77

Albert Camus - Ecinniler

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Albert Camus - Ecinniler

Citation preview

Page 1: Albert Camus - Ecinniler
Page 2: Albert Camus - Ecinniler

AlbertCamus

ECİNNİLEROYUNTürkçesiAZİZÇALIŞLARÖzgünadıLesPossédésCANYAYINLARI

Page 3: Albert Camus - Ecinniler

ECİNNİLERİN‘ECİNNİLERİÜSTÜNEAzizÇalışlarAlbert Camus, Dostoyevski’nin 1870/71 yıllarında yazdığı ünlü Ecinniler romanını 1959’daoyunlaştırarak,‘ThéâtreAntoine’dakendisisahnelemiştir.Buyapıt,birDostoyevskiuyarlamasıolmaklabirlikte,Camus’nünsanatsal-felsefiyaratımlarıarasındaönemliveözgünbiryeresahiptir.Ancak,nasılCamusbuyapıtınıDostoyevski’denalmışsa,Dostoyevskideyapıtımkendidöneminingerçekyaşamındanalmıştır. Bu nedenle, yapıtın dayandığı yaşamsal olgulara dönerek, gerek Dostoyevski’nin, gerekCamus’nün bu olgulara nasıl baktıklarının burada gözden geçirilmesi, yapıtın daha iyi kavranabilmesiaçısından, hiç kuşkusuz, önem taşımaktadır. Bilindiği gibi, 19. yüzyılda Rusya, çok karmaşık veçelişkilerledolubir toplumsal, siyasalyaşama sahipolduğukadar, aynı zamanda, siyasal-devrimcibirarenadır da. Bir yanda Belinski, Dobrolyubov ve ' Çemişevski gibi devrimci-demokratlar, bir yandaSlavcılar, bir yanda Batıcılar, bir yanda Petraşevski Çevresi, bir yanda ‘Rus sosyalizmimin sözcüsüHerzen ve Ogaryov, bir yanda Lavrov, Tkaçyev ve Mihaylovski’nin popülist ideolojileri, bir yandaBakunin ve Kropotkin’in anarşizmi... Öte yanda da, bunların dışında kalamayacak bir romancı,Dostoyevski.Nitekim:PETRAŞEVSKİÇEVRESİveDOSTOYEVSKİ22Aralık1849’daSt.Petersburghalkıacayipbirolayatanıkoldu;yirmibirsiyasaltutuklu,St.PetrovePavlusKalesindenalınıpSemenovskiAlanınagetirildivesiyahbirbezleörtülmüşdarağacıplatformununönüne dizildi. Bir memur, haklarında verilen ölüm cezalarım okudu; bir rahip tutuklulardan tövbeetmelerini istedive askerlerherbirine, idamcezalarındagelenekolduğuüzere,beyaz gocuk ve başlıkgiydirdi...idamedileceklerigünübeklemeacısınıçekmişolanonsekiz ‘Petraşevskiciarasında, ileride19. yüzyılın en büyük yazarlarından biri olacak kişi, Fyodor Dostoyevski adında bir genç de vardı."Dostoyevski’nin bu dönemdeki siyasal konumu ile ileride romanları arasındaki bağla ilgili olarak daşunlarıokuyoruz:

"PetraşevskicilerinRusdüşüncetarihi içindekirolünüsaptayabilmekiçin,düşüncelerininDostoyevski’ninolgunlukdönemiyazılarındabenimsediğinigözönünde tutmamızgerekir.Dostoyevski’nintümbüyükromanlarınınarkaplanınıoluşturansosyalizmilegiriştiğipolemiği,büyükölçüde,gençlikarkadaşlarının sahip oldukları düşüncelerle yürütülen tartışmalar oluşturur. Bu polemiğin ana teması,sosyalizmin toplumsal adaletten çok, insanıTanrınınyerinekoymakyolundabir girişimolduğu savınınkaynağı,kuşkusuz,Dostoyevski’ningençliğindeizlediğitartışmagruplarındaduyduğuantropoteist(insan-tanrıcı-A.Ç.)düşüncelerdi."Nitekim,Dostoyevski,olgunlukdönemiolanveaşırısağçevrelerleilişkileriçine girdiği 1870’lerde, "hem Batılı kapitalizmin, hem de sosyalist düşüncelerin insanın Tanrıdanuzaklaşmasınınbirsonucuolduğuinancına,varmıştı.Budüşünce,Dostoyevski’yePetraşevskiÇevresininbirüyesi ikenyazılarıkendisinesunulanFeuerbach’ın telkinettiğibirşeydi.Feuerbach, ‘Tanrı, insanınkendisinden başka bir şey değildir’ diye yazmıştı, ‘dolayısıyla Tanrıya yüklenen tüm nitelikler, insandoğasınınnitelikleridir...GerçekTanrıinsandır!”'

Ancak,PetraşevskiÇevresiüyeliğininsiyasai-düşünseluzantılarındaDostoyevski’nin(SuçveCeza,Budala gibi romanlarını içeren) bu olgunluk dönemi sırasında, çok önemli bir olay yer alır:

Page 4: Albert Camus - Ecinniler

‘NeçayevOlayı!’NEÇAYEVOLAYIYADASİYASAL‘ECİNNİLER’

1869 yılında, Herzen, Ogaryov ve Bakunin’le İsviçre’de yakından bir ilişki kuran ve

MoskovaÜniversitesindeokuyanNeçayevadlıbirbağnazdevrimci,öğrenciarkadaşlarınıgelecektekibirdevrimadınaörgütlemeyebaşlar.‘HalkınÖcü’adıylatanınan,Enternasyonal’intemsilcisivetüm‘RusyaDevrimcileri Komitesi’nin üyesi olduğunu ileri süren, son derece merkezi bir örgütün kurucusudurNeçayev. Bu girişiminde Neçayev’i, kendisine 'Alliance Révolutionnaire Européenne CommittéeGénéral’adınıtaşıyan,gerçektevarolmayanbirörgütünmühürüileözelbirgarantibelgesiverenBakunindesteklemektedir. Neçayev’inDevrimci Kateşizm adını taşıyan kitapçığı, acımasız ve dürüst olmayansavaşımyöntemlerinisavunmaktadır:“Devrimci,yerleşiktoplumsalahlâktantiksinipondannefreteder;onuniçin,yoludevriminzaferineaçanherşeyahlâkauygundur,onunyolununkarşısınadikilenherşeyseahlâka aykırıdır.” Bu ilkeler çevresindeki eylem, başlarındaki şef yoluyla yukarıdaki bir gruba bağlıbeşerkişilikgruplarcayürütülecekti.1869 yazında İtalya’dan Dresden’e geçen Dostoyevski’ye, orada karısı Anna’nın Moskova TarımAkademisindeöğrenciolanağabeyi,bugençlerinyaşamlarını,devrimüzerinebilgilerinianlatır,buaradada,Ivanovadındakibiröğrencidenderenklibirbiçimdesözeder.Ancak,Ivanov,Neçayev’inelindekibelgeningerçekliğindenkuşkulananveNeçayev’inyöntemlerinedekarşıçıkanbiridir.Birkaçaysonrabir haber yıldırım hızıyla bütün dünyaya yayılır. 21 Kasımda, Ivanov, Akademinin arka bahçesindeNeçayev’leüçarkadaşıtarafındanöldürülüpcesedihavuzaatılmıştır.Öldürülenlerin‘HalkınÖcü’Örgütüüyeleriolduğu,Ivanov’unhayınlıketmesindenvekendilerinielevermesindenkorktukları içinkendisiniÖldürdükleri,bunudaNeçayev’inbaşkanlığında,onunbirkışkırtmasısonucuöldürdükleriortayaçıkar.Bu üç kişi, öbür örgüt üyeleriyle birlikte tutuklanıp 1870 Haziranında St. Petersburg’da yargılanırlar;Neçayeviseİsviçre’yekaçar.

İştebuolay,ikiyöndetepkisinibulur;biri‘sol’dan,öbürüyse‘sağ’dan.‘Sol’dangelentepkiTkaçyev’dendir.“1874’teTkaçyev,Engels’ekarşısertbirsaldırıbaşlatır.Bupolemiğenedenolankonu,Rusya’dançokEnternasyonalidi.SözkonususorunBakuninileMarxarasındakiideolojikfarklılıklardanve1.Enternasyonaldeönderlikkavgalarındandoğdu.Bakunin’inEnternasyonalinbaşınasardığıNeçayevolayından sonra Enternasyonal, Neçayev’i suçlayan ve kendisinin nifakçı yöntemlerini onaylamadığınıbildirenbirkararçıkardı.BiranlamdaNeçayev’in izleyicisiolanTkaçyev,bukararıgenel olarakRusdevrimci akımına yönelik bir davranış olarak yorumladı. ‘Engels’eAçıkMektup’ (1874) adını taşıyanünlüyazısında,Engels’i,devrimcicoşkudanyoksunolmaklasuçlayıpdevrimingeriülkelerdekişansıylailgilikendigörüşlerinisavundu."

‘Sağ’dan gelen tepki ise, gerici basından gelir ve söz konusu olay, tüm olarak devrimciakımıgözdendüşürmek içinkullanılır.BunlarınarasındaDostoyevskidevardır.Rusya’daderinetkilerbırakmış olan bu olay, yani İvanov’un öldürülüşü, bu olay ile olaya karışan kişilerle ilgili olarakkayınbiraderinden bilgi alan Dostoyevski’de derin izler bırakmıştır. Neçavev olayına dört ellesarılır. "Olayı bir taşra kasabasında geçirtmek, kahramanların adlarını değiştirip birkaç da yardımcıkarakter yaratmak yetecekti bu işe. Hiç ele alınmamış bir ahlâk biçimini kapsayan müthiş bir suçöyküsüiçingerekenbütünmalzemeavucununiçindeydiartık."İşte,Ecinnilerromanı,butarihselolaylarınbütün o sıcaklığı içinde yazılmış olup Neçayev, Ecinniler romanının başkahramanlarındanPeterVerhovenskiolarakkarşımızaçıkar.

NEÇAYEVveCAMUS

Page 5: Albert Camus - Ecinniler

Ancak,romanınöbürkişilerinegeçmedenönce,Camus’yedönmemizveBaşkaldıraninsan

adlı yapıtının ‘Bireysel Terörizm’ bölümünde ‘Ecinniler’den Üçü’ başlığı altında Neçayev’i nasılgördüğünüburadaalıntılamamızgerekiyor:

"Bakuninkadarbilinmeyen,ondandahaesrarlı,amakonumuzaçısındandahaönemliolanNeçayev,entutarlınoktasınakadargötürdünihilizmi.1866’lardadevrimciaydınçevrelerdegörünmeyebaşladı,1882yılındadakaranlıkbiçimdeÖldü.Bukısazamaniçindehepçekicibirinsanolarakkaldı;üniversiteliler, Bakunin, göç etmiş devrimciler, hatta yattığı zindanda çılgınca bir nifak içine sokmayıbaşardığı gardiyanlar, hepsi çevresindeydi. Ortaya çıktığı zaman, çoktan kararlıydı... Bakunin gibi,bundanböylepolitikanındin,dinindepolitikaolacağınıyazmakladayetinmemişti.Umutsuzbirdevriminzalim keşişi olmuştu; desteklemeye karar verdiği kara tanrısallığı yaymayı, onu en sonunda başarıyaulaştırmayısağlayacakölçüdedüzenikurmak,Neçayev’inenbelirginhayâliydi.

Evrensel yıkmakonusundadüşünce yürütmekle kalmadı, büyükbir soğuklukla, kendilerinidevrimeadayanlariçin‘herşeymubahtır’ıistemek,kendidavranışlarındadahiçbirşeydensakınmamakonunbaşlıcaözgünyanıydı. ‘Devrimci, öncedenmahkûmbir insandır.Negönül ilişkileri olmalıdır, nesevdiğinesneler,sevdiğivarlıklar.Kendiadındanbilesıyrılmalıdır.Herşeyibir tektutkuda,devrimdetoplamalıdır.’Tarih,hertürlüilkenindışında,devrimlekarşı-devrimarasındabirsavaştanbaşkabirşeydeğilse, bu iki değerden birini benimsemekten başka çıkar yol yoktur, ölüm de buradadır, diriliş de,Neçayevbumantığısonnoktasınagötürür.Devrim,ilkonunla,aşktanvedostluktanaçıkçaayrılır...Amadevrim tek değerse, her şevi ister, hatta hafiyeliği, dolayısıyla dostluğun feda edilmesini bile.Bundanböyleşiddet,soyutbirdüşünceyararına,dostdüşmandemedenherkeseyönelecektir...

Neçayev’inözgünlüğü,kardeşeyapılanşiddetindoğrulanmasındayatar...NeçayevRusya’yıgerçekten avucunun içine alır, kendi birliğini kurar, yasaları da kendi tanımlar. Burada... gizli merkezkurulunugörürüzhiçkuşkusuz,herkesbukurulakoşulsuzolarakbağlıkalacağınaandiçmekzorundadır.Gerçektendedahavarolmayanmerkezkurulununyetkilisiolduğunusöylediği...zaman,dahabaşlangıçtayalan söylemiş olacaktır... Devrimcileri kategorilere ayırmakta daha ileri gider. Ona göre, birincikategoridenolanlar(yaniliderler),ötekileriistediklerigibi‘harcanabilecekbirsermaye’olarakgörmekhakkını taşırlar...Neçayev’denöncehiçbirdevrimci liderbunubirdavranış ilkesiolarakbenimsemeyigözealamamıştı.Ozamanakadarhiçbirdevrim, insanınbiraraçolabileceğiniyazmamıştıyasalarına...Neçayev, çekingenlere şantaj yapılabileceği, yıldırılabilecekleri, güvenlerinde aldatılabileceklerikararınavarır.Düzenlibirbiçimdeentehlikeliişlereitilirlerse,yalancıdevrimcilerbileişeyarayabilir.Ezilmişlere gelince, kendilerini temelli kurtarmak söz konusu olduğuna göre, daha da ezilebilirler.Onlarınyitirdiklerini,geleceğinezilmişlerikazanacaktır...

Neçayev, ilkelerinin başarısını göremedi.Amahiç değilse üniversite öğrencisi Ivanov’unÖldürülüşü sırasında uygulamak istedi bu ilkelerini. Ivanov’un öldürülmesi günün insanlarınıöylesinesarstıki,DostoyevskiEcinniler’inanakonularındanbiriyaptıbunu.BiricikkusuruNeçayev’inyetkilisi bulunduğunu söylediği merkez kurulundan kuşku duymak olduğu anlaşılan İvanov, bu kurullaözdeşleşmiş kişiye karşı çıktığına göre, devrimekarşı çıkıyor demekti.Öyleyse ölmeliydi.Neçayev’inarkadaşlarından biri Uspenski; ‘Bir adamın yaşamına son vermeye ne hakkımız var?’ diyesoruyordu. Aldığı karşılık şuydu: "Hak değil söz konusu, savımıza zarar veren her şeyi yok etmegörevimiz.İvanov’ubirpusudaöldürür..."

ŞİGALEVCİLİK

Ancak,Neçayev’inbudüşünceveeylemlerinidayandırdığıbirkişidahavardır:Şigalev.

Page 6: Albert Camus - Ecinniler

Camus, yukarıda bıraktığımız alıntılardan sonra yine ‘Bireysel Terörizm’ bölümünde ‘Şigalevcilik’başlığıaltındaşunlarıyazar:"Şimdidevrim,gerçekköklerindenkopmuş,tariheboyuneğdiğiiçininsanaolan bağlılığını yitirmiş olarak, bütün evreni köleleştirmeyi düşünmektedir. Ecinniler’de onursuzlukhakkını isteyen nihilist Verhovenski’nin (yani Neçayev’in-A.Ç.), göklere çıkardığı Şigalevcilik çağıbaşlar artık... İnsansever Şigalev, Verhovenski’nin güvencesidir artık; insanlık sevgisi, bundan böyle,insanın köleleştirilmesini doğrulamaya yarayacaktır. Eşitlik düşüncesine tutulmuş olan Şigalev, biryılgınlık sistemi de olsa, ancak bu tek bir sistemin olanaklı olduğu yolunda, yılgınlık yaratıcı birsonuca varmıştı. ‘Sınırsız bir özgürlükten yola çıkarak, sınırsız bir zorbalığa vardım. Her şeyinolumsuzlanmasıolantambirözgürlük,ancaktümbirinsansoyuylaözdeşhalegetirilmişyenideğerlerinyaratılmasıylaayaktadurabilir.Budeğerlerinyaratılmasıertelenirseeğer,insanlıkparamparçaolacaktır.Bu yeni ölçülere varmanın en kısa yoluysa tam bir diktatörlüktür... ‘Şiddetin Mesihler’ininegemenliğinden başka bir şey söz konusu değildir (burada). "Tepede Papa’, der Verhovenski acı acı,‘çevresinde biz, aşağımızda da Şigalevcilik." İşte Ecinniler deki Şigalev, bu Şigalev’dir, yapıttakendisiolarakgeçer.

LİBERALBATICILAR

Ecinnilerde yer alan (genç) Verhovenski ile Şigalev’in yanı sıra öbür ‘Ecinniler’egeçmedenönce,yapıtınbaşlıcabirbaşkakişisiniaçıklamakgerekiyor.Dostoyevski’yegöre,"1860’larınnihilistleri,1840’lardakiradikal idealistlerinenmantıkisonucuydu.RomandageçenNeçayev’i,öyküdebaşrollerdenbirinioynayacak,geçmişkuşağın tipikradikalcilerindenbirininoğluyapmakla,bu ilişkiyikuracağı sonucuna vardı kendisi." İşte, yapıtta genç Verhovenski’nin babası olarak yer alan StepanTrofimoviç Verhovenski’de, Dostoyevski, bizlere liberal Batıcılığın 1840’lardaki en önemlisözcüklerinden birini, Stankeviç Çevresinin eski bir üyesi ve Moskova Üniversitesi tarih profesörüTimofeyGranovski’yiverir.Kendisinidahaöncehiç tanımadığı,onunla ilgilibilgiyi, ‘ToprağaDönüş’akımının Önde gelen ideologlarından biri olan, yakın dostu Ştrahov’dan aldığı, Granovski’nin eylemegeçme anlarında karşılaştığı yargı verme gücünden yoksunluğunu, vaaz verme tutkusunu, vb.oğlununyukarıdaaçıkladığımıznitelikleriyletambirkarşıtlıkoluşturacakbiçimdeortayakoyar.Batıcılıkdavasına en önemli katkısını, verdiği açık derslerde yapan Granovski için Herzen, "Konferanssalonunu, oturma salonuna, beou monde'un buluşma yerine döndürdü,” diyor. Granovski’nin bukonuşmalarının ‘Slavcılık düşmanı bir içerik taşıdığı ve konuşmalarında saldırılarını Slavcıların avamhalkı idealleştirmeleri noktasında yoğunlaştırdığı’ bilinmektedir. Dolayısıyla, yapıtta, bir Slavcı olanDostoyevski’nin ‘Granovski’nin oldukça ayrıntılarıyla dolu bir karikatürünü bizlere vermesine hiçşaşmamakgerekir.

Granovski’nin,yaniStepanVerhovenski’ninyapıttayakındostuolarakgeçenve‘Anlatıcı’olarakyeralanGrigoryev’inyaşamdakigerçekGrigoryevmiolduğunusöyleyebilmemizoldukçagüçsede, bizce, hiç de akla uzak değil. Çünkü yaşamdaki gerçek Grigoryev, Ştrahov’un düşünce arkadaşıolarak, "Puşkin’den başlayıp Dostoyevski’de sona ermek üzere, Rusya’nın en büyük yazarlarının ide-olojik evrimini, ‘köklere inmek’ ya da yerli toprağa bir dönüş olarak benzeri bir süreçle açıklayarakyorumlayan"birkişiolduğuKadar;yaşamıveyaşamınorganikgörünüşlerinikendisinefelsefeedinerek,‘organikeleştiricilik’insözcülüğünüdeyapmışbirkişiydi.Dolayısıyla,Dostoyevski,kendisineyaşamınyanındaolaylarabakan,‘güvendiği’birkişiolarak‘Anlatıcı’rolünüvermişolabilir.

ROMANKİŞİSİOLARAKDOSTOYEVSKİNihilist ‘genç kuşak’a döndüğümüzde, öncelikle Camus’nün ilgi alanına giren ‘Ecinniler’e geçmedenönce,NeçayevOlayı’nın‘kurban'ıolmuşİvanov’undayapıttakiyerinibelirlememizveDostoyevski’yle

Page 7: Albert Camus - Ecinniler

bağını ortaya koymamız gerekmektedir. Ivanov, yapıtta Şatov olarak verilmiştir. Ancak, "Şatov tipiincelendiği zaman, onda, kaçınılmaz olarak, kendi yaratıcısının bir imgesinin ortaya çıktığı birçoközellikler görülecektir." Çünkü, Şatov da, Dostoyevski gibi, bir zamanlar, toplumcudur; (PetraşevskiÇevresindeki) Dostoyevski gibi, baskı makinesinden sorumludur. Yine Dostoyevski gibi, daha sonradeğişime uğrar, nihilizme tövbe eder, Slavcıları benimser; yani, hem Batıcı liberallerin, hem de asılnihilistlerin ve bağnaz devrimcilerin tam karşısında yer alır. Bu nedenlerle, "Şatov, yazarın kendiportresininyadakendibenliğininidealleştirilmesidir,"diyebiliriz.FELSEFİ‘ECİNNİLER’

Dostoyevskinasılgerçekyaşamdanyolaçıkarak,kendidünyagörüşüdoğrultusunda,kendigününe ilişkin siyasal-etik bir sorunsalla hesaplaşmaya girişiyorsa ve bunu Hıristiyan hümanizmdebirçözümeulaştırmayaçalışıyorsa,CamusdebirVaroluşçu’yazarolarakbaktığıDostoyevski’denyolaçıkarak, kendi dünya görüşü doğrultusunda, kendi gününe ilişkin felsefi bir sorunsalla hesaplaşma yagirişmektedir. Bu nedenle de Ecinnilerde Camus’nün içten ilgisini çeken ‘Ecinniler’, Stavrogin ileKirillov’dur.

1869yazındaDostoyevski,yakındostuŞtrahov’aşöyleyazar:"Romanıngerçekkahramanıolacak yeni bir kişi çıktı ortaya, öyle ki, önceki kahraman arka planda kaldı." İşte bu kişi,Dostoyevski’ninbeşliromandizisiolarakdüşündüğüvetanrıtanımazlık,Katoliklikve‘RusTanrılığı’gibikonuları kapsayacak olan Büyük Günahkârdan Ecinnilere aktardığı Stavrogin’di. Gerçek yaşamaçısından, Nikolay Stavrogin’in Ön tipi olarak, ‘Petraşevski’nin reformcu kampı karşısında yer alanradikal grubun lideri Speşnev’gösterilmektedir. Ancak, Stavrogin, Speşnev’in çok daha Öteboyutlarındayatan,dahaçokPostoyevski’ninkurgusaldüşüncesininkendibirürünüdür,hatta,‘korkunçiçsıkıntısıyla,kendisindeDostoyevskiözellikleridebulunmaktadır,diyebiliriz.

Kirillov da yine Büyük Günahkâr’dan alınma, bütün bütüne hayâl gücünün, kurgusaldüşüncenin bir ürünüdür.Ancak,Camus’nün en önemli felsefi kişisidir. "Dostoyevski’nin romanlarındasorunÖyle bir şiddetle ortaya atılmıştır ki, ancak aşırı çözümler getirebilir.”Varoluş asılsızdır ya daölümsüzdür," diyen Camus, Sisyphos Efsanesinde, ‘Saçma (Absürd) Yaratım’ bölümünde,‘Kirillov’ başlığı altında bu kişiye şöyle yer verir: "...Aynı konunun en hayranlık verici genişlikleKirillov’da, Ecinniler in gene mantıksal intihar taraftarı kahramanında kişileştiği bilinir. MühendisKirillov,biryerdecanınakıymakistediğini,çünkü‘düşüncesininbuolduğunu’bildirir...Birdüşünceiçinhazırlanırölüme.Bu,üstünintihardır.Gerçektendemühendis.BirYazarınGünlüğündekiakılyürütmeleribaştanelealır.

Tanrının gerekli olduğunu, varolması gerektiğini hisseder. Ama varolmadığını vevarolmayacağınıbilir...Bututum,ondasaçmasonuçlaradayolaçar,intiharının,küçümsediğibirdavanınyararına kullanılmasını (yani, Şatov’un öldürülmesi suçunu -A.Ç.) ilgisizlikle kabul eder. (Kendiniöldürerekyaşamdan-A.Ç.)öçalmadeğilbaşkaldırmasözkonusudurartıkÖyleyseKirillov,saçmabirkişidir…BirTanrıolmakiçinkendiniöldürmekister.

Akılyürütmeklasikbiraçıklıktadır:Tanrıyoksa,KirillovTanrıdır.ÖyleyseKirillovTanrıolmakiçinkendiniöldürmelidir.Bumantıksaçmadır,amagerekendebudur.Buaradailginçolan,yeryüzüneindirilmişbuTanrılığabiranlamvermektir...Üstün-insanınyalnızmantığıvedeğişmezdüşüncesivardıronda,insanınsabütünsicili.AmasakinsakinTanrılığındansözedendeodur.Delideğildir,yadaozamanDostoyevskidelidir.

Kirillov'unkendisidedahaiyianlamamızayardımeder.Stavrogin’inbirsorusuüzerine,birtanrı-insandan söz etmediğini açıkça belirtir... ‘Isa’yı yalanın ortasında yaşattılar ve yalan içinöldürttüler,’ der. Isa, yalnız bu anlamda bütün insanın dramını kişileştirir. En saçma insan durumunu

Page 8: Albert Camus - Ecinniler

gerçekleştirdiğinden,kusursuz-insandır.Tanrı-insandeğildir,insan-tanrıdır.ÖyleysesözkonusuolanTanrılık,bütünbütünedünyasaldır.‘ÜçyılboyuncaTanrılığımın

özünü aradım ve buldum’ der Kirillov, ‘Tanrılığımın özü bağımsızlıktır.’ Kirillov için de, Tanrıyıöldürmek,kendisiTanrıolmaktır.Ölümsüzhayatıbuyeryüzündegerçekleştirmektir.

Amabumetafizikcinayet, insanın tamamlanmasınayetiyorsa,nediye intihandaeklemelibuna? Neden kendini öldürmeli insan, neden Özgürlüğü fethettikten sonra bu dünyayı bırakmalı? Bu,çelişmedir.Kirilloviyibilirbunu...Amainsanlarbunubilmezler...Kendilerineyolgösterilsinisterler...Öyleyse,Kirillov,insanlıkaşkıylaöldürmelidirkendini...‘Bendertliyim,çünküözgürlüğümüdoğrulamakzorundayım,’der.

öyleyseDostoyevski’deintiharkonusubirsaçmakonudur.Yalnız...Kirillov’unyenisaçmakonulargetirenbaşkakişilerdedebelirdiğini söyleyelim.Stavrogin...günlükhayatta saçmagerçeklerinalıştırmasınıyapar.Kirillov’unölümününkurtardıklarındandır.BirÇarolmayaçalışır.Stavrogin,‘alaycı’birhayatsürer.Genede,bukişininanahtar-kelimesi,vedamektubundabulunur: ’“Hiçbir şeydennefretedemedim.’ İlgisizlik içinde çardır... Saçma dünyayla böylesine yakın, böylesine kıvrandırıcı etkilervermesinidehiçkimseDostoyevskikadarbaşaramamıştırşüphesiz.”

YADOSTOYEVSKİVECAMUS?

Yarattığı saçma dünyaylaDostoyevski’yi bu denli özdeş görenCamus içinDostoyevski,kendisidilegetirmemişolsada,bir ‘Ecinni’değildenedir?YaDostoyevski’nin ‘Ecinniler ininsaçmasorunsalını kendi yaşam felsefesinin odak noktasına yerleştirmiş olan Camus? Onun için de aynı şeyisöyleyemezmiyiz?..

Page 9: Albert Camus - Ecinniler

AlbertCamusECİNNİLERKİŞİLERGRİGORYEV:AnlatıcıSTEPANTROFİMOVİÇVERHOVENSKİVARVARAPETROVNASTAVROGİNALİPUTİNŞİGALEVİVANŞATOVVİRGİNSKİGAGANOVALEKSİYEGOROVİÇNİKOLASTAVROGİNPRASKOVYADROSDOVADAŞAŞATOVALEKSİKİRİLLOVLİZADROSDOVAMAVRİKİNİKOLAYEVİÇMARYATİMOFEYEVNALEBYATKİNAYÜZBAŞILEBYATKİNPETERSTEPANOVİÇVERHOVENSKİFEDKADİNÖĞRENCİSİLYAMŞİNTİHON:Papaz.MARYAŞATOVA

SAHNELER1)VARVARASTAVROGİNA’larda.Döneminüslubunauygun,gösterişlidöşenmişbirsalon.2)FİLİPPOV’larınevi.Çiftoyunyeri:birsalonvebirküçükoda;döküntüeşyayladöşenmişbiroturmayeri.3)Sokak.4)LEBYATKİN’Ierinevi;kentindolaylarındakibirevdeeskipüskübirsalon.5)Orman.6)MeryemAnaManastırındagenişbirsalon.7)STAVROGİN’lerinSkvoreşniki’dekiköyevindebirsalon.

Page 10: Albert Camus - Ecinniler

BlRİNCİBÖLÜM(Oyunun başlangıcında sahnede tam bir karanlık vardır. Hafifçe aydınlatılmış bir ışıldağın ışığıaltındaANLATICIgörünür;hareketetmeden,elindeşapkası,perdeninönündedurur.)ANTONGRİGORYEV-ANLATICI(Hoşgörülü,alaycıvedurgunbirtavırla):Baylar,bayanlar!Şimdi,sizlerindebirlikteyaşayacağınız,şutaşrakentimizdegeçenbazıtuhafolaylar,yalnızcasaygıdeğerarkadaşım,ProfesörStepanVerhovenski’yietkilemeklekalmıyor.Profesör, kendisini her zaman için toplumun sorumlu bir üyesi olarak görürdü. Liberal ve idealistti;Batıyı,ilerlemeyi,adaleti;genelolarak,bütünyüceşeyleriseverdi.Ama,buyüksekdeğerlereöylesinebağlanmıştıki,Çar’ınvebakanlarınkendisinekarşıkişiselvegizlibirdüşmanlıkbeslediklerikonusunda,kendiiçindekaranlıkkuşkulardoğmuştu.Sürgünvemahkûmolmuşbirdüşünürrolünübüyükbiryücelikleoynamak için de kentimize taşınmıştı. Bu yüzden de yılda üç dört keremilletin dedikodu konusu olur,karnınınüzerinekonmuşsıcakbirşişeyleyataklaradüşerdi.Generalkocasınınölümündensonra,oğlununeğitimişinikendisineverenarkadaşıVarvaraStavrogina’nınevindeyaşardı.Ha!AzkalsınsizeStepanTrofimoviç’in iki kere dul kaldığını, bir kere de baba olduğunu söylemeyi unutuyordum. Hep dışarıülkelerde yaşayan bir oğlu vardı. Karılarının ikisi de daha genç yaştayken ölmüşlerdi; anlaşılan,Profesörlepekmutludeğillerdi.Amainsan,aynızamanda,hemkarısını,hemdeadaletisevemez!Bundanötürü,Profesör,bütünsevgisini,ahlâkeğitiminibüyükbirciddiyetleüzerinealdığı,öğrencisiNikola’yavermişti. Günün birinde Nikola’ nın kendisini zevk ve eğlencenin kollarına atıp da Profesördenuzaklaşmasınakadarsürdübudurum.Böylece,StepanTrofimoviç,kendisinesonsuzbirdostlukbesleyen,ama, aslında kendisinden nefret edenVarvara Stavrogina’yla baş başa kalmıştı. İşte, benim öyküm deburadabaşlıyor.BIRINCISAHNE(VARVARASTAVROGİNA’larınsalonu.)(ANLATICI,masada,STEPANTROFİMOVİÇ’leiskambiloynamaktadır.)STEPAN:Aa,sizekâğıdıkestirmeyiunutuyordumazkalsın.Bağışlayınbeni,sevgilidostum,bugecepekiyiuyuyamadım.Varvara’yısizinyanınızdaçekiştirdiğimiçindekendikendimekızdımdurdum.GRİGORYEV: Siz, yalnızca Varvara Stavrogina’nın sizi boş yere kendi yanında alıkoyduğunu vekültürünüzükıskandığınısöylediniz,hepsiokadar.STEPAN: Tamam işte. Yo hayır, öyle değil! Oynama sırası sizde. Bakın, incelikte ve doğrulukta birmelektiro,bensetamtersi.(VARVARASTAVROGİNAiçerigirer;kapınıneşiğindedurupbekler.)VARVARA:Genemiiskambil!(STEPANileGRİGORYEVayağakalkarlar.)Oturun,oyununuzadevamedin.Benim işimvar. (Soldakimasanın üstündeki kâğıtları karıştırır.Obür ikisi oyunadevameder;ama, STEPAN TROFİMOVİÇY’in gözü hep VARVARA STAVROGİNA’ya takılmaktadır. Sonunda,VARVARASTAVROGİNAonlarabakmadankonuşur.)Hanibugünkitabınızaçalışmakistiyordunuz?STEPAN:Bahçededolaşmayaçıktım.Tocqueville’idealmıştımyanıma...VARVARA:TabiiPauldeKock’udaokudunuz.Birdeonbeşyıldırkitapyazdığınızısöyleyipdurursunuz.STEPAN:Hiçkuşkusuz.Malzemeyi topladım, ama sırayakonması gerekiyor.Ne fark eder!Unutuldumgittizaten.Kimseninbanaihtiyacıyok.VARVARA:Dahaaziskambiloynasaydınız,dahaazunutulurdunuz.STEPAN:Kuşkusuz,iskambiloynuyorum.Boşbirşey.Amasuçkimde?Kimbozdukariyerimi?Ah!TanrıRusya’nıncezasınıversin.Koz.

Page 11: Albert Camus - Ecinniler

VAR VARA: Ne sizin çalışmanızı, ne de haksızca bir köşeye atıldığınızı bir yapıtla kanıtlamanızıengelleyenbirşeyvarortada.STEPAN:Sevgilidostum,bugünekadarneçokkitapyazmışolduğumuunutuyorsunuz.VARVARA:Sahimi?Bunubilenkaldımıacaba?STEPAN:Nasıl?Kaldımıdasözmü?DostumuzGrigoryevmutlakahatırlayacaktır.GRİGORYEV: Tabii. Önce Araplar hakkında genel olarak yaptığınız konuşma; sonra, belli bir çağdayaşamışbir şövalyeninhayretlerverici ruh soyluluğuüzerineolanaraştırmanızınbaşlangıcı;hepsindençok da, 1413 ile 1428 yılları arasında, Hanau kasabasının kazanabileceği önem ve bu önemi onakaybettirenbelirsizsebeplerhakkındayazdığınıztez.STEPAN:Çokgüçlübirbelleğinizvar,sevgilidostum.Teşekkürederim.VARVARA:Sorunodeğil.Onbeşyıldırbirsözcüğünübileyazmadığınızbirkitaphakkındaoradaburadakonuşupduruyorsunuz,sorunbu.STEPAN: Yok canım, yoksa iş çok basit olurdu o zaman. Ben verimsiz, yalnız biri olarak kalmakistiyorum.Böylecenekaybetmişolduğununfarkınavaracakherkes.Gezinenbirkonuolacağım.VARVARA:Dahaazuyuklasaydınızolabilirdinizbelki.STEPAN:Nasıl?VARVARA:Doğalolarak.Gezinenbirkonuyatamaz.STEPAN: Ayakta durmak ya da uyuklamak; önemli olan, düşünceyi ortaya atmak. Ayrıca, kendikurallarımabağlıyımdırben.Hepdeöyledavranırım.Buhaftabirprotestobileyazdım.VARVARA:Neiçin?STEPAN: Bilmiyorum. Şeydi... Ah, neydi unuttum. Protesto edilmeliydi işte, o kadar. Ah, benimzamanımdatörelerbaşkaydı.Onikisaatçalışıyorumgünde...VARVARA:Beşaltısaatbileyeterdi...STEPAN: ...kütüphaneleregidiyordumhep.Notları dağboyuyığmıştım.Ozamanlarmutluydum!Sabahkaranlığına kadar tartışıyorduk, geleceği tasarlıyorduk. Öylesine yiğittik. Çelik gibi sert, kayalar gibisarsılmaz! Gerçek Atina gecelerinin tadına varıyorduk. Müzik, İspanyol havaları, insanlık sevgisi,SikstineliMadonna... Ah, benim soylu, candan dostum. Neler kaybettiğimi anlıyormusunuz, gerçektenanlıyormusunuz?VARVARA: Hayır. (Ayağa kalkar.) Yalnız, bütün gece gevezelik edişinizden, gündüz on iki saatçalışamayacağınızı anlıyorum. Bütün bunlardan önemli olan şey, oğlum Nikola’nın en sonunda evedönmesi...Sizinlekonuşacaklarımvar.(GRİGORYEVkalkıp,VARVARA’nıneliniöper.)Bravo,dostum,demekgörgükurallarındanhaberinizvar;sizşimdilikbahçedekalın,sonragenegelebilirsiniz.(GRİGORYEVdışarıçıkar.)STEPAN:BizimNikola’yıyenidengörmeknemutlu,azizdostum.VARVARA:Evet,çokmutluyum.Obenimbirtanem,herşeyim;ama,kaygıduyuyorum.STEPAN:Kaygımıduyuyorsunuz?VARVARA:Evet.Bırakın şimdi şu hastabakıcı oyunlarını.Kaygı duyuyorum.A a a, ne zamandan berikırmızıboyunbağıtakmayabaşladınız?STEPAN:Yalnızcabugün...çünkü...VARVARA:Bence yaşınıza hiç uygun düşmüyor.Nerede kalmıştım? Tamam.Kaygı duyuyorum. Siz denedenkaygıduyduğumukesinliklebiliyorsunuzdur,obütünsöylentileri...Sizehiçbirzamaninanmam,amadinleyin beni. Kayıtsız şartsız yaşamak, sertlik, düello; herkese de sövüyor, ayaktakımıyla dolaşıyor!Saçma,saçma!Yadoğruysabütünbunlar?STEPAN:Ama doğru olamaz bu!Düşünün, küçükken bilene kadar dalgın, ne kadar inceydi; ne kadargarip,içinekapanık.Ancakyüksekbirruhtaşıyanbirkimseböylebirüzüntüduymakisteyebilir,bilirimbunu.

Page 12: Albert Camus - Ecinniler

VARVARA:Unutuyorsunuzartıkonunbirçocukolmadığını.STEPAN: Bünyesi zayıftır ama. Hatırlarsınız, geceler boyunca ağlardı. Yoksa, siz onun adamlarıdövüşmeyemizorladığınısanıyorsunuz?VARVARA:Bünyesininzayıfolduğununeredençıkardınız?Sinirliydi, hepsi o kadar. Hem o daha on iki yaşındayken, kendi çektiklerinizi ona anlatmak için,geceyarısıonuuykudanuyandırmayıbileakıletmiştiniz.Sizböylebiröğretmendinizişte.STEPAN: Ama o sevgili küçük melek severdi beni. Kendi gizlerini hep bana açar, göğsüme yaslanırağlardı.VARVARA:Melekdeğişti.Öylesinegüçlüymüşki,kendisinigörüncetanıyamayacağımısöylüyor.STEPAN:Peki,mektuplarındaneyazıyorsize?VARVARA:Mektuplarıçokaralıklıvekısa,amaherzamansaygılı.STEPAN:Görüyorsunuzya!VARVARA: Hiçbir şey görmüyorum. Boş şeyleri tartışma alışkanlığını çoktan bırakmanız gerekirdi;ayrıca,gerçeklerortada.Birsubayıdüellodaağıryaraladığıiçinrütbesialındımı,alınmadımı?STEPAN:Birsuçdeğilkibu.Onubuişekendisoylukanınınateşisürüklemiş.Bütünbunlarınhepsiçokşövalyece.VARVARA: Kuşkusuz. Ama, St. Petersburg’da adı kötüye çıkmış yerlerde dolaşmak, kendini başıboş,sarhoşsürüsüiçindeeğlendirmekhiçdeokadarşövalyecedeğil.STEPAN(Güler):Haha!PrensHarry’ningençliği.VARVARA:Bumasalıdaneredenuydurdunuzşimdi?STEPAN: Shakespeare yazıyor, aziz dostum, ölmez Shakespeare, bütün dâhilerin imparatoru; tekkelimeyle, bize Prens Harry’nin kendisini Falstaff’la birlikte ayaktakımıyla nasıl zevk ve eğlenceyeverdiğinianlatanbüyükWilly.VARVARA:Ooyunuokuyacağımsonra.Şimdiaklımageldi,hareketegeçmeyeçalışın.Biliyorsunuz,hergün altı verst yürümeniz gerekiyor. Her neyse, Nikola’ya eve dönmesi için yalvardım. Tasarılarınıöğrenmeyeçalışacaksınız.Onuburdaalıkoyupevlendirmekistiyorum.STEPAN:Evlendirmekmi?Ah!Romansdolubirşey!Kimidüşünüyorsunuz?VARVARA: Evet, Liza’yı düşünüyorum, arkadaşım Praskovya Drosdova’nın kızını. İkisi de evlâtedindiğimDaşa’ylaİsviçre’delerşimdi...Hembundansizene?STEPAN:Nikola’yıkendiözoğlummuşgibiseverimde.VARVARA:Yetmezosevgi.Sizkendioğlunuzubile,doğduğugündeiçinde,ikikeregördünüz.STEPAN:Teyzeleribüyüttüonu.Annesininbıraktığıtoprağıngelirinideonayolladım;nevarki,ayrılıkiçimi sızlatıp durdu. Her şey bir yana, kupkuru bir meyvedir o; ruh ve akıldan yoksundur. Yazdığımektuplarıbirokusanız!Banabiruşakmışımgibidavranıyor.Babakalbininenderinyerindenbenibirkerecikolsundamıgörmeyegelmekistemediğinisordumdanasılyanıtladıbiliyormusunuz?"Gelirsemeğer,seninlehesabıkesmekiçingelirimyalnızca."VARVARA:Sizdekendinizisaydırmasınıöğrenin.Neyse,bengidiyorumşimdi.Sizgenearkadaşlarınızıbekliyorsunuzdurherhalde?Başıboşluk,iskambil,Tanrıtanımazlık,hertürlüdedikodu,kabatütünveerkekkokusu... Gidiyorum. Fazla içmeyin, yoksa başlar gene sancılarınız. Haydi görüşürüz. (STEPANV’abakıp,omuzsilken)Kırmızıboyunbağı.(Dışarıçıkar,)STEPAN(Arkasındanbakakalır;azıcıkkekeler,yazımasasınagözatar,):Ah,zalim,sözanlamazkadın!Birdekendisiylekonuşabilirmişim!Yazacağım,yazacağımkendisine!(Masayadoğragider.)VAR VARA (Kapıda gözükür,): Ha! Bana yazı yazmayı da bırakın artık. Aynı evde oturuyoruz,mektuplaşmak gülünç bir şey. İşte geliyor arkadaşlarınız. (Dışarı çıkar,) (GRİGORYEV, LİPUTİN veŞİGALEViçerigirerler,)STEPAN: Merhaba, benim sevgili Liputin’im, merhaba. Heyecanımı bağışlayın... Nefret ediyorlar

Page 13: Albert Camus - Ecinniler

benden...Evet, tamanlamıylanefret ediyorlar.Umurumdaydı sanki!Karınızda sizinlebirliktegelmedimi?LİPUTİN:Hayır.KadınkısmıevindeoturmalıveTanrıdankorkmalı.STEPAN:Tanrıtanımazdeğilmisinizsiz?LİPUTİN: Evet. Şışş! Öyle yüksek sesle konuşmayın. Sorun şu: Tanrıtanımayan bir koca, karısınaTanrıdankorkmasını öğretmeli. İnsanböyle dahaözgür oluyor.Örneğin, arkadaşımızVirginski.Burayagelmeden önce kendisine rastladım. Alışverişe yalnız başına çıkmak zorunda kalmış; çünkü, karısıYüzbaşıLebyatkin’lebirlikteymiş.STEPAN:Evet,evet.Nesöylememgerektiğinibiliyorum,amadoğrudeğil.Karısı, soylubiryaratıktır.Bütünkadınlardaöyledirya.LİPUTİN:Nasıl doğru değil?Virginski kendisi söyledi.Karışmabizimdüşüncelerimizi kabul ettirmiş.İnsanınözgürbiryaratıkolduğunu,yadaöyleolmasıgerektiğinianlatmışona.Kadındaözgürlüğüseçmiş.Virginski ise, bir koca olarak haklarının Yüzbaşı Lebyatkin’e devrolduğunu hayli geç öğrenmiş.Karısından bunları duyunca da ne yanıt vermiş dersiniz? "Azizim, şimdiye kadar sizi yalnızcaseviyordum,artıksizeönemdevereceğim."STEPAN:GerçekbirRomalı.GRİGORYEV:Bense tam tersini duydum.Kocalıktan azledildiğini öğrenince, hüngür hüngür ağlamayabaşlamış.STEPAN:Yaa,yufkayüreklitabii.(ŞATOViçerigirer.)İşte,dostumuzŞatov.Kızkardeşinizdenyenibirhabervarmı?ŞATOV: Dönüyor Daşa. Eğer daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız, Liza ve Praskovya Drosdova’ylaİsviçre’devakitgeçiriyor.Busizipekilgilendirmez,amabenanlatıyorumişte.STEPAN: Tabii ilgilendirmez. Kendisi eve dönüyor ya, önemli olan bu. Ah! Sevgili dostlarım,görüyorsunuzişte,Rusya’danuzaktayaşanmıyor.LİPUTİN:Rusya’dadayaşanmıyor.Başkaşeylergerekiyor,ama,ortadahiçbirşeyyok.STEPAN:Neyapmalıöyleyse?LİPUTİN:Herşeyeyenidenbaşlamalı.ŞİGALEV:Evetama,bununsonuçlarınıdüşünmüyorsunuz.

(ŞATOV, isteksiz oturur, şapkasını yanıma koyar. VİRGİNSKİ arkasından daGAGANOV,içerigirerler.)STEPAN: Merhaba, benim sevgili Virginski’im. Karınız nasıllar?.. (VİRGİNSKİ arkasını döner.)Diyeceğimşu,siziçok,hemdeçokseviyoruz!GAGANOV:Rastgelegeçiyordum,VarvaraStavrogina’yıgörmekiçinuğradım.Belkideistenmiyorumdurama.STEPAN:Yoo,yoo!Dostmeclisindeherzamanbiryerbulunurherkese.Üzerindetartışacağımızşeylervar.Biliyorum,çelişkilersizipekilgilendirmezama.GAGANOV:Çar’ın,Rusya’nınveailenindışındaherşeykonuşuluptartışılabilir.(ŞATOV’a)Öyledeğilmi?ŞATOV:Herşeykonuşuluptartışılabilir;amasizinledeğil.STEPAN(Güler):SevgilidostumuzGaganov’undönmesişerefineiçelim.(Çıngırağıçalar.)TabiiŞatov,çabuk parlayan Şalov eğer bize izin verirse, çünkü, bizim iyi kalpli Şatov kızdı, öfkeleniyor hemen.Kendisiyle tartışmadan önce onun elini kolunu bağlamak lâzım. Bakın, başladı işte, parlayacak yine.Gelinsevgilidostum,biliyorsunuz,bunlarhepsizisevdiğimiziçin.ŞATOV:Öyleyse,hakaretetmeyinbana.STEPAN:Sizehakaretedendekim?Doğrusu,böylebirşeyyaptıysam,sizdenözürdilerim.Biliyorum,çokkonuşuyoruz.Hareketegeçmemizgerekiyorsadakonuşmadanedemiyoruzyine.Hareketegeçmek...ya

Page 14: Albert Camus - Ecinniler

da hiç değilse, çalışmak. Tam yirmi yıldır bu çağrıyı her yerde tekrarlıyorum, çalışmaya çağırıyorumherkesi. Rusya’nın kalkınması için çalışmak gerekiyor. O halde işe koyulalım, sonunda kişisel birdüşünceyevarırız.(ALEKSİYEGOROVİÇiçkigetirir,çıkar.)LİPUTİN:Önce,orduvedonanmakaldırılmalı.GAGANOV:İkisibirdenmi?LİPUTİN:Evet,dünyabarışımsağlamakiçin!GAGANOV:İyi,amayaötekilerkaldırmazsa?Bizesaldırmalarıtehlikesivar.Neredenanlayacağız?LİPUTİN:Bizkaldıracağız.Hemböylelikleanlamışoluruz.STEPAN(Heyecanlıelhareketleriyapar.):A-ha!Bubirçelişki,amaburadabirgerçekvar...VİRGİNSKİ: Liputin düşüncelerinizin her zaman benimsendiğini gördükçe umutsuzlaşıp fazla ilerigidiyor.Benkendimce,öncepapazlarınveaileninortadankaldırılmasıgerektiğineinanıyorum.GAGANOV: Baylar, her türlü şakadan anlarım ben... Ama, bir vuruşta orduyu, donanmayı, aileyi,papazlarıortadankaldırmak,hayır,hayırvedehayır...STEPAN:Bununkonuşulmasındakötübirşeyyokki!Herkonudakonuşabilirinsan.GAGANOV:Amaherşeyiortadankaldırmak,böylebasitbirşekilde,birvuruşta,hayır,hayırvedehayır...LlPUTİN:Açıkkonuşun,buülkedereformyapılmasınıgereklibulmuyormusunuz?GAGANOV:Hiçkuşkusuz,gereklibuluyorum.Bizdeherşeymükemmeldeğilki.LİPUTİN:Öyleysebölmeli.GAGANOV:Ne?LİPUTİN: Öyle tabii. Yeni bir Rusya ancak bir federasyon olarak düşünülebilir. Bunun için de öncebölmeli.Matematikbirşeybu.STEPAN:Üstündedüşünmeyedeğer.GAGANOV:Ben...hayırvedehayır.Başkalarınınbeniburnumdançekipordanorayasürüklemesinerazıolamam.VİRGİNSKİ:Düşünmekiçinzamanister,sefaletbeklemiyor.LİPUTİN:Önce en önemli olan gelir. En önemli olan da herkesin yiyeceği olması. Kitaplar, salonlar,tiyatro,bunlardahasonra,çokdahasonra...Birçiftçizme,Shakespeare’dendahadeğerlidir.STEPAN:Yo, dur! Bunu asla kabul edemem. Hayır, hayır, sevgili dostum. O ölümsüz dâhi insanlarınüzerindeparlayıpdurmaktadır.Herkesyalınayakdolaşsın,amaShakespeareyaşasın...ŞİGALEV:Şuandakihalinizlebileişinsonucunugöremiyorsunuz.(Dışarıçıkar.)LİPUTİN:İzinverirseniz...STEPAN:Yo,hayır,böylebirşeyikabuledemem.Halkısevenbizler...ŞATOV:Sizler,halkısevmiyorsunuz.VİRGİNSKİ:Budanedemek?Ben...ŞATOV(Ayağakalkar;öfkeli):SizneRusya’yı,nedehalkıseviyorsunuz.Halklaolanbütünbağlarınızıkoparmışsınız siz. Sanki insanın içini sızlatan, garip töreleri olan, uzakta bir ülkeymiş gibi sözediyorsunuzRusya’dan.Halktankopuksunuzsiz.HalkıolmayaninsanınTanrısıdaolmaz.Buyüzdensizde, bizler de, hepimiz, zavallı, umursamazkişileriz, başkahiçbir şeydeğil. Siz deStepanTrofimoviç,hepimizin hocası olsanız bile, bilin ki, sizi de bunun dışında bırakmıyorum; daha doğrusu, sizin içinsöyledimbütünbunları. (Şapkasınıalıpkapıyadoğrayollanır;ama,STEPANTROFİMOVİÇY’insesionututar.)STEPAN: Pekiyi, Şatov, kızmam gerekiyorsa eğer, size kızdım. Barışalım hadi. (Elini uzatır; ŞATOVistemeyereksıkaronunelini.)Bütüninsanlarınbarışmasışerefineiçelim.GAGANOV:İçelim.Ama,başkalarınınbeniburnumdançekiporadanorayasürüklemesinerazıolamam.(Kadehtokuştururlar.VARVARASTAVROGİNAiçerigirer.)

Page 15: Albert Camus - Ecinniler

VARVARA:Rahatsızolmayın.OğlumNikola’nınsağlığınaiçin,şimdigeldi.Üstünüdeğiştirirdeğiştirmezyanınızagelmesinisöyledim.STEPAN:Nasılbuldunonu,azizdostum?VARVARA:Duruşundan,yürüyüşündenbüyülendim.(Hepsinebirgözatar.)Tabiiya,niyesöylemeyeyimbunları!Sonzamanlardaoğlumhakkındaokadarçoksöylentivarki,bunlarıherkesesöylemekhakkım.GAGANOV:Kendisinigöreceğimiziçinseviniyoruz,sevgilihanımefendi.VARVARA(ŞATOV’abakar.):SizŞatov,arkadaşınızıyenidengöreceğinizeseviniyormusunuz?(ŞATOVayağa kalkar;beceriksiz bir davranışla sigaramasasını yere devirir.) Lütfen kaldırınmasayı.Ayağıçatlamıştır,amazararıyok.(Ötekilere)Nedensözediyordunuz?STEPAN: Umuttan, aziz dostum, gölgeli yolumuzun bitiminde daha şimdiden parıldayan ışıklıgelecekten...Ah!Birçokacılardanvemahkûmiyettensonragönlümüzavunacakvesürgünsonaerecek,iştekarşımızda şafak... (NİKOLA arkada görünür kapının eşiğinde kıpırdamadan bekler.) Ah, sevgiliyavrum!(VARVARA, NİKOLA’yı selâmlamak için elini ona doğru uzatır; amaNİKOLAV’nın buna karşılıkvermemesiVARVARA duralatır;NİKOLA’yı kaygıyla izler. Sıkıntı veren, derin bir sessizlik içindebirkaçsaniyegeçer.)GAGANOV:Nasılsınız,sevgiliNikola?STAVROGİN: Teşekkürler, iyiyim. (Birden kaynaşırlar;NİKOLA, elini öpmek üzere annesine doğrugider;STEPANTROFİMOVİÇ,NİKOLA’yadoğruyürür,onukucaklar.NİKOLA,STEPAN’agülümser.ŞATOV’danbaşkaherkeskendisiniselâmladığıbirsırada,yüzüyinekayıtsızbiranlatımabürünür;susmasındandolayıheyecanyatışır.)VARVARA(NİKOLAgözatar.):Yavrumbenim,canınsıkılıpduruyor,amannehoş!STEPAN(Elindekadehiyle):BenimiyiNikola’m!VARVARA:Devamedin,ricaederim;şafaktansözediyorduksanırım.

(STAVROGİN,ŞATOViçiniçmekister;ŞATOVbirşeysöylemedençıkar.STAVROGİN,kadehiniçindekinikoklar,içmedenmasanınüstünebırakır.)LİPUTİN(Biranlıkgenelhoşnutsuzluktansonra):Eee,yenivalininbugüngeldiğinibiliyormuydunuz?

(SolköşededuranVİRGİNSKİ,GAGANOV’abirşeylersöyler.)GAGANOV:Başkalarınınbeniburnumdançekipordanorayasürüklemesinerazıolamam.LİPUTİN:Herşeyialtüstetmekistiyormuş.Şaştımdoğrusu.STEPAN:Hiçbirşeyolacağıyok.Küçükbiriktidarsarhoşluğu

(STAVROGİN,dahaönceŞATOV'unoturduğuyeregidipoturur;dimdik,dalgınvecanısıkkın,GAGANOV'uizler.)VARVARA:Nedemekisliyorsunuzyani?STEPAN:Ah,bilirsinizbuhastalığı!Bakın,kısacaanlatayım.Bizimmemlekettesıfırbirinienberbatbirtren istasyonunda bilet satmakla görevlendirin.Bu sıfır, ilk fırsatta, kendi gücünü göstermek için, biletalmayagittiğinizzamanbirJüpiteredasıylabakacaktıryüzünüze.Sıfırsarhoşturçünkü,anlıyormusunuz,iktidarsarhoşluğuiçindedir.VARVARA:Kısakesinlütfen...STEPAN: Demek istediğim... Ne olursa olsun, yeni valiyi ben de tanıyorum. Oldukça yakışıklı, aşağıyukarıkırkyaşlarındabiradam,değilmi?VARVARA:Yakışıklıolduğunudaneredençıkardınız!Koyungibigözlerivar.STEPAN:Doğru,ama...hadiöyleolsun...kadınlarıngörüşlerineboyuneğerim.GAGANOV: Yeni valiyi şimdiden değiştirmek imkânsız. Önce ne yaptığını görmeli. Sizler de öyledüşünmüyormusunuz?LİPUTİN:Niyeeleştirmeyelimkendisini?Valiolmasıyeter.

Page 16: Albert Camus - Ecinniler

GAGANOV:İzinverirseniz...VİRGİNSKİ:Gaganov’unifadesinegöre,Rusyagittikçecehaletiniçinedüşüyor.Yani,öküzünbirinivaliyapsalar,onubileeleştirmekiçinbirişyapmasınıbekleyecek.„GAGANOV:Oo!İzinverirseniz,hakaretediyorsunuzbanavebenbunarazıolamam.Dedimki...yadadahadoğrusu... kısacası, yo, hayır, başkalarının beni burnumdan çekip ordan oraya sürüklemesine razıolamam.(STAVROGİN,sessizlikiçindeoyunyerinibaştanbaşageçer.Dalgındalgınkendisinedoğrugelişini şaşkınlıkla izleyen GAGANOV’uburnundan yakalar; sahnenin ortasına doğru birkaç adımyavaşçasürükler.VARVARAkaygı içindebağırır:"Nikola!"NİKOLA,GAGANOV’ubırakır, birkaçadımgeriyegider,düşünceli,gülümseyerekonuarkadansüzer.Herkesbiranşaşkınlıkiçindeduralar,afallayanGAGANOV’un?çevresinialıpbir iskemleyeoturturlar:NİKOLASTAVROGİNgeridönüpdışarıçıkar.)VARVARA (Şaşkın bir durumda, eline bir kadeh alır,GAGANOV’a götürür.):O... nasıl yapabildibunu...İmdat!İmdat!(STEPAN'a)Amanyarabbi,delirdi,delirdi...STEPAN(Aynışaşkınlıkveutançiçinde):Yokcanım,hayır,sakıntısızbirşaka,gençlik...VARVARA(GAGANOV’a):Yalvarırım,Nikola’yıbağışlayın,sevgilidostum.(STAVROGİN içeri girer, bir göz atar, sonraGAGANOV’a doğru kararlı adımlarla gider; ötekisiçekinerekdoğrulur.)STAVROGİN(Kuşlançatıktır;hızlıhızlıkonuşur.):Tabiibağışlayacaksınızbeni!Garipbiristektirbu...aptallık...STEPAN (Tatsız tatsız kendisinebakmaktaolanSTAVROGİN’Edoğru yaklaşır.):Akla yakın bir özürdeğil bu,Nikola. (Etkileyici bir sesle)Sizden rica ederim, yavrum. Soylu bir kalbiniz var. İyi eğitimgördünüz, iyi yetiştirildiniz. Ama, birdenbire kendinizi insanı korkutan, esrarlı bir hava içindegösteriyorsunuz.Hiçolmazsaannenizeacıyın.STAVROGİN (Önce annesine sonraGAGANOV’A bakar.):Peki, öyle olsun, açıklamaya çalışacağım.Ancak,Gagano’agizlicesöyleyeceğim...kendisianlayacaktırbeni.(GAGANOV,ürkek,önedoğuilerler.STAVROGİNeğlir,GAGANOV’unkulağınıdişleriyleyakalar.)GAGANOV(Değişikbirsesle):Nikola,Nikola... (Ötekilerhiçbirşeyin farkındadeğillerdir,NİKOLAbakmaktadırlar.) Kulağımı ısırıyor. (Haykırır.) Kulağımı koparacak! (STAVROGİN, GAGANOV’usalıverir,hiçhareketetmedenönündedurur,onubulanıkbirbakışlasüzer.GAGANOV,dehşet içindehaykırarakodayıterkeder.)Polis!Polis!VARVARA(Oğlunadoğrugider.):Nikola,Tanrıaşkına!

(NİKOLAonabakar,hafifçegider,savaştaymışgibi,boyluboyuncayereuzanır.)(Karanlık.)

ANLATICI:Gaganovhaftalarcayataktankalkamadı.NikolaStavrogindeöyle.Ama,sonrakalktı,uygunbirbiçimdeözürdilediveuzunbiryolculuğaçıktı.EnçokvakitgeçirdiğiyerCenevreoldu.Ama,bununnedeni, Cenevre’nin renkli hayatının kendisini büyülemiş olması değildi. Bayan Drosdova’nın oradaolmasıydı.İKİNCİSAHNE(VARVARA STAVROGİNA’ların salonu. Sahnede, VARVARA STAVROGİNA ile PRASKOVYADROSDOVA.)PRASKOVYA:Ahşekerim,DaşaŞatova’yıherşeyekarşınburayagetirdiğimeseviniyorum.Kendisindendert yanmıyorum, ama bana öyle geldi ki, o olmasaydı senin Nikola ile benim Liza’nın arasına bu

Page 17: Albert Camus - Ecinniler

soğuklukgirmeyecekti.Tabii,kesinbirşeybilmiyorum.Lizaçokgururlu,içinibanaaçmayacakkadardainatçı.Ama,aralarınabirsoğuklukgirdiği,Liza’nındaalındığıbirgerçek.Tanrıbilirniye!BelkiseninDaşabirşeylerbiliyordur.Hernekadar...VARVARA: Söz oyunlarından hoşlanmam, Praskovya. Soyleyecek neyin varsa söyle.Daşa ileNikolaarasındabirşeygeçtiğinemiinandırmakistiyorsunbeni?PRASKOVYA: O da ne biçim söz, şekerim? Hiçbir şeye inandırmak istemiyorum seni... Seni çokseverim.Hemnasıldüşünebilirsinböyle...(Gözyaşlarınısiler.)VARVARA:Ağlama,alınmadım,yalnızcaneolduğunusöyle.PRASKOVYA:Hiçbir şey olmadı, ne sanıyorsun! Liza’ya âşık, bu kesin. Bak, bu görüşte yanıldığımısanmıyorum,kadınsezgisi!..Amaonunkarakterinibilirsin.Nasılsöyleyeyim,inatçı,alaycı,evettamöyleişte!Nikoladagururlu.Hemdenasıl!Tamseninoğlun,dayanamadıalayedilmeye,odauzattıdilini.VARVARA:Alayedilmeyemi?PRASKOVYA: Evet, örneğin, Liza onunla ağız kavgası yapmak için fırsat aradı. Arasıra Daşa’ylakonuştuğunugörüncezıvanadançıkıyordu.Aslında,önünegeçilebilecekgibideğildi,şekerim.Doktorlarbanaherçeşitsinirlenmeyiyasakettiler.Üstelik,gölkenarındacanımsıkılıyordu,dişlerimdeağrıyordu.Cenevre Gölünün sık sık diş ağrısı yaptığını, bunun da gölün özelliklerinden biri olduğunu sonundaöğrendim.SonraNikolagitti,bencebakışacaklaryine.VARVARA:Böyleküçükpatırtılarınhiçbirönemiyok,hembenDaşa’yıçokiyitanırım.Saçma,saçma.Bumeseleyiaçığaçıkaracağım.(Çıngırağıçalar.)PRASKOVYA:Ama,hayır,eminolki...(ALEKSİYEGOROVİÇgirer.)VARVARA:Daşa’yakendisinibeklediğimisöyle.(ALEKSİYEGOROVİÇçıkar.)PRASKOVYA:Hata ettim sanaDaşa’dan söz açmakla, şekerim.Nikola’yla aralarında yalnızca birkaçbasitkonuşmaoldu,üstelikyükseksesle.Herseferindedebenimyanımda.Ama,Liza’nınsinirlihalibanadageçti.Sonraogöl,bilemezsin.Sinirleriyatıştırıyor,orasıdoğru,amacansıktığıiçin.Yalnız,bilmemanlatabiliyormuyum,cansıka sıka,ensonundasinirleridebozuyor. (DAŞA içerigirer.)Daşenka, siziburada bırakıp gitmek hüzün veriyor bana. Cenevre’deki o samimi akşam sohbetlerimiz bir dahaolmayacakartık.Ah,Cenevre!Hoşçakal,şekerim.(DAŞA’ya)Hoşçakalküçüksevgilim,kumrumbenim.(Çıkar.)VARVARA:Oturşöyle.(DAŞAoturur.)Elişiniyap.(DAŞAmasadanbirgergefalır.)Banayolculuğunuanlat.DAŞA(Tekdüze,dinginbirsesle):Oo,iyieğlendim,dahadoğrusubirşeyleröğrendim.Evet,Avrupaçokşeyöğretiyorinsana.Okadargerikalmışızkionlardan...Sonra...VARVARA:BırakAvrupa’yı,özelolaraksöyleyecekbirşeyinyokmubana?DAŞA(Onabakar.):Hayır.Hiçbirşeyyok.VAR VARA: Bundan kuşkum yok zaten. Senden kuşkulanmadım. Kızım gibi davrandım sana, erkekkardeşinededestekoluyorum.Hoşumagitmeyecekşeylerihiçbirzamanyapmazsın,öyledeğilmi?DAŞA:Hayır,hiçbirzaman,Tanrıkorusunsiziki.VARVARA:Dinle.Seniniçinbirşeylerdüşündüm.Gergefişlemeyibırakdayanımaotur.(DAŞAonunyanına gider.) Evlenmek istermisin? (DAŞAbakar) Dur, sus. Senden daha yaşlı birini düşünüyorumsenin için. Sen aslında akıllı kızsındır. Sonra, o da hayli yakışıklı bir adam. Öğretmenindi senin birzamanlar, hep hoşlanırdın ondan; Stepan Trofimoviç’ten söz ediyorum. Ne dersin? (DAŞA hâlâ onabakmaktadır.)Biliyorum,kayıtsızdır,durmadanağlar,hepkendinidüşünür.Amabenimtahminettiğimdençok değer vereceğin üstünlükleri vardır. Kendisini koruyamadığı için de sevilmeyi hak eder. Anlıyormusun?(DAŞAonaylayıcıbiryüztakınır.Ötekisi,haklıçıkmışbirtavırlakonuşmasınısürdürür.)Buna

Page 18: Albert Camus - Ecinniler

inanıyordum, sana da inanıyorum. Ona gelince, seni sevecek o, sevmek zorunda çünkü. Sana tapacak.DinleDaşa,hersözünüyerinegetirecektiro.Aptaldeğilsen,onubunazorlamalısın.Ama,hiçbirzamandabıktırma.Evlilikteilkkuralbudur.Ah,Daşa,insanınkendisinifedaetmesindendahabüyükbirmutlulukolabilirmihiç?Ayrıca,benideçoksevindirmişolacaksınböylece,enönemlisidebu.Amahiçzorlamakistemiyorumseni.Kararsenin.Hadikonuşsana!DAŞA(Yavaşsesle):Kesinlikleöyleolmasıgerekiyorsa,peki.VARVARA:Kesinliklemi?Budanedemek?(DAŞAsusar;başınıöneeğer.)Aptalcabirsözettinşimdi.Senievlendireceğim,budoğru.Amakesinöyleolmasıgerektiğiiçindeğil.Beniiyianla.Aklımaşöylebirgeldiydiyalnızca.Gizleyecekbirşeyyokbunda,değilmi?DAŞA:Hayıryok,nediyorsanızonuyapacağım.VARVARA:Demek kabul ediyorsun. Şimdi işin ayrıntılarına gelelim.Düğünden sonra sana on beş binruble vereceğim. Sekiz binini StepanTrofimoviç’e verirsin.Arkadaşlarını da haftada bir ağırlamasınaizinverirsin.Dahasıkgelecekolurlarsa,içerialmazsın.Zatenbendeyanınızdaolacağım.DAŞA:StepanTrofimoviçdahaöncesizebirşeysöyledimibukonuda?VARVARA:Hayır,hiçbirşeysöylemedibana,amaherhaldesöyler. (Birdenayağakalkar.Siyahşalınıomzunaatar.DAŞAgözleriniçevirmedenonabakar.VARVARA,kızgınkızgın) İyilikbilmezinbirisinsen!H^mkafandangeçirdiğinşeyne?Senialdatacağımımısanıyorsun?Seninleevlenmekiçinkendisidizçökecekönünde.Mutluluktanölecek.Buböyle.(STEPANTROFİMOVİÇiçerigirer.DAŞAayağakalkar.)STEPAN:Ah,Daşenka!Güzelim!Siziyinegörmeknehoş!(Onukucaklar.)İştearamızageldinizensonunda.VARVARA:Rahatbırakınkızı!BütünbirhayatboyuncakollarınızaalabilirsinizDaşa’nızı.Hemsizinlekonuşacaklarımvar.(DAŞAçıkar.)STEPAN:Olur,değerlidostum,olur.Ama,küçüköğrenciminekadarsevdiğimibilirsiniz.VARVARA: Biliyorum. Ona hep 'küçük öğrencim’ demeyin öyle. Büyüdü! Böyle söylemeniz canımısıkıyor.Hımm,sigaraiçmişsiniz...STEPAN:Yani...VARVARA:Oturun,sorunodeğil!Sorunartıksizinevlenmenizingerektiği.STEPAN:Evlenmekmi?Üçüncükere,hemdeelliüçyaşında?VAR VARA: Of, ne çıkar bundan? Elli yaşında hayatın zirvesindedir insan. Biliyorum, yakında elliyaşımabasacağım.Ayrıca,sizyakışıklıbiradamsınız.STEPAN:Benihepkolladınız,sevgilidostum.Amaaçıkçasöyleyeyim...iyiceanlayamadım...Evet,elliyaşındadayaşlıdeğilizdir.Bubesbelli.(Onabakar.)VARVARA:Sizeyardımedeceğim.Drahomaazolmasın.Aa,unutuyordum.AlacağınızkızDaşa.STEPAN(Atılır.):Daşamı!Bendesanıyordumki...Daşa!Amaodahaçocuk!VARVARA:Yarabbişükür,yirmiyaşındaçocuk!Gözlerinizideçevirmeyinöyle,sirktedeğilsiniz.Sözdezekiadamsınız,amahiçbirşeydenanladığınızyok.Birinindevamlısizikollamasıgerekiyor.Benölünceneyapacaksınız?Daşasizeçok iyibakar.Kaldıki,bendeyanınızdaolacağım.Hemenölecekdeğilim.Üstelik,obiruysallıkmeleğidir.(Heyecanlı.)Anlıyormusunuz,biruysallıkmeleğidiro,diyorum.STEPAN:Biliyorum,amabuyaşfarkı...kendimebakıyorumda...eh,ençok,ençok,benimyaşımdabirkadın...VARVARA: Daşa’yı siz yetiştireceksiniz. Onun hislerini geliştireceksiniz. Saygıdeğer bir adkazandıracaksınızona.Belkidekurtarıcısıolacaksınızonun,evetkurtarıcısı...STEPAN:Yao?..Öncedenkonuştunuzmukendisiyle?VARVARA:Daşaiçinhiçtasaetmeyin.Ama,doğalolarak,kendisineevlenmeteklifindebulunmak,onabu

Page 19: Albert Camus - Ecinniler

şerefi vermek için yalvarmak size düşüyor. Anlıyorsunuz ne demek istediğimi. Korkmayın, ben deyanınızdaolacağım.(STEPANayağakalkar,sendeler.)Neyinizvar?STEPAN: Ben... tabii, arzunuza uyacağım. Ama... hiçbir zaman sizin... buna izin vereceğinizeinanmazdım.VARVARA:Odanesi?STEPAN:Ortadakaçınılmazbirnedenolmadan...çokönemlibirnedenolmadan...benibirbaşka...birbaşkakadınlaevliolarakgörmeyekatlanacağınızahiçbirzamaninanmazdım.VARVARA(Hışımlaayağakalkar.):Birbaşkakadın... (Aşağılayıcıbiryüzleonabirgözatar)kapıyadoğragider,kapıyavarırvarmazdöner.)Hiçbirzamanbağışlamayacağımsizi,hiçbirzaman,anladınızmı?Sizinlebenimaramdabiraniçinbilebirşey... (Dışarıyaçıkmak ister,GRİGORYEV’lekarşılar.)Ben...Günaydın,Grigoryev.(STEPANTROFİMOVİÇ’e)Demekkabulettiniz.İşinayrıntılarıylakendimilgileneceğim. Haberi Praskovya’ya yetiştirmeye gidiyorum. Siz de kendinize bir çekidüzen verin.Yaşlanmaktan'sakının.(Çıkar.)GRİGORYEV:Sevgilidostumuzçoktedirgingörünüyor...STEPAN:Yani...Ahsonundanebiristekkalacakiçimde,nedebunlaradayanacaksabır.GRİGORYEV:Neisteği?STEPAN:Hayattansıkıldığımiçin,banagörehiçbirşeyfarketmediğiiçinboyuneğiyordumhep.Ama,beniincittimiişdeğişir.Güceneceğim,kabuletmeyeceğim.GRİGORYEV:Neyikabuletmeyeceksiniz?STEPAN:Evlenmeyi.Ah,sözetmemeliydimbundan.Amasizbenimdostumsunuz,kendimlekonuşurmuşgibi konuşabilirim sizinle. Daşa'yla evlendirmek istiyor beni. Ben de kabul ettim. Ah dostum, benimyaşımda,gururlu,özgürbir ruhasahipbirkimse içinevlilikölümdemektir.Buevlilik işiaklımıaltüstedecek,bütünenerjimitüketecek,insanlıkdavasındahiçbirişeyaramayacağımartık.Sonrada,çocuklarolacak,bendenmi,Tanrıbilir!Yaçocuklarbendendeğilseneolacak?Akıllıadamgerçeklerigörmesinibilir.Bensekalkıpkabulettim!Canımsıkkın,ondan.Yoo,ondandeğil,canımsıkkınolduğu içindeğil,amaşuborçişi...GRİGORYEV:Kendinize kötülük ediyorsunuz siz.Genç vegüzel bir kızla evlenmek için insan parayabakmaz.STEPAN:Neyazıkkigençvegüzelbirkızdançok,paragereklibana...Annesindenoğlumakalangeliriiyiidareedemediğimibiliyorsunuz.Borçluolduğumsekizbinrubleyioğlumisteyecektirbenden.Onubirihtilâlcivebirsosyalistolmakla;Tanrıyı,mülkiyetyadsımaklasuçluyorlar.Tanrıylaolanınıbilmem,amamülkiyet konusunda, inanın, kendi malına sımsıkı bağlıdır o... Ayrıca, bu benim için bir şeref borcu.Kendimifedaetmemgerekiyor.GRİGORYEV:Bütünbusöylediğinizşeylersizişereflikılmayayeterartarbile.Niçindertediyorsunuzkendinize?STEPAN: Bir şey daha var. (Sonra) Şüpheleniyorum. Anlatabiliyor muyum? Ah! Onun yanındagöründüğüm gibi aptal değilim ben! Bu acele düğün niye? Daşa İsviçre’deydi, orda Nikola’yı gördü,şimdide...GRİGORYEV:Pekiyianlayamadım.STEPAN:Evet,gizlişeylervar.Bugizlilikniçin?Başkalarınıngünahlarınıörtmekistemiyorumben,evet,başkalarınıngünahlarım.Ey,benimbüyükveiyiTanrım,kimleravutacakşimdibeni?(LİZAileMAVRİKİNİKOLAYEVİÇgirerler)LİZA:Buradaymışişte,Mavriki,gerçektenburadaymış.(STEPANTROFİMOVİÇ’E)Tanıdınızbeni,değilmi?STEPAN:Yarabbim!Yarabbim!SevgiliLiza!Sonundabiranmutluluk.LİZA:Evet,onikiyılayrıkaldıkbirbirimizden.Sevindinizmi,hadisöylesenize,beniyenidengördüğünüz

Page 20: Albert Camus - Ecinniler

için sevindinizmi?Demek unutmadınız küçük öğrencinizi. (STEPANTROFİMOVİÇ ona doğru gider,elinikavrarbirşeysöylemedenonusüzer)LİZA:İştesizebirdemetçiçek.Pastagetirmekistemiştim,ama,MavrikiNikolayeviç"Çiçekgötür,"dedi.Çokduyguludur.İşteMavriki,onunladostolunisterim,hoşlanıyorumçokkendisinden.Evet,dünyadaençoksevdiğimadamo.Mavriki,saygıdeğeröğretmenimi,profesörüselâmlayın.MAVRİKİ:Benimiçinşeref.LİZA(STEPAN’a):Sizigörmeknemutluluk,oysakederliyim.Niçinböyleanlardaiçimebirkederdüşer,bilmem.Sizbilgiliadamsınızdır,açıklasanıza.Sizihergörüşümdedelicesinemutluolacağımı,geçmiştekalan her şeyi yeniden yaşayacağımı hayâl ederim hep, ama hiç de mutlu değilim şu an, yine de siziseviyorum.STEPAN(LİZA’nınelindençiçekdemetinialır.)Yok,birşeybunda,bende,öyledeğilmi,siziseverim,görüyormusunuzişte,ağlamakgeliyoriçimden.LİZA:A,resmimasılıburada.(Duvardanküçükbirresmialır.)Gerçektenbubenmiyim?Bukadargüzelmiydimben?Yo,hayır!Bakmakislemiyorumburesme.Biryaşamdı,geçtigitti,başkabiryaşambaşladı,sonrasırabirbaşkasınagelecekveböylesürüpgidecekbu.(GRİGORYEV’ebakar.)Görüyorsunuzdeğilmi,bilinenşeylerdensözediyorum.STEPAN:Azkalsınunutuyordum,aklımbaşımdadeğil.Grigoryev’isizinletanıştırabilirmiyim?Tambirdostturkendisi.LİZA (Yapmacık bir tavırla): Aa, evet! En içli dışlı dostu sizsiniz, demek. Doğrusu, çok cana yakınbuldumsizi.GRİGORYEV:Buşerefelâyıkdeğilim.LİZA:Hadicanım,doğrudürüstbirinsanolmaktanutanmayın.(Arkasınıdönenötekisionuhayranlıklaizler.)Daşabizimledöndü.Haberinizvardır tabii.Birmelek.Mutluolsun isterim.Sıksıkağabeyindensözedipdurdubana.NasılbiradambuŞatov?STEPAN:Ah, geri kafalının biri. Önce sosyalistti, sonra caydı; şimdi Tanrının veRusya’nın gereğinegöreyaşıyor.LİZA: Evet, biraz tuhaf bir işi olduğunu söylemişlerdi. Tanışmak, sonra da bir iş vermek istiyorumkendisine.STEPAN:Çokiyiolur,pektabii.LİZA:Neiyiolur?Tanışmakistiyorumkendisiyle,ilgimiçekiyor...Banayardımedecekbirigerekama.GRIGORYEV:Şatov’uoldukçaiyitanırım.Birsakıncasıyoksa,kendisineşimdibilegidebilirim.LİZA:Evet,evet.Benkendimdegiderdim,amaonurahatsızetmekistemem.Doğrusu,oevdeoturanhiçkimseyirahatsızetmekistemem.Ama,ondakikasonraevdeolmalıyız.Hazırmısınız,Mavriki?MAVRİKİ:Emrinizdeyim.LİZA:Negüzel.Siziyiinsansınız.(KapıyadoğrugiderkenSTEPANTROFİMOVİÇ’e) Siz de benim gibisinizdir: çok güzel ve çok zeki olsalar bile, kötü insankorkutuyorbeni,iyiyürekliolmalıherkes.Herşeyinbaşıbu.İçimdengeldidesöylüyorum,evlendiğiniziçinsizikutlarım.STEPAN:Nasıl,demekbiliyorsunuz!..LİZA:Tabiiya,Varvarayetiştirdihemen.Ne sevinçlibirhaber.Kuşkumyokama.Daşaböylebir şeybeklemiyordu.HadiMavriki,gelin.(Karanlık.)ANLATICI: Liza arzu ettiği için Şatov’u görmeye gittim. Bu ani arzusu için yaptığı açıklamalara hiçinanmadım,amaLiza’nınhiçbirarzusunugeriçeviremeyeceğimianlamıştım.Budurum,beni,yanisizleride kentin pek seçkin olmayan semtlerinden birine götürüyor; kendi deyişine göre, 'salon kiralayan’pansiyoncu Filippov’lara; yani, birbirinden apayrı yaşayan kiracılar arasında Lebyatkin’le kızkardeşi

Page 21: Albert Camus - Ecinniler

Marya’nın,Şatov’un,hepsindenöncede,mühendisKirillov’unbulunduğuyere.ÜÇÜNCÜSAHNE(FİLİPPOV’ların evi. Bir.salon. Sağda, ŞATOV'un kaldığı küçük oda; solda, KIRILLOV’un odasınaaçılan kapı; arkada iki kapı: bir sahnenin ortasına,ötekimerdivenle birinci kataaçılır. İzleyiciler;salonunortayerinde,çokciddibiryüzlejimnastikyapanKİRİLLOV’lakarşıkarşıyakalırlar.)KİRİLLOV:Birikiüçdört...birikiüçdört.(Derinsolukalır.)Birikiüçdört...(GRIGORYEVgirer.)GRİGORYEV:Rahatsızmıettim?ivanŞatov'uarıyorumda.KİRİLLOV: Dışarı çıktı. Bir rahatsızlık verdiğiniz yok, ama izninizle, şu son hareketi de yapmamgerekiyor.(Sonhareketidebitirir;buarada,sayılandişlerininarasındanmırıldanır.)Oldu.Şatovgelirşimdi.Birfincançayikramedebilirmiyimsize?Geceleriçayiçmeyebayılırım,helejimnastiktensonra.Biraşağı,biryukarıgidegele,sabahkaranlığınakadarçayiçerim.GRİGORYEV:Sabahakarşımıyatıyorsunuz?KİRİLLOV:Evet,uzunzamandanben.Düşünüyorumgeceleri.GRİGORYEV:Bütüngecemi?KİRİLLOV (Dingin bir sesle):Evet, öyle gerekiyor. Bakın, insanları kendilerini öldürmekten alıkoyannedenlerilgilendiriyorbeni.GRİGORYEV:Yani,kendilerinimiöldüremiyorinsanlar?Çokazmıintiharoluyorsanıyorsunuz?KİRİLLOV(Dalgın):Aslındadahaçokolmasıgerekiyor.GRİGORYEV(Alaylı):Sizingörüşünüzegörepeki,hanginedenler insanları intiharetmektenalıkoyuyoracaba?KİRİLLOV (Acıbirdille):Deliliktenyadakuşkudandolayıkendini öldüren insanlar çekecekleri acıyıdüşünmezler.Ama,kendiniakılsalnedenlerdendolayıöldürenbiri,çekeceğiacıyıisteristemezdüşünür.GRİGORYEV:Nasıl?Kendileriniakıllailgilinedenlerdendolayıöldüreninsanlardamıvar?KİRİLLOV:Çok,birçok.Acıçekmekveönyargılarolmasa,sayısıçokdahaartar,belkiherkes.GRİGORYEV:Ne?KİRİLLOV:Ama,acıçekmedüşüncesi insanlarıkendileriniöldürmektenalıkoyuyor.Ortadaacıçekmekolmasabile,bunundüşüncesiinsandayereder.Buevbüyüklüğündebirtaşınüstünüzedüştüğünüdüşünün.Gerçektenacıçekmekiçinzamanımızbilekalmaz.Durumbubileolsa,insankorkar,geriçekilir.İlginç.GRİGORYEV:Birbaşkanedendahaolmalı?KİRİLLOV:Evet.Öbürdünya.GRİGORYEV:Günahlarınbedelidemekistiyorsunuz.KİRİLLOV:Hayır,öbürdünya.İnsanlaryaşamakiçinbirnedenolduğunainanırlar.GRİGORYEV:Yokmudursizce?KİRİLLOV:Hayır,yoktur,onuniçinözgürüz.Haölmek,hayaşamak,farketmez.GRİGORYEV:Bununasılbukadarrahatsöyleyebiliyorsunuz?KİRİLLOV:Kavgaetmektenhiçhoşlanmam,oturupgülmemde.GRİGORYEV:İnsanhayatısevdiğiiçin,hayatgüzelolduğuiçinölümdenkorkar,hepsibu.KİRİLLOV (Ansızın kızar.): Bu bir alçaklıktır, alçaklık, başka hiçbir şey değil. Yaşam güzel değildir,öbürdünyadayoktur.Tanrıise,ölmedenöncekikorkuveacınındoğurduğubirhayalettir.Özgürolmasıiçinacının,korkununüstesindengelmeliinsan,kendisiöldürmeli.BöyleceTanrıdiyebirşeykalmazartık,insan da özgürlüğüne kavuşur. Ve tarih ikiye ayrılır: gorilden Tanrının yıkılmasına, Tanrınınyıkılmasından...

Page 22: Albert Camus - Ecinniler

GRlGORYEV:Gorilekadar.KİRİLLOV:İnsanınTanrılaşmasınakadar.(Birdendurulur.)KendiniöldürmeyekalkanbiriTanrıdırartık.Bunubendenbaşkadüşünenolmadıdaha.GRİGORYEV:Milyonlarcaintiharolmuştur.KİRİLLOV: Hiçbiri bu nedenle değil, korkudan. Korkuyu öldürmek için değil... Korkuyu yenmek içinkendiniöldüreninsan,Tanrıdıroanda.GRİGORYEV:Korkarımbunazamanbulamayacaksınızdır.KİRİLLOV (Ayağa kalkar;yumuşak, aynı zamanda aşağılayıcı bir dille): Ne yazık ki alaylı alaylıbakıyorsunuz.GRİGORYEV:Özürdilerim,farketmedim.Bütünbunlarokadartuhafki!KİRİLLOV:Niçin tuhaf olsun? İnsanınbu sorunudüşünmedenyaşayabilmesi daha tuhaf. Bense bundanbaşka bir şey düşünemem. Tüm yaşamım boyunca bununla uğraştım. (GRİGORYEV'e kendisine doğrueğilmesiniişareteder.GRİGORYEVeğilir.)TümyaşamımboyuncabeniTanrıaltüstetti.GRİGORYEV:Niçinbenimleböylekonuşuyorsunuz?Tanımıyorsunuzkibeni?KİRİLLOV:Yediyılönceölenağabeyimebenziyorsunuz.GRİGORYEV:Çokmuetkilemiştisizi?KİRİLLOV:Yo.Hiçkonuşmazdı.Ama,onaçokbenziyorsunuz,hemgereğindençok.(ŞATOViçerigirer.KİRİLLOV ayağa kalkar.) Bay Grigoryev’in çoktandır sizi beklediğini burada bildirmekten onurduyarım.(Çıkar.)ŞATOV:Nesivar?GRİGORYEV: Bilmiyorum. Doğru anladıysam, Tanrının olmadığını kanıtlamak için, herkesin kendiniöldürmesigerekiyormuş.ŞATOV:Evet,Kirillovnihilisttir.BuhastalığaAmerika’datutuldu.GRİGORYEV:Amerika’damı?ŞATOV:Onuoradatanıdım.Birlikteaçkaldık.Çıplaktopraküstündeyattık.Benimdebütünbugüçsüzinsanlar gibi düşündüğümbir dönemdi.En ağır toplumsal koşullar altında kalan bir insanın ne durumageleceğinikendideneyimizlegörmekistiyorduk.GRİGORYEV:Yarabbi!Nediyeokadaruzaklaragittiniz?Hasatzamanıburadanyirmikilometreötedebirtarlayagitmenizyeterdi.ŞATOV:Biliyorum.Ama, işteöylesinedeliydikbiz.Ondasaygı duyduğumbir tutku ve bağlılık vardı.Öylecedelikaldıo.Ozamanlaraçlıktankıvranıyor,hiçdesızlanmıyorduk.Şansımızvarmış,soylukalplibir dost geri dönebilmemiz için bize para gönderdi. (ANLATICI’yabakar) Sormuyorsunuz kimmiş budost?GRİGORYEV:Kim?ŞATOV:NikolaSlavrogin.(Sessizlik.)Bunudaniyeyaptığınıbiliyorsunuzdurherhalde?GRİGORYEV:Söylentilerepekinanmam.ŞATOV:Evet,birzamanlarkarımlailişkisiolduğunusöylüyorlar.İyi,amanezaman?(Kararlıbiryüzlebakan) Borcumu kendisine daha ödeyemedim. (Bir an geçen) Bakın Grigoryev, bütün bu adamlar;Liputin,ŞigalevveStepanTrofimoriç’inoğlugibiolanbütünötekilervarya,hattaStavroginbile,biliyormusunuzonlarınvarlıklarınıngizinedir?Nefret.(ANLATICIkarşıkoymakister)Yoo,ülkelerindennefretediyoronlar.BirdenbirereformlaryapılıpRusyamüthişzenginvemutluolsa,onlardandahamutsuzhiçkimse olamaz. Hiç kimsenin suratına tüküremezler artık. Bugün ise kendi ülkelerinin yüzüne tükürüpmemleketinkötülüğünüistiyorlar.GRİGORYEV:Yasiz,Şatov?ŞATOV: Rusya’yı seriyorum ben, ona şu anda lâyık olmasam bile. Rusya’nın kederi ve benim kendideğersizliğim işte beni bu yüzden üzüyor. Onlarsa, benim o eski arkadaşlarımsa, kendilerine ihanet

Page 23: Albert Camus - Ecinniler

ettiğimi ileri sürüyorlar. (Döner.) Stavrogin’e borcumu ödeyebilmem için para kazanmam gerekiyor.Mutlakayapmamgerekiyorbunu.GRİGORYEV: Benim de söylemek istediğim... (Kapı vurulur. ŞATOV kapıyı açar. LİZA içeri girer,elindebirgazetepaketitaşımaktadır.)LİZA (GRİGORYEV’e): Oo, demek hurdaydınız. (Ona doğru gider.) Demek Stepan Trofimoviç’Ierdebanabirparçabağlıolduğunuzudüşünmektehaklıymışım.BuBayŞatov’lakonuşabildinizmihiçdeğilse?(Çevresineısrarlabakınır.)GRİGORYEV:İştekendisi.Ancak,zamanımolmadı...Şatov;adındandatanıdığınızElizabethDrosdova,sizebirşeysöylememiistemiştibenden.LİZA:Sizitanıdığımasevindim.Sizdensözetmişlerdibana.PeterVerhovenskiakıllıbirinsanolduğunuzusöylemişti.NikolaStavrogindesözettiydisizden.Herşeybiryana,diyeceğimşu:Ülkemizleilgiliolarakçok az şey biliniyor bence. Bu yüzden, gazetelerde son yıllarda çıkmış olan bütün değişik ve anlamlıolaylarınbirkitaptatoplanmasıgerektiğinidüşündüm.İsteristemezRusya’nınkendisiolacaktırbukitap.Bana bu konuda yardımcı olmak isterseniz... Bundan anlayan biri gerekiyor bana, tabii yapılacak işekarşılıkparavereceğim.ŞATOV:İlginç,dahasıakıllıcabirfikir...gerçektenüzerindedüşünülmeyedeğer.LİZA(Hoşnut):Eğerkitapsatışyaparsa,kârıpaylaşırız.Siz tasarıyı,yapılacakçalışmayıhazırlarsınız,benseanadüşünceyi,birdegereklibilgiyitoplarım.ŞATOV:İyi,amabenimböylebirşeyiyapabileceğimineredenbiliyorsunuz?Niçinbaşkabirideğildeben?LİZA:Doğrusu,siziniçinsöylenenşeylerdenhoşlandım.Kabulediyormusunuz?ŞATOV:Edebilirim.Evet,gazeteleriburadabırakabilirsiniz.Bukonuyudüşüneceğim.LİZA(Elleriniçırpar):Ah,çoksevinçliyim.Nebüyükbirgururolacakbenimiçinbukitap. (Çevresinesüreklibakınır.)Aklımagelmişkensorayım,YüzbaşıLebyatkinburadaoturuyor,değilmi?GRİGORYEV:Evet.Sizebundansözetmiştimgaliba.İlgilendiriyormusizi?LIZA:Omu,evet,amaodeğilyalnızca...Herneyse,benimleilgilenenkendisi.(GRİGORYEV’ebakar.)Yapacağı bazı açıklamaları olduğunu şiirli bir mektupta yazmıştı bana, hiçbir şey anlamamıştım.(ŞATOV’a)Siznedüşünüyorsunuzonunlailgiliolarak?ŞATOV:Sarhoşun,namussuzunbiri.LİZA:Kızkardeşiylebirlikteoturduğunusöylediler.ŞATOV:Evet.LİZA:Eziyet ediyormuşona. (ŞATOV,gözlerinidiker;yanıt vermez.) Söyledikleri bu, doğru değilmiyoksa?OzamanbendeNikolaStavrogin’esorarım,otanıyormuşbukızı,hemsöylediklerinegöreçokdaiyi tanıyormuş, öyle değil mi? (ŞATOV sürekli gözlerini dikmiş bakar. LİZA, birden coşkuyla.) Ah,anlayın, bu kızı hemen görmek istiyorum.Kendi gözlerimle görmeliyim kendisini. Bu konuda da banayardımetmeniziistiyorumsizden.Kesinlikle.ŞATOV(Gazetelerialmayagider.):Gazetelerinizigerialın.Bugörevikabuletmiyorum.LİZA:Niçin?Niçin?Sizikızdırdımgaliba?ŞATOV:Sorunodeğil,bugirişiminizebenikarıştırmayın,hepsibu.LİZA:Hangigirişim?Hayâldeğilkibu.Gerçektenyapmakistiyorum.ŞATOV:Evinizegidinşimdi.GRİGORYEV (Yumuşakbir dille):Evet, eve gidin, lütfen.Şatov düşünecektir. Ben sizi görmeye gelir,olupbitenianlatırım.(LİZAikisinedebakar,dertyanıcıhafifbirçığlıkatar,çıkar.)ŞATOV:Bahaneydibu.Aslında,MaryaTimofeyevna’yıgörmekistiyor.Benseböylebiroyunaaletolacakkadaraşağılıkbirideğilim.(MARYATİMOFEYEVNA,ŞATOV’unarkasındaniçerigirer.Elindebirekmekparçasıvardır.)

Page 24: Albert Camus - Ecinniler

MARYA:İyigünler,Şatuşka.(GRİGORYEV, MARYA’yı selâmlar. ŞATOV, MARYA’ya doğra gider, kolundan tutar.MARYA,GRİGORYEV’leilgilenmedenmasayadoğragider,ekmekparçasınımasanınüzerinebırakır.Masadanbirçekmeceçeker,içindeniskambilkâğıdıçıkarır.)MARYA(İskambilkâğıtlarınıkarar.):Odadaoturmaktanbıktım.ŞATOV:Senigördüğümesevindim.MARYA:Ben de.Oradaki kim?.. (GRİGORYEV’i gösterir.)Tanımıyorum onu.Konuğa saygılar. Öyleişte, saçlarını doğru dürüst taramıyorsun bile, ama ben yine de seninle oturup karşılıklı konuşmaktanhoşlanıyorum. Papazlar gibi yaşıyorsun. Gel şuraya, saçlarını tarayayım. (Cebinden küçük bir tarakçıkarır.)ŞATOV(Güler.):Tarağımyokdaonuniçin.(MARYA,ŞATOV’unsaçınıtarar.)MARYA: Sahi mi? O halde prensim geri dönünce bunu sana veririm. (ŞATOV’ saçını ikiye ayırır,sonucunugörmekiçingeriyeçekilir, tarağıcebinekoyaryine.)Sanabirşeysöyleyeyimmi,Şatuşka?(Oturur, iskambil falı açmaya başlar.)Zekisin, yine de canın sıkılıyor.Hepinizin canı sıkılıyor zaten.Sıkılmayıanlamıyorum.Dertliolmaksıkılmakdeğilki.Bendertliyim,amaeğlendiriyorumkendimi.ŞATOV:Ağabeyinburadaolduğuzamandamı?MARYA:Uşağımdemekistiyorsun?Tabii,obenimağabeyim,amaherşeydenönceuşağım."Lebyatkin,su!" derim, hemen koşar. Ne yazık, bazan ona bakarken gülerim, sarhoşsa döver beni. (Fal açmayısürdürür.)ŞATOV(GRİGORYEV’e):Doğru.Biruşakgibikullanıronu.Lebyatkindebunudöver,amabukorkmazondan.Zatenolanlarıunutur,zamankavramıyokturkendisinde.(GRİGORYEV,ŞATOV’ayavaşsesle konuşmasını işaret eder.) Yoo, önünde konuşsam da bir şey fark etmez, bizi unutmuştur bile.Konuşulanları bırakıpkendi hayâllerinedalar.Bakın, şu ekmekparçasına.Sabahtanberi bir lokmasınıbileyememiştir.Yarınabitirebilirancak.(MARYA gözlerini iskambillerden ayırmadan, ekmek parçasını eline alır; öylece tutar. Konuşacağısıra,onuyineeskiyerinebırakır.)MARYA:Biryerdenbiryeretaşınma,kötübiradamvar,sonra ihanet,birdeölümdöşeği,hadicanım,hepsi yalan. İnsanlar yalan söyledikten sonra, iskambiller niye söylemesin? (İskambilleri atar, ayağakalkar.)Tanrınınanasındanbaşkaherkesyalansöylüyor.(Giderekyerebakar.)ŞATOV:Tanrınınanasımı?MARYA:Tabii, Tanrının anası, tabiat, o büyük nemli toprak! İyi ve dürüsttür o.Ne yazıyordu kitapta,hatırlıyormusun Şatuşka? ‘Toprağı bir ayak boyu derinliğinde gözyaşına boğarsan, her şey senimutlukılar.' İşte bu yüzden ağlıyorum bu kadar çok, Şatuşka. Kötü bir şey yok ki bunda. Bütün gözyaşları,mutluluk ya damutluluğu haber veren yaşlardır. (Yüzü yaşlarla dolar, elini ŞATOV’unomzuna atar.)Şatuşka,Şatuşka,karınınsenibırakıpkaçtığıdoğrumu?ŞATOV:Evet,beniterketti.MARYA(ŞATOV’yüzünüokşar.):Kızma.Benimde yüreğim sızlıyor.Biliyormusun, bir düş gördüm.Gerigeliyordu,prensimgerigeliyordu.Tatlıbir sesleçağırıyordubeni. "Sevgilim,diyordu, "sevgilim,benibulmayagel."Çokmutluydum."Beniseviyor,beniseviyor,"dedimkendikendime.ŞATOV:Belkidegerçektengelir.MARYA:Yohayır,bubirdüştüyalnızca.Prensimgerigelmeyecekartık.Yalnızkalacağım.Ah,sevgilidostum,niyebirşeylersormuyorsunbana?ŞATOV:Çünkü, hiçbir şey söylemeyeceksin bana, biliyorum. MARYA: Yoo, yoo, hiçbir şey demem.Yakarlarbeni,öldürürlersonra.Hiçbirşeydemem.Hiçbirzamanhiçbirşeyöğrenemeyeceklerbenden.ŞATOV:Görüyorsunişte.MARYA:Ama, sen iyi yüreklisindir, sen istesen, o zamanevet, belki... Niçin istemiyorsun? İşte, bana

Page 25: Albert Camus - Ecinniler

güleryüzle sor Şatuşka, sana söylerim. Şatuşka, yalvar bana konuşmam için, ben de konuşacağım, inankonuşacağım,..(ŞATOVsusar.MARYA,yüzündenyaşlarakarak,onunönündedurur.Önodadanbirgürültüpatırtı,sövmesesleriişitilir.)ŞATOV:İşte,ağabeyingeliyor,çabukodanagit.Yoksayinedöverseni.MARYA(Gülmeyebaşlar.):Ha!Uşağımmı?Eh,iyi,çokmuönemliyani?Mutfağayollarızonu.(ŞATOV,MARYAyıarkakapıyadoğruçeker.)Dert etmeŞatuşka, dert etme.Prensimgeri geldiği zamankorurbeni.(LEBYATKINiçengirer;kapıyısertçekapar.MARYAarkadakalır;yüzündegaripbiranlatımvardır,;aşağılanmaktanötürüdonukbirgülümseme.)LEBYATKİN (Kapının önünde şarkı söylemektedir.):Geldim sana anlatmaya Güneşin nasılparladığınıAteşlibuselerininaltındaOrmanınnasıltutuşupyandığını.Kimvarorada?Dostmu,düşmanmı?(MARYAya)Haydiodana.ŞATOV:Rahatbırakınkardeşinizi.LEBYATKİN(KendisiniGRİGORYEV'etanıştırır.): İgnatLebyatkin,bütündünyanınvesadıkkaldıklarısürecebütündostlarınınhizmetinde!Hah,enayiler,.Hepinizşunubilinki,LizaDrosdova'yatutkunumben,Obiryıldız,biramazon;kısacası,atabinmişbiryıldız.Bensedürüstbiradam.ŞATOV:Kızkardeşinisatanbiri.LEBYATKİN (Bağırır.): Ne? Yine mi başladı bu suçlamalar? Tek bir sözle mahvedebilirim seni,biliyorsun...ŞATOV:Haydisöyleohalde.LEBYATKİN:Yapamayacağınımısanıyorsun?ŞATOV:Yüzbaşıolsandaalçağınbirisinyine.Efendindenkorkarsınsen.LEBYATKİN: Kışkırtma var bayım, tanıksınız. Peki. Kimin karısı olduğunu onun biliyor musun sen,biliyormusun,ha?(GRİGORYEV,önedoğrubirkaçadımatar.)ŞATOV:Kiminkarısı,ha?Söylemeyecesaretinyok.LEBYATKİN:O...o...(MARYAağzıaçık,önedoğruatılır,amasesiçıkmaz.)(Karanlık.)ANLATICI: Kimin karısıydı bu talihsiz, sakat yaratık?Daşa nın kirletildiği doğru muydu? Kimintarafından öyleyse? Kim baştan çıkarmıştı Şatov’un karısını? Şimdi bir yanıt alacağız bütün bunlara.Kentte havanın çok gerginleştiği bir sırada, her şeyi bir kibritte yakıp tutuşturan, herkesin içindengeçenleri ortaya döken son kişi de ortaya çıktı. İnanın, hemcinslerinin basitliğini bütün çıplaklığıylagörmek,aslındainsanaacıverenbirdeneydir.Bizimhümanistinoğlu,yaniliberalStepanTrofimoviç’inoğlu,kısacası,PeterVerhovenski,hiçkimseninbeklemediğibirandaortayaçıkıverdi.DÖRDÜNCÜSAHNE

Page 26: Albert Camus - Ecinniler

(VARVARASTAVROGİNA'larda.GRİGORYEVileSTEPANTROFİMOVİÇ.)STEPAN:Ah, sevgili dostum, her şey şimdi belli olacak.Daşa ‘evet‘ derse, pazar günü artık evli biradamolacağım.Hiçdehoşbirşeydeğil.Ancak,çoksevgiliVarvaraStavroginaişlerinyolunagirmesiiçin bugünburaya gelmemi rica etti, ben de dediğini yapacağım.Onunyanında küçükdüşmüştüm, öyledeğilmi?GRİGORYEV:Yokcanım,yalnızcaşaşkındınızbiraz.STEPAN:Evet,küçükdüştümonunyanında.Kendisininbendennefretetmesinenedenolankusurlarımakarşın, bu bağışlamasını bilen, iyi yürekli, eli açık kadını düşündükçe! Kaprisli bir çocuğum ben, birçocuğun bencilliği var bende, çocuk saflığı yok. Yirmi yıl ilgilendi benimle. Bense, tam kendisi bukorkunçveimzasızmektuplarıaldığıbirsırada...GRİGORYEV:İmzasızmektuplarmı?..STEPAN:Yaadüşünün!Nikola’nınkendimalınımülkünüLebyatkin’ebağışladığımsöylüyorlarona.BuNikolacanavarınbiri.ZavallıLiza!Biliyorum,seviyorsunuzonu.GRİGORYEV:Kimizinverdisize?..STEPAN: Peki, peki, bir şey demedim.Mavriki Nikolayeviç de seviyor onu, aklınızda olsun. Zavallıadam,onunyerindeolmak istemezdim.Benimkendidurumumdapek iyi sayılmazya.Neolursaolsun,sizesöylemeliyim,utanıyorumkendimden,amaDaşa’yayazdım.GRİGORYEV:Tanrım!Neleryazdınızona?STEPAN:Hım,şey...Nikola’yadayazdım.GRİGORYEV:Delimisinizsiz?STEPAN: Ama soylu bir amaç benimkisi. Her şey bir yana, İsviçre’de gerçekten bir şey olmuşsa;aralarındaherhangibirşeygeçtiğini,yaniyalnızcabirbaşlangıç,küçük,küçücükbirbaşlangıçbileolmuşolsa,düşününbir.Herşeydenönce,bunuyapmamgerekirdi.İçlerindennelergeçirdiklerinisormalıydımkendilerine, sırf onları herhangi bir şeye zorlamayayım. Benim de bunları bildiğimi bilmeleriniistiyordum,özgürkalmalarıiçin.Yalnızcasoylubirbiçimdedavrandımben.GRİGORYEV:Amaaptalcabirşeybu!STEPAN:Evet,evet,aptalcabirşeydi.Ama,eldennegelir?Herşeysöylendiartık.Oğlumadayazdım.Hemokadarönemlibirşeymibu?Başkasınınkusurunuörtmekiçindeolsa,Daşa’ylaevleneceğim.GRİGORYEV:Böylesöylemeyin.STEPAN:Ah,keşkehiçolmasaydıbupazar,kalkıverseydiortadan!SankiTanrınınbirmucizeyaratması,bir tanecik pazarı takvimden silmesi neye mal olurdu ki? Yeter ki, şu Tanrısızlara kendi gücünükanıtlasaydı,kendisinezorlabiranlamyakıştırmalarıdakalkardıortadan!Nekadardaseviyorumonu,tamyirmiyıldırnekadar seviyorum!Korkudanyadayoksulluktanevlendiğime inanabilirmihiç?Sırfonuniçinyapıyorumbütünbunları.GRİGORYEV:Kimdensözediyorsunuz?STEPAN:Varvara’dan.Yirmiyıldırkendisine taptığım tekkadıno. (ALEKSİYEGOROVİÇ,ŞATOV'uiçeriyebuyureder)Hah,çabukparlayandostumuzgeliyorişte.Kızkardeşinizigörmeyegeldinizgaliba?ŞATOV: Hayır. Varvara Stavrogina, kişisel bir sorun konuşmak üzere çağırtmıştı beni. Galiba poliskomiserlerideböylekonuşurinsanla.STEPAN:Amayoo.amayoo!Hangisorunolduğunu.kişiselmideğilmibilmesembile,sözüngelişibirlâfbenimkisi.Herneyse,bizimsevgiliVarvarakilisede,Daşadaodasında.Çağırtayımmı?ŞATOV:İstemez.STEPAN:Bırakalım,böylesidahaiyi.Nekadargeçolursa,okadariyi.TabiiVarvara’nınDaşaiçinnegibitasarılarıolduğunubiliyorsunuzdur?

Page 27: Albert Camus - Ecinniler

ŞATOV:Biliyorum.GRİGORYEV:Mükemmel,mükemmel!Ohaldebundansözetmeyelimartık.Şaşırıpkaldığınızıanlıyorumtabii.Bendeöyleydim.Böylebirdenbire...ŞATOV:Susun.STEPAN:Nazik olun, sevgili dostum, hiç olmazsa bugün.Evet, bana tahammül edin, yüreğim sızlıyor.(VARVARASTAVROGİNAilePRASKOVYADROSDOVA,MAVRİKİNİKOLAYEVİÇ 'indesteğindeiçerigirerler.)PRASKOVYA:Rezalet!Rezalet!BirdeLiza’nınbütünbunlarakarışması...VARVARA(Bağırır.):Sus!Rezaletneresindebunun?Zavallıkızkendindedeğil.Birazmerhametgöster,sevgiliPraskovya!STEPAN:Nevar?Neoluyor?VARVARA:Yokbirşey.Zavallısakatkadınkilisedençıkarkenayaklarımakapandı,elimiöptü.(ALEKSİYEGOROVİÇgirer.)Kahve...atlarıdaçözmesinler.PRASKOVYA:Hemdemilletingözüönünde,herkeshalkaolduetrafımıza.VARVARA:Evet,milletingözüönünde.Rabbimeşükür,kilisedoluydu!Onrubleverdimkendisine,ayağakaldırdım.Lizaevegetirmekistedionu.(LİZAiçerirgirer,;MARYA’yıelindençekmektedir.)LİZA:Yoo,düşündüm,baktımMaryaLebyatkina’yıtanıdığınızahepinizsevineceksiniz.MARYA:Negüzel.(ŞATOV’Ugörür.)Nasıl,Şatuşka,demeksendeburadasın.Nearıyorsunbuyükseksosyetede?VARVARA(ŞATOV’u):Tanıyormusunuzsizbukadını?ŞATOV:Evet.VARVARA:Kim?ŞATOV:Sizkendinizöğrenineniyisi.(VARVARA,MARYAMkaygıylasüzer.ALEKSİservistepsisiyleçaygetirir.)VARVARA(MARYA’ya):Yavrum,üşüyüpduruyorsunuz.Kahveiçin,ısıtır.MARYA(Güler.);Ah,evet,unuttumatkınızıgerivermeyi!VARVARA:Kalsın.Sizeverdimonu.Oturun,kahveniziiçin,çekinmeyin.STEPAN:Sevgilidostum...VARVARA: Öf, çenenizi tutsanıza siz! Siz karışmadan da durum yeter derecede karışık zaten. Aleksi,Daşa’yasöyle,aşağıyainsin.PRASKOVYA: işte şimdi buradan gitmeliyiz, Liza. Sana göre bir yer değil burası. Bu evde işimizkalmadıartık.VARVARA:Busözbardağıtaşırdıişte,Praskovya.Tanrıyaşükretkiburadayalnızcadostlarvar.PRASKOVYA:Dostlarınoluşudaha iyi ya.Açık fikirlerdenkorkumyok benim.Herhangi bir toplulukkarşısındaasılsentitrersinbütünogururunla.Gerçektenkorkansensin.VARVARA:Hangigerçekten,Praskovya?PRASKOVYA:İştebundan.(Parmağım kendisine doğrulttuğu anda gülmekten katılan MARYAMI gösterir. VARVARA sararır;doğrulur, anlaşılmaz birkaç söz mırıldanır.DAŞA arkadan gözükür; ama, kendisini STEPAN 'danbaşkasıgörmemiştir.)STEPAN(BoşunaçabaylaelkolhareketleriyaparVARVARAL’YIuyarmakiçin):işteDaşa!MARYA:Oo!Negüzel!Şatuşka,hiçsanabenzemiyorkızkardeşin.VARVARA(DAŞA’ya):Tanıyormusunsenbukadını?DAŞA:Hiçgörmedimşimdiyekadar,sanırımLebyatkin’inkızkardeşi.MARYA:Evet, ağabeyimolur o, ama aslında uşağım.Bende sizi tanımıyorum, şekerim.Ama, sizinle

Page 28: Albert Camus - Ecinniler

karşılaşmayı öyle çok istiyorumki, hele uşağımın kendisine para verdiğinizi söylediğinden beri.Artıksevinçliyim.İnsanıbüyülüyorsunuz,bunusöylemeliyimsize.VARVARA:Neparası?DAŞA: İsviçre’deyken Nikola Stavrogin, Marya Timofeyevna’ya bir miktar para vermeklegörevlendirmiştibeni.VARVARA:Nikolamı?DAŞA:Evet,Nikola.(Sessizlik.)VARVARA:Güzel.Banahabervermedenyaptıysabunu,kendinegörebirnedenivardırelbet,öğrenmemgerekmez.Amasendahauyanıkolmalısınilerde.İyibiradıyokbuLebyatkin’in.MARYA:Yo, hayır! Eve gelince,mutfağa yollamak gerekir.Onun yeri orası. İsterse kahve de içebilirorada.Ama,benhepaşağılayıpdururumonu.ALEKSİ(İçerigirer):Lebyatkinadlıbirbayhemeniçeriyealınmasınıistiyor.MAVRİKİ: Saygıdeğer hanımefendi, kendisinin topluluk içinde ağırlanacak bir adam olmadığınıuyarmamaizinverin.VARVARA:Olsun,benağırlayacağım.(ALEKSİ’ye)İçerialın.Herşeyisöylemekgerekirse,oğlumunbircanavarolduğunuyazan,benidehayatımdabüyükbirroloynayacaksakatbirkadınakarşıdurmayadavetedenimzasızmektuplaraldım.Bütünbunlardaneminolmakistiyorum.PRASKOVYA: Öyle mektuplar ben de aldım. Nikola’yla bu kadın hakkında neler dendiğini sen debiliyorsun...VARVARA:Biliyorum.

(LEBYATKIN neşeli, aynı zamanda ayık olarak içeri girer, VAR VARASTAVROGİNA’adoğragider.)LEBYATKİN:Hanımefendi,geldim...VARVARA: Oturun bir yere. Sesinizi oradan da duyurabilirsiniz. (LEBYATKİN geri döner, oturur.)Şimditanıtırmısınızkendinizi.LEBYATKİN(Ayağakalkar.):YüzbaşıLebyatkin.Hanımefendi,geldim...VARVARA:Sizinkızkardeşinizmibukadın?LEBYATKİN:Evet,hanımefendi,kaçmışyanımdan.Sakınkendibiricikkardeşimisuçlamayakalktığımısanmayın,ama...(Parmağıylakafasınıişareteder.)VARVARA:Çoktanberimibudurumda?LEBYATKİN: Belli bir zamandan beri, hanımefendi, evet, belli bir zamandan beri... Onu evinizegetirdiğiniziçinsizeteşekküretmeyegeldim.İşteonruble.(LEBYATKİN,VARVARAyadoğrugider.Ötekiler;VARVARALIkonunaküzeredavranırlar.)VARVARA:Sizaklınızıiyicekaçırmışsınızgaliba.LEBYATKİN: Hayır, hanımefendi. Sizin eviniz zengin, Lebyatkin’in eviyse yoksun. Ama, Marya,kızkardeşim, Lebyatkina doğumlu, adsız Marya, kendisine verdiğiniz o on rubleyi sizden başka hiçkimsedenkabuledemezdizaten.Sizdenhanımefendi,herşeyiyalnızcasizdenkabuledebiliro.Ama,bireliylekabulederken,ötekieliyledehayırseverişlerinizdenbirinebağışlıyoronu.VARVARA:Bağışlarıkapıcımkaydeder.Çıkarkensizdeaynışeyiyapabilirsiniz.Sizdenricam,paranızıcebinizesokupburnumunucundasallamamanız.Eğeryerinizedeoturursanız,benisevindirmişolursunuz.Açıkkonuşunşimdi.Söyleyin,kızkardeşinizniçinyalnızcabendenbirşeylerkabuledebilir?LEBYATKİN:Hanımefendi,tamezarımabirliktegötüreceğimbirgizdirbu.VARVARA:Niyeymişo?LEBYATKİN:Sizebirsorusorabilirmiyim?Çokaçık,Rusçadadendiğigibi,ensamimibiçimde?

Page 29: Albert Camus - Ecinniler

VARVARA:Sizidinliyorum.LEBYATKİN:Birkimseyalnızveyalnızçoksoylubirruhasahipolduğuiçinölebilirmi?VARVARA:Busoruyuhiçsormadımkendime.LEBYATKİN:Sahimi?Hiçmi?Ohalde,peki.(Göğsünüyumruklar.)Susöyleyse,umutsuzyürek!(MARYAkahkahaylagüler.)VARVARA:Lütfen, bilmeceli konuşmayıbırakında, sorumuyanıtlandırın.Niçinyalnızcabendenkabuledebilirherşeyi?LEBYATKİN: Niçin mi? Ah, hanımefendi, tabiat; yüzyıllardır kendi yaratıcısına haykırıyor bu ‘niçin’sorusunu. Ama soru yanıtsız kalıyor hep. Bu yanıtı verecek kimse Yüzbaşı Lebyatkin mi olmalı birbaşına?Hakmı bu?Adımın Pavel olmasını isterdim, ama adım İgnat... Niçin? Şair adamım ben, tamanlamıylaşair,amabirdomuzağılındayaşıyorum.Niçin?Niçin?VARVARA:Yüksektenatanzevzeklikdenirbuna.Benseutanmazlıkolarakkabulediyorum.LEBYATKİN: Yo, hanımefendi, utanmazlık filan değil. Ben bir hamamböceğiyim, hamamböceklerikendilerinden yakınmaz.Kimi zaman durumlar, gerçeği ortaya dökmeden kendi ailemizin içine düştüğüonursuzluklarakatlanmayamecburederbizi.Buyüzden,kendiderdiniortayadökmeyecekLebyatkin,öyleçoksözdeetmeyecek.Anlayınonunburuhsoyluluğunuhanımefendi!(ALEKSİaceleaceleiçerigirer.)ALEKSİ: Nikola Stavrogin geldi. (Herkes kapıdan yana döner. Hızlı adımlar, derken PETERVERHOVENSKİgözükür.)STEPAN:Ama...PRASKOVYA:Amabu...PETER:Selâmlarımsizi,VarvaraStavrogina.STEPAN:Peter,Peterbu,yavrum!PETER: İyi, iyi, heyecanlanma! (Yakasını kurtarır.)Nikola Stavrogin’i burada bulacağımı sanmıştım.YarımsaatönceKirillovdanayrılmıştık.Burasıiçinsözleştiydik.Neredeysegelir.Sizebugüzelhaberiverdiğimiçindemutluyum.STEPAN:Onyıldanberigörmedimseni.PETER:Kendindengeçmemek içinbirnedendaha.Azıcıkçekidüzenverkendine!Ah,Liza,ne kadarsevindim! Sayın hanımefendi anneniz beni unutmadılar ya?Nasıl oldu bacak ağrıları? SevgiliVarvaraStavrogina,geleceğimibabamahabervermiştim,amasizesöylemeyiunutmuştur,tabii.STEPAN:Yavrum,buneşenlikböyle!PETER:Tabiitabii,seversinbeni.Amarahatdur.Hah,Nikolageliyorişte.(STAVROGİNaralarınakarışmıştır.)VARVARA: Nikola! (Sesinin çınlamasından NİKOLA duraklar.) Burada, şu anda, bu kadının seningerçek karın olup olmadığını söylemeni istiyorum. (STAVROGİN donuk bakar, gülümser; ona doğrugider;eliniöper.AynıölçülüadımlarlaMARYAagider.MARYAdoğrulur,yüzündeacıbirhayranlıkbelirir.)STAVROGİN(Alışılmadıkbiryumuşaklıkveincelikle):Buradakalmamalısınız.MARYA:Şimdiburacıkta,önünüzdedizçökebilirmiyim?STAVROGİN (Güler.):Hayır, onu yapmayın işte. Ben sizin ne ağabeyinizim, ne nişanlınızım, ne dekocanız,öyledeğilmi?İzinverirseniz,kolumagirindeağabeyinizegötüreyimsizi.(MARYA,LEBYATKİNekorkuylagözatar.)Korkmayın,benburadayımsizedokunamazartık.MARYA:Ah,hiçbirşeydenkorkmuyorum.Ensonundageldiniz.Lebyatkin,arabayıyolaçıkar.(LEBYATKİNçıkar.STAVROGİN,MARYAyakolunuuzatır;öteki,parlakbirbiçimde,STAVROGİNınkolunagirer; ancak, yürürken ayağı tökezler,STAVROGİN tutmasa düşecek gibi olur.STAVROGİN,

Page 30: Albert Camus - Ecinniler

MARYAMIözenle dışarıya kadar götürür.Odadaölüm sessizliği vardır.LİZA iskemlesinden kalkar,tiksinmişbiryüzleyineverineoturur.STAVROGİNileMARYAdışarıyaçıkarçıkmazötekilerhareketlenir.)VARVARA(PRASKOVYAya):Duydunmuşimdinedediğini?PRASKOVYA:Tabii,tabiiama,niyebiryanıtvermedisana?PETER:İnanınbana,onuyapamazdı.VARVARA(BirdenbirePETER'edöner.):Nasıl?Sizneredenbiliyorsunuz?PETER:Benherşeyibiliyorum.Hikâye,Nikola’nınikiçiftsözleanlatamayacağıkadaruzun.Ama,bütünolaylaratanıkolduğumiçin,sizeherşeyianlatabilirim.VARVARA:Sözverin,amaanlattıklarınızNikola’nınduygularınıincitmeyecek.PETER:Tamtersine,bunlarıanlattımdiye,hiçunutmayacakkendisineyaptığımiyiliği...Bakın,beşyılönceSt.Petersburg’daydık.Nikola,nasılanlatayım,herşeyieğlentiyealanbiryaşamsürüyordu.Evet,endoğrutanımbu.Ozamanlar,içisıkılıyordu,ama,umutsuzluğadüşmekdeistemiyordu.Buyüzdenhiçbirşey de yapamıyordu. Ruh soyluluğundan, önüne gelen herkesle gezip tozuyordu. Anlarsınız, tam birGrandseigneur gibi. Kısacası, ayaktakımıyla dolaştı durdu. Bu Lebyatkin’i de böyle tanıdı işte.Soytarının,asalağınbiri.Kendisi vekızkardeşi sıkıntı içindeyaşıyorlardı.Birgünmeyhanede, adamınbiribuzavallıkızasaldırdı.Nikoladakalktı,suçlununyakasınayapıştı,ikitokattayoketti.Hepsibu.VARVARA:Nasıl?..Hepsibunedemek?PETER:Evetevet,herşeybundançıktı.Topalkız,kendisineikilâfbileetmemişolankurtarıcısınaâşıkoldu.Herkeskızlaalayediyordu.BirtekNikolagülmüyordu,onasaygılıydı.STEPAN:Çokşövalyecebirdavranışbuama.PETER:Görüyorsunuzya,babamdatopalkızdanyana.Kirilloviseböyledüşünmüyor.PETER:Nikola’yadiyorduki,"Onabirmarkizmişçesinedavranıyorsunuz,odakendindengeçiyor.Sizsebunubilerekyapıyorsunuz."LİZA:Peki,şövalyenededi?PETER:"Kirillov,"dedi,"eğeronunlaalayettiğimisanıyorsanız,yanılıyorsunuz.Onasaygıduyuyorum,çünküiçimizdeendeğerliolano."STEPAN:Muhteşembirşey!Nasıldemeli...Evet,birkeredaha,şövalyecebirşey...PETER: Evet, şövalyece. Ne yazık ki zavallı, topal kız Nikola’nın nişanlısı olduğunu hayâl etmeyebaşladı.Kısacası,Nikola,St.Petersburg’danayrılmakzorundakaldığızaman,onaheryılbellibirmiktarparayollamakiçingerekenhazırlıklarıyaptı.LİZA:Niye?PETER: Bilmem niye. Eski çağlarda, insanı bıktıran kimselere uygulanabilecek bir yol belki de,anlarsınız. Kirillov, bunun, yarı deli, yarı hasta birini ne kadar yaşatabileceğini öğrenmek isteyen,çokbilmişbirdelikanlınınçöküşüolduğunusöylüyor.Amainanıyorumki,haklıdeğil.VARVARA(Artanbirhayranlıkla):Tabii!GerçekNikolabuişte!Bendengeçtiona!Bubüyükalev,bucömertçegözkamaştırıcılık;güçsüz,yararsız,hattadeğersizbirşeyikorumakisteği... (STEPANVabirgözatar,)...yıllarca, bir yoksulu kendi kanatları altına alan biri, işte bu benim, tastamam ben. Ah, kendimiNikola’ya karşı ne kadar suçlu duyuyorum! Bu zavallı yaratığa gelince, çok kolay, kendisini evlâtedineceğim.PETER:Çokiyiedersiniz.Ağabeyi,kızınhayatınıcehennemeçeviriyorçünkü.Kızınelinegeçenparayıkullanmayahakkı olduğunukafasına koymuşbir kere.Her şeyini aldığı, kendisini dövdüğüveparasınıçaldığı bir yana, içiyor. Kendisine iyilik eden o insana sövüyor. Parayı eline vermezse, mahkemeye

Page 31: Albert Camus - Ecinniler

gideceğini söyleyip gözdağı veriyor. Nikola’nın kendiliğinden yaptığı bir bağışı, bütün bütüne kendiisteğiyleyaptığıbirbağışı,birborçolarakalıyor.LİZA:Kimebirborç?PETER: Ne bileyim? Kızkardeşinin, ailesinin onurundan söz açıyor. Onur, biliyorsunuz, belirsiz, çokbelirsizbirkavramdır.ŞATOV: Sizce belirsiz bir kavram mı gerçekten? (Herkeskendisine bakar.)Daşa, sence belirsiz birkavrammıolur?(DAŞAbakar.)Yanıtverbana!DAŞA:Hayır,ağabey,onurdiyebirşeyvardır.(STAVROGİNiçerigirer.VARVARAayağakalkaronadoğrahızlagider.)VARVARA:Ah,Nikola!Benibağışlayacakmısın?STAVROGİN: Özür dilemek bana düşer, anne. Zaten size açıklamam gerekirdi. Ama, PeterVerhovenski’ninsizebukonudabilgivereceğinibiliyordum.VARVARA:Odaonuyaptı.Okadarmutluyumki...Şövalyecedavranmışsın.STEPAN:Muhteşem,tambunagörebirsözcükişte.STAVROGİN:Gerçekten,şövalyecemi?Demekolanlarısizböyleanlıyorsunuz...PeterVerhovenski’ninbu gönül alıcı davranışı için teşekkür etmeyi bir borç sayıyorum. Kendisine inanmalısınız, anne. Hiçalışagelmedikanlardayalansöylerancak.(PETERVERHOVENSKİileNİKOLAkarşılıklıgülüşürler.)Güzel.Davranışımiçinbirkeredahaözürdilerimsizden.(Sert,soğukbirsesle)Herneyse,sorunbitti.Geriyedönüşyokartık.(LİZAçılgıncabirkahkahaatar.)MerhabaLiza,iyisingaliba.LİZA:Ricaederim,benibağışlayın.MavrikiNikolayeviç’itanıyorsunuzdur.Tanrım,insannasılbudenliyüceolabilir,Mavriki?MAVRİKİ:Anlayamadım.LİZA: Ah, yok bir şey... aklıma geldi de... Gözünüzün önüne benim sakat biri olduğumu getirin.Sokaklardabanayol gösterseniz, şövalyecedavranmışolurdunuz, değilmi?Feda edermiydiniz benimiçinkendinizi?MAVRİKİ:Tabii,Liza,amaniyeböylekötüşeylerdensözediyorsunuz?LİZA: Şövalyece davranmış olurdunuz tabii. Aman ne hoş, siz yüceliğinizle, ben de kötürümlüğümle,gülünçbirçiftolurduk.(VARVARASTAVROGİNA,LİZAyadoğragider.PRASKOVYADROSDOVAdakolunuVARVARA’nınomzunaatar.STAVROGİNdöner,DAŞAyagider.)STAVROGİN:Evleneceğiniziduydum,Daşa.Sizemutluluklardilerim.(DAŞAbaşınıkaldırır.)Mutlulukdileklerimiçtendir.DAŞA:Biliyorum.PETER:Bumutlulukdileklerideneiçin?Busevinçlihaberibendeöğrenebilirmiyim?PRASKOVYA:Evet,Daşaevleniyor.PETER:Oo!Harika.Ohaldeizinverin,bendesizikutlayayım.Amabahsikaybettiniz,Daşa.Banahiçevlenmeyeceğinizisöylemiştiniz.İsviçre’deyken.Tamanlamıylabirsalgınbu.Biliyormusunuz,babamdaevleniyor?STEPAN:Peter!PETER: Ee, bunu sen, kendin yazmadın mı bana? Anlatım tarzın açık seçik değildi pek, orası kesin.Heyecanakapılmış,anlatıyorsunkendini,birdeoaradasenikurtarmamıdaistiyordunbenden.Gençkızınbir pırlanta olduğunu, ancak İsviçre’de başlayan günahları örtbas etmek için evlenmen gerektiğiniyazıyorsun.Bunudaonaylamamı istiyorsunbenden.Tersinedünya!Buevlenmedensenikurtarmamiçinbanayalvarıyorsun. (Ötekileredöner,neşeli)Gelin de çıkın işin içinden.Amaonunkuşağı, hepbüyüklâflar,karışıkdüşünceler.(Söylediklerininuyandırdığıetkiyianlamakisten)A-ha!Potkırdıkgaliba.VARVARA (Parıldayan bir yüzle ona doğru gider.):StepanTrofimoviç bu söylediklerinizi yazdımı

Page 32: Albert Camus - Ecinniler

size?PETER:Evet,iştemektup.Bütünötekilergibiuzun.Doğrusu,hiçsonunakadarokumambunları.Onundabanahiçaldırdığıyokya.Gelecekkuşaklariçinyazıyorbunları.Söylediklerindebirkötülükyokama.. VARVARA: Nikola, bu evlenme hakkında sana da bilgi veren Stepan Trofimoviç mi? Hem de buüslupta?STAVROGİN:Gerçektenbanadayazdı,amaçoksoylucabirmektuptubu.VARVARA: Yeter! (STEPAN TROFİMOVİÇ e döner) Stepan Trofimoviç, sizden büyük bir hizmetbekliyorum.Yokolunvebirdahagözümegözükmeyin. (STEPANTROFİMOVİÇ,VARVARAya doğrugider,saygıylaeğilir,sonraDAŞAyadöner)STEPAN:Benibağışlayın,Daşa.Evlenmeyerazıolduğunuziçindeteşekkürlerimikabuledin.DAŞA:Sizibağışlıyorum,StepanTrofimoviç.Yalnızcabirsevecenlikveanlayışbesliyordumsiziniçin.Sizdebanasaygınızıhepsürdürünhiçolmazsa.PETER (Alnına vurur.): Şimdi anlıyorum! Demek Daşa’ymış! Bağışlayın beni, Daşa, bilmiyordum.Babamdalâfkaralayacağına,hiçolmadıişinaslınıyazacakkadardüşünceliolsaydı.STEPAN(PETERebakar.):Nasılolurdahiçbirşeybilmezsin!Oyunoynamıyorsunya!PETER: Görüyorsunuz, Varvara Stavrogina, yalnızca yaşlı bir çocuk değil, aynı zamanda kötülükyapmaktandahoşlananyaşlıbirçocuk.Neredenanlayabilirdimki?Birgünah!İsviçre’de!Gelindeçıkınişiniçinden!STAVROGİN:Peter,susun,babanızçoksoylucadavrandı.Amasiz,hepimizin saygıgösterdiğiDaşa’yılekeledinizburada.(ŞATOVayağa kalkar; yavaş, güvenli adımlarla STAVROGİNdoğrugider,.Ötekisi gülümser; ama,ŞATOVönündedurduğuzamangülmesikesilir.Herkesonlarabakmaktadır.Sessizlik;ŞATOVbütüngüçüyleSTAVROGİNebirtokatpatlatır.VARVARAbirçığlıkatar.STAVROGİN,ŞATOVomzundanyakalar, sonra bırakır, ellerini arkasına kavuşturur. ŞATOV, STAVROGİN’in bakışları altındayumuşar.STAVROGİNgüler,eğilir,dışarıçıkar.)LİZA:Mavrikigelin,verinelinizibana!Buadamabakınhepiniz, içinizdeen iyinizo.Mavriki,karınızolmayahazırolduğumuherkesinönündebildiriyorumsize!MAVRİKİ:İnanıyormusunuz,Liza,bütünbütüneinanıyormusunuzbana?LİZA(STAVROGİNYinçıktığıkapıyabakar,yüzüyaşlarladolu):Evet,evet,bütünüyleinanıyorum.(Perde.)IKINCIBOLUMBEŞİNCİSAHNE(VARVARASTAVROGİNYlerde,ALEKSİ,solkolundabirpalto,biratkı,birdeşapka.STAVROGİNdışarıyaçıkmayahazırlanır.FETERVERHOVENSKİ,masadasomurtkanbiryüzleoturmaktadır.)STAVROGİN:Banabirdahaöylebiröneridebulunursanızeğer,bastonuyersiniz.PETER:GerçektenLiza’ylaevlenmeyidüşünüyorsanız,yaptığımönerininhiçdebirhakaretolmadığınıanlarsınız.STAVROGİN:Benikendisindenayıranbiricikengeliortadankaldırabilirsiniz.Bunubiliyorumvesizinyerinizebastondankurtulmanızısöylüyorum.Aleksi,eldivenlerim!ALEKSİ:Yağmuryağıyor,beyefendi.Kaçtadönersiniz?

Page 33: Albert Camus - Ecinniler

STAVROGİN:Engeçikide.ALEKSİ: Başüstüne. (STAVROGİN bastonunu alır küçük kapıdan çıkmak ister.) Tanrı sizi korusun,hayırlısıyla.STAVROGİN:Nasıl?ALEKSİ:Tanrısizikorusun,hayırlısıyla.STAVROGİN (Duraklar, sonra elini ALEKSİ nin omzuna koyar.): Sevgili Aleksi, beni kollarındataşıdığınzamanlarhâlâaklımda.(STAVROGİNçıkar.ALEKSİarkakapıdanodayıterkeder.PETERVERHOVENSKİçevresine bakınır, sonra yazımasasına doğru gider, bir çekmeceçeker,ortayamektuplarçıkarır,okumayabaşlar;STEPANTROFİMOVİÇiçerigirer.PETERmektuplarısaklar.)STEPAN:AleksiYegoroviçbanaburadaolduğunusöylemişti,oğlum.PETER:Neişinvarseninbuevde?Senikovduklarınısanıyordum.STEPAN: Son kalan eşyamı da toplayıp bir daha geri dönme umudu olmadan ve hiç dert etmeksizingideceğim.PETER:Hadicanım,nasılolsageridönersinsen.Birasalak,asalaktırherzaman.STEPAN:Dostum,bakdinle,benimledahabaşkabirtondakonuşamazmısın?PETER:Gerçeğiher zamanöbür şeylerinüstünde tutmakgerektiğini söyler dururdun.Gerçek şu: seninVarvaraStavrogina’yaâşıkmışsıngibigörünmen,VarvaraStavrogina’nındabunugörmezliktengelmesi.Bu aptallık böyle devam edip gitsin diye de evinde alıkoymuş seni. Asalağın birisin yani. Seni birdüşkünleryurdunayollamasınısöyledimkendisine.STEPAN:Onabendenmisözettin?PETER: Evet, ortadaki sorunları çözmek için ertesi gün seninle konuşacağını söyledi. İşin aslı, seninmaymunluklarınıbirazdahaseyretmekistemesi.Banayazdığınmektuplarıgösterdimkendisine.Amannekadargüldüm,Tanrım,nekadargüldüm.STEPAN:Güldünmü?Hiçkalpyokmusende?Birbabanınnedemekolduğunubiliyormusunsen?PETER:Beniyetiştirensensin.Nebiryiyecekverdin,nebiriçecek.BirpostaarabasıylabeniBerlin’epaketgibiyolladığınzaman,emzikteydimdaha.STEPAN:Uğursuz!Senigerçektenpostaarabasıylayolladım,amaiçimsızlayıpdurdu.PETER:Boşlâfbunlar.STEPAN:Canavar,senbenimoğlummusun,değilmisin?PETER: Senin bunu benden çok daha iyi bilmen gerekir. Aslında bütün babalar bu konuda kuruntuyakapılırlarya.STEPAN:Susacakmısınsen?PETER:Yoama,bırakşimdizırlamayı.Herşeyeyüzünübüzüpinleyen,amaişinibilirbirninegibisin.Aslında,bütünRusyainliyor.Amatalihivar,bizyardımedeceğiz.STEPAN:Sizkim?PETER:Biz,normalinsanlar.Dünyayıyenileştireceğiz.Kurtarıcıkişilerbizleriz.STEPAN:Hiçolurmuöyleşey?Şuhalinle, insanlarınkarşısına"Benİsa’yım”diyenasılçıkarsınsen!Birbaksanakendine.PETER:Bağırma!Herşeyiyıkıptaşüstündetaşbırakmayacağız.Herişeyenidenbaşlayacağız.Bundanböyle eşitlik olacak.Hep sen kendin öğütlerdin bunu, öyle değilmi?Al işte, senin olacak, amabahsegirerim,tanıyamayacaksınonu.STEPAN: Yo, sana benzerse tanırım. Hayır, bu söylediğin şeylerde gözümüz yoktu bizim. Hiçbir şeyanlamıyorumartık.Anlamadenenşeykalmadıbende.PETER:Suçseninhasta,yaşlanmışsinirlerinde.Sizkonuşupduruyordunuz,bizseeylemegeçiyoruz.Ne

Page 34: Albert Camus - Ecinniler

diyekalkmışdertyanıyorsunkendinden,içigeçmişboşkafa?STEPAN:Nasılduygusuzolabilirsinbukadar?PETER:Seninöğrettikleriniizledimhep:İnsanhaksızlıklarakarşısertçıkmalı,kendihaklarınainanmışolarakgeleceğedoğruyürümeli!Tıpkıİncirdekigibi,dişediş.STEPAN:İncil’deyazmazo,uğursuzherif.PETER: Şeytan görsün yüzünü o kitabın, açık bakmadım bile, hiçbir kitabı açıp okumadım. Niyeokuyayımki?Önemliolanilerleme.STEPAN:Değilişte,kaçıkherif!ShakespeareveHugoilerlemeyiönlemez:Tamtersi,inantamtersi.PETER:Heyecanlanma!VictorHugodenenoadamöküzdenbaşkabirşeydeğil.Shakespeare’egelince,köylülerinonatarladagereksinimleriyok.Onlaragerekenşeyçizme.Odaherşeyyakıpyıkıldıktansonrakendilerineverilecekzaten.STEPAN(Eğlentiliolmayaçalışır.):Nezamanolacakmışbu?PETER:Mayısta.Hazirandatümüayakkabıüretiyorolacak.

(STEPAN,yenilgiyikabuletmiş,iskemleyeçöker.)Düşünceleringerçekleşecek,moruk!STEPAN:Benimdüşüncelerimdeğilbunlar.Herşeyiyıkmak,taşüstündetaşbırakmamakistiyorsunsen.Oysabenherkesbirbirinisevsinistiyorum.PETER:Sevgiyegerekyok.Bilimvar.STEPAN:Buçokcansıkıcıbirşeyolurama.PETER:Cansıkıntısıneymiş?Aristokratlariçindircansıkıntısı.Birbiriyleeşitolaninsanlarsıkılmazlar,eğlenmezlerde.Hepsiaynıkapıyaçıkar.Adalet,onunüzerindedebilimolunca,nesevgikalırartık,nedecansıkıntısı.Onlarınhepsiunutulupgidecek.STEPAN:Asla,hiçkimsekendisevgisiunutulsunistemez.PETER:Boşsözleryine.Düşünsenemoruk,senkendinunuttun,tamüçkereevlendin.STEPAN:İkikere,hemuzunbirbekleyiştensonra.PETER:Uzun ya da kısa, insan unutur. Onun için bir an önce unutmak en iyisi. Hem ne istediğini debilmiyorsun, sinirime dokunuyor bu. Ben ne istediğimi biliyorum oysa. Ne kadar kafa varsa yarısınıkeseceksin,gerikalanıda,bırakkafayıçeksin.STEPAN:Kafakesmek,akılfikirsahibiolmaktankolayçünkü.PETER:Nedüşüncesi?Düşüncemüşünceboşsöz.Adaletinyerinibulması içinboşsözlerikaldırmakgerekir.Boşsözler,sizingibiler için,sizingibieskikafalılariçin.Neyiseçtiğinibileceksin.Tanrıyainanıyorsan,boşsözleretmekzorundasın.Amainanmıyorsanveher şeyin yerle bir edilmesi gerektiği sonucuna da yaramıyorsan, yine boş sözler ediyorsun demektir.Hepimizin durumu bu işte. Bu yüzden, boş sözler etmekten alamıyorsunuz kendinizi. Bense, eylemegeçilsindiyorum.Benher şeyiyıkacağım,başkalarıyapacak.Reformdenenşeyolmayacak,daha iyiyedoğrugitmekdeyok.Nekadarçok reformyapılır, işlerdüzenekonursa,her şeyokadarkötüolur.Nekadarçabukyıkmayabaşlarsan,okadar iyi.Önceyık,sonrasıbizi ilgilendirmezartık.Geri kalanı boşsöz,boşsöz,boşsöz.STEPAN(Heptenşaşımış,dışarıfırlar.):Aklınıkaçırmış,aklınıkaçırmış...(PETERVERHOVENSKİtükenmekbilmemecesinegülmeyebaşlar.)(Karanlık.)ANLATICI: İşteböyle.Size iki şeyi habervermeyiunuttum.Birincisi,Lebyatkin’ler,Stavrogin’inuzunsürenyokluğusırasında,kendioturduklarıevdengizemlibirbiçimdetaşındılar;kentindışında,küçükbiryerdeoturuyorlarşimdi.İkincisi,mahkûmolmuşbirkatil,cezaevindenkaçtı.Buyüzdendezenginlergecesokağaçıkamazoldu.(Sokak.)(STAVROGİN,sokakortasındagitmektedir;FEDKA'nınkendisiniizlediğininfarkındadeğildir.)

Page 35: Albert Camus - Ecinniler

ALTINCISAHNE(Epiphani Sokağı, FİLİPPOV’un evinin bir salonu. KİRİLLOV mobilyalardan birinin altınayuvarlanmış otan bir topu yerden kaldırmak üzere çömelmiştir. O anda STAVROGİN içeri girenKİRİLLOV,STAVROGİN’inbakışıyla,elindetopayağakalkar.)STAVROGİN:Topmuoynuyorsunuz?KİRİLLOV: Hamburg’dayken almıştım. Fırlatma, sonra da yakalama hareketleri sırtı güçlendiriyor.Ayrıca,pansiyoncununçocuğuyladabirlikteoynuyoruz..STAVROGİN:Seviyormusunuzçocukları?KİRİLLOV:Evet.STAVROGİN:Niçin?KİRİLLOV:Yaşamıseverim.Birfincançay?STAVROGİN:Peki.KİRİLLOV:Oturun.Nedirbendenistediğiniz?STAVROGİN:Birhizmet.Okuyunşumektubu.BirzamanlarkulağınıısırmıştımGaganov’un,oğluşimdibanameydanokuyor.(KİRİLLOVmektubuokur,sonramasanınüzerine,bırakır,STAVROGİNebakar.)Evet,banayalnızcasövmekiçin,bugibimektuplargönderiyor.Öncehastalığımıönesürdüm;yaptıklarımıdahaöncekafamdangeçirmediğimi,babasınayaptığımharekettenhâlâacıduyuyorsa,kendisindenistediğibiçimde özür dilemeye hazır olduğumu söyledim. Ama, bütün bunlar kendisini yatıştıracak yerde,büsbütün sinirlendirmiş.Benimle ilgili olarak başkalarına neler söylediklerini biliyorum.Bugün de bumektubugetirdiler.Mektubunsonundabendennasılsözediyor,gözünüzeçarptımı?KİRİLLOV:Evet,tokatlanacakyüzdiye.STAVROGİN:Doğru, tokatlanacak yüz.Bu durumda, istemesemde kendisiyle düello etmemgerekiyor.Sizdenbenimtanığımolmanızıistiyorum.KİRİLLOV:Anlaştık.Nesöyleyeyimkendisine?STAVROGİN: Önce babasına karşı yapmış olduğum hareketlerden dolayı kendisinden özür dilediğimisöyleyinyeniden.Ayrıca, bukadarkaba sözlerlebanabu türbirmektupdahayazmamasıkoşuluylabusözleriniunutmayahazırolduğumudasöyleyin.KİRİLLOV:Kabuletmeyecektir.Biliyorsunuz,amacıdüelloedipsiziöldürmek.STAVROGİN:Biliyorum.KİRİLLOV:Peki.Düelloiçinkoşullarınıznedir?STAVROGİN: Yarın her şey bitsin istiyorum. Sabah dokuzda kendisine gidersiniz. Sonra, saat ikidedüelloedebiliriz.Silâhlarımız tabancaolacak.Onadımyürünecek.Herbirimizinüçkurşunatmahakkıolacak,hepsibu.KİRİLLOV:Onadımçokazdeğilmi?STAVROGİN:istersenizonikiolsun,dahaçokolmasın.Sizintabancanızvarmı?KİRİLLOV:Evet,bakmakistiyormusunuz?STAVROGİN:Tabii.(KİRİLLOVbirbavulunönüneçöker,STAVROGIN'evermeküzereortayabirkutuçıkarır.)KİRİLLOV:Amerika'danaldığımtabancamdavar.(Gösterir,)STAVROGİN:Neçoksilâhınızvar,hepsideçokgüzel.KİRİLLOV:Biricikzenginliğim.(STAVROGİN,KİRİLLOV,sonrakutuyabakar,kutununkapağınıkapatır.)

Page 36: Albert Camus - Ecinniler

STAVROGİN(Çekingenbirdille):Odüşüncehâlâkafanızdamı?KİRİLLOV(Öfkelenmedenvezorlanmadan):Evet.STAVROGİN:İntihar,diyorum.KİRİLLOV:Anlamıştım.Evet,düşüncemohâlâ.(Sessizlik.)STAVROGİN:Nezaman?KİRİLLOV:Yakında.STAVROGİN:Mutlugörünüyorsunuz.KİRİLLOV:Mutluyum.STAVROGİN:Anlıyorum.Arasırabendedüşündümbunu.Bir kimsenin bir suç işlemiş olduğunu düşünün, ya da hiç duyulmadık, hem korkakça, hem de yerindibinegirilecekbir işyapmışolduğunu.Kafayabirkurşun, tamam,herşeybiter.Yerindibinegirmeninbiranlamıkalmazartık.KİRİLLOV:Mutluolmamınnedenibudeğil.STAVROGİN:Yane?KİRİLLOV:Birağacınyaprağıminceledinizmihiç?STAVROGİN:Evet.KİRİLLOV:Yeşilliği,parlaklığı,bütündamarlarıylagüneşinaltındanasıldurur,güzeldir,değilmi?İşte,herşeyidoğruluyorbiryaprak;varolmayı,ölümü,doğumu,hereylemi,herşeyiyidir.STAVROGİN:Hatta...(Duralar,)KİRİLLOV:Evet?STAVROGİN:Çocuğunbirinebirkötülükyapılsa,sözgelişi,küçükbirkızıkirletseler,odamıiyi?KİRİLLOV(Onusessizcesüzer.):Sizböylebirşeyyaptınızmı?(STAVROGİNsusar}başınıgaripbirbiçimdesallar.)İnsanböylebirkötü işdeyapsa iyidir.Birisikalkıpdaokızıkirletenadamınkafasınıkıracakolsayadavazgeçipbağışlasa,obile,tümübunlarıniyi.Bununfarkınavardığımızzamanhepimizmutluolacağız.STAVROGİN:Mutluolduğunuzunnezamanfarkınavardınız?KIRILLOV:Geçtiğimizçarşamba.Geceyarısı,saat2.35’te.(STAVROGİNbirdenayağakalkar.)STAVROGİN:Sizmiyaktınızikonunönündekiokandili?KİRİLLOV:Evet,benyaktım.STAVROGİN:Duamıediyorsunuz?KİRİLLOV: Hep. Görüyor musunuz şu örümceği? Gözetleyip duruyorum onu, tırmandığım gördükçemutluyum.Kendimegörebirduabiçimibu.STAVROGİN:Öbürdünyayainanıyormusunuz?KİRİLLOV:Öbürdünyadakisonsuzyaşamadeğil,budünyadakisonsuzyaşamainanıyorum.STAVROGİN:Buradakinemi?KİRİLLOV:Evet,kimizamanöylesinebircoşkunlukhalidirkibu,beşsaniyedençoksürecekolsa,ölürinsan.STAVROGİN(Şaşkınşaşkınbakar.):BirdeTanrıyainanmadığınızıönesürersiniz.KİRİLLOV (Kendini zorlamadan): Stavrogin, rica 'ederim, alay etmeyin. Benim için neler yapmışolduğunuzu,yaşamımdanegibibirroloynadığınızıanımsayın.STAVROGİN:Geçoldu.YarıntamzamanındaGaganov’daolun.Unutmayın,dokuzda.KİRİLLOV: Hep tam zamanındayımdır ben. Ne zaman istersem uyanabilirim. Yattığım zaman, "saatyedide,”diyorumkendikendime,yedideuyanıyorum.

Page 37: Albert Camus - Ecinniler

STAVROGİN:Sonderecedeğerlibirözellik.KİRİLLOV:Evet.STAVROGİN:Yatınşimdi.Ama,dahaönceŞatov’akendisiylekonuşmakistediğimisöyleyin.KİRİLLOV:Bir dakika. (Bir köşeden bir baston çıkarır arkadaki duvara vurur.)Böyle yapınca gelirhemen.Sizuyumakistemiyormusunuz?Yarındüelloedeceksiniz.STAVROGİN:Yorgunolsambileellerimtitremez.KİRİLLOV:Sonderecedeğerlibirözellik.İyigeceler.(ŞATOV,arakapınınönündedurur;KİRİLLOVonagülümser, yan kapıdan çıkar. ŞATOV, STAVRO-GİN’ebakaryavaşçaiçerigirer.)ŞATOV:Nasılüzdünüzbeni!Dahaönceniçingelmediniz?STAVROGIN:Geleceğimeinanıyormuydunuzokadar?ŞATOV:Benizordurumdabırakacağınızıdüşünemezdim.Sizsizhiçbirşeyimben.Yaşamımdaoynamışolduğunuzrolüdüşününbir!STAVROGIN:Nediyetokatladınızbeniohalde?(ŞATOVsusar.)Karınızlaaramdabirilişkigeçtiğiiçinmi?ŞATOV:Hayır.STAVROGİN:Kızkardeşinizilebenimiçinsözediliyordiyemi?ŞATOV:Sanmıyorum.STAVROGİN:İyi.Hiçolmazsaazıcıkanlamıvarbusözlerin.Yarınakşamnerdeolacağımıbilmiyorum.Sizi uyarmak ve bir hizmette bulunmanız için gelmiştim. Uyarı şöyle: öldürülme tehlikesi ile karşıkarşıyasınız.ŞATOV:Öldürülmemi?STAVROGİN:PeterVerhovenskiilegrubutarafından.ŞATOV:Biliyordumbunu.Pekiyi,sizneredenöğrendinizbunu?STAVROGİN:Sizingibi,bendeonlardanım.ŞATOV:SizStavrogin,sizonlarıngrubundansınızha,demekbubaşıboşlargrubuylayolaçıktınız.Nasılyaptınızbunu?NikolaStavrogin’eyakışacakbirhareketmibu?STAVROGİN:Özürdilerim,amabeniRusçarıgibigörmealışkanlığınızdanvazgeçinartık.Yoksapiregibikalırsınızonunyanında.ŞATOV:Bırakınbenimlebu tondakonuşmayı!Sizdebiliyorsunuzkionlarınhepsibaşıboş insandırveuşaktır,sizinişinizyokonlarınarasında.STAVROGİN: Başıboş oldukları kesin. Ama ne çıkar bundan? Aslına bakarsanız, bütün bütüne bağlıdeğilimonlara.Onlarayardımettiysem,bunuisteyerek,başkayapacakdahaiyibirşeyimolmadığıiçinyaptım.ŞATOV:Hiçisteyerekyapılırmıböyleşeyler?STAVROGİN:İsteyerekevlenmek,isteyerekçocuksahibiolmak,isteyerekcinayetişlemek,bunlarolağanşeyler.Cinayetegelince,öldürülme tehlikesiylekarşıkarşıyaolansizsiniz,bendeğil,hiçdeğilseonlartarafından.ŞATOV:Buheriflerinbanasöyleyeceklerihiçbirşeyolamaz.İlkinonlardanyanaydım.SonraAmerika'yagittim. Orada görüşlerim değişti. Döndüğüm zaman, onlarla hiçbir noktada anlaşamayacağımızısöylemiştimkendilerine.Açıkaçıksöyledimbunu.Budabenimhakkım;bubenimkendibilincim,kendidüşüncem.Kabuletmeyeceğim...STAVROGİN:Bağırmayın!

(KİRİLLOViçerigirer,tabancakutusunualır,çıkar.)STAVROGİN:Verhovenski’nin aklına, kendi tasarladığı planı sizin tehlikeyedüşürdüğünüzgelirse, siziortadankaldırmaktanbirançekinmez.

Page 38: Albert Camus - Ecinniler

ŞATOV:Gülünç.Tasarlanmışbirplanyokkiortada.STAVROGİN:Sanırım,aslındaherşeyVerhovenski'ninkafasındançıkıyor.Ötekileriseonuuluslararasıbir örgütün üyesi sanıyorlar. Bu yüzden gidiyorlar peşinden. Ama, Verhovenski'de de bu adamlarıinandırma yeteneği var. İnsan kendi çevresine ancak böyle adam toplayabilir.Bakarsın, günün birinde,uluslararasıbirörgütortayaçıkabilirbukişilerden.ŞATOV:Cahil,budala,Rusya'nınhiçbirşeyindenanlamayanahmaklar!STAVROGİN:Doğru,Rusya’nınhiçbirşeyindenanladıklarıyokbuadamların.Ama,sizdendepekaşağıkalıyorsayılmazlar.Ayrıca,birahmakdaçok iyi tabancakullanabilir. İştebunun içinuyarmayageldimsizi.ŞATOV:Teşekkürederim.Sizetokatatmışolmamakarşın,banabunuyaptığınıziçinsizeteşekkürederim.STAVROGİN:Ricaederim,kötülüğekarşıiyiliklekarşılıkveririmben.(Güler.)Bunasevinmenizgerekir,sevgilidindaradam;dahadoğrusu,Tanrıya inansaydınızöyleolacaktınız.Ama, (Ayağakalkar.) tavşanyok:ŞATOV:Netavşanı?STAVROGİN:Evet,tavşanyahnisiyapmakiçinortadabirtavşanolmasıgerekir.TanrıyainanmakiçindebirTanrı.(Yinegüler,amadonukça.)ŞATOV(Hırslanır,):Kötülemeyin!Gülmeyin!Butondadakonuşmayın,insangibikonuşun.Hiçolmadıyaşamınızdabirkez!BukonudabanaAmerikayolculuğunaçıkmadanÖncesöylediklerinizihatırlasanıza.STAVROGİN:Hiçbirşeyhatırlamıyorumben.ŞATOV: Ben söyleyeyim. Birinin size gerçeği söylemesi gerekiyor zaten, bir dayak atıp size kimolduğunuzuhatırlatmanıntamsırasışimdi.RushalkınınyeniTanrıadınabütünbirdünyayıkurtaracağınıbana açıkladığınız ânı hatırlayın, yeter. ‘Tanrıtanımayan biri Rus değildir’ sözünüzü hatırlayın. Ozamanlarortadatavşanyokdemiyordunuz.STAVROGİN:Sanırım,aramızdaböylebirkonuşmageçti,hatırlıyorgibiyim.ŞATOV:Şeytançarpsınkonuşmaları.Konuşmadeğildibu.Çokyüceşeylerdensözedenbiröğretmenileölülerarasındansıyrılıpgelenbiröğrencivardıkarşılıklı.Öğrencibendim,öğretmensesiz.STAVROGİN:Çokmuyüceşeylerdigerçekten?ŞATOV: Evet, çok yüce şeylerdi. Gerçeğin İsa’nın dışında yattığı size matematik olarak kanıtlandığızaman,gerçeğinyanındayeralmaktansa,Isa’nınyanındayeralmayıyeğleyeceğinizisöylememişmiydinizbana? Bir ulusu kendi Tanrısını aramaya iten kör gücün mantıktan daha üstün olduğunu, bilimin, evetbilimin,yalnızcaonun, iyilik ilekötülüğünneolduğunubizegösterdiğini, insanlığaönderlikedebilmesiiçin Rus halkının İsa’nın peşinden gitmesi gerektiğini söyleyen siz değil miydiniz?.. Size inandımdı,içimdekitohumyeşermeyebaşlamıştı...STAVROGİN:Sizinadınızaseviniyorum.ŞATOV:Butondadeğil,amabırakınbutondakonuşmayı,yoksa... Evet, işte bütün bunları söylemiştiniz bana! Ama aynı zamanda, tam tersini de Kirillov’asöylüyordunuz,Amerika’daykenöğrendimbunu.YalanıveTanrıyıtanımamayıdamladamlaakıtıyordunuzonunyüreğine.Beyninideliliğedoğruitiyordunuz.Birgözattınızmıeserinize,ha,gördünüzmünehalde?STAVROGİN:Kirillovazöncetamanlamıylamutluolduğunusöyledibana,bunadikkatiniziçekerim.ŞATOV:Onusormuyorumsize.Nasılolurdaonabirşeyi,banaysabaşkabirşeyisöyleyebilirsiniz?STAVROGİN:Buikiseçeneğedekendimiinandırmayauğraşmıştımboşuboşuna.ŞATOV(Şaşkın):ŞimdideTanrıyıtanımayanbirisiniz.Banaöğretmişolduğunuzşeylereinanmıyorsunuzartık.STAVROGİN:Yasiz?ŞATOV: Ben Rusya’ya, onun Ortodoksluğuna, İsa’nın varlığına inanıyorum... Mesih’in Rusya’ya

Page 39: Albert Camus - Ecinniler

geleceğineinanıyorum,inanıyorumki...STAVROGİN:Tanrıya?ŞATOV:Ben...benTanrıyainanacağım.STAVROGİN: Buyrun işte, inanmıyorsunuz ona. İnsan zeki olduktan sonra Tanrıya inanabilir mi hiç?İmkânsızbirşeybu.ŞATOV:Yo,ona inanmadığımısöylemedimsize.Ölüyüzhepimiz,yadayarıölü, inanmagücümüzyok.Ama, insanları ayağa kaldırmak gerekiyor, en önce de hayran olduğum sizi. Sizin zekânızı, dehanızı,bilginizi,görüşlerinizitanıyanilkinsanbenim.Dünyadaherkuşaktanbiravuçüstüninsançıkar,ikiyadaüçtane.Sizbunlardanbirisinizişte.Sizbiricik,evet,bayrağıtaşıyacakbiricikinsansizsinizSTAVROGİN:Banaöylegeliyorki,herkeselimebirbayrakverip ileriyedoğru itecek.Verhovenskidebayrağıbenimtaşımamıistiyor.Amaobenimsuçişlemekonusundaolağanüstüyeteneğimehayranolduğuiçinistiyorbunu.ŞATOV:Sizinbircanavarolduğunuzudabiliyorum.Hayvancaduygularıkarşılamakiçinyapılankababirşaka ilebüyükbirözveriarasındahiçbir farkolmadığınısöylediğiniziduymuşlar.Dahası,birzamanlarSt. Petersburg’da iğrenç, eğlence düşkünü âlemler yapan gizli bir topluluğa da karıştığınız söyleniyor.Diyorlar ki, doğrusu inanmak istemiyorum buna, çocukları kirletmek için evinize çağırıyormuşsunuz...(STAVROGİN ayağa kalkar birden.) Yanıt verin. Gerçek neyse söyleyin! Nikola Stavrogin, yüzünütokatlamış olan Şatov’a yalan söyleyemez. Yaptınız mı? Evetse, bayrağı taşıyamazsınız siz. Ben de ozamaniçinizdekikuşkuvegüçsüzlüğüanlarım.STAVROGİN:Yeterartıkbuyersizsorular.(Onabakar.)Ayrıca ne çıkar? Beni bayağı sorunlar ilgilendirir. Örneğin, insan yaşamaya devam mı etmeli, yoksakendiniyoketmelimi?ŞATOV:Kirillovgibimi?STAVROGİN(Yüzündenokunanbirüzüntüyle):Kirillovgibi.Amaosonunakadargötürecektirbunu.Obirİsa’dır.ŞATOV:Yasiz,sizyokedebilirmisinizkendinizi?STAVROGİN(Acıyla):Etmeliydim!..Etmeliydim!..Ama,korkaklıktankorkuyorum.Belkiyarınyaparımbuişi,belkihiç.İşte,kendimesorduğumteksorubu.ŞATOV (Üzerine atılır omzundan yakalar.):Gözünüz bunda hep! Cezalandırılmayı arıyorsunuz! Yerekapanıptoprağıöpün,gözyaşlarınızlasulayıntoprağı,acınmadileyin!STAVROGİN:Bırakınbeni,Şatov.(Onukendisindenuzaktaştırır.Acıdolubiryüzle)Anımsayın,geçengünsiziöldürebilirdim,amaellerimiarkamdakavuşturdum.Onuniçin,acıçektirmeyinşimdibana.ŞATOV(Hırslageriçekilir.):Ah!Niçinsizeinanmaya,sizisevmeyemahkûmumben?NikolaStavrogin,içimdensiziçıkarıpatamamben.Sizburdangidergitmez,kapanıpayakizleriniziöpeceğim.STAVROGİN(Biröncekigibi):Çokyazık,amasizesöylemeliyim.BensizisevememŞatov.ŞATOV:Biliyorum,köksüz,inançsızbiradamolduğunuziçinhiçkimseyisevemezsinizsiz.Toprağaköksalanlar sevebilir ancak, inanabilir ve yapıcı olabilir. Ötekiler ise, yıkarlar. Siz de yıkıyorsunuzistemeden. Dahası var, yıkmak yapmaktan kolay olduğu için de, sırf yıkmak isteyen Verhovenski gibienayileredehayransınız.Ama,öncekiyolunuzadöndüreceğimbensizi.Huzurakavuşacaksınız.Bendebanaöğretmişolduklarınızlatekbaşımakalmayacağımartık.STAVROGİN(Kendinegelmiştir.):İyidüşünceleriniziçinsizeteşekkürederim.Tavşanınbulunmasıiçinbanayardımcıolabilirdinizbelki,bensesizdendahaalçakgönüllücebiryardımbekliyorum.ŞATOV:Yani?STAVROGİN: Herhangi bir nedenle artık burada olamazsam, sizden karıma göz kulak olmanızıisteyecektim.ŞATOV:Karınızmı?Sizevlimisiniz?

Page 40: Albert Camus - Ecinniler

STAVROGİN:Evet,MaryaTimofeyevna’yla.Onunüzerindekietkinizibiliyorum.Onuyalnızcasiz...ŞATOV:Demekonunlaevlendiğinizdoğru?STAVROGİN:DörtyılönceSt.Petersburg’da.ŞATOV:Kendisiyleevlenmeyemizorladılarsizi?STAVROGİN:Zorlamakmı?Hayır.ŞATOV:Ondanbirçocuğunuzmuoldu?STAVROGİN: Hiç doğurmadı o. Hem nasıl doğursun? Bakiredir. Kendisine göz kulak olmanızıisteyecektimsizden.(Gitmek içindöner,ŞATOVarkasındangürlercesinebağırır,sonradaonadoğrugider,)ŞATOV: Ah! Anlıyorum! Sizi tanıyorum şimdi, şimdi tanıyorum. Korkunç bir günahı bağışlatmak içinevlendiniz onunla. (STAVROGİN sabırsızca bir davranışta bulunur,)Dinleyin, dinleyin beni. Tihon’agidin.STAVROGİN:Tihondakim?ŞATOV:YefimyevskiManastırınaçekilmiş,eskibirpapaz.Sizeoyardımedecektir.STAVROGİN (Bakar,):Kim yardım edebilir ki bana bu dünyada? Siz bile, Şatov! Sizden başka birdileğimyok.İyigeceler.(Karanlık.)

Page 41: Albert Camus - Ecinniler

YEDİNCİSAHNE(Biryüzerköprü.)(STAVROGİNbaşkabiryanadoğrugitmektedir.Şemsiyesiniaçmıştır.Yağmuryağmaktadır.FEDKA,köprününortayerindeçıkıverir.)FEDKA:Şemsiyeninbirköşeciğinedebensığınabilirmiyim,sayınbayım?STAVROGİN:Kimsinsen?FEDKA:Benmi?Hiçkimse.Ama,sizBayStavrogin’siniz,büyükbirbay!STAVROGİN:MahkûmFedka’sınsen!FEDKA:Mahkûmdeğilimartık.Aslındamüebbethapisyemiştim, amazamanuzungeldibana.Bendemesleğideğiştirdim.STAVROGİN:Nearıyorsunburada?FEDKA: Hiç. Bir pasaporta ihtiyacım var. Rusya’da pasaportsuz adım atılmıyor. Sonra, sizin detanıdığınızbiri,PeterVerhovenskisözverdibanapasaportbulacağınadair.Buarada,hayırseverşahsınızbanaüçrublebağışlarumuduylabekliyordum.STAVROGİN:Kimemirverdisanabenigözetlemeniçin?FEDKA: Hiç kimse, hiç kimse. Ama, söz aramızda, Peter Verhovenski, sizi başınızdaki derttenkurtarabilecek bir hizmette bulunabileceğimi söyledi. Tıpkı, nehrin karşısında oturan birileriylegörüşmeye gitmek üzere bu köprüden geçeceğinizi bana söylediği gibi. Üç akşamdır bekliyorum sizi.Görüyorsunuzya,üçrubleyihakettimşimdi.STAVROGİN: Güzel. İyice kulak ver, sakın yanlış anlama. Benden bir kapik bile alamazsın. Sanaihtiyacım yok, hiçbir zaman da olmayacak. Bir daha yolumun üzerinden, köprüden ya da herhangi biryerdengeçecekolursan,ağzınıtıkarpoliseveririmseni.FEDKA:İyi,amabenimsizeihtiyacımvar.STAVROGİN:Defol,yoksadöverim.FEDKA:Düşünün,sayınbayım,zavallı,muhtaç,öksüzünbiriyimben,yağmurdayağıyor.STAVROGİN:Bak,antveriyorum,birdaharastlarsamsana,kıskıvrakbağlarım.FEDKA:Yinedebekleyeceğimsizi.Belliolmaz!(FEDKAyokolur.STAVROGİN,arkasındanbakar,sonrayolunakoyulur.)SEKİZİNCİSAHNE(LEBYATKİNlerde.)(STAVROGİN,odadaniçerigirmiştinLEBYATKİNşemsiyesinialır.)LEBYATKİN:Ammadakötühava.Oo,ıslanmışsınız.(Koltuğuuzatır.)Buyrun,buyrun.(Doğrulur.)Oo,odayabakıyorsunuz.Görüyorsunuzya,birpapazgibiyaşıyorum.Tıpkıeskibirşövalyeninduaederkenyakardığıgibitokgözlülük,yalnızlıkveyoksulluk.STAVROGİN:Sizeskibirşövalyeninbutürdualarmıettiğinisanıyorsunuz?LEBYATKİN: Bilmem, belki de yanılıyorum dur. STAVROGİN: Kesinlikle yanılıyorsunuz. İçmedinizya?LEBYATKİN:Eh.STAVROGİN:Kendiniziiçkiyekaptırmamanızısöylemiştimsize.LEBYATKİN:Evet.Garipbiristekişte.STAVROGİN:Uyuyormu?LEBYATKİN:Yoo,hayır!Falaçıyor.Sizibekliyor.Geldiğinizifarkederetmezüstünübaşınıdüzeltti.STAVROGİN:Onusonragörürüm,öncesizinlekonuşacağımşeylervar.LEBYATKİN:Öyle olsun bakalım.Yanılıp da benimerakeden pek olmaz. Daha önce de olduğu gibi,şartsız şurtsuz konuşalım karşılıklı. Ah, hayatımda büyük bir rol oynadınız siz. Şimdiyse öyle kaba

Page 42: Albert Camus - Ecinniler

davranıyorsunuzkibana.STAVROGİN: Dört yılda bir parçacık olsun değişmediğinizi görüyorum, Yüzbaşı Lebyatkin. (Onusessizcesüzen)Demek,insanömrününikinciyarısınınbirinciyarısındakialışkanlıklarlasınırlıolduğunusöyleyenlerhaklıymış.LEBYATKİN: Ah, ne tatlı sözler bunlar. O bir zamanlar konuşmaya başlardı ve hayatın sırrı çözülürgiderdi.Amaşimditamtersi,tamtersi,biryılangibiderideğiştiriyorum.Ayrıca,vasiyetimideyazdım.STAVROGİN:Tuhafdoğrusu,neyikimebırakacaksınız?LEBYATKİN:İskeletimiöğrencilerebırakacağım.STAVROGİN:Yaşıyorkenbununkarşılığınımıalacağınızısanıyorsunuz?LEBYATKİN:Niyeolmasın?Amerikalıbiradamınhayatınıokudumgazetelerde.Okocaservetinibilimkuramlarına, iskeletini şehir akademisine, derisini de gece gündüz üzerinde Amerikan milli marşıçalınması için davul yapılsın diye bırakmış. Ama, bizler Amerikalıların, onların o daldan budaktansakınmayan düşüncelerinin yanında cücelerden farksızız. Ben isteseydim böyle bir şey yapmayı? Benisosyalistolmaklasuçlayıpderimeelkoyarlardı.Buyüzden,bendeöğrencilerebırakmayıuygungördüm.İskeletimi de bırakacağım, ama bir şartla, kafatasımın üzerine ‘pişman olmuş bir özgür düşünür’ diyeyazılacak.STAVROGİN:Demekölümtehlikesiiçindebulunduğunuzubiliyorsunuz?LEBYATKİN(Atılır.):Benmi?Yoo!Budanedemek?Aliştesanabirşaka!STAVROGİN: Verhovenski’ye bağlı olduğunuz sıralarda, onun grubunu ele vermek için valiye mektupyazmadınızmı?LEBYATKİN:Onun grubundan değilim ben.Kendimi bir açıklama yapmaya hazır olduğumu hissettim,yalnızcahoşagideyimdiye.Mektuptabugibişeyleryazdımvaliye.AmaVerhovenski,sandıysa...Ah!St.Petersburg’agitmek istiyorum.Buyüzdenözlemlebekliyordumsizi, sevgiligönül alıcı insanımbenim.Orayagitmekiçinparagerekiyor.STAVROGIN:Hiçbirşeykoparamazsınızbenden.Çokverdimdahaönce.LEBYATKİN:Doğru.Ama,rezaletidebenüzerimealdım.STAVROGİN:Kızkardeşinizkarımsaeğer,bundarezaletolacaknevar?LEBYATKİN:Amaevlilikgizlitutuluyor.İnsanaacıverenbirgizbu.Banaparaveriyorsunuz,iyigüzel,tabii; ama, "Bu parayı niçin alıyorsunuz?" diye soruyorlar adama. Ben sözüme bağlıyım, yanıtvermiyorumhiç.Amaböylelikle,kızkardeşimindeonurulekeleniyor.STAVROGİN: Ben de sizin bu çok soylu ailenize yüklenen ayıbı düzelteceğimi söylemek için burayageldim. Evliliğimizi yarın ilan edeceğim. Hakarete uğramış olan aile onurunuz sorunu da böylecekapanmışolur.Pektabii,sizeparavermezorunluluğudaböyleceortadankalkar.LEBYATKİN (Sarsılır.):Amabu imkânsız bir şey!Evliliği ilan edemezsiniz.Kızkardeşim yarı delininbiri.STAVROGİN:Bengerekenhazırlıklarıyapacağım.LEBYATKİN:Anneniznederbuna?Birkere,karınızıevealmanızgerekiyor.STAVROGİN:Busiziilgilendirmez.LEBYATKİN:Yabenneolacağımsonra?Benieskipüskübirayakkabıgibifırlatıpatıyorsunuz.STAVROGİN:Evet, fırlatıp atıyorum, tıpkı eski püskübirayakkabı gibi. ŞimdiMaryaTimofeyevna’yıçağırın bana. (LEBYATKİN dışarı çıkar, MARYA’yla dönerler. MARYA odanın ortasında, ayaktabekler.)Sizlütfendışarıçıkın.Yoo,yanodayadeğil.Oradandinlersinizyoksa.Dışarı!LEBYATKİN:Yağmuryağyorama.STAVROGİN:Şemsiyemialın.LEBYATKİN(Şaşkınlıkla):Sizinşemsiyenizimi?Gerçektenmi?Buşerefelâyıkmıyımben?

Page 43: Albert Camus - Ecinniler

STAVROGİN:Birşemsiyeyeherkeslâyıktır.LEBYATKİN:Tabii,tabii,pektabii,insanhaklarıylailgilibirşeybu.(Çıkar.)MARYA:Eliniziöpebilirmiyim?STAVROGİN:Hayır,şimdiolmaz.MARYA:Peki.Hiçdeğilseışığaoturundasizigöreyim.(STAVROGİNkoltuğagider, koltuklabirlikteMARYA’nın yanınagelir.MARYA geri çekilir; kendinikorumakiçinkolunuhavayakaldırır;yüzükorkuiçindedir.STAVROGİNkalakalır.)STAVROGİN:Sizikorkuttumgaliba,özürdilerim.MARYA:Yokbirşey,yanılmışım.(STAVROGİNışığaoturur;MARYAbirçığlıkatar.)STAVROGİN(Sabırsızlıkbelirtisiyle)Neoluyor?MARYA:Hiç.Sizibirdenbiretanıyamadımyine.Banabaşkabiriymişsinizgibigeldi.Nevarelinizde?STAVROGİN:Hangielimde?MARYA:Sağdakinde.Birbıçak!STAVROGİN:Elimboş,bakın.MARYA:Evet,evet,bugecerüyamdagördüm.Prensimebenziyordu,amaodeğildi.Elindebıçak,banadoğrugeldi.Ah!(Çığlıkatar.)Rüyamagirenkatilsizmisinizyoksa,neredebenimprensim?STAVROGİN:Düşfilangörmüyorsunuz.Sakinleşin.MARYA: Benim prensimseniz, niçin kucaklamıyorsunuz beni? Aslında beni hiç kucaklamadı o. Amakibardı çok. Sizdense kibarlık akmıyor. "Güvercinim," derdi o bana. Bir de yüzük hediye etmişti."Akşamlarıbunabakarsan,rüyanagirerim,"demişti.STAVROGİN:Hani,neredeoyüzük?MARYA:Ağabeyimiçkiparasınaverdi.Bendegeceleriyalnızımşimdi.Hergece...(Ağlar.)STAVROGİN:Ağlamayın,MaryaTimofeyevna,artıkbirlikteyaşayacağız.MARYA(Sınayıcıbirgözleonabaktıktansonra):Evet,sesinizyumuşakşimdi.Biliyorum,niçinbirlikteyaşayacağımızısöylediğinizi.Geçenlerde,kaleskadagiderkenevliliğimizinaçıklanacağınısöylemiştinizbana.Amabenondanbilekorkmuştum.STAVROGİN:Niçin?MARYA: Bir ev nasıl döner, bunu anlayamayacağım hiçbir zaman. Size de hiç yakışmıyorum. Evdehizmetçilerinizvar,biliyorum.Ama,aileilişkilerinizinneolduğunugördüm,hiçyakışıkalmıyorum.STAVROGİN:Siziincittilermiyoksa?MARYA; İncitmek mi? Asla. Hepinize orada ayrı ayrı baktım. Çevrenizde tartışıyor, birbirinizekızıyordunuz.Biraradaolduğunuzzamanlarbileiçinizdengelerekgülmesinibilmiyorsunuz.Biryandabukadarzenginlik,öteyandabukadarazkeyif,korkunçbirşey.Yo,kimseincitmedi,amaüzüldüm.Bendenutanıyorsunuz gibi geldi bana. Evet, utanıyordunuz kendinizden. Her sabah biraz daha uzaklaşmayabaşladınız benden, yüzünüz değişti. O benim prensim gitti artık. Yumuşak sözler kalmadı; sabırsızlık,kızgınlık,bıçak...(Titreyerekayağakalkar.)STAVROGİN(Birdenkendinikaybeder.):Yeter!Delisinizsiz,deli!MARYA(Yalvarır.):Prens!Lütfendışarıyaçıkın,sonrayineiçerigirin.STAVROGİN(Sarsılmışbirdurumda,sabırsızlıkla):İçerimigireyim?İçerigirmekdeneiçin?MARYA: Kim olduğunuzu öğrenmek için. Onun gelişini beş yıl bekledim. Nasıl içeriye gireceğinikafamdakurdumhep.Haydiçıkın,uzunbiryolculuksonrasıymışgibiiçerigirin,belkiancakozamansiziyenidentanıyabilirim.STAVROGİN: Susun da dinleyin beni şimdi. Tüm dikkatinizi verin. Yarın, eğer hayatta olursam, evliolduğumuzu açıklayacağım. Bizim evde oturmayacağız. İsviçre’ye, dağa gideceğiz. Bütün ömrümüzboğucu,ıssızyerdegeçecek.Böyletasarladımherşeyi.

Page 44: Albert Camus - Ecinniler

MARYA: Evet, evet, ölmek istiyorsun sen, kendini şimdiden diri diri gömüyorsun. Ama, yaşamakisteyecekolursanbirdaha,bendenkurtulmakisteyeceksinozaman,hemdenepahasınaolursaolsun!STAVROGIN:Hayır.Oradanda,sizdendeayrılmayacağımhiç.Hem,niçinsendiyorsunbana?MARYA:Seni şimdi tanıdığım için, artık benimprensimolmadığın için.Utanmazdı o benden.Ağlarıniçine saklamazdı beni.Herkeslere gösterirdi. Evet, hatta o gün bakışlarıyla beni yiyen genç kıza bile.Hayır,prensimeçokbenziyorsun,amabitti,yalanınıyakaladımsenin.STAVROGİN: Beni dinleyecek misiniz siz? Bırakın deliliği. MARYA: Bana deli olduğumu hiçsöylememiştio.Birprenstio,birkartal. İsterseTanrınınayaklarınakapanır, istersekapanmazdı.Şatovtokatladıseni.Sendeuşağınbirisin.STAVROGİN(Onukolundanyakalar.):Bakınbana,kimolduğumubiliyorsunuz.Bensizinkocanızım.MARYA:Yalancı,bırakbeni!Seninbıçağındankorkmuyorum.Herkesinönündekorurdubenio.Sense,canınısıktığımiçin,ölmemiistiyorsun.STAVROGİN:Nelersöylüyorsunsen,uğursuzkadın!Nelersöylüyorsun!(MARYA yı iter. Kapıya doğru giderken MARYA atılır, onun arkasından bağırarak koşar; ama,karşısınaLEBYATKİNçıkıverir,kendisinitutar.)MARYA:Katil!Lânetlenmişadam!Katil!(Karanlık.)DOKUZUNCUSAHNE(Köprü. STAVROGİN hızlı adımlarla yürümektedir. Kendi kendine mırıldanır. Köprünün yarısınageldiğisıradaFEDKAortayaçıkar.STAVROGİNdönüverirbirden,FEDKAVnınyakasındanyakalarkolaycayereyıkar,yüzünüyeresürter;sonraserbestbırakır.FEDKAayağafırlar,elindeparlayanbirhançervardır.)STAVROGİN:Atobıçağı!(FEDKA hançeri yok eder. STAVROGİN arkasını dönüp yürür. FEDKA izler. Epey giderler. Artıkköprüdedeğil,uzun,bomboşbirsokaktadırlar.)STAVROGİN:Okadarkızmıştımkikırabilirdimboynunu.FEDKA:Güçlüsünüz,sayınbayım.Ruhgüçsüz,amabedengüçlü.Günahlarınızbüyükolmalı.STAVROGİN(Güler.):Şimdidevaazmıveriyorsun?Birkiliseyisoyduğunuduydumgeçenhafta.FEDKA:Aslında dua etmek için gitmiştim. Sonra düşündüm, "Eğer Tanrı, bana azıcık yardım edecekkadariyiyse,"dedim,beniburayaoilahimerhametgetirdi,benimdebundanyararlanmamgerekir.STAVROGİN:Bekçiyideöldürmüşsün.FEDKA:Şöyleoldu,kiliseyibirliktesoyduk.Sabahleyinnehrigeçerkenkiminenağır torbayı taşımasıgerektiğinitartıştık.İşte,oandagünahişledim.STAVROGİN:Mükemmel.Haydikoş,adamöldürmeye,çalmayadevamet!FEDKA:KüçükVerhovenskideböylesöylüyor.İşimedegelirhani.Fırsatlarhiçeksikolmaz.Örneğin,buakşamevinegittiğinizYüzbaşıLebyatkin...STAVROGİN:Eee?FEDKA:Banayinevuracakdeğilsinizherhalde.Sarhoşadam,kapısını açıkbırakıyorhergece,demekistediğim, o derece sarhoş. Oradan geçen serserinin biri, içeri dalıp öldürebilir hepsini, ağabeyi de,kızkardeşide.STAVROGİN:Yoksa,içerimigirdin?FEDKA:Evet.STAVROGİN:Pekiyi,niyeöldürmedinhepsini?

Page 45: Albert Camus - Ecinniler

FEDKA:Küçükbirhesapyaptım.STAVROGİN:Nehesabı?FEDKA:Çalsamçalsam,yüzellirubleçalabilirdimancak,demekistediğim,ikisinideöldürdüktensonra.Oysa, küçükVerhovenski ye bakacak olursanız, sizden bin beş yüz ruble alabilirmişim aynı iş için.Ohalde... (STAVROGİN onu süzer.) Bir ağabey, bir baba gibi konuşuyorum sizinle. Hiç kimseöğrenemeyecekbunu,hattagençVerhovenskibile.Ama,yabanabuişiyapdemeyin,yadabanaküçükbiravansvermekistediğinizibileyim.(STAVROGİNonuhâlâsüzmekledir,gülmeyebaşlar.)Pekiyi, sizdenbir keresinde dilendiğim üç rubleyi de mi vermek istemiyorsunuz? (STAVROGİN daha çok gülerek,onaya para kesesini çıkarır; paralan havaya teker teker serpiştirir. Sahne karanlığa gömülürkenFEDKA,"Oo,oo!"diyehaykırarak,paralarınpeşindenkoşar.)ANLATICI:Öldüren ya da öldürmek isteyen ya da birisiniöldürtmek isleyen bir insanda ölme özlemivardır genellikle. Ölümle kol koladır. Belki Stavrogin’in gülüşü de bunu anlatıyordu. Ama, Fedka’nınbunuanlayıpanlamadığıkesinliklebellideğil.ONUNCUSAHNE(BirikovaOrmanı.Nemli bir hava. Yer ıslak. Rüzgâr eser. Yapraksız ağaçlar. İki parmaklık.Birininönünde, pardösüsü ve beyaz kalpağıyla STAVROGIN; ötekinin önünde, iriyarı sarışın tıknazGAGANOV; ortada, GAGANOV’un tanığa MAVRİKİ NİKOLAYEVİÇ ile STAVROGİNY ı tanığı,KİRİLLOV;rahiplerinellerindesilâhlar.)KİRİLLOV:Şimdisizebarışmanızısöylüyorumsonkez.Yalnızcatanıklıkgörevimiyapmakiçinbiçimebağlıkonuşuyorum.MAVRİKİ: Bay Kirillov’un söylediklerine ben de katılıyorum. Düello yerinde barışılmayacağı birönyargıyalnızca.BelkiFransızlar için iyiama...BayStavroginözürdilemeyehazırolduktansonra,budüellonunyapılmasıyersizçok.STAVROGİN:Özürdilemeyehazırolduğumubirkezdahayineliyorum.GAGANOV:Çokcansıkıcıbirşeybu!Başlamayınyine.(MAVRİKİNİKOLAYEVİÇedöner.)Sizbenimdüşmanımdeğildetanığımsanızeğer,deyinkibuadam...(Silâhıyla STAVROGİN’i gösterir.) söylediği şeyler bana daha çok hakaret etmekten başka şeyeyaramıyor. Yaptığım hakaretler sanki kulağına gitmiyormuş gibi, görmezlikten gelmenin ayıp bir şeyolmadığınıgöstermekistermişgibibirhalivar.Durmadanhakaretediyorbana.Sizdeatacağımkurşunuonarastlatmamiçinbenisinirlendirmektenbaşkabirşeyeyaramıyorsunuz.KİRİLLOV: Yeter. Vereceğim komutları yerine getirin, lütfen. Yerlerinizi alın. (Parmaklıklarınarkasındakiyerlerinialırlar.)Bir,iki,üç,haydi.(Rakipler birbirlerine doğra nişan alırlar. GAGANOV tetiği çeker, bekler, donmuş bir halde,STAVROGİN'ebakar,parmaklıklarınarkasındakiyerindençıkar.STAVROGİNrakibinedoğru yürür,GAGANOV’ınçok uzağına doğru tetiği çeken Sonra, cebinden birmendil çıkarıp küçük parmağınısarar)KİRİLLOV:Yaralandınızmı?STAVROGİN:Sıyırdıgeçti.KİRİLLOV:Rakibinizyeterligörmüyorsa,düellodevamedebilir.GAGANOV:Buadamınbilebilehavayaateşettiğiniiddiaediyorum.Budabirbaşkahakaret.STAVROGİN: Yemin ederim, size hakaret etmek istemedim ben. Yalnızca beni ilgilendiren kimi

Page 46: Albert Camus - Ecinniler

nedenlerdendolayıhavayaateşettim.MAVRİKİ:Rakiplerdenbirihavayaateşedeceğiniöncedensöylerse,düellodevamedemez,bence.STAVROGİN: Her seferinde havaya ateş edeceğimi söylemedim. İkinci kez nasıl ateş edeceğimibilmiyorsunuz.GAGANOV:Tekrarediyorum,bilebileyaptı.Hakkımolduğuiçinde,ikincikezateşetmekistiyorum.KİRİLLOV(Sertbirsesle):Evet,busizinhakkınız.MAVRİKİ:Ohaldedüellodevamediyor.(AynışeyyinelenirGAGANOVparmaklığagelir,uzunuzunnişanalır.STAVROGİNise,kollanaşağdabeklerGAGANOVunelititrer.)KİRİLLOV:Çokuzunnişanalıyorsunuz.Ateşedin,haydiateşedin.(Silâh patlar. STAVROGİN ın kalpağ düşer. KİRİLLOV, onu yerden kaldırır, STAVROGİN e verir;birlikteincelerler.)MAVRİKİ:Şimdisırasizde,ateşedinhadi.Rakibinizibekletmeyin.(STAVROGİN, GAGANOV a bakar; havaya ateş eder GAGANOV hırstan deli gibi koşarakuzaklaşır.MAVRİKİdeonuizler.)KİRİLLOV:Niyeöldürmediniz?Böyleyapmaklaonadahaçokhakaretetmişoldunuz.STAVROGİN:Neyapmamgerekiyordu,peki?KİRİLLOV:Yadüelloetmemeli,yadaöldürmeliydiniz.STAVROGİN: Onu öldürmek istemiyordum. Düelloya gelmeyecek olsaydım, bu kez herkesin önündetokatlardıbeni.KİRİLLOV:Sizdetokatyemişolurdunuz.STAVROGİN:Birşeyanlamazoldumbütünbusöylediklerinizden.Başkasınınyapmayacağışeyleriniçinbenden bekliyor herkes? Kimsenin çekmediği şeyleri niçin ben çekeyim, kimsenin taşıyamadığı yükünaltınaniçinbengireyim?KİRİLLOV:Amaoyüklerisizkendinizarıyorsunuz,Stavrogin.STAVROGİN:Ah!(Biransusar.)Demekanladınız.KİRİLLOV:Evet.STAVROGİN:Okadarbellioluyormu?KİRİLLOV:Evet.(Sessizlik.STAVROGİNkalpağıgiyer;düzeltir.Yenidensoğukgörünümünütakınır.KİRİLLOVabakar.)STAVROGİN(Alçaksesle):İnsanyüktenbıkıyor,Kirillov,kurşunubuaptalınbanarastlatamamasıdabenimkusurumdeğilya.(Karanlık.)ONBİRİNCİSAHNE(VARVARA STAVROGİNA larda, STAVROGİN, ortadaki divanda, boylu boyunca, kıpırdamadanuyuklamaktadır.SolukaldığıfarkedilirParmağınınbirisargılıdır.Yüzüsolgun,gergin,aynızamandataşgibidonuktur;kaşlarıdahafifçatıktır.DAŞA girer. Ona doğru koşar, durur, bakar; haç çıkarır.STAVROGİN gözlerini açar, bakışları birnoktayatakılıpkalmıştır.)DAŞA:Yaralımısınız?STAVROGİN(DAŞAyabakar.):Hayır.DAŞA:Kanmıdöktünüz?STAVROGİN: Hayır, kimseyi öldürmedim, gördüğünüz gibi, kimse de beni öldürmedi. Aptalca bir

Page 47: Albert Camus - Ecinniler

düelloydu. Ben havaya ateş ettim, Gaganov da rastlatamadı. Şansım yokmuş. Ama yorgunum, yalnızkalmakistiyorum.DAŞA: Pekiyi. Benden kaçıyorsanız, ben de sizi görmekten vazgeçerim. Sonunda sizi bulacağımıbiliyorumama.STAVROGİN:Sonundamı?DAŞA:Evet.Herşeyolupbittiktensonrabeniçağırın,geleceğim.STAVROGİN(DAŞAyabakar,iyiceuyanır,rahatlar.):Okadarkorkakveaşağılıkbirinsanımki,Daşa,sonunda sizi çağıracağım galiba. Siz de akıllı uslu olmanıza karşın, benim yanıma koşacaksınız. Amaöncesözverinbana.Sonuçneolursaolsungelecekmisiniz?(DAŞAsusar.)Buaradaçokkötübirşeyyapmışolsamdagelecekmisiniz?DAŞA(Onusüzer.):Karınızımıortadankaldıracaksınızyoksa?STAVROGİN:Yo,hayır.Neonu,nedebirbaşkasını.Böylebirşeyyapmakistemiyorum.Belkiötekiniyokederim,gençkızı...belkideböylebir şeyyapmaktankendimialıkoyamam.Ah,bırakınbeniDaşa,niçinbenimlebirliktemahvolasınız?(Ayağakalkar.)DAŞA:Ensonundasizinleyalnızkalacağımıbildiğimiçinoanıbekliyorumhep,onuniçinduaediyorum.STAVROGİN:Duamıediyorsunuz?DAŞA:Evet.Ogündenberidurmadanduaediyorum.STAVROGİN:Yasiziçağırmazsam?Yavargücümlekaçarsam?DAŞA:Hayır,olamaz.Çağıracaksınızbeni.STAVROGİN:Birhorgörmeyatıyorbusözlerinizde.DAŞA:Horgörmedeğilyalnızca.STAVROGİN (Güler.): Demek hor görme var. Neyse, fark etmez. Sizi kendimle birlikte mahvetmekistemiyorum.DAŞA: Beni mahvetmeyeceksiniz. Eğer yanınıza gelemeyecek olursam, hastabakıcı olur, hastalarabakarım.STAVROGİN:Hastabakıcımı!Doğru! Siz aslında bir hastabakıcı gibi ilgileniyorsunuz benimle. Belkibanadaençokgerekenşeybu.DAŞA:Evet,hastasınızsiz.(STAVROGİNbirdenbir iskemleyakalar;çokçazorlanmadanodanınortasınadoğrusavurur.DAŞAbirçığlıkatar.STAVROGİNarkasınıdöner,oturur.Sonra,yinezorlanmadan,hiçbirşeyolmamışgibikonuşur.)STAVROGİN:Biliyormusunuz,Daşa,gözümünönünegörüntülergelipgidiyor.Küçükbirşeytanabenzerşeyler,helebirtanesi...DAŞA:Dahaöncedesözetmiştinizbundan.Hastasınızsiz.STAVROGİN:Bugeceçokyakınımageldi,yanımdanayrılmadıhiç.Aptal,hırsız,üstelikdeğersiz.Evet,değersiz.Doğrusukendişeytanımındeğersizoluşunaçokkızdım.DAŞA:Gerçektenvarmışgibikonuşuyorsunuz!Ah,Tanrıkorusun!STAVROGIN: Yo, yo, şeytana inanmıyorum. Ama, şeytanlar bataklıklardan çıkıp az kalsın üstümeçullanıyorlardı bu gece. Sözgelişi, köprünün üstündeki küçük şeytan, beni evlilikten kurtarsın diye,Lebyatkin’le kızkardeşinin gırtlaklarını kesmeyi önerdi bana. Bu iş için bin beş yüz ruble gerektiğinisöylediayrıca.Hesabınıbilenbirşeytan.DAŞA:inanıyormusunuzbununbirhayâlolduğuna?STAVROGIN:Hayır,hayâldeğil,kaçakmahkûmFedka.DAŞA:Neyanıtverdinizona?STAVROGIN:Benmi?Hiç.Yakasından kurtulmak içinkendisine üç ruble verdim, belki de daha çok.(DAŞAçığlığınıtutar.)Evet,kabulettimsanmıştırbelkide.Amaoinceyüreğinizsıkılmasınsakın.Ben

Page 48: Albert Camus - Ecinniler

emirvermedikçe,hiçkimsebirşeyyapmayakalkışamaz.Kimbilir,belkidegerçektenveririmoemri.DAŞAEllerinikilitler.):Tanrım,yarabbi,buadambananiçinacıçektiriyorböyle?STAVROGIN:Özürdilerim,şakaydı.Ayrıca,gülmekiçinkorkunçbiristekvariçimdedüngecedenberi,hiç durmamacasına, uzun bir süre, sonsuza kadar. (Neşesiz, aynı zamanda zorlamayla güler. DAŞAellerinionadoğruuzatır.)Birtekerleksesiduydum.Annemolmalı.DAŞA:Tanrışeytandankorusunbizleri.Çağırınbeni,geleceğim.STAVROGIN:DinleyinDaşa,Fedka’yıarayıponaemriversem,yinedegelirmiydiniz?Cinayettensonradagelirmiydiniz?DAŞA (Ağlar.):Ah,Nikola,Nikola,neoluryalnızbaşınızakalmayınböyle...Tihon’agidin,manastıra,sizeoyardımedecektir.STAVROGİN:Yinemi?DAŞA:Evet,Tihon.Bende...sonra...benkendim,evet,geleceğimsonra,geleceğim...(Çıkar.)STAVROGİN:Gelecektabii,kuşkusuz...hemdekoşakoşa.(Acıdolu)Ah!..ALEKSİ(İçerigirer.):MavrikiNikolayeviç...sizinlegörüşmekistiyor.STAVROGİN:Mavrikimi?Neolabilir?..(Gururlagüler.)Gelsin.(MAVRİKİgirer,ALEKSİçıkar.STAVROGİNingülüşünügörenMAVRİKİgeridönecekmişgibiyapar.AmaSTAVROGİNyüzünüdeğiştirir,gerçektenşaşırmışbirhalde,elini,görmezliktengelenMAVRİKİ'yedoğruuzatır.STAVROGİNyinegüler,ancakbukezİnceliklidir.).STAVROGİN:Buyrunoturun.(MAVRİKİbiriskemleyeoturur.STAVROGİNdivanınbirköşesine ilişir,çekingengözükenkonuğunusüzer.Ötekibirdenkonuşmayabaşlar.)MAVRİKİ:LızaNikolayevna’ylaevlensenizhemen.(STAVROGİNöylecebakar.MAVRİKİdeonungözününiçinebakmaktadır.)STAVROGİN(Biranlıksessizliktensonra):Yanılmıyorsam,LizaNikolayevnasizinnişanlınız.MAVRİKİ:Evet,resmennişanlıyız.STAVROGİN:Kavgamıettiniz?MAVRİKİ: Hayır, söylediğine bakılırsa beni seviyor, bana değer veriyor. Onun sözleri her şeydenüstündürbenimiçin.STAVROGİN:Anlıyorum.MAVRİKİ:Ama,kilisede,papamınkarşısınaçıktığızaman,sizçağıracakolsanız,başındanduvağınıda,benideatar,herkesibırakıppeşinizdengelir.STAVROGİN:Aldanıyorolmayasınızsakın?MAVRİKİ: Hayır, sizden nefret ettiğini söylüyor, ama içinden çılgıncasına seviyor sizi. Sevdiğinisöylediğibendenisebütünbütünenefretediyor.STAVROGİN:Bakıyorum,LizaNikolayevna’yıistediğinizgibikullanıyorsunuz.Obunaizinveriyormu?MAVRİKİ:Aşağılıksözlerediyorsunuz,öçalıcısözler,zafersözleri.Ama,alçalmakkorkutmuyorbeni.Hayır,buyaptığımişenehakkımvar,nedeonaylıyorum.Lizabuyaptıklarımıbilmiyor.Ondanhabersizgeldimsize;onumutlukılacaktekinsansizolduğunuziçin,papazınkarşısınabenimyerimesizinlegitmesigerektiği için geldim. Bütün bunları size söyledikten sonra zaten ne evlenebilirim artık onunla, ne dekendimekatlanabilirim.STAVROGİN:Onunlaevlenecekolsam,kendinizimiöldüreceksiniz?MAVRİKİ:Hayır,dahasonra...Belkihiçbirzaman...STAVROGİN:Beniyatıştırmakiçinmisöylüyorsunuzbunu?MAVRİKİ:Siziyatıştırmakiçinmi?Birdamlakan,haaz,haçok,bununneönemivarsiziniçin?STAVROGİN (Bir an duralar.): İnanın, bu önerdiğiniz şey duygulandırdı beni. Ama, benim Liza’ylaevlenecekkadarkendisinisevdiğimenerdeninanıyorsunuz?

Page 49: Albert Camus - Ecinniler

MAVRİKİ(Yerindenfırlar.):Nasıl?Yoksasevmiyormusunuzonu?Birzamanlaronunlaevlenmekisteyensizdeğilmiydiniz?STAVROGİN: Bir kadına olan duygularımı o kadının kendisinden başkasına söylemem. Özür dilerim,tabiatımın garipliklerinden biri. Ama, bu konuda gerçeği size söyleyebilirim. Evliyim, bu durumda dabaşkabirkadınlaevlenemem,yadasizinsöylediğinizbiçimde,evlenmekisteyemem.(MAVRİKİdonmuşçasınabakar,yüzüsolmuştur;kızgınlıktanmasayabiryumrukindirir.)MAVRİKİ:EğerbütünbudediklerinizdensonraLiza’yırahatsızedecekolursanız,sopayladövedövebirköpekgibigebertirimsizi.(Ayağakalkar,dışarıçıkmaküzereyken,kapıdangirmekteolanPETERVERHOVENSKİyleçarpışır)PETER:Delimine?Neyaptınızona?STAVROGİN(Güler):Hiçbirşey.Aslında,siziilgilendirmezbu.PETER:Kuşkusuz,nişanlısınısizevermeyegelmiştir,öyledeğilmi?Bunuyapmayaazıcıkdabenitmişoldumonu,bilmemanlatabiliyormuyum?Oalmazsabizalırız,iyibirparça.STAVROGİN:Bakıyorum,onualmamiçinherzamanyardımahazırsınızbana.PETER:Üstünüzdekiyüktenkurtaracaklarsizi.Hiçbirşeyedepatlamayacak.STAVROGİN:Tamtersine,binbeşyüzrubleyepatlıyor...Hemsiznediyegeldinizburaya?PETER:Nasıl?Unuttunuzmuyoksa?Toplantımızvarya!Birsaatsonrabaşlayacağınıhatırlatmayagelmiştim.STAVROGİN:Doğruya!Güzel fikir,dahauygunbir zamanseçemezdiniz, canımeğlence istiyor.Hangirolüoynayacağım?PETER:MerkezKomitesiüyesisinizvegizligrubaaitherşeyibiliyorsunuz.STAVROGİN:Neyapmamgerekiyor?PETER:Sıkıntılıbirhaltakının,yeter.STAVROGİN:MerkezKomitesidiyebirşeyyokkiama.PETER:Sizinlebenvarız.STAVROGİN:Yanisiz.Grupdayok.PETER:Buaptallarıbirgruptatoplayabilmeyi,tekbircephedekaynaştırmayıbaşarabilirsem,ogrupdaolacak.STAVROGİN:Bravo!Nasılyapacaksınızbunu?PETER:Şimdi,önceadlar,görevbölüşümü,yazmanlık,saymanlıkvebaşkanlık,görüyorsunuzya,sonrada duyarlık! Bu adamlar için adalet bir duygu işi. Onun için, bırakın konuşsunlar, hem burada. Hiçdeğilse, kamuoyu korkusu onları birbirine yaklaştırır. Korkunç bir güç bu, tam beton. Gerici olaraktanınmaktan korkuyorlar genellikle. Bu durumda devrimci olmak zorundalar. Kendi başlarınadüşüneceklerdiye,kendigörüşleriolacakdiyeçekiniyorlar.Onuniçin,bennasılistersem,onlardaöyledüşünecek.STAVROGİN:Programiyi!Ama,nazlıgruplarıbirbirinekenetleyecekdahaiyibiryolbiliyorumben.Dörtbeşüyeyi,beşinciyiöldürmeküzereperdearkasındanöne sürün, döktükleri kan onları birbirlerine sımsıkı bağlayacaktır. Ben de amma aptalım! Sizindüşüncenizdebudeğilmi?Şatov’uöldürtmekistiyorsunuz.PETER:Benmi?Nasılolur...Pekiyi,sizdeböyledüşünmüyormusunuz?STAVROGİN: İlginizi çekiyorsa söyleyeyim. Hayır, düşünmüyorum. Ama siz öyle düşünün yine de.İnsanları birbiriyle kaynaştırmak için duygudan ve kamuoyu korkusundan daha güçlü bir şey vardır.Namussuzluk.Namussuzluğunbirhakolduğunuaçıkaçıksöylemek,vatandaşıbaştançıkararakpeşinizdensürüklemekiçineniyiyoldur.PETER:Evet,biliyorumbunu.Yaşasınnamussuzluk.Herkesbizekoşacak,geridekimsekalmayacak.Ah,Stavrogin,herşeydenanlıyorsunuzsiz!Başsizolmalısınız,bendesizinyardımcınız.Atlarızbirgemiye,

Page 50: Albert Camus - Ecinniler

kürekleriakçaağaçtan,yelkenleriipekten;LizaNikolayevna’yıdagüverteyealırız.STAVROGİN:Bufalcılığauymayanikişeyvar.Birincisi,sizinbaşınızolmayacağım...PETER:Olacaksınız,anlatacağımşimdi...STAVROGİN:İkincisi,oenayileribirbiriylekaynaştırmakiçinŞatov’uöldürmenizeyardımetmeyeceğim.(Sesiçıktığıncagülen)PETER(Öfkedenpancarkesilir.):Ben...Kirillov’abildirmeliyimbunları.(Dışarıyafırlar;çıkarçıkmaz,STAVROGİNgülmeyikeser;sessizcevekaygılı,divanaoturur.)(Karanlık.)(Sokak.PETERVERHOVENSKİ,EpiphaniSokağıyolundadır.)ANLATICI (VERHOVENSKİ nin arkasından ortaya çıkar.): Peter Verhovenski’nin gelişiyle birlikte,şehirdedebazışeylerolmayabaşladı.Niçinibelliolmayanyangınlarçıktı,hırsızlıklararttı.Odasında,materyalist eserler önünde mum yakmayı alışkanlık haline getirmiş bir teğmen, komutanını tırmalayıpısırdı. En seçkin çevreden bir bayan, çocuklarına belli saatlerde dayak atmaya, her fırsatta yoksullarasövmeyebaşladı.Birbaşkasıdakocasıylabirliktenikâhsızevlilikyaşamayakalktı.Kendisine"olmaz,"dediler."Nedenolmazmış,"diyeyanıtverdi,"özgürdeğilmiyim?"Aslındakurtulmuştuk,amanelerden?ONİKİNCİSAHNE(FİLİPPOVlarınevi.KİRİLLOV,FEDKA,VERHOVENS-Kİsalondadır.ŞATOV'unodasıhafifçeaydınlıktır,)PETER(FEDKAya):BayKirillovsenigizleyecek.FEDKA:Habisbirtahtakurususunuzsiz,amasözünüzüdinleyeceğim,dahaöncededinliyordum.Ancak,verdiğinizsözüunutmayın.PETER:Haydigizlen.FEDKA:Sözünüzüdinliyorum,bunuunutmayın.(FEDKAyokolur.)KİRİLLOV(Sözdokundurarak):Sizdentiksiniyor.PETER:Sevgisinideğil,sözdinlemesiniistiyorum.Oturun,-sizinlekonuşacaklarımvar.Bizibirbirimizebağlayananlaşmayıanımsatmakiçingelmiştim.KİRİLLOV:Hiçbirşeye,hiçbirşeylebağlıdeğilimben.PETER(Ayağakalkar.):Ne!Düşüncenizimideğiştirdinizyoksa?KİRİLLOV:Düşüncemideğiştirmedim.Ama,kendiistemimegörehareketederimben.Özgürüm.PETER: Tamam, tamam. Öyle diyelim; özgür isteminiz, sarsılmaz özgür isteminiz. Bir söz şaşkınaçeviriyorsizi.Sonzamanlardagerçektençabukkızanbirioldunuz.KİRİLLOV:Çabukkızanbirideğilim,sizdenhoşlanmıyorum.Ancak,sizeverdiğimsözütutacağım.PETER:Aramızdakiherşeyapaçıkolmalı.Kendiniziöldürmekistiyormusunuzhâlâ?KİRİLLOV:Evet.PETER:Mükemmel.Kabuledinkikimsebunusizezorlamıyor.KİRİLLOV:Zırvalamayın.PETER:Tamam,tamam,çokkötüsöyledim.Kuşkusuz,hiçkimse sizi buna zorlayamaz. Sözüme devam ediyorum. Bizim gruba bağlısınız, tasarınızı da üyelerdenbirineaçıklamışbulunuyorsunuz.KİRİLLOV:Açıklamadım.Yapacağımısöyledim,okadar.PETER:İyi,güzel.Hiçbirşeyitirafetmediniz,söylediniz.

Page 51: Albert Camus - Ecinniler

Mükemmel.KİRİLLOV: Yo, hiç de mükemmel değil. Anlamsız konuşuyorsunuz. Öyle düşündüğüm için kendimiöldürmeyekararverdimben.Sizdebunuintiharıngrubayararlıolabileceğinidüşündünüz.Sizlerkötübirşey yapıp da, suçlular aranmaya başlanınca, kendimi vuracağım. Arkamda da bu işte benim suçluolduğumubildirenbirmektupbırakacağım.Kendimiöldürmedenöncebirazbekleyeceğimisöylemiştim,benimiçinhiçbirşeyfarketmezçünkü.PETER: İyi, ama siz bu mektubu benimle birlikte yazmakla, benim emrim altında olmaklagörevlendirmiştinizkendinizi.Sırfbununiçinmiözgürsünüzyoksa?KİRİLLOV:Hiçbirşeylegörevlendirmedimbenkendimi.Benimiçinhiçbirşeyfarketmeyeceğindenöyledemiştim.PETER:Nasılisterseniz.Düşüncenizideğiştirmedinizya?KİRİLLOV:Hayır.Hemenmi?PETER:Birkaçgüniçinde.KİRİLLOV(Ayağakalkar,düşünceli):Hangiişlesuçlamamgerekiyorkendimi?PETER:Öğrenirsiniz.KİRİLLOV:Peki,amaşunuunutmayın,Stavrogin’ekarşıyapılacakbirşeydesizeyardımetmem.PETER:Tamam,tamam.(ŞATOVarakapıdangirenKİRİLLOVbirköşeyeoturur.)Geldiğiniziyioldu.ŞATOV:Bunuonamanızagerekyok.PETER: Böyle söylemekte haksızsınız. Bulunduğunuz durumda size yardım etmem gerekecek. Kendiiyiliğiniziçinboğazımkuruyuncayakadarkonuştum.ŞATOV:Kimseyeborcumyokbenim.Özgürüm.PETER: Büsbütün değil. Birçok şey sizin güveniniz altına verilmişti. Öyle haber vermeden ayrılmayahakkınızyok.ŞATOV:Açıkseçikyazılmışbirmektupyollamıştımsize.PETER:Bizepekaçıkseçikmişgibigelmedi.Ötekiler,kendilerinieleverebileceğinizisöylüyorlardı,savundumsizi.ŞATOV:Bazıavukatlarvardır,mesleklerimüşterilerinidarağacınayollamaktır.PETER:Her neyse.Baskımakinesi ile bütün belgeleri geri vermeniz koşuluyla sizi serbest bırakmayıkararlaştırdılar.ŞATOV:iyi.Baskımakinesinigerivereceğimsize.PETER:Nerede?ŞATOV:Ormanda.BirikovaGeçidinde.Toprağagömmüştümherşeyi.PETER(Gülümser.):Gömmekmi?Mükemmel,gerçektenmükemmel.(Kapıçalınır.Yeminlileriçerigirer.LİPUTİN,VİRGİNSKİbiryereoturur;ŞİGALEV,LYAMŞİNveDİNÖĞRENCİSİbirbirleriylekonuşur.)VİRGİNSKİ:Hah!İşteStavrogin.DİNÖĞRENCİSİ: Baylar, vakit tüketmeye alışık değilim.Beni bu toplantılara çağırma anlayışlılığınıgösterdiğiniziçinsizlerebirsorusorabilirmiyimacaba?LİPUTİN:Ensonunda.LİPUTİN:Sorabilirsiniz,efendim,sorabilirsiniz.Bütünkitapçılaraiyibiroyunoynayıpİncil’leriniçineuygunsuzresimlersıkıştırdığınızdanbuyana,aramızdabüyükbirsevgiylekarşılanıyorsunuz.DİNÖĞRENCİSİ:Oyundeğildio.İnandığımiçinyapmıştım,Tanrınınöldürülmesigerektiğineinandığımiçin.LIPUTIN:Papazokulundamıöğretiyorlarbunlar?DİNÖĞRENCİSİ:Hayır.PapazokulundaTanrınınderdineyanılıyor. Bu yüzden herkes nefret ediyor ondan. Ama, burada bir oturum yapıp yapmadığımızı

Page 52: Albert Camus - Ecinniler

sormakistiyordumben.ŞİGALEV:Bakıyorum,havayakonuşuyoruz.Sorumlukişilerniçinburadabulunduğumuzubizlere lütfensöyleyebilirlermi acaba? (Herkes,duruşunudeğiştirip konuşacakmış gibi yapanVERHOVENSKİ yebakar.)LİPUTİN(Aceleyle):Lyamşin,piyanonunbaşınageçin,lütfen.LYAMŞİN:Ne?Yinemi?Hepaynıoyun.LİPUTİN:Böylecekimsedinlemezbizikonuşurken.Çalın,Lyamşin,davamıziçinçalın.VİRGİNSKİ:Evet,Lyamşin,çalın,lütfen!(LYAMŞİNpiyanonunbaşına geçer, bir vals tıngırdatır.Herkes,konuşmayı düşünmeyip yine uykuluhalinialmışolanVERHOVENSKİyebakar.)LIPUTIN:Verhovenski,bizeyapacakhiçbiraçıklamanızyokmu?PETER(Esner.):Yok,amabirbardakkonyakolsunisterdimdoğrusu.LİPUTİN:Stavrogin,siz?STAVROGİN:Hayır,teşekkürederim,içmiyorumartık.LİPUTİN:Konyaktansözetmiyorum.Konuşmakisteyipistemediğinisoruyorum.(VİRGİNSKİ,PETERe konyak şişesini uzatır.PETER bir önceki haliyle içer.ŞİGALEV somurtkan,bulanık bir yüzle ayağa kalkar; herkesin şaşkınca baktığı, kalınca bir elyazması defteri masanınüzerinekoyar.)ŞİGALEV:Sözistiyorum.VİRGİNSKİ:Sözsizin,buyrun,(LYAMŞİNdahahızlıçalmayabaşlar.)DİNÖĞRENCİSİ:İzninizolursa,BayLyamşin,söylenilenleriduyamazolduk.ŞİGALEV:Baylar,dikkatinizitoplayabilirseniz,sizlereilkelerüzerindebiraçıklamayapacağım.PETER:Lyamşin,piyanonunüstündekimakasıbanauzatsaniza.LYAMŞİN:Makasmı?Odaneiçin?PETER:Tırnaklarımıkesmemgerekiyor,üçgündürunutuyorumhep.Sizkonuşmanızısürdürün,Şigalev,nasılolsadinlemiyorum.ŞİGALEV: Bütün vaktimi, toplumun ilerde alacağı durumun incelenişine verdikten sonra şu sonucavardım.Toplumsaldizgeleriortayaatankimseler,bugünedekhepzırvaşeylerönesürdüler.Bendeensonunda kendi dizgemi incelemek zorunda kaldım. İşte burada! (Deftere vurur.)Bitmedi daha, ama budurumda bile üzerinde tartışılabilir, çünkü hangi çelişmeye düştüğümü sizlere açıklamam gerekiyor.Sınırsızbirözgürlüktenyolaçıkarak,sınırsızbirzorbalığavarıyorum.VİRGİNSKİ:Halkzoryutarbunu.ŞİGALEV: Kesinlikle. Ama, şunu belirteyim, toplumsal sorun üzerine getirdiğim çözümden başka birçözümyokveolamaz.Kuşkuuyandırabilir,amabaşkabirseçenekyok.DİNÖĞRENCİSİ:Doğruanladıysam,günlükprogramdaBayŞigalev’inbüyükkuşkusuyeralıyor.ŞİGALEV: Bu söz sandığınızdan da çok yerini buldu. Evet, kuşkunun eşiğindeyim, çıkış yolu da yok.Sözümüonaylamayacakolursanız,yararlıbirşeyyapmışolmazsınız.Gününbirinde,iyiyadakötü,bununüzerinedüşmenizgerekecek.DİNÖĞRENCİSİ:Ohalde,BayŞigalev’inkuşkusununilgiçekiciolupolmadığını,yaptığımızoturumundabudefterinokunmasınaayrılıpayrılmayacağınıoyakoymayıöneriyorum.VİRGİNSKİ:Oyakoyalım!Oyakoyalım!LİPUTİN: Baylar, baylar! Şigalev5e hakkını vermek gerekiyor. Yazdıklarını okudum. Yaptığı bazısuçlamalar tartışma götürür. Ama, bilimin de bize bugün açıklamış olduğu gibi, Şigalev de işe insandoğasındanyolaçıkarakbaşlıyor.Toplumsalsorunugerçektençözmüş.DİNÖĞRENCİSİ:Gerçektenmi?

Page 53: Albert Camus - Ecinniler

LİPUTİN:Evet.İnsanlığı,eşitolmayanikibölüğeayırmayıönesürüyor.İnsanlarınondabirimutlaközgürlüğü,mutlakerkieldeedecek;geriyekalanondadokuzuise,kimliklerinden vazgeçip belli bir ölçüde bir sürü haline gelecek. Bu koyunlar, mutlak sözdinlemeyezorlanacak.Bunuyapmakiçindebusevgilihayvanlarınsuçsuzolmasıisteniyor.Birdeşuvar,bucennetintemelinde,herkesinçalışmasıgereğiyatıyor.ŞİGALEV:Evet,böyleceeşitliğevarıyorum.Bütüninsanlarköledir, kölelikte de bütün insanlar eşittir. Yoksa eşit olamazlar. Bunun için dengeyi korumakgerekiyor. Örneğin, yetenekli kişilerin öğrenim düzeyi düşük tutulacak. Ancak, yetenekli insanlar, hepyükselmek istedikleri için,neyazıkki,birCicero’nundilinikoparmak,Copemicus’ungözlerinioymak,Shakespeare’idetaşatutmakgerekecek.İştebenimdizgembu.LİPUTİN: Evet, Bay Şigalev5in bulduğu şey şu, üstün yetenekli kişiler, eşitsizliğin, yani zorbalığınözüdür.Birkişininyüksekbiryetenekteolduğuanlaşılınca,yaöldürülecekyahapseatılacak.Çokgüzelolanlaradakuşkuylabakılacak,onlarıdaortadankaldırmakgerekiyor.ŞİGALEV: Büyük aptallan da. Çünkü, öbürlerinin, üstün •oluşlarından dolayı hava basmalarına yolaçabilirler,budaişiyinezorbalığagötürür,işteeşitliğebuyollavarılıyor.DİNÖĞRENCİSİ:Amasizkendinizçelişmeiçindesiniz.Böylebireşitlik,zorbalıktır.ŞİGALEV:Doğru,beniumutsuzluğasürükleyenşeydebu.Ama,zorbahğıneşitlikolduğusöylenince,buçelişmedeortadankalkıyor.PETER(Esnen):Aptalcagevezelikbunlar.LİPUTİN:Gerçektenaptalcamıokadar?Tamtersine,çokgerçekçibuluyorumben.PETER:NeŞigalev’den, ne de düşüncelerinden söz ediyorumben.Bunlar dâhice şeyler, tabii.Benimsözünüettiğimşey,yapılanbutartışmalar.LİPUTİN: Tartışma bir sonuca varabilir. Sus pus oturup diktatörlük oynamaktan her bakımdan iyidirherhalde.(Herkes,budoğrudandoğruyaçıkışabaşsallar.)PETER:Yazmak,dizgeleroluşturmak,bunlarıntümüboşlâf.Estetikbiroyalanma.Taşradacanınızsıkılıyor,hepsibu.LİPUTİN:Evet,taşralıyız,budoğru.Bizeacıyorsunuztabii.Ama, bize daha üstün bir şey önerseydiniz o halde. Dağıttığınız broşürlerde, yüz milyonlarca kafayıuçurmadan evrensel toplumun düzeltilemeyeceği yazıyor. Şigalev’in düşüncelerinden daha kolaygerçekleştirilecekmişgibigelmedibana.PETER:Yüzmilyonlarcakafaşimdidenuçurulursadaharahatolur.Zorunluluk.DİNÖĞRENCİSİ:Ama,insanınkendikafasınıkaybetmetehlikesidevarbuarada.PETER:Tabii,bubireksiklik.Ama,yenibirdinkurmakisteyenherkes,butehlikeyigözealmalıdır.Çokyerindeolanbuçekincenizianlıyorum,burayıterketmeyehakkınızolduğunuda.DİN ÖĞRENCİSİ: Onu demek istemedim. Güvenilir ve güçlü ise, kendimi bir gruba sonuna kadarbağlamayahazırımben.PETER:Yalnızcabiryeminvermekle,kurmakistediğinizbirgrubanasılbağlanırsınız?DİNÖĞRENCİSİ:Yani...Niyeolmasın,eğer...PETER:Dinleyin,baylar.Grubumuzunyapısıüstünebendenaçıklamalarbeklediğinizianlıyorum.Ama,sizlerdenölünceyekadargüvenimolmadıkça,yapamambunu.Onuniçin,birşeysormamaizinverin.Sonugelmez tartışmalardan mı yanasınız, yoksa milyonlarca kafanın uçmasından yana mı? Tabii, bu birbenzetme.Başkabirdeyişle,bataklıktamıdolaşmakistersiniz,yoksaonutamyolgeçmekmi?

Page 54: Albert Camus - Ecinniler

LYAMŞİN(Hoşnut)'.Tamyol,tamyol,tamyoltabii.Dolaşmakdanesi?PETER:Demekdağıttığımbroşürlerdesalıkverilenyöntemlerleuzlaşmayavardınız?DİNÖĞRENCİSİ:Demek...ama,kuşkusuz...Birkaçnoktadahaaydınlatılmalı.PETER:Korkuyorsanız,siziaydınlatmanınbiranlamıkalmaz.DİN ÖĞRENCİSİ: Hiçbirimizin korkusu yok. Bunu iyi biliyorsunuz. Ama, bir satranç taşıymışız gibidavranıyorsunuzbize.Herşeyiapaçıkanlatınkigeleceğebakabilelim.PETER:Demeksizgrupadınayeminetmeyehazırsınız?VIRGINSKI:Kuşkusuz,amabunubizdenuygunbirdilleisterseniz?PETER:Liputin,sizhiçbirşeydemediniz.LİPUTİN:Konuşupanlaşmayahazırımben.Ama,aramızdahiçbircasusbulunmadığınainanmalıyımönce.(Karışıktıkçıkar.LYAMŞİNpiyanoyagider.)PETER (Çok huzursuz görünür.):Nasıl? Ne demek istiyorsunuz yani? Beni heyecanlandırıyorsunuz.Aramızdabircasusmuvaryani?(Herkesbirdenkonuşmayabaşlar.)LİPUTİN:Bizlersorumlututulacaktıkyoksa.PETER:Ençokdaben.Onuniçinayrılmamamızayadaolayısürdürmemizekararverecekolanbirsoruyuyanıtlayınhepiniz.Örneğin,davamıziçinbirölümüntasarlandığınıöğreniyorsunuz,polisegidermisinizhemen?(DİNÖĞRENCİSİVne)İzinverirseniz,öncesizesorayım.DİNÖĞRENCİSİ:Niyeöncebana?PETER:Sizidahaaztanıyorumda.DİNÖĞRENCİSİ:Böylebirsoruinsanahakaretdemektir.PETER:Kesinolaraksöyleyindüşüncenizi.DİNÖĞRENCİSİ(Kızgın):Tabiielevermezdim.PETER:YasizVirginski?VİRGİNSKİ:Hayır,binkerehayır.LİPUTİN:Şatovniyeayaklandıöyle?(ŞATOVgerçektenayağakalkmıştır.Öfkedensararmış,PETERebakar,sonrakapıyadoğrugider.)PETER:Budavranışınızınsizezararıdokunabilir,Şatov.ŞATOV: Senin gibi bir casus ve alçağın da işine gelir. Sevinebilirsin artık. Senin utanmaz sorularınıyanıtlayacakkadaralçaltmayacağımkendimi.(ŞATOVdışarı çıkar.Karışıklık olur.STAVROGİN’ den başka herkes ayaklanır.KİRİLLOV odasınaçekilir.VERHOVENSKİbirkadehkonyakdahaiçer.)LIPUTIN:Hiçdeğilsebuyaptığımızdenemebirişeyaradı,birbilgimizoldu.(STAVROGİNayağakalkar.)LYAMŞİN:Stavrogindeyanıtlamadıbusoruyu.VİRGİNSKİ:Stavrogin,soruyayanıtvermekistemiyormusunuz?STAVROGİN:Niyeyanıtverecekmişimanlamıyorum.VİRGİNSKİ:Ama,hepimizbirsorumlulukaltınagirdik,sizgirmediniz.STAVROGİN:Demek,sorumlulukaltınagirenlersizsiniz,bendeğilim.(Sessizlik.)DİNÖĞRENCİSİ:Verhovenskideyanıtvermedi.STAVROGİN:Çokdoğru.(STAVROGİNçıkar.VERHOVENSKİdepeşindengider;amahemengeridöner.)PETER:Dinleyin.Delege Stavrogin’dir. Ona ve bana, ben onun yardımcısıyım çünkü, ölünceye kadarboyun eğeceksiniz. Ölünceye kadar, anlaşıldı mı? Düşünün sonra, Şatov bir hain olarak açığa vurdu

Page 55: Albert Camus - Ecinniler

kendisini.Hainicezalandırmakgerekiyor.Yeminedin,haydiyeminedin...DİNÖĞRENCİSİ:Neiçin?PETER:Erkekmisiniz,değilmisiniz?Biryeminvermektenmiçekiniyorsunuz?VİRGİNSKİ(Azıcıkşaşırmış):Neyeminivereceğizpeki?PETER:Hainicezalandırmakiçin.Haydi,yeminverin,çabuk,Stavrogin’eyetişmemlâzım.Yeminverin...(Hepsi,elleriniağırağırhavayakaldırır,VERHOVENSKİdışarıfırlar.)(Karanlık.)ONÜÇÜNCÜSAHNE(Sokak.SonraVARVARASTAVROGİNAlarda.STAVROGİN,PETERVERHOVENSKİ.)PETER(STAVROGİNiinpeşindenkoşarak):Niçinkaçtınız?STAVROGİN:Yetti artık. Şatov la olan güldürünüz tiksindirdi beni.Ama, tekbaşınıza bırakmayacağımsizi.PETER:Kendikendiniaçığavurduo.STAVROGİN (Durur.):Yalan söylüyorsunuz. Şatov’un kanını istediğinizi daha önce söylemiştim size.Böyleliklegrubunuzuperçinlemek istiyorsunuz.Odayı terk etmesi için çokustacakışkırttınızonu. Elevermeyeceğim’ demesi için bir karara varamayacağım çok iyi biliyordunuz çünkü. Size yanıt vermeyialçaklıkolarakaldı.PETER:Tamam,tamam,amasizayrılmamalıydınız.Sizeihtiyacımvar.STAVROGİN:Bundankuşkumyokdoğrusu,yoksakarımıöldürtmeyesürüklemekistemezdinizbeni.Peki,amaneiçin?Hangiişiçinsizebiryararımdokunur?PETER: Ne için mi? Her şey için... Ayrıca, hakkınız var. Siz bana güvenin, ben de sizi karınızdankurtarayım.(STAVROGİN’ikolundanyakalar.STAVROGİNkendinikurtarır,onusaçındanyakalar,yereyıkar.)Nekadar da güçlüsünüz Stavrogin! Sizden istediğimi yapın, ben de Liza Drosdova’yı getiririm, hemenyarın,anlaştıkmı?Yanıtverin!İşitiyormusunuz,isterseniz,Şatov’udabırakıyorumsize.STAVROGİN:Onuöldürmeyigerçektenkararlaştırdınızdemek?PETER(Ayağakalkar.):Sizceneçıkarbundan?Sizekarşıdaçokkötüydüo.STAVROGİN:Şatoviyiinsandır.Kötüolansizsiniz.PETER:Doğru.Amasizitokatlayanbendeğilim.STAVROGİN:Helebirelkaldıracakolun,oandaöldürürümsizi.Biliyorsunuz,öldürebilirim.PETER:Biliyorum.Ama,bendennefretettiğiniziçinöldürmeyeceksinizbeni.STAVROGİN:Çokdoğru.(Çıkar.VERHOVENSKİarkasındankoşar.)PETER:Dinleyin,dinleyinama...

(VERHOVENSKİ bir işaret yapar. FEDKA ortaya çıkar. Birlikte STAVROGİN i izlerler.Sokağı gösteren perde kalkar. VAR VARA STAVROGİNA ların. salonu DAŞA sahnededir.VERHOVENSKİ nin sesini duyar, dışarıya çıkar hemen. STAVROGİN ile VERHOVENSKİ içerigirerler.)PETER:Dinleyin...STAVROGİN:Dik kafalının birisiniz siz... Benden ne beklediğinizi söyleyin, ilk ve son kez, sonra dagidin.PETER:Seveseve.Ohalde(Yankapıdanyanabakar.)Bir

Page 56: Albert Camus - Ecinniler

dakika.(Kapıyadoğrugider,yavaşçaaçar.)STAVROGİN:Annemkapıdandinlemezhiçbirzaman.PETER:Kuşkusuz.Sizlersoyluinsanlarsınız,böyleşeyleriaşmışsınız.Bense tersine,kapılarıdinlerim.Ayrıca,birgürültüduydumsanki.Neyse,asılkonubudeğil.Sizdennebeklediğimiöğrenmekistiyorsunuz.(STAVROGİNsusupbekler.)Pekiöyleyse...birlikteRusya’yıayağakaldıracağız.STAVROGİN:Rusyaağırdır.PETER:Bizimgibiongrupdaha;ayrıca,güçlüolacağız.STAVROGİN:Ongrupaptal.PETER: İş aptallıkla yürür. Mesela, valinin karısı Julya Nikoyilova’yı ele alın. O da bizimle birlik.Aptallıkmıbu?STAVROGİN:Çevirdiğinizdolabaonudamıkattığınızısöylemekistiyorsunuz?PETER:Hayır.Onundüşüncesi,Rusgençliğiniuçurumagitmektenalıkoymak.Devrimidemekistiyorum.Getirdiğisistembasit.Devriminövgüsünüyapmak,gençliğehaklıolduğunusöylemek;birdeinsanın,hemvali karısı, hem de devrimci olabileceğine inandırmak.O zaman gençlik, bu yönetimin hem korkusuzaeleştirildiğini,hemdeonuyıkmakisteyenlerinödüllendirildiğinigörerek,yönetimlerineniyisiolduğunuanlayacak.STAVROGİN:Çokilerigittiniz.İnsanbukadaraptalolamaz.PETER:Ah,buadamlaraptaldeğilokadar,yalnızcaidealist.Bereketversin,benidealistdeğilim,zekidedeğilim.Efendim?STAVROGİN:Birşeydemedim.PETER:Odeğil."Yokyok,zekisiniz,"demenizibekledim.STAVROGİN:Sizeböylebirşeyisöylemekaklımdanbilegeçmedi.PETER(Nefretdolu):Haklısınız,aptalım.Onuniçinsizegereksinimduyuyorum.Birbaşgerekiyorbizimgruba.STAVROGİN:Şigalevvar.(Esner.)PETER (Öncekigibi):Alay etmeyin, kendisiyle.Hiç kuşkusuz, tam yetkin bir düşünce, hiç de aptalcadeğil. Başka şeylerin yanısıra, kendi tasarılarıma da uyuyor. Son biçimini vereceğiz daha. İnsanları,birbirlerinekarşıcasusluketmeye,birbirlerinielevermeyezorlayacağız.Böylelikle,bencillikkalkacakyeryüzünden. Birkaç da ayaklanma olacak arada bir, ama sınırlı, sırf oyalanmak için. Başkanları olanbizlerilgileneceğizbununla.Kölelerolacaksa,onlarabirdebaşgerekir.Teksözcükle,mutlakbirboyuneğiş, mutlak bir kişiliksizlik. Otuz yılda bir dizginleri gevşetiriz. Ondan sonra hepsi birbirine düşüpbirbiriniparalar.STAVROGİN (PETER in yüzüne bakar.): Çoktan beri neye benzediğinizi kendi kendime sorupduruyordum.Ama, karşılaştırmayı hayvanlar arasında yapma yanlışlığına düşmüşüm. Şimdi anlıyorumbunu.PETER(Düşüncesizce):Evet,evet.STAVROGİN:Bircizvitebenziyorsunuz.PETER:Doğru,doğru.Cizvitlerhaklıydılar.Sorunabirçarebulmuşlardı.Yeminvermek,yalansöylemek;budünyadayaşamanındabaşkabiramacıyok.Ayrıca,Papanındabizimlebirlikteolmasıgerekiyor.STAVROGİN:Papanınmı?PETER:Evet.Ancak,çokkarışıkbirşeybu.Papa,Enternasyonalleuzlaşmalıönce.Şimdilikçokerkenama.Ortada aynı ruh olduğuna göre, ister istemez buna dönülecektir ilerde. En yüksekte Papa olacak,bizseçevresinde,altımızdadaŞigalevinsistemineuydurulmuşkitleler.Ama,geleceğintürküsübu.Önceişbölümüyapmamızgerekiyor.Kısacası,Batıdapapaolacak,bizde...bizdede...siz.STAVROGİN:Sizsarhoşsunuzgaliba.Rahatbırakınbeni.

Page 57: Albert Camus - Ecinniler

PETER:Stavrogin,güzelsiniz.Güzelvezekiolduğunuzubiliyormuydunuzhiç?Yo,bilmiyordunuz.Benbiliyorum ama. Onun için size tapıyorum. Ben nihilistim. Nihilistler putlara gereksinim duyar. Bizimgereksindiğimizadamsizsiniz.Hiçkimseyihorgörmüyorsunuz,amayinedeherkessizdennefretediyor.Sizinleeşitmişgibidavranıyorsunuzherkese,yinedesizdenkorkuyorlar.Sizinsehiçbirşeydenkorkunuzyok. Yaşamınızı, hatta öbür dünyadaki yaşamınızı bile verebilirsiniz. Ne güzel bir şey bu. Benimgereksindiğim adam sizsiniz, sizi gibi bir başkasını tanımıyorum hiç. Baş sizsiniz, sizsiniz güneş.(STAVROGİNYinelinikavrar;öperSTAVROGİNonuiter.)Banabakmayınsiz.SistemiŞigalevbuldu,amaonugerçekleştirecekolanıancakbenbiliyorum.Benimiçingereklisinizsiz,sizolmadanbirsıfırımben.SizinleeskiRusya’yıyıkıpyenisinikuracağım.STAVROGİN:HangiRusya’yı?CasuslarRusya’sınımı?PETER:Okadar istiyorsanızeğer, iktidarıelegeçirince insanları daha kusursuz bir hale getiririz. Ama bunun için bir ya da iki kuşağın ahlâksızyetişmesi gerekiyor. İnsanları iğrenç, korkak ve çıkarcı bir böceğe çevirecek, şimdiye kadar hiçduyulmadık,alçakçabirahlâkçöküşügerekiyorbize.Bizegereklibu.Ondansonra,tadınıtatsınlardiyebirparçatazekanatarızönlerine.STAVROGİN:Birsosyalistolmadığınızıbiliyordumzaten.Sizbiralçaksınız.PETER: Tamam, tamam, bir alçak. Ama kendi tasarılarımı size bir bir açıklamalıyım. Yıkmayabaşlıyoruz;yangınlar,öldürmeler,sonugelmezkargaşalıklar,önünegeçilmeyenhakaretler.Anlıyorsunuz,değilmi?Ah,evet,yücebirşeyolacakbu!ŞairbulutlarRusya’nınüzerineinecek.SonradatoprakyastutacakeskiTanrılarına...(İçiniçeker.)STAVROGİN:Sonrada...PETER:...ortayayeniçarıçıkaracağız.

(STAVROGİNbakar,sonrayavaşçadönerarkasını.)STAVROGİN:Anlıyorum,biryalancıyı.PETER:Evet,gizlendiğini,amabirgünortayaçıkacağımsöyleyeceğiz.Varmış,amadahakimseyüzünügörmemiş.Bu düşüncenin gücünü göz önüne getirin: 'kendini gizliyor.’Yüz bin kişide ancak bir kişiyegösterilir belki. Bütün yeryüzü söylentilerle çalkalanacak 'onu görmüşler’ diye. Kabul ediyormusunuz?STAVROGİN:Neyi?PETER:Yeniçarolmayı.STAVROGİN:Ha,demektasarınızbu.PETER: Evet, iyi dinleyin beni. Sizinle birlikte bir destan yaratacağım. Siz yalnızca gözükeceksiniz.Başarıdasizinolacak.Önce,'kendinigizliyor,kendinigizliyor’lâfıortayaçıkarılacak,dahasonrasizinadınıza ikiüç taneHz.Süleymankararı verilecek.Bir isteğiolanonbinkişidenbirininbunu işitmesi,herkesi sizden yana çevirmeye yetecektir. Her köyde, içine dilekçesini atacağı bir kutu olduğunubilecektir köylü. Şu söylenti yayılacaktır bütün yeryüzüne: ‘yeni bir yasa kondu, adaletli bir yasa.'Denizlerçalkalanacak,köhnemişbarakalarçökecek,bizdedemirdenbiryapıkurmayagideceğiz.Ee,yaşimdi?Yaşimdi?STAVROGİN(Aşağılayıcıbiryüzlegüler.):Sizhalkıhorgörüyorsunuz.PETER:Ah,Stavrogin,terketmeyinbeni.SizolmadanAmerikanızbirColombgibiyim.AmerikanızbirColomb’u göz önüne getirebilir misiniz? Ben kendimce yardım edebilirim size. Fırsatları hazırlarım.Hemen yarın Liza’yı getiririm size. Onu istiyorsunuz, biliyorum. Tükenmez bir istekle istiyorsunuzLiza’yı.Hepsinibirdüzenesokarım,tekbirsözünüzle.STAVROGİN(Pencereyedöner.):Sonra,avucunuzuniçindeyim,değilmi...PETER:Neçıkarbundan?Liza’yıalıyorsunuzyabunakarşılık.Genç,temiz...(VERHOVENSKİacıbirıslıkçalar.)Nediyorsunuz?(FEDKAgörünür.)PETER:iştebizeyardımedebilecekarkadaşburada.EvetdeyinStavrogin,evet,evet,Lizasizinolacak,yeryüzübizim.

Page 58: Albert Camus - Ecinniler

(STAVROGİN gülert FEDKA YA döner. DAŞA çığlıklar atarak girer. Sarsılarak atar kendiniSTAVROGİN'edoğru.)DAŞA:Nikola,yalvarırımsize,kendinizibuadamlardanuzak tutun!Tihon’agidin,evet,Tihon’a... sizesöylemiştimönce.Tihon’uarayıp.PETER:Tihonmu?Kimbu?FEDKA:Kutsalbiradam.Onunlailgilikötükonuşma,tahtakurusu,sanabunuyasakediyorum.PETER:Niye?Seninlebirlikolupadammıöldürdüyoksa?Odamıkanlıkiliseyebağlı?FEDKA:Hayır,benöldürüyorum,obağışlıyor.(Karanlık.)ANLATICI:Tihon’unkendisinitanımıyordum.Kentimizdeonun hakkında söylenenleri biliyordum yalnızca. Söylentilere bakılırsa, aşağı tabaka halk arasındakutsallığıvarmış.Ama,ruhanioluşu,kendikitaplığında,tiyatrooyunlarıyanısıra,sofueserleri,hattadahakötülerinibilebulundurmayayöneltmişonu.İlkbakışta,Stavrogin’inonuaramasıiçinortadahiçbirnedenyoktu.ONDÖRDÜNCÜSAHNE(Kent kapıları önünde Yefımyevski Manastırında bir salon. TİHON la STAVROGİN karşılıklıotunnaktadır,)STAVROGİN:Annem,deliolduğumusöyledimisize?TİHON: Hayır. Sizden tam bir deliymiş gibi söz etmedi bana. Ama, yediğiniz bir tokattan, bir dedüellodansözetti.(Ahlayarakoturur.)STAVROGİN:İyideğilmisiniz?TİHON:Bacaklarımdasertağrılarvar.iyiuyuyamıyorum.(STAVROGİNgitmeküzeredöner.)TİHON:Yoo,oturun!(STAVROGİN,elindeşapkası,güngörmüşadamtavrıylaoturur.Solakalıpverişikendisinezorlukvermektedir.)Sizdeiyideğilsinizgaliba?STAVROGİN (Değişmeyen bir yüzle):Gerçekten öyle. Biliyor musunuz, sanrılarım var. Beni içindenalayaalan,akıllıbiryaratıkgörüyorumsıksıkyadasesiniduyuyorum.Değişiktiplerdegözüküyor,amahepoaynıyaratık;çılgınaçeviriyorbeni.Birdoktoraramayabaşlasamkendimeiyiolacak.TİHON:Evet,yapınbunu.STAVROGİN:Yoo,boşuna.Kimolduğunubiliyorumonun,odabenibiliyor.TİHON:Şeytandemekistiyorsunuz.STAVROGİN:Evet.Onainanıyorsunuz,değilmi?Sizindurumunuzdabirisionainanmakzorundadır.TİHON:Sanırım,sizindurumunuzdadabuhastalıklailgilenmekgerekirdi.STAVROGİN:Gördüğümkadarı,kuşkucusunuz.HiçdeğilseTanrıyainanıyormusunuz?TİHON:İnanıyorumTanrıya.STAVROGİN:Şöyle yazar kitapta: ‘İnancınız varsa, dağlarayürümelerini söyleyin ve onlar yürür.’Birdağıtaşıyabilirmisiniz?TİHON:Tanrınınyardımıyla,belki.STAVROGİN:Niyebelki?Tanrıyainanıyorsanız,‘evet’demelisiniz.TİHON:İnancımtamdeğil.STAVROGİN: Yok o halde. Piskoposun birinin nasıl bir yanıt verdiğini biliyor musunuz? BütünHıristiyanlarıöldürendinsizinbiri,piskoposunboğazınadayamışbıçağıveTanrıyainanıpinanmadığınısormuş.‘Azıcık’diyeyanıtlamışpiskopos.Değersizbiryanıt,öyledeğilmi?

Page 59: Albert Camus - Ecinniler

TİHON:Demektamdeğilmişinancı.STAVROGİN:Evet öyle.Ama, benim gözümde, inanç yatam olmalı ya da hiç. İşte bunun için Tanrıyıtanımamben.TİHON: Tanrıyı hiç tanımayan biri, Tanrıya ilgisiz kalan birinden daha ilginçtir. Eksiksiz bir inancıneşiğindediro.STAVROGİN:Biliyorum.Ilımlamalarüstüneolanvahiydenedendiğinianımsıyormusunuz?TİHON:Evet. "Eserlerinibiliyorum: senne soğuksun,nedesıcak.Ah,keşkeya sıcakolsaydın, yadasoğuk!Ama,nesoğuk,nedesıcakolmadığıniçinılıksın,senikusacağım.Konuşuyorsun..."STAVROGİN:Yeter.(Sessizliktensonra,onabakmadan):Biliyormusunuz,siziçokseviyorum.TİHON(Yavaşça):Bendesizi.(Uzuncabirsessizlik.ParmağıylaSTAVROGİNedokunur.)Kızma.STAVROGİN(Birdenatılır.):Neredenbildiniz...(Yinealışılmışsesiylekonuşur.)Evet,duygularımısize'açtığımiçinkızgınım.TİHON(Kararlı):Kızmayınartık,anlatınhepsinibana.STAVROGİN:Demekburayabaşkadüşüncelerlegeldiğimeinanmıyorsunuz.TIHON(Bakışlarınıindirir.):içeriyegirdiğinizzamanyüzünüzdenokumuştumbunu.(STAVROGİNsararır;ellerititrer,cebindenbirtomarkâğıtçıkarır.)STAVROGİN: Evet, herkese duyuracağım bunu. Kendimle ilgili bir yazı kaleme aldım. Kararımdandönmemibanasizsöylüyordunuz.Buyüzden,buolayıenöncesizöğrenesinizistedim,onuniçinanlatmakistiyorum size(TİHON hafifçe baş sallar.) Tıkayın kulaklarınızı. Beni dinlemeyeceğinize söz verin.Ancak o zaman konuşurum. (TİHON yanıt vermez.Günah çıkartma olayı sırasında STAVROGİN'inüzerinedüşenışıkbirazdahakararır.)1861’den1863’ekadarSt.Petersburg’dayaşadım.Kendimi,hiçzevk almadığım eğlence düşkünlüğüne vermiştim. Para kesem yüzünden beni Tanrılaştıran nihilistarkadaşlarlabirlikteyaşıyordum.Eğerkendimiasmadıysam,birşeyumutettiğimiçindibu.Neolduğunubilmiyorum,canımkorkunçsıkılıyordu.Okadarki,asmakistedimkendimi.(TİHONkonuşmadandurur.)Üçevimvardı.TİHON:Üçmü?STAVROGİN: Evet. Birine gerçek karım, Marya Timofeyevna’yı yerleştirmiştim. Öbür ikisine demetreslerimi alıyordum.Buevlerdenbirininöbürodaları, dışarıda çalışanküçükburjuvalar tarafındankiralanmıştı.Buyüzden,onlarınonikiyaşındakikızlarıylasıksıkyalnızkalabiliyordum.AdıMatriyoşaidi.(İçiniçeker.)TİHON:Sürdürmekmi,yoksakesmekmiistiyorsunuz?STAVROGİN: Sürdürmek. Solgun, sararmış yüzlü, benzersiz tatlı bakışlı, bahar fışkıran, dingin birçocuktu.Günün birinde, çakımı bulamadım evde. Evsahibine söyledim, o da çocuğu suçladı.Kıyasıyadayakattıgözümünönünde.Oakşamçakımıyorganımınkıvrıntılarıarasındabuldum.Yeleğimincebinesakladımhemen ve hiç kimse bir şey fark etmesin diye sokağa attım.Matriyoşa’ların evine de üç günsonradöndüm.(Duralar.)TİHON:Annesiyle,babasıylakonuştunuzmu?STAVROGİN:Hayır.Evdeyoklardı.Matriyoşayalnızdı,evet yalnızdı. Sedirin üstünde, bir köşede oturuyordu. Arkasını döndü bana. Onu kendi odamdan uzunzaman gözetledim. Hafiften bir şarkı tutturmuştu. Yüreğim hızla çarpmaya başladı. Kalktım, usulcagittim Matriyoşa’ya doğru. Yanına sessizce oturdum. Toparlandı, doğruldu hemen. Elini yakaladım,öptüm.Çocukça.güldü.Birdahaöptümelinden,kucağımaaldım.Geriyeçekildi,güldü.Bendegüldüm.Buara,kollarınıboynumadoladıvebeniöptü.(İçiniçeker.TİHONonabakar.STAVROGİNdebakışınısürdürürtsonraonaboşbirkâğıtgösterir.)Yazımınburasındaherşeyiatladım.TİHON:Neolduğunusöylemeyecekmisinizbana?

Page 60: Albert Camus - Ecinniler

STAVROGİN (Zorlayarakgider,yüzüburuşur):Hayır,hayır,sonra,onuhakettiğinizzaman... (TİHONbakar.)Hiçbirşeyolmadı,nebakıyorsunuz?Görüyormusunuz,bakmasaydınızeğer,çokdahaiyiolurdu.(Yavaşça)Sabrımıtüketmeyin.(TİHONbakışlarınıindirir.)İkigünsonra,evegeldiğimzaman,Matriyoşabenigörürgörmezbaşkabirodayakaçtı.Ama,annesinebirşeylersöylememişolduğunuanladım.Genedeiçimdebirkorkuvardı.Tamosıradaortayabirşeyçıkacakdiyemüthişkorkuyordum.Sonunda,birgün yolda, annesi Matriyoşa’nın ateşler içinde yatakta yattığım soyledi. Hiç kıpırdamadan oturdumodamda;ilerdekiyarıkaranlıkodadakiyatağabakıyordumhiçdurmadan.YarımsaatsonrakımıldamayabaşladıMatriyoşa.Karanlığıniçindeortayereçıkıverdi.Geceliğininiçindeçokzayıflamışgörünüyordu.Odamın eşiğine kadar geldi, kafasını salladı, küçücük yumruğuyla beni tehdit etti ve sonra kaçtı.Koridorungirişindekoştuğunuduydum.Ayağakalktım,içineodunkonanbirodayagirdiğinigördüm.Neyapacağımbiliyordum.Yinedeoturdumyerime,yirmidakikabeklemeyezorladımkendimi.Bahçedenbirşarkısesigeliyor,yanımdabir sinekuçuyordu;yakaladımonu,biranavucumda tuttum,bıraktımsonra.Yanımdakisardunyalarınüstünde,küçükbirkırmızıörümceğinağınıördüğünühatırlıyorum.Yirmidakikageçince,birçeyrekdahabeklemeyezorladımkendimi.Sonra,koridorungirişinedoğrusokuldum,kapınınçatlağından odaya baktım.Matriyoşa asmıştı kendini. Evden ayrıldım, boşalmak için bütün gece kâğıtoynadım.TİHON:Boşalmakiçinmi?STAVROGİN (Değişikbirsesle):Evet.Biliyordum, ayrıca,alçakça bir korkaklıktan ileri geliyordu buduygu.Amaneyeryüzünde,nedebirbaşkayaşamabiçimiiçinde,kendimihiçbirzamandoğrudürüstbiriolarakduymuyordumartık...TİHON:Buyüzdenmigariphareketediyorsunuz?STAVROGİN:Evet.Öldürebilirdimkendimi,amagözümkesmiyordu.Bendeyaşamımıenkaçıkçaşeyleryaparaktükettim.Herşeyialayaalanbiryaşamsürdüm.Delininbiriyleevlenmenin,sakatbirinikarımyapmanınolağanüstübirdüşünce,üstelikçokaptalcabirdüşünce olduğunu sandım. Düelloya bile kalkıştım. Budalaca ölmek için ateş etmedim. Son olarak dahiçbirine inanmadığım, en ağır yükleri kendi üzerime aldım. Boşuna, ama boşuna. İki düş arasındayaşıyorumben.Birinde, insanların ışıklıdenizlerinortasındakimutlubiradadasuçsuzcauyanıpuykuyadaldıklarınıgörüyorum.Ötekindeyse,Matriyoşa’yıgörüyorum;zayıf,başınısallayanhaliyle,tehditetmekiçin havaya kalkmış olan o küçücük yumruğu... küçücük yumruğu... yaşamımdaki tek bir olayı silmekisterdim,neyazıkkiolanakyok.(Yüzünüelleriylekapar.Biranlıksusuştansonradoğrulur.)TİHON:Buyazıyıgerçektenilanetmekistiyormusunuz?STAVROGİN:Evet!Evet!TİHON:Budüşüncenizçoksoylu,başkatürlübirpişmanlıkdaolamazzaten.İnsanınkendisinibubiçimdecezalandırmasıhayranlığadeğerbirdavranışolurdu,yeterki...STAVROGİN:Yeterki?TİHON:Yeterki,bugerçekbirpişmanlıkolsun.STAVROGİN:Nedemekistiyorsunuz?TİHON:Kanayanyüreğinizinapaçıkortayaçıkmasını istiyorsunuzyazınızda.Buyüzdende tükürülmek,tokatlanmak,aşağılanmakistiyorsunuz.Amagünahçıkartmabiçiminiz,meydanokuyuşunuzuvegururunuzugösteriyor.Hayvancaşeyleredüşkünlükveişsizliksiziduygusuz,sevmeyenbirinsanyapmış.Sizdebuduygusuzluktangururduyargibisiniz.Utanılacakşeylerdengururduyuyorsunuz.Ancakaşağılanmayayararbu.STAVROGİN:Teşekkürederim.TİHON:Niçin?STAVROGİN: Bana gücendiğinizi halde hiç belli etmeyip sanki sizin eşitinizmişim gibi benimlekonuştuğunuziçin.

Page 61: Albert Camus - Ecinniler

TİHON: İğrenmiştim, ama öylesine gururlusunuz ki, farkına varmadınız. Onun için, ‘sanki sizineşitinizmişimgibibenimlekonuştunuz'sözleri,güzelsözler.Kalbinizinsoyluluğunu,gücünüzünsınırsızlığınıortayakoyuyor.Amayalnızcaaşağılıkişlerdekullanılmakistenenbugereksizgüçkorkuttubeni.Hiçbirşeyitanımadınız.Artıksevmiyorsunuzda.Kendisiniözyurdundan,birhalkıngerçekliğindenvezamandanayıraniçintekbircezavardır.STAVROGİN:Nebucezadan,nedebaşkabirşeydenkorkuyorum.TİHON: Korkmalısınız ama, yoksa bu bir ceza değil, bir zevk olur. Dinleyin. Bir daha kendisini hiçgörmeyeceğinizbiri,bilinmeyenbirkimse,adamınbiriokusabuyazıyıvesizikendincebağışlasa,mutluedermibusizi?STAVROGİN:Evet.(Yavaşça)Benibağışlarsanız,büyükbiriyilikişlersiniz.(Bakar,sonraacıçekenbirsertliklesözünüsürdürür.)Hayır.Bağışlanacaksambubenimkendiişim.Benimtek,enönemliamacımbu.Daha sonrakendiyüzümkaybolupgidecek.Onun içinölçüsüzbir acı istiyorum.Oyüzden...Yoksaöfkemdençatlarım.TİHON(Ayağakalkar.):Eğersizibağışlayabileceğime,bubağışlamayıdaacıçekmekleeldeedeceğinizeinanıptekbaşınıza,yalnızcabubağışlanmanınpeşindengidiyorsanız,eh,ohaldebütünbütüneinançsahibiolun!Tanrısizibağışlıyor,çünküonunazizruhunabilmedensaygıgösteriyorsunuz.STAVROGİN: Benim için bağışlanma yok artık. Bir çocuğa karşı günah işlemek kadar büyük bir suçolamaz,derkitabınızda.TİHON:Sizkendinizibağışlıyorsanızeğer,İsadabağışlar.STAVROGİN: Yo hayır. O olmaz, olmaz o, bağışlanma kalmadı artık! Hiçbir zaman... (STAVROGİNşapkasınıkapar;deligibiyollanırkapıya.Sonradöneryine,yenidenkonuşmayısürdürürherzamankisesiyle.) Yine geleceğim. Konuşmamıza o zaman devam ederiz. Sizinle karşılaştığıma içten sevindim.Beniağırlayışınıza,banaolanduygularınızateşekkürederim.TİHON:Hemengitmekmiistiyorsunuz?Birşeyisteyecektimsizden...amakorkuyorum.STAVROGİN:Ricaederim.(TİHONmasadanküçükbirhaççıkartır.)TİHON:Buyazıyıaçıklamaktanvazgeçin.STAVROGİN: Size daha önce söyledim, bu yazıyı açıklamaktan hiçbir şey alıkoyamaz beni, bütündünyayaduyuracağım.TİHON:Anlıyorum.Ama,ben sizedahabüyükbir fedakârlıköneriyorum.Vazgeçinbu açıklamadan, ozaman kendi gururunuzu aşmış olacaksınız ve şeytanınızın ezip özgürlüğe kavuşacaksınız. (Ellerinibirleştirir.)STAVROGİN: Çok içtenlikle alıyorsunuz her şeyi. Sizi dinleyecek olsam, geçmişi karalayıp çocukyetiştirmem,birkulübeüyeolmam,bayramlarımanastıragitmemgerekecek.TİHON:Hayır,birbaşkatövbebiçimiöneriyorumsize.Birkeşiş yaşıyor bizim manastırda. Hıristiyan bilgelikte öylesine bir ermiş ki, ne sizin, ne de benimkendisinitamtanımayagücümüzyeter.Onagidin,beşaltıyılkendinizibırakınona.Susadığınızherşeyekavuşacağınizasözveriyorum.STAVROGİN(Uçarılıkla):Manastıragirmekmi?Niyeolmasın?Hayvanruhlubiriolsambile,birkeşişyaşamısürebileceğimeinanmıştım.

(TİHONeliniuzatırönedoğruvebirçığlıkatar)STAVROGİN:Neoluyorsize?TİHON:Görüyorum,açıkçagörüyorum,yeniveçokdahakorkunçbirsuçişlemeküzeresiniz.STAVROGİN:Kendinizegelin,sizesözveriyorum,buyazıyıhemenaçıklamayacağım.TİHON:Hayır,hayır,bufedakârlıktan,buyazınınaçıklanmasındankaçınmakiçin,gününbirindeyepyenibirsuçasığınacaksınız.

Page 62: Albert Camus - Ecinniler

(STAVROGİNetkileyicibiryüzlebakar;haçıkırıpparçalarınımasayaatar;çıkar)(Perde,)

Page 63: Albert Camus - Ecinniler

ÜÇÜNCÜBÖLÜMONBEŞİNCİSAHNE(VARVARA STAVROGİNA’larda. STAVROGİN tedirgin bir durumda içeri girer, çevresinde döner,arkadaki kapıdan geçerek çıkar. GRİGORYEV ile STEPAN TROFİMOVİÇ içeri girer. STEPANTROFİMOVİÇşaşkındır.)STEPAN:Bendenneisteyebilir?GRİGORYEV:Bilmiyorum.Hemenburayagelmeniziistetti.STEPAN: Evin aranmasından dolayı çağırtmıştır mutlaka. Öğrenmiş olmalı. Beni hiçbir zamanbağışlamazartık.GRİGORYEV:Evet,amaevaramaklauğraşankimdi?STEPAN: A, onu bilmiyorum işte. Her şeyi düzenleyen Almana benzer biriydi galiba. Heyecandankendimde değildim.Hep konuşan oydu.Yo, konuşan bendim.Hayatımı anlattım ona. Tabii politikaylailgili olanını. Kendimde değildim, ama ciddiyetim üstündeydi, inanabilirsiniz buna. O sıra ağlamışolmaktankorktum.GRİGORYEV:Evaramaizniniistemeliydinizkendisinden.Onayukardanbakmamalıydınız.STEPAN: Ah, sevgili dostum, bütün cesaretimi kırmayın! İnsan bir kere şanssız olunca, bir aptallıkyaptığınıkendisinearkadaşlarınınsöylemesikadardayanılmazşeyolamaz.Herneyse,hazırlığımıyaptım.Sıcaktutanelbiselerimiçıkardım.GRİGORYEV:Oniye?STEPAN:Benialıpgötürdüklerizaman...Bugünekadarhepböyle olmuştur bu.Gelirler, adamı alırlar,Sibiryayayadadahabeterbiryereyollarlar.Onuniçin,yeleğiminastarınaotuzbeşrublediktim.GRİGORYEV:Sizitutuklamalarınınsözübileolamaz.STEPAN:St.Petersburg’danbirtelgrafgelmiştirmutlaka.GRİGORYEV:Siziniçinmi?Hiçbirsuçişlemedinizkisiz.STEPAN:Yo,yo,tevkifedeceklerdirbeni.Adınıbilmediğimbiryere,birzindanayadabirtecrithaneyeyollayacaklardır.(Hıçkırmayabaşlar)GRİGORYEV:Ama,amasakinolun!Beşparaetmezşeylerbunlar.Nevarkorkacak?STEPAN:Korkmakmı?Korkumyok, hiç değilse Sibiryadan.Yo, o değil. Başka şeyden korkuyorum.Rezilolmaktan.GRİGORYEV:Rezilolmakmı?STEPAN:Kırbaçtan!GRİGORYEV:Kırbaçdaneyinnesi?Beniendişelendiriyorsunuz,sevgilidostum.STEPAN:Ya,ya,kırbaçlayacaklarbeni.GRİGORYEV:VarvaraStavrogina’ylakonuşurkonuşmazyatmalısınızazıcık.STEPAN:Neder,amaosonra?Rezilolmahaberinialıncaneyapar?Geliyorişte.(Haççıkarır.)GRİGORYEV:Haçmıçıkarıyorsunuz?STEPAN:Ah,hiçinanmazdım,amamutlakensonundamutlaktır!(VARVARASTAVROGİNAgirer.İkisideayağakalkar)VARVARA (GRİGORYEV e): Teşekkürler, sevgili dostum. Lütfen, yalnız bırakın bizi. (STEPANV a)Oturun!(GRİGORYEV dışarı çıkar. VARVARA yazı masasına gider, birşeyler karalar Bu arada STEPANiskemlesindeilerigerisallanırVARVARAdöner)VARVARA:StepanTrofimoviç,birbirimizdenkesinolarakayrılmadanöncehalledeceğimizbirkaçmesele

Page 64: Albert Camus - Ecinniler

var.Onuniçinkonuyageçiyorumhemen.(STEPANiskemlesinebüzülür.)Susun,bırakınkonuşayım.Biniki yüz rublelik kiranızı ilerde ödemekle görevli hissediyorum kendimi. Buna sekiz yüz rublelik ötekiharcamalarıdakatıyorum.Yetermisize?Banaazgelmiyor.Alınöyleysebuparayı,nasılveneresiuygundüşüyorsasize,Petersburg'damı,Moskova'damı,yurtdışındamı,iştenerdeyseoradayaşayın,amabenimyanımdadeğil.Anladınızmı?STEPAN: Uzun zamandan beri hiç bu kadar acele, bu kadar sınıflandırıcı bir çıkışma işitmedimağzınızdan.Sizehakveriyorum.Kendiminişanlıadamyerinekoymuştum,dansetmiştimaşkınıziçin...VARVARA:Dansetmediniz.Yenibirboyunbağıtakmış,ikidirhembirçekirdekkarşımdaoturuyorsunuz.Karşıkoyulmazbirevlenmeisteğiakıyoryüzünüzden.İnanınbana,insanıöylegöklereçıkaranbirbakışdeğilsizinkisi.Helebirgençkızla,nerdeysebirçocukla...STEPAN:Sizdenricam,bundansözetmeyinartık.Birdüşkünleryurdunagidiyorum.VARVARA: İki bin ruble kirayla düşkünler yurduna gidilmez. Sizin dediğinizden çok daha zeki olanoğlunuz da söz etmişti bundan. Sizin de hatırınızda kalmış, ama çeşitli düşkünler evi vardır. Belkigeneralleribilekabuledenlerivardıraralarında.Ordabolbolkâğıtoynar...STEPAN:Bırakalım...VARVARA:Bırakalımmı?Kabalık etmiyormusunuz şimdide?Ohalde buna bir son verelim en iyisi.Şunubilinki,buandanbaşlayarakyollarımızayrılıyorartık.STEPAN:Hepsibukadarmı?Yirmiyılınızdanartakalanhepsibumu?Bumuensonayrılıksözünüz?VARVARA:Yirmi güzel yıl!Yirmi yıl boş gezerlik, sırıtıklık! Bana yazdığınızmektuplar bile geleceknesillereyöneltilmişti.Sizbirdostdeğil,pozkesenbirisiniz!STEPAN:Tıpkıoğlumgibikonuşuyorsunuz.Bakıyorum,etkisialtındasınız.VARVARA:Kendibaşınadüşünecekkadarbüyükdeğilmiyimyani?Neyaptınızbuyirmiyılbenimiçin?Gelmesineizinverdiğimkitaplarıbilegizledinizbenden.Okumadanöncevermekistemedinizbana.İşte,dahabirkerecikolsunaçmadınızkitaplarınızı.Benseyirmiyılbekledimbunu.Aslında,bilgiyönündenilerlememikıskanıyordunuz.STEPAN(Şaşkın):Birhiçyüzündenbütünherşeykırılıpdökülürmüyani?VARVARA: Dışardan döndüğüm zaman, Sikstineli Madonna hakkında izlenimlerimi size anlatmakistediğimzaman,birkerebiledinlemedinizbeni.Yukardanbakıpgüldünüzyalnızca.STEPAN:Gülümsemişolabilirim,kuşkusuz,amayüksektenbakmadım.VARVARA:Nedendeyoktu.AslındaSikstineliMadonna,sizingibibirkaçtanebunamışihtiyardanbaşkasınıilgilendirmiyorartık,bukesin.STEPAN:Kesinolanşey,bütünbueziyetvericisözlerdensonrabenimburadançekipgitmemdir.Şimdibeni dinleyin. Dilenci torbamı aşağıya indirip verdiğiniz bütün hediyeleri buraya bırakacağım. Birhırdavatçınınyanındaözelöğretmenolmakyadabirçalınındibindeaçlıktanölmeküzerekendiyolumdangideceğim.Hoşçakalın.(VARVARA,öfkeli,ayağakalkar.)VARVARA: Bunu biliyordum. Beni aşağılamak için en uygun ânı beklediğinizi biliyordum yıllardır.Evimin adını kötüye çıkarmak için ölmeye bile razısınız. STEPAN:Hep hakaret ettiniz bana, ama benhayatınıkendihanımınabağlıbirşövalyeolaraksonaerdireceğim.Budakikadanbaşlayaraksizdenhiçbirşeykabuletmeyeceğimartık.Kendiçıkarlarımakarşıdaolsa,siziyücelteceğim.VARVARA:Birdeğişiklikolurdu.STEPAN: Bilmiyorum, bana değer vermediniz hiç. Evet, asalağın biriyim. Güçsüz yanlarım var. Amaasalaklık en çok istediğim şey değil. İstemeden oldu hepsi. Nasıl oldu, ben kendim de bilmiyorum.Aramızda yiyip içmekten daha yüksek şeyler bulunduğuna inanırdım. Hiçbir zaman aşağılık bir insanolmadımben.Kusurlarımıdüzeltmekiçinyolakoyulmalıartık.Oysaçokgeç;güzilerledi,heryersisli.Yaşlılığın buzları yolumu tıkıyor, rüzgârın uğuldayışındamezarımın çağrısını işitiyorum.Ama, yine de

Page 65: Albert Camus - Ecinniler

koyulmalıyola.Ah!Hoşçakalın,düşlerim!Yirmiyıl!(Yüzüyaşlarladolu)Haydi!VARVARA (Heyecanlı):Çocukluk bunların hepsi. Kendinize yaptığınız bencilce tehdidi hiçbir zamanyerinegetiremeyeceksiniz.Hiçbiryeredegitmeyeceksiniz,hırdavatçınınyanınada.Kollarımayaslanıpkalacaksınız,paranızıdaalmayadevamedeceksiniz.Hersalıgünüarkadaşlarınızıtoplayacaksınızyine.HoşçakalınStepanTrofımoviç.STEPAN:Alınyazısıverildi.VARVARA:Stepan!(Amaötekigeridönmez.VARVARAdolanıpdurur,manşonunuyırtarsonraağlayarakkendinidivanaatanDışarıdagürültüolunGRİGORYEVgirer.)GRİGORYEV:NereyegidiyorStepanTrofimoviç?Kentkargaşalıkiçinde.VARVARA:Kargaşalıkmı?GRİGORYEV:Evet.Şipigulnik’infabrikasındaçalışanişçilervalininevininönündegösteriyaptılar.Valideliolmuşdiyorlar.VARVARA:Tanrım!Stepanmutlakaiçlerinekarışıpyakalanacaktır.

(PRASKOVYADRASDOVA,LİZA,MAVRİKİ,DAŞA, arkalarındaALEKSİ içerigirerler)PRASKOVYA:Amanyarabbi!İhtilâl!Bacaklarımdabeniçekmezoldu.(VİRGİNSKİ,LİPUTİN,PETERVERHOVENSKİgirerler.)PETER:Kaynaşıyorortalık,kaynaşıyor.Budalavaliyedesinirnöbetlerigelmiş.VARVARA:Babanızıgördünüzmü?PETER:Hayır.Amabirşeyolmazona.Kırbaçlanırençok!İyigelir.(STAVROGİNgirer,boyunbağıkaymıştır.İlkkezbirdelietkisibırakırinsanınüstünde.)VARVARA:Nikola,neyinvar?STAVROGİN:Hiçbir şey, hiçbir şey.Çağrıldımgibi geldi bana.Amahayır... hayır, kim çağırabilir kibeni?(KesinbirbakışlaLİZAYAbakar.LİZAönedoğrayürür.)LİZA (Yüksek, açık seçik bir sesle): Nikola Stavrogin, karınızın ağabeyi olarak kendisini tanıtanLebyatkinadlıbiri,hakkınızdaaçıklamalaryapacağınıilerisüren,uygunsuzmektuplaryolluyorbana.Biryakınınızsaeğer,yasakedinkendisinederahatsızetmesinbeni.(VARVARA,LİZAyadoğragider.)STAVROGİN(Garipbirrahatlıkla):Gerçektenbuinsanlarınyakınıolmaşanssızlığınauğradım.Dörtyılönce,St.Petersburg’da,onunLebyatkinadoğumlukızkardeşiyleevlendim.(VARVARAsağelinikendinikorur gibi havaya kaldırır; güçsüz, yere düşer.LİZA ileSTAVROGİN den başka herkes ona doğraatılır. STAVROGİN, aynı sesle) Şimdi beni izleme zamanın geldi Liza. Skivoreşniki’ye gidiyoruz...köydekievime.(LİZAonadoğrubirotomatgibigider.VARVARAileuğraşanMAVRİKİdoğrulur.LİZAyadoğrukoşar.)MAVRİKİ:Liza!(LİZA’nınbirhareketionudurdurur.)LİZA:Acıyınbana.(STAVROGİNYiizler.)(Karanlık.)ANLATICI (Üzerine yangın alevleri yansıyan bir perdenin önünde): Çoktan beri yoğrulan ateş ensonundaparladı.HeleLiza’nın,Stavrogin’inpeşindengittiğigece ilkgerçekalevlerleparladı.Yangın,kentle Stavrogin’in köy evi arasında kalan semti yaktı kavurdu. Bu semtte, Lebyatkin’le kızkardeşiMarya’nınoturduklarıevdevardı.Nevarki,yangın,ruhlarıdaalevlendirdiveşanssızlıklarzinciribirdahakopmadı.Lizanınkaçışıise,trajedininbaşlangıcıoldu.

Page 66: Albert Camus - Ecinniler

ONALTINCISAHNE(Skivoreşniki'de bir salon. Sabahın erken saatleri. LİZA, aynı ama yırtık, düzensizce iliklenmişelbisesiylecamlıkapınınönündeayaktadurmaktadır.Yangınalevlerininyansıyışınıgözler,titrer;kapıaçılır.STAVROGİNgirer.)STAVROGİN:Aleksibilgitoplamaküzereatlageridöndü.Bir dakikaya kadar kesinlikle öğreniriz. Semtin bir parçası yanıp kül olmuştur herhalde: Saat on birlegeceyarısıarasındaçıkmışyangın.(LIZAsertçedöner,biriskemleyeoturur.)LİZA: Beni dinleyin, Nikola. Birlikte geçireceğimiz zaman çok az. Söyleyeceklerimin hepsini sizesöylemekistiyorum.STAVROGİN:Nedemekistiyorsun,Liza?Niçinçokazmışbirliktegeçireceğimizzaman?LİZA:Çünkü,benöldümartık.NİKOLA:Öldünmü?NiçinLiza?Yaşamakgerekiyor.LİZA: Dün geldiğimiz zaman buraya, bir ölüyü getirmiş olduğunuzu söylemiştim size, unuttunuz. Ozamandan beri yaşadım. Bir saatlik bir yaşama oldu. Yeter bu bana. Kristofer ivanoviç’e benzemekistemiyorum.Hatırlıyormusunuzonu?STAVROGİN:Evet.LİZA:Lozan’daykençoksıkıyorducanınızı,değilmi?Hep 'birkaçdakikaiçingeldim,’der,sonrabütüngünotururdu.Onabenzemekistemiyorum.STAVROGİN:Böylekonuşma.Hemkendine,hemdebanaacıçektiriyorsun.Dinlebeni,yeminediyorum,dündendahaçokseviyorumseni.LİZA:İlginçbirilanıaşk.STAVROGİN:,Birbirimizdenhiçayrılmayacağızbirdaha,yolumuzabirliktedevamedeceğiz.LİZA:Yolumuzamıdevamedeceğiz?Niçin?Dediğinizgibi,birlikteyenidendirilmekiçinmi?Bunlarınhepsiçokyüksekşeylerbenimiçin.Sizinlegidersemeğer,Moskova’yıgörmeyeyadaoradaağırlanmayagiderim.Benimidealimbu.Oldukçaburjuvabirideal,amaevliolduğunuziçin,bunlarınhepsianlamsız.STAVROGİN:AmaLiza,banakendinivermişolduğunuunutuyorsun.LİZA:Hayır,sizişimdibırakıpgidiyorum.STAVROGİN:Dünkühevesininöcünüalıyorsunbenden.LİZA:Alçakçabirdüşüncebu.STAVROGİN:Niyeyaptınohalde?LİZA:Sizikaygılandıranşeyne?Sizinbirsuçunuzyokki.Kimseyehesapdavermiyorsunuz.STAVROGİN: Bana böyle hakaret etme! Bana vermiş olduğun umudu yitirmekten başka korkum yok.Kaybolmuştumben,tıpkıboğulmuşbirigibi.Sonra,aşkınınbenikurtaracağınıdüşündüm.Biliyormusun,buyeniumutneyemaloldubana?Kendiyaşamımlaödedimonu.'LİZA:Sizinkiylemi,yoksabaşkabirisininkiylemi?STAVROGİN(Şaşkın):Nedemekistiyorsun?Çıkarağzındakini!LİZA: Bu umudu kendi yaşamınızla mı, yoksa başka birisinin yaşamıyla mı ödediniz diye sordumyalnızca.Niyeöylebakıyorsunuzbana?Peki,nedemekistedinizöyleyse?Çoktanberibirşeydenkorkargibibirhalinizvar...Şimdidesapsarıkesildiniz...STAVROGİN: Sen bir şey biliyorsan... ben hiçbir şey bilmiyorum, yemin ederim. Hiç öyle demekistememiştimama...LİZA(Ürkek):Sizianlamıyorum.

Page 67: Albert Camus - Ecinniler

LİZA :Neyle ilgili düşündüğünüzü bilmiyorum... (Bakar.)Nikola... (STAVROGİN başını kaldırır.) Sizibugün bırakıp gidebileceğimi dün düşünmediniz mi gerçekten? Evet mi, hayır mı? Yalan söylemeyin,biliyormuydunuzbunu?

(STAVROGİNoturur,dirseklerinidizinedayar;başımelleriarasınaalır.)STAVROGİN:Kötübirdüşbu...birkarabasan.Değişikşeylerdensözediyoruz..

STAVROGİN:Evet.LİZA:Bunubiliyordunuz,bunakarşınbenieldeetmekistediniz.STAVROGİN: Evet, beni cezalandır haydi. Buna hakkın var Seni sevmediğimi, buna karşın seni eldeetmekistediğimibiliyordunBenhiçkimseyisevmedimsevmekisterim,hepsibu.Kötüyekullandımseni.Ama günün birinde sevebilmeyi, hem de seni, her zaman umut ettim. Benim peşimden gelmeye hazırolmangüçlendirdibuumudumu.Seveceğim.Evet,seveceğimseni.LİZA:Beniseveceksiniz,oysabennelerhayâlediyordum...ah!Cesaretimdengeldimpeşinizden.Bendesizin kadar eli açık olmak isterdim, sizinle birlikte tükenmeyi, şanssızlığınızı paylaşmayı. (Ağlar.) Herşeye karşın beni sevdiğinize inandırıyordum kendimi. Siz, sizse beni bir gün seveceğinizi umutediyorsunuz,benböylebirbudalayımişte.Bugözyaşlarıyladaalayetmeyin.Kendikendimedertortağıolurumben.Hiçbir şeyegücümyetmiyor artık, sizinde. İçimizibirbirimizedöktüğümüzlekalalım.Hiçdeğilse,kendigururumuzacıçekmezböylece.STAVROGİN:Ağlama,dayanamambuna.LİZA: Çok sakinim. Yaşamımı sizinle bir saat geçirmek için verdim. Sakinim artık. Size gelince, sizunutacaksınızbunu.Başkasaatler,başkaanlaryaşayacaksınız.STAVROGİN:Hayır,hiçbirzaman!Sendenbaşkadahiç...LİZA(Anlamsız,umutdolubakar.):Ah,siz...STAVROGİN: Evet, seni seveceğim. Bunu kesinlikle biliyorum. Başımı eğip kollarının arasındabulacağımunutmayı.Beniancakseniyileştirebilirsin,yalnızcasen...LİZA(Yineetkilenmiş,budalacabirşaşkınlıkla):Siziiyileştirmekmi!İstemembunu.Hastabakıcıolmakistemiyorumben.Daşa’yagidin.Heryerdepeşinizdengeleceksadıkbirköpektiro.Benimiçindekaygılanmayın.Benibekleyenşeyiöncedenbiliyordum. Beni uğursuz bir örümceğin çöreklendiği bir yere getireceğinizi, bütün yaşamımızı onunlabirlikte, korkudan titreyerek, örümceği gözetleyerek geçireceğimizi, bütün aşkımızın da bu ağın içindetükenipgideceğinibiliyordumhep.(ALEKSİYEGOROVİÇgirer.)ALEKSİ: Beyefendi. (İçini çeker, LİZA YA bakar.) Ben... Peter Verhovenski sizinle konuşmak istiyor.STAVROGİN:Liza, sen yanda bekle. (LİZAyandaki kapıya doğru gider.ALEKSİ çıkar.)Liza! (LİZAduralar.)Şimdiherhangibirşeyöğrenecekolursaneğer,bilkisuçlubenim.(LİZAürkerekbakar,yavaşçaarkaodayagirerarkaarka.PETERVERHOVENSKİgelir.)PETER:Önce şunoktaüzerindedurmamgerekiyor,bizdenhiçkimsenin suçuyokbunda.Olayların birrastlantısı.Hukukaçısındanhiçbirşeyyok.STAVROGİN:Yandılarmı?Öldürüldülermi?PETER:Öldürüldüler.Çokyazıkkievinyarısıyandı,cesetleribulundu.Lebyatkinboğazıkesikbirhalde;kızkardeşiyse, bıçak darbelerinden delik deşik yatıyorlar. Ama kesinlikle, orada çalıların ardındagizlenmişolanbirhaydudunişidirbu.Lebyatkin’inkendisinevermişolduğumbinbeşyüzrubleyigeçenakşamsarhoşkenbütünmilletegösterdiğiniişittim.STAVROGİN:Onabinbeşyüzrublemiverdiniz?PETER:Sizintarafınızdan.STAVROGİN:Benimtarafımdanmı?PETER:Evet.'Bizielevermesindenkorktum.KendisiniSt.Petersburg’agötürecekkadarparavermiştimona.(STAVROGİNsomurtkandavranışlabirkaçadımatar.)Hiçdeğilse,herşeyinnasılolupbittiğine

Page 68: Albert Camus - Ecinniler

kulakveriyorsunuzdur... (STAVROGİNYinyakasınayapışır;odaonabir tane indirir.)Ahh!Kolumukırabilirdiniz.Neyse,azveöz;Lebyatkinbuparaylapozatmış,Fedkadagörmüştüronu,hepsibu.Fedkaolduğundankuşkumyokşimdi.Sizinasılamacınızıyanlışanlamışolmalı...STAVROGİN(Garipbirdalgınlıkla)'.YangınıFedkamıçıkardı?PETER:Yo,hayır.Biliyorsunuz,buyangınlarbizimeylemtasarımızdaöngörülmüştü.GerçekRusyöntemi,halkısusturacakenüstünçare...Vaktindenönceyapıldıama. Dinlemediler beni. Son derece sert girişmeliydim onlara. Demek, her şanssızlığın iyi bir yanıvarmış.Sizşimdidulsunuz,örneğin,Liza’ylayarınakadarevlenebilirsiniz.Kendisinerede?Busevinçlihaberionabenkendimvereceğim.'(STAVROGİNbirdengülmeyebaşlar,amasesidalgınçıkar.)Gülüyorsunuz?STAVROGİN:Evet.Kendimaymunluklarımagülüyorum,sizegülüyorum.Sevinçlihabermiş!Tanrıbilir!Bucesaretlerin,hevesinizibirparçakursağınızdabırakacağındankorkmuyormuydunuzpeki?PETER: Yok canım, niye yani? Sonra hukuk açısından... Ayrıca, böylesine gözüpek bir genç kadınolduktansonra.Bucesetlerinüssündenöylesineaşacakki, sizbileşaşıracaksınız.Evlenirevlenmezdeunutupgidecek.STAVROGİN:Evlenmeolmayacak.YalnızbaşınakalacakLiza.PETER: Gerçekten mi? Ters birşeyler geçtiğini ilk bakışta sezmiştim. Çıh çıh çıh! Belki de tam birbaşarısızlık? Bahse girerim, bütün geceyi ayrı koltuklarda oturup bu değerli anları, yüksek şeylerintartışmasını yaparak geçirmişsinizdir. Her şeyin budalaca bir sonuca bağlanacağından kuşkum yoktu...Güzel. Liza’yı, dışarıda yağmur altında bekleyenMavrikiNikolayeviç’le kolayca evlendirebilirim.Budurumda,hiçsözetmeyelimkendisinedahaiyi.Nasılolsaöğrenecek.(LİZAiçerigirer)LİZA:Neöğrenecekmişim?Kimkimiöldürmüş?MavrikiNikolayeviç’tennediyesözediyorsunuz?PETER:Aaa,küçükkız,kapılardanmıdinliyoruzartık.LİZA:NediyesözediyorsunuzMavrikiNikolayeviç’ten?Öldürüldümüyoksa?STAVROGİN:Hayır,Liza.Yalnızca,karımlaağabeyiöldürülmüş.PETER (Ateşli): Garip bir gün, korkunç bir rastlantı. Birisi onları öldürüp yangından yararlanmış.Fedka’dırkesinlikle.LİZA:Nikola!Gerçeğimisöylüyor?NİKOLA:Hayır.(LİZAderindeninler.)PETER:Görmüyormusunuz,adamaklınıyitirmiş.Hemdegeceyisizinlebirliktegeçirdi.Ohalde...LİZA:Nikola, şu anda Tanrının önündeymişsiniz gibi yanıt verin bana. Suçlu musunuz, değil misiniz?Tanrınınsözüymüşgibiinanacağımsöyleyeceğinizsöze.Dünyanınsonunakadardasadıkbirköpekgibipeşinizdengeleceğim.STAVROGİN (Yavaşça):Onları ben öldürmedim, bu cinayetin yapılmasına da karşıydım. Ama, onlarıöldüreceklerinibiliyordum,cinayetiönlemedim.Şimdibırakınbeni.LİZA(Dehşetlebakar.):Hayır,hayır,hayır!(Bağırarakdışarıçıkar.)PETER:Vaktimiboşyeresizinlekaybettimöyleyse.STAVROGİN(Söyleneniduymaz,):Ben,ah,ben...(Sesibirdenyükselerekgürler;sonradoğrulur,bitkinbirsesleseslenir:)Rusya’dakiherşeyden,halktanda,Çar’danda,sizdende,Liza’dandakorkunçnefretediyorum. Yeryüzünde yaşayan her şeyden, her şeyden önce de kendimden nefret ediyorum. Yıkımlarbirbiriniizlemeli.Herşeyyıkımauğramalı,Stavrogingibimaymunlar,Stavrogin’inkendisibile...(Karanlık.)ONYEDİNCİSAHNE(SokaktaLİZAkoşmaktadır,VERHOVENSKİdepeşinden

Page 69: Albert Camus - Ecinniler

gitmektedir.)PETER:DurunLiza,durun.Sizievekadargötürürümben.İştebirfaytonvarburada.LİZA(Kendindengeçmişçesine):Evet,evet,nekadariyisiniz.Ncredeler?Kannerede?PETER:Şaşırdınızmısiz?Neyapmakistiyorsunuz?Görmüyormusunuz,yağmuryağıyor.Gelin,MavrikiNikolayeviçdeburada.LİZA:Mavrikimi?Haninerede?Amanyarabbi,benibekliyor!Biliyor!PETER:Canım,okadarönemlimibu?Eminolungeridüşüncelibiradamdeğildiro.LİZA:Çokgüzel,çokgüzel,amabenigörmemeli.Ormanlara,kırlaradoğrukaçalım.(PETER gider; LİZA koşan MAVRİKİ köşeden çıkar, LİZA'nın peşinden giden LİZA yere düşenMAVRİKİonadoğrueğilir, gözleri yaşlıdır;paltosunuçıkarıponuörterLİZAağlayarak onun eliniöper)MAVRİKİ:Liza!Sizinyanınızdabirottanfarkımyokbenim,amabenigeriçevirmeyin.LİZA:Mavriki,bırakmayınbeni.Ölümdenkorkuyorum.Ölmekistemiyorum.MAVRİKİ:Sırılsıklamolmuşsunuz,heyyarabbi,yağmurdadurmaknedirbilmiyor.LİZA:Yağsın,neçıkar.Gelin,oevegötürünbeni,kangörmekistiyorum.Karısınıöldürdülerdediler.Oda,"Benöldürdüm,”diyor,amadoğrudeğil,değilmi?Benim yüzümden öldürülenleri kendi gözlerimle görmek istiyorum. Çabuk, çabuk olun, Mavriki. Benibağışlayacağınızısöylemeyinsakın,çokkötüşeyleryaptımben.Niyebağışlanayım?Niçinağlıyorsunuz?Tokatlayınbeni,öldürünburada!MAVRİKİ:Siziyargılamayahiçkimseninhakkıyok,bendeötekilerdenfarksızımbukonuda.SiziTanrıbağışlasın.(Perdede yangın alevleri gözükmeye başlar. Halkın gürültüsü duyulur. STEPAN TROFİMOVİÇüstündeyolculukgiysileri,birelindeçanta,birelindebastonveşemsiye,içerigirer.)STEPAN (Sayıklıyor gibidir.):Ah, siz! Sevgili, çok sevgili, gerçek mi bu? Sisin içinden görebiliyormusunuz yangını? Üzüntülüsünüz, değil mi? Anlıyorum, hepimiz üzüntülüyüz, ama onları bağışlamamızgerek.Dünyaylailgiyikesmekveözgürolmakiçinbağışlamakgerek.Bağışlamak,bağışlamak.LİZA:Ah!Ayağakalkın,niçindizçöktünüz?STEPAN: Dünyadan ayrılırken, sizin kişiliğinizde bütün geçmişten de ayrılmak isliyorum. (Ağlar.)Hayatımdagüzel geçmişolanher şeyinönünde eğiliyorum.Gökyüzümerdivenine tırmanmak istiyorum,ama işte, çamurun içindeyim, kocamış bunak!.. Bak şu kıpkırmızı cinayetlere. Gerçekte başka türlüsügelmezdiellerinden.Onlarınsayıklamalarından,karabasanlarındankaçıyorumben.Gidiyorum,Rusya'yıaramaya.Ama, siz ikiniz de sırılsıklam olmuşsunuz. Şemsiyemi alın. (MAVRİKİ alır.) Ben bir arababulabilirim.Ama,sevgiliLiza,birşeydiyordunuz,birinimiöldürmüşler?(LİZAayağakalkar.)Ah,Tanrım!Bayılacak.LİZA: Çabuk, Mavriki, çabuk, şu çocuğa şemsiyesini geri verin hadi. (STEPANV a doğru yürür.)Üstünüzdehaççıkarmakistiyorum,zavallıadam.Sizdeduaedin,za-,vallıLizaiçin.(STEPANgider.Onlarsaalevleredoğruyürürler.Mırıldanmalarçoğalır.Alevlerdahadabüyür.Halkbağırmayabaşlar.)SES: Stavrogin’in sevgilisi bu. İnsanları öldürmeleri yetmiyor, bir de cesetlerini görmek istiyorlar.(Adamın biriLİZA ya bıçak saplar, iki bıçaklı adam daha LİZA nın üzerine doğru gelir; birisi desopaylavurur.LİZAyeredüşer.Herşeydurulur.MAVRİKİ,LİZAyıkollarınaalmış,ışığadoğrugelir.)MAVRİKİ:Liza,Liza,bırakmayınbeni.(LİZAyığılır,;ölmüştür.)Liza,sevgiliLiza,bendeseninyanınageleceğim.(Karanlık.)ANLATICI:TahtındanindirilmişbirkralgibisokaklardadolaşanStepanTrofimoviçheryerdearanırken,

Page 70: Albert Camus - Ecinniler

olaylar da hızla gelişiyordu. Şatov’un karısı, üç yıllık ayrılıktan sonra geriye döndü. Ama Şatov’unyenidenbirbaşlangıçolaraksaydığıbuşey,aslındabirsondu.ONSEKİZİNCİSAHNE(ŞATOV'unodası,MARYAŞATOVAelindeyolculukheybesiyledurur.)MARYA: Azıcık kalacağım burada, iş bulana kadar. Sizi rahatsız ediyorsam eğer, açıkça, içtenliklesöyleyebilirsinizbana.Birşeylersatıpbirotelegidebilirim.(Yalağaoturur.)ŞATOV:Oteldensözetme,Marya.Buradakendievindesin.MARYA:Hayır,kendievimdedeğilim.Üçyıldırayrıyız.Yenidenbirşeylerebaşlamaküzerepişmanlıklageridöndüğümüdesanmayınsakın.ŞATOV:Yo,yo,hiçbiranlamıyokbusözlerinin.Hiçbirşeyçıkmazbundan.Benisevdiğinisöyleyentekinsanşensin,buyeter.Buradasın,neistersenonuyapabilirsin.MARYA:Evet,siziyibir insansınız.Sizibütünöbürmaskaralardandahadeğerlibulduğumiçingeldimaslında.ŞATOV: Dinle, Marya, çökmüş gözüküyorsun. Senden istediğim, kızma... Bir yudum çay içmek istermisin?İyigelirçay.İstersen...MARYA:Evet,isterimtabii.Aynıçocukkafalısınızhâlâ.Çayınızvarsayapın.Burasıdaöylesoğukki.ŞATOV:Evet,evet,çayiçersin.MARYA:Buradayokmuhiç?ŞATOV:Var,var!(Dışarıçıkar.KİRİLLOV'unkapısınıçalar.)Birazödünççayverebilirmisinizbana?KİRİLLOV:Bendeiçinçayı.ŞATOV:Yo,karımgeldi...KİRİLLOV:Karınızmı?ŞATOV(Kekeleyipağlar.):Kirillov,Kirillov,sizinlebirlikteneçokçekmiştikAmerika’da.KİRİLLOV:Ya,ya,bekleyin.(Kaybolur,birçaytepsisiyledöner,)İşte.Şurubleyidealın.ŞATOV:Yarıngerialırsınız.Ah,Kirillov!KİRİLLOV:Yo,evedöndüğüiyioldu.Sizonuhâlâseviyorsunuz.Banageldiğinizdeiyioldu.Nekadargeçolursaolsun,birşeygerektiğizamançağırınbeni,ikinizidedüşüneceğim.ŞATOV:Ah!Şukorkunçdüşüncelerinizibirbıraksanız,eşibulunmayanbirinsanolurdunuz!(KİRİLLOVbirdeniçerigirer:ŞATOVarkasındanbakar;yinekendiodasınagitmekister:Kapıçalınır.LYAMŞINgirer.)ŞATOV:Şimdiağırlayamamsizi.LYAMŞİN:Size söyleyeceğimşeylervar.PeterVerhovenskiher şeyin yolunda gittiğini bildiriyor size.Serbestsinizartık.ŞATOV:Sahimi?LYAMŞİN: Evet, bütünlükle serbestsiniz. Ancak, baskı makinesinin gömülü olduğu yeri Liputin’egöstermenizgerekiyor.Yarınerkenden,günağarırkensizialmayagelirim.ŞATOV:Hazırolurum,şimdigidinartık,karımgerigeldi.(LYAMŞİN gider. ŞATOV odasına döner MARYA uyuyakalmıştır Çayı masaya koyar MARYA yısüzer.)Nekadargüzelsin.MARYA (Uyanır.): Ne diye uyuya bıraktınız beni? Yatağınızın üstünde yatıyorum hem de. Ah, ah!(Kendiniarkayaatar,şiddetlibirsancınöbetineyakalanmasıylabirlikteŞATOV'UNelinesarılır.)ŞATOV:Sancılarınvargaliba,sevgilim.Doktorçağırayım...Nerenağrıyor?Pansumanistermisin?Onuyapabilirim...

Page 71: Albert Camus - Ecinniler

MARYA:Nasıl...lütfen.ŞATOV:Hiç...senianlamıyorum.MARYA:Yo.yo.yokbirşey...Yürüyün.birşeyleranlatınbana...Yenidüşüncelerinizdensözedin.Neleröneriyorsunuzşimdi?Öneridebulunmaktanalıkoyamazsınızkendinizi,sizinkanınızdavarbu.ŞATOV:Evet...yani,Tanrıyıöneriyorum.MARYA: İnanmadığınız şeyi mi? (Yeniden bir sancı nöbetine yakalanır.) Of, ne kadar dayanılmazşeysiniz!(YatağınüstüneeğilenŞATOVuiter.)ŞATOV:NedilersenonuyapacağımMarya...dolaşmakistemiyorum...birşeylersöylüyorum.MARYA:Başladığınıgörmüyormusunuz?ŞATOV:Başladımı,pekiamane?MARYA:Birçocuğumolacağımgörmüyormusunuzhâlâ?Of,Tanrıcezasınıversinşuçocuğun!(ŞATOVayağakalkar.)Nereyegidiyorsunuz?Sizeyasaklıyorumbunu.ŞATOV: Burada olacağım hemen. Yine para, bir de ebe gerekiyor bize şimdi. Oh, Marya! Kirillov!Kirillov!(Karanlık.Günyavaşçaağarır.)ŞATOV:Ebeküçüğünyanında.MARYA:Güzelçocuk.ŞATOV:Nebüyükmutluluk!MARYA:Adıneolsun,peki?ŞATOV:Şatovolsun,obenimoğlum.Dur,yastıklarınıdüzelteyim.MARYA: Öyle değil, amma da beceriksizsin. (ŞATOV beceriksizce uğraşır, ona bakmadan.) Eğilinüstüme.(MARYAnınüstüneeğilir.)Dahayakına.(KolunuŞATOVunboynunadolar,öper.)ŞATOV:Marya!Sevgilimbenim!(MARYAyüzünüdöner.)MARYA:Ah,şuNikolaStavroginsoysuzunbiri!(Hıçkırmayabaşlar.ŞATOVonuokşar,yumuşatıcışeylersöyler.)ŞATOV:Marya,geçtio.Üçümüzbirlikteyaşayacağızartık,yaşayacağız.MARYA(ŞATOVunkolunayaslanır.):Evet,çalışacağız,unutacağızsevgilim...(Kapıçalınır.)Nevar?ŞATOV: Ah, doğru! Bir şeyi daha yoluna koymak gerekiyor.Marya, ama yarım saate kadar dönerim.MARYA:Beniyalnızbırakmakistiyorsun,tambirbirimizibulmuşkenyalnızbırakıyorsunbeni.ŞATOV:Sonkez.Bundansonrahepbirlikteolacağızartık.Geçmişgünlerinsıkıntısınıhiç,amahiçbirzamandüşünmekistemiyorum.(Onukucaklar,şapkasınıalır,kapıyıyavaşyavaşkapatır.LYAMŞİNsalondabeklemektedir.)ŞATOV:Lyamşin,hayatınızdasizhiçmutluoldunuzmu,dostum?(Karanlık.)(LYAMŞİNileŞATOV,birsokağıgösterenperdeninönündengeçerler.LYAMŞİNduralar.)ŞATOV:Neduruyorsunuz?(Giderler.)(Karanlık.)ONDOKUZUNCUSAHNE(BirikovaOrmanı,PETERVERHOVENSKİ,DİNÖĞRENCİSİileLİPUTİNVrastladığısıra,ŞİGALEVileVİRGİNSKİdeoradadırlar.)PETER(Elindekifeneriötekilerinyüzlerineyaklaşacakkadaruzatır;onlarıdenetlermişgibisüzer.):Umarım,anlaşmamızıunutmadınız.VİRGİNSKİ:Dinleyin, Şatov’un karısının bu gece döndüğünüve bir çocuğuolduğunubiliyorum. İnsan

Page 72: Albert Camus - Ecinniler

yüreğini tanıyanbirkimse için,Şatov’unşimdikimseyielevermeyeceğiçokaçık.Kendisimutlu artık.Durumubirdebuaçıdanelealabiliriz,sanıyorum.PETER:Mutlu olsaydınız eğer, ucuz, ama gerekli saydığınız ve doğru olan bir işi yapmaktan çekinirmiydiniz?VİRGİNSKİ:,Hiçkuşkusuzhayır,hiçkuşkusuzhayır.Ama...PETER:Korkakolmaktansamutsuzmuolurdunuz?VİRGİNSKİ:Elbette...PETER:Ohalde!Şatovelevermeyiönceucuz, sonradagerekli saydıdeyin.KarısıStavrogin’denbirçocukdoğurmakiçin,üçhayırsızyıldansonrageridönerse,bundamutluolacaknevar?VİRGİNSKİ (Sert): Kuşkusuz, ama karşı çıkıyorum ben buna. Kendisinden namus sözü vermesiniisteyelim,budasonolsun.PETER:Namussözüvermekiçinhükümettenaskeraylığıalmakgerekir...LİPUTİN: Nasıl cesaret edebilirsiniz bunları söylemeye? İçimizden kim hükümetten asker aylığıyladuruyor?PETER:Belkidesiz...Heptehlikeânındakorkuyakapılanhainlervardır.ŞİGALEV:Yeter,sözistiyorum.Düngecedenberibucinayetkonusunuiyiceinceledim.Buişinyararsız,yüzeyde kişisel bir yargı olduğu sonucuna vardım. Size hakaret ettiği, size sövdüğü için Şatov dantiksiniyorsunuz.Kişiselbirsorunbu.Kişisellikisezorbalıklaeşanlamlıdır,buyüzdengidiyorum.Tehlikekorkusundan, ya da Şatov’la olan arkadaşlıktan dolayı değil, sırf bu cinayet benim kendi koyduğumdizgeyleuyuşmadığıiçin.Adieu.Kendiliğindendeanlaşılacağıgibi, sizieleverecekdeğilim. (Arkasınıdöner,yokolur.)PETER: Bırakın gitsin! Bu kaçıkla sonra hesaplaşırız. Bu arada, Şatov’un bizi ele vereceği görüşünüKirillov’aaçtığınısizebildirmeliyim.BanaKirillov’unkendisisöyledibunu,okadarkızmıştıona.Şimdiher şeyi bili-yorsunuz artık.Ayrıca, yemin de ettiniz. (Ötekiler bir-birleriyle bakışırlar.) İyi. Onun şuküçük göle atılacağını unutmayın. Sonra ayrılırız birbirimizden. Kirillov’un mektubu hepimizigizleyecektir.BendeyarınSt.Petersburg’agidiyorum.Sizeilerdedahabaşkahaberleryollarım.(Birıslıksesiduyulur.BiranlıkduralamadansonraLİPUTİNkarşılıkverir.)PETER:Gizlenelim!(LİPUTİNdenbaşkahepsigizlenir.LYAMŞİNileŞATOVgirer.)ŞATOV: Hey, konuşmasını mı unuttunuz? Hani, kazmanız nerede? Korkmayın, kimse yok. Top atsanızkentteduyulmaz.(Ayağıylayerevurur.)İşte,tamburada.(DİNÖĞRENCİSİileLİPUTİN,ŞATOVaarkadanatalarlar;dirseklerindenyakalayıpyereyıkarlar;VERHOVENSKItabancayışakağınadayar.)ŞATOV(Kısa,şaşkınbirçığlıkatar.):Marya!(VERHOVENSKİtetiğiçeker.DİNÖĞRENCİSİileLİPUTİN, ŞATOV’un bacağına taş bağlarken, PETER de ŞATOV’un ceplerini karıştırır. CinayetekatılmayanVİRGİNSKİtitremeyebaşlar.)VİRGİNSKİ:Doğruolanbudeğil!Hayır,hayır!Doğruolanbudeğil,hayır...(Aynı biçimde, öldürme olayına katılmayıp,VİRGİNSKY nin arkasında duran LYAMŞİN de birdenVİRGINSKyisıkısıkıyakavrayıpkorkunççığlıklaratmayabaşlanVİRGİNSKİkorku içindekendinikurtarır.LYAMŞİNhâlâbağırarakPETERVERHOVENSKl’ninüzerineatılır;yakalanıpsustururlur.)VİRGİNSKİ(Ağlar.):Hayır,hayır,doğrudeğilbu,kesinlikledeğil!PETER(Onlarıaşağılayaraksüzer.):Maskaralar!(Karanlık.)

Page 73: Albert Camus - Ecinniler

YIRMINCISAHNE(Sokak.FİLİPPOV'larınevinedoğruhızlayollananPETERVERHOVENSKİ,FEDKAyarastlar.)PETER:Niçingizlendiğinyerdekalmadınsanaemrettiğimgibi?FEDKA:Kendine gel, tahtakurusu, kendine gel. BayKirillov’a leke bulaştırmak istemedim.Aydın biradamo.PETER:Petersburg’agitmekiçinpasaportistemiyormusunyoksa?FEDKA:Bir tahtakurususunsen, tahtakurusu.BayStavrogin’inadınamasumkandökmekiçinparavaatettin bana. Bay Stavrogin’in bu oyunun içinde olmadığını anlıyorum şimdi. Böylece, gerçek katil nebenim,nedeBayStavrogin,sensinsen!PETER:Alçak!Biliyormusun,senişuandapoliseveririm!(VERHOVENSKİ tabanca çeken FEDKA gülerek uzaklaşır. PETER doğrulur.) Seni bulmasınıbilirim ben, ta öteki dünyada olsan bile. Ezeceğim seni. Kirillov’a gelince... (FİLİPPOV ların evinedoğruhızlanır.)(Karanlık.)YİRMİBİRİNCİSAHNE(FİLİPPOVlarınevinde.)KİRİLLOV(Karanlıkta):Şatov’uöldürdün,öldürdünonu,öldürdün!(Işıklarçoğalır.)PETER: Yüz kez söyledim sana Şatov’un bizi ele vereceğini. KİRİLLOV: Sus! Cenevre’de yüzünetükürdüğüniçinöldürdünonu.PETER:Ondanvedahabirçoknedendenötürü.Neyapıyorsunuzorada?Ah... (KİRİLLOV tabancasınıVERHOVENSKyedoğrultur.VERHOVENSKİdeaynıandatabancasınıçeker.)KİRİLLOV:Seniöldürebilirimkorkusuylaçoktanhazıretmiştinsilâhını,amaöldürmeyeceğimseni,hernekadar...hernekadar...(Nişanalmayısürdürür,sonragülerekkolunuaşağıindirir.)PETER: Tetiği çekmeyeceğinizi biliyordum. Ama yaşamınızla oynadınız. Ben ateş edecektim...(KİRİLLOV oturur, hafifçe titreyen eliyle çay doldurur. Tabancasını masanın üstüne koyar, aşağıyukarıyürümeyebaşlar.PETER'inönündedurursonra.)KİRİLLOV:Şatov’aacıyorum.PETER:Bende.KİRİLLOV:Sençenenikapasoysuz,yoksagebertirimseni.PETER: Doğru, acımadım. Ayrıca, zaman daralıyor benim açımdan. Hemen bir trene atlayıp dışarıgitmeliyim.KİRİLLOV:Anlıyorum,suçubaşkalarınayükleyipkendinigüvenceyealıyorsun.Alçak!PETER:Alçaklık,temizyüreklilik,bütünbunlarboşsöz.Boşsözlervaryalnızca.KİRİLLOV:Bütünyaşamımboyunca,söylenensözlerinyalnızcasözdekalmamasınıistedim.Birereylemhalinegelmeleriiçin,anlamlarıolduklarıiçinyaşadımyalnızca...

Page 74: Albert Camus - Ecinniler

FETER:Ve?KİRİLLOV:Ve...(Bakar.)Gördüğümensoninsansenolacaksın.Nefretleayrılmamızıistemezdim.PETER:Sizekarşıkişiselbirşeyimolmadığınainanabilirsiniz.KİRİLLOV:İkimizdealçağız.Amabenkendimiöldüreceğim,senseyaşayacaksın.PETER:Tabiiyaşayacağım.Korkağımben,biryanaatılmışlıkbu,iyibiliyorum.KİRİLLOV (Artanbiröfkeyle):Biryanaatılmışlık,of, evet!Dinle.Çarmıha gerilenin hakkı için, onunhaydudane söylediğini hatırlıyormusun? ‘Bugün ikimizde cennette olacağız.’Günbiter, ikisi deölür.Ama, ne cennet vardır, ne de yeniden diriliş. Yine de yeryüzüne gelmiş en büyük insan oydu. Onsuzyeryüzüherşeyiyle,boşbirçılgınlıktanbaşkabirşeydeğildir.Öyleolsun!Doğayasasınınkendisiböylebirinsanıkorumadıysa,onuyalanlayaşamayavebiryalanuğrunaölümezorladıysa,ozamanbaştanbaşabiryalandırbudünya.Nediyeyaşamalı?Adamsan,yanıtla!PETER:Doğru,nediyeyaşamalı?Çokiyikavradımşimdiçıkışnoktasını.EğerTanrıbiryalansa,bizlerdeyalnızızveözgürüz.Kendiniziöldürmekledeözgürolduğunuzu,artıkTanrınınolmadığımkanıtlamışoluyorsunuz.Buamaçuğrunakendiniziöldürmenizgerekiyor.KİRİLLOV (Coşkunlukla):En sonunda anlayabildin. Ah, senin gibi bir soysuz bunu anladıktan sonra,herkesanlar.Ama,öncebirisininbubaşlangıcıyapması,insanlarınoiğrençözgürlüğünükanıtlamasıiçinkendisiniöldürmesigerekiyor.İlkbenolduğumvekorkunçkorktuğumiçintalihsizim.AncakkısabiraniçinÇarımAma,başlangıcıyapıpbukapıyıaçacağım.Bütüninsanlardamutluolacaklar,sonsuzakadar.Çar olacak hepsi. (Masasının başına geçer.) Ah! Ver kalemi bana, yazdır, her şeyin altına imzamıatacağım.Şatov’uöldürdüğümüdeyazdır.Kimsedenkorkumyok.Banagörehepsibir.Gizliolanherşeyaydınlığaçıkacak.Sendeezileceksin,bunainanıyorum!İnanıyorum.Yazdır.PETER (Yerinden fırlar. KİRİLLOV’un önüne kâğıt ve yazı kalemi koyar.) Ben, Aleksi Kirillov,açıklarımki...KİRİLLOV:İyi,amakime?Kimeaçıklıyorumbunu?Bilmekisterim.PETER:Kimseye...herkese.Ayrıntınınnegereğivar,bütündünyaya!KİRİLLOV:Bütündünyaya!Bravo!Pişmanlıkdayok.Pişmanlıkadınahiçbir şeyduymak istemiyorum.Hükümetgörevlilerinedebaşvurmayacağım.Başlahaydiyazdırartık!Dünyakötü,imzamıatacağım.PETER:Evet,dünyakötü.Hükümetgörevlilerinideşeytançarpsın.Yazın!KİRİLLOV:Dur,sayfanınüzerinedilçıkaranbirbaşresmiçizmekistiyorum.PETER:Yo,yo,resimçizmekyok.Mektubuntonuyeter.KİRİLLOV:Ton,çokdoğru,butonuyazdırsen.PETER:Açıklarımki,ihanetedipbildiriyieleverdiğiiçin,öğrenciŞatov’ubusabahparktaöldürdüm."KİRİLLOV:Hepsibumu?Sizesövmekistiyorumhâla.PETER:Buyeter.Verinonuburaya.Tarihleimzaatmayıunutmuşsunuzama.imzaatın.KİRİLLOV:Söveceğimşimdi.PETER:Yazın,‘Yaşasıncumhuriyet.’İşinrengiburadadeğişecekişte.KİRİLLOV: Evet, evet. Yo, hayır: ‘özgürlük, eşitlik ve kardeşlik, ya da ölüm’ diye yazarım daha iyi.SonradaFransızca‘gentilhomme, séminaristeRusse et citoyendumonde çivilise’ diye yazarım. İşteböyle, tamam. Mükemmel, mükemmel! (Ayağa kalkar. Tabancayı eline alır, lâmbaya doğra gider,söndürür. Oda karanlığa bürünür; Karanlıkta sesinin bütün gidiyle bağırır.) Haydi, haydi... (Birpatlamasesiduyulur.Sessizlik.Oyunyerindeelyordamıylayapılanhareketler.PETERbirmumyakar,KİRİLLOVuncesediniaydınlatır.)PETER:Mükemmel!(Çıkar.)MARYAŞATOVA(İçerdenhaykırır.):Şatov!Şatov!(Karanlık.)

Page 75: Albert Camus - Ecinniler

ANLATICI:Şatovuöldürenler,güçsüzLyamşintarafındaneleveriliptutuklanırlar.PeterVerhovenskiise,o sırada birinci sınıf bir kompartımanda, rahatlık içinde sınırı geçmekte ve daha iyi bir toplum içintasarılaryapmaktaydı.Ama,birVerhovenski türüölmüyorsa,birStavrogin türünündeöyleolacağıpekilerisürülemez.YİRMİİKİNCİSAHNE (STAVROGİN lerde.VARVARASTAVROGİNApelerinine sarılmıştırDAŞA yas giysileri içindedir:ALEKSİkapıdabekler)VARVARA:Bırak,gitsinaraba.(ALEKSİçıkar.)Onunyaşındaböylekaçıpgitmek,yağmurda,sokaklarda!(Ağlar.)Aptal!Aptal!Şimdidehastalanacak işte; amageriyegetireceğimonu,ölüyadadiri! (Kapıyagider.Durur. SonraDAŞAyagider.)Sevgili yavrum. (Onu öper, dışan çıkar.DAŞA ona penceredenbakar.Sonraoturur.)DAŞA:Herkesikoru,yarabbi,önceonu,sonradabeni!(STAVROGİNgirer.DAŞAonaısrarlabakar.Sessizlik.)Benialmayageldiniz,değilmi?STAVROGİN:Evet.DAŞA:Neyapmalıyım?STAVROGİN:Yarınbenimlebirliktegelmeniziisteyeceğimsizden.DAŞA:Peki,amanereyegidiyoruz?STAVROGİN:Dışarıya,dönmemecesine,geliyormusunuz?DAŞA:Geliyorum.STAVROGİN:Gideceğimyer karanlık.Dar bir geçitte, insanın bakışına, ruhuna ağırlık veriyor dağlar.Dünyadaölümeençokbenzeyenyer.DAŞA: Sizinle geleceğim, ama yeniden yaşamanız için, size yeniden yaşamasını öğretmek için.Güçlüsünüz...STAVROGİN(Kötübirgülüşle):Evet,güçlüyüm.Susaraktokatyemeye,bircinayetinüstesindengelmeye,en düşük sapıklıklar içinde yaşamaya, kendi yıkımımı açıkça ortaya koymaya yetti gücüm. Hepsindentiksiniyorum.Herşeyiyapabilirim,sonsuzbirgücümvar,amabugücünereyeyönelteceğimibilemiyorum.Herşeyyabancıbana.DAŞA:Ah,Tanrınınbirparçasevgivermesiniisterdimsize,benimiçinolmasabile.STAVROGİN:Evet,yüreklisiniz,iyibirhastabakıcıolursunuz.Ama,birkezdahasöyleyeyim,yanılmayınsakın; şimdiye kadar hiçbir şeyden nefret etmedim, onun için hiçbir şeyi sevemem: Yalnızca karşıkoymaya,azıcıkkarşıkoymayagücümvar.Keşkeinanabilseydimbirşeye.Belkiozamanöldürebilirdimkendimi,amainanmıyorum.DAŞA(Titreyerek):Nikola,böylesinebirboşlukbirinançtır,yadainancınönhabercisidirhiçdeğilse.(Birarabanıngeçtiğiduyulur.)STAVROGİN(DAŞA’ya bakar.Duraladıktan sonra):Demek, bir inancımvar. (Ayağa kalkar.)Hiçbirşeysöylemeyin,işimvarşimdi.(Kısavegaripgüler.)Sizialmakdanekadarbayağılık.Banabirsevginizvardı,kendidertlerimarasında,yanınızdaolmakavutucubirşeydi.DAŞA:Gelmenizbenimutluetti.STAVROGİN(OnaÖnemsemeyedeğermişgibibakar.):Mutlumu?Güzel,güzel,amahayır,olamaz.Benyalnızca kötü şeyler veririm kendimden. Ama, kimseyi suçlamıyorum. (Çıkar. Kapının önünde

Page 76: Albert Camus - Ecinniler

bağrışmalarolur.VARVARAgirer.Arkasında iriyarıbirRusköylüsüSTEPANıbir çocuk gibi içeritaşır.)VARVARA: Çabuk divana yatırın onu. (ALEKS ye) Doktor çağırın. (DAŞA ya) Yatak odasında sobayanıyormubirbak. (STEPANıyatırırlar;Rusköylüsügeriçekilir.)Budala,gezintigüzelmiydibari?(STEPAN kendine gelir. VARVARA çaresiz bir durumda, yanına oturur. STEPAN onun elleriniovuşturur.)Oo,sakinolun,sakinolun,sevgilidostum!Ah,katil,katil!STEPAN(Doğrulur.):Ah,sevgilim!Ah,sevgilim!VARVARA:Yo,bekleyin,susun.(STEPAN,VARVARA'nınelini tutar; içtenlikle sıkar, birden kendi dudaklarına doğru götürür.VARVARA,dişlerisımsıkıkenetlenmiş,birnoktayadurağanbakmaktadır.)STEPAN:Siziseviyorum.VARVARA:Susun!STEPAN:Bütünhayatımboyuncasizisevdim,yirmiyıl...VARVARA:Nehep‘sizisevdim,sizisevdim...’diyeyineleyipduruyorsunuz,yeter...Yirmiyılgeçtigitti,geri gelmeyecek. Budalanın biriyim ben. (Ayağa kalkar.) Yine uyumazsınız siz, ben... (Birden biryumuşaklıkla)Uyuyunhadi.Yanınızdanöbettutacağım.STEPAN: Peki.Uyumak. (Dalgın, ama aynı zamanda konuşarak)Sevgili, eşi bulunmaz dostum, banaöylegörünüyorki,evet,mutluolmamaazkaldı.Ama,mutluluğuneyapayımben?Hemendüşmanlarımıbağışlamaklabaşlıyorumişe...Keşkeonlardabenibağışlasa!VARVARA(Dokunaklıbirsesle):Sizidebağışlayacaklar.Hernekadar...STEPAN:Evet,benonalâyıkdeğilim.Hepimizsuçluyuz.Ama,sizburadayken,bendeaynışekilde,birçocukgibisuçluyum.Sevgilim,ancakbirkadınınyanındayaşayabilirimben.Sokaklarokadarsoğuktuki...Ama,halkıtanıdım,halkayaşamöykümüanlattım.VARVARA:Sığınağınızdabendendesözettinizmi?STEPAN: Evet... Yani, dosdoğru değil... Daha önceden biliyorsunuz siz, tabii adamlar hiçbir şeyanlamadı.Ah,bırakındaeteğiniziöpeyim.VARVARA:Rahatdurun.Neçekilmezşeysiniz.Öyledekaldınız.STEPAN:Evet.İncil’deyazdığıgibi,sizdebenimötekiyanağımavurun.Hepgevezelikedenbirinsandımben,amasizekarşıdeğil.VARVARA(Ağlar.):Banakarşıda.STEPAN (Telâşlı): Hayır, ama bütün hayatımca yalan söyledim... Gerçeği söylediğim zaman bile.Gözümdegerçekdeğil,benkendimvardım.Biliyormusunuz,belkişimdibileyalansöylüyorumdur.VARVARA:Evet,yalansöylüyorsunuz.STEPAN: Yani... tek gerçek, sizi sevmiş olmam, ayrıca, yalan söylediğim de şüphesiz doğru. Yalnız,aptalcaolanşey,yalansöylediğimzamanlar.Engüçlüşey,yaşamakvekendiyalanlarınainanmak.Ama,sizyanımdasınızşimdi.Banadayardımedeceksiniz.(Dermansızkalır.)VARVARA:Kendinizegelin!Oh,yanıyorbaşı!Aleksi!v(ALEKSİgirer.)ALEKSİ:Doktorahaberyollandı,hanımefendi.(VARVARA,STEPANadöneryeniden.)STEPAN: Benim değerli ve sevgili dostum, en sonunda işte buradasınız. Yolda çok düşündüm, bazışeylerledeinandımki,artıkO’nutanımakgerek,tanımak...bizimiçinçokgeç,amagelecekolanlariçin,öyledeğilmi,yeninesiliçin,gençRusyaiçin.VARVARA:Nedemekistiyorsunuz?STEPAN:Ah,banadomuzlarhakkındaolanyerikitaptanokusanıza.VARVARA(Şaşkın):Domuzlarmı?

Page 77: Albert Camus - Ecinniler

STEPAN:Evet,Luka’nınİncirinden.Biliyorsunuzdur,cinlerindomuzlaragirdikleriyeri.(VARVARAyazımasasınınüzerindenİncilialır;yeriarar.STEPAN,inceliklibirsesle)VII.başlık,32.ile36.mısralararasında.VARVARA (STEPAN ın yanma oturur.): ‘...cinler bu adamdan çıktılar, domuzlara girdiler, sürü deuçurumdan aşağı, göle atılıp boğuldu. Onlar da vaki olanı görmek için dışarı uğrayıp İsa’ya geldiler;kendisinden cin çıkmış olan adamı, İsa’nın ayağı dibinde, giyimmiş ve akıllanmış olarak oturmaktabuldular ve korktular...’ STEPAN: Ah, evet... ecinnilerden çıkan cinler, sevgili dostum, tanıyorsunuzbunları,değilmi?Bunlarbizimgüçsüzlüklerimiz,pisliklerimiz,hastaRusya...Ama,pisliklerondançıkıpdomuzlara giriyor. Bize, oğluma, bütün herkese söz geçiriyor, onun önünde ecinniler gibi atılıp yerindibinegidiyoruz.Ama,hastalıkiyileşipİsa’nınayaklarıdibineoturacakveherkesiyileşecek.Evet,Rusyagününbirindeiyileşecek.VARVARA:Sizölmeyeceksinizama.Bunubanaacıçektirmekiçinsöylüyorsunuz.Eziyetçiadam...STEPAN:Hayır,sevgilim,hayır.Ayrıca,hepölükalacakdadeğilim.Dirileceğiz,değilmi?Tanrıvarsa,dirileceğiz.Benimparolambu.Bunusevdiğimsize...VARVARA:Tanrıvar,StepanTrofimoviç,bunusizeteminederimki,ovar.STEPAN: Bunu yolda, halkımın arasında fark ettim. Bütün hayatımca yalan söyledim. Yarın sevgilim,yarınyenibaşlayacağız.VARVARA:Daşa!(Hâlâayaktadikilir,arkasıdönük)Ahyarabbi,senbuçocuğaacı!ALEKSİ(Ötekiodadangelir.):Hanımefendi!Hanımefendi!.. (DAŞAodayagirer.)Orada! (Ötekiodayıgösterir.)BayStavrogin...(DAŞAorayayönelir;yavaşçageridöner.)DAŞA(Dizçöker.):Asmışkendini.(ANLATICIgirer.)ANLATICI:Baylar,bayanlar,birsözdaha!Stavrogin’inölümündensonratoplanandoktorlar,kendisindehiçbirakılhastalığıbelirtisibulunmadığınıoybirliğiyleaçıkladılar.(Perde.)