114
1 DENEME SINAVI – 46 1. Arteria meningea media kranyumda aşağıda verilen yapılardan hangisine çok yakın seyreder? A) Clivus B) Pterion C) Asterion D) Glabella E) Inion 2. I- Üst II- Dış III- Alt IV- İç Os ethmoidale burun boşluğunun yukarıda verilen duvarlarından hangilerine katılır? En doğru seçeneği işaretleyiniz. A) I ve II B) I ve IV C) II ve IV D) I, II ve IV E) II, III ve IV 3. Aşağıda verilen columna vertebralis bağlarından hangisi arcus vertebra’lar arasında bulunmaz? A) Ligamentum intertransversarii B) Ligamentum interspinale C) Ligamentum supraspinale D) Ligamentum longitudinale posterior E) Ligamentum flavum 4. Aşağıdaki kaslardan hangisi m. levator ani’nin bir parçası değildir? A) M. pubococcygeus B) M. iliococcygeus C) M. coccygeus D) M. levator prostata E) M. puborectalis 5. I- M. brachialis II- M. coracobrachialis III- M. biceps brachii IV- M. brachioradialis Yukarıda verilen kaslardan hangisi/hangileri önkola fleksiyon yaptırırlar? A) I ve III B) III ve IV C) I ve IV D) I, III ve IV E) II, III ve IV 6. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda uyluğun abdüksiyonunda bozulma görülür? A) N. gluteus superior B) N. gluteus inferior C) N. obturatorius D) N. ischiadicus E) N. pudendus 2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVI TEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.

2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVI TEMEL BİLİMLER …tustime.com/tustime_deneme_46.pdf · B) Vena ovarica sinistra – Vena renalis sinistra C) Vena mesenterica inferior – Vena

Embed Size (px)

Citation preview

1DENEME SINAVI – 46

1. Arteria meningea media kranyumda aşağıda verilen

yapılardan hangisine çok yakın seyreder?

A) Clivus

B) Pterion

C) Asterion

D) Glabella

E) Inion

2. I- Üst

II- Dış

III- Alt

IV- İç

Os ethmoidale burun boşluğunun yukarıda verilen

duvarlarından hangilerine katılır?

En doğru seçeneği işaretleyiniz.

A) I ve II

B) I ve IV

C) II ve IV

D) I, II ve IV

E) II, III ve IV

3. Aşağıda verilen columna vertebralis bağlarından hangisi

arcus vertebra’lar arasında bulunmaz?

A) Ligamentum intertransversarii

B) Ligamentum interspinale

C) Ligamentum supraspinale

D) Ligamentum longitudinale posterior

E) Ligamentum flavum

4. Aşağıdaki kaslardan hangisi m. levator ani’nin bir parçası

değildir?

A) M. pubococcygeus

B) M. iliococcygeus

C) M. coccygeus

D) M. levator prostata

E) M. puborectalis

5. I- M. brachialis

II- M. coracobrachialis

III- M. biceps brachii

IV- M. brachioradialis

Yukarıda verilen kaslardan hangisi/hangileri önkola

fleksiyon yaptırırlar?

A) I ve III

B) III ve IV

C) I ve IV

D) I, III ve IV

E) II, III ve IV

6. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda uyluğun

abdüksiyonunda bozulma görülür?

A) N. gluteus superior

B) N. gluteus inferior

C) N. obturatorius

D) N. ischiadicus

E) N. pudendus

2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.

2 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Aşağıdakilerden hangisi larynx’te bulunan anatomik

oluşumlardan biri değildir?

A) Conus elasticus

B) Plica vestibularis

C) Membrana quadrangularis

D) Plica aryepiglottica

E) Recessus piriformis

8. Aşağıda verilen “ven ve boşaldığı ven” eşleştirmelerinden

yanlış olanı işaretleyiniz.

A) Vena hepaticae – Vena cava inferior

B) Vena ovarica sinistra – Vena renalis sinistra

C) Vena mesenterica inferior – Vena cava inferior

D) Vena gastrica sinistra – Vena portae hepatis

E) Vena paraumbilicalis – Vena portae hepatis

9. Bursa omentalis’in ön duvarında aşağıdakilerden hangisi

bulunur?

A) Pankreas

B) Omentum majus

C) Ligamentum hepatoduodenale

D) Ligamentum gastrolienale

E) Recessus hepatorenalis

10. Aşağıdakilerden hangisi sağ böbreğin arka yüzü ile

komşudur?

A) Ganglion mesenterica superior

B) Nervus ilioinguinalis

C) Nervus genitofemoralis

D) Truncus symphaticus

E) Vena cava inferior

11. Eklem kapsülü, golgi tendon organı ve kas iğciğinden

alınan şuurlu proprioseptif duyuların ikinci nöronları sinir

sisteminin neresinde yer alır?

A) Cerebellum

B) Thalamus

C) Bulbus

D) Medulla spinalis, cornu posterior

E) Pons

12. Capsula interna’nın crus posterior’undan aşağıdaki

kaslardan hangisine giden üst motor nöronlar geçmez?

A) M. orbicularis oculi

B) M. pollicis longus

C) M. latissimus dorsi

D) M. rectus abdominus

E) M. sartorius

13. Arteria cerebri posterior aşağıda verilen subaraknoid

sisternalardan hangisinde yer alır?

A) Cisterna cerebellomedullaris

B) Cisterna fossa lateralis cerebri

C) Cisterna ambiens

D) Cisterna lamina terminalis

E) Cisterna pontocerebellaris

14. Aşağıdaki yapılardan hangisi canalis spiralis cochlea’da

bulunmaz?

A) Corti organı

B) Ganglion spirale

C) Lamina spiralis ossea

D) Ligamentum spirale

E) Membrana tectoria

3DENEME SINAVI – 46

15. Aşağıdaki hücrelerden hangisi bir glia hücresi değildir?

A) Retinanın Müller hücresi

B) Hipofizde pituisit

C) Epifizde pinealosit

D) Beyinde tanisit

E) Schwann hücresi

16. Aşağıdaki organlardan hangisinde bir kan bariyeri yapısı

izlenmez?

A) Timus

B) Akciğer

C) Dalak

D) Testis

E) Göz

17. Aşağıdaki fonksiyonlardan hangisi peroksizomlar

tarafından gerçekleştirilmez?

A) Hatalı proteinlerin yıkımı

B) Uzun zincirli yağ asitlerinin oksidasyonu

C) Oksijen radikali sentezleme

D) Oksijen radikali yıkımı

E) Özel fosfolipid sentezi

18. Aşağıdaki hücrelerden hangisi myofibroblast

transformasyonu geçirme potansiyeli vardır?

A) Hepatik stellat hücreler

B) Myoepitel hücresi

C) Perisit

D) Goblet hücresi

E) Kardiyomyosit

19. Solunum yollarında Clara hücrelerinin ilk izlendiği yer

neresidir?

A) Trakea

B) Bronş

C) Terminal bronşiol

D) Respiratuar bronşiol

E) Duktus alveolus

20. Aşağıdaki hücrelerden hangisi kanın bir hücresinin dokuya

çıktıktan sonra farklanmasıyla oluşmuştur?

A) Mast hücresi

B) Histiyosit

C) Myofibroblast

D) Adiposit

E) Ostaoblast

21. Aşağıdaki hücrelerden hangisi erkek üreme yollarına ait

değildir?

A) Sertoli hücreleri

B) Leydig hücreleri

C) Bazal hücreler

D) Goblet hücreleri

E) Silyalı hücreler

22. Aşağıdaki yapılardan hangisi embriyoner gelişimin 3.

haftasında izlenmez?

A) Farinks arkı

B) Nöral krest

C) Notokord

D) Somit

E) İlkel çizgi

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

23. Aşağıdaki maddelerden hangisi büyük damarlarda

vazodilatasyon yaparak lokal etkiyle oluşan mikrovasküler

kan akımı artışını destekler?

A) Bradikinin

B) Nitrik oksit

C) Endotelin–I

D) Anjiyotensin–II

E) Antidiüretik hormon

24.

Verilen şekilde elektrokardiografinin hangi derivasyonu

kullanılmaktadır?

A) DI

B) DII

C) DIII

D) aVR

E) aVL

25. Kan basıncının düşmesi sonucu vazomotor merkezin

uyarılıp sempatik sistemin devreye girmesiyle kan

basıncının normale dönmesine benzer ilişki aşağıdaki

olaylardan hangisinde görülür?

A) Ovulasyon öncesi artan östrojen miktarının LH seviyesini

artırması

B) Serviksin gerilmesiyle oksitosin salgısının artması

C) Kan glikoz düzeyinin düşmesiyle insülin salgısının

baskılanması

D) Koagülasyonda trombinin kendini oluşturan

mekanizmaları aktive etmesi

E) Hemoglobine bağlanan bir oksijenin diğer oksijenin

bağlanmasını kolaylaştırması

26. Kronik mitral stenozu olan bir kişide pulmoner

kapiller basıncın 40–45 mmHg’ya kadar çıkmasına

rağmen (normal= 7 mmHg) ölümcül pulmoner ödem

oluşmamasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Pulmoner kapiller onkotik basıncının artması

B) İnterstisyel sıvı onkotik basıncının azalması

C) İnterstisyel sıvı basıncının çok fazla negatif olması

D) Lenf damarlarının sıvı taşıma kapasitesinin artması

E) Pulmoner kapiller dilatasyonundan dolayı kan akımının

çok hızlı olması

27. Düz kas hücrelerinde aksiyon potansiyelinin oluşmasında

en fazla etkiye sahip olan iyon kanalı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Potasyumun difüzyon kanalları

B) Voltaj kapılı sodyum kanalları

C) Ligand kapılı sodyum kanalları

D) Ligand kapılı kalsiyum kanalları

E) Voltaj kapılı kalsiyum kanalları

5DENEME SINAVI – 46

28. Aşağıdakilerden hangisi presinaptik akson terminalinde

nörotranmitterlerin depolandığı veziküllerin membranına

ait bir proteindir?

A) Sinapsin

B) Sintaksin

C) SNAP–25

D) Kalmodulin

E) Sinaptobrevin

29. Otuz yaşında, kol, bacak, gövde ve yüz kaslarında ani istemsiz

kasılmalar ve düzensiz yürüme gibi motor hareketlerde

bozukluk ve muhakeme gücünün bozulması ve bellek

problemleri gibi kognitif şikâyetler ile gelen erkek bir hastada;

CAG trinükleotit sayısında artış bulunmuştur.

Buna göre bu hastada aşağıdaki beyin bölgelerinden

hangisinin hasarı ve hangi tip nöronların etkilenmiş olması

en olasıdır?

A) Substantia nigra Dopaminerjik

B) Striatum Kolinerjik ve GABAerjik

C) Striatum Dopaminerjik ve GABAerjik

D) Subtalamik nükleus Kolinerjik ve GABAerjik

E) Subtalamik nükleus Dopaminerjik ve Kolinerjik

30. Sinaptik aralığa salınan glutamatın etkisinin

sonlandırılmasında aşağıdaki mekanizmalardan hangisi en

fazla etkilidir?

A) Astrositlerdeki AMPA reseptörlerine bağlanması

B) Postsipatik hücrede NMDA reseptörlerine bağlanması

C) Postsipatik hücrede metabotropik reseptörlerine

bağlanması

D) Sodyuma bağımlı glutamat taşıyıcıları ile astrositlere

taşınması

E) Presinaptik akson ucana re–uptake mekanizması ile geri

alınması

31.

Glomerüler filtrasyon hızı (GFR) ile plazma kreatin

konsantrasyonu arasındaki ilişkiyi gösteren grafik için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) GFR’nin artması kreatin klirensini artırmaktadır.

B) GFR’nin artması kreatin klirensini azaltmaktadır.

C) GFR’nin azalması plazma kreatin miktarını da

azaltmaktadır.

D) Plazma kreatin miktarı GFR’den bağımsız olarak

yükselmektedir.

E) Plazma kreatin miktarı ile GFR doğru orantılı olarak

değişmektedir.

32. Karaciğerde üretilen ve aktive olduğunda, Faktör 5 ve faktör

8’in inaktivasyonu yoluyla antikoagülan etki gösteren

plazma proteini aşağıdakilerden hangisidir?

A) Heparin

B) Plazmin

C) Protein C

D) Antrombin III

E) Doku plazminojen aktivatörü

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

33. Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP

sentezlenen basamağı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Glukokinaz

B) Fosfofruktokinaz

C) Gliseraldehit 3 fosfodehidrogenaz

D) Fosfogliserat kinaz

E) Aldolaz B

34. Aşağıdaki enzimlerden hangisi heksoz monofosfat yolunun

düzenelyicisidir?

A) Glukokinaz

B) Asetil coA Karboksilaz

C) Glukoz 6 fosfodehidrogenaz

D) HMG coA redüktaz

E) Transketolaz

35. Otuz sekiz yaşında erkek hastanın yapılan fizik muayenesinde

gözünde küçük opak halkalar ve aşil tendonunda noduler

lezyonlar dikkati çekmiştir.

Bu hastanın tedavisindeki amaç aşağıdakilerden hangisi

olmalıdır?

A) LCAT enzim aktivitesini azaltmak

B) Asit lipaz seviyesini arttırmak

C) Apo CII seviyesini arttırmak

D) Apo B100 reseptör seviyesini arttırmak

E) Apo AI reseptör seviyesini arttırmak

36. Aşağıdakilerden hangisi kronik alkoliklerde gözlenen

değişikliktir?

A) Yağ asitlerinin beta oksidasyonunda artış

B) Glukoneogenezin hızlanması

C) Laktat–Piruvat dönüşümünde azalma

D) Ürik asitin böbreklerden atılışında artış

E) Sitoplazmik NADH/NAD+ oranında artış

37. Aşağıdaki fosfolipidlerden hangisi kardiyolipin’in yapısında

bulunur?

A) Fosfotidilkolin

B) Fosfotidilgliserol

C) Fosfotidilinisitol

D) Fosfotidilserin

E) Dihidroksiaseton fosfat

38. Epigenetik bir mekanizma olan DNA metilasyonundan

sorumlu enzim aşağıdakilerden hangisidir?

A) DNA Metil Transferaz

B) DNA Metilaz

C) DNA Glikozilaz

D) DNA Polimeraz III

E) DNA Ligaz

39. Dört aylık kız bebekte yapılan fizik muayenede hipotoni ve

nöbetler dikkat çekiyor. Yapılan testlerde hastanın uzun

zincirli yağ asitlerini ve fitanik asidi okside etmede defekt

olduğu gözleniyor.

Bu hastada hangi organelde patoloji olması beklenir?

A) Mitokondri

B) Peroksizom

C) Sitozol

D) Endoplazik Retikulum

E) Golgi

40. Karbonhidrattan zengin beslenme sonrası sentezi artan

lipoprotein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şilomikron

B) VLDL

C) HDL

D) Lipoprotein a

E) Lipoprotein x

7DENEME SINAVI – 46

41. Aşağıdaki reaksiyonların hangisinde enerji kaynağı olarak

ATP kullanılmaz?

A) Glikoliz

B) Glukoneogenez

C) Protein Sentezi

D) Glikoprotein Sentezi

E) Yağ Asidi Oksidasyonu

42. mRNA sentezi (transkripsiyon) esnasında aşağıdaki

moleküllerden hangisi kullanılmaz?

A) Kalıp DNA

B) RNA polimeraz

C) Primer

D) ATP

E) Transkripsiyon faktörleri

43. Proteinlerin tersiyer yapısındaki iyonik bağların oluşumuna

katılan aminoasitler aşağıdakilerin hangisinde birlikte

verilmiştir?

A) Aspartat –Lizin

B) Serin –Glutamat

C) Valin–Lösin

D) Tirozin–Aspartat

E) Sistein–Sistein

44. Translasyon sonrası modifikasyona uğramadan

ribozomlarda tRNA aracılığı ile polipeptit zincirine katılan

amino asit hangisidir?

A) Glutamin

B) Asparagin

C) Selanosistein

D) Sistein

E) Sistin

45. I. Bu metabolik yolda üre sitozolde sentezlenir.

II. Sentez döngüsünde toplam 4 ATP tüketilir

III. Sentez sırasında ürenin azotlarından biri aspartat

aminoasidinden kaynaklanır.

  Üre sentezi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri

yanlıştır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve II

E) I ve III

46. Çizgili kasta aktin filamenti ile ilişkili olmayan

aşağıdakilerden hangisidir?

A) F–aktin sarmalı

B) G–aktin molekülü

C) Troponin kompleksi

D) Tropomiyozin molekülleri

E) ATPaz enzimi

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

47. Karaciğerde bilirubin metabolizmasındaki konjugasyon

reaksiyonlarında aşağıdakilerden hangisinin doğrudan rolü

yoktur?

A) 1 yüksek enerjili bağ

B) Ligandin

C) UTP

D) Glukuronik asit

E) Glukuronil transferaz

48. Antikoagulan bulunan bir tüp santrifüj edildiğinde elde

edilen hangisidir?

A) Plazma

B) Serum

C) Total kan

D) Lokosit paketi

E) Eritrosit paketi

49. Enzimlerin Km değeri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

doğrudur?

A) Küçük Km değeri düşük ilgiyi, büyük Km değeri yüksek

ilgiyi gösterir.

B) Maksimum hızın yarısını veren substrat

konsantrasyonudur.

C) Enzim miktarı ile değişir

D) Kompetitif inhibisyonda azalır

E) Non–kompetitif inhibitörler enzimin Km değerini değişir

50. Aşağıdaki hormonlardan hangisi preprohormon olarak

sentezlenmez?

A) Büyüme hormonu

B) insulin

C) Parathormon

D) Melatonin

E) Angiotensin II

51. Yirmi beş yaşındaki bir kadın hastanın hipofiz arka lobu

hasarında hangisi beklenebilir?

A) Menstrüel siklusda bozulma

B) Hipotiroidi

C) Hipoparatiroidizm

D) Adrenal meduulanın stres yanıtında yetersizlik

E) İdrarın konsantre edilememesi

52. Yüksek insülin /glukagon oranında karaciğerde

aşağıdakilerden hangisinin aktivitesinde baskılanma

gözlenir?

A) Glikojen fosforilaz

B) Fosfofruktokinaz II

C) Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz

D) Glikokinaz

E) Piruvat kinaz

53. Hangi enzimin koenzimi biotin değildir?

A) Propionil KoA karboksilaz

B) Metil malonil KoA mutaz

C) Piruvat karboksilaz

D) 3–metil krotonil KoA karboksilaz

E) Asetil KoA karboksilaz

54. Aşağıdakilerden hangisi sepsiste ayırıcuı tanıda değerlidir?

A) a–ankimotripsin

B) Fibrinojen

C) Transferin

D) Prokalsitonin

E) Ferritin

9DENEME SINAVI – 46

55. Aşağıdakilerden hangisi artroskopi dezenfeksiyonu

amacıyla kullanılmaz?

A) Gluteraldehid

B) Orto–fito aldehid

C) Perasetik asid

D) Benzalkonyum klorür

E) %6 Hidrojen peroksid

56. Aşağıdaki enfeksiyonlardan hangisinin oluşumunda

transdüksiyon işlemi gereklidir?

A) Şarbon

B) Tetanoz

C) Botulismus

D) Veba

E) Bruselloz

57. Yoğun bakımda yatan ve mekanik ventilatöre bağımlı

pnömoni gelişen hastada yatışının 10. günüde pnömoni

meyadan gelmiş balgam ve kanında nonfremantatif gram

negatif basil üremiştir. Hastaya verilen İmipenem tedavisi

ile hiç bir iyileşme olmamış ancak daha sonra başla ko–

trimaksazol ile dramatik bir düzelme elde edilmiştir.

En olası etken aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Stenotrophomonas

B) Klebsiella

C) Proteus

D) Acinetobacter

E) Pseudomonas

58. Elli beş yaşındaki erkek hastanın sık tekrarlayan

enfeksiyonların ardından kalsiyum fosfat taşı gelişmiş ise

hangi bakteriyi etken olarak düşünmek gerekir?

A) Proteus mirabilis

B) Proteus vulgaris

C) Ureplasma ürealyticum

D) Escherichia coli

E) Klebsiella pneumoniae

59. Akut epiglottit düşünülen bir hastada, etkenin izolasyonu

ve tanımlanması için en uygun klinik örnek aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Kan kültürü

B) Nazofarengeal aspirat

C) Boğaz sürüntüsü

D) Boğaz çalkantı suyu

E) Endotrakeal aspirat

60. Bruselloz nüksü düşünülen hastada öncelikle hangi test

istenmelidir?

A) Rose bengal

B) Wright testi

C) 2 Merkapto etanollü wright

D) Coomslu wright

E) Weil feliks

61. Aşağıdaki bakterilerden hangisinde aksiyel flaman

bulunur?

A) Mycoplasma

B) Mycobacterium

C) Leptospira

D) Brucella

E) Streptokok

62. Vaginal akıntısı olan bir kadın doğum yapmış ve doğumdan

sonra yeni doğanda konjuktivit ve pnömoni gözlenmiştir.

En olası patojen hangisidir?

A) T. pallidum

B) Herpes simplex tip II

C) Chlamydia trochomatis DK tipleri

D) Human papilloma virüs

E) Hemophilus ducreyi

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

63. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin tanısında kapsül şişme

reaksiyonu kullanılmaz?

A) S.pneumoniae

B) H.influenzae tip B

C) N.meningitidis

D) B.anthracis

E) Grup B Streptekok

64. Bir sınıftaki bütün öğrencilere meningekok aşılması

yapılmasına rağmen ertesi yıl 4 çocukta meningekoksemi

görülmüş ise hangi seroptipin etken olması en olasıdır?

A) A

B) B

C) C

D) D

E) E

65. AIDS hastasında yutkunma zorluğu gelişmiş ve yapılan

ösefagoskopide beyaz plakların eşlik ettiği ciddi bir ösefajit

saptanmış ise en olası etken hangisidir?

A) Aspergillus niger

B) Candida albicans

C) HSV

D) Coccioides immitis

E) CMV

66. Aşağıdakilerden hangisi Hepatit C tedavisinde kullanılan

ilaçlardan biridir?

A) Tenofovir

B) Bocepravir

C) Telbuvidin

D) Entekavir

E) Gansiklovir

67. Karaciğer biyopsisinde yaygın buzlu cam manzarası varsa

hangisini ön planda düşünmek gerekir?

A) Kronik HBV enfeksiyonu

B) Kronik HCV enfeksiyonu

C) Hepatit Delta koinfeksiyonu

D) Akut HAV enfeksiyonu

E) Akut Hepatit E enfeksiyonu

68. Primer amip menenjiti tedavisinde kullanılabilecek en

uygun ilaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Diloksanit furoat,

B) İodoquinol

C) Paramomisin

D) Metronidazol

E) Amfoterisin B

69. Balatidium coli ile ilgili ifadelerden hangisi doğru değildir?

A) Domuzdan bulaşır.

B) İnsanı enfekte eden en büyük protozondur.

C) Aeroptur

D) Kolit yapar.

E) Tedavide tetrasiklin kullanılabilir

70. Sıtmanın endemik olduğu yere giden bir seyahat öncesinde ve

seyahat boyunca meflokin profilaksisi almıştır.

Profilaksiye ne kadar daha devam etmek gerekir?

A) 1 hafta

B) 10 gün

C) 4 hafta

D) 2 ay

E) 6 ay

11DENEME SINAVI – 46

71. Tip 3 immun reaksiyonda effektör görevi üstelenen hücre

hangisidir?

A) Makrofaj

B) Th1

C) Th2

D) Nötrofil

E) NK

72. Aviditesi en yüksek antikor aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ig M

B) Ig G

C) Ig D

D) ıg E

E) Ig A

73. Hangisi HBV’ye etkili olduğu halde HIV virüsüne etkili

değildir?

A) Lamivudin

B) Entekavir

C) Telbuvudin

D) Emtrisitabin

E) Tenofovir

74. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisine ait mekanizma

doğru değildir?

A) Füzyon inhibitörü –––Enfuvirtid

B) Virüsün integrasyonunu inhibusyon ––Raltegravir

C) CCR–5 ko–reseptör antagonisti –––Maraviroc

D) Matürasyon inhibitörü –––Bevirimat

E) Non nukleozit reverse transkriptaz inhübütörü–––Sakinavir

75. AIDS’ lilerde pnömonin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Pnomcystis jeruveci

B) Candida albicans

C) Aspergillus niger

D) Mycobacterium intracellulare

E) S.pneumoniae

76. En sık sinüzit yapan mantar aşağıdakilerden hangisidir?

A) A.flavus

B) C.albicans

C) Mucorales

D) Fusarium

E) B.dermatidis

77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel

adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?

A) Hiperplazi ve hipertrofi

B) Hiperplazi

C) Hipertrofi

D) Metaplazi

E) Atrofi

78. Akut iltihapta lökositlerin damar dışına çıkışı süresince

izlenen değişiklikler aşağıdaki seçeneklerden hangisinde

sırasıyla belirtilmiştir?

A) Marjinasyon–rolling–adezyon–transmigrasyon

B) Marjinasyon–adezyon–rolling–transmigrasyon

C) Rolling–marjinasyon–adezyon–transmigrasyon

D) Rolling–marjinasyon–transmigrasyon–adezyon

E) Rolling–adezyon–marjinasyon–transmigrasyon

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

79. Alt ekstremitelerde tromboemboliye neden olan trombüsler

en sık aşağıdaki bölgelerden hangisinden kaynaklanır?

A) Aort

B) Femoral arter

C) Kalp

D) Koroner ater

E) Renal arter

80. Aşağıdakilerden hangisi en sık izlenen genetik

hiperkoagulobilite nedenidir?

A) Antitrombin III defisiti

B) Protein C defisiti

C) Protein S defisiti

D) Protrombin geninde mutasyon

E) Faktör V mutasyonu

81. Aşağıdakilerden hangisi Epstein Barr virüsünün neden

olduğu malignitelerden biri değildir?

A) Burkitt lenfoma

B) Hodgkin lenfoma

C) Diffüz büyük B hücreli lenfoma

D) Nazofarengeal karsinom

E) Hairy cell lösemi

82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde

adenokarsinom gelişme riski artmıştır?

A) Pernisiyöz anemi

B) Eritroplaki

C) Marjolin ülser

D) Solar keratoz

E) Servikal displazi

83. Aşağıdaki meme lezyonlarından hangisi, memede lobulleri

ve asinüsleri çevreleyen lobuler stromadan gelişir?

A) İnvaziv duktal karsinom

B) Phylloides tümör

C) Yağ nekrozu

D) Lipom

E) Fibröz tümör

84. Aşağıdakilerden hangisi tip II aşırı duyarlılık sonucu gelişen

hastalıklardan biridir?

A) SLE

B) Poststreptokoksik glomerulonefrit

C) Reaktif artrit

D) Arthus reaksiyonu

E) Wegener granulomatozis

85. Çocukluk döneminde en sık görülen primer kalp tümörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Miksoma

B) Lipom

C) Rabdomyom

D) Anjiosarkom

E) Hemanjiom

86. Daha çok genç kadınlarda görülen, büyük boy arterleri

tutan, her iki kol arasında 30–40 mmHg basınç farkına

neden olabilen vaskülit aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kawasaki hastalığı

B) Buerger hastalığı

C) Takayasu arteriti

D) Romatoid vaskülit

E) Raynaud hastalığı

13DENEME SINAVI – 46

87. Kadınlarda daha sık görülen, gebelikte büyüyebilen

ve ışık mikroskopik incelemede konsantrik distrofik

kalsifikasyon alanlarının izlenebildiği primer beyin tümörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Astrositom

B) Oligodendrogliom

C) Medulloblastom

D) Meningiom

E) Epandimom

.

88. Serebral kortikal hamartomlar, kardiak rabdomyom ve

renal anjiomyolipomlarla karakterli nörokutanöz hastalık

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nörofibromatozis tip 1

B) Nörofibromatozis tip 2

C) Tuberoskleroz

D) Von Hippel Lindau hastalığı

E) Sturge–Weber hastalığı

89. Epidermisde, hücrelerarası bağlantılardan desmozomların

parçalanması sonucunda keratinositlerin birbirinden

ayrılması ne şekilde isimlendirilir ?

A) Onikolizis

B) Akantoz

C) Akantoliz

D) Spongioz

E) Parakeratoz

90. Etiyopatogenezinde paramiksovirüslerin rol oynadığı

düşünülen kemik hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Osteoitis deformans

B) Albers–Shönberg hastalığı

C) Osteogenezis imperfecta Tip 1

D) Osteomalazi

E) Osteoporoz

91. Aşağıdaki yumuşak doku lezyonlarından hangisi, gerçek

bir neoplaziden çok reaktif bir proliferasyon olarak kabul

edilmektedir?

A) Juvenil ksantogranulom

B) Dermatofibrom

C) Noduler fasiitis

D) Dermatofibrosakom Protuberans

E) Malign fibröz histiositom

92. Aşağıdaki tiroid kanseri tiplerinden hangisi, tiroid folikül

epitel hücresinden gelişmez?

A) Papiller karsinom

B) Foliküler karsinom

C) Medüller karsinom

D) Anaplastik karsinom

E) Skuamöz hücreli karsinom

93. Öksürük, hemoptizi, dispne ve hematüri şikayeti ile doktora

başvuran 25 yaşındaki erkek hastaya yapılan böbrek

biyopsisinde, immunfloresan incelemede bazal membranda

lineer IgG ve C3 birikimi saptanıyor.

En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Wegener granulomatozis

B) Berger hastalığı

C) Membranöz glomerulonefrit

D) Goodpasture sendromu

E) Lipoid nefroz

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

94. İki yaşında erkek hasta testisde tümör nedeniyle opere

ediliyor. Tümörün histopatolojik incelemesinde tümör

hücrelerinin damarlar çevresinde toplanıp, halka şeklinde

dizilmesi ile oluşan glomeruloid cisimler izleniyor.

Hücrelerin stoplazmasında ve ekstrasellüler alanlarda

immunhistokimyasal incelemede AFP ile pozitif boyanan

eozinofilik hyalin globuller saptanıyor.

Tanınız aşağıdakilerden hangisidir?

A) Embriyonal karsinom

B) Yolk sac tümörü

C) Seminom

D) Koryokarsinom

E) Sertoli hücreli tümör

95. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde, hepatositlerin

stoplazmasında PAS ile pozitif boyanan, eozinofilik, oval

şekilli inkluzyonlar görülür ?

A) Alfa 1 antitripsin eksikliği

B) Reye sendromu

C) Wilson hastalığı

D) Hemakromatozis

E) Alkolik karaciğer hastalığı

96. Peutz–Jeghers sendromunda ince barsak ve kolonda

görülen polip tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hiperplastik polip

B) Hamartomatöz polip

C) İnflamatuar polip

D) Tubuler adenom

E) Villöz adenom

97. Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları

defektif değildir?

A) Kseroderma pigmentosum

B) Fanconi anemisi

C) Bloom sendromu

D) Ataksi telenjiektazi

E) Nörofibromatozis

98. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken

amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?

A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir

B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur

C) Daima ekstrasellüler birikir

D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve

glomerüldedir

E) Karaciğerde ilk birikim disse mesafesinde başlar

99. Metil Alkol zehirlenmesinde aşağıdaki antidotlardan

hangisi öncelikle tercih edilmelidir?

A) Etil Alkol

B) Esmolol

C) N–Asetil Sistein

D) Glukagon

E) Naltrekson

15DENEME SINAVI – 46

100. Aşağıdaki hipnosedatif ilaçlardan hangisi etkisini GABA

üzerinden göstermez?

A) Fenobarbital

B) Buspiron

C) Alpidem

D) Alprazolam

E) Midazolam

101. Aşağıdaki ilaç geliştirme aşamalarından hangisi iki alt

grubu ayrılmaktadır?

A) Faz 0

B) Faz I

C) Faz IIA

D) Faz III

E) Faz IV

102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin kullanımı sırasında

hiperpotasemi beklenmez?

A) İndapamid

B) Spirinolakton

C) Süksinilkolin

D) Heparin

E) Ramipril

103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi 5HT–2

blokörüdür?

A) Amitriptilin

B) Sitalopram

C) Bupropion

D) Trazodon

E) Moklobemid

104. Lityum için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Etki mekanizması inositol fosfataz enziminin

aktivasyonudur

B) Manik epizodların profilaksisinde etkinliği yoktur

C) Plazma proteinlerinden albümine yüksek oranda

bağlanmaktadır

D) Oral biyoyararlanımı % 100’ dür.

E) Süte geçmediği için emziren kadında güvenle kullanılabilir

105. Teofilin için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Santral sinir sisteminde inhibisyona neden olur

B) Adenozin reseptör agononistidir

C) Terapötik indeksi geniştir

D) Mide asit sekresyonunu azaltır

E) Tip3 ve Tip 4 fosfodiesteraz inhibitörüdür

106. Reseptörün % 50’ sini işgal eden agonist konsantrasyonu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kd

B) EC50

C) ED50

D) Vd

E) pD2

107. Aşağıdaki nöromusküler blokörlerden hangisi Histamin

salınımına neden olur?

A) Tübokürarin

B) Atraküryum

C) Roküronyum

D) Panküromyum

E) Veküronyum

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Palyatif tedavi olarak

narkotik analjezik kullanılan terminal dönem kanser

hastalarında gelişen konstipasyonun tedavisi için

geliştirilmiştir?

A) Prukaloprid

B) Lubiprostan

C) Alvimopan

D) Metilnaltrekson

E) Loperamid

109. Akut miyokard infarktüsü nedeniyle erken dönemde hastane

başvuran ve koroner arterine stent implante edilen 42

yaşındaki erkek hasta, bir hafta sonra özellikle geceleri daha

da artan dispne şikayeti ile başvuruyor. Hastanın yapılan

tetkiklerinde akciğer ve kalp fonksiyonları normal saptanıyor.

Bu tabloya aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin yol

açması en olasıdır?

A) Tikagrelor

B) Klopidogrel

C) Aspirin

D) Prasugrel

E) Tirofiban

110. Daptomisin için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A) Lipopeptid yapıda antibiyotiktir

B) Hepatik elimisyona uğrar

C) En önemli endikasyonu MRSA ve VRE’ dir

D) Pnönomi tedavisinde kontrendikedir

E) Bakterisit özellik gösterir

111. Siklosporin’in etki mekanizması için aşağıdakilerden

hangisi en doğrudur?

A) Interlökinlerin gen transkripsiyonunun inhibisyonu

B) Inflammatuvar mediyatörlerin doku cevabının

engellenmesi

C) IgG antikorlarının katabolizmasının artışı

D) Fagositozun engellenmesi

E) Antijen tanınmasının değiştirilmesi

112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi özellikle Çizgili kas

dokusunda birikir?

A) İyot

B) Digoksin

C) Tetrasiklin

D) Trisiklik antidepresanlar

E) Klorokin

113. Aşağıdakilerden hangisi endojen non selektif nitrik oksit

sentetaz inhibitörüdür?

A) N–Nitro L–Arjinin Metil Ester

B) N–monometil L–Arjinin

C) 7–Nitroindazol

D) Asimetrik dimetil arjinin (ADMA)

E) Nesiritid

17DENEME SINAVI – 46

114. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Leishmaniasis tedavisinde ilk

seçenektir? A) Praziquantel

B) Mebendazol

C) Sodyum stiboglukonat

D) Paramomisin

E) Nifurtimoks

115. Flusitozinin doz sınırlaması gerektiren yan etkisi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Miyelosüpresyon

B) Nefrotoksisite

C) Nöropati

D) Dilate kardiyomiyopati

E) Hepatit

116. Benign prostat hiperplazisi tanısı alan ve hipertansiyonu

olan 76 yaşında ki erkek hastada aşağıdaki

antihipertansiflerden hangisi öncelikle tercih edilmelidir?

A) Amlodipin

B) Ramipril

C) Valsartan

D) Alfa metil dopa

E) Doksazosin

117. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre

kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en

olasıdır?

A) Metoklopramid

B) Tropisetron

C) Skopolamin

D) Dronabinol

E) Meklizin

118. Aşağıdaki sempatomimetik aminlerden hangisi bir ön

ilaçtır?

A) Metaraminol

B) Efedrin

C) Mitodrin

D) Hidroksi amfetamin

E) Fenilefrin

119. Aşağıdaki hiperlipidemi tedavisinde kullanılan ilaçlardan

hangisi Apolipoprotein B’ nin haberci RNA’ sını hedef alan

bir antisenseterapi örneğidir?

A) Lomitapid

B) Mipomersen

C) Anacetrapib

D) Alirocumab

E) Pitavastatin

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

120. Aşağıdaki hangisi Astım tedavisinde kullanılan ve

İnterlökin 13’ e karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?

A) Palivizumab

B) Alemtuzumab

C) Omalizumab

D) Evolucumab

E) Lebrikizumab

.

19DENEME SINAVI – 46

1. Altmış üç yaşında erkek hasta 7 gün önce yapılan koroner

by-pass operasyonu sonrası yoğun bakımda takip edilirken,

ani başlayan nefes darlığı nedeni ile değerlendiriliyor.

Yapılan fizik muayenesinde tansiyon arteryel 80/60 mmHg,

kalp sesleri derinden geliyor ve boyun venöz dolgunluğu

saptanıyor. Çekilen elektrokardiyografisinde voltaj düşüklüğü

görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konstriktif perikardit

B) Akut perikardit

C) Tamponad

D) Akut akciğer ödemi

E) Akut koroner sendrom

2. İnfektif endokardit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tanıda transösefageal ekokardiyografi önemli bir yer tutar

B) Tedaviye dirençli olgularda operasyon düşünülebilir.

C) Etken olarak Streptokoklar ve S. Aureus ön planda

mikroorganizmalardır.

D) Nativ kapak endokarditi en sık aort kapağı tutar.

E) İntravenöz ilaç bağımlılarında özellikle sağ kapak tutulumu

tipiktir.

3. Altmış beş yaşında erkek hasta 2 saatir devam eden göğüs

ağrısı nedeni ile acil serviste görülüyor.Fizik muayenesinde

tansiyon 145/95 mmHg ve nabız 103 atım /dk saptanıyor.

Dinlemede S4 olan hastanın EKG ‘sinde V1- V4 ST

elevasyonları saptanıyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tedavide primer koroner girişim ilk tercih olmalıdır.

B) Acil Ekokardiyografi yapılmalıdır.

C) Tanı Akut anterior MI’dır.

D) Tedavide aspirin ve klopidogrel verilmelidir.

E) ACE inhibitörleri erken dönemde başlanmalıdır.

4. Preeklampsi gelişmiş bir gebede aşağıdakilerden hangisi

antihipertansif olarak seçilmemelidir?

A) Alfa metil Dopa

B) Hidralazin

C) Tiazidler

D) Labetolol

E) Nifedipin

5. Akut böbrek yetersizliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Prerenal

B) Renal

C) Postrenal

D) Otoimmün

E) Enfeksiyonlar

6. Bronkoalveoler lavaj incelemesinde bakılan T4/T8 oranı

yüksekliğinin, klinik ve radyolojik bulgularla uyumlu

olduğunda tanı koydurucu olduğu hastalık aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ekstrensek allerjik alveolit

B) Bronşiolitis obliterans organize pnömoni

C) Silikozis

D) Sarkoidozis

E) İlaçlar

2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisisoruları bulunmaktadır.

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Diyabet tedavisinde hangisi insülin direncine yönelik bir

tedavidir?

A) Pioglitazon

B) Repaglinid

C) Glipizid

D) Exenatide

E) Sitagliptin

8. Altmış dokuz yaşında şuur bulanıklığı ile müracaat eden

erkek hastanın fizik muayenesinde splenomegali ve

lenfadenopati dikkati çekmektedir. Serum kalsiyumu normal

olan hastanın kemik iliğinde küçük plazmasitoid lenfositler

dikkati çekmektedir.

Hastanın tanısında ilk olarak aşağıdakilerden hangisi

düşünülmelidir?

A) Hairy cell lösemi

B) Multipl miyelom

C) Prolenfositik lösemi

D) Kronik lenfositer lösemi

E) Waldenström makroglubinemisi

9. Sağ dizinde 3 gün önce kızarıklık ve ağrı şikayeti başlayan

hastada, fizik muayenede eklem üzerinde ısı artışı tespit

ediliyor. Hastanın yapılan eklem sıvısı aspirasyonunda mm3’de

120.000 lökosit saptanıyor ve alınan aerob kültürde katalaz

pozitif, Gram yöntemiyle pozitif boyanan bakteriler ürüyor.

Bu hastaya aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi tedavi

amacıyla verilmez?

A) Klindamisin

B) Sefazolin

C) Penisilin G

D) Ampisilin sulbaktam

E) Vankomisin

10. Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon için

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Pulmoner emboli geçiren hastaların %50 sine yakınında

gelişebilir.

B) Kesin tanı sağ kalp kataterizasyonudur.

C) Tedavide pulmoner endarterektomi yapılabilir.

D) Riociguat medikal tedavide kullanılabilir.

E) Hastalarda uzun süreli antikoagülan tedavi gerekmektedir.

11. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz

trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?

A) Mounier Kuhn sendromu

B) Williams Campbell

C) Swyer James- Macload sendromu

D) Hughes Stovin sendromu

E) Poncet hastalığı

12. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) İdrar sodyumu artmıştır.

B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron

blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.

C) İdrar dansitesi yüksektir.

D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.

E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.

21DENEME SINAVI – 46

13. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden

olabilir?

A) Siklofosfamid

B) Sisplastin

C) Mitomisin

D) Bleomisin

E) Vinkristin

14. Otuzsekiz yaşında erkek hasta kilo kaybı ve gece terlemesi

yakınması ile başvuruyor.hastanın fizik muayenesinde

sağ servikal bölgede 3x3 cm mobil,ağrısız lenf bezi

palpe ediliyor. Çekilen akciğer grafisinde hiler lenf bezi

de saptanan hastada bundan sonraski yaklaşım için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Bronskoskopi

B) Enfeksiyon mononükleoz araştırılması

C) Lenf nodu biyopsisi

D) Kemik iliği incelemesi

E) ACE enzim düzeyi bakılması

15. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde trombofiliye yatkınlık

beklenen bir bulgu değildir?

A) Paroksismal nokturnal Hemoglobinüri

B) Waldenström makroglobulinemisi

C) Polistemi rubra vera

D) Antifosfosfolipid antikor sendromu

E) Nefritik sendrom

16. Myelomonositik löseminin eozinofilik formunda (M4Eo)

en sık görülen kromozom anomalisi aşağıdakilerden

hangisidir?

A)16. kromozomda inversiyon

B) 15; 17 translokasyonu

C) 8; 21 translokasyonu

D) 14; 18 translokasyonu16

E) 5q delesyonu

17. Kırk iki yaşında bayan hasta 3 haftadır kaşıntı yakınması ile

başvuruyor. Fizik muayenesinde anlamlı bulgu saptanmayan

hastanın laboratuar tetkiklerinde ALT 65 IU/L, GGT :240

IU/L,ALP:880 IU/L saptanıyor. Hastaya kolestaz ön tanısı ile

yapılan tetkiklerde ultrasonografi normal saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Primer sklerozan kolanjit

B) Primer Bilier siroz

C) Otoimmün Hepatit

D) Viral hepatit

E) Hemakromatozis

18. Aşağıdaki hangi vaskülitik durumda küçük damar tutulumu

diğerlerine göre daha azdır?

A) Behçet hastalığı

B) Henoch Schonlein purpurası

C) Temporal arterit

D) Wegener

E) Kriyoglobulinemi

22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

19. Tifo taşıyıcılığında aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi

kullanılamaz?

A) Kloramfenikol

B) Amoksisilin

C) Kotrimoksazol

D) Siprofloksasin

E) Pefloksasin

20. Aşağıdaki bakterilerden hangisini yaptığı besin

zehirlenmesinde kabızlık görülür?

A) Staphylococcus aureus

B) Clostridium botulinum

C) Vibrio parahaemolyticusj

D) Bacillus cereus

E) Salmonella typhimurium

21. Sistemik lupus eritematozus tanısıyla takip edilen 36

yaşında erkek hastada bu durumdan en sık etkilenen doku

grubu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kalp

B) Akciğer

C) Böbrek

D) Eklem

E) Beyin

22. Reiter sendromu nedeniyle takip edilen hastada aşağıdaki

hangi HLA doku grubu pozitifliği saptanabilir?

A) HLA-b51

B) HLA-B27

C) HLA-DR2

D) HLA-DR3

E) HLA-B8

23. Aşağıdakilerden hangisi berger hastalığında kötü prognoz

kriterlerinden biri değildir?

A) İleri yaş

B)Hipertansiyon

C) Aşikar hematüri

D) Erkek ciniyet

E) Glomerüloskleroz

24. Kronik böbrek hastalığı ve kalp yetersizliği nedeniyle takip

edilen 56 yaşında kadın hastaya volüm yükü nedeniyle

diüretik tedavisi başlanıyor. Hastada diüretik tedavi sonrası

işitme kaybı,tinnitus ve vertigo gelişiyor.

Hastada gelişen ototoksisiteden aşağıdaki diüretiklerden

hangisi sorumlu olabilir?

A) Asetazolamid

B) Hidroklorotiyazid

C) Spiranolakton

D) Amilorid

E) Furosemid

25. Bernard-Soulier Sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Trombosit agregasyonu bozuktur

B) Periferik yaymada dev trombositler izlenir

C) Protrombin zamanı normaldir

D) Glikoprotein Ib-IX kompleksi eksiktir

E) Otozomal resesif geçer

26. Aşağıdakilerden hangisi retikülositopeni nedenlerinden biri

değildir?

A) Aplastik anemi

B) Hipersplenizm

C) Vitamin B12 eksikliği

D) Talasemi

E) Folik asit eksikliği

23DENEME SINAVI – 46

27. Aşağıdakilerden hangisi akut myeloid lösemide kötü

prognostik özelliklerden biri değildir?

A) İleri yaş

B) Auer body negatifliği

C) Lökosit sayısının 120000 olması

D)Sekonder AML

E) t(15,17) pozitifliği

28. Kırk sekiz yaşında polisitemia vera tanılı erkek hasta

acil servise ani başlayan karın ağrısı, bulantı, kusma ve

karında şişlik şikayeti ile başvuruyor. Fizik muayenesinde

hepatomegali ve asit saptanıyor.

Hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mezenter arter oklüzyonu

B) Hemokromatozis

C) Peptik ulcus aktivasyonu

D) Budd-chiari sendromu

E) Hepatosellüler karsinom

29. Bilirubin metabolizmasında konjuge bilirubin aşağıdaki

bölgelerden hangisinde ürobilinojene çevrilir?

A) Periferik kan

B) Barsak

C) Hepatik sinüzoidler

D) Safra kesesi

E) Böbrek

30. Seksen iki yaşında erkek hasta kanlı kusma şikayeti ile acil

servise getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde tansiyonu 70/40

mmHg olan ve rektal tuşesinde melena saptanıyor.

Hastada yapılması gereken en öncelikli yaklaşım

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İntravenöz Proton pompa inhibitörü infüzyonu

B) Nazogastrik sonda takılması ve mide lavajı

C) Acil gastroskopi yapılması

D) Sangstaken-Blakemore tüpü takılması

E) İntravenöz sıvı ve kolloid replasmanı

31. Derinin yassı hücreli kanseri, derideki aşağıdaki hücrelerin

hangisinden köken alır?

A) Melanosit

B) Keratinosit

C) Bazal hücre

D) Makrofaj

E) Fibroblast

32. Aşağıdakilerden hangisinde intraepidermal bül görülme

olasılığı en yüksektir?

A) Pemfigus

B) Epidermolizis bullosa

C) Bülloz pemfigoid

D) ichtiozis

E) Dermatitis herpetiformis

33. Posterior serebral arter tıkanıklığına bağlı ipsilateral 6.

ve 7. kranial sinir felci ve kontralateral hemipleji gelişen

hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Weber sendromu

B) Benedikt sendromu

C) Millard–Gubler sendormu

D) Wallenberg sendromu

E) Gradenigo sendromu

34. Erişkinde en sık görülen epilepsi tipi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Grand mal epilepsi

B) Basit parsiyel epilepsi

C) Absans epilepsi

D) Temporal lob epilepsi

E) Myoklonik epilepsi

24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

35. Beyin ölümünde aşağıdakilerden hangisinin görülmesi

beklenmez?

A) Negatif apne testi

B) Kornea refleksinin olmaması

C) İzoelektrik Elektroensefalogram

D) Okulosefalik refleksin olmaması

E) Okulovestibuler refleksin olmaması

36. Yetmiş yaşında diabetik ve hipertansif hasta akut kuadripleji

ile hastaneye getiriliyor. Yapılan muayenesinde horizontal

göz hareketlerinde kısıtlılık olduğu, ancak vertikal göz

hareketlerinin sağlam olduğu saptanıyor.

Bilinci açık, sözel uyarılara göz kırpma şeklinde Cevap

veren hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Benedikt sendromu

B) Locked in sendromu

C) Fisher’in birbuçuk sendromu

D) Perinaud sendromu

E) Gullain–Barre sendromu

37. Analitik epidemiyolojik çalışmalardan olan Kesitsel

araştırmalarda aşağıdaki ölçütlerden hangisi elde edilir?

A) Rölatif risk

B) İnsidans

C) Prevalans

D) Atfedilen risk

E) Tahmini rölatif risk

38. Erken teşhiste kullanılan tarama testleri aşağıdakilerden

hangisinin temelini oluşturur?

A) Birincil koruma

B) İkincil koruma

C) Üçüncül koruma

D) Rehabilitasyon

E) Sürveyans

39. Türkiyede yasal abortus üst sınırı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) 6 hafta

B) 8 hafta

C) 10 hafta

D) 12 hafta

E) 14 hafta

40. Alkol kesilmesi sonrasında akut gelişen bilinç bozukluğu,

halusilasyonlar ve bilişsel işlevlerde bozulma tablosuyla

acil servise getirilen hastada en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Wernike Ensefalopatisi

B) Korsakoff Sendromu

C) Depresyon

D) Delirium tremens

E) Şizofreni

41. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide prognozu etkileyen

faktörlerden değildir?

A) Aile hikayesi

B) Cinsiyet

C) Yaş

D) Medeni durum

E) Duygudurum bozukluğu

25DENEME SINAVI – 46

42. Kırk üç yaşındaki kadın hasta, araç içi trafik kazası sonucu

toraks travması nedeniyle ambulansta entübe edilerek acil

servise getiriliyor. Sistolik kan basıncı 50 mmHg ve hava yolu

basıncı 70 mBar olan hastayı ambu ile solutmakta güçlük

çekiliyor.

Bu hasta için altta yatan yaralanmanın aşağıdakilerden

hangisi olması beklenmez?

A) Masif hemotoraks

B) Perikard tamponadı

C) Basınçlı pnömotoraks

D) Diyafragma rüptürü

E) Trakea rüptürü

43. Dört yaşında erkek çocuk ateş yüksekliği, yutma güçlüğü,

nefes alırken boğuk ses çıkarma ve boyunda eğrilik şikayetleri

olması nedeniyle hekime başvuruyor. Fizik muayenesinde

orofarinkshiperemik, farinks arka ve yan duvarlarında

şişmefarkediliyor. Solunum seslerinde inspiratuvarstridor

ve boyunda sağda tortikollis saptanıyor. Direk boyun yan

grafisinde boyun vertebraları ile farinks duvarı arasındaki

mesafede artma ve bu bölgede hava sıvı seviyesi olduğu

saptanıyor.

Bu olguda en olası tanı ve en sık etiyolojik etken ikilisi

aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) Peritonsiller apse – S. pyogenes

B) Peritonsiller apse – Polimikrobial

C) Retrofaringeal apse – Polimikrobial

D) Retrofaringeal apse – S. pyogenes

E) Epiglottit – H. influenza tip B

44. Dört yaşında erkek hasta ağır sepsis nedeniyle çocuk yoğun

bakım ünitesinde izlenmektedir. Bu çocukta izole edilecek

etiyolojik etken en olası olarak aşağıdakilerden hangisidir?

A) M. pneumonia

B) C. pneumonia

C) S. pneumonia

D) K. Pneumonia

E) L. Pneumonia

45. Çocuklarda hemofagositik sendrom tanısı için aşağıdaki

klinik veya laboratuvar bulgularından hangisi kullanılmaz?

A) Ateş

B) Splenomegali

C) Bisitopeni/pansitopeni

D) Hipofibrinojenemi

E) Hipoferritinemi

46. Çocukluk çağında tümör lizissendromuna neden olan en sık

malignite aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut lenfoblastik lösemi

B) Akut promiyelositik lösemi

C) Hodgin lenfoma

D) Burkitt lenfoma

E) Nöroblastom

47. Aşağıdakilerden hangisi kardiyovaskülerdisfonksiyon tanı

kriterlerinden birisi değildir?

A) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine

rağmen kan basıncının 5. Persantil altında olması

B) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine

rağmen sistolik kan basıncının yaşa göre 2 tandart

sapmanın altında olması

C) Kan basıncını normal sınırda tutmak için vazoaktif ilaçlara

ihtiyaç duyulması

D) Kan gazında metabolikasidoz ve laktatın normal sınırının

2 katının üzerinde olması

E) Kapiller dolum zamanının 2 sn üzerinde olması

26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

48. Çocukluk çağı Meckel divertikülü için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Küçük çocuklarda ağrısız, masif alt gastrointestinal sistem

kanaması nedenidir

B) Kız çocuklarında erkeklere göre daha sık görülür.

C) Gastrointestinal sistemin en sık görülen anomalilerinden

birisidir.

D) En iyi tanı yöntemi sintigrafik görüntülemedir.

E) Yerleşim yeri ileoçekalvalvden 50–75 cm proksimaldedir.

49. Çocuklarda yaşa göre tartı (Gomez) ve boya göre tartı

(Rölatif tartı) nın normal sınırları aşağıdakilerden

hangisidir?

A) % 50–%70

B) % 70–%90

C) %90–%100

D) %90–%110

E) % 100–%120

50. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin hem eksikliği hem de

toksisitesi psedötümör serebriye tablosuna neden olur?

A) A vitamini

B) K vitamini

C) E vitamini

D) B1 vitamini

E) B2 vitamini

51. Sekiz aylık erkek bebek ekstremitelerde kısalık gözlenmesi

üzerine muayeneye getiriliyor. Öyküsünde antenatal

takiplerinde polihidroamniyoz öyküsü dışında özellik yok.

Fizik muayenesinde baş çevresinin yaşına göre büyük olduğu,

ön fontanelinin geniş olduğu, ektremitelerde özellikle

proksimal kısımlarda kısa olduğu (rizomelik kısalık), el

parmaklarının birbirinde ayrı durduğu ve pençe görüntüsü

verdiği, göğüs kafasenin başına göre daha dar gözlendiği

görülüyor. Diğer sistem muayenelerinde özellik saptamıyor.

Görüntülemelerinde ekstremitelerdeproksimal kısalık,

tübüler kemiklerin kısa, metafizlerin düzensiz olduğu, lomber

direk grafide özellikle lombervertebralardakiinterpediküler

mesafenin giderek daraldığı dikkati çekiyor.

Bu çocukta en olası tanıdan sorumlu tutulan gen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Frataksin

B) Fibrilin

C) Fibroblast büyüme faktörü reseptör 3

D) C1 esteraz

E) NF–1

52. Sekiz yaşında erkek çocuk halsizlik, hafif solukluk ve

skleralarında hafif sarılıkşikayeti ile başvuruyor. Öyküsünde

son zamanlarda yazı yazmasında bozulması olduğu ve

amcasının oğlunun nedenini tam hatırlayamadıkları bir

hastalıktan dolayı karaciğer nakli olduğu öğreniliyor.

Tetkiklerinde anemi, periferik yaymada eritrositlerde yer

yer parçalanmalar olduğu, AST ve ALT değerlerinin yaşına

göre yüksek olduğu, Total ve direk bilirubin değerlerinin

arttığı, ALP değerinin ise artmadığı, albümin ve seruloplamin

değerinin ise düşük olduğu saptanıyor.

Bu çocukta en olası ön tanı nedir?

A) Otoimmunhemolitik anemi

B) Gilbertsendromu

C) Wilson hastalığı

D) Reye sendromu

E) Hereditersfrorositoz

27DENEME SINAVI – 46

53. Üç yaşında erkek çocuk idrarda kan gelmesi şikayeti ile

getiriliyor. Fizik muayenesinde karında sol tarafta ele gelen

kitle saptanıyor. Batın Ultrasonografisinde sol böbrekten

kaynaklanan 6*4 cm boyutunda kitle saptanıyor.

Bu çocukta düşünülen en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Nöroblastom

B) Wilms tümörü

C) Non–hodginlenfoma

D) Hepatoblastom

E) Feokromasitoma

54. Anafilaksi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A) Çocuklarda en sık nedeni venom allerjisidir

B) Plazma triptaz düzeyinde artış tanıyı destekler

C) Tanısı klinik bulgulara göre konulur

D) Sistemik bir reaksiyondur

E) İlk tedavi seçeneği İM Adrenalindir

55. Deri prick testi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

yanlıştır?

A) Mast hücrelerinden histamin salınması sonucu reaksiyon

oluşur

B) Endürasyon ve kızarıklık olması pozitif olarak

değerlendirilir

C) Antihistaminik kullanımından etkilenmez

D) Gıdalar ile intradermal test yapılması önerilmez

E) Spesifik IgE ölçümü ile benzer tanı değerine sahiptir.

56. İmmün yetmezlik–özellik eşleştirmelerinden hangisi doğru

değildir?

A) T–hücre defekti –Erken bulgu verir

B) B–hücre defekti–Tekrarlayan sinopulmoner enfeksiyonlar

C) Kompleman defekti – Herhangi bir yaşta görülebilir

D) Nötrofil defektleri – Erken yaşlarda başlar

E) Nötrofil defektleri–Romatolojik hastalıklar sık görülür

57. On üç günlük erkek uyandırılamama, emme bozukluğu ve

siyanoz yakınması ile getirildi. Fizik değerlendirme, moro

refleksi zayıf, emmesi ısırır şekilde, tonus düşüklüğü ve

normal solunum sesleri olarak raporlanıyor. Kan basınç

düşüklüğü, serum Na:123 mEq/L, K:6,8 mEq/L, kreatinin:3,5

mg/dL ve glukoz: 25 mg/dL saptanıyor.

En olası tanı nedir?

A) Konjenital adrenal hiperplazi–21 OH eksikliği

B) Konjenital adrenal hiperplazi – 11β OH eksikliği

C) Hipoplastik sol kalp sendromu

D) Akut böbrek yetmezliği

E) Konjenital pilor stenozu

58. Aşağıdakilerden hangisi primer konjenital hipotiroidi

nedenlerinden biri değildir?

A) Maternal hashimato hastalığı

B) TSH eksikliği

C) Tiroid disgenezisi

D) İyot eksikliği

E) Annenin amiodaron kullanması

59. Aşağıdakilerden hangisi SLE hastalık aktivitesi ile

korelasyon göstermez?

A) ESR

B) Anti ds–DNA

C) Hemofili A

D) C3 ve C4 düzeyi

E) ANA

60. Aşağıdakilerden hangisinde artmış anyon gap yoktur?

A) Diyabetik ketoasidozis

B) Kronik böbrek yetmezliği

C) Propiyonik asidemi

D) Aspirin intoksikasyonu

E) Renal tubuler asidoz

28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

61. On altı yaşındaki erkek çocuk, rekürren hematüri yakınmasıyla

inceleniyor. Tam idrar tetkikinde büyük büyütmede 30–35

eritrosit ve eritrosit silendirleri ve hyalen membranlar görülüyor.

Biyokimyasal incelemede kreatinin yüksek saptanıyor. Ailesinde

diyaliz tedavisi alan kişinin olduğu öğreniliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alport sendromu

B) MPGN

C) FSGS

D) Good pasture sendromu

E) İnce glomerüler bazal membran hastalığı

62. Akut glomerülonefrit nedenlerinden hangisinde kompleman

düşüklüğü görülür?

A) Henoch Schönlein purpurası

B) IgA nefriti

C) Memranöz glomerülonefrit

D) Akut poststreptokokal nefrit

E) Good pasture sendromu

63. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda burun kanaması nedeni

değildir?

A) Digital travma

B) Yabancı cisim

C) Nemli hava

D) Allerjik rinit

E) Hipertansiyon

64. Aşağıdaki şıklardan hangisinde “tekrarlayan akciğer

enfeksiyonu” tanımı doğru olarak verilmiştir?

A) 6 ayda 3, yılda ≥3 defa olan pnömoni

B) Yılda 3, tüm zamanlarda ≥4 defa olan pnömoni

C) Ayda ≥1 defa olan pnömoni

D) 6 ayda 2, yılda ≥3 defa olan pnömoni

E) Yılda 2, toplamda ≥3 defa olan pnömoni

65. Hangisi hidrops fetalis nedeni değildir?

A) Kan kaybı

B) İU parvovirus enfeksiyonu

C) Homozigot β–talasemi

D) Kardiyak blok

E) Nieman Pick

66. Yenidoğan bebeklerde sarılığın major risk faktörlerinden

biridir?

A) İlk 24 saatte görülmesi

B) Kardeşte sarılık öyküsü

C) Diyabetik anne çocuğu

D) Anne yaşı > 25

E) Erkek çocuk

67. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini arttırmaz?

A) Maternal diyabet

B) Sezaryen ile doğum

C) Hidrops fetalis

D) Annede hipertansiyon

E) Asfiksi

68. Elli günlük erkekte bebek emme zorluğu, kilo alamama ve

dispne, takipne, hepatomegali ve 4/6 holosistolik üfürüm

raporlanıyor.

Bu hastada en olası aşağıdakilerden hangisidir?

A) Endokardiyal yastık defekti

B) Total anormal venöz dönüş anomalisi

C) Ventriküler septal defekt

D) Triküspit atrezisi

E) Pulmoner atrezi

29DENEME SINAVI – 46

69. Kilo alamama yakınmasıyla getirilen 10 aylık bebekta

aşağıdakilerden hanginsin eşlik etmesi metabolik hastalık

olasılığını arttırmaz?

A) Mental retardasyon

B) Ebeveyn akrabalığı

C) Anormal koku

D) Kusma

E) Prematüre doğum öyküsü

70. Fallot tetralojisi nedeniyle izlenen 20 aylık çocuk acil servise

huzursuzluk, ardından gelişen morarma ve solunum zorluğu

ile getiriliyor. Değerlendirmesinde hastanın solunum sayısı:

72/dk, oksijen saturasyonu %67 ve kalp tepe atımı: 162/dk

olarak ölçülüyor.

Bu hastaya aşağıdaki tedavilerden hangisi uygulanmaz?

A) Propranolol

B) Furosemid

C) Diz–göğüs pozisyonuna getirme

D) Morfin

E) Bikarbonat

71. Sekiz yaşında kız çocuğu 4 gündür olan baş ağrısı, kusma ve

çift görme nedeniyle başvuruyor. Göz dibi incelemesinde papil

ödemi saptanan kraniyal görüntelemesinde kitle saptanmıyor.

Bu hastada tanı koymak için en uygun yaklaşım

aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) Göz konsültasyonu

B) Lomber ponksiyon

C) CRP düzeyi

D) Vitamin A verilmesi

E) Kraniyal anjiografi

72. Aşağıdakilerden hangisi ön fontanelin erken kapanmasına

neden olur?

A) Nutrisyonel rikets

B) Hidrosefali

C) Konjenital hipotiroidizm

D) Trizomi 21

E) Kraniosinostoz

73. Aşağıdaki sitokin – etki mekanizmaları eşleştirmelerinden

hangisi yanlıştır?

A) İnterferon–gama – Granülom oluşumu ve intraselüler

mikroorganizmaların eradikasyonu

B) İnterlökin–2 – Serbest radikallerin salınımını sağlayarak

bakterisidal etki göstermek

C) İnterlökin–8 – Yara iyileşmesinde keratinosit matürasyonu

yaparak yara iyileşmesine katkı sağlamak

D) Hmgb1 – İnflamasyonunun geç mediatörüdür, travmada

hastalıklı davranıştan sorumludur

E) İnterlökin–13 – Nitrik oksiti aktive eder ve endoteliyal

aktivasyonu güçlendirir.

74. Travmada katekolaminlerin etkileri için aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) Tiroid ve paratiroid hormonu salınımını arttırır.

B) Renin salınımını arttırken aldosteron salınımını arttırır.

C) Tnf–alfa, interlökin–1 ve IL–2 salınımını arttırırlar.

D) İnterlökin–4ve IL–10 salınımını arttırır.

E) Hepatik glikojenolizis, glukoneogenezis, proteolizis ve

lipolizis yapar.

30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

75. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde hiponatremiyle

birlikte renal sodyum ekskresyonunda artma ve idrar

ozmolaritesinde plazmaya göre yükselme gözlenir?

A) Hipotrioidi

B) Adrenal yetmezlik

C) Uygunsuz ADH salınımı sendromu

D) Akut renal yetmezlik

E) Graves hastalığı

76. Travmaya bağlı şok tablosunda görülebilen ve ölüm

üçlüsü olarak bilinen klinik bulgular aşağıdaki şıklardan

hangisinde birlikte verilmiştir?

A) Asidoz – hipotermi – koagülopati

B) Letarji – hipotermi – hiperventilasyon

C) Hipotermi – koagülopati – letarji

D) Koagülopati – letarji – hipertermi

E) Hiperventilasyon – hipertermi – koagülopati

77. Hemorajik şokun şidetini belirlemede aşağıdaki

parametrelerden hangisi uygundur?

A) Hematokrit düzeyi

B) Asidemi

C) Sitemik kan basıncı

D) Abdominal kompartman basıncı

E) Nabız atım sayısı

78. Cerrahi hastalarda aşağıdakilerden hangisi sepsisin

şiddetiyle doğrudan ilişkilidir?

A) Makrofajlar tarafından apopitotik hücrelerin fagositozu

B) Lenfopeninin derecesi

C) İnterlökin–10 ile immun supresyon

D) İnflamatuar sitokinlerle nötrofil apopitozisinin inhibisyonu

E) Nötrofillerden açığa çıkan serbest radikaller

79. TH1 ve TH2 hücrelerini travmada inhibe eden sitokinler

aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) İnterferon gama – interlökin 4

B) İnterlökin 10 – glukokortikoidler

C) İnterlökin 4 – interferon gama

D) İnterlökin 10 – interlökin 12

E) İnterlökin 10 – interlökin 4

80. Aşağıdaki şıklardan hangisinde hücre içinin tampon sistemi,

dokunun en önemli tampon sistemi ve ekstraselüler sıvının

en önemli tampon sistemi doğru olarak sıralanmıştır?

A) Fosfat tampon sistemi, Protein tampon sistemi,

Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi

B) Protein tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asit tampon

sistemi, Fosfat tampon sistemi

C) Fosfat tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asist tampon

sistemi, Histidin tampon sistemi

D) Glutamin–amonyum tampon sistemi, Protein tampon

sistemi, CO2 tampon sistemi

E) Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi, CO2 tampon

sistemi, Histidin tampon sistemi

81. Meme kanserinde immunohistokimyasal parametreler

göz önüne alındığında aşağıdakilerden hangisi en kötü

prognoza sahiptir?

A) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 –

B) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 +

C) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +

D) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 –

E) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +

31DENEME SINAVI – 46

82. Vücut sıvı kompartmanlarının protein içeriklerinin en fazla

olandan en az olana doğru sıralanışı aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) İntraselüler sıvı > Plazma > İnterstisyel sıvı

B) İnterstisyel sıvı > İntraselüler sıvı > Plazma

C) Plazma > İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı

D) İnterstisyel sıvı > Plazma > İntraselüler sıvı

E) İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı > Plazma

83. Aşağıdaki şıklardan hangisinde cerrahi yaralanma ile

yaranın cerrahi sınıflaması uyumlu değildir?

A) 25 yaşında inguinal herni ameliyatı olan hasta – Tip 1

temiz yaralanma

B) 55 yaşında laparoskopik kolesistektomi olan hasta – Tip2

temiz kontamine yaralanma

C) Penetran karın travmasıyla acile getirilen hasta – Tip–3

kontamine yaralanma

D) Perfore divertikülit tanısı konulan hasta – Tip–4 kirli

yaralanma

E) Kolon obstruksiyonu ön tanısıyla acilden ameliyata alınan

hasta – Tip–4 kirli yaralanma

84. Yara iyileşmesinde aşağıdakilerden hangisi epidermal hücre

hareketini başlatır?

A) Kollajen aktivitesi

B) Matriks metallporoteinaz 1 salgısı

C) Yara kenarına komşu alanda epitelyum hücrelerinin

bulunmaması

D) Epidermal hücrelerin integrin reseptör ekspresyonu

E) Bazal membran hasarı

85. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde konjenital tip 3 kollajen

defektine bağlı yara iyileşmesi sorunu görülür?

A) Osteogenezis imperfecta tip 3

B) Ehler–Danlos Tip 4

C) Ehler–Danlos Tip 3

D) Marfan sendromu

E) Epidermolizis bülloza

86. Malign melanom ve tipleri için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Yüzeyel yayılan tip – En sık görülen tip olup el ve ayak

hariç her yerde görülebilir.

B) Nodüler tip – En kötü prognozlu olan, radyal yayılımı

olmayan ve daima vertikal yayılan tiptir.

C) Lentigo maligna tipi – Yüzde ve yaşlıların el sırtında en sık

görülen tip olup en iyi prognozlu tiptir.

D) Akral lentiginöz tip – En az görülen ve siyah ırkta en sık

görülen tiptir. Tırnak yatağında pigmentasyon oluşturan

tiptir.

E) Görülme sıklığı azalan sıklık sırasına göre: Yüzeyel yayılan,

nodüler, akral lentiginöz, lentigo maligna.

87. Aşağıdaki şıklardan hangisinde BIRADS sınıflaması ile

karşısında verilen lezyonlar uyumsuzdur?

A) BIRADS–2 – Kalsifiye fibroadenom

B) BIRADS–3 – Sklerozan adenozis

C) BIRADS–3 – Meme koruyucu cerrahiden sonra yapılan

ilk mamografik incelemede elde edilen kalsifikasyon ve

ödematöz değişiklikler.

D) BIRADS–4 – Duktal karsinoma insitu

E) BIRADS–5 – Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen

kenarları dikensi çıkıntılı kitleler

32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

88. Kırk yaşındaki hasta göğüs ağrısı ve disfaji şikayetleriyle

başvuruyor. Çekilen özegafus grafisi normal olarak

değerlendiriliyor. Özefagus manometrisinde gövdede eş

zamanlı, orta derecede yüksek genlikli kasılmalar ve alt

özefagus sfinkterinde normal gevşeme saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Diffüz özefagial spazm

B) Fındıkkıran özefagus

C) Akalazya

D) Skleroderma

E) Koroner arter hastalığı

89. Tip 1 mide bengin ülserinin patogenezinde genellikle

aşağıdakilerden hangisi suçlanmaktadır?

A) Hiperpepsinojenemi

B) Mide stazına ikincil hipergastrinemi

C) Antrum stazı

D) Mide mukozal bariyerinin defektif olması

E) Paryetal hücre sayısının artmasına ikincil asit

hipersekresyonu

90. Aşağıdakilerden hangisi Evre IV mide kanseridir?

A) T1N0

B) T2N2

C) T1N3

D) T3N2

E) T4N0

91. Karaciğere en sık metastaz yapan karsinoid tümör

lokalizasyonu, en sık karsinoid sendrom oluşturan

karsinoid tümör lokalizasyonu ve karaciğere en az metastaz

yapan karsinoid tümör lokalizasyonu aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) İleum, Apendiks, Kolon

B) Kolon, Apendiks, İleum

C) Kolon, İleum, Apendiks

D) Duodenum, Kolon, Rektum

E) İleum, Rektum, Apendiks

92. Herediter nonpolipozis kolorektal kanser sendromunda

aşağıdaki sistemlerden hangisi için malignite taraması

yapılmasına gerek yoktur?

A) Üst üriner sistem karsinomu

B) Safra kesesi ve safra yolları karsinomu

C) Santral sinir sistemi kanseri

D) İnce barsak kanseri

E) Tiroid ve paratiroid kanserleri

93. Anal kanalın aşağıdaki tümörlerinden veya

hastalıklarından hangisi adenokarsinomdur?

A) Malign melanom

B) Bazal hücreli karsinom

C) Bazaloid karsinom

D) Bowen hastalığı

E) Anal kanalın paget hastalığı

94. Kırk iki yaşında bayan hasta akut arkın ve hemorajik

şok tablosu nedeniyle acil servise getiriliyor. Hastanın

öyküsünden daha önce önemli bir sağlık problemi olmadığı,

olay öncesinde karın travmasının bulunmadığı öğreniliyor.

Ektopik gebelik şüphesiyle yapılan sorgulamada hastanın 20

yaşından beri OKS kullandığı öğreniliyor. Çekilen abdominal

tomografide batında yaygın sıvı ve karaciğer segment 4’te

kontrastlanma artışı saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Karaciğer tümör rüptürü

B) Hepatik adenom rüptürü

C) Fokal nodüler hiperplazi rüptürü

D) Karaciğer hemonjiom rüptürü

E) Safra yolu hamartomu rüptürü

33DENEME SINAVI – 46

95. Koledok kistleri için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Koledok kisti olan hastalarda kolanjiokarsinom riski artar.

En yüksek risk artışı safra kesesi kanserindedir.

B) Koledok kistleri OR kalıtılır.

C) En sık görülen koledok kisti Tip 1’dir.

D) En nadir görülen koledok kisti Tip 5’tir.

E) Karaciğer transplantasyonuyla tedavi edilmesi gereken

tipler Tip 4b ve 5’tir.

96. Pankreasın kistik neoplazmları için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) En sık görülen kistik neoplazm seröz kistadenomdur.

B) Seröz kistadenomda CEA > 200 ng’mL iken müsinoz

kistadenomda CEA < 200 ng/mL’dir.

C) Histolojisi nöroendokrin tümörlere benzeyen ancak

nöroendokrin tümör belirteci olan kromagranin ile

boyanmayan kistik neoplazm, solid psödopapiller

tümördür.

D) Tespit edildiğinde GİS tümörleriyle senkron olarak

bulunabilen kistik neoplazm, intraduktal papiller müsinöz

neoplazmdır.

E) Prognozu en kötü kistik neoplazm musinöz

kistadenokarsinomdur.

97. El bileğinin radial yüzünde ağrı ve hassasiyetten yakınan

bir hastanın fizik muayenesinde hastadan elini, başparmak

diğer parmakların içinde kalacak şekilde yumruk yapması

isteniyor. Daha sonra hastanın el bileği ulnar yönde harekete

zorlanıyor.

Bu hastaya uygulanan muayene yöntemi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Tinel Testi

B) Finkelstein Testi

C) Phalen Testi

D) Watson Testi

E) Kompresyon Testi

98. Erişkinlerde, akut hematojen osteomyelitin daha sık

görüldüğü iskelet bölgesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Femur üst uç metafizi

B) Femur alt uç metafizi

C) Vertebra corpusu

D) Humerus üst uç metafizi

E) Radius distal uç metafizi

99. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında

aşağıdakilerden hangisi gözlenmez?

A) Böbreklerde büyüme

B) Karaciğer kistleri

C) Periportal fibrozis

D) Kalisklerde gerileme ve uzama

E) İntrakranial anevrima

100. Araç dışı yaralanma ile getirilen erkek çocukta üretral

meadan kan gelmektedir. Düz radyografide pelviste

fraktür izlenen bu hastada aşağıdaki organlardan hangisi

yaralanmıştır?

A) Mesane

B) Üreter

C) Böbrek

D) Posterior üretra

E) Anterior üretra

34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

101. Aralıklı kolik tarzı karın ağrıs, kusma ve rektal kanama

ile getirilen 10 aylık bebekte akla ilk gelmesi gereken tanı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Volvulus

B) İnvajinasyon

C) İntestinal duplikasyon

D) Ülseratif kolit

E) Meckel divertikülü

102. Erişkinlerde balon dilatasyonun tercih edildiği konjenital

hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Valvuler aort darlığı

B) Aort koartasyonu

C) Pulmoner valvuler darlık

D) Ebstein anomalisi

E) Ciddi mitral darlık ve yetmezliği

103. Pyelonefrit sonrası renal kortikal skar varlığını belirlemek

için aşağıdaki tetkiklerden hangisinin kullanılması

gerekmektedir?

A) Diffüz Manyetik Rezonans Görüntüleme

B) Manyetik Rezonans Spektroskopisi

C) DTPA Renal Sintigrafisi

D) DMSA Renal Sintigrafisi

E) Renal Doppler Ultrasonografi

104. Dandy Walker Sendromunda aşağıdakilerden hangisi

görülmez?

A) Foramen magendi atrezisi

B) Foramen luschka atrezisi

C) Obstruktif hidrosefali

D) Serebellar hipoplazi

E) Servikal vertebra füzyonu

105. Akustik nörinom tanısında en duyarlı görüntüleme

yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kontrastlı BT

B) Kontrastsız BT

C) Kontrastlı MR

D) Kontrastsız MR

E) Anjiografi

106. Tek taraflı otalji ve periferik fasiyal paralizi ile başvuran

hastanın yapılan fizik muayenesinde ipsilateral kulak

kepçesinde veziküler lezyonlar saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Büllöz mirinjit

B) Bell paralizisi

C) Erizipel

D) Otitis media

E) Ramsey–hunt sendromu

107. Akut iridosiklit tedavisinde aşağıdakilerden hangisi

kullanılmaz?

A) Steroidli damla

B) Immunsupresifler

C) Sikloplejik ajanlar

D) Pilokarpin

E) Perioküler steroid enjeksiyonu

35DENEME SINAVI – 46

108. Altmış beş yaşındaki erkek hasta ayak başparmak

tırnaklarında kalınlaşma nedeniyle başvuruyor.

Dermatolojik incelemesinde ayak başparmak tırnaklarında

matlaşma, sarı-beyaz renk değişikliği ve subungual

hiperkeratoz saptanan hastanın sağ ayak tabanı ve

lateralinde de hiperkeratoz tespit ediliyor.

Bu hastanın ayırıcı tanısında öncelikle aşağıdakilerden

hangisinin araştırılması gerekir?

A) Tinea unguium

B) Psöriazis vulgaris

C) Liken planus

D) Pemfigus vejetans

E) İktiyozis vulgaris

109. Vestibulum ve vestibular bezler embriyolojik olarak

hangisinden köken alır?

A) Paramezonefrik kanal

B) Ürogenital sinüs

C) Genital tüberkül

D) Mezonefrik kanal

E) Paraöforon

110. Endometriozisin en sık ekstragenital yerleşim yeri

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Beyin

B) Akciğer

C) Burun

D) Rektum

E) Göz

111. Pap smear ile aşağıdaki infeksiyonlardan hangisinin

tanımlanması daha az olasıdır?

A) Aktinomikozis

B) Herpes genitalis

C) Klamidyal servisit

D) Trikomonas vajiniti

E) Kandidal vajinit

112. Menstruel siklusta ovulasyon tipik olarak ne zaman

gerçekleşir?

A) LH pikinden 24–36 saat sonra

B) Östrojen pikinden 48–72 saat sonra

C) Progesteron pikini takiben

D) Menstruel siklusun 14. günü

E) FSH pikinin hemen öncesinde

113. Non–klasik (geç başlangıçlı) 21 hidroksilaz eksikliğinin

ayırıcı tanısında aşağıdaki klinik tablolardan hangisi

öncelikle düşünülmelidir?

A) Komplet androjen duyarsızlık sendromu

B) 5α redüktaz eksikliği

C) McCune Albright sendromu

D) Polikistik over sendromu

E) Mayer–Rokitansky–Küstner–Hauser sendromu

36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

114. Düşük doz kombine oral kontraseptif kullananlarda

aşağıdakilerden hangisi genel popülasyona oranla daha

sık görülür?

A) Meme kanseri

B) Kolorektal kanser

C) Serebrovasküler olay

D) Anemi

E) Romatoid artrit

115. Erken membran rüptürünün en kesin tanısı

aşağıdakilerden hangisi ile konur?

A) Öykü

B) Nitrazin testi

C) Ultrasonografi

D) PAMG–1 protein testi

E) Amnion akışının gözlenmesi

116. Plasentadan geçmeyen maternal yapı hangisidir?

A) Ig G

B) Fetal eritrosit

C) Doğal kan grubu antikorları

D) Suda eriyen vitaminler

E) O2 ve CO2

117. Aşağıdakilerden hangisi plasenta accreta gelişimi için en

önemli risk faktörüdür?

A) Sezaryen

B) Hipertansiyon

C) Dekolman plasenta

D) Erken membran rüptürü

E) Erken gebelikte kanama

118. Puerperal infeksiyon, aşağıdakilerden hangisinde daha sık

görülür?

A) Sezaryen

B) Plasental retansiyonun elle çıkarılması

C) Postpartum tubal ligasyon

D) Servikal yetmezlik için servikse dikiş konması

E) Erken membran rüptürü

119. Kaç yaşından önce Pap smear yapılmasına gerek yoktur?

A) 13

B) 16

C) 18

D) 21

E) 25

120. Serviks adenokanserlerinde aşağıdaki HPV alt–tiplerinden

hangisi daha sık gözlenir?

A) HPV 16

B) HPV 18

C) HPV 31

D) HPV 45

E) HPV 58

01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji

01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Doğum

TEMEL BİLİMLER

KLİNİK BİLİMLER

TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– B 31– A 61– C 91– C

2– D 32– C 62– C 92– C

3– D 33– D 63– D 93– D

4– C 34– C 64– B 94– B

5– D 35– D 65– B 95– A

6– A 36– E 66– B 96– B

7– E 37– B 67– A 97– E

8– C 38– A 68– E 98– B

9– C 39– B 69– C 99– A

10– B 40– B 70– C 100– B

11– C 41– D 71– D 101– D

12– A 42– C 72– A 102– A

13– C 43– A 73– B 103– D

14– B 44– C 74– E 104– D

15– C 45– B 75– A 105– E

16– C 46– E 76– A 106– A

17– A 47– B 77– A 107– A

18– A 48– A 78– A 108– D

19– C 49– B 79– C 109– A

20– B 50– D 80– E 110– B

21– D 51– E 81– E 111– A

22– A 52– A 82– A 112– B

23– B 53– B 83– B 113– D

24– A 54– D 84– E 114– C

25– C 55– D 85– C 115– A

26– D 56– C 86– C 116– E

27– E 57– A 87– D 117– A

28– E 58– C 88– C 118– C

29– B 59– A 89– C 119– B

30– D 60– C 90– A 120– E

KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– C 31– B 61– A 91– C

2– D 32– A 62– D 92– E

3– B 33– C 63– C 93– E

4– C 34– D 64– E 94– B

5– A 35– A 65– C 95– E

6– D 36– B 66– A 96– B

7– A 37– C 67– D 97– B

8– E 38– B 68– C 98– C

9– C 39– C 69– E 99– C

10– A 40– D 70– B 100– A

11– D 41– B 71– B 101– B

12– E 42– B 72– E 102– C

13– D 43– C 73– E 103– D

14– C 44– C 74– C 104– E

15– E 45– E 75– C 105– C

16– A 46– D 76– A 106– E

17– B 47– E 77– B 107– D

18– C 48– B 78– B 108– A

19– A 49– D 79– C 109– B

20– B 50– A 80– A 110– D

21– D 51– C 81– D 111– C

22– B 52– C 82– A 112– A

23– C 53– B 83– E 113– D

24– E 54– A 84– C 114– C

25– A 55– C 85– B 115– E

26– B 56– E 86– E 116– C

27– E 57– A 87– B 117– A

28– D 58– B 88– A 118– A

29– B 59– E 89– D 119– D

30– E 60– E 90– C 120– B

İSTANBUL–MERKEZ Aksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. No: 59 Haseki-Fatih / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME / KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - Kadıköy / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi–Mamak / ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

AYDINHasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34 Merkez - AYDINGsm: 0530 047 00 58

TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9 Pendik/İSTANBUL

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A Balçova – İZMİR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A Bornova – İZMİR

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mah. Fevzi Çakmak Cad.No:47/3 Yahşihan/KIRIKKALE

TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com

39DENEME SINAVI – 46

1. Arteria meningea media kranyumda aşağıda verilen

yapılardan hangisine çok yakın seyreder?

A) Clivus

B) Pterion

C) Asterion

D) Glabella

E) Inion

Cevap B

A. meningea media a. maxillaris’in fossa infratemporalis’te

verdiği mandibular parça dallarından biridir. Bu arter yukarı

doğru yükselirken önce n. auriculotemporalis’in içerisinden

sonra da sfenoid kemikteki for. spinosum’dan geçerek fossa

cranii media’ya girer. Frontal, parietal, temporal ve sfenoid

kemiğin birleştiği yer olan pterion’un iç yüzünden geçen bu arter

duramater’i besleyen esas arterdir.

2. I- Üst

II- Dış

III- Alt

IV- İç

Os ethmoidale burun boşluğunun yukarıda verilen

duvarlarından hangilerine katılır?

En doğru seçeneği işaretleyiniz.

A) I ve II

B) I ve IV

C) II ve IV

D) I, II ve IV

E) II, III ve IV

Cevap D

Etmoid kemiğin labirynthus ethmoidalis’i burun boşluğunun

dış, lamina cribrosa’sı üst ve lamina perpendicularis de iç

duvarının yapısına katılır.

2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

3. Aşağıda verilen columna vertebralis bağlarından hangisi

arcus vertebra’lar arasında bulunmaz?

A) Ligamentum intertransversarii

B) Ligamentum interspinale

C) Ligamentum supraspinale

D) Ligamentum longitudinale posterior

E) Ligamentum flavum

Cevap D

Lig. longitudinale posterius vertebraların korpuslarını arka

yüzden örten bağdır.

Seçeneklerde verilen lig. intertransversarii vertebra

arkuslarının transvers çıkıntılarının uçlarını, lig. interspinale

vertebra arkuslarının spinoz çıkıntılarının aralarını, lig.

supraspinale ise uçlarını ve lig. flavum da lamina arcus

vertebra’lar arasını da lig. flavum doldurur.

4. Aşağıdaki kaslardan hangisi m. levator ani’nin bir parçası

değildir?

A) M. pubococcygeus

B) M. iliococcygeus

C) M. coccygeus

D) M. levator prostata

E) M. puborectalis

Cevap C

M. levator ani, diaphragma pelvis’i yapan iki kastan birisidir.

M. coccygeus, m. levator ani’nin bir parçası değil diaphragma

pelvis’in bir diğer kasıdır.

41DENEME SINAVI – 46

5. I- M. brachialis

II- M. coracobrachialis

III- M. biceps brachii

IV- M. brachioradialis

Yukarıda verilen kaslardan hangisi/hangileri önkola

fleksiyon yaptırırlar?

A) I ve III

B) III ve IV

C) I ve IV

D) I, III ve IV

E) II, III ve IV

Cevap D

Dirsek ekleminin proksimalinden başlayarak eklem eksenini

önden çaprazlayan ve ulna’daki tuberositas ulna’da (m.

brachialis), radius’taki tuberositas radii’de (m. biceps brachii)

ve proc. styloideus’da (m. brachioradialis) sonlanan bu üç kas

önkola fleksiyon yaptıras esas 3 kastır.

6. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda uyluğun

abdüksiyonunda bozulma görülür?

A) N. gluteus superior

B) N. gluteus inferior

C) N. obturatorius

D) N. ischiadicus

E) N. pudendus

Cevap A

Uyluğa abdüksiyon yaptıran iki kas m. gluteus medius ve m.

gluteus minimus kasları n. gluteus superior’dan uyarılan 2 kastır.

7. Aşağıdakilerden hangisi larynx’te bulunan anatomik

oluşumlardan biri değildir?

A) Conus elasticus

B) Plica vestibularis

C) Membrana quadrangularis

D) Plica aryepiglottica

E) Recessus piriformis

Cevap E

42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Rec. piriformis, larynx’te değil laryngopharynx’te bulunan

bir oluşumdur. Bu çıkmazı örten mukozanın içerisinde n.

laryngeus superior’un r. internus’unun yer aldığı plica nervi

laryngei yer alır. Bu çıkmaz laringofarinkste sıvı gıdaların geçtiği

ve yabancı cisimlerin de en çok takılı kaldığı yerdir.

8. Aşağıda verilen “ven ve boşaldığı ven” eşleştirmelerinden

yanlış olanı işaretleyiniz.

A) Vena hepaticae – Vena cava inferior

B) Vena ovarica sinistra – Vena renalis sinistra

C) Vena mesenterica inferior – Vena cava inferior

D) Vena gastrica sinistra – Vena portae hepatis

E) Vena paraumbilicalis – Vena portae hepatis

Cevap C

V. mesenterica inferior, portal sisteme ait bir vendir ve

v. lienalis (v. splenica)’e boşalır. Seçeneklerde verilen diğer

eşleştirmeler doğrudur.

43DENEME SINAVI – 46

9. Bursa omentalis’in ön duvarında aşağıdakilerden hangisi

bulunur?

A) Pankreas

B) Omentum majus

C) Ligamentum hepatoduodenale

D) Ligamentum gastrolienale

E) Recessus hepatorenalis

Cevap C

Bursa omentalis midenin ve omentum minus’un arkasında

yer alan küçük periton boşluğu olarak bilinen rec. subhepaticus

sinister’dir. Omentum minus’u oluşturan iki ligament lig.

hepatoduodenale ve lig. hepatogastricum’dur.

10. Aşağıdakilerden hangisi sağ böbreğin arka yüzü ile

komşudur?

A) Ganglion mesenterica superior

B) Nervus ilioinguinalis

C) Nervus genitofemoralis

D) Truncus symphaticus

E) Vena cava inferior

Cevap B

Sağ ve sol böbrekler arka yüzde plexus lumbalis’in ilk iki dalı

olan n. ilioinguinalis ve n. iliohypogastricus ile komşuluk yapar.

44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

11. Eklem kapsülü, golgi tendon organı ve kas iğciğinden

alınan şuurlu proprioseptif duyuların ikinci nöronları sinir

sisteminin neresinde yer alır?

A) Cerebellum

B) Thalamus

C) Bulbus

D) Medulla spinalis, cornu posterior

E) Pons

Cevap C

Eklem kapsülü, golgi tendon organı ve kas iğciğinden alınan

şuurlu proprioseptif duyuların ikinci nöronları bulbus’ta yer alan

nuc. gracilis ve nuc. cuneatus’dur.

45DENEME SINAVI – 46

12. Capsula interna’nın crus posterior’undan aşağıdaki kaslardan hangisine giden üst motor nöronlar geçmez?

A) M. orbicularis oculi

B) M. pollicis longus

C) M. latissimus dorsi

D) M. rectus abdominus

E) M. sartorius

Cevap A

Capsula interna’nın crus posterior’undan gövde ve alt ekstremite kasları ile ilgili inen ve çıkan yolların aksonları geçer.

M. orbicularis oculi’ye gidecek olan üst motor nöronlar capsula interna’nın genu kısmından geçerler.

13. Arteria cerebri posterior aşağıda verilen subaraknoid sisternalardan hangisinde yer alır?

A) Cisterna cerebellomedullaris

B) Cisterna fossa lateralis cerebri

C) Cisterna ambiens

D) Cisterna lamina terminalis

E) Cisterna pontocerebellaris

Cevap C

A. cerebri posterior, pons’un ön yüzündeki a. basilaris’in uç dalıdır. Bu arter mesencephalon’un yanlarını kuşatan cisterna

ambiens’te seyrederek arka tarafa oksipital loba gider.

46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

14. Aşağıdaki yapılardan hangisi canalis spiralis cochlea’da bulunmaz?

A) Corti organı

B) Ganglion spirale

C) Lamina spiralis ossea

D) Ligamentum spirale

E) Membrana tectoria

Cevap B

Gang. spirale’ler modiolus’un içerisinde yer alan canalis spiralis modioli’de yer alırlar. Seçeneklerde verilen diğer yapılar canalis

spiralis cochlea’da yer alır.

47DENEME SINAVI – 46

15. Aşağıdaki hücrelerden hangisi bir glia hücresi değildir?

A) Retinanın Müller hücresi

B) Hipofizde pituisit

C) Epifizde pinealosit

D) Beyinde tanisit

E) Schwann hücresi

Cevap C

Glia hücreleri vücutta nöronal yapılara desteklik yapan

hücrelerdir. Santral sinir sisteminde yerleşmiş olanlar;

Astrositler:

Glia hücrelerin en büyüğüdür. Çok sayıda uzun uzantıları

olan astrositler fibröz (beyaz cevherde yerleşmiştir, örümcek

hücre de denir) ve protoplazmik astrosit (gri cevher) olmak üzere

ikiye ayrılır. Fibröz astrositlerin uzantıları uzun ince, asimetrik

ve az dallanma gösterirken protoplazmik astrositlerin uzantıları

kısa, kalın, simetrik ve çok sayıda dallanma gösterir. Astrositler

genişlemiş pedikülleri ile kan damarlarını çevreler (kan–beyin

bariyeri).

Astrosit uzantıları kan damarları ve nöronlarla bağlantı

oluşturur. MSS’deki hasardan sonra, hasar yerinde astrositler

prolifere olurlar ve skar dokusu oluştururlar (gliozis). Astrositler

ve oligodendrogliyalar birlikte makrogliya olarak değerlendirilir.

Oligodendrogliyalar

SSS’de myelin yapımından sorumlu olup birden fazla aksonu

myelinize eder

(PSS’de Schwann hücreleri, tek aksonu myelinler). Uzantıları

az sayıda ve kısadır.

Oligodendrogliyalar hem gri cevher hem de beyaz cevherde

bulunur. Gri maddede nöron perikaryonuna yakın olarak

yerleşmişlerdir.

Mikrogliyalar

İsminden de anlaşılacağı üzere en küçük glia hücreleridir.

Mikroglialar beyin makrofajlarıdır, mezodermden gelişir. Beyinde

hasar olduğunda debrisin fagositozundan sorumludur. Hem gri

hem de beyaz cevherde bulunur.

Ependima Hücreleri

SSS’deki beyin–omurilik sıvısıyla (BOS) dolu ventrikülleri

ve medulla spinalisin içini döşeyen basit kübik epitel benzeri

hücrelerdir. BOS’un yapımına katkıda bulunur. Apikal

yüzeyleri mikrovilluslarla döşenmiştir, yan yüzleri birbirleriyle

desmozomlarla; bazal yüzleri astrositik çıkıntılarla ilişkidedir.

Tanisitler 3. ventrikülde bulunan özelleşmiş ependim

hücreleridir. Birbirlerine sıkı bağlantılarla bağlı olup bazalinden

damarlar üzerinde sonlanan ayaksı çıkıntılar uzanır.

Pituisit nörohipofizde yerleşmiş glia hücreleridir. Müller

hücresiyse gözün retinasında izlenen glia hücreleridir.

Seçeneklerde verilen pinealosit epifiz bezinin melatonin

hormonu salgılayan hücresidir.

16. Aşağıdaki organlardan hangisinde bir kan bariyeri yapısı

izlenmez?

A) Timus

B) Akciğer

C) Dalak

D) Testis

E) Göz

Cevap C

Timusta epitelyoretiküler hücrelerin, akciğerde Tip I

pnomosit, testiste Sertoli hücrelerinin, gözdeyse retinanın

pigment hücrelerinin bir kapiller endoteliyle yaptığı bariyer yapısı

izlenirken; dalakta bir kan bariyeri bulunmaz.

17. Aşağıdaki fonksiyonlardan hangisi peroksizomlar

tarafından gerçekleştirilmez?

A) Hatalı proteinlerin yıkımı

B) Uzun zincirli yağ asitlerinin oksidasyonu

C) Oksijen radikali sentezleme

D) Oksijen radikali yıkımı

E) Özel fosfolipid sentezi

Cevap A

Hatalı katlanmış proteinleri proteazomlar yıkar. Bu

olayda proteinlere ubiquitin eklenir ve sonra bu proteinler

proteazomlarca aminoasitlere ve ufak peptid parçalarına

dönüştürülür.

Öte yandan peroksizomun görevleri şunlardır;

1. Çok uzun zincirli (22 karbon atomundan çok) yağ

asitlerinin, D–amino asitlerin (post–translasyonel

modifikasyonlarla oluşur) ve poliaminlerin (iki ya da çok

amin grubu içeren organik bileşikler) katabolizması

2. Plazmalojen sentezi. Plazmalojen, sinir liflerinin miyelin

kılıfında, kas ve trombositlerin hücre zarında bulunan

eter içeren özel bir gliserofosfolipiddir.

3. Alkolün asetaldehite dönüştürülmesi

4. Karaciğerde safra asitlerinin yapımı

5. Katalaz ile, oksijen radikali olan, hidrojen peroksiti

yıkmak, oksidazlar ile hidrojen peroksit oluşturmak.

Karaciğer ve böbrekte yoğun olarak bulunur.

48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Eksikliğinde ve hatalı fonksiyonunda;

• Zellweger sendromu

• Adrenolökodistrofi

• Pseudo–Zellweger sendromu

• İnfantil Refsum hastalığı

• Hiperokzalüri tip–1

• Hiperpipekolik astım

• Akatalazemi

• Rizomelik punktat kondrodisplazi

• Glutaril–CoA oksidaz eksikliği

18. Aşağıdaki hücrelerden hangisi myofibroblast

transformasyonu geçirme potansiyeli vardır?

A) Hepatik stellat hücreler

B) Myoepitel hücresi

C) Perisit

D) Goblet hücresi

E) Kardiyomyosit

Cevap A

Karaciğerde bulunan İto (hepatik stellat) hücreleri: Disse

aralığında bulunur. Sitoplazmalarında lipid damlacıkları (A

vitamini deposu) bulunur. Bu hücreler karaciğer yetmezliğine

neden olabilecek durumlarda myofibroblast transformasyonu

geçirerek yoğun kollajen ve elastin salgılayarak fibrozise katkıda

bulunur.

19. Solunum yollarında Clara hücrelerinin ilk izlendiği yer

neresidir?

A) Trakea

B) Bronş

C) Terminal bronşiol

D) Respiratuar bronşiol

E) Duktus alveolus

Cevap C

Clara hücreleri, son yıllarda Club hücreleri denmeye başlandı,

solunum yollarında ilk olarak terminal bronşiollerde izlenir.

Bunlar bölünebilme yeteneğinde, kök hücre olarak da algılanan

ve ayrıca sürfaktan sentezleyen hücrelerdir. Bu hücreler terminal

bronşiolde aşağılara doğru ilerledikçe artar. Respiratuar

bronşiolde de izlenen bu hücreler yine respiratuar bronşiolün

distaline doğru indikçe oldukça artmış olarak izlenir.

20. Aşağıdaki hücrelerden hangisi kanın bir hücresinin dokuya

çıktıktan sonra farklanmasıyla oluşmuştur?

A) Mast hücresi

B) Histiyosit

C) Myofibroblast

D) Adiposit

E) Ostaoblast

Cevap B

Histiyosit bağ dokusunda yerleşik makrofajlardır. Makrofaj

hücreleri kandaki monositlerin dokuya geçerek farklanmasıyla

oluşurlar.

21. Aşağıdaki hücrelerden hangisi erkek üreme yollarına ait

değildir?

A) Sertoli hücreleri

B) Leydig hücreleri

C) Bazal hücreler

D) Goblet hücreleri

E) Silyalı hücreler

Cevap D

Sertoli hücreleri testiste seminifer tübülleri döşeyen

hücrelerken, Leydig hücreleri peritübüler intertisyel hücrelerdir

ve testosteron salgılar.

49DENEME SINAVI – 46

Erkek üreme yolları yalancı çok katlı epitelle döşelidir, bu

epitelde kısa boylu olanlara bazal hücreler denir. Bu yollar

sterosilyayla döşelidir ve dolayısıyla silyalı hücreler de izlenir.

Öte yandan goblet hücreleri glikoprotein mukus salgısı yapan

hücreler olup solunum yollarında, barsaklarda ve konjonktiva da izlenir.

22. Aşağıdaki yapılardan hangisi embriyoner gelişimin 3.

haftasında izlenmez?

A) Farinks arkı

B) Nöral krest

C) Notokord

D) Somit

E) İlkel çizgi

Cevap A

Embriyoner gelişimin 3. haftasının başında ilkel çizgi

oluşur, böylece 3 germ yaprağı oluşmaya başlar. Bunlardan

ektodermden nöral ektoderm dönüşümü sırasında nöral krista

meydana gelir. Yine endodermin mezoderme girmesi sonucu

notokord oluşur. Mezodermin paraksiyel kısımlarından somitle

gelişmeye başlar.

Farinks arklarının gelişmesiyse organogenez yani 4. haftayla

beraber olur.

23. Aşağıdaki maddelerden hangisi büyük damarlarda

vazodilatasyon yaparak lokal etkiyle oluşan mikrovasküler

kan akımı artışını destekler?

A) Bradikinin

B) Nitrik oksit

C) Endotelin–I

D) Anjiyotensin–II

E) Antidiüretik hormon

Cevap B

Doku kan akımı otoregülasyonu ve nitrik oksit desteği:

Prekapiller sfinkterin açılıp kapanması K+, adenozin, lokal

CO2 artışı, hipoksi ve laktat artışı gibi doku faktörlerinin

miktarına bağlıdır. Doku faktörlerinin artması doku

metabolizmasının aktif olduğunu ve fazla kanlanması gerektiğini

gösterir ve prekapiller sfinkterde dilatasyona neden olur.

Ancak, mikrovasküler kan akımındaki bu artışın büyük

damarlarda vazodilatasyon yapılarak desteklenmesi gerekir.

İşte bu etkiyi kanın sürtünme stresinin de salınmasında önemli

etkisinin olduğu nitrik oksit yapar.

Prekapiller sfinkterlerin yerleşimi.

24.

Verilen şekilde elektrokardiografinin hangi derivasyonu

kullanılmaktadır?

A) DI

B) DII

C) DIII

D) aVR

E) aVL

Cevap A

EKG ve Derivasyonlar:

EKG’de tek elektrotla potansiyel farkı kaydediliyorsa unipolar,

iki elektrot arasındaki potansiyel fark kaydediliyorsa bi–polar

derivasyon denir.

50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Standart bipolar ekstremite derivasyonları:

DI : Sağ kol (–), Sol kol (+),elektrodlarla alınır.

DII : Sağ kol (–), Sol bacak (+),elektrodlarla alınır.

DlII : Sol kol (–), Sol bacak (+),elektrodlarla alınır.

25. Kan basıncının düşmesi sonucu vazomotor merkezin

uyarılıp sempatik sistemin devreye girmesiyle kan

basıncının normale dönmesine benzer ilişki aşağıdaki

olaylardan hangisinde görülür?

A) Ovulasyon öncesi artan östrojen miktarının LH seviyesini

artırması

B) Serviksin gerilmesiyle oksitosin salgısının artması

C) Kan glikoz düzeyinin düşmesiyle insülin salgısının

baskılanması

D) Koagülasyonda trombinin kendini oluşturan

mekanizmaları aktive etmesi

E) Hemoglobine bağlanan bir oksijenin diğer oksijenin

bağlanmasını kolaylaştırması

Cevap C

Fizyolojik Kontrol Mekanizmaları: Negatif feed–back ve

Pozitif feed–back.

Vücutta homeostazisi koruyabilmek için negatif feed–back,

pozitif feed–back ve ileri besleme (feed–forward) kontrol

mekanizmaları rol alır. Soruda verilen, kan basıncının düşmesi

sonucu vazomotor merkezin uyarılıp sempatik sistemin devreye

girmesi negatif feed–back için en önemli örneklerden biridir.

Dolaysıyla, C seçeneğindeki kan glikoz düzeyinin yükselmesi ile

insülin salgısının artması da buna benzer bir negatif feed–back

örneğidir. Diğer taraftan, fizyolojik koşullarda pozitif feed–back

çok az olayda görülür. Bunlarda;

• Kanın pıhtılaşması (trombin oluşumu)

• Doğum (serviksin gerilmesi – oksitosin salgısının artması

ve uterusun kasılması)

• Aksiyon potansiyelinde depolarizasyonun oluşumunda

voltaj kapılı Na+ kanallarının açılması

• Ovulasyon öncesi östrojen ve LH seviyesinin artışı

• Hemoglobine bağlanan bir oksijenin diğer oksijenin

bağlanmasını kolaylaştırması

26. Kronik mitral stenozu olan bir kişide pulmoner

kapiller basıncın 40–45 mmHg’ya kadar çıkmasına

rağmen (normal= 7 mmHg) ölümcül pulmoner ödem

oluşmamasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Pulmoner kapiller onkotik basıncının artması

B) İnterstisyel sıvı onkotik basıncının azalması

C) İnterstisyel sıvı basıncının çok fazla negatif olması

D) Lenf damarlarının sıvı taşıma kapasitesinin artması

E) Pulmoner kapiller dilatasyonundan dolayı kan akımının

çok hızlı olması

Cevap D

Pulmoner ödem nedenleri:

Pulmoner venöz ve kapiller basınçta artışa neden olan

mitral stenoz ve sol kalp yetmezliği,

Pulmoner kapiller membranın haraplanmasına neden olan

pnömoni gibi enfeksiyonlar ve klorin veya kükürtdioksit gazı gibi

zehirli gazların solunması.

Kronik mitral stenozu olan bir kişide pulmoner kapiller

hidrostatik basıncın 40–45 mmHg’ya kadar çıkmasına rağmen

(normal= 7 mmHg) ölümcül pulmoner ödem oluşmamasının

en önemli nedeni akciğerdeki lenf damarlarının sıvı taşıma

kapasitesinin yaklaşık 10 kat artmasıdır.

Ancak, akut sol kalp yetmezliğine neden olan bir durumda

bu kapasite artışı oluşmadığından dolayı pulmoner kapiller

hidrostatik basıncın 20–25 mmHg’nın üzerine çıkması bile hızlı bir

şekilde öldürücü düzeyde pulmoner ödeme neden olur.

51DENEME SINAVI – 46

27. Düz kas hücrelerinde aksiyon potansiyelinin oluşmasında

en fazla etkiye sahip olan iyon kanalı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Potasyumun difüzyon kanalları

B) Voltaj kapılı sodyum kanalları

C) Ligand kapılı sodyum kanalları

D) Ligand kapılı kalsiyum kanalları

E) Voltaj kapılı kalsiyum kanalları

Cevap E

Düz Kasta Kasılma ve Gevşeme

Düz kas hücrelerinde aksiyon potansiyelinin oluşmasında

en fazla etkiye sahip olan iyon kanalı voltaj kapılı kalsiyum

kanallarıdır. Hücre içine giren Ca++

iyonları kalmoduline

bağlanır. Ca++–

kalmodulin kompleksi, inaktif durumdaki miyozin

hafif zincir kinazı aktive eder. Böylece, miyozin fosforillenir ve

miyozin ATPaz’ın aktivasyonu artırılır. Sonuçta, miyozin–aktine

bağlanır ve kasılma gerçekleşir.

Düz kasta bulunan myozin hafif zincir fosfataz, myozini

defosforile ederek kası gevşetir. Ancak, defosforilasyon gevşeme

için her zaman yeterli olmaz. Düz kas içinde kalsiyum azalsa

bile aktin–myozin köprüleri kalmaya devam eder. Bu olaya

latch fenomeni (kilitlenmiş çapraz köprü) denir. Bu durum ATP

tasarrufu sağlar. Düz kasta voltaj bağımlı sodyum kanalları da

aksiyon potansiyeli oluşturabilmesine rağmen sayısı kalsiyuma

göre daha azdır.

Düz kasta uyarılma, kasılma ve gevşeme.

28. Aşağıdakilerden hangisi presinaptik akson terminalinde

nörotranmitterlerin depolandığı veziküllerin membranına

ait bir proteindir?

A) Sinapsin

B) Sintaksin

C) SNAP–25

D) Kalmodulin

E) Sinaptobrevin

Cevap E

Kimyasal Sinaps:

Nörotransmiterler presinaptik nöronun akson terminalinde

veziküllerde depolanır. Bu veziküllerin membranlarında

sinaptobrevin (v–SNARE), sinaptotagmin, rab–3 ve sinaptoporin

proteinleri vardır. Akson terminali membranında ise sintaksin

(t–SNARE) ve SNAP–25 proteinleri bulunur.

Sinapsin ve kalmodulin ise akson terminalinin

stoplazmasında bulunan ve kalsiyum ile etkileşerek ekzositozu

uyaran proteinlerdir.

Şekil. Kimyasal sinapstan nörotransmitter salınımı.

29. Otuz yaşında, kol, bacak, gövde ve yüz kaslarında ani istemsiz

kasılmalar ve düzensiz yürüme gibi motor hareketlerde

bozukluk ve muhakeme gücünün bozulması ve bellek

problemleri gibi kognitif şikâyetler ile gelen erkek bir hastada;

CAG trinükleotit sayısında artış bulunmuştur.

Buna göre bu hastada aşağıdaki beyin bölgelerinden

hangisinin hasarı ve hangi tip nöronların etkilenmiş olması

en olasıdır?

A) Substantia nigra Dopaminerjik

B) Striatum Kolinerjik ve GABAerjik

C) Striatum Dopaminerjik ve GABAerjik

D) Subtalamik nükleus Kolinerjik ve GABAerjik

E) Subtalamik nükleus Dopaminerjik ve Kolinerjik

Cevap B

52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Bazal Ganglionlar

Striatum (nüc. kaudatus, putamen) globus pallidus, nüc.

subtalamikus ve substantia nigra’dan oluşur.

Bazal ganglionlar, talamus aracılığı gönderdikleri sinyaller

sayesinde motor korteksle beraber hareketin planlanması ve

eşgüdüm halinde yapılmasını sağlarlar. Ayrıca, nükleus kaudatus,

duygulanım ve bilişsel fonksiyonlardan da sorumludur.

Soruda verilen klinik ve laboratuvar bulguları Huntington

hastalığına aittir. Huntington koresinde, striatumdaki kolinerjik

ve GABAerjik liflerde dejenerasyon vardır. Striatumdan, globus

pallidus internaya giden GABAerjik inhibisyonun kalkması

hiperkinetik koreiform hareketlerin nedenidir. Ayrıca,

nükleus kaudatustaki dejenerasyon duygulanım ve bilişsel

fonksiyonlarda bozukluğa neden olur.

30. Sinaptik aralığa salınan glutamatın etkisinin

sonlandırılmasında aşağıdaki mekanizmalardan hangisi en

fazla etkilidir?

A) Astrositlerdeki AMPA reseptörlerine bağlanması

B) Postsipatik hücrede NMDA reseptörlerine bağlanması

C) Postsipatik hücrede metabotropik reseptörlerine

bağlanması

D) Sodyuma bağımlı glutamat taşıyıcıları ile astrositlere

taşınması

E) Presinaptik akson ucana re–uptake mekanizması ile geri

alınması

Cevap D

Astrositler, nöronları besleyici maddeleri üretir, K+

gibi iyonları, glutamat ve GABA gibi nörotransmitterleri

yakalayarak ortamın yeterli iyon ve nörotransmitter derişiminin

sürdürülmesine yardımcı olurlar. Glutamatın etkisi, Na+ bağımlı

glutamat taşıyıcıları ile astrositlere taşınarak sonlandırılır.

Astrositler aracılığı ile glutamatın uzaklaştırılması.

31.

Glomerüler filtrasyon hızı (GFR) ile plazma kreatin

konsantrasyonu arasındaki ilişkiyi gösteren grafik için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) GFR’nin artması kreatin klirensini artırmaktadır.

B) GFR’nin artması kreatin klirensini azaltmaktadır.

C) GFR’nin azalması plazma kreatin miktarını da

azaltmaktadır.

D) Plazma kreatin miktarı GFR’den bağımsız olarak

yükselmektedir.

E) Plazma kreatin miktarı ile GFR doğru orantılı olarak

değişmektedir.

Cevap A

KLİRENS:

Plazmadaki bir maddenin klirensi “bir dakikada o maddeden

temizlenen plazma miktarıdır”.

Glomerüler filtrasyon hızını değerlendirmek için daha pratik

olan kreatin klirensi kullanılır. Kreatin, kas metabolizmasında

oluşan bir maddedir. 125 ml/dk hızla glomerülerde filtre olur.

Sorudaki grafikte direkt olarak kreatin klirensi değilde

plazma kreatin konsantrasyonu ile GFR arasındaki ilişki

verilmiştir. Dolaysıyla, A seçeneğinde verilen GFR’nin artışı,

plazma kreatin konsantrasyonunu azaltacak yani kreatin

klirensinin artmasına neden olacaktır.

53DENEME SINAVI – 46

32. Karaciğerde üretilen ve aktive olduğunda, Faktör 5 ve faktör

8’in inaktivasyonu yoluyla antikoagülan etki gösteren

plazma proteini aşağıdakilerden hangisidir?

A) Heparin

B) Plazmin

C) Protein C

D) Antrombin III

E) Doku plazminojen aktivatörü

Cevap C

Antikoagulan Sistem ve Pıhtının Eritilmesi:

İntravasküler koagülasyonu önleyen en önemli maddelerden

biri karaciğerde üretilen ve Faktör 5 ve faktör 8’in inaktivasyonu

yoluyla etki gösteren protein C’dir.

Endotelden salınan trombomodulin, trombine bağlanarak

inaktif durumda olan protein C’yi aktifler. Protein S bu aktivasyon

sırasında kofaktör görevi yapar.

Aktif protein C, Faktör V ve VIII’i proteaz etkisiyle inaktif

hale getirir.

Ayrıca, protein C, doku plazminojen aktivatörünü (t–PA)

aktifler. Aktif t–PA ise plazminojeni, plazmine dönüştürür.

Plazmin, pıhtıdaki fibrin iplikciklerinin yanı sıra kandaki

fibrinojeni (Faktör–I), protrombini (Faktör–II), Faktör V, VIII

ve XII gibi maddeleri sindirir. Böylece, koagulasyon kaskadı

sınırlandırılmış olur.

33. Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP

sentezlenen basamağı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Glukokinaz

B) Fosfofruktokinaz

C) Gliseraldehit 3 fosfodehidrogenaz

D) Fosfogliserat kinaz

E) Aldolaz B

Cevap D

Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP sentezlenen

basamağı fosfogliserat kinaz’dır.

A ve B şıkkı; glikolizin hız kısıtlayıcı ve ATP harcanan

basamaklarıdır.

C şıkkı; Glikolizde NADH sentezlenen basamağıdır.

34. Aşağıdaki enzimlerden hangisi heksoz monofosfat yolunun

düzenelyicisidir?

A) Glukokinaz

B) Asetil coA Karboksilaz

C) Glukoz 6 fosfodehidrogenaz

D) HMG coA redüktaz

E) Transketolaz

Cevap C

HMY düzenleyici enzimi Glukoz 6 fosfo dehidrogenaz’dır.

Oksidatif evre enzimidir. Reaksiyon esnasında NADPH sentezlenir.

A şıkkı; Glikolizin ilk hız kısıtlayıcı enzimidir.

B şıkkı; Yağ asidi sentezinin hız kısıtlayıcı enzimidir.

D şıkkı; Kolesterol sentezinin hız kısıtlayıcı enzimidir.

E şıkkı; HMY non oksidatif evre enzimidir. Kofaktör olarak B1

(tiamin) kullanır.

35. Otuz sekiz yaşında erkek hastanın yapılan fizik muayenesinde

gözünde küçük opak halkalar ve aşil tendonunda noduler

lezyonlar dikkati çekmiştir.

Bu hastanın tedavisindeki amaç aşağıdakilerden hangisi

olmalıdır?

A) LCAT enzim aktivitesini azaltmak

B) Asit lipaz seviyesini arttırmak

C) Apo CII seviyesini arttırmak

D) Apo B100 reseptör seviyesini arttırmak

E) Apo AI reseptör seviyesini arttırmak

Cevap D

54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Soru otozomal dominant familial hiperkolesterolemi

vaka çözümü üzerine kurgulanmıştır. Bu hastalarda

patognomonik bulgu; gözde opak halkalar ve tendom

ksantomlarıdır. Kanda LDL seviyesinde artış gözlenir. Tedavide

amaç, LDL’nin hücre içine alınmasını sağlayan, dolayısıyla

kandaki seviyesinin azalmasını sağlayan, apo B100 reseptörlerinin

sayısını arttırmaktır. Bunun için diet değişikliği, niasin, hücre

içi kolesterol sentez enzim (HMG–coA redüktaz) inhibitörleri

(statinler) kullanılır.

36. Aşağıdakilerden hangisi kronik alkoliklerde gözlenen

değişikliktir?

A) Yağ asitlerinin beta oksidasyonunda artış

B) Glukoneogenezin hızlanması

C) Laktat–Piruvat dönüşümünde azalma

D) Ürik asitin böbreklerden atılışında artış

E) Sitoplazmik NADH/NAD+ oranında artış

Cevap E

Etil alkol asetaldehite dönüşürken sitoplazmadaki NADH

oluşur. Sitoplazmada artan NADH/NAD miktarı bazı hücre içi

yolları etkiler;

• NADH kullanan laktat dehidrogenaz enzim aktivitesi

artar. Sonuç olarak piruvattan laktat dönüşümünü

artar ve metabolik asidoz’a eğilim gözlenir.

• Piruvattaki azalma glukoneogenezi yavaşlatır ve

hipoglisemi gözlenir.

• NADH miktarının artışı TCA siklusunu yavaşlatır.

• Kanda laktik asit artışı böbreklerden ürik asit atılımını

yavaşlatır ve hiperürisemi gözlenir. Gut hastalarında

krize eğilim gözlenir.

• Fazla üretilen asetil coA’lardan yağ asidi sentezlenir.

Kronik alkol kullanımında karaciğer yağlanmasının

nedeni budur.

37. Aşağıdaki fosfolipidlerden hangisi kardiyolipin’in yapısında

bulunur?

A) Fosfotidilkolin

B) Fosfotidilgliserol

C) Fosfotidilinisitol

D) Fosfotidilserin

E) Dihidroksiaseton fosfat

Cevap B

Fosfotidilkolin (Lesitin)

Fosfatidik asit (2 yağ asiti ve fosfat grubu) ve kolinden oluşur.

Membranda en bol bulunan fosfolipid türüdür. Vücutta kolin

deposudur. Kolin ise sinir iletiminde çok önemli görevler görür.

Akciğerdeki surfaktanın (dipalmitoil fosfotidilkolin) başlıca

lipidini oluşturur. Prematur yeni doğan bebeklerdeki eksikliği

hiyalen membran hastalığına (RDS) yol açar. Prenatal akciğer

maturasyonu lesitin/sfingomyelin oranı ile saptanır.

Fosfotidilinisitol

Fosfatidik asit ve inozitolden oluşur. Asidik bir fosfolipit

olup membranda yerleşim gösterir. Bazı hormonları etki

mekanizmasında kullanılır. İkinci haberci sistemlerinde yer

alır. Uyarı geldiğinde IP3 ve DAG’a yıkılır. IP3 sarkoplazmik

retikulumdan kalsiyum salgılanmasını sağlarken, DAG ikinci

haberci olarak protein kinaz C’yi uyarır.

Fosfotidilgliserol

Fosfatidata gliserol eklenerek sentezlenir. Ökaryotlarda

sadece mitokondride bulunan kardiyolipin de fosfatidil

gliserolden sentezlenir.

Kardiyolipin (Difosfotidil gliserol)

Normalde prokayotlarda bulunan bir fosfolipiddir.

Ökaryotlarda sadece mitokondri membranında bulunur.

Ökaryotların yapısında bulunan tek antijenik lipiddir. Sifiliz tanı

ve takip testi olarak kullanılır.

38. Epigenetik bir mekanizma olan DNA metilasyonundan

sorumlu enzim aşağıdakilerden hangisidir?

A) DNA Metil Transferaz

B) DNA Metilaz

C) DNA Glikozilaz

D) DNA Polimeraz III

E) DNA Ligaz

Cevap A

Gen ifadesi sessizleştirilmesi için kullanılan önemli bir

mekanizma DNA metilasyonudur ve DNA metil transferaz

(DNMT) enzimleri tarafından gerçekleştirilir. Genomdaki bazı

genler metillenerek sessizleştirilir ve artık protein üretemezler.

Susturulan genler doku tipine göre değişkenlik gösterir.

Örneğin, hemoglobin sentezleyen eritroid hücrelerde β globin

geni aktifken, diğer hücre tipleri hemoglobin sentezlemedikleri

için β globin geni metillenip susturulmuştur.

55DENEME SINAVI – 46

39. Dört aylık kız bebekte yapılan fizik muayenede hipotoni ve

nöbetler dikkat çekiyor. Yapılan testlerde hastanın uzun

zincirli yağ asitlerini ve fitanik asidi okside etmede defekt

olduğu gözleniyor.

Bu hastada hangi organelde patoloji olması beklenir?

A) Mitokondri

B) Peroksizom

C) Sitozol

D) Endoplazik Retikulum

E) Golgi

Cevap B

Uzun zincirli yağ asitleri ve fitanik asit peroksizomlarda

metabolize edilir. Tarif edilen klinik tablo peroksizomal bozukluğu

desteklemektedir.

Fitanik asit peroksizomlarda alfa oksidasyon ile yıkılır. Eğer

yıkımda defekt olursa, fitanik asit birikimi sonucu zeka geriliği ile

kliniğe yansıyan Refsum hastalığı meydana gelir.

40. Karbonhidrattan zengin beslenme sonrası sentezi artan

lipoprotein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şilomikron

B) VLDL

C) HDL

D) Lipoprotein a

E) Lipoprotein x

Cevap B

Yemek sonrası barsaklardan emilen ekzojen diet lipidleri

şilomikron şeklinde taşınırken, karbonhidrat fazlasından

sentezlenen endojen lipidler VLDL şeklinde taşınır.

41. Aşağıdaki reaksiyonların hangisinde enerji kaynağı olarak

ATP kullanılmaz?

A) Glikoliz

B) Glukoneogenez

C) Protein Sentezi

D) Glikoprotein Sentezi

E) Yağ Asidi Oksidasyonu

Cevap D

Vücuttaki pek çok reaksiyonda enerji kaynağı olarak

ATP kullanılmasına rağmen bu durumun bir kaç istisnası

bulunmaktadır, dolayısıyla soru olmaktadır. Glikojen sentezi için

glukozun aktifleştirilmesinde ve glikoprotein sentezinde enerji

kaynağı olarak ATP değil, UDP kullanılmaktadır.

42. mRNA sentezi (transkripsiyon) esnasında aşağıdaki

moleküllerden hangisi kullanılmaz?

A) Kalıp DNA

B) RNA polimeraz

C) Primer

D) ATP

E) Transkripsiyon faktörleri

Cevap C

Transkripsiyon DNA kalıbındaki şifrenin bir mesaj olarak

sitoplazmaya ulaştırılmasıdır. Bunun için DNA kalıbı, DNA’nın

promotor bölgesine bağlanan RNA polimeraz, enerji kaynağı

ve trankripsiyon faktörlerine ihtiyaç duyulur fakat asla DNA

sentezindeki (replikasyon) gibi primer’e ihtiyaç duyulmaz.

43. Proteinlerin tersiyer yapısındaki iyonik bağların oluşumuna

katılan aminoasitler aşağıdakilerin hangisinde birlikte

verilmiştir?

A) Aspartat –Lizin

B) Serin –Glutamat

C) Valin–Lösin

D) Tirozin–Aspartat

E) Sistein–Sistein

Cevap A

Asidik amino asitler: Fizyolojik pH’da iyonize olup negatif

yüklüdür. Aspartik asit ve glutamik asit bu grupta yer alır. Bazik

amino asitler: Fizyolojik pH’da pozitif yüklü olup bu grupta

arginin, histidin ve lizin bulunur.İyonik bağ oluşumu pozitif ve

negative gruplar arasında gerçekleşir. Aspartat, glutamat ve lizin

iyonik bağ oluşumuna en sık katılan aminoasitlerdir.

56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

44. Translasyon sonrası modifikasyona uğramadan

ribozomlarda tRNA aracılığı ile polipeptit zincirine katılan

amino asit hangisidir?

A) Glutamin

B) Asparagin

C) Selanosistein

D) Sistein

E) Sistin

Cevap C

Selanosistein sentesi için Sistein, Selenat, ATP, spesifik tRNA

gereklidir. UGA kodonu ile tanımlanır.Karbon iskeleti serin’den

kaynaklanır. Ko–translasyon ile sentezlenir

45. I. Bu metabolik yolda üre sitozolde sentezlenir.

II. Sentez döngüsünde toplam 4 ATP tüketilir

III. Sentez sırasında ürenin azotlarından biri aspartat

aminoasidinden kaynaklanır.

  Üre sentezi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri

yanlıştır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve II

E) I ve III

Cevap B

Üre molekülünün bir azotu serbest NH3’den, diğer

azotu aspartat’dan karbon grupları CO2’den sentezlenir.Üre

siklusunun temel maddesi Ornitin, ön maddesi NH3 ve CO2’dir.

ENERJİ TÜKETİMİ ; Üre sentezi endotermik bir olaydır,1 mol

üre sentezi için 3 mol ATP ‘den sağlanan 4 yüksek enerjili fosfat

bağı kullanılır. Üre sentezi sitozolik arginaz etkisikle gerçekleşir.

46. Çizgili kasta aktin filamenti ile ilişkili olmayan

aşağıdakilerden hangisidir?

A) F–aktin sarmalı

B) G–aktin molekülü

C) Troponin kompleksi

D) Tropomiyozin molekülleri

E) ATPaz enzimi

Cevap E

Kas proteinleri;

Aktin ; G–aktin (Globuler,solubul )ve,F–aktin (insolubul)

olmak üzere iki tiptir. Kontraksiyonlar sırasında G–aktin, Mg

iyonları ve ATP varlığında F–aktin’ dönüşür.

Miyozin ; Kas proteinlerinin %55 ni kapsar. alfa–sarmal

yapısında 2 ağır ve 4 hafif zincirden oluşur. Globüler baş ve fibröz

kısım olmak üzere 2 kısımdan oluşur. ATP az aktivitesi vardır ve

F–aktine bağlanır.

Tropomiyozin, fibröz yapılı olup α zincir ve β zincir den

oluşur. Tüm kaslarda bulunur. F–aktinle birleşir ve aktin–miyozin

etkileşimini inhibe eder.

Troponin,Çizgili kaslarda bulunur.3 tiptir ;

• Troponin T: Tropomiyozin ve diğer troponinlere bağlanır.

• Troponin I :F– aktin –miyozin etkileşimini inhibe

eder,diğer troponinlere bağlanır.

• Troponin C :Yapısı kalmodüline benzer. Ca bağlayıcı

peptittir. 4 kalsiyum iyonu bağlar.

47. Karaciğerde bilirubin metabolizmasındaki konjugasyon

reaksiyonlarında aşağıdakilerden hangisinin doğrudan rolü

yoktur?

A) 1 yüksek enerjili bağ

B) Ligandin

C) UTP

D) Glukuronik asit

E) Glukuronil transferaz

Cevap B

Bilirubin karaciğer tarafından bir taşıyıcı sistem vasıtası

ile kolaylaştırılmış transport ile alınır. Z ve Y (ligandin)

proteinlerine bağlanarak hepatositlerde taşınır. Y proteinine

daha fazla bağlanır.Bu proteinin glutatyon peroksidaz ve

glutatyon transferaz aktiviteside vardır. Bilirubine polar gruplar

eklenerek bilirubine polar gruplar eklenerek bilirubinin suda

çözünürlüğü arttırılır.Reaksiyon konjugasyon olayıdır. Düz ER’de

UDP–glukuronil transferazlar ile 2 molekül glukuronik asid’in

propiyonil KoA rezidüleri ile esterleşerek yapıya sokulması

sonucunda suda erir bilirubin glukuronidleri oluşur.

57DENEME SINAVI – 46

48. Antikoagulan bulunan bir tüp santrifüj edildiğinde elde

edilen hangisidir?

A) Plazma

B) Serum

C) Total kan

D) Lokosit paketi

E) Eritrosit paketi

Cevap A

Antikoagulan içeren tüp santrifüj edildiğinde plazma elde

edilir.

Antikoagulan Analizler

Heparin Anti–trombin IIIElektrolit tayini ve eritrosit frajilitesi

EDTA Ca–bağlarHb, RBC, WBC, Htc, periferik yayma

Sodyum fluorür Ca–bağlarGlukoz analizleri için

İyodoasetat Antiglikolitik

Oksalat Ca– bağlarHb, RBC, WBC, Htc

Sitrat Ca–bağlarSedimantasyon, Koagulasyon testleri

49. Enzimlerin Km değeri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

doğrudur?

A) Küçük Km değeri düşük ilgiyi, büyük Km değeri yüksek

ilgiyi gösterir.

B) Maksimum hızın yarısını veren substrat

konsantrasyonudur.

C) Enzim miktarı ile değişir

D) Kompetitif inhibisyonda azalır

E) Non–kompetitif inhibitörler enzimin Km değerini değişir

Cevap B

Km değeri, tepkime hızının maksimum hızın yarısı olduğunda

ki substrat konsantrasyonuna eşittir. (molar olarak ifade

edilir). Enzim konsantrasyonu Km değerini etkilemez. Substrat,

pH, temparatür ve iyonik güce bağlıdır. Km değeri enzimin

substratına karşı gösterdiği affiniteyi ifade eder.

50. Aşağıdaki hormonlardan hangisi preprohormon olarak

sentezlenmez?

A) Büyüme hormonu

B) insulin

C) Parathormon

D) Melatonin

E) Angiotensin II

Cevap D

Polipeptit ve protein yapılı moleküller preprohormon olarak

sentezlenir. Melatonin amino asit türevi olup triptofandan

sentezlenir.

51. Yirmi beş yaşındaki bir kadın hastanın hipofiz arka lobu

hasarında hangisi beklenebilir?

A) Menstrüel siklusda bozulma

B) Hipotiroidi

C) Hipoparatiroidizm

D) Adrenal meduulanın stres yanıtında yetersizlik

E) İdrarın konsantre edilememesi

Cevap E

Hipofiz Arka Lop (Nörohipofiz) Hormonları

Oksitosin ve antidiüretik hormon hipotalamusta sentezlenen

ve hipofiz arka lobunda depolanan hormonlardır. Spesifik

hücrelerde sentezlenerek taşıyıcı proteinleri ile beraber hipofize

yönlendirilirler.

Oksitosin: Hipotalamusun paraventriküler çekirdeklerinde

prekürsor proteini olan prooksifizin olarak sentezlenir. Taşıyıcı

proteini olan Nörofizin I ( östrojen–duyarlı) ile beraber sentezlenir

ve aksoplazmik olarak nörohipofize taşınır. Hedef organlar uterus

ve meme dir. Düz kas kontraksiyonu ile sütün akışı ve doğumun

hızlandırılmasını pozitif feed back düzenleme ile sağlar. Oksitosin

reseptörlerini progesteron azaltır, östrojenler arttırır. Doğum

sonrası progesteronun azalması, östrojenin artması laktogenezin

başlaması ve devamını sağlar.

Vazopressin ; ADH : Supraoptik çekirdeklerde sentezlenen

bir hormondur. Nörofizin II ( nikotin –duyarlı) olarak

isimlendirilen bir taşıyıcı ile arka hipofize gelir. Plazma

osmolalite yüksekliği başlıca fizyolojik ADH uyarandır. Uyarı

hipotalamusta bulunan osmoreseptörler,kalp ve diğer damar

sisteminde baroreseptörler tarafından alınır. Etkisi, böbreklerde

distal tubulus ve toplayıcı kanallar üzerinedir. Emosyonel ve

fiziksel stres, asetil kolin, nikotin ve morfin ADH salınımını arttırır.

Norepinefrin ve alkol, ADH salınımını inhibe eder.

58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

52. Yüksek insülin /glukagon oranında karaciğerde

aşağıdakilerden hangisinin aktivitesinde baskılanma

gözlenir?

A) Glikojen fosforilaz

B) Fosfofruktokinaz II

C) Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz

D) Glikokinaz

E) Piruvat kinaz

Cevap A

İnsulinin Metabolik Etkileri

a- Karbohidrat metabolizması üzerine olan etkileri; Başlıca

etkisi Kan glukoz düzeyini düşürmektir. Bu amaçla;

- Glikolizi arttırır, karbohidrat kullanımını arttırır.

- Glukoneogenezi azaltır;anahtar enzimlerin gen

transkripsiyonlarını önler.

- Glikojenezi arttırır, glilojen yıkılımını inhibe eder

(glikojen fosforilazı inhibe eder.)

- Kas ve yağ dokusuna transport protein sentezini

arttırarak (Glut– 4) glukoz transportunu arttırır.

- Pentoz fosfat yolunun aktivitesini arttırır.

b- Lipid metabolizması üzerine olan etkileri

- Karaciğer lipogenezini arttırır.

- Lipoprotein lipaz aktivitesini arttırır.

- Yağ dokusunda lipolizi inhibe eder.

c- Protein metabolizması üzerine olan etkileri

- Anabolizan etkilidir; Hücreye aminoasid girişini ve gen

transkripsiyonunu arttırır.

- Hücrelerin büyüme ve gelişmesini sağlar. IGF I

glukoliz ve glikogenez üzerinde etkilidir.

- İnsülin tarafından aktiviteleri değiştirilen enzimler

d- cAMP metabolizması

- Fosfodiesteraz aktivitesini arttırır.

- Protein kinaz A aktivitesini azaltır.

53. Hangi enzimin koenzimi biotin değildir?

A) Propionil KoA karboksilaz

B) Metil malonil KoA mutaz

C) Piruvat karboksilaz

D) 3–metil krotonil KoA karboksilaz

E) Asetil KoA karboksilaz

Cevap B

Fonksiyonu

Karboksilaz enzimlerinin kofaktörüdür. Karboksilaz enzimleri

multienzimlerdir. Karboksilat iyonu önce biotine aktarılır

(enzimin biotin karboksilaz aktivitesi ile) ve karboksibiotin oluşur.

Transkarboksilaz aktivitesi ile moleküle CO2 aktarılır.

• Piruvat karboksilaz: 3 karbonlu bileşiklerin glukoza

dönüşümünü sağlar. Mitokondrial yerleşimlidir.

• Asetil KoA karboksilaz: Yağ sentezinde hız kısıtlayıcı

enzimdir. Hem mitokondri hemde sitozolde bulunur.

• Propiyonil KoA karboksilaz: Propiyonatın sitrik asit

siklusuna girişini sağlar. Mitokondriyal yerleşimlidir.

• β–metil krotonil KoA karboksilaz: Lösin ve isoprenoid

bileşiklerin metabolizmasında yer alır. Mitokondrial

yerleşimlidir.

Karboksilaz reaksiyonlarında biotin yanı sıra HCO–3, ATP ve

Mg+2 gereklidir.

Vitamin eksikliği; Depresyon, hallusinasyon, kas ağrısı ve

dermatit yaygın belirtilerdir

54. Aşağıdakilerden hangisi sepsiste ayırıcuı tanıda değerlidir?

A) a–ankimotripsin

B) Fibrinojen

C) Transferin

D) Prokalsitonin

E) Ferritin

Cevap D

Prokalsitonin, 116 amino asitten oluşan, moleküler ağırlığı 13

kDa olan bir proteindir ve tiroid bezinde sentezlenen kalsitoninin

prohormonudur. CRP ve prokalsitonin inflamasyonun önemli

göstergeleri arasında yer almaktadır. Sepsis tanısında plazma

prokalsitonin düzeyinin özgüllük (%78) ve duyarlılığının (%97)

yüksek olduğu ve SIRS ile sepsis ayrımında önemli yarar sağladığı

ve inflamasyonu göstermede CRP’ye göre daha üstün olduğunu

gösterilmiştir.

55. Aşağıdakilerden hangisi artroskopi dezenfeksiyonu

amacıyla kullanılmaz?

A) Gluteraldehid

B) Orto–fito aldehid

C) Perasetik asid

D) Benzalkonyum klorür

E) %6 Hidrojen peroksid

Cevap D

59DENEME SINAVI – 46

Artroskoplar steril olmak zorundadır ve bu nedenle yüksek

düzeyde dezenfaktan gerekir. Benzalkonyum klorür bu amaçla

kullanılmaz.

56. Aşağıdaki enfeksiyonlardan hangisinin oluşumunda

transdüksiyon işlemi gereklidir?

A) Şarbon

B) Tetanoz

C) Botulismus

D) Veba

E) Bruselloz

Cevap C

Difteri– EHEC– GAS erirojenik toksin üretimi– Kolera ve

Botulismus oluşumunda LİZOJEN fajla indüklenme yani

TRANSDÜKSİYON işlemi gereklidir.

57. Yoğun bakımda yatan ve mekanik ventilatöre bağımlı

pnömoni gelişen hastada yatışının 10. günüde pnömoni

meyadan gelmiş balgam ve kanında nonfremantatif gram

negatif basil üremiştir. Hastaya verilen İmipenem tedavisi

ile hiç bir iyileşme olmamış ancak daha sonra başla ko–

trimaksazol ile dramatik bir düzelme elde edilmiştir.

En olası etken aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Stenotrophomonas

B) Klebsiella

C) Proteus

D) Acinetobacter

E) Pseudomonas

Cevap A

Stenotrophomonas Oksidaz (–), hareketli nonfermentatif

gram (–) basil. Ürerken metiyonine ihtiyaç duyar.Karbapenemlere

doğal dirençlidir. Bu bakteriye karşı ilk seçilecek antibiyotik

ko–trimaksazoldür. Colistin, Ciprofloksasin ve Aztreorom

kullanılabilir.

58. Elli beş yaşındaki erkek hastanın sık tekrarlayan

enfeksiyonların ardından kalsiyum fosfat taşı gelişmiş ise

hangi bakteriyi etken olarak düşünmek gerekir?

A) Proteus mirabilis

B) Proteus vulgaris

C) Ureplasma ürealyticum

D) Escherichia coli

E) Klebsiella pneumoniae

Cevap C

Üreoplasmalar, Nongonokoksik–nonklamidyal üretrite yol

açar. Böbreklerde kalsiyum fosfat taşına yol açar.Kadınlarda

PİH, korioamnionite, düşük doğum ağırlıklı bebeğe yol açar.

Tedavide ilk tercih tetrasiklindir.

59. Akut epiglottit düşünülen bir hastada, etkenin izolasyonu

ve tanımlanması için en uygun klinik örnek aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Kan kültürü

B) Nazofarengeal aspirat

C) Boğaz sürüntüsü

D) Boğaz çalkantı suyu

E) Endotrakeal aspirat

Cevap A

Akut epiglottit tanısında boğaz sürüntüsü, enfeksiyonun

daha da aşağılara yayılmasına neden olacağı için kontrendikedir.

Uygun olan kan kültürü yapmaktır. Kan kültürü ayrıca sepsis,

bakteriyemi ve endokardit tanıları için de kullanılır.

Nazofaringeal aspirat, Boğmaca için uygundur (öksürtme

plakları artık kullanılmamaktadır).

Boğaz sürüntüsü kriptik tonsillit, difteride etkenin izolasyonu

için yapılır (difteri tanısı toksin varlığının gösterilmesiyle, yani

ELEK testinde presipitasyon bantlarının gösterilmesiyle konur).

Boğaz çalkantı suyu, viral üst solunum yolu hastalıklarının

tespitinde kullanılır.

Endotrakeal aspirat ise alt solunum yolları enfeksiyonlarında

etkenin izolasyonu için yapılır.

60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

60. Bruselloz nüksü düşünülen hastada öncelikle hangi test

istenmelidir?

A) Rose bengal

B) Wright testi

C) 2 Merkapto etanollü wright

D) Coomslu wright

E) Weil feliks

Cevap C

Hastalığı geçirenlerde Wright testi uzun süre pozitif kalır.

Reinfeksiyonla geçirilmiş enfeksiyonu ayırmak gerektiğinde,

pozitiflikleri ayırmak için 2Merkapto Etanollü wright (2ME) testi

kullanılır. IgG varlığı aktif enfeksiyonu gösterir. Brusellozda

hastalık iyileştiğinde ıgG antikorları kaybolmasına rağmen

IgM antikorları yıllarca kanda kalır. Bu nedenle nüksler ve

reinfeksiyon Ig G varlığı ile tanınır.

61. Aşağıdaki bakterilerden hangisinde aksiyel flaman

bulunur?

A) Mycoplasma

B) Mycobacterium

C) Leptospira

D) Brucella

E) Streptokok

Cevap C

Boriella, Treponemalar ve Leptospiralarda hareket özelliğini

sağlayan aksiyal Flamanlardır.

62. Vaginal akıntısı olan bir kadın doğum yapmış ve doğumdan

sonra yeni doğanda konjuktivit ve pnömoni gözlenmiştir.

En olası patojen hangisidir?

A) T. pallidum

B) Herpes simplex tip II

C) Chlamydia trochomatis DK tipleri

D) Human papilloma virüs

E) Hemophilus ducreyi

Cevap C

C. trochamatis DK ve tipleri genital enfeksiyonların yanı sıra

YD döneminde konjuktivit ve yenidoğanın pnömonisine neden

olabilmektedir.

63. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin tanısında kapsül şişme

reaksiyonu kullanılmaz?

A) S.pneumoniae

B) H.influenzae tip B

C) N.meningitidis

D) B.anthracis

E) Grup B Streptekok

Cevap D

Sayılan bakteriler içinde kapsülü antijenik özellik

göstermeyeni B. anthracisdir. Aslında kapsül poly D glutamik asit

olmasına rağmen antijenik değildir.

Kapsül şişme reaksiyonu beklenmez.

64. Bir sınıftaki bütün öğrencilere meningekok aşılması

yapılmasına rağmen ertesi yıl 4 çocukta meningekoksemi

görülmüş ise hangi seroptipin etken olması en olasıdır?

A) A

B) B

C) C

D) D

E) E

Cevap B

Serogrup B hariç diğer meningekoklarda kapsül

polisakkarittir. Oysa serogrup B siyalik asittir ve aşılamadan

etkilenmez.

65. AIDS hastasında yutkunma zorluğu gelişmiş ve yapılan

ösefagoskopide beyaz plakların eşlik ettiği ciddi bir ösefajit

saptanmış ise en olası etken hangisidir?

A) Aspergillus niger

B) Candida albicans

C) HSV

D) Coccioides immitis

E) CMV

Cevap B

AIDS hastasında ösefajitin en sık nedeni kandidalardır ve

yaptıkları enfeksiyon genellikle beyaz plaklarla seyreder.

61DENEME SINAVI – 46

66. Aşağıdakilerden hangisi Hepatit C tedavisinde kullanılan

ilaçlardan biridir?

A) Tenofovir

B) Bocepravir

C) Telbuvidin

D) Entekavir

E) Gansiklovir

Cevap B

Hepatit C tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar İnterferon alfa,

ribavirin, pegile interferon alfa, telepravir, bocepravir, sofosfobuvir

kullanılmaktadır. HBV tedavisinde kullanılan ilaçlar tenofovir,

interferon alfa, Telbuvudin, etekavir ve adefovir’dir. Gansiklovir ise

CMV tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.

67. Karaciğer biyopsisinde yaygın buzlu cam manzarası varsa

hangisini ön planda düşünmek gerekir?

A) Kronik HBV enfeksiyonu

B) Kronik HCV enfeksiyonu

C) Hepatit Delta koinfeksiyonu

D) Akut HAV enfeksiyonu

E) Akut Hepatit E enfeksiyonu

Cevap A

Hepatit B enfeksiyonunda hepatosit çevresi HBV virüsü yüzey

antijeni olan HBsAg ile sarılarak oluşturulan lezyon buzlu cam

görünümüne neden olur.

68. Primer amip menenjiti tedavisinde kullanılabilecek en

uygun ilaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Diloksanit furoat,

B) İodoquinol

C) Paramomisin

D) Metronidazol

E) Amfoterisin B

Cevap E

Naegleria fowlerii, primer amip menenjiti etkenidir. Tatlı su,

şehir suyu, göl suyunda var. Sulardan, olfaktör sinir aracılığıyla

MSS’ye bulaşır. En etkin ilaç amfoterisin B’dir. Tedavide

metronidazolün yeri yok (aerop amip). Mortalitesi oldukça

yüksektir (%99) .

69. Balatidium coli ile ilgili ifadelerden hangisi doğru değildir?

A) Domuzdan bulaşır.

B) İnsanı enfekte eden en büyük protozondur.

C) Aeroptur

D) Kolit yapar.

E) Tedavide tetrasiklin kullanılabilir

Cevap C

Domuzdan bulaşır ve ara konağı yok.İnsanı enfekte

eden en büyük protozondur***.Silili tek insan protozonudur.

Aneoroptur. İnsandan insana bulaşır. Kolit yapar. Tetrasiklin veya

metronidazol kullanılır.

70. Sıtmanın endemik olduğu yere giden bir seyahat öncesinde ve

seyahat boyunca meflokin profilaksisi almıştır.

Profilaksiye ne kadar daha devam etmek gerekir?

A) 1 hafta

B) 10 gün

C) 4 hafta

D) 2 ay

E) 6 ay

Cevap C

Klorokin’e dirençli sıtmanın endemik olduğu yere gideceklere

seyahatten 2 hafta önce başlanır. Seyahat boyunca ve seyahatten

döndükten 4 hafta daha meflokin ya da doksisiklin verilmelidir.

71. Tip 3 immun reaksiyonda effektör görevi üstelenen hücre

hangisidir?

A) Makrofaj

B) Th1

C) Th2

D) Nötrofil

E) NK

Cevap D

Tip III Aşırı Duyarlılık (İmmun kompleks hastalığı) IgG veya

IgM tipi antikorlar, antijenle birleşir ve buna kompleman da

eklenince vücutta bazal membranlı organlarda birikir. Ortada

bolca C3a, C5a birikir. Ortama bolca lökosit ve bolca Mast

hücreleri gelir. Bölgeden histamin salınır ve damar geçirgenliği

artar. Tip III aşırı duyarlılığın başlıca örnekleri serum hastalığı,

arthus reaksiyonu, SLE’ye bağlı glomerülonefrit’dir. Tip III immun

reaksiyonda effektör hücre nötrofillerdir.

62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

72. Aviditesi en yüksek antikor aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ig M

B) Ig G

C) Ig D

D) ıg E

E) Ig A

Cevap A

Çok valanslı bir antijenin çok valanslı bir antikorla birleşme

isteğine avidite denir.

Diğer bir tanımla bir antikordaki bütün Fab’ların bağlama

gücüne de avidite denir.

Aviditesi en güçlü antikor Ig M’dir.

73. Hangisi HBV’ye etkili olduğu halde HIV virüsüne etkili

değildir?

A) Lamivudin

B) Entekavir

C) Telbuvudin

D) Emtrisitabin

E) Tenofovir

Cevap B

Entekavir: Siklopentil guanozin anaologudur. HBV DNA

polimerazını inhibe eder. Lamivudin, adefovir ve tenofovirden

farklı olarak özgün HBV inhibitörüdür. HIV virüsüne etkinliği

yoktur. Herpes virüsler, hepadnavirüsler ve lamivudin dirençli

HBV virüslerine etkilidir. Lamivudine dirençli HBV’de entekavire

direnç riski de artar.

74. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisine ait mekanizma

doğru değildir?

A) Füzyon inhibitörü –––Enfuvirtid

B) Virüsün integrasyonunu inhibusyon ––Raltegravir

C) CCR–5 ko–reseptör antagonisti –––Maraviroc

D) Matürasyon inhibitörü –––Bevirimat

E) Non nukleozit reverse transkriptaz inhübütörü–––Sakinavir

Cevap E

Proteaz inhibitörleri: Bu grupta ritonavir, sakinavir, indinavir,

lopnavir, nelfinavir bulunur. Sitokrom P 450 ile metabolize

edilirler. Rifampisin yıkımlarını artırır. Proteaz enzimi inhibe

edildiğinde non–enfeksiyoz virüs partikülleri sentezlenir. HIV–1

ve HIV–2’ye etkilidir. Bu ilaçlar hiperglisemi (diabetes mellitus),

hiperlipidemi, yağların ense, boyun ve karında toplanmasıyla

giden lipodistrofi ye (buffalo hörgücü) neden olurlar. Indinavir

nefrokalkinoza neden olur.

75. AIDS’ lilerde pnömonin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Pnomcystis jeruveci

B) Candida albicans

C) Aspergillus niger

D) Mycobacterium intracellulare

E) S.pneumoniae

Cevap A

PCP: AIDS’ lilerde pnömonin en sık nedenidir. Çoğu insanda

asemptomatik olarak bulunur. Bağışıklık bozulunca aktifleşir.

Genellikle interstisyel plazma hücreli pnömoniye yol açar.

Profilaksi almayan AIDS olgularında CD4+ T lenfosit sayısının

mm’3’de200’ün altına inice görülür. AIDS’lilerde hipoksik

interstisyel pnömoniye neden olur.

Ayrıca yenidoğanlarda ve malignitelilerde rastlanır.

Hastalarda oksijen satürasyonu düşük, balgam köpüklü ve

balgamda kist ve trofozoitler vardır. Kistleri boyamak için giemsa,

methenamin–gümüşleme, gomori ve flörasanlı boyamalar

kullanılır. Tedavideko–trimoksazol, pentamidin kullanılabilir.

76. En sık sinüzit yapan mantar aşağıdakilerden hangisidir?

A) A.flavus

B) C.albicans

C) Mucorales

D) Fusarium

E) B.dermatidis

Cevap A

En sık sinüzit yapan mantar aspergilluslardır. Aspergillus

niger en sık oto mikoza(otitis externaya) sebep olan mantardır.

Aspergilluslar hif denilen hücre zincirleriyle dokulara dağılan

ipliksi mantardır.

63DENEME SINAVI – 46

77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel

adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?

A) Hiperplazi ve hipertrofi

B) Hiperplazi

C) Hipertrofi

D) Metaplazi

E) Atrofi

Cevap A

Gebelikte uterusun büyümesi düz kas hücrelerinin hem

hiperplazisi, hem de hipertrofisi ile gerçekleşir.

78. Akut iltihapta lökositlerin damar dışına çıkışı süresince

izlenen değişiklikler aşağıdaki seçeneklerden hangisinde

sırasıyla belirtilmiştir?

A) Marjinasyon–rolling–adezyon–transmigrasyon

B) Marjinasyon–adezyon–rolling–transmigrasyon

C) Rolling–marjinasyon–adezyon–transmigrasyon

D) Rolling–marjinasyon–transmigrasyon–adezyon

E) Rolling–adezyon–marjinasyon–transmigrasyon

Cevap A

Akut inflamasyondaki lökosit hareketleri sırasıyla,

marjinasyon, rolling, adezyon ve transmigrasyondur.

79. Alt ekstremitelerde tromboemboliye neden olan trombüsler

en sık aşağıdaki bölgelerden hangisinden kaynaklanır?

A) Aort

B) Femoral arter

C) Kalp

D) Koroner ater

E) Renal arter

Cevap C

Sistemik tromboembolizm, sistemik arteriyel dolaşım

içindeki emboliyi tanımlar. %80–90 kadarı intrakardiyak mural

trombüslerden kaynaklanır. 2/3’ü sol ventrikül duvar infarktı

nedenlidir. ¼ kadarı ise dilate sol atriyumdan kaynaklanır.

80. Aşağıdakilerden hangisi en sık izlenen genetik

hiperkoagulobilite nedenidir?

A) Antitrombin III defisiti

B) Protein C defisiti

C) Protein S defisiti

D) Protrombin geninde mutasyon

E) Faktör V mutasyonu

Cevap E

Hiperkoagulopatinin en sık genetik nedeni Faktör V

mutasyonudur.

81. Aşağıdakilerden hangisi Epstein Barr virüsünün neden

olduğu malignitelerden biri değildir?

A) Burkitt lenfoma

B) Hodgkin lenfoma

C) Diffüz büyük B hücreli lenfoma

D) Nazofarengeal karsinom

E) Hairy cell lösemi

Cevap E

EBV, 5 malignitede rol oynar:

• Burkitt lenfoma (Afrika tipi)

• NK hücreli lenfoma

• İmmün yetersizliğinde (AIDS, konjenital X’e bağlı immün

yetersizlik tabloları ve transplant hasta–larında) B hücreli,

diffüz büyük hücreli lenfoma

• Bazı Hodgkin lenfoma olguları

• Nazofarengeal karsinoma (güneydoğu Asya’da).

82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde

adenokarsinom gelişme riski artmıştır?

A) Pernisiyöz anemi

B) Eritroplaki

C) Marjolin ülser

D) Solar keratoz

E) Servikal displazi

Cevap A

Pernisiyöz anemi veya H. Pylori nedenli gelişen kronik atrofik

gastrit zemininde mide adenokarsinomları gelişme riski artmıştır.

Şıklarda verilen diğer preneoplastik hastalıklarda skuamöz

hücreli karsinom gelişme riski artmıştır.

64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

83. Aşağıdaki meme lezyonlarından hangisi, memede lobulleri

ve asinüsleri çevreleyen lobuler stromadan gelişir?

A) İnvaziv duktal karsinom

B) Phylloides tümör

C) Yağ nekrozu

D) Lipom

E) Fibröz tümör

Cevap B

Şekli İnceleyiniz.

NORMAL LEZYON

Terminal duktal lobüler ünit

Lobüler stroma

Meme başı ve areola: Düz kas

Büyük duktuslar ve laktiferöz sinüsler

İnterlobüler stroma

Pektoral kaslar Göğüs duvarı ve kaburgalar

Kist Sklerozan adenozis Küçük duktus papillomu Hiperplazi Atipik hiperplazi Kanser

Fibroadenom Phylloides tümör

Dukt ektazi Rekürren subareoler apseler Soliter duktal papillom Paget’s hastalığı

Yağ nekrozu Lipom Fibröz tümör Psödoanjiyomatöz stromal hiperplazi Fibromatozis Sarkom

84. Aşağıdakilerden hangisi tip II aşırı duyarlılık sonucu gelişen

hastalıklardan biridir?

A) SLE

B) Poststreptokoksik glomerulonefrit

C) Reaktif artrit

D) Arthus reaksiyonu

E) Wegener granulomatozis

Cevap E

Wegener granulomatozis , mikroskobik PAN ve Churg–

Strauss sendromu ANCA pozitif vaskulitlerdir ve Tip II aşırı

duyarlılık sonucu gelişirler.

85. Çocukluk döneminde en sık görülen primer kalp tümörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Miksoma

B) Lipom

C) Rabdomyom

D) Anjiosarkom

E) Hemanjiom

Cevap C

Rabdomyom, bebek ve çocuklarda kalbin en sık izlenen

primer tümörüdür. Histolojide spider (örümcek) görünümünde

hücreler izlenir. Kardiyak rabdomyomların tuberoskleroz ile

ilişkisi unutulmamalıdır.

86. Daha çok genç kadınlarda görülen, büyük boy arterleri

tutan, her iki kol arasında 30–40 mmHg basınç farkına

neden olabilen vaskülit aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kawasaki hastalığı

B) Buerger hastalığı

C) Takayasu arteriti

D) Romatoid vaskülit

E) Raynaud hastalığı

Cevap C

Takayasu arteriti, tipik olarak aort ve aorttan çıkan ana

arterleri, kimi zaman ise pulmoner arteri tutan bir kronik

granülomatöz vaskülittir. Aortun tutulumu aort arkına (proksimal

aort) sınırlı olabilir, ya da tüm aortu tutabilir. Sıklıkla aorttan

çıkan majör dallar, aorttan daha fazla etkilenir. Göz, koroner ve

renal arterlerde benzer etkiler bulunabilir, ileri evre olguların en

az yarısında pulmoner arter tutulumu izlenir.

Takayasu hastalarında sıklıkla izlenen bulgu, genç bayanlarda

ekstemitelerde (özellikle üst ekstremitede) parmaklarda soğukluk

ve uyuşukluktur. Her iki kol arasında 30–40 mmHg’ye varan

basınç farkları olur. Aortun distal kısımları etkilendiğinde,

ayaklarda kladikasyon izlenir. Kraniyal damarlar etkilendiğinde

görme bozuklukları ve nörolojik bulgular oluşur. Pulmoner arteri

etkilediğinde pulmoner hipertansiyon ve kor pulmonale izlenir.

87. Kadınlarda daha sık görülen, gebelikte büyüyebilen

ve ışık mikroskopik incelemede konsantrik distrofik

kalsifikasyon alanlarının izlenebildiği primer beyin tümörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Astrositom

B) Oligodendrogliom

C) Medulloblastom

D) Meningiom

E) Epandimom

Cevap D

Meningiomlar, araknoiddeki meningeal hücrelerden oluşur.

Erişkinlerde ve kadınlarda sıktır. İntrakranial veya spinal kanalda

da oluşabilirler. Gebelikte hızlı büyürler. Progesteron reseptörleri

taşıyan tümörlerdir (gebelik kontrendike). Tümörlerde konsantrik

laminar kalsifikasyon odakları (Psammoma cisimciği) bulunabilir.

65DENEME SINAVI – 46

88. Serebral kortikal hamartomlar, kardiak rabdomyom ve

renal anjiomyolipomlarla karakterli nörokutanöz hastalık

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nörofibromatozis tip 1

B) Nörofibromatozis tip 2

C) Tuberoskleroz

D) Von Hippel Lindau hastalığı

E) Sturge–Weber hastalığı

Cevap C

Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.

NÖROKUTANÖZ SENDROMLAR (FAKOMATOZLAR)

Adı Sıklık Bulgular

Nörofibromatozis Tip 1 1/3000

• Norofibromlar (en sıkolan tm)

• Schwannomlar• Malign periferik sinir

tümörleri• Pigmente deri lezyonları• İrisin pigmente hamartomu(Lisch nodülleri)

Nörofibromatozis Tip 2 1/40000

• Sıklıkla bileteral olan 8. kranial sinirin Schwannomu (en sık)

• Meningiomlar• Spinal nörofibromlar

Tüberoz Skleroz 1/6000

• Serabral kortikal anomaliler (tüber)

• Subependimal glial tümörler• Zeka geriliği• Kardiak rabdomiyomlar• Renal anjiomiyolipomlar• Karaciğer, pankreas ve

böbrekte kistler• Deride angiofibromlar ve

lokalize• kalınlaşmalar (Shagreen

lekeleri)• Subungual fibromlar

Von Hippel–Lindau Hastalığı 1/30000

• Serebellar hemangioblastom• Retinal angiomalar• Renal hücreli kanserler• Feokremasitomalar• Visseral kistler• Epididimal tümörler

Sturge–Weber hastalığı 1/10000

• 5. kranial sinirin yayıldığı sahada kutanöz anjiomlar

• Meningial angiomatozis• Serebral kalsifikasyon• Epileptik nöbetler• Zeka geriliği

89. Epidermisde, hücrelerarası bağlantılardan desmozomların

parçalanması sonucunda keratinositlerin birbirinden

ayrılması ne şekilde isimlendirilir ?

A) Onikolizis

B) Akantoz

C) Akantoliz

D) Spongioz

E) Parakeratoz

Cevap C

Keratinositlerin intersellüler bağlantılarının kaybolması

sonucu hücrelerin ayrışması akantoliz olarak ismlendirilir.

90. Etiyopatogenezinde paramiksovirüslerin rol oynadığı

düşünülen kemik hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Osteoitis deformans

B) Albers–Shönberg hastalığı

C) Osteogenezis imperfecta Tip 1

D) Osteomalazi

E) Osteoporoz

Cevap A

Paget hastalığı (Osteitis Deformans) kemik yapım ve yıkımı

ile giden, sonuçta dayanıksız ve şekli bozuk kemik oluşumu ile

karakterize bir hastalıktır.

Patogenezde paramiksovirus partikülleri ve antijenleri

bulunur. Bir çeşit yavaş virüs hastalığı olduğu düşünülmektedir.

Virüs veya viral bir antijenin osteoblastlardan İL–6 sentezini

artırdığı, bunun da osteoklast sayı ve aktivitesini uyarıp patolojik

kemik rezorpsiyonuna yolaçtığı düşünülmektedir.

91. Aşağıdaki yumuşak doku lezyonlarından hangisi, gerçek

bir neoplaziden çok reaktif bir proliferasyon olarak kabul

edilmektedir?

A) Juvenil ksantogranulom

B) Dermatofibrom

C) Noduler fasiitis

D) Dermatofibrosakom Protuberans

E) Malign fibröz histiositom

Cevap C

66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Nodüler Fasitis, genç yetişkinlerde birkaç hafta gibi kısa sürelerde hızlı büyüyen, ağrılı lezyonlardır. Daha çok üst ekstremitede

ve gövdede oluşurlar. Vakaların %10–15 kadarında lokal travma öyküsü bulunur. Basit eksizyonla tedavi edilirler. Çıkarılmayanlar

spontan olarak geriler. Bu yüzden gerçek bir neoplazmdan çok, reaktif bir proliferasyon olarak kabul edilirler.

92. Aşağıdaki tiroid kanseri tiplerinden hangisi, tiroid folikül epitel hücresinden gelişmez?

A) Papiller karsinom

B) Foliküler karsinom

C) Medüller karsinom

D) Anaplastik karsinom

E) Skuamöz hücreli karsinom

Cevap C

Medüller karsinom dışındaki tiroid kanserleri tiroid folikül epitelinden gelişir. Medüller karsinom ise parafolliküler C hücrelerinden

gelişir.

93. Öksürük, hemoptizi, dispne ve hematüri şikayeti ile doktora başvuran 25 yaşındaki erkek hastaya yapılan böbrek biyopsisinde,

immunfloresan incelemede bazal membranda lineer IgG ve C3 birikimi saptanıyor.

En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Wegener granulomatozis

B) Berger hastalığı

C) Membranöz glomerulonefrit

D) Goodpasture sendromu

E) Lipoid nefroz

Cevap D

Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.

67DENEME SINAVI – 46

Glomerülonefritler

Hastalık Sık Görülen Klinik Bulgular

Patogenez Glomerüler Patoloji

Işık M. Floresan M. Elektron

Poststreptokokal GN Nefritik sendrom İmmün kompleks Diffüz proliferasyon; lökositik infiltrasyon

Mezengium ve BM’da granüler IgG ve C3 birikimi

Subepitelyal hörgüçler

Goodpasture sendromu

RPGN Anti–GBM COL4–A3 antijen

Ekstracapiller proliferasyon; kresentler

Kresentlerde lineer IgG ve C3 birikimi

Birikim yok;

GBM parçalanması; fibrin

Membranöz glomerülopati

Nefrotik sendrom İn situ antikor aracılı;

bilinmeyen antijen

Diffüz kapiller duvar kalınlaşması

Granüler IgG ve C3; diffüz

Subepitelyal birikimler

Minimal değişiklik hastalığı

Nefrotik sendrom Bilinmiyor, Glomerüler polianyon kaybı;

Podosit hasarı

Normal; tüplerde lipid Negatif Ayaksı çıkıntılarda kayıp;

birikim yok

Fokal segmental glomerüloskleroz

Nefrotik sendrom;

Nonnefrotik proteinüri

Bilinmiyor,

Ablasyon nefropatisi

Podosit hasarı

Fokal ve segmental skleroz ve hiyalinizasyon

Fokal; IgM ve C3 Ayaksı çıkıntılarda kayıp;

epitelyal denüdasyon

MPGN tipI Nefrotik/Nefritik sendrom

(I) İmmün kompleks Mezengial proliferasyon; bazal membran kalınlaşması; yarılma

(I) IgG+C3; C1q+C4 (I) Subendotelyal

birikimler

MPGN tipII

(dens depozit hst)

Hematüri

Kronik böbrek yetm.

(II) Otoantikorlar;

alternatif kompleman yolu

Mezengial ve endokapiller proliferasyon

GBMda kalınlaşma ve yarılma

(II) C3±IgG;

C1q veya C4 yok

(II) Dens depozitler

IgA nefropatisi Tekrarlayan hematüri veya proteinüri

Bilinmiyor Fokal mezengial proliferatif GN;

mezengial genişleme

Mezengiumda IgA +/– IgG, IgM ve C3

Mezengial ve paramezengial dens depozitler

Kronik GN Kronik böbrek yetmezliği

Değişken Hiyalinize glomerüller Granüler veya negatif

94. İki yaşında erkek hasta testisde tümör nedeniyle opere ediliyor. Tümörün histopatolojik incelemesinde tümör hücrelerinin

damarlar çevresinde toplanıp, halka şeklinde dizilmesi ile oluşan glomeruloid cisimler izleniyor. Hücrelerin stoplazmasında ve

ekstrasellüler alanlarda immunhistokimyasal incelemede AFP ile pozitif boyanan eozinofilik hyalin globuller saptanıyor.

Tanınız aşağıdakilerden hangisidir?

A) Embriyonal karsinom

B) Yolk sac tümörü

C) Seminom

D) Koryokarsinom

E) Sertoli hücreli tümör

Cevap B

Yolk sac tümörü 3 yaşın altındaki erkek çocuklarda en sık görülen testis tümörüdür. Maligndir,ama prognozu iyidir. Genellikle

erişkinde embriyonal karsinom ile birlikte mikst tümör şeklindedir. Serumda alfa–feto protein (AFP) artışı yapar. Hücrelerin

sitoplazmasında AFP ve alfa 1 antitripsin ile pozitif eozinofi lik hiyalin globüller bulunur.

68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

95. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde, hepatositlerin

stoplazmasında PAS ile pozitif boyanan, eozinofilik, oval

şekilli inkluzyonlar görülür ?

A) Alfa 1 antitripsin eksikliği

B) Reye sendromu

C) Wilson hastalığı

D) Hemakromatozis

E) Alkolik karaciğer hastalığı

Cevap A

α1 antitripsin (AAT) bir proteaz inhibitörüdür. Eksikliği

otozomal resesif bir hastalıktır.

Bu enzimin görevi özellikle iltihap alanındaki lökositlerinden

salınan elastazı inhibe etmektir. AAT hepatositlerde bulunur.14.

kromozomda bulunan AAT geni ile kodlanır. Mutant proteinler

hepatositten salgılanamadıklarından endoplazmik retikulumda

birikir ve lizozomal parçalanma işlemleri ile karşı karşıya kalırlar.

Enzimin eksikliği en sık neonatal hepatit oluşturur.

Karaciğerde safra stazı, hücre nekrozu, mononükleer infi ltrasyon

görülür. Daha büyük çocuklarda hepatit, siroz ya da panasiner

amfizemle ilgili semptomlar görülebilir.

Çocukluk çağında siroz görülür. Karaciğerde intrasitoplazmik

PAS pozitif inklüzyonların varlığı tanıyı kesinleştirir.

96. Peutz–Jeghers sendromunda ince barsak ve kolonda

görülen polip tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hiperplastik polip

B) Hamartomatöz polip

C) İnflamatuar polip

D) Tubuler adenom

E) Villöz adenom

Cevap B

Peutz–Jeghers sendromunda izlenen polipler hamartomatöz

poliplerdir.

97. Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları

defektif değildir?

A) Kseroderma pigmentosum

B) Fanconi anemisi

C) Bloom sendromu

D) Ataksi telenjiektazi

E) Nörofibromatozis

Cevap E

Herediter nonpolipozis kolon karsinomu (HNPCC) sendromu,

kseroderma pigmentozum, Bloom sendromu, ataksi telenjiektazi,

fankoni aplastik anemisi DNA onarım gen defektiyle karakterli

ailesel geçişli hastalıklardır.

Nörofibromatozis bir tümör süpresör gen defektidir.

98. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken

amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?

A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir

B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur

C) Daima ekstrasellüler birikir

D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve glomerülde-

dir

E) Karaciğerde ilk birikim disse mesafesinde başlar

Cevap B

Amiloid heterojen bir grup patojenik fibriler proteindir, tipik

olarak beta kırmalı yapıya sahiptir. Doku ve organlarda aşırı

yapım ya da yıkılamama nedeniyle birikir.

Antijenik değildir ve inflamasyona neden olmaz.Daima

ekstrasellüler birikir ve etkilenen organda basınç etkisine bağlı

atrofiye neden olur.

Amiloidin en sık biriktiği doku küçük damar duvarlarıdır

(küçük çaplı arter duvarı).Böbrek etkilenince, büyük, soluk, sert

görülür. İleri hastalık durumunda arter oklüzyonu sonucu böbrek

küçülebilir.

Böbrekte amiloid birikimi öncelikle afferent arteriol ve

glomerüldedir.

Amiloidozisde en önemli prognoz faktörü ve ölüm nedeni

böbrek tutulumudur. Hastalarda klasik nefrotik sendrom

tablosu oluşturur. AA amiloidozun öncelikle böbreği tutmasına

karşın, AL’nin ön planda kalbi tercih ettiği unutulmamalıdır.

Dalak tutulumunda dalakta büyüme olur. Splenik foliküllere

(beyaz pulpa) sınırlı depolanım varsa sago dalağı, kırmızı

pulpada birikim varsa Lardaceous dalak adı verilir.

Karaciğerde büyüme, soluk ve sert görünüme neden olur. İlk

depolanım disse aralığında başlar. Sonra parankim ve sinüsler

etkilenir.

Kalp, serttir ve tipik olarak atriumda fokal birikim tarzında

subendokardial pembe–gri nodüller olarak saptanır. AL amiloid

özellikle kalbi tutar. Restriktif kardiyomyopatiye neden olabilir.

Dilde nodüler birikim sonucunda makroglossi gelişir.

Özellikle AL amiloidozda izlenir.

69DENEME SINAVI – 46

99. Metil Alkol zehirlenmesinde aşağıdaki antidotlardan

hangisi öncelikle tercih edilmelidir?

A) Etil Alkol

B) Esmolol

C) N–Asetil Sistein

D) Glukagon

E) Naltrekson

Cevap A

Güncel bir toksikoloji bilgisiyle başlayalım dedik!..

Metil Alkol (Sahte Rakı) zehirlenmesinde etil alkol

kullanılır.

Metanol

Metil alkol sanayide solvent olarak kullanılır. Metabolizması etil

alkole benzemektedir.

Metanolün toksik etkilerinden metabolizması sonucu oluşan

Formaldehit sorumludur. Formaldehit retina hücrelerini zarar

verir ve böylece körlük ortaya çıkar.

Zehirlenmesinde: Görme bozukluğu, konvülsionlar, asidoz,

solunum depresyonun ve ölüme varabilen etkiler ortaya çıkar

Tedavide; Etil alkol kullanılır. Etil alkol; alkol dehidrogenaza

daha yüksek affinite ile bağlanarak metanol metabolitlerinin

oluşumunu önler. Asidozu düzeltmek için Sodyum Bikarbonat

kullanılır.

100. Aşağıdaki hipnosedatif ilaçlardan hangisi etkisini GABA

üzerinden göstermez?

A) Fenobarbital

B) Buspiron

C) Alpidem

D) Alprazolam

E) Midazolam

Cevap B

Buspiron ise Limbik sistemde yer alan serotonin 5–HT1A

reseptörlerinin parsiyel agonisti , yalın anksiyolitik ilaçtır!..

Dolayısıyla GABA ile direkt ilişkisi yoktur!..

GABA etkisini arttıran Önemli ilaçlar

Benzodiazepinler

Atipik benzodiazepinler (Zolpidem, Alpidem, Zaleplon vs)

Barbitüratlar

Etil alkol

Baklofen (GABA–B agonisti)

Bazı antiepileptikler (Gabapentin, Tiagabin, Vigabatrin,

Valproik asit)

Bazı genel anestezikler (Propofol, Etomidat)

101. Aşağıdaki ilaç geliştirme aşamalarından hangisi iki alt

grubu ayrılmaktadır?

A) Faz 0

B) Faz I

C) Faz IIA

D) Faz III

E) Faz IV

Cevap D

Başarı Detaylarda Gizlidir !...

4ilaç geliştirme aşamaları her TUS sınavının gediklisi

olmaktadır!....

İlaç geliştirme aşamları beş aşamadan oluşur.

Faz O Çalışmaları: Yeni kimyasal bileşimlerin sentezi ile

başlar. Preklinik testlerde izole organlarda (in–vitro) ve çeşitli

hayvanlarda (in–vivo) deneyler yapılarak ilacın farmakokinetiği.

toksisitesi. mutaienitesi. karsinojenitesi araştırılır..Bu aşamadan

sonra 4 fazdan oluşan klinik test fazlarına geçilir.

Faz I çalışmaları: Kısıtlı sayıda sağlıklı gönüllü üzerinde

ilaç denenip insanlardaki etkisi incelenir. Bu dönemde yapılan

çalışmalarla ilacın insandaki farmakokinetiği. yan etkileri

ve maksimum dozu plazma düzeyi ile farmakodinamik etki

arasındaki ilişki (farmakokinetik / farmakodinamik ilişkisi),

güvenirliliği araştırılır.

Faz II Çalışmaları: Kısıtlı sayıda hastada hastalarda ilacın

terapötik etkinliği olup olmadığına bakılır. Faz 2 de Faz 2A ve Faz

2B olmak üzere iki alt gruba ayrılır. Faz 2A; hasta gönüllülerde,

doz belirleme çalışması, Faz 2 B ise FAZ 3 çalışmalarına alt yapı

oluşturmak için yapılan kontrollü randomize çalışmalarıdır.

Faz III Çalışmaları: Çok sayıda hasta üzerinde çok merkezli

olarak standart tedavi protokollerine göre yeni ilaç kıyaslanır. Bu

aşamanın sonunda ilaç ruhsatlandırılıp piyasaya verilir.

Faz 3 iki alt gruba ayrılır. Ruhsat başvurusuna kadar olan Faz

3A, ruhsat başvurusundan sonra faz 3B

Faz IV Çalışmaları: İlaç piyasaya sürüldükten sonra ilaçların

yan etkilerinin izlenmesidir. Post marketing faz da denilir.

70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin kullanımı sırasında

hiperpotasemi beklenmez?

A) İndapamid

B) Spirinolakton

C) Süksinilkolin

D) Heparin

E) Ramipril

Cevap A

Bir Tiyazid diüretik türevi olan İndapamid ise

hipopotasemiye neden olur…

Farmakolojide hiperpotasemiye yol açan önemli ilaçlar:

Beta blokörler

ACE inhibitörleri

Potasyum tutucu diüretikler (Spirinolakton)

Aspirin

Süksinilkolin

Heparin

103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi 5HT–2

blokörüdür?

A) Amitriptilin

B) Sitalopram

C) Bupropion

D) Trazodon

E) Moklobemid

Cevap D

Etki mekanizmalarından yola çıkılarak hazırlanmış bir

antidepresan sorusudur.!..

Günümüzde antidepresan ilaçları 6 majör gruba ayrılırlar;

1. Trisiklik Antidepresan ilaçlar (TAD); Amitriptilin,

imipramin, desipramin, klomipramin,protriptilin...

2. Selektif serotonin Re–uptake İnhibitörleri (SSRI);

Fluoksetin, paroksetin, sitalopram, sertralin,

fluvoksamin, essitalopram.

3. Selektif Noradrenalin Re–uptake İnhibitörleri (SNRI);

Reboksetin, atomeksetin

4. Selektif Serotonin ve Noradrenalin Re–uptake

İnhibitörleri (SSNRI veya SSNI); Venlafaksin, Duloksetin

5. Atipik Antidepresan ilaçlar;

• Selektif 5HT–2 reseptör Blokörleri; Nefazodon,

trazodon

• Amfetamin benzeri ilaçlar; Bupropion

6. Monoamin Oksidaz (MAO) inhibitörleri;

• Selektif MAO–A inhibitörleri; Moklobemid

• Non selektif MAO inhibitörleri; Transilsipromin,

pargilin, fenelzin.

104. Lityum için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Etki mekanizması inositol fosfataz enziminin

aktivasyonudur

B) Manik epizodların profilaksisinde etkinliği yoktur

C) Plazma proteinlerinden albümine yüksek oranda

bağlanmaktadır

D) Oral biyoyararlanımı % 100’ dür.

E) Süte geçmediği için emziren kadında güvenle kullanılabilir

Cevap D

Lityumdan TUS farmakolojisinde ne zaman soru beklenir?

Tabiki her TUS sınavında beklenir…

Lityum oral biyoyararlanımı tam olan farmakolojideki

nadir ilaçlardan biridir!...

LİTYUM

Günümüzde modern farmakolojide lityumun primer etki

mekanizması; İnozitol monofosfataz enziminin inhibisyonudur.

Lityum oral alındığında gastrointestinal sistemden tamamen

emilir ve değişmeden renal eliminasyona uğrar. Lityum yapı

olarak sodyuma çok benzer. Bu yüzden böbrek proksimal tübül

hücreleri örneğin hipernatremi durumunda lityumu Na olarak

algılayıp böbrekten atarlar.

Yine tam tersi olarak hiponatremi durumunda da böbrekten

lityum reabsorbsiyonu artırılarak lityum intoksikasyonu riski

oluşmaktadır.

Lityum plazma proteinlerine bağlanmayan en önemli ilaçtır.

Terapötik indeksi dar olduğu için lityum intoksikasyonu sık

görülür. Bu yüzden plazma lityum düzeyini yakın takip etmek

gerekir.

Lityum İntoksikasyonunda ilk bulgu tremordur. Ayrıca

Bulantı– Kusma, Diyare, Aritmi (bradikardi–blok), Ataksi,

Konvülziyon, Koma gelişir.

Lityum intoksikasyonu tanısında gold standart plazma lityum

düzeyinin yüksek saptanmasıdır.

Aktif kömür moleküler yapısı son derece küçük olan

lityumu bağlamayacağı için işe yaramaz. Vücut lityumu Na

olarak algıladığı için hipernatremi oluşturup lityum klirensi

71DENEME SINAVI – 46

hızlandırılabilir. Bu amaçla osmotik dirüretikler kullanılır.

Yine metilli ksantinler faydalı olabilir. Gold standart tedavi

hemodiyalizidir.

Ayrıca önemli bir yan etkisi nefrojenik diapedes insipidus’tur.

Lityuma bağlı gelişen nefrojenik DI tedavisinde tiyazidler plazma

lityum düzeyini yükselttiği için potasyum tutucu diüretiklerden

özellikle amilorid kullanılır.

Lityum guatrojen ilaçlardan biridir ve özellikle hipotiroidi

yapar.

Ayrıca diplopi , ataksi ve nistagmus gibi santral sinir sistemi

ile ilgili yan etkilere yol açar.

Akne ve Lökositoz diğer önemli yan etkileridir. Lityum

teratojen bir ilaçtır. Gebe bir kadına lityum verildiğinde fetüste

triküspit kapak yerleşim anomalisi olan ebstein anomalisi gelişir.

Lityum süte son derece iyi geçmektedir. Emziren bir kadına

lityum verildiğinde ve bebek lityumu sütle aldığında floppy baby

(gevşek bebek) sendromuna yol açar.

Lityumun plazma düzeyini artıran önemli ilaçlar

Tiazid grubu diüretikler

NSAİİ (aspirin ve parasetamol hariç)

ACE inhibitörleri

Lityumun plazma düzeyini azaltanlar:

Metilli ksantinler

Osmotik diüretikler

105. Teofilin için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Santral sinir sisteminde inhibisyona neden olur

B) Adenozin reseptör agononistidir

C) Terapötik indeksi geniştir

D) Mide asit sekresyonunu azaltır

E) Tip3 ve Tip 4 fosfodiesteraz inhibitörüdür

Cevap E

Metilksantinlerin prototip ilacı; Teofilin!.. TUS farmakolojisi

için Manyak Önemli İlaç Grubudur!..

Metilksantinler

Teofilin, Kafein, Teobromin, Aminofilin, Pentoksilin.

Çay, kahve ve kakao gibi doğal maddelerin içerisinde bolca

bulunurlar.

İki tane majör etki mekanizmaları vardır; Birincisi; Tip 3 ve tip

4 fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek hücre içi cAMP ve c GMP

miktarını artırırlar.

İkinci etki mekanizmaları adenozin reseptörlerinin blokajıdır.

Adenozin inhibitör nörotransmitter olduğu için inhibisyonun

inhibisyonu eksitasyona neden olur. Bu yüzden konvülzan

analeptik ilaçlardır.

Santral sinir sistemi üzerine psikostimülan özellik gösterirler.

Santral sinir sistemine en fazla geçen ve psikostümülan özellik

gösteren kahvede bulunan kafeindir. Teobrominin ise santral

etkisi yoktur.

Adrenal medülladan katekolamin salgısını belirgin artırarak

hiperglisemiye neden olurlar.

Adipöz dokuda lipolizi stümüle ederler ve aterojenik

lipoprotein olan LDL düzeyini artırırlar.

Periferik damarlarda vazodilatasyona yol açarken; beyin

damarlarında vazokonstrüksiyona neden olurlar. Bu yüzden kafa

için basıncı azaltırlar.

Bronkodilatasyon özellikleri bulunduğu için astım ve KOAH

tedavisinde özellikle teofilin kullanılır.

Kalpte pozitif inotrop, pozitif kronotrop ve pozitif dromotrop

özellikleri vardır. Örneğin monitörize edilen bir hasta da teofilin

hızlı infüze edilirse taşikardi gözlenir.

Sarkoplazmik retikulumdan en fazla kaferin olmak üzere

kalsiyum salınımını artırırlar. Bu yüzden çizgili kaslarda istem

dışı kasılma yani kas fasikülasyonları ve tremora neden olurlar.

Aşırı çay ve kahve içenlerin eli titrer.

Bir diğer önemli özellikleri proksimal tübüle etkili zayıf diüretik

özellik göstermeleridir.

Mide asit sekresyonunu artırırlar.

Ayrıca tip 4 fosfodiesteraz inhibisyonuna bağlı prostoglandin

sentezini inhibe ederek antinflamatuvar etki gösterirler.

Antiinflamatuvar etkileri özellikle astım tedavisinde önem

kazanır.

Lityum klirensini hızlandırırlar bu yüzden lityum

intoksikasyonunda da kullanılırlar.

Teofilin konvülziyonlara yol açabileceği için terapötik indeksi

dar bir ilaçtır.

Amfetaminlerin aksine bellek fonksiyonları üzerine etkileri

yoktur.

106. Reseptörün % 50’ sini işgal eden agonist konsantrasyonu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kd

B) EC50

C) ED50

D) Vd

E) pD2

Cevap A

72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Farmakodinamide terminoloji önemlidir !...

EC50; Maksimum etkinin % 50’ ini oluşturan ilaç

konsantrasyonudur. Kademeli doz yantı ilişkisinde hesaplanır.

Kd; Disosiasyon sabiti olarak da bilinir. Reseptörün % 50’ ni

işgal eden agonist konsantrasyonudur. İlacın reseptöre karşı

afinitesi hakkında fikir verir. Dokuda yedek reseptör yoksa Kd,

EC50’ ye eşittir.

LD50: Popülasyonun % 50’inde ölüm oluşturan minimum

ilaç dozudur. Lethal doz hayvan popülasyonlarında hesaplanır.

TD50: Popülasyonun % 50’inde toksik etki gösteren minimum

ilaç dozudur.

ED50: Popülasyonun % 50’ inde etki gösteren ilaç dozudur.

107. Aşağıdaki nöromusküler blokörlerden hangisi Histamin

salınımına neden olur?

A) Tübokürarin

B) Atraküryum

C) Roküronyum

D) Panküromyum

E) Veküronyum

Cevap A

Nöromusküler blokörlerin spesifik özellikleri potansiyel

soru değeri taşır!...

Atraküryum; Plazmada kan pH’ sında spontan kendiliğinden

parçalanır.Buna hoffman eliminasyonu denir.Plazmada Hoffman

ile elimine olduğu için Karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlarda

güvenle kullanılabilir.

D–tubokürarin;Histamin salınımına yol açtığı için

hipotansiyon ve bronkokonstrüksiyon yapar.

Atropin, Morfin ve Vankomisin histamin açığa çıkaran

farmakolojideki diğer önemli ilaçlardır..

Roküronyum:Kompetetif nöromusküler blokörler içerisinde

etkisi hızlı başlayandır. Vagolitik etkisi ile taşikardiye neden olur.

Panküronyum: Uzun etkili nöromusküler blokörlerden biridir..

Plazma psödokolinesterazlarını inhibe eder.Nöromuskuler kavşaktaki

nikotinik reseptörlerin yanı sıra kalpteki M2 reseptörlerinide bloke

ederek taşikardi yaparlar,buna vagolitik etki denir.

Vagolitik etkili nöromusküler blokörler; panküronyum,

roküronyum ve Gallamin . Antimuskarinik etkilerinden dolayı

taşikardiye neden olurlar. Bu yüzden iskemik kalp hastalığında

kontrendikedirler.

Mivaküryum: Plazmda psödokolinesteraz tarafından

parçalandığı için kısa etkili bir kompetetif blokördür.

Gantaküryum: En kısa etkili nöromusküler blokördür.

Metakürin: Eliminasyon yarı ömrü en uzun olan

nöromusküler blokördür.

Metakürin ve Tübokürarin ; Otonomik gangliyonlarda blokaj

yaparlar

108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Palyatif tedavi olarak

narkotik analjezik kullanılan terminal dönem kanser

hastalarında gelişen konstipasyonun tedavisi için

geliştirilmiştir?

A) Prukaloprid

B) Lubiprostan

C) Alvimopan

D) Metilnaltrekson

E) Loperamid

Cevap D

Gastrointestinal Sistem Farmakolojisinden Sorulan soru

sayısı giderek artıyor ve yeni bilgiler direkt sorulabiliyor!..

Metilnaltrekson: Palyatif tedavi olarak narkotik analjezik

kullanılan terminal dönem hastalarında gelişen konstipasyonun

tedavisi için geliştirilmiştir.

Prukaloprid: Kabızlık tedavisinde kullanılan serotonin 5

HT4 reseptörlerinin potent agonisti olan prokinetik ilaçtır.

 Lubiprostan : Kronik konstipasyon ve irritable barsak

sendrom hastalığı tedavisi için geliştirilmiş tip–2 klor kanallarını

stimüle ederek etki gösteren prostanoik asit türevi yeni bir ilaçtır

Alvimopan: Barsak cerrahisi sonrası gelişebilecek ilues riskini

azaltabilmek için kullanılan yeni opiyat reseptör antagonistidir.

Loperamid / Difenoksilat: Antidiyareik olarak kullanılan

narkotik analjeziklerdir.

109. Akut miyokard infarktüsü nedeniyle erken dönemde hastane

başvuran ve koroner arterine stent implante edilen 42

yaşındaki erkek hasta, bir hafta sonra özellikle geceleri daha

da artan dispne şikayeti ile başvuruyor. Hastanın yapılan

tetkiklerinde akciğer ve kalp fonksiyonları normal saptanıyor.

Bu tabloya aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin yol

açması en olasıdır?

A) Tikagrelor

B) Klopidogrel

C) Aspirin

D) Prasugrel

E) Tirofiban

Cevap A

73DENEME SINAVI – 46

Artık her TUS farmakolojisinde en az bir tane banko

sorulan vaka sorusunun çok şık bir örneği !..

Soruyu tercüme edersek;

Aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin dispne yan

etkisi vardır?

TİKAGRELOR

• Tienopiridin yapısında değil, triyazolopirimidin yapısında

yeni P2Y12 reseptör blokörleridir.

• Klopidogrel ve prasugrelin aksine ADP reseptörlerini

reversible bloke ederek etki gösterir.

• Akut koroner sedrom tedavisi ve koroner arterlerine stent

implante edilen hastalarda stent trombozunu engellemek

için kullanılır.

• Yan etki olarak; yapıca adenozine benzediği için nefes

darlığı ve sinoatriyal duraksamalar yapabilir.

110. Daptomisin için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A) Lipopeptid yapıda antibiyotiktir

B) Hepatik elimisyona uğrar

C) En önemli endikasyonu MRSA ve VRE’ dir

D) Pnönomi tedavisinde kontrendikedir

E) Bakterisit özellik gösterir

Cevap B

Daptomisin geleceğin TUS sınavı sorularından biridir !...

DAPTOMİSİN

•• Lipopeptid yapılı bir antibiyotiktir. İntravenöz ve günde tek

doz kullanılır.

•• Etki mekanizması çok farklıdır.

•• Bakteri hücre membranında delikler oluşturarak

hücreden potasyum çıkışını hızlandırır ve membran

depolarizasyonuna neden olarak bakterisit özellik gösterir.

•• Etki spektrumu vankomisine benzer. En önemli

endikasyonu; MRSA ve VRE tedavisidir..

•• Akciğerde sürfaktan etkisini engellediği için pnömoni

tedavisinde kullanılmaz.

•• Daptomisin böbrekten atılır.

111. Siklosporin’in etki mekanizması için aşağıdakilerden

hangisi en doğrudur?

A) Interlökinlerin gen transkripsiyonunun inhibisyonu

B) Inflammatuvar mediyatörlerin doku cevabının

engellenmesi

C) IgG antikorlarının katabolizmasının artışı

D) Fagositozun engellenmesi

E) Antijen tanınmasının değiştirilmesi

Cevap A

Siklosporin soru değeri taşıyan immün supresif ilaçtır !..

Siklosporin

Etki mekanizması: Siklofilin proteinine bağlanarak, T–

hücresine spesifik transkripsiyon faktörlerini aktive eden

kalsinörin adı verilen sitoplazmik fosfatazı inhibe eder. IL–2, IL–3,

TNF ve INF– y sentezini engeller. Böylece T–helper hücrelerini

süprese eder. Olgun T–lenfositler ve NK hücreleri üzerine

etkisizdir.

Yan etkileri:

• En sık görülen yan etkisi nefrotoksisitedir.

• Hiperglisemi ve hiperlipidemi

• Hipertansiyon

• Hiperürisemi

• Gingiva hipertrofisi

Hirsutizm, hiperpotasemi

112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi özellikle Çizgili kas

dokusunda birikir?

A) İyot

B) Digoksin

C) Tetrasiklin

D) Trisiklik antidepresanlar

E) Klorokin

Cevap B

Sekestrasyon; İlacın belli bir dokuya özel afinite gösterip

orada birikmesidir.

Sekestrasyon Örnekleri

•• İyot; Tiroid dokusuna

•• Dijital; Kas dokusuna

•• Griseofulvin; Keratinize dokuya

•• Tetrasiklin; Kemik dokuya

•• Trisiklik antidepresanlar; Akciğer

•• Klorokin; Retinaya sekestre olur

74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

113. Aşağıdakilerden hangisi endojen non selektif nitrik oksit

sentetaz inhibitörüdür?

A) N–Nitro L–Arjinin Metil Ester

B) N–monometil L–Arjinin

C) 7–Nitroindazol

D) Asimetrik dimetil arjinin (ADMA)

E) Nesiritid

Cevap D

Zor ve süpriz sorular TUS sınavının olmazsa

olmazlarıdır.!...

3 Çeşit NO Sentaz vardır.

NOS–1 (Nöronal NOS, nNOS)

Majör olarak nöronlarda bulunan ve Fizyolojik reaksiyonlarda

rol oynayan NOS’ tur. Kalsiyum bağımlıdır.

NOS–2 (İndüklenebilen NOS, iNOS)

Yapısal enzim değildir. Ancak inflamasyon durumlarında

ortaya çıkar ve endotoksinler tarafından indüklenir. Makrofajlarda

ve düz kaslarda bulunur.

İNOS ile üretilen NO Sitotoksik özellik gösterir. NOS–1 ve

NOS–3’ ten farklı olarak Kalsiyum bağımsızdır.

NOS–3 ( Endotelyal NOS, eNOS)

Endotelde NO sentezini ve buna bağlı olarak endotel bağımlı

vazodilatasyonu sağlar. Kalsiyum bağımlıdır.

Nitrik oksit sentetaz inhibitörleri

Nonselektif (NOS–1, NOS–2 ve NOS–3) inhibitörler: L–NAME

(N–Nitro L–Arjinin Metil Ester), NMMA (N–monometil L–Arjinin)

NOS–1 selektif inhibitörü: 7–Nitroindazol

NOS–2 selektif inhibitörü: BBS–2

ADMA ise endojen non selektif NOS inhibitörüdür.

114. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Leishmaniasis tedavisinde ilk

seçenektir? A) Praziquantel

B) Mebendazol

C) Sodyum stiboglukonat

D) Paramomisin

E) Nifurtimoks

Cevap C

Protozoal enfeksiyonların tedavisinde ilk seçenek olarak

kullanılan ilaçlar

Balantidium coli: T etrasiklin

Cryptosporidium : Paromomisin

Cyclospora: Kotrimoksazol

Pneumocystis

jiroveci/carinii : Kotrimoksazol

Babesia : Klindamisin +Kinin

İsospora belli : Kotrimoksazol

Giardia lamblia: Metronidazol,

Trichomonas vaginalis: Metronidazol

Dientamoeba fragilis: İyodokinol

Microsporidia: Albendazol

Trypanosoma cruzi: Nifurtimoks,

Trypanosoma brusei: Suramin

Toxoplasma gondii : Primetamin+Klindamisin+Folinik asit,

gebelerde ise spiramisin.

Leishmaniasis Sodyum stiboglukonat

115. Flusitozinin doz sınırlaması gerektiren yan etkisi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Miyelosüpresyon

B) Nefrotoksisite

C) Nöropati

D) Dilate kardiyomiyopati

E) Hepatit

Cevap A

Antifungal ilaçların önemli yan etkileri;

Amfoterisin B: En nefrotoksik antifungaldir ve doz kısıtlaması

gerektirir. Renal tübüler asidoz, hipopotasemi, hipomagnezemi,

azotemi, eritropoietin azalmasına bağlı anemi.

Flusitozin: Myelosupresyon

Ketokonazol: Mikrozomal enzim inhibisyonu, Bulantı,

kusma, jinekomasti, menstrüel düzensizlik. Hepatotoksisite.

Griseofulvin: P–450 sistem indüksiyonu, disulfiram benzeri

etki, porfiri agrevasyonu.

Terbinafin: Hepatotoksisite

Vorikonazol: Görmede bozukluk

75DENEME SINAVI – 46

116. Benign prostat hiperplazisi tanısı alan ve hipertansiyonu

olan 76 yaşında ki erkek hastada aşağıdaki

antihipertansiflerden hangisi öncelikle tercih edilmelidir?

A) Amlodipin

B) Ramipril

C) Valsartan

D) Alfa metil dopa

E) Doksazosin

Cevap E

Hangi hasta da hangi antihipertansifin öncelikle tercih

edilmesi gerektiği TUS farmakolojisi açısından önem

taşımaktadır!..

DM, metabolik sendrom; ACE inhibitörü, Anjiotensin Reseptör

Blokörü

Proteinürü, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik sendrom; ACE

inhibitörü, Anjiotensin Reseptör Blokörü

Akut Miyokard İnfarktüsü; Beta blokör, ACE inhibitörü

Konjestif Kalp Yetmezliği; Beta blokör, ACE inhibitörü,

Diüretik

Koroner Arter Hastalığı; Beta blokör, ACE inhibitörü

Supraventriküler Taşikardi; Beta blokör, Verapamil, Diltiazem

Benign Prostat Hiperplazisi; Selektif alfa–1 blokör

Siroz; Spirinolakton

Yaşlı Hasta–İzole Sistolik Hipertansiyon; Kalsiyum kanal

blokörü, diüretik

Osteoporoz; Tiyazid diüretikler

Gebelik; Metildopa, Kalsiyum kanal blokörleri

(nifedipin..),Hidralazin, Beta blokörler (Labetolol....)

Periferik Arter Hastalığı; Kalsiyum kanal blokörleri

Reynauld sendromu; Kalsiyum kanal blokörleri, Anjiotensin

Reseptör Blokörü

117. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre

kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en

olasıdır?

A) Metoklopramid

B) Tropisetron

C) Skopolamin

D) Dronabinol

E) Meklizin

Cevap A

Metoklopramid TUS farmakolojisinin klasiklerindendir..

Metoklopramid

•Dopamin ve serotonin antagonistidir.

•Küçük dozlarda D2, yüksek dozlarda ise 5–HT3 reseptör

blokörüdür. Ayrıca 5–HT4 reseptör agonistidir.

•5–HT4 reseptörlerini aktive ve D2 reseptörlerini

bloke ettikleri için prokinetik / gastrokinetik etkileri

bulunmaktadır. Bu nedenle mide boşalmasını hızlandırır.

• Metoklopramid Endikasyonları

•Diyabetik gastroparezi: Gastrokinetik etkileri nedeniyle

kullanılır.

•Refluks özafajit tedavisi: Regürjitasyonu inhibe eder ve alt

ösefagial sfinkter tonüsünü arttırır.

•Aspirasyon riskini azaltmak için anestezi indüksiyonu

sırasında kullanılabilir.

•Mesanenin flask paralizisinde: Detrüsör kasın tonus ve

motilitesini arttırır.

•Hıçkırık tedavisi

Ekstrapiramidal sistemle ilişkili olan dopamin D2

reseptörünü bloke ettiği için uzun süre kullanıldıklarında

parkinson benzeri yan etkiler ve tardif diskineziye neden

olabilir.

118. Aşağıdaki sempatomimetik aminlerden hangisi bir ön

ilaçtır?

A) Metaraminol

B) Efedrin

C) Mitodrin

D) Hidroksi amfetamin

E) Fenilefrin

Cevap C

Sempatomimetik ilaçlardan sürpriz soru gelebilir !...

Mitodrin: Bir ön ilaçtır ve alfa–1 agonisttir

Fenilefrin: Direkt etkilidir. Sadece alfa–1 reseptörleri

etkiledikleri için etki kalıbı olarak noradrenaline benzer ve kalpte

periferik vazokonstriksiyona bağlı bradikardi oluşturur (Bezold

–jarish etkisi). Efedrinden farklı olarak santral sinir sistemine iyi

geçmez.

Efedrin: Mikst etkili bir sempatomimetik amindir alfa ve beta

reseptörlere afinitesi eşit olduğu için etki kalıbı adrenaline benzer.

Santral sinir sistemine iyi geçer ve belirgin psikostimülan etkisi vardır.

Metaraminol: Mikst etkilidir. İntravenöz kullanımından sonra

nöbet oluşturduğu için FMF tanısında kullanılır

76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Hidroksi amfetamin: SSS’ye geçmeyen bir amfetamin

türevidir. Periferik etkilidir, ggl stellatum tutulumuna bağlı

gelişen Horner sendromunda kullanılır

119. Aşağıdaki hiperlipidemi tedavisinde kullanılan ilaçlardan

hangisi Apolipoprotein B’ nin haberci RNA’ sını hedef alan

bir antisenseterapi örneğidir?

A) Lomitapid

B) Mipomersen

C) Anacetrapib

D) Alirocumab

E) Pitavastatin

Cevap B

Soruyu okurken bazılarınızın kardiyojenik şok geçirdiğinin

farkındayım!..

Modern ilaçlar ve modern tedavi şekilleri, Modern TUS

farmakolojisi döneminde tabiki sorulmaya başlanacaktır!..

Mipomersen; Hiperlipidemi tedavisi için Apolipoprotein B’ nin

mRNA na karşı geliştirilmiş, antisenseterapi örneğidir.

Alirocumab /Evolucumab; Ailevi hiperkolesterolemi tedavisi

için geliştirilmiş, PCSK–9 inhibitörü, monoklonal antikorlardır.

Lomitapid; Ailevi hiperkolesterolemi tedavisi için geliştirilmiş,

mikrozomaltrigliserit transfer protein inhibitörüdür.

120. Aşağıdaki hangisi Astım tedavisinde kullanılan ve

İnterlökin 13’ e karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?

A) Palivizumab

B) Alemtuzumab

C) Omalizumab

D) Evolucumab

E) Lebrikizumab

Cevap E

Lebrikizumab; Katzung 2015 bombalarından biridir!..

Lebrikizumab: Astım tedavisi için geliştirilmiş , Anti–IL–13

monoklonal antikorudur

.

77DENEME SINAVI – 46

1. Altmış üç yaşında erkek hasta 7 gün önce yapılan koroner

by-pass operasyonu sonrası yoğun bakımda takip edilirken,

ani başlayan nefes darlığı nedeni ile değerlendiriliyor.

Yapılan fizik muayenesinde tansiyon arteryel 80/60 mmHg,

kalp sesleri derinden geliyor ve boyun venöz dolgunluğu

saptanıyor. Çekilen elektrokardiyografisinde voltaj düşüklüğü

görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konstriktif perikardit

B) Akut perikardit

C) Tamponad

D) Akut akciğer ödemi

E) Akut koroner sendrom

Cevap C

Düşük tansiyon, nabız basıncı 20 mmHg ve altı, derinden kalp

sesleri, by pass sonrası hasta sağ yetmezlik bulgusu olan BVD,

voltaj düşüklüğü ile karşımızda; Tamponad için bütün bulgular

ön planda özellikle akut sağ yetmezlikte mutlaka kaçırılmaması

gereken bir soru profilidir.

2. İnfektif endokardit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tanıda transösefageal ekokardiyografi önemli bir yer tutar

B) Tedaviye dirençli olgularda operasyon düşünülebilir.

C) Etken olarak Streptokoklar ve S. Aureus ön planda

mikroorganizmalardır.

D) Nativ kapak endokarditi en sık aort kapağı tutar.

E) İntravenöz ilaç bağımlılarında özellikle sağ kapak tutulumu

tipiktir.

Cevap D

Endokardit için genelde profilaksi soruları sorulsada başka

açıdan yaklaşan bir soru. Nativ kapak en sık mitral, protez kapak

en sık aort kapakğı etkiler.

İv. İlaç kullananlarda sağ kapaklar özellikle triküspit kapak

tutulumu akılda tutulmalıdır.

3. Altmış beş yaşında erkek hasta 2 saatir devam eden göğüs

ağrısı nedeni ile acil serviste görülüyor.Fizik muayenesinde

tansiyon 145/95 mmHg ve nabız 103 atım /dk saptanıyor.

Dinlemede S4 olan hastanın EKG ‘sinde V1- V4 ST

elevasyonları saptanıyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tedavide primer koroner girişim ilk tercih olmalıdır.

B) Acil Ekokardiyografi yapılmalıdır.

C) Tanı Akut anterior MI’dır.

D) Tedavide aspirin ve klopidogrel verilmelidir.

E) ACE inhibitörleri erken dönemde başlanmalıdır.

Cevap B

Hasta akut göğüs ağrısı, STEMI V1-4 klasik bir anterior MI

vakası.Tabi tanımak yetmez yorum yapmak önemli

Tedavi de aspirin ve ADP antagonisti verip acil girişim

planlamak zaten ilk hedefimiz.

ACE inhibitörleri MI ‘da ne kadar erken başlanırsao kadar KKY

gelişimini önler.Hastanın tansiyon değeri de bunun için yeterli

yani düşük değil.

Ekokardiyografş böyle bir hasta için şıklardan en son gerekli

olan .Ne zaman yapılmalı EKO peki onuda tartışalım .,Hasta da

mekanik komplikasyon düşünürsek (papiller adale rüptürü,akut

tamonad vs.) o zaman yapmak mantıklı olabilir.

4. Preeklampsi gelişmiş bir gebede aşağıdakilerden hangisi

antihipertansif olarak seçilmemelidir?

A) Alfa metil Dopa

B) Hidralazin

C) Tiazidler

D) Labetolol

E) Nifedipin

Cevap C

Diüretikler özellikle ACE inh.’leri ile beraber gebelikte

kaçınılması gereken ilaçlardır.Bu soru ile gebelerde

kullanılabilecek antihipertansif ilaçları hatırlatmak istedik.

Özellikle Nifedipin ve Labetololu unutmamanızı öneririz.

2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI

Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisisoruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

5. Akut böbrek yetersizliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Prerenal

B) Renal

C) Postrenal

D) Otoimmün

E) Enfeksiyonlar

Cevap A

Her sınav bir soru TUSTIME’dan. ABY en sık neden prerenal

sebeplerdir.renal ABY ‘nin en sık nedeni ise tedavi edilmemiş ya

da edilememiş. Prerenal nedenlerdir.

6. Bronkoalveoler lavaj incelemesinde bakılan T4/T8 oranı

yüksekliğinin, klinik ve radyolojik bulgularla uyumlu

olduğunda tanı koydurucu olduğu hastalık aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ekstrensek allerjik alveolit

B) Bronşiolitis obliterans organize pnömoni

C) Silikozis

D) Sarkoidozis

E) İlaçlar

Cevap D

Her zaman bilinmesi gereken bir göğüs sorusu. T4/T8

oranının artışı lenf nodlarından başlayarak akciğer başta olmak

üzere tüm sistemleri tutabildiği hasta portföyü Sarkoidoz’dur.

7. Diyabet tedavisinde hangisi insülin direncine yönelik bir

tedavidir?

A) Pioglitazon

B) Repaglinid

C) Glipizid

D) Exenatide

E) Sitagliptin

Cevap A

Soruyu anlamak çok önemli .İnsülin direncine primer etkiyen

yani insülin salınımını artıran değil reseptör düzeyinde glukoz

kullanımını artıran ilaç:

Glitazon türevleri PPR-gama reseptörü üzerinden bu işi

yapabilirler. Diğer şıklardaki DDP-+ inh.’leri, GLP 1 analogları,

Sülfonilüreler, Meglitinidler insülin salınımını artıran gruplardır.

İlaçları ezberlemeden önce etki mekanizmasını bilmek gerekir.

Glitazonların da KKY ‘de verilmemesi gerektiği de yine

bilinmelidir.

8. Altmış dokuz yaşında şuur bulanıklığı ile müracaat eden

erkek hastanın fizik muayenesinde splenomegali ve

lenfadenopati dikkati çekmektedir. Serum kalsiyumu normal

olan hastanın kemik iliğinde küçük plazmasitoid lenfositler

dikkati çekmektedir.

Hastanın tanısında ilk olarak aşağıdakilerden hangisi

düşünülmelidir?

A) Hairy cell lösemi

B) Multipl miyelom

C) Prolenfositik lösemi

D) Kronik lenfositer lösemi

E) Waldenström makroglubinemisi

Cevap E

Sorunun son cümlesi aslında bir plasma hücre

hastalığından bahsediyor bu açık. En fazla bilinen myelom

tabi ama soruda myelomdan uzaklaştıran SM, LAP ve kalsiyum

normalliği mevcut. Özellikle bilinç bulanıklığı, iskemik, embolik

ataklarla beraber olan plasma hücre hastalığımız Waldenström

makroglubinemisi oldukça önemli bir hastalıktır.

9. Sağ dizinde 3 gün önce kızarıklık ve ağrı şikayeti başlayan

hastada, fizik muayenede eklem üzerinde ısı artışı tespit

ediliyor. Hastanın yapılan eklem sıvısı aspirasyonunda mm3’de

120.000 lökosit saptanıyor ve alınan aerob kültürde katalaz

pozitif, Gram yöntemiyle pozitif boyanan bakteriler ürüyor.

Bu hastaya aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi tedavi

amacıyla verilmez?

A) Klindamisin

B) Sefazolin

C) Penisilin G

D) Ampisilin sulbaktam

E) Vankomisin

Cevap C

Septik artirit eklem sıvısında 50000 den fazla lökosit ve

%75‘den fazla parçalı olması tipiktir.

Hangisi septik artirit te verilmez işin özeti aslında. Katalaz +

olması işin en sık neden staf olduğunu belirtiyor. O zaman staf’a

ne verilmez şeklinde sadeleşebilir.

Penisilin G staf enfeksiyonları için etkili değildir.

İntaniye –Dahiliye ortak soru olabilir.

79DENEME SINAVI – 46

10. Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon için

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Pulmoner emboli geçiren hastaların %50 sine yakınında

gelişebilir.

B) Kesin tanı sağ kalp kataterizasyonudur.

C) Tedavide pulmoner endarterektomi yapılabilir.

D) Riociguat medikal tedavide kullanılabilir.

E) Hastalarda uzun süreli antikoagülan tedavi gerekmektedir.

Cevap A

Bu soru ile aslında yeni bir ilacı vurgulamak hemde pulmoner

emboli hastalarına farklı açıdan bakalım dedik.Riociguat guanilat

siklaz stimülatörü olup kronik pulmoner emboli ataklarına bağlı

pulmoner HT ‘da kullanılabilen bir ajandır.

Pulmoner emboli geçiren hastaların yaklaşık %5’inde kalıcı

pulmoner HT gelişir uzun süreli antikoagülan tedavi pulmoner

emboliye bağlı ise ömür boyu önerilir.

End arterektomi tedavi de önemli bir yer tutar.

11. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz

trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?

A) Mounier Kuhn sendromu

B) Williams Campbell

C) Swyer James- Macload sendromu

D) Hughes Stovin sendromu

E) Poncet hastalığı

Cevap D

Hepiniz Behçet diye soruyu bitirdim demiş olabilirsiniz, lakin

bu soru kazık. Soru sayısının da arttığını düşünerek dahiliye de

sürpriz yeni bilgiler kullanmak faydalı olabilir.

Löfgren sendromu: Artralji, eritema nodosum ve bilateral hiler

LAP ile beraber olan sarkoidozdur.

Heertfordt sendromu: Ateş, uveit, parotis bez tutulumu ve fasial

sinir paralizisi ile karekterize sarkoidozdur.

Albright sendromu: Kemiklerde fibröz displazi, plazmada

kalsiyum, alkalen fosfataz ve fosfor artışı

Tietze sendromu: Kostokondral eklemlerde ağrılı nonsüpüratif

şişlik.

Vena cava superior sendromu: Santral tümor, mediasten

fibrozisi veya trombüs sonucu vena cava süperiorda tıkanıklık,

boyun venöz dolgunluğu, yüz-boyunda pelerin tarzında ödem ve

göğüs duvarında kollateraller

Kaplan sendromu: Romatoid artrit ile beraber kömür işçisi

pnömokonyozu olması.

Hughes Stovin sendromu: Behçet hastalığında tekrarlayıcı

tromboflebitler.

Hamman Rich sendromu: Hızlı ve akut seyirli interstisyel fibrozis

Mounier Kuhn sendromu: Trakeobronkomegali, bronşektazi

Williams Campbell: Bronş kıkırdağında kartilaj defekti veya

eksıkliği vardır, bronkomalazi

Sarı tırnak (yellow nail) sendromu: lenfödem, bronşektazi, sinüzit

Kartagener sendromu: Bronşektazi, sinüzit ve situs inversus,

otozomal resesif geçişli bir hastalıktır.

Youngs sendromu: Kronik sinopulmoner enfeksiyon, obstrüktif

azospermi,

Samter sendromu: rinosinüzit, nazal polip ve aspirine bağlı astım

Swyer James- Macload sendromu: Çocuklukta geçirilen şiddetli

adenovirus enfeksiyonuna bağlı tek taraflı bronşiolitis obliterans ve

saydam akciğer

Poncet hastalığı: Post primer tüberkuloz ile beraber romatizmal

ateş ve poliartritis.

Ivemark sendromu: Dalak yokluğu ile beraber her iki akciğerde 3

lob vardır.

12. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) İdrar sodyumu artmıştır.

B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron

blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.

C) İdrar dansitesi yüksektir.

D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.

E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.

Cevap E

Yine genel dahiliye yaklaşım soruları hakim olmamız gerekir.

İdrar sodyumu yüksekliği ve dansite artışı zaten tipik bulgularıdır.

Etyolojide kesinlikle küçük hücreli akciğer kanserini unutmamak

gerekir.Ödem ve hipertansiyon görülmez.

Tanısı su yükleme testi ile konulur.bazal hormon düzeyi tanı

değeri azdır. Endokrinoloji de dinamik testler iyi bilinmelidir.

80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

13. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden

olabilir?

A) Siklofosfamid

B) Sisplastin

C) Mitomisin

D) Bleomisin

E) Vinkristin

Cevap D

Son sınavlarda faramakoloji de kemoteröpatik ilaçların 3 veya

4 tane çıktığını düşünürsek bir tanede biz soralım istedik. Tipik

yan etki profilleri önemlidir.

Busulfan ve Bleomisin akciğer toksitesi belirgin olan

antineoplastik ilaçlardır.

14. Otuzsekiz yaşında erkek hasta kilo kaybı ve gece terlemesi

yakınması ile başvuruyor.hastanın fizik muayenesinde

sağ servikal bölgede 3x3 cm mobil,ağrısız lenf bezi

palpe ediliyor. Çekilen akciğer grafisinde hiler lenf bezi

de saptanan hastada bundan sonraski yaklaşım için

aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Bronskoskopi

B) Enfeksiyon mononükleoz araştırılması

C) Lenf nodu biyopsisi

D) Kemik iliği incelemesi

E) ACE enzim düzeyi bakılması

Cevap C

Sağ servikal lenf bezi, gece terlemesi, kilo kaybı, mediastinal

lenf bezleri lenfoma diye haykıran bir soru. Soruyu sadeleştirirsek

lenfoma da ne yapalım. Doku tanısı tabi. Lenf nodu biyopsisi ile

tanı koyup yola devam etmemiz gerekir. Yine temel hemato-onko

sorularından birisi.

15. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde trombofiliye yatkınlık

beklenen bir bulgu değildir?

A) Paroksismal nokturnal Hemoglobinüri

B) Waldenström makroglobulinemisi

C) Polistemi rubra vera

D) Antifosfosfolipid antikor sendromu

E) Nefritik sendrom

Cevap E

Trombofili TUS’un takıntılı olduğu konulardan birisidir.

Kazanılmış ve herediter nedenler çok iyi bilinmelidir.

HEREDİTER TROMBOFİLİ NEDENLERİ

• Protein Ce S eksikliği

• Antitrombin III eksikliği (Tormboz eğilimi en fazla)

• Aktive protein C rezistansı (En sık heretider trombofili nedenidir) Faktör V Leiden mutasyonu Faktör V Cambridge mutasyonu

• Protrombin gen mutasyonu

• Disfibrinojenemi

• Hipehomosisteinemi (metil tetrahidrofolat redüktaz gen mutasyonu)

KAZANILMIŞ TROMBOZA EĞİLİM NEDENLERİ

• Postoperatif dönem Ortopedik cerrahi• İmmobilite İleri yaş (65 yaş üstü)

• Oral kontraseptif ilaçlar Gebelik

• Variköz venler ve/veya venöz yetmezlik

• Myeloproliferatif hastalıklar (Esansiyel trombositoz, polisitemia vera vd.)• Paroksismal noktürnal hemoglobinüri Ülseratif kolit

• Heparine bağlı trombotik-trombositopeni (HITT)

• Antifosfolipid antikorlarLupus antikoagülan

• SLE, Renal yetmezlik

Diabetes mellitus Cushing sendromu,

• Hepatik yetmezlik Konjestif kalp yetmezliği

• Myokard infarktüsü Serebrovasküler olay

• Nefrotik sendrom Majör travma ve kırıklar• Vaskülitler• Hiperlipidemi• Obesite• Kanserler

16. Myelomonositik löseminin eozinofilik formunda (M4Eo)

en sık görülen kromozom anomalisi aşağıdakilerden

hangisidir?

A)16. kromozomda inversiyon

B) 15; 17 translokasyonu

C) 8; 21 translokasyonu

D) 14; 18 translokasyonu16

E) 5q delesyonu

Cevap A

Son yıllarda sitogentik tanının kullanıma girmesi ile bu

soruların artacağını düşünerek böyle zor bir soruyu dizayn ettik.

Umarım kulaklarımız çınlamaz iyi dileklerinizle.

15; 17 translokasyonu AML M3’de, 8; 21 translokasyonu M2’de,

16. kromozomda inversiyon M4Eo’da, 11q23 M5’de sık görülen

kromozom anomalileridir.

81DENEME SINAVI – 46

17. Kırk iki yaşında bayan hasta 3 haftadır kaşıntı yakınması ile

başvuruyor. Fizik muayenesinde anlamlı bulgu saptanmayan

hastanın laboratuar tetkiklerinde ALT 65 IU/L, GGT :240

IU/L,ALP:880 IU/L saptanıyor. Hastaya kolestaz ön tanısı ile

yapılan tetkiklerde ultrasonografi normal saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Primer sklerozan kolanjit

B) Primer Bilier siroz

C) Otoimmün Hepatit

D) Viral hepatit

E) Hemakromatozis

Cevap B

Hasta genç bayan kaşıntı( gerçi yaş 42 ama bayan için genç

demiş olalım) ve kolestaz. Aklımıza ilk taş gelmeli yaptık

USG normal primer bilier siroz. Hashimato birlikteliği ve AMA

pozitifliği diğer önemli bulgularıdır.

Soru basit şıklar ve klinik benzediği için primer sklerozan

kolanjitin erkek ve ülseratif kolit birlikteliğini hatırlamak gerekir.

Hastada otoimmün hepatit karaciğer enzimleri belirgin

yüksek değil, bayanlarda olur tamam, ama orada mutlaka viral

markerler negatif diyecektir.

Diğer şıkları düşünen olacağını tahmin etmiyoruz.

18. Aşağıdaki hangi vaskülitik durumda küçük damar tutulumu

diğerlerine göre daha azdır?

A) Behçet hastalığı

B) Henoch Schonlein purpurası

C) Temporal arterit

D) Wegener

E) Kriyoglobulinemi

Cevap C

Vaskülitlerin TUS’ta avantajlı sorular olduğunu düşünerek

damar tutulumu açısından değerlendirme yapmayı uygun

gördük.zaten isminde bile büyük damar olduğu gizli.

Büyük damarları tutanlar

T lenfosit aktiviasyonu ve granülom oluşum görülenler

• Takayasu

• Dev hücreli arterit (Temporal)

• Behçet hastalığı; Tüm damarları tutar.

Orta çaplı damarları tutanlar

İmmünkompleks ve immün depolanmaya bağlı olanlar

• Klasik PAN (HBV)

• Romatoid vaskülit

• Kawasaki

• Primer SSS vasküliti

• Buerger: Ven, arter ve sinirleri tutar

Küçük çaplı damarları tutan ve ANCA + olanlar

• Wegener

• Churg–Strauss

• Mikroskobik polianjiitis

19. Tifo taşıyıcılığında aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi

kullanılamaz?

A) Kloramfenikol

B) Amoksisilin

C) Kotrimoksazol

D) Siprofloksasin

E) Pefloksasin

Cevap A

Aslında mikrop-farma sorusu gibi ama mutlaka son yıllarda

enfeksiyon hastalıklarından sık görülenleri dahiliye kısmında yer

almaktadır.

• Tifo tedavisinde ilk seçenek olarak kinolonlar kullanılır.

Ayrıca 3. kuşak sefalosporinler, kloramfenikol,

aminopenisilinler ve kotrimoksazol kullanılabilir.

Taşıyıcıların tedavisinde ise ilk seçenek erişkinlerde

kinolonlar, çocuklarda ise amoksisilindir. Tifo taşıyıcılarında

kloramfenikolün hiç etkisi yoktur.

20. Aşağıdaki bakterilerden hangisini yaptığı besin

zehirlenmesinde kabızlık görülür?

A) Staphylococcus aureus

B) Clostridium botulinum

C) Vibrio parahaemolyticusj

D) Bacillus cereus

E) Salmonella typhimurium

Cevap B

Enfeksiyon hastalıkları dahiliyenin son kısmında yerini alıyor.

Besin zehirlenmeleri genel dahili alana girer. Hep akla besin

zehirlenmesi deyince ishal gelir farklı açıdan görmek istedik.

Bakteri ısıya dirençlidir ancak bakterinin otoliziyle ortaya çıkan

ekzotoksin ısıya duyarlıdır. Clostridium botulinum toksini asetil

kolin salınmasını engelleyerek kabızlığa neden olur.

82 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

21. Sistemik lupus eritematozus tanısıyla takip edilen 36

yaşında erkek hastada bu durumdan en sık etkilenen doku

grubu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kalp

B) Akciğer

C) Böbrek

D) Eklem

E) Beyin

Cevap D

Sistemik lupus eritematozus tanılı hastalarda en sık görülen

semptom artraljidir ve hastaların %90’unda eklem tutulumu

gözlenir. Eklem semptomlarından sonra en sık cilt bulguları

(%85) gözlemlenir.

Eklemlerde non-destruktif bir artrite neden olur. Artrit

poliartikuler, simetrik, gezici bir tarzdedır. En sık tutulan eklemler

elin küçük eklemleridir. Ayrıca kemiğin avasküler nekrozu sıklığı

artmıştır. En sık avasküler nekroz görülen kemikler femur başı,

naviculer kemik ve tibiadır.

22. Reiter sendromu nedeniyle takip edilen hastada aşağıdaki

hangi HLA doku grubu pozitifliği saptanabilir?

A) HLA-b51

B) HLA-B27

C) HLA-DR2

D) HLA-DR3

E) HLA-B8

Cevap B

Seronegatif spondiloartropatili hastaların çoğunda HLA-B27

pozitif saptanabilir. Seronegatif artropatilerden biri olan reiter

sendromunda da yüksek oranda HLA-B27 pozitifliği vardır.

HLA-b51 Behçet sendromunda izlenirken; HLA-B8, HLA-DR2

ve HLA-DR3 SLE’de pozitif saptanabilir.

23. Aşağıdakilerden hangisi berger hastalığında kötü prognoz

kriterlerinden biri değildir?

A) İleri yaş

B)Hipertansiyon

C) Aşikar hematüri

D) Erkek ciniyet

E) Glomerüloskleroz

Cevap C

Berger Hastalığı (Ig A Nefropatisi)

En sık idiopatik glomerülonefrit tipidir.

Etyoloji: Çoğu vaka idiopatikdir. Henoch- Schonlein

purpurasının Ig A nefropatisinin bir varyantı olduğuna

inanılmaktadır. Ayrıca kronik karaciğer hastalığı (siroz),

gastrointestinal hastalıklar (gluten enteropatisi), respiratuvar

hastalıklar, deri hastalıkları (dermatitis herpatiformis) ve

kas-iskelet sistem hastalıklarıyla (ankilozan spondilit) birlikte

bulunabilir.

Patogenez: Bu hastalıkta değişmez bulgu mezengial Ig A

birikimidir.

Klinik: Çocuklarda bir viral ÜSYE (en sık), soğuk algınlığı

veya GİS semptomlarını takiben 24-48 saat sonra gross hematüri

tipik özelliğidir. Yetişkinde ise asemptomatik mikrohematüri

ve proteinüri şeklinde seyir daha sıktır. HT olabilir. Proteinüri

genelde 1 gr/gün altındadır. Viral ÜSYE veya gastrointestinal

enfeksiyonu takiben alevlenir. Erkekte ve 35 yaş altında sıktır.

Kompleman seviyeleri normaldir. Serum IgA yüksek olabilir ve

seyirle korele değildir.

Patoloji: Mezengial proliferasyonla birlikte Ig A depolanması

tipiktir. IgG ve C3 birlikte olabilir.

Tedavi: Hastaların yarısında atak tekrarlamaz. (%15-20’si 6 ay

içinde, %50’si 20 yıl içinde KBY geliştirir)

Ig A Nefropatisinde Kötü Prognoz Kriterleri

İleri yaş Tübülointerstisyel hasar

Hipertansiyon Kresent oluşumu

Aşikar Hematürinin olmaması Glomerüloskleroz

1 gr/gün’den fazla dirençli proteinüri

Endokapiller proliferasyon

Böbrek foksiyon testlerinde progresyon

Erkek cinsiyet

24. Kronik böbrek hastalığı ve kalp yetersizliği nedeniyle takip

edilen 56 yaşında kadın hastaya volüm yükü nedeniyle

diüretik tedavisi başlanıyor. Hastada diüretik tedavi sonrası

işitme kaybı,tinnitus ve vertigo gelişiyor.

Hastada gelişen ototoksisiteden aşağıdaki diüretiklerden

hangisi sorumlu olabilir?

A) Asetazolamid

B) Hidroklorotiyazid

C) Spiranolakton

D) Amilorid

E) Furosemid

Cevap E

83DENEME SINAVI – 46

Loop diüretik kullanımı nadirende olsa ototoksisiteye neden

olabilir.Furosemid, Bumetanide, Etakrinik asit ve torsemid bu

grupta yer alan ilaçlardır.

25. Bernard-Soulier Sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Trombosit agregasyonu bozuktur

B) Periferik yaymada dev trombositler izlenir

C) Protrombin zamanı normaldir

D) Glikoprotein Ib-IX kompleksi eksiktir

E) Otozomal resesif geçer

Cevap A

Bernard- Soulier Sendromu: OR geçer. Trombositlerde vWF

için reseptör görevi yapan glikoprotein Ib kompleksinde eksiklik

vardır. Dolayısıyla trombosit adezyonu bozuktur. Trombosit

satısı düşük olabilir. Periferik yaymada dev trombositler ile

karakterizedir. ADP, kollajen ve epinefrin ile trombosit agregasyonu

normaldir.Ristosetin ile trombositlerde agregasyon olmaz.

Glanzman Trombastenisi: OR olarak geçer. Trombosit

agregasyonunun ilk fazında defekt vardır. Trombosit yüzeyinde

fibrinojen reseptörü olarak görev yapan glikoprotein Ilb–IIIa

eksiktir. ADP, kollajen, epinefrin ile trombositlerde agregasyon

olmaz. Ristosetin ile olur. Kanama zamanı uzundur.

26. Aşağıdakilerden hangisi retikülositopeni nedenlerinden biri

değildir?

A) Aplastik anemi

B) Hipersplenizm

C) Vitamin B12 eksikliği

D) Talasemi

E) Folik asit eksikliği

Cevap B

Retikülosit: Matur eritrositlerin bir ön safhasındaki

genç eritrositlere retikülosit denir. Metilen mavisi gibi vital

boyalar ile boyanır. Günümüzde otomatik sayaçlar tarafından

sayılabilmektedir. Sonuç yüzde olarak rapor edilir ve sonucun

yorumlanabilmesi için düzeltilmiş sayım yapılmalıdır. Periferik

yaymada polikromaziye neden olur.

Düzeltilmiş retikülosit sayısı = rapor edilen sayı x hasta hct/

normal hct

Retikülositoz: (yıkım artışı ve yapım artışı yapan her şey)

Retikulosit sayısının artmasıdır (> %2 olması).

Retikülositoz nedenleri:

• Hemolitik anemiler

• Demir eksikliği anemisinde tedavinin 7–10. günü,

• Vitamin B12 ve folik asid tedavisinin 3–4. günü,

• Kanama

• Hipersplenizm,

• PNH erken donemde görülür.

Retikülositopeni:

Retikülosit sayısının azalmasıdır.(<%0.5 olması).

Retikülositopeni verilen bir hastada ilk düşünülecek tanı

aplastik anemidir.

Retikülopeni nedenleri:

• Aplastik anemi

• Kemik iliğini infiltre eden hastalıklar

• PNH geç dönem

• Talasemi, vitamin B12, folik asit eksikliğinde

intramedüller hemolize bağlı retikülosit normal veya

düşük olabilir.

27. Aşağıdakilerden hangisi akut myeloid lösemide kötü

prognostik özelliklerden biri değildir?

A) İleri yaş

B) Auer body negatifliği

C) Lökosit sayısının 120000 olması

D)Sekonder AML

E) t(15,17) pozitifliği

Cevap E

t(15,17) pozitifliği AML-M3 alt tipinde izlenir ve retinoik asite

yanıt verir. Prognozu en iyi tiptir.

28. Kırk sekiz yaşında polisitemia vera tanılı erkek hasta

acil servise ani başlayan karın ağrısı, bulantı, kusma ve

karında şişlik şikayeti ile başvuruyor. Fizik muayenesinde

hepatomegali ve asit saptanıyor.

Hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mezenter arter oklüzyonu

B) Hemokromatozis

C) Peptik ulcus aktivasyonu

D) Budd-chiari sendromu

E) Hepatosellüler karsinom

Cevap D

84 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Budd-chiari sendromu: Hepatik venlerin ve/veya IVC’nın

benign veya malign nedenlere bağlı obstrüksiyonudur. En

sık neden hepatik venlerin trombozudur. Polisitemiya vera,

myeloproliferatif hastalıklar, oral kontraseptif kullanımı,

hiperkoagulabilite ve Behcet hastalığı gibi hastalıklara sekonder

gelişebilir.Karın ağrısı, hepatomegali ve asite bağlı karında şişlik

en sık kliniğe başvuru şeklidir. Konjenital web’ler ve tümoral

invazyon (böbrek tm, HCC)’da Budd–Chiari sendromuna neden

olabilir. Tanı da ilk seçilecek test USG’dir. USG’de hepatomegali

ve hepatik venlerde incelme, kaudat lob hipertrofisi izlenir.

Kesin tanısı hepatik venografi ile konur. Biyopside sentrilobuler

konjesyon görülür.

29. Bilirubin metabolizmasında konjuge bilirubin aşağıdaki

bölgelerden hangisinde ürobilinojene çevrilir?

A) Periferik kan

B) Barsak

C) Hepatik sinüzoidler

D) Safra kesesi

E) Böbrek

Cevap B

Konjuge bilirubin safra kanallarından ince bağırsaklara

drene olduktan sonra ileum ve kolonda ürobilinojene çevrilir.

Ürobilinojenin bir kısmı ileumdan tekrar geri emilirken bir kısmı

da kolonda gaytaya rengini veren ürobilin›e dönüşür.

Bilirübin metabolizması: Üretim, taşınma, hepatosit

tarafından tutulum, konjugasyon, ekskresyon, drenaj ve

enterohepatik dolaşım olmak üzere 7 aşamada gerçekleşir.

1. Üretim: Yaklaşık olarak günde 35 gr hemoglobin yıkılır

ve 300 mg (4 mg/kg/gün) bilirubin meydana gelir.

Hem’in % 70–80’i, dalak, karaciğer ve kemik iliğinin

retiküloendoteliyal sisteminde (mononükleer fagositik

hücrelerinde) ayrılan ve parçalanan yaşlı eritrositlerdeki

hemoglobinin hem kökünden gelir. % 20’lik kısım diğer

enzimlerden ve ineffektif eritropoez sonucu oluşur.

2. Taşınma: Oluşan bilirubin ankonjuge(indirekt) formdadır,

yağda çözünür niteliktedir ve serumda albumine

bağlanarak taşınır.

3. Tutulum: Dolaşımdaki albumin–indirekt bilirubin

kompleksi karaciğere gelir ve hepatik sinuzoidleri

döşeyen endotel hücrelerinin geniş pencerelerinden

geçerek hepatosit bazolateral membranına ulaşır.

Daha sonra bilirubin membrandaki doygunlaşabilen,

taşıyıcı–aracılığıyla transport sistemi sayesinde hepatosit

sitoplazmasına alınır. Hepatosit sitoplazmasındaki

glutatyon S–transferaz B (ligandin=Y ve Z proteinleri)

bilirubini konjuge edileceği yer olan mikrozoma getirir.

4. Konjugasyon: Bilirubinin hepatositlerden

safra kanallarına ekskresyonu için glukuronid

haline dönüşmesi zorunludur. İndirekt bilirubin

mikrozomlardaki (düz+kaba endoplazmik retikulum)

UDP–glukuronil transferaz enzimi sayesinde bilirubin

monoglukoronid ve diglukuronide dönüşerek suda

erir hale gelir. Konjugasyon işlemi sonucunda oluşan

bileşiklerin %80’ i bilirubin diglukuronid formundadır.

5. Ekskresyon: Konjuge (direkt) bilirubinin kanalikule

ekskresyonu MRP- 2(Multidrug rezistance associated

protein-2) ile olur ve bu basamak bilirubinin plazmadan

safraya gecişinde hız–kısıtlayıcı olan aşamadır.

6. Drenaj: Konjuge bilirubin safra kanalikülüne ekskrete

edildikten sonra gittikçe genişleyen intrahepatik safra

kanallarından geçip, ekstrahepatik safra kanalları ve

safra kesesine ulaşır. Sonuçta safra içinde duodenuma

geçer. Drenaj aşamasında – safra yollarının gros

bir anatomik lezyonla veya geçirgenliğin patolojik

olarak artması suretiyle– engellenme sonuçta sadece

bilirubinde değil ek olarak safranın diğer bileşenlerinde

de artışla karekterize “kolestaz”la sonuçlanır.

7. Enterohepatik dolaşım: Konjuge bilirubin ince barsaklar

boyunca emilime uğramadan distal ince barsak ve

kolona ulaşır ve burada bakteriyel beta–glukuronidazlar

ile unkonjuge bilirubin ve bir seri renksiz bileşiklerden

oluşan ürobilinojenlere cevrilir. Oluşan ürünler ileum’

dan emilerek büyük kısmı karaciğere gelir ve tekrar

ekskrete edilir. Az bir miktarda ürobilinojen ise idrarla

atılır. Karaciğer fonksiyon bozukluğunda, tekrar

ekskresyonun azalmasıyla ürobilinojen’ in çoğu idrara

geçer (ürobilinojenüri). Ayrıca ürobilinojenlerin bir kısmı

kolonda gaytaya rengini veren urobilin’ e metabolize

olur.

30. Seksen iki yaşında erkek hasta kanlı kusma şikayeti ile acil

servise getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde tansiyonu 70/40

mmHg olan ve rektal tuşesinde melena saptanıyor.

Hastada yapılması gereken en öncelikli yaklaşım

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İntravenöz Proton pompa inhibitörü infüzyonu

B) B) Nazogastrik sonda takılması ve mide lavajı

C) Acil gastroskopi yapılması

D) Sangstaken-Blakemore tüpü takılması

E) İntravenöz sıvı ve kolloid replasmanı

Cevap E

85DENEME SINAVI – 46

Üst GİS kanamalı hastaya yaklaşım başlıca 3 aşamada ele

alınabilir.

1. Hastanın hemodinamik durumunun değerlendirilmesi,

resüsitasyon ve hemodinamik stabilizasyon. Kanamanın

kaynağı ne olursa ilk yapılması gereken hastanın

hemodinamisinin sağlanması ve bu amaçla intravenöz

sıvı, kolloid ve kan ürünleri verilmelidir.

2. Kanama yerinin bulunmasu ve kanamanın durdurulması

3. Kanama tekrarının önlenmesi ve eşlik eden diğer

hastalıkların tedavisi

31. Derinin yassı hücreli kanseri, derideki aşağıdaki hücrelerin

hangisinden köken alır?

A) Melanosit

B) Keratinosit

C) Bazal hücre

D) Makrofaj

E) Fibroblast

Cevap B

Yakın bir tarihte yan dal uzamnlık sınavında sorulmuş bir

soru. Daha önceki yıllarda TUS sınavında Malign melanom’un

hangi hücre kaynaklı olduğu (melanosit) sorulmuştu.

SCC (Squamöz Hücreli Karsinom):

Stratum korneumda bulunan keratinosit kaynaklıdır.

Etyoloji (TUS): Güneş ışınları, yanık nedbeleri, kronik

ülserler, akıntılı osteomyelit drenaj bölgelerinden gelişebilir.

Katran, mineral yağları gibi etyolojik faktörler vardır. Ağız içinde

olanlarda oral arsenik alımı, tütün ciğneme alışkanlığı önemli

etyolojik faktördür.

Erkeklerde daha sıktır, Yaşlılarda ve güneşe maruz kalan

bölgelerde sıktır (TUS) (en sık yerleşim alt dudaktır). Metastaz

yapar.

Tedavi cerrahi ve radyoterapidir.

Bazal Hücreli CA: Epidermis bazal hücrelerinden veya kıl

folliküllerinden gelişir. Beyazlarda en sık görülen malign deri

tümörüdür. Metastaz yapamaz, lokal invazyon ve destrüksiyon

yapar. Üzerinde telenjiektazi bulunan bir papül olarak başlar,

sonra artar ülserleşir (ulcus rodens).

32. Aşağıdakilerden hangisinde intraepidermal bül görülme

olasılığı en yüksektir?

A) Pemfigus

B) Epidermolizis bullosa

C) Bülloz pemfigoid

D) ichtiozis

E) Dermatitis herpetiformis

Cevap A

Epidermolizis bülloza, dermatitis herpetiformis ve büllöz

pemfigoid subepidermal bül oluşumu ile karakterizedir.

Pemfigusta intraepidermal bül görülür, ichtioziste ise bül

oluşumu yoktur. Subepidermal yerleşimli büllerde Nikolsky

negatiftir.

Subkorneal yerleşimli büller: Nikolsky (+) ’dir.

• Büllöz impetigo

• SSSS (Ritter hastalığı)

• Miliaria crystalina

• impetigo herpetiformis

İntraepidermal yerleşimli büller: Nikolsky (+) ’dir.

• HSV

• Zona zoster

• Pemfigus vulgaris

• Akut ekzema

Subepidermal yerleşimli büller: Nikolsky (–) ’dir.

• Büllöz pemfigoid

• Stevens – Johnson sendromu

• Dermatitis herpetiformis

• Herpes gestationis

Epidermal büllerin yerleşimi

86 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

33. Posterior serebral arter tıkanıklığına bağlı ipsilateral 6.

ve 7. kranial sinir felci ve kontralateral hemipleji gelişen

hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Weber sendromu

B) Benedikt sendromu

C) Millard–Gubler sendormu

D) Wallenberg sendromu

E) Gradenigo sendromu

Cevap C

KRANİAL SİNİRLERLE İLGİLİ SENDROMLAR

Weber sendromu: İpsilateral 3. sinir felci + kontralateral

hemipleji

(PSA tıkanıklığı)

Benedikt sendromu: İpsilateral 3. sinir felci + kontralateral

hiperkinetik bulgular (tremor)

(PSA tıkanıklığı)

Millard–Gubler sendromu: İpsilateral 6 ve 7.sinir felci +

kontralateral hemipleji

(PSA tıkanıklığı)

Gradenigo sendromu: Purulan orta kulak iltihabı (AOM) + 6.

sinir paralizisi + şiddetli

yarım yuz baş ağrısı,

Wallenberg sendromu: 5,9,10 sinir paralizisi,Horner

sendromu,serebellar

bulgular,vucutta kontralateral, yuzde ipsilateral ağrı–ısı

duyusu kaybı (PİCA okluzyonu)

34. Erişkinde en sık görülen epilepsi tipi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Grand mal epilepsi

B) Basit parsiyel epilepsi

C) Absans epilepsi

D) Temporal lob epilepsi

E) Myoklonik epilepsi

Cevap D

Kompleks Parsiyel Nöbetler (Temporal lob epilepsisi)

• Erişkinin en sık epilepsisidir. Bilinc ileri decede etkilenir.

• Genellikle ses ve koku ilgili halusinasyonlarla gider,

kliniğe otomatizmalar hakimdir.

• Aura olabilir, post iktal donem olabilir.

Temporal lob kaynaklı; En sık oroalimenter otomatizma

hasta aniden durur, gozleri bir

noktaya dikilir ve yalanma yutkunma ağız şapırdatma

tarzında gustatuar tekrarlayıcı hareketler (otomatizma–sterotipi)

ortaya cıkar.

Elbiseleriyle oynama, duğme ilikleyip acma gibi otomatizma

hareketleri izlenebilir.

• Postiktal donemde konfuzyon ve laterji genelde vardır

• Absans nobeti ile karışabilir (ayırımı: Absans nöbette

aura, otomatizma ve postiktal dönem olmayacaktır.

35. Beyin ölümünde aşağıdakilerden hangisinin görülmesi

beklenmez?

A) Negatif apne testi

B) Kornea refleksinin olmaması

C) İzoelektrik Elektroensefalogram

D) Okulosefalik refleksin olmaması

E) Okulovestibuler refleksin olmaması

Cevap A

BEYİN ÖLÜMÜ

Derin komaya neden olan, geri donuşumu olanaksız, santral

sinir sistemi hasarı sonucunda tum serebral ve beyin sapı

işlevlerinin yitirilmesidir.

Beyin olumu tanısı koyabilmek icin, derin koma nedeniyle izlenen

bir hastada koma nedeninin kesin olarak belirlenmesi ve duzelme

olasılığının olmaması, beyin sapı reflekslerinin tumuyle elde

edilememesi, motor yanıtsızlık olması, PaCO2 60mm Hg’nın uzerine

cıktığında apnenin surduğunun gorulmesi gerekir. (apne testi +)

36. Yetmiş yaşında diabetik ve hipertansif hasta akut kuadripleji

ile hastaneye getiriliyor. Yapılan muayenesinde horizontal

göz hareketlerinde kısıtlılık olduğu, ancak vertikal göz

hareketlerinin sağlam olduğu saptanıyor.

Bilinci açık, sözel uyarılara göz kırpma şeklinde Cevap

veren hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Benedikt sendromu

B) Locked in sendromu

C) Fisher’in birbuçuk sendromu

D) Perinaud sendromu

E) Gullain–Barre sendromu

Cevap B

Fisher’in Bir Buçuk Sendromu

• MLF +Pons (PPRF) birlikte tutulur.

87DENEME SINAVI – 46

• Bakış felci ve internukleer oftalmopleji (lezyon

tarafındaki goz ortada sabit karşı taraftaki goz ice

bakamıyor)

Kilitlenme (Locked in)

• Ventral Ponsta Bilateral PPRF +piramidal yollar etkilenir.

• Bilateral horizontal bakış felci +quadriparezi

• Bilinc acıktır, vertikal goz hareketleri korunmuştur.

• Etiyoloji: Serebrovaskuler olay

37. Analitik epidemiyolojik çalışmalardan olan Kesitsel

araştırmalarda aşağıdaki ölçütlerden hangisi elde edilir?

A) Rölatif risk

B) İnsidans

C) Prevalans

D) Atfedilen risk

E) Tahmini rölatif risk

Cevap C

KESİTSEL: BELLİ BİR ZAMAN DİLİMİNDE (SONUÇ <=>

NEDEN) PREVALANS ÇALIŞMALARI

Belirli bir zaman kesitinde yapılan bir toplumun taramasıdır.

Araştırılan soru Şu anda durum nedir?. Genellikle hastalık sıklığı

(prevalans) araştırılır. Herhangi bir zamanda hem hastalık hem

de neden olduğu duşunulen bir ya da birden fazla faktor birlikte

değerlendirilir.

Avantajları:

• Toplumun sağlık sorunlarını belirlemek, sağlık

hizmetlerini planlamak icin uygundur.

• Sonuclar topluma genellenebilir, cunku toplumun tumu

ya da toplumu temsil eden bir ornekte calışılmıştır.

• Birden fazla sorun saptanabilir, cok amaclı bir calışma

daha az masrafla yapılabilir.

Dezavantajları:

• İnsidans, risk (rolatif, atfedilen) hesapları yapılamaz

38. Erken teşhiste kullanılan tarama testleri aşağıdakilerden

hangisinin temelini oluşturur?

A) Birincil koruma

B) İkincil koruma

C) Üçüncül koruma

D) Rehabilitasyon

E) Sürveyans

Cevap B

KORUYUCU HİZMETLER

Bir hastalık etkeni vücuda girmeden önce hastalığa ait hiçbir

belirti yoktur. Herhangi bir patolojik değişiklik gelişmemiştir.

Duyarlılık evresi adı verilen bu dönemde verilen koruyucu

hizmetlere ‘birincil koruma’ hizmeti denir.

Hastalığa ait belirtilerin çıkmadığı, ancak etken nedeniyle

hastalık oluşturacak patolojik değişikliklerin olduğu ve

presemptomatik evre adı verilen dönemdeki korumaya ise

‘ikincil koruma’ denir ve erken tanı hizmeti ile ikincil koruma

sağlanır.

Üçüncül döneme ise klinik evre denir. Hastalık aşikar

haldedir. Bu dönemde hasta ölümden korunmaya veya

tam olarak tedavi edilmeye calışılır. Ayrıca sakatlıklar veya

komplikasyonların önüne geçilmeye calışılır. Bu dönemde verilen

koruyucu hizmetler yani hastaların tedavisi, rehabilitasyonu ve

sakatlıkların önlenmesi üçüncül koruyucu hizmetlerdir.

39. Türkiyede yasal abortus üst sınırı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) 6 hafta

B) 8 hafta

C) 10 hafta

D) 12 hafta

E) 14 hafta

Cevap C

Türkiyede yasal kürtaj üst sınırı 10. Haftadır.

40. Alkol kesilmesi sonrasında akut gelişen bilinç bozukluğu,

halusilasyonlar ve bilişsel işlevlerde bozulma tablosuyla

acil servise getirilen hastada en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Wernike Ensefalopatisi

B) Korsakoff Sendromu

C) Depresyon

D) Delirium tremens

E) Şizofreni

Cevap D

DELİRYUM:

Beyin işlevlerinin bedendeki herhangi bir patolojiden

etkilenmesi ile ortaya çıkar.

Konfüzyon ve bilinç düzeyi bozukluğu ile karakterize akut

başlangıçlı ve genellikle geri dönüşümlü bir bozukluktur.

Kognitif (bilişsel) yetilerde bozulma eşlik eder (bellek, dikkat ve

konsantrasyon, oryantasyon, konuşma). Emosyonel dalgalanma,

halusinasyonlar ve mantıksız dürtüsel şiddet içeren davranışlar

88 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

olabilir.

Deliryum tremens : Alkol kesilmesi sonucu oluşan

deliryumdur. Tedavisinde, klordiazepoksit, lorazepam

kullanılabilir. Multivitamin desteği ile birlikte bol sıvı ve

karbonhidratsız diyet verilir.

41. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide prognozu etkileyen

faktörlerden değildir?

A) Aile hikayesi

B) Cinsiyet

C) Yaş

D) Medeni durum

E) Duygudurum bozukluğu

Cevap B

Şizofrenide Prognoz;

Olumlu seyir göstergeleri

• Ani (akut), pozitif (+) belirtiler ve geç başlangıç

• Temelde–öyküde ağır çevresel stresin varlığı

• Premorbid dönemde toplum, iş ve aile yaşamında iyi

uyumun olması

• Tedaviye erken başlayan, ve uyum sağlayan hastalar

• Duygudurum bozukluğu belirtilerinin olması

• Ailede duygu durum bozukluğu öyküsünün olması

Olumsuz seyir göstergeleri

• Sinsi ve yavaş başlangıç, negatif belirtiler, erken yaşta

başlangıç

• Ailede şizofreni öyküsünün bulunması

• Bekar, boşanmış ya da dul olma

• Nörolojik belirtiler

42. Kırk üç yaşındaki kadın hasta, araç içi trafik kazası sonucu

toraks travması nedeniyle ambulansta entübe edilerek acil

servise getiriliyor. Sistolik kan basıncı 50 mmHg ve hava yolu

basıncı 70 mBar olan hastayı ambu ile solutmakta güçlük

çekiliyor.

Bu hasta için altta yatan yaralanmanın aşağıdakilerden

hangisi olması beklenmez?

A) Masif hemotoraks

B) Perikard tamponadı

C) Basınçlı pnömotoraks

D) Diyafragma rüptürü

E) Trakea rüptürü

Cevap B

Soru uzun bir vaka sorusu olsa da cevap şıklarda gizli. B hariç

hepsi akciğer bütünlüğünü bozan durumlar. Akciğer bütünlüğü

bozulmuş ki yüksek basınca rağmen hastayı ambu ile solutmakta

güçlük çekiliyor.

43. Dört yaşında erkek çocuk ateş yüksekliği, yutma güçlüğü,

nefes alırken boğuk ses çıkarma ve boyunda eğrilik şikayetleri

olması nedeniyle hekime başvuruyor. Fizik muayenesinde

orofarinkshiperemik, farinks arka ve yan duvarlarında

şişmefarkediliyor. Solunum seslerinde inspiratuvarstridor

ve boyunda sağda tortikollis saptanıyor. Direk boyun yan

grafisinde boyun vertebraları ile farinks duvarı arasındaki

mesafede artma ve bu bölgede hava sıvı seviyesi olduğu

saptanıyor.

Bu olguda en olası tanı ve en sık etiyolojik etken ikilisi

aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) Peritonsiller apse – S. pyogenes

B) Peritonsiller apse – Polimikrobial

C) Retrofaringeal apse – Polimikrobial

D) Retrofaringeal apse – S. pyogenes

E) Epiglottit – H. influenza tip B

Cevap C

Retrofaringeal apse; çocuklarda

tonsillofarenjitinkomplikasyonlarıdır. Arka farenks duvarı

ile paravertebralfasya arasındaki lenf nodlarının akut

pürülanenfeksiyonunaretrofarengeal apse denir. Genellikle küçük

yaş grubundaki çocuklarda görülür. Çünkü büyük yaş grubunda

bu lenf nodlarıatrofiye oldukları için görülmesi beklenmez.

Hastada en önemli şikayetler; ateş, yutma zorluğu, stridor,

tortikollistir. Hastalar mutlaka trandelenburg pozisyonda

muayene edilmelidir. Çünkü eğer apse drene olursa solunum

problemlerine neden olabilir.

Direk grafideretrofarengeal mesafe artmıştır.

Etken çocuğunluklapolimikrobialdır.

Peritonsiller apse; daha büyük çocuklarda görülür. Sıklıkla

tek bir tonsilde büyüme görülür. Hasta ağzını açamaz, yutamaz

ve konuşamaz. Bu özellikleri tanıda önemli yol göstericidir. Etken

sıklıkla S. pyogenezistir.

89DENEME SINAVI – 46

44. Dört yaşında erkek hasta ağır sepsis nedeniyle çocuk yoğun

bakım ünitesinde izlenmektedir. Bu çocukta izole edilecek

etiyolojik etken en olası olarak aşağıdakilerden hangisidir?

A) M. pneumonia

B) C. pneumonia

C) S. pneumonia

D) K. Pneumonia

E) L. Pneumonia

Cevap C

Çocuklarda ağır sepsis kliniğinde en sık izole edilen

mikroorganizma streptococcuspneumoniadır.

45. Çocuklarda hemofagositik sendrom tanısı için aşağıdaki

klinik veya laboratuvar bulgularından hangisi kullanılmaz?

A) Ateş

B) Splenomegali

C) Bisitopeni/pansitopeni

D) Hipofibrinojenemi

E) Hipoferritinemi

Cevap E

Hemofagositiksendrom için aşağıda belirtilen kriterlerden 5

tanesi olması durumunda tanı konulabilir.

Hemofagositik lenfohistiyositoz tanı kriterleri

1) Ateş >38.5°Cve ≥7 gün sürmelidir.

2) Splenomegali

3) İki veya daha fazla hematolojik bozukluk:

• Anemi ( Hb< 9 g/dL)

• Trombositopeni (< 100,000)

• Neutropeni (<1000 nötrofi)

4) Herhangi biri:

• Hipertrigliseridemi (>265 mg/dl)

• Hipofibrinogenemi (<150 mg/dL)

5) Kemik iliği, dalak, lenf nodundahemofagositoz( kemik iliği hiperplazisi veya malignite bulgusu olmamalı)

6) NK hücre düşüklüğü veya yokluğu

7) Solubl CD25 (IL–2 reseptör) yüksekliği

8) Hiperferritinemi (>500ng/ml)

46. Çocukluk çağında tümör lizissendromuna neden olan en sık

malignite aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut lenfoblastik lösemi

B) Akut promiyelositik lösemi

C) Hodgin lenfoma

D) Burkitt lenfoma

E) Nöroblastom

Cevap D

Çocukluk çağında tümör lizis sendromuna neden olan en sık

neden olan malignite Burkit lenfomadır. Burkit lenfoma bir non–

Hodgin lenfoma alt tipidir.

TÜMÖR LİZİS SENDROMU;

•• Klinik

•• Hiperürisemi (en sık)

•• Hiperkalemi, Hiperfosfatemi, Hipokalsemi

•• Akut böbrek yetersizliği

•• Tedavisinde;

•• Bol sıvı

•• Allopürinol (ksantin asit oksidaz enzim inhibitörü),

•• Rasburicase (rekombinat enzim olan, ürik asiti yıkar,

çok etkilidir)

•• İdrar alkalinizasyonu (NaHCO3) ( idrar Ph’sı7–7,5

geçmemeli)

•• Fosfor bağlayıcılar

•• Diyaliz

47. Aşağıdakilerden hangisi kardiyovaskülerdisfonksiyon tanı

kriterlerinden birisi değildir?

A) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine

rağmen kan basıncının 5. Persantil altında olması

B) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine

rağmen sistolik kan basıncının yaşa göre 2 tandart

sapmanın altında olması

C) Kan basıncını normal sınırda tutmak için vazoaktif ilaçlara

ihtiyaç duyulması

D) Kan gazında metabolikasidoz ve laktatın normal sınırının

2 katının üzerinde olması

E) Kapiller dolum zamanının 2 sn üzerinde olması

Cevap E

90 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Organ disfonksiyonları tanı kriterleri acil ve yoğun bakım

için olası sorulardandır. Kapiller dolum zamanının 2 sn üzerinde

olması dolaşımın bozuk olduğunu gösterir. Ama tek başına

kardiyovasküler sistem disfonksiyonu için tanı kriteri değildir.

Beraberinde başka klinik veya laboratuvar bulguları olması

gerekir.

ORGAN DİSFONKSİYONU KRİTERLERİ

Kardiyovaskülerdisfonksiyon tanı kriterleriİlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine rağmen

• Kan basıncının düşmesi (hipotansiyon) yaşa göre < 5. persantil veya sistolik kan basıncının yaşa göre < 2 SD olması

VEYA• Kan basıncını normal sınırlarda tutumak için vazoaktif ilaca

ihtiyaç duyulması (dopamin≥ 5 µg/kg/dk veya herhangi bir dozda dobutamin, epinefrin, veya norepinefrin verilmesi)

VEYA• Aşağıdakilerden ikisi

Açıklanamayan metabolikasidoz: baz açığı > 5 mEq/LArter laktat düzeyinin normal 2 katından daha fazla artmasıOligüri: idrar akımı: <0.5 ml/kg/saatKapiler geri dönüş zamanı: > 5 snRektal ve periferik ısı farkı > 3 C

Solunumdisfonksiyon tanı kriterleri• PaO2/FiO2 < 300, siyanotik kalp hastalığı ve daha önceden

akciğer hastalığı olmadanVEYA

• PaCO2< 65 torr veya bazal PaCO2 20 mmHg den yüksekVEYA

• SaO2satürasyonu % 92’nin üzerinde tutmak için FiO2 > % 50 VEYA

• Efektif olmayan invaziv veya noninvazif mekanik ventilasyon ihtiyacı

Nörolojikdisfonksiyon tanı kriterleri• Glasgow koma skalası≤ 11• Glasgow koma skalasında bazal değerden ≥ 3 puan düşmesi ile

seyreden akut bilinç değişikliği

Hematolojikdisfonksiyon tanı kriterleri• Trombosit sayısının < 80.000 • Trombsoit sayısının 3 gün içinde en yüksek değerinden % 50

azalması (kronik hematolojik/onkolojik hastalar için)• INR > 2

Renaldisfonksiyon tanı kriterleri• Serum kreatinin değerinin yaşa göre üst değerinin ≥2 kez veya

bazal değerin 2 katı yükselmesi

Hepatikdisfonksiyon tanı kriterleri• Total bilirubin değerinin ≥ 4 mg/dl (yenidoğanda kullanılmaz)• ALT yaşa göre normal değerin 2 katı artması

48. Çocukluk çağı Meckel divertikülü için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Küçük çocuklarda ağrısız, masif alt gastrointestinal sistem

kanaması nedenidir

B) Kız çocuklarında erkeklere göre daha sık görülür.

C) Gastrointestinal sistemin en sık görülen anomalilerinden

birisidir.

D) En iyi tanı yöntemi sintigrafik görüntülemedir.

E) Yerleşim yeri ileoçekalvalvden 50–75 cm proksimaldedir.

Cevap B

MECKEL DİVERTİKÜLÜ

•• En sık görülen GİS anomalisidir. Erkeklerde 2 kat sıktır.

İntrauterinomfalomezenterikduktus artığı olan gerçek

bir divertiküldür. Boyu 3–6 cm’dir ve ileoçekalvalve

50–75 cm uzaklıktadır.

•• Omfalomezenterikduktusun kapanma defektleri içinde

en sık görüleni Meckeldivertikülüdür.

•• Antimezenterik yüzde görülür.

•• 2’ ler kuralı ile önemli özellikleri akılda tutulabilir.

•• Toplumun % 2’sinde görülür.

•• En fazla 2 yaş civarında semptomatik olur.

•• En sık içerdiği 2 mukoza; mide ve daha az pankreas.

Mide mukozası içerenler daha çok semptomatik olur.

•• 2 komplikasyonu; kanama (çocuklarda),

obstrüksiyon ( büyüklerde)

Klinik bulguları:

• Ektopik mide dokusundan salgılanan asit ve pepsin etkisiyle

ileum mukozası erozyona uğrar, ülserleşir, kanar.

• Ağrısız intermittanrektal kanama görülür. Kanama kuş

üzümü veya tuğla rengindedir. Kanama az olur ise melena

görülebilir. Kanama ciddi anemi yapabilir ancak genelde

kendi kendini sınırlar. Hasta hipovolemik olunca mezenter

damarlarında vazokonstrüksiyon oluşarak durur.

Tanı:

• Düz grafiler işe yaramaz. Baryumlu grafiler, anjiyografi, USG,

BT ve laporoskopi kullanılabilir.

• En sensitif test radyonüklidsintigrafik çalışmalardır.

Pentagastrin, glukagon veya simetidin sonrası Teknesyum 99

perteknetat verilerek ektopikgastrik mukoza saptanır.

91DENEME SINAVI – 46

Tedavisi: cerrahi eksizyondur.

Komplikasyonları; Kanama (çocukta en sık), obstrüksiyon

(erişkinde en sık), intussussepsiyon, divertikülit (apandisit ile

karış), perforasyon ve peritonit.

49. Çocuklarda yaşa göre tartı (Gomez) ve boya göre tartı

(Rölatif tartı) nın normal sınırları aşağıdakilerden

hangisidir?

A) % 50–%70

B) % 70–%90

C) %90–%100

D) %90–%110

E) % 100–%120

Cevap D

Gomez (Yaşa gelire tadı>

120 Obezite

% 110–120 Fazla Tartı

% 90–110 Normal

% 76–90 Hafif malnütrisyon I. Derece

% 61–75 Orta malnütrisyon II.. Derece

% 60 Ağır malnütrisyon III. Derece

Akut ve kronik malnütrisyonu gösterir.

Relatif tarih (Boya göre tut)

120 Obezite

% 110–120 Aşırı Tartı

% 90–110 Normal

% 81–90 Hafif malnütrisyon

% 70–80 Orta malnütrisyon

< % 70 Ağır malnütrisyon

Abut malnütrisyon gösierir.

Yaşa Göre Boy

% 95–100 Normal

% 90– 95 Hafif malnütrisyon

% 85–89 Orta malnütrisyon

< % 85 Ağır malnütrisyon

Kronik malnütrisyon gösterir

Üst Kol Orta Çevresi

70 85 Normal

% 80–85 Hafif malnütrisyorı

% 75–80 Orta malnütrisyon < 70 75 Ağır malnütrisyon

1–4 yaş arasında, yaşdan etkilenmez.

Vücut Kitle indeksi (BMI)

Tartı (kg) (BMI)= –––––––––––– Boy (m)2

> 95. persentil obezite

85–94. persentil fazla tartı

5–84. persentil sağlıklı tartı

< 5. persentil düşük tartı

İdeal Vücut Ağırlığı

% 90–109 Normal

% 85–89 Hafif malnütrisyon

% 75–84 Orta malnütrisyon

< % 75 Ağır malnütrisyon

50. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin hem eksikliği hem de

toksisitesi psedötümör serebriye tablosuna neden olur?

A) A vitamini

B) K vitamini

C) E vitamini

D) B1 vitamini

E) B2 vitamini

Cevap A

A vitaminin hem eksikliği hemdetoksisitesipsödotümörserebri

kliniğine neden olur.

51. Sekiz aylık erkek bebek ekstremitelerde kısalık gözlenmesi

üzerine muayeneye getiriliyor. Öyküsünde antenatal

takiplerinde polihidroamniyoz öyküsü dışında özellik yok.

Fizik muayenesinde baş çevresinin yaşına göre büyük olduğu,

ön fontanelinin geniş olduğu, ektremitelerde özellikle

proksimal kısımlarda kısa olduğu (rizomelik kısalık), el

parmaklarının birbirinde ayrı durduğu ve pençe görüntüsü

verdiği, göğüs kafasenin başına göre daha dar gözlendiği

görülüyor. Diğer sistem muayenelerinde özellik saptamıyor.

Görüntülemelerinde ekstremitelerdeproksimal kısalık,

tübüler kemiklerin kısa, metafizlerin düzensiz olduğu, lomber

direk grafide özellikle lombervertebralardakiinterpediküler

mesafenin giderek daraldığı dikkati çekiyor.

Bu çocukta en olası tanıdan sorumlu tutulan gen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Frataksin

B) Fibrilin

C) Fibroblast büyüme faktörü reseptör 3

D) C1 esteraz

E) NF–1

Cevap C

92 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Yukarıda tariflenen oldu akondroplazidir. Akondroplaziden

sorumlu tutulan gen fibroblast büyüme faktörü reseptör 3

(FGFR3) genidir.

AKONDROPLAZİ

•• En sık görülen iskelet displazisidir.

•• Otozomal Dominant kalıtılır, %90 yeni mutasyon sonucu

•• Ekstremitelerdeproksimal (rizomelik) kısalık vardır.

•• Süt çocukluğunda kifoz–yürüme sonrası lordoz görülür.

•• Baş çevresi büyük, frontal çıkıntı belirgin

•• Zekanormaldır

•• Uyku apnesendromu ve sık otit geçirme görülür.

•• Erişkin boyları kısadır.

•• Kesin tanı: FGFR3 gen mutasyonu gösterilmesi ile

konur.

52. Sekiz yaşında erkek çocuk halsizlik, hafif solukluk ve

skleralarında hafif sarılıkşikayeti ile başvuruyor. Öyküsünde

son zamanlarda yazı yazmasında bozulması olduğu ve

amcasının oğlunun nedenini tam hatırlayamadıkları bir

hastalıktan dolayı karaciğer nakli olduğu öğreniliyor.

Tetkiklerinde anemi, periferik yaymada eritrositlerde yer

yer parçalanmalar olduğu, AST ve ALT değerlerinin yaşına

göre yüksek olduğu, Total ve direk bilirubin değerlerinin

arttığı, ALP değerinin ise artmadığı, albümin ve seruloplamin

değerinin ise düşük olduğu saptanıyor.

Bu çocukta en olası ön tanı nedir?

A) Otoimmunhemolitik anemi

B) Gilbertsendromu

C) Wilson hastalığı

D) Reye sendromu

E) Hereditersfrorositoz

Cevap C

Yukarıdaki oldu, öykü ve laboratuvarı ile değerlendirildiğinde

en olası tanısı Wilson hastalığıdır.

WİLSON HASTALIĞI

• Toplumda en sık herediter, kronik karaciğer hastalığıdır.

• OR

• 13. kromozomda bulunan ATP7B (ATPaz) geninde

meydana gelen mutasyonlar sonucu oluşur.

• Bakır transport geninde bozukluk vardır. Sonuçta Cu, KC

hücresinden uzaklaştırılamaz ve depolanır.

• İlk semptomlar KC e aittir. 1 yaşından önce (YD, süt

çocuğu) genelde sorun yaratmaz.

• Nörolojik bulgular

• Ekstrapiramidal sisteme ait

• Psikiyatrik bulgular

• Hemolitik anemi

• Kayser–Flescher halkası

• Tübulopati

• Proksimaltubul, Fanconisendromu

• Endokrin nedenler

• Kas dokusuna (çizgili kas) nadir birikir !!!

Tanı

• Öykü, Klinik

• 24 saatlik idrarda Cu yüksek

• Seruloplazmin düşük

• Kayser–Flescher halkası

• KC biyopsisi***

– Kuru karaciğer dokusundaki serbest bakırın artışı

• Yüksek olmayan ALP düzeyi anlamlıdır.

Tedavi

• Bakırdan fakir diyet

• D–penisilamin

• L–DOPA

• Çinko sülfat

• KC transplantasyonu

– 1. neden: Bilieratrezi

– 2. neden: Wilson hastalığı

53. Üç yaşında erkek çocuk idrarda kan gelmesi şikayeti ile

getiriliyor. Fizik muayenesinde karında sol tarafta ele gelen

kitle saptanıyor. Batın Ultrasonografisinde sol böbrekten

kaynaklanan 6*4 cm boyutunda kitle saptanıyor.

Bu çocukta düşünülen en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Nöroblastom

B) Wilms tümörü

C) Non–hodginlenfoma

D) Hepatoblastom

E) Feokromasitoma

Cevap B

Batında kitle ile başvuran olgularda öncelikle nöroblastom

ve wilms tümörü akla gelmelidir. Hematoüri ile birlikte karında

kitle durumunda ise öncelikle ön tanı wilms tümörü yani

nefroblastomdur.

93DENEME SINAVI – 46

54. Anafilaksi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A) Çocuklarda en sık nedeni venom allerjisidir

B) Plazma triptaz düzeyinde artış tanıyı destekler

C) Tanısı klinik bulgulara göre konulur

D) Sistemik bir reaksiyondur

E) İlk tedavi seçeneği İM Adrenalindir

Cevap A

ANAFİLAKSİ

• Hayatı tehdit eden sistemik aşırı duyarlılıktır.

Patogenezinin çoğu IgE aracılığı ile olur. Daha önceden

duyarlaştıkları alerjen ile temas edilince mast hücre ve

bazofil degranülasyonu meydana gelir.

• IgE Aracılı Anafilaksi: Hastanede en sık neden: İlaçlar

ve lateks. Hastane dışında gıdalardır.

• Sık görülen gıda alerjileri fındık/fıstık süt, yumurta,

balıktır.

• En sık ölüme yol açan besin fıstıktır.

• Lateks alerjisi spina bifidalı ve ürolojik problemi olan

çocuklarda sıktır, lateks ile çapraz reaksiyonu olan

gıdalar; muz, avakado, kestane, kividir.

• Non–IgE aracılı anafilaksi: Aspirin, radyokontrast, IVIG,

opioid, infliximab, fiziksel faktörler (egzersiz, soğuk,

sıcak, radyasyon vb), etanol, idiopatik

Klinik Bulgular

• Genel: Sıcak basması, halsizlik, aksiyete, endişe, kendini

kötü hissetme

• Cilt–Mukoza: Dudaklarda kaşıntı, dil–damak–uvula–

kulak–boğaz–burun–göz–ağızda karıncalanma veya

metalik tat, flushing, ürtiker

• Solunum: Nasal konjesyon, boğaz–göğüs karıncalanma/

kaşıntı, nefes darlığı, ses kısıklığı, salya akması,

sekresyon artışı, hızlı ilerleyen öksürük, boğulma hissi,

vizing, dispne, apne, siyanoz

• GİS: Disfaji, ani bulantı, karında ağrı–kramp, ishal

• KVS: Solukluk, baş dönmesi, presenkop, konfüzyon,

bulanık görme, duyma güçlüğü, hipotansiyon, taşikardi,

barsak–mesane kontrol kaybı, zayıf nabız, aritmi, aşırı

terleme, kollaps

• SSS: Baş ağrısı, sersemlik, uyuklama, uyaranlara

Cevapsızlık, letarji, hipotoni, nöbet

Anafilaksi Tanı Kriterleri

• En sık semptom: Deri bulguları (ürtiker, anjioödem) onu

solunum semptomları (bronkospazm, hışıltı) izler. Deri

semptomları olmadan da anafilaksi görülebilir.

• En sık ölüm nedeni: Üst solunum yolu tıkanıklığıdır.

• En yararlı laboratuvar testi: Plazma beta triptaz

ölçümüdür, gıda alerjilerinde yükselmez.

• Tedavide ilk seçenek 1/1000’lik adrenalinden 0.01 ml/

kg İM, max. 0.3 ml. yapılması önerilen yer uyluk dış yan

yüzüdür.

Anafilaksi tedavisi

• Adrenalin (1/1000) 0.01 ml/kg IM. Temel tedavidir.

• H1 ve H2 blokerler (setirizin, difenhidramin/ranitidin, simetidin)

• Steroid• Oksijen, IV kristalloidler– kolloid, inhale salbutamol, dopamin –

dobutamin diğer kullanılabilen ilaçlardır. • Beta–bloker kullananlarda glukagon da tedavide kullanılabilir.

• Geç faz reaksiyonu görülür ise bifazik anafilaksi denir. Geç

faz 4 saat içinde görüleceğinden en az 4 saat acilde gözlem

altında tutulmalılar. Ağır olan ve tedavide gecikilenlerde

sıktır.

• Adrenalin oto–enjektörü önerilmelidir.

55. Deri prick testi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

yanlıştır?

A) Mast hücrelerinden histamin salınması sonucu reaksiyon

oluşur

B) Endürasyon ve kızarıklık olması pozitif olarak

değerlendirilir

C) Antihistaminik kullanımından etkilenmez

D) Gıdalar ile intradermal test yapılması önerilmez

E) Spesifik IgE ölçümü ile benzer tanı değerine sahiptir.

Cevap C

Güncel Bilgi:

• Alerjeni saptamada; deri prick test ve spesifik IgE

(spIgE) kullanılır. Her ikisi de sensitif olup benzer

tanısal değerler sahiptir.

• Deri prick testi mast hücrelerinden histamin

salınmasına dayanır. Antijen verilmesi sonrası kızartı ve

kabartı değerlendirilir. Hızlı sonuç alınır, daha ucuzdur.

Ancak ilaç kullanımından etkilenir. Test negatif, klinik

şüphe varsa intradermal test (aşılar, venom, ilaçlar

ve aeroalerjenler için) yapılabilir. Anafilaksi riskinden

dolayı gıdalar ile intradermal test önerilmez.

• SpIgE tayini RAST veya enzimatik immunoassay ile

yapılır. İlaç kullanımı ve cilt hastalığından (atopik

dermatit) etkilenmez.

94 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

56. İmmün yetmezlik–özellik eşleştirmelerinden hangisi doğru

değildir?

A) T–hücre defekti –Erken bulgu verir

B) B–hücre defekti–Tekrarlayan sinopulmoner enfeksiyonlar

C) Kompleman defekti – Herhangi bir yaşta görülebilir

D) Nötrofil defektleri – Erken yaşlarda başlar

E) Nötrofil defektleri–Romatolojik hastalıklar sık görülür

Cevap E

Özellik T–hücre B– hücre Nötrofil Kompleman Başlangıç yaşı

Erken başlangıç, 2–6 ayda çıkar

Anneden geçenler azalınca 5–7 aydan sonra

Erken başlangıç

Herhangi bir yaş

Etkilenen organ/lar

Mukokutanöz candidiyazis (yoğun), akciğer, büyüme geriliği, dirençli ishal

Tekrarlayan sinopulmoner enf, kronik GİS semptomları, malabsorbsiyon, artrit, enteroviral meningoensefalit

Cilt; abse, impetigo, selülit

Lenf–nodu; süpüratif adenit

Ağız; gingivit, ülser

İç organ; abse, osteomyelit

Enfeksiyonlar; menenjit, artrit, septisemi, rekürren sinopulmoner enf

Özel durum Graft–versus–host hastalığı.

Anneden geçen lenfositler veya ışınlanmamış kan ürünü ile olur.

Otoimmünite, lenforetiküler maligniteler: lenfoma, timoma;

Kordon düşmesi ve yara iyileşmesi bozuk

Romatolojik hastalıklar: SLE, vaskülit, skleroderma, dermatomyozit, glomerülonefrit, anjioödem

57. On üç günlük erkek uyandırılamama, emme bozukluğu ve

siyanoz yakınması ile getirildi. Fizik değerlendirme, moro

refleksi zayıf, emmesi ısırır şekilde, tonus düşüklüğü ve

normal solunum sesleri olarak raporlanıyor. Kan basınç

düşüklüğü, serum Na:123 mEq/L, K:6,8 mEq/L, kreatinin:3,5

mg/dL ve glukoz: 25 mg/dL saptanıyor.

En olası tanı nedir?

A) Konjenital adrenal hiperplazi–21 OH eksikliği

B) Konjenital adrenal hiperplazi – 11β OH eksikliği

C) Hipoplastik sol kalp sendromu

D) Akut böbrek yetmezliği

E) Konjenital pilor stenozu

Cevap A

21 OH eksikliği

• Klasik olarak ikinici haftada başlar.

• Kusma, ishal, dehidratasyon, hiperkloremik metabolik

asidoz, hipotansiyon, şok tablosuyla kendini gösterir.

• Hastalarda hipoglisemi, hiponatremi, hiperkalemi ve

BUN yüksekliği saptanır.

• Tedavisiz bırakılırlarsa ölürler.

• Kızlarda dış genitalyada anomali olduğu için daha

kolay tanınır. Erkeklerde skrotum– meme başı

hiperpigmentasyonu ve penis büyüklüğü olur. Tanınması

daha zordur.

• 21 OH eksikliğinde tarama; İkinci haftada gelişecek

adrenal krizden önce bebekleri yakalamak için

önemlidir. Gelişmiş ülkelerde rutin tarama

programındadır. Bizim gibi ülkelerde ise en

azından meme başı hiperpigmentasyonu ve skrotal

hiperpigmentasyon görülmesi anlamlıdır ve bakılması

gerekir. Yalancı pozitifliği yüksektir. Etkilenmiş

olanlar tekrar çağırılmalıdır.

• Aldosteron yetersizliği nedeni ile şiddetli kusmalar,

ishal, kas yorgunluğu, hiponatremi, hiperpotasemi ve

metabolik asidoz gelişir (aldosteron sodyumu tutar,

potasyum ve hidrojeni atar).

• Kortizol yetersizliği hipoglisemiye neden olur.

58. Aşağıdakilerden hangisi primer konjenital hipotiroidi

nedenlerinden biri değildir?

A) Maternal hashimato hastalığı

B) TSH eksikliği

C) Tiroid disgenezisi

D) İyot eksikliği

E) Annenin amiodaron kullanması

Cevap B

95DENEME SINAVI – 46

Konjenital Hipotiriodi Etiyolojisi

Primer • Tiroid gelişim kusuru (aplazi, hipoplazi, ektopi) en sık sebep.• Tiroid hormon sentez kusurları (guatrla birlikte): • İyot transport defekti • Tiroid peroxidaz defekti (guatr+ sensörionöral işitme kaybı;

Pendred send)• Pendrin transport protein defekti• Tiroid oxidaz mutasyonu (DUOXA2, DUOX2 mutasyonu). • Tiroglobulin sentez defekti • Deiodinasyon kusuru• TSH Cevapsızlığı • TSH sinyal defekti (Gsα mutasyonu; tip IA psödohipoparatiroidizm)• TSH reseptör mutasyonu • Tiroid hormon transport kusurları (MCT8 gen mutasyonu)• Tiroid hormon rezistansı• Maternal antikorlar; Tirotropin reseptor–bloke edici antikorlar

(TRBAb, tirotropin–binding inhibitor immunoglobulin olarak da bilinirler)

• İyot eksikliği (endemik guatr)• Maternal ilaçlar; Radyoaktif iyot, iodid, propiltiourasil, metimazol,

amiodaron.

Santral • İzole TSH eksikliği: TSH β subunit gen mutasyonu (Primer

hipotiroidi gibi TSH yüksekliği olur)• İzole TRH eksikliği (İzole veya multipl hipotalamik eksiklik (septo–

optik displazi gibi)• TRH Cevapsızlığı• Multipl hipofiz eksiklikleri (septooptik displazi gibi)• PIT–1 mutasyonu; TSH, GH, prolaktin eksikliği • PROP–1 mutasyonu; tüm hipofiz hormonları defektif

59. Aşağıdakilerden hangisi SLE hastalık aktivitesi ile

korelasyon göstermez?

A) ESR

B) Anti ds–DNA

C) Hemofili A

D) C3 ve C4 düzeyi

E) ANA

Cevap E

Laboratuvar Bulguları

• ANA pozitif tanı için şart olmasa da, ANA (–) çok nadirdir.

ANA sensitif bir test (%95–99), ancak yeterince spesifik

(%50) değildir. Sağlıklı kişilerin %20’inde pozitiftir.

Hastalık aktivitesini yansıtmaz.

• Anti ds–DNA ve Anti–Sm oldukça spesifik (%98), ancak

sensitif (%40–65) değildirler. Anti ds–DNA titresi hastalık

aktivitesi korelasyon gösterir (özellikle nefrit olan

kişilerde). Anti–Sm hastalık aktivitesi ile korele değil.

• Hipokomplemantemi (C4, C 3 ve CH50 düşüklüğü) sık

görülür, tedavi ile düzelir. ACR kriterlerinde yok, SLICC’de

tanı kriterlerine eklendi.

• Direkt cooms pozitifliği

• Hipergamaglobulinemi, klinik olarak anlamlı değil

• ESR yüksekliği inflamasyon gösterir. CRP yüksekliği

hastalık aktivitesinde ziyade enfeksiyon gösterebilir.

• Anti–fosfolipit Ab adolesanlarda %66 pozitiftir, tromboz

risk ile ilişkilidir. Arter veya venöz tromboz oluştuğunda

Anti–fosfolipit Ab sendromu olarak tanımlanır.

60. Aşağıdakilerden hangisinde artmış anyon gap yoktur?

A) Diyabetik ketoasidozis

B) Kronik böbrek yetmezliği

C) Propiyonik asidemi

D) Aspirin intoksikasyonu

E) Renal tubuler asidoz

Cevap E

METABOLİK ASİDOZ

Normal Anyon Açıklı Artmış Anyon Açıklıı

RTADiyareÜreterosigmodostomi

DiyabetBöbrek yetersizliğiAspirin intoksikasyonuEtilen glikol intoksikasyonuMetanol intoksikasyonu

61. On altı yaşındaki erkek çocuk, rekürren hematüri yakınmasıyla

inceleniyor. Tam idrar tetkikinde büyük büyütmede 30–35

eritrosit ve eritrosit silendirleri ve hyalen membranlar görülüyor.

Biyokimyasal incelemede kreatinin yüksek saptanıyor. Ailesinde

diyaliz tedavisi alan kişinin olduğu öğreniliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alport sendromu

B) MPGN

C) FSGS

D) Good pasture sendromu

E) İnce glomerüler bazal membran hastalığı

Cevap A

ALPORT SENDROMU (AS)

• XD kalıtım gösterir. OR veya OD geçiş de görülebilir.

Erkeklerde daha ağır seyreder. Bazal mebranın ana

komponenti olan tip IV kollajende defekti vardır.

• Hastalık ilerleyicidir. Erkek hastalarda 20–30 yaşlarında

son dönem böbrek yetmezliği görülür.

• ÜSYE’den 1–2 gün sonra görülen asemptomatik

mikroskopik hematüri en sık bulgudur.

• Alport sendromunda görülen ekstrarenal bulgular:

96 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

•• Bilateral nörosensoryal işitme kaybı, asla konjenital başlamaz, ilerleyicidir.

•• Göz bulguları; lentikonus (lensin ön kısmının ön kamaraya bombeleşmesi) patognomonik bulgudur, makuler çillenme ve

korneal erozyon da görülebilir.

•• Diğer ekstrarenal bulgular leiomyomatozis ve trombosit anomalileridir.

• Tanısal yaklaşım:

• Ailesel hematüri (en sık herediter nefrittir)

• Sensorinöral işitme kaybı (İndeks olgu ya da etkilenen akrabalardan birinde)

• Etkilenen akrabalardan en az birinde KBY gidiş

• Göz bulguları ya da GBM değişikliklerinin gösterilmesi ile konur.

•• Böbrek biyopsisi bulguları: İlk dekadda ışk miroskobu bulguları minimaldir. Elektron mikroskopide bazal membranda

kalınlaşma, ayrışma ve laminasyon saptanır. Mesengiyal prolifeasyon ve kapiller kalınlaşma, progresif glomerülosklerozis

görülebilir. Tübüler atrofi, interstisyel inflamasyon ve fibrozis hastalık ilerledikçe meydana gelir. İmmunopatolojik tetkikler

negatiftir. Hastalığın prenatal tanısı konulabilir.

•• Prognoz: Tüm erkek hastalarda son dönem böbrek yetersizliği gelişir. Kadın hastalarda yavaş ilerleme olur, bazılarında

son dönem böbrek yetersizliği gelişebilir.

•• İşitme kaybı sıklıkla ilerleyicidir. Aynı zamanda, göz bulguları ilerleyicidir (özellikle erkek hastalarda)

62. Akut glomerülonefrit nedenlerinden hangisinde kompleman düşüklüğü görülür?

A) Henoch Schönlein purpurası

B) IgA nefriti

C) Memranöz glomerülonefrit

D) Akut poststreptokokal nefrit

E) Good pasture sendromu

Cevap DAkut glomerülonefrit klinik özellikleri

Serum komplemanları (C3 ve CH50) ↓↓↓Sistemik hastalıklar

– Lupus nefriti– Subakut bakteriyel endokardit– Şant nefriti– Esansiyel miks kriyoglobulinemi– Visseral abseler

Renal hastalıklar– APSGN– Memranoprolifertatif GN Tip–1

Serum komplemanları normalSistemik hastalıklar

– PAN– Hipersentivite vaskülitleri– Wegener granülomatozis– HSP– Good Pasture sendromu

Renal hastalıklar– IgA nefropati– İdiiopatik RPGN– Tip I, II, II GN– Postenfeksiyon GN (Non–streptokokal)

Streptokokal enfeksiyon kanıtı (ASO, anti–DNAaz B, streptozim test)

Pozitif ve/veya 6–8 haftada C3’nün normale dönmesi

Negatif veya 6–8 haftada C3’nün normale dönmemesi

APSGN Lupus nefriti (ANA, anti–ds DNA)Esansiyel miks krigolubinemi (kriyoglobulin, hepatit C virüsü)Şant nefritiVisseral abse (kan kültürü)Memranoproliferatif GNBakretiyal endokarditPost–Enfeksiyöz (Non–streptokokal)

97DENEME SINAVI – 46

63. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda burun kanaması nedeni

değildir?

A) Digital travma

B) Yabancı cisim

C) Nemli hava

D) Allerjik rinit

E) Hipertansiyon

Cevap C

Burun Kanaması

• En sık kanama yeri Kiesselbach pleksusundan olur.

• Nedenleri:

• Diğital travma (sık)

• Yabancı cisim

• Kuru hava

• İnflamasyon–enfeksiyon ve allerjik rinit

• Koagülasyon bozuklukları, hipertansiyon ve böbrek

yetersizliği de burun kanamasına neden olabilir.

• Kronik nazal steroid kullanımı

• Anjiyofibrom: Adölesanlarda tekrarlayan ve ağır kanama

varlığında juvenil anjiyofibrom düşünülmelidir.

• Tedavide kompresyon, tampon ve koterizasyon kullanılır.

Posterior kanamalarda anterior ve posterior tampon

yerleştirilir.

64. Aşağıdaki şıklardan hangisinde “tekrarlayan akciğer

enfeksiyonu” tanımı doğru olarak verilmiştir?

A) 6 ayda 3, yılda ≥3 defa olan pnömoni

B) Yılda 3, tüm zamanlarda ≥4 defa olan pnömoni

C) Ayda ≥1 defa olan pnömoni

D) 6 ayda 2, yılda ≥3 defa olan pnömoni

E) Yılda 2, toplamda ≥3 defa olan pnömoni

Cevap E

Rekürren Pnömoni

Arada radyolojik düzelme olmak şartı ile yılda 2 kez veya

toplamda 3 kez geçirilmesidir.

Başlıca Nedenleri (ayrırıcı tanı yapılması gereken

hastalıklar):

• Kistik fibroz

• Orak hücreli anemi

• İmmun yetersizlikler

• Silyer diskinezi

• Anatomik bozukluklar (sekestrasyon, lober amfizem,

fistül)

• Reflü

• Yabancı cisim

• Bronşektazi

65. Hangisi hidrops fetalis nedeni değildir?

A) Kan kaybı

B) İU parvovirus enfeksiyonu

C) Homozigot β–talasemi

D) Kardiyak blok

E) Nieman Pick

Cevap C

HİDROPS FETALİS: İki veya daha fazla vücut boşluğunda sıvı

birikmesidir.

Nedenleri:

• Anemi: İmmun hemoliz (Rh, Kell), alfa talasemi, enzim

eksikliği(G6PD), ikizden ikize transfüzyonda donör ikiz

• Kardiyak disritmi; SVT, atrial flutter, konjenital blok

• Yapısal lezyonlar;

• Foramen ovalenin erken kapanması,

• Trikuspid yetersizliği

• Hypoplastik sol kalp

• Endokardial yastık defekti

• Kardiomyopati, Endokardiyal fibroelastosis

• Tuberoz skleroz– rabdomyom

• Perikardial teratom

• Torasik kitle lezyon:

• Kistik adenomatoid malformasyon, sekestrasyon

• Diafragma hernisi

• Mediastinel tümör

• Konjenital enfeksiyonlar: Parvovirus B 19 (eritrosit

öncülerini enfekte ederek), CMV, sifiliz, çagas, rubella,

tokso, lyme

• Tümör: teratom, koryokarsinom, nöroblastom, hepatom

• Kromozom anomalileri; trizomiler, 45XO, triploidi,

tetraploidi

• Kemik hastalığı; osteogenesis imperfekta, asfiksizan

torasik distrofi

• Metabolik hastalıklar: mukopolisakkaridoz, mukolipidoz,

Gaucher, Nieman Pick,GM1 gangliosidosis

• Sinir sistemi anomalileri; ensfalosel, korpus kallosum

agenezisi, holoprosensefali, intrakraniyal kanama

• Vasküler anomaliler: plasental koryoanjiom, umblikal

98 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

arter anevrizması, galen veni anevrizması

• Lenfatik anomaliler; Lenfanjiektazi, kistik higroma,

şilotoraks– şilöz asit, Noonan sendromu

• Diğer; Diabetik anne, Beckwith Wiedeman sendromu,

barsak obstriksiyonu, perforasyonu, kpnjenital nefroz,

hepatik fibroz, purune belly sendromu, myotonik distrofi

66. Yenidoğan bebeklerde sarılığın major risk faktörlerinden

biridir?

A) İlk 24 saatte görülmesi

B) Kardeşte sarılık öyküsü

C) Diyabetik anne çocuğu

D) Anne yaşı > 25

E) Erkek çocuk

Cevap A

Majör Risk Faktörleri Minör Risk Faktörleri

• Taburculuk öncesi TB yüksek zonda olması (en önemlisi)

• İlk 24 saatte sarılık gözlenmesi• Kan grubu uyuşmazlığı (D.

Coombs pozitif) ve diğer hemolitik hastalıklar G6PD eksikliği

• GH 35–36 olması• Kardeşte FT alma öyküsü• Sefal hematom ve aşırı ekimoz• Anne sütü ile beslenme ve tartı

kaybı• Asya ırkı

• Taburculuk öncesi TB yüksek–orta zonda olması

• GH 37–38 olması• Taburculuk sırasında sarılık

gözlenmesi• Kardeşte sarılık öyküsü• Makrozomik bebek, DAÇ• Anne yaşı > 25• Erkek cinsiyet

Sarılık görülmesinde koruyucu faktörler

• Taburculuk öncesi TB düşük risk zonunda olması

• İlk 72 saatten sonra taburculuk

• GH > 41 olması

• Biberonla beslenmek

• Siyah ırkı

67. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini arttırmaz?

A) Maternal diyabet

B) Sezaryen ile doğum

C) Hidrops fetalis

D) Annede hipertansiyon

E) Asfiksi

Cevap D

RESPİRATUAR DİSTRES SENDROMU

(Hiyalen Membran Hastalığı)

Artmış Risk Azalmış Risk

• Prematürite (en önemlisi)• Erkek cinsiyet• Sezaryen• Aile öyküsü• Asfiksi/soğuk stres• Annede diyabet• Çoğul gebelik (2. Bebek)• Koryoamniyonit• Hidrops fetalis

• Kronik İU stres• Kız cinsiyet• NSD• Uzamış membran rüptür

zamanı• Annede hipertansiyon• Kokain/sigara kullanımı• İUBG/SGA• Steroid, troid hormonları,

teofilin, tokolitikler

68. Elli günlük erkekte bebek emme zorluğu, kilo alamama ve

dispne, takipne, hepatomegali ve 4/6 holosistolik üfürüm

raporlanıyor.

Bu hastada en olası aşağıdakilerden hangisidir?

A) Endokardiyal yastık defekti

B) Total anormal venöz dönüş anomalisi

C) Ventriküler septal defekt

D) Triküspit atrezisi

E) Pulmoner atrezi

Cevap C

VENTRİKÜLER SEPTAL DEFEKT (VSD)

• En sık görülen KKH‘dır. Ventriküler septum mebranöz

ve müsküler olmak üzere iki kısımdan oluşur. VSD’lerin

çoğunluğu membranöz kısımda görülür. Bir miktar

muskuler dokuda etkilendiği için perimembranöz olarak

adlandırlırlar. VSD kliniği; şantın büyüklüğü ve yönü

deliğin büyüklüğüne ve pulmoner direncin derecesine

bağlıdır.

• Küçük defektlerde (<0.5 cm2) sol ventrikül basıncı

yüksektir, şantın yönü soldan sağadır ve sağ ventrikül

basıncı normaldır.

• Büyük defektlerde (>1 cm2) sağ ve sol ventriküllerin

basınçları birbirine eşitlenir. Şantın yönünü pulmoner

damar direnci belirler.

• İntrakadiyak şantların büyüklüğü genellikle Qp/Qs oranı

ile tanımlanır.

• Eğer soldan sağa şant küçükse (Qp/Qs<1.75:1) kalp

boşlukları yeterince genişlemez ve pulmoner vasküler

yatak normale yakındır.

• Eğer şant büyükse (Qp/Qs>2:1) sol atriyum ve

ventrikülde hacim yüklenmesi olur. Sağ ventrikül ve

pulmoner arterde basınç artışı meydana gelir. Ana

pulmoner arter, sol atriyum ve sol ventrikül büyür.

99DENEME SINAVI – 46

Klinik Bulgular:

• Küçük VSD’lerde:

• Hemodinami çok etkilenmez.

• Pansistolik üfürüm şiddetlidir, enfektif endokardit riski

yüksektir. P2 sert değildir.

• Çoğunlukla asemptomatiktirler ve rutin fizik muayenede

saptanırlar.

• Büyük VSD:

• Artmış pulmoner kan akımı ve pulmoner

hipertansiyonun gelişmiştir.

• Dispne, beslenme güçlüğü, yetersiz büyüme, aşırı

terleme, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve kalp

yetersizliği erken süt çocukluğu döneminde görülür.

• Üfürümün şiddeti küçük VSD‘ ye göre daha hafiftir.

S2’nin pulmoner komponenti pulmoner hipertansiyon

sonucu artmıştır.

• Mitral kapaktan geçen aşırı kan akımına bağlı

middiyastolik rulman duyulur.

• Büyük VSD’lerde röntgende her iki ventrikülde, sol

atriyumda ve pulmoner arterde belirginleşme sonucu

büyük bir kardiyomegali görülür.

Tanı:

• Küçük VSD: Telekardiogram normal, EKG; normal veya

hafif sol aks görülür.

• Büyük VSD; Telekardiorgram, gross kardiyomegali (her

iki ventrikül, sol atriyum ve pulmoner arter büyümesi),

pulmoner vaskülaritede artış, pulmoner ödem ve

effüzyon. EKG; Bİventriküler hipertrofi ve p dalgalarında

çentikli veya sivridir. Sağ ventriküler hipertrofi varsa ⇒

defekt büyük ve pulmoner HT için uyarıdır.

69. Kilo alamama yakınmasıyla getirilen 10 aylık bebekta

aşağıdakilerden hanginsin eşlik etmesi metabolik hastalık

olasılığını arttırmaz?

A) Mental retardasyon

B) Ebeveyn akrabalığı

C) Anormal koku

D) Kusma

E) Prematüre doğum öyküsü

Cevap E

Metabolik Hastalıklarda Klinik bulgular çeşitlidir.

• Letarji, beslenme bozukluğu, konvülziyon, kusma

• Açıklanamayan mental retardasyon

• Gelişme geriliği, regresyon, motor gerilik, konvülziyon

• Alışılmadık koku (özellikle atakta)

• İntermittan kusma, asidoz, mental bozulma, koma

atakları

• Hepatomegali, renal taş

• Kas zayıflığı veya kardiyomyopati

• Motor defisit, entelektüel yetersizlik

70. Fallot tetralojisi nedeniyle izlenen 20 aylık çocuk acil servise

huzursuzluk, ardından gelişen morarma ve solunum zorluğu

ile getiriliyor. Değerlendirmesinde hastanın solunum sayısı:

72/dk, oksijen saturasyonu %67 ve kalp tepe atımı: 162/dk

olarak ölçülüyor.

Bu hastaya aşağıdaki tedavilerden hangisi uygulanmaz?

A) Propranolol

B) Furosemid

C) Diz–göğüs pozisyonuna getirme

D) Morfin

E) Bikarbonat

Cevap B

Hipoksik atak tedavisinde;

1. Çocuk çömeltilir veya dizler karına–göğüse çekilir.

2. Oksijen verilir.

3. Morfin sülfat verilir (0.2 mg/kg geçmemeli)

4. Asidoz tedavi edilir (NaHCO3 ile)

5. Sistemik vasküler direnci arttıran ilaçlar vermek

(ketamin, fenilefrin)

6. IV sıvı desteği

7. IV propranolol vermek ( katekolaminlerin etkisini bloke

ederek pulmoner çıkış yolunu rahatlatır)

Hipoksik atağın profilaksisinde oral propanolol kullanılır.

Soğuk, hipoglisemi kötüleştireceği için kontrol edilir.

Digoksin ve diğer pozitif inotropik ajanlar pulmoner çıkış yolu darlığını artırarak durumu daha da kötüleştireceklerinden kullanılmamalıdır.Diüretikler hipovolemi yaparak, vazodilatatörler de vazodilatasyon yapıp sistemik direnci daha da azaltacağı için kullanılmaması gereken diğer ilaçlardır.

100 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

71. Sekiz yaşında kız çocuğu 4 gündür olan baş ağrısı, kusma ve

çift görme nedeniyle başvuruyor. Göz dibi incelemesinde papil

ödemi saptanan kraniyal görüntelemesinde kitle saptanmıyor.

Bu hastada tanı koymak için en uygun yaklaşım

aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) Göz konsültasyonu

B) Lomber ponksiyon

C) CRP düzeyi

D) Vitamin A verilmesi

E) Kraniyal anjiografi

Cevap B

İDİOPATİK İNTRAKRANİYAL HİPERTANSİYON / PSÖDOTÜMÖR

SEREBRİ

• Artmış kafa içi basıncına rağmen (İnfantlarda >20

cmH2O, çocuklarda >25 cmH2O), BOS hücre sayımı

ve biyokimyasal değerlendirmesinin normal, ventrikül

boyutları ve anatomisinin normal ve MR’ın normal olduğu

klinik tablodur.

Etiyoloji

Psödotümör serebri nedenleri

Hematolojik Wiskott–Aldrich sendromu, Demir eksikliği anemisi, Aplastik anemi, Orak hücreli anemi, Fanconi anemiPolistemi?, KİT?, protrombotik durumlar

İnfeksiyon Akut sinüzit, Otitis media, Mastoidit, Tonsillit, Kızamik, Roseola, Varisella,Lyme?, HIV?

İlaçlar Tetrasiklin, Sülfonamid, Nalidiksik asit, Steroid tedavisi ve kesilmesi, Nitrofurantoin, Sitarabin, Siklosporin, Fenitoin, Mesalamin, Amiodaron?, DDAVP?, Lityum?, Levonorgestrel implantı?, OKS ilaçlar

Renal Nefrotik sendromKronik renal yetersizlik?, Postrenal transplantasyon?, Peritoneal diyaliz?

Nutrisyonel A vitamini düşüklüğü, A vitamini zehirlenmesi, Malnutrisyonda aşırı beslenme, Vitamin D bağımlı rikets

Bağ doku hastalıkları

Antifosfolipit antikor sendromu, Behçet hastalığı, SLE?,

Endokrin Menarş, PKOS, Tiroksin tedavisi, Hipoparatiroidizm, Hiperparatiroidizm, Konjenital adrenal hiperplazi, Adisson hastalığı, Rekombinant büyüme hormunu tedavisi

Diğer Dural sinüs trombozu, Obezite (pubertede), Kafa travması, Superior vena kava sendromu, AV malformasyon, Uyku apne sendromu, Gullian–Barre sendromu, Chron hastalığı, Turner sendromu

Muhtemel Kistik fibrozis, Sistinozis, Down sendromu, Hipomagnezemi–hiperkalsiüri, Galaktokinaz eksikliği, Galaktozemi, Atriyal septal defekt tamiri, Moebius sendromu, Sarkoidoz?

Klinik: En sık semptomu başağrısıdır. Kusma da görülebilir.

Fakat kusma nadir görülür, ciddi ve inatçı kusma durumunda

arka fossa tümörleri düşünülmelidir. Ayrıca abdusens sinir

felcine bağlı diplopi görülebilir. Gözdibi incelemesinde papilödem

görülür.

Tanı: Kranial görüntüleme sonrası yapılan LP hem tanısal

hemde tedavi edici özelliktedir.

Tedavi–Prognoz: Altta yatan neden bulunup tedavi edilir.

Sıklıkla kendini sınırlayan bir durumdur. Fakat en önemli

komplikasyonu optik atrofi ve körlüktür. Tedavide LP ile BOS

boşaltılması, asetazolamid ve steroid kullanılabilir. Steroid

rutin verilmez, görme kaybı riski yüksek olan ve intrakranial

dekompresyon ameliyatı önceinde verilmesi önerilir.

72. Aşağıdakilerden hangisi ön fontanelin erken kapanmasına

neden olur?

A) Nutrisyonel rikets

B) Hidrosefali

C) Konjenital hipotiroidizm

D) Trizomi 21

E) Kraniosinostoz

Cevap E

Fontanelin erken kapanma nedenleri:

• Kraniosinostoz

• Mikrosefali

• D vit hipervitaminozu

• Normalin varyantları

101DENEME SINAVI – 46

73. Aşağıdaki sitokin – etki mekanizmaları eşleştirmelerinden

hangisi yanlıştır?

A) İnterferon–gama – Granülom oluşumu ve intraselüler

mikroorganizmaların eradikasyonu

B) İnterlökin–2 – Serbest radikallerin salınımını sağlayarak

bakterisidal etki göstermek

C) İnterlökin–8 – Yara iyileşmesinde keratinosit matürasyonu

yaparak yara iyileşmesine katkı sağlamak

D) Hmgb1 – İnflamasyonunun geç mediatörüdür, travmada

hastalıklı davranıştan sorumludur

E) İnterlökin–13 – Nitrik oksiti aktive eder ve endoteliyal

aktivasyonu güçlendirir.

Cevap E

İnterferon–gama : Antiviral etki, makrofaj aktivasyonu,

epiteloid histositlerle kaynaşarak dev hücre oluşumu, granülom

oluşumu ve tip4 hipersensitivitede etkilidir. Aynı zamanda

intraselüler mikroorganizmaların eradikasyonunda etkilidir.

İnterlökin–2 : Lenfosid çoğalmasını ve büyümesini arttırır,

NK ve makrofaj aktivasyonunu arttırır, serbest radikallerin

salınmasını sağlayarak bakterisidal etki gösterir. Normal

İnterlökin–2 düzeyleri lenfosidleri apopitozisten korur. Majör

travmada interlökin–2 azalır. Peroperatif kan transfüzyonu

interölkin–2 düzeyini azaltır. İnterlökin–2 aynı zamanda travma

esnasında GİS bütünlüğünü sağlar. Bakteriyel translokasyonu

azaltır.

İnterlökin–8: Yara iyileşmesinde keratinosit matürasyonu

yaparak yara iyileşmesini güçlendirir. Plazma interlökin–8

düzeyleri travma şiddetiyle doğru orantılıdır. Kemoatraktan

özelliğe sahiptir. Travmada yüksek interlökin–8 düzeyleri ARDS

gelişiminden sorumludur.

HMGB1: DNA transkripsiyon faktörüdür. İnflamasyonun geç

mediatörüdür ve travmada hastalıklı davranıştan sorumludur.

İnterlökin–13: Antienflamatuar etkilidir. Yapısal olarak

interlökin–4’e benzer. NO ve endotel aktivasyonunu inhibe eder.

74. Travmada katekolaminlerin etkileri için aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) Tiroid ve paratiroid hormonu salınımını arttırır.

B) Renin salınımını arttırken aldosteron salınımını arttırır.

C) Tnf–alfa, interlökin–1 ve IL–2 salınımını arttırırlar.

D) İnterlökin–4ve IL–10 salınımını arttırır.

E) Hepatik glikojenolizis, glukoneogenezis, proteolizis ve

lipolizis yapar.

Cevap C

KATEKOLAMİNLER

Travma sonrasında en sık tespit edilen katekolaminler

epinefrin, norepinefrin ve dopamindir. Travmadan sonra 3–4 kat

artarlar, 24–48 saat kadar yüksek kalırlar. Hepatik glikojenolizis,

glukoneogenezis, lipolizis ve proteolizisi arttırırlar. Tiroid

ve paratiroid hormon salınımını arttırırlar. Renin salınımını

arttırırken, aldosteron salınımını azaltırlar. Katekolaminler

Tnf–alfa, interlökin–1, interlökin–2 gibi Proinflamatuar

sitokinlerin salınımını azaltırlar. Katekolaminler; interlökin–4,

interlökin–10 gibi antienflamatuar sitokinlerin salınımını

arttırırlar. Katekolaminler septik şok sırasında gelişen sistemik

hipotansiyonun tedavisi için kullanılırlar.

75. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde hiponatremiyle

birlikte renal sodyum ekskresyonunda artma ve idrar

ozmolaritesinde plazmaya göre yükselme gözlenir?

A) Hipotrioidi

B) Adrenal yetmezlik

C) Uygunsuz ADH salınımı sendromu

D) Akut renal yetmezlik

E) Graves hastalığı

Cevap C

Uygunsuz ADH salınımı paraneoplastik olarak küçük hücreli

AC karsinomuna sekonder görülür. Uygunsuz ADH salınımı

sendromunda HT beklenmez, poliüri ve ödem gözlenmez.

Normalde plazma ozmolaritesi düştüğü zaman ADH salınımı

durur, uygunsuz ADH salınımı sendromunda plazma ozmolaritesi

düşmesine rağmen ADH salınmaya devam eder. Aşırı salınan

ADH vücutta suyun tutulmasına ve idrarla Na atılmasına neden

olur. Sonuçta plazma ozmolaritesi ve Na miktarında düşme

gözlenir. İdrar Na miktarı artar, idrar ozmolaritesi 300mOsm/L’nin

üzerine çıkar. Hipervolemi, RAA sistemini suprese eder ve idrar

Na miktarı genellikle 20mmol/L’nin üzerindedir. Hipervolemiye

rağmen ödem ve HT beklenmez çünkü vücutta Na tutulumu

olmaz, K düzeyi de Uygunsuz ADH’da normaldir. Klinik olarak

uygunsuz ADH salınımı sendromunda hiponatremiye bağlı beyin

ödemi bulguları görülür. Tedavide ilk olarak sıvı kısıtlaması

yapılır. Demoklosiklin ADH etkisini önleyen en önemli ilaçlardan

bir tanesidir.

102 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

76. Travmaya bağlı şok tablosunda görülebilen ve ölüm

üçlüsü olarak bilinen klinik bulgular aşağıdaki şıklardan

hangisinde birlikte verilmiştir?

A) Asidoz – hipotermi – koagülopati

B) Letarji – hipotermi – hiperventilasyon

C) Hipotermi – koagülopati – letarji

D) Koagülopati – letarji – hipertermi

E) Hiperventilasyon – hipertermi – koagülopati

Cevap A

Travmada koagülopati: Travmada genel itibariyle meydana

gelen olay asidoz, hipotermi ve koagülasyon faktörlerinin

dilüsyonudur. Hipoperfüzyon endotel hücrelerinin yüzeyinde

bulunan trombomodülinin aktivasyonuna neden olur.

Dolaşımdaki trombin, trombomodülin ile kompleks oluşur.

Bu trombin – trombomodülin kompleksi protein C’nin

aktivasyonunun yanı sıra plazminojen aktivatörü inhibitörünü

tüketerek doku plazminojen aktivatörünün yıkılmasını engeller ve

fibrinolizisi arttırır ve koagülopatiye sebep olur.

77. Hemorajik şokun şidetini belirlemede aşağıdaki

parametrelerden hangisi uygundur?

A) Hematokrit düzeyi

B) Asidemi

C) Sitemik kan basıncı

D) Abdominal kompartman basıncı

E) Nabız atım sayısı

Cevap B

Hemorajik şokun ciddiyetini belirlemede asidemi kullanılır.

Asidemi hemorajik şoku olan hastalarda gelişir. Yetersiz

oksijen sunumu hücresel boyutta anaerobik solunumu başlatır.

Hemorajik şok hastasındaki pH (en önemli parametre), baz

fazlalığı veya serum laktat düzeyi de hemorajik şokun derinliği

açısından önemli bilgi veren tetkiklerdir. Negatif baz fazlalığı

metabolik asidozu, pozitif baz fazlalığı metabolik alkalozu

düşündürür. Baz açığı yokken diğer öğelerde değişiklik varsa olay

solunum asidozu ya da alkalozudur.

78. Cerrahi hastalarda aşağıdakilerden hangisi sepsisin

şiddetiyle doğrudan ilişkilidir?

A) Makrofajlar tarafından apopitotik hücrelerin fagositozu

B) Lenfopeninin derecesi

C) İnterlökin–10 ile immun supresyon

D) İnflamatuar sitokinlerle nötrofil apopitozisinin inhibisyonu

E) Nötrofillerden açığa çıkan serbest radikaller

Cevap B

Klinik çalışmalarda lenfopenin derecesi ile sespsinin ciddiyeti

arasında birebir ilişki olduğunu tespit etmiştir.

Nötrofil apopitozisi: Tnf–alfa, interlökin 1,3,6, GM–CSF ve

interferon–gama gibi inflamatuar ürünler tarafından inhibe edilir.

79. TH1 ve TH2 hücrelerini travmada inhibe eden sitokinler

aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) İnterferon gama – interlökin 4

B) İnterlökin 10 – glukokortikoidler

C) İnterlökin 4 – interferon gama

D) İnterlökin 10 – interlökin 12

E) İnterlökin 10 – interlökin 4

Cevap C

TH1’i aktive eden sitokinler: İnterlökin 12,18, interferon gama,

TNF–alfa, İnterlökin 1,21, TGF–beta.

TH1’i inhibe eden sitokinler: İnterlökin 4,10

TH1 daha çok bakteriyel patojenlere karşı savunmada

önemlidir.

TH2 daha çok ağır travma ve sepsise yanıtta baskın özellik

gösterir.

TH2’yi aktive eden sitokinler: İnterlökin 4,10,5,6 ve

glukokortikoidler

TH2’yi inhibe eden sitokinler: İnterferon gama.

TH1 daha çok hücre aracılı immuniteden sorumlu iken,

TH2 daha çok humoral immunite, antikor aracılı immuniteden

sorumludur.

TH1 hücre aracılı immuniteden sorumlu olması sebebiyle

monositler, b lenfositleri, sitotoksik t lenfositleri aktivasyonu ile

bunu gerçekleştirir.

103DENEME SINAVI – 46

80. Aşağıdaki şıklardan hangisinde hücre içinin tampon sistemi,

dokunun en önemli tampon sistemi ve ekstraselüler sıvının

en önemli tampon sistemi doğru olarak sıralanmıştır?

A) Fosfat tampon sistemi, Protein tampon sistemi,

Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi

B) Protein tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asit tampon

sistemi, Fosfat tampon sistemi

C) Fosfat tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asist tampon

sistemi, Histidin tampon sistemi

D) Glutamin–amonyum tampon sistemi, Protein tampon

sistemi, CO2 tampon sistemi

E) Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi, CO2 tampon

sistemi, Histidin tampon sistemi

Cevap A

Asit–Baz dengesinin düzenlenmesi ve Organizmada bulunan

tampon sistemleri:

Karbonik asit–bikarbonat tampon sistemi, Fosfat tampon

sistemi, Protein tampon sistemi, Hb ve eritrosit içi tampon sistemi

olmak üzere 4 tane tampon sistemi vardır.

Karbonik asit–bikarbonat tampon sistemi: En önemli

tamponlama özelliğini ekstraselüler sıvıda gösterir. En hızlı yanıt

veren, organizmada en güçlü ve en önemli tampon sistemidir.

Fakat hücre içi tampon sistemlerine oranla daha az kapasiteye

sahiptir. Karbonik asit zayıf bir asittir. Reaksiyona girdiği kuvvetli

alkaliyi zayıf bir alkaliye çevirerek etki eder. Oluşan zayıf alkali de

böbrekler tarafından atılarak tamponlama gerçekleştirilir.

Fosfat tampon sistemi: Hücre içi tamponlamada en önemli

sistemi oluştururlar. Kuvvetli asit ya da kuvvetli alkalinin zayıf

asit ya da zayıf alkaliye çevrilmesi şeklinde etki ederler.

Protein tampon sistemi: Dokuda en önemli tampon sistemidir.

Plazma proteinleri asit ya da alkali olabilirler. Bu mekanizmayla

etkilidirler.

Hb tampon sistemi: CO2’i dokulardan akciğere taşır. Asit–baz

dengesinin sağlanmasında önemli bir tampon sistemidir.

81. Meme kanserinde immunohistokimyasal parametreler

göz önüne alındığında aşağıdakilerden hangisi en kötü

prognoza sahiptir?

A) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 –

B) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 +

C) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +

D) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 –

E) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +

Cevap D

Luminal a: Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–

erbB–2 – (%50–60 oranında görülür. (Hormonn profiline göre en

iyi prognozlu olan meme kanseridir.)

Luminal b (Triple pozitif): Östrojen reseptörü +, Progesteron

reseptörü +, c–erbB–2 + (%15 oranında görülür.)

Triple negatif (Bazal like kanser) : Östrojen reseptörü –,

Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 – ) (%15 oranında görülür.)

(Hormon profiline göre en kötü prognozlu olan meme kanser tipi)

82. Vücut sıvı kompartmanlarının protein içeriklerinin en fazla

olandan en az olana doğru sıralanışı aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) İntraselüler sıvı > Plazma > İnterstisyel sıvı

B) İnterstisyel sıvı > İntraselüler sıvı > Plazma

C) Plazma > İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı

D) İnterstisyel sıvı > Plazma > İntraselüler sıvı

E) İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı > Plazma

Cevap A

ELEKTROLİTLERİN VÜCUT SIVILARINDAKİ DAĞILIMI

İntraselüler İntravasküler Ekstraselüler

KATYONLAR (–)

Na Sodyum (meq/L) 10 145 142

K Potasyum (meq/L) 140 4 4

Ca Kalsyium (meq/L) 1 3 3

Mg Magnezyum (meq/L) 50 2 2

ANYONLAR (+)

Cl Klor (meq/L) 4 105 110

HCO3 Bikarbonat (meq/L) 10 24 28

P Fosfor (meq/L) 75 2 2

Protein /g/dL) 16 7 2

83. Aşağıdaki şıklardan hangisinde cerrahi yaralanma ile

yaranın cerrahi sınıflaması uyumlu değildir?

A) 25 yaşında inguinal herni ameliyatı olan hasta – Tip 1

temiz yaralanma

B) 55 yaşında laparoskopik kolesistektomi olan hasta – Tip2

temiz kontamine yaralanma

C) Penetran karın travmasıyla acile getirilen hasta – Tip–3

kontamine yaralanma

D) Perfore divertikülit tanısı konulan hasta – Tip–4 kirli

yaralanma

E) Kolon obstruksiyonu ön tanısıyla acilden ameliyata alınan

hasta – Tip–4 kirli yaralanma

Cevap E

104 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

YARA SINIFLARI, PROSEDÜRLERi, BEKLENEN ENFEKSIYON ORANLARI

YARA SINIFI OLGU ÖRNEKLERİ BEKLENEN ENFEKSIYON ORANLARI

Temiz (Klas I) Fıtık tamiriMeme biyopsisiProksimal gastrik vagotomiTiriodektomiKalça protezi

%2-5

Temiz/Kontamine (Klas Il)

Elektif KolesistektomiElektif mide ve kolon rezeksiyonuTonsillektomiVajen ameliyatlarıElektif nefrektomi

% 10

Kontamine (Klas III)

Penetran abdominal travmaGeniş doku yaralanmasıBarsak tıkanması sürecinde enterotomi ve kolon rezeksiyonuKomplike apandisit

% 15-20

Kirli (Klas IV) Perfore divertikülitNekrotizan yumuşak doku enfeksiyonuAçık kırıklarİntraabdominal apseler

% 40

84. Yara iyileşmesinde aşağıdakilerden hangisi epidermal hücre

hareketini başlatır?

A) Kollajen aktivitesi

B) Matriks metallporoteinaz 1 salgısı

C) Yara kenarına komşu alanda epitelyum hücrelerinin

bulunmaması

D) Epidermal hücrelerin integrin reseptör ekspresyonu

E) Bazal membran hasarı

Cevap C

Cerrahi olarak yapılmış insizyonlarda reepitelizasyon 48

saatten daha az bir sürede tamamlanır. Belirgin epidermal

veya dermal defekti olan yaralarda bu süre uzayabilir. Sadece

epitel ve süperfisiyal dermis hasarı olursa veya yüzeyel ikinci

derece yanıkta reepitelizasyonda fibroplazi ve granülasyon

minimal olur veya hiç olmaz. Reepitelizasyonda en etkili olan

faktör: Epidermisteki hücreler arasında bağlantı kaybı ve

ekstraselüler matriks proteinleri, özellikle fibronektinin açığa

çıkması ve mononükleer hücrelerce sitokin üretimidir. Epitelyal

growth faktör, TGF, fibroblast büyüme faktörü, PDGF ve ILGF–1

epitelizasyonu destekleyen büyüme faktörleridir.

85. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde konjenital tip 3 kollajen

defektine bağlı yara iyileşmesi sorunu görülür?

A) Osteogenezis imperfecta tip 3

B) Ehler–Danlos Tip 4

C) Ehler–Danlos Tip 3

D) Marfan sendromu

E) Epidermolizis bülloza

Cevap B

Klinik genetik ve biyokimyasal olarak Ehler Danlos tipleri

Tip Klinik özellikler Genetik geçiş

Biyokimyasal eksik

Tip 1 Deri yumuşak, hiperekstensible, kolay moraran, frajil, atrofik skarlar, hipermobil eklemler, varikz venler, prematüre doğumlar

OD Bilinmiyor

Tip 2 Tip 1’e benziyor ancak daha az ciddi OD Bilinmiyor

Tip 3 Deri yumuşak, hiperekstensible olmayan, normal skarlar, küçük ve büyük eklermlerde hipermobilite

OD Bilinmiyor

Tip 4 Deri ince, translusen, görülebilir damarlar, normal skar oluşumu, hiperekstansiyon yok, hipermobilizasyon yok, arterial, barsak ve uterus rüptürü

OD Tip 3 kollajen

Tip 5 Tip 2’ye benziyor XR Bilinmiyor

Tip 6 Deri hiperekstensible, frajil, kolay moraran, hipermobil eklemler, hipotoni, kifoskolyoz

OR Lizil oksidaz eksikliği

Tip 7 Deri yumuşak, orta düzeyde hiperekstensible, frajilitede artış yok, çok fazla derece gevşek eklemler ve dislokasyonlar

OD Tip 1 kollajen gen defekti

Tip 8 Deri yumuşak, hiperekstensible, kolay moraran, mor renk değişikli anormal skar oluşumu, hipermobil eklemler, jeneralize periodontitis

OD Bilinmiyor

Tip 9 Deri yumuşak, gevşek, mesane divertikülü ve yırtılması, sınırlı pronasyon ve supinasyon, geniş klavikula, oksipital çıkıntılar

XR Anormal bakır kullanımı ile lizil oksidaz eksikliği

Tip 10 Tip 2’ye benzer bulgular ve anormal pıhtılaşma çalışmaları

OR Fibronektin eksikliği

105DENEME SINAVI – 46

86. Malign melanom ve tipleri için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Yüzeyel yayılan tip – En sık görülen tip olup el ve ayak

hariç her yerde görülebilir.

B) Nodüler tip – En kötü prognozlu olan, radyal yayılımı

olmayan ve daima vertikal yayılan tiptir.

C) Lentigo maligna tipi – Yüzde ve yaşlıların el sırtında en sık

görülen tip olup en iyi prognozlu tiptir.

D) Akral lentiginöz tip – En az görülen ve siyah ırkta en sık

görülen tiptir. Tırnak yatağında pigmentasyon oluşturan

tiptir.

E) Görülme sıklığı azalan sıklık sırasına göre: Yüzeyel yayılan,

nodüler, akral lentiginöz, lentigo maligna.

Cevap E

Görülme sıklığı azalan sıklık sırasına göre: Yüzeyel yayılan,

nodüler, lentigo maligna, akral lentiginöz tiptir.

87. Aşağıdaki şıklardan hangisinde BIRADS sınıflaması ile

karşısında verilen lezyonlar uyumsuzdur?

A) BIRADS–2 – Kalsifiye fibroadenom

B) BIRADS–3 – Sklerozan adenozis

C) BIRADS–3 – Meme koruyucu cerrahiden sonra yapılan

ilk mamografik incelemede elde edilen kalsifikasyon ve

ödematöz değişiklikler.

D) BIRADS–4 – Duktal karsinoma insitu

E) BIRADS–5 – Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen

kenarları dikensi çıkıntılı kitleler

Cevap B

BIRADS–0 : Eksik incelemeyi göstermektedir. Ya önceki

incelemer ile karşılaştırma yapılmalı ya da USG, MR gibi ek

tetkikler gerekmekte, bunlar yapıldıktan sonra kesin rapor

verilmelidir.

BIRADS–1 : Negatif ya da normal incelemeyi göstermektedir.

(Yıllık mamografik takip)

BIRADS–2 : Benign bulguları göstermektedir. BIRADS–2

olarak sınıflandırılan bazı lezyonlar; involüsyon, kalsifiye

fibroadenom, multiple sekretuar kalsifikasyonlar, yağ kisti ve

lipom, galaktosel ve hamartomlardır. (Yıllık mamografik takip)

BIRADS–3 : Muhtemelen benign bulguları göstermekte ve

kısa aralıklarla takip önerilmektedir. (6 ayda bir takip) Non–

palpable ve belirgin sınırlı kitle ancak bu kitlenin kist, meme

içi lenf bezi olmaması gerekir. BIRADS–3 lezyonlar arasında

fibroadenom, meme koruyucu cerrahiden sonra yapılan ilk

mamografik kontrolde elde edilen mamografik bulgular vardır.

BIRADS–4 : Kötü huylu, malignite açısından kuşkulu bulguları

gösterir. BIRADS–4 lezyonlar arasında sklerozan adenozis, duktal

karsinoma in situ sayılabilir. Yaklaşım biyopsi yapılmasıdır.

BIRADS–5 : Muhtemelen malign bulguları göstermektedir.

Malignite ihtimalleri %90’ın üzerindedir. BIRADS–5 lezyonlar

arasında;

1. Kenarları irregüler, dikensi çıkıntılı, yüksek dansite veren

kitleler.

2. Segmenter ya da çizgisel bir şekilde bir araya gelmiş ince

lineer kalsifikasyonlar.

3. Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen kenarları

dikensi çıkıntılı kitleler.

BIRADS–6 : Malign olduğu biyopsi ile kanıtlanmış ancak

henüz tedavisi yapılmamış meme kanserini ifade eder.

88. Kırk yaşındaki hasta göğüs ağrısı ve disfaji şikayetleriyle

başvuruyor. Çekilen özegafus grafisi normal olarak

değerlendiriliyor. Özefagus manometrisinde gövdede eş

zamanlı, orta derecede yüksek genlikli kasılmalar ve alt

özefagus sfinkterinde normal gevşeme saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Diffüz özefagial spazm

B) Fındıkkıran özefagus

C) Akalazya

D) Skleroderma

E) Koroner arter hastalığı

Cevap A

Diffüz özefagial spazmda sternum arkasında ağrı ve disfaji

en önemli semptomlardır. Ağrı en önemli semptomdur, disfaji

aralıklı olabilir veya hiç olmayabilir. Tedavide özefagomiyotomi

yapılır.

Akalazya primer alt özefagus bozukluğudur. Sıklıkla

özefagusun tümünde nadiren düz kas ihtiva eden 2/3 distal

kısmında aperistaltizm veya peristaltizm ile senkron çalışan alt

özefagus sfinkterinin relaksasyon bozukluğu olarak ortaya çıkar.

Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkla görülür. Disfaji başlangıçta

intermittant olabileceği gibi zamanla sürekli bir hal alır. genelde

başlangıçta özellikle soğuk ve sulu gıdalarla disfaji daha fazladır.

Buna paradoksik disfaji denir. Göğüs ağrısı sıktır.

Akalazya ile diffüz özefagial spazm arasındaki en önemli fark;

akalazyada alt özegafus sfinkterinin gevşeme, relaksyon problemi

varken diffüz özefagial spazmda ise alt özefagus sfinkteri normal

olarak gevşeyebilmektedir.

Akalazyada AC grafisi ile mediastende genişleme görülür.

Akalazyada Baryumlu grafide kuş gagası manzarası görülür.

106 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

akaiazyanın tedavisinde Alt özefagus sfinkterini içine alan

özefagomyotomi + Nissen funduplikasyonu yapılmalıdır.

89. Tip 1 mide bengin ülserinin patogenezinde genellikle

aşağıdakilerden hangisi suçlanmaktadır?

A) Hiperpepsinojenemi

B) Mide stazına ikincil hipergastrinemi

C) Antrum stazı

D) Mide mukozal bariyerinin defektif olması

E) Paryetal hücre sayısının artmasına ikincil asit

hipersekresyonu

Cevap D

Gastrik ülserler beş tipe ayrılır.

Tip 1: En sık proksimal antrumda lokalize olur, ancak fundus,

koprusda da görülebilir. Etiyolojisinde suçlanan mekanizma mide

mukozal bariyerinin defektif olmasıdır. Tip 1 gastrik ülseri olan

hastalar genelde normal veya azalmış asit salınımına sahiptirler.

Gastrik ülserler içerisinde en sık görülen ülser tipidir (%60).

Tedavisinde H2 reseptör blokörleri ve H.pylori pozitif ise

eradike edilip 4–8 hafta sonra kontrol edilir. İyileşme yoksa

medikal tedaviye devam edilir. 16.hafta kontrol endoskopisinde

iyileşme yoksa ülser ekzisyonu ve vagotomi uygulanır.

Tip 2: Duodenum ülserine bağlı gelişen mide ülseri. %10

oranında görülür. Aktif ya da sessiz duodenal ülserle ilişkilidir.

Tedavisinde duodenum ülseri gibi yaklaşılır. Çünkü asit

hipersekresyonu ön plandadır.

Tip 3: Prepilorik ve pilor kanalı ülseri.

Tedavisinde duodenum ülseri gibi yaklaşılır. Çünkü asit

hipersekresyonu ön plandadır.

Tip 4: Kardiya ülseri. Gastroözefajial bileşkenin yakınında

yerleşir ve asit sekresyonu normal veya normalin altındadır. En

az görülen gastrik ülser tipidir.

Tip 5: Midenin herhangi bir yerinde lokalizasyondan bağımsız

NSAİİ veya Aspirin’e sekonder gelişen ülserlerdir.

Tip 2 ve Tip 3 gastrik ülserler normal ya da artmış gastrik asit

sekresyonuyla ilişkilidirler.

Tip 1 ve Tip 4 gastrik ülserli hastalar anormal miktarda

mukozaya zararlı asit geri difüzyonuna izin veren zayıf mukozal

defans ile ilintilidirler.

90. Aşağıdakilerden hangisi Evre IV mide kanseridir?

A) T1N0

B) T2N2

C) T1N3

D) T3N2

E) T4N0

Cevap C

TNM mide kanseri evrelemesi

Tis: Karsinoma in situ, lamina propria invazyonu olmaksızın

intraepitelyal tümör.

T1: Lamina propriayaı veya submukozayı invaze eden tümör.

T2: Muscularis propria veya subserozayı invaze eden tümör.

T3: Çevre organ invazyonu olmaksızın serozayı penetre eden

tümör.

T4: Çevre organ invazyonu olan tümör.

N0: Bölgesel lenf nodu metastazı yok.

N1: 1–2 bölgesel lenf nodu metastazı var.

N2: 3–6 bölgesel lenf nodu metastazı var.

N3: 6’dan daha fazla bölgesel lenf nodu metastazı var.

M0: Uzak metastaz yok.

M1: Uzak metastaz var.

Mide kanserinde evreleme

Evre T N M

0 Tis N0 M0

1A T1 N0 M0

1B T1 N1 M0

T2 N0 M0

2 T1 N2 M0

T2 N1 M0

T3 N0 M0

3A T2 N2 M0

T3 N1 M0

T4 N0 M0

3B T3 N2 M0

4 T4 N1–3 M0

T1–3 N3 M0

Her T Her N M1

107DENEME SINAVI – 46

91. Karaciğere en sık metastaz yapan karsinoid tümör

lokalizasyonu, en sık karsinoid sendrom oluşturan

karsinoid tümör lokalizasyonu ve karaciğere en az metastaz

yapan karsinoid tümör lokalizasyonu aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) İleum, Apendiks, Kolon

B) Kolon, Apendiks, İleum

C) Kolon, İleum, Apendiks

D) Duodenum, Kolon, Rektum

E) İleum, Rektum, Apendiks

Cevap C

Karsinoid tümörler enterokromafin hücrelerden gelişen

tümörlerdir. En sık görüldüğü lokalizasyonlar sıklık sıralamasına

göre apendiks %46, ileum %28, rektum %17’dir. Karsinoid

tümörün görülmediği ya da en nadir görüldüğü organlar

özefagus ve pankreastır. İnce barsak karsinoidleri %30 oranında

multiple olabilirken, apendiks karsinoidleri genellikle tektir.

Karsinoid tümörlere %25 oranında ikinci bir primer malign

neoplazm eşlik eder. Mezenter ve barsak duvarında yoğun

dezmoplastik reaksiyonun neden olduğu aşırı fibrozis bulunur.

Fibrozis barsak duvarında obstruksiyonlara neden olur. Karsinoid

tümörün metastaz oluşturmasındaki en önemli faktör tümörün

boyutudur. 1 cm’den küçük karsinoid tümörlerde metastaz %2

iken, 2 cm’den büyük karsinoid tümörlerde metastaz %90’dır

Karsinoid tümörlerde malignite potansiyeli dört faktöre

bağlıdır;

1. lokalizasyon,

2. boyut,

3. invazyon derinliği,

4. büyüme paterni.

Submukozaya kadar inen karsinoidler metastaz yapmazken,

serozayı tutan karsinoidlerin %80’i metastaz yapmıştır.

Karaciğere en fazla metaztaz yapan karsinoit tümör

lokalİzasyonu: KOLON

EN SIK KARSİNOİD SENDROM OLUŞTURAN KASİNOİD

TÜMÖR LOKALİZASYONU: İLEUM

KARACİĞERE EN AZ METAZTAZ YAPAN KARSİNOİD TÜMÖR

OKALİZASYONU: APENDIKS

92. Herediter nonpolipozis kolorektal kanser sendromunda

aşağıdaki sistemlerden hangisi için malignite taraması

yapılmasına gerek yoktur?

A) Üst üriner sistem karsinomu

B) Safra kesesi ve safra yolları karsinomu

C) Santral sinir sistemi kanseri

D) İnce barsak kanseri

E) Tiroid ve paratiroid kanserleri

Cevap E

Herediter nonpoliozis kolorektal kanser (HNPCC)

Kolorektal kanser % 80 Kolonoskopi: 20 yaşından sonra 2 yılda bir, 40 yaşından sonra yıllık veya ailedeki en genç vakadan 10 yaş daha genç yaşta yıllık

Endometriyal kanser % 40–60 Pelvik muayene, transvajinal USG, 25–35 yaşndan başlayarak her 1–2 yılda bir endometriyal aspirasyon

Üst üriner sistem karsinomu

% 4–10 30–35 yaşından başlayarak her 1–2 yılda bir USG, idrar analizi

Safra kesesi ve safra yolları karsinomu

% 2–18 Önerilmez

Santral sinir sistemi kanseri

< % 5 Önerilmez

İnce barsak kanseri < % 5 Önerilmez

93. Anal kanalın aşağıdaki tümörlerinden veya

hastalıklarından hangisi adenokarsinomdur?

A) Malign melanom

B) Bazal hücreli karsinom

C) Bazaloid karsinom

D) Bowen hastalığı

E) Anal kanalın paget hastalığı

Cevap E

Perianal paget hastalığı anal kanaldaki adenokarsinom

anal bezlerden kaynaklanabileceği gibi kronik fistüllerden de

kaynaklanabilir. Kemoterapi eklenerek ya da eklenmeksizin

radikal rezeksiyon gerekmektedir.

Anal kanalın adenokanseri genellikle nadirdir ve genellikle

aşağı rektal adenokarsinomun uzanımı şeklindedir. Ekstra

mammarian perianal paget hastalığı perianal bölgedeki apokrin

bezlerden kaynaklanan insitu adenokarsinomdur. Tipik plak

görünümüyle Bowen hastalığından ayrılır.

Anal kanalın paget hastalığı genellikle senkron GİS

karsinomlarıyla birliktelik gösterir. Bu yüzden anal kanalın paget

hastalığı tanısı konulduktan sonra GİS taraması yapılması gerekir.

108 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Anal kanalın perianal paget hastalığı için geniş rezeksiyon tedavi

şeklidir.

Bowen hastalığı anal kanalın skuamoz hücreli karsinomunun

in situ formudur.

Bazaloid karsinom anal kanalın skuamoz hücreli

karsinomlarından biridir.

94. Kırk iki yaşında bayan hasta akut arkın ve hemorajik

şok tablosu nedeniyle acil servise getiriliyor. Hastanın

öyküsünden daha önce önemli bir sağlık problemi olmadığı,

olay öncesinde karın travmasının bulunmadığı öğreniliyor.

Ektopik gebelik şüphesiyle yapılan sorgulamada hastanın 20

yaşından beri OKS kullandığı öğreniliyor. Çekilen abdominal

tomografide batında yaygın sıvı ve karaciğer segment 4’te

kontrastlanma artışı saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Karaciğer tümör rüptürü

B) Hepatik adenom rüptürü

C) Fokal nodüler hiperplazi rüptürü

D) Karaciğer hemonjiom rüptürü

E) Safra yolu hamartomu rüptürü

Cevap B

Karaciğer adenomları: Hepatik adenomlar karaciğerin

benign solid neoplazmlarıdır. En sık genç kadınlarda 20–45

yaş aralığında görülür. Devam eden östrojen kullanım (OKS)

karaciğer adenomu gelişimi için en önemli risk faktörüdür.

Ancak östrojen kullanımı olmadığında da adenom gelişebileceği

unutulmamalıdır. Histolojik olarak safra kanal bezlerinin

ve Kupffer hücrelerinin yokluğu, lobüllerin olmaması ve

hepatositlerde konjesyone, vakuollü glikojen depoları görülür.

BT incelemelerinde adenomlar keskin sınırlı olup metastatik

tümörlerle karışabilirler. . Arteriyel fazda hipervaskülerdirler.

Hepatik adenomların klinik görünümü karın ağrısı ve %20

–25 olguda spontan intraabdominal kanamadır. Ayrıca

HCC’ye dönüşme ihtimali taşırlar. Bu sebeplerden dolayı

hepatik adenomlarda tanı aldığı andan itibaren cerrahi tedavi

düşünülmelidir. Ayrıca hepatik adenomlarda rüptür riski diğer

benign bir neoplazm olan fokal nodüler hiperplaziden çok çok

daha yüksekstir.

Tanımlanan hastada uzun yıllardan beri OKS kullnımı mevcut

olup, bu hastada OKS kullanımına bağlı hepatik adenom ve

hepatik adenom rüptürü düşünülmelidir.

95. Koledok kistleri için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Koledok kisti olan hastalarda kolanjiokarsinom riski artar.

En yüksek risk artışı safra kesesi kanserindedir.

B) Koledok kistleri OR kalıtılır.

C) En sık görülen koledok kisti Tip 1’dir.

D) En nadir görülen koledok kisti Tip 5’tir.

E) Karaciğer transplantasyonuyla tedavi edilmesi gereken

tipler Tip 4b ve 5’tir.

Cevap E

Karaciğer transplantasyonuyla tedavi edilmesi gereken tipler

Tip 4a ve 5’tir.

96. Pankreasın kistik neoplazmları için aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) En sık görülen kistik neoplazm seröz kistadenomdur.

B) Seröz kistadenomda CEA > 200 ng’mL iken müsinoz

kistadenomda CEA < 200 ng/mL’dir.

C) Histolojisi nöroendokrin tümörlere benzeyen ancak

nöroendokrin tümör belirteci olan kromagranin ile

boyanmayan kistik neoplazm, solid psödopapiller

tümördür.

D) Tespit edildiğinde GİS tümörleriyle senkron olarak

bulunabilen kistik neoplazm, intraduktal papiller müsinöz

neoplazmdır.

E) Prognozu en kötü kistik neoplazm musinöz

kistadenokarsinomdur.

Cevap B

Pankreas kistik neoplazmlarında malignite kriterleri arasında

plazma CEA düzeylerinin yüksekliği de vardır. CEA düzeyi 200 nq/

mL’den yüksek ise malignite riski artar.Seröz kistadenomda CEA

düzeyi < 200 ng/mL, müsinöz kistadenomda CEA düzeyi > 200 ng/

mL’dir.

109DENEME SINAVI – 46

97. El bileğinin radial yüzünde ağrı ve hassasiyetten yakınan

bir hastanın fizik muayenesinde hastadan elini, başparmak

diğer parmakların içinde kalacak şekilde yumruk yapması

isteniyor. Daha sonra hastanın el bileği ulnar yönde harekete

zorlanıyor.

Bu hastaya uygulanan muayene yöntemi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Tinel Testi

B) Finkelstein Testi

C) Phalen Testi

D) Watson Testi

E) Kompresyon Testi

Cevap B

DeQuervain hastalığı, baş parmakta abdüktör pollicis longus,

ekstansör pollicis longus adlı iki kasın tendonunun tenovajinitidir.

Genellikle baş parmağı zorlayan hareketlerde sık gelişir. En

önemli özelliği Finkelstein testinin (+) olmasıdır. Başparmak,

avuç içine alınıp, bu pozisyonda zorlu bir şekilde ulnar deviasyon

yaptırıldığında, bu bölgede ağrı oluşursa, Finkelstein testi (+)’dir.

Bu test, Dequervain hastalığında (+) olur. Bu hastalık, bir

tenovajinittir.

98. Erişkinlerde, akut hematojen osteomyelitin daha sık

görüldüğü iskelet bölgesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Femur üst uç metafizi

B) Femur alt uç metafizi

C) Vertebra corpusu

D) Humerus üst uç metafizi

E) Radius distal uç metafizi

Cevap C

Primer Osteomyelit:

Açık kırık, ortopedik operasyondan sonra kontaminasyonla

oluşur. en sık; topuk, sakrum ve tüberkülum majus’ta gözlenir.

Hematojen (SEKONDER) Osteomyelit:

Vücuttaki benzer bir enfeksiyon kaynağından hematojen yolla

gelir. Çocuklarda en sık, dize yakın dirsekten uzak metafizlerde

yerleşir (TUS). Erişkinlerde ise vertebralarda daha sıktır.

Başlangıcta radyolojik bulgu olarak yumuşak doku şişliği gözlenir

(TUS).

99. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında

aşağıdakilerden hangisi gözlenmez?

A) Böbreklerde büyüme

B) Karaciğer kistleri

C) Periportal fibrozis

D) Kalisklerde gerileme ve uzama

E) İntrakranial anevrima

Cevap C

Polikistik böbrek hastalığı otozomal dominant (erişkin

versiyon) ve otozomal resesif (çocuklarda) olarak ikiye ayrılır.

Otozomal resesif formda, vakaların hemen hepsinde karaciğerde

kistler ve portal safra kanallarında proliferasyon vardır

(konjenital hepatik fibröz). Diğer şıklar Otozomal dominant

form polikistik böbrek hastalığı için doğrudur.

100. Araç dışı yaralanma ile getirilen erkek çocukta üretral

meadan kan gelmektedir. Düz radyografide pelviste

fraktür izlenen bu hastada aşağıdaki organlardan hangisi

yaralanmıştır?

A) Mesane

B) Üreter

C) Böbrek

D) Posterior üretra

E) Anterior üretra

Cevap A

Pelvis kırıkları genelde yüksekten düşme veya trafik kazası

gibi yüksek enerjili kırıklardır.

Künt travma sonrası retroperitoneal hematomların en sık

görülen nedeni pelvis kırıklarıdır.

Pelvis kırığı olguların %90’ında mesane rüptürüne neden

olur (TUS).

Genellikle alt karın kadranı ve suprapubik hassasiyet

intraperitoneal mesane yaralanmasını gösterir.

Pelvis travmalı hastalarda genellikle kateterizasyon

110 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

gereklidir. Kanlı üretra akıntısı üretra travmasını

gösterdiğinden kateterizasyondan önce retrograd üretrogram

gereklidir (TUS).

101. Aralıklı kolik tarzı karın ağrıs, kusma ve rektal kanama

ile getirilen 10 aylık bebekte akla ilk gelmesi gereken tanı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Volvulus

B) İnvajinasyon

C) İntestinal duplikasyon

D) Ülseratif kolit

E) Meckel divertikülü

Cevap B

İnvaginasyon (İntusepsiyon):

5–9 aylık bebeklerde sıktır. Sıklıkla terminal ileumdan

başlayarak (TUS) kolona ilerler.

2 yaş altında en sık akut karın nedenidir. Mukuslu açık pembe

renkli (çilek jölesi) kanama semptomuna cığlıklar ve periyodik

olarak ağlama belirtileri eklenir (TUS). Sağ alt kadranda sucuk

şeklinde Kitlenin palpe edilmesi (TUS) ve radyolojik incelemeler

yapılması sonucunda tanı konulabilir. Erken dönemde uygulanan

hidrostatik basınçlı lavmanla redüksiyon olmazsa cerrahi girişim

yapılır.

102. Erişkinlerde balon dilatasyonun tercih edildiği konjenital

hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Valvuler aort darlığı

B) Aort koartasyonu

C) Pulmoner valvuler darlık

D) Ebstein anomalisi

E) Ciddi mitral darlık ve yetmezliği

Cevap C

Erişkinlerde balon dilatasyonun tercih edildiği konjenital

hastalık Pulmoner valvuler darlıktır.

103. Pyelonefrit sonrası renal kortikal skar varlığını belirlemek

için aşağıdaki tetkiklerden hangisinin kullanılması

gerekmektedir?

A) Diffüz Manyetik Rezonans Görüntüleme

B) Manyetik Rezonans Spektroskopisi

C) DTPA Renal Sintigrafisi

D) DMSA Renal Sintigrafisi

E) Renal Doppler Ultrasonografi

Cevap D

Akut pyelonefrit (TUS):

Genelde tek taraflıdır. Böbrek ödemli ve büyüktür.

Klinik (TUS);

• Ateş (40 üzeri), titreme, terleme, taşikardi

• Bögür–yan ağrısı

• Bulantı kusma

• Sistizm semptomları Pollaküri, noktüri, disüri, urgency

• KVAH (+) liği

Lab;

İdrar analizinde lökosit ve bakteri varlığı, kültürde

üreme ile karekterizedir

Kanda lökositoz

İVP yapılmaz**

Skar varlığını araştırma amaçlı DMSA sintigrafisi tetkiki

uygulanır.

Parenteral ve en az 2 haftalık tedavi esastır

72 saatte tedaviye yanıt vermeyen hastalarda perirenel abse

araştırılır.

104. Dandy Walker Sendromunda aşağıdakilerden hangisi

görülmez?

A) Foramen magendi atrezisi

B) Foramen luschka atrezisi

C) Obstruktif hidrosefali

D) Serebellar hipoplazi

E) Servikal vertebra füzyonu

Cevap E

DANDY–WALKER SENDROMU

1. Foramane magendie ve luchka konjenital atrezisine bağlı

4. ventrikülün kistik dilatasyonu

2. Hipoplastik serebellum

3. 4. ventrikuler dilatasyonu

4. Obstruktif hidrosefali

111DENEME SINAVI – 46

KLİPPEİL–FEİL SENDROMU

Servikal vertebra füzyonu ile oluşur. Başlıca klinik ozellikleri

kısa boyun, ense sac cizgisinin aşağıda yer alması, boyun

hareketlerinin kısıtlı olmasıdır. Scapunun tek veya iki yanlı

yerleşim anomalisi olabilir.

105. Akustik nörinom tanısında en duyarlı görüntüleme

yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kontrastlı BT

B) Kontrastsız BT

C) Kontrastlı MR

D) Kontrastsız MR

E) Anjiografi

Cevap C

VESTİBULER SCHWANNOMA (AKUSTİK NORİNOM)

En sık görülen köşe tümörüdür. % 95 vaka sporadik, % 5’i

norofibramatozis tip 2 ile birliktedir. Vestibuler sinir schwann

hucrelerinden kaynaklanır. Histolojisinde Antoni A ve Antoni B

alanları vardır. İyi kapsulludur. Yavaş büyüdüklerinden geç semptom

verirler. Ölüm solunum yetmezliğine bağlı gelişir. Teşhisde altın

standart godolinyumlu MRI’dır. Tedavi cerrahi eksizyondur.

106. Tek taraflı otalji ve periferik fasiyal paralizi ile başvuran

hastanın yapılan fizik muayenesinde ipsilateral kulak

kepçesinde veziküler lezyonlar saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Büllöz mirinjit

B) Bell paralizisi

C) Erizipel

D) Otitis media

E) Ramsey–hunt sendromu

Cevap E

Herpes Zoster Otikus (Ramsey–hunt sendromu): Su çiçeği

infeksiyonu sonrası fasiyal sinir genikulat gangliyonunda virus

latent kalır. Bu virusun reaktivasyonuyla klinik gelişir.

Kliniğinde; kulak ve çevresinde ağrı, fasyal paralizi, kulak

kepçesi, dış kulak yolunda veziküler döküntü vardır. Tedavide;

asiklovir ve steroid verilir.

Büllöz Miringit

USYE hikayesi sonrası kulakta ağrı ile başlar. Timpanik zar ve

DKY’nda hemorajik buller vardır. En sık viral netkenler olmakla

birlikte Mikoplasma pnömoni etyolojide öne çıkar.

107. Akut iridosiklit tedavisinde aşağıdakilerden hangisi

kullanılmaz?

A) Steroidli damla

B) Immunsupresifler

C) Sikloplejik ajanlar

D) Pilokarpin

E) Perioküler steroid enjeksiyonu

Cevap D

İridosiklit

Uveitlerin en sık görülen şeklidir (İris + silyer cisim iltihabı).

Başlangıç ani ve nongranulamatoz şeklindedir. Gözde ağrı,

hiperemi, ve görme bulanıklığı mevcuttur. On kameraya geçen

hücrelerin (ön kamara reaksiyonu), bir kısmı kornea endoteline

yapışarak keratik presipitasyonlara neden olur. Bazıları ise

cokup seviye oluşturur. Buna hipopion denir. İris ve lens arasında

yapışıklıklar meydana gelebilir ve buna posterior sineşi adı

verilir. Granulomatoz uveite iltihabi hucreler iriste kumeler

oluşturabilir. Buna Koeppe nodulleri denir (pupil kenarında) eğer

iris on yuzde ise Busacca nodülleri adını alır.

Tedavisinde midriyatikler (Atropin), steroidler (topikal

damla, periokuler enjeksiyon, sistemik) ve immünsupresifler

kullanılabilir.

Pilokarpin posterior sineşiyi arttıracağı için

kontraendikedir.

108. Altmış beş yaşındaki erkek hasta ayak başparmak

tırnaklarında kalınlaşma nedeniyle başvuruyor.

Dermatolojik incelemesinde ayak başparmak tırnaklarında

matlaşma, sarı-beyaz renk değişikliği ve subungual

hiperkeratoz saptanan hastanın sağ ayak tabanı ve

lateralinde de hiperkeratoz tespit ediliyor.

Bu hastanın ayırıcı tanısında öncelikle aşağıdakilerden

hangisinin araştırılması gerekir?

A) Tinea unguium

B) Psöriazis vulgaris

C) Liken planus

D) Pemfigus vejetans

E) İktiyozis vulgaris

Cevap A

112 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

109. Vestibulum ve vestibular bezler embriyolojik olarak

hangisinden köken alır?

A) Paramezonefrik kanal

B) Ürogenital sinüs

C) Genital tüberkül

D) Mezonefrik kanal

E) Paraöforon

Cevap B

Vestibulum ve vestibular bezler (Bartholin ve Skene)

ürogenital sinüs kökenlidir. Paramezonefrik kanal, Müllerian

kanal olarak da bilinir ve kadınlarda iç genital yapılar (uterus,

serviks, üst vajen ve Fallop tüpleri) paramezonefrik kanaldan

gelişmektedir. Genital tüberkülden ise kadınlarda klitoris,

erkeklerde penis gelişimi olur. Mezonefrik kanal ise Wolf

kanalı olarak da adlandırılır ve erkek iç genitallerinin geliştiği

embriyolojik yapı olarak bilinir. Paraöforon ise kadınlarda Wolf

kanallarının artığı olan yapıdır.

Hatırlatma: Kadın ve erkekte homolog yapılar:

Kadın ErkekSkene bezi ProstatFallop tüpleri Appendix testisGartner kanalı EpididimLabia majör SkrotumGubernakulum testis Round ligament

110. Endometriozisin en sık ekstragenital yerleşim yeri

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Beyin

B) Akciğer

C) Burun

D) Rektum

E) Göz

Cevap D

Endometriozis tipik olarak pelvistedir ve özellikle genital

organları ve bu organlara komşu yapıları tutar. Endometriozis en

sık overde gözlenirken, genital organlar dışında en sık rektum

tutulumu olmaktadır.

Hatırlatma: Rektovajinal endometriozis varlığında barsak

hareketleri sırasında çok şiddetli ağrı olabilir. Endometrioziste

tipik muayene bulgusu sakrouterin hassasiyet ve nodülaritedir.

Endometrioziste sorun ağrı ise medikal tedavi önceliklidir, sorun

infertilite ise öncelikli yaklaşım cerrahi olmalıdır.

111. Pap smear ile aşağıdaki infeksiyonlardan hangisinin

tanımlanması daha az olasıdır?

A) Aktinomikozis

B) Herpes genitalis

C) Klamidyal servisit

D) Trikomonas vajiniti

E) Kandidal vajinit

Cevap C

Bethesda Pap test değerlendirme sistemine göre, Pap test

servikste skuamöz ve glandüler hücrelere ait değişikliklerin

yanı sıra, bazı infeksiyonların varlığı hakkkında da bilgi

verebilmektedir.

Pap test ile tanımlanabilen infeksiyonlar ve

mikroorganizmalar:

• Trichomonas vaginalis

• Candida spp.

• Bakteriyel vajinozis

• Aktinomikozis

• Herpes simpleks virüs

Hatırlatma: Pap test ile ayrıca atrofi, rahim içi araç varlığı,

radyasyon etkisi ve histerektomi sonrası değişimler hakkında da

bilgi elde etmek mümkündür.

112. Menstruel siklusta ovulasyon tipik olarak ne zaman

gerçekleşir?

A) LH pikinden 24–36 saat sonra

B) Östrojen pikinden 48–72 saat sonra

C) Progesteron pikini takiben

D) Menstruel siklusun 14. günü

E) FSH pikinin hemen öncesinde

Cevap A

Ovulasyon genel olarak menstruel siklusun ortasında, LH

pikinden ortalama olarak 36 saat sonra gerçekleşir. LH pikinin

başlaması ile birlikte ovulasyonu tetikleyen mekanizmalar ortaya

çıkar ve LH’nın siklusta en yüksek değerine ulaşmasını takip eden

10–12 saat sonra ovulasyon gerçekleşir.

Hatırlatma: LH pikini başlatan, geç folliküler fazda ortaya

çıkan östrojen pikidir. Dolayısıyla östrojen piki ile LH pikinin

başlaması aynı zamanda gerçekleşmektedir.

113DENEME SINAVI – 46

113. Non–klasik (geç başlangıçlı) 21 hidroksilaz eksikliğinin

ayırıcı tanısında aşağıdaki klinik tablolardan hangisi

öncelikle düşünülmelidir?

A) Komplet androjen duyarsızlık sendromu

B) 5α redüktaz eksikliği

C) McCune Albright sendromu

D) Polikistik over sendromu

E) Mayer–Rokitansky–Küstner–Hauser sendromu

Cevap D

Non–klasik KAH olgularında androjen fazlalığı doğumda

ve erken çocukluk döneminde belirgin olmasa da, özellikle geç

çocukluk ve pubertede androjen seviyesi normal değerlerin

üzerine yükselerek klinik tablonun belirginleşmesine neden olur.

Çocukluk döneminde pubik kıllanmanın varlığı en karakteristik

bulgusudur. Androjen düzeyinin belirgin olarak yükseldiği kız

çocuklarında heteroseksüel puberte prekoks nedeni olabilir.

Andojen seviyesinin daha düşük seyrettiği olgularda ise adolesan

ve genç kadınlarda akne, hirsutizm, anovulasyon ve infertilite

nedeni olabilir. Bu klinik özellikler ile polikistik over sendromu

hastaları ile karıştırılabilir ve hatta bazı non–klasik KAH

olgularında polikistik overler de izlenebilmektedir.

Hatırlatma: Non–klasik KAH, PCOS ayrımında 17–hidroksi

progesteron düzeyi yardımcı olabilir. Tipik olarak 21 hidroksilaz

eksikliği gösteren KAH olgularında 17–hidroksi progesteron

yüksek iken, PCOS’ta 17–hidroksiprogesteron düzeyi normaldir.

114. Düşük doz kombine oral kontraseptif kullananlarda

aşağıdakilerden hangisi genel popülasyona oranla daha

sık görülür?

A) Meme kanseri

B) Kolorektal kanser

C) Serebrovasküler olay

D) Anemi

E) Romatoid artrit

Cevap C

Kombine oral kontraseptifler içeriğinde bulunan östrojen

nedeniyle karaciğerde koagulasyon faktörlerinde artışa neden

olarak venöz ve arteriyel tromboz ile serebrovasküler olaylarda

2.3 kat artışa neden olmaktadır.

Bununla birlikte, düşük doz kombine oral kontraseptifler

ile meme kanseri arasındaki ilişkiye dair veriler net değildir.

Eski çalışmalarda risk artışından bahsedilirken, daha yeni

veriler düşük doz ilaç kullanımında risk artışı olmadığını ifade

etmektedir.

Kombine oral kontraseptiflerin kontrasepsiyon dışı yararları

arasında ise anemiyi düzeltmesi, romatoid artrit olgularında

klinik tabloyu iyi yönde etkilemesi ve kolorektal kanser riskini

azaltması sayılabilir.

Hatırlatma: Kombine oral kontraseptiflerin antibiyotiklerle

etkileşimi yoktur; bunun tek istisnası rifampindir.

115. Erken membran rüptürünün en kesin tanısı

aşağıdakilerden hangisi ile konur?

A) Öykü

B) Nitrazin testi

C) Ultrasonografi

D) PAMG–1 protein testi

E) Amnion akışının gözlenmesi

Cevap E

Erken membran rüptürü tanısında en kesin bulgu serviksten

amnion akışının gösterilmesidir. Sıvı akışına dair öykü,

ultrasonografide amnion miktarında azalma, nitrazin testi veya

amnion içeriğinde bulunan bazı proteinlerin gösterilmesi ise

tanıya yardımcıdır ancak %100 doğrulukla membran rüptürü

olduğunu göstermez.

116. Plasentadan geçmeyen maternal yapı hangisidir?

A) Ig G

B) Fetal eritrosit

C) Doğal kan grubu antikorları

D) Suda eriyen vitaminler

E) O2 ve CO2

Cevap C

Plasentadan geçen maddeler (örnek olarak):

Gazlar O2, CO2, karbon monoksit

Besin maddeleri Glukoz, amino asitler, serbest yağ asitleri, vitaminler,

Metabolitler Üre, ürik asit, bilüribin, kreatinin

Elektrolitler Na, K, Cl, Ca, PO4

Eritrositler Anne ve fetüs (çok az miktarda)

Hormonlar Tiroksin, insülin, kortizol, unkonjuge östrojen

İmmünglobulin Ig G, anti–Rh antikorlar

İnfeksiyon ajanları Virüsler (cocsackie variola, varicella, kızamık, polio); bakteriler (tüberküloz, treponema); protozoonlar (toxoplasma)

Doğal kan grubu antikorları plasentadan geçemezler.

114 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Hatırlatma:

Plasentanın en sık patolojisi: infarkt

Plasentanın en sık prişmer tümörü: koryonajioma

Plasentaya en sık metastaz yapan tümör: malign melanoma

Plasentanın alt birimleri: kotiledon

İnsanlarda plasenta: hemokoryonik

117. Aşağıdakilerden hangisi plasenta accreta gelişimi için en

önemli risk faktörüdür?

A) Sezaryen

B) Hipertansiyon

C) Dekolman plasenta

D) Erken membran rüptürü

E) Erken gebelikte kanama

Cevap A

Plasenta yapışma anomalileri 3’e ayrılır:

• Plasenta accreta (%79)

• Plasenta increta (%14)

• Plasenta percreta (%7)

Plasenta accreta en sık gözlenen ve en iyi prognozlu yapışma

anomalisi iken, plasenta acreta en kötü prognoza sahiptir.

Plasenta accreta gelişimi için tek başına en önemli risk

faktörü sezaryen doğumu takiben ortaya çıkan plasenta previadır

ve risk sezaryen sayısı ile birlikte artar:

• Sezaryen yok: %1–5

• Geçirilmiş 1 sezaryen: %11–25

• Geçirilmiş 2 sezaryen: %35–47

• Geçirilmiş 3 sezaryen: %40

• Geçirilmiş ≥4 sezaryen: %50–67

118. Puerperal infeksiyon, aşağıdakilerden hangisinde daha sık

görülür?

A) Sezaryen

B) Plasental retansiyonun elle çıkarılması

C) Postpartum tubal ligasyon

D) Servikal yetmezlik için servikse dikiş konması

E) Erken membran rüptürü

Cevap A

Sezaryen doğumlar postpartum endometrit gelişimi için tek

başına en önemli risk faktörüdür. Sezaryen sonrası puerperal

infeksiyon riski %11 iken, bu oran vajinal doğum sonrası %3’den

azdır. Risk bakteriyel vajinozis varlığında özellikle artış gösterir.

119. Kaç yaşından önce Pap smear yapılmasına gerek yoktur?

A) 13

B) 16

C) 18

D) 21

E) 25

Cevap D

Pap smear taramasının başlangıç zamanı HPV’nin

etiyolojik faktör olarak ortaya çıkması ile yıllar içinde değişiklik

göstermiştir. Bir dönem ilk cinsel deneyimden hemen sonra ilk

test yapılmalıdır denirken, daha sonra ilk cinsel deneyimi takip

eden 3 yıl içinde olarak revize edilmiştir. Ancak yakın dönemde

cinsel ilişki zamanından bağımsız olarak 21 yaşından önce Pap

test yapılmasına gerek olmadığı kılavuzlarda yer almaktadır.

Bu değişimin en önemli nedeni ise, adölesan taramasının

getirdiği faydaların olası zararlarına göre çok daha az olmasıdır.

Ayrıca adölesan yaş grubunda (15–19 yaş) serviks kanseri sıklığı

1/1.000.000’dur ve adölesanların HPV infeksiyonunu spontan

olarak temizleme olasılığı erişkin kadınlara oranla çok daha

yüksektir. Bu nedenle günümüzde 21 yaşından önce Pap smear

taraması önerilmemektedir.

120. Serviks adenokanserlerinde aşağıdaki HPV alt–tiplerinden

hangisi daha sık gözlenir?

A) HPV 16

B) HPV 18

C) HPV 31

D) HPV 45

E) HPV 58

Cevap B

Serviks skuamöz hücreli kanserlerinde en sık izlenen HPV

alt–tipi HPV 16 iken serviks adenokanserlerinde HPV 18 daha

sık izlenmektedir. Skuamöz kanserlerde ise en sık HPV 16 ve

ardından HPV 18 izlenmektedir.