational health and safety. However, in order to be successful in this respect,

the perception of the relevant workforce on “Occupational Health and Safety” must be high.

In this study, the perception of occupational health and safety of Istanbul Regional

Directorate of Forestry was determined and measures were taken to increase this perception

level. For this purpose, in the first 8 months of 2019, a questionnaire consisting of 49

questions was applied to a total of 205 respondents (38 engineers, 61 officer and 106 worker)

randomly selected in the research area. The data were analyzed with descriptive analysis

techniques and chi-square independence test.

As a result, differences in demographic-socioeconomic characteristics and

occupational health and safety perception levels of the employees working as engineers, civil

servants and employees in Istanbul Regional Directorate of Forestry were revealed. SPSS

17.0 package program and Excel 2010 office program were used for statistical analysis and

the results of the analysis were evaluated according to 95% confidence level.

Key Words: Occupational safety; Perception; Forestry; Istanbul.

Page 72: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

71

EVALUATING PUBLIC BUS TRANSPORT SUPPLY QUALITY BY USING

PAIRWISE COMPARISON SCALE

Sarbast MOSLEM

Szabolcs DULEBA

Karzan ISMAEL

ABSTRACT

Public bus transport supply quality ameliorating has been widely discussed, and it

has the cornerstone of progress in developed and in developing cities. Public transport

amelioration can save time for citizens, alleviate traffic on the roads, conduce to the

protection of the environment, and reduce expenditure on fuel.

The target of this paper is, presenting a dynamic questionnaire survey by utilizing a

pairwise comparison method to collect the required data for estimating public bus transport

supply quality in order to increase ridership satisfaction and captivate potential passengers.

For the emerging city (Mersin city, Turkey), the analytic hierarchy process has been selected,

while for the progressive city (Budapest city, Hungary), the analytic network process has

been chosen.

Key Words: Pairwise comparison (PC); Public transport; Supply quality; Decision support;

Analytical Hierarchy Process (AHP); Analytical Network Process (ANP).

Page 73: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

72

PANAMA VE TÜRK BAYRAKLI GEMİLERİN, GEMİ SİCİLİNE KAYIT

ÜCRETLERİ VE YILLIK ÖDENEN ÜCRETLER BAKIMINDAN İNCELENMESİ

Bekir DEVECİ

ÖZET

Türkiye İstanbul ve Çanakkale Boğazlarına sahip, büyük limanları bulunan bir

devlettir. Ancak Türk Bayraklı gemi sayımız oldukça azdır. Denizcilik ekonomisi ve

denizciliğimizin gelişmesi bakımından, Türk Bayraklı gemi sayımızın az olması

düşündürücüdür. Sicilimize kayıtlı gemi sayısının çok olması durumunda, elde edeceğimiz

veriler açısından ve ekonomik açıdan getirileri büyük olacaktır.

Bundan dolayı Panama ve Türk Bayraklı gemilerin, gemi siciline ödenen kayıt ve

yıllık ücretleri bu çalışmada incelendi.

Anahtar Kelimeler: Gemi Sicili, Gemi Bayrağı, Denizcilik, Elverişli Bayrak.

Page 74: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

73

RESEARCH OF PANAMA AND TURKISH FLAGED SHIPS FOR

REGISTRATION FEES TO SHIP REGISTRY AND ANNUAL FEES

ABSTRACT

Turkey, Istanbul and the Dardanelles with is a state located in major ports. However,

the number of Turkish flagged ships is quite low. In terms of the maritime economy and the

development of our maritime sector, the small number of Turkish flagged ships is thought

provoking. If there are a large number of ships registered in our registry, it will have great

returns in terms of the data we will obtain and in economic terms.

Therefore, the registration and annual fees of Panama and Turkish Flag vessels paid

to the ship registry were examined in this study.

Key Words: Ship Register, Ship Flag, Maritime, Convenient Flag.

Page 75: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

74

DOKUSUZ YÜZEYLERİN HAVA GEÇİRGENLİĞİNİN POROZİTE İLE

İLİŞKİLENDİRİLEREK TAHMİNLENMESİ

Seval UYANIK

Dilan Canan ÇELİKEL

Mehmet MERKEPÇİ

ÖZET

Dokusuz yüzeylerin fiziksel özellikleri kullanım alanlarının belirlenmesinde önemli

rol oynamaktadır. Özellikle geçirgenliğin istendiği veya istenmediği alanlarda dokusuz

yüzeylerin hava geçirgenlikleri belirleyici bir özelliktir. Hava geçirgenliğinin

belirlenmesinde test cihazları kullanılmakta iken yüzey porozitesinin belirlenmesiyle

yüzeylerin hava geçirgenliği tahmin edilebilmektedir.

Bu çalışmada da farklı gramajlara ve farklı hammaddelere sahip çeşitli dokusuz

yüzeylerin poroziteleri belirlenip hava geçirgenlik değerleri tahminlenerek test cihazıyla

ölçülen hava geçirgenlik değerlerinin kıyaslaması yapılmıştır. Kıyaslama sonucunda

dokusuz yüzeylerin hava geçirgenlik değerlerinin porozite ile tahminleme yapılarak

belirlenebileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Dokusuz Yüzey, Görüntü İşleme, Hava Geçirgenliği, Porozite.

Page 76: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

75

ESTIMATION OF AIR PERMEABILITY OF NONWOVENS BY CORRELATING

WITH POROSITY

ABSTRACT

The physical properties of nonwovens play an important role in determining their

application areas. Air permeability of nonwovens is a decisive feature, particularly in areas

where permeability is desired or undesirable. While the test devices are used to determine

the air permeability, the air permeability of the surfaces can be estimated by determining the

surface porosity.

In this study, porosity of various nonwoven surfaces having different weight and

different raw materials were determined and air permeability values were estimated and

comparison of air permeability values measured with test device was made. As a result of

the comparison, it was revealed that air permeability values of nonwoven surfaces can be

determined by estimating with porosity.

Key Words: Nonwoven, Image Processing, Air Permeability, Porosity.

Page 77: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

76

DOKUSUZ YÜZEYLERİN İNŞAAT ALANINDA KULLANIMI İÇİN

MUKAVEMET ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Dilan Canan ÇELİKEL

Seval UYANIK

ÖZET

Dokusuz yüzeylerin kullanım alanları açısından mukavemet performansı oldukça

önemlidir. Kopma ve yırtılmaya karşı gösterilen dayanım arttıkça söz konusu yüzeylerin

teknik tekstiller alanındaki kullanım oranlarının artacağı şüphesizdir. İnşaat sektörü tekstiller

için büyük bir potansiyel alan olup, dokusuz yüzey yapıların hafif olmaları,

fonksiyonellikleri, maliyetlerinin daha düşük olması ve daha az takviye gerektirmeleri

nedeniyle bu alanda kullanımları avantajlı durumdadır.

Bu çalışma ile inşaat alanında kullanılmak üzere, farklı gramajlara ve farklı

hammaddelere sahip, eriyikten dökülme (spunbond) yöntemiyle üretilmiş dokusuz yüzey

numunelerin kopma mukavemeti ve yırtılma mukavemeti özellikleri araştırılarak,

değişkenlerle ilişkisinin istatistiksel olarak ortaya konulması amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Dokusuz Yüzeyler, Spunbond, Kopma Mukavemeti, Yırtılma

Mukavemeti, İnşaat Tekstilleri.

Page 78: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

77

RESEARCHING OF STRENGTH PROPERTIES OF NONWOVENS FOR

BUILDTECH

ABSTRACT

The strength performance of nonwovens is very important for their application. The

usage of nonwovens in technical textiles will increase with the more resistant structures to

break and tear. There is no doubt that as the resistance to rupture and tear increases, the

utilization rates of these surfaces in the field of technical textiles will increase. The

construction sector is a great potential area for textiles and nonwovens are advantageous

structures due to their lightweight, functionality, lower costs and less reinforcement.

The aim of this study is to investigate the breaking strength and tear strength

properties of nonwoven spunbond samples with different weights and raw materials for the

construction field and to investigate the relationship between variables.

Key Words: Nonwovens, Spunbond, Breaking Strength, Tear Strength, Buildtech.

Page 79: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

78

MERSİN İLİNDE BURSA SİYAHI İNCİR YETİŞTİRİLME OLANAKLARI

Cengiz TÜRKAY

Nesrin Aktepe TANGU

Hasan ÇELEN

ÖZET

Dünya marketlerinde kuru incire olan talep sabit bir seyir izlerken, son yıllarda

sofralık incire özellikle Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde artan bir ilgi bulunmaktadır.

Dünyada sofralık incire olan ilginin artması, ülkemizde, sofralık incir, özellikle de Bursa

Siyahı çeşidinin yetiştiriciliğine ilginin artmasına neden olmuştur. Ülkemizde sofralık incir

denilince akla ilk gelen çeşit Bursa Siyahı’dır.

Bursa Siyahı incir çeşidi özellikle dış pazarlarda diğer çeşitlere göre daha yüksek

fiyatlara satılmaktadır. Bursa ve çevresinde yoğun olarak yetiştiriciliği yapılan bu çeşidin

ihracatında da önemli gelişmeler kaydedilmektedir. Bu çeşidin ihracatının tamamına yakın

kısmı da Bursa ve çevresinden gerçekleştirilmektedir. Önemli bir ihraç ürünü olan bu çeşide

olan dış pazar talebinin artması ve üretiminde fazla sorunlar yaşanmaması Bursa Siyahı incir

üretiminde giderek bir artışa neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak Bursa ili dışında, yeni

plantasyonlar kurulmaktadır.

Mersin Erdemli’de yürütülen çalışma ve yapmış olduğumuz gözlemler ile meyve

olgunlaşma döneminde iklim koşullarının etkisiyle meyvelerde ortaya çıkan kaliteyle ilgili

sıkıntılar nedeniyle Bursa Siyahı çeşidinin Akdeniz sahil kuşağında yaklaşık 300 rakıma

kadar yetiştiriciliğin uygun olmadığı değerlendirilmiştir.

Mersin için bu çalışma kapsamında; farklı bir lokasyonda (sahil kesiminde özellikle

yükselti olarak) yetiştiricilik halinde daha farklı sonuçlar alınabileceği ve başarılı sonuçlar

alınabileceği değerlendirilmiştir. Çalışmada ayrıca Bursa Siyahı çeşidinin Mersin ilindeki

yetiştiriciliğine yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bursa Siyahı, İncir, Mersin.

Page 80: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

79

BURSA BLACK FIG GROWING OPPORTUNITIES IN MERSIN PROVINCE

ABSTRACT

Demand for dried figs in world markets has been stable. In recent years there is an

increasing interest in table figs especially in Western and Northern European countries. The

increasing interest in table figs in the world has led to an increase in interest in the cultivation

of table figs, especially Bursa Siyahı cultivars, in our country. In our country, the fig that

comes to mind first is Bursa Siyahı. This type of cultivation is intensively cultivated in Bursa

and its surroundings and important developments are also recorded.

Almost all of this type of export is carried out from Bursa and its surroundings. The

increase in foreign market demand in this variety, which is an important export product, and

not having much problems in its production, causes an increase in fig production in Bursa

Siyahı. As a result, new plantations are being established outside Bursa.

With the study conducted in Mersin Erdemli and our observations, it was evaluated

that the cultivation of BursaSiyahı cultivar up to 300 altitudes in Mediterranean coastal belt

is not suitable due to the problems related to the quality of the fruits resulting from the

climatic conditions during fruit ripening period.

Within the scope of this study for Mersin; It was evaluated that different results can

be obtained and successful results can be obtained in case of aquaculture in a different

location (especially in the coastal area).

Key Words: Bursa Siyahı, Fig, Mersin.

Page 81: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

80

HASTANELERİN PASİF YANGIN GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

Gülendam ÇELİK

Zehra YILDIZ

ÖZET

Hastanelerde, sağlık sistemi içerisinde doğrudan hasta tedavisi ve bakımının yanı sıra

çeşitli sağlık eğitimi ve tıbbı araştırma faaliyetleri de gerçekleştirilmektedir. Hastanelerde

çalışan, öğrenci, hasta ve ziyaretçi sayısı daha fazladır. Bu yüzden diğer kurumlara göre

hastanelere daha karmaşık ve kalabalıktır. Hastanelerde, poliklinikler, derslikler,

laboratuvarlar, yemekhane, ofisler, mutfak, kazan dairesi, çatı katı, arşiv, elektrik tesisatı,

parlayıcı ve patlayıcı maddeler, oksijen sistemleri gibi birçok mekân tek çatı altında

toplanmaktadır.

Hastanelerde yangın büyük bir risk taşımakta olup, bina tasarımında önemli rol

oynayan pasif sistemlere uygun dizayn edilmesi ile yangın riski ortadan kaldırılabilir ya da

riski minimuma indirilebilir. Bu çalışmada pasif yangın güvenlik önlemleri ulusal ve

uluslararası mevzuata göre değerlendirilmiş ve karşılaştırması yapılmıştır.

NFPA standartlarında sağlık binalarının tasarımı, yapı fonksiyonu dikkate alınarak

her bölümde var olan tehlikeye uygun alınması gereken pasif yangın önlemleri ayrıntılı

olarak yer aldığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Yangın, Üniversite hastaneleri, Pasif yangın sistemleri.

Page 82: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

81

EVALUATION OF HOSPITALS FOR PASIVVE FIRE SAFETY MEASUREMENT

ABSTRACT

In hospitals, various health education and medical research activities are carried out

as well as direct patient treatment and care within the health system. The number of

employees, students, patients and visitors in hospitals is higher. Therefore, hospitals are

more complex and crowded than other institutions. Hospitals, polyclinics, classrooms,

laboratories, dining hall, offices, kitchen, boiler room, loft, archive, electrical installations,

flammable and explosive materials, oxygen systems are gathered under one roof.

Fire carries a great risk in hospitals and can be eliminated or minimized by designing

in accordance with passive systems that play an important role in building design. In this

study, passive fire safety measures were evaluated and compared according to national and

international legislation.

It has been observed that the NFPA standards include the design of health buildings

and the function of the buildings, taking into consideration the passive fire precautions that

should be taken in accordance with the existing danger in each section.

Key Words: Fire, University hospitals, Active fire systems, Passive fire systems.

Page 83: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

82

OTO TAMİRHANELERİNDE ÇALIŞANLARIN MARUZ KALDIĞI RİSKLERİN

ANALİZİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Oğuz Can TAŞYÜREK

Gülendam ÇELİK

Zehra YILDIZ

ÖZET

Oto tamirhanelerinde çalışanların aşırı iş yüklenmeleri, insan-makine-çevre

uyumsuzluklarından dolayı birçok iş kazası meydana gelmektedir. Bu iş kazalarına sebep

olan risklerin bilinmesi, bu risklerin nelere yol açabileceği ortaya çıkarılması, risklerin

maruziyetinin azaltılması ve gerekli önlemlerin alınması, iş güvenliğine riayet edilmesi ve

oto tamirhanelerin iş sağlığı ve güvenliği açısından yeniden düzenlenmesiyle işçilerin

güvenliği ve sağlığı güvence altına alınabilir, iş performansı arttırılabilir.

Bu çalışmada Tarsus oto sanayi bölgesinde yirmiden fazla oto tamirhanesi

gezilmiştir. Çalışanlarla görüşülmüş ve görüşme sonunda bir rapor hazırlanmıştır. Rapordan

elde edilen verilere göre riskler ile risklerin olasılıkları ve şiddetleri tespit edilerek kayıt

altına alınmıştır. Riskler 5x5 L matris yöntemiyle analiz edilerek önerilerde bulunulmuştur.

Ayrıca riskler, iş kazaları, alınması gereken önlemler Tarsus ve gelişmiş ülkelerdeki oto

tamirhaneler ile mukayese edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Oto tamirhane, İş sağlığı ve güvenliği, Risk analizi.

Page 84: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

83

ANALYSIS AND SOLUTION SUGGESTIONS OF RISKS EXPOSED TO

WORKERS IN CAR REPAIRS

ABSTRACT

Many work accidents occur due to overloading of the employees in the auto repair

shops and human-machine-environment mismatches. Workers' safety and health can be

ensured by knowing the risks that cause these work accidents, revealing what these risks

may cause, reducing the exposure of risks and taking the necessary precautions, observing

occupational safety and rearranging the car repair shops in terms of occupational health and

safety, and the work performance can be assured.

In this study, more than twenty auto repair shops were visited in Tarsus auto industry

region. Employees were interviewed and a report was prepared at the end of the interview.

According to the data obtained from the report, certain risks have been identified. The

probabilities and severities of the risks were also identified and recorded. Risks were

analyzed with 5x5 L matrix method and specific recommendations were made. In addition,

risks, occupational accidents, precautions to be taken were compared with Tarsus and auto

repair shops in developed countries.

Key Words: Auto repair, Work health and safety, Risk analyze.

Page 85: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

84

SOSYAL MEDYADA YALAN HABER OLGUSU VE İLETİŞİM FAKÜLTESİ

ÖĞRENCİLERİNİN YALAN HABERE YAKLAŞIMI

Aslıhan Ardıç ÇOBANER

ÖZET

Sahte ya da yalan haber (fake news) olgusu yeni olmamakla birlikte 2016 yılından

sonra popülerlik kazanmıştır. Araştırmalar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de

geleneksel kitle iletişim araçları (gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi) kullanımı düşerken

dijital ve sosyal medya kullanımının arttığını göstermektedir. Haberin giderek daha çok

dolayımlandığı alanlar olarak Google, Facebook, YouTube, Instagram ve Twitter gibi sosyal

medya platformları aynı zamanda sahte/yalan haberlerin de en hızlı ve yoğun yayıldığı

alanlardır. Ancak günümüz medyasının oluşturduğu ekosistem içerisinde haberlerin

doğruluğunu anlayabilmek oldukça zordur. Bu nedenle kullanıcıların yalan /sahte haberi fark

etmeleri ve paylaşmadan önce analiz etmeye yönelik eleştirel medya okuryazarlığı becerileri

gerekmektedir.

Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin yalan habere bakış açılarını ve yalan haberle

karşılaştıkları zaman nasıl davrandıklarını anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla Mersin

Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerine yönelik betimleyici bir alan araştırması

planlanmıştır. Alan araştırması 14-18 Ekim 2019 2013 tarihleri arasında katılımcılarla yüz

yüze görüşme yoluyla gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, SPSS programı kullanılarak

elektronik ortamda işlenmiştir. Verilerin analizinde sırasıyla; anket sorularını

cevaplayanların demografik özelliklerini belirlemek amacıyla Frekans Analizi ile haber

almada en çok kullanılan medya, en çok tercih edilen medya haber türü ve haberin

güvenilirliği üzerinde etkili unsurları önem düzeyine göre sıralamada aritmetik ortalama ve

standart sapma gibi betimletici istatistiklere yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yalan Haber, Haber Doğrulama, Sosyal Medya, Post-truth, Medya

Okuryazarlığı.

Page 86: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

85

FAKE NEWS IN SOCIAL MEDIA AND THE APPROACH OF

COMMUNICATION FACULTY STUDENTS TO FAKE NEWS

ABSTRACT

He fake news phenomenon is not new, but has gained popularity after 2016. Studies

all over the world as well as in Turkey traditional mass media (newspapers, magazines, radio

and television) shows that the increased use of digital and social media usage declined.

Social media platforms such as Google, Facebook, YouTube, Instagram and Twitter are also

the fastest and most widely spread of false / false news. However, it is very difficult to

understand the accuracy of news within the ecosystem formed by today's media. Therefore,

users need critical media literacy skills to recognize false / false news and analyze them

before sharing.

In this study, it is aimed to understand the perspectives of university students about

the false news and how they behave when they encounter the false news. For this purpose, a

descriptive field study was planned for Mersin University Faculty of Communication

students. The field research was conducted between 14-18 October 2019 2013 through face-

to-face interviews with the participants. The data obtained were processed electronically

using SPSS program. In the analysis of the data; In order to determine the demographic

characteristics of respondents, descriptive statistics such as arithmetic mean and standard

deviation were included in the order of frequency analysis.

Key Words: Fake news, Fact-checking, Social Media, Post-truth, , Media Literacy.

Page 87: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

86

DİJİTAL ÇAĞDA SAĞLIK OKURYAZARLIĞININ DEĞİŞEN ANLAMI

Aslıhan Ardıç ÇOBANER

ÖZET

Dijital çağda yeni iletişim araçları sağladığı olanaklar ve taşıdığı riskler ile bireyler

için yeni bir mücadele alanıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişimler insanların

sağlık ile ilgili bilgiye erişimini de değiştirmiştir. Sağlık Okuryazarlığı kavramı ilk defa 1974

yılında kullanılmış, 2000’li yıllardan itibaren de insan sağlığı üzerine etkileri tartışılmaya

başlanılmıştır.

Sağlık okuryazarlığı bireylerin sağlık enformasyonuna ulaşmalarını sağlamak ve

bunu kullanma kapasitelerini geliştirmek suretiyle bireyi güçlendirmek için kritik önem

taşımaktadır. Sağlık sistemi, eğitim sistemi, kitle iletişimi ve sağlık okuryazarlığı arasında

önemli bir bağ vardır. Sağlık okuryazarlığı toplumun her kesimini ilgilendiren bir

gereksinimdir. Dijital ağlarda sağlık enformasyonunun değişen yapısı bireyler için yeni

fırsatlar ve zorluklar demektir. Yeni iletişim teknolojileri ile geleneksel haber kaynaklarının

değişmesi, dijital dünyada zaten varolan eşitsizliklerle birlikte, sağlık okuryazarlığını

yeniden düşünmeyi gerektirmektedir.

Bununla birlikte, internet üzerindeki sağlık bilgilerinin güvenilirliği ve doğruluğu

büyük önem taşımaktadır. Dijital medya sağlık bilgilerin erişme/bulma (okuma/dinleme),

anlama, karar verme ve sağlık sorununu çözmek amacıyla kullanma becerilerini

geliştirilebilir. Bu çalışma, bu kavramlar ışığında yeni iletişim teknolojilerinin sağlık

okuryazarlığı alanına etkisini açıklamayı amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sağlık okuryazarlığı, Yeni medya, Çevrimiçi riskler, Çevrimiçi

olanaklar.

Page 88: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

87

THE CHANGING MEANING OF HEALTH LITERACY IN THE DIGITAL AGE

ABSTRACT

In the digital age, it is a new field of struggle for individuals with the opportunities

and risks it provides. Advances in information and communication technologies have

changed people's access to health-related information. The concept of Health Literacy was

first used in 1974 and its effects on human health have been discussed since the 2000s.

Health literacy is critical to empowering individuals by enabling them to access health

information and improving their capacity to use it.

There is an important link between health system, education system, mass

communication and health literacy. Health literacy is a requirement for all segments of

society. The changing nature of health information in digital networks means new

opportunities and challenges for individuals. The change of traditional communication

sources with new communication technologies necessitates a rethinking of health literacy

with the inequalities already existing in the digital world.

However, the reliability and accuracy of health information on the Internet is of great

importance. Digital media can improve the skills of accessing / finding (reading / listening),

understanding, making decisions and using health information to solve health problems. This

study aims to explain the effect of new communication technologies on health literacy in the

light of these concepts.

Key Words: Health Literacy, New Media, Online Risks, Online Opportunities.

Page 89: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

88

TÜRKİYE’DE 11. KALKINMA PLANI ÇERÇEVESİNDE MEDYA

POLİTİKALARININ ANALİZİ

Aslıhan Ardıç ÇOBANER

ÖZET

Kalkınma kavramı günümüzde sanayileşme, modernleşme, ilerleme, büyüme gibi

kavramlarla iç içe geçmiş ve birbirinin yerine kullanılmaktadır. Kalkınma planları eski

adıyla Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), yeni adıyla Kalkınma Bakanlığı tarafından

hazırlanan ve Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda, uzun dönemde

gerçekleştireceği büyümeyi ortaya koyan temel politika dokümanlarıdır.

Kalkınma planlarında, ekonomik ve sosyal konular başta olmak üzere, birçok konuya

ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.1963 yılından itibaren 2023 yılını da kapsayacak

biçimde on bir (11) adet kalkınma planı hazırlanmıştır. Genel olarak bilgi ve iletişim

politikalarının bir kamu politikası olarak kalkınma planlamalarında yer aldığı görülmektedir.

Bu çalışma Türkiye’nin 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nı bilgi

ve iletişim politikalarını da içine alan medya politikaları açısından analiz etmeyi

amaçlamaktadır. Çalışmada doküman incelemesi ile elde edilen araştırma verileri, betimsel

analiz yöntemiyle yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kalkınma Planları, Türkiye, Medya Politikaları, Bilgi ve İletişim

Teknolojileri.

Page 90: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

89

ANALYSIS OF MEDIA POLICY IN TURKEY WITHIN THE

FRAMEWORK OF THE 11TH DEVELOPMENT PLAN

ABSTRACT

The concept of development is interwoven with concepts such as industrialization,

modernization, progress and growth and is used interchangeably. Development plans

formerly the State Planning Organization (DPT), prepared by the Ministry of Development

with a new name and Turkey's economic, social and cultural fields, the main policy

documents outlining the growth will be realized in the long term.

Development plans include regulations on many issues, particularly economic and

social issues. Since 1963, eleven (11) development plans have been prepared, covering 2023.

In general, information and communication policies appear to be involved in

development planning as a public policy. In this study, Turkey's 11th Development Plan

covering the years 2019-2023 the information and communication policy aims to analyze in

terms of media politics into the field. In this study, data obtained from document analysis

were interpreted by descriptive analysis method.

Key Words: Development Plans, Turkey, Communication Politics, Information and

Communication Technologies.

Page 91: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

90

“KARABUĞDAY”

AKDENİZ TARIMINA YENİ BİR ALTERNATİF

Ahmet GÜNEŞ

Hasan KOÇ

Şaban IŞIK

ÖZET

Tahıllar, Gramineae familyasından olmasına rağmen, karabuğday Polygonaceae

familyasından tek yıllık bir bitkidir. Orijini Orta Asya, Kuzey Çin veya Himalayalar bölgesi

olduğu ve buralardan dünyaya yayıldığı bilinmektedir. Dünya karabuğday üretimi yıldan

yıla değişmekle birlikte günümüzde ortalama 3.5 milyon ton civarındadır. Çin bu üretimin

yaklaşık yarısını tek başına yapmaktadır. Bunu sırasıyla yaklaşık 650 bin ton ve 294 bin ton

üretim yapan Rusya ve Ukrayna takip etmektedir.

Dünyada karabuğday ticaretinde ithalat 170.704 ton (152.955.000 $), ihracat 124.710

ton (110.191.000 $) olarak gerçekleşmektedir (FAO 2011). Bahri Dağdaş Uluslararası

Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde 2006 yılında başlayan çalışmalar “Karabuğday Islah

Projesi” altında toplanmış ve proje programında 2 adet karabuğday hattı Ülkemizin ilk

çeşitleri olarak GÜNEŞ ve AKTAŞ isimleriyle tescil ettirilmiştir. Yetişme süresinin kısa

olması (14 hafta=3 ay) ve yüksek yerlerde de (0-4200 m) üretilebilmesi avantajı

bulunmaktadır. Ülkemizin farklı bölgelerinde şu ana kadar çeşitlerimizle yürütülen

demonstrasyon çalışmaları Ülkemizin her bölgesinde rahatlıkla ana ürün ve ikinci ürün

olarak hatta organik tarım kapsamında yetişebileceğini göstermiştir.

Ayrıca ekim ve hasatı makinalı tarıma oldukça uygundur. Başlıca kullanım alanları;

insan beslenmesinde (unu, danesi ve gövde kısımları), hayvan beslenmesinde, bal bitkisi

olarak arı beslenmesinde, yeşil gübre ve toprak düzenleyicisi olarak, diyet bitkisi ve tıbbi

bitki olarak (özellikle rutin eldesinde) kullanılmaktadır. Unu ve danesinin içeriği

bakımından çölyak hastaları rahatlıkla kullanabilmekte ve yeşil kısımları rutin eldesi

bakımından bugün dünyanın en iyi bitkisidir. Rutin kalp damar hastalıklarında tıpta

kullanılmaktadır. Karabuğday belirtilen bu özellikleri nedeniyle karlı vazgeçilemez bir

üründür.

Anahtar Kelimeler: Karabuğday, karabuğday çeşitleri, karabuğday tarımı.

Page 92: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

91

“BUCKWHEAT”

A NEW ALTERNATIVE TO MEDITERRANEAN AGRICULTURE

ABSTRACT

Although cereals are from the Gramineae family, buckwheat is a one-year plant from

the Polygonaceae family. Its origin is known to be Central Asia, North China, or the

Himalayas region and spread from the world to these regions. World buckwheat production

varies from year to year, today it is around 3.5 million tons. About half of this production in

China is done alone. This is followed by Russia and Ukraine, which produce approximately

650 thousand tons and 294 thousand tons respectively. Imports of buckwheat in the world

are 170,704 tons ($ 152,955,000) and exports are 124,710 tons ($ 110,191,000) (FAO 2011).

Bahri Dağdaş International Agricultural Research Institute, which started in 2006,

has been gathered as “Buckwheat Breeding Project” and two buckwheat lines were

registered as GÜNEŞ and AKTAŞ as the first varieties of our country in the project program.

It has the advantage that the growing time is short (14 weeks = 3 months) and that it can be

planted in high places (0-4200 m). Demonstration studies carried out with our varieties in

different regions of our country so far have shown that it can be grown easily as the main

product and second product in every region of our country and even within organic

agriculture. In addition, buckwheat cultivation is very suitable for sowing and harvesting

machine farming. The use areas of buckwheat; It is used in human nutrition (flour, grain),

animal nutrition, bee feeding as honey plant, green fertilizer and soil regulator, as diet plant

and medicinal plant (especially routine).

Buckwheat flour and grain can easily be used by celiac patients and the green parts

of the world in terms of routine production is the best plant today. It is used in the treatment

of cardiovascular diseases in routine medicine. Buckwheat cultivation is a profitable product

due to these mentioned characteristics.

Key Words: Buckwheat, buckwheat cultivars, buckwheat cultivation.

Page 93: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

92

KOMEDİ SİNEMASINDA POSTMODERN ANLATI: ‘PEK YAKINDA’

FİLMİNİN ANALİZİ

Yaşar YİĞİT

ÖZET

Sanayileşme süreciyle başlayan modernizmin kültürel yapılanması; II. Dünya

Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte farklı bir evreye girmiştir. Postmodernizm olarak

adlandırılan bu evre, modernizmin yarattığı tüm düşünsel ve kültürel ögelerin yıkılmasını

hedeflemektedir. Bu süreç; ekonomi, siyaset, felsefe ve sosyo-kültürel alanların yanı sıra

estetik anlayışı da etkileyerek, sanatsal çalışmaların içeriğinin biçim ve içerik olarak yeniden

şekillenmesine yol açmıştır.

Modernist üslupçu ve katı çerçeveye sahip estetik anlayışı, postmodernizmle yıkıma

uğramış; pastiş, ironi, kitch, nostalji ve eklektizm gibi kodlar dönemin sanatsal

çalışmalarında kendini göstermeye başlamıştır. Postmodern sanat anlayışının temelini

oluşturan bu kodlar, Yedinci Sanat olarak kabul edilen sinemayı etkisi altına alarak yeni bir

anlatı tarzının ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Postmodernizm ve sinema ilişkisi göz önünde tutulduğunda özellikle komedi filmleri

postmodern kodları incelemeye olanak tanımaktadır. Cem Yılmaz’ın yazıp yönettiği Pek

Yakında (2014) filminde, postmodern kodlardan faydalandığı görülmektedir. Bu bağlamda

çalışmada örnek olarak seçilen filmin, postmodern sinema anlayışı çerçevesinde analiz

edilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda ilk olarak postmodern anlayış

tanımlanmakta, daha sonrasında postmodernizm ve sinema ilişkisi incelenerek Pek Yakında

filminin analizi yapılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Postmodernizm, Komedi Sineması, Pek Yakında.

Page 94: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

93

POSTMODERN NARRATIVE IN COMEDY CINEMA: ANALYSIS OF

‘PEK YAKINDA’

ABSTRACT

The cultural structure of modernism which started with the process of

industrialization is entered a different phase with the end of the II. World War. This phase

that called postmodernism aims to demolish all the intellectual and cultural elements which

created by modernism itself. This process has affected sense of aesthetics as well as

economics, politics, philosophy and socio-cultural fields. It has caused to reshaping of the

content of artistic works as form and content.

The sense of asthetics has a modernist style and rigid framework has been

demolished by postmodernism and the codes like pastiche, irony, kitch, nostalgia and

eclecticism began to show themselves in the artistic works of the era. This codes that called

underlying structure of postmodern sense of art have influenced the cinema as admitted as

the Seventh Art and it revealed to new narrative style.

Where as the relationship between postmodernism and cinema, especially comedy

movies enable to analyze postmodern codes. In the Pek Yakında (2014) written and directed

by Cem Yılmaz, has seen that he benefited from postmodern codes. In this context, it is

aimed to analyze the selected movie within the framework of postmodern sense of cinema.

In line with purpose of the study, firstly postmodern understanding is defined. Then, the

relationship between postmodernism and cinema is analyzed and performed an analysis of

the Pek Yakında.

Key Words: Postmodernism, Comedy Cinema, Pek Yakında.

Page 95: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

94

MARKETING COMMUNICATIONS FOR SPECIAL ISSUES: PRIVATE CHOICE

IN HIGHER EDUCATION

Azad QASIM

Shan F. RAHEEM

ABSTRACT

The core issue for every student after finishing the secondary school is selecting the

right university. However, this critical issue is a significant issue not only for students, but

also, for their families. The main purpose of the paper is to investigate the marketing

communications influencing student choice in private higher education sector, as a case

study, an emerging city was selected.

The research is quantitative in nature, and given the nature of the research questions,

survey research design was adopted to conduct the research. The population of the research

was the first-year students in the private universities in Sulaimani City -Iraq. The total

responses of 518 evaluators were analyzed applying various statistical methods. For the

future study, we aim to take in consider not only the quantitive factors but also, qualitative

factors as well.

Key Words: Higher Education, Information Sources, Marketing Communication tools,

Student.

Page 96: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

95

DOLAYSIZ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ

ARGE HARCAMALARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: OECD ÜLKELERİ ÖRNEĞİ

Betül Altay TOPCU

ÖZET

Gelişmekte Olan Ülkeler’de ekonomik büyüme ve kalkınma olgusu önemli bir

konudur. Ülkelerin sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve kalkınmaya ulaşabilmesi sadece

kendi iç kaynakları ile mümkün değildir. Bu yönüyle dolaysız yabancı sermaye yatırımları

(DYSY) üretim, istihdam, teknolojk yenilik ve ihracat gibi kanallarla ekonomik büyümeye

katkı sağlarken, ülkelerin karşılaştırmalı üstünlükler yapısına uygun olmaları halinde de AR-

GE harcamalarını artırması açısından büyük öneme sahiptir.

Bu çalışmada, DYSY’nin AR-GE harcamaları üzerindeki etkisinin, 1996-2016

dönemi itibariyle 26 OECD ülkesi için Panel En Küçük Kareler, Sabit Etki ve Tesadüfi Etki

Modelleri ile analiz edilmesi amaçlanmıştır. Literatürde DYSY’nin ekonomik büyüme

üzerindeki etkisini araştıran çok sayıda çalışma mevcut olmasına rağmen, AR-GE

harcamaları üzerindeki etkisini inceleyen çalışma sayısı sınırlıdır. Çalışma literatürdeki bu

eksikliği doldurmak açısından önem taşımaktadır.

Veri setine en uygun model olan Sabit Etki Modeli sonuçlarına göre, DYSY’nin, AR-

GE harcamaları üzerindeki etkisi negatif ve %1 önem düzeyinde istatistiksel olarak

anlamlıdır. Kişi Başına GDP ve dışa açıklık oranının, AR-GE harcamaları üzerindeki etkisi

pozitif ve %1 önem düzeyinde istatistiksel olarak anlamlıdır. OECD ülkelerinin çoğunun

gelişmiş ülke olduğunu düşündüğümüzde, gelen yabancı sermayenin ülkelerin

karşılaştırmalı üstünlük yapısına uygun olmadığı için, analize dâhil edilen ülkelerde AR-

GE’yi caydırıcı bir etki yarattığını söyleyebiliriz. DYSY’den ziyade kişi başına GDP ve dışa

açıklık oranındaki artış, söz konusu ülkelerin AR-GE harcamalarını teşvik edici önemli bir

unsurdur.

Anahtar Kelimeler: DYSY, AR-GE Harcamaları, OECD Ülkeleri, Panel Veri Analizi.

Page 97: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

96

THE EFFECT OF FOREIGN DIRECT INVESTMENTS ON R&D

EXPENDITURES: THE CASE OF OECD COUNTRIES

ABSTRACT

Economic growth and development is an important issue in developing countries. It

is not possible for countries to achieve sustainable economic growth and development with

their only own internal resources. In this respect, foreign direct investments (FDI) contribute

to economic growth through channels such as production, employment, technological

innovation and exports, and are of great importance for countries to increase their R&D

expenditures if they are compatible with the comparative advantage structure of countries.

In this study, it is aimed to analyze the effect of FDI on R&D expenditures by Panel

Ordinary Least Squares (OLS), Fixed Effects (FE) and Random Effects (RE) Models for 26

OECD countries in the 1996-2016 period. Although there are many studies investigating the

effect of FDI on economic growth in the literature, the number of studies examining the

effect on R&D expenditures is limited. In this respect this study is important to fill this

deficiency in the literature.

According to the FE Model results, which is the most suitable model for the data set,

the effect of FDI on R&D expenditures is negative and statistically significant at 1%

significance level. The effect of GDP per capita and the ratio of trade to GDP an indicator

of trade openness on R&D expenditures is positive and statistically significant at 1%

significance level. When we consider that most of the OECD countries are developed

countries, we can say that the incoming foreign capital has a deterrent effect on R&D in the

countries included in the analysis, since it is not suitable for the comparative advantage

structure of the countries. The increase in GDP per capita and trade openness rather than the

FDI is an important factor that encourages the R&D expenditures of these countries.

Key Words: FDI, R&D Expenditures, OECD Countries, Panel Data Analysis.

Page 98: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

97

TÜRK KÜLTÜRÜNÜN TAŞ SEMBOLLERİ: KIZ KALELERİ

Ateş AHMEDLİ

ÖZET

2008 yılında, Mut bölgesindeki Alahan Manastırı ve Tarsus ilçesinde bulunan Aziz

Pavius Kuyusu ve Anıt Müzesi, UNESCO Dünya Miras Alanları kapsamındaki yerler

listesine alınmıştır. Bu konuda, diğer önemli yerler aşağıdakilerdir: Yumuktepe, Kazanlı,

Narkuyu, Kızkalesi Erdemli, Cennet ve Cehennem çökükleri.

Bu bölgelerden Kızkalesi Erdemli ismiyle ilgili olan bölge daha çok dikkatimizi

çekmektedir. Sorun şu ki burada birçok tarihi yapı var ve bunlardan en önemlisi, bize göre

Kız Kulesi olarak bilinen bir anıttır. Genellikle, birinci kelimesi kız ismiyle başlayan

toponyumlar Türklere mahsus yerleşim yerlerinde oldukça yaygındır. Bu isme

Azerbaycan`da sıkça karşılaşıyoruz. Örneğin, tarihsel olarak “Kız Kulesi”, “Kız Kayası”

(Gelin Kayası da denilir), “Kız Çeşmesi” (Bunun karşılığı oğlan Çeşmesidir) ve “Kız

Meydanı” olarak bilinen yerlere halen böyle denilir.

Başkent Bakü'nün deniz kenarında bulunan Kızkalesi kulesi bu anlamda büyük önem

taşır. Bu konuda halen farklı efsaneler halk arasında yaygındır. Bunlardan birine dikkat

edelim: Efsaneye göre, düşmanlar Bakü'yü kuşatmaya aldıklarında, yerel padişahın kızı

orada saklanmış ve ondan sonra kale böyle adlanmıştır. Ancak bu en son versiyon değildir.

Başka bir kaynağa göre, bu isim öncelikli olarak Azerbaycan halkının oluşumunda önemli

rol oynayan Oğuz (Türk) aşiret topluluğunun adı ile ilişkilendirilmiştir. Yani, onlar Oğuz

kaleleriydi, sonra fonetik değişiklikler yapıldı ve kelime Kızkalesi olarak kullanıldı. İlginçtir

ki, Kız Kalesi Erdemli ile ilgili efsaneler de halen halk arasında yaygındır. Bunlardan birine

bakalım: Bizans imparatoru rüyasında kızının tehlikede olduğunu ve bir yılanın onu

soktuğunu görür. Rüyadan uyanan imparator hızla harekete geçer. Sahile yakın, ancak

denizde büyük bir kale yaptırır. Daha sonra kızını oraya gönderir ve kimsenin ora

yaklaşmasına izin vermez. Ama yiyecek ve zaruri ihtiyaçlar dışında oraya kimsenin

girmesine izin vermez. Bir gün, kıza sebette meyve götürülür. Yılan meyvelerin altında

saklanıyor. Kız sebetten meyveni aldığı zaman yılan onu sokar ve kız ölür. Kaderi

Page 99: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

98

böyleymiş. Sonuç, kaderden kaçınılmaz veya buna çare arıyorsan dua et, fakirleri doyur,

merhametli ol, belki o zaman Allah sana rahm eder. Kız Kulesi konusunda bölgelerimizde

birçok efsane ve mitler var ve bildirinin tam metninde bundan bahsedeceğız.

Anahtar Kelimeler: Kız Kulesi, Oğuz Türkü, toponym, efsane, anıt.

Page 100: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

99

BÖLGESEL, YEREL EKONOMİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK AÇISINDAN

TARIMSAL TURİZM

Birgül UYAN

ÖZET

Son yıllarda yerel ekonomide geliri çeşitlendirmek, istihdamı artırmak, bölgesel ve

yerel düzeyde kültürel, sosyal, doğal varlıkları verimli değerlendirmek, sosyo-ekonomik

gelişmeyi hızlandırmak, kırsaldan kente göçü önlemek ve sürdürülebilirlik gibi faktörler

açısından tarımsal turizm konseptinin geliştirilmesi önem kazanmıştır.

Bu çalışmada tarımsal turizm konsepti, özellikleri, yerel ekonomiye ve

sürdürülebilirliğe katkıları kapsamlı ve teorik olarak incelenmektedir. Özellikle bölgesel,

yerel ekonomik gelişmenin önem kazandığı bir dönemde tarımsal turizmin, bölgesel, yerel

ekonomiler için fırsatlar sunabileceğine dair çalışmalar vardır. ABD ve AB’de bu konuda

teorik çalışmaların yapıldığı ve uygulamaya geçildiği de görülmektedir.

Bu nedenle tarımsal turizm, ülkemizde de bölgesel, yerel kalkınmaya yönelik

politikaları belirlerken bu konuda potansiyeli olan bölgeler için incelenmesi gereken bir

konudur. Tarımsal turizme yönelik alt yapının oluşturulması, sistemin kurulması,

pazarlanması konularında teorik çalışmalara gereksinim olduğu görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tarımsal turizm, bölgesel ekonomi, yerel ekonomi, sürdürülebilirlik.

Page 101: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

100

AGRI-TOURISM IN TERMS OF REGIONAL, LOCAL ECONOMY AND

SUSTAINABILITY

ABSTRACT

In recent years, the development of agri-tourism concepts has gained importance in

terms of factors such as diversification of income in the local economy, increasing

employment, efficient evaluation of cultural, social and natural assets at local level, speeding

up socio-economic development, to prevent immigration from rural to urban and

sustainability.

In this study, the concept of agricultural tourism, its characteristics, contribution to

local economy and sustainability are examined in a comprehensive and theoretical way.

There are studiesthat that agricultural tourism can provide opportunities for regional and

local economies, especially at a time when regional, local economic development gains

importance. In the USA and the EU, it is seen that theoritical studies have been carried out

and implementation has been started.

Therefore, agricultural tourism is an issue that should be examined for the regions

which have potential in this regard while determining the policies for regional and local

development in our country. It is seen that there is a need for theoritical studies on the

establishment of the infrastructure for agricultural tourism, the establishment of the system

and is marketing.

Key Words: Agri-Tourism, Regional Economy, Local Economy, Sustainability.

Page 102: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

101

İKİ AŞAMALI VERİ ZARFLAMA ANALİZİ ARACILIĞIYLA TÜRKİYE’DEKİ

HAVALİMANLARININ PERFORMANSLARININ İNCELENMESİ

Emre KOÇAK

Hasan BAL

ÖZET

Charnes ve arkadaşları (1978) tarafından tanıtılan Veri Zarflama Analizi (VZA),

çoklu girdi ve çıktılar aracılığıyla birbirine eş Karar Verme Birimleri (KVB) arasındaki en

iyiyi belirlemede kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem sonucunda etkin olmayan KVB’lerin

neden düşük performansa sahip olduklarını belirlemek amacıyla yıllar içinde birçok çalışma

yapılmış olup, iki aşamalı VZA ise bu eksikliği belirlemede kullanılan yöntemlerden bir

tanesidir. Ayrıca bu yöntemde klasik VZA’dan farklı olarak model iki aşamadan oluşmakta

ve birinci aşamanın çıktıları aynı zamandan ikinci aşamanın girdileri olarak

düşünülmektedir.

Bu araştırmada Türkiye’de bulunan ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMI)

tarafından işletilen 45 havalimanına ait performansları incelenmiş ve iki aşamalı VZA

yöntemi kullanılmıştır. Kullanılan bu yöntemin ilk aşamasında havalimanlarının kapasite

kullanımı açısından performansları incelenir iken ikinci aşamada ise havalimanları

ekonomik açıdan performansları incelenmişti. Bu aşamalarda elde edilen etkinlik skorları

yardımıyla havalimanlarının genel performansları hesaplanmıştır.

Anahtar Kelimeler: İki Aşamalı Veri Zarflama Analizi, Havalimanları, Etkinlik.

Page 103: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

102

INVESTIGATION OF THE PERFORMANCE OF AIRPORTS IN TURKEY

THROUGH TWO-STAGE DATA ENVELOPMENT ANALYSIS

ABSTRACT

Data envelopment analysis (DEA), introduced by Charnes et al. (1978), is a method

used to determine the best between peer decision making units (DMU) through multiple

inputs and outputs. As a result of this method, many studies have been conducted over the

years to determine why inefficient DMUs have low performance, and two-stage DEA is one

of the methods used to determine this deficiency. Furthermore, the model consists of two

stages and the outputs of the first stage are also considered as inputs of the second stage in

this method unlike the classical DEA.

In this study, The performances of 45 airports operated by the State Airports

Authority (DHMI) were examined in Turkey and two-stage DEA method was used. The

performance of airports in terms of capacity utilization was examined in the first stage of

this method, while the performance of airports in terms of economic performance was

examined in the second stage. The overall performance of the airports was calculated with

the help of the efficiency scores obtained at these stages.

Key Words: Two-Stage Data Envelopment Analysis, Airports, Efficiency.

Page 104: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

103

İNCESU İLE KAYSERİ ARASINDAKİ BÖLGE TOPRAKLARINDAKİ AĞIR

METALLERİN KÖKENİ VE ALANSAL DAĞILIMLARININ BELİRLENMESİ

Sezen YALÇIN

Mehmet Ali KURT

Onur GÜVEN

Nazım GÖREN

Cüneyt GÜLER

Ümit YILDIRIM

ÖZET

Bu çalışmada, İncesu ile Kayseri arasındaki bölge topraklarındaki ağır metal

kirliliğinin araştırılması, alansal dağılımlarının belirlenmesi ve kirlilik kaynağının Coğrafi

Bilgi Sistemleri (CBS) yardımıyla ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma alanından

alınan toprak örnekleri, sıcak plaka toplam çözündürme yöntemiyle çözeltiye alındıktan

sonra ağır metal (Al, V, Cr, Fe, Co, Ni, Cu, Zn, As, Cd, Ba, Ti ve Pb) konsantrasyonları ICP-

MS yöntemiyle belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar CBS veri tabanına aktırılarak ağır

metallerin alansal dağılımlarını gösteren tematik haritalar oluşturulmuştur.

Çalışma alanının bazı kesimlerinde, toprak örneklerindeki Cd, Pb, Zn, As ve Sb

konsantrasyonları, “Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara

Dair Yönetmelik’te” belirtilen jenerik kirletici sınır değerlerinden oldukça yüksektir. Cd, Pb

ve Zn elementlerinin bölge topraklarında benzer davranış gösterdikleri ve özellikle çalışma

alanının yakınında bulunan çinko üretim tesisi etrafındaki topraklarda oldukça yüksek

değerler sergiledikleri belirlenmiştir. Buna karşın, As elementi, çalışma alanın orta

bölümünde bulunan mera ve sulak alanlarda oldukça yüksek değerlerde bulunmaktadır.

Sonuç olarak; İncesu ile Kayseri arasındaki bölgedeki topraklarda görülen Cd, Pb ve

Zn kirliliğinin antropojenik kaynaklı bir kirlilik olduğu, buna karşın bölgedeki As kirliliğinin

ise jeojenik kaynaklara (volkanizmayla ilişkili) bağlı olduğu sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: İncesu-Kayseri, Heavy Metal, Soil Pollution, Geographic Information

System.

Page 105: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

104

DETERMINATION OF THE ORIGIN AND SPATIAL DISTRIBUTION OF

HEAVY METALS IN THE SOILS BETWEEN İNCESU AND KAYSERI REGION

ABSTRACT

In this study, it is aimed to investigate the heavy metal pollution in the region between

İncesu and Kayseri, to determine their spatial distribution and to reveal the source of

pollution with the help of Geographic Information System (GIS). Soil samples taken from

the study area were taken to solution by hot plate total dissolution method and the

concentrations of heavy metals (Al, V, Cr, Fe, Co, Ni, Cu, Zn, As, Cd, Ba, Ti and Pb) were

determined by ICP-MS method.

The results were transferred to the GIS database and thematic maps showing the

spatial distributions of heavy metals were created. In some parts of the study area, Cd, Pb,

Zn, As and Sb concentrations in soil samples are considerably higher than the generic

pollutant limit values set by the “Regulation on Soil Pollution Control and Point Source

Contaminated Areas” directive. Cd, Pb and Zn elements display a similar behavior in the

soils of the region, where the highest concentrations were recorded in the soils around the

zinc production plant. On the other hand, the element As is found in pastures and wetlands

in the middle part of the study area.

As a result, it is concluded that Cd, Pb and Zn pollution in soils of the region between

İncesu and Kayseri is caused by anthropogenic sources, whereas As pollution in the region

can be attributed to geogenic sources (related to volcanism).

Key Words: İncesu-Kayseri, Heavy Metal, Soil Pollution, Geographic Information System.

Page 106: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

105

BULANIK DOĞRUSAL PROGRAMLAMAYA DAYALI SINIFLANDIRMA

YÖNTEMİ

Zülal TÜZÜNER

Hasan BAL

ÖZET

Veri analizinde en önemli problemlerden biri, ilgili değişkenler kümesine dayanarak

gözlemlerin önceden belirlenmiş gruplardan birine atanmasını içeren sınıflandırmadır.

Sınıflandırmada amaç, bir veri kümesi üzerinde tanımlı olan çeşitli gruplar arasında veriyi

dağıtmaktır. Sınıflandırma algoritmaları, verilen eğitim kümesinden bu dağılım şeklini

öğrenirler ve daha sonra grubunun belirli olmadığı test verileri geldiğinde doğru şekilde

sınıflandırmaya çalışırlar. Günümüzde gelişen olaylar giderek daha belirsiz hale geldiği için

klasik yöntemler yetersiz kalmaktadır. Son zamanlarda bazı bulanık mantığa dayalı

sınıflandırma modelleri geliştirilmiştir.

Bulanık mantık kuramı dilsel ifadelerin matematiksel olarak kullanılabilmesine

imkan verir. Bulanık mantık kullanımı için herhangi bir sınırlama yoktur ve neredeyse her

alanda kullanılabilir. Bu çalışmada, matematiksel modeldeki sağ taraf sabitinin bulanık sayı

olması durumunda üç gruplu sınıflandırma problemi için farklı üyelik fonksiyonlarına sahip

doğrusal programlama modelleri geliştirilmiştir. Modelin performansını değerlendirmek için

literatürde sıkça kullanılan IRIS ve Şarap tanıma veri setleri kullanılmıştır. Önerilen modelin

performansı doğru sınıflandırma oranı bakımından değerlendirildiğinde, literatürdeki bazı

modellerden daha iyi sonuç verdiği gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sınıflandırma problemi, bulanık sayı, matematiksel programlama.

Page 107: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

106

CLASSIFICATION METHOD BASED ON FUZZY LINEAR

PROGRAMMING

ABSTRACT

One of the most important problems in data analysis is the classification of

observations assigned to one of the predetermined groups based on a set of relevant

variables. The purpose of the classification is to distribute the data among the various groups

defined on a data set. The classification algorithms learn this distribution pattern from the

given training set and then try to classify correctly when the test data arrives whose group is

not certain. Nowadays, the classical methods are inadequate since the events are becoming

more and more uncertain.

Recently, some fuzzy logic based classification models have been developed. Fuzzy

logic theory allows linguistic expressions to be used mathematically. There is no limit to the

use of fuzzy logic and can be used in almost any field. In this study, linear programming

models with different membership functions have been developed for the three-group

classification problem if the right-side constant in the mathematical model is a fuzzy number.

In order to evaluate the performance of the model, IRIS and Wine recognition data sets,

which are frequently used in the literature, were used. When the performance of the proposed

model is evaluated in terms of correct classification rate, it is observed that it performs better

than some models in the literature.

Key Words: Classification problem, Fuzzy number, mathematical programming.

Page 108: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

107

KİMYONLA (CUMINUM CYMINUM) ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ ULVA LİNZA

METANOLİK EKSTRAKTININ ANTİBAKTERİYEL PERFORMANSI

Elif A. ERDOĞAN

Nahit Soner BÖREKÇİ

Deniz AYAS

ÖZET

Son zamanlarda, karbonhidrat, mineral ve protein zengini algal biyomasların gıda

endüstrisindeki kullanımın yaygınlaşması nedeniyle, antimikrobiyal etkinliği de

sorgulanmaktadır. Bu nedenle, yeni antimikrobiyal ajanların keşfi dahil, doğal maddelerin

antimikrobiyal aktivitesinin arttırılması için çeşitli alternatifler araştırılmıştır.

Bu çalışmada, C. cyminum ile zenginleştirilmiş U. linza metanol ekstresi

incelenmiştir. U. linza- C. cyminum ekstraktının Bacillus subtilis, Escherichia coli ve

Staphylococcus aureus'a karşı antimikrobiyal aktivitesi disk difüzyon yöntemiyle belirlendi.

U. linza ve C. cyminum methanol ekstrakt içerikleri GCMS ile belirlendi. C. cyminum'un

antimikrobiyal performansı U. linza 'dan daha güçlü bulundu (p <0.05). U. linza+ C.

cyminum ekstraktında en yüksek inhibisyon zonu 21.1 mm olarak B. subtilis’e karşı

kaydedilirken, en düşük zone C. cyminum metanolik ekstraktında 0.1 mm olarak E. coli’ye

karşı idi. İlginç biçimde, 24 saatlik inkübasyonun sonunda, S. aureus ve B. subtilis U.

linza'ya karşı dirençliydi. Buna karşılık, S. aureus kimyona karşı toleranslıydı.

Sonuç olarak, gelecekte öngörülen açlık tehlikesine karşı alternatif gıda listesinde

yerini alan U. linza, mikrobiyolojik aktivite yönünden de değerlendirilebileceğini

gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: U. linza, C. cyminum, antibakteriyel, zenginleştirme, alternatif gıda.

Page 109: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

108

ANTIBACTERIAL PERFORMANCE OF U. LINZA METHANOLIC

EXTRACT ENRICHED WITH CUMIN (CUMINUM CYMINUM)

ABSTRACT

Recently, the antimicrobial efficacy of carbohydrate, mineral and protein rich algal

biomasses has been questioned due to the widespread use in the food industry. Therefore,

several alternatives have been investigated to increase the antimicrobial activity of natural

substances, including the discovery of new antimicrobial agents.

In this study, the antimicrobial properties of U. linza methanol extract enriched with

C. cyminum have been investigated. The antimicrobial activity of U. linza- C. cyminum

extract against Bacillus subtilis, Escherichia coli and Staphylococcus aureus were

determined by the disc diffusion method. U. linza and C. cyminum methanol extract contents

were determined by GCMS. Antimicrobial performance of C. cyminum was presented more

stronger than U. linza (p<0.05). The highest inhibiton zone was noted as 21.1 mm for B.

subtilis in U. linza+ C. cyminum extract, although the lowest zone was as 0.1 mm against E.

coli in C. cyminum extract. Interestingly, At the end of the 24-hour incubation, S. aureus and

B. subtilis were resistant to U. linza. In contrast, S. aureus was tolerantly to cumin.

As a result, it has been shown that U. linza, which is included in the alternative food

list against the predicted hunger hazard in the future, can also be evaluated in terms of

microbiological activity.

Key Words: U. linza, C. cyminum, antibacterial, enrichment, alternative food.

Page 110: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

109

ENTEROMORPHA SP. METANOLİK EKSTRAKTI KATILMIŞ JELATİN BAZLI

FİLMİN ANTİMİKROBİYAL ÖZELLİKLERİ

Elif A. ERDOĞAN

Nahit Soner BÖREKÇİ

Deniz AYAS

ÖZET

Gıda ürünlerinde kullanılan jelatin bazlı yenilebilir filmler ve kaplamalar oksidatif

ve fiziksel strese karşı iyi bir engel teşkil etmekte ve gıdaların raf ömrünü uzatmaktadır. Bu

kaplamalara antimikrobiyal etkinlik kazandırılması gıda endüstrisinin güncel konularından

biridir.

Çalışmamızda Enteromorpha sp. metanol ekstresi içeren jelatin filmlerin

antimikrobiyal özellikleri incelendi. Enteromorpha sp. methanol ekstrakt içeriği GCMS ile

belirlendi. Jelatin- Enteromorpha sp. metanolik ekstrakt filmlerinin Escherichia coli,

Staphylococcus aureus ve Candida albicans karşı antimikrobiyal etkileri disk difüzyon

metoduna göre belirlendi. Jelatin-Enteromorpha sp. filminin patojenlere karşı inhibisyon

zonu 0.1 ile 5.1 mm arasında rapor edildi.

24 saatlik inkübasyondan sonra, E. coli üzerinde filmin etkinliği (1.3 mm),

ekstrakttan daha düşüktü (5.1 mm). Bu durum Enteromorpha sp. ekstraktı ile hazırlanan

biyofilm solüsyonunun antimikrobiyal performansının yüksek olduğunu göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: Enteromorpha, disk difüzyon, yenilebilir film, gıda kaplama.

Page 111: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

110

ANTIMICROBIAL PROPERTIES OF GELATIN BASED FILM

INCORPORATED WITH ENTEROMORPHA SP. METHANOLIC EXTRACT

ABSTRACT

Gelatin-based edible films and coatings used in food products are a good barrier to

oxidative and physical stress and extend the shelf life of foods. Increasing of antimicrobial

efficacy in these coatings is one of the current issues of food industry.

In our study, the antimicrobial properties of gelatin films incorporated with

Enteromorpha sp. methanol extract have been investigated. The contents of Enteromorpha

sp. methanol extract were determined by GCMS. The antimicrobial effects of Gelatin-

Enteromorpha sp. metanolic extract films against Escherichia coli, Staphylococcus aureus

and Candida albicans were determined by the disc diffusion method. The highest inhibiton

zones of Gelatin- Enteromorpha sp. film was reported between 0.1 and 5.1 mm against

pathogens.

After 24-h incubation, the effectiveness of the film was lower (1.3 mm) than the

compared to the extract on E. coli (5.1 mm). This showed that antimicrobial performance of

biofilm solution prepared with Enteromorpha sp. extract was high.

Key Words: Enteromorpha, disc diffusion, edible film, food coating.

Page 112: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

111

FİNANSALLAŞMA SÜRECİNDE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ’ NÜN

HALKA AÇILMASI

Şenol KANDEMİR

Canol KANDEMİR

ÖZET

Halka açılma, bir yandan firmaların kurumsallaşma süreçlerini hızlandırmak ve bir

yandan da düşük maliyetle önemli bir finansman olanağı sunmak yoluyla firmalara

uluslararası piyasalarda bir rekabet üstünlüğü sağlamaktadır.

Bu bağlamda, halka açılma son zamanlarda Türk bankacılık sektöründe de sermaye

oluşumunda önemli bir strateji olarak benimsenmiştir. Türk bankaları finansallaşma

sürecinin özellikle 2. (1989-2001) ve 3. döneminde (2001 sonrası) sermaye düzeylerini

çarpıcı biçimde yükseltmiştir. 1989 yılında Hazine Müsteşarlığı tarafından Basel kriterlerine

uygun olarak hazırlanan ve bankacılık sisteminin sermaye ve özkaynaklarının risklerini

karşılayabilecek düzeye çıkarılması için uygulamaya sokulan “Sermaye Tabanı/Risk

Ağırlıklı Varlıklar, Gayrinakdi Krediler ve Yükümlülüklerine İlişkin Tebliğ”de de belirtilen

standart oran bankalar için yasal bir zorunluluk haline getirilmiş, bu durum bankaları

sermaye artırmaya zorlamıştır, çünkü söz konusu tebliğ aracılığıyla bankalarda öz kaynağın,

genel kredi hacmi, bireylere ve iştiraklere açılabilecek kredilerin sınırları, iştiraklere

ayrılacak sermaye tutarı, belirli limitler içerisinde verilecek teminat mektupları, bankaların

edinebilecekleri taşınmaz mallar için ölçü olarak kabul edilmesi bankaların yeterli öz

kaynakla çalışmasını gerektirmiştir.

Finansallaşmanın 2. döneminin sonuna kadar yürütülen sektörel ve makroekonomik

politikalar nedeniyle sermaye olgusunun önemini tam olarak algılayamayan bankalar,

2000’lerin başında yaşadıkları krizle bu durumun farkına varmış ve 2001 krizi sonrası

uygulamaya başlanan “bankaların sermayelerini güçlendirme programı” bankaların

sermayeleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.

Sonuç olarak, bankacılık sisteminde halka açılma bankaların sermayelerini

güçlendirme iradeleri ve sermaye piyasalarının gelişmesi dolayısıyla finansallaşmanın 2.

döneminin başında hız kazanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Finansallaşma, Halka Açılma, Sermaye Oluşumu.

Page 113: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

112

PUBLIC OFFERING OF TURKISH BANKING INDUSTRY IN THE

FINANCIALIZATION PROCESS

ABSTRACT

Public offerings provide firms with a real competetive edge in international markets

by speeding up their institutionalization process on one hand, and supplying them a

significant financing facility at a relatively lower cost on the other. In this context, going

public has been recently acknowledged as an essential strategy for capital formation in the

Turkish banking industry.

Turkish banks increased their capital levels especially in the second and third stages

of the whole financialization process. The standard ratio cited in the communiqué issued and

put into effect in 1989 by the undersecretariat for the treasury as to capital base/risk weighted

assets, non-cash loans and obligations became a legal requirement and this fact forced banks

to increase their capitals because by means of this communiqué regarding the owners’ equity

of banks as a criterion for their total credit volume, limits of credits to individuals and

subsidiaries, the amount of capital allocated to subsidiaries, letter of guarantees to be given

within certain limits and properties to be acquired required banks to operate with adequate

owners’ equity. Banks who could not completely recognize the importance of equity capital

until the end of the second stage of financialization did recognize this fact during the 2001

crisis and the banks’ capital strengthening program initiated following this crisis had a

profound effect on the banks’ capital.

As result, public offerings in the banking industry have gained impetus at the

beginning of the second stage of financialization due to the banks’ will to strengthen their

capital and the development of capital markets.

Key Words: Financialisation, Public Offering, Capital Formation.

Page 114: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

113

POSTMODERN FOTOĞRAFTA KİŞİSEL TARİHİN YENİDEN ÜRETİMİ:

GİLLİAN WEARİNG’İN ALBÜM SERİSİ

Onur TATAR

ÖZET

Modernizmin yarattığı kültürel mantıktan kopuşu simgeleyen postmodernizm;

gündelik yaşantıdan ekonomiye, felsefeden kültüre kadar birçok alanda değişimi

beraberinde getirmektedir.

Bununla birlikte postmodern kültürel mantık, 1960’lı yıllardan sonra kendisini

dönem içerisinde üretilen sanatsal çalışmalarda yoğun şekilde hissettirmeye başlamaktadır.

Postmodern dönemin ruhu; zaman ve mekânı yeniden organize etmekte, modernizmin

yaratıcı dehası yerini bireysel süjenin kaybolmasına yol açmaktadır. Bunun bir sonucu

olarak pastiş; diğer bir deyişle sanatsal yapıtın yeniden üretimi, postmodern sanatta

faydalanılan bir yöntem haline gelmektedir. Postmodernizmin etkisindeki fotoğraf sanatında

sıkılıkla faydalanılan pastiş, genellikle sanat tarihine mal olmuş eserler için olduğu gibi

kişisel tarihe ait fotoğrafların da yeniden üretimi için kullanılan bir yöntemdir.

Böylelikle bu çalışma; ailesi ve kendisine ait, kişisel tarihi oluşturan fotoğrafları

yapmış olduğu maskelerin ardına geçerek yeniden üreten Gillian Wearing’in Albüm (2003)

serisine ait üç farklı çalışma postmodern teori bağlamında incelemektedir.

Anahtar Kelimeler: Postmodernizm, Fotoğraf Sanatı, Gillian Wearing.

Page 115: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

114

REPRODUCTION OF PERSONAL HISTORY IN POSTMODERN

PHOTOGRAPHY: GILLIAN WEARING'S ALBUM SERIES

ABSTRACT

Postmodernism, symbolizing the break with the cultural logic created by modernism;

It brings changes in many areas from daily life to economy, philosophy and culture.

However, after 1960s, postmodern cultural logic began to make itself felt intensely in the

artistic works produced during the period. The spirit of the postmodern era; it reorganizes

time and space, and the creative genius of modernism leads to the disappearance of the

individual subject.

As a result of this pastiche; in other words, the reproduction of artistic work becomes

a method used in postmodern art. Pastish, which is frequently used in the art of photography

under the influence of postmodernism, is a method used for the reproduction of photographs

of personal history as well as for the works that have generally cost art history.

Thus, this study; Gillian Wearing's Album (2003) series, which reproduces the

photographs of his family and his own personal history, is examined in the context of

postmodern theory.

Key Words: Postmodernism, Photography, Gillian Wearing.

Page 116: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

115

ALMANYA’DA YAŞAYAN GURBETÇİ TÜRK GENÇLERİNİN DİNİ VE

KÜLTÜREL PROBLEMLERİ VE BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Ali TOPCUK

ÖZET

Bu bildiride Federal Almanya’da yaşayan Türk Gençliğinin ve Türk kökenli ailelerin

üçüncü ve dördüncü generasyanon gençliğinin karşı karşıya oldukları dini ve kültürel

sorunlardan bir kısmı ele alınarak, bazı çözüm önerileri sunulacaktır.

Elli seneyi aşkın bir süre önce Almanya’ya göç etmiş ve şu anda Avrupalı Türkler

olarak isimlendirebileceğimiz toplum Elli sene önceki toplum değildir. Bu toplumun

kimliğinin doğru anlatılabilmesi, problemlerin ortaya konarak çözüm yolları üzerinde

öneriler ortaya koymak tek kelimeyle elzemdir.

Bunlar yapılmadığı takdirde gelecek yüzyılda Almanya’da Müslüman Türk

varlığından söz etmek mümkün olamayabilecektir.

Anahtar Kelimeler: Almanya Türk Toplumu, Gençlik, Dini ve Kültürel Problemler, Türk

Toplumu.

Page 117: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

116

EFFECTS OF CLASSICAL MUSIC ON PEPPER (CAPSICUM ANNUUM L.)

PLANT GROWTH AT YOUNG PLANT STAGE

Boran İKİZ

H. Yıldız DAŞGAN

ABSTRACT

Plant is a living organism known very complex like other living organisms animal

and human. Are plants responding to music? Some researcher curious about that issue. Music

has direct or indirect effects on the living species. This study is an attempt to show pepper

plant was affected by classical music.

In this study preferred to classical music because this music genre have been positive

effect for humans and animals. Capsicum annium, a species from Solanaceae family, is

commonly cultivated plants all over the world. For this purpose pepper was selected. Plants

were cultivated in two different climate controlled growth chambers. One of them was

control group which did not listen music and the other one was plants which listened classical

music. Plants exposed to the classical music for 16 hours per day and 8 hours dark with

silence. The increased rate of plant growth parameters by the classical music, higher plant

height, higher leaf number, higher leaf weight, higher leaf area, higher root growth, higher

stomatol conductance, were the conclusion of this experiment.

Therefore, the classical music could be applied to the pepper agricultural sector by

means of nurseries or greenhouses that are closed growing places and convenient for music.

Page 118: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

117

1. Introduction

Cyanobacterias has been basic roles for plants genesis. These bacteria started the aerobic

respiration and increased the oxygen level on the air. Plants came ashore firstly before than

humans and animals. They are very older than us. The cyanobacterias evolved to chloroplast

and enabled photosynthesis. Plants spreaded all over land on the world firstly. Some plants

have antagonistic effect each other and developed safe system to other plants. They have

survival instinct like every living objects and they need communicated other living being.

Music consists of notes and every note has different frequencies. Is plant hear or sense this

different frequencies? It is very exciting work area. Experiment by Chivukula and

Ramaswamy (2015) showed that shooting vibration in the form of Vedic chants and Indian

classical music endorsed growth of Rosa chinensis whereas rock music stunted growth.

Plants exposed to western music were found largely similar to the control plants except for

the fact that the densities of thorns in this rose plant were higher. Indole Acedic Acid (IAA)

is an important hormone for plant that growth and development. Zhu and colleagues (2011)

observed that IAA content in plants were found at an increased level in six species of

vegetable plants when exposed to musical acoustic frequencies in comparison to control

(Zhu at all.2011).Yi and co-workers (2003) reported that sound stimulation increased the

metabolism of roots and hence the growth of chrysanthemum (Yi at al., 2003). Sound is

known to affect the growth of plants. Certain reports indicate that plants enjoy music, and

they re-spond to the different types of music and their wave-length (Vanol and Vanidya,

2014). The mechanism is not clear, however it has been noted that the exposure of plants to

green music elevates the level of polyamines and increases the uptake of oxygen in

comparison with the controls (Vanol and Vanidya, 2014).

The objective of the present experiment is to study the effect of classical music on pepper

plant growth

2. Material and Methods

The experiment was conducted at the climate chamber of the Horticultural Department

of the Agricultural Faculty in Cukurova University, Adana, Turkey during the summer

period 2018.The aim of this study is determining of the effects of classical music on plant

growth for pepper. The plant material used for the experiment was pepper plants.18 day old

Capsicum annium plants potted in 2 liter capacity pot with the same amount of cocopeat.

They were divided into 2 groups; as control and music. Every treatment had 3 replications.

All replications had 3 pots and each pot contained 2 plants. One of the groups was kept in

Page 119: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

118

silence as control group. The other group listened the classical music. The pepper plants in

music listened for 16 hours classical music between 6 am – 10 pm regularly for a period of

49 days.

In this study we have measured plant height, number of leaves, stem diameter, and

shoot fresh weight, root fresh weight, chlorophyll-SPAD, lead area index, stomatal

conductance, and leaf area index.

3. Result and Discussion

According to results leaf area index, stomatal conductivity, plant height, leaf number,

root fresh weight increased in the plants which listened classical music. Plant height of music

group was increased by 14.3% than control group (Figure 1). Leaf number and leaf weight

in music plants were also increased by 23.2% and 17.8%, respectively (Figure 2 and 3).

Music group’s leaf area (739.47) was better than control group (135.833) and there was 6.3%

increase (Figure 4). Stomatal conductivity of the music plants (170.45) was also 20.3%

higher than control group (135.83) (Figure 5). Leaf area and stomatal conductivity are the

related parameters of the photosynthesis. If the leaf area, number of leaf and stomatal

conductance are increased by music, it is expected that photosynthesis will also be increased

and this can be conclude the increasing of plant growth. Yi et al., (2003) indicated that Rosa

chilensis seed germination and plant growth (shoot length, internode length, number and

diameter of the flowers) were better in classical music application than control plant without

music. Root fresh weight of the music exposed plants (15.68 g) was also heavier than that

of the control group (7.92g) (Figure 6). Yi et al (2003) reported that Chrysanthemum roots

could be accelerated and the sound stimulation could enhance the metabolism of roots and

the growth. The leaf chlorophyll SPAD value of the music group (42) was slightly lower

than that of the control group (46) (Figure 7). Vanol and Vanidya (2014) reported that the

number of seeds germinated, plant height and number of leaves clearly show that there is

positive effect of silent classical musical sound compare to rhythmic rock musical sound on

the growth of the plants. Both silent classical music and rhythmic rock music have given

better results than the control plants.

Page 120: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

119

Figure 1. Effects of classical music on pepper plant height

Figure 2 Effects of classical music on pepper leaf number per plant

Figure 3. Effects of classical music on leaf weight

0

10

20

30

40

Control Music % Increase

42,0 b

49,7 a 18,33 %

0

5

10

15

20

25

30

35

40

Control Music % Increase

28,7 b

37,4 a

30,3

0

5

10

15

20

25

Control Music % Increase

16,33 b

19,87 a21,7

Page 121: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

120

Figure 4. Effects of classical music on leaf area (cm-2 plant-1)

Figure 5. Effects of classical music on leaf stomatal conductance (µmol m-2 s-1)

Figure 6. Effects of classical music on root fresh weight (g plant -1)

0

200

400

600

800

Control Music % Increase

695 b 739 a

6,3

0

50

100

150

200

Control Music % Increase

135,83 b

170,45 a

25,5

0

20

40

60

80

100

Control Music % Increase

7,92 b15,68 a

97,9

Page 122: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

121

Figure 7. Effects of classical music on leaf chlorophyll SPAD reading

4. Conclusion

The increased rate of plant growth parameters by the classical music, higher plant

height, higher leaf number, higher leaf weight, higher leaf area, higher root growth, higher

stomatol conductance, were the conclusion of this experiment. Therefore, the classical music

could be applied to the pepper agricultural sector by means of nurseries or greenhouses that

are closed growing places and convenient for music.

46,11 a

42,33 b

-8,2

-20

-10

0

10

20

30

40

50

Control Music % Decrease

Page 123: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

122

5. References

Chivukula, V., Ramaswamy, S., 2014. Effect of different types of music on Rosa Chinensis

Plant. Int. J. of Env. Sc, and Dev., vol. 5(5), pp. 431-434.

Jun-Ru, Z. Shi-Ren, J., Lian-Qing, S., 2011. Effects of music acoustic frequency on

Indoleacetic Acid in plants. Agricultural Science &Technology, vol. 12(12), pp.

1749-1752.

Yi, J.,, Bochu, W., Xiujuan, W., Daohong, W., Chuanren, D.,Toyama, Y., Sakanishi, A.,

2003. Effect of sound wave on the metabolism of chrysanthemum roots, Colloids

and Surfaces B: Biointerfaces, vol. 29(2-3), pp. 115–118, 2003.

Vanol, D. and Vaidya, R., 2014. Effect of types of sound (music and noise) and varying

frequency on growth of guar or cluster bean (Cyamopsis tetragonoloba) seed

germination and growth of plants, Quest 2(3): 9-14.

Page 124: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

123

SILICON ALLEVIATE SALT STRESS EFFECTS OF ONION (ALLIUM CEPA L.)

AT LEAFY-GREEN STAGE

Boran İKİZ

Oğuzhan YILMAZ

H. Yıldız DAŞGAN

ABSTRACT

Salinity stress triggered by global warming and climate change is one of the major

plant abiotic stresses that threaten agricultural areas. Salinity stress leads to significant

reductions in crop growth and yield. Different studies continue to reduce the effects of salt

stress in plants. One of them is Silicon application. In recent years, Si has been reported to

reduce salinity stress in plants. In this study, the effects of silicon on stress were investigated

in leafy onion plant which is very sensitive to salt stress. For this purpose, onion plants have

been cultivated with the mixture of peat, perlite, cocopeat and soil mixture in equal ratios.

Four treatments were performed: 1) control, 2) salt (50 mN NaCl), 3) silicon (2 mM Si from

K2SiO3), 4) salt + silicon. The effect of Si on plant growth, yield, and product quality was

investigated. Silicon increased plant growth under salt stress. About the taste of onion, Si

induced increases in EC, brix and total dry matter, decrease in pH were important for quality

improvement of leafy-green onion vegetable.

Key Words: NaCI stress, Allium cepa L., yield, quality, silicon.

Page 125: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

124

Introduction

Soil and water salinities are universally serious problems for agricultural production.

More than 800 million hectares of terrestrial land in the world is affected by salinity, which

is more than 6% of all terrestrial areas in the world (Deveci and Tuğrul, 2017). In Turkey

1.5-million-hectare area is affected by high soil and water salinities (Kalefetoğlu and

Ekmekçi, 2005). One of the most important factors worldwide that limits plant growth and

yield is salt stress (Fahad et al., 2015). High salt concentration in the soil causes high osmotic

potential within which results in physiological drought of plants. Further, higher

concentrations of Na+ and Cl− bring about toxic effects in plants such as ion unbalance. As a

result, levels of reactive oxygen species increase while plant growth and yield decrease

(Liang et al., 2015).

Si is an important element in agriculture because it improves plant growth, provides

strength, and more importantly, ameliorates plant tolerance to various abiotic stresses (Abbas

et al., 2015). A number of possible mechanisms have been proposed through which Si may

improve salt tolerance in plants: reducing the uptake and translocation of Na to shoots (Liang

et al., 2003), improving water status by enhancing the leaf water potential (Romero et al.,

2006), increasing the photosynthetic activity (Shu and Liu, 2001), stimulating the

antioxidant system (Zhu et al., 2004), increasing endogenous hormone gibberellins (GA) and

free salicylic acid (SA) levels and decreasing the abscisic acid (ABA) level (Hamayun et al,

2010). It has been widely reported that Si application may increase salt tolerance in many

important agricultural crops such as wheat (Ahmad, 2014; Gurmani et al., 2013a), rice (Gong

et al., 2006; Gurmani et al., 2013b; Kim et al., 2014), maize (Kochanova et al., 2014; Xie et

al., 2015), barley (Liang et al., 2005), sorghum (Kafi et al., 2011; Yin et al., 2013), tomato

(Liang et al., 2015; Muneer et al., 2014) and soybean (Lee et al., 2010).

In this study, we have investigated the effect of Si on a leafy-green onion plants

grown under salt stress. And, wanted to increase the tolerance level of onion plants to salinity

by Si application.

Material and Methods

The study was carried out at the 2017 winter cultivation period in the greenhouse of

the Cukurova University, Faculty of Agriculture, and Department of Horticulture. The onion

cultivar used in the study is the Beyaz Bilek; it is special onion cultivar produces for leaf and

Page 126: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

125

white stem consuming. Plantation of the onion seedlings into the growing mixture of peat,

perlite, cocopeat and soil mixture in equal ratios was conducted on 23.01.2017. The

experiment was ended on 02.06. 2017. The onion plants were harvested at leafy-green stage

with white stem. Treatments of the experiment given below in 4 main subjects were carried

out during onion plant growing:

1. Control: Nutrition solution applied to the plants was prepared according to the nutrient

concentrations shown in the Table 1. This control solution did not include silicone and salt.

2. Salt application: The nutrient solutions applied to the plants include 50 mM NaCl salt.

3. Silicon application: The nutrient solution applied to the plants comprised of the compound

of potassium silicate (K2SiO3) including 2.0 mM Si (Altuntaş et al., 2018).

4. Silicon and salt application: The nutrient solution applied to the plants comprised of the

compounds of potassium silicate (K2SiO3) and salt (NaCl) including 2.0 mM Si + 50 mM

NaCl, respectively.

The design of the study was completely randomized with 3 replicates. Each replicate

contained 20 plants (Figure 1). Hoagland nutrition solution was used for plant nutrition. The

composition of the nutrients solution in mg L−1 was as follows: N= 200, P = 50, K = 300, Ca

= 200, Mg = 55, S = 28, Fe = 5, Mn = 0.5, Zn = 0.25, B = 0.90, Cu = 0.12 and Mo = 0.12.

Leaf Area

Leaf area was measured at the same period as other physiological measurements were

made. It was measured with the help of area meter (LICOR 3100) on by averaging the value

taken from three plant samples.

Membrane Electrolyte leakage

Salinity and Si can affect membrane characteristics. Electrolyte leakage was used to

assess membrane permeability. It was measured as an indicator of the ability of cellular

membranes to maintain integrity and/or recover from imposed stresses (Kocheva and

Georgiev 2003). Electrolyte leakage was measured by taking five leaf discs (each one 10

mm diameter) from the fully expanded leaf of salt and Si treated and control plants and

placing them in tubes containing 10 ml of de-ionized distilled water (Senaratna et al. 1998).

After incubation for 5 h at 250C, the conductivity of the solution was measured using a

portable conductivity meter (WTW and Cond3110 model). Subsequently, the same samples

Page 127: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

126

were placed in a boiling bath (100◦C) for 10 min and their electrical conductivity was

recorded as above (considered the total cellular electrolytes). The membrane injury index

(MII ) was calculated using the following formula, where T1 and T2 are the initial and

second measurements of salt and Si treated leaf-discs conductivity, respectively and C1 and

C2 are the respective values of the controls (Kocheva and Georgiev 2003).

MII= ( 1- (1- T1/T2) / 1- C1/C2)) x 100

Ion Concentration

Leaves and roots were washed once with tap water and twice with deionized water.

They were then dried in a forced-air oven at 65ºC for 48 h and ground through a 40-mesh

sieve for elemental analysis. The samples were dry-ashed in a muffle furnace at 550ºC for 6

h. The ash was then dissolved in 0.1 M hydrochloric acid (HCl) solution. K, Ca, and Mg

concentrations were determined using an atomic absorption spectrophotometer, N and P

were determined by Kjeldahl and Barton methods (Jones, 2001).

Statistical analysis

Data were analyzed using a Statistical Programme JUMP. The data were subjected

to analysis of variance and means were separated by LSD Tests at the 5% level (P < 0.05).

Figure 1. General view from the experiment

Result and Discussion

Plant fresh weight in salt stress was reduced by 30% in comparison to control. When

the Si applied with salt together reducing of plant fresh weight was 26% (Table 1). Salt stress

reduced the plant height by 11%, however the application of Si with salt together the

reduction of plant height was 7.3%. Leaf area was significantly affected by salt stress and

Page 128: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

127

49% reduced in comparison to control, however the application with Si was only reduced by

28% (Table 1). Membrane injuries under salt and salt+Si were 38% and 30%, respectively.

Experiment indicated here, the beneficial effects of Si on plant growth under saline

growth conditions. Under saline growth conditions, it has been reported that the benefits of

Si addition are due to the reduction of Na content in the shoots (Liang et al., 2003).

Deposition of Si in cell walls of roots reduces the translocation of salts to the shoots.

Haghighi and Pessarakli (2013) reported that the photosynthesis improvement by Si

application in salt stress is as a result of stomatal conductance changes rather than

improvement in chlorophyll content. Leaf membrane leakage in pepper plants in salt stress

was reduced by Si application (Altuntaş et al., 2018).

Table 1. Effects of salt and Si on leafy -onion plant growth parameters

Treatments Shoot fresh weight (g plant-1)

Plant height (cm)

Leaf number per plant

Leaf area (cm2 bitki-1)

Membrane damage (%)

Control 99.15 a 87.80 14.72 330 a 14.83 c

Salt 69.72 b 78.21 15.28 167 c 23.82 a

Silicon (Si) 74.49 b 78.74 14.00 183 c 16.56 bc

Salt+Si 73.77 b 81.41 13.49 237 b 21.16 ab LSD0.05 14.862 NS NS NS 4.925

LSD test: The same letter within each column indicates no significant difference between the treatments (P <

0.05). NS: Non significant

White stem parameters are quite important for fresh leafy onion vegetable. White

stem weight was reduced under salt stress by 31%, however in the case of the addition of Si

reduction was only 19% (Table 2). White stem height and diameter were not significantly

increased by Si under salt stress; however there are slight increases 4.8% and 11.1%,

respectively that could be important in the practical growing (Table 2). The exogenous

application of Si significantly enhanced the stomatal conductance, leaf area and leaf water

potential in salt-stressed plants and these improving could be associated with the increases

of the gas exchange in leaf, which consequently led to efficient photosynthetic activity under

salinity stress in pepper genotypes (Altuntaş et al., 2018).

Page 129: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

128

Table 2. Effects of salt and Si on growth of white stem of the leafy-green onion plants

Treatment White stem fresh weight (g plant-1)

White stem height (cm)

White stem diameter (mm)

Control 21.62 a 12.87 14.85 a

Salt 14.97 c 11.08 11.26 b

Silicon (Si) 16.69 b 11.15 12.27 ab

Salt+Si 17.46 b 11.61 12.51 ab

LSD0.05 1.018 NS 2.292 LSD test: The same letter within each column indicates no significant difference between the treatments (P <

0.05). NS: Non significant

EC values of the leafy onion vegetable showed that salinity increased the EC and

brix of the onion. Salt and salt+Si applications increased the EC of juice of the leafy onion

plants by 24% and 55%, respectively (Table 3). Salt and Salt+Si application were also

increased color of the onion leaves by 19% and 26%, respectively. Total dry matter

production in onion shoot was increased by 19% and 22% in salt and Sal+Si applications,

respectively (Table 3). pH was slightly lowered (4.5%) and brix was increased (9.4%) by Si

application under the salt stress. Silicon induced increases in EC, brix and total dry matter,

decrease in pH were important for quality improvement of leafy-green onion vegetable.

Table 3. Effects of salt and Si on some quality parameters of the leafy green onion

Treatment EC (dSm-1)

pH Brix (%)

SPAD for color

Total dry Matter (%)

Control 8.44 b 5.74 4.36 41.95 b 8.78 Salt 10.47 b 5.84 4.35 49.80 a 10.41

Silicon (Si) 9.17 b 6.27 4.50 44.95 a 8.81

Salt+Si 13.04 a 5.58 4.76 52.97 a 10.67

LSD0.05 2.220 NS NS NS NS LSD test: The same letter within each column indicates no significant difference between the treatments (P <

0.05). NS: Non significant

Leafy onion yield was significantly reduced by salt and this reduction was 30% in

comparison to the control (Figure 2). Silicon application was increased the yield by 7% in

comparison to salt stress (Figure 2). Salt-induced yield reduction was reversed by Si

supplementation (Figure 2). This growth improvement is in agreement with previous studies

that reported the beneficial effects of Si on the growth and yield of various cultivated plant

Page 130: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

129

species under salt-stress conditions (Zhu et al., 2004; Romero-Aranda et al., 2006). Yin et

al. (2013) reported that growth and yield improvement in the presence of Si was related to

maintaining a high photosynthetic rate which allowed a constant supply of assimilates to the

growing tissue.

Figure 2. Effects of salt and Si on yield of the leafy green onion plants.

LSD test: The same letter within each column indicates no significant difference between

the treatments (P < 0.05).

Calcium (Ca) and Magnesium (Mg) concentrations of the onion plants under 50mM salt

stress reduced, however addition of silicon were increased by 25% of these 2 nutrients (Table

4). Nitrogen, phosphorus and potassium concentrations of the plants under salt stress were

not increased by the addition of Si (Table 4). A high salt concentration around the roots

resulted in enhanced osmotic stress, which induced difficulties in the root water uptake and

caused a leaf water imbalance, eventually resulting in plant growth reduction (Munns and

Tester, 2008). In the present study, Si alleviated the salt-induced osmotic stress by increasing

the K and Ca uptake. Therefore, the amelioration of the water balance using Si application

may contribute to an enhanced salt tolerance in plants (Table 4).

0

2000

4000

6000

8000

10000

12000

14000

Control Salt Silicon Salt+Si

12394 a

8715 b 9311 b 9221 b

Page 131: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

130

Table 4. Effects of salt and Si on nutrient concentrations of leafy green onion plants

Treatment N (%) P(%) K (%) Ca (%) Mg (%)

Control 2.37 0.134 2.77 1.85 0.20 c Salt 3.17 0.147 3.42 1.79 0.24 b

Silicon (Si) 2.67 0.172 2.74 2.33 0.14 d

Salt+Si 2.70 0.143 2.89 2.23 0.30 a

LSD 0.05 NS NS NS NS 0.0371 LSD test: The same letter within each column indicates no significant difference between the treatments (P <

0.05). NS: Non significant

Conclusion

Overall, it can be concluded that Si is highly effective for improving growth in salt-

stressed onion plants. Si application alleviated the salt-induced biomass reduction, indicating

that Si enhances salt tolerance in onion plants. From an agronomic point of view Si may

allow economically interesting alleviations for salt sensitive plants in salt stress. About the

taste of onion Si induced increases in EC, brix and total dry matter, decrease in pH were

important for quality improvement of leafy-green onion vegetable.

Page 132: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

131

References

Abbas, T., Balal, R.M., Shahid, M.A., Pervez, M.A., Ayyub, C.M., Aqueel, M.A., Javaid,

M.M., 2015. Silicon-induced alleviation of NaCl toxicity in okra (Abelmoschus

esculentus) is associated with enhanced photosynthesis, osmoprotectants and

antioxidant metabolism. Acta Physiol. Plant. 37.

Ahmad B (2014) Interactive Effects of Silicon and Potassium Nitrate in Improving Salt

Tolerance of Wheat. Journal of Integrative Agriculture 13(9):1889-1899

doi:http://dx.doi.org/10.1016/S2095-3119(13)60639-5

Altuntaş, Ö., Daşgan, H.Y., Akhoundnejad, Y., 2018. Silicon-induced salinity tolerance

improves photosynthesis, leaf water status, membrane stability, and growth in

pepper (Capsicum annuum L.). Hortscıence 53(12):1820–1826.

.https://doi.org/10.21273/Hortscı13411-18

Deveci, M. ve Tuğrul B., 2017. Ispanakta tuz stresinin yaprak fizyolojik özelliklerine

etkisi. Akademik Ziraat Dergisi Cilt:6 Özel Sayı:89-98.

Fahad S, Hussain S, Matloob A, Khan FA, Khaliq A, Saud S, Hassan S, Shan D, Khan F,

Ullah N, Faiq M, Khan MR, Tareen AK, Khan A, Ullah A, Ullah N & Huang J

(2015) Phytohormones and plant responses to salinity stress: a review. Plant

Growth Regulation 75(2):391-404 doi:10.1007/s10725-014-0013-y

Gong HJ, Randall DP & Flowers TJ (2006) Silicon deposition in the root reduces sodium

uptake in rice (Oryza sativa L.) seedlings by reducing bypass flow. Plant, Cell &

Environment 29(10):1970-1979 doi:10.1111/j.1365-3040.2006.01572.x

Gurmani AR, Bano A, Najeeb U, Zhang J, Khan SU & Flowers TJ (2013a) Exogenously

applied silicate and abscisic acid ameliorates the growth of salinity stressed wheat

(Triticum aestivum L) seedlings through Na+ exclusion. Aust J Crop Sci 7(8):1123-

1130

Gurmani AR, Bano A, Ullah N, Khan H, Jahangir M & Flowers TJ (2013b) Exogenous

abscisic acid (ABA) and silicon (Si) promote salinity tolerance by reducing sodium

(Na+) transport and bypass flow in rice (Oryza sativa indica). Aust J Crop Sci

7(9):1219-1226

Haghighi, M. and Pessarakli, M., 2013. Influence of silicon and nano-silicon on salinity

tolerance of cherrytomatoes (Solanum lycopersicum L.) at early growth stage.

Scientia Horticulturae 161: 111–117.

Hamayun M., Sohn E.Y., Khan S.A., Shinwari K., Khan A.L., Lee I.J. (2010): Silicon

alleviates the adverse effects of salinity and drought stress on growth and

Page 133: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

132

endogenous plant growth hormones of soybean (Glycıne max). Pakistan Journal of

Botany, 42: 1713–1722.

Jones J.B., (2001): Laboratory guide for conducting soil tests and plant analysis. In: Lab

Guid Conduct Soil Tests Plant Anal, p. 202.

Kafi M, Nabati J, Masoumi A & Mehrgerdi MZ (2011) Effect of salinity and silicon

application on oxidative damage of sorghum [Sorghum bicolor (l.) Moench]. Pak.

J. Bot. 43(5):2457-2462

Kalefetoğlu, T., Ekmekçi, Y., 2005. Bitkilerde kuraklık stresinin etkileri ve dayanıklılık

mekanizmaları, G.Ü., Fen Bilimleri Dergisi, 18 (4): 723-740.

Kim YH, Khan AL, Waqas M, Shim JK, Kim DH, Lee KY & Lee IJ (2014) Silicon

Application to Rice Root Zone Influenced the Phytohormonal and Antioxidant

Responses Under Salinity Stress. Journal of Plant Growth Regulation 33(2):137-

149 doi:10.1007/s00344-013-9356-2

Kochanová Z, Jašková K, Sedláková B & Luxová M (2014) Silicon improves salinity

tolerance and affects ammonia assimilation in maize roots. Biologia 69(9):1164-

1171 doi:10.2478/s11756-014-0411-7

Kocheva K & Georgiev G (2003) Evaluation of the reaction of two contrasting barley

(Hordeum vulgare L.) cultivars in response to osmotic stress with PEG 6000.

Bulgarian Journal of Plant Physiology 49:290-294

Lee SK, Sohn EY, Hamayun M, Yoon JY & Lee IJ (2010) Effect of silicon on growth and

salinity stress of soybean plant grown under hydroponic system. Agroforestry

Systems 80(3):333-340.

Liang X, Wang H, Hu Y, Mao L, Sun L, Dong T, Nan W & Bi Y (2015) Silicon does not

mitigate cell death in cultured tobacco BY-2 cells subjected to salinity without

ethylene emission. Plant Cell Reports 34(2):331-343.

Liang Y, Zhang W, Chen Q & Ding R (2005) Effects of silicon on H+-ATPase and H+-

PPase activity, fatty acid composition and fluidity of tonoplast vesicles from roots

of salt-stressed barley (Hordeum vulgare L.). Environmental and Experimental

Botany 53(1):29-37.

Liang Y.C., Shen Q.R., Ma T.S. (2003): Effects of silicon on salinity tolerance of two barley

cultivars. Journal of Plant Nutrition, 19: 173–183.

Ma JF (2004) Role of silicon in enhancing the resistance of plants to biotic and abiotic

stresses. Soil Science and Plant Nutrition 50(1):11-18

Page 134: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

133

Muneer S, Park YG, Manivannan A, Soundararajan P & Jeong BR (2014) Physiological and

proteomic analysis in chloroplasts of Solanum lycopersicum L. under silicon

efficiency and salinity stress. Int J Mol Sci. 15(12):21803-21824.

Munns R, Tester M. (2008): Mechanisms of salinity tolerance. Annual Review of Plant

Biology, 59: 651–681.

Romero-Aranda M.R., Jurado O., Cuartero J. (2006): Silicon alleviates the deleterious salt

effect on tomato plant growth by improving plant water status. Journal of Plant

Physiology, 163: 847–855.

Romero-Aranda M.R., Jurado O., Cuartero J. (2006): Silicon alleviates the deleterious salt

effect on tomato plant growth by improving plant water status. Journal of Plant

Physiology, 163: 847–855.

Shu L.Z., Liu Y.H. (2001): Effects of silicon on growth of maize seedlings under salt stress.

Agro-Environmental Protection, 20: 38–40.

Xie Z, Song R, Shao H, Song F, Xu H & Lu Y (2015) Silicon Improves Maize

Photosynthesis in Saline-Alkaline Soils. The Scientific World Journal 2015:245072

doi:10.1155/2015/245072

Yin L, Wang S, Li J, Tanaka K & Oka M (2013) Application of silicon improves salt

tolerance through ameliorating osmotic and ionic stresses in the seedling of

Sorghum bicolor. Acta Physiologiae Plantarum 35 (11) :3099-3107.

Yin L., Wan S., Li J., Tanaka K., Oka M. (2013): Application of silicon improves salt

tolerance through ameliorating osmotic and ionic stresses in the seedling of

Sorghum bicolor. Acta Physiologiae Plantarum, 35: 3099–3107.

Zhu Z., Wei G., Li J., Qian Q., Yu J. (2004): Silicon alleviates salt stress and increase

antioxidant enzymes activity in leaves of salt stressed cucumber (Cucumis sativus

L.). Plant Science, 167: 527–533.

Zhu Z., Wei G., Li J., Qian Q., Yu J. (2004): Silicon alleviates salt stress and increase

antioxidant enzymes activity in leaves of salt stressed cucumber (Cucumis sativus

L.). Plant Science, 167: 527–533.

Page 135: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

134

EGZERSİZ YAPAN VE YAPMAYAN OBEZ KADINLARIN YAŞAM DOYUMU

Burcu ÖZCAN

Turhan TOROS

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, egzersiz yapan ve yapmayan obez kadınların yaşam doyumu

düzeylerinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini, 21 yaş ve üstü Mersin iline bağlı,

merkez ilçelerde haftada en az 1 saat, 3 gün, 4 ay düzenli egzersiz yapan 75 obez (BKI 30

ve üzeri) kadın ve egzersiz yapmayan 58 obez kadın olmak üzere 133 obez kadın gönüllü

olarak oluşturmaktadır. Araştırma grubunun yaş ortalaması 28,47±03,96 ve BKI ortalaması

32,02±01,28’dir.

Veri toplama araçları olarak, Diener ve arkadaşları (1985) tarafından geliştirilen ve

Türkçe’ye uyarlaması Yetim (1991) tarafından yapılan Yaşam Doyumu Ölçeği

kullanılmıştır. Veri analizinde puanların normal dağılım gösterip göstermediğini belirlemek

için Kolmogorov-Smirnov testi kullanılmıştır.

Ayrıca betimsel istatistikler, bağımsız örneklem t testi ve çift yönlü Anova testi

uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre, yapılan t testi sonucunda egzersiz yapan

kadınlarla yapmayan kadınların yaşam doyum ortalamaları arasında istatistiksel olarak

anlamlı bir fark vardır (t=6,24;p<0,05). Egzersiz yapan kadınlardan yaş aralığı ve çalışma

durumu değişkenlerine göre yaşam doyum ortalamaları incelendiğinde yapılan varyans

analizi sonucunda yaş kategorisi ile egzersiz yapıp yapmama etkileşiminin yaşam doyumu

üzerine istatistiksel olarak anlamlılığa neden olmadığı saptanmıştır (Fyaş=0,58, p >0,05;

Fçalışma= F=0,30, p >0,05). Bu bilgiler ışığında, çalışma grubundaki egzersiz yapan obez

kadınların yaşam doyumu özelliklerinin daha iyi olduğu söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Obezite, Egzersiz, Yaşam Doyumu, Çalışma durumu.

Page 136: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

135

LIFE SATISFACTION OF OBESE WOMEN WITH AND WITHOUT

EXERCISE

ABSTRACT

The aim of this study was to investigate the life satisfaction levels of obese women

with and without exercise. The sample of the study consists of 21 years of age and older and

live in Mersin, 75 obese women (BKI 30 and over) who exercise regularly for at least 1 hour,

3 days, 4 months and 58 obese women who do not participate sports activities. The mean

age of the study group was 28.47 ± 03.96yr. and the mean BMI was 32.02 ± 01.28. Data

were collected via the Life Satisfaction Scale, which was developed by Diener et al. (1985)

and adapted to Turkish by Yetim (1991).

For the statistical analysis, Kolmogorov-Smirnov test was used to determine whether

the scores show normal distribution. Also, descriptive statistics, independent sample t test

and two-way Anova test were applied. According to the findings of the study, there was a

statistically significant difference between the mean satisfaction levels of two groups

(t=6,24; p<0,05). As a result of the analysis of variance, it was found that the interaction

between age category and whether or not to exercise did not cause statistical significance on

life satisfaction (Fage=0,58, p >0,05; Fwork= F=0,30, p >0,05). In the light of this

information, it can be said that obese women exercising in the study group had better life

satisfaction characteristics.

Key Words: Obesity, Exercise, Life Satisfaction, Working.

Page 137: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

136

OBEZ KADINLARIN EGZERSİZE KATILIM VE ÇALIŞMA DURUMUNA GÖRE

ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİ

Burcu ÖZCAN

Rabia YILDIZ

İnci KESİLMİŞ

Turhan TOROS

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, obez kadınlarda egzersize katılım ve çalışma durumuna göre

öz yeterlik düzeylerinin belirlenmesi ve aynı zamanda BKİ ile olan korelasyonun

incelenmesidir. Araştırmaya 21 yaş ve üzeri (X=28,47±03,96) haftada en az 1 saat, 3 gün, 4

ay düzenli egzersiz yapan 75 obez (BKI 30 ve üzeri) kadın ve egzersiz yapmayan 58 obez

kadın olmak üzere 133 kişi gönüllü olarak katılmıştır.

Veri toplama aracı olarak Sherer ve arkadaşları (1982) tarafından geliştirilen ve

Türkçe’ye uyarlaması Yıldırım ve İlhan (2010) tarafından yapılan “Genel Öz Yeterlik

Ölçeği” kullanılmıştır. İstatistiksel analizde puanların normal dağılım gösterip

göstermediğini belirlemek için Kolmogorov-Smirnov testi kullanılmıştır. Ayrıca betimsel

istatistikler, bağımsız örneklem t testi, çift yönlü Anova testi, Pearson Korelasyon Katsayısı

uygulanmıştır. Egzersiz yapan ve yapmayan kadınların öz yeterlik ortalamaları arasında

istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir ( t=1,39;p>0,05). Yapılan varyans analiz

sonucunda yaş kategorisi ile egzersiz yapıp yapmama etkileşiminin öz yeterliğin başlama alt

boyutu üzerine (F=4,86, p <0,05), öz yeterlik yılmama alt boyutu üzerine (F=3,88, p <0,05)

olan etkileri istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

Ayrıca egzersiz yapma ve çalışma durumu değişkenlerinin, obez kadınların öz

yeterlik başlama alt boyutu üzerindeki ortak etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu

belirlenmiştir (F=4,16, p <0,05). BKI ile öz yeterliğin üç alt boyutu arasında yapılan

istatistiksel analiz sonucu korelasyon gözlenmemiştir. Buradan hareketle egzersize katılımın

öz yeterlik üzerinde olumlu etki gösterdiği sonucuna ulaşılabilir.

Anahtar Kelimeler: Obezite, BKİ, Egzersiz, Yaş, Öz Yeterlik.

Page 138: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

137

SELF-EFFICACY LEVELS OF OBESE WOMEN ACCORDING TO

TRAINING AND WORKING STATUS

ABSTRACT

The aim of this study was to determine self-efficacy levels in obese women according

to exercise participation and working status and also to investigate the correlation with BMI.

The sample of this study consisted 75 obese women (BKI 30 and over) who exercised

regularly for at least 1 hour 3 days a week for 4 months and 58 obese women who did not

exercise, The total number of obese women who voluntarily participated in this research was

133 (aged 21 and older (X = 28.47 ± 03.96)).

The “General Self-efficacy Scale” developed by Sherer et al (1982) and adapted to

Turkish by Yıldırım and Ilhan (2010) was used as a data collection tool. For statistical

analysis, Kolmogorov-Smirnov test was used to determine whether the scores show normal

distribution. In addition, descriptive statistics, independent sample t test, two way Anova

test, Pearson Correlation Coefficient were applied. There was no statistically significant

difference between the mean self-efficacy of women according to exercise participation (t =

1.39; p> 0.05). As a result of the analysis of variance, the interaction between age category

and exercise participation was on the "beginning sub-dimension" of self-efficacy (F = 4.86,

p <0.05), and on the self-efficacy "persistence sub-dimension" (F = 3.88, p <0)., 05) were

found to be statistically significant.

In addition, the effect of exercise and working status variables on the self-efficacy

beginning sub-dimension of obese women was found to be statistically significant (F = 4.16,

p <0.05). There was no correlation between the BMI and the three sub-dimensions of self-

efficacy. Thus, it can be concluded that participation in the exercise has a positive effect on

self-efficacy.

Key Words: Obesity, BMI, Exercise, age, Self-Efficacy.

Page 139: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

138

MERSİN İLİNDE BURSA SİYAHI İNCİR YETİŞTİRİLME OLANAKLARI

Cengiz TÜRKAY

Nesrin AKTEPE TANGU

Hasan ÇELEN

ÖZET

Dünya marketlerinde kuru incire olan talep sabit bir seyir izlerken, son yıllarda

sofralık incire özellikle Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerinde artan bir ilgi bulunmaktadır.

Dünyada sofralık incire olan ilginin artması, ülkemizde, sofralık incir, özellikle de Bursa

Siyahı çeşidinin yetiştiriciliğine ilginin artmasına neden olmuştur. Ülkemizde sofralık incir

denilince akla ilk gelen çeşit Bursa Siyahı’dır. Bursa Siyahı incir çeşidi özellikle dış

pazarlarda diğer çeşitlere göre daha yüksek fiyatlara satılmaktadır. Bursa ve çevresinde

yoğun olarak yetiştiriciliği yapılan bu çeşidin ihracatında da önemli gelişmeler

kaydedilmektedir. Bu çeşidin ihracatının tamamına yakın kısmı da Bursa ve çevresinden

gerçekleştirilmektedir. Önemli bir ihraç ürünü olan bu çeşide olan dış pazar talebinin artması

ve üretiminde fazla sorunlar yaşanmaması Bursa Siyahı incir üretiminde giderek bir artışa

neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak Bursa ili dışında, yeni plantasyonlar kurulmaktadır.

Mersin Erdemli’de yürütülen çalışma ve yapmış olduğumuz gözlemler ile meyve

olgunlaşma döneminde iklim koşullarının etkisiyle meyvelerde ortaya çıkan kaliteyle ilgili

sıkıntılar nedeniyle Bursa Siyahı çeşidinin Akdeniz sahil kuşağında yaklaşık 300 rakıma

kadar yetiştiriciliğin uygun olmadığı değerlendirilmiştir. Mersin için bu çalışma

kapsamında; farklı bir lokasyonda (sahil kesiminde özellikle yükselti olarak) yetiştiricilik

halinde daha farklı sonuçlar alınabileceği ve başarılı sonuçlar alınabileceği

değerlendirilmiştir. Çalışmada ayrıca Bursa Siyahı çeşidinin Mersin ilindeki yetiştiriciliğine

yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bursa Siyahı, İncir, Mersin.

Page 140: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

139

BURSA BLACK FIG GROWING OPPORTUNITIES IN MERSIN

PROVINCE

ABSTRACT

Demand for dried figs in world markets has been stable. In recent years there is an

increasing interest in table figs especially in Western and Northern European countries. The

increasing interest in table figs in the world has led to an increase in interest in the cultivation

of table figs, especially Bursa Siyahı cultivars, in our country. In our country, the fig that

comes to mind first is Bursa Siyahı. This type of cultivation is intensively cultivated in Bursa

and its surroundings and important developments are also recorded. Almost all of this type

of export is carried out from Bursa and its surroundings. The increase in foreign market

demand in this variety, which is an important export product, and not having much problems

in its production, causes an increase in fig production in Bursa Siyahı. As a result, new

plantations are being established outside Bursa.

With the study conducted in Mersin Erdemli and our observations, it was evaluated

that the cultivation of BursaSiyahı cultivar up to 300 altitudes in Mediterranean coastal belt

is not suitable due to the problems related to the quality of the fruits resulting from the

climatic conditions during fruit ripening period. Within the scope of this study for Mersin;

It was evaluated that different results can be obtained and successful results can be obtained

in case of aquaculture in a different location (especially in the coastal area). Çalışmada ayrıca

Bursa Siyahı çeşidinin Mersin ilindeki yetiştiriciliğine yönelik çözüm önerileri

geliştirilmiştir.

Key Words: Bursa Siyahı, Fig, Mersin.

Page 141: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

140

SOSYAL MEDYADA EŞİK BEKÇİLİĞİ: MART 2019 YEREL SEÇİMLERİ

ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Nurettin GÜZ

Ceren YEGEN

B. Oğuz AYDIN

ÖZET

Sosyal medya, her gün popülerlik kazanan bir alanı nitelemektedir. Sosyal ağlarda

birçok pratiği gerçekleştirebilen bireyler, ağların hızla gelişmesi ile devamlı yeni pratikler

ile de karşılaşmaktadır. Sosyal ağlar arasında öne çıkan bir platform olan Twitter bugün

sosyal medya üzerinde eşik bekçilerinin oluşmasına da aracılık etmektedir. Bu kimseler,

çevrimiçi platformlarda bilginin yayılımı gibi, siyasal davranış sürecinde de dijital tabanlı

olarak rol oynamaktadır.

Öyle ki bugün Türkiye’de Mart 2019’da gerçekleştirilen yerel seçimler öncesi

Twitter’da bilgiyi dolaşıma sokan, regüle eden birçok dijital eşik bekçisi mevcuttur ve ilgili

kimselerin, siyasal iletişim sürecinde oynadıkları rol analiz edilmelidir.

Bu çalışmada, 2019 Mart yerel seçimleri döneminde Twitter üzerindeki dijital eşik

bekçilerinin rolleri araştırılmaktadır. Araştırmada ağ ve içerik analizi gerçekleştirilmiştir.

Twitter’daki Cumhur ve Millet İttifakı’nın Ankara adayları özelinde faaliyet gösteren eşik

bekçilerinin oluşturduğu ağ analiz edilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Eşik Bekçiliği, Sosyal Medya, Bilgi, Yerel Seçimler, Twitter.

Page 142: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

141

GATEKEEPING ON SOCIAL MEDIA: A STUDY ON MARCH 2019

LOCAL ELECTIONS

ABSTRACT

Social media characterizes a field that gains popularity every day. Individuals who

can perform many practices in social networks also face new practices with the rapid

development of networks. Twitter, a prominent platform amongst social networks, also

serves as a mediator for the creation of gatekeepers on social media. These people also play

a digital-based role in the process of political behavior, such as the dissemination of

information on online platforms.

So much so that today, before the local elections which will be held in Turkey in

March 2019, there are many digital gatekeepers that regulate and set into motion the

information on Twitter. It should be analyzed that the role of these digital gatekeepers’ in

the political communication process.

In this study, the roles of digital gatekeepers on Twitter are investigated in the context

of March 2019 local elections. Network and content analysis were used in the research. The

network formed by gatekeepers on Twitter who works for Ankara candidates of Public and

Nation Alliances is analyzed.

Key Words: Gatekeeping, Social Media, Information, Local Elections, Twitter.

Page 143: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

142

SOSYAL MEDYADA KANAAT ÖNDERLİĞİ VE SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

ÖĞRENCİLERİ: FUTBOL ÖZELİNDE BİR DEĞERLENDİRME

Nurettin GÜZ

Ceren YEGEN

ÖZET

Yeni medya, iletişim araştırmalarında önemli bir yer tutmakta, çoğunlukla gündelik

yaşam alanlarına yoğun etki eden sosyal ağlar bağlamında ele alınmaktadır. Yeni medya

tabanlı gelişen sosyal ağların popülaritesi her geçen gün hızla artmaktadır. Sosyal medya

bugün çeşitli amaçlar ile kullanılmakta ve ilgili platformlardaki kullanıcı sayısı, dünyanın

hemen her yerinde hızla artmaktadır. Günümüzde bu alan sosyal medya fenomenleri için

güncel ve esaslı bir zemini nitelemektedir. Çeşitli konularda takipçilerine fikir ve bilgi veren

bu kimseler, yeni nesil kanaat önderlerini de nitelemektedir. Spor alanında eğitim gören

öğrenciler de sosyal medyayı yoğun kullanmakta, onların sosyal medya kullanımı

bağlamında kanaat önderliği rolleri tartışılmaktadır. Bu çalışmada futbol özelinde, spor

bilimleri öğrencilerinin sosyal medyadaki kanaat önderliği rolleri incelenmektedir. Bu

amaca yönelik olarak çalışma kapsamında sosyal medya ve kanaat önderliği ilişkisine

odaklanan bir alan araştırması1 yapılmış, elde edilen bulgular çerçevesinde araştırma

sonucunu ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Spor, Futbol, Kanaat Önderliği, Sosyal Medya, Kullanıcı.

1Araştırma için T.C. Mersin Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Etik Kurulu’ndan onay alınmıştır. Onaya

ilişkin Etik Kurul Toplantı Tarihi ve Karar No: 04/03/2019-019.

Page 144: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

143

OPINION LEADERS IN SOCIAL MEDIA AND SPORTS SCIENCE

FACULTY STUDENTS: AN ASSESSMENT STUDY FOR FOOTBALL

ABSTRACT

The new media, which is one of the contemporary issues in communication research,

is often addressed in the context of social networks that have a strong impact on daily living

spaces. The popularity of new media-based social networks is increasing day by day.

Social media is being used today for various purposes and the number of users on the

related platform is increasing rapidly in almost every part of the world. Social media today

define a current and essential ground for social media phenomena. Those who give ideas and

information to their followers on various topics also qualify new generation opinion leaders.

Many people who are trained in sports use social media intensively, and their role as opinion

leaders in the context of social media usege is discussed.

In this study, the roles of opinion leadership of sports science students about football

in social media are examined. For this purpose, a field study focusing on the relationship

between social media and opinion leadership was conducted within the scope of the study

and the results of the research were reached within the framework of the findings.

Key Words: Sport, Football, Opinion Leadership, Social Media, User.

Page 145: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

144

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN STREPTOCOCCUS PNEUMONİAE

SUŞLARİNİN ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE DİRENCİ

Çiğdem ARABACI

ÖZET

Amaç: Giderek artan direnç oranlarıyla önemli bir mortalite ve morbidite nedeni olan

Streptococcus pneumoniae suşlarının çeşitli antibiyotiklere karşı direnç oranlarının

belirlenmesi amaçlandı.

Gereç ve Yöntem: Çalışmada, S.B.Ü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ nde

çeşitli kliniklerden gönderilen örneklerden tanımlanan 60 adet S.pneumoniae ye ait

antibiyotik duyarlılıkları retrospektif incelenmiştir. İzole edilen suşlar BD Phoenix 100

sistemi ile (Becton Dickinson Diagnostic, USA) tanımlanmış, antimikrobiyal duyarlılıkları

Kirby-Bauer disk difüyon yöntemi ile belirlenerek EUCAST dokümanına göre

değerlendirilmiştir. Penisilin, sefotaksim ve meropenem duyarlılıkları gradient test yöntemi,

eritromisin, klindamisin, trimetoprim-sulfametoksazol, levofloksasin, tetrasiklin,

vankomisin ve linezolid direnci disk diffüzyon yöntemiyle incelenmiştir.

Bulgular: Çalışmaya, 23 kan, 21 solunum örneği, 8 beyin omurilik sıvısı (BOS) , 4

vitreus, 3 plevra ve 1 abse olmak üzere toplam 60 izolat dahil edilmiştir. BOS izolatlarında

penisiline direncin %87 oranında olduğu, sefotaksim ve meropeneme direncin olmadığı

gözlendi. 52 adet BOS dışı izolatın 15’i (%29) penisiline orta düzeyde, 8’i (%15) yüksek

düzeyde dirençli, 29 köken (%56) ise penisiline duyarlı bulundu. Sefotaksim direnci bu

izolatlardan 3 ünde (%6) saptandı. 3 izolatta ara değer, 46 (%88) izolatta ise duyarlı bulundu.

BOS dışı izolatlarda meropenem direnci yoktu. Tüm izolatlarda eritromisin, klindamisin,

trimetoprim-sulfametoksazol, levofloksasin, tetrasiklin direnç oranları sırasıyla %33, %30,

%43, %5 ve %30 idi. Vankomisin ve linezolide direnç saptanmadı. S. pneumoniae

kökenlerinde penisilin direncinin yüksek olduğu, pnömokoksik menenjitlerin ampirik

tedavisinde penisilinin yeri olmadığı görülmektedir. Belli bölgelerdeki enfeksiyon etkeni

mikroorganizmalar ve antibiyotik duyarlılıklarının periyodik olarak izlenmesi, klinisyenlere

ampirik tedaviye başlamasında yol gösterici olabilir.

Anahtar Kelimeler: Antibiyotik, Direnç, Streptococcus pneumoniae.

Page 146: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

145

THE RESISTANCE OF STREPTOCOCCUS PNEUMONIAE STRAINS

ISOLATED FROM CLINICAL SAMPLES TO VARIOUS ANTIBIOTICS

ABSTRACT

Purpose: The aim was to determine the rates of susceptibility of Streptococcus

pneumoniae strains, which emerge as significant causes of mortality and morbidity with their

increasing levels of resistance against various antibiotics.

Materials and Methods: A total of 60 strains of S. pneumoniae isolated from various

clinical samples were evaluated retrospectively. BD Phoenix (Becton Dickinson, USA)

system was used to identify the microorganisms. The antibiotics were taken into evaluation

based on drug classifications stated in The European Committee on Antimicrobial

Susceptibility Testing (EUCAST) guidelines.

Results: 60 isolates consisting of 23 blood, 21 respiratory, 8 cerebrospinal fluid

(CSF), 4 vitreous, 3 pleural, and 1 abscess samples were included in this study. Penicillin

resistance rate of the CSF isolates were observed as 87%, while no resistance was detected

against cefotaxime and meropenem. Among 52 non-CSF isolates, 15 (29%) were found to

be moderately resistant to penicillin while 8 (15%) of them were highly resistant and 29

(56%) of them were sensitive. Cefotaxime resistance was observed in 3 (6%) of these

isolates. It was found to be of intermediate level in 3 (6%) isolates, while 46 (88%) of the

isolates were found to be sensitive. No meropenem resistance was detected in the non-CSF

isolates. In all isolates, the rates of resistance against erythromycin, clindamycin,

trimethoprim-sulfamethoxazole, levofloxacin, and tetracycline were 33%, 30%, 43%, 5%,

and 30%, respectively. No resistance was detected against vancomycin and linezolid.

Conclusion: It was observed that penicillin resistance was high in S. pneumoniae

sources, and that penicillin was not applicable in the empirical treatment of pneumococcal

meningitis. Periodical monitoring of infectious microorganisms and their susceptibilities to

antibiotics in various regions may be of value to guide clinicians in the initiation of empirical

treatment.

Key Words: Antibiotic, Resistance, Streptococcus pneumoniae.

Page 147: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

146

ENFEKSİYON VE KOLONİZE ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN

STREPTOCOCCUS AGALACTİAE SUŞLARININ SEROTİPLERİNİN

BELİRLENMESİ

Çiğdem ARABACI

Funda BABACAN

ÖZET

Streptococcus agalactiae (Grup B streptokok, GBS), özellikle yenidoğanda

pnömoni, sepsis ve menenjite, doğum yapmış kadınlarda endometrit, sezaryan yarası

enfeksiyonlarına, bakteriyemiye, genellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda

ölümcül enfeksiyonlara yol açmaktadır. GBS’lerin bilinen virülans faktörlerinden biri kapsül

yapılarıdır. Maternal kolonizasyonu ve yenidoğanlara bulaşmayı dolayısı ile

yenidoğanlardaki enfeksiyonları önlemek için kapsüler polisakarit aşıları önerilmektedir.

Çalışmada, 50'si kolonize ve 50'si enfeksiyon etkeni olan GBS izolatlarının kapsül

ve yüzey proteinlerine göre serotiplerinin belirlenmesi ve böylece ülkemiz için geliştirilecek

aşı çalışmaları için yol gösterilmesi amaçlanmıştır. Serotiplendirme ko-aglütinasyon

yöntemi ile yapılmıştır. Serotip dağılımları; kolonize grupta, 12 (% 24) serotip Ia, 11 (% 22)

serotip II, 7 (% 14) serotip III, 3 (% 6) serotip Ic, 3 (% 6) serotip R, 2 (% 4) serotip V, 1 (%

2) serotip IV, 2 (% 4) serotip II/R, 1 (% 2) serotip III/R idi.

Enfeksiyon etkeni grupta ise, 15 (% 30) serotip II, 13 (% 26) serotip Ia, 9 (% 18)

serotip III, 2 (% 4) serotip R, 1 (% 2) serotip VIII, 3 (% 6) II/R, 3 (% 4) III/R bulunmuştur.

Kolonize grupta 8 (% 16) ve enfeksiyon etkeni grupta 2 (% 4) izolat tiplendirilememiştir.

Serotip Ia, II ve III en sık saptanan serotiplerdi, ancak ülkemizdeki GBS serotipi ile ilgili

daha cok izolatta moleküler alanda çalışmalara ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: Streptococcus agalactiae, enfeksiyon, kolonizasyon, serotip.

Page 148: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

147

DETERMINATION OF SEROTYPES OF STREPTOCOCCUS AGALACTIAE

STRAINS ISOLATED FROM INFECTION AND COLONIZED SAMPLES

ABSTRACT

Sreptococcus agalactiae (Group B streptococci, GBS), cause pneumonia, sepsis and

meningitis in newborns, obstetric infections, bacteremia and fatal infections in

immunocompromised patients. One of the known virulence factors of GBS is capsule

structures. Capsular polysaccharide vaccines are recommended to prevent infections in

newborns due to maternal colonization and contamination of newborns.

In this study, the capsul and surface proteins serotype distribution of GBS isolates

from 50 were colonized and 50 were infectious strains, and therefore, it is aimed that these

studies will be guidance for vaccine development in our country. In serotyping studies using

co-aglutitation method. The serotype distribution of colonized strains, 12 (% 24) were

serotype Ia, 11 (% 22) serotype II, 7 (%14) serotype III, 3 (% 6) serotype Ic, 3 (%6) serotype

R, 2 (% 4) serotype V, 1 (% 2) serotype IV, 2 (% 4) serotype II/R, 1 (% 2) serotype III/R,

and 8 (% 16) non-serotyping stains.

Of causative agents, 15 (30%) were serotype II, 13 (26%) serotype Ia, 9 (18%)

serotype III, 2 (4%) serotype R, 1 (2%) serotype VIII, 3 (6%) II / R, 3 (6%) III / R, and 2

(4%) non-serotyping stains. Serotypes Ia, II and III were the most common serotypes in both

groups, but in more isolates related to the GBS serotype in our country, studies are needed

in the molecular field.

Key Words: Streptococcus agalactiae, infection, colonization, serotype.

Page 149: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

148

DOKUSUZ YÜZEYLERİN İNŞAAT ALANINDA KULLANIMI İÇİN

MUKAVEMET ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Dilan Canan ÇELİKEL

Seval UYANIK

ÖZET

Dokusuz yüzeylerin kullanım alanları açısından mukavemet performansı oldukça

önemlidir. Kopma ve yırtılmaya karşı gösterilen dayanım arttıkça söz konusu yüzeylerin

teknik tekstiller alanındaki kullanım oranlarının artacağı şüphesizdir. İnşaat sektörü tekstiller

için büyük bir potansiyel alan olup, dokusuz yüzey yapıların hafif olmaları,

fonksiyonellikleri, maliyetlerinin daha düşük olması ve daha az takviye gerektirmeleri

nedeniyle bu alanda kullanımları avantajlı durumdadır.

Bu çalışma ile inşaat alanında kullanılmak üzere, farklı gramajlara ve farklı

hammaddelere sahip, eriyikten dökülme (spunbond) yöntemiyle üretilmiş dokusuz yüzey

numunelerin kopma mukavemeti ve yırtılma mukavemeti özellikleri araştırılarak,

değişkenlerle ilişkisinin istatistiksel olarak ortaya konulması amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Dokusuz Yüzeyler, Spunbond, Kopma Mukavemeti, Yırtılma

Mukavemeti, İnşaat Tekstilleri.

Page 150: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

149

RESEARCHING OF STRENGTH PROPERTIES OF NONWOVENS FOR

BUILDTECH

ABSTRACT

The strength performance of nonwovens is very important for their application. The

usage of nonwovens in technical textiles will increase with the more resistant structures to

break and tear. There is no doubt that as the resistance to rupture and tear increases, the

utilization rates of these surfaces in the field of technical textiles will increase. The

construction sector is a great potential area for textiles and nonwovens are advantageous

structures due to their lightweight, functionality, lower costs and less reinforcement.

The aim of this study is to investigate the breaking strength and tear strength

properties of nonwoven spunbond samples with different weights and raw materials for the

construction field and to investigate the relationship between variables.

Key Words: Nonwovens, Spunbond, Breaking Strength, Tear Strength, Buildtech.

Page 151: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

150

DOKUSUZ YÜZEYLERİN HAVA GEÇİRGENLİĞİNİN POROZİTE İLE

İLİŞKİLENDİRİLEREK TAHMİNLENMESİ

Dilan Canan ÇELİKEL

Seval UYANIK

Mehmet MERKEPÇİ

ÖZET

Dokusuz yüzeylerin fiziksel özellikleri kullanım alanlarının belirlenmesinde önemli

rol oynamaktadır. Özellikle geçirgenliğin istendiği veya istenmediği alanlarda dokusuz

yüzeylerin hava geçirgenlikleri belirleyici bir özelliktir. Hava geçirgenliğinin

belirlenmesinde test cihazları kullanılmakta iken yüzey porozitesinin belirlenmesiyle

yüzeylerin hava geçirgenliği tahmin edilebilmektedir.

Bu çalışmada da farklı gramajlara ve farklı hammaddelere sahip çeşitli dokusuz

yüzeylerin poroziteleri belirlenip hava geçirgenlik değerleri tahminlenerek test cihazıyla

ölçülen hava geçirgenlik değerlerinin kıyaslaması yapılmıştır. Kıyaslama sonucunda

dokusuz yüzeylerin hava geçirgenlik değerlerinin porozite ile tahminleme yapılarak

belirlenebileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Dokusuz Yüzey, Görüntü İşleme, Hava Geçirgenliği, Porozite.

Page 152: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

151

ESTIMATION OF AIR PERMEABILITY OF NONWOVENS BY

CORRELATING WITH POROSITY

ABSTRACT

The physical properties of nonwovens play an important role in determining their

application areas. Air permeability of nonwovens is a decisive feature, particularly in areas

where permeability is desired or undesirable. While the test devices are used to determine

the air permeability, the air permeability of the surfaces can be estimated by determining the

surface porosity.

In this study, porosity of various nonwoven surfaces having different weight and

different raw materials were determined and air permeability values were estimated and

comparison of air permeability values measured with test device was made. As a result of

the comparison, it was revealed that air permeability values of nonwoven surfaces can be

determined by estimating with porosity.

Key Words: Nonwoven, Image Processing, Air Permeability, Porosity.

Page 153: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

152

MATLAB SİMULİNK ORTAMINDA KULLANILABİLEN ARDUİNO TEMELLİ

KONTROL DENEY SETİ TASARIMI

Erdal BATAN

Ercan KÖSE

ÖZET

DC Motorlar konum ve hız kontrolü gerektiren uygulamalarda düşük hızlarda yüksek

tork kapasitelerine sahip olmaları nedeniyle sıklıkla kullanılmaktadır. Açık çevrim kontrol

edildiklerinde tatmin edici sonuçlar elde edilemediği için kapalı çevrim olarak kontrol

edilirler. DC Motorların yüksek hassasiyet gerektirmeyen uygulamalarda kontrolü için PID

denetleyiciler kullanılır. Endüstriyel kontrolde PID kontrol yaygın olarak kullanılmaktadır

ve bu nedenle çıkış değeri üzerinde büyük etkisi olan PID parametrelerinin belirlenmesi

önem kazanmaktadır. PID Kontroller nesnesi ile PID Tuner ara yüz programı kullanılarak

PID katsayıları bulunabilir. Kullanıcılar tarafından kolay kullanılması amacıyla tasarlanan

Arduino mikrodenetleyicisi gerçek zamanlı kontrol uygulamalarında yaygın olarak

kullanılmaktadır. Arduino ile motor sürücü kullanılarak DC Motor istenilen PWM değerinde

çalıştırılır.

Bu çalışmada bir DC Motorun çeşitli ölçüm ve deneyler sonucunda bulunan

matematiksel parametreleri kullanılarak Matlab-Simulink ortamında simülasyon ve gerçek

zamanlı davranışları incelenmiştir. DC Motor sürücü sisteminin simulink benzetim modeli

yapılmış ve elde edilen sonuçlar oluşturulan gerçek zamanlı deneysel model ile

karşılaştırılmıştır. Gerçek zamanlı kontrol için oluşturulan simulink modeli kullanılarak

Arduino mikrodenetleyicisine bağlı DC Motorun PWM (Pulse Width Modulation/Darbe

Genişlik Modülasyonu) tekniğiyle üretilen kontrol sinyalleri ile gerçek zamanlı kontrolü

sağlanmıştır. Ölçülen hız bilgileri PID kontrolöründen geçirilerek DC Motorun hızı kontrol

edilmiştir. Simülasyon ortamında belirlenen PID katsayıları gerçek zamanlı kontrole

uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar simülasyon ortamında elde edilen sonuçlar ile

karşılaştırılmıştır. Ayrıca DC Motorun gerçek zamanlı kontrolünde PI ve PID kontrolörler

kullanılarak elde edilen hız(rpm) sonuçları karşılaştırılmıştır. PI ve PID kontrolör

kullanılarak aynı koşullarda yapılan deneyler sonucunda ISE, ITSE, IAE ve ITAE gibi farklı

kriterler kullanılarak kontrolörlerin performansı kıyaslanmıştır.

Page 154: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

153

DC Motorun sistem modelleme çalışmalarında tercih edilmesi ve kullanıcıların

kolaylıkla ulaşabildiği bir eleman olduğu için yapılan bu deney seti öğrenciler, öğretmenler

ve diğer kullanıcıların faydalanabileceği biçimde hazırlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: DC Motor, Gerçek Zamanlı Kontrol, PID Denetleyici, Simulink,

Arduino.

Page 155: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

154

ARDUINO BASED CONTROL TEST SET DESIGN USABLE IN MATLAB

SIMULINK ENVIRONMENT

ABSTRACT

DC Motors are frequently used in applications requiring position and speed control

due to their high torque capacities at low speeds. When satisfactory results are not obtained

when the open loop is controlled, they are controlled as closed loop. PID controllers are used

to control DC motors in applications that do not require high precision. PID control is widely

used in industrial control and therefore it is important to determine the PID parameters that

have a large impact on the output value. The PID Controls object can be used to find PID

coefficients using the PID Tuner interface program. Designed for easy use by users, the

Arduino microcontroller is widely used in real-time control applications. Using the Arduino

motor drive, the DC Motor is operated at the desired PWM value.

In this thesis, simulation and real-time behavior of a DC Motor in Matlab-Simulink

environment are investigated by using mathematical parameters obtained from various

measurements and experiments. Simulink simulation model of DC motor drive system is

made and the obtained results are compared with real time experimental model. Using the

simulink model for real-time control, real-time control of the DC Motor connected to

Arduino microcontroller is provided by PWM (Pulse Width Modulation) control signals.

Measured speed information is passed through PID controller and the speed of DC Motor is

controlled. PID coefficients determined in simulation environment were applied to real time

control. The results were compared with the results obtained in the simulation environment.

Furthermore, the speed (rpm) results obtained by using PI and PID controllers in real time

control of DC Motor were compared. The performance of the controllers were compared

using different criteria such as ISE, ITSE, IAE and ITAE.

Since DC Motor is preferred in system modeling studies and is easily accessible to

users, this experiment set has been prepared for students, teachers and other users.

Key Words: DC Motor, Real Time Control, PID Controller, Simulink, Arduino.

Page 156: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

155

UV IŞINLAMA UYGULAMASININ TAZE MEYVE VE SEBZE MUHAFAZA

KALİTESİNE ETKİSİ

Ayşe Tülin ÖZ

ÖZET

Taze ürün kaybını engellemek amacı ile kullanılan kimyasal fungusitlerin insan

sağlığını ve çevreyi tehdit eden kimyasal kalıntılara sebep olması nedeniyle ortaya çıkan

risklerin tüketicileri daha güvenli olan uygulamalar yönlendirmesi, ayrıca kullanılan bu

fungusitlere patojen mikroorganizmaların direnç kazanmasına yol açması ve sınırlı sayıda

tescilli fungisit bulunması hasat sonrası bozulmayı kontrol altına almak için yeni çözüm

arayışına neden olmuştur.

Gelişmiş ülkelerde çevre dostu alternatif uygulamalara verilen önem her geçen gün

artış gösterirken, ülkemizde ise bu uygulamalar kısıtlı sayıda bazı meyve ve sebze türlerinde

yapılmaktadır. UV-C ışın uygulamasının özellikle taze meyve ve sebzelerde hasat sonrası

hem, mikroorganizmaların gelişimini sınırlandıran ve hemde ürünlerin duyusal ve görsel

kalitesini koruyarak ürün muhafaza kalitesini koruyarak ürün muhafaza ömrünün

uzatılmasına olumlu etki sağlamaktadır. UV-C uygulamasında, düşük dozlar etkili olması

üründe kalıntı sorunu oluşturmaması gibi avantajlar dikkate alındığında Avrupa

yönetmeliklerince de kabul görmüş olması ısıl olamayan UV-C ışınlama uygulamalarına

olan ilgiyi arttırmaktadır. Bu çalışmada taze meyve sebzelerde UV-C uygulamasının

etkinliğini gösteren çalışmalar derlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: UV-C, ışınlama, kalite, raf ömrü.

Page 157: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

156

….UV IŞINLAMA UYGULAMASININ TAZE MEYVE VE SEBZE

MUHAFAZA KALİTESİNE ETKİSİ

ABSTRACT

In order to prevent loss of fresh crops, chemical fungicides which are used in order

to prevent human health and chemical residues which cause chemical residues are more safe

applications of the risks caused by the application of pathogens. To search for new solutions

to environmentally friendly alternative applications in developed countries increases day by

day, in our country these applications are made in a limited number of fruit and vegetable

species. UV beam application, especially in fresh fruits and vegetables post-harvest, limiting

the development of microorganisms and product sensory and visual quality by preserving

the quality of product preservation to provide a positive effect on the life of product storage.

In the application of UV-C, taking into account the advantages such as low dosages and not

causing residual problems in the product, the fact that it is accepted by European regulations

increases the interest in non-thermal UV-C irradiation applications. In this study, the

effectiveness of UV-C treatment in fresh fruit vegetables were reviewed.

Key Words: UV-C, beam, quality, shelf life.

Page 158: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

157

UV-C UYGULAMASININ TAZE KESİLMİŞ SİYAH’ TURP KALİTESİNE

ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

Ayşe Tülin ÖZ

Büşra ERYOL

ÖZET

Yapılan çalışmada, az işlenmiş siyah (Bayır) turp çeşidine ait örnekler 260 nm dalga

boyunda üç farklı süre ile UV-C ışın uygulaması uygulanmıştır. Bu amaçla, UV-C ışın

uygulaması kontrol 0 dk, 5 dk, ve 15 dk olmak üzere yapılan uygulamadan sonra turp

örnekleri polipropilen kaplar içerisinde %90 nisbi nem koşullarında 0°C sıcaklıkta 9 gün

boyunca depolanmıştır. Uygulama yapılan siyah (bayır) turp örneklerinde uygulamaların

etkilerini belirlemek amacı ile 3 gün aralıklarla fiziksel (tekstür, renk (L, a, b),

mikrobiyolojik analizler yapılmış ve etilen üretim miktarı belirlenmiştir.

UV-C uygulaması taze kesilmiş ‘Siyah’ turplarda raf ömrü süresince etilen üretim

hızını sınırlandırmış, tekstür (Newton) değerini artırmıştır. Isıl olmayan teknolojilerin daha

fazla tercih edildiği günümüzde UV-C uygulaması tek başına ve çeşitli kombinasyonlarla

tercih edilmesi gereken yeni uygulamalardan biri haline gelmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bayır, UV-C, Etilen, Siyah Turp, Tekstür, Taze kesilmiş.

Page 159: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

158

…. UV-C UYGULAMASININ TAZE KESİLMİŞ SİYAH’ TURP

KALİTESİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

ABSTRACT

In the study, after the samples of 'Black' (Bayır) radish varieties were harvested then

treated with UV-C for 5 min, UV-C for 15 min and control treatment to compare UV-C

treatment after three different applications all treated fresh-cut radish samples were stored

throughout 9 days at 0 °C with 90% relative humidity. In order to determine the effects of

the applications on the fresh-cut black radish samples of physical (texture, color (L, a, b),

microbiological quality and ethylene production rate were analyzed at 3 days intervals

during 9 days storage. In this study, it is aimed to determine the effect of UV-C application

on freshly consumed fresh-cut black radishes. We concluded that UV-C light beam treatment

is preferred among non-thermal technologies.

Key Words: Bayır, UV-C, texture, black radish, ethylene, fresh-cut.

.

Page 160: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

159

UV-C UYGULAMASININ ‘VEZİR’TURP KALİTESİNE ETKİSİNİN

BELİRLENMESİ

Ayşe Tülin ÖZ

Büşra ERYOL

ÖZET

‘Vezir’ turp çeşidine ait turp örnekleri hasat edildikten sonra az işlenmiş ürün olarak

hasat sonrası farklı sürelerde 260 nm dalga boyunda Ultraviyole-C (UV-C) ışınlama

uygulanmasının turp raf ömrü kalitesine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. UV-C

uygulamasından sonra az işlenmiş turplar yapılan uygulamaların az işlenmiş turp

örneklerinde fiziksel ve mikrobiyolojik kaliteye etkilerini belirlemek amacı ile 3 gün

aralıklarla 9 günlük muhafaza süresince analiz yapılmıştır.

Yapılan mikrobiyolojik analiz sonuçlarına ve göre UV-C uygulamasının toplam

bakteri ve toplam maya küf gelişimi üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Etilen üretim hızı

depolama sonunda ölçülemeyecek düzeyde az olmasına rağmen muhafaza başlangıcında

kontrol grubu etilen üretimi hızı UV-C uygulanan örneklerde kontrole göre oldukça düşük

olduğu belirlenmiştir ve özellikle UV-C uygulaması +a renk değerini koruduğu ve muhafaza

sonunda UV-C uygulamasının turp +a renk parçalanmasını engellediği belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: UV-C, az işlenmiş, tekstür, renk, ‘Vezir’ turp, etilen, turp.

Page 161: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

160

DETERMINATION OF THE EFFECT OF UV-C APPLICATION ON

FRESH CUT BLACK RADISH QUALITY

ABSTRACT

The aim of the study was evaluated the effect of Ultraviolet-C (UV-C) irradiation at

260 nm wavelengths on the quality of ‘Vezir' radish shelf life and quality use after the

production of radishes of ‘Vezir's radish and at least product before the processed product.

After the application of UV-C, the radishes processed in polypropylene containers were there

for 9 days at 0 ° C at 90% relative humidity conditions. Radish samples are applied to the

effects of physical and microbiological quality of the application is analyzed with targeted

3-day intervals.

Structured microbiological analysis results and UV-C application of total bacteria

and total yeast. Setting up a control panel in some areas in your asset where ethylene

production rate storage time cannot be measured is where the ethylene production rate is

relatively low compared to control in the UV-C plan samples, and there is UV-C application

+ a color retention and where UV-C there is radish + a preventing color fragmentation.

Key Words: UV-C, fresh-cut, texture, color, Vezir, ethylene, radish.

Page 162: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

161

UV-C UYGULAMASININ TAZE KESİLMİŞ TURP KALİTESİNE ETKİSİNİN

BELİRLENMESİ

Ayşe Tülin ÖZ

Büşra ERYOL

ÖZET

Hasat edilen ‘Kadirli’ turp çeşidine ait taze-kesilmiş (az-işlenmiş) turp örnekleri 260

nm Ultraviyole ışın (UV-C) 0, 5 ve 15 dk süre ile uygulamaya tabi tutulduktan sonra

uygulama yapılan turplar PP kaplarda %90 nisbi nem koşullarında 0°C sıcaklıkta 9 gün

boyunca depolanmıştır. Uygulamaların etkilerini belirlemek amacı ile uygulama yapılan

dilimlenmiş turp örneklerinde 3 gün aralıklarla turp sertlik, renk (L, a, b) değişimi, etilen

üretim hızı ve mikrobiyolojik bozulma miktarı belirlenmiştir.

Çalışma sonucunda elde edilen veriler değerlendirildiğinde depolama sonunda

özellikle UV-C uygulamasının 15 dk süre ile uygulanan UV-C’nin turp sertliğinin

korunmasında ve toplam maya küf gelişimini engellemede etkili olduğu belirlenmiştir. Taze

kesilmiş ‘Kadirli’ turplarında yapılan etilen üretim miktarı uygulama sonrası muhafazanın

3. gününden itibaren tüm uygulamalarda önemli düzeyde azalmıştır.

Anahtar Kelimeler: UV-C, etilen, tekstür, kadirli, turp, muhafaza.

Page 163: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

162

DETERMINATION OF THE EFFECT OF UV-C APPLICATION ON

FRESH CUT RADIQ QUALITY

ABSTRACT

In this study, samples of freshly harvested ‘Kadirli’ radish were sliced and prepared

ready for consumption. After the applications of UV-C on fresh-cut ‘Kadirli’ radish samples

with in three different exposure time (0, 5 and 15 min). After UV-C treatment fresh-cut

radish samples were stored at 0 ° C for 9 days in 90% relative humidity conditions. To

determinde effects of UV-C treatment physical analyses (texture, color (L, a, b)),

microbiological deterioration and ethylene production rate were analysed at 3 day intervals

in order to determine the effects of the treatment of UV-C at 260 nm wavelength on the

radish samples.

Effects of exposure time of UV-C irradiation on fresh-cut ‘Kadirli’ radish was

determined that especially 15 minutes application period had a significant effect on the

textural values of radishes at the end of the storage. In addition, according to the results of

microbiological analysis, UV-C application limited on total yeast and mold growth. In

ethylene production in the control group had a very high ethylene production rate at the

beginning of the storage, but ethylene production decreased significantly at the end of the

storage.

Key Words: UV-C, ethylene, texture, ‘Kadirli’, radish, storage.

Page 164: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

163

AZERBAYCAN MERASİM (TÖREN) FOLKLORUNDA ECDAD (ATA) KULTU

KONUSU

Zümrüt İbrahim Kızı MENSİMOVA

ÖZET

Azərbaycan merasim (tören) şarkılarında, mevsim ve meişet ritiularında inanclarda

her zaman büyüklerin alkışına, kelamına, tövsiyesine, onlar tarefinden gerçekleştirilen

ayinlərə yakından dikkat və emel edilmiş, bazen onların ruhlarına belə saykı duyulmuş,

dualar okunmuşdur. Kadimlerden gelen inanclarda yaşatmağı gerekli sanmışlar.Bu konuya

tokunmamızın esas amacı Azerbaycan farklı bölgelerinde yaşayan merasim törenlerinde yer

alan ecdad (ata) kultu paradikmasını incelemektir. Azerbaycanda yaşayan Novruz inanclarda

Hızır yeri ve rolu araştıralcak mekamı geldikce türk haklarında olna yer alan metnlerle

mükayisesi də verilecektir. Meişet merasimi olan toy törənin farklı merhelelerinde ecdad

paradikmasının, böyüklere ihtiramın önemini asanlıqla göre biliriz. Toy, yas merasimlerinde

halkımızın büyük sözünə sayqısı ecdad (ata) kultuna tapınmanın bir nümunesidir.

Araştırma apararken melum olur ki, geleneklerde ata kultunun nümayendeleri sayılan

Hızır (Hıdırelləz) Hazreti Ali, Evliya,Seyid ve başkaları önemli yeri vardır. Törenlerimizde

bütün ümumtürk halklarında olduğu gibi ecdad sandıqklarımıza her zamn saykı duyulmuştur

ki, makalemizde mehz bu konuları araşdtırılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ecdad, Tören, Hızır, Evliya, Seyid, Kurban, Merasim folkloru.

Page 165: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

164

THE ISSUE OF ANCESTRAL CULT IN AZERBAIJANI FOLKLORE

ABSTRACT

The subject of ancestral cult bouncing in the ceremonial folklore of Azerbaijan

The ceremonies (ceremonies) songs, seasons and rituals in the rituals of the seasons

are always applauded by the elders, theology, repentance, the rituals performed by them

closely, and sometimes their souls are counted and prayers are read. Our main aim of this

article is to examine the paradigm of ancestral cult direction which takes place in ceremonies

in different regions of Azerbaijan. The place and the role of Hizir Nebib in the Novruz beliefs

living in Azerbaijan will be investigated, and the place will be given with the texts in Turkish

rights when the place comes. We know the importance of the ancestral paradigm in different

stages of the toy ceremony, which is the prosperity ceremony. Toy is a sample of the worship

of ancestral culture, the great word of our people in mourning ceremonies. While the research

is devastating, Khidr (Hıdırelləz) Hazrat Ali, Evliya, Seyid and others, who are considered

as the number of ancestors in the traditions, have an important place. In our ceremonies, as

in all the popular peoples, we have always heard our ancestors' chests, and in our article,

these subjects will be investigated.

Key Words: Ancestral cult, Ceremony, Hızır, Evliya, Seyid, Sacrifice, Ceremony folklore.

Page 166: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

165

DÜNYA MİTOLOJİSİNDE ISLIKLA İLGİLİ İNANIŞLAR FONUNDA ISLIK DİLİ

FENOMENİ

Günel MEMMEDOVA

ÖZET

Makalenin yazarı dünya halklarının mitolojisinde ıslıkla ilgili inançların yerini

araştırmış, aynı zamanda göstermiştir ki, ıslık bazı dünya halklarının kültüründe yalnız

inançlarının incisi değil, daha çok onların kendi aralarında olan iletişimlerinde ana vasıtadır.

Anahtar Kelimeler: Mitoloji, Islık Dili, Fenomen, İnançlar, Salbador, El Silbo.

Page 167: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

166

WHISTLY LANGUAGE PHENOMENON THE WORLD MYTHOLOGY IN

BACKGROUND OF “WHISTLY” BELIEFS IN THE WORLD MYTHOLOGY

ABSTRACT

The author of the article explored the place of beliefs about whistle in the mythology

of the peoples of the world, and he showed that whistling is not only the pearl of his beliefs

in the culture of some peoples of the world, but rather the main means of communication

among themselves.

Key Words: Mythology, Whistly Language, Phenomenon, Beliefs, Salbador, El Silbo.

Page 168: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

167

SUBKRONİK 1800 MHz ELEKTROMANYETİK ALAN UYGULANMIŞ

SIÇANLARIN TESTİS DOKUSUNDA GRP78 EKSPRESYONUNUN

İNCELENMESİ

Dilek ÖZULUS TÜZÜN

Savaş AKTAŞ

ÖZET

Farklı dozlarda ve sürelerde elektromanyetik alan (EMA)’nın testis dokusunda

yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olduğu bildirilmiştir. Literatürde ER stresi ile

ilgili çok sayıda araştırma bulunmasına rağmen spermatojenik hücrelerde 1800 MHz EMA

ve ER stresi ilişkisini raporlayan çalışmaya rastlanmamıştır.

Bu nedenle yapılan bu çalışmada, subkronik olarak 1800 MHz EMA’a maruz

bırakılan sıçanların testis dokusunda, ER stresi ile ilişkili GRP78 mRNA ve protein

ekspresyonlarındaki olası değişikliklerin ortaya konulması hedeflenmiştir. Çalışmamızda 21

adet 8-10 haftalık Wistar erkek sıçan kullanıldı. Denekler eşit sayıda ve rastgele olarak,

kontrol, sham ve EMA grubu olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Kontrol grubuna (n=7) hiçbir

işlem uygulanmadı. Sham grubu (n=7) (günde 2 saat/60 gün) EMA uygulanmaksızın EMA

cihazı içinde bekletildi. EMA grubuna (n=7) (günde 2 saat/60 gün) 1800 MHz EMA

uygulandı. Deney sonunda sakrifiye edilen deneklerin sol testisleri ışık mikroskobik

incelemeler için %10’luk nötral tamponlanmış formaline (NTF) alındı. Işık mikroskobik

doku takibi sonrası parafine gömülen dokulardan 5 μm'lik kesitler alındı. Hematoksilen-

eozin (H-E) ile boyanan kesitlerde seminifer tübül çapları ve germinal epitel kalınlığı

ölçülürken, Johnsen skorlaması ile spermatogenezis değerlendirildi. İmmunohistokimyasal

incelemeler için indirekt immunoperoksidaz tekniği kullanılarak spermatik hücrelerde

GRP78 immun işaretlemesi yapıldı. Deneklerin sağ testisleri Real-Time (gerçek zamanlı)

PCR yöntemi için RNAlater solüsyonuna alındı ve dokuların GRP78 mRNA ekspresyon

düzeyleri incelendi. Kontrol, sham ve EMA gruplarında seminifer tübül çapları ve germinal

epitel kalınlıklarının benzer olduğu ve istatistiksel olarak aralarında anlamlı fark olmadığı

gözlendi (sırasıyla p=0,386, p=0,131). EMA grubunda modifiye Johnsen skorlamasının

kontrol ve sham gruplarına göre anlamlı azaldığı (p<0.001) saptandı. Spermatogonyum,

spermatosit, spermatid ve spermatozoonların GRP78 immünoreaktivite skorlarının (IRS)

Page 169: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

168

tüm gruplarda birbirine benzer olduğu görüldü (sırasıyla; p=0,963, p=0,311, p=0,790,

p=0,943). Kontrol, sham ve EMA gruplarının GRP78 mRNA ekspresyonları arasında

istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p=0.348).

Sonuç olarak; 1800 MHz EMA’nın spermatogenez sürecini bozduğu, ancak

spermatojenik hücrelerde ER stres belirteçlerinden biri olan GRP78 ekspresyonunda

değişikliğe yol açmadığı saptandı. Uygulanan EMA frekans ve süresinin ER stresine neden

olmadığı düşünülürken daha yüksek frekans ve sürelerde EMA’nın uygulanacağı yeni

çalışmalarda olası ER stresinin ortaya konması gerektiği düşünüldü.

Anahtar Kelimeler: Elektromanyetik alan, Testis, ER stresi, GRP78, İmmunohistokimya,

Real-Time PCR.

Page 170: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

169

THE INVESTIGATION OF GRP78 EXPRESSION IN TESTICULAR TISSUE

OF RAT EXPOSED TO SUBCHRONIC 1800 MHz ELECTROMAGNETIC FIELD

ABSTRACT

It has been reported that the different dose and duration electromagnetic field (EMF)

cause changes in the testicular morphology and function. Although there are many studies

about ER stress in the literature, no studies have reported the relationship between 1800 MHz

EMA and ER stress in spermatogenic cells. Therefore, in this study, it was aimed to reveal

possible changes in GRP78 mRNA and protein expression related to ER stress in testicular

tissue of rats exposed to 1800 MHz EMA subchronic.

In our study, we used twenty-one male Wistar rats (8 to 10 weeks of age). The

experimental animals were divided into three groups; control, sham, and EMA. No treatment

was applied to the control group (n=7). Sham group (n=7) was not exposed to the

electromagnetic field but, were left in the EMF device with two hours, daily for sixty days.

EMF group (n=7) was exposed to the electromagnetic field of 1800 MHz two hours daily

for sixty days. At the end of the experiment, the left testes of sacrificed experimental animals

were taken to %10 neutral buffered formalin (NTF) for light microscopic examination. After

light microscopic tissue processing, 5 μm sections were taken from the paraffin embedded

tissues. Sections stained with hematoxylin-eosin (H-E) seminiferous tubule diameters and

germinal epithelial thickness were measured and spermatogenesis was evaluated by Johnsen

scoring. For immunohistochemical examinations, GRP 78 immunostaining was performed

in spermatic cells by using indirect immunoperoxidase technique. The right testes of the

subjects were taken to RNAlater solution for Real-Time PCR chain reaction method and

GRP78 mRNA expression levels of the tissues were examined. In control, sham and EMA

groups, seminiferous tubule diameters and germinal epithelial thickness were similar and

there was no statistically significant difference between them (p=0.386, p=0.131,

respectively). Modified Johnsen scores were significantly decreased in the EMA group

compared to the control and sham groups (p <0.001). GRP78 immunoreactivity scores (IRS)

of spermatogonium, spermatocytes, spermatids and spermatozoa were similar in all groups

(p=0.963, p=0.311, p=0.790, p=0.943, respectively). There was no statistically significant

difference between GRP 78 mRNA expressions of control, sham and EMA groups (p =

0.348).

Page 171: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

170

As a result; It was found that 1800 MHz EMA disrupted the spermatogenesis process,

but did not change the expression of GRP 78, one of the ER stress markers in spermatogenic

cells. While it was thought that the frequency and duration of the EMA did not cause ER

stress, it was thought that in the new studies where higher frequency and duration of EMA

would be applied, possible ER stress should be revealed.

Key Words: Electromagnetic field, Testes, ER Stress, GRP78, Immunohistochemistry,

Real-Time PCR.

Page 172: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

171

YENİ BİR LİDERLİK PARADİGMASI DÖNÜŞÜMCÜ LİDERLİĞİN

BOYUTLARI: KAVRAMSAL BİR İNCELEME

Duygu HIDIROĞLU

ÖZET

Son günlerde liderlik kavramı işletmelerin bilinen ana bilim dallarından

bağımsızlaştırılarak, öneminin fark edilmesi ile tek başına bütün detaylarıyla incelenmesi ve

araştırılması gereken bir değer ve bir disiplin haline gelmiştir.

Günümüz araştırmaları ışığında liderlik olgusunun temelinde iki sorunun barındığı

görülmektedir: Liderlik doğuştan kazanılan bir yetenek midir? Yoksa liderlik sonradan

kazanılan ve geliştirilen bir yetenek midir? Bir gurup bilim adamı liderlik vasıflarının

doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ve sonradan kazanılamayacağını savunurken; bir gurup

bu vasıfların çeşitli eğitimler ve deneyimler neticesinde geliştirilerek insanlara

kazandırılabileceğini öngörmektedir. Aslında liderlik doğuştan gelen yeteneğin sonradan

kazanılan özelliklerle bir araya gelerek bir bütün oluşturması sonucunda ön plana çıkan bir

vasıftır.

Liderlik günümüzde, tek bir alanda değil; birçok alan ve sektörde gerekli ve

vazgeçilemez hale gelmiştir. Gerek toplum yapısı, gerek kültürel ögeler liderlik çeşitlerinin

oluşmasına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda son yıllarda birden çok

liderlik tipi ortaya çıkmakta ve gün geçtikçe bu liderlik tiplerinin sayısı da artmaktadır.

Bu çalışmada özellikle dönüşümcü ve alt kategorisinde yer alan karizmatik liderlik

tipleri incelenirken; bu liderlik tiplerinden hangisinin günümüz örgüt yapısında daha verimli

ve etkin olduğu; hangisinin ise ast-üst ilişkileri açısından daha olumlu ve tercih edilir olduğu

tartışılmıştır.

Çalışmada liderlik kavramı açıklanmış ve çağdaş liderlik yaklaşımları

değerlendirilmiştir. Bu yaklaşımlar değerlendirilirken dönüşümcü liderliğin geçmişten

günümüze gelişim süreçleri incelenmiş ve dönüşümcü liderliğin bireysel özellikleri,

bileşenleri (karizma, motivasyon, entelektüel teşvik, kişisel saygı vb.), kategorileri

(entelektüel, reformist, devrimci, karizmatik), yönetim felsefesi ve politikaları, eğitimi,

Page 173: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

172

vizyonu ve işlemci liderlik tipi ile kıyaslaması gibi konular üzerinde durulmuştur. Son olarak

ise; günümüzde en popüler liderlik tipi haline gelen ve liderlik araştırmalarının çoğunun

dönüşümcü liderliğin alt kategorisi olarak sınıflandırdığı; karizmatik liderlik kavramı

değerlendirilerek literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır.

Liderlik tiplerinden dönüşümcü ve karizmatik liderlik tiplerinin birbiriyle ne derece

benzer olduğunu anlamak oldukça önemlidir. Çünkü karizmatik liderlik tipinin, takipçinin

kendini gerçekleştirme ihtiyacını etkin bir şekilde yerine getirme kabiliyeti üzerine olumlu

etkisi büyüktür. Yani karizmatik liderlik tipi dönüşümcü liderlik tipinde eksik olan liderlerin

etik davranışlarındaki manevi unsurların giderilmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, bu

çalışmanın sonucunda karizmatik liderlikteki manevi unsuru dikkate alan yeni bir liderlik

paradigması önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Liderlik, Dönüşümcü, Karizmatik, Liderlik Tarzı, Boyutları.

Page 174: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

173

A NEW PARADIGM TRANSFORMATIONAL LEADERSHIP: A

CONCEPTUAL INSIGHT

ABSTRACT

Recently, the concept of leadership is a discipline that needs to be examined and

investigated in detail because of its importance and leadership issues are directly related with

the independent of the major branches of business.

In the light of today's research, there are two main conflicts on the basis of the

phenomenon of leadership: Is leadership an innate skill? Or is leadership a skill that is

acquired and developed afterwards? A group of scientists argue that leadership skills are

innate talent and cannot be developed later; a group foresees that these qualifications can be

developed and gained by people through various trainings and experiences. In fact,

leadership is a quality that comes to the forefront as a result of the innate ability combined

with the acquired features.

Leadership is not a single field today; has become necessary and indispensable in

many fields and sectors. Both the social structure and cultural elements lead to the formation

of leadership types. As a result of the researches, more than one leadership type has emerged

in recent years and the number of these leadership types has been increasing day by day.

In this study, especially the transformational and charismatic leadership types are

examined; which of these leadership types is more efficient and effective in today's

organizational structure; which is more favorable and preferable in terms of subordinate

relations.

In this study, we aim to explain leadership concepts and evaluate contemporary

leadership approaches. While evaluating these approaches, the developmental processes of

transformational leadership from the past to the present are examined and individual

characteristics, components (charisma, motivation, intellectual incentive, personal respect,

etc.), categories (intellectual, reformist, revolutionary, charismatic), management

philosophy and policies, education, vision and comparison with the type of processor

leadership. Finally; the most popular leadership type transformational leadership is

evaluated in detail while contributing to literature by evaluating charismatic leadership

concept.

Page 175: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

174

It is very important to understand the similarity between transformational and

charismatic leadership types. Because the charismatic type of leadership has a positive effect

on the ability of the follower to fulfill his / her self-fulfillment needs effectively. In other

words, the charismatic leadership type helps to eliminate the spiritual elements in the ethical

behavior of the leaders who are missing in the transformational leadership type. Therefore,

a new leadership paradigm is proposed which takes into consideration the spiritual element

of charismatic leadership.

Key Words: Leadership, Transformational, Charismatic, Leadership Style, Dimensions.

Page 176: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

175

MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA İRADÎ TARAF DEĞİŞİKLİĞİYLE İLGİLİ

GÜNCEL SORUNLAR

Efe DIRENİSA

ÖZET

Davanın tarafları dava dilekçesiyle belirlenir (HMK m.119). Dava, kural olarak, dava

dilekçesinde taraf olarak gösterilen kişiler tarafından yürütülür ve bu kişiler hakkında hüküm

verilir. Fakat bazı hallerde dava esnasında taraf değişikliği yapılması söz konusu olabilir. Bu

zorunluluk dava esnasında maddî hukukta gerçekleşen olaylardan veya dava dilekçesinde

tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinden kaynaklanabilir. Yargıtay’ın yerleşik

içtihatlarıyla taraf değişikliğinin ıslah yoluyla yapılamayacağı haklı olarak kabul

edilmektedir. Zaten Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun iradî taraf değişikliğine ilişkin 124.

maddesi de ıslah yoluyla taraf değişikliğine izin vermeyecek şekilde düzenlenmiştir.

Taraf değişikliği yapılması gereken durumları, kanunî ve iradî taraf değişikliği olmak

üzere ikiye ayırmak mümkündür. Yargılama sırasında maddî hukukta gerçekleşen olayların

davaya yansımasının sonucu olarak yapılması gereken taraf değişikliği, kanunî taraf

değişikliği olarak kabul edilir. Bu hallerde taraf değişikliği yapılması için karşı tarafın

rızasına veya hâkimin iznine ihtiyaç yoktur. İradî taraf değişikliği, davanın tarafının hukukî

veya fiilî bir yanılgı sonucu dava dilekçesinde yanlış veya eksik gösterilmesi halinde

yapılması gereken taraf değişikliğidir.

İradi taraf değişikliği, kural olarak, tarafların rızasıyla yapılır (HMK m. 124/1).

Ancak bu rızanın gösterilmemesi halinde, istisna hükümleri uyarınca (HMK m. 124/3,4)

hâkimin izniyle de taraf değişikliği yapılabilir. İradî taraf değişikliği yapılmasının amacı ,

tarafı yanlış belirlenmiş olan davanın reddini önlemek ve mevcut yargılama sonuçlarından

yararlanmak suretiyle usûl ekonomisini gerçekleştirmektir.

Anahtar Kelimeler: İradî taraf değişimi, taraf katılımı, davacı tarafta iradî taraf değişikliği,

davalı tarafta iradî taraf değişikliği, ıslah, usûl ekonomisi.

Page 177: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

176

CURRENT PROBLEMS CONCERNING THE SUBSTITUTION OF A

PARTY IN THE AREA OF CIVIL PROCEDURE LAW

ABSTRACT

The parties to the case are determined by lawsuit petition (CCP Art. 119). As a rule,

the lawsuit is carried out by persons designated as parties in lawsuit petition and a judgment

is placed on them. However, it may be possible to change the parties during the lawsuit in

some cases. This obligation may originate from the events that occur in material law or

incorrect or imperfect designation of the party in lawsuit petition. Settled case law of the

Supreme Court rightly accept that change of party cannot be made by amendment. As a

matter of fact, Article 124 of the Code of Civil Procedure regarding the change of voluntary

party is regulated in a way not to allow the change of party through amendment.

The circumstances that necessitate change of party are divided into two as legal and

voluntary change of party. If the party should be changed due to the reflection of the events

that occur in material law on the lawsuit during adjudication this is regarded as a legal change

of party. In such cases, consent of the other party or permission of the judge is not required

to change the party. If the party to the lawsuit is designated incorrectly or imperfectly in the

lawsuit petition due to a legal or actual mistake, then the change of party is regarded as a

voluntary change of party.

As a rule, voluntary party change is made with the consent of both parties (CCP Art.

124/1). However, in case the parties do not consent this change of party, pursuant to

exception provisions (CCP Art. 124/3, 4) the party may be changed with the permission of

the judge. The aim of voluntary change of party is preventing the dismissal of the lawsuit,

the party to which is incorrectly determined and actualize procedural economy by benefiting

from the consequences of the current adjudication.

Key Words: Substitution of a party, party participation, substitution of a party in plaintiff

side, amendment, judicial economy.

Page 178: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

177

LABİRENT ÇÖZEN ROBOT

Erdal BATAN

Ercan KÖSE

ÖZET

Bu çalışmada Arduino mikrodenetleyici ile kontrol edilen labirent öğrenen robot

gerçekleştirilmiştir. Labirent çözen robotun amacı labirent içerisinde verilen bir hedefi

bulmak ve aynı zamanda labirenti öğrenmektir. Robot labirent içerisinde odaları tek tek

kontrol etmekte ve belirlenen hedefi bulamadığı odalara tekrar girmemektedir.

Tasarlanan labirent çözen robotta Arduino mikrodenetleyicisine mesafe

sensörlerinden gelen mesafe bilgisi ile yolların açık ve kapalı durumu belirlenmektedir.

Belirlenen yol durumuna göre motorlara o yönde gitme komutu verilmektedir. Geliştirilen

algoritma, yol kontrolü sırasında yolun ortalanmasına bağlı olarak çalışmaktadır. Robot

hedefe gitmeyi öğrendikten sonra, tekrar başlangıç noktasına alındığında, hedefe en kısa

yoldan ulaştığı görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Algoritma, Labirent Çözen Robot, Arduino, Mesafe Sensörü.

Page 179: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

178

LABYRINTH SOLVER ROBOT

ABSTRACT

In this study, a maze learning robot controlled by microcontroller was realized. The

objective of the robot solving the maze is to find a given target in the maze and also to learn

the maze. The robot controls the rooms one by one in the labyrinth and does not re-enter the

rooms where it cannot find the specified target.

The open and closed state of the roads are determined by the distance information

coming from the distance sensors to the Arduino microcontroller. The motors are

commanded to go in that direction according to the determined road condition. The

algorithm developed depends on the center of the road during road control. After the robot

learned to go to the target, it was found that when it was taken back to the starting point, it

reached the target in the shortest way.

Key Words: Algorithm, Labyrinth Solving Robot, Arduino, Distance Sensor.

Page 180: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

179

EĞİTİM BİLİMLERİ VE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME ALANINDA

GELİŞTİRİLEN/UYARLANAN ÖLÇEKLERİN ÖLÇME DEĞİŞMEZLİĞİ

AÇISINDAN İNCELENMESİ

Hüseyin SELVİ

ÖZET

Eğitim bilimlerinde farklı grupların çeşitli değişkenler açısından birbirleri ile

karşılaştırıldığı gruplar arası karşılaştırma çalışmalarına sıklıkla başvurulmaktadır.

Ancak eğitim bilimlerinde ilgilenilen değişkenlerin hemen hiçbiri doğrudan

gözlenebilir bir yapı sergilememektedir. Doğrudan gözlenemeyen bu değişkenlere ait

özelliklerin fiziksel büyüklüklerini anlayabilmek için ilgili değişkenin göstergesi olabilecek

gösterge davranışlar kullanılarak çeşitli ölçme araçları geliştirilmektedir (Anastasi ve

Urbina, 1997). Gruplar arası karşılaştırma çalışmaları da bu ölçme araçlarından elde edilen

veriler üzerinden yürütülmektedir.

Bu ölçekler kullanılarak farklı alt gruplardan elde edilen sonuçlar

karşılaştırılmasında elde edilen sonuçların gruplar arasında farklılaşmasını yalnızca bireyin

özelliklerine bağlayarak açıklamak ise doğru değildir. Nitekim ölçülen özelliğe yönelik elde

edilen bireysel farklılıklar bireylerden ziyade ölçme aracından da kaynaklanıyor olabilir.

Geliştirilen/uyarlanan ölçek cinsiyet değişkeni açısından kadınlarda ve erkeklerde, eğitim

düzeyi değişkeni açısından lise ve üniversite mezunlarında, okul türü değişkeni açsından fen

lisesi ve düz lise çıkışlı bireylerde aynı yapıyı ölçmüyor olabilir. Ölçekten elde edilen

puanların gruplar arasında karşılaştırılabilmesi için öncelikle ölçeğin farklı alt gruplarda aynı

yapıyı ölçtüğünün, diğer ifadeyle ölçme değişmezliğinin sağlandığının ortaya konması

gerekmektedir (van de Vijver ve Poortinga, 2005).

Ölçme değişmezliği çalışmalarında ölçme aracındaki maddelerin farklı gruplarda;

faktör yüklerinin, korelasyon örüntülerinin, hata varyanslarının, vb. aynı olup olmadığı

incelenir ve ölçme değişmezliği gruplar arası karşılaştırma çalışmalarının yapılabilmesi için

bir önkoşul niteliğindedir (Erkuş ve Selvi, 2019; Cheung ve Rensvold, 2000). Ölçme

değişmezliği sağlanamadığında ise ilgili ölçme aracı farklı alt gruplarda aynı şeyi ölçmüyor

Page 181: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

180

anlamı ortaya çıkmaktadır. Bu da yapılan karşılaştırma çalışmalarının anlamını yitirmesine

neden olmaktadır.

Bu durum Türkiye’de eğitim bilimleri alanında geliştirilmiş ya da uyarlanmış

ölçeklerin ölçme değişmezliği açısından ne durumda oldukları konusunda merak

uyandırmaktadır.

Bu nedenle bu çalışmada Türkiye’de eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirme

alanında geliştirilen ya da uyarlanan ölçeklerin ölçme değişmezliği açısından durumlarını

incelemek amaçlanmıştır.

Yöntem: Çalışma kapsamında 15.10.2019 tarihi itibari ile Türkiye Ölçme Araçları

Dizininde yer alan ve Eğitim Bilimleri/Öğretmen Yetiştirme kategorsinde sınıflanan toplam

152 ölçme aracı incelenmiştir.

Çalışma kapmsamında incelenen ölçeklerin gerek geliştirme sürecinde gerekse

sonrasında yapılan çalışmalarda ölçme değişmezliğinin ortaya konmasına yönelik bir

çalışma yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise hangi değişkenler açısından durumlarının ne olduğu

araştırılmıştır.

Bulgular: Çalışma kapsamında elde edilen bulgular incelenen ölçme araçlarının

24’ünün (%15,78) anket niteliğinde olduğunu, 128’inin ise (%84,22) ölçek niteliği taşıdığını

(kısmen de olsa) göstermiştir. Ölçek niteliği taşıyan ve güvenirlik-geçerlik (AFA, DFA)

çalışmalarına ilişkin bulguları raporlanan bu 128 ölçeğin hiçbirinde ise ölçme

değişmezliğinin sağlandığına ilişkin bir bulguya ya da ek bir çalışmaya rastlanmamıştır.

Buna ek olarak yapılan alanyazın taramasında incelenen bu ölçeklerin hemen

hepsinin gerek geliştirilme aşamasında gerekse de farklı çalışmalarda, gruplar arası

karşılaştırmaların yapıldığı pek çok çalışmada kullanıldığı gözlenmiştir

Anahtar Kelimeler: Eğitim Bilimleri, Ölçme Değişmezliği, Ölçek.

Page 182: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

181

EXAMINATION OF SCALES DEVELOPED / ADAPTED IN THE FIELD

OF EDUCATIONAL SCIENCES AND TEACHER TRAINING IN TERMS OF

MEASUREMENT INVARIANCE

ABSTRACT

In educational sciences, intergroup comparisons are frequently used in which

different groups are compared with each other in terms of various variables.

However, almost none of the variables of interest in the educational sciences display

a directly observable structure. In order to understand the physical magnitude of the

properties of these variables that cannot be directly observed, various measurement tools are

developed by using indicative behaviors that may be indicative of the relevant variable

(Anastasi and Urbina, 1997). Comparison studies between the groups are carried out based

on the data obtained from these measurement tools.

In the comparison of the results obtained from different sub-groups using these

scales, it is not correct to explain the differentiation of the results between the groups by

connecting only to the characteristics of the individual.

As a matter of fact, the individual differences obtained for the measured feature may

be due to the measurement tool rather than the individuals. The developed / adapted scale

may not measure the same structure in women and men in terms of gender variable, high

school and university graduates in terms of education level variable, science high school and

normal high school individuals in terms of school type variable. In order to compare the

scores obtained between the groups, firstly, it should be demonstrated that the scale measures

the same structure in different subgroups, in other words, measurement invariance is

provided (van de Vijver and Poortinga, 2005). In the measurement invariance studies; factor

loads, correlation patterns, error variances, etc. whether the same is examined and

measurement invariance is a prerequisite for the comparison studies between the groups

(Erkuş and Selvi, 2019; Cheung and Rensvold, 2000). When the measurement invariance

cannot be achieved, it means that the related measurement tool does not measure the same

thing in different subgroups. This causes the comparison studies to lose their meaning.

In this case, in terms of improved or adapted measurement invariance of scale in the

field of science education in Turkey is curiosity about what they were doing. Therefore, this

Page 183: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

182

study aimed to investigate in Turkey in the field of education science and teacher training

developed or adapted in terms of measuring scale invariance.

Method: A total of 152 measurement tools, which are classified in Educational

Sciences / Teacher Training category at Turkey Assessment Tools Directory, were

examined.

The scales examined in the scope of the study have been investigated whether a study

has been conducted to reveal the measurement invariance both in the development process

and in the studies carried out afterwards, and if so, what status of the variables have been

investigated.

Results: The findings obtained in the study showed that 24 (15.78%) of the tools

were survey and 128 (84.22%) were of scale (albeit partially). In none of these 128 scales,

whose findings on reliability-validity (EFA, DFA) studies were reported, there was no

evidence of measurement invariance.

In addition, In the literature review, it was observed that almost all of these scales

were used both in the development stage and in different studies to make comparisons

between the groups.

Key Words: Educational Sciences, Measurement Invariance, Scale.

Page 184: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

183

HATAY MUTFAĞINA SURİYE GÖÇÜNÜN ETKİSİ

Mehmet Salih ÇAYIR

Nuray GÜZELER

ÖZET

Tarihi M.Ö. 300’li yıllara dayanan Antakya birçok medeniyete ev sahipliği yapmış

kadim şehirlerden biridir. Romalıların gözde şehri, doğu başkenti olan ve zaman zaman

imparatorlara ev sahipliği yapan Antakya, ayaklanmalar, depremler, yangınlar, göçler ve

işgallerin altında kalmıştır. Tüm bunlar Antakya’nın sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan

etkilemiştir.

Hatay’ın Suriye ile sınırının olması ve Ortadoğu’ya yakın olması birçok açıdan etki

altına almıştır. Özellikle Hatay mutfağında Ortadoğu mutfağının etkisi olmuş, böylece

Anadolu’nun mutfağı ile Ortadoğu mutfağının harmanlanması ile beraber zengin bir mutfağa

sahip olmuştur. Son yıllarda Suriye’den yaşanan göçlerin Hatay’ı bir çok alanda etkisi

olurken, Antakya mutfağına etkisi de her geçen gün gözle görülür hale gelmiştir. Hatay’da

Antakya, Reyhanlı ve Kırıkhan’da yoğun olarak yerleşen göçmenler, kendi tüketim

alışkanlıklarını ve mutfak kültürlerini yansıtan belirli bölgeler, caddeler oluşturmaktadır.

Tüketim alışkanlıklarına ait en sık görünür olan değerlerin başında, Halep

ekmeği/Lavaş ekmeği/arap ekmeği, molehiya bitkisi, mate çayı, Helli kahve (Kakuleli

kahve), hazır konserve gıdalar, brost tavuk çeşitleri ve falafel gibi fastfood tarzı yemekler

gelmektedir. Bu çalışmada; göçmenlerin tüketim alışkanlıkları ile en sık tükettikleri ve

Hatay mutfağına katkı sağlayacak gastronomi acıdan potansiyeli olan yiyecekler ayrıntılı bir

şekilde incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Suriye Göçü, Hatay mutfağı.

Page 185: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

184

THE EFFECT OF MIGRATIONS FROM SYRIA ON HATAY CUISINE

ABSTRACT

Antakya to which its history dates 300s BC is one of the ancient cities has hosted so

many civilizations throughout its history. Antakya which was romans favorite city and the

capital of east once upon a time was occasioanly hosting empires in addition to all these

Antakya was impressed by earthquakes, rebellions, immigration and ocupations. All these

matters effected its financal, economic and social situations.

Because of its border with Syria and its near location to Middle East effected Antakya

variously. Hatay cuisine especially effected by Middle East cuisine so all these matters

consequnetly have made Antakya cuisine blend with Middle East cuisine and Anatolian

cuisine. Thanks to these blending it has absolutely a rich cuisine. Due to the migrations from

Syria to Hatay, it has been suffering lots in many areas and the effects on Antakya cuisine

has clearly come into focus. Immigrants who live in Hatay have generally settled to

Kırıkhan, Reyhanlı and Antakya and they have created their own streets or places which

reflect their own consumption habits and cuisine culture. The most common foods they

prefer are Arab bread /Aleppo bread/Lavash bread, molehiya herb, mate tea, helli coffee,

canned food, broast chicken and falafel.

In this study, it is examined in detail the consumption preferences of migrations about

which products they eat most and its gastronomical potential and possible contributions to

Hatay cuisine.

Key Words: Syria migration, Hatay cuisine.

Page 186: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

185

HATAY İLİNDE ÜRETİLEN SURİYE PEYNİRLERİ

Mehmet Salih ÇAYIR

Nuray GÜZELER

Firuza KOBOYEVA

ÖZET

Peynir, sütün konsantre hali olarak değerlendirildiğinde sütün yüksek besleyici

bileşenlerinden kaliteli protein, yağ ve mineral gibi maddeleri daha fazla ihtiva etmektedir.

Genel olarak sütün bir pıhtılaştırıcı madde ile mayalanması ve baskıya alınması ile üretilen

peynir, en çok çeşidi olan gıdalar arasındadır. Türkiye’de yöreden yöreye farklılık gösteren

birçok mahalli peynir bulunmaktadır. Hatay mutfağında süt ve süt ürünleri özelliklede

peynirlerinin çeşitliliği önemli bir değerdir.

Hatay ilinde de Künefe, Carra, Ezme, Sürk, Ezme, Sıkma gibi geleneksel peynirleri

en fazla bilinen yerel peynirlerdendir. Konumu farklı kültürlerle bir etkileşim içinde olması

ve göçlerin de etkisi ile son yıllarda Hatay’da Süriye kökenli süt ürünleri üretilmeye

başlanmıştır. Bu ürünlerin başında Halep Sünmesi (Mıshelel), Akavi, Hallum Rol ve Şingiliş

gibi peynirler olmaktadır. Bu derlemede Halep Sünmesi (Mıshelel), Akavi, Hallum Rol ve

Şingiliş peynirlerinin üretim metotları ve tüketim şekilleri incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Suriye Peynirleri, Hatay, Mıshelel, Akavi, Hallum Rol, Şingiliş.

Page 187: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

186

THE TYPES OF SYRIAN CHEESES WHICH ARE PRODUCED IN HATAY

ABSTRACT

When cheese is evuluated as consanded form of milk, it contains higher nutritional

ingridients of milk like proteins, fat and minerals. Cheese which is among the foods has one

of the most types of products is usually fermented by a product and pressed by a method.

There is a lot of different local types of cheese county by county in Turkey. It is absolutely

has taken a great importance of dairy products esp. cheese in Hatay cuisine.

Most known traditional cheeses which ara local cheeses of Hatay are Kunefe, Carra,

Ezme, Sürk and Sıkma. Due to its location, acculturation and migrations many Syrian origin

cheese types are recently produced in Hatay. Most known of this cheese are Halep Sünmesi

(Mıshelel), Akavi, Hallum Roll and Şingiliş. In this review, it is studied about the production

methods and consuption preferences of Halep Sünmesi (Mıshelel), Akavi, Hallum Roll and

Şingiliş cheeses.

Key Words: Syrian Cheeses, Hatay, Mıshelel, Akavi, Hallum Rol, Şingiliş.

Page 188: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

187

CEMAL ŞAKAR’IN “PENCERE” HİKÂYE KİTABINDA HALKBİLİMİ

UNSURLARI

Metin EREN

ÖZET

2 Şubat 1962 yılında Balıkesir ilinin Gönen ilçesi Kocapınar Köyü'nde dünyaya

gelen Cemal Şakar ortaokul yıllarından itibaren yazı ile ilgilenmiştir. 1979 yılında girdiği

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakülltesi İşletme Bölümü’nü 1983 yılında

bitiren yazar uzun bir süre memleketinde hayatını sürdürür. 2010 yılından itibaren

İstanbul'da bir kamu kurumunda çalışma hayatını sürdürmektedir.

Üniversite yıllarında tanıştığı Necip Tosun aracılığıyla İslami çevrenin yazar, şair ve

çizerleriyle tanışır. Üzeyir Sali, Ali Sali, Yusuf Ziya Cömert, Hüseyin Bektaş, Ömer Lekesiz,

Ramazan Dikmen bu isimler arasındadır. Ankara'daki çevrenin dışında İstanbul'da bulunan

Osman Bayraktar ve Hasan Aycın’la da bağ kurmuştur. Kendi döneminin önemli yazar ve

şairlerinden Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Alaaddin Özdenören,

Mehmet Akif İnan, Nuri Pakdil, Sezai Karakoç ve İsmet Özel gibi insanların çevresinde de

bulunan Cemal Şakar’ın yazınsal ve düşünsel hayatında bu isimlerin önemli bir yeri vardır.

Yazar ilk öykülerini Yaşar kaplan'ın çıkardığı Aylık Dergi'de yayınlar. Cemal Şakar

öykülerini, yayınladığı diğer dergiler arasında Yönelişler, Mavera, Yedi İklim, Kayıtlar,

Hece, Hece Öykü, Ğ, Tasfiye, Söz ve Adalet, Eski Yeni, Kur’ani Hayat, İtibar, Post, Öykü,

Temmuz. Yazar, sanal ağ ortamında yayın yapan www.edebistan.com adlı edebiyat sitesinin

genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır.

Halkbilim konularının kurgusal metinler üzerinden incelenmesi günümüzde

yoğunluk kazanmıştır. Kurgusal gerçeklik ile yaşayan gerçekliğin ne şekilde örtüştüğü

günümüz halkbilim incelemelerinde yoğunluk kazanmış konu başlıkları arasındadır. Bu

incelemede Cemal Şakar'ın “Pencere” adlı öykü kitabı halkbilimsel açıdan incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Cemal Şakar, halkbilimi, gerçeklik, gelenek.

Page 189: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

188

FOLKLORISTICS IN CEMAL ŞAKAR’S STORY BOOK “PENCERE”

ABSTRACT

Cemal Şakar who was born in Kocapınar village of Gonen district of Balıkesir

Province on 2 February 1962, has been interested in writing since his secondary school years.

After graduating from Gazi University, Faculty of Economics and Administrative Sciences,

Department of Business Administration in 1983, he continued his life in his hometown for a

long time. He has been working at a public institution in Istanbul since 2010.

He met with writers, poets and illustrators of the Islamic environment through Necip

Tosun, whom he met during his university years. Uzeyir Sali, Ali Sali, Yusuf Ziya Cömert,

Hüseyin Bektaş, Ömer Lekesiz, Ramazan Dikmen are among these names. He established

ties with Osman Bayraktar and Hasan Aycın from Istanbul. Cahit Zarifoglu, Erdem Beyazit,

Rasim Ozdenoren, Alaaddin Ozdenoren, Mehmet Akif Inan, Nuri Pakdil, Sezai Karakoc and

Ismet Ozel are among the most important writers and poets of his time. The author publishes

his first stories in the Aylık that it is literature magazine published by Yaşar Kaplan. Cemal

Şakar's stories are published in other journals such as Yönelişler, Mavera, Yedi İklim,

Kayıtlar, Hece, Hece Öykü, Ğ, Tasfiye, Söz ve Adalet, Eski Yeni, Kur’ani Hayat, İtibar,

Post, Öykü, Temmuz. He is the editor-in-chief of the literary website www.edebistan.com,

which broadcasts on a virtual network.

The study of folkloristics subjects through fictional texts has been intensified today.

The overlap between fictional reality and living reality is one of the topics that have been

intensified in contemporary folklore studies. In this study, Cemal Şakar's short story book

“Pencere” will be examined in terms of folkloristics

Key Words: Cemal Şakar, folkloristics, reality, belief, tradition.

Page 190: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

189

CEMAL ŞAKAR’IN “PORTAKAL BAHÇELERİ” HİKÂYE KİTABINDA

HALKBİLİMİ UNSURLARI

Metin EREN

ÖZET

2 Şubat 1962 yılında Balıkesir ilinin Gönen ilçesi Kocapınar Köyü'nde dünyaya

gelen Cemal Şakar ortaokul yıllarından itibaren yazı ile ilgilenmiştir. 1979 yılında girdiği

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakülltesi İşletme Bölümü’nü 1983 yılında

bitiren yazar uzun bir süre memleketinde hayatını sürdürür. 2010 yılından itibaren

İstanbul'da bir kamu kurumunda çalışma hayatını sürdürmektedir.

Üniversite yıllarında tanıştığı Necip Tosun aracılığıyla İslami çevrenin yazar, şair ve

çizerleriyle tanışır. Üzeyir Sali, Ali Sali, Yusuf Ziya Cömert, Hüseyin Bektaş, Ömer Lekesiz,

Ramazan Dikmen bu isimler arasındadır. Ankara'daki çevrenin dışında İstanbul'da bulunan

Osman Bayraktar ve Hasan Aycın’la da bağ kurmuştur. Kendi döneminin önemli yazar ve

şairlerinden Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Alaaddin Özdenören,

Mehmet Akif İnan, Nuri Pakdil, Sezai Karakoç ve İsmet Özel gibi insanların çevresinde de

bulunan Cemal Şakar’ın yazınsal ve düşünsel hayatında bu isimlerin önemli bir yeri vardır.

Yazar ilk öykülerini Yaşar kaplan'ın çıkardığı Aylık Dergi'de yayınlar. Cemal Şakar

öykülerini, yayınladığı diğer dergiler arasında Yönelişler, Mavera, Yedi İklim, Kayıtlar,

Hece, Hece Öykü, Ğ, Tasfiye, Söz ve Adalet, Eski Yeni, Kur’ani Hayat, İtibar, Post, Öykü,

Temmuz. Yazar, sanal ağ ortamında yayın yapan www.edebistan.com adlı edebiyat sitesinin

genel yayın yönetmenliğini yapmaktadır.

Halkbilim konularının kurgusal metinler üzerinden incelenmesi günümüzde

yoğunluk kazanmıştır. Kurgusal gerçeklik ile yaşayan gerçekliğin ne şekilde örtüştüğü

günümüz halkbilim incelemelerinde yoğunluk kazanmış konu başlıkları arasındadır. Bu

incelemedeCemal Şakar'ın “Portakal Bahçeleri” adlı öykü kitabı halkbilimsel açıdan

incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Cemal Şakar, halkbilimi, gerçeklik, gelenek, Portakal Bahçeleri.

Page 191: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

190

FOLKLORISTICS IN CEMAL ŞAKAR’S STORY BOOK “PORTAKAL

BAHÇELERİ”

ABSTRACT

Cemal Şakar who was born in Kocapınar village of Gonen district of Balıkesir

Province on 2 February 1962, has been interested in writing since his secondary school years.

After graduating from Gazi University, Faculty of Economics and Administrative Sciences,

Department of Business Administration in 1983, he continued his life in his hometown for a

long time. He has been working at a public institution in Istanbul since 2010.

He met with writers, poets and illustrators of the Islamic environment through Necip Tosun,

whom he met during his university years. Uzeyir Sali, Ali Sali, Yusuf Ziya Cömert, Hüseyin

Bektaş, Ömer Lekesiz, Ramazan Dikmen are among these names. He established ties with

Osman Bayraktar and Hasan Aycın from Istanbul. Cahit Zarifoglu, Erdem Beyazit, Rasim

Ozdenoren, Alaaddin Ozdenoren, Mehmet Akif Inan, Nuri Pakdil, Sezai Karakoc and Ismet

Ozel are among the most important writers and poets of his time. The author publishes his

first stories in the Aylık that it is literature magazine published by Yaşar Kaplan. Cemal

Şakar's stories are published in other journals such as Yönelişler, Mavera, Yedi İklim,

Kayıtlar, Hece, Hece Öykü, Ğ, Tasfiye, Söz ve Adalet, Eski Yeni, Kur’ani Hayat, İtibar,

Post, Öykü, Temmuz. He is the editor-in-chief of the literary website www.edebistan.com,

which broadcasts on a virtual network.

The study of folkloristics subjects through fictional texts has been intensified today.

The overlap between fictional reality and living reality is one of the topics that have been

intensified in contemporary folklore studies. In this study, Cemal Şakar's short story book

“Portakal Bahçeleri(Orange Garden)” will be examined in terms of folkloristics

Key Words: Cemal Şakar, folkloristics, reality, belief, tradition, Portakal Bahçeleri

(Orange Garden).

Page 192: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

191

DAĞ 2 FİLMİ VE TÜRK DIŞ POLİTİKASI

Mustafa GÜNGÖR

Meral SERARSLAN

ÖZET

Araştırmalar kitle iletişim araçlarının kamuoyu oluşumunda ve pekişmesinde etkili

olduğunu göstermektedir. Medya bu özelliği ile pek çok sorunda ve toplumsal krizde kitleleri

yönlendirmek üzere devreye girmiştir. Sinema da ortaya çıktığı yıllardan itibaren kitleleri

etkilemede ve izleyiciyi hazırlamada kullanılmıştır. Sinema izleyicisi için zaman zaman

gerçek ile kurmaca arasındaki çizgi ortadan kalkmaktadır. İzleyici perdede gördüğü

karakterlerle özdeşleşmekte ve izlediği filmden etkilenerek verilen mesajı benimsemektedir.

Gerçekliğin yanılsamalı bir şekilde algılanması neticesinde ideolojik olarak üretilen

kurmaca filmler kitleleri yönlendirmede etkili olmaktadır. Devletler de gerek politik gerekse

iktisadi anlamda benimsetmek istedikleri mesajları filmlerle kitlelere ulaştırmaktadır.

Bu çalışmanın amacı Dağ 2 filmi ile filmin çekildiği dönemdeki Türk dış politikası

arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmaktır. Türkiye, komşu ülkelerinden gelen terör tehditlerine

karşı dış politikada sıkı tedbirler almaya hazırlanırken ülke kamuoyunun yeni duruma ve

sürece hazırlanması için sinemayı kullanmıştır. 2016’da gösterime giren Dağ 2 filminde

dönemin Türk dış politikası lehine algı oluşturulmuş ve kamuoyunun sınır dışı operasyonlar

konusundaki algısı yönetilmeye çalışılmıştır. Dağ 2 filminin ideolojisinin hangi teknikler

kullanılarak oluşturulduğu ideolojik, tarihsel ve mizansen analizi ile çözümlenmiştir. Filmde

Türk askerinin kendi vatandaşı olmasa bile mazlumları yalnız bırakmayacağı ve hayatı

pahasına mazlumları koruyacağı, gittiği ülkelere ya da bölgelere huzur getireceği fikri ön

plana çıkarılmıştır. Filmin özellikle alt açı-üst açı uygulamalarıyla yücelik, kahramanlık,

güçlülük, hâkimiyet duygularını pekiştirdiği ve Türk askerinin kahramanlığını ön plana

çıkardığı görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Dağ 2, dış politika, kamuoyu, kahramanlık.

Page 193: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

192

BAZI BETON ÖRNEKLERİNDE MİXED MOD I-II (ÇEKME-KESME) KIRILMA

ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Altuğhan BEBEK

Nazife ERARSLAN

Seyhan KORKMAZER

ÖZET

Çatlak mekaniği prensipleri ve genel yenilme criterleri birbirinden oldukça farklı

mekanik analizler ve teorilerdir. Çatlak mekaniği ile bir çatlağın yeni oluşması, ilerlemesi

ve ne zaman duraysız hale geleceğini incelerken, genel yenilme mekaniği ise nihai yenilme

gerilme değerleri ve deformasyon özellikleri ile ilgilidir. Bu çalışmada, iki tür çimento

kullanılarak hazırlanan yarım daire geometrisine sahip ve pre-existing notch çatlak içeren

SCD numuneleri ve kiriş numunelerinin mixed mode I-II kırılma özellikleri ve

mekanizmaları incelenmiştir. Pre-existing notch çatlak içeren SCD numuneleri üzerinde

yapılan statik yükleme testleri, numunelerin merkezinde 30 ’ye kadar eğimli çentikli

çatlakların açıldığını (Mod I), 30 ’den daha büyük açılı çentik çatlakların kapanma eğilimi

gösterdiği belirlenmiştir.

Hem deneysel hem de sayısal analiz sonuçları, çatlak başlama açısının (θ), çatlak

eğim açısı (β)'nın bir fonksiyonu olduğunu gösterdi. Diğer yandan, kiriş numuneleri ile

yapılan mixed mode kırılma deneyleri, elbette yükleme eksenine olan uzaklığa bağlı olarak

mixed mod I-II kırılma özelliği gösteren çentik çatlaklarının gözlemlenmesine imkân

sağlamıştır. Fakat kiriş numuneleri ile yapılan analizler ve mixed mod çatlaklanma

özelliklerinin tam ve doğru tespiti, kiriş numuneleri ile kıyaslandığında SCD numuneleri ile

daha doğru yapılmıştır.

Bu çalışmada, FRANC2D çatlak analiz programı kullanılarak sayısal analizler

yapılmıştır. Böylece çatlak ucunda ve etrafında yoğunlaşan çekme ve makaslama

gerilmelerinin analizi ve çatlaklanma analizleri yapılmıştır. Elde edilen sayısal analiz

sonuçları, deneysel sonuçları mükemmel bir şekilde doğrulamıştır.

Anahtar Kelimeler:

Page 194: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

193

DETERMINATION OF MIXED MODE I-II (TENSILE-SHEAR)

FRACTURING PROPERTIES OF SOME CONCRETE SPECIMENS

ABSTRACT

The principles of fracture mechanics and general failure criteria are quite different

and include different mechanical analyzes and theories. While the fracture mechanics

examines the new formation, propagation and instability of a crack, the general failure

mechanics is related to the ultimate failure stress values and deformation properties. In this

study, mixed mode I-II fracture properties and mechanisms of pre-existing notch cracked

SCD samples and beam samples prepared by using two types of cement were investigated

(Figure 1). Static loading tests on SCD samples containing pre-existing notch cracks showed

that up to 30 inclined with the loading axis notched cracks were opened in the center of the

samples. (Mode I), and angular notches greater than 30 tend to close. In both experimental

and numerical analysis results, the crack initiation angle (θ) was found dependednt on to the

crack inclination angle (β). On the other hand, mixed-mode fracture tests with beam samples

have allowed, of course, to observe notch cracks with mixed-mode I-II fracture

characteristics, depending on the distance to the loading axis. However, an accurate detection

of mixed mode cracking properties were performed more accurately with SCD samples than

beam samples. In this study, numerical analyzes including tensile and shear stresses analyses

and cracking analyzes were performed using FRANC2D crack analysis program.. The

results of numerical analysis confirmed the experimental results perfectly (Figure 2).

Page 195: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

194

Figure 1. Semi-circular Disc specimen (SCD) (left) and beam specimen (right)

Figure 2. Numerical modelling of SCD specimens

Key Words: Slag cement concrete, fracture toughness of concrete, mode I and mixed mode

I-II fracturing of concrete.

Page 196: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

195

FARKLI TÜR ÇİMENTO İÇEREN BETON NUMUNELERİN KIRILMA

TOKLUĞU DEĞERLERİNİN VE ÇATLAKLANMA ÖZELLİKLERİNİN

ARAŞTIRILMASI

Nazife ERARSLAN

Altuğhan BEBEK

ÖZET

Ülkemizde çatlak mekaniği prensipleri, literatürde de olduğu gibi oldukça yaygın bir

şekilde kullanılmamaktadır. Oysa bir malzeme nihai olarak yenilmeden önce, yapısal ya da

gerilme kaynaklı çatlaklar içerip nihai yenilmeye öyle oluşur. Bu noktada çatlak mekaniği,

yenilme teori ve kriterlerinden daha önemli hale gelir. Yapılan bu çalışmada, iki tür çimento

kullanılarak hazırlanan betonlarda kırılma özellikleri ve mekanizmaları çatlak mekaniği

prensipleri kullanılarak incelenmiştir. Kullanılan beton örnekleri cüruf çimento ve kompozit

çimento içeren numunelerdir.

Deneylerde ve sayısal analizlerde, çentik çatlak içeren yarım daire şekilli SCB

numunesi ve kiriş numune geometrileri kullanılmıştır. Özellikle iki faklı geometri şekli

seçilerek sonuçlar karşılaştırılmıştır ve çok iyi çıktılar elde edilmiştir. Deneyler sonucunda

her iki beton numunelerin kırılma tıkızlık değerleri ve kanat çatlak oluşum geometrileri

belirlenmiştir. Böylece bu betonlarda hem mod I (çekme gerilmesi) ve mod II (makaslama)

hem de mixed mod I-II denilen farklı gerilmeler altında çatlaklanma dayanım değerleri ve

modelleri saptanmıştır.

Tüm değerler incelendiğinde, cüruflu çimentonun diğer kompozit çimentoya oranla

daha yüksek kırılma tıkızlığı değerine sahip olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte cüruflu

çimentolu örnekte çatlaklanma yapısına bakıldığında, kesme gerilmesinin çekme

gerilmesine oranla etkisinin kompozit çimentoyla karşılaştırıldığında daha az olduğu

saptanmıştır. Ayrıca komkozit çimentolu beton örneklerinin çatlak ucu açılık deformasyon

değeri ve yük eğrisine bakıldığında, cürüflu çimentoya oranla daha kırılgan bir malzeme

yenilme grafiği elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler:

Page 197: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

196

INVESTIGATION OF FRACTURE TOUGHNESS VALUES AND CRACKING

PROPERTIES OF CONCRETE SAMPLES CONTAINING VARIOUS TYPES OF

CEMENT

ABSTRACT

In our country, fracture mechanics principles are not widely used as in the literature.

However, before a material is finally failed, it consists of structural or stress-induced cracks

and thus forms the final failure. At this point, fracture mechanics becomes more important

than general failure theories and criteria. In this study, fracture properties and mechanisms

of concretes prepared by using two types of cement were examined by using fracture

mechanics principles. Two differen fracture toughness concrete specimens containing slag

cement and composite cement are used in this study. In the experiments and numerical

analyzes, semicircular SCB sample and beam sample geometries containing notch cracks

were used (Figure 1). In particular, two different geometries were selected to make

comparisons and very good results were obtained.

As a result of the experiments, fracture toughness values and wing crack formation

geometries of both concrete samples were determined. Thus, the fracture strength values and

geometries of these concretes under different stresses, both mode I (tensile stress), mode II

(shear) and mixed mode I-II values were determined. When all values were examined, it was

found that slag cement had higher fracture fracture toughness value compared to other

composite cement. However, when the cracking structure is examined in the slag included

sample, it is found that the effect of shear stress is less than the tensile stress when compared

to the composite cement. In addition, when the crack tip opening deformation (CTOD) value

and load curve of the composite concrete samples were examined, a more brittle material

behaviour was obtained compared to slag cement.

Page 198: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

197

Figure 1. Semi-circular Disc specimen (SCD) (left) and beam specimen (right)

Key Words: Slag cement concrete, fracture toughness of concrete, mode I and mixed mode

I-II fracturing of concrete.

Page 199: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

198

REKREASYONEL ETKİNLİKLERİ İÇEREN YEREL FAALİYETLERİN

KIRSAL TURİZME ETKİSİ: KIRIKHAN KAVUN FESTİVALİ ÖRNEĞİ

Nihat DEMİRTAŞ

Aysel Derya ERKEN

Ayşe TÖRE

ÖZET

Kırsal turizm, kültürel etkileşimin kaçınılmaz olduğu ve aynı zamanda yerel halka

ek gelir sağladığı bilinen alternatif turizm çeşitlerinden biridir. Kırsal alanın korunması ve

sürekliliğinin devam ettirilmesi bakımından önemli bir turizm çeşididir. Kırsal alanlarda

düzenlenen önemli kırsal turizm faaliyetlerinden olan festivaller tarihi yöre halkı tarafından

belirlenmiş, bölgenin sembolü olmuş, gelenekselleşerek süreklilik kazandırılmış toplumsal

faaliyetler olarak tanımlanmaktadır. Daha çok kırsal turizm içerisindeki çekicilikleri öne

çıkaran, farklı ve özellikle yöresel gösterilerin sergilendiği, yöreye has ürünlerin satışa

sunulduğu yöresel festivaller kırsal turizm tanıtımı için büyük önem taşımaktadır.

Amaç: Kırsal turizm kapsamında yer alan Kırıkhan Kavun Festivali’nin

Kırıkhan’daki kırsal turizmin gelişimine katkı sağlamak, Kırıkhan’ın yerel ürünleriyle ülke

çapında bilinirliğini arttırmak ve yerel etkinliklerin teşvikine katkı sağlayabilmektir. Ayrıca

yöresel faaliyetlere verilen önemin ve kırsal alandaki faaliyetlerin de arttırılmasını sağlamak.

Araştırma Yöntemi: Araştırma yoruma açık olan nitel araştırma yöntemi olup,

konuyla ilgili veriler yarı yapılandırılmış görüşme, görüşme, gözlem, literatür taraması ve

döküm analiz süreçlerinden oluşmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak da yarı

yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılmıştır. Birincil veri olarak Kırıkhan Kavun

Festivalinde yer alan 8 komisyon üyesi ile yarı yapılandırılmış 21 sorudan oluşan

görüşmelerden oluşmuştur. Mayıs 2019’da yapılan görüşmeler sonucunda veriler, betimsel

analiz tekniğiyle analiz edilmiştir.

Bulgular: Yapılan araştırma ve görüşmeler sonucunda Kırıkhan’daki Kavun

Festivalinin yörenin tanıtımının yapılmasının yanında yörenin kırsal turizm açısından da

gelişebileceğini ve ülke çapında bilinilirliğinin artabileceğini göstermiştir.

Page 200: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

199

Sonuç ve Öneriler: Türkiye şenlikler, festivaller ve yerel etkinlikler bakımından

oldukça zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Hatay ili bu festival ve şenliklerin 25 adedine sahiptir.

Bu festivallerin 3 tanesi olan; Bahar Şenliği Etkinlikleri, Bayezid-i Bestami Hz. Anma

Haftası ve Kavun Festivali Kırıkhan ilçesine aittir. Kırıkhan’da düzenlenmekte olan Kavun

Festivali, bu yörenin tanıtımının yapılmasının yanında kavunun markalaşma yoluna

gidilmesiyle ilçenin ülke çapında bilinirliğini arttıracak ve yöreyi kırsal turizm açısından

geliştirecektir. Türkiye genelinde ve bazı Avrupa ülkelerinde raflarda yer aldığı bilinen

kavunun, daha geniş çapta bilinmesi için daha iyi bir tanıtıma ihtiyaç vardır.

Araştırma Sınırları: Araştırma Hatay ili Kırıkhan ilçe merkezi olarak

sınırlandırılmıştır.

Orjinalliği/Değeri: Alan yazı incelendiğinde araştırma konusuyla ilgili az sayda

literatür çalışması olduğundan dolayı ulaşılan bilgiler alan yazına katkı sağlayacağından

önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Kırsal Turizm, Yöresel Festivaller, Kırıkhan, Kırıkhan Kavun

Festivali.

Page 201: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

200

EFFECT OF LOCAL ACTIVITIES INCLUDING RECREATIONAL ACTIVITIES

ON RURAL TOURISM: EXAMPLE OF KIRIKHAN MELON FESTIVAL

ABSTRACT

Rural tourism is one of the types of alternative tourism known as cultural interaction

is inevitable and also provides additional income to the local population. It is an important

tourism type in terms of preserving and sustaining the rural area. Festivals, which are

organized in rural areas, are important rural tourism activities; It is defined as the social

activities which are determined by the people of the region, which became the symbol of the

region and which have been traditionalized and sustained.

The local festivals, which emphasize the attractiveness of the rural tourism, where

different and especially local shows are exhibited and the products specific to the region are

offered for sale, are of great importance for the promotion of rural tourism. In this study, the

importance of the Melon Festival in Kırıkhan district of Hatay province in terms of rural

tourism was evaluated using literature survey and semi-structured interview method.

Kırıkhan Melon Festival provides economic income to the local people as well as the

promotion of the region. In particular, it is important that the local committee, the local

people and the private initiatives that organize the festival cooperate to organize these

activities and to announce them to the widest possible audience.

Key Words: Rural Tourism, Local Festivals, Kırıkhan, Kırıkhan Melon Festival.

Page 202: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

201

ÖRGÜTSEL KARİYER YÖNETİMİ İLE ÖRGÜTSEL BAĞLILIK ARASINDAKİ

İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Oya KORKMAZ

ÖZET

Örgütsel bağlılık örgüt için olumsuz sayılabilecek birçok sonucu azaltmaktadır. Bu

nedenle insan kaynakları yönetimi, çalışanlarının örgütsel bağlılığını artırmanın başat

aktörlerinden biri olarak gördüğü örgütsel kariyer yönetimi uygulamalarını hayata

geçirmektedir. Bu uygulamaların yani örgütsel kariyer yönetiminin örgütsel bağlılıkla olan

ilişkisini ve bu ilişkinin ne düzeyde olduğunu saptamak amacıyla yapılan bu çalışmada

veriler Mersin ilinde otomotiv sektöründe faaliyet gösteren bir işletmede çalışan 95 kişiden

yüz yüze anket yöntemiyle toplanmıştır. Toplanan bu veriler içerik analizine tabi tutulmuş

veriler SPSS 20.0 ve AMOS 24.0 programları kullanılarak değerlendirilmiştir.

Veriler değerlendirilirken değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü ve şiddetini

saptamak amacıyla korelâsyon analizinden, değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek

amacıyla basit doğrusal regresyondan ve çoklu regresyondan analizinden, farklılıkları

saptamak içinse Independent Sample T Testi ve One-Way ANOVA Testlerinden

yararlanılmıştır.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda ana bağımsız değişken örgütsel kariyer

yönetimi uygulamaları ile ana bağımlı değişken örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde ve

yüksek düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca alt bağımsız değişkenler

(kariyer yönetimi, kariyer planlama ve kariyer geliştirme) ile ana bağımlı değişken örgütsel

bağlılık arasında da yine pozitif yönde ve yüksek düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu

belirlenmiştir. Gerçekleştirilen çoklu regresyon analizi sonuçlarına göre ise örgütsel

bağlılıktaki değişimin %45,9’unu örgütsel kariyer yönetiminin kariyer yönetimi ve kariyer

geliştirme boyutlarındaki değişimin açıkladığı saptanmıştır. Farklılıkları saptamak amacıyla

yapılan Independent Sample T ve One-Way ANOVA Testleri sonucunda ise örgütsel

bağlılığın demografik değişkenlere (cinsiyet, medeni durum, yaş, eğitim durumu, çalışılan

birim, sektördeki çalışma süresi, görev türü, işletmedeki çalışma süresi) göre anlamlı bir

farklılık göstermediği tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kariyer Yönetimi, Örgütsel Bağlılık, Otomotiv Sektörü.

Page 203: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

202

EXAMINATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN ORGANIZATIONAL

CAREER MANAGEMENT AND ORGANIZATIONAL COMMITMENT

ABSTRACT

Organizational commitment reduces many consequences which might be considered

as negative for the organization. Therefore, the human resources management implements

the organizational career management practices, considering them to be one of the leading

actors for increasing the organizational commitment of its employees. For determination of

the relationship of such practices, namely organizational career management, with

organizational commitment, and of the level of such relationship, the necessary data was

obtained by personal survey method from 95 people working in an enterprise which operates

in automotive sector in Mersin. Such collected data was analyzed in terms of content and

evaluated with the programs SPSS 20.0 and AMOS 24.0. For evaluation of data, correlation

analysis was used to determine the direction and severity of the relationship between

variables, and simple linear regression and multiple regression analysis were used to

examine the relationship between variables, and Independent Sample T Test and One-Way

ANOVA Tests were used to detect the differences. As a result of the evaluation, it was found

that there is a positive and high level of significant relationship between organizational

career management, as the main independent variable, and organizational commitment, as

the main dependent variable. In addition, it was found that there is a positive and high level

of significant relationship between sub-independent variables (career management, career

planning and career development) and organizational commitment, the main dependent

variable. According to the results of multiple regression analysis, it was found that 45.9% of

the change in organizational commitment was explained by the changes in the career

management and career development dimensions of organizational career management. As

a result of Independent Sample T and One-Way ANOVA Tests which were carried out to

determine the differences, it was found that organizational commitment does not vary

significantly according to demographic variables (gender, marital status, age, education

level, unit worked, working times in sector, type of duty, operating time of enterprise).

Key Words: Career Management, Organizational Commitment, Automotive Sector.

Page 204: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

203

DERMATOFİTLERİN OLUŞTURDUĞU YÜZEYEL MANTAR

ENFEKSİYONLARI

Rabiye ALTINBAŞ

ÖZET

1.Giriş

Mantarları inceleyen bilim dalına Mikoloji denir. Dünyada 200.000’den fazla mantar

türü bulunsa da insanlarda ancak 250-300 kadarının hastalık oluşturduğu bilinmektedir.

Mantar enfeksiyonları (mikozlar) 3 grup içinde incelenir.

A. Yüzeyel mikozlar: Deri, mukoza, tırnak ve saç gibi vucut bölümlerini tutar.

B. Derialtı (subkutanöz) mikozlar: Genellikle deri yoluyla girerek, deri altı

dokularına hatta kas ve kemikleri tutabilen mantar enfeksiyonlarıdır.

C. Derin (endemik, sistemik) mikozlar: Sistemik yayılım gösteren, organları ve derin

dokuları tutan mantar enfeksiyonlarıdır.

D. Fırsatçı mantar enfeksiyonları: İmmun sistemi bozulan, altta yatan başka bir

hastalığı olanlarda, uzun süredir ve geniş spektrumlu antibiyotik kullananlarda görülen

mantar enfeksiyonlarıdır.

Bunlardan yüzeyel mikotik enfeksiyonların prevalansı Dünya Sağlık Örgütüne Göre

(WHO), dünya çapında % 20-25 olarak bulunmuştur (1).

2. Yüzeyel Mikozların Etkenlerinden Dermatofitler

Deuteromycota bölümü, Hyphomycetes sınıfı, Onygenales takımı,

Arthrodermataceae ailesi içinde 3 farklı cins Trichophyton, Microsporum ve

Epidermophyton yer alır.

2.1. Epidemiyoloji ve Bulaş

Dermatofitlerin oluşturduğu mantar enfeksiyonlarına dermatafitoz (ringworm-tinea)

denir. Deri, kıl, tırnak gibi keratinize dokularda enfeksiyon oluştururlar. Dermatofit

enfeksiyonları coğrafi bölgelere göre değişmekle birlikte (nemli ya da tropikal iklim vs.) tüm

dünyada en yaygın Trichophyton rubrum görülür. Asya ve Afrikada T.schöoenleinii,

Afrikada T.soudense, ülkemizde ise T.rubrum ve T.mentagrophytes görünür (2).

Page 205: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

204

Dermatofit türleri bulaştırıcı kaynağına göre antropofilik(insanlardan insana

bulaşanlar_ Örneğin, Trichophyton rubrum), zoofilik (hayvanlardan insana

bulaşanlar_Örneğin, Trichophyton verrucosum) ve jeofilik (topraktan insana

bulaşanlar_Örneğin, Microsporum gypseum) olarak isimlendirilir. Etkenin kaynağının ve

türünün bilinmesi dermatofit enfeksiyonlarının kontrol edilmesinde önemli yer tutar.

Dermatofitlerle oluşan enfeksiyonlar yaş ve yaşam biçimi ile alakalı olup uzun seyirlidir.

Bulaş enfeksiyon kaynağı ile temas (kıl, deri, tırnak gibi) veya etkenle bulaşmış tarak, fırça,

şapka, çamaşır, terlik, tırnak makası gibi eşyalar ile olmaktadır.

2.2. Klinik

Dermatofitlerin vücut yerleşimleri, tinea sözcüğünün arkasına eklenen bölge ile

adlandırılır.

Tinea capitis: Saç ve saçlı derinin mantar enfeksiyonudur.

Tinea barbae: Sakal ve bıyıkların yüzeyel mantar enfeksiyonudur.

Tinea corporis: Gövde derisini tutan dermatofitozdur.

Tinea cruris (inguinalis): Kasıklarda ve koltuk altlarında yerleşir.

Tinea pedis: Ayak parmakları arasında daha çok vezikül oluşumu ile seyreder.

Tinea manum: Ellerin dermatofitozudur. El parmaklarında ve daha seyrek olarak

parmak aralarında yerleşir.

Tinea unguim (Onikomikozis): Tırnakların dermatofitozudur. Onikomikozların

klinik tipleri aşağıdadır:

1. Distal subungual onikomikoz: Onikomikozlar içinde en sık görülenidir.

Enfeksiyon tırnağın distal ucu ya da tırnağın yanlarından beyazımsı veya kahverengisarımsı

renkte bir renk değişikliği olarak başlar. Enfeksiyon ilerledikçe subungual hiperkeratoz ve

tırnak distrofisi gelişir. Tedavi edilmezse zamanla tüm tırnak etkilenir.

2. Yüzeyel beyaz onikomikoz: Tırnak yüzeyinde yer yer gri lekelenmelerin olduğu,

beyaz renk değişimi ile ortaya çıkar.

3. Proksimal subungual onikomikoz: En az sıklıkta gözlenir. Tırnak tabakasının

proksimal kısmında beyazımsı veya beyaz - kahverengi alanlar şeklinde gözlenir. İmmün

yetmezlikli olgularda bu form daha sıklıkla ortaya çıkar.

Page 206: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

205

4.Total distrofik onikomikoz: Bütün onikomikoz türlerinin son evresini tanımlayan

bir isimdir. Tırnak kalın ve distrofik görünümdedir.

2.3. Tanı

Etken ve yerleşim yerleri özelliklerini bilmek tanı koyarken yol göstericidir.

Örneğin; Mikrosporum türleri: Saç ve deriyi, Epidermophyton türü: Deri ve tırnak,

Trichophyton türleri: Saç, deri ve tırnağı tutarlar.

2.3.1. Laboratuvar Tanı Yöntemleri

2.3.1.1. Direk Mikroskopik inceleme

Yüzeyel dermatofit enfeksiyonları genellikle belirgin klinik özelliklere sahip olsa da,

hastalık farklı görünümlerle de karşımıza çıkabilir. Tırnak tutulumlu bazı psoriasis

hastalarının mikroskobik inceleme yapılmaksızın mantar enfeksiyonu gibi aylarca sistemik

antifungal ajanlar ile tedavi edilmeye çalışılması da sık rastlanılan bir durumdur. Bu

nedenlerden dolayı tedavi öncesi basit bir inceleme yöntemi olan mikroskobik inceleme

yapılmasında yarar vardır. Deriden; lezyonun kenarındaki skuamlar veya vezikulerin

tabanından, tırnaktan; kazınarak, törpülenerek veya kesilerek, kıllar ise çekilerek alınan

örnek üzerine %10-30 potasyum hidroksit (KOH) damlatılarak lam lamel arsında hazırlanır.

Yaklaşık 15-30 dakika sonra mikroskopta, önce 10x, sonra 40x büyütmelerde mantar hifleri

ve konidyaları aranır. KOH mantar hücre duvarını etkilemezken diğer doku materyellerini

erittiği için, varsa mantara ait spor ve hifler kolayca görünür (Resim 1) (3).

2.3.1.2. Wood lambası ile inceleme: Mikrosporum türü ile olan salgınlarda toplumu

hızlı tarama için kullanılır (yeşil refle alınır).

2.3.1.3. Kültürel Yöntemler: Sabouraud Dekstroz Agar (SDA) besiyerine ekim

yapılır. Ortalama 7-10 gün içersinde besiyerinde koloni oluşmaya başlar. Üreme yok

diyebilmek için kültürler 4 hafta bekletilmelidir. Koloniler türe özgüdür. Ayrıca

kolonilerden alınan örnekler doğrudan veya boyanarak mikroskopta incelenir. Mikro ve

makrokonidya, klamidospor, hif morfolojileri gibi özellikler ile identifikasyon yapılır.

Kültür için sikloheksimit içeren ve içermeyen Sabouraud dekstroz agara ekilen örnekler,

hem 25°C hem de 35°C’de inkübe edilir. Kültürde üreme olduğunda koloni görünümleri,

üreme hızları, koloninin yüzey ve taban rengi, hif ve spor yapıları, üreaz aktiviteleri, saç

delme testi, değişik vitamin ve aminoasit içeren test besiyerlerinde üreme, patates dekstroz

agar ve pirinç besiyerinde pigment oluşturma özelliklerine göre tanımlama yapılır. Türlerin

Page 207: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

206

koloni morfolojileri ve pigment yapılar değişiklik gösterir. Ayrıca etkenin üretildiği

besiyerine göre konidia oluşumu da değişebilir. Bu nedenle türlerin identifikasyonunda

farklı besiyerleri kullanlması gerekebilir. Koloniler besiyerinin üreme olmayan ters

tarafından bakıldığında görünen kendilerine özgü renk oluşturduklarından identifikasyonları

sırasında bu özelliklerinden de yararlanılır (Resim 2a, 2b, Resim 3a, 3b) (4).

2.4.Korunma ve Tedavi

Yüzeyel dermatofit enfeksiyonlarının oluşumunda; aşırı terleme, Diabetes mellitus,

malignansi, immün yetmezlik, Cushing sendromu, kortikosteroid, ilaç kullanımı gibi hastaya

bağlı özellikler, nemli ortam, iklimsel özellikler, giyim özellikleri yanı sıra enfekte alan ile

temas eden giysi, eşya ve/veya materyellerin deriye teması önemli rol oynar. Enfeksiyonların

önlenmesi ve yayılımlarının engellenmesi için korunma önlemleri alınmalıdır. Ayaklar

yıkadıktan sonra iyice kurulanması, kapalı dar ayakkabılar giyilmemesi, pamuklu, teri iyi

emen çoraplar tercih edilmesi, terlik, tarak, tırnak makası gibi eşyaların ortak kullanılmaması

enfeksiyonların yayılmasını engelleyen koruyucu önlemlerdir. Tedavide, topikal antifungal

krem ve solüsyonlar, sistemik antifungal ilaçlardan; Griseofulvin, terbinafin, itrakanazol

kullanılır ( 5, 6, 7).

3.Sonuç

Birlikte yaşanılan aile fertlerinde bir dermatofitoz olgusunun varlığı da, diğer

bireyler için kaynak oluşturarak hastalık riskinin artmasına neden olmaktadır. Özellikle tinea

pedis ve ayak onikomikozunun her ikisine birden sahip olan hastalarda, bu enfeksiyonların

komşuluk yoluyla diğer bölgelere ve kişilere yayılımının önlenmesi için erken tanı ve etkin

tedavinin büyük önem taşıdığı akılda tutulmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Yüzeyel Mikozis, Dermatofit, Laboratuvar Tanı.

Page 208: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

207

SUPERFICIAL FUNGAL INFECTIONS CAUSED BY DERMATOPHYTES

ABSTRACT

Organizational commitment reduces many consequences which might be considered

as negative for the organization. Therefore, the human resources management implements

the organizational career management practices, considering them to be one of the leading

actors for increasing the organizational commitment of its employees. For determination of

the relationship of such practices, namely organizational career management, with

organizational commitment, and of the level of such relationship, the necessary data was

obtained by personal survey method from 95 people working in an enterprise which operates

in automotive sector in Mersin. Such collected data was analyzed in terms of content and

evaluated with the programs SPSS 20.0 and AMOS 24.0. For evaluation of data, correlation

analysis was used to determine the direction and severity of the relationship between

variables, and simple linear regression and multiple regression analysis were used to

examine the relationship between variables, and Independent Sample T Test and One-Way

ANOVA Tests were used to detect the differences. As a result of the evaluation, it was found

that there is a positive and high level of significant relationship between organizational

career management, as the main independent variable, and organizational commitment, as

the main dependent variable. In addition, it was found that there is a positive and high level

of significant relationship between sub-independent variables (career management, career

planning and career development) and organizational commitment, the main dependent

variable. According to the results of multiple regression analysis, it was found that 45.9% of

the change in organizational commitment was explained by the changes in the career

management and career development dimensions of organizational career management. As

a result of Independent Sample T and One-Way ANOVA Tests which were carried out to

determine the differences, it was found that organizational commitment does not vary

significantly according to demographic variables (gender, marital status, age, education

level, unit worked, working times in sector, type of duty, operating time of enterprise).

Key Words: Career Management, Organizational Commitment, Automotive Sector.

Page 209: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

208

ÜNİVERSİTE OKUNAN ŞEHRE AİDİYET ÖLÇEĞİ GELİŞTİRME: ANKARA

ÖRNEĞİ

Rana ALAN

Serhat GÜLER

ÖZET

İnsanoğlu yaşantısı içerisinde birçok alanda pek çok canlı ve cansız nesneye aidiyet

geliştirme eğilimi içerisindedir. Aidiyet duygusu bir ihtiyaç olarak ele alınmaktadır

(Maslow, 1943). İlgili alan yazın tarandığında mekân aidiyeti ölçeğine ihtiyaç duyulduğu

fark edilmektedir.

Çalışmanın evrenini Ankara’da herhangi bir yükseköğrenim kurumuna devam eden

öğrenciler oluşturmaktadır. Aidiyet ölçeği hakkında bir anket oluşturmadan önce ön hazırlık

evresinde 17 öğrenciye Ankara hakkındaki görüşlerini içeren kompozisyon

yazdırılmıştır. Bu kompozisyonlardan yola çıkılarak internet tabanlı oluşturulan anketler

kullanılmış ve Ankara’da okuyan toplam 278 üniversite öğrencisinden veri toplanmıştır.

Çalışma grubundan elde edilen tüm veriler SPSS 25.0 paket programına aktarılarak

gerekli analizler yapılmıştır. Geçerlilik için Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) katsayısı ve Barlett

Sphericity testi; güvenirlik değerlendirmesi amacıyla da iç tutarlılık kestirmesi için

Cronbach Alpha testi yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliğine kanıt sunmak ve faktör yapısına

karar vermek amacıyla faktör analizi yöntemi kullanılmıştır. Yapılan faktör analizi

sonucunda Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) testinin sonucunda elde edilen testine ait katsayının

0.93 olduğu görülmektedir. Buna ek olarak elde edilen Barlett Küresellik testinin manidar

olması (p<0.05) ölçeğin faktörleştirmeye uygun olduğunu göstermektedir (Pallant, 2001).

Ölçeğin iç tutarlılık anlamında güvenirlik katsayısını hesaplamak amacıyla Cronbach Alfa

katsayısı kestirilmiştir. Elde edilen katsayı ( 0.94) ölçeğin iç tutarlık anlamında güvenilir

olduğunu göstermektedir.

Başka bir deyişle maddeler tutarlı bir biçimde ilgili özelliği yani şehre aidiyeti

ölçmektedir. Mevcut ölçeğin geliştirilmesinde alınan uzman görüşü ve yapılan istatistiksel

analizler sonucunda ölçeğin üniversite öğrencilerinin şehre aidiyetini ölçmek için geçerli ve

güvenilir olduğu ortaya konulmuştur. Bu ölçek daha önce öğrencilerin şehre karşı hissettiği

aidiyeti ölçecek bir aracın olmaması ve psikometrik özelliklerine bakıldığında yeterli olması

açısından ilgili alan yazına katkıda bulunmaktadır.

Page 210: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

209

Anahtar Kelimeler: Aidiyet, Ankara, ölçek geliştirme, şehre aidiyet.

Page 211: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

210

DEVELOPING A BELONGING SCALE TO UNIVERSITY CITY: THE CASE OF

ANKARA

ABSTRACT

Human beings tend to develop belonging to many living and inanimate objects in

many areas in their lives. A sense of belonging is considered as a need (Maslow, 1943).When

the related field is searched in the literature, it is noticed that the space belongingness scale

is needed.

The population of the study is the students attending any higher education institution

in Ankara. Before preparing a questionnaire for belonging scale, 17 students were asked to

write their essay about Ankara. Based on these compositions, internet-based questionnaires

were used and Data were collected from a total of 278 university students studying in

Ankara. All data obtained from the study group were transferred to SPSS 25.0 package

program and necessary analyzes were performed. Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) coefficient

and Bartlett Sphericity test for validity; Cronbach's alpha test was used for reliability

analysis. Factor analysis method was used to provide evidence for the construct validity of

the scale and to determine the factor structure. As a result of factor analysis, the coefficient

obtained as a result of Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) test is 0.93. In addition, the obtained.

Bartlett Sphericity test is significant (p <0.05) indicates that the scale is suitable for

factorization (Pallant, 2001).In order to calculate the internal consistency reliability

coefficient, Cronbach's alpha coefficient was estimated. The coefficient obtained (0.94)

shows that the scale is reliable in terms of internal consistency. In other words, the items

consistently measure belonging to the city.

As a result of the expert opinion and statistical analyzes taken in the development of

the current scale, it was demonstrated that the scale was valid and reliable for measuring the

university students' belonging to the city. This scale contributes to the relevant literature in

terms of the lack of a tool to measure the students' sense of belonging to the city and their

sufficiency in terms of their psychometric properties

Key Words: Belonging, Ankara, scale development, belonging to the city.

Page 212: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

211

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ KADINLARIN MAKYAJ YAPMAYA İLİŞKİN

GÖRÜŞLERİ

Rana ALAN

ÖZET

Makyaj, TDK’ye göre, yüzü güzelleştirme için boyama, yüz boyama, yüz bakımı

olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2018). Bu tanımlamadan yola çıkılacak olunursa makyaj

yapan insanların kendilerini güzelleştirme çabası içinde oldukları ve fiziksel çekiciliklerini

arttırmak istedikleri söylenebilir.

Mevcut çalışma makyajın kadınlar için taşıdığı anlamı açığa çıkarmak istemektedir.

Yapılan bu çalışma ile dışarıya her çıkışında makyaj yapan kadınların makyaj yapma

sebeplerini, makyaj yaptıkları ve yapmadıkları zamanlardaki duygularını ve ne zamandan

beri makyaj yaptıklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma

yaklaşımlarından olan olgu bilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın verileri, Ankara’da

bulunan bir yükseköğrenim kız yurdunda barınan 10 kadın üniversite öğrencisinden yüz

yüze görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Katılımcılara kartopu örnekleme yöntemi ile

ulaşılmış olup daha sonra amaçlı örnekleme türlerinden ölçüt örnekleme yöntemi

kullanılmıştır.

Araştırma sonucunda makyajın kadınlar için taşıdığı anlamlar; güç, sosyalleşme

aracı, fiziksel çekiciliği arttırmak, ihtiyaç, iyi bir benlik algısı, standardize bir şey olması ve

bakımlı olmak olarak tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kadın, makyaj, makyajın anlamı.

Page 213: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

212

UNIVERSITY STUDENT GIRLS’ VIEWS ABOUT WEARING MAKE UP

ABSTRACT

Make-up is defined as painting, face-painting, and facial care for facial beauty

according to TDK (TDK, 2018). Based on this definition, people who make up are trying to

beautify themselves and it can be said that they want to increase their physical attractiveness.

The present study seeks to reveal the meaning of makeup for women. With this

study, the reasons of situation that women who make up all time when they go out, their

feelings when they make up or do not, and how long they make up are aimed to reveal.

Phenomenology which is one of the qualitative research approaches is used in this study.

The datas of the study are collected from 10 girls which are university students and stay a

higher education girls’ dormitory in Ankara by using face to face interview method.

Participants are contacted with snowball sampling method and then criterion sampling

method one of the purposive sampling types is used.

In the result of this research, wearing make up’s meanings in womenhood are

determined as power, agent of socialization, improving physical attractiveness, a necessity,

a good sense of self, a standardized thing and being well-groomed.

Key Words: Woman, make up, meaning of wearing make up.

Page 214: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

213

BAZI SÜS BİTKİLERİNDE SAPTANAN COLLETOTRİCHUM TÜRLERİ

Aysun UYSAL

Şener KURT

ÖZET

Çiçek, gonca, yaprak, dal, meyve veya yapısal formları ile görsel etkinlik sergileyen

bitkilere süs bitkisi denir. Süs bitkileri yetiştiriciliği kesme çiçek, iç mekân, dış mekân

bitkileri, yer örtücüler ve doğal çiçek soğanları olmak üzere gruplar içerisinde

sınıflandırılmaktadır.

Ülkemiz iklim ve toprak özellikleri bakımından süs bitkileri yetiştiriciliğine

uygundur ve aynı zamanda birçok süs bitkisinin gen kaynağıdır. Süs bitkilerinin

yetiştiriciliğini sınırlayan faktörlerin birisi de hastalıklarıdır. Külleme, pas, kurşuni küf ve

antraknoz gibi fungal hastalıklar gözlenmektedir. Dünya çapında birçok bitkiyi tahrip eden

Colletotrichum cinsinin, yaklaşık olarak 600 türü bulunmaktadır. Colletotrichum türleri,

tahıllar, baklagiller, sebzeler, çok yıllık bitkiler ve meyve ağaçlarını içine alan birçok

konukçu bitkide ekonomik olarak önemli ve bu konukçularda antraknoz hastalığına neden

olan dünya çapında çok önemli bitki patojenlerindendir. Farklı yerlerde bulunan duvar

sarmaşığı (Hedera Helix), ortanca (Hydrangea macrophylla), çarkıfelek (Passiflora

incarnata) ve antoryum- flamingo çiçeği (Anthurium andreanum) bitkilerinde farklı

Colletotrichum türlerine rastlanılmıştır. Laboratuvar ortamında hastalıklı bitkilerden PDA

besi yerinde hastalık izolasyonu yapılmıştır. Colletotrichum cinsine ait türler olabileceği

tahmin edilen fungal gelişimlerden morfolojik ve moleküler çalışmalar yapılmıştır. Fungus

kültürleri ışık mikroskobu altında incelenmiş ve morfolojik özelliklerine göre teşhisleri

yapılmıştır. Moleküler teşhis için tek spor izolatlarının genomik DNA izolasyonlarından

sonra farklı (GAPDH, ITS, ACT) primerler ile PCR çalışmaları yapılmıştır. NCBI blast

sonuçlarına göre fungusların moleküler olarak tanısı ortaya konulmuştur.

Bu çalışmalar sonucunda farklı bitkilerden elde edilen örneklerle yapılan

çalışmalarda, 4 farklı Colletotrichum türü belirlenmiştir. Buna göre, Ortanca ‘dan C.

gloeosporioides, Duvar sarmaşığından C. trichellum, Antoryum - Flamingo çiçeğinden C.

boninense ve Çarkıfelek’ten C. constrictum türleri elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Colletotrichum, Süs bitkileri, morfoloji, moleküler karakterizasyon.

Page 215: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

214

COLLETOTRICHUM SPECIES DETERMINED IN SOME ORNAMENTAL

PLANTS

ABSTRACT

Plants that exhibit visual activity with their flower, bud, leaf, branch, fruit or

structural forms are called ornamental plants. Cultivation of ornamental plants is classified

into groups such as cut flowers, indoor plants, outdoor plants, groundcovers and natural

flower bulbs.

Our country is suitable for cultivation of ornamental plants in terms of climate and

soil properties and is also the gene source of many ornamental plants. One of the factors

limiting the cultivation of ornamental plants is their disease. Fungal diseases such as

powdery mildew, rust, lead mould and anthracnose are observed. Colletotrichum genus,

which destroys many plants worldwide, has about 600 species. Colletotrichum species are

economically important in many host plants including cereals, legumes, vegetables,

perennial plants and fruit trees and are among the most important plant pathogens worldwide

that cause anthracnose disease in these hosts. Different Colletotrichum species were found

in Wall ivy (Hedera Helix), Hydrangea (Hydrangea macrophylla), Passionflower

(Passiflora incarnata) and Anthurium-Flamingo flower (Anthurium andreanum) plants

found in different places. Disease isolation was performed on PDA medium from diseased

plants in the laboratory. Morphological and molecular studies have been carried out from

the fungal developments that are thought to be species belonging to the genus

Colletotrichum. Fungus cultures were examined under light microscope and identified

according to their morphological characteristics. After genomic DNA isolation of single

spore isolates for molecular diagnosis, PCR studies were performed with different primers

(GAPDH, ITS, ACT).

According to NCBI blast results was determined molecular diagnosis of fungi. As a

result of these studies, 4 different Colletotrichum species were identified in the studies

carried out with samples obtained from different plants. Accordingly, C. gloeosporioides

from Hydrangea, C. trichellum from wall ivy, C. boninense from Anthurium - Flamingo

flower and C. constrictum from Passionflower were obtained.

Key Words: Colletotrichum, Ornamental Plants, morphology, molecular characterization.

Page 216: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

215

BEYAZ ÇÜRÜKLÜK HASTALIĞI ETMENİ SCLEROTİNİA SCLEROTİORUM’A

KARŞI İSTİLACI AİLANTHUS ALTİSSİMA AĞAÇLARININ FARKLI

KISIMLARINDAN İZOLE EDİLEN EPİFİTİK VE ENDOFİTİK ANTAGONİST

BAKTERİYEL İZOLATLARIN İN VİTRO BİYOKONTROL

POTANSİYELLERİNİN BELİRLENMESİ

Merve KARA

Soner SOYLU

İlhan ÜREMİŞ

Şener KURT

Aysun UYSAL

E. Mine SOYLU

ÖZET

Cennet ağacı (kokar ağaç) olarak bilinen Ailanthus altissima (Mill.) Swingle

Kokarağaçgiller (Simaroubaceae) famiyasına ait, uzakdoğu Asya ülkelerine özgü kışın

yapraklarını döken bir bitki türüdür. Söz konusu ağaç türü süs bitkisi olarak kullanım

özelliğinden dolayı Türkiye’ye giriş yaparak doğallaştırılmış ve sonunda istilacı olarak

kaydedilmiştir. İstilacı bitkiler, toprak mikrobiyal komünitelerini ve ekosistem işlemlerini

ciddi olarak değiştirebilir. Sclerotinia sclerotiorum’un sebep olduğu beyaz çürüklük

hastalığı, çok çeşitli bitkisel ürünlerin başlıca sorunlardan olup ortaya çıktığı ürünlerde

verim kaybına sebep olduğu bildirilmiştir.

Bu çalışmada, A. altissima’nın farklı kısımlarından epifitik ve endofitik biyokontrol

özelliği olan antagonist bakteriyel ajanların (BCA) izole edilerek tanılaması amaçlanmıştır.

Ayrıca antagonistik potansiyelleri olduğu varsayılan aday bakteriyel izolatların, in vitro

koşullarda beyaz çürüklük fungal hastalığı etmeni S. sclerotiorum’un miselyal gelişimini

engelleyebilme özelllikleri araştırılmıştır.

Elde edilen BCA izolatların tanılanması morfolojik, biyokimyasal ve proteomik

(MALDI-TOF kullanarak) metodlara göre yapılmıştır. Sağlıklı Ailanthus altissima bitkisinin

köklerinden ve yapraklarından seçici besi ortam üzerinde yapılan izolasyonlar sonucunda

toplam 11 adet aday BCA izolatı elde edilmiştir. In vitro ikili kültür testleri sonucunda 11

aday izolat arasından sadece üç bakteriyel izolatın (Bacillus subtilis ssp. subtilis EPAA5,

Page 217: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

216

Bacillus subtilis EPAA6 ve Pseudomonas chlororaphis EPAA7) fungusun misel gelişimini

(%33,33-91,11 aralığında engelleme) önemli ölçüde engellediği belirlenmiştir. BCA’nın

misel gelişimini engellemede gösterdikleri etkinlikleri, bu bakteriyel izolatların beyaz

çürüklük hastalığına karşı BCA olarak kullanılabilme potansiyeline sahip olduğunu

göstermiştir. Etkili bakteriyel izolatların hastalık etmenine karşı in vivo koşullardaki etkileri

ve etki mekanizmalarının belirlenmesi üzerine çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ailanthus altissima, antagonist, biyolojik kontrol, toprak kökenli

fungal hastalık, Sclerotinia sclerotiorum.

Page 218: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

217

DETERMINATION OF IN VITRO BIOCONTROL POTENTIALS OF EPIPHYTIC

AND ENDOPHYTIC ANTAGONIST BACTERIAL ISOLATES OBTAINED FROM

DIFFERENT PARTS OF INVASIVE AILANTHUS ALTISSIMA TREES AGAINST

WHITE MOULD DISEASE AGENT SCLEROTINIA SCLEROTIORUM

ABSTRACT

Ailanthus altissima (Mill.) Swingle (Simaroubaceae), commonly known as the tree

of heaven, is a deciduous species native to the Far East Asian countries. Due to its ornamental

characters, this species has been introduced and naturalized and finally recorded as invasive

for Turkey. Invasive plants can alter soil microbial communities and profoundly alter

ecosystem processes. White mould disease caused by Sclerotinia sclerotiorum is major

threat and has been reported to cause yield loss in a wide range of vegetables.

In this study, we aimed to isolate and identify epiphytic and endophytic biocontrol

antagonist bacterial agents (BCA) from different parts of A. altissima and antagonistic

potentials of putative bacterial isolates were investigated for their ability to suppress

mycelial growth of white mould fungal disease agent S. sclerotiorum in vitro conditions.

BCA isolates were isolated and identified according to morphological, biochemical and

proteomic methods such as MALDI-TOF. Using selective nutrient media, total of 11

putative BCA isolates were isolated from roots and leaves of healthy Ailanthus altissima

plant. From this test, only three bacterial isolates (Bacillus subtilis ssp. subtilis EPAA5,

Bacillus subtilis EPAA6 and Pseudomonas chlororaphis EPAA7) were found to suppress

mycelial growth (range of 33.33-91.11% inhibitions) significantly.

According to preliminary results of the significant suppression in the mycelial

growth caused by BCA, bacterial isolates could be used as possible BCA against white

mould disease. Further studies should be conducted on identification and determination of

mode of actions and in vivo activities of the most efficient bacterial isolates against disease

agent.

Key Words: Ailanthus altissima, antagonist, biological control, soil-borne fungal disease,

Sclerotinia sclerotiorum.

Page 219: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

218

LİMONDA ANTRAKNOZ HASTALIĞI ETMENİ COLLETOTRİCHUM

GLOEOSPORİOİDES’ E KARŞI İN VİTRO FUNGİSİT DENEMELERİ

Aysun UYSAL

Şener KURT

ÖZET

Turunçgillerde antraknoz hastalığı sürgünlerde geriye doğru kuruma, yapraklarda

leke, erken dönem yaprak ve meyve dökümleri, meyvelerde antraknoz belirtileri şeklinde

ortaya çıkmaktadır. Hastalık belirtilerine bitkilerin tüm vegetatif ve generatif organlarında

rastlanmaktadır. Fakat ülkemizde bu hastalığa karşı mücadelede kullanılacak ruhsatlı bir ilaç

bulunmamaktadır. Bu sebeple daha önceki çalışmalarımızda virülensliği yüksek olarak

belirlenen temsili LC5 izolatına karşı in vitro fungisit denemeleri yapılmıştır.

Çalışmada, bakır oksiklorür, propineb, trifloxystrobin, boscalid + pyraclostrobin,

azoxystrobin, myclobutanil, carbendazim+chlorothalonil, thiophanate methyl olmak üzere 8

farklı fungisit kullanılmıştır. Fungisit duyarlılık çalışmaları miselyal gelişim ve konidiyal

çimlenme denemeleri şeklinde iki aşamalı olarak yapılmıştır. Denemelerde standart olarak

miselyal gelişim için denemesi PDA ve konidiyal çimlenme için WA besi yerleri

kullanılmıştır. Her bir fungisitin belirli konsantrasyonları, 50ºC’ ye soğutulmuş PDA ve WA

ortamına karıştırılmış ve petri kaplarına (15x100mm) dökülmüştür. Kontrol olarak herhangi

bir fungisit içermeyen PDA ve WA’lı petriler kullanılmıştır. Miselyal gelişim

denemelerinde, C. gloesporioides kolonilerinin kenarlarından kesilmiş 5 mm çapındaki

miselyal diskler, konidiyal çimlenme denemelerinde C. gloesporioides kültüründen

hazırlanan spor süspansiyonu kullanılmıştır.

Yapılan çalışma sonucunda, C. gloesporioides fungusunun, denemede yer alan tüm

fungisitlere karşı oldukça duyarlı olduğu gözlenmiştir. Söz konusu fungisitler içerisinde,

myclobutanil, azoxystrobin, boscalid+pyraclostrobin, trifloxystrobin, carbendazim+

chlorothalonil ve thiophanate methly en etkili fungisitler oiarak saptanmıştır. Etkili

fungisitlerin içerisinde myclobutanil, carbendazim+ chlorothalonil ve azoxystrobin’in, en

düşük EC50 değerlere sahip olduğu bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: Colletotrichum gloeosporioides, limon, fungisitler.

Page 220: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

219

IN VITRO FUNGICIDE TRIALS OF ANTHRACNOSE DISEASE AGENT,

COLLETOTRICHUM GLOEOSPORIOIDES TO SOME FUNGICIDES ON LEMON

ABSTRACT

Anthracnose disease in citrus occurs as dieback in shoots, lesions on leaves, early

leaf and fruit fall downs and anthracnose symptoms in fruits. Disease symptoms are found

in all vegetative and generative organs of plants. However, there is no registered fungicide

to be used in the chemical control against this disease in our country.

For this reason, in vitro fungicide experiments have been performed against

representative LC5 isolate with high virulence in our previous studies. In this study, 8

different fungicides copper oxychloride, propineb, trifloxystrobin, boscalid + pyraclostrobin,

azoxystrobin, myclobutanil, carbendazim + chlorothalonil, thiophanate methyl were used.

Fungicide susceptibility studies were carried out in two stages as mycelial growth and

conidial germination trials. Standard PDA for mycelial growth and Water Agar (WA) media

for conidial germination were used. Certain concentrations of each fungicide were mixed

into PDA and WA medium. cooled to 50ºC and poured into petri dishes (15x100mm). PDA

and WA media without any fungicides were used as controls. In mycelial growth

experiments, 5 mm diameter mycelium discs cut from the culture edges of C.

gloeosporioides and spore suspension prepared from C. gloesporioides culture were used in

conidial germination experiments.

As a result of the study, C. gloesporioides fungus was observed to be quite sensitive

to all fungicides in the experiments. Among the fungicides used in the experiment,

myclobutanil, azoxystrobin, boscalid + pyraclostrobin, trifloxystrobin, carbendazim +

chlorothalonil and thiophanate methly were the most effective fungicides. Among the

effective fungicides, myclobutanil, carbendazim + chlorothalonil and azoxystrobin were

found to have the lowest EC50 values.

Key Words: Colletotrichum gloeosporioides, lemon, fungicides.

Page 221: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

220

MERSİN İLİNDEKİ KİVİ (ACTİNİDİA CHİNENSİS PLANCH.) ÜRETİM

ALANLARINDA TESPİT EDİLEN KÖK HASTALIKLARI

Aysun UYSAL

Şener KURT

E.Mine SOYLU

Soner SOYLU

Merve KARA

ÖZET

Karadeniz sahili dışında üretim yönünden Marmara Bölgesi, Ege ve Akdeniz

Bölgelerinde denizden 200–500 metre yüksek nemli vadi içlerinde üretimin yapılmaya

başlanması ile ülkemizde kivi (Actinidia chinensis Planch.) üretiminin önemli ölçüde

arttığını göstermektedir.

Kivi ülkemizde üreticiler açısından alternatif ürün konumunda bulunmaktadır. Kivi

üretiminde birçok hastalıklar ile karşılaşılmaktadır. Bunlar kök ve kökboğazı hastalıkları,

meyve ve yaprak hastalıklarıdır. Pseudomonas viridiflava ‘nın neden olduğu bakteriyel

yanıklık, Phytophthora, Pythium, Rhizoctonia, Macrophomina türlerinin neden olduğu kök

ve kök boğazı hastalıkları önemli yıkıcı hastalıklarıdır. Meyvelerde ise kurşini küf (Botrytis

cinerea) meyve kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Yapraklarda ise Colletotrichum

türlerinin neden olduğu antraknoz belirtileri gözlenmektedir.

Bu çalışma, Mersin’de kivi üretimi yapılan alanlarda sorun olan kök ve kök-boğazı

hastalıklarını belirlemek için yürütülmüştür. Bunun için Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi

Bitki Sağlığı Kliniği Uygulama ve Araştırma Merkezi Laboratuvarına getirilen hastalıklı

bitki örnekleri, topraktan arındırıldıktan sonra PDA besi yerinde hastalık izolasyonları

yapılmıştır. İzolasyonlar sonucunda birden fazla fungal etmen saptanmıştır. Fungal

kültürlerinden morfolojik ve moleküler çalışmalar yapılmıştır. Fungus kültürleri ışık

mikroskobu altında incelenmiş ve morfolojik özelliklerine göre teşhisleri yapılmıştır.

Bu çalışma sonuçlarına göre Mersin’de kivi üretim alanlarında kök ve kök boğazı

hastalıklarına sebep olarak Phytophthora, Pythium, Rhizoctonia, Macrophomina türleri

belirlenmiştir. Moleküler teşhis için tek spor izolatlarının genomik DNA izolasyonlarından

sonra rDNA ITS bölgesi için, ITS1/ITS4 primerleriyle PCR çalışmaları sonucuna göre,

Page 222: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

221

Rhizoctonia solani, Macrophomina phaseolina, Pythium ultimum, Phytopythium litorale

türleri saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kivi, kök hastalıkları, Fungus.

Page 223: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

222

ROOT DISEASES DETECTED IN KIWIFRUIT (ACTINIDIA CHINENSIS

PLANCH.) PRODUCTION AREAS IN MERSIN PROVINCE

ABSTRACT

In terms of production outside the Black Sea coast, the production of kiwifruit in our

country has increased considerably with the production in the valleys of the Marmara

Region, the Aegean and the Mediterranean Regions, in the humid valleys 200-500 meters

above sea level.

Kiwi fruit is an alternative product for producers in our country. Many diseases are

encountered in kiwi production. These are root and root collar diseases, fruit and leaf

diseases. Bacterial blight caused by Pseudomonas viridiflava, root and root collar diseases

caused by Phytophthora, Pythium, Rhizoctonia, Macrophomina species are important

destructive diseases. In fruit, grey mould (Botrytis cinerea) affects fruit quality significantly.

Anthracnose symptoms caused by Colletotrichum species are observed in the leaves.

This study was carried out to determine the root and crown root diseases of kiwi

production in Mersin. For this purpose, diseased plant samples brought to the Laboratory of

Centre for Implementation and Research of Plant Health Clinic of Hatay Mustafa Kemal

University were removed from the soil, disease isolation was made at the PDA medium. As

result of isolation, multiple fungal causal agents were detected. Morphological and

molecular studies were performed from fungal cultures. Mycelial cultures were examined

under light microscope and identified according to their morphological characteristics.

According to the results of this study, Phytophthora, Pythium, Rhizoctonia,

Macrophomina species were identified as the cause of root and root collar diseases in kiwi

production areas in Mersin. After genomic DNA isolation of single spore isolates for

molecular diagnosis, Rhizoctonia solani, Macrophomina phaseolina, Pythium ultimum,

Phytopythium litorale species were determined for rDNA ITS region by PCR studies with

ITS1 / ITS4 primers.

Key Words: Kiwifruit, Root diseases, Fungus.

Page 224: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

223

AEROBİK TEST PROTOKOLLERİNE GÖRE ENERJİ TÜKETİMİ VE EPOK

DEĞERLERİNİN DİZ VE KALÇA PİK TORK VE KAS FİBRİL TİPİ KESTİRİMİ

İLE İLİŞKİSİ

Uğur CAN

Leyla SARAÇ

Gökhan UMUTLU

Nasuh Evrim ACAR

Yağmur ARINLI

ÖZET

Bu çalışmanın amacı bisiklet ve koşu bandı olmak üzere aerobik test

protokollerindeki Aerobik-Anaerobik, toplam enerji tüketimi ve egzersiz sonrası enerji

tüketimi (EPOC) değerlerini karşılaştırmak ve bu değerlerin diz-kalça izokinetik pik tork ve

kas fibril tipi dağılımı ile ilişkisini araştırmaktır. Araştırmaya Mersin Üniversitesi Spor

Bilimleri Fakültesi’nde öğrenim gören sağlıklı 20 erkek sporcu katılmıştır. Katılımcıların

yaş ortalaması 21.20±2.16’dır.

Çalışmanın birinci bölümünde 24 saat ara ile ilk olarak koşu bandı üzerinde

Maksimal Oksijen Tüketim (VO2maks) testi ve kan laktat ölçümleri ardından bisiklet

ergometresi ile VO2maks testi ve kan laktat ölçümleri yapılmış; devamında 48 saat ara ile

önce koşu bandı üzerinde ardından bisiklet ergometresi üzerinde EPOC değeri, aerobik-

anaerobik enerji tüketimi ile istirahat enerji tüketim seviyeleri belirlenmiştir.

Çalışmanın ikinci bölümünde ise diz-kalça izokinetik pik tork değerleri ile kas fibril

tipi dağılımı belirlenmiştir. Yapılan Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi analizi sonucunda

aerobik, EPOC ve toplam enerji tüketim değeri arasında anlamlı fark bulunmuş, anaerobik

enerji tüketim değerleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Aerobik-anaerobik, EPOC

ve toplam enerji tüketimi ile diz-kalça izokinetik pik tork ve kas fibril tipi dağılımı arasındaki

ilişkiyi belirlemek için Spearman’s Rank Order Correlation analizi uygulanmış ve analiz

sonuçları istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığını ortaya koymuştur (p> .05).

Bu sonuçlar neticesinde aerobik enerji sistemine dayalı egzersizlerde enerji tüketim

düzeylerinin yanı sıra EPOC ve toplam enerji tüketim düzeyinin de etkili olduğu

söylenebilir.

Page 225: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

224

Anahtar Kelimeler: Enerji Tüketimi, Aerobik-Anaerobik, VO2maks, EPOC, İzokinetik

Kuvvet.

“Bu çalışma Mersin Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’nce 2017-2-TP2-2575

Proje Numarası ile desteklenmiştir”.

Page 226: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

225

ACCORDING TO AEROBIC TEST PROTOCOLS RELATION OF ENERGY

CONSUMPTION AND EPOC VALUES WITH KNEE AND HIP PEAK TORQUE

AND MUSCLE FIBRIL TYPE PREDICTION

ABSTRACT

The purpose of this study is to compare the aerobic-anaerobic energy consumption,

the value of post exercise energy consumption (EPOC) and the levels of total energy

consumption under aerobic test protocols on cyling and treadmill and also to search for the

relation-ship on knee-hip isokinetic peak torque and the muscle fibril pattern. 20 healthy

male athletes who study in Mersin University Physical Education And Sports Department

participated in the research. Participants’ avarage of age is 21.20±2.16.

In the first part of the study, in 24 hours, Maksimal Oxygen consumption (VO2max)

test and blood lactate measuring has been handled. Afterwards, in 48 hours, EPOC value on

treadmill and cyling ergometic, aerobic-anaerobic energy consumption and resting energy

consumption has been determined.

In the second part of the study, muscle fibril type and isokinetic peak torque of knee-

hip range are determined. After wilcoxon signed rank test test has been apphied analysis. It

has been found that there is really difference between aerobic, EPOC and total energy

consumption. There isn’t any significat different an anaerobic energy consumption value.

To determine the relation between aerobic-anaerobic, EPOC and total energy consumption,

knee-hip isokinetic peak torque and muscle fibril type, spearman’s rank order correlation

analysis has been applied and analysis.

Shows that there isn’t any significant relation statistically among these results, it can

be said that exercises an aerobic energy system, energy consumption ranges on exercise both

EPOC and total energy consumption are effective.

Key Words: Energy Consumption, Aerobic-Anaerobic, VO2max, EPOC, Isokinetic

Strength.

“This study was supported by the Research Fund of Mersin University in Turkey with

Project Number: 2017-2-TP2-2575”.

Page 227: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

226

DİLEKÇE ÜCRETLERİNİ ELEŞTİREN II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ BİR KÖŞE

YAZISI

Mehmet AYKANAT

ÖZET

Ahmed Reşid, 1324 yılında İstişare dergisinde “Hakk-ı İstidaya ve İştikaya Dair”

başlıklı bir makale yayımlamıştır. Makalenin konusu dilekçelerden vergi ve sair ücretler

alınması hakkındadır. Makale, Ahmed Reşid’in anayasada yapılacak değişiklikler

hakkındaki tekliflerinin bir bölümünü içermektedir. Aynı sayıda ve derginin daha önceki

sayısında diğer teklifleri yayımlanmıştır.

Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra yayımlanan makale,

döneme ilişkin dikkate alınması gereken bir kaynaktır. Dönemin siyasi, ekonomik, sosyal

durumuna ilişkin veriler içermektedir. Konu, aynı zamanda basının işlevi ve hukuk

üzerindeki etkisi ile ilgilidir. Çalışma; Ahmed Reşid ve İstişare dergisi hakkında bilgiler,

Osmanlı Türkçesi ile yazılmış makalenin transkripsiyonu ve değerlendirmelerden

oluşmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Dilekçe hakkı, şikayet hakkı, Ahmed Reşid, İstişare Dergisi, Osmanlı

dergileri, II. Meşrutiyet, Kanun-ı Esasi.

Page 228: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

227

A CRITICAL ARTICLE ABOUT PETITION FEES IN OTTOMAN SECOND

CONSTITUTIONAL ERA

ABSTRACT

In 1324, Ahmed Resid published an article entitled “About Right to Petition and

Right to Complain” in Istisare Journal. The subject of the article is about the collection of

taxes and other fees from petitions. The article contains part of Ahmed Reşid's proposals on

amendments to the Constitution. Other offerings have been published in the same issue and

in the earlier issue of the journal.

The article, published immediately after the proclamation of the constitutional

monarchy, is an important source for the period. It contains data on the political, economic

and social situation of the period. The issue also concerns the function of the press and its

influence on the law. The study consists of information about Ahmed Resid and the Journal

of Istisare, transcription of the article written in Ottoman Turkish and evaluations.

Key Words: Right to petition, right to complain, Ahmed Resid, Istisare Journal, Ottoman

journals, Ottoman constitutional era, Ottoman constitution.

Page 229: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

228

TANZİMAT’TAN CUMHURİYET’E İŞ HUKUKU DÜZENLEMELERİ

Mehmet AYKANAT

ÖZET

Genç bir hukuk dalı olan iş hukuku, ülkemizde son yüzyılda gelişme göstermiştir. İlk

iş kanunumuz 1938 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu tarihe kadar iş hukukuna ilişkin özel bir

düzenleme yapılmamıştır. Ancak bu durum, hukuk tarihimizde iş hukukuna ilişkin başka

düzenlemeler olmadığı anlamına gelmez. Tanzimat Dönemi’nden itibaren iş hukukuna dair

bazı nizamnameler hazırlanmıştır. Mecelle’de iş hukukuna ilişkin hükümler vardır. Büyük

Millet Meclisi 1921 yılında iş hukukuna dair iki kanun çıkarmıştır. Bu düzenlemeler iş

hukukumuzun adım adım gelişimini göstermesi bakımından önemlidir.

Osmanlı döneminde hazırlanan iş hukuku düzenlemeleri, işçi kitlesinin yoğunlaştığı

madencilik sektörüne ilişkin olmuştur. Bu düzenlemelerde devlet müdahalesinin ve işçileri

korumayı amaçlayan hükümlerin az olduğu görülmektedir. Ancak işçi lehine hükümler

giderek artan bir seyir izlemiştir. Sosyal ve ekonomik gelişmelere paralel olarak iş

hukukumuz da gelişmiştir.

Anahtar Kelimeler: İş hukuku, iş hukuku tarihi, iş hukukunun gelişimi, Osmanlı çalışma

ilişkileri, Osmanlı iş hukuku.

Page 230: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

229

LABOR LAW REGULATIONS FROM THE TANZIMAT PERIOD TO THE

ANNOUNCEMENT OF THE REPUBLIC

ABSTRACT

Labor law, which is a young branch of law, has developed in our country in the last

century. Our first labour law was enacted in 1938. No specific regulation on labour law has

been made until this date. However, this does not mean that there are no other regulations

regarding labor law in our legal history. Some regulations on labor law have been prepared

since the Tanzimat period. There are provisions on labor law in Medjelle. The Grand

National Assembly passed two laws on labour law in 1921. These regulations are important

in terms of demonstrating the step-by-step development of our labour law. In parallel with

social and economic developments, our labor law has also improved.

The labor law regulations prepared during the Ottoman period have been related to

the mining sector, where the workers' population is concentrated. In these regulations, it is

seen that the state intervention and provisions aiming to protect the workers are few.

However, the provisions in favor of the workers followed an increasing course.

Key Words: Labor law, history of labour law, development of labour law, Ottoman labour

relations, Ottoman labour law.

Page 231: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

230

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÇOCUKLARA YÖNELİK SOSYAL HİZMET

KURUMLARI

Mehmet AYKANAT

ÖZET

Sosyal hizmet kurumları, günümüzde sosyal güvenlik içinde önemli bir yere sahiptir.

Primsiz yöntemler geçmişte daha etkili olan kurumlardır. Osmanlılar, etkin sosyal hizmet

kurumları oluşturmuşlardır. Çocuklar, sosyal hizmetlerden yararlananlar arasında ilk

sıralarda yer almaktadır. Çocuklara yönelik Osmanlı dönemi sosyal hizmet kurumları, nitelik

ve nicelik bakımından incelenmeye değerdir.

Osmanlıda en temel sosyal hizmet kurumu vakıflardır. Osmanlı klasik döneminde

genel amaçlı ve çocuklara özgülenmiş vakıflar, sosyal hizmetler yürütmüşlerdir. Tanzimat

dönemi ise çocuklara özel sosyal hizmet kurumlarının arttığı bir dönemdir. Bu dönemde

eğitim, sağlık, barınma, beslenme hizmetleri veren kurumlar kurulmuştur.

Tanzimat döneminde kurulan ıslahhane, sanayi mektebi, Dârüleytam, Darülhayr-ı

Ali, Himaye-i Etfal Cemiyeti gibi kurumlar; Osmanlıların çocuklara yönelik sosyal

hizmetlere verdiği önemi göstermektedir. Finansmanı çoğunlukla yardımlarla sağlanan

kurumlar, devlet tarafından da desteklenmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Osmanlıda sosyal hizmet, çocuk esirgeme, ıslahhane, Dârüleytam,

Darülhayr-ı Ali, Himaye-i Etfal Cemiyeti.

Page 232: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

231

SOCIAL SERVICE INSTITUTIONS FOR CHILDREN IN TANZIMAT PERIOD

ABSTRACT

Social service institutions have an important place in social security today. Non-

premium methods are institutions that have been more effective in the past. The Ottomans

established effective social service institutions. Children are among the first beneficiaries of

social services. The Ottoman period social service institutions for children are worth

examining in terms of quality and quantity.

The most basic social service institution in the Ottoman Empire is foundations.

In the classical period of the Ottoman Empire, general purpose foundations and foundations

specific to children performed social services. During the Tanzimat period, private social

service institutions for children increased. During this period, institutions providing

education, health, housing and nutrition services were established.

Institutions such as correctional house, industrial school, orphanage, Darülhayr-ı Ali

and Child Protection Agency which established during the Tanzimat period show the

importance that the Ottomans gave to social services for children. The institutions, financed

mostly by aid, have also been supported by the state.

Key Words: Social service in the Ottoman Empire, child protection, correctional house,

orphanage, Dârüleytam, Darülhayr-ı Ali, Himaye-i Etfal Cemiyeti.

Page 233: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

232

YENİ NESİL EĞLENCE SEKTÖRÜ OLARAK ÇEVRİM-İÇİ YAYINCILIK: BİR

ÖLÇEK GELİŞTİRME ÇALIŞMASI

Mehmet Aykut ERK

Sunay FIRAT

Mert SEYHAN

ÖZET

Amaç: Twitch, kullanıcıların video oyunu oynadıkları sırada kendilerini canlı

yayınlayabildikleri çevrim-içi video paylaşımının yapıldığı bir platformdur. Twitch, web

sitesinde sunulan sohbet kutusu, izleyici yorumları ve bağışlar gibi özellikler sayesinde

izleyicilerle yayıncılar arasında bağ kurulmasına imkân tanımaktadır. Bu bakımdan Twitch

kullanıcılarının topluluk olma yatkınlığı da izleyicilerin ortak yayıncı sayesinde meydana

getirdikleri iletişim örüntüleri ile karşılanmaya çalışılmaktadır. Bu çalışma, sürekli gelişen

bilişim teknolojileri ile birlikte değişen “eğlence kültürünün” bir öğesi ve interaktif canlı

yayın platformu olan Twitch kullanıcılarının oyun bilgisi arayışı, topluluklar ile duygusal

bağ kurma isteği ve sosyal yalıtım çabası ile yayıncılara bağışta bulunma eylemi arasındaki

ilişkileri sosyodemografik değişkinler aracılığıyla incelemek ve bu popülasyon için

kullanılabilecek likert tipi bir ölçek geliştirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Yöntem: Araştırmanın evrenini Top Streamers ve Twitch Metrics adlı Twitch

yayınları, yayıncıları ve izleyicileri ile ilgili istatistikleri tutan web sitelerine göre en çok

izlenme oranına sahip Türkçe yayın yapan ilk 100 yayıncı oluşturmaktadır. Çalışmanın

örneklemini çalışma formunu dolduran 318 izleyici oluşturmuştur. Katılımcılara

“Sosyodemografik Veri Toplama Formu” ve “Twitch İzleyici Motivasyon Ölçeği” Twitch

üzerinden ilgili izleyicilere “Google Formlar” aracılığı ile oluşturulmuş veri toplama

araçlarının özel mesaj olarak gönderilmesiyle uygulanmıştır.

Bulgular: Yapılan analizler sonucunda; Kaiser Meyer-Olkin (KMO) ve Barlett

Küresellik Testinin sonuçlarına göre ölçeğin maddeleri arasında 0,80’nin üzerinde

istatistiksel olarak anlamlı bir uyum değeri olduğu tespit edilmiştir.

Ölçek maddelerinin faktör yükleri değerlendirildiğinde; 0,615 ile 0,766 arasında

dağılım gösterdiği belirlenmiştir. Tespit edilen üç faktörün (Oyun Bilgisi, Topluluk ile

Kurulan Duygusal Bağ, Sosyal Yalıtım) Cronbach’s Alpha güvenirlik analizi sonucu

katsayıları 0,67 – 0,82 arasında olduğu tespit edilmiştir.

Page 234: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

233

Çalışılan örneklemin sosyodemografik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda;

çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalamasının 22,10±5,35 (min:12; maks:41) olduğu,

haftalık Twitch yayını izleme süresinin 18,81±11,72 saat (min:1; maks:110) ve tek seferde

yapılan toplam bağış miktarının ise 413,05±915,324TL. (min:1; maks:10.000) olduğu

belirlenmiştir.

Bu sonuçlara göre Twitch izleyicilerinin sanılanın aksine homojen bir grup olmadığı

ve farklı izleyici motivasyonları ile birbirinden ayrıldığı belirlenmiştir. Twitch izleyicileri,

izleme motivasyonları bakımından karşılaştırıldığında; cinsiyetin (p=0,002), içinde

yaşanılan sosyal ortamın (p=0,007), yayın izleme saatinin (p=0,007) ve yayıncılara yapılan

bağış (p<0,001) gibi değişkenlerin birbirinden farklılaştıkları tespit edilmiştir.

Sonuç: Sonuç olarak ölçeğin zaman içindeki güvenirliğini ölçmek için test tekrar-

test çalışmasının yapılması ile birlikte günümüzde bireyler arasında yaygın olan video oyun

yayını/yayıncılığı ve izleyiciliği gibi tanımların daha iyi anlaşılması bakımından

gerçekleştirilecek spesifik çalışmalarda “Twitch İzleyici Motivasyon Ölçeği”den

yararlanılabileceği düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Twitch, yayıncı, izleyici, motivasyon, bağış.

Page 235: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

234

ONLINE STREAMING AS NEW GENERATION ENTERTAINMENT SECTOR: A

SCALE DEVELOPMENT STUDY

ABSTRACT

Object: Twitch is an online video sharing platform where the users can livestream

while playing video games.

In that regard Twitch creates has an interactive context and its features such as chat

box, viewer comment section and donation notifications provide an environment in where a

connection between viewers and streamer can be created. The need to belong a group that

arises from the need of social interaction may motivate Twitch users to form communities

and develop communication patterns through a common streamer. Aim of this study is to

examine the relationship between the act of donation performed by the users of Twitch(a

constantly changing interactive live stream platform that is a part of the ever-developing

“entertainment culture”) and the social isolation, the desire of the creating emotional

connection with the Twitch communities and game knowledge seeking behavior through

sociodemographic variables and to create a Likert type scale that can be used when

examining this population.

Method: The population of the study was consisted of the Top 100 Turkish speaking

streamers with the highest numbers of viewers according to the websites such as Top

Streamers and Twitch metrics that produce statistics about streams, streamers and viewers.

Study group was consisted of 318 viewers who have filled the study form researchers shared

on the Twitch platform. Sociodemographic Data Collection Form and Twitch Viewer

Motivation Scale have been conducted to participants

Results: After the analyses which have been conduct, KMO (Kaiser Meyer-Olkin)

Barlett Sphericity Test was used to determine the suitability of the factor model. According

to the results of the test, it was found that there was a statistically significant adequacy value

above 0,80. Factor loadings of the remaining items range from 0,615 to 0,766. Cronbach’s

Alpha reliability coefficients of each factor (Game Information, Emotional Connection

Created with The Community, Social Isolation) were found to be between 0.67-0.82. When

sociodemographic attributes are considered that average age of individuals is found to be

Page 236: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

235

22,10±5,35 years (min:12; max:41). Moreover, weekly average consumption of Twitch

streams among individuals is found to be 18,81±11,72 hours (min:1; max:110). Finally, the

avarage amount of batch donation is found to be 413,05±915,324 (Turkish Lira) (min:1;

max:10.000)

According to these results, Twitch viewers is a heterogeneous group and they can be

differed with their separate motivations contrary to what is believed. When viewers have

being compared by gender (p=0,002), by people they live together (p=0,007) and by largest

amount of money they have donated to the streamers (p<0,001); statistically significant

differences were found.

Conclusion: To sum up one could benefit from this scale if reliability study (test-

retest method) has been conduct. One can also benefit this scale while trying to make studies

in order to illuminate common terms such as video game streams/streaming and viewer.

Key Words: Twitch, streamer, viewer, motivation, donation.

Page 237: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

236

OPİYAT BAĞIMLILIĞINDA AGONİST VEYA ANTAGONİST TEDAVİSİ

GÖREN BİREYLERİN TEDAVİYE YÖNELİK ALGILARININ İNCELENMESİ

Mehmet Aykut ERK

Sunay FIRAT

ÖZET

Amaç: Agonist veya antagonist tedavilerinin farklı dinamikleri göz önünde

bulundurulduğunda opiyat kullanım bozukluğu tanısı konulmuş bireye en uygun tedavinin

yüksek verim ile sürdürüleceği düşünülmektedir. Bu çalışma opiyat kullanım bozukluğu

nedeniyle kliniklerde yatarak tedavi gören bireylerin tedavi yöntemleri ve birtakım

sosyodemografik değişkenlerin tedavinin başarısına yönelik olumlu algı oluşmasındaki

etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır.

Yöntem: Bu çalışma opiyat kullanım bozukluğu nedeniyle Adana Dr. Ekrem Tok

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve

Araştırma Merkezi (AMATEM), 2. ve 3. kliniklerinde yatarak agonist

(buprenorfin/nalokson) ve antagonist (naltrekson implant) tedavisi gören bireylerin, tercih

edecekleri tedavi biçimine yönelik algılarında değişikliğe yol açabilecek etkenlerin ortaya

konulması ve bu iki grubun sosyotropik-otonomik kişilik özelliği gibi değişkenlerce

karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır.

Bu nedenle; bireylere, sosyodemografik verilerin, tedavinin başarısına etki ettiği

düşünülen faktörlere ilişkin algıların ve kişilik özelliklerinin belirlenebilmesi için

“Sosyodemografik Veri Toplama Formu”, “Bağımlılık Tedavisinin Başarısını Öngören

Faktörler Ölçeği (BÖF)” ve Sosyotropi-Otonomi Ölçeği (SOSOTÖ)” uygulanmıştır. Veriler,

bireyler kliniklerinde yatarak tedavi gördükleri sırada kliniğin iş akışını aksatmayacak ve

bireylerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerini engellemeyecek şekilde uygun olan

zamanlarda yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır.

Bulgular: Opiyat kullanım bozukluğu nedeniyle klinikte yatarak agonist ve

antagonist tedavisi gören ortalama 27,57±5,34 (min:19; maks:50) yaşında olan 136 erkek

hasta çalışmaya katılmıştır. Çalışmaya katılan hastaların %82,4’ünün uyuşturucu maddeye

başlangıç maddesinin esrar olduğu, opiyat kullanımına başlama yaşının ise 17,53±4,25

(min:10; maks:32) olduğu tespit edilmiştir.

Page 238: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

237

Opiyat kullanım bozukluğu nedeniyle klinikte yatarak tedavi gören bireylerin,

agonist ve antagonist tedavilerinin başarısını öngören faktörler ve sosyotropik-otonomik

kişilik özellikleri incelenmiş ve hastaların tedavinin başarısına yönelik algılarının; tedavi

yöntemine (p<0,05), tedavi görme sıklığına (p<0,01), anne-babanın hayatta olup

olmamasına (p<0,05) göre aralarında anlamlı farklılık gösterdiği saptanmıştır.

Sonuç: Çalışmanın sonunda, özellikle her iki tedavi yönteminin süreçleri hakkında

bireylere tedaviye başlamadan önce bilgilendirmeler yapılmasının bireylerin algılarına ve

kişilik özelliklerine uygun tedavi yöntemlerini seçmelerinin, tedaviye uyum sağlamasında

tıbbi ve toplumsal olarak bireyin yardımcı olabileceği ve ülkemiz maddi kaynaklarının da

yerinde kullanılması bakımından önemli olduğu düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Opiyat kullanım bozukluğu, agonist, antagonist, implant, tedavi algısı,

tedavi başarısı.

Page 239: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

238

INVESTIGATION OF TREATMENT PERCEPTION IN INDIVIDUALS WHO

HAVE BEEN GETTING AGONIST OR ANTAGONIST TREATMENT FOR

OPIOID USE DISORDER

ABSTRACT

Objective: The aim of this study was the following. When the different dynamics of

agonist or antagonist treatments for individuals who have been diagnosed with opioid use

disorder considered it is assumed that the eligible treatment to the individual may be

maintained with high efficacy. Thus, we aimed to examine the effect of the difference

between treatment methods and sociodemographics regarding positive perception for

treatment success.

Method: This study has been conducted in order to compare the two treatment groups

which have being treated as outpatients in 2 and 3. Clinics of Adana Dr. Ekrem Tok Mental

Health and Diseases, Alcohol and Substance Addiction Treatment Center regarding agonist

(buprenorphine/naloxone) and antagonist (naltrexone) treatment differences and their affect

which may alter their perception healing. Also, sociotropic and autonomic traits have been

included to study. Therefore, “Sociodemographic Data Evaluation Form”, Predictive Factors

for The Addiction Treatment Success Scale” and “Sociotropy-Autonomy Scale” were used

to assess the sociodemographic data, the perception towards factors which have been

affected to the treatment and characteristics. The data of the individuals have been collected

by the researcher via face-to-face interviews while patients were residential in the clinic.

Results: Total number of 136 male patients whose average age was 27,57±5,34

(min:19; max:50) have been included to study. The starting substance for patients who have

been included to study was marijuana (82,4%). The average of starting age for opioid usage

is found to be 17,53±4,25 (min:10; max:32)

According to results of our study, it has been detected that there are some differences

in the perception of treatment success between individuals who have been getting agonist or

antagonist treatments in clinics such as treatment method (p<0,05), treatment frequency

(p<0,01) and parents' vital statuses (p<0,05).

Page 240: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

239

Conclusion: In the end of the study we concluded that proper briefing about two

different treatment methods which decisive for suitable treatment selection for patient has

enormous amount of importance both for the individual and pecuniary source of our country.

Key Words: Opioid use disorder, agonist, antagonist, implant, perception, success of

treatment.

Page 241: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

240

RHO-KİNAZ İNHİBİTÖRÜ H-1152’NİN 3T3-L1 PREADİPOSİTLERİNİN

DİFERENSİYASYONU ÜZERİNE ETKİSİ

A. Sencer YURTSEVER

Kansu BÜYÜKAFŞAR

ÖZET

AMAÇ: 3T3-L1 preadipositlerinde Rho-kinaz inhibisyonunun diferensiyasyonu

arttırdığı gösterilmiştir. Ancak, diferensiyasyon sürecinin farklı zaman noktalarında yapılan

Rho-kinaz inhibisyonunun diferensiyasyona etkisi üzerine bir çalışma bulunmamaktadır.

Buna ek olarak Y-27632 ile Rho-kinaz inhibisyonu gösterilmiştir ancak 3T3-L1

preadipositlerinde yeni bir Rho-kinaz inhibitörü olan H-1152 ile yapılan Rho-kinaz

inhibisyonunun etkisini gösteren çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle 3T3-L1

preadipositlerinde diferensiyasyon protokolünün farklı zaman noktalarında uygulanan H-

1152’nin preadipositlerin diferensiyasyonu üzerine etkisini incelemeyi amaçladık

GEREÇ ve YÖNTEM: 3T3-L1 preadipositlerinin ekimi 24 kuyucuklu pleytlere her

kuyucukta 20,000 hücre olacak şekilde yapıldı. Standart preadiposit diferensiyasyon

protokolü uygulandı. Hücreler konfluent olana kadar %10 FBS (fetal sığır serumu), %1

Penisilin/Streptomisin ve %1 glutamin içeren Dulbecco’nun modifiye medyumunda

(DMEM) inkübe edildi. Bu aşamada inkübasyon 2 gün daha sürdürüldü. Konfluent olduktan

sonraki 2’nci gün diferensiyasyon protokolünün 0’ncı günü kabul edildi. Protokolün 0-2’nci

günü diferensiyasyonunun indüklenmesi için hücrelere 0,25 µM deksametazon, 0,5 mM

izobutilmetilksantin 1μM insülin içeren %10 FBS/DMEM uygulandı. Protokolün 2-4’üncü

günü hücrelere 1μM insülin içeren %10 FBS/DMEM uygulandı. Protokolün 4-8’inci günü

kuyucuklara %10 FBS içeren komplete medyum konuldu. Günaşırı medyum değişimi

yapılarak inkübasyon 8. güne kadar sürdürüldü. Deney protokolünün belirlenmiş zaman

noktalarında (0-2’nci gün, 0-4’üncü gün, 4-8’inci gün ve 0-8’inci gün boyunca) H-1152 (10-

7, 10-6 M) uygulandı. Diferensiyasyon protokolünün 8’inci gününde deney sonlandırıldı.

Kuyucuklardaki hücrelere Oil Red O boyama yapılarak adiposit diferensiyasyonu

değerlendirildi.

BULGULAR: H-1152 diferensiyasyonun 0-2’nci ve 4-8’inci günleri boyunca

uygulandığında preadipositlerin diferensiyasyonu üzerine anlamlı bir etki göstermedi. Buna

Page 242: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

241

karşılık diferensiyasyon sürecinin 0-4’üncü ve 0-8’inci günleri boyunca uygulandığında

3T3-L1 preadipositlerinin diferensiyasyonunu arttırdı.

SONUÇ: Spesifik Rho-kinaz inhibitörü H-1152, 3T3-L1 preadipositlerde, lipojenez

açısından önemli bir basamak olan diferensiyasyonu arttırmaktadır.

Anahtar Kelimeler: 3T3-L1, differensiyasyon, H-1152, preadiposit, Rho-kinaz.

Page 243: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

242

EFFECT OF THE RHO-KINASE INHIBITOR H-1152 ON DIFFERENTIATION

OF THE 3T3-L1 PREADIPOCYTES

ABSTRACT

AIM: It has been shown that Rho-kinase inhibition increased differentiation in 3T3-

L1 preadipocytes. However, there is no study on the effect of Rho-kinase inhibition on

differentiation at different time points of the differentiation process. In addition, rho-kinase

inhibition with the Y-27632 was demonstrated but, there is not any study showing the effect

of the new Rho-kinase inhibitor H-1152 on the differentiation in 3T3-L1 preadipocytes. For

this reason, we aimed to the effect of the H-1152, which administrated at the different time

points of the differentiation protocol on the diffferentiation of the preadipocytes.

Materıal And Methods: Seeding of the 3T3-L1 preadipocytes was performed as

20000 cells exist in the every well of the 24-well plates. Standard preadipocyte

differentiation protocol was applied. The cells were incubated in Dulbecco’s modified

medium (DMEM) containing 10% FBS (foetal bovine serum), 1% penicillin/streptomycin,

and 1% glutamine until reached confluency. İncubation maintained on this stage for further

2 days. The second day after confluency accepted as 0th day of the differentiation protocol.

In order to inducing the differentiation, 10% FBS/DMEM containing 0,25 µM

dexamethasone, 0,5 mM isobuthylmethylxhantine, and 1 μM insuline was administered to

the cells between 0-2nd days of the protocol. 10% FBS/DMEM containing only 1μM

insuline applied to the cells between 2-4th days of the protocol. 10% FBS/DMEM was

administrated to the wells between 4-8th days of the protocol. H-1152 (10-7,10-6 M) was

applied on the determined time points of the experimental protocol ( throughout 0-2nd, 0-

4th, 4-8th, and 0-8th days). The experiment was terminated at the 8th day of the

differentiation protocol. Differentiation was evaluated with Oil Red O staining.

Results: H-1152 has not effect on the differentiation of preadipocytes when applied

between 0-2nd and 4-8th days of the differentiation. On the contrary, increased the

differentiation of the 3T3-L1 preadipocytes when administered along 0-4th and 0-8th days

of the differentiation process.

Conclusıon: Specific Rho-kinase inhibitor H-1152 increases the differentiation of

3T3-L1 preadipocytes, which an important step in terms of lipogenesis.

Page 244: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

243

Key Words: 3T3-L1, differentiation, H-1152, preadipocyte, Rho-kinase.

Page 245: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

244

TROMBİN, LİZOFOSFATİDİK ASİT VE C3 EKZOENZİMİN 3T3-L1

PREADİPOSİTLERİNDE RHOA AKTİVASYONU ÜZERİNE ETKİSİ

A. Sencer YURTSEVER

Kansu BÜYÜKAFŞAR

ÖZET

Amaç: Trombin ve lizofosfatidik asidin (LPA) farklı hücrelerde RhoA aktivasyonu

yaptığı bilinmektedir. Hücre membranından sitozole transloke olarak aktive olan RhoA’nın,

adipogenezde önemli bir basamak olan preadipositlerin diferensiyasyonu üzerine önemli

etkileri bulunduğu gösterilmiştir. Ancak, preadipositlerde trombin ve LPA’nın RhoA

aktivasyonu üzerine etkisi ile ilgili çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle trombin, LPA ve

RhoA inhibisyonu yapan C3 ekzoenzimin 3T3-L1 preadipositlerinde RhoA aktivasyonu

üzerine etkisini incelemeyi amaçladık.

Gereç-Yöntem: 3T3-L1 preadipositleri 24 kuyucuklu pleytlere her kuyucukta

20,000 hücre olacak şekilde ekildi. Çalışmamızda standart preadiposit diferensiyasyon

protokolü uygulandı. Hücreler konfluent olana kadar %10 FBS, %1 Penisilin/Streptomisin

ve %1 glutamin içeren Dulbecco’nun modifiye medyumunda (DMEM) inkübe edildi. Bu

aşamada 2 gün daha inkübasyona devam edildi. Konfluent olduktan sonraki 2nci gün

diferensiyasyon protokolünün 0’ncı günü kabul edildi ve trombin (5 U/ml), LPA (10⁻⁵ M)

C3 ekzoenzim (2µg/ml) tek başına ya da kombine olarak uygulandı ve inkübatörde 37°C

sıcaklıkta 5,15,30 dakika süreyle inkübe edildi. Belirlenen zaman noktalarında lize edilen

hücrelerde RhoA translokasyonu G-LISA kiti ile analiz edildi.

Bulgular: LPA (10-5 M) ve trombin (5U/ml) tüm zaman noktalarında RhoA

translokasyonunu arttırdı. C3 ekzoenzim (2 µg/ml) trombin ile indüklenen RhoA

translokasyonunu 5. dakikada azalttı ancak 15 ve 30. dakikada etki göstermedi.

Sonuç: Trombin ve LPA 3T3-L1 preadipositlerinde RhoA aktivasyonuna yol

açmaktadır.

Anahtar Kelimeler Adiposit, lizofosfatidik asit, RhoA, trombin, C3 ekzoenzim.

Page 246: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

245

EFFECT OF THE THROMBIN, LYSOPHOSPHATIDIC ACID AND C3

EXOENZYME ON RHOA ACTIVATION IN 3T3-L1 PREADIPOCYTES

ABSTRACT

Aım: It has been known that Thrombin and lysophosphatidic acid made RhoA

activation in different cells. There has been shown that RhoA, which activated by

translocating to cytosol from cell membrane, has significant effects on the differentiation of

preadipocytes that is a substantial stage of adipogenesis.

However, there is not any study in related with the effect of the thrombin and LPA

activation in preadipocytes. Therefore we aimed to investigate the effect of thrombin, LPA,

and RhoA inhibiting agent C3 exoenzyme on RhoA activation in 3T3-L1 preadipocytes.

Materıal And Methods: 3T3-L1 preadipocytes were seeded to 24-well plates as

20000 cell exist on every well of the plates. Standard preadipocyte differentiation protocol

was used in our study. Cells were incubated in Dulbecco’s modified medium including 10%

FBS, 1%penicillin/streptomycin, and 1% glutamine until reached confluency. İncubation

were maintained for further 2 days in this stage. 2nd day after confluency accepted as the

0th day of the differentiation protocol and, thrombin (5U/ml), LPA (10⁻⁵ M), and C3

exoenzyme (2µg/ml) were administrated alone or in combination and then the cells were

incubated for 5,15,30 minutes period of time at 37°C temperature in an incubator. RhoA

translocation was analysed with the G-LISA kit on the cells which lysed at determinated

time points.

Results: LPA (10-5 M) and thrombin (5U/ml) were increased the RhoA translocation

in all time points. C3 exoenzyme (2 µg/ml) was decreased the RhoA translocation by

thrombin in the 5th minute but not effect on RhoA translocation induced by thrombin in both

15th and 30th minutes.

Conclusıon: Thrombin and LPA leads to RhoA activation in the 3T3-L1

preadipocytes.

Key Words: Adipocyte, lysophophatidic acid, RhoA, thrombin, C3 exoenzyme.

Page 247: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

246

SİLİFKE ÇELTİK ALANLARINDA BEYAZ UÇ NEMATODU

(APHELENCHOIDES BESSEYI CHRISTIE, 1942)’NUN TESPİTİ

Adem ÖZARSLANDAN

ÖZET

Çeltik beyaz uç nematodu (Aphelenchoides besseyi Christie,1942) çeltik üretim

alanlarında ekonomik zararlılardan biridir. Çeltik beyaz uç nematodu hasattan sonra kavuz

ile dane arasında 2-3 yıl arasında hayatta kalabilmektedirler. Yeni alanlara genellikle çeltik

tohumları ile taşınmaktadırlar. Bu çalışmada 2018 yılında hasat sonrası üreticilerden 22 adet

çeltik tohum örnekleri toplanmıştır. Bu tohumlar 6 tekerrürlü olarak 50-100 gram alınarak

kavuzlar tohumdan ayrılmıştır. Kavuzlar danelerden ayrılarak geliştirilmiş Baermann huni

yöntemi yardımı ile nematodlar elde edilmiştir. Alınan 22 adet örnekten 4 âdetinde

Aphelenchoides besseyi‟nin olduğu tespit edilmiştir. Silifke’de ilk defa bu çalışma ile Çeltik

beyaz uç nematodunun varlığı tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Çeltik, Aphelenchoides besseyi, çeltik beyaz uç nematodu.

Page 248: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

247

DETECTION OF WHITE TIP NEMATODE (APHELENCHOIDES BESSEYI

CHRISTIE, 1942) IN RICE FIELDS OF SILIFKE

ABSTRACT

Rice White tip nematode (Aphelenchoides besseyi Christie, 1942) is one of the

economic pests in rice production areas. Rice White tip nematode survives for 2-3 years

between seeds and hulls. They are usually transported to new areas with paddy seeds. In this

study, 22 paddy rice seed samples were collected from post-harvest producers in 2018. These

seeds were taken from 50-100 grams with 6 replications and the hulls were separated from

the seeds. The nematodes were obtained by the Baermann funnel method which was

developed by separating the husks from the grains. Of the 22 samples, 4 were found to be

Aphelenchoides besseyi. For the first time in Silifke, the presence of rice white tip nematode

was determined.

Key Words: Rice, Aphelenchoides besseyi, rice white tip nematode.

Page 249: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

248

SİLİFKE ÇİLEK ÜRETİM ALANLARINDA ÇİLEK YAPRAK NEMATODU

(APHELENCHOIDES FRAGARIAE) (NEMATA: APHELENCHIDA)’NUN

TESPİTİ

Adem ÖZARSLANDAN

ÖZET

Çilek Yaprak Nematodu (Aphelenchoides fragariae) çilek üretim alanlarında

ekonomik zararlılardan biridir. Bu çalışmada Silifke çilek üretim alanlarından 32 adet çilek

yaprak örneği alınmıştır. Her örnek numuneleri tartıldı, küçük parçalara kesildi. Bu yaprak

nematodunu uyarmak için oda sıcaklığında plastik kaplarda su içerisinde 48 saat inkübe

edildi. Daha sonra geliştirilmiş Baermann huni yönteminde olduğu gibi nematodlar elde

edilmiştir. Elde edilen nematodlar Mikroskop altında incelenerek teşhisleri yapılmıştır. Dişi

ve larvaların morfolojik analizine göre A. fragariae olduğu tespit edilmiştir. Farklı yerlerden

toplanan 32 adet çilek yaprak numunelerinden 6 adedinde çilek yaprak nematodu tespit

edilmiştir. Bu nematodun yapraklarda suya batırılmış gibi bir simptom oluşturmuş olduğu

gözlenmiştir.

Özellikle yağışlı geçen mevsimlerde ekonomik zarar verebilmektedir. Çilek yaprak

nematodu yapraklara stoma açıklığından, infekteli yapraklardan sağlıklı yapraklara

doğrudan ve fidenin oluşturduğu kollar arıcılığı ile geçiş yaparlar. Bu nematodun zararını

azaltmak için yaprak ıslaklığını azaltılmalıdır. Yaprak üzerinde bir su filmine ihtiyaç

duymaktadır. Yaprak ıslaklığı ve nem azaltığında nematod zararı azalacaktır.

Anahtar Kelimeler: Çilek, Aphelenchoides fragariae, çilek yaprak nematodu.

Page 250: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

249

DETERMINATION OF STRAWBERRY LEAF NEMATODE

(APHELENCHOIDES FRAGARIAE) (NEMATA: APHELENCHIDA) IN

STRAWBERRY PRODUCTION AREAS OF SILIFKE

ABSTRACT

Strawberry leaf nematode (Aphelenchoides fragariae) is one of the economic pests

in strawberry production areas. In this study, 32 strawberry leaf samples were taken from

Silifke strawberry production areas. Each sample was weighed, cut into small pieces. This

leaf was incubated for 48 hours in water in plastic containers at room temperature to

stimulate the nematode. Later, nematodes were obtained as in the improved Baermann

funnel method. The obtained nematodes were examined under the microscope and identified.

According to the morphological analysis of the female and larvae were found to be A.

fragariae. Strawberry leaf nematode was detected in 6 leaf samples from 32 strawberry leaf

samples collected from different places. It was observed that this nematode produced a

symptom of immersion in the leaves.

It can cause economic damage especially in rainy seasons. Strawberry leaf nematode

passes from the stoma opening to the leaves, directly from the infected leaves to healthy

leaves, and the arms formed by the seedlings pass through beekeeping. To reduce the damage

to this nematode, leaf wetness should be reduced. Nematode needs a water film on the leaf.

Nematode damage will be reduced when leaf moisture and wet are reduced.

Key Words: Strawberry, Aphelenchoides fragariae, Strawberry Leaf Nematode.

Page 251: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

250

BİR KÖPEKTE HEPATOİD BEZ KARSİNOMU

Ahmet AYDOĞAN

ÖZET

Bu olgu raporunda, 11 yaşlı, erkek, Husky ırkı bir köpeğin perianal bölgesinden

gönderilen kitle histopatolojik olarak değerlendirildi. Kitlenin mikroskobik incelemesinde,

hepatoid hücre diferansiyasyonu gösteren, az diferansiye tümör hücreleri ile birlikte yer yer

mitotik figürler dikkati çekti. Olgu, bu mikroskobik bulgulara göre hepatoid bez karsinomu

olarak tanı aldı.

Anahtar Kelimeler: Hepatoid bez karsinomu, Köpek, Patoloji.

Page 252: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

251

HEPATOID GLAND CARCINOMA IN A DOG

ABSTRACT

In this case report, a mass sent from the perianal region of an 11-year-old male Husky

dog was evaluated histopathologically. Microscopic examination of the mass revealed

mitotic figures with poorly differentiated tumor cells showing hepatoid cell differentiation.

The patient was diagnosed as hepatoid gland carcinoma according to these microscopic

findings.

Key Words: Hepatoid gland carcinoma, Dog, Pathology.

Page 253: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

252

BİR KÖPEKTE KUTANÖZ HİSTİYOSİTOM OLGUSU

Ahmet AYDOĞAN

ÖZET

Sunulan olgu raporunda, 16 yaşlı, erkek, Terrier ırkı bir köpekte arka sol bacağa

yerleşmiş, 1x0,6x0,2 cm boyutlarında, üstü deri ile kaplı, elastik kıvamlı, kesit yüzü homojen

ve beyaz renkli kitle değerlendirildi. Mikroskobik olarak, atipik histiyositlerin

proliferasyonu ile birlikte yer yer mitotik figürlere rastlandı. Bu bulgulara dayanarak olgu,

kutanöz histiyositom olarak teşhis edildi.

Anahtar Kelimeler: Kutanöz histiyositom, Köpek, Patoloji.

Page 254: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

253

A CASE OF CUTANEOUS HISTIOCYTOMA IN A DOG

ABSTRACT

In this case report, a 16-year-old male Terrier breed dog with a mass localized in the

left hind leg was evaluated. This mass was 1x0.6x0.2 cm in size, elastic consistency in touch,

covered with skin. The cross-sectional face of the mass was homogeneous and white in color.

Microscopically, proliferation of atypical histiocytes and occasional mitotic figures were

observed. Based on these findings, the case was diagnosed as cutaneous histiocytoma.

Key Words: Cutaneous histiocytoma, Dog, Pathology.

Page 255: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

254

KÖPEKLERDE GÖRÜLEN KUTANÖZ PARANEOPLASTİK SENDROMLAR

Ahmet AYDOĞAN

ÖZET

Paraneoplastik sendromlar (PNS), primer kanser ve metastazlarından farklı bir

bölgede kanserin uzak etkilerini yansıtan işaretler olarak ortaya çıkan, non-kanseröz

bozukluklardır. Bunlar arasında önemli bir yer tutan kutanöz PNSların, iç maligniteler için

önemli bir dış ipucu oluşturmaları bakımından diagnozda değerlendirilmeleri önem taşır.

İnsanlarda 30 tane kutanöz PNS bildirilmiş olmasına rağmen, veteriner hekimliğinde sadece

birkaç adet bu tipte bozukluk rapor edilmiştir. Bu derlemenin amacı, internal malignensilerin

diagnozunda önem kazanan bu tip kutanöz bozukluklardan köpeklerde görülenleri hakkında

literatürde bulunan güncel bilgilerin derlenmesi ve değerlendirilmesidir.

Anahtar Kelimeler: Kutanöz, Paraneoplastik Sendrom, Köpek.

Page 256: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

255

CUTANEOUS PARANEOPLASTIC SYNDROMES IN DOGS

ABSTRACT

Paraneoplastic syndromes (PNS) are non-cancerous disorders that appear as markers

reflecting the distant effects of a cancer at a site different from primary cancer and

metastases. Of these, cutaneous PNSs are important and should be evaluated in diagnosis, as

they constitute an important external indicator for internal malignancies. Although 30

cutaneous PNS have been reported in human medicine, only a few such syndromes have

been reported in veterinary medicine. The aim of this review is to compile and evaluate the

current literature about the occurrence of such cutaneous disorders in dogs, which is

important in the diagnosis of internal malignancies.

Key Words: Cutaneous, Paraneoplastic Syndrome, Dog.

Page 257: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

256

VETERİNER HEKİMLİĞİNDE KANSER-APOPTOZİS İLİŞKİSİ

Ahmet AYDOĞAN

ÖZET

Kanser, günümüzde hayvanlarda insanlarda olduğu kadar önemli bir sağlık sorunu

halini almaya başlamıştır. Bu durum beraberinde hayvan kanser vakalarında teşhis, tedavi

ve prognozun belirlenmesi için yeterli düzeyde çalışma yapılması gerekliliğini de

getirmektedir. Beşeri hekimlikte tümör davranışı, prognozu ile apoptozis ilişkisini araştıran

çok sayıda araştırma bulunmakta ve buna paralel olarak veteriner hekimliğinde de bu tip

araştırmaların sayısı artmaktadır. Bu tarz araştırmalar, özellikle kanserlerin tedavi

yöntemlerinin de belirlenmesine yardımcı olmaları yönünden önem kazanmaktadırlar.

Sunulan derlemede, veteriner hekimliğinde kanser ve apoptozis ilişkisi ile ilgili güncel

bilgilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Apoptozis, Kanser, Veteriner hekimliği.

Page 258: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

257

RELATION BETWEEN CANCER-APOPTOSIS IN VETERINARY MEDICINE

ABSTRACT

Today, cancer is becoming an important health problem in animals as well as in

humans. This situation brings with it the necessity of adequate studies for the diagnosis,

treatment and prognosis of animal cancers. There are many studies investigating the

relationship between apoptosis, tumor behavior and prognosis in human medicine, and the

number of such studies is increasing in veterinary medicine. Such researches are particularly

important in helping to determine the treatment methods of cancers in animals. In this

review, it is aimed to evaluate the current information about the relationship between cancer

and apoptosis in veterinary medicine.

Key Words: Apoptosis, Cancer, Veterinary Medicine.

Page 259: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

258

MAGTIMGULI’NIN ŞİİR DİLİ TÜRKMENCE’NİN TARİHİNİ

ARAŞTIRILMASINDA ÖNEMLİ KAYNAKTIR

Tagandurdi BEKCAYEV

ÖZET

Dilimizin tarihi araştırılırken yazılı abidelerimizin önemi inkar edilemiyecek kadar

büyüktür. XVIII. yy Türkmence'nin bilimsel tahlili yapılırken Türkmen şairi Magtımgulı'nın

şiirlerinin sözvarlığına değinmeden geçilemez. Dilin hayatla münasebeti sözvarlığı

üzerinden ortaya konulur. Dolayısıyla, Magtımgulı'nın şiirlerinin sözvarlığı, şairin yaşadığı

dönemdeki yaşam şekilini beyan edilmesinde önemli kaynaktır.

Magtımgulı’nın şiirlerinde her sözcük halkın tarihi, milli-ruhi durumuyla direk oalrak

bağlı olmasıyla dikkatleri cezbeder. Büyük şairin şiirlerinin sözvarlığını meydana

getirilmesinde mesleki sözcükler de önemli yer tutar. Bu sözcükler şiir dilini milli boyayla

boyanmasında, halkımızın yaşam şekilinin kendine özgülüğünün ifade edilmesinde önemli

payı vardır. Bunlar Türkmen halkının tarihi, psikolojisiyle sımsıkı bağlıdır. Mesleki

sözcüklerin araştırılmasının gereklilik arz etmesinin nedenlerinden biri de, bunlardan bazı

sözcüklerin tedavülden düşmesidir. Dolayısyıla, artık kaybolmaya yüz vuran mesleklerle

ilgili sözcüklerin anlamlarının araştırılması, bu gibi sözcükleri tekrar tedavüle dahil etmek

dil biliminin önemli sorunlarından biridir. Büyük Magtımgulı’nın eserleri tedavülden kalkan

veya kullanımı nadir olan mesleki sözcüklerin günümüz ve gelecek nesillerimize

ulaştırılmasında, bu sözcüklerin anlamlarının açıklanmasında, yeniden kullanıma

konulmasında değerlidir.

Magtımgulı’nın şiirlerinde daha çok, hayvancılık, tarım, askeri ve sarraflık ile ilgili

sözcüklere rastlarız. Bu meslekler Türkmen halkının tarihinde önemli yere sahip olmakla,

doğal koşulların, yaşamın gerektirdiklerine göre kullanımı sıklaşmıştır. Türkmenistan’nın

hududları dahilinde yaşamış olan halkların daha önce zikredilen mesleklerle uğraşmaları

eski dönemlere dayanır. Arkeologların araştırmaları gösteriyor ki, Güney Türkmenistan’da

m.ö. VI. bin yıllılarda tarımlar uğraşmış oldukları ispat edilmiştir. Ülkemizin sınırları

dahilinde düzenlenen araştırmaların hayvancılık, demir işi, çömlekçilik mesleklerinin

eskiden beri devam etmekte olduğunu ispat eder. Meslekler ne kadar yayılırsa, halkın

Page 260: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

259

yaşamına da o kadar girmiş, bu meslekler, uğraşılarla bağlı sözcükler dilin sözvarlığında faal

konuma sahip olmuşlardır.

Magtımgulı’nın şiirlerinde rastlanan mesleki sözcüklerin arasında askeri ve

sarraflıkla ilgili sözcükler, ayrıca o dönemin bilimsel dini terimlerin sayısı fazladır. Bunun

nedeni dönemin durumu, şairin uğraştığı mesleki, çevresindeki yaşam ile açıklamak

mümkün. Magtımgulı’nın şiirlerinin dilcilik yönünden araştırılması dil biliminin yeni branşı

olan toplum dilciliğinin (sosyolinguistic) Türkmen dil biliminin örneğinde geliştirilmesinde

yeni imkanları ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Magtımgulı, Türkmence, mesleki sözcükler, askeri sözcükler,

sarraflık, bilimsel dini terimler.

Page 261: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

260

TÜRKMENİSTAN'IN KÜLTÜREL MİRASININ YENİLİKÇİ BİLİMSEL

ARAŞTIRMA TEKNOLOJİSİ

Bekçayeva Myahrijemal KAKYŞEVNA

Bekiyeva Ceren ESEN MUHAMMEDOVNA

ÖZET

Seramik, metal, cam ve kumaşların inşaat ve üretim teknolojilerinin incelenmesi,

toplumun gelişim düzeyini, doğal koşulların ve hammadde kaynaklarının ekonomik sistemin

ve kültürel değerlerin oluşumu üzerindeki etkisini belirlemek için bilimsel analizde büyük

önem taşımaktadır. Bu ya da bu bulgunun kompozisyonunun doğrulanması doğrudan

tarihsel ve arkeolojik bir kaynakla ilişkilidir. Malzeme analiz yöntemleri arasında en yaygın

ve doğrusu kimyasal analizdir. Şu anda, Türkmenistan topraklarında bulunan arkeolojik

bulguların kimyasal bileşimini belirlerken, lazer analizörü kullanılmaya başlandı. Tarih ve

Arkeoloji Enstitüsü laboratuvarında Aşgabat şehrinin yakınında bulunan Parizdepe, Nisa,

Daşlıdepe, Ovliadepe arkeolojik kalyntylaryndan alynan çömlek parçaları üzerine çalışmalar

yürütülmüştür.

Analizlerin sonuçları, Türkmen topraklarının kimyasal elementler açısından zengin

olduğunu doğrulamaktadır. Nushalarda keşfedilen kurşun, çinko, manganez, berilyum,

silikon, alüminyum, demir, kalay, nikel, titanyum, bu ürünlerin bir zamanlar Güney

Türkmenistan'ın Kopetdag eteklerinde üretildiğini düşünülmektedir. Paryzdepenin üzerinde

bulunan kırmızı renkli seramik ürünlerin kalın duvarlı parçalarının kimyasal bileşiminin

karşılaştırmalı analizi, ustalıkla üretilen ve sanat seviyesine getirilen ürünlerin ince duvarlı

detaylarıyla, kimyasal bileşimlerinin benzerliğini ortaya çıkardı; bu da, doğal

hammaddelerin benzer birleşimlerini kullanırken, farklı üretim ve pişirme teknolojileri

uygulandığını gösterdi.

Motiflerin ilkelliğine rağmen, Paryzdepe seramiklerine uygulanan çizgiler ve çeşitli

geometrik desenler, eski ustaların kompozisyonunun gelişmiş sanat hissini gösteren bir

dinamiğe sahiptir. Görüntüler, ham kil üzerinde koyu boya ile kaplanmış, böylece seramik

ürünleri genel bileşimi belirgin bir grafik karaktere sahip olmuştur. Seramik süslemelerinde

üç tür desen fark edilir: resimsel, kaligrafi ve geometrik. Yazıya göre düz, dalgalı ve

Page 262: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

261

kombine. Çizginin görevi şekil sınırını tanımlamada, güzel öğeleri birleştirmek ve

ilişkilendirmek, düzlem ile etkileşimde bulunmaktır1.

Arkeolojik buluntuların kimyasal bileşiminin incelenmesi, bilimsel faaliyetlerin

önemli bir yönüdür, yerleşim yerlerinde yaşam gelişiminin bilimsel bir modelini

oluşturmaýa, doğal çevrenin ve kaynakların özelliklerini, ekonomik yaşam teknolojilerinin

gelişim düzeyini, eski ve ortaçağ çömlekçilerinin ustalığını belirlemeye olanak tanır. Elde

edilen sonuçlara dayanarak, “maddi ve manevi üretimin oldukça eksiksiz bir resmini” 2 elde

etmek ve bu bilgileri tarihi ve kültürel anıtlarda restorasyon ve restorasyon çalışmaları

esnasında kullanılması hedeflenmektedir.

Page 263: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

262

DÜZLEM İÇİ ANİZOTROPİLİ İNCE FİLMLERDE SPİN DALGA ARALIĞI VE

SIÇRAMA ALANI

Bengü KAPLAN

ÖZET

Yatay düzleme dik ve paralel yönde kuvvetli manyetik anizotropiye sahip tek

katmanlı ince manyetik bir filmde spin dalga aralığını ve açıya bağlı tersinir mıknatıslanmayı

hesapladık. Filmin sıfır sıcaklıkta, film düzlemine dik yönde bir manyetik alanın etkisinde

olduğu varsayılmıştır. Kuantum modeli kullanılarak bulunan denklemlerden, kuvvetli

anizotropilerden dolayı, sıfır manyetik alanda bile sıfır olmayan bir spin dalga aralığı

oluştuğu gösterilmiştir. Film düzlemi içindeki anizotropinin etkileri ve uygulanan alanın rolü

incelenmiştir. Ayrıca yarı klasik bir argüman kullanarak sıçrama alanının açısal değişimi

için basit teorik bir model tartıştık. Moleküler ışın epitaksi yöntemiyle büyütülmüş krom

tellürit ince filmler için deneysel olarak elde edilen bazı sabitler kullandık.

Anahtar Kelimeler: Manyetik anizotropi; Spin dalgası aralığı; Sıçrama alanı.

Page 264: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

263

THE SPIN WAVE GAP AND SWITCHING FIELD IN THIN FILMS WITH IN-

PLANE ANISOTROPY

ABSTRACT

We have calculated the spin wave gap and the angular dependence of magnetization

reversal in a single layer thin magnetic film that includes the strong perpendicular magnetic

anisotropy and in-plane anisotropy. The film is assumed to be under the influenced of the

out-of–plane direction of the applied magnetic field at zero temperature. Using the quantum

model, it is shown that the calculated equations present a nonzero spin wave gap at zero

magnetic field which is strongly affected by anisotropies. The effects of the in-plane

anisotropy and the role of the applied field were examined. We also discussed a simple

theoretical model for the angular variation of switching field by using a quasi-classical

argument. We used some constants in connection with experimental data which are reported

for chromium telluride thin films grown by molecular beam epitaxy.

Key Words: Magnetic anisotropy; Spin wave gap; Switching field.

Page 265: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

264

İNCE FERROMANYETİK FİLMLERİN NANO BOYUTLU DOMAİN

YAPISINDA İKİNCİ DERECE YÜZEY ANİZOTROPİSİ

Bengü KAPLAN

ÖZET

Süreklilik yaklaşımı kullanılarak, ikinci derece anizotropininde dahil olduğu

anizotropilere sahip, geniş manyetik duvarlarla ayrılmış manyetik domain deseninin toplam

enerjisini hesapladık. Kolay mıknatıslanma yönü film düzlemine dik olan ferromanyetik

olarak eşleşmiş spinli ince filmlerde, manyetik domain oluşmasına sebep olan yüzey

anizotropilerini tartıştık. İkinci derecedeki anizotropinin, manyetik ve anizotropi enerjileri

arasındaki etkileşime ve aynı zamanda manyetik duvar içindeki değiş-tokuş enerjisine bağlı

olduğu bulunmuştur.

Aynı zamanda, domain yapısının bağlanma enerjisi, en düşük düzgün spin

düzenlenmesi ve domain yapı enerjisi arasındaki fark olarak tanımlanmıştır. Domain

yapısının bağlanma enerjisi, ikinci dereceden anizotropinin azalmasıyla artmaktadır. Aynı

zamanda bu bağlanma enerjisi, film kalınlığı artarken ikinci derece anizotropi sıfıra

yaklaşıncaya kadar artmaktadır. Aynı zamanda, ferromanyetik Co-Ni-Ga alaşım sistemi için

elde edilen deneysel verilerden bazı sabitler kullanılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Manyetik anizotropi; Manyetik domainler; Bağlanma enerjisi.

Page 266: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

265

SECOND ORDER SURFACE ANISOTROPY IN NANO DIMENSIONAL DOMAIN

STRUCTURE IN THIN FERROMAGNETIC FILMS

ABSTRACT

Using continuum approximation, we determine the total energy of the domain pattern

for well-separated walls taking into account anisotropies in the second-order approximation.

We discuss the surface anisotropies that lead to the formation of domains in thin films of

ferromagnetically coupled spins, where the easy direction of magnetization is perpendicular

to the film. It is found that the anisotropy in the second-order depends on the interplay

between the magnetic and anisotropy energies, and is also dependent of the exchange energy

inside the wall.

The binding energy of the domain structure is also described as the difference

between the energy of the lowest uniform spin configuration and that of the domain structure.

It is concluded that the binding energy increases with decreasing the second-order anisotropy

and increasing the film thickness until the second order anisotropy is about zero. We also

use some constants in connection with experimental data reported for the ferromagnetic Co-

Ni-Ga alloy system.

Key Words: Magnetic anisotropy; Magnetic domains; Binding energy.

Page 267: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

266

SALDA GÖLÜ (BURDUR) GÜNEY BÖLGESİNİN BİYOJEOKİMYASAL

ANOMALİLERİNİN İNCELENMESİ

Betül COŞKUN ÖNAL

Zeynep ÖZDEMİR

ÖZET

Biyojeokimyasal prospeksiyon bitki analizi ile maden arama esasına dayanan ve çok

fazla maden yatağının bulunmasını sağlayan jeokimyasal arama yöntemlerinden biridir.

Salda gölü güneyinde ofiyolitlere bağlı olarak gelişmiş çok sayıda krom yatak ve zuhurları

bulunmaktadır. Bu bölgede ortamdaki metal konsantrasyonunu belirlemek amacıyla bitki

örneği ve yetiştikleri topraklardan örnekler toplanmış ve element içerikleri belirlenmiştir.

Biyojeokimyasal anomalilerin saptanması için bitki ve toprak örnekleri arasındaki ilişki

istatistiksel olarak incelenmiştir.

Literatürde (Özdemir, 2003) Pinus brutia bitki türünün yaprağı krom yataklarında;

Mn için belirtgen, Cr için iz sürücü bitki olarak saptanmıştır. Çalışma bölgesinde de çok

sayıda ofiyolitlere bağlı gelişmiş krom yataklarının varlığı nedeniyle bu bitki türü ile

çalışılmıştır. Pinus brutia bitki türünün dalının %95 güvenirlikle Mn (n:7, r:0,830), Ni (n:7,

r:0,823) ve Co (n:7, r:0,8594) için belirtgen, literatürdeki çalışma ile karşılaştırıldığında ise

krom yataklarının saptanması için Mn elementine ilave olarak Ni ve Co içinde iz sürücü bitki

olarak belirlenmiştir.

Ayrıca, Pinus sylvestris bitki türünün yaprağındaki Mn ve Co içeriği ile topraktaki

Mn ve Co içeriği arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir. %99 güvenilirlikle (Mn için n:11,

r:0.735; Co için n:11, r:0,738) bu bitki türünün Mn ve Co için belirtgen bitki olabileceği ve

bu belirtgen bitkinin biyojeokimyasal prospeksiyonda ve çevresel izleme aracı olarak

kullanılabileceği ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Biyojeokimya, Mn-Ni-Co, Belirtgen/İz sürücü Bitki, Salda Gölü

(Burdur).

Page 268: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

267

INVESTIGATION OF BIOGEOCHEMICAL ANOMALIES IN SOUTH REGION

OF SALDA LAKE (BURDUR)

ABSTRACT

Biogeochemical prospection is one of the geochemical exploration methods and

based on mineral exploration with plant analysis and that provides the find of many mineral

deposits. To the south of the Salda lake, there are many chrome deposits and their

occurrences due to ophiolites. In order to determine the concentration of metal in this region,

samples were collected from the plants and the soils where they were grown and element

contents were determined. For detect biogeochemical anomalies, the relationship between

plant and soil samples is statistically investigated.

In literature (Özdemir, 2003) leaf of Pinus brutia plant species in the chromium

deposits; It was determined as an indicator for Mn and as a tracer for Cr. Due to the presence

of developed chromium deposits connected to many ophiolites in the study area, this plant

species was studied. Indicator for Mn (n: 7, r: 0.830), Ni (n: 7, r: 0.823) and Co (n: 7, r:

0.8594) with 95% reliability of the twig of Pinus brutia plant species, when compared with

the literature, it was determined as a tracer plant in Ni and Co in addition to Mn element for

the determination of chromium deposits.

In addition, a significant relationship was observed between the Mn and Co content

in the leaf of the Pinus sylvestris plant species and the Mn and Co content in the soil. It was

determined that this plant species (n: 11, r: 0.735 for Mn; n: 11, r: 0.738 for Co, %99 with

reality) could be indicative for Mn and Co. The indicator plants could be successfully used

for biogeochemical prospecting and environmental monitoring.

Key Words: Biogeochemistry, Mn-Ni-Co, Indicator / Tracer Plant, Salda Lake (Burdur).

Page 269: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

268

MİTOLOJİDE BİR TEHDİT UNSURU: DEMİR

Birsel Abiha ÇAĞLAR

ÖZET

İlkel insan topluluklarının evreni, dünyayı ve tabiat olaylarını olağanüstü varlıklar

aracılığı ile anlattığı hikâyeler olan mitler, ilkel medeniyetlerin ilk kutsal inanışları, ilk

bilimsel ve sanatsal yaklaşımlarını barındırır. İçerisinde kutsal hikâyeler ve törenler

barındıran mitler; insanlığın ilk çağlarında oluşup değişik kılıklara bürünerek modern hayata

dâhil olur. Günümüzde neden yapıldığı bilinmeyen birçok uygulama ise mit dünyasından

izler taşır.

Mit dünyasına ait anlatılarda metaller, tanrının ya da bir yarı tanrının bedeninden

biterdi. Toprak ananın rahminde yatan sıradan metaller, madenler olgunlaşabilirse

ölümsüzlüğün simgesi olan altına dönüşür; simya ilmi ise bu tutku çerçevesinde şekillenirdi.

Değişik kültürlerde başta demir olmak üzere metaller, tanıdık evrene ait olmayan,

başka yerlerden gelen, öte dünyanın işareti olarak görülür; bu sebeple metallere saygı

duyulurdu. Pek çok kültürde demir, kötücül ruhlara karşı kullanılır; demir nesneler, ekini

kötü havaya ve kem göze karşı korur, bıçak kötücül ruhları uzaklaştıran bir nesne olarak

kullanılırdı.

Türk mitolojisinde demir, albastı, aleyban, al-hal karısı gibi kötücül ruhlardan

korunmak için önemli bir motif olarak kullanılmıştır. Türk mitolojisinde bu kötücül ruhların

korktuğu tek insan, demircidir. Şeytani ruhların demir eşyalardan korktuğu bu sebeple

ölünün üzerinde bıçak ya da makas konduğu günümüz Anadolu geleneklerinde de tespit

edilmiştir.

Tüm bu inanışlarda demirin, kutsal bir unsur olarak kabul edildiği, kötücül ruhlardan

korunmak amacıyla onlara karşı bir tehdit unsuru olarak kullanıldığı fikri bu çalışmanın

temel varsayımıdır. Bu çalışmada mitolojiden Türk kültürüne demir, demirin kökeni, işlevi

ve kötücül ruhlara karşı bir tehdit unsuru olarak kullanılmasının sebepleri karşılaştırmalı

olarak anlatılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Mitoloji, Türk mitolojisi, demir-metaller, halk inanışları.

Page 270: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

269

A THREAT ELEMENT IN MYTHOLOGY: IRON

ABSTRACT

Myths, which are the tales of primitive human societies telling the universe, the world

and natural events through extraordinary beings, contain the first sacred beliefs of the

primitive civilizations, the first scientific and artistic approaches. Myths, which include

sacred stories and ceremonies, were formed in the early ages of mankind and became

involved in modern life in different guises. Nowadays, many practices, though unknown

why, carry traces from the world of myth.

In mythic narratives, metals would emerge from the body of a god or a demigod. If

the mines could mature, the ordinary metals in the soil would turn into gold, which is the

symbol of immortality; and the science of alchemy was shaped within this passion.

In different cultures metals, especially iron, was seen as a sign of the afterlife,

something that does not belong to the familiar universe and that comes from elsewhere;

therefore, metals were respected. In many cultures, iron was used against evil spirits; iron

objects were used to protect the crop against bad weather and evil eye, and the knife was

used as an object to remove evil spirits.

In Turkish mythology, iron was used to protect against some evil spirits like “albastı,

aleyban, al-hal karısı”. Blacksmith is the only person who frightens these evil spirits in

Turkish mythology. It is also found in the Anatolian traditions that demonic spirits are afraid

of iron objects and therefore; the knife or scissors are placed on the dead.

The idea that iron is regarded as a sacred element and used as a threat against evil

spirits in all these beliefs is the basic hypothesis of this work. In this study; iron, from

mythology to Turkish culture, its origin and function, and the reasons for its use as a threat

against evil spirits are explained comparatively.

Key Words: Mythology, Turkish mythology, iron- metals, folk beliefs.

Page 271: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

270

YETİŞKİN BİREYLERDE OBEZİTE DURUMUNUN YEME DAVRANIŞI VE

FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİNE GÖRE İNCELENMESİ

Derya Selda SINAR

Nurhan Büşra DEMİREZEN

İrfan YILDIRIM

ÖZET

GİRİŞ: Obezite, çağımızın pandemisi olarak kabul edilen önemli bir sağlık

sorunudur. Obezite oluşum ve gelişiminde değiştirilebilir ve değiştirilemez birçok risk

faktörleri vardır. Bu risk faktörlerinin başında hareketsiz yaşam tarzı ile birlikte dengesiz

ve düzensiz beslenme gelir. Bu bağlamda obezitede fiziksel aktivte ile birlikte yeme

davranışlarının etki düzeylerinde farklılık olabileceği öngörülmüştür.

AMAÇ: Mersin ilinde yaşayan yetişkin bireylerin obezite durumlarının yeme

davranışı ve fiziksel aktivite düzeylerine göre incelenmesi amaçlanmıştır.

YÖNTEM: Örneklem grubunu; Mersin ilinde yaşayan 81 kadın, 72 erkek olmak

üzere toplam 153 gönüllü yetişkin birey oluşturdu. Obezite düzeylerini belirlemek için boy,

vücut ağırlığı, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümü yapıldı. Obezite tanı kriter ve

değerlendirmesi için bel çevresi, beden kütle indeksi ve bel/kalça oranı kullanıldı. Bu

doğrultuda katılımcıların en hafif giyecekle sabah açlık durumunda vücut ağırlıkları, boy,

bel ve kalça ölçümleri yapıldı. Ayrıca katılımcılar kısa versiyon fiziksel aktivite ölçeği ile

birlikte yeme davranışları ölçeklerinden oluşan anket formu doldurdu. Elde edilen veriler;

tanımlayıcı istatistikler ve değişkenler arasında korelasyon analizleri ile değerlendirildi.

BULGULAR: Ölçümler sonucunda katılımcıların beden kütle indeksi ortalamaları

25,7 ve bel çevre oranları ortalamaları ise 0.87 olarak bulunmuştur. Katılımcıların beden

kütle indeksleri ile toplam fiziksel aktivite düzeyleri arasında anlamı bir ilişkinin olmadığı

(r=-.104, p=.206), beden kütle indeksleri ile toplam yeme davranışları arasında hafif düzeyde

pozitif ilişki olduğu (r=,226, p=.005), beden kütle indeksi ile bel kalça oranları arasında da

yüksek düzeyde pozitif ilişki olduğu (r=,650, p=.000) bulunmuştur.

TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu sonuçlara göre; toplam yeme davranışının obeziteyi

fiziksel aktivite süresinden daha çok yordadığı söylenebilmektedir.

Page 272: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

271

Anahtar Kelimeler: Obezite, Yeme davranışı, Fiziksel aktivite.

Page 273: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

272

EXAMINATION OF OBESITY STATUS IN ADULT INDIVIDUALS ACCORDING

TO EATING BEHAVIOR AND PHYSICAL ACTIVITY LEVELS

ABSTRACT

INTRODUCTION: Obesity is an important health problem that is accepted as the

pandemic of our age. There are many risk factors that can be changed and cannot be changed

in the occurrence and development of obesity. One of these risk factors is unstable and

irregular nutrition with sedentary lifestyle. In this context, it is predicted that there may be

differences in the effect levels of eating behaviors together with physical activity in obesity.

OBJECTIVE: The aim of this study was to investigate the obesity status of adult

individuals living in Mersin according to their eating behavior and physical activity levels.

METHOD: The sample group consisted of; A total of 153 volunteer adult

individuals, 81 women and 72 men, lived in Mersin. Height, body weight, waist

circumference and hip circumference were measured to determine obesity levels. Waist

circumference, body mass index and waist / hip ratio were used for diagnostic criteria and

evaluation of obesity. In this direction, body weight, height, waist and hip measurements of

the participants in the morning fasting with. the lightest clothing were performed. In

addition, the participants filled out the questionnaire consisting of the short version physical

activity scale and the eating behavior scales. The data obtained; Descriptive statistics and

correlations between variables were evaluated by analysis.

RESULTS: The mean body mass index of the participants was 25.7 and the waist

circumference was 0.87. There was no significant relationship between body mass indexes

and total physical activity levels (r = -. 104, p = .206), and there was a slight positive

correlation between body mass indexes and total eating behaviors (r =, 226, p = .005). ),

body mass index and waist hip ratio was also found to be a high positive relationship (r =,

650, p = .000).

DISCUSSION AND CONCLUSION: According to these results; total eating

behavior predicts obesity more than the duration of physical activity.

Key Words: Obesity, Eating behavior, Physical activity.

Page 274: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

273

METABOLİK SENDROM

Nurhan Büşra DEMİREZEN

İrfan YILDIRIM

ÖZET

Metabolik sendrom, hem gelişmiş hemde gelişmekte olan ülkelerde sıklığı küresel

bir artış gösteren abdominal obezite, hipertrigliseridemi, düşük HDL, yüksek kan basıncı,

yüksek açlık glikozu gibi birden fazla kronik hastalığın kümelenmesi sonucu ortaya çıkan

bir halk sağlığı sorunudur. Metabolik sendromun dünya çapında görülme oranı bölgelere,

kentsel veya kırsal duruma, ayrıca çalışılan topluluğun cinsiyet, yaş, ırk ve toplumların

karakteristik özelliklerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Metabolik sendromun

patogenezinde sedentar yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler rol

oynamaktadır. Etkin koruyucu yaklaşımlar, başta kilo kaybı olmak üzere, diyet, egzersiz ve

özgül risk faktörlerini azaltmak için uygun farmakolojik ajanların kullanımını içermektedir.

Bu çalışma da çeşitli arama motorlarında (scholar, pubmed ve web of science) metabolik

sendrom ve egzersiz üzerine yapılan çalışmalar incelenerek geleneksel derleme yöntemi ile

egzersizin metabolik sendrom üzerine etkisi incelenmiştir. Yapılan çalışmalar metabolik

sendrom ya da metabolik sendromla ilişkili risk faktörlerinin çoğunun egzersiz ile olumlu

etkilendiğini göstermiştir. Aynı zamanda düzenli fiziksel aktivitenin kardiyovasküler

hastalık, diyabet ve erken ölümleri önleme yönünde etkili olduğunu gösteren çalışmalarda

mevcuttur. Ayrıca düzenli egzersiz ile kilo kaybı olmadan da glikoz toleransının ve lipit

profilinin düzeldiği gösterilmiştir. Metabolik sendromda mümkünse haftanın her günü

günde en az 30 dakika, orta-yüksek şiddette aerobik egzersizler önerilmektedir. Direnç

egzersizlerinin diyet veya aerobik egzersizlere kilo verme açısından bir üstünlüğü yoktur,

buna karşın yağsız vücut kitlesi ve istirahat metabolizma hızı üzerine koruyucu etkisi vardır

ve kas kuvvet artışına katkı sağlamaktadır. Fakat aerobik ve direnç egzersizlerinin ilave

edilmesi metabolik sendromlu kişilerin yaşam kalitesini artırmaya katkı sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Metabolik sendrom, Egzersiz.

Page 275: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

274

METABOLIC SYNDROME AND EXERCISE

ABSTRACT

Metabolic syndrome is a public health problem caused by clustering of multiple

chronic diseases such as abdominal obesity, hypertriglyceridemia, low HDL, high blood

pressure, and high fasting glucose, both of which have a global increase in both developed

and developing countries. The rate of metabolic syndrome worldwide varies depending on

regions, urban or rural situation, as well as gender, age, race and societal characteristics of

the population studied. Sedentar lifestyle, nutritional habits and genetic factors play a role in

the pathogenesis of metabolic syndrome. Effective preventive approaches include the use of

appropriate pharmacological agents to reduce diet, exercise and specific risk factors,

particularly weight loss. In this study, the studies on metabolic syndrome and exercise in

various search engines (scholar, pubmed and web of science) were examined and the effect

of exercise on metabolic syndrome was examined by traditional compilation method. Studies

have shown that most of the risk factors associated with metabolic syndrome or metabolic

syndrome are positively affected by exercise. There are also studies showing that regular

physical activity is effective in preventing cardiovascular disease, diabetes and premature

deaths. It has also been shown that regular exercise improves glucose tolerance and lipid

profile without weight loss. In metabolic syndrome, if possible, moderate-high aerobic

exercise is recommended for at least 30 minutes a day, every day of the week. Resistance

exercises have no superiority in terms of weight loss in diet or aerobic exercises, whereas

they have a protective effect on lean body mass and resting metabolic rate and contribute to

muscle strength increase. However, the addition of aerobic and resistance exercises will

contribute to improve the quality of life of people with metabolic syndrome.

Key Words: Metabolic syndrome, Exercise.

Page 276: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

275

MİKROPLASTİKLERİN ÇEVRESEL ETKİLERİ: MEVCUT DURUM ANALİZİ

VE GELECEK PERSPEKTİFİ

Ceyhun AKARSU

Habibe Elif Gülşen AKBAY

Halil KUMBUR

ÖZET

Son 50 yılda gelişen teknoloji ile birlikte, düşük maliyet ve zengin uygulama alanları

sayesinde gerek Ülkemiz gerekse tüm dünyada plastik üretimi hızlı gelişimini

sürdürmektedir. Öyle ki 1950 yıllılarında 1,5 milyon ton olan plastik üretimi 2018 yılında

yaklaşık 400 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Plastik kirliliğinin alt başlıklarından biri de

mikroplastiklerdir. Mikroplastik, boyutu 5 mm’den küçük plastik parçaları olarak

tanımlanabilmektedir.

Mikroplastikler, havada, toprakta, denizlerde, kumsallarda, kıyı şeritlerinde,

kutuplarda ve hatta okyanusun derin noktalarında bile olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca birçok

gıda ürününde mikroplastik tespiti gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda yapılan çalışmaların

alanlarının genişletilmesi ve öngörülenin ötesinde bir bakış açısı ile incelenmesi

gerekmektedir.

Bu çalışmada ise, mikroplastiklerin global olarak çalışıldığı ortamlar, çalışmalarda

kullanılan metotlar, olası kaynakları üzerine literatür araştırılması gerçekleştirilmiş ve

mikroplastik çalışmalarının geleceği üzerine perspektif yorumlar getirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mikroplastik, kirlilik, hava, deniz, karakterizasyon.

Page 277: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

276

ENVIRONMENTAL EFFECTS OF MICROPLASTICS: SITUATION ANALYSIS

AND FUTURE PERSPECTIVE

ABSTRACT

With the developing technology in the last 50 years, thanks to its low cost and rich

application areas, plastic production continues to develop rapidly both in Turkey and all over

the world. In fact, the production of plastics, which was 1.5 million tons in 1950s, was around

400 million tons in 2018. One of the subheadings of plastic pollution is microplastics.

Microplastic can be defined as plastic pieces less than 5 mm in size.

Microplastics have been found in the air, soil, seas, beaches, coastlines, poles and

even in the deepest points of the ocean. Microplastic detection was also performed in many

food products. In this context, the fields of studies should be expanded and examined with a

view beyond the projected.

In this study, a literature search has been carried out about the environments of

microplastics, the methods used in the studies, their possible sources and the perspective

comments on the future of microplastic studies have been brought.

Key Words: Microplastic, pollution, air, sea, characterization.

Page 278: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

277

SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVAALANI SU YÖNETİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

ADANA HAVAALANI SU AYAK İZİ RAPORUNUN OLUŞTURULMASI

Ceyhun AKARSU

Habibe Elif Gülşen AKBAY

Halil KUMBUR

ÖZET

Sürdürülebilir su yönetimi bütün endüstrileri yakından ilgilendiren önemli bir

kavramdır. Havaalanları da sürdürülebilir su yönetiminin uygulanılması gereken ulusal

kaynakların başında gelmektedir. Havaalanları, insanların ve malların taşınmasında

bölgesel, ulusal ve uluslararası ticarette kilit rol oynayan haftanın tüm günü yirmi dört saat

aktif olarak çalışan, milyonlarca insana geçici hizmet eden ulaşım noktalarındandır.

Dolayısıyla havaalanlarında oldukça yüksek miktarlarda su tüketimi

gerçekleşmektedir. Havaalanı kompleksi içerisinde yiyecek ve ağırlama imtiyazlarının

sağlanması, terminallerin soğutma kulelerinin ve temel olanakların çalıştırılması, hava

taşıtlarının ve kiralık araçların bakımı ve temizlenmesi yeşil alanların korunması ve bakımı

için suya ihtiyaç vardır.

Bu çalışma Adana Türkiye'de bulunan Adana Havalimanı için su kullanım ayak izi

ve su verimlik planının geliştirilmesi çalışmasını kapsamaktadır. Bu çalışma 12 aylık

periyodu kapsamaktadır ve tüketim verileri 3 sayaçtan (iç hatlar, dış hatlar ve yangın

hidrofor) elde edilerek su ayak izi için analiz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Havaalanları, sürdürülebilirlik, su yönetimi, çevre.

Page 279: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

278

AN ASSESSMENT OF SUSTAINABLE AIRPORT WATER MANAGEMENT:

THE CASE OF ADANA ŞAKIRPAŞA AIRPORT

ABSTRACT

Sustainable water management is an important concept that closely concerns all

industries. Airports are also among the national resources for sustainable water management.

The airports are active around the clock, operating twenty-four hours a day, playing a key

role in regional, national and international trade in the transport of people and cargos,

providing temporary services to millions of people.

Therefore, high amounts of water are consumed in airports. Water is needed for

provision of food and hospitality privileges within the airport complex, to operate the cooling

towers and basic facilities of the terminals, maintenance and cleaning of aircraft and rental

vehicles, and to protect and maintain green spaces.

This study Adana improvement of water use efficiency and water footprint plans for

the airport include the study of Adana in Turkey. This study covers a 12-month period and

consumption data were obtained from 3 water meters (domestic, international and fire

booster) and analyzed for water footprint.

Key Words: Airports, sustainability, water management, environment.

Page 280: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

279

DENİM KUMAŞLARDA ELASTİKİYETİN ATKI ÇEKMESİNE ETKİSİNİN

DENEYSEL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Deniz CİVAN YİĞİT

Füsun DOBA KADEM

ÖZET

Denimin en belirgin özelliği; çözgü ipliğinin indigo boyar maddesi ile boyanmış, atkı

ipliklerinin ise boyanmamış yani beyaz olmasıdır. İndigo boyarmaddesi molekül

büyüklüğünden dolayı tam olarak elyafın içine giremez ve sadece elyaf dış yüzeyinde kalır.

Elyaf içi beyaz kalır. İndigo, akar boyar madde olması ile birlikte konfeksiyon sonrası denim

kıyafetlere fiziksel ve/veya kimyasal yıkama işlemleri ile çeşitli efetkler elde edilmektedir.

Bu yıkama sonrası kıyafetler nihai görünüm, performans, tuşe gibi değerlere

ulaşmaktadır. Rahatlık ve görünüm açısından denim kumaşlarda stretch ürünler tercih

edilebilmektedir. Stretch ürünlerde farklı elastikiyetlerde kontrüksiyon, terbiye şartları ile

birlikte farklı atkı çekmeli ürünler elde edilebilmektedir.

Bu çalışmada farklı elastikiyetlerdeki kumaşlarda, elastikiyetin yıkama sonrası atkı

çekmesine etkisi deneysel olarak değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Denim, Elastikiyet, Atkı, Çekme.

Page 281: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

280

EXPERIMENTAL EVALUATION OF THE EFFECT OF ELASTICITY ON WEFT

SHRINKAGE IN DENIM FABRICS

ABSTRACT

The main reason of protecting the popularity of denim, the warp is dyeing with indigo

and the weft is without dyeing. Indigo dyestuff can never fully penetrate into the fibre, since

its molecule is so big and it only adheres to the surface and remains at outer surface of the

fibre. The inside stays white. İndigo dyestuff is the countless effects obtained by the

physical/chemical based washing processes applied after the confection.

After garment washing these clothes reach the final appearance, performance,

touching values. Stretch denim can be preferred in denim fabrics for comfort and appearance.

Stretch denims with different elasticity constructions, finishing conditions with different

weft shrinkage products can be obtained.

In this study, the effect of elasticity on weft shrinkage after washing was evaluated

experimantal in fabrics with different elasticities.

Key Words: Denim, Elasticity, Weft, Shrinkage.

Page 282: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

281

SEDANTER ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE BEDEN KİTLE İNDEKSİ İLE

STATİK DENGE ARASINDAKİ İLİŞKİ

Abdurrahman DEMİR

Ali İlhan BARUT

Derya Selda SINAR

ÖZET

Bu çalışmanın amacı sedanter üniversite öğrencilerinde beden kitle indeksi ile statik

denge arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmaya, yaş ortalamaları x̄=21,37±1,17 olan

64’ü kız ve 44’ü erkek öğrenci olmak üzere toplam 108 üniversite öğrencisi gönüllülük

esasına göre katılmıştır.

Araştırmanın örneklemini 2018-2019 eğitim öğretim yılında Artvin Çoruh

Üniversitesinde öğrenci olan ve düzenli egzersiz veya spor yapmayan bireyler

oluşturmuştur. Katılımcıların beden kitle indeksi değerleri, boy uzunluğunun santimetre

cinsinden karesinin vücut ağırlığna bölünmesiyle hesaplanmış, statik denge ölçümleri ise

‘denge hata skoru sistemi’ kullanılarak ölçülmüştür. Katılımcılardan, sırayla gözler kapalı,

zeminde ve köpükte 20 saniye boyunca çift ayak, tek ayak ve tandem duruş olmak üzere

dengede durmaları istenmiş, yapılan hatalar kaydedilmiştir.

Beden kitle indeksi ile statik denge arasındaki ilişkiyi incelemek için pearson

korelasyon testi ve betimsel istatistikler kullanılmıştır. Ölçümler sonucunda katılımcıların

beden kitle indeksi ortalamaları x̄=22.27± 2.72 olarak bulunmuştur. Katılımcıların beden

kitle indeksleri ile statik dengeleri arasında anlamı bir ilişkinin olmadığı (r=.109, p=.262)

bulunmuştur. Bu sonuç bize statik dengenin, beden kitle indeksine göre farklılaşmadığını

göstermektedir.

Öte yandan araştırmamızın bulguları önceki çalışmaların bulgularıyla

örtüşmemektedir. Önceki araştırmalar yağ dokusunun dengeyi bozabileceğini ortaya

koymuşlardır (Ledin & OÈdkvist, 1993; McGraw, McClenaghan, Williams, Dickerson &

Ward, 2000). Yaş ortalaması x=̄ 26 olan 40 erkek üzerinde yapılan bir araştırmada beden

kitlesi ile denge arasında korelasyon olduğu, beden kitle indeksi yüksek olan bireylerin daha

fazla salınım sergiledikleri bulunmuştur (Greve, Alonso, Bordini & Camanho, 2007).

Page 283: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

282

Dolayısıyla dengenin fiziksel özelliğe göre farklılık göstermediği yapılan özel

antrenmanlarla gelişebileceği sonucuna varılabilir.

Anahtar Kelimeler: Beden kitle indeksi, Statik denge.

Page 284: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

283

RELATIONSHIP BETWEEN BODY MASS INDEX AND STATIC BALANCE IN

SEDENTARY UNIVERSITY STUDENTS

ABSTRACT

Purpose of this study is to investigate relationship between body mass index and

static balance in sedentary university students. A total of 108 university students (64 female

and 44 male) ( x̄age=21.37± 1,17) participated in the study voluntarily.

Sample of the study consist of individuals who were students at Artvin Coruh

University in 2018-2019 academic term and also did not do regular exercise or sports. Body

mass index values of the participants were calculated by dividing the square of length in

centimeters by body weight. Static balance measurements were measured using the ’balance

error score system’. Participants were requested to keep their balance in double-foot, single-

foot and tandem posture for 20 seconds, with eyes wide shut on the floor and foam, and

errors were recorded. Pearson correlation test and descriptive statistics were used to

investigate relationship between body mass index and static balance.

As a result, mean body mass index of participants was found to be x̄=22.27± 2.72.

It was found that there was no significant relationship between body mass indexes and static

balances of the participants (r = .109, p = .262). This result showed that static balance did

not differ according to body mass index. On the other hand, findings of the study was not

similar to former studies. Former researches has shown that weight gain may impair balance

(Ledin & OÈdkvist, 1993; McGraw, McClenaghan, Williams, Dickerson & Ward, 2000). In

a study conducted on 40 males with x̄age= 26, it was found that individuals with a high

body mass index exhibit more oscillations with a correlation between body mass and balance

(Greve, Alonso, Bordini & Camanho, 2007). Therefore, it can be concluded that balance

does not differ according to physical characteristics and may develop with special trainings.

Key Words: Body mass index, Static balance.

Page 285: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

284

KAATSU BANT İLE OLUŞAN KAN KISITLAMASININ SPOR

PERFORMANSINA ETKİSİ

Derya Selda SINAR

İrfan YILDIRIM

ÖZET

Giriş: Sporcularda fiziksel ve fizyolojik açıdan istenen gelişimlerin daha hızlı

sağlanabilmesi için birçok farklı antrenman yöntem ve uygulamalarına başvurulmaktadır.

Bu yöntemlerden biride hipoksik ortamda uygulanabilecek antrenmanlardır. Kişi; hipoksik

koşula maruz kaldığında hipoksiye karşı bazı fizyolojik ve biyokimyasal etkiler ortaya çıkar.

Hipoksik koşulların sağladığı bu olumlu etkileri elde etmek ve sportif performansı

geliştirmek içinde farklı hipoksik yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler arasında en

yaygın olanlardan biride kan akışı kısıtlamasının olduğu kaatsu (ek basınç) bantlarıdır.

Amaç: Kaatsu bant sisteminin spor performansı üzerindeki etkilerini tespit etmektir.

Yöntem: Çalışma, çeşitli arama motorlarındaki (scholar, pubmed, web of science ve

ovid) kan akımını kısıtlama kaatsu yöntemi üzerine yapılan çalışmalar incelenerek

geleneksel derleme yöntemi ile gerçekleştirildi.

Bulgular: Literatürde kan akımı kısıtlama kaatsu sisteminin; kas kütlesi ve

kuvvetini, anaerobik güc kapasitesini arttırdığı, vücudun bir bölgesinde travma ve kas

atrofisi oluştuğunda, kasları çabuk şekilde kuvvetlendirdiği bilgileri mevcuttur.

Tartışma Ve Sonuç: Kan akımı kısıtlaması temeline dayanan kaatsu bant

sisteminin, hipertrofik cevaptaki artış durumu; basit olarak fazla motor ünitenin işin içine

girmesi ve bu ünitelerdeki kas fibrillerinde mekanik değişimler oluşturabilmesidir.

Anahtar Kelimeler: Kaatsu, Kuvvet, Hipoksi.

Page 286: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

285

EFFECT OF BLOOD RESTRICTION WITH KAATSU BANDS ON SPORT

PERFORMANCE

ABSTRACT

Introductıon: Many different training methods and practices are used in order to

achieve the desired development in athletes physically and physiologically. One of these

methods can be applied in a hypoxic environment. Person; some physiological and

biochemical effects against hypoxia when exposed to hypoxic condition. Different hypoxic

methods are used to obtain these positive effects of hypoxic conditions and to improve

sporting performance. One of the most common of these methods is kaatsu (additional

pressure) bands where there is a limitation of blood flow.

Objectıve: To determine the effects of Kaatsu tape system on sports performance.

Method: The study was carried out with the traditional review method by studying

the kaatsu method of restricting blood flow in various search engines (scholar, pubmed, web

of science and ovid).

Results: In the literature, blood flow restriction of kaatsu system; It is known that it

increases muscle mass and strength, anaerobic power capacity, and strengthens the muscles

quickly when trauma and muscle atrophy occurs in one part of the body.

Dıscussıon And Conclusıon: Increased hypertrophic response of kaatsu band

system based on blood flow restriction; it is simply that more motor units are involved and

can cause mechanical changes in muscle fibers in these units.

Key Words: Kaatsu, Strength, Hypoxia.

Page 287: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

286

KAHRAMANMARAŞ İLİ COLEOPTERA (INSECTA) FAUNASINA KATKILAR

Sakine Serap AVGIN

Elif GÖMLEK

ÖZET

Bu çalışmada Akdeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu

bölgelerinin geçiş noktasında yer alan ve bundan dolayı fauna ve flora açısından zengin bir

yapıya sahip olan Kahramanmaraş ilinin Coleoptera faunası araştırılmıştır. Araştırmanın

amacı Kahramanmaraş ilinin Coleoptera faunasını ortaya koymak ve ülkemizin canlı

çeşitliliğine katkı sağlamaktır.

Çalışma kapsamında toplam 2324 adet ergin Coleoptera örneği incelenmiştir.

Familya bazında incelenen örnek sayıları; Carabidae: 1275, Scarabaeidae: 210,

Tenebrionidae: 665, Curculionidae: , Elateridae: 42, Buprestidae: 56, Lucanidae: 1,

Chrysomelidae: 24, Cerambycidae: 6, Cicindelidae: 2 ve Coccinellidae: 8 olarak tespit

edilmiştir. Toplanan örneklerin yaklaşık % 54’ünü Carabidae, % 28’ini ise Tenebrionidae

familyasına ait bireyler oluşturmaktadır.

Araştırmada morfolojik karakterlere dayanılarak yapılan teşhis çalışmalarına göre 11

familyaya ait en az 124 adet ergin Coleoptera türünün varlığı tespit edilmiştir. Örnekler tür

sayısı bakımından analiz edildiğinde %26’sının Scarabaeidae familyasına ait olduğu

görülmüştür. Bunu, %17 ile Tenebrionidae, %13 ile Carabidae familyası takip etmektedir.

Çalışmada örnekleme yapılan her bir alan için toplanan birey sayıları ve tür sayılarına ilişkin

bilgiler verilmiştir. Ayrıca örnekler toplanma ayları ve yükselti basamaklarına göre

sınıflandırılmış ve elde edilen veriler hakkında yorumlar yapılmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Coleoptera, Kahramanmaraş fauna.

Page 288: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

287

ONTRIBUTIONS TO COLEOPTERA (INSECTA) FAUNA OF

KAHRAMANMARAS

ABSTRACT

In this study, the Coleoptera fauna of Kahramanmaraş province, which is located at

the crossing point of Mediterranean, Eastern Anatolia, Central Anatolia and Southeast

Anatolia regions and has a rich structure in terms of fauna and flora, was investigated. The

aim of the research is to reveal the Coleoptera fauna of Kahramanmaraş province and to

contribute to the diversity of our country.

A total of 2324 adult Coleoptera specimens were examined. The number of samples

examined by family; Carabidae: 1275, Scarabaeidae: 210, Tenebrionidae: 665,

Curculionidae:, Elateridae: 42, Buprestidae: 56, Lucanidae: 1, Chrysomelidae: 24,

Cerambycidae: 6, Cicindelidae: 2 and Coccinellidae: 8. Approximately 54% of the collected

samples are Carabidae and 28% are members of the Tenebrionidae family.

According to the diagnostic studies based on morphological characters, at least 124

adult Coleoptera species belonging to 11 families were determined. When the samples were

analyzed in terms of number of species, it was found that 26% belonged to Scarabaeidae

family. This is followed by Tenebrionidae (17%) and Carabidae (13%). In this study, the

number of individuals collected and the number of species are given for each sampling area.

In addition, the samples were classified according to the collection months and elevation

steps and comments were made about them.

Key Words: Coleoptera, kahramanmaras fauna.

Page 289: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

288

TÜRKİYE VE SEÇİLİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE GENÇ İŞSİZLİĞİNE

İLİŞKİN SOSYAL POLİTİKA ÖNLEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Erhan GÜLCAN

Burak KULAKSIZ

ÖZET

İşsizlik, ülkelerin en önemli sosyo-ekonomik sorunlarından birisidir. İşsizlik, yaş

grupları arasında en fazla genç nüfusta görülmekte ve böylece gençler “kayıp nesiller” haline

gelmektedir. Geleceği şekillendirecek genç nüfusun çalışma yaşamının dışında kalması,

çeşitli sorunları da beraberinde getirmesi nedeniyle genç işsizliği konusunu Avrupa Birliği

(AB) düzeyinde, üye ülkelerde ve Türkiye’de sürekli olarak gündeme getirmektedir.

Genç işsizliği kavramının alanyazında açık bir tanımlamasının olmaması nedeniyle;

çalışmanın ilk bölümünde bu kavramın tanımı yapılmaktadır. Ayrıca genç işsizliğinin temel

özellikleri göz önünde bulundurulup, bu kavram unsurlarına ayrılarak genç işsizliği

kavramının oluşturulmasında alanyazına katkıda bulunulmaktadır. Çalışmanın ikinci

bölümünde AB düzeyinde ve seçili AB ülkelerinde genç işsizliğine yönelik sosyal politikalar

ele alınmaktadır. Bu anlamda çalışmanın ikinci bölümü iki kısımda incelenecektir. Bu

bölümün birinci kısmında AB düzeyinde genç işsizliğine yönelik sosyal politikalar ele

alınmaktadır. Bu anlamda, Birliğin kurulmasından günümüze kadar geçen sürede istihdama

ilişkin konuların zirvelerde, kitaplarda ve stratejilerde ele alınış biçimlerine göre çalışma da

şekillendirilmektedir.

Böylece, çalışmada AB kurumlarının gençlerin işsizliğini azaltmak için uyguladığı

politikalar üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar; yetkinliklerin artırılması, okuldan işe

geçiş ve gençlerin yoksulluğunu azaltan politikalardır. Çalışmanın bu bölümünün son

kısmında 28 AB ülkesi içinden belirli ülkeler seçilmektedir. Bu ülkelerin seçilmesinin

nedeni ortaya koydukları sosyal politika önlemleriyle genç işsizliğini azaltmadaki

başarılarıdır. Çalışmanın son bölümünde genel hatlarıyla Türkiye’de genç işsizliğini

önlemeye yönelik uygulanan sosyal politikalar ve Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR)

uyguladığı programlardan bahsedilecektir. .

Anahtar Kelimeler: İşsizlik, Genç İşsizliği, Avrupa Birliği, Türkiye, Sosyal Politika.

Page 290: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

289

COMPARISON OF SOCIAL POLICY MEASURES RELATED TO YOUTH

UNEMPLOYMENT IN TURKEY AND SELECTED EUROPEAN UNION

COUNTRIES

ABSTRACT

Unemployment is one of the most important socio-economic problems of countries.

Unemployment is mostly seen at the young population among the age groups and thus young

people become “lost generations”. To stay out of the working life of young people who will

shape the future, bring youth unemployment issue constantly agenda in the European Union

(EU) level, members countries and Turkey due to bring along various problems.

Due to the lack of a clear definition of the concept of youth unemployment in the

literature; in the first section of this study, the definition of this concept is made. Moreover,

taking into account the basic characteristics of youth unemployment, this concept is divided

into elements and thus it is contributed to the literature in the formation of the concept of

youth unemployment. In the second part of the study, social policies towards youth

unemployment in European Union (EU) and selected EU countries are discussed. In this

sense, the second section of the study will be examined in two parts. In the first part of this

section, social policies towards youth unemployment at EU level are discussed.

In this sense, the study is shaped according to how the issues related to employment

are handled in the summits, books and strategies since the establishment of the Union to the

present day. Thus, the policies implemented by the EU institutions to reduce the

unemployment of young people are grouped under three headings. These; increasing the

skills, transitioning from school to work and reducing the poverty of young people. In the

last part of this section, selected countries are chosen from 28 EU countries. The reason for

the selection of these countries is their success in reducing youth unemployment through the

social policy measures they put forward. In the last section of this study, social policies

implemented to prevent youth unemployment, in Turkey and Turkey Employment Agency

(TEO) program implemented will be mentioned in general outline

Key Words: Unemployment, Youth Unemployment, European Union, Turkey, Social

Policy.

Page 291: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

290

TÜRKİYE VE SEÇİLİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ İŞGÜCÜ

PİYASALARINDA TOPLUMSAL CİNSİYET DURUMU VE BU DURUMU

ÖNLEMEYE YÖNELİK POLİTİKALAR

Erhan GÜLCAN

Hilal KAYTAK

ÖZET

Toplumsal cinsiyet konusu ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, siyasal ve

kültürel koşullara göre farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı

Türkiye’nin ve seçili Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin işgücü piyasalarındaki toplumsal

cinsiyet durumunu ve bu durumun temel göstergelerine bağlı olarak toplumsal cinsiyet

düzeyleri arasındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Bu amaçla çalışma üç bölümde ele

alınmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde toplumsal cinsiyet kavramı ve unsurları ile

ortaya konmaktadır.

Çalışmanın ikinci bölümünde kadınların işgücü piyasalarında karşılaştıkları sorunlar

incelenmektedir. Çalışmada toplumsal cinsiyet kavramı bağlamında kadın emeğinin temel

sorun alanları; işgücüne katılımda ve istihdama katılımda (çalışmada) karşılaştıkları sorunlar

biçiminde ikiye ayrılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’de ve seçili AB ülkelerinde kadın

işgücünün görünümüne ait birtakım sayısal veriler sunulmaktadır. Çalışmanın bu bölümünde

öncelikle kadınların işgücüne katılımlarında karşılaştığı sorunlar Türkiye ve seçili AB

ülkeleri için benzer olsa da bu sorunların düzeyleri arasında önemli farklılıkların olduğu öne

sürülmektedir. Sunulacak veriler ışığında, toplumsal cinsiyete rağmen işgücü piyasalarında

kadınların işgücünün önemli bir parçası olduğunu görmekteyiz. Kadınların istihdama katılım

oranlarının erkeklere göre daha düşük olduğu ve işsizlik oranlarının da yine erkeklere göre

daha yüksek olduğu çalışmada vurgulanmaktadır.

Çalışmada bu durumun temel nedenleri ortaya konmaya çalışılmaktadır. Kadının

ayrımcılığa maruz bırakılması, onun hem işgücüne hem de istihdama katılımda çeşitli

sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünün ikinci kısmında

kadınların istihdama katılımda (çalışma yaşamında) karşılaştığı sorunlar ele alınmaktadır.

Çalışmanın bu kısmında, kadınların istihdama katılımda karşılaştıkları düşük ücret, iş-aile

Page 292: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

291

yaşamı çatışması, mobing ve cinsel taciz başta olmak üzere temelinde toplumsal cinsiye t

bulunan sorunlar üzerinde durulmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmada, ulusal ve uluslararası

kuruluşların rapor ve yayınlarına yer verilmesinin yanı sıra ülkemizde ve seçili AB

ülkelerinde kadınların yaşadığı bu sorunlar karşılaştırılarak mevcut duruma yönelik

bilgilendirmeler ve değerlendirmeler yapılmaktadır.

Araştırmanın son bölümünde ülkemizde ve anılan ülkelerde toplumsal cinsiyetin

yaratmış olduğu eşitsizliği önlemeye ya da azaltmaya yönelik yapılan politikalar ele

alınmaktadır. Bu politikalar, ulusal ölçekte kadınların işgücüne katılımda ve istihdama

katılımda alınan önlemler biçiminde iki kısma ayrılarak araştırılmakta ve ortaya

konmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Kadın İşgücü, Mobing-Cinsel Taciz, İş-Aile

Çatışması.

Page 293: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

292

GENDER GAP CASE IN LABOUR MARKETS OF TURKEY AND SELECTED

EUROPEAN UNION COUNTRIES AND POLITICS THAT PREVENT THIS CASE

ABSTRACT

The issue of gender differs according to the economic, social, political and cultural

conditions of countries. In this context, the purpose of the study is to reveal the gender

situation in the labour market in Turkey and selected European Union countries, and in this

case gender differences between levels depending on the basic indicators. For this purpose,

the study is discussed in three sections. In the first part of the study, the concept of gender

and its elements are introduced.

The second part of the study examines the problems faced by women in the labour

markets. In the study, the main problem areas of female labour in the context of the concept

of gender are divided into labour force participation and employment participation. In this

context, some numerical data on the appearance of the female labour force in Turkey and

selected EU countries are presented. Firstly it is suggested that there are significant

differences between the levels of these problems, though similar problems at labour force

participation of women in Turkey and selected EU countries in this part of the study. In the

light of the data to be presented, we see that women are the important part of the labor force

in the labor market despite gender. It is emphasized in the study that female employment

participation rates are lower than men and unemployment rates are higher than men. The

main reasons of this situation are tried to be put forward in the study.

Exposure to discrimination causes women to experience various problems both in

labor force and employment participation. In the second section of the second part of the

study, the problems faced by women in employment (working life) are discussed. In this part

of the study, it is aimed to focus on the gender-based problems that women face in terms of

low wages, conflict of work-family life, mobbing and sexual harassment. In this study,

besides the reports and publications of national and international organizations, these

problems faced by women in our country and selected EU countries are compared and

information and e assessments are made for the current situation.

In the last part of the research, policies aimed at preventing or reducing the inequality

created by gender in our country and in the mentioned countries are discussed. These policies

Page 294: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

293

are divided into two parts in the form of measures taken at national level for women's labour

force participation and employment participation.

Key Words: Gender, Female Labour, Mobbing- Sexual Harassment, Work-Family Conflict.

Page 295: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

294

DENİZCİLİK MESLEĞİNDE CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE KADIN

DENİZCİLERİMİZ

Esin YALÇIN

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de denizcilik mesleğinde kadın denizcilerin kariyer

planlama kriterlerini belirlemektir. Çalışmanın hipotezi; evlilik, sıkılmak, yorulmak ve

psikolojik / duygusal / cinsel tacize maruz kalmak, kadın denizcilerin mesleğinin kariyer

planlama kararını büyük ölçüde etkilemektedir. Sunulan çalışma çeşitli denizcilik şirketleri,

organizasyonlar ve hükümet için mevcut durumun bir resmini sunmak için derlenmiştir.

Araştırmanın yöntemi, nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin birleşmesinden

meydana gelen karma araştırma yaklaşımıdır. 2013 yılından 2018 yılına kadar 48 Türk kadın

denizci ile yapılan çalışma sonucuna göre; kadın denizcilerin psikolojik, duygusal ve cinsel

tacize maruz kalma oranları belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kadın Denizciler, Kariyer Planlaması, Kariyer Kriterleri.

Page 296: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

295

GENDER EQUALITY IN THE MARITIME PROFESSION AND OUR WOMEN

SEAFARERS

ABSTRACT

The aim of this study is to determine the career planning criteria of women seafarers

in the seafaring profession in Turkey. The hypothesis of the study is marriage, get bored, get

tired and exposed to psychological / emotional / sexual harassment have a great impact on

decision on career planning of women seafarers’ profession. Presented study was compiled

to introduce a picture of the current situation for various maritime companies, organizations

and the government.

The research method is a mixed research approach consisting of a combination of

qualitative and quantitative research methods. According to the results of the study

conducted with 48 Turkish female seafarers from 2013 to 2018; psychological, emotional

and sexual harassment rates of female seafarers were determined.

Key Words: Women Seafarers, Career Planning, Career Criteria.

Page 297: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

296

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE LİDER TARIMSAL KREDİ KURULUŞU: TÜRKİYE

CUMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI

Esra KADANALI

Emine KAYA

ÖZET

Türkiye ve dünya ekonomisi için tarım sektörü finansman kaynağına ihtiyacı olan

önemli sektörlerin başında gelmektedir. Üretici, geliri yeterli seviyede olmadığında, işletme

sermayesi ve yatırım için finansman sağlayan kuruluşlara başvurmaktadır. Ziraat banaksı,

Türkiye’de tarımsal finansman sağlayan en önemli kredi kuruluşudur.

Öyle ki, Türkiye bankacılık sektörünün tarihi de Ziraat Bankası’na dayanmaktadır.

Ziraat Bankası’nın temeli, Memleket Sandıklarına kadar uzanmaktadır. 20 Kasım 1863

tarihinde Mithat Paşa tarafından Pirot kasabasında Memleket Sandıkları kurulmuştur

Memleket Sandıkları’nın sermayeleri Ziraat Bankası’na devredilmiştir.

Günümüzde, Ziraat Bankası üreticilere mevcut veya yeni kurulacak tarımsal

işletmelere tarımsal kredi finansmanını sağlayan lider banka konumundadır. Ziraat Bankası,

ticari bankalar gibi faaliyet gösterse de kuruluş amacı çiftçilere üretim ve yatırım kredisi

vermektir. Bu çalışmanın amacı hem bankacılık sektörü hem de tarım sektörü açısından

büyük önem taşıyan Ziraat Bankası’nın kuruluşundan itibaren tarihini yansıtmak ve tarımsal

finansman kuruluşu olarak bankacılık sektör bilgilerini özetlemektir.

Anahtar Kelimeler: Tarımsal kredi, tarımsal finansman, T.C Ziraat Bankası.

Page 298: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

297

THE LEADING AGRICULTURAL CREDIT INSTITUTION FROM PAST TO

PRESENT: REPUBLIC OF TURKEY ZIRAAT BANK

ABSTRACT

Agricultural sector for Turkey and the world economy in need of financial resources

is one of the important sectors. When the income of the producer is not sufficient, the

producer applies to the institutions that provide financing for working capital and

investment. Agriculture Bank is the most important credit institution providing agricultural

finance in Turkey.

Indeed, the history of the banking sector in Turkey is based on the Ziraat Bank. The

foundation of Ziraat Bank goes back to the Country Funds. On November 20, 1863, Mithat

Pasha established the Country Funds in the town of Pirot and transferred them to Ziraat

Bank. Today, Ziraat Bank is the leading bank that provides agricultural credit financing to

producers for existing or new agricultural firms.

Although Ziraat Bank operates like commercial banks, its purpose is to provide

farmers with production and investment loans. The aim of this study is to reflect the history

of Ziraat Bank which is of great importance for both the banking sector and the agricultural

sector since its establishment and to summarize the its banking sector information as an

agricultural finance institution.

Key Words: Agricultural loan, agricultural finance, Republic of Turkey Ziraat Bank.

Page 299: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

298

KIRSAL KALKINMADA TARIM KREDİLERİNİN ROLÜ: MERSİN İLİ ÖRNEĞİ

Esra KADANALI

Emine KAYA

ÖZET

Günümüzde kırsal kalkınma dünyada birçok ülkede tarımsal nüfusun refah seviyesini

geliştirmede önemli bir kavram haline gelmiştir. Kırsal kalkınma ile özellikle tarımsal

nüfusun modern üretim tekniklerini kullanarak verimliliği ve üretimi artırması

beklenmektedir. Üreticilerin modern üretim tekniklerini kullanabilmesi de finansman

ihtiyacını artırmaktadır.

Bu nedenle tarımın ve kırsal ekonomik kalkınmanın modernleşmesinde finansman

ihtiyacı için tarımsal kredi hayati bir rol oynamaktadır. Kırsal kalkınma için devlet destek

ve sübvansiyonları öne çıkmakta ve tarımsal finansman da bir diğer önemli araç olarak

değerlendirilmektedir. Tarımsal finansman aracı olarak krediler, birçok gelişmekte olan ve

gelişmiş ülkede tarımsal kalkınmayı kolaylaştıran en önemli faktörlerden biri olarak

görülmektedir.

Bu çalışmada ise, Mersin ili için kırsal kalkınmanın görünümünün ve kırsal

kalkınmada kullanılabilecek tarım kredilerinin yapısının elde edilecek verilerle incelenmesi

amaçlanmaktadır. Çalışmada öncelikle Türkiye’de kırsal kalkınma ve gelişimi üzerinde

durulacak, ayrıca, tarım kredileri ile ilgili mevcut durum hakkında bilgi verilecektir.

Ardından, Mersin ili için kırsal kalkınma göstergeleri ile tarım kredilerinin genel durumu

değerlendirilecektir. Son olarak, Mersin ili için elde edilen veriler neticesinde, kırsal

kalkınmada tarım kredilerin rolü hakkında değerlendirmeler yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: : Kırsal kalkınma, Tarımsal kredi, Mersin ili.

Page 300: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

299

THE ROLE OF AGRICULTURAL LOANS IN RURAL DEVELOPMENT:

THE CASE OF MERSIN PROVINCE

ABSTRACT

Today, rural development has become an important concept in improving the welfare

of the agricultural population in many countries around the world. With rural development,

especially the agricultural population is expected to increase productivity and production by

using modern production techniques.

The fact that producers can use modern production techniques also raises the

financial need. Agricultural credit plays a vital role in the modernization of agriculture and

rural economic development about financial needs. Support of government and subsidies for

rural development stand out, agricultural financing is another important tool. As an

agricultural financing tool, loans are seen as one of the most important factors facilitating

agricultural development in many developing and developed countries.

The aim of this study is to analyse the structure of agricultural loans that can be used

in rural development and the appearance of rural development for Mersin. The study will

primarily focus on rural development and its development in Turkey, will also be given

information about the current situation regarding agricultural loans. Then, the rural

development indicators for Mersin and the general situation of agricultural loans will be

evaluated. Finally, as a result of the data obtained for the province of Mersin, evaluations

will be made on the role of agricultural loans in rural development.

Key Words: Rural development, agricultural loans, Mersin Province.

Page 301: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

300

FARKINDALIK EĞİTİMLERİNİN ARTAN ÖNEMİ

Fatma İNCE

ÖZET

Yükseköğretimin temel amaçlarından biri de düşünme, sorgulama ve araştırma

yöntemlerini öğreterek yaşam boyu öğrenme sürecine sağlam bir zemin oluşturabilmektir.

Ancak bireyin öğrenmeye yönelik bakış açısı oldukça küçük yaşlarda gerçekleşmekte ve

ardından kişilik yapısı haline gelmektedir.

Bu nedenle, bireyin sosyal ve profesyonel hayatını doğrudan etkileyecek becerilere

yönelik eğitimlerin erken yaşlarda verilerek alışkanlık haline getirilmesi ve yükseköğretimle

desteklenmesi gerekmektedir. Bireyden topluma ardından ülke ekonomilerine kadar

mikrodan makro ölçeğe kadar etkisi olan bazı tutumların bilinçli olarak oluşturulması

yönünde eğitimler geliştirilmektedir. Bireyin girişimcilik eğilimi ve finansal becerileri de

erken yaşlarda oluşan tutumlarına ve aldığı eğitimlere bağlı olarak gelişen ve hem tüketici

hem de girişimci olarak ekonomik sistemin gidişini etkileyen faktörlerden biridir.

Dolayısıyla ekonomik kaynakların yönetilmesini de içeren finansal becerilerin

geliştirilmesi konusu farklı seviyelerde gündeme alınmıştır. Bu çalışmada farkındalık

eğitimlerinin artan önemine vurgu yapabilmek için finansal okuryazarlık konusu ele

alınacaktır. Bireyde oluşturulabilecek bir farkındalıkla ekonomik sistemde kelebek etkisi

yaratabilecek harcama ve yatırım alışkanlıkları konusuna dikkat çektiği için konu önem arz

etmektedir. Çünkü bu tür beceriler aynı zamanda karar verme sürecinin de önemli bir

parçasını oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Farkındalık, eğitim, farkındalık eğitimi.

Page 302: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

301

INCREASING IMPORTANCE OF AWARENESS TRAINING

ABSTRACT

One of the main objectives of higher education is to provide a solid foundation for

lifelong learning by teaching thinking, questioning and research methods. However, the

individual’s perspective on learning takes place at a very young age and then becomes a

personality.

For this reason, it is necessary to make the habit of giving education to the skills that

will directly affect the social and professional life of the individual at an early age and to be

supported by higher education. Trainings are being developed to consciously formulate some

attitudes that affect micro to macro scale from individual to society and then to national

economies. The entrepreneurial tendency and financial skills of the individual is one of the

factors that develop depending on the attitudes and trainings they receive at an early age and

affect the course of the economic system both as a consumer and an entrepreneur.

Therefore, the issue of developing financial skills, including the management of

economic resources, has been raised the topic at different levels. In this study, financial

literacy will be discussed in order to emphasize the increasing importance of awareness

trainings. The issue is important as it draws attention to the issue of consuming and

investment habits that can create a butterfly effect in the economic system with an awareness

that can be created in the individual. This is because such skills are also an important part of

the decision-making process.

Key Words: Awareness, education, awareness training.

Page 303: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

302

KURUMSAL RİSK YÖNETİM SÜRECİ

Fatma İNCE

ÖZET

İşletmelerin karşı karşıya olduğu riskleri öngörebilmesi ve yönetebilmesi için

geliştirilen belirli analizler bulunmaktadır. İç ve dış çevre kaynaklı birçok faktörün etkisiyle

faaliyetlerine devam eden işletmeler, bazı sektörlerde özellikle kritik derecede önemli riskler

altında faaliyet göstermektedirler.

İşletmenin kar amacı güdüp gütmemesi fark etmeksizin içinde bulunduğu risklere

yönelik sınıflandırmalar yapması ve ardından bu verileri değerlendirerek olası riskleri

yönetmesi gerekmektedir. Aksi halde arzu edilmeyen ve geri dönüşü olmayan sonuçlarla

karşılaşma olasılığı bulunmaktadır.

Tüm yönetim süreçlerinde olduğu gibi kurumsal risk yönetiminde de öncesi, olay

esnasında ve sonrası olmak üzere üç aşamalı bir yönetim planı oluşturmak gerekmektedir.

Bu noktadan hareketle, çalışmada kurumsal risk yönetiminin önemini vurgulamak için

çeşitli uygulama araçlarına yer verilecektir. Çalışma, kurumsal risk yönetim araçları

hakkında uygulamadan örnekler sunduğu için önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Risk, risk yönetimi, kurumsal risk yönetimi.

Page 304: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

303

ENTERPRISE RISK MANAGEMENT PROCESS

ABSTRACT

There are certain analyzes developed to predict and manage the risks faced by

enterprises. The businesses, which continue their activities with the effect of many factors

originating from the internal and external environment, operate under certain critical risks,

especially in some sectors.

The entity is required to classify its risks regardless of whether it is for a profit or not,

and then evaluate the data and manage the possible risks. Otherwise, there is the possibility

of encountering undesirable and irreversible results.

As in all management processes, enterprise risk management requires a three-stage

management plan, before, during and after the event. From this point of view, various

implementation tools will be included in the study to emphasize the importance of enterprise

risk management. The study is important because it provides examples of the

implementation of enterprise risk management tools.

Key Words: Risk, risk management, enterprise risk management.

Page 305: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

304

ZAMAN YÖNETİMİ, BOŞ ZAMAN, FİZİKSEL AKTİVİTE VE SAĞLIK

Fatma KÜÇÜKKESKİN

İrfan YILDIRIM

ÖZET

Giriş: Eğitim, kültürel, sosyal, ekonomik ve çevresel şartlar bireyin yaşam biçimini,

zaman yönetimi ve kullanımını etkileyerek boş zaman algı, tutum ve davranışını önemli

ölçüde belirler. Bu demografik değişkenler ile birlikte bireylerin ilgi ve ihtiyaçları boş zaman

etkinlikleri seçim ve katılımında farklılıklara neden olur.

Amaç: Yapılan bu çalışmada zaman yönetimi, boş zaman, fiziksel aktivite ve sağlık

ilişkisi incelenmiştir.

Yöntem: Bu çalışmada scholar ve web of science gibi çeşitli arama motorlarında boş

zaman, fiziksel aktivite ve sağlık üzerine yapılan çalışmalar geleneksel derleme yöntemi ile

incelenmiştir.

Bulgular ve Sonuç: Yapılan literatür taramasında zaman yönetimi, boş zaman algı,

tutum ve davranışlarının eğitim, kültür, ekonomik, sosyal vb. faktörlere göre farklılık

gösterdiği, ayrıca bireylerin boş zaman etkinlik seçiminde ve katılımlarında ilgi ve

ihtiyaçlarının etken olduğu görüldü. Bu etkinlik çeşitlerinden en önde gelen boş zaman

etkinliği olarak fiziksel aktivitenin önemli bir etkinlik olduğu görüldü. Fiziksel aktiviteye

katılımda özellikle obeziteden korunma ve tedavi ile birlikte sağlıklı yaşam beklentilerinin

olduğu görüldü.

Anahtar Kelimeler: Boş zaman, fiziksel aktivite, obezite, sağlık.

Page 306: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

305

TIME MANAGEMENT, LEISURE, PHYSICAL ACTIVITY AND HEALTH

ABSTRACT

Login: Education, cultural, social, economic and environmental conditions affect the

lifestyle, time management and use of the individual and determine leisure time perception,

attitude and behavior. Together with these demographic variables, the interests and needs of

individuals cause differences in the choice and participation of leisure activities.

Objective: In this study, the relationship between time management, leisure,

physical activity and health was examined.

Methods: In this study, studies on leisure, physical activity and health in various

search engines such as scholar and web of science were examined by traditional compilation

method.

Findings and Conclusion: In the literature review, time management, leisure time

perception, attitudes and behaviors were compared to education, culture, economic, social

and so on. It was also observed that individuals' interests and needs were influential in the

selection and participation of leisure activities. Physical activity was an important activity

as the most prominent leisure activity. Participation in physical activity, especially obesity

prevention and treatment with healthy life expectancy was observed.

Key Words: Leisure, physical activity, obesity, health.

Page 307: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

306

İHRACAT VE İTHALAT PERFORMANSI İLE TÜRK HAZIR GİYİM

SEKTÖRÜ’NE BAKIŞ

Gamze KILIÇ

Füsun DOBA KADEM

ÖZET

Değişen moda trendlerine kısa sürede uyum sağlayan Türk hazır giyim sektörü

Dünya’nın beşinci, Çin ve Bangladeş’ten sonra AB ülkelerinin ise üçüncü tedarikçisi

konumundadır. Emek yoğun yapısı ile yıllardır ülkemize istihdam sağlayan Türk hazır

giyim sektörü, tecrübeli iş gücü ile yüksek katma değerli moda ürünlerini üretebilme

potansiyeline sahiptir. Ülkemiz, hedef pazarlara yakınlığı ve ürünlerin hızlı teslimatı ile

rakiplerinden ayırt edilmektedir.

Bu çalışmada, Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörünün 2008’den günümüze

kadarki süreçte ihracat ve ithalat performans değerlendirmesi grafiklerle yorumlanmıştır.

Tespit edilen problemler ve söz konusu problemlere çözüm önerileri sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Hazır giyim, konfeksiyon, ihracat, ithalat.

Page 308: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

307

OVERVIEW OF TURKISH APPAREL SECTOR WITH EXPORT AND IMPORT

PERFORMANCE

ABSTRACT

The Turkish apparel sector, which is being adapted to the changing fashion trends in

a short time, is the fifth supplier of the world and the third supplier of EU countries after

China and Bangladesh. The Turkish garment sector, which has been providing employment

to our country for years with its labor-intensive structure, has the potential to produce high

value-added fashion products with its experienced workforce.

Our country is distinguished from its competitors by its proximity to target markets

and fast delivery of products. In this study, the export and import performance evaluation of

Turkish apparel sector from 2008 to the present has been interpreted with graphs. The

problems identified and solutions to these problems are presented.

Key Words: Apparel, confection, export, import.

Page 309: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

308

DİİTAL BASKILI KUMAŞLARDA ARD İŞLEMLERİN SEÇİLMİŞ

ÖZELLİKLERE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Şehpal ÖZDEMİR

Füsun DOBA KADEM

ÖZET

Tekstilde baskı işlemi bir veya çok renkli desenlemeye olanak sağlayan, sınırlı yerleri

boyama anlamına gelmektedir. Tekstilde dijital baskı teknolojisi, son yıllarda oldukça

önemli gelişmeler kaydederek tekstil baskıcılığında yeni bir dönem başlatmış, artan üretim

kapasiteleriyle dijital baskı sistemlerinin kullanımı konvansiyonel baskı yöntemlerine oranla

tüm dünyada hızla yayılmaya başlamıştır.

Bu çalışmada, % 100 pamuk interlok örme kumaşlar dijital baskı ile

renklendirilmiştir. Baskıdan sonra, kumaşlar boyayı sabitlemek ve maksimum boya alımını

sağlamak için 103 0C doymuş buhar ile 2 farklı sürede fikse edilmiştir ve kalan

sabitlenmemiş materyalleri gidermek için yıkanmıştır. Her iki numuneye de hava

geçirgenliği ve patlama mukavemeti testleri uygulanmıştır. Test sonuçları

değerlendirildiğinde; fikse süresinin hava geçirgenliği üzerinde bir etkisi olduğu sonucuna

varılmıştır, ancak patlama kuvvetinde önemli bir değişikliğe yol açmadığı gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Dijital Baskı, Fikse Süresi, İnterlok.

Page 310: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

309

AN INVESTIGATION OF THE EFFECT OF POST-PROCESSING ON

SELECTED PROPERTIES OF DIITAL PRINTED FABRICS

ABSTRACT

Printing in textile means painting limited spaces, allowing one or multi-color

patterning. Digital printing technology in textile has made significant progress in recent

years and has started a new period in textile printing. With the increasing production

capacity, the use of digital printing systems has started to spread rapidly all over the world

compared to conventional printing methods.

In this study, interlock knitted fabrics which produced 100% cotton raw materials

were colored with digital printing. After printing, fabrics were steamed to fix the dye and

allow for maximum dye intake. This fixation process was carried out in 2 different time in

saturated vapor at 103 oC and fabrics were washed to remove any residual unfixed material.

Air permeability and bursting strength tests applied to both samples. When the test results

are evaluated; it was concluded that the fixing temperature had an effect on air permeability,

but it did not lead to a significant change in bursting strength.

Key Words: Digital Printing, Fixation Time, Interlock.

Page 311: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

310

MANYETİK MULTİ FAZLAR: MANYETİK VE MANYETOKALORİK

ÖZELLİKLER

Gönül AKÇA

ÖZET

Manyetik soğutma sistemleri, büyük enerji verimliliği, küçük hacim ve enerji

tasarrufu gibi önemli özelliklerinden dolayı en iyi soğutma teknolojisi olarak

öngörülmektedir. Bu sistemlerin çalışma prensibi manyetokalorik etkidir.

Manyetik soğutma uygulamalarında bir malzemeyi soğutucu olarak değerlendirmek

için ön koşul, kabul edilebilir manyetokalorik özellikler gösteren bir malzeme bulmaktır.

Birçok araştırmacı, uygulamalar için manyetokalorik özellikler gösteren R1-xAxMnO3 (R =

nadir toprak elementleri, A:alkali ve toprak alkali metaller) genel formülü ile verilen

perovskite manganitleri araştırmıştır.

Son yıllarda yapılan çalışmalar, bir sistemde manyetik çok fazların varlığının,

manyetik entropi değişim eğrilerinin genişlemesine neden olduğu ve buna bağlı olarak

göreceli soğutma gücü değerlerini arttırdığını göstermiştir. Bu çalışmada, kabul edilebilir

manyetokalorik özellikler gösteren La-bazlı manganitlerden oluşan kompozitin manyetik ve

manyetokalorik özellikleri incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kompozit, manyetik soğutma, manyetokalorik etki, manyetik entropi

değişimi.

Page 312: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

311

MAGNETIC MULTI PHASES: MAGNETIC AND MAGNETOCALORIC

PROPERTIES

ABSTRACT

Magnetic cooling systems are being foreseen as the best cooling technology due to

their important properties such as large energy efficiency, small volume, and energy-saving.

The working principle of these systems is the magnetocaloric effect.

For evaluating a material as a cooling element in MR applications, the precondition

is to find a material that shows acceptable magnetocaloric properties. Many researchers have

worked out perovskite manganites given with the general formula R1-xAxMnO3 (R=rare earth

elements, A: alkaline and alkaline earth metals) which display magnetocaloric properties for

applications.

Lately, studies have shown that the presence of magnetic multi phases in a system

causes the expansion of magnetic entropy change curves as a function of temperature and

accordingly relative cooling power values enlarge. In present work, the magnetic and

magnetocaloric properties of composite composed of La-based manganites which display

acceptable magnetocaloric properties have been investigated.

Key Words: Composite, Magnetic refrigeration, Magnetocaloric effect, Magnetic entropy

change.

Page 313: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

312

ADLİ BİLİMLERDE SES/GÖRÜNTÜ KAYDI İNCELEMERİNDE KAYIT

İYİLEŞTİRME VE GÖRÜNTÜ KAYITLARININ GÜRÜLTÜDEN

ARINDIRILMASI

Aysun COŞKUN

Gözde Nur KÜTÜKCÜ

ÖZET

Bilgi ve iletişim çağı olarak adlandırılan bu çağda, teknolojinin hızla gelişimi ve hızla

hayatımıza girmesi ile birlikte ses ve görüntüyü kaydetme araçları çeşitlenmiş, etkiledikleri

alanlar da genişlemiştir. Adli bilimlerde kaydedilen ses ve görüntü işlenen bir suçun delili

olarak incelenebilmesi açısından etkilediği önemli alanlardan birisidir. Adli bilişim bilimi,

delil niteliği ihtiva eden sayısal verinin bilimsel yöntemler ve prosedürler kullanılarak veriyi

değiştirmeden mahkemede delil olarak kullanılabilecek şekilde toplanmasının yanında

analiz sürecidir.

Bu çalışmada, delil ihtiva eden sayısal verilerden ses ve görüntünün iyileştirilmesinin

adli bilişimdeki öneminin araştırılması amaçlanmıştır. Bunun yanında üç farklı gürültü

barındıran görüntülerin 3 farklı filtre ile iyileştirilmesi incelenmiş ve sonuçlar

karşılaştırılmıştır. Bunun için belirli bir yoğunlukta tuz&biber gürültüsü, gauss gürültüsü ve

blur gürültüsüne sahip olan görüntüler MatLab programı ile iyileştirilmeye çalışılmıştır.

Bunun için median filtre, mean filtre ve weiner filtre kullanılmıştır.

Araştırma sonucunda median filtrenin gauss ve blur gürültülerinden ziyade

tuz&biber gürültüsünde daha başarılı sonuç verdiği, mean filtrenin ise bu üç gürültü içinden

gauss gürültüsünde etkili olduğu görülmüştür. Wiener filtresi ise keskinlik artırdığı için tuz

biber ve gaus gürültüsü barındıran görüntülerin gürültü derecelerini daha çok artırmış blur

gürültü barındıran görüntünün iyileştirilmesinde daha başarılı sonuç vermiştir.

Anahtar Kelimeler: Adli Bilişim, Teknoloji, Dijital Delil, Ses İyileştirme, Görüntü

İyileştirme, Gürültü, Fitre.

Page 314: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

313

RECORD ENHANCEMENT IN SPEECH/IMAGE RECORDING ANALYSIS IN

COMPUTER FORENSIC AND NOISE REMOVAL OF IMAGE RECORDINGS

ABSTRACT

In this era known as the information and communication age, the rapid development

of technology and it’s rapid entry into our lives, the tools of recording sound and image have

diversified and the areas they have affected have expanded audio and video recorded in the

forensic sciences is one of the important areas in which it can be examined as evidence of a

crime committed. Computer Forensic science is the process of analysis, as well as collecting

numerical data containing the evidence quality so that it can be used as evidence in court

without changing the data using scientific methods and procedure.

In this study, it is aimed to investigate the importance of improving audio and video

from forensic data containing evidence in computer forensic. In addition, the improvement

of the images containing three different noise with 3 different filters were examined and the

results were compared. For this purpose, images with a certain intensity of salt & pepper

noise, gaussian noise and blurring noise were tried to be improved with MatLab program.

For this purpose, median filter, mean filter and weiner filter were used.

As a result of the research, it was observed that the median filter was more successful

in salt & pepper noise than gaussian and blurring noise and mean filter was effective in

gaussian noise among these three noise. But wiener filter has increased the noise levels of

images containing salt & pepper and gaussian noise because it increases the sharpness, but

has better results for improving the images containing blurring noise.

Key Words: Computer Forensic, Technology, Digital Evidence, Speech Enhancement,

Image Removal, Noise, Filter.

Page 315: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

314

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN MUTLULUK DÜZEYİNE ETKİLEYEN

FAKTÖRLER: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Gülşen KIRAL

Merve MAŞA

ÖZET

Mutluluğun yüzyıllardır birçok tanımlaması yapılsa da genel olarak bireyin olumlu

duygularının olumsuz duygularından daha fazla olduğu durum olarak tanımlanmaktadır.

Literatürde yaşam memnuniyeti olarak da adlandırılan mutluluk, bireyin yaşamından ne

kadar zevk aldığı ve bireyin yaşamını bir bütün olarak ele aldığında hayatını ne kadar kaliteli

yaşamak istediği ile ilgilidir.

Bu çalışmada, Çukurova Üniversitesi öğrencilerine; tesadüfü örneklem yöntemi

kullanılarak, yüz yüze anket tekniği ile elde edilen 1006 veri üzerinden; bireylere ait

demografik faktörlerin ve yaşam kalitelerinin, mutluluk düzeylerini ne yönde etkilediği

araştırılmıştır. Araştırmada, bağımlı değişkenin sıralı kategorik değişken olması nedeni sıralı

probit regresyon yönteminden yararlanılmıştır.

Araştırmada literatürde yayın olarak kullanılan mutluluğu etkileyen değişkenler

üzerinden farklı ekonometrik modeller kurularak mutluluğu etkileyen en anlamlı değişkenler

belirlenip, yorumlanmıştır. Elde edilen istatistiksel analiz sonrası kadınların, erkeklerden

daha mutlu olduğu yani cinsiyete bağlı olarak mutluluk düzeyinde farklılıklar olduğu

görülmüştür. Ayrıca, yaşın ve çalışma durumunun da mutluluk seviyesini etkileyen faktörler

olduğu gözlemlenmiştir. Ve etkileri sıralı probit model aracılığı ile detaylı olarak

yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Üniversite Öğrencileri, Mutluluk, Sıralı Probit Model.

Not: Bu çalışma Çukurova Üniversitesi BAP tarafından tarafından desteklenmiştir. Proje

numarası: SYL-2019 12304

Page 316: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

315

FACTORS AFFECTING HAPPINESS LEVEL OF UNIVERSITY STUDENTS:

CUKUROVA UNIVERSITY EXAMPLE

ABSTRACT

Although many definitions of happiness have been made for centuries, it is generally

defined as the situation where an individual's positive emotions are more than negative

emotions. Happiness, also called life satisfaction in the literature, is about how much an

individual enjoys his / her life and how much he / she wants to live his / her life when he /

she takes the life of the individual as a whole.

In this study, using the random sampling method 1006 data obtained by face to face

survey technique to Çukurova Univercity students in which the effects of demographic

factors and quality of life on happiness levels of individuals were investigated. In the study,

the ordered probit regression method was used because the dependent variable was ordered

categorical variable.

In the study, different econometric models have been established over the variables

that effect happiness used in the literature and the most significant variables that effect

happiness have been determined and interpreted. After the statistical analysis, it was found

that women were happier than men. In addition, age and working status were found to be

factors affecting happiness. And the effects were interpreted in detail through the ordered

probit model.

Key Words: University Students, Happiness, Ordered Probit Model.

Page 317: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

316

İŞ ANALİZİ VE MESLEK TANIMLAMASI YETERSİZLİĞİ BAĞLAMINDA

ENGELLİ BİREYLERİN İSTİHDAM SORUNU

Hasan Ejder TEMİZ

Aslıhan TOYOĞLU

ÖZET

İş analizi, beş ana unsuru içeren sistematik bir süreçtir. Bunlar; belirli bir işi yapmak

için amacın, işin yapılması için verilen görevlerin, işin yapıldığı çevre-ortam faktörünün,

çalışma şartlarının, işin yapılması için gerekli olan eğitim, beceri, bilgi ve özelliklerin

(meslek tanımlamasının) neler olması gerektiğini içerir. Bu bağlamda iş analizleri engelli

istihdamının sağlıklı şekilde uygulanmasında büyük öneme sahiptir.

İş analizinde amaç engelli bireylere yönelik en uygun işlerin bulunması ve onlara

yardım edilmesidir. İş analizindeki duyarlılığın engelli çalışanlara nasıl yardım edebileceğini

şu örnekle açıklayabiliriz: Bir iş yerinde gün içinde birçok kez müşterilerden tahsil ettiği

parayı kontrol ve makbuz için merkez noktada bulunan kasiyere ulaştırma görevinde

bulunan ortopedik engelli (yürüme yeteneğinde kısıtlama olan) kasiyer bu işi çok yorucu

bulduğu için işinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Ancak iyi yapılmış bir iş analizi ile bu

durumun tersine çevrilebilmesi mümkündür. Gün içinde engelli bireyin ne kadar mesafe

yürüyebileceği ve günlük işlem sayısı belirlenerek çalışanın daha az yorulması sağlanabilir.

Bu konuyla ilgili işyerine nakit tahsilat noktasında bulunan kasiyeri merkez kasiyerin

bulunduğu yakın bir alana konumlandırma fikri engelli çalışanın daha az yorulmasına imkân

verebilecektir.

Ülkemizde engelli bireylerin istihdamına ilişkin salt hukuki düzenlemelerle

işverenlere yükümlülük getirilmiş olması, engelli bireylerin özelliklerine yönelik iş ve

meslek analizi yapılmamış olması, hangi işlerde nasıl çalışabilecekleri konusunda yeterli bir

çalışma bulunmaması, engelli bireylerin niteliklerine uygun işlerde istihdam edilmesinin

önünde ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Engelli bireylerin işgücü piyasası dışında kalması, ülkede uygulanan sosyal politika

önlemlerine ilişkin düzenlemelerden yeterince yararlanamaması ve erişilebilirlik

olanaklarından yoksun kalması önemli bir sorundur. Avrupa Birliği’ne aday ülkelerden biri

olan Türkiye’de engelli nüfusun toplumun önemli bir kesimini oluşturması, engelli

Page 318: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

317

istihdamını daha da önemli hale getirmektedir. Çalışma, son dönemlerde Avrupa

Birliği’ndeki gelişmeler ışığında Türkiye’de engellilere yönelik düzenlemeleri ve

uygulamaları karşılaştırmalı bir bakış açısıyla ele almaktadır.

Anahtar Kelimeler: Engelli, Engelli İstihdamı, İş ve Meslek Analizi, Uygun İş.

Page 319: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

318

EMPLOYMENT PROBLEM OF DISABLED INDIVIDUALS IN THE CONTEXT

OF JOB ANALYSIS AND PROFESSION IDENTIFICATION

ABSTRACT

Job Analysis is a systematic process with five main elements. These include: The

purpose of doing a particular job, the tasks in doing that job, the environment factor in which

the job is done, the working conditions, the training, skills, knowledge and characteristics

(job description) required for the job to be done. In this context, job analysis is of great

importance in the healthy implementation of disabled employment.

The aim of the job analysis is to find and assist the most suitable jobs for people with

disabilities. The following example illustrates how sensitivity in job analysis can help

disabled employees: The orthopedic disabled person (a restriction on walking ability), who

had the duty of controlling the money and transporting them to the cashier at the central

point, which he/she collected it from the customers, and doing this many times during the

day in the workplace, had to quit his/her job because he/she found it very tiring. However,

it is possible to reverse this situation with a good job analysis. How much distance the

disabled person can walk during the day and the number of daily operations can be

determined so that the employee becomes less tired. The idea of positioning the cashier at

the cash collection point to the workplace in an area close to the central cashier may allow

the disabled employee to become less tired.

In our country, it is a serious problem that employers with disabilities are obliged

only by the legal regulations regarding the employment of people with disabilities, the lack

of job and occupation analysis of the characteristics of disabled people, the lack of sufficient

work on how they can work, and the employment of people with disabilities in jobs

appropriate to their qualifications.

Key Words: Disabled, Disabled Employment, Job and Occupation Analysis, Decent Work.

Page 320: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

319

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA ENGELLİLERE YÖNELİK STRATEJİLER:

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI

Hasan Ejder TEMİZ

Aslıhan TOYOĞLU

ÖZET

Avrupa Birliği’nde her altı kişiden biri yaşamını bir tür engellilikle sürdürmektedir.

Bu engelli bireylerin büyük bir çoğunluğunun toplumsal ve çevresel engeller nedeniyle

işgücü piyasası içerisinde yeterince yer bulamadığı gözlemlenmektedir. Avrupa Birliği’ne

üye ülkelerde nüfusun hızla yaşlandığı ve çalışma çağındaki nüfusun hızla azaldığı

düşünüldüğünde engelli bireylerin istihdamı daha da önemli hale gelmektedir. Avrupa’da

engelli bireylerin haklarını tam ve etkin kullanabilmeleri, toplum ve işgücü piyasasında

kendilerine yer bulabilmelerinin güçlendirilmesi amacıyla 2010 yılında Avrupa Engellilik

Stratejisi 2010-2020 yayınlanmıştır. Bu strateji eşitlik, erişilebilirlik, katılım, istihdam,

eğitim ve öğretim, sosyal koruma, sağlık ve dış eylem olmak üzere 8 alan üzerinden

engellerin kaldırılması üzerine yoğunlaşmaktadır.

Bu bağlamda Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde olan Türkiye’de ise genel

nüfusun %13’ünün engelli bireylerden oluştuğu ifade edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bile

engelli istihdamı konusunda ciddi problemler yaşanırken Türkiye gibi gelişmekte olan

ülkelerde engelli bireylerin topluma ve işgücü piyasasına katılım oranlarının çok düşük

olduğu gözlemlenmektedir. İşgücü piyasasındaki sorunların çözümü, işsizliğin önlenmesi

amacıyla Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 122 sayılı İstihdam Politikası Sözleşmesi ile

Avrupa İstihdam Stratejisi esas alınarak hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi 2014 - 2023

içeresinde özel politika gerektiren grupların istihdamının artırılması üzerine bir bölüm yer

almaktadır. Bu bölüm içerisinde mevcut durum, temel amaçlar, hedefler ve politikalar

başlıkları altında özel politika gerektiren gruplar genelinde engelli bireyler özelinde

açıklamalar ve düzenlemeler yer almaktadır.

Engelli bireylerin işgücü piyasası dışında kalması, ülkede uygulanan sosyal politika

önlemlerine ilişkin düzenlemelerden yeterince yararlanamaması ve erişilebilirlik

olanaklarından yoksun kalması önemli bir sorundur. Avrupa Birliği’ne aday ülkelerden biri

olan Türkiye’de engelli nüfusun toplumun önemli bir kesimini oluşturması, engelli

Page 321: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

320

istihdamını daha da önemli hale getirmektedir. Çalışma, son dönemlerde Avrupa

Birliği’ndeki gelişmeler ışığında Türkiye’de engellilere yönelik düzenlemeleri ve

uygulamaları karşılaştırmalı bir bakış açısıyla ele almaktadır.

Anahtar Kelimeler: Engelli, Engelli İstihdamı, İşgücü Piyasası, Ayrımcılık, Avrupa Birliği.

Page 322: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

321

STRATEGIES FOR THE DISABLED IN THE LABOR MARKET: COMPARISON

OF THE EUROPEAN UNION AND TURKEY

ABSTRACT

One in six people in the European Union live with some kind of disability. It is

observed that the majority of these disabled people do not have enough space in the labor

market due to the social and environmental barriers. Considering the rapid aging of the

population and the rapidly decreasing working age population in the member states of the

European Union, the employment of people with disabilities becomes even more important.

In 2010, the European Disability Strategy 2010-2020 was published with the aim of

empowering people with disabilities to exercise their rights fully and effectively and to find

a place in society and the labor market. This strategy focuses on removing barriers across 8

areas: equality, accessibility, participation, employment, education and training, social

protection, health and external action.

In this context, 13% of the general population in Turkey, which it is full membership

process to the European Union, is stated that consists of people with disabilities. Even in

developed countries while there are serious problems regarding employment of disabled

people, individuals with disabilities in society and labor market participation rates, in

developing countries such as Turkey is observed to be very low. In order to solve the

problems in the labor market and to prevent unemployment, there is a section on increasing

the employment of groups requiring special policies within the National Employment

Strategy 2014-2023 prepared on the basis of International Labor Organization's Employment

Policy Convention No. 122 and European Employment Strategy. In this section, the current

situation, under the headings of the main objectives, objectives and policies, includes

explanations and arrangements for people with disabilities across groups that require special

policies.

It is an important problem that individuals with disabilities are excluded from the

labor market, and that they do not benefit from the regulations regarding the social policy

measures implemented in the country, and that they lack accessibility opportunities. In

Turkey, which it is one of the European Union candidate countries, the disabled population,

creating a significant segment of society makes it even more important for the disabled

employment. The study, in the light of recent developments in the European Union in the

Page 323: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

322

arrangements for the disabled in Turkey and applications tackles with a comparative

perspective.

Key Words: Disabled, Disabled Employment, Labor Market, Discrimination, European

Union.

Page 324: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

323

DOĞU AKDENİZ’DE CHROMODORIS ANNULATA (ELİOT, 1904), İÇİN YENİ

BİR BÖLGE KAYDI

Hayri Ertuğrul ÇETE

R.Serap ERGENE

ÖZET

Halkalı kromodoris, Chromodoris annulata (Eliot, 1904), Hint Okyanusu, Doğu

Afrika sahili ve Kızıldeniz'de yaşayan yumuşak gövdeli bir gastropod (nudibranch) türüdür.

Vücudunda sarı benekler ve solungaç uzantıları (boynuz şeklinde) etrafında mor iki halka

ile ayırt edici renk ve desene sahiptir.

Süveyş Kanalı nedeniyle, Akdeniz'de yayılan istilacı bir türdür. Akdenizde İlk olarak

2004 yılında Yunanistan'ın Saronikos Körfezi, Salamina adasındaki bir kaya havuzunda

(Daskos ve Zenetos, 2007), Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında, Antalya Beldibi'de (2008)

bulundu. Cyclic chromodoris’in ilk kayıtları Çevlik Limanı (2009) ve İskenderun

Körfezi'nde (2008-2009); Kıbrıs'ta, Dhekelia'da, Larnaka'da, (2009); İsrail dışındaki çeşitli

yerlerde (2009-2011) (Pasternak at all, 2011); Lübnan'da (Crocetta at all, 2013); ve

Yunanistan'da, Kastelorizo adasında (Zenetos at all, 2011) gözlemlenmiştir.

2018 yılı ekim ayında Mersin, Akkum bölgesinde 2-5 mt derinlikteki dalış

noktasında alglerle kaplı kayalık substrat üzerinde çift halkalı doris örneği gözlendi ve

fotoğraflandı. (36°27'14.6"N 34°07'51.2"E).

Anahtar Kelimeler: İlk kayıt, Doris, Turkey, Mediterranean.

Page 325: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

324

IN THE EASTERN MEDITERRANEAN CHROMODORIS ANNULATA (ELIOT,

1904), A NEW RECORD FOR THE REGION

ABSTRACT

Cyclic chromodoris, Chromodoris annulata (Eliot, 1904), is a species of soft-bodied

gastropod (nudibranch) that lives on the Indian Ocean, East African coast and the Red Sea.

It has distinctive color and pattern with yellow spots on the body and two purple rings around

the gill extensions (horn-shaped).

Due to the Suez Canal, it is an invasive species spreading in the Mediterranean. It

was first record in the island of Salamina, Saronikos Bay, Greece in Mediterranean on 2004

(Daskos and Zenetos, 2007) and ıt was also found in Antalya Beldibi of Turkey's

Mediterranean coast, (2008). Cyclic chromodoris was first recorded in Cevlik Harbor (2009)

and Iskenderun Bay (2008-2009); In Cyprus, Dhekelia, Larnaca, (2009); some places in

Israel (2009-2011) (Pasternak at all, 2011); In Lebanon (Crocetta at all, 2013); and in Greece,

on the island of Kastelorizo (Zenetos at all, 2011).

A double-ring doris specimen was observed and photographed on a rocky substrate

covered with algae at a 2-5 mt skin dive point in Akkum, Mersin, in October 2018. (36 °

27'14.6 "N 34 ° 07'51.2" E).

Key Words: First record, Doris, Turkey, Mediterranean.

Page 326: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

325

İSTİLACI TÜRLER VE ASLAN BALIĞI (PTEROİS) ÖRNEĞİ

Hayri Ertuğrul ÇETE

R.Serap ERGENE

ÖZET

İstilacı türler, dünyanın başka bir bölgesinden kendilerine ait olmayan yeni çevrelere

gelmiş hayvan veya bitkilerdir. Bir bölgeye çoğu zaman insanlar tarafından gemi balast

suyu, kazayla serbest bırakma, farklı etkinliklerle (örneğin Süveyş Kanalı) getirilmiş

olabilirler. İstilacı türler yerli hayvanların tükenmesine yol açabilir, biyolojik çeşitliliği

tahrip edebilir ve yaşam alanlarını kalıcı olarak değiştirebilir. Bu biyoçeşitlilik için önemli

bir tehdittir. Günümüzde küresel iklim değişikliği bölgesel sıcaklık artışlarına neden olmuş,

canlıların yeni habitatları aramasına neden olmuştur. Yeni ortamlara göç eden türlerin bu

ortama verdikleri zararların önüne geçilebilmiş değildir. Okyanus, deniz ve nehirlerdeki

türlerin %58’i meydana gelen istilalar sonucunda azalma göstermiştir. Ayrıca dünya

üzerinde bulunan türlerin %42 si istilalar yüzünden yok olan ve tehlike altına giren türler

listesinde belirtilmiştir. Aslan balığı (Pterois) Akdeniz de çok hızlı yayılış gösteren, zehirli

istilacı bir türdür. Saldırgan bir tuzak avcısı olan aslan balığı, doğal balık popülasyonlarının

azalmasına neden olabilir. Saldırgan bir tuzak avcısı olan aslan balığı, yerel balık

popülasyonlarını endişe verici bir şekilde azalmaya neden olabilir. Bu çalışma, Güneydoğu

Akdeniz’de düzenli yapmış olduğumuz dalışlarda ki gözlemlerimizden yararlanarak

hazırlanmıştır. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında Aslan balığı populasyonunun günden güne

artmış olduğu belirlenmiştir. İstilacı alan balığının Akdeniz ekosistemine etkilerinin acil

olarak tespit edilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: İstilacı tür, Aslan balığı, Pterois, Doğu Akdeniz.

Page 327: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

326

INVASIVE SPECIES AND MODEL AS THE LION FISH (PTEROIS)

ABSTRACT

Invasive species are animals or plants from another region of the world that don’t

belong in their new environment. They can be introduced to an area by ship ballast water,

accidental release, different activities (for example Suez Canal) and most often, by people.

Invasive species can lead to the extinction of native animals, destroy biodiversity, and

permanently alter habitats.

This is an important threat to biodiversity. Nowaday, global climate change observed

regional temperature increases, changing events such as the melting of glaciers on the natural

habitats of organisms, it causes them to search for new habitats. Nowaday, global climate

change caused regional temperature increases, it causes living things to search for new

habitats. The damages caused by the migrating species to new environments have not been

prevented. 58% of the species in the oceans, seas and rivers decreased as a result of the

invasions. In addition to this, 42% of the species found in the world are listed in the

endangered species that have been destroyed by invasion.

Lionfish (Pterois) is a very fast spreading poisonous invasive species in the

Mediterranean. The lion fish, an aggressive trap hunter, can cause to decline native fish

populations. This study is based on our observations on our regular dives in the Southern

Mediterranean. Lion fish populations in the Mediterranean coast of Turkey was determined

to be increased day by day. The effects of invasive lion fish in the Mediterranean ecosystem

need to be determined urgently.

Key Words: Invasive species, lion fish, pterois, east mediterranean.

Page 328: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

327

CİNSEL TACİZ İLE İŞ DOYUMU VE İŞTEN AYRILMA

NİYETİ İLİŞKİLERİ

Hilal ÖZ

Gürkan AKDAĞ

ÖZET

Günümüzde, cinsel taciz, günlük hayatın her alanında sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Bu

bağlamda, cinsel tacizin görülme oranı üzerine birbirinden farklı araştırmalar yapılmıştır.

Fakat otel mutfak çalışanlarına yönelik yapılan cinsel tacizler ve bu tacizlerin çalışanın iş

doyumu ve işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini inceleyen yeterli sayıda araştırma

yapılmadığı için bu araştırma yapılmıştır.

Araştırma soruları literatürden hareketle oluşturulmuştur. Araştırma hipotezleri ise

araştırmanın kavramsal çerçevesine uygun şekilde ortaya konulmuştur. Otel mutfaklarında

çalışan kadın personellerin maruz kaldığı cinsel tacizin, iş tatmini ve işten ayrılma niyetleri

arasındaki ilişkinin incelenmesi araştırmanın amacını oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Cinsel taciz, iş doyumu, İşten ayrılma niyeti.

Page 329: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

328

THE RELATIONSHIP SEXUAL HARASSMENT, JOB SATISFACTION AND

TURNOVER INTENTIONS

ABSTRACT

Nowadays, sexual harassment occurs frequently in all areas of daily life. In this

context, different researches were conducted on the rate of sexual abuse. However, this

research has been carried out because there are not enough studies investigating the effects

of sexual harassment against hotel kitchen workers and the effects of these harassment on

job satisfaction and job intention.

The research questions are based on the literature. The research hypotheses are

presented in accordance with the conceptual framework of the research. The aim of this study

is to investigate the relationship between sexual harassment, job satisfaction and turnover

intention.

Key Words: Sexual harassment, job satisfaction, turnover intention.

Page 330: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

329

İŞ GÜCÜ PİYASASINDA HİZMET SEKTÖRÜNDE ESTETİK EMEK VE KADIN

Hüseyin Mualla YÜCEOL

İlknur ERDOĞAN

ÖZET

Son yıllarda insanlarda güzellik algılarının değişip tek tip güzellik algısının oluştuğu

görülmektedir. Estetik emeğin çalışanların görünümleri ve bedenleri üzerindeki kontrol ile

yapılandırılması önemli bir yön olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu kontrolün işverenler tarafından ayrımcılıkta yeni bir araç olarak kullanılması ve

çalışma yaşamında ayrımcılık açısından en dezavantajlı konumda olan kadınlara olan etkisi

ise dikkat çekici bir diğer yön olarak vurgulanmaktadır. Dış görünüşüne önem vermeyen

çalışanların işletmenin isteği doğrultusunda estetik emek çalışanlarına dönüşmek için çaba

sarf etmeleri onların daha fazla çaba göstermelerine neden olmaktadır. Bununla birlikte

işletmelerin beklediği estetik emek performansının, çalışanlar için yıpratıcı bir etkiye neden

olduğu düşünülmektedir.

Bu çalışmanın amacı, literatürümüzde henüz çok yaygınlaşmamış olan estetik emek

olgusunun içeriğini ve niteliğini ele alarak, hizmet sektörü çalışanları açısından kadınların

maruz kaldığı ayrımcılıklara dikkat çekmek ve yaşanan sorunlara farkındalık yaratmaktır.

Çalışma, estetik emek konusunu ayrımcılığın yeni bir boyutu olarak teorik açıdan

değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Duygusal Emek, Estetik Emek, Görünümcülük, Ayrımcılık.

Page 331: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

330

THE SERVICE SECTOR IN THE LABOR MARKET AESTHETIC LABOR AND

WOMEN

ABSTRACT

In recent years, it has been observed that people's beauty perceptions change and

uniform beauty perception occurs. The construction of aesthetic labor with control over the

appearance and size of employees appears to be an important aspect.

The use of this control by employers as a new tool in discrimination and the impact

on women who are at the most disadvantaged position in terms of discrimination are

emphasized as another remarkable aspect. The fact that the employees who do not care about

their appearance makes efforts to turn into aesthetic labor employees in line with the desire

of the company causes them to make more efforts. However, the aesthetic labor performance

expected by the enterprises is thought to cause a weary effect for the employees.

The aim of this study is to draw attention to the discrimination experienced by women

in terms of service sector employees and to raise awareness of the problems encountered in

terms of the content and quality of the phenomenon of aesthetic labor which has not yet

become widespread in our literature. The study aims to evaluate the issue of aesthetic labor

as a new dimension of discrimination which is theoretically compiled.

Key Words: Emotional labour, Aesthetic Labour, Lookism, Discrimination.

Page 332: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

331

VOLEYBOLCULARDA ALGILANAN LİDERLİK DAVRANIŞINDA, HEDEF

YÖNELİMİNDE, MOTİVASYONEL İKLİMDE VE YAŞAM DOYUMUNDA

SPORCUNUN YAŞI BELİRLEYİCİ UNSUR MUDUR?

Zarife TAŞTAN

İnci KESİLMİŞ

Turhan TOROS

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, Voleybolcularda Algılanan Liderlik Davranışında, Hedef

Yöneliminde, Motivasyonel İklimde ve Yaşam Doyumunda Sporcunun yaşının belirleyici

olup olmadığının incelenmesidir.

Araştırmaya 2018-2019 sezonunda, voleybol takımlarında oynayan, kadın ve erkek

voleybolcular katılmıştır (n=303). Verilerin toplanmasında Sporda Liderlik Ölçeği

(Leadership for Sport Scale-LSS), Sporda Görev ve Ego Yönelimi Ölçeği (Task and Ego

Orientation in Sport Questionnaire-TEOSQ), Sporda Algılanan Motivasyonel İklim Ölçeği

(Perceived Motivational Climate in Sport Questionnaire- PMCSQ) ve Yaşam Doyumu

Ölçeği (Life Satisfaction Questionnaire-LSQ) kullanılmıştır. İstatistiksel analizler için;

Betimsel İstatistiksel Teknikleri, Kolmogorov Smirnoff- Shapira Wilks ve Mann Whitney

U testi kullanılmıştır.

Analiz sonuçlarına göre, voleybolcularda Algılanan Liderlik Davranışında, Hedef

Yöneliminde, Motivasyonel İklimde ve Yaşam Doyumunda Sporcunun Yaşının Belirleyici

olmadığı sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, bu bulgular voleybolcuların yaş hariç diğer

değişken özelliklerinin incelenmesi gerekliliğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Liderlik davranışı, Hedef yönelimleri, Motivasyonel iklim, Yaşam

doyumu, Voleybolcular, Yaş.

Page 333: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

332

IS THE AGE OF THE ATHLETE DETERMINING THE PERCEIVED

LEADERSHIP BEHAVIOR, GOAL ORIENTATION, MOTIVATIONAL

CLIMATE AND LIFE SATISFACTION IN VOLLEYBALL PLAYERS?

ABSTRACT

The aim of this study is to investigate whether the age of the athlete is determinant

in perceived leadership behavior, goal orientation, motivational climate and life satisfaction

in volleyball players.

Female and male volleyball players who played in volleyball teams participated in

the study in the 2018-2019 season (n = 303). Leadership for Sport Scale-LSS, Task and Ego

Orientation in Sport Questionnaire-TEOSQ, Perceived Motivational Climate in Sport

Questionnaire- PMCSQ and Life Satisfaction Questionnaire-LSQ were used for data

collection. For statistical analysis; Descriptive Statistical Techniques, Kolmogorov

Smirnov-Shapiro Wilks and Mann Whitney U test were used.

According to the results of the analysis, it can be concluded that the age of the athlete

is not determinant in perceived leadership behavior, goal orientation, motivational climate

and life satisfaction among volleyball players. In conclusion, these findings indicate the

necessity of examining the other characteristics of volleyball players except age.

Key Words: Leadership behavior, Goal orientations, Motivational climate, Life satisfaction,

Volleyball players, Age.

Page 334: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

333

SVC VE STATCOM CİHAZLARININ DİNAMİK MODELLERİNİN GERİLİM

KARARLILIĞI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Kadir ABACI

ÖZET

Güç sistemlerinin yapısal olarak günden güne değişmesiyle iletim yapısı giderek

karmaşıklaşmaktadır. Güç sistemlerinde gerilim kararlılığı sorunu geçmişte statik ya da

dinamik olarak çözülmeye çalışılmıştır. Bu çözümlemelerde güç sistemleri elemanlarının

modelleri önem kazanmaktadır. Statik modeller yerine dinamik modellerin kullanılması

daha iyi sonuçlar vermektedir.

Bu çalışmada güç sistemlerinde gerilim kararlılığını iyileştirmek amacı ile kullanılan

Static Var Compensator(SVC) ile Statik Synchronous Compensator (STATCOM)

cihazlarının dinamik modelleri kullanılarak güç sistemlerinin statik ve dinamik gerilim

kararlılığı analizleri yapılmış ve performansları karşılaştırılmıştır. Basit iki baralı test

sisteminde modellerin performansları karşılaştırıldıktan sonra 14 baralı standart test sistemi

üzerinde çalışılmıştır. Her iki sistem üzerinde yapılan simulasyonlar DiGSiLENT Power

Factory ortamında gerçekleştirilmiş ve sonuçlar kıyaslanarak verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: FACTS, SVC, STATCOM, Gerilim Kararlılığı, DiGSiLENT.

Page 335: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

334

COMPARISON OF SVC AND STATCOM DEVICES IN ASPECT OF DYNAMIC

MODELLING AND VOLTAGE STABILITY

ABSTRACT

As power systems change structurally day by day, the transmission structure is

becoming increasingly complex. In the past, voltage stability problems in power systems

have been tried to be solved statically or dynamically. Models of power system elements

gain importance in these analyzes.

Using dynamic models instead of static models gives better results. In this study,

static and dynamic voltage stability analysis of power systems are performed by using static

models of Static Var Compensator (SVC) and Static Synchronous Compensator

(STATCOM) which are used to improve voltage stability in power systems and their

performance is compared. After comparing the performances of the models in a simple two-

bus test system, a 14-bus standard test system was studied. Simulations on both systems

were performed in DiGSiLENT Power Factory and the results were compared.

Key Words: FACTS, SVC, STATCOM, Voltage Stability, DiGSiLENT.

Page 336: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

335

YÜKSEK GERİLİM DOĞRU AKIM SİSTEMLERİNİN ŞEBEKEYE

ENTEGRASYONU İÇİN MODÜLER ÇOK KATMANLI DÖNÜŞTÜRÜCÜLERİN

İNCELENMESİ

Kadir ABACI

Volkan YAMAÇLI

ÖZET

Yüksek Gerilim Doğru Akım (YGDA) enerji iletim sistemleri son yıllarda büyük

oranda ilgi çekmekte ve literatürde yer almaktadır.

Bu çalışmada özellikle havai hatlarda, deniz aşırı hatlarda ve ana terminaller arasında

yüksek orandaki enerji aktarımındaki maliyeti azaltmak; deniz aşırı ve deniz altı hat

kayıplarını düşürmek, gelecekteki doğru akım enerji iletim sistemlerine başlangıç

oluşturabilmek ve harmoniklerin önüne geçebilmek amacıyla kullanılmaktadır. YGDA

sistemler yarı iletken teknolojisinin gelişmesi, üretim maliyetlerinin düşmesi ve yaygın

biçimde kullanılması yani test edilmesi sonucunda sanayi ve endüstrisel olarak

kullanılmasının uygun olması sebebiyle yaygın hale gelmektedir.

Yüksek gerilim doğru akım iletim sistemlerinin hem alternatif akım taşıyan şebekeye

hem de dalga ve rüzgâr enerjisi gibi özellikle açık alanlarda ve denizler kullanılan

yenilenebilir enerji sistemlerine entegrasyonu amacıyla doğru akım-alternatif akım-doğru

akım dönüştürücü devreleri tasarım çalışmaları incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Doğru Akım, Yüksek Gerilim, Güç Elektroniği, Enerji İletimi, Voltaj

Kararlılığı.

Page 337: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

336

INVESTIGATION OF MODULAR MULTI-LEVEL CONVERTERS FOR

INTEGRATION OF HIGH VOLTAGE DIRECT CURRENT SYSTEMS

ABSTRACT

High Voltage Direct Current (HVDC) energy transmission systems have attracted a

great deal of attention in recent years and have been reported in the literature.

In this study, especially in overhead lines, overseas lines and between main terminals

to reduce the cost of high energy transfer; It is used to reduce overseas and submarine line

losses, to start the future direct current energy transmission systems and to prevent

harmonics. YGDA systems are becoming widespread due to the development of

semiconductor technology, reduction of production costs and widespread use, in other

words, being suitable for industrial and industrial use as a result of testing.

In order to integrate high voltage direct current transmission systems into both

alternating current carrying networks and renewable energy systems especially in open areas

such as wave and wind energy and marine use, direct current-alternating current-direct

current converter circuits design studies have been examined.

Key Words: Direct Current, High Voltage, Power Electronics, Energy Transmission,

Voltage Stability.

Page 338: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

337

EGZERSİZDE ELEKTİRO KAS STİMULASYON VE TÜM VÜCUT ELEKTİRO

KAS STİMULASYON KULLANIM VE ETKİLERİ

Kamil Boğaç İSKENDER

İrfan YILDIRIM

ÖZET

Başlangıçta rehabilitasyon ve tedavi amaçlı olarak uygulanan

elektromyostimülasyon (EMS) daha sonra popüler bir antrenman yöntemi olarak

antrenörlerin, sporcuların ve spor bilimcilerin ilgisini çekmiştir.

Bu çalışma da çeşitli arama motorlarında (scholar, pubmed, web of science ve ovid)

PubMed / MEDLINE, Scopus, Cochrane ve Science of Web. Veri tabanlarının her birinin

yönergelerine uygun olarak, aşağıdaki arama stratejisi kullanıldı: {EMS , tüm vücut

elektromostikülasyonu , global vücut elektrik stimülasyonu , Fitness , Hormonal , Güç veya

Kemik mineral yoğunluğu , Vücut kompozisyonu, kuvvet , Dayanıklılık , Performans ,

Obezite} EMS ve WB EMS üzerine yapılan çalışmalar incelenerek geleneksel derleme

yöntemi ile Zindelik ve vücut kompozisyonuna etki eden zaman kazandıran, düşük

yoğunluklu “egzersiz” programları EMS antrenmanlarının daha iyi anlaşılması ve

uygulamalarının önemli parametrelerini ve bu parametrelerin düzenlemelerindeki

farklılıkların, planlanmasını neler olduğunu ortaya koyarak.

Bu yöntemi kullanmak isteyen araştırmacı ya da antrenörlerin göz önünde

bulundurması gereken önemli bilgileri sağlayarak sporda daha etkin kullanımına katkıda

bulunmaktır.

Anahtar Kelimeler: Elektromyostimülasyon, Antrenman, Performans.

Page 339: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

338

ELECTRO MUSCLE STIMULATION AND WHOLE BODY ELECTRO MUSCLE

STIMULATION IN EXERCISE

ABSTRACT

Electromyostimulation (EMS), which was initially applied for rehabilitation and

treatment purposes, attracted the attention of coaches, athletes and sports scientists as a

popular training method.

In this study, PubMed / MEDLINE, Scopus, Cochrane and Science of Web. In

accordance with the guidelines of each database, the following search strategy was used:

{EMS, whole body electromosticulation, global body electrical stimulation, Fitness,

Hormonal, Strength or Bone mineral density, Body composition, strength, Endurance,

Performance, Obesity} EMS and WB By examining the studies on EMS, the traditional

compilation method and time-saving, low-intensity “exercise” programs that affect the

fitness and body composition, revealing better understanding of EMS trainings and the

important parameters of their practices and the differences in the arrangement of these

parameters.

To contribute to the more effective use of sports by providing important information

that researchers or coaches who want to use this method should consider.

Key Words: Electromyostimulation, Training, Performance.

Page 340: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

339

KAYAN KİPLİ KONTROL YÖNTEMİ İLE KONTROL EDİLEN

ANAHTARLAMALI ÇİFT YÖNLÜ DC-DC BUCK-BOOST DÖNÜŞTÜRÜCÜ

TASARIMI

Kemal KAYA

Yakup HAMEŞ

ÖZET

Yarıiletken teknolojisinin çok hızlı gelişmesiyle günümüz elektrik elektronik

teknolojisinde önemli bir yere sahip olan güç elektroniği elemanlarından DC-DC (Doğru

Akım) dönüştürücüler önem kazanmıştır.

DC-DC dönüştürücüler herhangi bir DC kaynağın gerilimini yükseltmek, düşürmek,

sabit veya değişken DC gerilimler elde etmek için kullanılırlar. Bu işlemleri gerçekleştirmek

için sisteme doğrusal olmayan kontrol yapıları uygulanmalıdır. Bu çalışmada hem düşürücü

hem de yükseltici olarak çalışan çift yönlü anahtarlamalı DC-DC buck-boost dönüştürücü

devresi tasarlanmıştır. Geliştirilen devrenin kontrol mekanizmasında PID Kontrol ve Kayan

Kipli Kontrol yöntemleri kullanılmıştır.

Çalışma sonucunda uygulanan her iki kontrol yönteminin çıktıları karşılaştırılarak

geliştirilen dönüştürücü sistemi analiz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: DC-DC buck-boost dönüştürücü, PID kontrol, kayan kipli kontrol, güç

elektroniği.

Page 341: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

340

DESIGN OF A SWITCHED BIDIRECTIONAL DC-DC BUCK-BOOST

CONVERTER CONTROLLED BY A SLIDING MODE CONTROL METHOD

ABSTRACT

With the rapid development of semiconductor technology, DC-DC (Direct Current)

converters, one of the power electronics elements, which have an important place in today's

electrical & electronics technology, have come into prominence.

DC-DC converters are used to increase, decrease, keep constant the voltage of any

DC source or to obtain variable DC voltages. Non-linear control structures should be applied

to the system to perform these operations. In this study, a bi-directional switched DC-DC

buck-boost converter circuit that works both as a buck and as a boost is designed. PID

Control and Sliding Mode Control methods have been used in the control mechanism of the

developed circuit.

At the end of the study, the outputs of both control methods have been compared and

the developed bidirectional DC-DC buck-boost converter system has been analyzed.

Key Words: DC-DC buck-boost converter, PID control, sliding mode control, power

electronics.

Page 342: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

341

NESNELERİN İNTERNETİNDE GÜVENLİ İLETİM MİMARİSİNİN

ENDÜSTRİYEL SAHA UYGULAMASI

Kemal KAYA

Mustafa KARA

ÖZET

Son yıllarda, çeşitli endüstrilerdeki kuruluşlar daha verimli çalışmak, daha iyi

müşteri hizmeti sunmak, karar vermeyi geliştirmek ve işin değerini artırmak, müşterileri

daha iyi anlamak için Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisini kullanmaktadır.

Bu çalışmada IoT teknolojisinin endüstriyel sahada kullanılmak üzere güvenli

haberleşme için bir sistem mimarisi önerilmiştir. Akıllı sistemlerde kullanılmak üzere

mimari ve sisteme uygun güvenli bir topolojisi geliştirilmiştir.

Aynı zamanda, geçmişteki sanayi devrimlerinden farklı olarak her cihazın etkileşim

halinde olduğu IoT teknolojisi karşılaştırma yapılarak önerilen yöntem değerlendirilmiş ve

kazançları ile zorlukları ayrı ayrı ele alınarak incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Nesnelerin interneti, ağ topolojisi, güvenlik, ağ mimarisi.

Page 343: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

342

INDUSTRIAL FIELD APPLICATION OF SECURE TRANSMISSION

ARCHITECTURE ON THE INTERNET OF THINGS

ABSTRACT

In recent years, organizations in various industries have been using the Internet of

Things (IoT) technology to work more efficiently, provide better customer service, improve

instant and quick decision making, and better understand customers by improving business

quality.

In this study, a system architecture for secure communication of IoT technology is

proposed. For intelligent systems, a secure topology has been developed in accordance with

the architecture and system.

At the same time, unlike the industrial revolutions of the past, IoT technology in

which each device interacts has been compared and the proposed method has been evaluated

and the gains and difficulties have been examined separately.

Key Words: Internet of Things, network topology, security, network architecture.

Page 344: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

343

ELEKTİF İNGUİNAL HERNİ AMELİYATI SONRASI HASTALARIN BENLİK

SAYGISI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Kezban KORAŞ SÖZEN

ÖZET

Bu çalışmada, elektif inguinal herni ameliyatı sonrası hastaların benlik saygısı

düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı.

Tanımlayıcı olan bu araştırma, bir üniversite hastanesinin genel cerrahi kliniğine

inguinal herni tanısı ile gelen ve araştırma kriterlerine uyan 51 hasta ile yürütüldü.

Araştırmada “Tanıtıcı Özellikleri Belirleme Formu” ve Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği

kullanıldı. Hastaların toplam Rosenberg Benlik Saygısı puan ortalamalarının (31.02±4.00)

yüksek olduğu bulundu.

Hastaların tanıtıcı özelliklerine göre Rosenberg Benlik Saygısı puan ortalamalarına

dağılımı incelendiğinde medeni durumunun, benlik saygısı puan ortalamaları üzerinde

istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi. Evli hastaların benlik saygısı puan

ortalamasının (31,57±4.16) bekar hastaların benlik saygısı puan ortalamasından

(29,00±2.52) yüksek olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı

(p<0.03).

Anahtar Kelimeler: İnguinal Herni, Benlik Saygısı, Hemşirelik.

Page 345: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

344

DETERMINATION OF SELF-ESTEEM LEVELS OF PATIENTS AFTER

ELECTIVE İNGUINAL HERNIA SURGERY

ABSTRACT

The aim of this study was to determine the self-esteem levels of patients after elective

inguinal hernia surgery.

This descriptive study was carried out with 51 patients admitted to the general

surgery clinic of a university hospital with the diagnosis of inguinal hernia. In the study,

“Identifying Characteristics Form” and Rosenberg Self-Esteem Scale were used. The mean

Rosenberg Self-Esteem score of the patients was found to be high (31.02 ± 4.00).

When the distribution of the patients according to the descriptive characteristics of

Rosenberg Self-Esteem scores was examined, it was found that the marital status was

statistically significant on the self-esteem scores. The mean self-esteem score of married

patients (31.57 ± 4.16) was higher than the mean self-esteem score of single patients (29.00

± 2.52) and this difference was statistically significant (p <0.03).

Key Words: İnguinal Hernia, Self-Esteem, Nursing.

Page 346: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

345

KARACİĞER TRANSPLANTASYONU GERÇEKLEŞTİRİLEN HASTALARDA

AİLE VE SOSYAL DESTEĞİN; ANKSİYETE- DEPRESYON DÜZEYİNE ETKİSİ

Kezban KORAŞ SÖZEN

Neziha KARABULUT

ÖZET

Bu araştırma karaciğer transplantasyonu gerçekleştirilen hastalarda aile ve sosyal

desteğin; anksiyete-depresyon düzeyine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Araştırma bir

üniversite hastanesinin transplantasyon ünitesinde, kriterlere uyan 66 hasta ile yürütüldü.

Araştırmada hastaların sosyo-demografik özelliklerini sorgulayacak Tanıtıcı

Özellikleri Belirleme Formu, Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği, Çok Boyutlu

Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve Algılanan Aile Desteği Ölçeği kullanıldı. Hastaların

tanıtıcı özelliklerine göre anksiyete ve depresyon ölçeği puan ortalamalarına dağılımı

incelendiğinde hastaların anksiyete ve depresyon puan ortalamalarının yüksek olduğu

bulundu (HAD-A=19.71±3.29, HAD-D=15.90±1.99). Hastaların Çok Boyutlu Algılanan

Sosyal Destek Ölçeği toplam puan ortalaması 54.56±17.40; orta düzeyde bulundu Hastaların

Algılanan Aile Desteği Ölçeği toplam puan ortalaması 35.77± 7.16; yüksek düzeyde

bulundu. Aile ve sosyal desteğinin karaciğer transplantasyonu sonrası depresyon düzeyinin

azalmasında etkili olduğu saptandı.

Aile ve sosyal desteğinin karaciğer transplantasyonu sonrası depresyon düzeyinin

azalmasında etkili olduğu bulundu. Aile desteğinin bu düzeyi azalmada daha etkili olduğu

tespit edildi. Karaciğer transplantasyonu sonrası anksiyete ve depresyonun iyileşme

sürecinde oluşturabileceği komplikasyonları en aza indirebilmek için hastaların aile ve

sosyal desteğe ihtiyaçları vardır. Günümüzde aile yapısının değiştiği göz önüne alındığında

bu durum önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Karaciğer Transplantasyonu, Anksiyete, Depresyon, Aile destek,

Sosyal destek.

Page 347: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

346

THE EFFECT OF FAMILY AND SOCIAL SUPPORT ON ANXIETY AND

DEPRESSION IN PATIENTS WITH LIVER TRANSPLANTATION

ABSTRACT

This study was designed to investigate family and social support in patients with liver

transplantation; anxiety-depression level. The study was carried out in a transplantation unit

of a university hospital with 66 patients who met the criteria.

In this study, Descriptive Characteristics Form, Hospital Anxiety and Depression

Scale, Multidimensional Perceived Social Support Scale, and Family Support Scale were

used to question the socio-demographic characteristics of the patients. When the distribution

of anxiety and depression scores according to the descriptive characteristics of the patients

was examined, it was found that the mean scores of anxiety and depression were high (HAD-

A = 19.71 ± 3.29, HAD-D = 15.90 ± 1.99). The mean score of the Multidimensional

Perceived Social Support Scale was 54.56 ± 17.40; The average total score of the Perceived

Family Support Scale of the patients was 35.77 ± 7.16; found high level. Family and social

support was found to be effective in decreasing the level of depression after liver

transplantation.

Family and social support was found to be effective in decreasing the level of

depression after liver transplantation. Family support was found to be more effective in

reducing this level. Patients need family and social support in order to minimize the

complications of anxiety and depression in the recovery process after liver transplantation.

This situation is important considering that the family structure has changed today.

Key Words: Liver Transplantation, Anxiety, Depression, Family Support, Social Support.

Page 348: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

347

DİABETTE ALFA-TOKOFEROLÜN KALP DOKUSU ÜZERİNE ETKİSİ

Leyla BAHAR

Mehmet GÜL

ÖZET

Amaç: Diabetes Mellitus (DM), Kardiyo-vasküler sistem (KVS) hastalıklarının

etiyolojisinde en önemli risk faktörlerindendir. Bu çalışmanın amacı, antioksidan olarak α-

Tokoferol’ün (α-Toc) diyabetli ratların kalp dokusuna etkilerinin mikroskobik ve

biyokimyasal olarak araştırılmasıdır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 24 adet Wistar Albino rat alınarak, 4 gruba bölündü:

Kontrol, Kontrol+α-Toc, DM, DM+α-Toc. DM modeli için, tek doz 40 mg/kg

streptozotocin, uygulandı. Antioksidan olarak, günlük 40 mg / kg (i.p) α-Toc 4 hafta süreyle

verildi. Deney sonunda, kalp dokuları çıkarılarak histolojik değerlendirilmeye alındı. Rutin

doku takip işlemleri uygulanarak, Hematoxylin–Eosin (H&E) ile boyandı. Kan örneklerinin

serumlarından biyokimyasal sonuçlar elde edildi. İstatistiksel analizler için, Mann-Whitney

U Testi uygulandı.

Bulgular: Işık mikroskobik incelemelerde; DM grubunun kalp dokusu kesitlerinde,

kardiyomiyositlerde farklı derecelerde disorganizasyon ve deformite, hyalinizasyon,

intrasitoplazmik vakuolizasyon ve nükleer pyknosis tespit edildi. Bunun yanısıra DM+α-

Toc grubunun kalp dokusu kesitleri kontrol grubuna benzer özellikteydi. DM grubu ile hem

Control hem de DM+ α-Toc grubu arasında; kalp dokusu hasar skoru açısından istatistiki

olarak anlamlı fark saptandı (P<0,05). Biyokimyasal olarak MDA ve PON değerleri

kıyaslandığında; DM grubu ile hem Control hem de DM+ α-Toc grupları arasında; anlamlı

fark bulunmuştur (P<0,05).

Sonuç: Çalışmamızda, diyabetli ratlarda α-Toc kullanımının, antioksidan sistem

üzerine etki ederek kalp dokusu hasarında olumlu etkiler sağlayabileceği gösterilmiştir. Bu

sonucun, α-Toc uygulamasının farklı doz ve süreleriyle değişebileceği kanısına varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Diyabet, Kardiyovasküler sistem, Alfa Tokoferol, Miyokard hasarı.

Page 349: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

348

EFFECT OF ALPHA-TOCOPHEROL ON HEART TISSUE IN DIABETES

MELLITUS

ABSTRACT

Aim: Objective: Diabetes Mellitus (DM) is one of the most important risk factors in

the etiology of cardiovascular diseases (CVS). The aim of this study is to investigate the

effects of α-Tocopherol (α-Toc) as an antioxidant on the heart tissue of diabetic rats

microscopically and biochemically.

Materials and Methods: Twenty-four Wistar Albino rats were divided into four

groups: Control, Control + α-Toc, DM, DM + α-Toc. For the DM model, a single dose of 40

mg / kg streptozotocin was administered. As an antioxidant, 40 mg / kg (i.p) α-Toc was given

daily for 4 weeks. At the end of the experiment, cardiac tissues were removed and

histologically evaluated. Routine tissue follow-up procedures were performed and stained

with Hematoxylin-Eosin (H&E). Biochemical results were obtained from the serum of blood

samples. Mann-Whitney U test was used for statistical analysis.

Results: In light microscopic examination; different degrees of disorganization and

deformity, hyalinization, intracytoplasmic vacuolization and nuclear pyknosis were detected

in cardiac tissue sections of the DM group. In addition, DM + α-Toc heart tissue sections

were similar to the control group. Between DM and both Control and DM + α-Toc groups;

There was a significant difference in heart tissue damage score (P <0.05). When biochemical

MDA and PON values were compared; Between DM and both Control and DM + α-Toc

groups; significant difference was found (P <0.05).

Conclusion: In our study, it was shown that the use of α-Toc in diabetic rats could

have positive effects on cardiac tissue damage by affecting antioxidant system. It was

concluded that this result may vary with different doses and durations of α-Toc

administration.

Key Words: Diabetes, Cardiovascular system, Alpha Tocopherol, Myocardial injury.

Page 350: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

349

İLKOKUL 4. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ORTAOKUL KAVRAMINA YÖNELİK

METAFORİK ALGILARI

Firdevs GÜNDOĞAN ÖNDERÖZ

Lütfi ÜREDİ

ÖZET

Metafor, nitel araştırmada en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Literatürde okul,

öğretmen kavramlarıyla ilgili çalışmalar bulunmakta iken ortaokul kavramına yönelik bir

çalışmaya rastlanmamıştır.

Bu araştırmanın amacı ilkokul 4. Sınıf öğrencilerinin ortaokul kavramına yönelik

metaforik algılarını belirlemektir. Mersin ili Akdeniz ve Yenişehir ilçelerinde, 4. Sınıfta

eğitim gören 85 öğrenci çalışma grubunu oluşturmaktadır. Tarama modelinde desenlenen bu

çalışmada nitel araştırma geleneği çerçevesinde veri analizi gerçekleştirilmiştir.

Verilerin analizi sonucunda, 15 metafor ortaya çıkmış olup, en sık kullanılan

metaforlar ev ve ilkokuldur. Bu metaforlar daha sonra ortak özellikleri bakımından

irdelenerek 5 farklı kavramsal kategori altında toplanmıştır. Oluşan kategorilere göre zorla

gidilen bir yer olarak ortaokul kategorisinde hapishane, hastane, kabadayı gibi metaforlar

yer alırken, 8 öğrenci tarafından yazılmıştır. Sevgi yeri olarak ortaokul kategorisini ev

metaforu 11 öğrenci tarafından yazılmıştır. Tanıdık bir yer kategorisinde ki ilkokul metaforu

ise 12 öğrenci tarafından tercih edilmiştir.

Bu araştırma sonuçlarına göre ilkokul 4. Sınıf öğrencilerinin ortaokul kavramına

yönelik algıları genel olarak olumlu olup sevgi ile gidilen tanıdık bir yer olarak

nitelemektedirler.

Anahtar Kelimeler: Metafor, ilkokul öğrencileri, 4. Sınıf, ortaokul.

Page 351: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

350

METAPHORICAL PERCEPTIONS OF PRIMARY SCHOOL GRADE 4

STUDENTS ABOUT “SECONDARY SCHOOL” CONCEPT

ABSTRACT

Metaphor is one of the most used methods in qualitative research. While there are

studies on the concepts of school and teacher in the literature, no studies on the concept of

secondary school have been found.

The aim of this study is to determine the metaphoric perceptions of primary school

4th grade students towards the concept of secondary school. The study group consists of 85

students studying in 4th grade in Mersin and Akdeniz and Yenişehir districts.

As a result of the data analysis, 15 metaphors emerged, and the most commonly used

metaphor is home and primary school. These metaphors were then examined in terms of

their common characteristics and collected under 5 different conceptual categories.

Metaphors such as prisons, hospitals and bullies were included in the secondary school

category as a place to be forced to go according to the resulting categories, and it was written

by 8 students. The metaphor of the middle school category home as a place of love was

written by 11 students. The metaphor of primary school in a familiar place category was

preferred by 12 students.

According to the results of this research, primary school 4th grade students'

perceptions about the concept of middle school are generally positive and they are described

as a familiar place with love.

Key Words: Primary school, metaphor, 4th grade, secondary school.

Page 352: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

351

KODLAMA EĞİTİMİNE YÖNELİK SINIF ÖĞRETMENLERİNİN

GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

Yasemin ÇAKICI

Lütfi ÜREDİ

ÖZET

Kodlama eğitimi son günlerde hem dünyada hem de ülkemizde çok popüler

olmuştur. İlkokuldan üniversiteye kadar herkes kodlama ya da programlama hakkında bir

şeyler düşünmektedir.

Bu kapsamda araştırmanın amacı, kodlama eğitimine yönelik sınıf öğretmenlerinin

görüşlerini almaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmamızda

Mersin ilinde görev yapan kodlama ile ilgili bilgisi olan ya da kodlamayı derslerinde

kullanan 10 sınıf öğretmeninden yarı- yapılandırılmış görüşme tekniği ile veri toplanmıştır.

Böylece sınıf öğretmenlerinin bu konudaki görüşleri bulgular kısmında yer almıştır.

Araştırmada toplanılan veriler içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir.

Araştırma sonucunda, öğretmenler kodlama eğitiminin erken yaşta verilmesini,

kodlamanın okul başarısını arttırdığını, kodlama eğitimine bilgisayarsız kodlama etkinlikleri

ile başlanması gerektiğini düşündükleri için kodlama eğitiminin tüm derslerle

ilişkilendirilmesini uygun bulmuşlardır. Ülkemizde çok popüler olduğu ancak gerekliliğinin

de kavranması gerektiği vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, kodlama eğitimindeki temel amaçlardan biri çocuklara bazı düşünme

becerilerini kazandırmaktır. Bu amaçla kodlama eğitiminin ilkokul müfredatında yer alması

ve öğretmenlerin bu konuda eğitilmesi önem taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kodlama eğitimi, bilgisayarsız kodlama, düşünme becerileri,

İlkokulda kodlama.

Page 353: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

352

ANALYSIS OF CLASS TEACHERS 'VIEWS ON CODING EDUCATION

ABSTRACT

Coding training has become very popular both in the world and in our country in

recent days. Everyone from primary school to university is thinking about coding or

programming. In this context, the aim of the study is to get the opinions of classroom teachers

about coding education. Qualitative research method was used in the study.

In our study, data were collected from semi-structured interview technique from 10

primary school teachers who had knowledge about coding in Mersin or who used coding in

their classes. Thus, the opinions of the classroom teachers on this subject are included in the

findings section. The data collected in the study were analyzed using content analysis.

As a result of the research, teachers found it appropriate to introduce coding

education at an early age, to improve coding school success and to start coding education

with computerless coding activities and to relate coding education to all courses. It is

emphasized that it is very popular in our country but its necessity should be understood.

As a result, one of the main goals in coding education is to give children some

thinking skills. For this purpose, it is important that coding education is included in the

primary school curriculum and that teachers are trained in this subject.

Key Words: Coding training, computer-free coding, thinking skills, coding in elementary

school.

Page 354: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

353

THE PECULIARITIES OF COGNITIVE LINGUISTIC

Muhtar O. MIROV

ABSTRACT

Аннотация

В статье рассматривается процесс становления и развития когнитивной

лингвистики. Особое внимание уделяется взглядам казахских, русских и иностранных

лингвистов об особенностях когнитивной лингвистики, связанных с формированием

этой науки.

Ключевые слова: когнитивная лингвистика, культура, язык, коммуникация,

лингвистика.

Resume

The article is about the process of establishment and development of cognitive

linguistics. Special attention is given to the views of Kazakh, Russian and foreign linguists

on the features of cognitive linguistics related to the formation of this science.

Key Words: Cognitive linguistics, culture, language, communication, linguistics.

Page 355: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

354

ORTAOKUL YÖNETİCİLERİNİN BAKIŞ AÇISINDAN OKULLARINDAKİ

AKRAN ZORBALIĞININ İNCELENMESİ

Mehmet SALDIRANER

Sıddıka GİZİR

ÖZET

Bu nitel çalışmanın amacı, ortaokul yöneticilerinin bakış açısından akran zorbalığını,

zorbalığa etki eden faktörleri, zorbalıkla baş etme yollarını, baş etmede karşılaşılan sorunları

ve zorbalığın önlenmesine yönelik önerileri ortaya koymaktır.

Çalışma evrenini, Mersin ili merkez ilçelerde görev yapan ortaokul yöneticileri

oluşturmaktadır. Çalışma grubu tabakalı örnekleme yöntemi ile belirlenen 20 ortaokul

yöneticisinden oluşmaktadır. İlgili alanyazın dikkate alınarak araştırmacı tarafından

hazırlanan veri toplama aracı ile elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Analiz

sonucunda, yöneticilerin okullarında bütün zorbalık türlerini gözlemledikleri belirlenmiştir.

Yöneticilerin en fazla karşılaştıkları zorba davranışlarının ise fiziksel ve sözel-dolaylı

zorbalık türleri olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yöneticilerin bakış açısından zorbalık

davranışlarının aile, öğrenci, çevre ve okul kaynaklı nedenlerinin olduğu bulgusuna

ulaşılmıştır.

Bunun yanı sıra analiz sonuçları, akran zorbalığı davranışlarının tespit edilmesi

aşamasında öğrenci bildiriminin; işbirliği, çözüm yöntemi ve önleyici çalışmalar aşamasında

ise okul psikolojik danışmanlarının ön planda olduğunu göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: Akran zorbalığı, zorbalık türleri, zorbalığın nedenleri, ortaokul

yöneticileri.

Page 356: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

355

INVESTIGATION OF BULLYING IN SCHOOLS FROM THE VIEWS OF

SECONDARY SCHOOL ADMINISTRATORS

ABSTRACT

The aim of this qualitative study is to investigate the secondary school

administrators’ points of view on bullying among peers in their schools, the factors effecting

bullying, the ways to cope with bullying, and the problems encountered while coping with

it, and also their suggessions to prevent bullying.

The target population of this study consists of secondary school administrators in

central districts of Mersin. Study group consists of 20 secondary school administrators

determined by stratified sampling method in an attempt to increase the power of

representation. The data obtained by means of a semi-structured interview form developed

by researcher considering the related literature was analysed through content analysis.

The result of the analysis revealed that administrators have observed all types of

bullying behaviours at their schools. Also it was determined that the most common bullying

behaviours are physical and verbal-indirect bullying from the views of the administrators. In

addition, it is observed that bullying is caused by parents, students, school and school

environment according to the administrators.

Moreover, the resluts showed that students’ reports of bullying and cooperation are

at the forefront to determine bullying, and the school counselors are important to cope with

the bullying and also to prevent it in schools.

Key Words: Peer bullying, types of bullying, the reasons of bullying, secondary school

administrators.

Page 357: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

356

AKADEMİSYENLERİN İŞ TATMİN DÜZEYLERİNİN DEMOGRAFİK

ÖZELLİKLERE GÖRE İNCELENMESİ

Mehmet ŞAHİN

Beyza ERER

ÖZET

İş tatmini, çalışanların yapmış olduğu işlerinden duydukları mutluluk olarak

açıklanmaktadır. İş tatminini etkileyen bireysel ve örgütsel faktörler vardır. İş tatmini

çalışanların sağlıklarını ve verimliliklerini etkileme özelliğine sahiptir.

Bu araştırma, üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin demografik

özelliklerine göre iş tatmin düzeylerini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Bu doğrultuda

Konya ilinde faaliyet gösteren devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin iş tatmini

düzeyleri ve demografik özelliklerini belirleyebilmek için anket uygulaması yapılmıştır.

Veri toplama aracı olarak; katılımcıların demografik bilgilerini içeren 12 soruluk “Kişisel

Bilgi Formu” ve “Minnesota Tatmin Ölçeği (MSQ)” nin kısa formundan oluşan ölçek

kullanılmıştır.

Akademisyenlerin iş tatmin düzeyleri ile demografik özellikler arasında anlamlı

ilişkiler olup olmadığı tespit edilmiş, en yüksek ve en düşük tatmine sebep olan değişkenler

araştırılmıştır.

Anahtar Kelimeler: İş Tatmini, Demografik Özellik, Akademisyen.

Page 358: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

357

INVESTIGATION OF JOB SATISFACTION LEVELS OF ACADEMICIANS BY

DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS

ABSTRACT

Job satisfaction is defined as the happiness of employees made up from their own

works. There are individual and organizational factors that affect job satisfaction. Job

satisfaction can affect the health and productivity of employees.

This research was prepared to determine the level of job satisfaction of academicians

working in universities by demographic characteristics. In this respect, a questionnaire was

applied to determine job satisfaction levels and demographic characteristics of academicians

working in public universities in Konya. “Personal information form” with 12 questions,

including demographic information of the participators and the short form scale of

“Minnesota Satisfaction Questionnaire (MSQ)” were used as data collection tool.

It was determined whether there was a significant relation between demographic

characteristics and level of job satisfaction of academicians or not and variables led to the

highest and lowest satisfaction were examined.

Key Words: Job Satisfaction, Demographics, Academicians.

Page 359: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

358

KADIN GİRİŞİMCİLERİNİN UYGULADIKLARI REKABET STRATEJİLERİ

İLE İŞLETME PERFORMANSI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: KONYA

İLİ ÖRNEĞİ

Beyza ERER

Mehmet ŞAHİN

ÖZET

Günümüzde, her alanda yaşanan hızlı değişim ve yoğun rekabet işletmelerin rekabet

avantajı sağlamasını giderek zorlaştırmıştır. Böylesi bir ortamda işletmeler hem varlıklarını

sürdürebilmek, hem müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak hem de performanslarını

artırıp rekabet avantajı sağlamak için çeşitli stratejilere ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada

işletmenin bulunduğu sektörde nasıl rekabet edebileceğini gösteren rekabet stratejileri önem

kazanmaktadır.

Araştırmanın amacı, ekonomik hayatta büyük öneme sahip olan kadın girişimcilerin

işletmelerinde uyguladıkları rekabet stratejileri ile işletme performansı arasındaki ilişkiyi

incelemektir. Bu amaç kapsamında Konya il merkezinde faaliyet gösteren 68 işletmeden

anket yöntemi ile veriler toplanmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin yapısal geçerliliğini

test etmek için açıklayıcı faktör analizi kullanılırken, içsel tutarlılıklarını belirlemek için ise

Cronbach Alfa (α) istatistiği kullanılmıştır. Rekabet stratejileri üç alt boyutta (maliyet

liderliği, farklılaştırma ve odaklanma), işletme performansı ise dört alt boyutta (ürüne,

müşteriye, çalışanlara, satış ve karlılığa yönelik) incelenmiştir. Hipotezleri test etmek için

korelasyon analizinden yararlanılmıştır.

Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, kadın girişimcilerin işletmelerinde

uyguladıkları rekabet stratejileri ile işletme performansı arasında istatistiksel olarak anlamlı

ilişkilerin bulunduğu tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Rekabet Stratejileri, Jenerik Stratejiler, İşletme Performansı.

Page 360: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

359

THE EFFECT OF COMPETITIVE STRATEGIES APPLIED BY WOMEN

ENTREPRENEURS ON BUSINESS PERFORMANCE

ABSTRACT

Nowadays, rapid change and intense competition which is experienced in all areas

has made it increasingly difficult for businesses to gain competitive advantage. Businesses

need various strategies in order to sustain their existence, meet the demands and needs of

customers and increase their performance and provide competitive advantage in such an

environment. At this point, competitive strategies that show how the company can compete

in the sector is gaining importance.

The aim of this study is to investigate the relationship between business performance

and competitive strategies of women entrepreneurs who are of great importance in economic

life. For this purpose, data were collected from 68 enterprises operating in Konya city center

by survey method. While constructive validity of the scales was used for explanatory factor

analysis, Cronbach's alpha (α) statistic was used to determine the internal consistency.

Competition strategies were examined in three sub-dimensions (cost leadership,

differentiation and focus) and business performance in four sub-dimensions (product,

customer, employee, sales and profitability). Correlation analysis was used to test

hypotheses.

According to the findings obtained from the study, it was found that there are

statistically significant relationships between the competition strategies applied by women

entrepreneurs in their enterprises and business performance.

Key Words: Competition Strategies, Generic Strategies, Business Performance.

Page 361: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

360

VOLEYBOLCULARDA ALGILANAN LİDERLİK DAVRANIŞINDA, HEDEF

YÖNELİMİNDE, MOTİVASYONEL İKLİMDE VE YAŞAM DOYUMUNDA

SPORCUNUN SPOR DENEYİMİ BELİRLEYİCİ UNSUR MUDUR?

Zarife TAŞTAN

Mehmet Melih KESİLMİŞ

Turhan TOROS

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, voleybolcularda Algılanan Liderlik Davranışında, Hedef

Yöneliminde, Motivasyonel İklimde ve Yaşam Doyumunda Sporcunun spor deneyiminin

belirleyici olup olmadığının incelenmesidir. Araştırmaya 2018-2019 sezonunda, voleybol

takımlarında oynayan, kadın ve erkek voleybolcular katılmıştır (n=303). Verilerin

toplanmasında Sporda Liderlik Ölçeği (Leadership for Sport Scale-LSS), Sporda Görev ve

Ego Yönelimi Ölçeği (Task and Ego Orientation in Sport Questionnaire-TEOSQ), Sporda

Algılanan Motivasyonel İklim Ölçeği (Perceived Motivational Climate in Sport

Questionnaire- PMCSQ) ve Yaşam Doyumu Ölçeği (Life Satisfaction Questionnaire-LSQ)

kullanılmıştır. İstatistiksel analizler için; Betimsel İstatistiksel Teknikleri, Kolmogorov

Smirnoff- Shapira Wilks ve Mann Whitney U testi Analizi ile hesaplanmıştır.

Analiz sonuçlarına göre, voleybolcularda Algılanan Liderlik Davranışında

Sporcunun Spor Deneyiminin Belirleyici olduğu sonucuna varılmıştır. Sıra ortalamaları

dikkate alındığında, 0-8 yıl deneyim aralığında bulunan voleybolcuların otokratik davranış

düzeylerinin daha fazla olduğu görülmektedir. Bu bulgu, deneyimin otokratik davranış

düzeyini artırmada etkili olduğunu gösterir. Sıra ortalamaları dikkate alındığında, 0-8 yıl

deneyim aralığında bulunan voleybolcuların demokratik davranış düzeylerinin daha fazla

olduğu görülmektedir. Bu bulgu, deneyimin demokratik davranış düzeyini artırmada etkili

olduğunu gösterir.

Sonuç olarak, bu bulgular voleybolcuların spor deneyiminin önemli olduğunu

göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Liderlik davranışı, Hedef yönelimleri, Motivasyonel iklim, Yaşam

doyumu, Voleybolcular, Spor deneyimi.

Page 362: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

361

IS THE ATHLETE'S SPORTS EXPERIENCE A DETERMINANT IN PERCEIVED

LEADERSHIP BEHAVIOR, GOAL ORIENTATION, MOTIVATIONAL

CLIMATE AND LIFE SATISFACTION IN VOLLEYBALL PLAYERS?

ABSTRACT

The aim of this study is to investigate whether the athlete's sports experience is

determinant in perceived leadership behavior, goal orientation, motivational climate and life

satisfaction among volleyball players. Female and male volleyball players who played in

volleyball teams in the 2018-2019 season participated in the study (n = 303). Leadership for

Sport Scale (LSS), Task and Ego Orientation in Sport Questionnaire (TEOSQ), Perceived

Motivational Climate in Sport Questionnaire (PMCSQ) and Life Satisfaction in Sport Life

Satisfaction Questionnaire (LSQ) were used. In statistical analysis; Descriptive Statistical

Techniques, Kolmogorov Smirnov-Shapiro Wilks and Mann Whitney U Test Analysis were

used for calculations.

According to the results of the analysis, it was concluded that the sports experience

of the athlete is determinant in Perceived Leadership Behavior in Volleyball Players. When

the average rank is taken into consideration, it is seen that the autocratic behavior levels of

volleyball players in the 0-8 years experience range are higher. This finding shows that

experience is effective in increasing the level of autocratic behavior. When the average of

the rankings are taken into consideration, it is seen that the volleyball players in the 0-8 years

experience range have more democratic behavior levels. This finding shows that experience

is effective in increasing the level of democratic behavior.

As a result, these findings indicate that sports experience of volleyball players is

important.

Key Words: Leadership behavior, Goal orientations, Motivational climate, Life satisfaction,

Volleyball players, Sports experience.

Page 363: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

362

KİŞİLER ARASI İLETİŞİMDE SÖZSÜZ İLETİŞİM UNSURLARININ İŞGÖREN

MOTİVASYONUNA ETKİSİ: YİYECEK VE İÇECEK İŞLETMELERİNE

YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

Fatih ÖZDEMİR

Musa PİRÇEK

ÖZET

Amacı: Araştırmanın amacı, Antakya’daki turizm işletme belgeli yiyecek ve içecek

işletmelerinde hizmet veren işgörenlerin algılarına göre yöneticilerinin kullandıkları sözsüz

iletişim unsurlarının saptanması ve sözsüz iletişim unsurlarının işgörenlerin motivasyonuna

herhangi bir etkisinin bulunup bulunmadığını araştırmaktır.

Araştırma Yöntemi: Araştırma nicel çalışma olup, hazırlanan anket formu Mart

2019 tarihinde örneklem yoluyla belirlenen turizm işletme belgeli yiyecek ve içecek

işletmelerine bizzat gidilerek burada hizmet veren işgörenlere uygulanmıştır. Araştırma

kapsamında Hatay ili Antakya ilçesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren turizm işletme

belgeli yiyecek ve içecek işletmelerindeki çalışanlardan anket formu ile toplanan veriler

bilgisayar ortamına aktarılarak ‘’SPSS 23.0 (Statistical Package for Social Science Version

23.0)’’ programı ile analiz edilmiştir.

Bulgular: Analizlerde; Sözsüz iletişim unsurlarının ve işgören motivasyonunun

cinsiyete, yaşa, eğitim düzeyine, çalışma süresine göre etkileri incelenerek aralarında

herhangi bir ilişki olup olmadığı ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, sözsüz iletişim

unsurlarının işgören motivasyonu üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu görülmüştür.

Sonuç ve Öneriler: Sözsüz iletişim ve motivasyon faktörleri çalışanların iş

doyumları ve verimlilikleri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Araştırma sonunda elde edilen

sonuçlara göre, yiyecek ve içecek işletmelerindeki çalışanların sözsüz iletişim becerilerinin

ve motivasyon düzeylerinin arttırılması, uzman kişiler tarafından sözsüz iletişim ve işgören

motivasyonu konularını içeren seminerler verilmesi, kişisel gelişimleri için çaba sarf

etmeleri ve kendilerini bu yönde etkileyen etkenler üzerine daha etkin önerilerde

bulunulmasının işgören verimliliğine olumlu katkıları olacaktır.

Araştırma Sınırları: Araştırma Hatay ili Antakya ilçesi olarak sınırlandırılmıştır.

Page 364: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

363

Orijinalliği/Değeri: Kişiler arası iletişimde sözsüz iletişim unsurlarının işgören

motivasyonu üzerine etkisini konu alan çalışmalar ülkemizin bazı bölgelerinde çalışılmışsa

da Hatay/Antakya’da benzer bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Bu yönüyle çalışma örneği

Hatay/Antakya’da bir ilktir. Genel olarak, seçilen araştırma konusunun iletişim, sözsüz

iletişim ve de motivasyon konularında ilgili alanyazına fayda verebileceği ve bilimsel

çalışmalara (makale, tez vb.) kaynak olacağı düşünülmektedir. Konuyla ilgili benzer alan

araştırmalarına ışık tutacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: İletişim, Sözsüz İletişim, İşgören Motivasyonu, Yiyecek ve İçecek

İşletmeleri, Antakya.

Page 365: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

364

THE EFFECT OF NONVERBAL COMMUNICATION ELEMENTS ON

EMPLOYEE MOTIVATION IN INTERPERSONAL COMMUNICATION: A

RESEARCH ON FOOD AND BEVERAGE BUSINESSES

ABSTRACT

Aim: The aim of the study is to determine the non-verbal communication elements

used by the managers according to the perceptions of the employees serving in food and

beverage enterprises with tourism operation certificate in Antakya and to investigate whether

the non-verbal communication elements have any effect on the motivation of the employees.

Research Method: The research is a quantitative study and the prepared

questionnaire was applied to food and beverage establishments with tourism operation

certificate determined by sample in March 2019 and applied to the employees who served

there. The data collected by applying questionnaire to employees working in food and

beverage establishments operating in tourism operating license in Antakya district of Hatay

were transferred to computer and analysed with SPSS 23.0 (Statistical Package for Social

Science Version 23.0) program.

Findings: In the analysis, the effects of non-verbal communication elements and

employee motivation according to gender, age, level of education and working time were

examined and whether there was any relationship between them. According to the findings,

non-verbal communication elements have a significant effect on employee motivation.

Conclusion and Suggestions: Non-verbal communication and motivation factors

have significant effects on the job satisfaction and productivity of the employees. According

to the results of the research, increasing the non-verbal communication skills and motivation

levels of the employees in food and beverage establishments, giving seminars about non-

verbal communication and employee motivation by experts, making efforts for their personal

development and making more effective suggestions on the factors affecting them in this

direction will make positive contributions to employee productivity.

Research Limits: The study was limited to Antakya, Hatay.

Page 366: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

365

Originality / Value: Although studies on the effect of nonverbal communication

elements on employee motivation in interpersonal communication have been studied in some

regions of Turkey, no similar study has been conducted in Hatay / Antakya. In this respect,

the study is a first in Hatay / Antakya. In general, it is anticipated that the selected research

topic will benefit the related literature on communication, nonverbal communication and

motivation and will be the source of scientific studies (articles, theses, etc.). It is thought to

shed light on similar field researches on the subject.

Key Words: Communication, Nonverbal Communication, Employee Motivation, Food and

Beverage Business, Antakya.

Page 367: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

366

SELEKSİYONLA ELDE EDİLMİŞ MUZ TİPLERİNİN PERFORMANSLARININ

BELİRLENMESİ

Mustafa ÜNLÜ

Hasan PINAR

Mustafa BİRCAN

ÖZET

Bu çalışmada; 2012 yılında Dwarf Cavendis, Azman ve Grand Nain muz

genotiplerinden ön seleksiyonla belirlenen15 adet genotip kullanılmıştır.

Genotiplerde 2012, 2014 ve 2015 yılı hevenk ağırlığı(kg), tarak sayısı(adet), parmak

ağırlığı(gr), parmak sayısı(Adet), parmak uzunluğu(cm), bitki boyu(cm) ile ilgili veriler

alınarak tartılı derecelendirme ile değerlendirme yapılmıştır. Dwarf Cavendish muz

genotiplerinden 235,80 puanla en yüksek puanı AN205 genotipi almıştır.

Azman muz genotiplerinden GP23 251,14 puanla en yüksek puanı almıştır. Grand

Nain muz genotiplerinden 276,04 puanla AN001 genotipi en yüksek puanı almış ve ön plana

çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: Muz, Dwarf, Grand Nain, Azman.

Page 368: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

367

DETERMINATION OF PERFORMANCE OF BANANA TYPES OBTAINED BY

SELECTION

ABSTRACT

In this study; In 2012, 15 genotypes identified by pre-selection from Dwarf Cavendis,

Azman and Grand Nain banana genotypes were used.

In the genotypes in 2012, 2014 and 2015, the data about the weight of hens (kg),

number of combs (pieces), finger weight (gr), number of fingers (pieces), finger length (cm),

plant height (cm) were obtained. These properties were evaluated by weighing ratings.

Dwarf Cavendish obtained the highest AN205 genotype with 235.80 points from banana

genotypes. Among the genus of Azman banana, GP23 scored highest with 251.14 points.

Among the Grand Nain banana genotypes, the AN001 genotype had the highest score

with 276.04 points.

Key Words: Banana, Dwarf, Grand Nain, Azman.

Page 369: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

368

GOLGİ-COX YÖNTEMİNİN SİNİRBİLİM ARAŞTIRMALARINDA KULLANIMI

Nail Can ÖZTÜRK

ÖZET

Günümüzde tedavisi olmayan sağlık problemlerinin önemli bir kısmını sinir sistemi

kaynaklı hastalıklar oluşturmaktadır. Sinir sistemi ile ilgili her türlü hastalık ise

Sinirbilimleri ana araştırma alanı içerisinde değerlendirilmektedir. Basit anlamda beyinle

ilgili her türlü araştırmayı ilgilendiren Sinirbilim araştırmaları; ulaşılması güç bir beyin

tümörünün çıkarılmasını amaçlayan beyin cerrahisinden, kişiye özel kanser ya da madde

bağımlılığını giderebilecek tedaviler üretmeyi amaçlayan farmako-genetik, ya da omurilik

yaralanmalarından sonra hasarlı bölgede re-jenerasyon oluşturarak tedaviye yönelik

yürütülen deneysel, ve ya Alzheimer hastalığının tedavisi için kan beyin bariyerini

aşabilecek moleküler ajan üretmeyi tasarlayan genetik mühendisliği çalışmalarına varıncaya

kadar çok geniş bir yelpazeye sahiptir.

Öte yandan, Sinirbilim ana şemsiyesi altındaki birçok alt araştırma alanında üretilen

hipotezler deney hayvanlarından elde edilen beyin dokuları kullanılarak cevaplanmaktadır.

Sıklıkla bilimsel sorular, sağlıklı ya da patolojik beyin dokusu içerisinde farklı tip nöronların

birbirleriyle ya da nöronların farklı tipteki hücrelerle ilişkilerini cevaplamaya yöneliktir. Söz

konusu soruları cevaplayabilecek çok geniş yelpazede laboratuvar yöntemleri bulunmakla

birlikte nöronların uzantılarıyla birlikte görüntülenebilmesi birçok araştırmada gerekli

görülmektedir. Farklı nöron boyama yöntemleri mevcut olmakla birlikte, oldukça eski bir

nöron işaretleme yöntemi olan Golgi-Cox boyaması on yıllar içerisindeki farklılaşan

biçimleriyle halen karşımıza çıkmaktadır.

Son yıllarda, Golgi-Cox boyamasının farklı yöntemler ya da teknolojilerle

birleştirerek daha da etkin bir nöron araştırma yöntemi haline dönüştüğünü görmekteyiz. Bu

çalışmada standart Golgi-Cox işaretleme yöntemi, bu yöntemin son yıllardaki gelişimi, diğer

hangi yöntem ya da teknolojilerle birleştirildiği ve ne gibi bilimsel sorulara sınama

kapasitesine sahip olduğu ayrıntılarıyla irdelenecektir. Ayrıca bu yöntemin laboratuvar

ortamındaki sınırlamaları ve bu sınırlamaların aşılıp aşılamayacağı konuları tartışılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sinirbilim, Golgi-Cox, Nöron İşaretleme.

Page 370: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

369

USE OF GOLGI-COX METHOD IN NEUROSCIENCE RESEARCH

ABSTRACT

Nowadays, nervous system-related diseases constitute an important portion of the

health problems without treatment. All kinds of diseases related to nervous system are

evaluated in the field of Neuroscience. Neuroscience research which is related to all kinds

of research related to the brain in simple terms; pharmaco-genetic, or regeneration of the

damaged area after spinal cord injury, from brain surgery aimed at the removal of a difficult-

to-reach brain tumor, to produce therapies that can eliminate individual cancer or substance

dependence, or for the treatment of Alzheimer's disease or up to the genetic engineering

studies designed to produce molecular agents that can exceed brain blood barrier.

On the other hand, hypotheses produced in many sub-research areas under the

umbrella of Neuroscience are answered using brain tissues from experimental animals.

Often, scientific questions are directed to understand the interaction of different types of

neurons with each other or other types of cells in healthy or pathological brain tissue.

Although there is a wide range of laboratory methods and tools to answer these questions, it

is deemed necessary in many studies that neurons can be shown with their extensions.

Although different neuron staining methods are available, Golgi-Cox staining, which is a

very old neuron labeling method, is still encountered with differentiated forms in decades.

In recent years, we have seen that Golgi-Cox staining has become a more effective

neuron research application by combining different methods or technologies. In this study,

the topics such as standard Golgi-Cox labeling method, the development of this method in

recent years, which other methods or technologies are combined and what scientific

questions it has the capacity to test will be examined in detail. In addition, the limitations of

this method in the laboratory environment and whether these limitations can be overcome

will be further discussed.

Key Words: Neuroscience, Golgi-Cox, Neuronal Labeling.

Page 371: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

370

AKILCI İLAÇ KULLANIMI EĞİTİMİ İLE İLGİLİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 6

ÖĞRENCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ

R. Nalan TİFTİK

İsmail ÜN

Kansu BÜYÜKAFŞAR

ÖZET

Amaç: Bu çalışmada akılcı ilaç kullanımı eğitimi alan tıp fakültesi dönem 6

öğrencilerinin eğitim ile ilgili görüşlerini değerlendirmeyi amaçladık.

Yöntem Ve Gereçler: Temmuz 2017-Haziran 2018 tarihleri arasında Mersin

Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalının verdiği toplamda 5 işgünü

süren akılcı ilaç kullanımı eğitimleri sonrası yapılan intörn geri bildirim toplantılarına katılan

öğrencilerin staj sonrası değerlendirme anketini cevaplamaları istendi. Anketler öğrenciler

tarafından isimsiz olarak dolduruldu.

Bulgular: İntörn geri bildirim toplantılarına katılan 134 öğrencinin 118’i staj sonrası

değerlendirme anketini cevapladı. Anketten elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin

%83.03’ü (98 öğrenci) stajı “verimli” ya da “çok verimli” olarak değerlendirdi. Öğrencilerin

%14.40’ü staj için “daha iyi olabilirdi” derken staj süresinin kısa olmasını gerekçe

gösterdiler. Öte yandan öğrencilerin %80.51 staj süresinin uygun olduğunu, %92.37 si de

ders saatlerinin yeterli olduğunu düşündüklerini belirttiler. 100 öğrenci (%84.75) stajda

yeterli uygulama yapabildiklerini ifade ederken geri bildirim formunu dolduran öğrencilerin

tamamı K (kişisel) ilaç seçimi ve kazanılması gereken becerileri ilk kez bu eğitimde bir

öğretim üyesinden öğrendiklerini ifade ettiler. Dönem 6 öğrencileri hipertansiyon (%81.36),

Tip II diabetes mellitus (%79.66), akut bakteriyel sistit (%72.03) ve akut tonsillofaranjit

(%69.46) vaka örneklerinde K ilaç seçimi ile ilgili pratik uygulamalarının kendileri için

faydalı olduğunu belirttiler. Bununla birlikte geriatrik hastalarda ilaç kullanımı, çocuklarda

akılcı ilaç kullanımı, hamilelik ve laktasyonda ilaç kullanımı, bitkisel ve geleneksel ilaçlar-

alternatif tıp, ilaç etkileşimlerine akılcı yaklaşım, sporda ilaç kullanımı ve doping,

farmakovijilans, farmakogenetik ve bireye özgü ilaç seçimi ve gıda farmakolojisi ile ilgili

verilen teorik derslerin de faydalı olduğunu düşündüklerini belirttiler (%80.20). Stajdaki

eğitimin kanıta dayalı ilaç seçimi ve reçete yazma konusunda kendilerinde bir farkındalık

yarattığını ve hekimlik pratiklerinde işe yarayacağını düşünenlerin oranları ise sırasıyla

Page 372: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

371

%97.45 ve %90.68 idi. Bunlara ilaveten öğrencilerin %87.28’si kitap, cd, veri tabanı gibi

eğitim için kullanılan kaynakların yeterli olduğu görüşündeydiler.

Sonuç: Bu çalışmanın bulgularına göre Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi dönem 6

öğrencilerinin akılcı ilaç kullanımı eğitimi sırasında ilk kez K-ilaç seçimi ve kazanmaları

gereken beceriler hakkında kendilerini geliştirme imkânı bulduklarını ve eğitimin gerçek

anlamda yararlı olacağına ve hekimlik uygulamalarında fayda sağlayacağına inandıklarını

görmekteyiz. Sonuç olarak akılcı ilaç kullanımına yönelik teorik eğitim ile birlikte özellikle

vaka örnekleri üzerinden yürütülen pratik K-ilaç seçimi uygulamalarının öğrenciler

tarafından daha faydalı bulunduğunu ve tıp fakülteleri eğitim müfredatlarında mutlaka

bulunması gerektiğini öneririz.

Anahtar Kelimeler: Akılcı ilaç kullanımı, K-ilaç seçimi, Tıp eğitimi.

Page 373: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

372

THE OPINION OF MEDICAL SCHOOL STUDENTS ABOUT RATIONAL DRUG

USE EDUCATION

ABSTRACT

Objective: In this study, we aimed to evaluate the opinions of medical school 6th

grade students who participated in rational drug use education.

Material And Methods: The training was organized between July 2017 and June

2018 by Mersin University Faculty of Medicine Medical Pharmacology Department for 5

working days. The students who participated in intern feedback meetings after rational drug

use trainings were asked to answer the post-internship evaluation questionnaire. The

questionnaires were filled by the students anonymously.

Results: 118 out of 134 students who participated in the intern feedback meetings

answered the post-internship evaluation questionnaire. According to the results of the

survey, 83.03% of the students (98 students) evaluated the internship as “efficient” or “very

efficient. 14.40% of the students stated that the internship could be better, citing the short

duration of the internship. On the other hand, 80.51% of the students stated that their

internship period was appropriate and 92.37% of them thought that their course hours were

sufficient. 100 students (84.75%) stated that they had enough practice during the internship,

while all of the students stated that they learned P (personal) drug selection and the skills to

be acquired for the first time from a lecturer. 6th grade students stated that their practical

applications for P drug selection in case of hypertension (96%), Type II diabetes mellitus

(94%), acute bacterial cystitis (85%) and acute tonsillopharyngitis (82%) were beneficial for

them. However, drug use in geriatric patients, rational drug use in children, drug use in

pregnancy and lactation, herbal and traditional drugs-alternative medicine, rational approach

to drug interactions, drug use in sports and doping, pharmacovigilance, pharmacogenetic and

personalized drug selection and food pharmacology theoretical lessons were also useful

(80.20%). Rate of those who think that education creates awareness about evidence-based

drug selection and prescription and would be useful in medical practice were 97.45% and

90.68%, respectively. In addition, 87.28% of the students thought that the tools used for

education such as books, cd, database were sufficient.

Page 374: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

373

Conclusion: According to the findings of this study, it is seen that the students of

Mersin University Medical School 6th grade students developed themselves about P

(personal) drug selection for the first time during the rational drug use education and

believed that they would benefit in the practice of medicine. As a result, we suggest that the

training on rational drug use, especially P-drug selection practices which are based on case

examples, are found to be more beneficial by the students and must be included in the

curriculum of medical faculties.

Key Words: Rational drug use, P-drug selection, Medical education.

Page 375: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

374

TÜRKİYE'DE TARIMSAL MÜCADELE İLAÇLARININ KULLANIMININ

DEĞERLENDİRİLMESİ: ADANA İLİ ÖRNEĞİ

Elif Şeyma DEMİR

Nermin Merve YALÇINKAYA

Nuriye SAY

ÖZET

Türkiye'de tarımsal üretimde girdi kullanımı, 1950'li yıllardan itibaren her geçen yıl

artarak devam etmiştir, 2018 yılında 59000 ton tarımsal mücadele ilacı tüketilmiştir. Bu

miktarın %30'u ise Akdeniz Bölgesinde kullanılmıştır. Ege ve Akdeniz Bölgesinde, başta

iklim olmak üzere, diğer ekolojik koşulların, zararlı ve yabancı ot yaşamı için müsait olması

nedeniyle Ülkemizde satılan tarımsal ilaçların önemli bir bölümü, bu bölgelerde

kullanılmaktadır. Bazı gelişmiş ülkelere göre tüketim miktarı düşük olsa da, kullanılan tür

ve kullanım şekliyle ilgili olarak hem tarım işçileri hem de çevresel açıdan önemli bir risk

taşımaktadır.

Çalışma alanı, ülkemizin en önemli tarım alanlarından biri olan Çukurova'da yer alan

Adana il sınırlarını kapsamaktadır. Bölgede, özellikle pamuk, mısır, buğday ve turunçgilde

önemli miktarlarda pestisit kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Adana'da yürütülen tarımsal

faaliyetlerde kullanılan tarımsal mücadele ilaçları, diğer ülkelerdeki kullanım durumuna

göre karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamı içerisinde konuyla ilgili

ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler incelenmiş, mevcut durum göz önüne alınarak

öneriler geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilir Tarım, Tarımsal Mücadele İlacı, Adana.

Page 376: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

375

EVALUATION OF THE PESTICIDES USAGE IN TURKEY: ADANA CITY

SAMPLE

ABSTRACT

There has been a continuous growth of agricultural inputs in numbers in Turkey since

the 1950s. 59000 tones pesticides have been consumed in 2018 and 30% of this amounts has

been used in Mediterranean Region. The good part of the pesticides consumed in Turkey is

seen in Agean and Mediterranean Region due to the ecological conditions, particularly

climate conditions, in those regions are suitable for the weeds, plant mites etc. However the

pesticide consume amounts in Turkey is lower than the developed countries, the risks of

using pesticides are serious in terms of the kinds of pesticides and application ways on

farming workers and environment.

The research area is located in Adana city in Çukurova that is one of the most

important agricultural region in Turkey. Chemical pesticides are overused to a variety of

crops like cotton, corn, wheat and citrus sp. in Çukurova. In this study, the pesticides used

in agricultural activities in Adana were evaluated comparatively according to their use in

other countries. Besides, it is brought forward the recommendations by taking into account

the national and international regulations.

Key Words: Sustainable Agriculture, Pesticide, Adana.

Page 377: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

376

LİDER OLUNUR MU, DOĞULUR MU? LİDERLİK TEORİLERİ

ÇERÇEVESİNDE KAVRAMSAL BİR BAKIŞ

Neşe GENÇ

Yunus YILDIRIM

Nejla Ezgi MÜFTÜOĞLU

ÖZET

Liderlik kavramı, insanların birlikte yaşamaya başladıkları günden beri var olan ve

insanoğlunda merak uyandıran bir kavram olmuştur. Toplumları ve bireyleri belirli hedefler

için bir araya getirmek, hedeflerine ulaşmalarını sağlamak, onlara daha üst beceriler

kazandırmak ve mutlu olmaları yolunda yön göstermek liderlik özelliklerini taşımakla

yakından ilişkilidir.

Değişen şartlar ve zamanlar, liderliğin ortaya çıkmasında ve uygulanmasında

değişiklik yaratmış ve çeşitli teoriler geliştirmiştir. Liderliğin kazanımı konusunda iki

bölüme ayrılan görüşlerden ilki liderliğin doğuştan kazanıldığını, sonradan lider

olunamayacağını savunur. Bu görüş, liderde olması gereken kişisel özelliklere ve

yeteneklere odaklanmaktadır. Liderliğin kazanımı konusunda ileri sürülen diğer bir bakış

açısı ise liderlik yeteneğinin alınan eğitimlerle ve kişisel tecrübelerle oluşabileceği

kanaatidir.

Bu bağlamda çalışmanın amacı, birçok araştırmaya konu olan ve sırrını hepimizin

merak ettiği liderlik yeteneği nasıl kazanılır? Sorusu çerçevesinde geleneksel ve modern

liderlik teorilerini incelemek ve değerlendirmektir.

Anahtar Kelimeler: Lider, liderlik, geleneksel liderlik teorileri, modern liderlik teorileri.

Page 378: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

377

CAN A PERSON BE A LEADER OR BORN AS A LEADER? A CONCEPTUAL

VIEW IN THE FRAME OF LEADERSHIP THEORIES

ABSTRACT

The concept of leadership has existed since the day when people began to live

together and has become a curiosity for human beings. Bringing societies and individuals

together for specific goals, letting them to reach their goals, providing them with higher skills

and guiding them to be happy are closely related to carrying leadership characteristics.

Changing conditions and times have changed the emergence and application of

leadership and developed various theories. The first of the opinions divided into two sections

on the acquisition of leadership argues that leadership is inherent and cannot be a leader

afterwards. This view focuses on the personal characteristics and abilities that should be in

the leader. Another point of view regarding the acquisition of leadership is the opinion that

leadership skills can be formed through trainings and personal experiences.

In this context, the purpose of the study is to examine and evaluate traditional and

modern leadership theories within the framework of the question of how to gain leadership

ability? Which is the subject of many researches and we all wonder.

Key Words: Leader, leadership theories, traditional leadership theories, modern leadership

theories.

Page 379: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

378

ULUSLARARASI SPOR ORGANİZASYONLARININ ÜLKE İMAJINA ETKİLERİ

Neşe GENÇ

Yunus YILDIRIM

ÖZET

Uluslararası büyük ve önemli spor organizasyonları giderek daha büyük önem

kazanmakta, müsabakaları ve yarışmaları organize etmek isteyen ülkelerin sayısı da giderek

artmaktadır. Küresel rekabet ortamında ülkeler tercih edilen olabilmek, rakipleri arasında

güçlü bir konuma gelebilmek için sürekli bir yarış içerisindedir. Ülkelerde artık tıpkı ürünler

gibi bir markadır ve kendilerine özgü imajları vardır.

Ülke imajı yaratmak ve ülke markası oluşturmak için yardımcı olan faaliyetlerden

biri spor organizasyonlarıdır. Uluslararası spor organizasyonları, kitle iletişim araçlarının

yardımı ile ev sahibi ülkenin ününü, imajını ve tanınmışlığını arttırmak gibi doğrudan ve

dolaylı birçok etki yaratan etkinliklerdir. Herhangi bir ülkede düzenlenen spor

organizasyonu, o ülkenin imajını olumlu yönde değiştirebilmekte ya da ülke imajının

olumsuz olarak algılanmasına neden olabilmektedir.

Çalışmanın amacı, uluslararası spor organizasyonlarının ev sahibi ülkenin imajına

etkilerini hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle incelemek ve geniş bir bakış açısı

oluşturmaktır.

Çalışma sonucuna göre, ülkelerin, adaylık sürecinden başlayarak spor

organizasyonun sonuna kadar tüm organizasyonu proje yönetiminin prensiplerine uygun

olarak yürütmelerinin ve olası riskleri belirleyerek önlemler almalarının gerekli olduğu,

herhangi bir aksaklık halinde kötü reklam olarak ev sahibi ülkenin imajına yansıdığı

gözlenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Spor, uluslararası spor organizasyonları, ülke imajı.

Page 380: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

379

EFFECTS OF INTERNATIONAL SPORTS ORGANIZATIONS ON COUNTRY

IMAGE

ABSTRACT

Internationally big and crucial sports organizations are gathering more importance

and the number of countries that want to organize contentions and competitions is gradually

increasing. In a global competitive environment, countries are in a constant race in order to

be preferred and to gain a strong position among their competitors.

In countries, it is a brand just like products and has its own unique image. One of the

activities that help to create a country image and create a country brand is sports

organizations. International sports organizations are events that have many direct and

indirect effects, such as increasing the reputation, image and recognition of the host country

with the help of mass media. The sports organization organized in any country may change

the image of that country in a positive way or cause the image of the country to be perceived

as negative.

The purpose of this study is to examine the effects of international sports

organizations on the image of the host country in both positive and negative aspects and to

create a broad perspective.

According to the result of the study, it is observed that countries are required to

perform the whole organization in accordance with the principles of project management

starting from the nomination process to the end of the sports organization and to take

measures by identifying possible risks, and in case of any disruption, the image of the host

country is reflected in the image of the host country.

Key Words: Sports, International sports organizations, country image.

Page 381: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

380

ANKARA/BEYPAZARI İLÇESİNE YÖNELİK TURİSTİK ZİYARETLERİN

YEREL HALK ÖZELİNDE BÜTÜNCÜL BAKIŞ AÇISIYLA

DEĞERLENDİRİLMESİ

Nihat DEMİRTAŞ

ÖZET

Amaç: Turizm toplumu ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel faktörler başta olmak

üzere çeşitli etki alanlarına sahip güçlü bir sektördür. Bu etkiler bir destinasyonu çeşitli

boyutlarda nitelerken aynı zamanda olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir. Bu bağlamda

ev sahibi toplum olarak yerel halkın turizmin etkilerini algılama şekli yürütülen turizm

faaliyetlerinin seyri, turizm desteği ve gelecek turizm planlamaları açısından öngörüler

sağlayabilmektedir (Çalışkan, Dedeoğlu ve Boğan;2018:392). Bu bağlamda araştırmada

kültürel motivasyonlu ziyaretlerin yoğun olduğu Ankara – Beypazarı ilçesinde, ekonomik,

sosyo-kültürel ve çevresel boyutlarıyla sorgulanan turizmin etkilerinin, yerel halk tarafından

nasıl algılandığının ortaya konması amaçlanmıştır.

Araştırma Yöntemi: Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden anket tekniği ile

alanda yaşayan STK ve kurum temsilcileriyle yapılan mülakatlar yapılarak

gerçekleştirilmiştir.

Yerel halka ait örneklem sayısının belirlenmesinde Ryan ile Yamane’nin geliştirdiği

model uygulanmıştır (Arıkan, 2000: 143-145). Çalışmada Beypazarı ilçe merkezinde

yaşayan 395 kişiye basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak gönüllülük esasına dayalı

anket uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 19.0 paket programında çözümlenerek analiz

yapılmıştır.

Bulgular: Butler (1980) tarafından turizm alanları için Turizm Yaşam Döngüsü

(TALC) modeli geliştirilmiştir. Modele göre turistik alanların “keşif, katılım, ilerleme,

olgunluk, duraklama ve canlandırma / gerileme dönemleri” geçirdiği öngörülmüştür.

Turistik alanlara zaman zaman yapılan sondajlarla alanın mevcut durumunun tespit edilmesi

ve karşılaşılan olumsuzluklara karşı zamanında önlemlerin alınması önemlidir. Beypazarı

ilçesindeki turizm evresinin Butler’ın modelinde belirtilen “katılım – ilerleme” evrelerinde

olduğu ve yerel halkın turizme olumlu baktığı görülmüştür. Yerel halkın ilçeye yönelik

Page 382: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

381

turistik ziyaretlerden memnun olduğu, yaşadığı ilçeyi sahiplendiği ve ziyaretçilerin memnun

davranışlarından gurur duyduğu orta çıkmıştır.

Sonuç ve Öneriler: Beypazarı ilçesi geleneksel yaşamın devam ettiği bir Anadolu

kasabası olup gelen ilçeye yönelik ziyaretlerin ana temasında kültürel tema hakimdir. İlçe

turizme açılmadan önce hazırlık evresi geçirmiş olup yerel halkın turistlere karşı olumsuz

önyargısı yoktur. Halihazırda Beypazarı ilçesi geleneksel yaşamın devam ettiği bir Anadolu

kasabası olup gelen ziyaretçileri “misafir” olarak değerlendirmektedir. Ziyaretçiler gerek

esnafla ve gerekse yerel halkla birebir etkileşime kolaylıkla girebilmektedir. Yerel halkın

ziyaretçilerin isteklerine olumlu tepkiler vermektedir.

İlçenin geçim kaynakları tarım ağırlıklıdır. İlçeyi ziyaret eden turistler tarım ve tarım

ürünlerine dayalı alışverişlerde bulunarak tarım sektörüne katkı sunmaktadır. Beypazarı

havucu, havuç lokumu, Beypazarı Kurusu, evlerde üretilen erişte ve tarhana gibi ürünler

satılarak turizm geliri tabana yayılmaktadır. Yatırımların çoğu küçük çaplı ve yerel

kaynaklıdır. Zamanla konut olarak kullanılan yapılar restore edilerek pansiyon ve lokanta

olarak kullanılmaktadır.

Beypazarı ve yakın çevresi doğal kaynaklar bakımından da önemli potansiyele

sahiptir. İlçeye yönelik turistik talebin “mutluluk” evresinin bir gün doyum noktasına

ulaşacağı hesaba katılırsa ilçenin başta doğal kaynaklar olmak üzere diğer kaynaklarının da

turizm arzı içinde yer alması gerekecektir. Geleceğe yönelik kaynak planlamalarında kaynak

çeşitliliğinin arttırılması sağlanmalıdır.

Orijinalliği/değeri: Beypazarı yerel halkının turizme bakış açısı ekonomik, sosyo-

kültürel ve çevresel boyutlarıyla bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Alana

yapılan çalışmaların ilçeyi zaman, maliyet, katılım gibi sınırlamalar nedeniyle bütüncül

bakış açısıyla değerlendiremedikleri görülmüştür. Çalışmada güdülen “bütüncül” bakış

açısının alana katkı sağlayacağı ve bundan sonraki çalışmalara ışık tutacağı

öngörülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bütüncül yaklaşım, ekonomik etki, sosyo-kültürel etki, çevresel etki,

yerel halk, Beypazarı.

Page 383: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

382

EVALUATION OF TOURISTIC VISITS TO ANKARA/BEYPAZARI DISTRICT

FROM A HOLISTIC PERSPECTIVE

ABSTRACT

Goal: Tourism society is a powerful sector with various impact areas, especially

economic, socio-cultural and environmental factors. While these effects characterize a

destination in various dimensions, it can also have negative consequences. In this context,

the way the local community perceives the effects of tourism as a host society can provide

insights into the course of tourism activities, tourism support and future tourism planning

(Çalışkan, Dedeoğlu and Boğan; 2018: 392). In this context, it is aimed to reveal how the

effects of tourism, which is questioned with economic, socio-cultural and environmental

dimensions, are perceived by local people in Ankara - Beypazarı district, where culturally

motivated visits are intense.

Research Method: The research is a qualitative research and the survey technique

was used as a research method. Interviews were held with representatives of NGOs and

institutions in the region. The model developed by Ryan and Yamane was applied to

determine the sample size of local people (Arıkan, 2000: 143-145). In this study, 395 people

who live in Beypazarı district center were given a voluntary questionnaire using simple

random sampling method. The data were analysed by SPSS 19.0 package program.

Findings: Butler (1980) developed the Tourism Life Cycle (TALC) model for

tourism areas. According to the model, it is predicted that touristic areas go through

discovery, participation, progress, maturity, stagnation and recovery / decline periods. It is

important to determine the current situation of the area with evaluations made from time to

time in tourist areas and to take timely measures against the problems encountered. The

tourism phase in Beypazarı district is in the stages of participation and progress stated in

Butler's model and the local people have a positive attitude towards tourism. It is obvious

that the local people are satisfied with the touristic visits to the district, they feel ownership

towards the district they live in and they are proud of the satisfied behaviour of the visitors.

Conclusion and Suggestions: Beypazarı district is an Anatolian town where

traditional life continues and the main theme of the visits to the district is the cultural theme.

The district has undergone a preparatory phase before opening to tourism and the local

Page 384: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

383

people have no negative prejudice against tourists. At present, Beypazarı district is an

Anatolian town where traditional life continues and the visitors are described as “guests”.

Visitors can easily interact with tradesmen and local people. Local people respond positively

to the wishes of visitors.

The livelihoods of the district are mainly agriculture. Tourists visiting the district

make purchases based on agriculture and agricultural products. Beypazarı carrot, carrot

delight, Beypazarı Kurusu and homemade products such as pasta and tarhana are sold as

tourism income is spread to the base. Most of the investments are small and locally sourced.

The buildings used as residences have been restored and used as pensions and restaurants.

Beypazarı and its immediate surroundings also have significant potential in terms of

natural resources. Taking into account that the “happiness” phase of the tourist demand for

the district will reach the saturation point one day, the other resources of the district,

especially natural resources, will have to be included in the tourism supply. Resource

diversity should be increased in future resource planning.

Originality / Value: The local people's view of tourism has been evaluated from a

holistic perspective with economic, socio-cultural and environmental dimensions. It was

seen that the studies in the field could not evaluate the district from a holistic point of view

due to limitations such as time, cost and participation. It is predicted that the holistic

perspective driven by the study will contribute to the field and shed light on the future

studies.

Key Words: Holistic approach, economic impact, socio-cultural impact, environmental

impact, local people, Beypazarı.

Page 385: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

384

MERSİN ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN AKTİF İŞGÜCÜ

PROGRAMLARI BAĞLAMINDA KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRMAYA

YÖNELİK FAALİYETLERİ

Nurcan TEMİZ

Ahmet TURNA

ÖZET

Bir toplumda kadınların işgücü piyasasına aktif bir şekilde dahil edilmesi, o

toplumun gelişebilmesi için büyük bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, ülkemizde iş ve işçi

bulmaya aracılık hizmeti sunmak üzere 1946 yılında kurulan İş ve İşçi Bulma Kurumu, 2003

yılından itibaren Türkiye İş Kurumu adı altında istihdamın korunması, geliştirilmesi,

yaygınlaştırılması ve işsizliğin önlenmesi amacıyla aktif işgücü programları düzenleyerek

çağdaş bir anlayışla faaliyet sürdürmeye başlamıştır. Düzenlenen aktif işgücü programları

sayesinde kadınların da işgücü piyasasına aktif bir şekilde katılımı hedeflenmiştir.

Bu çalışmanın amacı, Mersin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün aktif işgücü

programları bağlamında kadın istihdamını arttırmaya yönelik faaliyetlerini ayrıntılı biçimde

inceleyerek bilgi vermektir.

Anahtar Kelimeler: Türkiye İş Kurumu, Kadın İstihdamı, Aktif İşgücü Programları, Mersin

Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü.

Page 386: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

385

ACTIVITIES OF MERSIN EMPLOYMENT AGENCY FOR INCREASING

FEMALE EMPLOYMENT IN THE CONTEXT OF ACTIVE LABOUR

PROGRAMMES

ABSTRACT

The active involvement of women in the labour force is crucial for the development

of a society. In this sense, The Job and Employment Agency was established in 1946 to

provide intermediary services for finding jobs and employee in our country. Since 2003, this

agency operates as Turkish Employment Agency who organized active labor programmes

to protect, develop and expand employment and prevent unemployment. The active

involvement of women in the labor force is aimed through active labour programs.

The purpose of this study is to conduct detailed research and give information on

activities that aim to increase the employment of women in the context of active labor

programmes organized by Mersin Employment Agency

Key Words: Turkish Employment Agency, Women Employment, Active Labour

Programmes, Mersin Employment Agency.

Page 387: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

386

BİLGİ TOPLUMU GÖSTERGELERİ

Nurcan TEMİZ

Rabia DAL

ÖZET

Geçmişte tarıma dayalı bir yaşam süren insanlar, sanayi devrimi ile birlikte

fabrikaların önem kazandığı Sanayi Toplumu sürecine girmiştir. Bu süreci ise bilgi ve

teknolojinin önem arz ettiği Bilgi Toplumuna geçiş süreci takip etmektedir. Sanayi

toplumundan bilgi toplumuna geçiş sürecinde, her alanda köklü dönüşümler meydana

gelmiştir. Bu dönüşümün temelini, teknolojinin gelişmesi ve yayılması ve ülkelerin

teknolojiye uyum sağlama çabaları oluşturmaktadır. Bilgi toplumu mal üretiminden ziyade

bilgi üretiminin önemli olduğu bir toplum yapısıdır.

Bu çalışmanın amacı, Bilgi Toplumunun genel özelliklerini ve göstergelerini detaylı

bir biçimde incelemektir. Ayrıca Bilgi Toplumu istatistiklerinin incelenmesi de çalışmanın

amaçları arasındadır. Çalışmada kullanılacak olan veriler Türkiye İstatistik Kurumundan

elde edilecektir.

Anahtar Kelimeler: Bilgi Toplumu, Bilgi ve İletişim Teknolojisi, Bilgi Toplumu

Göstergeleri, Bilgi Toplumu İstatistikleri.

Page 388: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

387

INFORMATION SOCIETY INDICATORS

ABSTRACT

People who lived in an agricultural life in the past, entered the Industrial Society

process in which factories gained importance with the industrial revolution. This process is

followed by the transition process to Information Society, in which information and

technology is important. In the process of transition from industrial society to information

society radical transformations occured in every field. The basis of this transformation is the

development and the diffusion of technology and the efforts of countries to adapt to the

technology. Information society is a society in which information production is more

important than the good production.

The aim of this study is to examine general features and the indicators of the

Information Society in a detailed way. Reviewing Information Society statistics is also

among the aim of this study. The data that will be used in this study will be obtained from

the Turkish Statistical Institute.

Key Words: Information Society, Information and Communication Technology,

Information Society Indicators, Information Society Statistics.

Page 389: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

388

MİKROPLASTİK ATIKLARIN TATLI SU ORTAMINDA TAŞINIMININ

MODELLENMESİ

Olcay GÜLÇİÇEK UYSAL

ÖZET

Son on yılda, mikro plastik kirliliği hem bilimde hem de Dünya gündeminde geniş

yer kaplamaya başlamıştır. Mikroplastik kirliliği tamamıyla antropojeniktir. Bilim adamları,

kullanılmış plastiklerin çok azının geri dönüştürüldüğüne, dünyanın hızla plastik bir

gezegene dönüştüğüne ve özellikle tek kullanımlık ürünlerin kullanımı konusunda tedbirler

alınmazsa, uzun vadede dünyadaki jeolojik kayaçların bile plastiglomerate denilen plastik

katmanlardan oluşacağına dikkat çekmektedir.

Mikroplastik kirlilik kaynakları çoğu karasal temelli olduğundan, bu çalışma tatlı su

ve karasal çevreye odaklanmaktadır. Tatlı suların havza alanlarındaki plastik atıkların

taşınım modellemesi açısından özellikle nano ve mikro boyutunda olanlar hakkında bilgi

toplanılmıştır. Plastik olmayan parçacıklar için teori ve modellere kısa bir bakıştan

başlayarak, plastik özelliklere, süreçlere ve mevcut kütle dengesi, multimedya ve mekansal

olarak akım ve taşınım modellerine değinilmiştir. Su ortamında plastik atıkların taşınım

modelleri olası risk değerlendirmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Yapılan literatür araştırmalarında, diğer tip (düşük yoğunluklu) partiküller için daha

önce geliştirilen modellerin teorik ve kavramsal yaklaşımlarının plastik atıklara da

uygulandığı ortaya konulmuştur. Bununla birlikte, plastik atıkların benzersiz bir özelliği,

yüksek kalıcılık, düşük yoğunluk ve nanometreden- cm ölçeğine kadar son derece geniş

boyut dağılımının birleşimidir. Bu özellikler, plastik atıkların sistem davranışının diğer

malzemelerin veya kimyasalların çoğundan daha geniş bir çeşitlilik göstermesine neden

olmaktadır. Bu derleme ile plastik atıkların su ortamında taşınımı ve kaderini öngören

modeller hakkında bugüne kadar yapılmış çalışmaları sunmak ve modellerinin plastik

atıkların kademeli olarak risk değerlendirmesi için nasıl bir çerçeve içinde

kullanılabileceğine ilişkin bilgileri ortaya koymaktır.

Anahtar Kelimeler: Tatlı su, mikroplastik, taşınım modellemesi.

Page 390: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

389

TRANSPORT MODELING OF MICROPLASTIC IN FRESHWATER

ENVIRONMENT

ABSTRACT

In the last decade, microplastic pollution has become widespread in both science and

the World.

Microplastic pollution is completely anthropogenic. Scientists point out that very few

of the used plastics are recycled, the world is rapidly transforming into a plastic planet, and

unless measures are taken specifically to use disposable products, even the geological rocks

in the world will consist of plastic layers called plastiglomerate. Since most sources of

microplastic pollution are terrestrial-based, this study focuses on freshwater and terrestrial

environments.

In terms of transport modeling of plastic wastes in fresh waters, information about

nano and micro dimensions were collected. In this review, four basic transport models,

which are used for transport of pollutants in fresh water and adapted to microplastic

transport, are examined depending on the properties of plastics. Under conditions where data

collection on microplastic pollution is difficult, transport patterns of plastic waste in the

water environment will play an important role in the possible risk assessment.

In literature studies, it has been shown that the theoretical and conceptual approaches

of the previously developed models for other types of (low density) particles are also applied

to plastic wastes. A unique feature of plastic waste, however, is the combination of high

persistence, low density and extremely wide size distribution from nanometer to cm scale.

These properties cause the system behavior of plastic wastes to be wider than most other

materials or chemicals. With this review, to present the studies that have been carried out so

far about the models predicting the fate and transport of plastic wastes in the water

environment and to present information about how their models can be used in a framework

for gradual risk assessment of plastic wastes.

Key Words: Fresh water, microplastic, transport modeling.

Page 391: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

390

PETROL KİRLİLİĞİ GİDERİMİNDE TERMOFİLİK BAKTERİLERİN

KULLANIMI

Olcay GÜLÇİÇEK UYSAL

ÖZET

Son yıllarda petrol kirliliği, petrol ve diğer petrole ilişkin ürünlere yönelik sürekli

artan taleplerle birlikte giderek şiddetli bir hale gelmektedir. Petrol kirliliğinin hem deniz

hem de karasal ekosistemler üzerindeki ciddi zararlı etkileri nedeniyle araştırmacıların

dikkatini çekmektedir.

Petrolle kirlenmiş su ve topraklar genellikle parçalanması zor olan polisiklik

hidrokarbonlar (PAH'lar), petrol hidrokarbonları ve fenoller gibi sayısız toksin içerir.

Polisiklik aromatik hidrokarbonlar iki ya da daha fazla benzen halkasına sahip hidrofobik

karakterli organik bileşiklerdir. PAH’ların, hidrofobik yapılarından dolayı sudaki

çözünürlükleri oldukça azdır. Doğanın bilinen en etkili güçleri arasında üst sıralarda yer alan

mikroorganizmalar ise, toprak/hava /su elamanları arasında etkili bir biçimde doğal

döngülerin tamamlanması ve olası düzensizliğe karşı savaşmak için Dünya’nın

oluşumundan itibaren çalışmaktadırlar.

Petrol hidrokarbonunu parçalayan bakteriler doğada her yerde bulunur ve bu

bileşikleri karbon ve enerji kaynağı olarak kullanabilirler. Son yıllarda ekstrem şartlarda

yaşayabilen Termofilik bakterilerin kirli alanlarda biyoteknolojik olarak kullanımı önem

kazanmış olup, bu derleme çalışmada bugüne petrol kirliliğinde kullanımları hakkında bilgi

verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Petrol kirliliği, termofilik bakteri.

Page 392: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

391

THE USE OF THERMOPHYLIC BACTERIA FOR OIL POLLUTION REMOVAL

ABSTRACT

In recent years, oil pollution has become increasingly severe, with ever-increasing

demands for oil and other petroleum products. It attracts the attention of researchers because

of the serious harmful effects of oil pollution on both marine and terrestrial ecosystems.

Oil-contaminated water and soils often contain numerous toxins such as polycyclic

hydrocarbons (PAHs), petroleum hydrocarbons and phenols, which are difficult to break

down. Polycyclic aromatic hydrocarbons are hydrophobic organic compounds having two

or more benzene rings. Due to their hydrophobic nature, PAHs have very low solubility in

water. The microorganisms, which are among the most effective forces of nature, have been

working since the formation of the Earth in order to effectively complete the natural cycles

between soil / air / water elements and fight against possible disorder.

Bacteria that degredation petroleum hydrocarbons are ubiquitous in nature and can

use these compounds as carbon and energy sources. In recent years, the use of thermophilic

bacteria, which can survive in extreme conditions, in polluted areas has become important

in biotechnology. In this review, general information about the use of thermophilic bacteria

in oil pollution is given.

Key Words: Oil pollution, thermophilic bacteria.

Page 393: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

392

KEDİ VE KÖPEKLERİN BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI VE ÖNEMİ

Olga BÜYÜKLEBLEBİCİ

ÖZET

Kedi ve köpeklerin bağırsak sistemi bakteri, mantar virüs ve protozoonlardan oluşan

oldukça karmaşık bir mikrobiyotaya ev sahipliği yapmaktadır. İnsanlarda ve diğer

memelilerde yapılan çalışmalar mikrobiyotanın içinde bulunduğu konak sağlığı için hayati

değere sahip olan bir dizi fizyolojik olayda (örneğin enerji dengesi, metabolizması ve

bağırsak epitel hücrelerinin sağlığı, immünolojik aktivite ve sinirsel davranış gelişimi gibi)

önemli rol aldığını göstermiştir.

DNA dizilimi teknolojisindeki son gelişmeler mikrobiyota alanında bir devrim

yaparak bir hayvan ve onun mikrobiyal simbiyontları arasındaki ilişkinin

değerlendirilmesine olanak sağlamıştır. Gastrointestinal mikrobiyotadaki değişiklikler

memelilerde ve insanlardaki hastalıklarla (IBD, astım, obesite, metabolik sendrom,

kardiyovasküler hastalıklar, immün-sistem-aracılı hastalıklar, ve sinirsel -gelişim

bozuklukları ile ilişkilendirilmektedir. Akut ve kronik bağırsak hastalıklarında normal

commensal bakteriyal mikrobiotanın (örneğin Lachnospiraceae, Ruminococcaceae, ve

Faecalibacterium spp. gibi) kaybı metabolik bozukluklarla bağdaştırılmaktadır.

Bu bakteriler ya da konakçıya ait olan bazı spesifik metabolitlerin( kısa zincirli yağ

asitleri, kobalamin ve folat gibi) araştırılması son yıllarda metabolik hastalıklara farklı bakış

açısı sağlamakla birlikte farklı teröpatik yaklaşımların gelişmesine de öncülük etmektedir.

Bu özet çalışma kedi ve köpek mikrobiyotası alanındaki son gelişmeler ve bu alanda hangi

diyagnostik testlerin ve teröpatiklerin kullanılabileceği konularında bilgi vermeyi

amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Gastro-intestinal sistem, kedi, köpek, mikrobiyota.

Page 394: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

393

İBNİ SİNA’DAN GÜNÜMÜZE BİLİM IŞIĞI: TARİH BİLGİSİ ÜZERİNE BİR

ARAŞTIRMA

Oya ÖGENLER

Selda OKUYAZ

ÖZET

Giriş: İnsanların geçmiş, bugün ve gelecek arasında bağ kuran tarih ve tarihte rol

oynamış ünlü insanlar hakkında fikir sahibi olması önem arz eder. İbni Sina Dünya ve Türk

tıp tarihi açısından en önemli örneklerden birisidir.

Amaç: Bu çalışmanın amacı toplumun tarih, İbni Sina ve ünlüler hakkındaki

bilgilerini ve edindikleri kaynaklar hakkında görüşlerini belirlemektir.

Yöntem: Kesitsel tipteki bu çalışma 26-29 Eylül 2019 tarihleri arasında 4.

Uluslararası Mersin Bilim Şenliği kapsamında gerçekleştirilen İbni Sina’dan Günümüze

Bilim ışığı başlıklı atölyeye başvuranlar üzerinde yürütülmüş ve gönüllü olarak veri toplama

formuna cevap veren 117 kişi değerlendirmeye alınmıştır. Veri toplama formunda birinci

bölümde sosyodemografik bilgiler, ikinci bölümde ise tarih ve tıp tarihi bilgisini saptamaya

yönelik toplam 18 soru yer almaktadır.

Verilerin özetlenmesinde frekans [yüzde] ve ortalama değer üzerinden

değerlendirilmiştir. p<0,05 istatistik olarak anlamlı kabul edilmiştir.

Bulgular: İbni Sina’dan Günümüze Bilim Işığı başlıklı atölye çalışmasına başvuran

formu doldurmayı kabul eden 117 katılımcıdan 74’ü (% 63) kadın, 51’i (%43) üniversite

öğrencisi; 48’inin(%41) ikamet adresi Yenişehir ilçesi; 78’i (%66,6) müze ziyareti yapmış,

müze ziyaretini 45’i (%38,5) aile ile gerçekleştirilmiş; tarih nedir sorusuna 57’si(%48,7),

tıp tarihi nedir sorusuna ise 44’ü (%37,6) doğru cevap vermiş; 81’i(%69) İbni Sina’yı

duymuş ve/veya biliyor; 64’ü (%54,7) ibni Sina’nın özelliğini doğru olarak belirtmiş; 44’ü

(%37,6) İbni Sina’nın tıp ile ilgisini söylemiş; ünlü tıp bilim insanlarının yer aldığı soruya

32’si (%27) Aziz Sancar, 19’u (%16)Farabi, 11’i (%9,4) Hipokrat olarak cevap vermiştir.

Sonuç: Atölyeyi ziyaret eden ve ziyaretçi formunu doldurmayı kabul eden

katılımcıların yarıya yakının tarih ve tıp tarihi konusunda bilgi sahibi olduğu; İbni Sina’nın

adını duymuş ya da biliyor olmalarının olumlu olarak değerledirildiği söylenebilir. Bu

Page 395: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

394

çalışma hem tarih/tıp tarihi bilgisi hem de genelinde tarihi özelinde ise tıp tarihini

yönlendirmiş olanlar hakkında farkındalığı artırmaya yönelik planlamaların yapılması

gerektiği hakkında dikkat çekicidir.

Anahtar Kelimeler: Tarih, Tıp Tarihi, İbni Sina.

Page 396: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

395

THE LIGHT OF SCIENCE FROM IBN SINA (AVICENNA) TO THE PRESENT: A

STUDY ON THE KNOWLEDGE OF HISTORY

ABSTRACT

Introduction: It is significantly important for the individuals who correlate the past,

the present and the future have an idea about the famous people who have lived in the past

and have directed our present. Generally speaking, Ibn Sina is one of the names that need to

be admitted as a leading example in terms of the history of the World Medicine and

particularly the history of the Turkish medicine.

Objective: The main objective of this study is to determine the knowledge of the

participants who applied to the workshop entitled “Science Light from Ibn Sina to the

Present”, about history, Ibn Sina and the famous people and their opinions about the

resources they have gained.

Method: This cross-sectional study has been performed on the applicants who

applied to the workshop entitled the “Light of Science from Ibn Sina to the Present” that was

held between 26-29 September 2019 within the scope of 4th International Mersin Science

Festival and 117 people who voluntarily responded to the data collection form were

evaluated. The first part of the data collection form contains socio-demographic information

and the second part of the form contains 18 questions to determine the knowledge of history

and history of medicine.

In the summarization of the collected data, assessment was made over frequency

[percentage] and average value. p<0.05 was considered statistically meaningful and

significant.

Results: 117 applicants accepted to fill out the data collection form. 74 out of 117

participants (63%) were women. 51 (43%) were university students. 48 (41%) of them used

to reside in the county of Yenişehir. 78 (66.6%) had visited museums. 45 of them (38.5%)

visited the museum with their families. 57 people (48.7%) answered the question “What is

history? 44 people (37.6%) answered the question What is the history of medicine?,

correctly. 81 people (69%) have heard about and/or known who Ibn Sina was. Of these, 64

(54.7%) correctly identified the characteristics of Ibn Sina. 44 people (37.6%) stated that Ibn

Page 397: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

396

Sina was related to medicine. 32 people (27%) gave the answer Aziz Sancar, 19 people

(16%) said Farabi and 11 people (9.4%) stated Hippocrates.

Conclusion: Approximately about half of the participants who visited the workshop

and agreed to fill out the visitor form were found to have knowledge about history and history

of medicine. We can say that the fact that they have heard or known about Ibn Sina's name

is considered to be positive. In fact, this study is noteworthy. It is noteworthy that both

history/ history of medicine knowledge as well as planning for increasing knowledge and

awareness of people who have particularly guided the history of medicine.

Key Words: History, History of Medicine, İbni Sina (Avicenna).

Page 398: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

397

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ HİJYEN VE BESLENME

ALIŞKANLIKLARI

Seçkin AKSU

Ekrem ORAL

Selda OKUYAZ

Oya ÖGENLER

ÖZET

Amaç: Toplum ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesi için hijyen ve beslenme

alışkanlıklarına yönelik farkındalığın arttırılması amaçlanmaktadır.

Yöntem: TÜBİTAK-4007 programı tarafından desteklenen ve 27-29 Eylül 2019

tarihleri arasında düzenlenen 4. Uluslararası Mersin Bilim Şenliği’nde yer alan ‘Ağız ve diş

sağlığının önemi ve bakımı’ ve ‘Ağız ve diş sağlığı için yararlı ve zararlı maddeler’ isimli

atölyeleri ziyaret eden 180 adet katılımcı çalışmaya dahil edildi. Katılımcılardan oral hijyen

alışkanlıkları, ağız ve diş sağlığı hakkındaki bilgilerinin gerçek kaynaklarının sorgulandığı

19 sorudan oluşan ‘Ağız Hijyeni Farkındalık Derecesi ve Beslenme Alışkanlıkları

Değerlendirme Formu’ nu doldurmaları istendi. Elde edilen veriler IBM SPSS 21.0 (IBM,

Somers, New York, NY) program paketi kullanılarak istatistiksel olarak analiz edildi.

İstatistiksel anlamlılık için eşik değeri p = 0,05 olarak tanımlandı.

Bulgular: Çalışmamıza 135’ i kadın, 45’ i erkek olmak üzere toplam 180 ebeveyn

katılmıştır. Diş fırçalama sıklığı değerlendirildiğinde % 13.3’ ünün günde ikiden fazla, %

58. 6’ sının günde iki, % 21.5’ inin günde bir, % 5’ inin düzensiz fırçaladığı ve %1.7’ sinin

ise hiç fırçalama yapmadığı belirlenmiştir. Diş fırçalama yapanların % 97,2’ si her

fırçalamada diş macunu kullanmaktadır. Katılımcılar diş fırçalamayla ilgili bilgileri için %

60,8 oranında diş hekimlerini kaynak göstermişlerdir. Diş ipi kullanım sıklığı ise % 37.6

oranındadır. Ağız ve diş sağlığı için yararlı ve zararlı maddeler konusundaki bilgilerini de %

54.7 diş hekiminden edindiklerini belirtmişlerdir. Çocuk diş hekimleri uygulanan topikal flor

konusunda katılımcıların % 45.3 oranında fikir sahibi olmadıkları, % 18’ inin flor

uygulamasına karşı olduğu ve flor hakkındaki bilgilerini diş hekiminden değil, daha sıklıkla

öğretmenlerden veya internet ve televizyon gibi medya araçlarından edindikleri

gözlemlenmiştir.

Page 399: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

398

Sonuç: Farklı yaş ve sosyoekonomik seviyedeki bireylerin ağız ve diş sağlığının

geliştirilmesi için mevcut bilgilerinin değerlendirilmesinin önemi ortaya konulmuştur. Daha

sağlıklı nesiller için ebeveynlerin ağız ve diş sağlığı ile ilgili bilgilerinin doğru kaynaklardaki

bilgiler ile karşılaştırılmasının gerekliliği gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Ağız ve diş sağlığı, farkındalık, diş hekimi.

Page 400: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

399

HYGIENE AND NUTRITION HABITS RELATED TO ORAL AND DENTAL

HEALTH

ABSTRACT

Aim: It is aimed to raise awareness of hygiene and nutrition habits in order to

improve community oral and dental health.

Method: Workshops entitled 'Importance and care of oral and dental health' and

'Useful and harmful substances for oral and dental health' at the 4th International Mersin

Science Festival organized by TÜBİTAK-4007 programme and held on 27-29 September

2019. 180 participants were included in the study. Participants were asked to complete the

‘Oral Hygiene Awareness Rating and Nutritional Habits Assessment Form' which consisted

of 19 questions about the actual sources of information about oral and dental health. Data

were analyzed statistically using IBM SPSS 21.0 (IBM, Somers, New York, NY) software

package. The threshold value for statistical significance was defined as p = 0.05.

Results: A total of 180 parents, 135 women, and 45 men participated in the study.

58.6% two days, 21.5% once daily, 5% irregular brushing and 1.7% never brushing. 97.2%

of participants use toothpaste every time they brush. 60.8% of participants cited their

knowledge about tooth brushing by dentists. The frequency of flossing is 37.6%. 54.7% of

the participants stated that their knowledge about the harmful and harmful substances related

to oral and dental health was from the dentist. It was observed that 45.3% of the participants

had no idea about the topical fluoride used by pediatric dentists, 18% were opposed to

fluoride application and they obtained their knowledge about fluoride more often from

teachers or media such as internet and television.

Conclusion: The importance of evaluating the existing knowledge of individuals of

different ages and socioeconomic levels in order to improve oral and dental health has been

demonstrated. For the healthier generations, it has been shown that parents' current

knowledge about oral and dental health should be compared with the information in the right

sources.

Key Words: Oral and dental health, awareness, dentist.

Page 401: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

400

OBEZİTE, EGZERSİZ, ALTERNATİF DİYET

Rabia UYSAL

Nevzat DEMİRCİ

İrfan YILDIRIM

ÖZET

Giriş: Obezite, tüm dünyada ve ülkemizde her geçen gün hızlı bir şekilde artan

önemli bir sağlık sorunudur. Obezite oluşum ve gelişiminde birçok risk faktörleri vardır. Bu

risk faktörlerinin başında hareketsiz yaşam tarzı ile birlikte dengesiz ve düzensiz beslenme

gelir. Obeziteden korunma ve tedavi içinde birçok farklı egzersiz ve diyet çeşitlerinin olduğu

görülmektedir.

Amaç: Yapılan bu çalışmada obezite tedavisinde egzersiz ve diyet çeşitlerinin

etkileri araştırılmıştır.

Yöntem: Bu çalışma da çeşitli arama motorlarında (scholar, pubmed ve web of

sciense) obezite, egzersiz ve diyet çeşitleri geleneksel derleme yöntemi ile incelenmiştir.

Bulgular: Yapılan incelemelerde dengeli ve düzenli beslenme ile birlikte düzenli

yapılan fiziksek aktivitelerin obeziteden korunmada etken olduğu, obezite tedavisinde ise

kişiye özgü uzun süreli bilimsel egzersiz programları ile birlikte bilimsel diyet programının

uygulanması gerektiği görülmüştür. Arıca obezite tedavisinde farklı alternatif diyet

programlarının farklı etkilerinin olduğu belirlendi.

Anahtar Kelimeler: Obezite, beslenme, diyet.

Page 402: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

401

OBESITY, EXERCISE, ALTERNATIVE DIET

ABSTRACT

Introduction: Obesity is an important health problem that is rapidly increasing in

the world and in our country. There are many risk factors in the development and

development of obesity. One of these risk factors is unstable and irregular nutrition with

sedentary lifestyle. There are many different types of exercise and diet in obesity prevention

and treatment.

Objective: The aim of this study was to investigate the effects of exercise and diet

types in the treatment of obesity.

Methods: In this study, obesity, exercise and diet types in various search engines

(scholar, pubmed and web of sciense) were examined by traditional compilation method.

Results: It was observed that regular physical activities with balanced and regular

nutrition were effective in the prevention of obesity and that long-term scientific exercise

programs and scientific diet program should be applied in the treatment of obesity. It has

been determined that different alternative diet programs have different effects in the

treatment of obesity.

Key Words: Obesity, Nutrition, Diet.

Page 403: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

402

SPORCULARIN DOPİNGE YÖNELİK TUTUMLARI

Rabia YILDIZ

Turhan TOROS

İnci KESİLMİŞ

ÖZET

Bu araştırmanın amacı lisanslı sporcuların dopinge yönelik tutumlarının yaş,

cinsiyet, spor yaşı ve yaptığı spor kategorisi açısından incelenmesidir. Araştırmaya 112

kadın (�̅�yaş=21,84±2,66) ve 81 erkek (�̅�yaş=20,81±2,95) olmak üzere toplam 193 lisanslı

sporcu katılmıştır.

Veri toplama aracı olarak Petroczi (2002) tarafından geliştirilen ve Türkçe

uyarlaması Yıldız ve Toros (2017) tarafından yapılan Performans Arttırma Tutum Ölçeği

kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde değişkenler arasında karşılaştırma ve korelasyon türü

incelemeleri içeren ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Dağılım normal olduğundan

dolayı iki grup arasındaki farkın incelenmesi için bağımsız gruplar t-Testi, yaş ve spor yaşı

durumlarıyla ilişkilerine bakmak amacıyla ise Pearson Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır.

İstatistiksel analiz sonuçlarına göre dopinge yönelik tutumun cinsiyet, milli olma

durumu ve spor kategorilerine göre anlamlı bir farklılık olmadığı (p>.05), yaş ile negatif,

spor yaşı kategorisi ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (p<.01). Yaş

ilerledikçe sağlık açısından zararlı maddeleri kullanımına karşı yönelik tutumun azaldığı,

spor yaşı arttıkça da sporcunun madalya ve başarı kaygısından dolayı performansı artırıcı

maddelere yönelimi olduğu sonucuna varılabilir.

Anahtar Kelimeler: Performans arttırma, doping, tutum, sporcu, takım, bireysel.

Page 404: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

403

ATHLETES' ATTITUDES TOWARDS DOPING

ABSTRACT

The aim of this study was to investigate the attitudes of licensed athletes towards

doping in terms of age, gender, sport age and the sport category. A total of 193 licensed

athletes, 112 females (X-age = 21.84 ± 2.66) and 81 males (X-age = 20.81 ± 2.95),

participated in the study.

“Performance Enhancement Attitude Scale” developed by Petroczi (2002) and

adapted to Turkish by Yıldız and Toros (2017) was used in this study. In statistical analysis,

relational survey model including comparison and correlation type analysis between

variables was used. Since the distribution was normal, independent samples t-Test was used

to examine the difference between the two groups, and Pearson Correlation Coefficient was

used to evaluate correlation between age and sports age. According to the results of the

statistical analysis, there was no significant difference in the attitudes towards doping

according to gender, nationality and sports categories (p> .05), and also a significant

negative correlation with age and a positive correlation with sports age category (p <.01).

It can be concluded that attitude towards the use of harmful substances in health

decreases with age, as the age of sports increases, the athlete has a tendency to medals and

performance enhancing items because of his anxiety about success.

Key Words: Performance improvement, doping, attitude, athlete, team, individual.

Page 405: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

404

ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİNDE ‘’AHŞAP’’ SANATI VE TEKNİKLERİ

Salih GEZEN

ÖZET

Tarih öncesi dönemlerden beri bir yapı malzemesi olarak ahşap; dayanıklılığı, öz ısısı

ve dokusuyla kullanım sürekliliği gösteren bir malzeme olmuştur. Bu malzemenin kullanım

tekniğinde zaman içerisinde birçok değişim ve gelişim gerçekleşmiştir.

Buna bağlı olarak Türkiye’deki geleneksel ahşap işçiliğini birçok kültürel etkileşimin

ve değişimlerin şekillendirdiği görülmektedir. Bu süreçte Selçuklu ahşap işçiliğinde önemli

bir üretim tekniği olarak kündekâri de gelişmiştir. Kündekari tekniğinde üretim, motif

tasarımı, ağaç malzeme, makine‐teçhizat seçimi ve kalifiye işçilik ile uzun sürede

yapılabilmektedir. Elde edilen ürünün ortaya çıkmasında bu bileşenlerin her biri ayrı öneme

sahip olup birbirleri ile etkileşimleri, sonucu aynı oranda etkilemektedir.

Bu çalışmada, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş ve bazı özel yapılarda kullanılan

bu ahşap sanatının gelişimi ve teknikleri hakkında bilgiler verilerek; Anadolu'da Selçuklu

ile gelişen ve orjinal bir üslup yaratan işçiliği, Beylikler devrinde de aynı geleneği

sürdürmüş, büyük ustalıkla işlenmiş birçok eser verilmiştir. Bugüne kalan malzeme özellikle

cami ve mescitlere ait minberler, rahleler, korkuluklar, pencere ve kapı kanatları, sütun

başlıkları, kirişler, konsollardır.

Türk sanatında, özellikle Selçuklu dönemi dini mimarisinde oldukça güzel bir ahşap

sanatı vardır. Bu sanatın özellikle araştırılıp, her motifin ve her süsleme tekniğinin görülmesi

gereken binlerce yıllık geçmişimizin izlerini taşır. Anadolu Selçuklu sanatı, 12. yüzyılda

Saltuklu, Artuklu, Danişmentli sanatları ile çağdaş bir hazırlık dönemi geçirmiştir. 11.

Yüzyılda bir üslup olarak belirerek bol ve zengin verilerle ortaya çıkmıştır. 1243 Moğol

istilası Selçuklu sanatının gelişimini engelleyememiştir. Selçuklu sanatının çeşitli eserleri

arasında ağaç işçiliği önemli bir yer tutar. İslam uygarlığının izlerini taşıyan ağaç eserler;

kapı, pencere, dolap kapakları, minberler, kürsüler ve rahlelerdir. Selçuklu devri ağaç

işçiliğinde genellikle oyma tekniği kullanılmıştır. Bu teknikte süsleme, gölgede kalan

zeminin üzerinde kabartma halinde belirir. Bazen süsleme iki tabaka halinde ayrılıp,

tamamen gizlenir. Geometrik süsleme ve özellikle rumîli kompozisyon, süslemenin ana

Page 406: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

405

temasını teşkil eder. Bu süsleme grubunu zenginleştiren ve Selçuklu sanatının bir özelliği

haline gelmiş olan insan ve hayvan figürleridir. Selçuklu devri ağaç islerinde tavus kuşu,

rnühr-i Süleyman ve servi motifleri de bolca kullanılmıştır.

Şimşir, ıhlamur, meşe, elma, armut, sedir, abanoz ve gül ağacı kullanılmıştır.

Selçuklular ahşap çalışmalarında daha çok oyma (kabartma), şebekeli oyma ve boyama

tekniklerini uygulamışlardır. Geniş ölçüde kullanılan oyma tekniğinde motifler ağaç yüzeyi

kalemle oyularak kabartma halinde meydana çıkarılmıştır. Bu tür çalışmalar, kalemin çok

derine inmesi halinde "derin oyma" meyilli çalışması halinde de "eğri kesim" diye

isimlendirilmektedir. Camilerde özellikle ahşap minberlerin büyük bir özenle işlendiği

görülmektedir. Beylikler devri minberlerinin yan aynalıklarında Selçuklu devrinden beri

Anadolu'da uygulanmaya başlayan kündekari tekniğinin çok başarılı uygulamalarını

buluruz. Bir çatma tekniği olan kündekaride sekizgen, baklava ve yıldız şeklinde olan rumi

kabartmalı ahşap parçalarla, bunları oluk gibi birbirine bağlayan ahşap kirişler iç içe geçerek

bağlanmıştır. Bu parçaları birbirine tutturmak için çivi veya tutkal kullanılmamıştır. Parçalar

geçme olduğundan, ahşabın kurumasıyla ayrılmalar, yarılmalar oluşmaz.

Anahtar Kelimeler: Motif, Selçuklu geleneği, Süsleme, Selçuklu, Sanat.

Page 407: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

406

DURING THE ANATOLIAN SELJUK PERIOD '' WOODEN '' ART AND

TECHNIQUES

ABSTRACT

Wood as a building material since prehistoric times; its durability, core heat and

texture have been shown to be continuous. There have been many changes and developments

in the use of this material over time.

Accordingly, the traditional woodwork in Turkey is shaped by many cultural

interaction and exchange. In this process, Kündekâri developed as an important production

technique in Seljuk woodworking. In Kündekari technique, production, motif design, wood

material, machine ‐ equipment selection and skilled workmanship can be done in a long time.

Each of these components is of particular importance in the emergence of the product

obtained and interacts with each other at the same rate. In this study, information about the

development and techniques of this wood art, which is used in some special buildings, is

given to be forgotten and given to today. The craftsmanship which developed with the

Seljuks in Anatolia and created an original style continued the same tradition in the period

of the Beyliks, and many works were done with great mastery. The remaining material,

especially mosque and mosque mosques, mosques, balustrades, window and door wings,

column heads, beams, consoles.

In Turkish art, especially in the Seljuk period, there is a beautiful wooden art in religious

architecture. This thousands of years of art, especially every motif and every decoration

technique should be seen it carries the traces of our past.

The Anatolian Seljuk art had a contemporary preparation period with the arts of

Saltuklu, Artuklu and Danişment in the 12th century. It emerged as a style in the 11th century

and emerged with abundant and rich data. 1243 The Mongol invasion could not prevent the

development of the Seljuk art. Among the various works of Seljuk art, woodworking

occupies an important place. Tree works bearing traces of Islamic civilization; doors,

windows, cupboard doors, pulpit, chairs and rahlees. In the Seljuk period, engraving

technique was generally used in woodworking. In this technique, the ornament appears in

relief on the floor in the shade. Sometimes the decoration is separated into two layers and

completely hidden. The geometric decoration and the characteristic composition constitute

the main theme of the decoration. This is a group of human and animal figures that enrich

Page 408: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

407

the group and become a feature of Seljuk art. Peacocks, rnuhr-i Suleiman and cypress motifs

were used abundantly in the Seljuk period tree works.

Boxwood, lime, oak, apple, pear, cedar, ebony and rosewood have been used. The

Seljuks mostly used carving (relief), grating and painting techniques in wood works. In the

engraving technique widely used, the motifs were unearthed by engraving the wood surface

with pencil. This type of work, "deep carving" if the pen goes too deep, "curve cutting" in

the case of the work is called. It is seen that especially the wooden pulpit in the mosques

were treated with great care. We find very successful applications of kündekari technique

which started to be applied in Anatolia since the Seljuk period in the side mirrors of the

minarets. The wooden beams with rumi embossed wooden pieces with octagonal, diamond

and star-shaped wooden pieces are connected in the kündekar which is a cracking technique.

No nails or glue were used to secure these pieces together. Since the pieces are to be passed,

there is no separation and drying of the wood.

Key Words: Motif, Seljuk tradition, Ornament, Seljuk, Art.

Page 409: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

408

SELÇUKLU SANATI'NDA İKONOGRAFİ VE PLASTİK ETKİLERİ ÜZERİNE

YORUMLANMASI

Salih GEZEN

Berna COŞKUN ONAN

ÖZET

Resim, heykel ve diğer plastik sanatların meydana getirdikleri tasvirleri inceleyen

bilime İkonografi denir. İkonografi, formu da dikkate alarak yapıtın içeriğiyle ilgilenir.

Biçimlerden yola çıkarak objelerin anlamını ortaya koyar. Daha sonra da imgeyi süreç

içindeki diğer örneklerle karşılaştırarak yorum getirir.

Türkler, göçebe bir toplumun yaşam tarzını yansıttığından dolayı konuları doğada

yer alan yabani hayvanlar ve fantastik yaratıklardır. Geyik, kartal, at, dağ keçisi, yırtıcı

kuşlar, doğan, pars, kaplan ve boğa başlıca konuları arasında yer almaktadır. Tabiatta

bulunan hayvanların dışında mitolojik hayvanlar, yarı hayvan tasvirleri de yer almaktadır.

Bunlar arasında; çift başlı kartal, grifon, siren ve ejderha gibi mitolojik konulu figürler çok

fazla işlenmiştir.

Bazen çok stilize, bazen de oldukça natüralist bir üslupla işlenebilmektedir. Sadece

dekoratif değil, aynı zaman da sembolik anlamlar da taşıdığı tahmin edildiği hayvan

figürlerinin, Orta Asya Şaman inançlarına bir gönderme yaptığı da bilinilmektedir.

Sembolik amaçlarla işlenen hayvan tasvirleri, Anadolu Selçuklu Sanatında da devam

etmiştir. Özellikle Avrasya göçebe kültürünün hayvan stili, Şamanizm etkisiyle doğmakla

birlikte İslamiyetli Anadolu topraklarında etkisi sürmüştür. Hayvan üslubunun en güzel

örneklerini yansıtan Selçuklu keramikleri bulunmuştur. Mimaride de bu üslubun önemli

uygulamalarını görüyoruz. Özellikle Hun Sanatında madeni, ahşap ve kemik üzerine

uygulanan eğri kesim tekniği Anadolu Selçuklu figür tasvirlerinde ise taşa uygulanmıştır.

Hayvan Üslubu küçük objelerin süslemesinde kullanıldığı gibi, başta Anadolu

Selçuklu Sanatında olmak üzere, mimari süslemelerde, taç kapılarda, konsollarda ve tek

figür olarak heykelde de uygulanmıştır. Ahşap, maden, kumaş, taş, altın, gümüş, tuğla gibi

malzeme üzerinde çeşitli tekniklerle işlenilmiştir. Hatta insan üzerine dövme olarak da çok

sık olarak uygulanmıştır.

Anahtar Kelimeler: İkonografi, yorum, Selçuklu sanatı, süsleme, sanat.

Page 410: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

409

ICONOGRAPHY AND INTERPRETATION OF PLASTIC EFFECTS IN SELJUK

ART

ABSTRACT

The science of painting, sculpture and other plastic arts is called Iconography.

Iconography is concerned with the content of the work, taking into account the form. Reveals

the meaning of objects based on forms. Then it compares the image with other examples in

the process and makes comments.

The Turks are wild animals and fantastic creatures whose subjects are found in

nature because they reflect the lifestyle of a nomadic society. Deer, eagle, horse, mountain

goat, birds of prey, born, pars, tiger and bull are among the main subjects. In addition to

animals found in nature, mythological animals, semi-animal depictions are also included.

These include; mythological figures such as double-headed eagle, griffin, siren and dragon

were handled too much.

It can be processed in a very stylized and sometimes quite naturalist style. It is

known that animal figures, which are thought to have not only decorative but also symbolic

meanings, make a reference to Central Asian shamanic beliefs.

Animal depictions processed for symbolic purposes continued in Anatolian Seljuk

Art. Although the animal style of the nomadic culture of Eurasia was born under the

influence of shamanism, its influence continued on Islamic Anatolian lands. Seljuk pottery

reflecting the best examples of animal style were found. We also see important applications

of this style in architecture. Especially in Hun Art, curved cutting technique applied on metal,

wood and bone was applied to stone in Anatolian Seljuk figure depictions. Animal Style is

used in the decoration of small objects, especially in Anatolian Seljuk Art, architectural

ornaments, crown doors, consoles and sculpture as a single figure. Wood, metal, fabric,

stone, gold, silver, bricks on materials such as various techniques are processed. It has even

been applied very often as a tattoo on human beings.

Key Words: Iconography, interpretation, Seljuk art, ornament, art.

Page 411: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

410

ORTAÖĞRETİM OKULLARINDAKİ KADIN YÖNETİCİLERİN

KARŞILAŞTIKLARI ZORLUKLARLA BAŞ ETMEDE İHTİYAÇ DUYDUKLARI

SOSYAL DESTEĞİN İNCELENMESİ

Salime FIRAT

Sıddıka GİZİR

ÖZET

Bu nitel çalışmanın amacı, ortaöğretim okullarındaki kadın yöneticilerin işlerini

yaparken karşılaştıkları baş etmede ihtiyaç duydukları sosyal destekleri ve bu desteklerin

artırılmasına yönelik önerilerini ortaya koymaktır.

Çalışmanın evreni, 2017-2018 eğitim öğretim yılında Mersin ili merkez ilçelerindeki

liselerde görev yapmakta olan kadın yöneticilerden oluşmaktadır. Çalışma grubu ise amaçlı

örnekleme yöntemi ile belirlenen 13 kadın yöneticiden oluşmaktadır. İlgili alanyazın dikkate

alınarak araştırmacı tarafından hazırlanan veri toplama aracı ile elde edilen veriler içerik

analizine tabi tutulmuştur.

Analiz sonucunda, katılımcıların tamamının işlerini yaparken cinsiyetleri nedeniyle

bazı zorluklarla karşılaştıkları ve bu zorluklarla baş etmede sosyal desteklere ihtiyaç

duydukları belirlenmiştir. Bunun yanı sıra analiz sonuçları, katılımcıların bu zorluklarla baş

etmek için ihtiyaç duydukları sosyal destek türlerinin ‘duygusal destek’, ‘araçsal destek’

‘bilgisel destek’ ve ‘onaylayıcı (değerlendirici) destek’ kategorileri altında ele

alınabileceğini göstermiştir. Katılımcıların, sosyal destekleri artırmaya yönelik önerilerini

ise karşılaştıkları zorluklar temelinde belirtikleri gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kadın okul yöneticisi, sosyal destek, duygusal destek, araçsal destek,

bilgisel destek, onaylayıcı (değerlendirici) destek.

Page 412: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

411

INVESTIGATION OF THE SOCIAL SUPPORT NEEDED BY FEMALE

PRINCIPLES AT SECONDARY SCHOOLS TO COPE WITH THE

DIFFICULTIES THEY ENCOUNTER

ABSTRACT

The aim of this qualitative study is to investigate the social support needed by female

principles at secondary schools to cope with the difficulties they encounter, and also the their

suggessions on the ways of enhance these social support.

The population of the study consists of female principles in secondary schools of

central districts of Mersin in 2017-2018 academic year. The study group is composed of 13

female principles appointed by purposive sampling method. Data obtained by means of a

semi-structured interview schedule developed by the researcher was analysed via content

analysis.

As a result of the analysis, it was observed that all of the participants encounter some

difficulties caused by thier gender while doing their jobs and need social support to cope

with these difficulties. In addition, the results revealed that the social support types that they

need can be categorised under the names of ‘emotional support’, ‘instrumental support’,

‘informational support’, ‘appraisal support’. It was also observed that the participants

proposed their suggessions on the ways of enhance these social support social support based

on the difficulties they encounter.

Key Words: Female school principals, social support, emotional support, instrumental

support, informational support, appraisal support.

Page 413: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

412

PORTEKİZ VE TÜRKİYE

ŞARAP ROTALARI KARŞILAŞTIRMASI

Seda OYAN

Gürkan AKDAĞ

ÖZET

Şarap turizmi hem şarap hem de turizm endüstrisinde giderek daha önemli bir sektör

olarak ortaya çıkmaktadır. Turistler daha otantik deneyimler ararken, şarap üreten ülkelere

seyahat etmek ve şarap bölgelerini ziyaret etmek daha yaygın hale gelmektedir. Ek olarak,

şarap turizmi kültürel, miras ve gastronomi turizmi gibi diğer turizm çeşitlerini içerebildiği

için, şarap meraklıları veya şarap uzmanlarından çok daha fazlasını ve çok sayıda ziyaretçiyi

çekmektedir.

Dolayısıyla araştırmanın amacı, şarap turizmine katılan yerli ve yabancı şarap

turistlerinin genel memnuniyet düzeylerini belirlemektir. Mevcut çalışmada anketler,

araştırmacı tarafından Kasım 2016- Mayıs 2017 tarihinde Portekiz’de, Temmuz 2017

tarihinde Türkiye’de uygulanmış olup, toplamda elde edilen 322 anketin tamamı

değerlendirmeye alınmıştır.

Anket yoluyla elde edilen veriler, kodlanarak istatistik paket programına (SPSS)

aktarılmış ve analiz edilmiştir. Verilerin analizinde aritmetik ortalama ve standart sapma gibi

tanımlayıcı istatistiklerden faydalanılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Şarap Turizmi, Şarap Turisti, Şarap Rotası, Portekiz, Türkiye.

Page 414: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

413

PORTUGAL AND

TURKEY COMPARISON OF WINE ROUTES

ABSTRACT

Wine tourism is emerging as an increasingly important sector in both the wine and

tourism industry. While tourists are looking for more authentic experiences, it is becoming

more common to travel to wine producing countries and visit wine regions. In addition, since

wine tourism can include other types of tourism, such as cultural, heritage and gastronomic

tourism, it attracts many visitors and many more than wine enthusiasts or wine experts.

Therefore, the aim of the study is to determine the general satisfaction levels of

domestic and foreign wine tourists participating in wine tourism. In the present study, the

questionnaires were applied by the researcher between November 2016- May 2017 in

Portugal, is applied in Turkey in July 2017, all of which has been obtained in a total of 322

questionnaires evaluation. The data obtained through the survey were coded and transferred

to the statistical package program (SPSS) and analyzed.

Key Words: Wine Tourism, Wine Tourist, Wine Route, Portugal, Turkey.

Page 415: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

414

GEBELİKTE AKILCI İLAÇ KULLANIMI: EBELİK UYGULAMALARININ

GELİŞTİRİLMESİ

Sevgi PALAMUT

Mine YURDAKUL

ÖZET

Gebelik dönemi sadece anne ve doğacak bebeğin sağlığı için değil, aile ve toplum

sağlığı için kritik önemi olan bir dönemdir. Gebelik dönemi fizyolojik bir süreç olarak

değerlendirilmekle birlikte, bu dönemde meydana gelen psikolojik, fizyolojik değişikliklerin

ve çevresel etkenlerin risk oluşturduğu bilinmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, bebek ölümlerinin %17-43’ü doğumsal

anomali kaynaklıdır. Yenidoğan anomalilerin önemli bir kısmının ilaçların teratojenik

etkisine bağlı olduğu bilinmektedir. Gebelikte ilaç kullanımı doğum anomalileri yanısıra

fetal kayıplara, intrauterin gelişme geriliğine ve uzun dönemde nörogelişimsel sorunlara da

neden olabilmektedir. Gebelikte ilaç 4 farklı durumda kullanılmaktadır. Bunlar; gebe

olduğunu bilmeden ilaç kullanımı, gebelik sırasında vitamin veya mineral desteği, kronik bir

hastalığın varlığında ilaç kullanımı ve gebelik sırasında gelişen enfeksiyon gibi akut bir

hastalık gelişmesi nedeniyle ilaç kullanımıdır. Çalışmalar, hem gelişmiş hem de gelişmekte

olan ülkelerde gebelik döneminde ilaç kullanımının yaygın olduğunu göstermektedir.

Ayrıca kullanılan ilaç sayısında da hızla artış olduğu 4 ve daha fazla ilaç kullanma

oranının son 30 yılda 3 kat arttığı rapor edilmiştir. Ülkemizde plansız gebeliklerin yaygın

olması, kronik hastalıkların giderek aratması gibi nedenlerle gebelikte akılcı ilaç kullanımı

ciddiyetle ve geniş bir çerçevede ele alınması gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Bunlarla birlikte gebelikte yarar- risk değerlendirilmesi yapmaksızın gebelikte ilaç

kullanımından kaçınılması da önemli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Sağlık sistemi

içinde genelde birinci basmak sağlık çalışanları özelde ebeler, tüm 15-49 yaşındaki

doğurgan çağında ki kadınların ve özellikle gebelerin sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma

konusunda birincil kaynaklardır. Gebelik öncesi danışmanlık ve doğum öncesi bakım

hizmetleri ile ebeler gebelikte akılcı ilaç kullanımı konusunda kilit rolle sahiptir. Bu

çalışmada gebelikte ilaç kullanım yaygınlığı, sıklıkla hangi ilaçların kullanıldığı, ilaç

sınıflama sistemleri ve gebelikte akılcı ilaç kullanımı ve kanıta dayalı uygulamalar üzerinde

Page 416: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

415

durulmuştur. Gebe izlemlerinde ilaç kullanımı ile ilgili ebelere yönelik temel bilgiler

vermeyi amaçlayan bu çalışmayla gebelikte gereksiz ilaç kullanımı ve gereksinim duyulan

durumlarda ilacın akılcı kullanımına katkı sağlaması beklenmektedir.

Anahtar Kelimeler: Gebelik, gebelikte ilaç kullanımı, akılcı ilaç kullanımı, gebelik öncesi

bakım, doğum öncesi bakım.

Page 417: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

416

RATIONAL DRUG USE DURING PREGNANCY: IMPROVEMENT OF

MIDWIFERY PRACTICES

ABSTRACT

Benefits and risks may also cause serious health problems. Within the healthcare

system, primary healthcare personnel in general, midwives in particular, are the main sources

of information for women in fertile age groups (15 to 49 years of age), especially for

pregnant women. Midwives play a key role in rational drug use during pregnancy through

preconceptional counseling and prenatal care services.

This study addresses the prevalence of drug use during pregnancy, which drugs are

used frequently, drug classification systems, rational drug use during pregnancy, and

evidence-based practices. It aims to provide midwives with basic information about the use

of drugs during pregnancy follow-ups and is expected to contribute to the reduction of

unnecessary drug use during pregnancy and rational drug use when necessary.

Key Words: Pregnancy, medication use during pregnancy, rational drug use,

preconceptional care, prenatal care.

Page 418: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

417

4857 SAYILI İŞ KANUNUNA GÖRE FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE

ÇALIŞMA

Sevgi DURSUN ATEŞ

ÖZET

Ekonomik ve teknolojik alandaki gelişmeler ve değişimlerin yarattığı rekabet süreci

çalışma hayatına etkilemiş ve bu durum iş ilişkilerinde esnekliğin sağlanması ihtiyacını

doğurmuştur. Çalışma hayatının değişken ve dinamik yapısı gereği yeni ve esnek yapılı

çalışma ilişkilerinin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Özellikle çalışma hayatındaki katı

düzenlemeler yerine esnek düzenlemeler getirilmektedir. İş ilişkilerinin esnekleşmesinin

sonuçlarından birisi olan çalışma sürelerinin esnekleştirilmesi esnekleştirme

uygulamalarının en önemlilerindendir.

Çalışanların sağılığının korunması amacıyla çalışma sürelerini sınırlandıran katı

yasal düzenlemelerinin esnekleştirilmesinden birisi de fazla çalışmalara ilişkin

düzenlemeleridir. 4857 sayılı İş Kanunda normal haftalık çalışma süresini aşan çalışmalar

fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma olmak üzere düzenlenmiştir (m.41). İş Kanunu’un

41. Maddesindeki düzenlemeye göre; fazla çalışma kanunda yazılı koşullar çerçevesinde,

haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır. Denkleştirme esasının kararlaştırıldığı hallerde

kırkbeş saati aşan çalıaşmalar fazla çalışma sayılmaz. Haftalık çalışma süresinin

sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda, kırk beş saate kadar yapılan

çalışmalar ise fazla sürelerle çalışma olarak addedilmektedir.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi fazla çalışma ücretine hak

kazanmaktadır. Diğer taraftan isçi isterse, bu çalısmalar karsılıgı fazla çalışma ücreti yerine

serbest zaman kullanabilir. İsçi hakettigi serbest zamanı altı ay ve çalışma süreleri içinde

ücretinde herhangi bir kesinti yapılmaksızın kullanma hakkına sahiptir. Mevzuat ile fazla

çalışma süresi işçinin hem sağlığı hem de sosyal yaşamının korunması amacıyla

sınırlandırılmıştır. Ayrıca bazı işlerde fazla çalıştırma yaptırılması veya bazı kişilerin fazla

çalışma yapması yasaklanmıştır.

Çalışmamızda fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma kavramları 4857 sayılı İş

Kanunu çerçevesinde ele alınmıştır. Bu kapsamda fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma

Page 419: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

418

kavramı ve koşulları, bu çalışmalar karşılığında işçilere ödenecek ücretler, fazla çalışma

çeşitleri ve yasakları, fazla çalışmanın sınırı ve yaptırımı incelenecek ve açıklanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma, çalışma süresi, fazla çalışma

ücreti.

Page 420: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

419

OVERTIME WORK AND WORK AT EXTRA HOURS ACCORDING TO THE

LABOUR ACT NUMBERED 4857

ABSTRACT

The competition process caused by the changes and developments in the economic

and technological fields has affected the working life and this has created the need to provide

flexibility in employment relations. It is inevitable that new and flexible structured working

relationships arise due to variable and dynamic structure of working life. In particular,

flexible arrangements are introduced instead of the rigid regulations in working life.

Flexibility of working hours which is one of the consequences of the flexibility of

employment relations is one of the most significant flexibilization practices.

One of the flexibilization of rigid legal regulations restricting working hours with the

intent of safeguarding the employees’ health is the regulations on overtime work. The work

exceeding normal weekly working time has been regulated as overtime work and work at

extra hours by the Labour Act, Nr. (Art. 41). According to article 41 of the Labour Act;

overtime work is work which, under conditions specified in this Act, exceeds forty-five

hours a week where nobalancing period has been agreed. In cases where the weekly working

time has been set by contract at less than fourty-five hours, work that exceeds the average

working week but not fourty-five hours is deemed to be work at extra hours.

The employee who worked the overtime or work at extra hours shall be entitled to

increased pay. If the employee who has worked overtime or at extra hours so wishes, rather

than receiving overtime pay he/she may use, as free time. The employee shall use the free

time she/he earned within six months during the working hours without any stoppages from

their wages. The legislation has limited the duration of overtime work with intent to protect

employee’s health as well as social life. Besides, it is proscribed over time work in some

jobs and to some persons.

In our study, the overtime work and work at extra hours will be discussed within the

framework of the Labour Act, Nr. 4857. In this context, the concept and conditions of

overtime work and work at extra hours, the wages to be paid to the workers, types, limit,

prohibitions and sanctions of overtime work will be explained and investigated.

Key Words: Overtime work, work at extra hours, working hours, overtime pay.

Page 421: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

420

İŞ HUKUKU KAPSAMINDA EBEVEYN İZİNLERİ

Sevgi DURSUN ATEŞ

ÖZET

İş hukuku işçi ve işveren arasındaki iş ilişkilerini düzenlemekle birlikte işçilerin özel

hayat alanlarını da ilgilendirmektedir. Özellikle işçinin aile hayatı ve iş hayatı arasındaki

dengenin kurulabilmesi oldukça önemlidir. Günümüz toplumunda kadın ve erkeğin iş gücü

piyasasına birlikte katılması sonucunda ailedeki çocukların bakımı sosyal ve ekonomik bir

sorun oluşturmaktadır. İş hayatına ilişkin yükümlülüklerin yanı sıra ailevi yükümlülükleri

de bulunan işçilere bu yönde haklar sağlanması ve düzenlemeler yapılmasını gerekmektedir.

İş ve aile hayatı arasındaki dengenin oluşturulması amacı doğrultusunda çocuk sahibi

olan çalışan anne ve babaların yani çalışan ebeveynlerin çocuklarıyla ilgilenebilmelerine

olanak tanıyan düzenlemelerden birisi de ebeveyn iznidir. Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi

amacına yönelik ebeveyn izni sayesinde annelerin yanı sıra babalar da izin alma hakkına

sahip olmaktadır. Ayrıca evlat edinenlerin de ebeveynlik izninden yararlanılması

mümkündür.

Çalışan ebeveynlere yönelik çocuk bakım izinleri ülkedeki toplumsal ve kültürel yapı

ve refah seviyesine bağlı olarak anne ve/veya babayı dikkate alarak farklı biçimlerde

düzenlenmektedir. Ülkemizde ebeveyn iznine ilişkin düzenlemelerden birisi de 4857 sayılı

İş Kanunu’nda yer almaktadır. 29.01.2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanun ile 4857 sayılı İş

Kanunu’nun 13.maddesinde değişiklik yapılmıştır. Değişiklik sonucu ilgili maddeye

eklenen fıkralar ile doğum sonrası çocuğu bakım ve yetiştirilmesi amacıyla kısmi süreli

çalışma imkânı tanınmıştır. Böylece ebeveynlik nedeniyle kısmi süreli çalışmaya geçiş

hakına ilişkin doğrudan bir düzenleme yapılmıştır. Evlat edinme durumunda da bu haktan

yararlanılabilecektir. Konuyla ilgili olarak, “Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası

Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır. Ayrıca İş

Kanunu’nun m. 74/II hükmüne, doğum ve evlat edinmeye dayalı olarak haftalık çalışma

süresinin yarısına kadar izin hakkı tanıyan yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Çalışmamızda ebeveyn izni iş hukuku kapsamında ele alınmış olup ebeveyn izinleri

ile ilgili bazı önemli uluslararası düzenlemeler ve özellikle Türk iş hukukunda yer alan

ebeveyn izni ve ebeveyn izniyle ilgili diğer izinler değerlendirilmiştir.

Page 422: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

421

Anahtar Kelimeler: Doğum, ebeveyn izni, evlat edinme, kısmi süreli çalışma hakkı, çocuk

bakımı.

Page 423: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

422

PARENTAL LEAVES WITHIN THE SCOPE OF LABOUR LAW

ABSTRACT

The labour law regulates the employment relationship between the employee and the

employer. Besides that it concerns closely the private life of the employees. Especially, it is

very important balancing work life and family life for employee. In today’s society,

the issue of childcare in the family causes a social and economical problem as a result

of the involvement of men and women in the labor market together. Employees who have

family obligations as well as working life obligations should be enabled with rights in this

regard and also regulations need to be made.

Parental leave is one of the arrangements that enable working parents who have

children to take care of the kids in accordance with the purpose of balancing work and family

life. Not only working mothers but also fathers are entitled parental leave that intends the

care and upbringing of the child. Additionally adoptive parents can also take parental leave.

Child care leaves for working parents have been regulated diversely, consideringly

mother and/or father, depending on the social and cultural structure and welfare level in the

country. One of the legal arrangements concerning parental leave in Turkey is included in

the Labour Act Nr. 4857. Article 13 of the Labour Act Nr. 4857 was amended by the

enactment of the law 6663 dated January 29, 2016. Additional subclauses based on the recent

changes put forward by the law 6663 to the relevant article enabled working parents to work

part-time for the care and upbringing of the child after birth. Thus, a direct regulation was

made on the right to transition to part-time work due to parenting. If both parents work, one

of the parents has the right to request to work part-time until the child reaches the age to

attend primary school. The right to request part–time work is also granted to persons who

adopt a child. In respect thereof, a regulation with regard to part-time working after maternity

leave and unpaid leave has been issued. Moreover, the Labour Law’s article 74/2 introduces

new regulations. A new and additional paragraph is entitled a further part-time temporary

leave to employee up to the half of weekly working time owing to birth and adoption of a

child.

In our study, parental leave has been examined within the scope of labor law. Parental

leave which is covered by labour law and some important international regulations related

Page 424: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

423

to parental leave, especially parental leave and other leaves concerned parental leave in

Turkish Labour Law will be evaluated and discussed

Key Words: Childbirth, parental leave, adoption, right to work part time, child care.

Page 425: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

424

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ANNE-BABA TUTUMLARI İLE BENLİK

SAYGISI ARASINDAKİ İLİŞKİDE PSİKOLOJİK DOĞUM SIRASININ ARACI

ROLÜNÜN İNCELENMESİ

Şehriban SİM

Burhan ÇAPRİ

ÖZET

Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin anne-baba tutumları ile benlik saygısı

arasındaki ilişkide psikolojik doğum sırasının aracı rolünün bulunup bulunmadığını

incelemek amaçlanmıştır. Betimsel yöntemle yapılmış ilişkisel tarama modeli kullanılarak

gerçekleştirilen araştırmanın örneklemini Mersin Üniversitesi 2017-2018 öğretim yılı, bahar

dönemi merkez ve yenişehir kampüslerindeki Eğitim, Eczacılık, Fen-Edebiyat, Güzel

Sanatlar, İktisadi ve İdari Bilimler, İletişim, Mimarlık, Mühendislik ve Turizm

Fakültelerinde öğrenim görmekte olan yaş ranjı 18 ile 47 aralığındaki 548 kadın (%55.6) ve

437 erkek (%44.4) olmak üzere toplam 985 öğrenci oluşturmaktadır. ‘Anne Baba Tutum

Ölçeği’, ‘White-Campell Psikolojik Doğum Sırası Ölçeği’ ve ‘Coopersmith Benlik Saygısı

Ölçeği’ ile toplanan verilerin analizinde pearson momentler çarpımı ile korelasyon katsayısı

hesaplanırken, anne baba tutumlarının benlik saygısı ile ilişkisinde psikolojik doğum

sırasının aracı rolünün belirlenmesi amacıyla Paralel Çoklu Aracı Değişken Analizi

(PROCESS) kullanılmıştır.

Kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı gerçekleştirilen analizlerde elde edilen araştırma

bulgularında, üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları, benlik saygısı ve psikolojik

doğum sırası puanları arasında anlamlı ilişkiler olduğu, anne baba tutumları ile benlik saygısı

arasındaki ilişkide ise psikolojik doğum sırasının aracı rolünün bulunmadığı sonucuna

ulaşılmıştır. Bulgular literatür ışığında tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Üniversite Öğrencileri, Anne-Baba Tutumları, Benlik Saygısı,

Psikolojik Doğum Sırası.

Page 426: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

425

INVESTIGATING THE MEDIATOR ROLE OF PSYCHOLOGICAL BIRTH

ORDER IN THE RELATIONSHIP BETWEEN PARENTS' ATTITUDES AND

SELF-ESTEEM OF UNIVERSITY STUDENTS

ABSTRACT

The main purpose of this research is to investigate the mediator role of psychological

birth order of university students between their relations of attitudes of parents and self-

respect. For this purpose, the study group of the research is 548 female (55.6 percent)

students and 437 male (44.4 percent) in total 985 students studying in the faculties of

Education, Pharmacy, Science and Literature, Fine Arts, Economics and Administrative

Sciences, Communication, Architecture, Engineering and Tourism in the central and

Yenişehir campuses in Mersin City, Mersin University in 2017-2018 academic year in spring

term. In the research, the Attitudes of Parents Scale, White Psychological Birth Order

Coopersmith Self- Respect Scale are used. In the analysis of the data, correlation coefficient

being calculated with pearson moments multiplication to determine the relations of self-

respect of the attitudes of parents and psychological birth order, Parallel Multi–Tool Variable

Analysis (PROCESS) is made to determine the relations of the mediator role of

psychological birth orders with the self- respect of the attitudes of parents.

As a result of the findings, it is discovered that there are significant relationships

between attitudes of parents, self-respect and psychological birth order scores of university

students and the relationship between parental attitudes and self-esteem was not mediated

by psychological birth order. The findings and the results obtained from the research are

discussed in the light of the related literatüre.

Key Words: University Students, Attitudes of Parents, Self-Respect, Psychological Birth

Order.

Page 427: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

426

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KİŞİLERARASI BAĞIMLILIK

EĞİLİMLERİNİN CİNSİYET, YAŞ, FAKÜLTE VE GELİR DEĞİŞKENLERİ

AÇISINDAN İNCELENMESİ

Şehriban SİM

Burhan ÇAPRİ

ÖZET

Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin kişilerarası bağımlılık eğilimlerinin

cinsiyet, yaş, fakülte ve gelir değişkenleri açısından farklılaşıp farklılaşmadığının

incelenmesidir.

Betimsel yöntemle yapılmış bir tarama çalışması niteliğine sahip bu araştırmanın

örneklemini 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Mersin Üniversitesi’nin farklı Fakültelerinde

öğrenim görmekte olan yaş ranjı 18 ile 47 aralığındaki 548 kadın (%55.6) ve 437 erkek

(%44.4) olmak üzere toplam 985 öğrenci oluşturmaktadır. “Kişilerarası Bağımlılık Ölçeği”

ve “Kişisel Bilgi Formu” ile toplanan verilerin analizinde bağımsız gruplar için t testi ve tek

yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır.

Araştırma bulgularında, üniversite öğrencilerinin kişilerarası bağımlılık eğilimi

puanları açısından cinsiyetlerine, yaşlarına, fakültelerine ve gelir değişkenleri açısından

anlamlı farklılıklar bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bulgular literatür ışığında tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Üniversite Öğrencileri, Kişilerarası Bağımlılık Eğilimi, Sosyo-

Demografik Değişkenler.

Page 428: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

427

INVESTIGATION OF INTERPERSONAL DEPENDENCY TENDENCIES OF

UNIVERSITY STUDENTS IN TERMS OF GENDER, AGE, FACULTY AND

INCOME VARIABLES

ABSTRACT

The aim of this study is to investigate whether the interpersonal dependence

tendencies of university students differ in terms of gender, age, faculty and income variables.

For this purpose, the study group of the research is 548 female(55.6 percent) students and

437 male (44.4 percent) in total 985 students studying in the faculties of Education,

Pharmacy, Science and Literature, Fine Arts, Economics and Administrative Sciences,

Communication, Architecture, Engineering and Tourism in the central and Yenişehir

campuses in Mersin City, Mersin University in 2017-2018 academic year in spring term.

Independent samples t test, and one way analysis of variance (One Way Anova) were used

to the analysis of the data collected with “Interpersonal Dependence Scale” and “Personal

Information Form. In the research findings, it was concluded that there were significant

differences in terms of gender, age, faculties and income variables in terms of interpersonal

dependency tendency scores of university students. The findings are discussed in the light

of the literature.

Key Words: University Students, Interpersonal Dependency Tendency, Socio-

Demographic Variables.

Page 429: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

428

BALTALIK İŞLETMECİLİĞİNİN KALDIRILMASININ ORMAN KÖYLÜSÜNÜN

SOSYOEKONOMİK YAPISI ÜZERİNE ETKİLERİ: İSTANBUL ORMAN BÖLGE

MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEĞİ

Tuncay AKGÜN

Abbas ŞAHİN

Ali Ayhan KUL

Gülçin ÖZER

Sultan BEKİROĞLU

ÖZET

Bu çalışma ile İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü kapsamında, 2003 ve 2018 yıllarına

ait iki dönem arasında orman köylerinin sosyoekonomik ve yaşam düzeyleri arasındaki

farklılıklar ortaya konulmuştur.

Bu kapsamda Edirne, İstanbul, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde ve 13 ayrı orman

köyünde çalışmalar yürütülmüştür. Anket çalışmaları 425 denekle yüz yüze görüşülerek

gerçekleştirilmiştir. Deneklerin % 97.5’i erkek, % 81.6’sı evli, % 69’u ilkokul mezunu, %

48’i emekli, ortalama yaş 55.16, ortalama çocuk sayısı 2.17, ortalama hane büyüklüğü 3,02

ve ortalama oda sayısı 3.17 olarak tespit edilmiştir. Buna göre ormancılık iş kolunda

çalışanların oranında % 42,8’lik azalış görülmektedir. Bu orana göre baltalık işletmeciliğinin

ortadan kalkmasıyla, orman köylerinde ormancılık iş kolunda çalışanların sayısında büyük

azalma olmuştur. Baltalık işletmeciliğinin kaldırılmasıyla ormancılık iş kolunda yaklaşık

dörtte bir oranında iş kaybı saptanmıştır. Orman suçlarında ise herhangi bir artış meydana

gelmemiştir.

2006 yılı öncesi baltalık işletmeciliğinden deneklerin % 84.6’sı gelir elde ederken,

koruya tahvil sonrasında gelir elde edenlerin oranı % 49,8’e düşmüştür. Baltalık

işletmeciliğinin uygulandığı dönemde gelir sağlayanların % 90.6’sı elde ettiği gelirden

memnun iken, koruya tahvil uygulamalarına geçildikten sonra ise bu işten gelir elde

edenlerin ancak % 11.5’i elde ettiği gelirden memnun olduğunu ifade etmişlerdir.

Çalışma kapsamında yer alan orman köylerinde hayvancılık % 29.87 oranla tüm

gelirler içinde en büyük paya sahip olup, gelecekte de öncelikli iş kolu olarak birinci sırada

tespit edilmiştir. Ormancılık gelirinin tüm gelir içerisindeki payı % 9.78 olarak

Page 430: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

429

belirlenmiştir. Tarım % 4.2 ve başka tüm gelirler (emekli, kira, diğer vb.) % 56.15 orana

sahip olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Koruya tahvil; Baltalık, Orman işletmesi; Orman köylüsü,

Sosyoekonomik yapı; Faydalanma.

Page 431: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

430

EFFECTS OF THE ABOLITION OF COPPICE ENTERPRISE ON THE

SOCIOECONOMIC STRUCTURE OF THE FOREST VILLAGER: THE CASE OF

ISTANBUL REGIONAL DIRECTORATE OF FORESTRY

ABSTRACT

Demographic-socioeconomic structure of forest villages, environment-forest

sensitivity and life-conversion of coppice efficiency satisfaction level of forest villages as a

result of the abolition of coppice management in large areas were discussed in the Istanbul

Forest Regional Directorate.

In this context, studies were carried out in Edirne, Istanbul, Kırklareli and Tekirdağ

and in 13 different forest villages. The surveys were conducted by face to face interview

with 425 subjects. 97.5% of the subjects were male, 81.6% were married, 69% were primary

school graduates, 48% were retired, the average age was 55,16, the mean number of children

was 2.17, the average number of rooms is 3.17. With this study, the differences between the

socioeconomic and life levels of the forest villages between the two periods of 2003 and

2018 were revealed. Accordingly, the rate of employees working in the forestry business

decreased by 42.8%. This ratio shows that with the disappearance of coppice management,

the percentage of those working in the forestry sector in the forest villages has decreased

greatly.

While 84.6% of the respondents had income from the pre-2006 period, the percentage

of those who gained income after the conversion of coppice was 49.8%. While 90.6% of the

income earners were satisfied with the income they obtained during the operation of coppice

management, only 11.5% of those who gained income from this job after the conversion of

coppice applications were satisfied with the income they obtained.

In the forest villages within the scope of the study, animal husbandry has the largest

share in all revenues with a rate of 29.87% and has been identified as the first line of business

in the future. The share of forestry income in all income is determined as 9.78%. Agriculture

was found to have a ratio of 4.2% and all other revenues (retirement, rent, etc.) to 56.5%.

With the abolition of coppice management, about a quarter of job loss was found in forestry

business. There was no increase in forest crimes.

Page 432: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

431

Key Words: Transformation to the high forest; Coppice; Forest enterprise, Forest Villager;

Socioeconomic structure; Utilization.

Page 433: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

432

DEİZME BİR CEVAP OLARAK MU'TEZİLE'DE PEYGAMBERLİK

DÜŞÜNCESİ: KĀDÎ ABDÜLCEBBÂR ÖRNEĞİ

Yusuf OKŞAR

ÖZET

Akıl Çağı olarak da adlandırılan Aydınlanma, özellikle 17. ve 18. yüzyılları

kapsadığı varsayılan bir zihinsel değişim sürecini ifade etmektedir. Bu çağ bilimsel anlamda

ciddi bir sıçrayışa yol açmasına rağmen ortaya çıkardığı zihinsel anomalilerin başında deizm

fikri gelmektedir. Deizm fikrinin de en ciddi sarstığı kurumların başında da nübüvvet inancı

gelmektedir. Bu inkârın ilk dönem örnekleri de Berahime’nin fikirlerinde temsil edilmiştir.

Bu itibarla peygamberlik inancının ispatı ve Allah-insan ilişkisi içerisindeki yerini tespit

etmek bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda Ehl-i sünnet kelamcıları ile

Mu’tezili düşünürler arasında ciddi bir farklılık görülmektedir. Her iki ekolde

Peygamberliğin bir hakikati olduğunu onaylarken bunun Allah’a olan nispeti açısından

ayrılmaktadırlar.

Bu çalışmanın amacı nübüvvetin imkânı ve gerekliliğini Mu’tezili âlim Kâdî

Abdülcebbâr açısından değerlendirmektir. Ayrıca onun açısından “vücûb alellah” anlayışı

içinde kabul edilen bu kurumun Allah’ın insanlara teklifinin temellendirilmesi açısından ne

ifade ettiğini açıklamaktır. Bu nedenle betimsel nitelikli bu çalışmada doküman taraması

yapılarak içerikler daha ziyade Kâdî Abdülcebbâr’ın eserleri dikkate alınarak

değerlendirilecektir.

Sonuç olarak nübüvvetin ve buna bağlı olarak teklifin varlığının ispatı çağımızın

ciddi fikri/itikadi sorunlarından biri olarak görünen deizmin nübüvvet ile fikirlerinin asılsız

olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca Allah-insan ilişkisi açısından bir maslahat içeren

peygamberliğin Allah’ın uluhiyyetinin ve rububiyyetinin bir göstergesi olarak

değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Nübüvvet, Mu’tezile, Aslah, Deizm.

Page 434: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

433

THE THOUGHT OF PROPHETISM IN MU'TEZILLE AS AN ANSWER TO

DEISM: THE CASE QADÎ ABDUL JABBAR

ABSTRACT

The Enlightenment, also called the Age of Reason, refers to the process of mental

change, possibly involving the 17th and 18th centuries. Although this era has led to a serious

scientific leap, the idea of deism is one of the leading mental anomalies. The belief of

prophethood is one of the most serious problems shaken by the idea of deism. Early examples

of this denial were also represented in Berahima's ideas. In this respect, it is a problem to

prove the prophetic belief and to determine its place in the Human-God relationship. In this

regard, there is a significant difference between Ahl al-Sunnah theologians and Mu’tezian

thinkers. In both schools they confirm that there is a truth of the Prophethood and they differ

in terms of their proportion to Allah.

The aim of this study is to evaluate the possibility and necessity of prophethood in

terms of mu'tazilah scholar Qadî Abdul Jabbar. Moreover, for Qadî Abdul Jabbar, it is to

explain what this institution, whose wisdom is accepted within the “wucub alallah”, in terms

of justifying God's offer to people. For this reason, in this descriptive study, the content of

the document will be searched and the contents will be evaluated by considering the works

of Qadî Abdul Jabbar.

As a result, the proof of the existence of prophethood and consequently the

proposition revealed that the prophethood and ideas of deism, which seems to be one of the

serious intellectual problems of our age, are unfounded. In addition, it is understood that

prophethood which includes a charge in terms of God-human relationship should be

evaluated as an indicator of Allah's divine and rububiyyah.

Key Words: Prophethood, Mu'tazilah, Aslah, Deism.

Page 435: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

434

HARİCİ DÜŞÜNCE BAĞLAMINDA KÖKTENCİLİK PROBLEMİ ve KUR’AN

ALGISI

Necmettin ÇALIŞKAN

Yusuf OKŞAR

ÖZET

İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, politik, ekonomik ve bilimsel açıdan geri

kalmışlığı içerisinde Müslümanların değişen dünyaya uyum sağlama noktasındaki sorunları

gün geçtikçe derinleşmektedir. Bu itibarla dünyanın hızla değişen konjonktürel yapısı

içerisinde var olma mücadelelerinin bir örneği olarak köktenci oluşumların temellerinin,

mezhepler tarihi açısından nasıl tahlil edilmesi gerektiği bir problem olarak karşımıza

çıkmaktadır. Zira bu radikal yaklaşımın kendi içerisinde örgütlenme ve militan devşirme

reflekslerinin altında İslami söylemlerinin olması konunun Harici düşüncenin evrimi

açısından incelenmesini gerekli kılmıştır. Radikalizm ve fundamentalizmin ortaya

çıkmasında psikolojik ve bireysel etmenlerin yanında siyasi, ekonomik ve kültürel birçok

değişken rol oynamaktadır. Ancak daha da dikkat edilmesi gereken hususun radikal

söylemlerin Kur’an ayetleri ile temellendiriliyor olmasıdır. Zira kendilerine böyle bir söylem

geliştirenlerin dinin ana kaynağına dayanıyor olmalarının altında yatan sebepler ciddi bir

şekilde irdelenmelidir. Kuşku yok ki her bir başlığı ele almak çalışmanın sınırları açısından

mümkün görünmemektedir. Bu itibarla amacımız problemin mezhepler ile ilgili kısmını ele

alarak köktenciliğin geçmişten günümüze gelen benzer dini söylemlerle ilgili temellerini

ortaya koymaktır. Ayrıca itikadı, ilmihale dönüştürme, ilahi metni literal okuma ve katı

hadisçiliğin Harici anlayışa benzeyen ve ayrışan yönleri de ele alınacaktır. Bu nedenle

betimsel nitelikli bu çalışmada doküman taraması yapılarak içerikler değerlendirilecektir.

Burada dikkatimizi çeken şey sosyal, siyasi ve kültürel açıdan bir tecdit ve ıslah hareketi

olarak batılı referansları da kullanarak aydınlanmacı bir yaklaşımla, İslam dünyasını ayağa

kaldırmaya çalışan bir takım oluşumların; zamanı bir noktada dondurmak ve Kur’an

ayetlerini kendi ideolojik söylemleri için basamak yapmalarıdır. Bu durum ilerlemeyi ve

sorunları kendi bütünlüğü içerisinde çözmeyi imkânsız hale getirmektedir.

Anahtar Kelimeler: Haricilik, Köktencilik, Selefilik, Kur’an.

Page 436: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

435

HARIJAH THOUGHT IN THE CONTEXT OF BASICISM PROBLEM AND

QUR'AN PERCEPTION

ABSTRACT

The problems of Muslims in adapting to the changing world are deepening day by

day due to the fragmentation of Islamic geography, political, economic and scientific

backwardness. In this respect, how the foundations of fundamentalist formations should be

analyzed in terms of the history of sects as an example of the struggles of existence within

the rapidly changing cyclical structure of the world emerges as a problem. The fact that this

radical approach has its own Islamic discourses under the reflexes of organization and

militant recruitment within itself has made it necessary to examine the issue in terms of the

evolution of external thought. In addition to psychological and individual factors, many

political, economic and cultural variables play a role in the emergence of radicalism and

fundamentalism.

However, it should be noted that radical discourses are based on the Qur'anic verses.

The reason behind the fact that those who develop such a discourse is based. on the main

source of religion should be seriously examined. There is no doubt that it is not possible to

deal with each topic in terms of the limits of the study. In this respect, our aim is to examine

the part of the problem related to sects and to reveal the foundations of fundamentalism

related to similar religious discourses from the past to the present. It also examines creed,

conversion to the catechism, literal reading of the divine text, and divergent aspects of rigid

hadithism that resemble the External understanding.

For this reason, in this descriptive study, the contents of the document will be

evaluated by document scanning. What draws our attention here is that some formations that

try to lift up the Islamic world with an enlightenment approach by using western references

as a social, political and cultural transformation and correctional movement; to freeze time

at some point and to make the Qur'anic verses a step for their own ideological discourse.

This makes it impossible to progress and solve problems in their entirety

Key Words: Extravagance, Fundamentalism, Salafism, Qur'an.

Page 437: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

436

SALMAN MÜMTAZ: AZERBAYCAN FOLKLORUNUN FEDAİSİ

Tahir ORUCOV

ÖZET

Salman Mümtaz, Azerbaycan folklorunun toplanmasında ve incelenmesinde büyük

rolu olan, ünlü folklor bilginlerinden ve edebiyat eleştirmenlerinden biri olmuştur. Makale,

Azerbaycan'da folklorun toplanması, derlenmesi ve yayınlan-masına istisna bir hizmeti olan

Salman Mümtaz'ın folklor fealiyyetine adanmıştır.

S. Mümtaz, 1884 yılında Azerbaycanın Şeki bölgesinde doğdu. İki yaşınday-ken,

annesi Zahra hanum ile birlikte Türkmenistana- Aşkabat'a taşındı ve Azerbaycan'da Halk

Cumhuriyeti'nin kurulmasına kadar orada yaşadı. Salman Mümtaz, ilkokul eğitimini,

Aşkabat'taki Mirza Asadullah'ın özel okulunda, Arapça, Farsça ve Urduca okudu.

Salman Mümtaz, Azerbaycan folklorunun toplanılmasında ve araştırılmasında en

popüler folklor bilginlerinden biriydi. 1927-1928'te iki ciltli “ El Şairleri” kitabını

yayımladı. 1923 yılında S. Mümtaz Aşık Kurbaninin şiirlerini, Sarı Aşığ'ın şiirlerini,

bayat'ılarını, hem de halk arasından atasözleri ve mesellerini yazabildi. S. Mümtaz ayrıca bir

çok tarihi gerçeği açıklayan ve onlara ilk yorumu yapan bir folklor bilimcisi idi. Salman

Mümtaz aynı zamanda “Kitabi Dada Gorgud”, Sarı Aşik, Aşık Qurbani, hem de aşık sanatı,

ozan yaratıcılığı, halk şiiri ve s. haqqında daha çok yazdı.

Genel olarak, Salman Mümtaz, Azerbaycan folklorunun toplanmasında,

sistemleştirilmesinde, derlenmesinde ve yayınlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Makale,

S. Mümtaz'in bu alandaki faaliyetlerini araştırmakta ve incelemektedir..

Anahtar Kelimeler: Salman Mümtaz, Azerbaycan folkloru, Abbas Sahhat, M.A Sabir,

“Molla Nasreddin” dergisi, Nuru Paşa, Enver Paşa, NKVD, repressiya.

Page 438: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

437

Salman Mümtaz: The Pioneer of Folklor of Azerbaijan

ABSTRACT

Salman Mümtaz was one of the renowned literary scholar and poet who made an

effort collect, publish, and promote Azerbaijani literary. This article was dedicated to the

folklore activities of Salman Mümtaz who played an important role in collection,

composition, and edition of Azerbaijan folklore.

He was born in Shaki in 1884. When he was only 2, he moved to Turkmenistan,

Ashgabat with his mother and they lived there until the republic of Azerbaijan was set up.

He got his primary education in Mirza Asadullah’s private school in Ashgabat, and learned

arabic, persian, and urdu languages.

Salman Mümtaz was one of those hardworking specialist in folklore who helped to

collect and learn Azerbaijan folklore. He published his two-volume edition book named “El

şairleri” in the years of 1927 and 1928. In 1923, he could write Gurbani’s poets, bayaties,

proverbs and sayings. At the same time, he was the first academic who revealed historical

facts and commented firstly on. Sultan Mümtaz was the first author of theoretical reasoning

of the book” Kitabi Dede qorqud”, “ Sarı Aşıq”, “Aşıq Qurbani”, and also some folk poems,

the creativity of ozan, the art of ashiq. His activity on this issue is being investigated and

researched in this article.

Key Words: Salman Mümtaz, Azerbaijan folklore, Abbas Sahhat, M.E. Sabir, Nuri pasha,

Anvar pasha, journal of Molla Nasraddin, NKVD, repression.

Page 439: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

438

BOYANMIŞ DOKUMA KUMAŞLARDA GÜMÜŞ ELYAF İÇERİĞİNİN

SÜRTÜNME HASLIĞINA ETKİSİ

Zehra KAYNAR TAŞCI

Nihat ÇELİK

ÖZET

Farklı oranlarda gümüş ve pamuk elyaf içeren gömleklik dokuma kumaşlar reaktif

boyarmadde ile renklendirilmiştir. Kumaşlar, ön terbiye işleminin ardından iki farklı

boyarmadde konsantrasyonunda (%1 ve %3) boyama işlemine tabi tutulmuştur. Boyanan

referans ve gümüş elyaflı kumaşların kuru ve yaş sürtünme haslıkları incelenmiştir. Atkı ve

çözgü yönlerinde yaş sürtünme haslığının daha kötü çıktığı gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gümüş elyaf, reaktif boyama, sürtünme haslığı.

Page 440: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

439

THE EFFECT OF SILVER FIBER CONTENT ON RUBBING FASTNESS OF

DYED WOVEN FABRICS

ABSTRACT

The shirting woven fabrics containing different ratios of silver and cotton fibers were

colored with reactive dyestuff. The fabrics were dyed at two different dyestuff

concentrations (1% and 3%) after pretreatment. The dry and wet rubbing fastnesses of the

dyed fabrics were examined. It was observed that wet rubbing fastness was worse in weft

and warp directions.

Key Words: Silver fiber, reactive dyeing, rubbing fastness.

Page 441: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

440

MERSİN İLİNDE MEFV GEN MUTASYON SIKLIĞI

Zuhal ALTINTAŞ

Nazan ERAS

ÖZET

Amaç: Ailevi Akdeniz Ateşi (AAA, OMIM 249100), 16. kromozomda bulunan

MEFV geninde meydana gelen mutasyonlar sonucu oluşan otozomal resesif kalıtıma sahip

otoinflamatuvar bir hastalıktır. AAA özellikle Arapları, Aşkenazi olmayan Yahudileri,

Ermenileri ve Türkleri etkilemektedir. Türkiye'de FMF'nin tahmini prevalansı 1 / 1.000 ve

tahmini taşıyıcı oranı 1/5’dir. MEFV geni üzerinde 365 farklı mutasyon tespit edilmiştir.

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Moleküler Genetik

Laboratuvarı'nda FMF ön tanısı ile yönlendirilen olguların moleküler test sonuçlarını

retrospektif olarak değerlendirdik.

Gereç ve yöntem: Olgulardan elde edilen DNA örneklerinden, pyrosekanslama ile

MEFV geninde hastalıkla ilişkisi olduğu bilinen 22 mutasyon bölgesi çalışıldı.

Bulgular: Son 2 yılda Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim

Dalı Moleküler Genetik Laboratuvarı'na yönlendirilen FMF klinik semptomları olan 417

hastanın moleküler test sonuçlarını retrospektif olarak değerlendirdik. FMF ön tanısı ile

yönlendirilen 417 olgunun 157’sinde (%37,65) mutasyon saptanırken 260 (%62,35) olguda

mutasyon saptanmadı. Mutasyon saptanan 157 olgunun 120’sinde heterozigot (%28,77),

15’inde homozigot (%3,59), 21’inde birleşik heterozigot (%5,03) ve 1 hastada kompleks

heterozigot (%0,24) mutasyon saptandı. En sık rastlanan mutasyonlar E148Q, M694V ve

sırası ile V726A, M680I (G/C), olarak bulundu. Ayrıca bu mutasyonlar dışında nadir olarak

görülen mutasyonlar da saptandı.

Sonuç: Türkiye’de yaygın görülen M694V mutasyonuna aksine çalışma

grubumuzda E148Q mutasyonunu daha sık bulduk. Bu çalışmanın sonuçları AAA’lı

hastalarda MEFV gen mutasyonundaki heterojeniteyi desteklemiş ve hastalarımızın geniş bir

mutasyon yelpazesine sahip olduğunu göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: FMF, MEFV geni, mutasyon.

Page 442: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

441

MEFV GENE MUTATION FREQUENCY IN MERSIN PROVINCE

ABSTRACT

Objective: Familial Mediterranean Fever (FMF, OMIM 249100) is an

autoinflammatory disease of autosomal recessive inheritance caused by mutations in the

MEFV gene on chromosome 16. FMF is mainly affecting particularly Arabs, Non-

Ashkenazi Jews, Armenians, and Turks. The estimated prevalence of FMF in Turkey is

1/1,000 and the estimated carrier rate is 1/5. 365 different mutations were detected on the

MEFV gene.

We retrospectively evaluated the molecular test results of the patients who had

clinical symptoms of FMF referred to the Molecular Genetic Laboratory of Mersin

University Medical Faculty Department of Medical Genetics.

Materials and Method: Of the DNA samples obtained from the cases, 22 mutations

known to be related to disease in the MEVF gene by pyrosequencing were studied.

Results: We retrospectively evaluated the molecular test results of 417 patients who

had clinical symptoms of FMF referred to the Molecular Genetic Laboratory of Mersin

University Medical Faculty Department of Medical Genetics in the last 2 years. Of the 417

patients who were referred with a preliminary diagnosis of FMF, 157 (37.65%) mutations

were detected, whereas 260 (62.35%) had no mutations. Of those 157 cases with mutations,

120 (28,77%) were heterozygous,15 (3,59%) were homozygous and 21 (5,03%) compound

heterozygous. Complex alleles were obseved in one patients (0,24%). The most frequent

mutation was E148Q, followed by M694V, V726A, M680I(G/C). Rare mutations were also

detected in the patients.

Conclusion: We found E148Q mutation more frequently in the study group in

contrast to the M694V mutation common in Turkey. The results of this study showed that

our FMF patients have a wide range of mutations, and supported the heterogeneity of MEFV

gene mutations in FMF.

Key Words: FMF, MEFV gene, mutation.

Page 443: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

442

SABİT SICAKLIKTA BAKIRIN ASİDİK ORTAMLARDAKİ

ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA AZİTROMİSİN SÜLFATIN

ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Güray KILINÇÇEKER

Rahime ELÇİ

ÖZET

Farklı derişimlerdeki azitromisin çözeltilerinin bakır korozyonuna inhibitor etkileri

sabit sıcaklıkta incelenmiştir. İnhibitörlerin varlığında metallerin korozyon davranışlarını

analiz etmek için AC impedans ve akım-potansiyel eğrilerinin elde edilmesi yöntemleri

kullanılmıştır.

Sonuçlar azitromisin için en etkin derişimin 10-2 M da olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Bakır, Azitromisin, İnhibitör, Elektrokimya.

Page 444: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

443

INVESTIGATION OF THE EFFECT OF AZITHROMYCIN SULFATE ON

ELECTROCHEMICAL BEHAVIOR OF COPPER IN ACIDIC ENVIRONMENTS

AT CONSTANT TEMPERATURE

ABSTRACT

The inhibitory effects of different concentrations of azithromycin solutions on copper

corrosion were investigated at constant temperature. AC impedance and current-potential

curves were used to analyze the corrosion behavior of metals in the presence of inhibitors.

The results showed that the most effective concentration for azithromycin was 10-2 M.

Key Words: Copper, Azitromicyn, Inhibitor, Elektrochemistry.

Page 445: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

444

SABİT SICAKLIKTA YUMUŞAK ÇELİĞİN ASİDİK ORTAMLARDAKİ

ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA AZİTROMİSİN SÜLFATIN

ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Güray KILINÇÇEKER

Rahime ELÇİ

ÖZET

Farklı derişimlerdeki azitromisin çözeltilerinin yumuşak çeliğin korozyonuna

inhibitor etkileri sabit sıcaklıkta incelenmiştir. İnhibitörlerin varlığında metallerin korozyon

davranışlarını analiz etmek için AC impedans ve akım-potansiyel eğrilerinin elde edilmesi

yöntemleri kullanılmıştır.

Sonuçlar azitromisin için en etkin derişimin 10-2 M da olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yumuşak Çelik, Azitromisin, İnhibitör, Elektrokimya.

Page 446: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

445

INVESTIGATION OF THE EFFECT OF AZITHROMYCIN SULFATE ON

ELECTROCHEMICAL BEHAVIOR OF MILD STEEL IN ACIDIC

ENVIRONMENTS AT CONSTANT TEMPERATURE

ABSTRACT

The inhibitory effects of different concentrations of azithromycin solutions on mild

steel corrosion were investigated at constant temperature. AC impedance and current-

potential curves were used to analyze the corrosion behavior of metals in the presence of

inhibitors.

The results showed that the most effective concentration for azithromycin was 10-2

M.

Key Words: Mild Steel, Azitromicyn, Inhibitor, Elektrochemistry.

Page 447: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

446

SÜRDÜRÜLEBİLİR MALZEMELERİN MEKÂN İÇERİSİNDE KULLANIMI

Adnan TEPECİK

Aysu SARI

ÖZET

Yapılan bu çalışmada sürdürülebilir malzemelerin mekân içerisinde ve mekân

dışarısında kullanımı incelenmiştir. Çalışma ile incelemelerde hangi ihtiyaçlar

doğrultusunda sürdürülebilir malzemelerin kullanılması gerektiği, sürdürülebilir

malzemelerle ilgili sertifika sisteminin olup olmadığı ve bu malzemelerin mekâna kattığı artı

değer göz önünde bulundurularak kullanıcıların yaşam kalitesine katkısının nasıl olduğu

belirtilmiştir Araştırmalar doğrultusunda elde edilen bulgular sürdürülebilir kavramın hangi

malzemeler üzerinde uygulandığı belirlenerek, malzemelerin hangi standartlar adı altında

toplandığı tablo yardımı ile ortaya konulmuş literatür ile paylaşılmıştır. Sonuç olarak

binalarda sürdürülebilir malzemelerin kullanılmasının ihtiyaç olduğu, tasarım aşamasından

itibaren kullanıcı ve yüklenicinin birlikte hareket etmesinin gerekliliği belirtilmiştir. Sektöre

önemli tavsiyeler verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, sürdürülebilir mimarlık, sürdürülebilir mekân,

sürdürülebilir iç mekân tasarımı.

Page 448: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

447

USE OF SUSTAINABLE MATERIALS IN SPACE

ABSTRACT

In this study, the use of sustainable materials inside and outside the space is

examined. According to the requirements of the study, sustainable materials should be used,

whether there is a certificate system related to sustainable materials and the contribution of

these materials to the quality of life by taking into consideration the added value of these

materials. The standards are presented under the name of the table is shared with the

literature. As a result, it is stated that the use of sustainable materials is needed in the

buildings and that the user and the contractor should act together from the design stage.

Important recommendations were given to the sector.

Key Words: Sustainability, sustainable architecture, sustainable space, sustainable interior

design.

Page 449: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

448

FİZİKSEL AKTİVİTE, AKTİF OLMAYAN İNSANLARDA ÖLÜM RİSKİNİ

AZALTABİLİR Mİ?

Nevzat DEMİRCİ

Pervin DEMİRCİ

Rabia UYSAL

ÖZET

Fiziksel aktivitenin sağlığa ve yaşam kalitesine katkısı yüzyıllardır bilinmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaş veya yeteneklerinden bağımsız olarak herkesi düzenli

fiziksel aktiviteye katılmaya, yaşam boyunca fiziksel ve zihinsel sağlığın uygun fiziksel

gelişimini ve bakımını sağlamaya teşvik ederek önemini kaybetmediğini göstermektedir.

Bununla birlikte, fiziksel aktivite eksikliği halk sağlığı sorununa dönüşmekle birlikte

büyük ölçüde günlük hayatta aktif olma ihtiyacının azalmasından kaynaklandığı ileri

sürülmektedir. Bu araştırmanın amacı, fiziksel aktivite, aktif olmayan insanlarda ölüm

riskini azaltabilir mi? sorusunun cevabını aramaktır.

Yöntem: Araştırma Eylül 2019'a kadar MEDLINE®, Embase, CINAHL®,

ClinicalTrials. gov, PsycINFO ve PubMed'in literatür taramalarına dayanarak yapılmıştır.

Arama, “Fiziksel Aktivite”, “obezite”, “İnaktivite”, “Ölüm riski”, “risk faktörleri” gibi

terimleri içeriyordu. Bulgulara göre; Fiziksel hareketsizlik, sağlık, zihinsel refah ve

ekonomiler üzerinde önemli ve artan bir yük olup, fiziksel aktivite seviyelerinde bir küresel

halk sağlığı sorununu arttırmaktadır. Bulaşıcı olmayan başlıca hastalık riskinde fiziksel

aktivite düzeyi ile azalma arasında bir doz-yanıt ilişkisi var - fiziksel olarak ne kadar aktif

olursa, sağlığa faydaları o kadar büyüktür. Hareketsizliğin sağlığa etkisinin daha iyi

anlaşılması içim fiziksel hareketsizliğin şu anda küresel mortalite, yüksek tansiyon, tütün

kullanımı ve yüksek kan şekeri sonrasında ve fazla kilo ve obezite için dördüncü ölümcül

risk faktörü olduğunun farkına varılmıştır.

Bununla birlikte, fiziksel hareketsizlik sağlık sistemleri üzerinde büyük bir baskı

yaratmakta ve işten dolayı hastalık nedeniyle verimlilik kaybına yol açmaktadır. Sonuç

olarak; hastalıkların önlenmesi için gerekli asgari aktivite miktarına, kas-iskelet sağlığı

üzerinde olumsuz bir etkisi olamayacak seviyeye sahip olan güncel programlar

belirlenmelidir. Bu minimum gerekliliklerin üzerinde daha fazla sağlık kazancı beklenebilir.

Fiziksel aktivitenin sağlığın teşviki ve geliştirilmesi önceliği olduğu kabul edilmektedir.

Page 450: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

449

Artan farkındalık, eğitim, politik destek, destekleyici bir sosyal ve kentsel çevre ve fiziksel

aktivite davranışındaki sürekli değişiklikler için çok paydaşlı müdahalelerden çok farklı bir

değişime ihtiyaç olduğu ileri sürülebilir.

Anahtar Kelimeler: Fiziksel Aktivite, Obezite, İnaktivite, Risk Faktörleri, Sağlık.

Page 451: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

450

CAN PHYSICAL ACTIVITY REDUCE THE RISK OF DEATH IN INACTIVE

PEOPLE?

ABSTRACT

The contribution of physical activity to health and quality of life has been known for

centuries. The World Health Organization (WHO) demonstrates that it does not lose

importance by encouraging everyone to participate in regular physical activity, regardless of

age or ability, to ensure proper physical development and care of physical and mental health

throughout life.

However, the lack of physical activity has been suggested to be caused by the

decrease in the need to be active in daily life, although it turns into a public health problem.

Could the purpose of this study be to reduce the risk of physical activity, death in inactive

people? is to search for the answer.

Method: The research was conducted until September 2019 based on literature

reviews of MEDLINE®, Embase, PsycINFO, CINAHL®, ClinicalTrials.gov and PubMed.

Search included terms such as “Physical Activity”, “obesity”, “Inactivity”, “Risk of death”,

“risk factors.. According to the findings; Physical inactivity is an important and increasing

burden on health, mental well-being and economies, increasing a global public health

problem at levels of physical activity. There is a dose-response relationship between the level

of physical activity and the reduction in the major noncommunicable disease risk - the more

physically active, the greater are the health benefits. To better understand the health impact

of immobility, physical inactivity is now recognized to be the fourth fatal risk factor for

global mortality, high blood pressure, tobacco use and high blood sugar, and for overweight

and obesity. However, physical inactivity puts great pressure on health systems and leads to

loss of productivity due to illness from work.

As a result; Current programs should be identified that have the minimum amount

of activity required for disease prevention and the level that cannot have a negative impact

on musculoskeletal health. More health gains can be expected above these minimum

requirements. Physical activity is recognized as a priority for health promotion. It can be

argued that there is a need for a very different change from multi-stakeholder interventions

Page 452: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

451

for increased awareness, education, political support, continuous changes in the behavior of

a supportive social and urban environment and physical activity.

Key Words: Physical Activity, Obesity, Inactivity, Risk Factors, Health.

Page 453: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

452

YÜZME TEKNİKLERİNİN ÖĞRETİMİNDE MATERYAL KULLANARAK

YAPILAN KARA ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ

Hüseyin KÖKTEBİR

Nevzat DEMİRCİ

Pervin DEMİRCİ

ÖZET

Yüzme sporunda üst düzey yarışma sonuçlarına bakıldığında sıralamadaki

sporcuların performanslarını yalnızca saniyenin yüzde birlik kısımlarının ayırdığı

görülmektedir. Başarı sıralamasının bu kadar küçük süre farklarına bağlı yapıldığı bir spor

dalında, sergilenen performansın tüm bileşenlerinin önemi oldukça büyüktür. Materyal

kullanarak yapılan kara çalışmalarının yüzme branşıyla uğraşan sporcularda ortaya

çıkabilecek teknik hatalarının en aza indirilmesi ve serbest, kelebek, kurbağalama ve sırtüstü

stillerde teknikleri geliştirdiği ileri sürülmektedir.

Bu çalışmanın amacı yüzme tekniklerinin öğretiminde materyal kullanarak yapılan

kara çalışmalarının etkisini incelemektir. Yöntem: Araştırma ISI Web of Science, PubMed,

Scopus and SPORTDiscus literatür taramalarına dayanarak yapılmıştır. Arama, “Yüzme”,

“yüzme teknikleri”, “materyal”, “kara çalışması”, “performans” gibi terimleri içeriyordu.

Bulgulara göre; materyal kullanarak uygulanan kara çalışmaları güç, sürat, çabukluk,

çeviklik, dayanıklılık, koordinasyon, esneklik gibi motorsal becerileri geliştirmekle beraber

tekniksel gelişimi sağlayarak sportif yönden hataları en aza indirdiği ve sporcuyu çok yönlü

geliştirdiği belirlendi.

Bu çalışma ışığında sporcuların teknik hatalarının bulunması, bulunan teknik

hataların açıklaması, nasıl düzeltileceğinin öğretilmesi ve uygulanması, rutin antrenman

haricinde ekstra teknik gelişim çalışması yapılabilmesi, sporcunun çalışmalarını daha efektif

ve bilinçli şekilde yapabilme yeteneğinin arttırılması ile ilgili materyal kullanımının teknik

öğretiminde etkili olduğu gözlendi.

Sonuç olarak; materyal kullanarak yapılan kara çalışmalarının sporcunun teknik

hatalarının bulunması, bulunan teknik hataların nasıl düzeltileceğinin öğretilmesi ve

uygulanmasını kolaylaştırdığı ileri sürülmektedir. Rutin havuz antrenmanları haricinde

materyal kullanarak ekstra teknik gelişimi ile ilgili çalışmaların yapılması, sporcunun

Page 454: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

453

antrenmanı daha efektif ve bilinçli şekilde yapabilme yeteneğinin artırılmasını sağladığı

düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yüzme, Materyal, Kara Çalışması, Performans, Teknik.

Page 455: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

454

IMPORTANCE OF DRY-LAND STUDIES MADE USING MATERIALS IN

TEACHING SWIMMING TECHNIQUES

ABSTRACT

When the results of the high level competition in swimming are examined, it is seen

that the performances of the ranked athletes are separated by only one percent of the second.

In a sport where success ranking is based on such small time differences, all components of

the performance are of great importance. It has been suggested that dry-land studies using

materials have minimized the technical errors that may arise in swimming branch athletes

and developed techniques in free, butterfly, breaststroke and supine styles.

The aim of this study is to investigate the effect of dry-land studies made using

materials in teaching swimming techniques. Method: The research was conducted based on

the literature reviews of ISI Web of Science, PubMed, Scopus and SPORTDiscus. The

search included terms such as “swimming”, “swimming techniques”, “material”, “land

work”, “performance.

According to the findings; It was determined that the dry-land works using material

developed motor skills such as power, speed, quickness, agility, endurance, coordination,

flexibility, as well as providing technical development, minimizing errors in sports aspect

and improving the athlete in many ways. In the light of this study, it was provided that the

technical errors of the athletes were found, the technical errors found, how to correct them

and taught and applied. In addition to routine training, it was observed that the use of

materials related to extra technical development studies and increasing the ability of the

athlete to work more effectively and consciously were effective in the teaching of the

technique.

Conclusion; It is suggested that dry-land studies made using material will help the

athlete find technical errors, teach how to correct the technical errors found and make it

easier to implement. It is thought that carrying out studies on extra technical development

by using materials other than routine pool trainings provides the athlete's ability to perform

training more effectively and consciously.

Key Words: Swimming, Material, Dry-Land , Performance, Technical.

Page 456: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

455

OKUL TEMELLİ MÜDAHALELERİN OBEZİTEDE SÜRDÜRÜLEBİLİR UZUN

SÜRELİ KİLO YÖNETİMİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ, KOMPLİKASYONLARI

VE STRATEJİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Nevzat DEMİRCİ

Pervin DEMİRCİ

Hüseyin KÖKTEBİR

ÖZET

Yaklaşık 42 milyon çocuk obezite veya aşırı kilolu durumdan etkilenmektedir.

Çocukluk çağı obezitesi büyük bir halk sağlığı sorunudur. Genç yaşta obezite ile yaşamanın

birçok sağlık ve ekonomik sonuç ile bağlantısı vardır. Bu nedenle nedenleri ve risk

faktörlerini incelemek ve en iyi önleme ve tedavi stratejilerini belirlemek önemlidir. Okul

çağı çocuklarında obezite çok faktörlü bir durum olduğundan, birey, ev, okul, kurumsal ve

toplum dahil olmak üzere birçok düzeyde ele alınmalıdır. Bu araştırmanın amacı, okul

temelli müdahalelerin obezitede sürdürülebilir uzun süreli kilo yönetimi için risk faktörleri,

komplikasyonları ve stratejilerinin araştırılması ile ilgili kanıtları gözden geçirmek ve okul

çağı çocuklarının kilo kaybına ulaşmalarına ve korunmalarına yardımcı olabilecek uzun

süreli stratejileri göz önünde bulundurmaktır. Yöntem: Araştırma Ekim 2019'a kadar

MEDLINE®, Embase, PsycINFO, CINAHL®, ClinicalTrials.gov ve PubMed'in literatür

taramalarına dayanarak yapılmıştır. Arama, “Okul temelli müdahale”, “obezite”, “aşırı kilo”,

“kilo kaybı”, “okul çağı” ““risk faktörleri” gibi terimleri içeriyordu. Bulgulara göre: Okul

çağı çocuklarının dörtte birinden fazlasında aşırı kilo ve obezite belirlendi. Obezitenin

diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser gibi çeşitli risk faktörleri ile ilişkili olduğu

gözlendi. Bununla birlikte, %5 ile %10 aralığında ve üzerinde verilen kilo kaybı sağlıkla

ilgili sonuçları önemli ölçüde iyileştirebildiği belirlendi. Okul çağı çocuklarının kilo verme

hedeflerini belirlemede, motivasyon ve destek sağlamada ve kilo verme programlarını

uygulamada beden eğitimi öğretmenlerinin kilit rolleri vardır. Sonuç olarak; okul çağı

çocukları için kilo kaybını korumak ve mücadele etmek, ancak gerçekçi hedef belirleme

artan okul temelli fiziksel aktivite müdahaleleri ve önemli stratejiler ile kilo yönetimi

programlarının başarısını büyük ölçüde artırılabilinir.

Anahtar Kelimeler: Okul Temelli Müdahale, Obezite, Kilo Yönetimi, Risk Faktörleri.

Page 457: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

456

INVESTIGATION OF RISK FACTORS, COMPLICATIONS AND STRATEGIES

OF SCHOOL-BASED INTERVENTIONS FOR SUSTAINABLE LONG-TERM

WEIGHT MANAGEMENT IN OBESITY

ABSTRACT

Approximately 42 million children are affected by obesity or overweight. Childhood

obesity is a major public health problem. Living with obesity at a young age has many health

and economic consequences. therefore, it is important to examine the causes and risk factors

and identify the best prevention and treatment strategies. Since obesity is a multifactorial

situation in school-age children, it must be addressed at many levels, including the

individual, home, school, institutional and community. The aim of this study is to review

evidence on the investigation of risk factors, complications and strategies of school-based

interventions for sustainable long-term weight management in obesity and to consider long-

term strategies that can help school-age children achieve and maintain weight loss. Method:

The research was conducted until October 2019 based on literature reviews of MEDLINE®,

Embase, PsycINFO, CINAHL®, ClinicalTrials.gov and PubMed. The search included terms

such as “school-based intervention”, “obesity”, “overweight”, “weight loss”, “school age”

““ risk factors ”. According to findings: Over one quarter of school-age children were found

to be overweight and obesity. Obesity was associated with various risk factors such as

diabetes, cardiovascular diseases and cancer. However, it was found that weight loss given

in the range of 5% to 10% and above could significantly improve health-related outcomes.

Physical education teachers have a key role to play in determining the weight loss goals of

school-age children, providing motivation and support, and implementing weight loss

programs. As a result; To maintain and combat weight loss for school-age children, but with

realistic goal setting increased school-based physical activity interventions and key

strategies, the success of weight management programs can be greatly enhanced.

Key Words: School Based Intervention, Obesity, Weight Management, Risk Factors.

Page 458: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

457

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN MEYVECİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ

Levent SON

Aşkın BAHAR

ÖZET

Bu çalışmada küresel iklim değişikliklerinin meyvecilik üzerine olan etkileri

araştırılmıştır. Günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliği, dünyayı ve Türkiye yi tehdit

eden çevre sorunlarının başında gelmektedir. Türkiye iklim özelliklerinden dolayı, küresel

ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkelerden birisidir.

Tarımsal faaliyetler yapısı gereği, iklim değişikliklerinden en çok etkilenen sektörlerin

başında gelir.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin en yoğun görüldüğü tarımsal faaliyet

ise meyveciliktir. Son yıllarda meyve ağaçlarının kış dinlenme, çiçeklenme, tomurcuk

oluşumu ve meyve döneminde meydana gelen ekstrem hava koşulları verim ve kalitenin

düşmesine neden olmaktadır. Türkiye’nin yakın gelecekte daha sıcak ve kurak, yağış

miktarı ve şiddeti açısından da daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağı

öngörülmektedir. Hava sıcaklıklarındaki ekstrem değişimler bir çok meyve türünde

çiçeklenme, tozlanma ve döllenmeyi olumsuz etkileyecek, ilkbahar geç donlarına yakalanma

riskini yükselterek verim düşüklüğüne neden olabilecektir.

Küresel ısınma genelde kışın hava sıcaklığını arttırma potansiyeline sahiptir ve bu

sıcaklık değişimleri çoğu meyve türü için olumsuz etkileri olacaktır. Nitekim meyve

yetiştiriciliğinde yüksek ve kaliteli verim için kış dinlenme döneminde, türlere göre

değişmekle beraber farklı sürelerde soğuklanma ihtiyacına gereksinim duyulmaktadır.

Kışların ılık geçmesi meyve türlerinde kış soğuklanma ihtiyacının sağlanması ve tomurcuk

uyanması döneminde önemli sorunlar meydana getirebilecektir.

İklim değişikliklerine adapte olabilmek için alınması gereken önlemler; iklim

değişikliğine uyum politikaları geliştirilmelidir, Türkiye’de Tarım Üretim Havzaları,

değişen iklim şartları dikkate alınarak belirlenmelidir, Yağmur suyunu toplayıp

kullanabilmek için geleneksel su hasadı yöntemlerinin yaygınlaştırılması, yağmur suyu

hasadı yapılmalıdır, yanlış sulamadan kaynaklanan kayıp kaçaklardan kaynaklanan su

kayıpları mümkün olduğunca doğru bir alt yapı, eğitim ve teknoloji kullanımı ile

azaltılmalıdır, Güneş ve rüzgar enerjisi kaynakları kullanılarak tarımda damıtılmış deniz

Page 459: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

458

suyunun tekrar kullanımı yoluna gidilmeli, Farklı meyve tür veya çeşitlerinin yetiştirilmesi,

ürün çeşitliliğinin artırılması, entegre üretim sistemlerinin kurulması, toprak sürme

tekniklerinin değiştirilmesi, topraktaki organik madde miktarının artırılması, olağan üstü

iklim olaylarına karşı sigorta yapılması, haşere, ot ve hastalık yönetim stratejilerinde uyum

seçeneklerinin oluşturulmasıdır

Anahtar Kelimeler: Küresel ısınma, İklim değişikliği, meyvecilik, verim.

Page 460: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

459

IMPACTS OF CLIMATE CHANGE ON HORTICULTURE

ABSTRACT

In this study, the effects of climate change on horticulture were investigated.

Nowadays, global warming anf climate change, are the main environmental problems in

Turkey and World. Turkey is a country, mostly affected by the climate change and global

warming events. Agricultural activities are mostly affected by the climate change events.

Global warming and climate change mostly affects the horticulture sector. In recent

years, yield and fruit quality decreased, because of the exstrem climate conditions that in the

perid of dormancy, flowering and bud formation. It is predicted that Turkey will have an

uncertain climate, for the warmer and dry and rainfall properities in the near future. The

exstrem changings in the temperatures will affect negatively flowering, pollination and

fertiilization in many fruit species. Then spring late frosts will affect negatively the fruit

yield and quality. The winter temperatures will increase by Global warming in the future

years. So this situation will be immortal fort he many fruit species.

Thus, it is needed different chilling requirements according to the fruit species fort

the high fruit yield and quality. Many problems will be seen in flowering period because of

the warm winter seasons. Need to be taken measures, For the adaptation to the climate

change; compliance policies must be developed, agricultural production basins must be

investigated, rain wter harvesting systems must be generalized, lost water leaks must be

decreased, solar and wind power must be used for distilled sea water, different fruit species

and cultivars must be grow, product diveristy must be increased, integrated production

systems must be established, insurance must be heeded.

Key Words: Global warming, climate change, horticulture, yield.

Page 461: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

460

MUT YÖRESİNDE MEYVECİLİK

Levent SON

Aşkın BAHAR

ÖZET

Mersin’in Mut ilçesi Türkiye’nin en önemli meyvecilik alanlarından birisidir. Mut

yöresi özellikle turfanda kayısı üretimi bakımından büyük önem taşımaktadır. Kayısının

yanı sıra ilçe ve köylerinde birçok bahçe bitkisi yetiştiriciliği ekonomik olarak

yapılmaktadır. Mut yöresindeki tarımsal faaliyetler içerisinde özellikle kayısı, erik ve

zeytinin çok önemli yeri vardır. Özellikle erkenci kayısı yetiştiriciliğinde Mut yöresi

dünyada rakipsizdir. Nitekim Mut ilçesi 2018 yılı verilerine göre 79.246 ton’luk kayısı

üretimiyle Mersin ili kayısı üretiminin %78.66’lık kısmını çıkartmaktadır.

Mut ilçesi ve köylerinde en fazla yetiştiriciliği yapılan ürünler; Kayısı, zeytin,

elma, erik ve üzüm’dür. Meyvecilik son yıllarda ilçe ve köylerinde gelişme içerisindedir.

Nitekim özellikle sert ve yumuşak çekirdekli erkenci meyve çeşitlerinin yanı sıra; zeytin

yetiştiriciliği de yörede büyük gelişme göstermiştir. Yöredeki meyve yetiştiriciliğinin genel

sorunları; çeşit seçimi, budama, sulama, gübreleme ve hastalık ve zararlılarla mücadele

konularında yapılan bilinçsiz uygulamalardır. Bunun yanı sıra yörede meyveciliğin

geliştirilmesi için; kooperatifçiliğin daha etkin hale getirilmesi, pazarlama ve depolama

faaliyetlerine gereken önemin verilmesi modern yetiştiricilik tekniklerine hızlı bir şekilde

geçilmesi büyük önem taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler: Mut, Meyvecilik, Kayısı, Zeytin.

Page 462: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

461

HORTICULTURE IN MUT DISTRICT

ABSTRACT

Mut town of Mersin, is an important horticulture area of Turkey. Mut district is a

very important area with regard to early apricot growing. In addition to apricot, lots of

horticulture are grown in Mut and it’s villages. Apricot, olive and plum are special species

for Mut area. Especially Mut is unrivaled for table apricot growing. Thus apricot production

of the Mut has 79.246 tonnes according to the 2018 data. So Mut has the 78.66% total apricot

production of the Mersin city.

Apricot, olive, apple, plum, and grape are the most products, produced in Mut district.

Horticulture has developed in recent years in Mut district. Thus, besides to temperate zone

fruits, olive were grown in the area. The generel problems of the horticulture in Mut district,

are variety selection, pruning, irrigating, fertilization, pests and diseases. Also, cooperatives

should be more effective, marketing and storage activities must be better end effective, for

the development of the horticulture of the Mut district.

Key Words: Mut, Horticulture, Apricot, Olive.

Page 463: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

462

Alternatif Turizm Kapsamında Güvercin Kültürünün İncelenmesi: İskenderun

Örneği

Nihat Demirtaş

Yasin ANALAYATALAY

ÖZET

Bu araştırmanın temel amacı, İskenderun’daki güvercin kültürüne ait genel

potansiyelin ortaya konması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve şehrin tanıtımı amacıyla

düzenlenen festivallerde güvercin kültürünün turizm bakımından katkısını ortaya koymaktır.

Araştırma Yöntemi: Araştırma nitel çalışma olup, konuyla ilgili veriler yarı

yapılandırılmış görüşme ve kartopu örneklem tekniği kullanılarak elde edilmiştir.

İskenderun’da aktif olarak faaliyet gösteren Güvercin Severler Derneği yöneticisi, dernek ve

festival komite üyeleri ile görüşmeler yapılmış, bu görüşmelerin sonucunda ulaşılan veriler

betimsel analiz tekniğiyle analiz edilmiştir.

Bulgular: İskenderun bölgesinde genel olarak filo güvercin çeşidinin beslendiği ve

bu güvercin ırkları üzerinde yoğunlaşıldığı tespit edilmiştir. Her yıl festival düzenlenerek bu

kültürün sürekliliğini desteklemekle beraber diğer bölgelerdeki güvercin besleyicileri

açısından kültürel etkileşim ortamı sunması turizm yönünden de çeşitlilik sağlamıştır.

Ayrıca bir alan endemiği olan İskenderun Güvercini ekonomik kaygılar nedeniyle yok olma

riski altındadır.

Sonuç ve Öneriler: Gelecek kuşaklara aktarımı bakımından diğer kültürel değerler

gibi ilgi eksikliği ve aktarım sorunsalını ortadan kaldırılmasını sağlayıcı dernek kuruluşunun

yanında festival düzenlenerek bilgi ve deneyim aktarımlarına imkân sağlaması bu kültürün

sürekliliğinin olumlu ilerlediği avantaj olarak görülürken ulusal ve uluslararası tanıtım

eksikliği kültürün gelişiminde kısıtlayıcı olarak görülmektedir. Ulusal kanallar aracılığıyla

festival tanıtımı ve güvercin kültürü hakkında bilgiler sunularak tanıtım boyutu ele

alınabilirken festival içeriğindeki çeşitlilik artırılarak diğer güvercin çeşitleri bakımından da

değerlendirilebileceği ortaya çıkmıştır.

Araştırma Sınırları: Araştırma Hatay ili İskenderun ilçe merkezi olarak

sınırlandırılmıştır.

Page 464: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

463

Orijinalliği/Değeri: Alan yazın incelendiğinde bölgesel olarak araştırma konusuyla

ilgili çalışma olmadığından dolayı ulaşılan bilgiler alan yazına sağlayacağı katkılar

bakımından önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Kültür turizmi, alternatif turizm, festival turizmi, güvercin kültürü,

İskenderun Güvercini.

Page 465: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

464

INVESTIGATION OF PIGEON CULTURE WITHIN THE SCOPE OF

ALTERNATIVE TOURISM: THE CASE OF ISKENDERUN

ABSTRACT

The main purpose of the research is to reveal the potential of pigeon culture in

İskenderun, to ensure its sustainability and to contribute to the tourism of pigeon culture in

festivals organized for the promotion of the city.

Method: The research was a qualitative study and data was obtained by using semi-

structured interview and snowfall sampling technique. Meetings were made with the

executive of Pigeon Association, members of the association and festival committees, who

were active in İskenderun, and the obtained data was analyzed through descriptive analysis

technique.

Findings: It has been determined that fleet pigeon breeds are more popular than other

pigeon breeds in İskenderun. The festival is organized every year to support the continuity

of pigeon culture, as well as providing a cultural interaction environment for pigeon owners

in other regions. Furthermore, İskenderun Güvercini, an area endemic, is at risk of extinction

due to economic concerns.

Conclusions and Recommendations: Similar to other cultural values in terms of

transfer to future generations, associations should be supported to ensure the elimination of

the problem of lack of interest and transfer. The positive tendency of the continuity of pigeon

culture should be seen as an advantage as festivals are organized to enable the transfer of

knowledge and experience. The lack of national and international promotion are seen as

restrictive in the development of the pigeon culture. While promoting the festival and

introducing information about pigeon culture through national channels, it was found out

that the diversity of the festival content could be increased and evaluated in terms of other

pigeon varieties.

Boundaries of the Research: Research is limited to the province of İskenderun -

Hatay district.

Page 466: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

465

Originality / Value: As the literature is examined, the information obtained is

important in terms of its contribution to the literature since there is no study related to the

research topic regionally.

Key Words: Culture tourism, alternative tourism, festival tourism, pigeon culture,

İskenderun Pigeon.

Page 467: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

466

BİR KÖPEKTE OSTEOSARKOM

Ahmet AYDOĞAN

Mehmet HALIGÜR

ÖZET

Bu vaka sunumunda, Golden Retriever ırkı, dişi bir köpekteki kemik nekrozlu

osteosarkom olgusu histopatolojik olarak değerlendirildi. Kitlenin mikroskobik

incelemesinde, hücresel pleomorfizm, mitotik figürler, osteoid formasyonları ve nekroz ile

dev hücrelerine rastlandı. Ayrıca kemik dokuya ait trabeküler yapıların oluşumu da dikkate

alınarak vakanın ostesarkomun tipik bulgularını sergilediği görüldü.

Anahtar Kelimeler: Osteosarkom, Köpek, Patoloji.

Page 468: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

467

OSTEOSARCOMA IN A DOG

ABSTRACT

In this case report, a case of osteosarcoma with bone necrosis in a female Golden

Retriever breed was evaluated histopathologically. Microscopic examination of the mass

revealed cellular pleomorphism, mitotic figures, osteoid formations, necrosis and giant cells.

In addition, taking into account the formation of trabecular structures of bone tissue, the case

was found to exhibit typical findings of ostesarcoma.

Key Words: Osteosarcoma, Dog, Pathology.

Page 469: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

468

BİR KÖPEKTE MİKSOSARKOM

Ahmet AYDOĞAN

Mehmet HALIGÜR

ÖZET

Bu olgu sunumunda 5 yaşlı, melez, erkek bir köpekteki 40x43x8 cm ebatlarında ve

yaklaşık 20 kg ağırlığındaki bir kitlenin histopatolojik olarak değerlendirilmesi yapıldı.

Kitlenin mikroskobik incelemesinde, neoplastik fibroblastlar saptandı. Fibröz bağ doku

dallanmaları ile fazla miktarda musin içeren bir matrikste mekikten ovoide kadar değişen

şekillerde pleomorfizm gösteren hücrelere rastlandı. Bu hücrelerin arasında mitotik figürler

ve bazı alanlarda dev hücreleri de görüldü. İncelenen dokuda bu bulgulara dayanarak

miksosarkom tanısı konuldu.

Anahtar Kelimeler: Miksosarkom, Köpek, Patoloji.

Page 470: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

469

MYXOSARCOMA IN A DOG

ABSTRACT

In this case report, a histopathologic evaluation of a mass (40x43x8 cm in size and

approximately 20 kg in weight) in a 5-year-old, hybrid male dog was performed.

Microscopic examination of the mass revealed neoplastic fibroblasts. These cells showed

pleomorphism and were ranging from spindle to ovoid shape in fibrous connective tissue

branches in the presence of excessive mucinous matrix. Among these cells, it was seen

mitotic figures and giant cells in some areas. Myxosarcoma was diagnosed based on these

findings in the examined tissue.

Key Words: Myxosarcoma, Dog, Pathology.

Page 471: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

470

YUMUŞAK ÇELİĞİN SODYUM SÜLFATLI ORTAMLARDAKİ KOROZYON

DAVRANIŞINA FENOL KIRMIZISININ İNHİBİSYON ETKİSİNİN

ARAŞTIRILMASI

Sema ÇELİK

Güray KILINÇÇEKER

ÖZET

Yumuşak çeliğin korozyon davranışı, fenol kırmızısı içeren ve içermeyen sülfat

çözeltisinde incelenmiştir. Bu amaçla elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EIS) ve

potansiyodinamik polarizasyon ölçümleri kullanılmıştır. Çözeltinin pH'ı 3,5'e ayarlanmıştır.

İnhibisyon etkisinin fenol kırmızısının konsantrasyonunun artması ile arttığı belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yumuşak Çelik, Korozyon, İnhibitör, Fenol Kırmızısı,

Elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EIS).

Page 472: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

471

INVESTIGATION OF INHIBITION EFFECT OF PHENOL RED ON

CORROSION BEHAVIOUR OF MILD STEEL IN SODIUM SULPHATE

ENVIRONMENTS

ABSTRACT

The corrosion behavior of mild steel was investigated in sülfate solutions, in the

presence and absence of phenol red. For this aim, electrochemical impedance spectroscopy

(EIS) and potentiodynamic polarization measurements were utilized. The pH of solution was

adjusted to 3.5. The inhibition efficiency increased with the high concentration of phenol

red.

Key Words: Mild Steel, Corrosion, Inhibitor, Phenol Red, Electrochemical Impedance

Spectroscopy (EIS).

Page 473: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

472

YUMUŞAK ÇELİĞİN SODYUM SÜLFATLI ORTAMLARDAKİ

ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞINA METİL ORANJIN İNHİBİSYON

ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Güray KILINÇÇEKER

Sema ÇELİK

ÖZET

Yumuşak çeliğin korozyon davranışı, metil oranj içeren ve içermeyen sülfat

çözeltisinde incelenmiştir. Bu amaçla elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EIS) ve

potansiyodinamik polarizasyon ölçümleri kullanılmıştır. Çözeltinin pH'ı 3,5'e ayarlanmıştır.

İnhibisyon etkisinin metil oranjın konsantrasyonunun artması ile arttığı belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yumuşak Çelik, Korozyon, İnhibitör, Metil Oranj, Elektrokimyasal

empedans spektroskopisi (EIS).

Page 474: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

473

INVESTIGATION OF INHIBITION EFFECT OF METHYL ORANGE ON

ELECTROCHEMICAL BEHAVIOUR OF MILD STEEL IN SODIUM SULPHATE

ENVIRONMENTS

ABSTRACT

The corrosion behavior of mild steel was investigated in sülfate solutions, in the

presence and absence of methyl orange. For this aim, electrochemical impedance

spectroscopy (EIS) and potentiodynamic polarization measurements were utilized. The pH

of solution was adjusted to 3.5. The inhibition efficiency increased with the high

concentration of methyl orange

Key Words: Mild Steel, Corrosion, Inhibitor, Methyl Orange, Electrochemical Impedance

Spectroscopy (EIS).

Page 475: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

474

TÜRK SPOR ÖRGÜTLENMESİ VE

ATATÜRK’ÜN SPOR POLİTİKALARI (1903-1938)

Necla Ezgi MÜFTÜOĞLU

Yunus YILDIRIM

Neşe GENÇ

ÖZET

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyet’ini kurmak için sadece

cephelerde savaşmadı. Toplumun sosyal açıdan kalkınması için hayata geçirdiği spor

alanındaki önemli projeleriyle Türk sporuna ve Türk halkına şüphesiz en büyük katkıyı

sağladı (Yarar, B. 2014). Atatürk’ün spora eğilimli kişilik özellikleri nedeniyle sporu ve

sporcuları yakından tanıması ve takip etmesi, bu yönde gerçekleştirilen inkılap hareketinde

tutarlı, hızlı ve başarılı bir değişim sürecini tetiklemiştir.

Bu bağlamda çalışmamızda Türk Spor Örgütlenmesi ve Atatürk’ün Spor Politikaları

(1903 – 1938) ele alınmıştır. Spora dair elde edilen veriler ışığında, teşkilatlanma,

kurumsallaşma ve gelişme sürecinin temelini teşkil eden 1903 – 1938 yıllarında konu ile

ilgili yapılan çalışmalara yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Spor, Örgüt, Spor Örgütü.

Page 476: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

475

TURKISH SPORTS ORGANIZATION AND

ATATÜRK'S SPORTS POLICIES

ABSTRACT

The great leader Mustafa Kemal Atatürk, the Republic of Turkey to establish not

only the war front. It has undoubtedly made the greatest contribution to the Turkish sport

and the Turkish people with its important projects in the field of sports for the social

development of the society (Yarar, B. 2014). Atatürk's familiarity with sports and athletes

due to his sports-oriented personality traits triggered a consistent, rapid and successful

change in the revolutionary movement in this direction.

In this context, Turkish Sports Organization and Atatürk's Sport Policies (1903 -

1938) were discussed. In the light of the data obtained from sports, the studies carried out on

the subject in 1903-1938, which constitute the basis of the organization, institutionalization

and development process, were included.

Key Words: Sports, Organization, Sports Organization.

Page 477: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

476

ÜNİVERSİTELER ARASI BADMİNTON MÜSABAKALARINA KATILAN

SPORCULARIN EMPATİ BECERİ DÜZEYLERİNİN ÖLÇÜLMESİ

Necla Ezgi MÜFTÜOĞLU

Yunus YILDIRIM

ÖZET

Bu araştırmanın amacı; üniversiteler arası badminton müsabakalarına katılan

sporcuların empatik düşünme becerilerinin ölçülmesidir.

Araştırmanın örneklemini, 2017 – 2018 sezonunda üniversiteler arası badminton

müsabakalarına katılan 150 sporcu oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, Davis (1980)

tarafından geliştirilen, Engeler (2005) tarafından Türkçeye uyarlanan “Kişiler Arası

Tepkisellik Ölçeği” kullanılmış olup elde edilen verilerin analizinde; betimsel istatistik

yöntemleri, Bağımsız Guruplar T Testi kullanılmıştır. Katılımcıların, Kişiler Arası

Tepkisellik Ölçeği puanlarının, cinsiyet değişkenine göre sadece fantezi alt boyutunda

istatistiksel olarak anlamlı farklılık olup, perspektif alma, empati ve kişisel rahatsızlık alt

boyutlarında farklılık görülmemiştir.

Kişiler arası tepkisellik ölçeğinde spor yaşı değişkenine göre bakıldığında ise

istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda;

cinsiyet ve spor yaşı değişkenlerinin kişiler arası tepkiselliği etkilemediği söylenebilir.

Anahtar Kelimeler: Badminton, Empati, İletişim.

Page 478: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

477

MEASUREMENT OF EMPHATETICAL THINKING SKILLS OF THE

SPORTSMEN PARTICIPATING IN INTER UNIVERSITY BADMINTON

COMPETITIONS

ABSTRACT

The purpose of this research; The aim of this study is to measure the empathic

thinking skills of athletes participating in badminton competitions.

The sample of the study consists of 150 athletes participating in badminton

competitions between universities in 2017 - 2018 season. Toplama Interpersonal Reactivity

Scale Davis developed by Davis (1980) and adapted to Turkish by Engeler (2005) was used

as data collection tool. Descriptive statistical methods and Independent Groups T Test were

used. There was a statistically significant difference in the fantasy sub-dimension of the

Interpersonal Reactivity Scale scores of the participants according to the gender variable and

there was no difference in the perspective taking, empathy and personal discomfort sub-

dimensions.

When the interpersonal reactivity scale was examined according to the sport age

variable, it was found that there was no statistically significant difference. As a result of the

research; It can be said that gender and sport age variables do not affect interpersonal

reactivity.

Key Words: Empathy, Badminton, Contact.

Page 479: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

478

YAŞLI YETİŞKİNLERDE EGZERSİZ UYGULAMALARI VE

PROGRAMLARINA UYUM SÜRECİ

Nevzat DEMİRCİ

Pervin DEMİRCİ

Rabia UYSAL

ÖZET

Yaşlılık, tüm organ sistemlerinde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler ve bunun

sonucu olarak da başlıca aerobik kapasite, kas kütlesi ve kas gücünde azalma ile

karakterizedir. Toplum içindeki yaşlı nüfusun oranı giderek artmaktadır ve kişiler daha

sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşam arayışı içine girmektedir. Bu aşamada da fiziksel

aktivitenin ve egzersizin önemi gündeme gelmektedir. Yaşlı sayısındaki hızlı artış sağlık için

egzersize uyum konusunda bazı düzenlemelere gidilmesini zorunlu kılmıştır. Egzersiz

sağlığı ve uzun ömürlülüğü etkileyen en önemli faktörler arasındadır, ancak egzersize

bağlılık, yaşlı yetişkinlerde sağlık hedeflerine ulaşmada önemli bir engeldir. Yaşlılarda

egzersiz uyumu birçok biyopsikososyal faktörü içeren çok faktörlü bir sorun olarak

karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırmanın amacı, yaşlı yetişkinlerde egzersiz uygulamaları ve

programlarına uyum sürecini ele almaktır.

Yöntem; araştırma MEDLINE®, Embase, CINAHL®, ClinicalTrials.gov,

PsycINFO, SPORTDiscus ve PubMed'in literatür taramalarına dayanarak yapılmıştır.

Arama, “egzersiz eğitimi”, “yaşlı”, “İnaktivite”, “egzersiz programı”, “uyum” gibi terimleri

içeriyordu. Bulgulara göre; bazı toplumsal ve tıbbi faktörler nedeniyle, yaşlıların egzersiz

uygulamalarına uzun süre uyum sağlamasının sağlanmasının zor olduğu belirlendi. Yaşlı

yetişkinlerde fiziksel olarak aktif bir yaşam tarzı sürdürmenin ve egzersiz programlarına

katılmanın mevcut ve gelecekteki sağlık seviyesini ve refah durumunu iyileştirdiğini

belirtilmektedir. Sağlıkla ilgili tüm faydalar için yaşlıların en az dört egzersiz kategorisine

katılması gerektiği ileri sürülmektedir. Bu kategoriler, kardiyorespiratuar dayanıklılık

(aerobik egzersizler), kas gücü / dayanıklılık (dirençli egzersizleri), esneklik (germe) ve

denge olarak belirlendi.

Page 480: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

479

Sonuç olarak; yaşlılarda egzersiz programlarına uyumu güvence altına almak için

uzun süreli bir denetimin gerekli olabileceği sonucuna varılmıştır. Yaşlıları egzersize

bağlamak ve onları bir programa dahil etmek oldukça zordur. Bunun için aile, hekimler ve

arkadaşlar yaşlıları egzersize katılmaları konusunda motive ederek cesaretlendirmelidir.

Anahtar Kelimeler: Egzersiz Eğitimi, Yaşlı, İnaktivite, Egzersiz Programı, Uyum.

Page 481: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

480

ADAPTATION PROCESS TO EXERCISE APPLICATIONS AND PROGRAMS IN

ELDERLY ADULTS

ABSTRACT

Aging is characterized by structural and functional changes in all organ systems and,

consequently, mainly aerobic capacity, muscle mass and decreased muscle strength. The

proportion of the elderly population in the community is increasing and people are in search

of a healthier, better quality and longer life. At this stage, the importance of physical activity

and exercise comes to the agenda. The rapid increase in the number of elderly necessitated

some regulations on adaptation to exercise for health. Exercise is one of the most important

factors affecting health and longevity, but adherence to exercise is an important barrier to

achieving health goals in older adults. Exercise compliance in the elderly is a multifactorial

problem involving many biopsychosocial factors. The aim of this study is to examine the

adaptation process to exercise practices and programs in elderly adults.

Method; research was conducted based on literature reviews by MEDLINE®,

Embase, CINAHL®, ClinicalTrials. gov, PsycINFO, SPORTDiscus and PubMed. Search

included terms such as “exercise training”, “elderly”, “inactivity”, “exercise program”,

“compliance”. According to the findings; Due to some social and medical factors, it was

found that it was difficult for the elderly to adapt to exercise practices for a long time. It is

stated that maintaining a physically active lifestyle and participating in exercise programs in

older adults improves current and future health and well-being. It is suggested that for all

health-related benefits, the elderly should be included in at least four exercise categories.

These categories were determined as cardiorespiratory endurance (aerobic exercises),

muscle strength / endurance (resistance exercises), flexibility (stretching) and balance.

As a result; It was concluded that long-term supervision may be necessary to ensure

compliance with exercise programs in the elderly. It is very difficult to connect the elderly

to exercise and involve them in a program. For this, the family, physicians and friends should

encourage the elderly to motivate them to participate in the exercise.

Key Words: Exercise Education, Elderly, Inactivity, Exercise Program, Adaptation.

Page 482: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

481

MERSİN’DE 4 FARKLI LOKASYONDAN TOPLANAN AKASMA (CLEMATİS

VİTALBA) BİTKİSİNİN ANTİOKSİDAN AKTİVİTE VE TOPLAM FENOLİK

MADDE İÇERİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Rıdvan ARSLAN

Ali TEKİN

Serap BALIK

ÖZET

Akasma (C.vitalba), dünya genelinde Güney-Orta Avrupa ile Kuzey Amerika ve Batı

Asya’da doğal yayılım göstermektedir. Akasma (C.vitalba) 7-8 m’ye kadar uzayabilen, 3–4

cm çap yapan, herdem yeşil odunsu ve sarılıcı bir bitkidir. Ülkemizin kuzeybatı bölgesindeki

yapraklı ağaç ormanlarında ve Akdeniz ikliminin hâkim olduğubölgelerde geniş bir yayılım

göstermektedir. Süs bitkisi olarak peyzaj amaçlı kullanıldığı gibi, eski zamanlardan beri

birçok kültürde geleneksel tıbbi uygulamalarda kullanılmaktadır.

Bu çalışmada, Mersin ilindeki 4 farklı lokasyondan C.vitalba bitki örnekleri

toplanmıştır. Örneklere ait yaprak ve genç sürgünlerin antioksidan aktivite ve toplam fenolik

madde içerikleri belirlenmiştir. Ekstraksiyon için genç sürgün ve yapraklar bitki

gövdesinden ayrıştırılıp 48 saat süre ile dondurularak kurutulmuş ve sonrasında 0,3 g örnek

10 mL methanol:su (80:20) içerisinde çözdürülmüştür. Antioksidan aktivite için FRAP

metodu, toplam fenolik madde için Folin-Ciocalteu metodu kullanılmıştır. Elde edilen

sonuçlara göre tüm lokasyonlardan alınan örneklerin yaprak ekstraklarında antioksidan

aktivite (9,17 g/100 mLFeSO4.7H2O ) değeri, genç sürgünlerin ekstraklarından (4,16 g/100

mL FeSO4.7H2O) daha yüksek bulunmuştur. Aynı şekilde toplam fenolik madde içerikleri

de yapraklarda (3,98 g/100 mL GAE) genç sürgünlerden (2,31g/100 mL GAE) daha yüksek

bulunmuştur. Lokasyonlar karşılaştırıldığında en yüksek antioksidan aktivite değeri (12,24

g/100 mL FeSO4.7H2O) ve toplam fenolik madde içeriği (5,03 g/100 mL GAE)

Çamlıyayla’dan alınan örneklerde tespit edilmiştir.

Sonuç olarak, C.vitalba yapraklarının yüksek oranda antioksidan madde ve Fenolik

bileşene sahip olduğu bulunmuş, bu nedenle sağlık amaçlı farklı alanlarda kullanabileceği

söylenebilir.

Page 483: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

482

Anahtar Kelimeler: Clematis vitalba, Akasma, Mersin, Metanolik Ekstrakt, Antioksidan

Aktivite, Toplam Fenolik İçerik.

Page 484: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

483

DETERMINATION OF ANTIOXIDANT ACTIVITY AND TOTAL PHENOLIC

CONTENT OF AKASMA (CLEMATIS VITALBA) PLANT COLLECTED FROM 4

DIFFERENT LOCATIONS IN MERSIN

ABSTRACT

Akasma (C.vitalba) has a natural distribution throughout the world especially in

South-Central Europe, North America and West Asia. Akasma (C.vitalba) is an evergreen

woody and climbing plant that can grow up to 7-8 m, with a diameter of 3-4 cm. It has a

wide spread in the leafy woods forests in the northwest of our country and in the regions

where the Mediterranean climate is dominant. As an ornamental plant used for landscaping

purposes, Akasma has been used in traditional medicinal applications in many cultures since

ancient times.

In this study, C.vitalba plant samples were collected from 4 different locations in

Mersin. Antioxidant activity and total phenolic content of leaves and young shoots of the

samples were determined. For extraction, the young shoots and leaves were separated from

the plant stem and freeze-dried for 48 hours and then 0.3 g of the sample was dissolved in

10 mL of methanol: water (80:20). FRAP method was used for antioxidant activity and

Folin-Ciocalteu method was used for total phenolic substance.

According to the results obtained, the antioxidant activity (9.17 g/100 mL

FeSO4.7H2O) value of leaf extracts of samples taken from all locations was higher than that

of young shoots (4.16 g/100 mL FeSO4.7H2O). Similarly, total phenolic contents were

higher in leaves (3.98 g/100 mL GAE) than young shoots (2.31 g / 100 mL GAE). When the

locations were compared, the highest antioxidant activity value (12.24 g/100 mL

FeSO4.7H2O) and total phenolic content (5.03 g/100 mL GAE) were determined in samples

taken from Çamlıyayla. As a result, C. vitalba leaves were found to have high antioxidant

and phenolic components therefore C. vitalba leaves can be used in different fields for health

purposes.

Key Words: Clematis vitalba, Akasma, Mersin, Methanolic Extract, Antioxidant Activity,

Total Phenolic Content.

Page 485: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

484

OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA ALGISAL MOTOR GELİŞİMİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

İnci KESİLMİŞ

ÖZET

Okul öncesi dönem, motorik hareket becerilerine pozitif ve kalıcı katkıların

sağlanabileceği; tüm yaşama sağlıklı yön verebilecek gelişim aşamalarını kapsayan bir

dönemdir. Gelişimin sağlıklı ve etkin olabilmesi için kritik dönemlerde uygulanacak doğru

antrenman programlarına ihtiyaç vardır. Temel hareketler döneminden spora ilişkin

hareketler dönemine geçiş safhasına denk gelen altı ve yedi yaşları, ilk çocukluk döneminin

sonu ile ileri çocukluk döneminin başlangıcını kapsar. Okul öncesi dönemin sonunda

çocuklar atletik beceriler için gerekli temel hareket ve kombinasyonları kazanır ve motor

becerileri ustalıkla sergilemeye başlamaktadırlar. Doğru ve yeterli duyumsamayı doğru

algılamaya çeviren çocuklar, bulundukları gelişim basamağında ilerde olan çocuklar

olacaklardır. Bunun için algısal motor gelişimi destekleyen aktiviteler eğitim açısından çok

önemlidir (Tüfekçioğlu & Ayça, 2008).

Yapılan araştırma sonuçlarına göre, çocukların ulaşabilecekleri temel motorik

becerilerin tüm boyutları okul öncesi çağı ve birinci okul çocuğu çağı sırasında

şekillenmektedir (Kayapınar, 2007; Mülazımoğlu, 2006; Savranbaşı, 2006). Algısal motor

gelişim; vücut farkındalığı, mekânsal farkındalık ve zamansal farkındalık bileşenlerinden

oluşmaktadır. Günümüzde algısal motor gelişime verilen önem gittikçe artmakta ve bu

alandaki çalışmalara daha çok zaman ayrılmaktadır. Motor yeteneklerin kendiliğinden

gelişmediği artık kabul edilen bir gerçektir. Çocukların motor yeteneklerinin optimum

gelişmesi; sağlanan olanaklara, güdülenmeye, doğru antrenmana bağlıdır. Bunların

sağlanması ise ancak çocuğun zihinsel ve duygusal boyutlarda olduğu kadar motor gelişim

açısından da tanınması ile olasıdır (Polat, 2009)..

Anahtar Kelimeler: Algısal motor gelişim, okul öncesi, vücut farkındalığı, mekânsal

farkındalık, zamansal farkındalık.

Page 486: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

485

EVALUATION OF PERCEPTUAL MOTOR DEVELOPMENT IN PRE-SCHOOL

CHILDREN

ABSTRACT

Preschool process is a period in which positive and lasting contributions can be added

to motoric movement skills encompassing the stages of development that can give healthy

direction to all life. In order to be a healthy and effective development, the right training

programs are needed to be implemented during critical periods.

The age of six and seven, which corresponds to the transition from basic movements

to sports, includes the end of the first childhood and the beginning of advanced childhood.

At the end of the preschool period, children acquire the basic movements and combinations

necessary for athletic skills and begin to master motor skills. Children who turn correct and

sufficient sensation into correct perception will be ahead of their developmental stage. For

this reason, activities supporting perceptual motor development are very important in terms

of education (Tüfekçioğlu & Ayça, 2008). According to the results of the researches, all

dimensions of the basic motoric skills that children can reach are determined during

preschool and primary school age (Kayapınar, 2007; Mülazımoğlu, 2006; Savranbaşı, 2006).

Perceptual motor development consists of components of body awareness, spatial awareness

and temporal awareness. Today, the importance given to perceptual motor development is

increasing and more time is devoted to studies in this field. It is an accepted fact that motor

abilities do not develop spontaneously. Optimum development of children's motor abilities

depends on the facilities provided, motivation, correct training programs. All these

developments are possible only if the child is recognized in terms of motor development as

well as mental and emotional dimensions (Polat, 2009).

Key Words: Perceptual motor development, pre-school, body awareness, spatial awareness,

temporal awareness.

Page 487: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

486

NOTLAR

…………………………………………………..

…………………………………………………..

…………………………………………………..

Page 488: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

487

NOTLAR

…………………………………………………..

…………………………………………………..

…………………………………………………..

Page 489: BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI · 2019-12-03 · 3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU-3.International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin 1 3.Uluslararası Akdeniz

3. ULUSLARARASI AKDENİZ SEMPOZYUMU- 3. International Mediterranean Symposium, 31 Ekim - 2 Kasım 2019, Mersin

488

NOTLAR

…………………………………………………..

…………………………………………………..

…………………………………………………..