29
Derman Tıbbi Yayıncılık 479 Özgür Başal, Barbaros Baykal, Halil Burç, Ozan Turgay, Recep Öztürk Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları Kalça Artroplastileri A. PRİMER KALÇA ARTROPLASTİSİ GENEL BİLGİ Total kalça artroplastisi (TKA), kalça ağrısının giderilmesini ve kalça fonksiyonlarının geri kazanımı sağlayarak yaşam kalitesinde artış sağlar. Bir İngiliz cerrahı olan John Charnley tarafından 1960’lı yıllarda ilk defa dizayn edilmiş olan total kalça protezi, günümüzün en başarılı ortopedi ameliyat yöntemlerinden sayılmaktadır. Dünya ge- nelinde uygulanan yıllık 1 milyondan fazla TKA‘nın %90’ı osteoartrit nedeniyle yapıl- maktadır. Dünya nüfusunun yaşlanması ve artan obezite TKA’ ya olan ihtiyacın arta- cağını göstermektedir[1]. Başarılı bir eklem protez cerrahisi; klinik, fonksiyonel ve radyolojik değerlendirmeler ile ortaya konur. Ancak kullanılan malzeme, hastanın yaşı, cerrahi teknik, fiksasyon yöntemi gibi daha birçok faktörün sonuçları etkilediği unutulmamalıdır. Kalça artrop- lastisi genç yaşlardan itibaren birçok hasta grubunda başarılı olarak uygulanabilme- sine rağmen; özellikle genç hastalarda uygulanan protezin erken dönem başarısızlı- ğını önlemek için ağır fiziksel aktivitelerden uzak durmaları gerektiği akılda tutulma- lıdır[2]. Kalça artroplastisinin ortalama ömrü 10-15 yıl olarak kabul edilmektedir. An- cak 25 yıl geçse de şikayetleri olmayan hastalar mevcuttur. ENDİKASYON VE KONTRENDİKASYONLAR TKA’de hasta seçiminde en önemli endikasyon ağrıdır. Ağrısız olgularda mümkün ol- duğunca konservatif tedavi benimsenmelidir. Öncelikli hedefimiz ağrıyı gidermek ve fonksiyonlarda iyileşme sağlamaktır. Doğru hasta seçiminde; Radyolojik osteooartrit bulgularının varlığı Konservatif tedaviye cevap vermeyen Fonksiyon kaybına sebep olan ve K i t a p B ö l ü m ü DERMAN DOI: 10.4328/DERMAN.3807 Received: 02.08.2015 Accepted: 02.08.2015 Published Online: 17.08.2015 Corresponding Author: Özgür Başal, Orthopaedics and Traumatology Department, Süleyman Demirel University, Faculty of Medicine, 32000, Isparta, Turkey. T.: +90 2462119356 GSM: +905413048338 F.: +90 2462112830 E-Mail: [email protected]

Artrozlar ve Artroplasti & ö l ü m Güncel Artrodez ...Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez

  • Upload
    others

  • View
    35

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Derman Tıbbi Yayıncılık 479Derman Tıbbi Yayıncılık 1

Özgür Başal, Barbaros Baykal, Halil Burç, Ozan Turgay, Recep Öztürk

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları

Kalça Artroplastileri

A. PRİMER KALÇA ARTROPLASTİSİGENEL BİLGİTotal kalça artroplastisi (TKA), kalça ağrısının giderilmesini ve kalça fonksiyonlarının geri kazanımı sağlayarak yaşam kalitesinde artış sağlar. Bir İngiliz cerrahı olan John Charnley tarafından 1960’lı yıllarda ilk defa dizayn edilmiş olan total kalça protezi, günümüzün en başarılı ortopedi ameliyat yöntemlerinden sayılmaktadır. Dünya ge-nelinde uygulanan yıllık 1 milyondan fazla TKA‘nın %90’ı osteoartrit nedeniyle yapıl-maktadır. Dünya nüfusunun yaşlanması ve artan obezite TKA’ ya olan ihtiyacın arta-cağını göstermektedir[1].Başarılı bir eklem protez cerrahisi; klinik, fonksiyonel ve radyolojik değerlendirmeler ile ortaya konur. Ancak kullanılan malzeme, hastanın yaşı, cerrahi teknik, fiksasyon yöntemi gibi daha birçok faktörün sonuçları etkilediği unutulmamalıdır. Kalça artrop-lastisi genç yaşlardan itibaren birçok hasta grubunda başarılı olarak uygulanabilme-sine rağmen; özellikle genç hastalarda uygulanan protezin erken dönem başarısızlı-ğını önlemek için ağır fiziksel aktivitelerden uzak durmaları gerektiği akılda tutulma-lıdır[2]. Kalça artroplastisinin ortalama ömrü 10-15 yıl olarak kabul edilmektedir. An-cak 25 yıl geçse de şikayetleri olmayan hastalar mevcuttur.

ENDİKASYON VE KONTRENDİKASYONLARTKA’de hasta seçiminde en önemli endikasyon ağrıdır. Ağrısız olgularda mümkün ol-duğunca konservatif tedavi benimsenmelidir. Öncelikli hedefimiz ağrıyı gidermek ve fonksiyonlarda iyileşme sağlamaktır. Doğru hasta seçiminde;• Radyolojik osteooartrit bulgularının varlığı• Konservatif tedaviye cevap vermeyen • Fonksiyon kaybına sebep olan ve

Kit

ap B

ölümü

DERM

AN

DOI: 10.4328/DERMAN.3807 Received: 02.08.2015 Accepted: 02.08.2015 Published Online: 17.08.2015Corresponding Author: Özgür Başal, Orthopaedics and Traumatology Department, Süleyman Demirel University, Faculty of Medicine, 32000, Isparta, Turkey. T.: +90 2462119356 GSM: +905413048338 F.: +90 2462112830 E-Mail: [email protected]

480 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 2

• Yaşam kalitesini etkileyen ağrı olmalıdır.Ağrıya göre ayrıcı tanı nasıl yapılmalıdır?Her kalça ağrısının dikkatli sorgulanması doğru TKA endikasyonunda önemlidir. Ayı-rıcı tanıda düşünülmesi gereken kalça ağrısı nedenleri;- Eklem içi nedenler: Osteoartrit, osteoporoz, enfeksiyon, kalça displazisi, Perthes sekeli, labral lezyonlar- Eklem dışı nedenler: Snapping hip, trokanterik bursit, tendinit. bası yapan yumu-şak doku kitleleri, eklem ilişkisiz kemik metastazları- Yansıyan ağrı: Spinal stenoz, disk hernisi, sakroiliak sorunlar, batın içi patolojiler kalçada yansıyan ağrıya sebep olması nedeniyle araştırılmalıdır. Öncelikle ağrının asıl kökeni bulunup ona yönelik tedavi veya cerrahi uygulanmalıdır. Aksi halde spinal stenozlu bir hastaya kalça artrozu nedeniyle uygulanacak artroplasti yüz güldürücü olmayacaktır.TKA başarısını etkileyen hastaya bağlı faktörler arasında hastanın yaşı, kilosu, ya-şam biçimi, mental durumu, eşlik eden hastalıkları ve cerrahiden beklentisi büyük önem arzeder.Cerrahinin başarısında cerraha bağlı faktörler; cerrahın eğitimi, tecrübesi, el beceri-si ve hasta ile iletişimi sayılabilir. Ameliyathane şartları, sterilizasyon, malzeme tercihi ve temini, yardımcı personel desteği de başarıyı etkileyen diğer faktörlerdir.Endikasyonlar:• Romatoid artrit, Ankilozan spondilit, Jüvenil romatoid artrit vb.• Femur başı avasküler nekrozu• Travmatik artrit• Artrozun eşlik ettiği kalça kırıkları• Proksimal femurda tutulum gösteren tümörler• Gelişimsel kalça displazisi sekeli, Perthes

Kimlere uygulamayalım?Kesin kontrendikasyonlar;Aktif enfeksiyon (lokal veya sistemik), belirgin tıbbi problemlerin eşlik etmesi (ansta-bil anjina, kalp krizi, ağır anemi), parapleji, kuadripleji, ağrı duyusunun eşlik etmedi-ği kalıcı kas güçsüzlüğüRölatif kontrendikasyonlar;İntravenöz ilaç bağımlıları, kronik böbrek yetmezliği, ciddi dahili hastalıklar, Charcot eklem, morbid obezite, progresif nörolojik kayıp, abdüktör kas zayıflığı (enfeksiyon ve dislokasyon riskini arttırmaktadırlar), demans, alkolizm, iskelet matüritesinin ge-lişmemiş olması

PREOPERATİF DEĞERLENDİRMEHastalar genellikle kalçanın ön kısmı ya da kasıkta ağrı ile kliniğe başvursalar da kalçanın arka kısmında da ağrıdan bahsedebilir. Ağrı genellikle hareket ile artması-na karşın istirahatte de görülebilir. Dize kadar yayılan ağrı şikayetinin yanında, ger-ginlik, katılık da hissetmektedirler. Ayakkabı ve çorap giyememe, merdiven çıkarken güçlük çekme, yürümede zorluklar diğer sık şikayetlerdendir. Hastanın sırt ağrısı olup olmadığı iyi değerlendirilmelidir. Hastaların eşlik eden hastalıkları ve kullanmış oldu-ğu ilaçlar ayrıntılı değerlendirilmelidir.

Derman Tıbbi Yayıncılık 481

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 3

Aspirin cerrahiden bir hafta önce kesilmelidir. Koagülasyon sistemine etkisi olan COX-2 inhibitörlerinin preoperatif ve perioperatif dönemde kullanımı hakkında ortak bir fikir birliği olmamasına rağmen postoperatif ağrı yönetiminde sıkça kullanılmak-tadır. Warfarin, PT (Protrombin Time) ve INR (International Normalized Ratio) değer-leri takip edilerek 3-5 gün öncesinden kesilmelidir. Oral hipoglisemik ilaçlar ve insü-lin dozları ameliyat gününe göre dozları azaltılmalı ya da kesilmelidir. Glukokortikoid kullanan hastalarda adrenal kriz açısından önlem alınmalı ve gerekirse Addison pro-tokolü başlanmalıdır.

Fizik muayeneİnspeksiyon: Önceki insizyon skarları, abrazyon, kas atrofisi, tırnak enfeksiyonu, cilt hastalıkları (psöriasis, pemfigus) değerlendirilmelidir.Palpasyon: Trokanter majör, sakroiliak alan, kas gruplarının palpasyonu buralara yö-nelik hastalıkların kalça eklemine yönelik hastalıkların ayrılmasında faydalıdır.Kalçanın fleksiyon, ekstansiyon, abduksüyon, adduksüyon, iç ve dış rotasyon hareket-leri ölçülerek kaydedilmelidir. Kas gücü muayenesi, vasküler ve nörolojik muayeneler değerlendirilmelidir. Kas gücü zayıf nörolojik problemli hastaların, ameliyat sonrası rehabilitasyonda düşme risklerinin çok daha fazla olduğu unutulmamalıdır.Bacak uzunluğu iki yolla ölçülebilir. Birincisi hasta supin pozisyonda yatıyorken spi-na iliaka anterior süperior ile medial malleol arasının ölçülmesidir. İkincisi ise hasta ayakta duruyorken kısalık olan ekstremitenin ayak altından bloklar ile desteklenmesi ile her iki spina iliaka anterior superior seviyelerinin eşitlenmesidir.Kalça muayenesinde bazı özel testler: (Bakınız Bölüm 3)1. Trendelenburg testi kalça abdüktör kas gücünü değerlendirmek açısından önem-lidir. Hasta, problemli esktremite üzerinde diğer ayağını dizden bükerek durması is-tenilir. Normalde karşı taraf pelvis yükselir. Eğer düşme görülürse test pozitiftir. Düz bacak kaldırma testi lomber ve kalça kaynaklı patolojiler ayrımında kullanılır.2. Thomas testi: Fleksiyon kontraktürünün değerlendirildiği testtir. 3. Ely testi: Rektus femoris kasının kontraktürünün değerlendirilmesidir.4. Ober testi: İliotibial band kontraktürünü değerlendirir.5. İmpingement testi: Kalçaya 90 derece fleksiyon, iç rotasyon ve adduksiyon uygu-landığında ağrı oluşmasıdır.6. Faber’s testi: Kalçaya fleksiyon abduksiyon ve dış rotasyon verilmesiKalça eklem artrozu olan hastalarda öncelikle fizik tedavi, medikal tedavi, aşırı kilo problemi varsa çözülmesi gibi konservatif tedaviler düşünülmelidir.

Radyolojik Muayene:1. Direk radyografi ( Anteroposterior[AP], Frog leg, Lateral[L] ) : Eklem aralığında da-ralma, femur başının sferikliğinde bozulma, femoroasetabular impingement, osteo-fitler, subkondral skleroz, kistik veya tümöral yapılar direk radyografide tespit edi-lebilir. Pelvis ön-arka grafisi her iki bacak 15 derece iç rotasyondayken çekilmelidir. Çekilen grafide iliak kanatlar, obturator foramen ve gözyaşı figürleri simetrik olarak görülmelidir. Koksiks ve simfizis pubis aynı seviyede görülmelidir. Asetabular fossa tabanı ile ilioiskial çizgi asetabular derinliğin tespitini sağlar. Pelvis ön- arka grafi-de değerlendirilebilen diğer bir parametre ise asetabular versiyondur. Asetabulumun anterior ve posterior dudakları üzerinden çizilen çizgi ‘crossover ‘ vaya ‘8 figürü’ bul-gusu vermesi asetabulum posterior duvarının örtüm yetersizliğini ve retroversiyo-nu düşündürür. Anterior ve posterior duvar çizgilerinin kesişme noktası Sourcil’in su-

482 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 4

perolateral noktasında kesişiyorsa asetabulum anteverttir. Bu çizgiler superolateral noktaya ulaşmadan kesişiyorsa retroverttir.

Şekil 1. Pelvis ön- arka grafisi : Sarı çizgi: ilioiskial çizgi, Kırmızı çizgi: Asetabular fossa tabanı. İliosikial çizgi ile femur başı mediali arasındaki mesafe > 10 mm ise lateralize kalça olarak tanımlanır. Mavi çizgi; posterior (P), yeşil çizgi; an-terior (A) ile gösterilmiştir.

Pelvis ön- arka grafilerle kalça ekleminin osteoartrit durumu da değerlendirilir. Rad-yografik olarak osteoartrit evrelemesiyse Tönnis sınıflaması ile yapılır. 2. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Displastik kalçalarda, asetabular protrüzyonda istene-bilir. Baş- boyun ofsetinin ölçülmesinde yararıdır.

Şekil 2. BT anjiografi ile vasküler patolojisi değerlendirilen intra-pelvik migrasyonlu kalça artroplasti olgusu

Tablo 1. Tönnis Sınıflaması

EVRE TANIM

0 Osteoartrit bulgusu yok

1 “Hafif: Artmış skleroz, eklem mesafesinde hafif daralma, başın sferikliğinde bozulma yok veya çok az

2 “Orta: Küçük kistler, eklem mesafesinde orta derecede daralma, başın sferikliğinde orta derecede bozulma

3 “Şiddetli: Büyük kistler, eklem mesafesinde şiddetli derecede daralma veya tamamen kayıp, başta şiddet-li deformite

Derman Tıbbi Yayıncılık 483

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 5

3. Manyetik Rezonans Görüntüleme: Avasküler nekroz, Labral lezyon, kitle vb.4. Kemik sintigrafileri : Tümör, metastaz, enfeksiyon gibi durumlarda isteebilir.Radyolojik değerlendirme femoral stemin tercihinde de yol göstericidir. Femurun la-teral ve medial kortekslerin kalınlığına göre medullanın durumunun değerlendirilmesi Dorr sınıflaması ile yapılır. Bu sınıflama femurun kemik kalitesini gösterir[3] Dorr Sı-nıflaması; Tip A: Kalın lateral ve medial femoral korteks (Şampanya- Flüt görünümü), Tip B: Medial ve posteriorda korteks kaybı vardır, Tip C: Medial ve posterior kortek-sin tamamen kaybına bağlı medulla çok genişlemiştir. Soba borusu görünüm vardır.

Şekil 3. Dorr sınıflaması (Open access, http://openi.nlm.nih.gov)

Ameliyat öncesi hazırlıklar1. Grafi üzerinde kullanılması muhtemel komponentlerin template ile ölçümü iki şe-kilde yapılabilir. İlki grafi üzerindeki konvansiyonel ölçümlerdir. İkincisiyse Trauma-cad, PolyWare vb. bilgisayar yazılımları sayesinde elektronik şablonlama ile tercih edilecek implant tercihi hakkında fikir sahibi olunur. Digital şablon (template) yazı-lımlarının pahalı olması maliyeti arttırmaktadır[4].

Şekil 4. PolyWare yazılımı ile dijital templating

484 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 6

2. Gerekli malzemelerin temini, olası komplikasyonlar için kablo- plak ve vida bulun-durulması, allogreft bulundurulması TOTAL KALÇA PROTEZİNDE KOMPONENT SEÇİMİTKA, genellikle femoral stem, femoral baş, asetabuler kap, asetabuler linerdan olu-şur. Bu değişen parçalar cerraha anatomik varyasyonlarda ve intraoperatif aşama-da kolaylık sağlar.

ASETABULUMAsetabular komponentler çimentolu - çimentosuz olarak ayrılabilir. Çimentosuz kap-lar da press-fit (vidalı- vidasız) ve dişli olarak sınıflandırılabilir. Primer kalça protez-lerinde en sık çimentosuz asetabular komponentler tercih edilmektedir. Çimentosuz asetabular komponentler düşük aseptik gevşeme oranlarına sahiptir ve 20 yıla ya-kın fiksasyon başarısı gösterir. Günümüzde optimal sonuç alabilmek için ince duvar-lı, poroz kaplı titanyum alaşımlar tercih edilmektedir. Çimentosuz asetabular kapla-rın başarısını etkileyen 2 önemli faktör vardır. İlk faktör stabilite, ikinci önemli fak-tör ise uzun dönemde oluşan osteointegrasyondur. Osteointegrasyon ve yeni kemik ile örtünme için gerekli olan en az porozite 20 µm (mikrometre) olmalıdır. Başarı-lı bir osteointegrasyon ve vaskülarizasyon için porozitenin 100 -1500 µm aralığında olması gerekir. Son yıllarda bu porozite hidroksiapatit kaplama (HA) ile sağlanmak-tadır. HA kaplama güvenli osteointegrasyon sağlarken implant- kemik arayüzünün mikro-defektlerini de doldurarak debris oluşumunu azaltır. Asetabular kap tasarımları vida fiksasyonu için delikler içerir. Üç delikli ve çok delikli (multi-hole) olabileceği gibi hiç delik içermeyen vidasız press-fit kaplar da mevcuttur. Çimentolu komponentler aseptik gevşeme oranları, cerrahi teknikteki zorluk ve mo-dülerite nedeniyle çok daha az tercih edilmektedir. Maliyeti düşük olduğu için tercih edilebilir. Daha yaşlı hastalarda, çimentosuz protez uygulanamayan, kemik stoğu ye-tersiz olgularda tercih edilmektedir.

Press-fit ve dişli asetabular kaplarVidayla tespite ihitiyaç duymadan yeterli fiksasyona olanak sağlayan implantlardır. Press-fit kapların başarısı hemisferik tasarıma ve uygulama tekniğiyle ilişkilidir. Ase-tabulum uygun derinliğe kadar oyulduktan sonra oyucu çapından 1-2 mm daha büyük bir implant tercih edilir. Buna dikkat edilmezse tam fiksasyon sağlanamaz ve vidala-ma gerekir. Dişli asetabular kap tasarımları, press-fit tasarımlar kadar kemik rezek-siyonu yapmadan istenilen pozisyonda implant yerleşimine olanak sağlar. Dişli kap-lar özellikle asetabular protrüzyon, kalça displazisi gibi düşük kemik kalitesi olan ol-gularda tercih edilmelidir. Konik tasarımlı dişli kaplar ise yüksek tiltte bile iyi stabili-te sağlayabilir. Burada önemli olan doğru hasta- implant seçimini yapabilmek ve uy-gun teknikle yerleştirmektir.

Derman Tıbbi Yayıncılık 485

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 7

Şekil 5. Değişik asetabular kap tasarımları, (Press-fit, dişli asetabular kap tasarımlar ve çimentolu tasarımlar)

FEMURPrimer total kalça protezi tercihinde femoral stem tasarımı yük aktarımı ve stres da-ğılımı için çok önemlidir. Stem geometrisine bakıldığında kama ve silindirik olmak üzere iki farklı dizayn vardır. Kama stem tasarımı: Femur geometrisine benzer yapı nedeniyle kendiliğinden yerle-şir. Stemin çökmesi proksimalden yüklenmeye neden olur. Migrasyon ve aşırı daire-sel stres dezavantajlarıdır. Proksimalde stres kalkanı (shielding )görülebilir.Silindirik stem tasarımı: Torsiyonel makaslama kuvvetlerine daha az dayanıklıdır. Mikro hareket daha fazla görülür.Düz stem tasarımı: Torsiyonel ve makaslama güçlerine daha dayanıklıdır. Distaldeki dörtgen yapı korteks teması olmasa da rotasyonu engeller. Mikro hareket daha azdır.Yakalıklı tasarımlar: Distalde mikro hareket oluşabilir. Yakalık kısmının femoral kalka-ra olan teması askı etkisi yapması stem ucunda mikro harekete sebep olur.

Şekil 6. Değişik femoral stem tasarımları.

Femoral komponent lokalizasyonu; vertikal offset, medial offset ve femur boyun ver-siyonunu gösteren anterior offset ile değerlendirilir. Vertikal offset arttığında bacak uzunluğu da artar. Artık birçok protez sistemi moduler baş yardımı ile offset ayar-lamasında cerraha seçenek sunabilmektedir. Vertikal offset; baş merkezinden femur boyuna kadar olan uzaklık olarak değerlendirilirken, horizontal offset ise femur başı merkezi ile distal femoral aksına çekilen çizgi arasındaki uzaklıktır. Offsetin uygun

486 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 8

ayarlanmaması abdüktor kas mekanizmasını bozar ve ekleme binen yük artar, topal-lama, sıkışma sendromu, hatta dislokasyon görülür.Normal bir femurda anteversiyon açısı 10-15 derece kadardır. Çimentolu stemlerde bu açıyı ayarlamak ciddi problem oluşturmaz iken, çimentosuz stemlerde; proksimal femurun tam olarak doldurabilmesi için femur boynu ile femoral komponent aynı po-zisyonda yerleştirilmelidir.

Çimentolu femoral stemlerYaygın olarak tercih edilen çimentolu femoral stemler uzun sağkalıma sahiptir. Uygu-lama zorluğu, uzun cerrahi süre bilinen dezavantajlarıdır. Revizyon kalça protezi ge-rekmesi durumunda çimentolu stemlerin çıkarılması zor ve yüksek komplikasyonlu-dur. Bu nedenle genç ve aktif bireylerde çimentolu femoral stem mümkünse tercih edilmemektedir. Krom- kobalt alaşımlı metaller, titantum alaşımlara göre çimentoy-la daha iyi uyum gösterir.

Çimentosuz femoral stemlerGünümüzde total kalça protezi uygulama yaşının çok düşmesi ve artan yaşam süre-leri nedeniyle revizyon ihtiyacı artmaktadır. Kemik-çimento mantosunun zamanla kı-rılganlaşması nedeniyle çimentosuz protezler daha çok tercih edilmektedir. Çimento-suz protezlerin de fiksasyon yeterliliği çimentolu protez kadar iyidir. Yük aktarımında, eklem hareket açıklığında, stabilitede artış sağlar ve daha az derbis ( aşınma) oluştu-rur. Çimentosuz stemler press-fit tasarımlar olup biyolojik fiksasyon sağlar. Bu stem-ler modüler bir yapıda olabileceği gibi tek parça halinde de olabilir. Porozite osteoin-tegrasyon için en önemli unsurdur. Femoral stemlerin sadece proksimali porozlu ola-bileceği gibi tamamıda poroz kaplı tasarım olabilir. Çimentosuz protez tercihinde;• Osteoporoz, osteomalazi gibi kemik stabiltesini etkileyecek hastalık olmaması,• Kemik yatağının 1-2 mm daha kalın implantı tolere edebilecek kalitede olması• Displastik kalça, immatür kemik yapısı olmaması gerekir.

TAŞIYICI YÜZEYLER (Bearing Surfaces) Asetabular kap ile stem arasında bulunan ve eklem lubrikasyonundan sorumlu yük ta-şıyan yapılardır. Protez başarısında kap ve stem kadar bu rulman materyallerinin de doğru seçilmesi gerekir. Bu materyaller asetabular liner ve femoral başı içerir. Liner ve baş tercihi birçok faktöre göre değişiklik gösterir.

Şekil 7. Taşıyıcı yüzey kombinasyonları (CoC, CoP, MoM, MoP )

Derman Tıbbi Yayıncılık 487

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 9

Muhtemel liner- baş seçimleri;1. Metal- Polietilen (MoP): Krom-Kobalt alaşımlı femur başı ile polietilen liner terci-hidir. Düşük maliyetli, yüksek modülariteye sahip, çok uzun ömürlü taşıyıcı yüzeyler olması nedeniyle en çok tercih edilen kombinasyondur. Metal-metal ve seramiklere göre yüksek aşınma ve osteoliz oranları görülür. Metal-metal taşıyıcı yüzeylerle kı-yaslandığında küçük baş tercihinde impingement riski daha yüksektir. Çimentolu kal-ça protezlerinde en çok tercih edilen kombinasyondur. Günümüzde polietilen aşınmasının azaltılması hedeflenerek yüksek çapraz bağlanım-lı polietilen (HXPE) geliştirilmiştir. Çapraz bağlı polietilenin materyal uyumu daha iyi-dir. 2. Metal- Metal (MoM): Debris oluşumu ve liner aşınması polietilene göre 20 - 100 kat daha azdır. Büyük baş tercih edilirse eklem açıklıklarında artış sağlar. Galvanik korozyon oluşumu, psödotümör riski bazı dezavantajlarıdır. Metallozisle birlikte kan-da ve idrarda krom -kobalt metal iyon konsantrasyonu artar. Metal hipersensitivite-si, gebelik durumu, böbrek yetmezliği olanlarda kontrendikedir.3. Seramik- Seramik (CoC): Aşınma oranı en düşük taşıyıcı yüzeylerdir. En yeni sera-mik tasarımlarından olan alumina CoC yüzeyler genç bireylerde yaygın olarak kulla-nılmaktadır. Sürtünme katsayısı en düşük seramik-seramik yüzeylerdir. Alimuna ve zirkonia olarak 2 farklı seramik materyal vardır. Kanser oluşturma potansiyeli olan inert partikül içermezler. Dördüncü jenerasyon sereamikler (piezoelektrik [PZT] sera-mikler) uzun implant ömrü vaat etmekte ve genç bireylerde halen deneme aşamasın-dadır. Dezavatajları: Daha pahalıdır, kırılgandır, sıkışma ve asetabular malpozisyon görüle-bilir. Daha az modülariteye sahiptir. Nadiren bazı hastalarda gıcırdama sesi duyulur.4. Seramik - Polietilen (CoP): Revizyon, osteoliz, gevşeme, dislokasyon, derin enfek-siyon riski açısından seremik - seramik kombinasyondan farkı yoktur. CoC ile kıyas-landığında implant kırılma riskinde azalma, gıcırdama şikayetinin olmaması, maliyet azalması belirgin avantajlarıdır[5].5. Titanyum- Polietilen: Aşırı aşınma ve debris oluşumu nedeniyle tercih edilmez. 6. Okside zirkonium - Polietilen (OZoP): Aşınma direnci seramiğe yakındır. Strese bağlı yorulma direnci metallere benzer.7. Seramik- metal (SoM) :Azalmış aşınma ve sürtünme oranına sahiptir. MoM’ a göre daha az metal iyonlaşma gösterir. Klinik olarak yeterli tecrübe yoktur.8. Yeni nesil taşıyıcı yüzey tasarımları: E vitaminli veya çok duvarlı nanotüp takviyesi yapılmış biyomembran tasarımları ile yüzey modifikasyonları denenmektedir. Metal yatakları geliştirmek için titanyum nitrür veya titanyum niyobiyum nitrür ile yeni yü-zey modifikasyonları deneme aşamasındadır. Elmas kaplamalı yüzeyler, karbon baz-lı kompozit malzemeler, yükseltgenmiş zirkonyum, silikon nitrid ve safir gibi alterna-tif malzemeler en yeni araştırmalardandır[6]. Partiküllerin oluşması; korozyon ve aşınma mekanizması olarak 2 yolla gerçekleş-mektedir. Korozyon, metalin elektrokimyasal tepkimelerle çözünmesidir. Aşınma ise daha çok fiziksel bir olaydır. Sürtünme ve üçüncü cisim partiküllerine bağlı olarak ta-şıyıcı yüzeylerde oluşur. Sürtünme katsayısını etkileyen bir diğer faktörse lubrikas-yondur( kayganlık). Lubrikasyonun yetersiz olduğu (düşük lambda değeri) eklemler-de abrazyon daha fazla olacaktır. Aşınma lineer ve volümetrik olarak ikiye ayrılır. Kü-çük baş tercihinde lineer aşınma daha fazla ve eklem hareket açıklığı daha azdır. Bü-yük baş tercihinde volümetrik aşınma daha fazla olacak fakat eklem hareket açıklı-ğı fazla olacaktır.

488 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 10

CERRAHİ TEKNİKPreoperatif hazırlama:Hastalara ameliyat öncesinde üriner kateter takılmalı ancak kateter yolu ile enfek-siyon yayılımının azaltılması için 24 saat süreden fazla tutulmamalıdır[7]. Kalça art-roplastisi uygulanan hastalarda genellikle 200 mL üzerinde kan kaybı görülmekte-dir. Bu kayıp kalp krizi, kladikasyo, geçici iskemik atak, anjina, vb. riskleri arttırmakta-dır. Antifibrinolitik ajan olan traneksamik asit, kan kaybını azaltmak için kullanılabilir. TDA ve TKA yapılmış 800,000 hasta üzerinde yapılmış retrograd bir çalışmada tra-neksamik asitin allojen ve otolog kan transfüzyon gereksinimini %64 oranında azalt-tığı saptanmıştır. Her ne kadar tromboembolik komplikasyonlara sebep olduğu net olarak gösterilmemiş olsa da, DVT öyküsü olan hastalar üzerinde herhangi bir çalış-ma olmadığı da akılda tutulmalıdır[8]. Otolog kan transfüzyonu; allojen kan transfüz-yon ihtiyacını azaltarak, HIV, Hepatit C, Hepatit B gibi enfeksiyonların bulaşma riski-ni düşürmüş olur. Çok daha pratik ve ucuz olan traneksamik asitin kullanıma girmesi ile otolog kan transfüzyon oranı da azalmıştır. Flebotomiye bağlı anemi, kullanılma-dığında donör kanın boşa gitmesi otolog kan hazırlanmasının diğer dezavantajların-dandır. Ayrıca anemik hastalarda hemoglobin düzeyini yükselterek allojen kan trans-füzyon ihtiyacını azaltan eritropoetin gibi ilaçlar bulunsa da maliyet etkinliği açısın-dan çok fazla kullanılmamaktadır.

Cerrahi yaklaşımlar:En iyi yaklaşım, cerrahın en iyi bildiği yaklaşımdır. Her tekniğin kendine has detayla-rı ve komplikasyonları vardır. Bu riskleri bilmek ve tecrübenin en iyi olduğu yaklaşı-mı seçmek gerekir.1. Anterior Yaklaşım ( İliofemoral- Smith Peterson) : Minimal hasar ile kas kliva-jı kullanılarak yaklaşılır. Spina iliaka anterior superior’un (SIAS) 2-3 cm posterior ve 1-2 cm distalinden başlayıp torakanter major’un 1-2 cm anterioruna uzanır. Yüzeyel planda Sartorius ve Tensor fasia lata ile karşılaşılır. Derin planda Rektus femoris ve Gluteus medius ile karşılaşılır. Kas hasarının az olması, çok iyi asetabular görünüm elde edilmesi, çıkık riskinin az olması, ağrı ve kanamanın az olması önemli avantajla-rıdır. Lateral femoral kutanöz sinirin hasarlanma riski vardır. Femura hakimiyet zor-dur ve öğrenme eğrisi diğer yaklaşımlardan uzundur. 2. Anterolateral Yaklaşım (Watson-Jones) : Gluteus medius ve Tensor fasia lata ara-sından girilir. Avantajları: Kas gruplarına daha az zarar verir. Asetabuluma hakimiyet çok iyidir. Skopi kullanımı kolaydır. Erken rehabilitasyon ve iyileşme görülür. Çıkık riski posteri-or yaklaşıma göre düşüktür[9]. Dezavantajları: Femoral hazırlık için kısıtlı bir görüş alanı sağlar. Femoral damar-sinir paketi risk altındadır. Superior gluteal sinir yaralanabilir. Öğrenme eğrisi uzun bir yaklaşımdır.3. Lateral Yaklaşım(Hardinge): Supin veya lateral dekubit pozisyonda yapılabilir. Tro-kanter major’un 2- 4 cm proksimalinden, distale doğru uzatılan bir kesidir. Avantajları: Posterior yumuşak dokular korunur. Çok iyi görüş sağlar. Çıkık ve insta-bilite riski düşüktür. Posteriora göre daha ağrısızdır.Dezavantajları: Superior gluteal sinir lezyonu (%1), Gluteal kaslarda zayıflık, Trende-lenburg topallaması( % 18) ve % 47 oranında heterotrofik ossifikasyon görülür. 4. Transtrokanterik Yaklaşım5. Posterior Yaklaşım(Moore) : Hasta lateral dekübit pozisyonda yatırılır. Priformis,

Derman Tıbbi Yayıncılık 489

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 11

obturator internus, gamellus superior/inferior ve kuadratus femoris kasları trokante-rik yapışma yerinden kesilir. Kaslar uzaklaştırıldıktan sonra eklem kapsülüne ulaşılır. Femur boynuna yapılan paralel kesi ile eklem açılır. Posterior yaklaşımda iyi bir por-terior yumuşak doku tamiri uygulanırsa çıkık riski çok azalır.Avantajları: Hem femur hem asetabuluma geniş bir görüş alanı sağlar. Abduktor me-kanizmalar korunur. Heterotrofik ossifikasyon riski düşüktür. Dezavantajlar: Anteriora göre daha yüksek (%1-9) posterior çıkık riski taşır. Siyatik sinir hasarı görülebilir. 6. Medial Yaklaşım: Yüksekte kalça displazisi, travmatik kalça artrozu gibi nedenler-le ciddi adduktor kontraltür gelişmiş olgularda eş zamanlı medial kesi yapılarak ad-duktor gevşetme yapılmaktadır. Cerrahi giriş bölgesine göre değerlendirildiğinde çıkık oranı % 3.23 ile en sık poste-rior girişte bildirilmiştir. Anterolateral girişte ise bu oran %2.18 bildirilmiştir. Çıkık oranlarının daha aza indirilmesi için kapsül tamirinin iyi yapılması ve kesilen kasların yerine yeterli tespiti gerekir.

İMPLANT TESPİTİ, STABİLİTESİ VE PRENSİPLERASETABULUMKalça eklemi açıldıktan sonra yeterli alan sağlamak için Hohmann ekartörleri kullanı-lır. Asetabulum anterior duvarına, inferior asetabular çentiğe, posterior duvara (pos-terior yaklaşımla) hohmann ve asetabular çatıya şanz yerleştirerek asetabular oyma (reaming) yapılır. Femuru hazırlamadan önce asetabulumun tamamlanması öneril-mektedir. Eksize edilen baş, greft ihtiyacı için saklanmalıdır. Oyma işlemi için çıkarı-lan femur başının en geniş çapı ölçülerek bu çapta en az 4 mm daha küçük bir oyu-cu ile asetabulum oymaya başlanır. Kemik stoğunun yeterli olduğundan emin olunup önce medializasyon için oyma işlemi yapılır. Bazı cerrahlar ise ölçüm yapmadan 44 mm oyucu ile başlayıp her adımda 2 şer mm oyucu çapını büyüterek oyma işlemi-ni tamamlarlar. Burada amaç; subkondral katmanın temizlenmesi, kansellöz kemiğin ortaya çıkarılması ve skleroze kemiğin temizlenerek kanlanan yüzeyler oluşturulma-sıdır. Asetabular kapın porozlu yüzeyini osteointegrasyonu için iyi bir kemik kanlan-ması ve mediatör göçü gerekir. • İmplantın doğru yere yerleştirilmesi için implantın alt kenarının transvers asetabu-lar ligament seviyesinde olması gerekir. • İlk 1-2 oyucu ile horizontal yönelim (medializasyon) yapılır. Burada tear drop ( göz-yaşı damlası) seviyesine kadar oyma yapılır. • Sinoviyal kistlerin ve artritik kistlerin boşaltılması greft ile doldurulması gerekir. • Tear drop görünür hale geldikten sonra inklinasyon 45 dereceye ayarlanır. Aseta-bular anterversiyon açısı (10- 30 derece) bu esnada ayarlanır.

Şekil 8. Asetabulumun oyma esnasında inklinasyon ve anteversiyon ayarlaması

490 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 12

• Angulasyonu ve inklinasyonu sağlanan reamer, daha sağlam olan arka duvara yas-lanarak oyma yapılır.• Son oyma işleminden sonra 1- 2 mm daha büyük bir deneme uygulanır. Uygulanan denemenin stabilitesi implantın stabilitesine benzer olacaktır.• Press-fit kap tercihinde stabiliteden emin olunması gerekir. Uygun pozisyon ve an-gulasyonun skopi ile kontrolü gerekir. • Dişli asetabular kaplarda press-fit kaplar gibi hazırlanır. Kapın doğru şekilde otur-tulması, impaksiyonu ve stabilitesi kritik öneme sahiptir. • Vida ile tespit gereken asetabular kaplarda vida yönelimi doğru ayarlanmalıdır. Özellikle osteoporotik kalçalarda tercih edilir. Anteversiyonu iyi ayarlanmış implantın vidalama esnasında damar yaralama riski en az olacaktır. Her ne kadar kemik stoğu-nun iyi olduğu alana vida uygulamak gerekse de vida için güvenli zonu ve diğer kad-ranlardaki önemli yapıları bilmek gerekir. Güvenli zon (Posterosuperior Kadran): Asetabulum merkezinden Spina iliaka anterior inferiora uzanan çizgi ile arkada siyatik çentik ile asetabulum merkezi arasında ka-lan bölge güvenli zondur.

Şekil 9. Posterosuperior kardan; asetabular kap vidaları için güvenilir bir zondur.

Ölüm zonu: Anterosuperior zonda eksternal iliak damarlar bu bölgededir.Tehlike zonu: Obturator damar ve sinir paketi anteroinferior zondadır.• Kalçaya etki eden ana kuvvet vektörünün yönünde yerleştirilen vidalar stabiliteyi arttırır. Uygun yerleştirilmeyen vidalar kap arkası aşınmaya ve osteolizise sebep ola-bilir.

FEMUR• Femoral stem hazırlığı için posterior yaklaşımda bir asistan yardımına ihtiyaç var-dır. Kalça fleksiyona, femur 90 derece iç rotasyona ve adduksiyona getirilir. Diz 90 derece flaksiyonda sabitlenir. Bu sayede femuru raspalamak mümkün hale gelir. • Anterior ve lateral yaklaşımlarda ise kalça dış rotasyonda yeterli görüş sağlanır.• Femoral antereversiyon 10-15 derecelik bir açı gösterir. Fazla anteversiyon veril-mesi anterior çıkığa, retroversiyon ise posterior çıkığa sebep olacaktır.

Derman Tıbbi Yayıncılık 491

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 13

Şekil 10. Femoral anteversiyon açısı

• Çimentosuz femoral stemlerin anteversiyonunu ayarlamak daha zordur.• Stemin muhtemel varus pozisyonundan korunması için trokanterik kortikokansel-löz kemik, keski(chisel) yardımıyla temizlenmelidir. • En küçük raspadan başlayarak stabiliteyi sağlayacak en uyun raspa çapına kadar devam edilir. Tüm raspalamalarda 10-15 derecelik anteversiyon mutlaka korunmalı-dır. • Küçük çap stem stabilite sağlamayamadığı için kaçınılmalıdır. Büyük stem çapı denenirken kortekse hasar vermemeye dikkat edilmelidir. Olası intraoperatif femur kırığı için kablo- plak hazırlığı bu nedenle gereklidir. • Femoral stemin koronal plandaki yerleşimi varus, valgus ve nötral olarak tarif edi-lir. Stemin valgusta yerleştirilmesi fizyolojik offsetin ve bükülme (bending) momen-tinin azalmasına sebep olur. Femoral stemi valgusta yerleştirmek femoral gevşeme-yi ve stem kırılma riskini azaltır. Fakat aşırı valgus pozisyonu impingementa sebep olup dislokasyon insidansını arttırmaktadır. Önerilen stem pozisyonu nötral veya ha-fif valgus olmalıdır. Aski halde varus pozisyonunda konulan femoral protez bükülme moment kolunda artışa sebep olur ve femura gelen aksiyal yükler ise azalır. Varusta yerleştirilen stemlerde abduktor kol kısalır, manivela (cantilever) mekanizmasında ve bükülme momentinde aşırı artışa neden olur. Bu manivela mekanizması femoral gev-şeme ve stem kırılmasını açıklar.

Şekil 11. Varus yerleşim nedeniyle aşırı bürülme momentine bağlı gelişen periprostetik kırık olgusu. A: Periprostetik kı-rık gelişen hemiartroplasti olgusu B: Kablo- plak desteği ve uzun femoral stem ile tedavi edilmiş hastanın postopera-tif grafisi

492 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 14

• Femoral stem için en uygun raspa çapına ulaşıldıktan sonra boyun denemesi ya-pılmalıdır. Denemede kontrol edilemesi gereken 3 ana nokta vardır. Bunlar; - Eklem hareket açıklığı- Bacak uzunluk farkı- Stabilite, dislokasyon sınırı dikkatlice muayene edilmelidir.

LİNER TERCİHİAsetabular kap yerleştirildikten sonra liner yerleştirilir. Liner tercihi cerrahın tecrübe-sine, hastanın aktivite durumuna ve implant modülaritesine göre değişiklik göstere-bilir. En sık konvansiyonel polietilen tercih edilir. Dudaklı liner tercihi ihtiyaç duyulan olgularda (inklinasyon yetersizliği vb.) uygulanabilir. Dudaklı liner posteriora yerleşti-rilince çıkık riskini azaltıp eklem stabilitesini arttırır. Lateralize liner tercihi sayesin-de yumuşak doku gerginliğinde artış sağlanır.

Şekil 12. Liner tasarımları ve tipleri

FEMORAL OFFSET TERCİHİStem geometrisinin yanı sıra off-set tercihide başarılı sonuçlar alınmasında büyük öneme sahiptir. Femoral offset; femur başı merkezinin femur aksına olan dik mesa-fe olarak tanımlanır. Bu mesafedeki artış; yumuşak doku gerginliğini sağlar, sıkışma-yı azaltır ve eklem tepki kuvvetini azaltır. Bu mesafedeki azalma ise; abduktor kas-larda zayıflamaya, instabiliteye ve topallamaya neden olur. Offset mesafesini arttı-rıp stabilitesini sağlamak için;1. Femur boyun uzunluğunu arttırmak: High offset tercihi sayesinde hem medial hem vertikal offset arttırılmış olur. Modüler boyun kullanılan implantlarla boyun uzatılabi-lir. Sadece modüler boyun ile uzatmak bacak uzunluk farkına sebep olacaktır. 2. Femur boyun- şaft açısının azaltılması3. Trokanterik ilerletme4. Lateralize liner tercihi uygulanabilir. Her ne kadar offset artışı olumlu sonuçlar doğursa da femoral stem üzerinde rotas-yonel tork artışına ve aseptik gevşemeye sebep olabilir.

Derman Tıbbi Yayıncılık 493

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 15

Şekil 13. Standart ve yüksek boyun seçeneklerinin vertikal ve medial offset üzerine olan etkisi. Yüksek offset seçeneği-nin abduktor gerinimi ve horizontal ofseti arttırdığı görülmektedir (A). Total kalça artroplastisi uygulanmış olgunun rad-yolojik olarak değerlendirilmesi (B).

KOMPLİKASYONLARİntraoperatif: kırık, damar ve sinir yaralanması, çimentolamaya bağlı hipotansiyon, anesteziye bağlı, kan kaybına bağlı komplikasyonlar görülebilir.Postoperatif: enfeksiyon, dislokasyon, osteolizis, aseptik gevşeme, periprostetik kı-rık, implant yetmezliği ve kırığı, bacak uzunluk farkı, psödotümör gelişimi, heterotro-pik ossifikasyon, tromboembolik hadiseler görülmektedir.

1. Aseptik gevşeme: Kalça protezlerinin yaygın komplikasyonlarından biridir. Uzun dönem komplikasyon-lara bakıldığında en uzun komplikasyon olarakta sayılabilir. Aşınma sonucu oluşan partiküllere karşı oluşan inflamatuvar yanıtın sebep olduğu osteolizdir. Hücresel ya-nıtın tetiklediği bir immün yanıt olup TNF, RANKL, IL-6, IL-1 ve IL11 seviyelerinde ar-tışa sebep olur. İmplant çevresindeki radyolüsensi 2mm’ den genişse şüphe edilmeli-dir. Stres grafilerinde pozisyonda değişiklik olması önemli bir bulgudur.

Şekil 14. Femoral stemde aseptik gevşeme görülen total kalça artroplasti olgusuna ait stres grafisi

2. Protez enfeksiyonu: En ciddi komplikasyonlardan olan protez enfeksiyonları hastaya ve çevreye bağlı fak-

494 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 16

törlerden etkilenir. Diyabet gibi allta yatan hastalıklar, immünite, ileri yaş, obezite, alkol kullanımı, özbakım yetersizliği, sterilizasyon şartları vb. birçok faktör enfeksiyon riskini arttırır. Fakat bazı çalışmalar allojen kan trasnfüzyonun da enfeksiyon riski ol-duğunu savunmaktadır[10]. Özellikle aseptik gevşeme gibi nedenlerle revizyona gi-den metal-metal tercihlerinde enfeksiyon oranları belirgin artış gösterir[11].

3. Dislokasyon: Primer kalça protezlerinde dislokasyon riski %1.1 civarındayken, ilk çıkıktan sonra tekrarlama riski % 39’ a ulaşmaktadır. Çıkıkların büyük bir kısmı cerrahiden kısa bir süre sonra gelişmektedir. Kadın cinsiyet, revizyon olguları dislokasyon için risk taşı-maktadır[12]. Küçük baş tercihinin dislokasyon oranını arttırdığı bildiren çalışmalar vardır[13, 14].

Şekil 15. TKA dislokasyonu ve Vancouver Tip B2 kırığı olan olgunun(A) tümü poroz kaplı uzun femoral stem ve kablola-ma ile tadavisi (B)

4. Diğer sistemik sorunlar:Subklinik myokardiyal enfarktüs sıklıkla görülmektedir[15]. Total kalça artroplastile-rinden sonra heterotropik ossifikasyon görülme yüzdesi % 30 civarındadır[16]. Pos-toperatif komplikasyonların gelişmesinde hipoalbuminemi ve morbid obezite bağım-sız risk faktörleridir. Yapılan bir çalışmada TKA uygulanacak hastaların % 12’sinde preoperatif dönemde DVT saptanmıştır. Bu nedenle ileri yaş, revizyon TKA , romato-id artrit (RA), kanser tedavi öyküsü olanların DVT için yüksek riskli olduğu bilinmeli-dir[17]. Unilateral kalça ve diz protezlerine kıyasla bilateral yapılan olgularda cerrahi öncesi tarama yapılsa bile pulmoner emboli(PE) riski daha yüksektir[18].

5. Mortalite Postoperatif 30 günlük ve 90 günlük mortalite oranları %0,8 civarında seyretmekte-dir[19]. Ancak kalça kırığı sonrası yapılan TKA, elektif cerrahiye göre mortalite açı-sından çok daha risklidir. Spinal anestezinin yaygın kullanımı, mekanik ve medikal açıdan tromboemboli açısından önlem alınması sağkalım oranını arttırmaktadır[20]. Sigara içen TKA olguları üzerinde yapılan bir çalışmada ise aseptik gevşeme ve de-rin enfeksiyon oranları belirgin artış göstermiştir[21].

6. Psödotümör - PITR- ALVAL nedir?Metal-metal konfigürasyon tercih edilen olguların önemli bir komplikasyonu psödo-

Derman Tıbbi Yayıncılık 495

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 17

tümör oluşumudur. MoM’da görülme oranı % 1 civarında olan psödotümör oluşumu-nun tanısı MRG veya USG ile konabilir[22]. Modüler boyun tercih edilen olguların er-ken revizyon nedenlerinden en önemlisi psödotümör ve metallozistir[23]. Nadir de olsa metal- polietilen tercihinde de görülür. Bazen çapı sabit kalıp asemptomatik olabileceği gibi sıklıkla revizyona ihtiyaç duyulur. Metal- metal yüzeylerin oluşturduğu debris yanıtı kanda ve idrarda kromium ve co-balt iyonlarının görülmesine neden olur. Oluşan debrise 2 biyolojik yanıt gelişir.1. Hipersensitivite yanıtı: İmplantasyon sonrası hemen görülür. SIklıkla Nikel allerjisi görülür. Yapılacak eklem sıvı aspirasyonunda beyaz küre düşüktür. 2. Partiküllerin indüklediği T- hücre yanıtı( PITR): İmplantasyondan 3- 5 yıl sonra gö-rülen bir yanıttır. RANKL sisteminin aşırı aktivasyonu söz konusudur. Kobalt ve kro-mium partikülleri serum proteinlerine bağlanıp T hücre yanıtını tetikler. Kalça prote-zi uygulamasından 3-5 yıl sonra kalça protezi çevresinde effüzyon gelişir. Ağrı nede-niyle polikliniğe başvuran hastalarda USG veya MR ile psödotümör formasyonu gö-rülebilir. Bu klinik yanıt aseptik lenfositik ve vaskülitik ilişkili lezyon (ALVAL= aseptic lymphocytic- and vasculitic- associated lesion) olarak bilinir. Co-Cr materyalin çıka-rılması yani revizyon cerrahisi gerekir.

7. Asetabular protrüzyon ve intra-pelvik kap migrasyonu: Asetabulumun medial duvarının intrapelvik deplasmanı asetabular protrüzyon olarak bilinir. Primer olarak osteoartrite bağlı olabileceği gibi Marfan, Paget, Psöriatik art-rit, Ankilozan spondilit, Osteomalazi, Osteogenezis imperfekta gibi nedenlerle bağ-lı sekonder olarakta gelişebilir. Altta yatan bu tür hastalıklar varlığında uygulanacak TKA’nın ek korkutucu komplikasyonlarından biri intrapelvik kap migrasyonudur. Pel-vis içine yer değiştiren asetabular komponent, hayatı tehdit edecek bir çok sorunu beraberinde getirmektedir.

Şekil 16. İntra-pelvik migrasyonu olan sınırlandırılmış çimentolu TKA olgusunun preoperatif grafisini görmektesiniz.

Kalça artroplastisinde asetabular soketin ilio-iskial hattın medialine protrüzyonu na-dir görülen bir komplikasyondur. Asetabular komponentin kronik enfeksiyonu da me-dial duvarda erozyon yaparak protrüzyona sebep olabilir. Stiehl ve ark. akut ya da kronik septik tablosunun eşlik ettiği 3 vaka ve literatürde yer alan 16 vakaya değin-mişlerdir[24]. Ayrıca femoral komponentin de septik zeminde retroperitona yer de-ğiştirdiği bir vakada literatürde yer almıştır[25]. Biz ortopedik cerrahların alışkın ol-

496 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 18

dukları standart kalça inzisyonu, pelvis içerisine göç eden komponentin çıkartılma-sında sınırlı bir hareket sağlar ve pelvis içi yapıların hasar kontrolünde yetersiz ka-lır. Bu nedenle deneyimli bir damar cerrahi uzmanından yardım alınmalıdır. Cerrahi yaklaşımlar konvansiyonel ve spesifik olmak üzere 2 gruba ayrılmaktadır. Literatür-de konvansiyonel yada geleneksel yaklaşım ciddi olamayan protrüzyonu durumların-da ya da yer değiştiren parçanın ciddi anatomik yapılara yakın olmadığı durumlarda tercih edilir[26]. Çimentolu komponentin pelvise yer değiştirdiği durumlarda ultrason eşliğinde konvansiyonel yaklaşım tercih edilebilir. Spesifik yaklaşımlar; retroperito-neal, triradiat, laparoskopik transabdominal, stoppa yaklaşımı ve kombine simülane cerrahiler olarak sıralanabilir. Konvansiyonel yaklaşımların yetersiz kaldığı durumlar-da yaygın olarak retroperitoneal yaklaşım tercih edilir. Rutherford Morrison inzisyo-nu olarakta bilinen retroperitoneal yaklaşım, transabdominal inzisyona göre daha sık tercih edilir[27]. Son yıllarda modifiye edilen Stoppa yaklaşımı da alternatif bir intra- abdominal yak-laşımdır. Stoppa prosedürü sınırlı retroperitoneal yaklaşıma göre daha güvenli ve daha anatomik bir açılımı sağladığı da bildirilmiştir[28]. Hayatı tehdit eden bu sıra-dışı komplikasyonun cerrahi yaklaşımı halen tartışmalıdır. Ortopedik ve vasküler cer-rahi uzmanlarının multidisipliner yaklaşımla müdahale etmesi gerekmektedir. Güven-li cerrahi teknik olarak literatürde Modifiye Stoppa yaklaşımının da daha güvenli ve daha anatomik bir yaklaşım olduğunu savunan bildirimler bulunmaktadır(8). Bu her iki yaklaşımın birbirine üstünlüğü, uygulayan cerrahın deneyimine bağlı olabileceği gibi literatür daha çok vaka ile desteklenmelidir. Nadir görülen bu vakaların etiolojisinde kronik enfeksiyonlar, aseptik gevşemeler, yanlış uygulanmış cerrahi teknikler ve romatizmal hastalıklar sayılabilir. Marfan sendromu gibi bağ doku hastalıklarında uygulanan kalça artroplastisin protrüzyon riskinin yüksek olduğu bildirilmiştir[29]. İlginç olan bir veriyse Bach ve arkadaşlarının bildirdiği 50 vakalık serisinde primer total kalça protezine bağlı intrapelvik migras-yon riskinin revizyon kalça protezi sonrası gelişen migrasyondan daha yüksek oldu-ğudur[30]. Total kalça protezlerinde asetabular komponent seçiminde presfit kap ya da vidalı kaplar tercih edilmektedir.

8. Femoral stem kırılması:Varus pozisyonunda konulan femoral protez, bükülme moment kolunda artışa se-bep olur ve femura gelen aksiyal yükler azalır. Varusta yerleştirilen stemlerde abduk-tor kol kısalır, manivela (cantilever) mekanizmasında ve bükülme momentinde aşı-rı artışa neden olur. Bu manivela mekanizması ve anormal yükler nedeniyle stem kı-rığı gelişir. Rotasyonel Tork = Protezin horizontal offseti X Yük ile formülize edilir.

9. Kalça artroplastisi sonrasında gelişen periprostetik kırıklar:TKA sayısında olan ciddi artış beraberinde periprostetik kırık insidansını da arttır-maktadır. Özellikle kemik kalitesinin yetersiz olduğu yaşlı hasta grubunda daha sık görülmektedir. Postoperatif ve intraoperatif olarak 2 ayrı sınıflama yapılmaktadır. İntraoperatif periprostetik kırık insidansı çimentosuz protezlerde % 3.5 iken çimen-tolu protezlerde % 0.4 civarındadır. Postoperatif kırıklar ise % 0.1 ‘dir. Preoperatif ölçümlerle femoral stem tipinin ve çapının tahmini bu komplikasyonları azaltacaktır. Yine, intraoperatif skopi kontrolleri, uygun cerrahi yaklaşım ve cerrahın tecrübesi de kırık riskini önleme son derece önemlidir. Romatolojik hastalığı olan hastalarda ve

Derman Tıbbi Yayıncılık 497

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 19

geçirilmiş kırık öyküsü olanlarda çimentosuz femoral stem tercihlerinde çok dikkat-li olunmalıdır. Kadın cinsiyet, osteoporoz, komorbidite, revizyon cerrahisi önemli risk faktörleridir[31, 32]. Günümüzde en sık tercih edilen kalça periprostetik kırık sınıflaması Vancouer sınıfla-masıdır. A, B, C şeklinde yapılan bu sınıflama kırık lokalizasyonu hakkında fikir verir ve tedavi planına yardımcı olur.

Şekil 17. Vancouver sınıflaması

Şekil 18. Periprostetik kırık nedeniyle opere edilmiş olgunun cerrahi öncesi ve sonrası görselleri

Tablo 2. VANCOUER

TİP TANIMLAMA TEDAVİ

TİP A Trokanterik bölge kırıkları Stabi- nondeplase kırıklarda konservatif tedavi önerilir. Stabil olmayan kırıklarda AR-İF endikasyonu vardır.

TİP B Stem çevresi kırıkları

B1 Stem fiksasyonu iyi Kablo-plak veya serklaj ile AR-İF

B2 Stem gevşemiş fakat lokal osteopeni yok Daha uzun ve poroz kaplı bir stemle femoral komponentin re-vizyonu

B3 Stem gevşemiş ve proksimal kemik kalitesi düşük, lokal osteopeni var

Proksimal femoral allogreftle ya da proksimal femur replas-manına izin veren femoral komponent revizyonu

TİP C Stemin distalindeki kırıklar Kablo- plak ile AR-İF

498 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 20

POSTOPERATİF TEDAVİPostoperatif ağrı kontrolü:Cerrahiden hemen sonra tek doz intravenöz asetaminofen (C8H9NO2) uygulaması rehabilitasyon süresinde opioid ihtiyacını azaltmaktadır[33]. Multi-modal ağrı kont-rolü total diz protezi uygulamalarında olduğu kadar kalça artroplastilerinde de kulla-nılmaktadır. Multimodal ağrı kontrolü peropratif ve postoperatif dönem olarak ikiye ayrılır. Cerrahi esnasında uygulanacak multimodal periartriküler kokteyl enjeksiyonu (Ranawat Orthopaedic Center = ROC kokteyli) sayesinde postoperatif ağrı kontrolü sağlanır ve postoperatif rehabilitasyonda daha iyi sonuçlar alınır[34].

Postoperatif kanama kontrolü:Kalça protezi uygulandıktan sonra eklem çevresine ve intravenöz olarak traneksamik asit uygulamasının postoperatif kan ihtiyacını azalttığı birçok araştırmacı tarafından bildirilmiştir. Kardiyak fonksiyonları bozuk hasta grubunda kanama miktarının azal-tılması ve hemodinamik stabilite mortaliteyi azaltır. Kan transfüzyonuna bağlı oluşa-bilecek komplikasyonları da dikkate aldığımızda cerrahinin başarısı, yara iyileşmesini hatta rehabilitasyon sürecini etkileyen ciddi bir sorundur. Cerrahi sonrası TKA’da dre-naj (hemovak) uygulaması rutin olarak yapılmaktadır. Drenaj uygulaması her ne ka-dar postoperatif kanama miktarını arttırıyor olsa da transfüzyon ihtiyacını arttırmaz ve rutin olarak uygulanmalıdır[35, 36].

Postoperatif rehabilitasyon:Rehabilitasyonun seyri fiksasyon yöntemlerine, primer veya revizyon vakası olasına göre, patolojik durumlara, cerrahi sırasında karşılaşılan özel durumlara ve komplikas-yonlara göre değişiklik göstermektedir.Sementli protezlerde rehabilitasyon: rehabilitasyon hemen başlanmaktadır. Ameliyat günü anestezinin etkisi geçtikten hemen sonra solunum egzersizlerine başlanır. Pos-top. 1. gün aktif kalça fleksiyonu, kuadriseps, gluteus maksimus ve kalça abduktor-larının izometrik egzersizleri ve pasif düz bacak kaldırma egzersizlerine başlanır. Or-tostatik hipotansiyon veya ağrı yoksa 2. gün mobilize edilir. 3-6 günlerde yatak ke-narında oturtularak aktif kuadriceps egzersizleri ile aktif kalça abduksiyonuna başla-nır. Bundan sonra yürüteçle ağırlık taşıma miktarı ve yürütme mesafesi artırılır. 5-6. günlerde eğer hastanın durumu uygunsa tam ağırlık verilerek yürütmeye geçilir. Has-tanın yatağın dışında oturmasına izin vermeden önce bir hafta yürütülmelidir. Yük-seltilmiş sandalyede oturmasına izin verilir. Dislokasyon riski nedeniyle aşırı adduk-siyon ve iç rotasyon manevraları anlatılarak bunlardan kaçınılması sağlanır. Takiben 7. gün tuvalet ve banyoya transferi ve merdiven aktiviteleri öğretilir. Eğer kas kuv-veti yeterli ise 3-6 hafta sonra koltuk değneği, 6-8 hafta sonra da baston bırakılır.Sementsiz protezlerde rehabilitasyon: Bunlarda fiksasyonun sağlanması aşamasında en olumsuz faktör, kemik-implant yüzeyleri arasındaki harekettir. Bu vakalarda 6 hafta süre ile fiksasyon sağlanıncaya kadar ekstremite üzerine yük verilmemelidir. Altı haftanın sonunda klinik ve radyolojik değerlendirmeler sonucu, protez fiksasyo-nu sağlanmış ise koltuk değnekleri ile ekstremite üzerine parsiyel ağırlık verilerek yü-rümesine izin verilir. Parsiyel ağırlık verme göreceli olarak artırılır. On haftadan son-ra koltuk değnekleri bırakılır bastona geçilir. 12 hafta sonra kas kuvvetleri yerinde ise baston bırakılır.Yapacağımız araştırma ve yayınlarda kalça ile ilgili preoperatif ve postoperatif fonk-siyon skorları ile sıkça karşılaşmaktayız. Bu nedenle kalça fonksiyon skorlarından en

Derman Tıbbi Yayıncılık 499

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 21

bilineni ve en popüleri olan Harris kalça fonksiyon skorunu bilmekte yarar var. Bu skorlama temel aldığı 100 puanlama sistemi üzerinden hastanın cerrahi öncesi ve sonrası fonksiyonlarını değerlendirir.

B. YÜZEY DEĞİŞTİRİCİ ARTROPLASTİYüzey değiştirici artroplastisi; 1970 yıllarından itibaren koksartrozlu hastalarda bir başka seçenek olarak görülmektedir. Minimal kemik rezeksiyonu, doğal anatominin yeniden sağlanması, büyük femoral baş seçimi ile çıkık riskinin düşük olması, reviz-yonunda standart TKA uygulanımında kolaylık bu artroplasti tekniğinin avantajların-dandır.

500 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 22

HASTA SEÇİMİ60 yaş altı, fiziksel açıdan aktif osteoartritli ya da posttravmatik artriti olan has-talarda, mesleği gereği eğilme ihtiyacı duyan hasta grubunda TKA’ya göre daha ön plana çıkmaktadır. Ancak, kadınlarda femur boyun kırığı riskinin yüksek olduğu, ka-dın cinsiyette küçük femoral baş (50 mm) kullanımının erkeklere oranla daha yüksek metal allerji insidansının olduğu unutulmamalıdır. Osteonekrozu veya femoral başta kistik yapıları olan hastalarda, başa şekil verdikten sonra dörtte üçü intakt kalmalı-dır. Çünkü osteonekrozu olan hastalarda implant yetmezliği riski yüksek oranlardadır.2010 yılında 12,093 hasta üzerinde yapılmış bir çalışmada, 8 yıllık dönem içerisinde revizyon ihtiyacı; yüzey değiştirici artroplasti yapılan hasta grubunda %5,3 , TKA ya-pılanlarda %4 olduğu bildirilmiştir. Ancak 50mm ve daha büyük baş kullanılan, 55 yaş altı osteoartritli hastalara ise revizyon oranı %3 olarak hesaplanmıştır[37].Metal-metal hipersensitivitesi ve lokal doku reaksiyonları; yüzey değiştirici artrop-lasti için tartışmalı bir konudur. Bu problemler daha çok metal-metal TKA tekniğin-de görülmektedir.Asetabuler displazili hastalarda erken gevşeme sık görülmektedir. Bu hasta grubun-da vida deliği bulunan displazi için özel asetabuler komponentler kullanılmalıdır.Kontrendikasyonlar:Kesin: Femur başı ve boynundaki kemik stoğunda yetmezlik, anormal asetabular ana-tomi Göreceli: Koksa vara (femur boyun kırığı riski +), Belirgin bacak kısalığı, kadın has-talar Avantajları ve dezavantajları: Femoral kemik stoğu korunmuştur. Daha düşük çıkık riski taşır. Revizyon cerrahisi daha basittir. Bacak uzunluk farkı totale göre daha az görülen bir sorundur. Offset tercihi mümkün olmayıp modülaritesi kısıtlıdır. Normal TKA ya göre daha fazla açı-lım (ekspojur) gerektirir.

Şekil 19. Yüzey değiştirici artroplasti olgusu

UYARILAR1. Periprostetik femur boyun kırığı riski %4 lere ulaşmaktadır. Erken dönemde reviz-yonun en sık sebebi femur boyun kırığıdır. Osteonekroz gelişmesine bağlı boyun kırı-ğının oluştuğu tahmin edilir. Bu risk femoral komponentin varusta yerleştirilmesinde ve femur boyunda notch görülen olgularda daha fazladır.

Derman Tıbbi Yayıncılık 501

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 23

2. Aseptik gevşeme görülebilir.3. Heterotropik ossifikasyon : TKA ya göre daha fazla heterotropik ossifikasyon gö-rülür.

C. REVİZYON TKAGENEL BİLGİSon yıllardaki implant tasarımı ve uygulamadaki gelişmeler sayesinde primer TKA uzun dönemde çok başarılı sonuçlar vermektedir. Komplikasyon oranlarının azaltıl-ması doğru hasta seçimi ve cerrahi nosyonla yakından ilişkilidir. TKA giderek daha genç yaş gruplarına uygulanmaktadır. Uygun maliyetli olması ve hasta memnuniyeti bu cerrahiyi cazip hale getirmektedir. TKA uygulamasındaki kümülatif artış ve komp-likasyonlar, revizyon TKA sayılarını da arttırmaktadır. İyileşen yaşam koşulları ve sos-yoekonomik şartlar sayesinde beklenen insan ömrü uzamaktadır. Bu da ortalama sürveyansı 15- 20 yıl olan TKA’nın geç revizyon ihtiyacını arttırmaktadır. Tercih edi-len implant ve hasta bağımlı faktörler nedeniyle TKA sonrası % 5- 10 arasında reviz-yon ihtiyacı doğmaktadır. Uygun olmayan implant tasarımları nedeniyle erken reviz-yon oranlarının % 20 -30’ları bulduğu bilinmektedir.

ENDİKASYON VE KOMPLİKASYONLARAseptik gevşeme, osteoliz, instabilite, enfeksiyon, dizilim bozukluğu, polietilen aşın-ması, periprostetik kırık ya da implant yetmezliği bilinen revizyon nedenleridir.Komplikasyonlar:Tekrarlayan cerrahi girişimlerde komplikasyon oranları primer artroplastiden daha fazladır. Dislokasyon, enfeksiyon, periprostetik kırık, derin ven trombozu, psödotü-mör, sinir hasarı, bacakta uzunluk farkı en sık görülen komplikasyonlardandır. Semptomlar:Ağrı en önemli şikayettir ve karakteri iyi sorgulanmalıdır. Uyluk bölgesinde üzerine basınca şiddetlenen ağrı femoral stem ile ilgili bir patolojiyi akla getirmelidir. Kasık bölgesindeki ağrı ise asetabular komponentle ilgili olabilir. Gece ortaya çıkan ağrı ise enfeksiyon açısından araştırma gerektirir. Şişlik, kızarıklık, fistülize yara akla protez enfeksiyonunu getirmelidir. Hareketlerde kısıtlılık, ciddi ağrı ve üzerine basamama dislokasyon ihtimalini düşündürür. Protez çevresinde şişlik, deforme görünüm periprostetik kırıkla ilgili olabilir. Basit düşme ve anormal hareket sorgulanmalıdır.Radyoloji:Rutin pelvis grafileri, iki yönlü kalça- femur grafileri ve bacak uzunluk grafileri isten-melidir. Osteolizi değerlendirmede bilgisayarlı tomografi (BT), kitle- psödotümör için MRG, yumuşak doku ve sıvı birikimlerini değerlendirmek için USG istenebilir. Eğer gevşeme veya enfeksiyon şüphesi ekarte edilemiyorsa sintigrafi istenmelidir. Rad-yolojik değerlendirme femoral stemin tercihinde yol göstericidir. Femurun lateral ve medial kortekslerin kalınlığına göre medullanın durumunun değerlendirilmesi Dorr sı-nıflaması ile yapılır. Bu sınıflama femurun kemik kalitesini gösterir[3].Laboratuvar:Eklem sıvı örneklemesi, tam kan sayımı, ESH ve CRP bize enfeksiyonla ilgili bilgi verir.

ASETABULER REKONSTRÜKSİYONÖncelikle asetabulum ve pelvisin kemik kaybı ortaya konur. Asetabular dudak, duvar ve kolonun kemik stoğu ve medial duvarın durumu net olarak görülmelidir. Asetabu-

502 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 24

lar kapın revizyonla tespitinde öncelikle çimentosuz poroz kaplar ile biyolojik fiksas-yon önerilir. 1. Hemisferik poroz kaplı ve multi-hole vidalı kaplar asetabular revizyonlar için stan-darttır. Asetabular kap, doğal rotasyon merkezine uygun, inferior ve medial yerleşi-me uygun olmalıdır. Süperior yerleşimli ve lateralize kaplarda yüksek aşınma ve gev-şeme görülür. 2. Sınırlandırılmış (Constrained) asetabular komponent: Özellikle sıkça disloke olan instabil kalça revizyonunda tercih edilir. Sahip olduğu bipolar yapı sayesinde başarı-lı sonuçlar alınabilir[38].

Şekil 20. Sınırlandırılmış asetabular komponent ( Trident® Constrained Acetabular Insert-Stryker)

3. Rekonstrüksiyon kafesleri (cages) ile birlikte allogreft uygulaması : Yeterli asetabular dudak (rim) yoksa tercih edilir. En sık karşılaşılan komplikasyon al-logreft yetmezliğidir(failure). Kafes olmadan, sadece allogreft ile yapılan rekonstrük-siyonda komponent migrasyonu ve greft rezorpsiyonu nedeniyle %40-60 başarısız-lık bildirilmiştir. Kafesin arkasına kemik grefti doldurulur. Kafesin üzerine çimento-lanmış polietilen yerleştirilir.

FEMORAL REKONSTRÜKSİYON1. Primer total kalça artroplastisine ait femoral stemler: Metafizyel kemik kaybının çok az olduğu olgularda tercih edilir. 2. Çimentosuz, tamamen poroz kaplı uzun femoral stemler: Özellikle proksimal fe-murun defektli olduğu (Paprosky Tip II ve IIIa ) olgularda yüksek başarı oranlarına sa-hiptir. Tamamen poroz kaplı çimentosuz, uzun stem tercih edilen 170 hastanın en az 10 yıl takibinde % 4.1 mekanik yetersizlik saptanmıştır. Paprosky ve arkadaşlarının bu çalışmasında Dorr Tip C - osteoporotik femurlarda daha geniş (>16.5 mm) femo-ral stemler kullanılması nedeniyle stres kalkanlama (shieding) en yüksek bulunmuş-tur. Olguların % 9’ unda muhtemel anstabil stem nedeniyle uyluk ağrısı tespit edil-miştir[39, 40]. Sonuç olarak proksimal metafizdeki aşırı kemik kaybı olan olguların diyafizer tutulumlu, tümü porozlu stemlerle tedavisi önerilmektedir.3. Kemik greft impaksiyonu ve strut greftleme : Korteksin çok inceldiği ve medullanın

Tablo 3. Femoral Defektlerde Paprosky Sınıflaması

TİP TANIMLAMA

1 Primer kalça artoplastisine benzer, çok az defektin olması

2 Metafizyal hasarlanma ve az miktarda diyafizer hasarlanma

3A Yaygın metafizyal kemik kaybı, diyafizde en az 4 cm sağlam kortikal kemik

3B Yaygın metafizyal kemik kaybı, diyafizde 4 cm den az sağlam kortikal kemik

4 İleri derecede metafizyal kemik kaybı ve destekleyici olmayan diyafizer korteks

Derman Tıbbi Yayıncılık 503

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 25

çok geniş olduğu (Paprosky IIIb ve IV) olgularda tercih edilir. En çok görülen kompli-kasyon stem çökmesidir.

Şekil 21. Daha önce 2 kez revizyon TKA geçiren olgunun(A) asetabulumu kafes ve sınırlandırılmış kapla ve femurun daha uzun porozlu stem ve strut greft ile revizyonunu(B) görmektesiniz.

4. Çimentolu stemler: İleri yaş, radyoterapi almış hastalar, fiziksel aktif olamayan ol-gularda tercih edilebilir. Yüksek başarısızlık oranlarıyla bilinmektedir. Yapılan bir ça-lışmada en az 20 yıl takipli 83 çimentolu kalça revizyonunda % 26.5 reoperasyon ih-tiyacı olmuştur. Reopere olan hastaların % 21.7 aseptik gevşeme, %3.6 periproste-tik kırık ve % 1.2’sinde dislokasyon görülmüş. Burada önemli olan sonuçsa femoral aseptik gevşemeye bağlı revizyon insidansı %7.5 iken, asetabular aseptik gevşeme-ye bağlı revizyon % 21.7’dir[41]. Yani çimentolu asetabular revizyon cerrahisi pek yüz güldürücü değildir. 5. Modüler tümör protezleri: Çok fazla kemik kaybının olduğu, diafiz desteğinin ye-tersiz olduğu olgularda tercih edilir.

KOMPONENT DEĞİŞİMİÖzellikle metal-polietilen tercihli primer kalça protezlerinde insört aşınması ve sub-luksasyon görülebilir. İnstabil bir hale gelen bu kalçalarda femur başı ve polietilen de-ğişimi başarılı olacaktır.

D. DİĞER KALÇA ARTROZ CERRAHİLERİ1. KALÇA ARTRODEZİGünümüzde modern artroplasti uygulamalarıyla ne kadar başarılı olunsa da artro-dez tedavisi güncelliğini kaybetmemiştir. Özellikle genç bireylerde ileri yaşlarda ih-tiyaç duyulacak revizyon artroplastileri ve olası komplikasyonlar nedeniyle ilk tercih kalça artrodezidir. İleri derecede artritik kalça, başarısız kalça artroplastileri ve os-teotomileri, altta yatan hastalıklar, nöropatik artropati, tümör rezeksiyonu diğer en-dikasyonlarıdır. Kontrendikasyonlar:• Aktif enfeksiyon,• Diğer tarafta kalça artroplastisi varlığında,• Eşlik eden omurga deformiteleri, • aynı taraf diz artrozu veya dizilim bozukluğu, çift taraflı kalça artrozu• Her iki alt ektremite arası 2 cm’ den fazla uzunluk farkı olması,• Ciddi osteoporoz varlığında kontrendikedir.

504 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 26

Kalça artrodezi ağrıyı giderse de mobilizasyon için gereken enerji ihtiyacını %30 ora-nında arttırır. Çoğunlukla ağrının giderilmesi hasta memnuniyeti sağlar. Sonrasında artroplasti uygulanabilecek olması nedeniyle total kalça artroplastileri için bize za-man kazandırır. Ne zaman kalça protezine dönelim?• En sık neden geçmeyen kalça ve bel ağrısıdır. • Aynı tarafta ciddi diz instabilitesi ve diz ağrısı• Ciddi karşı taraf kalça ağrısı varlığında TKA ya geçilebilir.Cerrahi öncesi hastanın kas kuvveti elektromyografi (EMG) ile test edilip abduktor kolun ( Gluteus medius ) ne kadar fonksiyonel olduğuna bakılır. Eğer abduktor kol afonksiyonel ise sınırlandırılmış (constrained) asetabular komponent tercih edilir. Bu olguların başarısı abduktor kolun ne kadar fonksiyon gösterdiğine bağlıdır. Cerrahi teknik:Amaç; kalça 20-35 derece fleksiyonda, 0- 5 derece adduksiyonda ve 5- 10 derece dış rotasyonda kalça eklemini dondurmaktır. Cerrahi için lateral kesi tercih edilebilir. Abduksiyondan kaçınılmalıdır. Abduktor kompleks torakanterik osteotomiden sonra yerine fikse edilerek korunmalıdır. Superior gluteal sinirin korunması gerekir. En sık tercih edilen teknik kobra plağı ile torakanterik osteotomi ve fiksasyon yöntemidir.

Şekil 22. Kalça artrodezi için tercih edilen kobra plak ile rijit fiksasyon

Burada asıl sorun Girdlestone rezeksiyon artroplastisi planlamak değil, çoğu kez pel-vise migre olmuş asetabular komponentleri çıkarmaktır(Bakınız, Komplikasyonlar, Protrüzyo asetabuli).

2. REZEKSİYON ARTROPLASTİSİ (GIRDLESTONE)Girdlestone prosedürü, femur başı osteotomisi veya Girdlestone rezeksiyon artrop-lastisi olarak bilinir. İlk olarak 1928 yılında İngiliz cerrah Gathorne Girdlestone ta-rafından tüberkülozlu kalçalarda hayat kurtarıcı bir ekzisyon ameliyatı olarak tarif edilmiştir[42]. Revizyon kalça artroplastisi uygulanamayacak, osteoporotik ve kemik kaybı fazla olan olgularda akılda bulundurulması gereken bir prosedürdür.

Derman Tıbbi Yayıncılık 505

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 27

Endikasyonlar:Periprostetik kalça enfeksiyonlarıAseptik gevşemesi olan TKA Rekürren kalça çıkığı Femur boyun kırığı nedeniyle yapılan tespitin başarısız olması ve Genç yaşta ileri derece kalça artrozu olan, osteonekroz olgularında tercih edilmeli-dir[43].Cerrahi teknik:Posterior, anterior veya lateral yaklaşımla kalça açılımı sağlanıp varsa implantlar çı-karılır. İleri dönemde TKA uygulanabileceği unutulmadan abduktor mekanizma ko-runmalıdır. İmpingement yapacak kemik fazlalıkları temizlenmeli ve eklem aralığına drenaj konulmalıdır.

Şekil 23. Rezeksiyon artroplastisi uygulanmış olgu

Sonuçlar: Özellikle protez enfeksiyonu sonrası uygulanan rezeksiyon artroplastisi enfeksiyo-nun tedavisini hızlandırır. Enfeksiyon belirteçleri normale döndükten sonra uygula-nan kalça protezlerindeki başarı merak konusudur. Charlton ve ark. yaptığı bir 44 hastalık bir çalışmada cerrahi sonrası 2 yıllık takipte Harris kalça skorları 40 tan 78 e yükselmiştir. % 11.4 kalça çıkığı, % 2.3 reenfeksiyon ve % 9.1 torakanterik nonuni-on görüldüğü bildirilmiştir. Sonuç olarak Girdlestone cerrahisi enfeksiyonun eradike edilmesinde % 97.7 oranında yüksek başarı sağlar[44].

Kaynaklar1. Pivec, R., et al., Hip arthroplasty. Lancet, 2012. 380(9855): p. 1768-77.2. Crowther, J.D. and P.F. Lachiewicz, Survival and polyethylene wear of porous-coated acetabular components in pati-ents less than fifty years old. The Journal of Bone & Joint Surgery, 2002. 84(5): p. 729-735.3. Khanuja, H.S., et al., Cementless Femoral Fixation in Total Hip Arthroplasty. Vol. 93. 2011. 500-509.4. Nandi, S., et al., A low-cost digital templating system for total hip arthroplasty. J Surg Orthop Adv, 2015. 24(1): p. 42-6.5. Dong, Y.L., et al., Ceramic on Ceramic or Ceramic-on-polyethylene for Total Hip Arthroplasty: A Systemic Review and Meta-analysis of Prospective Randomized Studies. Chin Med J (Engl), 2015. 128(9): p. 1223-31.6. Chang, J.D., Future bearing surfaces in total hip arthroplasty. Clin Orthop Surg, 2014. 6(1): p. 110-6.7. David, T.S. and M.S. Vrahas, Perioperative lower urinary tract infections and deep sepsis in patients undergoing total joint arthroplasty. J Am Acad Orthop Surg, 2000. 8(1): p. 66-74.8. Poeran, J., et al., Tranexamic acid use and postoperative outcomes in patients undergoing total hip or knee arthrop-lasty in the United States: retrospective analysis of effectiveness and safety. BMJ, 2014. 349: p. g4829.9. Tsukada, S. and M. Wakui, Lower Dislocation Rate Following Total Hip Arthroplasty via Direct Anterior Approach than via Posterior Approach: Five-Year-Average Follow-Up Results. Open Orthop J, 2015. 9: p. 157-62.

506 Derman Tıbbi Yayıncılık

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 28

10. Yates, A.J., Jr., The relative risk of infection from transfusions after arthroplasty: Commentary on articles by Richard Friedman, MD, FRCSC, et al.: “Allogeneic blood transfusions and postoperative infections after total hip or knee arthrop-lasty” and Erik T. Newman, MD, et al.: “Impact of perioperative allogeneic and autologous blood transfusion on acute wo-und infection following total knee and total hip arthroplasty”. J Bone Joint Surg Am, 2014. 96(4): p. e33.11. Wyles, C.C., et al., High rate of infection after aseptic revision of failed metal-on-metal total hip arthroplasty. Clin Orthop Relat Res, 2014. 472(2): p. 509-16.12. Leichtle, U.G., et al., Dislocation after total hip arthroplasty: risk factors and treatment options. Acta Orthop Trau-matol Turc, 2013. 47(2): p. 96-103.13. Plate, J.F., et al., Risk of dislocation using large- vs. small-diameter femoral heads in total hip arthroplasty. BMC Res Notes, 2012. 5: p. 553.14. Singh, S.P. and H.P. Bhalodiya, Head size and dislocation rate in primary total hip arthroplasty. Indian J Orthop, 2013. 47(5): p. 443-8.15. Bass, A.R., et al., Myocardial ischaemia after hip and knee arthroplasty: incidence and risk factors. Int Orthop, 2015.16. Thilak, J., et al., Risk Factors of Heterotopic Ossification Following Total Hip Arthroplasty in Patients With Ankylosing Spondylitis. J Arthroplasty, 2015.17. Wakabayashi, H., et al., Clinical analysis of preoperative deep vein thrombosis risk factors in patients undergoing to-tal hip arthroplasty. Thromb Res, 2015.18. Yeager, A.M., A.V. Ruel, and G.H. Westrich, Are bilateral total joint arthroplasty patients at a higher risk of developing pulmonary embolism following total hip and knee surgery? J Arthroplasty, 2014. 29(5): p. 900-2.19. Smith, E.J., M. Maru, and A. Siegmeth, Thirty-day mortality after elective hip and knee arthroplasty. Surgeon, 2015. 13(1): p. 5-8.20. Hunt, L.P., et al., 90-day mortality after 409 096 total hip replacements for osteoarthritis, from the National Joint Re-gistry for England and Wales: a retrospective analysis. The Lancet. 382(9898): p. 1097-1104.21. Teng, S., et al., Smoking and risk of prosthesis-related complications after total hip arthroplasty: a meta-analysis of cohort studies. PLoS One, 2015. 10(4): p. e0125294.22. Muraoka, K., et al., Usefulness of ultrasonography for detection of pseudotumors after metal-on-metal total hip art-hroplasty. J Arthroplasty, 2015. 30(5): p. 879-84.23. Lanting, B.A., et al., Correlation of corrosion and biomechanics in the retrieval of a single modular neck total hip art-hroplasty design: modular neck total hip arthroplasty system. J Arthroplasty, 2015. 30(1): p. 135-40.24. Stiehl, J.B., Acetabular prosthetic protrusion and sepsis: case report and review of the literature. J Arthroplasty, 2007. 22(2): p. 283-8.25. Yagdi, S., et al., Retroperitoneal migration of a septically loose femoral component. J Arthroplasty, 2011. 26(6): p. 977 e17-20.26. Girard, J., et al., Total hip arthroplasty revision in case of intra-pelvic cup migration: designing a surgical strategy. Orthop Traumatol Surg Res, 2011. 97(2): p. 191-200.27. Morrison, R., S. Adegbola, and V. Bhattacharya, Intra-abdominal removal of a displaced hip prosthesis. Int J Surg Case Rep, 2015. 6C: p. 12-4.28. Chana-Rodriguez, F., et al., Stoppa approach, an alternative for total hip arthroplasty in an intra-pelvic cup. J Arthrop-lasty, 2013. 28(1): p. 198 e1-4.29. Thakkar, S.C., et al., Protrusio acetabuli and total hip arthroplasty in patients with Marfan syndrome. J Arthroplasty, 2012. 27(5): p. 776-82.30. Bach, C.M., et al., Intrapelvic complications after total hip arthroplasty failure. Am J Surg, 2002. 183(1): p. 75-9.31. Lewallen, D.G. and D.J. Berry, Periprosthetic fracture of the femur after total hip arthroplasty: treatment and results to date. Instr Course Lect, 1998. 47: p. 243-9.32. Singh, J.A., et al., Are gender, comorbidity, and obesity risk factors for postoperative periprosthetic fractures after pri-mary total hip arthroplasty? J Arthroplasty, 2013. 28(1): p. 126-31 e1-2.33. Singla, N.K., et al., IV acetaminophen: Efficacy of a single dose for postoperative pain after hip arthroplasty: subset data analysis of 2 unpublished randomized clinical trials. Am J Ther, 2015. 22(1): p. 2-10.34. Zhao, X., et al., Efficacy of steroid addition to multimodal cocktail periarticular injection in total knee arthroplasty: a meta-analysis. J Orthop Surg Res, 2015. 10(1): p. 75.35. Yamasaki, S., K. Masuhara, and T. Fuji, Tranexamic acid reduces postoperative blood loss in cementless total hip art-hroplasty. J Bone Joint Surg Am, 2005. 87(4): p. 766-70.36. Zeng, W.N., et al., Comparison between drainage and non-drainage after total hip arthroplasty in Chinese subjects. Orthop Surg, 2014. 6(1): p. 28-32.37. Prosser, G.H., et al., Outcome of primary resurfacing hip replacement: Evaluation of risk factors for early revision: 12,093 replacements from the Australian Joint Registry. Acta orthopaedica, 2010. 81(1): p. 66-71.38. Khan, R.J.K., et al., A constrained acetabular component for recurrent dislocation. Journal of Bone & Joint Surgery, Bri-tish Volume, 2006. 88(7): p. 870-876.39. Paprosky, W.G., N.V. Greidanus, and J. Antoniou, Minimum 10-year-results of extensively porous-coated stems in revi-sion hip arthroplasty. Clin Orthop Relat Res, 1999(369): p. 230-42.40. Della Valle, C.J. and W.G. Paprosky, The femur in revision total hip arthroplasty evaluation and classification. Clin Ort-hop Relat Res, 2004(420): p. 55-62.41. Trumm, B.N., et al., Minimum 20-year follow-up results of revision total hip arthroplasty with improved cementing technique. J Arthroplasty, 2014. 29(1): p. 236-41.

Derman Tıbbi Yayıncılık 507

Artrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça ArtroplastileriArtrozlar ve Artroplasti & Güncel Artrodez Yaklaşımları / Kalça Artroplastileri

Derman Tıbbi Yayıncılık 29

42. Sharma, H., J. De Leeuw, and D.I. Rowley, Girdlestone resection arthroplasty following failed surgical procedures. Int Orthop, 2005. 29(2): p. 92-5.43. Maguire, N., B. Robertson, and P. Henman, Girdlestone procedure for avascular necrosis of the hip in an intravenous drug user. J Surg Case Rep, 2014. 2014(8).44. Charlton, W.P., et al., Complications associated with reimplantation after girdlestone arthroplasty. Clin Orthop Relat Res, 2003(407): p. 119-26.