Upload
vantuong
View
226
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1DENEME SINAVI – 46
1. Arteria meningea media kranyumda aşağıda verilen
yapılardan hangisine çok yakın seyreder?
A) Clivus
B) Pterion
C) Asterion
D) Glabella
E) Inion
2. I- Üst
II- Dış
III- Alt
IV- İç
Os ethmoidale burun boşluğunun yukarıda verilen
duvarlarından hangilerine katılır?
En doğru seçeneği işaretleyiniz.
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve IV
D) I, II ve IV
E) II, III ve IV
3. Aşağıda verilen columna vertebralis bağlarından hangisi
arcus vertebra’lar arasında bulunmaz?
A) Ligamentum intertransversarii
B) Ligamentum interspinale
C) Ligamentum supraspinale
D) Ligamentum longitudinale posterior
E) Ligamentum flavum
4. Aşağıdaki kaslardan hangisi m. levator ani’nin bir parçası
değildir?
A) M. pubococcygeus
B) M. iliococcygeus
C) M. coccygeus
D) M. levator prostata
E) M. puborectalis
5. I- M. brachialis
II- M. coracobrachialis
III- M. biceps brachii
IV- M. brachioradialis
Yukarıda verilen kaslardan hangisi/hangileri önkola
fleksiyon yaptırırlar?
A) I ve III
B) III ve IV
C) I ve IV
D) I, III ve IV
E) II, III ve IV
6. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda uyluğun
abdüksiyonunda bozulma görülür?
A) N. gluteus superior
B) N. gluteus inferior
C) N. obturatorius
D) N. ischiadicus
E) N. pudendus
2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.
2 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Aşağıdakilerden hangisi larynx’te bulunan anatomik
oluşumlardan biri değildir?
A) Conus elasticus
B) Plica vestibularis
C) Membrana quadrangularis
D) Plica aryepiglottica
E) Recessus piriformis
8. Aşağıda verilen “ven ve boşaldığı ven” eşleştirmelerinden
yanlış olanı işaretleyiniz.
A) Vena hepaticae – Vena cava inferior
B) Vena ovarica sinistra – Vena renalis sinistra
C) Vena mesenterica inferior – Vena cava inferior
D) Vena gastrica sinistra – Vena portae hepatis
E) Vena paraumbilicalis – Vena portae hepatis
9. Bursa omentalis’in ön duvarında aşağıdakilerden hangisi
bulunur?
A) Pankreas
B) Omentum majus
C) Ligamentum hepatoduodenale
D) Ligamentum gastrolienale
E) Recessus hepatorenalis
10. Aşağıdakilerden hangisi sağ böbreğin arka yüzü ile
komşudur?
A) Ganglion mesenterica superior
B) Nervus ilioinguinalis
C) Nervus genitofemoralis
D) Truncus symphaticus
E) Vena cava inferior
11. Eklem kapsülü, golgi tendon organı ve kas iğciğinden
alınan şuurlu proprioseptif duyuların ikinci nöronları sinir
sisteminin neresinde yer alır?
A) Cerebellum
B) Thalamus
C) Bulbus
D) Medulla spinalis, cornu posterior
E) Pons
12. Capsula interna’nın crus posterior’undan aşağıdaki
kaslardan hangisine giden üst motor nöronlar geçmez?
A) M. orbicularis oculi
B) M. pollicis longus
C) M. latissimus dorsi
D) M. rectus abdominus
E) M. sartorius
13. Arteria cerebri posterior aşağıda verilen subaraknoid
sisternalardan hangisinde yer alır?
A) Cisterna cerebellomedullaris
B) Cisterna fossa lateralis cerebri
C) Cisterna ambiens
D) Cisterna lamina terminalis
E) Cisterna pontocerebellaris
14. Aşağıdaki yapılardan hangisi canalis spiralis cochlea’da
bulunmaz?
A) Corti organı
B) Ganglion spirale
C) Lamina spiralis ossea
D) Ligamentum spirale
E) Membrana tectoria
3DENEME SINAVI – 46
15. Aşağıdaki hücrelerden hangisi bir glia hücresi değildir?
A) Retinanın Müller hücresi
B) Hipofizde pituisit
C) Epifizde pinealosit
D) Beyinde tanisit
E) Schwann hücresi
16. Aşağıdaki organlardan hangisinde bir kan bariyeri yapısı
izlenmez?
A) Timus
B) Akciğer
C) Dalak
D) Testis
E) Göz
17. Aşağıdaki fonksiyonlardan hangisi peroksizomlar
tarafından gerçekleştirilmez?
A) Hatalı proteinlerin yıkımı
B) Uzun zincirli yağ asitlerinin oksidasyonu
C) Oksijen radikali sentezleme
D) Oksijen radikali yıkımı
E) Özel fosfolipid sentezi
18. Aşağıdaki hücrelerden hangisi myofibroblast
transformasyonu geçirme potansiyeli vardır?
A) Hepatik stellat hücreler
B) Myoepitel hücresi
C) Perisit
D) Goblet hücresi
E) Kardiyomyosit
19. Solunum yollarında Clara hücrelerinin ilk izlendiği yer
neresidir?
A) Trakea
B) Bronş
C) Terminal bronşiol
D) Respiratuar bronşiol
E) Duktus alveolus
20. Aşağıdaki hücrelerden hangisi kanın bir hücresinin dokuya
çıktıktan sonra farklanmasıyla oluşmuştur?
A) Mast hücresi
B) Histiyosit
C) Myofibroblast
D) Adiposit
E) Ostaoblast
21. Aşağıdaki hücrelerden hangisi erkek üreme yollarına ait
değildir?
A) Sertoli hücreleri
B) Leydig hücreleri
C) Bazal hücreler
D) Goblet hücreleri
E) Silyalı hücreler
22. Aşağıdaki yapılardan hangisi embriyoner gelişimin 3.
haftasında izlenmez?
A) Farinks arkı
B) Nöral krest
C) Notokord
D) Somit
E) İlkel çizgi
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
23. Aşağıdaki maddelerden hangisi büyük damarlarda
vazodilatasyon yaparak lokal etkiyle oluşan mikrovasküler
kan akımı artışını destekler?
A) Bradikinin
B) Nitrik oksit
C) Endotelin–I
D) Anjiyotensin–II
E) Antidiüretik hormon
24.
Verilen şekilde elektrokardiografinin hangi derivasyonu
kullanılmaktadır?
A) DI
B) DII
C) DIII
D) aVR
E) aVL
25. Kan basıncının düşmesi sonucu vazomotor merkezin
uyarılıp sempatik sistemin devreye girmesiyle kan
basıncının normale dönmesine benzer ilişki aşağıdaki
olaylardan hangisinde görülür?
A) Ovulasyon öncesi artan östrojen miktarının LH seviyesini
artırması
B) Serviksin gerilmesiyle oksitosin salgısının artması
C) Kan glikoz düzeyinin düşmesiyle insülin salgısının
baskılanması
D) Koagülasyonda trombinin kendini oluşturan
mekanizmaları aktive etmesi
E) Hemoglobine bağlanan bir oksijenin diğer oksijenin
bağlanmasını kolaylaştırması
26. Kronik mitral stenozu olan bir kişide pulmoner
kapiller basıncın 40–45 mmHg’ya kadar çıkmasına
rağmen (normal= 7 mmHg) ölümcül pulmoner ödem
oluşmamasının en önemli nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pulmoner kapiller onkotik basıncının artması
B) İnterstisyel sıvı onkotik basıncının azalması
C) İnterstisyel sıvı basıncının çok fazla negatif olması
D) Lenf damarlarının sıvı taşıma kapasitesinin artması
E) Pulmoner kapiller dilatasyonundan dolayı kan akımının
çok hızlı olması
27. Düz kas hücrelerinde aksiyon potansiyelinin oluşmasında
en fazla etkiye sahip olan iyon kanalı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Potasyumun difüzyon kanalları
B) Voltaj kapılı sodyum kanalları
C) Ligand kapılı sodyum kanalları
D) Ligand kapılı kalsiyum kanalları
E) Voltaj kapılı kalsiyum kanalları
5DENEME SINAVI – 46
28. Aşağıdakilerden hangisi presinaptik akson terminalinde
nörotranmitterlerin depolandığı veziküllerin membranına
ait bir proteindir?
A) Sinapsin
B) Sintaksin
C) SNAP–25
D) Kalmodulin
E) Sinaptobrevin
29. Otuz yaşında, kol, bacak, gövde ve yüz kaslarında ani istemsiz
kasılmalar ve düzensiz yürüme gibi motor hareketlerde
bozukluk ve muhakeme gücünün bozulması ve bellek
problemleri gibi kognitif şikâyetler ile gelen erkek bir hastada;
CAG trinükleotit sayısında artış bulunmuştur.
Buna göre bu hastada aşağıdaki beyin bölgelerinden
hangisinin hasarı ve hangi tip nöronların etkilenmiş olması
en olasıdır?
A) Substantia nigra Dopaminerjik
B) Striatum Kolinerjik ve GABAerjik
C) Striatum Dopaminerjik ve GABAerjik
D) Subtalamik nükleus Kolinerjik ve GABAerjik
E) Subtalamik nükleus Dopaminerjik ve Kolinerjik
30. Sinaptik aralığa salınan glutamatın etkisinin
sonlandırılmasında aşağıdaki mekanizmalardan hangisi en
fazla etkilidir?
A) Astrositlerdeki AMPA reseptörlerine bağlanması
B) Postsipatik hücrede NMDA reseptörlerine bağlanması
C) Postsipatik hücrede metabotropik reseptörlerine
bağlanması
D) Sodyuma bağımlı glutamat taşıyıcıları ile astrositlere
taşınması
E) Presinaptik akson ucana re–uptake mekanizması ile geri
alınması
31.
Glomerüler filtrasyon hızı (GFR) ile plazma kreatin
konsantrasyonu arasındaki ilişkiyi gösteren grafik için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) GFR’nin artması kreatin klirensini artırmaktadır.
B) GFR’nin artması kreatin klirensini azaltmaktadır.
C) GFR’nin azalması plazma kreatin miktarını da
azaltmaktadır.
D) Plazma kreatin miktarı GFR’den bağımsız olarak
yükselmektedir.
E) Plazma kreatin miktarı ile GFR doğru orantılı olarak
değişmektedir.
32. Karaciğerde üretilen ve aktive olduğunda, Faktör 5 ve faktör
8’in inaktivasyonu yoluyla antikoagülan etki gösteren
plazma proteini aşağıdakilerden hangisidir?
A) Heparin
B) Plazmin
C) Protein C
D) Antrombin III
E) Doku plazminojen aktivatörü
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
33. Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP
sentezlenen basamağı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Glukokinaz
B) Fosfofruktokinaz
C) Gliseraldehit 3 fosfodehidrogenaz
D) Fosfogliserat kinaz
E) Aldolaz B
34. Aşağıdaki enzimlerden hangisi heksoz monofosfat yolunun
düzenelyicisidir?
A) Glukokinaz
B) Asetil coA Karboksilaz
C) Glukoz 6 fosfodehidrogenaz
D) HMG coA redüktaz
E) Transketolaz
35. Otuz sekiz yaşında erkek hastanın yapılan fizik muayenesinde
gözünde küçük opak halkalar ve aşil tendonunda noduler
lezyonlar dikkati çekmiştir.
Bu hastanın tedavisindeki amaç aşağıdakilerden hangisi
olmalıdır?
A) LCAT enzim aktivitesini azaltmak
B) Asit lipaz seviyesini arttırmak
C) Apo CII seviyesini arttırmak
D) Apo B100 reseptör seviyesini arttırmak
E) Apo AI reseptör seviyesini arttırmak
36. Aşağıdakilerden hangisi kronik alkoliklerde gözlenen
değişikliktir?
A) Yağ asitlerinin beta oksidasyonunda artış
B) Glukoneogenezin hızlanması
C) Laktat–Piruvat dönüşümünde azalma
D) Ürik asitin böbreklerden atılışında artış
E) Sitoplazmik NADH/NAD+ oranında artış
37. Aşağıdaki fosfolipidlerden hangisi kardiyolipin’in yapısında
bulunur?
A) Fosfotidilkolin
B) Fosfotidilgliserol
C) Fosfotidilinisitol
D) Fosfotidilserin
E) Dihidroksiaseton fosfat
38. Epigenetik bir mekanizma olan DNA metilasyonundan
sorumlu enzim aşağıdakilerden hangisidir?
A) DNA Metil Transferaz
B) DNA Metilaz
C) DNA Glikozilaz
D) DNA Polimeraz III
E) DNA Ligaz
39. Dört aylık kız bebekte yapılan fizik muayenede hipotoni ve
nöbetler dikkat çekiyor. Yapılan testlerde hastanın uzun
zincirli yağ asitlerini ve fitanik asidi okside etmede defekt
olduğu gözleniyor.
Bu hastada hangi organelde patoloji olması beklenir?
A) Mitokondri
B) Peroksizom
C) Sitozol
D) Endoplazik Retikulum
E) Golgi
40. Karbonhidrattan zengin beslenme sonrası sentezi artan
lipoprotein aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şilomikron
B) VLDL
C) HDL
D) Lipoprotein a
E) Lipoprotein x
7DENEME SINAVI – 46
41. Aşağıdaki reaksiyonların hangisinde enerji kaynağı olarak
ATP kullanılmaz?
A) Glikoliz
B) Glukoneogenez
C) Protein Sentezi
D) Glikoprotein Sentezi
E) Yağ Asidi Oksidasyonu
42. mRNA sentezi (transkripsiyon) esnasında aşağıdaki
moleküllerden hangisi kullanılmaz?
A) Kalıp DNA
B) RNA polimeraz
C) Primer
D) ATP
E) Transkripsiyon faktörleri
43. Proteinlerin tersiyer yapısındaki iyonik bağların oluşumuna
katılan aminoasitler aşağıdakilerin hangisinde birlikte
verilmiştir?
A) Aspartat –Lizin
B) Serin –Glutamat
C) Valin–Lösin
D) Tirozin–Aspartat
E) Sistein–Sistein
44. Translasyon sonrası modifikasyona uğramadan
ribozomlarda tRNA aracılığı ile polipeptit zincirine katılan
amino asit hangisidir?
A) Glutamin
B) Asparagin
C) Selanosistein
D) Sistein
E) Sistin
45. I. Bu metabolik yolda üre sitozolde sentezlenir.
II. Sentez döngüsünde toplam 4 ATP tüketilir
III. Sentez sırasında ürenin azotlarından biri aspartat
aminoasidinden kaynaklanır.
Üre sentezi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri
yanlıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
46. Çizgili kasta aktin filamenti ile ilişkili olmayan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) F–aktin sarmalı
B) G–aktin molekülü
C) Troponin kompleksi
D) Tropomiyozin molekülleri
E) ATPaz enzimi
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
47. Karaciğerde bilirubin metabolizmasındaki konjugasyon
reaksiyonlarında aşağıdakilerden hangisinin doğrudan rolü
yoktur?
A) 1 yüksek enerjili bağ
B) Ligandin
C) UTP
D) Glukuronik asit
E) Glukuronil transferaz
48. Antikoagulan bulunan bir tüp santrifüj edildiğinde elde
edilen hangisidir?
A) Plazma
B) Serum
C) Total kan
D) Lokosit paketi
E) Eritrosit paketi
49. Enzimlerin Km değeri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Küçük Km değeri düşük ilgiyi, büyük Km değeri yüksek
ilgiyi gösterir.
B) Maksimum hızın yarısını veren substrat
konsantrasyonudur.
C) Enzim miktarı ile değişir
D) Kompetitif inhibisyonda azalır
E) Non–kompetitif inhibitörler enzimin Km değerini değişir
50. Aşağıdaki hormonlardan hangisi preprohormon olarak
sentezlenmez?
A) Büyüme hormonu
B) insulin
C) Parathormon
D) Melatonin
E) Angiotensin II
51. Yirmi beş yaşındaki bir kadın hastanın hipofiz arka lobu
hasarında hangisi beklenebilir?
A) Menstrüel siklusda bozulma
B) Hipotiroidi
C) Hipoparatiroidizm
D) Adrenal meduulanın stres yanıtında yetersizlik
E) İdrarın konsantre edilememesi
52. Yüksek insülin /glukagon oranında karaciğerde
aşağıdakilerden hangisinin aktivitesinde baskılanma
gözlenir?
A) Glikojen fosforilaz
B) Fosfofruktokinaz II
C) Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz
D) Glikokinaz
E) Piruvat kinaz
53. Hangi enzimin koenzimi biotin değildir?
A) Propionil KoA karboksilaz
B) Metil malonil KoA mutaz
C) Piruvat karboksilaz
D) 3–metil krotonil KoA karboksilaz
E) Asetil KoA karboksilaz
54. Aşağıdakilerden hangisi sepsiste ayırıcuı tanıda değerlidir?
A) a–ankimotripsin
B) Fibrinojen
C) Transferin
D) Prokalsitonin
E) Ferritin
9DENEME SINAVI – 46
55. Aşağıdakilerden hangisi artroskopi dezenfeksiyonu
amacıyla kullanılmaz?
A) Gluteraldehid
B) Orto–fito aldehid
C) Perasetik asid
D) Benzalkonyum klorür
E) %6 Hidrojen peroksid
56. Aşağıdaki enfeksiyonlardan hangisinin oluşumunda
transdüksiyon işlemi gereklidir?
A) Şarbon
B) Tetanoz
C) Botulismus
D) Veba
E) Bruselloz
57. Yoğun bakımda yatan ve mekanik ventilatöre bağımlı
pnömoni gelişen hastada yatışının 10. günüde pnömoni
meyadan gelmiş balgam ve kanında nonfremantatif gram
negatif basil üremiştir. Hastaya verilen İmipenem tedavisi
ile hiç bir iyileşme olmamış ancak daha sonra başla ko–
trimaksazol ile dramatik bir düzelme elde edilmiştir.
En olası etken aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Stenotrophomonas
B) Klebsiella
C) Proteus
D) Acinetobacter
E) Pseudomonas
58. Elli beş yaşındaki erkek hastanın sık tekrarlayan
enfeksiyonların ardından kalsiyum fosfat taşı gelişmiş ise
hangi bakteriyi etken olarak düşünmek gerekir?
A) Proteus mirabilis
B) Proteus vulgaris
C) Ureplasma ürealyticum
D) Escherichia coli
E) Klebsiella pneumoniae
59. Akut epiglottit düşünülen bir hastada, etkenin izolasyonu
ve tanımlanması için en uygun klinik örnek aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kan kültürü
B) Nazofarengeal aspirat
C) Boğaz sürüntüsü
D) Boğaz çalkantı suyu
E) Endotrakeal aspirat
60. Bruselloz nüksü düşünülen hastada öncelikle hangi test
istenmelidir?
A) Rose bengal
B) Wright testi
C) 2 Merkapto etanollü wright
D) Coomslu wright
E) Weil feliks
61. Aşağıdaki bakterilerden hangisinde aksiyel flaman
bulunur?
A) Mycoplasma
B) Mycobacterium
C) Leptospira
D) Brucella
E) Streptokok
62. Vaginal akıntısı olan bir kadın doğum yapmış ve doğumdan
sonra yeni doğanda konjuktivit ve pnömoni gözlenmiştir.
En olası patojen hangisidir?
A) T. pallidum
B) Herpes simplex tip II
C) Chlamydia trochomatis DK tipleri
D) Human papilloma virüs
E) Hemophilus ducreyi
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
63. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin tanısında kapsül şişme
reaksiyonu kullanılmaz?
A) S.pneumoniae
B) H.influenzae tip B
C) N.meningitidis
D) B.anthracis
E) Grup B Streptekok
64. Bir sınıftaki bütün öğrencilere meningekok aşılması
yapılmasına rağmen ertesi yıl 4 çocukta meningekoksemi
görülmüş ise hangi seroptipin etken olması en olasıdır?
A) A
B) B
C) C
D) D
E) E
65. AIDS hastasında yutkunma zorluğu gelişmiş ve yapılan
ösefagoskopide beyaz plakların eşlik ettiği ciddi bir ösefajit
saptanmış ise en olası etken hangisidir?
A) Aspergillus niger
B) Candida albicans
C) HSV
D) Coccioides immitis
E) CMV
66. Aşağıdakilerden hangisi Hepatit C tedavisinde kullanılan
ilaçlardan biridir?
A) Tenofovir
B) Bocepravir
C) Telbuvidin
D) Entekavir
E) Gansiklovir
67. Karaciğer biyopsisinde yaygın buzlu cam manzarası varsa
hangisini ön planda düşünmek gerekir?
A) Kronik HBV enfeksiyonu
B) Kronik HCV enfeksiyonu
C) Hepatit Delta koinfeksiyonu
D) Akut HAV enfeksiyonu
E) Akut Hepatit E enfeksiyonu
68. Primer amip menenjiti tedavisinde kullanılabilecek en
uygun ilaç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Diloksanit furoat,
B) İodoquinol
C) Paramomisin
D) Metronidazol
E) Amfoterisin B
69. Balatidium coli ile ilgili ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) Domuzdan bulaşır.
B) İnsanı enfekte eden en büyük protozondur.
C) Aeroptur
D) Kolit yapar.
E) Tedavide tetrasiklin kullanılabilir
70. Sıtmanın endemik olduğu yere giden bir seyahat öncesinde ve
seyahat boyunca meflokin profilaksisi almıştır.
Profilaksiye ne kadar daha devam etmek gerekir?
A) 1 hafta
B) 10 gün
C) 4 hafta
D) 2 ay
E) 6 ay
11DENEME SINAVI – 46
71. Tip 3 immun reaksiyonda effektör görevi üstelenen hücre
hangisidir?
A) Makrofaj
B) Th1
C) Th2
D) Nötrofil
E) NK
72. Aviditesi en yüksek antikor aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ig M
B) Ig G
C) Ig D
D) ıg E
E) Ig A
73. Hangisi HBV’ye etkili olduğu halde HIV virüsüne etkili
değildir?
A) Lamivudin
B) Entekavir
C) Telbuvudin
D) Emtrisitabin
E) Tenofovir
74. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisine ait mekanizma
doğru değildir?
A) Füzyon inhibitörü –––Enfuvirtid
B) Virüsün integrasyonunu inhibusyon ––Raltegravir
C) CCR–5 ko–reseptör antagonisti –––Maraviroc
D) Matürasyon inhibitörü –––Bevirimat
E) Non nukleozit reverse transkriptaz inhübütörü–––Sakinavir
75. AIDS’ lilerde pnömonin en sık nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pnomcystis jeruveci
B) Candida albicans
C) Aspergillus niger
D) Mycobacterium intracellulare
E) S.pneumoniae
76. En sık sinüzit yapan mantar aşağıdakilerden hangisidir?
A) A.flavus
B) C.albicans
C) Mucorales
D) Fusarium
E) B.dermatidis
77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel
adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?
A) Hiperplazi ve hipertrofi
B) Hiperplazi
C) Hipertrofi
D) Metaplazi
E) Atrofi
78. Akut iltihapta lökositlerin damar dışına çıkışı süresince
izlenen değişiklikler aşağıdaki seçeneklerden hangisinde
sırasıyla belirtilmiştir?
A) Marjinasyon–rolling–adezyon–transmigrasyon
B) Marjinasyon–adezyon–rolling–transmigrasyon
C) Rolling–marjinasyon–adezyon–transmigrasyon
D) Rolling–marjinasyon–transmigrasyon–adezyon
E) Rolling–adezyon–marjinasyon–transmigrasyon
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
79. Alt ekstremitelerde tromboemboliye neden olan trombüsler
en sık aşağıdaki bölgelerden hangisinden kaynaklanır?
A) Aort
B) Femoral arter
C) Kalp
D) Koroner ater
E) Renal arter
80. Aşağıdakilerden hangisi en sık izlenen genetik
hiperkoagulobilite nedenidir?
A) Antitrombin III defisiti
B) Protein C defisiti
C) Protein S defisiti
D) Protrombin geninde mutasyon
E) Faktör V mutasyonu
81. Aşağıdakilerden hangisi Epstein Barr virüsünün neden
olduğu malignitelerden biri değildir?
A) Burkitt lenfoma
B) Hodgkin lenfoma
C) Diffüz büyük B hücreli lenfoma
D) Nazofarengeal karsinom
E) Hairy cell lösemi
82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde
adenokarsinom gelişme riski artmıştır?
A) Pernisiyöz anemi
B) Eritroplaki
C) Marjolin ülser
D) Solar keratoz
E) Servikal displazi
83. Aşağıdaki meme lezyonlarından hangisi, memede lobulleri
ve asinüsleri çevreleyen lobuler stromadan gelişir?
A) İnvaziv duktal karsinom
B) Phylloides tümör
C) Yağ nekrozu
D) Lipom
E) Fibröz tümör
84. Aşağıdakilerden hangisi tip II aşırı duyarlılık sonucu gelişen
hastalıklardan biridir?
A) SLE
B) Poststreptokoksik glomerulonefrit
C) Reaktif artrit
D) Arthus reaksiyonu
E) Wegener granulomatozis
85. Çocukluk döneminde en sık görülen primer kalp tümörü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miksoma
B) Lipom
C) Rabdomyom
D) Anjiosarkom
E) Hemanjiom
86. Daha çok genç kadınlarda görülen, büyük boy arterleri
tutan, her iki kol arasında 30–40 mmHg basınç farkına
neden olabilen vaskülit aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kawasaki hastalığı
B) Buerger hastalığı
C) Takayasu arteriti
D) Romatoid vaskülit
E) Raynaud hastalığı
13DENEME SINAVI – 46
87. Kadınlarda daha sık görülen, gebelikte büyüyebilen
ve ışık mikroskopik incelemede konsantrik distrofik
kalsifikasyon alanlarının izlenebildiği primer beyin tümörü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Astrositom
B) Oligodendrogliom
C) Medulloblastom
D) Meningiom
E) Epandimom
.
88. Serebral kortikal hamartomlar, kardiak rabdomyom ve
renal anjiomyolipomlarla karakterli nörokutanöz hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nörofibromatozis tip 1
B) Nörofibromatozis tip 2
C) Tuberoskleroz
D) Von Hippel Lindau hastalığı
E) Sturge–Weber hastalığı
89. Epidermisde, hücrelerarası bağlantılardan desmozomların
parçalanması sonucunda keratinositlerin birbirinden
ayrılması ne şekilde isimlendirilir ?
A) Onikolizis
B) Akantoz
C) Akantoliz
D) Spongioz
E) Parakeratoz
90. Etiyopatogenezinde paramiksovirüslerin rol oynadığı
düşünülen kemik hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osteoitis deformans
B) Albers–Shönberg hastalığı
C) Osteogenezis imperfecta Tip 1
D) Osteomalazi
E) Osteoporoz
91. Aşağıdaki yumuşak doku lezyonlarından hangisi, gerçek
bir neoplaziden çok reaktif bir proliferasyon olarak kabul
edilmektedir?
A) Juvenil ksantogranulom
B) Dermatofibrom
C) Noduler fasiitis
D) Dermatofibrosakom Protuberans
E) Malign fibröz histiositom
92. Aşağıdaki tiroid kanseri tiplerinden hangisi, tiroid folikül
epitel hücresinden gelişmez?
A) Papiller karsinom
B) Foliküler karsinom
C) Medüller karsinom
D) Anaplastik karsinom
E) Skuamöz hücreli karsinom
93. Öksürük, hemoptizi, dispne ve hematüri şikayeti ile doktora
başvuran 25 yaşındaki erkek hastaya yapılan böbrek
biyopsisinde, immunfloresan incelemede bazal membranda
lineer IgG ve C3 birikimi saptanıyor.
En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Wegener granulomatozis
B) Berger hastalığı
C) Membranöz glomerulonefrit
D) Goodpasture sendromu
E) Lipoid nefroz
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
94. İki yaşında erkek hasta testisde tümör nedeniyle opere
ediliyor. Tümörün histopatolojik incelemesinde tümör
hücrelerinin damarlar çevresinde toplanıp, halka şeklinde
dizilmesi ile oluşan glomeruloid cisimler izleniyor.
Hücrelerin stoplazmasında ve ekstrasellüler alanlarda
immunhistokimyasal incelemede AFP ile pozitif boyanan
eozinofilik hyalin globuller saptanıyor.
Tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Embriyonal karsinom
B) Yolk sac tümörü
C) Seminom
D) Koryokarsinom
E) Sertoli hücreli tümör
95. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde, hepatositlerin
stoplazmasında PAS ile pozitif boyanan, eozinofilik, oval
şekilli inkluzyonlar görülür ?
A) Alfa 1 antitripsin eksikliği
B) Reye sendromu
C) Wilson hastalığı
D) Hemakromatozis
E) Alkolik karaciğer hastalığı
96. Peutz–Jeghers sendromunda ince barsak ve kolonda
görülen polip tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hiperplastik polip
B) Hamartomatöz polip
C) İnflamatuar polip
D) Tubuler adenom
E) Villöz adenom
97. Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları
defektif değildir?
A) Kseroderma pigmentosum
B) Fanconi anemisi
C) Bloom sendromu
D) Ataksi telenjiektazi
E) Nörofibromatozis
98. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken
amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir
B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur
C) Daima ekstrasellüler birikir
D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve
glomerüldedir
E) Karaciğerde ilk birikim disse mesafesinde başlar
99. Metil Alkol zehirlenmesinde aşağıdaki antidotlardan
hangisi öncelikle tercih edilmelidir?
A) Etil Alkol
B) Esmolol
C) N–Asetil Sistein
D) Glukagon
E) Naltrekson
15DENEME SINAVI – 46
100. Aşağıdaki hipnosedatif ilaçlardan hangisi etkisini GABA
üzerinden göstermez?
A) Fenobarbital
B) Buspiron
C) Alpidem
D) Alprazolam
E) Midazolam
101. Aşağıdaki ilaç geliştirme aşamalarından hangisi iki alt
grubu ayrılmaktadır?
A) Faz 0
B) Faz I
C) Faz IIA
D) Faz III
E) Faz IV
102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin kullanımı sırasında
hiperpotasemi beklenmez?
A) İndapamid
B) Spirinolakton
C) Süksinilkolin
D) Heparin
E) Ramipril
103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi 5HT–2
blokörüdür?
A) Amitriptilin
B) Sitalopram
C) Bupropion
D) Trazodon
E) Moklobemid
104. Lityum için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Etki mekanizması inositol fosfataz enziminin
aktivasyonudur
B) Manik epizodların profilaksisinde etkinliği yoktur
C) Plazma proteinlerinden albümine yüksek oranda
bağlanmaktadır
D) Oral biyoyararlanımı % 100’ dür.
E) Süte geçmediği için emziren kadında güvenle kullanılabilir
105. Teofilin için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Santral sinir sisteminde inhibisyona neden olur
B) Adenozin reseptör agononistidir
C) Terapötik indeksi geniştir
D) Mide asit sekresyonunu azaltır
E) Tip3 ve Tip 4 fosfodiesteraz inhibitörüdür
106. Reseptörün % 50’ sini işgal eden agonist konsantrasyonu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kd
B) EC50
C) ED50
D) Vd
E) pD2
107. Aşağıdaki nöromusküler blokörlerden hangisi Histamin
salınımına neden olur?
A) Tübokürarin
B) Atraküryum
C) Roküronyum
D) Panküromyum
E) Veküronyum
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Palyatif tedavi olarak
narkotik analjezik kullanılan terminal dönem kanser
hastalarında gelişen konstipasyonun tedavisi için
geliştirilmiştir?
A) Prukaloprid
B) Lubiprostan
C) Alvimopan
D) Metilnaltrekson
E) Loperamid
109. Akut miyokard infarktüsü nedeniyle erken dönemde hastane
başvuran ve koroner arterine stent implante edilen 42
yaşındaki erkek hasta, bir hafta sonra özellikle geceleri daha
da artan dispne şikayeti ile başvuruyor. Hastanın yapılan
tetkiklerinde akciğer ve kalp fonksiyonları normal saptanıyor.
Bu tabloya aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin yol
açması en olasıdır?
A) Tikagrelor
B) Klopidogrel
C) Aspirin
D) Prasugrel
E) Tirofiban
110. Daptomisin için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Lipopeptid yapıda antibiyotiktir
B) Hepatik elimisyona uğrar
C) En önemli endikasyonu MRSA ve VRE’ dir
D) Pnönomi tedavisinde kontrendikedir
E) Bakterisit özellik gösterir
111. Siklosporin’in etki mekanizması için aşağıdakilerden
hangisi en doğrudur?
A) Interlökinlerin gen transkripsiyonunun inhibisyonu
B) Inflammatuvar mediyatörlerin doku cevabının
engellenmesi
C) IgG antikorlarının katabolizmasının artışı
D) Fagositozun engellenmesi
E) Antijen tanınmasının değiştirilmesi
112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi özellikle Çizgili kas
dokusunda birikir?
A) İyot
B) Digoksin
C) Tetrasiklin
D) Trisiklik antidepresanlar
E) Klorokin
113. Aşağıdakilerden hangisi endojen non selektif nitrik oksit
sentetaz inhibitörüdür?
A) N–Nitro L–Arjinin Metil Ester
B) N–monometil L–Arjinin
C) 7–Nitroindazol
D) Asimetrik dimetil arjinin (ADMA)
E) Nesiritid
17DENEME SINAVI – 46
114. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Leishmaniasis tedavisinde ilk
seçenektir? A) Praziquantel
B) Mebendazol
C) Sodyum stiboglukonat
D) Paramomisin
E) Nifurtimoks
115. Flusitozinin doz sınırlaması gerektiren yan etkisi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miyelosüpresyon
B) Nefrotoksisite
C) Nöropati
D) Dilate kardiyomiyopati
E) Hepatit
116. Benign prostat hiperplazisi tanısı alan ve hipertansiyonu
olan 76 yaşında ki erkek hastada aşağıdaki
antihipertansiflerden hangisi öncelikle tercih edilmelidir?
A) Amlodipin
B) Ramipril
C) Valsartan
D) Alfa metil dopa
E) Doksazosin
117. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre
kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en
olasıdır?
A) Metoklopramid
B) Tropisetron
C) Skopolamin
D) Dronabinol
E) Meklizin
118. Aşağıdaki sempatomimetik aminlerden hangisi bir ön
ilaçtır?
A) Metaraminol
B) Efedrin
C) Mitodrin
D) Hidroksi amfetamin
E) Fenilefrin
119. Aşağıdaki hiperlipidemi tedavisinde kullanılan ilaçlardan
hangisi Apolipoprotein B’ nin haberci RNA’ sını hedef alan
bir antisenseterapi örneğidir?
A) Lomitapid
B) Mipomersen
C) Anacetrapib
D) Alirocumab
E) Pitavastatin
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
120. Aşağıdaki hangisi Astım tedavisinde kullanılan ve
İnterlökin 13’ e karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?
A) Palivizumab
B) Alemtuzumab
C) Omalizumab
D) Evolucumab
E) Lebrikizumab
.
19DENEME SINAVI – 46
1. Altmış üç yaşında erkek hasta 7 gün önce yapılan koroner
by-pass operasyonu sonrası yoğun bakımda takip edilirken,
ani başlayan nefes darlığı nedeni ile değerlendiriliyor.
Yapılan fizik muayenesinde tansiyon arteryel 80/60 mmHg,
kalp sesleri derinden geliyor ve boyun venöz dolgunluğu
saptanıyor. Çekilen elektrokardiyografisinde voltaj düşüklüğü
görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konstriktif perikardit
B) Akut perikardit
C) Tamponad
D) Akut akciğer ödemi
E) Akut koroner sendrom
2. İnfektif endokardit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Tanıda transösefageal ekokardiyografi önemli bir yer tutar
B) Tedaviye dirençli olgularda operasyon düşünülebilir.
C) Etken olarak Streptokoklar ve S. Aureus ön planda
mikroorganizmalardır.
D) Nativ kapak endokarditi en sık aort kapağı tutar.
E) İntravenöz ilaç bağımlılarında özellikle sağ kapak tutulumu
tipiktir.
3. Altmış beş yaşında erkek hasta 2 saatir devam eden göğüs
ağrısı nedeni ile acil serviste görülüyor.Fizik muayenesinde
tansiyon 145/95 mmHg ve nabız 103 atım /dk saptanıyor.
Dinlemede S4 olan hastanın EKG ‘sinde V1- V4 ST
elevasyonları saptanıyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Tedavide primer koroner girişim ilk tercih olmalıdır.
B) Acil Ekokardiyografi yapılmalıdır.
C) Tanı Akut anterior MI’dır.
D) Tedavide aspirin ve klopidogrel verilmelidir.
E) ACE inhibitörleri erken dönemde başlanmalıdır.
4. Preeklampsi gelişmiş bir gebede aşağıdakilerden hangisi
antihipertansif olarak seçilmemelidir?
A) Alfa metil Dopa
B) Hidralazin
C) Tiazidler
D) Labetolol
E) Nifedipin
5. Akut böbrek yetersizliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Prerenal
B) Renal
C) Postrenal
D) Otoimmün
E) Enfeksiyonlar
6. Bronkoalveoler lavaj incelemesinde bakılan T4/T8 oranı
yüksekliğinin, klinik ve radyolojik bulgularla uyumlu
olduğunda tanı koydurucu olduğu hastalık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ekstrensek allerjik alveolit
B) Bronşiolitis obliterans organize pnömoni
C) Silikozis
D) Sarkoidozis
E) İlaçlar
2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisisoruları bulunmaktadır.
20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Diyabet tedavisinde hangisi insülin direncine yönelik bir
tedavidir?
A) Pioglitazon
B) Repaglinid
C) Glipizid
D) Exenatide
E) Sitagliptin
8. Altmış dokuz yaşında şuur bulanıklığı ile müracaat eden
erkek hastanın fizik muayenesinde splenomegali ve
lenfadenopati dikkati çekmektedir. Serum kalsiyumu normal
olan hastanın kemik iliğinde küçük plazmasitoid lenfositler
dikkati çekmektedir.
Hastanın tanısında ilk olarak aşağıdakilerden hangisi
düşünülmelidir?
A) Hairy cell lösemi
B) Multipl miyelom
C) Prolenfositik lösemi
D) Kronik lenfositer lösemi
E) Waldenström makroglubinemisi
9. Sağ dizinde 3 gün önce kızarıklık ve ağrı şikayeti başlayan
hastada, fizik muayenede eklem üzerinde ısı artışı tespit
ediliyor. Hastanın yapılan eklem sıvısı aspirasyonunda mm3’de
120.000 lökosit saptanıyor ve alınan aerob kültürde katalaz
pozitif, Gram yöntemiyle pozitif boyanan bakteriler ürüyor.
Bu hastaya aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi tedavi
amacıyla verilmez?
A) Klindamisin
B) Sefazolin
C) Penisilin G
D) Ampisilin sulbaktam
E) Vankomisin
10. Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon için
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Pulmoner emboli geçiren hastaların %50 sine yakınında
gelişebilir.
B) Kesin tanı sağ kalp kataterizasyonudur.
C) Tedavide pulmoner endarterektomi yapılabilir.
D) Riociguat medikal tedavide kullanılabilir.
E) Hastalarda uzun süreli antikoagülan tedavi gerekmektedir.
11. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz
trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?
A) Mounier Kuhn sendromu
B) Williams Campbell
C) Swyer James- Macload sendromu
D) Hughes Stovin sendromu
E) Poncet hastalığı
12. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) İdrar sodyumu artmıştır.
B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron
blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.
C) İdrar dansitesi yüksektir.
D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.
E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.
21DENEME SINAVI – 46
13. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden
olabilir?
A) Siklofosfamid
B) Sisplastin
C) Mitomisin
D) Bleomisin
E) Vinkristin
14. Otuzsekiz yaşında erkek hasta kilo kaybı ve gece terlemesi
yakınması ile başvuruyor.hastanın fizik muayenesinde
sağ servikal bölgede 3x3 cm mobil,ağrısız lenf bezi
palpe ediliyor. Çekilen akciğer grafisinde hiler lenf bezi
de saptanan hastada bundan sonraski yaklaşım için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Bronskoskopi
B) Enfeksiyon mononükleoz araştırılması
C) Lenf nodu biyopsisi
D) Kemik iliği incelemesi
E) ACE enzim düzeyi bakılması
15. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde trombofiliye yatkınlık
beklenen bir bulgu değildir?
A) Paroksismal nokturnal Hemoglobinüri
B) Waldenström makroglobulinemisi
C) Polistemi rubra vera
D) Antifosfosfolipid antikor sendromu
E) Nefritik sendrom
16. Myelomonositik löseminin eozinofilik formunda (M4Eo)
en sık görülen kromozom anomalisi aşağıdakilerden
hangisidir?
A)16. kromozomda inversiyon
B) 15; 17 translokasyonu
C) 8; 21 translokasyonu
D) 14; 18 translokasyonu16
E) 5q delesyonu
17. Kırk iki yaşında bayan hasta 3 haftadır kaşıntı yakınması ile
başvuruyor. Fizik muayenesinde anlamlı bulgu saptanmayan
hastanın laboratuar tetkiklerinde ALT 65 IU/L, GGT :240
IU/L,ALP:880 IU/L saptanıyor. Hastaya kolestaz ön tanısı ile
yapılan tetkiklerde ultrasonografi normal saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Primer sklerozan kolanjit
B) Primer Bilier siroz
C) Otoimmün Hepatit
D) Viral hepatit
E) Hemakromatozis
18. Aşağıdaki hangi vaskülitik durumda küçük damar tutulumu
diğerlerine göre daha azdır?
A) Behçet hastalığı
B) Henoch Schonlein purpurası
C) Temporal arterit
D) Wegener
E) Kriyoglobulinemi
22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
19. Tifo taşıyıcılığında aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi
kullanılamaz?
A) Kloramfenikol
B) Amoksisilin
C) Kotrimoksazol
D) Siprofloksasin
E) Pefloksasin
20. Aşağıdaki bakterilerden hangisini yaptığı besin
zehirlenmesinde kabızlık görülür?
A) Staphylococcus aureus
B) Clostridium botulinum
C) Vibrio parahaemolyticusj
D) Bacillus cereus
E) Salmonella typhimurium
21. Sistemik lupus eritematozus tanısıyla takip edilen 36
yaşında erkek hastada bu durumdan en sık etkilenen doku
grubu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalp
B) Akciğer
C) Böbrek
D) Eklem
E) Beyin
22. Reiter sendromu nedeniyle takip edilen hastada aşağıdaki
hangi HLA doku grubu pozitifliği saptanabilir?
A) HLA-b51
B) HLA-B27
C) HLA-DR2
D) HLA-DR3
E) HLA-B8
23. Aşağıdakilerden hangisi berger hastalığında kötü prognoz
kriterlerinden biri değildir?
A) İleri yaş
B)Hipertansiyon
C) Aşikar hematüri
D) Erkek ciniyet
E) Glomerüloskleroz
24. Kronik böbrek hastalığı ve kalp yetersizliği nedeniyle takip
edilen 56 yaşında kadın hastaya volüm yükü nedeniyle
diüretik tedavisi başlanıyor. Hastada diüretik tedavi sonrası
işitme kaybı,tinnitus ve vertigo gelişiyor.
Hastada gelişen ototoksisiteden aşağıdaki diüretiklerden
hangisi sorumlu olabilir?
A) Asetazolamid
B) Hidroklorotiyazid
C) Spiranolakton
D) Amilorid
E) Furosemid
25. Bernard-Soulier Sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) Trombosit agregasyonu bozuktur
B) Periferik yaymada dev trombositler izlenir
C) Protrombin zamanı normaldir
D) Glikoprotein Ib-IX kompleksi eksiktir
E) Otozomal resesif geçer
26. Aşağıdakilerden hangisi retikülositopeni nedenlerinden biri
değildir?
A) Aplastik anemi
B) Hipersplenizm
C) Vitamin B12 eksikliği
D) Talasemi
E) Folik asit eksikliği
23DENEME SINAVI – 46
27. Aşağıdakilerden hangisi akut myeloid lösemide kötü
prognostik özelliklerden biri değildir?
A) İleri yaş
B) Auer body negatifliği
C) Lökosit sayısının 120000 olması
D)Sekonder AML
E) t(15,17) pozitifliği
28. Kırk sekiz yaşında polisitemia vera tanılı erkek hasta
acil servise ani başlayan karın ağrısı, bulantı, kusma ve
karında şişlik şikayeti ile başvuruyor. Fizik muayenesinde
hepatomegali ve asit saptanıyor.
Hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mezenter arter oklüzyonu
B) Hemokromatozis
C) Peptik ulcus aktivasyonu
D) Budd-chiari sendromu
E) Hepatosellüler karsinom
29. Bilirubin metabolizmasında konjuge bilirubin aşağıdaki
bölgelerden hangisinde ürobilinojene çevrilir?
A) Periferik kan
B) Barsak
C) Hepatik sinüzoidler
D) Safra kesesi
E) Böbrek
30. Seksen iki yaşında erkek hasta kanlı kusma şikayeti ile acil
servise getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde tansiyonu 70/40
mmHg olan ve rektal tuşesinde melena saptanıyor.
Hastada yapılması gereken en öncelikli yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İntravenöz Proton pompa inhibitörü infüzyonu
B) Nazogastrik sonda takılması ve mide lavajı
C) Acil gastroskopi yapılması
D) Sangstaken-Blakemore tüpü takılması
E) İntravenöz sıvı ve kolloid replasmanı
31. Derinin yassı hücreli kanseri, derideki aşağıdaki hücrelerin
hangisinden köken alır?
A) Melanosit
B) Keratinosit
C) Bazal hücre
D) Makrofaj
E) Fibroblast
32. Aşağıdakilerden hangisinde intraepidermal bül görülme
olasılığı en yüksektir?
A) Pemfigus
B) Epidermolizis bullosa
C) Bülloz pemfigoid
D) ichtiozis
E) Dermatitis herpetiformis
33. Posterior serebral arter tıkanıklığına bağlı ipsilateral 6.
ve 7. kranial sinir felci ve kontralateral hemipleji gelişen
hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Weber sendromu
B) Benedikt sendromu
C) Millard–Gubler sendormu
D) Wallenberg sendromu
E) Gradenigo sendromu
34. Erişkinde en sık görülen epilepsi tipi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Grand mal epilepsi
B) Basit parsiyel epilepsi
C) Absans epilepsi
D) Temporal lob epilepsi
E) Myoklonik epilepsi
24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
35. Beyin ölümünde aşağıdakilerden hangisinin görülmesi
beklenmez?
A) Negatif apne testi
B) Kornea refleksinin olmaması
C) İzoelektrik Elektroensefalogram
D) Okulosefalik refleksin olmaması
E) Okulovestibuler refleksin olmaması
36. Yetmiş yaşında diabetik ve hipertansif hasta akut kuadripleji
ile hastaneye getiriliyor. Yapılan muayenesinde horizontal
göz hareketlerinde kısıtlılık olduğu, ancak vertikal göz
hareketlerinin sağlam olduğu saptanıyor.
Bilinci açık, sözel uyarılara göz kırpma şeklinde Cevap
veren hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benedikt sendromu
B) Locked in sendromu
C) Fisher’in birbuçuk sendromu
D) Perinaud sendromu
E) Gullain–Barre sendromu
37. Analitik epidemiyolojik çalışmalardan olan Kesitsel
araştırmalarda aşağıdaki ölçütlerden hangisi elde edilir?
A) Rölatif risk
B) İnsidans
C) Prevalans
D) Atfedilen risk
E) Tahmini rölatif risk
38. Erken teşhiste kullanılan tarama testleri aşağıdakilerden
hangisinin temelini oluşturur?
A) Birincil koruma
B) İkincil koruma
C) Üçüncül koruma
D) Rehabilitasyon
E) Sürveyans
39. Türkiyede yasal abortus üst sınırı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) 6 hafta
B) 8 hafta
C) 10 hafta
D) 12 hafta
E) 14 hafta
40. Alkol kesilmesi sonrasında akut gelişen bilinç bozukluğu,
halusilasyonlar ve bilişsel işlevlerde bozulma tablosuyla
acil servise getirilen hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Wernike Ensefalopatisi
B) Korsakoff Sendromu
C) Depresyon
D) Delirium tremens
E) Şizofreni
41. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide prognozu etkileyen
faktörlerden değildir?
A) Aile hikayesi
B) Cinsiyet
C) Yaş
D) Medeni durum
E) Duygudurum bozukluğu
25DENEME SINAVI – 46
42. Kırk üç yaşındaki kadın hasta, araç içi trafik kazası sonucu
toraks travması nedeniyle ambulansta entübe edilerek acil
servise getiriliyor. Sistolik kan basıncı 50 mmHg ve hava yolu
basıncı 70 mBar olan hastayı ambu ile solutmakta güçlük
çekiliyor.
Bu hasta için altta yatan yaralanmanın aşağıdakilerden
hangisi olması beklenmez?
A) Masif hemotoraks
B) Perikard tamponadı
C) Basınçlı pnömotoraks
D) Diyafragma rüptürü
E) Trakea rüptürü
43. Dört yaşında erkek çocuk ateş yüksekliği, yutma güçlüğü,
nefes alırken boğuk ses çıkarma ve boyunda eğrilik şikayetleri
olması nedeniyle hekime başvuruyor. Fizik muayenesinde
orofarinkshiperemik, farinks arka ve yan duvarlarında
şişmefarkediliyor. Solunum seslerinde inspiratuvarstridor
ve boyunda sağda tortikollis saptanıyor. Direk boyun yan
grafisinde boyun vertebraları ile farinks duvarı arasındaki
mesafede artma ve bu bölgede hava sıvı seviyesi olduğu
saptanıyor.
Bu olguda en olası tanı ve en sık etiyolojik etken ikilisi
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Peritonsiller apse – S. pyogenes
B) Peritonsiller apse – Polimikrobial
C) Retrofaringeal apse – Polimikrobial
D) Retrofaringeal apse – S. pyogenes
E) Epiglottit – H. influenza tip B
44. Dört yaşında erkek hasta ağır sepsis nedeniyle çocuk yoğun
bakım ünitesinde izlenmektedir. Bu çocukta izole edilecek
etiyolojik etken en olası olarak aşağıdakilerden hangisidir?
A) M. pneumonia
B) C. pneumonia
C) S. pneumonia
D) K. Pneumonia
E) L. Pneumonia
45. Çocuklarda hemofagositik sendrom tanısı için aşağıdaki
klinik veya laboratuvar bulgularından hangisi kullanılmaz?
A) Ateş
B) Splenomegali
C) Bisitopeni/pansitopeni
D) Hipofibrinojenemi
E) Hipoferritinemi
46. Çocukluk çağında tümör lizissendromuna neden olan en sık
malignite aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut lenfoblastik lösemi
B) Akut promiyelositik lösemi
C) Hodgin lenfoma
D) Burkitt lenfoma
E) Nöroblastom
47. Aşağıdakilerden hangisi kardiyovaskülerdisfonksiyon tanı
kriterlerinden birisi değildir?
A) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine
rağmen kan basıncının 5. Persantil altında olması
B) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine
rağmen sistolik kan basıncının yaşa göre 2 tandart
sapmanın altında olması
C) Kan basıncını normal sınırda tutmak için vazoaktif ilaçlara
ihtiyaç duyulması
D) Kan gazında metabolikasidoz ve laktatın normal sınırının
2 katının üzerinde olması
E) Kapiller dolum zamanının 2 sn üzerinde olması
26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
48. Çocukluk çağı Meckel divertikülü için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Küçük çocuklarda ağrısız, masif alt gastrointestinal sistem
kanaması nedenidir
B) Kız çocuklarında erkeklere göre daha sık görülür.
C) Gastrointestinal sistemin en sık görülen anomalilerinden
birisidir.
D) En iyi tanı yöntemi sintigrafik görüntülemedir.
E) Yerleşim yeri ileoçekalvalvden 50–75 cm proksimaldedir.
49. Çocuklarda yaşa göre tartı (Gomez) ve boya göre tartı
(Rölatif tartı) nın normal sınırları aşağıdakilerden
hangisidir?
A) % 50–%70
B) % 70–%90
C) %90–%100
D) %90–%110
E) % 100–%120
50. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin hem eksikliği hem de
toksisitesi psedötümör serebriye tablosuna neden olur?
A) A vitamini
B) K vitamini
C) E vitamini
D) B1 vitamini
E) B2 vitamini
51. Sekiz aylık erkek bebek ekstremitelerde kısalık gözlenmesi
üzerine muayeneye getiriliyor. Öyküsünde antenatal
takiplerinde polihidroamniyoz öyküsü dışında özellik yok.
Fizik muayenesinde baş çevresinin yaşına göre büyük olduğu,
ön fontanelinin geniş olduğu, ektremitelerde özellikle
proksimal kısımlarda kısa olduğu (rizomelik kısalık), el
parmaklarının birbirinde ayrı durduğu ve pençe görüntüsü
verdiği, göğüs kafasenin başına göre daha dar gözlendiği
görülüyor. Diğer sistem muayenelerinde özellik saptamıyor.
Görüntülemelerinde ekstremitelerdeproksimal kısalık,
tübüler kemiklerin kısa, metafizlerin düzensiz olduğu, lomber
direk grafide özellikle lombervertebralardakiinterpediküler
mesafenin giderek daraldığı dikkati çekiyor.
Bu çocukta en olası tanıdan sorumlu tutulan gen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Frataksin
B) Fibrilin
C) Fibroblast büyüme faktörü reseptör 3
D) C1 esteraz
E) NF–1
52. Sekiz yaşında erkek çocuk halsizlik, hafif solukluk ve
skleralarında hafif sarılıkşikayeti ile başvuruyor. Öyküsünde
son zamanlarda yazı yazmasında bozulması olduğu ve
amcasının oğlunun nedenini tam hatırlayamadıkları bir
hastalıktan dolayı karaciğer nakli olduğu öğreniliyor.
Tetkiklerinde anemi, periferik yaymada eritrositlerde yer
yer parçalanmalar olduğu, AST ve ALT değerlerinin yaşına
göre yüksek olduğu, Total ve direk bilirubin değerlerinin
arttığı, ALP değerinin ise artmadığı, albümin ve seruloplamin
değerinin ise düşük olduğu saptanıyor.
Bu çocukta en olası ön tanı nedir?
A) Otoimmunhemolitik anemi
B) Gilbertsendromu
C) Wilson hastalığı
D) Reye sendromu
E) Hereditersfrorositoz
27DENEME SINAVI – 46
53. Üç yaşında erkek çocuk idrarda kan gelmesi şikayeti ile
getiriliyor. Fizik muayenesinde karında sol tarafta ele gelen
kitle saptanıyor. Batın Ultrasonografisinde sol böbrekten
kaynaklanan 6*4 cm boyutunda kitle saptanıyor.
Bu çocukta düşünülen en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Nöroblastom
B) Wilms tümörü
C) Non–hodginlenfoma
D) Hepatoblastom
E) Feokromasitoma
54. Anafilaksi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Çocuklarda en sık nedeni venom allerjisidir
B) Plazma triptaz düzeyinde artış tanıyı destekler
C) Tanısı klinik bulgulara göre konulur
D) Sistemik bir reaksiyondur
E) İlk tedavi seçeneği İM Adrenalindir
55. Deri prick testi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Mast hücrelerinden histamin salınması sonucu reaksiyon
oluşur
B) Endürasyon ve kızarıklık olması pozitif olarak
değerlendirilir
C) Antihistaminik kullanımından etkilenmez
D) Gıdalar ile intradermal test yapılması önerilmez
E) Spesifik IgE ölçümü ile benzer tanı değerine sahiptir.
56. İmmün yetmezlik–özellik eşleştirmelerinden hangisi doğru
değildir?
A) T–hücre defekti –Erken bulgu verir
B) B–hücre defekti–Tekrarlayan sinopulmoner enfeksiyonlar
C) Kompleman defekti – Herhangi bir yaşta görülebilir
D) Nötrofil defektleri – Erken yaşlarda başlar
E) Nötrofil defektleri–Romatolojik hastalıklar sık görülür
57. On üç günlük erkek uyandırılamama, emme bozukluğu ve
siyanoz yakınması ile getirildi. Fizik değerlendirme, moro
refleksi zayıf, emmesi ısırır şekilde, tonus düşüklüğü ve
normal solunum sesleri olarak raporlanıyor. Kan basınç
düşüklüğü, serum Na:123 mEq/L, K:6,8 mEq/L, kreatinin:3,5
mg/dL ve glukoz: 25 mg/dL saptanıyor.
En olası tanı nedir?
A) Konjenital adrenal hiperplazi–21 OH eksikliği
B) Konjenital adrenal hiperplazi – 11β OH eksikliği
C) Hipoplastik sol kalp sendromu
D) Akut böbrek yetmezliği
E) Konjenital pilor stenozu
58. Aşağıdakilerden hangisi primer konjenital hipotiroidi
nedenlerinden biri değildir?
A) Maternal hashimato hastalığı
B) TSH eksikliği
C) Tiroid disgenezisi
D) İyot eksikliği
E) Annenin amiodaron kullanması
59. Aşağıdakilerden hangisi SLE hastalık aktivitesi ile
korelasyon göstermez?
A) ESR
B) Anti ds–DNA
C) Hemofili A
D) C3 ve C4 düzeyi
E) ANA
60. Aşağıdakilerden hangisinde artmış anyon gap yoktur?
A) Diyabetik ketoasidozis
B) Kronik böbrek yetmezliği
C) Propiyonik asidemi
D) Aspirin intoksikasyonu
E) Renal tubuler asidoz
28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
61. On altı yaşındaki erkek çocuk, rekürren hematüri yakınmasıyla
inceleniyor. Tam idrar tetkikinde büyük büyütmede 30–35
eritrosit ve eritrosit silendirleri ve hyalen membranlar görülüyor.
Biyokimyasal incelemede kreatinin yüksek saptanıyor. Ailesinde
diyaliz tedavisi alan kişinin olduğu öğreniliyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alport sendromu
B) MPGN
C) FSGS
D) Good pasture sendromu
E) İnce glomerüler bazal membran hastalığı
62. Akut glomerülonefrit nedenlerinden hangisinde kompleman
düşüklüğü görülür?
A) Henoch Schönlein purpurası
B) IgA nefriti
C) Memranöz glomerülonefrit
D) Akut poststreptokokal nefrit
E) Good pasture sendromu
63. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda burun kanaması nedeni
değildir?
A) Digital travma
B) Yabancı cisim
C) Nemli hava
D) Allerjik rinit
E) Hipertansiyon
64. Aşağıdaki şıklardan hangisinde “tekrarlayan akciğer
enfeksiyonu” tanımı doğru olarak verilmiştir?
A) 6 ayda 3, yılda ≥3 defa olan pnömoni
B) Yılda 3, tüm zamanlarda ≥4 defa olan pnömoni
C) Ayda ≥1 defa olan pnömoni
D) 6 ayda 2, yılda ≥3 defa olan pnömoni
E) Yılda 2, toplamda ≥3 defa olan pnömoni
65. Hangisi hidrops fetalis nedeni değildir?
A) Kan kaybı
B) İU parvovirus enfeksiyonu
C) Homozigot β–talasemi
D) Kardiyak blok
E) Nieman Pick
66. Yenidoğan bebeklerde sarılığın major risk faktörlerinden
biridir?
A) İlk 24 saatte görülmesi
B) Kardeşte sarılık öyküsü
C) Diyabetik anne çocuğu
D) Anne yaşı > 25
E) Erkek çocuk
67. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini arttırmaz?
A) Maternal diyabet
B) Sezaryen ile doğum
C) Hidrops fetalis
D) Annede hipertansiyon
E) Asfiksi
68. Elli günlük erkekte bebek emme zorluğu, kilo alamama ve
dispne, takipne, hepatomegali ve 4/6 holosistolik üfürüm
raporlanıyor.
Bu hastada en olası aşağıdakilerden hangisidir?
A) Endokardiyal yastık defekti
B) Total anormal venöz dönüş anomalisi
C) Ventriküler septal defekt
D) Triküspit atrezisi
E) Pulmoner atrezi
29DENEME SINAVI – 46
69. Kilo alamama yakınmasıyla getirilen 10 aylık bebekta
aşağıdakilerden hanginsin eşlik etmesi metabolik hastalık
olasılığını arttırmaz?
A) Mental retardasyon
B) Ebeveyn akrabalığı
C) Anormal koku
D) Kusma
E) Prematüre doğum öyküsü
70. Fallot tetralojisi nedeniyle izlenen 20 aylık çocuk acil servise
huzursuzluk, ardından gelişen morarma ve solunum zorluğu
ile getiriliyor. Değerlendirmesinde hastanın solunum sayısı:
72/dk, oksijen saturasyonu %67 ve kalp tepe atımı: 162/dk
olarak ölçülüyor.
Bu hastaya aşağıdaki tedavilerden hangisi uygulanmaz?
A) Propranolol
B) Furosemid
C) Diz–göğüs pozisyonuna getirme
D) Morfin
E) Bikarbonat
71. Sekiz yaşında kız çocuğu 4 gündür olan baş ağrısı, kusma ve
çift görme nedeniyle başvuruyor. Göz dibi incelemesinde papil
ödemi saptanan kraniyal görüntelemesinde kitle saptanmıyor.
Bu hastada tanı koymak için en uygun yaklaşım
aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A) Göz konsültasyonu
B) Lomber ponksiyon
C) CRP düzeyi
D) Vitamin A verilmesi
E) Kraniyal anjiografi
72. Aşağıdakilerden hangisi ön fontanelin erken kapanmasına
neden olur?
A) Nutrisyonel rikets
B) Hidrosefali
C) Konjenital hipotiroidizm
D) Trizomi 21
E) Kraniosinostoz
73. Aşağıdaki sitokin – etki mekanizmaları eşleştirmelerinden
hangisi yanlıştır?
A) İnterferon–gama – Granülom oluşumu ve intraselüler
mikroorganizmaların eradikasyonu
B) İnterlökin–2 – Serbest radikallerin salınımını sağlayarak
bakterisidal etki göstermek
C) İnterlökin–8 – Yara iyileşmesinde keratinosit matürasyonu
yaparak yara iyileşmesine katkı sağlamak
D) Hmgb1 – İnflamasyonunun geç mediatörüdür, travmada
hastalıklı davranıştan sorumludur
E) İnterlökin–13 – Nitrik oksiti aktive eder ve endoteliyal
aktivasyonu güçlendirir.
74. Travmada katekolaminlerin etkileri için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Tiroid ve paratiroid hormonu salınımını arttırır.
B) Renin salınımını arttırken aldosteron salınımını arttırır.
C) Tnf–alfa, interlökin–1 ve IL–2 salınımını arttırırlar.
D) İnterlökin–4ve IL–10 salınımını arttırır.
E) Hepatik glikojenolizis, glukoneogenezis, proteolizis ve
lipolizis yapar.
30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
75. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde hiponatremiyle
birlikte renal sodyum ekskresyonunda artma ve idrar
ozmolaritesinde plazmaya göre yükselme gözlenir?
A) Hipotrioidi
B) Adrenal yetmezlik
C) Uygunsuz ADH salınımı sendromu
D) Akut renal yetmezlik
E) Graves hastalığı
76. Travmaya bağlı şok tablosunda görülebilen ve ölüm
üçlüsü olarak bilinen klinik bulgular aşağıdaki şıklardan
hangisinde birlikte verilmiştir?
A) Asidoz – hipotermi – koagülopati
B) Letarji – hipotermi – hiperventilasyon
C) Hipotermi – koagülopati – letarji
D) Koagülopati – letarji – hipertermi
E) Hiperventilasyon – hipertermi – koagülopati
77. Hemorajik şokun şidetini belirlemede aşağıdaki
parametrelerden hangisi uygundur?
A) Hematokrit düzeyi
B) Asidemi
C) Sitemik kan basıncı
D) Abdominal kompartman basıncı
E) Nabız atım sayısı
78. Cerrahi hastalarda aşağıdakilerden hangisi sepsisin
şiddetiyle doğrudan ilişkilidir?
A) Makrofajlar tarafından apopitotik hücrelerin fagositozu
B) Lenfopeninin derecesi
C) İnterlökin–10 ile immun supresyon
D) İnflamatuar sitokinlerle nötrofil apopitozisinin inhibisyonu
E) Nötrofillerden açığa çıkan serbest radikaller
79. TH1 ve TH2 hücrelerini travmada inhibe eden sitokinler
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) İnterferon gama – interlökin 4
B) İnterlökin 10 – glukokortikoidler
C) İnterlökin 4 – interferon gama
D) İnterlökin 10 – interlökin 12
E) İnterlökin 10 – interlökin 4
80. Aşağıdaki şıklardan hangisinde hücre içinin tampon sistemi,
dokunun en önemli tampon sistemi ve ekstraselüler sıvının
en önemli tampon sistemi doğru olarak sıralanmıştır?
A) Fosfat tampon sistemi, Protein tampon sistemi,
Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi
B) Protein tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asit tampon
sistemi, Fosfat tampon sistemi
C) Fosfat tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asist tampon
sistemi, Histidin tampon sistemi
D) Glutamin–amonyum tampon sistemi, Protein tampon
sistemi, CO2 tampon sistemi
E) Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi, CO2 tampon
sistemi, Histidin tampon sistemi
81. Meme kanserinde immunohistokimyasal parametreler
göz önüne alındığında aşağıdakilerden hangisi en kötü
prognoza sahiptir?
A) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 –
B) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 +
C) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +
D) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 –
E) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +
31DENEME SINAVI – 46
82. Vücut sıvı kompartmanlarının protein içeriklerinin en fazla
olandan en az olana doğru sıralanışı aşağıdaki şıklardan
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) İntraselüler sıvı > Plazma > İnterstisyel sıvı
B) İnterstisyel sıvı > İntraselüler sıvı > Plazma
C) Plazma > İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı
D) İnterstisyel sıvı > Plazma > İntraselüler sıvı
E) İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı > Plazma
83. Aşağıdaki şıklardan hangisinde cerrahi yaralanma ile
yaranın cerrahi sınıflaması uyumlu değildir?
A) 25 yaşında inguinal herni ameliyatı olan hasta – Tip 1
temiz yaralanma
B) 55 yaşında laparoskopik kolesistektomi olan hasta – Tip2
temiz kontamine yaralanma
C) Penetran karın travmasıyla acile getirilen hasta – Tip–3
kontamine yaralanma
D) Perfore divertikülit tanısı konulan hasta – Tip–4 kirli
yaralanma
E) Kolon obstruksiyonu ön tanısıyla acilden ameliyata alınan
hasta – Tip–4 kirli yaralanma
84. Yara iyileşmesinde aşağıdakilerden hangisi epidermal hücre
hareketini başlatır?
A) Kollajen aktivitesi
B) Matriks metallporoteinaz 1 salgısı
C) Yara kenarına komşu alanda epitelyum hücrelerinin
bulunmaması
D) Epidermal hücrelerin integrin reseptör ekspresyonu
E) Bazal membran hasarı
85. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde konjenital tip 3 kollajen
defektine bağlı yara iyileşmesi sorunu görülür?
A) Osteogenezis imperfecta tip 3
B) Ehler–Danlos Tip 4
C) Ehler–Danlos Tip 3
D) Marfan sendromu
E) Epidermolizis bülloza
86. Malign melanom ve tipleri için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Yüzeyel yayılan tip – En sık görülen tip olup el ve ayak
hariç her yerde görülebilir.
B) Nodüler tip – En kötü prognozlu olan, radyal yayılımı
olmayan ve daima vertikal yayılan tiptir.
C) Lentigo maligna tipi – Yüzde ve yaşlıların el sırtında en sık
görülen tip olup en iyi prognozlu tiptir.
D) Akral lentiginöz tip – En az görülen ve siyah ırkta en sık
görülen tiptir. Tırnak yatağında pigmentasyon oluşturan
tiptir.
E) Görülme sıklığı azalan sıklık sırasına göre: Yüzeyel yayılan,
nodüler, akral lentiginöz, lentigo maligna.
87. Aşağıdaki şıklardan hangisinde BIRADS sınıflaması ile
karşısında verilen lezyonlar uyumsuzdur?
A) BIRADS–2 – Kalsifiye fibroadenom
B) BIRADS–3 – Sklerozan adenozis
C) BIRADS–3 – Meme koruyucu cerrahiden sonra yapılan
ilk mamografik incelemede elde edilen kalsifikasyon ve
ödematöz değişiklikler.
D) BIRADS–4 – Duktal karsinoma insitu
E) BIRADS–5 – Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen
kenarları dikensi çıkıntılı kitleler
32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
88. Kırk yaşındaki hasta göğüs ağrısı ve disfaji şikayetleriyle
başvuruyor. Çekilen özegafus grafisi normal olarak
değerlendiriliyor. Özefagus manometrisinde gövdede eş
zamanlı, orta derecede yüksek genlikli kasılmalar ve alt
özefagus sfinkterinde normal gevşeme saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Diffüz özefagial spazm
B) Fındıkkıran özefagus
C) Akalazya
D) Skleroderma
E) Koroner arter hastalığı
89. Tip 1 mide bengin ülserinin patogenezinde genellikle
aşağıdakilerden hangisi suçlanmaktadır?
A) Hiperpepsinojenemi
B) Mide stazına ikincil hipergastrinemi
C) Antrum stazı
D) Mide mukozal bariyerinin defektif olması
E) Paryetal hücre sayısının artmasına ikincil asit
hipersekresyonu
90. Aşağıdakilerden hangisi Evre IV mide kanseridir?
A) T1N0
B) T2N2
C) T1N3
D) T3N2
E) T4N0
91. Karaciğere en sık metastaz yapan karsinoid tümör
lokalizasyonu, en sık karsinoid sendrom oluşturan
karsinoid tümör lokalizasyonu ve karaciğere en az metastaz
yapan karsinoid tümör lokalizasyonu aşağıdaki şıklardan
hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) İleum, Apendiks, Kolon
B) Kolon, Apendiks, İleum
C) Kolon, İleum, Apendiks
D) Duodenum, Kolon, Rektum
E) İleum, Rektum, Apendiks
92. Herediter nonpolipozis kolorektal kanser sendromunda
aşağıdaki sistemlerden hangisi için malignite taraması
yapılmasına gerek yoktur?
A) Üst üriner sistem karsinomu
B) Safra kesesi ve safra yolları karsinomu
C) Santral sinir sistemi kanseri
D) İnce barsak kanseri
E) Tiroid ve paratiroid kanserleri
93. Anal kanalın aşağıdaki tümörlerinden veya
hastalıklarından hangisi adenokarsinomdur?
A) Malign melanom
B) Bazal hücreli karsinom
C) Bazaloid karsinom
D) Bowen hastalığı
E) Anal kanalın paget hastalığı
94. Kırk iki yaşında bayan hasta akut arkın ve hemorajik
şok tablosu nedeniyle acil servise getiriliyor. Hastanın
öyküsünden daha önce önemli bir sağlık problemi olmadığı,
olay öncesinde karın travmasının bulunmadığı öğreniliyor.
Ektopik gebelik şüphesiyle yapılan sorgulamada hastanın 20
yaşından beri OKS kullandığı öğreniliyor. Çekilen abdominal
tomografide batında yaygın sıvı ve karaciğer segment 4’te
kontrastlanma artışı saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karaciğer tümör rüptürü
B) Hepatik adenom rüptürü
C) Fokal nodüler hiperplazi rüptürü
D) Karaciğer hemonjiom rüptürü
E) Safra yolu hamartomu rüptürü
33DENEME SINAVI – 46
95. Koledok kistleri için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Koledok kisti olan hastalarda kolanjiokarsinom riski artar.
En yüksek risk artışı safra kesesi kanserindedir.
B) Koledok kistleri OR kalıtılır.
C) En sık görülen koledok kisti Tip 1’dir.
D) En nadir görülen koledok kisti Tip 5’tir.
E) Karaciğer transplantasyonuyla tedavi edilmesi gereken
tipler Tip 4b ve 5’tir.
96. Pankreasın kistik neoplazmları için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) En sık görülen kistik neoplazm seröz kistadenomdur.
B) Seröz kistadenomda CEA > 200 ng’mL iken müsinoz
kistadenomda CEA < 200 ng/mL’dir.
C) Histolojisi nöroendokrin tümörlere benzeyen ancak
nöroendokrin tümör belirteci olan kromagranin ile
boyanmayan kistik neoplazm, solid psödopapiller
tümördür.
D) Tespit edildiğinde GİS tümörleriyle senkron olarak
bulunabilen kistik neoplazm, intraduktal papiller müsinöz
neoplazmdır.
E) Prognozu en kötü kistik neoplazm musinöz
kistadenokarsinomdur.
97. El bileğinin radial yüzünde ağrı ve hassasiyetten yakınan
bir hastanın fizik muayenesinde hastadan elini, başparmak
diğer parmakların içinde kalacak şekilde yumruk yapması
isteniyor. Daha sonra hastanın el bileği ulnar yönde harekete
zorlanıyor.
Bu hastaya uygulanan muayene yöntemi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tinel Testi
B) Finkelstein Testi
C) Phalen Testi
D) Watson Testi
E) Kompresyon Testi
98. Erişkinlerde, akut hematojen osteomyelitin daha sık
görüldüğü iskelet bölgesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Femur üst uç metafizi
B) Femur alt uç metafizi
C) Vertebra corpusu
D) Humerus üst uç metafizi
E) Radius distal uç metafizi
99. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında
aşağıdakilerden hangisi gözlenmez?
A) Böbreklerde büyüme
B) Karaciğer kistleri
C) Periportal fibrozis
D) Kalisklerde gerileme ve uzama
E) İntrakranial anevrima
100. Araç dışı yaralanma ile getirilen erkek çocukta üretral
meadan kan gelmektedir. Düz radyografide pelviste
fraktür izlenen bu hastada aşağıdaki organlardan hangisi
yaralanmıştır?
A) Mesane
B) Üreter
C) Böbrek
D) Posterior üretra
E) Anterior üretra
34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
101. Aralıklı kolik tarzı karın ağrıs, kusma ve rektal kanama
ile getirilen 10 aylık bebekte akla ilk gelmesi gereken tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Volvulus
B) İnvajinasyon
C) İntestinal duplikasyon
D) Ülseratif kolit
E) Meckel divertikülü
102. Erişkinlerde balon dilatasyonun tercih edildiği konjenital
hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Valvuler aort darlığı
B) Aort koartasyonu
C) Pulmoner valvuler darlık
D) Ebstein anomalisi
E) Ciddi mitral darlık ve yetmezliği
103. Pyelonefrit sonrası renal kortikal skar varlığını belirlemek
için aşağıdaki tetkiklerden hangisinin kullanılması
gerekmektedir?
A) Diffüz Manyetik Rezonans Görüntüleme
B) Manyetik Rezonans Spektroskopisi
C) DTPA Renal Sintigrafisi
D) DMSA Renal Sintigrafisi
E) Renal Doppler Ultrasonografi
104. Dandy Walker Sendromunda aşağıdakilerden hangisi
görülmez?
A) Foramen magendi atrezisi
B) Foramen luschka atrezisi
C) Obstruktif hidrosefali
D) Serebellar hipoplazi
E) Servikal vertebra füzyonu
105. Akustik nörinom tanısında en duyarlı görüntüleme
yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kontrastlı BT
B) Kontrastsız BT
C) Kontrastlı MR
D) Kontrastsız MR
E) Anjiografi
106. Tek taraflı otalji ve periferik fasiyal paralizi ile başvuran
hastanın yapılan fizik muayenesinde ipsilateral kulak
kepçesinde veziküler lezyonlar saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Büllöz mirinjit
B) Bell paralizisi
C) Erizipel
D) Otitis media
E) Ramsey–hunt sendromu
107. Akut iridosiklit tedavisinde aşağıdakilerden hangisi
kullanılmaz?
A) Steroidli damla
B) Immunsupresifler
C) Sikloplejik ajanlar
D) Pilokarpin
E) Perioküler steroid enjeksiyonu
35DENEME SINAVI – 46
108. Altmış beş yaşındaki erkek hasta ayak başparmak
tırnaklarında kalınlaşma nedeniyle başvuruyor.
Dermatolojik incelemesinde ayak başparmak tırnaklarında
matlaşma, sarı-beyaz renk değişikliği ve subungual
hiperkeratoz saptanan hastanın sağ ayak tabanı ve
lateralinde de hiperkeratoz tespit ediliyor.
Bu hastanın ayırıcı tanısında öncelikle aşağıdakilerden
hangisinin araştırılması gerekir?
A) Tinea unguium
B) Psöriazis vulgaris
C) Liken planus
D) Pemfigus vejetans
E) İktiyozis vulgaris
109. Vestibulum ve vestibular bezler embriyolojik olarak
hangisinden köken alır?
A) Paramezonefrik kanal
B) Ürogenital sinüs
C) Genital tüberkül
D) Mezonefrik kanal
E) Paraöforon
110. Endometriozisin en sık ekstragenital yerleşim yeri
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyin
B) Akciğer
C) Burun
D) Rektum
E) Göz
111. Pap smear ile aşağıdaki infeksiyonlardan hangisinin
tanımlanması daha az olasıdır?
A) Aktinomikozis
B) Herpes genitalis
C) Klamidyal servisit
D) Trikomonas vajiniti
E) Kandidal vajinit
112. Menstruel siklusta ovulasyon tipik olarak ne zaman
gerçekleşir?
A) LH pikinden 24–36 saat sonra
B) Östrojen pikinden 48–72 saat sonra
C) Progesteron pikini takiben
D) Menstruel siklusun 14. günü
E) FSH pikinin hemen öncesinde
113. Non–klasik (geç başlangıçlı) 21 hidroksilaz eksikliğinin
ayırıcı tanısında aşağıdaki klinik tablolardan hangisi
öncelikle düşünülmelidir?
A) Komplet androjen duyarsızlık sendromu
B) 5α redüktaz eksikliği
C) McCune Albright sendromu
D) Polikistik over sendromu
E) Mayer–Rokitansky–Küstner–Hauser sendromu
36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
114. Düşük doz kombine oral kontraseptif kullananlarda
aşağıdakilerden hangisi genel popülasyona oranla daha
sık görülür?
A) Meme kanseri
B) Kolorektal kanser
C) Serebrovasküler olay
D) Anemi
E) Romatoid artrit
115. Erken membran rüptürünün en kesin tanısı
aşağıdakilerden hangisi ile konur?
A) Öykü
B) Nitrazin testi
C) Ultrasonografi
D) PAMG–1 protein testi
E) Amnion akışının gözlenmesi
116. Plasentadan geçmeyen maternal yapı hangisidir?
A) Ig G
B) Fetal eritrosit
C) Doğal kan grubu antikorları
D) Suda eriyen vitaminler
E) O2 ve CO2
117. Aşağıdakilerden hangisi plasenta accreta gelişimi için en
önemli risk faktörüdür?
A) Sezaryen
B) Hipertansiyon
C) Dekolman plasenta
D) Erken membran rüptürü
E) Erken gebelikte kanama
118. Puerperal infeksiyon, aşağıdakilerden hangisinde daha sık
görülür?
A) Sezaryen
B) Plasental retansiyonun elle çıkarılması
C) Postpartum tubal ligasyon
D) Servikal yetmezlik için servikse dikiş konması
E) Erken membran rüptürü
119. Kaç yaşından önce Pap smear yapılmasına gerek yoktur?
A) 13
B) 16
C) 18
D) 21
E) 25
120. Serviks adenokanserlerinde aşağıdaki HPV alt–tiplerinden
hangisi daha sık gözlenir?
A) HPV 16
B) HPV 18
C) HPV 31
D) HPV 45
E) HPV 58
01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji
01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Doğum
TEMEL BİLİMLER
KLİNİK BİLİMLER
TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– B 31– A 61– C 91– C
2– D 32– C 62– C 92– C
3– D 33– D 63– D 93– D
4– C 34– C 64– B 94– B
5– D 35– D 65– B 95– A
6– A 36– E 66– B 96– B
7– E 37– B 67– A 97– E
8– C 38– A 68– E 98– B
9– C 39– B 69– C 99– A
10– B 40– B 70– C 100– B
11– C 41– D 71– D 101– D
12– A 42– C 72– A 102– A
13– C 43– A 73– B 103– D
14– B 44– C 74– E 104– D
15– C 45– B 75– A 105– E
16– C 46– E 76– A 106– A
17– A 47– B 77– A 107– A
18– A 48– A 78– A 108– D
19– C 49– B 79– C 109– A
20– B 50– D 80– E 110– B
21– D 51– E 81– E 111– A
22– A 52– A 82– A 112– B
23– B 53– B 83– B 113– D
24– A 54– D 84– E 114– C
25– C 55– D 85– C 115– A
26– D 56– C 86– C 116– E
27– E 57– A 87– D 117– A
28– E 58– C 88– C 118– C
29– B 59– A 89– C 119– B
30– D 60– C 90– A 120– E
KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– C 31– B 61– A 91– C
2– D 32– A 62– D 92– E
3– B 33– C 63– C 93– E
4– C 34– D 64– E 94– B
5– A 35– A 65– C 95– E
6– D 36– B 66– A 96– B
7– A 37– C 67– D 97– B
8– E 38– B 68– C 98– C
9– C 39– C 69– E 99– C
10– A 40– D 70– B 100– A
11– D 41– B 71– B 101– B
12– E 42– B 72– E 102– C
13– D 43– C 73– E 103– D
14– C 44– C 74– C 104– E
15– E 45– E 75– C 105– C
16– A 46– D 76– A 106– E
17– B 47– E 77– B 107– D
18– C 48– B 78– B 108– A
19– A 49– D 79– C 109– B
20– B 50– A 80– A 110– D
21– D 51– C 81– D 111– C
22– B 52– C 82– A 112– A
23– C 53– B 83– E 113– D
24– E 54– A 84– C 114– C
25– A 55– C 85– B 115– E
26– B 56– E 86– E 116– C
27– E 57– A 87– B 117– A
28– D 58– B 88– A 118– A
29– B 59– E 89– D 119– D
30– E 60– E 90– C 120– B
İSTANBUL–MERKEZ Aksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. No: 59 Haseki-Fatih / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME / KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - Kadıköy / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi–Mamak / ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
AYDINHasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34 Merkez - AYDINGsm: 0530 047 00 58
TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9 Pendik/İSTANBUL
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A Balçova – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A Bornova – İZMİR
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mah. Fevzi Çakmak Cad.No:47/3 Yahşihan/KIRIKKALE
TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com
39DENEME SINAVI – 46
1. Arteria meningea media kranyumda aşağıda verilen
yapılardan hangisine çok yakın seyreder?
A) Clivus
B) Pterion
C) Asterion
D) Glabella
E) Inion
Cevap B
A. meningea media a. maxillaris’in fossa infratemporalis’te
verdiği mandibular parça dallarından biridir. Bu arter yukarı
doğru yükselirken önce n. auriculotemporalis’in içerisinden
sonra da sfenoid kemikteki for. spinosum’dan geçerek fossa
cranii media’ya girer. Frontal, parietal, temporal ve sfenoid
kemiğin birleştiği yer olan pterion’un iç yüzünden geçen bu arter
duramater’i besleyen esas arterdir.
2. I- Üst
II- Dış
III- Alt
IV- İç
Os ethmoidale burun boşluğunun yukarıda verilen
duvarlarından hangilerine katılır?
En doğru seçeneği işaretleyiniz.
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve IV
D) I, II ve IV
E) II, III ve IV
Cevap D
Etmoid kemiğin labirynthus ethmoidalis’i burun boşluğunun
dış, lamina cribrosa’sı üst ve lamina perpendicularis de iç
duvarının yapısına katılır.
2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
3. Aşağıda verilen columna vertebralis bağlarından hangisi
arcus vertebra’lar arasında bulunmaz?
A) Ligamentum intertransversarii
B) Ligamentum interspinale
C) Ligamentum supraspinale
D) Ligamentum longitudinale posterior
E) Ligamentum flavum
Cevap D
Lig. longitudinale posterius vertebraların korpuslarını arka
yüzden örten bağdır.
Seçeneklerde verilen lig. intertransversarii vertebra
arkuslarının transvers çıkıntılarının uçlarını, lig. interspinale
vertebra arkuslarının spinoz çıkıntılarının aralarını, lig.
supraspinale ise uçlarını ve lig. flavum da lamina arcus
vertebra’lar arasını da lig. flavum doldurur.
4. Aşağıdaki kaslardan hangisi m. levator ani’nin bir parçası
değildir?
A) M. pubococcygeus
B) M. iliococcygeus
C) M. coccygeus
D) M. levator prostata
E) M. puborectalis
Cevap C
M. levator ani, diaphragma pelvis’i yapan iki kastan birisidir.
M. coccygeus, m. levator ani’nin bir parçası değil diaphragma
pelvis’in bir diğer kasıdır.
41DENEME SINAVI – 46
5. I- M. brachialis
II- M. coracobrachialis
III- M. biceps brachii
IV- M. brachioradialis
Yukarıda verilen kaslardan hangisi/hangileri önkola
fleksiyon yaptırırlar?
A) I ve III
B) III ve IV
C) I ve IV
D) I, III ve IV
E) II, III ve IV
Cevap D
Dirsek ekleminin proksimalinden başlayarak eklem eksenini
önden çaprazlayan ve ulna’daki tuberositas ulna’da (m.
brachialis), radius’taki tuberositas radii’de (m. biceps brachii)
ve proc. styloideus’da (m. brachioradialis) sonlanan bu üç kas
önkola fleksiyon yaptıras esas 3 kastır.
6. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda uyluğun
abdüksiyonunda bozulma görülür?
A) N. gluteus superior
B) N. gluteus inferior
C) N. obturatorius
D) N. ischiadicus
E) N. pudendus
Cevap A
Uyluğa abdüksiyon yaptıran iki kas m. gluteus medius ve m.
gluteus minimus kasları n. gluteus superior’dan uyarılan 2 kastır.
7. Aşağıdakilerden hangisi larynx’te bulunan anatomik
oluşumlardan biri değildir?
A) Conus elasticus
B) Plica vestibularis
C) Membrana quadrangularis
D) Plica aryepiglottica
E) Recessus piriformis
Cevap E
42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Rec. piriformis, larynx’te değil laryngopharynx’te bulunan
bir oluşumdur. Bu çıkmazı örten mukozanın içerisinde n.
laryngeus superior’un r. internus’unun yer aldığı plica nervi
laryngei yer alır. Bu çıkmaz laringofarinkste sıvı gıdaların geçtiği
ve yabancı cisimlerin de en çok takılı kaldığı yerdir.
8. Aşağıda verilen “ven ve boşaldığı ven” eşleştirmelerinden
yanlış olanı işaretleyiniz.
A) Vena hepaticae – Vena cava inferior
B) Vena ovarica sinistra – Vena renalis sinistra
C) Vena mesenterica inferior – Vena cava inferior
D) Vena gastrica sinistra – Vena portae hepatis
E) Vena paraumbilicalis – Vena portae hepatis
Cevap C
V. mesenterica inferior, portal sisteme ait bir vendir ve
v. lienalis (v. splenica)’e boşalır. Seçeneklerde verilen diğer
eşleştirmeler doğrudur.
43DENEME SINAVI – 46
9. Bursa omentalis’in ön duvarında aşağıdakilerden hangisi
bulunur?
A) Pankreas
B) Omentum majus
C) Ligamentum hepatoduodenale
D) Ligamentum gastrolienale
E) Recessus hepatorenalis
Cevap C
Bursa omentalis midenin ve omentum minus’un arkasında
yer alan küçük periton boşluğu olarak bilinen rec. subhepaticus
sinister’dir. Omentum minus’u oluşturan iki ligament lig.
hepatoduodenale ve lig. hepatogastricum’dur.
10. Aşağıdakilerden hangisi sağ böbreğin arka yüzü ile
komşudur?
A) Ganglion mesenterica superior
B) Nervus ilioinguinalis
C) Nervus genitofemoralis
D) Truncus symphaticus
E) Vena cava inferior
Cevap B
Sağ ve sol böbrekler arka yüzde plexus lumbalis’in ilk iki dalı
olan n. ilioinguinalis ve n. iliohypogastricus ile komşuluk yapar.
44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
11. Eklem kapsülü, golgi tendon organı ve kas iğciğinden
alınan şuurlu proprioseptif duyuların ikinci nöronları sinir
sisteminin neresinde yer alır?
A) Cerebellum
B) Thalamus
C) Bulbus
D) Medulla spinalis, cornu posterior
E) Pons
Cevap C
Eklem kapsülü, golgi tendon organı ve kas iğciğinden alınan
şuurlu proprioseptif duyuların ikinci nöronları bulbus’ta yer alan
nuc. gracilis ve nuc. cuneatus’dur.
45DENEME SINAVI – 46
12. Capsula interna’nın crus posterior’undan aşağıdaki kaslardan hangisine giden üst motor nöronlar geçmez?
A) M. orbicularis oculi
B) M. pollicis longus
C) M. latissimus dorsi
D) M. rectus abdominus
E) M. sartorius
Cevap A
Capsula interna’nın crus posterior’undan gövde ve alt ekstremite kasları ile ilgili inen ve çıkan yolların aksonları geçer.
M. orbicularis oculi’ye gidecek olan üst motor nöronlar capsula interna’nın genu kısmından geçerler.
13. Arteria cerebri posterior aşağıda verilen subaraknoid sisternalardan hangisinde yer alır?
A) Cisterna cerebellomedullaris
B) Cisterna fossa lateralis cerebri
C) Cisterna ambiens
D) Cisterna lamina terminalis
E) Cisterna pontocerebellaris
Cevap C
A. cerebri posterior, pons’un ön yüzündeki a. basilaris’in uç dalıdır. Bu arter mesencephalon’un yanlarını kuşatan cisterna
ambiens’te seyrederek arka tarafa oksipital loba gider.
46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
14. Aşağıdaki yapılardan hangisi canalis spiralis cochlea’da bulunmaz?
A) Corti organı
B) Ganglion spirale
C) Lamina spiralis ossea
D) Ligamentum spirale
E) Membrana tectoria
Cevap B
Gang. spirale’ler modiolus’un içerisinde yer alan canalis spiralis modioli’de yer alırlar. Seçeneklerde verilen diğer yapılar canalis
spiralis cochlea’da yer alır.
47DENEME SINAVI – 46
15. Aşağıdaki hücrelerden hangisi bir glia hücresi değildir?
A) Retinanın Müller hücresi
B) Hipofizde pituisit
C) Epifizde pinealosit
D) Beyinde tanisit
E) Schwann hücresi
Cevap C
Glia hücreleri vücutta nöronal yapılara desteklik yapan
hücrelerdir. Santral sinir sisteminde yerleşmiş olanlar;
Astrositler:
Glia hücrelerin en büyüğüdür. Çok sayıda uzun uzantıları
olan astrositler fibröz (beyaz cevherde yerleşmiştir, örümcek
hücre de denir) ve protoplazmik astrosit (gri cevher) olmak üzere
ikiye ayrılır. Fibröz astrositlerin uzantıları uzun ince, asimetrik
ve az dallanma gösterirken protoplazmik astrositlerin uzantıları
kısa, kalın, simetrik ve çok sayıda dallanma gösterir. Astrositler
genişlemiş pedikülleri ile kan damarlarını çevreler (kan–beyin
bariyeri).
Astrosit uzantıları kan damarları ve nöronlarla bağlantı
oluşturur. MSS’deki hasardan sonra, hasar yerinde astrositler
prolifere olurlar ve skar dokusu oluştururlar (gliozis). Astrositler
ve oligodendrogliyalar birlikte makrogliya olarak değerlendirilir.
Oligodendrogliyalar
SSS’de myelin yapımından sorumlu olup birden fazla aksonu
myelinize eder
(PSS’de Schwann hücreleri, tek aksonu myelinler). Uzantıları
az sayıda ve kısadır.
Oligodendrogliyalar hem gri cevher hem de beyaz cevherde
bulunur. Gri maddede nöron perikaryonuna yakın olarak
yerleşmişlerdir.
Mikrogliyalar
İsminden de anlaşılacağı üzere en küçük glia hücreleridir.
Mikroglialar beyin makrofajlarıdır, mezodermden gelişir. Beyinde
hasar olduğunda debrisin fagositozundan sorumludur. Hem gri
hem de beyaz cevherde bulunur.
Ependima Hücreleri
SSS’deki beyin–omurilik sıvısıyla (BOS) dolu ventrikülleri
ve medulla spinalisin içini döşeyen basit kübik epitel benzeri
hücrelerdir. BOS’un yapımına katkıda bulunur. Apikal
yüzeyleri mikrovilluslarla döşenmiştir, yan yüzleri birbirleriyle
desmozomlarla; bazal yüzleri astrositik çıkıntılarla ilişkidedir.
Tanisitler 3. ventrikülde bulunan özelleşmiş ependim
hücreleridir. Birbirlerine sıkı bağlantılarla bağlı olup bazalinden
damarlar üzerinde sonlanan ayaksı çıkıntılar uzanır.
Pituisit nörohipofizde yerleşmiş glia hücreleridir. Müller
hücresiyse gözün retinasında izlenen glia hücreleridir.
Seçeneklerde verilen pinealosit epifiz bezinin melatonin
hormonu salgılayan hücresidir.
16. Aşağıdaki organlardan hangisinde bir kan bariyeri yapısı
izlenmez?
A) Timus
B) Akciğer
C) Dalak
D) Testis
E) Göz
Cevap C
Timusta epitelyoretiküler hücrelerin, akciğerde Tip I
pnomosit, testiste Sertoli hücrelerinin, gözdeyse retinanın
pigment hücrelerinin bir kapiller endoteliyle yaptığı bariyer yapısı
izlenirken; dalakta bir kan bariyeri bulunmaz.
17. Aşağıdaki fonksiyonlardan hangisi peroksizomlar
tarafından gerçekleştirilmez?
A) Hatalı proteinlerin yıkımı
B) Uzun zincirli yağ asitlerinin oksidasyonu
C) Oksijen radikali sentezleme
D) Oksijen radikali yıkımı
E) Özel fosfolipid sentezi
Cevap A
Hatalı katlanmış proteinleri proteazomlar yıkar. Bu
olayda proteinlere ubiquitin eklenir ve sonra bu proteinler
proteazomlarca aminoasitlere ve ufak peptid parçalarına
dönüştürülür.
Öte yandan peroksizomun görevleri şunlardır;
1. Çok uzun zincirli (22 karbon atomundan çok) yağ
asitlerinin, D–amino asitlerin (post–translasyonel
modifikasyonlarla oluşur) ve poliaminlerin (iki ya da çok
amin grubu içeren organik bileşikler) katabolizması
2. Plazmalojen sentezi. Plazmalojen, sinir liflerinin miyelin
kılıfında, kas ve trombositlerin hücre zarında bulunan
eter içeren özel bir gliserofosfolipiddir.
3. Alkolün asetaldehite dönüştürülmesi
4. Karaciğerde safra asitlerinin yapımı
5. Katalaz ile, oksijen radikali olan, hidrojen peroksiti
yıkmak, oksidazlar ile hidrojen peroksit oluşturmak.
Karaciğer ve böbrekte yoğun olarak bulunur.
48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Eksikliğinde ve hatalı fonksiyonunda;
• Zellweger sendromu
• Adrenolökodistrofi
• Pseudo–Zellweger sendromu
• İnfantil Refsum hastalığı
• Hiperokzalüri tip–1
• Hiperpipekolik astım
• Akatalazemi
• Rizomelik punktat kondrodisplazi
• Glutaril–CoA oksidaz eksikliği
18. Aşağıdaki hücrelerden hangisi myofibroblast
transformasyonu geçirme potansiyeli vardır?
A) Hepatik stellat hücreler
B) Myoepitel hücresi
C) Perisit
D) Goblet hücresi
E) Kardiyomyosit
Cevap A
Karaciğerde bulunan İto (hepatik stellat) hücreleri: Disse
aralığında bulunur. Sitoplazmalarında lipid damlacıkları (A
vitamini deposu) bulunur. Bu hücreler karaciğer yetmezliğine
neden olabilecek durumlarda myofibroblast transformasyonu
geçirerek yoğun kollajen ve elastin salgılayarak fibrozise katkıda
bulunur.
19. Solunum yollarında Clara hücrelerinin ilk izlendiği yer
neresidir?
A) Trakea
B) Bronş
C) Terminal bronşiol
D) Respiratuar bronşiol
E) Duktus alveolus
Cevap C
Clara hücreleri, son yıllarda Club hücreleri denmeye başlandı,
solunum yollarında ilk olarak terminal bronşiollerde izlenir.
Bunlar bölünebilme yeteneğinde, kök hücre olarak da algılanan
ve ayrıca sürfaktan sentezleyen hücrelerdir. Bu hücreler terminal
bronşiolde aşağılara doğru ilerledikçe artar. Respiratuar
bronşiolde de izlenen bu hücreler yine respiratuar bronşiolün
distaline doğru indikçe oldukça artmış olarak izlenir.
20. Aşağıdaki hücrelerden hangisi kanın bir hücresinin dokuya
çıktıktan sonra farklanmasıyla oluşmuştur?
A) Mast hücresi
B) Histiyosit
C) Myofibroblast
D) Adiposit
E) Ostaoblast
Cevap B
Histiyosit bağ dokusunda yerleşik makrofajlardır. Makrofaj
hücreleri kandaki monositlerin dokuya geçerek farklanmasıyla
oluşurlar.
21. Aşağıdaki hücrelerden hangisi erkek üreme yollarına ait
değildir?
A) Sertoli hücreleri
B) Leydig hücreleri
C) Bazal hücreler
D) Goblet hücreleri
E) Silyalı hücreler
Cevap D
Sertoli hücreleri testiste seminifer tübülleri döşeyen
hücrelerken, Leydig hücreleri peritübüler intertisyel hücrelerdir
ve testosteron salgılar.
49DENEME SINAVI – 46
Erkek üreme yolları yalancı çok katlı epitelle döşelidir, bu
epitelde kısa boylu olanlara bazal hücreler denir. Bu yollar
sterosilyayla döşelidir ve dolayısıyla silyalı hücreler de izlenir.
Öte yandan goblet hücreleri glikoprotein mukus salgısı yapan
hücreler olup solunum yollarında, barsaklarda ve konjonktiva da izlenir.
22. Aşağıdaki yapılardan hangisi embriyoner gelişimin 3.
haftasında izlenmez?
A) Farinks arkı
B) Nöral krest
C) Notokord
D) Somit
E) İlkel çizgi
Cevap A
Embriyoner gelişimin 3. haftasının başında ilkel çizgi
oluşur, böylece 3 germ yaprağı oluşmaya başlar. Bunlardan
ektodermden nöral ektoderm dönüşümü sırasında nöral krista
meydana gelir. Yine endodermin mezoderme girmesi sonucu
notokord oluşur. Mezodermin paraksiyel kısımlarından somitle
gelişmeye başlar.
Farinks arklarının gelişmesiyse organogenez yani 4. haftayla
beraber olur.
23. Aşağıdaki maddelerden hangisi büyük damarlarda
vazodilatasyon yaparak lokal etkiyle oluşan mikrovasküler
kan akımı artışını destekler?
A) Bradikinin
B) Nitrik oksit
C) Endotelin–I
D) Anjiyotensin–II
E) Antidiüretik hormon
Cevap B
Doku kan akımı otoregülasyonu ve nitrik oksit desteği:
Prekapiller sfinkterin açılıp kapanması K+, adenozin, lokal
CO2 artışı, hipoksi ve laktat artışı gibi doku faktörlerinin
miktarına bağlıdır. Doku faktörlerinin artması doku
metabolizmasının aktif olduğunu ve fazla kanlanması gerektiğini
gösterir ve prekapiller sfinkterde dilatasyona neden olur.
Ancak, mikrovasküler kan akımındaki bu artışın büyük
damarlarda vazodilatasyon yapılarak desteklenmesi gerekir.
İşte bu etkiyi kanın sürtünme stresinin de salınmasında önemli
etkisinin olduğu nitrik oksit yapar.
Prekapiller sfinkterlerin yerleşimi.
24.
Verilen şekilde elektrokardiografinin hangi derivasyonu
kullanılmaktadır?
A) DI
B) DII
C) DIII
D) aVR
E) aVL
Cevap A
EKG ve Derivasyonlar:
EKG’de tek elektrotla potansiyel farkı kaydediliyorsa unipolar,
iki elektrot arasındaki potansiyel fark kaydediliyorsa bi–polar
derivasyon denir.
50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Standart bipolar ekstremite derivasyonları:
DI : Sağ kol (–), Sol kol (+),elektrodlarla alınır.
DII : Sağ kol (–), Sol bacak (+),elektrodlarla alınır.
DlII : Sol kol (–), Sol bacak (+),elektrodlarla alınır.
25. Kan basıncının düşmesi sonucu vazomotor merkezin
uyarılıp sempatik sistemin devreye girmesiyle kan
basıncının normale dönmesine benzer ilişki aşağıdaki
olaylardan hangisinde görülür?
A) Ovulasyon öncesi artan östrojen miktarının LH seviyesini
artırması
B) Serviksin gerilmesiyle oksitosin salgısının artması
C) Kan glikoz düzeyinin düşmesiyle insülin salgısının
baskılanması
D) Koagülasyonda trombinin kendini oluşturan
mekanizmaları aktive etmesi
E) Hemoglobine bağlanan bir oksijenin diğer oksijenin
bağlanmasını kolaylaştırması
Cevap C
Fizyolojik Kontrol Mekanizmaları: Negatif feed–back ve
Pozitif feed–back.
Vücutta homeostazisi koruyabilmek için negatif feed–back,
pozitif feed–back ve ileri besleme (feed–forward) kontrol
mekanizmaları rol alır. Soruda verilen, kan basıncının düşmesi
sonucu vazomotor merkezin uyarılıp sempatik sistemin devreye
girmesi negatif feed–back için en önemli örneklerden biridir.
Dolaysıyla, C seçeneğindeki kan glikoz düzeyinin yükselmesi ile
insülin salgısının artması da buna benzer bir negatif feed–back
örneğidir. Diğer taraftan, fizyolojik koşullarda pozitif feed–back
çok az olayda görülür. Bunlarda;
• Kanın pıhtılaşması (trombin oluşumu)
• Doğum (serviksin gerilmesi – oksitosin salgısının artması
ve uterusun kasılması)
• Aksiyon potansiyelinde depolarizasyonun oluşumunda
voltaj kapılı Na+ kanallarının açılması
• Ovulasyon öncesi östrojen ve LH seviyesinin artışı
• Hemoglobine bağlanan bir oksijenin diğer oksijenin
bağlanmasını kolaylaştırması
26. Kronik mitral stenozu olan bir kişide pulmoner
kapiller basıncın 40–45 mmHg’ya kadar çıkmasına
rağmen (normal= 7 mmHg) ölümcül pulmoner ödem
oluşmamasının en önemli nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pulmoner kapiller onkotik basıncının artması
B) İnterstisyel sıvı onkotik basıncının azalması
C) İnterstisyel sıvı basıncının çok fazla negatif olması
D) Lenf damarlarının sıvı taşıma kapasitesinin artması
E) Pulmoner kapiller dilatasyonundan dolayı kan akımının
çok hızlı olması
Cevap D
Pulmoner ödem nedenleri:
Pulmoner venöz ve kapiller basınçta artışa neden olan
mitral stenoz ve sol kalp yetmezliği,
Pulmoner kapiller membranın haraplanmasına neden olan
pnömoni gibi enfeksiyonlar ve klorin veya kükürtdioksit gazı gibi
zehirli gazların solunması.
Kronik mitral stenozu olan bir kişide pulmoner kapiller
hidrostatik basıncın 40–45 mmHg’ya kadar çıkmasına rağmen
(normal= 7 mmHg) ölümcül pulmoner ödem oluşmamasının
en önemli nedeni akciğerdeki lenf damarlarının sıvı taşıma
kapasitesinin yaklaşık 10 kat artmasıdır.
Ancak, akut sol kalp yetmezliğine neden olan bir durumda
bu kapasite artışı oluşmadığından dolayı pulmoner kapiller
hidrostatik basıncın 20–25 mmHg’nın üzerine çıkması bile hızlı bir
şekilde öldürücü düzeyde pulmoner ödeme neden olur.
51DENEME SINAVI – 46
27. Düz kas hücrelerinde aksiyon potansiyelinin oluşmasında
en fazla etkiye sahip olan iyon kanalı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Potasyumun difüzyon kanalları
B) Voltaj kapılı sodyum kanalları
C) Ligand kapılı sodyum kanalları
D) Ligand kapılı kalsiyum kanalları
E) Voltaj kapılı kalsiyum kanalları
Cevap E
Düz Kasta Kasılma ve Gevşeme
Düz kas hücrelerinde aksiyon potansiyelinin oluşmasında
en fazla etkiye sahip olan iyon kanalı voltaj kapılı kalsiyum
kanallarıdır. Hücre içine giren Ca++
iyonları kalmoduline
bağlanır. Ca++–
kalmodulin kompleksi, inaktif durumdaki miyozin
hafif zincir kinazı aktive eder. Böylece, miyozin fosforillenir ve
miyozin ATPaz’ın aktivasyonu artırılır. Sonuçta, miyozin–aktine
bağlanır ve kasılma gerçekleşir.
Düz kasta bulunan myozin hafif zincir fosfataz, myozini
defosforile ederek kası gevşetir. Ancak, defosforilasyon gevşeme
için her zaman yeterli olmaz. Düz kas içinde kalsiyum azalsa
bile aktin–myozin köprüleri kalmaya devam eder. Bu olaya
latch fenomeni (kilitlenmiş çapraz köprü) denir. Bu durum ATP
tasarrufu sağlar. Düz kasta voltaj bağımlı sodyum kanalları da
aksiyon potansiyeli oluşturabilmesine rağmen sayısı kalsiyuma
göre daha azdır.
Düz kasta uyarılma, kasılma ve gevşeme.
28. Aşağıdakilerden hangisi presinaptik akson terminalinde
nörotranmitterlerin depolandığı veziküllerin membranına
ait bir proteindir?
A) Sinapsin
B) Sintaksin
C) SNAP–25
D) Kalmodulin
E) Sinaptobrevin
Cevap E
Kimyasal Sinaps:
Nörotransmiterler presinaptik nöronun akson terminalinde
veziküllerde depolanır. Bu veziküllerin membranlarında
sinaptobrevin (v–SNARE), sinaptotagmin, rab–3 ve sinaptoporin
proteinleri vardır. Akson terminali membranında ise sintaksin
(t–SNARE) ve SNAP–25 proteinleri bulunur.
Sinapsin ve kalmodulin ise akson terminalinin
stoplazmasında bulunan ve kalsiyum ile etkileşerek ekzositozu
uyaran proteinlerdir.
Şekil. Kimyasal sinapstan nörotransmitter salınımı.
29. Otuz yaşında, kol, bacak, gövde ve yüz kaslarında ani istemsiz
kasılmalar ve düzensiz yürüme gibi motor hareketlerde
bozukluk ve muhakeme gücünün bozulması ve bellek
problemleri gibi kognitif şikâyetler ile gelen erkek bir hastada;
CAG trinükleotit sayısında artış bulunmuştur.
Buna göre bu hastada aşağıdaki beyin bölgelerinden
hangisinin hasarı ve hangi tip nöronların etkilenmiş olması
en olasıdır?
A) Substantia nigra Dopaminerjik
B) Striatum Kolinerjik ve GABAerjik
C) Striatum Dopaminerjik ve GABAerjik
D) Subtalamik nükleus Kolinerjik ve GABAerjik
E) Subtalamik nükleus Dopaminerjik ve Kolinerjik
Cevap B
52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Bazal Ganglionlar
Striatum (nüc. kaudatus, putamen) globus pallidus, nüc.
subtalamikus ve substantia nigra’dan oluşur.
Bazal ganglionlar, talamus aracılığı gönderdikleri sinyaller
sayesinde motor korteksle beraber hareketin planlanması ve
eşgüdüm halinde yapılmasını sağlarlar. Ayrıca, nükleus kaudatus,
duygulanım ve bilişsel fonksiyonlardan da sorumludur.
Soruda verilen klinik ve laboratuvar bulguları Huntington
hastalığına aittir. Huntington koresinde, striatumdaki kolinerjik
ve GABAerjik liflerde dejenerasyon vardır. Striatumdan, globus
pallidus internaya giden GABAerjik inhibisyonun kalkması
hiperkinetik koreiform hareketlerin nedenidir. Ayrıca,
nükleus kaudatustaki dejenerasyon duygulanım ve bilişsel
fonksiyonlarda bozukluğa neden olur.
30. Sinaptik aralığa salınan glutamatın etkisinin
sonlandırılmasında aşağıdaki mekanizmalardan hangisi en
fazla etkilidir?
A) Astrositlerdeki AMPA reseptörlerine bağlanması
B) Postsipatik hücrede NMDA reseptörlerine bağlanması
C) Postsipatik hücrede metabotropik reseptörlerine
bağlanması
D) Sodyuma bağımlı glutamat taşıyıcıları ile astrositlere
taşınması
E) Presinaptik akson ucana re–uptake mekanizması ile geri
alınması
Cevap D
Astrositler, nöronları besleyici maddeleri üretir, K+
gibi iyonları, glutamat ve GABA gibi nörotransmitterleri
yakalayarak ortamın yeterli iyon ve nörotransmitter derişiminin
sürdürülmesine yardımcı olurlar. Glutamatın etkisi, Na+ bağımlı
glutamat taşıyıcıları ile astrositlere taşınarak sonlandırılır.
Astrositler aracılığı ile glutamatın uzaklaştırılması.
31.
Glomerüler filtrasyon hızı (GFR) ile plazma kreatin
konsantrasyonu arasındaki ilişkiyi gösteren grafik için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) GFR’nin artması kreatin klirensini artırmaktadır.
B) GFR’nin artması kreatin klirensini azaltmaktadır.
C) GFR’nin azalması plazma kreatin miktarını da
azaltmaktadır.
D) Plazma kreatin miktarı GFR’den bağımsız olarak
yükselmektedir.
E) Plazma kreatin miktarı ile GFR doğru orantılı olarak
değişmektedir.
Cevap A
KLİRENS:
Plazmadaki bir maddenin klirensi “bir dakikada o maddeden
temizlenen plazma miktarıdır”.
Glomerüler filtrasyon hızını değerlendirmek için daha pratik
olan kreatin klirensi kullanılır. Kreatin, kas metabolizmasında
oluşan bir maddedir. 125 ml/dk hızla glomerülerde filtre olur.
Sorudaki grafikte direkt olarak kreatin klirensi değilde
plazma kreatin konsantrasyonu ile GFR arasındaki ilişki
verilmiştir. Dolaysıyla, A seçeneğinde verilen GFR’nin artışı,
plazma kreatin konsantrasyonunu azaltacak yani kreatin
klirensinin artmasına neden olacaktır.
53DENEME SINAVI – 46
32. Karaciğerde üretilen ve aktive olduğunda, Faktör 5 ve faktör
8’in inaktivasyonu yoluyla antikoagülan etki gösteren
plazma proteini aşağıdakilerden hangisidir?
A) Heparin
B) Plazmin
C) Protein C
D) Antrombin III
E) Doku plazminojen aktivatörü
Cevap C
Antikoagulan Sistem ve Pıhtının Eritilmesi:
İntravasküler koagülasyonu önleyen en önemli maddelerden
biri karaciğerde üretilen ve Faktör 5 ve faktör 8’in inaktivasyonu
yoluyla etki gösteren protein C’dir.
Endotelden salınan trombomodulin, trombine bağlanarak
inaktif durumda olan protein C’yi aktifler. Protein S bu aktivasyon
sırasında kofaktör görevi yapar.
Aktif protein C, Faktör V ve VIII’i proteaz etkisiyle inaktif
hale getirir.
Ayrıca, protein C, doku plazminojen aktivatörünü (t–PA)
aktifler. Aktif t–PA ise plazminojeni, plazmine dönüştürür.
Plazmin, pıhtıdaki fibrin iplikciklerinin yanı sıra kandaki
fibrinojeni (Faktör–I), protrombini (Faktör–II), Faktör V, VIII
ve XII gibi maddeleri sindirir. Böylece, koagulasyon kaskadı
sınırlandırılmış olur.
33. Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP
sentezlenen basamağı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Glukokinaz
B) Fosfofruktokinaz
C) Gliseraldehit 3 fosfodehidrogenaz
D) Fosfogliserat kinaz
E) Aldolaz B
Cevap D
Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP sentezlenen
basamağı fosfogliserat kinaz’dır.
A ve B şıkkı; glikolizin hız kısıtlayıcı ve ATP harcanan
basamaklarıdır.
C şıkkı; Glikolizde NADH sentezlenen basamağıdır.
34. Aşağıdaki enzimlerden hangisi heksoz monofosfat yolunun
düzenelyicisidir?
A) Glukokinaz
B) Asetil coA Karboksilaz
C) Glukoz 6 fosfodehidrogenaz
D) HMG coA redüktaz
E) Transketolaz
Cevap C
HMY düzenleyici enzimi Glukoz 6 fosfo dehidrogenaz’dır.
Oksidatif evre enzimidir. Reaksiyon esnasında NADPH sentezlenir.
A şıkkı; Glikolizin ilk hız kısıtlayıcı enzimidir.
B şıkkı; Yağ asidi sentezinin hız kısıtlayıcı enzimidir.
D şıkkı; Kolesterol sentezinin hız kısıtlayıcı enzimidir.
E şıkkı; HMY non oksidatif evre enzimidir. Kofaktör olarak B1
(tiamin) kullanır.
35. Otuz sekiz yaşında erkek hastanın yapılan fizik muayenesinde
gözünde küçük opak halkalar ve aşil tendonunda noduler
lezyonlar dikkati çekmiştir.
Bu hastanın tedavisindeki amaç aşağıdakilerden hangisi
olmalıdır?
A) LCAT enzim aktivitesini azaltmak
B) Asit lipaz seviyesini arttırmak
C) Apo CII seviyesini arttırmak
D) Apo B100 reseptör seviyesini arttırmak
E) Apo AI reseptör seviyesini arttırmak
Cevap D
54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Soru otozomal dominant familial hiperkolesterolemi
vaka çözümü üzerine kurgulanmıştır. Bu hastalarda
patognomonik bulgu; gözde opak halkalar ve tendom
ksantomlarıdır. Kanda LDL seviyesinde artış gözlenir. Tedavide
amaç, LDL’nin hücre içine alınmasını sağlayan, dolayısıyla
kandaki seviyesinin azalmasını sağlayan, apo B100 reseptörlerinin
sayısını arttırmaktır. Bunun için diet değişikliği, niasin, hücre
içi kolesterol sentez enzim (HMG–coA redüktaz) inhibitörleri
(statinler) kullanılır.
36. Aşağıdakilerden hangisi kronik alkoliklerde gözlenen
değişikliktir?
A) Yağ asitlerinin beta oksidasyonunda artış
B) Glukoneogenezin hızlanması
C) Laktat–Piruvat dönüşümünde azalma
D) Ürik asitin böbreklerden atılışında artış
E) Sitoplazmik NADH/NAD+ oranında artış
Cevap E
Etil alkol asetaldehite dönüşürken sitoplazmadaki NADH
oluşur. Sitoplazmada artan NADH/NAD miktarı bazı hücre içi
yolları etkiler;
• NADH kullanan laktat dehidrogenaz enzim aktivitesi
artar. Sonuç olarak piruvattan laktat dönüşümünü
artar ve metabolik asidoz’a eğilim gözlenir.
• Piruvattaki azalma glukoneogenezi yavaşlatır ve
hipoglisemi gözlenir.
• NADH miktarının artışı TCA siklusunu yavaşlatır.
• Kanda laktik asit artışı böbreklerden ürik asit atılımını
yavaşlatır ve hiperürisemi gözlenir. Gut hastalarında
krize eğilim gözlenir.
• Fazla üretilen asetil coA’lardan yağ asidi sentezlenir.
Kronik alkol kullanımında karaciğer yağlanmasının
nedeni budur.
37. Aşağıdaki fosfolipidlerden hangisi kardiyolipin’in yapısında
bulunur?
A) Fosfotidilkolin
B) Fosfotidilgliserol
C) Fosfotidilinisitol
D) Fosfotidilserin
E) Dihidroksiaseton fosfat
Cevap B
Fosfotidilkolin (Lesitin)
Fosfatidik asit (2 yağ asiti ve fosfat grubu) ve kolinden oluşur.
Membranda en bol bulunan fosfolipid türüdür. Vücutta kolin
deposudur. Kolin ise sinir iletiminde çok önemli görevler görür.
Akciğerdeki surfaktanın (dipalmitoil fosfotidilkolin) başlıca
lipidini oluşturur. Prematur yeni doğan bebeklerdeki eksikliği
hiyalen membran hastalığına (RDS) yol açar. Prenatal akciğer
maturasyonu lesitin/sfingomyelin oranı ile saptanır.
Fosfotidilinisitol
Fosfatidik asit ve inozitolden oluşur. Asidik bir fosfolipit
olup membranda yerleşim gösterir. Bazı hormonları etki
mekanizmasında kullanılır. İkinci haberci sistemlerinde yer
alır. Uyarı geldiğinde IP3 ve DAG’a yıkılır. IP3 sarkoplazmik
retikulumdan kalsiyum salgılanmasını sağlarken, DAG ikinci
haberci olarak protein kinaz C’yi uyarır.
Fosfotidilgliserol
Fosfatidata gliserol eklenerek sentezlenir. Ökaryotlarda
sadece mitokondride bulunan kardiyolipin de fosfatidil
gliserolden sentezlenir.
Kardiyolipin (Difosfotidil gliserol)
Normalde prokayotlarda bulunan bir fosfolipiddir.
Ökaryotlarda sadece mitokondri membranında bulunur.
Ökaryotların yapısında bulunan tek antijenik lipiddir. Sifiliz tanı
ve takip testi olarak kullanılır.
38. Epigenetik bir mekanizma olan DNA metilasyonundan
sorumlu enzim aşağıdakilerden hangisidir?
A) DNA Metil Transferaz
B) DNA Metilaz
C) DNA Glikozilaz
D) DNA Polimeraz III
E) DNA Ligaz
Cevap A
Gen ifadesi sessizleştirilmesi için kullanılan önemli bir
mekanizma DNA metilasyonudur ve DNA metil transferaz
(DNMT) enzimleri tarafından gerçekleştirilir. Genomdaki bazı
genler metillenerek sessizleştirilir ve artık protein üretemezler.
Susturulan genler doku tipine göre değişkenlik gösterir.
Örneğin, hemoglobin sentezleyen eritroid hücrelerde β globin
geni aktifken, diğer hücre tipleri hemoglobin sentezlemedikleri
için β globin geni metillenip susturulmuştur.
55DENEME SINAVI – 46
39. Dört aylık kız bebekte yapılan fizik muayenede hipotoni ve
nöbetler dikkat çekiyor. Yapılan testlerde hastanın uzun
zincirli yağ asitlerini ve fitanik asidi okside etmede defekt
olduğu gözleniyor.
Bu hastada hangi organelde patoloji olması beklenir?
A) Mitokondri
B) Peroksizom
C) Sitozol
D) Endoplazik Retikulum
E) Golgi
Cevap B
Uzun zincirli yağ asitleri ve fitanik asit peroksizomlarda
metabolize edilir. Tarif edilen klinik tablo peroksizomal bozukluğu
desteklemektedir.
Fitanik asit peroksizomlarda alfa oksidasyon ile yıkılır. Eğer
yıkımda defekt olursa, fitanik asit birikimi sonucu zeka geriliği ile
kliniğe yansıyan Refsum hastalığı meydana gelir.
40. Karbonhidrattan zengin beslenme sonrası sentezi artan
lipoprotein aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şilomikron
B) VLDL
C) HDL
D) Lipoprotein a
E) Lipoprotein x
Cevap B
Yemek sonrası barsaklardan emilen ekzojen diet lipidleri
şilomikron şeklinde taşınırken, karbonhidrat fazlasından
sentezlenen endojen lipidler VLDL şeklinde taşınır.
41. Aşağıdaki reaksiyonların hangisinde enerji kaynağı olarak
ATP kullanılmaz?
A) Glikoliz
B) Glukoneogenez
C) Protein Sentezi
D) Glikoprotein Sentezi
E) Yağ Asidi Oksidasyonu
Cevap D
Vücuttaki pek çok reaksiyonda enerji kaynağı olarak
ATP kullanılmasına rağmen bu durumun bir kaç istisnası
bulunmaktadır, dolayısıyla soru olmaktadır. Glikojen sentezi için
glukozun aktifleştirilmesinde ve glikoprotein sentezinde enerji
kaynağı olarak ATP değil, UDP kullanılmaktadır.
42. mRNA sentezi (transkripsiyon) esnasında aşağıdaki
moleküllerden hangisi kullanılmaz?
A) Kalıp DNA
B) RNA polimeraz
C) Primer
D) ATP
E) Transkripsiyon faktörleri
Cevap C
Transkripsiyon DNA kalıbındaki şifrenin bir mesaj olarak
sitoplazmaya ulaştırılmasıdır. Bunun için DNA kalıbı, DNA’nın
promotor bölgesine bağlanan RNA polimeraz, enerji kaynağı
ve trankripsiyon faktörlerine ihtiyaç duyulur fakat asla DNA
sentezindeki (replikasyon) gibi primer’e ihtiyaç duyulmaz.
43. Proteinlerin tersiyer yapısındaki iyonik bağların oluşumuna
katılan aminoasitler aşağıdakilerin hangisinde birlikte
verilmiştir?
A) Aspartat –Lizin
B) Serin –Glutamat
C) Valin–Lösin
D) Tirozin–Aspartat
E) Sistein–Sistein
Cevap A
Asidik amino asitler: Fizyolojik pH’da iyonize olup negatif
yüklüdür. Aspartik asit ve glutamik asit bu grupta yer alır. Bazik
amino asitler: Fizyolojik pH’da pozitif yüklü olup bu grupta
arginin, histidin ve lizin bulunur.İyonik bağ oluşumu pozitif ve
negative gruplar arasında gerçekleşir. Aspartat, glutamat ve lizin
iyonik bağ oluşumuna en sık katılan aminoasitlerdir.
56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
44. Translasyon sonrası modifikasyona uğramadan
ribozomlarda tRNA aracılığı ile polipeptit zincirine katılan
amino asit hangisidir?
A) Glutamin
B) Asparagin
C) Selanosistein
D) Sistein
E) Sistin
Cevap C
Selanosistein sentesi için Sistein, Selenat, ATP, spesifik tRNA
gereklidir. UGA kodonu ile tanımlanır.Karbon iskeleti serin’den
kaynaklanır. Ko–translasyon ile sentezlenir
45. I. Bu metabolik yolda üre sitozolde sentezlenir.
II. Sentez döngüsünde toplam 4 ATP tüketilir
III. Sentez sırasında ürenin azotlarından biri aspartat
aminoasidinden kaynaklanır.
Üre sentezi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri
yanlıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
Cevap B
Üre molekülünün bir azotu serbest NH3’den, diğer
azotu aspartat’dan karbon grupları CO2’den sentezlenir.Üre
siklusunun temel maddesi Ornitin, ön maddesi NH3 ve CO2’dir.
ENERJİ TÜKETİMİ ; Üre sentezi endotermik bir olaydır,1 mol
üre sentezi için 3 mol ATP ‘den sağlanan 4 yüksek enerjili fosfat
bağı kullanılır. Üre sentezi sitozolik arginaz etkisikle gerçekleşir.
46. Çizgili kasta aktin filamenti ile ilişkili olmayan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) F–aktin sarmalı
B) G–aktin molekülü
C) Troponin kompleksi
D) Tropomiyozin molekülleri
E) ATPaz enzimi
Cevap E
Kas proteinleri;
Aktin ; G–aktin (Globuler,solubul )ve,F–aktin (insolubul)
olmak üzere iki tiptir. Kontraksiyonlar sırasında G–aktin, Mg
iyonları ve ATP varlığında F–aktin’ dönüşür.
Miyozin ; Kas proteinlerinin %55 ni kapsar. alfa–sarmal
yapısında 2 ağır ve 4 hafif zincirden oluşur. Globüler baş ve fibröz
kısım olmak üzere 2 kısımdan oluşur. ATP az aktivitesi vardır ve
F–aktine bağlanır.
Tropomiyozin, fibröz yapılı olup α zincir ve β zincir den
oluşur. Tüm kaslarda bulunur. F–aktinle birleşir ve aktin–miyozin
etkileşimini inhibe eder.
Troponin,Çizgili kaslarda bulunur.3 tiptir ;
• Troponin T: Tropomiyozin ve diğer troponinlere bağlanır.
• Troponin I :F– aktin –miyozin etkileşimini inhibe
eder,diğer troponinlere bağlanır.
• Troponin C :Yapısı kalmodüline benzer. Ca bağlayıcı
peptittir. 4 kalsiyum iyonu bağlar.
47. Karaciğerde bilirubin metabolizmasındaki konjugasyon
reaksiyonlarında aşağıdakilerden hangisinin doğrudan rolü
yoktur?
A) 1 yüksek enerjili bağ
B) Ligandin
C) UTP
D) Glukuronik asit
E) Glukuronil transferaz
Cevap B
Bilirubin karaciğer tarafından bir taşıyıcı sistem vasıtası
ile kolaylaştırılmış transport ile alınır. Z ve Y (ligandin)
proteinlerine bağlanarak hepatositlerde taşınır. Y proteinine
daha fazla bağlanır.Bu proteinin glutatyon peroksidaz ve
glutatyon transferaz aktiviteside vardır. Bilirubine polar gruplar
eklenerek bilirubine polar gruplar eklenerek bilirubinin suda
çözünürlüğü arttırılır.Reaksiyon konjugasyon olayıdır. Düz ER’de
UDP–glukuronil transferazlar ile 2 molekül glukuronik asid’in
propiyonil KoA rezidüleri ile esterleşerek yapıya sokulması
sonucunda suda erir bilirubin glukuronidleri oluşur.
57DENEME SINAVI – 46
48. Antikoagulan bulunan bir tüp santrifüj edildiğinde elde
edilen hangisidir?
A) Plazma
B) Serum
C) Total kan
D) Lokosit paketi
E) Eritrosit paketi
Cevap A
Antikoagulan içeren tüp santrifüj edildiğinde plazma elde
edilir.
Antikoagulan Analizler
Heparin Anti–trombin IIIElektrolit tayini ve eritrosit frajilitesi
EDTA Ca–bağlarHb, RBC, WBC, Htc, periferik yayma
Sodyum fluorür Ca–bağlarGlukoz analizleri için
İyodoasetat Antiglikolitik
Oksalat Ca– bağlarHb, RBC, WBC, Htc
Sitrat Ca–bağlarSedimantasyon, Koagulasyon testleri
49. Enzimlerin Km değeri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Küçük Km değeri düşük ilgiyi, büyük Km değeri yüksek
ilgiyi gösterir.
B) Maksimum hızın yarısını veren substrat
konsantrasyonudur.
C) Enzim miktarı ile değişir
D) Kompetitif inhibisyonda azalır
E) Non–kompetitif inhibitörler enzimin Km değerini değişir
Cevap B
Km değeri, tepkime hızının maksimum hızın yarısı olduğunda
ki substrat konsantrasyonuna eşittir. (molar olarak ifade
edilir). Enzim konsantrasyonu Km değerini etkilemez. Substrat,
pH, temparatür ve iyonik güce bağlıdır. Km değeri enzimin
substratına karşı gösterdiği affiniteyi ifade eder.
50. Aşağıdaki hormonlardan hangisi preprohormon olarak
sentezlenmez?
A) Büyüme hormonu
B) insulin
C) Parathormon
D) Melatonin
E) Angiotensin II
Cevap D
Polipeptit ve protein yapılı moleküller preprohormon olarak
sentezlenir. Melatonin amino asit türevi olup triptofandan
sentezlenir.
51. Yirmi beş yaşındaki bir kadın hastanın hipofiz arka lobu
hasarında hangisi beklenebilir?
A) Menstrüel siklusda bozulma
B) Hipotiroidi
C) Hipoparatiroidizm
D) Adrenal meduulanın stres yanıtında yetersizlik
E) İdrarın konsantre edilememesi
Cevap E
Hipofiz Arka Lop (Nörohipofiz) Hormonları
Oksitosin ve antidiüretik hormon hipotalamusta sentezlenen
ve hipofiz arka lobunda depolanan hormonlardır. Spesifik
hücrelerde sentezlenerek taşıyıcı proteinleri ile beraber hipofize
yönlendirilirler.
Oksitosin: Hipotalamusun paraventriküler çekirdeklerinde
prekürsor proteini olan prooksifizin olarak sentezlenir. Taşıyıcı
proteini olan Nörofizin I ( östrojen–duyarlı) ile beraber sentezlenir
ve aksoplazmik olarak nörohipofize taşınır. Hedef organlar uterus
ve meme dir. Düz kas kontraksiyonu ile sütün akışı ve doğumun
hızlandırılmasını pozitif feed back düzenleme ile sağlar. Oksitosin
reseptörlerini progesteron azaltır, östrojenler arttırır. Doğum
sonrası progesteronun azalması, östrojenin artması laktogenezin
başlaması ve devamını sağlar.
Vazopressin ; ADH : Supraoptik çekirdeklerde sentezlenen
bir hormondur. Nörofizin II ( nikotin –duyarlı) olarak
isimlendirilen bir taşıyıcı ile arka hipofize gelir. Plazma
osmolalite yüksekliği başlıca fizyolojik ADH uyarandır. Uyarı
hipotalamusta bulunan osmoreseptörler,kalp ve diğer damar
sisteminde baroreseptörler tarafından alınır. Etkisi, böbreklerde
distal tubulus ve toplayıcı kanallar üzerinedir. Emosyonel ve
fiziksel stres, asetil kolin, nikotin ve morfin ADH salınımını arttırır.
Norepinefrin ve alkol, ADH salınımını inhibe eder.
58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
52. Yüksek insülin /glukagon oranında karaciğerde
aşağıdakilerden hangisinin aktivitesinde baskılanma
gözlenir?
A) Glikojen fosforilaz
B) Fosfofruktokinaz II
C) Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz
D) Glikokinaz
E) Piruvat kinaz
Cevap A
İnsulinin Metabolik Etkileri
a- Karbohidrat metabolizması üzerine olan etkileri; Başlıca
etkisi Kan glukoz düzeyini düşürmektir. Bu amaçla;
- Glikolizi arttırır, karbohidrat kullanımını arttırır.
- Glukoneogenezi azaltır;anahtar enzimlerin gen
transkripsiyonlarını önler.
- Glikojenezi arttırır, glilojen yıkılımını inhibe eder
(glikojen fosforilazı inhibe eder.)
- Kas ve yağ dokusuna transport protein sentezini
arttırarak (Glut– 4) glukoz transportunu arttırır.
- Pentoz fosfat yolunun aktivitesini arttırır.
b- Lipid metabolizması üzerine olan etkileri
- Karaciğer lipogenezini arttırır.
- Lipoprotein lipaz aktivitesini arttırır.
- Yağ dokusunda lipolizi inhibe eder.
c- Protein metabolizması üzerine olan etkileri
- Anabolizan etkilidir; Hücreye aminoasid girişini ve gen
transkripsiyonunu arttırır.
- Hücrelerin büyüme ve gelişmesini sağlar. IGF I
glukoliz ve glikogenez üzerinde etkilidir.
- İnsülin tarafından aktiviteleri değiştirilen enzimler
d- cAMP metabolizması
- Fosfodiesteraz aktivitesini arttırır.
- Protein kinaz A aktivitesini azaltır.
53. Hangi enzimin koenzimi biotin değildir?
A) Propionil KoA karboksilaz
B) Metil malonil KoA mutaz
C) Piruvat karboksilaz
D) 3–metil krotonil KoA karboksilaz
E) Asetil KoA karboksilaz
Cevap B
Fonksiyonu
Karboksilaz enzimlerinin kofaktörüdür. Karboksilaz enzimleri
multienzimlerdir. Karboksilat iyonu önce biotine aktarılır
(enzimin biotin karboksilaz aktivitesi ile) ve karboksibiotin oluşur.
Transkarboksilaz aktivitesi ile moleküle CO2 aktarılır.
• Piruvat karboksilaz: 3 karbonlu bileşiklerin glukoza
dönüşümünü sağlar. Mitokondrial yerleşimlidir.
• Asetil KoA karboksilaz: Yağ sentezinde hız kısıtlayıcı
enzimdir. Hem mitokondri hemde sitozolde bulunur.
• Propiyonil KoA karboksilaz: Propiyonatın sitrik asit
siklusuna girişini sağlar. Mitokondriyal yerleşimlidir.
• β–metil krotonil KoA karboksilaz: Lösin ve isoprenoid
bileşiklerin metabolizmasında yer alır. Mitokondrial
yerleşimlidir.
Karboksilaz reaksiyonlarında biotin yanı sıra HCO–3, ATP ve
Mg+2 gereklidir.
Vitamin eksikliği; Depresyon, hallusinasyon, kas ağrısı ve
dermatit yaygın belirtilerdir
54. Aşağıdakilerden hangisi sepsiste ayırıcuı tanıda değerlidir?
A) a–ankimotripsin
B) Fibrinojen
C) Transferin
D) Prokalsitonin
E) Ferritin
Cevap D
Prokalsitonin, 116 amino asitten oluşan, moleküler ağırlığı 13
kDa olan bir proteindir ve tiroid bezinde sentezlenen kalsitoninin
prohormonudur. CRP ve prokalsitonin inflamasyonun önemli
göstergeleri arasında yer almaktadır. Sepsis tanısında plazma
prokalsitonin düzeyinin özgüllük (%78) ve duyarlılığının (%97)
yüksek olduğu ve SIRS ile sepsis ayrımında önemli yarar sağladığı
ve inflamasyonu göstermede CRP’ye göre daha üstün olduğunu
gösterilmiştir.
55. Aşağıdakilerden hangisi artroskopi dezenfeksiyonu
amacıyla kullanılmaz?
A) Gluteraldehid
B) Orto–fito aldehid
C) Perasetik asid
D) Benzalkonyum klorür
E) %6 Hidrojen peroksid
Cevap D
59DENEME SINAVI – 46
Artroskoplar steril olmak zorundadır ve bu nedenle yüksek
düzeyde dezenfaktan gerekir. Benzalkonyum klorür bu amaçla
kullanılmaz.
56. Aşağıdaki enfeksiyonlardan hangisinin oluşumunda
transdüksiyon işlemi gereklidir?
A) Şarbon
B) Tetanoz
C) Botulismus
D) Veba
E) Bruselloz
Cevap C
Difteri– EHEC– GAS erirojenik toksin üretimi– Kolera ve
Botulismus oluşumunda LİZOJEN fajla indüklenme yani
TRANSDÜKSİYON işlemi gereklidir.
57. Yoğun bakımda yatan ve mekanik ventilatöre bağımlı
pnömoni gelişen hastada yatışının 10. günüde pnömoni
meyadan gelmiş balgam ve kanında nonfremantatif gram
negatif basil üremiştir. Hastaya verilen İmipenem tedavisi
ile hiç bir iyileşme olmamış ancak daha sonra başla ko–
trimaksazol ile dramatik bir düzelme elde edilmiştir.
En olası etken aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Stenotrophomonas
B) Klebsiella
C) Proteus
D) Acinetobacter
E) Pseudomonas
Cevap A
Stenotrophomonas Oksidaz (–), hareketli nonfermentatif
gram (–) basil. Ürerken metiyonine ihtiyaç duyar.Karbapenemlere
doğal dirençlidir. Bu bakteriye karşı ilk seçilecek antibiyotik
ko–trimaksazoldür. Colistin, Ciprofloksasin ve Aztreorom
kullanılabilir.
58. Elli beş yaşındaki erkek hastanın sık tekrarlayan
enfeksiyonların ardından kalsiyum fosfat taşı gelişmiş ise
hangi bakteriyi etken olarak düşünmek gerekir?
A) Proteus mirabilis
B) Proteus vulgaris
C) Ureplasma ürealyticum
D) Escherichia coli
E) Klebsiella pneumoniae
Cevap C
Üreoplasmalar, Nongonokoksik–nonklamidyal üretrite yol
açar. Böbreklerde kalsiyum fosfat taşına yol açar.Kadınlarda
PİH, korioamnionite, düşük doğum ağırlıklı bebeğe yol açar.
Tedavide ilk tercih tetrasiklindir.
59. Akut epiglottit düşünülen bir hastada, etkenin izolasyonu
ve tanımlanması için en uygun klinik örnek aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kan kültürü
B) Nazofarengeal aspirat
C) Boğaz sürüntüsü
D) Boğaz çalkantı suyu
E) Endotrakeal aspirat
Cevap A
Akut epiglottit tanısında boğaz sürüntüsü, enfeksiyonun
daha da aşağılara yayılmasına neden olacağı için kontrendikedir.
Uygun olan kan kültürü yapmaktır. Kan kültürü ayrıca sepsis,
bakteriyemi ve endokardit tanıları için de kullanılır.
Nazofaringeal aspirat, Boğmaca için uygundur (öksürtme
plakları artık kullanılmamaktadır).
Boğaz sürüntüsü kriptik tonsillit, difteride etkenin izolasyonu
için yapılır (difteri tanısı toksin varlığının gösterilmesiyle, yani
ELEK testinde presipitasyon bantlarının gösterilmesiyle konur).
Boğaz çalkantı suyu, viral üst solunum yolu hastalıklarının
tespitinde kullanılır.
Endotrakeal aspirat ise alt solunum yolları enfeksiyonlarında
etkenin izolasyonu için yapılır.
60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
60. Bruselloz nüksü düşünülen hastada öncelikle hangi test
istenmelidir?
A) Rose bengal
B) Wright testi
C) 2 Merkapto etanollü wright
D) Coomslu wright
E) Weil feliks
Cevap C
Hastalığı geçirenlerde Wright testi uzun süre pozitif kalır.
Reinfeksiyonla geçirilmiş enfeksiyonu ayırmak gerektiğinde,
pozitiflikleri ayırmak için 2Merkapto Etanollü wright (2ME) testi
kullanılır. IgG varlığı aktif enfeksiyonu gösterir. Brusellozda
hastalık iyileştiğinde ıgG antikorları kaybolmasına rağmen
IgM antikorları yıllarca kanda kalır. Bu nedenle nüksler ve
reinfeksiyon Ig G varlığı ile tanınır.
61. Aşağıdaki bakterilerden hangisinde aksiyel flaman
bulunur?
A) Mycoplasma
B) Mycobacterium
C) Leptospira
D) Brucella
E) Streptokok
Cevap C
Boriella, Treponemalar ve Leptospiralarda hareket özelliğini
sağlayan aksiyal Flamanlardır.
62. Vaginal akıntısı olan bir kadın doğum yapmış ve doğumdan
sonra yeni doğanda konjuktivit ve pnömoni gözlenmiştir.
En olası patojen hangisidir?
A) T. pallidum
B) Herpes simplex tip II
C) Chlamydia trochomatis DK tipleri
D) Human papilloma virüs
E) Hemophilus ducreyi
Cevap C
C. trochamatis DK ve tipleri genital enfeksiyonların yanı sıra
YD döneminde konjuktivit ve yenidoğanın pnömonisine neden
olabilmektedir.
63. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin tanısında kapsül şişme
reaksiyonu kullanılmaz?
A) S.pneumoniae
B) H.influenzae tip B
C) N.meningitidis
D) B.anthracis
E) Grup B Streptekok
Cevap D
Sayılan bakteriler içinde kapsülü antijenik özellik
göstermeyeni B. anthracisdir. Aslında kapsül poly D glutamik asit
olmasına rağmen antijenik değildir.
Kapsül şişme reaksiyonu beklenmez.
64. Bir sınıftaki bütün öğrencilere meningekok aşılması
yapılmasına rağmen ertesi yıl 4 çocukta meningekoksemi
görülmüş ise hangi seroptipin etken olması en olasıdır?
A) A
B) B
C) C
D) D
E) E
Cevap B
Serogrup B hariç diğer meningekoklarda kapsül
polisakkarittir. Oysa serogrup B siyalik asittir ve aşılamadan
etkilenmez.
65. AIDS hastasında yutkunma zorluğu gelişmiş ve yapılan
ösefagoskopide beyaz plakların eşlik ettiği ciddi bir ösefajit
saptanmış ise en olası etken hangisidir?
A) Aspergillus niger
B) Candida albicans
C) HSV
D) Coccioides immitis
E) CMV
Cevap B
AIDS hastasında ösefajitin en sık nedeni kandidalardır ve
yaptıkları enfeksiyon genellikle beyaz plaklarla seyreder.
61DENEME SINAVI – 46
66. Aşağıdakilerden hangisi Hepatit C tedavisinde kullanılan
ilaçlardan biridir?
A) Tenofovir
B) Bocepravir
C) Telbuvidin
D) Entekavir
E) Gansiklovir
Cevap B
Hepatit C tedavisinde kullanılan başlıca ilaçlar İnterferon alfa,
ribavirin, pegile interferon alfa, telepravir, bocepravir, sofosfobuvir
kullanılmaktadır. HBV tedavisinde kullanılan ilaçlar tenofovir,
interferon alfa, Telbuvudin, etekavir ve adefovir’dir. Gansiklovir ise
CMV tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.
67. Karaciğer biyopsisinde yaygın buzlu cam manzarası varsa
hangisini ön planda düşünmek gerekir?
A) Kronik HBV enfeksiyonu
B) Kronik HCV enfeksiyonu
C) Hepatit Delta koinfeksiyonu
D) Akut HAV enfeksiyonu
E) Akut Hepatit E enfeksiyonu
Cevap A
Hepatit B enfeksiyonunda hepatosit çevresi HBV virüsü yüzey
antijeni olan HBsAg ile sarılarak oluşturulan lezyon buzlu cam
görünümüne neden olur.
68. Primer amip menenjiti tedavisinde kullanılabilecek en
uygun ilaç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Diloksanit furoat,
B) İodoquinol
C) Paramomisin
D) Metronidazol
E) Amfoterisin B
Cevap E
Naegleria fowlerii, primer amip menenjiti etkenidir. Tatlı su,
şehir suyu, göl suyunda var. Sulardan, olfaktör sinir aracılığıyla
MSS’ye bulaşır. En etkin ilaç amfoterisin B’dir. Tedavide
metronidazolün yeri yok (aerop amip). Mortalitesi oldukça
yüksektir (%99) .
69. Balatidium coli ile ilgili ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) Domuzdan bulaşır.
B) İnsanı enfekte eden en büyük protozondur.
C) Aeroptur
D) Kolit yapar.
E) Tedavide tetrasiklin kullanılabilir
Cevap C
Domuzdan bulaşır ve ara konağı yok.İnsanı enfekte
eden en büyük protozondur***.Silili tek insan protozonudur.
Aneoroptur. İnsandan insana bulaşır. Kolit yapar. Tetrasiklin veya
metronidazol kullanılır.
70. Sıtmanın endemik olduğu yere giden bir seyahat öncesinde ve
seyahat boyunca meflokin profilaksisi almıştır.
Profilaksiye ne kadar daha devam etmek gerekir?
A) 1 hafta
B) 10 gün
C) 4 hafta
D) 2 ay
E) 6 ay
Cevap C
Klorokin’e dirençli sıtmanın endemik olduğu yere gideceklere
seyahatten 2 hafta önce başlanır. Seyahat boyunca ve seyahatten
döndükten 4 hafta daha meflokin ya da doksisiklin verilmelidir.
71. Tip 3 immun reaksiyonda effektör görevi üstelenen hücre
hangisidir?
A) Makrofaj
B) Th1
C) Th2
D) Nötrofil
E) NK
Cevap D
Tip III Aşırı Duyarlılık (İmmun kompleks hastalığı) IgG veya
IgM tipi antikorlar, antijenle birleşir ve buna kompleman da
eklenince vücutta bazal membranlı organlarda birikir. Ortada
bolca C3a, C5a birikir. Ortama bolca lökosit ve bolca Mast
hücreleri gelir. Bölgeden histamin salınır ve damar geçirgenliği
artar. Tip III aşırı duyarlılığın başlıca örnekleri serum hastalığı,
arthus reaksiyonu, SLE’ye bağlı glomerülonefrit’dir. Tip III immun
reaksiyonda effektör hücre nötrofillerdir.
62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
72. Aviditesi en yüksek antikor aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ig M
B) Ig G
C) Ig D
D) ıg E
E) Ig A
Cevap A
Çok valanslı bir antijenin çok valanslı bir antikorla birleşme
isteğine avidite denir.
Diğer bir tanımla bir antikordaki bütün Fab’ların bağlama
gücüne de avidite denir.
Aviditesi en güçlü antikor Ig M’dir.
73. Hangisi HBV’ye etkili olduğu halde HIV virüsüne etkili
değildir?
A) Lamivudin
B) Entekavir
C) Telbuvudin
D) Emtrisitabin
E) Tenofovir
Cevap B
Entekavir: Siklopentil guanozin anaologudur. HBV DNA
polimerazını inhibe eder. Lamivudin, adefovir ve tenofovirden
farklı olarak özgün HBV inhibitörüdür. HIV virüsüne etkinliği
yoktur. Herpes virüsler, hepadnavirüsler ve lamivudin dirençli
HBV virüslerine etkilidir. Lamivudine dirençli HBV’de entekavire
direnç riski de artar.
74. Aşağıdaki antiviral ilaçlardan hangisine ait mekanizma
doğru değildir?
A) Füzyon inhibitörü –––Enfuvirtid
B) Virüsün integrasyonunu inhibusyon ––Raltegravir
C) CCR–5 ko–reseptör antagonisti –––Maraviroc
D) Matürasyon inhibitörü –––Bevirimat
E) Non nukleozit reverse transkriptaz inhübütörü–––Sakinavir
Cevap E
Proteaz inhibitörleri: Bu grupta ritonavir, sakinavir, indinavir,
lopnavir, nelfinavir bulunur. Sitokrom P 450 ile metabolize
edilirler. Rifampisin yıkımlarını artırır. Proteaz enzimi inhibe
edildiğinde non–enfeksiyoz virüs partikülleri sentezlenir. HIV–1
ve HIV–2’ye etkilidir. Bu ilaçlar hiperglisemi (diabetes mellitus),
hiperlipidemi, yağların ense, boyun ve karında toplanmasıyla
giden lipodistrofi ye (buffalo hörgücü) neden olurlar. Indinavir
nefrokalkinoza neden olur.
75. AIDS’ lilerde pnömonin en sık nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pnomcystis jeruveci
B) Candida albicans
C) Aspergillus niger
D) Mycobacterium intracellulare
E) S.pneumoniae
Cevap A
PCP: AIDS’ lilerde pnömonin en sık nedenidir. Çoğu insanda
asemptomatik olarak bulunur. Bağışıklık bozulunca aktifleşir.
Genellikle interstisyel plazma hücreli pnömoniye yol açar.
Profilaksi almayan AIDS olgularında CD4+ T lenfosit sayısının
mm’3’de200’ün altına inice görülür. AIDS’lilerde hipoksik
interstisyel pnömoniye neden olur.
Ayrıca yenidoğanlarda ve malignitelilerde rastlanır.
Hastalarda oksijen satürasyonu düşük, balgam köpüklü ve
balgamda kist ve trofozoitler vardır. Kistleri boyamak için giemsa,
methenamin–gümüşleme, gomori ve flörasanlı boyamalar
kullanılır. Tedavideko–trimoksazol, pentamidin kullanılabilir.
76. En sık sinüzit yapan mantar aşağıdakilerden hangisidir?
A) A.flavus
B) C.albicans
C) Mucorales
D) Fusarium
E) B.dermatidis
Cevap A
En sık sinüzit yapan mantar aspergilluslardır. Aspergillus
niger en sık oto mikoza(otitis externaya) sebep olan mantardır.
Aspergilluslar hif denilen hücre zincirleriyle dokulara dağılan
ipliksi mantardır.
63DENEME SINAVI – 46
77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel
adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?
A) Hiperplazi ve hipertrofi
B) Hiperplazi
C) Hipertrofi
D) Metaplazi
E) Atrofi
Cevap A
Gebelikte uterusun büyümesi düz kas hücrelerinin hem
hiperplazisi, hem de hipertrofisi ile gerçekleşir.
78. Akut iltihapta lökositlerin damar dışına çıkışı süresince
izlenen değişiklikler aşağıdaki seçeneklerden hangisinde
sırasıyla belirtilmiştir?
A) Marjinasyon–rolling–adezyon–transmigrasyon
B) Marjinasyon–adezyon–rolling–transmigrasyon
C) Rolling–marjinasyon–adezyon–transmigrasyon
D) Rolling–marjinasyon–transmigrasyon–adezyon
E) Rolling–adezyon–marjinasyon–transmigrasyon
Cevap A
Akut inflamasyondaki lökosit hareketleri sırasıyla,
marjinasyon, rolling, adezyon ve transmigrasyondur.
79. Alt ekstremitelerde tromboemboliye neden olan trombüsler
en sık aşağıdaki bölgelerden hangisinden kaynaklanır?
A) Aort
B) Femoral arter
C) Kalp
D) Koroner ater
E) Renal arter
Cevap C
Sistemik tromboembolizm, sistemik arteriyel dolaşım
içindeki emboliyi tanımlar. %80–90 kadarı intrakardiyak mural
trombüslerden kaynaklanır. 2/3’ü sol ventrikül duvar infarktı
nedenlidir. ¼ kadarı ise dilate sol atriyumdan kaynaklanır.
80. Aşağıdakilerden hangisi en sık izlenen genetik
hiperkoagulobilite nedenidir?
A) Antitrombin III defisiti
B) Protein C defisiti
C) Protein S defisiti
D) Protrombin geninde mutasyon
E) Faktör V mutasyonu
Cevap E
Hiperkoagulopatinin en sık genetik nedeni Faktör V
mutasyonudur.
81. Aşağıdakilerden hangisi Epstein Barr virüsünün neden
olduğu malignitelerden biri değildir?
A) Burkitt lenfoma
B) Hodgkin lenfoma
C) Diffüz büyük B hücreli lenfoma
D) Nazofarengeal karsinom
E) Hairy cell lösemi
Cevap E
EBV, 5 malignitede rol oynar:
• Burkitt lenfoma (Afrika tipi)
• NK hücreli lenfoma
• İmmün yetersizliğinde (AIDS, konjenital X’e bağlı immün
yetersizlik tabloları ve transplant hasta–larında) B hücreli,
diffüz büyük hücreli lenfoma
• Bazı Hodgkin lenfoma olguları
• Nazofarengeal karsinoma (güneydoğu Asya’da).
82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde
adenokarsinom gelişme riski artmıştır?
A) Pernisiyöz anemi
B) Eritroplaki
C) Marjolin ülser
D) Solar keratoz
E) Servikal displazi
Cevap A
Pernisiyöz anemi veya H. Pylori nedenli gelişen kronik atrofik
gastrit zemininde mide adenokarsinomları gelişme riski artmıştır.
Şıklarda verilen diğer preneoplastik hastalıklarda skuamöz
hücreli karsinom gelişme riski artmıştır.
64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
83. Aşağıdaki meme lezyonlarından hangisi, memede lobulleri
ve asinüsleri çevreleyen lobuler stromadan gelişir?
A) İnvaziv duktal karsinom
B) Phylloides tümör
C) Yağ nekrozu
D) Lipom
E) Fibröz tümör
Cevap B
Şekli İnceleyiniz.
NORMAL LEZYON
Terminal duktal lobüler ünit
Lobüler stroma
Meme başı ve areola: Düz kas
Büyük duktuslar ve laktiferöz sinüsler
İnterlobüler stroma
Pektoral kaslar Göğüs duvarı ve kaburgalar
Kist Sklerozan adenozis Küçük duktus papillomu Hiperplazi Atipik hiperplazi Kanser
Fibroadenom Phylloides tümör
Dukt ektazi Rekürren subareoler apseler Soliter duktal papillom Paget’s hastalığı
Yağ nekrozu Lipom Fibröz tümör Psödoanjiyomatöz stromal hiperplazi Fibromatozis Sarkom
84. Aşağıdakilerden hangisi tip II aşırı duyarlılık sonucu gelişen
hastalıklardan biridir?
A) SLE
B) Poststreptokoksik glomerulonefrit
C) Reaktif artrit
D) Arthus reaksiyonu
E) Wegener granulomatozis
Cevap E
Wegener granulomatozis , mikroskobik PAN ve Churg–
Strauss sendromu ANCA pozitif vaskulitlerdir ve Tip II aşırı
duyarlılık sonucu gelişirler.
85. Çocukluk döneminde en sık görülen primer kalp tümörü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miksoma
B) Lipom
C) Rabdomyom
D) Anjiosarkom
E) Hemanjiom
Cevap C
Rabdomyom, bebek ve çocuklarda kalbin en sık izlenen
primer tümörüdür. Histolojide spider (örümcek) görünümünde
hücreler izlenir. Kardiyak rabdomyomların tuberoskleroz ile
ilişkisi unutulmamalıdır.
86. Daha çok genç kadınlarda görülen, büyük boy arterleri
tutan, her iki kol arasında 30–40 mmHg basınç farkına
neden olabilen vaskülit aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kawasaki hastalığı
B) Buerger hastalığı
C) Takayasu arteriti
D) Romatoid vaskülit
E) Raynaud hastalığı
Cevap C
Takayasu arteriti, tipik olarak aort ve aorttan çıkan ana
arterleri, kimi zaman ise pulmoner arteri tutan bir kronik
granülomatöz vaskülittir. Aortun tutulumu aort arkına (proksimal
aort) sınırlı olabilir, ya da tüm aortu tutabilir. Sıklıkla aorttan
çıkan majör dallar, aorttan daha fazla etkilenir. Göz, koroner ve
renal arterlerde benzer etkiler bulunabilir, ileri evre olguların en
az yarısında pulmoner arter tutulumu izlenir.
Takayasu hastalarında sıklıkla izlenen bulgu, genç bayanlarda
ekstemitelerde (özellikle üst ekstremitede) parmaklarda soğukluk
ve uyuşukluktur. Her iki kol arasında 30–40 mmHg’ye varan
basınç farkları olur. Aortun distal kısımları etkilendiğinde,
ayaklarda kladikasyon izlenir. Kraniyal damarlar etkilendiğinde
görme bozuklukları ve nörolojik bulgular oluşur. Pulmoner arteri
etkilediğinde pulmoner hipertansiyon ve kor pulmonale izlenir.
87. Kadınlarda daha sık görülen, gebelikte büyüyebilen
ve ışık mikroskopik incelemede konsantrik distrofik
kalsifikasyon alanlarının izlenebildiği primer beyin tümörü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Astrositom
B) Oligodendrogliom
C) Medulloblastom
D) Meningiom
E) Epandimom
Cevap D
Meningiomlar, araknoiddeki meningeal hücrelerden oluşur.
Erişkinlerde ve kadınlarda sıktır. İntrakranial veya spinal kanalda
da oluşabilirler. Gebelikte hızlı büyürler. Progesteron reseptörleri
taşıyan tümörlerdir (gebelik kontrendike). Tümörlerde konsantrik
laminar kalsifikasyon odakları (Psammoma cisimciği) bulunabilir.
65DENEME SINAVI – 46
88. Serebral kortikal hamartomlar, kardiak rabdomyom ve
renal anjiomyolipomlarla karakterli nörokutanöz hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nörofibromatozis tip 1
B) Nörofibromatozis tip 2
C) Tuberoskleroz
D) Von Hippel Lindau hastalığı
E) Sturge–Weber hastalığı
Cevap C
Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.
NÖROKUTANÖZ SENDROMLAR (FAKOMATOZLAR)
Adı Sıklık Bulgular
Nörofibromatozis Tip 1 1/3000
• Norofibromlar (en sıkolan tm)
• Schwannomlar• Malign periferik sinir
tümörleri• Pigmente deri lezyonları• İrisin pigmente hamartomu(Lisch nodülleri)
Nörofibromatozis Tip 2 1/40000
• Sıklıkla bileteral olan 8. kranial sinirin Schwannomu (en sık)
• Meningiomlar• Spinal nörofibromlar
Tüberoz Skleroz 1/6000
• Serabral kortikal anomaliler (tüber)
• Subependimal glial tümörler• Zeka geriliği• Kardiak rabdomiyomlar• Renal anjiomiyolipomlar• Karaciğer, pankreas ve
böbrekte kistler• Deride angiofibromlar ve
lokalize• kalınlaşmalar (Shagreen
lekeleri)• Subungual fibromlar
Von Hippel–Lindau Hastalığı 1/30000
• Serebellar hemangioblastom• Retinal angiomalar• Renal hücreli kanserler• Feokremasitomalar• Visseral kistler• Epididimal tümörler
Sturge–Weber hastalığı 1/10000
• 5. kranial sinirin yayıldığı sahada kutanöz anjiomlar
• Meningial angiomatozis• Serebral kalsifikasyon• Epileptik nöbetler• Zeka geriliği
89. Epidermisde, hücrelerarası bağlantılardan desmozomların
parçalanması sonucunda keratinositlerin birbirinden
ayrılması ne şekilde isimlendirilir ?
A) Onikolizis
B) Akantoz
C) Akantoliz
D) Spongioz
E) Parakeratoz
Cevap C
Keratinositlerin intersellüler bağlantılarının kaybolması
sonucu hücrelerin ayrışması akantoliz olarak ismlendirilir.
90. Etiyopatogenezinde paramiksovirüslerin rol oynadığı
düşünülen kemik hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osteoitis deformans
B) Albers–Shönberg hastalığı
C) Osteogenezis imperfecta Tip 1
D) Osteomalazi
E) Osteoporoz
Cevap A
Paget hastalığı (Osteitis Deformans) kemik yapım ve yıkımı
ile giden, sonuçta dayanıksız ve şekli bozuk kemik oluşumu ile
karakterize bir hastalıktır.
Patogenezde paramiksovirus partikülleri ve antijenleri
bulunur. Bir çeşit yavaş virüs hastalığı olduğu düşünülmektedir.
Virüs veya viral bir antijenin osteoblastlardan İL–6 sentezini
artırdığı, bunun da osteoklast sayı ve aktivitesini uyarıp patolojik
kemik rezorpsiyonuna yolaçtığı düşünülmektedir.
91. Aşağıdaki yumuşak doku lezyonlarından hangisi, gerçek
bir neoplaziden çok reaktif bir proliferasyon olarak kabul
edilmektedir?
A) Juvenil ksantogranulom
B) Dermatofibrom
C) Noduler fasiitis
D) Dermatofibrosakom Protuberans
E) Malign fibröz histiositom
Cevap C
66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Nodüler Fasitis, genç yetişkinlerde birkaç hafta gibi kısa sürelerde hızlı büyüyen, ağrılı lezyonlardır. Daha çok üst ekstremitede
ve gövdede oluşurlar. Vakaların %10–15 kadarında lokal travma öyküsü bulunur. Basit eksizyonla tedavi edilirler. Çıkarılmayanlar
spontan olarak geriler. Bu yüzden gerçek bir neoplazmdan çok, reaktif bir proliferasyon olarak kabul edilirler.
92. Aşağıdaki tiroid kanseri tiplerinden hangisi, tiroid folikül epitel hücresinden gelişmez?
A) Papiller karsinom
B) Foliküler karsinom
C) Medüller karsinom
D) Anaplastik karsinom
E) Skuamöz hücreli karsinom
Cevap C
Medüller karsinom dışındaki tiroid kanserleri tiroid folikül epitelinden gelişir. Medüller karsinom ise parafolliküler C hücrelerinden
gelişir.
93. Öksürük, hemoptizi, dispne ve hematüri şikayeti ile doktora başvuran 25 yaşındaki erkek hastaya yapılan böbrek biyopsisinde,
immunfloresan incelemede bazal membranda lineer IgG ve C3 birikimi saptanıyor.
En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Wegener granulomatozis
B) Berger hastalığı
C) Membranöz glomerulonefrit
D) Goodpasture sendromu
E) Lipoid nefroz
Cevap D
Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.
67DENEME SINAVI – 46
Glomerülonefritler
Hastalık Sık Görülen Klinik Bulgular
Patogenez Glomerüler Patoloji
Işık M. Floresan M. Elektron
Poststreptokokal GN Nefritik sendrom İmmün kompleks Diffüz proliferasyon; lökositik infiltrasyon
Mezengium ve BM’da granüler IgG ve C3 birikimi
Subepitelyal hörgüçler
Goodpasture sendromu
RPGN Anti–GBM COL4–A3 antijen
Ekstracapiller proliferasyon; kresentler
Kresentlerde lineer IgG ve C3 birikimi
Birikim yok;
GBM parçalanması; fibrin
Membranöz glomerülopati
Nefrotik sendrom İn situ antikor aracılı;
bilinmeyen antijen
Diffüz kapiller duvar kalınlaşması
Granüler IgG ve C3; diffüz
Subepitelyal birikimler
Minimal değişiklik hastalığı
Nefrotik sendrom Bilinmiyor, Glomerüler polianyon kaybı;
Podosit hasarı
Normal; tüplerde lipid Negatif Ayaksı çıkıntılarda kayıp;
birikim yok
Fokal segmental glomerüloskleroz
Nefrotik sendrom;
Nonnefrotik proteinüri
Bilinmiyor,
Ablasyon nefropatisi
Podosit hasarı
Fokal ve segmental skleroz ve hiyalinizasyon
Fokal; IgM ve C3 Ayaksı çıkıntılarda kayıp;
epitelyal denüdasyon
MPGN tipI Nefrotik/Nefritik sendrom
(I) İmmün kompleks Mezengial proliferasyon; bazal membran kalınlaşması; yarılma
(I) IgG+C3; C1q+C4 (I) Subendotelyal
birikimler
MPGN tipII
(dens depozit hst)
Hematüri
Kronik böbrek yetm.
(II) Otoantikorlar;
alternatif kompleman yolu
Mezengial ve endokapiller proliferasyon
GBMda kalınlaşma ve yarılma
(II) C3±IgG;
C1q veya C4 yok
(II) Dens depozitler
IgA nefropatisi Tekrarlayan hematüri veya proteinüri
Bilinmiyor Fokal mezengial proliferatif GN;
mezengial genişleme
Mezengiumda IgA +/– IgG, IgM ve C3
Mezengial ve paramezengial dens depozitler
Kronik GN Kronik böbrek yetmezliği
Değişken Hiyalinize glomerüller Granüler veya negatif
94. İki yaşında erkek hasta testisde tümör nedeniyle opere ediliyor. Tümörün histopatolojik incelemesinde tümör hücrelerinin
damarlar çevresinde toplanıp, halka şeklinde dizilmesi ile oluşan glomeruloid cisimler izleniyor. Hücrelerin stoplazmasında ve
ekstrasellüler alanlarda immunhistokimyasal incelemede AFP ile pozitif boyanan eozinofilik hyalin globuller saptanıyor.
Tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Embriyonal karsinom
B) Yolk sac tümörü
C) Seminom
D) Koryokarsinom
E) Sertoli hücreli tümör
Cevap B
Yolk sac tümörü 3 yaşın altındaki erkek çocuklarda en sık görülen testis tümörüdür. Maligndir,ama prognozu iyidir. Genellikle
erişkinde embriyonal karsinom ile birlikte mikst tümör şeklindedir. Serumda alfa–feto protein (AFP) artışı yapar. Hücrelerin
sitoplazmasında AFP ve alfa 1 antitripsin ile pozitif eozinofi lik hiyalin globüller bulunur.
68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
95. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde, hepatositlerin
stoplazmasında PAS ile pozitif boyanan, eozinofilik, oval
şekilli inkluzyonlar görülür ?
A) Alfa 1 antitripsin eksikliği
B) Reye sendromu
C) Wilson hastalığı
D) Hemakromatozis
E) Alkolik karaciğer hastalığı
Cevap A
α1 antitripsin (AAT) bir proteaz inhibitörüdür. Eksikliği
otozomal resesif bir hastalıktır.
Bu enzimin görevi özellikle iltihap alanındaki lökositlerinden
salınan elastazı inhibe etmektir. AAT hepatositlerde bulunur.14.
kromozomda bulunan AAT geni ile kodlanır. Mutant proteinler
hepatositten salgılanamadıklarından endoplazmik retikulumda
birikir ve lizozomal parçalanma işlemleri ile karşı karşıya kalırlar.
Enzimin eksikliği en sık neonatal hepatit oluşturur.
Karaciğerde safra stazı, hücre nekrozu, mononükleer infi ltrasyon
görülür. Daha büyük çocuklarda hepatit, siroz ya da panasiner
amfizemle ilgili semptomlar görülebilir.
Çocukluk çağında siroz görülür. Karaciğerde intrasitoplazmik
PAS pozitif inklüzyonların varlığı tanıyı kesinleştirir.
96. Peutz–Jeghers sendromunda ince barsak ve kolonda
görülen polip tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hiperplastik polip
B) Hamartomatöz polip
C) İnflamatuar polip
D) Tubuler adenom
E) Villöz adenom
Cevap B
Peutz–Jeghers sendromunda izlenen polipler hamartomatöz
poliplerdir.
97. Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları
defektif değildir?
A) Kseroderma pigmentosum
B) Fanconi anemisi
C) Bloom sendromu
D) Ataksi telenjiektazi
E) Nörofibromatozis
Cevap E
Herediter nonpolipozis kolon karsinomu (HNPCC) sendromu,
kseroderma pigmentozum, Bloom sendromu, ataksi telenjiektazi,
fankoni aplastik anemisi DNA onarım gen defektiyle karakterli
ailesel geçişli hastalıklardır.
Nörofibromatozis bir tümör süpresör gen defektidir.
98. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken
amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir
B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur
C) Daima ekstrasellüler birikir
D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve glomerülde-
dir
E) Karaciğerde ilk birikim disse mesafesinde başlar
Cevap B
Amiloid heterojen bir grup patojenik fibriler proteindir, tipik
olarak beta kırmalı yapıya sahiptir. Doku ve organlarda aşırı
yapım ya da yıkılamama nedeniyle birikir.
Antijenik değildir ve inflamasyona neden olmaz.Daima
ekstrasellüler birikir ve etkilenen organda basınç etkisine bağlı
atrofiye neden olur.
Amiloidin en sık biriktiği doku küçük damar duvarlarıdır
(küçük çaplı arter duvarı).Böbrek etkilenince, büyük, soluk, sert
görülür. İleri hastalık durumunda arter oklüzyonu sonucu böbrek
küçülebilir.
Böbrekte amiloid birikimi öncelikle afferent arteriol ve
glomerüldedir.
Amiloidozisde en önemli prognoz faktörü ve ölüm nedeni
böbrek tutulumudur. Hastalarda klasik nefrotik sendrom
tablosu oluşturur. AA amiloidozun öncelikle böbreği tutmasına
karşın, AL’nin ön planda kalbi tercih ettiği unutulmamalıdır.
Dalak tutulumunda dalakta büyüme olur. Splenik foliküllere
(beyaz pulpa) sınırlı depolanım varsa sago dalağı, kırmızı
pulpada birikim varsa Lardaceous dalak adı verilir.
Karaciğerde büyüme, soluk ve sert görünüme neden olur. İlk
depolanım disse aralığında başlar. Sonra parankim ve sinüsler
etkilenir.
Kalp, serttir ve tipik olarak atriumda fokal birikim tarzında
subendokardial pembe–gri nodüller olarak saptanır. AL amiloid
özellikle kalbi tutar. Restriktif kardiyomyopatiye neden olabilir.
Dilde nodüler birikim sonucunda makroglossi gelişir.
Özellikle AL amiloidozda izlenir.
69DENEME SINAVI – 46
99. Metil Alkol zehirlenmesinde aşağıdaki antidotlardan
hangisi öncelikle tercih edilmelidir?
A) Etil Alkol
B) Esmolol
C) N–Asetil Sistein
D) Glukagon
E) Naltrekson
Cevap A
Güncel bir toksikoloji bilgisiyle başlayalım dedik!..
Metil Alkol (Sahte Rakı) zehirlenmesinde etil alkol
kullanılır.
Metanol
Metil alkol sanayide solvent olarak kullanılır. Metabolizması etil
alkole benzemektedir.
Metanolün toksik etkilerinden metabolizması sonucu oluşan
Formaldehit sorumludur. Formaldehit retina hücrelerini zarar
verir ve böylece körlük ortaya çıkar.
Zehirlenmesinde: Görme bozukluğu, konvülsionlar, asidoz,
solunum depresyonun ve ölüme varabilen etkiler ortaya çıkar
Tedavide; Etil alkol kullanılır. Etil alkol; alkol dehidrogenaza
daha yüksek affinite ile bağlanarak metanol metabolitlerinin
oluşumunu önler. Asidozu düzeltmek için Sodyum Bikarbonat
kullanılır.
100. Aşağıdaki hipnosedatif ilaçlardan hangisi etkisini GABA
üzerinden göstermez?
A) Fenobarbital
B) Buspiron
C) Alpidem
D) Alprazolam
E) Midazolam
Cevap B
Buspiron ise Limbik sistemde yer alan serotonin 5–HT1A
reseptörlerinin parsiyel agonisti , yalın anksiyolitik ilaçtır!..
Dolayısıyla GABA ile direkt ilişkisi yoktur!..
GABA etkisini arttıran Önemli ilaçlar
Benzodiazepinler
Atipik benzodiazepinler (Zolpidem, Alpidem, Zaleplon vs)
Barbitüratlar
Etil alkol
Baklofen (GABA–B agonisti)
Bazı antiepileptikler (Gabapentin, Tiagabin, Vigabatrin,
Valproik asit)
Bazı genel anestezikler (Propofol, Etomidat)
101. Aşağıdaki ilaç geliştirme aşamalarından hangisi iki alt
grubu ayrılmaktadır?
A) Faz 0
B) Faz I
C) Faz IIA
D) Faz III
E) Faz IV
Cevap D
Başarı Detaylarda Gizlidir !...
4ilaç geliştirme aşamaları her TUS sınavının gediklisi
olmaktadır!....
İlaç geliştirme aşamları beş aşamadan oluşur.
Faz O Çalışmaları: Yeni kimyasal bileşimlerin sentezi ile
başlar. Preklinik testlerde izole organlarda (in–vitro) ve çeşitli
hayvanlarda (in–vivo) deneyler yapılarak ilacın farmakokinetiği.
toksisitesi. mutaienitesi. karsinojenitesi araştırılır..Bu aşamadan
sonra 4 fazdan oluşan klinik test fazlarına geçilir.
Faz I çalışmaları: Kısıtlı sayıda sağlıklı gönüllü üzerinde
ilaç denenip insanlardaki etkisi incelenir. Bu dönemde yapılan
çalışmalarla ilacın insandaki farmakokinetiği. yan etkileri
ve maksimum dozu plazma düzeyi ile farmakodinamik etki
arasındaki ilişki (farmakokinetik / farmakodinamik ilişkisi),
güvenirliliği araştırılır.
Faz II Çalışmaları: Kısıtlı sayıda hastada hastalarda ilacın
terapötik etkinliği olup olmadığına bakılır. Faz 2 de Faz 2A ve Faz
2B olmak üzere iki alt gruba ayrılır. Faz 2A; hasta gönüllülerde,
doz belirleme çalışması, Faz 2 B ise FAZ 3 çalışmalarına alt yapı
oluşturmak için yapılan kontrollü randomize çalışmalarıdır.
Faz III Çalışmaları: Çok sayıda hasta üzerinde çok merkezli
olarak standart tedavi protokollerine göre yeni ilaç kıyaslanır. Bu
aşamanın sonunda ilaç ruhsatlandırılıp piyasaya verilir.
Faz 3 iki alt gruba ayrılır. Ruhsat başvurusuna kadar olan Faz
3A, ruhsat başvurusundan sonra faz 3B
Faz IV Çalışmaları: İlaç piyasaya sürüldükten sonra ilaçların
yan etkilerinin izlenmesidir. Post marketing faz da denilir.
70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin kullanımı sırasında
hiperpotasemi beklenmez?
A) İndapamid
B) Spirinolakton
C) Süksinilkolin
D) Heparin
E) Ramipril
Cevap A
Bir Tiyazid diüretik türevi olan İndapamid ise
hipopotasemiye neden olur…
Farmakolojide hiperpotasemiye yol açan önemli ilaçlar:
Beta blokörler
ACE inhibitörleri
Potasyum tutucu diüretikler (Spirinolakton)
Aspirin
Süksinilkolin
Heparin
103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi 5HT–2
blokörüdür?
A) Amitriptilin
B) Sitalopram
C) Bupropion
D) Trazodon
E) Moklobemid
Cevap D
Etki mekanizmalarından yola çıkılarak hazırlanmış bir
antidepresan sorusudur.!..
Günümüzde antidepresan ilaçları 6 majör gruba ayrılırlar;
1. Trisiklik Antidepresan ilaçlar (TAD); Amitriptilin,
imipramin, desipramin, klomipramin,protriptilin...
2. Selektif serotonin Re–uptake İnhibitörleri (SSRI);
Fluoksetin, paroksetin, sitalopram, sertralin,
fluvoksamin, essitalopram.
3. Selektif Noradrenalin Re–uptake İnhibitörleri (SNRI);
Reboksetin, atomeksetin
4. Selektif Serotonin ve Noradrenalin Re–uptake
İnhibitörleri (SSNRI veya SSNI); Venlafaksin, Duloksetin
5. Atipik Antidepresan ilaçlar;
• Selektif 5HT–2 reseptör Blokörleri; Nefazodon,
trazodon
• Amfetamin benzeri ilaçlar; Bupropion
6. Monoamin Oksidaz (MAO) inhibitörleri;
• Selektif MAO–A inhibitörleri; Moklobemid
• Non selektif MAO inhibitörleri; Transilsipromin,
pargilin, fenelzin.
104. Lityum için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Etki mekanizması inositol fosfataz enziminin
aktivasyonudur
B) Manik epizodların profilaksisinde etkinliği yoktur
C) Plazma proteinlerinden albümine yüksek oranda
bağlanmaktadır
D) Oral biyoyararlanımı % 100’ dür.
E) Süte geçmediği için emziren kadında güvenle kullanılabilir
Cevap D
Lityumdan TUS farmakolojisinde ne zaman soru beklenir?
Tabiki her TUS sınavında beklenir…
Lityum oral biyoyararlanımı tam olan farmakolojideki
nadir ilaçlardan biridir!...
LİTYUM
Günümüzde modern farmakolojide lityumun primer etki
mekanizması; İnozitol monofosfataz enziminin inhibisyonudur.
Lityum oral alındığında gastrointestinal sistemden tamamen
emilir ve değişmeden renal eliminasyona uğrar. Lityum yapı
olarak sodyuma çok benzer. Bu yüzden böbrek proksimal tübül
hücreleri örneğin hipernatremi durumunda lityumu Na olarak
algılayıp böbrekten atarlar.
Yine tam tersi olarak hiponatremi durumunda da böbrekten
lityum reabsorbsiyonu artırılarak lityum intoksikasyonu riski
oluşmaktadır.
Lityum plazma proteinlerine bağlanmayan en önemli ilaçtır.
Terapötik indeksi dar olduğu için lityum intoksikasyonu sık
görülür. Bu yüzden plazma lityum düzeyini yakın takip etmek
gerekir.
Lityum İntoksikasyonunda ilk bulgu tremordur. Ayrıca
Bulantı– Kusma, Diyare, Aritmi (bradikardi–blok), Ataksi,
Konvülziyon, Koma gelişir.
Lityum intoksikasyonu tanısında gold standart plazma lityum
düzeyinin yüksek saptanmasıdır.
Aktif kömür moleküler yapısı son derece küçük olan
lityumu bağlamayacağı için işe yaramaz. Vücut lityumu Na
olarak algıladığı için hipernatremi oluşturup lityum klirensi
71DENEME SINAVI – 46
hızlandırılabilir. Bu amaçla osmotik dirüretikler kullanılır.
Yine metilli ksantinler faydalı olabilir. Gold standart tedavi
hemodiyalizidir.
Ayrıca önemli bir yan etkisi nefrojenik diapedes insipidus’tur.
Lityuma bağlı gelişen nefrojenik DI tedavisinde tiyazidler plazma
lityum düzeyini yükselttiği için potasyum tutucu diüretiklerden
özellikle amilorid kullanılır.
Lityum guatrojen ilaçlardan biridir ve özellikle hipotiroidi
yapar.
Ayrıca diplopi , ataksi ve nistagmus gibi santral sinir sistemi
ile ilgili yan etkilere yol açar.
Akne ve Lökositoz diğer önemli yan etkileridir. Lityum
teratojen bir ilaçtır. Gebe bir kadına lityum verildiğinde fetüste
triküspit kapak yerleşim anomalisi olan ebstein anomalisi gelişir.
Lityum süte son derece iyi geçmektedir. Emziren bir kadına
lityum verildiğinde ve bebek lityumu sütle aldığında floppy baby
(gevşek bebek) sendromuna yol açar.
Lityumun plazma düzeyini artıran önemli ilaçlar
Tiazid grubu diüretikler
NSAİİ (aspirin ve parasetamol hariç)
ACE inhibitörleri
Lityumun plazma düzeyini azaltanlar:
Metilli ksantinler
Osmotik diüretikler
105. Teofilin için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Santral sinir sisteminde inhibisyona neden olur
B) Adenozin reseptör agononistidir
C) Terapötik indeksi geniştir
D) Mide asit sekresyonunu azaltır
E) Tip3 ve Tip 4 fosfodiesteraz inhibitörüdür
Cevap E
Metilksantinlerin prototip ilacı; Teofilin!.. TUS farmakolojisi
için Manyak Önemli İlaç Grubudur!..
Metilksantinler
Teofilin, Kafein, Teobromin, Aminofilin, Pentoksilin.
Çay, kahve ve kakao gibi doğal maddelerin içerisinde bolca
bulunurlar.
İki tane majör etki mekanizmaları vardır; Birincisi; Tip 3 ve tip
4 fosfodiesteraz enzimini inhibe ederek hücre içi cAMP ve c GMP
miktarını artırırlar.
İkinci etki mekanizmaları adenozin reseptörlerinin blokajıdır.
Adenozin inhibitör nörotransmitter olduğu için inhibisyonun
inhibisyonu eksitasyona neden olur. Bu yüzden konvülzan
analeptik ilaçlardır.
Santral sinir sistemi üzerine psikostimülan özellik gösterirler.
Santral sinir sistemine en fazla geçen ve psikostümülan özellik
gösteren kahvede bulunan kafeindir. Teobrominin ise santral
etkisi yoktur.
Adrenal medülladan katekolamin salgısını belirgin artırarak
hiperglisemiye neden olurlar.
Adipöz dokuda lipolizi stümüle ederler ve aterojenik
lipoprotein olan LDL düzeyini artırırlar.
Periferik damarlarda vazodilatasyona yol açarken; beyin
damarlarında vazokonstrüksiyona neden olurlar. Bu yüzden kafa
için basıncı azaltırlar.
Bronkodilatasyon özellikleri bulunduğu için astım ve KOAH
tedavisinde özellikle teofilin kullanılır.
Kalpte pozitif inotrop, pozitif kronotrop ve pozitif dromotrop
özellikleri vardır. Örneğin monitörize edilen bir hasta da teofilin
hızlı infüze edilirse taşikardi gözlenir.
Sarkoplazmik retikulumdan en fazla kaferin olmak üzere
kalsiyum salınımını artırırlar. Bu yüzden çizgili kaslarda istem
dışı kasılma yani kas fasikülasyonları ve tremora neden olurlar.
Aşırı çay ve kahve içenlerin eli titrer.
Bir diğer önemli özellikleri proksimal tübüle etkili zayıf diüretik
özellik göstermeleridir.
Mide asit sekresyonunu artırırlar.
Ayrıca tip 4 fosfodiesteraz inhibisyonuna bağlı prostoglandin
sentezini inhibe ederek antinflamatuvar etki gösterirler.
Antiinflamatuvar etkileri özellikle astım tedavisinde önem
kazanır.
Lityum klirensini hızlandırırlar bu yüzden lityum
intoksikasyonunda da kullanılırlar.
Teofilin konvülziyonlara yol açabileceği için terapötik indeksi
dar bir ilaçtır.
Amfetaminlerin aksine bellek fonksiyonları üzerine etkileri
yoktur.
106. Reseptörün % 50’ sini işgal eden agonist konsantrasyonu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kd
B) EC50
C) ED50
D) Vd
E) pD2
Cevap A
72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Farmakodinamide terminoloji önemlidir !...
EC50; Maksimum etkinin % 50’ ini oluşturan ilaç
konsantrasyonudur. Kademeli doz yantı ilişkisinde hesaplanır.
Kd; Disosiasyon sabiti olarak da bilinir. Reseptörün % 50’ ni
işgal eden agonist konsantrasyonudur. İlacın reseptöre karşı
afinitesi hakkında fikir verir. Dokuda yedek reseptör yoksa Kd,
EC50’ ye eşittir.
LD50: Popülasyonun % 50’inde ölüm oluşturan minimum
ilaç dozudur. Lethal doz hayvan popülasyonlarında hesaplanır.
TD50: Popülasyonun % 50’inde toksik etki gösteren minimum
ilaç dozudur.
ED50: Popülasyonun % 50’ inde etki gösteren ilaç dozudur.
107. Aşağıdaki nöromusküler blokörlerden hangisi Histamin
salınımına neden olur?
A) Tübokürarin
B) Atraküryum
C) Roküronyum
D) Panküromyum
E) Veküronyum
Cevap A
Nöromusküler blokörlerin spesifik özellikleri potansiyel
soru değeri taşır!...
Atraküryum; Plazmada kan pH’ sında spontan kendiliğinden
parçalanır.Buna hoffman eliminasyonu denir.Plazmada Hoffman
ile elimine olduğu için Karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlarda
güvenle kullanılabilir.
D–tubokürarin;Histamin salınımına yol açtığı için
hipotansiyon ve bronkokonstrüksiyon yapar.
Atropin, Morfin ve Vankomisin histamin açığa çıkaran
farmakolojideki diğer önemli ilaçlardır..
Roküronyum:Kompetetif nöromusküler blokörler içerisinde
etkisi hızlı başlayandır. Vagolitik etkisi ile taşikardiye neden olur.
Panküronyum: Uzun etkili nöromusküler blokörlerden biridir..
Plazma psödokolinesterazlarını inhibe eder.Nöromuskuler kavşaktaki
nikotinik reseptörlerin yanı sıra kalpteki M2 reseptörlerinide bloke
ederek taşikardi yaparlar,buna vagolitik etki denir.
Vagolitik etkili nöromusküler blokörler; panküronyum,
roküronyum ve Gallamin . Antimuskarinik etkilerinden dolayı
taşikardiye neden olurlar. Bu yüzden iskemik kalp hastalığında
kontrendikedirler.
Mivaküryum: Plazmda psödokolinesteraz tarafından
parçalandığı için kısa etkili bir kompetetif blokördür.
Gantaküryum: En kısa etkili nöromusküler blokördür.
Metakürin: Eliminasyon yarı ömrü en uzun olan
nöromusküler blokördür.
Metakürin ve Tübokürarin ; Otonomik gangliyonlarda blokaj
yaparlar
108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Palyatif tedavi olarak
narkotik analjezik kullanılan terminal dönem kanser
hastalarında gelişen konstipasyonun tedavisi için
geliştirilmiştir?
A) Prukaloprid
B) Lubiprostan
C) Alvimopan
D) Metilnaltrekson
E) Loperamid
Cevap D
Gastrointestinal Sistem Farmakolojisinden Sorulan soru
sayısı giderek artıyor ve yeni bilgiler direkt sorulabiliyor!..
Metilnaltrekson: Palyatif tedavi olarak narkotik analjezik
kullanılan terminal dönem hastalarında gelişen konstipasyonun
tedavisi için geliştirilmiştir.
Prukaloprid: Kabızlık tedavisinde kullanılan serotonin 5
HT4 reseptörlerinin potent agonisti olan prokinetik ilaçtır.
Lubiprostan : Kronik konstipasyon ve irritable barsak
sendrom hastalığı tedavisi için geliştirilmiş tip–2 klor kanallarını
stimüle ederek etki gösteren prostanoik asit türevi yeni bir ilaçtır
Alvimopan: Barsak cerrahisi sonrası gelişebilecek ilues riskini
azaltabilmek için kullanılan yeni opiyat reseptör antagonistidir.
Loperamid / Difenoksilat: Antidiyareik olarak kullanılan
narkotik analjeziklerdir.
109. Akut miyokard infarktüsü nedeniyle erken dönemde hastane
başvuran ve koroner arterine stent implante edilen 42
yaşındaki erkek hasta, bir hafta sonra özellikle geceleri daha
da artan dispne şikayeti ile başvuruyor. Hastanın yapılan
tetkiklerinde akciğer ve kalp fonksiyonları normal saptanıyor.
Bu tabloya aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin yol
açması en olasıdır?
A) Tikagrelor
B) Klopidogrel
C) Aspirin
D) Prasugrel
E) Tirofiban
Cevap A
73DENEME SINAVI – 46
Artık her TUS farmakolojisinde en az bir tane banko
sorulan vaka sorusunun çok şık bir örneği !..
Soruyu tercüme edersek;
Aşağıdaki antiagregan ilaçlardan hangisinin dispne yan
etkisi vardır?
TİKAGRELOR
• Tienopiridin yapısında değil, triyazolopirimidin yapısında
yeni P2Y12 reseptör blokörleridir.
• Klopidogrel ve prasugrelin aksine ADP reseptörlerini
reversible bloke ederek etki gösterir.
• Akut koroner sedrom tedavisi ve koroner arterlerine stent
implante edilen hastalarda stent trombozunu engellemek
için kullanılır.
• Yan etki olarak; yapıca adenozine benzediği için nefes
darlığı ve sinoatriyal duraksamalar yapabilir.
110. Daptomisin için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Lipopeptid yapıda antibiyotiktir
B) Hepatik elimisyona uğrar
C) En önemli endikasyonu MRSA ve VRE’ dir
D) Pnönomi tedavisinde kontrendikedir
E) Bakterisit özellik gösterir
Cevap B
Daptomisin geleceğin TUS sınavı sorularından biridir !...
DAPTOMİSİN
•• Lipopeptid yapılı bir antibiyotiktir. İntravenöz ve günde tek
doz kullanılır.
•• Etki mekanizması çok farklıdır.
•• Bakteri hücre membranında delikler oluşturarak
hücreden potasyum çıkışını hızlandırır ve membran
depolarizasyonuna neden olarak bakterisit özellik gösterir.
•• Etki spektrumu vankomisine benzer. En önemli
endikasyonu; MRSA ve VRE tedavisidir..
•• Akciğerde sürfaktan etkisini engellediği için pnömoni
tedavisinde kullanılmaz.
•• Daptomisin böbrekten atılır.
111. Siklosporin’in etki mekanizması için aşağıdakilerden
hangisi en doğrudur?
A) Interlökinlerin gen transkripsiyonunun inhibisyonu
B) Inflammatuvar mediyatörlerin doku cevabının
engellenmesi
C) IgG antikorlarının katabolizmasının artışı
D) Fagositozun engellenmesi
E) Antijen tanınmasının değiştirilmesi
Cevap A
Siklosporin soru değeri taşıyan immün supresif ilaçtır !..
Siklosporin
Etki mekanizması: Siklofilin proteinine bağlanarak, T–
hücresine spesifik transkripsiyon faktörlerini aktive eden
kalsinörin adı verilen sitoplazmik fosfatazı inhibe eder. IL–2, IL–3,
TNF ve INF– y sentezini engeller. Böylece T–helper hücrelerini
süprese eder. Olgun T–lenfositler ve NK hücreleri üzerine
etkisizdir.
Yan etkileri:
• En sık görülen yan etkisi nefrotoksisitedir.
• Hiperglisemi ve hiperlipidemi
• Hipertansiyon
• Hiperürisemi
• Gingiva hipertrofisi
Hirsutizm, hiperpotasemi
112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi özellikle Çizgili kas
dokusunda birikir?
A) İyot
B) Digoksin
C) Tetrasiklin
D) Trisiklik antidepresanlar
E) Klorokin
Cevap B
Sekestrasyon; İlacın belli bir dokuya özel afinite gösterip
orada birikmesidir.
Sekestrasyon Örnekleri
•• İyot; Tiroid dokusuna
•• Dijital; Kas dokusuna
•• Griseofulvin; Keratinize dokuya
•• Tetrasiklin; Kemik dokuya
•• Trisiklik antidepresanlar; Akciğer
•• Klorokin; Retinaya sekestre olur
74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
113. Aşağıdakilerden hangisi endojen non selektif nitrik oksit
sentetaz inhibitörüdür?
A) N–Nitro L–Arjinin Metil Ester
B) N–monometil L–Arjinin
C) 7–Nitroindazol
D) Asimetrik dimetil arjinin (ADMA)
E) Nesiritid
Cevap D
Zor ve süpriz sorular TUS sınavının olmazsa
olmazlarıdır.!...
3 Çeşit NO Sentaz vardır.
NOS–1 (Nöronal NOS, nNOS)
Majör olarak nöronlarda bulunan ve Fizyolojik reaksiyonlarda
rol oynayan NOS’ tur. Kalsiyum bağımlıdır.
NOS–2 (İndüklenebilen NOS, iNOS)
Yapısal enzim değildir. Ancak inflamasyon durumlarında
ortaya çıkar ve endotoksinler tarafından indüklenir. Makrofajlarda
ve düz kaslarda bulunur.
İNOS ile üretilen NO Sitotoksik özellik gösterir. NOS–1 ve
NOS–3’ ten farklı olarak Kalsiyum bağımsızdır.
NOS–3 ( Endotelyal NOS, eNOS)
Endotelde NO sentezini ve buna bağlı olarak endotel bağımlı
vazodilatasyonu sağlar. Kalsiyum bağımlıdır.
Nitrik oksit sentetaz inhibitörleri
Nonselektif (NOS–1, NOS–2 ve NOS–3) inhibitörler: L–NAME
(N–Nitro L–Arjinin Metil Ester), NMMA (N–monometil L–Arjinin)
NOS–1 selektif inhibitörü: 7–Nitroindazol
NOS–2 selektif inhibitörü: BBS–2
ADMA ise endojen non selektif NOS inhibitörüdür.
114. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Leishmaniasis tedavisinde ilk
seçenektir? A) Praziquantel
B) Mebendazol
C) Sodyum stiboglukonat
D) Paramomisin
E) Nifurtimoks
Cevap C
Protozoal enfeksiyonların tedavisinde ilk seçenek olarak
kullanılan ilaçlar
Balantidium coli: T etrasiklin
Cryptosporidium : Paromomisin
Cyclospora: Kotrimoksazol
Pneumocystis
jiroveci/carinii : Kotrimoksazol
Babesia : Klindamisin +Kinin
İsospora belli : Kotrimoksazol
Giardia lamblia: Metronidazol,
Trichomonas vaginalis: Metronidazol
Dientamoeba fragilis: İyodokinol
Microsporidia: Albendazol
Trypanosoma cruzi: Nifurtimoks,
Trypanosoma brusei: Suramin
Toxoplasma gondii : Primetamin+Klindamisin+Folinik asit,
gebelerde ise spiramisin.
Leishmaniasis Sodyum stiboglukonat
115. Flusitozinin doz sınırlaması gerektiren yan etkisi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Miyelosüpresyon
B) Nefrotoksisite
C) Nöropati
D) Dilate kardiyomiyopati
E) Hepatit
Cevap A
Antifungal ilaçların önemli yan etkileri;
Amfoterisin B: En nefrotoksik antifungaldir ve doz kısıtlaması
gerektirir. Renal tübüler asidoz, hipopotasemi, hipomagnezemi,
azotemi, eritropoietin azalmasına bağlı anemi.
Flusitozin: Myelosupresyon
Ketokonazol: Mikrozomal enzim inhibisyonu, Bulantı,
kusma, jinekomasti, menstrüel düzensizlik. Hepatotoksisite.
Griseofulvin: P–450 sistem indüksiyonu, disulfiram benzeri
etki, porfiri agrevasyonu.
Terbinafin: Hepatotoksisite
Vorikonazol: Görmede bozukluk
75DENEME SINAVI – 46
116. Benign prostat hiperplazisi tanısı alan ve hipertansiyonu
olan 76 yaşında ki erkek hastada aşağıdaki
antihipertansiflerden hangisi öncelikle tercih edilmelidir?
A) Amlodipin
B) Ramipril
C) Valsartan
D) Alfa metil dopa
E) Doksazosin
Cevap E
Hangi hasta da hangi antihipertansifin öncelikle tercih
edilmesi gerektiği TUS farmakolojisi açısından önem
taşımaktadır!..
DM, metabolik sendrom; ACE inhibitörü, Anjiotensin Reseptör
Blokörü
Proteinürü, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik sendrom; ACE
inhibitörü, Anjiotensin Reseptör Blokörü
Akut Miyokard İnfarktüsü; Beta blokör, ACE inhibitörü
Konjestif Kalp Yetmezliği; Beta blokör, ACE inhibitörü,
Diüretik
Koroner Arter Hastalığı; Beta blokör, ACE inhibitörü
Supraventriküler Taşikardi; Beta blokör, Verapamil, Diltiazem
Benign Prostat Hiperplazisi; Selektif alfa–1 blokör
Siroz; Spirinolakton
Yaşlı Hasta–İzole Sistolik Hipertansiyon; Kalsiyum kanal
blokörü, diüretik
Osteoporoz; Tiyazid diüretikler
Gebelik; Metildopa, Kalsiyum kanal blokörleri
(nifedipin..),Hidralazin, Beta blokörler (Labetolol....)
Periferik Arter Hastalığı; Kalsiyum kanal blokörleri
Reynauld sendromu; Kalsiyum kanal blokörleri, Anjiotensin
Reseptör Blokörü
117. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre
kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en
olasıdır?
A) Metoklopramid
B) Tropisetron
C) Skopolamin
D) Dronabinol
E) Meklizin
Cevap A
Metoklopramid TUS farmakolojisinin klasiklerindendir..
Metoklopramid
•Dopamin ve serotonin antagonistidir.
•Küçük dozlarda D2, yüksek dozlarda ise 5–HT3 reseptör
blokörüdür. Ayrıca 5–HT4 reseptör agonistidir.
•5–HT4 reseptörlerini aktive ve D2 reseptörlerini
bloke ettikleri için prokinetik / gastrokinetik etkileri
bulunmaktadır. Bu nedenle mide boşalmasını hızlandırır.
• Metoklopramid Endikasyonları
•Diyabetik gastroparezi: Gastrokinetik etkileri nedeniyle
kullanılır.
•Refluks özafajit tedavisi: Regürjitasyonu inhibe eder ve alt
ösefagial sfinkter tonüsünü arttırır.
•Aspirasyon riskini azaltmak için anestezi indüksiyonu
sırasında kullanılabilir.
•Mesanenin flask paralizisinde: Detrüsör kasın tonus ve
motilitesini arttırır.
•Hıçkırık tedavisi
Ekstrapiramidal sistemle ilişkili olan dopamin D2
reseptörünü bloke ettiği için uzun süre kullanıldıklarında
parkinson benzeri yan etkiler ve tardif diskineziye neden
olabilir.
118. Aşağıdaki sempatomimetik aminlerden hangisi bir ön
ilaçtır?
A) Metaraminol
B) Efedrin
C) Mitodrin
D) Hidroksi amfetamin
E) Fenilefrin
Cevap C
Sempatomimetik ilaçlardan sürpriz soru gelebilir !...
Mitodrin: Bir ön ilaçtır ve alfa–1 agonisttir
Fenilefrin: Direkt etkilidir. Sadece alfa–1 reseptörleri
etkiledikleri için etki kalıbı olarak noradrenaline benzer ve kalpte
periferik vazokonstriksiyona bağlı bradikardi oluşturur (Bezold
–jarish etkisi). Efedrinden farklı olarak santral sinir sistemine iyi
geçmez.
Efedrin: Mikst etkili bir sempatomimetik amindir alfa ve beta
reseptörlere afinitesi eşit olduğu için etki kalıbı adrenaline benzer.
Santral sinir sistemine iyi geçer ve belirgin psikostimülan etkisi vardır.
Metaraminol: Mikst etkilidir. İntravenöz kullanımından sonra
nöbet oluşturduğu için FMF tanısında kullanılır
76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Hidroksi amfetamin: SSS’ye geçmeyen bir amfetamin
türevidir. Periferik etkilidir, ggl stellatum tutulumuna bağlı
gelişen Horner sendromunda kullanılır
119. Aşağıdaki hiperlipidemi tedavisinde kullanılan ilaçlardan
hangisi Apolipoprotein B’ nin haberci RNA’ sını hedef alan
bir antisenseterapi örneğidir?
A) Lomitapid
B) Mipomersen
C) Anacetrapib
D) Alirocumab
E) Pitavastatin
Cevap B
Soruyu okurken bazılarınızın kardiyojenik şok geçirdiğinin
farkındayım!..
Modern ilaçlar ve modern tedavi şekilleri, Modern TUS
farmakolojisi döneminde tabiki sorulmaya başlanacaktır!..
Mipomersen; Hiperlipidemi tedavisi için Apolipoprotein B’ nin
mRNA na karşı geliştirilmiş, antisenseterapi örneğidir.
Alirocumab /Evolucumab; Ailevi hiperkolesterolemi tedavisi
için geliştirilmiş, PCSK–9 inhibitörü, monoklonal antikorlardır.
Lomitapid; Ailevi hiperkolesterolemi tedavisi için geliştirilmiş,
mikrozomaltrigliserit transfer protein inhibitörüdür.
120. Aşağıdaki hangisi Astım tedavisinde kullanılan ve
İnterlökin 13’ e karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?
A) Palivizumab
B) Alemtuzumab
C) Omalizumab
D) Evolucumab
E) Lebrikizumab
Cevap E
Lebrikizumab; Katzung 2015 bombalarından biridir!..
Lebrikizumab: Astım tedavisi için geliştirilmiş , Anti–IL–13
monoklonal antikorudur
.
77DENEME SINAVI – 46
1. Altmış üç yaşında erkek hasta 7 gün önce yapılan koroner
by-pass operasyonu sonrası yoğun bakımda takip edilirken,
ani başlayan nefes darlığı nedeni ile değerlendiriliyor.
Yapılan fizik muayenesinde tansiyon arteryel 80/60 mmHg,
kalp sesleri derinden geliyor ve boyun venöz dolgunluğu
saptanıyor. Çekilen elektrokardiyografisinde voltaj düşüklüğü
görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Konstriktif perikardit
B) Akut perikardit
C) Tamponad
D) Akut akciğer ödemi
E) Akut koroner sendrom
Cevap C
Düşük tansiyon, nabız basıncı 20 mmHg ve altı, derinden kalp
sesleri, by pass sonrası hasta sağ yetmezlik bulgusu olan BVD,
voltaj düşüklüğü ile karşımızda; Tamponad için bütün bulgular
ön planda özellikle akut sağ yetmezlikte mutlaka kaçırılmaması
gereken bir soru profilidir.
2. İnfektif endokardit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Tanıda transösefageal ekokardiyografi önemli bir yer tutar
B) Tedaviye dirençli olgularda operasyon düşünülebilir.
C) Etken olarak Streptokoklar ve S. Aureus ön planda
mikroorganizmalardır.
D) Nativ kapak endokarditi en sık aort kapağı tutar.
E) İntravenöz ilaç bağımlılarında özellikle sağ kapak tutulumu
tipiktir.
Cevap D
Endokardit için genelde profilaksi soruları sorulsada başka
açıdan yaklaşan bir soru. Nativ kapak en sık mitral, protez kapak
en sık aort kapakğı etkiler.
İv. İlaç kullananlarda sağ kapaklar özellikle triküspit kapak
tutulumu akılda tutulmalıdır.
3. Altmış beş yaşında erkek hasta 2 saatir devam eden göğüs
ağrısı nedeni ile acil serviste görülüyor.Fizik muayenesinde
tansiyon 145/95 mmHg ve nabız 103 atım /dk saptanıyor.
Dinlemede S4 olan hastanın EKG ‘sinde V1- V4 ST
elevasyonları saptanıyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Tedavide primer koroner girişim ilk tercih olmalıdır.
B) Acil Ekokardiyografi yapılmalıdır.
C) Tanı Akut anterior MI’dır.
D) Tedavide aspirin ve klopidogrel verilmelidir.
E) ACE inhibitörleri erken dönemde başlanmalıdır.
Cevap B
Hasta akut göğüs ağrısı, STEMI V1-4 klasik bir anterior MI
vakası.Tabi tanımak yetmez yorum yapmak önemli
Tedavi de aspirin ve ADP antagonisti verip acil girişim
planlamak zaten ilk hedefimiz.
ACE inhibitörleri MI ‘da ne kadar erken başlanırsao kadar KKY
gelişimini önler.Hastanın tansiyon değeri de bunun için yeterli
yani düşük değil.
Ekokardiyografş böyle bir hasta için şıklardan en son gerekli
olan .Ne zaman yapılmalı EKO peki onuda tartışalım .,Hasta da
mekanik komplikasyon düşünürsek (papiller adale rüptürü,akut
tamonad vs.) o zaman yapmak mantıklı olabilir.
4. Preeklampsi gelişmiş bir gebede aşağıdakilerden hangisi
antihipertansif olarak seçilmemelidir?
A) Alfa metil Dopa
B) Hidralazin
C) Tiazidler
D) Labetolol
E) Nifedipin
Cevap C
Diüretikler özellikle ACE inh.’leri ile beraber gebelikte
kaçınılması gereken ilaçlardır.Bu soru ile gebelerde
kullanılabilecek antihipertansif ilaçları hatırlatmak istedik.
Özellikle Nifedipin ve Labetololu unutmamanızı öneririz.
2015 KASIM TUS 46. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisisoruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
5. Akut böbrek yetersizliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Prerenal
B) Renal
C) Postrenal
D) Otoimmün
E) Enfeksiyonlar
Cevap A
Her sınav bir soru TUSTIME’dan. ABY en sık neden prerenal
sebeplerdir.renal ABY ‘nin en sık nedeni ise tedavi edilmemiş ya
da edilememiş. Prerenal nedenlerdir.
6. Bronkoalveoler lavaj incelemesinde bakılan T4/T8 oranı
yüksekliğinin, klinik ve radyolojik bulgularla uyumlu
olduğunda tanı koydurucu olduğu hastalık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ekstrensek allerjik alveolit
B) Bronşiolitis obliterans organize pnömoni
C) Silikozis
D) Sarkoidozis
E) İlaçlar
Cevap D
Her zaman bilinmesi gereken bir göğüs sorusu. T4/T8
oranının artışı lenf nodlarından başlayarak akciğer başta olmak
üzere tüm sistemleri tutabildiği hasta portföyü Sarkoidoz’dur.
7. Diyabet tedavisinde hangisi insülin direncine yönelik bir
tedavidir?
A) Pioglitazon
B) Repaglinid
C) Glipizid
D) Exenatide
E) Sitagliptin
Cevap A
Soruyu anlamak çok önemli .İnsülin direncine primer etkiyen
yani insülin salınımını artıran değil reseptör düzeyinde glukoz
kullanımını artıran ilaç:
Glitazon türevleri PPR-gama reseptörü üzerinden bu işi
yapabilirler. Diğer şıklardaki DDP-+ inh.’leri, GLP 1 analogları,
Sülfonilüreler, Meglitinidler insülin salınımını artıran gruplardır.
İlaçları ezberlemeden önce etki mekanizmasını bilmek gerekir.
Glitazonların da KKY ‘de verilmemesi gerektiği de yine
bilinmelidir.
8. Altmış dokuz yaşında şuur bulanıklığı ile müracaat eden
erkek hastanın fizik muayenesinde splenomegali ve
lenfadenopati dikkati çekmektedir. Serum kalsiyumu normal
olan hastanın kemik iliğinde küçük plazmasitoid lenfositler
dikkati çekmektedir.
Hastanın tanısında ilk olarak aşağıdakilerden hangisi
düşünülmelidir?
A) Hairy cell lösemi
B) Multipl miyelom
C) Prolenfositik lösemi
D) Kronik lenfositer lösemi
E) Waldenström makroglubinemisi
Cevap E
Sorunun son cümlesi aslında bir plasma hücre
hastalığından bahsediyor bu açık. En fazla bilinen myelom
tabi ama soruda myelomdan uzaklaştıran SM, LAP ve kalsiyum
normalliği mevcut. Özellikle bilinç bulanıklığı, iskemik, embolik
ataklarla beraber olan plasma hücre hastalığımız Waldenström
makroglubinemisi oldukça önemli bir hastalıktır.
9. Sağ dizinde 3 gün önce kızarıklık ve ağrı şikayeti başlayan
hastada, fizik muayenede eklem üzerinde ısı artışı tespit
ediliyor. Hastanın yapılan eklem sıvısı aspirasyonunda mm3’de
120.000 lökosit saptanıyor ve alınan aerob kültürde katalaz
pozitif, Gram yöntemiyle pozitif boyanan bakteriler ürüyor.
Bu hastaya aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi tedavi
amacıyla verilmez?
A) Klindamisin
B) Sefazolin
C) Penisilin G
D) Ampisilin sulbaktam
E) Vankomisin
Cevap C
Septik artirit eklem sıvısında 50000 den fazla lökosit ve
%75‘den fazla parçalı olması tipiktir.
Hangisi septik artirit te verilmez işin özeti aslında. Katalaz +
olması işin en sık neden staf olduğunu belirtiyor. O zaman staf’a
ne verilmez şeklinde sadeleşebilir.
Penisilin G staf enfeksiyonları için etkili değildir.
İntaniye –Dahiliye ortak soru olabilir.
79DENEME SINAVI – 46
10. Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon için
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Pulmoner emboli geçiren hastaların %50 sine yakınında
gelişebilir.
B) Kesin tanı sağ kalp kataterizasyonudur.
C) Tedavide pulmoner endarterektomi yapılabilir.
D) Riociguat medikal tedavide kullanılabilir.
E) Hastalarda uzun süreli antikoagülan tedavi gerekmektedir.
Cevap A
Bu soru ile aslında yeni bir ilacı vurgulamak hemde pulmoner
emboli hastalarına farklı açıdan bakalım dedik.Riociguat guanilat
siklaz stimülatörü olup kronik pulmoner emboli ataklarına bağlı
pulmoner HT ‘da kullanılabilen bir ajandır.
Pulmoner emboli geçiren hastaların yaklaşık %5’inde kalıcı
pulmoner HT gelişir uzun süreli antikoagülan tedavi pulmoner
emboliye bağlı ise ömür boyu önerilir.
End arterektomi tedavi de önemli bir yer tutar.
11. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz
trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?
A) Mounier Kuhn sendromu
B) Williams Campbell
C) Swyer James- Macload sendromu
D) Hughes Stovin sendromu
E) Poncet hastalığı
Cevap D
Hepiniz Behçet diye soruyu bitirdim demiş olabilirsiniz, lakin
bu soru kazık. Soru sayısının da arttığını düşünerek dahiliye de
sürpriz yeni bilgiler kullanmak faydalı olabilir.
Löfgren sendromu: Artralji, eritema nodosum ve bilateral hiler
LAP ile beraber olan sarkoidozdur.
Heertfordt sendromu: Ateş, uveit, parotis bez tutulumu ve fasial
sinir paralizisi ile karekterize sarkoidozdur.
Albright sendromu: Kemiklerde fibröz displazi, plazmada
kalsiyum, alkalen fosfataz ve fosfor artışı
Tietze sendromu: Kostokondral eklemlerde ağrılı nonsüpüratif
şişlik.
Vena cava superior sendromu: Santral tümor, mediasten
fibrozisi veya trombüs sonucu vena cava süperiorda tıkanıklık,
boyun venöz dolgunluğu, yüz-boyunda pelerin tarzında ödem ve
göğüs duvarında kollateraller
Kaplan sendromu: Romatoid artrit ile beraber kömür işçisi
pnömokonyozu olması.
Hughes Stovin sendromu: Behçet hastalığında tekrarlayıcı
tromboflebitler.
Hamman Rich sendromu: Hızlı ve akut seyirli interstisyel fibrozis
Mounier Kuhn sendromu: Trakeobronkomegali, bronşektazi
Williams Campbell: Bronş kıkırdağında kartilaj defekti veya
eksıkliği vardır, bronkomalazi
Sarı tırnak (yellow nail) sendromu: lenfödem, bronşektazi, sinüzit
Kartagener sendromu: Bronşektazi, sinüzit ve situs inversus,
otozomal resesif geçişli bir hastalıktır.
Youngs sendromu: Kronik sinopulmoner enfeksiyon, obstrüktif
azospermi,
Samter sendromu: rinosinüzit, nazal polip ve aspirine bağlı astım
Swyer James- Macload sendromu: Çocuklukta geçirilen şiddetli
adenovirus enfeksiyonuna bağlı tek taraflı bronşiolitis obliterans ve
saydam akciğer
Poncet hastalığı: Post primer tüberkuloz ile beraber romatizmal
ateş ve poliartritis.
Ivemark sendromu: Dalak yokluğu ile beraber her iki akciğerde 3
lob vardır.
12. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) İdrar sodyumu artmıştır.
B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron
blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.
C) İdrar dansitesi yüksektir.
D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.
E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.
Cevap E
Yine genel dahiliye yaklaşım soruları hakim olmamız gerekir.
İdrar sodyumu yüksekliği ve dansite artışı zaten tipik bulgularıdır.
Etyolojide kesinlikle küçük hücreli akciğer kanserini unutmamak
gerekir.Ödem ve hipertansiyon görülmez.
Tanısı su yükleme testi ile konulur.bazal hormon düzeyi tanı
değeri azdır. Endokrinoloji de dinamik testler iyi bilinmelidir.
80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
13. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden
olabilir?
A) Siklofosfamid
B) Sisplastin
C) Mitomisin
D) Bleomisin
E) Vinkristin
Cevap D
Son sınavlarda faramakoloji de kemoteröpatik ilaçların 3 veya
4 tane çıktığını düşünürsek bir tanede biz soralım istedik. Tipik
yan etki profilleri önemlidir.
Busulfan ve Bleomisin akciğer toksitesi belirgin olan
antineoplastik ilaçlardır.
14. Otuzsekiz yaşında erkek hasta kilo kaybı ve gece terlemesi
yakınması ile başvuruyor.hastanın fizik muayenesinde
sağ servikal bölgede 3x3 cm mobil,ağrısız lenf bezi
palpe ediliyor. Çekilen akciğer grafisinde hiler lenf bezi
de saptanan hastada bundan sonraski yaklaşım için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Bronskoskopi
B) Enfeksiyon mononükleoz araştırılması
C) Lenf nodu biyopsisi
D) Kemik iliği incelemesi
E) ACE enzim düzeyi bakılması
Cevap C
Sağ servikal lenf bezi, gece terlemesi, kilo kaybı, mediastinal
lenf bezleri lenfoma diye haykıran bir soru. Soruyu sadeleştirirsek
lenfoma da ne yapalım. Doku tanısı tabi. Lenf nodu biyopsisi ile
tanı koyup yola devam etmemiz gerekir. Yine temel hemato-onko
sorularından birisi.
15. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde trombofiliye yatkınlık
beklenen bir bulgu değildir?
A) Paroksismal nokturnal Hemoglobinüri
B) Waldenström makroglobulinemisi
C) Polistemi rubra vera
D) Antifosfosfolipid antikor sendromu
E) Nefritik sendrom
Cevap E
Trombofili TUS’un takıntılı olduğu konulardan birisidir.
Kazanılmış ve herediter nedenler çok iyi bilinmelidir.
HEREDİTER TROMBOFİLİ NEDENLERİ
• Protein Ce S eksikliği
• Antitrombin III eksikliği (Tormboz eğilimi en fazla)
• Aktive protein C rezistansı (En sık heretider trombofili nedenidir) Faktör V Leiden mutasyonu Faktör V Cambridge mutasyonu
• Protrombin gen mutasyonu
• Disfibrinojenemi
• Hipehomosisteinemi (metil tetrahidrofolat redüktaz gen mutasyonu)
KAZANILMIŞ TROMBOZA EĞİLİM NEDENLERİ
• Postoperatif dönem Ortopedik cerrahi• İmmobilite İleri yaş (65 yaş üstü)
• Oral kontraseptif ilaçlar Gebelik
• Variköz venler ve/veya venöz yetmezlik
• Myeloproliferatif hastalıklar (Esansiyel trombositoz, polisitemia vera vd.)• Paroksismal noktürnal hemoglobinüri Ülseratif kolit
• Heparine bağlı trombotik-trombositopeni (HITT)
• Antifosfolipid antikorlarLupus antikoagülan
• SLE, Renal yetmezlik
Diabetes mellitus Cushing sendromu,
• Hepatik yetmezlik Konjestif kalp yetmezliği
• Myokard infarktüsü Serebrovasküler olay
• Nefrotik sendrom Majör travma ve kırıklar• Vaskülitler• Hiperlipidemi• Obesite• Kanserler
16. Myelomonositik löseminin eozinofilik formunda (M4Eo)
en sık görülen kromozom anomalisi aşağıdakilerden
hangisidir?
A)16. kromozomda inversiyon
B) 15; 17 translokasyonu
C) 8; 21 translokasyonu
D) 14; 18 translokasyonu16
E) 5q delesyonu
Cevap A
Son yıllarda sitogentik tanının kullanıma girmesi ile bu
soruların artacağını düşünerek böyle zor bir soruyu dizayn ettik.
Umarım kulaklarımız çınlamaz iyi dileklerinizle.
15; 17 translokasyonu AML M3’de, 8; 21 translokasyonu M2’de,
16. kromozomda inversiyon M4Eo’da, 11q23 M5’de sık görülen
kromozom anomalileridir.
81DENEME SINAVI – 46
17. Kırk iki yaşında bayan hasta 3 haftadır kaşıntı yakınması ile
başvuruyor. Fizik muayenesinde anlamlı bulgu saptanmayan
hastanın laboratuar tetkiklerinde ALT 65 IU/L, GGT :240
IU/L,ALP:880 IU/L saptanıyor. Hastaya kolestaz ön tanısı ile
yapılan tetkiklerde ultrasonografi normal saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Primer sklerozan kolanjit
B) Primer Bilier siroz
C) Otoimmün Hepatit
D) Viral hepatit
E) Hemakromatozis
Cevap B
Hasta genç bayan kaşıntı( gerçi yaş 42 ama bayan için genç
demiş olalım) ve kolestaz. Aklımıza ilk taş gelmeli yaptık
USG normal primer bilier siroz. Hashimato birlikteliği ve AMA
pozitifliği diğer önemli bulgularıdır.
Soru basit şıklar ve klinik benzediği için primer sklerozan
kolanjitin erkek ve ülseratif kolit birlikteliğini hatırlamak gerekir.
Hastada otoimmün hepatit karaciğer enzimleri belirgin
yüksek değil, bayanlarda olur tamam, ama orada mutlaka viral
markerler negatif diyecektir.
Diğer şıkları düşünen olacağını tahmin etmiyoruz.
18. Aşağıdaki hangi vaskülitik durumda küçük damar tutulumu
diğerlerine göre daha azdır?
A) Behçet hastalığı
B) Henoch Schonlein purpurası
C) Temporal arterit
D) Wegener
E) Kriyoglobulinemi
Cevap C
Vaskülitlerin TUS’ta avantajlı sorular olduğunu düşünerek
damar tutulumu açısından değerlendirme yapmayı uygun
gördük.zaten isminde bile büyük damar olduğu gizli.
Büyük damarları tutanlar
T lenfosit aktiviasyonu ve granülom oluşum görülenler
• Takayasu
• Dev hücreli arterit (Temporal)
• Behçet hastalığı; Tüm damarları tutar.
Orta çaplı damarları tutanlar
İmmünkompleks ve immün depolanmaya bağlı olanlar
• Klasik PAN (HBV)
• Romatoid vaskülit
• Kawasaki
• Primer SSS vasküliti
• Buerger: Ven, arter ve sinirleri tutar
Küçük çaplı damarları tutan ve ANCA + olanlar
• Wegener
• Churg–Strauss
• Mikroskobik polianjiitis
19. Tifo taşıyıcılığında aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi
kullanılamaz?
A) Kloramfenikol
B) Amoksisilin
C) Kotrimoksazol
D) Siprofloksasin
E) Pefloksasin
Cevap A
Aslında mikrop-farma sorusu gibi ama mutlaka son yıllarda
enfeksiyon hastalıklarından sık görülenleri dahiliye kısmında yer
almaktadır.
• Tifo tedavisinde ilk seçenek olarak kinolonlar kullanılır.
Ayrıca 3. kuşak sefalosporinler, kloramfenikol,
aminopenisilinler ve kotrimoksazol kullanılabilir.
Taşıyıcıların tedavisinde ise ilk seçenek erişkinlerde
kinolonlar, çocuklarda ise amoksisilindir. Tifo taşıyıcılarında
kloramfenikolün hiç etkisi yoktur.
20. Aşağıdaki bakterilerden hangisini yaptığı besin
zehirlenmesinde kabızlık görülür?
A) Staphylococcus aureus
B) Clostridium botulinum
C) Vibrio parahaemolyticusj
D) Bacillus cereus
E) Salmonella typhimurium
Cevap B
Enfeksiyon hastalıkları dahiliyenin son kısmında yerini alıyor.
Besin zehirlenmeleri genel dahili alana girer. Hep akla besin
zehirlenmesi deyince ishal gelir farklı açıdan görmek istedik.
Bakteri ısıya dirençlidir ancak bakterinin otoliziyle ortaya çıkan
ekzotoksin ısıya duyarlıdır. Clostridium botulinum toksini asetil
kolin salınmasını engelleyerek kabızlığa neden olur.
82 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
21. Sistemik lupus eritematozus tanısıyla takip edilen 36
yaşında erkek hastada bu durumdan en sık etkilenen doku
grubu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalp
B) Akciğer
C) Böbrek
D) Eklem
E) Beyin
Cevap D
Sistemik lupus eritematozus tanılı hastalarda en sık görülen
semptom artraljidir ve hastaların %90’unda eklem tutulumu
gözlenir. Eklem semptomlarından sonra en sık cilt bulguları
(%85) gözlemlenir.
Eklemlerde non-destruktif bir artrite neden olur. Artrit
poliartikuler, simetrik, gezici bir tarzdedır. En sık tutulan eklemler
elin küçük eklemleridir. Ayrıca kemiğin avasküler nekrozu sıklığı
artmıştır. En sık avasküler nekroz görülen kemikler femur başı,
naviculer kemik ve tibiadır.
22. Reiter sendromu nedeniyle takip edilen hastada aşağıdaki
hangi HLA doku grubu pozitifliği saptanabilir?
A) HLA-b51
B) HLA-B27
C) HLA-DR2
D) HLA-DR3
E) HLA-B8
Cevap B
Seronegatif spondiloartropatili hastaların çoğunda HLA-B27
pozitif saptanabilir. Seronegatif artropatilerden biri olan reiter
sendromunda da yüksek oranda HLA-B27 pozitifliği vardır.
HLA-b51 Behçet sendromunda izlenirken; HLA-B8, HLA-DR2
ve HLA-DR3 SLE’de pozitif saptanabilir.
23. Aşağıdakilerden hangisi berger hastalığında kötü prognoz
kriterlerinden biri değildir?
A) İleri yaş
B)Hipertansiyon
C) Aşikar hematüri
D) Erkek ciniyet
E) Glomerüloskleroz
Cevap C
Berger Hastalığı (Ig A Nefropatisi)
En sık idiopatik glomerülonefrit tipidir.
Etyoloji: Çoğu vaka idiopatikdir. Henoch- Schonlein
purpurasının Ig A nefropatisinin bir varyantı olduğuna
inanılmaktadır. Ayrıca kronik karaciğer hastalığı (siroz),
gastrointestinal hastalıklar (gluten enteropatisi), respiratuvar
hastalıklar, deri hastalıkları (dermatitis herpatiformis) ve
kas-iskelet sistem hastalıklarıyla (ankilozan spondilit) birlikte
bulunabilir.
Patogenez: Bu hastalıkta değişmez bulgu mezengial Ig A
birikimidir.
Klinik: Çocuklarda bir viral ÜSYE (en sık), soğuk algınlığı
veya GİS semptomlarını takiben 24-48 saat sonra gross hematüri
tipik özelliğidir. Yetişkinde ise asemptomatik mikrohematüri
ve proteinüri şeklinde seyir daha sıktır. HT olabilir. Proteinüri
genelde 1 gr/gün altındadır. Viral ÜSYE veya gastrointestinal
enfeksiyonu takiben alevlenir. Erkekte ve 35 yaş altında sıktır.
Kompleman seviyeleri normaldir. Serum IgA yüksek olabilir ve
seyirle korele değildir.
Patoloji: Mezengial proliferasyonla birlikte Ig A depolanması
tipiktir. IgG ve C3 birlikte olabilir.
Tedavi: Hastaların yarısında atak tekrarlamaz. (%15-20’si 6 ay
içinde, %50’si 20 yıl içinde KBY geliştirir)
Ig A Nefropatisinde Kötü Prognoz Kriterleri
İleri yaş Tübülointerstisyel hasar
Hipertansiyon Kresent oluşumu
Aşikar Hematürinin olmaması Glomerüloskleroz
1 gr/gün’den fazla dirençli proteinüri
Endokapiller proliferasyon
Böbrek foksiyon testlerinde progresyon
Erkek cinsiyet
24. Kronik böbrek hastalığı ve kalp yetersizliği nedeniyle takip
edilen 56 yaşında kadın hastaya volüm yükü nedeniyle
diüretik tedavisi başlanıyor. Hastada diüretik tedavi sonrası
işitme kaybı,tinnitus ve vertigo gelişiyor.
Hastada gelişen ototoksisiteden aşağıdaki diüretiklerden
hangisi sorumlu olabilir?
A) Asetazolamid
B) Hidroklorotiyazid
C) Spiranolakton
D) Amilorid
E) Furosemid
Cevap E
83DENEME SINAVI – 46
Loop diüretik kullanımı nadirende olsa ototoksisiteye neden
olabilir.Furosemid, Bumetanide, Etakrinik asit ve torsemid bu
grupta yer alan ilaçlardır.
25. Bernard-Soulier Sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) Trombosit agregasyonu bozuktur
B) Periferik yaymada dev trombositler izlenir
C) Protrombin zamanı normaldir
D) Glikoprotein Ib-IX kompleksi eksiktir
E) Otozomal resesif geçer
Cevap A
Bernard- Soulier Sendromu: OR geçer. Trombositlerde vWF
için reseptör görevi yapan glikoprotein Ib kompleksinde eksiklik
vardır. Dolayısıyla trombosit adezyonu bozuktur. Trombosit
satısı düşük olabilir. Periferik yaymada dev trombositler ile
karakterizedir. ADP, kollajen ve epinefrin ile trombosit agregasyonu
normaldir.Ristosetin ile trombositlerde agregasyon olmaz.
Glanzman Trombastenisi: OR olarak geçer. Trombosit
agregasyonunun ilk fazında defekt vardır. Trombosit yüzeyinde
fibrinojen reseptörü olarak görev yapan glikoprotein Ilb–IIIa
eksiktir. ADP, kollajen, epinefrin ile trombositlerde agregasyon
olmaz. Ristosetin ile olur. Kanama zamanı uzundur.
26. Aşağıdakilerden hangisi retikülositopeni nedenlerinden biri
değildir?
A) Aplastik anemi
B) Hipersplenizm
C) Vitamin B12 eksikliği
D) Talasemi
E) Folik asit eksikliği
Cevap B
Retikülosit: Matur eritrositlerin bir ön safhasındaki
genç eritrositlere retikülosit denir. Metilen mavisi gibi vital
boyalar ile boyanır. Günümüzde otomatik sayaçlar tarafından
sayılabilmektedir. Sonuç yüzde olarak rapor edilir ve sonucun
yorumlanabilmesi için düzeltilmiş sayım yapılmalıdır. Periferik
yaymada polikromaziye neden olur.
Düzeltilmiş retikülosit sayısı = rapor edilen sayı x hasta hct/
normal hct
Retikülositoz: (yıkım artışı ve yapım artışı yapan her şey)
Retikulosit sayısının artmasıdır (> %2 olması).
Retikülositoz nedenleri:
• Hemolitik anemiler
• Demir eksikliği anemisinde tedavinin 7–10. günü,
• Vitamin B12 ve folik asid tedavisinin 3–4. günü,
• Kanama
• Hipersplenizm,
• PNH erken donemde görülür.
Retikülositopeni:
Retikülosit sayısının azalmasıdır.(<%0.5 olması).
Retikülositopeni verilen bir hastada ilk düşünülecek tanı
aplastik anemidir.
Retikülopeni nedenleri:
• Aplastik anemi
• Kemik iliğini infiltre eden hastalıklar
• PNH geç dönem
• Talasemi, vitamin B12, folik asit eksikliğinde
intramedüller hemolize bağlı retikülosit normal veya
düşük olabilir.
27. Aşağıdakilerden hangisi akut myeloid lösemide kötü
prognostik özelliklerden biri değildir?
A) İleri yaş
B) Auer body negatifliği
C) Lökosit sayısının 120000 olması
D)Sekonder AML
E) t(15,17) pozitifliği
Cevap E
t(15,17) pozitifliği AML-M3 alt tipinde izlenir ve retinoik asite
yanıt verir. Prognozu en iyi tiptir.
28. Kırk sekiz yaşında polisitemia vera tanılı erkek hasta
acil servise ani başlayan karın ağrısı, bulantı, kusma ve
karında şişlik şikayeti ile başvuruyor. Fizik muayenesinde
hepatomegali ve asit saptanıyor.
Hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mezenter arter oklüzyonu
B) Hemokromatozis
C) Peptik ulcus aktivasyonu
D) Budd-chiari sendromu
E) Hepatosellüler karsinom
Cevap D
84 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Budd-chiari sendromu: Hepatik venlerin ve/veya IVC’nın
benign veya malign nedenlere bağlı obstrüksiyonudur. En
sık neden hepatik venlerin trombozudur. Polisitemiya vera,
myeloproliferatif hastalıklar, oral kontraseptif kullanımı,
hiperkoagulabilite ve Behcet hastalığı gibi hastalıklara sekonder
gelişebilir.Karın ağrısı, hepatomegali ve asite bağlı karında şişlik
en sık kliniğe başvuru şeklidir. Konjenital web’ler ve tümoral
invazyon (böbrek tm, HCC)’da Budd–Chiari sendromuna neden
olabilir. Tanı da ilk seçilecek test USG’dir. USG’de hepatomegali
ve hepatik venlerde incelme, kaudat lob hipertrofisi izlenir.
Kesin tanısı hepatik venografi ile konur. Biyopside sentrilobuler
konjesyon görülür.
29. Bilirubin metabolizmasında konjuge bilirubin aşağıdaki
bölgelerden hangisinde ürobilinojene çevrilir?
A) Periferik kan
B) Barsak
C) Hepatik sinüzoidler
D) Safra kesesi
E) Böbrek
Cevap B
Konjuge bilirubin safra kanallarından ince bağırsaklara
drene olduktan sonra ileum ve kolonda ürobilinojene çevrilir.
Ürobilinojenin bir kısmı ileumdan tekrar geri emilirken bir kısmı
da kolonda gaytaya rengini veren ürobilin›e dönüşür.
Bilirübin metabolizması: Üretim, taşınma, hepatosit
tarafından tutulum, konjugasyon, ekskresyon, drenaj ve
enterohepatik dolaşım olmak üzere 7 aşamada gerçekleşir.
1. Üretim: Yaklaşık olarak günde 35 gr hemoglobin yıkılır
ve 300 mg (4 mg/kg/gün) bilirubin meydana gelir.
Hem’in % 70–80’i, dalak, karaciğer ve kemik iliğinin
retiküloendoteliyal sisteminde (mononükleer fagositik
hücrelerinde) ayrılan ve parçalanan yaşlı eritrositlerdeki
hemoglobinin hem kökünden gelir. % 20’lik kısım diğer
enzimlerden ve ineffektif eritropoez sonucu oluşur.
2. Taşınma: Oluşan bilirubin ankonjuge(indirekt) formdadır,
yağda çözünür niteliktedir ve serumda albumine
bağlanarak taşınır.
3. Tutulum: Dolaşımdaki albumin–indirekt bilirubin
kompleksi karaciğere gelir ve hepatik sinuzoidleri
döşeyen endotel hücrelerinin geniş pencerelerinden
geçerek hepatosit bazolateral membranına ulaşır.
Daha sonra bilirubin membrandaki doygunlaşabilen,
taşıyıcı–aracılığıyla transport sistemi sayesinde hepatosit
sitoplazmasına alınır. Hepatosit sitoplazmasındaki
glutatyon S–transferaz B (ligandin=Y ve Z proteinleri)
bilirubini konjuge edileceği yer olan mikrozoma getirir.
4. Konjugasyon: Bilirubinin hepatositlerden
safra kanallarına ekskresyonu için glukuronid
haline dönüşmesi zorunludur. İndirekt bilirubin
mikrozomlardaki (düz+kaba endoplazmik retikulum)
UDP–glukuronil transferaz enzimi sayesinde bilirubin
monoglukoronid ve diglukuronide dönüşerek suda
erir hale gelir. Konjugasyon işlemi sonucunda oluşan
bileşiklerin %80’ i bilirubin diglukuronid formundadır.
5. Ekskresyon: Konjuge (direkt) bilirubinin kanalikule
ekskresyonu MRP- 2(Multidrug rezistance associated
protein-2) ile olur ve bu basamak bilirubinin plazmadan
safraya gecişinde hız–kısıtlayıcı olan aşamadır.
6. Drenaj: Konjuge bilirubin safra kanalikülüne ekskrete
edildikten sonra gittikçe genişleyen intrahepatik safra
kanallarından geçip, ekstrahepatik safra kanalları ve
safra kesesine ulaşır. Sonuçta safra içinde duodenuma
geçer. Drenaj aşamasında – safra yollarının gros
bir anatomik lezyonla veya geçirgenliğin patolojik
olarak artması suretiyle– engellenme sonuçta sadece
bilirubinde değil ek olarak safranın diğer bileşenlerinde
de artışla karekterize “kolestaz”la sonuçlanır.
7. Enterohepatik dolaşım: Konjuge bilirubin ince barsaklar
boyunca emilime uğramadan distal ince barsak ve
kolona ulaşır ve burada bakteriyel beta–glukuronidazlar
ile unkonjuge bilirubin ve bir seri renksiz bileşiklerden
oluşan ürobilinojenlere cevrilir. Oluşan ürünler ileum’
dan emilerek büyük kısmı karaciğere gelir ve tekrar
ekskrete edilir. Az bir miktarda ürobilinojen ise idrarla
atılır. Karaciğer fonksiyon bozukluğunda, tekrar
ekskresyonun azalmasıyla ürobilinojen’ in çoğu idrara
geçer (ürobilinojenüri). Ayrıca ürobilinojenlerin bir kısmı
kolonda gaytaya rengini veren urobilin’ e metabolize
olur.
30. Seksen iki yaşında erkek hasta kanlı kusma şikayeti ile acil
servise getiriliyor. Yapılan fizik muayenesinde tansiyonu 70/40
mmHg olan ve rektal tuşesinde melena saptanıyor.
Hastada yapılması gereken en öncelikli yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İntravenöz Proton pompa inhibitörü infüzyonu
B) B) Nazogastrik sonda takılması ve mide lavajı
C) Acil gastroskopi yapılması
D) Sangstaken-Blakemore tüpü takılması
E) İntravenöz sıvı ve kolloid replasmanı
Cevap E
85DENEME SINAVI – 46
Üst GİS kanamalı hastaya yaklaşım başlıca 3 aşamada ele
alınabilir.
1. Hastanın hemodinamik durumunun değerlendirilmesi,
resüsitasyon ve hemodinamik stabilizasyon. Kanamanın
kaynağı ne olursa ilk yapılması gereken hastanın
hemodinamisinin sağlanması ve bu amaçla intravenöz
sıvı, kolloid ve kan ürünleri verilmelidir.
2. Kanama yerinin bulunmasu ve kanamanın durdurulması
3. Kanama tekrarının önlenmesi ve eşlik eden diğer
hastalıkların tedavisi
31. Derinin yassı hücreli kanseri, derideki aşağıdaki hücrelerin
hangisinden köken alır?
A) Melanosit
B) Keratinosit
C) Bazal hücre
D) Makrofaj
E) Fibroblast
Cevap B
Yakın bir tarihte yan dal uzamnlık sınavında sorulmuş bir
soru. Daha önceki yıllarda TUS sınavında Malign melanom’un
hangi hücre kaynaklı olduğu (melanosit) sorulmuştu.
SCC (Squamöz Hücreli Karsinom):
Stratum korneumda bulunan keratinosit kaynaklıdır.
Etyoloji (TUS): Güneş ışınları, yanık nedbeleri, kronik
ülserler, akıntılı osteomyelit drenaj bölgelerinden gelişebilir.
Katran, mineral yağları gibi etyolojik faktörler vardır. Ağız içinde
olanlarda oral arsenik alımı, tütün ciğneme alışkanlığı önemli
etyolojik faktördür.
Erkeklerde daha sıktır, Yaşlılarda ve güneşe maruz kalan
bölgelerde sıktır (TUS) (en sık yerleşim alt dudaktır). Metastaz
yapar.
Tedavi cerrahi ve radyoterapidir.
Bazal Hücreli CA: Epidermis bazal hücrelerinden veya kıl
folliküllerinden gelişir. Beyazlarda en sık görülen malign deri
tümörüdür. Metastaz yapamaz, lokal invazyon ve destrüksiyon
yapar. Üzerinde telenjiektazi bulunan bir papül olarak başlar,
sonra artar ülserleşir (ulcus rodens).
32. Aşağıdakilerden hangisinde intraepidermal bül görülme
olasılığı en yüksektir?
A) Pemfigus
B) Epidermolizis bullosa
C) Bülloz pemfigoid
D) ichtiozis
E) Dermatitis herpetiformis
Cevap A
Epidermolizis bülloza, dermatitis herpetiformis ve büllöz
pemfigoid subepidermal bül oluşumu ile karakterizedir.
Pemfigusta intraepidermal bül görülür, ichtioziste ise bül
oluşumu yoktur. Subepidermal yerleşimli büllerde Nikolsky
negatiftir.
Subkorneal yerleşimli büller: Nikolsky (+) ’dir.
• Büllöz impetigo
• SSSS (Ritter hastalığı)
• Miliaria crystalina
• impetigo herpetiformis
İntraepidermal yerleşimli büller: Nikolsky (+) ’dir.
• HSV
• Zona zoster
• Pemfigus vulgaris
• Akut ekzema
Subepidermal yerleşimli büller: Nikolsky (–) ’dir.
• Büllöz pemfigoid
• Stevens – Johnson sendromu
• Dermatitis herpetiformis
• Herpes gestationis
Epidermal büllerin yerleşimi
86 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
33. Posterior serebral arter tıkanıklığına bağlı ipsilateral 6.
ve 7. kranial sinir felci ve kontralateral hemipleji gelişen
hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Weber sendromu
B) Benedikt sendromu
C) Millard–Gubler sendormu
D) Wallenberg sendromu
E) Gradenigo sendromu
Cevap C
KRANİAL SİNİRLERLE İLGİLİ SENDROMLAR
Weber sendromu: İpsilateral 3. sinir felci + kontralateral
hemipleji
(PSA tıkanıklığı)
Benedikt sendromu: İpsilateral 3. sinir felci + kontralateral
hiperkinetik bulgular (tremor)
(PSA tıkanıklığı)
Millard–Gubler sendromu: İpsilateral 6 ve 7.sinir felci +
kontralateral hemipleji
(PSA tıkanıklığı)
Gradenigo sendromu: Purulan orta kulak iltihabı (AOM) + 6.
sinir paralizisi + şiddetli
yarım yuz baş ağrısı,
Wallenberg sendromu: 5,9,10 sinir paralizisi,Horner
sendromu,serebellar
bulgular,vucutta kontralateral, yuzde ipsilateral ağrı–ısı
duyusu kaybı (PİCA okluzyonu)
34. Erişkinde en sık görülen epilepsi tipi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Grand mal epilepsi
B) Basit parsiyel epilepsi
C) Absans epilepsi
D) Temporal lob epilepsi
E) Myoklonik epilepsi
Cevap D
Kompleks Parsiyel Nöbetler (Temporal lob epilepsisi)
• Erişkinin en sık epilepsisidir. Bilinc ileri decede etkilenir.
• Genellikle ses ve koku ilgili halusinasyonlarla gider,
kliniğe otomatizmalar hakimdir.
• Aura olabilir, post iktal donem olabilir.
Temporal lob kaynaklı; En sık oroalimenter otomatizma
hasta aniden durur, gozleri bir
noktaya dikilir ve yalanma yutkunma ağız şapırdatma
tarzında gustatuar tekrarlayıcı hareketler (otomatizma–sterotipi)
ortaya cıkar.
Elbiseleriyle oynama, duğme ilikleyip acma gibi otomatizma
hareketleri izlenebilir.
• Postiktal donemde konfuzyon ve laterji genelde vardır
• Absans nobeti ile karışabilir (ayırımı: Absans nöbette
aura, otomatizma ve postiktal dönem olmayacaktır.
35. Beyin ölümünde aşağıdakilerden hangisinin görülmesi
beklenmez?
A) Negatif apne testi
B) Kornea refleksinin olmaması
C) İzoelektrik Elektroensefalogram
D) Okulosefalik refleksin olmaması
E) Okulovestibuler refleksin olmaması
Cevap A
BEYİN ÖLÜMÜ
Derin komaya neden olan, geri donuşumu olanaksız, santral
sinir sistemi hasarı sonucunda tum serebral ve beyin sapı
işlevlerinin yitirilmesidir.
Beyin olumu tanısı koyabilmek icin, derin koma nedeniyle izlenen
bir hastada koma nedeninin kesin olarak belirlenmesi ve duzelme
olasılığının olmaması, beyin sapı reflekslerinin tumuyle elde
edilememesi, motor yanıtsızlık olması, PaCO2 60mm Hg’nın uzerine
cıktığında apnenin surduğunun gorulmesi gerekir. (apne testi +)
36. Yetmiş yaşında diabetik ve hipertansif hasta akut kuadripleji
ile hastaneye getiriliyor. Yapılan muayenesinde horizontal
göz hareketlerinde kısıtlılık olduğu, ancak vertikal göz
hareketlerinin sağlam olduğu saptanıyor.
Bilinci açık, sözel uyarılara göz kırpma şeklinde Cevap
veren hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benedikt sendromu
B) Locked in sendromu
C) Fisher’in birbuçuk sendromu
D) Perinaud sendromu
E) Gullain–Barre sendromu
Cevap B
Fisher’in Bir Buçuk Sendromu
• MLF +Pons (PPRF) birlikte tutulur.
87DENEME SINAVI – 46
• Bakış felci ve internukleer oftalmopleji (lezyon
tarafındaki goz ortada sabit karşı taraftaki goz ice
bakamıyor)
Kilitlenme (Locked in)
• Ventral Ponsta Bilateral PPRF +piramidal yollar etkilenir.
• Bilateral horizontal bakış felci +quadriparezi
• Bilinc acıktır, vertikal goz hareketleri korunmuştur.
• Etiyoloji: Serebrovaskuler olay
37. Analitik epidemiyolojik çalışmalardan olan Kesitsel
araştırmalarda aşağıdaki ölçütlerden hangisi elde edilir?
A) Rölatif risk
B) İnsidans
C) Prevalans
D) Atfedilen risk
E) Tahmini rölatif risk
Cevap C
KESİTSEL: BELLİ BİR ZAMAN DİLİMİNDE (SONUÇ <=>
NEDEN) PREVALANS ÇALIŞMALARI
Belirli bir zaman kesitinde yapılan bir toplumun taramasıdır.
Araştırılan soru Şu anda durum nedir?. Genellikle hastalık sıklığı
(prevalans) araştırılır. Herhangi bir zamanda hem hastalık hem
de neden olduğu duşunulen bir ya da birden fazla faktor birlikte
değerlendirilir.
Avantajları:
• Toplumun sağlık sorunlarını belirlemek, sağlık
hizmetlerini planlamak icin uygundur.
• Sonuclar topluma genellenebilir, cunku toplumun tumu
ya da toplumu temsil eden bir ornekte calışılmıştır.
• Birden fazla sorun saptanabilir, cok amaclı bir calışma
daha az masrafla yapılabilir.
Dezavantajları:
• İnsidans, risk (rolatif, atfedilen) hesapları yapılamaz
38. Erken teşhiste kullanılan tarama testleri aşağıdakilerden
hangisinin temelini oluşturur?
A) Birincil koruma
B) İkincil koruma
C) Üçüncül koruma
D) Rehabilitasyon
E) Sürveyans
Cevap B
KORUYUCU HİZMETLER
Bir hastalık etkeni vücuda girmeden önce hastalığa ait hiçbir
belirti yoktur. Herhangi bir patolojik değişiklik gelişmemiştir.
Duyarlılık evresi adı verilen bu dönemde verilen koruyucu
hizmetlere ‘birincil koruma’ hizmeti denir.
Hastalığa ait belirtilerin çıkmadığı, ancak etken nedeniyle
hastalık oluşturacak patolojik değişikliklerin olduğu ve
presemptomatik evre adı verilen dönemdeki korumaya ise
‘ikincil koruma’ denir ve erken tanı hizmeti ile ikincil koruma
sağlanır.
Üçüncül döneme ise klinik evre denir. Hastalık aşikar
haldedir. Bu dönemde hasta ölümden korunmaya veya
tam olarak tedavi edilmeye calışılır. Ayrıca sakatlıklar veya
komplikasyonların önüne geçilmeye calışılır. Bu dönemde verilen
koruyucu hizmetler yani hastaların tedavisi, rehabilitasyonu ve
sakatlıkların önlenmesi üçüncül koruyucu hizmetlerdir.
39. Türkiyede yasal abortus üst sınırı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) 6 hafta
B) 8 hafta
C) 10 hafta
D) 12 hafta
E) 14 hafta
Cevap C
Türkiyede yasal kürtaj üst sınırı 10. Haftadır.
40. Alkol kesilmesi sonrasında akut gelişen bilinç bozukluğu,
halusilasyonlar ve bilişsel işlevlerde bozulma tablosuyla
acil servise getirilen hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Wernike Ensefalopatisi
B) Korsakoff Sendromu
C) Depresyon
D) Delirium tremens
E) Şizofreni
Cevap D
DELİRYUM:
Beyin işlevlerinin bedendeki herhangi bir patolojiden
etkilenmesi ile ortaya çıkar.
Konfüzyon ve bilinç düzeyi bozukluğu ile karakterize akut
başlangıçlı ve genellikle geri dönüşümlü bir bozukluktur.
Kognitif (bilişsel) yetilerde bozulma eşlik eder (bellek, dikkat ve
konsantrasyon, oryantasyon, konuşma). Emosyonel dalgalanma,
halusinasyonlar ve mantıksız dürtüsel şiddet içeren davranışlar
88 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
olabilir.
Deliryum tremens : Alkol kesilmesi sonucu oluşan
deliryumdur. Tedavisinde, klordiazepoksit, lorazepam
kullanılabilir. Multivitamin desteği ile birlikte bol sıvı ve
karbonhidratsız diyet verilir.
41. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide prognozu etkileyen
faktörlerden değildir?
A) Aile hikayesi
B) Cinsiyet
C) Yaş
D) Medeni durum
E) Duygudurum bozukluğu
Cevap B
Şizofrenide Prognoz;
Olumlu seyir göstergeleri
• Ani (akut), pozitif (+) belirtiler ve geç başlangıç
• Temelde–öyküde ağır çevresel stresin varlığı
• Premorbid dönemde toplum, iş ve aile yaşamında iyi
uyumun olması
• Tedaviye erken başlayan, ve uyum sağlayan hastalar
• Duygudurum bozukluğu belirtilerinin olması
• Ailede duygu durum bozukluğu öyküsünün olması
Olumsuz seyir göstergeleri
• Sinsi ve yavaş başlangıç, negatif belirtiler, erken yaşta
başlangıç
• Ailede şizofreni öyküsünün bulunması
• Bekar, boşanmış ya da dul olma
• Nörolojik belirtiler
42. Kırk üç yaşındaki kadın hasta, araç içi trafik kazası sonucu
toraks travması nedeniyle ambulansta entübe edilerek acil
servise getiriliyor. Sistolik kan basıncı 50 mmHg ve hava yolu
basıncı 70 mBar olan hastayı ambu ile solutmakta güçlük
çekiliyor.
Bu hasta için altta yatan yaralanmanın aşağıdakilerden
hangisi olması beklenmez?
A) Masif hemotoraks
B) Perikard tamponadı
C) Basınçlı pnömotoraks
D) Diyafragma rüptürü
E) Trakea rüptürü
Cevap B
Soru uzun bir vaka sorusu olsa da cevap şıklarda gizli. B hariç
hepsi akciğer bütünlüğünü bozan durumlar. Akciğer bütünlüğü
bozulmuş ki yüksek basınca rağmen hastayı ambu ile solutmakta
güçlük çekiliyor.
43. Dört yaşında erkek çocuk ateş yüksekliği, yutma güçlüğü,
nefes alırken boğuk ses çıkarma ve boyunda eğrilik şikayetleri
olması nedeniyle hekime başvuruyor. Fizik muayenesinde
orofarinkshiperemik, farinks arka ve yan duvarlarında
şişmefarkediliyor. Solunum seslerinde inspiratuvarstridor
ve boyunda sağda tortikollis saptanıyor. Direk boyun yan
grafisinde boyun vertebraları ile farinks duvarı arasındaki
mesafede artma ve bu bölgede hava sıvı seviyesi olduğu
saptanıyor.
Bu olguda en olası tanı ve en sık etiyolojik etken ikilisi
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Peritonsiller apse – S. pyogenes
B) Peritonsiller apse – Polimikrobial
C) Retrofaringeal apse – Polimikrobial
D) Retrofaringeal apse – S. pyogenes
E) Epiglottit – H. influenza tip B
Cevap C
Retrofaringeal apse; çocuklarda
tonsillofarenjitinkomplikasyonlarıdır. Arka farenks duvarı
ile paravertebralfasya arasındaki lenf nodlarının akut
pürülanenfeksiyonunaretrofarengeal apse denir. Genellikle küçük
yaş grubundaki çocuklarda görülür. Çünkü büyük yaş grubunda
bu lenf nodlarıatrofiye oldukları için görülmesi beklenmez.
Hastada en önemli şikayetler; ateş, yutma zorluğu, stridor,
tortikollistir. Hastalar mutlaka trandelenburg pozisyonda
muayene edilmelidir. Çünkü eğer apse drene olursa solunum
problemlerine neden olabilir.
Direk grafideretrofarengeal mesafe artmıştır.
Etken çocuğunluklapolimikrobialdır.
Peritonsiller apse; daha büyük çocuklarda görülür. Sıklıkla
tek bir tonsilde büyüme görülür. Hasta ağzını açamaz, yutamaz
ve konuşamaz. Bu özellikleri tanıda önemli yol göstericidir. Etken
sıklıkla S. pyogenezistir.
89DENEME SINAVI – 46
44. Dört yaşında erkek hasta ağır sepsis nedeniyle çocuk yoğun
bakım ünitesinde izlenmektedir. Bu çocukta izole edilecek
etiyolojik etken en olası olarak aşağıdakilerden hangisidir?
A) M. pneumonia
B) C. pneumonia
C) S. pneumonia
D) K. Pneumonia
E) L. Pneumonia
Cevap C
Çocuklarda ağır sepsis kliniğinde en sık izole edilen
mikroorganizma streptococcuspneumoniadır.
45. Çocuklarda hemofagositik sendrom tanısı için aşağıdaki
klinik veya laboratuvar bulgularından hangisi kullanılmaz?
A) Ateş
B) Splenomegali
C) Bisitopeni/pansitopeni
D) Hipofibrinojenemi
E) Hipoferritinemi
Cevap E
Hemofagositiksendrom için aşağıda belirtilen kriterlerden 5
tanesi olması durumunda tanı konulabilir.
Hemofagositik lenfohistiyositoz tanı kriterleri
1) Ateş >38.5°Cve ≥7 gün sürmelidir.
2) Splenomegali
3) İki veya daha fazla hematolojik bozukluk:
• Anemi ( Hb< 9 g/dL)
• Trombositopeni (< 100,000)
• Neutropeni (<1000 nötrofi)
4) Herhangi biri:
• Hipertrigliseridemi (>265 mg/dl)
• Hipofibrinogenemi (<150 mg/dL)
5) Kemik iliği, dalak, lenf nodundahemofagositoz( kemik iliği hiperplazisi veya malignite bulgusu olmamalı)
6) NK hücre düşüklüğü veya yokluğu
7) Solubl CD25 (IL–2 reseptör) yüksekliği
8) Hiperferritinemi (>500ng/ml)
46. Çocukluk çağında tümör lizissendromuna neden olan en sık
malignite aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut lenfoblastik lösemi
B) Akut promiyelositik lösemi
C) Hodgin lenfoma
D) Burkitt lenfoma
E) Nöroblastom
Cevap D
Çocukluk çağında tümör lizis sendromuna neden olan en sık
neden olan malignite Burkit lenfomadır. Burkit lenfoma bir non–
Hodgin lenfoma alt tipidir.
TÜMÖR LİZİS SENDROMU;
•• Klinik
•• Hiperürisemi (en sık)
•• Hiperkalemi, Hiperfosfatemi, Hipokalsemi
•• Akut böbrek yetersizliği
•• Tedavisinde;
•• Bol sıvı
•• Allopürinol (ksantin asit oksidaz enzim inhibitörü),
•• Rasburicase (rekombinat enzim olan, ürik asiti yıkar,
çok etkilidir)
•• İdrar alkalinizasyonu (NaHCO3) ( idrar Ph’sı7–7,5
geçmemeli)
•• Fosfor bağlayıcılar
•• Diyaliz
47. Aşağıdakilerden hangisi kardiyovaskülerdisfonksiyon tanı
kriterlerinden birisi değildir?
A) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine
rağmen kan basıncının 5. Persantil altında olması
B) İlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine
rağmen sistolik kan basıncının yaşa göre 2 tandart
sapmanın altında olması
C) Kan basıncını normal sınırda tutmak için vazoaktif ilaçlara
ihtiyaç duyulması
D) Kan gazında metabolikasidoz ve laktatın normal sınırının
2 katının üzerinde olması
E) Kapiller dolum zamanının 2 sn üzerinde olması
Cevap E
90 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Organ disfonksiyonları tanı kriterleri acil ve yoğun bakım
için olası sorulardandır. Kapiller dolum zamanının 2 sn üzerinde
olması dolaşımın bozuk olduğunu gösterir. Ama tek başına
kardiyovasküler sistem disfonksiyonu için tanı kriteri değildir.
Beraberinde başka klinik veya laboratuvar bulguları olması
gerekir.
ORGAN DİSFONKSİYONU KRİTERLERİ
Kardiyovaskülerdisfonksiyon tanı kriterleriİlk 1 saatte ≥ 40 ml/kg izotonikintravenöz sıvı tedavisine rağmen
• Kan basıncının düşmesi (hipotansiyon) yaşa göre < 5. persantil veya sistolik kan basıncının yaşa göre < 2 SD olması
VEYA• Kan basıncını normal sınırlarda tutumak için vazoaktif ilaca
ihtiyaç duyulması (dopamin≥ 5 µg/kg/dk veya herhangi bir dozda dobutamin, epinefrin, veya norepinefrin verilmesi)
VEYA• Aşağıdakilerden ikisi
Açıklanamayan metabolikasidoz: baz açığı > 5 mEq/LArter laktat düzeyinin normal 2 katından daha fazla artmasıOligüri: idrar akımı: <0.5 ml/kg/saatKapiler geri dönüş zamanı: > 5 snRektal ve periferik ısı farkı > 3 C
Solunumdisfonksiyon tanı kriterleri• PaO2/FiO2 < 300, siyanotik kalp hastalığı ve daha önceden
akciğer hastalığı olmadanVEYA
• PaCO2< 65 torr veya bazal PaCO2 20 mmHg den yüksekVEYA
• SaO2satürasyonu % 92’nin üzerinde tutmak için FiO2 > % 50 VEYA
• Efektif olmayan invaziv veya noninvazif mekanik ventilasyon ihtiyacı
Nörolojikdisfonksiyon tanı kriterleri• Glasgow koma skalası≤ 11• Glasgow koma skalasında bazal değerden ≥ 3 puan düşmesi ile
seyreden akut bilinç değişikliği
Hematolojikdisfonksiyon tanı kriterleri• Trombosit sayısının < 80.000 • Trombsoit sayısının 3 gün içinde en yüksek değerinden % 50
azalması (kronik hematolojik/onkolojik hastalar için)• INR > 2
Renaldisfonksiyon tanı kriterleri• Serum kreatinin değerinin yaşa göre üst değerinin ≥2 kez veya
bazal değerin 2 katı yükselmesi
Hepatikdisfonksiyon tanı kriterleri• Total bilirubin değerinin ≥ 4 mg/dl (yenidoğanda kullanılmaz)• ALT yaşa göre normal değerin 2 katı artması
48. Çocukluk çağı Meckel divertikülü için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Küçük çocuklarda ağrısız, masif alt gastrointestinal sistem
kanaması nedenidir
B) Kız çocuklarında erkeklere göre daha sık görülür.
C) Gastrointestinal sistemin en sık görülen anomalilerinden
birisidir.
D) En iyi tanı yöntemi sintigrafik görüntülemedir.
E) Yerleşim yeri ileoçekalvalvden 50–75 cm proksimaldedir.
Cevap B
MECKEL DİVERTİKÜLÜ
•• En sık görülen GİS anomalisidir. Erkeklerde 2 kat sıktır.
İntrauterinomfalomezenterikduktus artığı olan gerçek
bir divertiküldür. Boyu 3–6 cm’dir ve ileoçekalvalve
50–75 cm uzaklıktadır.
•• Omfalomezenterikduktusun kapanma defektleri içinde
en sık görüleni Meckeldivertikülüdür.
•• Antimezenterik yüzde görülür.
•• 2’ ler kuralı ile önemli özellikleri akılda tutulabilir.
•• Toplumun % 2’sinde görülür.
•• En fazla 2 yaş civarında semptomatik olur.
•• En sık içerdiği 2 mukoza; mide ve daha az pankreas.
Mide mukozası içerenler daha çok semptomatik olur.
•• 2 komplikasyonu; kanama (çocuklarda),
obstrüksiyon ( büyüklerde)
Klinik bulguları:
• Ektopik mide dokusundan salgılanan asit ve pepsin etkisiyle
ileum mukozası erozyona uğrar, ülserleşir, kanar.
• Ağrısız intermittanrektal kanama görülür. Kanama kuş
üzümü veya tuğla rengindedir. Kanama az olur ise melena
görülebilir. Kanama ciddi anemi yapabilir ancak genelde
kendi kendini sınırlar. Hasta hipovolemik olunca mezenter
damarlarında vazokonstrüksiyon oluşarak durur.
Tanı:
• Düz grafiler işe yaramaz. Baryumlu grafiler, anjiyografi, USG,
BT ve laporoskopi kullanılabilir.
• En sensitif test radyonüklidsintigrafik çalışmalardır.
Pentagastrin, glukagon veya simetidin sonrası Teknesyum 99
perteknetat verilerek ektopikgastrik mukoza saptanır.
91DENEME SINAVI – 46
Tedavisi: cerrahi eksizyondur.
Komplikasyonları; Kanama (çocukta en sık), obstrüksiyon
(erişkinde en sık), intussussepsiyon, divertikülit (apandisit ile
karış), perforasyon ve peritonit.
49. Çocuklarda yaşa göre tartı (Gomez) ve boya göre tartı
(Rölatif tartı) nın normal sınırları aşağıdakilerden
hangisidir?
A) % 50–%70
B) % 70–%90
C) %90–%100
D) %90–%110
E) % 100–%120
Cevap D
Gomez (Yaşa gelire tadı>
120 Obezite
% 110–120 Fazla Tartı
% 90–110 Normal
% 76–90 Hafif malnütrisyon I. Derece
% 61–75 Orta malnütrisyon II.. Derece
% 60 Ağır malnütrisyon III. Derece
Akut ve kronik malnütrisyonu gösterir.
Relatif tarih (Boya göre tut)
120 Obezite
% 110–120 Aşırı Tartı
% 90–110 Normal
% 81–90 Hafif malnütrisyon
% 70–80 Orta malnütrisyon
< % 70 Ağır malnütrisyon
Abut malnütrisyon gösierir.
Yaşa Göre Boy
% 95–100 Normal
% 90– 95 Hafif malnütrisyon
% 85–89 Orta malnütrisyon
< % 85 Ağır malnütrisyon
Kronik malnütrisyon gösterir
Üst Kol Orta Çevresi
70 85 Normal
% 80–85 Hafif malnütrisyorı
% 75–80 Orta malnütrisyon < 70 75 Ağır malnütrisyon
1–4 yaş arasında, yaşdan etkilenmez.
Vücut Kitle indeksi (BMI)
Tartı (kg) (BMI)= –––––––––––– Boy (m)2
> 95. persentil obezite
85–94. persentil fazla tartı
5–84. persentil sağlıklı tartı
< 5. persentil düşük tartı
İdeal Vücut Ağırlığı
% 90–109 Normal
% 85–89 Hafif malnütrisyon
% 75–84 Orta malnütrisyon
< % 75 Ağır malnütrisyon
50. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin hem eksikliği hem de
toksisitesi psedötümör serebriye tablosuna neden olur?
A) A vitamini
B) K vitamini
C) E vitamini
D) B1 vitamini
E) B2 vitamini
Cevap A
A vitaminin hem eksikliği hemdetoksisitesipsödotümörserebri
kliniğine neden olur.
51. Sekiz aylık erkek bebek ekstremitelerde kısalık gözlenmesi
üzerine muayeneye getiriliyor. Öyküsünde antenatal
takiplerinde polihidroamniyoz öyküsü dışında özellik yok.
Fizik muayenesinde baş çevresinin yaşına göre büyük olduğu,
ön fontanelinin geniş olduğu, ektremitelerde özellikle
proksimal kısımlarda kısa olduğu (rizomelik kısalık), el
parmaklarının birbirinde ayrı durduğu ve pençe görüntüsü
verdiği, göğüs kafasenin başına göre daha dar gözlendiği
görülüyor. Diğer sistem muayenelerinde özellik saptamıyor.
Görüntülemelerinde ekstremitelerdeproksimal kısalık,
tübüler kemiklerin kısa, metafizlerin düzensiz olduğu, lomber
direk grafide özellikle lombervertebralardakiinterpediküler
mesafenin giderek daraldığı dikkati çekiyor.
Bu çocukta en olası tanıdan sorumlu tutulan gen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Frataksin
B) Fibrilin
C) Fibroblast büyüme faktörü reseptör 3
D) C1 esteraz
E) NF–1
Cevap C
92 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Yukarıda tariflenen oldu akondroplazidir. Akondroplaziden
sorumlu tutulan gen fibroblast büyüme faktörü reseptör 3
(FGFR3) genidir.
AKONDROPLAZİ
•• En sık görülen iskelet displazisidir.
•• Otozomal Dominant kalıtılır, %90 yeni mutasyon sonucu
•• Ekstremitelerdeproksimal (rizomelik) kısalık vardır.
•• Süt çocukluğunda kifoz–yürüme sonrası lordoz görülür.
•• Baş çevresi büyük, frontal çıkıntı belirgin
•• Zekanormaldır
•• Uyku apnesendromu ve sık otit geçirme görülür.
•• Erişkin boyları kısadır.
•• Kesin tanı: FGFR3 gen mutasyonu gösterilmesi ile
konur.
52. Sekiz yaşında erkek çocuk halsizlik, hafif solukluk ve
skleralarında hafif sarılıkşikayeti ile başvuruyor. Öyküsünde
son zamanlarda yazı yazmasında bozulması olduğu ve
amcasının oğlunun nedenini tam hatırlayamadıkları bir
hastalıktan dolayı karaciğer nakli olduğu öğreniliyor.
Tetkiklerinde anemi, periferik yaymada eritrositlerde yer
yer parçalanmalar olduğu, AST ve ALT değerlerinin yaşına
göre yüksek olduğu, Total ve direk bilirubin değerlerinin
arttığı, ALP değerinin ise artmadığı, albümin ve seruloplamin
değerinin ise düşük olduğu saptanıyor.
Bu çocukta en olası ön tanı nedir?
A) Otoimmunhemolitik anemi
B) Gilbertsendromu
C) Wilson hastalığı
D) Reye sendromu
E) Hereditersfrorositoz
Cevap C
Yukarıdaki oldu, öykü ve laboratuvarı ile değerlendirildiğinde
en olası tanısı Wilson hastalığıdır.
WİLSON HASTALIĞI
• Toplumda en sık herediter, kronik karaciğer hastalığıdır.
• OR
• 13. kromozomda bulunan ATP7B (ATPaz) geninde
meydana gelen mutasyonlar sonucu oluşur.
• Bakır transport geninde bozukluk vardır. Sonuçta Cu, KC
hücresinden uzaklaştırılamaz ve depolanır.
• İlk semptomlar KC e aittir. 1 yaşından önce (YD, süt
çocuğu) genelde sorun yaratmaz.
• Nörolojik bulgular
• Ekstrapiramidal sisteme ait
• Psikiyatrik bulgular
• Hemolitik anemi
• Kayser–Flescher halkası
• Tübulopati
• Proksimaltubul, Fanconisendromu
• Endokrin nedenler
• Kas dokusuna (çizgili kas) nadir birikir !!!
Tanı
• Öykü, Klinik
• 24 saatlik idrarda Cu yüksek
• Seruloplazmin düşük
• Kayser–Flescher halkası
• KC biyopsisi***
– Kuru karaciğer dokusundaki serbest bakırın artışı
• Yüksek olmayan ALP düzeyi anlamlıdır.
Tedavi
• Bakırdan fakir diyet
• D–penisilamin
• L–DOPA
• Çinko sülfat
• KC transplantasyonu
– 1. neden: Bilieratrezi
– 2. neden: Wilson hastalığı
53. Üç yaşında erkek çocuk idrarda kan gelmesi şikayeti ile
getiriliyor. Fizik muayenesinde karında sol tarafta ele gelen
kitle saptanıyor. Batın Ultrasonografisinde sol böbrekten
kaynaklanan 6*4 cm boyutunda kitle saptanıyor.
Bu çocukta düşünülen en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Nöroblastom
B) Wilms tümörü
C) Non–hodginlenfoma
D) Hepatoblastom
E) Feokromasitoma
Cevap B
Batında kitle ile başvuran olgularda öncelikle nöroblastom
ve wilms tümörü akla gelmelidir. Hematoüri ile birlikte karında
kitle durumunda ise öncelikle ön tanı wilms tümörü yani
nefroblastomdur.
93DENEME SINAVI – 46
54. Anafilaksi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Çocuklarda en sık nedeni venom allerjisidir
B) Plazma triptaz düzeyinde artış tanıyı destekler
C) Tanısı klinik bulgulara göre konulur
D) Sistemik bir reaksiyondur
E) İlk tedavi seçeneği İM Adrenalindir
Cevap A
ANAFİLAKSİ
• Hayatı tehdit eden sistemik aşırı duyarlılıktır.
Patogenezinin çoğu IgE aracılığı ile olur. Daha önceden
duyarlaştıkları alerjen ile temas edilince mast hücre ve
bazofil degranülasyonu meydana gelir.
• IgE Aracılı Anafilaksi: Hastanede en sık neden: İlaçlar
ve lateks. Hastane dışında gıdalardır.
• Sık görülen gıda alerjileri fındık/fıstık süt, yumurta,
balıktır.
• En sık ölüme yol açan besin fıstıktır.
• Lateks alerjisi spina bifidalı ve ürolojik problemi olan
çocuklarda sıktır, lateks ile çapraz reaksiyonu olan
gıdalar; muz, avakado, kestane, kividir.
• Non–IgE aracılı anafilaksi: Aspirin, radyokontrast, IVIG,
opioid, infliximab, fiziksel faktörler (egzersiz, soğuk,
sıcak, radyasyon vb), etanol, idiopatik
Klinik Bulgular
• Genel: Sıcak basması, halsizlik, aksiyete, endişe, kendini
kötü hissetme
• Cilt–Mukoza: Dudaklarda kaşıntı, dil–damak–uvula–
kulak–boğaz–burun–göz–ağızda karıncalanma veya
metalik tat, flushing, ürtiker
• Solunum: Nasal konjesyon, boğaz–göğüs karıncalanma/
kaşıntı, nefes darlığı, ses kısıklığı, salya akması,
sekresyon artışı, hızlı ilerleyen öksürük, boğulma hissi,
vizing, dispne, apne, siyanoz
• GİS: Disfaji, ani bulantı, karında ağrı–kramp, ishal
• KVS: Solukluk, baş dönmesi, presenkop, konfüzyon,
bulanık görme, duyma güçlüğü, hipotansiyon, taşikardi,
barsak–mesane kontrol kaybı, zayıf nabız, aritmi, aşırı
terleme, kollaps
• SSS: Baş ağrısı, sersemlik, uyuklama, uyaranlara
Cevapsızlık, letarji, hipotoni, nöbet
Anafilaksi Tanı Kriterleri
• En sık semptom: Deri bulguları (ürtiker, anjioödem) onu
solunum semptomları (bronkospazm, hışıltı) izler. Deri
semptomları olmadan da anafilaksi görülebilir.
• En sık ölüm nedeni: Üst solunum yolu tıkanıklığıdır.
• En yararlı laboratuvar testi: Plazma beta triptaz
ölçümüdür, gıda alerjilerinde yükselmez.
• Tedavide ilk seçenek 1/1000’lik adrenalinden 0.01 ml/
kg İM, max. 0.3 ml. yapılması önerilen yer uyluk dış yan
yüzüdür.
Anafilaksi tedavisi
• Adrenalin (1/1000) 0.01 ml/kg IM. Temel tedavidir.
• H1 ve H2 blokerler (setirizin, difenhidramin/ranitidin, simetidin)
• Steroid• Oksijen, IV kristalloidler– kolloid, inhale salbutamol, dopamin –
dobutamin diğer kullanılabilen ilaçlardır. • Beta–bloker kullananlarda glukagon da tedavide kullanılabilir.
• Geç faz reaksiyonu görülür ise bifazik anafilaksi denir. Geç
faz 4 saat içinde görüleceğinden en az 4 saat acilde gözlem
altında tutulmalılar. Ağır olan ve tedavide gecikilenlerde
sıktır.
• Adrenalin oto–enjektörü önerilmelidir.
55. Deri prick testi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Mast hücrelerinden histamin salınması sonucu reaksiyon
oluşur
B) Endürasyon ve kızarıklık olması pozitif olarak
değerlendirilir
C) Antihistaminik kullanımından etkilenmez
D) Gıdalar ile intradermal test yapılması önerilmez
E) Spesifik IgE ölçümü ile benzer tanı değerine sahiptir.
Cevap C
Güncel Bilgi:
• Alerjeni saptamada; deri prick test ve spesifik IgE
(spIgE) kullanılır. Her ikisi de sensitif olup benzer
tanısal değerler sahiptir.
• Deri prick testi mast hücrelerinden histamin
salınmasına dayanır. Antijen verilmesi sonrası kızartı ve
kabartı değerlendirilir. Hızlı sonuç alınır, daha ucuzdur.
Ancak ilaç kullanımından etkilenir. Test negatif, klinik
şüphe varsa intradermal test (aşılar, venom, ilaçlar
ve aeroalerjenler için) yapılabilir. Anafilaksi riskinden
dolayı gıdalar ile intradermal test önerilmez.
• SpIgE tayini RAST veya enzimatik immunoassay ile
yapılır. İlaç kullanımı ve cilt hastalığından (atopik
dermatit) etkilenmez.
94 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
56. İmmün yetmezlik–özellik eşleştirmelerinden hangisi doğru
değildir?
A) T–hücre defekti –Erken bulgu verir
B) B–hücre defekti–Tekrarlayan sinopulmoner enfeksiyonlar
C) Kompleman defekti – Herhangi bir yaşta görülebilir
D) Nötrofil defektleri – Erken yaşlarda başlar
E) Nötrofil defektleri–Romatolojik hastalıklar sık görülür
Cevap E
Özellik T–hücre B– hücre Nötrofil Kompleman Başlangıç yaşı
Erken başlangıç, 2–6 ayda çıkar
Anneden geçenler azalınca 5–7 aydan sonra
Erken başlangıç
Herhangi bir yaş
Etkilenen organ/lar
Mukokutanöz candidiyazis (yoğun), akciğer, büyüme geriliği, dirençli ishal
Tekrarlayan sinopulmoner enf, kronik GİS semptomları, malabsorbsiyon, artrit, enteroviral meningoensefalit
Cilt; abse, impetigo, selülit
Lenf–nodu; süpüratif adenit
Ağız; gingivit, ülser
İç organ; abse, osteomyelit
Enfeksiyonlar; menenjit, artrit, septisemi, rekürren sinopulmoner enf
Özel durum Graft–versus–host hastalığı.
Anneden geçen lenfositler veya ışınlanmamış kan ürünü ile olur.
Otoimmünite, lenforetiküler maligniteler: lenfoma, timoma;
Kordon düşmesi ve yara iyileşmesi bozuk
Romatolojik hastalıklar: SLE, vaskülit, skleroderma, dermatomyozit, glomerülonefrit, anjioödem
57. On üç günlük erkek uyandırılamama, emme bozukluğu ve
siyanoz yakınması ile getirildi. Fizik değerlendirme, moro
refleksi zayıf, emmesi ısırır şekilde, tonus düşüklüğü ve
normal solunum sesleri olarak raporlanıyor. Kan basınç
düşüklüğü, serum Na:123 mEq/L, K:6,8 mEq/L, kreatinin:3,5
mg/dL ve glukoz: 25 mg/dL saptanıyor.
En olası tanı nedir?
A) Konjenital adrenal hiperplazi–21 OH eksikliği
B) Konjenital adrenal hiperplazi – 11β OH eksikliği
C) Hipoplastik sol kalp sendromu
D) Akut böbrek yetmezliği
E) Konjenital pilor stenozu
Cevap A
21 OH eksikliği
• Klasik olarak ikinici haftada başlar.
• Kusma, ishal, dehidratasyon, hiperkloremik metabolik
asidoz, hipotansiyon, şok tablosuyla kendini gösterir.
• Hastalarda hipoglisemi, hiponatremi, hiperkalemi ve
BUN yüksekliği saptanır.
• Tedavisiz bırakılırlarsa ölürler.
• Kızlarda dış genitalyada anomali olduğu için daha
kolay tanınır. Erkeklerde skrotum– meme başı
hiperpigmentasyonu ve penis büyüklüğü olur. Tanınması
daha zordur.
• 21 OH eksikliğinde tarama; İkinci haftada gelişecek
adrenal krizden önce bebekleri yakalamak için
önemlidir. Gelişmiş ülkelerde rutin tarama
programındadır. Bizim gibi ülkelerde ise en
azından meme başı hiperpigmentasyonu ve skrotal
hiperpigmentasyon görülmesi anlamlıdır ve bakılması
gerekir. Yalancı pozitifliği yüksektir. Etkilenmiş
olanlar tekrar çağırılmalıdır.
• Aldosteron yetersizliği nedeni ile şiddetli kusmalar,
ishal, kas yorgunluğu, hiponatremi, hiperpotasemi ve
metabolik asidoz gelişir (aldosteron sodyumu tutar,
potasyum ve hidrojeni atar).
• Kortizol yetersizliği hipoglisemiye neden olur.
58. Aşağıdakilerden hangisi primer konjenital hipotiroidi
nedenlerinden biri değildir?
A) Maternal hashimato hastalığı
B) TSH eksikliği
C) Tiroid disgenezisi
D) İyot eksikliği
E) Annenin amiodaron kullanması
Cevap B
95DENEME SINAVI – 46
Konjenital Hipotiriodi Etiyolojisi
Primer • Tiroid gelişim kusuru (aplazi, hipoplazi, ektopi) en sık sebep.• Tiroid hormon sentez kusurları (guatrla birlikte): • İyot transport defekti • Tiroid peroxidaz defekti (guatr+ sensörionöral işitme kaybı;
Pendred send)• Pendrin transport protein defekti• Tiroid oxidaz mutasyonu (DUOXA2, DUOX2 mutasyonu). • Tiroglobulin sentez defekti • Deiodinasyon kusuru• TSH Cevapsızlığı • TSH sinyal defekti (Gsα mutasyonu; tip IA psödohipoparatiroidizm)• TSH reseptör mutasyonu • Tiroid hormon transport kusurları (MCT8 gen mutasyonu)• Tiroid hormon rezistansı• Maternal antikorlar; Tirotropin reseptor–bloke edici antikorlar
(TRBAb, tirotropin–binding inhibitor immunoglobulin olarak da bilinirler)
• İyot eksikliği (endemik guatr)• Maternal ilaçlar; Radyoaktif iyot, iodid, propiltiourasil, metimazol,
amiodaron.
Santral • İzole TSH eksikliği: TSH β subunit gen mutasyonu (Primer
hipotiroidi gibi TSH yüksekliği olur)• İzole TRH eksikliği (İzole veya multipl hipotalamik eksiklik (septo–
optik displazi gibi)• TRH Cevapsızlığı• Multipl hipofiz eksiklikleri (septooptik displazi gibi)• PIT–1 mutasyonu; TSH, GH, prolaktin eksikliği • PROP–1 mutasyonu; tüm hipofiz hormonları defektif
59. Aşağıdakilerden hangisi SLE hastalık aktivitesi ile
korelasyon göstermez?
A) ESR
B) Anti ds–DNA
C) Hemofili A
D) C3 ve C4 düzeyi
E) ANA
Cevap E
Laboratuvar Bulguları
• ANA pozitif tanı için şart olmasa da, ANA (–) çok nadirdir.
ANA sensitif bir test (%95–99), ancak yeterince spesifik
(%50) değildir. Sağlıklı kişilerin %20’inde pozitiftir.
Hastalık aktivitesini yansıtmaz.
• Anti ds–DNA ve Anti–Sm oldukça spesifik (%98), ancak
sensitif (%40–65) değildirler. Anti ds–DNA titresi hastalık
aktivitesi korelasyon gösterir (özellikle nefrit olan
kişilerde). Anti–Sm hastalık aktivitesi ile korele değil.
• Hipokomplemantemi (C4, C 3 ve CH50 düşüklüğü) sık
görülür, tedavi ile düzelir. ACR kriterlerinde yok, SLICC’de
tanı kriterlerine eklendi.
• Direkt cooms pozitifliği
• Hipergamaglobulinemi, klinik olarak anlamlı değil
• ESR yüksekliği inflamasyon gösterir. CRP yüksekliği
hastalık aktivitesinde ziyade enfeksiyon gösterebilir.
• Anti–fosfolipit Ab adolesanlarda %66 pozitiftir, tromboz
risk ile ilişkilidir. Arter veya venöz tromboz oluştuğunda
Anti–fosfolipit Ab sendromu olarak tanımlanır.
60. Aşağıdakilerden hangisinde artmış anyon gap yoktur?
A) Diyabetik ketoasidozis
B) Kronik böbrek yetmezliği
C) Propiyonik asidemi
D) Aspirin intoksikasyonu
E) Renal tubuler asidoz
Cevap E
METABOLİK ASİDOZ
Normal Anyon Açıklı Artmış Anyon Açıklıı
RTADiyareÜreterosigmodostomi
DiyabetBöbrek yetersizliğiAspirin intoksikasyonuEtilen glikol intoksikasyonuMetanol intoksikasyonu
61. On altı yaşındaki erkek çocuk, rekürren hematüri yakınmasıyla
inceleniyor. Tam idrar tetkikinde büyük büyütmede 30–35
eritrosit ve eritrosit silendirleri ve hyalen membranlar görülüyor.
Biyokimyasal incelemede kreatinin yüksek saptanıyor. Ailesinde
diyaliz tedavisi alan kişinin olduğu öğreniliyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alport sendromu
B) MPGN
C) FSGS
D) Good pasture sendromu
E) İnce glomerüler bazal membran hastalığı
Cevap A
ALPORT SENDROMU (AS)
• XD kalıtım gösterir. OR veya OD geçiş de görülebilir.
Erkeklerde daha ağır seyreder. Bazal mebranın ana
komponenti olan tip IV kollajende defekti vardır.
• Hastalık ilerleyicidir. Erkek hastalarda 20–30 yaşlarında
son dönem böbrek yetmezliği görülür.
• ÜSYE’den 1–2 gün sonra görülen asemptomatik
mikroskopik hematüri en sık bulgudur.
• Alport sendromunda görülen ekstrarenal bulgular:
96 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
•• Bilateral nörosensoryal işitme kaybı, asla konjenital başlamaz, ilerleyicidir.
•• Göz bulguları; lentikonus (lensin ön kısmının ön kamaraya bombeleşmesi) patognomonik bulgudur, makuler çillenme ve
korneal erozyon da görülebilir.
•• Diğer ekstrarenal bulgular leiomyomatozis ve trombosit anomalileridir.
• Tanısal yaklaşım:
• Ailesel hematüri (en sık herediter nefrittir)
• Sensorinöral işitme kaybı (İndeks olgu ya da etkilenen akrabalardan birinde)
• Etkilenen akrabalardan en az birinde KBY gidiş
• Göz bulguları ya da GBM değişikliklerinin gösterilmesi ile konur.
•• Böbrek biyopsisi bulguları: İlk dekadda ışk miroskobu bulguları minimaldir. Elektron mikroskopide bazal membranda
kalınlaşma, ayrışma ve laminasyon saptanır. Mesengiyal prolifeasyon ve kapiller kalınlaşma, progresif glomerülosklerozis
görülebilir. Tübüler atrofi, interstisyel inflamasyon ve fibrozis hastalık ilerledikçe meydana gelir. İmmunopatolojik tetkikler
negatiftir. Hastalığın prenatal tanısı konulabilir.
•• Prognoz: Tüm erkek hastalarda son dönem böbrek yetersizliği gelişir. Kadın hastalarda yavaş ilerleme olur, bazılarında
son dönem böbrek yetersizliği gelişebilir.
•• İşitme kaybı sıklıkla ilerleyicidir. Aynı zamanda, göz bulguları ilerleyicidir (özellikle erkek hastalarda)
62. Akut glomerülonefrit nedenlerinden hangisinde kompleman düşüklüğü görülür?
A) Henoch Schönlein purpurası
B) IgA nefriti
C) Memranöz glomerülonefrit
D) Akut poststreptokokal nefrit
E) Good pasture sendromu
Cevap DAkut glomerülonefrit klinik özellikleri
Serum komplemanları (C3 ve CH50) ↓↓↓Sistemik hastalıklar
– Lupus nefriti– Subakut bakteriyel endokardit– Şant nefriti– Esansiyel miks kriyoglobulinemi– Visseral abseler
Renal hastalıklar– APSGN– Memranoprolifertatif GN Tip–1
Serum komplemanları normalSistemik hastalıklar
– PAN– Hipersentivite vaskülitleri– Wegener granülomatozis– HSP– Good Pasture sendromu
Renal hastalıklar– IgA nefropati– İdiiopatik RPGN– Tip I, II, II GN– Postenfeksiyon GN (Non–streptokokal)
Streptokokal enfeksiyon kanıtı (ASO, anti–DNAaz B, streptozim test)
Pozitif ve/veya 6–8 haftada C3’nün normale dönmesi
Negatif veya 6–8 haftada C3’nün normale dönmemesi
APSGN Lupus nefriti (ANA, anti–ds DNA)Esansiyel miks krigolubinemi (kriyoglobulin, hepatit C virüsü)Şant nefritiVisseral abse (kan kültürü)Memranoproliferatif GNBakretiyal endokarditPost–Enfeksiyöz (Non–streptokokal)
97DENEME SINAVI – 46
63. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda burun kanaması nedeni
değildir?
A) Digital travma
B) Yabancı cisim
C) Nemli hava
D) Allerjik rinit
E) Hipertansiyon
Cevap C
Burun Kanaması
• En sık kanama yeri Kiesselbach pleksusundan olur.
• Nedenleri:
• Diğital travma (sık)
• Yabancı cisim
• Kuru hava
• İnflamasyon–enfeksiyon ve allerjik rinit
• Koagülasyon bozuklukları, hipertansiyon ve böbrek
yetersizliği de burun kanamasına neden olabilir.
• Kronik nazal steroid kullanımı
• Anjiyofibrom: Adölesanlarda tekrarlayan ve ağır kanama
varlığında juvenil anjiyofibrom düşünülmelidir.
• Tedavide kompresyon, tampon ve koterizasyon kullanılır.
Posterior kanamalarda anterior ve posterior tampon
yerleştirilir.
64. Aşağıdaki şıklardan hangisinde “tekrarlayan akciğer
enfeksiyonu” tanımı doğru olarak verilmiştir?
A) 6 ayda 3, yılda ≥3 defa olan pnömoni
B) Yılda 3, tüm zamanlarda ≥4 defa olan pnömoni
C) Ayda ≥1 defa olan pnömoni
D) 6 ayda 2, yılda ≥3 defa olan pnömoni
E) Yılda 2, toplamda ≥3 defa olan pnömoni
Cevap E
Rekürren Pnömoni
Arada radyolojik düzelme olmak şartı ile yılda 2 kez veya
toplamda 3 kez geçirilmesidir.
Başlıca Nedenleri (ayrırıcı tanı yapılması gereken
hastalıklar):
• Kistik fibroz
• Orak hücreli anemi
• İmmun yetersizlikler
• Silyer diskinezi
• Anatomik bozukluklar (sekestrasyon, lober amfizem,
fistül)
• Reflü
• Yabancı cisim
• Bronşektazi
65. Hangisi hidrops fetalis nedeni değildir?
A) Kan kaybı
B) İU parvovirus enfeksiyonu
C) Homozigot β–talasemi
D) Kardiyak blok
E) Nieman Pick
Cevap C
HİDROPS FETALİS: İki veya daha fazla vücut boşluğunda sıvı
birikmesidir.
Nedenleri:
• Anemi: İmmun hemoliz (Rh, Kell), alfa talasemi, enzim
eksikliği(G6PD), ikizden ikize transfüzyonda donör ikiz
• Kardiyak disritmi; SVT, atrial flutter, konjenital blok
• Yapısal lezyonlar;
• Foramen ovalenin erken kapanması,
• Trikuspid yetersizliği
• Hypoplastik sol kalp
• Endokardial yastık defekti
• Kardiomyopati, Endokardiyal fibroelastosis
• Tuberoz skleroz– rabdomyom
• Perikardial teratom
• Torasik kitle lezyon:
• Kistik adenomatoid malformasyon, sekestrasyon
• Diafragma hernisi
• Mediastinel tümör
• Konjenital enfeksiyonlar: Parvovirus B 19 (eritrosit
öncülerini enfekte ederek), CMV, sifiliz, çagas, rubella,
tokso, lyme
• Tümör: teratom, koryokarsinom, nöroblastom, hepatom
• Kromozom anomalileri; trizomiler, 45XO, triploidi,
tetraploidi
• Kemik hastalığı; osteogenesis imperfekta, asfiksizan
torasik distrofi
• Metabolik hastalıklar: mukopolisakkaridoz, mukolipidoz,
Gaucher, Nieman Pick,GM1 gangliosidosis
• Sinir sistemi anomalileri; ensfalosel, korpus kallosum
agenezisi, holoprosensefali, intrakraniyal kanama
• Vasküler anomaliler: plasental koryoanjiom, umblikal
98 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
arter anevrizması, galen veni anevrizması
• Lenfatik anomaliler; Lenfanjiektazi, kistik higroma,
şilotoraks– şilöz asit, Noonan sendromu
• Diğer; Diabetik anne, Beckwith Wiedeman sendromu,
barsak obstriksiyonu, perforasyonu, kpnjenital nefroz,
hepatik fibroz, purune belly sendromu, myotonik distrofi
66. Yenidoğan bebeklerde sarılığın major risk faktörlerinden
biridir?
A) İlk 24 saatte görülmesi
B) Kardeşte sarılık öyküsü
C) Diyabetik anne çocuğu
D) Anne yaşı > 25
E) Erkek çocuk
Cevap A
Majör Risk Faktörleri Minör Risk Faktörleri
• Taburculuk öncesi TB yüksek zonda olması (en önemlisi)
• İlk 24 saatte sarılık gözlenmesi• Kan grubu uyuşmazlığı (D.
Coombs pozitif) ve diğer hemolitik hastalıklar G6PD eksikliği
• GH 35–36 olması• Kardeşte FT alma öyküsü• Sefal hematom ve aşırı ekimoz• Anne sütü ile beslenme ve tartı
kaybı• Asya ırkı
• Taburculuk öncesi TB yüksek–orta zonda olması
• GH 37–38 olması• Taburculuk sırasında sarılık
gözlenmesi• Kardeşte sarılık öyküsü• Makrozomik bebek, DAÇ• Anne yaşı > 25• Erkek cinsiyet
Sarılık görülmesinde koruyucu faktörler
• Taburculuk öncesi TB düşük risk zonunda olması
• İlk 72 saatten sonra taburculuk
• GH > 41 olması
• Biberonla beslenmek
• Siyah ırkı
67. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini arttırmaz?
A) Maternal diyabet
B) Sezaryen ile doğum
C) Hidrops fetalis
D) Annede hipertansiyon
E) Asfiksi
Cevap D
RESPİRATUAR DİSTRES SENDROMU
(Hiyalen Membran Hastalığı)
Artmış Risk Azalmış Risk
• Prematürite (en önemlisi)• Erkek cinsiyet• Sezaryen• Aile öyküsü• Asfiksi/soğuk stres• Annede diyabet• Çoğul gebelik (2. Bebek)• Koryoamniyonit• Hidrops fetalis
• Kronik İU stres• Kız cinsiyet• NSD• Uzamış membran rüptür
zamanı• Annede hipertansiyon• Kokain/sigara kullanımı• İUBG/SGA• Steroid, troid hormonları,
teofilin, tokolitikler
68. Elli günlük erkekte bebek emme zorluğu, kilo alamama ve
dispne, takipne, hepatomegali ve 4/6 holosistolik üfürüm
raporlanıyor.
Bu hastada en olası aşağıdakilerden hangisidir?
A) Endokardiyal yastık defekti
B) Total anormal venöz dönüş anomalisi
C) Ventriküler septal defekt
D) Triküspit atrezisi
E) Pulmoner atrezi
Cevap C
VENTRİKÜLER SEPTAL DEFEKT (VSD)
• En sık görülen KKH‘dır. Ventriküler septum mebranöz
ve müsküler olmak üzere iki kısımdan oluşur. VSD’lerin
çoğunluğu membranöz kısımda görülür. Bir miktar
muskuler dokuda etkilendiği için perimembranöz olarak
adlandırlırlar. VSD kliniği; şantın büyüklüğü ve yönü
deliğin büyüklüğüne ve pulmoner direncin derecesine
bağlıdır.
• Küçük defektlerde (<0.5 cm2) sol ventrikül basıncı
yüksektir, şantın yönü soldan sağadır ve sağ ventrikül
basıncı normaldır.
• Büyük defektlerde (>1 cm2) sağ ve sol ventriküllerin
basınçları birbirine eşitlenir. Şantın yönünü pulmoner
damar direnci belirler.
• İntrakadiyak şantların büyüklüğü genellikle Qp/Qs oranı
ile tanımlanır.
• Eğer soldan sağa şant küçükse (Qp/Qs<1.75:1) kalp
boşlukları yeterince genişlemez ve pulmoner vasküler
yatak normale yakındır.
• Eğer şant büyükse (Qp/Qs>2:1) sol atriyum ve
ventrikülde hacim yüklenmesi olur. Sağ ventrikül ve
pulmoner arterde basınç artışı meydana gelir. Ana
pulmoner arter, sol atriyum ve sol ventrikül büyür.
99DENEME SINAVI – 46
Klinik Bulgular:
• Küçük VSD’lerde:
• Hemodinami çok etkilenmez.
• Pansistolik üfürüm şiddetlidir, enfektif endokardit riski
yüksektir. P2 sert değildir.
• Çoğunlukla asemptomatiktirler ve rutin fizik muayenede
saptanırlar.
• Büyük VSD:
• Artmış pulmoner kan akımı ve pulmoner
hipertansiyonun gelişmiştir.
• Dispne, beslenme güçlüğü, yetersiz büyüme, aşırı
terleme, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve kalp
yetersizliği erken süt çocukluğu döneminde görülür.
• Üfürümün şiddeti küçük VSD‘ ye göre daha hafiftir.
S2’nin pulmoner komponenti pulmoner hipertansiyon
sonucu artmıştır.
• Mitral kapaktan geçen aşırı kan akımına bağlı
middiyastolik rulman duyulur.
• Büyük VSD’lerde röntgende her iki ventrikülde, sol
atriyumda ve pulmoner arterde belirginleşme sonucu
büyük bir kardiyomegali görülür.
Tanı:
• Küçük VSD: Telekardiogram normal, EKG; normal veya
hafif sol aks görülür.
• Büyük VSD; Telekardiorgram, gross kardiyomegali (her
iki ventrikül, sol atriyum ve pulmoner arter büyümesi),
pulmoner vaskülaritede artış, pulmoner ödem ve
effüzyon. EKG; Bİventriküler hipertrofi ve p dalgalarında
çentikli veya sivridir. Sağ ventriküler hipertrofi varsa ⇒
defekt büyük ve pulmoner HT için uyarıdır.
69. Kilo alamama yakınmasıyla getirilen 10 aylık bebekta
aşağıdakilerden hanginsin eşlik etmesi metabolik hastalık
olasılığını arttırmaz?
A) Mental retardasyon
B) Ebeveyn akrabalığı
C) Anormal koku
D) Kusma
E) Prematüre doğum öyküsü
Cevap E
Metabolik Hastalıklarda Klinik bulgular çeşitlidir.
• Letarji, beslenme bozukluğu, konvülziyon, kusma
• Açıklanamayan mental retardasyon
• Gelişme geriliği, regresyon, motor gerilik, konvülziyon
• Alışılmadık koku (özellikle atakta)
• İntermittan kusma, asidoz, mental bozulma, koma
atakları
• Hepatomegali, renal taş
• Kas zayıflığı veya kardiyomyopati
• Motor defisit, entelektüel yetersizlik
70. Fallot tetralojisi nedeniyle izlenen 20 aylık çocuk acil servise
huzursuzluk, ardından gelişen morarma ve solunum zorluğu
ile getiriliyor. Değerlendirmesinde hastanın solunum sayısı:
72/dk, oksijen saturasyonu %67 ve kalp tepe atımı: 162/dk
olarak ölçülüyor.
Bu hastaya aşağıdaki tedavilerden hangisi uygulanmaz?
A) Propranolol
B) Furosemid
C) Diz–göğüs pozisyonuna getirme
D) Morfin
E) Bikarbonat
Cevap B
Hipoksik atak tedavisinde;
1. Çocuk çömeltilir veya dizler karına–göğüse çekilir.
2. Oksijen verilir.
3. Morfin sülfat verilir (0.2 mg/kg geçmemeli)
4. Asidoz tedavi edilir (NaHCO3 ile)
5. Sistemik vasküler direnci arttıran ilaçlar vermek
(ketamin, fenilefrin)
6. IV sıvı desteği
7. IV propranolol vermek ( katekolaminlerin etkisini bloke
ederek pulmoner çıkış yolunu rahatlatır)
Hipoksik atağın profilaksisinde oral propanolol kullanılır.
Soğuk, hipoglisemi kötüleştireceği için kontrol edilir.
Digoksin ve diğer pozitif inotropik ajanlar pulmoner çıkış yolu darlığını artırarak durumu daha da kötüleştireceklerinden kullanılmamalıdır.Diüretikler hipovolemi yaparak, vazodilatatörler de vazodilatasyon yapıp sistemik direnci daha da azaltacağı için kullanılmaması gereken diğer ilaçlardır.
100 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
71. Sekiz yaşında kız çocuğu 4 gündür olan baş ağrısı, kusma ve
çift görme nedeniyle başvuruyor. Göz dibi incelemesinde papil
ödemi saptanan kraniyal görüntelemesinde kitle saptanmıyor.
Bu hastada tanı koymak için en uygun yaklaşım
aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A) Göz konsültasyonu
B) Lomber ponksiyon
C) CRP düzeyi
D) Vitamin A verilmesi
E) Kraniyal anjiografi
Cevap B
İDİOPATİK İNTRAKRANİYAL HİPERTANSİYON / PSÖDOTÜMÖR
SEREBRİ
• Artmış kafa içi basıncına rağmen (İnfantlarda >20
cmH2O, çocuklarda >25 cmH2O), BOS hücre sayımı
ve biyokimyasal değerlendirmesinin normal, ventrikül
boyutları ve anatomisinin normal ve MR’ın normal olduğu
klinik tablodur.
Etiyoloji
Psödotümör serebri nedenleri
Hematolojik Wiskott–Aldrich sendromu, Demir eksikliği anemisi, Aplastik anemi, Orak hücreli anemi, Fanconi anemiPolistemi?, KİT?, protrombotik durumlar
İnfeksiyon Akut sinüzit, Otitis media, Mastoidit, Tonsillit, Kızamik, Roseola, Varisella,Lyme?, HIV?
İlaçlar Tetrasiklin, Sülfonamid, Nalidiksik asit, Steroid tedavisi ve kesilmesi, Nitrofurantoin, Sitarabin, Siklosporin, Fenitoin, Mesalamin, Amiodaron?, DDAVP?, Lityum?, Levonorgestrel implantı?, OKS ilaçlar
Renal Nefrotik sendromKronik renal yetersizlik?, Postrenal transplantasyon?, Peritoneal diyaliz?
Nutrisyonel A vitamini düşüklüğü, A vitamini zehirlenmesi, Malnutrisyonda aşırı beslenme, Vitamin D bağımlı rikets
Bağ doku hastalıkları
Antifosfolipit antikor sendromu, Behçet hastalığı, SLE?,
Endokrin Menarş, PKOS, Tiroksin tedavisi, Hipoparatiroidizm, Hiperparatiroidizm, Konjenital adrenal hiperplazi, Adisson hastalığı, Rekombinant büyüme hormunu tedavisi
Diğer Dural sinüs trombozu, Obezite (pubertede), Kafa travması, Superior vena kava sendromu, AV malformasyon, Uyku apne sendromu, Gullian–Barre sendromu, Chron hastalığı, Turner sendromu
Muhtemel Kistik fibrozis, Sistinozis, Down sendromu, Hipomagnezemi–hiperkalsiüri, Galaktokinaz eksikliği, Galaktozemi, Atriyal septal defekt tamiri, Moebius sendromu, Sarkoidoz?
Klinik: En sık semptomu başağrısıdır. Kusma da görülebilir.
Fakat kusma nadir görülür, ciddi ve inatçı kusma durumunda
arka fossa tümörleri düşünülmelidir. Ayrıca abdusens sinir
felcine bağlı diplopi görülebilir. Gözdibi incelemesinde papilödem
görülür.
Tanı: Kranial görüntüleme sonrası yapılan LP hem tanısal
hemde tedavi edici özelliktedir.
Tedavi–Prognoz: Altta yatan neden bulunup tedavi edilir.
Sıklıkla kendini sınırlayan bir durumdur. Fakat en önemli
komplikasyonu optik atrofi ve körlüktür. Tedavide LP ile BOS
boşaltılması, asetazolamid ve steroid kullanılabilir. Steroid
rutin verilmez, görme kaybı riski yüksek olan ve intrakranial
dekompresyon ameliyatı önceinde verilmesi önerilir.
72. Aşağıdakilerden hangisi ön fontanelin erken kapanmasına
neden olur?
A) Nutrisyonel rikets
B) Hidrosefali
C) Konjenital hipotiroidizm
D) Trizomi 21
E) Kraniosinostoz
Cevap E
Fontanelin erken kapanma nedenleri:
• Kraniosinostoz
• Mikrosefali
• D vit hipervitaminozu
• Normalin varyantları
101DENEME SINAVI – 46
73. Aşağıdaki sitokin – etki mekanizmaları eşleştirmelerinden
hangisi yanlıştır?
A) İnterferon–gama – Granülom oluşumu ve intraselüler
mikroorganizmaların eradikasyonu
B) İnterlökin–2 – Serbest radikallerin salınımını sağlayarak
bakterisidal etki göstermek
C) İnterlökin–8 – Yara iyileşmesinde keratinosit matürasyonu
yaparak yara iyileşmesine katkı sağlamak
D) Hmgb1 – İnflamasyonunun geç mediatörüdür, travmada
hastalıklı davranıştan sorumludur
E) İnterlökin–13 – Nitrik oksiti aktive eder ve endoteliyal
aktivasyonu güçlendirir.
Cevap E
İnterferon–gama : Antiviral etki, makrofaj aktivasyonu,
epiteloid histositlerle kaynaşarak dev hücre oluşumu, granülom
oluşumu ve tip4 hipersensitivitede etkilidir. Aynı zamanda
intraselüler mikroorganizmaların eradikasyonunda etkilidir.
İnterlökin–2 : Lenfosid çoğalmasını ve büyümesini arttırır,
NK ve makrofaj aktivasyonunu arttırır, serbest radikallerin
salınmasını sağlayarak bakterisidal etki gösterir. Normal
İnterlökin–2 düzeyleri lenfosidleri apopitozisten korur. Majör
travmada interlökin–2 azalır. Peroperatif kan transfüzyonu
interölkin–2 düzeyini azaltır. İnterlökin–2 aynı zamanda travma
esnasında GİS bütünlüğünü sağlar. Bakteriyel translokasyonu
azaltır.
İnterlökin–8: Yara iyileşmesinde keratinosit matürasyonu
yaparak yara iyileşmesini güçlendirir. Plazma interlökin–8
düzeyleri travma şiddetiyle doğru orantılıdır. Kemoatraktan
özelliğe sahiptir. Travmada yüksek interlökin–8 düzeyleri ARDS
gelişiminden sorumludur.
HMGB1: DNA transkripsiyon faktörüdür. İnflamasyonun geç
mediatörüdür ve travmada hastalıklı davranıştan sorumludur.
İnterlökin–13: Antienflamatuar etkilidir. Yapısal olarak
interlökin–4’e benzer. NO ve endotel aktivasyonunu inhibe eder.
74. Travmada katekolaminlerin etkileri için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Tiroid ve paratiroid hormonu salınımını arttırır.
B) Renin salınımını arttırken aldosteron salınımını arttırır.
C) Tnf–alfa, interlökin–1 ve IL–2 salınımını arttırırlar.
D) İnterlökin–4ve IL–10 salınımını arttırır.
E) Hepatik glikojenolizis, glukoneogenezis, proteolizis ve
lipolizis yapar.
Cevap C
KATEKOLAMİNLER
Travma sonrasında en sık tespit edilen katekolaminler
epinefrin, norepinefrin ve dopamindir. Travmadan sonra 3–4 kat
artarlar, 24–48 saat kadar yüksek kalırlar. Hepatik glikojenolizis,
glukoneogenezis, lipolizis ve proteolizisi arttırırlar. Tiroid
ve paratiroid hormon salınımını arttırırlar. Renin salınımını
arttırırken, aldosteron salınımını azaltırlar. Katekolaminler
Tnf–alfa, interlökin–1, interlökin–2 gibi Proinflamatuar
sitokinlerin salınımını azaltırlar. Katekolaminler; interlökin–4,
interlökin–10 gibi antienflamatuar sitokinlerin salınımını
arttırırlar. Katekolaminler septik şok sırasında gelişen sistemik
hipotansiyonun tedavisi için kullanılırlar.
75. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde hiponatremiyle
birlikte renal sodyum ekskresyonunda artma ve idrar
ozmolaritesinde plazmaya göre yükselme gözlenir?
A) Hipotrioidi
B) Adrenal yetmezlik
C) Uygunsuz ADH salınımı sendromu
D) Akut renal yetmezlik
E) Graves hastalığı
Cevap C
Uygunsuz ADH salınımı paraneoplastik olarak küçük hücreli
AC karsinomuna sekonder görülür. Uygunsuz ADH salınımı
sendromunda HT beklenmez, poliüri ve ödem gözlenmez.
Normalde plazma ozmolaritesi düştüğü zaman ADH salınımı
durur, uygunsuz ADH salınımı sendromunda plazma ozmolaritesi
düşmesine rağmen ADH salınmaya devam eder. Aşırı salınan
ADH vücutta suyun tutulmasına ve idrarla Na atılmasına neden
olur. Sonuçta plazma ozmolaritesi ve Na miktarında düşme
gözlenir. İdrar Na miktarı artar, idrar ozmolaritesi 300mOsm/L’nin
üzerine çıkar. Hipervolemi, RAA sistemini suprese eder ve idrar
Na miktarı genellikle 20mmol/L’nin üzerindedir. Hipervolemiye
rağmen ödem ve HT beklenmez çünkü vücutta Na tutulumu
olmaz, K düzeyi de Uygunsuz ADH’da normaldir. Klinik olarak
uygunsuz ADH salınımı sendromunda hiponatremiye bağlı beyin
ödemi bulguları görülür. Tedavide ilk olarak sıvı kısıtlaması
yapılır. Demoklosiklin ADH etkisini önleyen en önemli ilaçlardan
bir tanesidir.
102 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
76. Travmaya bağlı şok tablosunda görülebilen ve ölüm
üçlüsü olarak bilinen klinik bulgular aşağıdaki şıklardan
hangisinde birlikte verilmiştir?
A) Asidoz – hipotermi – koagülopati
B) Letarji – hipotermi – hiperventilasyon
C) Hipotermi – koagülopati – letarji
D) Koagülopati – letarji – hipertermi
E) Hiperventilasyon – hipertermi – koagülopati
Cevap A
Travmada koagülopati: Travmada genel itibariyle meydana
gelen olay asidoz, hipotermi ve koagülasyon faktörlerinin
dilüsyonudur. Hipoperfüzyon endotel hücrelerinin yüzeyinde
bulunan trombomodülinin aktivasyonuna neden olur.
Dolaşımdaki trombin, trombomodülin ile kompleks oluşur.
Bu trombin – trombomodülin kompleksi protein C’nin
aktivasyonunun yanı sıra plazminojen aktivatörü inhibitörünü
tüketerek doku plazminojen aktivatörünün yıkılmasını engeller ve
fibrinolizisi arttırır ve koagülopatiye sebep olur.
77. Hemorajik şokun şidetini belirlemede aşağıdaki
parametrelerden hangisi uygundur?
A) Hematokrit düzeyi
B) Asidemi
C) Sitemik kan basıncı
D) Abdominal kompartman basıncı
E) Nabız atım sayısı
Cevap B
Hemorajik şokun ciddiyetini belirlemede asidemi kullanılır.
Asidemi hemorajik şoku olan hastalarda gelişir. Yetersiz
oksijen sunumu hücresel boyutta anaerobik solunumu başlatır.
Hemorajik şok hastasındaki pH (en önemli parametre), baz
fazlalığı veya serum laktat düzeyi de hemorajik şokun derinliği
açısından önemli bilgi veren tetkiklerdir. Negatif baz fazlalığı
metabolik asidozu, pozitif baz fazlalığı metabolik alkalozu
düşündürür. Baz açığı yokken diğer öğelerde değişiklik varsa olay
solunum asidozu ya da alkalozudur.
78. Cerrahi hastalarda aşağıdakilerden hangisi sepsisin
şiddetiyle doğrudan ilişkilidir?
A) Makrofajlar tarafından apopitotik hücrelerin fagositozu
B) Lenfopeninin derecesi
C) İnterlökin–10 ile immun supresyon
D) İnflamatuar sitokinlerle nötrofil apopitozisinin inhibisyonu
E) Nötrofillerden açığa çıkan serbest radikaller
Cevap B
Klinik çalışmalarda lenfopenin derecesi ile sespsinin ciddiyeti
arasında birebir ilişki olduğunu tespit etmiştir.
Nötrofil apopitozisi: Tnf–alfa, interlökin 1,3,6, GM–CSF ve
interferon–gama gibi inflamatuar ürünler tarafından inhibe edilir.
79. TH1 ve TH2 hücrelerini travmada inhibe eden sitokinler
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) İnterferon gama – interlökin 4
B) İnterlökin 10 – glukokortikoidler
C) İnterlökin 4 – interferon gama
D) İnterlökin 10 – interlökin 12
E) İnterlökin 10 – interlökin 4
Cevap C
TH1’i aktive eden sitokinler: İnterlökin 12,18, interferon gama,
TNF–alfa, İnterlökin 1,21, TGF–beta.
TH1’i inhibe eden sitokinler: İnterlökin 4,10
TH1 daha çok bakteriyel patojenlere karşı savunmada
önemlidir.
TH2 daha çok ağır travma ve sepsise yanıtta baskın özellik
gösterir.
TH2’yi aktive eden sitokinler: İnterlökin 4,10,5,6 ve
glukokortikoidler
TH2’yi inhibe eden sitokinler: İnterferon gama.
TH1 daha çok hücre aracılı immuniteden sorumlu iken,
TH2 daha çok humoral immunite, antikor aracılı immuniteden
sorumludur.
TH1 hücre aracılı immuniteden sorumlu olması sebebiyle
monositler, b lenfositleri, sitotoksik t lenfositleri aktivasyonu ile
bunu gerçekleştirir.
103DENEME SINAVI – 46
80. Aşağıdaki şıklardan hangisinde hücre içinin tampon sistemi,
dokunun en önemli tampon sistemi ve ekstraselüler sıvının
en önemli tampon sistemi doğru olarak sıralanmıştır?
A) Fosfat tampon sistemi, Protein tampon sistemi,
Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi
B) Protein tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asit tampon
sistemi, Fosfat tampon sistemi
C) Fosfat tampon sistemi, Bikarbonat–karbonik asist tampon
sistemi, Histidin tampon sistemi
D) Glutamin–amonyum tampon sistemi, Protein tampon
sistemi, CO2 tampon sistemi
E) Bikarbonat–karbonik asit tampon sistemi, CO2 tampon
sistemi, Histidin tampon sistemi
Cevap A
Asit–Baz dengesinin düzenlenmesi ve Organizmada bulunan
tampon sistemleri:
Karbonik asit–bikarbonat tampon sistemi, Fosfat tampon
sistemi, Protein tampon sistemi, Hb ve eritrosit içi tampon sistemi
olmak üzere 4 tane tampon sistemi vardır.
Karbonik asit–bikarbonat tampon sistemi: En önemli
tamponlama özelliğini ekstraselüler sıvıda gösterir. En hızlı yanıt
veren, organizmada en güçlü ve en önemli tampon sistemidir.
Fakat hücre içi tampon sistemlerine oranla daha az kapasiteye
sahiptir. Karbonik asit zayıf bir asittir. Reaksiyona girdiği kuvvetli
alkaliyi zayıf bir alkaliye çevirerek etki eder. Oluşan zayıf alkali de
böbrekler tarafından atılarak tamponlama gerçekleştirilir.
Fosfat tampon sistemi: Hücre içi tamponlamada en önemli
sistemi oluştururlar. Kuvvetli asit ya da kuvvetli alkalinin zayıf
asit ya da zayıf alkaliye çevrilmesi şeklinde etki ederler.
Protein tampon sistemi: Dokuda en önemli tampon sistemidir.
Plazma proteinleri asit ya da alkali olabilirler. Bu mekanizmayla
etkilidirler.
Hb tampon sistemi: CO2’i dokulardan akciğere taşır. Asit–baz
dengesinin sağlanmasında önemli bir tampon sistemidir.
81. Meme kanserinde immunohistokimyasal parametreler
göz önüne alındığında aşağıdakilerden hangisi en kötü
prognoza sahiptir?
A) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 –
B) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–erbB–2 +
C) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +
D) Östrojen reseptörü –, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 –
E) Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 +
Cevap D
Luminal a: Östrojen reseptörü +, Progesteron reseptörü +, c–
erbB–2 – (%50–60 oranında görülür. (Hormonn profiline göre en
iyi prognozlu olan meme kanseridir.)
Luminal b (Triple pozitif): Östrojen reseptörü +, Progesteron
reseptörü +, c–erbB–2 + (%15 oranında görülür.)
Triple negatif (Bazal like kanser) : Östrojen reseptörü –,
Progesteron reseptörü –, c–erbB–2 – ) (%15 oranında görülür.)
(Hormon profiline göre en kötü prognozlu olan meme kanser tipi)
82. Vücut sıvı kompartmanlarının protein içeriklerinin en fazla
olandan en az olana doğru sıralanışı aşağıdaki şıklardan
hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) İntraselüler sıvı > Plazma > İnterstisyel sıvı
B) İnterstisyel sıvı > İntraselüler sıvı > Plazma
C) Plazma > İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı
D) İnterstisyel sıvı > Plazma > İntraselüler sıvı
E) İntraselüler sıvı > İnterstisyel sıvı > Plazma
Cevap A
ELEKTROLİTLERİN VÜCUT SIVILARINDAKİ DAĞILIMI
İntraselüler İntravasküler Ekstraselüler
KATYONLAR (–)
Na Sodyum (meq/L) 10 145 142
K Potasyum (meq/L) 140 4 4
Ca Kalsyium (meq/L) 1 3 3
Mg Magnezyum (meq/L) 50 2 2
ANYONLAR (+)
Cl Klor (meq/L) 4 105 110
HCO3 Bikarbonat (meq/L) 10 24 28
P Fosfor (meq/L) 75 2 2
Protein /g/dL) 16 7 2
83. Aşağıdaki şıklardan hangisinde cerrahi yaralanma ile
yaranın cerrahi sınıflaması uyumlu değildir?
A) 25 yaşında inguinal herni ameliyatı olan hasta – Tip 1
temiz yaralanma
B) 55 yaşında laparoskopik kolesistektomi olan hasta – Tip2
temiz kontamine yaralanma
C) Penetran karın travmasıyla acile getirilen hasta – Tip–3
kontamine yaralanma
D) Perfore divertikülit tanısı konulan hasta – Tip–4 kirli
yaralanma
E) Kolon obstruksiyonu ön tanısıyla acilden ameliyata alınan
hasta – Tip–4 kirli yaralanma
Cevap E
104 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
YARA SINIFLARI, PROSEDÜRLERi, BEKLENEN ENFEKSIYON ORANLARI
YARA SINIFI OLGU ÖRNEKLERİ BEKLENEN ENFEKSIYON ORANLARI
Temiz (Klas I) Fıtık tamiriMeme biyopsisiProksimal gastrik vagotomiTiriodektomiKalça protezi
%2-5
Temiz/Kontamine (Klas Il)
Elektif KolesistektomiElektif mide ve kolon rezeksiyonuTonsillektomiVajen ameliyatlarıElektif nefrektomi
% 10
Kontamine (Klas III)
Penetran abdominal travmaGeniş doku yaralanmasıBarsak tıkanması sürecinde enterotomi ve kolon rezeksiyonuKomplike apandisit
% 15-20
Kirli (Klas IV) Perfore divertikülitNekrotizan yumuşak doku enfeksiyonuAçık kırıklarİntraabdominal apseler
% 40
84. Yara iyileşmesinde aşağıdakilerden hangisi epidermal hücre
hareketini başlatır?
A) Kollajen aktivitesi
B) Matriks metallporoteinaz 1 salgısı
C) Yara kenarına komşu alanda epitelyum hücrelerinin
bulunmaması
D) Epidermal hücrelerin integrin reseptör ekspresyonu
E) Bazal membran hasarı
Cevap C
Cerrahi olarak yapılmış insizyonlarda reepitelizasyon 48
saatten daha az bir sürede tamamlanır. Belirgin epidermal
veya dermal defekti olan yaralarda bu süre uzayabilir. Sadece
epitel ve süperfisiyal dermis hasarı olursa veya yüzeyel ikinci
derece yanıkta reepitelizasyonda fibroplazi ve granülasyon
minimal olur veya hiç olmaz. Reepitelizasyonda en etkili olan
faktör: Epidermisteki hücreler arasında bağlantı kaybı ve
ekstraselüler matriks proteinleri, özellikle fibronektinin açığa
çıkması ve mononükleer hücrelerce sitokin üretimidir. Epitelyal
growth faktör, TGF, fibroblast büyüme faktörü, PDGF ve ILGF–1
epitelizasyonu destekleyen büyüme faktörleridir.
85. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde konjenital tip 3 kollajen
defektine bağlı yara iyileşmesi sorunu görülür?
A) Osteogenezis imperfecta tip 3
B) Ehler–Danlos Tip 4
C) Ehler–Danlos Tip 3
D) Marfan sendromu
E) Epidermolizis bülloza
Cevap B
Klinik genetik ve biyokimyasal olarak Ehler Danlos tipleri
Tip Klinik özellikler Genetik geçiş
Biyokimyasal eksik
Tip 1 Deri yumuşak, hiperekstensible, kolay moraran, frajil, atrofik skarlar, hipermobil eklemler, varikz venler, prematüre doğumlar
OD Bilinmiyor
Tip 2 Tip 1’e benziyor ancak daha az ciddi OD Bilinmiyor
Tip 3 Deri yumuşak, hiperekstensible olmayan, normal skarlar, küçük ve büyük eklermlerde hipermobilite
OD Bilinmiyor
Tip 4 Deri ince, translusen, görülebilir damarlar, normal skar oluşumu, hiperekstansiyon yok, hipermobilizasyon yok, arterial, barsak ve uterus rüptürü
OD Tip 3 kollajen
Tip 5 Tip 2’ye benziyor XR Bilinmiyor
Tip 6 Deri hiperekstensible, frajil, kolay moraran, hipermobil eklemler, hipotoni, kifoskolyoz
OR Lizil oksidaz eksikliği
Tip 7 Deri yumuşak, orta düzeyde hiperekstensible, frajilitede artış yok, çok fazla derece gevşek eklemler ve dislokasyonlar
OD Tip 1 kollajen gen defekti
Tip 8 Deri yumuşak, hiperekstensible, kolay moraran, mor renk değişikli anormal skar oluşumu, hipermobil eklemler, jeneralize periodontitis
OD Bilinmiyor
Tip 9 Deri yumuşak, gevşek, mesane divertikülü ve yırtılması, sınırlı pronasyon ve supinasyon, geniş klavikula, oksipital çıkıntılar
XR Anormal bakır kullanımı ile lizil oksidaz eksikliği
Tip 10 Tip 2’ye benzer bulgular ve anormal pıhtılaşma çalışmaları
OR Fibronektin eksikliği
105DENEME SINAVI – 46
86. Malign melanom ve tipleri için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Yüzeyel yayılan tip – En sık görülen tip olup el ve ayak
hariç her yerde görülebilir.
B) Nodüler tip – En kötü prognozlu olan, radyal yayılımı
olmayan ve daima vertikal yayılan tiptir.
C) Lentigo maligna tipi – Yüzde ve yaşlıların el sırtında en sık
görülen tip olup en iyi prognozlu tiptir.
D) Akral lentiginöz tip – En az görülen ve siyah ırkta en sık
görülen tiptir. Tırnak yatağında pigmentasyon oluşturan
tiptir.
E) Görülme sıklığı azalan sıklık sırasına göre: Yüzeyel yayılan,
nodüler, akral lentiginöz, lentigo maligna.
Cevap E
Görülme sıklığı azalan sıklık sırasına göre: Yüzeyel yayılan,
nodüler, lentigo maligna, akral lentiginöz tiptir.
87. Aşağıdaki şıklardan hangisinde BIRADS sınıflaması ile
karşısında verilen lezyonlar uyumsuzdur?
A) BIRADS–2 – Kalsifiye fibroadenom
B) BIRADS–3 – Sklerozan adenozis
C) BIRADS–3 – Meme koruyucu cerrahiden sonra yapılan
ilk mamografik incelemede elde edilen kalsifikasyon ve
ödematöz değişiklikler.
D) BIRADS–4 – Duktal karsinoma insitu
E) BIRADS–5 – Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen
kenarları dikensi çıkıntılı kitleler
Cevap B
BIRADS–0 : Eksik incelemeyi göstermektedir. Ya önceki
incelemer ile karşılaştırma yapılmalı ya da USG, MR gibi ek
tetkikler gerekmekte, bunlar yapıldıktan sonra kesin rapor
verilmelidir.
BIRADS–1 : Negatif ya da normal incelemeyi göstermektedir.
(Yıllık mamografik takip)
BIRADS–2 : Benign bulguları göstermektedir. BIRADS–2
olarak sınıflandırılan bazı lezyonlar; involüsyon, kalsifiye
fibroadenom, multiple sekretuar kalsifikasyonlar, yağ kisti ve
lipom, galaktosel ve hamartomlardır. (Yıllık mamografik takip)
BIRADS–3 : Muhtemelen benign bulguları göstermekte ve
kısa aralıklarla takip önerilmektedir. (6 ayda bir takip) Non–
palpable ve belirgin sınırlı kitle ancak bu kitlenin kist, meme
içi lenf bezi olmaması gerekir. BIRADS–3 lezyonlar arasında
fibroadenom, meme koruyucu cerrahiden sonra yapılan ilk
mamografik kontrolde elde edilen mamografik bulgular vardır.
BIRADS–4 : Kötü huylu, malignite açısından kuşkulu bulguları
gösterir. BIRADS–4 lezyonlar arasında sklerozan adenozis, duktal
karsinoma in situ sayılabilir. Yaklaşım biyopsi yapılmasıdır.
BIRADS–5 : Muhtemelen malign bulguları göstermektedir.
Malignite ihtimalleri %90’ın üzerindedir. BIRADS–5 lezyonlar
arasında;
1. Kenarları irregüler, dikensi çıkıntılı, yüksek dansite veren
kitleler.
2. Segmenter ya da çizgisel bir şekilde bir araya gelmiş ince
lineer kalsifikasyonlar.
3. Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen kenarları
dikensi çıkıntılı kitleler.
BIRADS–6 : Malign olduğu biyopsi ile kanıtlanmış ancak
henüz tedavisi yapılmamış meme kanserini ifade eder.
88. Kırk yaşındaki hasta göğüs ağrısı ve disfaji şikayetleriyle
başvuruyor. Çekilen özegafus grafisi normal olarak
değerlendiriliyor. Özefagus manometrisinde gövdede eş
zamanlı, orta derecede yüksek genlikli kasılmalar ve alt
özefagus sfinkterinde normal gevşeme saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Diffüz özefagial spazm
B) Fındıkkıran özefagus
C) Akalazya
D) Skleroderma
E) Koroner arter hastalığı
Cevap A
Diffüz özefagial spazmda sternum arkasında ağrı ve disfaji
en önemli semptomlardır. Ağrı en önemli semptomdur, disfaji
aralıklı olabilir veya hiç olmayabilir. Tedavide özefagomiyotomi
yapılır.
Akalazya primer alt özefagus bozukluğudur. Sıklıkla
özefagusun tümünde nadiren düz kas ihtiva eden 2/3 distal
kısmında aperistaltizm veya peristaltizm ile senkron çalışan alt
özefagus sfinkterinin relaksasyon bozukluğu olarak ortaya çıkar.
Erkek ve kadınlarda eşit sıklıkla görülür. Disfaji başlangıçta
intermittant olabileceği gibi zamanla sürekli bir hal alır. genelde
başlangıçta özellikle soğuk ve sulu gıdalarla disfaji daha fazladır.
Buna paradoksik disfaji denir. Göğüs ağrısı sıktır.
Akalazya ile diffüz özefagial spazm arasındaki en önemli fark;
akalazyada alt özegafus sfinkterinin gevşeme, relaksyon problemi
varken diffüz özefagial spazmda ise alt özefagus sfinkteri normal
olarak gevşeyebilmektedir.
Akalazyada AC grafisi ile mediastende genişleme görülür.
Akalazyada Baryumlu grafide kuş gagası manzarası görülür.
106 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
akaiazyanın tedavisinde Alt özefagus sfinkterini içine alan
özefagomyotomi + Nissen funduplikasyonu yapılmalıdır.
89. Tip 1 mide bengin ülserinin patogenezinde genellikle
aşağıdakilerden hangisi suçlanmaktadır?
A) Hiperpepsinojenemi
B) Mide stazına ikincil hipergastrinemi
C) Antrum stazı
D) Mide mukozal bariyerinin defektif olması
E) Paryetal hücre sayısının artmasına ikincil asit
hipersekresyonu
Cevap D
Gastrik ülserler beş tipe ayrılır.
Tip 1: En sık proksimal antrumda lokalize olur, ancak fundus,
koprusda da görülebilir. Etiyolojisinde suçlanan mekanizma mide
mukozal bariyerinin defektif olmasıdır. Tip 1 gastrik ülseri olan
hastalar genelde normal veya azalmış asit salınımına sahiptirler.
Gastrik ülserler içerisinde en sık görülen ülser tipidir (%60).
Tedavisinde H2 reseptör blokörleri ve H.pylori pozitif ise
eradike edilip 4–8 hafta sonra kontrol edilir. İyileşme yoksa
medikal tedaviye devam edilir. 16.hafta kontrol endoskopisinde
iyileşme yoksa ülser ekzisyonu ve vagotomi uygulanır.
Tip 2: Duodenum ülserine bağlı gelişen mide ülseri. %10
oranında görülür. Aktif ya da sessiz duodenal ülserle ilişkilidir.
Tedavisinde duodenum ülseri gibi yaklaşılır. Çünkü asit
hipersekresyonu ön plandadır.
Tip 3: Prepilorik ve pilor kanalı ülseri.
Tedavisinde duodenum ülseri gibi yaklaşılır. Çünkü asit
hipersekresyonu ön plandadır.
Tip 4: Kardiya ülseri. Gastroözefajial bileşkenin yakınında
yerleşir ve asit sekresyonu normal veya normalin altındadır. En
az görülen gastrik ülser tipidir.
Tip 5: Midenin herhangi bir yerinde lokalizasyondan bağımsız
NSAİİ veya Aspirin’e sekonder gelişen ülserlerdir.
Tip 2 ve Tip 3 gastrik ülserler normal ya da artmış gastrik asit
sekresyonuyla ilişkilidirler.
Tip 1 ve Tip 4 gastrik ülserli hastalar anormal miktarda
mukozaya zararlı asit geri difüzyonuna izin veren zayıf mukozal
defans ile ilintilidirler.
90. Aşağıdakilerden hangisi Evre IV mide kanseridir?
A) T1N0
B) T2N2
C) T1N3
D) T3N2
E) T4N0
Cevap C
TNM mide kanseri evrelemesi
Tis: Karsinoma in situ, lamina propria invazyonu olmaksızın
intraepitelyal tümör.
T1: Lamina propriayaı veya submukozayı invaze eden tümör.
T2: Muscularis propria veya subserozayı invaze eden tümör.
T3: Çevre organ invazyonu olmaksızın serozayı penetre eden
tümör.
T4: Çevre organ invazyonu olan tümör.
N0: Bölgesel lenf nodu metastazı yok.
N1: 1–2 bölgesel lenf nodu metastazı var.
N2: 3–6 bölgesel lenf nodu metastazı var.
N3: 6’dan daha fazla bölgesel lenf nodu metastazı var.
M0: Uzak metastaz yok.
M1: Uzak metastaz var.
Mide kanserinde evreleme
Evre T N M
0 Tis N0 M0
1A T1 N0 M0
1B T1 N1 M0
T2 N0 M0
2 T1 N2 M0
T2 N1 M0
T3 N0 M0
3A T2 N2 M0
T3 N1 M0
T4 N0 M0
3B T3 N2 M0
4 T4 N1–3 M0
T1–3 N3 M0
Her T Her N M1
107DENEME SINAVI – 46
91. Karaciğere en sık metastaz yapan karsinoid tümör
lokalizasyonu, en sık karsinoid sendrom oluşturan
karsinoid tümör lokalizasyonu ve karaciğere en az metastaz
yapan karsinoid tümör lokalizasyonu aşağıdaki şıklardan
hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) İleum, Apendiks, Kolon
B) Kolon, Apendiks, İleum
C) Kolon, İleum, Apendiks
D) Duodenum, Kolon, Rektum
E) İleum, Rektum, Apendiks
Cevap C
Karsinoid tümörler enterokromafin hücrelerden gelişen
tümörlerdir. En sık görüldüğü lokalizasyonlar sıklık sıralamasına
göre apendiks %46, ileum %28, rektum %17’dir. Karsinoid
tümörün görülmediği ya da en nadir görüldüğü organlar
özefagus ve pankreastır. İnce barsak karsinoidleri %30 oranında
multiple olabilirken, apendiks karsinoidleri genellikle tektir.
Karsinoid tümörlere %25 oranında ikinci bir primer malign
neoplazm eşlik eder. Mezenter ve barsak duvarında yoğun
dezmoplastik reaksiyonun neden olduğu aşırı fibrozis bulunur.
Fibrozis barsak duvarında obstruksiyonlara neden olur. Karsinoid
tümörün metastaz oluşturmasındaki en önemli faktör tümörün
boyutudur. 1 cm’den küçük karsinoid tümörlerde metastaz %2
iken, 2 cm’den büyük karsinoid tümörlerde metastaz %90’dır
Karsinoid tümörlerde malignite potansiyeli dört faktöre
bağlıdır;
1. lokalizasyon,
2. boyut,
3. invazyon derinliği,
4. büyüme paterni.
Submukozaya kadar inen karsinoidler metastaz yapmazken,
serozayı tutan karsinoidlerin %80’i metastaz yapmıştır.
Karaciğere en fazla metaztaz yapan karsinoit tümör
lokalİzasyonu: KOLON
EN SIK KARSİNOİD SENDROM OLUŞTURAN KASİNOİD
TÜMÖR LOKALİZASYONU: İLEUM
KARACİĞERE EN AZ METAZTAZ YAPAN KARSİNOİD TÜMÖR
OKALİZASYONU: APENDIKS
92. Herediter nonpolipozis kolorektal kanser sendromunda
aşağıdaki sistemlerden hangisi için malignite taraması
yapılmasına gerek yoktur?
A) Üst üriner sistem karsinomu
B) Safra kesesi ve safra yolları karsinomu
C) Santral sinir sistemi kanseri
D) İnce barsak kanseri
E) Tiroid ve paratiroid kanserleri
Cevap E
Herediter nonpoliozis kolorektal kanser (HNPCC)
Kolorektal kanser % 80 Kolonoskopi: 20 yaşından sonra 2 yılda bir, 40 yaşından sonra yıllık veya ailedeki en genç vakadan 10 yaş daha genç yaşta yıllık
Endometriyal kanser % 40–60 Pelvik muayene, transvajinal USG, 25–35 yaşndan başlayarak her 1–2 yılda bir endometriyal aspirasyon
Üst üriner sistem karsinomu
% 4–10 30–35 yaşından başlayarak her 1–2 yılda bir USG, idrar analizi
Safra kesesi ve safra yolları karsinomu
% 2–18 Önerilmez
Santral sinir sistemi kanseri
< % 5 Önerilmez
İnce barsak kanseri < % 5 Önerilmez
93. Anal kanalın aşağıdaki tümörlerinden veya
hastalıklarından hangisi adenokarsinomdur?
A) Malign melanom
B) Bazal hücreli karsinom
C) Bazaloid karsinom
D) Bowen hastalığı
E) Anal kanalın paget hastalığı
Cevap E
Perianal paget hastalığı anal kanaldaki adenokarsinom
anal bezlerden kaynaklanabileceği gibi kronik fistüllerden de
kaynaklanabilir. Kemoterapi eklenerek ya da eklenmeksizin
radikal rezeksiyon gerekmektedir.
Anal kanalın adenokanseri genellikle nadirdir ve genellikle
aşağı rektal adenokarsinomun uzanımı şeklindedir. Ekstra
mammarian perianal paget hastalığı perianal bölgedeki apokrin
bezlerden kaynaklanan insitu adenokarsinomdur. Tipik plak
görünümüyle Bowen hastalığından ayrılır.
Anal kanalın paget hastalığı genellikle senkron GİS
karsinomlarıyla birliktelik gösterir. Bu yüzden anal kanalın paget
hastalığı tanısı konulduktan sonra GİS taraması yapılması gerekir.
108 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Anal kanalın perianal paget hastalığı için geniş rezeksiyon tedavi
şeklidir.
Bowen hastalığı anal kanalın skuamoz hücreli karsinomunun
in situ formudur.
Bazaloid karsinom anal kanalın skuamoz hücreli
karsinomlarından biridir.
94. Kırk iki yaşında bayan hasta akut arkın ve hemorajik
şok tablosu nedeniyle acil servise getiriliyor. Hastanın
öyküsünden daha önce önemli bir sağlık problemi olmadığı,
olay öncesinde karın travmasının bulunmadığı öğreniliyor.
Ektopik gebelik şüphesiyle yapılan sorgulamada hastanın 20
yaşından beri OKS kullandığı öğreniliyor. Çekilen abdominal
tomografide batında yaygın sıvı ve karaciğer segment 4’te
kontrastlanma artışı saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karaciğer tümör rüptürü
B) Hepatik adenom rüptürü
C) Fokal nodüler hiperplazi rüptürü
D) Karaciğer hemonjiom rüptürü
E) Safra yolu hamartomu rüptürü
Cevap B
Karaciğer adenomları: Hepatik adenomlar karaciğerin
benign solid neoplazmlarıdır. En sık genç kadınlarda 20–45
yaş aralığında görülür. Devam eden östrojen kullanım (OKS)
karaciğer adenomu gelişimi için en önemli risk faktörüdür.
Ancak östrojen kullanımı olmadığında da adenom gelişebileceği
unutulmamalıdır. Histolojik olarak safra kanal bezlerinin
ve Kupffer hücrelerinin yokluğu, lobüllerin olmaması ve
hepatositlerde konjesyone, vakuollü glikojen depoları görülür.
BT incelemelerinde adenomlar keskin sınırlı olup metastatik
tümörlerle karışabilirler. . Arteriyel fazda hipervaskülerdirler.
Hepatik adenomların klinik görünümü karın ağrısı ve %20
–25 olguda spontan intraabdominal kanamadır. Ayrıca
HCC’ye dönüşme ihtimali taşırlar. Bu sebeplerden dolayı
hepatik adenomlarda tanı aldığı andan itibaren cerrahi tedavi
düşünülmelidir. Ayrıca hepatik adenomlarda rüptür riski diğer
benign bir neoplazm olan fokal nodüler hiperplaziden çok çok
daha yüksekstir.
Tanımlanan hastada uzun yıllardan beri OKS kullnımı mevcut
olup, bu hastada OKS kullanımına bağlı hepatik adenom ve
hepatik adenom rüptürü düşünülmelidir.
95. Koledok kistleri için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Koledok kisti olan hastalarda kolanjiokarsinom riski artar.
En yüksek risk artışı safra kesesi kanserindedir.
B) Koledok kistleri OR kalıtılır.
C) En sık görülen koledok kisti Tip 1’dir.
D) En nadir görülen koledok kisti Tip 5’tir.
E) Karaciğer transplantasyonuyla tedavi edilmesi gereken
tipler Tip 4b ve 5’tir.
Cevap E
Karaciğer transplantasyonuyla tedavi edilmesi gereken tipler
Tip 4a ve 5’tir.
96. Pankreasın kistik neoplazmları için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) En sık görülen kistik neoplazm seröz kistadenomdur.
B) Seröz kistadenomda CEA > 200 ng’mL iken müsinoz
kistadenomda CEA < 200 ng/mL’dir.
C) Histolojisi nöroendokrin tümörlere benzeyen ancak
nöroendokrin tümör belirteci olan kromagranin ile
boyanmayan kistik neoplazm, solid psödopapiller
tümördür.
D) Tespit edildiğinde GİS tümörleriyle senkron olarak
bulunabilen kistik neoplazm, intraduktal papiller müsinöz
neoplazmdır.
E) Prognozu en kötü kistik neoplazm musinöz
kistadenokarsinomdur.
Cevap B
Pankreas kistik neoplazmlarında malignite kriterleri arasında
plazma CEA düzeylerinin yüksekliği de vardır. CEA düzeyi 200 nq/
mL’den yüksek ise malignite riski artar.Seröz kistadenomda CEA
düzeyi < 200 ng/mL, müsinöz kistadenomda CEA düzeyi > 200 ng/
mL’dir.
109DENEME SINAVI – 46
97. El bileğinin radial yüzünde ağrı ve hassasiyetten yakınan
bir hastanın fizik muayenesinde hastadan elini, başparmak
diğer parmakların içinde kalacak şekilde yumruk yapması
isteniyor. Daha sonra hastanın el bileği ulnar yönde harekete
zorlanıyor.
Bu hastaya uygulanan muayene yöntemi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tinel Testi
B) Finkelstein Testi
C) Phalen Testi
D) Watson Testi
E) Kompresyon Testi
Cevap B
DeQuervain hastalığı, baş parmakta abdüktör pollicis longus,
ekstansör pollicis longus adlı iki kasın tendonunun tenovajinitidir.
Genellikle baş parmağı zorlayan hareketlerde sık gelişir. En
önemli özelliği Finkelstein testinin (+) olmasıdır. Başparmak,
avuç içine alınıp, bu pozisyonda zorlu bir şekilde ulnar deviasyon
yaptırıldığında, bu bölgede ağrı oluşursa, Finkelstein testi (+)’dir.
Bu test, Dequervain hastalığında (+) olur. Bu hastalık, bir
tenovajinittir.
98. Erişkinlerde, akut hematojen osteomyelitin daha sık
görüldüğü iskelet bölgesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Femur üst uç metafizi
B) Femur alt uç metafizi
C) Vertebra corpusu
D) Humerus üst uç metafizi
E) Radius distal uç metafizi
Cevap C
Primer Osteomyelit:
Açık kırık, ortopedik operasyondan sonra kontaminasyonla
oluşur. en sık; topuk, sakrum ve tüberkülum majus’ta gözlenir.
Hematojen (SEKONDER) Osteomyelit:
Vücuttaki benzer bir enfeksiyon kaynağından hematojen yolla
gelir. Çocuklarda en sık, dize yakın dirsekten uzak metafizlerde
yerleşir (TUS). Erişkinlerde ise vertebralarda daha sıktır.
Başlangıcta radyolojik bulgu olarak yumuşak doku şişliği gözlenir
(TUS).
99. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığında
aşağıdakilerden hangisi gözlenmez?
A) Böbreklerde büyüme
B) Karaciğer kistleri
C) Periportal fibrozis
D) Kalisklerde gerileme ve uzama
E) İntrakranial anevrima
Cevap C
Polikistik böbrek hastalığı otozomal dominant (erişkin
versiyon) ve otozomal resesif (çocuklarda) olarak ikiye ayrılır.
Otozomal resesif formda, vakaların hemen hepsinde karaciğerde
kistler ve portal safra kanallarında proliferasyon vardır
(konjenital hepatik fibröz). Diğer şıklar Otozomal dominant
form polikistik böbrek hastalığı için doğrudur.
100. Araç dışı yaralanma ile getirilen erkek çocukta üretral
meadan kan gelmektedir. Düz radyografide pelviste
fraktür izlenen bu hastada aşağıdaki organlardan hangisi
yaralanmıştır?
A) Mesane
B) Üreter
C) Böbrek
D) Posterior üretra
E) Anterior üretra
Cevap A
Pelvis kırıkları genelde yüksekten düşme veya trafik kazası
gibi yüksek enerjili kırıklardır.
Künt travma sonrası retroperitoneal hematomların en sık
görülen nedeni pelvis kırıklarıdır.
Pelvis kırığı olguların %90’ında mesane rüptürüne neden
olur (TUS).
Genellikle alt karın kadranı ve suprapubik hassasiyet
intraperitoneal mesane yaralanmasını gösterir.
Pelvis travmalı hastalarda genellikle kateterizasyon
110 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
gereklidir. Kanlı üretra akıntısı üretra travmasını
gösterdiğinden kateterizasyondan önce retrograd üretrogram
gereklidir (TUS).
101. Aralıklı kolik tarzı karın ağrıs, kusma ve rektal kanama
ile getirilen 10 aylık bebekte akla ilk gelmesi gereken tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Volvulus
B) İnvajinasyon
C) İntestinal duplikasyon
D) Ülseratif kolit
E) Meckel divertikülü
Cevap B
İnvaginasyon (İntusepsiyon):
5–9 aylık bebeklerde sıktır. Sıklıkla terminal ileumdan
başlayarak (TUS) kolona ilerler.
2 yaş altında en sık akut karın nedenidir. Mukuslu açık pembe
renkli (çilek jölesi) kanama semptomuna cığlıklar ve periyodik
olarak ağlama belirtileri eklenir (TUS). Sağ alt kadranda sucuk
şeklinde Kitlenin palpe edilmesi (TUS) ve radyolojik incelemeler
yapılması sonucunda tanı konulabilir. Erken dönemde uygulanan
hidrostatik basınçlı lavmanla redüksiyon olmazsa cerrahi girişim
yapılır.
102. Erişkinlerde balon dilatasyonun tercih edildiği konjenital
hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Valvuler aort darlığı
B) Aort koartasyonu
C) Pulmoner valvuler darlık
D) Ebstein anomalisi
E) Ciddi mitral darlık ve yetmezliği
Cevap C
Erişkinlerde balon dilatasyonun tercih edildiği konjenital
hastalık Pulmoner valvuler darlıktır.
103. Pyelonefrit sonrası renal kortikal skar varlığını belirlemek
için aşağıdaki tetkiklerden hangisinin kullanılması
gerekmektedir?
A) Diffüz Manyetik Rezonans Görüntüleme
B) Manyetik Rezonans Spektroskopisi
C) DTPA Renal Sintigrafisi
D) DMSA Renal Sintigrafisi
E) Renal Doppler Ultrasonografi
Cevap D
Akut pyelonefrit (TUS):
Genelde tek taraflıdır. Böbrek ödemli ve büyüktür.
Klinik (TUS);
• Ateş (40 üzeri), titreme, terleme, taşikardi
• Bögür–yan ağrısı
• Bulantı kusma
• Sistizm semptomları Pollaküri, noktüri, disüri, urgency
• KVAH (+) liği
Lab;
İdrar analizinde lökosit ve bakteri varlığı, kültürde
üreme ile karekterizedir
Kanda lökositoz
İVP yapılmaz**
Skar varlığını araştırma amaçlı DMSA sintigrafisi tetkiki
uygulanır.
Parenteral ve en az 2 haftalık tedavi esastır
72 saatte tedaviye yanıt vermeyen hastalarda perirenel abse
araştırılır.
104. Dandy Walker Sendromunda aşağıdakilerden hangisi
görülmez?
A) Foramen magendi atrezisi
B) Foramen luschka atrezisi
C) Obstruktif hidrosefali
D) Serebellar hipoplazi
E) Servikal vertebra füzyonu
Cevap E
DANDY–WALKER SENDROMU
1. Foramane magendie ve luchka konjenital atrezisine bağlı
4. ventrikülün kistik dilatasyonu
2. Hipoplastik serebellum
3. 4. ventrikuler dilatasyonu
4. Obstruktif hidrosefali
111DENEME SINAVI – 46
KLİPPEİL–FEİL SENDROMU
Servikal vertebra füzyonu ile oluşur. Başlıca klinik ozellikleri
kısa boyun, ense sac cizgisinin aşağıda yer alması, boyun
hareketlerinin kısıtlı olmasıdır. Scapunun tek veya iki yanlı
yerleşim anomalisi olabilir.
105. Akustik nörinom tanısında en duyarlı görüntüleme
yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kontrastlı BT
B) Kontrastsız BT
C) Kontrastlı MR
D) Kontrastsız MR
E) Anjiografi
Cevap C
VESTİBULER SCHWANNOMA (AKUSTİK NORİNOM)
En sık görülen köşe tümörüdür. % 95 vaka sporadik, % 5’i
norofibramatozis tip 2 ile birliktedir. Vestibuler sinir schwann
hucrelerinden kaynaklanır. Histolojisinde Antoni A ve Antoni B
alanları vardır. İyi kapsulludur. Yavaş büyüdüklerinden geç semptom
verirler. Ölüm solunum yetmezliğine bağlı gelişir. Teşhisde altın
standart godolinyumlu MRI’dır. Tedavi cerrahi eksizyondur.
106. Tek taraflı otalji ve periferik fasiyal paralizi ile başvuran
hastanın yapılan fizik muayenesinde ipsilateral kulak
kepçesinde veziküler lezyonlar saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Büllöz mirinjit
B) Bell paralizisi
C) Erizipel
D) Otitis media
E) Ramsey–hunt sendromu
Cevap E
Herpes Zoster Otikus (Ramsey–hunt sendromu): Su çiçeği
infeksiyonu sonrası fasiyal sinir genikulat gangliyonunda virus
latent kalır. Bu virusun reaktivasyonuyla klinik gelişir.
Kliniğinde; kulak ve çevresinde ağrı, fasyal paralizi, kulak
kepçesi, dış kulak yolunda veziküler döküntü vardır. Tedavide;
asiklovir ve steroid verilir.
Büllöz Miringit
USYE hikayesi sonrası kulakta ağrı ile başlar. Timpanik zar ve
DKY’nda hemorajik buller vardır. En sık viral netkenler olmakla
birlikte Mikoplasma pnömoni etyolojide öne çıkar.
107. Akut iridosiklit tedavisinde aşağıdakilerden hangisi
kullanılmaz?
A) Steroidli damla
B) Immunsupresifler
C) Sikloplejik ajanlar
D) Pilokarpin
E) Perioküler steroid enjeksiyonu
Cevap D
İridosiklit
Uveitlerin en sık görülen şeklidir (İris + silyer cisim iltihabı).
Başlangıç ani ve nongranulamatoz şeklindedir. Gözde ağrı,
hiperemi, ve görme bulanıklığı mevcuttur. On kameraya geçen
hücrelerin (ön kamara reaksiyonu), bir kısmı kornea endoteline
yapışarak keratik presipitasyonlara neden olur. Bazıları ise
cokup seviye oluşturur. Buna hipopion denir. İris ve lens arasında
yapışıklıklar meydana gelebilir ve buna posterior sineşi adı
verilir. Granulomatoz uveite iltihabi hucreler iriste kumeler
oluşturabilir. Buna Koeppe nodulleri denir (pupil kenarında) eğer
iris on yuzde ise Busacca nodülleri adını alır.
Tedavisinde midriyatikler (Atropin), steroidler (topikal
damla, periokuler enjeksiyon, sistemik) ve immünsupresifler
kullanılabilir.
Pilokarpin posterior sineşiyi arttıracağı için
kontraendikedir.
108. Altmış beş yaşındaki erkek hasta ayak başparmak
tırnaklarında kalınlaşma nedeniyle başvuruyor.
Dermatolojik incelemesinde ayak başparmak tırnaklarında
matlaşma, sarı-beyaz renk değişikliği ve subungual
hiperkeratoz saptanan hastanın sağ ayak tabanı ve
lateralinde de hiperkeratoz tespit ediliyor.
Bu hastanın ayırıcı tanısında öncelikle aşağıdakilerden
hangisinin araştırılması gerekir?
A) Tinea unguium
B) Psöriazis vulgaris
C) Liken planus
D) Pemfigus vejetans
E) İktiyozis vulgaris
Cevap A
112 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
109. Vestibulum ve vestibular bezler embriyolojik olarak
hangisinden köken alır?
A) Paramezonefrik kanal
B) Ürogenital sinüs
C) Genital tüberkül
D) Mezonefrik kanal
E) Paraöforon
Cevap B
Vestibulum ve vestibular bezler (Bartholin ve Skene)
ürogenital sinüs kökenlidir. Paramezonefrik kanal, Müllerian
kanal olarak da bilinir ve kadınlarda iç genital yapılar (uterus,
serviks, üst vajen ve Fallop tüpleri) paramezonefrik kanaldan
gelişmektedir. Genital tüberkülden ise kadınlarda klitoris,
erkeklerde penis gelişimi olur. Mezonefrik kanal ise Wolf
kanalı olarak da adlandırılır ve erkek iç genitallerinin geliştiği
embriyolojik yapı olarak bilinir. Paraöforon ise kadınlarda Wolf
kanallarının artığı olan yapıdır.
Hatırlatma: Kadın ve erkekte homolog yapılar:
Kadın ErkekSkene bezi ProstatFallop tüpleri Appendix testisGartner kanalı EpididimLabia majör SkrotumGubernakulum testis Round ligament
110. Endometriozisin en sık ekstragenital yerleşim yeri
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyin
B) Akciğer
C) Burun
D) Rektum
E) Göz
Cevap D
Endometriozis tipik olarak pelvistedir ve özellikle genital
organları ve bu organlara komşu yapıları tutar. Endometriozis en
sık overde gözlenirken, genital organlar dışında en sık rektum
tutulumu olmaktadır.
Hatırlatma: Rektovajinal endometriozis varlığında barsak
hareketleri sırasında çok şiddetli ağrı olabilir. Endometrioziste
tipik muayene bulgusu sakrouterin hassasiyet ve nodülaritedir.
Endometrioziste sorun ağrı ise medikal tedavi önceliklidir, sorun
infertilite ise öncelikli yaklaşım cerrahi olmalıdır.
111. Pap smear ile aşağıdaki infeksiyonlardan hangisinin
tanımlanması daha az olasıdır?
A) Aktinomikozis
B) Herpes genitalis
C) Klamidyal servisit
D) Trikomonas vajiniti
E) Kandidal vajinit
Cevap C
Bethesda Pap test değerlendirme sistemine göre, Pap test
servikste skuamöz ve glandüler hücrelere ait değişikliklerin
yanı sıra, bazı infeksiyonların varlığı hakkkında da bilgi
verebilmektedir.
Pap test ile tanımlanabilen infeksiyonlar ve
mikroorganizmalar:
• Trichomonas vaginalis
• Candida spp.
• Bakteriyel vajinozis
• Aktinomikozis
• Herpes simpleks virüs
Hatırlatma: Pap test ile ayrıca atrofi, rahim içi araç varlığı,
radyasyon etkisi ve histerektomi sonrası değişimler hakkında da
bilgi elde etmek mümkündür.
112. Menstruel siklusta ovulasyon tipik olarak ne zaman
gerçekleşir?
A) LH pikinden 24–36 saat sonra
B) Östrojen pikinden 48–72 saat sonra
C) Progesteron pikini takiben
D) Menstruel siklusun 14. günü
E) FSH pikinin hemen öncesinde
Cevap A
Ovulasyon genel olarak menstruel siklusun ortasında, LH
pikinden ortalama olarak 36 saat sonra gerçekleşir. LH pikinin
başlaması ile birlikte ovulasyonu tetikleyen mekanizmalar ortaya
çıkar ve LH’nın siklusta en yüksek değerine ulaşmasını takip eden
10–12 saat sonra ovulasyon gerçekleşir.
Hatırlatma: LH pikini başlatan, geç folliküler fazda ortaya
çıkan östrojen pikidir. Dolayısıyla östrojen piki ile LH pikinin
başlaması aynı zamanda gerçekleşmektedir.
113DENEME SINAVI – 46
113. Non–klasik (geç başlangıçlı) 21 hidroksilaz eksikliğinin
ayırıcı tanısında aşağıdaki klinik tablolardan hangisi
öncelikle düşünülmelidir?
A) Komplet androjen duyarsızlık sendromu
B) 5α redüktaz eksikliği
C) McCune Albright sendromu
D) Polikistik over sendromu
E) Mayer–Rokitansky–Küstner–Hauser sendromu
Cevap D
Non–klasik KAH olgularında androjen fazlalığı doğumda
ve erken çocukluk döneminde belirgin olmasa da, özellikle geç
çocukluk ve pubertede androjen seviyesi normal değerlerin
üzerine yükselerek klinik tablonun belirginleşmesine neden olur.
Çocukluk döneminde pubik kıllanmanın varlığı en karakteristik
bulgusudur. Androjen düzeyinin belirgin olarak yükseldiği kız
çocuklarında heteroseksüel puberte prekoks nedeni olabilir.
Andojen seviyesinin daha düşük seyrettiği olgularda ise adolesan
ve genç kadınlarda akne, hirsutizm, anovulasyon ve infertilite
nedeni olabilir. Bu klinik özellikler ile polikistik over sendromu
hastaları ile karıştırılabilir ve hatta bazı non–klasik KAH
olgularında polikistik overler de izlenebilmektedir.
Hatırlatma: Non–klasik KAH, PCOS ayrımında 17–hidroksi
progesteron düzeyi yardımcı olabilir. Tipik olarak 21 hidroksilaz
eksikliği gösteren KAH olgularında 17–hidroksi progesteron
yüksek iken, PCOS’ta 17–hidroksiprogesteron düzeyi normaldir.
114. Düşük doz kombine oral kontraseptif kullananlarda
aşağıdakilerden hangisi genel popülasyona oranla daha
sık görülür?
A) Meme kanseri
B) Kolorektal kanser
C) Serebrovasküler olay
D) Anemi
E) Romatoid artrit
Cevap C
Kombine oral kontraseptifler içeriğinde bulunan östrojen
nedeniyle karaciğerde koagulasyon faktörlerinde artışa neden
olarak venöz ve arteriyel tromboz ile serebrovasküler olaylarda
2.3 kat artışa neden olmaktadır.
Bununla birlikte, düşük doz kombine oral kontraseptifler
ile meme kanseri arasındaki ilişkiye dair veriler net değildir.
Eski çalışmalarda risk artışından bahsedilirken, daha yeni
veriler düşük doz ilaç kullanımında risk artışı olmadığını ifade
etmektedir.
Kombine oral kontraseptiflerin kontrasepsiyon dışı yararları
arasında ise anemiyi düzeltmesi, romatoid artrit olgularında
klinik tabloyu iyi yönde etkilemesi ve kolorektal kanser riskini
azaltması sayılabilir.
Hatırlatma: Kombine oral kontraseptiflerin antibiyotiklerle
etkileşimi yoktur; bunun tek istisnası rifampindir.
115. Erken membran rüptürünün en kesin tanısı
aşağıdakilerden hangisi ile konur?
A) Öykü
B) Nitrazin testi
C) Ultrasonografi
D) PAMG–1 protein testi
E) Amnion akışının gözlenmesi
Cevap E
Erken membran rüptürü tanısında en kesin bulgu serviksten
amnion akışının gösterilmesidir. Sıvı akışına dair öykü,
ultrasonografide amnion miktarında azalma, nitrazin testi veya
amnion içeriğinde bulunan bazı proteinlerin gösterilmesi ise
tanıya yardımcıdır ancak %100 doğrulukla membran rüptürü
olduğunu göstermez.
116. Plasentadan geçmeyen maternal yapı hangisidir?
A) Ig G
B) Fetal eritrosit
C) Doğal kan grubu antikorları
D) Suda eriyen vitaminler
E) O2 ve CO2
Cevap C
Plasentadan geçen maddeler (örnek olarak):
Gazlar O2, CO2, karbon monoksit
Besin maddeleri Glukoz, amino asitler, serbest yağ asitleri, vitaminler,
Metabolitler Üre, ürik asit, bilüribin, kreatinin
Elektrolitler Na, K, Cl, Ca, PO4
Eritrositler Anne ve fetüs (çok az miktarda)
Hormonlar Tiroksin, insülin, kortizol, unkonjuge östrojen
İmmünglobulin Ig G, anti–Rh antikorlar
İnfeksiyon ajanları Virüsler (cocsackie variola, varicella, kızamık, polio); bakteriler (tüberküloz, treponema); protozoonlar (toxoplasma)
Doğal kan grubu antikorları plasentadan geçemezler.
114 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Hatırlatma:
Plasentanın en sık patolojisi: infarkt
Plasentanın en sık prişmer tümörü: koryonajioma
Plasentaya en sık metastaz yapan tümör: malign melanoma
Plasentanın alt birimleri: kotiledon
İnsanlarda plasenta: hemokoryonik
117. Aşağıdakilerden hangisi plasenta accreta gelişimi için en
önemli risk faktörüdür?
A) Sezaryen
B) Hipertansiyon
C) Dekolman plasenta
D) Erken membran rüptürü
E) Erken gebelikte kanama
Cevap A
Plasenta yapışma anomalileri 3’e ayrılır:
• Plasenta accreta (%79)
• Plasenta increta (%14)
• Plasenta percreta (%7)
Plasenta accreta en sık gözlenen ve en iyi prognozlu yapışma
anomalisi iken, plasenta acreta en kötü prognoza sahiptir.
Plasenta accreta gelişimi için tek başına en önemli risk
faktörü sezaryen doğumu takiben ortaya çıkan plasenta previadır
ve risk sezaryen sayısı ile birlikte artar:
• Sezaryen yok: %1–5
• Geçirilmiş 1 sezaryen: %11–25
• Geçirilmiş 2 sezaryen: %35–47
• Geçirilmiş 3 sezaryen: %40
• Geçirilmiş ≥4 sezaryen: %50–67
118. Puerperal infeksiyon, aşağıdakilerden hangisinde daha sık
görülür?
A) Sezaryen
B) Plasental retansiyonun elle çıkarılması
C) Postpartum tubal ligasyon
D) Servikal yetmezlik için servikse dikiş konması
E) Erken membran rüptürü
Cevap A
Sezaryen doğumlar postpartum endometrit gelişimi için tek
başına en önemli risk faktörüdür. Sezaryen sonrası puerperal
infeksiyon riski %11 iken, bu oran vajinal doğum sonrası %3’den
azdır. Risk bakteriyel vajinozis varlığında özellikle artış gösterir.
119. Kaç yaşından önce Pap smear yapılmasına gerek yoktur?
A) 13
B) 16
C) 18
D) 21
E) 25
Cevap D
Pap smear taramasının başlangıç zamanı HPV’nin
etiyolojik faktör olarak ortaya çıkması ile yıllar içinde değişiklik
göstermiştir. Bir dönem ilk cinsel deneyimden hemen sonra ilk
test yapılmalıdır denirken, daha sonra ilk cinsel deneyimi takip
eden 3 yıl içinde olarak revize edilmiştir. Ancak yakın dönemde
cinsel ilişki zamanından bağımsız olarak 21 yaşından önce Pap
test yapılmasına gerek olmadığı kılavuzlarda yer almaktadır.
Bu değişimin en önemli nedeni ise, adölesan taramasının
getirdiği faydaların olası zararlarına göre çok daha az olmasıdır.
Ayrıca adölesan yaş grubunda (15–19 yaş) serviks kanseri sıklığı
1/1.000.000’dur ve adölesanların HPV infeksiyonunu spontan
olarak temizleme olasılığı erişkin kadınlara oranla çok daha
yüksektir. Bu nedenle günümüzde 21 yaşından önce Pap smear
taraması önerilmemektedir.
120. Serviks adenokanserlerinde aşağıdaki HPV alt–tiplerinden
hangisi daha sık gözlenir?
A) HPV 16
B) HPV 18
C) HPV 31
D) HPV 45
E) HPV 58
Cevap B
Serviks skuamöz hücreli kanserlerinde en sık izlenen HPV
alt–tipi HPV 16 iken serviks adenokanserlerinde HPV 18 daha
sık izlenmektedir. Skuamöz kanserlerde ise en sık HPV 16 ve
ardından HPV 18 izlenmektedir.