53
2 www.tusem.com.tr 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Epicondylus lateralis humeri’nin ön yüzünden aşağıdakilerden hangisi yakın komşulukla geçer? A) N. medianus B) N. ulnaris C) N. musculocutaneus D) N. radialis E) N. axillaris 1 – D N. radialis humerus cisminde sulcus nervi radialis’ten geçer, sonra da epicondylus lateralis’in ön yüzünden geçer. N. ulnaris epicondylus medialis’in arkasında Kubital tünelden; n. medianus ise kondillerin arasından geçer. N. axillaris collum chirurgicum’u dolaşır. 2. Aşağıdaki eklemlerden hangisi ginglimus (trochlear) tip değildir? A) Art. radioulnaris distalis B) Art. talocruralis C) Art. cubiti D) Art. humeroulnaris E) Artt. interphalangeales proximales 2 – A Art. radioulnaris proximalis ve distalis trokoid tip, synovial eklemlerdendir. Diğerleri ise ginglimus (trochlear) eklemler- dendir. 3. Aşağıdakilerden hangisi medial malleolun arkasındaki tarsal tünelden geçer? A) N. saphenous B) M. flexor digitorum longus C) N. suralis D) N. peroneus profundus E) M. extensor hallucis longus 3 – B Tarsal tünelden geçenler: A. v. tibialis posterior, n. tibialis, m. flexor digitorum longus, m. flexor hallucis longus, m. tibialis posterior N. saphenous ise medial malleolun, n. suralis ise lateral malleolun üzerinden geçerler ve deri duyusu alırlar. Lateral malleolun arkasından da m. peroneus longus ve brevis tendonları geçer.

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

2www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

1. Epicondylus lateralis humeri’nin ön yüzünden aşağıdakilerden hangisi yakın komşulukla geçer?

A) N. medianus

B) N. ulnaris

C) N. musculocutaneus

D) N. radialis

E) N. axillaris

1 – D

N. radialis humerus cisminde sulcus nervi radialis’ten geçer, sonra da epicondylus lateralis’in ön yüzünden geçer.

N. ulnaris epicondylus medialis’in arkasında Kubital tünelden; n. medianus ise kondillerin arasından geçer.

N. axillaris collum chirurgicum’u dolaşır.

2. Aşağıdaki eklemlerden hangisi ginglimus (trochlear) tip değildir?

A) Art. radioulnaris distalis

B) Art. talocruralis

C) Art. cubiti

D) Art. humeroulnaris

E) Artt. interphalangeales proximales

2 – A

Art. radioulnaris proximalis ve distalis trokoid tip, synovial eklemlerdendir. Diğerleri ise ginglimus (trochlear) eklemler-dendir.

3. Aşağıdakilerden hangisi medial malleolun arkasındaki tarsal tünelden geçer?

A) N. saphenous

B) M. flexor digitorum longus

C) N. suralis

D) N. peroneus profundus

E) M. extensor hallucis longus

3 – B

Tarsal tünelden geçenler: A. v. tibialis posterior, n. tibialis, m. flexor digitorum longus, m. flexor hallucis longus, m. tibialis posterior

N. saphenous ise medial malleolun, n. suralis ise lateral malleolun üzerinden geçerler ve deri duyusu alırlar.

Lateral malleolun arkasından da m. peroneus longus ve brevis tendonları geçer.

Page 2: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

3

4. Aşağıdakilerden hangisi bacağa fleksiyon yaptırmaz?

A) M. semitendinosus

B) M. biceps femoris

C) M. sartorius

D) M. gracilis

E) M. adductor magnus

4 – E

Bacağa fleksiyon yaptıran kaslar:

M. biceps femoris (n. tibialis)

M. semitendinosus (n. tibialis)

M. semimembranosus (n. tibialis)

M. gracilis (n. obturatorius)

M. sartorius (n. femoralis)

M. adductor magnus’un üst lifleri uyluğa adduksiyon (n. obturatorius), alt lifleri uyluğa ekstansiyon (n. tibialis) yaptırır, bacağa etkisi yoktur.

5. Aşağıdakilerden hangisi servikal pleksus tarafından innerve edilen tek suprahyoid kastır?

A) M. thyrohyoideus

B) M. geniohyoideus

C) M. genioglossus

D) M. mylohyoideus

E) M. digastricus venter posterior

5 – B

Suprahyoid kaslar ve innervasyonları: M. stylohyoideus ve m. digastricus venter posterior (N. VII); M. mylohyoideus ve m. digastricus venter anterior (N. V); M. geniohyoideus ise infrahyoid kaslardan m. thyrohyoideus gibi pleksus ser-vikalisten (ansa cervicalis superior’u (C1 – N.XII) innerve edilir. Diğer infra hyoid kaslar (m. sternohyoides, m. sternoth-yroideus ve m. omohyoideus) ise pleksus servikalisin ansa cervicalis inferior’u tarafından innerve edilir.

6. Aşağıdaki paranasal sinuslardan hangisi metaus medius’a açılmaz?

A) Sinus frontalis

B) Sinus maxillaris

C) Sinus sphenoidalis

D) Cellulae ethmodales anteriores

E) Cellulae ethmodales mediales

6 – C

Sinus sphenoidalis ve cellulae ethmoidalis posteriores, recessus sphenoethmoidalis yoluyla meatus nasi suprema veya superior’a açılırlar. Diğer paranazal sinüsler ise meatus nasi medius’a açılırlar.

Page 3: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

4www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

7. Foramen winslowi (epiploicum)’un ön sınırını aşağıdakilerden hangisi oluşturur?

A) Ligamentum hepatoduodenale

B) Duodenum

C) Vena cava inferior

D) Ligamentum teres hepatis

E) Ligamentum suspensorium duodeni

7 – A

Foramen epiploicum bursa omentalis ile cavitas peritonealis’i bağlayan geçittir.

Ön sınırını ligamentum hepatoduodenale, arka sınırını parietal periton ve vena cava inferior, üst sınırını karaciğer, alt sınırını ise duodenumun birinci parçası oluşturur.

Ligamentum suspensorium duodeni (Treitz bağı) ise flexura duodenojejunalis’i karın arka duvarına asar.

8. Aşağıdakilerden hangisi intraperitoneal değildir?

A) Fundus uteri

B) İsthmus uteri

C) Corpus uteri

D) Cervix uteri

E) Tuna uterina

8 – D

Cervix uteri infra peritonealdir. Diğerleri ise intraperitoneal organlardır.

9. Aşağıdakilerden hangisi özefagusun beslenmesine katılmaz?

A) Arteria thyroidea superior

B) Arteriae intercostales

C) Arteria bronchialis sinistra

D) Arteria gastrica sinistra

E) Arteria lienalis

9 – E

Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior;

Torakal parçasını aorta thoracica’nın: rr. oesophageales’leri, a. intercostalis posterior’lar ve a. bronchialis sinistra dalları;

Abdomial parçasını ise truncus coeliacus’dan gelen a. gastrica sinistra besler.

Ayrıca a. phrenica superior ve inferior’da özefagusun beslenmesine katkı yaparlar.

A. lienalis ise truncus coeliacus’un en kalın dalıdır; mide, pankreas ve dalağı besler.

Page 4: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

5

10. Aşağıdakilerden hangisi arka mediastende yer almaz?

A) Nervus phrenicus

B) Nervus vagus

C) Aorta thoracica

D) Ductus thoracicus

E) Özofagus

10 – A

Arka mediastende özofagus, N. vagus’lar, aorta thoracica, v. azygos ve v. hemiazygos’lar, ductus thoracicus, truncus symphaticus, yer alır.

N. phrenicus ise hem üst hem orta mediasten oluşumudur.

11. Vena magna cerebri aşağıdaki duramater ven sinuslerinden hangisine dökülür?

A) Sinus sagittalis superior

B) Sinus sagittalis inferior

C) Sinus rectus

D) Sinus petrosus superior

E) Sinus transversus

11 – CDerin beyin venleri (v. cerebri inferior ve profunda) vena magna cerebri’yi oluştururlar. V. magna cerebri ise sinus sagit-talis inferior’la birlikte sinus rectus’a drene olur.Yüzeyel beyin venleri (v. cerberi superior ve superficialis’ler) ise sinus sagittalis superior’a drene olurlar.

12. Arteria pharyngeas aşağıdakilerden hangisinin dalıdır?

A) Arteria carotis externa

B) Arteria carotis interna

C) Arteria maxillaris

D) Arteria facialis

E) Arteria cervicalis profunda

12 – A

Arteria pharyngea ascendens: arteria carotis externa’nın dalıdır.

13. Aşağıdakilerden hangisi ponsta yer almaz?

A) Nucleus nervi abducens

B) Nucleus nervi trigemini

C) Nucleus lacrimalis

D) Nucleus principalis nervi trigemini

E) Nucleus salivatorius inferior

Page 5: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

6www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

13 – E

Nucleus nervi abducens, nucleus nervi trigemini, nucleus nervi facialis ponsta yer alan motor çekirdeklerdir.

Nucleus lacrimalis ve nucleus salivatorius superior ponsta yer alan n. facialis’e ait parasempatik çekirdeklerdir.

Nucleus salivatorius inferior ise bulbusta, n. glossopharyngeus’a ait parasempatik çekirdektir.

14. Aşağıdakilerden hangisinin özel visseral afferent lifi yoktur?

A) N. Opticus

B) N. Trigeminus

C) N. Facialis

D) N. Glossopharyngeus

E) N. Vagus

14 – E

Özel visseral afferent lifer koku ve tat duyusu taşırlar.

N. Opticus koku;

N. Trigeminus: Dilin 2/3 ön yarımının tat duyusunu

N. Facialis: Dilin 1/3 arka bölümünün tat duyusunu

N. Glossopharyngeus: ise dil kökünün tat duyusunu alır.

N. Vagus’un özel visseral afferent aksonu yoktur sadece genel somatik afferent aksonlarıyla dokunma duyusu alır.

15. Epitelden parasellüler madde geçişini engelleyen bağlantı tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Zonula occludens

B) Zonula adherens

C) Makula adherens

D) Hemidesmozom

E) Neksus

15 – A

Parasellüler madde geçişi iki hücrenin bağlandığı bölgeden madde geçişini ifade eder. Hücreleri bağlantı çeşitleri şun-lardır:

Hücreler Arası Bağlantı Birimleri

Apikalden bazale geçişi engelleyen bağlantılar

Tutturucu Bağlantılar Komşu iki hücre arasıdan geçirgenlik sağlayan bağlantılar

Zonula okludens Zonula Adherens Gap junction (Neksus)

Makula adherens (Desmozom)

Hemidesmozom

Zonula occludens yani sıkı bağlantıların parasellüle madde geçişini engelleyen bağlantı tipidir. Bu nedenle permeabilite bariyeri olarak da adlandırlırlar.

Page 6: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

7

16. Bazal membranı altındaki bağ dokusuna bağlayan kollajen tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tip 1 kollajen

B) Tip 2 kollajen

C) Tip 4 kollajen

D) Tip 7 kollajen

E) Tip 9 kollajen

16 – D

Kollajenin bir çok tipi vardır. Tip 7 tutturucu kollajen olarak bilinir.

Kollajenler

Kollajen Tipi Önemli Yerleşim ve Özelliği

Tip 1 - Fibröz dokularda görülür- Deri, Kemik, Tendon (paralel dizilir), Kornea- Anulus fibrosus- Dentin- Kas fasyaları

Tip 2 - Kıkırdak dokusu- Embriyonik dokular- Nukleus pulposus- Notokord- Vitreus cisimciği

Tip 4 - Bazal Lamina- Böbrek glomerülü- Lens kapsülü

Tip 7 - Bazal laminayı alttaki bağ dokusuna bağlamada- Dermoepidermal bileşkede bulunur

Tip 9 - 1, 2, 7, 9, 10, 11 kıkırdak dokusunda bulunur

17. Aşağıdakilerden dokuların hangisinin epiteli yoktur?

A) Ovaryum

B) Diş eti

C) Lensin ön yüzü

D) Tiroid bezi follikülleri

E) Eklem kıkırdağı

17 – E

Her üç germ yaprağından köken alan epitel doku, eklem kıkırdağı hariç, vücudun dış yüzü ve boşluklu organların iç yüzünü döşer.

18. Aşağıdaki somatik duyu reseptörlerini hangisi derinin epidermis tabakasında yer alır?

A) Pacini cisimciği B) Krause cisimciği

C) Merkel diskleri D) Meissner korpuskülü

E) Ruffini sonlanması

Page 7: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

8www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

18 – C

Merkel diskleri epidermisin str. basale katmanında yer alırken, Pacini cisimciği, Krause cisimciği, Meissner korpuskülü, Ruffini sonlanması dermiste yerleşmiştir.

19. Embriyonik gelişimi blastokist aşamasında aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?

A) Zona pellusida

B) Trofoblast

C) Embriyoblast

D) Blastosel

E) Hipoblast

19 – E

İntrauterin yaşamın birinci haftasında oluşan ve uterusa implante olan yapı blastokisttir ve şunlar içerir.

- Zona pellusida

- Trofoblast

- Embriyoblast

- Blastosel

Hipoblastlar blastokist aşamasında yer alan embriyoblastlardan gelişimin 2. haftasında yani implantasyon sonrasında ortaya çıkarlar.

20. Primitif uteroplasental dolaşımın oluşmaya başladığı laküner devrede içi kanla dolu lakünaların çevresin-de hangi hücre tabakası bulunmaktadır?

A) Sitotrofoblastlar

B) Sinsityotrofoblast

C) Amnioblast

D) Epiblast

E) Hipoblast

20 – B

Gebeliği 11.-12. gününde sinsityotrofoblastlar uterus içinde ilerlemeye devam eder. Sonunda uterustaki sinüzoidlere kadar ilerler. Sonuçta sinsityotrofoblastlar içerisinde bulunan lakünalar ile sinüzoidlerin duvarları birleşir. Annenin kanı ilk kez embriyonun sinsityotrofoblastları içerisinde bulunan lakünalara akmaya başlar. Anne ile embriyo arasındaki bu ilk kanlanmaya Primitif Uteroplasental Dolaşım adı verilir.

21. İntrauterin gelişimin üçüncü haftasında primitif çizgi oluşumu aşağıdaki proteinlerden hangisi tarafından başlatılır?

A) Cerberus faktörü

B) Lefty2

C) EGF (epidermal growth factor)

D) Nodal

E) BMP (Bone morphogenic protein)

Page 8: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

9

21 – D

Gastrulasyon, üç germ yaprağının oluşmasıyla karakterize dönemdir. Gasturulasyon 14. günde primitif çizginin oluşu-mu ile başlar. Primitif çizgi embriyonun kaudal kısmında beliren epiblast kaynaklı bir kabartıdır. Primitif çizgi TGF-Beta ailesinin bir üyesi olan Nodal’ın ekspresse olması ile başlar ve devam ettirilir.

22. IX. kafa çifti (n. glossofaringeus) hangi faringeal arkustan gelişmektedir?

A) 1. faringeal arkus B) 2. faringeal arkus

C) 3. faringeal arkus D) 4. faringeal arkus

E) 5. faringeal arkus

22 – C

Faringeal arklardan gelişen kafa çiftleri 5, 7, 9 ve 10. sinirlerdir.

1. Faringeal arktan V. kafa çifti,

2. faringeal arktan VII. kafa çifti,

3. faringeal arktan IX. kafa çifti

4-6. faringeal arktan ise X. kafa çifti gelişir.

23. Kalp siklusu sırasında aort basıncının en yüksek olduğu evre aşağıdakilerden hangisidir?

A) İzovolumetrik kasılma B) İzovolumetrik gevşeme

C) Atrium sistolü D) Ejeksiyon

E) Diastaz

23 – D

Page 9: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

10www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

24. Parsiyel oksijen basıncı aşağıdakilerden hangisinde en yüksektir?

A) Atmosfer havası

B) Alveol havası

C) Pulmoner arter kanı

D) Pulmoner ven kanı

E) Aort kanı

24 – A

Difüzyonu Sağlayan BasınçlarYer Oksijen Parsiyel Basıncı Karbondioksit Parsiyel BasıncıAtmosfer 160 0 Alveol 103 40Arteryel Kan 100 40Venöz Kan 40 46

25. Tiroid follikül epitelinden follikül lümenine iyot taşıyan protein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hephaestin

B) Megalin

C) Klatrin

D) Sodyum/iyot taşıyıcısı

E) Pendrin

25 – E

- İyodür iyonu Na/I taşıyıcı (NIS) ile bazal yüzden follikül hücresine alınır. (Sekonder aktif taşıma), TSH kontrolündedir.

- TSH hem bu pompa proteinlerinin yapımını hemde aktivitesini arttırır.

- İyodür Cl/I taşıyıcısı olan Pendrin ile follikül lümenine verilir.

- İyordürün okside hale gelmesini Tirodi peroksidaz sağlar. Bu enzim follikül hücresi apikal membranına bağlıdır.

26. Aşağıdaki göz bileşenlerinden hangisi akamodasyon reaksiyonuna katılır?

A) İris

B) Kornea

C) Aköz humor

D) Sklera

E) Koroid

26 – A

Yakına görmeye uyum olarak tanımlanan akamodasyon sırasında;

- Lensin kalınlığı arttırılarak kırıcılığı arttırılır.

- Gözlerde konverjans ve iç rotasyon görülür

- İris sirküler kasları kasılarak miyozis yapılır.

Page 10: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

11

27. Vücut sıvı bölümlerinden hangisini hacmi doğrudan ölçülemez?

A) Toplam vücut suyu

B) Plazma

C) İnterstisyel sıvı

D) Ekstrasellüler sıvı

E) Kan

27 – C

İnterstisyel ve intrasellüler sıvı hacmi hesaplanarak bulunabilir.

Ölçülecek Hacim Ölçümde kullanılacak madde

Toplam Vücut Sıvı Hacmi Antipirin, Ağır su (döteryum), Radyoaktif su (trityum)

Toplam Hücre Dışı Sıvı Hacmi İnülin, Mannitol, Radyoaktif (Na, Cl, İyotalalmat, Tiyosiyanat, Tiyosülfat), Rafinoz

Plazma Hacmi Evans Mavisi, Radyoaktif albümin

İntertisiyel Sıvı Hacmi Hücre dışı sıvı hacmi - Plazma Hacmi

Hücre İçi Sıvı Hacmi Toplam vücut sıvı hacmi - Hücre dışı sıvı hacmi

Toplam Kan Hacmi ÖlçülmesiDirek ölçüm

Radyoaktif krom, radyoaktif demir, Radyoaktif fosfor ile işaretlenmiş eritrositler kullanılır

Toplam Kan Hacmi ÖlçülmesiHesaplanarak ölçüm

Plazma hacmi / 1 - Hct

28. Su kanalları (aquaporin) tiplerinden hangisinin hücre membranındaki miktarı antidiüretik hormon tarafın-dan artırılır?

A) Tip 1

B) Tip 2

C) Tip 3

D) Tip 4

E) Tip 5

28 – B

Aquaporinler suyun hücre membranından geçebileceği kanallara verilen isimdir.

Aquaporinler

Aquaporin Etki yeri

Aquaporin 1 Böbrek proksimal tübülü

Aquaporin 2 ADH ile miktarı arttırılır, toplayıcı kanallar

Aquaporin 3 Üre ve gliserol geri emilimi, Toplayıcı kanallar

Aquaporin 4 Beyin

Aquaporin 5 Göz yaşı bezi, Solunum sistemi, tükürük bezi

Page 11: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

12www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

29. Antitrombin III aşağıdaki pıhtılaşma faktörlerinden hangisini etkilemez?

A) Protrombin

B) Faktör VII

C) Faktör VIII

D) Faktör X

E) Faktör XII

29 – C

AT-3 bir serpindir (serinproteaz inhibitör). Faktör 2, 7, 9, 10, 11, 12 yi ayrıca kallikrein ve plazmini inhibe eder. Ayrıca koagülasyon dışında kompleman proteinlerinden C1 ve tripsini de inaktive eder.

30. Aşağıdakilerden hangisi midenin reseptif gevşemesinden sorumlu nörotransmitterlerden biridir?

A) Asetilkolin

B) Noradrenalin

C) Adrenalin

D) VİP

E) Glisin

30 – D

Ösefagus peristaltik dalgaları mideye ulaştığında miyenterik inhibitör nöronlar aktive olarak midenin tamamını gevşe-mesine neden olur. Bu durum midenin depo fonksiyonunu göstermesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu reseptif relak-sasyon ösefagus alt ucunda bulunan ve normalde tonik olarak kasılı duran gastroösefageal sfinkterinde gevşemesine neden olur. Bu sayede besinler rahatlıkla mideye geçer. Reseptif relasasyondan VİP ve NO sorumludur.

31. Aşağıdaki mide salgılarından hangisi parietal hücrelerden yapılır?

A) İntrensek faktör

B) Pepsinojen

C) Gastrik lipaz

D) Gastrik amilaz

E) Jelatinaz

31 – A

Mide Oksintik bezleri (korpus ve fundusta)

Hücre tipi Salgısı Görevi

Müköz Boyun Hücreleri Mukus salgılar Mide iç yüzeyini asitten korumak

Esas (chief - peptik Hücreler Pepsinojen ve gastrik lipaz, gastrik amilaz, jelatinaz

Porteinlerin ve az miktarda yağların sindirimi

Pariyetal (oksintik) Hücreler HCl ve İntrensek faktör salgılar Pepsinojen aktivasyonu ve B12 vitamin emilimi

Page 12: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

13

32. Gebelikteki insülin direncinden sorumlu hormon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Relaksin

B) HCG

C) Plasental laktojen

D) Progesteron

E) Östrojen

32 – C

Büyüme hormonu ve prolaktin benzeri etkisi olan HPL (Human Plasental Laktojen) gebelikteki insülin direncinden so-rumlu tutulur. Gebelik boyunca giderek artan oranda salınan HPL, annede glukoz kullanımını azaltarak fetüsün glukoz ihtiyacını sağlar.

33. Aşağıdakilerden hangisinin yapısında sfingozin bulunur?

A) Fosfatidilkolin B) Kardiyolipin

C) Plazmalojenler D) Sulfatidler

E) Fosfatidilinozitol

33 – D

34. Aşağıdakilerden hangisi pre-proprotein olarak sentezlenmez?

A) Glukoz-6-fosfataz

B) İmmunglobulinler

C) Transferrin

D) İnsülin

E) Albumin

34 – A

GER üzerinde bulunan ribozomlar; hücre dışına verilecek olan proteinlerin, lizozomal proteinlerin ve membran pro-teinlerinin (mitokondri membranı hariç diğer membranların; hücre membranı, ER membranı ve golgi membranı gibi) sentezini yapar ve bunları ER’un lümenine bırakırlar. GER’de sentezlenen bu proteinler N-terminal uçlarında bir protein uzantısı taşırlar (sinyal peptidi, bir pre ön uzantısı). Buna karşın sitozol içinde kalacak ve işlev görecek olan proteinler (sitozolik, nükleer, mitokondrial ve peroksizomal proteinler), ER ile bağlantılı olmayan serbest sitoplazmik ribozomlarda sentezlenirler ve sinyal peptidi taşımazlar.

Page 13: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

14www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

35. Siyanür zehirlenmesinde hemoglobin formlarından hangisi, siyanürü sıkıca bağlar ve hücre içine girişini engeller?

A) Hemoglobin A

B) Hemoglobin F

C) Hemoglobin A2

D) Hemoglobin C

E) Methemoglobin

35 – E

Methemoglobinemi, hemoglobinin tersine siyanürü (CN) sıkıca bağlar. Siyanür zehirlenmesi gibi durumlarda bu özel-likten yararlanılarak amil nitrat gibi ajanlar verilerek hemoglobinin bir kısmında Fe+3’e yükseltgenir ve methemoglobin oluşturulur. Oluşturulan bu methemoglobinlerle dolaşımda siyanür bağlanır ve siyanürün ETZ blokajı önlenmeye çalışı-lır. Metilen mavisi ise Fe+3’ü tekrar Fe+2’ye çevirerek methemoglobinemiyi normale çevirir.

36. Aşağıdaki plazma proteinlerinden hangisinin akut enflamasyonda kan konsantrasyonunda artış beklenir?

A) Seruloplazmin

B) Transferin

C) Prealbumin

D) Retinol bağlayıcı protein

E) Albumin

36 – A

Pozitif akut faz reaktanlarından olan CRP ve α1-antikimotripsin seviyeleri 24-48 saatte belirgin olarak artar. Oroso-mukoid (α1-asid glikoprotein), α1-antitripsin, haptoglobin ve fibrinojen düzeyleri 1-4 gün içinde, C3 ve seruloplazmin düzeyleri ise 4-5 gün içinde yükselir (CRP ilk yükselen, seruloplazmim en son yükselendir). Plazmada yükselen bu proteinler onkotik basıncıda yükseltirler, bu yüzden onkotik basıncı dengeleyebilmek için bazı proteinlerin de sentezi azalmak durumundadır. Akut inflamasyonda miktarı azalan proteinlere de negatif akut faz reaktanları denir. Negatif akut faz reaktantları olan prealbumin, RBP, albumin ve transferin düzeyleri akut inflamasyonda azalır.

37. Aşağıdakilerden hangisi demirin barsakta enzimatik indirgenmesinden sorumludur?

A) Vitamin C

B) Ferriredüktaz

C) Hephaestin

D) Ferropontin

E) Hem oksijenaz

Page 14: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

15

37 – B

Normal koşullarda demir vücutta çok iyi korunur. Hem proksimal duedenumdan emilimi çok iyidir hem de herhangi bir atılım yolu yoktur. Kadınlar siklik kanamaları sebebiyle demir kaybetmeye erkeklerden daha meyillidirler. Proksimal duedenumdaki enterositler demir emiliminden sorumludurlar. Diyetteki Fe+3 (ferrik) enterosit yüzeyinde bulunan ferrire-düktaz enzimi ile Fe+2’ye (ferro) indirgenir. Diyetle alınan vitamin C de aynı işlemi yaparak ferrik demiri ferro demire in-dirger ve emilimini arttırır (enzimatik indirgenme ferriredüktaz, nonenzimatik indirgenme ise C vitamini ile yapılır). Ferro demir enterosit yüzeyinde bulunan ve divalent katyonların emiliminden sorumlu, divalent metal transporter (DMT1) ile enterositin apikal yüzeyinden emilir. Demir enterosit tarafından emildikten sonra ya ferritin tarafından depolanır ya da transferin ile kanda taşınmak üzere enterositin bazolateral yüzeyine transfer edilir. Burada seruloplazmine benzeyen ve bakır içeren bir protein olan hephaestin tarafından Fe+2, Fe+3’e yükseltgenir (hephaestininde seruloplazmin gibi fer-rooksidaz aktivitesi vardır). Seruloplazmin de hephaestin gibi demiri yükseltger ve transferin tarafından bağlanmasını sağlar. Fe+3 bazolateral membrandan ferropontin sayesinde plazmaya geçirilir ve transferin tarafından bağlanır (trans-ferin 2 adet Fe+3 bağlayabilir).

Fırçamsı kenarİntestinal

lumen

Hem

Fe+2

Fe+2

Fe+2

Fe+2

Fe+2

Fe+3-Ferritin Fe+3-TF

Hem oksidaz

Hem

EnterositKan

FerrireduktazFe+3

Fe+3

Hephaestin

Ferropontin

38. Nitrik oksit (NO) reseptörünün tipi ve oluşturduğu ikinci haberci molekül aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?

A) G proteinine bağlı reseptör − cAMP

B) G proteinine bağlı reseptör − Kalsiyum

C) Plazma zarına yerleşik guanilat siklaz − cGMP

D) Sitoplazmik guanilat siklaz − cGMP

E) Plazma zarına yerleşik tirozin kinaz − PIP3

38 – D

Bazı dokularda cGMP guanilat siklazın membrana bağlı formu tarafından GTP’den sentezlenir (cAMP benzeri). cGMP özel bir protein kinaz formu olan ve cGMP bağımlı protein kinaz veya protein kinaz G olarak isimlendirilen protein kinazı uyarabilir ve cGMP etkisi, fosfodiesterazla sonlandırılır (cAMP benzeri). Ancak membrana bağlı guanilat siklaz, enzim reseptörünün yapısal bir parçası olduğundan, yapısal olarak tirozin spesifik protein kinazlara benzediğinden adenilat siklazdan farklıdır. Bir çok doku guanilat siklazın, hücre yüzey reseptörüne bağlı olmayan sitozolik şeklini içerir. Bu enzim “Hem” taşır ve NO ile stimüle olur.

Page 15: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

16www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

39. Aşağıdaki moleküllerden hangisi 340nm dalga boyundaki ışığı absorbe eder?

A) NAD+

B) NADP+

C) NADH

D) FADH2

E) FMN+

39 – C

NADH ve NADPH 340 nm’deki ışığı absorbe eder. Bu özellik NAD+ ve NADP+’de yer almaz. Bu özellikden dolayı NAD+ ve NADP+’ye bağımlı herhangi bir dehidrogenazın katalizlediği tepkime sayesinde, NADH veya NADPH’daki artışlar ve azalışlar 340 nm dalga boyundaki ışıkta (UV ışık) spektrofotometrik olarak ölçülerek, araştırılan bir analitin nicel değeri ölçülebilir. Spektrofotometrik olarak çalışan bir otoanalizöre adapte edilmiş bir laboratuar testi, çoğu zaman NADH veya NADPH’daki artma veya azalmaları 340 nm’de ölçerek sayısal değerler verir.

40. 2,4-dinitrofenilhidrazin kullanılarak oksidasyon-fosforilasyon eşleşmesi tam olarak bozulmuş bir mito-kondride aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmez?

A) Fosforilasyon ve ATP sentezi durur

B) NADH’ın NAD+’a yükseltgenmesi hızlanır

C) Oksidasyon hızlanır

D) O2’nin H2O’ya indirgenmesi azalır

E) Mitokondri iç zarının iki tarafı arasındaki proton konsantrasyonu eşitlenir

40 – D

2,4-dinitrofenilhidrazin, oksidasyonu fosforilasyondan ayırır. Mitokondri iç zarının iki tarafı arasında proton gradiyenti ortadan kaldırılır, proton konsantrasyonu eşitlenir. Fosforilasyon ve ATP sentezi dururken, oksidasyon artarak devam eder. Yüksek miktarda ısı çıkışı olur. Oksidatif fazın artması NADH’ın NAD+’a yükseltgenmesini hızlandırır. Elektronlar kompleks IV üzerinden oksijene daha fazla aktığı için su oluşumu artar.

41. Yüksek glukagon düzeyleri varlığında aşağıdakilerden hangisi beklenmez?

A) Hücre içinde protein fosfataz aktivitesi artışı

B) Hücre içinde artan cAMP düzeyleri

C) Karaciğerde glukoneogenezin hızlanması

D) Karaciğerde lipogenezin yavaşlaması

E) Karaciğerde pentoz fosfat yolunun yavaşlaması

41 – A

Glukagon, hedef hücelerinin membranın da adenilat siklazı uyarır ve hücre içinde cAMP miktarını arttırır. Artan cAMP hücre içinde protein kinaz A aktivasyonu yapar ve hedef allosterik enzimlerinde fosforilasyonlar yapar. Bu sayede glu-kagon, karaciğerde glukoneogenez ve glukojenolizi, yağ dokusunda ise lipolizi arttırır. Glukagon ayrıca, karaciğerde glikoliz, glukojenez, lipogenez, HMY ve kolesterol sentezini de yavaşlatır.

Page 16: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

17

42. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin aktivitesi bir protein fosfataz tarafından defosforile edilince azalır?

A) Lipoprotein lipaz

B) Fosfofruktokinaz

C) HMG-KoA redüktaz

D) Hormona duyarlı lipaz

E) Glukojen sentaz

42 – D

İnsülinin reseptörü tirozon kinaz, hücre içinde protein fosfatazı aktifler. Aktive olan protein fosfataz hedef allosterik en-zimlerinde defosforilasyonlar yapar. İnsülin bu sayede kendi hakimiyitendeki yolaklarda aktiviteyi arttırırken, glokoneo-genez, glikojenoliz ve lipoliz gibi glukagon baskısı altındaki yolaklarda aktiviteyi düşürür. Hormon duyarlı lipaz lipolizin allosterik enzimidir ve insülin baskısında aktivitesi azalır.

43. Aşağıdaki bileşiklerden hangisi glukoneogenezde substrat olarak kullanılmaz?

A) Propiyonat

B) Glutamat

C) Asetoasetat

D) Gliserol

E) Alanin

43 – C

Glukoneogenezin substratları: lösin-lizin hariç tüm amino asitler, pirüvat-laktat, propiyonat, gliserol ve asetil-KoA hariç tüm krebs döngü ara elamanlarıdır.

44. Çok uzun zincirli yağ asitlerinin değişik bir β-oksidasyonu ile asetil-KoA ve H2O2 oluşur. Dehidrogenasyon ile indir-genen koenzimler fosforilasyon ve ATP sentezi ile ilişkili değildir.

Bu metabolik yol hücrenin hangi organeline özgüldür?

A) Mitokondri

B) Lizozom

C) Peroksizom

D) Sitoplazma

E) Çekirdek

44 – C

Yağ asidi oksidasyonu büyük ölçüde mitokondride olmasına rağmen, bazı hücrelerde peroksizomal oksidasyon da gö-rülür. Peroksizomlarda da reaksiyon zinciri mitokondri ile benzerdir, oluşan ara bileşikler KoA türevleridir ve oksidasyon işlemi dört basamakta gerçekleşir. Peroksizomlara yağ asidi girişi karnitine gereksinim göstermez ve genelde çok uzun zincirli yağ asitlerinin ön yıkılımları burada gerçekleşir. Peroksizom ve mitokondri döngüleri arasındaki tek fark birinci basamaktır. Mitokondride, çift bağ oluşumuna yol açan ilk reaksiyonda elektronlar açil-KoA dehidrojenaz enziminin prostetik grubu FAD üzerinden koenzim Q’ya taşınırken peroksizomlarda direk olarak O2’ye taşınır ve H2O2 üretilir.

Page 17: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

18www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

45. Aşağıdaki hiperlipoproteinemilerden hangisinde şilomikron artıkları ve IDL’ler kanda artar ve lipoprotein elektroforezinde geniş beta bandı görülür?

A) Tip I hiperlipoproteinemi

B) Tip IIa ailesel hiperkolesterolemi

C) Tip IIb ailesel hiperkolesterolemi

D) Tip III hiperlipoproteinemi

E) Tip IV ailesel hipertriaçilgliserolemi

45 – D

Tip III hiperlipoproteinemide, şilomikronlarda ve dansitesi<1.019 olan VLDL artıklarında artış, elekroforezde geniş bir Beta-bantı olarak görülür (β-VLDL). Hiperkolesterolemi, ksantoma ve periferik ve koroner arterlerde ateroskleroza neden olur.

46. Lipoproteinler üzerinde aktarılabilen küçük proteinler olan apo C ve apo E’nin dolaşımdaki kaynağı aşağı-daki lipoproteinlerden hangisidir?

A) IDL

B) HDL

C) VLDL

D) LDL

E) Şilomikron

46 – B

HDL partikülleri, karaciğer ve barsakta sentezlenir ve eksositoz yolu ile kana salınır. Barsaktan gelen ham HDL, bar-sağın Apo E ve C sentezleyememesinden dolayı, Apo E ve C içermeyip sadece Apo A içerir. Yeni sentezlenen HDL’nin %90’dan fazlası apo A’dır ve Apo A1/A2 oranı yaklaşık 3/1 dir. HDL önemli işlevler gerçekleştirir:

1. Apo C ve E’nin dolaşımdaki deposudur. Hem şilomikronlara hem de VLDL’ye Apo E ve C’leri dolaşımda aktarır.

2. Ekstrahepatik dokularda serbest kolesterolü uzaklaştırır ve esterleştirir. Bu ters kolesterol taşınımı olarak adlandırılır.

3. Kolesterol esterlerini VLDL ve LDL’ye, yer değiştirme reaksiyonu ile transfer ederler.

4. Kolesterol esterlerini karaciğere taşır.

47. Aşağıdaki serum enzimlerinden hangisi karaciğer dışındaki dokulardan da salınır?

A) Arjinaz

B) Alkalen fosfataz

C) Ornitin transkarbamoilaz

D) Alkol dehidrogenaz

E) Aldehit dehidrojenaz

47 – B

ALP (alkalen fosfataz) enziminin birçok izoformu vardır. Başlıca çıkışları karaciğer ve kemik olmak üzere, plasenta, barsak ve ektopik çıkışları da önemlidir.

Page 18: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

19

48. Primer safra asitlerinin karaciğerde, glisin ve taurinle konjugasyonu hangi organelde gerçekleşir?

A) Ribozom

B) Granüler endoplazmik retikulum

C) Düz endoplazmik retikulum

D) Lizozom

E) Peroksizom

48 – E

Karaciğerde sentezlenen primer safra asitleri olan kolik ve kenodeoksikolik asitler karaciğer peroksizomlarında glisin ve taurinle konjuge edilir.

49. Adrenalin sentezinde kullanılan amino asit çifti aşağıdakilerden hangisidir?

A) Metionin, tirozin

B) Tirozin, glisin

C) Serin, sistein

D) Sistein, triptofan

E) Sistein, metionin

49 – A

Katekolaminler tirozin amino asidinden elde edilirler. Son basamak olan noradrenalinden adrenalin oluşumu ise bir metilasyon reaksiyonudur ve metil vericisi olarak metiyonin kullanılır.

50. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde idrarda bilirubin görülür?

A) Hemolitik anemi B) Gilbert SendromuC) Neonatal sarılıkD) Crigler-Najjar Sendromu E) Rotor Sendromu

50 – E

Rotor sendromu ve Dubin-Johnson sendromu direk hiperbilirubinemilerin doğumsal sebepleri iken, tıkanma sarılıkları ise edinsel sebebidir.

51. Aşağıdaki proteinlerden hangisinin mRNA’sı splicing işlemine tabi tutulmaz?

A) Şaperonlar

B) Ubikitin

C) Kollagen

D) Histonlar

E) Protein yapılı hormonlar

Page 19: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

20www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

51 – D

Histon proteinlerinin mRNA’ları intronik bölge içermez, tamamen ekson içerirler. Bu yüzden splicing işlemine tabi tutl-mazlar. Ayrıca histon mRNA’ları diğer mRNA’lardan farklı olarak poli(a) kuyruğuda içermez.

52. Aşağıdaki RNA’lardan hangisi tekrarlayan uzun adenin nükleotid dizileri içerir?

A) tRNA

B) rRNA

C) mRNA

D) snRNA

E) 28s RNA

52 – C

mRNA tüm ökaryotik hücrelerde tek bir kimyasal karektere sahiptir. mRNA 5’ ucunda bir şapka (cap) yapısı ve 3’ ucunda bir poli(a) kuyruğu içerir. Cap yapısı, mRNA’nın 5’ ucundaki ribozun hidroksil grubuna bağlı metillenmiş guanozin trifos-fattan (7-metilguanozin trifosfat) oluşurken, poli(a) kuyruğu mRNA’nın 3’ ucundaki hidroksil grubuna bağlı 20-250 arası tekrariayan adenin nükleotidi içerir. 5’ ucundaki kapalı uç (şapka) hem mRNA’yı 5’-ekzonükleazların saldırısından korur hem de protein sentezi için bir başlangıç noktası olarak hizmet eder. Kuyruk kısmının görevi tam olarak bilinmemekle birlikte 3’-ekzonüklazların saldırısına karşı mRNA’yı koruyarak kararlılığını arttırdığı sanılmaktadır. Hem cap yapısı hem de poli(a) kuyruğu mRNA’ya posttranskripsiyonel olarak eklenir.

53. Pürin nükleotidlerinin yıkımında rol alan aşağıdaki enzimlerden hangisi hücrelerde toksik etkilere sahip olabilen H2O2 yapımına neden olur?

A) Nükleosidaz

B) 5′-nükleotidaz

C) Ksantin oksidaz

D) Pürin nükleosid fosforilaz

E) Amino hidrolaz

53 – C

Ksantin oksidaz, hipoksantin ksantin ve ksantin ürik asit dönüşümlerini yapan pürin yıkım enzimidir ve H2O2 üretir.

54. Vitamin B12’nin hücrelerdeki koenzim formlarının öncülü olan formu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Aquakobalamin

B) Siyanokobalamin

C) Hidroksikobalamin

D) Deoksiadenozilkobalamin

E) Metilkobalamin

54 – C

B12 formlarından, Metilkobalamin, metiyonin sentaz enziminin; Deoksiadenozilkobalamin ise metilmalonil-KoA mutaz enziminin koenzimleridir. Hidroksikobalamin ise her ikisininde sitozolik öncülüdür. Aquakobalamin, B12’nin depo şekli, siyanokobalamin ise ticari olarak dışardan alınan formudur.

Page 20: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

21

55. Aşağıdaki bakteri toksinlerinden hangisi hem adenilat siklaz ve hem de guanilat siklaz aktivasyonuna neden olur?

A) Enterotoksijenik E. coli toksini

B) Verotoksin

C) Tetanoz toksini

D) Toksik şok sendromu toksini-1

E) Botulizim toksini

55 – A

E. coli türleri ve özellikleri

E. coli türü Etki mekanizması KlinikEnterotoksijenik E. coli (ETEC)

Plazmid’le kodlanan iki tür toksini var. Isıya duyarlı (Labil toksin= LT) toksin kolera toksini gibi GM1 gangliozite baglanarak ADP ribozilasyonuyla adenilat siklazı aktive eder. Isıya dirençli (Stabil toksin= ST, 100°C de 30 dakika’da tahrip olur) toksin guanilat siklazı aktive ederek cGMP’yi arttırarak sekretuar ishal yapar.

Turist ishalinin en sık etkeni.Aniden başlayan sulu ishal ve abdominal kramp. 1-3 gün içinde iyleşir.

Eterohemorajik E. coli (EHEC, O157: H7)

Lizojenik bir bakteriyofaj ile kodlanan Verotoksin (VT1 ve VT2) salgılar. Verotoksine, Shigella dysenteria tip 1’in şiga toksiniyle antijenik benzerliğinden dolayı Shiga benzeri toksin (Shiga like toxin)’de denir. Vero ve şiga toksin konak hücrede 60S ribozoma (28S alt birimi) baglanarak protein sentezini inhibe eder. Diğer E. coli lerden farklı olarak SORBİTOLÜ FERMENTE ETMEZ.

Enfektif dozu düşük (50- 100 bakteri). Hamburger etiyle bulaşabilir. Hemorajik kolit (ATEŞSİZ, LÖKOSİTSİZ kanlı ishal) ve hemolitik üremik sendroma (akut böbrek yetmezliği, mikroanjiyopatik hemolitik anemi ve trombositopeni) neden olur.

Enteroinvazif E. coli (EIEC)

Şigellaya benzer şekilde laktoza etki etmez veya geç etki eder. Hareketsizdir (H antijeni yoktur).

Dizanteriform ishal ve yüksek ateş

Enteropatojenik E. coli (EPEC)

Enterositlerde YAPIŞMA-BOZMA “attaching-effacing” mekanizmasıyla mikrovilluslarda hasara neden olur.

Genellikle çocuklarda görülür.Bol sulu ishal, subfebril ateş ve bulantı/kusma.

Enteroagregatif E. coli (EAEC)

Agregasyonu sağlayan fimbriya ve stabil toksine benzer toksin salgılar (EAST1).

Sulu ishal, subfebril ateş vardır, kusma genellikle görülmez.

Diffüz adheren E. coli (DAEC)

Epitel hücrelerinin diffüz tutulumu Sulu ishal

E. coli K1 K1 polisakkarit kapsül antijeni N. meningitidis’in grup B kapsüler polisakkariti ile çapraz reaksiyon verir. BOS’ta lateks aglutinasyonuyla gösterilebilir.

Neonatal menenjit etkeni (2.)

E. coli (flora) Pili en önemli virülans faktörüdür. Assenden yolla bulaşır. İdrar yolu enfeksiyonlarının en sık etkeni ve en sık gram - sepsis etkeni (endotoksinle)

56. DNA replikasyonu sırasında RNA pirimerlerini uzaklaştıran ve boşlukları dolduran enzim aşağıdakilerden hangisidir?

A) Helikaz

B) Topoizomeraz

C) Ters transkriptaz

D) DNA polimeraz I

E) DNA ligaz

Page 21: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

22www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

56 – D

DNA replikasyonu hücre döngüsünün S fazında gerçekleşir. DNA üzerinde replikasyonun başladığı bölgeye replikas-yon orijini (ori) yada replikatör adı verilir. Replikatör A-T’den zengin 11 nükleotidlik baz dizileri içerir. Prokaryotlarda tek orijin bölgesi bulunurken ökaryotta birden fazla orijin bölgesi vardır. Başlatıcı proteinler bağlandıkları DNA dizisinde erimeye neden olurken helikaz enzimi hidrojen bağlarını kırarak DNA zincirinin her iki yönde açılmasını sağlar. Ayrılan ipliklere pirimaz enzimi tarafından sentezlenen RNA yapısında kısa öncüler eklenir. RNA pirimerleri serbest 3’-OH uçlarına nükleotidlerin eklenerek zincirin uzatılması için kullanılır. DNA polimeraz III enzimi yeni zinciri 5’-3’ yönünde sentezler (sentez daima 5’-3’ yönündedir). Ana iplik kesintisiz olarak sentezlenirken diğer iplik ke-sintili olarak eşlenebilir ve 1000-2000 nt uzunluğundaki bu parçalara Okazaki fragmanları denir. Her iki iplikteki RNA pirimerleri DNA polimeraz I enziminin RNAseH etkinliği sayesinde parçalanır ve bu boşluk bölgeler yine aynı enzimle doldurulur. DNA ligaz enzimi aracılığıyla komşu nükleotitler arasında fosfodiester bağları oluşturulur. Topoizomeraz enzimi çift iplikli DNA’yı süpersarmal haline getirir.

57. Hepatit B virüsünde viral yükü belirlemek amacıyla kullanılan sinyal amplifikasyon yöntemi aşağıdakiler-den hangisidir?

A) Polimeraz zincir reaksiyonu

B) Ligaz zincir reaksiyonu

C) Western Blot

D) Hibrit yakalama

E) Dot blot hibridizasyon

Page 22: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

23

57 – D

Moleküler yöntemler

HİBRİDİZASYON YÖNTEMLERİİnsutu Hibridizasyon Doku, organ ve hücrelerdeki nükleik asitlerin belirlenmesinde kullanılır.

Virüslerin lokalizasyonunu ve latent virüsü tespit eder (HPV, CMV gibi).Dot/ Slot blot hibridizasyon Kuru nitrosellülöz membrana DNA veya RNA bir damla damlatılır enzim veya

radyoaktif işaretli problarla belirlenir.Southern blot hibridizasyon DNA’nın belirlenmesi için kullanılır (DNA- DNA prob hibridizasyon).Northern blot hibridizasyon RNA’nın belirlenmesi için kullanılır (RNA- DNA prob hibridizasyon). Bu yöntemle RNA

virüsleri tespit edilebildiği gibi herhangi bir etkenin transkripsiyon aktiviteside ölçülebilir.Western blot hibridizasyon (Protein blotlama yöntemi)

Etkene ait proteinlerin elektroforeze (sodyum dodesil sülfat-poliakrilamid jel elektroforezi, SDS- PAGE) tabi tutularak ayrıştırılması ve bu proteinlerin hasta serumundaki antikorlarla birleşmesi esasına dayanan bir yöntemdir. HIV antikorları pozitif olanlarda doğrulama testi olarak kullanılır.

Rekombinant immunblot (RIBA) Etkene özgü proteinlerin ayrı ayrı üretilip bir membran üzerine bantlar halinde dizilmesi ve kuşkulu serumun bu membran üzerine uygulanması ile uygun konjugatla bağlanmalarının gösterilmesi esasına dayanan yöntem.

APLİFİKASYON YÖNTEMLERİHedef Amplifikasyon yöntemleriPCR (Polimeraz zincir reaksiyonu) DNA veya RNA (Revers transkriptaz ile DNA’ya dönüştürülür, RT- PCR)

moleküllerinin çoğaltılarak tespit edilmesi (amplifikasyon) esasına dayanan bir yöntemdir. Çok küçük miktarlar tespit edilebilir.

Prob amplifikasyon yöntemleriLigaz Zincir reaksiyonu Tek zincirli hedef DNA dizisine bağlanma bölgeleri arasında 1- 3 nükleotitlik boşluk

bulunan iki prob bağlanır. Bu problar ligaz enzimi aracılığıyla birleştirilir. Ligaz enzimi yüksek özgüllüğe sahip olduğundan birbirine çok benzeyen mikroorganizmalar ayırt edilebilir (N. gonorrhae ve N. meningitidis).

Q- Beta replikazSinyal amplifikasyon yöntemleri Bu yöntemde iki prob kullanılır. Hedef DNA’ya bağlanan ilk proba uygun ikinci prob

bağlandığında sinyalin gücü artar. Dallanmış DNA (branched DNA, bDNA)

HIV, HBV ve HCV’de viral yükü belirlemek için kullanılır.

Hibrit yakalama (Hybrid capture system)

58. Gram negatif bakterilerin ve endotoksinin toll like reseptörü (TLR) aşağıdakilerden hangisidir?

A) TLR 2

B) TLR 4

C) TLR 6

D) TLR 8

E) TLR 9

58 – B

Gram negatif bakterilerin hücre duvarı parçalandığında ortaya çıkan lipopolisakkarit yapıda maddelerdir. Toksik etki lipit A’ya bağlıdır ve tüm gram negatif bakteri endotoksinleri aynı etkiye sahip olup ateş ve septik şoka neden olur. Endotoksin, makrofajlarda bulunan CD14 reseptörüne bağlanır (lipopolisakkaritin bağlandığı protein reseptörü) ve uyarı TLR4 (Toll like reseptör) vasıtasıyla hücre içine iletilir. Gram pozitif bakterilerin hücre duvarı yapıları ve bazı mantarlar TLR2 aracılığıyla makrofajları uyararak endotoksin benzeri etkiye neden olabilir.

Page 23: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

24www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

59. HLA- B27 antijeniyle çapraz antijenik benzerlik dolayısıyla konjuktivit, artrit ve üretrit yapma ihtimali en yüksek etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Chlamydia trachomatis

B) Riketsia prowazekii

C) Bartonella hansellae

D) Salmonella typhi

E) Mycoplasma homunis

59 – A

Klamidya reither sendromu (reaktif artriti tanımlayan Alman araştırmacı) veya reaktif artritin (konjunktivit, üretrit, artrit ve mukokütanöz lezyonlar) en sık rastlanan etkenidir. Tedavide tetrasiklin, hamilelerde eritromisin kullanılır.

60. Septisemi sonucunda progresif hipotansiyon, dissemine intravasküler kuagülasyon, vasküler purpura ve bilateral adrenal hemorajiye neden olabilen etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Haemophilus influenzae

B) Streptococcus pneumoniae

C) Neisseria meningitidis

D) Polio virüs

E) Cryptococcus neoformans

60 – C

NEİSSERİA MENİNGİTİDİS

Bakteri kompleman aracılı lizise uğradığından membran atak kompleksi eksikliği olanlarda (MAC) ve properdin eksikli-ğinde tekrarlayan Neisseria enfeksiyonları görülür.

Epidemik menenjit ve septisemiye neden olur. Menenjitte ateş, baş ağrısı, fotofobi, ense sertliği (YD’da görülmez), kerning, brudzinsky gibi meninks irritasyon bulguları, konfüzyon ve koma gelişir.

Septisemide peteşiyal döküntüler görülür. Döküntü endotoksine bağlı gelişir ve döküntüden bakteri izole edilebilir.

Şiddetli hastalıkta ekimoz veya Waterhause Friderichsen sendromu ortaya çıkar. Bu sendrom surrenal hemorajisi so-nucunda gelişen DIC tablosudur. Genellikle 5 yaş altındaki çocuklarda görülür. Kutanöz hemoraji (purpura) ve ateş tab-loya eşlik eder. Purpura fulminansa neden olan en sık enfeksiyoz ajandır (Protein C eksikliğinde de purpura fulminans, venöz tromboz ve pulmoner emboli görülür).

61. Neonatal sepsis ve menenjitin en sık etkeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Escherichia coli

B) Staphylococcus aureus

C) Streptococcus pyogenes

D) Streptococcus agalactiae

E) Neisseria meningitidis

Page 24: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

25

61 – D

STREPTOCOCCUS AGALACTİAE (B Grubu Streptokok)

Gram pozitif, katalaz negatif ve besiyerinde dar bir beta hemoliz zonu oluşturur. Üst solunum yolu ve genitoüriner sis-temde asemptomatik kolonizasyon vardır. Hamile bayanların %10- 20’inde vajinal kolonizasyon görülür. Genellikle annenin hamileliği sırasında veya doğum esnasında bulaşır. Bulaş için risk faktörleri; membran rüptürünün uzaması, perematür doğum, intrapartum ateş ve dissemine maternal B grubu streptokok enfeksiyonudur.

Kan kültüründen en fazla izole edilen beta hemolitik streptokoktur. Diyebet, kanser ve alkolizim en önemli risk faktörleridir.

Yeni doğanda birkaç ay içinde meydana gelen bakteriyemi ve menenjitin en sık rastlanan etkenidir.

Neonatal hastalık iki türlü olur.

Erken başlangıçlı: İntrauterin ve doğum esnasında etkenle karşılaşıldığında ortaya çıkar. Doğumdan sonra ilk 7 gün içinde bakteriyemi, pnömoni ve menenjit gelişimi görülür.

Geç başlangıçlı: 1 hafta ile 3 ay arasında ortaya çıkan bakteriyemi ve menenjitle karakterizedir. Menenjit yüksek oran-da nörolojik sekel bırakır.

62. Nötropenik bir hastada sepsis gelişmesi üzerine yapılan kan kültüründe kanlı agarda üreme olmasına rağmen çukulatalı agarda üreme tespit edilmiyor. Kültür incelemesinde katalaz pozitif, gram pozitif basiller görülüyor. Has-tanın penisilin tedavisine cevap vermemesi üzerine vankomisinle tedavi ediliyor.

Bu hastada en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Staphylococcus aureus

B) Streptococcus pneumoniae

C) Corynebacterium jeikeium

D) Eikenella corrodens

E) Salmonella typhi

62 – C

Corynebacterium aynı Listeria’da olduğu gibi katalaz pozitif ve gram pozitif basildir. Corynebacterium jeikeium normal cilt florasında bulunur ve C. diphtheriae’nin aksine lipofilik olduğundan çukulatalı agarda üremez. Fırsatçı patojen olan Corynebacterium jeikeium özellikle hospitalize hastalarda enfeksiyon oluşturur ve klasik antibiyotiklere dirençlidir. Bu nedenle tedavide vankomisin tercih edilir.

63. Aşağıdaki Haemophilus türlerinden hangisi üreyebilmek için X ve V faktörüne ihtiyaç duyar?

A) H. influenzae

B) H. ducrei

C) H. parainfluenzae

D) H. paraprophilus

E) H. aprophilus

Page 25: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

26www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

63 – A

Gram negatif basillerin özellikleri

Bakteri Üreme gereksinimi

Hastalık Tanı Proflaksi

Kapsüllü H. influenzae (a-f)

X ve V Menenjit, epiglotit, artrit ve sellülit

Quellung reaksiyonu ve kültür

Rifampin

Kapsülsüz H. influenzae

X ve V Otit, sinüzit ve bronşit Kültür -

H. ducreyi X Yumuşak şankr (şankroid)

Kültür -

B. pertussis Nikotinamid Boğmaca Kültür ve floresan antikor testi

Eritromisin

L. pneumophila Sistein ve demir Atipik pnömoni Üriner antijen ve kültür -

64. Kene veya sivrisineklerle bulaşan ve flavivirüs grubunda yer alan virüs aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nairovirüs

B) Batı nil virüsü

C) Ebola

D) Coronavirüs

E) Hepatit C

64 – B

Arbovirüsler

1. Flavivirüsler: sivrisinek ve kenelerle bulaşır

- Sarı humma

- Deng virüsü

- Batı nil virüsü (west nill virüse)

- Japon Ensefalit virüsü

2. Filovirüsler: Enfekte maymunlardan ve insandan- insana yakın ilişkiyle bulaşır. Virülansı en yüksek virüslerdir (mortalite yaklaşık %100).

- Ebola

- Marburg virüs

3. Bunyavirüsler

- Nairovirüs: Kırım kongo kanamalı ateşi

- Phlebovirüs

- Hantavirüs (farelerle bulaşır)

4. Reovirüs grubunda yer alan kolorado kene ateşi virüsü (zarfsız RNA virüsü).

5. Rhabdovirüslerden veziküler stomatit virüsü

6. Togavirüs grubunda yer alan alfavirüsler

7. Arenavirüsler (lenfositik koriomenenjit virüsü, lassa ateşi vb). Kum şeklinde işlevsiz ribozomu var.

Page 26: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

27

65. Epidemik konjuktivitin en sık rastlanan etkeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Parvovirüs B) Coronavirüs

C) Herpes simpleks D) Adenovirüs

E) Sitomegalovirüs

65 – D

Adenovirüs enfeksiyonları

Enfeksiyon Semptom

Üst solunum yolu enfeksiyonu Faranjit (en sık etken) ve kriptik tonsillit (etken grup C’dir).

Alt solunum yolu enfeksiyonu Genellikle askeri birlik gibi toplu yaşanan yerlerde görülür (tip 4, 7). Çocuklarda atipik pnömoni (%10), bronşit ve pertusise benzer sendrom

Akut folliküler konjuktivit Pürülan akıntı olmaz ve kendiliğinden iyileşir.

Faringokonjuktival ateş Faranjit, foliküler konjuktivit (yüzme havuzu kojuktivitide denir), ateş ve servikal LAP

Epidemik keratokonjuktivit(8, 19, 37)

İatrojenik olarak gelişir. Oldukça bulaşıcıdır. Bu hastalarda preauriküler LAP ve keratit olarak adlandırılan korneanın etrafındaki subepitelyal yağlanma 2 sene devam eder. Hastalar göz salgılarında 2 hafta boyunca virüsü bulundururlar.

Akut hemorajik konjuktivit Subkonjuktival hemoraji, preauriküler LAP, ateş ve kemozis

Hemorajik sistit (7, 11, 21) Özellikle çocuklarda ateş, dizüri ve hematüri.

Gastroenterit (40, 41) 2 yaş altında Rotavirüsten sonra en sık viral etken (% 5-15’i)

SSS Menenjit, ensefalit ve reye sendromu

Genital sistem Herpese benzer ülserler, üretrit ve servisit

İmmün yetmezliklilerde Özellikle karaciğer transplantasyonu yapılan çocuklarda hepatit

66. Oligodendroglial hücreleri tutarak santral sinir sisteminde demiyelinizasyona neden olan virüs aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) İnfluenza B) Parainfluenza

C) JC virüs D) Rhabdo virüs

E) Reovirüs

66 – C

İNSAN POLYOMA VİRÜSLERİ

Bu grupta BK, JC ve SV40 (simian virüs 40) virüsleri bulunur.

Çıplak ikozahedral yapıda DNA virüsleridir.

İmmün yetmezlikli (HIV, KLL, Hodgkin lenfoma vb) hastalarda latent (böbrek ve lenfoid dokularda) kalan virüsün aktive olması sonucunda hastalık gelişir

- JC virüsü: Oligodendrogliyal hücreleri tutarak SSS’nin demiyelinizan bir hastalığı olan progresif multifokal lökoensefalopatiye (PML) neden olur. Lezyon genellikle serebral ak maddede lokalizedir ve tanı konduktan 6 ay veya 3 yıl sonra hasta kaybedilir.

- BK virüsü: özellikle böbrek ve Kİ trasplantasyonu yapılan hastalarda idrar yolu enfeksiyonu ve heromorajik sistite neden olduğu gibi transplant reddine de neden olabilir. Transplantlı hastalarda CMV yanında BK ve JC virüs enfeksiyonlarıda göz ardı edilmemelidir.

Page 27: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

28www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

67. Dev hücreli pnömoni ve ensefalite neden olabilen virüs aşağıdakilerden hangisidir?

A) Polio

B) İnfluenza

C) Adenovirüs

D) Kızamık

E) Enterovirüs

67 – D

Komplikasyonlar:

En sık görülen komplikasyon otitis media’dır.

Kızamığa bağlı ölümlerin en sık nedeni pnömonidir (ölümlerin %60’ı).

En korkulan komplikasyonu ensefalit’tir. Nadir görülmesine (%0.5) rağmen mortalite oranı yüksektir (%15).

- Post enfeksiyöz ensefalitin otoimmün etiyolojiye bağlı olduğu düşünülür. Bu durumda kızamık virüsü beyinde izole edilemez.

- Measles inlüzyon cisim ensefaliti (MIBE): Hücresel immün yetmezliği bulunan kişilerde aylar sonra gelişir. Beyinde aktif olarak replikasyona uğrayan virüs tespit edilmiştir ve genellikle fetal seyirlidir.

- SSPE yıllar (ort 5-7 yıl) sonra meydana gelen geç nörolojik komplikasyondur (1/1.000.000). Mortalitesi yüksek olup iyileşenlerde kalıcı nörolojik bozukluk oluşturur (%25). Kişiden kişiye bulaşmaz. Beyinde hem gri hemde beyaz cev-heri etkilediğinden panensefalit oluşturur. SSPE’de BOS’ta yüksek düzeyde kızamık IgG antikorlarına rastlanır fakat IgM antikorları bulunmaz.

- Hecht pnömonisi: Hücresel immün yetmezliği olan bireylerde döküntünün görülmediği dev hücreli pnömoni tablosudur.

Kızamık konjenital enfeksiyon etkenlerinden değildir fakat abortus ve ölü doğuma neden olabilir.

TANI: Nazofarinks veya kandan virüs izolasyonu yapılabilir. Hastalık semptomlarının görülmesinden 1-2 gün öncesi ile döküntünün ortaya çıkmasından 1 gün sonrasına kadar virüs izolasyonu gerçekleştirilebilir. Kızamık virüsü yavaş ürer ve sitopatik etki gösterir. Üst solunum yolu veya üriner sedimentte karakteristik olarak intranüklear ve int-rastoplazmik inklüzyon cisimleri içeren multinükleer dev hücreler gösterilebilir. Serolojik olarak IgM antikorları gösterilerek tanı konur.

68. Antijen sunan hücrelerle T lenfositleri arasında görülen reseptör etkileşimlerinden hangisi yanlıştır?

Antijen sunan hücre T lenfositA) MHC- I CD8B) MHC- II CD4C) ICAM- 1 LFA- 1D) CD-2 LFA- 3E) B7 CD28

Page 28: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

29

68 – D

69. Kemik iliğinde lenfoid seri hücrelerinin gelişimini sağlayan interlökin aşağıdakilerden hangisidir?

A) IL- 3

B) IL- 6

C) IL- 8

D) IL- 12

E) Gama- interferon

69 – A

EPO: Eritropoietin, GM- CSF: granulocyte colony- stimulating factor

Kök hücrelerin sentezi gestasyonun ilk haftalarında sarı kesede, 3 – 7. aylar arası KC ve dalakta, daha sonra kemik iliğinde gerçekleşir.

Puluripotent kök hücrelerden myeloid ve lenfoid seri hücrelerinin gelişimi IL-3 aracılığıyla olur. Lenfoid seri hücrelerin-den T lenfositlerin gelişimi timus vasıtasıyla ve IL- 7’ nin kontrolünde gerçekleşir.

Page 29: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

30www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

70. Kronik karşılaşma sonucunda hipersensitivite pnömonisine neden olabilen etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pseudomonas aeruginoza

B) Streptococcus pneumoniae

C) Termofilik actinomyces

D) Staphylococcus aureus

E) Treponema pallidum

70 – C

TİP III AŞIRI DUYARLILIK

(İmmünkompleks, antijen- antikor kompleksi)

Artus reaksiyonu: İmmünkompleks vaskülitinin lokalize formuna denir. Daha önce immünize olmuş hayvana antije-nin subkutan enjeksiyonundan sonra hızlı bir şekilde oluşan antikorlar olayın lokalize kalmasına ve enjeksiyon bölgesinde oluşan antijen-antikor kompleksine bağlı olarak lokal kütanöz vaskülit ve nekroz meydana gelmesine neden olur.

Bu olayın klinik yansıması çifçi akciğeridir. Çifçi akciğerinde aspergillus ve termofilik aktinomyces sporlarının uzun süre solunması sonucunda akciğerde immünkompleks oluşumuna bağlı tahribat oluşmasıdır.

71. Larva formu ile kontamine olmuş su ve gıdalarla bulaşarak sistiserkozis hastalığına neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tenya saginata

B) Tenya solium

C) Strongyloides stercoralis

D) Ascaris lumbricoides

E) Trichuris trichura

71 – B

Taenia soleum: Silahlı tenya diye bilinir. Domuzlarda bulunan larvanın (Cysticercus cellulosa) insanlara bulaşaması sonucu ortaya çıkar. Taenia soleum’un yumurtasıda bulaştırıcı olabilir (T. saginatadan farklı). Bu nedenle insan hem kesin konak hem de ara konak olabilir. İnsan ara konak olduğunda sistiserkoz denilen klinik tablo ortaya çıkar. Bu durumda larva bir çok organa (MSS, göz ve kalp vb.) yayılım göstererek kist oluşumuna neden olur. Nörosistiserkozis sonucu epilepsi benzeri bir tablo oluşturur.

Tedavide niklozamid kullanılır. Sistiserkoziste cerrahi uygulanır veya prazikuantel verilir.

72. Topraktan yumurtanın oral yolla alınmasıyla bulaşan ve tüm dünyada en sık rastlanan helminit enfeksiyo-nuna neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Taenia saginata

B) Echinococcus granulosus

C) Toxocara canis

D) Fasciola hepatica

E) Ascaris lumbricoides

Page 30: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

31

72 – E

ASKARİS LUBRİCOİDESEn büyük (20- 35 cm) ve en sık rastanan barsak nematodudur. KLİNİK: Kan yoluyla akciğer migrasyonuna bağlı olarak erken dönemde pnömoni (Loffler pnömonisi) ve eozinofili meydana gelir.Barsak tıkanıklığı ve malabsorbsiyona neden olabileceği gibi transmural nekroz sonucu barsak perforasyonu ve pe-ritonite neden olabilir. Ayrıca safra kanalı tıkanıklığı sonucunda sarılık ve tıkanıklık sonucunda apandisit gelişebilir. TANI: Balgamda larva ve eozinofiller, gaitada ise oval yumurtalar (yüzeyi yumru yumru) gösterilerek tanı konur. TEDAVİ: Mebendazol (mikrotubul oluşumunu engeller) veya pirantel pomat (paralitik ajan) kullanılır.

73. Megaloblastik anemi ve nörolojik semptomlara neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Diphylobothrium latum

B) Giardia lamblia

C) Trypanosoma cruzii

D) Leismania donavani

E) Trichinella spiralis

73 – A

DİPHYLOBOTHRİUM LATUM (Balık tenyası)Birden fazla ara konağı (2 adet) olan ve yumurtası kapaklı (operkulum) olan tek sestod’dur. Kasında larva (sparga-num) bulunan az pişmiş balıkların yenmesiyle bulaşır. B12 vitamini eksikliği anemisi ve megaloblastik anemiye neden olduğu gibi nörolojik semptomlara neden olabilir. Gaitada tipik kapaklı yumurtalar gösterilebilir. Tedavide niklozamid veya prazikuantel kullanılır.

74. Addison hastalığına neden olan mantar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Coccidioides immitis

B) Histoplasma capsulatum

C) Paracoccidioides brasiliensis

D) Blastomyces dermatitidis

E) Cryptococcus neoformans

74 – B HİSTOPLASMA CAPSULATUMKuş gübresiyle kirlenmiş topraktan ve yarasaların yaşadığı mağaralardan inhalasyon yoluyla bulaşır. Mikrokonidinin solunmasıyla bulaşarak akciğerlerde granülom ve kazeifikasyonlara neden olur. Retiküloendotelyal sistemi tutar. Kronik pulmoner enfeksiyon sıklıkla amfizeme neden olur. İmmün yetmezliklilerde mukokütanöz ülserler (özellikle AIDS’de dilde ülserasyon), hepatosplenomegeli ve addison (sürrenal yetmezliği) hastalığına neden olabilir. En iyi tanı yöntemi kemik iliği asprasyonudur. Makrofajların içinde kapsüllüymüş gibi görünen mantar hücreleri tespit edilir. Kültürde üretildiğinde tüberküler makrokonidiler, gözyaşı damlası şeklinde mikrokonidiler ve septalı hifler gösteri-lebilir. Antikor tespiti için en sık kullanılan yöntem kompleman fiksasyon testidir (>1/32). Sistemik enfeksiyonda (immün yetmezlikli konakta) idrarda antijen tespit edilebilir.

Tedavide itrakonazol, sistemik enfeksiyonda amfoterisin B kullanılır.

Page 31: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

32www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

75. Zoofilik bir dermatofit olup şiddetli enflematuar yanıta neden olarak kerion oluşturabilen mantar aşağıda-kilerden hangisidir?

A) Trichophyton schoenleini B) Trichophyton rubrum

C) Trichophyton verrukosum D) Epidermophyton floccosum

E) Microsporum audouini

75 – C

İnsanlarda en sık rastlanan zoofilik dermatofitler M. canis, T. verrukozum ve T. mentagrophytes’tir. Genellikle zoofilik dermatofitler diğer dermatofitlere göre göre daha yüksek enflematuar yanıt oluşturur. M. canis kedi ve köpeklerden insanlara bulaşır saç ve saçlı derideki enfeksiyonu wood ışığında yeşil floresan verir. Kültürlerde oldukça kısa sürede ürer (5- 7 gün). T. verrukosum sığır ve koyunlardan insanlara bulaşır ve diğer trikofitonlardan farklı olarak ektotriks enfeksiyon oluşturur. Ayrıca T. verrukosum daha derin dokulara ilerleyebilir ve keriyona neden olabilir. Bu nedenle oluşturduğu en-feksiyon diğer dermatofit enfeksiyonlarına göre daha şiddetli enflematuar yanıta neden olur. Kültürün mikroskobik incelemesinde karakteristik fare kuyruğu (rat-tail) şeklinde makrokonidialar görülür. T. mentagrophytes kemirgenlerden in-sanlara bulaşır. 2 gün içinde üreyi hidrolize edebilme yeteneğine sahip olmasıyla T. rubrum ve T. tonsurans’dan ayırt edilir.

76. Sistemik mikozların bulaş formu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konidi B) Pseudohif

C) Hif D) Miçelyum

E) Oospor

76 – A

SİSTEMİK MİKOZLAR

1. Histoplasma capsulatum

2. Coccidioides immitis

3. Paracoccidioides brasiliensis

4. Blastomyces dermatitidis

Temel özellikleri

- Tümü dimorfiktir (oda ısısında (25°C) küf, insan vücudunda (37°C) maya.

- Tamamen sağlıklı kişide hastalık oluşturabilirler ve kişiden kişiye bulaşmazlar.

- Konidi (spor)’nin solunmasıyla bulaşır (Mikrokonidi veya artrosporun).

- Pirimer enfeksiyon bölgesi akciğerdir.

- Sistemik mantarlara konağın gösterdiği immünolojik cevap granülom oluşumudur.

- Tedavide öncelikle azoller (itrakonazol) tercih edilir fakat şiddetli vakalarda amfoterisin B kullanılır. Sadece P. bra-siliensis tedavisinde sülfonamidlerde kullanılabilir.

Page 32: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

33

77. Aşağıdaki adaptif değişikliklerin hangisinde otofajik vakuollerin sayısında artış olabilir?

A) Hipoplazi B) Atrofi

C) Metaplazi D) Hiperplazi

E) Hipertrofi

77 – B

Atrofide protein yıkımı artışı önemli rol oynar. Lizozomlar bazı hücresel komponentleri parçalayan asit hidrolazlar ve di-ğer enzimleri içerir. Atrofide hücre komponentlerinin fragmanlarını içeren (mitokondri, ER gibi) içlerine hidrolitik enzim-lerin boşaldığı membranla çevrili otofajik vakuol sayısında artış izlenir. Sonrasında hücresel komponentler sindirilir.

78. Aşağıdaki örneklerden hangisinde distrofik kalsifikasyon izlenmez?

A) Enzimatik yağ nekrozu odakları B) Tüberküloz lenfadenit

C) Tiroid nodülleri D) Yaşlılarda kalp kapakları

E) Kemiğin paget hastalığı

78 – E

Distrofik kalsifikasyon nedenleri• Aterosklerotik plak• Yaşlılarda kalp kapakları• Tiroid nodülleri• Tüberküloz lenfadenit• Enzimatik yağ nekrozu alanları• Diğer nekrotik dokularda• Bazı tümörlerde (PSAMMOM cismi)

DİSTROFİK KALSİFİKASYON

Nekrotik hasarlı, kronik iltihaplı, skarlı veya tümöral dokularda kalsiyum birikmesidir. Kalsiyum metabolizması normaldir. Kan kalsiyum seviyesi nor-maldir. Kalsifikasyonu kalsiyum fosfat mineralinden oluşan kristal formas-yonu başlatır. Kalsiyum fosfat bağlanma döngüleri tekrarlanır ve böylece lokal yoğunlaşmalar olur. Distrofik kalsifikasyon organ disfonksiyonlarına neden olabilir.

79. Akut inflamasyonda lökositlerden salgılanan ve lökositlerin endotel hücrelerine adezyonunda etkili olan moleküller aşağıdakilerden hangisidir?

A) P-Selektin

B) Gly-Cam1

C) İntegrinler

D) Membran atak kompleks (MAC)

E) VCAM-1

79 – C

Lökositlerin adezyonunda lökositlerden salgılanan integrinler görev yapmaktadır. 30’dan fazla integrin alt grubu var-dır. Tüm integrinler 2 non-kovalent bağlı α ve β polipeptid zincirlerinden oluşan heterodimerik hücre yüzey proteinleri-dir. İnflamasyonda görev alan integrinler;

• β1 integrinlerden VLA-4(α4β1)

• β2 integrinlerden LFA-1 (CD11a/18) ve Mac-1 (CD11b/18).

Lökosit yüzeyinde bulunan LFA-1 ve Mac-1, endotelde bulunan ICAM-1 (intraselüler hücre adezyon molekülü-1) ile, VLA-4 integrini ise VCAM-1 (vasküler hücre adezyon molekülü-1) ile etkileşerek adezyonu sağlar.

Page 33: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

34www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

80. Trombositlerde transselüler biyosentez yolu ile sentezlenen, nötrofillerin kemotaksisini ve endotele adez-yonunu inhibe eden molekül aşağıdakilerden hangisidir?

A) Lipoksinler

B) Prostosiklin

C) Tromboksan

D) Lökotrien B4

E) Lökotrien C4

80 – A

Lipoksinler lökositlerde üretilen 5-HPETE’den 12-lipooksijenaz enzimi ile trombositlerde sentezlenir. Lipoksin A4 ve lipoksin B4 lökosit toplanmasını ve inflamasyonun hücresel komponentlerini, nötrofil kemotaksisini (antilökot-rien etkili) ve endotele adezyonunu inhibe ederler. Bu şekilde antiinflamatuar etki gösterirler.

81. Aşağıdakilerden hangisi hangisi Tip II aşırı duyarlılık hastalıklarından değildir?

A) Otoimmün hemolitik anemi

B) Akut romatizmal ateş

C) Tip 1 diabetes mellitus

D) Good-pasture sendromu

E) Graves hastalığı

81 – C

Tip II hipersensitivite, hücre yüzeyinde veya ekstraselüler matrikste bulunan antijenlere (genellikle endojen, bazen eksojen olabilir) karşı gelişen antikorlar aracılığıyla gelişir. Patogenezindeki mekanizmalar;

Antikorlar(IgG veya IgM sınıfı ise) hücre yüzeyinde biriktiği zaman kompleman sistemini aktive edebilir. Bunun so-nucunda; C3b’nin opsonizan etkisi ile fagositler tarafından tanınıp yıkılması veya MAK(C5b-9) ile lizis gerçekleşir.

Antikor bağımlı hücresel sitotoksisite: IgG ile kaplanan hücreler, IgG’nin Fc parçası için reseptöre sahip hücreler (monosit, nötrofil, NK hücreleri) tarafından fagositoz yapmadan öldürülebilir.

Antikor aracılı hücresel disfonksiyon: Hücre yüzey reseptörlerine karşı gelişen antikorlar, hücre hasarı yapmak-sızın disfonksiyona neden olabilir.

Tip II Hipersensitivite Örnekleri

• Otoimmün hemolitik anemi• Otoimmün trombositopenik purpura • Eritroblastozis fetalis • Pemfigus vulgaris, • Büllöz pemfigoid • ANCA pozitif vaskülitler • Good-pasture sendromu• Akut romatizmal ateş• Myastenia gravis • Graves hastalığı• İnsülin rezistans DM (Tip II DM)• Pernizyöz anemi

Page 34: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

35

82. Aşağıdakilerden hangisi romatoid artrit için yanlıştır?

A) En çok eklem kıkıradığını tutar.

B) Kadınlarda daha sık izlenir.

C) En sık distal interfalangial eklem tutulur.

D) Subkütan nodüller en sık ön kol ekstansör yüzeyde izlenir.

E) Olguların çoğunda romatoid faktör pozitiftir.

82 – C

Romatoid artrit, sistemik kronik inflamatuar bir hastalıktır. Birçok dokuyu tutmakla birlikte en çok eklem kıkırdağını tutar. Karakteristik bulgusu non süpüratif proliferatif sinovittir. SLE gibi kadınlarda sık görülür. Genellikle küçük eklem-leri tutar. En sık tuttuğu eklemler proksimal interfalangeal (PIF) ve metakarpofalangeal (MKP) eklemlerdir. Distal inter-falangial eklemleri nadiren tutar. Aksial tutulum ile sadece üst servikal vertebra ile sınırlıdır. Eklemlerde belirgin pannus (synovium içerisinde yoğun granulasyon dokusu, inflamatuar hücreler içerir) ile karekterizedir. Subkutan nodüller % 24 olguda izlenir ve en sık ön kolun ekstansör yüzeyinde yerleşir. Romatoid faktör % 80 (+)’dir.

83. Aşağıdakilerden hangisi senil sistemik amiloidozda biriken amiloid proteinidir?

A) SAA(Serum amiloid asosiye protein) B) Transtiretin

C) Amiloid beta (Aβ) protein D) β2 mikroglobulin

E) Immünglobulin hafif zincir (AL amiloid)

83 – B

Senil sistemik amiloidoz, ileri yaşlarda en sık kalpte izlenir. Biriken protein mutant veya normal formlarda transtiretin-dir. Hastalarda restriktif kardiyomyopati ve artimiler gelişir.

84. Aşağıdakilerden hangisi mezenkimal kökenli bir tümördür?

A) Seminom

B) Melanom

C) Hepatom

D) Fibrom

E) Adenom

84 – D

Benign mezenkimal tümörler köken aldığı hücrenin sonuna –om veya –oma eki getirilerek isimlendirlir. Ancak sonunda –om veya –oma eki olan mezenkim dışı benign ve malign tümörler de bulunmaktadır.

Benign-malign mezenkimal tümörlerOrjin Benign MalignDüz kas Leiomyom LeiomyosarkomÇizgili kas Rabdomyom RabdomyosarkomFibroblastlar Fibrom FibrosarkomYağ hücreleri Lipom LiposarkomKıkırdak Kondrom KondrosarkomKemik Osteom Osteosarkom

Page 35: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

36www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

85. Aşağıdakilerden hangisi insan tümörlerinde en sık izlenen nükleer transkriptör gen bozukluğudur?

A) MYC

B) FOS

C) RAS

D) p53

E) REL

85 – A

Nükleer transkripsyon faktörlerini kodlayan genler hücrelerin siklusa düzenli olarak girmesine ve hücre bölünmesine yol açarlar. Bu grupta MYC, MYB, JUN, FOS onkogenleri bulunur. Bunların arasında MYC, insan tümörlerinde en sık görülen nükleer transkriptör gen bozukluğudur.

86. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin sıklığı obesitede artmaz?

A) Osteoartrit

B) Metabolik sendrom

C) Kolelithiazis

D) Endometrium kanseri

E) Leiomyosarkom

86 – E

Obesite ile ilişkili tıbbi komplikasyonlarGİS Kolelithiazis, pankreatit, abdominal herni, non alkolik hepatosteatoz

Endokrin/metabolik Metabolik sendrom, insülin direnci, glukoz intoleransında bozulma, Tip II DM, dislipidemi, polikistik over sendromu

KVS HT, KAH, KKY, aritmiler, pulmoner hipertansiyon, iskemik inme, venöz staz, DVT, pulmoner emboli

Respiratuar Obstruktif uyku apnesi, obezite hipoventilasyon sendromu (Picwickian sendromu)Kas-iskelet Osteoartrit, GUT, bel ağrısıJinekolojik Mens bozukluğu, infertiliteGÜS Üriner stres inkontinansıOftalmolojik KataraktNörolojik İdiopatik intrakranial hipertansiyonPostoperatif olaylar Atelektazi, pnömoni, DVT, pulmoner ebboliKanser Özofagus, kolon, safra kesesi, prostat, meme, uterus, serviks, böbrek

87. Aşağıdakilerden hangisi aterosklerotik plağın gelişmesinde son basamaktır?

A) LDL’nin damar duvarında birikmesi

B) Trombositlerin büyüme faktörlerini salgılaması

C) Makrofajların lipid fagositozu

D) Düz kas hücrelerinin tunika intimaya göçü

E) Düz kas hücrelerinin kollajen sentezlemesi

Page 36: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

37

87 – E

Atherogenezde Oluşum Basamakları:• Kronik endotel hücre hasarı (Aterom plağı gelişiminde ilk aşamadır ) →Permeabilite artışı →Lökosit ve trombo-

sit adezyonu

• Lipoproteinlerin damar duvarında birikimi (LDL ve okside LDL)• Monosit adezyonu ve intimaya transmigrasyonu → köpüksü hücre oluşumu

• Trombosit adezyonu ve PDGF üretimi• PDGF ile düz kas hücrelerinin uyarılması → tunika mediadan intimaya göç etmesi

• Düz kas hücrelerinin proliferasyonu → ekstraselüler matriks üretimi (Atherom plağın olgunlaşmasını sağla-yan son aşamadır)

• Sonuç olarak tunika intimada yoğun yağ ve fibröz doku birikimi (ATHEROSKLEROZ )

88. 14. kromozomdaki IgH ile 18. kromozomdaki BCL2 arasında gelişen t(14;18) translokasyonu aşağıdaki lenfoma tiplerinden hangisinde sık görülür?

A) Burkitt lenfoma B) Foliküler lenfoma

C) Küçük hücreli lenfoma D) Marginal zon lenfoma

E) Mantle hücreli lenfoma

88 – B

Foliküler lenfoma ABD’de erişkin lenfomaların en sık formudur. Orta yaşlarda sıktır. Neoplastik hücreler normal germi-nal merkez B hücrelerine benzerler. Lenf nodunda nodüler veya nodüler-diffüz büyüme paterninde sentrosit ve sentrob-lastlardan oluşan proliferasyon izlenir. 14. kromozomdaki IgH ile 18. kromozomdakiş BCL2 arasında gelişen t(14;18) translokasyonu %90 hastada izlenir. t(14;18) karakeristiktir ancak spesifik değildir.

Page 37: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

38www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

89. Kemik iliğinde retikülin lif artışı ve myelofibrozisin sık izlendiği AML tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut promyelositik lösemi (AML M3) B) Akut myelomonositik lösemi (AML M4)

C) Akut monositik lösemi (AML M5) D) Akut eritrolösemi (AML M6)

E) Akut megakaryositik lösemi (AML M7)

89 – E

Akut megakaryositik lösemi (AML M7) en az görülen AML grubudur. Megakaryositik serinin blastları dominantır. Ol-guların çoğunda artmış kemik iliği retikülini ve myelofibrozis izlenir. Down sendromunda en sık izlenen AML tipidir.

90. Aşağıdaki amfizem tiplerinden hangisi sigara içenlerde daha sık izlenir?

A) Distal asiner amfizem B) Panasiner amfizem

C) Sentriasiner amfizem D) İntertisyel amfizem

E) Büllöz amfizem

90 – C

Sentriasiner amfizemin en sık nedeni sigaradır. Kömür işçilerinde de sık oluşur. En önemli neden sigara olduğu için sıklıkla kronik bronşit ile beraber izlenir.

Sentriasiner amfizemin özellikleri:

• Klinikte en sık izlenen amfizem tipidir. (%95)

• En sık nedeni sigaradır. Kömür işçilerinde de sık izlenir.

• Genellikle kronik bronşitle beraber izlenir.

• Asinuslerin proksimal kısımları etkilenir, distal kısım normaldir.

• Amfizematöz alveol duvarında sıklıkla siyah pigment birikimi izlenir.

• Genellikle üst loblarda, özellikle apikal segmentlerde daha sık ve şiddetlidir.

91. Böbreklerin bilateral büyüdüğü, korteks ve medullada çok sayıda kistler ile konjenital hepatik fibrozun beraber izlendiği hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Familyal jüvenil nefronofitzis B) Kistik renal displazi

C) Medüller sünger böbrek D) OR polikistik böbrek hastalığı

E) Dializ ilişkili kistik hastalık

91 – D

OR polikistik böbrek hastalığı, böbreklerde bilateral büyüme ile medulla ve kortekste çok sayıda kistlerle karakteri-zedir. Hastalığın 4 formu vardır: Perinatal, neonatal, infantil ve jüvenil. Perinatal ve neonatal tipler daha sık görülürler ve bu hastalarda doğumda ciddi bulgular vardır. Olgihidroamnioza bağlı ciddi pulmoner hipoplaziden dolayı bebekler erken dönemde kaybedilir. Olgularda 6p21-23’de lokalize PKHD1gen mutasyonları vardır. Bu gen fibrosistin veya po-liduktin denen bir proteini kodlar. Bu proteinin toplayıcı duktus ve biliyer sistem diferansiyasyonunda reseptör görevi vardır. İnfantil ve jüvenil formlarda hastalarda konjenital hepatik fibrozis (periportal fibrozis ve safra duktus proli-ferasyonu) ile karaciğerde kistler izlenir. Hastalarda splenomegali ve portal HT gelişebilir.

Page 38: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

39

92. Aşağıdakilerden hangisi prostat adenokarsinomu için yanlıştır?

A) En sık posterior periferik zondan gelişirler.

B) En önemli prognositik parametre evredir.

C) En sık kemik metastazı izlenir.

D) Metastazları osteoblastik olabilir.

E) Hastaların çoğunda erken dönemde üriner obstrksiyon şikayetleri gelişir.

92 – E

Prostat kanserlerinin %70’i periferik zondan özellikle de posterior periferik zondan gelişirler. Bu yüzden rektal muayene ile tanınabilirler. Bazı varyantlarında daha büyük periüretral duktuslardan gelişirler. (duktal adenokarsinom) Bu hastalar dışında üriner obstrüksiyon bulguları geç döneme kadar izlenmez. Uzak metastazlarını kemiklere, özellikle vertebralara yaparlar. Kemik metastazları osteoblastik tipte olabilir. Prognozda en önemli parametre evredir. Gleason gradeleme sistemi de evre ile birlikte prognoz değerlendirmesinde önemli bir parametredir.

93. Overin yüzey epitelinden gelişmeyen tümör aşağıdakilerden hangisidir?

A) Seröz tümör B) Müsinöz tümör

C) Brenner tümör D) Endometroid tümör

E) Sertoli-Leyding hücreli tümör

93 – E

Overin yüzey epitel tümörleriSeröz tümörler

• Benign (kistadenom)• Borderline tümör (seröz borderline tümör)• Malign (seröz adenokarsinom)

Müsinöz tümörler• Benign (kistadenom)• Borderline tümör (müsinöz borderline tümör)• Malign (müsinöz adenokarsinom)

Endometroid tümörler• Benign (kistadenom)• Borderline tümör (endometroid borderline tümör)• Malign (endometroid adenokarsinom)

Berrak hücreli tümörler• Benign • Borderline tümör • Malign (berrak hücreli adenokarsinom)

Transizyonel hücreli tümörler• Brenner tümör• Borderline Brenner tümör• Malign Brenner tümör• Transizyonel hücreli karsinom (Non-Brenner tip)

Epitelyal-stromal• Adenosarkom• Malign mikst mülleryan tümör

Page 39: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

40www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

94. Barsakta hamartomatöz polipler, yüzde trikilemmom, akral keratoz ve oral papillom ile karakterize hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Peutz-Jeghers sendromu

B) Cowden sendromu

C) Cronkhite-Canada sendromu

D) Gardner sendromu

E) Turcot sendromu

94 – B

Cowden sendromu OD geçili PTEN gen mutasyonları ile karakterize bir hastalıktır. Hastalarda barsakta hamar-tomatöz polipler, yüzde trikilemmom, akral keratoz ve oral papillom, subkutan lipomlar, hemanjiomlar izlenir. GIS kanseri riskinde artış yoktur ancak tiroid foliküler karsinom, meme ve endometrium kanser riski yüksektir. Banna-yan-Ruvalcaba-Riley sendromunda da PTEN mutasyonları vardır ve Cowden sendromuna benzer özellikler izlenir. Cowden sendromundan farklı olarak mental yetersizlik vardır ve kanser insidansı daha düşüktür. Cronkhite -Canada Sendromu herediter değildir. Bağırsaklarda hamartomatöz polipler ve bunlara eşlik eden ektodermal anomalilerle karekterizedir. Eşlik eden ektodermal anomaliler hiperpigmentasyon, vitiligo, alopesi, tırnaklarda atrofik değişikliklerdir.

95. Aşağıdaki bulgulardan hangisi Crohn hastalığını düşündürmez?

A) Segmental tutulum

B) Transmural tutulum

C) Serozit

D) Kazeifiye granülomlar

E) Fistül ve fissürler

95 – D

Crohn hastalığı (CH) ataklar halinde GİS’in herhangi bir seviyesini tutabilir. En sık terminal ileum tutulur. Gecikmiş tipte hipersensitivite reaksiyonudur. İnflamasyon tüm barsak katlarını tutan transmural, keskin sınırlı ve kroniktir. İnf-lamasyona non kazeifiye granülomlar ve lenfoid agregatlar eşlik eder. CH’da segmental atlamalı tutulum vardır ve segmentler arasında normal barsak izlenebilir. Fibrozis nedeni ile barsak lğmeni daralır ve baryumlu grafide ip belirtisi görünümü oluşur. Serozit olgularda sıktır ve fistül oluşturan derin fissürler sık görülür. Hastalarda malabsorbsiyon ve ishal belirgindir.

Page 40: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

41

Özellik Crohn hastalığı Ülseratif kolit

MAKROSKOPİK Tuttuğu barsak bölgesi İleum ± kolon Sadece kolon

Tutulum şekli Skip lezyon (segmental) Diffüz

Darlık Var Nadir

Barsak duvarı Kalınlaşmış İncelmiş

MİKROSKOPİK

İnflmasyon Transmural Mukozaya sınırlı

Pseudopolip Seyrek Belirgin

Ülser Derin Süperfisyal

Lenfoid reaksiyon Belirgin Hafif-orta

Fibrozis Belirgin Hafif-yok

Serozit Belirgin Hafif-yok

Granülomlar Var (∼35%) Yok

Fistül/fissür Var Yok

KLİNİK

Perianal fistül Var Yok

Yağ/vitamin malabsorbsiyonu Var Yok

Malign potansiyel Var Var (daha sık)

Cerrahiye yanıt Kötü İyi

Toksik megakolon Seyrek Sık

96. Karaciğer biyopsisinde portal ve periportal alanda plazma hücrelerinden zengin inflamasyon, interface hepatit, köprüleşme nekrozları, sinsityal dev hepatositler ve hepatitik rozet formasyonu izlenmesi duru-munda öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?

A) Primer sklerozan kolanjit

B) Kronik viral hepatit

C) Otoimmün hepatit

D) Alkolik hepatit

E) Non alkolik yağlı karaciğer hastalığı

96 – C

Otoimmün hepatitte morfolojik bulgular:

Portal ve periportal alandsa özellikle plazma hücrelerinden zengin inflamasyon

İnterface hepatit

Köprüleşme nekrozu

Sinsityal dev hepatositler

Hepatitik rozet formasyonları görülebilir.

***Plazma hücrelerinden zengin portal inflamasyon bu hastalığın önemli bir özelliğidir. Rozet formasyonları spesifik değildir ancak otoimmün hepatitlerde sık görülür.

Page 41: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

42www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

97. Aşağıdaki meme kanseri tiplerinden hangisinde E-kaderin kaybı sıklıkla izlenir?

A) İnvaziv duktal karsinom, NOS

B) İnvaziv lobüler karsinom

C) Medüller karsinom

D) Papiller karsinom

E) Müsinöz karsinom

97 – B

İnvaziv lobüler karsinomun yaş dağılımı ve risk faktörleri invaziv duktal karsinoma benzer. Hastalarda kötü sınırlı kitle gelişir. Meme kanserleri içinde en sık multifokal ve bilateral olan tümördür. İnvaziv lobüler karsinomda E-kaderin (CDH1) gen kaybı, en önemli moleküler özelliğidir. Bu yüzden hücreler stromada tek tek yayılma eğilimindedir. Duktal ve lobüler neoplazi ayrımında E-kaderin boyanması kullanılabilir. E-kaderin duktal neoplazilerde pozitif boyanır, lobüler neoplazilerde ise negatiftir.

98. Aşağıdakilerden hangisi çocuk ve genç erişkinlerde çoğunlukla serebellum yerleşimli düşük dereceli glial tümördür?

A) Pilositik astrositom

B) Oligodenrogliom

C) Ependimom

D) Glioblastom

E) Low grade fibriler astrositom

98 – A

Pilositik astrositom, grade I astrositomdur. Sıklıkla serebellum, III . ventrikül tabanında ve daha az olarak da optik sinir de yerleşim gösteren, benign seyirleri ile diğer astrositom tiplerinden ayrılan glial tümördür. Çocuklar ve genç erişkinlerde nodüler kistik lezyonlarla karekterizedir. Mikroskopik olarak tümör hücreleri bipolar füziform şekillidir. Tümöral hücrelerinin iki ucunda saç benzeri eozinofilik rozenthal fibrilleri bulunur.

99. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi benzodiazepin omega1 reseptörlerine agonist etki yaparak insomnia ve anksiyete tedavisinde kullanılır?

A) Zolpidem

B) Buspiron

C) Sitalopram

D) Karbamazepin

E) Flumazenil

99 – A

Atipik Benzodiazepinler (Zolpidem / Zopiklon / Eszopiklon / Zaleplon)

Benzodiazepin olmamalarına rağmen benzodiazepin omega1-reseptörlerine agonist etki yaparak GABAA üzerinden hücre içine klor girişini artırırlar. Hipnotik ve anksiyolitik etkili ilaçlardır. Terapötik dozda antikonvülsan etki ve kas gev-şemesi yapmazlar. Fizyolojik uykuyu bozma, bağımlılık, yoksunluk krizi, rebound insomnia ve artık etki potansiyelleri benzodiazepinlere göre daha düşüktür. Farmakolojik etkileri flumazenil tarafından önlenir. Zaleplon aldehid dehidro-genaz ile metabolize edilirken zolpidem aktif metabolit oluşturmaz.

Page 42: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

43

100. Aşağıdakilerden hangisinde ACE inhibitörü kullanmak uygun değildir?

A) Konjestif kalp yetmezliği B) Miyokart enfarktüsü

C) Diyabetik nefropati D) Sklerodermaya bağlı renal kriz

E) Bilateral renal arter stenozu

100 – E

ACE İnhibitörleri

Anjiotensin I → anjiotensin II dönüşümünü sağlayan ve bradikinini yıkan ACE (kininaz II) enzimini inhibe ederler. ACE inhibitörlerinin antihipertansif etkileri hem damar düz kasını kasan anjiotensin II sentezini azaltmalarına hem de potent bir vazodilatör olan bradikinin yıkımını azaltmalarına bağlıdır (renin-anjiotensin sistemini inhibe kallikrein-kinin sistemini aktive ederler). Arteriyoller ve venüllerde dilatasyona neden olurlar. Bradikinin reseptör antagonisti ikatibant ve deltibant antihipertansif etkilerini ve kuru öksürük yan tesirlerini azaltır.

Bilateral renal arter stenozu olanlarda, gebeliğin 2 ve 3. trimestrinde ve hiperkalemisi olan hastalarda kontrendikedirler.

Klinik Kullanımları

Kronik hipertansiyon: Arteriyol ve venüllerde dilatasyon yaparak hipertansiyon profilaksisinde sık kullanılan ilaçlardır. Kısa etki süresine sahip olan kaptopril acil hipertansiyon tedavisinde sublingual olarak kullanılır.

Diyabetik nefropati: Diyabette mikroalbüminüriyi önlerler. Diyabetik hipertansiyonlularda ilk tercih antihipertansif ilaç-lardır. Diyabetik hastalarda hipertansiyon olmasa bile mikroalbüminüri varlığında tercih edilirler.

Miyokart enfarktüsü profilaksisi: Antianginal etki göstermemelerine rağmen miyokart enfarktüsünün profilaksisinde kullanılırlar ve sağ kalım süresini uzatırlar.

Konjestif kalp yetmezliği: Anjiotensin II’nin etkinliğini azaltarak ve remodelingi düzelterek konjestif kalp yetmezliğinde mortaliteyi azaltırlar.

Sklerodermaya bağlı renal kriz: Skleroderma bağlı renal kriz yoğun bakım gerektiren akut malign hipertansiyonla ilişkilidir. Yüksek doz kortikosteroid tedavi görülmesi renal krizi başlatır. Artmış renin aktivitesinden dolayı renal krizde en etkili ilaç yüksek doz ACE inhibitörleridir.

101. Hipertansif ve analjezik etkinlik gösteren intravenöz anestezik ilaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Midazolam

B) Tiyopental

C) Ketamin

D) Etomidat

E) Propofol

101 – C

Ketamin

Fensiklidin benzeri NMDA reseptör antagonistidir. Katatoni, analjezi ve amnezi ile karakterize disosiyatif anestezi yapar. Anestezik ve analjezik özelliğe sahip tek intravenöz anesteziktir.

Santral sinir sisteminde sempatik stimülasyon yaparak ve norepinefrinin presinaptik geri alımını inhibe ederek taşikar-di, hipertansiyon ve kardiyak output artışına neden olur. Kardiyojenik ve septik şok gibi durumlarda önerilmez.

Beyin kan akımını ve kafa içi basıncını artırdığı için kafa içi basınç artışı durumlarında tercih edilmez. Postoperatif ha-lüsünasyon ve renkli rüyalarla karakterize psikotik reaksiyonlara neden olabilir. Psikotik yan tesirlerini önlemek için midazolam, diazepam veya propofol kullanılabilir.

Page 43: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

44www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

102. Morfinin oluşturduğu aşağıdaki etkilerden hangisine tolerans gelişmez?

A) Ortostatik hipotansiyon

B) Konstipasyon

C) Supraspinal analjezi

D) Emezis

E) Solunum depresyonu

102 – B

Opioid İlaçların Etkileri

Tolerans Gelişen Etkiler Tolerans Gelişmeyen Etkiler

Analjezi Myozis

Solunum depresyonu Konstipasyon

Öfori / Disfori Konvülsiyon

Bradikardi Antagonist etki

Emezis

Öksürüğün baskılanması

Hipotansiyon

Sedasyon

Antidiüretik etki

103. Aşağıdaki eikozanoid ürünlerinden hangisi luteolize ve intraoküler basınçta azalmaya neden olur?

A) PGE2

B) TxA2

C) PGI2

D) PGF2alfa

E) LTB4

103 – D

Prostaglandinlerin Etkileri

Prostaglandin Fizyolojik Etki

PGE2 Hipertermik etkiDuktus arteriyozusun açık tutulmasıMide asit salgısını azaltma Gebe uterus düz kasında kasılma

PGF2alfa Uterus düz kasında kasılmaLuteolize neden olmaGöz içi basıncını düşürme

PGI2 Antiagregan etkiAntiaterosklerotik etkiMide asit salgısını azaltma

TxA2 Agregasyonda artma

PGD2 Pulmoner damar yatakları dışında dilatasyona neden olmaSistemik mastositozda artma

Page 44: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

45

104. Aşağıdaki antiaritmik ilaçlardan hangisi antinükleer antikor düzeyini artırır ve yavaş asetilleyicilerde daha fazla olmak üzere lupus benzeri bulgulara neden olur?

A) Prokainamid

B) Meksiletin

C) Amiodaron

D) Adenozin

E) Sotalol

104 – A

Prokainamid

IA grubu antiaritmiktir. Otomatizmaya sahip odaklarda ve ektopik yapılarda sodyum kanallarını bloke eder. EKG’de QRS genişlemesine neden olur. Potasyum kanallarını bloke ederek aksiyon potansiyel süresini uzatır.

Otonomik gangliyonları bloke ederek hipotansiyon ortaya çıkar. Lidokaine dirençli ventriküler aritmilerde amiodaron-dan sonra üçüncü seçenektir.

N-asetiltransferaz ile metabolize edilir. Metaboliti konvülsiyon ve psikotik reaksiyon gibi santral sinir sistemine ait yan tesirler oluşturur. Uzun dönem kullanımında artrit ve artralji ile karakterize lupus benzeri bulgulara neden olur. Hızlı asetilleyicilerde lupus benzeri bulgular daha düşük oranda görülür. Hastaların tamamına yakınında antinükleer antikor düzeyini artırır.

105. Aşağıdakilerden hangisi gebelerde ilaçların farmakokinetiğini değiştiren faktörlerden biri değildir?

A) Plazma volümünde artma

B) Plazma albümin düzeyinde artma

C) Kardiyak outputta artma

D) Böbrek kan akımında artma

E) Glomerüler filtrasyon hızında artma

105 – B

Gebelerde Farmakokinetik Özellikleri Etkileyen Değişiklikler

• Plazma volümü artar

• Böbrek kan akımı artar

• Glomerüler filtrasyon hızı artar

• Kardiyak output artar

• Plazma albümin düzeyi azalır

Yaşlılarda Farmakokinetik Özellikleri Etkileyen Değişiklikler

• Gastrik boşalmanın yavaşlaması

• Barsak hareketlerinin azalması

• Plazma albümin düzeyinin azalması

• Dağılım hacminin azalması

• Faz I reaksiyonunu yapan enzimlerin etkinliğinin azalması

• Karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğuna bağlı klerensin azalması

Page 45: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

46www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

106. Aşağıdakilerden hangisi antikolinesteraz ilaçların yan tesirlerinden biri değildir?

A) Bronkokonstriksiyon B) Myozis

C) Ağız kuruluğu D) Bradikardi

E) Bulantı-kusma

106 – CAntikolinesteraz İlaçlar Asetilkolinesterazı inhibe edip asetilkolin miktarını artırırak indirekt parasempatomimetik etkinlik gösterirler. Artan ase-tilkolin muskarinik ve nikotinik reseptörleri uyarır. Sempatik ve parasempatik gangliyonları ve çizgili kasları da stimüle ederler. Neostigmin gibi antikolinesterazlar atropin ile birlikte verilirse yalnızca nikotinik etkiler ortaya çıkar. Nikotinik reseptörleri de indirekt yolla uyardıkları için betanekol gibi muskarinik ilaçlardan farklı olarak nöromusküler kavşakta da etki yaparlar. Myastenia gravis tedavisinde ve nöromusküler blokör ilaçların etkisini geri döndürürken iskelet kaslarındaki nikotinik reseptörleri uyarmak için kullanılırlar. Farmakolojik Etkileriİrisin sirküler kasını kasarak myozis yaparlar. İridokorneal açı genişleyerek aköz humor drenajı artar, bu yüzden glokom tedavisinde kullanılırlar. Siliyer kası kasarak yakın görme odaklanmasına (akomodasyon spazmı) neden olurlar (miyop yapıcı etki). Negatif kronotropik, negatif inotropik ve negatif dromotropik etki yaparlar. Orta dozda kullanıldıklarında sempatik gang-liyonlardaki nikotinik reseptörleri aktive ederek kan basıncını artırırlar.İskelet kaslarındaki nikotinik reseptörleri indirekt yolla uyararak miyastenia gravis ve kürar zehirlenmesinde daha fazla olmak üzere çizgili kasların kasılma gücünü artırırlar. Mide barsak hareketlerini, ter, tükürük, mide asit salgısını ve bronşiyal salgıları artırırlar. Mesanenin detrüsör kasını kasıp sfinkteri gevşeterek idrar yapmayı kolaylaştırırlar. Bronş düz kaslarını kasarlar.

107. Aşağıdakilerden hangisi akromegali tedavisinde kullanılan büyüme hormonu reseptör antagonistidir?

A) Oktreotid B) Mekasermin

C) Kinagolid D) Bromokriptin

E) Pegvisomant

107 – EBüyüme Hormonu AntagonistleriSomatostatin AnaloglarıSomatostatin primer olarak hipotalamus ve pankreastan salınan peptit yapılı bir hormondur. G inhibitör protein ile kenetli reseptörünü uyararak adenilat siklaz inhibisyonuna neden olur. Büyüme hormonu, insülin, glukagon, gastrin ve serotonin gibi endojen maddelerin sekresyonunu baskılar. Yarılanma ömrü birkaç dakikadır. Somatostatin analoğu oktreotid büyüme hormon sekresyonunu somatostatinden 40 kat güçlü inhibe etmesine karşın insülin sekresyonu üzerindeki baskılayıcı etkisi somatostatinden 2 kat fazladır. Akromegali tedavisinde büyüme hormon sentezini ve sekresyonunu azaltırken hiperglisemi yapıcı etkisi oldukça düşüktür. Lanreotid ve vapreotid uzun etkili diğer somatostatin analoglarıdır. Oktreotid akromegali, karsinoid tümör, glukagonoma, nesidiblastosis, vipoma, gastrinoma, diyabetik diyare ve özefagus varis kanamalarında subkutan yoldan verilir. Oktreotid kullanımına bağlı bulantı-kusma, staetore, abdominal kramp, safra kesesi taşı, sinüs bradikardisi, atrioventriküler iletim bozuklukları ve vitamin B12 eksikliği gibi yan tesirler görülebilir.

Page 46: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

47

Dopamin AgonistleriDopamin D2 reseptörlerine agonist etki yapan bromokriptin ve kabergolin gibi ergot türevleri ve kinagolid gibi nonergot ilaçlar büyüme hormonu ve prolaktin sekresyonunu azaltırarak akromegali ve hiperprolaktinemi tedavisinde kullanılırlar.

Pegvisomant

Akromegali tedavisinde subkutan verilen büyüme hormonu reseptör antagonistidir. Hastaların büyük kısmında IGF-1 düzeyini normale döndürür.

108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi iskelet kası ve gangliyonlardaki nikotinik reseptörler ile kalpteki muskarinik reseptörlere agonist etki yapar?

A) Panküronyum

B) Trimetafan

C) Atropin

D) Süksinilkolin

E) Betanekol

108 – D

Süksinilkolin

Sinapslarda metabolize edilmeyen diasetilkolindir. Etkisi en hızlı başlayan ve en kısa süren nöromusküler blokördür. Çizgili kaslardaki nikotinik reseptörleri uyararak depolarizan blok yapar. Nikotinik reseptörlerin uyarılması sonucu sod-yum iyon kanalları açılır hücre içine sodyum ve potasyum iyonları girer ve hücre depolarize olur (faz I blok). Süksinilkolin verilmeye devam ettiğinde hücre desensitize olur (faz II blok). Antikolinesteraz ilaçlar faz I bloğu daha da artırır.

İskelet kaslarında önce fasikülasyon sonra felç meydana gelir. Kompetetif nöromusküler blokör ilaçlar nikotinik resep-törleri bloke ederek süksinilkoline bağlı iskelet kası felcini ve ameliyat sonrası kas ağrısını önler.

Süksinilkolin çizgili kaslardaki nikotinik (NM), gangliyonlardaki nikotinik (NN) ve kalpteki muskarinik (M2) reseptörleri uyarır. Kalpteki M2 reseptörlerinin uyarılmasına bağlı bradikardi görülür. Süksinilkoline bağlı kardiyak aritmiyi önlemek için has-ta atropinize edilir. Yüksek dozda gangliyonları ve adrenal medullayı uyararak hipertansiyon ve taşikardiye neden olur.

Psödokolinesteraz ve butirilkolinesteraz tarafından yıkılır. Genetik olarak psödokolinesteraz enzimi olmayan hastalarda uzamış apne ortaya çıkar. Kolinesteraz enziminin varlığı “dibukain testi” ile gösterilir. Terapötik dozda bradikardi, yük-sek dozda taşikardi, kreatin fosfokinaz artışı, hiperkalemiye bağlı kardiyak aritmi, histamin liberasyonu, intraoküler ve intragastrik basınç artışı gibi yan tesirlere neden olur. Ryanodin reseptör polimorfizmine bağlı malign hipertermi gelişebilir.

109. Moklobemidin antidepresan etki mekanizması aşağıdakilerden hagisidir?

A) 5-HT re-uptake’ni yapan taşıyıcının selektif inhibisyonu

B) Norepinefrin re-uptake’ni yapan taşıyıcının selektif inhibisyonu

C) 5-HT ve norepinefrin re-uptake’nin birlikte inhibisyonu

D) Presinaptik α2-reseptör blokajı

E) MAOA enziminin selektif inhibisyonu

Page 47: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

48www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

109 – E

Moklobemid

MAOA enzimini selektif olarak inhibe eden antidepresan ilaçtır. Diğer depresyon ilaçlarının aksine sağlam insanlarda da psişik stimülasyon yapar. Etkisi trisiklik antidepresan ilaçlardan daha hızlı başlar.

Fluoksetin ve klomipramin gibi serotonini artıran ilaçlarla birlikte kullanıldığında serotonin sendromuna neden olur. MAOA enzimini inhibe etme özelliği kısa sürdüğü için günde 2-3 defa alınması gerekir. Opiyat ilaçların etkinliğini ve yan tesirlerini artırır. Meperidin ve dekstrometorfan gibi ilaçlarla birlikte kullanılması önerilmez.

Re-uptake İnhibitörleri

TAD SSRI NSRI SNSRI

Amitriptilin Fluoksetin Reboksetin Venlafaksin

Klomipramin Paroksetin Atomoksetin Duloksetin

İmipramin Sitalopram Milnasipran

Desipramin Essitalopram

Nortriptilin Sertralin

Protriptilin Fluvoksamin

Doksepin

110. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi düşük dozda progesteron yüksek dozda glukokortikoid reseptörlerini bloke eder?

A) Aminoglutetimid

B) Fulvestrant

C) Siproteron asetat

D) Mifepriston

D) Metirapon

110 – D

Mifepriston (RU-486)

Steroid reseptörlerin kompetetif antagonistidir. Terapötik dozlarda progesteron reseptörlerini bloke ederek postkoital kontrasepsiyon oluşturmak amaçlı verilir. Yüksek dozda glukokortikoid reseptörlerini de bloke ederek Cushing sendromunda verilebilir.

111. Aşağıdakilerden hangisi beta blokörlerin angina pektoris tedavisinde istenen etkilerinden biri değildir?

A) Kan basıncını azaltmaları

B) Diyastol sonu hacmi artırmaları

C) Kalbin kontraktilitesini azaltmaları

D) Koroner damarların diyastolde dolma süresini uzatmaları

E) Kalp hızını azaltmaları

Page 48: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

49

111 – B

Beta Blokörler

Labetolol, karvedilol ve nebivolol dışındakiler vazodilatasyon yapmamalarına rağmen antianjinal etkinlik gösterirler. Kalp hızını, kasılma gücünü ve kan basıncını azaltarak miyokardın oksijen gereksinimini düşürürler. Kalp hızında yaptıkları azalmaya bağlı koroner damarların diyastolde dolma süresini uzatırlar.

Anjina tedavisinde istenmeyen etkileri diyastol sonu volümü ve ejeksiyon süresini artırmalarıdır. İstenmeyen etkileri birlikte nitrat kullanarak düzeltilebilir.

Stabil ve unstabil anjina tedavisinde ve profilaksisinde kullanılırlar. Miyokart enfarktüsünde mortaliteyi azaltırlar. Variant anjinada özellikle nonselektif beta blokörlerin kullanımı uygun değildir. Pindolol ve asebutolol gibi parsiyel agonist olanlar taşikardi yapma olasılıklarından dolayı anjinada öncelikle tercih edilmezler.

112. Klorpromazin aşağıdaki reseptörlerden hangisini bloke etmez?

A) Glutamat NMDA

B) Adrenerjik α1

C) Histamin H1

D) Serotonin 5-HT2

E) Dopaminerjik D2

112 – A

Antipsikotik İlaçların Etkileri

Antipsikotik etki: Klasik ilaçlar sıklıkla mezolimbik ve mezokortikal D2 reseptörlerini bloke ederek, atipik ilaçlar aynı yolakta 5-HT2A ve D4 reseptörlerini birlikte bloke ederek antipsikotik etkinlik gösterirler. Bu etkilerine genellikle tolerans gelişmez. Klasik ilaçlar şizofreninin pozitif semptomlarına atipik ilaçlar negatif semptomlarına daha etkilidir.

Prokonvulsan etki: Antipsikotik ilaçlar EEG dalgalarının amplitüd ve frekansını değiştirirler ve konvülsiyon eşiğini düşürürler. Epilepsili hastalarda doz ayarlaması dikkatli yapılmalıdır.

Endokrin etkiler: Tipik ilaçlar ve atipik ilaçlardan risperidon median eminencede dopamin D2 reseptörlerini bloke ede-rek hiperprolaktinemi, amenore-galaktore ve infertiliteye neden olurlar. Prolaktin artırıcı etkilerine tolerans geliş-mez. Klozapin ve olanzapin gibi atipik ilaçların hiperprolaktinemi oluşturma potansiyelleri oldukça düşüktür.

Kardiyovasküler sistem etkileri: Adrenerjik alfa reseptörleri bloke ederek postural hipotansiyon yaparlar. Ortostatik hipotansiyon yapma insidansı en yüksek ilaç klorpromazindir. Haloperidolun alfa reseptörleri bloke etme özelliği oldukça düşüktür.

Antiemetik etki: Antipsikotik ilaçlar (özellikle flufenazin ve klorpromazin) area postremadaki dopamin reseptörlerini bloke ederek antiemetik etkinlik gösterirler. Vestibüler kaynaklı emeziste çok etki göstermezler. Tioridazinin antiemetik özelliği çok azdır, bu amaçla kullanılmaz.

Antikolinerjik etkiler: Muskarinik reseptör blokajına bağlı; ağız kuruluğu, salgılarda ve mide barsak hareketlerinde azalma, idrar retansiyonu ve midriyazis yaparlar. Klorpromazin ve klozapin antimuskarinik yan tesirleri en fazla oluş-turan antipsikotik ilaçlardır. Haloperidolun antimuskarinik yan tesiri oldukça düşüktür.

Sedasyon: Histamin reseptörlerini bloke ederek sedasyon yaparlar. Sedasyon yapıcı etkisi en yüksek antipsikotik ilaç klorpromazindir.

Kilo artışı: Serotonin reseptörlerini bloke ederek kilo artışına neden olurlar.

Bağımlılık yapma potansiyeli

Page 49: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

50www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

113. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi trombositlerde ADP’nin bağlandığı P2Y reseptörlerini irreversibl inhibe ederek antiagregan etki yapar?

A) Absiksimab

B) Aspirin

C) Klopidogrel

D) Dipiridamol

E) Streptokinaz

113 – C

Antiagregan İlaçlar

Antiagregan İlaç Etki Mekanizması

Aspirin COX enziminin tersinmez inhibisyonu

Tiklopidin / Klopidogrel Trombositlerde ADP reseptör inhibisyonu

Tirofiban / Eptifibatid / Absiksimab Glikoprotein IIb/IIIa reseptör inhibisyonu

Dipiridamol Fosfodiesteraz inhibisyonu

Cilostazol Fosfodiesteraz III inhibisyonu

114. Aşağıdaki anti-viral ilaçlardan hangisi kronik hepatit B tedavisinde kullanılır?

A) Entekavir

B) İmikuimod

C) Fomivirsen

D) Vidarabin

E) Rimantadin

114 – A

Hepatit Tedavisi

Kronik Hepatit B Kronik Hepatit C

İnterferon alfa-2b İnterferon alfa-2b

Lamivudin Ribavirin

Adefovir

Tenofovir

Entekavir

Telbivudin

115. Aşağıdakilerden hangisi böbreklerden renin sentezini artırmaz?

A) Prazosin

B) Prostaglandinler

C) Distal tubülde Na-Cl azalması

D) Anjiotensin reseptör blokörleri

E) Beta blokörler

Page 50: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

51

115 – E

Renin Sentezi

Artıranlar Azaltanlar

β1 reseptör agonistleri Anjiotensin II

Prostaglandinler Hiperkalemi

Distal tubülde Na-Cl azalması Atrial natriüretik hormon

Hipotansiyon / Hipovolemi Adenozin

ACE inhibitörleri Antidiüretik hormon

Anjiotensin reseptör blokörleri Beta blokörler

Sodyum nitroprusit / Hidralazin Nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçlar

Diazoksit / Minoksidil Klonidin / Metildopa

Prazosin / Doksazosin

Aminofilin / Teofilin

116. Aşağıdakilerden hangisi epitelial sodyum kanal blokörü potasyum tutan diüretiktir?

A) Spironolakton

B) Asetozolamid

C) Amilorid

D) Etakrinik asit

E) Klortalidon

116 – C

Potasyum Tutan Diüretikler

Aldosteron Antagonistleri Epitelial Sodyum Kanal Blokörleri

Spironolakton Amilorid

Kanrenon Triamteren

Eplerenon

Amilorid / Triamteren

Toplayıcı tübüllerde sodyum kanallarını bloke ederek potasyum tutarlar ama aldosteron reseptörlerini bloke etmezler. Diğer diüretiklerin hipokalemi yapıcı etkilerini azaltmak için kullanılırlar. Hiperürisemi, hiperglisemi ve hiperkalemi gibi yan tesirleri vardır. Triamteren folik asit eksikliği yapabilir. Amilorid nefrojenik diabetes insipidus tedavisinde tiazid-lerin alternatifidir.

117. Aşağıdaki antiepileptik ilaçlardan hangisi aktif metabolit oluşturmaz?

A) Primidon

B) Gabapentin

C) Diazepam

D) Karbamazepin

E) Valproik asit

Page 51: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

52www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

117 – B

Gabapentin / Pregabalin

GABA analoğu ilaç olmalarına rağmen GABA reseptörlerini direkt olarak uyarmazlar. Santral sinir sisteminde GABA salgısını artırırken glutamat salgısını azaltırlar.

Parsiyel ve generalize tonik-klonik nöbet tedavisinde kullanılırlar. Epilepsi dışında nöropatik ağrı, fibromyalji ve herpetik nevralji tedavisinde de yararlıdırlar.

Plazma proteinlerine bağlanmazlar. Metabolize edilmeden böbrekler ile değişmeden atılırlar. Mikrozomal enzim in-düksiyonu yapmadıkları için diğer ilaçlarla etkileşmeye girmezler.

Diazepam

Maksimal elektroşok ile indüklenmiş generalize tonik-klonik epilepside özellikle de status epileptikus tedavisinde ilk tercihtir. Bu endikasyonda lorazepam da yararlıdır. Bebeklerde görülen febril konvülsiyonların hızlı tedavisinde dia-zepam en etkili ilaçtır. Aktif metaboliti olan desmetildiazepama dönüşür.

Valproik Asit (Sodyum Valproat)

Voltaj bağımlı sodyum kanallarını ve NMDA reseptörlerini bloke eder. Glutamat sentezini azaltır. GABA geri alımını ve GABA-transaminaz enzimini inhibe eder.

Besinler mide barsak kanalından absorbsiyonunu geciktirir. Yüksek oranda iyonize ve proteinlere bağlı durumdadır, hem total hem de serbest miktarı ölçülebilir. Metabolizması doza bağımlıdır (yarı ömrü 9-18 saat arası değişir). Plaz-ma konsantrasyonu ayarlanmalıdır.

Metabolitlerinden bazıları antikonvulsan etkinlik gösterir. Mikrozomal enzimleri inhibe ederek; fenitoin, fenobarbi-tal, karbamazepin ve lamotrijinin metabolizmasını azaltır ve toksik etki yapmalarına neden olur.

Primidon

Büyük kısmı fenobarbitale dönüşür ve metabolitleri antikonvulsan etkinlik gösterir. Fenobarbitale dönüşmesine rağ-men etki mekanizması daha çok fenitoine benzer. Denge konsantrasyonuna ulaşması 40 saat sürer (metaboliti feno-barbitalin denge derişimine ulaşması 20 gün).

Karbamazepin

Antidepresan bir ilaç olan imipramine benzer. Düşük dozda voltaj bağımlı sodyum kanallarını bloke ederken yüksek dozda adenozin reseptörlerini uyarır. Antiepileptik etki yapan dozunda sedasyon oluşturmaz.

Oral verilişten sonra tam olarak absorbe olmasına rağmen emilimi bireyler arasında farklılıklar gösterir. Kendisini yıkan enzimler dahil mikrozomal enzim indüksiyonu yapar. Yarılanma ömrü tedavinin başlangıcında 36 saat tedavinin ilerleyen zamanlarında 8-12 saattir. Fenitoin, primidon, valproik asit ve etosüksimid gibi birçok ilacın metabolizmasını hızlandırır. Kan düzeyleri ölçülerek doz ayarlaması yapılmalıdır. Karaciğerde tamamı metabolize edilir. Metabolitlerinden biri anti-konvulsan etkinlik gösterir.

118. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin eliminasyonunda böbreklerin rolü en fazladır?

A) Moksifloksasin

B) Eritromisin

C) Sefaperazon

D) Doksisiklin

E) Streptomisin

Page 52: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

www.tusem.com.tr

TEMEL BİLİMLER 2012 - 05 - TUSEM TTBT

53

118 – E

Moksifloksasin böbrekler tarafından atılmayan tek kinolon

Sefaperazon safra ile atılan 3.kuşak sefalosporin

Doksisiklin karaciğerde metabolize olan ve feçesle atılan tetrasiklin

Eritromisin eliminasyonunda böbreklerin rolü olmayan makrolid

Aminoglikozidler

Gastrointestinal sistemden yeterince absorbe edilmezler ve sistemik etki elde etmek için oral yoldan kullanılmazlar. İntramusküler veya intravenöz yoldan verilirler. Neomisin ve paramomisin lokal etki amacıyla oral yoldan uygulabilir.

Bakterileri konsantrasyon bağımlı öldürürler ve birkaç saat devam eden postantibiyotik etkinliğe sahiptirler. Uygu-lama süresine ve doza bağımlı yan tesirlere neden olurlar. Günlük tek doz uygulama ile birden fazla dozları arasında anlamlı bir etkinlik farkı yoktur.

Böbrekler yoluyla değişmeden elimine edilir. Akut böbrek yetmezliği gibi durumlarda yükleme dozundan kaçınmak gerekir. Günlük doz gereksinimleri kreatinin klerensine göre ayarlanmalıdır. Tedavinin başında kan düzeylerinin takip edilmesine gerek yoktur. Özellikle böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda 3.günden itibaren kan düzeyleri takip edilebilir.

Hidrofilik ilaçlar oldukları için hücre içine yeterince giremezler. Santral sinir sistemine ve göze geçişleri oldukça düşüktür. Beyin omurilik sıvısındaki derişimleri plazmanın ancak beşte biri kadardır. Menenjit durumlarında intratekal veya intraventriküler yoldan verilebilirler. Tekrarlayan uygulamalarda renal korteks dışındaki dokularda yüksek derişim-de toplanmazlar.

119. Aşağıdakilerden hangisi adrenerjik ilaçların ortak özelliklerinden biridir?

A) Taşikardi yapmaları

B) Bronkodilatasyona neden olmaları

C) Sempatomimetik etkinlik göstermeleri

D) Adrenerjik reseptörleri uyarmaları

E) Ortalama kan basıncını artırmaları

119 – C

Tüm adrenerjik ilaçlar sempatomimetik etki gösterir. Kokain ve amfetamin indirekt adrenerjik ilaçlardır ve adrenerjik reseptörleri uyarmazlar.

Noradrenalin kan basıncını artırarak refleks bradikardi yapar ve bronkodilatasyona neden olmaz. Beta2 agonistler ortalama kan basıncını artırmaz.

Bu soruda bazı adaylar klonidini düşünerek sempatomimetik ortak özellik değildir diye düşünmüş olabilir. Klonidin ad-renerjik ilaç değil, sempatolitik ilaçtır.

Page 53: 2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER€¦ · D) Arteria gastrica sinistra E) Arteria lienalis 9 – E Özefagusun servikal parçasını a. thyroidea inferior; Torakal parçasını

54www.tusem.com.tr

2012 - 05 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER

120.

İlaç ED50 (mg) LD50 (mg)X 8 80Y 12 36Z 4 48T 24 120

Tablodaki bilgilere göre potensi en yüksek ve terapötik indeksi en dar ilaçlar aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir?

A) Z ve Y

B) T ve Y

C) Z ve T

D) X ve Y

E) T ve X

120 – A

Kuvantal Doz Yanıt Grafiği

İlaçların belirli popülasyonda yaptıkları etkinin, yan tesirin veya selektivitenin frekansını belirlemek için in vivo olarak yapılır. “Ya hep ya hiç” şeklindeki ilaç etkileri veya yan tesirleri (antiemetik etki, analjezik etki, antikonvulsan etki, letal doz gibi) in vitro olarak bulunamaz. Bu etkiler için de kuvantal doz yanıt grafikleri kullanılır. Grafikte Y ekseni ilaca yanıt veren popülasyon yüzdesini verir. Kuvantal doz yanıt grafiği ile Emaks belirlenemez.

İlaç belirli popülasyona artan dozlarda verilerek toplulukta ilaca yanıt veren bireylerin sayısı kümülatif olarak belirlenir. Hastaların yarısında etki yapan doz ED50 ile ifade edilir ve ilacın potensi hakkında bilgi verir. ED50 değeri küçük olan ilaç yüksek olan ilaca göre daha potenttir. EC50 değeri ile ED50 değeri aynı değildir (biri doz diğeri derişim) ama aralarında korelasyon vardır. İlaçların terapötik indeksini gösteren LD50/ED50 değeri de kuvantal doz yanıt grafiğinden bulunur. Bu oran ne kadar küçükse ilacın terapötik indeksi o kadar dardır.